You are on page 1of 4

1

"Lucifer", popüler dizi platformu Net ix'te yayınlanan ve büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip
edilen bir fantastik suç-drama dizisidir. Dizi, Neil Gaiman, Sam Kieth ve Mike Dringenberg tarafından
yaratılan "The Sandman" çizgi roman serisinden türetilmiş ve daha sonra Mike Carey tarafından
yazılan "Lucifer" adlı çizgi romanın uyarlamasıdır. İlk olarak 2016'da Fox kanalında yayınlanmaya
başlayan dizi, sonraki sezonlarıyla Net ix'te devam etmiştir.

2
"Lucifer", Los Angeles'ta lüks bir gece kulübü işleten ve zamanla cinayetleri çözmeye karar veren
Cehennem'in hükümdarı Lucifer Morningstar'ın hikayesini konu alır. Başrolde Tom Ellis'in
canlandırdığı Lucifer, melekler, şeytanlar ve insanlar arasındaki karmaşık ilişkileri ve doğaüstü olayları
keşfederken, izleyiciyi hikayenin içine çeker.

3
Dizinin güçlü bir yanı karakter gelişimi ve ilişkileridir. Lucifer Morningstar'ın insan dünyasına olan ilgisi
ve polis dedekti Chloe Decker ile olan karmaşık ilişkisi, diziyi daha derin ve duygusal kılar. Aynı
zamanda, Lucifer'ın kardeşi Mazikeen ve melek dostu Amenadiel gibi diğer karakterlerin arka planları
ve evrimleri de izleyiciyi çeker.

4
"Lucifer", suç çözme unsurlarıyla kurgusal bir evrende derinleşirken, aynı zamanda mizah, dram ve
fantastik öğelerle dengelenmiş bir hikaye sunar. Tom Ellis'in başarılı performansı, izleyicilerin Lucifer'ın
karmaşık duygusal dünyasına duygusal bir bağ kurmalarını sağlar.

5
Dizi, ahlaki ve teolojik konulara da dokunur. Lucifer'ın kendi kimliğini sorgulaması, insanlık, günah ve
bağışlama konuları üzerinden derin bir düşünce sağlar. Ayrıca, günümüzdeki toplumsal sorunlara da
göndermelerde bulunarak izleyiciyi düşündürmeyi amaçlar.

6
Net ix'e geçtikten sonra, "Lucifer" daha geniş bir kitleye ulaşmış ve küresel bir fenomen haline
gelmiştir. Sezonlar ilerledikçe, hikaye giderek karmaşıklaşmış ve izleyicileri şaşırtıcı dönemeçlere
sürüklemiştir. Dizinin toplumsal medya üzerindeki etkileşimi, hayranlar arasında oluşturduğu güçlü bir
izleyici kitlesi ve sosyal medyada düzenlenen kampanyalar, dizinin devam etmesini sağlayan etkenler
arasında yer almıştır.

7
"Lucifer", eğlenceli ve düşündürücü bir kombinasyon sunarak izleyicilere benzersiz bir deneyim sunar.
Fantastik öğelerle suç-drama türünü birleştirirken, karakter derinliği ve hikaye karmaşıklığıyla
sürükleyici bir atmosfer yaratır. Tom Ellis'in başarılı performansı ve dizinin tematik derinliği, "Lucifer"ı
Net ix platformundaki dizi dünyasında önemli bir konuma taşımıştır.

8
Peki bu dizinin MAVA 102 dersinde işlediğimiz kavramlarla alakası ne mi? Haydi biraz da onlardan
bahsedelim. İlk olarak 9. haftada işlediğimiz medya araştırmaları 3 adlı konuyla bağdaştıralım.
Hazırsanız başlayalım. Kamera açık bir şekilde kendim konuşarak videoya ekleyeceğim

9
Net ix'in popüler dizisi "Lucifer", kültürel ve eleştirel çalışmaların perspekti nden incelendiğinde ilginç
bağlantılar ve anlamlar ortaya çıkabilir. İngiltere'nin Birmingham Üniversitesi'nde faaliyet gösteren
Centre for Contemporary Cultural Studies'in kurduğu temel yaklaşımlar, özellikle Stuart Hall'un
kodlama ve çözme konseptleri, bu bağlamda dikkate alınabilir.
10
"Lucifer" dizisinde, seyirci, baş karakter olan Lucifer Morningstar'ın yaşadığı dünyayla etkileşimde
bulunurken, medyanın nasıl kodlandığını ve çözüldüğünü gözlemleyebilir. Bu dizinin analizinde, Stuart
Hall'un iletişim sürecini dört aşamada ele alması önemli olabilir: üretim, dolaşım, dağıtım/tüketim ve
çoğaltma.

11
Dizideki karakterlerin giyim tarzları, müzik tercihleri ve genel davranışları, Birmingham Üniversitesi'nin
çalışmalarında vurgulanan şekilde, seyircinin kendi kimliğini şekillendirmesinde ve medyanın
etkisinden bağımsız olarak yorumlamasında bir rol oynayabilir. Hall'un öne sürdüğü gibi, medya
ürünleri belirli bir anlamı dayatmaya çalışsa da, seyirci kendi yorumlamalarını yapabilir.

12
Kodlama ve çözme kavramlarıyla ilişkilendirildiğinde, "Lucifer" dizisi, seyircinin medya ürünlerini nasıl
algıladığını ve bunlara nasıl anlam yüklediğini gösteren bir örnek olabilir. Dizideki olayların
kodlanmasıyla seyirci, bu olayları nasıl çözeceğine karar verir. Hall'un belirttiği gibi, iletişim süreci dilin
işaretinde gerçekleşir ve bu, dizinin izleyicileri için de geçerlidir.

13
Dilin kompleks kurallarına tabi olan dizideki iletişim, seyircinin kendi yorumlamalarını yapmasına
olanak tanır. İşte bu noktada, Stuart Hall'un "polisemiyi" vurgulayabiliriz. Herhangi bir bilgi, birden
fazla şekilde kodlanabilir ve her mesajın birden fazla anlamı olabilir. "Lucifer" dizisinin izleyicileri,
olayları ve karakterleri farklı perspekti erden değerlendirerek kendi anlamlarını oluşturabilirler.

14
Ayrıca, dizideki çözme süreci, Hall'un ifade ettiği gibi, belirli bir toplumun ideolojisine ve kodlarına
dayanır. Seyirci, dizideki olayları çözerken, bu olayları toplumun genel ideolojik düzenine göre
değerlendirir.

15
Sonuç olarak, "Lucifer" dizisi, Centre for Contemporary Cultural Studies'in eleştirel ve kültürel
çalışmalarına dayanan kavramlarla bağlantılı olarak incelendiğinde, medya ürünlerinin kodlanması ve
çözülmesi sürecini anlamamıza yardımcı olan bir örnek olabilir. Dizinin izleyicileri, kendi
yorumlamalarını yaparak medyanın etkisine karşı aktif bir rol oynarlar ve bu, kültürel ve eleştirel
çalışmaların ana kirlerinden birini yansıtabilir.

16
Eğer az önce anlattıklarımı anladıysanız sıkı durun sırada 10. hafta çalıştığımız bir konu üzerinden
duracağım. Hazırsanız başlayalım. Kamera açık bir şekilde kendim konuşarak videoya
ekleyeceğim

17
"Lucifer", seyircilerin içsel dinamiklerini anlamak ve sosyal medyanın rolünü değerlendirmek adına
çeşitli teorik yaklaşımlarla incelenebilir. Bu bağlamda, Adorno & Horkheimer, Dallas Symthe ve diğer
teorisyenlerin görüşleri, dizinin izleyici kitlesini anlamak ve medyanın nasıl kullanıldığını anlamak
açısından önemli ipuçları sağlayabilir.

18
Adorno & Horkheimer'in seyirciye yaklaşımı, kültür endüstrisinin seyircileri manipüle ettiği ve onları
pasif tüketicilere dönüştürdüğü yönündedir. Kültür endüstrisi, seyirciyi standartlaştırılmış bir hale
getirerek, onları reklamların etkisi altında bırakır ve gerçek anlamda düşünme yeteneklerini zayı atır.
Bu bağlamda, "Lucifer" dizisi üzerinden Adorno & Horkheimer'in eleştirileri, seyircilerin ne kadar özgür
veya manipüle edilebilir olduğunu değerlendirmek için kullanılabilir.

19
Dallas Symthe'un perspekti , seyircilerin medya şirketleri tarafından birer mal olarak görüldüğünü
vurgular. Televizyon izleyicileri, reklamlar aracılığıyla şirketlere pazarlanan birer ürün haline gelir.
"Lucifer" dizisi, reklamlar ve dizinin popülerliği üzerinden izleyici kitlesini bir ticari mal olarak nasıl ele
aldığını gösteren bir örnek olabilir.

20
Diğer taraftan, sosyal medyanın etkisiyle seyircilerin kullanıcılar mı, yoksa emekçiler mi olduğu sorusu
ortaya çıkar. Facebook gibi platformlarda ücretsiz hizmetler sunulsa da, bu aslında seyircilerin sosyal
etkileşimleri üzerinden platforma sağladıkları "enerjinin" bir bedelidir. Seyirciler, bu platformlar
üzerinden reklamcılara dikkat çekme, gönüllü hizmetler sunma ve araştırmacılara dijital izleri sağlama
gibi faaliyetlerle ekonomik değer üretirler.

21
Digital labor kavramı, sosyal medya platformlarında insanların büyük bir topluluğa dönüştürülerek
oluşturulan değeri vurgular. Bu etkileşimlerin yoğunluğu ve yoğunluğu, karlı bir şekilde kullanılabilir.

22
Örneğin, bir kişinin mavi bir kazak aldığı bilgisi, müzik tercihleriyle kıyaslanabilir ve bu veriler,
reklamcılara anonim bir şekilde satılabilir.

23
Sonuç olarak, "Lucifer" dizisi, Adorno & Horkheimer'in kültür endüstrisi eleştirilerini, Dallas Symthe'un
seyirciyi mal olarak görmesi perspekti ni ve sosyal medyanın seyirciyi kullanıcı veya emekçi olarak
değerlendirmesini inceleyerek, seyircilerin medya içindeki rolünü anlamak açısından zengin bir
materyal sunar. Bu dizi, izleyicilerin dijital labor kavramını ve medyanın arkasındaki ekonomik
dinamikleri sorgulamalarına neden olabilir.

24
Şimdi de sıra geldi 11. haftada derste çalıştığımız twitter konusuna. Haydi biraz da o konu üzeeinden
Lucifer’ı yorumlayalım. Kamera açık bir şekilde kendim konuşarak videoya ekleyeceğim

25
"Lucifer", günümüzdeki iletişim ve medya peyzajının bir parçası olarak ele alındığında, sosyal
medyanın ve mikroblogging'in (küçük bloglama) rolünü anlamak için önemli bir örnek olabilir. Dizi,
günümüzde Twitter gibi platformların nasıl bir etki yarattığını ve hatta toplumsal olaylara nasıl katkıda
bulunduğunu gösteren bir örnek olabilir.

26
"Lucifer" dizisinin başlıca teması, baş karakter Lucifer Morningstar'ın Los Angeles'ta suçla savaşırken
insanlık arasındaki etkileşimi konu alır. Ancak, diziyi izleyen seyirciler, karakterlerin sadece televizyon
ekranında değil, aynı zamanda sosyal medya platformlarında da var olduklarını bilmektedir. Bu
noktada, Twitter gibi mikroblogging platformlarının dizi hakkında nasıl bir konuşma yarattığına
odaklanmak ilginç olabilir.

27
Twitter, bir mikroblog platformu olarak, kullanıcıların kısa mesajlarını (tweet) geniş bir kitleyle
paylaşmalarını sağlar. Dizi hayranları, karakterlerin gelişimini, olayları ve hatta dizinin ardındaki
yapımcılarla etkileşimde bulunabilirler. Bu, dizinin sadece televizyon izleme deneyimini aşan,
izleyicilerin sosyal medya üzerinden bir araya gelmelerine olanak tanıyan bir özelliktir.

28
Biraz da dizinin izleyicileri ve dizinin sosyal medya ekibinin arasında twitter’da geçen birkaç
konuşmaya göz atalım.

29
Birçok sosyal medya platformu gibi Twitter da bir "kamu alanı" oluşturabilir. Alman düşünür Jürgen
Habermas'ın "kamu alanı" teorisine göre, insanlar kirlerini, görüşlerini özgürce ifade edebilecekleri bir
ortamda bir araya gelirler. "Lucifer" dizisinin Twitter üzerindeki etkileşimleri, izleyiciler arasında bir
diyalog başlatarak bu teoriyle örtüşebilir.

30
In conclusion, Lucifer is a great serie that include media consepts in the content of the serie.

You might also like