You are on page 1of 2

Selçuklu İmparatorluğu uzun süren siyasi buhranlar sebebiyle otoritesi iyice sarsılmış bir durumdaydı.

Bir taraftan Haçlı seferleri ve Fatımilerin düşmanca tavırları bir taraftan Batıniler ve Hanedan içi
mücadeleler devleti zora sokmuş dönüşü olmayacak yollara götürmüştü. Sultan Tapar’ın vefatı ile
Horasan Meliki Sancar saltanatını ilan etti. Sancar, Berkyaruk ve Tapar mücadelesinde aynı anadan
doğma olduğu için Tapar’ı destekledi. Kendisi en uzun süre tahtta kalan Sultan’dı. Kardeşi Tapar için 1
hafta matem merasimi yaptırmış ardından Gazne’yi fethedip Behram Şah’ı tahta çıkarmıştı. Bu zafer
ardından yeğeni Mahmud üzerine yürüdü. 12 Ağustos 1119 yılında iki ordu Save’de karşılaştı ve
Sancar ordusundaki 45 fil sayesinde zafer elde etti. Sancar yeğeni Mahmud’a çok iyi davranmış ve Rey
şehri başta olmak üzere bütün batı eyaletlerini kendisine verdi. Kendisine Sultan unvanını verdi ve
kendisini Büyük Sultan ilan etti. Türkistan, Gazne ve diğer Sultanlıklar üstünde bir makam meydana
geldi. Bu anlaşma ile merkezi İsfahan daha sonra Hamedan olmak üzere Irak Selçukluları ortaya çıkmış
oldu.

Sultan Sancar küçük yaştan itibaren Horasan ve çevresine hakim olmayı başarmış ve yetenekli bir
kadro sayesinde kısa süre içerisinde tüm doğu’yu zarar görmeden idare etmeyi başarmıştı. Hükümdar
olduktan sonra’da doğu’da olduğu gibi batıda da hakimiyeti sağlamış ve uzun süredir başarılamayan
otorite sağlanmıştı. Cend ve Man-kışlag bölgelerine kurduğu üsler Kıpçakların Selçuklular üzerine
değil Güney Rusya ve Balkanlara yayılma fırsatı vermiş ve bu durumda Bizans’ta zor durumda kalmıştı.
1121 yılında İmparator Ioannes’in Peçenek ve Kumanları bozguna uğrattıktan sonra dört bir yana
dağıldılar. Kıpçaklar ise Azerbaycan ve Doğu Anadolu’yu istila etmeye giriştiler. Kafkasya ve
çevresindeki Kıpçaklar müslüman olurken Rusya ve Balkan yarımadası tarafında bulunan kıpçaklar ise
Hristiyanlığa geçiyordu. Sultan Irak Selçuklularının meseleleriyle’de uğraşmış vefat eden Sultan
Mahmud’un (önceki sultan Tapar’ın oğlu ve Sencer’in yeğeni) kardeşleri Mes’ud Tuğrul ve Selçuk Şah
arasındaki mücadeleyi yatıştırmıştı. Ardından Şamani Türkleri ve Kıtayları mağlup ederek Batıniler ile
mücadelede Tapar dönemi gibi bir dönem başlattı. Kıtayların bir kolu olan Kara-hıtaylar Balasagun
hudutlarına yaklaşında Kaşgar Hükümdarı Ahmed Han 1122 yılında Kara-hıtayları uzaklaştırdıktan
sonra hudutlar üzerinde onlara yurtlar verdi ve Kıtayların akınlarını durdurmayı amaçladı. Bu
önlemlere rağmen Karluk, Kanglı ve Oğuzların yardımı, Semerkand Alevilerinin reisi Eşref bin
Mehmed’in desteğiyle isyan eden Gök Sagunu fırsat bilen Kara-hıtaylar Balasagun şehrini işgal etti.
Karahanlı hükümdarının yardım çağrısı üzerine 1130 yılında Sancar Ceyhun Nehrini geçerek Kara-
hıtayları bozguna uğrattı.

Sultan Sancar tüm bunlar olurken müslüman ve Selçuklu devleti mensubu gözüküp düşmanlara koz
veren düşmanlarından duyduğu şikayeti 1133 yılında Halifeye göndediği mektupça uzun uzadıya dile
getirmişti. Semerkand Hanı 1134 yılında Kara-hıtaylara karşı mağlup olunca Sultan’dan yardım
istemiş ancak Sancar uzun süredir Kıpçak sınırında kendi lehine faaliyet gösteren Atsız Sancar üzerine
yürüme kararı aldı. Harezm’de Sultan taraftarlarını tasfiyeye girişen Atsız isyan etmek için
hazırlanıyordu. Bu olaylardan bir yıl sonra yani 1138 yılında Sultan Sancar ile Atsız arasında olan
savaşta Atsız mağlup oldu ve oğlunu bu savaşta kaybetti. Atsız, Sultan’dan af diledikten sonra 1141
yılında Harizm valiliğine tekrar getirildi. Sancar aynı Yıl büyük bir ordu (300.000 kişilik) ile
Semerkand’a vardı. Karahanlı hükümdarı Karluklar’dan şikayet edince Karluklar bir elçi gönderip
bağlılıklarını bildirdi ancak Sultan bu teklifi reddedince Karluklar ve hatta Oğuzlar Selçuklu Sultanına
karşı Kara-hıtayların lideri Gür-Han’ı kışkırtmaya başladılar. Gür-Han, Karlukların affı için bir
teşebbüste bulunsada Sultan bir elçi ile Güür-Han’ı islam’A davet ediyordu. Buna kızan Gür-Han elçiyi
kovunca savaş kaçınılmaz oldu. 1041 yılında Katvan’da yapılan savaşta Sultan Sancar büyük bir
bozguna uğradı. Sultan Sancar eşi dahil çok mühim kimseleri esir verdi ve kaçarak bir kılavuz
sayesinde Belh istikametine çekildi. Böylece Sultan Sancar devletin büyük bir kısmını kaybetti. Atsız
durumdan faydalanarak Merv’i işgal edip Sultan’ın hazinesini yağmaladı.

Atsız’ın bu durumda kendisini Sultan ilan etti. Hızla toparlanan Sancar üzerine gelirken kendisi
Harzim’e kaçmak zorunda kaldı. Sultan kendisine itaate davet maksadıyla bir ok gönderdi. Atsız din
adamlarının şefaatiyle tekrar itaate girdi. Sancar Hıtaylar ile sulh yapıp esirler için yüksek fidye ödedi .
Gorlular (Afganlar) islamiyeti seçtikten sonra Selçuklulardan ayrıldığını bildirdi bunun üzerine Sancar
üzerine yürüyerek mağlup etti. Ancak hükümdarı affederek Herat’a gönderdi. Oğuz Yagbusu
devletinden çıkan Oğuzlar Kara Hıtayların baskısı sebebiyle Türkistan’dan batıya doğru ilerliyorlardı.
Bu sırada 1143 yılında Buhara şehrini talan eden Oğuzlar Kara-hıtayların baskıları sonucunda Belh
şehrine doğru ilerliyorlardı. Bu Oğuz burad kavmi ananelerini koruyordu. 24 Oğuz boyunun Üç-Ok ve
Boz-Ok adı ile on ikişer boy olarak ikiye ayrıldıklarını bilmekteyiz. Üç-Okların idaresi Tuti bey Boz-
Okların idaresi Korkut bey idaresindeydi. Kara Hıtaylar’ın baskılarının çoğalmasıyla Belh şehrine gelen
Oğuz sayısı artmaktaydı. Bu durumu düzene koymak için çabalayan Belh valisi Kumaç Bey bunlara bir
şahne tayin etti. Kendilerinin Sultana bağlı olduğunu bildiren Oğuzlar Şahne idaresini kabul etmediler.
Bunun üzerine Kumaç bir ordu ile üzerlerine yürüdü. 1058 yılında vuku bulan savaşta Kumaç yenilgiye
uğradı. Bu haberi alan sultan derhal buraya geldi. Af dileyen Oğuzlar itaat arz ettiler ancak Sultan’ın
vezirlerinin ısrarı üzerine savaşa karar verdiler. Oğuzlar dar bir vadide yakaladıkları Sultan’ın ordusunu
bozguna uğrattılar ve Sultan Sancar’ı esir aldılar. Sultanı esir almalarına karşın kendi soydaşı olması
hasebiyle tekrar tahta oturtarak önünde yer öptüler. Sultanı yanlarında götürerek çok fenalıklar
yaptılar. Devlet hazinesini yağmalayıp karşı çıkanları öldürdüler.

Sultan Sancar bu mağlubiyetten sonra bütün her şeyini kaybetmişti. Kıpçaklar, Selçukluların savunma
hatlarını yıkmayı başarmış ve Oğuzların yurdu olan Cend, Barçınlıg-kent, Suğnak, Talas ve bütün
Sirderya boyu Kıpçakların eline geçti. Sultan Sancar 3 yıl esir kaldıktan sonra 1156 yılında kaçmayı
başardı. Bu haberi alan sultan’ın bir kısım devlet erkanı Merv’e toplanıp Sultana katıldı. Sultan Sancar
kurtulmayı başarmasına rağmen artık devlet yıpranmış kendisi’de ihtiyarlamıştı. Kurtuluşundan 6 ay
sonra 1156 nisanında hayata veda etti. Sultan Sancar’ın vefatıyla Selçuklu imparatorluğu iyice
çözülmeye giderek küçük idareler haline geldi ve parçalanıp yok oldu.

You might also like