You are on page 1of 21

MEDİTASYON

EĞİTİMİ
3.MODÜL

EĞİTMEN: DERYA DİNDAR


1-ÇAKRA MEDİTASYONU UYGULAMASI
ÇAKRA MEDİTASYONU UYGULAMA AŞAMALARI

1. İlk seriler — yeryüzü: Beş tam nefes döngüsü için burun deliklerinden içeri ve
dışarı doğru nefes alarak başlayın. Bu ilk beş nefes dizisi, kendinizi yeryüzünün
elementi ile arındırmaya odaklanmıştır. Solunduğunuzda, dünyanın enerjisini ve
manyetizmasını size çekeceğinizi hayal edin. Hafif enerji sistemlerinizde dolaşır
ve vücudunuzun canlılığını ve gücünü yeniler ve yeniler. Siz nefes verirken,
dünyanın manyetik alanının arındırılmış ve serbest bırakılacak olan tüm ağır,
büyük elementleri veya enerjileri toprağa çekeceğini hayal edin. Her nefeste,
özgürce nefes, yaşam ve enerjinin yeniden canlandırılmasını, daha hafif, daha
az yoğun ve daha net hissedileceğini hissedeceksiniz.

2. İkinci seri – su: Daha sonra ikinci bir dizi beş nefesle, kendinizi suyun enerjisi
ile arındırmayı hayal edin. Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan nefes alıp
verdiğinizde, yukarıdaki cennetlerden size akan saf, temiz bir enerji şelalesi,
içinden akan ve yaşamınız boyunca hareket eden enerji akışını engelleyebilecek
her şeyi arındırıp, arındırırken . Her nefeste, temiz ve net bir şekilde
yıkandığınızı hissedin, çünkü bu enerji ve ışık akışı size doğru akar.

3. Üçüncü seri — ateş: Bir sonraki beş nefes serisiyle, kendinizi ateş unsurundan
arındırın. Ağzınızı teneffüs ederek ve burun deliklerinden nefes alıp
verdiğinizde, nefes akışının soluklaştığınız gibi güneş plexusunuza
odaklanmasına izin verin ve ardından kalp merkezinizden gelen ışık yükselip,
yandığında, omuz başlarınız arasında parıldayarak ve bir ışık çeşmesi gibi
kafanın tepesine kadar geldiğini hayal et. Ateşi teneffüs etmek, ışığı solumak,
canlandırmak ve enerjinin bu sirkülasyonunun geri kalan kirleri ya da tıkanıklığı
toplayan ve onları kalbinizin ateşlerinde ışığa ve ışığa yakan arındırıcı bir ateş
olduğunu doğrulayın.

4. Dördüncü seri — hava: Bir sonraki nefes döngüsüyle kendinizi hava elementi
ile arındırmayı hayal edin. Ağzınızı teneffüs ettikten sonra, hava elemanının,
tüm vücudunuzun boşlukları boyunca esen rüzgar gibi, içinden geçen herhangi
bir yoğunluk veya tıkanıklık hissini arındırarak, hava elemanının içinden
geçtiğini hayal edin.

5. Beşinci seri — eter : Son olarak, burun deliklerinizle çok nazikçe nefes alarak,
kendinizi en ince unsurla arındıracağınızı düşünün – eskilerin “eter” öğesi veya
uzayı infüze eden en süptil enerjiler veya sonsuz potansiyellerin kuantum alanı.
Bu en ince nefese kalan herhangi bir sağlamlık veya yoğunluk hissini eritin ve
kalbinizin ve zihninizin açık ve sonsuz gökyüzü gibi geniş olmasına izin verin.
6. Kapanış: Enerjik ve saflaştırılmış, sadece 25 nefesin olduğu yerde gerçekleşen
süptil, ancak derin kaymayı hissedin. Bu uygulamadan sonraki
meditasyonunuza veya günlük yaşamınıza odaklanma, sakin ve derin bağlılık
hissini taşıyın.

2-DERİNLEŞME MEDİTASYONU UYGULAMASI


Sesimi takip et…
Yemyeşil bir patikadan geçiyorsun.
Patikanın sağ ve sol tarafında büyük ağaçlar var.
Ağaçların ardındaki yeşillikler, rengarenk çiçekler arasında yürüyorsun.
Etrafta yeşilin binlerce tonu…
Derin bir nefes alıyorsun.
Aldığın bu nefeste bu güzel rüyayı ve ormanın kokusunu iyicene içine işliyorsun.
Her adımında daha çok gevşiyor daha çok keyif alıyorsun.
Kafanı kaldırıyorsun gökyüzünün derin maviliğine bakıyorsun.
Masmavi bulutsuz bir gökyüzü.
Güneş sana göz kırpıyor güneş ışıklarının bütün bedenini ısıttığını şu anda
hissediyorsun.
doğayla iç içesin heryerde çimen kokusu toprak kokusu kuş cıvıltılarını
dinliyorsun.
Her adımında daha çok gevşiyor etrafının daha çok farkına varıyorsun.
Yeşil bir huzurdasın mavi bir özgürlükte …
Sadece sen varsın ve senin yaratmış olduğun o doğa.
Her adımında kendini daha çok seviyorsun.
Her adımında kaygılarını geride bırakıyorsun.
Derin bir nefes alıyorsun ve veriyorsun.
Etrafta mis gibi nergislerin kokusu.
Sen adım attıkça o büyülü koku bütün bedenini sarıyor şifalanıyorsun…
ormanlı yolu geçiyorsun.
Her adımında sıkıntılarını endişelerini arkanda bırakıyorsun.
Karşında ufak bir yamaç ve yemyeşil bir tepe.için coşkuyla doluyor.
Yamacı hızlı adımlarla koşmaya başlıyorsun.her adımında bedenini daha güçlü
hissediyorsun kendini daha dinamik daha olumlu, sorunlarından daha uzak bir
köşeye çekilirmişçesine hızla koşuyorsun

..bir iki üç….on… işte tam tepenin üzerindesin…

Sesimi takip et.


Şırıl şırıl akan bir dere.
Köklü bir söğüt ağacı.
Heryer yemyeşil.
Hala kulaklarında kuş cıvıltıları.
Yamacı çıktın.
Yoruldun.
Söğüt ağacının altına uzandın.
Dinle işte…
Çimenlerin bedenine toprağın bedenine değmesine izin ver şimdi ve şu anda.
Bunu hissediyorsun…
Sesimi takip et…
Gözlerin kapalı.
Vücudun bir kuş tüyü kadar hafif.
Gökyüzü masmavi sana gülümsüyor.
Etrafta inanılmaz güzel bir sessizlik var.
Gezin bu sessizlikte.
Kafanı kurcalayan ne varsa bütün sıkıntılarını geride bıraktın.
Kadece sessizliğin sesini dinle.
Ormanın ve yeşilliğin büyülü kokusunu içine çek.
Oerin bir nefes al nefesini verirken gevşe.
İyicene derinleşiyorsun.
Doğayla bir bütünsün.
Yaratıldığın için şükrediyorsun.
Şimdi söyleyeceklerimi kendin için yüksek sesle tekrarla.
Hazırsın bütün vücudun gevşedi.
Doğayla bütünleştin.
Sıkıntılarını yamacı çıkarken geride bıraktın.
Seni rahatsız edecek hiçbir düşüncen yok
Burası senin rahatlamam gevşeme huzur bulma bahçen.

Sesimi takip et…


Huzurun farkındasın.
Mutlusun.
Kaygılardan uzaktasın.
Sadece kendin için buradasın.
Kendine söyle.
Kendimi seviyorum.
Kendimi onaylıyorum.
Ben başarılıyım. ben mutluyum.
Yaşamla bir bütün içindeyim.
Kendime güveniyorum.
Önüme çıkacak engelleri aşacak kadar kuvvetliyim.
Bundan sonra hayatında ne yaşarsan yaşa olayların pozitif yönlerini görmeye
başlayacaksın.
Söyle…
Pozitif düşünmeye karar verdim ve hayatıma geçirmeye söz veriyorum.
Kendime olan saygım yükseldi.
Özgüvenim arttı.
Hayat hakkında yaşam hakkında ve geleceğim hakkında endişelerim yok artık…
İyimserlikle nefes alıyorum.
İstekle mutlulukla kendine güvenen dünyayı seven sevdiklerimle güzel bir
Yaşamı hak eden bir insanım.
Bütün korku kaynaklarımı geride bıraktım.
Öfkelerimi geride bıraktım.
Ben değişim için hayatımı en güzeliyle yaşamak için her şeye sahibim.
Şimdi ve şu anımda her zaman mutlu başarılı sağlıklı huzurlu bereketli hayattan
Zevk alan sonsuz şimdi şu güzel anın içinde.
Bunu her anıma özümseyerek yaşamımda görmek, yaşamak, hissetmek için
Kendime izin veriyorum.
Daha mutlu olmak için kendime izin veriyorum.
Daha pozitif olmak için kendime izin veriyorum.
Daha huzurlu olmak için kendime izin veriyorum.
Problemleri daha rahat aşmak için kendime izin veriyorum.
Kendimi sevmeye izin veriyorum.
Kendimi seviyorum.
Sonsuz şimdi anın içinde yaşamıma saydığım bütün güzellikleri görmek için
Kendime izin veriyorum.
Kendimi sevmeye izin veriyorum.
Olumlu duygularımı ortaya çıkarmak sonsuz anımın içinde yaşamak için
Kendime izin veriyorum.
Sonsuz şimdi anın içinde

3-YARATIM MEDİTASYONU

Merhaba kendi içine doğru bu yolculuğa çıkmaya karar verdiğin için çok mutlu
ol.
Bu yolculuk sadece hayal ettiklerini kavuşmanı sağlamayacak, seni değiştirecek,
gerçek benliğinin özünü ne olduğunu anlamanı sağlayacak.
Bu meditasyondan sonra istediğin deneyimi tezahür ettirmekte kalmayacak,
sahip olduğun eşsiz gücü nasıl kullanman gerektiğini de bileceksin.
Şimdi şunu düşünmeni istiyorum, gerçek nedir?
Beş duyumuz da algıladıklarımız mı?
Kızıl ve mor ötesi ışığı göremiyor, üçüncü boyut dışında Matematiksel olarak
Farklı boyutları algılayamıyoruz.
Etrafımızdaki elektromanyetik dalgaları da göremiyoruz.
Ancak onları algılayamıyor oluşumuz onların olmadığı anlamına gelmiyor.
Tıpkı senin isteklerini henüz deneyimleyemiyor olmanın onların olmadıkları
anlamına gelmeyeceği gibi.
Şimdi rahat olduğun bir pozisyon al ve gözlerini kapat, sadece nefesine odaklan.
Derin derin nefes alıp vermeye başla.
Her nefeste yaşam enerjisinin bedenine dolduğunu hisset.
Ciğerlerinin, kürek kemiklerinin, sırtının, göğüs kafesinin, diyaframının nasıl
genişlediğini hisset.
Nefes al, ver. Nefes al, ver. İyice gevşedi. Bütün ağırlığını oturduğun
Ya da yattığın yere bırak. Kollarını, bacaklarını sertini, kalçanı kürek kemiklerini,
bütün bedeninle koltuğa bırak ve iyice gevşedi.

Nefes al ve ver. Nefes al ve ver.


Şimdi kendini şeffaf bir balonun içinde hayal et ve o balonun içinde bedeninin
içinde bir yolculuğa çık. Işığının en üstünden aşağıya inmeye başla. Geriden
alnını, gözlerini, burun kemiğini gör. Yavaşça aşağı inmeye devam et.
Dudaklarını ve çeneni geçtikten sonra, boğazını geçerek göğüs kafesinin tam
ortasında dur. Ardından küçük bir manevrayla kalbinin karşısına geç ve iyice bak
ona. Seni hayatta tutmak için nasıl hiç durmadan çalıştığını fark et. Bütün
gücüyle kana nasıl toplayıp, dağıttığını fark et. İyice yaklaş ona, yavaşça kalbinin
içine gir. Kalbinin içinde kendini olağanüstü bir yerde hayal et. Devasal ağaçların
olduğu, yemyeşil bir yerdesin. Biraz ileriden tatlı bir su sesi geliyor.
Burnuna binbir çeşit çiçeğin kokusu dolduruyor. Ayağının altındaki ıslak
çimenleri hisset.
Sayısız kuş neşeyle, oradan oraya uçuşup cıvıldaşıyor.
Yavaşça yürü, ırmağın kenarına gel.

Etrafına bak neler var?


Çiçekler, böcekler, ağaçlar, kuşlar, tüm doğa hepsi ve her şey dünyanın bir
parçası tıpkı senin gibi. Hisset bunu. Sen de onlar gibi, ana kaynağın bir
parçasısın. Sevgi gönder dünya anneye. Tatlı bir rüzgâr tenini okşuyor, ılık güneş
tüm bedenini yalayıp geçiyor. Eğer orada olmasaydı yaşamda olmazdı. Her şey
nasıl da birbiriyle bağlantılı, hisset. Güneşe de sevgini yolla.
Şimdi yavaşça yerinden doğrul ve kalbinin kutsal mekanına doğru ilerle. Ruhun
seni gitmen gereken yöne götürecek. Oradaki titreşimi ve değişimi hisset.
Etrafına bak neler var orada? Burası yüksek benliğinle bir araya geleceğin yer.
Birazdan onu buraya çağıracak ve onunla temasa geçeceksin. Ona arzu ettiğin
şeyi tüm detayları ile söyleyecek ve bunun ne zaman, nasıl ve ne şekilde
olacağını ona bırakacaksın. O senin kaynakla bir olan ilahi parçan ve o senin için
iyi olanı bilir. Şimdi yüksek benliğini çağırma, isteklerini tüm detayları ile
söyleme zamanı.
Sözlerine her zaman yüksek benliğim benim için en uygun olan diye başlamalı,
ardından tüm detayları ile tarif etmeli ve son olarak onu sana yollamasına izin
vermelisin. Şimdi istediğin her şey her ne ise onun gerçekleştiği ana git ve neler
olduğunu gör o an da.

Etrafında kimler var?


Sana neler söylüyorlar?
Sen ne yapıyorsun?
Neler hissediyorsun?
Neler oluyor arzun gerçekleştiği an da?
Hisset, bütün detayları ile gör ve yaşa o anları. Zihnin seni istemediğin yerlere
götürdükçe odağına geri dön. Ve bu arzunun gerçekleştiği anı tüm ayrıntısı ile
hayal etmeye devam et.

...................5 dk kadar sessizlik...........(sadece meditasyon müziği ve burun


nefesleri)............

Şimdi yavaşça bulunduğun ana geri dön. Ellerini ve ayaklarını hisset. Gözlerini
açmadan evvel sürekli hatırlaman gereken şu cümleyi söyle kendine; ‘hayatımın
her anını bilinçli olarak ben yaratıyorum ve istemediğim he şeyi değiştirme
gücüne sahibim’. Unutma dünya bir aynadır ve içinde ne varsa onu yansıtır. Bu
yüzden sen değişirsen, her şey değişir. Şimdi kendine teşekkür et, derin bir
nefes al ve gözlerini aç.

4-ÖZ ŞEFKAT MEDİTASYONU

Rahat edeceğiniz bir pozisyon alın, oturabilir veya yatabilirsiniz. Gözlerinizi


kapatın, burnunuzdan yavaşça nefes alın ve aldığınız nefesi yine burnunuzdan
yavaşça verin. Bunu bir kaç kez tekrarlayın. Her nefes verişinizde biraz daha
gevşediğinizi hissedin.
Tüm gerginlikler vücudunuzdan akıp, gidiyor. Yavaş ve sakin bir şekilde nefes
alıp vermeye devam edin. Dikkatinizi oturduğunuz veya uzandığınız yerin
bedeninizle temas eden noktalarına odaklayın.
Oturduğunuz ya da uzandığınız yeri hissedin. Ayak tabanlarınızın uzandığınız ya
da oturduğunuz yerle temasına odaklanın. Tüm duyumlarınızı inceleyin.

Vücudunuzun oturduğunuz ya da uzandığınız yerle temasında ne


hissediyordunuz?
Sıcaklık?
Karıncalanma?
Soğukluk?
Veya hiçbir şey?

Bu meditasyon sırasında zihniniz herhangi bir düşünce, duygu veya ses ile
dağıldığında hemen bunu fark edin ve nazikçe egzersize an a geri dönün.
Şimdi gördüğünüzde içinizde şefkati hissettiğiniz biri veya bir şeyi hayal edin.

Sevdiğiniz birisi, belki bir bebek?


Belki bir kedi veya köpek yavrusu?
Bakınca şefkat duyduğunuz herhangi biri. Onu tüm detayları ile görün, sesini
duyun. Kokusunu hissedin. Onu gördüğünüzde veya dokunduğunuzda oluşan
duyumları hissedin. Onu hayal ettiğinizde oluşan duyguyu derinden hissedin.
Yüzünüzde bir gülümseme belirdiyse buna izin verin.
Bu sıcacık sevgi ve şefkat duygusunu aldığınız her bir nefesle tüm vücudunuzda
hissedin.
Yargılama yok, nefret yok, saf sevgi ve koşulsuz şefkat var.
Bu duygunun bedeninizdeki yansımasına bakın.
Duygu anında bedeninizde nasıl duyumlar hissediyorsunuz?
Belki göğüs bölgesinde bir dalgalanma, yüzünüzde bir sıcaklık ya da başka bir
şey.
Şimdi hayal ettiğiniz bu şefkat resminin canlı görüntüsü yavaş yavaş
bulanıklaşsın ve yavaşça kenara çekilsin. Ancak o sıcak şefkat duygusu sizinle
kalsın.
O sıcak duygunun hissedildiği kişi olmak, nasıl olurdu?
Mesela kendi kendiniz içinde böyle hissetseniz nasıl olurdu?
İki elinizi şimdi kalbinizin üzerine yerleştirin ve yavaş derin nefesler almaya
devam edin. Elinizden bedeninize yayılan sıcaklığı hissedin.
Nefes alıp, verirken aldığınız nefeslerin yumuşaklık, sıcaklık, anlayış ve şefkat
içerdiğini hayal edin.
Sanki nefesinizin içinde partiküller olarak bunlar var. Ve nefes aldıkça
yumuşaklık, sıcaklık, anlayış ve şefkat bedeninizin her yerine yerleşiyor.
Nefes bedeninize doldukça şefkat duygusu da tüm bedeninize yayılıyor. Bunu
hissedebilmek için kendinize zaman verin ve bu şefkat duygusunun tadını
çıkarın.
Şimdi zihninizde çocukluk halinizi canlandırın. Çocuk haliniz ve şimdiki haliniz
Yan yana oturuyorlar. Zihninizde bu resmi görün.
Çocuk halinizin yüzüne şefkatle bakın ve başını okşayın. Dilerseniz ona sarılın.
Şimdi ona duymayı en çok ihtiyaç duyduğunuz yumuşak ve şefkatli sözleri
söyleyeceksiniz. Bunlar aynı zamanda çocukluğunuzda da duymaya ihtiyaç
duyduğunuz ama belki duyamadığınız sözler olabilir.

Kendinize sorun;
‘hayatın boyunca her gün hangi sözü duymak isterdin?’
‘Neyi duymaya ihtiyacın var?’
Hiç acele etme, bir kaç dakika düşün

..............2 dk.................... Şimdi çocuk halinizin gözlerinin içine bakın ve ona


şefkatle şunları söyleyin;

“Ben hep senin yanındayım ve hep yanında olacağım. Seni çok seviyorum, sana
güveniyorum ve sen daima güvendesin. Seni olduğun gibi, hatalarınla, olduğun
gibi seviyorum ve kabul ediyorum. Sen güzel ve sevilmeyi hak eden bir insansın.
Sen değerlisin, sen istediğin her şeyi başarabilirsin. Merak etme, bunu da
atlatacağız. Ne yaparsan yap, ben daima seninleyiz ve yanındayım. “

Şimdi çocuk halinizin yerine geçin ve bu sözleri duyduğunuzda hissettiğiniz


güveni, şefkati ve mutluluğu tüm bedeninizde hissedin. Ne zaman bu sözlere ya
da şefkate ihtiyaç duysanız, bu meditasyonla kendinizle bağlantı kurup,
tekrarlayabilirsiniz. Bu meditasyonun kendinizi acımasızca eleştirme davranışını
azalttığını, öz güveninizi yükselttiğini ve kendinizi daha iyi hissettireceğini
göreceksiniz. Şimdi yavaşça gözlerinizi açabilir, kendi gerçekliğinize
dönebilirsiniz.

5-KONSANTRASYONU SAĞLAMA MEDİTASYONU

Dikkatini dışarıdan yavaşça bedenine getir. Bedeninde nefesle beraber


gerçekleşen hareketleri hisset. Eğer bedeninin herhangi bir bölümünde
gerginlik hissediyorsan her nefesle biraz daha gevşediğini hayal et. Şimdi
dikkatini yüzüne getir ve yüzündeki tüm kaslar gevşesin. Alın bölgen rahat ve
gevşek. Göz çevren, ağzın, yanakların, çenen, rahat, yumuşak ve gevşek.
Omuzların, kolların rahat. Karnın, bacakların rahat.. .............
Şimdi 3 kez derin nefesler al ve ver. Yavaş ve derin nefesler. Aldığın her nefesin
bedeninde yarattığı etkiyi ve yolculuğu fark et. Endişelerin, beklentilerin ve
varsa bedeninde gerginlikler verdiğin her bir nefesle gevşesin.
Nefesini kontrol etme bırak aksın nefesler. Sen şu an dansın. Zihnin temiz ve
dikkatin meditasyonda. .............

Şimdi odağını kendi zihnine getir, zihnini izliyorsun. Algın açık, zihnin berrak.
Düşünceler, duygular, hatıralar, resimler zihninde önce beliriyor, sonra geçiyor.
Sen zihnin alanında ne beliriyorsa onu gözlemliyorsun. Onlar hakkında yorum
yapmadan sadece izliyorsun. Peşlerine takılmıyorsun. Televizyon izler gibi veya
gökyüzünden geçen bulutları izler gibi...
Onları sadece izle. Zihnini dinlendir, sadece nefesini takip et. Eğer peşlerine
takıldığını, dikkatinin dağıldığını farkedersen istersen seni meditasyondan
uzaklaştıran bu şeye bir isim verebilirsin.

Ses, anı, düşünce, endişe gibi isimler olabilir


Eğer zihnini takip edemediğin için kendine kızarsan, bunu da gözlemle. Zihninde
ne oluyorsa gözlemle. Hiç bir şey yapmadan, zihnini sadece izle ve dinlen.
Zihnini izlemeye geri dön.
Sen şu an izleyicisin, zihnini izlemeye geri dön.
Farkındalığına geri dön. Hazır olduğunda gözlerini açabilir, meditasyonu
sonlandırabilirsin.

6-MEDİTASYON UYGULAMASI/ÖFKE KONTROLÜ


Rahat bir pozisyondasın. Alnın rahat, gözlerin, yanakların, çenen rahat. Tüm
yüzün gevşek ve rahat. Omuzların, karnın, gevşek ve rahat. Nefeslerin doğal ve
çabasız. Zihnin şu an da. Şimdi dikkatini sözcüklere getir. Öfke zaman zaman
hepimizin hissettiği ortak, insani bir duygudur. Ancak üzerinde çalıştıkça onu
yönetebilir bir hale gelmek, zihin konforumuzu bozmasını engellemek
mümkündür. Bunun için önce öfkenin sorumluluğunu almayı öğren.

Öfke bizim zihnimizle ilgilidir. Çünkü öfkenin başladığı yer zihindir. Süreç çok
basittir. Zihinde öfkelenme eğilimi vardır. Çoğu zaman pasiftir, hoşlanmadığı bir
kişi ya da durumla karşılaşır ve öfke aktive olur. Yani bu zincirin başında, zihinde
öfke eylemi vardır. Şimdi öfkesini iyi yöneten birini düşün. Tanıdığın çevrenden
biri olabilir.

Bu insan neyi farklı yapıyor?

Hangi özelliği ile öfkeye kapılmamayı seçiyor?


Bu özellik sabır olabilir mi?

Bu kişilerin zihninde öfke eğilimi az, sabır eylemi fazla olabilir mi?

Diğer yandan öfke yanan bir ateş gibidir. Ateş ne kadar büyük olursa olsun, ona
odun atmazsak bir süre sonra sönmeye başlar. Aynı şekilde öfkeye dahil olmaz,
onu izler, onu beslemezsek o ateş kendi kendine sönecektir. Çünkü en güçlü
öfke atağı bile bir düşüncedir. Geçmişten öfkeli olduğun bir anı düşün. Öfke seni
rahatsız edecek kadar büyük bir gücü nereden buldu? Onu kim büyüttü? Öfke
aldığınız kararları da etkiliyor. Araştırmalara göre beynin doğru ile yanlışı ayırt
eden davranışları değerlendirdiği bölümü olumsuz etkileniyor. Öfke kafa
karışıklığı yaratıyor ve doğru karar veremediğimiz için öfke anında yaptıklarımız
durumu daha da zorlaştırıyor.

Peki senin öfkeliysen aldığın kararlar ne kadar sağlıklı?

Geçmişten örnekler hatırlıyor musun?

Bunları düşünerek gününe devam etmeye ne dersin?

Ve bir dahaki seferde öfke hissettiğinde nefeslerini sayar mısın?

10’a kadar sayarken nefeslerini say ve sakin nefesler al, ver. Verdiğin nefesleri
daha uzun tutarak nefes al, ver. Farkındalığına geri dön. Hazır olduğunda
gözlerini açabilir, meditasyonu sonlandırabilirsin.

7-BOLLUK-BEREKET MEDİTASYONU
Bilincin derin dönüşümünü kullanacağımız bu meditasyonda, içindeki bereket
hissine temas edeceğiz. İçine doğru yapacağın bu yolculuk, gitgide rahatlamanı
ve bu derin gevşeme halinde, bolluk ve bereketi hayatına çekmen gereken
duygu tonuna ulaşmanı sağlayacak. Bu şekilde bilinçaltının takılı kaldığı ve seni
artık geliştirmeyen düşünce ve duygu kalıplarından çıkıp, asıl gücüne temas
edebilirsin. Niyetler sadece düşünce olarak başlasa da, zamanla içine duygu
katıldıkça kendi çekim alanını oluşturur. Doğru bir inanç yapısıyla yaşamını
sürdürdüğünde, evren buna uygun koşulları sana getirir. Bu anları temas
etmeye niyet ettiğimizde, onları hayatımıza çekeriz. Fiziksel gerçekliğimizden
dönüşüm geçirmeye başlar. Bu dönüşüm şu an hayal bile edemeyeceğimiz şekle
gelebilir. Çünkü kendi kendimizi dönüştürme niyetimiz belli bir düzeye
eriştiğinde, evrensel enerjilerden destek görmeye başlarız. Eğer bu
mekanizmayı kavrayabilirsen, bilinç altının almaya açık olduğu meditatif bir hale
girerek onu kullanma yönünde ilk adımları atabilirsin.
Şimdi doğal ritminde nefes al. Nefesini seni git gide rahatlatmasına izin ver. İpi
çözülmüş bir sandal gibi, doğal olarak bedeninin hislerinden ve etraftaki
seslerden yavaş yavaş uzaklaşmaya bırak kendini.

Gözlerin kapalı, sen rahatça nefesini dinlerken ve kapalı göz kapaklarının


ardındaki karanlığın içinde, kendine huzurlu bir yer bulurken, zihnine
düşünceler gidip gelebilir. Sen onlara tutunmadığın sürece, hiçbir düşünce ve
duygu seninle kalmayacaktır. Sen serbestçe onların üzerinde yüzen bir varlık
olmayı seçtiğinde, tüm düşünceler çok uzaklarda, artık hiç göremediğin kadar
uzaklara çekilerek kaybolan gölgeler gibi seni terk eder. Nefesim bir dost gibi bu
yolculukta sana eşlik ederken, bedenin git gide daha rahatlıyor. Nefesin seni
daha derine yönlendirirken, istediğin içsel bilgiye ulaşabileceğini biliyorsun.

Şimdi seni kocaman gövdesi ve sonsuza uzanan muhteşem dallarıyla, bolluk ve


bereketle temas etmeni sağlayacak bir ağacın yanına götürüyorum. Patika bir
yoldan ilerleyerek, bu kocaman ağacın olduğu huzur dolu bahçeye giriyoruz.
Çevrede kuşların cıvıltısından ve rüzgârın rahatlatıcı esintisinden başka hiçbir
şey yok.

Burası çok huzurlu ve kendini tamamen güvende hissedebileceğin bir bahçe.


İşte önünde evrenin ilahi bereketini, varlığıyla sana gösteren, muhteşem bir
ağaç. Gövdesinden mutluluk ve varoluş halinden doğan esenlik enerjisi
yayılıyor. Seni mıknatıs gibi kendine çekiyor.

Ağacın gövdesine dokunmak istiyorsun. Ellerinden bedenine yayılan şifa


enerjisini tüm benliğinle kabul ediyorsun. Toprağa yayılmış güçlü köklerinden,
dünyanın tüm sevgisini sana aktarıyor. Köklerinden gelen bu enerjiyi daha da
fazla hissetmek için, ağaca sarılıyorsun. Onun şefkatini ve aynı zamanda saf
sevgisini hissediyorsun. Dünyanın bolluk ve bereketini alıp, kabul etmene aracı
olan bu güzel ağaca, büyük bir minnet duyuyorsun.

Ona sarıldığında bedeninin onunla birleştiğini, hatta bir bütün olduğunu


hissediyorsun şimdi. Onu sonsuza uzanan dallarını, üzerindeki binlerce yaprağı
ve toprağa giden güçlü köklerini kendi bedenin gibi hissediyorsun. Dünyanın
bereket enerjisi ile uyumlu anına kadar, kendini bu enerji akışına
bırakıyorsun.................

Şimdi kendi doğal ritminde nefes aldıkça, huzur tüm ve varlığını kaplıyor ve bu
sakinlik de, ağacın enerjisinde yüksek benliğin seni daha fazla rahatlık bulacağın
alemlere taşıyor...............

Şu an tüm varlığının çözülmeye başladığını hissedebilirsin. Sen aslında huzurun


kendisisin. Nefesin sanki derin bir uykuda olduğun gibi, uzun ve rahat.
Bu durumdayken, içinde ufak bir merak kırıntısının belirmesine izin ver. Acaba
hayatının hangi alanında daha fazla gelişime ihtiyacın var?

Hayatının daha zengin, daha bereketli ve üretken olabilmesi için, ne tür bir
değişimi davet edebilirsin? Bu derin rahatlık halinde, kendi yanıtlarını
bulabilmen için, seni bir süre bolluk ağacıyla bütünleşmiş halde bırakacağım..Bu
esnada sadece nefesine odaklan. ..............

Artık bu güzel ağacın enerjisinden uzaklaşarak, kendi gerçekliğine dönme


zamanı. İçinden bazı yanıtlar gelmiş olabilir veya henüz kelimelere
dökemediğim bazı duyguların içinden yükselmiş olduğunu fark etmiş olabilirsin.
Zihnini net hayat planları veya henüz anlamlandıramadığımız belirsiz uçuşan
duygular gelmiş olabilir. Her ne geldiyse onların arka planda uçuşmasına izin
ver. Tüm bu hisler ve düşünceler, zaman içinde hayatında daha fazla yer
edinecek.

Yeni keşiflerin zamanla hayatını yeni gerçeklikleri haline gelecek. Bu güzel


bahçeden ayrılmadan önce, etrafın ve dünyanın nasıl da bolluk ve bereketle
dolup taştığını görmek için, tekrar bakmanı istiyorum.

Bu aslında varoluşun doğal hali, bolluk ve bereket senin özün. Hiçbir zaman
ondan ayrı olmadın ve hiçbir zaman ondan ayrı olmayacaksın. Kendi
gerçekliğine döndüğünde de, elini dokun durduğun her nesne de bu bulduğun
hissetmeye devam edeceksin. Huzur, bolluk ve bereket senin doğal halindir.
Bunu sakın unutma! Artık kendi gerçekliğinde bu bilgi ile, mutluluk dolu günlere
yürümeye hazırsın. Şimdi hazır olduğunda gözlerini açabilirsin, derin bir nefes
al!

8-ZİHNİ DURGUNLAŞTIRMA MEDİTASYONU


Şimdi yatağınıza veya rahat bir koltuğa yerleştiniz. Derin nefesler alın ve verin.
Bir derin nefes daha alın ve verin. Nefes verdikçe omuzlarınızın rahatladığını
hissedin. Şimdi gözlerinizi kapatın ve farkındalık alanınızda olan her şeyi olduğu
gibi kabul edin. Bedeninizdeki hisler, içinizdeki duygular, zihninizdeki
düşünceler, kulağınızdaki sesler.....

Tüm bunların farkında olun ve derin nefesler alarak, içinizde olup bitenleri
izleyin. Meditasyon boyunca çeşitli düşüncelere dalıp, beni takip edemezsiniz
kendinizi tamamen rahat bırakın. Zihninizden gelip geçen düşünceler, bırakın
geçsin. Zihninizi boşaltmak için çabalamanıza gerek yok. Şu anda bütün bunlar
olmaya devam ederken, bedeninizin gevşemesine izin verin. Bırakın tüm
bedeninizdeki kasları gevşesin.
Boynunuz, omuzlarınız, kollarınız, göğsünüz, karnınız, iç organlarınız,
bacaklarınız ve ayaklarınız gevşesin. Onları bir süre unutun ve dinlenmeye
bırakın.

Ben konuşmaya devam ettikçe bu gevşemenin daha da derinleştiğini,


derinleştikçe kendinizi daha iyi hissettiğinizi, daha iyi hissettikçe derinlerdeki
huzur halinin yavaşça daha da tüm benliğinizi yayıldığını hissedin. Şimdi sadece
nefesinize ve müziğin ritmi ile iç huzurunuza yoğunlaşın

Bu gevşeme hali yavaş yavaş derinleşirken, şimdi farkındalığımızı bedeninizdeki


hislere yönlendirin. Bedeninizden gelen hislerin farkında olun. Belki bazı
bölgeleriniz kendini daha fazla hissettirebilir ve belki bazı bölgelerinizi
hissetmiyor olabilirsiniz. Bütün bunların farkında olurken, gelen tüm hisleri
akışına bırakın.

Şimdi içinizdeki duyguları izleyin, hissettiğiniz bu duyguların bedeninizde


nerelerde yoğunlaştığına dikkat edin. Bu duyguları kabul edin ve içinizden akıp
gitmesine izin verin. Duygularınızı olduğu gibi kabul ederken, şimdi dikkatinizi
zihninize yönlendirin. Sadece şu an zihninizde neler olduğunu gözlemleyin.
Herhangi bir görüntü varsa izleyin, zihninizden geçen sesleri dinleyin. Tüm
bunlar kendi akışında devam ederken, sadece dikkatinizi yönlendirdiğinizde
kendi içinizde olanları izleyebildiğinizi fark edin. İç dünyanızda her ne oluyorsa
olsun sadece kabul edin ve sadece izlemeye devam edin.

İzlemeye devam ettikçe tüm duygu ve düşüncelerinizin arka planında daha önce
dikkat etmediğiniz sakin ve sessiz bir boşluğunda olduğunu fark edebilirsiniz.
Seslerin arkasındaki sessizlik, cisimlerin ardındaki boşluk ve akıp giden zamanın
ardındaki zamansızlık ve zihniniz belki de bu durumla hiç tanışmadı.

Ama şimdi bunu fark etmenin zamanı. Akan nehrin yatağını, esen rüzgârın
ilerlediği boşluğu bütün bunların ardındaki huzur.

Ve şimdi tüm dikkatinizi duygu ve düşüncelerinizi, bedeninizin içindeki boşluğa


odaklayın. Bu boşluğun tüm benliğinizi sarması için bir süre bekleyin bu aradaki
içinizdeki hisler, bedeninizdeki duygular ve zihninizdeki düşünceler kendi
akışlarını sürdürebilirler. Dikkatinizi ön plandan, arka plana getirin. Arka
plandaki sessizlik ve huzuru fark edin. .......................

Tüm bu huzurun arka planda daima var olduğunu bilin. Şimdi bir kez daha
bilincinizin içeriğini fark edin. Bu bazen bedenimizdeki bir his, içinizdeki bir
duygu, bazen bir düşünce, bir konuşma, bir ses veya görüntü olabilir.
Bu içeriklerin kendiniz olmadığını fark edin ve kendi kendinize şunları söyleyin;

“Bedenimdeki hislerin farkındayım. Ben hisler değilim. İçimdeki duyguları fark


ediyorum, ben duygular değilim. Zihnimdeki düşünceleri fark ediyorum, ben
düşünceler değilim. Ben sesler, sözcükler ve görüntüler değilim. Bedenimi ve
zihnimi izleyebiliyorum. Ben beden ve zihin değilim. ..................

Varlığınızın ve bilincinizin bütün bunları kapsadığını ve aslında bütün bunların


ötesinde olduğunu fark edin. Ve fark etmek için hiçbir çaba harcamak zorunda
olmadığınızı...............

Bu farkındalıkla birlikte şimdi bir kez daha tekrar edelim; bedenimdeki hislerin
farkındayım, ben hisler değilim. İçimdeki duyguları fark ediyorum, ben duygular
değilim. Zihnimdeki düşünceleri fark ediyorum, ben düşünceler değilim. Ben
sesler, sözcükler ve görüntüler değilim. Bedenimi ve zihnimi izleyebilirim. Ben
beden ve zihin değilim”...............

Ve bütün bunları aştığınızı fark edin. Bırakın o sakin, huzur hali yavaş yavaş iç
dünyanızı bütünüyle kaplasın. Ve diğer her şey onun içinde iyice küçülsün.
Aslında yaşadığınız her an fark etmeseniz de o huzur hani bulunduğunuz yerde
olduğunu ve aynen uzay boşluğu gibi her şeyi içine aldığını bilin. Cisimler ne
kadar büyük olursa olsun, her zaman onlardan daha büyük bir boşlukta
olduğunuzu bilin. Gezegenler, yıldızlar ve galaksi ne kadar büyük olsa da, bu
boşluğun içinde her zaman minicik kaldığını bilin. Şimdi bedeninizdeki tüm
hislerim ve zihninizdeki tüm düşüncelerim bilincinizin sonsuzluğunda ne kadar
minik olduğunu hissedin.

Ve tüm bunların ardında her zaman duran bilginin olduğunu fark edin. Tüm
bunların arkasında tek yapmanız gereken dikkatinizi genişletip, nesnelerin
içinde yer aldığı bu boşlukta birlikte var olabilmek. Önümüzdeki günlerde kendi
dışınızdaki uzay boşluğunu, kendi içinizdeki yansıması olan huzur duygusunu
daha derinden hissettikçe bunun tüm yaşantınızı nasıl genişlettiğini ve
ferahlattığını görebilir, bu huzuru yaşamınızın her alanına taşıyabilir ve her ne
olursa olsun iç dinginliğimiz koruyabilirsiniz.

Şimdi sadece nefesinize odaklanın ve müziğin dinginliğine kendinizi bırakın.


Kendi nefesinizle baş başa bir süre kalın............

Ve istediğiniz zaman, hazır olduğunuzda, gözlerinizi açıp meditasyonu


tamamlayabilirsiniz.
9-MEDİTASYON UYGULAMASI/ÇEKİM YASASI
Derin üç tane nefes al......

Her seferinde ciğerlerin derin nefesle de olduğunu hisset. Nefes al, nefes ver.

Her bir nefes seni sakinleştiriyor. Zihninde gereksiz düşüncelerle oluşan bulutu,
her nefeste kendinden uzaklaştırdığını hayal et. Meditasyon boyunca aklına
gelen tüm düşünceler gelip, geçiyor. Eğer gözlerin açıksa onları kapatabilirsin.
Gözlerini kapat ve karanlığın içerisinde nasıl nefes alıp verdiğini dinle. Bedenin
her hücresi, aldığın her nefesle enerji dolarken, zihnin biraz daha rahatlıyor.

Şimdi yukarıdan altın rengi bir kışın geldiğini hayal et. Tüm tasalarını,
problemlerin ve yorgunluğun bu işin altında eriyip gidiyor. Işığın kafanın
üzerinden, bedenine aktığını, oradan omuzlarına, gövdene, kollarını, bacaklarını
ve ayaklarına kadar yayıldığını hisset. Altın ışık her bir hücreni temizliyor,
rahatlatıyor ve tazeliyor. Bu harika ışık, bedenini muazzam bir enerji ile
dolduruyor. Seni yıkayan bu evrensel ışık, bedenine can veren iç ışığınla
birleşiyor. Evrensel enerji ile temasta iken, bütünle bağlantıda olduğunu,
sevildiğini ve daima destek gördüğünü hissedebilirsin. İç ışığın güçlendikçe,
gitgide daha derin bir huzur ve sakinlikle doluyorsun. Şimdi parıldayan ışık
bedeninle havalandığını ve fizik ve dinle geride bıraktığını hayal et.

İçinde bulunduğun odadan süzülerek çıkıyorsun ve bir bahçeye giriyorsun.

Burası senin hayal Bahçen.

Hayatın ile ilgili her şeyi, her bir düşünce, her bir anı ve duyguyu bir sembol
halinde burada bulabilirsin.

Şimdi bu bahçede gezinmen için biraz seni yalnız bırakacağım.

Etrafı incele ve nasıl bir yer gördüğünü hatırla nefes alışverişlerini unutma
hayatının bahçesi nasıl bir yer?

Şimdi bu bahçede dolaş.................


Bahçen sana nasıl görünüyor?
Bahçen büyük mü, yoksa küçük bir yer mi?
Bakımlı ve düzenli mi, yoksa otlarla mı kaplı?
Bahçede dikkatini çeken özel bir eşya var mı?
Burada ne görüyorsan, yaşadıklarının bir yansıması.
Bahçen şu an nasıl görünürse gözüksün, burada istediğin değişikliği yapmakta
özgürsün. Zaman zaman her bahçe bakıma ihtiyaç duyar. Eğer varsa eskimiş
veya miadı dolmuş eşyaları atabilir, aşırı büyümüş otları ve ağaçları
güzelleştirebilirsin. Hayat bahçene istediğin gibi yeniden elden geçirebilirsin.
Şimdi bahçene yeniden bak, hoşuna gitmeyen ne varsa at ve bakımsız bitkileri
temizle.
Böylece bahçenin tekrar dekore etmek için alan açacaksın.. ..............

Artık geçmişin ağırlıklarından kurtuldu. Bahçende yeni bir alan açtın ve yeni
bitkiler ekmeye hazırsın.

Hayatının hangi alanında değişiklik yapmak istiyorsan, onu bu bahçeye tohum


olarak ekebilirsin. Eline bir torba dolusu, tohumu da aldırdın ve bir avuç aldığını
düşün şimdi. Tohumlar avucundaki ışıkla birleşiyor ve adeta senin bir parçan
oluyor. Onları toprakla buluşturmadan önce, niyet enerjini birleştiriyorsun.

Sen onları diktiğinde, istediğin ürünü vereceklerini biliyorsun. Kariyer, zenginlik,


sağlık, yeni bir ilişki, mutluluk, huzur.....

Avucunun içinde tohum olarak duruyorlar. Şimdi bunlardan istediklerini seç ve


bahçende en uygun gördüğün yerlere ek. Güneş tepende seni sıcacık ısıtırken,
ellerinin altında ısınmış toprağı hisset. Niyet enerjini taşıyan tohumlar, bahçenle
buluşsun. Onları ekerken sanki çocuklarınmış gibi konuş onlarla, onları sevgiyle
verimli toprağı uyumla. .........................

Tohumları diktikten sonra toprağı, bahçende kendine rahat bir yer bul. İstersen
rahat bir şezlongda uzanabilir, istersen kocaman bir ağacın altındaki bir alana
oturabilirsin.
Ilık tatlı bir meltem yüzüne vururken, bahçendeki huzuru nefesinle içine çek.
Tamamen sana ait güç alanında, yenilenmeye bırak kendini. Şimdi huzurla
etrafına bir bak.

Bahçenin ilk geldiğinden bu yana nasıl bir yere dönüştü?


Neleri değiştirdin?
Bahçende en beğendiğin şey ne?
Eğer bahçende anlam veremediğin bir şey görürsen, neden burada olduğunu ve
sana vermek istediği mesajı ona sorabilirsin. İstediğin tüm yanıtları alabilirsin.

Sadece soru ve gelen cevapları dikkate dinle. ...........

Artık bahçeyi geride bırakma zamanı geldi. Bir sonraki ziyaretine kadar bu
bahçe seni bekleyecek.
Ve geri döndüğünde, tohumlarının topraktan çıktığını göreceksin. Tohumların
büyüyüp, güçlü bitkileri dönüştükçe, sembolize ettikleri arzuların birer birer
hayatına girmeye başlayacak. Sen bahçeni sevip, onunla ilgilendikçe hayatın
gitgide büyüyen, gelişen ve gerçekleşen isteklerle dolu bir güç noktasına
dönüşecek. Şimdi istersen sana verdiği tüm nimetler için bahçene teşekkür et.
Burada olduğun süre boyunca topladığın enerjini nefesinde ve içinde hisset.
Geri döndüğünde bu enerji seninle kalacak ve seni daha güçlü yapacak.

İstediğin zaman fiziksel bedenine geri dönebilir ve derin bir nefesle gözlerini
açabilirsin.

10-İÇİMİZDEKİ ÇOCUK MEDİTASYONU


Derin nefesler alıp, yavaşça verelim. Her nefesle sakinleş, dinginleş ve rahatla.

Nefes yaşamdır ve aldığın her nefesle yaşama içine çek. Nefesini hisset ve
nefesinle bütünleş.

Yaşamın kendisi ol. Her nefeste derinliklerine in. Derin bir nefes al, birkaç saniye
tut ve rahatla rahatça ver. Ve tekrar derin bir nefes al. Burnundan nefes al,
biraz bekle ve yavaşça ağzından ver

Aldığın her bir nefesle başından, ayaklarına kadar bembeyaz, tertemiz bir ışık
akarak enerji alanındaki ve fiziksel bedenindeki her türlü negatiflikten seni
arındırdığını hisset. Kendini serbest bırak. Şu anda başka hiçbir şey düşünmek
zorunda değilsin, bırak hayat olduğu yerde kalsın. Sen şu an sadece kendi
gerçek dünyandasın. Aldığın derin bir nefesle, sevgiyi huzuru ve bolluğu içine
çekiyor, verdiğin her nefesle sıkıntılarını, üzüntülerini ve kırgınlıklarını dışarıya
atıyorsun.

Harika bir duygu bu, bembeyaz ışığı solumaya devam et.

Derin bir nefes al, başının üst kısmı, başının arkası, alnın, göz kapakların,
burnun, yanakların, dudakların, çenen, kulakların gevşiyor.

Derin bir nefes al. Boynun, ensen, sırtın, bütün omurların gevşiyor.

Derin bir nefes al. Omuzların, kollarının üst kısımları, dirseklerin, kollarının alt
kısımları, bileklerin, ellerin, parmakların tamamen gevşiyor. Derin bir nefes
daha al. Tüm gerginliklerinden kurtuluyorsun. Göğüs kafesin, kalbin,
akciğerlerin gevşiyor. Derin bir nefes daha al. Miden, karnın, bütün sindirim
sistemin bu tertemiz, bembeyaz ışık ile doluyor. Derin bir nefes al.
Baldırların, dizlerin, bacaklarının alt kısımları, ayak bileklerin, ayakların, ayak
parmakların tamamen gevşiyor. Derin bir nefes daha al. Başının üzerinden ayak
parmaklarının ucuna kadar tamamen gevşiyor ve rahatlıyorsun.
........
Aldığın her derin nefesle sevgi ve huzuru soluyorsun, her hücren harika bir ışıkla
parlıyor. Sen enerjisin, sen birlik tarafından korunan muazzam bir varlıksın.
Yaşadığın bütün olumsuzluklar, haksızlıklar, ruhunda ki Işıl Işıl tertemiz yürekli
çocuğu küstürdü. Bir yerlere saklandı ve bulamıyorsun. O yüzden kendini
umutsuz ve çaresiz, güçsüz ve kırılgan hissediyorsun. Gerçek bu değil. O
muhteşem çocuğun ne zaman ya da kimin tarafından kaybolduğu önemli değil.
Ama onu bulmak zorundasın. İçindeki o güzel çocuğu bulabilmen için önce
affetmelisin.
Senin bu hale gelmesine vesile olan her bir insana, her türlü olayı ve en önemlisi
sana bunu yapmalarına izin verdiğin için kendini affet, affet ve affet.

Bütün kederleri, üzüntüleri, sıkıntıları derin bir nefesle, sanki içinden simsiyah
bir bulut çıkarcasına gitsin. Özgür bırak, terk et, bitsin. Her türlü negatiflik
geldiği kayna geri gitsin, affet, affet ve affet.

Unutma hayatta hiçbir şey çözümsüz değildir. Seni yaradan, önüne sonsuz
Seçenekler serdi. Bunları görebilmek ve yeniden güçlü bir şekilde tutunabilmek,
içindeki dengeyi yeniden oluşturabilmek için o tatlı, masum çocuğu bulman
gerekli. Senin gerçek gücünü ve ışığını bulabilmen için sana yardım edeceğim.
Yalnız değilsin, ben seninleyim. Lütfen şimdi söyleyeceklerimi içinden tekrar et.

“Ben affetmeye hazırım. Eleştiri, korku, utanç, kibir ve pişmanlıklarımı


bırakmanın getirdiği özgürlük hissini sevinçle kabul ediyorum. Eski, sabit ve
gereksiz tüm fikirlerimi terk ediyorum. Artık geçmişimde yaşamamaya karar
veriyorum. Eskiye dair gereksiz yükleri, bugüne kadar taşıdığım için kendimi
affediyorum. Kendimi tam olarak sevmeyi ve değer vermeyi bilemediğim için
kendimi affediyorum. Affetmeye direnci olan yönlerimi serbest bırakıyorum.
Beni inciten, kıran, üzen herkesi affediyorum.
Bu olumsuz duyguların boşalttı yeri huzur, sevgi, sağlık, mutluluk, neşe ve
bolluk ile dolduruyorum. Aldığım her nefese şükürler olsun”

Hafiflemek ve özgürleşmek harika bir duygu, çok güzel.


Şimdi kendini Işıl Işıl akan bir ırmağın kenarında düşle.
Irmağın kenarında ki patikadan ilerliyorsun.
Etraf yemyeşil ağaçlar, çiçekler ve çimenlerle dolu.
Harika görünüyorlar mis gibi havayı kokladıkça, yüzünde kocaman bir
gülümseme beliriyor.
Gerçekten huzurlusun, mutlusun ve sakinsin.
Masmavi gökyüzünde ki, pamuklara benzeyen bembeyaz bulutlar ne kadar da
muhteşemler.
Ağaçların dallarında şakıyan kuşları hayranlıkla dinliyorsun.
Hafif, tatlı meltem tenini sarmalıyor, saçlarının arasında dolanıyor.
Yaradana defalarca yüreğinin derinliklerinden şükür ediyorsun.
Hayatın karmaşası içerisinde bu güzellikler de kaybolmayı unutmuştun.
Baktığın, duyduğun ve kokladığın her şey de Yaradanın sanat eserlerini hayran
oluyorsun.
İşte sen de aynen busun.
Sen de her şey gibi şahane bir sanat eserisin.
Bu güzelliğin, bu birliğin değerli bir üyesisin ve çok önemlisin, çok değerlisin.
Patikanın sonunda bir kulübe görüyorsun.
Oraya doğru ilerleyip, yavaşça kapısını açıyorsun. İçerisi loş, pencerelerden
giren güneş ışığı ortamı yumuşak bir şekilde aydınlatıyor.
Birden bir ses duyuyorsun ve baktığın yerde, duvarın köşesinde, yere
sinercesine oturmuş, yüzü aşağıya inik, kendi küçüklüğünü görüyorsun.
Ürkütmemeye çalışarak, yavaşça yanına ilerliyorsun.
Diz çökerek, elini uzatıp, onun saçlarını okuyorsun ve o başını kaldırıp, masum,
çocuksu, kırılgan gözleriyle sana bakıyor.
İşte o büyülü karşılaşma anında, muhtemelen senin de, onun da gözleriniz
dolabilir.
Hatta yaşlar boş alabilir.
Sakın o güzel yaşlarını silme, kendini engelleme, bırak aksınlar.
Gözyaşları şifadır, arınıyorsunuz, iyileşiyorsunuz.
Onun o güzel gözlerinin içine bakarak, şimdi diyeceklerimi ruhunun
derinliklerinden tekrar et; ben geldim.
Seni bunca zaman unuttuğum için, sevgisiz bıraktığım için, kendini değersiz
hissettirdiğim için, insanların seni kırmasına incitmesine, yok saymasına izin
verdiğim için senden tüm kalbimle özür dilerim.
Artık yanındayım, seni çok seviyorum.
Benim için en değerli şey sensin.
Lütfen beni affet, bundan sonra seni asla unutmayacağım.
Kendini hiçbir zaman sevgisiz, güçsüz ve değersiz hissetmeyeceksin.
Ben seni, sen bensin.
Biz bir bütünüz, ikimizde güvendeyiz.
Var oluşun muhteşem birliğinin ve sevgisinin, değerli ve önemli bir üyesiz.
Artık korkman için bir neden kalmadı.
Yalnız değilsin, sen çok güzelsin, sen çok özelsin.
Seni çok seviyorum.
Seni çok seviyorum.
Şimdi ona sıkıca sarıl, bağrına bas, öp, kokla.
Sonra onun yanaklarını, avuçlarının arasına alarak, gözlerinin içine bak ve
Zihinsel olarak kendini asla yalnız hissetmemesini, yine geleceğini ona söyle.
Onun gözlerindeki mutluluğu ve güveni gör.
Sonra anlığına sıcacık, içten bir sevgi öpücüğü kondur.
Vedalaş ve kapıya yönel, kapıdan çık ve kapıyı ardından kapat.
Onun nerede olduğunu ve güvende olduğunu biliyorsun.
İçin rahat, istediğin zaman ziyaretine gidebilirsin artık.
Şimdi ırmağın kenarına ilerle nefes al ve nefes ver.
Bundan böyle sen özgürsün, güçlüsün, dengedesin.
Nefes al, nefes ver.
Aldığın her nefeste o bembeyaz ışık hücrene ve enerji alanına akmaya devam
ediyor.
İçsel olarak şifa alınırken, çevreni oluşturan bu yeni enerji kalkanı sayesinde,
sen ve içindeki masum çocuk kusursuz şekilde korunuyorsunuz.
Birbirinizle uyum ve denge içindesiniz.
İkinizde mutlu ve huzurlusunuz.
Şükürler olsun, şükürler olsun.
Şimdi yavaş ondan geriye doğru sayacağım 10,9,8,7,6,5,4,3,2,1
Nefes almaya devam ettikçe farkındalığını ve bulunduğu mekâna geri
dönüyorsun.
Hazır hissettiğin de gözlerini açıp, uyanabilirsin.

ŞİFA OLSUN OLDU DA

You might also like