En ünlü Latince deyişlerden biridir. Anlamı da “insan insanın kurdudur”.
Ama bu ne demek? Bu atasözü kurtların doğal yapısı olarak görülen yırtıcılık, zalimlik vasıflarının insan insana ilişkilerde de benzer olduğunu ima eder. Seneca ise farklı düşündüğünden bunu, "homo, sacra res homini," şeklinde söylemiş. “İnsan insanın gözünde kutsaldır” . Erasmus ise Adagia’da , "Tanımadığımız bir insana karşı güven duymamamız; fakat onun bir kurt olabileceğini bilmemiz gerektiği hakkında uyarıldık” diyor. Böyle duygularla toplum içinde yaşamak ne kadar kötü ! Thomas Hobbes ise “Doğrusunu isterseniz şunların ikisi de doğrudur: İnsan için insanın bir çeşit tanrı olduğu ve insan için insanın kötü namı olan bir kurt olduğu. Hemşehriler arasındaki ilişkileri düşünürsek birincisi doğrudur; kentler arasındaki insan ilişkilerini düşünürsek ikincisi” diyor. " İnsanlar kendi toplumlarındaki insanlara karşı Adalet ve İyilik gibi tanrısal tavırlarla davranırlar; başka toplumların insanlarına ise hilekârlık ve vahşet gibi kurt tavırlarıyla davranırlar”. Sigmund Freud bu atasözünü doğru bulanlardandır. "İnsanlar sevilmek isteyen, sadece kendilerine saldırıldığında kendini savunan nazik, yumuşak yaratıklar değildir. Aksine, içgüdüsel yetenekleri arasında güçlü bir saldırganlık vardır. Bunun sonucu olarak komşusu onun için sadece ihtiyacı olduğunda yardımına gelecek biri veya cinsel bir obje değil, aynı zamanda kendi saldırgan güdülerini onun üstünde tatmin etmek isteyen, karşılığını ödemeden onun emeğini kendisi için isteyen, rızası olmadan onu cinsel açıdan istismar etmek isteyen , mallarını almak, onu küçük düşürmek, canını acıtmak, işkence etmek ve öldürmek isteyen biridir. Homo homini lupus. Freud hayatı boyunca bu görüşünü ispata çalışmıştır. Etnolog Frans de Waal bu atasözünü hiç doğru bulmaz. “Her şeyden önce dünyadaki en sosyal ve yardımlaşmaya yatkın yaratıklar olan köpekgillere karşı haklı bir söz değil; daha kötüsü bu söz kendi cinsimizin doğasında var olan sosyal nitelikleri inkar ediyor”. Bana kalırsa insan doğasında (fıtratında) biri bencil ve vahşi, diğeri sosyal, sevebilen ikiz kardeşler yaşıyor. Birbirleriyle sürekli savaş halindeler. Kimimizde iyi kardeş güçlü, kimimizde kötü kardeş. İyi olanın tarafını tutabilsek sorun kalmayacak ama iki kardeş de bizim kanımız, canımız. İkisine de kıyamıyoruz. İkisini de türlü şekillerde besliyoruz. İnsanlık var olduğu sürece bu hep böyle olacak. İyi kardeşi yaşatmanın tek yolu da uygar olmaktır.