Professional Documents
Culture Documents
Sakatlıkları
Spor Sakatlığı:-Spor aktivitesinin düzeyinde
ve dozunda değişmeye neden olan,
-Tıbbi öneri ve tedaviye gerek doğuran,
-Olumsuz sosyal ve ekonomik etkileri
bulunan, spora katılım sırasında ortaya çıkan
ve yukarıdaki maddelerden bir veya bir kaçını
kapsayan bir durumdur. Spor sakatlığı genel
anlamda sportif aktiviteler sırasında meydana
gelen her türlü hasarın kolektif ismidir.
Amerikan Ulusal Spor Sakatlıkları Kayıt
Sisteminin tarifede; rapor edilebilir
sakatlanma: “en azından oluştuğu günün
ertesi günü spora katılmayı engelleyendir”
şeklindedir. Sakatlık oyuncunun en az bir maç
veya antrenman kaçırmasına yol açan olay
Spor sakatlıkları dinamik hareketlerin ani bir kesintisiyle direk veya
indirek bir etki sonucu ortaya çıkabilir ve çok veya az bir süre spor
yapma kabiliyetine engel olabilir. Spor sakatlıkları tamamen zararsız
geçirilebildiği gibi kalıcı izlerde bırakabilir. Spor sakatlıkları spor
hasarlarından biraz daha farklıdır. Spor hasarları denildiğinde
dokudaki tolerans sınırlarının aşılması sayesinde meydana gelen
rahatsız edici durum neticesinde kemik ve eklemlerde yumuşak
kısımlardaki kronik değişiklikler anlaşılabilir. Zarar olayları;
yüklenme ile yüklenebilirlik arasındaki bir oransızlık ortaya
çıkmasıyla primer spor zararları teşkilidir. Bu oransızlık tekrarlanmış
alt ekstremide yüklenmelerinde hareket organları performans
yeteneği için ortaya çıkabilir veya normal yüklenmeler önceden zarar
görmüş veya gelişim rahatsızlıklarıyla onların yüklenebilirlik
kapasitesi azalmış hareket organlarında ortaya çıkar. Bunun
karşısında spor kazası aniden, dışardan etki eden güç ile sağlığı
tehdit eden bir olay olarak tanınır ve bedensel ve ruhsal zararlara
götürebilir. Güç tesiri enerjisi E= ½ mV2 olarak hesaplanır. Bununla
kütle ve sürate bağımlı olduğu görülür. İnsan dokularının
yüklenebilirlik kapasitesi büyüktür. Örneğin kopma sağlamlığı 6-12
kg/cm2 tutar. Aşil tendonunda bu 900 kg’a kadar ulaşır.
Spor Sakatlıkları Sıklığı: İstatistiklere göre spor kazaları
toplam kazalar arasında %10-15 oranında bir yer
tutmaktadır. Spor sakatlıkları hemen her ülkede farklı
sıklıklarda görülmektedir. Örneğin spor yaralanmaları
Almanya’da %1.5, İtalya’da %1.2, İngiltere’de %3 ve
İzlanda’da 1.64 oranlarındadır. Değişik ülkelerde yapılan
çalışmalarda bir yıl içinde sakatlanma ihtimali her yüz
sporcuda ortalama 1-2 civarındadır. Almanya’da yıllık spor
kazalarının sayısı ortalama bir milyonun üzerinde tahmin
edilmektedir. Bunun sonucu olarak da 250 bin civarında
yaralı tıbbi bakıma muhtaç duruma düşüyor. 1985 yılında
organize sporcuların muayenesinde kaza sıklığı ortalaması
%2.3 olarak belirlenmiş, malul olanlar %0.02 ve ölüm
olayları %0.002 olarak hesaplanmıştır. Groh’a göre ( 1975 )
yıllık olarak 40 bin sporcu için bir ölüm vakası, 10
maluliyet, 1000 spor kazası meydana gelmektedir.
Okullardaki kaza sıklığı daha yüksek oranlarda ( %4)
seyretmektedir.
Almanya’da beş yıllık bir çalışmanın sonuçlarına göre spor kazalarının
% 70’lik kısmı 4 spor dalında ( futbol, basketbol, voleybol, hentbol)
meydana gelmiştir. Kazaya uğrayan sporcuların yaklaşık % 50’si 22-35
yaşları arasında ve cinsiyeti de erkektir.Bayanlardaki sakatlıklarda
yoğunluk 15-21 yaş grubundadır. Toplam 15212 spor sakatlığının
değerlendirilmesi sonucunda futbolcular %36.9 kayakçılar %9.5, el
topu oyuncuları %7.9 ve voleybolcular %5.6 ile ilk sıralarda yer
almaktadır. Atletler %5.5, jimnastikçiler %5.4, %5.4, basketçiler de
%4.6 oranındadırlar. Kanada’da yapılan araştırma sonuçları ise
şöyledir; Hokey %25.1, bisiklet %15.1, Kayak %9.5, boks %9.0, futbol
%3.8.Almanya da 1972-86 yılları arasında 15212 sakatlıktan 13296 ‘sı
bacaklardadır. Bu araştırmaya göre mücadele sporlarında kollar daha
fazla sakatlanır. Sporda ki aktivitenin sürekli artması sebebiyle son
yıllarda diz eklemlerindeki sakatlıklarda gözle görülür bir yükselme
söz konusudur. Spor sakatlıklarının %33’ü diz eklemlerinde meydana
gelmektedir. Kollardaki sakatlanma oranı ise %25 tir. Bu sakatlıklarda
özellikle patenciler, judocular, boksörler ragbiciler ve eltopu
oyuncularında görülmektedir. Sakatlıkların %5’lik kısmı ise omuz
bölgelerinde meydana gelmektedir. Boks, judo ve mücadele
sporlarında omuz sakatlıkları yüksektir. Omurgalar da %5’lik bir
sakatlanma oranına sahiptir. Ancak omurga sakatlıkları diğer
sakatlıklara oranla daha tehlikelidir. Örneğin; sığ sulara sık sık
uygunsuz olarak baş aşağı dalışlar omurilik zararları ile boyun
omurunda zedelenmelere vu bunun sonucu olarak da felçlere sebep
olabilir.
Spor Sakatlıklarının Sebepleri:
Sporculardaki sakatlıkların genelde iki sebebi
vardır.
1-Tek bir mikrotravma vardır. Düşme, çarpma,
burkulma, tekme gibi çeşitli travmalar sonucu
ortaya çıkar.
2-Tekrarlayan mikrotravmalar: Mikroskopik
zedelenmeler, bunların birikimi de “overuse”
denilen sakatlıklar ile sonuçlanır. Overuse
yaralanmaları için iki ana grup faktör
sakatlığa zemin hazırlar: Bunlar kişisel ve
çevresel faktörlerdir.
Kişisel Faktörler:
Fiziksel eksiklikler:
Fiziksel uygunluk
Aerobik dayanıklık
Kuvvet,
Sürat,
Sportif beceri ( Genel beceri ve koordinasyon)
Adalelerdeki çeviklik.
Psikolojik Faktörler;
Konsantrasyon
Riski kabullenme
Fiziksel yapı,
Boy
Eklem stabilizesi
Vücut yağ dokusu yüzdesi
Yaş ( cinsiyet)
Çevresel Faktörler:
3-Çevre şartları
- Fiziksel karakterler:
Yaş- Cinsiyet
Somatotip- Önceki sakatlık
-Psikolojik karakter.
Spor Sakatlıklarının Derecesi
ve Türü:
Sporcuyu sportif aktivitelerden yedi günden daha az kısıtlayan
sakatlıklara küçük, 7-21 gün kısıtlayan sakatlıklara orta, ve 21 günden
fazla süreli sakatlıklara büyük şiddette sakatlıklar adı verilmektedir.
Spor sakatlıklarını şu şekilde derecelendirebiliriz.
1-Az derecede önemli olanlar Sportif faaliyete engel olmayan
sakatlanmalardır. Tedavileri anında yapılır. Küçük cilt sıyrıkları, ezikler
ve küçük darbelerdir.
2-Orta derecede önemli olanlar: Oyunun durmasına sebep olabilen veya
oyun bittikten sonra da devam eden kas yaralanmaları , sprain ve strain
türü yaralanmalardır. İlk yardım anında yapılır. Maç veya
antrenmandan sonra da devam eder.
3-Çok önemli olanlar; Hayati tehlikelere yol açan büyük kemik kırıkları,
kafa ve karın travmaları olabilir. Hafif ve orta şiddetteki sakatlıkların
oranı %80’in üzerindedir. Ağır şiddetteki sakatlıklar en fazla kafa tası
veya beyinde travma ile ortaya çıkmaktadır. Almanya’daki sakatlıkların
%75’i hafif sakatlıklardır. Bu ülkedeki sakatlıkların %8 i kalıcı
sakatlıklar olarak belirlenmiştir. Yaklaşık olarak 1000 kazada 10 kalıcı
sakatlık olarak ortaya çıkar. Spor sakatlıklarının derecelenmesinde şu
faktörler göz önüne alınmaktadır;
1.Sakatlıkların tipi:
Sprain ( eklem kapsülü ve
ligamentlerin burkulması), strain
( kas ve tendonların zedelenmesi) ,
kondüzyon ( çürükler ve bereler),
yarı çıkı ve çıkıklar, açık yaralar,
kırıklar, sıyrıklar, enfeksiyon veya
inflamasyon ve sarsıntı.
2.Tedavinin şekli ve
gerekliliği:
Almanya da yapılan bir araştırmada spor
yaralanmalarının üçte biri hastane tedavisi
gerektirir. Yine İsviçre de sakatlanmaların
yarısı ilaç tedavisi beşte biride hastane
tedavisi gerektirdiği belirtilmektedir. Okul
çocukları üzerinde yapılan bir araştırmada
yaralanmaların %31’ ciddidir. Profesyonel
tedaviye muhtaçtır. Spor yaralanmalarının
%27 si tamamen tedavi edilememektedir.
%2’si ise spor yaralanmalarında kendi kendine
tedavi ettiğini söylemektedir. O halde spor
sakatlıklarının %14’ünde sporcunun
refakatçısının yardımına ihtiyacı vardır, %60’ı
tıbbi bakım gerektirmektedir.
3.Spordan uzak kalma
süresi;
Beden Eğitimi öğrencileri üzerinde
yapılan bir araştırmada her yaralanma
ortalama erkekler için 11 gün, kadınlar
için 19 gün, sportif aktivitelerden uzak
kalmayı gerektirmiştir. Liselerdeki sportif
yaralanmalar üzerine yapılan bir
araştırmada ortalama olarak bir sakatlık
8,1 günde iyileşiyor. Araştırma da bu süre
kadınlarda 8,7, erkeklerde 6,6 gün olarak
belirlenmiştir.
4. Kaybedilen iş günü:
Bir araştırmada sakatlanmaların
yarıdan çoğu 1-7 gün arası
faaliyetlere katılabiliyor ise de
ortalama olarak 8 gün faaliyetlerden
uzak kalmışlar.
5. Kalıcı hasar durumu:
Spor kazalarının birçoğu kalıcı bir iz
bırakmadan iyileşir. Ciddi sakatlıklar
( kırıklar, bağ ve tendon
zedelenmeleri, omurga sakatlıkları
vs.) kalıcı arıza bırakabilir. Bazı
durumlarda sporcu tamamen
bırakabilir veya değiştirebilir.
6. Spor sakatlıklarının
maliyeti:
Direk maliyetler: Tıbbı tedavinin
maliyeti ( teşhis, muayene ücretleri,
röntgen ve ilaç giderleri). Dolaylı
maliyetleri: Hastalık ve ölümlere
bağlı olarak kayıplar ( iş günü kaybı,
sakatlık veya ölüme bağlı
sebepler).Hesaplanabilen maliyetler:
Sigorta ve kanuni giderlerdir.
Sakatlıklarla İlgili
Faktörler:
1- Dış Faktörler:
A. Saha İle İlgili Faktörler:
1. Sahanın fiziki koşullarının yarattığı riskler: a.
Sahanın açık veya kapalı olması b. Emniyet
mesafesi olmaması c. Sahadaki diğer
güvenlik önlemlerinin alınmaması
2. Zeminin yarattığı riskler: a. Zeminin
düzgünlüğünü yitirmiş olması b. Zeminin
stabilitesini yitirmiş olması c. Zeminin ıslak
olması d. Zeminin donmuş olması e. Zeminin
kirli olması f. Zeminde yabancı madde bulunması
3. Aydınlatma durumunun yarattığı riskler:
B. Araç Ve Gereç İle İlgili Faktörler
1. Giysi 2. Taping (Bandaj) 3. Kale
direkleri 4. Aletlerin sabitliği 5. Top 6. File
7. Ayakkabı 8. Ayakkabı bağı 9.
Koruyucu malzemeler
C. Oyun (Yarışma) İle İlgili
Faktörler
1-Sporun türü 2-Hedefin değişmesi
3- Takımın veya sporcunun durumu
4-Oyun, kurulları ve düzenlemeler
5-Sporcunun takım içindeki durumu
6-Deplasman faktörü 7-Hakem
faktörü. 8- Deneyim faktörü 9-
Yarışmanın düzeyi. 10-Beklentiler
faktörü
D. Sosyal Faktörler:
1. Aile faktörü 2. Eş faktörü 3. Coach
faktörü 4. Hakem faktörü 5. Medya faktörü 6.
Para faktörü 7. Eğitim ve kültür faktörü 8. Dil
faktörü 9. Yönetici faktörü 10. Seyirci faktörü
E. Antrenman İle İlgili
Faktörler
I-Isınma 2-Yanlış antrenman 3-Sürantrenman
(Overtraining) 4.-Ağırlık antrenmanları
F. Çevre İle İlgili Faktörler1-
Circudian
ritim (Günlük ritm) 2-Soğuk 3-Jet
lag (Zaman değişimi) 4-
Dehidratasyon (Su kaybı) 5-Yükseklik
6- Hava kirliliği 7-Sıcak (Isı
çarpması)
G. Alışkanlıklar İle İlgili
Faktörler
1-Alkol 2-Ergojenik yardım 3-
Sigara 4- Doping 5- Beslenme 6-
Cinsel yaşantı 7- Kilo kaybı 8-
Dini alışkanlıklar
2-İç Faktörler:
1-Genel Sağlık durumu
2-Psikomotor Gelişim
3-Fiziksel Uygunluk:
1. Aerobik dayanıklılık 2. Kuvvet3. Sürat 4. Sportif beceri 5.
Koordinasyon
4-Fiziksel Yapı
1. Boy 2. Ağırlık 3. Eklem stabilitesi 4. Vücut yağ yüzdesi 5. Yaş 6. Cinsiyet
7. Önceki yaralanmalar 8. Kas gerginliği, sıkılığı 9. Alt ekstremitenin
(Kalça/bacak/diz/ayak/) zayıflığı 10. Alt ekstremitenin eşitsizliği 11.
Aşırı kullanma (Overuse) 12. Az kullanma 13. Fiziksel kusur
5-Psikolojik Faktörler
1. Kişilik 2. Motivasyon 3. Benlik 4. Algı 5. Konsantrasyon 6. Rekabet ve
hırs 7. Riski göze alma 8. Saldırganlık 9. Kaygı 10. Korku 11. Stres 12.
Psikolojik yüklenmeler 13. Duygusal ve zihinsel çatışmalar
Saha İle İlgili Faktörler:
1.Sahanın fiziki koşullarının
yarattığı riskler: Yarışma veya
antrenmanın yapılacağı saha, zaman
zaman fiziki koşullarından kaynaklanan
risklere sahiptir. Bu riskler elimine
edilebileceği oranda elimine edilmeli,
elimine olanağı yok ise riskler göz
önüne alınmalıdır. Sahanın fiziki
koşulları şu riskleri beraberinde getirir.
a)Sahanın açık veya kapalı
olması:
Oyun alanının açık veya kapalı olmasının getireceği riskler
vardır. Açık alanlarda yapılan sportif aktivitelerde
sporcular öncelikle hava koşullarının yol açacağı
olumsuzluklardan etkilenirler. Aşırı sıcak, aşırı soğuk,
yağış gibi faktörler bunların bazılarıdır. Kapalı alanlarda
antrenman yapan veya yarışan sporcular için ilk nokta
alanın yeterli derecede ısıtılması veya soğutulması
konusudur. Salonun yeterli derecede ısıtılmaması
beraberinde çeşitli sağlık sorunlarını getirebileceği gibi,
yaralanma riski ve performans düşüklüğüne de yol açabilir.
Ayrıca sporcular antrenmanları sırasında artmış olan vücut
sıcaklıklarını azaltmak için kapı önlerini tercih etmektedir.
Bu kapı önleri gibi hava sirkülâsyonunun olduğu yerler,
terli sporcular için soğuk algınlığı ve çeşitli bölgelerin
tutulması gibi risklere yol açmaktadır. Çok basit görünen
bu ve benzeri konuların antrenörün riskleri azaltmak için
göz önüne alması gereken konular olduğunu düşünüyoruz.
b)Emniyet mesafesi
olmaması:
Sporcular oyun sahasının içinde aldıkları hızı
zaman zaman frenleyememekte ve sahanın
dışına çıkmak zorunda kalmaktadır. İşte burada
saha ve salonun fiziksel koşulları gündeme
gelmektedir. Eğer yeterli bir
frenleyebilme/yavaşlama alanı yok ise sporcu
açık sahalarda tel örgülere, salonlarda
duvarlarda çarpmak zorunda kalmaktadır. Ayrıca
burada yavaşlama/frenleyebilme için yeterli
mesafenin temizliği ve düzgünlüğü de önemli bir
konudur. Çünkü, genelde spor salonlarında
sadece oyun alanının temizliği yapılmakta, diğer
alanlar göz ardı edilmektedir.
c)Sahadaki diğer güvenlik
önlemlerinin alınmaması:
Spor alanının bulunduğu yerde, oyun
alanının dışında kalan ve sporcular
için tehlike teşkil eden yerler
önceden belirlenmeli ve tehlikeyi
ortadan kaldıracak önlemler
alınmalıdır.
2.Zeminin yarattığı riskler:
ABD’de yapılan araştırmada bir
profesyonel takımın yarışma sezonu
boyunca oyuncularının maruz kaldığı
60 yaralanma olayındaki dört temel
nedenden birinin zemin olduğu
bulunmuştur. Bu nedenle zemin başlı
başına bir risk faktörüdür. Şimdi
zeminde karşılaştığımız sorunları
sıralayalım.
a.Zeminin düzgünlüğünü
yitirmiş olması:
Burada en önemli konu zeminin düzgünlüğüdür.
Düzgünlüğünü yitirmiş zeminde sporcular,
adeta tuzaklarla dolu bir alanda gibidir. Birçok
açık saha, sahanın üzerindeki yoğun sportif
aktiviteden, hava koşullarının getirdiği
sorunlardan ve bakımsızlıktan düzgünlüğünü
yitirerek tehlikeli bir hal alır. Arıca bazı spor
dalları minder üzerinde yapılmaktadır. Burada
minderin düzgünlüğünü yitirmiş olması da aynı
sorunu getirir. Sonuçta düzgünlüğünü yitirmiş
zeminde ortaya konacak performans düşmekte
ve yaralanma riski artmaktadır.
b. Zeminin stabilitesini
(sabitliğini) yitirmiş olması:
Özellikle spor salonlarında bakımsızlıktan
veya yoğun sportif aktivitelerden salon
zeminini oluşturan materyallerde çökmeler,
yerinden çıkmalar olmakta, ayrıca minder
üzerinde yapılan sporlarda da minderin
içindeki malzemeden kaynaklanan çökmeler
veya şişmeler olabilmektedir. Ayrıca örneğin
kayak sporunda veya buz pateninde zeminin
bazı bölgelerinin erimesi, o pistin
stabilizesini bozan bir faktördür.
c.Zeminin ıslak olması:
Açık sahalarda en önemli nokta zeminin
ıslak olmasının getireceği tehlikedir. Aynı
tehlikeler kapalı alanlar için de geçerlidir.
Gerek salonda yapılan sporlarda, gerekse
salon içinde minder üzerinde yapılan
sporlarda, zeminin çeşitli nedenlerle
ıslanması bir tehlike yaratır. Molalarda içilen
sular, sporcuların yere tükürmeleri ve de
sporcuların yere düşmeleri sonucu terden
oluşan ıslaklar bu tehlikelerin bazılarıdır.
d.Zeminin donmuş
olması:
Bu sorun açık sahalarda görülür.
Hava koşullarının bozulması sonucu,
bazı bölgelerde saha donmaktadır.
Bu da başlı başına bir riski doğurur.
Donmuş zemin üzerinde sporcu,
ortaya koyacağı performansı
sergileyemez. Performansı düşer,
yaralanma riski artar.
e.Zeminin kirli olması:
Özellikle takım sporlarının yapıldığı
salonlarda, genelde saha zemininin
temizliği sadece oyun alanı içinde
yapılmaktadır. Bu gözden kaçan
konu, oyun alanının hemen dışına
çıkıldığında toz ve kirden oluşan
kaygan bir zemin oluşturmaktadır.
f.Zeminde yabancı madde
bulunması:
Zeminde yabancı madde bulunması
veya yarışma sırasında sahaya atılan
yabancı maddelerin yaratacağı
riskler unutulmamalıdır. Bu
sporcunun ayağının altına koyulmuş
tuzaklar gibi onun kaymasına,
dengesini yitirmesine yol açar.
3-Aydınlatma durumunun
yarattığı riskler:
Gerek açık sahalarda yapılan gece
yarışmalarında, gerekse salonlarda yapılan
yarışmalarda sahanın yeterli derecede
aydınlatılamaması bir risk taşır. Ülkemiz
özelinde özellikle devlet salonlarında
antrenman için kiralanan saatlerde
ışıklandırmanın yeterli olduğunu
söyleyemeyiz. Ayrıca, gündüz yapılan
yarışma veya antrenmanlarda da zaman
zaman güneş ışığı bir risk faktörü oluşturur,
sporcuların görmelerini ve görme açılarını
kısıtlayabilmektedir.
Araç-Gereç İle İlgili
Faktörler
1-Giysi:Sporcu için kullandığı spor giysisi
büyük önem taşır. Giysinin vücuda
uygunluğu veya uygunsuzluğu bile onun
performansını etkiler. Ayrıca açık havada
giyilecek ise giysinin renginin mevsime ve
hava durumuna uygun olması gerekir. Bu
noktada dünyada spor giyim firmaları büyük
rekabet içindedir. Ve her gün yeni bir ürün
dünya piyasasına sürülerek adeta kullanan
sporcular üzerinde denenmektedir.
Araç-Gereç İle İlgili Faktörler: