You are on page 1of 86

LİPİT METABOLİZMASI

BOZUKLUKLARI
VE
HİPERLİPOPROTEİNEMİLER
• Kandaki yağların oranlarının ve düzeylerinin
sağlığımızı bozacak yöndeki değişiklikleri;
plazma lipoprotein ve trigliserid düzeyinin
yükselmesine neden olur.
Bu durum dislipidemi olarak adlandırılır.
LİPİT DEĞERLERİ DEĞİŞKENDİR

• Yaş
• Genetik
• Beslenme
• Dislipidemi bir tanı değil sadece bir laboratuvar
semptomudur.

Tanı altta yatan asıl nedendir.(Örneğin;ailesel


Tip2a hiperkolesterolemi,Diabetik sekonder
hipertrigliseridemi…)
• Dislipidemi, plazmadaki lipid fraksiyonlarının (kolesterol-
trigliserid) normal aralık dışında seyretmesine denir.
• Normal aralık (range), sabit değildir. Epidemiyolojik ve
prospektif randomize çalışmaların verilerinden elde edilir.
• Hem trigliserid hem de kolesterol hidrofobik olduğu için,
amfipatik yapıdaki taşıyıcı sistemlere ihtiyaç duyarlar.
Lipoproteinler bunun için vardır. Lipoproteinler, lipid
fraksiyonlarıyla özdeşleşmiştir.
Sağlıklı bir erişkinin kan plazmasında 10-12 saatlik
açlıktan sonra total olarak %400-700 mg kadar lipid
bulunur. Bunun ¼’ü trigliserid, %140-200 mg’ı kolesterol
ve %160 mg kadarı fosfolipiddir ki bunlar lipoproteinlerin
içeriğinde bulunurlar
Plazmadaki kolesterolün 2/3’ü yağ asitleriyle
esterleşmiştir, 1/3’ü serbest haldedir
Kan lipid düzeyi lipidemi veya lipemi olarak ifade edilir:
Normolipidemi, hiperlipidemi, hipolipidemi tanımlanır.
• LİPİT VE LİPOPROTEİN PARAMETRELERİNİN
DOĞRU ÖLÇÜMÜ DİSLİPİDEMİSİ OLAN
HASTALARIN TANI VE TEDAVİSİNDE KRİTİK
ÖNEME SAHİPTİR.
• Şilomikronlar en büyük lipoproteinlerdir. Barsak
tarafından oluşturulurlar. Diyetle emilen yağları taşırlar.
Şilomikronlar büyük ve hafiftir. Dansiteleri çok düşüktür.
• VLDL ; çok düşük dansiteli lipoprotein, karaciğerde
oluşturulan trigliseridden zengin bir partiküldür.
• IDL; orta dansiteli lipoprotein, trigliseridlerin VLDL den
uzaklaştırılması ile oluşur.
• LDL; kötü kolesterol, düşük dansiteli lipoprotein, IDL nin
metabolize olmasıyla oluşur.
• HDL; iyi kolesterol, yüksek dansiteli lipoprotein,
trigliseridden zengin lipoproteinlerin metabolizmasının yan
ürünü ve periferik dokulardan esterifiye edilen
kolesterolden oluşur.
• Şilomikron ve VLDL’de başlıca lipid: trigliserid

• LDL’de başlıca lipid: kolesterol

• HDL’de başlıca lipid: fosfolipid

• LİPOPROTEİNLER ELEKTROFORETİK ÖZELLİKLERİNE


GÖRE;
α-, -, pre- LİPOPROTEİNLER
OLARAK AYRILIRLAR.
LİPOPROTEİNLER ELEKTROFORETİK ÖZELLİKLERİNE
GÖRE; α-, -, pre- LİPOPROTEİNLER
OLARAK AYRILIRLAR.

• Agaroz, selüloz asetat, kağıt • HDL α-globülinlerle göçeder.


ve poliakrilamid jel
elektroforezi ile ayrılırlar. • LDL -globülin bölgesinde göç
eder.
• pH: 8,6
• VLDL pre- globülin bölgesinde
göçeder.
• IDL  ve pre- globülin
bölgeleri arasında geniş bant
yapar.
• Şilomikronlar uygulama
noktasında kalır.
• Açlıkda plazma trigliseritlerinin büyük bir kısmı VLDL
içinde bulunur.
• Toklukda ise şilomikronlar geçici artarak, total plazma
trigliseridine önemli katkı yapar.
• LDL total plazma kolesterolünün %70’ini, ancak pek az
trigliserit taşır.
• HDL plazma kolesterolünün %20-30’unu taşır.
Lipoproteinlerin sınıflandırılması ve bazı özellikleri
Lipoprotein Dansite Ortalama Kaynak Başlıca fonksiyonu
(g/ml) çap (nm)

CM: Chylomicron < 0.95 500 Bağırsak Eksojen trigliseridin taşınması

VLDL: Very Low Density 0.96-1.006 43 Karaciğer Endojen trigliseridin taşınması


Li­po­p­rotein

IDL: Intermediary Density 1.007-1-019 27 VLDL’in LDL’nin prokürsörü


Li­po­p­rotein katabolizması

LDL: Low Density Lipoprotein 1.20-1.063 22 VLDL’in Kolesterol taşınması


katabolizması (IDL
üzerinden)

HDL: High Density Lipop­ro­te­in 1.064-1.210 8 Karaciğer, Kolesterolün ters yönde


bağırsak: CM’nin ve taşınması
VLDL’nin ka­
tabolizması
 
Dolaşımdaki farklı lipoproteinler; TG: Trigliserid, EC:Esterifiye kolesterol
Þilomikron Çok Düþük Dansiteli Lipoprotein Ara Dansiteli Lipoprotein
(CM) (VLDL) (IDL)

TG TG Fosfolipidler
Kolesterol Fosfolipidler
TGTG TGTG TG EC Fosfolipidler
Apo A-I,A-II Kolesterol TG
TGTG TG EC TG TG TG Kolesterol
A-IV Apo B,C,E TG EC
TGTG TG TG Apo B,E
Apo B,C TG EC TG EC TG
TGTG TG EC
TG EC TG
TGTG TGTG TG
TG TG

Düþük Dansiteli Lipoprotein Yüksek Dansiteli Lipoprotein


(LDL) HDL2) (HDL3)
EC Fosfolipidler Fosfolipidler
Kolesterol EC
EC TG Kolesterol EC
Apo B,E EC
EC Apo A-I,A-II, C
Lipoproteinlerin kompozisyonu; TG: Trigliserid, C: kolesterol, EC: Este­ri­fi­ye kolesterol, PL:
fosfolipid, Apo: Apoprotein.
Þilomikron Çok Düþük Dansiteli Lipoprotein Ara Dansiteli Lipoprotein
(CM) (VLDL) (IDL)

TG TG Fosfolipidler
Kolesterol Fosfolipidler
TGTG TGTG TG EC Fosfolipidler
Apo A-I,A-II Kolesterol TG
TGTG TG EC TG TG TG Kolesterol
A-IV Apo B,C,E TG EC
TGTG TG TG Apo B,E
Apo B,C TG EC TG EC TG
TGTG TG EC TG EC TG
TGTG TGTG TG
TG TG

Düþük Dansiteli Lipoprotein Yüksek Dansiteli Lipoprotein


(LDL) HDL2) (HDL3)
EC Fosfolipidler Fosfolipidler
Kolesterol EC
EC TG EC Kolesterol EC
EC Apo B,E Apo A-I,A-II, C
GENEL LİPOPROTEİN YAPISI
• MERKEZ YA DA ÖZ KISIM:Trigliserid ve kolesterol
esteri lipoproteinlerde bir non-polar bölge oluşturulur;
• DIŞ TABAKA: Merkez bölgenin çevresi daha polar
yapıdaki fosfolipid, kolesterol ve protein (apoprotein) ile
sarılır;
• Lipoproteinlerin yapısındaki apoproteinlerin polipeptid
zincirlerinin hidrofilik bölümleri dış tabakada bulunur,
hidrofobik gruplar ise taneciğin iç kısmına yönelir.
Plazma lipoproteinlerinin genel yapısı.

Periferal
apoprotein
(Örn. apo C)
Serbest
kolesterol

İntegral
apoproteinler
(Örn. apo B)
Trigliserid
Yapının nonpolar
Esterifiye lipidlerden oluşan
kolesterol 'Cor' kısmı
Fosfolipid
• Lipoproteinlerin ana fonksiyonu: periferal hücrelere yakıt
götürmek
• Lipoprotein partikülünün iç kısmı lipoproteinler tarafından
taşınan kargoyu temsil eder.
• Partikülün büyüklüğü lipit içeriği ile korelasyon gösterir.

• Partikül büyüdükçe iç kısmın hacmi artar ve bu nedenle


daha fazla trigliserit ve kolesterol esteri taşırlar.
• Büyük lipoprotein partiküllerinin lipit içeriği proteine göre
fazladır ve bu nedenle dansiteleri daha azdır.
• Bir lipoproteinin protein kısmı apolipoprotein veya
apoprotein olarak isimlendirilir.
• Apolipoproteinlerin dağılımı lipoproteinin özelliğini belirler.

• Her lipoproteinde bir ya da daha fazla apolipoprotein


mevcuttur.
• Öncelikli olarak lipoprotein partikülünün yüzeyinde
bulunurlar.
• Apo ön eki proteinin lipitsiz olduğunu gösterir.
Apolipoproteinler lipoprotein parçalarının lipitlerle
birleşmesi sonucu oluşur.
• Apoproteinin suda yüksek derecede çözünebilir olması,
lipoprotein yapının plazmada taşınabilir özellik kazanmasını
sağlayan ana faktördür.
• Apoproteinler;

• lipoproteinlerin hem yapısal düzenlenişinde,

• hem de lipoproteinlerin metabolizmasında

önemlidir.
APOPROTEİNLER, LİPOPROTEİN YAPININ BİR ÇEŞİT
YÜZME YASTIKLARIDIR.
Apo proteinler ve Fonksiyonları
• Apo Al : HDL yapısal proteini ve reseptör ligandı, LCAT* aktivatörü

• Apo All : HDL için yapısal protein, hepatik lipaz aktivatörü

• Apo AlV : Lipoprotein lipaz (LPL) ve LCAT* aktivatörü

• Apo B100 : VLDL, LDL için yapısal protein, LDL reseptör ligandı

• Apo B48 : B100’ün %48’ini içerir, şilomikron toplanması ve salınması için


gerekli
• Apo Cl : LCAT (*Lesitin Kolesterol Asiltransferaz) aktivatörü

• Apo Cll : LPL için esansiyel kofaktör

• Apo Clll : LPL ve hepatik lipaz vasıtasıyla TG hidrolizini önler

• Apo D : KETP (Kolesteril Ester Transfer Proteini ) için kofaktör

• Apo E : Hepatik şilomikron ve VLDL reseptörü için ligand, LDL için ligand
LİPOPROTEİN LİPAZ
• LPL trigliseridden zengin proteinlerin metabolizmasında hız
kısıtlayıcı basamaktır.
• HDL partiküllerinin üretimi için gereklidir.

• LPL eksik farelerde HDL yoktur.

• Kusurlu LPL aktivitesinde yüksek trigliserid düzeyleri ve


düşük LDL kolesterol düzeyleri görülür.
LESİTİN KOLESTERAZ AÇİL TRANSFERAZ
(LCAT)
• LCAT dolaşımda HDL ile ilişkilidir.

• HDL metabolizmasında rol oynar.

• Serbest kolesterolü esterleştirerek kolesteril esterlerini


oluşturur. Bunlar lipoprotein çekirdeğinde depolanır.
• LCAT eksikliği; düşük HDL, anemi ve böbrek yetmezliği ile
karakterizedir. Bunun nedeni aşırı miktarda esterleşmiş
kolesterol birikiminin normal fonksiyonları bozmasıdır.
KOLESTEROL ESTERİ TRANSFER PROTEİNİ
(CETP)

• Bu protein HDL deki bir molekül kolesterol esteri ile VLDL


deki bir molekül trigliseridi değiştirir.
• Oluşan HDL trigliseridden zengindir ve hepatik lipaz
yoluyla temizlenmesi artar. LCAT, HDL yi azaltır.
ATP BAĞLAYICI KASET AB1(ABCA1)
• Karaciğerde ABCA1 HDL oluşmasına katkı yaparken,
makrofajlardaki ABCA1 kan damarlarını ateroskleroz
gelişimine karşı koruyor.
• Heterozigot ABCA1 eksikliğinde izole düşük HDL
düzeylerine neden olur. (Ailesel lipoalfalipoproteinemi
olarak da bilinir.)
• ABCA1 homozigot mutasyonlarında Tangier hastalığı
oluşur.
• Tangier hastalığında makrofajlarda kolesteril esterleri
birikerek turuncu sarı tonsiller, nöropati,
hepatosplenomegali oluşur. HDL çok düşüktür ya da
yoktur.
• Bu hastalarda ateroskleroz muhtemelen artmıştır.
APOLİPOPROTEİNLER
• Lipoproteinlerin yapısal bütünlüğünün sağlanmasına
yardımcı olurlar.
• Hücre reseptörleri için ligand olarak görev alırlar.

• Lipoprotein partiküllerini değiştiren çeşitli enzimler için


aktivatör ve inhibitör olarak fonksiyon görürler.
• Amfipatik heliks denilen yapısal bir motif içerirler ve bu
onların lipitlere bağlanma kabiliyetinden sorumludur.
amfipatik heliks sarmal şeklinde düzenlenmiş protein
segmentleridir, bu düzenleme içerisinde; hidrofobik amino
asitler lipit kısımları ile temas ederken, hidrofilik amino
asitler lipidden uzağa sulu ortama doğru bakarlar.
• Hiperkolesterolemi ile ateroskleroz ve dolayısıyla koroner
kalp hastalığı arasında ilişki olduğu bilinmektedir. Düz kas
hücrelerinde kolesterol esterlerinin birikmesiyle arteriyel
duvarlarda aterosklerotik plaklar gelişir
Serum total kolesterolünün;

**genel olarak 200 mg/dL’den düşük olması


aterosklerotik kalp hastalığı için düşük riski,

• **200-240 mg/dL arasında olması orta riski,

• **250 mg/dL’den yüksek olması yüksek riski ifade


eder
**Kantotal kolesterolü yemekten 1-2 saat sonra
artmaya başlar.

**4-5 saat sonra %10-20 oranında artarak


maksimal düzeye erişir,

**12-16 saat sonra açlık düzeyine iner


• Doymuş yağ asidleri plazma kolesterol düzeyini
yükselterek ateroskleroza neden olabilirler.
• Doymamış yağ asidleri ise kolesterol emilimini ve
sentezini azaltıp yıkılımını artırarak plazma
kolesterolünü normal sınırlarda tutarlar
• İnsülin eksikliğinde lipoliz sonucu kanda serbest
yağ asidleri artar.
• Serbest yağ asidlerinin  oksidasyon ile yıkılması
sonucu bol miktarda asetil-KoA oluşur.
• Asetil-KoA’lar da pentoz fosfat yolunda üretilen
NADPH’lerin yetersiz olması nedeniyle yağ asidi
biyosentezi yerine daha az NADPH gerektiren
kolesterol sentezine sapar ve kan total kolesterol
düzeyi artar
• Tiroid hormonlarının olasılıkla 17. karbona bağlı
yan kolun oksidasyonunu artırmak suretiyle
kolesterol yıkılımını hızlandırdığı bilinmektedir.
• Hipertiroidide hipokolesterolemi saptanır,
hipotiroidide ise hiperkolesterolemi saptanır
Östrojenler LDL’lerin yıkılımını artırarak
hipokolesterolemik etki oluştururlar
Glukokortikoidler, büyüme hormonu ve adrenalin,
lipolizi artırmak suretiyle hiperkolesterolemik etki
oluştururlar
• SERUM LDL-KOLESTEROL VE HDL-KOLESTEROL
DÜZEYLERİNDEKİ DEĞİŞMELER;

ATEROSKLEROTİK KALP HASTALIĞI RİSKİ


BAKIMINDAN SERUM TOTAL KOLESTEROL
DÜZEYLERİNDEN ÖNEMLİDİR
• Serum LDL-kolesterol düzeyinin %130 mg’dan
düşük olması aterosklerotik kalp hastalığı için
düşük riski, %130-160 mg arasında olması orta
riski, %160 mg’dan yüksek olması yüksek riski
ifade eder
• Serum HDL-kolesterol düzeyinin %45 mg’dan
yüksek olması aterosklerotik kalp hastalığı için
düşük riski, %35-45 mg arasında olması orta
riski, %35 mg’dan düşük olması yüksek riski ifade
eder
ATEROSKLEROTİK KALP HASTALIĞI RİSKİNİN
BELİRLENMESİ İÇİN BAZI ORANLAR DAHA DEĞERLİDİR

**LDL-kolesterol/HDL-kolesterol oranının;
3’ten küçük olması aterosklerotik kalp hastalığı için düşük riski,
3-4 arasında olması orta riski,
4’ten büyük olması yüksek riski ifade eder

**Total kolesterol/HDL-kolesterol oranının;


erkekte 3,8’den kadında 3,1’den küçük olması aterosklerotik kalp
hastalığı için düşük riski,
erkekte 3,8-5,9 arasında kadında 3,1-4,6 arasında olması orta
riski,
erkekte 5,9’dan kadında 4,6’dan büyük olması yüksek riski ifade eder
• Dislipidemiler (dislipoproteinemiler):
• Hiperlipidemiler (hiperlipoproteinemiler)
ve
• hipolipidemiler (hipolipoproteinemiler)
olmak üzere iki alt sınıfa ayrılırlar
LİPOPROTEİN METABOLİZMA BOZUKLUĞU
• Birincil (genetik)

• İkincil (Diabetes Mellitus, hipotiroidizm,


ilaçlar...)

• İkisi birlikte
• Hiperlipoproteinemiler, LDL ( lipoprotein)
artışıyla veya HDL (α lipoprotein) artışıyla
karakterize dislipoproteinemilerdir
Dünya sağlık örgütü (WHO, World
Health Organization) tarafından
da benimsenen Fredrickson ve
Lees sınıflamasına göre primer
hiperlipoproteinemiler altı sınıfa
ayrılırlar
-Tip I hiperlipoproteinemi
-Tip IIa hiperlipoproteinemi
-Tip IIb hiperlipoproteinemi
-Tip III hiperlipoproteinemi
-Tip IV hiperlipoproteinemi
-Tip V hiperlipoproteinemi
Tip I hiperlipoproteinemi: Lipoprotein lipaz eksikliğine
bağlı olduğu kabul edilir. Resesif kalıtılır. Nadir olarak ve
10 yaşından önce görülür.

Serum koyu bulanıktır; bir gece buz dolabında


bekletildiğinde üstte kalın krema tabakası oluşur alt kısım
berraktır

Özellikle trigliserid yüksektir, kolesterol normal veya


yüksek olabilir

Klinik olarak karın ağrısı ve hepatosplenomegali vardır

Ateroskleroz riski düşüktür

Tedavi için yağ ve karbonhidrat kısıtlanır


Tip IIa hiperlipoproteinemi: Lipoprotein yıkılımı azlığına
bağlanmaktadır.

Dominant olarak kalıtılır.

Nispeten nadir olarak ve çocuklukta görülür

Serum berraktır; bir gece buzdolabında bekletildiğinde de


berraktır

Trigliserid normaldir, kolesterol yükselmiştir

Klinik olarak ksantomlar saptanabilir

Ateroskleroz riski yüksektir

Tedavi için kolesterol ve doymuş yağ kısıtlanır


Tip IIb hiperlipoproteinemi: Lipoprotein sentezi artışına
bağlanmaktadır.

Dominant olarak kalıtılır.

Tip IIa hiperlipoproteinemiden daha az olarak ve çocuklukta görülür

Serum hafif bulanıktır; bir gece buzdolabında bekletildiğinde her


tarafında
yaygın bulanıklık olur

Trigliserid ve kolesterol düzeyi artmıştır

Klinik olarak ksantomlar saptanabilir

Ateroskleroz riski yüksektir

Tedavi için kolesterol ve doymuş yağ kısıtlanır


Tip III hiperlipoproteinemi: Lipoprotein yıkılımı azalmasına
bağlanmaktadır.
Dominant olarak kalıtılır.

Tip IIb hiperlipoproteinemiden daha sık olarak ve 40-50


yaşlarında görülür

Serum hafif bulanıktır; bir gece buzdolabında


bekletildiğinde üstte krema tabakası ve altta bulanıklığın
durduğu görülür

Trigliserid ve kolesterol artmıştır

Klinik olarak ksantomlar, karbonhidrat intoleransı,


hiperürisemi saptanır

Ateroskleroz riski vardır


Tedavi için kilo verme, diyette doymamış yağ asidi ve az
kolesterol önerilir
Tip IV hiperlipoproteinemi: Lipoprotein sentezinde artma ve
yıkılışında azalmaya bağlanmaktadır.

Dominant kalıtılır. Nispeten sık olarak ve erişkinlerde görülür

Serum bulanıktır; bir gece buz dolabında bekletildiğinde üstte


krema tabakası oluşmaz, fakat bulanıklık kalır

Endojen trigliseridler artmıştır, kolesterol artmış veya normal


olabilir

Klinik olarak şişmanlık, karbonhidrat intoleransı, çoğu kez


diyabetes mellitus, hiperürisemi saptanır.

Ateroskleroze predispozedirler

Tedavi için kilo verme önerilir, karbonhidrat ve alkol kısıtlanır


Tip V hiperlipoproteinemi: Şilomikron yıkılımının azalması,
VLDL sentezinin artıp yıkılımının azalmasına
bağlanmaktadır.

Dominant kalıtılır. Sık olarak erişkinlerde görülür

Serum bulanıktır; bir gece buz dolabında beklediğinde üstte


ince bir krema tabakası ve altta bulanıklık olur

Trigliserid düzeyi yüksektir, kolesterol düzeyi normal veya


yüksek olabilir

Klinik olarak şişmanlık, karın ağrısı, hepatosplenomegali,


karbonhidrat intoleransı ve sık olarak diyabetes mellitus,
hiperürisemi vardır
Ateroskleroz riski düşüktür
Tedavi için kilo verme önerilir, karbonhidrat, alkol ve yağ
kısıtlanır
Sekonder hiperlipoproteinemiler çeşitli nedenlerle
ortaya çıkar

-Obezitede Tip IV
-Aşırı alkol alımında Tip IV ve Tip V
-Diabetes mellitusta Tip IIb, Tip IV ve Tip V
-Hipotiroidide Tip IIa, Tip IIb ve Tip III
-Nefrotik sendromda Tip IIa, Tip IIb, Tip IV ve
Tip V hiperlipoproteinemi görülebilir
Dislipoproteinemiler, ortaya çıkış mekanizmalarına
göre de sınıflara ayrılırlar

-Ekzojen lipoprotein metabolizması bozuklukları


-Endojen lipoprotein metabolizması bozuklukları
-Ekzojen ve endojen lipoproteinlerin taşınması ile
ilgili bozukluklar
-LDL kolesterol düzeyinin azaldığı bozukluklar
-Ters kolesterol taşınması ile ilgili bozukluklar
-Lp (a) düzeyi yüksekliği
EKSOJEN LİPİT METABOLİZMASI

• Diyetle alınan yağlar bağırsakta serbest kolesterol ve yağ


asitlerine parçalanır ve hücre membranı üzerinden
enterosite taşınır.
• Burada kolesterol esteri ve trigliseride tekrar
esterleştirilir ve apo B48 e paketlenir. Torasik kanal
yoluyla plazmaya ulaşır. HDL den transfer yoluyla diğer
apolipoproteinler oluşur. Bu matür şilomikronlar periferik
dokulara gider.
• Adipoz doku ve kas dokudaki kapiller endotelyuma bağlı
olan LPL şilomikronların üzerindeki apo CII tarafından
aktive edilir.
• LPL trigliseridlerden yağ asitlerini serbestleştirir ve
depolamak için yağ dokusuna veya enerji için kas dokusuna
nakleder. Bu nakilde apo AV e ihtiyaç vardır.
• Apo AV LDL ve trigliseridden zengindir. Ayrıca
GPIHBP1’in (glikozil-fosfotidil-gliserol yüksek dansiteli
lipoprotein) bu süreçte rol oynadığı yeni ortaya çıkmıştır.
• Trigliseridlerin hidrolizi ile şilomikronlar kalıntı haline
dönüşür. Kalıntılar kolesteril esterleri bakımından
zengindirler.
• Şilomikron kalıntıları karaciğerde : LRP(LDL reseptörüyle
ilişkili protein), LDL reseptörü ve glikozaminoglikanlar
tarafından uzaklaştırılır.
• Şilomikronlar büyüktür ve ateroskleroza neden olmazlar.

• Şilomikron kalıntıları ise kolesteril esterleri açısından


zengin ve subendotelyal boşluğa geçecek kadar küçük
olduğundan aterojeniktir.
• Şilomikronlar çözünmez.

• Açlık serumunda şilomikron tespit edilmesi pankreatit ve


şilomikronemi riskine işaret eder.
ENDOJEN LİPİT METABOLİZMASI
• Karaciğerde biriken yağlar kolesteril esteri ve
trigliseridler olarak tekrar esterleştirilir veya
hepatositlerde depolanır ya da lipoproteinler olarak
gönderilir.
• Karaciğer trigliseridden zengin olan VLDL yi oluşturur.

• Apo B100 VLDL deki major apolipoproteindir.

• Trigliserid yoksa Apo B molekülü parçalanır.

• Trigliseridlerin apo B molekülüne transferine


MTP(mikrozomal transfer protein) aracılık eder.
• MTP deki mutasyon nadir bir hastalık olan dolaşımda apo
B yoklugu ile karakterize abetalipoproteinemiye neden
olur.
• Apo B yokluğunda yağda çözünen vitaminlerin (ADEK)
metabolizması bozulur. A ve E vitamin eksikligine bağlı
ağır nörolojik bozukluklar ve retinopati gelişebilir.
• Apo B geninde mutasyon hipobetalipoproteinemi denilen
durumu oluşturur. Hipobetalipoproteinemisi olanlarda
dolaşımda lipidler çok düşüktür. Bu kişiler sağlıklı
görünür.
• Plazmaya salınan VLDL nin her bir partikülünde apo B100
bulunur. Plazmada apo E, apo CII, apo CIII ü kazanır.
• VLDL üzerindeki apo CII LPL yi aktive eder. Böylece
trigliseridlerden LPL yoluyla yağ asidleri hidroliz edilir ,
dokulara taşınır. VLDL IDL ye dönüştürülür. IDL apo B ve
apo E içerir.
• IDL partikülleri de aterojeniktir.
• Normal bir apo E molekülü varlığında IDL ler LDL ye
dönüştürülür. LDL nin her partikülünde apo B100 ve
kolesteril esteri varken trigliseridler yoktur.
• LDL nin %75 i plazmadan LDL reseptörü yoluyla
karaciğerde uzaklaştırılır.
• LDL alımı ile LDL partikülleri lizozomlara göç eder.
Burada plazma membranı yapısı, safra asiti
sentezi,steroid hormon sentezi ve SREBP aktivasyonu
kontrolünde Scap ile etkileşim için salıverilir.
• LDL nin küçük bir kısmı vasküler duvarın subendotelyal
boşluğuna girer, burada oksidasyon veya modifikasyonu
makrofajlar tarafından alınmasını artırır, ateroskleroza
neden olur.
• Çoğu VLDL partikülleri büyüktür ve vasküler hastalığa
neden olduğu düşünülmemektedir.
• Bazı küçük VLDL partikülleri IDL ve LDL aterojeniktir.

• Açlık trigliseridi yüksek olanda VLDL partikülü artmıştır.

• LDL nin plazmada kalış süresi uzun yarı ömrü 2-5 gündür.

• Açlık kolesterolü yüksek olanın LDL partikül düzeyi de


yüksektir.
• Küçük yoğun LDL nin büyük LDL partiküllerine oranla daha
aterojenik olduğu düşünülmektedir.
• Lipoprotein partiküllerinin büyüklüğü ve sayısı nükleer
manyetik rezonans teknikleriyle hesaplanabilir.
TERS KOLESTEROL TAŞINMASI
• Ters kolesterol taşınması periferik hücrelerde bulunan
kolesterolün tekrar karaciğere atılmak üzere alınmasını
sağlayan faydalı bir süreçtir.
• Büyüyen bir aterosklerotik lezyondaki köpük hücre gibi
periferik hücrelerde bulunan kolesterolü tekrar
karaciğere taşır. CETP de genetik kusuru olan insanların
HDL düzeyi yüksektir. Sağlıklı görünürler.
• HDL nin ilaçlarla artırılmasının yararları tartışmalıdır.
(100 den fazla çalışmanın değerlendirildiği bir
metaanalizde salt HDL yükseltilmesinin koroner olayları
azaltmadığı gösterilmiştir.)
Lipoprotein (a)
• Bu, bir atipik lipoproteindir.

• Lp(a), LDL’ye kıyasla daha büyüktür ve daha yoğundur.


LDL’ye kompozisyon olarak benzerdir.
• Lp(a), nispeten yeni tanımlanan bir lipoproteindir.

• Miyokard infarktüsü vakalarında, plazma düzeyleri her


zaman yüksek bulunmuştur. Daha sonraki yıllarda, koroner
arter hastalığıyla direkt ilişkili olduğu ve kalp hastalıkları
için bağımsız bir risk faktörü olabileceği bildirilmiştir.
• Lp(a) molekülündeki yapı, düşük dansiteli liporoteinlerle
oldukça benzerlik göstermektedir: Lp(a), apo(a) ve apo B-
100 proteinini taşır.
• Rutin elektroforez koşullarında pre- bölgesinde yer alır.
• Lp(a) karaciğerde sentezlenir ve dolaşıma geçer.

• Lp(a)’nın plazma düzeyleri koroner arter hastalığı için


bağımsız bir risk faktörü sayılmaktadır.
• Lp(a)’nın serum seviyeleri yaş, cinsiyet, diyet ve tütün
kullanımı gibi etmenlerle etkilenmez.
• Serum seviyesi kronik renal hastalıkta, hipertansiyonda ve
miyokardial infarktus sonrası yükselir.
• Serum Lp(a) düzeylerinin, postmenopozal kadında
yükseldiği, buna karşılık östrojen replasmanıyla düştüğü
gösterilmiştir.
• Lp(a)’nın normal serum değerleri çocuk adolesan ve
yetişkin için 0-178 mg/dL arasında bulunur.
• Lp(a)’nın serum konsantrasyonu, karaciğerin sentez
kapasitesiyle (r=0,96) sıkı biçimde kontrol edilir. Serum
Lp(a) konsantrasyonları, ağır alkoliklerde düşük bulunur.
• Doğum sonrası değerlerinde yükselme gözlenir.

• Sirozlularda Lp(a) seviyesi düşer ve bu düşüşün, sirozun


şiddetiyle bağıntılı olduğu ileri sürülmüştür.
• Bazı araştırmalarda, Lp(a) düzeyinin 30 mg/dL’ nin
üzerinde olan kimselerde miyokard infarktusu riskinin 1.75
kat, 50 mg/dl’nin üzerindekilerde ise 2.3 kat arttığı
bildirilmiştir.
• Ateroskleroz oluşumunda Lp(a) molekülünün rolü, aterojen
ve trombotik özelliklerine bağlı görünmektedir.
• Lp(a) moleküllerinin plazma konsantrasyonu, başlıca
genetik kontrol altındadır, ve besin rejimleriyle veya
ilaçlarla çok az etkilenir.
• Sadece nikotinik asit, neomisin, östrojenler, danazol,
stanozolol ve N-asetilsistein lipoprotein (a) seviyesini
düşürme özelliği gösterirler.
 
Ekzojen lipoprotein metabolizması bozuklukları,
Şilomikronların dolaşımdan uzaklaştırılamaması ile
ilgilidir.
Lipoprotein lipaz (LPL) eksikliği ve Apo CII
eksikliğine bağlı olarak Tip I hiperlipoproteinemi
gelişir
• Endojen lipoprotein metabolizması bozuklukları,
VLDL’nin aşırı üretilmesi ile ilgili ve LDL’nin
dolaşımdan uzaklaştırılamaması ile ilgili olabilir
VLDL’nin aşırı üretilmesi ile ilgili endojen
lipoprotein metabolizması bozukluklarından
-Familyal hipertrigliseridemi; Tip IV
hiperlipoproteinemiye uyar
-Familyal kombine hiperlipidemi; Tip IIa, Tip IIb
ve Tip IV hiperlipoproteinemiye uyar
LDL’nin dolaşımdan uzaklaştırılamaması ile ilgili
endojen lipoprotein metabolizması
bozukluklarından
-Familyal hiperkolesterolemi; Tip IIa
hiperlipoproteinmiye uyar
-Familyal defektif Apo B100; Tip IIa
hiperlipoproteinmiye uyar
Ekzojen ve endojen lipoproteinlerin taşınması ile
ilgili bozukluklardan
-Disbetalipoproteinemi;
Tip III hiperlipoproteinemiye uyar
-Hepatik lipaz eksikliği;
Tip III hiperlipoproteinemiye uyar
LDL’yi metabolize eden hücrelerin lizozomlarında
kolesterol ester hidrolaz yetersizliği sonucu
gelişen bir hastalık Wolman hastalığıdır

Wolman hastalığında LDL klirens hızı azaldığından


hiperkolesterolemi görülür. Koroner kalp hastalığı
riski artmıştır
Hepatik lipaz eksikliğinde VLDL artıklarının
temizlenmesinde kusur vardır. Çok seyrek görülür
Hastalarda ksantoma bulunur ve koroner kalp
hastalığı riski artmıştır
LDL-kolesterol düzeyinin azaldığı bozukluklar;

-Abetalipoproteinemi (Akantositoz)
-Hipobetalipoproteinemi
-Homozigot hipobetalipoproteinemidir
Abetalipoproteinemi (Akantositoz), nadir görülen
otozomal resesif bir hastalıktır
*Plazmada LDL yoktur.
*HDL düşüktür.
*Apo B yokluğu nedeniyle şilomikron ve VLDL
bulunmaz.
*Serum kolesterol düzeyi 50 mg/dL’den, trigliserid
düzeyi 15 mg/dL’den düşüktür
Bağırsak ve karaciğerde trigliserid birikir.
Malabsorpsiyon, mental retardasyon ve büyüme
geriliği görülür
Ters kolesterol taşınması ile ilgili bozukluklar;

-Familyal hipoalfalipoproteinemi

-Apo A1mutasyonları

- Ailesel alfalipoproteinemi (Tangier hastalığı)

-LCAT eksikliği (Balık gözü hastalığı)

-Hiperalfalipoproteinemi (Kolesterol ester transfer protein


eksikliği) dir
Familyal hipoalfalipoproteinemi, genetik olarak ortaya
çıkmakla beraber diğer hastalıklara sekonder olarak da
sıklıkla ortaya çıkar
HDL düşüktür
Koroner kalp hastalığı riski artmıştır
Familyal alfalipoproteinemi (Tangier hastalığı), otozomal
resesif bir genle taşınır Heterozigot fenotiplerde
görülüyor

Plazmada HDL yoktur. Plazma kolesterolü 120 mg/dL’nin


altındadır.

Trigliseridler normal veya hafif yüksek, LDL azalmıştır.


Apo AI ve AII düşüktür

Retiküloendotelyal organlarda kolesterol esterleri birikir.

Tonsiller büyüktür

Anormallikler çoğunlukla serebrovasküler karakterdedir


Lesitin kolesterol açil transferaz (LCAT) eksikliği (Balık
gözü hastalığı), hastanın gözlerinin bir balık gözü gibi
buğulu hal almasına sebep olan ciddi kornea opasiteleri ile
karakterizedir

HDL’nin çoğu HDL3 halindedir; kolesterolü yakalama ve


esterleştirme fonksiyonu gösteremezler

HDL-kolesterol ve Apo AI düzeyleri genelde normalin %5-


10’u arasındadır

Çeşitli hücrelerde serbest kolesterol birikir


Hiperalfalipoproteinemi, kolesterol ester transfer proteini
(CETP) eksikliğinde ortaya çıkar

HDL belirgin şekilde artmıştır. LDL ve LDL-C azalmıştır


Apo A1 ve AII yüksektir

Plazma berrak, kolesterol normal veya hafif yüksektir;


trigliserid normaldir

Elektroforezde α-bandı artmıştır


Bu kişilerde koroner kalp hastalığı (KKH) riski düşüktür
• Östrojen, alkol, heparin, niasin etkisiyle oluşan
Sekonder hiperalfalipoproteinemi de
tanımlanmıştır.
• menapozdan önce kadınlarda,
• vejeteryenlerde,
• koşucularda görülebilir
• Bir hiperlipoproteineminin hangi sınıftan olduğunu
belirlemek için;
• birinci basamak olarak total kolesterol ve trigliserid
düzeyleri,
• İkinci basamakta LDL kolesterol düzeyi değerlendirilir.

• Üçüncü ve son basamakta lipoprotein elektroforezi


değerlendirilir. Serumun 4oC’de 16 saat bekletilmesi
sonucunda alacağı görüntü de bir hiperlipoproteineminin
sınıfını belirlemek için yararlı bilgiler sağlar
Lipoprotein Metabolizma Bozukluklarının Önemi
• Hastaların tanısı

• Ailelerinin takibe alınması

• Lipoprotein metabolizmasının anlaşılması

• Atheroskleroz oluşumunun anlaşılması

• TUS sorularının yanıtlanması


LİPOPROTEİNLERİN LABORATUVAR İNCELEMESİ
• Total trigliserid ve kolesterol, lobaratuva­da rutin
analizlerdir. HDL-kolesterol düzeyi, HDL’yi LDL’den
ayıracak bir presipitasyon tekniği kullandıktan sonra
ölçülür. LDL-kolesterol konsantrasyonu, aşağıdaki
formülden yararlanarak hesaplanmaktadır:
Trigliserid
LDL-kol= T.kolesterol-(HDL-kol + )
5
• Plazma HDL-kolesterol konsantrasyonu 35 mg/ dL (0,91 mmol/L)
değerinin üstünde ise, bu arzu edilen bir sonuçtur.
• Nispeten normal serum total lipid konsantrasyonlu, ancak düşük HDL-
kolesterol ve yüksek trigliserid değerli kişiler, koroner kalp hastalığı
yönünden anlamlı derecede yüksek bir risk altındadırlar.
• Düşük LDL-kolesterol ve yüksek HDL-kolesterol, potansiyel olarak
plak oluşumunu önlemektedir ve oluşmuş plağı küçültmektedir. Serum
trigliserid değerleri, total lipid profilinin önemli bir bölümüdür
• Plazmanın yüksek kolesterol konsantrasyonları (ve özellikle LDL-
kolesterol) ile koroner kalp hastalığının artmış riski arasında net bir
korelasyon vardır. Ancak, koroner kalp hastalığı riski ile HDL-
kolesterolu arasında zıt bir bağıntı söz konusudur. Bunların yanında,
birçok fizyolojik faktör LDL-kolesterol ve HDL-kolesterol seviyelerini
etkiler.
LABORATUVAR TEKNİKLERİNDEN
ELEKTROFOREZ, LİPOPROTEİNLER İÇİN
İYİ BİR AYIRMA SEÇENEĞİDİR.
Açlık plazma numunelerinin + 4 °C'de bir gece bekletilmeleriyle,
hiperlipidemi tiplerinde oluşan görüntüler.

Kremsi
süpernatant

Bulanıklık

Berrak

WHO Tipi I IIa IIb III IV V


• Elektroforezdeki beta-band LDL’ye,
• pre-beta ise VLDL’ ye karşılıktır.
• Şilomikronlar var ise, bunlar numune uygulaması
yerinde kalırlar (orijin çizgisinde), yani
elektroforezde göçmezler (Dünya Sağlık Örgütü
Sınıflandırması).
• Başka önemli bir sınıflandırma yolu, plazma numunesinin
bütün bir gece, serolojik tüpte +4˚C’de bekletilerek çıplak
gözle incelemekle ortaya çıkan görüntülerdir:
• Şilomikronlar, içerisinde bulundukları plazmadan daha
hafiftirler, plazmanın üstünde yüzerler ve kremsi
süpernatant bir tabaka oluştururlar. Söz konusu kremsi
tabaka, tipi III ve V hiperlipidemilerde farklı kalınlıklarda
kendini gösterir:
• *Berrak plazma, tip I ve IIa hiperlipidemilerde
sözkonusudur.
• *Bulanık plazma ise, tip IIb, III, IV ve V
hiperlipidemilerde görülür
• Lipidlerin ve lipoproteinlerin lobaratuvar incelemesi;
• ÖZELLİK İSTER VE BÜTÜN GECE (14 SAAT
KADAR) AÇ BIRAKILMIŞ KİŞİDEN KAN
NUMUNESİ ALINIR.
• Plazmanın şilomikronları diyet kaynaklı ise, 14
saatlik gece açlığıyla kandan tamamen uzaklaştırılır
ve plazma berrak bir görünüm kazanır.
• Patolojik bir bozukluk, şilomikronların plazmada
uzun süre kalmasıyla sonuçlanır.
• Lipidlerin ve lipoproteinlerin laboratuvar
incelemesi gerektiğinde;
• kan numunesi verecek kişinin son iki haftada
aldığı diyeti değiştirmemiş ve numune alım gününün
öncesinde alkol kullanmamış olmalıdır.
• Hastalar numune alım öncesi 14 saatlik aç kalma
kuralına sadık kalsalar bile, alınan alkol;
hipertrigliseridemiye neden olur.
Yine, miyokard infarktüsü geçirmiş bir hastada
lipid araştırması;
genellikle 24 saat içerisinde yapılır;
ya da, infarktüsün atak başlangıcından sonraki
üçüncü ayda yapılır.
Çünkü, lipidlerin (lipoprotein) metabolizması
nekahat sürecinde değişecektir ve analiz sonuçları
yanıltıcı olacaktır.

You might also like