Lugavî Manası: غريب: “Garîb” kelimesi, yabancı, anlaşılmaktan uzak ve kapalı anlamına gelmektedir. Terim Anlamı: Kureyş Lehçesi dışında diğer lehçelere ait kelimelerle, İslam dini gelmeden önce Arapça dışındaki dillerden Arapçaya girerek Kur’ân’da yer alan kelimeler Ğarîbu’l-Kur’ân konusunu oluşturmaktadır. Ğarîbu’l-Kur’ân Konusuna Yaklaşımlar: A: Sahabe, Tabiîn ve Tebe-i Tabiînin Görüşleri: Abdullah b. Mes‛ūd (ö. 32/652), Abdullah b. Abbas (ö. 68/687) gibi sahâbîler ve Sa‛īd b. Cubeyr (ö. 95/714), Mucāhid b. Cebr (ö. 104/722), ‛İkrime (ö. 104/722), Ḍaḥḥāk b. Muzāḥim (ö. 105/723), Suddī (ö. 127/745), Muḳātil b. Süleymān (ö. 150/767) gibi tabiîn ve tebe-i tabiîn müfessirler, Kur’ân’daki birçok kelimeyi tefsir ederken bunların köken olarak İbranice, Süryanice, Aramice, Akkadça, Habeşçe, Farsça gibi başka dillerden geldiğini ifade ederler. B: Şâfiî (ö. 204/819), Taberî (ö. 310/923) ve Ebu Ubeyde (ö. 210/827) gibi âlimlere göre Kur’ân’daki kelimelerin tamamı Arapçadır. C: İbn Hazm (ö. 456/1063), İbn Atiyye (ö. 546/1151) ve Şâtıbî (ö. 790/1388) gibi çoğu âlime göre Kur’ân diğer dillerden de kelime barındırmaktadır. Sahabe, Tabiîn ve Tebe-i Tabiînin Ğarîbu’l-Kur’ân Tefsir Örnekleri Abdullah b. Mes‛ūd ve Abdullah b. Abbas, اشئَ َة ِ S َ( ن73/Muzemmil, 6) kelimesinin Habeşçeden geldiğini ifade ederler. Abdullah b. Abbas, ْد ٍنS( َع9/et-Tevbe, 72) kelimesinin Süryaniceden geldiğini ifade eder. Sa‛īd b. Cubeyr’e göre ise Kur’ân’da, yeryüzündeki tüm dillerden kelimeler bulunmaktadır. Mucāhid b. Cebr, س ْ (18/el-Kehf, 107) kelimesinin Rumcadan, لي ُدSSا ِ لفِرْ َد ْوSSا ِ َ( َمق42/eş-Şūrā, 12) kelimesinin ise Farsçadan geldiğini ifade eder. ‛İkrime,ينِ َينS ( ِس95/et-Tīn, 2) kelimesinin Habeşçeden geldiğini söyler. Ḍaḥḥāk b. Muzāḥim, ْينَا َءS ( َس23/el-Mu’minūn, 20) kelimesinin Naptîceden geldiğini dile getirir. Suddī, ُS( ِم ْن َسأَتَه34/Sebe’, 14) kelimesinin Habeşçeden geldiğini ifade eder. Muḳātil b. Süleymān, س ْ (18/el-Kehf, 107) kelimesi ile لقسطاسSS( ا17/el-İsrā’, 35) ِ لفِرْ َد ْوSSا kelimesinin Rumcadan; SهS( ط20/Ṭāhā, 1) kelimesinin Süryaniceden; ستبرقS( إ18/el-Kehf, 31) kelimesinin ise Farsçadan geldiğini ifade eder. Ğarîbu’l-Kur’ân Örnekleri Kelime Dil/Lehçe Anlamı Sefih → Kinane → Cahil Ricz → Tayy Lehçesi → Azap Bağy → Temim Lehçesi → Hased Tûr → Süryanice → Dağ Sînîn → Nabat Dili → Güzel Yemm → Kıptî Dili → Deniz Mühl → Berber Dili → Kızgın Yağ Rakîm → Rum Dili → Kitap Nihle → Kays Lehçesi → Farz Siccîl → Fars Dili → Çamur Ğîd → Habeşçe → Noksan Ğarîbu’l-Kur’ân Örnekleri Nafi b. Ezrak → İbn Abbas Nafi b. Ezrak → İbn Abbas Nafi b. Ezrak → İbn Abbas Nafi b. Ezrak → İbn Abbas Nafi b. Ezrak → İbn Abbas Garîbu’l-Kur’ân Konusunda Yazılmış Bazı Kaynaklar