You are on page 1of 23

ULUSLARARASI

ÖRGÜTLER
ULUSLARARASI ADALET DİVANI
Uluslararası Mahkemeler
• En önemli uluslararası mahkemeler şunlardır:
• Uluslararası Adalet Divanı
• Uluslararası Ceza Mahkemesi
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
• Avrupa Birliği Adalet Divanı
Başvuru Yapabilme Konusundaki Farklılıklar
• Uluslararası Adalet Divanı’na belli koşullarla ancak devletler başvurabilir.
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava götürebilme yetkisi devletlerle sınırlı
değildir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan devletlerin her bir başka
taraf devlet aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurabilir. Ayrıca
gerçek kişiler, tüzel kişiler ve giderek tüzel kişiliği olmayan kişi grupları bile
başvurucu olabilir.
• Uluslararası Ceza Mahkemesi ve benzeri uluslararası ceza mahkemelerinde ise
dava, mahkemenin savcılık makamınca açılır. Uluslararası Ceza Mahkemesi
savcısı, kendi toplayacağı bilgi ve belgelere dayanarak dava açacağı gibi,
Mahkemeyi kuran uluslararası antlaşmaya (Statü) taraf devletlerin başvurusu
üzerine dava açabilir. BM Güvenlik Konseyi de Uluslararası Ceza Mahkemesi
Savcısı aracılığıyla mahkemeye dava getirebilmektedir.
Yargılanabilen Kişiler
• Uluslararası mahkemeler, yargılayabilecekleri kişiler açısından da
türlere ayrılabilir.
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı gibi
mahkemeler önünde, sadece devletler yargılanabilir.
• Uluslararası Ceza Mahkemesi niteliğindeki mahkemeler sadece gerçek
kişileri yargılayabilir.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD)
• Uluslararası Daimî Adalet Divanı’nın bir anlamda devamı olan UAD,
Uluslararası Daimî Adalet Divanı’ndan farklı olarak ilişkilendirildiği örgüt
olan BM’nin ana organları arasında sayılmıştır.
• Hatta BM Şartı’nda UAD’ın örgütün asıl yargısal organı olduğu
belirtilmiştir.
• Bu çerçevede 70 maddelik UAD Statüsü de ekli olduğu BM Şartı’nın
“ayrılmaz bir parçası” olarak kabul edilmiş ve BM Şartı’na taraf olan her
devletin UAD Statüsüne de kendiliğinden taraf olacağı kabul edilmiştir.
• Öte yandan, BM üyesi olmayan devletlere de BM Şartı’na imza atmadan
UAD Statüsüne taraf olabilme imkânı tanınmıştır.
UAD Yargıçları
• Merkezi Hollanda’nın Lahey şehrinde bulunan UAD’da 15 yargıç görev yapmaktadır.
• UAD yargıçları 9 yıl için seçilirler ve yeniden seçilebilme olanaklıdır.
• Divan yargıçlarının 1/3’ünün seçimi her 3 yılda bir yapılmaktadır.
• 3 yıllık devrelerde seçilen yargıçlar görevlerine seçildikleri yılı izleyen 6 Şubat günü başlamaktadır.
• Bir adayın yargıç seçilebilmesi için Genel Kurul’da üye sayısının oyçokluğunu ve Güvenlik Konseyi’nde
8 oyu elde etmiş olması gerekmektedir.
• BM üyesi olmadan UAD Statüsüne taraf olan devletler günümüzde Genel Kurul’da üye devletler gibi
oylamaya katılmaktadır.
• Güvenlik Konseyi’nde bu seçim için daimî üyeler ile öteki üyeler arasında hiçbir ayrım söz konusu
olmayıp, daimî üyelerin veto yetkisi de bulunmamaktadır.
• Oyçokluğunu her iki kurulda da sağlayan yargıç adaylarından aynı uyrukta olanlar varsa bunlardan
yalnız en yaşlısı seçilmiş olmaktadır.
• Aynı devletin uyruğunda olan birden fazla yargıcın UAD’da aynı anda görev yapması mümkün değildir.
Yargıçların Dağılımı
• Yargıçların seçiminde çeşitli önemli uygarlıkların ve başlıca hukuk
sistemlerinin temsilinin sağlanması amacıyla, BM üyesi devletler
arasındaki bir centilmenler anlaşmasına dayanarak, uygulamada yargıç
seçimleri şu dağılım ile yapılmaktadır:
• 4 yargıç Batı Avrupalı devletlerden
• 1 yargıç ABD'den
• 2 yargıç Güney Amerika Devletlerinden
• 2 yargıç eski Doğu Bloku devletlerinden
• 6 yargıç Asya ve Afrika devletlerinden
UAD Yargıçlarının Bağımsızlığı
• UAD yargıçları bağımsız olup, hiçbir devletten, uluslararası örgütten ya da kişiden buyruk
alamaz.
• Yargıçlar yalnızca bu görevlerini yapmakla yükümlü olup, başka hiçbir siyasal, yönetsel ya
da mesleki nitelikli işle uğraşamazlar.
• UAD’ın bir davaya bakması sırasında uyuşmazlık tarafı devletlerin Divan üyesi yargıçları
varsa bu yargıçlar bağımsızlıkları nedeniyle davaya Divan üyesi olarak katılmaktadır.
• Bu yargıçlar “ulusal yargıç” olarak adlandırılmaktadır.
• Divanda ulusal yargıca sahip bulunmayan devletler ise tarafı oldukları her bir dava için
yalnızca o davada Divan üyeliği yapmak üzere ad hoc yargıç atama yetkisine sahiptir.
• Divanda tarafların hiçbirinin ulusal yargıcı yoksa o zaman her iki taraf da birer ad hoc
yargıç atama hakkına sahiptir.
• Ad hoc yargıcın kendisini atayan devletin uyruğundan olması gereği yoktur.
Kurumsal Yapısı
• UAD 3 yıl için Başkanını ve Başkan Yardımcısını seçmektedir; aynı
kişilerin yeniden seçilmesi olanaklıdır.
• Divan’a büro ve yazım hizmetleri için bir Yazmanın yönetimindeki
Yazmanlık yardımcı olmaktadır.
• Büyük ölçüde kendi belirlediği usuller çerçevesinde çalışan UAD, ilke
olarak davalara tüm yargıçların katılımıyla bakar.
• Ancak kurucu belgesinde açıkça öngörülen kimi durumlarda üç ya da
daha fazla (tek sayıda) yargıçtan oluşan daireler şeklinde de
çalışabilmektedir.
Dava Türleri
• UAD iki tür yetki ile donatılmıştır:
• i) Devletlerarası davalarda bağlayıcı karar verme yetkisi
• ii) BM organlarının ve kimi uluslararası örgütlerin başvurusu üzerine
danışma görüşü verme yetkisi
Danışma Görüşü
• BM Şartı’na göre Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi bu tür görüşler
talep edebilmektedir.
• BM Şartı’nda ve UAD Statüsünde açıkça öngörüldüğü gibi, Genel Kurul
ve Güvenlik Konseyi istedikleri her konuda UAD’dan danışma görüşü
(mütalaa) isteyebilirken, diğer BM organları ve Uzmanlık Örgütleri
sadece kendi çalışma alanlarıyla ilgili konularda bu yola başvurabilir.
• Danışma görüşleri bağlayıcı değildir; talepte bulunan kurum istediği
tutumu almada kendi (siyasi ya da hukuksal) takdir yetkisine sahiptir.
UAD Önünde Taraf Olma Hakkı
• Divan önünde davalara Divan Statüsüne taraf olan devletler taraf
olabilmektedir.
• Divan önündeki davalara, en başta, BM Şartı’nın 93/1. maddesine göre Divan
Statüsünün otomatik bir biçimde tarafı bulunan BM üyesi devletler taraf
olabilmektedir.
• BM üyesi olmayan, Divan Statüsüne taraf olan devletlerin bu hakkı bulunmaktadır.
• Divan’ın Statüsüne taraf olmayan devletlerin de Divan Statüsünün 35/2.
maddesine göre Güvenlik Konseyince belirlenecek koşullar uyarınca Divan
önündeki davalara taraf olma hakkı bulunmaktadır.
• Güvenlik Konseyi 15.10.1946 tarihinde 9 (1946) sayılı kararıyla Divan’ın yetkilerini bir
bildirim ile kabul ettiğini bildiren üçüncü devletlerin bu haktan yararlanacağını kabul
etmiştir.
UAD’ın Davaya Bakma Yetkisi
• UAD önünde davalara taraf olma hakkına sahip bulunan devletler
bakımından Divan’ın belli bir davaya ilişkin olarak yetkisi otomatik
değildir.
• Taraf olma yetkisine sahip bulunan devletler arasında ortaya çıkan
belirli bir uyuşmazlığın Divan önüne verilmesi gerekmektedir.
• Devletler Divan’a bu yetkiyi şu yöntemlerle tanıyabilmektedir:
• i) bir tahkimname (mahkeme sözleşmesi) ile
• ii) önceden yapılan uluslararası antlaşmalarla
• iii) tek-taraflı bir bildiri ile
• iv) forum prorogatum yoluyla.
İlk 3 Yöntem
• Devletlerin bir tahkimname aracılığıyla uyuşmazlıklarını Divan’ın önüne
götürebilecekleri Statünün 36/1. maddesinde kabul edilmekte olup, bu yola
uyuşmazlığın doğmasından sonra başvurulmaktadır.
• Önceden yapılan uluslararası antlaşmalarda da devletlerin aralarında çıkacak
uyuşmazlıkları Divan’a sunmayı yükümlenmiş bulunmaları olanaklıdır.
• Devletlerin tek-taraflı bir bildirisi sonucu UAD’ın bir uyuşmazlığa bakmakla
yetkili kılınmasının dayanağı Divan Statüsünün 36/2. maddesidir. Anılan
hükme göre bir devlet hukuksal uyuşmazlıklarına ilişkin olarak bir bildiri ile
aynı yükümü kabul eden devletlere karşı Divan’ın yargı yetkisini kabul ettiğini
bildirme hakkına sahiptir. Devletler bu bildiriyi her an, karşılıklılık koşullu ya
da koşulsuz olmak üzere ve süreli ya da süresiz olarak yapabilecektir.
Forum Prorogatum
• Devletlerin herhangi bir uyuşmazlıkta UAD’ın yargı yetkisini forum
prorogatum yolu ile tanımasına gelince, bu yol bir devletin Divana tek-taraflı
dilekçe ile bir uyuşmazlığı getirmesi durumunda karşı devletin Divanın
yetkisini tanımamış bulunmasına rağmen bu davaya taraf olarak katılmak
suretiyle Divanı dolaylı bir biçimde yetkili kılmasıdır.
• UAD içtihadına göre devletlerin uyuşmazlıklarında forum prorogatum yoluyla
Divanı yetkili kılması şu durumlarda olanaklıdır:
• i) Divana verilen cevapta yetkisinin kabul edildiğinin bildirilmesi
• ii) Davanın özüne giren sorunların Divan önünde cevaplanması ve öze ilişkin bir karar
alınmasına karşı çıkılmaması
• iii) Divan’ın yetkisizliğinin ileri sürülmemesi ya da dava sırasında bu yetkisizlik savından
vazgeçilmesi
Davanın Aşamaları
• Divan önündeki bir dava iki aşamadan oluşmaktadır:
• i) yazılı aşama
• ii) sözlü aşama
Davadan Çekilme
• Gerek yazılı gerekse sözlü aşama sırasında tarafların ortak rızaları ile davadan
çekildiklerini ortak ya da tek tek dilekçeleri ile Divana bildirmesi durumunda
Divan bir karar ile davayı Divan dava listesinden çıkarmaktadır.
• Eğer tek-taraflı bir dilekçe ile Divan’a başvuran bir devlet karşı devlet henüz
usule ilişkin herhangi bir işlem yapmadan davadan çekildiğini Divan’a
bildirirse Divan bir kararı ile bu davayı Divan dava listesinden silmektedir.
• Buna karşılık, davayı açan devletin davadan vazgeçtiğini bildirdiği zaman karşı
devlet savunmasını yapmaya başlamışsa Divan bu durumu davalı devlete
bildirmekte ve hiçbir itiraz ile karşılaşmazsa davayı Divan dava listesinden
çıkarmaktadır.
• Davalı devletin çekilmeye itirazı durumunda dava sürecektir.
Karar Verme ve Açıklama
• Birçok mahkemede olduğu gibi sözlü ve yazılı aşamalardan oluşan dava süreci
sonrasında UAD kararları salt çoğunlukla alınır.
• Eşitlik durumundaysa mahkemenin kendi içinden seçmiş olduğu başkanın (ya
da oturuma başkanlık eden yargıcın) oyu 2 oy sayılır.
• UAD’ın tüm kararları gerekçeli olarak ve yargıçların oyları da açıkça belirtilerek
ilan edilir.
• Usul kararları dışındaki kararlara yargıçların karara karşıt görüşlerini ya da
kararın hükmüne karşı olmamakla birlikte farklı gerekçelerle o sonuca
vardıklarını belirten kişisel görüşlerini eklemeleri olanağı vardır.
• Gerek Divan gerekse özel Daireler kararlarını kamuya açık bir celsede okumak
zorundadır.
Kararların Mahiyeti
• UAD kararlarının en önemli özelliklerinden birisi, sadece davaya taraf
olan devletleri bağlaması ve üstelik bu etkisinin de yine sadece eldeki
davayla sınırlı olmasıdır.
• UAD’ın kararları kesin olup bir başka yargı organı önünde bu kararlara
karşı istinaf ya da temyiz amaçlı başvuru olanağı yoktur.
• Ancak, taraflar Divan kararlarının yorumunu isteyebileceği gibi,
Divan’ın kararlarının gözden geçirilmesini (iade-i muhakemesini)
isteyebilme hakkına sahiptir.
Gözden Geçirme Talebi
• Karar gözden geçirme istemi yalnızca Divan’ın kararını vermesinden
önce Divanca ve kararın gözden geçirilmesini isteyen tarafça
bilinmeyen ve karar üzerinde kesin bir etki yapabilecek nitelikte bir
olayın ortaya çıkması ve bu olayın bilinmemesinde istemi yapan
tarafın herhangi bir kusuru bulunmaması koşuluyla olanaklıdır.
• Karar gözden geçirme istemi bir dilekçe ile yapılmakta olup, buna ilgili
belgeleri eklemek olanaklıdır.
• İstemin olayın ortaya çıkmasından sonra en geç 6 ay içinde yapılması
gerekmektedir. Karar tarihinin üzerinden en çok 10 yıl geçtikten sonra
gözden geçirme istemi yapılamayacaktır.
Kararların Uygulanması
• Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanmasını sağlamak, BM Güvenlik
Konseyi’nin yetkisindedir.
• Bir devletin, Divanca hakkında verilmiş kararın uygulanması konusundaki
sorumluğunu yerine getirmekten kaçınması durumunda, davanın öteki tarafı olan
devlet (devletler) BM Güvenlik Konseyi’ne başvurarak, Divan kararının yerine
getirilmesinin sağlanmasını isteyebilir.
• Güvenlik Konseyi, bu başvuru karşısında gerekli görürse ilgili devlete, karara uyması
konusunda “tavsiyede” bulunabilir ya da Divan kararının uygulanmasını sağlamak
üzere alınabilecek tedbirler konusunda karar alır.
• Güvenlik Konseyi’nden bir kararın çıkabilmesi için 5 daimî üyenin oybirliği
gerektiğinden bu yetki bugüne kadar kullanılmış değildir; sorunların “siyasal ve
diplomatik” yöntemlerle sonuca bağlanması yeğlenmektedir.
Örnek Bağlayıcı Karar
• ABD’yi Contra grubunun hükümete karşı yürüttüğü isyana destek olmak ve böylece
uluslararası hukuktaki kuvvet kullanma yasağını (dolaylı olarak) ihlal etmekle
suçlayan Nikaragua, ABD’nin önceden verdiği kısmi senede binaen davayı tek-
taraflı açmıştır. UAD’ın kabul edilebilir bulmasına itiraz eden ABD duruşmalara
katılmazken, Nikaragua görüş ve iddialarını mahkeme önünde ayrıntılandırarak
savunmuştur. UAD, nihai kararında, ABD’nin kuvvet kullanma yasağı, içişlerine
karışmama ve egemenliğe saygı gibi temel bazı uluslararası hukuk yükümlülüklerini
ihlal ettiğine hükmederek ABD’yi onarım ve tazminata mahkûm etmiştir. Ne var ki
ABD, bu karara uymadığı gibi, UAD kararlarının uygulanmasını sağlama görev ve
yetkisi olan BM Güvenlik Konseyi’nden bu yönde karar alınmasını da veto etmiş,
Nikaragua’nın Genel Kurul’da aldırdığı, kararlarınsa ne fiilen ne de hukuken bir
anlamı olmuştur. Hatta Nikaragua’nın yeni hükümeti 1991’de tazminat talebinden
vazgeçmiştir.
Örnek Danışma Görüşü
• Dünya Sağlık Örgütü, özellikle Üçüncü Dünya devletlerinin etkisiyle aldığı bir kararla,
1993’te UAD’dan “sağlık ve çevresel etkileri açık olan nükleer silahların
kullanılmasının devletlerin uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerinin
ihlali olup olmadığı” konusunda bir danışma görüşü istemiştir. Örgütün yetkisini
aştığına (ultra vires) ve böyle bir görüş isteyemeyeceğine hükmetmesinin belli
olması üzerine bu kez Genel Kurul danışma görüşü istemiştir. Ancak çok benzer
görünse de sorunun aslında özü değişmiş ve “nükleer silahların kullanılmasına ve
kullanılma tehdidine uluslararası hukukta herhangi bir biçimde izin verilmekte
midir?” halini almıştır. UAD, 1996’da verdiği danışma görüşünde, nükleer silahların
uluslararası hukuka aykırılığı konusunda pek çok tespit yapmakla birlikte, son
tahlilde “devletlerin doğrudan bekalarını ilgilendiren olağandışı durumlarda meşru
müdafaa kapsamında nükleer silah kullanmanın hukuka uygun mu aykırı mı olduğu
konusunda kesin bir yorumda bulunmasının mümkün olmadığı”na karar vermiştir.

You might also like