Professional Documents
Culture Documents
YÖNETİMİ
NEREDEN GELİYORSUN ?
NEREYE GİDİYORSUN?
TEKRARI
MÜMKÜN
OLMAYAN
İnsan söz konusu
olduğunda, zaman kavramı
daha bir anlam
kazanmaktadır.
Çünkü ‘akıp giden zamanın
farkında olan bilinç’,
zamandan en iyi şekilde
yararlanmanın yollarını arar.
İnsan kendisi için ‘zamanın
sınırlılığının farkında olan bir
varlık olarak’, kendine
ayrılan ve ne zaman
sonlanacağını bilemediği
zaman dilimini programlama
eğilimindedir. 7
Zamanın nerede ve ne zaman
biteceğini bilemeyen insan
yaşadığı süre içerisinde
yaşamına çok şey sıkıştırmanın
içgüdüsünün etkisi altındadır.
9
YETMEYEN
ONARILAMAYAN
YERİNE BAŞKA ŞEY KONULAMAYAN
DEVREDİLEMEYEN
HERKESİN EŞİT OLARAK SAHİP OLDUĞU
HOŞ GEÇİRİLEBİLEN
BOŞA HARCANABİLEN
DEĞERLENDİRİLEBİLEN
HESAPLANABİLEN
10
ZİYAN EDİLEBİLEN
HER ANI YAŞANABİLEN
YETEBİLEN
HATIRLANABİLEN
GELEBİLEN
PLANLANABİLEN
BEKLENEBİLEN
DÜZENLENEBİLEN
ACINILABİLEN
YARIŞILABİLEN
ÖLÇÜLEBİLEN
“ BİR ŞEYDİR”
11
PLANSIZ ÇALIŞMA
ÖNCELİKLERİ SIRAYA KOYAMAMA
NOT ALMAMA
TELEVİZYON
ZAMANSIZ ZİYARETÇİLER
EKSİK YAPILAN İŞLER
TELEFONLAR
12
HATALI DOSYALAMA
SOHBET
TRAFİK SIKIŞIKLIĞI
ÇOK UYUMA
ERTELEME
YAPILACAKLARI UNUTMAK
13
BİR YEMEK
MOLASI
DAHİ
VEREMİYOR,
BAŞINIZI
KAŞIYACAK VAKİT
BULAMIYORSANIZ;
VE...
HALA İŞİNİZİ
BİTİREMİYORSANIZ
ŞİMDİ ŞÖYLE BİR GERİYE YASLANIN
VE HAYATINIZI
ZAMANI AN AN YAŞAYINIZ
BİR ŞEYİ YAPMAK, BİR SORUNU
ÇÖZMEK İÇİN BİRDEN FAZLA
YOL, DEĞİŞİK YÖNTEMLER
BULUNABİLİR.
HER YENİ YÖNTEM BİR
SEÇENEKTİR.
İŞİN HEMEN BİTİRİLMESİ
GEREKMİYORSA ZAMAN
AÇISINDAN EN UYGUN OLANI
SEÇEBİLİRSİNİZ.
HER ŞEYİ AYNI ANDA
YAPARSANIZ HİÇBİR ŞEYİ
TAM YAPAMAZSINIZ.
GÖREVLERİNİZİ , GÜNLÜK
İŞLERİNİZİ BİR ÖNEM VE
ÖNCELİK SIRASINA KOYUN.
ACİL AMA ÖNEMLİ HEM ACİL
HEM ÖNEMLİ
OLMAYAN İŞLER
İŞLERİNİZİ YAZINIZ
VAKİT
YETERLİ VAKTİNİZ
HARCAMAKTAN
OLDUĞUNDAN EMİN
NASIL KAÇINIRSINIZ?
MİSİNİZ?
•TELEFON •TELESEKRETER
•BİLGİSAYAR •TELEVİZYON
•RADYO •KALEM&KAĞIT
•FAKS •SES KAYIT CİHAZI
KARARI VERMEDEN ÖNCE HER
YÖNÜNÜ İYİCE İNCELEYİN.
ANCAK KARARINIZI VERDİKTEN
SONRA BUNUN DOĞRULUĞU-
YANLIŞLIĞI ÜZERİNDE FAZLACA
DURMAK ZAMAN TÜKETMEKTİR.
GEÇMİŞTEKİ KARARLARLA
ENDİŞELENMEK YERİNE GELECEK
KARARLARLA İLGİLENİN.
BUGÜN
ALLAH(cc)
İÇİN NE
YAPTIN?
ZAMANA “NASIL
ÇALABİLİRİM”
NAZARIYLA BAKMAK...
GEREKİRSE; AZ YEMEK
AZ UYUMAK,
AZ KONUŞMAK...
AZ YİYİN, AZ UYUYUN
AZ KONUŞUN (SAV)
ZAMANIN,
KULLANILMADAN
ÖNCE
VE
HARCANDIKTAN
SONRA
HİÇBİR DEĞERİ
OLMAZ!!!
Hayat, Cenâb-ı Hakk’ın her insana bir defa kullanmak
üzere bahşettiği, son derece kıymetli ve sınırlı bir
nimettir. Buna rağmen insanoğlunun en çok aldanıp
zâyî ettiği nîmet de yine “zaman”dır.
Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede farklı
boyutlarıyla zamana yemin edilmektedir. Özellikle
tevhid inancının, mümin şuurunun, hakikat bilincinin
ve ahlaka dayalı bir tavrın inşa edildiği Mekke
döneminde nazil olan ayetler içinde zamana yemin
içeren ifadelerin varlığı, insanı bu konuda büyük bir
dikkate ve tefekküre davet etmektedir. Söz konusu
ayetler çok çarpıcı şekilde zamanın önemine dikkat
çektiği gibi, zamanın ortaya koyduğu hakikatlere de
açıkça işaret etmektedir.
Yemin ile başlayan ayetlerin hikmetlerinden biri de,
Allah katında çok kıymetli, insanların hassas ve
dikkatli olmaları istenen konulardan bahsediyor
oluşudur. Özellikle vahyin ilk yıllarında nazil olan ve
zamana zemin eden ayetler, cahiliye zihniyetini terk
ederek hakikat şuurunu kazanmak açısından içinde
yaşadıkları ânı, akıllarına ve gönüllerine etki edecek
şekilde, açık bir ibret ve tefekkür nesnesi olarak
onlara hatırlatmaktadır.
Cenâb-ı Hak, Asr Sûresiʼnde şöyle buyurur:
“Asra (zamana) yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan
içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller
işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler
müstesnâdır.” (Asr süresi, 1-3)
Zamana yemin ile başlayan bu sûrede; îman, amel-i
sâlih, hakkı ve sabrı tavsiye ile değerlendirilmeyen
zamanların israf edildiği ve hüsrâna sebep olduğu
bildirilmektedir. Bununla birlikte, zaman hususunda
aldanan insanların çoğunlukta olduğuna da işâret
edilmektedir.
Peygamberimiz, zamanın kıymetini ne güzel ifâde eder:
“Bir kişi doğduğu günden ihtiyarlayıp vefât ettiği güne
kadar Allah rızâsını kazanma uğruna yüz üstü
yerlerde sürünse (yani her türlü meşakkate
katlanarak ibadet, tâat ve hizmetlere koştursa),
kıyâmet günü bu yaptığını çok yetersiz görür (daha
fazla yapmış olmayı ister).”
İslâm’da boş zaman veya boşa geçirilecek bir
tatil anlayışı yoktur. Çalışırken yorulan bir
insanın dinlenirken de bir işle meşgul olması,
çalışarak dinlenmesi söz konusudur. Cenâb-ı
Hak şu tavsiyede bulunur:
“Bir işi bitirince, hemen başka bir işe giriş,
onunla uğraş! Hep Rabbine yönel ve O’na
yaklaş!” (İnşirâh, 7-8)
Yani ibadet ve hayırlı işlerin biri bittiğinde
hemen diğerine koşmak gerekir. Çünkü
dünya hayâtı bize, âhireti kazanmak ve ilâhî
rızâya nâil olmak için verilen kısa bir
mühletten ibârettir.
Zamanı şuursuzca tüketerek ömrünü ziyân edenlerin
âhiretteki acıklı hâlini anlatan şu âyet-i kerîme ne
kadar ibretlidir:
“Onlar orada imdât istemek için:«Ey Rabbimiz! Ne olur,
bizi buradan çıkarıp dünyaya geri gönder de, daha
önce yaptıklarımızdan başka, sâlih ameller
işleyelim!»diye feryâd ederler. Allah Teâlâ şöyle
buyurur: «Biz size, düşünüp ibret alacak ve hakîkati
görecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür
vermedik mi? Hem size Peygamber de gelip îkâz etti.
Öyleyse tadın azâbı! Zâlimlerin hiçbir yardımcısı
yoktur!” (Fâtır, 37)
Yine “Nihâyet onlardan birine ölüm gelip çattığında:
«Rabbim! Beni geri gönder; tâ ki boşa geçirdiğim
dünyada sâlih ameller işleyeyim.» der.” (Mü’minûn, 99-
100)
BEŞ ŞEYİN KIYMETİNİ
BEŞ ŞEYDEN GELMEDEN ÖNCE BİL...
HELAL RIZIK
İÇİN ÇALIŞMA
Zamanın ekseni yaşanılan ândır. Zira dün geçmiştir,
yarın meçhuldür. Her günün muhasebesini geceden
yapmak, yarın için düşünülen her şeye bugün
başlamak gerekir. Elbette yarına ve geleceğe dair
planlar olacaktır lakin başlamak için en uygun
zaman yaşanan ândır.
Nitekim Medeniyetimiz de tarihin sınavından
geçerek günümüze kalan, “İbnü’l-vakt” ifadesi, yani
ânın talibi olmak, ânın kıymetini bilmek ve zamanın
künhüne vakıf olmak büyük bir şuur ve ideal
olmuştur. Aynı şekilde “Dünya bir gündür, o da bu
gündür” özdeyişi yaşanan anın iyi değerlendirilmesi
için ifade edilmiştir.
BAHANE SÖYLEM!!!
«ZAMANIMI
İYİ KULLANMAK İSTİYORUM
AMA BUNUN İÇİN BİR TÜRLÜ
VAKİT/ FIRSAT
BULAMIYORUM!»
Rabbim bizleri böyle bahane üreten
değil, yaşadığı ânı en iyi şekilde değerlendiren,
rızaya uygun işler yapan kullarından eylesin…
KAYNAKLAR: