You are on page 1of 31

DAVRANIŞÇI

ÖĞRENME KURAMI
VE EĞİTİM
MELİKE ÖYMEZ 200105038
AYLİN SARI 200105044
KONU AKIŞ ŞEMASI
DAVRANIŞ NEDİR?
Davranış, bir varlığın direkt ya da dolaylı olarak gözlemlenebilen
her türlü etkinliğidir. Zıplama, yürüme, gülme gibi izlenebilen
eylemleri ve korkma, öğrenme, düşünme gibi izlenemeyen
eylemleri içerir.

* İnsan davranışı çevredeki koşulların etkisiyle değişkenlik


gösterir. Bu etkinliklerle birey davranışı yapmaktan kaçınır ya da
yapmaya başlar. Davranış; değiştirilebilir, düzeltilebilir veya
yenisi kazandırılabilir.

* Davranışçı yaklaşıma göre insan davranışları öğrenilmiş


davranışlardır. Bu yaklaşım sadece gözlemlenebilir ‘uyaran-tepki’
davranışlarıyla ilgilidir. Tüm davranışların çevreyle etkileşim
yoluyla öğrenildiğini belirtir. Öğrenme, davranış izlerliği
sonucunda gerçekleşir.
DAVRANIŞÇILIĞIN TEMEL VARSAYIMLARI

• Birçok davranış öğrenilmiştir.


• Davranış öğretilebilir, değiştirilebilir, uyarlanabilir.
• Öğrenme, fiziksel konular gibi ölçülebilir ve gözlenebilir olaylar (davranışlar) üzerinden
incelenebilir.
• Öğrenmenin temelinde uyaran-uyarıcı tepki bağı vardır.
• Belirli uyaranlar varlığında belirli davranışlar gözlenir.
• Davranışların nedeni, güdülenmenin sonucu olarak değil, daha önce öğrenilmiş davranışların
sonucu olarak görülür.
• Davranışçılar, bilişsel süreçlerin doğrudan gözlemlenemeyeceği için bilimsel olarak
incelenemeyeceğini savunurlar.
DAVRANIŞÇI Öğrenci merkezli bir yaklaşım benimsenmeli,
YAKLAŞIMIN bunun için öğrenci iyi tanınmalıdır.
SINIF Bireysellik ön plandadır, bireysel farklılıklar göz
ORTAMINDA önünde bulundurmalıdır.
UYGULANMASI Materyalle öğretime önem verilmelidir.

Oluşturulacak davranış değişikliği açık olarak


tanımlanmalıdır.
Öğrenci öğrenme işinde aktif olmalıdır.

Doğru davranışlar pekiştirilmelidir.


DAVRANIŞÇI YAKLAŞIMIN TARİHSEL
GELİŞİMİ
•*Davranışçıöğrenme ve öğretme modelleri; Pavlov’un tepkisel(klasik) koşullanma deneylerine,
Thorndike’ın ödülle öğrenme çalışmasına ve psikolojik rahatsızlığı olan insanlar için Pavlovyan ilkeleri
uygulayan Watson ve Rayner’ın çalışmalarına dayanır.
KLASİK (TEPKİSEL)
KOŞULLANMA
- PAVLOV -

DAVRANIŞÇILIK

EDİMSEL
KOŞULLANMA
- SKINNER -
TEPKİSEL (KLASİK) KOŞULLANMA

• Organizmanın daha önce tepki vermediği bir uyarana (nötr uyaran) geçirdiği yaşantılar sonucunda
tepki vermeye başlamasıdır.
• Nötr bir uyarıcının koşulsuz bir uyarıcıyla eşleşerek doğal uyarıcının ortaya çıkardığı tepkiyi ortaya
çıkarmasıdır.
• Duyuşsal (kaygı, korku, sevinç…), refleksif ve fizyolojik tepkiler klasik koşullanma yoluyla kazanılır.

• ÖRNEK:
-Ali’nin kendisine sürekli çikolata getiren amcasını görünce mutlu olması
- Limon görünce ağzımızın sulanması
Nötr Uyarıcı: Koşulsuz Uyarıcı:
Organizmada herhangi Organizmada doğuştan
bir tepkiye neden tepkiye neden olan
olmayan uyarıcıdır. öğrenilmemiş uyarıcıdır.

Koşulsuz Tepki: Koşullu Uyarıcı:


Organizmada koşulsuz Koşulsuz uyarıcıyla
uyarıcının ortaya eşleştikten sonra tepkiyi
çıkardığı öğrenilmemiş ortaya çıkarabilen
tepkidir. öğrenilmiş uyarıcıdır.

Koşullu Tepki: Koşullu


uyarıcının ortaya
çıkardığı öğrenilmiş
tepkidir.
• Organizmanın göstermiş olduğu bir
EDİMSEL davranışın pekiştirilerek tekrar
KOŞULLANMA gösterilme olasılığının arttırılmasıdır.
• Hayvanlarla yapılan deneylere dayanır.
• Refleksif davranışlardan çok istemli
davranışlarla ilgilenir. (Skinner)
• ÖRNEK:
• Çocuk odasını topluyor. Annesi ona
çikolata veriyor. Çocuğun odasını
toplama sıklığı artıyor.
• Öğrenci tahtada matematik sorusu
çözüyor. Aferin alıyor. Öğrencinin
matematiğe ilgisi artıyor.
SKİNNER
KUTU DENEYİ
• “Deneyde, aç bırakılan bir fare, düzeneği
önceden hazırlanmış deney kutusuna
bırakılır. Deney kutusunda, istenildiğinde
yakılabilen ışık, dokunulduğunda kutuya
peynir düşüren bir manivela ve ayrıca
kutunun tabanında elektrik şoku düzeneği
vardır. Fare kutunun içinde dolaşırken
“tesadüfen” manivelaya dokunur ve
bunun üzerine kutuya bir parça peynir
düşer. Birkaç benzer davranıştan sonra
farenin kafes içindeki dolaşma alanı daha
çok manivelanın olduğu bölgede
yoğunlaşır. Daha sonra fare manivela ile
peynir arasında bağlantıyı kurarak,
istediği zaman peynire ulaşmayı öğrenir.
• Edward Thorndike temel edimsel koşullanma
ilkelerini ilk uygulayan araştırmacılardandır.
Yaptığı denemeler sonunda üç öğrenme ilkesi
saptar:
• Etki Yasası’na göre, bir davranış o çevrede
doyuma ulaşıyorsa, aynı ortamda o davranışın
oluşma olasılığı artar. Örneğin; çocuk ağlayarak
kumandaya ulaşıyorsa, sonradan kumandaya
ulaşamazsa ağlayarak elde etmeyi dener.
• Egzersiz Yasası, tekrara bağlı olarak alışkanlığın
oluşmasıdır. Örneğin; derste öğrendiğimiz bir
konunun tekrarını yapmamış olmamız bilgilerin
unutulmasına neden olmuştur.
• Hazır Oluşluk Yasası, öğretebilme zamanını
belirtir. Örneğin, dört yaşında bir çocuğun kasları
gelişmediğinden yazmayı öğrenmesi mümkün
değildir.
• DAVRANIŞ:
TEMEL • Skinner; Kişinin çevreyle etkileşimi sonucunda
kişide ve çevrede oluşan gözlenebilir ve
KAVRAMLAR ölçülebilir değişikliklerdir.
• Davranışçı Yaklaşım; Davranışlar gözlenebilir ve
ölçülebilir olmalıdır.
• DAVRANIŞ ÖNCESİ:
• Davranıştan önce ortamda bulunan uyarandır.
• Bir davranışın hangi uyaranın varlığında ortaya
çıktığını belirlemek o davranışın tekrar oluşup
oluşmamasını kontrol etmek için davranış
öncesine dikkat etmemiz gerekir.
• Örneğin; temizlik yapan annenin kovayı ortada
bırakması çocuğun ellerini suya sokmasına
neden olur. Eğer kova ortada olmazsa bu
davranışta ortaya çıkmaz.
• DAVRANIŞ SONRASI:
• Davranışı hemen izleyen çevresel olaylardır.
• Davranış sonrası olayların kontrol edilmesiyle
davranış artırılabilir ya da azaltılabilir.
• Davranış sonrasının iki ayrı formu vardır:
• 1-Çevreye yeni uyaran ekleme: Örneğin; bir
öğrenci soruyu doğru çözmüştür. Öğretmenin başını
‘harika’ anlamında sallaması ortama yeni bir uyaran
eklemedir. Öğrencinin doğru çözme davranışı
artacaktır.
• 2-Çevrede var olan uyaranı engelleme: Örneğin;
öğrenciler ödevlerini yapar, öğretmen düzenli
olarak kontrol eder. Öğretmen kontrolü bırakırsa,
öğrencilerin ödev yapma sıklığı azalır.
• Her iki durumunda sonucunda davranışın ilerde
görülme sıklığı artar ya da azalır.
TEPKİ Gözlenebilir ya da ölçülebilir davranışlara tepki
denir.

Günlük hayatımızda bir takım davranışlar


sergilemekteyiz. Ortama eklenen yeni uyaranlara
karşı tepkiler olduğu gibi hislerimize karşı yapılan
tepkilerde vardır.

Alarm çaldığında uyanmak ve acıktığımızı


hissettiğimizde yemek yemek bunlara bir örnektir.
PEKİŞTİRME

• Pekiştirme davranışı izleyen ve davranışı arttıran ya da güçlendiren uyaran


tipidir. Ancak bu hep olumlu olduğu anlamına gelmez.
• Pekiştirici uyaranlar uygun olan davranışları arttırdıkları gibi uygun olmayan
davranışları da arttırabilir.
• Örneğin; bir çocuk oyuncağı ısrarla ve ağlayarak istediğinde isteğini yerine
getirirsek ilerleyen zamanlarda da aynı şekilde davranırsak çocukta ağlama
ve ısrar etme davranışını arttırmış oluruz.
Sosyal, dönüştürebilir sembol ve etkinlik pekiştireci olmak üzere 3 farklı
pekiştireç türü vardır.

Sosyal Pekiştireçler: Davranışı izleyen ve davranışın oluşum sıklığını arttıran


pekiştireçtir.

Öğretmenin öğrencisine gülümsemesi, dokunması veya aferin demesi sosyal


pekiştirecin örneklerindendir.

Dönüştürülebilir Sembol Pekiştireç: Davranışla pekiştirecin arasına zaman


girmeden, arttırılmak istenen davranışın sembollerle pekiştirilmesidir.

Öğrencinin verdiği doğru cevap karşısında öğretmenin öğrencisine yıldız


vermesi dönüştürülebilir sembol pekiştirece bir örnektir.

Etkinlik Pekiştireci: Az yeğlenen bir etkinliği çok yeğlenen bir etkinliğin


izlemesiyle az yeğlenen etkinliğin yapılma sıklığının arttırmayı içerir.

Ödevlerini yapmayan bir çocuğa, ödevlerini tamamladıktan sonra bilgisayarda


oynamasına izin verilmesi etkinlik pekiştirecine bir örnektir.
Davranışın ileride
görülme sıklığını
arttırır.

PEKİŞTİR
ME
Davranışı hemen
ardından
izlemelidir.
OLUMLU PEKİŞTİRME OLUMSUZ PEKİŞTİRME
• İstenen davranış gerçekleştikten sonra • Hoşa gitmeyen bir uyarıcının
ödül verilmesi olumlu pekiştirmedir. ortamdan çekilmesiyle istenen
• Ayşe hanım, kızı yemekten önce davranışın gerçekleşme olasılığının
ellerini yıkarsa, yemeğin ardından arttırılması olumsuz pekiştirmedir.
kızının en çok sevdiği meyveleri • Yağmur yağdığında şemsiyemizi
sofraya koymaktadır. açmamız olumsuz pekiştirmeye bir
• Yapılması istenen davranış: Yemekten örnektir.
önce ellerini yıkaması • Islanmak hoşa gitmeyen bir uyarıcıdır.
• Ödül: Meyve
CEZA
Ceza da pekiştirme gibi davranışı Uygun olmayan davranışları ceza
izleyen bir uyaran tipidir. Ancak yoluyla azaltmak veya ortadan
pekiştirmeden farklı olarak ceza kaldırmak mümkündür. Ancak bu
izlediği davranışı azaltır ya da her zaman doğru bir yöntem
güçsüzleştirir. olmayabilir.

Örneğin; yetişkinler farkında


olmayarak yaşına uygun olarak
soru sorma davranışı bulunan bir
çocuğa çok soru soruyor diye
kızarak çocuğun soru sorma
davranışını azaltabilir ya da
ortadan kaldırabilirler.
1.TÜR CEZA 2. TÜR CEZA

• Ortama verilmesi durumunda • Organizma için hoş olan bir uyarıcının


davranış devam etmez. Geçici ortamdan çekilmesidir.
olarak durur. Ortama uyaran ekleme • Ders çalışmayan öğrencinin elinden
durumu vardır. dokunmatik telefonun alınıp yerine
• Törende gürültü yapan öğrenciye tuşlu telefonun verilmesi 2. Tür cezaya
öğretmenin arkadaşlarının önünde bir örnektir.
kızması 1. Tür cezaya bir örnektir.
SÖNME

Öğretmen soruya parmak


kaldırmadan cevap veren
Bir süre pekiştirilmeyen öğrenciyi dinlemeyip parmak
davranışın giderek azalması kaldıran öğrenciyi
ve sönmesidir. dinlediğinde diğer öğrencinin
davranışı zamanla ortadan
kalkacaktır.
İPUCU

• Bireyin doğru tepkide bulunmasını garanti almak için bireyin tepkisinden


önce sunulan yardımdır. İpucunun kullanımı geçici olmalı ve en kısa sürede
ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü öğretimlerin amacı öğrencilerin davranışlarını
bağımsız olarak göstermektir.
• Doğal, sözlü, jest, model olma ve fiziksel yardım olmak üzere 5 ipucu türü
vardır.
Doğal ipucu

Davranış öncesinde çevrede doğal olarak bulunan ipuçlarıdır. Örneğin alarm çaldığında belirlenen saatte kalkmamız
doğal bir ipucudur.

Bir diğer ipucu türü olan Sözlü İpucu ise örnekle açıklayacak olursak alarmla birlikte anneninde çocuğa kalkmasını
söylemesidir. Sözlü ipucu en yaygın kullanılan ipucudur.

Jest İpucu

Beden hareketleriyle verilen ipuçlarıdır. Öğrencinin soruyu çözmesi için eliyle tahtadaki soruyu göstermesi jest ipucuna
bir örnektir.

Model Olma İpucu

Davranış nasıl yapılacağının uygulamacı tarafından gösterilmesidir.

Öğretmenin sulu boyanın nasıl kullanıldığını anlatırken öğretmeninde sulu boyayla resim yapması model olmaya
örnektir.

Fiziksel Yardım ipucu

Öğrencinin istenen davranışı gerçekleştirmesi için fiziksel olarak öğretmenin rehberlik etmesidir.

Öğretmenin, öğrenciye kalemin nasıl tutulduğunu anlatırken öğrencinin elinin üzerinden tutması fiziksel yardım ipucuna
örnektir.
SORULAR
Matematik ödevini yapmamak için bahaneler öne süren kızına; ‘Ödevini bitir de birlikte
gezmeye çıkalım’ diyen bir annenin bu yaklaşımı aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir?
(KPSS 2008)
• A) Premack ilkesi
• B) Tepki analojisi
• C) Kademeli yaklaşma
• D) Dolaylı pekiştirme
• E) Olumlu pekiştirme
Bir teknik direktörün başarıyı artırmak amacıyla, en iyi performans gösteren sporcusuna her
ayın sonunda bir spor malzemesi hediye etmesi aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir?
(2008 KPSS)
• A) Dolaylı pekiştirme
• B) Koşullu anlaşma
• C) Premack ilkesi
• D) Birincil pekiştireç
• E) Olumlu pekiştirme
İlk kez gittiği lokantada yediği yemeğin tadından hoşlanmayan bir bireyin bir daha bu
lokantaya gitmemesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
(2008 KPSS)
• A) Sönme
• B) Kaçma
• C) Sınama – Yanılma
• D) Olumsuz tat kaçınması
• E) Ceza
Beş yaşındaki Ata, evde sürekli olarak çalışan annesinin dikkatini çekmek için bilgisayarın
ekranını boyalı kalemle karalamıştır. Bu duruma çok öfkelenen annesi de, bu davranışı bir
daha yapmaması için Ata’nın en sevdiği oyuncağını ortadan kaldırmıştır.
Annenin bu durumda oyuncakları ortadan kaldırması aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir?
(2008 KPSS)
• A) Olumsuz pekiştirme
• B) Kaçınma koşullanması
• C) Dolaylı ceza
• D) 2. Tip ceza
• E) Karşıt koşullanma
Üyesi olduğumuz elektronik posta haberleşme grubunun bir üyesi sürekli olarak bizi
öfkelendiren iletiler yollarsa bir süre sonra, gelen posta kısmında bu üyenin ismini görünce
öfkeleniriz.
Başlangıçta bizde olumlu ya da olumsuz bir duygusal tepki uyandırmayan bu ismin bizi
öfkelendirir hale gelmesi, aşağıdaki süreçlerden hangisinin sonucudur?
(KPSS 2009)
• A) Öğrenmenin genellenmesi
• B) Tutum değişmesi
• C) Sosyal karşılaştırması
• D) İçgörü kazanma
• E) Tepkisel koşullanma
Canlı organizmalar sürekli bir etkinlik içerisindedir. İnsan davranışını anlamak için
gözlenebilir davranışlar incelenmelidir. Bir davranış ne kadar karmaşık görünürse görünsün, en
küçük birimine kadar incelendiğinde bir uyarıcı tepki bağlantısı görülecektir.
Bu düşünce aşağıdaki yaklaşımlardan hangisiyle doğrudan ilgilidir?
(2009 KPSS)
• A) Biyolojik yaklaşım
• B) Yapısalcılık
• C) Davranışçı yaklaşım
• D) Sosyal öğrenme
• E) Fenomenolojik yaklaşım
Aşağıdakilerden hangisi, edimsel koşullanma yoluyla öğrenme sürecinde davranışın
özelliklerini ve ortaya çıkma sıklığını belirleyen etkenlerden birisi değildir?
(2008 KPSS)
• A) Davranıştan önce gelen çevresel koşullar
• B) Davranışın bir sonucu olarak değişen çevresel olaylar
• C) Organizmanın doğuştan getirdiği potansiyel
• D) Organizmanın çevreyle ilgili geçmiş yaşantıları
• E) Davranışla birlikte bulunan çevresel koşullar

You might also like