You are on page 1of 34

www.egitimhane.

com

İSLAM’DA İLERİCİLİK VE GERİCİLİK

İSLAMDA BİLİMİN YÜKSELİŞİ VE ÇÖKÜŞÜ…


9 9
8 8
7 7
6 6
5 5
4 4
3 3
2 2
1 1
0 0
BİLİM BİLİM

BİLİMS L FİLM
 Arabistan çöllerinde inanılmaz bir yokluk,
yoksulluk, yozluk vardı. Müslümanlık, bir
‘isyan bayrağı’ olarak doğdu.
 Tefeciler insanları soyup soğana çeviriyordu.
Fakirin, fukaranın ardına sığınacağı bir
felsefesi yoktu. Müslümanlık onlara kanat
gerdi.
İslamın ilerici yönü
• İslam Uygarlığı, dev boyutlarda bilimsel bir
başarıdır.(…) Müslüman cebirciler,
matematikçiler, coğrafyacılar övülmeli.
Gökbilimciler, optik, kimya ve eczacılıkta
onlara verebileceğimiz tam nottur…Tıpları
eşsizdir.
PROF.DR. SERVER TANILLI
• İslam, VIII. yy.’dan başlayarak yükselişe geçer; Halife
Harun-el-Reşid’in oğlu Me’mun Yunanca eserleri
Arapça’ya çevirtecektir.(Bilimin evrenselliğine inanılmıştır.
Bilim sözkonusu ise din ve ırk ayrımı yapılmamıştır.)
• Kurtuba Halifesi Hakem-II kütüphanesinde 400.000
elyazması kitaba sahipken, V. Charles’ın sadece 900
elyazması bulunuyordu.
• İbn Musa, 820 yılında, ikinci derece denklemlere kadar
varan bir cebir kitabı yayımlar. XVI. yüzyılda Latinceye
çevrilen bu kitap, Batı’nın ilk başvuru eseri olur.
• Sinameki, ışgın, demirhindi, kusturucu ceviz,
kırmız böceği, kafur, şuruplar, yakı, merhemler,
damı- tılmış su, vs… Batı’nın kullanacağı tüm
bu ilaçlar İslam dünyasından gelmektedir.
Müslümanlar Hıristiyan Avrupaya Bilim Öğretiyor

• Hıristiyanlar, Müslüman Arapları, bir yandan


düşman olarak görürken diğer yandan öğretmen,
öğretici olarak görüyorlardı.
• Papa II. Sylvester İspanya’da Arap ulemasının
gözetiminde 3 yıl öğrenim görmüştü.
• Avrupalı Rahipler yapıtlarını Kurtuba Halifesine
ithaf ediyorlardı.
• Rahip adayları İspanya’daki Müslüman
okullarına akın ediyordu.
Kim Daha Gelişmiş?
• XIII. Yüzyılda Paris ve Venedik sayılmazsa,
Avrupa’da hiçbir kentin nüfusu 100.000’i
aşmıyordu. Ancak Bağdat, Kahire, Şam,
Antakya, Kurtuba ve İskenderiye’nin nüfusları
yüzbinlerle dile getiriliyordu.
• Harunürreşid’in 380 milyon franklık, 1300’lerde
İran hanının 700 milyon franklık geliri varken,
bundan 200 yıl sonra bile Fransa kralının sadece
12 milyon franklık varidatı bulunuyordu.
Avrupa, Müslümanları Örnek Alıyor
• Hohenstaufenler’den II. Frederic, Arapça
konuşuyor ve Palermo’daki sarayına sayısız Arap
doktorları girip çıkıyordu.
• Hıristiyan din adamlarından Peter Abelard,
Dominiken Papazı ve Cologna Üniversitesi
rektörü Büyük Albert Farabi ve İbni Sina’nın
yapıtlarını çevirip okuyarak üzerine çalışıyordu.
• Hıristiyan Tanrıbilimcileri Müslüman
Tanrıbilimcilerinin izinden yürüyordu.
İngilizlerin ilk altın parası: İslam Dinarı
• Paranın bir yüzünde Kralın
adı Offa Rex ve çevresinde
ise “Muhammed-ur
Resulallah” yani Muhammed
Tanrı’nın elçisidir yazılıydı.
Diğer yüzünde ise “La ilaha
illallah vahidu la şerike
lehu”, yani Tanrı’dan başka
tapacak yoktur, o tektir,
onun eşi benzeri dengi
ortağı yoktur sözleri
yazılıydı.
Besle Kargayı Oysun Gözünü
• Avrupa’ya barutu ve topu veren, en iyi çelik
üretimini öğreten, pusulayı, pamuktan ucuz
kağıt yapımını ve matbaacılığı öğreten
Müslümanlardır. Daha sonra ise Avrupa bütün
bunları Müslümanlarla savaşmak için
kullanacaktır.
Öklid’in incelenmesi
• Öklid ilk olarak el-Kindi ve Muhammed İbn
Musa El-Horezmi incelemiştir. Daha sonra el-
Haccac İbn Yusuf tarafından Elementler adlı
kitabı Arapçaya çevrilmiştir.
• Müslüman şerhçiler Öklid’i açıklayana dek
batılılar onu anlamamışlardır.
Arap Bilginlerinin Saygınlığı
• El-Horezmi daha önce hiçbir bilginin yapamadığını
yapmış ve cebirin kurucusu olmuştur. İkinci derece
denklemlerin köklerini bulma yöntemini
geliştirmiştir. Batılıların bu işleme verdikleri
Algorism, Algorithm, Algoritma, Logaritma gibi
isimler Al-Horezmi adının Latince söylenişlerinden
başka bir şey değildir.
• NASA tarafından ay’daki kraterlerden birinin adı Al-
Khwarezmi(batı dillerinde El-Horezmi adının yazılışı)
olarak belirlenmiştir.
• Yine NASA tarafından ay’daki bir bölgeye El-
Zarkal( ayın yörüngesinin güneşe olan en uzak
noktasının güneşle arasındaki mesafeyi
hesaplayan İslam bilgini) ismi verilmiştir.
• Ay yörüngesi üzerine çalışmaları bulunan Al-
Biruni de NASA tarafından görmesi gereken
saygıyı görmüş ve ay’daki bir başka kratere
ismini vermiştir.
• Al-Zarqali ve Biruni adına pul da çıkarılmıştır.
Kur’an ve Bilim
• Kur’an ölülere otopsi yapılmasına karşı
çıkmayan ayetler içererek Müslümanların tıp
alanında gelişmesini sağlamıştır. Bu sırada
diğer dinler ölüler üzerinde otopsi yapılmasına
karşı çıkmaktadır. Bu yüzden tıpta asla
Müslümanlar kadar ilerleyememişlerdir. İbni
Sina insanın vücudunun tüm yapısını
organlarını, onların fonksiyonlarını incelemiş
ve bununla ilgili bir kitap yayımlamıştır.
• Bir başka İslam bilgini Mansur İbni İlyas
Tashrih-i Badan-i İnsan adlı bir kitap yazmıştır.

Mansur İbni İlyas’ın kitabından bir çizim


• Kur’an’da Ankebud suresi 20. ayet: “De ki,
yeryüzünde gezip dolaşın, Tanrı’nın yaratmaya
nasıl başladığını görün.”
• Kur’an çelişkiye düşmenin kötü bir şey olduğunu
vurgulayıp insanı doğru düşünmeye sevk etmiştir.
• Kur’an secde etmeyi, zekat vermeyi, hacca
gitmeyi buyurduğu gibi doğru düşünmeyi ve
Tanrı’nın yarattıklarını inceleyip, kavramamızı,
öğrenmemizi de buyurmuştur.
• Ayrıca peygamberimizin “İlim Çin’de de olsa
gidip alınız” sözünü doğru yorumlayan İslam
bilginleri din, ırk, kültür ayrımı yapmadan Eski
Yunanistan’daki bilimi almış ve geliştirmiştir.
• İslam’da bilimin gelişmesinin en önemli sebebi
başta Eski Yunanistan’dan ortaya çıkan ve diğer
yabancı kaynaklı bilimleri Müslüman
bilginlerinin kabul edip geliştirmesidir. Ve XI.
yy’da Gazzali’ye kadar hiçbir şekilde akılcılığa
karşı bir devrim yaşanmamıştır.
Gazzali ve Akılcılığa Karşı Devrim
• Tıpkı Atatürk’ün başlattığı Türk Çağcıllaşma
Devrimleri gibi VIII. yy’da Halife Me’mun’la başlayan
Proto-Atatürkçü, akla dayalı, ilimci Mutezile Devrimi
de o dönemdeki gericilerin tepkisini görmüştür.
Aynen 1945’ten sonra Türkiye’de Atatürkçülük
karşıtlığına devletçe göz yumulduğu gibi
Me’mun’dan sonra gelen kimi Halifeler akılcılığa
karşıt tutum sergilemişlerdir. Ancak bunların hiçbiri
bir devrim oluşturacak ve İslam’da bilimi çökertecek
kadar etkili olamamıştır.
Gazzali
• Mutezile çizgisinin egemen olduğu bir ortamda
doğmuş olan Gazzali ilk başta usa dayalı düşünceyi,
eğitimi benimsemiş ve buna paralel olacak içerikte
kitaplar yazmıştır. Aristoteles’in mantığını
benimsemiş onu övecek yazılar yazmıştır. Ancak bu
tür bilim yanlısı yazılar yazdığı sırada bir bunalım
yaşayarak 11 yıl kabuğuna çekilmiştir. Bu süreç
içerisinde tasavvufa yönelmiştir. Bu 11 yılın
ardından bilime karşı ve filozofları kötüleyecek
yazılar yazmıştır.
• Gazzali Tanrı’nın neden olduğu işleri Tanrı
adıyla anılması gerektiğine inanarak komik
bulacağımız ama insanların bilimselliğe
dayanan mantıklarını yozlaştırıp, yok eden
sözler söylemiştir. Örneğin; ona göre Güneş
doğdu, demek yanlıştı. Tanrı güneşi doğurdu,
denmesi gerekiyordu. İki kere iki dört eder
değil Tanrı iki kere ikiyi dört ettirir, ya da iki
kere ikiyi dört ettiren Tanrı’ya şükürler olsun
veya iki kere iki elhamdülillah dört eder
denmeliydi.
Haçlı Seferleri ve Gazzali’yle İslam’da
Gericiliğin Yönetimi Ele Geçirmesi

Papa II. Urban, 27


Kasım 1095 günü
Kudüs’ün geri
alınması buyruğunu
vermiştir.
• Haçlı ordusu Kudüs’e doğru ilerlerken
geçtikleri yerlerde yaşayan Müslümanları
kıyımdan geçiriyorlardı.
• Haçlılar 1099’da ele geçirdikleri Kudüs’te 2700
Müslümanı tek tek başlarını keserek
öldürmüşlerdir.
• Müslüman komutanlar Haçlılara karşı
koyabilmek için çoşkuyla ölüme koşacak
askerlere ihtiyaç duyuyordu. Ancak, o
zamanlarda böyle Müslüman bulmak pek
mümkün değildi.
• Haçlıların beyinleri yıkanıyor din uğruna ölüme
gitmeyi kabul ediyorlardı.
• Müslümanlar ise 300 yıl boyunca usa dayalı
bilimsel öğretiden geçmişlerdi. Bilgili,
sorgucuydular. Ölüme gitmeyi gözleri kapalı
kabul edecek insanlar değillerdi.
• Buna karşı Papa II. Urban Hıristiyanların beynini yıkayacak
konuşmalar yapıyordu.

Sevgili kardeşlerim,
Dünya zevklerine kendilerini bu kadar adamış aptal insanları
düzeltmemiz gerekir.(…)Doğu’da yaşayan Hıristiyan
kardeşlerimiz sizden acil yardım bekliyor.(…) Bu amaçla, ister
karada ister denizde ister putperestlere karşı savaşta ölenlerin
tüm günahları affedilecektir. Bunu ben kendilerine Tanrı’nın
bana verdiği yetkiyle bahşediyorum.(…) Haydi, uzun zamandır
soyguncu olanlar artık şövalye olsunlar. Haydi, bu güne dek
kendi kardeşlerine, akrabalarına karşı savaşanlar artık
barbarlara karşı gerçek bir savaşta mücadele etsinler. Haydi
küçük bir ücret karşılığı savaşanlar, şimdi sonsuz ödüle sahip
olsun. Haydi hem vücutlarını hem ruhlarını yıpratanlar artık
çifte bir onur için çalışsın.
• Müslümanların bu vaatlerle kandırılmış Haçlı
ordularına karşı koyması için tıpkı onlar gibi
askerlerinin beyinlerini yıkaması
gerekmekteydi.
İşte Gazzali böyle bir dönemde, mezhep
kavgalarına son verip halkı Haçlılara karşı din
birliğine çağırmakla görevlendirilmiş ve devlet
Gazzali’ye resmen usa dayalı bilimsel eğitimle
yetişmiş halkı gözü kapalı ölüme gidecek bir
din anlayışıyla yoğurması için görev vermiştir.
• Gazzali İbni Sina ve Farabi gibi düşünürleri
kafirlikle suçlamış onların izinden gidenlerin
cezalandırılması gerektiğine inanmıştır. Ancak
Gazzali’ye karşı olarak düşünürler İbni Sina’yı
ve Farabi’yi savunmuş Gazzali’nin benimsediği
sufiliği yermişlerdir.
Ömer Hayyam’ın Gazzali’ye karşı yazdığı
şiirler

Ey kara cübbeli!.. Senin gündüzün gece.


Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar Yaradan’ın Sanatı peşindeler;
Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde!..

Sen sofusun, hep dinden dem vurursun;


Bana sapık,dinsiz der durursun.
Peki, ben ne görünüyorsam oyum:
Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?
İçi temiz olmadıktan sonra,
Hacı hoca olmuşsun kaç para?
Hırka, tesbih, post, seccade güzel:
Ama Tanrı kanar mı bunlara?

Dünyada akla değer veren yok madem,


Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

Ey kara cübbeli!.. Senin gündüzün gece.


Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar Yaradan’ın Sanatı peşindeler;
Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde!..
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını, minberini.
Sen kuru bir softasın ben sulu bir sapık
Cehennemde sen mi iyi yanarsın ben mi?

Dünya üç beş bilgisizin elinde


Onlarca her bilgi kendilerinde
Üzülme eşek eşeği beğenir
Hayır var sana kötü demelerinde.

Seccadeye tapanlar eşek değil de nedirler?


Riya çamuru yüklenir de gezerler.
İşin kötüsü din perdesi altında bunlar,
Müslüman geçinirken gavurdan beterdirler.
Kim yüreğini uydurduysa aklına,
Bir anını yitirmedi bu dünyada;
Ya Tanrı uğruna emek verdi candan,
Ya rahatını aradı buldu şarapta.

Yaşamını akla uydurman gerekir,


Ama bilmezsin akla uygun olan nedir;
Bereket eli çabuktur Zaman Usta’nın,
Başını vura vura sana da öğretir.

Akılla bir konuşmam oldu dün gece;


Sana soracaklarım var, dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin.
Gazzali’den sonra İslam’da Bilim ve Us
Karşıtlığı
• Gazzali’nin ölümünden sonrada Haçlı benzeri
Müslümanlara gereksinim duyulduğundan us
karşıtı çizgi korunmuş tasavvuf ocakları, sofi
ocakları ve benzeri tarikatlar oluşturulmaya
başlanmıştı.
• İnsanlar tarikatlarda çeşitli ayinler yaparak
kendilerini içmeden sarhoş ediyorlardı.
Böylece doğru düşünceden uzaklaşıyor ve
beyinleri yıkanmaya hazır hale geliyordu.
Sonuç olarak;
• Bizde tarihteki bu örnekleri iyice irdelemeli,
sebeplerini sonuçlarını öğrenmeli ve günümüz
koşullarına göre yorumlamalıyız.
Unutmayalım ki tarihin bize sağladığı en
büyük yarar bugünü ve yarını geçmişten ders
çıkararak şekillendirmek olacaktır.

You might also like