You are on page 1of 38

ÜNLÜ

MATEMATİKÇİLER
• Astronom, matematikçi ve kelâm âlimi olan Ali Kuşçu, 1403'te 
Semerkand'da, Timur İmparatorluğu topraklarında doğdu. Babası
Muhammed, Timur İmparatorluğu hükümdarı ve astronomu olan
ve aynı zamanda Timur'un torunu olan Uluğ Bey'in kuşçusu
olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur olmuştur. Küçük
ALİ KUŞÇU yaştan itibaren matematik ve astronomiye pek ilgi duyan Ali
Kuşçu, bu alanlarda Bursalı Kadızâde Rûmî, Gıyaseddin Cemşid
 ve Muînuddîn Kâşî gibi isimlerden ders aldı. Daha sonra bilgisini
artırmak için Kirman'a gitti. Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay
Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrid adlı eserini
yazdı. Ali Kuşçu, Semerkand ve Kirman'da eğitimini
tamamladıktan sonra Uluğ Bey'e yardımcı ve rasathanesine müdür
oldu
•449'da hacca gitmek istedi. Tebriz'de 
Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan
 kendisine büyük saygı gösterdi ve Osmanlı Devleti
 ile barış görüşmelerinde yardımını istedi. Bunun
üzerine Ali Kuşçu, bir süre Uzun Hasan'ın
sözcülüğünü yaptı. Ardından, Osmanlı padişahı 
II. Mehmed'in davetiyle İstanbul'a gitti.
• Osmanlı - Akkoyunlu sınırında Fatih Sultan
Mehmed'in emriyle büyük bir törenle karşılanan
Ali Kuşçu, Fatih tarafından 
Sahn-ı Seman Medresesi'ne müderris olarak
atandı.
• Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde, 71 yaşındayken
İstanbul'da öldü. 15. yüzyıla özgü olan mezarı,
İstanbul'un Eyüp Sultan Türbesi etrafındaki hazirededir.[1]
[2]
 Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in Maraş'ı
fethetmesinden kısa bir süre sonra o bölgede Şiî
 mezhebinin tekrar artması sonucu Ali Kuşçu'nun
torunlarından bir kısmı, ferman ile Maraş'a gönderilmiştir.
Geriye kalan torunları ise daha sonra Düzce'ye kendi
arzularıyla göç etmişlerdir. Maraş'ta bulunan ailenin bir
kısmı da cumhuriyetin ilanından sonra Bursa'ya
yerleşmişlerdir. Bursa'daki Fuat Kuşçuoğlu Caddesi de
ismini Ali Kuşçu'nun torunlarından Fuat Bey'in isminden
almıştır. Soyu Kahramanmaraş, Düzce ve Bursa
'da Kuşçuoğlu soy isimleriyle devam etmektedir
Astronomi

Sharḥ e Zîj e Ulugh Beg

Risāla fī Halle Eshkale Moadeleye Ghamar lil-Masir

Risāla fī aṣl al-Hâric yumkin fī al-sufliyyeyn


ESERLERİ Sharḥ ʿalā al-tuḥfat al-shāhiyya fī al-hayāt

Risāla dar elm-i ḥeyāt

Al-Fatḥīya fī ʿilm al-hayʾa

Risāla fi Hall-e Eshkal-i Ghammar[3


Matematik

Risāla al-muḥhammadiyya fi-ḥisāb

Risāla dār ʿilm al-ḥisāb: Suleymaniye[4]

Kelâm ve Fıkıh

Sharh e Jadid ale't-Tejrîd

Hashiye ale't-Telvîh

Unkud-üz-Zevahir fi Nazm-al-Javaher

Mekanik

Tazkare fi Âlâti'r-Ruhâniyye
Dil ve Belagat
Sharh Risâleti'l-Vadiyye
El-Ifsâh
El-Unkûdu'z-Zevâhir fî Nazmi'l-Javâher
Sharh e'Sh-Shâfiye
Resale fî Beyâni Vadi'l-Mufredât
Fâ'ide li-Tahkîki Lâmi't-Ta'rîf
Resale mâ Ene Kultu
Resale fî'l-Hamd
Resale fî Ilmi'l-Me'ânî
Resale fî Bahsi'l-Mufred
Resale fî'l-Fenni's-Sânî min Ilmihal-Beyân
Tafsir e-Bakara ve Âli Imrân
Risâle fî'l-İstişâre
Mahbub-al-Hamail fi kashf-al-mesail
Tajrid-al-Kalam[5]
ESERLERİYLE
İLGİLİ
GÖRSELLER

Ölüm tarihi: 16 Aralık 1474
• Ölüm yeri: İstanbul
Cahit Arf
• Cahit Arf, ilkokulu o yıllarda Sultani
adı verilen liselerin ilk kısmında
okumuş, daha beşinci sınıftayken
tanıştığı genç bir öğretmen onun
matematikle ilgilenmesini sağlamıştır.
Lisenin orta kısmına geldiğinde artık
okul arkadaşlarının çözemediği
matematik sorularını çözen Cahit
Arf’ın bu yeteneği ailesi ve
hocalarının ilgisini çekmiş ve Paris
’teki St. Louis Lisesi'nde okumak
üzere ailesi tarafından Fransa’ya
gönderilmiştir. Üç yıllık lise tahsilini
iki yılda bitirip Türkiye’ye geri dönen
Cahit Arf o sıralarda Türk hükûmeti
tarafından yükseköğrenim görmek
üzere sınavla Avrupa’ya gönderilecek
aday öğrenciler arasına alınmıştır.[3]
• Cahit Arf (11 Ekim 1910, Selanik - 26 Aralık
1997, İstanbul), Türk matematikçi ve 
bilim insanı, eski TÜBİTAK Bilim Kolu
başkanıdır. 1948'de İnönü Ödülü'nü, 1974'te 
TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanmıştır. 1980
yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve 
Karadeniz Teknik Üniversitesi Onur Doktorası,
1981'de de ODTÜ Onur Doktorası'nı almıştır.
1990 yılında Cahit Arf'ın onuruna Sayılar Teorisi
üzerine uluslararası bir sempozyum
düzenlenmiştir. İleri düzeyde araştırmalar yaptığı
Halkalar ve Geometri üzerine ilk konferanslar da
1984'te İstanbul'da[1] yapılmıştır. 2009 yılından
itibaren 10 Türk lirası üzerinde Arf'ın sureti yer
almaktadı
• Cahit Arf, cebir konusundaki
çalışmalarıyla dünyaca ün kazanmıştır. 
Sentetik geometri problemlerinin 
cetvel ve pergel yardımıyla
 çözülebilirliği konusunda yaptığı
çalışmalar, cisimlerin kuadratik
formlarının sınıflandırılmasında ortaya
çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi
 ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla
anılan çalışmaların yanı sıra "
Hasse-Arf Teoremi" adı ile anılan
teoremi matematik bilimine
kazandırmıştır.[4] ''Arf Sabiti'' ve ''Arf
Kapanışları'' gibi terimleri buldu.[5]
•Cahit Arf/Ölüm tarihi
• 26 Aralık 1997
• Hârizmî (Farsça: ‫وارزمی‬#‫ )خ‬ya da tam
adıyla Ebû Ca'fer Muhammed bin
Mûsâ el-Hârizmî, (d. 780, Harezm - ö.
850, Bağdat), Matematik, gökbilim, 
coğrafya ve algoritma alanlarında
çalışmış Fars[1][2] bilim insanı.[3] Hârizmî
780 yılında Harezm bölgesinin Hive
 şehrinde dünyaya gelmiştir. 850 yılında 
Bağdat'ta ölmüştür.
• Hint rakamları üzerine yaptığı çalışmaların Latince çevirileri ondalık konumsal
sayı sistemini 12. yüzyılda batı dünyasına tanıtmıştır. El-Harezmī'nin
Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplamaya Dair Özlü Kitabı doğrusal ve ikinci
dereceden denklemlerin ilk sistematik çözümünü sunmuştur. Cebiri bağımsız bir
disiplin olarak öğreten, "indirgeme" ve "dengeleme" (denklemin farklı
taraflarındaki benzer terimlerin aynı tarafa alınarak sadeleştirilmesi)
yöntemlerini tanıtan ilk kişi olduğu için, Harezmi cebrin atası ya da kurucusu
olarak tanımlanmıştır. Cebir alanındaki çalışmaları, 16. yüzyıla kadar Avrupa
üniversitelerinde temel matematik ders kitabı olarak kullanılmıştır. Batlamyus’un
“Coğrafya” isimli yapıtını gözden geçirerek düzenlemiş, astronomi ve astroloji
alanında çalışmalar yapmıştır. Bazı kelimeler el-Harezmī'nin matematiğe olan
katkılarının önemini yansıtır. “Cebir” kelimesi ikinci dereceden denklemleri
çözmek için kullandığı iki işlemden biri olan el-cebirden türemiştir. Algoritma
kelimesi ise isminin Latin biçimi olan Algoritmi’den gelmektedir. Ayrıca ismi her
ikisi de basamak anlamına gelen, (İspanyolca) guarismo ve (Portekizce)
algarismo kelimelerinin kökenini oluşturur.
El-Harezmī'nin matematik, coğrafya, astronomi ve
haritacılığa katkısı, cebir ve trigonometride yeniliğin
temelini oluşturdu. Doğrusal ve ikinci dereceden denklemleri
çözmeye yönelik sistematik yaklaşımıyla cebrin ortaya
çıkmasına neden olan kitabının başlığı şöyledir,
“Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplama Üzerine Özlü
Kitap”.

820 yılında Harezmi tarafından yazılmış olan “Hint


Rakamlarıyla Hesaplama Üzerine” isimli kitap Hint-Arap
rakam sisteminin Ortadoğu ve Avrupa'ya yayılmasının ana
sebebidir. Latinceye Algoritmi de numero Indorum olarak
çevrilmiştir. Çalışmalarından bazıları Fars ve Babillerin
astronomisi, Hint sayıları ve Yunan matematiği üzerine
kuruludur. Harezmi, Batlamyus’un Afrika ve Orta Doğu'yla
ilgili verilerini sistematize etti ve düzeltti.
•Bir diğer önemli kitap olan Kitab surat al-ard
(Dünya’nın görünüşü; Coğrafya olarak tercüme
edildi), Batlamyus’un Coğrafyası’ndaki yerlerin
koordinatlarını temel almakla birlikte, Akdeniz,
Asya ve Afrika için var olan değerleri geliştirerek
sunmuştur. Halife el-Memun tarafından dünyanın
çevresini belirlemek ve bir dünya haritası
hazırlamak için görevlendiliren 70 kadar
coğrafyacıya eşlik edip ve projeye yardım etmiştir.
• 12. yüzyılda eserlerinin Latince çevirileri
vasıtasıyla Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte
Avrupa'da matematiğin gelişimi üzerinde derin
bir etkisi olmuştur.
Cebir alanındaki
çalışmaları
•Harezmi sıfır rakamını (0) ve x bilinmeyenini kullandığı bilinen
ilk kişidir.[4][5][6][7]
• İkinci dereceye kadar polinom denklemlerinin çözülmesinin
kapsamlı bir hesabını sağlamıştır ve terimleri bir denklemin
diğer tarafına aktarmaya istinaden, diğer bir deyişle denklemin
zıt taraflarındaki benzer terimleri iptal etmek olan, “indirgeme”
ve “dengeleme” temel metotlarını ele almıştır.
• El-Harezmī'nin doğrusal ve ikinci dereceden denklemleri
çözme yöntemi, denklemi altı standart formdan birine
indirgeyerek başlar.
• Karelerin köklere eşitlenmesi (ax2 = bx)
• Karelerin sayıya eşitlenmesi (ax2 = c)
• Köklerin sayıya eşitlenmesi (bx = c)
• Karelerin ve köklerin sayıya eşitlenmesi (ax2 + bx = c)
• Karelerin ve sayı köklere eşitlenmesi (ax2 + c = bx)
• Köklerin ve sayı karelere eşitlenmesi (bx + c = ax2)
ESERLERİYLE İLGİLİ
GÖRSELLER
•Matematik ile ilgili eserleri
• El- Kitab'ul Muhtasar fi'l Hesab'il
Cebri ve'l Mukabele
• Kitab al-Muhtasar fil Hisab el-
Hind
• El-Mesahat
Hypatia (Yunanca: Υπατία; 370–415) Yunan filozof,
matematikçi ve astronomdur. İskenderiye Kütüphanesi'nde
felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler vermiştir. 
Yeni Platonculuk öğretisine bağlı olan Hypatia, Atina
Akademisi'nin Eudoxus'ün başını çektiği Matematik
geleneğine üye idi. Hypatia doğayı; mantık, matematik ve
deney ile açıklamaya çalıştı.

Hypatia, günümüze kadar ulaşmış olan sayılı kaynaktan biri


olan Yunan tarihçi Socrates Scholasticus'un "Historia
Ecclesiastica" adlı eserine göre; İskenderiye'nin en önemli iki
figürü olan, İskenderiye Valisi Orestes ile İskenderiye 
piskoposu Cyril arasında anlaşmazlıklara sebebiyet verdiği ve
politik işlere karıştığı gerekçesi ile 415 yılında kıptî Hristiyan
bir çete tarafından taşlanarak öldürülü
• Bir matematikçi, astronom ve filozof olan
Hypatia, dönemin ünlü matematikçisi olan 
Theon'un kızıydı. Hypatia'nın annesi hakkında
günümüze herhangi bir kaynak ulaşmamıştır.
Hypatia ilk eğitimini bizzat babası tarafından
almıştır ardından Atina'da ve Roma'da
eğitimine devam etmiştir. Eğitimini aldıktan
sonra 400 yılında memleketine geri dönmüştü
ve İskenderiye Kütüphanesi'ndeki Platon
Okulu'nda dersler vermeye başladı. Hypatia bu
okulda, içerisinde Hristiyanlık, Paganizm ve 
Musevilik gibi birçok inanca sahip öğrencisine 
Platon ve Aristo'nun öğretilerini kazandırd
•Çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir]
• Aritmetik üzerine 13 ciltlik bir yorum.
• Apollonius'un Konik'leri üzerine yorum.
• Ptolemy'nin "Almagest"i üzerine düzenleme.
• Babası Theon'un yazdığı "Öklid'in Elementleri" adlı eser üzerine düzenleme.
• "The Astronomical Canon" (Astronominin Kanunları) adlı kitabı.
• Hypatia'nın bilime katkıları; gök cisimlerinin sınıflandırılmasında, hidrometre'nin
bulunmasında, sıvıların yoğunluk derecesinin belirlenmesinde ve daha birçok konuda
etkili olmuştur
• Ölüm: 415; İskenderiye, Mısır
• Albert Einstein (Almanca telaffuz: 
[ˈalbɛɐ̯t ˈaɪnʃtaɪn]; 14 Mart 1879 – 18
Nisan 1955), teorik fizikçi. Tüm
zamanların en iyi fizikçilerinden kabul
edilen Einstein, en çok görelilik teorisini
geliştirmesiyle tanınır. Aynı zamanda 
kuantum mekaniğinin gelişimine önemli
ölçüde katkılarda bulunmuştur. Kendisi
tarafından bulunan ve bilim dünyasında
yeni bir çığır açan kütle-enerji denkliği
formülü E = mc2 "dünyanın en ünlü
denklemi" olarak adlandırılmıştır
• Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki
yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir
devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile
oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca
doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği 
kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama
getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve 
Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe
diğer katkıları arasındadır
Einstein, hayatı boyunca 300’den fazla
1999'un sonlarında 100 ileri gelen fizikçiyle bilimsel makale yayımlamıştır, ayrıca
gerçekleştirilen milenyum oylamasında 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da
Einstein, tüm zamanların en iyi fizikçileri olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle
arasında 1. sırayı almıştır.[2][3] Einstein sözcüğü, “dahi” ile eş anlamlı
olarak kullanılmaya başlanmıştır.
• 1905, Einstein'ın hayatının en verimli yılı
olmuştur ve bu yıla "annus mirabillis" (
Latince: "mucizevi yıl") denmektedir. Bir yıl
içerisinde Annalen der Physik (Fizik
Yıllıkları) dergisinde yayımladığı dört
makale, modern fizik anlayışında devrim
yaratmıştır.
• 18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama
geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl
dönümü nedeniyle bir televizyon
konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bu
çalışmasını bitiremeden hayatını kaybetti.
Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti,
“İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı
yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı
kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif
bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında,
Princeton Hastanesi’nde gece saat 01.55'te
yaşamını yitirdi.
• Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi
patolojisti Thomas Stoltz Harvey o gece
nöbetteydi ve Einstein'ın ölüm nedenini
belirlemesi gerekiyordu. Beyni kafatasından
çıkardıktan sonra kendi kendine "Bu dünyamız
hakkında her şeyi değiştiren beyindir" demiştir.
Einstein öldükten sonra vücudunun
putlaştırılarak tapılmasını istemiyordu.
Fikirlerine ve bilime olan katkısına
odaklanması gerektiğine inanıyordu. Bunun
için ailesi tarafından öldükten sonra yakılması
fikri ortaya atıldı. Harvey bedeni yakılması
için hazırladı. Beyni ise kendi sefer tasına
koydu ve evine götürdü. Böylece Einstein'ın
beyni çalınmış oldu.
18 Nisan 1955
Sunumu hazırlayan 
Emre Canpolat 7A 3
Kaynakça:wikipedia

You might also like