You are on page 1of 4

PARAGRAF

Bir ana düşüncenin etrafında kurulmuş cümlelerden meydana gelen düz yazı bölümlerinin her biridir. Giriş, gelişme ve
sonuç bölümlerinden oluşur. Giriş bölümünde yazar, anlatacağı konuya yer verir. Gelişme bölümünde ana düşünce
açıklanır; örnekleme, tanık gösterme, benzetme gibi yöntemlerle ana düşünce desteklenir. Sonuç bölümünde ise
düşünceler bir sonuca bağlanır.
PARAGRAF TÜRLERİ
1)OLAY PARAGRAFI
Gerçek ya da gerçekleşmesi mümkün olan bir olayı belli bir zaman sırsına bağlı olarak anlatan paragraflardır. Hikaye,
roman, anı, günlük gibi yazı türlerinde bu paragraf türüne rastlanır.
2)BETİMLEME PARAGRAFI
Bir varlığı, okuyanların zihninde canlandırmak amacıyla başvurulan paragraf türüdür. Daha çok edebî yazılarda
kullanılmakla birlikte birçok yazı türünde kullanılabilir.
3)ÇÖZÜMLEME PARAGRAFI
Edebî türlerdeki kahramanların ruh hâllerini, duygu ve düşüncelerini açıklamak, onların davranışlarını sebepleriyle
birlikte vermek amacı taşıyan paragraflardır.
4) AÇIKLAMA PARAGRAFI
Bir konunun, bir düşüncenin kanıtlar ve örneklerle birlikte inandırıcı, etkili ve mantığa uygun şekilde anlatıldığı
paragraflardır.
PARAGRAFTA DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ
1)TANIMLAMA: Bir kavramın ayırt edici niteliklerini eksiksiz olarak sözlü ya da yazılı olarak ifade etmektir. Bu yöntemde
ele alınan kavram ya da kavramların tanımları paragrafta verilir.
Sanat, insandaki yaratma eğiliminin eyleme dö­nüşmesi olayı: sanat yapıtı da. bu eylemin mad­deyi etkileyerek ona verdiği
biçim ve düzendir. Bu eylem, kendinde başlar, kendinde biter. Sana­tı öbür yaratmaya dönük eylemlerden ayıran te­mel farklılık
buradadır.
2) ÖRNEKLENDİRME: Paragrafta düşüncemizi örnekle anlatma yöntemidir. Kolay anlaşılırlık ve öğreticilik yönünden en
etkili yöntemlerden biridir.
“Bir yerde sabit cıvata gibi dönüp duranların ne kendilerine faydaları vardır, ne çevredekilere. Oysa dünyaya bakalım; her
şey değişir, durmadan yol alır. Su, buhar olur, yağmura dönüşür; tohum, baş verir, çiçeğe durur; civciv, pek cılız doğar, ko-
caman bir horoz olur. Dünyada hiçbir şey durmaz. Bu doğanın bir parçası olan insan neden dursun?”
3)TANIK GÖSTERME : Ele alınan düşünceyi desteklemek için tanınmış kişilerin görüşlerine yer vermektir.
Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini,
içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: “Deneme benin ülkesidir.” der. Bu görüşe
katılmamak elde değildir.
4)KARŞILAŞTIRMA: İki nesneyi, iki durumu ya da iki olayı aynı ve farklı yönleriyle ortaya koymaktır.
Cömert insan ay gibidir, parlar. Etrafındaki insanları da aydınlatır. Derin merhamet gücüyle kalabalık içinde bile derhal fark
edilir. Yüzü de ruhu gibi aydınlıktır çünkü. Cimri insan kapkara taşa benzer. Çevresini aydınlatmak şöyle dursun, etrafındaki
ufacık ışık belirtilerini de kendi koyu karanlığında yok eder. Yardım etmenin, paylaşma­nın yüceliğinden bir şey anlamaz.
5) KANITLAMA: Paragrafta işlenen düşüncenin gerçekliğini ve doğruluğunu ortaya koymak amacıyla bilgi ve belgelerden
yararlanmaktır.
Dili zenginleştirmenin en iyi yolu, dile işlekliğini kaybettirmemektir. Bunun için de söz dağarcığını geniş tutmak, duygu ve
düşünceleri aktarırken aynı sözcükler yerine doğru kullanmak şartıyla, yeni sözcükler, farklı sözcükler tercih etmek gerekir.
Gün boyu kurduğumuz cümleler, aynı sözcükler etrafında dolanıp duruyor. Bir üniversitenin yaptığı araştırmaya göre, lise
düzeyinde bir öğrencinin 24 saat boyunca kullandığı (farklı) sözcük sayısı 125, üniversite öğrencisinin ise 170.
Üniversitede görevli akademisyenlerde bu sayı 350 ile 500 arasında değişiyor. Bir Türkçe sözlükte 10.000'in üzerinde
sözcük var. Biz toplum olarak sadece 150 -200 sözcükle iletişim kurmaya devam ediyoruz.

6) TARTIŞMA : Birbirine zıt düşünceleri karşılıklı olarak savunmaktır. Bu yöntemde yazar, okurla tartışır gibi bir üslûp
içindedir.
Her dilden romanlar vardır. Peki, bu romanların içindeki duyguyu anlamak için o romanın yazıldığı dili bilmemiz mi
gerekiyor? Asla. Hiç de gerek yok. O romanı dilimize çevirdiğimizi zaman çok daha insanı etkileyen, hatta büyüleyen o
duyguları daha da iyi hissederiz. Çeviri romanlarını bu yüzden daha da çok seviyorum. Yazar beni alıyor, kendi
memleketine, kendi dünyasına götürüyor, hayatına ortak ediyor. Bizim de aradığımız bu değil mi? (Burada yazar, başka bir
dildeki romanın kendi dilimize çevrildiği zaman daha da etkili olduğunu vurgulamaya çalışmıştır.)
7)BENZETME: Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir başka şeyi örnek olarak göstermeye denir.
Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma
sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler.

You might also like