You are on page 1of 40

mantarlar

Mantarlar
Mantar (Latince: fungus, fungi), makro mantarların yanı
sıra maya ve küf gibi mikroorganizmaları da içeren
ökaryotik organizma grubunun herhangi bir üyesidir.

• Mantarlar alemi içerisinde sınıflandırılırlar.


• Çok hücreli veya tek hücreli olabilen bir ökaryotik
alemdir.
• Klorofil taşımazlar, heteretrofturlar.
• Çoğu parazit ya da saprofittir.
• Binlerce mantar türü olmasına rağmen insanlarda 100
kadarı enfeksiyon etkenidir.
• Bazı mantarlar yenilebilir ve kolayca erişilebilirken
diğerleri zehirli, mikroskobik ve çok nadirdir.
Mantarları genel özellikleri:

Mantarlar bitkilere bazı yönlerden benzerlikler


gösterebilir ve aslında uzun süre bu şekilde
kategorize edilmişlerdir.
●Mantarlar genellikle çok hücreli olarak bilinir,
ancak bitki ya da hayvan benzeri çok hücreli
değillerdir.

●Genellikle nemli yerlerde yaşarlar.


●Birincisi ve en önemlisi, mantarlar fotosentez
yapmazlar, yani güneş enerjisini emerek kendi
besinlerini üretemezler. Bunun yerine çevredeki
besinleri enzimler kullanarak sindirdikten sonra
absorbe ederler.Bunu yapmak için hızla uzayan
(günde yaklaşık 1 km. uzatabilirler) ve dallanan
hifalarını kullanırlar ve bu da mantarın
miselyumunun büyüklüğünün hızla artmasını sağlar.
Bu olay aynı zamanda dünyada çok önemli bir amaca
hizmet eder, çünkü mantarlar ağaçların sert ligninini
kırabilen tek organizmadır.

Mantarlar olmadan, ağaçlardan düşen parçalar ve


yapraklar düştükleri yerde kalır.
●Mantarların çoğu toprakta ölmüş ve
çürüyen organik maddelerin üzerinde ya da
içinde bulunur.

●Mantarlar aynı zamanda bitki ve


hayvanlarla simbiyotik ilişkiler kurabilir.

●Tüm canlılar gibi mantarlar da besin


depolar ve ana depolama molekülleri
glikojendir. Bitkiler enerjilerini farklı bir
molekül halinde (nişasta) depolasa da
mantarların depolama molekülü
hayvanlarla aynıdır.
●Mantarlar cansız organik maddelerde depolanmış
besinlerin geri dönüşmesine yardımcı olur. Bu
olayla inorganik besinler tekrar toprağa karışır ve
üretici canlılar tarafından kullanılır. Mantarlar
olmadan besin döngüsü devam edemez ve yaşam
gelişemez.

●Çok hücreli mantarlar dallanan somatik yapılar,


filamentler (iplikçikler) olan birçok hifa içerir.
Hifalar boru şeklindedir ve septa (septum) olarak
bilinen duvarlar tarafından hücre benzeri
bölümlere ayrılır. Bu hücrelerde birden fazla
çekirdek olabilir ve çekirdekler ve diğer organeller
septumdaki porlardan diğer tarafa geçebilir. Bazı
hiflerde (aseptat hifler) septum bulunmaz
●Mantarlar oportünistlerdir yani çok çeşitli kaynaklardan besin
alabilirler ve çok çeşitli çevresel koşullarda gelişirler. Bazı mantarlar
ölü organik maddeden besin alır, bu mantarlara saprobe (saprofit:
çürükçül) denir ve ölü organizmaları parçalayan ayrıştırıcılardır.

●Mantarlar bitkiler veya hayvanlarla (hatta insanlarla) simbiyotik bir


ilişki kurarken, besinleri doğrudan emerken,diğerleri ise beslenmek
için çevrelerindeki artıkları enzimlerle parçalar.
●Bazı mantarlar hem insanlar hem de hayvanlar tarafından
besin olarak tüketilebilir ve potansiyel olarak faydalıdır.
Diğerleri ise patojenik ve potansiyel olarak ölümcüldür.

●Mantarlar bitki ve hayvanlardaki bazı hastalıklardan da


sorumludurlar.

●Yaşam alanlarında bulunan molekülleri sentezlerler.

●Üremeleri için sıcaklığın en az 20-30°C olması gerekir. pH


seviyesi 6.0 olan asidik bölgelerde rahatlıkla yetişebilirler.
Mantarların Hücre Yapısı

●Hücre duvarları, "mantar selülozu" olarak


bilinen kitin maddesinden meydana gelir.

● Bazılarında ise kitinli ya da kitinsiz olmak


üzere selüloz bulunur.Hücre duvarlarında
lomozomlar yer alır. Sarmal şeklindeki bu
yapıların büyümesi ile Plazmalemmalar oluşur.
●Hücrelerin sitoplazmasında,
mitokondri, endoplazmik retikulum,
ribozom, golgi aygıtı gibi çeşitli
organeller ile salgı granülleri,
pigmentler, gıdalar vb. inklüzyonlar
bulunur.

●Çekirdek, karyokorez meydana geldiği


sırada bölünür. Nükleer zarfta herhangi
bir bozulma meydana gelmez ve bir iç
mil ortaya çıkar.

●Besinler ise yağ ve glikojen olarak


depolanır.
Üreme

Mantarlar; eşeysiz ve eşeyli olmak üzere iki


farklı şekilde çoğalır. Eşeysiz üremeleri daha
çok; sporla ve tomurcuklanarak olur.
Aynı zamanda birçok mantar türünde, kopan
hif ve miselyum parçaları uygun koşullarda
gelişerek yeni bireyleri oluşturur.
Eşeyli üremeleri ise döl almaşı (metagenez)
ile olur. Metagenez evrede, mantarlarda haploit
(n) evre hakimdir; diploit evre (2n) sadece zigot
ile sınırlıdır.
01/19/2024

MANTAR ÇEŞİTLERİ

12
Mantarlar kaça ayrılır?
◦ Mantarlar; Şapkalı Mantar, Küf Mantarları, Maya
Mantarları, Hastalık Yapan Mantarlar ve Kültür
Mantarları olmak üzere 6’ya ayrılır.
◦ Şapkalı Mantarlar: Ormanlarda, bahçelerde
bulunur. Sap ve şapka olmak üzere iki kısımdan
oluşur. İnce, ipliksi bir yapıya sahiptir. Sapın
toprakla birleştiği yerden besinleri alır

01/19/2024 Sample Footer Text 13


◦ Küf Mantarları: Uzun süre açıkta
bırakılan yiyecekler üzerinde hızla
çoğalarak bir örtü oluştururlar.
◦ Küflü yiyeceklerin tadı ve kokusu
değişir. Bu yiyecekleri yememeliyiz.
Peynir küfünden penisilin adı verilen
ilaç yapılır.

01/19/2024 Sample Footer Text 14


◦ Maya Mantarları: Hamurun mayalanması ve
peynir yapımında rol oynayan mantarlardır.
Bir miktar hamur mayasını ılık su ve şekerle
karıştırdığımızda maya kabarmaya başlar.
Çünkü şekeri besin olarak kullanan mantarlar
hızla çoğalır. Bu sırada gaz kabarcıkları çıkar.
◦ Maya mantarları uygun sıcaklık ve besin olan
ortamlarda canlılık özelliği gösterir. Maya
kuru iken yaşamsal faaliyetlerini sürdüremez.

01/19/2024 Sample Footer Text 15


◦ Hastalık Yapan Mantarlar: Bebeklerin
ağzında pamukçuk denilen hastalığın nedeni
bir mantardır. El ve ayaklarda kaşıntı ile
başlayıp çatlaklara ve kanamalara neden olan
mantar hastalığına mantarlar sebep olur.
Saçkıran hastalığında da mantarlar rol oynar.
◦ Kültür Mantarları: İnsanlar gerekli besin
(gübre) ve nemi sağlayarak şapkalı mantar
üretirler. Bunlara kültür mantarı denir. Son
yıllarda ülkemizde kültür mantarı üretiminde
büyük bir artış vardır
01/19/2024 Sample Footer Text 16
◦ Yeryüzünde 120.000 civarında mantar türü tanımlanmıştır, ancak toplam tür
sayısının 750.000 ile 1.5 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.
◦ Türkiye mantar çeşitliliği açısından oldukça zengin bir ülkedir. 3 çeşit mantar
türü vardır; yenilebilir mantarlar, zehirli mantarlar ve zehirli olmamasına rağmen
yenmeyen mantarlar. Ülkemizde 300e yakın mantar yenilebilirken 100e yakın da
mantar zehirlidir ve yenilmez.
Türkiyede yetişen yenilebilir mantar türleri
◦ Kültür mantarı( agaricus bisporus ) :
 Dünyada en çok yetiştirilen ve tüketilen mantar
türüdür.
Nemli, sıcak ortamları sever. Ormanlarda,
tarlalarda, otluk alanlarda hem grup halinde hem
de tek başına yetişebilir.
Tamamen beyaz olmaları ile diğer türlerden
kolayca ayırt edilebilir.
Lifli yapısı sayesinde kabızlığı önler, sindirim
sistemini destekler.
Şitake mantarı(shiitake):

Kara orman mantarı olarak da bilinen bu mantar dünyada en çok


yetiştirilen 2. mantar türüdür.
Nemli ve sıcak iklimi sever.
Yapraklarını döken dut, meşe, kestane, gibi ağaçların diplerinde
bulunur.
Tip olarak kültür mantarlarına benzer, renkleri koyu kahverengidir.
Ülkemizde Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde
yetişir.
Diş eti hastalıkları ve iltihapları üzerinde iyileştirici etki oluşturur.
AIDS hastalığının tedavisinde de önemli rol oynar.

01/19/2024 Sample Footer Text 19


İstiridye (pleurotus ostreatus) mantarı:
Koyu renkli, geniş ve yassı baş
bölgesinin altında yumuşak, beyaz lifli
bir görünüme sahiptir.
Özellikle ilkbahar ve sonbahar
mevsiminde yaygın olarak rastlanır.
Kavak ağaçlarının köklerinde bulunur.
Çok güçlü antioksidan kaynağıdır.
Kolesterolü dengelemekte ve kabızlığı
önlemede önemli rol oynar.
01/19/2024 Sample Footer Text 20
Kuzu göbeği(morchella morel)mantarı:
 Birçok farklı isimle anılan kuzu göbeği mantarının en
sık rastladığımız isimleri arasında höbelen ya da
döbelen yer alır.
 Türkiye’nin neredeyse tüm kıyı kesimlerinde yetişir.
 Halk arasında şifalı mantar olarak da bilinir.
 Buruşuk bir görünümü vardır, baş ve sap bölgesi
belirgin bir şekilde ayrılmaz.
 Özü çeşitli ilaçların üretiminde kullanılır.
 Kan şekerini dengeler.
Trüf mantarı:
Dünyada kara elmas olarak tanınan, anavatanı
Fransa olarak bilinen ve en değerli mantar
çeşitlerinden olan trüf mantarı ülkemizde
özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
yetişir.
Koyu renkli, top şeklinde çikolataya benzeyen
bir yapısı vardır.
Etten daha yüksek miktarda protein
içermesiyle, kemiklerin iyileşmesini
hızlandırarak kas sistemini güçlendirir.
Uzun süre tok tutar.
01/19/2024 Sample Footer Text 22
Borazanmantarı(craterellus
cornucopioides):
Koyu kahverengi – siyah arası renge
sahiptir.
Ülkemizde Ege Bölgesinde rastlanılan bu
türün hem yenilebilir hem de zehirli farklı
çeşitleri vardır.
Şeklinin benzerliğiyle trompet mantarı
olarak da bilinir.
Yunan mitolojisinde bereketi
simgelendiği söylenir.
Kolesterolü azaltarak kalp-damar
01/19/2024
sağlığına iyi gelir.
Sample Footer Text 23
Gelincik mantarı(amanita caesarea):

İmparator mantarı ya da sezar mantarı olarak


da bilinir.
Şapkası huni şeklinde, turuncu-kırmızı arası bir
rengi vardır.
Ülkemizde başta Şile olmak üzere Batı
Karadeniz boyunca kıyı kesimlerinde bulunur.
İçerinde bulunan A,D,K vitaminleri sayesinde
bağırsakların çalışmasını sağlar.
Tümörlerin azaltılmasına yardımcı olur.
Bal mantarı(armillaria ostoyae):

◦ Dünayada bilinen en büyük koloniye sahip olup yerin 3 metre


altına kadar inebilir.
◦ İsmini balı andıran sarımsı renginde almasına rağmen farklı
fiziksel özelliklere sahip çeşitleri vardır.
◦ Yoğun olarak Amerika’da yetişse de ülkemizde özellikle
İstanbul’da bulunan Belgrad ormanında yetişir.
◦ Yıpranan hücrelerin onarılmasını sağlayarak kanser hücrelerinin
oluşumunu engeller.

01/19/2024 Sample Footer Text 25


Türkiyede yetişen zehirli mantar çeşitleri:

Ağulu Mantar(omphalotus olearius):


Cüce kız, horoz mantar olarak da bilinir.
Sarı renkli çatallı ve üzeri yağlı bir yapısı vardır.
Zeytin ağaçları üzerinde bulunan bu mantar İzmir,
Manisa, Çanakkale, Bursa ve Balıkesir gibi
bölgelerde yetişir.
Etkileri sindirildikten 30 dk ya da 3 saat arasında
ortaya çıkar.
Şiddetli bulantı, kusma, görme bozukluğu gibi
rahatsızlıklara sebep olur.
Şeytan mantarı( boletus satanas):

Genellikle Karadeniz Bölgesinde ormanlarda


rastlanan bu tür dünyadaki en zehirli 20
mantar türünden biridir.
Beyaz ve kırmızı renkli iki üst üste topu
andıran görünümü vardır.
Sıkça yenilebilen mantarlarla karıştırılan bu
mantarı ayırt etmek için kesildiğinde
mavileşen bir yapısı olduğu söylenir( her
çeşidinde geçerli değildir.)
Ölüm meleği(amanita virosa):

Köygöçüren evcikkıran isimleri gibi birçok


farklı isimle anılır.
Türkiyede’ki mantar zehirlenmelerin çok
büyük kısmı bu mantar türünden kaynaklanır.
İlkbahar ve sonbahar aylarında ormanlık
alanlarda ortaya çıkar.
Bu mantarı yiyenlerde hayatlarını
kaybetmelerine sebep olur.

01/19/2024 Sample Footer Text 28


sinek mantarı(amanita muscaria):

Gelin mantarı adıyla da bilinir.


Tüketilmesi halinde delilik krizlerine neden
olan bir türdür.
Genellikle turuncu-kırmızı renklerde, parlak
dokulu, üzerinde beyaz noktalar bu tür
Türkiye’nin bir çok bölgesinde bulunur.
Ağustos- kasım aylarında ormanlarda sıkça
rastlanır.
TÜRKİYEDE ENDEMİK
OLAN MANTARLAR
MANTARLARDA ENDEMİK TÜRLER
1) ANADOLU PULLU MANTAR
2) ZEYTİN MANTARI
3) BABA GAYPAŞUK MANTARI
4) ADALI KÜMBET MANTARI
5)ANADOLU KARA SÜNGER MANTARI
6) BOĞAZ BAŞDÖNDÜREN MANTARI
7) HAS NARİN ŞAPKA MANTARI
8) KAYGANKÜMBET MANTARI
9)TRABZON ÇIRPIBACAĞI MANTARI
ANADOLU PULLU MANTAR

LATİNCE ADI: Lepiota cremea

YAŞADIĞI ALAN :
• türkiyeye özgü bir mantar türüdür.
• İlk kez 2022 yılında, denizli ili çamlık
mesire alanında Doç. Dr. Oğuzhan
Kaygusuz tarafından keşfedilmiştir.
• 20-25 mm çapında, yarım küre
şeklinde bir yapıya sahiptir.
• Şapka rengi, beyaz hardal sarısı veya
uçuk sarımsı kahverengi tonlarındadır.
• Yenilebilir bir tür olup tadı tatlımsı ve
unsu olarak tanımlanır.
ZEYTİN MANTARI:
◦ Latince adı:Pluteus mediterraneus
◦ Yaşadığı alan: Denizli İlinin Pamukkale ilçesinde
bulunmuş olup ilk defa zeytin ağacının altında
bulunduğundan dolayı bu ismi almıştır.
◦ Şapka merkezinde umbo çıkıntısı bulunmaz,
◦ Yüzey pürüzsüzdür. Kalıcı olarak kahverengi olup,
kenar kısma doğru belirgin şekilde oluklu olan
bölgeler daha soluk renklidir.
◦ Zeytin Mantarı sapı 11-14 × 0,7-1,2 mm boyutlarında,
silindirik, ince, kırılgan, tabana doğru biraz
genişleyen, yüzey şapkaya yakın yerlerde beyaz,
tabanda soluk kahverengi tonlardadır.
◦ Kokusu ayırt edici değildir.
Baba gaypaşuk mantarı
◦ Latince adı:Hygrophorus yadigarii
◦ Yaşadığı Alan:Şu ana kadar, dünyada sadece ve ilk
kez Türkiye’den bildirilmiş endemik bir mantar
türüdür.
◦ İlk kez Prof. Dr Ertuğrul Sesli ve arkadaşları
tarafından, Trabzon ili Maçka ilçesinden toplanan
örnekler incelenerek kaydı yapılmıştır. Resmi kayıt
2018 yılı olarak verilmiştir.
◦ Tür ismi ”yadigarii” mantarın kaşifi Prof Dr
Sesli’nin 2016 yılında kaybettiği babası Yadigar
Sesli’nin anısına ve onuruna verilmiştir
◦ şapkası 2-6 cm çapında olup Şapka yüzeyi rengi
grimsi, kül renkli, bazı yerlerde hafif sarımsısıdır.
◦ Koku ve tat ayırt edici değildir.
BOĞAZ BAŞDÖNDÜREN MANTARI

◦ Latince adı:Marasmiellus istanbulensis


◦ Yaşadığı alan:türkiye’nin Marmara Bölgesinde
(Istranca bölümü) yer alan Belgrad ormanlarında
bulunmuştur
◦ Boğaz başdöndüren mantarı,soluk sarı kahverengi
ile deri renginde tüylü şapkası, beyazımsı ile, ince
tüylü, sivri uçlu, uçuk krem ​rengi ile kahverengi-
kırmızımsı tepe noktası ile karakterizedir.
◦ Hafif kokusunun ve tadının olduğu bildirilmiştir.
◦ Mevsim: Mevsimi Yazdan Sonbahara kadardır.
Türün ilk örneklerine Temmuz, Ağustos ve Ekim
aylarında rastlanmıştır.
◦ Yenilebilirlik ve Toksisite: Yenilebilirliği ve
toksisitesi üzerine henüz bir kayıt girilmemiştir
ADALIKÜMBET MANTARI
◦ Latince adı:Inocybe kusadasiensis
◦ Yaşadığı alan:Aydın ili, Kuşadası ilçesinin Davutlar
köyü yakınlarında bulunan türdur.
◦ Şapka genişliği 10-18 mm çapında,Sap serttir ve
tabanında genişleme yoktur.
◦ Başlangıçta soluk parlak pamuksu tabaka ile kaplı
olup, daha sonra uzunlamasına yünsü-çizgili veya
tüysüzdür.
◦ Şapka ve sap eti açık kahverengi veya beyazımsı
renklerdedir.
◦ Koku ve tat ayırt edici değildir. Ancak, kokusunun
hafif spermatik ve tadının belirsiz olduğu
bildirilmiştir.
ANADOLU KARA SÜNGERİ MANTARI

◦ Latince adı:Melanogaster anatolicus,


◦ Yaşadığı alan:Tür, dünyada sadece Türkiye’de
Isparta’da yetişmektedir (Isparta ili
Şakirkaraağaç ilçesi sınırları içinde yer alan
Kızıldağ Milli Parkında).
◦ Sahte trüflere benzeyen mantarın zehirli bir tür
olmadığı ve yüksek rakımları sevdiği ve 2018-
2023 yılları arasında toplanan örneklerin,
Cedrus libani yani Toros Sediri (Katran Ağacı)
altında bulunduğu bildirilmiştir.
TRABZON ÇIRPIBACAĞI
◦ Latince adı:gymnpous trabzonensis
◦ Yaşadığı alan: 2015 yılında Prof Dr Ertuğrul Sesli ve
arkadaşları (Vizzini, Antonin & Contu) tarafından
tanımlanmıştır.
◦ Türkiye’nin Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan Trabzon
iline özgü bir endemik türdür. Dünyada sadece Türkiye’den
bildirilmiştir.
◦ Trabzon çırpıbacağı mantarının güçlü lahana benzeri bir
kokusunun olduğu bildirilmiştir. Tadı belirsizdir.
◦ Kireçli topraklarda büyüyen (yalnızca yaprak döken
ağaçların yaprak çöplerinde ve parklarda gruplar halinde
bulunurlar ama ağaç kabuğu veya odun üzerinde değil)
endemik bir türdür.
◦ Yenilebilirliği ve toksisitesi hakkında bir bilgi henüz
girilmemiştir.
KAYGANKÜMBET MANTARI:
◦ Latince adı:Inocybe viscida
◦ Yaşadığı alan: Dünyada ilk olarak Türkiye’de bulunmuştur. Dr
Oğuzhan Kaygusuz ve arkadaşları tarafından bulunmuştur.
◦ dünyaya Türkiye’den (Köyceğiz/Muğla) tanıtılmış bir Inocybe
türü mantardır.
◦ az ya da çok belirgin turuncu ila kırmızımsı renk tonu olan,
soluk samandan açık sarıya şapka rengi ile karakterizedir.
◦ Muğla ilinin Ortaca ve Dalaman ilçeleri sınırında bulunan
Sığla Ormanlarında yetişmektedir.
◦ lkbahar ve Kış aylarında büyürler ( ilk örmeklerin Ocak ve
Mart aylarında toplandığı bildirildi).
◦ yeni keşfedilen bu endemik mantar türünün zehirli olabileceği
bildirilmiş.
HAS NARİN ŞAPKA MANTARI
◦ Latince adı:rhodocybe asanii
◦ Yaşadığı alan:Türk bilim insanı ve mikolog Prof Dr
Ertuğrul Sesli tarafından keşfedilip, dünyaya ilk kez 2017
yılında Türkiye’den duyurulmuş, Açık fildişi ila bej
kırmızı renklerdedir.
◦ Şapka görüntüsü bazen düzensiz veya eyer şeklindedir.
◦ Şapka yüzeyi kuru, hafifçe keçemsi-kaba tüylüdür
◦ yeni keşfedilmiş olan mantarın büyük olasılıkla
saprotrofik yani çürükçül olduğu bildirilmiş olup, Çam
(Pinus), Göknar (Abies) ve Ladin (Picea) gibi iğne
yapraklı ağaçların altında tek başına veya küçük gruplar
halinde bulanabileceğini biliyoruz. Şu ana kadar sadece
Türkiye’de, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde iki farklı
bölgeden bilinmektedir.
◦ Mevsim: Sonbahar.
◦ Yenilebilirlik ve Toksisite: Henüz bilinmiyor.

You might also like