You are on page 1of 491

TC GAZ NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TRK DL VE EDEBYATI ANABLM DALI YEN TRK EDEBYATI BLM DALI

HALT ZYA UAKLIGLN HKYELERNN TEMATK NCELENMES

DOKTORA TEZ

Hazrlayan Hanifi ASLAN

Tez Danman Prof. Dr. Alemdar YALIN

Ankara 2008

Doktora Tezi in Jri yeleri Onay Sayfas

ONAY Hanifi Aslan tarafndan hazrlanan HALT ZYA UAKLIGLN HKYELERNN TEMATK NCELENMES balkl bu alma, ................................... tarihinde yaplan savunma snav sonucunda (oybirlii/oyokluu) ile baarl bulunarak jrimiz tarafndan Yeni Trk Edebiyat Anabilim dalnda doktora tezi olarak kabul edilmitir.

Bakan. Akademik Unvan, Ad Soyad

ye.. Akademik Unvan, Ad Soyad

ye.. Akademik Unvan, Ad Soyad

ye.. Akademik Unvan, Ad Soyad

ye.. Akademik Unvan, Ad Soyad

NSZ Servet-i Fnun edeb akm Trk edebiyat tarihi asndan nemli dnm noktalarndan biridir. Bu ksa dnem, Tanzimatla balayan edeb deiimin ynn kesinlikle batya evirdii bir dnem olarak deerlendirilebilir. Hikye de geleneksel tahkiye slubundan uzaklap bamsz olarak bu dnemin ilgi gren edeb trleri arasnda bulunmaktadr. Hi kukusuz Halit Ziya Uaklgil de bu trle ilgilenen ve onun geliimine katkda bulunan yazarlarn nde gelenlerindendir. Halit Ziya daha ok romanc kimliiyle tannm bir yazardr. Dne gre bugn daha iyi bilinmektedir ki romancl yannda ilgilendii baka edeb trler de vardr: Edebiyat teorisi ve edebiyat tarihi, mensur iir, hatrat, tercme... Hikye de onun baarl olduu ve azmsanamayacak sayda eser verdii alanlar arasndadr. almamzda Halit Ziyann hikyelerini tematik olarak incelemeye altk. Bu eserlerinde bireysel konularla birlikte zellikle idari ve siyas konular hari toplumsal konulara da uzak kalmad grlmektedir. Bu manada Halit Ziyann hikyelerini sz konusu ederek sylersek sanld gibi toplumdan kopuk olmad sylenebilir. Yntem olarak Halit Ziyann sadeletirdikleri dhil salnda yaynlanm hikye kitaplarndaki hikyelerini almaya esas olan eserler olarak kabul ettik. Bunun yannda, Zeynep Kerman . Faruk Huyugzelin hazrladklar Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyasnda hikye olarak tasnif edilen eserleri de deerlendirmeye aldk. almamzn Giri blmnde Servet-i Fnun dneminde hikye ve Halit Ziyann bu edeb akm iindeki yeri ve nemine ksaca deindik. Birinci blmde Halit Ziyann hikyelerinde ele ald toplumu ilgilendiren hususlar deerlendiren toplumsal temalar incelemeye altk. kinci blmde yine ayn yntemle ferdi temalara arlk verdiini dndmz hikyelerini deerlendirdik.

ii almamz tematik bir tez olarak daha ok hikyelerin konu ve temalar zerinde younlamtr. Yani yazarn ele ald konu ve temalar asndan btn hikyeleri tasnif ettik. Tasnif ettiimiz bu hikyeleri zaman zaman birbiriyle karlatrarak dil ve anlatm teknikleri ve yapsal zellikleri asndan ele alarak yorumladk. unu hemen belirtmek gerekir ki hikyelerin konu ve temalarn kesin snrlar ile birbirinden ayrmak son derece zor ve karmak bir ilemdir. Ancak yaptmz almada her hikye zerinde srarla durarak ve tekrar tekrar geri dnerek salkl bir tasnif yapmaya altk. Bunun sonucu olarak imdiye kadar Halit Ziyann hikyeleri zerine yaplan deerlendirmelerin nemli bir ksmnn yazarn konu ve temalarndan tamamen uzak yorum ve deerlendirmeler olduu ortaya kmtr. nc blmde Halit Ziyann hikye kitaplarnda bulunan, ancak hikye saymadmz metinleri ve Bibliyografyada hikye olarak tasnif edildii halde hikye olarak deerlendirmediimiz metinleri inceledik. Drdnc blmde, incelenen hikyeleri teknik adan topluca deerlendirmeye altk ve baz genellemelerde bulunduk. ncelenen hikyelerin alfabetik bir listesini verdik. Sonu ksmnda tespitlerimizi, kanaatlerimizi ve Halit Ziyann hikyeciliinin Trk hikyecililiine etkilerini bir btn halinde belirtmeye altk. almann sonunda Kaynakann bir tamamlaycs olarak, bu almaya esas olan hikye kitaplarnn listesini verdik. Bununla birlikte faydalandmz Halit Ziyaya ait hikye kitaplarnn farkl basklarn Kaynakada, Alntlar ve Atflar ksmnda belirttik. Halit Ziyann yaymlanm hikyeleri ve verilerin toplanmas aamasnda Zeynep Kerman ve mer Faruk Huyugzelin hazrladklar, yukarda ad anlan almadan nemli lde istifade ettik. almamzda, zaman zaman bibliyografya ksaltmasyla andmz kaynak, bu almaya gnderme yapmaktadr. Bibliyografyann yaymlanmasndan bu yana, azmsanamayacak kadar ilave edilmesi gereken kaynak ve makale yaymlanmtr. Dolaysyla bu bibliyografya almasnn, hem bunlarn

iii eklenmesi ve gzden geirilmesi hem de bir kitap btnl iinde tekrar yaymlanmas, Halit Ziya aratrmalarna ve Trk kltrel hayatna nemli bir katk salayacaktr. Bizden nce Halit Ziya Uaklgilin hikyeleri zerine alan Hakan Sazyekin Halit Ziya Uaklgilin Hikyeleri ve Trk Hikyeciliine Katklar adl, yaymlanmam Yksek Lisans tezi, Halit Ziyann hikyecilii ve Trk hikyecilii iinde yeri konusunda nemli bir alma olarak dikkat ekmektedir. Bize nemli lde k tutan bu tez bizim yaptmz tematik alma tekniinden tamamen farkl bir alma olarak dikkat ekmektedir. Bizim yaptmz almada yazarn btn hikyeleri tek tek ana yap ve zellikleri asndan deerlendirilmeye tabi tutulduu iin Sazyekin tezinden daha farkl bir karakter tamaktadr. almann zorluklar ksmnda u hususu zlerek belirtmeliyim. Trkiyenin en byk ktphanesi olan Milli Ktphanede, orijinal bir Halit Ziya koleksiyonu bulunmamaktadr. Kaynaklara ulamann zorluu bir yana, bu husus Trk kltr hayat ve deerbilirlik asndan cidden dndrc bir durumdur. almam sresince ve ncesinde sabr ve zveriyle yol

gstermesinden dolay hocam Prof. Dr. Sayn Alemdar YALINa teekkr ediyorum. Kaynaklarn temininde gsterdii kolaylktan dolay deerli hocam M. Kayahan ZGLe teekkr borluyum. stanbul ve zmirdeki kaynaklara ulamamda yararllklarn grdm Dr. smet ZENe, yeenlerim Betl ve brahime de ayr ayr teekkr ederim. Son teekkr de zamanlarndan alarak bu almay oluturabildiim eime ve ocuklarma...

Hanifi ASLAN Ankara, Austos 2008

iv NDEKLER NSZ ........................................................................................... i NDEKLER ................................................................................. iv KISALTMALAR .............................................................................. vi GR A- Servet-i Fnun Edebiyatnda Hikye Trnn Geliimine Ksa Bir Bak .................................................................. 1 B- Halit Ziya Uaklgilin Hikyelerinin Servet-i Fnun Edebiyatndaki Yeri ve nemi ........................................ 17 I. BLM HALT ZYANIN HKYELERNDE ELE ALINAN TOPLUMSAL TEMALAR A- Aile i likiler ................................................................. 27 1- Ak ve Cinsellik .................................................... 27 2- Evlilik ve Evlenme Usulleri ................................... 67 3- hanet, apknlk ve Namus Anlay ................... 80 4- Evlat ve Anne - Baba Sevgisi ............................... 93 5- Kaynvalide ve E Basks ................................... 104 6- Soyaekim ve Akrabalk Balar ......................... 109 B- Bat Hayranl ve Batllama Dncesi ..................... 113 C- Ekonomik, Siyasal ve Sosyal Olaylar ............................ 126 1- Ekonomik Skntlar ve Hayatn Zorluklar ........... 126 2- Devlet daresi ...................................................... 147 3- stibdat ................................................................ 150 4- Sava .................................................................. 154 - Eitim ve retim .......................................................... 160 1- Cehalet ................................................................ 160 2- Edebiyat .............................................................. 163 3- Gzel Sanatlar ve Zanaat ................................... 166 D- Din Hayat ..................................................................... 176 1- Din Hayat ........................................................... 176 2- Din Smrs ..................................................... 178 E- Esaret, Hrriyet, Kiisel Bamszlk ............................. 180 II. BLM HALT ZYANIN HKYELERNDE ELE ALINAN FERD TEMALAR A- Yalnzlk, Yalanma, lm Korkusu/Endiesi, Hayal Krkl ............................................................... 201

v B- Akli ve Bedeni Arzalar ve Psikolojik Etkileri ................ 244 C- Acma Duygusu, Dostluk ve Hogr .......................... 270 - Adanmlk ve alkanlk Halleri ................................ 306 D- Tasarruf ve Kanaat Duygusu ....................................... 314 E- Vatan Sevgisi, Kahramanlk, Milliyetilik Anlay ........ 323 F- nsani Haller ................................................................. 340 G- Kiisel Zaaflar Tema Olarak leyen Hikyeler .......... 366 1- kiyzllk .......................................................... 367 2- Ahlaki k ..................................................... 377 3- Kadirbilmezlik .................................................... 378 4- Vefaszlk ........................................................... 382 5- Toplumsal Duyarszlk ....................................... 384 6- Kklk Kompleksi ......................................... 385 7- Dedikodu ve ftira .............................................. 388 8- Hrs ................................................................... 396 9- Yalanclk .......................................................... 399 10- Kskanlk ....................................................... 402 11- Hayalperestlik ................................................. 408 III. BLM HKYE KTAPLARINDA YER ALAN HKYE DII TRLER VE EVR HKYELER A- Hikye D Trler ........................................................ 411 B- eviri Hikyeleri ........................................................... 414 IV. Blm HKYELERN TOPLU OLARAK DEERLENDRLMES A- Kurgu ve Kurgu Unsurlar ............................................ 415 B- Dil ve slup ................................................................. 443 C- almaya Esas Olan Hikyelerin Alfabetik Listesi .... 457 SONU ....................................................................................... 463 KAYNAKA ............................................................................... 466 ZET .......................................................................................... 479 ABSTRACT ................................................................................ 481

vi KISALTMALAR Ans.: bk.: bs.: ev.: drl.: ed: Fak.: hzl.: A: : kr.: Nu.: s.: S: S: : vb.: vd.: Yay. Haz.: Yay.: yy.: Ansiklopedi Baknz Bask, Basm, Basl eviren Derleme, Derleyen Editr, Edisyon, Edebiyat Faklte Hazrlayan slam Ansiklopedisi stanbul niversitesi Karlatrnz Numara Sayfa Say Seluk niversitesi niversite, niversitesi Ve benzeri, ve bunun gibi, ve bakas Ve dierleri Yayma Hazrlayan Yaynlar, Yaynevi Yzyl

Bibliyografya:Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyas

GR A SERVET- FNUN EDEBYATINDA HKYE TRNN GELMNE KISA BR BAKI Servet-i Fnun edebiyat iinde hikye trn deerlendirmeden nce hikye trnn edebiyatmzda geliimine ksaca gz atmamz gerekecektir. Hikye tr edebiyatmzn en eski trleri arasnda yer almaktadr. Gerek halk edebiyatnda gerekse divan edebiyat erevesinde iir ve dz yaz biimlerinin de kullanld birok hikye rnei grmekteyiz. Hi kukusuz gerek halk edebiyat gerekse divan edebiyat iinde yer alan hikyeler teknik ve yap itibariyle kendine zg zellikler tamaktadr. Trk edebiyatnda, Bat tarz hikyenin ilk kullanl Tanzimat edebiyat ile balar. Yeni bir tr olan romann yannda hikye tr Namk Kemal ve arkadalarnn tevik ve ynlendirmesiyle edebiyatmza girmi ve romana gre teknik yap olarak Bat hikye trlerine daha ok yaklamtr. Sami Paa-zade Sezainin Kk eyler isimli hikye kitabnda yer alan hikyelere bakld zaman geleneksel anlatm tekniklerinden farkl, nesir yaps itibariyle Bat hikyeciliine ok yakn rnekler olduu grlr. zellikle, Tanzimat edebiyatnn ikinci nesli olarak kabul edilen Recaizade Mahmut Ekrem ve arkadalarnn hikye trne katklar teorik bazda yaptklar almalarla ne kmaktadr. Nitekim Recaizade Mahmut Ekremin Talim-i Edebiyat isimli teori kitabnn Servet-i Fnun edebiyatlarn derinden etkiledii bilinmektedir. Buradan yola karak nesirle ilgili dikkatlerinin Servet-i Fnun hikyeciliine dorudan etki ettiini syleyebiliriz. Servet-i Fnundan nceki Trk hikyeciliinin tarihine ok ksa bir bak Servet-i Fnun hikyecilerini daha iyi deerlendirmemize ve o dnemi, gelenekle moderni karlatrarak anlammza zemin hazrlayacaktr.

2 Trk edebiyat tarihinde, hikyenin ok eskilere dayanan kkl bir gelenee (Mazolu, 1992: 19) sahip olduu bilinmektedir. Gktrk, Uygur ve Karahanl Trkesinde ska geen sav kelimesinin baka anlamlar yannda, imdi kullanlan anlamyla hikye kavramn da karlad tespit edilmitir. Eldeki kaynaklara gre yazya geirilmi ilk mensur hikyelere Uygurlar zamanndaki, genellikle Budizme ait dini metinlerde rastlanmaktadr. Anlatma esasna dayal btn yaz trleri hikye kelimesinin anlam erevesiyle (tahkiye etme) izah bulmu olur: Tarih, destan, menkbe, kssa, mesel, rivayet, mesnevi vb iin de hikye tabiri kullanlr. nemli lde slam geleneine yaslanan veya slamlktan sonra bu gelenein iinde eriyip yeni bir mahiyet alarak szl gelenekte varln srdren hikye, dier yandan manzum ve mensur olarak yazl eserlerini vermeye balar. Eski Trk edebiyatnda hikye, manzum veya mensur, faydac bir amaca hizmet etme esasna dayanmaktadr. Sanat gsterme amac gdenler manzum hikyeyi tercih ederler ve bu ekil younluktadr. Dolaysyla manzum hikyelere gre, mensur eser vermek fazla ciddiye alnmam hatta kmsenmitir. Tanzimattan sonra, Osmanl aydnlar, genel anlamda Avrupa edebiyatyla birlikte Trk edebiyatnda olduundan farkl bir anlayla yazlm yeni trleri tanrlar. Bu arada hikyeyi de tanrlar ve kendi kltrlerine tamak iin youn bir aba ierisinde olurlar. Bat tarznda yazlm ilk hikye rneklerinden saylan Aziz Efendinin Muhayyelat (1868), Emin Nihatn Msameretnamesi (1872), Tanzimat dneminin en ok yazan kalemi Ahmet Mithat Efendinin Krk Ambar (1873) yine gelenee dayal olarak ders vermek amal yazlmlardr. Ancak, bu eserler bugn kullandmz anlamda modern hikyeye geit veren rneklerdir (Klahlolu slam, 2002).

3 Ad geen telif eserlerin yannda, Tanzimat dnemi yazarlar eviri eserler yoluyla batl anlamda roman ve hikyeyi geni kitlelere tantrken kendileri de hem tanr, hem trn geliimine katkda bulunur. Kk ve iyi niyetli almalarla, yava yava garbn insan tecrbesini bize nakledecek veya ona intibak etmee, ok acemice ve tesadfe bal denemelerle hayat yakalamaa alacaktk (Tanpnar, 1988: 288). Batl manada ilk hikye rnekleri Tanzimat dneminin ikinci neslinde grlr. Halit Ziyann; beni ldrtt, sarho etti dedii*, Sami Paa-zade Sezainin Kk eyleri ve Nabizade Nazmn Kara Bibiki Fransz hikyeleri rnek alnarak yazlmtr. 1880 1895 yllar, Trk edebiyatnda yeni bir dnem iin hazrlk devresidir. Bu yllarda yazan kalemler farknda olsun veya olmasn bu hazrlk almalarna katkda bulunurlar. Yazlaryla: Ahmet Mithat Efendi, yeni rendii Franszcasn Zolann Thrse Raquininde tecrbe eden Muallim Naci Efendi, bir asker olduu halde kendi kendine biyolojiye merak saran, Fransz natralizminin akidelerini benimseyen, dinsiz, terakki fikrine inanm Beir Fuat Bey, Namk Kemal mektebine mensup olmasna ramen, Trk hikyesinin yryn beenmeyen ve mehur mukaddimesiyle adeta realizmin esaslarn anlatan Sami Paa-zade Sezai, Kara Bibik ve hikye hakkndaki grleriyle Nabizade Nazm, Namk Kemalin lmnden sonra (1889) neredecei Hikye adl kitabyla bu hazrlklara istikamet veren Halit Ziya, hatta (...) Araba Sevdasndaki grme ve kaydetme arzularyla Recaizade, hep bu yeni edebiyat anlayn hazrlyorlard (Tanpnar, 1988: 294). Trk edebiyatnn Avrupailemesi yolunda, hazrlklar Tanzimatn birinci nesliyle balayp ikinci nesliyle artarak devam eden bu yeni dnemin ad Edebiyat- Cedidedir. Servet-i Fnun dnemi yazarlarnn avantaj, edeb zevk ve

anlaylarnn, edebiyatn Avrupailemesi yolunda aba gsteren Tanzimat ediplerinin yazdklar ortamda gelimi olmasdr. Daha nemlisi, her birisinin bir veya daha fazla Bat dili biliyor olmasdr. Bu da onlara eserleri aslndan okuma ve Bat edebiyatlarn tanma imkn salamtr.
*

Kk eyler beni ldrtt. Sanat heyecanlarnn iinde bu kitaptan duyduum zevke ve neeye yetiebilecek bir tahasss bilmiyorum. Bu bana yeni bir ufuk, memleketin neir ve sanat gnde vaatlerle dolu parlak bir dou gstermi oldu (Krk Yl s. 303).

4 Servet-i Fnun dneminin Trk edebiyat tarihinde bir dnm noktas olduu tespiti, edebiyat tarihilerinin ve aratrmaclarnn ortaya koyduu genel bir kanaattir. Bu tespit, trlerdeki deiimin Avrupai bir estetik anlaya ynelmesini kapsad gibi, Trk edebiyatna henz girmi olan yeni trlerle, bu balamda hikyeyle de ilgilidir. Hikye, Servet-i Fnun dneminde geliip yaygnlaan bir edeb tr olarak gazete ve dergilerin gelimesi ile paralel gitmektedir. Bu anlamda form olarak, zellikle ksalk asndan yaymlanabilirlik noktasnda periyodiklerle uyum arz etmektedir. Denilebilir ki hikye periyodiklerin ocuudur (zgl, 2000: 34). Servet-i Fnun dergisinde hikyeleri yaymlanan Mehmet Rauf, Hseyin Cahit, Ahmet Hikmet ve onlara yol gstericilik de yapmaya alan Halit Ziya, Edebiyat- Cedidenin nesirdeki temelini olutururlar. zellikle Halit Ziya Servet-i Fnun neslinin nesir ve hikye staddr (zn, 1941: 233). Halit Ziya Uaklgilin hikyeciliini ve Edebiyat Cedide asndan nemini ikinci ksmda belirtmeye alacaz. Ancak u cmlede ifadesini bulan genel kanaati belirtmeliyiz ki Roman ve hikyede Bat teknii ile sanatkrane slubu birletirerek yepyeni bir ekilde ortaya koyan Halit Ziya bu yeniliiyle edebiyatmzda r am modern anlamda Trk roman ve hikyesinin piri olmutur (Ali, 1994; 6). Servet-i Fnun dnemi nesrinin dier nemli ahsiyetlerine gemeden nce, onlarn sanat/edebiyat ve dil anlaylarna, slup zelliklerine ksaca deinmekte yarar var kanaatindeyim. Tanzimatn birinci nesli, edebiyat; kme tehlikesiyle karlaan devleti kurtarmak, milleti aydnlatmak, ilim ve irfan yolunda ykseltmek, Bat medeniyetinin ulat seviyeye karmak iin bir ara olarak grdler (Birinci, 2004: 23) ve yle deerlendirdiler. Dier bir syleyile edebiyata bir vasta fonksiyonu yklediler. Servet-i Fnuncular ise edebiyatn gayesini yine edebiyat olarak deerlendirdiler. Formle edilmi ekliyle Sanat ahsi ve muhteremdir anlayn benimsediler. Bu anlay edebiyat lehine bir

5 kazant. Alt yl gibi ksa bir srede edebiyatta kkl deiimlerin gereklemesinde bu anlayn pay inkar edilemez. Bu anlaylar yaadklar devrin sosyal ve siyas realitelerine bigne kaldklar ithamlarn da beraberinde getirdi. Siyasal olaylara devrin nezaketi gerei eilemedikleri dorudur. Ancak sosyal evreye duyarsz kaldklar yaygn dncesi bizim ilerde sk sk temas edeceimiz gibi eksik bir deerlendirmedir. stibdat devrindeki ar artlarn ve biraz da ekingen mizalarnn tesiri ile itima meseleler zerinde duramayan Servet-i Fnun roman ve hikyecileri ister istemez, psikolojik konulara yneldiler. Bu sebeple, psikolojik muhteva onlarn eserlerinde arlk tarsa da, eserlerinde itima meselelerle hi ilgilenmedikleri hakkndaki iddia yanltr (Akyz, A Trkler mad.). Nesri sz konusu ederek sylersek, insan anlatan eserleri gnmzde de hl yaamaktadr. Tanpnar, hikyeleri ile romanlarn karlatrrken, Servet-i Fnun nesrini temsil ettii kabul edilen Halit Ziyann, hikyelerinde hayat ok iyi yakalamasn bildiini ve kk insanlarn kaderlerine merhamet ve efkatle eildiini (1992: 119) belirtir ki hikyelerin dkm yapld zaman bu ak olarak grlmektedir. Sanat iin sanat anlayn benimseyen Servet-i Fnuncularn slubu, Trk edebiyat asndan bir kazanm ve edebiyatn Avrupailemesi yolunda nemli bir aama olmutur. Onlar mevzularn geniletip derinletiremedilerse de buna mukabil sluplarn zenginletirdiler. Ona deiiklik ve olgunluk kazandrdlar. Lisan her trl duygular ve dnceleri ifade edebilecek hale getirdiler. Akc ve musikili bir nesir yarattlar. barelerin eklini deitirdiler; yeniletirdiler. Dncelerini zarif cmlelerle yazabilmek sanatnn srrn buldular. stediler ki sluplar, herkesin slubundan parlak, renkli ve zarif olsun. Vaka buna ok bal kalmak birok yerde onlar yapmaca gtrd. Ve bu yzden, baz kereler hakl, birok hcumlara uradlar; fakat bu urama, yazlarna bir Avrupal kl verdi (Agh Srr, 1938: 13). Yine bu edebiyat anlay, onlar, daha sonra kendilerinin de zaman zaman eletirdii dilde yapmackla varan titiz bir dil iiliine gtrmtr. Servet-i Fnun dili konusunda genel bir eletiri vardr. Bu eletirel bak dil tamamyla yapmadr ve sadelikten olduka uzaktr cmlesiyle ifade edilebilir. Ancak az da olsa farkl deerlendirenler de vardr. Servet-i Fnun dneminin

6 dil anlayn farkl deerlendiren ve dil, sadeletirmekle halkn anlayaca hale gelmez (Ercilasun, 1996: 123) anlayna yakn bulunan iki rnek vermek istiyoruz: teden beri Servet-i Fnun edebiyatnda bulunan en byk kusur, lisann eski ve klfetli olmasdr. Klfetli ve ar olduu muhakkaktr. (...) Fakat acaba bu lisana eski denebilir mi? Geri kelimeler eskidir. Fakat bu eski kelimelerle ortaya konan lisan, bnye itibariyle hi de eski deildir. Aksine olarak, cmlelerine tekil ve tertibi, terkiplerle yaratlmak istenen hayalleri, nihayet ruhu noktasnda yenidir. Fakat bu yenilik, sadelie aykr gitmeleri yolundaki kusuru rtmez. (Agh Srr, 1938: 13). Servet-i Fnun dilinin klfetli olmakla birlikte Trk edebiyatna katks olduu yolundaki benzer dnceyi bir baka ekilde Nihat Sami Banarl dile getirir. Aylk Ansiklopedide eletirel balamda bu dilin zelliklerini aktardktan sonra yle demektedir: Btn bu sebeplerle Trkenin Servet-i Fnundan sonra, sadelie doru yapt byk akm, byle bir zengin devirden hareket ettii iin dilimizin birdenbire pek fakir bir duruma dmesi gibi herhangi bir tehlike belirmemitir. Bu mesut neticeyi biraz da Servet-i Fnun lisannn zenginliinde her kalba girebilen kuvvetli musikisinde aramak lazmdr. (Haziran 1946: 803). Servet-i Fnun dnemi hikye ve romannn genel zellikleri edebiyatlar tarafndan genellikle yle sralanmaktadr: 1) 2) 3) Bu devir yazarlar realizm ve natralizm akmnn etkisinde kalmlardr. Bunun sonucu olarak hayatta grlen ya da grlmesi olana bulunan olay ve kiiler anlatlmtr. Teknik kuvvetlenmitir; gereksiz tasvirler yaplarak veya konu d bilgi verilerek vakann yry durdurulmamtr. evre tasvirleri eseri sslemek iin deil, vaka kahramanlarnn kiilik oluumunu anlatabilmek iin yaplmtr. Yazar, eserde kendi kiiliini gizlemitir. Bat edebiyatndan yalnz yntem alnm, vakalar kendi hayatmzdan seilmitir. Vakalar genellikle stanbulda geer. Vaka kiileri ou zaman aydn kimselerdir.

4)

5) 6) 7) 8)

7 9) Tanzimat sanatlarndan ounun tersine olarak, halka seslenmek dnlmemi; havassa mahsus bir yol tutulmutur. Klasik cmle yaps deitirilerek bazen devrik cmleler kullanlmtr (Cevdet Kudret, 1965: 149 153).

10)

Her ne kadar Cevdet Kudretin bu deerlendirmeleri genel bir kanaat gibi grnse de zellikle ilk maddeyle ilgili olarak, eserler incelendii zaman buna tamamen katlmak mmkn grnmemektedir. nk Batllama sreci iindeki Trk edebiyatnda, Bat edebiyat akmlarnn dayand felsefi ve sosyal temeller gz ard edilmitir. (Yaln, 1997: 65). Bu yzden zaman zaman gereki bir anlatm teknii kullanrken ayn yazarn zaman zaman romantik bir slup kulland grlebilir. nemli temsilcilerinden biri olan Victor Hugoya gre; romantizm sanatta liberalizm, dier bir syleyile serbestliktir. (Castex Surer, 1950: 67). Romantizmin temel dncesini oluturan ve ilk nemli eserini yazan Jean Jack Rousseau nsan Eitsizliinin Kaynana Dair Konumalar isimli kitabnda ve Nouvelle Heloise isimli romannda tamamen ferdi duygu ve dnceleri, bireysel zgrl toplum yapsnn esas olarak alr ve toplumcu dncelere kar kar (Vardar, 1998: 348, 349). Sanat ahsi ve muhteremdir ifadesi bu dnem yazarlarmzn klielemi szleri olduu gibi sanat, sanat iindir sz de Servet-i Fnun edebiyatnn temel ilkesi olarak kabul edilir. Bu husus onlarn dorudan romantik olmalar gerektiini gstermektedir. nk realistler insan davranlarnn toplumsal deer yarglar ile belirlendii dncesindedirler ve toplumu, onun sorunlarn ve ynlendirme gcn esas olarak alrlar. Ancak bizim edebiyatmzda bu anlaylar arasndaki temel fikir ayrl srekli gz ard edilmitir. Bu, Servet-i Fnun edebiyatlar iin de geerlidir. Bu yzden onlarn bir eserini romantik veya realist olarak deerlendirirken ok dikkatli ve zenli olmak gerekir. Bir baka genel kanaat haline gelmi husus, vakalarn stanbulda getiidir. Belki romanlar ve dier hikyeciler iin byle bir kanaat anlaml olabilir. Ancak zellikle Halit Ziyann hikyeleri incelendii zaman

8 grlecektir ki vakas stanbul dnda geen ok sayda hikyesi vardr. Hatta baz hikyeleri ky evresinde gemektedir. Tezimizin ilerleyen blmlerinde bunlar zerinde geni geni durulacaktr. Cevdet Kudretin belirttii vaka kiilerinin aydn kimseler arasndan seildii hususuna da dikkatli yaklamak gerekir kanaatindeyiz. nk Halit Ziyann hikyelerindeki ahs kadrosuna bakld zaman farkl toplum katmanlarndan seildii grlecektir. stelik Halit Ziyann hikyeleri Servet-i Fnun nesrinin, genel kural bozan bir istisnas deil, bir parasdr. Edebiyat/sanat anlaylar, dili kullan ve deerlendirileri, slup ve genel zellikleri ana hatlaryla byledir. Buna bal olarak dnemin hikyecilerini ele alarak bu genel zellikleri, bireysel planda tatbik tarzlar hakknda bir fikir edinebiliriz. Servet-i Fnun dnemi nesrinin Halit Ziyadan sonra ikinci nemli ahsiyeti Mehmet Rauftur. Halit Ziya zmirde Hizmet gazetesini kard srada ona baz kk hikyelerini gndererek Hizmette baslmasn salad. Bir sre Mektep dergisinde yazd. Tevfik Fikretin Servet-i Fnunun bana gemesinden itibaren Edebiyat- Cedide hareketine katld. Bu dergide hikyeler, mensur iirler ve makalelerle devam eden yaz hayat 1900 ylnda en nemli roman Eylln tefrika edilmesiyle geni bir hrete ulat. Mehmet Raufun yaz hayat Servet-i Fnun dnemini ve ayn adl dergide yazdklarn temel alarak yaplan bir deerlendirmeyle devreye ayrlabilir: 1. Servet-i Fnun zmresine girinceye kadarki hazrlk veya taklit devresi; 2. Servet-i Fnun dergisindeki olgunluk devri; 3. II. Merutiyetten sonraki edeb d ve unutulu devresi (Kerman, 1986). Baslan ilk yazs yukarda da deinilen ve Halit Ziyann tavassutuyla Hizmette kan bir hikyesidir.

9 Mehmet Raufun saylar bir hayli kabark olan hikyelerinde hkim temalar, romanlarnda olduu gibi genellikle bireysel arlkl temalardr. Bu hikyelerde ilenen hususlar vaka ahslarnn evrelerinden deil, kendi zel hayatnda ve tabiatnda bulunan ahsi duygulanlar, aklar, istekler, ac ve straplar, fedakrlk, hayal krklklar, korkular, mitsizlikler, geim sknts gibi temalardr. (Mehmet Raufun hikyelerinde iledii temalar hususunda geni bir inceleme iin bkz: Rahim Tarm, Mehmet Rauf Hayat ve Hikyeleri zerine Bir Aratrma, s. 109 138) Hikyelerindeki dil ve slup, romanlarnda olduu gibi dankadr. slubu dier Servet-i Fnunculara gre daha sadedir. Dier bir syleyile bir slup sanatkr deildir. Raufun romanlarnda dikkati eken en byk eksiklik ise, sluptaki gevekliktir. Halit Ziyadan onu yine byk bir farkla ayran bu geveklik, bazen, ok basit gramer ve sentaks hatalarna kadar gider. Fakat Halit Ziyann ok salam, ssl ve klfetli slubu yannda bu krk dkk hali ile birlikte, bu slubun okuyucu iin daha az yorucu ve daha sevimli olduunu da sylemek mmkndr (Akyz, 1994: 120). slubuna genel olarak bakldnda Servet-i Fnun edeb

topluluunun genel karakteristik zelliklerini tad sylenebilir. slubunun dier Servet-i Fnunculara gre sade olmasnn sebebi konusunda Hseyin Cahit, Mehmet Raufla kendisinin yeterli kelime hazinesi olmadn ve Arapa bilmedikleri iin sade yaz(mak zorunda kal)dklarndan bahseder. smail Habib Bey, Servet-i Fnun edebiyat vesilesiyle benden sz aarken dilin bu yalnln benim iin bir stnlk olarak belirtiyor. Oysa bilse! Raufun, benim bu yalnlmz, dorusunu isterseniz bilgisizliimizden ileri geliyordu. Cenabn Arapasn, Fikretin kelime hazinesini bize veriniz, bak neler yazardk! Halit Ziya Beyin de Arapada pek derin olduunu sanmyorum ama sanrm tmcelerini yeter dzeyde ballandracak bir Arap ve Acem zenginliine sahipti. En bilgisizi Rauf ile bendim. Bundan tr Trke yazyorduk (Hseyin Cahit, 1999: 145).

Bu iki devrede eitli gazete ve mecmualarda yaymlanm hikyelerle dorudan hikye kitaplarnda yer alan 37 hikye ile Mehmet Raufun btn edeb hayat boyunca kaleme ald hikyelerin says tercmeler dnda 143 bulmaktadr. Rahim Tarm, Mehmet Raufun Hayat ve Hikyeleri zerine Bir Aratrma, s. 111. Halit Ziyann ders verecek kadar Arapas olduunu yeeni Latife Hanma ders vermesinden biliyoruz. Bkz: pek allar, Latife Hanm, s. 36.

10 Mehmet Raufun sluptaki stn tarafnn, onun tahlilci kiiliinin zaman zaman esere dorudan yansmasdr denilebilir. Bu tahlilci slup fiziki davran psikolojisi yerine ruhi davran psikolojisini ncelemekte, dolaysyla bu gibi yerlerde i konumay zorunlu klmaktadr. Mehmet Raufun bir baka slup zellii, esere mdahale pahasna, hikyelerinde ak, evlilik, kadnlar hakknda bir takm genellemelerde bulunmasdr. Bu bazen de yazarn dncelerinin esere dolayl yoldan yansmas ile olur. Kadn, ak ve evlilik konusundaki genellemeleri toplumdan ikayet konusunda younlamaktadr. lm hakkndaki genellemeleri ise Servet-i Fnun edeb topluluunun bedbin dnya grne uygundur. Mehmet Raufun hikyelerinde vaka ok nemli deildir. Onun nemsedii vakadan ok iledii ruh hallerini tasvir etmek, kiilerin i dnyalarn ve psikolojilerini aktarabilmektir. Mehmet Raufun hikyelerinin en belirgin zellii psikolojik olulardr. Dolaysyla bu zellik hikyenin dier elerine gre daha byk bir yer kaplar. Vakadan ve tiplerden ok insanlarn i dnyalarn anlatmaya ynelmitir. Bu yzden bir iki istisna dnda hikyelerinde canl tipler yoktur. Mehmet Raufun hikyelerinde d mekn balamnda tabiat tasvirleri iinde bulunduu edeb topluluun dnya grne uygundur. Onun hikyelerinde i mekn veya d mekn tasvirleri, hikye kahramanlarnn duygularn tahrik ettii veya kadn ve ak anlatt kadar yer bulur. slup hususunda olduu gibi mekn tasviri konusunda da Halit Ziya ile ayrrlar. Hayat ile hikyeleri arasnda paralellikler kurulan Mehmet Rauf hikye tr ile ilgili dncelerini eitli makalelerinde dolayl da olsa dile getirmitir. Ancak Bizde Hikye, Bizde Roman ve Tarih-i Hikye adl seri makalesi dnda bu husustaki dncelerini sistematik olarak ele almamtr. Hatta inceden inceye eletirdii baz hususlar bizzat kendisinin de uygulayamad grlmektedir. Bir baka husus, o dnemde yaygn olduu ekliyle hikye ve roman, bugn kullanlan manalarndan farkl olarak zaman zaman birinin yerine dierini kullanddr (Tarm, 2000).

11 Halit Ziya, onun hikyeleri ve hikyelerinin kiiliiyle balants hakkndaki kanaatini yle belirtmektedir: Mehmet Rauf byk ve kk hikyelerinin hemen hepsinde kendi ahsiyetinden syrlamamtr, daha ok, syrlmaya lzum grmemitir. kinci derecede ehemmiyetli ahslar hikyelerinin asl kahramanlar etrafnda dolaan, sahneyi ve vakay dolduracak bolanacak [ayan- ihmal] unsurlar ve ekillerden baka bir ey deildir; o kendisi, kahramanlara siner; onlarn btn duygular, hareketleri, dnceleri, kendisi o takdirde ve halde bulunacak olsa, ne olmas lazmsa ite odur; ve btn o hayatn nazm aktr, yazarn kendi akdr (1969: 525). Mehmet Raufun hikye kitaplar unlardr: htizar (1909), kane (1909), Son Emel (1913), Hanmlar Arasnda (1914), Hikye (1919), Kadn sterse (1919), Pervaneler Gibi (1920), lk Temas lk Zevk (1922), Ak Kadn (1923), Gzlerin Ak (1924), Eski Ak Geceleri (1927), Safo ile Karmen (1920). Baz eserlerinde bulunan dier hikyeleri Yara, Meneke, Bir Akn Tarihi, Siyah nciler, Ezhar ve kitaplar dnda kalan on kadar hikyesidir (Tarm, 2000: 277 281).

Servet-i Fnun edeb akmnn bir dier hikyecisi 25 Terinisani 1291/ 7 Aralk 1875 ylnda, aslen stanbullu olmasna ramen babasnn memuriyeti dolaysyla Balkesirde doan Hseyin Cahit Yalndr. dadinin ikinci snfnda, takrizini Ahmet Mithata yazdrd ve kendi parasyla bastrd Nadide adl roman yazar. Bu eser Ahmet Mithat tarz romannn her bakmdan tam bir taklididir. Mekteb-i Mlkiyede Hseyin Cahitin Franszcaya ve Fransz romanlarna duyduu ilgi artarak devam etmitir. Bourget ve Zola hayranl mlkiyeden sonra da Servet-i Fnun yllarnda da srmtr. Bu arada Franszcasn iyice gelitirmi, hatta cinai roman evirileriyle para bile kazanmaya balamtr. dadinin son iki yl ile mlkiye yllarn iine alan 1892 1896 aras, Hseyin Cahitin hayatnda ok nemli deimelerin ve yeni oluumlarn kendisini gsterdii bir dnemdir. Onun kiiliini ve fikri yapsnn ana izgileri bu yllarda belirlenmitir. Mlkiye bittii zaman artk o, dini ereve ve llerden uzak, Bat kltrne ve Batl llere btn bir imanla balanm,

12 hrriyeti, istibdat aleyhtar, idealist bir gentir. Bu izgiler onun hayat macerasnda sonuna kadar devam edecektir (Huyugzel, 1982: 12). Nadide romanndan sonra asl edeb faaliyeti tekrar karanlar arasnda kendisinin de bulunduu Mektep dergisinde balar. Hak takma adyla yazlar yaynlar. Ada Vapurunda balkl ilk hikyesi bu dergide yaymlanr. Bu sralarda Cenap ahabeddin ve Mehmet Rauf ile tanr. Mektep dergisi, edeb bir ekil almaya balayan Servet-i Fnun ile birlikte eski edebiyat taraftarlarna kar bir cephe oluturur. Mektepin sahibi Karabet ile aralarnda kan bir anlamazlktan dolay Hseyin Cahit ve arkadalar dergiden ayrlr. Edebiyat- Cedideye katlmas da bu dneme rastlar. Rneka isimli hikyesiyle Servet-i Fnun yaz ailesine katlan yazar, bu devrede roman ve hikyelerinden ziyade polemik taraf ar basan hararetli eletiri yazlaryla tannr. Hseyin Cahitin Servet-i Fnunda bir roman, hikyeleri, mensur iirleri ve kk fkralarnn yan sra estetik, edebiyat nazariyat, edeb ekoller ve baz sosyal konulardaki tercme ve telif yazlar yaynlanr. Ortak bir sanat anlaynda birleen bu edeb topluluun ortak ideallerinin heyecanyla edeb eserler vermekte, eletiriler yaynlamaktadr artk (Huyugzel, 1982: 14). 1896da Servet-i Fnun topluluuna girdi ve bu tarihten balayarak makale, roman, hikye ve tenkitler yaymlad. 1901de, Fikretin ayrlmas zerine, birka ay sre ile Servet-i Fnun yaz ilerini ynetti. II. Merutiyetin ilanna kadar, dier Servet-i Fnuncular gibi o da yaz hayatndan ekildi. 1908de Fikret ve Hseyin Kazm ile birlikte, Tann gazetesini kurdu. Ksa bir sre sonra gazeteyi tek bana karmaa balad. Artk, politikac ve gazeteci olmutu (Akyz, 1994: 120). nc dnem olarak adlandrabileceimiz gazetecilik ve politikaclk yapt bu dnem lmne (18 Ekim 1957) kadar srer. iire kar hibir ilgi duymam olan Hseyin Cahitin roman ve hikyeye ynelmesinde Halit Ziyada olduu gibi, ocukken ana babasna halk hikyeleri, yerli ve tercme romanlar okumasnn etkisi vardr.

13 Hseyin Cahit, sanat ve edebiyatn amacnn gzellik olduunu ve edebiyatn hibir ahlaki ykmllnn olmayacan savunmaktadr. Sanat sadece gerei yanstmaldr. Ona gre roman ve hikye devrin hayatn, gereklerini yani bireysel ve toplumsal hayat gzlem ve incelemeye dayanarak yanstmaldr. Hikye anlay bu ekilde zetlenebilecek Hseyin Cahitin hikyeleri, tarihleri esas alnarak iki devreye ayrlabilir. 1896 1908 arasn iine alan birinci devreye ait hikyelerin ilki Ada Vapurunda adyla 20 ubat 1896da Mektepte kmtr. Bu devre Servet-i Fnunun kapatlyla sona erer. (...) Bu ilk devredeki eserler Hayat- Muhayyel (1899, 1908) ve Hayat- Hakikiye Sahnelerinde (1910) toplanmtr. Onun hikyeciliinin ikinci devresinde ise 1922de Fransann Menton ehrinde yazd hikyeler vardr. Bu devirdeki hikyeler ki ancak alt tanedir ve dier yazlar Niin Aldatrlarm?ta (1922, 1943) toplanmtr (Huyugzel, 1982: 37). Hseyin Cahitin hikyelerini konu ve vaka kuruluu bakmndan grupta toplamak mmkndr. 1. Neslinin hayat grn anlatan hikyeler: Onun hikyeciliinin ilk yllarnda yazlm olan bu eserlerin hemen hepsi, hayat karsnda yenilen ve kurtuluu hayali aklara ve tabiata snmakta bulan insanlar anlatr. Bunlar lm arzulayan, ktmser ve hayalperest genlerdir. Genel karakterleri bakmndan hayat karsndaki tavrlar ve ruhi yaplar itibariyle hem birbirlerine hem de yazarn kendine ve arkadalarna ok benzerler. 2. Toplum hayatyla ilgili olan hikyeler: Bu hikyeleri de kendi arasnda aznlk topluluklar (aznlk halkn yaad Ayestefanos hayatndan izler tayan) ve yerli toplumu (aile hayatndaki aksaklklar) anlatan hikyeler olarak iki grupta incelenebilir. Buna gre Hseyin Cahit, hikyeciliinin ilk yllarnda kendisine ve kendi nesline ait baz gereklikleri, 1899dan sonra da daha ok yerli hayat ve bu hayatn baz aksaklklarn anlatm olmaktadr. Gerekten de onun 1899dan sonra yazd btn hikyelerde topluma ait gzlemler, ilk hikyelere nispetle daha fazla bir yer igal ederler (Huyugzel, 1982: 58). 3. Beyolundaki ve yurt dndaki baz tatil beldelerindeki elence hayatn ele alarak zevk ve sefahati anlatan hikyeler. Bu hikyelerinde az da

14 olsa sosyal motifler ve sosyal tenkit fikri bulunmakla birlikte toplumun daha dar ve zel kesimini ele almaktadr. Hseyin Cahitin hikyelerinde kiilerin psikolojisi, duygu ve dnce dnyalar esas alndnda hkim karakter zelliklerine gre yaplacak bir tasnifte kiileri e ayrmak mmkndr: mitsiz tipler, apkn ve macerac tipler, zengin veya asil Avrupal tipler. Sosyal snflama asndan bunlar genellikle orta tabaka veya sradan insanlardr. Zengin veya st snftan hikye kiileri ok fazla deildir. Hseyin Cahitin Servet-i Fnun devrinde yazd hikyelerinde mekn, dier Servet-i Fnun hikyecilerinde olduu gibi stanbul ve semtleridir. Cumhuriyet devrinde (1922den sonra) yazdklarnda ise Avrupann nl tatil ve elence merkezleridir. Hikyelerinde hem tabii evre hem de dar meknlar yer almaktadr. Hikyelerinde genellikle ferdi zamanlar n plandadr. (...) Hikyeler zaman bakmndan e ayrlabilir. Kahramanlarn hayatndan bir kesitin (...) anlatld hikyelerde olaylar genellikle kronolojik bir sra iinde halihazr plannda anlatlmtr. Belli bir an iindeki duygu ve dncelerin verildii hikyelerde ise zaman kark bir manzara gsterir. Bunlarda kiiler halihazrla gemii veya halihazrla gelecei beraberce yaarlar. Az sayda bir ksm hikyede ise zaman, kahramann btn hayat macerasn iine alr (Huyugzel, 1982: 103 104). Kenan Akyz (1994: 121) Hseyin Cahitin slubunun anlalr ve tabii olmak bakmndan Mehmet Rauftan stn bulduunu belirtmektedir. Ayrca dil ve slubunun sade ve ak olduunu syleyerek Hseyin Cahiti vmektedir. Ancak yukarda Mehmet Rauf iin yaptmz alntda sylendii gibi, Hseyin Cahit, kelime hazineleri yeterli olmad iin Mehmet Rauf ile kendisinin sade yazdklarn sylemektedir. Onun btn hikyelerinde pek salam saylamayacak bir teknie karlk, kuvvetli bir anlatm gc ve ll bir realizm vardr.

Servet-i Fnun edebiyatnn hikye trnde tannm bir dier ismi Ahmet Hikmet Mftoludur. Ahmet Hikmet eviri, eletiri ve edeb sohbetler

15 de yazmakla birlikte hretini Servet-i Fnunda yaynlanan hikyeleri ile kazanmtr. 1870 ylnda stanbulda doan Ahmet Hikmetin edebiyata olan ilgisi Galatasarayda renci iken balamtr. lk denemesi olan Leyla yahut Bir Mecnunun ntikam adl 1892de baslan kk kitap o yllarda yazd ilk hikyesidir. O da Halit Ziyann ilk dnemlerinde olduu gibi fenni veya gnlk hayatla ilgili konularda kk kitaplar bastrmtr (Patates,1890; Tuvalet yahut Letaif-i za, 1892). 1893ten sonra Hazine-i Fnun ve Servet-i Fnun dergilerinde deiik konularda yazlarn yaynlad. Servet-i Fnun edeb akmn oluturan yazar ve airler arasnda bu dergiye ilk yaz yazan Ahmet Hikmettir. 1896 ylnda o da toplulua dhil oldu ve bu dergide bir ok hikyeleri yaynland. 1901de, Haristan ve Glistan adl, bir ksm hikyelerini toplad kitabn kard. Ayn yl bilinen sebeple topluluun dalmas zerine o da dier arkadalar gibi II. Merutiyetin ilanna kadar yaz hayatna ara verdi (Akyz, 1994: 122). Ahmet Hikmet Mftolunun Haristan ve Glistan ve alayanlar adl iki hikye kitab, onun edeb hayatnn iki devresinin rnleridir. Servet-i Fnun dergisinde yaymlanan hikyelerin topland Haristan ve Glistan Servet-i Fnun edebiyatnn zelliklerini tamakla birlikte; II. Merutiyetten sonra Trklk akmnn en tannm ahsiyetlerinden biri olan Ahmet Hikmetin daha Servet-i Fnun dneminde milli duygu ve dncelerini dile getirmesi ve sosyal meselelere kar dier Servet-i Fnuncularda bulunmayan tenkiti temayln gstermesi asndan da nemlidir (Ali, 1994: 195). 1908 yl Ahmet Hikmetin de hayatnda yeni bir dnemin

balangcdr. Ahmet Hikmet yap olarak, daha dorusu dnceleri itibariyle byle bir cereyann iinde yer almaya msaittir. Yazar Milli Edebiyat Cereyan diye bilinen bu Trklk hareketinin sadece edeb yn ile deil ayn zamanda sosyal ve siyas yn ile de uramtr. Kltrel olarak Trk Birliini gerekletirme gayesi gden Trk Dernei, Trk Yurdu, Trk Oca gibi kurulular ile yakn iliki iinde bulunmutur. II. Merutiyetin ilan, Ahmet Hikmetin edeb hayatnda, Servet-i Fnunun bireyi esas alan sanat anlayndan toplumu esas alan ve sosyal meselelerle ilgilenen bir sanat

16 anlayna geiinin balangc olmutur. Bylece sanatn toplum hizmetine vermi oldu. lnceye kadar bu amaca bal kalarak edebiyat alannda gerekletirmeye alt. alayanlar adl hikye kitabnda ve Gnl Hanm (1971) romannda bu husus aka grlmektedir. alayanlardaki hikyelerde; Trk sosyal hayatnn zelliklerini, Trk ruhunun kabiliyeti ve enginliini, Trk tarih ve medeniyetinin deerini anlatmaya almtr. Servet-i Fnun devrine ait Haristan ve Glistandaki hikyelerle alayanlardaki hikyeler arasnda, yalnz sanatn sosyal grevi ve temalar bakmndan deil, dil ve slup bakmndan da ok byk fark vardr. alayanlardaki hikyelerin dili Milli Edebiyat Cereyannn yazda da konuma dilini hkim klma hedefine uygun olduu gibi slup da konuma slubuna ok yakndr (Akyz, 1994: 123). Ahmet Hikmetin hikyelerinde, konularn esas alan bir tasnife tabi tutulacak olursa ak evlilik, hayal hakikat tezad, ktmser duygular gibi Servet-i Fnunun genel anlayn yanstan allm konularla birlikte milli ve dini duygularn da arlk kazand grlr (Ali, 1994: 195).

Servet-i Fnun dnemi hikyecilerinden bir dieri Saffeti Ziyadr (1875 1929) . Kenan Akyz, onun hakknda u ksa bilgiyi aktarmaktadr: Galatasarayda okudu. Franszca, Almanca ve ngilizce biliyordu. Bulunduu balca grevler, ura-y Devlet yelii ve Hariciye vekaleti Protokol ve Terifat Umum Mdrldr. Salon Kelerinde (1912) adl bir roman ile Bir Tesadf (1912), Bir Safha-i Kalb (1912), Kadn Ruhu (1914) ve Silinmi ehreler- Beliren Simalar (1914) adl hikye kitaplar bulunan Saffeti Ziya, dil ve slup zellikleri bakmndan, daha ok Mehmet Rauf ile Hseyin Cahide yakndr. Salon Kelerinde, stanbulun kozmopolit evrelerindeki hayatn tasviridir. Gerek bu romanda ve gerekse hikyelerinde fikir unsuru zayf olduu gibi yazar, karakter tahlillerinde de baarya pek ulaamamtr (1994: 123). Tahir Alangu edebiyat tarihlerinde ve aratrmalarnda Saffeti Ziyaya genellikle az yer verilerek onun, Servet-i Fnun dneminin en ok ihmal edilen, hakknda en haksz hkmler verilen kiilerinden biri olduunu

Baz kaynaklarda tarih olarak 1924 verilmektedir.

17 sylemektedir. Bu hakszl en bata Halit Ziyann yaptn syleyerek onun Krk Yldaki Saffeti Ziya deerlendirmesini (C. 5, s. 127) aktarr. Halit Ziyann bu grne benzer deerlendirmelerin Mustafa Nihat znde de bulunduunu sylemektedir (Son Asr Trk Edebiyat, s. 49). Bize kalrsa onun btn eserleri o devrin havasn en iyi ekilde verir, deerleri bakalarndan bu kadar aa seviyede tutulacak derecede deildir. Bilhassa Salon Kelerinde roman, Trkiyede yabanc aileler evresindeki bir Trkn yaayn tasvir etmesi bakmndan btn o devir romanlarnn eksik braktklar bir taraf baar ile tamamlamaktadr (Alangu, 1958: 75).

B HALT ZYA UAKLIGLN SERVET- FNUN EDEBYATINDAK YER VE NEM Servet-i Fnun nesrinin en nemli yazar, edebiyat tarihi ve aratrmaclarna gre neredeyse ittifakla Halit Ziya Uaklgil olarak kabul edilmektedir. Yazar, arkadalarn sadece nesir ynyle deil, ayn zamanda ahsiyetiyle de etkilemi bir insandr. Halit Ziya, karakteri ve sanat ile sadece kendisinden sonra gelen nesil iin deil, arkadalar arasnda da daima bir otorite olmutur. Servet-i Fnun neslinde grlen slup benzerliinde onun katks byktr. Ancak bu durum sadece bir slup benzerliinden ibaret deil, dil ve sluptan balayarak tavr, teknik, hayata bak benzerliidir (Ercilasun, 1996b: 133). Halit Ziyann Servet-i Fnun topluluu iindeki konumunu ve nasl deerlendirildiini, anlatmaktadr: Halit Ziya kadar canl, muhaveresi cazip ve latif pek az adam tandm. O, kitaplarnda yazd gibi konuabilen yegane edibimizdir. Fikret, galeyana gelmedike sze karmaz, kart zamanlarda ise daima ayn telden konuurdu. Yazan Cenab ile konuan Cenab arasnda ise pek derin bir uurum vardr. Cahitin muhaveresi sktu ile cevaplar ise tebessmleriyle eda edilir. Arkadalar arasnda yalnz Halit Ziyadr ki yalnz edebiyatta deil, hangi bir bahis olursa olsun stadane irad- kelam ederek sizi cezb ve teshire muvaffak olur (Mehmet Rauf 2001: 43) biraz da karlatrmal olarak Mehmet Rauf

18 Babasnn stanbulda hal ticareti iin bulunduu yllarda domutur. renimine stanbulda balam olan Halit Ziya zmirde de ksa bir sre Trk okuluna devam eder. Bir sre zel hocalardan Franszca dersi alan Halit Ziya, Ermeni rahiplerinin Ermeni ocuklar iin zmirde atklar Mechitarist mektebine kaydettirilir. stanbulda babasna ve babasnn arkadalarna geceleri dou hikyeleri okuma ii, zmirde de dedesine yerli ve eviri romanlar okuma eklinde srer. Dolaysyla kk yalarda okuma alkanl edinen Halit Ziya roman ve hikyeye kar ilgi duyar. Franszca renmee baladktan sonra eviri almalarna balar ve bu arada eitli trlerde; roman, hikye, iir, piyes, fen bilimlerine ait eviri denemeleri yapar. Ad geen okulun son snfnda iken ayrlr. Krk Ylda belirttiine gre okuldan ayrlrken veda esnasnda Fransz asll hocas Reymond Prein onu hikye yazmaya ynlendirmesi nemli bir ayrntdr: Asl sizi yazda grmek isterim. Size kendi hakknzda fazla bir fikir vermek istemeyerek yalnz u kadar sylemeye lzum gryorum ki en ok hikye etmede dikkate deer bir istidadnz var (Uaklgil, 1969: 112). Bir sre babasnn yannda altktan sonra, i bulmak ve yerlemek amacyla stanbula gider. Dnte Osmanl Bankasna memur ve zmir dadisine Franszca retmeni olur. Bu arada dzenli olarak Fransz romanclarn okumaktadr. Servet-i Fnunun edeb bir dergi olmadan ki daha nce de bu dergide yazlar yaymlanmaktadr yaklak on yl nce, arkada Tevfik Nevzat ve Bakzade Hakk ile stanbulda baslp zmirde datlan zmirin ilk edebiyat dergisi Nevruzu karr. Bir buuk yl aradan sonra devrin zmir valisi Halil Rfat Paann byk katksyla, arkada Tevfik Nevzat ile Hizmet gazetesini yaynlamaya balar (ahin, 1999: 100). Balangta kltrel birikimlerinden ok yapacaklar evirilere gvenseler de, Halit Ziyann asl yaz hayat bu gazetede geliir. Romanlarndan Sefle, Nemde, Bir lnn

Daha nce belirtildii gibi, Halit Ziyann zgemiine ulamann kolayl dolaysyla burada, hayatnn yalnzca yazarlyla ilgili ksmlarna deinilmeye allacaktr. Ayrca Uaklgil slalesinin ekonomik ve sosyal durumu iin bkz: pek allar, Latife Hanm, s. 2640.

19 Defteri, Ferd ve rekas ile uzun hikyeleri Bir Muhtrann Son Yapraklar, Bir zdivacn Tarih-i Muaakas, Bu muydu?, Heyhat ve eviri hikyeleri, o zaman iin yeni olan mensur iirleri burada tefrika yoluyla yaymlanr. 1889 ylnda amcas ile birlikte iki ay sren bir Avrupa gezisi yapar. Bu geziden izlenimleri Hizmet ve Vakit gazetelerinde yaymlar. 1893te Reji dare-i Umumiyesindeki grevle stanbula tekrar ve kalc olarak gider. Bu gidile zmirdeki birinci dnem diyebileceimiz dokuz yllk yaz hayat biter ve yeni bir dnem balar. stanbulda, gyaben tand Mehmet Rauf ve Hseyin Suat, Hseyin Cahit, Ahmet Rasim, Rza Tevfik, Ahmet Hikmet, Saffeti Ziya, Ahmet hsan, Tevfik Fikret, Cenap ehabettin gibi isimlerle dostluklar kurar ve kdam, Mektep ve Servet-i Fnunda yazlar yaymlamaya balar. Tevfik Fikretin derginin idaresine gemesinden sonra Recaizade Ekremin tevikiyle Halit Ziya da bu harekete katlr. Asl hretini bu dergide tefrika edilen Mai ve Siyah, Ak- Memn ve Krk Hayatlar romanlaryla yapmtr. Bu dergide bir ksm eviri on dokuz hikyesi ve baka edeb yazlar kmtr. Edebiyat- Cedide hareketi dolaysyla eskilik yenilik tartmas iddetlenerek edebiyat dnyasn ikiye blse de Halit Ziya tartmalara pek girmemi, eserlerini yazmaya devam etmitir. Bu dnemde Servet-i Fnun dergisi dnda kdam ve Sabah gazetelerinde de hikyeleri kmtr. Edeb hayatnn en verimli ve baarl yllarn iine alan Servet-i Fnunun hareketinin dalmasndan sonra 1908e kadar yaz hayatndan ekilmitir. kinci Merutiyetin ilanyla yazarlk hayatnda yeni bir dnem balar ve dier Servet-i Fnuncular gibi yaz hayatna dner. Bu arada V. Mehmetin Mabeyn Baktipliine ve stanbul niversitesi Bat Edebiyat Tarihi ve Estetik profesrlne tayin edilir. Milli Mcadele dneminde Ahmet Cevdetin kdam gazetesinde ou dil ve edebiyatla ilgili yirmiye yakn makalesi 1921de kar. Ali Kemalin

20 bayazar olduu Peyam- Sabahta birka hikye ve makalesi 1922de yaymlanr. Ayn yl birka makalesiyle birlikte tefrikas yarm kalm olan Krk Hayatlar, Vakit gazetesinde yaymlanmaya balar. Cumhuriyet dneminde de yaz hayatndan kopmayan yazar daha nceki dnemlere gre nispeten az eser verir. 1923 1930 ylar arasnda Milli Mecmua, Gne, Resimli Ay ve Hayat dergilerinde az saydaki hikyesini ve hatra yazlarn yaymlar. Yine bu dergilerde kendisiyle yaplan rportajlar kar. 1930 ylnda yaz hayatnda bir canllk grlr. Bu tarihten itibaren eitli gazete ve dergilerde az saydaki hikyenin dnda ok sayda makale ve hatralarn yaymlar. Daha nce yazm olduu eserlerinin bazlarn sadeletirerek tekrar yaymlar. Zaman zaman hatralarnn da kart hikyelerinin kitaplat yine bu dnemlerdir: Hepsinden Ac (1934), Aka Dair, Onu Beklerken (1935), htiyar Dost (1937), Kadn Penesi (1939). 27 Mart 1945 tarihinde vefat etmitir. zmir Hikyeleri lmnden sonra olu tarafndan yaymlanmtr (Akyz, 1994: 113 114 ve Huyugzel, 2004: 13 46). Halit Ziyann edeb hayat, Servet-i Fnun ekol dikkate alnarak kabaca e ayrlabilir: zmirde kard Hizmetteki yaz ve evirileriyle kendini bir yazar olmaya hazrlad dnem; Servet-i Fnun edeb hareketinin iinde bulunduu ve bir stat olarak olgun eserler verdii dnem; Servet-i Fnun edeb hareketi daldktan sonraki dnem. Servet-i Fnun edeb hareketine, bilinli ve edebiyat dnyasnda ne yapmak istediini bilerek katlan Halit Ziyann kadro iindeki fonksiyonunu ve statlk pozisyonunu Mehmet Kaplan yle deerlendirir: Erkenden Bat edebiyatn kavrayan ruhu, geni kltr ve eserlerinin mahiyet ve slubu itibariyle, bu edebiyatn teekklnde, Halit Ziyaya en byk pay ayrmak icap eder kanaatindeyim. Gerekten de Halit Ziyann daha zmirde iken yapt neriyatla sonradan yapt neriyat, Servet-i Fnun edebiyatnn en belirli taraflarnn teekklne yardm etmitir.

Bilinlidir, nk daha Hizmette Bat romann inceledii, edebiyat akmlar zerine gr beyan ettii Hikye (1307/1891) adyla kitap olarak baslan bir makale serisi yaynlamtr ki Servet-i Fnun topluluunun olumasna daha birka yl vardr.

21 Servet-i Fnuncularn hikye ve romanlarnda gelitirecekleri ve hatta ayr bir tr haline getirecekleri mensur iir yahut airane nesir onun kard Mensur iirler ile balar. Ayn edebiyatn hkim vasflarndan birini tekil eden realizm ve natralizm de daha zmirde iken Halit Ziyann eserlerinde grlr. leride btn Servet-i Fnun air ve yazarlarnda greceimiz hayal sukutu temi de Halit Ziya tarafndan ok ilenmi ve onun Mai ve Siyah roman ile en gzel ifadesini bulmutur. inde d dnyaya ait bol teferruat toplayan terkibi cmle ki Servet-i Fnun nesir ve nazmnn en karakteristik slup hususiyetlerindendir ilk defa ve gittike daha mkemmel bir ekilde, Halit Ziyada grlr; ondan, bakalarna geer. Nihayet, Servet-i Fnun edebiyatn mektep halinde gsteren tenkidi mahiyette yazlarn pek ou da Halit Ziyann kaleminden km, dier ahsiyetler ondan aldklar fikirleri tatbik ve mdafaa etmilerdir. Servet-i Fnun slubunun karakterlerinden style artiste, ilk defa Halit Ziya tarafndan kullanlm ve mkemmeliyete ulatrlmtr. (...) Dier Servet-i Fnun yazarlar da Halit Ziyadan grerek, bu tarz sluba meyletmilerdir. Bu slup, yalnz nesre mnhasr kalmam, Tevfik Fikret tarafndan nazma da aktarlmtr (Kaplan, 1993: 38 39). nceki blmde yaptmz alntda da belirtildii zere Kenan Akyz (A Trk Mad.) Halit Ziyann dil ve slubunun Servet-i Fnun nesrinin dil ve slubu olduunu belirtmektedir. Dneminin nesirdeki stad sayldndan, zellikle ad geen dnem hikyeciliini temsil ettii vurgulanarak Halit Ziyann hikyecilii zerinde olumlu durulmutur. bularak Onun hikyeciliini Az saydaki deerlendirenler genellikle vmektedir.

deerlendirmede hikyecilii yetersiz bulunmaktadr. Bu hareketin iinden bir isim, Mehmet Rauf, 1914te romanlar ve hikyelerini karlatrarak romanlarnda slubun bi-kusur, tertibin muhkem olduunu ifade eder ve hikyelerinin Halit Ziyay daha ok yansttn belirtir: Halit Ziyann btn rikkatini, btn uhluunu, btn vakar ve ahsiyetini ancak kk hikyelerinde grmek mmkndr. (...) Romanlar heyet-i mecmua itibariyle esas fikrini daha vuzuhla tahlile msaade eder, hlbuki kk hikyeler muharrirleri en esrarengiz istidad- ruhuna kadar daha ok kade brakr. Hlbuki Halit Ziya bizde en ok kk hikye yazm bir muharrirdir, bunlar her ne kadar birer kere okunmu ise de o kadar unutulmutur ki tekrar

22 okumak yeni bir hazine kefetmek kymettardr (Tarm, 2001: 153). zevkini verebilecek bir devre-i

Yaarken olduu gibi lmnden sonra da benzer hususlar dile getirilmitir. Yazarn hikyeleri kastedilerek, incelenmee, zerinde durulmaa deer bir nemi olduundan bahisle gerek hikyelerinin derli topluluu gerek tekniindeki hneri romanlar kadar ilgi eker tespiti (Drder, 1945: 5) yaplmtr. Halit Ziya ile hikye kendi dilini bulmutur. Kendinden ncekilerin vcude getirmeye altklar hikye dili Halit Ziya ile esasl eklini bulmutur. Dil ile beraber hikyeyi masaldan ayran vasflar da gene onun eserleriyle ilkin edebiyatmzda etrafl bir surette grlmtr. Bir eserin plan, eserdeki ahsiyetler, onlarn portre ve karakterleri, vakalarn anlatl, vakadan vakaya gei gibi dikkat edilecek noktalar edebiyatmzda ancak o rneklerden sonra peyda olmutur. Bunlarn yannda, fazla tasvir yapmak dknl, bu tasviri yapmaya kalknca dlmesi ok tabii olan ssl yazmak endiesi bu eserlerin belli bal zaaflardr (zn, 1941: 240). Benzer bir deerlendirmeyi Tanpnar (1992: 63) yapmaktadr. Yeni teknikleri denerken, Halit Ziyadan ncekileri acemice ve ocuka bulduunu belirtir. Halit Ziyann sadece Servet-i Fnun dneminde deil, Trk edebiyatnda bulunduu aamay, Halit Ziyann bizi tad zevk merhalesinden bu ilk eserlere bakarken, muharrirlerin safiyetine armamak kabil deildir cmlesiyle iaret eder. Yine Tanpnar, Halit Ziyann bulunduu konumla yetinmeyip daha fazlasn isteseydi, daha fazlasn gerekletirebileceini Servet-i Fnun dneminde yazd bir hikyeden [Sade Bir ey] hareketle sylemektedir. Eseri iinde birka kk para, onun rneklerinden ayrlnca, dikkatini hayata toplaynca nerelere varabileceini gsterir. Saati kardelerin zellii budur. Bu kk aheser, bizde hikyenin hemen hemen balangcdr. Ani ihtilallerin adam olsayd, bu hikyeden sonra sanat ok deiirdi. Fakat kurulmu ereveyi olduu kabul ediyordu (Tanpnar,1992: 278). Halit Ziyay Trk hikyeciliinde bir aama ve gelime olarak kabul eden, Servet-i Fnun devrinin hikye vadisinde en nemli simas sayanlardan birisi de Hfz Tevfik Gnensaydr.

23 Halit Ziya kk hikyeleri itibariyle de devrinin en nemli simasdr. (...) kdam ve Sabah gazeteleriyle Servet-i Fnunda yazd hikyeler, hakikaten Trk hikyeciliinde bir gelime devrini tekil eder. stad, kk hikyelerinde de, romanlarnda olduu gibi, mkemmel bir teknik sahibidir. Tasvir ve tahlilleri itibariyle de o devrin en sanatkar hikyecisi saylmaa layktr. Yalnz Halit Ziyann hikyeleri, konular bakmndan eitli deildir. O, daha ok ak ve sevda mevzular etrafnda hikyeler yazmay, Beyolu lemlerini tasvir etmeyi tercih etmitir. Bununla beraber, baz hikyelerinde stanbulun i mahallelerine gzn uzatm, Mahalleye Mevkuf, Sade Bir ey gibi Trk hayatnn karakteristik taraflarn canlandran hikyeler yazmtr. Hatta muharririn, Alinin Arabas gibi Anadolu hayatnn kelerinden alnm baz hikyeleri de vardr (Gnensay, 1944: 191). Ancak Halit Ziyann, hikyelerinde sadece Beyolu lemlerini tasvir etmeyi tercih ettii deerlendirmesi, kanaatimizce eksik bir deerlendirmedir. Yazarn hikyelerinde meknn ok geni alana yaylm olduu grlmektedir. stelik Alinin Arabas, kyn ve krsaln evre olarak kullanld tek hikyesi deildir. Halit Ziyann tahkiye anlayn, okuyucuda hayret ve takdir uyandrmaktan ok, okuyucuyu hikye etmedeki gc ve tasvir etmedeki sanatyla teshir etmek ister eklinde yorumlayan Agah Srr, onun hikyelerini romanlarna benzeterek ve karlatrarak ele almaktadr. Onlar kltlm bir roman yahut roman olmaa msait birer kk hikyedir. Bunlarda da ll ve kusursuz bir zevk hkimdir; tahkiye kudreti ve lirizm, bunlarda da en stn bir vasftr. Birka cmle ile ifade ve izah mmkn olan bir tasvir veya bir hadise, bir his ve heyecan saana halinde bu kk hikyelerin sahifelerini igal eder. Bu hikyeler, keskin bir zekann hemen bir adese kudretiyle yakalayp ok defa merhametsizce tespit ettii reel vakalar deil, belki insanda acma hissini uyandran hazin mevzular tar (Agah Srr, 1938: 151). Her ne kadar Agah Srr roman ve hikyeyi, Servet-i Fnun dnemindeki anlaya benzer ekilde ele alp hikyeyi kltlm roman ifadesiyle nitelemekteyse de artk hikye ve romann farkl iki yap olduunu biliyoruz. Benzerlikleri onlar ayniletirmiyor. Halit Ziyann ayrc vasf hikye mevzuu bulmadaki baarsdr. Bu hususu deiik yerlerde belirttiimiz ekliyle Krk Ylda kendisi de dile getirir.

24 Onun hikyecilik slubunu ve hikyecilik zelliklerini deerlendiren

aratrmaclar da bu ayrc vasfa dikkat ekmektedirler. Bu yazlarda en fazla gze arpan hususiyet, bir hiten, sayfalarca uzayp giden bir hikye mevzuu kartmakta gsterdii kudrettir. Onun hikyelerinin dayand nokta, bir nkte, bir alay veya bir srpriz deildir. O, hayrete drmek, artp takdir kazanmak ihtiyacna dmez. Sadece slupuluuyla, tasvir ve hikye etmedeki kudretiyle bizi teshir etmek ister. Zati onda en hkim vasf da budur (Agah Srr, 1936: 82). Halit Ziya Uaklgilin hikyelerinde hep, bak as, evre tasvirleri ve benzeri teknik unsurlarla realist olma arzusu/endiesi gzlenir. Bu husus Ferhunde Kalfa gibi baz hikyelerde gereklemi, Yrtk Mendil, Zevrakla Ebru gibi baz hikyelerde (leri, 1975: 6) ise yukardaki alntda belirtildii gibi, bir arzu olarak kalmtr. Hikye kitabnda yazdklarnn etkisiyle olsa gerek btn hikyeleri realizmin ilkelerine uygun yazlm gibi deerlendirilmitir. Realizm, realist, reel kelimeleri erevesinde, bir paradoks gibi grnen, Tanpnarn bu realist, hikyelerinde bize o kadar gzel anlatt realiteye srtn evirerek alyordu (1992: 281) yargs ilgintir. brahim Necmi Dilmen de tamamen farkl bir yorumla: Hikyelerinde Halit Ziya Bey biraz idealistlie meyyal bir natralist addolunabilir. ahslar biraz merhametle ve biraz muhabbetle gzelletirerek, iyiletirerek intihab eder (brahim Nemci, 1338: 305) der. Selim leri, yukarda anlan kaynakta, Servet-i Fnun topluluunda hikye trn genel olarak deerlendirdii yazsnda, Halit Ziyann eserlerini gerekiliki nceleyerek ele almaktadr: Halit Ziyann baarl yklerinde yazar ok sradan, kt ykler de yazm; ykclk izelgesi ini-klarla kapl evreye, kiisel dramlara, kyda kede kalmlarn dnyaya baklarna yer vermi. Szgelimi Ferhunde Kalfa (...). Halit Ziya yklerinde, genellikle, romanlarndan daha yaln kalabilmitir. Yer yer duyumsamalarnda abartya kaymsa da yumuak, yaln bir tutumu ngrmtr.

rnein, netice ksmnda yle demektedir: nk neticesinde fikr-i mahsusumuz olmak zere hakikiyunun hayaliyuna rchaniyetinden bahsedeceiz. Evet, hakikiyunu hayaliyuna tercih ederiz. Bu tercihimize yalnz hamil olduklar nam kifayet edebilir. Fakat bizim baka nikat- tercihimiz var. teden beri tafsil ettiimiz vechile hakikiyun eserlerinde tetkik-i hakikati, hayaliyun tervic-i fikri esas ittihaz ederler ( 1998 :140).

25 Halit Ziyay ann egemen anlayna boyun emi, ama incelikten yana bir edebiyatn gelimesi iin didinmi bir ykc olarak grebiliriz. Bask yntemiyle uyumak zorunda kal, yazar, ann toplumsal gerekleriyle hesaplamaktan engellemitir. Buna karlk kimi yklerinde insani duygular, insann bireysel adan yceldii anlar ok ustaca yakalamtr (leri,1975: 6). Fevzi Ltfi (1338: 62 63), Dergahtaki yazsnda, Halit Ziyann en ok suland konulardan milli olmama, kendi toplumuna yabanc kalma iddiasn dile getirir. Bir Hikye-i Sevdann yaynlan dolaysyla kitabn bir deerlendirmesini Trk hayatna, yapmaktadr. stanbul ailesine Kitab baarsz bulduunu; hatta bu hikye ahslarnn bir ksmnn yapmack, sun, ruhsuz olduunu; dier ksmnn ise benzemediini ahslarn irendirdiini syler. Ona gre, byle olmas Halit Ziyann edebiyat telakki tarzyla ilgilidir. Halit Ziya, kendi toplumuna Pierre Lotiden bile yabanc bir gzle bakar deerlendirmesini yapmaktadr. lerde zerinde duracamz gibi bu grlere tamamen katlmak mmkn deildir. Halit Ziyann hikyecilii genel olarak baarl bulunsa ve Trk hikyecilii iindeki yerine dikkat ekilse de onun hikyeciliini baarl bulmayan, romanlarna gre daha zayf olduu yolunda deerlendirmeler de yaplmtr. Samim Kocagz bunlardan birisidir. Ona gre Halit Ziyann gzel hikyesi yok denecek kadar azdr: Tanzimat muharrirleri arasnda Halit Ziya Beyin hikyeleri romanlar kadar muvaffakiyetli deildir. Dier arkadalar gibi stanbulun Boaziinin hasta ak kurbanlarnn renkleriyle ssl hikyeleri ve bu devrin daima mterek ruh tahlilleri ile dier hikyecilerden dier hikyecilerden daha ayr, daha gzel bir hususiyet gstermez. Hseyin Cahidin olduu gibi Halit Ziyann da ancak bir iki hikyesi gzeldir (1940: 143). Btn bu deerlendirmelerin, Halit Ziyann hikyelerinin bir btn halinde okunarak ve akademik bir disiplin iinde yaplm yorumlar olmadnn zellikle altn izmemiz gerekmektedir. Halit Ziyann hikyelerinin sz konusu edildii 1930 1950li yllarda sanatnn hikyeleri ile ilgili yaplan deerlendirmelerin, istisnalar olmakla birlikte, yine popler siyasal ve kltrel anlayn etkisinde olduunu syleyebiliriz.

26 Biz, yaptmz almada yz yetmie yakn hikyesinin toplu deerlendirmesinin sonucunda yazarn hi kukusuz Trk hikyecilii iinde nemli bir yerinin olduunu rahatlkla syleyebiliriz.

I. BLM HALT ZYA UAKLIGLN HKYELERNDE ELE ALINAN TOPLUMSAL TEMALAR

A ALE LKLER

1 Ak ve Cinsellik
Ak ilk insandan gnmze hemen herkesin hakknda yazd, izdii, syledii gl bir duygudur. Maara resimlerinden gnmze kadar btn sanat dallarnda ok farkl yorumlar yaplmtr. ki cins arasndaki gl iliki biimi olarak tanmlanabilecek bu duygu iin didaktik veya aklayc tespitler, hakikatini anlamaya alan yorumlar yaplmtr. Halit Ziya Uaklgil, hikyelerinde tema ve konu olarak en ok ak anlatmtr. Hikyelerinin merkezinde ak yer alr (Tosun, 2006a). Akn hallerini, daha dorusu akn kta sebep olduu halleri anlatt hikyelerinde karamsar bir bak varm gibi gzkse de aslnda tersinden bir bakla akn kutsanmas sz konusudur. Ak bahsinde ele ald temalar yle sralanabilir: Karlksz ve umutsuz ak, kavumann gereklemedii ak, merhametten doan ak, ak acs, ak hatras, ak hlyas, yasak ak, kdalk (flrt) ve cinsellik. Yazarn karlksz, karlksz olduu iin de umutsuz ak anlatt hikyelerinden birisi, kitaba adn veren ve kitabn ilk hikyesi olan Aka Dairdir. Hafz Nevzat Efendinin kye gelen gen dula karasevdasnn anlatld bu hikye yazarn trajik ak hikyelerinden birisidir.

Halit Ziyann hikye kitaplarnn knyeleri ve kitaplar hakknda ksa bilgiler Kaynakada ayr bir blm olarak verilmitir.

28 ok gzel ve terbiyeli bir sese sahip kahraman, mzikteki kabiliyetine ramen yoksulluk iinde yaayan bir insandr. Eski bir cbbesi, perian sarlm bir sar vardr. Seyrek ve kumral sakall, sevimli, ekingen, orta gzellikte bir insan olan Hafz Nevzat Efendinin kahraman olduu hikye ksaca yledir: Kyn askere giden mezzininin yerine bir sreliine veklet eden Hafz Nevzat musikiden ok iyi anlayan, sesi terbiyeli bir mezzindir. Herkes ezan okuyuuna hayrandr; herkesi sesiyle, okuyuuyla mest eder. Bu arada kye hava deiiklii iin hasta ve gen bir dul gelmitir. Bir sre sonra Hafz Nevzat Efendinin ezanlar daha bir gzel ve ili okumaya balad fark edilir. Okurken sesine niyazn, feryadn, ikyetini, umudunu, umutsuzluunu, her bir duygusunu ekler sanki. Ezan okumas bittikten sonra, caminin karsndaki gen dulun kald eve bakarak dalp dalp gitmektedir. Namazdan sonra kendini krlara atar, oralarda yalvaran sesiyle arklarla, gazellerle duygularn da vurur. Fark ettirmeden peine taklan bir merakldan Hafz Nevzatn umutsuz bir aka dtn renirler. Bu srada sal iyice bozulan gen dulu tedavi maksadyla kyden baka yere gtrrler. O gn ortadan kaybolan Hafz souk ve yamurlu bir ekim sabah hasta dulun boalm evinin demir kapsnda, sar kapnn balna takl, kendini asm olarak bulurlar. Hikye bakiisi Hafz Nevzat Efendi, akn kendisine bile itiraf edemeyecek kadar mahcup bir insandr. stelik meslek itibariyle akn dile getirmek iin uygun bir konumda deildir. Ezan ok gzel okuduunu syleyerek tebrik eden cemaatten birisine kar, sevimli ve gzel sesli mezzinin tavr utanmaktr. Sizi tebrik ederim. Ne gzel bir sesiniz, hele ne ilenmi bir edanz var... dedim; beceriksizce bir temenna etti ve kpkrmz olarak teekkr etmek iin cehdederken yutkunarak nne bakt (Uaklgil, 1935a: 7). Bu karlksz akn anlatlabilmesi iin hikyenin omurgas olan gzel sesli mezzin (meslek itibariyle) ve onun ruhsal durumuna uygun evre,

29 teknik olarak uygun bir seimdir. Hikyede btn dikkat sese ynelmitir. Yazar yle tasvir eder: () sesi hep niyaz ve istimdad [imdat] manalarn tefsir ederken, yle taveren bir feryad, kaderin beeriyete zdrap veren tecellilerine kar ikayet ediyor zannedilen yle bir sayhas olurdu ki gklere bir haner hamlesile saplanmak istiyorcasna frlar, sonra yava yava, boluklarda muntazam halkalar evirerek, maksuduna [hedefine] varamayarak kabzasndan krlp ayrlm gibi szle szle inerdi (Uaklgil, 1935a: 7 8). Bu tarif, gl bir arm yoluyla bu karasevdann tasviri ve tahlilidir. Bir eyll gecesi yats ezan okurken sesine verdii eda bu sevdann imkanszln daha belirginletirmektedir: Bu gece onun sesinde daha derinden alayan, inim inim inleyen bir eda vard; ikide birde, ezann her lahninde nameler uzana uzana, kvrlp bkle bkle yaylrken birden bire ta sonunda ya boularak tekrar balayan bir feryad yahut hkrkla tkanp dmlenen bir hrlt oluyordu (Uaklgil, 1935a: 9). Hikye realist bir bak as ve romantik bir dille yazlmtr. Meddah hikyelerini andrr tarzda ve hikyenin sonundaki Hikye burada bitti. Nakleden de, dinleyenler de hep sustular (Uaklgil, 1935a:11) biimindeki anlatm, adeta halk hikyelerinde ele alnan hikye anlatm tekniine, bilerek uygulanmak istenmitir. nk anlatlan sosyal evre kydr ve kyde hikye szl bir kltr unsuru olarak yaamaktadr. Kurgusu salam bu hikyeye byle bir cmle szl kltrn tayc sembol olarak girmitir. Anlatmda arma yer veren cmleler vesilesiyle, ekingen birisi olan Hafzn dardan grlebilen tavr ve davranlar verilerek i dnyasna inmemiz, psikolojisini kavramamz salanmaya allmtr. Hikyenin mekn kydr. Halit Ziyann hikyelerinde mekn olarak geen ky, genellikle, yazarn 1905te tanp lmne kadar yaad ve o dnemlerde stanbulun bir ky olan Yeilkydr. Bunun dnda, hikyelerde taradaki bir ky olduu konusunda bir belirginlik varsa bunu ky olarak zikrettik. Hikyede i zaman bir mevsimlik bir sredir. Anlatc daha nce yaad bir olay nakletmektedir. Bu ynyle bir geriye dn mevcuttur.

30 Hikye, konusu, konusunun ele aln ve ilenii bakmndan Trk hikyeciliinin ender rastlanan rneklerinden birisidir. Bir din adamnn inanc ve ahsi duygular arasnda kalmasndan dolay ektii ruh azab ve bunun sonucu intihar baka bir biimde anlatlr. Hikye ben anlatm ve gzlemci bak asyla kaleme alnmtr. Balk hikyenin ieriini yanstmaktadr.

Umutsuz ve karlksz akn anlatld ve hikye bakiisinin aklen hasta olduu bir dier hikye, kitaba adn veren ve kitabn ilk hikyesi olan Bir Hikye-i Sevdadr. Barbann ak iin neredeyse imkansz baarmas ve intihar anlatlr. Ayn zamanda Ferhat ile irin hikyesine benzerliiyle dikkati eken hikyenin vakas ksaca yledir: Kyde [Yeilky], gemii hakknda bir ey bilinmeyen, kendi adn bilmediinden veya sylemediinden ocuklarn Barba adn verdikleri bir meczup yaamaktadr. 15 yl nce bir gle gelmi, sonbaharda geri dnmemitir. Kyl ona sahip kar, biraz zor ve pis de olsa i, kalmas iin ykk dkk de olsa bir ahr verirler. Ona efkat gsterirler, ocuklar bile onunla alay etmezler. ok konumayan ve sorulara glp geen bu meczup konuunca da veciz ve hikmetli sz syler. Gemiinden hi bahsetmez. Bir gn bir lzumsuz, Barbann k olduuna dair bir yalan uydurur. Kydeki kzlar alay etmek iin hangimize ksn diye onu sktrrlar, bir ksm kime k olduunu sorar. O zamana kadar mutlu ve kendi halinde yaayan Barbaya bir haller olur ve o gnden sonra deimeye balar. Gnden gne zayflamaktadr. Yine muzibin birisi tepeden kye kadar yol yaparsa kendine bir nian verileceini ve sevgilisine kavuacan syler. Ferhat gibi eline kazmay, krei alan Barba gece gndz demeden alr ve yolu bitirir. Kendisine bir nian verirler. Fakat ertesi gn nian kyn en gzel kznn

Servet-i Fnun topluluunda yaygn bir anlay olarak kahramanlarn intihar, sanki eser sahiplerinin hayatnn kutsanmas gibi bir ilev grr. Servet-i Fnuncularn, kelime olarak Tanzimat dneminde Trkeye girmi intihar olgusu konusundaki tutumlar iin bkz: Hasan Akay, Servet-i Fnun iir Estetii, s. 179 180.

31 kapsnda asl bulurlar. Barbay da kollarna, bacaklarna byk talar balanm ve suyun iinde boulmu olarak bulurlar. Sonu hesap edilmeden yaplm bir latife Barbann hayatna mal olmutur. Ak iin intihar etme olgusu yazarn ele ald temalardan birisidir. Akn ycelii ve bykl intiharla, yani cann ortaya konulmasyla daha iyi anlatlmak istenir. Ayrca mekn tasvirinin pek fazla bulunmad bu hikyede yazar Barbann yapt yolu anlatrken sembolik bir eletirme yapmtr. Yol ince, uzun ve tek kii tarafndan yaplmtr; tpk ektii ak acs gibi. Yolun ift ynl sembolik bir anlam vardr: nsanlar hem kavuturur, hem ayrr. Kanaatimizce yazarn burada yolun ayrclk vasfna gnderme yapt dnlebilir. Ayn ekilde yolun ve yolculuun belirgin olduu Malim Menalim, Onu Beklerken, Alinin Arabas gibi hikyeleri ayrlkla, lmle biten yani olumsuz biten hikyelerdir. ocukluunda Serezden dnte vapur kazas geirmi olmas (Uaklgil, 1969: 30) bilinaltnda yola ve yolculua kar olumsuz bir dnce gelitirmi olabilir. Yazar hikyelerinde geleneksel motifleri pek kullanmamasna ramen burada Ferhat ile irin efsanesine bir gnderme yapmaktadr. Gelenekten konu ve ekil (birisi da deliyor, dieri yol yapyor tek bana) itibariyle yararlanmtr. Asr- cedidin bir tarz- dierde bu Ferhadn (Uaklgil, 1338:6) diyerek hikye bakiisini Ferhata benzetip hikyenin ve bakiinin sonu ile ilgili bir sezdirmede bulunuyor.

Aka Dair ve Bir Hikye-i Sevda gibi sonu ayrlk ve intihar ile biten bir baka ak hikyesi Kadn Penesinde beinci srada yer alan Alk Abdldr. Konusu savan sebep olduu ykm ve bu ykmn bireye yansmasdr. Hikyede, stanbulun igal yllarndaki durumuna, insanlarn hayatn zorluklar karsnda dayanma mcadelesine de yer verilmektedir. Vakas Mondros Mtarekesi dnemi ve stanbulun igal yllarnda geen (Kymn igal askerlerinden bo kalabilen bir kesine doru yrdm Uaklgil, 1939: 87) hikyede, yazar savaa ve igale bakn,

32 igalin savatan daha ar, daha ldrc olduunu belirtir. (Uaklgil, 1939: 87) Yakkl, neeli, akac, gzel sesiyle trkler syleyen, grbz bir Anadolu delikanls olan Abdl kynn en gzel kzyla nianlanr. Birinci Dnya Savanda seferberlikle askere alnmtr. Askerde iken ld diye haber alnnca nianls baka biriyle szlenir ve szlsyle aralarnda henz bir resmi ba olumadan (dn, nikah) ondan hamile kalr. Abdln sa olduu ve yaknda dnecei duyulunca kz kendini bir kuyuya atarak intihar eder. Abdl dndnde durumu renince ldrr ve btn kuyularda nianlsn aramaya balar. Ona meczup anlamnda alk lakab verilmitir. O kudurganlk, o taknlk sanki bir saman alevi (Uaklgil, 1939:106) gibi sner ve altndan Alk Abdl olarak bir zavall kar. Annesi amar ykayarak, Alk Abdl kuyulardan evlere su tayarak hayatlarn srdrrken bir gn annesinin ac l duyulur: Alk Abdl de kendisini bir kuyuya atarak intihar etmitir. Oluyla bir btn oluturan anne de bir dier hikye kiisidir. Fakir, krk yalarnda bir kadndr. Srtnda siyah soluk yamalkl bir araf vardr. Hayatta ok sknt ekmilere mahsus bir yorgunluk vardr zerinde. Olunun lsn kuyudan karrlarken dayanamayp baylr. Kuyu bu hikyede zellii olan bir motiftir ve Alk Abdl ile zdelemitir sanki. Halit Ziyann okuyucuyu artacak denli uzunca bir paragrafla anlatt kuyu tasvirinin (Uaklgil, 1939: 98) sebebi sonradan anlalr. Su ekerken bir ey aryormuasna sk sk eilip kuyunun dibine bakmasn birka kez dile getirmesi Abdln sevgilisini nerede kaybettiine ve kendi sonunun ne olacana, okuyucuyu hazrlama ve ona sezdirme abasdr. Yazarn vakay kurgularken att dmler, bazen burada olduu gibi aka hissedilir. Hikye bakiisinin btn elbiselerinin yakasnn yrtk olmas ondaki ruhsal sknt ve bunalmn somut bir gstergesi olarak yazar tarafndan zellikle belirtilen bir ayrntdr. Yazar, anlatc ile hikye kiisi arasna mesafe

33 koymaz, aksine tasvir ve tahlillerden ona yaknlk duyduu, acd grlr. Dier bir syleyile anlatcy, yazarn szcs sayarsak yazar tarafsz deildir. Alk Abdln kuyularn iine bakarak srekli syledii trk temay somut olarak anlatmaktadr. Hasretin bak ne hale koydu beni lmeden bir kere grseydim seni Yoluna ettim feda can teni lmeden bir kere grseydim seni (Uaklgil, 1939: 108) Ben anlatmyla ve gzlemci bak asyla kaleme alnan hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Yazarn karlksz ve umutsuz ak anlatt hikyelerinden birisi Bir Hikye-i Sevda isimli kitabnn altnc hikyesi olan Kk Kamburdur. Konusu bedeni bir arzann hikye bakiisinin hayatnda oynad rol olan bu hikyenin temas karlksz aktr. Marmara sahilleri ve Kz kulesi civarnda ve yaklak on yllk bir zaman diliminde geen hikyenin bakiisi Kk Kamburdur. hsaniyenin en gzel ocuu bir kaza sonucu kambur kalr. Anababas doktorlara gtrr ama are bulunmaz. Bu durum kesinleince gururlarna yediremedikleri iin ana-babas onu dar karmak istemezler. Ama gne ndan istifade etmesi gerektiinden dadsyla gnderirlerse de, gezmelerde onun kamburuyla alay edildiini gren dads gezmeye gtrmek istemez. Buna ramen neeli yaratll ve kendisiyle edilen alaylar hi zerine alnmayan ocuk yine de gezmeye gitmek ister. Zamanla tek bana sokaa kp arkadalaryla oynamaya balarsa da arkadalar pozitif ayrmclk yaparak yani iyilik yapmak maksadyla farkl davranarak srekli ona kamburluunu hatrlatrlar. Bu durumdan sklan ocuk, annesinin ynlendirmesiyle mahallenin kz ocuklar ile kz oyunlar oynamaya balar. Bu arada ocuun ya on iki filan olmu ama bedensel olarak gelimemitir. Yava yava kar cinse ilgi duymaya balayan Kk Kambur komu kz

34 Macideye k olur. Macidenin bir bakasn sevdiini renince gururuna yediremez ve onunla ilikisini keser. Artk ondan nefret ettiini sanmaktadr. Macidenin gelin olacan rendiindeki durumunu yazar yle yanstr: () bir nazar- elim ile u uurumun kenarnda Marmara aklarna doru parldayan denizin karsnda dnd kald (Uaklgil, 1338: 97). Bu hikyedeki son, zellikle Halit Ziya usul bir son deildir. Genel olarak hikyelerin bitiindeki durum ak seiktir. Burada yazar hikyenin sonunu ak brakm ve noktayla bitirmitir. Yani bilinli bir tercihle okuyucunun tahayylne brakacak bir belirsizlik vermitir. Kambur intihar etmi midir etmemi midir, ak deildir. Kk Kamburun ak hem karlksz hem umutsuzdur. Bir gn Macidenin yannda tesadfen aynann karsnda bulun(ur), ancak bir ya by olan kzla farkn orada vazhan [aka] gr(r) (Uaklgil, 1338: 93) ve anlar ki birbirine e olamazlar. stelik sevdii kz da bakasn sevmektedir. Yazar, hikyeye mdahale pahasna Kk Kamburun bu haline acdn ve hikye bakiisine kar tarafsz konumdan ktn anlatc marifetiyle okuyucuya bildirir (Uaklgil, 1338: 96). Kk Kamburun geirdii kaza, onun ruhunda derin yaralar am, psikolojisini olumsuz ynde etkilemitir. () kendisinin u herkes nazarnda, bilhassa bu kzlar arasnda bir ocuk, hususiyle mahrum- cinsiyet bir ocuk sfatnda kalmasndan mtevellit bir azab- amik [derin bir azap] ile zlmeye balam idi (Uaklgil, 1338: 93). Hikye o anlatmyla, gzlemci bak asyla ve kambur ocuun duygularn verme noktasnda gereki bir slupla yazlmtr. Balk ierii yanstmaktadr.

Yazarn karlksz ak anlatt bir dier hikyesi Bir ir-i Hayalde adann Gevezelikleri alt balyla yazd seri hikyelerden drdncs

35 olan Ormanda Seyrandr. Yazarn Fransa seyahatinden izler tayan hikye, bakiisi Ninettein adana olan karlksz akn ksaca yle anlatr: adan Fransada iken tand ve ikamet ettii evin kapcsnn kz Ninettee acdn, onun iin zldn ve endielendiini belirterek yaad bir olay anlatcya nakletmektedir. te bir mahluk ki ya yarn ya obir gn, hatta bir iir tesliyeti [tesellisi] bile alamayarak bir kazann sert eliyle telvis olunacak [kirletilecek] (Uaklgil, 1943: 49) Aslnda bunlar syleyerek Ninettein kendisine olan karlksz akn anlatmak iin bir giri yapmaktadr. Ninette kzl-sar sal, sar gzl, on alt yalarnda, adana gre henz ocuk, dans dersleri alan sevimli bir Fransz kzdr. lk tanmalarnda kendisinin bir arkl olduunu sylediinde onun aknln ve daha sonra arkll iin dndn zannettii durumlar anlatr. Hikyede sz konusu olay bir haziran gn cereyan eder. adann dncesi yalnz bana bir gezintiye kmaktr. Ama dans dersine gidiyorum diye evden ayrlan Ninette onun peinden gizlice gider. Dolaysyla beraber gitmekten baka aresi kalmadn anlayan adan, Paris yaknlarndaki bir koruya gtrr. Koruda Ninettein antasnda getirdii yemekle arab ve adann alelacele tedarik ettii nevaleleri yerler ve ikileri ierler. Ninette bu durumdan ok mutlu olur ve bu sevinci dans ederek gstermek ister. nce dansn felsefesini anlatr, sonra adan iin bir kaside gibi dans eder. Dans esnasnda ve danstan sonraki btn davetkr tavrna ramen adan, bu ocua karlk vermez. Ninette, adana krgn olarak eve dnerler. Olaylarn yaand mekn olarak Paris ve Parisin yaknlarndaki koruluk, Ninettein iirsel dans iin seilmi zel bir yerdir. ieklerle, kelebeklerle sslenmi, Ninettein akn ilan iin uygun, iirsel bir mekndr. (...) ara sra yapraklar hrdatan bir iki serseri ku, otlarn stnde havai birer iek gibi koparak krk krk hamlelerle gneten kaan kelebekler, (...) daha sonra bu skun leminin zerine avu avu taze kahkahalardan iekler serpen Ninette... (Uaklgil, 1943: 47).

36 izilen mekn tasvirleri hikyenin btnl iinde Ninettein

duygularn, iinde bulunduu yan havailik ve duygusalln gstermekte nemli bir yer tutmaktadr. Halit Ziyann hikyelerinin bir ksmnda duygular ifade etmek iin mzik ve/veya dans gibi motifler kullanlrken bu hikyesinde tek bana danstan yararlanlmtr. Tabii ortam olarak koruluk ve dans btnlemitir. bir sevda iei idi, ki raks bir iir ile ak terennm ediyordu. (...) bir rya seyredercesine bu raks kasidesini seyrettim. Evet, bu bir kaside idi. Sevda ihtiraslarnn btn lisanlarn syleyen, btn emellere, fturlara [kederlere], saadetlere, hicranlara tercman olan bir iir idi (Uaklgil, 1943: 49). Bu alntda yazarn raks sanatn (dans), insan duygularn ifade etmede kullanlan gl bir vcut dili kullanma biimi olarak kabul ettiini grmekteyiz. Vakann i zaman yarm gnlk yahut ona yakn bir sredir. D zaman iin, Osmanlnn ynn Batya evirdii bir zaman dilimidir denilebilir. Franszcann yaygn, Fransaya gitmenin nemli bir stat olarak kabul edildii dnemlerdir. Fransz kz Ninettein duygularnn anlatld bu hikyedeki duruma ak da denilebilecei gibi, daha ok, henz on alt yandaki bir gen kzn ergenlik hevesi de denilebilir. adann ksmen meylettii ama uzak durduu bu gen kzn duygularn karlksz ak tasnifinde ilemeyi uygun bulduk. Aslnda adan da ona gizliden gizliye ilgi duymaktadr. (Ben de ka kereler bu gzlerin karsnda titremi idim Uaklgil, 1943: 42). Dans etmekten yorulup ban adann omzuna koyduu zaman bu ilgiyi daha ak grrz. Bu baharn salarndan, gsnden uan mest edici nesm [rzgar] bam dndryordu. (...) u vaziyette uzun uzun kalma arzu ettirebilirdi. Birden kendimden korktum (Uaklgil, 1943: 50). Ancak aradaki ya farkndan olsa gerek bu ilgiyi ilerletmez. Hatta Ninette, ba adann omzunda iken sorduu imal soruya, adann ok yorulmusunuz evinize gitseniz iyi olur eklindeki alayl cevabna ok darlr. Ne de olsa adan, ona gre nasl davranmas gerektiini bilen bir yetikin,

37 Ninette ocuk denecek yata ve duygularnn esiri olacak ada bir gen kzdr.

Yazarn ayn balamda ve hikye kiilerinden birisinin yine Fransz olduu bir dier hikyesi Solgun Demette son hikye olarak yer alan Birinci Perdedir. Konu olarak ihanet, vefaszlk ve hovardaln ar bast bu hikyede tema Charlotteun umutsuz ve karlksz akdr. stanbulda Tepebandaki garsoniyerde ve Beyolunun sosyetik meknlarnda geen hikyenin dier kiisi vefasz olduu anlalan Mahmut Ferittir. Birinci Perde iki aylk bir zaman diliminde gemektedir. Mahmut Ferit apkn, bencil, vefasz bir insandr ve doktorun okul arkadadr. Drt yl Avrupada bulunmu, bu sre zarfnda ii dtke doktoru drt kere ancak aramtr. Bir gn Charlotte isimli bir Fransz kzyla stanbula gelmi ve geliini de sadece doktora haber vermitir. Charlotte onu ok sevmekte ama o, onu kolunda bir ss eyas gibi grmektedir. Arkadalarna gsteri yapmak niyetiyle yannda bulundurmaktadr. Tepebanda tuttuklar evde bir sre birlikte yaadktan sonra Mahmut Ferit kzdan sklr. Bir fahie ile birlikte olur ve fahienin evinde yaamaya balayarak Charlottea ihanet eder. Mahmut Ferit Fransz kz memleketine gnderme konusunda doktoru arac yapmak isterse de doktor bunu kabul etmez. O zaman Mahmut Ferit, doktora biraz para ile bir not gnderir. Kendisi talyaya bir dou gzeli ile birlikte giderken doktorun Charlotteun yolculuu ile ilgilenmesini istemektedir. Fransz kz memleketine dnmek zereyken ateli bir hastala yakalandndan doktor onunla ilgilenmek zorunda kalr. Mahmut Ferit muhatabn sevmekten ziyade onu bir ss eyas olarak grd iin Fransz kzn getirmi, stanbulda Trklere gsteri yapm, dou gzelini de (muhtemelen Trk veya daha genel bir ifadeyle Osmanl) gtrp Avrupada gsteri yapacaktr. Doktorun ilgilenmek zorunda kald Charlotte ile aralarnda bir ak ilikisi balad anlalmaktadr. Birinci perde, hem tiyatroya gidecek

38 arkadalarnn kard ilk blm iin hem de doktor ile Charlotte arasnda balayan iliki iin iki anlama da gelecek ekilde kullanlmtr. Hikye bakiisi Charlotte, Mahmut Feritin ak iin konservatuar brakm yoksul, kimsesiz, ruhen ve bedenen zayf, kvrck sar sal, donuk sar gzl, hasta bir iee benzeyen, snacak bir dal arayan ama ayn zamanda neeli ve elenceli bir Fransz kzdr. Yakaland hastaln sebebi sevdii adamn kendisini terk etmesidir. Charlotteun bu ekilde tasvir edilmesiyle elde edilmek istenen youn karamsarlk, elenceli ve neeli kelimelerinin kullanlmasyla biraz azalmaktadr. ahs kadrosunda bulunan anlatc, dier bir hikye kiisi olan doktorun sanatsever arkadalarndan biridir. Dolaysyla, hikyede ben anlatm ve gzlemci bak as teknik unsurlar olarak kullanlmtr. Hikyenin genel havasndan kan sonu, hikyenin balnn doktor ile Charlotteun arasnda bir eyler olacan artran imal bir ifade olduudur ki bu tr imal ifadeler yazarn hikyelerinde zellikle balklarda pek bulunmaz.

Solgun Demetteki dier bir umutsuz ak hikyesi kitabn ikinci hikyesi olan Msy Kangurudur. Bakiisinin yabanclar kategorisinde deerlendirilecei bu hikye irkin bir soytarnn hayatn, karlksz ve umutsuz akn anlatmaktadr. Soytarl deha apnda bir sanatkarlk mertebesine karan bu irkin soytarnn hikyesi yledir:
a-Hikyenin hikyesi konusunda yazar, ahs kadrosunda yabanclar olduundan milli yazmyor sulamasna maruz kalmamak iin yazdktan sonra yaymlamak istemez. Buna ramen Tevfik Fikretin sraryla yaymladn yazmaktadr (Uaklgil, 1969:480). b-Yazar unu da ilave eder: O gece ikimiz de (Tevfik Fikret ve Halit Ziya-HA) bunu grdmzden pek memnun ayrldk, bende, bu gece fazla olarak baka bir tesir brakt. Usta bir at cambaz olan pek gzel bir gen kzla yznn boyalar altnda pek irkin bir yz sakladn zannettiim bir soytar bende bir hikye mevzuu uyandrd. Ve ertesi gn Msy Kanguruyu yazdm. (Uaklgil, 1969:480) c-Yazar hikyenin bandaki ithafta, hikyeyi ithaf ettii Mehmet Raufa da, talyan besteci Leoncavallonun Palyoalar adl eserinin mzikalini dinledikten sonra yazdn syler. Birbiriyle elien bu iki aklamann birisi yazarn hafzasn yanltyor. Yaymlan tarihlerini esas alrsak ithaf yazsna itibar etmemiz gerekir. -Yazarn bu aklamalarndan dolay Fevziye Abdullah Tansel, hayatndan mlhem hikyeler snfna bu hikyeyi de katar ve yazarn iki farkl rivayetini telif etmenin zorluundan bahseder (lk, Nisan 1940).

39 Sivri kafal, dar kk eneli, kavruk ve siyah ehreli, kk elmack kemikli, simsiyah ve ukur yanakl, uzun ve sarkk kulakl ksaca hilkaten irkin olmasndan dolay okulda arkadalar tarafndan kanguruya benzetilen ocuk, anne babas tarafndan da sevilmemektedir. Bunun zerine evden kamaya karar verdii gn panayrda bir soytar grr ve soytar olmaya karar verir. Hatta yle mehur bir soytar olur ki soytarlk roln asl hayat kabul ederek sanatkarlk derecesine kard rolyle sekin bir sanat olur ama irkinliini saklayan maskesiyle Btn dnyay gezmektedir. Bu meyanda Amerikaya da gider. Bu lkede at cambaz bir kzn eitimi ile ilgilenirken hi kimseyi sevmemi ve hi kimse tarafndan sevilmemi olan, fiziki yapsnn ruhsal yapsn ina etmi bulunduu Msy Kanguru, karlk gremeyeceini bile bile k olur. Bir gece kzn odasna girer ve maskesiz olarak asl yzyle grnce baylan kz karr. kard atdan nce onu, sonra kendisini atmak istemesine ramen kza kyamaz ve hayat boyunca hi alamam olan soytar, sanki hayatn btn aclar iin kzn bana oturur ve hngr hngr alar. At cambaz kz 16 yalarnda, ksa kvrck sal, mini mini bal, kk soluk azl, kestane kal, kk gzl, uzun boylu, zayf ocuk denecek yata bir melezdir. Aslnda pek de gzel olmayan bu kz, kendi eitimiyle ilgilendii iin teekkr etmek maksadyla Msy Kangurunun sadece elini tutmutur. Msy Kanguru da eline ilk defa kadn eli dediinden ona k olmutur. Bu gece oyun bittikten sonra gen kz onun yine elini, fakat bir ey sylemeksizin makam- teekkrde skarken o, avucunun iinde harareti btn vcuduna nfuz ve intiar eden bu dest-i latifi [ho eli] skmak, krmak, bu suretle o gne kadar kalbine hkmedememi aklarn bir gn iinde bir noktada ictima etmi kuvvetiyle tesis-i kudret eden ak- mtehevviri [fkeli ak] bir telezzz-i vahiyane [vahi bir tatla] ile tatmin etmek istedi (Uaklgil, 1317/1901: 42). Romantik eler tayan bu hikyede, irkinliin sz konusu olduu dier hikyelerine nazaran yazar tarafszdr. irkinlik ile ilgili dier hikyelerinde yazar ou zaman sz konusu hikye kiilerinin yannda/yaknnda olur. Bu hikyesinde tarafsz bir bak as kullanmtr.

40 Konuma diline olduka uzak olan hikyenin dili o dnemin dil anlayn yanstmaktadr. (rnek: htilat- garibe-i nesliye numunelerinden Uaklgil, 1317/1901:39). Uzun cmleler ile yazlan hikyede at cambaz kzn gsteri yapt ksmn iirsel bir anlatm vardr (Uaklgil, 1317/1901: 3940). Hikye kiilerinden (komu kz Alis, Guntran, msy vb) ve meknlardan ( Paris, Filedelfiya...) dolay milli olmamakla sulamak yazara hakszlk olur. Bu hikye evrensel bir durumu yanstmaktadr ve ileyi biimi de konuya uygundur. Geni zaman kipi kullanlan hikyenin i zaman belirgin deildir. O anlatm ve hkim bak asyla kaleme alnan hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Karlksz akn anlatld hikyelerden bir dieri, Hepsinden Acda on birinci srada yer alan ve daha nce Sepette Bulunmu adyla yaymlanan, konusunu bir mzik eseri yorumunun oluturduu Ele Gemi adl hikyedir. Bu hikyede de Birinci Perdedeki gibi karlksz ak yaayan kzdr. Akn karlksz kalmasnn sebebi ya farkdr. Hikye bakiisinin 25 Temmuz 21 Austos tarihleri arasnda tuttuu gnlklerden olumaktadr. 25 yandaki Trke retmeni Behet senenin yorgunluunu atmak ve yeni seneye hazrlanmak iin daysnn yazlna gider. Daysnn kz Pakize kitaplarn, eyalarn kartrp rahat vermedii iin gittiine piman olmutur. Aslnda daykznn niyeti, bydn fark etsin diye onun dikkatini ekecek iler yapmaktr. nk ona ktr. ok gzel piyano alan Pakize bir gn Behete Pietro Mascagninin ak faciasn anlatan bir eserini (Cavelleria Rusticana) sanki bambaka birisi olarak piyanoda vecd

Nihayet sorabilecei eyleri kendine evvelce anlatarak tiyatroda rahat kalmak iin evvel Cavalleria Rusticanann isminin manasn izah eder, bunun talyanca Dal Muaakas demek olup, oyunda talyada kyl ve dallar arasnda geen bir vaka tasvir olunduunu ve tafsilat uzun uzun izah eder. Suriyeli derin derin inleyerek anladn irab eder. Metnin tamam ve Mehmet Raufun, Halit Ziya ile bir Suriyeli arasnda getiini syledii bu operayla ilgili bir hatras iin bkz: Rahim Tarm, Mehmet Raufun Anlar, s. 45 52.

41 halinde almtr. Mzik eserinden ve Pakizenin onu al biiminden retmenin, farkl bir durum olduunu anlamas gerekirken anlamaz ya da anlamak istemez. Pakize Beheti rahatsz etmeye devam ederken gen bir zabit ona talip olur. Hikyenin yaramaz, hoppa, alayc, zeki, intikali abuk, hazr cevap, 16 yandaki kvrck, kumral sal, ok gzel piyano alan ve mrebbiye ile bytlen kiisi Pakizenin; Marcagninin karlksz bir ak anlatan eserini piyanoda kendini kaybedercesine, baka biri olmuasna (Uaklgil, 1934:123) almas aslnda anlalmas gereken her eyi anlatmaktadr. Belki aralarndaki ya farkndan, belki akraba olmalarndan dolay Behet retmen, Pakizenin duygularn anlamaz, daha dorusu anlamak istemez. () defterinde bana bir satr gsterdi. Bu, vefasz! Beni nasl terk edebilirsin mealini szlayan neidenin ilk msralar idi (Uaklgil, 1934:122). retmen, Pakizenin gzlerini sze sze kendisine baktndan bir mana karmaya alrsa da somut bir veri elde edemez, ancak phelenmeye de balar. imdi zihnimde bir phe var! Acaba?... () Fakat mmkn deil! Bu haar, mark, lgn kz bilakis benden o derece uzak ki (Uaklgil, 1934:127 128). pten bulunmu ve dorudan aktarlan bu gnlklerde zellikle mzik parasnn tahlilinin yapld uzunca blmde (Uaklgil, 1934:120 123), Behet retmen yazarn szcs durumundadr. Uzunca ve etkileyici olan bu yorumda, bir mzik eserinin hem insan ruhunu nasl yanstt grlmekte, hem de akna karlk gremeyen gen kzn psikolojisi anlalmaktadr. Yine Pakizenin yaz gneini tasviri (Uaklgil, 1934:117) onun duygularn okuyucuya aktarmas ve yazarn bir tabiat parasn canl bir ekilde tasviri noktasnda nemlidir.

imdi ilenecek hikyede sz konusu olan Sepette Bulunmu hikyesindekinin tersine, kzn erkekten byk olmasndan dolay yaanan umutsuz aktr. Umutsuz ve kavuulamayan ak anlatan hikye Aka

42 Dairin yedinci srasnda yer alan Drt Yaprak, mektup eklindedir. Yaanan duygular artran mektubun kn yamurlu bir gecede yazld belirtilen hikye yledir: Nianls ldkten sonra evlenmemee karar vermi otuz yandaki tahsilli komu kz on sekiz yandaki mektep ocuuna k olur. Bu delikanl kzn elinde bymtr. Kz, delikanlya ilk nce annece hisler beslemektedir, ancak komu kkte oturmalarnn da etkisiyle aralarndaki duygusal ba aka evrilir. Kz, ya farknn da etkisiyle bu ilikinin yrmeyeceini anladndan bir gn delikanlya artk birbirini grmemeleri gerektiini syler. Delikanl da imtihanlar bitince uzaklara gideceinden, kendini bir menfaya atacandan bahseder. Bu durum zerine kz ona son bir mektup daha yazar. Anlatcnn bir cmlelik aklamasyla aktarlr. On sekiz yandaki delikanlnn yann verdii duyguyla romantik bir ortam sz konusudur. Buna ramen, toplumumuzda da sz konusu olan evlenecek insanlar arasndaki ya fark, bu akn bitmesine sebep olmu ve klar kavuamamtr. Kz otuz yalarndadr. Tahsilli, gereki ngrl bir insandr. Kzn mektubunda aka anlatlan ya fark ve hissettii boluk (Uaklgil, 1935: 57), onun psikolojik tahlilini vermesi asndan da nemlidir: Otuz ve on sekiz Aramzda tam on iki senelik bir fark, beni ihtiyar bir kz, seni henz kk bir ocuk yapan bir fark Bir fark ki ta beni, senin beiin stne eilmi, uzun salarnn bir llesiyle dudaklarn gdklayarak, gldrmee alan, birka sene sonra gelin olacak bir kz, hemen hemen bir gen kz iken gsteriyor (Uaklgil, 1935: 59). Geni bir zaman kapsayan hikye, delikanlnn bebeklik (Uaklgil, 1935: 59) ve daha sonraki dnemini anlatr. Zaman, delikanlnn yayla dorudan ilikilidir. nk gen kz, delikanlnn henz bir bebek olduu ve onunla ilgilendii dnemden bahsetmektedir.

Kavuulamayan ak ileyen bir baka hikye Heyhat adl hikyedir. Kavuulamama sebebi ilgintir. nk kahraman, soyut gzellikten

43 holanmaktadr. Dolaysyla evlilii, kadna sahip olmak olarak kabul eden bir anlaya sahiptir ve evlenmek istememektedir. Tek hikyeden oluan, kitaba da adn veren uzun bir hikyedir. Halit Ziya Uaklgilin ilk dnem eserlerindendir. Yazar bu uzun hikyesi iin kk roman tabirini kullanmaktadr (Uaklgil, 1969: 244). Gzellie tutkun bir mzisyenin keman dersi verdii kk kza olan sevgisinin aka dnmesi anlatlmaktadr. Akn syleyemediinden veya sylemediinden kzn bakasyla evlenmesi nedeniyle ehirden kaan mzisyen, sakin bir kye snr. Soyut gzellik konusuna da deinilen Heyhat adl bu uzun hikyenin vakas yledir: Vaka, okuyucunun dikkatine kendisi de bir hikye kiisi olan anlatcnn gzlemleri olarak sunulur. Ayn zamanda air olan anlatc btn seneyi kendini yoran meguliyetler ile geirmitir. Yorgunluunu atp biraz dinlenmek iin ehrin yaknlarnda, deniz kenarnda sakin, gzden uzak bir kye gitmitir. Gnein batn ve denizin gzelliklerini seyretmek, tabiatla i ie olmak iin akamlar dar kmaktadr. Arka arkaya birka gn kendisi gibi akamlar gurubu seyretmeye kan birisi dikkatini eker. Daima ufkun o noktasndan bir eyin zuhurunu intizar ediyormu gibi duran (s. 8) bu adam merak eder ve tanmak ister. Heyulaya benzetilen ve anlatcdan yirmi gn nce (s. 26) yaz banda (s. 9) kye gelen bu adam, kyller biraz kak birisi olarak bilirler ve yle anlatrlar. nk heyulaya benzetilen kahraman hi kimseyle konumamaktadr. air olan anlatc frtnal bir gnn akamnda denizi seyretmeye kmtr. Yine ayn maksatla heyula da sahile inmitir. Frtnal bir akamda, denizde batyor zannettikleri bir sandaln iindekileri kurtarmak iin ne yaplabilecei hususunda yardmlamak maksadyla doal bir ekilde tanverirler. Tanmalar ikisi iinde bir dnm noktasdr. Anlatc merakn giderecek, heyula kendisini anlayacak birine derdini anlatacaktr. Anlatcnn kendisini anlayabilecek bir ruh yceliine sahip olduuna inanan heyula, ona kendisinden bahsetmeye karar verir. Bu noktada frtnal denizin uzun uzun tasviri (s. 31 33) heyulann ruhsal

Hikye zerine bir alma iin bkz: . Faruk Huyugzel, Halit Ziyann zmirde Yazd Byk Hikyelerde Yap ve slup zellikleri, s. 131 140.

44 durumunu ve gemiini yanstmasna hizmet etmektedir ve buna bir hazrlktr. Kendisini anlatmaya karar vermesinden itibaren anlatclk grevini heyula devralr. Anlatc da bir gzlemci sfat kazanr ve onun syledikleri karsnda iten ie yorumlar yapar. Anlatc gibi kendisi de air ruhlu bir insan olan heyula, tabiat tutkunluundan bahsederek tabiat aknn dier aklar gibi kendini zmediini, hyanet etmediini ve hepsini unutturduunu syler. Ancak bunu sylerken bile unutamad bir aknn olduu anlalmaktadr. Anlatcnn merakl birisi olduunu dnse de kendini anlayacandan emindir. Aktan, soyut gzellikten, kadnlara veya mauka tasarruf etmenin bayalndan, ak hastalndan bahseder. Sonra ahsn konu ederek biraz garip grnmesinin, btn kadnlarn ruhunu ve soyut gzellii sevmesinin ve kendisinde bulunduunu dnd ak hastalnn sebep olduunu syler. Soyut gzellii sevmenin kendisinde bir ikence haline geldiine inanmaktadr. ocukluunda balayan bu saf gzellikle ilgilenme duygusu btn o lgn devre-i ebab bir safiyetle geirmesini salamtr. Bu mcerret gzellik hastal ona evlilii dndrtmez, hatta maddi ve adi olarak grmesine neden olur. Bir memuriyeti veya gelir getiren bir meguliyeti yoktur. Babasnn parasyla hayatn idame ettirmekte ve ok gzel keman almaktadr. Keman aldn bilen bir baba cretiyle kzna keman dersi vermesini rica eder. Leman adl bu ocuun keman dersleri drt yl kadar devam eder. Bu dneme ait pek bir ayrnt verilmemitir. Ancak Leman ile aralarnda bir ba olumutur. Bu ball anlatmak iin hastalandnda Lemann kendisiyle ilgilenmesinden, dad veya baba ile Lemann anlamazlklarnda kendini hakem tayin etmeleri gibi durumlardan bahseder. Leman ocukluktan kp gen kzla adm atm, haarlklar ve yaramazlklar brakp sakinlemitir. Keman bile farkl bir tarzda almaa balamtr. Bir mddet sonra, Leman bir renci veya bir ocuk olarak deil de kar cins olarak sevdiini, aralarndaki sevginin aka dntn ac ekilde fark eder. Bu saf ve masum bir sevgi olsa da vazgemek iin, kendi

45 kendisiyle uzun sre mcadele eder. Ancak kalbine sz dinletmek mmkn olmaz. Artk zihni ve kalbi tamamen Leman ile meguldr. Ders srasnda elinde olmayarak alad bir gn, artk derse gelmemek kararyla gittii evinde, ateler iinde haftalarca yatakta kalr. Biraz iyiletii bir srada, kendisini ziyarete gelen Lemann babasndan onu nianladklar haberini alr. Bu haberden sonra iki senesi stanbul dnda hayal dnyasnda yayormu gibi bolukta yaar. Aradan on iki yl getikten sonra, Lemann evine davet eden bir not alr ve gitmek zorunda kalr. Lemann kzna da keman dersi vermesi istenmektedir. Dede tantrmak iin drt yandaki torunu getirince, tpk annesine benzeyen ocuu grerek ve Leman zannederek, kendisini ryadaym gibi hisseder. Bu tanma fasl on iki yl ncesine ve ocuk annesine o kadar benzemektedir ki tpk bir dejav halidir. Cinnet geirmekten korkarak geri dnmemecesine o evden kaar ve bu mnzevi kye snr. Vaka hareketli ve geriye dnldr. ahs kadrosu anlatc, Leman ve heyuladan olumaktadr. Okuyucu Leman on iki yanda iken tanr. Okuma yazma bilen, ipek gibi salar, ak mavi gzleri olan bir ocuktur. Konuurken telaffuzu hotur. Yaramaz, afacan, evde ailesini yaramazlklaryla ldrtan, kontrol ve zapt etmenin mmkn olmad, zeki, hiperaktif bir kz ocuudur. Drt sene keman dersi almtr. Gen kz olduktan sonra olgunlam, uslanm ve yaramazlklar brakmtr. On alt yanda nianlanr, ardndan evlenir ve kendine ok benzeyen bir kz olur. Dier hikye kiisi anlatc merakl bir insan ve iyi bir gzlemcidir. Sahili, denizi ve sakinlii seven bir airdir. Anlatc ve heyula adn verdii hikye kiisi ruh yaps itibariyle birbirlerine benzemektedirler. Olaylar karsnda ayn tepkiyi verirler. kisi de air ruhludur. kisi de frtnal denizden holanr. kisi de kye, tenha ve sakin olduu iin gelmitir.

46 Hikye bakiisi heyuladr. D grn itibariyle iri yapl birisi olduu iin anlatc, heyula adn vermitir. lk nce d grn tasvir edilir. Uzun boylu, uzun kollu, geni omuzlu, beyaz, seyrek, yumuak, kvrck sal birisidir. Dnce adamlarna zg vakur bir ba, kk bir fesi, endamna yakan bir setresi, ince ve sade potinleri, elinde sanatkrlara mahsus kaln bir bastonu vardr. D grn, ruhsal yaps ve sosyal konumu hakknda bir takm ipular veren bu tasvirlerden sonra psikolojik tahlili yaplmaktadr. Bu ehreden anlyordum ki onun ruhunda okunacak garip sahifeler var. Btn hviyetinden bir ey tereuh ediyor [szyor] ki ona zihayat [canl] bir hikye eklini veriyordu. Beyaz salarnn aguunda baka bir saffet kesbeden [kazanan] ehresinde yle bir mana, yle bir ruh, yle bir reng-i tefekkr var idi ki tahlil olunmak iin gzleri davet ediyor gibiydi. Uzun beyaz byklarnn arasnda cz grnen dudaklarnn zerinde bir tarz- tersim ki bir hatra-i feciann artk bir daha silinememek zere vurulmu mhr-i melali gibi hzn-aver [hzn verici], daima bulutlara mstarak [batm] bir diman sklet ve kasveti altnda boulmu gzleri... Onda yle bir ey vard ki ilk nazarda kendini sevdiriyordu (Uaklgil, 1316/1900: 22). Yaamaktan yorulmu, hayattan bir beklentisi kalmam, toplumdan ve hatralarndan kaarak kye snmtr. Yapsnda bir bakalk, bir fevkaladelik olan keman hocas, yalnzl ve denizi sevmesinin, bu sakin ve sessiz ky tercih etmesinin sebebini yle anlatmaktadr: Baknda bile bir bakalk, erbab- sanat ve dehaya mahsus bir fevkaladelik vard. u hamet-i manzaraya baknz dedi... Bu deniz, bu sema, ah! Bunlar bitmez, tkenmez birer sahife-i iir-i bediadr ki her dakika baka bir manzume-i icaz nakleder. Lakin onu okuyabilmeli! Anlayabilmeli! Bu lisan- iirden anlayacak rikkatte yorulmu kalpler o kadar azdr ki... Baknz burada yalnz ikimiz varz. Bu ky unutulmu, gya kitab- hayattan koparlm bir sahife hkmndedir, buraya kimse uramaz, burann iirinden gelip kase kase ierek mest olacak hemen kimse bulunmaz (Uaklgil, 1316/1900: 24). Doktor, ressam, hakkk, fen bilgini olmak istememitir. Ruhunu sadece mziin doyurduuna inandndan mzisyen olmutur. yi keman almaktadr. Keman dersi vermeye baladnda yirmi be yandadr. Yaad ac olay keman hocal yapmasnn sebep olduu bir sonutur.

hakkak: mhr ve saire kazyan kimse.

47 Kadnlar konusunda ilgin bir anlay vardr. Bu ilgin anlay ayn zamanda k olduu varla kavumasnn nndeki engeldir. Bu kadnlar niin seviyordum? Onlardan ne isterdim? Hi!.. Evet, hi!.. Bunlarn bir tanesine bir kelime sylemek iin arzu duymadm... Onlar uzaktan seviyordum, uzaklklarn, bence ulalamaz, tasarruf edilemez olmalarn seviyordum ve bu ak beni her gn para para ldryor, ikence iinde lakin mest ederek bitiriyordu. zdiva?.. te hayatmda dnlememi bir fikir, okunmaa lzum grlmemi bir sahife... Bu maluliyet-i ruh ile izdiva dnlemez, deil mi? Dnmek mmkn olsayd belki bende mesut bir aile pederi olurdum. Fakat dnemezdim, izdiva bence yle maddi, yle pest [alak],yle adi bir hakikat idi ki... (Uaklgil, 1316/1900: 44 45). k olduu keman rencisi Leman da ayn duygularla sevmektedir. k olduunu kendine bile itiraf etmekten ekinse de artk bir gen kz gibi sevmektedir. Sorun sevmesinde deil, nasl sevdiindedir. Bu sevgi emelsiz, hlyasz, gayesiz bir sevgidir. Bu ak saf, ulvi, semavi bir aktr (s. 75). Btn kadnlarn ruhlarnn bir toplam gibi sevmektedir. Ak byle alglamasnn sebebi mcerret gzellik anlay, bu anlaytan hareketle da-i garm [ak hastal]dr. Ben yzlerce, binlerce klarmn iinde bir tanesine tasarruf etmek istemedim. (...) Galiba yalnz sevmekten inlemek, lmek, her gn, her dakika ulalamaz, zaten ulalmaa arzu duyulmaz aklarn kahryla can ekimek... Acaba derim, ben gzellie, hsn-i mcerrede k olmayaym (...) Tabiatta hsn-i mcerret var mdr? Kadnlarda gzellie mi ibtila hasl olur? Onlar da sevilen bu gzellik midir? Gzellik nedir? Baknz ben bunlar hi anlamadm. Ben sevdiklerimde bir ey severim. Fakat o neydi? Onlara tasarruf etmek deildi, zaten tasarruf olunabilecek eyleri sevemezdim. Gzellikleri deildi. Nihayet bir isim buldum. (...) Da-i garm (Uaklgil, 1316/1900: 40 41). Keman hocas evlenmeyi dnmeyen bir anlayn sonucu olarak sevdii kzn bakasyla evlenmesinden sonra uzun sre bir hayalet gibi yaamtr. En son ehirden uzaktaki sakin kye gelmitir ve oraya yerlemeyi dnmektedir. Keman hocas bu ynyle romantik saylabilir. nk evlilii fonksiyonel ve rasyonel bir kurum olarak dnmedii gibi kadnlar hakkndaki fikirleri de topiktir.

48 Realizm ekolnde evre, insann i ve d yapsn etkileyen ve vakann oluumuna fonksiyonel olarak katkda bulunan bir unsurdur. Bu bakmdan okuyucu fonksiyonel bir evre tasviriyle karlar. ehir civarnda ve Karadeniz kenarnda az bilinen, geri kalm bir ky tasviri yaplmaktadr. Kk, toplumdan kap inzivaya ekilmek iin uygun bir yerdir. Buras ehrin civarnda bir arz- mehul hkmnde kalm, pesmnde bir kue-i tenha idi (s. 3). Tabii mekn olarak denizin, zellikle frtnal denizin tasviri keman hocasnn yatmayan ruhsal durumuna uygundur ve bu uygunluktan dolay sembolik bir anlam vardr. Denizde frtnann koptuu gn, kendisinden ve gemiinden bahsettii gndr. Bahsi geen frtnal deniz akam, zamann bir ksmn ancak zellikli bir dilimini oluturmaktadr. Frtnal akamn zellii hikye bakiisinin yaad frtnal dnemini anlatmaya karar vermesinin balangc olmasdr. Anlatc ile o gn tanrlar ve kendisini anlayacan dnd iin o akamdan itibaren hayat hikyesini anlatmaya balar. Vaka i zaman haftalarla ifade edilebilir. Heyula anlatcdan yirmi gn nce kye gelmitir. Vaka, geriye dnl olarak on iki yl ncesinden aktarlmaya balanr ve iinde yaadklar zaman dilimine gelinir. On iki yl zellikle belirtilmitir. nk Lemann kznn ayn yaa gelmesi, heyulann, kz annesi zannedecek kadar ona benzetmesi iin bu srenin gemesi gerekmektedir. Bu on iki yln nasl getii konusunda bilgi verilmez. Sadece senelerle, senelerce gibi ifadelerle belirsizce geitirilir. Heyhat hem ktmser havas hem de anlatm teknii itibariyle Bir Muhtrann Son Yapraklar adl hikyeye benzemektedir (Huyugzel, 1985: 133) Ayn zamanda hikye bakiileri; birinci hikyede da-i garam [ak hastal] ile heyula, ikinci hikyede melankolik Necip, yani iki hikyenin de bakiileri yap itibariyle birbirine benzemektedir. Heyhat ile aralarnda benzerlik bulunan bir dier hikye Ky Hatrasdr. kisinde de evre sessiz, sakin bir kydr. kisinde de anlatc, senenin yorgunluunu atmak, kafasn
Yukarda anlan kaynakta Heyhattaki anlatc ile Bir Muhtrann Son Yapraklar hikyesindeki Necip arasnda bir benzerlikten sz edilmektedir.

49 ve ruhunu dinlendirmek iin ehirden bir sreliine de olsa uzaklamtr. kisinde de denizde frtna kopar. Ancak Heyhattaki frtnal deniz seyirlik bir manzara arz etmesine ramen Ky Hatrasndaki frtnal deniz, bir lm kalm mcadelesini ve hayatn zorluunu ifade etmektedir. Yazarn dier uzun hikyeleri ile karlatrldnda, Heyhat, dier uzun hikyeler arasnda hikye formatna daha uygunluu ile dikkati ekmektedir. Kurgusu itibariyle vaka dalmadan merkez bir noktada toplanmtr. Vakada yer alan olay paralarnn, her halkarda hikye bakiisi ile uzaktan veya yakndan bir balants vardr. Ben anlatml ve gzlemci bak as ile verilen hikyede merak unsuru belirginletirilmitir. rnein; heyulann hikyesini, anlatc ok merak ettiini syleyerek okuyucunun merak duygusunu tahrik eder. Bu merak besleyen cmleler verilmektedir (Bu ehreden anlyordum ki onun ruhunda okunacak garip sahifeler var. Btn hviyetinden bir ey tereuh ediyordu ki ona zi-hayat bir hikye eklini veriyordu s. 22). ki hikye kiisinin tanmas da ustaca bir kurguyla gerekletirilmitir. Yazarn frtnal ve frtnadan sonraki denizi, mehtapl geceyi anlatt ksmlarda sanatkrane bir anlatm ve dili vardr (s. 31 35). Realist bir slubu vardr. Anlatcy gzlemci konumuna yerletirmesi bu tercihin bir kantdr. Akn felsefesi, soyut gzellik ve soyut gzelliin hikye kiisinde tutkunluk yapmasndan bahsedilir. Yazar, kadnlara tasarruf etmeyi adi bir davran olarak telakki eden ve akla birlikte dnemediini syleyen hikye kiisinin bu dncelerini aktarmaktadr. Onlar uzaktan seviyordum, uzaklklarn, bence ulalamaz, tasarruf edilemez olmalarn seviyordum ve bu ak beni her gn para para ldryor, ikence iinde lakin mest ederek bitiriyordu (Uaklgil, 1316/1900: 44 45). Bu satrlarda ve bu anlay tarznda, Safiye Erolun ak anlatt Dineyri Papaz (2001) adl romann artran ynler bulunmaktadr. Ayrca

50 bir edeb ekol olarak balamam olan Servet-i Fnunun ak, kadn ve estetik anlayndan izler bulmak mmkn gzkmektedir. Yazar aadaki cmleyi keman hocasnn son szlerinden olarak nakletmektedir. imdi artk burada yanz bir ak- tabiat var: gneler, kumlar, denizler, bulutlar... imdi bunlar seviyorum ve yle hissediyorum ki onlar da beni seviyorlar (Uaklgil, 1316/1900: 86). Bu satrlarda doal evresiyle beraber, onunla kaynaarak,

btnleerek yaamann srrn kefetmi bir insann (yazarn) ruh hali ve bak as grlmektedir.

Kavuulamam bir akn anlatld bir baka hikye Lekedir. Telif ve tercme hikyelerin bulunduu Nakilde yer almaktadr. 2. czde bulunan iki telif hikyeden birisidir. Bir edeb mahfilde bir mzisyen ile evin sahibesinin kznn birlikte icra ettii bir mzik ziyafeti hikyenin konusunu oluturmaktadr. lk hikyelerden biri olan Leke adl eserin vakas yledir: Anlatc ve onunla bulunan birka kii bir k gecesi bir edeb mahfilde bulunmaktadr. Yeni km birka edeb eseri deerlendirirler, edebiyatla ilgili gnn konularn konuurlar. Sonra ev sahibesi orada bulunan ve o ana kadar kimsenin dikkatini ekmemi gen mzisyenden bir eyler almasn rica eder. Kzn da ona elik etmesi iin tevik eder. Gen mzisyenle kz arasnda hangi sebepten olduu sylenmeyen kavuulamam bir akn varl hissedilmektedir. Gen mzisyen piyanosunu alarken kz da ona gzel sesiyle elik etmektedir. Mzik eserinin ortasnda, kz, verem hastalnn etkisiyle olduu anlalan iddetli bir ksrk tutar. Anlatc bu ksrn etkisini artrmak iin nceden kzn sesinin gzelliini ve mzik aletiyle btnlemesini ayrntsyla tasvir eder. Mzik bu iddetli ksrk ile kesilince anne ve misafirler cidden endielenir ve telalanr. Ancak asl telalanan ve bir ey yapamamaktan dolay byk bir ac yaayan gen mzisyendir. Kz bunu fark edince insanst bir gayretle ksrn tutar ve

51 sadece mzisyene bakarak bir eyim yok der. Ne var ki anlatc, ksrrken azna gtrd mendildeki kan lekesini fark etmitir. Vaka dzenli ve hareketlidir. ahs kadrosunu anlatc, ev sahibesi anne, kz ve gen mzisyen oluturmaktadr. Mzisyen, donuk benizli, ince bykl, uzun kvrck sar sal, salar omuzuna dklm, beyaz ve dzgn dilere sahip, ince soluk dudakl bir gentir. Orada bulunanlardan pek kimsenin tanmad birisidir ve piyanosunun bana geinceye kadar sessiz ve dalgn oturmutur. Kzla aralarnda kavuulamam bir akn varl sezilmektedir. Kz gzel sesli, mzikten anlayan, on be yanda bir bahar iei gibi narin, bir gen kzdr. Bat tarz bir terbiyeyle byd anlalmaktadr. Nahif bir kiilie sahiptir. Teni lm renginde ve gzel, ho, hznl bir iir perisidir. Ak yznden verem hastas olduu anlalmaktadr. Sesinin gzellii ve mziin bir ksryle kesilmesi yle tasvir edilmektedir: imdi bir elale-i esvat gibi ykselmi, ykselmi sanki semann fevkinden yere dklyordu. Herkes bir beht-i hissiyat [aknlk] iinde idi, ben merkuziyet-i nazarn [baklarn odaklanmasnn] verdii mekukiyet-i ryet [gr bulankl] iinde gen kz ser-ta-p mterennim bir hayal eklinde gryordum. Ta ki ruha bah- devvr edecek [ruhu dndrecek] irtifalara kan bu ses birden bire durdu, (...) demin bir tufan- musiki dken o sineyi imdi cierleri[ni] yrtacak, vcudunu paralayacak mthi bir ksrk sarsyordu (Uaklgil, 1311/1894: 148 149). Mekn Avrupai tarzda denmi bir odadr. mineli, duvarlar gen kz resimleriyle sslenmi, etrafta ini sakslarn bulunduu bir oturma odasdr. Mekn balamnda evin sahibesiyle ilgili olarak u sylenebilir: 17. ve 18. yz yllarda Fransada, edebiyatlar ve sanatlar himaye eden, onlar evinde toplayan salon sahibi hanmlar hatrlatmaktadr. Avrupai bir yaantnn zeminini oluturan bir hikye kiisidir (Daha fazla bilgi iin bkz: Kerman, 1995). Osmanl toplumunda byle bir yaantnn olmad bilinmektedir. Baz saray hanmlarnn ve st tabaka hanmlarn, sanatkarlara kar hamiyetperver tutumlar bilinmekteyse de Fransadaki uygulamayla rten bir zellik arz etmemektedir. Dolaysyla yazarn Franszca mktesebatnn etkisinde kalarak byle bir evre izdii dnlebilir.

52 O vakte kadar birinci defa olarak grdm bir gen adama ilerledi; ellerini tutarak bu akam sizi dinleyecek miyiz? dedi (Uaklgil, 1311/1894: 146). Vaka i zaman bir k gecesidir. Hikyede zamann bir ilevsellii yoktur. Teknik bir gereklilik olarak vardr. Ben anlatml vakada gzlemci bak as tercih edilmitir. Bu durum anlatcnn grlyordu, fark edildi gibi kullanmlarndan anlalmaktadr. Beklenmeyen bir sonla biten hikyede gen mzisyen ile kzn zellikle mzikteki okuyucuyu, ikisinin btnlemiliklerini tasvir eden ksmlar (s. 148) arasndaki muhtemel bir duygusal balla

hazrlamaktadr. Aka zikredilmeyen kzn hastal, mendildeki kan lekesi yoluyla arml olarak verilmitir. Verem o dnemin yaygn hastaldr. Niin kavuulamadnn belirtilmedii bir ak, hikyenin temasn oluturur. Mzie balamadan hemen nceki bakmalarndan mziin insana verdii feryad- feci duygusundan ve kzn sadece mzisyen iin kendini zorlayarak iddetli ksrn tutmaya almasndan ikisi arasnda hznl bir akn varl anlalmaktadr. kisi de balamadan evvel derin bir nazarla baktlar, bu nazarda bilmem niin gzyalarna benzer bir ey vard (Uaklgil, 1311/1894: 147). Bu aralk gzlerim gen adama initaf etti [dnd]. Benzi l gibi sararmt. O, zavall kzdan daha muzdarip idi. Bir zaman oldu ki gen kzn da gzleri ona tesadf etti, ne kadar muzdarip olduunu anlad. Kuvve-i beeriyyenin fevkinde bir cebr-i nefs ile mendilini dudaklarndan ekerek (...) ona, yalnz ona hitaben hibir ey deil! dedi (Uaklgil, 1311/1894: 149).

Sevgiliye kavuulamam bir akn sebep olduu ykmn ve bu sebeple geirilen kiisel dnmn anlatld bir baka hikye, Bir Hikye-i Sevdann on sekizinci hikyesi Keklik smaildir. Hemen belirtelim ki vakas zmirde geen bu hikyedeki Keklik smail zmir delikanlsnn Halit Ziyadaki prototipidir. Bu zmir delikanlsn Keklik smail hikyemde tasvir etmitim demektedir (Uaklgil,1969: 90). Ayn tasvir benzer kelimelerle Krk Ylda (Uaklgil, 1969: 90) da mevcuttur. Halit Ziya stanbula tandktan ok sonra

53 yaynlanan (Temmuz 1337) bu hikye iin, kanaatimizce stanbulda iken yazd zmir hikyelerindendir demek uygundur. Hikye bir hatra tarznda okuyucuya ulamtr. Babasndan kalan topra ileyerek hasta annesine ve dul ablasna bakan Keklik smail, herkesin sevdii, namaznda niyaznda, ahlakl, edepli bir delikanldr. Bir de sevdas vardr; hi kimseye bir ey sylemedii halde herkes onun Sabur hocann kzn sevdiini bilir. Sevdii kz bakasna vereceklerini duyunca amiyane tabiriyle kendini datr. Daha nceleri ikiyi filan bilmeyen smail sarho gezmeye, naralar atmaya, biri beni vursun diye kavgalar karmaya balar. nceki mazbut hayatndan eser kalmaz, bir hafta iinde tam tersi bir gen kar ortaya. Sevdii kzn evinin nnde naralar att bir gece, halkn zerinde efsunlu bir etkisi olan eyh Feyzullah Efendi ile karlar. eyhin telkiniyle ikiyi brakr, dervi olur. Ad da Zakir smail olarak deiir. Keklik smail hi kimseye belli etmedii halde, Ak, gzerghnda yle bir bakyye-i ihtizaz brakr ki (Uaklgil, 1338:252) herkes onun kimi sevdiini bilir: () galiba kede bir evi dnerken dolaan ayaklarndan, bulanan gzlerinden, kabaran gsnden, kk kvrck, siyah kumral arasnda byklarn hafife kaldran dudaklarnn titreyiinden fark olunmu, hissedilmiti ki o, Sabur hocann kzna ktr (Uaklgil, 1338:252). Hikye bakiisi Keklik smailin, zmir delikanlsnn Halit Ziyadaki karl olduunu belirtmitik. Gzel, herkes tarafndan sevilen, vakur, k, dzenli, ahlakl, ssl, gzel huylu, zeki, kvrck, siyah-kumral bykl, ince endaml, pembe-beyaz tenli, koyu sar gzl, uzun kumral sal bir gentir. Hafif ve raksan mivar ve seke seke ho hramyla geiinden dolay keklik lakab verilmitir. Yazar holandn belli edecek bir ekilde tasvir eder. Ellerinin mahir bir hareketiyle evvela fesinin pousunu dzelterek rengarenk ipek pskllerinin biraz uzunca kumral salarna aheng-i sukutunu yoklar, Trablus kuan ince beline biraz daha skca dolayarak ta ucunu geliigzel, tekrar zlp dmee mheyya bir ihmal ile sol tarafna sokar, kofal mavi alvarn nden tutup iki bacan arasndan arkaya frlatr, seri bir nazarla krmz diz balarna, gergin beyaz oraplarna, ular sivri, parlak

54 siyah sahtiyandan pabularna bakar ve bir dakika srmeyen bu tefti neticesinden memnuniyetle, dnyann en bahtiyar, en sebk-dil [neeli] bir ocuu etaretiyle o hram- raksan arasnda, Tilkilikten Mezarlkbana doru seke seke giderdi (Uaklgil, 1338:253 254). eyh Feyzullah Efendi, smailin ikiyi brakmasna vesile olmutur. Halkn bakyla melek gibi bir hayat yaadndan veliliine inanlan, halkn zerinde efsunkr bir etkisi olan bir ihtiyardr. Az konuan, glge gibi yryen, sapsar, ince, hayalet gibi vcudu ile deruni bir hayat yaayan bir eyh efendidir. Nadiren de olsa gelenekten yararland hikyelerden birisi olan Keklik smailde bahsi geen eyhin etkisini gryoruz. Gelenekte, olumsuz bir durumdan, konumdan kurtulmak veya vazgemek iin ryada bir aksakall (eyh/dede) grlr. Uyannca olumsuz olan neyse ondan vazgeilerek yeni ve gzel bir hayata balanr. Keklik smail de uyankken bir rya grmtr. Cevdet bulunmaktadr: Hikyeler yazlrken () fakat kimi zaman yalnz yntem alnmakla kalmam, vakalar da taklit edilmitir. Szgelimi, Hristiyanlar arasnda, ak yznden mutsuz olanlarn kimi zaman dnyadan elini eteini ekip manastra kapanma deti vardr; Halit Ziyann Keklik smail hikyesinde de zmir delikanls Keklik smail, sevgilisinin bakasyla evlenmesi zerine dnya ile ilgisini keser, bir tekkeye ekilir (1965:149). Ancak Mslmanlarn geleneinde de tekke ve benzeri kurumlarn saaltc etkisine inanlan, snak gibi grlp oraya devam edilen durumlarn ve rneklerin olduu bir gerek olarak gz nnde bulundurulmaldr. Trk edebiyatnn ak sembol Mecnun iin mecazi aktan ilahi aka geti tabiri kullanlr. Vaka i zaman ok belirgin olmamakla birlikte haftalarla ifade edilebilir. Kudret bu hikye iin yle bir deerlendirmede

eyhler, Halit Ziyann hikyelerine din konusunun girmesinde nemli bir unsurdur.

55 Ben anlatm ve gzlemci bak asyla kaleme alnan bu hikye iin u iki hususu da ksaca belirtelim: Yazar burada Keklik smailin ruhi ve fiziki bir portre fotorafn vermektedir ki o dnem revata olan kyafetler, alkanlklar, zevkler, beeniler konusunda halkiyatlarn bigne kalamayacaklar kadar malzeme vardr. Hikyenin giri paragraf kahraman anlatc ile yazarn ayniletirilmesine yol aabilecek bir anlatmla balad iin ve Krk Yldaki gndermeden dolay Fevziye Abdullah hayatndan mlhem hikyeler snfnda zikrediyor (1940). Balk ierii yanstmakta ve beklenmeyen bir sonla bitmektedir.

Krda Ak, yine Bir Hikye-i Sevdada geen ve sonunda kazaen de olsa lmn, sevenleri ayrd bir hikyedir. Konusunu iki komunun babalarndan tevars ettikleri dmanlk duygular oluturmaktadr. zmirde geen ve sonu ayrlkla biten Mehmet ve Salimenin ak yle anlatlr: Salime Kuadasndan zmire babasyla gelmi, babas dkkan ileten, kendisi de babasnn dkkanna zmir balarndan sebze tayarak yardmc olan serazat ve uar bir kzdr. Bu halinden dolay ona laf atanlar, taklanlar hatta daha ileri gitmek isteyenler olur. Bir keresinde bir delikanl rahatszlk verince Salime ban ektii gibi ona saldrr. Bu olaydan sonra onunla ilgili deiik dncesi olanlar, mitlerini keserler. Onun gnlnde Mehmet vardr. Mehmet, Sleyman ile ba komusu olan ve aralarnda husumet bulunan bir delikanldr. Salime Mehmete gnl verdiini hissettirir. O da buna karlk verince ba arasnda birka kez buluup seviirler, fakat Salime bunu yeterli bulmayp Mehmetin kendisine sahip olmasn ister ama bu gereklemez. O da Mehmeti kskandrmak iin komusu ve hasm Sleyman seviyormu gibi yapar. Bu sebepten kavga ederlerken Sleyman kaza ile (Mehmeti vuracakken, Salimenin Mehmetin nne atlmasndan dolay) Salimeyi yaralar. Fakat Salime, Sleyman korumak iin kendi kendini yaraladn syler. Son cmlesini de sevdii Mehmete fsldar: Senin olamadan lyorum.

56 Bedensel hazlar n plana kmakla birlikte sevdii uruna kendini feda edecek kadar kuvvetli bir aktr hikye bakiisi Salimeninki. Gzelliinden ok cinsellii artran bir tasviri yaplr. Dier ak hikyelerinden farkl olarak bunda ak ile beraber ve Mays Pazar hikyesindeki kadar vurgulu olmasa da cinsellik vardr. Bu durum Salimenin tantlmasnda ve baz hareketlerinin anlatlmasnda belirgindir. Kullanlan kelimeler de bu duygunun verilmesine hizmet etmektedir. Hatta biraz daha ileri gidip tahrik unsuru iermektedir denilebilir. Ta gsnden, iki memesinin arasndan ince ve uzunca bir bak kararak (286), ince basma entarisinin altnda gsnn dik kreleri titreyerek (287), Kuadalnn Salime diye telkp ettikleri bu gen kza srmak hevesi veren bir itiha ile bakmaa balamlard (285), O zaman dudak dudaa yaptlar. Bir dakika yle ruhlar muallkta kaldlar (290), (Uaklgil, 1338) gibi ifadeler ve ak denilebilecek kyafetli, etaretli, cazibeli, esmer, gne ve toprak kokulu gibi kelime ve tamlamalar bahsi geen ortamn yaratlmasna vesile olan unsurlardr. Benzer ifadeler, hatralaryla kark Abdi ile Karanfil hikyesinde de bulunmaktadr. Zaman k ve bahar mevsimini iine alacak kadar bir sredir, yaklak olarak yedi sekiz aydr. Vaka, dar ve geni meknlarla birlikte tabii meknda da gemektedir. Balar tabii mekn oluturan ve Salimenin sevdii uruna ld yerdir. Hikyenin bal da tabii mekn anlatmaktadr. Salime farkl bir kadn karakteri olarak izilmitir. Rahat tavrlar biraz da hkmetme isteinden kaynaklanmaktadr. Dier bir syleyile olaylarn akna ve kaderine raz olmak yerine, olaylar istedii gibi ynlendirmeye alan bir kadn karakteridir. O dnemde kadn genel olarak edilgen bir konumdadr. Salimeye benzeyen bir baka kadn karakter de Deli Fato (zmir Hikyeleri) hikyesindeki nevi ahsna mnhasr yapsyla Fatodur.

Merhametten doan akn anlatld hikye, iinde yer ald kitaba adn veren ve kitabn ilk hikyesi olan Bir Yazn Tarihidir. Gnlk eklinde

57 yazlmtr. Ele Gemi hikyesinde olduu gibi, mzik eseri yorumlarnn da bulunduunu ve bunlarla okuyucuyu temaya younlatrdn ve ynlendirdiini syleyebiliriz (Uaklgil, 1941: 13,15). hsan drt yl tarada staj yaptktan sonra mezuniyet iin stanbula gelmi bir mhendistir. Yaz tatilini amcasnn yannda geirmek niyetiyle onun yalsna gitmitir. Yalda kzlarn ortasnda kalr. Amcasnn kzlar ile onlarn teyze kzlar ve bir de uzak akrabadan ksz bir kz, Meliha. Bunlar her biri farkl karakterde, biraz mark, gzel, kltrl, ngiliz mrebbiye elinde bym kzlardr. Meliha hari; o ksz, hasta hep ikinci palanda kalan, hatta konumundan dolay bu durumu tercih eden bir kzdr. hsan kzlardan hangisine k olacana karar veremez. Meliha ile de ona acdndan ilgilenmektedir. Sonra onu sevdiini fark eder. Meliha da onu sevmektedir fakat bunu herhangi bir ekilde belirtmez; hem cesareti yoktur, hem de sosyal konumunun uygun olmadn dnmektedir. Hep birlikte gezmelere giderler, mehtaba karlar. Dier kzlar en akrak olmasna ramen Meliha sessiz ve yorgundur. Baz akamlar hasta olduundan yemee inmez. hsan bu duruma zlmektedir ancak ailenin dier fertleri aldr etmezler. Bir gn hsan ona sevdiini syler. Meliha ok utanr ve ondan kaar. O gnn akamnda kz hastalanp yataa der ve hasta yatanda o da akn hsana itiraf eder. hsann evlenme teklifiyle ilgili olarak, Sizi her zaman sevecek bir zev sfatyla kabul ediyor musunuz? sorusuna Meliha gereki bir grle Yanlyorsunuz, dedi beni sevmiyorsunuz, bana acyorsunuz, o kadar; ve bunu benim kabul ettiim dakikada anlayacaksnz. O zaman ben lrm diyerek cevap verir. Aslnda yazar hikyede yntem (gnlk) ve bak asyla gereki olma abasndadr. Tabiat tasvirlerinde, zellikle denizi ve mehtab anlatrken dil romantiktir. Bu romantik dilden dolay, Sami Paa-zade Sezai (1981), bu hikyenin iinde bulunduu kitab deerlendirdii bir makalesinde, yazar, air olarak nitelendirmitir. Yabanc mrebbiye tutmann moda olduu yllarda geen bu hikyede seilen meknlar (baheli bir yal, deniz kys vs.) hikye kiilerinin zellikle

58 kzlarn ruh halini (cokusunu, avareliini) yanstacak yerlerdir. Bu balamda kzlarn ruhsal durumunun renilmesi asndan hsann onlar iin setii hediyeler de nemlidir. Hikye kiilerinden Nevini rnek verelim: 16 yanda, ablasna zt bir karakterde, koyu sar gzl, kumral kvrck sal, hrn, kzmak, fkelenmek iin sebep arayan bir ruh hali vardr. En ok ablasnn kahkahalarna kzar. hsann hediyesi, tiz keskin insann ruhunu sryor duygusu veren havas iin karanfildir. Bu arada yazardan ieklerin dilini ve ifade ettikleri manay da reniriz: Gl, karanfil, meneke, leylak, sevsen. Hikye yazl tiyatro eserlerine benzer ekilde, hikye kiilerini tantarak balyor. Hatta ite mudhikenin ehas [komedinin ahslar], sahne ubukluda () diyerek mekn da batan tantr. Geri vaka ilerledike tantt ahslar gstererek daha bir ahsiyet kazanmalarn temin eder. Yalnn ve bahenin ayrntl tasviri bir ressam bakyla yaplmtr. Vaka i zaman iki aylk bir sredir. Bu, kahramann tuttuu gnlklerden anlalmaktadr. Yaz mevsimidir. Bu hikye iin, . Faruk Huyugzel (2004: 88) Objektif ya da realist anlatm yntemine uygun olarak gnlk yoluyla okura sunulan bir hikyedir; tespitini yapmaktadr. Halit Ziyann hikyelerini deerlendirirken Selim lerinin yaklam da bu balamdadr: Bir Yazn Tarihi, Ferhunde Kalfa gibi usta, gereklik tayan yklerinde () (1975: 6). Bir Yazn Tarihi ad hikyenin ieriini yanstmaktadr.

Eski Mektup ak acsnn anlatld bir hikyedir ve Bir ir-i Hayalde yer alr. Sz konusu olan kavuulamam bir aktr ve ak acsn dindirmek iin yaplan seyahatlerdir. Yazar eski bir mektubun vesile olduu hikyeyi onlarn acsn paylamak iin, okuyucuya aktarmaktadr.

Kamus-i Trki: Beynel avam [halk arasnda] galat olarak susam iei denilen nebat ki ieinin rengine gre enva [eidi] olur.

59 Anlatc eski evraklarn kartrrken ac hatras olan bir mektup bulur. Mektup onu gemie gtrr. Okuldan sonra da arkadalklarnn devam ettii bir Rum gencinin kz kardei, sevdii bir delikanl tarafndan istenir ve szlenirler. Birbirlerini sevmelerine ve ok mutlu olmalarna ramen nianlanmalarna birka gn kala basit bir sebepten ayrlrlar. Bu ayrlk kz yataklara drr. Ama hastaln hem hi kimseye hem de zellikle ayrld nianlsna belli etmek istemez. Annesi ve abisi, onu gitmeyi ok istedii ve sevdii Msra gezmeye gtrrler. Kz ak acsndan oralarda lmtr. Anne ve aabey de zmire dnmek istemezler. ahslar, anlatc ve Rumlardan oluan bu hikyede Rumca arklardan bahsedilmi ve mzik yorumlarna yer verilmitir. Kozmosun bir ifadesi (etinkaya, 1995: 24) olan mzik, ilgili blmde de deinilecei gibi insan hayatnda nemli bir yer igal etmektedir. nsan, sevincini ve zntsn onunla daha rahat yaar ve daha ak ifade eder. Burada u kadar zikredilebilir: Blanchen mutlu olduu zamandaki yapt vals ile ayrlk acsn tattktan sonraki yapt valsin anlatld ksmlar konservatuarlarda okutulmay hak edecek kadar nemli ve liriktir. Mikro kozmosu mzik yoluyla ifade eden ve Blanchen mutlu dnemini anlatan alnt bunu gsterecektir kanaatindeyiz. O gayet ak mai tlden mai iek demetleriyle, mai gazlarla, mai dantelalarla, btn mailiklere boulmu elbisesinin iinde, raksnda, havann iinde mai izler brakarak dnyor, dnyor, dnyor; bu musiki fecrinin artk lgn nur selsebili iinde etrafnda muaa haleler alarak nmden geiyordu. (...) Artk musikide de bir muhteem mana, bir ifade debdebesi vard: Yava yava, fecri, afaknda bu atlas kuan stnde (...) ar ar etrafa nurlar, renkler serperek, hametinin nnde kavs-i kuzahlar alarak, seyrane kyordu (Uaklgil, 1943: 108 109). Hikye bakiisi Blanche mandolin alar, gzel sesiyle o dnemde zmirde pek revata olan Rumca arklar syler. Ak acs ruhen ve bedenen onu bitirmitir. Kahraman anlatc, onu evlerine gidip gelirken tanm ve samimi olmutur. Geni meknn zmir olduu bu hikyede dar
Mainin younluu, kanaatimizce hem ortamn mutluluunu resmetmek hem de kart renginin siyah olmasndan dolay okuyucuya sonucu sezdirmek iindir. Ayrca Servet-i Fnun edeb akmnn hayal dnyasn yanstmaktadr.

60 mekn (ev) ailenin hayat tarzna ve hikye bakiisinin ruh durumuna uygundur. Bu uygunluk dans msameresinin yapld gece kulb iin de geerlidir. Burann nemi gen kzn ruhsal durumunun grlmesine yardmc olan vals tasvirlerinden ileri gelir. Hikye bir hatra gibi yazldndan, kahraman anlatcnn ben anlatm biimi kullanmasndan, meknn zmir olmas ve yazarn da zmirli olmasndan dolay hikyede otobiyografik eler aranmaktadr. Ancak eseri merkeze alan bak asnda aslolan eserin kendisidir. Eser bir btndr ve tamamlanm bir yapdr (Kaplan, 1979: 7). Bu hikye de trnn gerektirdii ekilde cevab aranan btn sorulara uygun ve yeterli karlklar veriyor. Dier hikyelerinden daha ok, tekrarlarn sfat olarak kullanld hikyede (mini mini, yava yava, ar ar, binlerce binlerce, szgn szgn vb.) tasvir etme yetenei gl olan yazar, okuyucuya resmedercesine grnty ayrntlandrr: Ve Blanche, nihayet beni grerek, sinesi raksn yorgunluu ile biraz ikin, dudaklarnn rengi biraz uuk, burnunun kanatlar seri nefeslerle titrek, () btn saadetini ifade eden bir tebessm (Uaklgil, 1943:109).

Yine sebepsiz bir ayrln sonunda yaanan ak acsnn ve balantl olarak pimanln anlatld bir dier hikye alnm Bir Eser adyla Bir Yazn Tarihinde yer alr. Gnlk benzeri bir tarzla kaleme alnan (u sahifeler dostlarmdan birinin baslmam yazlarndan alnmtr) hikye yledir: Kklkten beri birbirini seven ve evrenin de birbirlerine yaktrd iki gen hi sebep yokken ayrlrlar ya da daha doru bir tespitle olan kz terk eder. Aradan bir zaman getikten sonra kzn gelin olacan delikanlya sylediklerinde ok piman olduunu kendi kendine itiraf eder ve hissettiklerini yazya dker. Delikanlda hatra olarak bir gece kzn

Daha baka bir ok hikyesi iin, zellikle birinci tekil ahs anlatml hikyelerde bu durum sz konusudur. Ancak biz eseri merkeze alarak deerlendirmeye altk.

61 parmandan zorla ald ve alrken bklen yzk kalmtr ve itina ile saklad bu yze bakarak gemii hatrlamaktadr. alnm Bir Eser Halit Ziyann zellii olmayan hikyelerinden birisi denilebilir.

Konusunu kimsesiz bir ocua sahip kmann, temasn ak hatrasnn oluturduu Civelek Ziver hikyesi yazarn son hikye kitab olan ve lmnden sonra olunun bastrd zmir Hikyeleri iinde yer alr. Meknn zmir olduu bir hikyedir. Bu ak ayn zamanda kavuulamam bir aktr ama hikyede akn hatras daha n plandadr. Yavuz brahim uzun boylu, yakkl, esmer, erkek gzeli, iyi kalpli, genler iin bir nasihati, bir aabey, bir hamidir. Zamannda kaaklk yapm, kolcularla vurumu, hapisten kam, daa karak ekyalk yapm, sonra affedilerek devlet hizmetinde bulunmu, askerliini yapm, savaa girmi, gazi olmu ve nian verilmi, gzellii nispetinde cesur bir adamdr. Felein emberinden gemi bu renkli kiilik bir han iletmektedir. Kahvesine gelen genlere aabeylik yapar, onlar kr gezmelerine gtrr. Byle bir gezi srasnda zmirdeki zencilerin her yl yaptklar bir trene rast gelir. Orada Ziver adnda bir erkek ocuu grr ve sanki ocua tutulur. ocuk kimsesiz olduu iin de sahiplenir. Yavuz brahim zamannda kaaklk ortann Habei cariyesi Mferrihe k olmu, ancak aann korucusu kza tecavz etmi sonra da ldrmtr. Trende ocuu grnce Mferrihi hatrlam ve evlenseydik bizim de byle bir ocuumuz olurdu diye dnm ve ocuu sahiplenmitir. Hatta o kadar sahiplenmitir ki Civelek Ziver hastalanp doktorlar tebdil-i hava tavsiye ettiklerinde, i yerini bakasna brakarak onunla Rodosa gitmitir. Yavuz brahimin, aknn bykl ve aknn hatrasna hrmeti uradan anlalmaktadr ki herhangi kimsesiz bir ocua sadece rengi, sevdii kza benziyor diye sahip kmtr.

62 Bu erif Aann bir de gen, gzel, sln gibi, fidan gibi bir cariyesi vard: Mferrih. Ben kz grdke gzlerimi ondan alamazdm. Onun da bana yle bir bak vard ki (Uaklgil,1950:118). Anlatc, Yavuz brahimin bandan geenleri zmirin nargileleriyle nl kahvelerinden birinde duymu ve kahramanlar tanmtr. Hatra gibi kaleme alnan bu eser otobiyografik izgiler tamaktadr. O zaman Osmanl Bankasnn zmir ubesinde memurdum (Uaklgil, 1950:110) veya o kn sonlarnda zmirden ayrlarak stanbula gelmitim gibi cmleler hikyenin hatrat olarak deerlendirilmesine vesile olabilecek ifadelerdir. Eser bir hatrat metni olsa bile, bir hikye btnl arz etmektedir. ahs kadrosu kalabalk hikyelerden biridir. Ad geen Yavuz brahim, sevgilisi Mferrih ve Civelek Ziverden baka hikye kiileri unlardr: Civelek Ziveri byten Gudye Meserret; Civelek Ziverin evlat edinilmesi srecinde ilgilenen brahimin etrafndaki genlerden Cevdet, Halid, Abdullah; Yavuz brahimin daha nceki dnemlerde orta erif Aa ve Mferrihi ldren erkes. Civelek Ziverin kaderi konusunda vakann dm atlarak sonu sezdirilmeye allyor. (lerinde uzun mddet yaayacak kadar kuvvet bulan pek nadirdi s. 115). Veremin aresiz bir hastalk olduu o dnemlerde doktorlar lm yakn olanlara, Zivere yaptklar gibi (Uaklgil, 1950:120) hava deiiklii neriyorlar, dolaysyla hasta sahibi durumu anlyor. Yazar bu hikyede uana ve gudye gibi yaygn olarak kullanlmayan, szlk ve ansiklopedilerde bulunmayan kelimeler kullanmtr.

Zenci kadnlarn beyaz rktan erkeklerle iftlemesinden doan melez. (Uaklgil, 1950:114) Zenci bayramnda merasimleri idare eden yal zenci kadnlar. Gudye veya godya, hikyede yle gemektedir (s. 112): Hususuyla borulu kadn zenciler bu rasimenin balca unsuru idi. Oyunlarn arasnda onlarn iinden borular tutanlar da olurdu. [Borusu tutmak, tutulmak veya borusu stnde: az kprerek kriz geirmek, ok fkelenerek etrafa saldrmak. (Trke Szlk TDK). Psikolojik bir rahatszlk veya transa gemek.] O zaman gudyeler ki borulularn reisleri olan yan ban alm zenciyeler idi bunlarla megul olurken halk bu hem irkin hem merak calib sinir buhran manzaralarn alaka ile grm olurlard. Ayrca, farkl bak alaryla deerlendirilmi aadaki notlar da aktarmann faydal olacan dnyoruz. 1-Kendileri godya diyorlar. Bir trenleri var. Osmanllar Arap dn diyor. Ne yapyorlar bir araya geldiklerinde bu trenlerde? Zor, nk zaten gizli bir cemiyet. Erkeklere kapal, kadnlarn kontrolnde. Bir-iki kadn seyyah da olmasa, pek de bir ey biliyor olmazdk. Oradan alnan bilgiyi, arivden bulduum bilgiyle birletirdim. Vesikalar, diyelim ki skdarda ahlakszca

63 Bu, yazarn kelime hazinesi ve kullanm konusunda bir fikir verebilir. Ayrca Rumca szckler kullanmtr. Vaka i zaman yaklak be yllk bir sredir. Civelek Ziverin evlat edinilmesi anlatldktan sonra, anlatc onu drt yl sonra tandn syleyerek aradaki sreyi bir rpda geer. Mekn tasvirlerinin younlukta olduu yerlerde yazar gstermeyi tercih ediyor.

Solgun Demetin on ikinci hikyesi olan Rakstan Avdet, ak hlyasnn anlatld bir hikyedir. Babasyla birlikte baloya giden romantik gen kz eve dnp yattktan sonra orada grdklerini ryasnda daha fazlasyla yaar. Bu bir ergenlik ryasdr ve kz ryada grdklerini hayal edecek yatadr. Uyandnda hala, perek dans ettikleri gen adam glmseyerek hatrlamaktadr. Krk mantolu, sarn, hayalperest gen kzn delikanlyla dans ederken yaplan tasvirleri onun ruh halini yanstmaktadr.

davranlarda bulunan Zenciyelerin srlmesinden bahsediyor. Bir reenkarnasyon. Bir Tanrnn, godyann vcudunda bu dnyaya gelmesi. Mthi bir dans, mthi bir grlt. Eleniyorlar, transa geiyorlar. Bu Tanr, Osmanl folkloruna ismini Yavrubey olarak brakm. Yavrubey, Bat Afrikadaki Yoruba kabilesini artryor. Yavrube, Yarabox gibi ekillerde de seyahatnamelerde telaffuz ediliyor. Bu tanr, godyada tezahr ediyor. Ondan sonra da Arap dn denilen, devletin ahlaksz bulduu birtakm davranlar oluyor. Anlamn bilmesek bile, birtakm ark szleri var, arknn birinin szleri: Lali lalilali, ari dungo, kurinin bubi ari dingo, imdim tino ari dungo. http://www.tarihvakfi.org.tr/icerik.asp?IcerikId=114 2-zmirle ilgili birka not balkl yazda yle denmektedir: Topalt ve Kirelikaya semtlerinde yaayan zenciler Arap Dede yi korurlar ve kollarlard. Yln bir gn Dana Bayram olarak Arap Dede anlrd. Bayramn yneticileri siyah Araplarn en yal 5 10 kadnyd. Bunlara da Godya ad verilirdi ve godyalara Dede Havva gzyle baklrd. zerleri knalarla boyanm, rengarenk kuma paralaryla sslenmi danalar dedenin trbesi nne getirilir ve burada kurban edilirdi. Etler dede havvalarn nnde piirilir ve nohutlu pilavlarla datlrd. http://www.525.gen.tr/2006/izmir-ile-ilgili-bir-kac-not/ 3-Mustafa Olpak (Afrikallar ile Yardmlama ve Kltr Dernei Bakan),"Yaptmz szl tarih almalarnda Afrikallarn yln Mays aynda bir araya geldiklerini ve lenler dzenlediklerini rendik. Bu gelenek, ylda bir gn birbirine yakn yaayan Afrikal klelerin birbirini sorduu, kimlerin durumu ok kt, kimler hasta, kimler ld, bunlarn tespit edildii bir biraraya gelme" diyor. Kltrlerini yaatmak iin bu etkinlikleri balatacaklarn bildiren Olpak, "Bunlar yapan bu bilgileri toplayan Godyalar var. Godya zellikle kadn olur ve bilgileri toplar. Bu kadnlarda kzgn demirde yrme, hastalar iyiletirme gibi belirli nitelikler de varm aslnda. Ama en nemli grevleri, ayn blgede yaayan Afrikallar ile ilgili bilgi toplama" diye aktard. http://www.yeniozgurpolitika.org/

64 Yelpaze Altnda, gelip geici bir ilikinin yahut apknln anlatld bir hikyedir ve Bir Hikye-i Sevdada on nc srada yer alr. Bir yl ncesine dnlerek hatra biiminde anlatlan eserin konusu kdalktr (flrt). Hikye bakiisi Sleyman Necdetin Meraklanacak bir ey deil, yalnz biraz tuhaf bir sergzet, iki saatlik muaaka (Uaklgil, 1338/1922:194) diye anlatt maceras ksaca yledir: Konumay seven, Franszca bilen, romantik, tiyatro ile yakndan ilgilenen Sleyman Necdet, bir akam stanbula gelen talyan operet kumpanyasn seyretmeye gitmitir. Biraz cimri olduundan btn halkla birlikte ucuz tarifeli tarafa oturur. iman bir kadnla gzelce kz onun olduu tarafa ynelir. lk nce ilgilenmeyen hatta grmezden gelen Sleyman Necdet kz grnce onlara yer aar, kendi iskemlesini de kza verir. Kendisi ayakta kalmak zereyken arkada Suat imdada yetiir ve iki iskemle getirir. Sleyman Necdetle krmz sal kz yan yana, dirsek dirsee otururlar; birbirinin vcut ssn hissedecek kadar. Zaman ilerledike tiyatroda hava snm ve arlamtr. Sleyman Necdetin bu durumdan rahatsz olduunu hisseden kz annesinin yelpazesini alr ve oyun boyunca onu serinletir. Bu krmz sal narin kzdan yaylan iirli havadan mest olan Sleyman Necdette yan yana geirilen bu iki saatlik sre, bedensel haz yn ar basan unutulmaz izler brakmtr. Sleyman Necdet ve kzn yan yana oturularnn anlatld blmlerde uh bir dil vardr. Halit Ziyann hikyelerinde kiilerinin kusurlaryla, bedeni ve akli arazlaryla istihza edildii grlmez. Ancak bu eserdeki iman kadn tasvirinde istihzai bir dil vardr. En evvel, iman fakat mthi bir karn ile geni omuzlarn arasna mmkn olabildii kadar bol bir korse taknz; sonra bu korsenin, bu geni torbann iine avu avu , kucak kucak pamuk tknz, tknz, o kadar tknz ki bir para daha ilave edecek olsanz cayr cayr atlasn ite yle iman (Uaklgil, 1338:197).

atr atr ikilemesi atlamak fiiline daha uygun der, ancak -belki bir tashih hatas neticesi- bu ekilde gemektedir.

65 O dnem seyircisini, oturma dzenini, seyretme alkanlklarn anlatan, ksaca tiyatro sosyal evresini tantan blmlerde (Uaklgil, 1338: 195196) kii ve mekn tasvirleri btnlk arz etmektedir. Beklenmedik bir sonla biten hikyede l tamlamalar kullanlmtr: hiss-i amik-i merbutiyet, gayr-i kabil-i feramu, muaka-i sakite-i muhterize vs

Mays Pazar, baka hikyelerde kelime, cmle (Krda Ak) veya arm (Yelpaze Altnda) dzeyinde bulunan cinselliin tema olarak ilendii tek hikyedir. Hepsinden Acnn beinci hikyesi olan ve Katinann insan yann, dolaysyla arzularndaki uyanmay konu edinen eser ksaca yledir: Katina, krk be yalarnda, imanca, iki katl evinin kirasyla geinen bir kadndr. Sekiz yldr beraber yaadklar yahut ei olan adam ld iin alt aydr yasn tutmaktadr. Bir mays gn tabiatla birlikte bedeni arzularnn da uyanmaa baladn fark eder. Sefahat lemlerinin aranan kadn iken k olduu adam iin o dnyay brakmtr. Arzularnn younlamas karsnda yastan kmak iin kendini ikna edecek sebepler bulur. Hayatta iken kocasnn kendini aldattn, aaladn, sebepsiz yere kard kavgalar, Katina iin mesleini ve istikbalini feda ettiini sylediini hatrlar. stelik beraber oturmalar iin evi Katina satn almtr. Btn bunlar hatrlaynca o kadar mateme layk olmadna inanr. Kendini zorlasa da bedeni arzular tabiatn(n) arsna uymutur. Kapcs Lambo ile birlikte sefahat yerlerini dolar ama artk kimse onun yzne bakmaz. O da, vakann sonucuna uygun olsun diye zaten ksnl bir yap olarak izilen Lambo ile birlikte olmaya karar verir; zaten baka aresi de yoktur. Burada zaman olarak maysn seilmi olmas bir tesadf deildir. nsann da bir paras olduu tabiat, maysla birlikte uyanr. Katinann krk belik yreinde oktan beri lm zannolunan damarlarn, paslanm kyas edilen emellerini birden bire titretip dirilten, birer birer cilalayp parlatan bir genlik havas esmee balamt. Garip bir gcklanla () o eski Katina titremi () lm emelleri bu bahar

66 havasndan hisselerini almak sevdas ile sanki topraklarndan silkinip kalkmt (Uaklgil, 1934: 43). Katinann kiraclar dhil, kiilerinin hepsinin yabanc veya aznlk mensubu olduu bu hikyede, meknlar konuya uygun olarak stanbulun elence semtleridir. Katinann eski hayatna dnmek iin kendi kendini ikna noktasndaki i konumas biraz alaycdr. konumalar genelde ksa, kesik, paral cmleler olmas gerekirken, yazar burada yine yazma dzenini deitirmeden kendi cmleleriyle ve kurall cmlelerle vermitir.

Halit Ziyann bunlardan baka da konusu ak olan ok gzel hikyeleri vardr. Ancak temas farkl olduu iin kendi blmlerinde ele alnacaktr. Mesela Alinin Arabas, Deli Fato Malim Menalim, Abdi ile Karanfil ve saire. Baz hikyelerinde bedensel hazlar n plana kmakla birlikte (Krda Ak) ak, hikyelerinin ounda yce bir duygudur. Hatta bazlarnda sevgiliye kavuulmak istenmeyecek kadar (Heyhat) yce bir duygudur. Ak Halit Ziyann tema ve konu olarak en ok iledii konudur. Yazarn hayatyla yazdklar arasnda paralellik kuran anlayn bir uzants olarak ilk genlik aknn yaz hayat boyunca onu hi brakmadn syleyen Cansu Ylmazelik (2006), Halit Ziyann romanlarn sz konusu ederek kavuulamayan ak konusunda yle demektedir: st dzey bir memurun sar sal, ak tenli, deta bir ruh kadar saydam olan on yandaki kzna tutulmutu. Bu ilk genlik ak, ocuka duygularn snrlar iinde kalm olmasna ramen, Halit Ziyann btn yaz hayat boyunca bir trl ulalamayan sevgilide kendini gsterip durdu. Adn bile telaffuz etmekten ekindii o sarn kz, hibir romannda on sekiz yan gemedi ve onun masum glnn etkisiyle sersemleyen hibir roman karakteri, onunla evlenemedi (Ylmazelik, 2006).

Yazarn gen kz kahramanlarndan ounun sar sal oluunu, Hepsinden Acda bulunan Dner Namazdaki u cmle aklk getirebilir: Bir kere ben de niyet tutarak patann arkasnda bekledim. On iki yamn niyetinde msr pskl kadar ak sar salar vard. Dner namaz bu sefer de dnmedi.

67 2 Evlilik ve Evlenme Usulleri Halit Ziyann hikyelerinde ele ald tema ve konulardan bir dieri evliliktir. Yasak ak bahsinde de ksaca deindiimiz gibi, yazara gre aile, zerinde hassasiyetle durulmas gereken bir sosyal kurumdur ve bunun yolu da evlilikten geer. Yazar evlilii bir annenin azndan yle tanmlar: zdiva iki ruh arasnda yle bir mukaveledir ki bunun btn hutut ve eraitini [yol ve artlarn] tayin edecek olan kuvvet, zevc ve zevcenin ortada temin edilecek bir saadet-i mterekeye mtekabilen [karlkl] sarf gayret etmesinden ibarettir. Bunun iin taraflarn baz ykmllkler altna girmesi gerekir ki bunlarn en nemlisi soya, sosyal konuma ve bireysel durumlara dayanan farkllklar unutmaktr. Taraflardan birisi mevkiden, mlkten, bilgiden, zekadan, ve benzeri durumlardan ileri gelen bir gururu ikisinin arasna sokmamaldr. Evlilikte lfeti meydana getirecek ortak noktay bulmak esastr (Uaklgil, 1999: 30- 31). Evlilii; evlilikte mutluluk, evlilie ulaan ak, kar koca kavgas, aileye duyulan zlem, grc usul ile evlenme gibi eitli ynleriyle ele alr. lk ele alacamz hikye dier hikyeleriyle kyaslandnda deer olarak bir seviyenin altnda kalsa da (Kur, 1999:5) Halit Ziyann kendine has anlatmyla, mutlulua ulama konusunda gen kzlara, kocalaryla iyi geinmenin yollarn gsteren bir annenin kzna yazd (Mehasin, 1324) mektuplardan oluan Valide Mektuplardr. Bir annenin kzna yazd (ve sonuncusunu yz yze anlatmak iin gndermekten vazgetii - Uaklgil, 1999: 70) be mektuptan oluan bu uzunca hikyede kendisi mutsuz olmu bir annenin, kznn mutluluu iin ii titreyerek ettii nasihatleri grmekteyiz. Zengin kocasndan on yl kadar nce ayrlm olan Semiha, bu evlilikten olma kzndan ayr, yal annesiyle birlikte mtevaz bir evde yaamaktadr. Kz Sreyya da babas ve babaannesiyle birlikte kkte, konakta zenginlik iinde hayatn srdrmektedir. Semiha kzn zlemektedir ama baba tarafnn kendine kar nefretle doldurduklarna inanr. nk kz onu grmeye ok az ve bir yabanc gibi gelmektedir. Kzn zlediinde de armak istemez. Ayrlmasnn sebebi, kocasnn zengin olmasndan dolay aralarnda denklik bulunmamasdr ve kocann bunu bir stnlk vesilesi

68 saymasdr. Edindii tecrbeleri ve dncelerini yeni evlenen kzyla annelik igdsnn etkisiyle paylamak iin ona mektuplar yazmakta, kz da cevap vermektedir. Bu yazmalar sayesinde birbirlerine yaknlatklarn hissederler. Mektuplarda kzna nasihatler etmekte, kendi mutsuz ve ayrlkla sonulanan evliliini dnerek kz iin gzel temennilerde bulunup mutluluun formln vermektedir. Fedakar ve affedici olmal, despotluk ve kskanlk yaplmamal yi yetimi olmasna ramen ekonomik g karsnda edilgen dolaysyla kskan olan, felsefeden anlayan, zenli, temizlie dkn, k olmadan evlenmi bir sre sonra boanm, duyarl, otuz sekiz yandaki hikye bakiisi ayn zamanda yazarn szcs Semihadr. Semihann dul annesiyle birlikte yaad ev, onun mali durumunu yanstan bir mekndr. Yeilkyde kck bir ev, mendil kadar bir bahe, yalnz kalmak istediinde snd kk bir odaya karlk; ayrld einin amlcada yazlk olarak kulland bir kk, kn yaadklar, Niantanda beyaz mermer cepheli, saray yavrusuna benzeyen mutantan bir kona vardr. Ad geen meknlar hikye kiilerinin hayat tarzna uygundur ve sembolik anlamlar vardr. (amlca, Nianta...) Vaka hem stanbulda hem zmir civarnda geer. Burada Semiha iyi yetimi ama fakirliinden dolay hakszla uram, edilgen bir kadn, eski kocas da ekonomik gcyle var olabilen bir zengini temsil etmektedir. Yazarn, toplumun sorunlaryla ilgilendiine aka delalet eden ve Mehmet Raufun sipariiyle (Uaklgil, 1969:613) yazlan bu didaktik hikye evli iftlere mutluluk yollarn reten bir makale yerine yazlmtr (Makale ve deneme karlatrmas iin bkz: Tural, 1991: 40). Yazarn her zamanki uzun cmleleriyle oluan eserin, kadnlar iin yazld gz nne alnacak olursa, niin dilin iirselletii ve slubun romantikletii anlalacaktr.

Mutlu sonla biten, zellikle ak macerasnn mutlu sonla bitip evlilie ulat nadir hikyelerden birisi de Bir zdivacn Tarih-i Muaakas adl

69 hikyedir. Hikye ayn adl kitapta yer alr. Akn felsefesinin de yapld (s. 47 48) bu uzun metinde, hikye trnn snrlarn ve dilini tam tespit edememilik yahut roman iin bir basamak (Tosun, 1999), bir gei sreci kabul etme havas vardr denilebilir. Cevat gen, yakkl, vakur, anlayl Avrupai tarzda yetimi bir askerdir. Bir gezinti srasnda grd clale yldrm akyla k olur. clalle birka kez gz gze grtkten sonra niyetinin evlenmek olduunu bildiren bir mektup yazar. nceki mektubunu teyit etmek ve ciddiyetini bildirmek iin bir mektup daha yazar. Hassas, tahsilli ve romantik clal, kendisine gelen mektubu annesiyle paylat iin btn aile bu olaydan haberdar olmutur. Annesi ve babas olmayan Cevatn durumu aratrlr, kzn verilmesine mani bir hal olmad anlalnca, kz da annesinin gzetiminde cevabi bir mektup yazar. Ksa srede nianlanrlar, youn bir mektuplama dnemi yaarlar ve evlenirler. Birbirini seven iki gen evlendikten sonraki bir akam clalin sklmasndan mtevellit birbirine gnderdikleri mektuplar okumaya karar verirler. nk hangisinin dierini daha ok sevdii ortaya kacaktr. Vakann arlk merkezini oluturan mektuplar yoluyla geriye dnler vardr. O akamn bir de srpriz haberini verir clal hamile olduunu syleyerek. Kzn annesiyle ilikilerinden, zellikle kendisine yazlan mektubu saklamayarak annesiyle paylamasndan, annenin babayla bu hususta rahat bir ekilde grmesinden ve hikyenin btnnden bu ailenin Avrupai tarzda, yeni bir Trk ailesi tipini temsil ettiini anlyoruz (Kutman, 19601961: 43). Kz, ilk nceleri yazd mektuplar annesinin yannda yazar. Mektuplar vesilesiyle iki zaman, gemi ve imdi ayn anda yaanr veya zamanlar paralel gitmektedir. Bu hikyede gerek zaman olarak sekiz ay kadar bir sre sz konusudur. Daha nce birbirlerine yazm olduklar mektuplar, karlkl olarak okuduklar ortam romantiktir ve sandalyesiyle,

Yazar, bu eserin intihal olduuna dair, Ali Kemalin hcumuna uradn ve bu sulamann ekememezlik ve intikam duygusundan kaynaklandn sylyor (Krk Yl, 199200). Hikyenin bir baka tahlili iin bkz: Zeynep Kerman, Halit Ziya Uaklgilin Hikyeleri II: Bir zdivacn Tarih-i Muaakas, Milli Kltr, nr.36, Ekim 1982.

70 minesiyle Avrupai tarzda denmi bir oturma odasdr. Hikye tiyatro eserinde olduu gibi mekn tasviriyle balar. Odunlar ocakta srur-engiz trtlarla yanyor, alevler odann duvarlar zerine muallak [belirsiz] levhalarda hayal-amiz [hayal] ekiller tersim ediyordu [iziyordu]. Hususuyla gen kadnn ta karsna tesadf eden gen bir zabit resmi alevlerin raks- mestanesiyle [sarhoasna dansyla] bazen cehennem bir mahluk [yaratk], bazen ateten kanatl bir ku gibi grnyor (Uaklgil, 1306: 3). Hikye yazar anlatc tarafndan o anlatm ve gzlemci bak asyla anlatlmaktadr. Bu muydu?da olduu gibi yukarda bahsedilen tiyatro eserivari bir giriten sonra (Huyugzel, 2004: 82), ayn ekilde jest ve mimikleri anlatan parantez ii aklama cmleleri kullanlyor. Hayr!.. Yalnz bu akam deil Bana evvelce.. (gen kadnn eli gayet uzak bir eyi iaret ediyormu gibi salland) yani izdivacmzdan evvel yazdn mektuplar okuyorum da imdiki szlerin arasnda ne byk bir fark buluyorum. (s. 8) (Kzararak ) sahih!... (biraz skuttan sonra) lakin cevap vermeyiim mahza [salt] bir eser-i ihtiyattan [nlemden] ibarettir. (s. 17) Cevad (mektubu elinden brakarak) bitti [dedi]. (s. 23) (Hiddetlenerek) ama sen byle yapacaksan (s. 34) Cevad (anlamayarak) ne var?.. clal (mtebessimane) saydm (s. 40) (Mektup demetini kaldrp mektuplar yere silkerek) Meahaza [bununla beraber] bu bir ay zarfnda bir senelik mektup yazmz (s. 49) gibi Kanaatimizce yukardaki alntlarda ya kelime veya kelime grubu yahut parantez, bazen de ikisi de fazlalk gibidir. Cmleden karldnda cmle bir anlam kaybna uramamaktadr. oka bulunan diyaloglarla birlikte bu durum eserin kolaylkla senaryolatrlabilmesinin yolunu ayor. Eserin mektuplarla devam ettii deiik ksmlarnda dil romantik ve adaldr. Ancak, bu mektuplar iki hikye kiisinin bak asyla da olaylar grmeyi salamaktadr. Bir Trk olarak, Trk askeri hakknda Cevadn kendini takdim ediinde (s. 16) ve clalin, ak hakkndaki felsefi dnce ve yorumlarnn arkasnda

71 (bir gen kz ak hakknda bu kadar felsefe yapamayaca iin) yazarn kendisinin olduu dnlebilir. Bir akn itidat etmesi [kuvvetlenmesi] o akn zeval denilen yokutan yuvarlanmas demek deildir. Bir ey iki trl sevilir: Son derece iddet-i hissiyat ile yahut metn ve kuvvetli bir muhakeme ile... (...) Lakin metn bir muhakemeye mstenit olan ak yalnz kalbe deil, sevilen eyin btn meziyyatn [stn zelliklerini] serinkan[llk]la takdir eden bir fikir kuvvetiyle tesis etmi ak, sen sevilmee ne kadar layk isen o kadar imtidad eder [uzar], yani ilelebet... (Uaklgil, 1306: 4748). Akn bu felsefi yorumundan baka zifaf gecesini anlatan blmlerde, cinsellii artran ve noktayla biten cmleler vardr (s. 51). Hikye mutlu sonla bitmekte ve balk ierii yanstmaktadr.

Mutlulukla biten bir ak ve mutlu bir aile yuvasnn tasvir edildii hikyeden sonra ele alacamz baka bir eser, aile zleminin sz konusu edildii Bir Yazn Tarihinin onuncu hikyesi olan Mai Yaldr. Bir kaptann hayallerini, zlemlerini, bir aileye ve mutlu bir yuvaya sahip olma arzusunu ilemektedir. Kaptan yirmi yldr Boaziinde gemiyle yolcu tamaktadr. nceleri kz kardei ve annesiyle beraber ikamet ederken, kz kardeinin evlenip annesinin de onunla kalmaya balamasndan sonra, krk be yandaki bekar kaptan yalnz kalmtr ve gemide yatp kalkmaktadr. Elinde olandan bakasna sahip olmak aklna gelmeyen orta yal kaptann kanaatkrlktan ok yaps biraz yledir. Hayal bile kurmadan ylesine yaayp giderken bir gn Boazda bir yal grr ve btn dnyas alt st olur. Kalbinde birden o zamana kadar his edilmeyerek geen tesiratn bir inkiafile bir emel uyanr (Uaklgil, 1941:186). nceleri yalya sahip olmann hayalini kurarken giderek yalda ona e olabilecek bir kadn, kadnn yannda gzelce bir ocuk gelip zihnine yerleir. Artk srekli, iinde sevdiklerinin de bulunaca bu yalya sahip olma dncesi onu megul etmektedir. Bu, uyankken grlen bir ryadr sanki. Bir gn Hayatnn biricik zineti olan ryann satldn renir.

Hikyenin ksa bir tahlili iin bkz: Ali hsan Kolcu, Servet-i Fnun Edebiyat, s. 286 289.

72 Yazar anlatc ve hkim bak asyla verilen ve konu ile temann akt bu eserde yaly tatan topraktan yaplm genie bir ev diye dnmek yanltr. Yal hikye bakiisinin sevdikleriyle beraber mutlu ve rahat bir ekilde yaayaca bir aile ocan, tten bir oca sembolize etmektedir. Ayrca mavi, Servet-i Fnun mensuplarnn ok sevdii bir renktir ve hlyann rengidir. Kaptann btn gnn geirdii boazn mavi sular da hlya ile birlikte zgrl artrmaktadr (Kolcu, 2005a: 287). Yazarn yalnzlk eken kaptan tasvir ettii cmleler etkileyici ve yalnzl, muhatabna duyurucu niteliktedir. Sevdikleriyle beraberken hasta olma dncesi bile ona mutluluk vermektedir. (...) Sonra babasnn yatana trmanarak yanna sokulacak, sokulacak babam iyi olsun diye yannda uyuyacam fikrile mini mini ban onun yzne yanatracak iini eke eke uyuyacakt. Ah. O bunlarn arasnda bu hastalktan ne mesut olacakt (Uaklgil, 1941:188). airin Varsn gene bir yudum su veren olmasn//

Baucumda biri bana su yok desin de msralarnda* dile getirdii duygu, kaptann yalnzl hissedii ve yalnzl giderme abas iin de geerli bir durumdur.

Mkafat, Nakil 4. czdeki hikyelerden telif olanlarn ilkidir. Baln hem istihzai hem gerek anlam tad, hikye okununca anlalacak bir durumdur. nk evlilik hayatn anlatan bu eser, evliliin daha ok elerin ayr kalmas ve hasret ekme ksmn anlatmaktadr ki henz evlenmi bir insan iin bunun mkafat olmad aikrdr. Bir de gerek bir mkafat hazrlanmtr; kars hamiledir. Azimli bir delikanl olan, ince sar bykl, hayal kurmay seven, on be gnlk damat iken karsndan iki sene ayr kalaca bir greve giden gen zabitin hikyesi ksaca yledir: Gen zabit tesadf eseri bir kzla karlar ve k olur. Annebabasna evleneceini syleyince ciddiye almazlar. Delikanlnn ciddi olduu anlalnca genleri everirler. Mutlu bir tesadfle ayn gn, zabit (subay)
*

Kemalettin Kamu Kimsesizlik.

73 rtbesini takar. On be gn sonra da gemiyle iki sene srecek bir greve kmas gerekir. Sefer esnasnda karsn ok zler ama yapabilecei tek ey kane hayaller kurmaktr. Kars da onu ok zlediini mektuplaryla bildirir ve eine srekli olarak kendisini hatrlamas iin bir ey hazrladn syler. Bu eyi ok merak etse de kars sylemez. Seferden dnn kimseye haber vermeden artacak bir ekilde eve dner. Odasna ktnda grr ki karsnn kendisine hazrlad mkafat nur topu gibi bir ocuktur. Tema ve konunun akt bir hikye olan Mkafat yazarn ilk dnemlerine ait ve mutlu sonla biten eserlerindendir. ok miktarda ve gereksiz yere nokta iareti kullanlmtr. Daha sonraki dnemlerine ait hikyelerine gre oturmu bir slup ve teknik yap zayftr denilebilir. Hikyenin kadn kiisi, dilinde rekaket olan [kekeme], sar sal, tatl dilli, nahif simal, ince dudakl, bembeyaz dili, pembe-beyaz tenli bir kadndr. Bu tipolojiye sahip bir kadn, bize daha ok Fransz kzlarn artryor. Bir de Halit Ziyada kadnn, zellikle beenilen kadnn tek bir ten rengi vardr; pembe-beyaz. Ayrca hasretliin ifade edildii yerlerde, gen zabiti denizin sevk ettii hayal tasvirleri bulunmaktadr.

Nakil 4. czdeki aile hikyelerinden bir dieri Halkadr. Bu hikye kar koca arasndaki kk apl ailevi bir kriz anlatr. Bu kk problemlerin bymesini, ayrlk gibi mecralara srklenmesini engelleyen sebep anne babay birbirine adeta bir halka gibi balayan ocuktur. Keman alan koca ile ud alan kars bir mzik eseri geerken ok basit bir sebeple tartrlar. Be senelik evli ve bir de ocuklar bulunan kar koca anne babalarnn evlerine giderler. ocuu ikisi de kabul etmek istemez ve evde brakrlar. Bu davran zerine ocuk atelenerek hastalanp yatar. Dads, tandklar bir doktoru arr, hem de olan biteni anlatr. Doktor ho bir latife ile ben bu hastaln ilalarn biliyorum der ve reete yazyormuasna annesine ve babasna birer not gnderir. Bunun zerine

74 ocuk, kendi yanna dnen anne-babasn, kollarn bir halka gibi yaparak kucaklar. Yazarn zellikle ilk hikyeleri, balklar itibariyle konuyu yanstr; bu rnekte olduu gibi. artmaca yn ar basan, dier bir syleyile vakay artmacaya yaslayan bu hikyede (biraz zayf da olsa) sembolik bir anlatmn olduu blmler vardr. Ud ve kemann frlatlmasndan dolay ocuun tavla pullarndan yapt kulenin sa ve sol burcu yklr. ocuun yapt bu kule evlilii temsil ediyor diye dnlebilir. ocuun da bir halka grevi yaptn yukarda syledik. Halka kelimesi konusunda Hikmet Dizdarolu da benzer bir kanaati paylamaktadr (1975: 56). Halit Ziyann hikyelerinde yansma kelimeler pek bulunmaz; ancak bu hikyede ocuun alama sesini taklit iin yansma kelime kullanlmtr (Uaklgil, 1312:115).

Evlilik hayatnn bir baka ynnn anlatld hikyelerden bir dieri Solgun Demetin on nc srasndaki Penceremin Hikyesidir. Kurgu olarak dm aamasnda merak en ok tahrik eden hikyelerden biridir. Mutlu bir iftle, arm gcnden istifade iin, mahalleye yuva yapm bir ift kumru arasnda paralellikler kurmaktadr. Anlatc bir bahar mevsiminde kitap odasn havalandrmak iin at penceresinden grd fakir ama mutlu bir aileyi anlatr. Kar bahede uursuz olduuna inanlan cad grnl bir kocakar ve iki katl bir evi vardr. Altta kendisi oturur, st kiraya verir. Yalnz kiraclar alt aydan fazla oturmamaktadrlar. Mutlu gen ift st katta kirada oturmaktadr. Birbirine k olan, alkan kadn ve siyah ince bykl, donuk benizli, 25 yalarnda kocas; evlerinde dikiilik yaparak geimlerini temin ederler. Anlatc bir yandan, onlar byle alyor, birbirini seviyor, akamstleri beraber gezmeye gidiyor grdke sevinmekte; bir yandan da kocakarnn onlara uursuzluu dokunacak diye korkmaktadr. nk kocakar btn gzelliklere kin duyan birisidir. Yamurlu bir gn gezmeden dnen gen ift

75 evlerine yamur suyu dolduunu grerek temizlemeye alrken bir talihsizlikle erkein eline pencere der. Artk parmaklarn kullanamadndan diki dikememektedir. Mutlu evlilik glgelenmi, zor gnler onlar beklemektedir. yice mali sknty dtklerinde erkein alt makineyi satmak zorunda kalrlar. alkanl, mutluluu, dzeni ifade eden makine satldktan sonra, btn bu olaylarn grld pencerenin perdesi bir daha almaz. Paragraf uzunluunda cmlelerin bulunduu hikyenin giriinde kadnn amar asmasn uzun uzun anlatt iirsel bir blm (yahut mensur iirden bir para) vardr. Bu giriten ve baharn, kumrularn, gnein tasvir edildii blmlerden hareketle yapacamz tespit, romantik bir dili olduudur (Uaklgil, 1317: 225). Kocakar tasviri Avrupa edebiyatndaki cad tasvirlerini artrr niteliktedir. Bu kocakary zaten tanr ve ondan bir hiss-i mehul [bilinmez duygu] ile galiba matem-akin [matem kark] eyleri ihtar eden [hatrlatan] gzleri iin, rkerdim. (...) O daima ince uzun parmaklaryla enesi bir taraftan arplm buruuk ehresiyle, gya ta iinden bir engt-i cehennemi [kt parmak] taklarak geri geri ekiliyor zannolunan ukur gzleriyle, btn karanlklarda dolaan bir sahire [byc] heyetiyle gayr-i mtebeddil idi [deimezdi]. irkin bir kahkaha-i istihza [alayl gl], siyah bir aibe-i adem-nma [yokluk izi] eklinde (...) titrek, buruuk yzl, ukur gzl, (...) bir nazar- siyah- husumetle [dmanlkla] bakan sima-y mehibi [korkun simas] vardr (Uaklgil, 1317: 225- 226). Halbuki bu topraklarda, yallar, zellikle yalnz yaayan ihtiyarlar sevimli ve cana yakn olurlar (kr: Altn Nine); byle olmasalar bile her halde yukarda resmi izilen bir cadya benzemezler kanaatindeyim. Evlilik konusunda yazar onlar tandm gn ne kadar mesut idiler (Uaklgil, 1317: 230) cmlesiyle, sonra olacaklar iin okuyucuya ipucu vermektedir yahut sezdirmede bulunuyor denilebilir. Hikyede gen kar koca ve kumrular arasnda karlatrma yaparak benzerlikler kurmaktadr. Kadn kocasnn aryan acyan sol kolunun iyilemesi iin outururken (...) tede hl kumru, uyuklayan eini uyandrmaa alyordu (Uaklgil, 1317: 236).

76 Ayrca Mkafat hikyesinde ska ve gereksiz kullanldn sylediimiz nokta iaretiyle biten bir hayli cmle bulunmaktadr ki noktalamalar, bu hikyede duygu younluunu gsteren iaretlerden biri saylmaldr.

Bir ir-i Hayalde on ikinci hikye olarak yer alan zdivaca Dman evlilik kurumunun yanl deerlendirilmesini eletiren bir rnektir. Anlatc (yazar) insanolunun doalln yaamas sonucu ortaya kan bu kurum hakkndaki dncelerini anlatarak arkadan ikna etmek istemektedir. Anlatcnn, evlilie hususi husumeti olan arkada Beyolunda gnn gn ederek yaamaktadr. (Beyolu elence lemleriyle bilinen bir mekndr, dolaysyla hikyenin ilk cmlesinde zikredilerek konuya hazrlk ve inandrclk noktasnda bilinaltn etkileme almas yaplmaktadr.) Ne zaman yann getii, artk evlenmesi gerektii, evliliin gzel bir hal olduu sylense evlenmemek iin bir sr bahane bulur. Bir zaman sonra fikrini deitirdiini, evlenmeye karar verdiini syler. Bu karar duyan, hikye kiisinin hayat tarzna da uygun bir mekn olan Beyolunun gen dullar, evde kalm kzlar etrafn sarar. Evlenmek deil elenmek isteyen bu evlilik dman, kitabna uydurup onlarn duygularyla oynayarak bunu bir elenceye dntrr. Anlatc her ne kadar arkadan ikna etmek iin aile kurumunun gzelliklerini gstermeye alsa da onun fikrini deitiremez. Yalnzlktan, insan etrafnda kaynaan hayatn iinde yes ile ezen o yalnzlktan, sizi btn kalbiyle, btn ruhunun kabiliyetiyle sevecek bir kadnn yannda geirilen saatlerin irinden, ipek kadar yumuak salarn sizin omzunuza koyarak mini mini hayatlarn baba kucana tevdi eden ocuklardan, sonra evden o kapdan girer girmez sizi bir mesut hava ile istikbal eden, her tarafnda sizin ruhunuzdan bir para ey uan bir evden (Uaklgil, 1943:140). Buna karlk, hakikat, belagatn [gzel szlerin] mlevven [renkli] iekleri altnda zor saklanr diyerek arkadann sylediklerini alayla dinleyen ve yalnzl, daha dorusu sorumsuzluu hayat prensibi olarak

77 benimsemi bir insan olan arkada, aileyi ve aile bireylerini yaplmam bir elbiseden dolay ehresini asan, alnmam bir oyuncaktan dolay saatlerle alayan kadnlardan, ocuklardan (Uaklgil, 1943:140) ibaret olarak grmektedir. Ellisini gemi, byklarn boyayan, salar aarm, gzlerinde snmeyen bir genlik parlts, hovarda (hibir kadn bir geceden ziyade sevdiime vakf deilim diyen), aile olmann kutsalln kavrayamam kii evlenip kendisini bir kadna balamak istememektedir. Bir hatra tarznda nakledilen hikyede (Uaklgil, 1943: 139) hareket asgari dzeye indirildii iin olay rgs youn deildir. Bu tarzda yazld iin otobiyografik motifler aramak ve yazarn bir hatras gibi dnmek yerine iyi gzlemlenmi, her noktas birbirine cevap veren mimari bir yap gibi grmek, eserin doru deerlendirilmesine yardmc olacaktr. Elbette yaanm olmas hususu da nemlidir ve dikkate alnmaldr. Ancak eser kendi kendini aklayamad zaman bu yntem denenmelidir. (Bu yntemle ilgili olarak daha fazla bilgi iin bkz: Moran, ?: 180).

Kadnn ezilmesi ve mutsuz evlilik konularnn ilendii Daire-i stintakta, grc usul evlilii tema olarak iler. Bir Hikye-i Sevdann drdnc hikyesi olan eserde grc usulyle evlendirilmi bir kadnn, kocasn ldrmesi kendi dilinden savcya aktarlmaktadr. Cinnet halinde kocasn ldren kadn, cinayet ilemeye sebep olan hali sorgu hkimine anlatmaktadr. On be yanda anne olmu, kocas tarafndan terkedilmi, ruhsal ve ekonomik yaps zayf gen kadn grc usulyle daha on drt yandayken evlendirilir. Kocas be ay sonra karsndan bkp baka kadnlara gitmeye balar. Nereye gittiini, nerede olduunu soran karsn dver. Hamile olduunu anlayan kadn, aralarnn dzeleceini mit ederek bu durumu kocasna syleyince beklemedii bir tepkiyle karlar. Adam, karsn sevmedii iin sen de ocuun da yerin dibine batnz diyerek kadnn btn umudunu kaybetmesine sebep olur.

Tanpnar tenazur diyor.

78 Kars, (kiilerinin ismi belirtilmeyen hikye oktur) kendi mcevheratn alarak kocasnn baka kadnlara gittiini ve oralarda kaldn kendi gzyle de grnce artk hayattan kopar. Annesinin mdahale abalarna da kar kar. ocuunu dourduktan sonra uzun sre kendine gelemeyen kadn, bir gece kapnn nnde sarho kocasyla annesinin tarttklarn duyar. Kocas ocuu almak istemektedir. Kapy krp beii kucaklad srada, kadnn kendisinin de nasl grdn anlamad bir makasla adam ldrr. Hikyenin vakas durgundur. Halit Ziyann cmleleriyle konumayan nadir hikye kiilerinden biri olan gen kadnn, kesik kesik syleyileri ve ruh halini yanstan ksa, hatta eksiltili cmleleri vardr. Sorgu hkiminin odasnda bulunduu iin metin diyalogdan olumutur diye dnlebilir, ancak sadece kadnn konumasndan yani monologdan meydana gelmitir. Dil yaln, cmleler basit, kelime hazinesi dar ve gnlk konuma dilidir. Dilin byle olmas hikye bakiisini daha gereki klmakta onun iinde bulunduu sosyal evrenin alglanmasn salamaktadr. Daha on drt yanda idim... Ne bileyim? On drt yanda dnya grmemi, evden kmam, validesinin yanndan ayrlmam bir kz ne bilir. Bana ite senin kocan olacak adam budur. Onu seveceksin demilerdi... Ben de sevdim (Uaklgil, 1338: 54).

Korkudan Sonra evlilik (zifaf) korkusunun anlatld bir hikyedir ve Bir ir-i Hayalin yedinci srasnda yer almaktadr. Zifaf korkusu evrensel bir olgu olmakla beraber Bat edebiyatndan dn alnma benzemektedir. ki samimi arkadan evlilik ve sonras iin konumalar vakay oluturmaktadr. thal mallarn Osmanl topraklarna snrszca girmeye balad (Bunu daha bu hafta Paristen aldk, en evvel size gsteriyorum, hanmefendi hazretleri! Uaklgil, 1943: 78) bir dnemi ve Beyolunda ii raklarla, kalfalarla, altn ve gmle dolu byk kuyumculardan biri olduu belirtilerek hikye kiilerinin ekonomik durumunu da yanstmaktadr.

79 On alt yalarnda, soluk benizli, sar-kumral sal, mini mini ehreli, ince bir iee benzeyen, gelin olmaktan korkan, ille de askerle evlenmek isteyen Belks ile arkada Handann dnleri olacaktr. On sekiz yanda, endieli ve iri siyah gzl, gr ve kark siyah kal, tatl bakl, daha evlenmeden eini kskanan, Handann ve Belksn eyizleri hazrdr. Biri air, dieri asker olan damatlara hediye almak iin anneleriyle beraber gittikleri kuyumcuda tesadfen karlarlar. Dn telandan yorgun den valide hanmlara hediye beendirmek iin dkkann btn alanlar seferber olmutur. Anneleri hediye beenmeye alrken, zengin olduklar darda bekleyen arabalarndan ve seyislerinden de anlalan bu kzlar dkkann bir kesinde mahrem bir sohbete dalarlar. Sohbetlerinin konusu zifaf korkusudur. Beni asl dndren ey, ilk saatler... (...) eer korkmayacak olursam onun byklarn ekerek, o korkun ba iki ellerimle tutarak... (Uaklgil, 1943: 82). Hediyeler beenildikten sonra giderlerken birbirlerine zifaf sonras mektup yazacaklarna sz verirler. Sonra birbirlerine yazdklar mektuplardan korkularnn yersiz olduunu anladklar grlmektedir. Asker damat igveysi gidecektir. Uzun boylu, siyah kvrck sal, siyah kvrck kalpakl, vakur, ciddi ehreli, uzun gr bykl, geni omuzlu, siyah eritli, ssl yeil elbiseli, parlak izmeli, dimdik vcutlu askerdir. Damat adaylarndan dieri ressam ve airdir. zellikle duygusal biri olduu belirtilir. Yar uykulu bekleen arabaclar; zel kyafetli dimdik durarak atlarnn gemlerini tutan seyisler; kuyumcuda alanlar; dkkan sahibiyle kesik kesik konuarak ve mhmel hareketleri ile sosyal ve ekonomik konumlarn hissettiren anneleri dier hikye kiileridir. ahs kadrosundan hi biri bulunduu noktada ereti olarak durmamaktadr. Dier bir syleyile hikye kiileri hayatiyet kazanm varlklardr. Hatta atlarn koklamalar bile unutulmam: (...) atlar ara sra koklatka huylanarak kiniyorlar., seyisleri ara sra dkkana manal nazarlarla bakarak intizarn skntsn esrardan [gizli eylerden] bahsetmek sayesinde gideriyorlar (Uaklgil, 1943: 77).

80 Bu ksa alntlar ayn zamanda konuyla balantl bir arm da sezdirmektedir. Evlenmek zere olan iki gen kz arasnda geen mahrem konumaya uygun olarak noktalarla biten cmleler ve anlatlmak istenenin havasna uygun slup da bu sezginin daha glenmesine hizmet ediyor. (...) Sonra iirlerden birini okurken ay teden kmaa balyor, sen yavaa szlerek... Handan glerek: airin dizlerinin dibine. Oh! Ne kadar tevazu, daha dorusu dizlerinin... (Uaklgil, 1943: 82). Bylesi nazik bir duyguyu anlatan ve konuyla temann btnletii bu hikye hem edeb, hem edepli olarak bu ekilde anlatlabilirdi; yani snrlar zorlamadan ve anlatmak istediini de anlatarak... Yazar bu manada baarldr.

Yazarn, yukarda anlanlardan baka konusu evlilik olan yahut evlilik konusunu da iinde barndran ve farkl temalar ileyen, Veznedar Muavini, kinci Nikah, Son ocuklar, zdivac- Mteyemmin, Meum Haber, Bitmemi Defter gibi hikyeleri vardr. Halit Ziya, evlilik ve aile konusuna dzenli, ocuklarna ve ailesine dkn bir ev reisi olarak bakar.

3 hanet, apknlk ve Namus Anlay Halit Ziya ahlaki endieler tayan bir yazardr. Buna dayal olarak hikyelerinde evlilik d ilikiler veya ihanet gibi aile kurumunu zedeleyecek davranlar grlmez. ayet varsa zendirmeden ahlaki bir ders vermek iin anlatlr. Genellikle erkein kadn aldatmas eklinde, meru olmayan bir ak mnasebetini anlatt hikyelerin sonunda kahramanna doru yolu gsterir. Erkekleri yoldan karan kadnlarn, terk edilmeye mahkum olduunu belirtirken onlara acdn hissettirir. Bu tema romanlarnda da grlr. Ak- Memnudaki Bihter, ihtiyar kocasna ihanet eder. Yazar realist tavryla bu davrann irsiyet ve evre artlarndan kaynaklandn belirtir. Bihter, ahlaki deerleri ciddiye almayan Firdevs hanmn kzdr. (Ali, 1994: 26)

81 Evlilik hayatnda, ok sk olamasa da, grlen arzalardan birisi ihanet, daha ok erkeklerin ihanetidir. Yazarn da bu durumu bir arza olarak algladn gryoruz. Elerden birisinin daha ok da kadnn sraryla evlilik hayatnn normal seyrine dnd hikyeleri vardr. haneti anlatan ele alacamz ilk hikye, Bir Yazn Tarihinde on nc srada yer alan kinci Nikahtr. hanet olgusunun anlatld hikyede, kadn azim ve srarl davranyla bataa dm kocasnn yuvasna dnmesini salamtr. Aslnda iyi kalpli olmakla beraber zayf karakterli ve yapt yanl kabul edip zr dileyecek kadar da erdemli birisi olan koca, alt yllk evli olmasna ramen bir baka kadna giderek ihanet etmektedir. Kars bunu hissetmekle beraber bir ey yapamamaktadr. Bir gn kadn uyarmak iin kimden geldii belli olmayan bir mektup-not gelir. Notta kocasnn kendisini hangi kadnla aldattn yazmakta ve fahienin adresini vermektedir. Bunun zerine akll ve elikten bir azmi olan kadn kesin kararn verir: Kocasn yuvasna ve be yandaki kzna tekrar kazandracaktr. Ertesi sabah kocasnn, kendisiyle aldatt kadna gider. Niyeti onun kadnlk, zellikle btn canllarda mevcut olan annelik tarafna seslenmektir. Fahie aldatlan kadnn sylediklerini dinler, ama kabul etmekte zorland iin konumasna istihzai bir hava vererek, siz de kocanza sahip kn benzeri bir tavrla hafife almak ister. Bu hararetli tartmalar kap aralndan dinleyen koca yapt yanln farkna varr ve karsndan af dileyerek ona ve ocuuna dner. Gelime blmnde hatralarla zaman zaman geriye dnlerin olduu bu eserde, ruhsal yapsnda dalgalanmalar olmakla birlikte tercihini aileden yana yapan baba, hikye balyla sylersek ikinci nikah yapan koca aslnda yazarn tercihini yanstmaktadr. Kocas kendisini aldatan kadnlara siz de kocanz tekrar kazann, siz de byle yapn diyen bir tavsiye havas sezilmektedir ki mesaj dier hikyelerine gre n plana kmaktadr.

82 Yazar, Bir aile anas sfatnn ulviyeti, nefsini bir ihtiram halesi iinde tutan bu kadn (Uaklgil, 1941:234) nitelemesiyle aileyi ve annelii tarif etmektedir. Bu tarifteki kelimeler yazarn aileye ve anneye kar tutumunu gstermektedir. ki kadnn karlamas ve karlatrlmas bu tespiti destekleyen bariz bir rnektir. Bu karlatrma biraz da temiz eine ve huzurlu yuvasna sahip olmayp ihanet iinde olan erkeklerin dikkatine yneltilmitir. O [fahie], birden, kocasn almaa gelen bu kadnda bir gzellik, kendisinin mensup olduu snfta grlmeyen, yalnz ismet sahibi [namuslu] kadnlara mahsus bir ulvi gzellik bulmutu. O [anne] da bu kary gzel buluyordu, (...) fakat btn hviyetinden [varlndan] souk bir hava uarak bu vcudun zerine lekeli karlar serpiyordu (Uaklgil, 1941:234). Yazarn hikyelerinin dili konusunda sylenen, hikye kiilerinin hemen hepsi Halit Ziya gibi konuurlar ve konuurken yaz dilini tercih ederler yargsn destekleyen en belirgin rneklerden birisi yle gemektedir: Daha hibir ey bilmeyen kzm bir de kzmz var, grseniz be yanda bir melek (...) (Uaklgil, 1941: 234) aklamas bir konuma cmlesi deildir. stelik muhatabna kzgnlk ve nefret ile konuan birisi kanaatimizce byle hitap etmez; her ne kadar karsndakinin annelik duygularn tahrik etmeye ynelik olsa da...

Konu ile temann akt hikyelerden birisi Solgun Demette drdnc srada yer alan Sevda-y Girizandr [kaan sevda] yasak ak balamnda ihaneti anlatr. Mektup tarznda ilenen hikye yledir: Kar kke yeni tanan hekim, komu kkn kznn kendisine glmsemesinden bir mana kararak k olur. Kz, bunu ilk bata holandndan ve uarlndan yapm olsa da yanl yaptnn farkna varr. Grebilmek umuduyla hekim geceleri kzn penceresini gzetler. Bu arada kzn hastalanmas hekimin kza daha yakn olmas iin vesile olur. Kza mektuplar yazp bir vesileyle ulatrr. Evli olan hekimin karsndan ve ocuklarndan uzaklatn fark eden kz, ona aile dzenini bozmamas konusunda mektup yazmaya karar verir. Hekimin, mektubunu okuduu

83 zaman her eyin dzelip eskisi gibi olacan, karsna ve ocuklarna dneceini umut ve tahayyl eder. Hikyeyi zetleyen bir epigraf ile balayan (Ah! Eer gerekse benden kanz- Verdi) eserde, dil ilk balarda biraz mizahi bir yapya mtemayilken sonralar merhametin hissedildii bir yapya kavuur. Halit Ziyann hikyelerinde ak, genellikle mutsuzlua sebep olur yahut vuslat gereklemez. Akn yceliini anlatmak iin byle bir yol izledii sylenebilir. Ancak evli erkein yasak akn anlatt eserlerinde sz edilen durumdan ok, aile kurumunu koruma adna byle davranmaktadr. Yazar ailenin kutsallna ve aile saadetine inanan bir aile babasdr. Doal olarak iinde daha youn bir atmay barndran (Meredith, 2000) yasak ak ve ihanet tahkiyeye msait bir olgu olmasna ramen, yazarn bu konuyu fazla ilemedii grlmektedir. Hatta hikyenin balndan hikye kiisi kzn bu sevdaya eilimli iken muhatabnn evli olduunu anlaynca tercihini aile saadetinin bozulmamasndan yana yapt grlmektedir.

Solgun Demette anlatlan baka bir yasak ak yani ihanet hikyesi dokuzuncu sradaki Uurumun Kenarndadr. Taraflarn ikisinin de evli olduu bu yasak ak ilikisinde, baba yine mutlu yuvasn tercih etmitir. Nurettin Rfk 30 yanda ve evli bir adamdr. Ancak izdiva biraz taravet-i iirini kaybettikten sonra aktan ayrlyor (Uaklgil, 1317: 177) diyerek evliliin ak ldrdne inanmaktadr. Bir gn yolda karlat davetkr bakl bir kadnla srf oyun ve elence olsun diye ilgilenir. Ancak elence olsun diye balad bu iliki aka dnr. stelik kadn da evlidir ve drt yanda bir ocuu vardr. Bu ak, Nurettin Rfknn kendini bir uurumun kenarnda hissetmesine sebep olur. Kars ve ocuklar iin de ok zlmektedir. Sonunda hatasn anlamtr ve k olduu kadnn yaknmasna aldrmakszn mutlu yuvasna geri dnecektir.

84 Yukarda ele alnan Sevda-y Girizandaki evlilik ve aile iin yaplan tespitler bu hikye iin de geerlidir. Yazar, evlilik ryasz, halecansz bir uyku ama ferih [neeli] ve mesut. Bence o uykudan ilelebet ayrlmamak icap ediyor diyor (Uaklgil, 1317:177). Yazar, bu hikyede gstermekten ziyade tahkiyeye dayal bir anlatm tutumu benimsemitir. Hikye kiileri de (bakii dahil) hayatiyet kazanamam figran olarak kalmlardr. Hikyenin ad, ihanetin sonucunun ne olacan sezdirmez, apak ortaya koyar. Yazarn, okuyucuyu ynlendirmeye hikyenin adndan balad nadir hikyelerinden biridir.

Bir Yazn Tarihinde ihaneti anlatan bir baka hikye Zevrakla Ebrudur. Kitabn beinci hikyesi olan, sadakatsizlii ve vefaszl ileyen bu hikye bir ift gvercin zerinden insanlar anlatmaktadr. Trk ve dnya edebiyatnda buna benzer saysz rnek bulmak mmkndr. retici bir amaca ynelik olarak ahlak dersi vermek isteyen fabllar bu anlayn bir neticesi olarak olumulardr. Leyla ve Mecnuna benzetilen Zevrak ve Ebru adl gvercinler bir davran biimiyle, onlar gzleyen kahraman anlatc sayesinde bilinmektedir. Zaten sz konusu olan insan davranlarnn birini de olsa gstermeleridir. Anlatc akrabalarndan birinin yanna matemini biraz unutmak iin gnderilmi bir gentir. Akrabas gvercin beslemektedir. Zevrakla Ebru birbirini seven iki gvercindir. Gvercinlerin sahibi, ilgin dnceleri olan akraba, eleri deitirerek farkl ve deiik yavrular elde etme hevesindedir. Zevrak ve Ebru da bu dnceye kurban giderek baka gvercinlerle iftletirilmek zere birbirinden ayrlr. Bir sre yeni eleriyle ilgilenmeseler de Ebrunun (diisi) zamanla alt, cilvelemeye balad grlr. Bunun zerine Zevrak verem olur ve lr. Anlatcnn Ebrunun davranndan hareketle, onun felsefesinde bir isabet var eklindeki aklamas ironik olarak deerlendirilebilir ve anlatcnn sonu ayrlkla biten bir ak yaad dnlebilir.

85 Hatra biiminde nakledilen ve romantizmi besleyecek bir meknda (Uaklgil, 1941: 105106) geen hikyede sembolik bir anlatm, romantik bir slup vardr. Einin sadakatsizliine urayan bir insann ruh hali anlatlmakta ve tahlilleri yaplmaktadr. Bir sabah Ebrunun kafesinde hayret edecek bir ey grdm: Ebru yeni knn azn pyordu. Nasl? Ebru, sen de ah mini mini kadn, sen de o sadakat yeminlerini unutan kadnlara benziyordun, yle mi? (...) Evet, Zevrak teverrm etti [verem oldu], hibir ey deil teverrm etti (Uaklgil, 1941: 110111). Hikye romantik unsurlar tamas sebebiyle bu kategoride

deerlendirilmitir (leri, 1975: 6). Ayrca yazarn hayvanlara kar duyarsz olmad sonucu da bu ve benzeri, hayvanlarn ahs kadrosunda yer ald hikyelerinden karlabilir.

Yazarn tema olarak ihaneti ve bundan dolay, sonucu intiharla biten bir ak anlatt hikyesi Malim Menalim (varm youm), Kadn Penesi adl kitapta drdnc srada yer alan hikyesidir. Hariciyeci ve hasta bir insann kavuulamam bir sevgiliye akn, tehisi konamam hastaln skntlarn, stanbul ile dnyann dier mamur ehirlerini karlatrmasn anlatmaktadr. Meslek olarak hariciyeci bir delikanl, evlerinin bulunduu

Bykadadaki gezintileri esnasnda gzel bir kz grr ve ona k olur. eitli yollar deneyerek binbir zorlukla grmekte ve mektuplamaktadr. Grmesi konusunda nne kan her zorluk sevgisini daha glendirir. Bu ak evlilikle balamak ve glendirmek dncesindedir. Kz da olan sevmekte ve senden baka kimsenin olamam diye sz vermektedir. Bu arada, malim menalim dedii sevgilisi Sermedin bir haftalna adaya tatil iin gelen teyze oluyla kendisini aldattn renen hariciyecinin dnyas yklr. Bu byk ykmla birlikte birinci defa olarak kara cierinin tehdidi altnda, onun strabyla ruhunun azabn birbirine mezcederek [kartrarak] Bykaday ve memleketi terk eder. Nice, Cenevre, Rio de Janerio, Karlsbad, Vichy... ehir ehir gezer. Doktorlarn tam tehis koyamadklar,

86 muhtemelen karacieri veya safrakesesiyle ilgili sonu lm olan bir hastala yakalanr. Hastalnn tehisi iin ve mesleiyle ilgili konsolos olarak epeyce lke dolatktan sonra, hastalnn ameliyat gerektirdiini renince mesleinden ayrlr ve stanbula dner. Ameliyatn sonunda muhtemel bir lm olduunu dnd iin, doup byd topraklarda, stanbulda hayata veda etmek istemektedir. Akraba ve dost olarak hi kimsesi yoktur: Evinin hizmetileri ve stanbul hari. Onu bekleyen bir kimse olmasa bile o kadar sevilen, o kadar zlenen stanbulu vard; onun karsna kacakt (Uaklgil, 1939: 41). Bir tren yolcuuyla stanbula gelir, bir hastaneye yatar ama son bir kez stanbulu ve Bykaday gezmek, grmek niyetiyle hastaneden kar. Bykadada sevgilisiyle bulutuu ve ihanetini grd yeri son kez grmek maksadyla giderken, tesadfen eski sevgilisini de yannda ocuuyla grr. O akam, mirasn evindeki hizmetilere brakarak bedeni ve ruhi aclarna son vermek iin Tesoro Mio (my treasure hazinem) adl bir vals eliinde intihar eder. Bu eser eliinde intihar ediinin sebebi vardr. Bir dnem Aday kasp kavuran bu vals eliinde sevgilisine evlenme teklif etmi o da kabul etmitir. Bu mzik eseri ve evlenme teklif ettii ortam yle tasvir edilmektedir: Ve vals, kvrak, bazen uh ve akrak, bazen baygn, ara sra niyazlar serperek, sonda birden taan bir etaretle fkrdayarak onlar namelerinin taltumuna [dalgalarna] sararken dnmee baladlar. Hibir kelime sylemiyorlard. Sonra birden o, artk zapt olunamayan bir ihtiya ile:Sermed!... dedi; bana zevce olmak ister misiniz?... Elbette... diye cevap verdi (Uaklgil, 1939: 66). Vaka geriye dnl olarak anlatlmtr ve hareketli bir yaps vardr. Hikye bakiisi konsolos, hasta, yalnz, vatansever, giyim kuamnda titiz, tertip ve dzen sahibi, zengin, krk yanda ama yaamaktan yorulmu bir ihtiyar gibi, akraba ve arkada olmayan merhametli bir insandr. Btn varl olarak grd yahut varlnn anlam diye deerlendirdii sevgilisi tarafndan ihanete uramtr. hanetin ykm, sevgisi nispetinde byk olmutur. Kendisini uzaklara atmtr. Emine ile Hasan onun ailesinden kalma

Ernesto Becucci (1845 1905), Brezilya?

87 hizmetileridir. O yokken evine bakmlardr. Ge evlenmi olmalarndan dolay tek ocuklar vardr: Orhan. Heybeli Deniz mektebinde okumaktadr. Yeil gzl gzel bir delikanldr. Hariciyecinin sevgilisi ve vekilharc dier hikye kiileridir. Vakann getii mekn geni manada stanbuldur. Araba ile son kez stanbulu gezerken birok semt ad geer: Dolmabahe, Beyazt, Topkap, Edirnekap, Yedikule, Alemdar caddesi... Vakann hatrlama biiminde olan zaman, yani ak gnleri Bykadada geer. Bykadadaki buluma yerleri olan tabii meknlardan bahsedilebilir. Dnyann dier gzel ehirleriyle stanbul karlatrlr ve plansz yaplamadan dolay ehrin gzelliini kaybettii vurgulanr. (...) sonra yeni alan geni caddeleri, bunlar doldurmaa balayan ve her biri baka ykseklikte, baka biimde bir irkinlik maheri kuran binalar grd: - Ne yazk! Ne yazk!.. diyordu; stanbulu gzellemee, yenilemee balarken her vakitten ziyade daha fena, daha acnacak, istemeksizin bir yangn daha olsa, bunlarn hepsini birden sprse!.. ve altndan nihayet medeni ve sanata layk bir ehir ksa!.. dedirtecek kadar gln ve ucube [irkin] buluyordu. (...) Bunu dnrken kalbinde derin bir ac duyuyor ve anlyordu ki bu haliyle stanbulu da sevemiyordu (Uaklgil, 1939: 52). O dnem, yazarn ehrin plansz bymesinden rahatsz olduu anlalyor. Bu rahatszln inandrc ekilde dile getirebilmesi iin dnyann bayndr ehirlerinde konsolosluk yapm bir hariciyeciye syletmesi makul bir seimdir. Dar mekn olarak Bykadadaki ev, hastane, intihar iin setii kendi odas gibi yerler anlabilir. Vaka hareketli bir mekn olarak trende balar ve bir blm stanbulu gezerken arabada devam eder. D zamann belirgin olduu hikyelerden biridir. Byk Harp (Birinci Dnya Sava), srasyla istibdat yllar, merutiyet [II.], harp ve mtareke, milli mdafaa yllar d zaman bildiren dnemlerin isimleridir. zaman on on be yllk bir sredir. yle bir hesap yaplabilir: Hariciyeci Sermede k olduu sralarda Orhan kk bir ocuktur, ntihar ettii zaman Heybeli Deniz Okulunda rencidir.

88 Bazen hatralara dnerek anlatld iin vaka zamannn (imdi ve gemi) kesitii yahut geriye atlad da olur. Hikyenin reel zaman gemie bir ereve vazifesi de grmektedir. Bu iki zaman, sevgilisine evlenme teklif ettii yeri son kez ziyarete gittiinde ve yapt zehirli ineler etkisi gstermee balaynca hikye kiisinin zihninde birleir. Halit Ziyann gemi zaman ve imdiki zaman birlikte anlatt bu hikyesi, tamamen hatra olarak anlatlan hikyelerinden farkldr. Hatra tarz hikyelerine, genellikle, tahattur ediyorum veya u kadar yl nce gibi ifadelerle balamaktadr. Hikyede o anlatm ve hkim bak as teknii kullanlmtr. zellikle intihar dnen bir insann son anlarn okuyucuya aktarmak iin bu bak as uygun bir seimdir. Vaka zaman zaman ztlk ve karlatrmalarla devam eder. Konsolos son kez stanbulu gezmeye ktnda yksek tahsil genliinin devam ettii bir kahveye oturur ve onlar adna sevinerek, onlarla kendi neslini karlatrr. Bu karlatrma ayn zamanda, bireysel olarak kendini genlerle karlatrma hem de kuak balamnda kendi kuayla genleri, lkenin iinden getii dnemleri ve skntlar etkileriyle anlatmaktadr. Genler spordan, filmlerden, bazen derslerden, fakat hepsinden ziyade sevda hikyelerinden bahsediyorlard. (...) Erkek ve kz, birbirine karp selamlaan, tek tk szlerle, ufak akacklarla glerek, balanp zlen, en ve yaamaktan bahtiyar ocuklard. Oh!.. Bu ocuklar, evet bahtiyar, serbest yaamak, cierlerinin olanca kuvvetiyle havay yutup damarlarnda daima tazelenen bir kanla her gn biraz daha diri, biraz daha grbz olarak varlk denen nimetin btn lezzetini doya doya tatmak komak yemek, oynamak ve hususiyle, hususiyle sevmek, sevilmek saadetine en geni lde mahzar olan bu ocuklar, bu ocuklarn gnele dolu, cvl cvl kaynaan dnyas... Bu dnya, onun kendi neslinin kara gnlerle yla yla siyah bir dvar eklinde gzlerinin nne dikilen bedbaht mrden ne kadar, ne kadar uzakt, ne kadar baka bir eydi. Ve bu fark bir kere tayin edince zihninin iinden kendisinin ve kendisiyle beraber nesline mensup genliin hayat birbirini kovalayan levhalarla geiyordu (Uaklgil, 1939: 57 58).

89 Halit Ziyann hikyelerinde mzikle ilgili ok sayda terim, mzik aleti ismi, mzik ile ciddi olarak uraanlarn bilebilecei durumlar vardr. Bunun ounluunu da Bat mzii ile ilgili olanlar oluturmaktadr. Hikyenin sonundaki intihar eden adamn duygu ve dnceleri yazarn kendi kurall ve ssl cmleleriyle verilmitir. Halbuki mantk silsilesi, neden sonu ilikisine gre dnme yetisi kaybolmu; yava yava gelen bir lme maruz bir insan anlatan cmlelerin, sayklama biiminde veya kesik kesik, eksiltili cmleler halinde olmas, gereki anlatmna daha ak bir katk salar. Bir leitmotiv gibi kullanlan balk muhtevay tam olarak yanstyor. Hikyenin temas olarak belirlediimiz ihanete ahit olmas yle anlatlmaktadr: Onlar, ikisi yan yana, teyzesinin oluyla Sermed, birbirine sokulmu, sk skya, omuz omuza burada, arabalarndan ufak bir tereddtle inmilerdi. O zaman Sermedin ona delalet ederek [yol gstererek] o mahfi [gizli] keye kadar gtrdne ahit olmutu. (...) lk nce bunu pek tabii bulmaya alt. Nihayet iki karde ocuklar bir seyran yapyorlard. (...) Lakin bir zaman geldi ki buna imkan kalmad. Laterna yine o valse balamt. (...) Vals sona yaklamak zere idi, tam o dakikada, bunu vuzuh ile, sarahatle [aka] grmt, onlarn dudaklar birleti Uzun uzun ptler. Sermed kendisinden esirgedii [evlendikten sonra dedii] dudaklarn izin bir buse ile ona vermekte tereddt etmiyordu...Gzlerinin nnde sanki bir cihan ykld (Uaklgil, 1939: 75). Can kadar sevdii bir insan kendisini hayal krklna uratarak ak acsnn bedeni bir straba da dnmesine vesile olmutur. Oh!.. O gece?.. Onu nasl geirmiti. Ve birinci defa olarak karacierinin tehdidi altnda, onun strabyla ruhunun azabn birbirine mezc ederek rpnd (Uaklgil, 1939: 76).

Konusunu apknlk, ihanet ve aldatlmay kabullenme gibi karmak bir ilikinin oluturduu hikye Bir ir-i Hayalde beinci srada yer alan Bir Seyahat Sahifesidir. adann Gevezelikleri adyla alt hikyeden oluan seri hikye adann seyahat izlenimlerinden ve maceralarndan oluur.

Laterna (talyanca): Kolu evrilerek alnan, sandk biiminde bir tr org.

90 adann apknlnn anlatld bu hikyede, kadnn ihaneti ve kocann bile bile aldatlmaya katlanmas gibi birbiriyle balantl durumlar sz konusudur. adan Avrupa gezisi srasnda talyaya uramtr. Floransada Arno nehri kysnda bir pansiyona gider ve pansiyonu beenmez. Tam dnmek zere iken yan odada 25 yalarndaki gzel talyan kadn grr. Gzel gzl, kk ehreli, zarif, apkn bir pansiyonerdir. Onun davetkar baklarn fark edince kalmaya karar verir. Seyahat rehberinin grlmesi gerekir dedii yerleri tespit ederken kafasnda komusu gen ve gzel kadnla beraber geirecei gnleri tasarlamaktadr. Kadnn kendinin iki kat yanda, sa ve byklar boyal, ksa boylu, gbekli, bir kitapnn yannda katip olarak alan, muhtemelen cinsel sorunlar olan bir kocas vardr. adan onlarn evliliklerinde yolunda gitmeyen bir eylerin olduu dncesinden hareketle bundan yararlanmak iin kocasyla tanp dost olmaya karar verir. Kocann alt kitapya urar birka kez ve bir akam onlar akam yemeine davet eder. Konuma esnasnda uzak yerlere ziyarete gitmek niyetinde olduunu syleyerek kadnn kendisine elik etmesi teklifi iin ortam hazrlar ve bunu kocaya teklif ettirir. Uzak yerlere gidiyoruz diye kaamaklar yaparlar. Bu arada adan kocann durumuna da iten ie zlr. Misafirliinin bitmesine yakn, bir gn evde kalmaya karar verirler ve kocaya yakalanrlar. Kocasnn kendine bir ktlk yapacandan korkar ama bu yakalanla birlikte renir ki kocann her eyden haberi vardr. Acma duygusu nefrete dnr, hatta kadndan da nefret etmitir. Meknn yurt d olduu bu eserde yazarn, talyaya gidilince mutlaka grlmesi gereken yerler olarak Pitti ve Uffici kkleri, Medici mezarlar, Sfalco manastr, Caschine mesiresi, Vinciliana atosu gibi yerleri okuyucuya tavsiye ettii anlalmaktadr. Ama konunun ruhuna uygun olarak burada dar mekn pansiyon, hatta pansiyonun bir odasdr ve tesadfen seilmi bir mekn deildir. Olaylarn anlatld mekn da bir yaz gecesi Erenkyde bir kkn bahesidir. Kahraman dili yine yazarn dilidir. Zaman zaman kelime dzeyinde biraz apknca bir anlatmla okuyucuyu konuya hazrlamaktadr. (...) henz

91 ya yirmi, byklar henz bir ok kadnlarn ryalarn gcklayacak kadar uh olursa...(Uaklgil, 1943: 53). adann apknlna bahane olarak kar koca arasndaki ya farkn anlatndan ve kocay tahlil ve tasvir ediinden bu beraberlikte yolunda gitmeyen bir eyler olduunu sezinleriz. Yazarn bizi getirmek istedii nokta ve bizim ahit olmamz iin hazrlad son, kocann bilerek aldatmay kabullenmesi durumudur. O, taze iein genliine tesliyet [teselli] bahetmek iin boyal salaryla byklar yarm asrlk yan (...) gbeini kaldrmaktan yorgun (...) onun [kadnn] yle bir yry, bu herifin yannda yle bir makhuriyet [kahrolmuluk] ile genliini srkleyii vard ki (Uaklgil, 1943: 56). Konu ve temann birbiriyle btnletii apknlk, aldatlma gibi Trkede farkl kelimelerle ifade edilen, gnlk hayatta da hikyedeki gibi irendiren bu durum btn insan topluluklarnda ho grlmeyen bir olguyu anlatr: Aldanmaya rza gsterme. adan bu durumu renince hem kadndan hem kocadan irenir. Aldatma, aldatlma insann olduu yerde mmkn bir davran biimidir ama bu ekli hibir toplumda kabul edilebilir bir tarz deildir. Hem artma unsurunu en sona brakmak hem de bu olgunun etkisini artrmak iin hikyenin sonuna kadar yazar okuyucuya aka bir ey sylemez. Hizmeti kzn imalar, kadnn kocas hakkndaki sorulara glerek cevap vermekten kanmas... Ancak durum akla kavutuunda byle bir son iin hazrlk yapld anlalr. Kadnlarn bir eyi istediler mi elde etmeleri durumunu yazar adann dilinden yle anlatr: Kadnlarn ryalarn gcklamaya gelmez, onlar o kadar karmaa meyyaldirler ki (...) Bu mahluklar iin istemek ne demek olduunu bilirsiniz a, bir eyi istediler mi, o ey olmu demektir (Uaklgil, 1943: 53).

Halit Ziyann, ihaneti (daha dorusu ihanet suizann veya korkusunu ve bu korkuyu hastalk derecesine vardran bir kadn) anlatan bir baka hikyesi kitaba adn veren ve ilk srada yer alan Solgun Demettir. hanete uradn zanneden evhaml bir kadnn annesine yazd bir mektuptan oluan hikye yledir:

92 Tahsilli, sigara tiryakisi ve karsn seven bir aile babasyla be yllk evli olan, zaman zaman ihanete urad zehabna kaplan bir kadn, kocasnn antasnda bir demet solgun meneke bulur. Bundan hareketle kendini ikna edecek bir hayli akl yrtmeden sonra bu sefer kocasnn kesin aldatt kanaatine varr. Ancak kocasnn evet seni aldatyorum diyecei zann ve korkusuyla, bu phesini onunla da paylaamaz. Kendi kendine gelitirerek evham halini getirdii bu duyguyu, ocuu annesiz kalmasn diye onun hatrna yok saymaya karar verir. Evlilik hayatnda daha ok kadnlarn yakalandklar tuzaklardan birisi aldatlma/ihanete urama endiesidir. Sonucunun genellikle evhama vard bu endieli ruh halini yazar ihanete uram/uradn zanneden prototip bir kadnda tasvir ve tahlil etmitir (Uaklgil, 1317:9 11). Genelde tabiatn insan zerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini gsteren, zelde byle bir ruh halindeki insan olumsuz etkileyecek rzgarl, frtnal, souk bir k gecesi yazar mektubu kadn. Bu gece tasviri, yazarn, kelimeleri, elinde sihirli bir g gibi kulland hikyelerin bata gelenlerindendir. Darda rzgarlar cenk ediyorlard. Pr-tehevvr [fkeli] ve galeyan bir denizin velvele-i eninine [iniltisine] benzeyen bir uultu karanlklar iinde sakl bir afet mehib bir ninni sylyor gibiydi. Ara sra uzaktan mteki bir kpek phesiz uluya uluya geen rzgarlara ban kaldrarak baryordu (...) Gya birden camlar krlacak, pencereler paralanacak, ieriye siyah bir hava, bu meum gecenin siyah nefesi girerek (...) (Uaklgil, 1317:3-4). Bir evham hastasnn yazd mektuptaki gece tasvirinde, italik yazlan kelimelere dikkat edilecek olursa hem onun ruh yaps ak seik ve hem de yazarn dili (kelimeleri) kullanarak izdii resim grlr.

Namus konusunun ilendii hikye ffet lsdr. htiyar Dostta on beinci srada yer almaktadr. Hikyecilik teknii asndan Halit Ziyann

a- Yazar kitabn banda bu yazlara makale hikye yahut hikye eklinde makale demek de mmkn, fakat hi ho deil. Bunlara bir ad koymak mutlaka lazmsa o himmeti okuyanlara brakmak

93 ok gerisinde kalan bu hikye namus ve iffet lsnn zaman ve zemine gre deiebileceini anlatmaktadr. htiyar Dost ile kahraman anlatc birlikte yrrken etekleri rzgardan rpna rpna gelen iki gen kz grrler (Uaklgil, 1937:151). Bunun zerine ahlak, namus, namusluluun ls gibi deer ve anlaylarn alara gre deiebileceini syleyen htiyar Dosta, kahraman anlatc itiraz eder. Evet deiebilir ama bir ls olmaldr. Zaman ve meknn belirgin olmad, hikye kiilerinin bir varlk gsteremedii bu hikyenin bal konusunu yanstmaktadr.

4 Evlat ve Anne- Baba Sevgisi


ocuklar herhalde insanlardan ziyade severim. H. Ziya

Yazarn, zerinde hassaslk gsterdii tema ve konulardan birisi de evlat ve anne baba sevgisidir. Bu ivazsz garazsz sevgi ycedir ve karlksz olduu iin byktr. Cemil Yenerin belirttii gibi, romanlarnda nemli bir yer tutan bu konuya hikyelerinde sk rastlanr (Lekesiz, 1997: 53). Bu balamda baz hikyelerinde bahsettii konularn kendi hayatnda izdm olduunu yine yazarn kendi ifadelerinden reniyoruz (Uaklgil, 1969:457). ocuk sevgisi, Uaklgilin yklerinin temel esi durumundadr. Yaznmzda ocuk zerine en ok eilen, yklerinin ekseni yapan yazarmz Uaklgildir. O ocuklarla ilgili yklerinde bir yazar olmaktan karak bir baba kimliine brnr, yrekleri szlatan bir duyarlkla onlarn yannda yer alr, onlara elini uzatr ve bize, o gne dek el demedik ocuk dnyasnn kaplarn aar (Dizdarolu, 1975: 56).

en muvafk bir are olacaktr, demektedir. Byle bir tavsiyede bulunmas hikyelerdeki didaktik hava ve ekonomik ve dier toplumsal konular ele al sebebiyledir. b- Hikyelerin ortak noktas hikye kiisi htiyar Dostun hemen hepsinde ahs kadrosunda yer almasdr. htiyar Dost Halit Ziyadan bakas deildir (Huyugzel, 2004: 102); hikyecilik terimleriyle sylersek yazar szn htiyar Dosta emanet etmitir. c- Hikye teknii ve hikyeciliin ikinci palanda kald; zaman, mekn hatta ahs kadrosunun belirgin olmad bu kitapta aslolan fikirlerin paylalmasdr.

94 ocuk sevgisini anlatt hikyelerinden birisi Son Levhadr. Ressam bir babann ok sevdii kznn resmini yapmasnn anlatld hikye Aka Dairde on birinci srada yer alr. Ressam olmay ok istemi ve bunu baarm krk yalarndaki baba karsn kaybetmi, kk kzyla yalnz kalmtr. Kzn kimseyle paylamay dnemeyecek kadar ok sever. Ona hem annelik, hem babalk, dadlk, hocalk yapm; hayatn ona adamtr. Kz onun biricik mutluluk kaynadr. Elendirmek iin onunla oyunlar oynar, kr gezmelerine, Adalara, Fenere gider. Kkken ona yetebilen baba, kz bydke ne yapacan dnmeye balar. Bu sevgi biraz bencilce bir sevgidir. nk evlenmek gibi, k olmak gibi sebeplerle kendinden uzaklar diye bir korkuya kaplr. Bunu nlemek iin sanata kabiliyeti olan kznn btn dikkatini resme yneltir. Neredeyse onu fanustaki bir iek gibi korumak ve saklamak ister. Bu arada iri mavi gzl, altn sars sal, Bonaklara benzeyen kznn isteine uyarak onun Bonak kz kyafetiyle bir resmini yapmak ister, ancak modellik yapan kznn yorulmas sebebiyle yapm daha sonraya ertelenen resim yarm kalr. Kz da annesi gibi aniden lnce Bonak kz kyafetli resmi tamamlamak ressamda bir tutku haline gelir. Kznn yzn hatrlayamad iin sene, bu durumun bunaltan skntsyla yaar. Baheye defnettirdii kznn mezarn sk sk ziyarete gitmekte, onunla sanki dertlemekte ve konumaktadr. Gittike beden ve akl sal bozulmaya balamtr. Bir gece ay nda, bir ilhamla kznn yzn hatrlar. Sabaha kadar resmi tamamlar. Tamamlad resmi, kz zannedecek kadar akl saln kaybetmitir. Sabahleyin hizmetiler ressam, bozulmu bir Bonak kz resminin altnda (...) boylu boyunca yere dm bulurlar (Uaklgil, 1935a:96). Bir resmin yaratl srecine de tank olduumuz bu vakada ressam, gnln ssleyen kzyla adeta hissen btnlemi, onunla ayn istek ve arzular yaamaktadr. Kzna kar hissettii, aslnda biraz hastalkl bir sevgidir ama kzn ok sevmektedir.

Yazar kendi hikyelerini sadeletirmeye bu hikyeden balamtr. (Uaklgil, 1935a: 79).

95 Biricik saadeti ondan ibaretti. Yalnz onun iin yaar, yalnz onu dnrd. (...) O tamamyla mesuttu, onun iin kz varlndan, phe edilemeyen, cismen, maddeten mevcut bir saadet hkmnde idi (Uaklgil, 1935a: 86 87). Hkim bak asyla ve paragraf uzunluunda cmlelerle yazlan hikyede vakann gidiatna dair sezdirmeler vardr. O gn ufuklarn mehul bir noktasnda bir musibetin frsat bekleyen gz alm, irkin bir nazarla kendisine dikilmiesine btn dolatklar yerlerde bir eza, arkalarndan bakan bir dman gznn hain takibi var gibiydi (Uaklgil, 1935a:91). Baln ierii yanstt, diyalogun olmad, tamamen anlatma dayal bir eserdir ve beklenmedik bir sonla bitmektedir.

Ana baba sevgisini anlatan bir baka hikye Solgun Demette altnc srada yer alan Krk Oyuncaktr. Hasta bir ocuu, anne-babasnn btn imkanlaryla salna kavuturma abalar anlatlmaktadr. Evlendikten sonra uzun sre ocuklar olmayan bir kar kocay mutlulua kavuturan bir ocuklar olur. Artk hayatlarnn merkezinde bulunan ocuklaryla oyunlar oynayarak bir yl kadar mutlu bir ekilde yaarlar. oka nezle olan ocuk bir gn yine hasta olur. Ailesi yine nezledir dncesiyle nemsemez. Bu sefer hastal nezle deildir ve ciddi bir rahatszlktr. Btn mutluluklar, ocuun bu aresiz hastalndan dolay bitmitir. ocuk aladka bir ey yapamamann eziklii altnda bunalan anne- babann aklna ocuu doktora gtrmek gelir. Tp dertlerine derman olamamtr. ocuk nefes darl (tknefes) rahatszlna yakalanm, nefes almakta hatta anne, baba demekte zorlanmaktadr. Bir gn doktordan gelirken ocuun istedii karnna basnca glen bir oyuncak alrlar. Bu oyuncak gldke ocuun durumuyla ztlk tekil etmektedir. Artk iskeleti km bu ocuun yasn tutmaktadrlar. Yazar gszler, zellikle ocuklar sz konusu olunca tarafszln koruyamaz. Akam st babas gelince her vakit baba!... nidasyla onu selamlayan latif sesi bu defa skut etti (Uaklgil, 1317:116).

96 ocuun doumundan bir yana kadar olan zamann anlatmnda zetleme tekniinin kullanld hikyede psikolojik tahlillerden ziyade ocuu iyiletirme abalarnn tasviri vardr. Acy [acyor] anne ibaresi bir leit-motif olarak kullanlmtr. Hikye unsurlarndan ok tesellisiz bir acy anlatan (Tansel, 1940) bu eser, anne babann aresizliini okuyucuya gstermektedir.

Yukardaki eserlerden biraz farkl olarak burada ele alnacak olan hikye, sevgiyi karlkl olarak; hem ocuun ebeveyne hem de onlarn ocuklarna sevgisini anlatmaktadr. Bu hikye ay Fincan adn tamaktadr ve Bir ir-i Hayalde on nc srada bulunmaktadr. irkin ve veremli bir kzn iyilemesi iin babasnn yapt fedakarlklar ve lmn anlatan eserin olay rgs yledir: Grd facialara alamayan bir doktor olan Ahmet Hasnun bir vapur yolculuu srasnda derdini paylaacak birisini ararken kahraman anlatc ile karlarlar. Veremli bir kz iyiletirmek iin yapt evlilii anlatr. ri bir ba, uzun, siyah kll kalar, geni bir az, bann bykl ile ters orantl sivri yzl irkin bir kz, bu irkinlii sebebiyle verem olmutur. Kznn verem olduunu ve neden olduunu bilen baba, doktoru muayeneye arr. Doktor kzn kendi hastaln bildiini ama kimseye belli etmek istemediini fark eder. Ahmet Hasnunu uzman bir hasta tavryla karlayan kz, derdini sadece srda dadsyla paylamaktadr. Aslnda evdeki herkes hastal bilmekte ama belli etmemeye almaktadr. Doktor tedaviden aciz kalnca onunla evlenmek istediini syleyerek moral vermeye alr. Hastaln ailesine bildirmek istemeyecek kadar dierkam (sencil) olan kz bunun bir oyun olduunu bilir ve fakat srf annesi ve babas onun mutlu ldn grsnler diye kabul eder. Annemle babam beni msterih oldu zannetsinler, bu bana kafidir. Benim istediim de onlarda byle bir zan brakmaktan ibaretti... (s. 163)

97 Ana baba ile ocuu arasndaki iliki, aileyi hatta toplumu ayakta tutan ve kar ilikisine dayanmayan bu saf ve dierkamca duygu, sevginin hakikatine bir aynadr. Yazarn sevgi temasn ilerken verem konusunu ne karmasnn ve uzun uzun anlatmasnn (Uaklgil, 1943:154 155) sebeplerinden birisi; hikyenin iinde kalarak sylersek, ebeveyn ve ocuk arasndaki bu saf sevgiyi anlatrken, lm acsn, ana babann aresizliini btn plaklyla gstererek okuyucuyu ikna etmek istemektedir. Hikyenin dna karak sylersek o dnemlerde ok yaygn ve tedavi edilemeyen hastalklardan verem konusuna dikkat ekmektir diye dnlebilir. Verem ve veremlilerin anlatld ksm (hikyenin te biri kadar) uzun gzlemler sonucu edinilebilecek kanaatlerden olumaktadr. Bunu da bir doktora anlattrmas uygun bir seimdir. Ayrca yazarn kelime hazinesinin geniliine bir rnektir. Balkta kullanlan ay fincannn (tekil olarak) sembolik bir arm vardr. Doktor evlenme teklif ettikten sonraki bir zamanda babas hasta kzna gm bir ay fincan alr, hasta buna ocuk gibi sevinir. Fakat dadsna, babasnn tek bir tane alna hayret ettiini syler. Sanki oynanan oyunun farknda deilmi de gerekten evlenecekmi gibi dndn ve iki ay fincan gerekeceini ima eder. Buna ok sevinen baba bir tane daha alr. Olayn bu ekilde cereyan edii ve anlatm tarz okuyucunun zntsn artran bir ilev gryor. (...) benimkini kryorum, bunu da ona gtr. Benden bir yadigar, bir kran burhan [iareti] olarak bunu dolabnn bir kesine koysun ve syle ki tertip ettii oyundan dolay mteekkirim, ama kendim iin deil (Uaklgil, 1943:162). Ben anlatml hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Yine veremli, kk bir kzn serencamnn anlatld baka bir hikye Onu Beklerkenin sekizinci hikyesi olan Hikye Deildir. Daha bala baklr baklmaz, gereki sluba bir gnderme olarak deerlendirilebilecek bir bal vardr.

98 Fakir bir aile Surdibinde fakir bir evde ama mutlu bir ekilde yaamaktadr. Hikyelerini, nasl ve ne zaman tantklarn bilmediimiz zengin hanmefendiden reniriz. Drt kiidirler: ocuklarn ok seven anne ve baba; sarn, ince, yeile alar gzl, uzun kirpikli, sevimli, temiz, saf, babasnn kahvesinde alan, sln gibi, on alt yandaki, ilkokuldan sonra okuyamam, mahalleli tarafndan sevilen Kemal ve hikyenin bakiisi clz, kavruk, iri mavi gzl, daima hznl hissi veren on drt yandaki, yana gre geliememi hasta kzcaz Sabire. Fakir ama mutlu bir ekilde yaayp giderlerken gnden gne zayflayan kzlarnn hastalnn verem olduunu renirler. Doktor temiz hava, bol gne ve iyi bir beslenme rejimi tavsiye etmitir. Komular gda konusunda yardmc olurlar, hatta bol bol getirirler. Mezarlkta da bol gneli bir yere yatrrlar. Tedaviye cevap sadedinde bir deiiklik yoktur. Sabire yakaland hastalktan kurtulamaz ve lr. Mekn olarak, fakirlii btn plaklyla ortaya koyacak ekilde ailenin yaad evin uzun ve detayl (Uaklgil, 1935b: 76 77) tasvirinin anlalabilir bir taraf bulunmaktadr. Ancak mezarlk, acaba okuyucuyu lm dncesine altrmak ve sonu sezdirmek iin mi hikyede yer almtr? stelik ulu, geni, en ve atr mezarlk olarak tasvir edilir. Yazar, mezarl hayatn iinde bir mekn olarak m dndrmek istiyor? nk mezarlk evresinde oturanlar, oraya kr lemi (piknik) yapmaya giderler. Dier hikyelerinde hastalar Msra Rodosa gnderirken, bu hikyede ailenin ekonomik yapsna ve yaadklar hayata uygun gneli bir mezarlk kesinde yatrmaktadr. Soyut ile somutu mezcederek vermek Halit Ziyann tahkiye etme metotlarndan biridir ve ustalkla yapmaktadr. Talih byle dnmedi, o saadeti onlara brakmaa mnasip bir i nazaryla bakmad.(...) o harap atnn zerine yle bir mthi yumrukla iniyor ki, at kecek ve altnda kalanlar bir daha balarn kaldramayacaklar (Uaklgil, 1935b:76).

99 Yazarn, nkteli, dnceli, insafl, anlayl hikmetle konuan, duygusal ve zengin Hanmefendiyi, szc olarak setii anlalmaktadr. Bu eserde, fakir aileye, ocuklarna, evladn kaybeden anne babaya acmay salayacak belirgin bir dil kullanmaktadr.

ocuk lmnn anlatld bir baka hikye Son ocuklardr. Solgun Demette on altnc srada yer alan hikyede drt ocuunu da kaybetmi bir anne babann, daha ok da annenin dram anlatlr. Temas ocuk sevgisi olan bir hikyedir. On alt yllk evli bir kar koca doan drt ocuklar da lnce artk ocuk yapmamaya karar verirler. Sanki kendilerini brakp gitti diye ocuklarna da krgndrlar. Her ikisi de zlmekle beraber, bir ocuk sesi duyduunda hznlenen anne, acsn yattrmak iin ieri girer, dar kar, mutfaa, baheye gider, kuyudan su eker ama acsn yattramaz. Bu acy hafifletmenin tek yolu ocuklarndan kalan eya bohasn ap onlardan kalanlar sevip koklamaktr. ocuklarnn mezarn ziyarete gittikleri bir seferinde ki her yl en az bir kere giderler annenin mezarlarn bana gl fidan dikme teklifini, alnr gerekesiyle baba reddetmektedir. Sonra dnr ki neden baheye dikmesinler. Bu dncesini uygulamak kastyla drt tane gl fidan alr ve baheye dikerler. Hepsine de bir isim verirler: Osman, hsan, Ferhan, Vicdan. Bunlar son ocuklardr artk. Bu hikyenin en kayda deer zellii ocuklarn kaybetmi bir annenin duygularn gereki bir ekilde verebilmesidir. Acl bir annenin psikolojik tahlilleri (Uaklgil, 1317: 283, 285) ve zellikle ocuklarndan kalan eyalara dokunurkenki tasvirleri hikyeyi baarl klan etkenlerden biridir. Bu bohann karsnda evvela ellerini srmeyerek, sonra yava yava dokunmaa cesaret bularak dnrken drt ocuunu birbirine kartrrd. (...) O zaman ldrarak, artk her eyi unutarak, alayarak, boularak bu biare eyleri hrn elleriyle alr, skar, basar, srr, per, koklar, onlar ruhuna sokmak, evet, o ruhunun boluunu bunlarla doldurmak isterdi. Lakin o boluk dolmazd (Uaklgil, 1317: 284 -285).

100 Halit Ziya eserlerinde karamsar olmakla sulanr. ledii konular alt alta sralandnda yzeysel bir bak byle bir kanya gtrebilir. Ancak yazarn yapt hayatta sahip olunanlarn deerinin bilinmesi gerektiini vurgulamaktr. Hi kukusuz Halit Ziyann savunduu ey hayattr; onun zevkleri, tutkular, heyecanlar. O, hayatn kendisine tutkundur. Hayat zorlatran, yok sayan tm dncelere, tutumlara kardr. Yazdklaryla adeta hayatn nn amaya alr. Bu nedenle onu hayata ve insanlara ksm, karamsar bir yazar olarak nitelemek yanlgdr (Tosun, 2006b).

Kaybedilen ocuklarn konu edildii Son ocuklarn aksine Bir Hikye-i Sevdann ikinci hikyesi olan Emel-i Meyusta [umutsuz arzu], bulunamayan, daha doru bir ifadeyle sahip olunamayan ocuk/lar sz konusudur ve onlarn sevgisi anlatlr. mrn ocuk beklemekle geiren adamn hikyesi yledir: ocuklar ok seven bir adam, arkadann madem ocuklar bu kadar ok seviyorsun, o zaman evlen tavsiyesi zerine zellikle ocuk sahibi olmak iin evlenir. Aradan yeteri kadar sre getii halde ocuu olmamtr. Her gn hanmnn onu sevindirecek bir haber vermesini bo yere bekler. Beklemekten yorulunca doktora bavurmak akllarna gelir. Ama doktorlar da bir are bulamaz. Artk kar koca ocuk sahibi olmaktan umutlarn kesmilerdir. Bylece yaayp giderler ama grdkleri her ey onlara ocuk zlemini duyurmaktadr. yle ki adam her gn iten gelip kahvesini ierken soka grebilecei cumbaya kar ve okuldan dalan ocuklar seyreder. Hatta ev bile lisan- hal ile haniya babasnn czdanndan [antasndan] arlm kurun kalemle benim sine-i mcellama [cilal gsme duvarlarma] gemi resmi yapacak ocuk? (s. 25) demektedir. Kocasnn ocuk zlemini dindiremediinden dolay iin iin zlen hatta kendine kzan kadn bir evlatlk edinmeyi dnrse de konuyu at kocas bunu istemediini belirtir. Aradan yllar geer, yalar krk gemitir. Birbirini seven kar koca, biri lnce dierinin yalnz kalaca dncesiyle birbiri iin endielenmektedirler. Bir gn kars hamile olduunu syler. Sevincinden ne

101 yapacan bilemeyen adam doacak ocuun ihtiyac olacak malzemeleri hemen alr, hatta adn bile koyar: smet. Sonradan anlalr ki kadn yalanc hamiledir. ok anlayl, karsn krmaktan ekinen adamn bekleyiini anlatan u satrlar, ocuk zlem ve sevgisinin onun ruhunda ve zihnindeki karln vermektedir. Her gn eve girdike gen karsnn yznde bir emare-i meserret [sevin iareti], bir bearet-i validiyet [annelik mjdesi] arard; fakat aylar, seneler geiyor, bu izdivacn semere-i matlubesi [arzulanan meyvesi] hala kendisini bekletiyordu (Uaklgil, 1338: 21). Kars da onun kadar dnceli ve anlayldr. ocuunun

olmamasnn onun psikolojik durumundaki etkisi grlmektedir: Babalk emelinden bu derece meyus grdke, kars, bilaihtiyar [istemeksizin] bedbahtisine [kt talihine] sebebiyet verdiinden, onu mesut edecek bir eyin mahrumu braktndan, nefsine bir sahib-i cnha [kabahatli] sfatyla bakar, onun yannda sklr, bir ocuk lakrds etse alamak hevesini duyard (Uaklgil, 1338: 22). Geriye dnl olarak anlatlan bu hikyede vaka i zaman yirmi yl kadar uzun bir sredir. D zaman konusunda da d kyafet olarak fes, setre, arakyye bir ip ucu olarak deerlendirilebilir. O anlatmyla vakas verilen hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Yukarda ele alnan hikyeler evlat ve ana baba arasndaki sevgi ve balla daha ok ebeveyn tarafndan ve ebeveyn bak asyla bir yaklamdr. imdi incelenecek hikye bunun tersi bir bakla, bir ocuun nazarnda babann yerini anlatmaktadr. Onu Beklerkenin onuncu hikyesi olan Byk Adam ocuun baba alglamasndaki dnm anlatmaktadr. ekingen, sosyal ve ekonomik konumu zayf baba bir dairede katip olarak almaktadr. Eve geldii zaman belki yorgunluktan, belki

Daha ok dervilerin giydikleri ynden yaplm bir eit klah. ( Ferit Develiolu)

102 dnemediinden, ocuuyla hi ilgilenemeyen babay, ocuk yar-tanr gibi deerlendirmektedir. lk nce babasna kar duyduu ey, sevgiden daha ok bir ekingenlik, bir rkmedir. Zengin bir konan beslemesi olarak babasyla evlenmi bulunan annesinin, evin dnda iinin olduu bir gn ocuk babasyla i yerine gitmek zorunda kalr. Orada babasnn, alayc, bencil, anlaysz i arkadann yaptklar alayl muameleleri grnce gzndeki yar-tanr baba hayali, balon gibi sner. Ama kanyla canyla bir insan babaya kavumutur. Bu kavumann tadn karr; o akam daha nce hi oturmad babasnn kucana yerleir. Bir ocuk asndan, bir byk olarak babann, alglan tarzna iyi bir rnek oluturan Byk Adamda, ocuun duygular hkim bak asyla (ki bu bak as bir ocuun zihnini grmeyi salamak iin uygun bir seimdir.) gereki bir ekilde verilir. ocuun babay deerlendirme tarz prototip bir alg biimidir. Fakat o zaman babas iin hibir vakit duymad bir sevgi ile yrei dolarak uykusundan uyand [daha nceki halinden aykt], ve akam o eve dnnce, cesaret etti, yanna gitti, birden kucana atld, iki kollaryla babasnn ban kavrayarak yzn yzne srd, pt, ve birinci defa olarak babasnn kokusunu duydu (Uaklgil, 1935b: 100). Ksa bir zamanda (yirmi drt saatlik bir sre) olup biten vakadaki meknlar ahslarn konumunu yanstacak ekilde verilmitir. Annenin davranlar sosyal konumuna (besleme) uygundur. Sanki kendi evinde (nceden kalma bir alkanlkla) hizmeti gibidir. Babann alt dairedeki arkadalaryla ilikilerinin anlatlmas hikyede kilit bir grev ykleniyor. nk ocukla babann bulumasna yahut ocuun babay gereki bir gzle grmesine sebep bu sahnedir. Yazar, baz hikyelerinde olduu gibi bu hikyesinde de Franszcaya benzeterek say sfatna uygun olsun diye ismi de oul yapmtr (ki kollaryla gibi).

103 Yukarda sz edilen hikyelerin hepsinde ocukla anne baba arasnda sevgiye, merhamete dayal bir iliki biimi vardr. Bu eserde ise bir babann kendi ocuuna kar sevgisizlii, merhametsizlii grlr. Sevgiyle ilgili bu balk altnda ele almay uygun bulduk. Sarho bir babann kzn zorla altrarak onun emeiyle geinmesinin anlatld Hayat- ikeste [krgn hayat], Solgun Demetin nc hikyesidir. Fakir grnl, kk gzl, ufak azl, sivri ince bir burunlu, sb ve szgn ehresi ile mtenasip, uzun boylu, ksz kz zel dersler vererek geimini salamaya ve babasnn iki parasn kazanmaya almaktadr. Yamurlu bir gnde yorgunluunun da etkisiyle yanl tramvaya biner. Yanl bindiini anlaynca, kahraman anlatcnn beraber gitme teklifini, nce tereddt etse de baka aresi olmadndan kabul eder. Beraber kpry geerlerken birisine alma ihtiyacnn basksyla hayatnn zorluundan ve bu zorluun annesinden miras kaldndan, annesinin de lmeden nce sahneye ktndan ve mzik retmenlii yaptndan bahseder. Yol arkadann, geimsiz ve tembel babay da dnerek evine brakma teklifini kabul eder. nk gven duymutur. Ama art niyet arayan sarho baba yle dnmemektedir. Baba pezevenk ruhlu, genlie aslmak isteyen bir ihtiyardr. Daha nce sahnesinde, karsnn ark syledii kk bir kahve iletirken kars lnce bu ii brakmtr ve kzn yatl okuldan alarak zorla zel ders vermeye gndermektedir. Bu iyi niyetli davrann arkasnda baka sebepler arad iin kendi kzn amiyane tabirle pazarlamaya kalkar. (K fena bulmadnz galiba s. 74). Bunun zerine ok sinirlenen kahraman anlatc, sarhou dvmek isterse de yapabilecei bir ey yoktur. Kza sabr ve mutluluklar dileyerek ayrlr. Kzn yaad zor hayat, ruhsal durumu, babasna kar duygu dnyas ve babann kzndan esirgedii merhamet kzn u cmlelerinde apak grnr: te o zamandan beri benim iin berbat bir hayat balad. (...) hayat mektebin penceresinden baka bir yerde grmeyen on alt yanda bu ocuu validesinin brakt dersleri dilenmee gnderdi. O vakit komak vazifesi bana intikal etti. imdi kouyorum, Tarabyadan Makrikyne

104 [Bakrky], skdardan Beyoluna bitmez tkenmez seferlerle kouyorum... Fakat niin kouyorum, bilmiyorum, bana koacaksn diyorlar, ite o kadar... (Uaklgil, 1317: 69 70). Vakann bir blm hareketli ve dar mekn olarak tramvayda gemektedir. slubun realist olduu ve hkim bak asnn kullanld bu eser, meknn gereki ve ayrntl bir tasviriyle balar. lk paragraftan ve tramvayn, atlarn, arabacnn, biletinin i karatc tasvirlerinden olumsuz, insan bunaltan, kt bir eylerin olaca anlalmaktadr. Kandilin donuk camndan bir irkab- mnir gibi akan pis ziyaya tutarak okuyordu (Uaklgil, 1317: 53). Giri blm hikyenin karamsar havasn yanstmaktadr. Kullanlan kelime ve tamlamalardan bir kayla rneklendirebiliriz: zahmet, donuk, irkab [irkef], pis ziya [k], buulu, kamlayan yamur, kapal, intizar- medid [uzun bekleyi], amurlu tahtalar, sisli camlar, mlevves [pis] ziya, hazin, mell, yorgunluktan krlm, mell-engiz [hzn veren], ezilmi, ypranm, sefil, bedbaht, saral bir rperti ... (Uaklgil, 1317: 4344). Bu kelimeler okunduunda, henz kzn hayatna dair bir ey sylenmi deil. nce anlatlacak olana dair bir atmosfer iziliyor. Yazar olumsuzluu yanstaca durumlarda kelimeleri ok ustalkla seer. Halbuki lm, veremi, veremli kz, kavuulamam ak anlatt hikyelerinin bazlarnda kelimeler buradakilerden daha sevimlidir. Diyaloglarn teki hikyelerine nispeten ok olduu bu eserde son paragraf mantk asndan kendi iinde elikili grnmektedir. Hi zannetmem ki mutlu olabilsin dedikten hemen sonra, bu zavall retmen kz rengarenk ieklerle donanm bir arabada mutlulukla glmseyerek saa sola el sallayarak gezintiye km olarak tahayyl etmek, anlalmaz bir durum gibi gzkmektedir.

5 Kaynvalide ve E Basks Yazarn az saydaki hikyesinde olsa da iledii tema ya da ele ald konulardan birisi, kaynvalidesinden bizar kalan yahut kars karsnda acziyete den erkeklerdir. Bunlardan inceleyeceimiz ilk eser, Bir Hikye-i

105 Sevdada on birinci srada bulunan Veznedar Muavini adl hikyedir. Tema ile konunun akt eserde karsnn isteklerini karlayabilmek iin ar derecede borlanan Msy Epaminondasn hikyesi yle anlatlr: Hikye bakiisi olan Msy Epaminondasn zmirin uzak bir mahallesinde oturduunu kahraman anlatcdan reniyoruz. Bir kars ve bir ocuu vardr. Sabahlar ie erkenden oluyla beraber gelirler ve ocuk okuluna oradan gider. Kars karsnda acze den erkekleri ve hastalk derecesinde tertipli olanlar temsil eden bir tiptir. Bir bankada veznedar muavinidir. ri burunlu, geni omuzlu, gbekli, krmz yzl, gururlu ve azametli grnmek isteyen, tertipli ve dzenli bir insandr. Aslnda zayf, aciz, karsndan uzakta iken daha huzurlu olan, aycdan bor alacak kadar dm (borlanm) bir insandr. Sabahlar ie gelince stndekileri paltosu, atks vesaire karmas, sigara ve kahve imesi bir trendir yahut bir sabah ayini gibidir (s. 166). zerindeki kyafetlerin eskiliini temsilen paltosunun bilinmez kanc ka u teebbs-i mukavemeti mphem (Uaklgil, 1338:165) diye karsnn kyafetleriyle bir karlatrma da yaplmaktadr. Cimri zannedilecek kadar tutumludur, nk karsna para yetitirememektedir. Kars gen olamayan ama gzel, k bir hanmdr. Gzel apkalar, ipek fistanlar, uha etekler giyer. Yoku bilmez, anlamaz, irret, agzl, tabiri caizse kocasn esir alm bir kadn tipidir. Gen deil ama gzel ayrntsyla Msy Epaminondasn ona olan zaaf konusunda ip ucu verilmitir. Bu kadn bir gn iyerine kocasn ziyarete gelir. Ziyaretinin sebebi zaten ar derecede borlu olan kocasn, tekrar bor almaya zorlamaktr. Msy Epaminondas tekrar aycya bavurur. ayc bor vermek istememesine ramen ncekileri kurtarabilmek iin mecburen yine verir. Msy o gece evde kavga olmayacandan emin rahat ve huzurlu bir ekilde iinin bana dner. Bir mevsimlik zaman kapsayan bu hikyede yazar ben anlatm biimini kullanmtr. slubunda ayrnty anlatma baat zellii olan Halit

106 Ziyann, bu hikyesinde daha fazla bir ayrnt verme gayreti vardr. Bu ayrntlarla hikye kiisi ve hareketleri somutlayor. (...) elini uzatp kibrit kutusunu alr, tamamyla aarak en sakat ve krk kibrit HANGS (vurgu bana ait-HA) ise onu alr, kazaya uratmamak iin eliyle siper yaparak sigarasn yakar (...) (Uaklgil, 1338:168). Dikkati eken husus, hangi soru kelimesiyle, cmlede bir arama, aranma duygusunun hissediliyor ve hareketin grlyor gibi olma algsn vermesidir. Halit Ziyann hikyelerinde tiplerden ok kendi yaratt kiiler vardr. Ancak burada bir tipin zelliklerini ressamn portre izimiyle vermitir. Bu tip iin, yazarn Veznedar Muavini hikyesi o hatralardan yadigar tayan yazlarmn balcasdr. aret etmek lazmdr ki o hikyede sz edilen ahs ve onun maceras srf hayal mahsuldr, (Uaklgil, 1969: 287) aklamasndan hareketle Dimitri Decipris arasnda benzerlikler kurulmutur. Bahsedilen hatralar gz nnde bulundurarak u sylenebilir ki benzerlik sadece zmirde oturmalar ve erken kalkmalardr. ahsiyet olarak tamamen farkl zellikler gsterirler. Halit Ziyann aklamasnn ikinci cmlesinde dikkat ekilen husus, sadece bankadaki tecrbe ve gzlemlerinden istifade ettiini belirtmesidir.

E basksn anlatan bir dier hikye Onu Beklerkende yer alan Eski ve Yeni adl hikyedir. Halit Ziyann ucu boanmaya varan geimsizlii anlatt ve baln ierii ksmen yanstt hikyesi Eski ve Yenidir. Onu Beklerkenin nc hikyesi olan ve geimsiz kadnn eski ve yeni kocasn anlatan eserin vakas ksaca yledir: Hac Zeynel Efendi annesiyle beraber sakin sakin yaayp giderken komularnn ve annesinin srar zerine emsa hanmla evlenmitir. Evrak memurluu yapmaktadr. ine gidip gelirken bir gn trende eski hanmnn yeni kocas Hafz Tayyip Efendi ile karlarlar ama birbirini tanmazlktan gelirler. Eski koca yenisini bir yandan tetkik ederken bir yandan da onun adna zlmekte, kendi adna sevinmektedir. emsa hanm gibi geimsiz,

107 zorba bir kadndan iyi ki ayrlmtr. Bu karlamalar zaman zaman ayn ekilde devam eder. Ara sra karlatklarnda skntl grd Hafz Tayyip Efendinin, bir keresinde zerinde bir rahatlama, bir sevin havas grr. Hac Zeynel Efendi anlar ki boanmlardr. Birbirini tanmyormu gibi sil batan tanrlar. Hocann fkrasndaki gibi ikisinin de eekten dm bir hali vardr. Geimsizliin ve her kocasnn kendinden boanmay bir kurtulu sayd emsa Hanm lm bir kazaskerin karsdr. Sultan sarayndan rak kma, varlkl, sar sal, mavi gzl, pembe-beyaz tenli, zorba, bencil, biraz erkek dkn, 40 50 yalarnda, malvarlna gvenip etrafndakilere hkmetmeye alan bir kadndr. Kadn varlkl ve despottur. Erkei bir koca veya bir yol arkada gibi deil de sahip olunacak, hkmedilecek, erkekliinden yararlanlacak bir nesne gibi grr. Bu manada emsa Hanm bir tiptir. Onun, malna gvenip kocasna zulmeden karakteri yle anlatlr: Asl koca o deil emsa hanmd. (...) emsa hanmn btn tavr ve edas, yksekten syleyen sesi, emir veren nazar, konaa, sofraya, hizmetilere mnhasran [zellikle] nefsine ait tasarruf hakkn her vesile ile ima ve tekit eyleyen hali, hatta kocasna ev eyasndan birine temellk [sahiplik] ediyorcasna (...) mtegallibne bir istibdad vard ki en sabrl ftratlar isyana sevk ederdi (Uaklgil, 1935b: 31). Vakann byk bir blmnn i konumayla verildii hikyede yazar emsa hanm anlatrken zneldir. Tktrmaktan baka akln bir eye ermiyor (Uaklgil, 1935b: 33) hakaret cmlesinin arkasnda yatan asl nedeni eski kocann u i konumasyla reniriz. htiyar kazaskerin koca konanda insan sadece horul horul uyuyunca byle olur (Uaklgil, 1935b: 33). Bu cmleler boanmayla neticelenen kk drmeye veya alay etmeye neden olan durumu (kadnn erkek dknln) gstermektedir.

Yazarn Solgun Demette on drdnc srada yer alan ve kaynvalide basksn anlatan hikyesi Mektup Parasdr. Bir arkadaa yazlan mektup tarznda kaleme alnan hikye, kimsesiz bir kzn kaynvalidesinden grd olumsuz muameleleri anlatmaktadr.

108 Hikye bakiisi, okulda renim grd bir srada on be yalarnda iken annesi lmtr. Kimsesiz kald iin okulda bir sre belletmenlik yapar. Annesiyle beraber yaayan, yalca ve zengin bir erkek tarafndan zellikle kimsesiz diye tercih edilerek okul mdiresinin de iyi niyetle araya girmesiyle evlenir. Her evlenen insan gibi, onun da evlilikle ilgili gzel hayalleri vardr. Ancak kayn validesi her iine mdahale ettiinden evinin kadn olup kendisini ailenin bir paras hissedemez. Kayn validesini sevmedii iin, sevmek istemesine ramen kocasna da snamaz. Kendi evinde hizmeti gibidir. Isrc bir dili olan kaynvalide bencil, yalanc, riyakar bir kadndr. Bu arada gelin hamile kalr. Hamileliin ve ocuun kendine gzellikler getireceini danmadan ummaktadr bu durum ama bu mjdeyi ne verdii kocas, annesine karar karsnda yapmas gerektiine

veremeyecek kadar annesine bamldr. Kaynvalide ise durumu renince ilk tepkisini, kendini nceleyerek, demek babaanne oluyorum eklinde belirtir. Bu mdahalelerden dolay gelin ocuuna kar kendini bir stanne veya dad gibi hisseder. Aslnda itaatkar birisi olan gelin saygl davranmaktan vazgemi, artk aralarndaki husumet su yzne kmtr. Kaynvalide kar komunun kzyla olunun cilvelemesine zemin hazrlar. Niyeti, evindeki kimsesiz diye tercih ettii gelinden kurtulup olunu onunla evlendirmektir. Neticede bir namus iftirasyla evden uzaklatrlr. Gzlemci bak asyla hayatn acmaszln gereki bir bakla aksettirme abasnn olduu bu eserde anlaysz iki hikye kiisi vardr: ayn yapdaki ana ve oul. Anlaysz, bencil, gelini ezmeye alan, olu ile gelini arasnda problem olsun diye her trl yola bavuran, mfteri ve mrai bir kiilik. Bana sarahaten [aka] ilan- husumet [dmanlk] etmi olsayd bu derece muzdarip olmayacaktm. O yle bir kadifeye benzer idi ki ipek tylerinin arasnda kk kk inelerin msemmim [zehirleyici] dilleri srmak iin frsat bekler, kzm, civanm, elmasm hitaplaryla halamak iin imkan bulur, methederken itirazlar yapar, tasvip ediyor grnrken muaheze [ayplama] eder, glerken alatrd. Bilsen ne ikenceler ektim (Uaklgil, 1317: 253 254)

109 Oul ise ka yanda olursa olsun annesinin her szne harfiyyen uyan, kiisel bamszl gelimemi ana kuzusu tabir edilen bir kiiliktir. Olaylar, bu anne ve oulun mali durumlarn belirtmek iin seilmi dar mekn olarak kkte ve yaklak yllk bir srede gemektedir.

6 Soyaekim ve Akrabalk Balar Halit Ziyann ele ald konulardan bir dieri aile ii ilikiler kapsamnda deerlendirmeyi uygun bulduumuz soyaekim ve akrabalk balardr. Bilindii gibi soyaekim ve ortam natralizmin nemli kuralndan (Gker, 1982: 61- 62) ikisini oluturur. Dolaysyla soyaekim ve ortamn insan zerindeki etkisini ilemek, yazarn benimsedii edeb akma uygun eserler vermesi anlamna gelmektedir. Kadn Penesinin ilk hikyesi olan Kadn Penesi adl ve Natralizmin efi Zolann romanlarn (Nana, LAssomoir) artran eserde, hafifmereplii ayrla sebep olmu, bir kadnn hikyesi anlatlyor. nc dost (hikye kiilerinin isimleri olmad iin anlatmda kolaylk olsun diye byle adlandrdm) ruhen gzel, fizik olarak irkin, kararsz, bedbin, irkinliinden dolay gvensiz, sevilme al eken iyi bir insandr. Arkadalarna gre, onu tanynca sevmemek mmkn deildir. Ancak kadnlarla lfet edip evlenememitir. Sonunda stanbulun hususi bir snfna mensup halkn tand uh ve cezbeli bir kzla evlenir. Bu kz zengin iken fakir dm bir ailenin ortada kalm, onun bunun yannda bym pek gzel bir kzdr. Zolann Nanasna benzer bir hayat anlay vardr (s. 5). Bu hrsl kadnla evlendiini duyan herkes ona acr. Zaten evlilik de uzun srmemitir (alt ay kadar). Kadn kendini tek insanla snrlayamaz, yani tek iekle bahar olmaz dncesindedir. Ayrldktan sonra kadn yine barlara der, eski kocas da her gn onu seyretmeye ve imeye gider. nk
nc kural zamandr. Kadn Penesi hikyesinin sonundan hareketle, Ama hikyesini byle bitirmekle Halit Ziya ideolojik sylemin (bir genelleme olarak) geerliini sorgulam olmaz; onu derinliinden yoksun brakr cmlesiyle zetlenebilecek bir deerlendirme iin bkz: skender Savar, teki Halit Ziya adl yaz.

110 onunla beraber yaamak erkekte bir saplant haline gelmitir. Okuyucu bu hikyeyi dier iki arkadan, bahsedilen arkadalar iin anlatcdan yardm istemesi sayesinde renir. Kahraman anlatc yardm istedikleri akamdan geriye dnl olarak anlatr vakay. Yetime tarznn, insan getirdii noktay gstermek gibi natralizmin nl kural soyaekime bir gnderme vardr. Geri burada sz konusu olan evre ve yetime artlardr. Ama sebep sonu ilikisi burada da grlmektedir. Aka ifade edilmeyen ancak onun bunun yannda bym olma sezdirmesiyle, evrenin onun zerindeki etkisini belirten yazar sonra da kzn geldii yeri stanbulun hususi bir snfna mensup halkn tand nitelemesiyle belirtir. Artk evre artlarnn elinde bir oyuncaktr. (...) bu kadn, bir gn gzelliinin zevklerini etrafa, una buna, her yolunun zerine tesadf edene, lsz, saysz savurup serpebilmek iin onu brakm. (...) Hemen her gece onun sabahlara kadar oynayp elendiine, iip ldrasya gldne ahit olurlar, sonra artk elence saati bitince unun bunun kolunda, kim tesadf ederse o erkein vcuduna yaparak, kp gittiine dikkat ederlermi (Uaklgil, 1939: 5 6). Gstermeden ziyade anlatmn youn olduu yani Halit Ziyaya zg tasvirlerin yok denecek kadar az bulunduu bu hikyede, belirgin ve hikyenin atmosferine uygun mekn olarak kadnn takld bar vardr ve zaman belirgin deildir. Balk, ierii yanstyor ve arm yoluyla hikyenin sonunu anlatyor.

Yine Kadn Penesinde yer alan ve soyaekimi daha belirgin bir tema olarak ileyen bir dier hikye Saklanan Dmandr. Doktor brahim Demire imzasz mektuplar gndererek nankrlk yapan delikanly konu alan hikye ksaca yledir: brahim Demir, beyin ve sinir hastalklar doktorudur ve kendi alannda aratrmalar yapmaktadr. Dostu, merakl felsefe retmeni smail Akyrek ile ok iyi anlamakta ve ok gzel sohbetler yapmaktadrlar. brahim Demiri rahatsz eden bir durum vardr: ftiralarla dolu tehdit mektuplar almaktadr. Bunlar okumadan yrtp atar. Bir tesadf sonucunda, bu mektuplar yazann,

111 slale olarak tand ve kk yandan beri gzlemleme imkan bulduu, okul semesinde ve ie yerletirilmesinde katksnn olduu ve daha nemlisi slalesinde ruhi hastalklar olan, doktorun ara sra da para yardm yapt hukuk rencisi bir gentir. Saklanan dman adyla zikredilen uzun boylu, geni omuzlu, dolgun kara kal, temiz giyimli, hukuk rencisi ve bir hukuk brosunda alan ruhen hasta olduu sylenen bir gentir. Sylenen diye zellikle vurgulamamzn sebebi kahraman anlatcnn okuyucuyu hasta olduuna ikna edememi olmasdr. Bir bahe olarak tabii meknn ve bir sohbet vakti kadar zamann teknik unsurlar asndan bir ilevselliinin olmad bu hikye mahit anlatc bak asyla verilmi olmasna ramen, kurgusu okuyucuyu ikna edemeyen bir eserdir. Soyaekim gibi etrefilli bir konu olunca ikna etmek daha zordur. Vakann gstermeden ziyade anlatma dayal olmasnn ve natralizmin yukarda bahsedilen teorisini ispat arzusunun bunda etkisi vardr. Dier bir syleyile tezli bir hikyedir. Balantl olarak doktor brahim Demirin kendisine imzasz mektup gnderen genci tesadfen renme sahnesi de inandrc deildir.

Soyaekimle ilgili bir dier hikye Hepsinden Acda ilk srada yer alan ve kitaba adn veren Hepsinden Ac adl hikyedir. Konusunu Galip Ferruhun karlksz aknn oluturduu hikye ylece zetlenebilir: Galip Ferruh apkn, romantik, aceleci bir ruh haline sahip, zengin, hep yakasnda iekle dolaan bir delikanldr. apkndr ama bu sefer, annesi kt yola dm ve nesebi gayri sahih bir kza k olmutur. Annesine ve kzna bir ev tutar ve birlikte kalmaya balar. Bu arada sarn, ince ve pek gen olan kzn, paras iin kendisiyle birlikte olduunu anlar. Geimsizlikten ve kza zaafndan dolay, kahraman anlatc, teselliyi zehirli ilalarda m aryordu (s. 11) veya zaafnn devasn tehlikeli ilalarda m aryordu (s. 13) gibi cmlelerle uyuturucu kullandn ima eder. Kza

112 kar zaaf olmasna ramen, geimsizliklerinin temel nedeni olarak grd annesini veya kendisini tercih etmesini ister. Kz annesini tercih edince ayrlmaya karar vermesine ramen fikir deitirerek evlenir ve balayna giderler. Frtnal bir gnde sandalla gezmeye kmlar ve kaybolmular mizanseniyle kz boarak ldrr. Cinayetin sebebi kzn annesini tercih etmesi gibi grnrse de asl sebep namuslu bir hayat vaat edildii halde annesinin yolunu tercih etmesi ve bu davrannn kskanl krklemesidir. Geni zamana yaylm vakas hareketli ve dzenlidir. Zamann geni bir sreyi kapsad (baharlar, yazlar, klar, hazanlar geer) eserde zellikle mekn (ili, Tnel, Taksim, Tepeba, Galatasaray) hikye bakiisi Galip Ferruhun evlenmeden nceki yaantsna uygun geni meknlardr. Yetime artlarnn kiinin kaderini belirlemesi olgusunu bu hikyede de grmekteyiz. Annesi kt yolda olan bir kz da kendisine yardm eli uzatlarak gzel ve temiz bir hayat sunulmasna ramen tercihini annesinden grdnden yana yapar. Galip Ferruh bu kz daha tamamyla amurlara bulanmadan kurtarmak, uurumlarda son bulacak tehlikelere kar korumak (Uaklgil, 1934: 9) ister ama anlar ki, o sevmiyor, hatta hi sevmemi (Uaklgil, 1934: 10). Kadn Penesindeki hikye kiisinin edilgenliine kar, Galip Ferruh, yapt yanl bile olsa etkin bir konumu tercih etmitir. Bu durum, kiilerin nceki yaaylaryla ve hayat alglaylaryla da uyumlu bir tutumdur.

Akrabalk balarnn anlatld bir hikye Bir ir-i Hayalde on altnc srada yer alan Dn Evinde adl eserdir. Bir dn evinde, dnden sonra yalda ve ayn odada yatmak zorunda kalan birbiriyle akran akraba kzlarn muzipliklerinin anlatld hikye ksaca yledir: Olay rgsnn ok hareketli olduu ama okuyucunun aklnda, kzlarn muzipliklerinin kald ki zaten olay rgs bu muzipliklerden

113 ibarettir denilebilir hikyede, hcre-i zifaftan uzakta bir odada birlikte

kalan kzlar, uyumak iin yattklar halde gece boyunca birbirini uyutmazlar ve uyumamak iin ellerinden geleni yaparlar. Kk kzn gelin gibi sslenmesi ve siz kime varyorsunuz, kk hanm sorusuna Bey babama varyorum efendimli cevab neelerini iyice artrr. Ancak, sinirlilii herkese bilinen ve kendisinden ekinilen ev sahibi yengenin uyarsyla sesleri kesilir. Hikye kiilerinin isimlerinin verildii ve ahs kadrosunun geni olduu hikyelerden birisidir. Ruhsal derinlikleri yoktur ama hemen hepsi karakter olacak kadar tantlmlardr. Naciye, Seniha, Safvet, Makbule, Betl, Neyyir, Behice, Gzide; hepsi farkl karakterde ve hepsinin deiik huy ve zellikleri vardr. Bir gece yars geen bu olay, zaman asndan isabetli bir seimdir. nk ayn ya grubu ve samimi insanlarn (veya akrabalarn), hepsi ayn yerde kalacaklarsa ve sevinli bir olay yaanmsa yatmadan nce mutlaka byle bir patrtnn kopmas sradan bir durumdur; sradan olduu kadar da insani bir durumdur. Halit Ziyann hikye kiilerinin Halit Ziya gibi konutuu bilinen bir olgudur. Bu hikye istisna cmlesindendir. Yine, bu kiiler aile ii ilikilerde olsun, samimi arkadalar arsnda olsun sizli bizli, efendimli konuurlar. Bu tr hitap tarz ve konuma, nezakete uygun olmakla birlikte sosyo-kltrel staty de yanstr. rnek, Alinin Arabas hikyesinde Alinin annesi (bir kyl kadndr) Ne susuyon Ali der, niin susuyorsunuz Ali deil. Neslin devamnn arzu edilmesi gibi, akrabalk balarnn gl olmas, akrabalarn ok olmas da arzu edilir bir durumdur. (Geri kentte bu ilikilerin yerini ayn eyi paylaabilen arkadalklarn almas gibi bir dnm yaanmaktadr.) Bu ba, bizim toplumumuzda batl toplumlara gre daha ok deer verilen ve srdrlmesi iin aba harcanan bir sosyal iliki eklidir. Geni bir aile evresinde byyen ve yetien yazarn, akrabalk ilikileri balamnda, hikyeleri daha ok ekirdek ailenin bir habercisi gibidir ve bunun bir izdm vardr.

114 B BATI HAYRANLII VE BATILILAMA DNCES 1699 Karlofa Anlamasyla balayan ve 1839 Tanzimat Ferman ile resmileen Avrupa karsnda yenilmilik duygusu ve ilk balarda tekniine olan hayranlk (Tanpnar,1988: 37 73), zellikle edeb alanda Servet-i Fnun edebiyatyla yaygnlamtr. Halit Ziya da bu hayranln bir hedef haline dnt yllarda ve Franszcay erken yalarda renmesinden dolay batl kaynaklar aslndan okuyarak yetimi bir ediptir. Servet-i Fnun nesli iinde Avrupay her ynyle en yakndan tanyanlarn ve eserlerine aksettirenlerin banda Halit Ziya gelir (Kerman, 1995: 6). Servet-i Fnun be sene yaayabildi. (...) bu ksa mrnden ortada bir hakikat kald ki en hayrl tesiri o olmutur: ark? Pekl, belki pek zengin bir gemi!... Fakat gelecek Garbndr; gemie kran borcunu onu hor grmemekle deyerek Garba yrmek suretiyle Trk kendi varlna kar ilerleme iini yapmaldr (Uaklgil, 1969: 437). Konuyla ilgili hikyelerinde de greceimiz gibi Halit Ziya ii boaltlm, moda seviyesinde kalan bir Avrupaclk anlayna uzaktr. Bunu, bir ynyle Recaizade Mahmut Ekremin Araba Sevdasndaki roman kahraman Bihruza benzetebileceimiz, hikyelerin bakiisi adann deerlendirmelerine kar dikkatli ve ona kar biraz alayc tavrlarndan anlarz. Bir ir-i Hayalde yer alan adann Gevezelikleri st balyla yazd hikye serisi yazarn 1889 ylnda yapt yolculuk sonunda (Uaklgil, 1969:261) Avrupa ile ilk defa somut olarak temasndan izler ve izlenimler tar. Birok yllar sonra yine bu seyahatin izlerinden domu yazlar adann hikyeleri balyla kmtr (Uaklgil, 1969: 264). Bir ksm hikyede hatradan veya az bir ksmnda gezi yazsndan yararlanma sk rastlanan bir tekniktir. Dolaysyla bu tip bir anlatm uygun kullanldnda okuyucu ile metnin daha abuk kaynamasna hizmet eder. Birbirinin devam olan adann Gevezelikleri seri hikyesinde adan

adann Gevezelikleri bir st balktr ve hikyeleri birbirine balar. Bu ba oluturan daha ziyade hikye bakiisi adann hepsinde ortak bir ahsiyet olmasdr.

115 Avrupay gezip dndkten sonra gzlemlerini Erenkyde anlatcya (yahut yazara) nakletmektedir. Yazar, adann stanbuldan trenle talya, svire, Fransa ve Almanyaya gidiini, ksaca btn Avrupay dolamasn anlatr. Konular daha ok ak, apknlk ve psevdilik olan bu gzleme dayal hikyelerin ana temas Bat medeniyeti ve tekniidir. Ele alacamz ilk hikye, kitaba adn veren ve kitabn ilk hikyesi olan Bir ir-i Hayal (bir hayalin iiri)dir. Konusunu adann Pariste bir karnaval gecesinde tant ocuk denecek yataki bir kza kar duyduu muhayyel akn oluturduu hikye ksaca yledir: Ben anlatml hikyedeki anlatc, Erenkydeki arkada adana misafirlie gider. Arkada her zaman neeli, sevinli, kalbine hi ac uramam, geveze denecek kadar konukan, enesi grgr ileyen bir diki makinesi gibi, uar, psevdi ve saf, biraz apkn, en hazin durumlardan bir nee karmaya eilimli birisi olan adan, iki yl sren bir seyahatle svire, talya, Almanya ve Fransay gezmitir. Avrupa hayrandr. Bu seyahati anlatcya nakledecektir ama ilk nce uzun uzun trenden yaknr. Sanki tren bir canavardr. Arkada seyahat defterini kartrrken o da izlenimlerini aktarmaktadr. Pariste bir karnaval gecesinden bahseder ve yaad bir gecelik, hatta birka saatlik ak anlatr. Mini mini ehresi krmz atlastan yarm rtl, sar sal, zerindeki binici kyafetinden dolay adann Capitain adn verdii zarif ve ince bir gen kzla bir sre kol kola yrrler. Bu, psevdilie rnek bir aktr. adan bu kz yle iten ve sevimli tasvir eder ki sanki bu hayal iir okuyucunun yan bandadr. Bir daha bulunmamak zere kaybedilen bu ince iirden sonra ite aylar geti, hala onu dnyorum. (...) Onu dnrken bu iir, hayalimde neler tersim ediyor [canlandryor], (...) askerlikle kadnln tezadndan icat olunmu bir kyafet. Cepkeni, ipek oraplar, uzun krmz kalpa, parlak izmeleri, minik kams yle ho bir btnlk arz eder ki k sade bununla kanaat ederek onun atlas nikabn, hlyann o perdesini kaldrmak bile istemeyecektir (Uaklgil, 1943: 14 15).

116 adan burada kendinden emin, ne yaptn bilen ve kendisine yaplan sarkntlklar bile kendi koluna girerek savuturan bu kza hayran, sonra da k olur. adan o kadar hayran olur ki gen kzn zerindeki binici kyafetini askeri bir niforma olarak alglar. Konu olarak muhayyel akn anlatld hikye, Avrupallamay ilemektedir. Anlatcnn (yazarn), bak as ve Avrupa medeniyetini alglay tarz hususunda, kendisi ile arasna mesafe koyduu grlen arkada adan, treni yle bir tarif ve tasvir eder ki ahs kadrosuna dhil edip etmemekte tereddde dlr. Bir canavar gibi vasflandrd trenden, medeniyetin bu icadndan, bu harikasndan hi memnun deilim (Uaklgil, 1943:9) ve yollarn bu kadar ksalmasn hi doru bulmuyorum (Uaklgil, 1943: 10) derken tavsiye ettii ulam vastas devedir. Bu cmlelerde anlatc ile arkada arasndaki anlay ve alglay fark daha belirgin hale gelmektedir. adann btn demiryollarn lavetme fikri de bu cmleden saylmaldr. adann trenden yaknd ksmlarda dil zensiz, cmleler ksa ksa ve kesik kesiktir. Cmlelerin ou noktayla biter. Konunun aka dnd yerde dil romantikleir ve ciddileir. Hayal sevgiliye ku benzetmesi (Uaklgil, 1943: 14) hem ele avuca gelmezlie ki sevgilinin yle olduu sezdirilir hem de zariflie denk den bir benzetmedir. (...) yorgun bir skn havas iinde uyumaya balayan bahede ngran billur kahkahas bir hayat eseri uyandrarak yuvarland (Uaklgil, 1943: 7) benzeri sanatl sylenmi cmleler bulunmaktadr. Hikyede ah gibi, oh gibi nlemlerle balayan cmleler yazarn Franszca nesir dilinin etkisinde kaldn gstermektedir. Bu ekilde kullanm genel olarak Servet-i Fnun edebiyatnda yaygn bir kullanm biimidir (Cevdet Kudret, 1965: 153). Yazar adan anlatrken, zaman zaman ince mizah unsurlarn kullanarak alay eder. Yzeysel deerlendirmelerini, kolay inanan bir insan olarak olaylar karsnda ocuka tepkilerini ne karr.

117

apknln konu edildii ve Avrupa medeniyeti ile tekniinin tabiatla uyumunun (Kerman, 1995: 15) tema olarak ilendii baka bir hikye Bir ir-i Hayalin ve seri hikyenin ikincisi olan Yolda Bir iektir. adann sviredeki Righi zirvesine kmak iin yapt yolculuu, misafirliini ve apknln anlatan, svirenin doal gzelliklerini konu edinen hikye ksaca yledir: adan, Bir ir-i Hayalde balad Avrupa seyahati izlenimlerini anlatmaya devam etmektedir. Akam yemeinden sonra anlatc ile beraber baheye karlar. adan bahenin gzelliini bahane (ya da vesile) ederek talyadan svireye yapt tren yolculuunu ve svirenin gzelliklerini anlatr. adan ve iki talyan ressam svirede kk bir kasabaya varrlar fakat asl gidecekleri yere ulaabilmeleri iin burada aktarma yapmalar gerekmektedir. Yola k amalar, o dnem iin grlmesi gereken yerlerden Righi zirvesine kp gnein douunu seyretmektir. nk oradan gnein douunu seyretmek ok hotur. Aktarma yapacaklar kk istasyonda apkn hizmeti kz ile karlanca plan deitirirler. Kvrck sal, mtebbessim gzl, krmz yanakl, yuvarlak eneli, on sekiz yalarnda misafirhanenin hizmeti kzdr bu. Aktarma yapmak zere bir saatlik bir sre iin indikleri misafirhanede gecelemeye karar verirler. Yolda koklanan bir iek benzetmesi bu gecenin hatrasdr. Zaman konusunda geriye dnl olan bu hikyede mekn yine Erenkydr. Vakann svirede getii bu hikyenin iirsel bir dili vardr. Yazar bunu u cmleyle ifade eder. adan tevkif edilmeyecek olsa svire hakknda balanan bu kasidenin saatlerle devam tehlikesine maruz kalmak muhakkakt (Uaklgil, 1943: 20). Kaside kelimesi bir yandan dilin iirsel bir dil olduunu ifade ederken dier yandan bunun svireye bir vg olduunu

Rigi ya da Righi: svirenin orta kesiminde tek da ktlesi. XIX. yyda yazarlar ve sanatlar, buradan gnei hayranlkla seyrederlerdi; teleferikle kolayca ulalabilen blge hl sekin bir turizm yresidir. (Byk Larousse Szlk ve Ansiklopedisi)

118 da bildirir. Tabiat ile medeniyet arasnda kurulan ahenkli senteze de gbta eder (Kerman, 1995: 15). Daha sonra bu gzel tabiatn tesine berisine medeniyetim harika saan ellerinden avu avu atlm iekler: urada bulutlarn arasnda trmana trmana kan bir katar [tren], beride gllerin sakit sularn okayarak szlp giden mini mini bir vapur, (...) uzaklarda serseri bir bulut parasna dumanlarn fren ince ve zarif bir fabrika bacas... Bu memlekette tabiat ve medeniyet nasl birbirine yaram! (...) Onlar birbiri iin birer leke deil, biri tekini itmam ve ikmal eder birer ziynet [tamamlayan birer ss] olmu (Uaklgil, 2006: 26 27). adan izlenim ve dncelerini rahat anlatabilsin diye, anlatcnn ahs kadrosuna ilitirilmi bir figran gibi durmas, btnlk asndan zellikle ve bilinli olarak yaplm bir tercihtir. adann kz tasvir edii (zellikle enesi) bize apknca bir eyler olacan sezdirmektedir. Bu kvrck sal, henz uykudan yorgun ufak mtebessim gzl, krmz yanakl, mdevver eneli ah! hele bu ene insana srmak hevesi veren bu tuhaf, apkn, maskara bir eneli, ancak on sekiz yanda bir kz, misafirhanenin hizmeti kz (Uaklgil, 1943: 23). Hikyede artma unsuru hem anlatmn tren yolculuundan hizmeti kza kaymasnda, hem de hizmeti kzn yalnz adana ive yaparak verdii randevuyu kala gz arasnda teki yolculara da vermesinde vardr. Biri diyordu ki: - Bu ne safderunluk! Hi insan svirede odasn srmeler [kilitler] mi? Dieri ilave ediyordu: - Bu memlekette srmeler oda da yalnz bulunulmayan zamanlara mahsustur (Uaklgil, 1943: 26).

Bat uygarln ve tekniini anlatt bir baka hikyesi Bir ir-i Hayalin ve alt balk adann Gevezeliklerinin nc hikyesi olan Bir Kk Hatradr. adann yamurlu bir Paris gnnde stanbulu ve bylesi yamurlu bir gnde stanbulda sevdiiyle yapt gezintiyi hatrlamasnn ve Eyfel Kulesinin elektrik ampulleriyle sslenmesinden dolay yaplan enliin anlatld bir hikyedir.

119 adann Avrupa seyahati izlenimlerini aktaran sohbeti hl

srmektedir. Arkada olan anlatcya Paristeyken yurtsamaya tutulduu bir gnn hatrasn nakletmektedir. Yamurlu bir gnde darya kamad iin odasnda iri yamur tanelerini seyrederken uyuya kalr. stanbulu ve semtlerini grd ryasndan apartman kapcsnn kz Ninette uyandrr. Bir sahnede i bulmak midiyle dans dersleri alan, zeki ve hayat iinden tanyan, kapcnn on alt yandaki bu muzip kz, adana kendisini Champs de Marsa gece enliine gtrrse ebeveyninin ona gveneceklerini, dolaysyla izin vereceklerini syler. Kol kola ve yaya olarak bu konukan kzla beraber enlie giderler. enlik Eyfel Kulesini ssleyen ampullerin bir anda yanp kulenin koca bir mealeye dnmesiyle balar. adan bu enlik gecesinde eski bir gezintiyi ve kolundaki eski kk sevgiliyi hatrlar. Bu hatrann etkisiyle ok zlen adann gznden iki damla ya szlr. Ninette dilinin dndnce onu teselli etmeye alr. stanbulda anlatt vaka, Pariste bulunduu srada hatrasnn canlanmasna vesile olan yamurlu bir gn ve gecesinde yaplan enliktir. adann dassla hastalna tutuldum diye dnd ve hatrasnn canland ksmlarda cmleler uzun (bir cmle yarm sayfa) ve tasvirlerle ykl dil cokulu, kelimeler iirseldir. Gne Yua tepesinden ykseliyordu. Henz effaf bir tl arkasnda gizlenen Beykoz eteklerine kar Saryer, Bykdere, Tarabya rhtmlar tutuuyor, bu sabah gnein tufan altnda btn beyazlara boyanan sahil binalar ferih [sevinli] ve mesut bir tebessmle glyor, sonra gnein dalgalar birbirini kovalayarak etrafa esr [uucu, hafif] bir elale dkerek (...) bir an iinde yasemenden yangnlar iinde brakyor(...) (Uaklgil, 1943: 31). Bu uzun tasvir bir karlatrma neticesi yaplmtr. Paris ile stanbul, garbn o kskn, paslanm zannolunan gneini deil ifadesiyle karlatrlr. Bu karlatrma ve stanbuldaki sevgiliyi hatrlama bir tezat oluturarak anlatm canl tutar. Dier yandan Avrupa medeniyetinin ve tekniinin somut bir gstergesi olarak Eyfel Kulesinin elektrik ile aydnlatlmas yle tasvir edilmektedir:

120 Medeniyetin bir ikbal burcu [gelecek yldz] henn [demirden] bir muzafferiyet ahidi eklinde semalara fkran, mncemit [donmu] bir elaleye benzeyen bu yz metrelik kule, mini mini bir elektrik dmesiyle bir an iinde batan aa krmz alevler iinde kalm, btn medeniyet cihanna almak gayesini gsteren bir intibah [uyar] mealesi eklinde yanyordu (Uaklgil, 1943: 3536). Bu karlatrmaya adann grd rya ayr bir derinlik katmaktadr. Bir yanyla rya, gereklii olmayan sanal bir durumdur. Bu manada gelecek Bat medeniyetindedir. almak, bu hedefe ulamak iin yaplmas gereken ilk ve tek yntemdir. Dier yanyla rya, insann bilinaltn yanstmas bakmndan nemli bir insani haldir. Osmanl aydn kavumay hayal ettii dnyann ve uygarln merkezinde (Pariste) olsa bile zihniyet dnyasn oluturan ve bilin altnda yatan stanbul ve stanbulun temsil ettii deerlerin kendisinde ve kendisiyle yaamaya devam ettiini hissetmektedir. Dikkat ekici bir husus da, adan uykudan kendi kendine uyanmaz da Ninette uyandrr. O sradan bir kapc kz gibi grnmemektedir. Yaamak uyumaktan ibaretse lm nedir diyecek kadar hayatla ilgilidir. Acaba bu durumun, douyu uykusundan Bat medeniyeti uyandracaktr gibi simgesel bir deeri olabilir mi?

Halit Ziyann Avrupann tekniini anlatt bir baka hikyesi,

Bir

ir-i Hayalde bulunan adann Gevezelikleri adl seri hikyenin altncs ve sonuncusu olan, vakas mercan ilemeciliiyle nl talyada geen Seyahat Defterinden adl hikyedir. Serideki dier hikyelerden farkl olarak vakay adan arkadana nakletmemekte, arkada olan anlatc onun defterinden aktarmaktadr. Her dkkan, her soka mercanlarla dolu olan Napolide, adann hediye almak iin girdii dkkanda karlat kz kardelere acmasnn, konusunu oluturduu hikye yle zetlenebilir:

Bu tasvir Krk Ylda da benzer kelimelerle vardr. Hele Eyfel kulesi o zamann bir harikasyd. Bir gece beklenilmeyen bir dakikada bu yz metrelik demir kule bir elektrik cereyan ile anszn krmz alevlerle boyanp altnda birikmi bir yn halinde duran binlerce halkn gsnden ellerinde olmayan dehete kaplm bir aknlk l koparnca o kalabaln iinde skp kalm olan benim de kemiklerimi sarst (s. 263).

121 adann seyahat defterinden bir para olarak takdim edilen hikye (Uaklgil, 1943: 65) dnce ve kanaat arlkldr. adan hediyelik mercan almak iin bir dkkana gider. Her yeri mercanlarla dolu olan dkkanda mercan dudakl iki yetim kz karde ile karlar. Kumralla siyah aras yalnz buraya mahsus bir renkte gr salarnn altnda bu beyaz zamban bir ift mercandan duda vard. (Uaklgil, 1943: 68). Hikyenin kahraman adann biraz apkn olmas dolaysyla bu mercan dudaklar baka manalar artrmaya msait bir niteleme ise de durumun yle olmad vakann ilerleyen blmlerinde grlr. Lina ve Liza adl kardelerin anneleri ve babalar yoktur. nceleri bir manastrda yayor iken babalarnn vefat zerine oradan ayrlp srasyla katda, kahvede, iekide ve son olarak mercanc dkkannda almaya balamlardr. Yalnz bym bu kardelerde hayatn btn tehlike ve tesadflerine ramen bir saflk, temizlik manas vardr. Sar gzl, masum tebessml bu kzlarda en ufak bir afte havas hissetmemesi adann akama kadar onlar dnmesine sebep olur. Hediyelik olarak ok miktarda ald mercanlar akam kald misafirhaneye bu kardeler brakacaklardr. Bu esnada tekrar karlarlar ve adan onlar akam yemeine davet eder. yilik yapm olmaktan dolay bir gnl huzuru duymaktadr. nk onlar ekonomik durumlarna gre ylesi yerlerde bu yemekleri yiyemeyecek konumdadrlar. Yemekten sonra onlar fakirlik kokan evlerine brakr. Burada dnceleri baka yne meylederse de kendisine ahmak denmesi pahasna baka trl davranmaz ve zihnindeki safiyetlerine dokunmak istemez. adan yanlma pahasna merhamet ettii kzlarn evini gstererek okuyucuyu rahatlatr. (Uaklgil, 1943: 74). Ancak yaadklar evi grmesine ramen kendisi hl emin deildir sanki. (...) buradan kalrken onlar tahmik eden [ahmak diyen] mterennim lisanlaryla: imbecile [aptal] diyecekler miydi? adann byle dnmesi anlalabilir bir durumdur, nk onun ne kan zellii apknlk ve psevdiliktir. adann Gevezelikleri adl seri hikyede adan apknlyla, psevdiliiyle, dncesiyle, merhametiyle, gevezeliiyle bir karakter zellii

122 gstermektedir. Anlatc ise arkadalarn dinleyen, dinlemeyi seven, anlamaya alan, anlayl bir arkadatr. Mekn olarak en geni ekliyle talyann sz konusu olduu Seyahat Defterindende olaylarn getii kent olarak Napoli, dar meknlar olarak da kzlarn alt dkkan, misafirhane ve zellikle kz kardelerin fakirliinin resmedildii ev (Uaklgil, 1943: 74) vardr. Bu meknlar okuyunca yle bir durum gelebilir okuyucunun zihnine: Yazar talyaya ait bir turizm rehberi kitab edinmi ve buna gre ortaya bir talya gzellemesi km (Uaklgil, 1969: 262). Tarihi ve turistik tabir edilen meknlarn hemen hepsi hikyede vardr: Vezv yanarda, Pompei harabeleri, Capo di Monte kk, Napolinin en gzel caddelerinden Via Roma, Santa Chiara kilisesi, Museo Nazionale, Teatro San Carlo... Napoliden alnabilecek yegane meta mercandr. Yazar kelimelerden rlm bir tablo sunar okuyucuya: Girince en evvel mercandan baka bir ey grmedim. Burada cam dolaplarn iinde, duvarlarda, tavanlarda, kme kme, dizi dizi, yn yn mercandan ne yaplmak mmkn ise ve hatta mmkn deilse onlar vard. Buras krmz bir dnya gibiydi; burada mercandan bir gne paralanm, duvarlarla tavanlara yapm idi (Uaklgil, 1943: 67). Sayfalarca sren mercanla ilgili bilgi ve tasvirin amac ham maddeyi ileyerek ekonomiye kazandrmann ve bu yolla gelimenin ve ilerlemenin teknik sayesinde olduunu, olabildiini sylemek iindir. Konunun (merhametin) birazck ne kmasyla gerilere itilmi gibi grnen bu tema, bu hikye(ler)in yazl amacn ortaya koyar. Yazar bunlarda Avrupa medeniyeti ve tekniini ulamamz gereken bir seviye olarak iaret ederken tezli yazmak gibi bir tuzaa yakalanmaz. Be gnlk bir srede geen bu hikye, adann defterinden alnm bir para bile olsa yazar, ne dilinden ne de tasvirlerle ykl anlatmndan (slubundan) taviz verir. adann anlatt yerleri grm gibi oluruz: Karda denizin Vezv eteinde krmzya boyanarak titreyen sath veya nihayet gne ufku yldzlayarak Vezvn dumanlar arkasnda krmz bir renk peyda olmaya (Uaklgil, 1943: 73, 69) gibi...

123 Baln ierii tam olarak yanstmad hikyede alkan, drst, evden ie iten eve anlayndaki kz kardelerin tasvir ve tahlil edilen yaplaryla yemekte gsterdikleri davran biimi uyumlu deildir. Yemekler tevali ettike [geldike], kadehler dolup boaldka (...) iki karde iki tarafmda (...) salar hafife geveyerek (...) bana o kadar yakn ki nefeslerini duyuyordum (Uaklgil, 1943: 73).

Konusunu her hakikati kendi balamnda grme, genlii doru yetitirme ve genliin tarihini inkar hastalna dmesini engelleme gereinin oluturduu dnce arlkl ve makale benzeri hikye Kahve Beklerken, htiyar Dostta dokuzuncu srada yer alr. Hikye ksaca yledir: htiyar dost odasnn penceresinden darya bakmaktadr. Dnce ve gzlemlerini misafirleriyle paylamak isteyerek onlar pencereye davet eder. Onlara gnei anlatr. Gne normal zamanlarda gndz vakti klaryla dnyay aydnlatr ve strken gurub zaman as deitii iin eyay olduundan farkl ve arpk gsterir. Gne bir hakikattir, yalnz ondan doru istifade etmesini bilmek gerekir. zellikle genler zerinde durarak, onlara rnek alnacak gnei gstermenin yetmeyecei, rnei gstermekle birlikte ondan istifade ve istinare [aydnlanma] usuln de gstermek gerektii zerinde srarla durur. Aksi halde genler babalarn inkar eden evlatlar yahut dnn sildii iin yarn kendileri de silinmekten kurtulamayan kimseler olacaklardr. Anlatc da dhil ahs kadrosunun figran olarak bulunduu, mekn ve i zamann belirgin olmad hikyede d zaman konusunda teceddt hayatndan bahseden cmleler bir ip ucu olarak deerlendirilebilir. Dier bir syleyile bu tartmann youn olarak yaand ve yazarn iinde bulunduu bir dnem sz konusudur.

124 Eletirel bir yaklamn sz konusu olduu ben anlatml eserde, anlatcnn, vakay gzlemci bak asyla ve uzun tahlil ve tasvirlerle anlatmasna ramen makale havas belirgindir. Yazar bu hikyesinde, Batllamay hayat felsefesi olarak gren adana gre, Batllama veya modernlemeye bir eletiriyi dile getirir. Batllamay yanl alglama, yenileme devri Trk edebiyatnda eser bakmndan zengin bir temay ve dolaysyla eletirel bir bak yanstr. (Kavcar, 1985: 22). Yazarn teklifi teceddtn doru anlalmas zerinedir. Bir ey asl itibariyle ne kadar gzel ve faydal olursa olsun, onun nasl ve ne amala kullanlaca iyi tespit edilmelidir. Teceddt hayatnda mesut bir sema temin edecek gnelere, yanl noktalar tayin eder[sek] (...) vcuda getirilecek [ortaya konacak] eyler hesaptan, mantktan r [uzak] bir mikyasn [lnn] ifratlarn [arlklarn] koyan bir hezil [elence, alay] mecmuasdr (Uaklgil, 1937: 93- 94). Bir durum, nitelik itibariyle ne kadar gzel ve faydal olsa da mihverinden, asl gayesinden sapt daha dorusu saptrld zaman ondan hasl olacak gzel sonulara ulamak imkanszlar. Dedesinin yenilik sever bir insan oluu sayesinde okuduu okullarda ald eitim ve yetime tarz onun, sadece teknolojik olarak deil, giyim, kuam, zevk ve tercihler olarak da Avrupay (Tosun, 2006c) bir rnek olarak kabul etmesine sebep olmutur. zellikle sanat ve edebiyatn kaynann oras olduunu dnmektedir. Dier milletlere den grev, bu kaynaktan en st seviyede faydalanmaktr. Bu konu da en belirgin teklifi mzik alanndadr. htiyar Dostta mzii tartt ve teklifler sunduu Eskinin Yeri adl hikyesinden nceki, konuya giri mahiyetinde olan Bir Lahika balkl makalesinde yle demektedir: Bir kimya, bir hendese [geometri] olduu gibi tek bir musiki vardr ki btn mtemeddin [medeni] dnyaya hkimdir. Bu, garb musikisi denilen bir musikidir. Biz de mtemeddin bir memleket sfatyla ancak bu musikiye vakf [bilen] ve sahip olmalyz (Uaklgil, 1937: 155).

125 Devamnda her memleketin kendine has bir mziinin olduunu ancak onun zerinde asl mziin, yani Bat mziinin hkim olduunu ifade eder. Bu kesin inantan olsa gerek hikyelerinde kullanlan mzik aletlerinin hemen hepsi Bat mziine has sazlardr. En bata da piyano gelir. Yine szn ettii mzik formlar Bat mziindeki formlardr. rnein Ele Gemiin Pakizesi duygularn anlatmak iin piyanoda bir virtozdur. Hikye kiileri elenmek veya Bat medeniyetinin edeb rnlerinden faydalanmak iin operalara, operettelere, tiyatroya giderler. Yalnz bu noktada anlalmas zor olan husus, Halit Ziya gibi iyi yetimi, dnyay bilen, memleket meselelerine kafa yormu bir aydnn evrensellii yanl deerlendirerek; mzik gibi yerel renklerin arlkta olduu, hatta mahalli zelliklerin n plana kmasnn art olduu bir disiplin iin nasl byle bir dnce iinde bulunduudur. Batlnn evrensellikten anlad otantiklik, yani asliyet yahut kendisi olmaktr (Tanrkorur, 1998:238). Mahalli renkler ne kadar korunabilirse evrensel olana katks o nispette gl olur ve evrensel olmaya o denli yakn demektir. Adnan Saygunla ayn hocadan mek etmi bir batl besteci yle demektedir: Btn samimiyetim ve dnce zgrlmle ifade ederim ki her lkenin mzii, kendi milli karakterindeki z titizlikle korumal, savunmal, iletip gelitirmeli; ama ne kadar ekici olursa olsun, yabanc mziklerin zelliklerini taklide asla heveslenmemelidir (Tanrkorur, 1998: 233). laveten Bat mziinin ksa srede halk nezdinde benimsenip yaygnlaacana inanan Halit Ziya, bunun iin yaplmas gerekenin kk bir oyuncak hkmnde olduunu dnmekte ve bunu teklif etmektedir (Uaklgil, 1939: 147). Halbuki milli kltrn baka unsurlarndan biraz daha farkl olarak mzik, allmas veya reddedilmesi yz yllar alan bir zevk ve kltr halitasdr. Mzik dnda da hikyelerinde bazen bir meknn batl tarzda denmesi; ou zaman ahs kadrosundakilerin yetime tarzlar, olaylara baklar, eya ve hadiselere getirdikleri yorumlar; yahut sosyal ve siyasal

126 olaylarn ele aln tarzlar gibi hususlarda bu anlaytan izler bulmak mmkndr. Btn bunlarn tesinde u tavsiyesini tekrar etmek yerinde olacaktr. Her hakikatin ltfu ve feyzi, her doru fikrin hizmeti ve menfaati, yalnz asl mahiyette deil, ahz [alnmas] ve iktibas tarzndadr. Teceddt [modernleme] hayatnda mesut bir sema temin edecek gnelere yanl noktalar tayin eder[sek] (...) vcuda getirilecek [ortaya konacak] eyler hesaptan, mantktan r [uzak] bir mikyasn [lnn] ifratlarn [arlklarn] koyan bir hezil mecmuasdr (Uaklgil, 1937: 93 94).

C EKONOMK, SYASAL VE SOSYAL OLAYLAR 1 Ekonomik Skntlar ve Hayatn Zorluklar Halit Ziya bu balk altnda incelenen hikyelerinde arlkl olarak ekonomik skntlar ve fakirlik zerinde durmutur. Ky ve kylyle ilgili ok az hikyesi olan yazar aada incelenecek olan hikyesinde kylnn fakirlii, geim darl ve ekonomik skntsn anlatmaktadr. Halit Ziyann Bir ir-i Hayalde on sekizinci srada yer alan Ky Hatras adl hikyesi, ky konu alan ilk Trk hikyelerinden deilse de, hemen onlardan sonra gelen hikyelerden biridir ve kyden bahseden eserlerin genelinde olduu gibi kydeki hayatn zorluunu ve fakirlii anlatr. Hikyenin ksaca zeti yledir: Anlatc, kyn zenilecek kadar gzel, mutlu, sakin, huzurlu bir hayatn somut bir gstergesi olduunu dnmektedir. Dolaysyla ho manzaral pastoral bir grnt hayal ederek gider kye. Karadeniz kylarnda, otuz sekiz haneli, dnya ile ba kesik, olduka harap ve viran, grnte sakin bir kye dinlenmek, medeni hayatn grltlerinden uzaklamak maksadyla gitmitir. Bu ky balklkla geinen, ekmeini denizden karmaya alan bir beldedir. Anlatc ksa srede onlarla tanp

Hikye ilk olarak Bir Ky Hatras adyla Sabahn 3161 numaral nshasnda 6 Eyll 1898 tarihinde yaymlanmtr. lk eserler: Ahmed Midhad, Bir Gerek Hikye (Letaif-i Rivayat, 9. cz), Krk Ambar Matbaas, st., 1293/1876; Bahtiyarlk (Letaif-i Rivayat, 11. cz), Krk Ambar Matbaas, st., 1302/1885; Nabizade Nazm, Karabibik, Asr Ktphanesi, stanbul, 1308/1890. (Kaplan, 1998: 319)

127 kaynaarak hayatlarna karmtr. Ancak kyde geirdii bu sre

gstermitir ki bu kyn sakin sinesinde saadet yoktur. Bir gn tepedeki, ok sevdii meenin altnda dinlenirken bir frtna kopar ki kyller o kadar iddetlisini hi grmediklerini sylemektedirler. Ne yaplmas gerektii konusunda ilk tela atlatnca kyllerle beraber sahilde, bala kanlar beklemeye balar. Btn balklar dnd halde Sleyman ve kk kardei Yaar dnmemitir. Uzun ve endieli bekleyi esnasnda Sleymann kars ocuklarn da alarak sahil boyunca koturur durur; bir yandan da ocuklar, sanki denizden geri istiyormuasna baba diye feryat etmektedirler. Nihayet deniz o feryatlara cevap verir ve babalar, amcalar Yaarla birlikte dner. On be gnlne inzivaya ekilen anlatc, kylleri mutlu, huzurlu, kendi hallerinde yaayp gidiyorlar zannetmektedir. Yazar, kahraman vastasyla o dnem aydnnn ve genel olarak ehirlisinin, ky, kyly tanmadna iaret etmektedir. Okuyucu, kylleri, anlatcnn bakyla tanr; onun endielerini hissederek deerlendirmeleriyle onlara acr. Balklkla geinen fakir, sefil, yar a yar tok kyller ve ihtiyar gibi duran ocuklar; buruuk yzl ihtiyarlar; yorgun, umutsuz kadnlar; bu kk hayatn cengaverleri, denizlerle uraarak ocuklar, ihtiyarlar, kadnlar doyurmak iin alan genler vardr. Balk Sleyman ve ailesi yaay artlar ile bir kyl ailesi prototipidir. Onlarn i dnyalar ile ilgili fazla bilgi verilmemi, daha ok kydeki hayat artlarna ait zellikleri anlatlmtr. Varlk sebepleri d dnyadan gelen tehlikeleri nlemeye alarak karnlarn doyurmak, bu mtemadi [daimi] urama arasnda u behmi [canllara ait] hayat srdrmektir (Uaklgil, 1943: 227). Kyn ve kylnn anlatld bu hikyede, batan sona mekn belirgindir ve orada yaayanlarn hayatn etkileme noktasnda belirleyicilii vardr. Dolaysyla, znel bir dili olsa da realist bir slup kurma abas hkimdir diyebiliriz. Bilindii gibi realizm evrenin ve toplumun insan davranlarn birinci derecede belirledii tezini savunmaktadr. Bu yzden

128 yazarn romanlarnn bazlarnda olduu gibi realist bir slup kullanmas olaandr. Aaya alacamz blm bunun ak bir rneidir: Ahalisi hemen btn balklkla geinen fakir ve sefil, pencerelerinin tahta kanatlar Karadenizin amansz rzgarlarna kar mtemad [srekli] bir zdrap eniniyle [iniltisiyle] inleyen otuz sekiz evlik harap ve fersude bir ky (Uaklgil, 1943: 225). Bu kyllerin geimlerini saladklar deniz, frtna koptuu zaman yle tasvir edilir: O zaman o korkun uykusundan deniz uyand, o kabarm sinesinde erha erha [dilim dilim] sular yarld; (...) brkanlar [yanardalar] patlad, dalgalar denizin ta iinden kabarp gelen bir azap soluyuu ile ykseldiler. (...) Her taraftan, ufkun her noktasndan bir kasrga, semalar krarak denizlere dkmek, dalgalar koparp semalara arpmak isteyen mtehevvir, akr [iddetli] bir rzgar koptu. O zaman bir dakika iinde tabiatn bu mthi hiddeti karsnda, u etrafa yaan sislerle u kaynayan denizin, bu bir memat sarsar [lm kasrgas] iddetiyle inleye inleye geen rzgarn iinde derin bir korku ile titredim (Uaklgil, 2006: 167). Sz konusu hayat tarzna dair, zamann belirgin bir etkisi yoktur ve zaten pek belirgin deildir. zaman olarak on be gnlk bir sre sz konusu ise de zellikle nemi olan vakit frtnann koptuu akamdr. nk bu akam, lm kalm mcadelesini anlatan ve kylnn korku, endie ve umutsuz bekleyiini btnyle gsteren bir zaman dilimidir. Aman ya Rabbi! Bu adamlar lme bu derece yakn m idiler? Demek bu gece bu kadn dul, o ocuklar yetim kalabileceklerdi (Uaklgil, 1943: 233). Edebiyatmzda, asl karln Refik Halitin Memleket Hikyelerinde bulan memleket hikyeciliine (Lekesiz, 1997: 36) bir katk olarak deerlendirebilecek bu hikye, Halit Ziyann toplum hayatndan kopuk yazd ithamlarna da verilebilecek cevaplarn iinde yer almaktadr. Kyllere acd ve onlar adna zld belli olan bir dil vardr. Hikye kiilerinin ruhsal derinliklerinden ve tahlillerinden ziyade ky hayatna ait, ky hayatnn zorluklarn anlatan ve onlar bir kyl olarak tantmaya yarayan uzun tasvir cmleleri bulunmaktadr. Anlald kadaryla yazarn amac da bir birey olarak kyly deil, ky hayatnn zorluklaryla baa kmaya alan kyly toplumsal temelde anlatmaktr.

129 Bu adamlar u hayat iinde mesut bulmak iin hayalime cebrettim [kendimi zorladm]. Fakat heyhat! Bu hayatta nasl saadet farz olunabilir? Saadet bu muydu Yarab? Bu kzgn gne, bu mtehevvir [fkeli] deniz, bu mtemadi urama arasnda u behimi hayat, sonra bunun semeresi olarak yalnz lmeyecek kadar yaayabilmek (Uaklgil, 1943: 227). Alinin Arabas hikyesindeki gibi sadece hikye kiilerinin kyl olduu deil; evrenin ky, hikye kiilerinin de kyl olduu bir hikyedir. Ky hayatn yazar kendi kelimeleriyle anlatmtr. Kyllerin konumalar veya anlatc ile diyaloglar sz konusu deildir. Bu balamda ky hayatna ait kelimeler ve kyllerin kulland dil yoktur. Bu hikyenin temas fakirlik veya ekonomik skntlardr. Ekonomi bireysel hayatta nemli olduu kadar, insanlar ve toplumlar (dolaysyla devletler) aras ilikileri belirleyen temel etkenlerden birisidir. Ky hayatn konu edinen ve kye ait meseleleri geree bal kalarak veren ilk baarl rneklerden birisi (Kaplan, 1988: 5) olan Karabibik gibi, ky hayatnn zorluklarndan ve geim skntsndan bahseden bu hikye, kurgusu, evre tasvir ve tahlilleri itibariyle, olaylarn canll ile baarl bir hikyedir.

Bir Yazn Tarihi adl hikye kitabnn drdnc hikyesi olan Krk Parada fakirlii, durakta tramvay bekleyen bir ailenin durumunu sz konusu ederek anlatr. Ekonomik sknt ektikleri her halinden belli olan bu kiilik ailenin hayatnda, ekonomik refah sembolize eden krk parann ne kadar deerli olduu anlatlmaktadr. Gnn yorgunluunu atmak iin pencereden dary seyreden anlatc tramvay duranda anne, baba ve ocuktan oluan kiilik bir aile grr. Halinden ve kyafetinden fakir bir aile olduu anlalmaktadr. Ailenin reisi baba gen biridir. nce uzun boylu, eski elbiseli, vaktinden nce km, ii

Doan Aksan, zel Diller bal altnda inceledii kyl dili iin yle demektedir: Dilcilerin grup dili ya da zel dil adn verdikleri diller, bir toplumda, bireyin iinde bulunduu snfa, yaa, zellikle meslee gre belirlenen dillerdir. Son yllarn almalarnda bu tr iin sosyolekt terimi kullanlmaktadr. (...) Yaanlan ortam bu adan bireyin dilini etkiler. Kyl konumas doaya, doadaki varlklara daha ok baldr. (Her Ynyle Dil, C.1, s. 86 88)

130 olduu grnnden belli ve almaktan yorulmu bir adamdr. Anne fakir giyimli, zayf, clz, szgn, sar, gzleri kk bir kadndr. ocuk dnyadan habersiz, neeli mavi ynden, eski, soluk ve dar bir ceketi vardr. Krmz yanakl, ablak ehreli, siyah sal, hareketli bir ocuktur. O dnemde tramvaylar ucuz ve pahal olarak ikiye ayrlmaktadr. Bu kiilik aile, zenginlerin bindii tramvaya pahal olduu iin binemez. Ucuz tramvay beklemek zorunda kalr. ki tramvay arasndaki bu fiyat farkna dayal olarak anlatc, fakir ailenin kk ocuu ile ilgili onun geleceine dair fikir yrtr. ki tramvay arasndaki fiyat farknn ocuun hayatnda da nemli bir yer tutaca dncesindedir. Ressamlarn pencereden darya bir bak olarak izdikleri resim gibi sanki dondurulmu bir kare zerinde, anlatc, fakirliin, ocuun hayatnda oynayaca rol krk para tamlamasyla ifade etmi ve bu ibareyi bir leitmotiv olarak kullanmtr. Anlyorum ki mevki [pahal mevki, pahal tramvay] demek krk para fazla (...) Bu krk paray imdi u dakikada feda edemeyip senin galeyana gelen, fkr fkr bir su gibi kaynayan sevincine birden iri bir para buz attlar. Bilir misin onlarn kalbinden bir kk ate seyyalesi [akan] gibi nasl yakc bir mecra [yol] aarak geti? Ah krk para daha olsa!.. Bu hayatn bir nakaratdr (Uaklgil, 1941: 96). Burada ocuun sevincinin benzetildii su, safl ve kolay

ulalabilirlii yanstmakla beraber fakirlii artrmak iin kullanlan bir sembol gibi durmaktadr. nk su hayatn vazgeilmez drt unsurundan biri olmasna ramen normal artlar altnda kolay elde edilebilen bir maddedir. Vakann durgun olduu bu hikye, ben anlatmla ve hkim bak asyla yazlmtr. Bu bak as hikye kiilerinin dncelerini, gemi ve gelecekteki hallerini; kulland kelimeler dikkate alndnda zellikle projeksiyon yaparak ocuun gelecekteki hayatna zldn ve acdn anlatabilmesi iin gerekli bir tekniktir. Bu bak as yerinde kullanlmad
stanbulun atl arabalar ve sonralar elektrikli tramvaylar iki mevkili idi. Birinci mevkiler krmz renkte olup daha pahal, ikinci mevkiler ise sar olup ucuzdular. Bu uygulamaya 1965 ylnda son verilmitir. (Uaklgil, 2005: 95, dipnot). Ayrca Ahmet Rasimin tramvaylarla ilgili biraz mizahi ho bir yazs iin bkz: Ekal-i Zaman s. 3 9.

131 zaman inandrclk problemi ortaya kmaktadr. Ancak bu hikyede baarl bir ekilde uygulanmtr. Yazarn bak as olarak stanbulda tramvaylarn zenginler ve fakirler iin farkl olarak dzenlenmesi ve arasndaki fiyat farknn ocuk ruhunda yarataca olumsuzluu ele alarak deerlendirmesi, ocuun kendisi ile yaad evre arasndaki fark gstermesi bakmndan ok nemlidir. Servet-i Fnun edebiyatnda, zellikle Tevfik Fikrette grdmz Zavall ocuk, Sail, Balklar gibi iirlerinde de benzer ekilde yoksulluk karsnda ac duyma temasnn ele alnarak ilendiini biliyoruz. Bu anlatm ayn anlayn devam olarak varln Halit Ziyann hikyelerinde devam ettirmektedir.

Fakirlik balamnda hayatn zorluunu ileyen bir dier hikye ki Dost adl eserdir. Hikye, yoksul iki arkadan hayatn, hayata baklarn, giyim kuam ve yaay tarzlarn karlatrmal olarak benzeen, ayrlan ynlerini ve ayn gn lmlerini anlatmaktadr. eviri ve telif hikyelerin bulunduu Nakil 3te yer alan iki telif hikyeden birisidir. Durum hikyesi zellii gsteren hikye ksaca yledir: Osman Hikmet ve Sleyman smet ok samimi iki dosttur. Fiziki olarak birbirinden farkl, biri olduka zayf dieri ok imandr. Bununla birlikte ruhen ok benzemekte, ayn kaderi paylamaktadrlar. Osman Hikmet bir matbaada musahhih olarak almaktadr. Hasta bir kars ve ocuklar vardr. Hayatn ancak idame ettirebilecek kadar kazanmakta ve zor artlarda geimini temin etmektedir. Sleyman smet bir iktisat irketinde almakta, o da arkada gibi zor artlarda yaamaktadr. Hasta bir annesi vardr. Ailelerindeki hastalardan dolay evlerini hastane gibi; alma artlarnn zorluundan dolay i yerlerini hapishane gibi alglamaktadrlar. Bu ikisi

Yazar hikyeyle ilgili olarak Krk Ylda bir anekdot nakletmektedir. O dakikada hatrladm ki o sralarda okuduu ki Dost adnda bir kk hikyemden sz aarak Recaizade bana: Bunu Franszca bir eserden mi ilham alarak yazdnz? demi ve pek saf bir beenme maksadyla sylenen bu sz olduka canm skmt. (s. 365)

132 konumadan anlaacak kadar yakn iki arkadatr. Hayat artlar birbirine ok benzemektedir ki isimlerinin bile kafiyeli olmas bu benzerlie bir gndermedir. kisinin grnnde de yaamaktan yorulmu insanlara zg belirtiler vardr. Hayatn zorluklarna daha fazla dayanamayan bu iki samimi dost ayn gn vefat eder ve ayn mezarla karlkl defnedilir. Hikyenin vakasn, birisi, teki, ikisi de... diye balayan cmlelerle arlkl olarak ahs kadrosunu oluturan iki arkadan; Osman Hikmet ve Sleyman smetin karlatrlmalar oluturmaktadr. Osman Hikmet, kazandyla geimini zor salamaktadr. Krk be yandaki dzeltmenin, hayatn zorluklarndan omuzlar kmtr. nce, uzun boylu, olduka zayf, koyu siyah ve ukur gzl, ince soluk dudakl bir adamdr. Uzun, solgun, sararm ve zayf bir yz vardr. Hasta bir kars ve ocuklar vardr. Hasta kars dolaysyla evi bir hastane gibi hissetmektedir. Sleyman smet, elli yandaki bu adamn zor artlarda geen senelerden dolay aln kr krtr. Ksa boylu, elbiselerinin dikii sklyor sanlacak kadar iman, fakir, hznl birisidir. Ak mavi ve patlak patlak gzleri, krmz kaln dudaklar, yuvarlak, dolgun ve krmz bir yz vardr. Hasta ve yal bir anneye bakmak zorundadr. ki hikye kiisinin farkllaan ynleri neredeyse sadece fiziki grnleriyle snrldr. kisi de fakirdir. kisinin de sefaleti ve mitsizlikleri, gaml ve zntl halleri grnlerinden anlalmaktadr. kisi de sessizlii sever ve konukan deildir. Hatta birbiriyle konumadan bakarak anlarlar. Fakat yekdierini o kadar iyi hissetmiler, o kadar iyi anlamlardr ki birinin gzleri bir cereyan- serseriyane ile ufkun bir cihetine dalp gittii, dierinin dudaklar bir fikr-i meyusanenin [hznl bir fikrin] tazyik-i strab altnda bkld zaman yekdierinin ne dndn derhal duyarlar. (...) Senelerce devam eden bu lfet-i nazariye aralarnda yle bir rabta-i kaviye-i muhabbet [kuvvetli bir sevgi ba] balamtr ki yekdierinin sabah akam orada tesadf bir ihtiyac- edid-i mtekabil [karlkl kuvvetli bir ihtiya] olmutur (Uaklgil, 1311/1894: 122 123). kisi de iini sevmez ve ikisi de yeteri kadar kazanamazlar. Hem konumadan anlamalar, hem de Osman Hikmetin kendi durumunu (ikisini demek daha doru olur) deerlendirmesi bakmndan aada verdiimiz i

133 konumas ilgin bir rnektir. Sleyman smet de gzleriyle onu anladn, ona katldn ve kendisinin de ondan farkl olmadn anlatr. Bu alnt yaadklar zor ve fakir durumu da ifade etmektedir. Her gn, muttariden [srekli], sabah akam, senelerce tevali eden [devam eden] bu musahabe-i nazariye [bakarak sohbet] ile yekdierine neler sylememiler, neler tevdi etmemilerdi! Btn bu zaman- medidin esna-y cereyannda Osman Hikmet efendinin gzleri demi idi ki: Fakir bir adam olduumu anlyorsunuz deil mi? u kyafette, u heyette bir adamn ne zengin bir tacir, ne de lakayt bir sahib-i irad olduuna imkan verilir. Birka yz kuru maala geinmee mecbur, cihan- insaniyetin muzlim [karanlk] bir kesinde her trl emelden mtecerrid [uzak] yaamaa mahkum bir adamm... ehreme dikkat ederseniz onda bir neve-i srurun eserini bulamazsnz... Dnyada saadet denen ey benim iin bir faza-y mevhumenin [mevhum bir geniliin] bir hayalinden ibarettir. Size nasiyemin irtisam- hazini takrir eder ki o da hayat benim hayatmla kaim bir kadnla ocuklar vardr... Biraz daha tamik-i nazar ediniz: O kadnn malul bir bare, o ocuklarn mariz yavrular olduu pi-i nigah- dikkatte tecelli etmiyor mu? Sabahleyin evden bir hastaneden, akam mahal-i itigalimden karken bir hapishaneden kyor gibiyim. (...) Sizin de benim gibi fakir, benim gibi meyus, benim gibi hazin olduunuzu gryorum. Ah! Sizi tamamyla anlyorum. Sleyman smet efendinin gzleri bunlara cevap vermi idi. Evet, yanlmyorsunuz. Ben de tamamyla sizin gibiyim (Uaklgil, 1311/1894: 124 126). Hikye kiilerinin benzemesi noktasnda zmir Hikyelerinde yer alan ki Sima hikyesiyle benzerlik gstermektedir. O hikyede iki eyh karde bir birine suret, tavr ve davran olarak benzemektedir. Bu hikyede de iki arkada fiziki grntleri hari hal ve yaay olarak benzemektedirler. Kafiyeli isimleri bile bu benzerlii artrmak iin byledir. Hikyede zaman ve mekn belirgin deildir. Vapura bindikleri yer olarak Salacak ve Harem iskelelerinin ad gemektedir. Evlerini hastaneye, altklar yeri hapishaneye benzetirler. Aslnda onlarn gznde, yaadklar hayat btnyle, onlar iin bir hapishanedir. Kullanlan fillerin sreklilik bildiren kelimeler olmasndan, vaka zamann uzun bir sreyi kapsad karsanabilir.

134 Vaka, hkim bak asyla yazar anlatc tarafndan o anlatmyla aktarlmtr. stteki paragrafta da belirtildii gibi, geni zaman anlatmak, sreklilii okuyucuya arz etmek iin fiillerde geni zaman kipi kullanlmtr. Konuma diline uzak olan bu hikyede yazar, uzun uzun yapt kii tasvir ve tahlilleriyle, hikye kiilerinin ksmen sosyal, zellikle kiisel ve ailevi durumlarnn somut olarak akla kavumasn salamtr. Merhamet duyulacak iki insan anlatmasna ramen yazar, nesnel tutumunu korumutur. Hikyede gereki bir slup denemesi vardr. Her ne kadar mekn ihmal etmise de (ki mekn gerekilik asndan nemli bir unsurdur) yazar hikye kiilerine kar tarafszln korumutur. Daha sonraki baz hikyelerinde bu tutumunu srdrememi veya srdrmemitir. zellikle fakir insanlar ve merhamete muhta ocuklar sz konusu ettii hikyelerinde, okuyucunun hikye kiilerinin yannda yer almasn salayacak tarafl bir dil kullanmtr. ki Dost hikyesinde oturmam bir hikye dili mevcuttur. Hikye, baln ierii tam olarak yanstt eserlerin banda gelir.

Yazarn, telif ve tercme hikyelerinin bulunduu Nakil serisinde (2. cz) yer alan ve fakirlii iledii bir dier hikyesi, Sadaka adn tamaktadr. Duygusal bir airle yoksul bir ihtiyarn karlamasn ve airin ihtiyara i bulmasn anlatan eser ilk hikyelerdendir: Anlatc ve arkada Seyfettin Celadet dinlenmek iin bir pastaneye oturmulardr. Seyfettin Celadet duygusal bir insandr ve airdir. Sokakta grd insanlarn yokluk ve sefalet iindeki durumlar onu ok etkilemitir. Seyfettin Celadet onlara acdn, merhamet duygusunun, kendisini fakirlere kar ilgisiz brakmadn belli eden tavrlaryla konumaktadr. Sokakta karlar altnda ve soukta grd kk kz ve yal hamaldan hareketle yoksullar ve yoksulluktan bahsederken bir k gn yine ayn pastanede
Hikyenin ad, Bibliyografyada Sdka olarak gemektedir. Hakan Sazyekin Tezinde Sadaka olarak zikredilmitir. Biz de Sadaka olarak okumay uygun bulduk. Kald ki bu ekilde adlandrmak muhtevaya daha uygun grnmektedir.

135 otururken yaad bir olay anlatcya nakleder. Garsondan ok sevdii bir tatl olan kays ekerlemesi istedii srada camdan ieriye bakan yoksul ve ihtiyar bir adam fark eder ve ieriye artr. htiyar nce konumak istemez ama airin samimiyetine inannca, sadaka istemediini zellikle belirterek ona hayat hikyesini anlatr. htiyarn yirmi iki yandaki olu bir hafta nce lmtr. Ailenin geimini temin eden oul, ok sevdii karsndan hemen sonra lnce, ailenin geimini salama ii ihtiyara kalmtr. Evde ihtiyarn kars ve sekiz yandaki torunu vardr. bulamayan ihtiyar eve ekmek gtrebilmek iin ev eyalarn; mangal, kilim, bakr gibi para edebilecek eyalar satmaya balamtr. Bir gn elinde kalan son parasyla da verilecek miktarn bykl karsnda heyecanlanarak bir piyango bileti alr, ancak ikramiye kmaz. Gnlerdir kurduu hayallerin yklmas bir yana eve ekmek gtrecek paras bile yoktur. stelik torunu sabahleyin ekerleme smarlamtr. htiyarn haline zlen air, verdii parann sadaka gibi anlalmamas iin ona bir i bulacan ve borcunu da o zaman deyebileceini syler. Ertesi gn matbaada ihtiyara bir i bulur. Seyfettin Celadet bu hareketiyle anlatcnn gznde daha bir bymtr. Vaka hareketli ve geriye dnldr. ahs kadrosu, anlatc, Seyfettin Celadet ve ihtiyardan olumaktadr. Ad geen hikye kiileri; len oul ve kars, sekiz yandaki torun, ihtiyarn hanm, pastanedeki garsondur. Seyfettin Celadet airdir. Merhametli ve duygusal bir insan olmasndan dolay yoksullar grnce ok etkilenmektedir. Kendisini beni sefalet kadar mteessir eden bir ey tasavvur edemem (s. 152) eklinde tantmaktadr. Sokakta grd kk kz ve yal hamaldan ok etkilenmitir. Kim bilir u saatte ne kadar titreyen var! Gzlerimin nnden geiyor zannediyorum: u kk kz! Arkasnda zengin bir kzn yazlk esvabnn eskisi var, zayf kollar iin pek ksa olan yenlerinden kan u kk, krmz kollar... Ah! O eller bugn ka kiiye uzanm (...) (Uaklgil, 1311/1894: 153). htiyar, hasta ve fakirdir. Evin geimini temin eden olu lmtr. Dolaysyla evin geimini temin etme, ona bir vazife olarak kalmtr. oktan

136 beri kesilmemi sakal ve soluk eski elbisesi sefaletini yanstmaktadr. airin ona bir i bularak almasn salamas dilenci olmadn gstermektedir. Mekn, vaka i zaman ve gemie dnldnde her ikisinde de pastanedir. Vaka i zaman, souk bir havann etkili olduu ve karl bir k akamdr. Geriye dnle bir zaman genilemesi salanmtr. Gemiteki akam da o gnk gibi souk ve karl bir akamdr. Zamann, hikyenin temasyla fonksiyonel bir balants vardr. K mevsimi sefaletle balants noktasnda uzun uzun tasvir edilmitir. Darda ne kadar souk var, kar yayor, bir yangndan savrulan kvlcm boras gibi kn bu souk yangndan dklen buzlar insann eline, yzne dtke ate paralar kadar tesir ediyor, etine yapyor, yakyor... Rzgr rzgr demek sahih olur mu bilmem? bir nefes-i mncemid-i memat kadar souk bir dehha heva bir ylan gibi slk alarak, kamlayacak ryan vcut arayarak kouyor. Souk! nsan parmaklar ellerinden, dudaklar dilerinin zerinden dklyor zanneder; beyni dner, gzleri bulanr, kulaklarna kan dolar, titrer... (Uaklgil, 1311/1894: 152 153). Vaka hkim as ve ben anlatmyla verilmitir. Dil Nakil serisindeki dier hikyelerine gre daha sadedir. Yazar konuma diline yakn bir dil tercih etmitir. Hikye dilinin oturmaml asndan, bundan nce ilenen hikye ki Dosta benzemektedir. Ancak ona gre dili sadedir. Zikredilen hikyede ikili l tamlamalarla dilin kullanm klfetlidir ve konuma diline uzaktr. Bu hikye ise, Tanzimat edebiyatnn etkisi altndadr. Bilindii gibi Tanzimat dnemi yazarlar edeb eserlerde anlalmay esas almlardr. Yazar bu hikyesini Edebiyat- Cedideye katlmadan nce yazmtr. Ancak Edebiyat- Cedidecilerin hzn ve melal edebiyatnn ncs gibidir. Hikye kahramannn duygusal bir kiilie sahip bir air olmas bilinli bir tercihtir. Hikyenin mutlu sonla bitmesi, olumsuz ve karamsar havay datarak bahsi geen anlaytan biraz farkllatn gstermektedir. Balk ierii yanstmamaktadr.

137 Fakirlik ve onun getirdii ekonomik skntlarn anlatld bir dier hikye Solgun Demet isimli hikye kitabnn sekizinci srasnda yer alan zdivac- Mteyemmindir [kutlu evlilik]. Geriye dnl olarak, hikye kiisinin bekarlk dneminden balayarak evlendikten ve ocuklar doduktan sonra yoksullamas ve doru yaplmam bir evliliin getirdii skntlar anlatlmaktadr. Hikye bakiisi evlenmeden nce gayet mutlu ve istediine ulaabilecek tarzda bir hayat srmektedir. nk evde geimlerini salamakla ykml olduu kimseler yoktur. Zevk sahibi bir insan olmas mnasebetiyle her eyin en iyisini, en gzelini yapmaya alr, gzel giyinmeye zen gsterir. Gn gelir evlenme arzusu duyar ve arzusunu yerine getirir. Evlendii kadnn ekonomik durumu ok iyi olmad gibi kendisinin ald maala da ev geindirmekte zorlanr. Evlendiklerinin haftasnda kar koca kavgalar patlak verir. Derken pe pee ve on ay arayla ocuklar olmaya balar. Her ocuk babann sevincinin deil biraz daha borca batmasnn habercisidir. Kars da anlayl, geim ehli birisi olamad gibi israf bir kadndr. Adam arkadalarndan bor alr, para edebilecek zel eyalarn da satar ama geim skntsndan kurtulamaz. Bu arada ocuk says sekiz olmutur. Artk gnleri bor hesab yapmakla gemektedir. Bakabileceinden fazla ocuk sahibi olmak, israf bir karsnn olmas ve biraz da bekarlk dnemindeki hayat anlayn srdrmek istemesi evlilik hayatnda skntya neden olmutur. Evlilikle ilgili blmde de ele alnabilecek olan hikyeyi ekonomik skntlar bal altnda ele almamzn sebebi, asl neden evliliin kendisi olmamakla birlikte, ekonomik skntnn evlilik hayatn ciddi olarak etkilemesidir; hatta bu durum adamn tabiatn deitirir. Kars msrif, anlaysz, fakir bir ailenin halden anlamaz kz olan ok ocuklu adam, krk yalarnda, uzunca boylu, esmer renkli, artk sa sakal trana bile dikkat etmeyen, elbisesi eski, beli bklm, maddi yaama artlarnn kstl olduu birisidir. Babas da onun yannda kalmaktadr. Yirmili yalarnda ve bekarlk dneminde iyi giyinen, her gn tra olan, yenilikleri zellikle giyim kuama dair olanlar takip eden ve evlenmeyi de dnmeyen

138 bir gentir. Hikye kiisinin yirmi yl arayla, evli ve bekar halinin karlatrlmas sz konusudur. Evlilikte mutsuz olmasnn temelinde yatan sebep maddi skntlardr. Geni meknn stanbul (Taksim, ili), dar meknn irketteki alma odas olduu bu hikyede, olay rgs itibariyle tam bir geriye dnl anlatm rnei grlmektedir. Hikye kiisi sekizinci ocuunun doumunu anlatcya haber verdikten sonra, anlatc yirmi yl geriden, onun bekarlk dneminden itibaren hikyesini anlatmaya balar ve dzenli bir ekilde iinde bulunduklar zamana gelir. Ben anlatml bu hikyede anlatc ile yazarn kartrlmasna sebep olabilecek bir cmle vardr: Fakat hikye kelimesi zihnime dokundu. Belki yarm saatlik ikencenin mkfat buradan kacakt. te hikyeyi zaptediyorum [yazyorum] (Uaklgil, 1317: 150). Konuyu yanstmayan bala baklarak mizahi bir anlatmdan sz edilebilir. Tahkiye youn bir metin olduu iin hikye kiileri birer figr olarak kalmlardr. zellikle geim sknts eken sekiz ocuklu baba daha belirgin bir tip olabilirdi.

Yazarn, fakirlik balamnda iflastan dolay fakir dmeyi anlatt hikyesi Yrtk Mendildir. Bir Yazn Tarihinde nc srada yer alan, yal sahibi Suriyeli zengin Arap bir ailenin kznn kumarbaz kocas yznden fakir dmesinin anlatld ve ahs kadrosundakilerin Avrupai bir hayat srdkleri hikyenin vakas ksaca yle zetlenebilir: iddetli bir k gecesi anlatc ve Mesut Hrrem birka arkadayla beraber oturmaktadr. Bu frtnal gece Mesut Hrreme sekiz yl nceki bir geceyi hatrlatr. Anlatclk grevini devralan Mesut Hrrem o gece, zmirde kald sralarda tantrld, zmire yerlemi zengin, Hristiyan Arap bir ailenin evine msamereye (dansl toplantya) davet edilir. Avrupai tarzda yaayan ailenin biri evli, dieri nianl iki kz vardr: Bu gzel iki kz kardeten k Feride; zmire yerlemi, Suriyeli zengin bir babann on sekiz

139 yandaki iri siyah gzl kzdr. Yay kal, dz parlak kk dilerinin stnde biraz etlice, biraz cinsi hrs ifa eden kalnca dudaklar olan nianl, sevimli ve cinsi cazibesi olan kk kz kardetir. Ablas Cemile iki ya byk, hemen ayn zelliklere ve gzelliklere sahiptir. ki aylk evli bir hanmdr. Bu gece ayn zamanda bir evlilik kutlamasdr. Kzlar ok gzel dans etmektedirler. Cemilenin kuunun glde yzmesi kadar tabii bir dans edii vardr. Mesut Hrrem de bu dans gsterilerini cokuyla seyretmektedir. Feride ile o da dans etmek iin srasn beklerken dikkatsiz bir misafir kzn stne iki dker. Feride kendi ipek mendiline kyamaynca, stn silsin diye Mesut Hrrem kendi mendilini kza verir. Yllar sonra o mendili, kucanda bir ocuk, her halinde sakl bir fakirliin izleri bulunan gen bir kadnn elinde grr. Grr grmez de Feridenin nianls iin kumarbaz dediklerini hatrlar. Zihninde her ey aydnlanmtr. Ei paralar kumarda kaybettii iin Feride yoksul bir hayat yaamaktadr. Hikye kiilerinden olaylar anlatan Mesut Hrrem, airane ve kane hatralaryla mehur, sivrice, kumral sakall, tahsilli, dnce ve yaayyla Avrupai bir gen olarak tantlr. Geni mekn olarak zmirde geen bu hikyenin dar mekn Suriyeli ailenin gsterili ve zenginlii gsterecek ekilde tefri edilmi yalsdr. Bu mekn, bahsi geen aile ve misafirlerinin hayat tarzna uygun olup hayat anlaylarn yanstmaktadr. II. Abdlhamitin padiahl dneminde, Hac Nait Paann zmirde valilii srasnda verdii ve bir ilk olan balodan izler tayan (Uaklgil, 1969: 176) hikye, sosyal evre tasviri olarak Osmanl topraklarndaki Batllama uygulamalarnn somut gstergelerinden biri olmas itibariyle tarihi bir tespiti de ieriyor. Hikyede i zaman olarak vakann giri ve sonu blmleri bir k gecesi iinde anlatlrken gelime blm sekiz yl nceye dair nakledilen bir hatradr. Ben anlatmyla ve gzlemci bak asyla verilen hikyedeki Mesut Hrrem bana bakarak: zmirinizin en k bir memleket olduunda herkes

140 mttefiktir, cmlesi kahraman anlatc ile yazar zdeletirmeye hizmet edecek bir tespiti ieriyor. Bu yzden hatra-hikye snfnda zikrediliyor. (Sazyek, 1989: 44). Bu yargy besleyen bir neden de yazarn aklamasdr. Yrtk Mendil gibi kk hikyelerimin arasnda be kadar bu genlik yllarnn balo izlerinden domadr (Uaklgil, 1969: 177). Ayrca Mesut Hrremin dilinden aktarlan zmirin ho tasviri, herhalde yazarn memleketine bir ifade-i kran olsa gerektir. (Uaklgil, 1941: 68). Eserin, iinde bulundurduu duygusallktan dolay romantik bir dili, airane bir slubu vardr (leri, 1975: 6). zellikle dans sahnelerinin anlatld blmler de bu iirsellik daha belirgindir (Uaklgil, 1941: 7072). Konusunda batlamaya ait, zellikle akam elencelerine dair motifler bulunduran hikyenin temas iflas dolaysyla fakir dmedir. Feridenin babas mehur bir zengin olmasna ve istememesine ramen Feride bir kumarbazla evlenmi ve fakat kocas paralar Monako kumarhanelerinde kaybetmitir. Artk fakirlik onu tannmayacak hale getirmitir. Bir aralk karmda gen bir kadn grdm. Boz renkli ceketiyle, koyu kahve fistanyla, iekleri solmu hasr apkasyla (...) btn halinde sakl bir fakrn [yoksulluun] ifadesi tereuh eden [szan] gen bir kadn, (...) O mutantan [gsterili] gecede, o mnevver [aydnlk] raks lemi iinde btn uhluuyla, tazeliiyle grlen bu simay imdi (...) sefil hayatyla karmda grmek o derece feci, o derece messir [ etkileyici] bir ey idi ki... (Uaklgil, 1941: 8485).

Hayatn zorluunu ileyen bir dier hikye mr-i Tehdir [bo mr]. Temasna uygun olarak Tevfik Fikretin Yarn isimli iirinden bir epigrafla balamaktadr (And, 2005: 215). Bir Yazn Tarihinin on beinci ve son hikyesi olan ve iini sevmeyen bir postacnn bkknln ve yalnzln anlatan mr-i Teh ksaca yledir: Yapt iten bkm, iini sevmeyen ve stelik yapt iin kazanc geimine yetmeyen, fakir, kimsesiz bir postac; yamurlu bir gnde delik ayakkablar, eski elbiseleriyle yamurda slanmamak iin bir dkkan saana snr. Yamurun dinmesini beklerken yapt iin muhasebesini

141 yapar. stelik mr boyunca tad mektuplardan kendisine bir tane bile gelmemitir. Mektup antasn bir kenara brakp boylu boyunca uzanr ve lmek ister. Hayatn zorluklarn anlatan bu hikyede yamurdan

etkilenmeyen(zengin)lerle kendi arasnda ksa bir karlatrma yapan postacnn durumu yle tasvir edilir: Yrmekten kaldrmlara srne srne bu yorgun bacaklar ekip gtrmekten bezmi, usanm, dnyann binlerce kelerinden gelen bu kat paralarn sokak sokak, kap kap gezdirip datmaktan, evet artk nefret edercesine bkmt (Uaklgil, 1941: 251). Ayn zamanda postac, geldii noktada karamsardr. nk hem akraba hem de arkada bakmndan yalnzdr. Onun iin mr boyunca tad mektuplardan kendine hi gelmemitir. Bu durum zorluklarla birleince onu karamsar yapmtr. Konusu itibariyle farkll olan bir hikye olmasna ramen, yazarn, zerinde titizlikle durarak hikyenin teknik unsurlarn fazlaca ilemedii sylenebilir. Postacnn hayat ile Sisypos mitosu arasnda balant kuran Ali hsan Kolcu, bu hikyenin zmlemesini yapt yazsnda, postacnn sevindirdii insanlarn sevinlerine ortak olabilecekken karamsarl semesi ile Servet-i Fnuncular arasnda balant kurmaktadr. Hikye ile ilgili olarak u tespiti yapmaktadr: Psikolojik gerekiliin edebiyatmzdaki ilk ustalarndan biri olan Halit Ziya bu yksnde kk ve sradan bir posta datcsnn i dnyasna girmek istemitir. Bunda baarl olmu fakat setii bak asna malup olmutur (2005a: 280).

Yazarn, hayatn zorluunu kimsesizlik ve fakirlik balamnda ileyen bir dier hikyesi Kar Yaarken adl eseridir. Sokak ocuu Sermetin yoksul hayatn ve yalnzln anlatr. Hikye Bir ir-i Hayal adl hikye

142 kitabnda on dokuzuncu ve son srada yer almaktadr. Btn bir ehri genie bir ev gibi gren ocuun anlatld hikye ksaca yledir: Sermet gndzleri hamallk yapan, geceleri Eyp Sultan mezarlnda yatarak geceleyen, on iki yanda bir sokak ocuudur. Kendisine Sermet Bey denilmesinden holanr, hatta byle arlmay ister. Ana babas, akrabas hi kimsesi yoktur ve yoksuldur. ehir onun iin geni bir evden ibarettir. Gnn birinde yaad Eyp semtinden ayrlarak baka yerlere gitme hevesi duyar. Btn ehri kendi evi saydndan bu karar almas kolaydr. Eypte tand esnafla vedalaarak ayrlr. Btn malvarl, denei ile krmz mendilden bir bohadr. Bohasn deneinin ucuna takarak, senelerce stanbulu dolamtr. Eminnndeki kalabal grnce orda kalmaya karar verir. Bazlar kavgal balayan yeni dostluklar kurar. Sevimliliiyle kendini sevdirir. Yarm saat yalvararak deneini ve bohasn bir bakkala emanet edebilmitir. Yazn her yerde geceleyebilmesine ramen, kn kalabilecei bir yer aramak zorunda kald iin bu mevsimi sevmez. Geceleri, eyasn emanet ettii dkkann st katnda yatmasna msaade edilir. Sermetten holanan hamiyetperver esnaf, ona kk bir sermaye toplayarak bir ayakkab boyacs kutusu alrlar. Ancak bu iten skld iin fralarnn alnmasn bahane ederek ii brakr. Bir sre kibrit satarsa da bu iten de sklarak yapmaktan vazgeer. En sevdii i ufak tefek eyalar tamaktr. nsanlara yle tatl bir glmsemeyle gtrelim mi efendim diye soruu vardr ki sorduu her insan, eyasn tatmak zorunda hisseder. Hatta srekli mterileri bile vardr. Bir okul ocuunun her gn, skdar vapurundan tramvaya kadar sefertasn tar. Kn bir ara hasta olur ve bakkal dkkannn at katnda uzun sre yatar. me duygusu nedir bilmeyen kahraman artk mekte ve eskisi kadar almak istememektedir. me duygusuyla birlikte, bir maazada grd krkl paltoya sahip olma dncesi Sermette bir fikr-i sabit halini alr. Artk gnn ounu, grd krkl paltoyu hayranlkla seyrederek, bazen krklerine dokunarak onun mevhum scaklyla geirmektedir. Bir yandan da krkl paltonun giydirildii mankenin kendisiyle

143 alay ettiini dnmektedir. Karl bir k gn, her gn sefertasn tad ocuk ona kullanlm krkl bir palto getirir. Dnya kendisine balanm kadar sevinir. Artk yrtk ayakkabsyla, kalpsz fesiyle, eski paltosuyla dnyann en mutlu ve en nemli adamdr. Vaka dzenli ve hareketlidir. Hikyenin tek kiisi vardr; Sermet Bey. Adndan bahsedilen dier kiiler, Sermete bir evre oluturmak iin bulunan figranlardr. Sermet on iki yalarnda, dz, parlak, koyu siyah sal bir ocuktur. Szlm, kk bir yz, zayf kalm kemikleri, zayf adaleleri, yandan kk gsteren narin bir vcudu, donuk esmer bir rengi, ince yay gibi kalar ve uzun salar vardr. Elbiseleri eski, fesinin kalb bozuk, ayaklar orapsz, ayakkablar yrtktr. Devaml uyank bir zek parlaklyla glmseyen gzleri ve sokakta olmaktan dolay erken olumu bir hayat bilgisine sahip bir grnt verir. Kimsesi yoktur. Tam anlamyla bir sokak ocuudur. nk sokaktan baka bir yer bilmez. Btn bunlara ramen kibar ve tok gzl bir ocuktur. Kimsenin malnda gz yoktur, almaz, dilenmez. Btn ehir onun evi hkmndedir. nk aileyi, scak bir yuvay hi bilmemitir. ehir algs ve ehirle mnasebeti yle anlatlmaktadr: Sokak ocuu!.. Kendisini bildiinden beri sokaktan baka bir yere sahip olduunu hatrlayamyor yle sylemek uygunsa kendisiyle sokakta tanmtr. Btn sokaklar onundur; bu byk ehir onun iin bitmez tkenmez dehlizlerden, sofalardan, avlulardan meydana gelen geni bir evdir; onun iinde istedii gibi ellerini ii yrtlm ceplerine sokarak daima kesilmeye muhta salarnn tepesinde slana slana bozulmu psklsz fesiyle, orapsz ayaklarna daima byk gelen yrtk potinleriyle bu geni evin dehlizlerinde, avlularnda, sofalarnda dilerinin arasndan slk alarak rzgarlarn nne der; bir zgvenle etraf seyrederek gezerdi!... Evler?... Bunlarn ne olabileceine dair henz gerek bir bilgi edinememiti. lerine girmek nasip olmayan bu yerler kendisince o byk evin birtakm odalar hkmndeydi (Uaklgil, 2004: 67). Geni bir ev gibi dnd bu ehirde, bir gn yp hasta olunca krkl bir palto hayali kurmaya balamtr. Okuyucu, hikyenin kahraman krkl paltoyu grnceye kadar, onu d cephesiyle tanr. Paltoyu grdkten

144 sonra, onun hayal dnyasn tanma imkan bulur. Ancak onun hayal dnyasnda sadece bir paltoya sahip olma dncesi vardr. Bulduuna raz olan bu ocukta, krkl palto hayali bir saplantya dnr. Eyasn tad renci ona eski paltosunu getirince ok sevinir. Kimsesiz bir sokak ocuunun anlatld bir hikyede meknn btn bir ehir olmas normaldir. ocuun hem ban sokabilecei, evim diyebilecei bir yeri yoktur hem de kimsesi yoktur. Sokak ocuu Sermetin kendini tand yer, her ke bucan bildii Eyp semti ve mezarldr. Daha sonra Eminnne tanr. Ad geen birok semt vardr. Bu semtlerin okluu veya btn bir ehir, hikye kiisiyle birlikte dnldnde onun sosyal konumuna ve hayat tarzna uygun ve geni meknlardr. Byk bir eve benzetilmesiyle de ocuk asndan, ehrin sembolik bir anlam vardr. Dar mekn olarak, ocuun geceleri kalmasna izin verilen bakkal dkkannn at kat, onun konumunu ve hayat tarzn pekitirir niteliktedir. Hastalnda bile, orada, eker torbalarnn stnde yatmtr. Hikyede d zaman konusu belirgin deildir. zaman ise, o zaman yarm aday yava yava, senelerce sren bir seyahatle dolat (s. 239) ifadesiyle uzun bir sreyi kapsamaktadr. Ancak younlalan zaman k mevsimidir. K mevsimi evi ve giyecei olan insanlar iin bile zor bir mevsimdir. Ban sokacak yeri ve doru drst giyecei olmayan sokak ocuu iin, mevsimin zorluu kendiliinden ortaya kar. K mevsimi de mekn olarak kullanlan at kat gibi, ocuun sosyal konumunun ortaya kmasnda bir fonksiyon icra etmektedir. O anlatm ve hkim bak asyla kaleme alnan bu hikyenin realist bir slubu vardr. Realist bir slubun olumasnda yazarn tarafsz bir dil kullanmasnn etkisi aktr. Buna benzer dier ocuk hikyelerinin ounda hikye kiilerine merhamet duyulmasn salamak maksadyla, onlara acdn, onlar iin zldn belirten kelimeler kullanlr. Ancak, ocuk krkn fiyatn rendiinde on lira ka para eder eklinde kendi kendine sorar. ocuka bir safln, fakirliine katt anlam,

145 bir yanyla okuyucunun merhamet duygusunu tahrik ederken, dier yanyla ac bir ekilde glmsetir. Hikyelerin deiik basklarnda yazar metin zerinde ufak deiiklikler yapmtr. Bunlardan biri de krk paltonun fiyatnn nce be lira sonra on lira olarak gsterilmi olmasdr. Bu belki de zaman iinde fiyat deiikliklerinden kaynaklanm olmaldr. Ayn duygu younluunu Onun en byk derdi mekn tebdil ettike bohasyla deneini koyacak yer bulmaktan ibaret kalrd, (s. 240) cmlesinde de bulmak mmkndr. Yine Eypten stanbula giderken ocuun, surlardan muzaffer bir komutan edasyla giriinin tasvir edilii de ocuun bu pozisyonunu belirginletiren ifadelerdir. stanbula oradan [surlardan] girmek istiyordu, deneinin ucunda krmz mendilden bohas o gnk neve-i seyahatle rek-averane raks ederek yrtk potinleriyle Sermet Bey stanbula girdi... (Uaklgil, 2004: 70). Yazar Sermetin yalnzln ilgin ve orijinal bir benzetme ile anlatmtr. Dnyada yalnzlnn yegne tesliyeti [tesellisi] olan sln alarak eklindeki bir ifadeyle ocuun kimsesizliini anlatr. Yalnzlk duygusunu bu kadar youn ve gzel anlatan bir cmleye nadiren tesadf edilir. Denek ve bohann da sembolik bir deeri ve anlam vardr. Yukardaki yalnzlnn yegne tesellisi olan slk ifadesi yalnzl simgelerken, bu ikisi de mlkiyeti simgelemektedir. Bu ikisinden baka bir eye sahip olmadn anlatr. (Zarif deneinin ucuna bir kebap dkkannn merdiveni altnda duran krmz mendilden bohasn takarak s. 239.) Denek ve boha ayn zamanda bir yolculuu yahut yolcuyu anlatrken kullanlan kelimelerdendir. Srekli yolculuk halinde bulunan bir insann, mlkiyet veya aitlik (akraba balants) hususunda, balayc bir durumu yok demektir. Hikyenin bal muhtevay sezdirmektedir.

146 Hayatn zorluklarn anlatan bir dier hikye, Bir Hikye-i Sevdada on beinci srada yer alan Ekmekinin Beygiri hikyesidir. Evlere ekmek datan bir ekmek datcsnn atnn yaad zorluklar anlatan ve atla insann yaad glkler arasnda paralellikler kuran hikye yle aktarlabilir: Anlatc, ktphanesinin penceresinden grd ekmek datcsnn beygiri zerine dncelere dalar. Yaz gnlerinin scana, k gnlerinin souuna, frtnasna aldr etmeden evlere ekmek datan bu beygirle zihnen bir sohbete, diyaloga balar. nk be senedir kapsna gelen bu beygirle bir dostluk, bir lfet olumutur. Anlatc, beygirin her geliinde selamlatklarn, hal hatr ettiklerini dnmektedir. Beygir ona hayatn zorluklarna kar dayankl olmas konusunda tavsiyelerde bulunur. Beygirin hayat, daha dorusu yaad zorluklar ile insann hayat ve yaad zorluklar arasnda benzerlikler vardr. Bu benzemeden dolay da bu iki varlk arasnda bir yaknlk vardr. Vaka dier hikyelerine gre durgundur. Geni zaman kipiyle anlatlan ve arka plannda zamann varl hissedilen eserde, bu zorluklarn yaanmas ve stesinden gelinmesi konusunda, insanolunun yakn dostu atn seilmi olmas tesadfi deildir. Atn insana ait zellikler verilerek insann yaad artlarda anlatlmas onu da bir hikye kiisi olarak, hatta bakiisi olarak kabul etmemizi gerektirmektedir. Hayatn her trl meakkatine ramen bunlar kabullenerek yaamay bilen fakir, mtevaz ve kamil halk insann temsil etmektedir (Nemutlu, 2006). Anlatcnn btn evreye ve hayata bir pencereden bakyor olmas, umursamaz bir bakla bakyor olmasndan deil tam tersine hayatn zorluklar, gamlar, hicranlar, matemler, emeller karsnda biraz bitkin, biraz umutsuz vaziyette bulunmasndan dolay bir umut aramasndan kaynaklanmaktadr. Ksaca dar bir mekn olarak pencere, hayata ve umuda alan bir penceredir. Zaten, beygirin hayatn zorluklarna dayanma konusunda kahraman anlatcya tavsiyede bulunmas da, umutsuz ve bitkin bir insann muhatabndan bekledii bir tavra iaret etmektedir.

147 Hkim bak asyla ve ben anlatmla yazlan bu eserde sembolik bir dil vardr. At zerine yaplan tahlil ve tasvirler tamamen, yaad hayatla balantl olarak insann psikolojik tahlil ve tasvirleridir. Bir gn bu ryadan aznda bir gemle kt. Onu dilemek, krmak, koparmak istedi; dileri incindi, dili paraland, dudaklar yrtld; fakat gem aznda kald. (...) arkasna bir khne araba taktlar. (...) Srkledi, bu hayat, bu khne arabay, ehrin btn sokaklarnda, (...) Trnaklar sklerek, dizleri yaralanarak, gs yrtlarak senelerle, bu khne araba arkasnda (...) daima koturdu (Uaklgil, 1337: 227- 228). Hayvanlar konu edinen dier hikyelerinden daha belirgin olarak insana ait zellikler anlatlmtr (Huyugzel, 2004: 98). rnein gem, hayatn zorluklarna; khne araba, hayatn btnne benzetilebilir. Hikyede balarda verilen karamsar hava, sonlara doru hayatn zorluklarn kabullenmi ve onlara kar mcadeleye azmetmi olmaktan dolay mitvar bir atmosfere dnr. Hayatn zorlu artlarn anlatan ve onlarla baa kabilmeyi tavsiye eden ve ayn zamanda sembolik bir anlatmn olduu bir hikyedir. Ekmekinin beygirinin yaad zorluklar, onun zerinden zelde ekmekinin, genelde insann yaad skntlardr. Hayatn ekonomik temelli zorluklarn ileyen bu hikyelerden baka; merhameti, klelii, kaynana ve e basksn anlatan, ak konu edinen veya evlat ebeveyn sevgisinden bahseden eserlerde de hayatn skntlarna, zorluklarna, katlanlan aclara konu edindii durum asndan baklarak deerlendirildii grlr.

2 Devlet daresi Yazar bu hikyesinde sembolik kavramlarla devlet idaresinin nasl olmas gerektiini anlatmaktadr. Giriteki aklamayla amacn belirtir: Bir vakitler hatta merutiyet senelerinde bile, Trkln i hayatna daima dardan, ezcmle arlk Rusyasndan mdahale elleri uzanr ve yeniden hayat bulmaa hizmet edecek ne tasavvur olsa [dnlse] o henz teebbs halinde gelmeden akamete [baarszla] uratlrd.

148 Bundan iin iin kuduran ihtiyar dost mutad [adet] olan tebih ve hayal usulne mracaat ederek dert anlatyor. Szlerinin asl manas o zamann yabanc mdahaleleri tahattur edilirse [hatrlanrsa] izah edilmi olur (Uaklgil, 1937: 125). Buradan da anlalaca gibi Rusyann lkemizin ynetimine sk sk mdahale etmesini bir baheye ayrk otlarnn saldrmas gzyle bakmaktadr. Kerman ve Huyugzel Bibliyografyada bu hikyeyi deneme sohbet tr iinde gstermektedirler. Oysa hikye sembolik unsurlar tayan bir hikyedir. Yazar bu hikyede, devleti idare edenlerde olmas gereken ehliyet ve liyakati ele alyor. Devlet idaresini tebih bir anlatmla sz konusu eden, htiyar Dostta on nc srada yer alan ve bir bahenin bakmyla ilgili bilgiler ieren Bir Bahe Dersi adl hikyedir. Eserin bandaki aklamaya gre vakann d zaman, Merutiyet seneleri ve Rusyann arlk dneminin son zamanlardr. (Uaklgil, 1937: 125). Hikyenin ksa zeti yledir: htiyar Dost olarak bahsedilen hikye kiisinin kyde gzel, bakml ve mtevaz bir bahesi vardr. Baheye nasl bakmak gerektii ve kendisinin nasl bakt konusunda, bir mays gn ikindi vaktinde baheyi gezerken anlatcya bilgi vermektedir. Tavsiyesi udur: ayet gzel, bakml ve verimli bir baheye sahip olmak istersen ona iyi bakmalsn. Baln konuyu yanstt bu hikyede bahe bakmyla vatann imar edilmesi yahut devlet idaresi arasndaki benzerlikler ve karlatrmalar tebihli bir slubun olumasn salamtr. Bu zdelii, yazar vatan topran geniletilmi bir bahe kabul ederek kurmakta ve yle dnmektedir: Vatan topraklar gzel bir bahe gibi insana inirah ve ferahlk vermelidir (Uaklgil, 1937: 131). Bahe en fakirane vesaitle memlekete en msmir [verimli] menafi [fayda] teminine alan bir hkmet nasl yaparsa yle hareket edilerek az bir masrafla
Balk bu kitapta ve bu baskda Bahe Deresi eklinde gemekteyse de hem hikyenin ieriinden hem de indekiler blmnden, bir tashih hatas olduu anlalmaktadr.

149 bakml ve gzel hale getirilebilir (Uaklgil, 1937: 132). darenin ekonomi politikasn kastederek Eer bahenizin mnasip noktalarna (...) havuzlarnz yapmsanz bir byk baheyi bir tek bahvanla idare edersiniz diyor (Uaklgil, 1937: 133). Vatan korumasna dikkat ekerek Bahe bakmnda ayrk otlarna ne ve nasl yaplrsa, d mdahale, ayrmclk ve saire karsnda benzeri yaplabilir. Yazar vatanla bahe arasnda bir benzerlik kurarak Osmanl devletini bakmsz bir baheye benzetmektedir. Bu bahenin gzel ve bakml bir bahe olmas, ayrk otlar tarafndan kuatlmamas iin zenle korunmas, zellikle snrlarnn derin ve kkl tedbirlerle muhafaza altna alnmas gerektii inancn ortaya koymaktadr. Yazarn burada ele ald bir baka sembolik kavram ise Temmuz iekleridir. Yazarn Temmuz ieklerinden asl anlatmak istedii 1789 Fransz Devriminin getirdii bamszlk kavramdr. Bahenin yani lkenin kalknmasnn temeli demokrasi ile olacaktr. Bu yargya, ieklerin (pembe hari) renkli olmas ve bu renklerin de Fransz devriminin renklerini tayor olmasndan varyoruz. Yazar bu dncesini kuvvetlendirmek iin hikyenin sonunda u soruyu sorar: Hi zannetmiyorum ki sitare ayr tamamyla ldrebilsin; Fakat beraber yaayacaklar m ayra ramen sitarenin feyz aver ve tebessmlerle kfedr pembe hayat yava yava ayrklarn arasndan bulunmu izleri takip ederek teesss ve bu Temmuz iei bu viraneye ziynet bahedecek mi? (Uaklgil, 1937: 136). Burada ok ak bir biimde ayrk otlar ile d mdahaleyi pembe yldz ile bamszlk hareketi ve demokrasinin verimlerini gz nne getirmektedir. Bunu Temmuz iei olarak anlatmas da daha nce belirttiimiz gibi Fransz devrimini ifade etmektedir. Yazar bu grn de glendirmek iin Shakespearin te btn mesele szyle bitirir. Bu szn ncesi olmak veya olmamak ise buraya almaz ama biz anlarz ki yazar hrriyeti bir lkenin kalknmasnda varlk yokluk sebebi saymaktadr.

150

3 stibdat Malum olduu zere ayrntlar tarih kitaplarnda anlatlan ekliyle II. Abdlhamit kendi usulnce banda bulunduu devletin, zellikle i gvenliini salamann dnce hrriyetini kstlamaktan getiine inanm bir padiahtr (Kuran, 1997: 200) ve o zamandan bu zamana bu dnem iin istibdat devresi denilmesi adet olmutur. Genel olarak o dnem aydnnn, zel olarak Servet-i Fnun edeb akmna dhil edip ve airlerin dncelerini dikkate aldmzda yazarn, siyasal ierikli veya istibdad eletiren daha ok hikyesi olmas gerektii gibi bir beklenti oluabilir. Ancak eletiriye konu olan siyas sistem, ayn zamanda onu eletiren bir ey yazmann ve yapmann nndeki engeldir de. Byle olmasnda yazarn mizacnn da etkili olduu kanaatindeyiz. Aada incelenecek ilk hikye, takip edilme korkusu yaayan insanlarn duygularn anlamak iin iyi bir rnek oluturmaktadr. Birbirine bal mektuptan oluan bu uzunca hikye Hepsinden Acda yedi, sekiz ve dokuzuncu srada yer alan Bir Garip Mektup, Bir Mektup Daha, Son Mektup adlarn tamaktadr. Bandaki aklamadan Merutiyet teesss ettikten [yerletikten] sonra yaymlandn rendiimiz hikyedeki bu mektuplar, bir seri oluturduu ve adann Gevezelikleri adl seri hikyeden farkllk arz ettiinden n birlikte deerlendirmeyi uygun bulduk. Tutuklanp brakldktan sonra srekli takip edildiine inanan gencin yaad skntlar ve bana gelenleri anlatan, anlatcnn ksa bir giriinden (her mektubun banda ksa bir giri vardr) sonra mektup olarak nakledilen hikye ksaca yle zetlenebilir: Bir phe zerine tutuklanp sk bir ekilde sorgulandktan sonra braklan gen, srekli kendisini hafiyelerin takip ettiklerini ve takip iin her yolu denediklerini dnmektedir. Hatta annesinin bile takip etme konusunda

smail Habib, Haric korkunun en byk memba Rus malubiyeti; dahile kar korkunun en byk amili de Abdlazizin ve onu mteakip Sultan Muradn haledilmeleri olmutu dedikten sonra, Abdurrahman ereften naklen Maksudiye Han davas adnda ilgin ve komik bir vakadan bahseder (Edeb Yeniliimiz, s. 256 257).

151 onlarla ibirlii iinde olduuna inanr. Tutuklanma korkusunun neden olduu halsinasyon, paronaya, izofreni karm bir evham hastalna yakalanan gen ihtisasat defterim dedii gnlk benzeri bir defter tutmaktadr ve herkesin bu defterin peinde olduuna inanmaktadr. Annesinin btn ihtimamna ramen hastalk gitgide ilerler. Son mektubunu da yazp gnderdikten sonra evi yakacaktr. nk evi yaktktan ve iinde kendi de yandktan sonra, reenkarnasyona inanan birisi gibi ateten yaratlm bir sahip-zuhur [isyankar] olarak yeniden dnyaya gelip sululardan, zellikle annesinden intikam almay planlamaktadr. Halbuki annesi yle perian bir haldedir ki... u satrlar her annenin evladna dknln bir resim gerekliinde somut olarak ortaya koymaktadr. Kollar geveyerek iki tarafna dt. Sonra bana derin bir nazarla, perian ve muzmahil [km] bir mana ile bakt ve birden oraya, ta yan bama ylarak ban dizlerimin zerine koydu, hngr hngr alamaya balad (Uaklgil, 1934: 86). Kuzguncukta bir kkn hasta odasnda geen bu hikye takip edilme korkusunun veya totalitarizmin bir insann hayatnda, onun psikolojisinde ve evresiyle ilikisinde oynad rol ve yaknlarnn ektii ac ve skntlar gzler nne sermektedir. Bunlarla birlikte yazar, kiinin kendi yaadklarn, hissettiklerini baarl bir ekilde verebilmek iin mektup formunu kullanmtr. Mektup formunun kullanlyor olmas slubun gereki olmas iin bir aba ve bir katkdr. Bu mektuplarn anlatcya nasl ulat sorusuna yazar teknik bir ayrntyla cevap verir. Komu kkn kk ocuu hasta gencin dostudur ve onun baheye att mektuplarn kimseye sezdirmeden sahiplerine ulamasn salar. Ben anlatml bu hikyenin i zaman drt ay kadar bir sredir. Bu sre zarfnda bir insann nasl akl saln kaybettii, nasl korkular ve endieler yaad, en yaknna bile dman olduu, psikoloji hastasnn kendi cmleleri ile verilirken bir paronaya hastasnn ruh hali yanstlmaktadr.

Ruhun bir cisimden tekine, kimi kez de insandan hayvana ya da hayvandan insana getiine inanan anlay, ruh g.

152 Bilmiyor ki beni gayet kuvvetli bir gizli cemiyetin ruhu zannediyorlar, bilmiyor ki beni tevkif etmeden, incitmeden, etrafa tela ve endie vermeden anlamak, syletmek, bu defteri elde etmek istiyorlar. Onun iin her gece o geliyor, beni dinliyor, beynimin iinde dolayor, defterimi kurcalyor. Ah ya Rab!.. Bu hakikatlere onu nasl inandrmak mmkn olacak? (Uaklgil, 1934: 85). Guy de Maupassantn Horla adl hikyesiyle bir benzerlik noktas varsa da yazar bununla onun arasnda her eyde bir intihal [arma] aramakta olanlar sevindirecek bir balant yok demektedir (Uaklgil, 1934: 71). Bu hikye gibi Horlann sonu da bir yangnla bitmektedir. Bu hikyenin mektup eklinde olmasna karlk, Horla gnlk tarznda yazlmtr. (Troyat, 2004: 131 ve Castex Surer, 1950: 237). Hikye kahramanlarnn yaad halsinasyonlar, geirdikleri deiimler de birbirine benzemektedir. Hakikati itibariyle ikisi arasnda benzerlikler vardr ve bunu yazar da bir benzerlik noktas varsa da demek suretiyle kabul ediyor. Kanaatimizce Horla ve ad geen hikyeler fantastik eler tamasna ramen, yazarlarn bu eleri kullan amalar farkldr. Halit Ziya reel hayattan hareketle istibdadn hangi olumsuzluklara neden olduunu gstermek ve inandrmak gibi bir amaca ulamak ister. Maupassant ise sadece artmak istemektedir. Kariyerinin balangcndan itibaren, Maupassantda fantastik trnn iki ele aln biimi grlmektedir. Soyuk El adl yksnde ve daha sonra Hayalet ya da El yklerinde bize, sonunda okuyucuyu mkemmel bir aknlk iinde brakan iyi kurulmu, git gide karmaklaan, ip ucu ile dolu, geleneksel bir hikye sunar (Bykaslan, 2003).

stibdat dneminden bahseden bir baka eser, htiyar Dostta on birinci srada yer alan Veda Ederken adl hikyedir. stibdat dneminin ykclnn ve kirleticiliinin (Uaklgil, 1937: 104) kendinden sonray da etkilediini ve Merutiyet yllarndaki ekimeyi (Gndz, 1997: 71) anlatan hikye ksaca yledir:

Enver Behi Koryak tarafndan dilimize Cin-insan adyla evrilmitir. (G. de Maupassant, Seme Hikyeler, s. 177 220)

153 htiyar Dost, anlatcy yolcu etmeye hazrlanrken bir yandan da gemi dnemin yani istibdat dneminin, iinde bulunduklar yllar da olumsuz etkilediini; hasetlik, ekememe ve didime gibi etkenler engel olmaya alsa da milletin kendi kaderine sahip kacan anlatyor. Vakada ok az hareket vardr, dolaysyla durgun ve dzgndr. Zaman ve meknn ok belirgin olmad bu makalemsi hikyede bir sohbet havas ierisinde zamann siyas ekimelerinden ve genel durumdan bahseden anlatc ile ihtiyar dostu, memleketin geleceinden endie eden, duyarl, problemlere hal aresi arayan birer aydn olarak ahs kadrosunda yer almtr. Dili nispeten arml olan bu hikye, Halit Ziyann baarl hikyelerinin seviyesine ulaamam rnlerinden biridir.

Yine htiyar Dostta yirmi ikinci srada yer alan ve istibdad konu edinen bir baka hikye Torun ve Dededir. Bu hikye istibdat ile cumhuriyet rejimini karlatrmaktadr. Dede yani ihtiyar dost, balkonda yirmi yandaki torununun

cumhuriyetin onuncu yl kutlamalar iin yapt hazrlklar seyretmektedir. Torunun, zamanndaki zellikle teknik gelimeleri nemsiz gibi grdn hisseden dede, baz karlatrmalarla ona teknik alandaki yeniliklerin kymetini bilmek gerektiini anlatmaya alr. Bir yandan da insann elinde bulunan imkanlarn kymetini bilmesi iin onsuz geirilen zamanlar ya yaamas yahut etraflca renmesi gerektiini dnmektedir. Siyasal durum olarak da dede istibdadn her dakikasnda bir kse zehir iilen mrn, Merutiyet senelerinde yurdun geirdii ac gnleri yaamtr. Ne mutlu ki torun hr ve mstakil bir yurtta, gelecee emin admlarla yryen bir vatanda yaamaktadr. Cumhuriyetin onuncu yl iin yazld belirtilen bu hikye, ztlklardan hareketle karlatrmal olarak verilmi bir metinden oluuyor. Ztlklar yle

154 sralanabilir: Dede ve torun, tecrbe ve tecrbesizlik, karamsarlk ve umut, istibdat ve cumhuriyet, hz ve yavalk... Ben anlatml bu hikyenin didaktik bir dili vardr ve hkim bak asyla kaleme alnmtr. Halit Ziyann hikyecilii gz nnde bulundurularak yle bir kanaat belirtilebilir: Cumhuriyetin onuncu yl iin bu hikyenin ok stnde bir eser beklenirdi.

4 Sava Sava ele ald hikyelerinde yazar, zellikle alk, yoksulluk, salgn hastalk gibi olumsuz durum ve felaketlere yol at iin savaa eletirel bakmaktadr. Yine sava konu edinen ancak kahramanlk, vatan sevgisi gibi temalar ileyen hikyeleri de bulunmaktadr. Savan sebep olduu ykm, hastalk, yoksulluk ve al anlatt hikye, Kadn Penesinin nc hikyesi olan Ke Banda adl eserdir. Hasta bir gence yardm etme abalarnn konu edildii hikye ksaca yledir: Kahraman, memleketin bana gelen musibetler zincirinden; bu musibetlere neden olan savan dourduu fakirlik, alk, hastalktan bahseden sohbet tarznda bir giriten sonra hasta bir genle karlamasn anlatr. Bahsi geen zaman dilimi Balkan ve I. Dnya sava yllardr (Sazyek, 1989: 42). Anlatc ve bir ihtiyar Ermeni hasta gence yardm etmek iin aba harcamaktadr. Anlatc hasta gencin banda beklerken ihtiyar Ermeni shhiye birliinden grevli askerleri ararak onun bir tedavi merkezine gtrlmesini salar. Vakann getii yer Yeilkydr ve sava alan deil cephe gerisidir. Shhiye blnden gelen askerlerin sylediine gre sokaklar byle hasta ve yarallarla doludur. Halit Ziyann, vaka i zaman en ksa olan hikyelerinden birisi olan bu eserin karamsar bir dili vardr. Ben anlatmyla yazlan bu hikyede

155 karamsar olsa bile dil zenlidir ve yazar tasvirlerden vazgemez. Tasvir etme onda bir tutku gibidir. Onun iin bazen makalelerini de tasvire elverili olduundan hikye gibi yazar. Bu hikyesinde olduu gibi... Yirmi iki yalarnda grnyordu, ince sar byklar, yar ak dudaklarnn arasnda beyaz ve dzgn dileri vard. Kk ve clz vcudu, simasnn btn narinlemi hututu [izgileri] ona henz bir ocuk ifadesi veriyordu (Uaklgil, 1939: 37). Savan ve savan neden olduu grnr belirtiler olarak hastalk ve yoksulluun tema olarak ele alnd bu hikyede, ayrca sebep olduu ve yukarda saylanlardan daha vahim olduu kesin olan umutsuzluk, isel ykm ve daha beter olumsuzluklara teslimiyet yle tasvir edilir: Ve btn bu tesadf edilen simalarda bir mterek mana var: Teslimiyet. Artk ne olursa olsun her eyi bitirmek, (...) elemlerin, mahrumiyetlerin, straplarn altnda yklp yok olmak... Bu hastalarn arasnda hibir nazar grmedim ki bana hayat ile, hayatn zevkleri ve lezzetleri ile istikbalde umulan bir saadetin renkleriyle hatta maziden kalma bir hatrann hicranyla parldasn (Uaklgil, 1939: 35).

Savan neden olduu yoksulluk ve hastaln cephe gerisinden deerlendirilerek anlatld bir dier hikye Onu Beklerkende on ikinci hikye olarak yer alan Bir Gn indedir. Balkan sava dneminde geen hikye bir grup hasta ve yorgun askerin vapura binmek iin iskeleye gitmelerini anlatr. Bu hikyenin zeti ksaca yledir: Anlatc Balkan sava srasnda sokakta bir kme askerle karlar. Perian kyafetli, solgun yzl, yklverecekmi gibi yryen askerler hastadr ve vapura binmek iin iskeleye gitmek zere balarnda avular yola kmlardr. Onlarn bu hasta, yorgun, bitkin hallerine zlen anlatcnn onlarn kaderiyle ilgili kurduu hayaller hep ac biter. Asl savan cephenin gerisinde yaanmakta olduuna inanan anlatc, bu hasta kafilelere her sokakta rastlamaktadr. Zaten ka gndr ancak bu grnyor; getirilip braklan, sonra toplanp gtrlen hastalar, arkas alnmak bilmeyen bir hasta ordusu... (Uaklgil, 1935b:116). Balkan savandaki hasta, yorgun

156 ordu ile dzenli orduyu karlatrr. Bu sava iin yle bir deerlendirmede bulunur: Bu sava bandan sonuna kadar hep, o zaman yurdu elinde tutan hkmetin [Balkan sava srasnda idarede ttihat ve Terakki hkmeti vardr] idareden, ihtiyattan, tanzim ve tertip fikrinden uzak olan aczi neticesiyle yreklerde en derin yaralar at (Uaklgil, 1935b: 111). Daha nceki bir yazy aktardn syledii bu eser iin, hatra tarafnn ar bast sylenebilir. Zaten Kerman-Huyugzel Bibliyografyasnda hatra olarak tasnif edilmitir. Esere hikye olarak bakldnda vaka dzensiz (geriye dnl) ve durgundur. Sakarya ve nn savalarndan sonra artk dzenli ordunun bulunduu bir dnemden geriye dnerek Balkan harbi srasnda yaanan olaylar anlatr ve o dnemde memleketi idare edenleri eletirir. dari adan eletiriye konu olan bu dnem vakann i zamandr. D zaman Sakarya ve nn savalarndan sonraki bir zamandr. Zamann belirgin olmas gemile iinde bulunduu durumu karlatrmas sebebiyledir. Kurgusu zayf olan bu hikyede olaylar gzlemci bak asyla verilmitir.

Yazarn sava anlatan bir baka hikyesi, yine Onu Beklerkende on birinci hikye olarak yer alan Hazin Bir Cumadr. Temann ve konunun akt hikyelerden biri olan bu eser, savan ykclndan, sebep olduu yoksulluk ve sefaletten, umutsuzluktan ve savan umutsuzlua sevk ettii bu insanlarn bir snaa olan inanlarndan; dolaysyla bu snan onlarn umudunu canl tuttuundan bahsetmektedir. Hikyenin, anlatcnn izlenimlerinden oluan bir vakas vardr. Okunduu zaman Mehmet Akif Ersoyun mehur Azm kurusun... Yok musun ey adl-i lahi msran (Ersoy, 1977: 214) artran hikyenin zeti ksaca yledir: Anlatc bir cuma gn ili Okmeydan gzergahndan sandalla Eyp Sultan Camiine gelir ve namaz iin camiye girer. Vakann bundan sonras onun izlenimlerinden, duygularndan, hayallerinden, umutlarndan, znt ve

157 endielerinden olumaktadr. Bu endie ve znts, anlatcnn kendisini, bir ferdi sayd Fastan (...) Kosovaya kadar hayattan btn kara bahtnn hissesi inlemekten ve szlamaktan ibaret (Uaklgil, 1935b: 107) kalabalk bir topluluk, bir dnya iindir. Aadaki paragraf hikyeyi ve anlatcnn duygularn zetlemektedir. Sanki buraya kadar gelip dikilen bir bayrak altnda, bu dakikada btn dnyann ba eik ve kanad krk ocuklarn toplayan, merhamet ve efaatle dolu bir kucak iine alan kollar gittike uzanyor, parmaklarnn ucundan derin bir acnn titremeleri akarak gkleri yara yara ykseliyor, bir adalet ve merhamet krsisinin etek ularn yakalamak istiyordu (Uaklgil, 1935b: 107). Cami cemaati ve mezzinden de bahsedilen hikyenin bakiisi, anlatc olarak hikyede bulunan ahstr. Hem vakay ondan reniriz hem de vaka arlkl olarak onun i dnyasnda meydana gelen ruhsal dalgalanmalardan olumutur. Anlatc umutsuz ama inanl, milleti ve iinde yaad geni corafyadaki insanlar iin ac ve endie duyan bir insandr. Geni mekn Okmeydan, ili, Eyp gibi stanbulun semtleri olan hikyenin dar mekn camidir. Dar mekn konuya uygundur. Adndan bahsedilen memleket ve blgeler de (Fas, Msr, Cava, Hindistan, Kagar, Takent, Basra, Kosova) anlatcnn yaad hisleri pekitirmeye ve okuyucuyu da bu hislere ortak etmeye hizmet etmektedir. Hikyenin i zaman anlatlanlara uygun olarak bir cuma gn ve zellikle bir cuma vaktidir. D zaman hikyede de getii ekliyle Balkan savandan birka ay ncedir. Balkan savandan birka ay evveldi. O zamana kadar memleket sarsntlar iinde kvranm, btn yrekleri korku veren bir gelecein titremeleri, btn gzleri karanlk bir gnn sisleri brmt (Uaklgil, 1935b:103) u cmle yazarn ve hikye kiisi olarak anlatcnn zdelemesi ihtimalini dndrmektedir: (...) ve duygularm aada okunacak yazlarla zaptetmek istedim (Uaklgil, 1935b:103). Bu cmle dolaysyla hikye, bir
Bahsi geen dnem ve toplumu mitsizlie sevk eden karklklar iin bkz: Osmanl Ansiklopedisi, VII, 121122.

158 hatra veya gnlk gibi deerlendirilmeye msait olmakla beraber, yazarn kendini bal hissettii edeb akm asndan baklrsa bu giri, metni daha gereki klmaya zemin hazrlyor. Konuya younlamak ve okuyucuyu younlatrmak iin hareket unsuru en aza indirilmi durumdadr. Ben anlatmyla yazlan, gsterme yerine anlatmann younlat, diyalogun hi bulunmad bu eserde, yazar, o dnem Osmanl/slam dnyasnn hem toplumsal, hem de bireysel ve psikolojik tasvir ve tahlilini yapmaktadr (Uaklgil, 1935b:106 107). Balk ierii yanstmaktadr.

Yine savan olumsuzluunu ele alan ancak bu olumsuzluu sevenleri ayrma balamnda deerlendiren bir baka hikye Yeni Gelindendir. Bu hikye de Onu Beklerken adl eserde altnc srada yer almaktadr. ki samimi kz arkada motifi, Korkudan Sonra ve Bu muydu? adl hikyelerdekine benzer ekilde bu hikyede de belirgindir. Yazar burada, sevenleri ayran olumsuz bir durumun sebebi olarak deerlendirmitir sava. ki dost kzn sevgililerin askere gitmesinin, birisinin cephede lmesinin, sevgilisi len kzn kaderine kserek kendi isteiyle irkin ama temiz bir adamla evlenmesinin anlatld hikyenin vakas ksaca yledir: Biri dierinin sevincine glge drmemek, dieri sevinciyle berikinin matemine saygszlk etmemek iin, birbirini seven iki kz arkada yaklak yl kadar birbirinden haber almazlar. Sevgilisi len kz (hikyede kiilerin isimleri yoktur), arkadandan sitemkar bir mektup alr. Arkadana yazd cevabi mektup vakay oluturur. yl nce sevdikleri askere giden kzlar, onlarn dnmelerini beklerken mektup yazan kzn sevgilisi cephede ehit olur. Arkadann sevdii gen askerliini salimen bitirip gelir ve evlenip uzak memleketlere giderler. Sevdii len kzn babas, kimsesi olmad iin, kendisi ldkten sonra kznn yapayalnz ve korunmasz kalacandan korkarak emanet edebilecei birisiyle evlendirmek istemektedir. Babasnn bu duygusunu hisseden kz da pek isteyerek olmasa da babasn memnun

159 etmek iin komularnn tavsiye ettii irkince ama namuslu bir adamla evlenir. Vaka geriye dnldr ve mektup tarznda verilmitir. ahs kadrosunu oluturanlardan asl hikye kiisi mektup yazan kz yirmi drt yanda, kararl, gereki ve anssz bir insandr. nk nianls saylabilecek sevdii gen askerlii esnasnda lmtr. Babas, ocuklar ve geride brakacaklar iin kayglanan dier babalar gibi, kz iin kayg duyan, kt kanaat geinen, namuslu, drst, elli sekiz yanda bir adamdr. Kzn zellikle grmeden evlendii adam otuz be yanda, tahsilli, gemii temiz, orta yal bir adamdr. Nezih ve asil bir aileden gelen bu adamn irkinlii, n plana kan zelliidir. Karsna kar incelii ve efkati bu zelliini unutturur. Halit Ziyann hikyelerinin ahs kadrosunda azmsanmayacak sayda irkin hikye kiisi vardr. Hatta bu konuda mstakil hikyeleri bile vardr (Gzel hsan, Kocaba...). Bahsi geen belirgin mekn olarak cephe ve stanbul anlatlmaktadr. Zaten d zaman konusunda, alalma ve sefahatin anlatld Sodom ve Gomorede (Yakup Kadri) bahsedilen igal yllarndaki stanbulu artran ifadeler bulunmaktadr. (...) stanbulun iren hayatndan, bu gnn kokmu kirinden bahsederdi. (...) etrafnda temiz, yksek, dzgn olarak tanlp sevilen bir hayatn yklmasn, amurlara bulanmasn grmekten szlayan bu ihtiyar adamn aclar balard. Evlerden kaldrmlara taan, sokaklarda dalga dalga yuvarlanan bu kirler deresinin dehetiyle onun elleri tutunacak bir yer, kenarna snlacak bir metin divar arar gibiydi (Uaklgil, 1935b: 59). Vakann zaman yaklak yllk bir sredir. Mektubu yazarken yl ncesine dnerek, arkadayla asker haberleri bekledikleri gnleri anarak ve hatrlatarak balar. Ben zamiriyle ve hkim bak asyla yazlan bu mektup tarzndaki hikyenin trajik bir anlatm vardr. Bu anlatm kzn sevgilisinin ldn and ksmlarda daha belirgindir. Asker yolu beklemenin psikolojik tasvirinin yapld satrlar, bu duyguyu yaayanlar iin tipik bir ruh hali zmlemesidir.

160 kimiz de resmi teblilerin ksack belagati arasnda onlarn hayalini mehul ve karanlk diyarlarn her dakika lmn nefesleriyle titreyen ihtimallerinde takibe alr, bazen bir kelimeden fena mana karan bir korku ile yreimizde bir dm, bazen bir ibhamdan kuvvet bulan bir mit ile gzlerimizde bir parlt, heyecan iinde kvranarak, bu mthi ruh azabnn tesliyet skununu (...) (Uaklgil, 1935b: 57). Tasvirler vakay kesintiye uratmadan verilmitir. Beklenen bir sonla biten bu hikyenin bal konuyu ksmen yanstyor. Yazarn dikkat ektii husus savan sebep olduu bir ayrlk, savan yakc ve ykc sonulardr. Bu durum, tek kurunla sembolize edilerek anlatlmtr. Hayatlarn akn deitiren, birisini ldrp dierini hayal etmedii bir kaderi yaamak zorunda brakan bir tek kurun... Kk bir kurun parasnn kr ve hain seyriyle btn hayatmn mukarrer mecras kesilmi, ileride nasl bir hat takip edeceine bir istifham iareti brakarak orada durmu oldu. (...) Bana yalnz meyus bir gemi hlya karsna mehul bir istikbalin tehdit glgesini diken bir matem haberi geldi (Uaklgil, 1935b: 58).

ETM VE RETM 1 Cehalet Halit Ziyann hikyelerinde, hikye kiileri genellikle eitimli, tahsilli kiilerdir veya onlarn yannda, yaknnda bulunurlar. Ancak tema olarak bu alana ayrd hikyesi pek fazla deildir. Bunlardan birisi aada ele alacamz Bir Mesele-i Adliyye adl hikyedir. Bir Hikye-i Sevdada dokuzuncu srada yer almaktadr. Ak yznden ilenen bir cinayetin ve ceza alarak on yl hapis yattktan sonra tekrar ldrrm korkusuyla savcdan yardm isteyen bir adamn bandan geenlerin anlatld ilgin konulu hikyenin ksaca vakas yledir: Bir ky delikanls sevdii kza musallat olan, ona gz koyan bir baka ky delikanlsn ldrr. Bir sre saklanmasna ramen vicdan onu rahat brakmaz. Yetkili mercilere teslim olacaktr ancak, nce sevdii kza gider ve

161 kendisini beklememesini, kendi yerine kardeiyle evlenmesini syler. ayet bakasyla evlenirse ebediyen kaybedeceini dnmektedir. Mahkumiyet sresinin dolmasn beklerken kyden arzusunun yerine geldiine dair bir haber alr; sevdii kz, kardeiyle evlenmitir. O gnden sonra hapis yatt on yl boyunca hep kardeini ldrmeyi tasarlar. Ancak gerekten ldrmeyi istemedii ve hapiste olduu iin ldremeyeceinden dolay rahattr. Mahkumiyet sresi biten kyl dar knca ne yapacan armtr. Kardeini ldrme hususunda, kendisine engel olunmas iin silahn teslim ettii savcdan yardm ister. Geriye dnl ve hareketli bir olay rgs vardr. Ky hayatna dair herhangi bir unsur bulunmasa da bu hikyenin bakiisi kyl bir delikanldr. Sevdii kz rahat brakmayan bir bakasn ldrd iin on yl hapiste yatm birisidir. Ama artk ldrmemek iin silahn savcya teslim eden kendine hkim olamayan bir insandr. Savcnn huzuruna ktnda banda ok kullanlm bir fes ve soluka bir yemeni, srtnda vcudunu saran bir camadan vardr. Krk yalarnda olmasna ramen yz senelerce sren bir straptan dolay ihtiyar grnml birisidir. Okuma yazma bilmesine ramen cahil ve kararsz bir kiilie sahiptir. ok kullanlm fes ve soluka yemeni, mahkumun ekonomik durumu, akraba ve arkada evresi hakknda okuyucuda bir kanaatin olumasn salad gibi d zaman konusunda da bilgi vermektedir. Savcnn odas, adndan bahsedilen ky, cinayet ilemek zere bekledii orman ve yol, mekn oluturan unsurlardr. Ancak burada asl mekn tabii evre olarak deil de znel bir mekn olarak tasvir edilen ormandr. Orman ve yol tasvirleri cinayet ileyen veya ilemek zere olan bir insann ruh halini baarl bir ekilde yanstmaktadr. Yamur ince ince yayordu, bamn stnde yapraklar dtke sanki bana bir eyler sylyor gibiydi. (...) Ara sra uzaktan bir grlt fark ederdim, o vakit kulaklarmn iinde sanki atlar kouyordu.Ta tede bir mee aac vard ki karanlklar arasndan koparak bana doru gelen bir glge gibi ilerlerdi, belki on defa bu mee beni aldatt. (...) Etrafmda yamurlar otlara,

Kolsuz, ksa, yelee benzeyen srt giyecei.

162 yapraklara dkldke krlardan bir eyler kalkyor, arkama dyor, beni kovalyor zannediyordum. (...) sonra birden yolun kenarnda nme bir aa kyor, sanki bana nereye gidiyorsun? diyordu. Yanndan geerken kolunu uzatp beni tutacakmasna , uzaklanarak, yolun te tarafna geiyordum. Arkamdan bir ok kollar uzanyor, lnn souk nefesi enseme dokunuyor gibiydi (Uaklgil, 1338/(1922): 140- 142). Bu uzun alntdan sonra mekn ve on yl ncesine dnlerek anlatlan zaman unsurlarnn, hikye kiisinin ruhsal durumuna uygun olduu, zaman ve mekn btnlemesini salad grlmektedir. Yukardaki alnt ayn zamanda hikye kiisinin znel zamann da gstermektedir. Bu tahlilde Ara sra uzaktan bir grlt fark ederdim, o vakit kulaklarmn iinde sanki atlar kouyordu. cmlesi kiinin duygusal dnyasnda gerek veya nemli deiikliklerin olduu, dolaysyla kalbin yerinden frlayacakmasna arpt bir hali btn gerekliiyle yanstmaktadr. Dilin psikolojik kullanm olarak, alntda da rahata grlebilecei gibi, bir katilin hisleri, korkular, endieleri, iinde bulunduu ksa dnemde evreyi ve zaman alglay, ksaca psikolojisi etkili bir dille verilmitir. Hkim bak as (ki ruhsal zmleme iin uygun bir seimdir) ile yazlan bu hikye yazar anlatc tarafndan nc tekil ahs zamiriyle anlatlmaktadr. Bir adan ky hikyesi kategorisinde deerlendirebilecek bu eserde kyl delikanlnn konutuu yerlerde cmleler sade ksadr ve seninkini hakladm benzeri kyllere has syleyiler vardr. Bu tarz konuma ruh haline de uygundur. Konusu bir cinayet olan bu hikyenin temas cehalet yani bilgisizlik ve kavrayszlktr. Bu olaylarn bilgisizlikten kaynaklandna dair sebep gryoruz. Rakibini ldrnce sevdiinin kendisine de kalmayacan bildii halde sevdie kza seninkini hakladm, imdi de gidiyorum, hkmete teslim olacam. (...) bana ksmet olmayacaksn ama seni ona da brakmadm, der (Uaklgil, 1338/(1922): 143). Bir dier sebep, kardeiyle evlenmesini tavsiye etmesinin sonucunu dnemez. Eer beni seviyorsan baka kimseye varmayacaksn, kk kardeime varacaksn, diye tembih eder (Uaklgil,

163 1338/(1922): 143). Bir baka sebep de mantkl bir izahn bulamad ve ldrmek istemedii halde, kendini zapt edemeyerek kardeini ldrmeyi dnmesidir. radesini bilgiyle destekleyemediinden sonutan korkmakta ve savcdan yardm istemektedir.

2 Edebiyat Tanpnarn, hibir nesil yoktur ki kendi neslinin hikyesini bir defa olsun yapmasn (1988: 490) tespitinin bir rneini grdmz Bayram Hediyesi adl hikye bir nevi Servet-i Fnun edebiyatnn ve neslinin savunmas gibidir. Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnda beinci srada yer alan bu hikye, Divan airi ve hicivleriyle tannan Nefnin ahsnda eski ve yeni edebiyat tartmasna cevap arar. Hikye kiisinin yazar temsilen edebiyatta eski yeni yoktur dedii hikyenin vakas yledir: Aralarnda birka gndr Sleyman Naimi gremeyen arkadalar, onu hasta zannederek ziyaretine giderler. Onu da evden alarak beraberce ramazan elencelerine gitmeyi dnmektedirler. Sleyman Naimin evden kmama sebebi bakadr ve onlar da alkoyar. Onlara edebiyat ve gzellik hakknda Divan airi Nefden hareketle dolaysyla eski edebiyat sz konusu ederek edebiyatta eski yeni ayrmnn yerinde bir dnce olmadn anlatr. nk gzel bir tanedir. Sonra akamlar evden niin kmadn arkadalarna aklar: Bir aylk elence parasyla, mahallesindeki fakir komusuna, kendisine hediye ettii kitabn karl ve bayram hediyesi olarak bayramlk bir elbise alacaktr. Hikye bakiisi, yz solgunca grnen Sleyman Naim airdir ve yazarn szcs konumundadr. Edebiyatta eski, yeni, pek yeni, daha ziyade yeni, yeninin yenisi yoktur; yalnz bir ey vardr: edebiyat!... Bugnn edebiyatna hor bakanlar da eski edebiyat kmseyenler de ayn davran gstermektedirler, (Uaklgil, 1338/(1922): 67) dncesindedir. Bu ynyle Mai ve Siyahn Ahmet Cemiline benzer (Uaklgil, 2003: 1.Blm).

164 Sleyman Naim Edebiyat- Cedidecileri temsil eder ve onlarn edebiyat leminin fildii kulelerinde kaybolup gitmediklerini, aksine vicdan sahibi, evresinde olup bitenlere kar duyarl, hayatn merkezinde insanlar olduklarn varlyla ve davranlaryla gstermek iin vardr. Bayramlk alamayan bir komuya yardm iin elencesinden ksmas bunun ak bir delilidir. Ayrca kendisi de zaten geim sknts ekmektedir. Dier hikye kiileri onun arkadalar olan ekip, Ferruh, Mnir ahs kadrosuna tam olarak dahil olamam, Sleyman Naimin nutkunu dinlemek iin var edilen hikye kiileridir. Mini mini bir ev ve Sleyman Naimin alma odas vakann meknn oluturan yerlerdir. Onun air ve edip olmas dolaysyla vakann alma odasnda gemesi, geim sknts iinde olduunu belirtmek iin kck bir evde yayor olmas hayat tarzna uygun ereveyi tamamlayan unsurlardr. Vaka i zaman bir ramazan aynn beinci akamdr. Hikye kiisinin fakir komusundan bahis at blmde zaman genilemesi vardr. Hikyenin d zaman konusunda Direkleraras semtinde ramazan elencelerinin yaplyor olmas okuyucuya zaman bildirmektedir. Ramazan ay ile yardm konusunun birlikte zikredilmesi mnasip bir durumdur. Toplumsal bilinaltnda yer etmi yardmlama konusu ile denk dmektedir. Hikyeyi, okuyucuya gzlemci bak as ve o anlatm ile yazar nakletmektedir. Son cmle hikyenin etkisini azaltmaktadr (Her eye glmek adetleri iken ekip, Mnir, Ferruh; Sleyman Naimin bu sade hikyesine glmediler, dndler Uaklgil, 1338/1922: 76). Ayrca, bu eserde bir davay ispatlamak gayesi gdldnn okuyucu tarafndan hissedilmesinden dolay tezli hikye kategorisine dahil edilebilir. Dolaysyla yazarn bu hikye ile muarzlarna yahut eski edebiyat yeni edebiyat ayrm yapanlara cevap verdii grlmektedir. Yukardaki alntda geen yeni, pek
Bugnk ehzadeba caddesinin eski ad. Bu cadde XIX.asrn balarna kadar yenierilerin gezinti yeri idi.1880 ylndan itibaren tiyatrolar, karagz ve ortaoyunlar, pehlivanlar, cambazlar, meddahlar hep bu semtte toplandlar. Beyazt tarafnda eski Zeynep Hanm Konandan Fatih parknn nne kadar uzanan yolun iki tarafndaki kahveler ramazan elencelerinin merkezi haline geldi. (Trk Dili ve Edebiyat Ans. Dergah Yay.)

165 yeni, daha ziyade yeni, yeninin yenisi gibi ifadelerdeki istihzay da fark etmemek mmkn deildir. Makale veya nutua benzeyen bu hikyede say sfat tamlamalarn zaman zaman Franszcaya gre yapar: on be yirmi kadar eski kitaplar da beraber getirmi idi (Uaklgil, 1338/(1922): 75) gibi. Trk mzii sazlarnn ad geen nadir hikyelerinden birisidir: Ud, tambur, ney, arpare vb gibi. Yazar edebiyatta aslolann gzellik olduunu, bir gzelliin eskimekle deerini kaybetmeyeceini dnmekte ve iinde bulunduu edeb akmn edebiyat alglaylarnn ve dncelerinin doru anlalmasn salamak iin unlar sylemektedir: Edebiyatta eski, yeni, pek yeni, daha ziyade yeni, yeninin yenisi yoktur; yalnz bir ey vardr: Edebiyat!... Bugnn edebiyatna tabir-i mahsus ile [zel tabirle] Edebiyat- Cedideye kar tahkir edenler ne kadar insafszlk ediyorlarsa edebiyat- atikay istihfaf edenler [kmseyenler] de ayn muameleyi reva gryorlar, demektir. Edebiyatta ben ne eskilik ne yenilik tanrm. Edebiyatta ne dn vardr ne bu gn; (...) Edebiyat tefrik edecek [ayracak] bir nokta vardr: Gzel yahut fena... (Uaklgil, 1338/(1922): 67 68). Edebiyatn gayesi salt gzelliktir. Bu gzellii ortaya koyabilmek iin hasetten, garazdan her trl kt duygulardan doan sesleri duymamal, yalnz ruhtan gelen heyecanlar dinlemelidir. O zaman grlecektir ki edebiyatta eskilik yenilik kalmayacak, saf gzellik ortaya kacaktr (Uaklgil, 1338/(1922): 69). Yazarn bunlar sylerken sadece kendi arkadalarn aklamak veya mazur gstermek iin sylediini var saymak meseleyi eksik anlamak olacaktr. Bunlar yazarn edebiyat hakkndaki samimi dnceleri olarak grmek gerekir. Servet-i Fnuncular yzlerini Batya evirmekle beraber, kendilerinden nce gelen nesilleri inkar etmemilerdir. Onlar, eski nesillerin mahsullerini tanmaya almlar, hatta baz zelliklerini devam ettirmilerdir.
arpare veya alpara, Trk mziinde kullanlan bir usul vurma aletidir ki oyun havalarnda kullanlr.

166 Bununla birlikte, Trk edebiyatnn istikbal gneinin Batdan doacana inanmlardr (Babacan, 1987: 45).

3 Gzel Sanatlar ve Zanaat Bu balk altnda, gzel sanatlarn kollar olan mzik, sahne sanatlar, zanaatkrlk gibi alanlarla ilgili hikyeleri incelemeye alacaz. Yazarn ele alacamz ilk hikyesi, htiyar Dost adl hikye kitabnda on yedinci srada yer alan Eskinin Yeri adl mzik konulu hikyedir. Bu hikye, stanbulda Recai-zade Mahmut Ekremi ilk ziyaretinden izler tamaktadr (1969: 328). Trk ve Bat mziklerinden bahisle aralarnda karlatrmalar yapan, Trk mziine Bat mzii teorilerinin uygulanamayacan savunmaktadr. Anlatc hafif yamurlu bir gnde, htiyar Dost adl kitaptaki hikyelerin hemen hepsinin bakiisi htiyar Dostu ziyarete gider. Mzik odasndan gelen gramofon sesini duyunca hayret ederek hizmetiye misafir olup olmadn sorar. nk htiyar Dost ifrat manasyla garb musikisinin bir mutaassbdr [ar derecede Bat mzii hayrandr]. Anlatc da Bat mzii hayrandr. htiyar Dost Trk mziinin kendi halinde braklmas ve Bat mzii ile telif edilmeye allmamas konusundaki dncelerini anlatcyla paylar. Ona gre Trk mzii arada bir dinlenmeli, tabiri caizse ok kymetli sanat eserleri gibi karp tozu alnmal ve hayranlkla yerine braklmaldr. Geni mekn kydr. Dar mekn ise konuya uyumlu olarak mzik odasdr. Bir tarafta piyano, yan banda yukardan aaya, garp musikisi asryla [eserleriyle] dolu dolap, bir tarafta kutularnn iinde uyuyan kirili aletler, duvarlardan birini boydan boya ihata eden [kuatan] raflarda deste deste takm takm gramofon plaklar, daha tede, kede radyo, buras musiki mptelas dostumun ktphanesinden sonra gelen bir mabedi idi (Uaklgil, 1937: 166). Vaka i zaman yamurlu bir gndr. Yamurlu olmas, kurguyla alakal teknik bir durumdur. nk yamurlu olmad zaman htiyar Dost

Gramofon burada Trk mziine ait plaklarn alnd bir aleti temsil etmektedir. Bat mzii piyanoda canl alnmaktadr.

167 arkadan bahede misafir etmektedir. Hikyenin d zaman konusunda u cmle bize bir ip ucu vermektedir. Bundan elli sene evvel uhacyan balamt (Uaklgil, 1937: 170). uhacyan bestelerini arlkl olarak 19. yy.n son eyreinde yapmtr (ztuna, 1990: uhacyan mad.). Dolaysyla zaman 20. yy.n ilk eyrei olarak belirleyebiliriz. Ben anlatmnn kullanld hikyede balk muhtevay yanstmaktadr. Hikyeyle birlikte hikyeden nceki aklama/makale de dikkate alndnda yazarn stanbul musikisi diye adlandrd Klasik Trk Mzii hakknda, yine yazarn ifadeleriyle sylersek u tr bir bak as belirmektedir: Bu eskiye hrmet etmek ve ona kar hrmet borcunu mahiyetine dokunmamak suretiyle demek lazmdr. cab ettike ele alnr, tozlar silkilir, inceliine kar hayran kalnr ve yine yerine konur (Uaklgil, 1937: 156). Yukardaki alnt hikyenin temasn da oluturmaktadr. Batllama blmnde ifade edilmeye alld gibi yazar Bat mzii hayran olmakla beraber Trk mzii ve Avrupa mziinin ayr ayr kymetler olduunu ve Avrupa mzii usul ve tekniklerinin Trk mziine uygulanamayacan dnmektedir. Biz Trkler de gzel bir mzie sahibiz. Bunun kymetini bilmek, onu tabii sfatlaryla korumak lazmdr (Uaklgil, 1937: 169). Ancak bunu ifade ederken asl ve evrensel mziin Avrupa mzii olduuna inand grlmektedir. Yazar, kendisi ile arasnda paralellikler kurulan htiyar Dosta (...) sen de benim gibi asl musikinin, Garp musikisinin dindarsn (Uaklgil, 1937: 168) diye, bu husustaki samimi kanaatini syletmektedir.

Yazar, imdi ele alacamz hikyesinde sahne sanatlarnda zellikle tiyatro ve sinemada ska grlen bir mevzuya deinmektedir. Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnda nc srada yer alan ve daha nce Sabahn 3168 numaral (1Eyll 1314/13 Eyll 1898) nshasnda Kk Artemisya adyla yaymlanan Gzel Artemisya hikyesinde yazar, Artemisya adl muhtemelen aznlklara mensup bir arkcya kar seyircinin tavrn anlatmaktadr. arkcnn genliinde tabiri caizse ona tapan seyirci,

Bkz: Kerman- Huyugzel, Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyas.

168 ocuklar olup yalandktan sonra sahneye tekrar kmak zorunda kaldnda onun sahnede olduunu bile fark etmez olmutur. Sanatnn d [inkrz] temasn ilemektedir. Anlatcnn yalnz yaayan bir arkada, onu akam yemeine davet eder. Yemekler yenilip rehavet knce konuacak mevzu bulamazlar. Arkadann teklifiyle stanbulun sahneli kahvelerini dolamaya karlar. O esnada anlatcnn yirmi yl ncesinden tand Artemisya adl arkcy tekrar sahneye km grrler. Anlatc burada yirmi yl geriye giderek bir hatra tarznda o gnk arkcy anlatr. Gzel Artemisya kanto syleyen, ince uzun boylu, kumral kal, telaffuzu bozuk, uh, neeli; uruna hanlar dkkanlar feda edilen, annelerin mcevherleri alnan 25 yanda gen bir arkcdr. Halk kendisini taparcasna sever, o sahneye knca ldrr. Bu dnem sanatnn zirvede olduu zamanlardr. Anlatc bunlar on iki yan hafzasyla hatrlamaktadr. Ama arkc bir kahveci rana k olur ve onunla evlenir. Evlendii iin de sahnelere veda eder. Ancak iki ocuklar olan bu ift boanmlardr. O gn akamki Artemisya ise, einden ayrlm, 8 ve 10 yalarnda iki kz olan, pejmrde ve prsm, sesi ve vcudu kalnlam ocuklarnn geimini temin maksadyla zorla sahneye kan aslnda orta yal olmasna ramen sahne iin ihtiyar saylabilecek bir kadndr. Gce ve gzellie tapan halk, uruna mal varln feda ettii bu kadna, artk alk bile bir ltuf olarak grmektedir. Souk bir k gecesi be saatlik reel bir zaman diliminde geen hikyede, anlatcnn hatrasn nakletmesiyle zaman genilemesi olur. Bu geriye dnle uzun bir zamana yaylan vaka ayn zamanda hareketlidir. ahs kadrosunda 35 yalarndaki anlatc ve arkadann dnda hikye bakiisi olarak Gzel Artemisyann genlii ve orta yall karlatrmal olarak verilmitir. Bu karlatrmada halkn daha dorusu seyircinin sanatya hsn kabul gstermesinde veya yok saymasnda nelerin etkili olduu da grlmektedir. Artemisya da seyircinin kendisine kar tavrnn nasl olacan, byle bir ortamda yetimi olmasndan dolay, az ok bilmesine ramen ocuklarnn geimi iin sahneye kmtr. (Tekrar bir

169 tebessm-i teekkrle bu halk, imdi alay ederek glen bu halk selamladUaklgil, 1338/1922: 49.) Dolaysyla onun iin bir annelik hissi vurgusu da vardr. Anne olduu iin bu aalamay kabul etmitir. Bir sanaty sahnede anlatabilmek iin meknn kapal ve dar olmas doaldr. Ad geen meknlar olarak Konkordia, Alkazar dAmerik ve Gedikpaa Tiyatrosu vardr. Bu sonuncusu Halit Ziyann anlay ve duygu dnyas zerinde derin ve ciddi iz brakan meknlardan birisidir. Gedikpaa Tiyatrosu... te bende en byk tesiri yapan yer. Yarm asrlk bir raklktan hayalimin objektifi burasn byttke bytr (Uaklgil, 1969: 33, ayrca bkz: 36, 148, 207, 345, 362). Gedikpaa Tiyatrosu Trke ilk piyeslerin oynand yer olmas nedeniyle d zaman konusunda okuyucuya bir ip ucu vermektedir. Yazar baz hikyelerinde, zellikle ocuklarn ve znt verici durumlarn sz konusu olduu hikyelerinde belirgin olarak hikye kiilerine merhamet duyduunu ak eden znel bir dil kullanr. Bu husus da realist olmaya alan slubunu zedelemektedir. Hikye etme grevini anlatcnn arkadana devrederek gzlemci bak asn tercih ettiini gstermesine ramen Zavall gzel Artemisya (Uaklgil, 1338/1922: 48) veya kahveci ra hakkndaki tarafl deerlendirmeler gibi (Uaklgil, 1338/1922: 46) anlatcnn hikye kiilerine kar objektif olmadn gsteren cmlelerdir. Hatra tarz anlatm ile ann anlatmnn kark olduu bu hikyede Artemisya anlatlrken (Uaklgil, 1338/1922: 48) vakay kesip tasvir ve tahlil yapma yerine vakann bu ikisiyle birlikte yrd grlmektedir ki Halit Ziyann dier bir ok hikyesinde de bu yntemin baaryla uyguland grlr. Baln ierii yanstt bu eserde ben anlatm kullanlmtr. Yirmi iki senelik bir hayat- aileden sonra tekrar sahneye d ifadesi, Artemisyann iinde bulunduu konuma bir gnderme olduu gibi, o
Concordia: stanbul Beyolunda stiklal caddesinde imdi yerinde bir kilise bulunan tiyatro. ( Krk Yl- ndeks) Alcazar dAmerique: Galatada Tophane caddesinde 216 numarada gazino-tiyatro tipi bir salon. (Krk Yl- ndeks)

170 dnemlerde sahneye kan kadna ne gzle bakldn gstermesi bakmndan nemlidir. Sanatnn d olarak belirlediimiz temay, onun iki farkl dnemini anlatan alntlarda grmek mmkn. Oh! O zaman sesinin btn vsatiyle [geniliiyle] bunu hazzndan kaynaan halkn ortasna atnca ne alklarla, ne tepinmelerle telakki olunur [karlanr], ka kereler tekrar sahneye davet ve ricakr feryatlarla tekrar teganni etmesi [ark sylemesi] talep edilirdi. O zaman o glerek, tebessmlerinin sekr-ivesiyle [ba dndren ivesiyle] btn halk mest ederek, ldrtarak balard (Uaklgil, 1338/1922: 42). Sebep ne olursa olsun, sanat yapt ie ara vermek zorunda kalr ve sahneden uzaklarsa, halk kendisini coturacak bir bakasn bulur ve eskisini unuttuu gibi sahneye dnse de onu kabullenmesi g olur, hatta kabullenmez. Sonraki hali yazar yle tasvir etmektedir: O bitirip ekilince ne bir akrt, ne bir grlt oldu; bu inleyen kadndan esneyen halk onun gittiine memnun grnyordu; (...) tekrar bir tebessm-i teekkrle bu halk, imdi alay ederek glen halk selamlad (Uaklgil, 1338/1922: 49).

Yazarn yine sahne hayatn konu edinen bir baka hikyesi Sanat Hayatndan adl eseridir. Bir ir-i Hayal adl hikye kitabnda on drdnc srada yer alan hikye, bir tiyatrocu hanmn yal olmasna ramen Carmen tiyatrosunu bir kez daha, hem de Trke evirisiyle oynama zlemini, ancak yallndan dolay beenilmeyeceinden korkup sahneye kamamas dolaysyla hayal hakikat atmasn anlatr. Sanat sahnede nasl olmaldr sorusuna cevap da (Uaklgil, 2006: 151) veren hikye yledir: Anlatc, vakay bir refikin hatra defterinden alnmtr cmlesiyle arkadann kaleminden aktarr. Defterin sahibi garp mziine hayran, sanat sever bir insandr (Kutman, 1960 1961: 39). Arkada tiyatroya Carmen

Carmen (1845) Prospr Mrimenin bir hikyesidir. Opera metnini ayn adl hikyeden yararlanarak Meilhac ve Halvynin yazd Georges Bizetnin 4 perdelik opera komii (1875). zellikle stanbullular, Cumhuriyete dein yabanc topluluklardan yaklak 50 ayr Carmen yorumu izledi. (Byk Larousse Szlk ve Ans.)

171 seyretmeye gider. Oyun esnasnda siyahlar giyinmi bir kadn dikkatini ekmitir. Hafzasn zorlaynca ocukluuna giderek eski bir aktrist olduunu hatrlar. nk ocukluk dneminde ska tiyatroya gtrmlerdir. Gemite iyi bir oyuncu olan bu kadnla bir vesile icat ederek tanrlar ve ksa srede kaynarlar. Carmen oynand her defasnda seyretmeye geldiini renince oyuncu kadnn eski gzel gnlerini zlediini fark eder. Bu oyuncu son bir defa Carmeni oynamay ok arzu etmektedir. Sanki idam mahkumunun son arzusu gibidir. Arkada ona yardmc olmaya karar verir ve sz verdii gibi bir hafta sonra Carmen evirisiyle ona gider. evirmen piyanoda eski oyuncu ile prova yaparlar. Oyuncu Carmeni btn ruhuyla (iselletirerek) oynamtr. Ancak sahneye kmaktan vazgeer ve hi kimse sahneye kmaya ikna edemez. Yalanmlk ve sahneden uzak kalmlk dolaysyla halkn kendini kabullenemeyecei duygusu, son arzusu olan sahne zlemini bastrmtr. Sahne hayatnn vazgeilemez unsurlarndan biri olan halk, burada sanki bir hikye kiisi olmutur. Eski sanatnn gzyle yle tarif ve tasvir edilir: Halbuki bilseniz bir sanatkarn halktan ayrlmasnda ne ac bir ey vardr. Sanatkar iin halk nedir, bilir misiniz? Halk ne sizsiniz, ne onlardr, halk filanca filanca deildir. Halk denilince hibir ehre, hibir kemse akla gelmez. O fertlerden mteekkil [meydana gelen], fakat fertlerden baka bir eydir. Farz ediniz ki siz bir sahne sanatkarsnz, sizin iin halk ite u iskemlelerde ayr ayr oturan adamlar deildir. Bunlarn hepsi birden birleir, mecmuundan [birlemesinden] bir ey hasl olur. Bir hava ki sizi, size sylenmeyen, itiraf olunmayan muhabbetler, meftuniyetler [tutkular] iinde sarar. Kalbiniz bu hava iinde snr, ite sizin mkafatnz o hararettir [dlnz o scaklktr] (Uaklgil, 2006: 149). Anlatc ve onun vakay nakleden arkada dier hikye kiileridir. Arkada iyi niyetli, yabanc dili eviri yapabilecek kadar iyi bilen, piyano alan, otuz yalar civarnda bir sanat severdir. Hikye bakiisi, aznlklardan olduu kolaylkla tahmin edilebilecek eski kadn oyuncu, sanki matem elbisesi gibi siyahlar giyinmi, siyah kal, zgn ve siyah gzl, bir hzn iiri kadar hazin (Uaklgil, 1943: 167), yalca nceki gnlerine zlem

Burhanettin Tepsinin mektubundan rendiimize gre, Trk hanmlarnn sahneye ilk k 1922 ylndadr. Bkz: Alemdar Yaln, II. Merutiyette Tiyatro Edebiyat Tarihi, s. 32.

172 duyan, hastalklar, elemler ve baka eyler sebebiyle sahneden uzaklamak zorunda kalm tiyatro oyuncusudur. Mazide kalan gnlerine ve sahneye duyduu zlem, onu iindeki hayalle, her Carmen oynandnda tiyatroya getirir. Yukardaki alntda zelde hikye kiisinin, genelde bir sanatnn halk (seyirciyi) deerlendirme ve alglama tarz grlmektedir. Vakann mekn dar meknlardr: Eski oyuncunun amcas ile birlikte kald ev ve belirgin olarak stanbul Tepebanda bir tiyatro binasdr ki bu, bir tiyatro sanatsnn anlatld hikye iin doal bir tercihtir. zaman olarak hatra tarznda geriye dnl olarak verilen hikyenin d zaman konusunda, anlatcnn eski oyuncuya, Kse Kahyadan (1874), Leblebici Horhordan (1875) bahsetmesi zaman belirginletirmektedir. Bu eserlerin bestecisi Dikran uhacyan (1836? 1898) 1872 ylnda ilk Trk opereti Arifin Hilesini bestelemitir (ztuna, 1990: Dikran uhacyan mad.). Yazarn hatralarnn belirgin olduu bu hikyede iirsel cmleler vardr: (...) fakat hatramla aramzda senelerin ruhu ten mesafeleri alyordu (Uaklgil, 1943: 168) benzeri ifadelerin slubu romantikletirmesi pahasna bir iiriyet tad aktr. Yazarn mensur iirlerinin de bulunduu hatrlanmaldr. Zaten zellikle deneme ve hikye trnn zaman zaman iir dilinin imkanlarndan istifade ettii yahut mesela mesnevi tarznn hikye anlatan iir olduu bilinen bir gerektir. Bu hikye yaps itibariyle Gustave Flaubertin mehur eseri Madame Bovaryyi de artryor. Eserin kahraman Emma romantik birisi olmasna karn gerein acmasz yzyle kar karya kalr. Hikyenin bakiisi aktrist de romantik duygularla sahneye kmak istemektedir ama bir de hayatn gerei vardr. Bu oyuncu zorunlu sebeplerle genken sahneyi terk ettii iin artk sahneye kmak iin yaldr ve ok istemesine ramen cesaret edememektedir. Hikyenin balarndaki (...) siyah elbiseli bir kadnn mendiliyle ufak bir hkr zaptetmek iin azn rttne dikkat ettim (Uaklgil, 1943:

173 167) cmlesi okuyucuya ileride olacaklar sezdirmek iin kullanlm bir tasvirdir. Ayrnt gibi grnen bu tasvir cmlesi sayesinde, okuyucu hikyeyi bitirince anlamaktadr ki eser bu hkrn hikyesini anlatmakta, bu kelimenin alm gibi durmaktadr. Realizmin ilkelerinden birisinin gzlem olmasna (Gker, 1982: 56) ve gzlemci bak as kullanlmasna (hissolunmak, hissedilmek gibi kelimeler) ramen slup, kullanlan dil vesilesiyle romantizme daha yakn durmaktadr. Temas sahne zlemi olan bu hikyede gemi sahne hayat gayet hareketli olan bu kadn yle anlatlmaktadr: Sen miydin o sahneyi batan baa canlandran, sarho eden, ldrtan, o raks kasrgasnn iinde dndre dndre, evire evire enkazndan nurlar, renkler salan bir tarab [cokunluk] alemi gibi krp geiren sen miydin? (Uaklgil, 1943: 170). Artk sahneden bir dman, beni ldrecek bir dman kadar korkuyorum (Uaklgil, 1943: 176) diyen bu oyuncu maziyi hatrlayarak dayanlmaz bir sahne zlemi yaasa da artk o sahneye kamayacan kendisi de ok iyi bilmektedir. nk sahne hayatna ara vermek tehlikelidir. Sahne kendisinden firar edenlere skun bulmaz bir kin tar, tekrar avdet edenleri affetmez, onlardan intikam almak ister (Uaklgil, 1943: 171- 172). Krk Yldaki hatralar okunduu zaman fark ediliyor ki Halit Ziya bu hikyeyi ocuk hafzasnda kalan, stanbulda o dnem tiyatrosunun primadonnalar Siranu, Koharik irinyan ve Virjini Karakayandan esinlenerek yazmtr. stelik hikyedekine benzer bir ekilde eviri teklifi almtr (1969: 211). Bu oyunlar (...) uhacyan Efendinin operetinden meydana geliyordu: Leblebici Horhor, Arifin Hilesi, Kse Kahya. Kumpanya oyunlarn vermeye balaynca zmir yerinden kopmu ok byk bir dalga halinde alkaland, adeta bir ihtilal dalgas... Fakat asl alkalanan benim duygularmd. Aradan on yla yakn bir zaman silinmi oldu, ben kendimi ocuk ve Gedikpaa tiyatrosuna bir an evvel yetimek iin fenerin nnde kouyor gryordum. Sonra bu kumpanyann primadonnalar olarak Siranu ile Koharik irinyan arasnda Virjini Karakayan vard ve onu zmirin bu sahnesinde Madame Angotnun kz rolnde grrken on yedi yanda apkn Clairettei gryor gibiydim. Btn o roln bende ocukluk srasnda tortu

174 olarak kalan izleri onun tatl sesinde, neeli hareketlerinde toplanm oldu (1969: 207).

Yine bir ynyle sahne hayatn ilgilendiren bu hikyesinde, yazar zanaat yn ar basan bir konuya deiniyor. Tercme hikyelerini toplad Nakilin 4. cznde yer alan Cambaz Kz adl hikyede yazar, cambazlarn ve cambazl sanat seviyesine karan Kk Kokonun meslek hayat ile cambaz kzn lmn anlatyor. Konuyla temann btnletii ve ahs kadrosunu yabanclarn oluturduu bir hikyedir. Cambazlk meslei babasndan miras kalm, herkesin kendine reis dedii Byk Koko adl cambaz, iiyle ilgili olarak btn dnyay dolamaktadr. Kars ve iki kz da ona iinde yardm etmektedir. Ksaltarak Net ve Zet dedii kzlar turnelerde domutur. leri dolaysyla hemen hemen dnyann btn dillerini bilirler. Yalnz reisin olu yoktur. Yannda altrmak, yetitirmek, iki buuk asrlk bu meslei devam ettirsin ve kendisinden sonra ailenin sorumluunu zerine alsn diye bir erkek ocuunu yanna alr. Cambaz takmnn her alan, reisin kzlar Suzette ile Antoinette dahil, olaanst yetenekli bu ocuu yetitirmeyi zerine alr. Kk Koko adn verdikleri bu ocuk kabiliyetli olduu kadar cambazla da yatkndr. Kk Koko delikanl, kzlar da gen kz olmulardr. Byk Koko, kk kz Suzettein alnganln fark etmeksizin byk kz Antoinettei Kk Koko ile nianlar. Aradan bir sre geince dn yaplacaktr. Dn damadn Bohemyadaki kynde yapacaklardr. Dn gn, bu trenin erefine harika oyun olarak niteledikleri bir oyun sergileyeceklerdir. Oyun esnasnda cambaz takmnn kk kz Suzette yksekten yere aklr ve lr. Bir yl sonra dn treni tekrarlanr. lm olay zerine cambazl brakmlar ve kye yerlemilerdir. Hikyenin vakas geriye dnl ve hareketlidir. Hikye kiileri Byk ve Kk Koko, anne ve kzlardr. Byk Koko kars ve kzlarnn da iinde bulunduu cambaz takmnn reisidir. Erkek ocuu olmadndan ailenin gelecei konusunda endielidir. Bir ok dil bilir.

175 alkan, yetenekli ve iini seven bir aile babasdr. Sekiz on yalarnda vakaya dahil olan Kzlar Antoinette yirmi yalarnda ve iki ya k Suzette, her ikisi de yeil gzl, lepiska sal gzel kzlardr. Cambazlk mesleinde ok yeteneklidirler. Kk karde oyun esnasnda lr. Kk Koko on iki yanda cambaz takmna katlr. Yetenekli bir ocuktur. Cambazlk mesleini bir sanat seviyesine karr.On yl sonra mavi gzl, sar sal gzel bir delikanl olmutur. Kskan bir gentir. Antoinette ile evlenir ve kyne yerleir. Meknn tabiri caizse btn dnya olduu bu eserde, i zaman on yllar kapsayan uzun bir sredir. Yazar, bu hikyesinde yazar anlatc terimiyle ifade edilen bir anlatm ve hakim bak asn tercih etmitir. Suzettein, Kk Kokoya (varsa) ilgisi tam olarak akla

kavuturulamam, dolaysyla dn gn hasta olduu iin halsizliinden mi salncaktan dmtr? Yoksa intihar m etmitir? Okuyucunun ikircikli halde kalmasna sebep sadece u ifadelerdir: Byk Kokonun hkrklar arasnda Zet daha gentir! dedii iitiliyordu, Zetin dudaklarn srd grlmedi. ve halsizliini ima eden Yalnz bir zamandan beri hastalndan ikayet eden Zet mahzun idi. (Uaklgil, 1312/1894: 160- 161) cmleleri durumu belirsizletiriyor. Zetin, evlenemedii iin mi, yoksa Kk Koko ile evlenemedii iin mi bu durumda olduu anlalamamaktadr. Olay rgsnde bu hususu akla kavuturabilecek ne bir aklama, ne bir sezdirme ve ima vardr. Bu durumun akla kavumas unun iin nemli: ayet Suzette Kk Koko ile evlenemedii iinse ve dmemi de intihar etmise, o zaman hikye umutsuz bir ak anlatyor demektir. Ancak bunu syleyebilecek net veriler yoktur. lk yaymlanan (1893) hikyelerden olan ve sonu beklenmedik bir ekilde biten bu eserin ne kan zellii cambazlarn hayatn anlatyor olmasdr. Konusu toplumu yanstmyor diye dnlmemelidir. nk o dnem Osmanl toplumunda mehur cambazlarn yetitii biliniyor.

176

D DN HAYATI Halit Ziyann din ve dini hayat ele ald, tespit edebildiimiz kadaryla iki hikyesi vardr. Bunlardan birisinde sevilen ve saylan iki eyh kardeten bir hatra biiminde bahsedilir. Dierinde dini ritelleri kullanarak patanlk yapan bir kadn anlatlr.

1 Dn Hayat Hikye, ocuk gzyle iki yal ve saygn eyh kardein hayatlarnn son dnemlerini anlatr. Yazarn ocuk zihninde igal ettikleri yerin hatra yn ar basan bir tarzda anlatld ki Sima adl hikye, zmir Hikyeleri adl hikye kitabnda yedinci srada yer alr. Vakas zmirde geen hikyelerdendir. Hikye geriye dnl olarak bir hatra biiminde onlu yalarda bir ocuun grdklerini, gzlemlerini ve yaadklarn anlatyor. Mahcubiyet sahibi, birbirine ok benzeyen kardeler olarak biri dierinden sekiz ya kk, emseddin ve Bedreddin adl iki Nakibendi eyhi beraberce yaamaktadr. Birbirinden hi ayrlmazlar ama k saygdan dolay her zaman dierinden birka adm geriden yrr. Fakir, bir mahallede ihtiyar zenci bac ile birlikte yaarlar. Birok mritleri vardr. Bir hikye kiisi olan anlatc onlar ilk grmde sanki arplma dndm diyerek bir kanaatini belirtir. Bu arplma korkudan ve rkmekten deil, saygdan dolaydr. Henz duygular istikrar bulamam bir ocuk olarak, imannn dayanacak bir nokta, tutunacak bir el arad dnemde insanl megul eden lmn srrn renmek, teki alemi bilmek ihtiyacyla onlara snmak ve sormak ister ama cesaret edemez. Bir sabah lm olduklarn renir. Kk karde birka adm gerisinden yrd abisinden bir saat sonra lmtr. Bu durum kerametlerine hamledilir. Anlatc aradan geen onca zamana ramen onlar bir evliyaullah hrmetiyle btn canllyla hatrlamaktadr.

177 Anlatc, ocukluktan genlie gei yalarnda iken tand bu kardeleri yle anlatr: eyh emseddin ve eyh Bedreddin ikiz kadar birbirlerine benzeyen, biri dierinin glgesi gibi, aralarnda sekiz ya fark bulunan, serpular, mestleri, ayakkablar, geni cbbeleri ve dier kyafetleri hep ayn olan iki kardetir. Yzleri de birbirinin ayndr. Donuk ve esmer sarlkla zayf, szgn, seyrek ve drt parmak uzunluunda bir sakal, yar yarya beyazlam salar, gzler yerde, alak gnll, mahcup iki orta yal ve zayf bedenli insan. Nakibendi dergahnn eyhidirler. Bekardrlar ve belirli bir gelirleri yoktur. ok az yemek yerler ve gizlice zekat, fitre, sadaka olarak verilenlerle geinirler. eyh kardelerin sadece d grnlerinin tasvir edildii hikyede, onlar bir btn olarak tanmay salayacak ve psikolojilerini derinlemesine yanstacak tahliller yoktur. Okuyucu onlar anlatcnn gstermesiyle deil anlatmasyla tanr. Bu kardelerden baka hikye kiisi olarak, onlarn temizlik ve yemek ilerine bakan, babalarndan miras kalm ihtiyar zenci kadn vardr. Mekn zmirin mahalleleri (Tilkilik, Temaalk, Namazgah vs) ve eyhlerin oturduu fakir semt olarak geni meknlardr. eyhlerin lm salalar vesilesiyle dini meknlar olarak zmirdeki eitli camilerin ad gemektedir. eyhlerin evi de sahip olduklar bir lokma bir hrka anlayna uygun dar mekndr. Hikye geriye dnl olarak bir hatra tarzndadr. zaman konusunda anlatcnn, eyh kardeleri on on alt yalar arasnda tand ve ilgilendii dnlrse yllk bir zaman dilimidir denilebilir. Etkilenme yandaki bir gencin bakyla, toplumca saygn iki eyh aradan geen yllara ramen yle anlatlmaktadr: On yandan on altsna kadar bu iki sima [yz] btn maneviyatmn [duygularmn] zerinde sihre benzeyen bir tesir [etki] yapmt. O vakitten beri altm yla yakn uzun bir zaman geti, bir mddet iinde hayatn trl safhalarn grdm, trl buhranlarndan [skntlarndan] atm. ntibalarmdan [izlenimlerimden], hatralarmdan ekserisi [ou] bir
Mesh veya mest: Abdest almada kolaylk salamas iin zerine ayakkab giyilen ksa konlu, hafif ve yumuak bir giyecek.

178 daha uyanmamak zere silindi, fakat bugn hl, ite imdi u satrlar yazarken, o iki simay olanca sarahatiyle [aklyla] gryorum, onlar yalnz grmyorum, btn vcudumda onlardan gelen bir rae [rperti] ile titriyorum (Uaklgil, 2005: 195). Bu uzun alnt ocuk denebilecek yata bir gencin dnyasnda dini temsil ettiini dnd ahsiyetlerin alglann gstermekle birlikte bir baka adan bakldnda bu metin bir hikye midir hatra mdr sorusunu akla getirmektedir. Meknn zmir olmas ve hatralarnn da yer ald hikye kitab zmir Hikyelerinde bulunmas dolaysyla hatra taraf arlkl bir metin saylabilir.

2 Din Smrs Yazarn, ki Sima adl hikyesinin ztt saylabilecek ve bu balk altnda zikretmenin daha uygun olacan dndmz, konusu patanlk olan hikyesi Dner Namazdr. nk bu hikye kiisi bu faaliyetini gerekletirirken dinin kutsal sayd davranlar, zellikle namaz kendi karlar dorultusunda kullanr. Ad geen eser Hepsinden Ac adl hikye kitabnn sonunda, on beinci srada yer alr. Hikye bakiisi Sabire kadnn kk konak gezerek patanlk yapmas anlatlmaktadr. patan lakabyla tannan Sabire kadn stanbulun semtlerini konak konak gezerek rak kacak hizmetileri evlendiren ve bu ii severek yapan bir kadndr. Hanmn kzdrm veya gcendirmi hizmeti kzlar yola getirmesi iin de zaman zaman ona mracaat edilir. Kzlar ikna etmek iin alr ancak ikna edemezse bu i iin kulland bir marifeti vardr: Kendisi nde, niyet sahibi arkada dner namaz diye bir namaz klar. Anlatcnn Okurdu, okurdu, nihayet bir zaman gelirdi, btn vcudu sakr sakr titrerdi ve sanki grnmez eller onu iki omzundan tutup birden bire, ani bir rzgar uram kat fener gibi dndrrd. O zaman, semavi bir vekar ile, Sabire kadn niyet sahibine tevecch eder [dner] (...) (Uaklgil, 1934: 158) diye

rak karmak: Eskiden saraylarda, konaklarda bulunan hizmeti kzlarn evlenme yana gelince evin sahibi tarafndan eyizlerinin yaplarak evlendirilmesi.

179 anlatt bir namaz eididir. Hatta anlatc da on iki yanda iken byle bir niyet tutar. Ancak onun fen kitabnda bana verilebilecek tenbihat ve talimat mevcut olmamalyd (Uaklgil, 1934: 159) diye bildirir sonucunu. Hikye bakiisi Sabire kadn bir mahalle kadn tipidir ve onun zelliklerini gsterir (Darcan, 1952- 1953: 47). patanlk ve dedikoduculuk yapan, dier insanlarn iyi niyetinden, dini duygularndan istifade ederek geinen Sabire kadn, dner namaz diye kld namaz vesilesiyle insanlar, keramet gsterdiine inandrr veya inandrmaya alr. Hazr bulunanlarn zerinde mutlaka bir etki yapmas iin patan bu ii byk bir tantana ile yapard (Uaklgil, 1934: 158). Genel tavr yle anlatlr: Konaktan konaa nasl, sanki farknda olmakszn, iindeki eya kendisince bilinmeyen bir boha tarcasna havadis getirip gtrrse, bu teehhl [evlendirme] ilerini de ylece, fark etmeksizin, ahsi bir tesiri yokmuasna, gnl saffetiyle, yrek hulusiyle yapyor grnrd. Herkes bu oyuna kanard, yahut kanmazd; orasnn ehemmiyeti yok (Uaklgil, 1934: 156). Belirli bir mekn yerine btn stanbul sz konusudur. Dolaysyla bu tipte bir hikye kiisi iin uygun bir seimdir. Hikyelerinde ok fazla atasz ve deyim kullanmayan yazarn bu hikyede Sabire kadnn azndan, bugn sabreden dervi, muradna ermi ekliyle tedavlde olan ataszn bekleyen dervi, orbay iermi eklinde veriyor. Yine ki Sima hikyesi gibi geriye dnl olarak hatra tarznda anlatlmtr ve ocukluk dnemini yanstmaktadr. Ben anlatml bu hikyede de ocukluk hatralarnn izlerini bulmak mmkndr. Yazar, hatralarn anlatt Krk Ylda ilk ocukluk akndan ve ilk hayal krklndan bahisle ilk gz arsnn sar sal, sar kirpikli bir kz olduunu syler (1969: 130 vd). Bu hikyede ise dner namazn arkasnda niyet tuttuunda kalbinde on iki yann niyetinde msr pskl kadar ak

Bkz: mer Asm Aksoy, Ataszleri ve Deyimler Szl.

180 sar salarn olduunu sylemektedir (Uaklgil, 1934: 159). Kullanlan fiiller dili gemi zamandr. Temas din smrs olan bu hikyedeki yaananlara bu toplum yabanc deildir. Din, bilginin zenginletirdii akl kullanmay tavsiye etmesine, hatta emretmesine ramen halk, kendi iyi niyetini istismar ederek keramet sahibi olduuna inand insanlar tretir. Anlatc ocuk yata olmasna ramen Sabire kadnn yapt merasim ve dier ilerin bir oyun olduunun farkndadr. Herkes bu oyuna kanard, yahut kanmazd; orasnn ehemmiyeti yok (Uaklgil, 1934: 156).

E ESARET, HRRYET VE KSEL BAIMSIZLIK Yazar bu olgular toplum ve insan hayatndaki yeri asndan hikyeletirirken hem esir olan hem de gerektiinde onun karsndakini ele alp gzlemleriyle zenginletirerek anlatmtr. Halit Ziyann zellikle klelii iledii hikyelerinde tarafsz olmad grlmektedir. Burada incelenecek hikyelerde yazarn hatralarnn da sz konusu olduu, zellikle hikye kiilerini tasvir ve tahlil ederken, gzlemlerinin nemli bir yer tutuu anlalmaktadr. rnek olarak Dilho Dad ve Abdi le Karanfil hikyeleri verilebilir. Birinci hikyedeki Dilho dad hakknda yazar yle demektedir: Bu makalede ad geen Dilho dad iin hikye yazmtm ki Hepsinden Ac kitabnda kmtr (Uaklgil, 1969: 137). Yine Abdi le Karanfil hikyesindeki Refik Aa tiplemesi iin de hele btn aile ocuklarnn en korkun simas olan lala Refik Aa... (Uaklgil, 1969: 22) denilmektedir. Temas esaret olan Dilho Dad seri hikyesi Hepsinden Ac adl kitapta ikinci srada yer almaktadr. Serinin ilk hikyesi Dilho Dad 1- Eski Bir Rabta adl hikye, dadnn memleket zlemi ve anlatcy himaye etmesi anlatlr. Dilho dad efkatli, korumac, duygulu, hamarat, gzel sesli, ad gl civarndaki Afnu kabilelerinden birinin reisinin karlm ve esir edilmi

181 kzdr. Dad ile anlatc birbirine ok baldrlar. Dadsnn her durumda ona sahip kmasyla bu yaknlk gittike daha glenir. Bu ballk anlatcnn hatrlayabildii en kk yandan on drdne varncaya kadar byle srer. Srekli gzetiminde olduu iin ocuklarla kavga etme veya benzeri durumlarda, dads, koruma maksadyla onu alarak dama kar. Bu hal anlatcnn ok holand durumlardan birisidir; o uurtmasn uururken dads da bir yandan orap rmek filan gibi kendi ilerini yapar bir yandan da kendi dilinde, anlatcnn hafzasnda yer etmi bir arky; sevdiiyle evlenememi memleketinin en gzel kznn arksn syler. Vaka geriye dnl olarak bir hatra tarznda, yapsnda bir sreklilik veya alkanlk anlam barndran geni zamann hikyesi ekliyle anlatlmtr ve hareketlidir. Bu seri hikye, devamllk asndan adann Gevezelikleri seri hikyesinden farkldr ve Hepsinden Acda yer alan Mektup seri hikyesine benzemektedir. nk ad geen hikyeyi birbirine balayan noktann hikye kiisi adan olmasna karlk, bu seride hem hikye kiisi Dilho daddr hem de aralkl olsa bile vaka birbirinin devam durumundadr. Dolaysyla vakalar zetledikten sonra zaman, mekn, ahs kadrosu, tema gibi unsurlar topluca deerlendirmenin uygun olaca kanaatindeyiz.

Bu cmleden olarak serinin ikinci hikyesi ve konusu esaretin, memleket zleminin ve sevmek sevilmek ihtiyacn karlayamamann sebep olduu hastalk (borusu tutmak denilen bir eit ruhi bunalm) olan Dilho Dad 2- Ayrlk Noktas adl hikyenin ksaca vakas yledir: Memleketinden uzaklarda bulunan Dilho dad anlatcy ok

sevmektedir ancak anlatcnn daha sonraki yllarda yapt yoruma gre bu durum sevmek ve sevilmek ihtiyacnn tatmin edilmesidir. Onu severken lkesini, lkesinin yldzl gecelerini, kum deryalarn, geride braktklarn ksaca kklerini dnmektedir. Anlatc onlu yalara ulatnda dads da
Borusu tutmak, tutulmak veya borusu stnde: az kprerek kriz geirmek, ok fkelenerek etrafa saldrmak. (Bkz: Trke Szlk TDK). Psikolojik bir rahatszlk veya transa gemek.

182 gen kzlktan kp kadnlk sfatn yllarda alarak orta yalla geme

aamasndadr. Daha sonraki

anlatcnn dadsyla odalarn

ayrmlardr. Bir gece dadsnn hastalandn haber vererek uyandrrlar. Korkarak da olsa kendinden gemi hastann bana gider. Ruhi bir hastala yakalanan dad, artk ok sevdii anlatc dahil hi kimseyi tanmamaktadr. Vaka bir nceki hikyede olduu gibi hatra eklinde geriye dnl ve hareketlidir.

Serinin son hikyesi ise kitapta drdnc srada yer alan Dilho Dad 3- Veda Rasimesi [treni] adl hikyedir. Dilho dadnn psikolojik rahatszl kesinleince ona anlatcnn odasnn yanndaki oday verirler. Dad artk bir ruh gibidir; hibir ey duymaz ve grmez, hibir eyle ilgilenmez, hi kimseyle konumaz vaziyette ortalkta dolar. Yapt tek ey kald odann bodrumuna inip kapsn kilitleyerek cinleri, perileri armak iin tts yapmaktr. Ev halk bu bodruma kar merakn o, evden baka bir yere gnderildiinde giderir. Bu arada evlenmek iin talip ortaya karsa da ben zaten evliyim diye kabul etmez. Bir sre sonra eve gelen doktor dadya verem tehisi koyar. Hemen hava deiiklii iin Bozyakaya bir tanda gnderilir. Zamanla hastalnn daha arlamas zerine gureba (garipler) hastanesine kaldrlr ve bir mddet sonra lr. Bu, seri hikyenin ortak kahraman Dilho dadnn ahsnda, esarete mahkum edilmi bir kzn hikyesidir. Anlatc ve Dilho dad birbirine sk skya bal iki hikye kiisidir. Dad efkatli, korumac, ince duygulu, i bilen, gzel sesli, ad gl civarndaki Afnu kabilelerinden birinin reisinin karlm ve esir edilmi kzdr. Mutsuzdur ve mutsuzluu esaretinden kaynaklanmaktadr. (Dizdarolu, 1978) Vakur bir edas, esirlie ramen bir azameti vardr. Fiziki ve ruhi tasviri birlikte yle yaplr: Kum, l, gne diyarnn bu narin, bu mariz kz kendisini iin iin yiyen bir hrriyet eleminin zehirli dileriyle gnden gne daha narin, daha mariz [hasta] grnerek, zaten habee yakn ak rengini daha donuk bir uuklukla sarartan, kimseye tevdi edilememi [verilememi] srlarn tahribiyle

183 daha ziyade szlerek, beni severken, benim mevcudiyetimin arasndan baka eyleri sevmi oluyordu. Evet beni sevmekle memleketinin buluttan, lekeden r [lekesiz] gecelerini, o beyaz gecelerin beyaz yldzlarn, kzgn gnelerin altnda fkrdyor, kaynayarak tutuuyor grnen kum deryalarn, ilelebet [sonsuza kadar] silinmi, bir daha kavumak nasip olmayacak surette ruhunun iinden kkleri koparlarak nisyana [unutulmulua] atlm yurdu dnyordu (Uaklgil, 1934: 25). Sevgisizlik ve memleket hasreti, bu kle kz kadnlk evresine geerken, yani sevmekten, sevilmekten, oluk ocuk sahibi olmaktan ve memleketine dnebilmekten artk midini kestii bir dnemde ruhi bir bunalma srklemi, bunalm atlatamadan yakaland verem hastal onun lmne sebep olmutur. Aralarnda bir sevgi bann varlna inanan anlatc, bunalmdan dolay onunla aralarnda bir uurumun aldn ve bu uzakln ona gitmesini engellediini hatrladka kendini ona ihanet etmi gibi hisseder. Bu ikisinden baka, ad geen ev halk dier hikye kiileridir: anne, amca, evdeki hizmetiler... Mekn en geni anlamyla zmir ve mahalleleridir; dolaysyla bu hikyelerin de zmir hikyelerinden saylmas icap eder. Dar meknlar olarak kk, oda, hastane odas ve Dadnn karld, adndan bahsedilen yer olarak ad gl civar gibi konuyla uyumlu yerler vardr. Yine dar mekn olarak Dilho dadnn odas, ondaki hastaln niteliini ortaya koymas bakmndan nemli bir ip ucu ve temayla btnleen bir edir. Nihayet bir anahtar uydurarak zindan oday ziyaret. (...) Oda alp da fenerin titrek ziyas derin karanln iinden uyannca grdk ki btn duvarlar kumalarla, yemenilerle, ipek bohalarla kaplanm idi; yere beyaz bir rt serilmi ve etrafna minderler dizilmiti. Ortada, stnde bir buhurdan ve iki amdanla bir kk iskemle vard. Yalnz o kadar, bir de, keskin bir tts kokusu vard. (Uaklgil, 1934: 37). Tts kokusu kk dairenin odalarndan eksilmiyordu. (...) sonralar anladm ki Dilho dad hariten godyalarla, borulularla mnasebete girimiti (Uaklgil, 1934: 36).

Burada cinler, periler gibi anlalmaktadr ki Fevziye Abdullah da ayn kanaattedir. Deiik anlaylar iin bkz: zmir Hikyelerinde bulunan Civelek Ziver adl hikyenin dipnotu.

184 Meknla hikye kiisinin btnlemesi noktasnda u noktalar da nemlidir: Dadnn tedavi iin gtrld kurum kimsesizler hastanesidir. Ayrca dadnn anlatcy oyalamak ve oynatmak iin gtrd yer bahenin her hangi bir kesi veya baka bir mekn deildir. Onunla birlikte dama kar, tpk zgrl unutturulmu gvercinler gibi... Anlatcnn damdaki oyununda da zgrl artran bir durum vardr: Uurtma gkyzne doru alr gider; ama bal olduu ipin izin verdii kadar. D zaman, esir ticaretinin bir kurum olarak yaand yllar olan hikyede i zaman, yazarn ocukluk ve genliinin balang dnemini kapsamaktadr. Anlatc, drt yandan balayan olaylar zincirini artk hatrasn nakledecek yaa geldikten sonra okuyucuyla paylamaktadr. En uzak hatralarma kadar gidiyorum, onunla beraber yaamaa galiba drt yandan itibaren balamm. (...) Onu hl bugn hatralarmn arasnda tamamyla canl, geziyor ve sylyor gryorum. Sanki lmemi, sanki garip ve mehul mezarnn zerine uzun nisyan [unutma] senelerinin siyah geceleri yla yla benimle onun arasna ruhlar yava yava birbirlerinden ayran bir dvar rlmemi gibidir (Uaklgil, 1934: 19). Zamann iki insan arasndaki ball, zellikle taraflardan bir ocuksa, nasl derece derece artrdn, yazarn canl ve samimi anlatmlarnda grmek mmkndr. Yazarn, Dilho Dad hikyelerinin de iinde bulunduu bir grup hikyesi iin, hayatndan mlhem hikyeler ibaresi kullanlmaktadr ki bu grup hikyenin hayatndan izler tad, Krk Yl adl hatratnda da rahatlkla grlebilmektedir. Halit Ziyann hikyecilii noktasnda, bu hikyeleri yazarn, deiik vesilelerle aktardmz uyarsn (Uaklgil, 1969:238) dikkate alarak deerlendirmek gerektii kanaatindeyiz. Bu grup hikyelerin hayatndan izler tamakla beraber, yazarn ima ettii gibi iyi bir gzlem rn olduu da grlmektedir. Yazarn, ansl ve o dneme gre imkanlar gayet iyi olan bir

Fevziye Abdullahn, knyesini kaynakada gsterdiimiz Hayatndan Mlhem Kk Hikyeleri adl bu konuya hasrettii bir makalesi vardr.

185 ocukluk devresi hatta iyi bir hayat yaad, tahkiye konusunda kabiliyetli ve kaleminin yatkn olduu bilinen bir gerektir. Ben anlatm ve gzlemci bak asnn tercih edildii bu hikyede slup gerekidir. Kullanlan dil, yaplan tahlil ve tasvirler bu amaca hizmet etmektedir. Dadnn hasta hali gereki bir gzlemle yle tasvir edilir: Bandan yemenisi dm, salarnn rgleri zlm, bu kvrck ve sert yne benzeyen eyler bann stnde, sanki henz hamamdan kmasna kabarm, ona kudurgan bir Afrika cengaverinin takn vahetini vermiti. Gzlerini gryorum: Bunlar Dilho dadnn bana daima iinden glen gzleri deildi. Onlar bu dakikada kanla bulanm ve tasavvur olunamayacak bir genileme irilemi, sanki hemen bir tarafa atlmak, karsndakileri paralamak isteyen bir yrtclk heyecanyla daireleri iinde korkun bir mana almt. Yatann iinde diz st oturuyor, hi kimseyi tanmayarak etrafna ayr ayr bakyor, kilitlenmi dilerinin arasndan yar Trke yar Afnuca belki de gayri mevcut, baka bir aleme ait bir lisanla bir eyler sylyor ve btn vcudu iinden kaynayan bir buhar ile titreyerek bir kazan halinde her zerresiyle ihtizaz ediyordu. (Uaklgil, 1934: 28). Halit Ziya, esaret konusundaki duyarln, aleyhinde belirgin bir ey sylemedii halde hikyenin snrlar iinde kalarak ve hikyenin teknik imkanlarn kullanarak bu hikyelerle aka ortaya koymutur.

Yazar, aada ele alacamz eserini ailesindeki ve evresindeki gerek isimleri kullanarak (Sleyman amca, Nafize hala, Lala Refik aa, Habe kz Mferrih vs) yazmtr. Bu yzden hikye, kolaylkla hatralar arasna konulabilecek bir eserdir. Ancak giri, gelime, sonu balamnda btnlk arz ettii ve trn gereklerine cevap verdii iin hikye olarak incelemeyi uygun bulduk. Esirliin insan hayatnda oynad rol tema olarak ileyen bu hikye Abdi ile Karanfil hikyesidir. Zengin bir konak halknn yazlk ve klk meknlarndaki hayatlarndan kesitleri ve asl nemlisi konan arabacs Abdi ile halayk Karanfilin, nc bir kii olarak Refik Aann araya

Mekitarist mektebinin son snfn okumadan ayrlrken Fransz asll hocas Raymond Pre yle der: Asl sizi yazda grmek isterim. Size kendi hakknzda fazla fikir vermek istemeyerek yalnz u kadar sylemeye lzum gryorum ki en ok hikye etmede dikkate deer bir istidadnz [kabiliyetiniz] var. (Krk Yl- 112)

186 girmesiyle, kavuulamam, dillere destan akn anlatan (hatta yazarn deyiiyle Kerem ile Asl, Tahir ile Zhre gibi) hikye, zmir Hikyelerinde altnc srada yer almaktadr. Kavuulamam bir ak vakasnn basknl sebebiyle baz incelemelerde o kategoride zikredilmitir. Ancak, temay esas aldmzdan, biz kavuamamann sebebinin kendi kaderine bakalarnn hkmetmesinin dier ad olan esaret sebebiyle olduu kanaatindeyiz. Anlatcnn, hikyenin konusunu renmesi on be yalarnda, okuyucuya aktarmas ise renmesinden altm yl sonradr. Abdi, babasna ksp Aydnn kylerinden zmire gelmi ve konakta arabaclk yapan ve iini iyi yapan, kendisine evin reisinin her zaman ocuum diye hitap ettii bir hizmetkrdr. Herkesi sevmesine ve herkes tarafndan sevilmesine ramen Lala Refik aa ile dman gibidirler hatta rakiptirler. Evin halayklarndan ad gl civarndan getirilmi gzel ve vakur Karanfil, Abdiyi sever, Abdi de onu. Birbirini seven bu klar nianl gibidirler. Konak halk da bu durumdan haberdardr. Karanfile k olan ikinci bir kii daha vardr: Lala Refik aa. Halayklarn, uaklarn, bahvanlarn hatta ailedeki ocuklarn bile ekindii bu adam Abdi ile Karanfili ayrmak ve Karanfilin kendisine kalmasn salamak iin elinden geleni yapar. Abdi bir gn, babasndan, kesinlikle eve dnmesini emreden ve bir zenciyle evlenmesini yasaklayan bir mektup alnca, Lala Refikin, babasn mektupla haberdar ettiini anlar. Ne yapmas gerekeceine karar veremeyen Abdi, konak halkna danr. Onlar da evine dnmesinin uygun bir davran olacana karar verirler. Bunun zerine Karanfil kaderine kser. Refik aa ile de mr boyunca konumaz ve kar karya gelmez. steyenler olmasna ramen gelin olmaz ve lnceye kadar efendilerinin kapsnda kalma isteini bildirir ve yle olur. Vakann omurgas bahsedilen ksm olmakla birlikte, evin halay Mferrihin anlatcya tutkunluu, yazla gidi ve orada yaananlar, dedenin lp ailenin dalmas, Sleyman amcann intihar, Nafize halann ocuklarnn lm gibi durumlar olaylar zincirini geniletmektedir.

187 Vaka bir hatra biiminde geriye dnl olarak anlatlr. Bu sebepten olsa gerek, yazarn, ahs kadrosunun geni olduu az saydaki hikyelerinden birisidir. Hikye kiilerinden Abdi, Aydnl zengin bir iftinin oludur. Babasna ksp evden kamtr. Okuma yazmas olmayan bu gen, konakta arabaclk yapmaktadr. Karanfile ktr. Anlatc yllar ncesine dnerek, gryormuasna onu yle anlatr: O zaman yirmi bele otuz yalar arasnda gen, din bir Trk delikanls olan bu adam beyaz pembe yanakl, koyu siyah pos bykl, gayet mevzun endaml [dzgn vcutlu], her manasyla yakkl ve sevimli idi; bata dedem olduu halde onu hep severdik, o kadar drst idi ki yllardan beri hizmette iken kendisine atfedilebilecek [yneltilebilecek] bir kabahat grlmemiti. Herkes severdi, dedim, fakat bir istisna ile: Dedemin Hacdan beraberinde getirdii Refik Aa hari (Uaklgil, 2005: 174). Abdinin k olduu Karanfil, kk hala Nafize hanmn sadk halayklarndan biridir ve lnceye kadar onun yannda kalmtr. Yirmi yalarnda, irin, cana yakn, krpe, civan gibi bir gzel kzdr. Srmeli gzl, kvrck kirpikli, ince dudakl, somurtkan denecek kadar ciddi ehreli ve vakurdur. Ruhen asil bir yaps vardr. Kabile reisinin kz iken, ad Gl civarndan karlarak esir edilmitir. O da Abdiye ktr. ki an kavumasn engelleyen, halk hikyelerinin fesat tipi fonksiyonunu ifa eden Refik aa erkeklii nez edilmi [enenmi], uzun boylu, geni omuzlu, gzel vcutlu, ev sahibi dedenin kendine itimat edip vekilhar yapt bir insandr. Yz vcudunun tam tersidir; iek bozuu olduu iin ok irkindir. Herkes ondan ekinir. Ruhsal yaps yzne aksetmi bir kledir. Uzun sren hayat bir aacn dibinde gzlerden uzakta sona ermi, ls bir sre sonra bulunmutur. Hikyenin ikinci derece ahslar unlardr: Zengin, rahatna dkn, zevk sahibi dede; himayesindekilere mfik, musikiyle ilgilenen, piyano alan, iki kk ocuunu kaybetmi kk hala Nafize hanm; keman merakls

M. Kayahan zgl, Abdi ile Karanfil hikyesiyle Sami Paa-zade Sezainin Sergzeti arasndaki benzerlikten sz eder. bkz: Sami Paa-zade Sezaynin Kk eylerinde Fiktif Yap, s. 57.

188 Nafize halann kocas zzet bey; halann halay, ok iyi bir insan olmasna ramen ok irkin, Hsnhal; anlatc ile yalar yakn ve onun srda balk tutmay seven, kk amca Sleyman bey; anlatcnn annesinin hususi hizmetine bakan, dans eder gibi ho bir yry ve anlatcya tutkunluu olan, alml alml cariye Mferrih; Nafize halann nc ocuu yalarnda gr kirpikli, iri baygn gzl, beyaz tenli, lle lle sal gzel ocuk Ahsen. Mekn zmir ve mahalleleridir. Bozyaka, Gztepe gibi geni; yal kk, yazlk gibi dar; ba, sahil, deniz gibi tabi meknlar vardr. Ad geen yerler hikye kiilerinin hayat tarzna uygun meknlardr. Hayatn tabi akn simgeleyen bu meknlar temay yani esareti daha belirginletiren bir ilev gryorlar. Hatta lala Refik aann ld yer (da tarafnda, yerleim yerine uzak bir aacn altnda) bile hayat tarzna ve kimseyle konumayan ruhsal durumuna uymaktadr. Anlatcnn ocukluktan genlie gei dneminde bir yaz mevsimi yaad ve rendii olaylar anlatt vakada, hatrann ve bir hikyeci dikkatinin varln hissetmemek mmkn deildir. zaman, ergenlii henz yaamaya balad bir yaz mevsimidir ki bunu Sleyman amcann ona hitap tarzndan anlarz. D zaman, zellikle yenileme dnemi Trk edebiyatnn balang devrelerinde zerine azmsanamayacak kadar eser verilmi klelik kurumunun henz devam ettii, esirlerin alnp satld bir dnemdir. Yazarn tahlil ve tasvirleri kiilerin hayat sahibi varlklar olarak alglanmasn salyor, yani izilen tip ve karakterler gerekidir. rnein Refik aa tasvir edilirken gzlerinin kanlanm akn grrz: Hele erkes ve zenci halayklar, uaklar, bahvanlar onun beyazna kadar huunet [krclk] kanlarna bulanm gzlerinden kaarlard. (Uaklgil, 1950: 127). Halit Ziyann hikyelerinde ok sk kullanlmayan yahut slubunun ayrt edici bir vasf olmayan, ancak zaman zaman cinsel tahrik unsuru bulunan i gcklayc cmleler mevcuttur: (...) gzlerimin ihtiyar haricinde [istemeden] bir ak, dadsnn gsne, ince gmleinin altnda titriyor,

189 dimdik tepelerini kaldryor zannedilen iki kk kabarcna akar, orada gecikir (...) (Uaklgil, 1950: 132 ve benzer cmleler 134, 135, 137). Baln ierii yanstt, ben anlatm ve gzlemci bak asnn kullanld hikyede, ou hikyesinde bulunmayan ksa diyaloglar vardr. Vuslatsz bir akn anlatld hikyedeki tema esarettir ve

kavuamamann nedeni de budur. Her ne kadar Abdi esir deilse de, o da hizmetidir ve kendi kararn verebilecek ekonomik ve sosyal ortamdan uzaktr. O dnem hr insanlarn nasl kleletirildikleri ve zellikle kzlarn kleletirilirken nasl bir maceradan getikleri yle anlatlr: Bizde ve zmirin balca evlerinde takm takm grlen, hele stanbulda, baka byk Trk ehirlerinde yzlercesi bulunan bu Afrika kzlarnn nasl olup da buralara kadar geldiklerini ve kim bilir esaret hayatnda nasl safhalar geirdiklerini dnmek lazmdr. Sade memleketimize deil bu zavalllar btn dnyaya yaylmlardr. Bize gelenler ekseriyet zere ad Gl civarndandr. Afno, Bagermi, Borno, kabilelerinden, hatta Kongodan, Sudandan, Habe diyarndan... Bu uzak yerlerden buralara kadar gelmek iin neler grmler, neler geirmilerdir, hele zalim esircilerin elinde birou ocuk, birtakm krpe gen kz, pek az olgun kadn olan bu mahluklar kim bilir nasl heveslere alet olmulardr. Daha sonra satldklar evde her birinin ac bir sergzeti [maceras] vardr (Uaklgil, 2005: 185). Esir edilen kzlarn kendi alarndan maceralar da, yaananlara iinden bir bakla halayk Mferrih cephesinden anlatlr (Uaklgil, 1950: 137- 138).

Yazarn esirlii anlatan bir baka hikyesi, biraz duygusal ve bireysel taraf ar basan Onu Beklerken adl hikyesidir. Ayn adl hikye kitabnn ilk hikyesi olan bu eserde Afrikal bir kzn esir edilmek iin karlmas, hrriyet umudu ve geride brakt hayali anlatlyor. ad Gl kylarnda, Borno kabilesinden olan, hurma fidan gibi ince, gnl sevgi scaklyla dolu on alt yandaki Afrikal kz, ailesiyle birlikte mutlu bir ortamda yaamakta iken, insan tacirleri tarafndan esir olarak

Hikyenin ksa bir tahlili iin bkz: Ali hsan Kolcu, Servet-i Fnun Edebiyat, s. 294 295.

190 satmak amacyla karlr. Gnlerce sren deniz yolculuundan sonra bir konaa getirip oraya hapsederler. Hem dilinden, hem halinden anlayacak kimse yoktur. Onunla ayn kaderi paylaan dier esir kzlar da anlayamad bir sebeple ona dman olurlar. ocuklar onunla alay etmek iin her eyi yaparlar. Bir gece, hayalinin ve umudunun arsna uyarak dama kar. Gkyznde parlayan ayn kendi memleketindeki aya benzediini grmtr. Artk eski gnlerini hatrlatan bu manzaray grmek iin her gece dama kmaktadr. Gremedii geceler bile hep beklemektedir. Bu arada hastaln umursamadan mehtab seyretmeye devam eder. Bir gece yine ayn amala kmtr ama k geldii iin ay kara bulutlar kaplamtr. Yine de umutla bekler ancak o gece iddetli bir tipi vardr ve iyi bir kar yamtr. Sabah kar topu oynamak iin dama kan ocuklar orada kardan yaplm, melmi bir vcut bulurlar. Vaka hareketli ve dzgndr. Hikyenin kahraman Afrikal kz on alt yandadr. Evli iken karlmtr. Bir hurma fidan gibi ince, gnl sevgi scaklyla dolu, Borno kabilesinden ve bana gelenlerin bir rya olmasn btn gnlyle isteyen ama zamanla midini yitiren bir kz yahut gen kadndr. Esir ticareti yapan konak sahibi zengin kadn, biri Bagermi, dieri Afnu iki zenci kz dieri hikye kiileridir. Adndan bahsedilen hikye kiileri; ay na k kzn annesi, babas, erkek kardei, eidir. Mekn deniz kysnda bir konaktr. Bir de karlan kzn adndan bahsedilen memleketi ve sahip olduu evresi tasvir edilir ki bu usuz bucaksz l anlatlarak esir kzn iinde bulunduu durum daha iyi anlalabilsin. Oh! memleketine, lne, ldaylarna o kadar alkn olduu kum denizlerine anasna babasna, kk erkek kardeine, kara gzl devesine, sonra her eyden ziyade tekine (...) ihtiyac vard (Uaklgil, 1935b: 9). Kendisini byle memleketinden, lnden, kendi gnn gneinden, (...) ln ssz yerlerinde uzun uzun gezintiler, grmeler yaptklar kendisinden ancak iki ya byk einden ayrp (...) (Uaklgil, 1935b: 5).

191 Dam, Dilho Dad hikye serisinde olduu gibi ve ondan daha belirgin olarak ve yine tabiri caizse zgrle alan bir pencere olarak zgrl artran simge ay seyretmek iin verilmitir. Vaka i zaman yaklak olarak bir mevsimlik bir sredir. Yani esir kzn konaa getiriliiyle k mevsiminin gelmesi arasndaki sre kadardr. Bu hikyede yazar anlatc ve hakim bak as vardr. Yazarn, kulland duygusal dille okuyucunun Afrikal esir kzn yannda yer almasn salama abas hissedilmektedir. lenilen tema ve anlatlan konu z itibariyle yazarn ve okuyucunun insani bir tavr olarak tarafl olmasn gerekli klmaktadr. Hikyede ayn simgesel bir deerinin olduu da aktr. Bu durumda ayn zgrl, teselli veren bir ycelii ve esir kzn hayalindeki dnya ile gemiindeki dnyann ayniyetini temsil ettii; ayn bulunduu yldzl gkyznn de sonsuzluu ve sonsuza almay simgeledii dnlebilir. Sonsuz gz, lekesiz ufuklar, donuka gzlerle bakan yldzlar ve btn bu hametin zerinde, ta yukarda, ayn parlak sar safhasn grd. (...) te birinci defa olarak yurdundan, kendi gklerinden bir eyle karlayordu, (...) yle kar karya, bu iki sima, yukarda sar ay, aada bu solgun, szgn, mahzun ehre, biri birine bakarak, biri tesliyetlerini aktarak, teki aclarn ykselterek, saatlerle konutular (Uaklgil, 1935b: 10- 11). Anlatma dayal olduu iin durgun olmakla beraber, vakann, mekn tasvirleri ve bata esir kz olmak zere dier hikye kiilerinin tahlilleriyle ilerlemesi baarl bir ekilde verilmitir. Esaret, yazarn zellikle yetime dneminde ahit olduu gayri insani bir durumdur. Dolaysyla esareti simgeleyen bir tabloyu yle anlatr: Onu bu kalabaln iinde bir kadna gtrmler, onun eteine eerek: - p! demilerdir. Bu etek onun yeni hayatnda tapnlacak bir mabud demek oluyordu. Nasl peceinden, ona nasl tapnmak rasimesini [trenini] yapabileceinden ararak, yere kapanm, dudaklarndan beklenen pmek borcunu korka korka demiti (Uaklgil, 1935b: 7). Trk edebiyatnda zellikle stanbul eksenli olarak cariyelik kurumu zerinde durulduu bilinmektedir. Zaman zaman roman ve hikyelerde zenci

192 hizmetlilerden de sz edilmektedir. Ancak Halit Ziyann ele ald izgide bamszlk, zgrlk ve sla zlemi ifade eden hikye ve romana fazla rastlanmaz. Bu yzden belki de Halit Ziyann Trk hikyeciliine kazandrd en nemli temalardan biri esaret sonucu ortaya kan sla zlemi ve bamszlk dncesinin insan psikolojisinde yaratt ac izlerdir. Bu yzden Halit Ziyann ou gzlemlerine dayal hikyeleri bizim iin ayr bir nem tamaktadr. Bu arada esir, yanama, evlatlk, ahretlik, dad, kalfa, cariye gibi dilimize gemi eski kltrmzn nemli kavramlarn birbirine kartrmadan deerlendirmek gerekir. Bunlarn her biri dierinden ayr anlam tad gibi ev ii ilikilerde statleri birbirinden farkl insanlar ifade eder. Zaman zaman baz edebiyatlarmzn bu fark gz ard ettiklerini grmekteyiz.*

Yazarn esareti tema olarak iledii bir baka hikyesi Ferhunde Kalfadr. Evlilik zlemi veya gelin olma hayali ve adanmlk balamnda evin kz Hasnann gelin oluu ve sonrasnda gelien olaylar anlatlr. Hikye mri Tehi ve Mai Yal gibi hayal krklklarn anlatt Bir Yazn Tarihi adl hikye kitabnda on ikinci srada yer alr. Ferhunde, evin kz Hasna ile beraber bym bir kalfadr yani hizmetidir. Hasna gelinlik aa gelince grcler gelmeye balar. Gelen her grcye Ferhunde de kendisine grc gelmi gibi heyecanlanr. nk evin efendisi, Hasnann babas yanl anlalmaya msait bir tarzda kendi kz gibi olduunu sylemitir. Evin kz gelin olunca srann kendisine geleceini dnmekte ve beklemektedir. Aslnda bunun Ferhundenin bir kuruntusu olduu gelien olaylarla birlikte anlalacaktr. Bu bekleyii salar aarmaya balayncaya kadar devam eder. Hasna gelin olurken yannda hizmeti olarak Ferhundeyi de gnderirler. Hasnann drt yl sonra ocuu
Bu terimler iin bkz: Mehmet Zeki Pakaln, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl. Hikyenin geni bir tahlili iin bkz: Mehmet Kaplan, Hikye Tahlilleri, s. 36- 46 ve Ali hsan Kolcu, Servet-i Fnun Edebiyat, s. 275 276.
*

193 olur, ocuk byr, kkbey olur, yirmi iki yana gelir, Ferhunde kkbeyin dads olur, kkbey evlenir, onun kars hamile kalr. Ferhunde, hayallerinin gereklemeyeceini ac bir ekilde anlam ve hayal kurmaktan vazgemitir. Salar aarm, btn hlyalarn brakm, artk hayattan hibir beklentisi kalmam Ferhunde Kalfay, kkbey ile kars, kendisini e olarak isteyen lala ile evlenmesi konusunda ikna ederler. nk doacak ocua da bakc lazmdr. Vaka hareketli ve dzgndr. Hikye bakiisi Ferhunde Kalfa, ksa ksa siyah kalar, siyah salar, yumuka siyah gzleri, kemiri bir rengi, geni omuzlar altnda gittike darlaan bir gvdesi, ho bir endam olan bir cariyedir. Gzel olduuna inanr. Hasnann sar salarn kskanr. yi niyetli, saf bir gen kzdr. Sahipleri Hasna bir tuttuklarn sylerler ama bu grnte bir eitliktir. Biri sahip, dieri kledir. Baka bir syleyile biri merkez, dieri uydudur. Mehmet Kaplann yerinde tespitiyle evin kz gibidir. Fakat evin kz olmak baka, evin kz gibi olmak baka eydir. Benzerlik ayniyet demek deildir. Yazar, bu gibinin gizledii eitsizlii bir ayrnt ile ok gzel belirtir. Evin kz Hasnaya bir bayram iin mesela pembe ipekten bir kuma alnrsa, Ferhunde iin bir ynl yahut bir basma; fakat her halde pembe bir ey alnr (1979: 42). Hasna, Hasnann kocas, anne babas, ocuu gelini, lalas adndan bahsedilen dier hikye kiileridir. Hasna ile Ferhunde birlikte bymlerdir. (Burada bile Hasnay merkeze alarak dier insanlarn konumunu belirliyoruz.) Hikyede mekn ok belirgin olmamakla birlikte konak benzeri bir yerdir. Ferhunde Kalfa iin de meknn ok nemi yoktur. Hangi ortamda bulunsa efendilerine hizmet iin bulunan bir kledir. Ama Ferhunde Kalfay geen zaman ilgilendirir. nk zaman getike onun hayalleri, umutlar bir bir sner. Yaklak yirmi be yl gibi srede geen vakada kahramann deiik zamanlardaki halleri, dnceleri grlr. ou hikyesinin aksine, yazar Ferhunde Kalfa hikyesinde, zaman uzun tutmutur. Hikyede ayrntdan ziyade zamann gemesini

194 yahut zamann gemesiyle insanlar zerindeki deiiklikleri gstermeyi esas alan bir anlatm benimsenmitir. Yazar anlatc ve hakim bak asyla anlatlan hikyedeki bu teknikler uygun olarak kullanlmtr. Bu kadar uzun bir sreyi kapsayan vakann hakim bak asyla verilmesi teknik bir kolaylktr. Uygun kullanlmad zaman, bu bak asyla, vakann inandrcln yitirmesi gibi bir tehlikenin var olduu ve realist sluba gzlemci bak asnn daha uygun olduu gibi bir genel kanaate ramen; yazarn realist sluba en uygun eserlerinden birisidir. Buna ramen, yazar, okuyucuda Ferhunde Kalfaya kar bir merhamet, onun kaderine bir zlme ve onun hlyalarn gerekletirmesi noktasnda iten bir arzu duymasn salamtr. Ferhunde Kalfa hikyesinin temas kleliktir. nsann kaderine bakalarnn sahip olmas, evlenme, oluk ocuk sahibi olma gibi insani durumlarn bile onlarn iznine bal olmas demektir. Sosyal ve ekonomik durumunu belirtmek iin yazarn, bir sembol olarak kulland arlm krk aynay Mehmet Kaplan yle deerlendirir: Hikye kahramannn kendisine bak tarz ile hikyecinin ona bak tarz arasndaki fark, burada ak ve seik olarak gryoruz. Ferhunde Kalfa kk aynada yalnz kedisini grr. Yazar, onun iinde bulunduu sosyal ve ekonomik durumu da bilir. (...) Aynada grnen hayal, Ferhunde Kalfann benini gsterir. Eski, krlm, arlm ayna ise, iinde bulunduu gerek durumu sembolize eder. Ferhunde Kalfann hayat bu ayna gibi krk ve bakasna aittir (1979: 44).

Yazar aslnda, yukarda ele aldmz Dilho Dad, Abdi ile Karanfil ve Ferhunde Kalfa hikyelerinde klelii anlatmakla hrriyetin deerini anlatmtr. imdi inceleyeceimiz hikyesini de, vasat bir eser olmakla birlikte zgrle hasretmitir. Konu ve temann kesitii, otobiyografik zellikler tayan Kara Halil hikyesi Onu Beklerken adl hikye kitabnda on altnc ve sonuncu hikye

195 olarak yer almaktadr. Vakas Meclis-i Mebusann ilk toplanaca sralarda gemektedir. Bu yzden olsa gerek Kerman- Huyugzel Bibliyografyasnda hatralar arasnda zikredilmitir. Hrriyeti, srekli olarak kendi menfaatine kullananlar eletirdii hissedilen hikye yledir: Olunu (Kara Halil) srekli babasnn babas diye seven anlatc, kylerindeki, hrriyeti ocuk kutlama hrriyet trenine oluyla birlikte gitmeye eder. hazrlanmaktadr. kelimesinin anlamn merak

renince de nalnc keseri gibi kendine yontarak, daha nce yemesi yasaklanm olan dondurmay yemek ister. Hikye kiisi oulun ad Halil Vedattr. Bu isimden hareketle hikyenin, yazarn hayatndan izler tad dier bir syleyile otobiyografik bir eser olduu sylenebilir. Bu ocuu babas severken babasnn babas diye sevmektedir. Halit Ziyann babasnn ad Hac Halil, olunun ad ise hikye kahraman ile ayndr; Halil Vedat. Ayrca hikye kahramannn ya ile Halit Ziyann olunun yalar da birbirine uymaktadr. Alt yandaki bu oul yle tarif ve tasvir edilmektedir: Bir Hindistan mihracezadesine benzeyen donuk, esmer ehresinde parlak kara parltlaryla iri gzlerinin yle vekar ve azameti vardr ki (...) O kadar irkin deil, hatta belki gzel; gnlm istiyor ki pek gzel diyebileyim; (...) Bykbabasn andran bir hali ona babasnn babas lakabn verdirmitir (Uaklgil, 1935b: 149). Hikyede hrriyet anlatlmakla birlikte bu ksack metnin yars hikye kiisini tantmaktadr ve bu anlatlarda bir babann oluna sevgisi hissedilmektedir. Bir yandaki olu Sadundan sonra, alt yandaki kz Gzini ve babasn kaybeden yazar, olu Halil Vedatla teselli bulmaya alr (Tuncer, 1992: 96).

Birinci Merutiyetin ilanyla 1876 Anayasasna gre kurulan Osmanl Parlamentosunun seimle gelen kanad. Her 50.000 semen iin bir ye (mebus) seilmesi esasna gre drt ylda bir oluturuluyordu. Yetkisi, kanun tasarlarn grerek padiah ve yan Meclisine sunmakla snrlyd. Hkmetlere gvenoyu verip vermemeleri de sz konusu deildi. lk toplantsn 13 Aralk 1877de yapt, 21Aralk 1918de feshedildi. Sz konusu Meclis-i Mebusan, 17 Aralk 1908de ilan edilen kinci Merutiyetten sonra toplanan meclistir. (Byk Larousse Szlk ve Ans., Meclis-i Mebusan mad.)

196 Hrriyeti, kasten veya bilmeksizin, herkesin her istediini yapmas eklinde anlayanlara, biraz da yaad dnemlerde hrriyet olgusunu hazmedememi bencil insanlar eletirerek ksaca tanmlar: Hrriyet amma kanun dairesinde.

Klelik, bir sosyal staty ve hrriyet bireysel alan da kapsamakla birlikte daha ok toplumsal bamszl anlatr. imdi ele alacamz hikyenin temas kiisel bamszlk, bunlardan farkl olarak biraz bana buyrukluu da (ki hikyenin bal da bunu artrmaktadr) etmekteyse de bu kategoride zikretmeyi uygun bulduk. Konusu mutlu sonla biten bir ak olan Deli Fato uzun hikyesinde din deitirme, kadnlarn erkeklere bamll, frkler, kskanlk gibi toplumsal ve bireysel alt balklar da vardr. zmir Hikyelerinde sekizinci ve sonuncu olarak yer alan hikye yledir: Deli Fato sesi kadar kendisi de gzel ve bana buyruk, erkek gibi bir kzdr. Deli lakabn annesi vermitir. Kklnden itibaren komu olu imek Ali ile iki dostturlar. Bu dostluk yalar ilerleyip delikanl olduklarnda aka dnr. Fato komu kadnda grd ve ok beendii bir kyafetten satn almak ister; ancak annesinin ekonomik durumu iyi olmadndan, alp kendi parasyla almay dnr ve bu dncesini ailesine aar. Annesi, enitesi, sevdii olan hep kar kmasna ramen, Fato aklna koyduunu yapan bir kz olduundan bir yolunu bulur ve almaya balar. alt yerde Mrmr akir adl bir olan, serazatlnn da etkisiyle buna tutulur ve evlenme teklif eder. Deli Fato kendisiyle evlenemeyeceini ve bakasn sevdiini sylemek iin bir akam i k onunla konuur. Onlar birlikte gren ve yanl deerlendiren komusu, zaten Fatonun almasn istemeyen Aliye syler. Deliye dnen Ali, Fatonun dnn bekler ve akam karanlk basnca her zamanki bulutuklar yere arr. Akama kadar Fatonun artk bakasn sevdiini sanarak iyice hrslanan Ali, kz perken dudan kanatncaya kadar srr. Bunun zerine btn gcyle sert bir tokat ifade

197 vuran Fatoyu bakla yaralar. Buna ramen Aliyi ok seven Fatma, Krda Ak hikyesinin kiisi Salime gibi, onu korumak iin, kendi kendine yaralandn syler. Hastanede kendisini ziyarete gelen Aliye taburcu olunca evleneceklerini ve bunun iin yaplmas gereken hazrlklar bitirmesini tembih eder. Hastaneden knca evlenirler. Vakada kantarclk yapan ve igveysi olarak kaynanasnn yannda kalan damat Osman Efendinin; karsnn hastalnda evlerine gndelie gelen, sonradan din deitirerek Mslman olan ve Fatonun dostu Yahudi kz Sarann ve onunla evlenen hocann; Aliyi evlad gibi seven Hasan avuun hayatlarndan kesitler de anlatlmaktadr. Hikyenin balarda durgun olan ama ilerleyen blmlerde hareketlenen kronolojik bir vakas vardr. Yazarn mutlu sonla biten nadir ak hikyelerinden birisidir. ahs kadrosu kalabalk olan bu hikyenin bakiisi Deli Fatodur. ki aylkken yetim kalmtr. On iki yalarndan itibaren okuyucu, onu tanmaya balar (Kzn bydke nasl bir afet olaca henz on iki yalarnda iken belirmeye balamt). zellii, kendisiyle ilgili kararlar kendisinin vermesidir. Kendi tercihleri nemlidir. Pek zapturapta gelemeyen serazat bir kiilik zellii gsterir. Scak kanl, cana yakn, buday tenli, kvrck, uzun, kumral kirpikli, l l koyu kestane gzl, gr kal, gzel sesli, salna salna yryen, erkek ruhlu bir kzdr. Sezgileri gldr. Deli lakab annesinin hediyesidir. Erkek Fatonun sevdii imek Ali berber Sleymann oludur. Mesleini babasndan devralr. Pek uslu, pek terbiyeli, Fatoya kar ok saygl civanmert bir delikanldr. Kumral, yeile yakn mahmur gzleri ve dalgal salar olan, kvrak, evik, gzel bir gentir. Kskan bir yapya sahiptir. Zeki bir ocuk olmasna ramen babasna yardm etmek iin tahsilini yarda brakmtr. Dier hikye kiilerinden Mrmr akir, sevgililerin kavga etmeleri ve neticesinde birbirine daha yaknlamalar iin vakaya yerletirilmi bir figrdr. Atak, kavgac, alml, yakkl bir delikanldr. Fatma ile evlenmek

198 ister ancak Fatma, Aliyi tercih eder. Salime kadn Fatonun annesidir. zmirin geni bir kesiminde tannan ve pek sevilen ihtiyar bir kadndr. Kavruk, prsk, kck vcuduyla bir ocuk gibi, ak sal, buruuk yzl, sa gzne boz inmi, hayatndan memnun, neeli, cvl cvl, konukan, hnerli, dul bir kadndr. gveysi damat Osman Efendi evine, ocuklarna dkn, baldzna ve kaynanasna efkatli, iyi bir insandr. Babasndan devrald kantarclk mesleini srdren, iinin ehli, drst, Yemende ve Giritte savam bir gazidir. Kars Emine hamarat ve anlayldr. Sara, Yahudiyken Mslman olmu ve imamla evlenmi bir kzdr. Fato ile yat ve dostturlar. Sarn, yumuk mavi gzl, yanaklar gamzeli, pembe beyaz tenli, ince belli, uzunca boylu, gle yzl bir Yahudi kzdr. Alinin annesi ve babas, ahlaki zaaflar olan, bu arada Fatoyu da taciz eden ihtiyar imam ve onun yatalak kars, ttnc Hasan avu, zabit katibi komu Salih bey dier hikye kiileridir. Mekn en geni manasyla zmir ve ad geen mahalleleri Tilkilik, orakkap, akmakfrn, Yokuba ve sairedir. Dar meknlar olarak konak, kk, Alinin berber dkkan, Fatonun bir sre alt han saylabilir. Fato erkeksi yapsna ramen, iekleri ok sever ve bir iek bahesi vardr. Salime kadnn harabe evi ki hikye onun tasviriyle balar: Hatuniye Camiinin karsnda Namazgaha kan yokuun sol tarafnda iki katl harabe halinde bir evleri vard. Salime Kadn, iki kz, damad ve iki torunu bu evin alt katnda otururlard; st katnda da her vakit bir kiraclar olurdu. Yllardan beri yukar katn kiracs yanm bir mescidin ihtiyar imamyla onun yatalak kars idi (Uaklgil, 2002: 202). Vakann i zaman yaklak sekiz yllk bir sredir. Fatoyu on iki yalarnda iken tanrz ve evlenmesine kadar geen srece tanklk ederiz. Zaman Ferhunde Kalfa hikyesindeki gibi bu hikyede de nemli bir rol oynar. Fatonun ahsiyetini, bamszlna dknln, sosyal durumunu, duygu ve dncelerini bu sre ierisinde okuyucu daha yakndan tanr ve renir. Vakann d zaman Yemen ve Girit savalarndan bir sre sonradr. Hikyenin ikinci derecede kiilerinden damat Osman Efendi bu savalarda yaralanm ve gazi olmutur.

199 Halit Ziyann hikyelerinde tasvir ve tahlillerle birlikte vaka kesintiye uramadan ilerler. Yukarda verdiimiz alntyla balar ve sonra evin sahibi Salime kadnn sosyal evresi, bireysel yaps, fiziki tasviri, ekonomik durumu gibi konularda okuyucuya bilgi verilir ve bu minval zere devam eder. Gsterme teknii de kullanlmakla beraber anlatm arlkl bir hikyedir. O anlatm biiminin ve hakim bak asnn tercih edildii bu uzun hikyede kurgunun dokusunu zayflatan cmleler ve paragraflar hatta blm var (1950: 161 163, 188 189). ahs kadrosu da olduka kalabalk olduu iin vaka biraz dank gibi duruyor. Hikye, normal seyrinde deil de, mdahale olarak alglanabilecek u cmleyle sona erer: Etraftan bir kahkaha koptu. Ve bu hikye bu kahkaha ile bitti (Uaklgil, 1950: 189). Fatonun ak, Uaklgilin, ocuk akn anlatan yegane hikyesi olmak dolaysyla, dierlerinden ayrlr (Memiolu, 1953: 50) tarznda bir deerlendirilmeye tabi tutulsa da hem sonu evlilikle biten hem de ne istediini bilen bir gen kzn akdr. Fato, ya itibariyle birbirine yakn duran Ormanda Seyran hikyesindeki Ninettein edilgen konumuna karlk aktif, ne istediini bilen ve istediini elde etmek iin elinden geleni yapacak bir kiilik olarak gsterilmitir. Ali ile Fatmann evlilikle mutlu biten bu hikyesinde Fatmann ne kan kiilik zellii tema olarak ilenmitir. Onun ruh halini yanstan u cmleler nasl bir kiilik zellii gstereceini ocukluundan haber verir: Fato, sen pek ak sak geziyorsun, yeldirmenin eteklerini de iyice kapamyorsun. Daha sk rtn. Eri bakan olur, demiti. Bu sz zerine Fato bir kahkaha savurarak: Ben daha sk rtnrsem, demiti, bunalrm, patlarm. Eer eri bakanlar olursa ben onlarn gzlerini patlatmasn da bilirim (Uaklgil, 2005: 208). Toplumsal uyumu bozmadan kiisel bamszlk konusundaki

hassasiyet, erkeklerin gsterdii bir davran biimi gibi dursa da, ayn ekilde kadnlar iin de erdemli bir davrantr. Hele yazarn yaad dnem gz nne alnrsa imkansz gibi gzkmektedir. Kiisel bamszlk kahramann azndan yle ifade edilmektedir:

200 Bak Ali, yanl sylyorsun. Ben de sana balym, ben de senden bakasnn olamam, fakat zorbala da gelemem... Anlyor musun? Beni lmle korkutamazsn. Kendi halime brak (Uaklgil, 1950: 179). Bu tarz bir davran biimi o dnemde, bir kadn veya gen kz iin bireysel bir tercih gibi gzkse de, yazarn bir temennisi olarak kabul etmenin bir sakncasnn olmad kanatindeyiz.

II. BLM HALT ZYANIN HKYELERNDE ELE ALINAN FERD TEMALAR Bu blmde daha ok bireyi ilgilendirdiini dndmz yalnzlk, lm, psikolojik rahatszlklar, merhamet, dostluk, hogr, alkanlk, kanaat duygusu, vatan sevgisi ve insanlarn zayf taraflarn anlatan hikyelerini incelemeye alacaz.

A YALNIZLIK, YALANMA, LM KORKUSU/ENDES, HAYAL KIRIKLII Halit Ziya, Tanpnarn deyiiyle, hikyelerinde hayat o kadar iyi yakalamasn bilen ve kk insanlarn talihine efkatle eilen bir yazar olmas itibariyle toplumsal konulara ilgi duyduu kadar bireysel konulara da yer vermitir. Bu blmde, insann zme kavuturma konusunda acze dt yalnzlk, yalanma ve lm korkusu/endiesi duygularn ve hayal krkl gibi bireysel temalar ve bunlarn insan zerindeki zellikle psikolojik etkilerini incelemeye alacaz. Yazarn ele alacamz ilk hikyesi yalnzlk ve onun verdii korku temal Fena Bir Gece isimli hikyedir. zmir hikyelerinden olan bu eser, Aka Dair adl hikye kitabnda on altnc srada yer almakta ve hayatndan izler tad izlenimi vermektedir. Bu hikye ruhsal bir yalnzl deil etrafnda kimsenin bulunmamasndan dolay somut bir yalnzl ve onun verdii korkuyu sz konusu etmektedir. Annesi hasta olan anlatcnn yamurlu bir gecede vapuru karmasndan dolay dedesinin kkne gitmesi ve orada kimseyi bulamamas anlatlmaktadr. Anlatcnn annesi hastadr ve lm beklenmektedir. Her gn eve acaba ld m endiesiyle gelir. Annesinin pencerede glmsemesi ile o gnlk bu endiesi yok olur. Artk annesinin hastalnn iyice arlap

201 pencereye kamad gnlerin birisinde, ilerinin younluu nedeniyle eve dnecei son vapuru karr. Hava yamurlu olduu iin istemeyerek de olsa karar verir ki arkadalaryla biraz oturup yemek yedikten sonra dedesinin kkne gidip huzur iinde geceyi geirecektir. Bir arabayla dedesinin ehir dndaki kkne vardnda ilerin umduu ve planlad gibi gitmeyeceini anlar. Mevsimi geldii iin dedesi ehre tanmtr. Arabay da gnderdii iin yamurun, gecenin, sszln korkusuyla en yakn sokaa kadar koarak gelir. Geceyi bir misafirhanenin ruhu ten yalnzlnda, yabanc havasnda geirmekten baka aresi kalmaz. Vaka dzenli ve hareketlidir. Hikye bakiisi anlatcnn kendisidir. Annesinin hastalndan dolay zgn, kederli bir ruh hali vardr. rkek ve duygusal bir insandr. Yirmi yalarnda, tahsilli bir gentir ve bir i yerinde almaktadr. ocuunu ok seven ve lm beklenen hasta anne, dier bir hikye kiidir. Anlatcnn beraberce akam yemei yedikleri ve bu esnada insanst unsurlardan bahsettikleri dostlar; Rum arabac, vapur grevlisi, adndan bahsedilen dede dier hikye kiileridir. Yazarn zmir Hikyeleri arasnda yer alr. Meknlar Karyaka, Gztepe ve Karatatr... Hasta iin kiralanm bol gne alan zarif kk, kkn bahesi, hasta odas ve arkadalaryla yemek yedii Kramer lokantas olaylarn getii dar meknlardr. Hikyenin temaya uygun mekn dedenin ssz kalm kkn de iine alan tasvir yledir: Kk ta tepede idi, bahe kapsndan oraya kadar iki taraf aalarla rtl uzun ve dik bir yokutan kacaktm. (...) ki adm attm, kkn kapsnn panjurlarna asldm, almad. Yan odaya kotum pencerenin arasndan bir hayat aradm: Korkun bir karanlk... (...) erden bo evlere mahsus bir inilti geliyor, etraftan yamurun dalgalar arasnda saanaklar yapan rzgarlar uuyordu. u birka gn iinde, benim haberim olmadan, aile ehre inmiti. Birden bu dan tepesinde, iki tarafta ak srtlarn boluklar arasnda, aada ayaklarmn altnda serilen denizin homurdayc, sanki bir musibet hazrlyor zannedilen uultulu siyahlklar karsnda, inat ile dklen bu yamurla, nmde hrdayan aalarla titredim; burada btn hayata delalet eden eylerden uzak, uzak idim (Uaklgil, 1935a: 134 -135).

zmirin Kordonboyunda nl bir gazino.

202 Yukardaki alntnn mekn kadar zamanla da balants vardr. Sz konusu olan yamurlu, kirli bir gn, onun akam ve gecesidir. Korkun, karanlk, denizi homurdatan rzgarl, yamurlu bir gece ve Bir aralk ruhun bekasndan [sonsuzluundan] emvat [ller] ile mlakattan [konumaktan], (...) insann asabndan [sinirlerinden] kk kk titremelerin soukluklarn geiren bahislere dklen bir akam, okuyucuyu temaya younlatran zamanlardr. Ben anlatml bu hikyede temaya uygun olarak hakim bak as teknii kullanlmtr. Yazar, yaad buna benzer bir olaydan esinlenmi olsa bile, hikyenin ok gzel ve gereki bir kurgusu vardr. Kurgusu, anlatm ve kelimeleri kullanmyla, zaman ve mekn unsurlarnn esere katt deerle, rnek bir hikyedir diyebiliriz. Kurgusunda tesadfen oluan veya gelien bir durum yoktur. Yamurlu bir gecede vapuru karmas, arkadalaryla yemek yerken, annesinin rahatszl dolaysyla konuma seyrinin lme, ruhlar alemine, llerle konumaya varmas ve bu alanda younlamas [yle ki bu gece ayrlrken hepimizde garip bir esrar rasimesinden kanlara mahsus bir korku hissi titriyordu-1935a: 133], gecenin karanlk ve yamurlu olmas, dedenin haber vermeden tanmas gibi olaylar hep bilerek seilmitir. Bu kurgu hem kelime dzeyinde, hem de olaylarn dizilii itibariyle baarldr. Bu geceyi bir misafirhanenin ruhu ten yalnzlnda, yabanc havasnda geirmek hatrma gelmiyordu (1935a: 132) cmlesi hikyenin nasl sonulanacana dair daha balarda bir sezdirmedir. Yamur ve karanlk bir leitmotiv olarak kullanlmtr. Anlatma dayal ve arm ykl bir dili, realist bir slubu vardr. Maupassantn Horla adl hikyesi* ile Halit Ziyann Mektup hikyesi arasndaki somut gstergeler olarak bulunan benzeme, Fena Bir

Toplam 307 hikyesinde korku ve trevi olan kelimelerin 671 kere getii Maupassant, korku hikyeleri konusunda usta bir hikyecidir. Ali Bykaslan, Biliim Teknolojilerinden Yararlanarak Maupassant ykleri zerine Tematik Bir alma, s. 311- 320. ki hikyenin de yangnla bitmesi, ilkinin gnlk ikincisinin mektup tarznda yazlmas gibi.

203 Gece hikyesinde, kanaatimizce, daha fazlasyla konuyu ele al biiminde mevcuttur. Temasn, yalnzlktan doan korkuyu duyurmak olarak

verebileceimiz hikye yalnzl anlatan tasvirlerle doludur. Yalnzlm daha az duymak iin doruldum, kibritimi aktm, bir sigara yaktm. (...) Tekrar panjurlar yumruklamaa baladm; imdi barmaa, armaa cesaret edemiyorum. Bahvan yok muydu? Kimse yok muydu? Burada siyah gecenin iinde yalnz ben mi vardm? (1935a: 134- 135). Yalnzlktan dolay korku hisseden bir insann ruh halini ok gzel ve gereki bir ekilde vermeyi baaran yazarn, hikyesini kelime veya kelime gruplar dzeyinde ele aldmz zaman adm adm hedefledii sonu hazrladn grmekteyiz. Benzer hikyelerine de bir rnek olmas bakmndan bu kelimeleri veriyoruz: musibet, meum [kt], merhamet umulmayan, ezmek, strap, solgun sima, yalnz kalmak, yalnz brakmak, elemler, szlamak, takalls [kaslma], daha ziyade korkan, mthi bir azap, kvrana kvrana, yamurlu kirli bir gn, pek fena, siyah bir matem, acyarak soran, bu kara gn, alamak, tahakkm, zincirine dolanarak, bu siyah gecenin siyah yamuru, dverken, bir misafirhanenin ruhu ten yalnzl, endie bulutu, hzn, mariz [hasta] geveklik, ftur [yorgunluk] hali, zalim elini uzatarak, lmden, biare [aresiz] beer, sahte tesliyet [teselli], perian bahis, emvat ile mlakat [llerle konuma], titremelerin soukluklarn geiren bahisler, acayip ve garaip, memat [lm], gecelerin gizli nefesleri, llerin ruhlar, uzaklar, acayip hatra, bir korkunun souk titremeleri, korkun ryalar, geni beyaz yenleri uuarak savrulan hayaller, ruhlarla mlakat, zulmetlerde enfasn [karanlklarda ruhlarn] alnm resimleri, garip bir esrar [giz] rasimesi, bir korku hissi, gecikmek, zorlukla, keme bzlerek, uzun gece yolculuu, buulanm cam, karanlk gece, zihnimde alkalanan hikyelerden yerek, siyah ve tenha sokaklar, titrek fenerler, ruhumda titreyen bir eyle daha bzlyor, yolculuun hzn, etraftan kaan siyah ktleler, hasta, ruhumun derinlikleri, bir ate ivisi, kvrandr(mak), sarahaten [aka] tefsir edilmee kuvvet bulunamayan bir korku, yalnzlm daha az duymak, yabanc, yamur hep yayordu, slak eller, bu yamurdan, bu siyah geceden, uzun ve dik bir yoku, yorgun, akr akr yaan yamur, kapanm panjurlar ile simsiyah, mthi bir phe ile titre(mek), bir lm soluu bana arpt, korkun bir karanlk, yumruklamak, barmak, bo evlere mahsus [zg] bir inilti, yamurun dalgalar, saanaklar yapan rzgar, boluklar arasnda, denizin homurdayc (sesi), bir musibet hazrlyor zannedilen uultulu siyahlk, dklen bu yamur, hrdayan aa, titre(mek), bu siyah gece, yalnz ben,

204 kpek havlyor, deniz homurdanyor, durmadan yaan yamur, l nefesler, korkun hayaller, kollarn sarsarak, karanlklarn ii, acayip yollar, hibir kelime ile tavsif edilemeyecek bir titreme beni sarst, gya iradetimin zerinde bir kuvvet, siyah cephe, koparmak, delice bir acele, savrulan rzgar, muttasl boanan yamur, llerin glgeleri uuarak, nme geen hayaller, birden kalkan kadidler [iskeletler], yzme savrulan nefesler, kulaklarmn yanndan geen sesler, bu siyah gece, bu da ba, hm ve gazab [fkesi ve kzgnl], bouarak kayordum, gecenin bu ge saati, uzun yol, yapayalnz, hayet [korku] havas, kasrga hortumu, yamurun kamlar, nasl tehlikelerden mthi korkulardan kaarak, karanlk bir gece, yalnz, tylerimi rperten bir korku, nefeslerini fren llerin civarnda bulunmak...

Yazarn yukarda ele aldmz Fena bir Gece hikyesinde, kiinin etrafnda kimse bulunmamas olarak tarif edilebilecek somut bir yalnzla karlk, imdi inceleyeceimiz Bir Muhtrann Son Yapraklar adl hikyede kalabalklarn iinde bulunulsa bile hissedilen ruhsal bir yalnzlktan ve ona bal bir hznden bahsedilmektedir. Hayattan zevk almayan, yalnzlk, hzn ve hilik iinde kendini yiyip bitiren air Necipin, bir kyde kendi kendisiyle mcadeleyle geen ksa bir dnemini ve onunla zt karakterde olan amca olunun onu hayata dndrme abalarn ve Necipin lmn anlatan hikyenin ksaca zeti yledir: Necip, eitimini bitirdikten sonra bir sre memuriyet yapar ancak yapt iten zevk almad iin bir sre de babasnn ticarethanesinde alr. Babasnn dkkannda da aradn bulamaz. Annesi babas ldkten sonra doup byd kasabadan g ederek bir baka kye yerleir. Yaad gnler onun hayatnda bir deiiklik meydana getirmez, yani yine hayattan zevk duymamaktadr. nk onun problemi d dnya ile deil kendisiyledir. inde bir boluk, yalnzlk ve hayattan kama istei vardr ve yapt hibir ey ona yaama sevinci vermeye yetmez. rnein, elenmek iin ava gider. Hizmetisi vurduu rdekleri, yemesi iin gzelce piirir, kzartr ama o, yapt iin (avn) vahilik olduunu dnerek yemekten vazgeer. Tuttuu gnlklerden, okuyucunun onun i dnyasn izleme imkan vardr. Ne deniz,

Hikyenin bir incelemesi iin bkz: Zeynep Kerman, Halid Ziya Uaklgilin Hikyeleri, Milli Kltr dergisi, S. 9, ubat 1982 s. 6-8.

205 ne lapa lapa yaan kar, ne tabiatn canlanmasnn gstergesi bahar, ne baka bir ey onu avutabilir. Hzn, yalnzlk, hayattan bir beklentisinin olmamas onun i dnyasn, tabiri caizse, istila etmitir. Onun bu halini gren hizmetisi amcasnn olunu, stanbuldan arr. kiz gibi bydkleri ama drt yldr gremedikleri amcaolunun niyeti, ne yapp edip onu stanbula gtrmek yani hayatn iine ekmektir. Ona kainattaki btn canl ve cansz varlklarn bir varlk gayesi olduunu anlatmaya alr. iirlerinin onu ne kavuturacan syleyerek Necipin hayata tutunaca bir ba bulma gayretindedir. nceleri gelmek istemese de amca olunun srarlaryla ikna olmu gibidir, hayata bir ucundan tutunmak iin bir istek duyar; hatta hayaller kurmaya balar. Ama lm tam yaamak istedii zaman onu bulur. Ktmserliinden dolay doktorlar arasnda dai-merk ve halk arasnda karasevda denilen bir hastalktan hummaya tutulur. Ba arsndan kendini kaybeder ve birka gn baygn yatar. Bu hastaln, kendisinin sonu olduunu arlan doktor ve amcaolunun baucundaki konumalarndan renir. Bu sonda trajik olan, yaamay en ok istedii bir zamanda lme mahkum olmasdr. Vaka gnlk biiminde tanzim edilmitir ve defterin sonunda, amca oluna ait bir paragraflk bir ek vardr. Vaka geriye dnl ve hareketlidir. Necipin bu halde olu sebeplerinden birinin de, hikye ile birlikte hikyeye dair bir anekdotu anlatan yazarn Krk Yldaki anlar okununca, memleketin iinde bulunduu durum olduu anlalmaktadr. Necip airdir ancak iirlerini yaymlamaz ve hret olmak da istemez. air duyarl, yalnzlk, hzn, ktmserlik duygusu iinde bir ruhi bunalmdadr. On sekiz yanda okulu bitirmitir. Annesi ve babas lmtr. Necipi daha ok ruhsal adan tanrz. Amacna ulaamaml yahut ama

Baka anlamlarnn yannda i darl, kuruntu, tela, kayg ve tasa gibi anlamlar da vardr. Bir Muhtrann Son Yapraklar bitmek zere iken bir gn stanbuldan Abdlhalim Memduhtan hemen acele ile karalanm bir mektup aldm. Aa yukar bana: ldrdn m? Diyordu, eer intihar etmek istiyorsan beynine bir kurun skmak daha kolaydr. Menfalarda m srklenmek istiyorsun? Nedir o yazdklarn? Memleketi batrmsn, hkmeti batrmsn, dnyay batrmsn... Bir defa da tefrika edilen paralar bir daha okudum ve titredim. Abdlhalim Memduhun tamamyla hakk vard. Naslsa bir heyecanlanmann dalgnlna kaplm ve yle eyler yazmtm ki eer gze arpsayd muhakkak Trablusgarpa kadar giderdim (Krk Yl, s. 199).

206 yoksunluunu yanstan yalnz ben buradaym veya gzlerim temaadan yoruldu ifadeleri; yahut skldm, usandm benzeri memnuniyetsiz halini ele veren kelimelerin okluu; grd insanlarn hepsini bedbaht grmeye almas onun iinde bulunduu ruhsal durumu okuyucuya anlatmaktadr. Kalbimde latif bir melal hissediyorum (s. 4), Efkarmda tatl bir hzn vard (s. 12) cmleleri Necipin ktmserlie yatkn melankolik ruh halini gstermektedir. Yaamaya hatta her eye kar isteksizlii, ktmserlii daha okulu bitirdii dnemlerde vardr. nk okulu bitirince memuriyete balamasna karn birka ay sonra hibir beklentisinin olmamasndan dolay istifa eder. Bu durumu, amca oluyla kendini karlatrrken, yle ifade etmektedir: Ben henz bir meslek tayininden [belirlemekten] aciz, daha hayata balamadan hayattan, yaamaktan mteneffir [nefret eder] iken amca zadem, zekaveti [zekas], gayreti sayesinde arzularna mteveccihen [ynelerek] sratle kat merahil ediyor [mesafeleri ayor]; czi [az] bir zamanda li [yksek] bir mektepte mhim bir muallimlik, mhim bir ceride [gazete] de bamuharrirlik mevkilerini ihraz [elde etme] eyliyordu. (...) Bende yalnz bir arzu vard: nsanlarn arasndan kamak, bir kye, tenha bir mahalle gitmek, mnzeviyane [herkesten uzak] yaamak. te beni ldrtan hastalk o zaman balam idi (Uaklgil, 1306/1888: 22, 24). stteki alntda da grld ve anlald gibi Necipin tam zdd karakterde, iki ya by ve dostu bir amcaolu vardr. Hayata baklar, hayat alglaylar, felsefeleri, yaaylar ile farkl yapda insanlardr. Amca olu sarn, zeki, gayretli, alkan bir gentir. nemli bir okulda retmenlik, nemli bir gazetede ba yazarlk yapmaktadr. an hret konusunda hrsl, ne yapacan iyi bilen, hedefini belirlemi, yaamaktan zevk alan bir akrabadr. Onun da anne babas yoktur. Necipin kendi hakkndaki deerlendirmelerini de onun gnlnden okuruz, amca olunu da gnlndeki ona dair kanaatlerinden, dier bir syleyile onun gzyle tanrz. Necipin daha iyi anlalmas ve iinde bulunduu durumun daha iyi yanstlmas asndan amca olu, onun tam zdd bir kiilik olarak izilmitir. Dar mekn olarak ok fazla bahsedilmeyen baheli bir ev vardr. Necipin inzivaya ekildii yer deiikliin ok fazla olmad amcaolunun

207 stanbulla karlatrd ve sahra olarak deerlendirdii bir kydr. kamet ettikleri mekn asndan da ikisi arasndaki ztlk grlebilir (birisi stanbulda dieri kyde). Ayrca hikye kiisinin ava gitmesi dolaysyla tabiat tasvirleri de vardr. Bahsedilen meknlar ahs kadrosundakilerin kiiliinin ortaya kmasna yardmc olur. Vaka zaman k ve bahar aylardr. Lapa lapa karlarn yad bir zamandan tabiatn uyand bahar mevsimine geilir. 16 ubatta balayan gnlkler 30 Nisanda son bulur. Yaklak iki buuk aylk bir sreye tekabl eder. Bu mevsim geiini sembolik olarak deerlendirirsek Necip de sanki hayat felsefesi olarak ktan bahara gemi, yalnz yaamak yerine hayata karmaya karar vermitir. Ancak ge kalmtr. Tpk bazen ilkbaharda aan iekleri don vurmas gibi... Necipin amca olunun bir gazetede ba yazar olmasn bir veri olarak kabul edersek, d zaman konusunda gazetelerin kurumsallat bir dnemdir diyebiliriz. Yazar anlatc ve gzlemci bak asnn tercih edildii bir anlatmla kaleme alnan hikye, kahramann tuttuu gnlklerden olumaktadr. Gereki bir slup oluturmay amalayan bu tr bir teknik yapda anlatc yani yazar zmnen ben olaylara mdahale etmiyorum, olduu gibi aktaryorum demektedir. Bu teknik, yazarn tarafsz olma abasna bir katk olduu gibi anlatma yerine gstermeyi de n plana karmaktadr. Dier bir ok hikyesinde olduu gibi, Bir Muhtrann Son Yapraklar adl hikyesinde de yazar belirgin olarak ztlklardan (kontrast) faydalanyor. Yukarda bahsedildii ekliyle, hikye kiilerinin karakter ztl; karakterlerinin, ikamet ettikleri meknlara yansmas; birinin air dierinin ba yazar olmas (ztlk saylmasa bile ak bir farkllktr); bahar k ztl; rdek avndan sonra kzarm rdekler karsnda Necipin ve hizmetisinin tavr gibi durumlar temay oluturan ruhsal yalnzl tercih eden Necipi daha aka ortaya koymaktadr. Yazarn, ilk uzun hikyesi olmasna ramen kulland kelimeler ile hikye kiisinin ruhunun derinliklerine ilemi karamsar, ktmser, hznl

208 yalnzln yanstmay baaryor. Sonraki yazd byk hikyelerden Bir zdivacn Tarih-i Muaakas veya Bu muydu? da olduu gibi fazlalk olarak grlebilecek kelimeler veya parantez kullanm da yoktur. Velhasl tabiata ziynet [ss] olan btn eyay beenmek, onlarn temaasndan mtelezziz [zevk almak] olmak zere saatlerce megul oldum; lakin insanlarn bunlara ne iin hayran olduunu anlayamadm (Uaklgil, 1306/1888: 8) (karamsarlk). Hissiyatmn heyecan zamanlarnda bu mecmuann sahifelerine atverdiim manzumeleri okudum, bunlarn hepsini sama buldum; byle mevzun [ll] ve mukaffa [kafiyeli] sz sylemek iin sarf ettiim emeklere, vakitleri acdm (Uaklgil, 1306/1888: 12) (hilik). Yukardaki alnt, Hizmetin ilk saysndan itibaren yaymlanmaya balayan Halit Ziyann mensur iirlerine kart olanlara bir cevap deilse bile, onlar hafife alma manas tayor gibidir. (Mevzun ve mukaffa sze acdm Bkz: Krk Yl: 190 193). Hikye, Necipin tuttuu gnlklerin sona ermesiyle bitirilse daha etkili ve daha trajik bir son olabilecekken, onun etkisini azaltan, finali zayflatan, amca olunun gnln sonunda dt bir paragraflk bir notla bitiriliyor. Halit Ziyann hikyelerinde nadiren deyim veya atasz vardr. O deyimlerden biri de bu hikyesinde, amca olunun onu stanbula gtrmek iin ikna etmeye alt bir ortamda, ipi krmak anlamnda ipi zdmz gibi (s. 26) olarak gemektedir. Bir Muhtrann Son Yapraklar bir vaka hikyesinden ziyade iki zt karakteri odak noktas yaparak hayat karsnda yalnzl ve hayata ilgisiz kalmay tercih eden kahramann tavrlarn anlatan, psikolojik yn ar basan bir duygu hikyesidir (Kerman, 1982).

Yazarn, hayatn karmaasn, daha ok da hayatn geiciliini iledii hikyesi Tramvayda Gelirken, Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnn on drdnc srasnda yer alr. Bir tramvay yolculuunda, bu ulam aracna binen deiik tipteki insanlarn anlatc tarafndan zellikle d grnlerinin

209 ve hareketlerinin gzlemlenmesi zerine kurulu, modern hikyenin

balangc saylabilecek bir yaant hikyesidir (Ali, 1994: 32). Anlatc bir Kanunuevvel (Aralk) gnnn gneli, gzel bir sabahnda iliden tramvaya biner. Hayatn gerekleri dedii insanlar tramvaya bindike, onlar gzlemleyerek, kendi asndan onlarn yaaylar, meslekleri, giyim kuam ve zevkleri hakknda bir kanaat belirtir. Yine bu gzlemlerinden hareketle bazen onlar yarglayarak da olsa hayatlar hakknda baz dncelerini aktarr. Sonra Galatasarayda iner. Vaka, dzenli ve hareketlidir. Kiilerin psikolojik derinliklerine inilmeyen ancak arm ykl bu hikyede, hayatn hakikatleri olarak, anlatcnn okuyucuya takdim ettii ahslar srasyla unlardr: Gazetesinde borsann fiyat cetvelini aratran, havana purolu, maliyeci olduu dnlen yuvarlak, siyah apkal adam. Evde hizmetisi ayakkabsnn amurlarn temizlemedii iin ona kzgn, dargn ehreli bir baka adam. Zayflama merakls, tral krmz yz olarak adlandrlan bir dieri. Bir rk ayva gibi buruuk yzl, ksrkl bir ihtiyar. Bir kar koca; kadn yirmili yalarn ortalarnda, ksa, zayf, esmer, manasz siyah gzl, kaln dudakl, iddetli bir kadnlkla ykl ve ehvetperest grnml, siyah eritle ilenmi kamir ceketinin altnda dolgunluklar vehmettiren bir kabarklkla yeil eteklikli birisi. Koca, karsnn kendisini yatakta bekledii saatlerde, kr delinmi bir armonika fsltsyla uyuklamaa balayan, olduka iman ve yal bir adam. Gl renkli muamba harmaniyeli, kvrck svari kalpakl, dank taranm iri siyah bykl, gm zincir czdanl, grnts insana gven veren kahraman zabit. Salar badem yayla taranm delikanl. Gen grnmeye alan, bastonlu, emsiyeli bir bey. Bir de tramvayn kondktr ve srcs. Hikyenin sonunda tramvaya binen bir gen kz vastasyla bu fersude ve irkb-ald, bat ve gam-agn levhalara bir hayal unsurunu da ilave ediyor (Ali, 1994: 33). Byron ve Shelleyin memleketinden denilerek tantlan ve iir gibi diye tavsif edilen bu

210 ngiliz kz; yirmiye yakn yalarda, kk mavi gzl, tuhaf, uh, mstehzi, krmzya alar sar sal bir yabancdr. Bu tramvay bir nevi Nuhun gemisi olarak alglanabilir. ahs kadrosundakiler ayn tramvayda yolculuk yapmaktan baka ortak ynleri, ortak noktalar olmayan insanlardr. Onlarn bir arada olmasnn tek ortak noktas, ayn tramvayda bulunmaktr. Mekn iliden Galatasaraya giden on iki iskemleli tramvay. Hareketli, dar ve yapma bir mekndr. Tramvayda Gelirken hikyesindeki tramvayn, yaadmz dnyay artran sembolik bir anlam vardr. Bu ynyle Edip Canseverin Masa da Masaym Ha iirindeki masaya benzemektedir. Hikyenin zaman Aralk ay balarnda, gneli bir gnn sabahnda iliden Galatasaraya yaplan bir tramvay yolculuu sresi kadardr. D zaman, atl tramvayn alt bir dnemdir. Trkiyede ehir ii ulamda tramvay kullanm 19. yz yln son eyreine doru balamtr. Atl tramvay dnemi, 1914 ylnda stanbuldaki tramvay hatlarnn elektrikle ilemeye balamasyla sona ermitir. (Byk Larousse Szlk ve Ans.) Anlatcnn hikye bakiisi olarak yer ald, dolaysyla ben anlatmn ve hakim bak asnn teknik unsurlar olarak kullanld hikye, yazarn iinde bulunduu edeb topluluun dil anlayn yanstr. Okumay zorlatran ancak Halit Ziyann ilk hikyelerindeki slubu veren Arapa, Farsa ikili l tamlamalar; neseviyyet [kadnlk] gibi yapma kelimeler (Ferit Develiolu) vardr. Yine Halit Ziyann pek kullanmad rak, grrrt gibi yansma ve deh gibi szckler bulunmaktadr. Eserde, bir rk ayva gibi buruuk ehresinde (s. 212), kflenmi rokfor peyniri kellesi, herif kr delinmi bir armonika fsltsyla uyuklamaa balayacak (s. 214) gibi mizahi ve ilgin benzetmeler kullanlmtr. Hikye kiilerinin d grnlerini tasvir ettikten sonra, bu grnten onlarn hayatlarna ait ip ular verir. Sadece ifti tasvir ederken zel

Yerekimli Karanfil Toplu iirler I, Drdnc Bask, st., Adam Yay, 1993. s. 9.

211 hayatlarn zihninde canlandrarak tahliller yapar ve kadn, cinsellii artran kelimelerle tasvir eder. Osmanlca olarak yaynlanan hikyede, Latin alfabesiyle ve Franszca olarak dizilmi kelime gruplar vardr: Les Cloches de Corneville, Dans mes Voyages, Le premier Mari de France. Yazarn Franszca komedi yerine kulland, dolaysyla kullanlmasn nerdii kelime mudhikedir. Hikyenin bal ierii yanstmaktadr ve alegorik bir anlatma sahiptir. Hikyenin temas karmaa ve eitlilik iindeki hayatn geiciliidir. inde yaadmz dnya bir tramvay arabasna benzetilmektedir. Anlatc, zaten hayat da bir tramvay arabas deil mi, diyerek alegorinin anlalmas ve alm iin okuyucuya yol gsteriyor. Zaten hayat da bir tramvay arabas deil mi? Bir hatt- ahenin [demir yolu] zerinde lagar natvan [clz ve zayf] bir beygirle srklendike sarslan, harap ve mlevves [kirli], gnelerle kavrulmu, yamurlarla rm; giren kan, artan eksilen yolcularn camlar titreyerek, tekerlekleri gcrdayarak aadan yukarya, yukardan aaya tayan mahmul [ykl] ve btb [yorgun] bir tramvay arabas (Uaklgil, 1337: 209). Son paragrafta bu benzetme daha da glendiriliyor. Bu tramvay arabas, bu timsal-i hayat [hayat numunesi], bir sr hakayk [gerek] ykyle, aralarnda bir de sar sal ve mavi gzl bir ir-i dil-aubu [gzeli] alarak, srkleyip geti. Kendi kendime ufak bir hiss-i hsran ile evet, rak!... deh!... tramvay arabas dedim (Uaklgil, 1337: 219). nsan lrken de bir hsran, bir hasret ve ulaamamlk duygusuyla geride braktklarna, yaayamadklarna (mavi gzl sarn kza ulaamamak gibi), sevdiklerinden ayrlm olma durumuna, yukardaki alntnn ima ettii ekliyle, zlmez mi?*

Bu mavi gzl, sar sal kz temel motifi veya yazarn bireysel tarihini sz konusu ederek sylersek, arketipi ou hikyelerinde karmza kmaktadr.

212 Hikyenin ismi konusunda, hayatn geiciliini sz konusu ettii bir eserde, niin tramvayda giderken deil de Tramvayda Gelirken diye sorulabilir. Sorunun doru cevab, yazarn bilinalt kabuller dnyasna gtrecek niteliktedir. Bu kabuller dnyasnda belirgin hususun hayat sevme, hayata balanma ve ocuklarnn lm dolaysyla lmden korkma gibi duygular olduu sylenebilir.

Yazarn yalanma korkusunu ele ald hikyesi Onu Beklerken adl hikye kitabnda on nc srada yer alan Bir Daha Yok adl hikyesidir. Anlatcnn eski bir arkadann yalanma korkusundan veya dier bir syleyile gen kalma arzusundan dolay btn zamann gen yeenleriyle birlikte geirmesi ve eklen onlara benzemeye zenerek gen kalmaya almas anlatlmaktadr. Anlatc, yannda yeenleriyle sinemadan karken grd kiiyle pastanede de karlanca, onun eski bir arkada olduunu anlar. Arkada ay bahesine davet eder. Sohbet ederlerken konu yallk genlik konusuna gelir. Arkada yalanmaktan korkmaktadr ve genliini nasl elde tutacann aresini aramaktadr. Hatta utanmasa gen yeenleri dans ederken onlarn arasna karacaktr. Anlatcdan baka, ahs kadrosu olarak hikye bakiisi

yalanmaktan korkan arkada ve onun iki yeeni vardr. Bu eski arkada krk be yalarnda, salar, byklar krl ve ok ksa kesilmi, tek gzlkl, genlere zenerek giyilmi bol paa pantolonlu, en akrak, on ya gen gsteren, yeenlerini ok seven, aslnda onlar severken genliklerini seven bir daydr. zentiyle Fif ve Min diye ard erkek kardeinin olu Afif ve kz kardeinin kz Nermin adl yeenleri cvl cvl genlerdir ve daylarnn korkusunu anlayacak yatan ve ruh halinden ok uzaktadrlar.
Bir ressamn yaptklaryla bilinaltnn dorudan balantl olduu konusunu, Suut Kemal Yetkin Hollandal bir ressam rneinde ele alr. stelik konuyla da alakal olarak, bu nl ressam resimlerinde hayatn geiciliini duyurmaya almaktadr. (Estetik ve Ana Sorunlar, s. 23) Monocle (fr), kaa sktrlarak kullanlan tek kanatl bir eit gzlk.

213 Meknn ve zamann pek belirgin olmad hikyede i zaman saatlerle ifade edilebilecek kadar ksadr. Geni manada zaman ise yalanma durumuyla birlikte dnlmesi gereken bir olgudur. nsann trajik bir problematiine deinen bu hikyede yazar, temay derinlemesine ele almak yerine sanki hatrlatp gemi izlenimi vermektedir. Yahut dier bir syleyile zayf dokulu bir hikyedir. Biri erkek biri kz, henz ocukluktan genlie doru yol alm, iki narin, iki zarif ocu(un) giyinileri, yryleri, hele birbirine sokularak zapt edilmi kahkahacklarla konuular (s. 121) ile aslnda neeli grnmeye alan, yeenlerine bakarken onlarda kendi genliini gryormuasna haz duyan, bir yandan da hayatta kendisine ait bir eyin kalmam olduunu bilmekten gelen bir aclk iinde (s. 124) yaayan daynn duygular arsndaki ztlk, bu duygularn daha belirgin olarak ortaya kmasn salarken vakay da canl tutuyor. Yazar hikye kiisinin genlie zenen ruh halini, onun d grnmn tasvir ederek okuyucuya inandrc bir ekilde aktarmay baaryor. Onu on senelik bir genlie ricat [dn] etmi grdmden bahsederken hi de yalan sylememitim. (...) Hele giyinii? Galiba pantolonunun paalar biraz bolca idi; caketin yanlar da omuzlarnn geniliiyle tezat tekil ederek gze arpacak kadar kaslmt. (...) eldivenleriyle, sa kolunda asl kulplu dz hezaran [scak memleketlerde yetien uzun yaprakl kam] bastonuyla ve gayet atr, kvrak, biraz tango lsnde yryyle bu dost iddiasn ispat ediyordu: Muhakkak hi olmazsa on sene daha genti (Uaklgil, 1935b: 123). Ben zamiri ve gzlemci bak asyla yazlan hikyenin muhtevasn yanstan balk, ayn zamanda hayflanma, hasret, ulaamama, karma gibi duygularn bir karmn ve karmaasn da ifade ediyor. nsanln en byk korkularndan olan ou zaman lm korkusuna elik eden yalanma korkusu veya mukabili en byk arzularndan gen kalma arzusu, insanolunda, neslini devam ettirme arzusu kadar gl ve

214 baat bir duygudur. Belki hayat olduu gibi kabullenememenin neticesi olan bu korku, bu hikyede tema olarak ele alnmtr. Derdini unutmak iin sarho olmaa alan bir bedbaht gibi... Bedbaht evet btn yallar, btn hayatn sonuna yaklaanlar, btn bir daha avdet etmeyecek olan genlikten gittike daha uzaklaanlar gibi bedbaht... (...) Sonra bu heves iimden ykselirken birdenbire yamn, asl yamn arl omuzlarma basarak beni adeta bir hnla iskemleme oturtuyor: Otur, oturduun yerde... diyor. Oturduum yerde oturabilmek mmkn olacana inansam, bu da bir eydir! Ah!... Bu acy bilemezsiniz... (Uaklgil, 1935b: 123- 124).

imdi ele alacamz hikye, yukarda incelemeye allan Bir Daha Yok hikyesinin tersine, yalanmaktan korkmak yerine onu bir vaka olarak kabul edip gnl rzasyla lmn bekleyen bir ihtiyar anlatmaktadr. Yazarn eviri ve telif hikyelerinin topland Nakil 3te yer alan eser, htiyarn Bayram adl hikyedir. Mutlu ve hasta bir ihtiyarn, daha nceki yllarda yapt gibi, son bayram namazna olu ve torunlaryla gitmek iin srarl abalarna ramen, hastalndan dolay gidememesinin anlatld eser yledir: Hikye, havann kararmasnn tebihli, Farsa tamlamalarla ve tumturakl bir dil ile ykl, sanatkarane bir tasviri ile balyor. O gecenin sabah olmutur. Bayram sabah, ihtiyar dede yatandan kalkmadan, biraz dary seyreder. Geen ylki Ramazan Bayramnda salkl olan ve kendini iyi hisseden ihtiyar o gnleri hatrlamaktadr. Her sene bayram namazna oullaryla ve torunlaryla beraber giden dede, namazdan sonra torunlarn alr, birlikte elence yerlerine giderler; onlarla genletiini hisseder. Torunlar gezdirme iinden zevk duyduunu da herkes bilir. Bir gn aniden rahatszlanr, vcudunda bir halsizlik duyar, her canlnn bana geldii gibi lmn kendine de yaklatn anlar. Kalbinde bir rperti duyar. Artk yataa dmtr. O ylki bayram sabah, halsiz, gsz olmasna ramen, ocuklarnn yalvaran itirazlarn, torunlarnn yalvarmalarn dinlemeyerek bayram namazna gitmekte srar eder. Abdest gibi, giyinmek gibi hazrlklar olu ve gelininin yardmyla tamamlamasna ramen mecalsizliinden dolay

215 gidemez. baka ocuklarn gidiini, gnderdikten torunlarnn sonra, doumunu bir film eridinde Arkasndan

gryormuasna gemiini; ocukluunu, ilk baba oluunu, ocuklarnn yerlere hatrlar. seccadesine oturur, ocuklarna dua eder. Artk lmn kendisine ok yakn olduunu hissetmektedir. Vakada yer yer geriye dnler vardr. Hikye bakiisi byk baba, seksen yalarnda, elemli ve hazin yzl, sa, sakal hatta kalar beyazlam, be ocuundan drd kendinden uzakta, baka yerlerde olan, kk oluyla beraber yaayan hasta bir ihtiyardr. Namaza giderken giydii kyafetlerden zengin olduu, krk yanda ilk ocuunun doumuyla ge evlendii veya bir sre ocuunun olmad anlalmaktadr. Torunlarn ok sever, onlara baktka kendisini grr gibi olur. Onlarn kendisinden bir para olduunu dndke dnyada bir eser brakmann kvancn yaar. Torunlar, olu ve gelini dier hikye kiileridir. Byk babann sal konusunda endie duyduklar iin onun zerine titrerler. Hikyenin getii meknn, ok belirgin olmamakla beraber bir zengin konak veya kk benzeri bir yer olduu anlalmaktadr. Torunlarla gidilen elence meknlarna da deinilir ancak btnyle mekn, htiyarn Bayram hikyesinde fonksiyonel deildir, dier bir syleyile vakann nerede getii nem arz etmemektedir. zaman, bir gece ve sabah bayram olan ksa bir sredir. Zaman belirten durumlar vardr ve zamann geii hikyede bir fon olarak kullanlmtr. Byk baba aralklarla ocukluunu, genliini, baba oluunu, dede oluunu, geen yln bayram namazn hatrlar. Hatrat bir cerayan- tabii [doal bir akla] ile masebaga [gemie] ricat etti [dnd]: Bundan yetmi sene evvel o da hafidleri [torunlar] kadar idi; () O vakitten beri ne kadar zaman gemi. Yine bir bayram galiba krk sene evvel sabahleyin baba nidalaryla uyanm idi. () Bayram namaz refikleri [yoldalar] be kii olmu idi. () fakat baka refikler km, imdi dede diyenler zuhur etmi [ortaya km] idi (Uaklgil, 1312: 145146). Yazar htiyarn Bayram hikyesini hakim bak as, o anlatm ve yazar anlatc teknik unsurlarn kullanarak kaleme almtr. Dier

216 hikyelerinden daha sk olarak l tamlamalar kullanmtr: peri-i perestdide-i leyal, hiss-i elm-i hsran, ebr-i sabah- bahar, fecr-i dilara-y bahar gibi. u bilgece cmle hikyeye mdahale gibi duruyor: htiyarlarn itiyadna [alkanlklarna] bir halel [deiiklik] gelince artk bitmi demektir (Uaklgil,1312: 137). Bu araya girmeler Ahmet Mithat Efendinin eserlerinde oka bulunmaktadr ki bu hikye yaynlan tarihi itibariyle mezkur edibin rnek alnd dnemlere rastlamaktadr. Halit Ziya hikyelerinin bir zellii de bu hikyesinde olduu gibi, ocuklar babalaryla hep sizli bizli konuurlar. Dolaysyla bu durum, o dnemin ocuk terbiyesi ve ocuklarn babalaryla ilikileri konusunda bir ipucu vermektedir. Anlatmn olduu yerlerde dil, aile ii konumalarn ve diyaloglarn olduu ksmlara gre daha tekellfldr. Dolaysyla yazarn tahkiyede, konuma diline uzak bir dil kulland sylenebilir. Halit Ziyann yazarla balang dnemine ait hikyelerden biridir. htiyarn Bayramnda tema ve konunun ayn olduu hikyelerden biri olarak lm bekleme sz konusudur. Seksen senelik mrnn sonuna geldiini hisseden ihtiyar adam vazifesini yapm insanlara mahsus gnl huzuruyla lmn beklemektedir. Ban [seccadeden] kaldrd. Son vazifesini yapm insanlara mahsus [zg] bir tebessm-i itminan [gnl huzuru] ile soluk dudaklarna nur- nev [parlaklk] gelerek ellerini uzatt: - Sizin iin dua ettim, Cenab- Hak sizi mesut, benim kadar mesut etsin Artk yoruldum, beni yatrnz dedi, sonra glerek ilave etti: - Ben bayramm bitirdim (Uaklgil,1312: 148). htiyarn Bayram ve Onu Beklerken adl hikyeler

karlatrldnda ayn durumlar karsnda farkl insanlarn farkl tepkiler ortaya koyduu gzlenmektedir.

Yazarn, lmn getirdii acy ve mutsuzluu anlatc cephesinden veya anlatcnn deerlendirmesiyle ele ald hikyesi Beyaz emsiye,

217 Solgun Demet adl hikye kitabnda yedinci srada yer almaktadr. Hikye daha nce Kk Fkralar IIIte yaynlanmtr. Konu olarak bir kzn k olma, evlenme ve dul kalma serveninin, dolaysyla hayatnn be yllk blmnn ba ve sonu olarak iki ksm halinde anlatld bir hikyedir. Beyaz bir emsiye olarak sembolize edilen Zerrin on alt yanda, yaad hayattan mutlu bir kzdr. Zaman zaman annesiyle rhtmda gezintiye kmaktadrlar. Byle bir gezinti esnasnda penceresinden dary seyretmekte olan anlatcnn dikkatini zerine eker. Onlar her gn rhtmda yrrken gren anlatc bir gn onun bir subaya k olduunu fark eder. ki ay sonra da evlenip mutlu bir ekilde kr gezmesine gittiklerini grr. Anlatc bundan kendi payna da bir mutluluk karr. Aradan be yl geer. Anlatc, annesi, drt yandaki kz ve Zerrini tesadfen grr. Onu mutsuz ve zntl gren anlatc onun kaderine zlmekteyken yine tesadfen, drt yandaki kznn sorusuyla onun dul kaldn, dolaysyla siyahlar giyinmi Zerrinin hznnn sebebini renir. Onlarn evlenip mutlu olmalarndan kendine de bir pay karan anlatc, bu mutsuzluk sebebinden de iki kat bir pay karr. ki blm halinde geen vaka geriye dnl ve hareketlidir. Bir hikye kiisi olan anlatc vesilesiyle Zerrini ve k olup evlendii kocasn tanrz. Zerrin on alt yanda hareketli, neeli bir gen kzdr. Zayf bir yz, uuk renkli dudaklar, sar salar, mavi- yeil glmseyen gzleri, ak eflatun yeldirmesinin akc ipeine saklanan bir vcudu, sade ve ho bir kyafeti, hareketli, kprdak, enmez bir eviklii vardr. Acsnn bykln anlatmak ve iki farkl dnemde Zerrinin d grnne, hareketlerine ve kyafetlerine yansyan ruh halini yanstmak iin yaplm tasvirleri yledir: Beyaz, zarif bir emsiye... Penceremden rhtma bakarken en evvel uzaktan - bir mddet iin denizlerden kaarak biraz da rhtmn zerinde seyrana km kk, uh, hoppa bir kpkl dalga gibi - ufak bir temevvc-i rakkasane ile [dans edercesine] yryen bu emsiyeyi grdm... Onu grdkten sonra her eyi unuttum, yalnz ona bakyordum. Halinde, meyinde [yrynde], hissedilen bir ey bu beyaz emsiyenin btn emsiyeler silsilesi iinde en needar, en sebk-dil [keyifli] bir kk yaramaz olduunu ta uzaklardan tefsir ediyordu... (Uaklgil, 1317/1901: 129).

218 Be yl aradan sonra bu neeli, uh, bir kpkl dalga gibi mesut kz artk farkl bir yapya, matem rengi siyahlara brnmtr. imdi elinde artk kapal duran siyah bir emsiye, arkasnda siyah bir araf, ellerinde yine siyah eldivenler vard... Hep siyah!.. Benim be sene evvel beyazdan, eflatundan, sardan tekil ettiim bir demet iin bir leke olan o reng-i siyah bugn o demeti kamilen [tam olarak] sarm bir stre-i matem idi. Yine ayn zarafet, emsiyesiyle arafnda ayn eda-y temayz [belirginlik], yrynde biraz daha ciddiyetle ayn buy- ebab vard, fakat bunlar kaffeten [hepsi] bir heva-y hzn iinde dalgalanarak geiyordu... (Uaklgil, 1317/1901: 140). Zerrinin kocas uzun boylu, ince yapl, kvrck kalpakl, yirmi be yanda, arbal, srmal setreli, krmz zhl (eritli) pantolonu olan bir askerdir. Bu hikye kiisi bu ekliyle yazarn hikyelerindeki asker imajnn karldr. Evlendikten bir yl sonra bir kzlar olmutur. Anlatc ikinci kez grdnde bu kz ocuu drt yandadr. Asker kocadan Zerrine kalan bir hatradr. Annesinin, hayatn bu skntsna onun iin katlanyor gibi bir hali vardr. Yeilky rhtm, Hisar, Galata Kprs, Bebek geni meknlardr. ay Fincan, Yrtk Mendil gibi hikyelerde de mekn olarak kullanlan vapur, bu hikyede vakann bir ksmnn getii kapal ve hareketli bir mekn olarak kullanlmtr. Hikyede arl hissedilen tesadf olgusunun kullanlabilecei bir mekn olarak pencere uygun bir seimdir. ki blm olarak nakledilen vakann sresi be yldr. Hikye kiilerinin evlenmelerine kadar geen iki aylk bir sreden sonra yllar atlanarak sona gelinir. Kk kzn ya geen sreyi somutlatrmak iin bir delildir. Tesadflerin younluunun dikkati ektii bir hikyedir. Hikye kiisini pencereden bakarken grmesi ve merak etmesi, k olduunu hissetmesi rastlantsal olaylardr. Anlatc, k olduu adamla evlenip mutlu bir hayata balarken brakt Zerrinin mutsuz halini grnce, bana neyin gelmi olabileceini merak eder, dolaysyla okuyucu merak eder. Tesadf, bu hikyenin kurgusunda nemli bir yere sahiptir. Okuyucu tesadflerle aydnlatlr. Anlatcnn vapurda onlarla karlamas ve kk kz ocuunun

219 annesine babasyla ilgili sorduu soru vesilesiyle Zerrinin kocasnn lm olduunu renmesi bir rastlant sonucudur. Beyaz emsiyenin, nce bir nesne gibi tasvir ve tarif edilirken, ilerleyen cmlelerde aslnda sahibine gndermede bulunan ve onu kasteden mecazi bir anlatm iin sembol olarak kullanld anlalr. Sanatl bir slup ve romantik bir dil vardr. Zerrinin psikolojik durumunu, halini, tavrn emsiye iin kullanlan sfatlardan reniriz. Bir mddet iin denizlerden kaarak biraz da rhtmn zerinde seyrana km kk, uh, hoppa bir kpkl dalga gibi ufak bir temevvc-i rakkasane ile [dans edercesine] yryen bu emsiyeyi grdm (Uaklgil, 1317/1901: 129). Ben anlatm ve hakim bak asyla verilen eserde sonu sezdiren cmle yledir: Bunlar size henz mnevver sima-y hlyasndan [aydnlk hayallerinden] bir reng-i muzlimin [karanlk rengin] gemediini, bu vcudun pindeki [nndeki] hayattan lgncasna elendiini, takrir [ifade] ediyordu (Uaklgil, 1317/1901: 132). Temas, lmn getirdii ac ve mutsuzluk olarak belirlenen bu eserde, bu ac ve mutsuzluun hikye kiileri zerindeki yansmas ksaca anlatlr. Ancak batan itibaren mutluluk zerine kurulan yapnn son birka cmleyle kt grlr. Dolaysyla bylesi bir sonu beklemeyen okuyucu iin daha etkileyici ve hznldr. Babann ld bilgisi ocuun merhamet hislerini younlatran u cmlesinden karlmaktadr: O vakit ocuun gizli bir ey sylemek isteyerek annesinin elini ektiini, onu biraz eilmeye mecbur ettiini grdm. ocuk mini mini muhteriz [ekingen] parmayla biraz ileride duran uzun boylu, ba kalpakl bir zabiti gsterdi, korkak bir sesle: - Beybabam byle miydi? dedi. Zerrin cevap vermeyerek doruldu. Eminim ki o yeil, mavi, sar yahut bunlarn hepsinden mrekkep gzlerinde u dakikada iki katre [damla] ya kodu [grnd] (Uaklgil, 1317/1901: 142).

Yazarn, Beyaz emsiye hikyesindekine benzer ekilde, kiinin lmnden sonra arkada braktklarnn zlmesini, onlarn acsn len kii cephesinden ele alan bir dier hikyesi lmmden Sonra, Bir Yazn

220 Tarihinde on drdnc srada yer almaktadr. Hikye, yazarn salnda sadeletirerek tekrar yaymlad bu kitapta bulunmaktadr. Yazar bu hikyesinde, dier hikyelerinden farkl olarak, lm bir adamn te dnyadan bu dnyaya; geride brakt ocuklarnn ve karsnn yaaylarna, zntlerine, ektikleri ayrlk acsna hayali bir bak anlatyor. inde bulunduu edeb topluluun marazi psikolojisini yanstmas bakmndan da bir rnek saylabilecek (Ali, 1994: 23) bu fantastik hikye yledir: Anlatc bir sonbahar gn insan kasvete, kedere srkleyen; sonraki yln baharn bekleyen terkedilmi eyalaryla lm artran bir parktan geerken, sonbaharn insana keder veren bu havas iinde, lmek, yok olmak isteyerek bir kenara oturur. ldn farz ederek kendi lmn, geride brakt kars ve ocuklarnn kendisi iin yas tutmalarn izler. nce dnyalarmz farkl diye duruma bigane kalmaya alrken, dul kars ve yetim ocuklarnn kendi ayrl iin ektikleri acy grnce, o da zlmeye, kendi lmne alamaya balar. Durgun bir vakas vardr. Edebiyat- Cedidenin bedbinlik felsefesini deerlendiren Hikmet Kvlcmlya gre (1989: 33), kendi lmn hayal eden anlatc, henz ecelleri atmad halde bile durmadan lmleri iin alayan Servet-i Fnuncular iin bir rnektir. Buradaki hayal esi her ne kadar ac bir durumu yanstmaktaysa da, bu akmn yelerinde hayale snma, temel unsurlardan birisidir. (Akay, 1998: 176 vd). () gya lmtm ve o semann karartlar, bu hazan gnnn sisleri zerime siyah bir yamur dkyor gibiydi, ve o mariz ve ryan [hastalkl ve plak] aalar kadid [kurumu] kollarn yava yava sallaya sallaya sakit bir neide-i matemle trbe-i madumiyetimin ruh- habidesini [sessiz bir matem arksyla yokluumun trbesinin uyuyan ruhunu] yelpazeliyordu. Artk lm, tamamen lmtm. Btn menazr [manzaralar] siyah bir ryann bulutlar iinde bouluyordu: ben de beraber Ruhumda ne bir hatra-i mazi [gemi ans], ne bir emel-i istikbal [gelecek arzusu] Her ey, her ey btn tarih-i gzete-i hayat [hayatn gemi tarihi] btn hlyay ati [gelecek hayalleri] siliniyordu. Bu hilik iinde ben lmekten mest ve hurrem, ferih ve mesut [sevinli ve mutlu] uyumu, donmutum. lyordum. Gzlerimi kapadm ve hayatmn olanca yorgunluklarn dinlendiren geni, uzun bir nefesle son nefesimi verdim.

221 Gya nermin ve mgin [yumuak ve misk kokulu] yaseminlerden yaplm bir beik iinde, lmn o mehd-i mestisinde [sarho eden beiinde] bir daha uyanmamak isteyerek, bahtiyar sallanyordum. te o zaman, birdenbire lmmn iinden bu hazz- mestane [sarholuk veren hazz] arasndan, biraz tede siyahlar giymi bir gen kadn ile iki kk ocuk, iki mini mini kz grdm. nn de byk matem esvaplar vard: Kocasn henz kaybetmi gen bir valide ile ocuklar (Uaklgil, 2005: 209- 210). Matem elbisesi iinde, yani siyahlar giyinmi gen anne ve yine kumral salarn rten dantellerle, tlbentlerle, kurdelelerle sslenerek siyah iek demetine benzetilmi zarif birer balk tayan iki kk kz, dier hikye kiileridir. Bunlarn tasvirinde hakikatin ve matemin rengi ve mavinin ztt olarak siyah (Akay, 1998: 176) renk hakim tondur. Mekn, Taksimde mevsimi olmad iin saa sola atlm sandalye ve masalaryla terkedilmi grnts veren, ancak bir sonraki dnemde kullanlacak olan parktr. Yar tabii bir mekndr. lmn anlatld bu hikyede meknn bir mezarlk deil de terkedilmi olduu iin lm hatrlatan bir park olmas ilgintir (Mezarlk lmn hakikati, metruk park hayal edilebilen lm). Hikyenin i zaman, sonbaharda bir gnden daha az bir sre olarak belirlenebilir. Zamann, lmmden Sonra hikyesinde ne kan zellii, mevsimin sonbahar, gamgin bir yevm-i hazan oluudur. Taksim Bahesinde gamgin bir yevm-i hazan [gaml bir sonbahar gn]. Sema donuk, dargn bir mahmuliyet-i matemide ile [matem yklenmi havasyla] karda skdar tepelerini, daha ilerde, ta uzaklarda tebahhur ederek [buharlaarak] bulutlara karacak zannolunan bir mbhemiyyet-i manzara [manzara belirsizlii] iinde boulmu afak [ufuklar] ezmek, bir nahesti-i siyah ile [siyah bir yokluk ile] rtmek isteyerek gittike kararan, gittike mtehacim ve tehditkar [saldrgan ve tehdit eden] sisleri etrafa ke ke bir ibtisam- ihtizar ile [can ekime tebessmyle] baygn, gzlerini kapamaya mheyya zannolunan [hazr sanlan] tabiatn zerine giran bir leyl-i strab [ar, bktrc bir elem gecesi] eklinde dklyor, dklyor (Uaklgil, 2005: 208). Anlatcnn bakii olduu hikye, ben anlatm ve hakim bak asyla kaleme alnmtr. Eser, ele alnacak konunun ve ortamn havasn yanstacak bir tabiat tasviriyle balyor. (stteki alntya baknz.) Fena Bir

222 Gece hikyesinde en belirgin ekli grlen kelimelerle resim yapma kabiliyetinin bir yansmasn gryoruz: Gaml bir sonbahar gn, sema donuk, dargn, matem havasyla ykl, boulmu ufuklar ezmek isteyerek gittike kararan, ar bir strap gecesi eklinde dklyor, siyah gn, siyah semann karartlar, feryat eden bir vapur, bir memat rzgar Tasvirlerde kullanlan bu kelime ve kelime gruplar lm duygusunun youn olarak hissedilmesine, iselletirilmesine hizmet etmektedir. Konuyla temann kesitii ve lm halinin anlatld bu hikyede slup romantiktir. Yazarn kulland kelimeler airane hayalleri yanstacak niteliktedir.

Genel olarak ceza, zelde lm cezas mevzuu toplumsal yan daha belirgin bir tema olduu halde, konu olarak burada bireysel yan n plana karlarak ele alnd iin, bu snflandrma iinde yer vermeyi uygun bulduk. lm konusunu farkl bir bakla ele alan, lmn bireysel ve cezai ynne deinen bir hikyedir. lm cezasnn, ceza verilen asndan deil de yaknlar, daha dorusu analar tarafndan alglanmas konu ediliyor. Bir ceza olarak lm cezasnn verilmesi ve bu mahkumiyeti alan kiilerin analarnn dayanlmaz acs anlatlyor. Kerman Huyugzel Bibliyografyasnda makale snfnda zikredilen eser, didaktik yan ar basan htiyar Dost adl hikye kitabnn yirminci srasnda yer almaktadr. ocuuna idam cezas verilen Amerikal bir annenin durumunu etkileyici bir dille anlatan lm Cezas adl hikye yledir: htiyar Dost, anlatcya, okuduu bir dergide grd resimden hareketle, bir fikir strabnn altnda eziliyor hissi veren bir halde, lm cezas konusundaki dncelerini aktaryor. Grd resim, Amerikada elektrikli sandalyeye mahkum edilmi bir gencin vedalasnlar diye annesiyle son defa karlamasdr. Anne olundan bir trl ayrlamaz ve grevliler, anne baygn halde, onlar zorla ayrrlar. htiyar Dosta gre kanun belki hakldr, belki mahkum daha fazla bir cezay hak ediyordur ama olunu son defa gren bir

223 annenin dayanlmaz acsna kim veya ne are olacak? Anlatcya dergideki resmi gstererek bu dncelerini aktarmaktadr ve eitli ekillerde lm cezas verenlerin bu icatlarn insanlarn mutluluu iin kullanmalarn nermektedir. ahs kadrosunda anlatc ve htiyar Dost yer almaktadr. htiyar Dostun dnceli ve yorgun hali yle anlatlmaktadr: Bugn ihtiyar dostu, sanki byk bir fikir strabnn altnda ezilmi gibi, bahesinde, zeri kitaplarla mecmualarla rtl, bir tarafnda bo bir ay fincan, dirsekleri dayal, ba nne eilmi, omuzlar kk bir halde grdm. Beni iitince dalgn gzlerle bakt, bir kelime sylemeden yine gzlerinin dalgn bir iaretiyle karsnda yer gsterdi (Uaklgil, 1937: 193). Oluna lm cezas verilen annenin hali, bylesi bir durumla karlaan annelerin davranna rnek olarak yle tasvir ve tahlil edilmektedir: Ana oul sarma dola olmulardr. Ayrlacaklar Bir dakika sonra yok olacak olan ocuundan bu ana nasl ayrlabilecek? Ayrlamyor, bunun iin lazm gelen kuvveti bulamyor. O zaman kadn yakalyorlar, barta barta kucaklayarak yavrusunun ne olursa olsun, her halde yavrusu yavrusunun vcudundan atr atr koparp, baygn srkleye srkleye gtryorlar (Uaklgil, 1937: 195). htiyar Dost bahede oturmaktadr ve ayn kitaptaki hikyelerin mekn genellikle bahe, zaman ise yine genelleyerek sylersek bir sohbet sresi kadardr. Birinci tekil ahs anlatm ve gzlemci bak asyla verilen hikyede, yazar zellikle annenin durumunu anlatt yerlerde ikilemeler ve durumun vahametini hissettirmek, duygu younluunu artrmak iin ajitatif bir dil kullanmtr. lm cezasnn toplumsal yannn yanstld bu hikyenin temasn, biraz ekingence de olsa htiyar Dostun nerisinde bulmak mmkndr. Ceza tertip etmek hakkn kendi nefislerine bahederek bakalarn lme sevk etmek iin trl trl ekiller icat eden muhteriler [mucitler] hayallerinin kuvvetini insanlarn mesut yaayabilmelerini temin edecek esbaba [sebeplere] sarf etselerdi bu kt dnyada geirilen gnler belki daha az karanlk olurdu (Uaklgil, 1937: 193).

224 Yazara gre, toplumsal olarak yaamak zorunda olan, ancak kendi snrlarna dikkat etmeyen insan iin cezai yaptrmn da toplum dzeni asndan kanlmaz olduu bir gerektir. Byle olmakla birlikte, cezai eitlilii artrmak iin gsterilen abalarn, insanlarn daha mutlu yaamalarn salamak iin gsterilmesi hem su orann drecektir hem de dnyann daha yaanlr bir ortam olmasn salayacaktr.

Yazarn hayal krkl ile ilgili olarak tespit edebildiimiz, burada incelenecek hikyelerin iinde, bu duygunun en youn yaand eserlerin bata gelenlerinden birisi Alinin Arabasdr. Bir ir-i Hayal adl hikye kitabnda on beinci srada yer alan Alinin Arabas hikyesinde, be yl sreyle askerlik yapan ve Emineye kavumay ok isteyen Alinin; Ali askere gittiinden beri stanbulda hizmetilik yaparak para biriktirmeye alan ve Aliyi bekleyen Eminenin ak ve ikisinin de yolunu gzleyen annenin dram anlatlr. Konusu gzel bir ak ilikisi, temas hayal krkl olan hikyede mekn hem ky hem de stanbuldur. Daha nce nemsiz deiikliklerle Kk Fkralar IIIte (1314/1899) yaynlanmtr. Ali, ya geldii halde evin tek olu denilerek askere alnmasa da gnll olarak kuraya katlp kura askeri* olarak vatani hizmetini yapmaya gitmi, be yl sonra grevini hakkyla yapanlara zg gnl rahatlyla kyne dnmtr. Annesinin bile zor tanyaca kadar deimitir. Bir ocuk sfatyla giden Ali yaz bir delikanl olarak dnmtr. O, dnmeden be ay kadar nce babas lmtr. Annesiyle biraz halletikten sonra, stanbula gitmek iin izin ister. Byk ehirde alp biraz para biriktirecek, Emineyi de
*

Osmanl devletinde kura usulnn uygulanmasna 6 eyll 1843te karlan bir yasayla baland. 1869da yaplan bir dzenlemeyle askerlik sresi yirmi yla karld. Ykmll yerine getirmek iin, ayn yl doumlu askerlik ana giren adaylar her yl 11 maysta yaplan kuraya katlrlar, birinci tertip ve ikinci tertip adlaryla iki gruba ayrlrlard. lk grup, o yl askere alnr, ikinci grup ise birinci grubu izleyen numaralar ekerdi. Ailesinin topran, mlkn ynetecek kimsesi bulunmayanlar, imam ve hatipler, renim grenler kuraya alnmazd. Be yl st ste ad kmayanlar, muvazzaf askerlik ykmllnden bak tutularak redif (ihtiyatlk) snfna ayrlrd. (Byk Larousse Szlk ve Ans.)

225 alp dnecektir. Emine, ksz olduu iin onlarn yannda bym teyzesinin kz ve uzatmal nianlsdr. Ali on be, Emine dokuz yanda iken Emine Alinindir denilerek szlenmilerdir. stanbuldan dnerken bir atla araba satn almak niyetinde olduunu da syler. Annesi oralarda yerleip kalaca korkusuyla nceleri raz olmaz ama Emineyi de alp kye mutlaka dnecei szn aldktan sonra ikna olur. Bir hafta sonra askere giderken uurlad dere bandan, bu kez stanbula yolcu eder ve dnnceye kadar hep o dere banda bekleyeceini syler. Ali vapurla stanbula gider. Yolculuu srasnda yamur altnda kalm, iddetli ekilde tmtr. Bu tmeden dolay rahatszlanarak handa birka gn yatar. Biraz kendine gelince ilk i olarak Eminenin hizmetilik yapt eve gider. Kendisini gtrmeye geldiini sanan Emine, Alinin de bir sre stanbulda alp para biriktirmek ve bu parayla bir atla araba satn almak dncesinde olduunu renince pek memnun olmaz. nk kyn, teyzesini, Aliyi zlemitir. Emine, Aliye bir atla araba alacak kadar para biriktirdiini sylerse de Ali bunu kabul etmez. bulma niyetiyle Emineden izin isteyip gider ama bir i bulamadan daha nceki rahatszlndan dolay handa epey bir zaman hasta yatar. Emine, Alinin shhatine kavumas iin elinden geleni yapar; ifal bitkiler kaynatr, hekimlere gsterir en son hastaneye yatrr. Biraz iyileir gibi olunca, hekimlerin tavsiyesine uyarak kylerine dnmek zere yola karlar. Bu arada Eminenin, eyizi iin biriktirdii paralarn ou harcanmtr ama hastann salna kavumas iin Emine daha fazlasn, varn younu harcamaya razdr. Kye dn yolculuunun bir ksm yine vapurla yaplacaktr. Hastanede biraz iyilemi olan Ali, Eminenin srarl tembihlerine ramen kendisine dikkat etmeyerek, vapurda Karadenizin buzlu rzgarn susuz kalm bir l yolcusu gibi kana kana iine eker ve hastal nkseder. Kye gitmek iin binecekleri arabann bulunduu kasabaya vardklar zaman Ali yrmekte zorlanmakta ve sk sk dinlenmektedir. Emine Alinin zerine titremektedir ancak elinden bir ey gelmez. Kye giderlerken Ali yolda lr. Dere banda olunun lsyle karlaan annesi de ldrr.

226 Olay rgs, ou hikyesiine gre epeyce hareketlidir ve kronolojik bir anlatma sahiptir. Asl hikye kiileri Ali, Emine ve annesidir. Ali siyah bykl, erkeklik metaneti alm simasyla neeli bakna hayat endiesi dm kara gzl, gzel sesli, be sene askerlik yapm ve avu nian alm, geni omuzlu, sigara ien, gelecee dair gzel hayalleri olan bir gentir ve ailenin tek oludur. iddetli tmeden dolay muhtemelen zatrree olur ve bu sebepten lr (hikyede sadece iddetli tme denilmektedir). lmyle evlenme, ssl bir araba alma, kye yerleme gibi btn hayalleri yz st kalmtr. Emine ksz bir kzdr. Annesi erken ld iin teyzesinin yannda Aliyle birlikte bymtr. Ali askere giderken, o da eyiz paras biriktirmek maksadyla stanbula gitmitir. Daha dokuz yanda iken Ali ile (Ali o zaman on be yandadr) nianlamlardr. Kara gzl, uzun boylu, iri bir demet eklinde taranp salverilmi sayla uzun yzl bir kzdr. Alinin askerden dndn rendikten sonra daha ok hayal kurmaktadr. Artk Aliyi grdkten sonra hlyalarna daha ziyade vsat vermee balam idi (Uaklgil, 1943: 189). Alinin annesi altm yalarnda, be sene olunun yolun gzlemi, kocas olunun hasretiyle lm, dul bir kadndr. Dnyay yaad kyden ibaret sanan (bir da eteine skm kyn dnyann en byk yeri zanneden ihtiyar annesi) yal ve bilgisiz bir kyl kadndr. Her anne gibi efkatli bir insandr. ncelerin Sleyman at arabasyla kyle kasaba arasnda haftada bir gn tamaclk yapan bir kyldr. Hikyede bu at arabasnn sahibi olmas dolaysyla yer almtr. ahs kadrosunun geni olmas sebebiyle, adndan bahsedilen figranlar vardr: Ali askerden dnmeden bir sre nce len baba, Musann oullar, muhtarn kz, Osmangilin olu, Ahmet daynn damad, kalfa kadn vs Vakann arlkl ksm stanbulda, hareketli mekn olarak vapurda ve bir ksm da kyde gemektedir. Nihat Sami Banarl, kyn Halit Ziyann

227 hikyesine giriini stanbuldaki tarallar ile aklamaktadr. stanbula hizmetilik yapmaya gelen Anadolu kylleri vastasyla nfuz edilen ky ve kyl hayatnn hazin ve canl macerasdr (Banarl, 1971: 1054). Hikye kiilerinin kyller olduu Alinin Arabas hikyesine ky, mekn asndan asli bir unsur olarak deil, biraz pitoresk bir grnt olarak girmitir. () bir kahraman olarak dnen olunu byle sabahtan beri, kuyunun bandaki ardan altnda, u ky evinin alak kerpi duvarlarnn stnde, ovalarn uzak ufuklarna hakim olan koruk salkmlaryla dolu asmann glgesi altnda doymak bilmeyen bir bakla seyrediyor; () (Uaklgil, 2004: 245). Alinin askerliini yapt kum sahralar diye bahsedilen blge (muhtemelen Ortadou)*, Karadeniz civar geni ve tabii meknlardr. Han kesi de yalnzl, fakirlii, kimsesizlii, imknszl ksacas yoksunluu ifade etmede kullanlan simgesel bir yerdir. Yine, hikyede mekn olarak zel nemi ve sembolik bir anlam olan dere ba vardr. stanbuldaki Ayrlk emesi gibi Dere bann simgesel deeri ayrlrken son, kavuurken ilk grme noktas olmasndan kaynaklanmaktadr. Askere, almaya, gurbete gidenler buradan uurlanr, dnleri burada beklenir. Bir hafta sonra ihtiyar kadn Alisini yine be yl nceki dere bana getirdikten sonra kasabaya giden yola bakan, dere kenarnda bir Seddi gstererek: te Ali, seni her akam burada bekleyeceim, demiti. Ve o gnden sonra her akam ihtiyar kadn dereye kadar gelir, kenarda seddin stne oturarak, ayaklarnn altnda hafif bir mrltyla sanki gaiplerden haber getiren sular dinleyerek, dalgn gzlerini kasabaya giden yola dikerek Alisini beklerdi (Uaklgil, 2004: 259). Vaka i zaman bir iki aylk ksa bir sredir. Alinin askere gidiini, Eminenin ocukluunu ve stanbula gidiini, babann lmn anlatan ksa geriye dnlerle genileme salanr. Vaka d zaman on dokuzuncu yz
Askere almada kura usul benimsendikten sonra Osmanl ordusu Hassa, Dersaadet, Rumeli, Anadolu ve Arabistan adlar altnda bee ayrld. A. Kadir zcan, Osmanl Ans., 4.C., s. 129. Ayrlk emesi, Kadky civarnda ()ve artk suyu bile akmayan eski bir emedir. Gemi zamanlarda bu eme douya gidenlerin ve gelenlerin yolcu edildii veya karland, belki de su gibi gidip su gibi abuk gelmeleri dileiyle arkalarndan su dkld yermi. Kudsi Erguner, Ayrlk emesi, s. 16.
*

228 yln ortalarnda kura usul benimsendikten sonraki yllardr. Yine ipucu olarak deerlendirilebilecek bir baka husus, at arabasnn zamann lks ve en hzl ulam arac olmas durumudur. O anlatm, yazar anlatc ve hakim bak as teknik unsurlaryla verilen hikyenin bal, bir tespitin deil, bir arzunun yahut bir hayalin ifadesidir. Aliyi, askerden geldikten sonra annesinin yannda kalamadan stanbul yollarna dren, stanbula varnca ok sevdii Emineyi alp kye dnmekten alkoyan, bu araba hayalidir. Balk ierii nispeten yanstyor denilebilir. Hikye beklenilmeyen ve trajik bir sonla bitmektedir. Olaylarn arlk merkezi stanbul olmasna ramen, ky hayatna ait, en azndan hikye kiilerinin kyller olduu bir hikyedir. Ancak bu hikye Bir ir-i Hayalde yer alan Ky Hatras adl hikye gibi ky hayatn tamamen yanstan veya kyn artlarn ve kyde yaamann zorluklarn anlatan bir eser deildir. Yazar, Krk Ylda anlattna gre, ailesinin memleketi olan Uaka bile daha sonralar gitmitir. Dolaysyla ky iinden tanyarak yazd bir hikye deildir diye dnlebilir. Hikye veya roman gibi tahkiyeye dayal eserlerde merak duygusu, metnin okunmasnda nemli bir etkendir. Bu balamda, hikyenin bandaki gaybubet kelimesi ile yazar, okuyucunun merak duygusunu tahrik eder. Bu kaypln askerlik yllar olduunu sonraki satrlarda anlatr. Ana oul ilk mlakat [grme] saatlerini be senelik gaybubetten sonra hissolunan bir nevi yabanc hava iinde geirdikten sonra imdi yekdierine biraz daha takarrb ediyorlar [yaklayorlar] (Uaklgil, 1943: 180). Bu tespit yazarn insan psikolojisini bildiini gsteren bir rnektir. nk araya uzun bir zaman girince, ana oul bile olsa yaadklar evre bir birinden farkl olan insanlar bu yabancl bir sre yaarlar. Halit Ziya, hikyelerinde yaz dili dndaki syleyilere pek rabet etmez. Hikye, bu genel kural deitirecek nitelikte olmasa da, annenin bir kyl kadn olarak konumalarndan rnekler iermektedir. Neden susuyon Ali veya Alinin cmlesi beni ok zledi miydi ana gibi

229 Ali ile Eminenin aknn anlatld Alinin Arabas hikyesinin temasn hayal krkl oluturmaktadr. Hikye kiilerinin her nn de yaad hayal krkl vardr. Ali ilk hayal krkln babasnn lmn renmekle yaar. Alinin asl hayali Emine ile evlenip mutlu bir yuva kurmaktr. Bir de at arabas almak. Askerde uzun yllar Eminesine kavumak arzusuyla yaar. ebabnn [genliinin] safa veren gnei Emineyi dn(r) (Uaklgil, 1943: 182). Ancak lmeden biraz nce, kavumann hayal olduunu rendiinde bir kerecik pebilir. Emine de kavumay hayal etmektedir. Hele Alinin askerden dndn rendikten sonra iki kiilik kurduu hayaller vardr: stanbul evlerine benzesin diye evinde yapmak istedii deiiklikler, gelinlik diktirmek, Alinin alaca araba stnde, mavi cepkenler iindeki Aliyi seyretmek... Alinin lm Eminenin hayallerini bitirir. Annenin hayali ise sadece ocuklaryla bir at altnda bulunmaktr. Annenin hayal krklnn younluunu hissettirmek iin, nceden, yazar soyut ve somut manada ana kucan yle anlatr: ()ban anasnn dizine koydu, bu muazzez, hayatn btn zamanlarnda, girye [alama] ve hande [glme] saatlerinde aranlan bu daima kade [ak], daima af ve tesliyete [teselliye], kabul ve himayeye [korumaya] amade [hazr] mukaddes yasta ban koydu (Uaklgil, 1943: 181). Bu tarif, okuyucuyu, annenin hayal krklnn derecesini anlamaya davettir. Ali stanbula gitmek isteyince, o analara zg bir nsezi ile olacaklar hissederek yrei szlar ama yapabilecei hibir ey yoktur. Gidecek yle mi? Anasn kime brakacak? Bu ihtiyar kadn yapyalnz m kalacak? Ya o da babas gibi hasret gidiverirse? (Uaklgil, 1943: 185) diye dnmekte ve bana geleceklerden korkmaktadr. Korktuu olur ve bu ihtiyar ana Alisinin lmne dayanamayarak ldrr.

Yazarn, yine hayal krkln anlatan ve yaanlan akn mutsuzlukla bittii bir baka eseri Bu muydu adl hikyesidir. Hacmi esas alan anlaya

230 gre romana yaklaan uzun hikyelerinin drdncs olan Bu muydu?, ayn ad tayan kitapta yer almaktadr. Nesibe ve Zergun adl gen kzlarn hayattan gzel beklentilerini, Nesibenin sevdii insanla evlendii halde evlilikte arad mutluluu bulamamasn ve Zergunun yaad talihsiz bir olayla gelin olmadan kadn olmasn anlatmaktadr. Olay rgs ana noktada beklenebilir: 1 Nesibe ile Zergunun okula birlikte gitmeleri ve okula giderken Nesibenin mer Rfkya* ilgi duymas, 2 Nesibenin dn hazrlklar ve ayn gece Zergunun evin irkin olu tarafndan ifal edilmesi, 3 Seneler sonra parkta iki arkadan tesadfen karlamalar ve gemiin bir deerlendirmesini yaparak dertlemeleri eklindedir. Ailesi zengin olan Nesibe, yaz geirmek iin ailesiyle birlikte Bebeke gelmitir. Zergun, annesi babas olmad iin zengin bir ailenin yannda evlatlktr. Bu ikisi komu ve arkadatrlar, okula birlikte gidip gelirler. Vapurla gidi geliler esnasnda Nesibe, yeil gzl, kumral sal, bir askeri okul rencisine ilgi duyar. Bu mer Rfkdr ancak uzun sre merak ettii halde adn renemez. Bu karlkl ilgi uzun sre devam eder. Bu srada Nesibe, mer Rfkdan bir mektup alr ve mektup aldn Zergundan saklar. ok samimi arkada olmalarna ramen bu srr saklayn sebebi ak deildir; mahcubiyetten midir yoksa kadnca bir duyguyla kskanmaktan yahut onun da ilgilenmesini engellemek iin midir? Mektupta zaman gelince resmen ve eran durumu akla kavuturacan bildirmekte yani evlilik vaat etmektedir. Aradan yl geer. Bu arada Nesibe baka mektuplar da almtr. yl sonra Zergun ile karlatklarnda bu srr itiraf eder ve mektuplar konusunda ne yapmas gerektiini bilmediini syler. Zergunun teklifiyle annesine sylemeye ve mektuplar gstermeye karar verir. Bu olaydan yaklak ay sonra nianlanr ve dn hazrlklar balar. Nesibenin dn treninden eve dnen Zergun ayn gece talihsiz bir olay yaar: Evlatlk geldii evdeki, her grdnde tarifi imkansz bir korkuya
*

Baz kaynaklarda mer Refik eklinde gemektedir. Bkz: mer Faruk Huyugzel, Halit Ziya Uaklgil, s. 84.

231 kapld hilkat garibesi gencin tecavzne urar. Ayn gece bu ok irkin ocuk evden kaarak kaybolur. Bunun zerine hi sevmedii, onun da kendisini sevmediini bildii evin hanmyla yaknlarlar. Ev bir matem evi, zaten evlenmek istemeyen Zergun da yaayan bir l olmutur. Aradan yine bir yl getikten sonra bir gezinti srasnda parkta tesadfen Nesibe ile karlarlar. O da evlilikte aradn bulamam, mutsuz bir durumdadr. ki arkada birinin ba dierinin omuzunda, gzyalar iinde ve srekli tekrarladklar bu muydu? sorusu eliinde hayattan bekleyip de bulamadklarn, hayal krklklarn konuurlar. Olay rgs hareketli ve dzenli olmakla birlikte Zergun ve Nesibenin hikyeleri arasndaki balant olduka zayftr (Huyugzel, 2004: 85). Dolaysyla hikyenin dokusu biraz zayftr. ki gen kz ayn noktada buluturan yaadklar hayal krkldr. Zergun anne babas olmad iin zengin bir aileye evlatlk verilmi bir kzdr. Ss eyas vasfyla evlatlk edinildiine inanr. Tahsilli ve ktmser bir ocuktur. Okuyucu onu ilk olarak tandnda on iki yandadr ve okula gitmektedir. Uykuyu seven, sar sal ve mavi gzl bir kzdr. Nesibenin tersine evlilik hakknda olumsuz dnceleri vardr. Bana gelen kaza bu ktmser ruh halini tamamen ktmser yapmtr. Evlenmeden kadn olmutur. Zergun bir rzgar- kaza isabet etmi, pejmrde [perian] olmu bir iek gibi bu hayvann makhur- vaheti [vahetinin kurban] olmutu (Uaklgil, 1314/1897: 76). Hayattan ok ey beklememesine ramen, bu trl bir davran onu bsbtn ykmtr. Hikyenin erkek kahraman mer Rfkya ilgi duyup duymad belli deildir. Nesibe ile Zergun iki samimi arkadatrlar ve okula birlikte gidip gelmektedirler. Vakaya dahil olduunda Nesibe de on iki yandadr. Zengin bir ailesi vardr ve biraz markadr. Zergunun tersine romantik bir kiilie sahiptir. Evlilikten ve hayattan ok ey bekleyen bir kzdr. Okula gidip gelirken tant ve mektuplat mer Rfk adl genle evlenirler. Ancak evlilikte aradn bulamam, hayallerine kavuamam ve mutsuz olmutur.

232 Nesibenin ilgi duyduu mer Rfk, ondan drt ya byk yeil gzl, kumral sal gzel bir delikanldr. Askeri rtiye rencisidir. Zengin bir ailesi vardr ve okula uayla birlikte gidip gelmektedir. Sakat ocuk, kendisinden sk bahsedilmeyen ama hayal krklnn yaanmasnda nemli bir figrdr. Zergunun hayattan korkusunun somut gstergesi gibidir ve zaten sonunda yle olmutur. nsana benzemeyen, beyni akm da kafasnn ii boalm gibi arkaya doru ekilmi bir aln, ceza tokad yemi gibi yass ve donuk yanaklar, gln ve iren bir ehresi vardr. Yazar bu hilkat garibesini tasvir ederken, okuyucunun ondan nefret etmesini ve Zerguna acnmasn salayacak kelimeleri zenle seer. Dier hikye kiileri: Nesibenin annesi, babas ve Zergunun anal evin hanm, Zergun ile birbirini nceleri hi sevmeyen sonralar onunla yaknlaan, sakat ocuun annesi, kibirli, azametli bir kadndr. Olay rgs alt senelik bir zaman kapsamaktadr. Ancak olaylarn younlat zaman daha ksadr. Yazar bu zaman atlamasn aradan yl getikten sonra ve yl sonra eklinde ifade eder. Olaylarn youn olarak yaand dnem kzlarn okula gittii yaklak aylk bir sre, aradan geen yl bir cmleyle bildirilir. Dn hazrlklar ve dn dnemi anlatlr. Sonra aradan geen yl yine bir cmleyle zetlenir. Final blm arkadalarn parkta tesadfen karlatklar ksmdr. D zaman konusunda askeri rtiyeye* devam eden rencilerin olmas bir ip ucudur. Bu muydu? adl hikye yazar anlatc tarafndan hakim bak as kullanlarak o anlatmyla anlatlmtr. Yazar kiilerin hayat hikyelerini anlatrken mektuplama ve i monolog tekniini kullanmtr. Bir zdivacn Tarih-i Muaakasnda olduu gibi mektuplama yntemini kullandktan baka i monolog tekniine de yer vermitir. 1896da yaymlanan Araba Sevdasndan be yl nce bu teknii ilk defa olarak Halit Ziya Uaklgilin kullanmas olduka nemli bir noktadr (Huyugzel, 2004: 85). Nesibenin zihninden geenler yle ifade edilmektedir:
*

Askeri rtiyeler, 1875 ylnda alan askeri ortaokullardr.

233 Nesibenin hiddetine alt iin yalnz glerek geliyorum demiti. Ah, Nesibenin ne iin acele ettiini pekl bilmez miydi? () Ah! O Nesibe!.. Daha be dakika evvel ne gzel uyuyordu! Rahat brakmaz ki!.. Her sabah ayn hikye (Uaklgil, 1314/1897: 4 5). monolog tekniiyle hikye kiilerinin zihni durumunu objektif bir ekilde anlatmak mmkndr (Huyugzel, 2004: 85). Bu tekniin, slubun realist olmasna katks aktr. Ancak dili kullanrken bu tarafszln koruyamad, zellikle Zergunun yaad talihsiz olayla ilgili olarak taraf tuttuunu aka ortaya koyduu grlmektedir. () bu hayvann makhur- vaheti [vahetinin kurban] olmutu. Bu kudurmu vahi bir hayvan gibi homurdanyordu. Ayaa kalkt, vahi bir nazarla etrafa bakt. () Zavall Zergun ise orada bruh gibi serilip kalmt. (Uaklgil, 1314/1897: 76 77). Zergun, zavall kk mahluk! Hayat, bakalarnn glmesine, alamasna itirakten [katlmaktan] ibaret deil miydi? (Uaklgil, 1314/1897: 79). Saatlerce airler gibi bulutlar seyrederek, dalgalar dinleyerek dndn ka kere kendisi ifade etmiti (Uaklgil, 1314/1897: 6) cmlesi, Nesibenin ruhsal durumunu yanstmas asndan nemlidir. Zergunun evlilik hakkndaki umursamaz dnceleri ve her eyi evlilik kurumuna balamamak gerektii hususundaki konumalar, Nesibenin evlilik hayatndan beklentileri ve olay rgsnn sonu konusunda okuyucuya bir sezdirmedir. Biz, zavall gen kzlar, mitlerimizi, hlyalarmz bu kelimenin [evlilik] perde-i esrar altnda mahf [sakl] zannediyoruz. O perdenin ucunu kaldrdmz zaman btn mlmz [emellerimizi] tecemmu etmi [toplanm] bize muntazr [bizi bekliyor] greceiz hlyasndayz. () Hlyalar, krlm kanatlarn rparak umu, zavall kadn btn enkaz- mlnn [umut krklnn] hal-i izmihlali [yok oluu] karsnda bu feci neticeye inanamyormu gibi bu muydu diyor (Uaklgil, 1314/1897: 41- 44). Halit Ziya Uaklgilin daha sonraki hikyelerinde ok sk

rastlanlmayan konuma cmleleri bu hikyede az da olsa bulunmaktadr. Yok, kapnn nnde bekleyemezmi, yok her sabah bu ekilmezmi, bilmem ne imi (Uaklgil, 1314/1897: 9). Bu gece neler sylediler, yahut neler sylemediler, bu kabil-i zapt deildir (s. 59) veya Alamak henz tamamyla meyus [mitsiz]

234 olmadmza, henz yesimizin [mitsizliimizin] iinde bir arzuya malik [sahip] olduumuza delalet etmez mi? (s. 80, s. 87) eklindeki cmleler hikyeye dardan bir mdahale olarak veya araya girme biiminde alglanabilecek ifadelerdir. Olay rgsnn nemli balant noktalarnda cevap alnamayan sorular bulunmaktadr. Cevap alnamayan noktalarn hikyenin kurgusunu zayflatt dnlebilir. Nesibe ile Zergun iki samimi arkada olmalarna ramen, Nesibe mektup aldn niin Zergundan saklama ihtiyac hisseder? Zergunun delikanlya ilgi duymad anlalmaktadr. () saatlerce birbirlerine bakmaktan ne kacan, ite yemin ediyor ki [Zergun] anlayamyordu (s. 9). Bir dier cevap alnamayan soru, okul bittikten sonra niin yl hi grmedikleri veya gremedikleri durumudur. Ayn ekilde Nesibenin dnnden sonra yl hi grmemelerinin sebebini okuyucu merak etmektedir. Bir parkta tesadfen karlamak iki samimi arkada iin uygun bir davran mdr? Hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Hikyenin bal olan soru yle de okunabilir. Hayattan beklediimiz bu muydu? Hikye kiileri Nesibe ve Zergunun en belirgin ortak noktalar hayal krkldr. Nesibe bu duyguyu nasl yaadn, bu noktaya nasl geldiini yle tahlil eder: O parlak nokta [mutluluk] bir hayatn fevkinde [stnde] bir lem gibi fikrime hedef-i pervaz olmu idi. Orada bir ey bulacamdan emindim! Hlya, o afet-i hayat [afet] bana kanatlarn vermi idi. Daima oraya ilerliyordum. () Heyhat! Avucumun iinde ziya [k] ezilip snd, bir zll- hazin [hznl bir glge] olup kald. te o vakit anladm! O vakit, kapal bir kutunun iinde tasavvuruna [anlayna] smayan bir eyin vcuduna [varlna] imkan verip de kapan at zaman hibir ey bulamayan bir ocuk gibi omuzlarm silkerek bu muydu dedim (Uaklgil, 1314/1897: 8485). Zergun meyus [zgn] bir nazarla Nesibeye bakt, dudaklar titredi bir ey sylemek istedi, syleyemedi. () Artk seneden beri zapt ettii gzyalar boand. Zavall kz, orada bu refika-i yesin [umutsuzluk yoldann] omuzunda hngr hngr alad (Uaklgil, 1314/1897: 87 88).

235 Bu muydu? hikyesindeki, mutluluk getirmesi beklenerek yaplm dnn aksine, yaplamam bir dnn neden olduu mutsuzluun ve hayal krklnn anlatld bir dier hikye Bir Valide Tarafndan adl eserdir. Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnda yedinci srada yer almaktadr. kriyenin annesinin, kriyenin teyzesine yazd, ubat 1312 ve Haziran 1313 tarihli iki mektuptan olumaktadr. Birincisinde, grclk konusunu, evlenecek yaa gelmi kzna grcler gelmesini, nikah yaplmasna ramen damadn grevi dolaysyla dnn yaplamamasn anlatr. kinci mektup greve giden askeri doktor damadn lmn kz kardeine haber vermektedir. Grc bekleyen kz ve annesinin durumuna dair iyi bir gzlem rn olan mektupta anne, olaylar kendi gelin olduu dnemle karlatrarak anlatr. kriye evlenecek yaa gelmi pek gzel olmayan ama irin, cana yakn bir kzdr. Grcler gelmeye balamtr. Her gelen grcyle birlikte heyecan tekrar yaanr. stenmese de her gelen grcden gizli bir sevin yahut reddedilen bir damat aday iin pimanlk duyulur. Bu durum uygun aday bulununcaya kadar devam eder. Sonunda akraba olarak pek kimsesi olmayan yeni mezun bir askeri doktor kriyeye talip olur. Anne baba damat adayn aratrp soruturduktan sonra kzlarn onunla evlendirmeye karar verirler. Nikah yaplr, peinden dn yaplacaktr. Hazrlklar balad halde dn yaplamaz. Yaplamamasnn sebebini okuyucu ikinci mektuptan renmektedir. Bir grev nedeniyle birliine arlan askeri doktor damat uzun sre dnmez. Bu zaman zarfnda kriye skntl bir bekleme dnemi yaar. Baba damadn niin dnmedii konusunu aratrnca, onun ldn renir, annesiyle anlaarak ok zleceini bildikleri iin kzlarna sylemezler. sezilmektedir. Bu hikyenin olay rgs hareketlidir. Ancak kriyenin davranlarndan bu durumu bildii

236 Hikye kiilerinden evlenmeden dul kalm kriye, sevimli, sempatik, on be yirmi yalarnda, yuvarlak yzl, esmere yakn buday renkli, biraz zayf, uzunca boylu, gelinlik bir kzdr. kriye iki skntl dnem yaamtr. lknce gelip giden grclerin youn olmasndan dolay iyice bunalm ve annesine artk grcye kmak istemediini sylemitir. Her ne kadar bunalsa da sknts ho grlebilecek bir dnemdir. kinci ve asl skntl devreyi de evlendikten sonra, grevi dolaysyla arlan kocasnn dnmemesi zerine yamtr. kriyenin yaad hayal krkl, onu bir ruhsal bunalm noktasna getirmitir: Fakat derhal anladm ki kriye giyinmi, kuanm, bu bo gelin odasnda mevcut olmayan dn misafirlerinin karsna oturarak gelin olmu idi Demek bu her zaman byle yaplyordu! (Uaklgil, 1338: 114). kriyenin annesi, kz gelin olaca iin en az onun kadar telal bir kadndr. Bu tela yaaynca kendi gelin olduu dnemi ve o dnemde ok rahat olduunu zannettii annesini hatrlar. Okuma yazma bilmektedir. Olay rgsn onun kz kardeine yazd mektuptan reniriz. Baba ve damat dier hikye kiileridir. Askeri doktor olan damadn pek akrabas yoktur. nce bykl, gzel gzl, ocukluktan yeni km bir delikanldr. Gelinlik bir kzn anlatlabilecei ortamlardan birisi gelin odasdr. Dar mekn olarak bu odann (aada alntlanaca ekilde) tasviri yaplmtr. Bu oda ve oda iinde hikyenin bakiisi anlatlarak hayal krklnn etkisi daha belirginletirilmitir. Bir Valide Tarafndan hikyesinin i zaman ubat [1]312 tarihli kriyenin nian ve nikahn haber veren birinci mektubun yazl ile balar. Ancak mektupta grclerin gelmesiyle ilgili sreten bahsedilerek bir zaman genilemesi yaplr. Ondan on alt ay sonra da damadn ldn ve kriyenin durumunu bildiren ikinci mektup yazlmtr. Anlatc ayn zamanda hikye kiilerinden birisidir. Gzlemci bak as ve arlkl olarak ikinci tekil ahs anlatmyla yazlmtr. Yazarn sklkla tercih ettii bir anlatm biimi deildir. Kz kardele daha senli benli olmay gstermek iin kulland dnlebilir.

237 Hanm! Hanm! Grcler geliyor!... Derler. Grcler ne demek? Evvela anlamazsnz, siz kznza bakarsnz, kznz size bakar, gya bu sualin cevabn yekdierinizden beklersiniz. te o dakikada fark edersiniz ki kznz on be yana girmi, () (Uaklgil, 1338: 102) Halit Ziya Uaklgilin hikyelerini farkl bir bak asyla be ana grupta toplayan Huyugzelin (2004: 94) Tre hikyeleri tasnifinde yer alabilecek bir eserdir. Hikyenin birinci ksmnda, bir sosyal olgu olarak olan tarafnn kz grmeye gelmesi demek olan grclk konusu vardr. Evlenme usulleri, zellikle grclk konusu zerine aratrma yapanlara sosyolojik veri olabilecek kadar ayrntl anlatlmtr. Hikye bir gelenei ele almas bakmndan Hseyin Rahmi Grpnarn hikyelerine benzemektedir. Yazarn bu metinde ska nokta kulland grlmektedir. Bu kadar ok olmasnn gerekmedii sylenebilir. nk noktann eksiltili cmlelerde; sylenilmeyeni muhatabn anlamasnn istendii durumlarda kullanlmas daha uygundur. Bu hikyede bir iki istisna dnda bu tr cmle bulunmamaktadr. Hikyede geni zaman kipinin kullanld grlmektedir. Bu durum olayn ok tekrarlandn gstermektedir. Balk ierii yanstmyor. Halit Ziya bu hikyesinde hayal krkln bir gen kzn gelin olma hevesini ve kocasn bekleyiini konu edinerek anlatmtr. Bekleyen insan pasif konumdadr, dolaysyla yapabilecei bir ey yoktur. Dier bir syleyile yapabilecei tek ey beklemektir. Bu durumdaki bir insan iin hayal krkl daha youn olarak yaanr ve daha trajiktir. kriye yine her akam babasnn gzlerine bakyor cmlesiyle babann pozisyonu anlatlrken, hayal krklnn oluturduu ruhsal travmann kriyedeki belirtileri gelin odas iinde yle tasvir edilmektedir: Haftada bir sabah gelin odasna kar, bezleri indirir, pencereleri aar, elinde ty sprge ile aynasnn, konsolunun, perdelerin, iskemlelerin tozunu alrd; bu gelin odas byle bir ocuk gibi baklp temizlendikten sonra yatak odasna getiini aadan ayaklarnn sesinden anlardm. () Ta yaknda beyaz ipek gelin esvabnn uzun eteini, etek zerine dklen telli beyaz
*

1- Aile hikyeleri, 2-Ak hikyeleri, 3- Fakir ve mahrum insanlarn hikyeleri, 4- Hayvan sevgisini anlatan hikyeler, 5- Tre hikyeleri.

238 duvan dalgalarn grdm. Kendisini gremiyordum; fakat derhal anladm kriye giyinmi, kuanm bu bo gelin odasnda mevcut olmayan dn misafirlerinin karsna oturarak gelin olmu idi Demek bu her zaman byle yaplyordu! (Uaklgil, 1338: 113 114).

Yaplamam bir evliliin meydana getirdii hayal krklnn anlatld ve mektup eklindeki Bir Valide Tarafndan adl hikye gibi, onun kadar ykc olmasa da hayal krkl temal ve mektup eklinde yazlm bir baka hikye Unutulmu Mektup tur. Yazar bu hikyeyi Bir Sahife-i Mensiye adyla Kk Fkralar Ide yaymlamtr. Daha sonra sadeletirerek Unutulmu Mektup olarak yaymlad eser Kadn Penesi adl hikye kitabnda ikinci srada yer almaktadr. Hastalnn nekahet devresini Bykderede bir otelde geirmeye gelen bir delikanlnn k olma hevesini ve tabiatn gzelliklerini arkadana mektupla anlatt bir hikyedir. Anlatc kark ktlarm arasnda bir dostumun eski bir mektubunu buluyorum dedikten sonra anlatclk grevini arkadana devreder. Mektup yazan arkada kendini gsz brakan bir hastaln nekahet dnemini geirmek iin Bykderede bir otele yerleir. Bol gnee ve temiz havaya ihtiyac vardr. Tabiat gzel, mevsim hotur. Hastalk dnemi sonrasn yaayan hikye kiisinin k olmaya eilimli ve hazr bir ruh yaps vardr. Aslnda ksa srede geri dnmek istedii halde, kal sresini uzatmaktadr. nk ngiliz kz Meriyi grm ve ona ilgi duymaya balamtr. Kzla yaknlama abalar esnasnda kzn yanndaki ihtiyarn, babas deil kocas olduunu renir. O hayal krkl ile odasna kapanr. O gece kzn onun odasna gelip kendisiyle pt fantezisini kurar. (Gerek mi hayal mi olduu ok ak deildir. Hayal yn ar basmaktadr.) Ertesi gn de kzn otelden ayrldn renir. Anlatc ahs kadrosuna bir aklama cmlesiyle katlmtr. Mektup sahibi, nemsiz zannettii ciddi bir hastaln nekahet bir dnemini ortamda geirmektedir. Btn duygularn harekete geirecek

239 dinlenmektedir. Tahsillidir. ngiliz kza k olur veya ilgi duymaktadr. Mektup sahibinin ilgi duyduu ngiliz kz Meri gr sal, bask hasr apkal, ince ayak* eteklii olan, kesi bask iskarpinli, ince ve narin vcutlu, pembebeyaz yuvarlak simal ince ve soluk dudakl, kalkk burunlu, sar gzl, yirmili yalarda bir kz daha dorusu kadndr. Merinin kocas beyaz sal, tral, kaln dudakl, sert eneli, dilek, titiz, kskan, altmlk bir ihtiyardr. Fizik olarak kar koca biri birinin ztt bir bedensel grne sahiptirler. Mekn olarak Bykdere, Beykoz, Kavak, Saryer, Fstksuyu, Mesarburnu gibi stanbula ait geni meknlarn ve mahallerin ad gemektedir. Dar mekn olarak misafirhane anlmtr. Tabiat tasvirleri hikyede nemli bir yer tutmaktadr. Burada artk isimler sfat kazanyor ve bu sfatlar mcerret deil, d lemden alnan intibalarla ykl. () Halit Ziyann bir tabiat unsuru zerinde ne kadar srar ettii grlyor. Yazar eyay statik bir ekilde deil, dinamik sonsuz bir deime iinde yakalyor, bu suretle tabiat l bir varlk olmaktan karyor (Kaplan, 1993: 53). Tabiattaki cokuyu verebilmek iin tabiat tasvirinde de ar bir sbjektiflik grlmekte (Sazyek, 1989; 131), adeta canl bir varlk olarak kabul edilmektedir. Hikye kiisi zerindeki etkisiyle, tabiat yle tasvir edilmektedir: () zeval gneinin mebzul inikslaryla ykanan srtlar, u temmuz gnnn scana mahsus ar havas iinde gnein takn atelerine brnerek hafif hafif dalgalandka para para dm beyaz bir alevle kaynyor grnen denizi gzlerimin nne seriyor. () Karmda gklerden ate yamuruyla yeillikleri mest olmuasna baygn duran tepelerin, bayrlarn denize doru akan manzaralar, sularn iinden gelen bir hararetle fkrdyor zannedilen titreyileri, havada aslm duruyor denebilen effaf bir sisin altnda ar kokulu bir nefes, btn insan dnyadan, hayattan, beeriyetten ekerek, ryaya benzer bir uyuukluk arasna saran eylerin ryeti bana muhta olduum sknu vermekten aciz kalyor. () Yua tepesinin zerinden bazen kzl bir kre, bazen gmten bir tepsi eklinde ykselen gne, sahilin gizli ak neideleri mrldanarak kumlar bir vuslat itiyakyla yalaya yalaya akp giden denizi, bu yaz gnlerinin btn parlak debdebesi, vakit vakit ziya ile dolan yahut karanlklara boulan gecelerin neat yahut ftur veren iiri, velhasl shhat zamanmda beni tamamyla
*

Kaba dokunmu, dayankl bir eit yn kuma.

240 ilikisiz brakan gzellikler, imdi ifrat ile hissiyatm tahrik ediyordu (Uaklgil, 1939: 13 -15). Tabiatn, temmuz aynda byle canl ekilde tasvir edildii hikyede, olay rgsnn i zaman iki hafta kadar bir sredir. Hikyede zamann nemi tabiatla balants noktasndadr. Btn bu gzellikleri ortaya karan mevsim daha dorusu zamandr. Olaylar birinci tekil ahs anlatm ve gzlemci bak as ile nakledilmitir. Tabiatn cokusunu anlatan dil de ona uygun olarak liriktir (Bkz: stteki alnt). Halit Ziyann, tasvir yap tarzna ve hikyeci dikkatinin keskinliine bir rnek olarak, Bykdere rhtmndaki kalabalktan bir enstantaneyi anlatt u ifadelerini rnek olarak verebiliriz: Banda hasr apkasn mmkn olduu kadar yan giymi, bol pantolonunun kvrk paasyla ak sar iskarpinleri arasnda grnen ilemeli ipek oraplarn gstererek bu lemin iinde hayata mteallik [dair] her eyin zerinden geiyormuasna etrafna bakmayarak ve bacaklarn btn genilii ile aarak yryen bir kranta gen (Uaklgil, 1939: 17). Bu cmle kalabaln iindeki kaygsz, hayattan memnun, biraz da kibirli bu genci okuyucunun gznde, gryormuasna somutlatryor. ehir hayatn geni olarak aksettiren Hseyin Rahmi (Kaplan, 1994: 51) gibi rhtmdaki kalabal btn ayrntlar ve canllyla, bol sfatl ve sanatkrane slubuyla yanstmay baarmtr. Gnein iddeti getikten sonra rhtma ktm. Yaz akamlarna mahsus ufak bir hayat hareketi vard. Uzaktan bir gramofonun bir foks-trott ile baran sesi, tede Bykdere iskelesine yolcularn tardktan sonra grleyerek Mesarburnuna koan irket vapurunun kulaklar yrtan dd, bazen ufak bir serseri rzgarla galiba ky kazinolarndan birinden niyaz nameleriyle yolculara yalvaran bir kemene hep birbirine karyor; boyaclar fralarn kutulara vuruyorlar, sandalclar rhtma kancalaryla tutunarak henz geen vapurun dalgalaryla batp karak mteri bekliyorlar, yer yer ince, kaln tiz pest seslerle dondurmaclar, kat helvaclar, taze cevizciler kme kme dalan ocuklarn arasnda dolayor; urada elinde antas, koltuunda iskeleden alnm yeni gazeteleri evinin kapsndan giren biri, tede rhtmda alaka uyandracak kimse bulunup bulunmadn anlamak iin panjuru aralayarak mtecessis bir nazar gezdiren henz taranmam bir ba, aalarn glgelerinde oturmu, kucanda ocuunu emzirirken yanndakine

241 hanmndan ikayet ve alelusul [ylesine] efendiden beyan[-] memnuniyet eden dayeler [dadlar], le scanda yarm braklm orabn denizin tuzlu serin havasnda bitirmee alan bir ihtiyar kadn, pencerelerde toplanarak kesik ba eilerle, szgn gzlerle geenlerden selam toplayan kadnlarla kzlarla, nde o gn gizlice okunmu bir hikyenin gen kzlar iin pek merak tahrik edecek parasn fkr fkr kaynayarak arkadalarna anlatan bir tombalak kz; bir kenarda dolgun yanaklaryla, beyaz eldivenleriyle iri csseli Danimarka kpeini gezdiren vakur bir uak, kendi snfna mensup hemen btn kadnlar gibi yal fakat hoppa bir mrebbiye ki yedek gtrd kk kpei te tarafa hamle etmekten mene [engellemeye] alyor ve ayn zamanda iri uaa bakarak srtyor; banda hasr apkasn mmkn olduu kadar yan giymi, bol pantolonunun kvrk paasyla ak sar iskarpinleri arasnda grnen ilemeli ipek oraplarn gstererek bu lemin iinde hayata mteallik her eyin zerinden geiyormuasna etrafna bakmayarak ve bacaklarn btn genilii ile aarak yryen bir kranta gen te Bykdere rhtmn yaz akamlar canlandran btn bu eyler arasndan, ben yava yava, kaln bastonuma dayana dayana ilerliyorum (Uaklgil, 1939: 16 -17). Alnty bu kadar uzun tutmamzn sebebi, Tramvayda Gelirken adl hikyesi biraz buna benzemekteyse de, Halit Ziyann eserlerinde hayat bu kadar canl ve dtan anlatt hikyesi pek yoktur. Ayrca ilgin benzetmeler bulunmaktadr: iskeleye yolcularn tardktan sonra; geenlerden selam toplayan kadnlar; niyaz nameleriyle yolculara yalvaran bir kemene gibi. Halit Ziya dili kullanrken kelimeleri btn nanslaryla vermeyi, ince ayrntlar gstermeyi bilen bir yazardr. Bu durum onun hem slubunun bir zelliidir hem de onu bir dil ustas yapmtr. rnek olarak u incelikte ve nanslaryla verilmi bir cmleyi Halit Ziya slubunun bir zellii olarak gsterebiliriz. Ayrca Trkenin bu tr syleyi imknlarndan da gittike yoksun kald kanaatindeyiz. Bu odada benliimden bir nefes brakarak tasarruf hakkn tesis ettikten sonra, bastonuma dayana dayana, bir mddet iin hayatn her trl dncesinden, her eit balarndan uzak bulunmak itminanyla, ahsm ancak nefsime ait grmekten hodgmne [bencilce] bir lezzet duyarak gezmee ktm (Uaklgil, 1939: 15). Bu hikyede, incelenen dier hikyelerdeki kadar ac verici, zc, hznl olmasa da tema hayal krkldr. Hayal krklnn etkisini artrmak iin ztlklardan istifade edilmitir. Btn gzelliiyle tabiat ve stanbul tasvir edildikten baka, ona paralel gzellikte bir gen kz ile onun tersine yal ve

242 irkin kocas sz konusu edilir. Mektup sahibi, ilgilendii kzn evli olduunu renince duygularn hayret ve umutsuzluk belirten cmlelerle yle dile getirir: Kulaklarma inanamadm. Nasl? Zevci mi? Demek bu ihtiyar titiz herif, kaln dudaklaryla ve cascavlak suratyla imdi bana iren grnen bu altmlk ihtiyar, u henz yirmisini gemek iin tereddt ediyor zannedilen narin vcudun babas deil, bu sar salarla sar gzlerin, u ince dudaklarla zerinde pembe bir sis uan yzn baka trl bir sahibi, onlar hrsnn btn azgnlyla pen, emen, sran bir mutasarrf [sahibi] idi, yle mi? () Braknz, o murdar kocay!... Bana geliniz! Benim olunuz! Genliimizin btn hamleleriyle biri birimizin olalm!... demek istedim (Uaklgil, 1939: 28).

Tespit edebildiimiz kadaryla hayal krkl temal bir dier hikye de Bykbaba adl eserdir. Daha farkl olarak da kategorize edilebilecekken bir dedenin torunuyla ilgili hayallerinin sz konusu edildii Bykbaba hikyesine burada yer vermeyi uygun bulduk. Eser, Bir Hikye-i Sevda adl kitabn onuncu srasnda yer almaktadr. ocuk lm ve insann ebedi olma isteinin bir yansmas olarak arzularn sonraki nesillerde gerekletirilmesi duygusunun ilendii bir hikyedir. Emekli asker bir dedenin torununa kar duygularn gzlem yoluyla vermektedir: Anlatc, her cuma evinin nnden geerek gezintiye kan emekli asker bir dede ile asker elbisesi giydirilmi alt yandaki torununu grmektedir. Dedenin, torununun kendi yerini alacana dair muhtemel dncesiyle ilgili olarak anlatc kendi zihninden hayaller kurar. Bir ara ilide dedeyle torunu beraber grnce bu dnceleri kkl bir kanaate dnr. Dede kendi yerini almasn istedii bu torununu ok sevmekte ve her eyiyle ilgilenmektedir. Bir gn dedeyi sokakta yalnz grr ve biraz hayret eder. Daha sonraki zamanlarda dedeyi ila tarken grnce torunun hasta olduuna kanaat getirir. Bir mddet ikisini de grmez olur ve onlar unutur. Bir gn tesadfen dedeyi Nianta kabristannda taze, kk bir mezarn banda grnce olup biteni anlar; ocuk lmtr.

243 Anlatc olay rgsn geen bahara dnerek anlatr. Grd baz manzaralar yahut olay rgsne ait birka epizodu zihninde birletirerek bir btn elde etmitir. Hikyenin ahs kadrosunda anlatcnn dnda iki kii vardr: Torun ve dede. Bykbaba emekli askerdir. htiyar, ksrkl, hastalkl ve zorlukla yryen bir insandr. Torunuyla ilgili hayallerinin olduu, ona her gezintide giydirdii elbiseden anlalmaktadr. Torununu ok seven bir bykbabadr. Torun alt yanda, Cuma gezintilerinde giydii gsnde sar kordonlar, kollarnda eritleri, banda krmz fesi, belinde kk bir klc olan bir elbisesi, asker gibi kesilmi ksa salar vardr. Gururlu, vakur bir asker edasyla yrr. Onun hastaland dedenin ila tamasndan, ld yine dedenin kk bir mezar banda bulunmasndan anlalr. Meknn ok belirgin olmad hikyede ili, Nianta gibi stanbul semtlerinin ad gemektedir. htiyarn banda srekli oturduu Nianta kabristan, ad anlan dier bir yerdir. Zaman geriye dnl olarak yaklak bir yl nceden balar. D zaman konusunda, Cuma gnlerinin tatil gn olmas okuyucu iin bir ip ucudur. Anlalan, bykbaba ocuun mektep tatilinden istifade ederek hafidini [torununu] Cuma seyranna karrd (Uaklgil, 1338: 149). Yazar hikyeyi hakim bak as ve ben anlatmyla yazmtr. Hikyenin zellikle ba taraflarnda gemi zamanda sreklilik bildiren fiiller kullanlmtr; grrdm, oluturuyorlard, karrd, istiyordu gibi. Halit Ziyann hikyelerinin ounda bu hikyede olduu gibi vakann sonunu sezdirme abas grlr. Fakat onu byle yalnz grm olmak bende naho bir tesir brakt. Onun yrynde, bugn, kanatlar krlm bir sakat ku hali vard. ki gn sonra ona tekrar yalnz tesadf edince, nne bakarak o sakat bir ku mivar- ikestesiyle [krk yryyle] alnnn stnde siyah bir dnce bulutuyla yrynn sebebini anlayarak kalbimin ksldn hissettim: Bykbabann elinde katlara sarlm ieler, kutular vard, bykbaba hafidine ila tayordu (Uaklgil, 1338: 158).

244 Tahkiyeli eserlerin okunmasnda merak unsuru nemli bir etkendir ve bu merakn giderilmesinde bazen tesadflere yer verilir. Bu tesadf yerinde kullanlmamsa inandrcln yitirir ve hikyeyi teknik olarak zayflatr. Yazar baz hikyelerinde olduu gibi, bu hikyesinde de olay rgsn sona erdirmek iin tesadfe yer vermitir. Bir gn nefsime ait bir hatra-i matemin sevkiyle Nianta mezaristanna gitmi idim (Uaklgil, 1338: 160) cmlesiyle tesadfe inandrclk kazandrmaya alm, kanaatimizce baarl olmutur. Halit Ziyada hayal krklnn balca sebeplerinden biri lmdr. lm dolaysyla yaanan hayal krkln anlatan hikyede kanlmaz olarak hayata bedbin bir bak vardr (Darcan, 1952 1953: 22 vd). Ancak bu mitsizlik ve karamsarlk; hayatn, yaknlarn deerini bilmek, hayata daha sk sarlmak iindir diye dnlebilir. Bykbabay hayal krklna uratan sebep de lmdr. Torun nce hastalanr ve dede hayal krkln para para yaar. Bykbabann torunu ile ilgili en byk hayali torununu da asker yapabilmek, erefli genliini kendi kanndan gelen bu kk ocukta seyredebilmek mididir (Memiolu, 1953: 52). imdi onu okutuyor, o hlyann mukaddimatn [balangcn] kuruyor, gzlerini kapayarak seneleri bir bir geiriyor, hep o emellerini zihninin iinde canlanm, tecessm etmi gryor: te ince, uzun boylu, henz erkeklemee balayan zarif ehresiyle o bir gn beline takt ilk klncyla gelerek bykbabasnn elini pyor. Gzlerinde imdiden bunun imizaz- sirikini [titremelerini] hissediyor, sonra zihninde bir srat-i aniye [ani hzla] ile seneler geiyor, karsnda yine o ehre, fakat biraz esmerlemi () (Uaklgil, 1338: 156). Beklenmedik bir sonla biten hikyenin bal ieriini yanstyor.

B AKL VE BEDEN ARIZALAR VE PSKOLOJK ETKLER Yazar bu tr hikyelerinde akl hastalklar, irkinlik, krlk, uzuv bozukluklar gibi bedensel eksiklik veya farkllklar anlatmtr. Bunlarn bireyde oluturduu psikolojik etkileri ve toplumun bu tr insanlara kar davranlarn ele alr. Hikyelerde kulland dil vesilesiyle, bylesi insanlara

245 kar daha merhametli ve daha duyarl olunmas gerektii hususunu vurgulad anlalmaktadr. Bir ksm hikyelerde bedeni eksiklik veya bozukluklarn klarn kavumasna engel olduu grlmektedir ki bu tr hikyeleri kendi blmlerinde incelemeye altk. zellikle psikolojik bozukluklar sz konusu ettii hikyelerinde, akl hastanesinde yatan akrabas Affan isimli genci ziyaretlerinde edindii izlenimlerinin ve gzlemlerinin etkisi olduunu yazar kendisi ifade etmektedir. Burada bir akl hastanesini ele alarak anlatt iki hikyesini ileyeceiz. Bunlar iki farkl kitapta iki farkl hikye gibi grnse bile biraz dikkatle incelendii zaman bunlarn birbirinin devam ve benzer gzlemlere dayanarak yazld aktr. nk her ikisi de ili Akl hastanesinde gemektedir. Her ikisinde de olaylar uzun yllar nce yaanm ve sonradan kaleme alnmtr. Her ikisinde de bir anlatc vardr. Ancak hikyelerden Bir Cinnet Sahnesinde kurgu biraz daha farkl yaplmtr. Burada yazara bir kii tarafndan anlatlmaktadr ve birincide uzun yllar ibaresi kullanlmken ikincide 20 yl nce ifadesi yer almaktadr. Bu durum her iki hikyenin bir birinin devam benzer gzlemlere dayanldnn kantdr. Ayn zamanda yukarda da belirttiimiz gibi yazarn gerek hayatta Affan isimli akrabasnn akl hastanesinde ziyarete gitmesi bu tezimizi glendirmektedir. Burada belirtilmesi gereken bir husus da udur ki Prof. Dr. Zeynep Kerman ve Prof. Dr. mer Faruk Huyugzel, birlikte hazrladklar Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyasnda bu hikyelerden Deliler Evinde hikyesini makale sohbet - deneme kategorisine almlardr. Ancak aada tahlilini yaptmz zaman anlalaca gibi bu metin bir hikyedir. Akl hastal ile ilgili ele alacamz ilk hikye kendisini mehur bir akl hastalklar uzman zanneden bir akl hastasnn anlatld Deliler Evinde adl hikyedir. Onu Beklerken adl hikye kitabnda dokuzuncu srada yer alr. Hikyede, akl hastal konusunda yazarn gzlemlerinin etkisi olduu aktr ve dnce arlkldr. Akl hastalarnn kendisi gibi davranmayanlar

zmir Hikyeleri, Uzak Hatralar, s. 86.

246 deli saymas, anlatcya ilgin gelmitir. Bir ifa evinde [akl hastanesinde] gemektedir: Anlatcnn sevdii bir dostu ili akl hastanesinde yatmaktadr. Anlatc on be yirmi gn arayla, onu ziyarete gitmektedir. Her gidiinde hastanenin bahekimi hastalklar hakknda anlatcya bilgi verir. (Maupassantn, Miss Hermet adl hikyesinde de akl hastalarn merak ederek tmarhaneyi gezen anlatcya doktor bilgi vermektedir.) Hastalarna kar olduka efkatli davranan bu doktor, bir gn akayla anlatcyla doktor Charcotyu* tantrr. Hastanelerinde aratrma yapt ve gzlemlerde bulunduu bilgisini ekler. Anlatc nl Fransz psikiyatri doktoru Charcotnun bir yaknnn hastaneye geldiini dnr. Soyisim benzerliinden dolay, mehur hekimin ailesinden biri midir diye kendi kendine sorar, ama onun anlattklarn da ilgiyle dinlemektedir. Hastane bahekiminin Charcot diye tantt akl hastas, roln ok gzel oynamtr. Anlatcnn, mehur Fransz aratrmac ve akl hastalklar uzman doktor Charcot olduuna inanaca gelir. Bu hasta krk yalarnda, temiz giyimli, sakal ve by krlam, sa bakml, taral ve uzun, gle yzl, uzun boylu, bir izofrendir. Vaka hatra tarznda nakledilmitir ve geriye dnldr. ahs kadrosunda anlatcnn dnda hastanede yatan dostu, bahekim ve kendini doktor Charcot zanneden akl hastas vardr. Anlatcnn hastanede kalan dostu, gen denilebilecek yata ve giderek hafzasn kaybeden, kullanaca kelimeleri bulmakta zorlanan, baklar donuklaan bir akl hastasdr. Hastanenin bahekimi hastalarna kar efkatli, merhametli bir doktordur. Akl hastanesinde bulunan hastalarn geneli gzlemlerde bulunmakta: Burada, ne kadar kazaya uram dimalar, vakit vakit llemeyecek kadar ykseklere karken birden bire derin uurumlara yuvarlanveren zekalar, stlerine bir daha syrlamayacak bir unutkanlk
*

iin, anlatc u

Jean Martin Charcot, Fransz hekim (Paris 1825 Morvan 1893). ada nrolojinin kurucusu, Fransann en byk tp hocalarndan ve klinik hekimlerindendir. (Byk Larousse Szlk ve Ans.)

247 bulutlar yklm hafzalar, kendi kendisini yeniden bulabilmek iin rpnan ve bu savata yorgun dp bsbtn boulan benlikler grmtm. Her gidiimde yreimin iinde kzgn bir demir saplanp kalm olurdu (Uaklgil, 1935b: 85). Daha nce sk sk belirttiimiz gibi baz hikyelerinde anlatc kendisidir. Bazlarnda ise anlatc yazar deildir. Burada anlatc, yazarn kendisidir. Yazarn gzlemiyle bu hastalarn kaldklar ilideki bu mekn anlatlmaktadr. Yukarda bahsedilen ayn duygunun tesiriyle fiziki olarak ve toplum nezdinde igal ettii yer ve anlam itibariyle yledir: ilinin daha ilerisinde bir ifa evi vardr ki ehrin ile, elence ile mit ve neve ile dolu grltsnden kam, ona ztrab eken bir insanln aclarn kartrmaktan saknarak, gidip ta llerin yaknnda kendisine her eyden uzak ve yapayalnz bir bucak kurmutur. Kara bahtl insellik iin en son ifa evi olan bu lm alannda kendisini hi yabanc bulmayan bu deliler yuvasna sk sk giderdim (Uaklgil, 1935b: 85 86). Bir hatra tarznda kaleme alnan bu hikyenin i zaman belirgin deildir. Ayrca bir alkanlk yahut sreklilik bildirir tarzda geni zaman kipi kullanlmtr; olurdu, yapardm, giderdim gibi. Bu hikye gzlemci bak as ve ben anlatmyla verilmitir. Bu bak asyla, akl hastalklar konusunda daha gereki bir anlatm salayabilmek iin ad geen uzmanlar ve hastane doktorunu zellikle zikretmitir. Trkenin sadelemesi anlaylarnn etkisiyle o yllarda Halit Ziyann kendi hikyelerini sadeletirdii bilinmektedir. Bu balamda imdilerde yaygnlk kazanan sylev ve imdi bile kullanlmayan insellik (kara bahtl insellik) gibi kelimeler vardr. Baln ierii yanstt bu hikyede yazar, doktorun dilinden hastalarn psikolojik durumlarn yle tahlil etmektedir: Bunu bir gn mdr tabibe de syledim: Yanlyorsunuz, dedi; bu grdklerinizin ounda kendilerini bir aralk bulup olduklar gibi gren bir duygu vardr; hele ilk gnlerde hasta kendisinin yava yava bir uuruma doru kaymakta olduunu duyarken, bunu bakalarndan saklamak, kendisini de onlarla birlik aldatmak iin urarken en acnacak bir zavalldr () topraklarnn iinde birer birer yklp devrilenler artk bir daha kalkmamak zere uyurken, burada da; u dvarlarn, bu atnn skun ve ifa vadeden yalancl arasnda, var olmakla yok olmak arpmasnn levhalarn grrsnz. () Onlarn size bakarken, ne iin diyen gzlerinin

248 yangnlarnda, dudaklarnn burkuluunda, ellerinin trmalamak istiyor zannedilen hareketlerinde yahut donuk ve kara bir uyuukluun iinde kendi kendisine hncn kemirerek zehirlenen varlklarnda o sese karlk veren bir haykr var gibidir (Uaklgil, 1935: 86).

Yine ayn akl hastanesinde geen ve akl hastaln anlatt bir baka hikyesi Bir Cinnet Sahnesidir. Kendisini aktr zanneden bir babann, onu srekli dinlemek zorunda kalarak deliren ocuu anlatlmaktadr. Hikye, Aka Dair adl kitapta beinci srada yer almaktadr. Dier hikyesinin devam zellii tar. zmir Hikyelerinde bulunan Uzak Hatralar adl metinden hareketle, Bir Cinnet Sahnesi hikyesi de hayatndan mlhem hikyeler kategorisine konulabilir. Anlatc, bir arkadann yirmi sene nceye ait bir hatrasn, mmkn mertebe zapt ediyorum diyerek nakleder ve anlatclk grevini ona devreder. Arkada ili ifa evinde yatmakta olan bir akrabasn ziyarete gider ve her ziyaretinde de dikkate deer gzlemler ve izlenimlerle oradan ayrlr. Ziyaretlerinin birisinde, bekleme odasnda bir sre beklemek zorunda kalr. Orada babasna suflrlk yapan, on be on alt yanda bir ocua tank olur; baba kendisini yenilmi bir hkmdar rol oynayan bir aktr zannetmektedir. Bu ocuk suflrlk yaptndan dolay babasn srekli dinledii iin, o da akl hastas olmutur. Anlatcnn olaya ahit olan ve nakleden arkada, ocuun akl hastas olduunu yaad bu olaydan yirmi yl sonra tesadfen renir. O da babas gibi ayn replikleri tekrar etmeye balamtr. Vaka geriye dnl olarak hatra biiminde anlatlmtr. Anlatc ve vakay nakleden arkadandan baka, hikye kiisi olarak baba ve oul vardr. Baba akl hastasdr. Kendini malup bir kral rol oynayan aktr sanmaktadr. Uzun sal, kr sakall, iyi giyinmi memur tabakasna mensup zararsz bir adam olarak gsterilmektedir. ocuk babasna suflrlk yapmaktadr. Sar, zayf bir delikanldr. Babasn ok sevmekte ve onun bu haline ok zlmektedir. stelik babas kendi

249 ocuunu tanmamaktadr. Baba oul birbirine eklen de ok

benzemektedirler. Baba oul olduklar hemen anlalyordu, aralarnda, balarnn biiminde, gzlerinin resminde ve renginde, btn cismaniyetlerinin etrafn kuatan havann ayn unsurlardan olduuna ahadet eden umumi ifadesinde, yle bir mabehet vard ki onlar derhal ayn kalbn numuneleri olarak tehir ediyordu (Uaklgil, 1935a: 40) Bu bedeni benzerlik yle anlatlmtr ki ayn kalbn numuneleri denilerek ocuun da babasnn kaderini yaayaca konusunda bir sezdirmede bulunulmaktadr. Mekn Deliler Evinde hikyesinde olduu gibi yine ili akl hastalklar hastanesidir. Ancak ad geen hikyede, meknn konumu ve ii tasvir edilerek belirginletirilirken, bu hikyede kiiye younlalarak mekn ihmal edilmitir. Bir sohbet sresi kadar olan vakada geriye dnle zaman genilemesi salanr. ocuun, babasna suflrlk yaptna ahit olan kii, zerinden yirmi yl getikten sonra tesadfen, olayn devamn renir; o zaman suflrlk yapan ocuk da babas gibi delirmitir. ocuun hayatna ait iki durum yirmi yl arayla verilmektedir. Yazarn Bir dostun hikyesini mmkn mertebe doru olarak zapt ediyorum. Dedi ki eklinde veya benzeri ifadelerle balayan ve anlatcnn, anlatclk grevini bir baka hikye kiisine devrettii hikyelerinden birisidir. Halit Ziyada bu bir anlatm tekniidir ve genellikle hatralarn, gzlemlerini bir hikye olarak okuyucuya byle ulatrmay tercih eder. Ben artk frsat bulduka ifa evine gidiyordum. () Bir yandan Affan gryordum, bir yandan tetkikler yapyordum. Oradaki mahedelerimden [gzlemlerimden] birok yazlarmda bahsetmitim. Hatta Bir Cinnet Sahnesi isminde uzunca bir hikye de yazdm ki hikye klliyatmdan birinde mnderitir [yer almaktadr] (Uaklgil, 1950: 86). Babayla ocuun ilikisini daha dorusu ocuun babaya ilgisini ve akl hastas babann roln oynarken gsterdii performansn tasvir eden

250 uzun blmn (hikye metninin te ikisi kadar) katarsis* yntemiyle (Tunal, 1998: 4446) okunabilecek rnek bir metin olduu kanaatindeyiz. Bu blmn, ocuun babaya olan duygularn anlatan kk bir ksmn aktararak rnei somutlatrmak istiyoruz. () Defteri bana ver, manasn ifade etti. ocuk frlayarak defteri kapadktan sonra ona teslim etti, artk gidebilirsin! diye bir iaretle baba izin verdi, oul elini uzatarak adeta zorla elini ald, bir kere pt, sonra doyamayarak bir daha pt. Bir uzun dakika baba oul birbirine bakt. ocuk bekledi ki onun gzlerinde kendine hatra-i hakikati iade edecek bir ule parlasn ve babalk hissinin uyanan bir hamlesiyle onu ekip psn. Heyhat! Bu dakikada onda, btn hassasiyeti sarf olunan emekten sonra muattal kalm [bo] bir incimad [donmuluk] hali vard. ocuk, namid [mitsiz], ylece ayrlyordu. Sonra birdenbire buna muvafakat etmeyerek [bununla yetinmeyerek] eildi, yzn babasnn boynuna, sakalnn altna soktu, uzun uzun koklad ve nihayet dorularak hibir tarafa bakmadan frlad, kt (Uaklgil, 1935a: 41 44). Baln konuyu yanstt bu hikye, bitmektedir. Halit Ziyann hayatn ve yetime tarzn dikkatle incelediimiz zaman grrz ki o, tpk Fransz gerekileri gibi gzleme dayal yazmay bir ilke haline getirmitir. Hatta zmirde ald eitimin en nemli ksmnda srekli gzleme bakmdan baktmz dayal kompozisyonlar hikyelerin yazarn yazarak byk bir eitimini ksmnn ciddi bir srdrmtr. kendisinin ihmale Bu yazd zaman bizzat beklenmedik bir sonla

gzlemledii olaylara dayandn rahatlkla syleyebiliriz. Bu adan hikyelerinin uradn sylemeliyiz. nk burada bir akl hastanesi ile ilgili olarak yazd hikyelerin tamam dnemin sosyal ve psikolojik yapsna k tutacak ok nemli bilgileri iermektedir. Bu bilgiler ayrca hikyelerinin gereki tabannn ortaya konulmas bakmndan da nemlidir.

Katarsis: Arnma. Kiinin estetik tecrbe ve yaantlar yoluyla olumsuz duygularndan, zellikle de ykc tutkularndan kurtulmas durumuna; sanatn znede uyandrd acma ve korku duygularyla, ruhu tutkulardan temizlemesi sreci iin kullanlan Yunanca terim. (Ahmet Cevizci Felsefe Szl)

251 Akl hastanesi gzlemlerine dayanan bu hikyeler Trk hikyeciliinde mer Seyfettinin bir hikyesi dnda (Dama Talar lk Den Ak: 82 92) son derece ilgin bir zellik tamaktadr.

Bir ressamn akn konu alan Ruznameden Mfrez adl hikye fikri sabit temasn ilemektedir. Psikolojide taknak olarak da adlandrlan kelimeyi szlkler yle tarif etmektedir: Bilince taklarak korku ve bunalm yaratan, kiinin abalarna karn kurtulamad dnce. (TDK). Sevdii kzn aza eksikliini taknak haline getiren ressamn anlatld hikye Bir Hikye-i Sevdada sekizinci srada yer almaktadr. Anlatc, cerrah arkadann gnlnden okumutur. Cerrahn

gnlnde bir ressamn trajik ak hikyesi kaytldr. Ressam hayatn resme adam, tahsil ve aratrmadan baka bir urada bulunmam, zellikle sevmeye ve sevilmeye vakit bulamamtr. Hayat tahsil iin seyahatlerle gemi ressam artk stanbula yerlemi ve yaz geirmek zere Burgaz adasna gitmitir. Adada tesadflerin etkisiyle kar komunun kzna k olur. Kz, annesiyle beraber ressamn resim yapmasn seyretmeye gelir ve bylece bu ak hem aleniyet kazanr hem de kuvvetlenir. Ressam, anne ve kz birlikte sahile, amla beraber gezintilere giderler. Kz mavi gzl olduu iin, ressamn k olduktan sonraki resimlerine mavi renk hakimdir. Mavi gzl kz ressam sevgilisinden kendi resmini yapmasn ister. Ressam da kabul eder ve resmini yapmaya balar. Romantik ortamlarda resim ilerledike ressam, kza daha ok balanmaktadr. Resmin bitmesine yakn, poz veren kzn pozisyonunda ufak tefek deiiklikler yaparken kzn san arkaya atar. O anda grr ki kzn kula yarmdr. Bundan sonraki gnler kbuslarla, i hesaplamalarla, kendisine kzmakla geer. Bu arada kzla hla grmektedir ve ok istedii halde hem kz hem kendini rahatlatacak ehemmiyeti yok cmlesini syleyemez. Cerrahtan yardm istemeye gelmitir. Ancak kulan cerrahi bir mdahaleyle eski haline getirilemeyeceini, bir mdahale yaplsa bile ok irkin olacan renir.

252 Vaka, bir gnlkten geriye dnl olarak aktarlmtr. Hikye bakiisi ressamdr. Ressamla birlikte, ressamn hikyesini gnlne not eden cerrah, cerrahn defterinden okuyarak okuyucuya aktaran anlatc, mavi gzl kz ve annesi ahs kadrosunu oluturmaktadr. Ressam otuz yanda, sivri ve ksa kesilmi kumral sakall, sarya yakn gzl, ho ehreli bir gentir. Hayat eitim ve aratrma ile gemi, bundan dolay sevmee vakit bulamam, ocukluundan beri resim yapmaa dkn biri olarak anlatlr. Eitim ve aratrmalarn bitirmi stanbula yerlemitir. Burgaz adasna yaz mevsimini resim yaparak deerlendirmek iin gitmitir. Kzn kulann yarm olduunu rendikten sonra sanki dnyas yklr. Yarm kulak onda bir fikri sabit olmutur. Artk iradesine hakim olamamakta, kz gerekten sevdii halde bu eksikliin ne nemi var diyememektedir. Ne ehemmiyeti var diyecektim. Zaten beynimin iinde hep bu cmleyi tekrar ederek kendi kendimi kandrmak istiyordum. Onu byle meyus grnce bu maksat daha ziyade kuvvet buldu! Aman Yarabbi! Eer ben buna kuvvet bulamazsam bu kzn sebeb-i harabsi olacam, yalnz onun iin deil benim iin de artk hayat bitmi olacak. (...) Ertesi gn yine oraya gittim, daha ertesi gn yine, o gnden beri her gn gidiyorum fakat hi birinde vazife-i insaniyenin bana talim ettii cmleyi sylemee kfi kuvvet bulamyorum (Uaklgil, 1338/1922: 129 130). Ressam sevdii kzn kulann yarm olduunu renince youn bir psikolojik bunalm yaar. Yerken, ierken, gezerken, uyurken, her halkarda ve her yerde, her eyi bu yarm kulaa benzetir. Bu dnceyi zihninden bir trl atamaz. Btn hayatn etkileyen yaad bu psikolojik bunalmn tasviri ayn zamanda temay vermektedir. Artk benim iin resimle itigal, tandklarmla lfet, her ey bitmi oldu; yapayalnz saatlerle krlarda, amlklarda, deniz kenarnda dolayorum ve her gittiim yerde yalnz onu, o mevcut olmayan eyi gryorum. Bunu dimamdan karmak mmkn deil: yarm kulak... u dakikada elime bir kurun kalemi alsam bir yarm kulak tersim edeceim [izeceim]. Ondan baka bir ey grmyorum; gezerken bir yaprak nazar- dikkatimi celb ediyor, onu bir yarm kulaa benzetiyorum; odamn duvarnda bir kat var ki iekleri yarm kula andryor; bir gn bir hamur orbas ierken birden kamn iinde bir yarm kulak grr gibi oldum ve imekte devam edemedim. Artk ldrmaa ramak kald, ya buradan kamak yahut gidip

253 tekrir [tekrar] talep etmek lazm... Bunun ikisini de yapamyorum: Kamak mmkn deil, nk seviyorum; ikinci kka da kuvvet bulamyorum, nk... nk imdi ryalarmda bile bir yarm kulak gryorum, geceleri kbuslar arasnda karyolamn cibinliinden layad [saysz] yarm kulaklar sarkarak yzme gzme srnyor (Uaklgil, 1338/1922: 131). Btn dikkat yarm kulaa younlatrlmtr. Dolaysyla ressamn sevdii kzn ayrntl bir tasviri yoktur. Mavi gzl, kk, sevimli on alt yanda bir gen kzdr. O da kendi eksikliinin farkndadr. Ressam rendikten sonra o da ok zlmtr. Kzn annesi, anlayl, serbest dnceli bir kadndr. Ressam ile kzn beraber gezmelerine ve kznn resminin yaplmasna ses karmaz. Annesi aslnda kzn eksikliini sylemek niyetindedir. Ancak buna frsat olmadan bu durum meydana kmtr. Vaka Burgaz adasnda gemektedir. amlk, deniz kenar, krlar tabii meknlardr. Manzara resmi yapmak iin gitmi bir ressam iin uygun yerlerdir. Ayrca klarn bir birlerini ilk fark ettikleri ve baktklar yer olarak evin darya alan ksm dar mekn olarak pencere vardr, Hikyede i zaman iki aylk bir sredir. Vaka geriye dnl olarak verilir. Vaka, iinde bulunulan zamana gelinceye kadar cerraha zetlenmitir. Mehtap, gurub gibi zaman dilimleri kane bir ortama uygun zaman dilimleridir. Hikyenin tesadfe hi yer brakmayan salam ve merak tahrik eden bir kurgusu, seilmi bir ahs kadrosu, gereki bir slubu, vakaya uygun bir mekn ve objektif bir dili vardr. Ayrca ahs kadrosunda ressam herhangi bir sanat erbab olarak deil, ressam olarak yer almaktadr. Ressamn, insan vcuduna, vcut azalarna ve bunlar arasndaki orant ve uyuma bak herhangi bir insann bak gibi deildir. (Hususuyla bir ressam iin bir yarm kulak ne demektir? s. 128). Anlatc sz, gnln okuduu arkada cerraha, cerrah da ressama devreder ki vakay kahramann kendisinden reniriz. Ben anlatm ve gzlemci bak as kullanlmtr. Bu bak as hikye bakiisinin ressam oluuyla uyumludur.

254 Kz ve ressam ilk karlamalarnda, ressamn kulaklarnn ucunda sallanan zarif, inci kpeciklere hareket veren bir ba silkintisiyle reddediyor (s. 123) cmlesi tasvir iin bir ayrntdan ziyade vakann kulak zerine kurulacana dair bir sezdirmedir diye dnlebilir. Yazar, taknak konusunu tema olarak ileyen Ruznameden Mfrez hikyesini, bu konuda yapt ciddi ve bilimsel bir aratrmadan sonra yazma benzemektedir.

Halit Ziyann, akn sebep olduu izofrenik ve fetiist bir durumu anlatt hikyesi etin Sevdadr. Bir Yazn Tarihiinde sekizinci srada yer almaktadr. Refi Cevat adl gen deiik ve ilgin bir anlayla sevdii kzn bakasyla evlenmesine ses karmaz. Ama onun, bakasnn kolunda gldn grnce, kendisine ihanet ettiini dnr. Hikye, onun hastala yakalanmasn ve sevgilisinin yerine bir heykeli koyan bu fetiist tavrn (Ali, 1994: 21) ilemektedir. lk defa 26 ubat 1898de kdamda Sevda-y Sengn adyla yaymlanmtr. Refi Cevat evlilie kar ve evlilii bir ayak ba olarak gren, en uzun ilikisi bir ay sren, uzun sreli beraberlikleri srdremeyecek bir yapya sahip bir gentir. lk k olduu kzla evlenmeyi dnmez. nk evliliin ak ldrdne inanmaktadr. stelik klardan biri baka biriyle evlense bile nceki aknn devam edecei gibi ilgin bir anlaya ve hayalperest bir yapya sahip grnmektedir. Byle dnmesine ramen sevdii kzn evlendikten sonra mutlu olduunu grnce kskanr ve onun ihanet ettiine inanr. Sonraki btn ilikilerinde ilk akndan izler arar. Bulamaynca sanrlar grmee balar. Bir yldr gremedikleri anlatcyla vapurda karlarlar ve onu akam evine davet eder. Refi Cevat anlatcya, kendi alma odasnda bulunan kre zerine yaplm bir kadn heykelinin her gece gelip kendisini ptn anlatr. stelik bu sevgilisinin kendisine asla ihanet etmeyeceine inanmaktadr. Vaka geriye dnl ve hareketlidir.

255 Hikye kiisi Refi Cevat okuyucu, anlatc vastasyla tanr. Refi Cevat airdir. Sevdii kzlarla evlilik dnmeyen, ift kiilikli denilebilecek bir yaps vardr. nceki durumunu bilen, yeni durumunu renen anlatc ncesi ve sonrasyla yle anlatmaktadr: Evvelce daima mtebessim [glmseyen] ve zarif, trl alam- kane [ak elemleri] iinde sizi elendirecek bir hikye bulan, () en umulmaz bir latife ile sizden zaruri bir kahkaha koparan, o daima latif ve uh, daima mteessir [zntl] fakat daima glmeye, gldrmeye vesile-cu [sebep arayan] genten u imdi dalgn dalgn, szgn vech-i muhtazranesiyle [ekingen yzyle] dnen adam o kadar uzak buluyordum ki Onu senelerden beri tanrdm: Bu bir air, hissen fikren, olanca hviyet-i maneviyesiyle bir air idi ki hayat kmilen [btnyle] bir tayf- ir [iir tayf] arasndan grmek isterdi. () Bu hayattan musiki ile iiri, ieklerle ziyalar, sonra bunlarn hepsinin muhassalas [z] olan kadnlar kaldrnz. Yaamaya kuvvet bulur musunuz? derdi (Uaklgil, 2005: 131 132). Mekn hareketli bir ortam olan vapur ve kahramann odasdr. Bu oda, hikye kiisini evresiyle birlikte ele alan, sahibinin ruhundaki kaosu ve hayat anlayn (dekor, tam manas ile zengin ve Bat zevki olan bir insann oda dekorudur- Kutman, 1960 1961: 54) yanstan bir yer olarak genie tasvir edilmitir. Ayn zamanda mekn, hikye kiisinin ruhsal durumuyla ve temayla btnleecek ekilde anlatlmtr. Bu tasvir Buras karanlkt, eriye girince en kesif bir zulmetten [karanlktan] baka bir ey grmedim (Uaklgil, 1941: 158) diyerek balamakta ve oday btn teferruatyla anlatmaktadr. Vapurda balayan sohbet akam evde biter. Yani hikyenin i zaman bir gnden az bir sredir. Ancak zaman zaman geriye dnlerle, anlatcnn Refi Cevat tand be yl ncesinden bahsedilerek zaman genilemesi salanr ve hikyenin sonunda balanld gne dnlerek o akam bitirilir. Vaka ben anlatm kullanlarak gzlemci bak asyla verilmitir. Anlatcnn be sene ncesine dnerek anlatt blmlerde anlatc ile Refi Cevatn diyaloglar vardr. Refi Cevatn hediye alrken, aknn ifadesi olarak anlattklar hem iirsel hem de onun hastala eilimli ruh yapsnn belirtileri olarak

256 grlebilir. Hediyelik olarak kokulu sabunlar, kokulu sular ve tozlar almaktadr. Bylece onun amarlarna hulul etmi [girmi] olacam. () Onun ykanacak sularna nfuz edeceim, () parmaklarnn arasndan bir elale eklinde akarak latif [ho] bir serinlik iinde bir bahar vereceim (Uaklgil, 1941: 150). Baln ierii yanstt hikyenin temas olan psikolojik rahatszlk, her gece mevhum bir varln geldiine, kendisine sarldna, pckler verdiine inanan Refi Cevatn ahsnda yle anlatlmaktadr: Bana gsterilen ey kk beyaz mermerden masnu [yaplm] bir heykeldi. ryan [plak] bir kz ki yalnz bir ayayla bir kre zerinde gya dmemek iin kollarn uzatarak duruyor. Latif bir eser Oydu, evet o, bu kreyi ayaklarnn altnda yuvarlayarak bana geliyor, geldike karanln iinde silkinerek, titreyerek byyordu, sonra bir imek arasnda onu sarahaten, vazhan [aka], grdm, bana geldi ve bu ryan kollarla boynuma doland. amlarn zulmetleri [karanlklar] yine bir ifritin trnaklaryla kanlara boyanrken onunla bir saniye iinde bir buse-i ak [ak busesi] ile btn bir hayat yaadk. imdi o geceden beri, her gece bu karanlkta titreyerek kresini yuvarlaya yuvarlaya ilerledike byyerek, ryan kollaryla boynuma dolanyor. Bir saniye, bir hayatn imtidadna [uzunluu sresine] muadil [eit] bir saniye iinde bana btn kadnlarda, hususiyle tekinde bulunmayan iirin hayatn bahediyor, o, bana hyanet etmeyecek (Uaklgil, 2005: 147 148).

Yazarn, akli arzalardan meczupluu anlatt hikyesi Ayni Tata adl eserdir. Vakas zmirde geen hikye, zmir Hikyelerinde beinci srada bulunmaktadr. Halkn meczup olduuna inand Ayni Tatann zmirin yukar mahallelerinde sokak sokak gezmesi ve bir ocuun onu zmesi sonucu ortadan kaybolmas, kaybolmasnn hemen ertesinde vuku bulan depremin onun almas eklinde yorumlanmas anlatlr. Ayni Tata meczup olduuna inanlan bir kiidir. Geri aznlkta da olsa bunun tersini dnenler vardr. Ama halk onun kutsiyetine inanmtr. sminin gerek ismi mi olduu, kimin verdii, nereden geldii bilinmemektedir. zmirin yukar mahallelerini mesken edinmitir. Kald belli bir barnma yeri yoktur. Kesinlikle dilencilik yapmaz. st dmelerle kapl uzunca bir hrkas

257 vardr. Zaman zaman ocuklar peine der, adn syleyerek onunla alay ederler ama fazla yaklamay da uygun bulmazlar. Bir gn ocuklar yine arkasna dm onunla alay ederken, ilerinden bir ocuk daha ileri giderek onun en ok deer verdii boynunda asl kutusunu drr. indeki dmeleri ve dier eyalar amurlu yollara dklr. Ayni Tata dklenleri toplamak yerine oturup banda hngr hngr alar ve ayn gn ortadan kaybolur. Onun kayboluundan hemen sonra zmirde bir deprem olur. Hi kimseye bir ey olmad halde, Ayni Tatann kutusunu koparan ocuun, depremden dolay kolu krlr ve olak kalr. Deprem Ayni Tatann intikam ald eklinde yorumlanr. Hikye Ayni Tatann ahsnda halkn meczup diye adlandrd kiilik olarak bir tipi anlatmaktadr. Ayni Tata uzun boylu, geni omuzlu, esmer, dzgn kesilmi ve taranm seyrek sakall, rgl ve uzun sal, her taraf dmelerle kapl uzunca bir hrkas olan bir kiidir. Temizlie ve sse dkndr. Gzel kokular srnmeyi sever. Gemii ve ismi konusunda bir ey bilinmemektedir. Bu adam kimdi? Nereden gelmiti. Hele o ad ne demekti? Bunu bilen yoktu. Habe mi idi, yoksa Trablustan, Fastan, Afrikann kim bilir nasl mehul [bilinmeyen] bir diyarndan uzun ve dolak merhaleleri [mesafeleri] aa aa zmire dmt? Hele ismi... Arapa m idi? Bilinmeyen bir iklimin tannmayan bir dilinden mi idi? Hatta asl ismi bu muydu? (Uaklgil, 2004: 167). Halk tarafndan gemii bilinmeyen bu meczup, hamam

odunluklarnda, kullanlmayan han koularnda, yazn mezarlklarda yatar. Buna ramen hi hasta olmaz. Kesinlikle kt kokmaz. Kimseye el at grlmemitir, nk halk ona sahip kmtr; stndekiler eskidike deitirir, kirlendike ykar, a kalmamasna zen gsterir. Asl zellii stndeki kyafetindedir. Bu kyafeti deliliini simgeler veya tescil eder. Fakat onun asl hususiyeti [zellii] kyafeti idi. Srtnda ta topuklarna kadar inen, geni eteklikleri adm attka alp kapanan bir hrka vard; bu belki bir hrka deil, bir cbbe yahut bir kaput idi; asl belli deildi, zira batan aa, hemen hibir taraf ak kalmayacak surette dmelerle kaplanmt; eit eit, renk renk, sedef, cam, maden, yuvarlak, yass, iri, ufak, trl trl

258 dmeler... Bunlar karmakark, nerede bir bo yer kalmsa oraya dikmi, hrkasn bunlarla rtmt (Uaklgil, 2004: 168). Ayni Tatann gezdii ve yaad meknlar genel manada zmirdir; zellikle zmirin yukar mahalleleridir: orakkap, Musalla, Tilkilik, Badurak, kiemelik, Namazgah, Temaalk, Kadifakale gibi yerlerdir. Ad geen semtler, hikye kiisinin ne kadar geni bir alanda gezdiini gstermek iin zikredilmi meknlardr. Dolaysyla anlatlan meczup kiilie ve onun hayat tarzna uygundur. Vaka i zaman konusunda pek bir aklk yoktur. Bylece yllar, yazn kn srkleyip geerken ve o da zmir sokaklarnda dolap gezmekte devam eder cmlesi zaman konusundaki belirsizlii anlatmaktadr. O anlatm ve gzlemci bak as teknikleri kullanlarak yazlan hikyede gereki bir slup vardr. Yazar, hikye kiisi olarak btn mahiyetiyle bir meczup tipi izmitir. Uzun uzun tasvir edilen ve sembolik bir deer olarak kullanlan kyafeti ile boazna ast vr zvr dolu kutusu ile takntlar ile (sslenmek, kokulanmak gibi) halk arasnda meczup diye inanlan kiilerin tam bir rneidir. Hatta halk arasnda, meczuba atfedilen kutsall gstermek iin, deprem olduunda, halka, Ayni Tata aldryor dedirtir. Yazarn burada yine halk inanlarnda var olan yar deli veya meczuplarn aslnda kendilerini Tanrya adam kimseler olduu inancn ne karmas gzlemlerinin bir sonucudur. nk eskiden Anadoluda bu tarz yaayan insanlar halk tarafndan korunur ve ona kt bir davrann Tanr tarafndan cezalandrlacana inanlrd. Yazar zmirde halk inannda var olan byle bir unsuru yaad dnemde kayda gemitir. Hikye ocuklarn yapt yaramazl anlatan kk bir blm dnda, her ynyle hikye kiisini tasvir etmektedir. Akli ynden zaaf olan bir insann anlatlabilecei noktalardan birisi olarak yazar, ocuklarn, onun boynundaki kutuyu koparmalar sahnesini yle tasvir eder:

259 ki elleriyle yzn kapayarak iinin olanca acsn gzlerinden boaltarak oyunca krlp darmadan olmu bir ocuk hicranyla hngr hngr alad. (...) ocuklar korktular, bu adamn u matem haline dayanamadlar; yava yava, bir cinayet ilemi katiller korkaklyla daldlar (Uaklgil, 1950: 124).

Gzellik olgusu mlk gibi, bilgi gibi, kuvvet gibi bir deerdir. Buna sahip olma veya olamama durumuna gre toplumun ve kiinin kendisine bak ve deerlendirii farllk gsterir. Yazarn irkinlik konusunu ileyerek bu duruma dikkat ekmek istedii dnlebilir. Bedensel farkllklar sz konusu ettii hikyelerden birisi irkin Kz adl hikyedir. Adndan da anlald zere irkinlik konusunu ve irkinliin insan ruhunda at yara temasn iler. Eser, Halit Ziyann telif ve eviri hikyelerinin bulunduu Nakil 4. czde yer almaktadr ve ilk hikyelerindendir. Biri ok gzel dieri irkin iki zt zellie sahip kz kardeleri anlatmaktadr. smet ve Leman, aralarnda iki ya fark olan iki kz kardetir. Hamilelii esnasnda annenin hasta olmasndan dolay smet irkin ve zayf bir kz olarak domutur. Kk kardei Leman ise onun tam tersi ok gzel bir kzdr. Anne baba gzel olan Lemana baktka bir sevin duyarlar. smeti grdklerinde baskn olan duygu merhamettir. smet bu durumu fark ederek kendisine merhametle bakldn, kendisine acndn grdke iine kapanr. O derece ki alamaktan bile ekinir hale gelir. Byyp gen kz olduklarnda grcler gelmeye balar. Kardei ve anne babas iin sevin kayna olan bu merasim smet iin bir ikence olmaktadr. smet evin byk kz olduundan babas, gelenee uyarak, onu evlendirdikten sonra kardeini evlendirmek ister. Ancak abla, kardeinden sonra evlenemeyeceini bile bile buna itiraz eder. Sonuta evde kalr. Buna ramen bir tesellisi vardr: Damat igveyi olduu iin babasnn evinde kalan Lemann ocuuna bakmak. Sonunda istedii gibi de olur ve Lemann ocuu teyzesini ok sevmektedir. Vaka hareketli, dzgn ve iki ztlk zerine kuruludur.

260 Hikye kiilerinden smet doutan irkin olaca belli olan bir ocuktur. Donuk siyah gzleri, prsk yanaklar, clz esmer kollar ve bacaklar, renksiz dudaklar vardr. irkinlii yznden evlenememitir. irkinlii onun ruhsal yapsn da olumsuz ynde etkilemi karamsar, ie kapank bir yap olumutur. Hatta yle ki varl fark edilmesin diye alamaktan bile ekinir. En byk zevki kardeinin ocuuyla ilgilenmek, ocuktan teyze hitabn iitmektir. Leman, onun iki ya kdr Daha doutan onun da gzel olaca bellidir. Nur topu gibi bir bebek olarak domutur. Pembe beyaz bir teni vardr, sevimli ve tombulcadr. Ayn ekilde onun fiziki yaps da ruhsal durumunu etkilemi, gzelliinden dolay anne babann gsterdii ilgi hayata bakn olumlu ynde gelitirmitir. yimser bir kzdr. Kocas igveyi olarak kaynpederinin evine geldiinden Leman ailesiyle birlikte oturmaktadr. Ailenin zengin olduu, damadn onlarla kalmasndan anlalmaktadr. Ancak beraber kaldklar mekn konusunda bir belirginlik yoktur. Zaman olarak uzun sreyi kapsayan hikyelerden biridir. Kzlarn doumundan itibaren kk kz kardein ocuunun iki yana gelmesine kadar geen yaklak yirmi yllk bir sre sz konusudur. Vaka o anlatm ve hakim bak asyla sunulmutur. Ayn zamanda gzel ve irkin ztlnn karlatrlmas ile ilerlemektedir: Doumlarnda ebenin farkl tavrlar, bayramlk elbiselerin kendilerinde uyandrd duygu, grcler gelmesinin onlarn ruhlarnda uyandrd farkl tepkiler, birisinin evlenip dierinin evlenememesi amalamaktadr. Dardan mdahale olarak alglanabilecek, Heyhat zavall kz! Korkarm ki kuman altndan kan omuz kemiklerini, al renk iinde koyulaan esmer tenini fark ettin (Uaklgil, 1312/1894: 132) benzeri d sesler vardr. Baln ierii yanstt hikyede, yazar, irkin kz iin merhamet duyulmasn salayacak ekilde bir dil kullanr. Ayn ana babadan olan iki gibi durumlar bu ztl gstermeyi

261 ocuktan birisi ok gzelken, dierinin evlenmeye bile engel olacak derecede irkin olmas konusunda okuyucunun ikna olmad sylenebilir. Kzn irkinlii, anne baba tarafndan merhametle karlanr ama ocuklarna kar bir sevgi yoktur: Pederle valide sevmemee muktedir midirler; bu kabil-i tayin deildir, fakat iddia olunabilir ki bu ocuk iin hissettikleri ey muhabbetten ziyade merhamete benzer bir ey idi. Onun iin olmal ki bir hiss-i garip ile her ikisi de ocuktan tebaud ederlerdi [uzaklarlard] (Uaklgil, 1312/1894: 126). Anne babann bu tavrnn, gen kzn ruhundaki yansmas

grlmektedir. irkin kzn kendisi iin kulland deerlendirme cmleleri ve evlenmek istemeyii, onun hayata umutsuz bakn anlatmaktadr. Hayr baba!.. yle deil, smet evlenmeyecek, smet Lemann ksmetine mani olmak istemez, smet irkindir, smeti kimse almaz, smet Devam edemedi, oraya babasnn dizlerinin nne kt, ellerini tuttu, hkra hkra alad (Uaklgil, 1312/1894: 141). irkinlik ve onun olumsuz etkisinin incelendii bu hikyede

kahramann kz olmas, hem irkinliin etkisini artrmak hem de ona merhamet duyulmasn salamak iin uygun bir kii seimidir.

Yine bir ocuun irkinliinin veya bedensel orantszlnn sz konusu olduu bir baka hikye Koca Batr. Bu eser Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnda on yedinci srada yer almaktadr. Mahalledeki ocuklarn alaylarna maruz kalan anormal derecede byk kafal bir ocuun evresinin, hatta annesinin bile, anlayszlndan dolay ektii skntlar ve bu sebepten intihar etmesi anlatlyor. Mahalleye bir anne ve onun koca kafal olundan ibaret bir aile tanmtr. Fakir olduklar iin, anne bakalarnn ufak tefek hizmetlerini grerek onlarn yardmyla geinmektedir. Mahalledeki ocuklar grntsnn farkllndan dolay nceleri bu ocuktan rkseler de bir sre sonra, kafasnn byklnden dolay onunla alay etmeye balarlar. Bu alaylardan dolay, Cemal adl bu ocuk onlarn oyunlarn, onlara fark

262 ettirmeden gizli gizli seyredebilmektedir. Artk tek ve en byk elencesi bu gizli seyirlerdir. Bir yandan da, mahallelinin verdii tek oda evde bekrlarn amarlarn ykayarak geimini temin eden annesine su tayarak yardmc olmaktadr. ocuklar onu ne zaman grseler koca kafasn sallayarak alay etmektedirler. emeye su almak iin gittii bir seferinde, ocuklar ona fark ettirmeden kovasnn altn iviyle deler. O kovasnn dolmadn grnce, ocuklar bu sefer bir kovay, bir kafasn gstererek iinde ne var diye alay etmeye balar. Bo kovay grnce sinirlenen annesi de ocuklarn sylediini tekrarlamaya balar. Bu duruma ok zlen Cemal, ceviz aacna kar ve aa atlayarak intihar eder. Kazaen mi kasten mi denilerek olaya bir mphemiyet verilmitir; ancak evrenin Koca Ba Cemali getirdii nokta intihardr. Vaka, olaylarn sralan itibariyle dzenlidir ve hareketlidir. Cemal on yanda, fakir, sefalet iinde bir ocuktur. Ayaklarnda ayakkabs yoktur. Beyaz bezden eski bir pantolonu, dmeleri dm, dirsekleri patlam bir gmlei vardr. Normalden iri olan kafas onun mutsuzluunun ve lmnn sebebi olmutur. Shhatli bir bedene sahiptir ancak koca kafal, gzleri a, gz kapaklar i bir ocuk olduundan dier ocuklar ona tiksinerek bakmaktadrlar. Lakin gzler enesinden yukar ykselince birden insan korku ile mmtezic [kark] bir tiksinme hissi istila etmemek [kaplamamak] mmkn deildi. () Onu btn dier ocuklardan baka trl bir mahlk [varlk] yapan bu iri, ikin, yamr yumru, gya bir ka ban hamurundan yorularak yle meydana atlvermi olan ba, vcudunun stnde ilelebet tanacak bir bela, irkin bir bela hkmnde idi. Galiba khfn [kafatasnn] cepheye [alna] msadif [tesadf eden] kemikleri ierken gzlerin birini yukar, dierini yan tarafa ekmi, onlara korkun bir alk vermiti. Asl irkinlik gz kapaklarnn ikinliinden, ocuun ifade-i simasna [yz ifadesine] daima bir sarho uykusunun sersemlik bulutunu yan bir halinden mnbaisti [ileri geliyordu]. Ona baknca bu koca ban altnda hibir faaliyet-i zekaiyeye [zeka etkinliine] imkan- tenemmv [gelime imkan] brakmayacak bir eblehiyyet-i mahzann [tam bir bnln] muzlim [karanlk] kuyusuna baklyor hissi duyulurdu (Uaklgil, 1338/1922: 241 243). Mahallenin kabaday ocuu alm Hasan ve Koca Ban annesi, Koca Baa kar anlayszln ve merhametsizliin tam olarak ortaya

263 kmas ve okuyucu tarafndan fark edilmesi iin yer alan ikinci derece hikye kiileridir. Hikyede Koca Ban tasvirine, tahliline ve ocuklar iindeki konumunu anlatmaya younlald iin mekn ve zaman ok belirgin deildir. O anlatm ve gzlemci bak asyla verilen hikyede, Koca Ban uzun uzun tasvir ve tahlilleri vardr. Yazar, bu hikyesinde madur ocuun tarafn tutmam, hikye kiilerine kar objektif olmay tercih etmitir. Dier hikyelerde kullanlan zavall, biare gibi sfatlar bu hikyede yoktur. Yazar ona yaplan merhametsizce davranlar okuyucuya, kelimelerinde deil slubunda gstermeyi tercih etmitir. Gzlemci bak as ve kullanlan tarafsz dil, slubun realist olmasna katkda bulunmutur. Yazar, baz hikyelerinde kahramanlar ismiyle msemma bir kii olarak gsterir. Bu hikyesinde adla adlandrlan arasndaki alaka ters orantldr. Tpk Gzel hsan, olak Mesut hikyelerindeki gibi bir ztlk sz konusudur. ocuun irkinliiyle herkes alay ederken, onun ad Cemaldir. Halbuki cemalin kelime anlam yz gzellii demektir. Bedensel farklln anlatld Koca Ba hikyesinin temas, irkinliin, insan, zellikle ocuklar ruhen yaralamasdr. Bu koca ba lakabnn kendisine verilmesiyle Bu ismin iine konan tezyiflerin [alaylarn], tahkirlerin [hakaretlerin], teneffrlerin [nefretlerin] gnagn [trl trl] manalarn (s. 242) her gn yaam olan ocuun kendini nasl grd, kompleksi, psikolojisi, znts aka grlmektedir. O yava yava hsl olan bir ilm-i tecrbeyle artk ortada kalmamaa, daima duvar kenarlarnda uzakta siperlenmee lzum grrd ve byle kendisini unutturmaa muvaffak olursa [unutturmay baarrsa] sessiz, hareketsiz, kardan, dierlerinin oyunlarna bakard. En mesut zamanlar bu suretle, hibir vakit itirak [katlma] hakk iktisap edilemeyecek [kazanlamayacak] olan bu oyunlara uzaktan temaakar [seyirci] kalmak mmkn olan saatleriydi. () O artk hi ikayete lzum grmyor, ara sra ocuklarn oyunlarna temaakar olmak imtiyaznn [ayrcalnn] bedelini, onlarn bu elencesine msaade etmek suretiyle tediyeye [demeye] muvafakat gsteriyordu (Uaklgil, 1338/1922: 244- 245).

264 Yazar, bu tr farkllklar olanlara anlayl, hogrl, merhametli olunmas gerektiini dnmektedir. Bunun tersi davranlar vahim sonular ortaya karabilir. Kanaatimizce yazar bu durumu, hikyenin sonunda, evresinin kendisine kt davrand bu ocuun hayatna son vererek anlatmak ve gstermek istemitir.

Yazarn irkinlii anlatt bir baka hikyesi, zmir Hikyelerinde nc srada yer alan Gzel hsan adl eserdir. Koca Ba ve irkin Kz hikyelerinin kahramanlar irkinlii kendileri iin bir problem olarak grrken, bu hikyenin kahraman irkinliinin farknda deildir, daha dorusu irkinliini nemsememektedir. zmirde geen ve ikincil hikye kiilerinin fazlaca olduu bir hikyedir ve hatra gibi nakledilmitir. hsann irkinliini, oburluunu, gzel yaz yazmasn, gzel zeybek oynamasn, annesinin onu evlendirme abalarn ve beklenmedik bir tarzda evlenmesini anlatan hikye yledir: Her milletten insann rahata yaayp ticaretini yapt dnemde zmirde, Gzel hsan lakapl, olabildiince irkin ve irkinlii herkes tarafndan bilinen bir gen yaamaktadr. irkin olmasna ramen gzel denmesi ve sfatn bir lakap olarak verilmesinin sebebi, doduunda annesinin gzel hsanm demesidir. Yemek iin yayor denecek kadar oburdur ve ekonomik durumu iyi olmasna ramen bakalarnn srtndan geinmeyi sever. irkinliinden ve bu otlaklk huyundan dolay kimse ona yakn olmak istemez, dolaysyla pek arkada da yoktur. Pala Tevfik ve arkadalar Salim ile Cemal yanlarnda bulunmasna pek ses karmazlar. Gzel hsann geliri iyidir; kirada bir dkkan vardr ve yazs ok gzel olduu iin bir iki yerde katiplik ve i takipilii yapar. Buna ramen klk kyafetine dikkat etmez; bitpazarndan ald elbiseleri iyice kirleninceye kadar giyer. Ayrca temizliine de zen gstermez; iki ayda filan bir kere hamama gittii sylenmektedir.

265 Byle yaayp giderken annesi hsanmn mrvvetini greceim diye onu evlendirmek ister. Ama hi kimse ona kzn vermek istemez. Hatta yle ki Pala Tevfik ve arkadalarna yalvararak gittii randevu evindeki kzlar bile onunla beraber olmak istemezler. hsann bir baka zellii de ok gzel zeybek ve keke oynamasdr. Bu hnerini bir vesileyle, gittii randevu evinde sergileyince kzlardan birisi oyununu ok beenir. Onunla beraber olmay kabul eder. Ancak yalnz kaldklarnda oyunun etkisinden kurtularak ve hsan btn heyetiyle grdnden fikrinden vazgeer ve onu kap dar eder. Oynarken kemanyla elik eden Kemanc Cevdet, onu teselli etmeye alr. Annesi tek ocuu olduu iin askere gndermez, askerlik bedelini nakit olarak der. Anne, olunu evlendirmek iin kz aramaya devam ederken hsan otuz be yana varmtr. Bir gn hi kimsenin inanmad bir haber duyulur: hsan evlenmitir. Sonradan anlalr ki dayolu tarafndan ifal edilmi ve hamile kalm bir komu kz, hibir kzn evlenmeyi kabul etmedii hsan ile zorunlu olarak evlendirilmitir. Vaka olduka hareketli ve dzgndr. Hikye bakiisi zmirde irkinliiyle tannan hsandr. ribal, kirden sa rengini kaybetmi, kirpikleri dkk, iek bozuu suratl, seyrek sakall, bakmsz dili (eri br, arpk urpuk, hibir zaman fralanmam hatta sabunla ovulmam, pasla, kirle kapl diler- s. 88) bir gentir. Ne kadar gzel olmamak mmknse, ne kadar irkin olmak mmknse yledir (s. 87). En nemli zellii bu durumu kendine problem etmemesidir. Oburdur. ok yemeyi ve zellikle bakalarnn hesabndan yemeyi sever. Herkesin kendisinden kat Gzel hsan sokulgan, yapkan bir insandr. Kendini hosohbet, hazr cevap zannetmektedir; sonra da kendi sylediklerine kendi gler. Tasasz bir insandr. Rtiyeyi bitirmitir. Ekonomik durumu normaldir. Btn olumsuzluklarna ramen iki ho zellii vardr: Gzel yaz yazar ve ok gzel zeybek ve keke oynar. Oyun oynay adeta iirsel bir trendir. Tabiatn bu adamn yznden gzellie yaklaabilecek her eyi esirgemi olmasna mukabil ona iki gzel kabiliyet vermiti: Birincisi pek

266 gzel bir yaz ki bunu sylemitim. O sayede hayatn kazanyordu, ikincisi oyun Zeybek havalarnn hepsini, hatta kek havalarn vcudunun her parasna yle uydurmu, bunlar kendi varlyla yle yourarak birletirmi idi ki ne zmir delikanllar ne civar zeybekleri bu sahada onunla msabakaya kamazlar, rekabete kalkamazlard. () Bu oyun [abdal havas], dier btn oyunlar arasnda daha bariz hnerlerle onu ei bulunmayan bir stat payesine ykseltmi olurdu. Onun vcudunda yle bir fkrdaklk, kollarn kaldrnda ayaklarn atnda, ta gsnden akarak btn vcudunu kapladktan ve bacaklarndan szlerek topuklarna, parmaklarna kadar inen yle bir ahenk suyu vard ki onu batan aa bir raks neidesi belagatine ulatrrd (Uaklgil, 1950: 96 97). Belki bu zelliklerinin de etkisiyle hsandan nefret edilemez, sadece acnabilir. Evlenmek istedii kzlar onu istememektedir. hsann evlendii kzn ne artlarda evlendiini bildirmek bakmndan kz yle anlatlr: () babasnn, anasnn yanndan ayrlarak Gzel hsann () evine ekildi. Sade oraya ekilmedi, dnyadan, hayattan, harile mnasebetten de ekildi; evde kapal oturur, misafirlerin yanna kmaz, odasnda tek bana vakit geirirdi (Uaklgil, 1950: 103). hsan ve karsndan baka hikye kiileri unlardr: Pala Tevfik, ta sksa suyunu karacak kadar gl kuvvetli, adaleli, iri kym, bu gl oluuna karn yufka yrekli ve kavgadan holanmayan, bir mahkemede ba katiplik yapan bir insandr. Salim ve Cemal onun arkadalardr. Kemanc Kpti Cevdet, randevu evi sahibi Katina, hsann yannda alt Rum dava vekili Htinopulos, hal tccar Musevi Habif, mahkeme bakan Nzhet Bey, Kulada hal tccar sofu Hac brahim Efendi, salepi Arnavut Zeynel, erbeti mhtedi Abdullah, Frenk mahallesinde hazr giyimcilik yapan Alman Yahudisi Hamgurger. Hikye kiilerinden de anlalaca zere o zaman ki zmir, her ulustan insann yaad nemli bir merkezdir. Hikye kiileri ile bulunduklar meknlar btnlk gstermektedir. zmirin ou semt ve mahalle ad geni meknlar olarak zikredilmektedir: Kordonboyu, Karata, Zindanars, Tepecik, Kemer, orakkap, Fettah soka; adndan bahsedilen yerler olarak ticari hayat da bir para yanstan Kula, Grdes, Demirci; daha dar meknlar

267 olarak hsann evi, Pala Tevfik ve arkadalarnn gittikleri Demiryolu mahallesindeki randevu evi, Eldorado gazinosu gibi yerlerden bahsedilmektedir. Gzel hsann oburluunun ortaya kmasna vesile olacak birok lokanta, frn ad, bakkal, salepi, erbeti gibi yemek imekle beraber dnlebilecek yerler de anlmaktadr. Hikyede zaman pek belirgin olmamakla beraber yllarla ifade edilebilecek bir sre sz konusudur. Yine hsann oburluuyla balantl olarak mevsiminde yenen yemekler dolaysyla yaz ve k mevsiminden bahsedilmektedir. Yazarn son dnemlerine ait olan ve hatralarnn zaman zaman belirginletii grlen, Gzel hsan hikyesinde hakim bak as, o anlatm uygun bir seimdir. Hikye uzun srmektedir ve kahraman deiik alardan tantan bir hikye zellii tamaktadr. Dili nceki dnem hikyelerine gre sadelemitir. irkinlik ile ilgili, dier hikyelerinden farkl olarak, bu hikyede yazar, kahramana merhamet edilmesini gerektirecek bir dil kullanmaktan kanm gibidir. Onun tasvir ve tahlilini yaparken toplum iinde duyarsz, obur denmeyi hak edecek kadar boazna dkn ve irkin bir insann nasl olabileceini gstermek iin bu kiiyi semitir denilebilir. Gzel hsann tantlmasnda psikolojik boyut yoktur. Hikyenin hatra yn ar basan ksmlarnda gereksiz ayrntlar bulunmaktadr ki bu durumun kurgusal adan eseri zayflatt sylenebilir. Hikyenin bal ierii yanstmaktadr ve sonu beklenmedik bir tarzda bitmektedir.

Bedensel eksiklikleri sz konusu ettii bir baka hikyesinde yazar, sonradan olma krl ve sebep olduu psikolojik ykm anlatmaktadr. iek hastalndan dolay kr olan bir kzn, bu sebepten kavuulamam akn ve hatralarn sz konusu ettii hikyesi Ac Sadaka, Hepsinden Ac adl kitapta altnc srada yer almaktadr.

268 Zehra iek hastalndan dolay hastaneye yatrlm bir kzdr. Vcudunun dier taraflarnn iyilemesine ramen gzleri kr olmutur. Artk gzlerinin grmediini fark ettiinde hatralarna dner. Sonra bu durumu alkanlk haline getirerek hep yapmaya balar. Kyn, kynn gzelliklerini, kerpi evlerini, aalarn, gm deresini, evlerinin yanmasn, yangnda babasnn lmesini, bunun zerine daysnn kye gelmesini, daysnn kendisini srekli dvmesini, Bekirin askere giderken Zehraya benim nianlm olur musun demesini, annesi lnce daysnn ehirde bir eve hizmetilie zamanlardaki vermesini, durumlar ksaca btn gemiini; Artk gznn grd kabilirsin hatrlamaktadr. hastaneden

dedikleri zaman, kendisi almaya gelen days ona kye gtreceim diye yalan syler. Hastaneden karr ve ona dilencilik yaptrmaya balar. O arada askerden dnen Bekir, ehre Zehray aramaya gelmitir. Tesadfen onu dilencilik yaparken bulur ve artk gzlerinin grmediini fark eder. Her eye ramen onu kye gtrmek ve evlenmek istediini belirtir. Zehra bunun bir ac sadaka olduunu dnd iin kabul etmez. Vakada hareket esi fazla yoktur. Zehrann hatralaryla zaman genilemesi salanmtr. iek hastalnn belirtileri ortaya knca hastaneye getirilmitir ancak ge kalnm olduu iin, Zehra on sekiz yanda kr olmu bir kzdr. Zamannda parlak siyah gzl, gzel bir kzdr ama iek hastal yz blgesinde ciddi tahribat yapmtr. Askere gitmeden nce Bekiri sevmektedir. Kr olduktan sonra umudunu yitirmitir ve yaamay bir yk olarak grmektedir. Bekir, Zehrann sevdii gentir. Uzun boylu, ak alnl, geni omuzlu, ince bykl yakkl bir delikanldr. Bu, Zehrann hafzasnda kalan Bekirin grntsdr. Askerliini bitirdikten sonra Zehray almaya gelmitir. Zehrann anlaysz, merhametsiz ve bencil days bir baka hikye kiisidir. Hikye hastanede geer. Bu mekn, grmeyen bir kzn bir sre yaad bir mekn olarak bahsedilen bir yerdir. Kr bir insan iin meknn nemi yoktur dolaysyla hikyede de mekna ok nem verilmemitir. Canl

269 olarak tasvir edilen yer, kydeki harman yerinin kzn hafzasnda kalan yangn sahnesidir. Ayrca babasn bu yangn sebebiyle kaybetmitir. Zehra uykusunun arasnda yangn var!.. yangn var!.. feryatlar iiterek kalkmt. O zaman krmz bir gece grd; dalar, evler, aalar, tarlalar gklerden boanm bir kzl tufan altnda zerine krmz mrekkep dklm bir levha eklinde idi. () Btn ky bu krmz ate tufan iinde uyanyordu. Babas: Harmanlar yanyor, harmanlar yanyor!.. diye atlm, ta uzakta ufkun bir tarafnda patlayveren bir yanarda eklinde semalara doru uzun uzun stunlarla kvranarak kan yangna komutu (Uaklgil, 1934: 60). Vaka i zaman, temmuz aynda birka haftalk bir sredir; ancak Zehrann kr olmasndan sonra, olaylar onun hafzasndan grld iin geriye doru bir zaman genilemesi vardr: ()btn hatralar birer birer tutuarak u bir trl alamayan gzlerin iinde deruni bir dnya vcuda geliyordu. Gemi hayatn burada tekrar yaad (Uaklgil, 1934: 60). Yazar, hakim bak as, o anlatm teknik yapsyla gereki bir slup salam, inandrc ve trajik bir sonla hikyeyi bitirmitir. Buna benzer baz hikyelerindeki gibi, kr olan madur hikye kiisine kar taraf tutmas sz konusu deildir. Objektif bir dil kullanmtr. Buna ramen okuyucu Zehrann durumuna zlr. Yazar, bunu kulland kelimeler ile deil, bilakis slubuyla salamtr. Zehrann kendisine merhamet edilmesini istemeyen tavr da bu duruma katkda bulunur ve sonucu daha da trajikletirir. Zehra istersen gene Bekirin devam edemedii bu cmleyi anlamakta gecikmedi; yine onun nianls olmak. () Zehra Bekirin bu merhamet sadakasn, bu her eyden ar ve ac sadakay ret iin ban dimdik kaldrd, keskin bir sesle: Artk Zehra lmtr, Bekir!.. dedi (Uaklgil, 1934: 66- 67). Yazar, baz hikyelerinde kurduu isim ve isimlendirilen arasndaki mnasebeti, bu hikyesinde de ters orant yoluyla kurarak hikyenin etkisini artrmay dnm olabilir. Bilindii gibi, zehra kelimesi, anlam itibariyle yz pek beyaz ve parlak olan yahut ok beyaz ve parlak yz demektir. Halbuki hikye kiisi iek hastalna yakalanmtr. iek hastal en ok

270 hasar yzde yapar ve zaten kr olmutur. Grld gibi zt bir mnasebet vardr. Hikyenin temas bedeni eksikliin insan hayatn olumsuz

etkilemesidir. Zehrann, ok sevdii iekler ile balants ve doktorun iyi oluyorsun cmlesine verdii isel tepki tasvir edilerek onun psikolojik durumu anlatlmaya allmtr. () iek isminden yreinde derin bir nefret vard. Bir vakitler aznn biraz kalnca dudaklarn hafife kaldrarak, kk beyaz dilerinin arasndan sevgiyle kan bu kelime imdi, o mthi illeti, vcudunu zehirli yaralarla rterek kazyan, kemiren, yiyen irkin eyi ihtar ettii iin adeta bir dman soukluu veriyordu. () fakat hala o karanlk devam ediyordu. Zehra ban sallyor, kendi kendisini yiyerek soruyordu: yi oluyor; belki, fakat gzler?.. (Uaklgil, 1934: 58- 59). Krlk hem bireysel hayat hem toplumsal hayat etkileyen nemli bir faktrdr. Sevdii gen onunla evlenmek istedii halde, o, bunu bir sadaka gibi grerek reddetmitir. Ona verdii cevap keskin bir sesle Artk Zehra lmtr, Bekir eklindedir.

C ACIMA DUYGUSU, DOSTLUK VE HOGR Halit Ziyann hikyelerinde merhamet duygusu da zerinde en ok durulan tema ve konulardan birisidir. Hikyelerinde merhamete konu olan kiiler genellikle zayflar ve ocuklardr. Bu hikyelerinde yoksul, sakat, umutsuz, aresiz insanlar anlatr. Hayat geni bir adan deerlendirmeye ve hikye kiilerine kar tarafsz olmaya almaktadr. Ancak yazar, bu insanlara kar tarafszln genellikle koruyamaz. Bu hususla ilgili bir deerlendirmede yle denilmektedir: Fakat hikyelerinin sonuna kadar bu realist ve objektif tavrn srdremez. Kk hayatlarnda byk straplar, aresizlikler ve yalnzlklarla bunalan insanlara kaytsz kalamaz. Sanatna duygular da karr (Ali, 1994: 27). Merhamet duygusu kadar youn olmasa da dostluk (hayvanlarla dostluk ve hayvan sevgisi dahil) ve hogr duygularna da yer verir.

271 Merhameti anlatan hikyelerden biri Aka Dair adl hikye kitabnda drdnc srada yer alan Bir Hazin Hatradr. Olay bir eczanede gemektedir. Anlatc ila almak zere eczaneye gider. Kendisinden nce gelen ve klk kyafetinden yoksulluu anlalan bir kadn hasta ocuu iin ila hazrlatmaktadr. Anlatc bu arada hastalktan ve hastaln insan dnyas zerindeki etkilerinden sz eder. lac hazrlanm olan yoksul kadn elinde bulunan kat bir liray ilacn bedeli olarak demek ister, ancak ypranm olan kat paray eczac kabul etmez. te bu anda yoksul kadn tam bir aresizlik iinde kalmtr. Anlatc yoksul kadna yardmc olmak iin elindeki yrtk kat bir liray alarak yenisiyle deitirip kadn aresizlikten kurtarr. Hikyedeki asl tema yoksul insanlarn aresizlik iinde kalmalar, bu aresizliin ruhi etkilerinin anlatlmas biimindedir. Ancak yazar hikyenin tam parann deitirilmesi ann ayr bir blm gibi bir tek kat parann insan hayat zerindeki nemini vurgulayan ikinci bir blm yapmtr. Birinci blmde ferdi bir acy ele alrken bu ferdi acnn toplumsal boyutlarn anlatmak ister, parann insanlk tarihi iindeki yerini ve nemini anlatr. Hikye kadnn sadece baklaryla minnet duygusunu anlatarak biter. Bylece yazar iki blm arasndaki btnl tamamlar. Hikyenin ikinci blm duygudan ok bir toplumsal tahlil almas zellii tamaktadr. Hikye kiileri, ocuklar hasta olan anlatc ve annedir. kisinin ocuu da hasta olduu iin birbirlerini ok iyi anlamaktadrlar. Anlatc insaf sahibi, merhametli, duyarl bir insandr. ocuu hasta olan anne, eski elbiseli, yrtk lastik ayakkablar ve ynden rme omuz atksyla fakir bir kadndr. rkek, ekingen, zavall grnl, orta yal bir kadndr. ocuu iin endieli olduu her halinden anlalan bir annedir. Eczaneye ila almaya gelii yle anlatlmaktadr: Btn halinde bir rkeklik, bir zavalllk, fakrn, sefaletin, musibetin hazin izgileriyle sarlm bir perianlk vard. Gen deildi, tamamyla ihtiyar da deildi; galiba bir ana idi ki buradan gelip, hasta ocuuna, belki gen bir

272 kza, imdi yastnn zerinde terden salar akaklarna yapm kkban dakikadan dakikaya kapya evirerek onu bekleyen hasta yavrusuna ifa dilenmee geliyordu (Uaklgil, 1934: 31). Hikyede kahramanlar kadar kat banknot da byk nem tar. nk hikyedeki tema, konu ve toplumsal deer yarglarn yazarn anlatmyla adeta tek bana belirler. Hem hikyenin uzunca bir blmnde bahsedilmekte verilmektedir. Bu, ypranm, burumu, yrtlm, yaptrlm, bir numaras kaybolmu eski bir lira idi ve uzun, aprak sergzetlerin tarihi sanki zerine glgeler salmt. Memleket hayatnn trl vadilerinde, bataklklarnda, bazen dz yollardan geerek, ekseriyet zere yerler altnda sakl geitlerden dolaarak, kh dosdoru admlarla, kh kark inhinalarla, uzun bir mr efsaneleri yaam kirli bir kat... (Uaklgil, 1934: 33 35). Mekn, dar bir mekndr. Anlatlan duruma uygun olarak eczanedir. Hikyede, i zaman bir ilacn hazrlanaca bir zaman dilimidir. Vaka, ben anlatm ile aktarlyor. Ayrca kullanlan kelimeler de iinde bulunulan mekn ve durumla balantldr: Nabz, nefes gibi. Vaka, yaplan tasvir ve tahliller yardmyla, ar bir ekilde ilerlemektedir. Hikyenin, neredeyse btn i konuma tarzndadr. Bu i hem de bir macerasna (tedavlne) genie yer

konumann tamamnda, ocuu hasta bir babann, kendi konumundaki bir anneye kar itenlii, merhameti grlmektedir. Hikyenin adndan baka, hatra olduunu bildirecek bir gsterge bulunmamakla beraber, ocuklarnn hastalk ekmi olmasndan dolay, anlatc, yazarn kendisi olarak kabul edilebilir. Buna bal olarak hikyenin otobiyografik zellikler tad sylenebilir. Bilindii gibi Halit Ziyann ocuklarndan Vedide, Gzin ve Sadun ocukken lmlerdir. Yazarn Krk Ylda belirttiine gre, Sadun, Gedikpaadaki evin rutubetli olmasndan dolay aresi bulunamayan bir hastalkla uzun sre mcadele etmi ama iyileemeyerek lmtr (1969:456).

273 ocuuna ila bekleyen annenin anlatld bu hikyenin temas merhamettir. Buradaki acma duygusu hasta ocuktan ziyade anneye ynelmitir. Btn halinde bir rkeklik, bir zavalllk, fakrn [yokluun], sefaletin, musibetin hazin izgileriyle sarlm bir perianlk vard (Uaklgil, 1934: 31). lacn yapln bekleyen anneyi, yazar yle gereki tasvir etmitir ki merhamet duyulmamas mmkn deildir. Ayn ekilde, ila hazrlandktan sonra cretini demek zere paray verdiinde eski olduu iin kabul edilmez. Onun bu umutsuz, aresiz hali yle tasvir edilmektedir: yle perian, birden ayann altnda bir boluk alyormuasna etrafnda tutunacak bir yer arayan gzlerle, yle muzmahil [km] idi ki bu tek lirann kabul edilmemesine are bulunamayacak bir musibet nazaryla [felaket gzyle] baktna phe olunamazd (Uaklgil, 1934: 33).

Merhametin anlatld bir baka hikye, savan fon olarak kullanld Trk Eridir. Eser Onu Beklerken adl hikye kitabnda drdnc srada yer almaktadr. Balkan Harbi srasnda yaanm bir hatra tarznda nakledilir. Trk askerinin cephe gerisindeki durumunu ve at lmek zere olan bir askeri anlatmaktadr. Anlatc Balkan Sava srasnda Yeilkyde, sava gerisindeki askerlerin talim yapmalarn, hayvanlarla amurlu yollardan geli gidilerini, hayvanlaryla dostluklarn, almalarn, hibir eyden ikayet etmeyen hallerini (onun aznda ikayetin dili susmaktr s. 39), iini iyi yapmak iin uramalarn, kendi aralarnda akalamalarn gzlemitir: Sraya sraya giden, btn zorluklara ve engellere, btn mihnetlere ve meakkatlere, kn sran havalarna, krlarn boucu rzgarlarna, talara, amurlara sonsuz tahamml ve tevekklnn mukavemetini diken o vard: Trk olu, Trk eri (s. 38) diyerek gpta ve gururla tasvir eder. zellikle atlaryla bir dostmu gibi konumalar dikkatini ekmitir. Anlatc bu srada ok etkilendii bir olaya ahit olur: Souk ve nemli bir gnde iskeleye doru yrrken lmek zere olan bir at grr. Bu atn banda

274 bir asker aresizlikle beklemektedir. Hem de hava souk olduu halde kendi giyeceini atn zerine rtm; kendisi de souktan titremektedir. Bu sahne anlatcy ok duygulandrr. Mekn, bir zamanlar stanbula yakn bir ky olan Yeilkydr. Balkan savana gidecek askerlerin gzergahdr. Ad geen mekn hikye kiilerinin meguliyetlerine uygun bir yerdir. Anlatc darda olup bitenleri odasnn penceresinden grp anlatr. Mekn ve i zaman ki ok uzun deildir konusunda askerlerin bulunduu ortam yle anlatlmaktadr: Her gn sabahleyin karanlkta balarlard. Zaten bu gaml gn sislerle, bulutlarla, yamurlarla ykl siyahlklar arasnda geceleri gndzlerden ayran byk bir fark yok. Uzun gnlerden beri aalarn plak dallarna, krlarn amur gllerine ve btn kyn etrafnda, hususiyle [zellikle] Fenerden balayarak Bakrky havzasna hkim sedde slak beyazlklarnn sabrl hznn seren asker adrlarna, gneten kk bir ziya tesliyeti [tesellisi] gelmemiti (Uaklgil, 1935b: 37). D zaman Balkan Sava yllardr. Otobiyografik zellik gsteren hikyenin d zaman, Halit Ziyann Yeilkyde yaad yllara denk dmektedir. Hikye ben anlatm ve gzlemci bak asyla hatra eklinde anlatlmtr. Vaka askerlerin tasvir ve tahliliyle ilerlemektedir. Yazar onlara kar znel bir dil kullanr. Bu sbjektif tavrn sebebi u alntda aka grlmektedir. Bu ocukla uzun uzun baktk. Bu dakikada u iki cmle arasndan onunla bir ortaklk iinde geirilmi uzun asrlarn feragat ve mihnet hayatn yeniden yaam olduk. Btn rkn trl tarih-i musibetleriyle, baht kara levhalaryla, onun titreyen, benim sislenen gzlerimizin iinde bir imek her eyi birden aydnlatarak gstermi oldu. Bu bak koca bir tarih kadar zengin, ac bir hikye kadar messir, geni bir sefalet maheri kadar galeyanla dolu idi (Uaklgil, 1935b: 42). Yukarya aldmz blmden de anlalaca gibi yazar, Osmanl Tarihinin son dnemlerinde yokluklar ve facialar arasnda geen ac gnleri, atnn zerini ceketiyle rten askerin nazarnda ele alarak anlatmaktadr. Burada askerle kendisi arasnda duygusal bir balant kurarak toplumsal

275 aclarmza da temas eder. Hikyenin ad ierii yanstmaktadr ve hikye beklenmedik bir sonla bitmektedir. Temas merhamet olan bu hikye, mertlii ve cesurluuyla bilinen Trk askerinin merhametini anlatmaktadr. lmek zere olan bir hayvanla askerin karlkl ilikisini tasvir ederek acma duygusunu anlatan sahne yle gsterilmektedir: Ve bu salam olmaktan ziyade hastaya benzeyen ocuk, kn sulu ve buzlu rzgrna ramen srtndan ceketini karm, ayaklarnn dibinde can ekien o iri hayvann geni nefeslerle krklenen karnnn stne atm idi. Yrtk gmleinin altnda kk omuz kemikleri belirerek derin bir aciz manasyla iki tarafndan eller sarkyor, gzleri sokan tenhaln yalayarak bir medet dileniyordu (Uaklgil, 1935b: 42). Bu hikye hayvanlarla dostluk kategorisinde de zikredilebilirdi, ancak biz merhameti anlattn dndmz iin buraya almay uygun bulduk. Yazarn, hikyeye mdahale olarak da alglanabilecek, Trk askerine hitap ettii son cmlesi bu kanaatimizi pekitirmektedir. Ah! Sen gzel, mert, temiz, her eyden iyi Trk ocuu; kendini unutup can ekien hayvanna yrei szlayan Trk eri... (Uaklgil, 1935b: 43).

Merhameti, anlatan bir baka hikye Fatmann Evidir. Aka Dair adl hikye kitabnda on beinci srada yer alan eser, hayatta olabilecek btn olumsuzluklar bana gelmi; evleri yanm, babas ehit olmu, abisi kayp, annesi ve dier iki kardeinden haber alamayan kk bir kz ocuunu konu eder. zellikle evlerinin yanmasnn ocuk zerindeki psikolojik etkisini anlatr. Anlatcnn bir akrabas skdarda ikamet etmektedir. Senede be kere urad bu akrabasna bir haftalna misafirlie gider. Orada Fatma ile karlar. Besleme veya evlatlk olarak aldklar on iki yandaki bu kzn yaamad felaket kalmamtr. Babas, hangisi olduu belirtilmeyen bir savata ehit dmtr. Abisi kayptr ve kendisinden haber alnamamaktadr. Evleri yanmtr. Annesi ve dier iki kk kardeinin

276 nerede, nasl olduklarn, akbetlerini bilmemektedir. Btn bunlarn tesinde yangnn etkisinden hala kurtulamam olan kk kz oyunlarnda bile yanm evlerinin hayalini kurmaktadr. Vakas dzenli olan bu hikyede asl hikye kiisi olarak Fatma vardr. Dier hikye kiileri, anlatc dahil vakaya, ereve grevi grmek zere yer alrlar. Fatma clz, snk, tepesinde al kurdelesi, krmz beyaz izgili entarisi, temiz dantellerle ssl nl, yeni siyah oraplar, ayandaki sar sandaletleri ile kck, sevimli on iki yanda bir kz ocuudur. Ev sahipleri ona zen gstermektedirler. Ve btn bu ihtimamlar arasnda onun grclere kan gelinlik bir hanm kz hali vard ki derhal kendisini mukavemet olunmayan bir sevimlilikle kucaklyordu (Uaklgil, 1935a: 124). Anlatc, kendisine kahve ikram eden Fatmann, d grnn yle tasvir etmektedir: Tepsiyi bana uzatrken peltek bir telaffuzla ve ancak mahsus bir sesle: Buyurunuz efendim!... diye ikram etti. Onun iin on iki yanda demilerdi, fakat ancak sekizinde gibi idi. Biraz irice yuvarlak bir ba, siyah, kk, mdevver [yuvarlak], birer ku zmne benzeyen gzleri, iki yumruu bir avu iinde hapsolunabilecek [sabilecek] kadar mini mini elleri, sonra ancak be karlk bir boyu vard (Uaklgil, 1935a: 124). Fatma hala yangnn etkisindedir. Bu psikolojik durum, Fatmaya sorulan eviniz var myd sorusuna verdii tepkiden anlalmaktadr. Yanyor!... Yanyor!... diye haykrd. Ve birden dnerek, bu afet manzarasndan kaarak, frlad, kt; darda hkra hkra alayan, uluyan, inleyen sesini iittik. Ve bu bir matem enini [inlemesi] eklinde, bizi hep susarak nmze bakmaa mecbur eden bir hal ile uzun bir zaman devam etti (Uaklgil, 1935a: 126). Evlerinin yanm olmas Fatmay psikolojik olarak ok etkilemitir. Ev, kk Fatmann ocuk zihninde mutluluun ve ailece hep birlikte yaamann simgesidir. Bu durum oynad oyunlardan bile anlalmaktadr. Yanan evlerini hayalinde her eyiyle yaatmaktadr; hatta tavuklar ve horozlaryla birlikte.

277 Dikkat ettim ve anladm. Kk kk akllarla Fatma, kumun stnde diziler yapyor ve kendine gre bir ev ina ediyordu. Bu byk kke, onun yksek atsna, geni ehniinlerine [balkonlarna] lakayd [ilgisiz], arkasn dnm, orada Fatma kendi evini, Karamrselde yanm evini, mahrum, fakir, sefil, fakat bahtiyar evini tekrar yaatmaya alyordu. Bitirince dnd. Bir eyler eksikti, onlar da itmam etmek [tamamlamak] lazmd, (...) Sar kz, kara kz, beyaz kz... Geh, geh, geh!... Sen de d ne krmz olan. Bu krmz olan muhakkak o byk yaprak, babayiit, vakur, mteazzm [azametli], ba daima yukarda, kpkrmz bir horozdu (Uaklgil, 1935a: 126). Fatmann eviyle karlatrlarak anlatlan kkn, bir mekn olarak tasvir edilmekten ziyade Fatmann duygularn; kendi fakir evini tercih etmesi durumunu aa karmak gibi bir ilevi vardr. Bu dar meknlardan baka skdar ve Karamrsel hikyede ad geen geni meknlardr. Vaka i zaman bir yaz sonu, bir hafta kadar ksa bir sredir. Hikyede zamann yklendii bir ilev yoktur. Hikyede ben anlatml bir dil kullanlmtr. Gzlemci bak asyla aktarlan vakada, anlatcnn hikye kiisine kar duygular, ona acma ve ona zlme olarak fark olunur. Tahlil ve tasvir ile kk kzn somut bir grnts ortaya kmtr. Evin yannn onun ruh dnyasnda ortaya kard sonu ve psikolojisini ciddi biimde etkilemesi, etkili bir dille anlatlmtr. Bu hikyede, anlatmla birlikte, anlatcnn ev sahipleri ve kk kz ile diyaloglar vardr. Balk ierii yanstmaktadr. Fatmann Evi hikyesinde acma duygusunun tema olarak ilendii grlmektedir. Yazarn bu temay, zellikle ocuklar sz konusu ederek ilediinde okuyucunun acma duygusunu tahrik etme istedii aktr. Zaten kulland kelimelerden bu rahatlkla anlalabilecek bir durumdur. Bu bedbaht [talihsiz] vcudun [varln] hayata, ne fena, ne zalim, nasl mahrumiyetler ve sefaletler getiren kahhar [kahredici] bir zamanda gzleri aldna, (...) yaamak denen hadisenin ne mthi bir musibet olduuna fikrimi sevk etmekle Fatmann btn prsm, solmu sefaleti cismaniyeti, gzlerinin bundan daha iyice bir dnya yok muydu istifsar-

278 hsran ile [hsran sorusuyla] (...) bir cce hali veren uzviyet tereddisi [bedensel bozukluu] izah edilmi oluyordu (Uaklgil, 1935a: 124).

Yazarn ocua merhameti anlatt hikyelerinden bir dieri Bir Balangcn Sonu hikyesidir. Fakir ve kk bir kz ocuunun zor artlar altnda okula gidiinin ve okuyup hemire oluunun anlatld hikye Aka Dair adl hikye kitabnda sekizinci srada yer almaktadr. Anlatc yal ve hasta bir dostunu hastaneye ziyarete gitmitir. Bu ihtiyar hasta her eyden ve herkesten ikayet etmektedir. Yastn dzeltmesi iin kzgn bir sesle hemireyi arr. Anlatc bu ses tonundan dolay hemirenin, hastaya en azndan sitem edeceini dnerek gelen hemirenin tavrn grmek iin ona doru dner. O anda zihnimde bir hatrann imekleri akt ve gzlerimin iinde kk mektepli kz buldum diyerek hemireyi tand dneme ait hatrasn nakletmeye balar. Bu tesadfle hasta bakcnn, yllar nce kendisi ie giderken, o da okula giden ve tramvayda ska karlatklar kk kz olduunu fark eder. Olumsuz artlara aldrmadan okula giden ve fakir olduu her halinden belli bu ocuk iin her karlamalarnda zlmektedir. Bu kk kz kalabaln iinde silinerek ince ve zayf vcudu, somurtkan yz, needen uzak, durgun ve vakur haliyle sokan bir kesinde tramvay bekler. ilinin sokandan karken, tramvaya binip kendine bir yer bulmaya alrken bu, bulank mavi gzl, stnde annesinin eskilerinden yaplm elbisesiyle okula giden ocua zld iin, anlatc hayalinde ona gzel, mutlu ve mreffeh bir hayat hazrlar. Anlatc, hastann yannda bu kk kz bym ve hemire olmu grnce hayalinin gereklemediini grerek zlmtr. Ancak, anlatc dnn kk rencisini, bugn hemire olarak iinin banda ve iini seviyor olarak glen gzlerle grnce, onun mutlu olduunu anlar ve bu durumdan o da mutluluk duyar.

Hikyenin ocuk aile ilikisi asndan deerlendirilmesi iin bkz: Fira Yorulmaz, Ingeborg Bachmannn Her ey ve Halit Ziya Uaklgilin Bir Balangcn Sonu Adl Ksa yklerinde ocuk Aile likisi, Erzurum, 2006.

279 Vaka iki blm halinde anlatlr. Birinci blm hemirenin sekiz yanda okula gittii dnemi anlatr. Gemie ait bir hatrann nakledildii, ikinci blmden anlalmaktadr. kinci blm onun hemire olarak grld dnemi nakleder. Birinci blm uzun bir sreyi kapsamasna ramen ikinci blm ksa bir karlamay kapsamaktadr. Bu iki dnemi birbirine balayan anlatcnn ziyarete gittii hastann yanndaki karlamadr. Anlatc hikye kiilerinden biridir ve bunda babalk efkatinin bir szlay bulunurdu diyerek ahs kadrosunda efkatli, duygulu bir babay temsil etmektedir. Yazarn zerinde durduu asl nokta hemire hanmn geirdii ocukluk dnemidir. Kk kz merhamet edilecek bir fakir ocuk semboldr. Sekiz yanda, somurtkan yzl, yayla orantl olmayan vakur bir duruu, kck ayaklar, omzundan kayla balanm bir antas, annesinin eski elbiselerinden bozularak yaplm bir elbisesi vardr. Onu ar bir geim yk tayan bir anne kadar yalanm, yorulmu gibi gren anlatc, onun ekonomik durumu hakknda unlar anlatr: Onun btn mevcudiyetinden [varlndan] yle bir zavalllk intiar ederdi [yaylrd] ki (...) sallanan fersude [ypranm], melul [yoksul] kunduralaryla lastiklerinden, amurlar szlp aktka ar ve siyah bir gzya dkyor zannolunan o biare yorgun eylerden balayarak kenarlar ypranm antasna, mrekkep lekeleriyle yer yer parlayan siyah nlne, parmaklarnn pembe ular grnen delik yn eldivenlerine kadar her eyi birer emare tekil etmi olurdu (Uaklgil, 1935: 67) Fakir haline merhamet edilen bu kk, psikolojik olarak da tahlil edilmektedir. Hayattan ne istediinin bilincinde ve hedefini belirlemi bir ocuktur. Adeta bir byk insan gibi anlatlmaktadr. Kk kzn hedefine varaca neredeyse kesindir. [Tramvayda] Kendine yle bir yol a, ieride yle bir yer bulmak iin sokuluu vard ki, hayat ile cenklemeye, kaderin elikten penesini kvrarak, parmaklarnn yrtmaya hazrlanm engelleriyle kendi nasibini koparmaya karar verdiine delalet eder gibiydi (Uaklgil, 1935: 65) Hi ban evirmez, kimseye bakmaz, tramvay mevkiine kadar yrrken (...) yolunun zerinde her trl mnialara rast gelmek mukarrer [kesin] olduunu zaten bilen bir haliyle (...) btn bu etrafnda kaynaan

280 hayatn yabancs, yalnz kendi iiyle, kendi yreinin dertleriyle megul, ne yazn gnei, ne kn souu onu ilerlemekten men edemeyerek, yrr, dosdoru mmkn olduu kadar yolunu yaya kat etmek iin adeta koard (Uaklgil, 1935: 66). Duruunda, yrynde, btn tavr ve hareketlerinde glklerden ylmayacak bir karakter ve yap fark edilmektedir. Kararl ve inat mektepli kk kz, okuyucunun karsna hayatndan memnun bir hemire olarak kar. Evinin geimini salamak iin gece gndz alan baba ve bu hayat mcadelesine, evde elinden geleni yaparak katkda bulunmaya alan ve ocuunu seven anne dier hikye kiileridir. Mekn bu kk kzn fakirliini yahut kararlln gstermek iin zikredilir: amurlu, yamurlu sokak veya ikinci mevki tren bekledii sokak ba gibi. Hareketli dar mekn olarak tramvay, kk kzn, toplumun iinde kararllkla ne yaptn/ ne yapacan gsteren bir yerdir. Acele etmeyerek, fakat kendisine emniyetle yol aarak; bir yandan emsiyesini kapayp, bir yandan arabaya trmanna da tesadf ettim. eriye girince ayakta bzlecek bir ke bulmakta gecikmezdi (Uaklgil, 1935: 66). Hastane bir dier mekndr. Bu yerlerin hepsi hikye kiisinin hayat ve tavrlaryla btnlemektedir. Hikye zaman kk kz sekiz yanda okula giderken balar, genlikten uzaklam bir hasta bakc girdi cmlesiyle ifade edilen orta yal bir hemire iken biter. Bu uzun srenin tm vakada yer almamtr. Hangi artlarda okula gittii belirtildikten sonra, aradaki zaman atlanarak son durumuna deinilir. Bu iki farkl zaman dilimi hikye kiisi hemire vastasyla birletirilir. Fakir ocuun hayat karsnda cesur tavrn anlatan ve hedefini belirten tasvir ve tahlillerde somut anlatm, soyut olarak da anlalabilecek ekilde verilmitir. Dolaysyla kinayeli bir anlatmdan sz edilebilir. Hi ban evirmez, kimseye bakmaz, tramvay mevkiine kadar yrrken (...) yolunun zerinde her trl mnialara rast gelmek mukarrer [kesin] olduunu zaten bilen bir haliyle (...) btn bu etrafnda kaynaan

281 hayatn yabancs, yalnz kendi iiyle, kendi yreinin dertleriyle megul, ne yazn gnei, ne kn souu onu ilerlemekten men edemeyerek, yrr, dosdoru mmkn olduu kadar yolunu yaya kat etmek iin adeta koard (Uaklgil, 1935: 66). Kk kzn zellikle, psikolojik tahlilinin yapld ve psikolojisini etkileyen hareketlerinin anlatld ksmda didaktik bir anlatm grlmektedir. Ben anlatml hikyede hakim bak as teknii kullanlmtr. Balk hikyenin ieriini yanstmaktadr. Hikyenin dili, yazarn fakir ocuun haline acdn belirten kelimeler dolaysyla bu havay yanstacak sfatlarla ykldr. Merhameti tema olarak iledii dier baz hikyelerinde bulunan fiziki grnmden dolay veya yukardaki Fatmann Evi hikyesinde olduu gibi ocuun kaderine acma, bu hikyede ekonomik bir temele dayanmaktadr. O yle biare bir yavru ku idi ki yuvasnda hibir gne glmemiti. Sabahleyin erkence, (...) kp akam karanlnda avdet eden [dnen] bir baba, kk evin bitmek tkenmek bilmeyen hizmetlerini tek bana gren, frsat bulduka eski bir esvabndan kzna bir elbise karmaa alan bir anne... (Uaklgil, 1935: 68). Bu, fakir bir ailede, fakir bir ekilde byyen kz ocuu alp kendi kaderini olumluya evirerek mutlu bir sona ulam ve kendisine acyan okuyucunun takdirini kazanmtr. Yazarn, sekiz yandaki bir ocuun hayattan ne istediini bilen bir tavrla hareket etmesi konusunda okuyucuyu ikna ettii sylenebilir.

imdi ele alnacak hikyesinde yazar, hastalk ve lmn sebep olduu acmay ilemektedir. Veremli bir ocuk ve baharda onun lm anlatlmaktadr. lm, anlatcya hzn veren ocuun anlatld hikye Bir Demet iektir ve Solgun Demet adl hikye kitabnda on birinci srada yer almaktadr. Anlatc dinlenmek iin bir kye gitmitir. Kyde ok sevdii ve sk sk gittii derenin banda otururken on ve on iki yalarnda iki kardele

282 karlar. K kz, by erkek olan bu kardelerden erkek hastadr. Hastalnn verem olduunu, anlatc, doktor arkadandan renmitir. Bir sre sonra da veremli ocuun ldn duyar ve bu kk iin zlr. Dere kenarndan toplad mays ieklerini, doktorun gsterdii taze mezarn zerine brakarak dner. Dnerken de baharn her eyi canlandran zellii ve lm arasndaki tezad dnmektedir. Vaka dzenlidir ve hareket esi aza indirilmitir. ahs kadrosu, dinlenmek iin kye giden anlatcdan, ocuun hastaln rendii doktordan ve biri hasta iki kardeten olumaktadr. On iki yanda veremli, erkek karde ve on yanda, abisinin her haliyle ilgilenerek onun bir nevi koruyuculuunu yapan kk kz karde vardr. Bir gn kz hamiyetkrane bir tavrla erkein gsn ilikliyordu. mesinden korkuyordu. Zavall ocuklar! (...) Ne iin kotun kardeim? Terlemisin, yine ksrk tutacak... (Uaklgil, 1317/1901: 211). Mekn, yazarn adn ve blgesini sylemedii tabii evreler olarak doann ortasnda bir ky ve yine o gzellikte bir deredir. Meknn ky olduu hikyelerin ounda, kyn sakin ve huzurlu ortamna dinlenmek iin gidilir. Derenin tasviri uzunca bir blm oluturmaktadr. Kyde bir derecik vardr ki kah dalarn haf-gh- agu- nazeninden [gizli bucaklarndan] szlp uzak bir bezm-i akn [ak meclisinin] zemzeme-i nevedar [neeli nameleri] ile dem-saz [srda] oluyormuasna bir teganni-i deruni [isel name] ile geer, kah nezare-i zya-pa-i afak [ufkun k saan manzarasn] tututuran emsin [gnein] nigah- tecesssnden [merakl bakndan] saklanmak isteyerek tabiatn ihmalperverane [nem vermeyerek] tekil ettii korucuklarn arasndan fefe-i hafif dmnn [eteinin hafif hrtsn] iittirmekten muhteriz [kanan] bir dilber-i sevda-n [sevdal] gibi yava yava kvranr (...) (Uaklgil, 1317/1901: 205206). Vakann i zaman btn gzellii ve holuuyla bahar mevsimidir. Ben anlatml bu hikyede olaylar gzlemci bak asyla aktarlmtr. Romantik bir dili vardr. Bu dil derenin ve baharn tasvir edildii ksmlarda daha youn olarak hissedilmektedir.

283 Bu hikyede dikkati eken nokta, lm ile tabiatn dirilmesi demek olan baharn birlikte anlatlmasdr. Yazar, bu ztlk durumundan yararlanarak lm acsnn daha belirgin hissedilmesine zemin hazrlamtr. Bu ztl, anlatc lm ocuun dilinden yle aktarr: Ciydet-i hayat [hayatn gzellii] ile ml [dolu] sema-y baharn [bahar gnn] altnda bu taze mezar ac bir tezat tekil etmekteydi. Uzun uzun seyrettim. Bu mezardan sanki bir ses kyor, diyor idi ki: Baknz semalardan taan u feyz-i hayata baknz. Dem-i taze-i bahardan [taze bahar zamanndan] hayat fkryor. Fakat ben ondan mahrumum. Oh! Anz, mezarm anz, biraz bu galeyan- hayat [hayatn cokusunu] seyredeyim (Uaklgil, 1317/1901: 212). Baharn cokusu, kyn ve rman gzellii ile hayatnn henz baharndaki bir ocuun aresiz hastal ve lm gerekten bir tezat oluturarak merhamet duygusunun en yksek seviyede hissedilmesini salamaktadr.

Yazarn bir baka hikyesi de Kk Bir Levhadr. Kalabalk bir caddede dikkatsiz birisinin, annesiyle birlikte yryen bir ocua arpp korkutmasnn ocuk zerinde yaratt etkinin anlatld hikye Bir ir-i Hayalde onuncu srada yer almaktadr. Vakas yledir: Anlatc ocuklarn zayflklarn, acizliklerini, masumiyetlerini, yarn dikenlerin arasna serileceklerinden habersizliklerini sz konusu ederek onlar hakknda dncelerini aktarmaktadr. Bu balamda bir hatrasn, hatta bir hatra bile deil, sadece bir levha diyerek nakleder. Taksimde, bir bahar mevsiminde kalabalk bir gnde bir ocuk, annesi ile birlikte yrmektedir. Anlatc bu anneyle ocuunu gzlemektedir. Bu tatl ve sevimli kk, talim yapan askerleri grnce onlar hayran hayran seyretmeye dalmtr. Bu arada yanndan geen bisikletli ocua, biraz

Ztln insan duygularn daha kesin bir ekilde etkilemesi konusunda hikyeyle de benzerlik gsteren u anekdot anlatlr: ki kr dilenciden biri kre yardm edin, kre yardm edin diye dilenirken, dieri yakasna mevsim bahar fakat baharn gzelliini ben gremeyeceim, nk krm eklinde bir yaz asar. Bir sre sonra birincinin kutusu bo dururken dierinin kutusunun yeterince dolu olduu grlmektedir.

284 dalgn biraz da bisiklete binemeyecek kadar kk olduu iin hasetle bakar. Parka girmek iin yolun kar tarafna gemeye alrken nnde, esirgenecek bir iek demeti eklinde duran bu ocuu gremeyecek kadar aceleci, telal, duygusuz, kaytsz bir adam ocua sert bir ekilde arpar. Bunun zerine ocuk korkarak annesine snr. Anlatc zlerek, i konuma eklinde ve ona hitaben, ocuun ilerde bana gelebilecekleri ve o zaman imdi yapt gibi snacak bir kucak bulamayacan anlatr. Hikyenin olumasna sebep olan hikye bakiisi, kz m olan m olduu belirtilmeyen be yandaki ocuktur. ocuk olduu iin de aciz, zayf, korunmaya ve merhamete muhtatr. Dolgun pembe yanakl, gamzeli eneli, melek simal btn ocuklar gibi be yann olanca teslimiyetiyle yaama zevki duyan bir kktr. Tanmad bu ocuun geleceinden endie duyan bir baba yani anlatc dier hikye kiisidir. (Dil ve slup bahsinde de deinilecei gibi Halit Ziyann hikyelerinde, yazar, anlatc ve babann zdeletirilmesi hususuna dikkat etmek gerekir.) Bir dier hikye kiisi de, ocua arpan aceleci, telal, duygusuz, kaytsz adamdr. Sanki bizzat hayatn semboldr. Mekn Taksimde kalabalk bir caddedir. Hikye i zaman, bir bahar mevsiminde gzel bir gnde ksa bir sredir. Zaman ve meknn vakada bir ilevi yoktur. Teknik adan hikyeye bir zemin salamak ve hikyeyi, ocuklarn geleceinden endie eden bir babann sohbeti olmaktan kurtarmak iin kullanlm elerdir. Bir hatra tarznda nakledilen hikyede, bahsi geen ocukla karlancaya kadar, yani anlataca anekdot veya levhaya hazrlk olsun diye anlatc okuyucuyla ocuklarn masumiyetleri hakkndaki dncesini paylar. ocuun bana gelen bu kk kazadan sonra endieleri i konuma eklinde devam eder. Bu hikye, yazarn olu Sadun ve kz Gzinin kk yata lmlerinden (Tuncer, 1992; 94) sonra yazld iin, anlatc ile yazar zdeletirecek yeterli miktarda veri vardr.

285 nsan, baba, hele babalkta mthi darbelere uram bir baba, ite bu satrlar yazarken, ocuklardan bahsederken kalbinde masum mezarlarn ztrab inleyen bir baba olursa veya Bu canl bahar gzmle takip ettike onun saadetinden bende de uzak, pek uzak bir saadet hatrasnn inkiafn hissederek ona btn ruhumun temennilerini gnderiyordum (Uaklgil, 1943; 119, 124). Yukardaki cmlelere benzer ifadeler, hikyede anlatcdan ziyade btn ruhuyla ac duyan, btn fikriyle endie eden bir baba olduunu gstermektedir. Ancak metni deerli klan yazarn hayatndan bir para olmas deildir. Kanaatimizce hikyeyi deerli klan yahut metni hikye yapan, ac eken bir babann yazar oluu deildir. ocuklarn geleceinden endie duyan bir insann, gelecekle ilgili bu endieyi, kk bir tablodan hareketle sohbet havasndan karp hikyeye dntren yazar oluudur. Yazarn, olay hikyeletirirken; zaman, mekn, vaka, ahs kadrosu gibi itibari dnyay oluturan kurallara uygun davranmas ve arm ykl dilinin bu konuya uygun bir duygu vermesi, gzlemlerin gereki olmasdr. Merhamet, efkat, atfet, himaye, hlya, biare, zayf sarmak, narin, zmrt emel, oyun, elence gibi kelimeler, ocuu tasvir ederken kullanlan kelimelerden bazlardr. Ben anlatml vaka, hakim bak asyla verilmitir. Balk, ierii ksmen yanstyor denilebilir. Hem zayf ve aciz olmasndan hem de neslin devam duygusu (bu duyguya burada yer verilmese de) doasnda var olduundan; insan, bir tehlike annda en ok ocuklar dnmektedir. Yine kendisine merhamet hissedilenlerin banda ocuklar gelir. Bir tehlikeyle karlald durumlarda ilk yaplan ocuklarn korunmaya alnmasdr. Sokakta her gn grlebilen veya her an tesadf olunabilen basit bir arpma hadisesinden, yazarn en temel insani duygulardan merhamet duygusu temal bir hikye oluturduu grlmektedir. Bir an evvel onu o kadar mesrur [sevinli] seyrederken imdi hayetinden byle feryat ederek, rpnarak aladn grmek beni sarsan

286 bir ey oldu; bu, adi, her gn tesadf olunmas mmkn bir vakayd; fakat ben onu bu adiliiyle telakki edemedim [dnemedim]. Gen anne ocuu temin ederek, bir koluyla omzundan tutup gsne basa basa, ocuk da hala bakmaya cesaret edemeyerek korkulu gzlerinin yayla baheden ieri girerken ben, imdi kalbimde bir eza [eziyet], nereden tevelld [doduu] anlalamayan bir alamak arzusuyla uzun uzun onlar seyrettim (Uaklgil, 2006: 112). Bu hikyede, yazarn dnyasnda ocuklarn ifade ettii anlam, anlatcnn diliyle yle verilmektedir. Bende byle ocuklara mteallik [ocuklarla ilgili] ne kadar zapt olunmu, her biri kalbin en hassas bir sahifesine nakedilmi levhalar var. (...) Bu melek numuneleri (...) ocuklar her halde insanlardan ziyade severim, galiba ocuklarm nefsimden ziyade sevdiim iin (Uaklgil, 1943; 119).

Yazarn ocuklar iin duyduu merhameti anlatt bir dier hikyesi, iki ayr vakadan oluan ki Hatra adl hikyedir. Bir ir-i Hayal adl kitapta on birinci srada yer alan eser, iki ocuun bana gelen iki ayr kazay anlatmaktadr. Hikye, anlatcnn da belirttii gibi aralarnda her hangi bir ban olmad ama onun hafzasnda birlikte bulunan iki vakadan meydana gelmektedir. Aslnda iki vakay birbirine balayan kahramanlarn ocuk olmas ve anlatcnn varldr. Birinci vakada anlatc, scak bir yaz gn kar, koca ve ocuklarndan oluan bir aileye rastlamtr. ocuun aya sargldr. Bu fakir ana baba, hastaneleri dolatktan sonra mezarlk duvar dibinde dinlenmeye almaktadrlar. Anlatc, acnacak durumlarn grnce onlarla konumaya karar verir. Bir kaza sonucu ocuun aya krlm ve alya alnmtr. Baba gzyalar iinde bunlar anlattktan sonra yollarna devam etmek iin kalkarlar. kinci vakada anlatc kendi ahit olduu bir kazay anlatmaktadr. Alt yalarnda fakir olduu anlalan bir ocuk, kalabalk bir pazar gn ehrin yabancs olduu anlalan annesi ile birlikte yrmektedir. Annesi elini sk skya tutmu olduu halde, etrafa bakarak, sekerek, grdklerini merakla

287 inceleyerek ilerlemektedir. Ani bir lkla feryat etmeye balar. Anlatc elinde kebap ileri olduu halde koarak giden birini fark eder. Banda toplanan kalabalk ocuu eczaneye gtrr. Gzne sivri bir cismin batm olduu ve elinde i tayan adamn niin koarak uzaklat anlalr. zc manzaraya daha fazla dayanamayan anlatc oradan uzaklar. Bu iki ayr vakay birbiriyle ilikilendiren, hikye kiisi ocuklarla birlikte onlar iin zlen ve varl ak olarak hissedilen anlatcdr. (Anlatcnn hikye kiisi olduu baz hikyelerde anlatcnn varl hissedilmez.) ki Hatra hikyesinde iki vakay birbirine balayan ve bu duyguyu aka gsteren u cmledir: Bu iki ocuk iin o zaman duyduum teessr [znty] o vakitten beri o kadar gnler gemi iken ite imdi yine ayn iddetle hissediyorum (Uaklgil, 1943: 129). Birinci olaydaki ahs kadrosu kiiden olumaktadr. Yrtk basma gmleiyle, kalpsz eski fesiyle, zntl, aresiz olduu grlen fakir bir baba; ykanmaktan ypranm rtsyle, ok ve sk giyilmekten eskimi yrtk, siyah yeldirmesiyle, kocasnn sylemesiyle acya daha dayankl bir anne; ve onlarn gzbebei mesabesinde evlerinin mutluluu, bu fakir ailenin serveti, sekiz yandaki aya krlm olan ocuk sz konusudur. kinci olayda hikye kiisi anne ve ocuktur. Kalabalktan dolay akn, gariplii ve yabancl belli, solmu, eski, mor ve beyaz ubuklu ipek arafn altnda fakir bir annedir. Alt yanda, eski fakat temiz basmadan bir entari ile hrka giydirilmi, tra edilmemi banda bir taraf nazar boncuklu, pskll fesli ve eski bir ayakkabs olan ocuk vardr. ocuun, annesinin elini tutmu giderken afacan ve yaramazla meyilli bir kk olduu; yaplan tasvirle anlatcya sevimli ve sempatik geldii anlalmaktadr. Yedekilerin iplerini kesen, karpuzcularn cimcimelerini [kk karpuzlarn] aran haarlardan biri olaca anlalyordu. te urada bile kendi kendine bir eyler syleyerek kapal dkkanlarn kepenklerine serbest kalan eliyle vuruyor, ayaklarnn stnde seke seke yryor, zor duran
Bir hayvan yedee alan kimse; akntya kar kay iple karaya eken kimse, kolanc; (mzik) Trk syleyene elik eden kimse, vokalist.

288 kunduralar ayaklarndan kurtulduka annesini tevakkufa [durmaya] mecbur ediyordu (Uaklgil, 1943: 134). Birinci vakada mekn ailenin fakirliini daha belirgin hale getirmek iin zikredilmi bir mezarlk duvar dibidir ki aile burada mola vermitir. kinci vakada ise ehir ve ehrin kalabal annenin bu yerlere yabancln ve ruhen uzakln gstermektedir. Vaka, ben anlatm ve gzlemci bak asyla nakledilmektedir. Bu hikyede dikkatler d grntye yneltilmitir. ahs kadrosundakilerin duygularn verecek cmleler bulunmakla birlikte esasen onlarn ekonomik durumunu verecek tasvirler yaplmtr. ocuklara acma, onlar iin zlme, balarna yetersizlii gelen kazalar sebebiyledir. duygusunun Ancak ekonomik durumlarnn zerinde de merhamet ocuklar ve aileleri

younlamasna vesile olmaktadr. Hikyenin bal ierii yanstmakta ve zellikle ikinci vakay sz konusu ederek bakldnda beklenmeyen bir sonla bitmektedir. Bundan nce ele alnan Kk Bir Levha adl hikyede olduu gibi, bu hikyede de ocuklara merhamet duygusu ele alnmaktadr. Bu merhamet duygusunun hem kelime dzeyinde hem de dil olarak metnin btnne hakim olduu grlmektedir.

Buraya kadar Halit Ziyann, hikyelerinde her eyden habersiz saf ve masum byyen ocuklarn bana gelen beklenmedik olaylarn, ocuklarn yakn ve uzak evresi zerinde yaratt etkiyi, bunun douraca acma hissini ele alarak temalatrdn grmekteyiz. Onun hikyelerinde bu tema olduka youn olarak kullanlmtr. Bunun temel iki sebebi olduunu dnebiliriz. Bunlardan birincisi; Halit Ziyann zel hayatndan kaynaklanr. Daha nce de belirttiimiz gibi yazarn, biri erkek dier ikisi kz ocuu erken yalarda lmtr. Hi kukusuz bunun yazarn ruh dnyasnda yaratt psikolojik etki, gzlemlerini kk ocuklarn bana gelen kazalara duyulan acma hissine ynlendirmitir. kincisi ise Servet-i Fnun yazarlarnn

289 adeta ortak bir eilim olarak anne ve ocuk ilikisinin hikye, roman ve zellikle iirde ok youn olarak kullanm olmasdr. Buna bal olarak, saf ve masum ocuk resimlerinin sk sk Servet-i Fnun dergisinde yaynlanm olduu grlmektedir. Bu, ayn zamanda etkisinde kaldklar Fransz sembolistlerinin ve parnasyenlerinin de ortak zelliklerini oluturmas bakmndan nemlidir. Yazarn zerinde ok durduu temalardan biri de dostluktur. Yazar dostluk kavramn sadece insanlar arasndaki bir iliki olarak deerlendirmez. Biz bu bakmdan yazarn dostluk temasn iledii hikyelerini iki grup halinde deerlendireceiz: nsanlar aras dostluk ilikisi ve insanlar ile dier canllar arasndaki dostluk ilikisi. Yazarn insanlarla hayvanlar arasndaki ilikiye daha ok deindiini grmekteyiz. nce insanlar aras dostluktan bahsedeceiz. Daha sonra insan hayvan dostluunu ileyeceiz. ok samimi iki dostu ve dostane mnasebetlerini anlatt ve bir dostun ruhi portresini izen eser Yegne Dost adn tamaktadr. htiyar Dost adl kitapta ilk srada bulunmaktadr. Hikye kitabnn tamamnda ihtiyar dost kahraman olarak bulunmaktadr. Bir noktada btn hikyeler birbirine ballk ve sreklilik gsterir. Bu hikyede yazarn bize daha ok ihtiyar dostu btn zellikleriyle tantmaya altn gryoruz. htiyar Dost kitabnn ba tarafna yazarn koyduu bir giri notu, Halit Ziyann hikyelerinin yaps ile ilgili tespitlere k tutacak niteliktedir. Bu yzden sz konusu girii aynen buraya alyoruz: Bu kitapta toplanan yazlar iin, onlara edebiyat alannda bir yer vermek mmkn olsa, nasl umumi bir ad koymak mmkndr diye dndm. Bunlar hikye midir, makale midir, makaleye benzeyen hikye yahut hikyeye benzeyen makale midir? Vasf bu derece iki cihete mterek olan bu yazlara makale eklinde hikye yahut hikye eklinde makale demek de mmkn, fakat hi ho deil. Bunlara bir ad koymak mutlaka lazmsa o himmeti okuyanlara brakmak en muvafk bir are olacak. Mahiyetlerini tayin edecek olan okunduktan sonda edinilecek olan fikirdir. Belki de o fikri eskilie mensup olanlar sadece laf gzaf, yenilie mensup olanlar da daha ak bir tabir ile sama diyecekler. Muharrir her iki taraf da dncelerinde serbest brakmaktan baka yapacak bir i bulamaz (Uaklgil, 1937: 3).

290 Hikyede, ihtiyar dostun kimlii ile ilgili gndermeler de vardr. Buradan hareketle htiyar Dost olarak bahsi geen kiiliin, gemi zamanlar arayan ya da yllarn tecrbe birikimiyle konuan yazar fark etmemek mmkn deildir (Huyugzel, 2004: 102) yargsyla Halit Ziyann ikinci kiilii olduu dnlebilir. Kanaatimizce bu metni iki trl okumak mmkn gzkmektedir. lk bakta anlatcnn ok samimi bir dostunu anlatt grlyor. O kadar samimi ki ailesinden; anne babasndan, karsndan, ocuundan, hatta sevdiklerinden kat bir zamanda gidip snabilecei bir dosttur. Kendisini daima dinleyen, her zaman kucak aarak teselli vermeye alan, bazen konumadan anlaabildii ve her derdine mutlaka are bulan, are bulamazsa teselli veren candan bir arkadatr. kisinin arasndaki ba, gpta edilecek kadar yksek, herkesin sahip olmak isteyecei bir dostluktur. Yegne dost! O, beni btn gzelliklerimle ve btn irkinliklerimle tanyan, onlar bilen ve heyeti umumiyesiyle [her ynyle] seven, severek affeden bir dosttur; onun yannda ne meziyetlerimle marur, ne maluliyetlerimle [olumsuz taraflarmla] mahcubum; serbest bir lisan ile her ikisinden de bahsederim; (...) O zaman pederinizden, validenizden, zevcenizden, ocuklarnzdan, herkesten hatta sevdiklerinizden kamak istersiniz. te o zamanlarda ben ona mracaat ederim (Uaklgil, 1937: 1011). Yine onu bir dost, bir arkada ayr bir kiilik olarak deerlendirmeye vesile olabilecek ifadeler mevcuttur. imdi artk ka seneden beri tamamyla taayyn eden [belirginleen] vazifelerimizi, mnasebetlerimizi, bazen her dakikay beraber yaayarak, bazen muvakkat [geici] bir zaman iin ayrldktan sonra tekrar buluarak vukua gelen (...) (Uaklgil, 1937: 7). Ben anlatml hikyede zaman ve mekn belirsizdir ve vakann durgun olduu grlmektedir. Dostluk ve dostlarla ilgili bir durumu sz konusu ettii iin tahlili bir yap arz etmektedir. Dolaysyla vaka kurgusunda kullanlan fiiller alkanlk veya sreklilik bildiren geni zaman kipindedir.

291 Hikyede dostun kimliinin mphem kalarak davransal niteliin n plana kmas arkadalk, dostluk, samimiyet gibi kavramlarn nasl alglanmas gerektii konusuna younlamay salamaktadr. htiyar dost, Halit Ziyann ikinci kiilii olarak grlrse hikyeyi, yazarn htiyar Dost adl kitabndaki ihtiyar dostu, okuyucularna tantmak amacyla yazd kabul edilebilir. Dolaysyla yine dostluk dncesiyle beraber ama kimlii konusundaki ipularn da deerlendirerek ve n plana kararak incelemek gerekir. ahs kadrosunda yer verilerek uzun uzun tasvir ve tahlili yaplan dost kimdir? ncelikle yazarn ikinci kiilii olabileceini dndren tanmlar alntlayp deerlendirmek uygun olur. Daha hikyenin giriinde yazar, Yegane Dostu, bir ressamn byk sknt, aba ve ilham sonunda ortaya kan tuvaldeki objeye benzetmektedir ki bu, kendi hayalinden yaratt bir kahraman olarak alglamamz glendirmektedir. Nitekim: Bir kere muhakkak ki beraber doduk ve beraber leceiz. (...) Bu suretle biz, o ve ben, beraber domu ve beraber lecek olan bu iki dost, (...) Onun mucidi, hatta halik benim. (...) te ka senedir hayat alen [ak] bir mareketle [ortaklkla] yayoruz, o evvelce benliimin altnda vazhan [aka] gayri mrtesem [belli olmayan] bir ekil ile uyurken ben kendisini btn mphemiyet [belirsizlik] sislerinden syrarak meydana kardktan sonra (...) (Uaklgil, 1937: 7, 8, 11). Bu ifadeler yle kullanlmtr ki mecazi bir anlatm olarak

deerlendirmeye msait gibi durmaktadr. Hayat ak bir ortaklkla ka senedir birlikte yayoruz anlamnda yukardaki cmlenin devamnda (...) bazen hayat dedikleri ar yk daima beraber aslp ekerek, bazen yalnz yokulara, arzalara tesadf ettike ben onun muavenetine [yardmna] mracaat ederek, iki dost, bir muzaaf [iki kat] varlkla yryoruz (Uaklgil, 1937: 12). denilmektedir. Veya beraber doduk beraber leceiz anlamndaki cmlenin devam, keskinlikleri trpleyen bir fark vardr ki bu fark ayn olay, bu dostlardan birisi iin pek sert ve znt verici, dieri iinse daha yumuak ve anlalabilir klmaktadr, anlamnda bir ifadedir.

292 Sohbet havas tayan bu metin iin durum hikyesi denilebilir. ki dostu ve dostluk ilikilerini anlattn dndrecek Yegne Dost hikyesi dostluun nasl olmas gerektiine dair ipular da vermektedir. Kanaatimizce bu hikye, bir ynyle dostluun ne manaya geldiine dikkati ekerken dier ynyle kiinin zaman zaman kendini bir dost, bir arkada gibi grp kendisiyle hasbhal etmesi durumunu anlatmaktadr.

Yazarn dostluu farkl bir adan deerlendirdii, kiinin dostluk gsterisiyle muhatabn bunaltmasnn anlatld hikyesi Yrekden Dost adn tamaktadr. Bir dostun zorla iyilik yapmaya almasnn ve bu davrann karsndakini bunaltmasnn sz konusu edildii eser Onu Beklerken adl hikye kitabnda ikinci srada yer almaktadr. Anlatcnn yazar arkada vakay anlatcya nakletmektedir.

Dolaysyla anlatclk grevini devralmaktadr. Hikyedeki yazarn zorla iyilik yapan bir dostu vardr. Ondan kurtulmak istedike, o bir yolunu bulup candan ballklarn arz ederek glge gibi takip etmek iin vesileler icat etmektedir. Yazarn yazarlk hayatna o derece mdahale eder ki sanki onsuz hi bir ey olamazm, bir metin onun yardm olmadan okuyucuya ulaamazm gibi davranmaktadr. Yaynlanan metnin gya kusurlarnn herkese kar savunmasn kendisinin yaptn sylemektedir. Bu durum da tabiatyla hikyedeki yazar skar. yle ki Allah beni dostlarmdan korusun, ben dmanlarmn hakkndan gelirim (s. 17) noktasna getirir. Vakada hareket esi yok denecek kadar azdr. Bir nceki hikye gibi bir durumu anlatmaktadr. Anlatcnn da iinde bulunduu ve isimleri belirtilmeyen bir grup yazar hikye kiilerini oluturmaktadr. Ancak asl hikye kiisi bir tip olarak sunulan yrekten dost diye bahsedilen kiiliktir. nsanlarn hayatnda da buna benzer rnekleriyle karlalabilen bu tip, tasvir ve tahlili yaplarak somutlatrlmaktadr. Bu davran zelliklerini tayan kii ayrntl olarak

293 gsterilecek olursa, biraz ironik bir syleyii de ieren yrekten dost ifadesi akla kavuacaktr. Herkesin, hususiyle sanat hayat mensuplarnn, (...) bazen birer bazen ayn zamanda birka yrekten dostu vardr. (...) Bunlar bir tane olsun birka tane olsun uzviyeti [varl] itibariyle ayn mayadan, ayn neviden tek bir rnektir, garip bir beer numunesidir [rneidir]. Bunlar sizin fikir ve duygu, meslek sanat varlnzn bir glgesi gibi mrnzn daima ya yan banda, ya arkasnda yryen bir yoldadr. Ve bu glgede de btn glgelere ait, bir asln bozmak, yamr yumru, eri br yapmak hassas [zellii] vardr. izgileri, ekilleri ya gln ifratlarla [abartlarla] byltr, (...) Fakat o sizi brakmaz, bazen glerek sizi tevik eder, bazen kalarn atarak size tehditlerini savurur. Yrekten dost vazifesini ihmal etmez, ressam iseniz elinize franz verir, hakkk [oymac] iseniz minkanz [demir kaleminizi] elinize tututurur, muharrir iseniz elinde kaleminizle gelir: Haydi bakalm, i bana der (Uaklgil, 1935b: 1718). Bylesi insanlardan yaknan sanatya gre, bu yrekten dostun varl, benlii asalak bir bitki gibi gibidir. Ancak sanat dostunun sanatyla doyabilecek, onun sanatyla beslenen ve yaamas iin onun sanatyla nefes alan bir varlktr. yle ki silkinip kurtulmak, onun her iinize karmak iin yakanza aslan elinden kamak, size gittike daha sokulup sanki derinizin arasna girerek daha iyi yerleen bu ikinci ahsiyetten nefsinizi istirdat eylemek [kurtarmak] mmkn deildir (Uaklgil, 1935b: 18). Bu imansz, insafsz bir zorba olarak nitelenen yrekten dostun karsndaki insann hali yle anlatlmaktadr. Ben de bir zaman, uzak bir gemite, byle bir dostun istibdad, tahakkm, bir dakika ihmale uramayan mdahalesi altnda idim. Adeta onu grnce titrer ve yine ne karacak diye rperirdim. Ve daima ondan ayrlrken dnyadan, hayattan, hususiyle kendi nefsimden, yazdklarmdan, yazacaklarmdan bir tiksinti ile ayrlm olurdum. Her eyden, hele sanatmdan, kabiliyetimden, istidadmdan phe veren bir eyle, iimde ar bir tala ve kollarm iki yanma sarktan bir geveklikle kalm olurdum (Uaklgil, 1935b: 19). Yine Yegne Dost hikyesinde olduu gibi zaman ve mekn belirgin deildir. Hikye, bahsi geen kiilii anlatmaya ynelik olduu iin zamann ve meknn belirgin olmamas hususu kolaylkla anlalabilmekte yahut teknik olarak bir eksiklik gibi hissedilmemektedir.

294 Yrekden Dost hikyesinde anlatc, hikyenin bir kahraman olduu iin ben anlatm vardr ve gzlemci bak as kullanlmtr. Hikye gereki bir sluba sahiptir. Bu sluba sahip olmasnn sebeplerinden balcas, tipin gerek hayatta olduu gibi, bu kadar canl bir ekilde ve btn ayrntlaryla tasvir edilmesidir. Daha nce de belirtildii gibi, Halit Ziya, hikyelerinde atasz, deyim, vecize gibi anlatma etki katan imkan pek kullanmaz. ok az hikyesinde buna benzer ifadeler vardr. Bu hikye de atasz kullanlan hikyeler grubundadr. Allah beni dostlarmdan korusun, ben dmanlarmn hakkndan gelirim,Bir tecrbe edileni bir daha tecrbeye kalkan nedametten [pimanlktan] kurtulamaz (Uaklgil, 1935b: 17, 23). Hikyenin bal, muhtevay ironik anlamda yanstmaktadr. Konuyla temann akt eserlerden biridir. Konusu dostluk olan hikyenin temas, grld gibi, insan bunaltan dostluktur. nsann sosyal bir varlk olmas mnasebetiyle evresinde arkadaa, dosta duyduu ihtiya aktr. Ancak zorla yaplan iyilik yahut dostluk gsterisinde bulunulmas insann arad, istedii bir dostluk eidi deildir. Yukarda, dostluk gsterisinde bulunan bir dost tipi tarif edilmi ve muhatabnn duygular anlatlmtr. Ancak u cmle ak olarak bu tr bir dostluun niteliini daha da pekitirmektedir: (...) ve ben onu dinlerken gzlerimin beyazna kadar kzararak susar, boazma taklan bir eyle boulurdum (Uaklgil, 1935b: 21). nsanlar aras dostluu iledii hikyelerinden Yegane Dost hikyesinde samimi bir dostun nasl olacan anlatrken, Yrekden Dost adl hikyesinde dostluu ile muhatabna yk olan ve bunaltan bir tipi ele almaktadr.

Dostluk kavramnn ele ald hikyelerden ikinci grubu, yukarda belirttiimiz gibi insanlarla hayvanlar arasndaki dostluk ilikisi zerine

295 kurmutur. Yazarn, hayvanlarla insanlar arasndaki dostluu tema olarak iledii hikyelerinden biri olak Mesut adl hikyedir. Bir kpekle kimsesiz bir ocuun hayat paylamalarnn ve arkadalklarnn anlatld eser, Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnn on altnc srasnda yer almaktadr. olak Mesut kyde, ihtiyac olanlara yardm ederek, su tayarak, hamallk yaparak hayatn srdrmeye alan, ana babas olmayan bir ocuktur. Hayat denen yk nasl rast gelirse yle kaldrmaa alan (s. 231), akrabas bulunmayan, bu kimsesiz ocuun tek bir arkada vardr. Kpei Civelek hem en yakn dostu, hem hayat paylat en yakn dert ortadr. Btn gnlerini birlikte geirmektedirler. Mesutun bir kolu dierinden zayf kald ve i gremedii iin olak lakab verilmitir. lerini sa koluyla ve Civelekin manevi desteiyle yapmaktadr. Bir gn olak Mesutun kpei Civelek bir kazaya kurban gider. Mesutu ve kpeini seven kyller ile birlikte olak Mesut kpei kurtarmak iin aba sarf eder ancak kurtaramaz. Mesut, biricik dostunu bir clz narn glgesine gmer, mezarn sular, bir mddet mezarnn banda kalr. Kpeinin ldnn ertesi gn olak Mesut da kaybolur. Vaka hareketli ve dzenlidir. Vakay kendisi vastasyla rendiimiz anlatc dnda hikye kahraman olarak olak Mesut ve kpei Civelek vardr. Mesut, kahramanlar ocuk olan dier hikyelerinin yalnz, kimsesiz, hayatn zor kazanan ocuklarna benzemektedir. olak Mesut, annesi, babas, akrabas olmayan ve memleketi bilinmeyen bir ocuktur. Tek dostu ve akrabas anam, babam, sevgilim dedii kpei Civelektir. Hakikatte onun her eyidir. Kvrck tyl, iri kafal, sarkk kulakl bir sokak kpeidir. Bir dakika sonra ikisini de, iki bahtiyar ocuk etaretiyle [neesiyle], ayrn bir tarafnda, alt alta st ste oynayor, bouuyor, yuvarlanyor grdm. Nihayet bu takn muhabbetten sonra sarma dola, bir birinden memnun yattlar... (Uaklgil, 1338/(1922): 235). Mesut hamallk yaparak ve su tayarak hayatn kazanmaktadr. Kolunun biri tekinden daha zayf olduu iin tek koluyla i grmektedir.

296 Mtevekkil bir ocuktur. Gelecek endiesi yoktur. Dilenmedii gibi hak etmedii paray kibarca reddeder. O ya bir yolcunun ykn gtrrken, yahut, kuyusu[nun suyu] ekilmi evlere su tarken (...) hayat denen yk nasl rast gelirse yle kaldrmaa, pek dnmee lzum grmeden, pek kendisini zmee ihtiya hissetmeden, haml [sabrl] ve mtevekkil [kaderine raz] felsefesiyle karar vererek, sallana sallana, adeta oynak bir eda ile yrrd (Uaklgil, 1338/(1922): 231). Koca Ba ve Msy Kanguru hikyelerindeki koca kafal Cemal ve irkin olan Msy Kanguru adl hikye kiileriyle karlatrldnda, olak Mesut, bedensel zrne ramen evresi tarafndan sevilmekte, korunmakta ve gzel davranlarla karlanmaktadr (Memiolu, 1953: 37). Genel olarak vaka kyde (Yeilkyde) gemektedir ve mekn belirgin deildir. Dar bir alan olarak zellii olan yer olak Mesutun kpeini gmd narn altdr. Burasnn ocuun yalnzln yanstma noktasnda bir ilevi vardr. Krn bo tarafnda bir trl canlanamam, clz, rzgarlarla kavrulmu bir nar vardr (s. 237). olak Mesut ok sevdii kpei Civeleki o narn altna gmer. nsanm gibi oraya bir mezar kazmtr. Yani altnda kpein mezar bulunan nar bile clz, kavruk ve bo bir yerdedir. Vakann i zaman iin de kesin bir snr izmek mmkn deildir. Sre belirtilmemitir. D zaman konusunda, ocuun kimsesizliini anlatrken kullanlan son senelerin mthi dalgalarndan kopma bir enkaz paras kabilinden bir gn kye beraberce dvermi olan bu ocukla bu kpek (s. 335) ifadesi bir ipucu vermektedir. Hikyenin yazl Haziran 1337 tarihidir ve yaynlan da bir ay sonradr. Bu tarihlerle karlatrldnda kark yllarn 1920lere tekabl ettii anlalmaktadr. Hikye, ben anlatm ve gzlemci bak asyla yazlmtr. nsan hayvan dostluuyla beraber yalnzlk ve bedensel eksiklik de sz konusu edilmektedir ve hikye kiisi ocuktur. Yani Halit Ziyann anlatm tutumu olarak tarafsz kalamad bir durumdur. Kulland kelimeler ile onlara acd, duygusal bir yaknlk duyduu hissedilmektedir. Ancak ocuun hikye kiisi olduu dier hikyelerinin ouna gre, bu hikyede daha

297 objektif olduu, hikyenin kahramanna daha mesafeli durduu

grlmektedir. olak Mesut hikyesinde isim durum ztl da vardr. Mesutun iinde bulunduu durum, yaay artlar, kimsesizlii gibi hususlar yukarda belirtildi. Buna ramen yazar bu artlardaki bir kahramana mutlu anlamna gelen mesut ismini vermitir. Bu husus hikyede yle gemektedir: olak! Pekala, bu lakap anlalyordu; fakat Mesut ismi nereden gelmiti? Onun sefalet hayatyla ac bir istihza tekil eden bu isimde de belki bir muazzebin sunu vard (Uaklgil, 1338/(1922): 232). Yazarn, dili, ikna etme imkan yksek bir vasta olarak kullanna rnek olarak ocuun adeta hayat felsefesini yanstan yryn tasvir ettii blm verilebilir. Hikye kiisi olarak ocuu tanttmz alntda ifade edildii ekliyle haml [sabrl] ve mtevekkil [kaderine raz] felsefesiyle karar vererek, sallana sallana, adeta oynak bir eda ile yrmektedir. Bu tarz bir yry kafasnda endie olmadan hayat yaayan insanlara mahsus bir hareket tarzdr. Bir sokak kpeiyle kimsesiz bir ocuun dostluunu anlatan bu hikye, onlarn dostluunu iki insann dostluu gibi anlatmaktadr. Bu iki mevcud [varlk] kyn iinde yekdierinden gayr-i kabil-i tefrik [ayrlmas mmkn olmayan] bir mecmu [toplam], biri tekinden ayr dnlemeyen bir kll [btn] idi. (...) Bir gn: Kpei ok seviyorsun dedim. Canannn sadakatiyle gs ien bir k mbahatyle [vnmesiyle] hemen cevap verdi: O da beni sever!... dedi. Sonra, gzleri yere inik, sesi biraz daha snk, ilave etti: 233). Zaten baka kimimiz var ki kimi sevelim?... (Uaklgil, 1338/(1922): ocuk kpeine mezar yapar ve bir insan gibi defneder. Mezarnn zerinde onu dnrken uyuyakalr. Onun bu acnacak hali yle tasvir edilmektedir: Ba sa kolunda, olak Mesut uyuyor ve gya ryasnda yalnzlnn hem anas, hem babas, hem kardei, hem sevgilisi olan

298 Civelekiyle sarma 1338/(1922): 238). dola oluyormuasna glmsyordu (Uaklgil,

Hayvanlarla dostluun anlatld bir dier hikye Eski Bir Refiktir. Bir insann bir kediyle dostluunu anlatan eser Bir Yazn Tarihi adl kitapta dokuzuncu hikye olarak yer almaktadr. nsan hayvan dostluunun anlatld hikyelerde evcil yahut evcilletirilebilir hayvanlar sz konusu edilmektedir. Tosun adl kedi ile anlatcnn dostluunun nasl balayp nasl bittiini anlatan hikye ksaca yledir: Anlatc on drt yanda bir delikanldr. Ailesiyle birlikte yazla gittiklerinde klk evde akbetini pek merak etmedikleri hamile bir kedi brakmlardr. Yazla tandklar halde henz okul tatil deildir. renci olan anlatc ihtiyac olan kitaplar almak iin klk eve uramak zorunda kalr. Orada anne kedinin yavruladn, yavrulardan n dier sokak kedilerinin boduunu ve birisinin saklanarak kurtulduunu grr. Bu faciadan geriye kalan kediyle aralarnda bir ba oluur ve ona Tosun adn verir. Aradan geen zamanda Tosunla dost olurlar. Artk onunla oyunlar oynar, okuldan dnte kendisini ilknce Tosun karlar. Okulda yeni rendiklerini bir insanm gibi Tosuna anlatr. Bu arkadalk bir yl kadar srer. Ertesi yl onu da sayfiyeye gtrmlerdir. Okulda dersler devam etmektedir. Anlatc, okuldan can sklm olarak geldii bir gn, her zamanki gibi Tosun ayaklarna srnp onunla oynamak ister. Zaten sinirli ve kavga etmek iin bahane arayan kahraman kediyi bir tekmeyle uzaklatrr. Bu hareket dostluun sonu olmutur. Tosun, kendisine yaplan bu olumsuz davrantan sonra ondan kaar ve btn aramalara ramen bulunamaz. gnn sonunda onu denize dm ve lm olarak bulurlar. Anlatc bunun bir intihar olduunu dnmektedir. Vaka hareketlidir ve hatra tarznda anlatlmtr. Hikyenin rencidir. kahramanlar seven anlatc birisidir. ve onun kedisi hakszlk Tosundan yaptnn

olumaktadr. Anlatc on drt yanda, ergenlik dneminin balarnda bir Hayvanlar Kedisine

299 farkndadr. Yapt bu hak edilmemi davrantan dolay kedisinin intihar ettiini dnmektedir. Bir kaza myd? Zannetmem. Bu bir intihara benziyordu. Bare Tosun! nsanlarn muhabbetine itimat edilemeyeceine [gvenilemeyeceine] ac bir tecrbeden sonra mutlaka artk yaamamak istemi olacak... (Uaklgil, 2005: 159). Bu dncede, insanlarda arad sevgiye karlk bulamayan bir insan psikolojisi vardr. stelik nankrlk sembol olarak bilinen bir hayvan olan kediye karlk, burada vefaszlk insan tarafndan yaplmtr. Halit Ziyann hikyelerindeki hayvan trleri genel olarak evcil yahut evcilletirilebilir hayvanlardr. Tosun da bunlardan birisidir. Dier kardei, sokak kedilerinin saldrsna urayarak lmtr. Bir insan gibi, bazen bu olayn etkisinde kalarak sinir buhranlar yaamaktadr. Anlatc ondan sz ederken bir kedi gibi deil, samimi, sadk bir arkada gibi anlatmaktadr. Tosun, anlatcnn gzlemleriyle, evcil bir kedinin tm zellikleriyle gsterilmitir. Hatta onu sanatkar olarak nitelemektedir. Okuldan gelince karlamas, kendi kendine oyunlar icat etmesi gibi durumlar uzun uzun anlatlmaktadr. Hikyede mekn olarak iki yer anlatlmtr: Bo bir ev ve yavru kedilerin saldrya urad alma odas. Tosunu ilk grd yer olan alma odasn anlatmadan, anlatc, bo evi ve bo bir evin insan psikolojisi zerindeki etkisini anlatr. Hatta bo ev, vakann mecrasn deitirebilecek kadar ayrntl tasvir edilmitir. Bo bir evin, scak bir aile yuvas olmaktan kt dnlerek ev bir mezara, iindeki eyalar da llere benzetilmektedir (Uaklgil, 1941: 167 168). (Bo ev imajndan hareketle yazarn aile olgusuna bak, ona gre evin scak bir yuva olabilmesinin artlar, anne babaya ballk gibi hususlar deerlendirilmektedir.) Dostluun anlatld bir hikye de bo ev olgusu zerinde bu derece ayrntl ekilde durulmas ve bo evin bir mezar olarak nitelendirilmesi ilgintir. nk bo ev dolaysyla, insann yalnzlktan duyduu rknt tasvir

300 edilerek dostluk duygusu iin ortam hazrlanmaktadr. Dostluun balangc olarak da kedilerin ldrld alma odasndan bahsedilmektedir. Zavall odam bir maktele [lm yerine] dnmt. maktul [l]... Biri ktphanemin nne serilmi, teki, kapnn yannda, bir dieri kanepenin stnde, kanlara bulanm, sefil, sergerdan [perian] yatyorlard (Uaklgil, 2005: 151). Vaka i zaman bir yl kadar bir sredir. Hatra tarznda anlatlan bu hikyede, ben anlatm ve gzlemci bak as teknii kullanlmtr. Gzlemci bak asnn etkisini ve gzlemleri, kedilerin en ok sevdii oyun olan ip yumayla oynama tasvir edilirken grmek mmkndr. O zaman ben gya onu tutmak iin bateten [birdenbire] elimi uzatarak hamle gsterirdim, o bir srat-i berkiyye ile [imek hzyla] frlar, kuyruunu dikerek, vcudunu eriltip kvrarak, srtn kabartarak geri geri, tpk ocuk gibi, hem takip edilmeye hem tutulmamaya arzuke [istekli], sraya sraya kaard. Sonra yava yava yine gelir, yaklar, gzlerini szerek yuvarlanr, trnaklarn iine ekerek pembe enesini uzatr, bana haber vermek ister, gya Haydi! Yine balayalm derdi (Uaklgil, 2005: 155). Bir kedinin, kadna benzetilerek vefaszln anlatld hikye Zerrinin Hikyesinde bulunan alegorik anlatm, Eski Bir Refik hikyesinde yoktur. Kedi burada simgesel bir unsur olarak da bulunmamaktadr. Bu hikyede somut ekilde evcil bir hayvan ile insann dostluu ve ona besledii sevgi anlatlmaktadr. Tosunu bir kedi gibi deil, bir refik, hatta yegane sadk bir refik sfatyla severdim ve hissederdim ki o da beni sadece deil, btn maneviyetinin merbutiyetiyle [varlnn btn bayla] seviyordu (Uaklgil, 1941: 175). Hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Hikye beklenmedik ve ac bir sonla bitmektedir.

Yazarn, hayvan sevgisini ve bir insann kpekle dostluunu ileyen bir baka hikyesi Jackn Borlar adl hikyedir. Onu Beklerken adl hikye

301 kitabnn beinci srasnda yer almaktadr. Menfaatleri sz konusu olduunda insanlarn hi ekinmeden yalan sylediklerini de gsteren ve bir kpekle insann dostane mnasebetlerini anlatan hikye yledir: Anlatcnn sevimli, kk bir kpei vardr. Simsiyah renkli kpein gsnde beyaz bir izgi, ayaklarnda beyaz noktalar vardr. Bu haliyle ngiliz ocuun okul kyafetine benzemektedir. Yabanc isimleri sevmedii halde bu benzemeden dolay, bir gezi srasnda tand ve sempati duyduu asil ngiliz ocuk Jackin adn vermitir. ok akll ve kediden biraz byke bir kpektir. Jack sahibi ile ilikilerini, bir insan gibi akllca ayarlamaktadr. Sahibinin yzne bakar, eer kzgnsa hi yaklamaz, oradan svmann bir yolunu bulur. Yznde memnuniyet ifadesi varsa hemen zerine atlr. Komularn tavuklarn armak gibi kt bir huyu olduunu sahibi sonradan renir. Buna ramen onun yedii tavuklarn bedelini demektedir. Sahibi onunla oyunlar da oynamaktadr. Bir keresinde onunla susta* oyunu oynarken onun halsiz kalp dtn grnce hastalandn anlar. Jack bir kuduz eidi olan bir hastala yakalanmtr ve ksa sre sonra lr. olak Mesut hikyesindeki Mesut gibi, sahibi ona bahede bir mezar kazar ve oraya gmer. ldkten birka gn sonra, bir ocuk, yine Jackin ok yumurtlayan tavuunu yedii ikayetiyle gelir. Sahibi kpein mezarn gstererek gel soralm byle bir kabahat ilemi mi der. Hikyenin kahramanlar, anlatc, onun kpei Jack, kpee ad verilen ngiliz ocuk, bahvan ve komu ocuktan olumaktadr. Anlatc, kpeini ok seven iyi bir insandr. Komularyla ilikilerini seviyeli bir ekilde gtrmek iin kpeinin yediini syledikleri tavuklar tazmin etmektedir. Jack, sevimli, zeki, bir kediden birazck byk, tostoparlak, siyah tyl, komulardan tavuk aran bir hayvandr. Sahibiyle oyunlar oynamay ok sever. Anlatcnn mdahene [yaltaklanma] diye niteledii davranlarda bulunur. Mdahin!... Ah! Onun btn mdahenelerini bilirdim. (...) Sizden karnlarn doyuracak gday, vcudlerini barndracak yeri, yalnzlklarna
*

Sosta (talyanca): Kpein arka ayaklar zerinde durmas.

302 elence vesilesi veren oyunlar bekledikleri iin, sizinle iyi mnasebette bulunmak en basit menfaat mukteziyatndan [gereklerinden] olduuna kanaat eden bir siyaset felsefesiyle, size merbutturlar [baldrlar]. Bu bir sadakat icab deil bir zek vazifesidir (Uaklgil, 1935b: 50). Hikyede zaman ve mekn unsuru pek belirgin deildir. Bahenin, evin adndan bahsedilir. Jackin mezar da zikredilen yerlerden birisidir. Jackin Borlar hikyesi ben anlatm ve hakim bak asyla yazlmtr. Hatra tarzndadr. Nasl oldu da onu yakalayarak ta burnunun stne iddetlice bir amar indirdim. yle bir szlad, yle bir alad ki ite bugn seneler getikten sonra o ikyeti hl iitiyorum. Bana zalim diye haykryor gibiydi. nsanlarn ne zalim eyler olduuna o da kani olmutu elbette... (Uaklgil, 1935b: 50). Bu hikye, Eski Bir Refik adl kediyi anlatan hikye ile

benzemektedir. Anlatcnn hem hayvanlara yapt hakszlk ve bu davrantan piman olmas, hem de hayvanlar uzun uzun anlat itibariyle birbirine benzemektedir. Yazar, Eski Bir Refikte ev hayatnda insanlarn yakn dostu kediyi btn sevimliliiyle anlatmtr. Bu hikyesinde de yine insanlarn yaknnda bulunan evcil ve sempatik bir kpei anlatmaktadr. nsanlara sadakatiyle bilinen bir hayvan olan kpein yaptklarnn yaltaklanma olarak nitelenmesi (yukardaki alnt), insanlara ynelik imal bir anlatm olduunu gstermektedir. Tersten bir bakla, yazarn, hayvanlar sadktr, mdahene insanlardan gelir demek istedii eklinde anlalabilir. Zaten kpek ldkten birka gn sonra bir ocuun, Jackin tavuu yedii ikayetiyle gelmesi de eletirilmektedir. Bir ocuk, olmayan bir eyi sylemeyeceine gre, yalan sylemesi iin onu ebeveyni ynlendirmi olmaldr. Bu davran, kar iin her yolu deneyen bir anlaytr ve yazar gsterdii tepkiyle bunu eletirmektedir. Temas insan hayvan dostluu olan hikyede, kpekle sahibi arasnda her trl davrann dostane bir iliki biimi olduu grlmektedir. Yazar bu ilikiyi yle tasvir etmektedir:

303 Kumlarn stne upuzun oturur, n ayaklarn birbirine yaptrarak uzatr, byle yatarken yamyass olur, gzlerini bana dikerek yzmde belirecek manann gneli mi bulutlu mu olacana dikkat eder, mana sarahat kesbedinceye kadar durur, (...) o zaman ben ona bir hiddet ifadesi gnderirim, daha yasslar, (...) ben akaya eviririm, ehremden hiddet manasn silerim, gzlerime bir tebessmn cesaret veren parltsn korum, o derhal davranr, onun da gzlerinden bir glen dalga geer, (...) Hemen hoplaya hoplaya yaklar, gzlerinde bahtiyar bir mana tutumutur, (...) srar, gsme trmanr, kala gz arasnda bir frsat bularak sivri krmz dilinin kk ve seri bir darbesiyle enemi yalar, (...) sonra vcudumun scandan mest olarak kucama siner ve minimini ban ayaklarnn arasna alarak sanki uyurdu (Uaklgil, 1935b: 49). Grld gibi yazarn, hayvanlarla dostluk temasn iledii

hikyelerinde genellikle ocuklar ve genlerle hayvanlar arasndaki dostluk ilikisini ele alr. Bu balant temann daha duygusal ve daha sempatik olarak alglanmasn salamaktadr.

Dostlukla beraber dnlmesi gereken kavramlardan birisi de hogrdr. imdi inceleyeceimiz Ayin-i ikem [yemek veya boaz treni] adl hikyede yazarn, zaaf olanlara kar hogr temasn iledii grlmektedir. Yazarn Krk Ylda, hikyeleri iin dt nottan* dolay, Fevziye Abdullah Tansel (1940: 158) bu hikyeyi hayatndan mlhem hikyeler grubunda zikretmektedir. Aka Dair adl hikye kitabnda ikinci srada bulunan eser, yemek yemeyi ok seven bir hoca hanmn bu ii bir merasim haline getirmesi, ancak bu huyundan dolay onu kimsenin ayplamamas anlatlyor. Vaka ksaca yledir: Gelini ile pek geinemeyen Hoca Hanm, ara sra geldii yalda okuma yazma retmek gibi retim ileriyle ilgilenmektedir. Yaplan teklif zerine kalc olarak yalya yerleir. retim ilerine devam etmektedir; okuma
*

Sz konusu not yledir: (...) stanbul ve zmir evlerinin iinde ve yaknlarnda tanlm yzlerden biroklar uzun yllar getikten sonra bana kk hikyelerimden bazlarn yazdrtmtr. (...) Bunlardan baka u hikyeleri hatrlyorum: Ferhunde Kalfa, Mahalleye Mevkuf, Raife Molla, Raziye Kadn, Ayin-i ikem, Altn Nine... Kaydedilmeye deer ki hikyelerin kahramanlar pek az olarak onlar yazdranlarn birer tam tasviridir. Bunlar daha ok bir ksm eitli simalardan toplanm ve bir ksm da hatta byk lde yazarn hayalinden domu eylerdir. Krk Yl, s. 238.

304 yazma retir, namaz surelerini retir, hatim indirir. Konukanl, nktedanl, gnl alcl ve ciddiyetiyle yaldaki herkesin sevgisini, saygsn kazanmtr. Ancak, herkes tarafndan bilinen ve ylece kabullenilmi bir zaaf vardr; yemek yemeyi ok sevmektedir. Sofraya oturuu bir ayinin, bir trenin balangc gibidir. Bu zaaf yal halk arasnda hi sz konusu edilmedii gibi, hem ho grlmekte hem de bakalarnn sz konusu etmesine izin verilmemektedir. Ayn zamanda Hoca Hanm gzel yemek yapmaktadr. Bir gn kendi yapt yemekten ok yedii iin mide fesadna urar. Artk Hoca Hanmn, doktor tavsiyesiyle sk bir perhiz yapmas gerekmektedir. Yalda bu perhize sk skya uyulur. Ancak bu sk perhizden bunalan kadn Stlceye olunun yanna gider ve orada perhiz bozulur. Perhizi bozan Hoca Hanmn, nce hasta olduu sonra da vefat ettii haberi gelir. Vaka dzenli ve hareketlidir. Hikyedeki kiiler, asl kahraman Hoca Hanm; ona ayin-i ikem lakabn veren hayrsever, anlayl Molla beyefendi; kars byk hanm; evdeki hizmetiler; Hoca Hanmn olu ve gelininden ibarettir. Hoca hanm yemee dknlyle bir tip olarak tasvir ve tahlil edilmektedir. Kprdak ve hamarat bir orta yal olan hoca yaldaki hizmeti kzlara ders vermektedir. Dilbaz, latifeci, gnl alc, ho, nktedan, ciddiyeti laubaliliinin altnda sakl bir kiiliktir. Dindar, ahlakl ve ahlakdr. Herkesin sevip sayd bir kadndr. Yemek yemeyi ok ever. Sofraya oturuu bir trenin balangc gibidir. Onun sofraya gelirken, yumuak bir temas ile iskemlesini yavaa, sessizce ekerek otururken gya bir silinii, kayan bir hareketle oturduktan sonra okayc bir elle kann, atalyla bann, yannda bu mutlaka lazm pek faideli eylerin ite urackta mevcut ve kendisini bekler olduuna emniyet ederek [gvenerek], tsn bozmaktan ekinen parmaklarla pekirinin bir ucunu yakasna ilitirii, daha sonra, bu ilk hazrlklar bitince tevzi nbeti [datma sras] kendisine gelinceye kadar gzlerini mphem [belirsiz] bir noktaya dikerek sabr ve tevekklle bir bekleyii vard ki balamas saniyeden saniyeye gzetilen mukaddes bir ayinin ilk dakikasn karmamaa azmetmi bir dervi hali vard (Uaklgil, 1935a: 15).

305 Herkesin sevgisini kazanm bu kadn gzel ahlakldr ve ahlakszla kar en kk bir tahamml yoktur. Hatta yemek zaaf daha iyi anlalsn diye dindarl n plana karlarak dindarlyla yemek yemesi karlatrlr. Baka zamanlarda hareketli ve igzar olan kadn sofrada ve seccadesinde olabildiince sakin ve huuludur. Sofra banda o kadar huu ile dolu idi. O kadar ki Hoca Hanmn bu derece adab ve erkn dairesinde, (...) mahsus bir ihtiraz [hususi bir ekingenlik] iinde yemek yiyiinin bir mislini [rneini] ancak seccadesinde tespih ekerken grmek mmknd (Uaklgil, 1935a: 15). Onun yemek yemeyi bir tren haline getirmi olmasndan dolay, bir gn onun yemek yeyiini fark eden Molla Beyin azndan ayini ikem tabiri gayri ihtiyari kverir. Asl yemek esnasnda simasnn manas grlecek bir eydi. Gzlerine bir ak ve hayal kasidesinin istirak [kendinden geme] ufuklarna, yahut bir musiki neidesinin [bir arknn] garam [sevda] ve heyecan dalgalarna dalmasna, yle bir rkudet [durgunluk] gelir, btn simasnn mest izgilerine yle bir gay nikab [kendinden geme rts] geril[ir]di ki mesela bir tekkede ruhlar ihtisas menatknn [duygu blgelerinin] yksekliklerine kararak uyuturan bir hararet hengamesinde [cokunluk annn] vicdann dolduran kudsi duyulardan eriyor zannettirirdi (Uaklgil, 1935a: 15). Ayini ikem bir tip hikyesidir. Bunun iin zaman ve mekn fonksiyonel deildir ve zerinde durulmamtr. Bahsedilebilecek dar mekn, konuyla balantl olarak masa badr. zamann bir blmn kapsayan yemek yeme vakitleri nemlidir. Bunlarn zellii, ok yemesiyle bilinen hikye kiisinin pozisyonunu daha belirgin klmasdr. Vaka batan sona hikye kiisinin yemek yemesini tasvir ve onun yemei grnce iinde bulunduu psikolojik durumu tahlil etmektedir. Hikyede, yemek zamanlar bir ayin olarak nitelendirildiinden, kullanlan kelimeler dinsel kkenli veya dinsel balamldr: sabr, tevekkl, mukaddes, adab, erkan, dervi, gay, huu, istirak, tekke... Hikyenin gereki bir slubu vardr. Benzetmelerin ve tasvirler yaplrken kullanlan sfatlarn slubun gereki olmasna katksnn olduu aktr.

306 Ka kere ona, Hoca Hanm, biz yiyelim sen bak, nasl olur? Bari gene odanda yesen... demilerdi, fakat o tekerlekli sandalyesiyle bir mesirenin kenarnda gezenleri seyretmekten tesliyet [teselli] bulan ktrmlere mahsus bir hayat ve hareket ihtiyacyla (Uaklgil, 1935a: 19). Hikyede o anlatm ve gzlemci bak as kullanlmtr. Hikye beklenmedik bir sonla bitmektedir. Konu olarak ok yemek veya oburluk gibi bir insann zaafnn anlatld hikyenin temas hogrdr. Bunu [yemee dknlk] herkes bilirdi; herkes bir hastann masum bir merakna hrmet kabilinden buna riayet eyler, belki ara sra herkes kendi aralarnda ayplamak manasna alnacak muahezeye kadar ykselmeyerek ho grveren bir tebessmle bundan bahsederdi. Yalnz hibir zaman hibir vesile ile bu zaafnn fark edildiini kendisine hissettirecek en ufak bir iaretle msaade olunmazd. Herkese kabul olunmu zmni bir muahede ile gya bir taraf sakat bir adamn yannda onu ihtar edecek eylere dair sz sylemekten bir ekini vard (Uaklgil, 1935a: 16). Hatta bir keresinde, Hoca Hanmn ok yeme alkanln aka yollu dile getiren bir kadn, evin hanm tarafndan iddetle azarlanr. Ayrca, hikyede knama anlamna gelebilecek veya knamay artracak bir tek kelime kullanlmamtr.

ADANMILIK VE ALIKANLIK HALLER alkanlk ve bakalarna adanmlk, Halit Ziya Uaklgilin bireysel temalar ilerken ele ald hususlardandr. Birbirini tamamlayan bu iki davran biimini zellikle Raife Molla hikyesinde bulmak mmkndr. Ancak alkanlk ve adanmlk hallerini ayr ayr iledii hikyeleri de bulunmaktadr. Halit Ziyann alkanlk ve adanmlk temasn birlikte iledii hikyelerden birisi Raife Molladr. Hikyede kimseye muhta olmamak iin konaklarda alarak geimini temin eden Raife Molla ve bu artlarda bytt iki kz anlatlr. Bir Hikye-i Sevda adl kitapta on ikinci srada yer

307 almaktadr. Kendisini kzlarna adayan bir annenin anlatld hikyenin vakas yledir: Anlatc, Raife Mollann hikyesini bir muhibbin defterinden okudum diyerek arkada evketin defterinden okuduu ekliyle aktarr. Dolaysyla anlatclk grevini evket devralr. evket bir kandil gecesinde simit almak iin frna girmitir. evketten sonra yine kandil simidi almak iin yal bir kadn ve yannda iki gen kz da frna girerler. Yal kadn evketi tanmtr ancak, evket onu tanmakta zorlanr. Kadn kendisini Raife Molla olarak tantnca evket on be yl ncesine dnerek o gnleri hatrlar. Raife Molla alkan bir kadndr. Bir kasabn dul kalm karsdr. Kimseye muhta olmadan yaayabilmek ve kzlarn bytebilmek iin konaklara temizlie gider. Bu balamda evketin ailesinin konana da ihtiya duyulduka temizlie, dikie gitmektedir. Diki dikerken veya rg yaparken maharet sahibi kzlar Sebile ve Hulkiye de annesine yardm etmektedirler. Raife Molla kazandklaryla da kzlarna eyiz hazrlamaktadr. Bu arada ksmet knca kzlarnn ikisini birden evlendirmitir. Damatlar ve kzlar bir mddet yannda kaldktan sonra, ikisinin de birer kz olmutur. Damatlar grevleri gerei eleriyle birlikte taraya gidince, Fehime ve Ganime adl torunlaryla birlikte yaamaya yine konaklara temizlie, dikie giderek hayatn srdrmeye almaktadr. Vaka bir tesadf zerine kurulmutur. Hareketli ve geriye dnldr. ahs kadrosu anlatc, arkada evket, Raife Mollann kzlar Sebile ve Hulkiye, onlarn kocalar, torunlar Fehime ve Ganime ile kalabalk grlmektedir. Ancak asl hikye kiisi olarak Raife Molla anlatlmaktadr. Raife Molla byk evlere, konaklara temizlie giden, amara, bulaa yardm eden, tahta ve cam silen, neeli, alkan, alrken neeli trkler syleyerek iten zevk aldn belirten, akll, kararl, dikkatli bir kadn, fedakr bir annedir. Bir kasaptan dul kalmtr. Kocasndan kk bir dkkn ve kk bir ev kalmtr. ki kz vardr. ocuklar rahat etsinler de ben

308 yorulaym (.187) cmlesinde ifadesini bulan bir hayat felsefesi vardr. Kendini ocuklarna adamtr. Onda daima kendi nefsine ait kuvvay [kuvvetleri] ibzal eden [esirgemeyen], kzlarna bir kk aram [dinlenme] ve skun bahedebilmek iin kendi kabiliyyat- sayini istihlake msaraat gsteren [alma kabiliyetlerini tketmeye girien] bir fedakarlk vard ki etrafn nazar- dikkatinden kamamt (Uaklgil, 1338/1922: 184). Her ie koturur. Bulaklara yardm eder, amar ykar, manavdan veya pastaneden konaa alnacak olan almak iin darya kar, camlar ve tahtalar siler, kflenmi pirin maay yahut mangal ovar; bunlar yaparken neesinden hibir ey kaybetmez. Kendisini ocuklarna adam, alkan, maharetli, becerikli, neeli bir kadndr. Fedakrlyla, adanmlyla balantl olarak, Ve nnde o iki zarif gen kzla, on be sene evvel beiklerinin yannda anala dair bana uzun bir ders-i hikmet takrir eden bu valide (Uaklgil, 1338/1922: 184) cmlesiyle somutlatrlan bir anne tipidir. Temayla balantl olarak, alkan olmakla yahut i yapmay sevmekle Raife Molla zdelemesi vardr (Uaklgil, 1338/1922: 180). Sanki onun olduu ortamda baka i yapan kimse yoktur. Bu durum, yazarn anlatt tipi gereki olarak yanstabildiini gstermektedir. Yine adanmlkla balantl olarak, bu blmde ilenecek Mahalleye Mevkuf hikyesindeki herkesin her iine koturan erifeye, hatta onun yallna benzetilir. Bu manada iki hikye, birbirini tamamlayc bir zellik gsterir (Tansel, 1940: 159). Adanml temsil eden Raife Molla ve erife tipleri arasndaki temel fark; birincisinin her eyde ve her halkarda ocuklarn gzetmesi, onlar iin tabir caizse, san sprge etmesidir. erife ise mahalleye vakfedilmi gibidir. Mahalleli iin yaptklar takdir edilmedii gibi, zaten yapmak zorunda olduu grevlermi gibi alglanr. Hikye stanbulda Sarahane ve Zeyrekte gemektedir. Karlama dar bir mekn olan frnda gereklemitir. Ancak geriye dnle Raife Mollann i yapmaya gittii konaklar, zellikle evketlerin konandan

309 bahsedilir. Yine Raife Mollann iki odal kk evi sz konusu edilir. Konaklar, sahiplerinin ekonomik durumunun bir gstergesi olduu gibi, ev de Raife Mollann ekonomik durumunu sembolize eder. Evi dar ve kk olmasna ramen, kzlar evlenince damatlar i gveyi gelmitir. ki oday onlara paylatrm, kendisi de mutfan bir blmnde kalmaktadr. Hikyenin i zaman, bir kandil gecesi ncesi saatlerle ifade edilebilecek ksa bir sredir. Gelime blmnde on be sene nceye dnlerek, hatrlama tarznda gsterilen, bir zaman genilemesi salanmtr. Vakann giri ve sonu blmleri, bahsedilen ksa sre iinde vuku bulmutur. Hikye ben anlatm ve gzlemci bak asyla hatra tarznda yazlmtr. Dolaysyla bir hatra etkisi brakmaktadr (Tansel, 1940: 159). Raife Molla tipi canl bir tasvirle anlatlmtr. Yukarda ifade ettiimiz ekliyle fiziki ve ruhi portresi anlatlm, hayat felsefesine deinilmitir. Bunlar gereki bir slupla aktarlmtr. Karlatklar esnada kadnn evkete kar kulland dil samimi, hatta biraz laubalicedir ve Halit Ziyann hikyelerinde pek az bulunduu ekliyle konuma diline ait cmlelerdir. Ya, ben anladm, olum, dedi; on be sene! dile kolay... Ne kadar deimisin! Salarn bembeyaz olmu. A, haydi haydi bunu hi beenmedim, dorusu, sen adeta ihtiyar olmusun, lakin gzlerin deimemi. Seni gzlerinden tandm... (Uaklgil, 1338/1922: 180). Hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Yazarn ou hikyesinde olmad ekliyle, bu hikyesi okuyucuyu artmadan beklenen bir sonla bitmektedir.

Yazarn adanmlk temasn ileyen bir dier hikyesi Mahalleye Mevkuf [mahalleye vakfedilmi] adn tamaktadr. Solgun Demette onuncu srada bulunmaktadr. Hikye, mahalle ablas diyebileceimiz erife adl hikye kiisinin mahalleli ile ilikilerini anlatr. Salim Hoca ve ailesinin iinde bulunduu sosyal ortam gsteren bir giriten sonra, on sekiz yl ncesine, erifenin bebekliine dnlerek anlatlr.

310 Mahallelinin doru basmaz lakabn verdii Salim Hoca, mahallede kk bir aktar dkkan ile geimini salamaya almaktadr. Ancak mahalleli onun zengin ve cimri bir insan olduunu dnmektedir. Salim Hocann erife adn verdii bir kz olur. Douundan itibaren mahalleli ona hizmet grdrmek maksadyla, sanki ona el koymutur. rnein, erife henz bebekken, gezmeye gidecek bir kadnn yeni domu bir bebeine st versin diye, erifenin annesini arrlar. Annesi, erifenin karnn her hangi bir ekilde doyurduktan sonra, o annesine mahzun bir ekilde bakarken annesinin kucana bir baka bebek verilir. erife biraz byynce, canl bir oyuncak gibi, ocuklarn elendirmek iin komular tarafndan evlere arlr. ocuklar elendirme durumu bir sre devam eder. Okuma ana gelince, bu sefer mahallenin ocuklarna belletmenlik yapmaa balar. Mahalleli mutlaka erifenin yapaca bir i bulur. erife biraz daha byyerek ev ilerine yardm edecek hale gelince, mahalledeki komular tarafndan biki diki iin arlmaya balanr. Hangi kz gelin olacaksa erife arlr. Bayramda, dnde yardm iin gene o arlr. Ancak ilgin bir ekilde mahalleli bu ilerini yaptrrken ona bir minnet duymaz. Tam aksine ona kar bir horgr vardr. stelik yapt iler iin, babasnn zengin olduu var sayldndan, bir cret de verilmez. Bazen epeyce eskimi bir ayakkab, giyilince paralanverecek bir orap gibi pe atlacak eyalar verilir. Zaten erife de yaptklar iin bir karlk beklememektedir. Adanmlk onun alnyazs gibidir ve ruhunda yer etmitir. Zaman gelir erife, i gveysi olarak gelmi bir damatla, bir fakir dnyle evlenir. Gelin odasnn eyalar emanet olarak alnmtr. Bu arada kars ve kz erife de Salim Hocann zengin olduuna inanmakta, dnde harcamadna iten ie kzmaktadrlar. Hlbuki Salim Hoca kzn evlendirebilmek iin bir miktar nakit karlnda evini rehin vermitir. Vaka geriye dnl ve hareketlidir. Asl hikye kiisi erife olmakla beraber, babas Salim Hoca da nemli bir figrdr. Ayann birinin ie doru basmasndan dolay doru basmaz lakab verilmitir. Drst, fakir ve imkan olduunda harcayabilen bir insandr.

311 Ancak her hangi bir sebep olmakszn sahtekar, zengin ve cimri birisi zannedilmektedir. Hoca olumsuz sicilini dzeltmek iin kznn iyi niyetinin istismar edilmesine bile gz yumar. Hatta mahalleliye ok kibar, nazik ve anlayl davranr. Ancak hakkndaki olumsuz kanaatin deimesini salayamaz. Aslnda gerekten fakir bir insandr. Fakirlii daha iyi anlalsn diye zengin olan Mkerrem ve Rait efendiler dkkanna geldiinde hocann eli ayana dolar, ne yapacan bilemez. Hikyenin kahraman erifedir. erife bir mahalle ablas tipidir. Btn zamann bakalarna hizmet etmekle geirir. arld her ie hi zorlanmadan gider. yi niyetli bir kzdr. Mahalleye hizmet etmeyi kaderi gibi alglamakta ve bundan farkl bir davran tarz olabileceini aklna bile getirmemektedir. Bu davran biimi onun kiiliine ylesine sinmitir ki ondan, baka trl bir davran beklemek, eyann doasna aykr bir ey beklemekten daha akl ddr. ylesine gsterisiz bir hizmet edii vardr ki varlnda kimse ondan olduunu anlamamaktadr.* Mahalleye hizmeti ve mahalleli iin fedakarl henz annesinin kucanda bir bebekken balamtr. Beriki lousa olsa yahut emzikli bir valide ocuunu evde brakarak gezmee gitmek istese derhal attar dkkanna haber verilirdi: Annesi alsn da getirsin denirdi. O zaman erifenin karnn lapa ile, tiritle bir gzel doyurduktan sonra, o kardan melul melul bakarken, annesini kucana baka bir ocuk verilirdi. Daha sonra erife biraz byynce baka trl bir kymet kesbetti [kazand]. O aralk mahallenin bir oyunca oldu. Elendirilecek ocuklar iin erife celp olunur [arlr], dkkana: erifeyi istiyorlar, kk hanmla oynayacak tenbihi [uyars] gnderilirdi (Uaklgil, 1317/1901: 190). Mahalleli iin yaptklar, mahalleli tarafndan takdir edilmemektedir. Bilakis zaten yapmak zorunda olduu grevlermi gibi alglanmaktadr. Mahalleli, erife iin byle bir rol bimiken o da adeta kendisi bu rol benimsemitir.

Rasim zdenren, zlme, s. 42. (Aile adl hikyesindeki anne tipini tasvir ederken benzer ifadelerle tantr. Aile hikyesinde anlatlan anne ile Mahalleye Mevkuf hikyesindeki erife arasnda benzerlikler mevcuttur.)

312 O ta doaldan beri vakf- vcuda memur [varln vakfetmeye grevli] bir mahluk [yaratlm] olmak kanaatiyle byrd: Her gn nereden istenmise oraya gider, mevcudiyetine [varlna] arzu edildii gibi tasarruf olunacak [davranlacak] bir biare teslimiyetiyle boynunu bkerek ben geldim derdi (Uaklgil, 1317/1901: 191). Annesi ve babas bu durumdan rahatsz olmadklar gibi tam tersine, ocuumuz herkes tarafndan seviliyor ve aranyor diye alglamaktadr. erife biraz daha bynce btn mahalle kzlarnn kalfas [belletmeni] olur. Gen kz olup diki yapmaya balaynca bu sefer de mahallenin kzlarnn eyizlerini hazrlar; hem de hibir karlk grmeden. Hemen btn mahallede gelin olan kzlarn cihaznda [eyizinde] en ziyade erifenin mahareti ve gayretinden eser grlr. O her yere koar, her yere yetiir, herkesi memnun eder sonra i bitince, onun arkasn okarlar, eksik olma kzm derler, o kadar... (Uaklgil, 1317/1901: 195). Bir hikye kahraman saylabilecek mahalle (Kaplan, 1966: 15)*, Salim Hocay ve erifeyi hem takdir etmez, hem onlarn, zellikle kzn yapt hizmetleri hibir zaman yeterli bulmaz. evre onlarn btn hayatna hkmetmektedir. Bireysel hayat yoktur. Bu erifenin hayatnda daha belirgindir. nceki dneminde olduu gibi, evlendikten sonra da mahallenin ondan hizmet beklentisi devam etmektedir. erife o, her zamandan ziyade mahalleye mevkuf! (...) Mahallede gebeliine intizar edenler var. Be alt ay sonra dourmasna intizar olunan adiye Hanm imdiden peyliyor [smarlyor]: Beraber emziririz deil mi? St kardei olsunlar diyor (Uaklgil, 1317/1901: 202). Raife Molla hikyesindeki Raife Molla ile bu hikyedeki erife birbirine benzemektedirler. Benzer zelliklerinden dolay bu iki hikye kahraman karlatrlm ve hikyelerin birbirini tamlayc nitelikte olduu tespiti yaplmtr. Raife Molla (...) ahsiyet itibariyle erifeye ok yakn bir tarzda tasvir edilmitir. Hatta iki hikye birbirini tamamlayc mahiyettedir; erifeyi Raife Mollann genliini temsil eden bir ahsiyet gibi alrsak, Hikyenin insicam bozulmaz (Tansel, 1940: 159).

Hikyenin tahlili iin bkz: Mehmet Kaplan, Halit Ziya Uaklgil (1866 1945) Mahalleye Mevkuf, Yol dergisi, 20 Mart 1966, s. 15.

313 Daha nce de belirttiimiz gibi Raife Molla neyi, niin yaptnn bilincinde bir kahramandr. erife ise sahip olduu imkanlardan bakalarn yararlandrrken, zaten baka seenei yokmu gibi davranmaktadr. Hikyede mekn mahalledir. Ancak daha ok mahalleli sz konusudur. Salim Hocann kk dkkan onun mali durumunu yanstacak ekilde verilmitir. Yine onun mali durumunu yanstacak ekilde, erifenin dn iin rehin koyduu evinden bahsedilmektedir. Yukarda da sylendii gibi, yazar, erifeyi bir tip olarak ele alrken onun psikolojik tahlilinden ziyade, mahalleli ile olan ilikileri evresinde ele almtr. Bu hikye iyilik ve yardmseverlik timsali erife ile birlikte iki eyi daha anlatmaktadr: Kk mahalle bakkal Salim Hoca ve mahalle; bu mahalle bireyi yok eden, dnyas kk, kltr kt, anlaysz, bencil, kymet bilmez, iyi niyeti suistimal eden bir sosyal evredir. Salim Hoca ve kz erife, eski Mslman mahallesinin ezdii, yamyass ettii insanlardr. evre onlarn btn hayatna hkmeder. Dnyalarnn son derece dar, kltrlerinin son derece basit olmas, onlarda ferdi ahsiyetin gelimesine engel olmutur (Kaplan, 1966: 15). Mahallenin bu ekilde tasvir edilmesine bir anlamda itiraz eden Kaplan, Halit Ziyann realist grnmek iin byle bir ereve izdiini dnmektedir. Eski Trk mahalle hayat, bir attar ve kz iin dahi bu kadar donuk, monoton ve neesiz deildi. Ben Anadoluda eski bir kasabada, kapal bir mahalle iinde dodum; ilk ocukluk gnlerim orada geti. Ailem orta halli bir aile idi. Uzaktan o gnleri dnnce, monoton, ackl, can skc hayatn iinde bin bir teferruattan doan, zengin, iir dolu anlarn bulunduunu hatrlyorum. En gzel masallar ve ryalar fakir kulbelerinde domutur (Kaplan, 1966: 15). Hikye uzun bir sreyi kapsamaktadr. Vaka erifenin doumundan evleninceye kadar geen sreyi kapsar. Hatta hamilelii dnemini iine alacak ekilde geer. Dolaysyla i zaman, on sekiz yirmi yllk bir dnemdir. Bu sre erifenin hayatndaki deiik merhaleleri o dnemlere odaklanarak anlatmaktadr. D zaman dirhem (birim olarak), para, mecidiye gibi kelimelerin gnlk hayatta kullanld bir dnemdir.

314 Hikyede o anlatm, yazar anlatc ve gzlemci bak as kullanlmtr. Halit Ziyann en beenilen ve realist slupta kaleme alnm hikyelerinden biridir (Tansel, 1940: 159). Hikyenin dilinde bir sosyal evre eletirisi vardr. Yazar, eletirirken bunu ak ak yapmaz. Hikyenin adndan balayarak kulland kelimeler dolaysyla bu eletiri fark edilir. Vakf kelimesi daha ok mal veya mlk iin kullanlmasna ramen burada erife iin kullanlmtr. O arlrken rica edilmez. tenbih gnderilir, erkenden bize gelsin ocua baklacak, bize gelsin arya klacak gibi emir ifade eden cmleler kurulur. Bu durum giri paragrafndaki benzetmeyle daha belirginlik kazanr. erife nesneler ile karlatrlmaktadr. kide birde dkkana haber gelir: erife hanm bize gelsin... (...) Her gn birka kere tekrar eden bu terane onun iin on paralk zencefil yahut iki tane hindistan cevizi kabilinden bir sipari hkmndedir (Uaklgil, 1317/1901: 202). Balk temay yanstmaktadr. Bir durum hikyesi olduu iin belirli bir son yoktur.

D TASARRUF VE KANAAT DUYGUSU Halit Ziya Uaklgil birka hikyesinde tasarruflu olma ve kanaatkrlk gstererek mutlu olma gibi temalar ilemitir. Yazar bu tema ile ilgili olarak yazd hikyelerine temalar artran adlar vermitir. Tasarruf temasn ilerken ithal mallar karsnda bilhassa yerli mal kullanmna dikkat ekmektedir. Yazara gre kanaatkrlk da insan mutlu olmaya gtren balca yollardan biridir. Yazarn tutumlu olmay ve yerli mal kullanmn iledii hikyesi Tasarrufa Riayettir. stihza bir dille ithal mal kullanm eletirilmektedir. Yerli mal kullanmann neminin anlatld hikye, htiyar Dost adl hikye kitabnda drdnc srada yer almaktadr. Hikyeden nceki aklama notu da okuyucuyu yerli ve yabanc mal kullanlmas konusunda ynlendirmektedir.

315 Bugnn ocuklar bilmezler, bir vakitler bizde az ok parasna gvenen, zevkini bilen, fazla olarak yiyeceini, giyeceini hariten gelen eylerden tedariki bir ss, bakalarna kar bir tefevvuk [stnlk] sayan snf, yerli mallara rabet etmezdi. Bir mazereti de vard, ya yerli mal bulamazd yahut bulduklarn zevkine, hatta tasarruf emeline mutabk grmezdi. Fesinden ayakkabna kadar giydikleri, ekmeinden ekerine, stnden arabna kadar giydikleri, itikleri hep yabanc diyarlardan gelme eylerdi. Ve byle mstahsiller [reticiler] elleri brnde mtevekkil ve sabur bekler, mstehlikler [tketiciler] de paralarn baka memleketlere datrd. Aada gelen yaz bu halin ihtiyar dostta ilhamndan mnakis [yansyan] bir infial levhasdr (Uaklgil, 1937: 35) Hikye ksaca yledir: Anlatc bir akam vakti htiyar Dostunu ziyarete gider. Vardnda perhiz yapan dostu, sofras zengin eitlerle dolu olduu halde akam yemei yemektedir. Vakitsiz geldiinden dolay zr beyan etse de dostu onu da sofraya davet eder. Bir yandan yemek yerken bir yandan tarizkr bir ekilde ngiliz biskvilerini, Amerikan ununu ve st tozunu, svire ikolatasn vs, ksaca Trkiyeyi istila etmi olan ithal mallar vmektedir. Trkiyede retilen mallarla karlatrmalar yapar ve zellikle stanbulun bir hazine olduunu syler. Ona gre tabiat stanbula dar bir alanda verebileceinin en fazlasn vermitir. Ancak yerli mallar dierlerine gre bazen pahal olduundan buna zm retmek gerektiini ve bu yolla tasarruf edilebileceini, bu bir hastalksa tedavi edilmesi gerektiini syler. Hikyede ahs kadrosu; anlatc, dad kalfa ve htiyar Dosttan olumaktadr. Dad kalfa onlara hizmet etmektedir. Anlatc htiyar Dostunun sylediklerini tasdik ederek dinleyici pozisyonunda bulunmaktadr. Hikye bakiisi, htiyar Dost adl hikye kitabndaki hikyelerin ounda olduu gibi bilge kiilii ve tecrbeleriyle htiyar Dosttur. Tasarruf edilmesi ve yerli mal kullanlmas gerektiine inanmaktadr. Hikye, yerli reticiyi dnmeden yabanc mallarn lkeye snrszca giriinin htiyar Dostta ilhamndan mnakis bir infial levhasdr. Mekn hikye bakiisinin evinde bir odadr ve fonksiyonel bir durum sz konusu deildir.

316 zamann da hikyede bir fonksiyonu yoktur ve bir sohbet sresi kadardr. Vakann d zaman 1900l yllarn badr. Hikyenin yaynlanmas Cumhuriyetin ilanndan ve yneticilerin yerli mal tketimine dikkat ekmelerinden sonraki tarihtir (1937). thal mallarn kolaylkla lkeye girii sebebiyle yerli reticiler zor durumda kalmaktadr (zel, 1984: 155 157). reticileri zor durumda brakan bu davran karsnda yazarn tavr kzgnlk olarak belirmektedir. Hissediyordum ki htiyar Dostumun sinirleri iyice bozulmutu. Ayaa kalkarak, birisini tokatlyormuasna, ellerinin tersiyle stnden krntlar silkti (Uaklgil, 1937: 43). Vaka ben anlatmyla ve gzlemci bak asyla aktarlmtr. Olumsuz, knanacak bir durum, olumlu ve vnlecek bir durum gibi anlatlmak suretiyle istihza bir dil kullanlmtr. Her defasnda fazla bir istihza rayihas [alay kokusu] tayan bu yok pahasna cmlesi artk sarahat kesp ediyordu [aklk kazanyordu] (s. 41) ifadeleri ile de bu istihzai dil belirginletiriliyor. Bu biskvi ngilizlerin!.. Zaten bu onlara mahsus gibidir. (...) Onlarnkine kyas kabul edebilecek bir tanesine tesadf etmedim.... Her milletin kendine mahsus nefaisi [gzel rnleri] var. Baknz, kakao da Fransa mamultndan. Hatta ben ikolata ile kakao arasnda bir fark bile yaparm: ikolata iin svireyi tercih ederim (Uaklgil, 1937: 40). Yerli retim ve lkenin sahip olduu zenginlikler ile ithal mallar arasndaki karlatrma ve oluturulan ztlk vakaya canllk katyor. Bir memleket ki toprana kum serpilse filizlenir, ekmeinin ununu Amerikadan bekler; ormanlarna baklsa dnyay stacak odun vermee mheyyadr [hazrdr]; yemeini piirmek iin Batumun petroln tercih edecek haldedir... (Uaklgil, 1937: 43). Yazara gre bir problem vardr: Yerli mal, dardan gelen rnlere gre biraz pahaldr. Bu durum bir maraz [hastalk] olarak adlandrlmaktadr. thal rn tketimi zm olmadna gre, yerli maln seri retime gemesi bunlarn ucuzlamas ve tasarruf iin gerekli bir durumdur. Amma memleket meralarla dolu imi, imdikinin on misli, yirmi misli, belki yz misli, bilir miyim ne kadar, anam [koyun] besleyebilirmi, arzu

317 edilse btn dnyaya st, ya, peynir ihra edilirmi; belki dorudur, fakat elime alabilecek maddi bir brhan [delil] yok. (Uaklgil, 1937: 42). Bana esbabn [sebeplerini] izah edenlere rast gelmedim deil... Onlar dinlerken daha sinirleniyorum. Mademki marazn esbab biliniyor, ne iin tedavi eden yok? (Uaklgil, 1937: 43). Yazar yerli mal kullanm konusunda byle dnmekte ve bunu belirtmektedir. Ancak, Cahit Kavcarn Servet-i Fnun romann inceledii aratrmas dikkate alnarak u tespit yaplabilir. Ayrca bu tespite dayanak olmas iin, Servet-i Fnun romanndaki isimlerin zamanla gerek hayatta da ocuklara verilmi olmas hususu zikredilebilir. (Korkmaz, 2002: 3). Tespit udur: Servet-i Fnun romanclar ithal mal tketimine, istemeseler bile, dolayl olarak katkda bulunmulardr. XIX. Yzyl balarnda Avrupada bonmarch (bonmare) denilen ve iinde her eit yiyecek, giyecek, kullanlacak eya satlan maazalar almtr. Oradaki rnekler gibi geni ve zengin olmamakla birlikte Beyolunda da bu tip maazalar alr ve saylar giderek artar. Servet-i Fnun romannda, ounlukla Franszca adlar tayan ve Avrupa mal satan ok sayda maazadan sz edilir. Birok roman kahramann, bata Beyolundaki Bonmare olmak zere bu maazalarda dolarken, eyalar incelerken ve alveri ederken grrz. Bat zevkine gre yaplm yeni moda giyim eyas, mobilya, tuvalet eyas, mutfak eyas, ssleme ve dekorasyon eyas, ocuk oyuncaklar, ... gibi Avrupa mallar alnr (Kavcar, 1995: 216 217) htiyar Dost hikye kitabnn bask tarihi nemlidir. nk yazarn baz dncelerinde kkl deiimin olduunu biliyoruz. Cumhuriyetin ilanna kadarki grleri, eserleri, eserlerinin dili ile sonraki yllarda yazdklar arasnda fark bulunmaktadr. Burada yazar son derece hakl olarak yerli mal kavramnn zerinde durmaktadr. Bu cumhuriyetin ilk yllarndaki yerli retimi tevik kampanyalarnn etkisinden kaynaklanmaktadr. Yazarn asl zerinde durulmas gereken nemli bir tespiti ise yerli mallarnn kalitesinin dkl ve maliyetinin yksekliidir. Btn bunlarn ortadan kaldrlmas gerektiini de ak bir dille anlatmaktadr. Burada yerli mal kullanm ile ilgili bir baka deerlendirmesi ise udur: Her ey dnyann br ucundan gelmesine ramen daha ucuzdur. Bizim yan bamzdaki zenginliklerimizden elde edilen ve retilen mallar hem pahal hem de

318 kalitesizdir. stelik sebebin bilinmesine ramen zmnn bulunmas iin ciddi admlarn atlamamasdr. Sosyal temalar ele almas bakmndan yazarn bu hikyesi ayr bir nem tamaktadr.

Yazarn, kanaatkrl ve dolaysyla kanaatkrlktan doan mutluluu anlatt bir baka hikyesi Saadet Usul adl mutluluk yollarn gsteren bir hikyedir. Mutlu olma prensiplerini anlatan nasihatleri ierdii iin didaktik bir anlatm vardr. Daha nce kdamda (nr: 8752, 26 Temmuz 1337/1921) Usul-i Saadet adyla yaynlanan eser bu didaktik slubundan olsa gerek baz kaynaklarda makale olarak gemektedir (Kerman Huyugzel, 1996; Yel, 1981: IV, 71). htiyar Dost adl hikye kitabnda on drdnc srada yer almaktadr. Vaka yeillikler iinde gzel bir bahede gemektedir. Rzgarn esmesiyle hafife dnen deirmen, havuzu doldurmaktadr. Hava scak olmasna ramen glgesine snlabilecek aalar vardr. htiyar Dost, gneli bu scak gnde bahenin bir kesinde, sarkk dibudan bir yeil alayan eklinde dklen dallar altnda kendisine bir yer bulmutur. Anlatcy da oturmas iin yanna davet eder. Sohbetleri kanaatkrlk zerinedir. Daha dorusu bir nasihat havasnda geen konumada htiyar Dost, arkadana elindekiyle yetinmesini tavsiye etmektedir. Dncesi ite btn hayatn hikmeti, ben buna saadet usul diyorum eklinde zetlenebilir. Hikyenin kahramanlar, her zamanki bilgeliiyle htiyar Dost ve onun sohbetinden holanan anlatcdr. Mekn bir bahedir. Bahe dolaysyla bir hi mesabesinde olan glgenin burada simgesel deeri vardr. Normal zamanlarda glgenin ifade ettii anlam zerine dnmeyen ve glgeyi fark etmeyen insan, ok gneli havalarda snabilecek bir yer arar. Dolaysyla glgenin kymeti o zaman anlalr. Sahip olma dncesinin akla bile gelmeyecei glge, burada

319 iktisatlarn marjinal fayda (Demir Acar, 1998) teorisini hatrlatacak ekilde kullanlmaktadr. Binaenaleyh glge kanaatkrl temsil etmektedir. Bir sohbet sresi kadar i zaman olan hikyede ben anlatm ve gzlemci bak as vardr. htiyar Dosttaki dier hikyelerin ou gibi didaktik bir dili ve yukarda bahsedildii gibi sembolik bir anlatm vardr. htiyar dostun bahesi sanki kk bir dnya gibidir. Srekli bahesi ile d dnya arasnda balantlar kurarak benzetmeler yapar. Kanaatkarlkla ilgili setii anlatm yine bahesinden rneklendirir. Sembolik zellik tayan bu blm hem bu zelliinden dolay, hem de kanaatkarl sade ve ilgin bir benzetmeyle anlatt iin buraya alyorum. Koltuu yerletirdi: ocuum, sen de kendine bir kk iskemle bulursun dedi. Ne iin kk sanki? Zahir, bana daima ocuk muamelesi ettiinden olacak. Mamafih bu ylece sylenmi bir eydi, mutlaka itaat olunmak lazm gelen bir emir mahiyetinde deildi. Onun iin ben bilakis gzme ilien, bahesinin urasna burasna atlm sandalyelerden en mkellefini, en geniini, bana en ziyade huzur ve rahat vadedenini intihab ettim; yklenerek o tarafa yaklamaa baladm. O, bana, bir skut iinde, fakat gzlerinde istihzalarndan bir saniye sonra alacan dersi grrsn! diyen biriyle bekliyordu. Bu byk koltua kifayet edecek kadar glge yer yoktu. htiyar dostumun yannda oturabilmek iin ancak glgede kalan para bir kk iskemleye kifayet edebilirdi. Grdn m, bir kere? dedi. Mesele kanaatkr olabilmektir. Eer glgede serin, bir arn murabbanda [kk bir kare kadar] dar fakat emin ve msterih bir yerle iktifa edebilmek hikmetine malik olsaydn mkellef bir koltuk deil kk bir iskemle arardn. te btn hayatn hikmeti, ben buna saadet usul diyorum. Yerini tayin edebilmek ve tayin olunan yerde ancak biraz glge, biraz istirahat imkan bulacak kadar bir daire igal etmek. Saadete vusuln yegane usul... (Uaklgil, 1934: 141 142).

Yazar imdi ileyeceimiz hikyesinde tersinden bir bakla kanaat duygusuyla benzerlik arz eden, imkanlarnn istediklerini salamasna yetmesini ele almaktadr. Tatl Rya hikyesi, air Adnan ve arkadalarnn para ve kanaatkarlk zerine sohbetlerinden olumaktadr. Daha nce Ryay Mzehheb adyla yaynlanm olan (Sepette Bulunmu, st., 1920) eser, Hepsinden Ac adl hikye kitabnda on birinci srada yer almaktadr. Para,

320 imkan ve mutluluk duygusu arasndaki ilikinin tartld hikyenin zeti ksaca yledir: Adnan airdir ve ilk iir kitabn henz bastrmtr. Onun telif ve sat cretinden gelecek parayla ilgili hesaplar vardr. lk nce arkadan; Mnir, Nesip ve Nahiti, stanbula gelmi ve ertesi gn ayrlacak olan yabanc, mehur arkcy dinlemeye gtrecektir. Arkadalaryla szlemitir ve akam beraberce gitmeyi planlamlardr. kinci olarak da Adnan evlilik yl dnm nedeniyle, karsna, onun ok holandn grd bir saati hediye etmek istemektedir. Ne var ki bu isteklerinin hi birisi gereklemez. Adnann Tatl Rya adl iir kitab satlamad daha dorusu ok az satld iin yaynevinden bekledii para gelmez. Dolaysyla ne hediye etmek istedii saati alabilir ne de sz verdii halde, arkadalarn konsere gtrebilir. stelik arkadalarnn da onun gibi ekonomik durumu iyi deildir. Konsere gidemeyince Adnan onlara evinde ay ikram eder ve bu arada para, mutluluk, mtevaz istekleri karlayabilecek kadar imkana sahip olma, kanaat gibi kavramlar zerine felsefi taraf da olan bir sohbete dalarlar. Hikyenin dzenli ve durgun saylabilecek bir vakas vardr. Hikyede hepsi tahsilli, birbiriyle iyi anlaan ve birbirini seven drt arkada vardr. Asl hikye kiisi air Adnandr. Adnan bir yllk evlidir. Romantik bir yaps vardr. Mali durumu pek iyi deildir. Bir ynyle Mai ve Siyahn Ahmet Cemiline benzer. Adnan, hep parann, en azndan yetebilecek kadar parann gerekliliinden sz etmektedir. Parayla saadet olmaz szn, paraya kavuma imkan olmayanlarn uydurduunu sylemektedir. Adnan dudaklarn bkt: Sylemee ne lzum var? Mademki yaplamayacak. Ah. O yaplamayan eyler!... Kim bilir, hepimizin hayatnda byle nasl mahrum sahifeler var... Btn bu mahrumiyetler neden? Paradan... Para! Para! Daima o... Sonra da bu mahrumiyetin karsnda nefsimizi, zavall mtehassir [hasret eken] nefsimizi alrz; bir ahmak ocua bir safsata dersi verircesine deriz ki: Para m? Saadet paradan ibaret olsa zenginler mesut olurlard (Uaklgil, 1934: 100).

321 air Adnan bu felsefeyi savunurken arkadalar itiraz ederler. Zaten Adnann bunlar sylerken alayl bir dil kulland sezilmektedir. Dier arkadalarndan Mnir, bekrdr ve uykuyu seven bir insandr. Arkadalar bu konuyu tartrken o sobann yannda uyuklamaktadr. Nesip ve Nahit evlidir. Nahitin kr adnda bir ocuu vardr. Nahit, Nesipin insan, saadeti bulamayaca yerlerde aramamal dncesine katlarak ve Adnann dncesine itiraz ederek yle der: Nahit itiraz etti: Yok, niin yle olsun? zdiva mutlaka para ile yaplabilseydi ben bugn krnn babas olmazdm. Halbuki ben, onun babas olduumdan hi de piman deilim (Uaklgil, 1934: 102). Kiiye yetebilecek kadar ekonomik imkan stne yaplan bu sohbet Adnann, duvarlar kitaplarla kapl, sobas sevinle gldr gldr yanan ve zerinde bir ay semaverinin ince perdeden latif arklar syledii (s. 97) odasnda yaplmaktadr. Adndan bahsedilen mekanlar geni manada stanbul ve baz semtleri, Fransz Tiyatrosu, Marifet ktphanesi gibi yerler vardr. arkcnn stanbuldan ayrlnca gidecei Napolinin de ad gemektedir. Tatl Rya hikyesinde vaka zaman bir akam vaktidir ve bir sohbet sresi kadardr. Hikyede zaman ve mekn unsurlarnn teknik gereklilik olmasnn dnda herhangi bir fonksiyonellii yoktur. Her ne kadar kahramanlardan birisinin (Adnann) konutuu ksmlar uzunsa da, hikye drt arkadan diyaloglarndan olumaktadr. Yazar dier hikyelerine gre burada diyaloga dayal bir anlatm tarzn tercih etmitir. Hakim bak as ve o anlatm biimiyle yazlmtr. Hikyenin btnnde, zellikle hikye bakiisinin cmlelerinde alayc bir slup vardr. Yukardaki Tasarrufa Riayet hikyesindekine benzer mizahi bir slup kullanlmtr. Para konusunda yukarda yaptmz alntda da bu husus grlmektedir. Yine yazarn dier hikyeleriyle karlatrldnda, bu eserinde tasvir ve tahlil yok denecek kadar azdr. Baln ierii yanstt eserde sevinle yanan soba; ho, ince perdeden arklar syleyen semaver gibi ilgin benzetmeler vardr.

322 Yazar bu hikyede, kanaatkarlk balamnda grlebilecek maddi imkann mtevaz isteklerine yetmesi temasn ilemitir. Dolaysyla satr aralarnda da e dost iin harcanabilecek parann yokluuna itiraz sezilmektedir. Grnte paray anlatan bu eserin, kanaati anlattna dair birka sebep vardr. Drt arkada her ynyle anlamaktadr. Hikye bakiisi onlardan farkl dnyor gzkse de, hayata dair bak as onlar gibidir. ayet paraya bahsettii kadar deer verse, Adnann raf raf kitaplar olmaz; onun yerine, deer verdii baka eyleri olurdu. Asl nemlisi de o bir airdir. airler, ticari ilikileri deil, duygusallklar n plana kan kiilerdir. Hikye kiilerinden Nesip, mal mlk arzusuna snr izilemeyeceini syleyince Nahit kanaatkrln tanmn yapar. Evet, nk mevcudun fevkinde hlya aramak yle bir yukarlara umak iptilasdr ki insan ykseldike artar (Uaklgil, 1934: 103). Okuyucu, airin de arkadalarndan farkl dnmediini sezmektedir. Nesipin yukarlara umak iptilasdr ki insan ykseldike artar tespitine verdii karlk, Adnann da asl dncesinin, kanaat duygusunun snrlar ierisinde deerlendirilebileceini gstermektedir. Yanl deil, fakat tayin olunacak nispetler var. Herkesin bir muhiti, bir fezas [alan] var, emeller o muhit ve fezaya gredir. Kanatlarmn yalnz kendi havas dairesinde umaa hevesi var, bunun iin bile icap eden kuvvet yok. te o kuvvete, yalnz o kadar bir paraya, milyonlara deil, ancak kendi hava dairemde krk kanatlarla dmeyecek bir iktidara muhtacm (Uaklgil, 1934: 104). Tasarruf alkanl (yazar burada bir gereklilik olarak bahsetmektedir) ve kanaatkrlk, birbirini tamamlayan davranlardr. Yazarn yaad dnemler gz nnde bulundurulduunda, tasarrufa dikkat ekmesinin nedeni kolayca anlalabilir. rnein, Osmanlnn borlanmasndan dolay alacakl devletlerin imparatorluun vergi gelirlerine el koymas durumunu ifade eden ve yazarn genlik yllarnda kurulan Dyun- Umumiye o dnemin eseridir. Bu dnemden kalan borlarn denmesinin 1954 ylna

Dyun- Umumiye-i Osmaniye Varidat- Muhassasa daresi, 20 Aralk 1881de Muharrem Kararnamesi ile kurulmutur. (Byk Larousse Szlk ve Ans.)

323 kadar srd bilinmektedir. Yine, sanayilemi Bat lkelerinin retim fazlasn satmak istemeleri dolaysyla Osmanl topraklar ak pazar haline gelmitir. Bunu aza indirmek iin yerli mal kullanmaya dikkat ekilmektedir. Kanaatkarlk ise bireysel adan insan mutlulua ulatran bir haslet olduu gibi, toplumun bireyi deerlendirmesi noktasnda olumlu bir davrantr. Yazar, bir air ve orta dzey bir ekonomik gelire sahip bir insan zerinden bu davran deerlendirmitir. zellikle entelektel veya aydn kesimi temsil eden air ve arkadalar evresinde kendi kendine yetebilme duygusunun felsefesi zerine onlar tarttrmtr. htiyar Dost kimlii de bu evreden saylabilir.

E VATAN SEVGS, KAHRAMANLIK, MLLYETLK ANLAYII Halit Ziya Uaklgilin, says ok olmasa da bu balamda yazd hikyeleri de vardr. Gezgincilik Duygularndan ve l Kz hikyelerinde memleket zlemi, Osmann Gazas ve ecek Su hikyelerinde kahramanlk, Kk Hamal hikyesinde milliyetilik, Yarn Kardeler hikyesinde ise vatan iin alma duygusu anlatlmaktadr. Memleket zleminin anlatld hikye Gezgincilik Duygularndan adn tamaktadr. Bir seyyahn yabanc ehirleri gezip grdkten sonra iinde bulunduu merak duygusunun yerini bkknln ve dasslann almas konu edilmektedir. Onu Beklerken adl hikye kitabnda yedinci srada yer almaktadr. Anlatc bir cmleyle giri yaptktan sonra sz seyyah arkadana devreder. Gezgin, birok lkeye gitmitir. Hayatnn byk bir ksm dnyay dolamakla gemitir. Ancak her gezisinin sonunda hissettii memleket hasreti ve memleketine dn arzusudur. Gezmek, grmek arzusuyla gittii lke veya ehirlere ncelikle bir merak duyar. Bu merak, otele yerleip ehrin caddelerini, sokaklarn, gezilip grlecek yerlerini rendike ve ehri tandka azalr. Sonra baka bir yere gitme istei galip gelir. Ancak her bir ehre girite, gereklemeyeceini bile bile, hissettii duygu, istasyondan

324 geri dnp memleketine gitmektir. Gerekletiremeyeceini bilmesine ramen bu duygu ona zevk verir. Yine yabanc bir ehre girerken, kendisini ehrin hkm altna girmi ve ehir kendisini yutacakm gibi hisseder. Sonra uzun sre dayanamaz ve kendi memleketine dner. Hikyenin ahs kadrosunda iki kii vardr; anlatc ve gezgin arkada. Ad gezgin olarak verilen hikye kiisi gezmeye merakl, ama her gittii yerde memleketini zleyen bir kiidir. Gittii ehirler kendisine yabanc geldii iin kendisini bir ey gibi hissettiini syler. te hayatnzn muayyen olmayan bir ksmn geireceiniz yere ilk admnz attnz, onun sizi yutmak iin alan geni kapsndan girdiniz, artk onun tasarrufu ve hkm altnda, filan hcreye yerletirilecek, zerinde filan adet yaptrlacak bir eysiniz (Uaklgil, 1935b: 67). Zamann belirgin olmad hikyede, mekn olarak gezginin duygular zerinde etkili, ad verilmeyen rnek yabanc ehirler vardr. Ancak asl memleket tasviri vardr. Buna, memleketi temsilen iinde bulunulan mahal demek daha doru olur. Somut bir yer tasvirinden ziyade bir memleket paras tasviri yaplmaktadr. O gne kadar size ait hayattan, muhitten, balardan ayrlmsnz. Daima iinde dolatnz, nereden balayp nerede bittiklerini, btn sakladklar eylerle, manzaralarla, ehrelerle tandnz sokaklardan, size hep birer aina simasyla bakan binalardan, her gn her saat, hatta isimlerini bilmee lzum grmeden tandnz adamlardan, daha sonra, asl kendi mrnzden, evinizden, odanzdan, o kadar gizli ryalarnza yahut uzun dncelerinize kucan aan, sizin varlnz yutmu, sizin scanzla snm, adeta benliinizi tamamladnza inandnz yatanzdan, sizin iin hep birer dost olan, ne zaman gzlerinize ilise ruhlarnn derinliklerinden kan bir sesle hitab eden btn yzlerce ufak tefekten uzak kalacaksnz (Uaklgil, 1935b: 65). Kendisini memleketinde byle hisseden gezgin, yabanc bir ehirde iinde bulunduunu dnd yalnzlk ve hilik duygusunu anlatrken yabanc lkedeki otelde kendisinin tanmlanmasn rnek verir: Sizin burada isminiz, odanzn zerinde hviyet czdannzn yerini tutan rakamdr. Her eyden evvel bunu ezberlersiniz. Size bu rakamla bir var olmak hakk verilecektir. Bilirsiniz ki mdriyet dairesinden hizmetilere, kapcdan yemek odasna kadar herkesin zihninde siz bu rakamla bilinen, tannan bir mevcutsunuz (Uaklgil, 1935b: 68).

325 Gezgincilik Duygularndan hikyesinde bir sohbet havas hakimdir. Zaten yazar da girite bu durumu bu musahabesini [sohbetini] mmkn olduu kadar zapt ediyorum cmlesiyle belirtmektedir. Buna ramen yine cmleleri uzun ve kitabidir. Sohbet esnasnda kullanlan cmleler deildir. slubu dassla duygusunu yaayan bir insann ruh halini anlatmas bakmndan gerekidir. Yukardaki alntlardan da fark edilecei gibi hikye, bir gezginin, yabanc ehirlerde hissettii duyguyu ve yaad psikolojik hali anlatmaktadr. Hikyenin yap zelliine baktmz zaman balang ve sonu paragraf yaanlan an ifade eder ve yazarn gzlemidir. Dier blmler ise geri dnle gezgincinin yurt d gezileri bu gezilerindeki duygular ve yurt zlemini dile getiren ikinci tekil ahs anlatmdr.

Yurt zlemini anlatan bir dier hikye l Kz adl eserdir. Kocasnn ileri dolaysyla stanbula yerlemek zorunda kalan Filistinli bir kadnn yurt zlemini ilenmektedir. Solgun Demet adl hikye kitabnda on beinci srada yer almaktadr. Hikye yine bir zlemin ifadesi olan Uan da kulara malum olsun ben annemi zledim/ hem annemi, hem babam, ben kym zledim nakaratl halk mahsul mehur trknn alm gibidir: Muhtemelen askerlik iin Filistin taraflarna gitmi bir gen, dnerken evlendii Filistinli gen kadn da kendi memleketine yani stanbula getirir. Yerlemek iin bir sre ev ararlar. Memleket hasreti ekmekte olan l kz gittii her yerde yetitii evreyi arar. Birok eve baktktan sonra birisini almak iin beenirler. Bu evin zellii, bahesinde clz bir hurma aacnn bulunmasdr. l kz, hurma aacn grnce sanki annesini, babasn, kardeini, hatta devesini grm gibi bir duyguya kaplmtr. Artk tek tesellisi clz hurma aacdr. Ona bakarak, aacn olmayan glgesine yatp ge bakarak, bulutlar seyrederek, kularla ailesine selam gndererek teselli bulmaktadr. Komularnn diyalog kurma istekleri, dil bilmedii ve renmek de istemedii iin akim kalr. Onun tek istei yalnz kalp kendi aacn

326 seyretmektir. Clz hurma aacna her baktnda ailesini, memleketini, memleketinin gneini, ln, ksaca gemiine ait ne varsa onu hayal etmekte ve bu hayalle de avunmaktadr. Bu arada gnden gne zayflamakta olduu kocasnn dikkatinden kamaz. Oturduklar evi satp baka bir eve tanmak zorunda kalnca hurma aacn da bir saksyla gtrrler. Hurma aac yeni yerine alamaz ve kurur. Aac kuruyunca artk l kz hasretlie dayanamaz hale gelmitir. Daha nce kocasnn, zayflamas konusundaki srarl sorularn geitirmiken artk memleketine dnme arzusunu belirtir. Kocas ile birlikte memleketine dnerler. Vaka dzgndr ve hareket esi azdr. Hikyenin ahs kadrosu l kz diye bahsedilen Filistinli gen kadn ve kocasndan olumaktadr. Bir de dil bilmemesinden dolay l kzn hor gren ve figran durumundaki komu kadnlar vardr. l kz ho, narin, memleket hasreti eken, itaatkar bir gen kadndr. Bu kzn ruhsal yaps ve fakir bir insan olan kocasnn onu alp stanbula getirmesi yle anlatlr: Senelerce uzak memleketlerde dolatktan sonra nihayet bu servet-i sevda ile u latif, narin, bir nahl-i ryann [plak hurma aacnn] dibinde, bir avu kuru kum iinde yetimi nazik, solgun iee benzeyen kzla [] stanbula, bu azim memlekete gelince bir l kz iin bir mahere benzeyen bu velveledar sahne-i hayatn iinde o narin iee yle bir yer bulmak istedi ki orada kuruyup solmasn, krlp dmesin (Uaklgil, 1317/1901: 267). l kz, hurma aacn seyrederek gemiini, annesini, babasn, l, ln gneini dnr. Bu anlamda, hayalperest deildir ama gemiinin hayaliyle, zlemiyle yaar. Satn aldklar ilk ev Eyp Sultan mahallesinde Halie nazr kk bir evdir ve gzel bir konumdadr. Ancak evin nemi ve tarif edilmesi bahesindeki hurma aac dolaysyladr. Mini mini bir ev, pek eski deil, yalnz bir kat, iki oda ile n ak bir sofa, daha sonra kk bir bahe, alak bir duvar ve duvarn tesinde ayaklarnn altna serilen Haliin sular... B-mana [manasz], lakayt gzleriyle odalar, sofay, uzakta denize, baheye bakyordu; birden gzlerinin iinde, o mana-y hicrann arasnda bir ey tututu, gya orada nagehan [anszn] bir l gnei parlyordu: Bahede bir hurma aac, zayf, clz, fakat kendisine

327 btn vatann iade eden bir hurma aac grm idi (Uaklgil, 1317/1901: 269). Sebep belirtilmemekle beraber muhtemelen ekonomik kayglarla ilk evlerini satmak zorunda kalmlardr. Tandklar ikinci ev khne, kasvetli bir yerdir. Geni mekn olarak adndan bahsedilen Filistin vardr. stanbulda Eyp semti de vakann getii geni mekandr. Bu l kz ayrla ancak bir yl dayanabilir. Sonbaharda kularla selam gnderir. Kocas ilkbaharda dnyorlar dediinde giden gmen kularn dnerken sanki bir haber getireceini umarak sevinir. Ancak kular gelmeden kendisi memleketine kavuur. Dolaysyla vaka i zaman bir yl kadar bir sredir. Hikye hakim bak as ve o anlatmyla kaleme alnmtr. Son paragrafta kullanlan bilmiyorum ki kelimesi sanki anlatcnn vakaya dahil olduu izlenimini vermektedir. Gen kadnn lkesine dair hayalleri, zlemleri anlatlrken romantik bir dil hakimdir. Yazar hurma aacn bir leitmotiv olarak kullanmtr. Hurma aac dolaysyla ayn zamanda simgesel bir anlatm vardr. Bu zayf, clz hurma aac ana baba hasretiyle birlikte memleket zleminin simgesidir. O ancak evinde, hurma acnn karsnda, ryasnn iinde yapayalnz iken mesut olur, ancak o zaman gzlerinde gneler alrd. Kendi kendine, (...) tatl bir gaflet-i hissiyat [uyuukluk] iinde memleketinin gklerinden bir mebzuliyet-i tufan [bolluk] ile boanan gnei altnda tutumu kum deryalarna avdet ederdi [dnerdi]. O zaman karsnda bir aina-y vatan [vatan paras], onun gibi kendi memleketinden, kendi gneinden, kendi semasndan cda [ayr] dm bir hemderd-i hicran samimiyet-i melaliyle glmseyen hurma aacna dalar (...). Byle, itina ile bu levha-i hayali bir zi-hayat [canl] hakikat vehmini verecek kadar ssleyip ikmal ettikten [tamamladktan] sonra bu sahne-i vatann bir kesinden nagehan babas, annesi, kardeleri, o iri siyah gzleriyle devesi kverecekmiesine kalbinde hafi [gizli] bir intizarla [bekleyile] beklerdi (Uaklgil, 1317/1901: 272 273). Yazarn simgesel deerdeki hurma aacn, l kznn vatann artrmak; nitelemesiyle l, de gnei hatrlatmak kadnn iin kulland aktr. Clz sanki gen vatanna kavuma arzusunun

328 gerekleme ihtimalinin uzakl anlatlmak istenmitir. Bununla birlikte clz hurma aac nitelemesiyle, insana sevdiklerini hatrlatan basit bir nesnenin bile ne kadar deerli olabilecei simgesel olarak anlatlmtr. Grld kadaryla hurma aac, hikyede fonksiyonel bir nesne, bir varlk olarak kullanlmaktadr. Bu fonksiyonellik gen kadn ile hurma aacnn birbirine benzetilmesi hatta zdeletirilmesinde de grlmektedir. Bu aacn yetitii ortam, scak iklimin hakim olduu blgelerdir. Gen kadn da yetitii ortamdan ok uzaklara, ok farkl bir dnyaya gelmitir. Yalnz bu hurma aac vard. Btn hayat ondan ibaretti. Hep pencerenin kenarnda, o refik-i vatann [memleket yoldann] yannda oturur, elini enesine dayayarak dnrd. Lakin bu iki mehcur-i nimen [ayrlm ikili], hurma aac anasnn au- meshunundan [scak kucandan] ayrlm bir ocuk gibi, l kz toprandan karlm bir narin iek gibi yava yava zerre zerre kuruyorlar, snyorlard (Uaklgil, 1317/1901: 276). l Kz hikyesinin kurgusu Gezgincilik Duygularndan adl hikyeye gre daha salamdr. Diyalog yoktur. Anlatma ve gsterme teknikleri birlikte kullanlmtr. Konu ile temann akt bir hikye olan l Kz hikyesinde balk ierii yanstmaktadr. Beklenmedik bir sonla bitmektedir. Esaretin tema olarak ilendii hikyelerin bazsnda yine memleket zlemi ikincil tema olarak ilenmitir. Vakas, esaret blmnde verilen Dilho Dad hikye serisi (bal hikye) ve Onu Beklerken adl hikye, bu tr hikyelerdendir. Dilho Dad hikye serisinde evin dads Dilho, baka nedenlerle birlikte bir esir olarak zorla getirildii memleketinin de zlemiyle ruhsal bir bunalm sonucu lmtr. Ad geen hikyeyle benzerlik gsteren Onu Beklerken adl eserde bu ikincil tema daha belirgindir. Yine memleketinden zorla karlarak esir edilen hikyenin kahraman gen kz, aya ve yldzl gkyzne bakarak memleket zlemini gidermek iin gizlice kt evin damnda, bir k gn donmu vaziyette bulunmutur.

329

Vatan sevgisiyle birlikte dnlmesi ve ele alnmas gereken bir baka olgu, vatann savunulmasdr. Her ulusta, yce bir davran olarak vlen kahramanlk, zellikle vatan savunmasnda gsterilen cesaretin bir baka ifadesidir. Dolaysyla kahramanlk hikyeleri genellikle askerler evresinde geer. Yazar da kahramanl iledii hikyelerinde askerleri sz konusu etmitir. Halit Ziyann kahramanl tema olarak iledii hikyelerinden birisi Osmann Gazas hikyesidir. 1897 ylnda vuku bulan Trk Yunan harbinde, Trk ordusunun Yunan askerlerini yenilgiye uratmas zerine Servet-i Fnun dergisinin bu zaferi kutlamak iin kard zel sayda yaynlanr.* (Gezgin, 1997: 130). Hikye, Bir Yazn Tarihi adl kitapta yedinci srada yer almaktadr. Yazar, Trk askerinin kahramanln bir sava sahnesinde ve her eye ramen topu tepeye karmaya alan Osmann ahsnda anlatr: Dman var gcyle mevzileri yaylm ateine tutmutur. Osman kendi birliinin, bu ate dolaysyla ok kayp verdiini fark eder. Bunun zerine ne pahasna olursa olsun bu atei kesmek iin topu tepeye karmas gerekmektedir. Osmana gre savan sonucu bu topa baldr. Olanca zorlua ramen topu tam tepeye karmak zereyken bir dman gllesi buna mani olur. Arkadalarndan yaralananlar olmu, Osmann kolu kopmak zeredir. Ancak Osman kolunun bu halinin farknda olmad gibi pes etmek niyetinde de deildir. Topu ektikleri halat bu sefer beline balayarak tekrar tepeye kmay denerler. Hedeflerine ulamak zereyken halat kopar. Osman her halkarda topu brakmak istemedii iin birlikte aa yuvarlanrlar.

1897 ylnda daha Rumelinin byk bir blm Osmanl snrlar iindeyken, Yunanllarn trl bahanelerle toprak koparmak iin snrlarmza saldrmalaryla patlak veren Osmanl Yunan savanda Yunanllar ok toprak kazanacaklarn umarken ar bir yenilgiye uradlar. Trk ordusunun bu zaferi zerine Servet-i Fnun dergisi zel bir say hazrlad ve bu sayda derginin yazar ve airleri savan kahramanlklarn dile getirdiler. Halit Ziyann Osmann Gazas adl hikyesi de ilk kez burada yaymland. (Uaklgil, Bir Yazn Tarihi, s. 125 Hazrlayann dipnotu). Ayrca Trk Yunan harbinin Servet-i Fnun dergisindeki ve iirdeki akisleri iin bkz: Necat Birinci, Edebiyat zerine ncelemeler, s. 127143.

330 Vaka hareketli ve dzgndr. Hikye bakiisi cesur bir asker, rnek bir kahraman olan Osmandr. Osmann kahramanca tavr idealize edilmektedir. Osman anlatlrken hamasi bir dil kullanlmaktadr. Bahsedilen dier arkadalar hikyeye fon oluturmak iin izilmi figranlardr. Hem Osmann kahraman kiiliini ve kullanlan hamasi dili gsteren hem de temay anlatan blm aadadr: Osman ta ndeydi, etrafna bakt, bu manzaray grd, sonra henz eteinde trmandklar tepenin fevkine [stne] gzlerini dikti. O tepeye ksalar!.. u topu oraya koyabilseler!... imdi bu top onlarn bir dildr- kymetdr [kymetli bir sevgilisi], bir nazenin-i ruhu idi [ruhlarnn nazl sevgilisiydi]. Osman: Haydi... dedi, halatlar, bazularnn etrafnda gcrdad, top, bu nev arus- nazan [nazl yeni gelin], bir blk dilddenin [an] heva-y gayretten [gayret havasndan] tekil ettikleri [oluturduklar] gerdune-i ak [ak tekeri] zerinde bir hatve-i istina-furne [nazl bir adm] daha att. Osman ta ndeydi, her hatveye ta umk- kalbinden [kalbinin derinliinden] kopan bir sayhay [haykr] terdif ederek [arkas sra yrterek]: Haydi!... diyordu, o vakit yerlere yatarak, talara yaparak, topraklar kazyarak, srnerek, derek, yuvarlanarak, fakat ileriye daima ileriye giderek, esvaplar yrtlm, kollar ezilmi, omuzlar rm, trnaklar kopmu topu srklediler. Tepeye karyorlard. (...) Osman ta ndeydi, (...) Osman kollarn uzatsa btn bu tepeleri sine-i celadetine [yiit sinesine] toplayarak skacak, ezecek, hurdaha edecek sanyordu. Bir daha Haydi!... dedi, top bir hatve [adm] daha att. Ah, byle birka hatve daha olsa tepeye yetieceklerdi... (...) O vakit yerinden frlad. Bir saniyelik bir vehm-i ryet [grme yanlmas] iinde topu halattan ayrlm, yerinde sendeleyerek yuvarlanmaya balam grd. Bu top ellerinden giderse her ey mahvolacakt, o zaman atld, yuvarlanmaya balayan topa sarld, fakat zabtemiyordu [tutamyordu]. Topun arl btab [halsiz] vcudunu srkleyerek, kh altnda kh stnde kayalara arparak bir skt-i mdhi [korkun bir d ile] Osman uurumlara ekiyordu. Osman kendisini kaybetmiti, imdi hibir ey grmyor, hibir ey bilmiyor, gayr-i kabil-i mukavemet [kar konulmas mmkn olmayan] bir kuvvetle derken yalnz bir ey dnyordu: Topu brakmamak... (Uaklgil, 2005: 126 128).

331 Yukardaki alnt ayn zamanda mekn olarak vakann cereyan ettii sava sahnesini de gstermektedir. Olaylar scak bir sava ortamnda gemektedir. Vaka i zaman birka saatlik bir sredir. Vaka d zaman yukarda da deinildii gibi, Osmanlnn artk iyice zayflad yllarda cereyan etmi olan Trk Yunan harbi yllardr. Hikye o anlatm biimiyle ve hakim bak asyla kaleme alnmtr. Hamasi bir dil kullanlmtr. Kahramanl anlatrken hamasi bir dil kullanlmas uygun bir seimdir. Romantik bir slup vardr. Balk ierii yanstmaktadr.

Yazarn, Mehmetiin kahramanln anlatt bir baka hikyesi ecek Su adl hikyedir. Balkan harbi zamanna ait bir hatra biiminde anlatlmaktadr. Vakas, Osmann Gazas gibi scak bir savan iinde gemeyen hikye, yine Mehmetiin asrlar sren kahramanln anlatr. Cephe gerisinde askerlere ait durumlar konu edinen hikye Aka Dair adl kitapta on yedinci srada yer almaktadr: Balkan harbi srasnda Yeilkyde ikamete devam eden birka kiiyle birlikte anlatc da kalmtr. Buras askerlerin gei gzerghdr. Bir sre kaldktan sonra kafileler halinde ya savaa giderler ya savatan dnerler. Hastalar, yarallar, sava yorgunlar cepheden dnerken; zinde olanlar taze bir g halinde savaa giderken bu blgede karlarlar. Sanki hayat ile lmn, hezimet ile intikamn karlamas gibidir. Btn bu kalabaln ortak bir noktas daha vardr: Bakalarn rahatsz etmekten ekinmek. Anlatc, su meselesinin bir trl halledilemedii kyde bir olaya ahit olur ve ok etkilenir. Bir asker kimseyi rahatsz etmemek iin ekingen bir tarzda su aramaktadr. Anlatc ona yardmc olmak isteyerek kendi bahesinden su ekmesine ve kovalarn doldurmasna yardm eder. Asker, teekkr etmek maksadyla Efendi, hakkn helal et deyince anlatc ok duygulanr. Bu duygulanmann etkisiyle Mehmetiin asrlar sren serencamn uzun uzun dnr.

332 Vaka hatra biiminde geriye dnl olarak verilmitir ve hareket esi azdr. Hikyede askerlere acyan, onlarn kaderleri zerine dnen anlatcdan ve birka esnaftan baka asl hikye kiisi mehul askerdir. Bir baka syleyile kelimenin anlam snrlar ierisinde Mehmetiktir. Asker vakurdur ve onda ibadethanelere zg bir sessizlik vardr. Hasta ve sakat, zinde ve gen hepsinde ne yorgunluk, znt, tela, ikayet vardr, ne de cesaretine halel getirecek bir davranta bulunur. Bir gn kaybolur, ertesi gn temiz ve berrak dalgalarla fkrr, bir ryann glgesi gibi sessiz ve bakalarn rahatsz ederim endiesiyle ekingendir. Onun asrlar sren hikyesi bir kahramann hikyesidir. Dndm ki bu Trkolu alt asrdan beri trl tesadflerin kasrgalar nne dm, bir cidal cihannn yarlarnda, uurumlarnda, denizlerinde, llerinde yuvarlanmt. Tarihin bu hrpalanm yolcusu trl afet ve musibet ukurlarndan an ve eref tepelerine trmanm, dizleri paralanarak, trnaklar koparak trmanlan yerlerden bir kaza darbesiyle talara arpa arpa dm ve daima kalkarak, yeniden dimdik durmaa alarak tutunacak bir kaya paras, yapacak bir aa kt aramt. Ve Yemen llerinden Arnavutluk talarna, Acem ellerinden Girit sularna kadar alt asrdan beri kumlara, buzlara, denizlere kann akta akta, mebzul bir kaynan bitmez tkenmez kereminden her vakit taze bir kuvvetle fkran o al kannn garib izgileriyle kahraman hikyesini yazmt (Uaklgil, 1935a: 143).* Kendisine gyaben Trk ocuu!... Sen tarihinin o trl trl dolak ve aprak izgileri arasndan ne zamandan beri bu iecek suyun arkasndan koarsn (s. 140) diye hitap edilen ve Mehmetii temsilen su arayan asker otuz be yalarndadr. Otuz be yln verdii eitli zorluk ve straplaryla ypranm bir bedeni, stnde slak, eski bir elbisesi, buruuk bir serpuu vardr. Bu sefil ve ekingen haline ramen asil bir ruh yapsna sahiptir.
Mehmetik hakkndaki bu dnceler, benzer ifadelerle Krk Ylda da yer almaktadr: Memleketin her tarafnda biri snerken teki tutuan kundaklar vard; Girit isyanlar bastrlmadan Krt, Arnavut, Ermeni hareketleri uyanr; ufuklarn her kesinde elinde ate vermek iin dolaan uursuz talih oradan oraya koard; ve o nereye koarsa arkasndan Trk ocuklar koturulur, yangnlar onlarn kan dereleriyle sndrlmeye allrd. Bugn Zeytin dalarnda, dn Yemen llerinde, yarn Makedonya kylarnda biriken Trk evladnn kemikleri zerinde, hibir zaman nasip olmayan, bir huzur ve skn hayatnn temelleri atlmaya allrd (s. 508).
*

333 Mekn Balkan Savanda, balkanlara gei yolu zerinde bulunan Yeilkydr. Askerler orada kamp kurmulardr. Yorgun, yaral gelen askerler, bir mddet dinlendikten sonra gidecekleri yere giderler. Savaa gitmek iin hazr kta bekleyen askerler de oradan sevk edilmektedir. Ayrca su ekilen bahe, anlatcnn askerleri grd pencere dar mekanlardr. ki aydan beridir ki yalnz, karadan, denizden, gndz, gece bu asker kafilelerinden, kyn dolup boalan, sonra bitti zannedilirken yerden fkryormuasna birdenbire amurlu krlara beyaz adrlaryla iri papatya ynlar kuran binlerce asker beklerinden baka bir eye tesadf edilmiyor (Uaklgil, 1935a: 139). Vaka i zaman bir gnden daha az bir sredir. Mevsim yamurlu bir mevsim olduu iin hareketi zorlatrmaktadr. D zaman, daha nce belirtildii gibi Balkan Sava yllardr. Hikye, hakim bak as ve ben anlatm zerine kurulmutur. Trk askerinin asrlar sren serencamnn anlatlmas hakim bak as ile mmkndr. Osmann Gazas hikyesindeki kadar belirgin olmasa da bu serencam anlatrken hamasi bir dil kullanlmtr. Bunun sebebi Osmann Gazas hikyesinde kahramanlk vurgusu belirgin iken, ecek Su hikyesinde kahramanlkla birlikte onlarn kaderine zlme duygusu da vardr. Yine Osmann Gazas hikyesinde somut olarak anlatlan Osmann topu tepeye karrken ve topla birlikte aaya yuvarlanrkenki halini anlatan satrlar, burada Mehmetiin genel halini anlatrken soyutlar. Tarihin bu hrpalanm yolcusu trl afet ve musibet ukurlarndan an ve eref tepelerine trmanm, dizleri paralanarak, trnaklar koparak trmanlan yerlerden bir kaza darbesile talara arpa arpa dm ve daima kalkarak, yeniden dimdik durmaa alarak tutunacak bir kaya paras (...) (Uaklgil, 1935a: 143). Halit Ziyann ayrnty ihmal etmeyen bir slubu vardr. Sava gibi insanl var oluundan beri ilgilendiren bir konuyu ve kahramanlk gibi yksek bir duyguyu ele alrken bile kar komunun tavuunu veya slak bir kediyi grecek bir ayrntya dikkat etme sitiline sahiptir. Yava yava iseleyen yamur kyn yapkan amurlarn biraz daha geilemeyecek, biraz daha iine batlacak bir cvkla getiriyordu.

334 Kardaki komunun tavuklar tahta perdenin deliinde, ban iib bir gzile gnee bir sual nazar yollayan horozun arkasnda, bu slak elbise ile dnp dnemeyeceklerini dnyorlar (...) (Uaklgil, 1935a: 141). Deiik vesilelerle belirtildii gibi bu hikyenin temas kahramanlktr. Trk askerinin yzyllarca sren tarihindeki kahramanlk, su arayan askerin ahsnda gsterilir. Tabii bir ihtiya olan suyu ararken bakalarn rahatsz etmekten ekinen bu mahcup ahsiyet sava meydanlarnda bir baka varla dnr. Yemen llerinden Arnavutluk talarna, Acem ellerinden Girit sularna (...) kann akta akta mebzul bir kaynan bitmez tkenmez kereminden her vakit taze bir kuvvetle fkran o al kannn garib izgilerile kahraman hikyesini yazmt. Bu kanla yazlm kasidenin her satrnda yksek bir fedakrln, insanlk stnde bir bahadrln hameti parlarken o, sanki kendi byklnden bhaber, fakat gene ftur getirmeyerek diyar diyar dolayor, gene iecek su araya araya dolalan yerleri kanile suluyordu. Ve sonra dndm ki ihtimal yarn bana akan kann sunacak olan bu adam kuyumun suyu iin benden hakkmn helal edilmesini istiyordu (Uaklgil, 1935a: 141). Hikyenin bal ieriini yanstmaktadr ve hikyede bir son yoktur.

Vatan sevgisine benzer bir sevgi de millet sevgisidir. Yukarda da sylediimiz gibi milletini sevmek kardeini sevmek gibidir. Bunun ad milliyetiliktir. Yazar da Kk Hamal hikyesinde bu duyguyu ilemitir. Kk Hamalda, hamallk yapan bir ocuun hakkn alamamas zerine, Trkn haricindeki dier Osmanl tebaasnn ona yardmc olmamas ve bir Trk askerinin ocua sahip kmas anlatlmaktadr. Etnik ayrmcln Osmanly paralad bir dnemde yaynlanan hikye Aka Dair adl hikye kitabnda dokuzuncu srada yer almaktadr. Anadoludan stanbula g etmi fakir bir ailenin on yalarndaki ocuu hamallk yaparak ailenin geimine katkda bulunmaktadr. ngiliz veya Slav olduu muhtemel bir kadn, ocuun cretini dememitir. ocuk hakkn almak iin alayarak kadnn arkasndan gitmektedir. Bu durumu gren esnaf (Musevi dellal, Bulgar manav, Ermeni lokantac, leblebici Rum,

335 fstk Acem, bozac Arnavut) ocuun derdini sorar, dinler ancak meselenin zm iin herhangi bir giriimde bulunmaz ve hibir ey yokmu gibi kendi iine dner. Bu problem karsnda duyarsz kalmaktadrlar. Uzun bir sre kadn takip ettikten sonra midini kesen ocuk istasyon merdivenine oturur ve sessiz sessiz alamaya balar. Anlatc, ocuk iin ne yapabileceini dnrken aniden bir Trk askeri kagelir ve ocua sahip kar. Vaka hareketli ve dzgndr. Yazarn baka hibir hikyesinde aznlklar ve Osmanl tebaas dier uluslar hakknda, bu hikyede olduu gibi olumsuz bir bak ve deerlendiri yoktur. Kk Hamal hikyesinde anlatc bir Trktr. Bu alayarak koan kanmn yavrusuna dikkat ettim diyerek milliyet duygusunu n plana karmaktadr. Kk hamal on yalarnda gzel gzl, kumral sal, ablak, zinde ehreli, zeki ve azimli bir gze sahip Anadolu gmenlerinden fakir bir ailenin ocuudur. Pejmrde ve slak bir kyafeti, psklsz eski bir fesi, fesinin zerinde renksiz soluk yemenisi, zerinde sar krmz yollu yrtk mintan, eski bezden bir alvar, yrtk ala benzer bir kua vardr. Ayak parmaklarnn yarsn darda brakan ar ile bazen telal ve aceleci, bazen durup dinlenerek hakkn almak iin kadnn peinden gitmektedir. Hakkn almak iin kararl ve inat bir ruh yapsna sahip olduu anlalmaktadr. Ablak zinde bir ehresi, zeki ve azimkr gzleri; ftur getirmeyerek [bkmayarak], ara sra kk tevakkuflardan [durulardan] sonra kendisini bularak ilerleyen metin ve mukavim hatveleri [admlar] vard. (...) yamurun altnda lakayd [ilgisiz] halkn arasnda, itilip kaklarak fakat daima yol bularak, daima uradan buradan kayp bir iz tedarik ederek iri sar kadnn arkasndan kouyor, ketmedilen [gasp edilen] kim bilir ka paralk hakkn baryordu (Uaklgil, 1935a: 74). Hakszlk yapan kadn sarndr ve iri yar birisidir. Muhtemelen ngiliz veya Slavdr. Elinde gzel emsiyesi, banda kibar apkas, arkasnda uzun klk paltosu ile ocuu dikkate almadan yrmektedir. Hakszl sembolize

336 eden bir yapdadr. Hakszlk yapabilecekleri konusunda ngilizlere kar toplumsal bir endienin var olmas, kadnn muhtemelen ngiliz olmasna aklk getirmektedir. Ayn zamanda bu anlaya gndermede bulunan bir simgesel kullanm katmaktadr. O zaman sar kadn hm ile dnd. Tehditkr bir vaziyetle emsiyesini havale ederek [kaldrarak] gsterdi ve birden dnerek onu orada bedbaht ve perian, hakknn zerinden geen bu istihkar hatvelerinin altnda gya ezilmi bir izmihlal iinde brakarak ieri girdi, kayboldu (Uaklgil, 1935a: 74). Trk askeri duyarl, merhametli, mazlumun yannda yer alan bir kiilik olarak anlatlmaktadr. Burada askerin simgesel bir deeri vardr. Trk ulusunun birliini ve onun hamisi olma durumunu temsil etmektedir. Trkn Trkten baka dostu yoktur (Sazyek, 1989: 43) slogan cmlesinin anlam erevesini somutlatran bir hikye kiisidir. Osmanl tebaas olan dier aznlk mensuplarnn yaplan hakszla tepki vermedikleri bir ortamda, Trk askerinin mazlum ocua sahip kndan sitayile bahsedilmektedir. Alayan ocua adeta sahipsiz deilsin diyerek onu sakinletirdii grlr. Birden, orada nasl peyda olduunu anlayamadm bir asker ilerledi, alayan bu Trk ocuun elinden tutup kaldrd, yava sesle sordu. O da baka trl bir takayytle syleyen sese baka trl bir sesle cevap verdi. Anlatlar, dinletiler... sonra asker uzun uzun, gya bir ders verdi. Cebinden karp eline bir ey tututurdu. Daha sonra kendi elindeki mendilile, ocuun yzn gzn sildi. Mendili de vererek: Al, fakat bir daha alamayacaksn, anladn m? dedi. Trk ocuu birden gya kendisini dirilten bir nefesle canlanarak Arnavuta, Aceme glmsedi ve koarak gitti. Hayalen onu takip ettim; gzerghnda leblebici Ruma, kebap Ermeniye, manav Bulgara, tellal Museviye glerek selam verdiini grdm (Uaklgil, 1935a: 76). Galatann aznlklarn ve levantenlerin yaad kozmopolit bir mekn olduu bilinmektedir. Dolaysyla mekann da sembolik bir anlam mevcuttur. ocua niin baka bir Trkn sahip kmad sorusu da mekn seimiyle cevaplanm olmaktadr. Ayrca hikyede mekn ve tema uyumu vardr. Vakann i zaman saatlerle ifade edilebilecek ksa bir sredir. Olaylar yamurlu, karl bir k gnnde cereyan etmektedir. Halit Ziyann ok az hikyesinde d zaman nem arz etmektedir. Kk Hamal d zamann nemli olduu hikyelerden biridir. nemi, 1789 Fransz Devrimi ile balayan

337 etnik temele dayal uluslama srecinin hikyenin yaynland yllarda zirve noktasna km olmasdr. Yazar da bu srece kendi ulusu asndan bakmaktadr. Halit Ziya Uaklgilin hikyeleri tezli hikyeler deildir. Hikyelerinin hepsi gz nnde bulundurulduunda bunun ok az istisnas vardr. Dile getirilen tezin ak olmas edeb eserin aleyhine de olsa, bu hikye, yazarn tezli olan o istisnai hikyelerinden biridir. Yukarda askerle balantl olarak sylediimiz Trkn Trkten baka dostu yoktur anlayn savunmaktadr. Hikyenin yaynland dnem (Tanin, 3 Eyll 1324/ 16 Eyll 1908) dikkate alndnda, hikyenin tezli olmasnn sebebi daha iyi anlalmaktadr. Birden, orada nasl peyda olduunu anlayamadm bir asker ilerledi alayan bu Trk ocuunu elinden tutup kaldrd, (...) Anlatlar, dinletiler... (...) daha sonra kendi elindeki mendilile ocuun yzn, gzn sildi (Uaklgil, 1935a: 76). Hikyede doal olarak sbjektif bir dil vardr. Okuyucunun kk hamaln derdiyle dertlenmesini, sarn, iri yar kadndan nefret etmesini salayacak bir dil kullanlmtr. Ben anlatm ve gzlemci bak as ile yazlan eserdeki u satrlar, anlatcnn hikye kiilerinden birinin yannda yer aldn, dier bir syleyile sbjektifliini gsteren izler tamaktadr: Birden ruhumun mknda [derinliklerinde] szlayan bir eyle bu kk hamala, bu alayarak koan kanmn yavrusuna dikkat ettim. (...) slak, kumral salarndan damlayan yamurlarla bulanm simas, sefaletine ramen pak ve kavi bir kann al parltsile kpkrmz idi (...) Ne oldu, bakaym, olum; bir de bana syle, hibir faide iin deil; sadece icabederse beraber alamak iin bir de ben dinleyeyim (Uaklgil, 1935a:73, 74, 76). (Alntda yer alan italik cmledeki hsn-i talil sanatna dikkat ekmek gerektii kanaatindeyim.) Son cmle, Mehmet Akif Ersoyun msralaryla (Safahat, t.y. (11.Bask): 198) benzemekte hatta rtmektedir. iirin ve hikyenin yaynlan yllar birbirine yakndr. Dolaysyla devrin aydnlarnn zellikle bir felaket karsnda hissedi olarak birbirine benzediklerini gstermektedir.

338 Mehmet Akif (iirin yaynland yl 1913), yolcunun ahsnda milletinin fertlerine yle seslenmektedir: Gitme ey yolcu, beraber oturup alaalm: Elemin bir yrein kr deil paylaalm.

Adanmlk duygusuyla yap itibariyle yaknl olan bir duygu da vatan iin almaktr. Vatan iin almann tema olarak ilendii ve yazarn gelecekle ilgili umutlar balamnda alkanl anlatt hikyesi Yarn Kardelerdir. Gelecek neslin alkan, bilgili ve kararl bir nesil olaca anlatlmaktadr. htiyar Dost adl hikye kitabnda sonuncu srada bulunmaktadr. Hikyeden nce, yazarn, bu rn bir derginin zel bir says iin yazdna dair bir notu vardr.* htiyar Dost kendisini ziyarete gelen anlatcya sonraki neslin alkan, bilgili, kendini yetitirmi, ne istediini bilen kararl genler olacan anlatmaktadr. htiyar Dostta bu kanaati oluturan, ktphanesinden yararlanmak iin sk sk gelip giden Sevin ve Tekin adl iki karde ocuktur. Ne olacaklarna daha o yata karar vermilerdir. Sevin triyat, Tekin modac olmak istemektedirler. Onun iin de daha imdiden setikleri meslekleriyle ilgili kitaplar dn alp okumaktadrlar. Hikyenin kahramanlar anlatc, htiyar Dost, Sevin ve Tekin kardelerdir. Sevin on drt yanda, piyano almay bilen, iki yabanc dil konuan, okumay seven, kafas alan ve kaslar gl bir kzdr. Dier bir syleyile ruhen ve bedenen salam, kendini yetitirmek iin alan bir kzdr. leride bir triyat atlyesi amay dnmektedir. Tekinin ablasdr. Tekin on iki yanda, keman almay bilen bir ocuktur. O da ablas gibi iki dil bilmektedir. Gl, alkan ve okumay seven bir ocuktur. Bir diki ve elileri dkkan amay dnmektedir. (Sevin ve Tekin isimlerinin, Servet-i Fnuncularn kahramanlarna verdikleri yaygn isimlerden olmadna dikkat

Bu hikye 1935 senesi ocuk Haftas iin neredilen bir nsha-i fevkaladeye [zel sayya] mahsus olmak zere telakki edilen bir arzuya mebni yazlmtr (Uaklgil, htiyar Dost, s. 205).

339 ekmek yerinde olacaktr.) Bunlarn dnda bir de gemii temsil eden ve bahsi geen babalar vardr. Bir mirasyedi gibi, almaya ihtiya duymadan babasndan kalan mallar tketen bir tembeldir. Mekann bu hikyede bir fonksiyonu yoktur ve belirgin deildir. ocuklarn kendini yetitirmesiyle balantl olarak ktphanenin ad gemektedir. Hikyenin i zaman, htiyar Dosttaki dier hikyeler gibi bir sohbet sresi kadardr. D zaman iin hikyeden nceki aklamada geen 1935 senesini esas alabiliriz. 1935 Yl ocuk Haftasna ynelik, bir derginin zel says iin yazlan bu hikyenin dili htiyar Dosttaki dier hikyelerden farkldr. Hikye, ocuklar dnlerek yazldndan dil onlara gredir. Didaktik bir anlatm vardr. Didaktik eserlerin genelinde olduu gibi inandrclk asndan problem vardr. On iki ve on drt yandaki ocuklarn ne olacana karar verip gereini yerine getirmek iin bir alma iine girmeleri okuyucuyu yeteri kadar ikna etmemektedir. ocuklar ve vatann gelecei arasnda kurulan yaygn benzetme burada da kullanlmtr. ocuklar ile gelecek zdeletirildii iin tebihi bir anlatm da vardr. Ben anlatm ve gzlemci bak as ile verilen hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Hikyede, anlatcnn, htiyar Dostun dncelerini amas iin sorduu sorular dolaysyla gelien ksa diyaloglar vardr. Vatan iin alma duygusunun tema olarak ilendii bu hikyede, vatann ve milletin gelecei, ocuklara teslim ve devir edilecektir. ocuklarn, milletin umudu, gelecei ve yarn olduu olgusu rneklendirilmektedir. Yurdun ykselmesine, canlanmasna btn kollarnn ve yreklerinin kuvvetini getirecek olan ocuklar, yarnn adamlar... Onlarn beyni kadar adaleleri de kavi, beyni kadar vcudu da hayatn her ihtimalini, her tehlikesini karlayacak kadar sertlemi, peklemi, dedim ya, yarn kardeler... Sen zannedersin ki bunlar da yarnn bu adamlar da oturup dinlenecekler, ilemeden yorulmu vcutlarn, dimalarn uyutacaklar,

340 babalarnn brakacan yiyecekler. Hi yle deil (Uaklgil, 1937: 210 211). Son dnem hikyeciliimizde vatanseverlik ve benzeri kavramlarn nem kazanmas, bu dorultuda eserler yazlm olmas, yazarn bu etki altnda hikyeyi kaleme aldn gstermektedir. Daha ok, kinci Merutiyetin ilanndan sonraki srete ilenmeye balanan sosyal, toplumsal bu balamda milliyetilik ve vatanseverlik muhteval eserler yazlmas (Akyz, 1994: 179), Cumhuriyetin ilanndan sonra ivme kazanmtr. Dolaysyla Halit Ziyann da bu genel gidiattan etkilenmesi, insann sosyal bir varlk olmasnn icaplarndandr.

F NSAN HALLER Halit Ziya Uaklgil, bu balk altnda inceleyeceimiz hikyelerinde, insan tanma sanat, soyutlama duygusunu iselletirme, yaama igds, itidal ve sakinlikten holanma, hayal kurmay sevme gibi insani haller bal altnda kategorize edilebilecek durumlar sz konusu etmitir. Bu hikyeler arlkl olarak htiyar Dost adl hikye kitabnda yer almaktadr. Ad geen hikye kitabnn, yazarn hayat tecrbelerinden oluan hikyelerden meydana geldii (Huyugzel, 2004: 102) hesaba katlrsa bu bal sememiz konusunda bir kanaat oluturacaktr. ki dostun insanlarn ikiyzllnden bahsettikleri hikye Okuma Kudreti adl hikyedir. Tema olarak insanlar tanmay, hikyenin baln esas alarak sylersek insanlarn iinden geenleri okuma (hissetme, anlama) zelliini anlatmaktadr. Hikye htiyar Dost adl kitapta nc srada yer almaktadr. Kahramann baz olumsuz zelliklerinden dolay insanlarn zayflklarn ilediimiz bir sonraki blmde ele alnabilecek gibi gzkmektedir. Ancak insanlar tanma sanatna vurgu yapldn dndmz iin bu kategoride zikretmeyi uygun bulduk. htiyar Dost ekonomik durumu iyi olan bir kiidir. Kopuk diye tabir ettii kiiye zamannda baz ilerini yaptrmtr. Artk zengin olmu bulunan

341 bu kii ara sra htiyar Dostu ziyarete gelmektedir ki bir seferinde anlatcyla da karlarlar. O gittikten sonra htiyar Dost, anlatcya onu tanyp tanmadn sorar ve onun hakknda bilgi verir. Zamannda mali durumu ok zayf olan bu kopuk bir gmrk memurudur. Birinci Dnya harbinde ortadan kaybolmu, Mtareke (Mondros) senelerinde ortaya zengin birisi olarak kmtr. Bu tredi zengin, htiyar Dosta gre, onu sureta ziyarete gelmektedir; aslnda kk satp satmayacan renmeye almaktadr. Yani ikiyzllk yapmakta, htiyar Dostun fakir decei zaman kollamaktadr. htiyar Dost bu durum ile balantl olarak kendisinde bir hassasiyetin gelitiini syler. nsanlar tanma, onlarn gerek niyetlerini anlama konusunda, kendisinde bir hassasiyetin olutuunu dnmektedir. Buna bir de rnek verir. Bir zamanlar seyrettii bir sihirbaz, herkesi hayretler iinde brakan en iyi numarasnn srrnn, sadece zamanla kazanlm bir hassasiyet olduunu sylemitir. htiyar Dost nceleri pek inanmad sihirbazn bu sznn gerekte yle olduunu zamanla anlamtr. nk kendisinde de insanlar tanma zellii gelimitir. Hikyede bahsi geen sihirbazdan baka tane hikye kiisi vardr; Anlatc, htiyar Dost ve tredi zengin. Sihirbaz, drst bir insandr. nk yapt en gzel numarasn, bir esrar perdesine brnerek sihir, marifet gibi kelimelerle aklamak yerine aka bunun hilesiz bir alkanlk olduunu syler. Sihirbaz ve eski gmrk memuru tredi zengin burada ztlk olutururlar. Grndnden farkl olma anahtar kavramdr. Cumhuriyetin ilk yllarndan balayarak yazlan hikye ve romanlarda zerinde durulan en nemli konulardan biri de; sava ve olaanst durumlarn yaratt ortamdan gayri meru yollarla zengin olan sonradan grme tredi bir zenginler topluluunun ortaya kmasdr. Hemen hemen yazarlarmzn tamam bu konulara temas etmekte ve sava vurgunculuunun ac sonularn dile getirmektedirler. (Bkz: Alemdar Yaln, Cumhuriyet Dnemi Trk Roman, s. 58 83). Kopuk denilen hikye kiisi ilk nce kk bir gmrk memurudur. Ara sra htiyar Dostun ufak tefek ilerini grr, o da kullanmad eskilerini

342 vererek veya buna benzer eylerle hizmetinin karln vermeye alr. Harp dneminde birden zengin olmutur. kiyzl, sonradan grme diye tabir edilen cinsten, otuz yalarnda birisidir. htiyar Dost onu yle anlatr: Bir vakitler gmrkte bir kk memurdu, galiba yevmiye ile alrd. Arayc, kolcu, velhasl bir nam ile ki onun asl ile bir taalluku yoktur. Burada kyde, iki ykk odadan mrekkeb [meydana gelen] bir harab evde oturuyordu. (...) Ne yapt ne oldu bilmiyorum, fakat bu malum emsaliyle az ok tahmin edilir. Mtareke senesinde btn o elim senelerin dalgalarndan hayret veren bir maharetle avucunda koca bir servetle kt (Uaklgil, 1937: 30). Eski gmrk memurunun sonradan grmelii konusunda, okuyucu ikna olsun diye daha hikyenin giriinde onun tasviri yaplmaktadr. Kyafeti ve davranyla stnde bir eretilik vardr. Bu misafirin iyi kesilmi ve gzel olmaa allm bir sakal, banda vakur olsun diye bililtizam [bilerek] byk alnm apkas, srtnda ak renk yeni bir elbisesi vard; fakat btn bu eylerde, hatta sakalnda bir komudan ariyeten [dn] alnm denecek bir hal vard ki hemen dikkatime arpt (Uaklgil, 1937: 29). Mekann ilevsel ve belirgin olmad bu hikyede, i zaman bir sohbet sresi kadardr. Hikyede nem arz eden d zamandr. Vakann dnemi Byk Sava (Birinci Dnya Sava) ve Mondros Mtarekesi yllardr. Bu yllarda nasl zengin olduu, byk bir serveti ksa srede nasl elde ettii bilinemeyen ok sayda insan tremitir. Halit Ziyann, d zamann nemli olduu az saydaki hikyelerinden birisi, bu Okuma Kudreti adl hikyesidir. Yazarn burada Birinci Dnya Sava ve Mtareke yllarnda zellikle stanbulda ortaya kan ve ok byk bir sorun olan vurgunculuu ilemi olmas, sosyal gereki anlayn ifade etmektedir. Hikye ben anlatm ve gzlemci bak asyla kaleme alnmtr. Bir fikrin anlatlmasna ve bir kanaatin tespitine dayanan bu metnin, yazarn ok baarl hikyeleri kadar olmasa da bir hikye olduu kesindir. Hikyede itibari alemi oluturan btn unsurlar mevcuttur.

343 Okuma Kudretinin eletirel bir slubu vardr. Hikyenin dili, yaynlanmadan epeyce nce yazlm olduu kanaati vermektedir. Ancak herhangi bir kaynakta daha nce yaynlandna dair bir bilgiye ulaamadk. Balk ierii yanstmaktadr. Halk dilindeki insan sarraf deyimiyle karlanabilecek olan temay, yazar, okuma kudreti olarak isimlendirmitir. Krlerin, elleriyle kat parann cinsini ve miktarn bilmeleri rneindeki gibi bir durum sz konusudur. nsanlar tanma sanatnn tarifi de denilebilecek olan ksm yledir: nnze tesadf eden her adamn, size elini veren her dostun, hatta daima sizinle beraber yaayan, sizin kannza mteallik her vcudun btn ruhunu soyuyorsunuz. Onlar btn zevahirden [grnenlerden], mzeyyen [ssl] cmlelerin, muhib nazarlarn [dost baklarn], mlayim vazlarn alyiinden tecrid ettikten [soyutladktan] sonra asl olduklar mahiyette, saklanm dnceleriyle, size bililtizam aksi farz ettirilmek istenen hislerle gryorsunuz. Gzlerinizde yle nafiz [delici] bir ziya kuvveti hasl oluyor ki initaf [bak] hattnda btn manialar [engelleri] tenvir ederek [ydnlatarak] ruhun en muzlim [karanlk] noktasna bir gne talik ediyor. Basit bir ifade ile her eyin batnn [i yzn] gren bir keramet sahibi gibi oluyorsunuz. O zaman ne oluyor? Gryorsunuz ki hayat sonsuz bir riya oyunudur (Uaklgil, 1937: 33). Bu uzun alntdan anlalabilecei gibi tanmlanan durumu karlayan bir kelime de irfandr. okuma kudreti olarak

nsanlar tanma gibi, manevi nfuzun bir baka ekli olan otorite daha dorusu saygnlk temas Altn Nine adl hikyede ilenmitir. Bir mahalle ninesi olan yal bir kadnn zellikle ocuklarla mnasebetinin anlatld hikye, Bir Hikye-i Sevda adl kitapta yirminci srada yer almaktadr. Hatra biiminde kaleme alnan hikyenin ksaca zeti yledir: Altn Nine ak sal, mavi gzl ks ocuklar bartran, ailedeki herkesin, zellikle ocuklarn hayranlkla sevip saydklar yal bir kadndr. Ama uzak akrabadan mdr, kimdir pek net deildir. Anlatc bunu hatrlayamaz. Altn Ninenin ailede zel bir yeri vardr. yle ki sofrada oturaca yer bile ayrcalkldr. Herkesi, zellikle ocuklar dinler, onlara yol gsterir, onlar ok sever, kimseyi krmaz, yumuak huyludur. Hatta ailede

344 lakab Ate olan afacan bir kz ocuu vardr ki btn aile bu lakab kullanmasna ramen nine, incitmemek iin ona lakabyla deil adyla hitap etmektedir. Ate bir gn kazayla bykbabann kristal nargilesini krd iin, deti olmad halde Altn Nine ona kzmtr. O da Altn Nineye sen karma bakr nine diye mukabelede bulununca nine ona ksm ve lnceye kadar da barmamtr. Altn Nine, Atee verecei dersi lmnden sonraya saklamtr. ldnde terekesinden ailedeki herkese bir eyler brakmtr. ocuklarn hepsine birer beibirlik, Atee de kocaman bir bakr kuru kalmtr. Vaka hareketli ve geriye dnldr. Hikyede geni bir aile kadrosu tablosu izilse de belirgin olan hikye kiisi vardr: Vakay kendisinden rendiimiz anlatc; Altn Nineye saygszlk edip kalbini kran, evin yaramaz ocuu Ate lakapl kk kz ve hikye bakiisi Altn Ninedir. Altn Nine, nereli olduu bilinmeyen, aileyle akrabalk derecesi mphem ama evde zel bir nemi ve mstesna bir mevkii olan yal bir kadndr. Beyaz sal, vakur durulu, munis, prsm yzl, yry ar, ocuklarn sevgilisi bir ninedir. Anlayl, zeki ve tatl sert birisi olarak tasvir edilmitir. Anlatc, ocukluundan hafzasnda kalan portresini yle izer: Vaktiyle grlen bir ryadan kalma dank bir kme sis kabilinden mphemiyete [belirsizlie] boulmu hatrat arasnda Altn Nineyi aratrrken onun solgun snk, ince hayalini bir bulutun arasndan syrlp uuyor gryorum. Gzmn iinde bazen sar ve zayf simas; ipek kadar yumuak, daima itina ile knalanm salarnn hl bir eda-y dilbazne ile alnna dklen lleleri altnda ak mavi gzleri; hatta kyafeti, bir trl zarafetinden vazgememi bir incelik tekayydyle [kaydyla] kibarne, vakurne kyafeti, elinde amber tespih, (...) her sabah namazdan sonra, duasn okuyarak, aa yukar hraman[n] [salnn] (...) gryorum (Uaklgil, 1338/1922: 273). Altn Nineye evde kutsi bir varlk gibi davranlr. Evin ocuklar da, bykleri de onu krmaktan saknr. Altn Nine unvan yle muhteremiyetle [saygyla] muhat [evrili] bir eydi ki evin havasnda efendilerden, hanmlardan balayarak, ocuklardan dolaarak, hizmetilerin lisanna kadar hep bir ahenk-i tebcil [mjdeli ahenk]

345 ile yad edilirdi; gya etrafnda bir hale-i kutsiyet tayeran eden [uan] kelimattan biri imiesine Altn Nine derken seste bir inhina-i rku [eilme] hasl olurdu, ve bu kendiliinden, bila-teemml [dnmeden], bila-taammd [istemeden] byle idi (Uaklgil, 1338/(1922): 277). Altn Nine evde otorite ve saygnln timsalidir. Altn Nine geliyor denildii zaman btn yaramazlklar biter, btn ocuklar bir tarafa ekilirek kendine eki dzen verir. Sanki ninenin teftiine hazr hale gelinir. Otorite olmasnda evdeki byklerin saygl davranmasnn etkisi vardr. Ancak onlar da saygl, ll davranmaya sevk eden Altn Ninenin insanlara, zellikle kklere davran biimidir. Otoritesi, saygnl yumuaklnda, tatl sert yapsnda gizlidir. zellikle ocuklara kar ok yumuak ve ok anlayldr. Onlara hi kzd grlmemitir. Gerektiinde onlar tek tek dinleyerek problemlerini zmeye almaktadr. Fakat bilinmez, onun mtebessim vakarnda, mcrimleri [sulular] tedip eden sitemkr bir baknda, mazlumlara sabr tavsiye ederek onlar tesliyetyab [teselli] eyleyen mfik bir hitabnda, yamrulmu fesleri dzelten elinin, kanam bir kula silen mendilinin, dalm bir sa rgsn tanzim eden parmaklarnn temasndan yle bir halvet [tatllk], insan teshir ve teskin eden [byleyen ve sakinletiren] yle bir efkat boanrd ki derhal bunun fsun- tesiriyle hiddetler sner, gzyalar diner, somurtkan ehreler glmserdi (Uaklgil, 1338/(1922): 276). Bir aile byne bu ekilde sayg gsterilmesi olaan bir durumdur. zellikle aileyle bir akrabalk bann bulunmadnn belirtilmesi ise Altn Ninenin bu otorite ve saygnl bizzat kendi davranlar neticesinde kazandn gstermek, otoritenin kaynann sevgi ve ilgi olduunu vurgulamaktr. O hi kimseyi susturmaz, herkesi dinliyor grnr, kiminin enesini okayarak, kiminin yanan skarak, birine sklm gmleini gsterirken dierinin sallanan dmesini yoklayarak dinler, herkes hak verir, herkese iltifat eder, herkesi sever, ellerinin salarda dolaan bir temas- tesdiyle [mutluluk veren dokunuuyla] btn bu kk balara bir avf-i umuminin baran- rahmetini serperdi. Ve byle kavga biter, amata durur, herkes barm olurdu (Uaklgil, 1338/(1922): 277). Hikyenin i zaman belirgin deildir. Geriye dnl olarak hatra gibi naklediliyor. D zaman konusunda her hangi bir bilgi yoktur. Mekn da ihmal

346 edilmitir. Her ne kadar vaka bir kk evresinde geiyor ise de mekn konusunda da bir belirginlik yoktur. Halit Ziyann belirgin karakterlerinden Altn Nine hikyesinde nine, osmanl diye tabir edilebilecek otorite sahibi bir kadndr. Hikyede yukarda grld ekliyle Altn Ninenin portresi izilmitir. Fevziye Abdullah Tanselin, yazarn hayatndan mlhem olarak adlandrd hikyeler kategorisindendir. Bu hikyeyle ilgili olarak yazar kendisi de unlar kaydetmektedir: Kaydedilmeye deer ki hikyelerin kahramanlar pek az olarak onlar yazdranlarn birer tam tasviridir. Bunlar daha ok bir ksm eitli simalardan toplanm ve bir ksm da hatta daha byk lde yazarn hayalinden domu eylerdir. Yukarda adlar yazl hikyelerde aslna, hatta adyla en ok sadk olan Altn Ninedir (Uaklgil, 1969: 238). Bu hikye ayn zamanda bir ahlak dersi vermektedir. Yazar didaktik bir anlatma ynelmeden bu sonuca ulamtr. Ne ekersen onu biersin atasznn anlam erevesinde ifadesini bulan bir ders vardr. Bu ders, halk bilgeliiyle uygulanan empatik yntemin elde ettii bir sonutur. Hikyede gereki bir slup hakimdir. Kendi ifadesiyle, gerek hayatna en yakn hikyelerinin banda gelmektedir. Ancak hikyeyi gzel, slubu gereki yapan hikyenin bizzat veya benzerinin yaanm olmas deildir. Halit Ziyada yaanrken sca scana yazlm veya notlar alnm duygusunu veren ustalkla dzenledii vakalardr. Byle olmas onun gzlemlerindeki dikkati, hafzasndaki sinematografik yapy gsterir. (Tural, 1996: 106). Herkesin ate dedii ocua, onu zmemek iin Altn Ninenin ismiyle hitap etmesi ayrntsna bile dikkat edilmitir. Yine Altn Ninenin tespihi bile onun yapsna gnderme yapan bir ayrntdr. Bilindii gibi amber, gzel kokulu, ekimi ho bir tespihtir. Kanaatimizce bu nesne ile onun temizliine ve gzelden holanan yapsna gnderme yaplmaktadr. Halit Ziyann hikyelerinin ounda olduu gibi, bu hikyesinde de ben anlatm vardr. Gzlemci bak asyla kaleme alnan eser, beklenmeyen bir sonla bitmektedir. Balk ierii yanstyor.

347

Yazarn, insani hallerden bir dierini; takdir edilme arzusunu iledii hikyesi Bravo Maestro adn tamaktadr. Halit Ziya Uaklgilin milli olmamak veya efrenperest olmakla (Uaklgil, 1969: 479 480) suland hikyesi olmas dolaysyla nemlidir. Bir Yazn Tarihinde ikinci srada yer almaktadr. Takdir edilmeyi beklerken iten atlma korkusuyla evhamlanan Fumagace adl mzik retmenini anlatan hikye yledir: Maestro* Fumagace bir okulda mzik retmenlii yapmaktadr. On yandayken babas lmtr. On iki yanda bir mzik yarmasnda kemandan birinci olmutur. Deiik okullarda mzik retmenlii yapm, zel dersler ve konserler vermi, hayatnn bir dneminde baar ve hrete ulamtr. Ancak Fumagace artk yalanmtr ama hala almak zorundadr. nk ekonomik durumu zayftr. Kendisini yapt ie vererek ocuklara mzik retmektedir. Btn ocuklar gibi mzik rencisi ocuklar da biraz haylazdr. Her dersten sonra yapt eser yorumlarn hakkyla dinlemeyerek birbiri ile konuurlar. Fumagace kendisinin iyi bir mzisyen olduunu ama anlalmadn dnmektedir. Hem ocuklar hem bykler tarafndan anlalmadna dolaysyla takdir edilmediine inanmaktadr. Kendi bestelerini aldrmay ok sever. Bir gn beraberce yine kendine ait bir besteyi aldktan sonra ocuklardan biri bravo maestro diye barr. Fumagace, nihayet anlayan biri kt diye dnm, gidip ocuu tebrik etmitir. O gnden sonra ne zaman kendi bestelerinden biri alnsa ocuklar hep bir azdan bravo maestro diye alklamay alkanlk haline getirmilerdir. Maestro Fumagace ayn zamanda dakik bir insandr ve haftada iki gn tam zamannda okula gelmektedir. Her seferinde altn saatini kapcya gstererek saatinin yirmi seneden beri bir dakika sapmadn sylemektedir. Yllarca tahamml gstererek bu szleri haftada iki kere dinleyen kapc bir keresinde cevap vermitir. Bunda alacak bir durumun olmadn syler. nk bir saatin doru gitmesi, olmas gereken bir durumdur. ini
*

Maestro: (ital.) mzik ustas, mzik stad.

348 yapamayan kapcy iten atarlar, dersini veremeyen hocay okuldan gnderirler, doru gitmeyen bir saati de satarlar, der. Kapcnn ylesine syledii bu cmleden evhamlanan mzik retmeni kendisini iinden ayracaklar kanaatine varr. Bu evhamdan dolay birka gn sonra lr ve ocuklara son olarak iyice rettii kendi bestesi cenaze maryla defnedilir. (lm ekli, Anton ehovun Memurun lm (1971: 105 109) hikyesiyle benzemektedir.) Hikyenin ahs kadrosu Maestro Fumagacenin mzik dersi verdii ocuklar, syledii szn nasl anlalacan dnmeyen mstahdem ve mzik retmeni Fumagaceden olumaktadr. Hikye bakiisi retmen Fumagacedir. Maestro Fumagace usta bir sanat, iini iyi yapmaya alan bir mzik retmenidir. Beyaz, uzun sal, doduundan beri geim sknts eken yetmi yanda bir ihtiyardr. Kkken kazand yarmadan dolay mzikte baarl olduunu dnmektedir. ou sanatlar gibi insanlarn kendini takdir edemediine inanmaktadr. Kendi besteleri vardr. Hatta kendi cenazesinde kendi besteledii cenaze mar alnr. ldkten sonra kan gazetelerde, onun hakknda iyi bir sanat ama ekilmez bir bestekr olduu eletirileri yaplmtr. Onun herkese maruf bilinen bir merak vard: Talebesine kendi paralarn gstermek. Hemen btn akirdlerinin kendisini takip eden tebessm-i istihzas [alayc glmsemeleri] onu bu meraktan tahlis edememi [vazgeirememi], bu hastalktan kurtaramamt. Kendi kendisine Anlamyorlar... der ve btn anlamayanlar istihkar eden [kk gren] bir omuz silkintisiyle mtalaa-i derunisini [iindeki dnceyi] itmam ve takviye ederdi [tamamlar ve desteklerdi]. Zaten onu hi kimse anlamamt. Hayat- sanatkaranesinin en byk acs da buydu. (...) Onu anlam olsaydlar imdi Maestro Fumagace byle zelil ve hakir [alak ve hor grlm hale] dmeyecekti (Uaklgil, 2005: 60). Maestro Fumagace iinde dikkatli ve iini seven, grev ahlak olan, geim sknts ektiinden dolay da srekli iten kovulma korkusu tayan bir insandr. Umutsuz ve kararsz bir ruh yaps vardr. Takdir edilme konusunda bile bile aldanmaya razdr.

349 Bravo Maestro!.. O ocuklarn aznda bu cmle-i takdiriyyenin [takdir cmlesinin] kesbettii [kazand] mana-y istihzay [alayl anlam] duymayarak, akirdleri iin bir elenceye vesile [sebep] tekil ettiine [olduuna] vakf olmak [bilmek] istemeyerek bir cevf-i vicdan [vicdan boluu] kazan beenilmemenin btn aclarn unutarak teekkr ederdi (Uaklgil, 2005: 60). ocuklarn hocay takdir ediyor gibi grnmeleri tamamen onlarn yaramazlklarndan kaynaklanmaktadr. Onlarn dncesi hocann zaafndan istifade ederek elenmektir. Maestro Fumagace ekonomik durumu iyi olmadndan dul bir kadnn evinde, sefil bir odada pansiyoner olarak kalmaktadr. Bu dar mekn mzik retmeninin ekonomik durumunu belirgin klmaktadr. Mzik retmenlii n palana karld iin vakann okul evresinde gemesi uygun bir seimdir. Vaka i zaman drt gnlk bir sredir. Ancak hayat hikyesinden on yandan itibaren ve hretli bir sanatkar olduu dnemden ksaca bahsedilmekteyse de zellikle bu okulda retmenlik yapt dnem sz konusu edilmektedir. O anlatm ve hkim bak as teknikleriyle kaleme alnan hikyede talyanca kelimeler, mzik terimi ve yabanc saz ismi vardr: Maestro, bongiorno, come sta, mazurka, piyanossima, flavta... gibi. Yazar, nesnelere baknda ve alglaynda benzetmelerden

yararlanr. stelik daha giri cmlesinde hikyenin karamsar havasn yanstacak bir ortam tasvir ederek okuyucuyu vakaya hazrlamaktadr. Ayrca aadaki alnt retmenin dakikliine de bir rnektir. Cuma ve Sal gnleri badez-zeval [leden sonra] drtte, henz mektebin eski asma saati hrltl bir ihtiyar gs gibi drdnc ksrn bitirmeden, elinde, yirmi sene evvel bir akirdi [rencisi] tarafndan hediye edilerek o zamandan beri her trl ihtiyacat- mbremeye [vazgeilmez ihtiyalara] ramen hfzolunan [saklanan] iri altn saatiyle, Maestro Fumagace mektebinin kapsnda grnr ve (...) ihtiyar kapc her defa tekerrr eden [tekrarlanan] ayn cmleye muhatap olurdu: Tam drt!... (Uaklgil, 2005: 60). Maestro Fumagace hikyesinde gereki bir slup vardr. Halk tarafndan anlalmadna inanan bir sanatnn gereki psikolojik tahlilleri

350 yaplm, hayatnda en ok deer verdii eyin takdir edilme arzusu olduu ikna edici bir tarzda ele alnmtr. Bu hikyeden dolay Halit Ziyaya yaplan milli deil sulamalar gerei yanstmamaktadr. Hikye evrensel bir duyguyu, her sanatda hatta her insanda var olan takdir grme beklentisini sanatn kurallarna riayet ederek ele almtr. Hikye, marifet iltifata tabidir gereinin evrensel bir dil kullanlarak anlatlmasndan ibarettir. Yer yahut insan isimlerinin baka bir dilde olmas, hikyenin baarsz olduunu, efrenperest olduunu gstermez kanaatindeyim. Halit Ziyann hikyecilii ve hikyelerini beenmeyen bir yazar bile bu hikyeyi cidden gzel bulduunu ifade etmektedir. Hseyin Cahitin olduu gibi Halit Ziyann da ancak bir iki hikyesi gzeldir. Hatta diyebiliriz ki, Halit Ziya hikye kitaplarnn adedi kadar gzel hikye yazmtr. Mesela 1316da neredilen (Bir Yazn Tarihi) isimli kitabnda bulunan Bravo Maestro isimli hikyesi cidden gzeldir. (...) Buradaki ruhi hali ve karakteri izmek bakmndan Halit Ziya ok muvaffak olmutur (Kocagz, 1940: 136). Yazar, baz hikyelerinde olduu gibi (rnein Bir Yazn Tarihi), bu hikyesinde de, mzik retmeninin statl ve mzik bilgisi hakknda bir kanaat oluturmas iin mzik eserine dair ok gzel yorumlar yapmtr. (Uaklgil, 1941: 58 59). Baln ierii yanstt bu hikye beklenmedik bir sonla bitmektedir.

Yazar, insani durumlardan biri olan ve kiinin toplumdan bekledii takdir edilme arzusuna karlk, bu hikyede genel anlamda karlkl bir beklenti tarzn ele almaktadr. nsann haddini bilmesini sz konusu ettii hikyede idarecileri eletirmektedir. Birinci Dnya Sava yllarnda yaynlanm (yazarn hikyeden nceki aklamas), sava ve savan getirdii olumsuzluklar anlatan hikye Kii Noksa.. adn tamaktadr. zdeyi olarak kullanlan Kii noksann bilmek gibi irfan olmaz berceste msrandan hareketle adlandrlan hikye, htiyar Dost adl kitapta on ikinci srada yer almaktadr. Yaama igdsn tema olarak ileyen hikye yledir:

351 Dnem Birinci Dnya Sava yllardr. stanbulda yaamak

zorlamtr. Odun kmr sknts vardr. Bu yokluk dneminden istifadeyle tredi zenginler ortaya kmtr. Her eyin fiyat birka misli artmtr. Odun kmr bulamayan htiyar Dost, bahesindeki kurumu odunlar sobada yakmaya almaktadr. Soba dumanlar tterek yanarken o da sobann banda anlatcya memleketin durumundan, idarecilerin kt ynettiinden, pahallktan sz etmektedir. Vaka durgun ve dzenlidir. htiyar Dost anlatcya yllarn tecrbesiyle konumaktadr. Bu ikisi ahs kadrosunu olutururlar ki htiyar Dostun, yazarla en fazla zdeletii hikyelerden biridir. Hikyede htiyar Dost bahsi geenlerden ikayet ederken yazar da, hikyeden nceki aklamasnda benzer cmleleri sylemektedir. Zaten hikye bir nevi bataki bu izahn alm gibidir. Ne yiyecek, ne giyecek vard; kn yakacak odun ve kmr varsa bile, tabiri mahsusile, ate bahasna idi. Buna mukabil ortada eid eid para daolablar dnyor ve karnn, karnile beraber kesesini dolduran bir snf peyda oluyordu. O vakit baslm olan bu yaz ite yirmi sene evvele aid bir szlantr. O gnle bu gnn arasnda geilen mesafeyi lmeli de anlamal (Uaklgil, 1937: 117). Hikyede ahs kadrosu, zaman, mekn teknik olarak vardr ancak zellikle i zaman ve mekn belirgin deildir ve bir fonksiyonlar yoktur. Birinci Dnya Savandan bahsettii iin d zaman nem kazanmtr. Hikyede eletirel bir dil vardr. Hikyenin dier teknik unsurlarna nem verilmemesi, slubundaki nutuk havas ve bu eletirel dili sebebiyle makaleye yaklamaktadr ki Bibliyografyada makale olarak anlmaktadr. Ancak teorik olarak hikyenin teknik unsurlarn tad iin hikye olarak kabul etmenin doru olaca kanaatindeyiz. Ben anlatmyla yazlan hikyenin balnda kolaj teknii

kullanlmtr ve balk ierii ksmen yanstmaktadr.

352 Tema olarak belirlenen yaama igds veya yaama hakk konusunda yazar, insann, bu en temel hakknn elinden alnp yerine bir baka eyin ikame edilemeyeceine inandn belirtmektedir. ocuum, hayatta insanlarn bir hakk, meru ve sarih hakk vardr ki onu elinden alrlarsa yerine ne yolda oyuncaklar verirlerse versinler, iktifa edemez, aldanmaz. nki yaayamaz. O hak, rahat yaayabilmek hakkdr. Karnn doyurmak iin ekmek, srtn rtmek iin aba, bann stnde bir at, kn snacak ate ister; ve bunlar rahat yaamak hakknn en iptidai ve basit eraitidir. Eer bir memleketin itimai tekilat bunlar vermekle ie balamyorsa daha o mukavelesinin ilk bendinde acz izhar etmitir, o sadece yoktur. nsanlarda tabii haklarna tasarruf hayatn esasdr. (...) O dnce her eye galebe alar: Zira o yaamak dncesidir, insanln vcuduna sebeb olan dnce... (Uaklgil, 1937: 125). Bu alntda yazarn, toplum ile idarecilerin zmnen bir szleme yaptklarna kani olduu grlmektedir. darecilerin anlamann artlarna uymalar gerektiinden hareketle toplum szlemesi ad verilen bir sosyal dzenleme anlayna atf yapt dnlebilir. (Toplum szlemesi iin bkz: Cevizci, 1997: 667 ve Demir Acar, 1998: 280).

Yazarn insani hallerden hayal kurmay iledii Bilmediim Kadna hikyesi, duyduu bir cmlenin ilhamyla anlatcnn hayal kurmasn anlatr. Kenarda Kalm adl kitapta yaynlanmtr. Kitaptaki dier metinlere gre hikye zellii gsteren eser Cenap ahabeddine ithaf edilmitir. Cenap ahabeddinin Riyh- Leyl iirinden alnm bir epigrafla balamaktadr: Ey bad- muattar ki semadan getirirsin Her zhreye bir name-i hob, Bir buse-i dil-c (1984: 150). Anlatc bir tiyatro gsterisine davetlidir. zel davetli olarak gittii bu ortamda iki en akrak, neeli, konukan gen kadnn konumalarn istemeden duyar. Kadnlar bir baka kadndan bahsetmekte ve onu tarif etmektedirler. Anlatcy hayal kurmaya sevk eden cmle yledir: Bilmem dikkat ettin mi? Hele o kollar, solgun filiz-tl iinde gmten dklm gibi duran o kollar... Bu ksa tasvirle anlatlan kadn imaj, anlatcy iirsel bir

353 hayale srkler. Artk hibir ey dnemedii zamanlarda bile yine bu hayale snmaktadr. Artk o mevvecat- uledar [ltl dalgalar] iinde yzn, ehreyi deil, o kollar, yalnz onlar gryordum. te bu dakikadan itibaren o bilmediim, grmediim kadnn kollarn, yalnz o gmten dklm zannolunan kollarn ciddi [gerek] mskir [sarho eden] mua [baygncasna] bir ak ile seviyorum... (Uaklgil, 1342/1924: 55). Hikyenin dikkat eken yan konuan gen kadnlar tasvir eden blmdr ve iirsel bir dili vardr (s. 53). Hatta bu tespit hikyenin btn iin yaplabilir. Bir tiyatro binasnda geen eserde zaman pek belirgin deildir. Gece tasviri iirsel bir dille hayal etme duygusunun nicelik ve niteliini artracak ekilde anlatlmtr. Acaba bazen, gecelerin peri-i hlya-perveri [hlya veren perisi], semavat [gkyzn] mnevver bir renk-i ryaya [aydnlk bir rya rengine] boyayarak nigah- zerrin-i [altn bak] ncumun [yldzlarn] altna, sine-i semenfm afaka [ufuklarn yasemin renkli sinesine], saat- beyaz- sevda [sevdann beyaz saatini] serptii zamanlar (...) (Uaklgil, 1342/1924: 55). Bu alntda geen sine-i semen-fm tamlamas dikkate alnarak yazarn, iirleri eletirilen Cenap ahabeddinin dil anlayn desteklemek kastyla bu hikyeyi yazd dnlebilir. Bilindii gibi Cenap ahabeddin, iirlerinde o zamana kadar kullanlmam terkipler kullanmtr. Hikyenin ona ithaf edilmesi ve ondan bir epigrafla balamas bu kanaati glendirmektedir. Ayrca saat-i semen-fm tamlamasnn kullanld Cenap ahabeddinin Terane-i Mehtab iiri (1312) ile Bilmediim Kadna adl metnin (1313) yayn yllarnn yakn olmas, bu gre kuvvet kazandrmaktadr. Alntnn da iinde bulunduu zellikle son paragraf Cenap ahabeddinin iir dilini ve kelime daarcn artrmaktadr. (Cenap ahabeddinin iir dili iin bkz: Akay, 1998: 415 424).

Sevda, ak, sevgi anlamna geldii gibi ok siyah anlamna da gelmektedir.

354 Yazarn, eski ve yeni karlatrmas yaparak itidalli olmay dier bir syleyile orta yolda olmay iledii hikyesi Her eyin Ortas adn tamaktadr. Yirmi be sene arayla iki gencin tavr ve davranlarndaki zt durumlarn karlatrld hikye htiyar Dost adl kitapta on dokuzuncu srada yer almaktadr. htiyar Dost ile anlatc bahede ieklerle urap baharlk bakmlarn yaparken, htiyar Dostun torunu laubali bir ekilde gelir, saygsz bir tavrla misafire ho geldin diyerek dedesinden para ister. Bu arada, ayn saygsz slupla yapt boks man anlatmaktadr. leden sonra da kouya katlaca iin dedesinden harlk istemektedir. Torunu gittikten sonra htiyar Dost, anlatcya bu ocuk yirmi be sene evvel bu yata olsayd nasl olurdu diye sorar ve yine kendisi cevaplar. Tasvir ettii, yirmi be sene ncesindeki gen bunun tam tersi bir yapdr. Biri saygsz davran rnei, dieri ar sayg, neredeyse yapmack davran rneidir. Yani ifrat ve tefrit olarak ifade edilen duruma uygun iki rnei kyaslamaktadr. htiyar Dostun kanaati her trl arlktan kanmaktr. Her eyin ortas hayrldr anlamna gelen Arapa bir tabir ile bitirir. ahs kadrosunda htiyar Dosttaki hikyelerin ounda bulunan htiyar Dost ve anlatcdan baka, htiyar Dostun torunu vardr. Hikye bu hikye kiisinin davran zerine kuruludur; daha dorusu onun gsterdii davran ile daha nceleri onun yandaki genlerin gsterdii davran karlatrlmaktadr. Torun yirmi yalarnda, atletik yapl, sportif, bisiklete binmeyi seven, gl kuvvetli ama biraz tembel ve enge, olabildiince rahat bir gentir. Bahede ieklerle uraan dedesi ve misafirinin yanna gelmitir ve onlarn yanndaki davranndan dolay dede bu mukayeseyi yapmaktadr. Bahenin bir kesinden bir canl kasrga zuhur etti. Bu kasrgann dizlerinden on parmak yukarda, bol paalarndan ferah ferah bir kedi girebilecek bir ksa pantolonu; yakas gsnn henz belirmee balam kumral kllarn gsterecek kadar ak, yenleri kvrla kvrla bazularna kadar
Hadis kitaplarnda buna benzer orta yolu tavsiye eden hadisler bulunmaktadr (rnek olarak bkz: mam Nevevi, Riyazs Salihin, s. 134).

355 kaldrlm bir beyaz gmlei, uzun braklm lle lle rzgrlarla savrulmu salar, [vard] (...) sakssnn stnden atlayp aarak ikimizin arasndaki bo kanepeye dt, ayaklarn birbirinin stne koyarak bacaklarn sandalyelerimizin arasna uzatt. Srtn kanepenin arkasna dayad ve bir saniyelik bir zaman iinde bu yar ufki vaziyeti aldktan sonra, ancak o zaman, benim mevcudiyetimi fark etmi grnerek bana elini uzatt. (...) kmale kalm imtihanlar m var? ki dedi; tabiiyeden ve riyaziyeden... Bunu sylerken glmsyor, sanki mata iki galibiyet kazanm gibi btn ftursuz, kaytsz, fakat shhat ve kuvvetle dolu vcudundan bir iftihar manas tayordu (Uaklgil, 1937: 187,189). Torun, kyafetleriyle, davran tarzyla, rahatlyla, biraz

saygszlyla, g ve kuvvetiyle anlatldktan sonra karlatrlmak iin yirmi be yl nceki mevhum gen anlatlr: Bu ocuk yirmi be sene evvel bu yata olsayd bugn onu nasl grecektik diye sordu. Sonra bu sualin cevabn yine kendisi vererek ilave etti: Her eyden evvel muntazam giyinmi, nn iliklemi, stn ban dzeltmi olacakt. Biraz kzararak, biraz utanarak, yava yava yanmza gelecekti, benim elimi pecek sana da yerle beraber l bir temenna ihda edecekti. Benden: Otur teklifini aldktan sonra sklarak kanepenin kenarna iliecek, ayaklarn altnda gizlemee alacakt. Ve kendisine hitab edilinceye kadar gzleri yerde bekleyecekti. Sen: mtihanlar nasl geti diye soracak olsaydn, Sayenizde niin senin sayende, oras malum deil muvaffakiyetle, efendim diyecekti; hep dokuz ve on... Bu son kelimeleri muvaffakiyetle tefahr etmekten utanarak yava sesle syleyecekti (Uaklgil, 1937:189). Bu iki gencin hayat alglay ve insani ilikileri, dier bir syleyile hayat felsefeleri kyaslandktan sonra olmas gereken tespit edilir. tekini mi bunu mu tercih edersin? (...) Sen benim fikrimi beklersin, bilirim. Arapay pek unutmadn, deil mi? Hayrl umr evsatuha!.. Zaten bu anlalamayacak bir Arapa da deil. Her eyin ortas, azizim, bundan amamal (Uaklgil, 1937:190)2. Ben anlatm ve gzlemci bak asyla kaleme alnan hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Yazarn gece ve sknetle btnlemeyi anlatt hikyesi Ky Gecesi adl hikyedir. Vaka olarak sadece gece tasvirinden ibaret olmasndan ve bilinen anlamyla bir hareket esi bulunmamasndan dolay

356 dier hikyelerinden farkldr. Kenarda Kalm adl kitaptaki hikyeden birisi olan hikye ksaca yledir: Yllardr uykusuzluk eken anlatc yine bir gece uykusu kamasn diye gzlerini sk skya kapatm uyumaya almaktadr. Ancak btn abalar boa gitmi ve uyuyamamtr. Uyuyamaynca sabah yakn bir vakitte, saat te mehtapta geceyi dinlemeye karar vererek balkona kar. Bu bir yaz gecesidir; mehtapta austos bceklerinin t duyulmaktadr. Ayrca kpeklerin havlamas, horozlarn tmesi, gcrdayan su deirmenlerinin sesi iitilmektedir. Btn bir ky; kkleriyle, baheleriyle, tabii ve suni yaplaryla vakann mekann oluturmaktadr. Hikyede tasviri yaplan gece somut anlamyla zamandr. Yazlara mahsus mehtapl, hayal kurmay tahrik eden gecelerin zelliini bulmak mmkndr. Bu gece her eyi ak sarya boyayan mzehhib [yaldzlayan], her eyi mncemit bir rkudetin [donuk bir durgunluun] amak- skununa [sakin derinliklerine] indiren sakit [susan] bir gece idi. Bir taraf ezilmi, yuvarlak, sar bir kat fener eklinde ay, ta karmda yukarda idi (Uaklgil, 1342/1924: 99). nsana has zellikler verilen geceyi, hikyenin kahraman olarak da grmek mmkn. Ayrca karlkl ten austos bcekleri, biri birinden etkilenerek havlaan kpekler, sabah oldu zannederek tmeye balayan horozlar, gcrdayan deirmenler ksacas yaz gecesinin sakinleri tehis sanatyla tasvir edilmilerdir. Btn bunlarla gecenin, nefes alan bir varlk gibi algland grlmektedir. Hatta kk duvar saati uh ve gen sesi, zamann stnden bir an evvel atlamak isteyen bir aceleyle alarken; Byk saatin sesi ihtiyarlaan, ypranan hrltl, ksrkl sesiyle yorgun, bezgin bir ekilde kmaktadr. inde bcekleriyle, kpekleriyle gece yle tasvir edilmektedir: yle zannettim ki bu gece ile btn bu manzara arasnda, btn bu etraftan ykselen sesler arasnda bir irtibatn, bir mnasebet-i samimiyenin ruh- seyyal marifesi var. Yukarda hep beyaz, ince, bulutun stnde ileriye

357 sallana sallana giden ayla onu selamlayan horozlarn, kpeklerin, bceklerin, gcrdayan bacalarla deirmenlerin, zapt edilemeyen bir nefesle titreyen yapraklarn, btn bu ev cepheleriyle duvar sathlarnda dalgalanan glgelerin, bu bir ifade-i mahsusaya gayr-i malik zannedilen eylerin yekdierine tevdi-i srar eder, yalnz bana hafi bir lisan- mterekte garaible memlu bir destan- hayal okur bir hayat- acibesi var gibiydi (Uaklgil, 1342/1924: 104). Ben ve sen anlatmnn birlikte kullanld hikye hakim bak as ile yazlmtr. Halit Ziya Uaklgilin tahkiye etmedeki baarsn gsteren hikyelerden biridir. Hikyenin zemini oluturan derin ve dikkatli bir gzlem neticesi elde edilen ve hikyecinin muhayyilesinde yorulan tasvirler mevcuttur. (s. 100 101) Hikyenin romantik bir dili vardr. Ky Gecesi adl bu hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Hikye nokta ile bitmektedir. Yani bir durumu anlatan bu hikyenin bir sonu yoktur.

Halit Ziyann insani hallerden gemie zlem duymay anlatt hikyeleri de bulunmaktadr. Bu hikyelerin, hayatndan mlhem hikye grubuna gre hatra taraf daha belirgindir. Bahsi geen hikyelerin baz ksmlar hayat ile birebir rtmektedir. Ancak anlatm tarz hatradan biraz farkllk gstermektedir: Bazen o anlatm kullanmtr (Gemiin Arasnda), bazen gen Halit ile ihtiyar Halit Ziyay fantastik bir ekilde karlatrr (Gemiin Arasnda, Gerilere Doru)... Yazarn gemie zlemi anlatt hikyelerinden Gemiin Arasnda Aka Dairde on drdnc srada yer almaktadr. Onlu yalarda evlerinin bulunduu Sarahane civarna, ilerleyen yalarnda tekrar gidiini anlatmaktadr. Yazar (ya da anlatc) ilerleyen yalarnda zihin dnyasnda gemiine dnerken on iki yanda iken muhtemelen okula gittii dneme ait, Fatihten Kztana, Zeyrekten ehzadebana uzanan gzergah ska dnr. ocukluunun o dnemine ait gemiini hatrlamaya alr. ocukluunun bu alt senelik dnemini zihninde yaattka sanki bir kk kardei

358 bytyormuasna ruhunda mutlu bir gln sarholuunu duyar. Zaman zaman da ad geen semtlere gezmeye gider. Hayatn beklenmedik olaylaryla on be sene kadar ocukluunun bu mutlu blgesinden uzaklamak zorunda kalmtr. Ama frsat bulduu her keresinde oraya gider ve bir dinin gizli tesliyetini veren bir ayinde duyulmak lazm gelen ifa verici bir vecd ile uzun uzun dolar. Bu gezmelerin aras bazen be sene uzar. O zaman gemiini ve gemiteki evreyi biraz daha uzaklam, biraz daha klm hisseder. Yazar bu ziyaretler srasnda, kendi kkln bazen bir kk karde kabul ederek onunla senli benli konuur. Bu kk karde, artk onun yapamadklarn hayalen yapmakta serbesttir. Eve girer, baheye kar tavuklara yem atar, hele tavuklarn ok sever hatta onlara birer isim bile vermitir. Evin yeni sahiplerinden birinin eve girdiini grd zaman bu hayaller yklr. O zaman Ta ruhumun derinliklerinde gya bir mezarn matemini tayarak, ayaklarn srte srte, srtm kabarta kabarta, artk etrafna bakmak istemeyen inmi gzlerle, ocukluumun beni tekrar kabul etmeyen muhitinden uzaklanrdm (Uaklgil, 1935a: 119). Hikyenin ahs kadrosunda anlatcnn (yazarn) ocuk hali ve ilerlemi yayla duygusal, gemiine zlem duyan hali vardr. Bir stanbul hikyesi olan Gemiin Arasnda eserinde mekn bu ehrin semtleridir: Fatih, ehzadeba, Kzta... Hikye ad geen zaman uzun bir sre olmakla beraber i zaman ksa bir sredir. Eski evlerini grmee gittii zamanlardan bahsederken bir alkanlk veya sreklik bildirir tarzda bahsetmektedir. Ancak bu zamanlar mphem kalmtr. Yazar, bu hikyesinde farkl bir anlatm tarz kullanm ve kendinden nc bir ahstan bahseder bahsetmitir. Hem ben, hem o anlatm tarz kullanlmtr. slubu sade ve duygusaldr. Onu ayn zamanda, bahenin dier tarafnda, mutban nnde setin zerine oturmu, mektep dn iri bir ekmek parasyla lop yumurta yiyor,

359 beride elinde koca bir deynek, (...) mermer sahanln stnde melmi, kurun askerlerden iki muharib orduyu kar karya getiriyor, yahut (...) merdivene trmanyor grrdm (Uaklgil, 1935a: 118). O kk kardei gene yle adeta elle tutulur, gzle grlr bir vuzuh ile diriltmek, koturmak, gldrmek, oynatmak istedim; lakin (...) (Uaklgil, 1935a: 120). Son cmlede gemie duyulan zlem etkili bir ekilde anlatlmtr. Okuyucu bu duyguyu sanki kendisi yayor gibi hissetmektedir. Bu duygu ocukluunda tavuklaryla ilgilenmesi ve tavuklarna isim vermesi anlatlrken daha younlamaktadr. Onun, horozile tavuklar yegne hemdemiydi. (...) Tavuklarna da ekseriya bir isim verirdi; onlarn yrynden, halinden, tavrndan, bilinemez, anlalamaz bir istinta silsilesile bir takm mabehet noktalar bulmu; tanlm, grlm kadnlarn, kzlarn isimlerini yaktrm idi. Bir danesinin ismi Zeynep hanm idi (Uaklgil, 1935a: 119).

Halit Ziyann gemie zlem duymay anlatt hikyelerinden bir dieri zmir Hikyelerinde ikinci srada yer alan Uzak Hatralardr. ki blme ayrabileceimiz uzun hikyenin ilk ksmnda ailenin stanbuldan zmire dnn ve zmirde aile evresinde on iki yandan yirmi drt yana kadar geen baz olaylar anlatmaktadr. kinci ksmda da, Bir Cinnet Sahnesi adl hikyenin de kahraman olan, akrabalarndan Affan Sabit isimli gencin hayat macerasn anlatr. Yazar on iki yalarnda iken babasnn ilerinin bozulmas nedeniyle ailesiyle birlikte stanbuldan zmire dnerler ve dedesinin konana yerleirler. Ortanca amcas Yusufun dn hazrlklarndan (Bu hazrlklar benzer ekilde Krk Ylda da s. 70 gemektedir), stanbulu zleyileri dolaysyla annesiyle konumalarndan, annesinin, baka bir mahallede ikamet eden yengesi Kevser Hanma uzun sreli misafirlie gidilerinden bahseder. Orada Kevser hanmn kzlarn, damadn, torunlarn tanr. Dedesinin hizmetkar Refik aa ile Kevser Hanmn hizmetkar Zarif aay, ikincisinin lehine olarak, karlatrarak anlatr ve onlar hakknda bilgi verir. Zarif aa, gen Halit Ziyay, Kevser Hanmn torunu Affan Sabite tantrmak

360 iin gtrrken onun ruhsal durumu hakknda verdii aklayc bilgiler nakledilir. On iki yandan yirmi drt yana kadar btn hatralarmn arasnda dolatm durdum. Bu hatralardan baka yerlerde uzun uzun bahsetmitim, bu yazlarda onlar tekrar etmeyeceim; (...) hududunu Kevser Hanm ailesinin ve daha ziyade Affan Sabitin etrafnda evireceim (Uaklgil, 1950: 64) dedikten sonra Affan Sabit ile ilgili hatralar nakleder. Bir Cinnet Sahnesi hikyesinin kahraman Affan Sabitin hastalnn arka plann veya dier bir ifadeyle onun hastalanmasna sebep olan olaylar anlatr. Affan Sabit mzikle ilgilenen, kanun ve yabanc dil dersi alan, gen yata sigaraya alm, yazardan birka ya byk bir akraba ocuudur. Gen Halit ilk karlamalarnda ondan pek holanmaz; nk vnmeyi pek sevmektedir. Affan Sabitin bir de garip bir zellii vardr ve bunu alkanlk haline getirmitir: Kmes hayvanlarn kapan kedileri tfekle vurarak ldrmek. Affan Sabit, yazara zmir ve mahalleleri, gzel mesire yerleri, ninesinin kona, konak alanlar ve konakta olup bitenler hakknda uzun aklamalar yapar. Misafirlikleri sresince hoa vakit geirirler: Birlikte balara gezmelere giderler. Bir gn evin faytonunu karrlar ve kk bir kaza geirirler. Ava giderler... Bu arada misafirlik bitip yazar ile Affan Sabit ayrlsalar da sk olmamak kaydyla grmeye devam ederler. Birgn Affan Sabit dertlemek maksadyla grmek ister. Dedesinin ldn, konan daldn anlatr. Bu arada Affan Sabitte yeni bir ilgi alan olumu, tasavvufla ilgilenmeye balamtr. Hayat, lm, varlk, ahiret gibi olgular zmeye alt sorunlardr. Bir yandan ninesi, onu teyzesini kzyla evlendirmek istemektedir. Bu sralarda onda psikolojik bir rahatszln belirtileri grlmeye balamtr: Kedilerin, geceleri kendisini takip ettiine inanmaktadr. Kedilerden, kafasn megul eden sorulardan, istemedii evlilikten kamak iin askere gider. O askerde iken ninesi Kevser Hanm lmtr. Bu dnemlerde Halit Ziya ilk yazlarn yazmaa balamtr ve kendisiyle fazlaca megul olduundan Affan Sabiti nadiren hatrlamaktadr. Mevlevi dergahndaki saz meclislerine devam ederken, bir gn askerden

361 sonra Mevlevi dervii olmu ve Gufran dede adn alm olan Affan Sabiti grr. Fakat o tannmak istemedii iin grmekten kanr. Zamanla psikolojik rahatszl ilerlemi ve hastalk halini almtr. Mevlevi postniini iyilemesi iin onu stanbul ili akl hastanesine gnderir. Yazar stanbula tandktan sonra onu sk olmasa da ziyarete gider. Bu ziyaretler srasnda akl hastalyla ilgili gzlemlerde bulunduunu ve bu gzlemleri hikyelerinde kullandn ifade etmektedir. Halit Ziyann ahs kadrosu en kalabalk hikyelerinden biridir. Hem yakn aile ve arkada evresi, hem de akrabalardan bir ksm bulunmaktadr. ahs kadrosu yledir: Anlatc olarak yazarn kendisi, babas, annesi, amcas Yusuf, vekilharlar Resmi Efendi (anlatcnn daysnn kayn), annesinin yengesi Kevser Hanm (ihtiyar, vakur, kibar, gle, iltifat etmeyi ve ocuklar sever), Kevser Hanmn byk damad Kerim Behet bey, onun kz Salime Hanm, kocas davavekili evket Kemal Bey, Salimenin sekiz yandaki kz Naciye, Kerim Behet Beyin kzndan torunu Affan Sabit, yazarn arkadalar Tevfik Nevzat, Ahmet Celadet. Ayrca Kevser Hanmn konandaki hizmetiler: Nevber, Dilber, Zarif Aa, Mecbur Bac, Arnavut Sleyman, Srur. Affan Sabitin hocalar Kanuni Cemal Bey, Franszca hocas Yahudi ikurel, Hoca Salih Efendi, eyh Ltfullah Efendi, zmir mevlevihanesi postniini Nuri Bey gibi isimlerden olumaktadr. Hikyenin nemli bir ahs Affan Sabittir ve onun kahraman olduu blm arlkldr. Ayrca yazar, Affan Sabitin kahraman olduu ve akl hastanesi dnemini anlatt bir hikye daha yazmtr ki yukarda da andmz gibi Bir Cinnet Sahnesi adn tamaktadr. Hatra olarak yazlan hikyede i zaman, yazarn zmire dnnden itibaren stanbula temelli gidiini ve oradaki ilk yllarn kapsayan yaklak yirmi yllk bir sredir. Yazar bu durumu yle ifade etmektedir: Bu hatralarn balangc altm seneden daha ziyade evvele ait, sonu da yarm asrlk (Uaklgil, 1950: 30).

362 Mekn en geni anlamyla zmirdir. Hikyenin bir ksm da stanbulda ili akl hastanesinde gemektedir. Gemiin Arasnda hikyesinde de belirttiimiz gibi hikyedeki olaylar yazarn hayat ile birebir rtmektedir. Anlatc yazarn kendisidir. Bu husus Halit Ziya Uaklgilin baz hikyelerinde bulunan temel anlatm biimlerinden biridir. Hikyenin dili ilk hikyelerine gre olduka sadedir. Bu hem son hikye kitab zmir Hikyelerinde yer almasndan kaynaklanmaktadr hem de artk Trkenin sadelemesinin bir sonucudur.

Yazarn

Gerilere

Doru

hikyesi

gemie

zlemi

anlatt

eserlerinden bir dieridir. zmir Hikyelerinde ilk srada yer almaktadr. Yine hatralarnn younlukta olduu bir hikyedir. Dier bir syleyile zmir Hikyelerindeki baz metinler hatralarn hikyele(tiril)meye ynlenmi halidir. Bu hikye de bu gruptandr. Metnin son blm ise gen Halit Ziya ile altm yandaki Halit Ziyann fantastik bir biimde karlamalarn anlatan ve tam bir hikye zellii gsteren bir ksmdr. Yazar (veya anlatc) hatralarna, zellikle hibir kayg ve telan bulunmad masum ocukluk hatralarna dnmekten zevk alr. Gzlerini kapaynca da ou zaman stanbulda ocukluunun getii semti ve evlerini grr gibi olur. Burada anlattklar mrnn sonlarna doru (altm yalarnda Uaklgil, 2005: 47) dolgun bir hatra zinciriyle yaad zmire yapt bir seyahatten doan hatralarn canlandr. zmiri uzun sredir grmedii iin ehrin son halini merak etmektedir. Bunun iin zmire gelmeye frsat bulduunda bir araba kiralar ve hatralarnn olduu mahalleleri gezmeye karar verir. Ancak hatrasndaki ehrin silueti deiikliklere uramtr. Dedesin konann bulunduu mahalleye gidip konan bir otele evrildiini grdnde ok zlr. Dedesinin hayatn ve kendisine ayrcalkl davranmasn, kendisine papaan Halit deyiini hatrlar.

363 Nevruz mecmuasn karmalarn ve bundan dolay haset, garaz ve kine maruz kaldklarndan; George Ohnetden Demirhane Mdrn evirmesinden; Hizmet gazetesini karmalarndan; yeni bir tr olarak mensur iir dolaysyla hatralar Recaizade Mahmut Ekremin zmire vmesi gelen ve operet cesaretlendirmesinden; mzikten, zellikle Bat mziinden holanmasndan, mziin canlandrmadaki etkisinden; kumpanyalarn hi birini karmadan seyretmesinden; Yeilkydeki evlerine ziyarete gelen bir tandk vesilesiyle ocukluunda okuduu kitaplardan ve tercme romanlardan bahsetmektedir. Bu bahislerin her biri ayr bir vaka paras olarak deerlendirilebilir. Hikyenin son ksmnda daha nce de ksaca deindiimiz ekilde Halit Ziyann gen ve yal bir insan olarak fantastik bir ekilde karlamalarn anlatr. Onlar, deniz kenarnda bir gazinoda, gen Halit Ziyay yal Halit Ziyann masasna oturtarak sohbet ettirir. Diyalog eklinde gelien bu konumada Halit Ziyann genliindeki umutlar, hayalleri, yazmak istedikleri, planlar, meslek seimi ile ilgili endieleri, hret olma arzusu ve sair anlatlmaktadr. ahs kadrosu genitir. Hikyenin kahraman olarak yazarn kendisi vardr. Bal olarak yazarn hayatna bir ekilde girmi bir ok insan sz konusudur: Hizmetkar Ahmet Aa, ayakkab tamircisi kr Sleyman Efendi, Yazarn dedesi, ablas, aabeyi... Recaizade Mahmut Ekrem, Avrupal mzisyenler Strauss, vanovici... Mekn hatra arlkl dier hikyelerinde olduu gibi en geni ekilde zmirin ve stanbulun semtleridir. Bu semtler iinde de stanbulda zellikle ocukluunun getii Fatih civardr. Bu muhit Beyazttan, adrclar Kapsndan balayarak, Veznecilerden, Direklerarasndan, ehzadebandan, Sarahaneye ve oradan Fatihe kadar uzanr yahut gene Beyazttan Mercana sarkarak, Dkmecilere, akmaklara kadar sapard (Uaklgil, 2005: 21). Yahut genliinin getii zmirin mahalleridir.

364 Bu seyrandan sonra ertesi gn bir araba tuttum ve bizim eski mahalleleri dolatm. Tilkilike Yokubana, akmakfrnna urayarak benliimin ocukluk ve genlik ekillerini buralarda tekrar yaattm (Uaklgil, 2005: 25). Bu gezmeler esnasnda gemie duyduu zlem daha belirginleir. Grd yerlerin artk genliinde yaad evre olmadn fark ettike iindeki hzn byr ve yazar etkisi altna alr. Hatuniyeden balayarak Tilkilike kadar byk bir deiiklik vard. Burada kendimi biraz yabanc buldum, baka bir ehrin mehul [bilinmeyen] bir kesine atlm olmak rpertisiyle yeni bir kahvehanede biraz dinlendim, sonra aradn bulamam bir adam hznyle tekrar arabaya bindim ve orakkay, eski aile konann nne ektirdim. Burada duyulan hicran [znt] pek ac oldu (Uaklgil, 2005: 25). Bu hikyede aktr ki anlatc yazarn kendisidir. Dolaysyla ben anlatm ve hakim bak as vardr. Bu tespitle balantl olarak gen Halit ile Halit Ziyann sohbet ettii ortamda sarf edilen bir cmle Halit Ziyann yazarlna, yazma sitiline ve eserlerinin ahsyla balantsna k tutabilecek bir ayrnty ifade etmektedir. Romanlar, hikyeler... Bunlar yazarken onlarn iine hep kendi benliimden, kendi ruhumdan avu avu eyler koyaym, diyorum (Uaklgil, 2005: 49). Hikyenin bal ierii yanstmaktadr. Giri, gelime, sonu dzenindeki anlamyla bir son yoktur. Halit Ziyann gemie zlemi anlatt hikyelerinde tahkiye tarz, hatralarndan ve gzlemlerinden yararlanarak onlar yeni bir dzen iinde sunmaktan ziyade, hatralarn dorudan kullanma eklindedir. Bunu hatrat kitab Krk Ylda anlattklaryla akan olaylardan karmak mmkndr.

Yazarn, soyutlama prensibini uygulayamama sonucu oluan sknty anlatt hikyesi Dostumun Szlerinden adn tamaktadr. nsann tecrid usuln bilmemesinden dolay inand bir davadan, aleyhine olabilecek bir durum grdnde vazgeivermesini veya hareketin iinde yer

365 alanlar sulamas durumunu anlatmaktadr. Hikye htiyar Dost adl hikye kitabnda sekizinci srada bulunmaktadr. Ayn kitapta bulunan kendisinden bir nceki Aa Kurdu hikyesinin devam mahiyetindedir. Devamllk, olaylarn birbirini takip etmesi dolaysyladr. Ksaca yledir: Aa Kurdu hikyesi baheden mutfaa lbr yemek iin geerken bitmektedir. Yenen lbr ve dier yemeklerin verdii rehavetin ardndan iilen kahve ile Dostumun Szlerinden hikyesi balamaktadr. htiyar Dost yllardr yapt tetkik sonucunu anlatcyla paylamaktadr. nsanlar kandrlmaya msait varlklardr, ona gre, kendilerine verilen szlere inanmaya hazrdr. nceden, soyutlama prensibini esas alan bir davran gstermedikleri iin sonra hayal krklna urayabilmektedirler. Hayal krkln yaaynca yine ayn prensibi uygulamadklar iin, tamamen kabul ettiklerinin tamamen aleyhine dnmektedirler. htiyar Dost, bu dncesini somut bir rnekle destekler. Yllarca hkimlik yapm, samimi, iyi niyetli bir insan olan kahraman merutiyetin ilanyla birlikte verilen vaatlere inanm, medid bir sekrin bulutlar arasnda hayal ve hakikati, mmknle muhali kartrmtr. Fikirlerle o fikri uygulayan arasndaki ayrm yapamamtr. htiyar Dostu her ziyarete geliinde sohbetin konusu budur. ahs kadrosu htiyar Dost, anlatc ve adndan bahsedilen hkimden olumaktadr. Hkimin sadece adndan bahsedilmektedir. Memleket meseleleri konusunda duyarl ve verdii hkmlerde dikkatli bir insan olduu sylenmektedir. Ancak eksii soyutlama prensibini bilmemesidir. Bu kabiliyetten yoksun olan insanlar ahs olan toplumsal olanla, fikri davranla, teoriyi pratikle, hukuku hkimle kartrabilir ki bu iinden klamaz bir durumdur. Somutlatrlarak, hkimin iinde bulunduu ruh hali yle anlatlmaktadr: O da amurdan mrekkeb gzerghn yararak geen inklbn yaldzl arabasn grnce ldrm ve ellerini iiren bir taknlkla alklamtr. Fakat maatteessf, belki hataen, belki bir kaza eseri olarak, o yaldzl arabann tekerlei ayann ucuna ezerek gemitir. Bu da
Kaynam suyun iine krlan yumurta pitikten sonra kevgirden geirilip zerine sarmsakl yourt ve sos dklerek hazrlanan bir tr yemek.

366 sermestsinden, biraz topallayan, biraz szlayarak aksayan bir ayakla uyanmtr ve o zamandan beri hastadr (Uaklgil, 1937: 85). Kiinin soyutlama prensibiyle bireysel ve toplumsal konulara gereki bir ekilde bakabilmesi mmkndr. Merutiyetin ilann gc yettiince desteklemi ama hayal krklna uram hkimin, bilmedii ve uygulayamad soyutlama prensibi yle anlatlmaktadr: Ah bu tecrid usul, hayatta daima tatbik olunabilse; insan szlayan noktasyla diman tefrik edebilse! Bulak illetlerde mracaat olunan bu kaideye, muhakeme ve insaf, akl ve vicdan musab edebilecek illetlerden vikaye iin de mracaat edebilse! O zaman topallayan bir ayaa ramen ba sahih ve salim kalabilirdi (Uaklgil, 1937: 86). Merutiyetin ilanyla verilen szler yahut bu hareketi kar iin kullananlar, samimi olarak hizmet etmek iin orada bulunanlar; hepsinin ayn kategoride deerlendirilmesi, bu prensibi bilmemekten kaynaklanmaktadr. Mekann pek belirgin ve fonksiyonel olmad hikyede i zaman bir yemek yenecek kadar ksa bir sredir. D zaman Merutiyet yllardr. Bu yllarda sz konusu olan adalet, msavat, hrriyet kavramlar Trk aydnnn dnce dnyasn ciddi olarak etkilemitir (Kuran, 1997: 193). Byk umutlarla uruna gnlerce enlikler yaplan yeni rejim de beklentilerin en azndan tamamn karlamaktan uzaktr. nceleri merutiyeti destekleyen insanlar, sonra farkl farkl sebeplerden bazlar samimi olarak, bazlar karlarna ters dt iin tepki duymular ve aleyhine tavr almlardr. (Gndz, 1997: 71). Hikye ben anlatm ve gzlemci bak asyla yazlmtr. Kk diyaloglarn bulunduu hikyede sohbet havas vardr. Yazar tebihi bir anlatm tarz kullanmtr. Hikyenin bal genel bir ifadedir.

G KSEL ZAAFLARI TEMA OLARAK LEYEN HKYELER Halit Ziya Uaklgilin hikyelerinde, insanlarn zayf noktalarn tema olarak ileyen tespit edebildiimiz on be kadar hikyesi vardr. Bunlar ikiyzllk, yalanclk, ahlaki k, vefaszlk, toplumun problemlerine

367 duyarsz kalmak, dedikodu, hrs, kskanlk gibi toplumun da ho grmedii olumsuz davran rnekleridir. Yazar bu hikyelerde belirgin olarak olumsuz davrann kendisini eletirmekle beraber kiiyi de olumsuz davrann somut hali gibi grmektedir. Ancak, Yalanc Dost hikyesindeki yalanc dosta msamahal olduu fark edilmektedir. Olumsuz davran rnei gsteren hikye kiilerini hasta olarak kabul etmektedir.

1 kiyzllk Yazar, bu kategorideki ilk hikyesinde iki yzl bir tavr sergileyen bir kocay anlatmaktadr. Meum Haber adl hikyede, koca hastalanp Rodosa tedavi maksadyla giden karsndan bir telgraf alr ve karsnn ldn bildiren bir haber zannederek sonraya dair hayaller kurar. Bir ir-i Hayalde on yedinci srada yer almaktadr. Yazar monolog tarzna rnek oluturmas iin yazdn, bu tr eserlerin tiyatroda oynanabileceini hikyeden nce yapt aklamayla belirtmektedir. Hasta karsn hekimlerin tavsiyesine uyarak hava deiiklii iin Rodosa gndermi olan koca, karsndan bir telgraf alr. Telgrafla karsnn ldn haber veriyorlar zannetmektedir. Gya karsnn lmne zlen koca telgraf ap okumaktan korkmaktadr. Karsyla ilgili olarak hatralarna dner. Yirmi yllk evlidirler. Kskan bir kars vardr. Karsnn kskanl biraz da kocann apknlndandr. Kadn, kendisi ldkten sonra evlenmeyeceine dair kocasndan sz alr. Koca karsnn lmne ok zldn, neredeyse hngr hngr alayacan sylerken, aslnda kafasndan sarnlar, mavi, yeil, siyah iri gzl kzlar, tombulca dullar, evine temizlie gelen dadnn sar sal, mavi gzl, bebek yzl kz gemektedir. Her ne kadar karsna sz vermi olsa da evin iinde bir kadn olmad m, ieride souk bir rzgr esiyor gibi tyor diye dnerek verdii sz bozmaya hazrdr. Gya kt haberi renmek iin telgraf aar ve renir ki kars tedavi iin gittii Rodostan iyilemi olarak dnmektedir. Kocasna bu durumu haber vermek iin telgraf ekmitir.

368 Vaka geriye dnl ve durgundur. Vakann sunuluunda tiyatro dilinden yararlanlmtr. Hikyede, anlatc konumundaki kocann dndaki hikye kiileri, adndan bahsedilen kars ve dad ile kzdr. Asl hikye kiisi kocadr. Onunla birlikte kars da tantlmaktadr. Koca apkn bir adamdr. zldn syleyerek riyakrlk yapmaktadr. kiyzl insan tipine bir rnektir. Karsnn lmne zlmemi bilakis sevinmitir. Yirmi yllk evlidirler. Her eyin rutinletii bir evlilikleri vardr. (Sonra yirmi senede hemen bir kere istisna vuku bulmakszn kar karya esner dururduk. s. 218). Kadn kskantr ve irkin birisidir. Bundan dolay da kocasnn peini hi brakmamaktadr. Kocasnn apknlndan dolay kadnn bir sinir hastalna yakaland anlalmaktadr. kisi de orta yaldr. Ekonomik durumlarnn iyi olduu, eve hizmeti gelmesinden anlalmaktadr. Hikyede mekn belirgin deildir. Ancak yazarn bataki aklamas okuyucuyu mekn konusunda ynlendirmektedir. Hikye, bir tiyatro sahnesinde tek kiilik bir oyun seyreder gibi okunmaktadr. Evliliin daha nceki dnemlerine ait bilgi vererek zaman zaman geriye dnen hikyede i zaman saatlerle ifade edilebilecek ksa bir sredir. Bir tiyatro dilinin hakim olduu hikyede, yazar mizahi bir slup kullanmtr. Hikyenin bir karakter komedyas olarak sahnelenebilecek bir yaps vardr. Bu eserler oynanmaa mahsus olmakla beraber karide [okuyucuda] bir temsil sanat hissi varsa lezzetle okunabilir (s. 213) eklinde yazarn aklamalar da bunu gstermektedir. Ayrca son paragraftaki iki cmle, sahnede tablolarn dzenli olmasn salayan parantez ii aklamalar gibi alglanmaktadr: Yava yava kd yrtar ve ilk nce sakit, sonra yksek sesle okur: (...) Yavaa kd kor ve bir mddet derin derin dndkten sonra (Uaklgil, 2006: 162).
Garpn bizde imdiye kadar her naslsa taklit olunmayan edeb nevilerinden biri de sahnede yahut bir msamerede yalnz bir kii tarafndan oynanmak zere tertip olunan ve ekseriyet zere mudhik esaslar zerine yazlan eserlerdir ki bunlara Trke hasbhal yahut kendi kendine namlar verilebilir (Uaklgil, 1943: 213).

369 Kelime olarak kendi kendine konuma anlamna gelen Franszca monolog kelimesi, tek kii tarafndan oynanan oyun olarak tanmlanabilir. Bu terim iin Halit Ziyann nerdii kelime kendi kendine yahut hasbhaldir. Burada dikkat eken nokta nerilen kelimeden ok nerenin kimliidir. Yazarn ok iyi Franszca bildii malumdur. Buna ramen Franszcasn kullanmak yerine baz kelimeler teklif etmektedir. Bu durum dil konusunda eletirilen Halit Ziyann Trke konusundaki hassasiyetini gstermektedir. Hikye, yukarda alntlanan iki cmle saylmazsa ben anlatm ve bu tarz iin uygun olan hakim bak asyla kurgulanmtr. Hikyenin cmleleri ksadr ve konuma dili cmleleridir. Balk ierikle ilgilidir ama ierii yanstmamaktadr. Hikyede apknln dourduu ve komedi tarznda, okuyucuya bir riyakarlk rnei sunulmaktadr. Ahlaki olmayan davranlarn ilk sralarnda yer alan ikiyzllk, muhatabn kandrmaa ve genellikle bu yolla bir menfaat salamaa ynelik bir davrantr. Hikyede karsnn ldn sanan kocann bu davran yle anlatlmaktadr: Ah! Hasta olmamalyd, beni arkasna brakmamalyd... te yine alayacam... Kendimi zapt etmesem, ocuk gibi hngr hngr alayacam, evin iinde matemler koparacam... (...) Evin iine biraz gzelce, biraz akraka bir hizmeti geldi mi, hanmn barna krek krek ateler dklrd. A canm, ne olur? u adamcaz da biraz yle ufak tefek kaamaklarla gnln elendirsin (Uaklgil, 2006: 159). Artk bu yata yirmilik bir kadn iin dnmek de lgnlk... Evet! Neler var, neler var?.. Baknz ya kk olmasa, mesela dadnn kz... ri mai gzler, sar, altn sars salar, ince bir boy, beyaz bir ten, bebek gibi, evet, bebek gibi, hani ya insan oturup sade yzne bakmal. Fakat ya pek kk!.. On be yanda henz bir ocuk... Artk onunla kar karya geip oyunlar bulmal, bebek oynamal (Uaklgil, 2006: 161).

Yazarn, ikiyzll tema olarak iledii bir dier hikyesi Bir Miras Meselesidir. Hepsinden Ac adl hikye kitabnda on nc srada yer almaktadr. Kendisinin zengin zannedilmesini salayan halann hastalandktan sonra akrabalarnn miras paylamak iin onun banda lmn beklemeleri anlatlmaktadr. Daha nce Taninde (Nu:115, 12

370 Terin-i sani 1324/1908) Bir Mesele-i Miras adyla yaynlanan hikye yledir: Zekiye hala seksen yalarnda bir kadndr. Zengin olduu anlamna gelebilecek, tevili mmkn ve farkl yorumlar yaplabilecek szler syleyerek kendisinin zengin olduunu dndrr. Bu esrar perdesi sayesinde, yakn ve uzak akrabalar arasnda Zekiye Halay misafir etmek iin yar vardr. Hatta bu yzden bazen aralarnda tartma bile kmaktadr. Zekiye Hala mevsimine gre gzel yemeklerle, ziyafetlerle arlanr; onuruna piknikler, gezmeler dzenlenir. Halann gzne girmek iin akrabalar arasnda srekli bir yar vardr. Bu yarn sebebi halann mirasdr. Her biri mirasn kendine kalmasn salamaya almaktadr. Zekiye Hala bu yartan ve srtmeden olduka memnundur. Yapt ufak tefek fitnebazlklarla, laf tamalarla bu yar daha kztrarak keyfini karr. Ak szl ve dik bal birisi olan hala, aka kendine misafir gelmemelerini, misafiri sevmediini syleyerek kendine gelmelerini engellemitir. Zekiye Hala lmne yakn hastalanr, ayaklar tutulur, az arplr. Bugn sabrszlkla bekleyen yakn ve uzak akrabalar hastann bana toplanr. Dargnlar barm, herkes birbirine nazik davranr olmutur. Aralarnda gnl ho eden iltifatlar teati edilir. Ancak hepsinin kafasnda miras ve mirastan en fazla pay kapma dncesi vardr. Zekiye Hala hastalnn drdnc gnnde lr. Sandklar dklr, halann sahibi olduuna inanlan dkkan ve evlerin tapular aranr, bahede gml zannettikleri altn kavanozlar aranr, at kat didik didik edilir... Sonunda anlalr ki hala oturduu kk bile rehin brakmtr. Vaka geriye dnl ve hareketlidir. Bu hikye ahs kadrosu kalabalk hikyelerden birisidir. Zekiye Hala hikyenin bakiisidir. Seksen yalarnda, ak szl, dik bal bir ihtiyardr. Herkese aybn syler, kusurunu yzne vurur, kimin bir kabahatine tesadf etse diline dolar, onu halar, yakar, kavururdu (s. 143). Bu ekilde davranmasnn nfuzunu artrdnn farkndadr. Akrabalarnn, kendisiyle deil mirasyla ilgilendiklerini bilerek zekasyla zengin zannedilmesini salamtr. Akrabalar arasnda paylalamamaktadr. Gerekte kendisini

371 sevmeyen akrabalar arasnda yazn birisinde, kn birisinde, baharlar bir bakasnda rahat yaam bir insandr. Ufak tefek dedikodularla, laf tamalarla akrabalar arasnda var olan yar kztrmaktadr. Bir Arnavut bahvan ve beslemesi vardr. Mali durumu aslnda iyi deildir. Oturduu kk bile rehin brakmtr. Etrafnda yle cazibedar bir hava uard ki bunda trl trl vaitlerle titreyen, gnl avlayc vasiyetlerin neidelerile terennm eden gizli bir zemzeme duyulurdu. Zekiye halann yle bir glmsemesi vard ki etrafn bu zeminde emellerini genilemee davet eder gibiydi, Hi ak bir sz sylemeksizin, hibir aleni mide meydan vermeksizin, sisli cmlelerle, Galataya getiinden bahseder, Msr arsna uramak iin iek pazarna saptndan dem vurur, gvelerden ikayet ederek messir bir ila sorar, eline bir gazete geerse en evvel ilanlara bir gz atarak mezeda karlm bir akar arar gibi olurdu. Bu kk emareler aile arasnda trl ekillerde terihata zemin ihzar ederdi (Uaklgil, 1934: 142). Firuzaadan llecininkileri, Beykozdan arabacnn karsyla kzn, Eypten haylaz bir yeeni, tersane amelesinden Tayyar, ailenin kibar ksmna mensup olanlar, nhisarlarda Muhasebe kaleminden Sarm Beyle defterhanede mukayyit Nimetullah Efendinin karsyla kz kardeini; ksacas ayr ayr birer hikye kiisi saymak yerine hepsini, halann pek byk bir serveti olduundan emin miras bekleyen bir topluluk olarak saymak yerinde olacaktr. Murislerin hepsi, halann hasta olduunu duyunca Kzltopraktaki kke gelmilerdir. Mekn, dar mekn olarak hasta odas ve kktr. Kk drt odal bir kat ve byk bir at katndan ibarettir. Geni mekn olarak stanbul, daha dorusu adndan bahsedilen semtleridir. Yine halann misafirlii dolaysyla akrabalarn oturduu ve halay gezmeye, piknie gtrd bazs tabii mekn olan yerlerden bahsedilmektedir: Beykoz, Firuzaa, Kathane, Alemda, Saryer sular, Yua tepesi... Hikyenin i zaman Zekiye Halann hastalanmas ile lmesinin arasnda geen drt gnlk sredir. Yazar, okuyucuyu hastann bana getirdikten sonra geriye dnle halann daha nceki hayatna dair bilgi

372 vererek bir zaman genilemesi salamaktadr. Tekrar hastaya dnerek onun lmn anlatr. O anlatm ve hakim bak as bulunan hikyede, Zekiye Halann ve dier akrabalarn psikolojik tahlilleri vaka ile birlikte verilmektedir. Yazarn dier hikyelerinde olduu gibi tahliller, hikye kiilerinden bahsederken vakann bir parasym gibi aktarlr. Bu teknik okuyucuyu skmadan hikyeyi okutan bir tekniktir. Daha ncede belirtildii gibi Halit Ziya hikyelerinde pek fazla atasz, deyim gibi hazr ifade kalplar kullanmaz. Bu hikyesinde lm hak miras helal ataszn kullanmtr ki hikyenin temasna uygun dmektedir. Ayn temay ileyen Meum Haber hikyesindeki kadar belirgin olmasa da mizahi bir anlatm vardr. zellikle ks akrabalarn hala hastalandktan sonra bararak birbirine iltifatlar etmeleri, hastann bandaki ikiyzl tavrlar, lmn ardndan bir miras kalmadn anladklarndaki tavr ve davranlarnn anlatld blmlerde mizahi anlatm younlamaktadr. Belirtilmesi gereken husus, bu anlatmlarda yazar hikye kiilerinin hepsine eit mesafededir. Mizah, dilin kullanlndan veya kelimeler yoluyla deil tasvir edilen ortam dolaysyladr. Balk ierii yanstyor. Konusunu miras beklentisinin oluturduu hikyenin temas

ikiyzllktr. kiyzlln en gzel ekilde dikkatlere sunulabilecei durumlarn banda miras ve miraslarn mnasebetleri gelir. Zekiye Hala saken karsnda ne yapacaklarn bilemeyen akrabalar artk kardan karya, onun yatann zerinden aan cmlelerle (s. 147) ne iitiyor, ne anlyor diye birbirleriyle konumaktadrlar. Zekiye Halann lsne saldrma ihtiyacn zor tutarak bo sandk odasndan (s. 151) zorla kan akrabalarn nceki ve sonraki durumlar ve miras beklentileri ikiyzllklerini aka gsteren u blmde anlatlmaktadr: imdi hepsinin gz Sarm Beyin elinde duran katlara dikilmiti. (...) Sarm Beyin azndan kan her sz onlarn ne uzun senelerden beri ssleyip byttkleri emellerin birer idam hkm kabilinden dtke daha ziyade sararyorlard ve gittike kaynayp kabaran bir hiddet, tamak

373 raddesine gelmi kelimelerle, dudaklarna kadar kp titriyordu. Nihayet Tayyar tat: O melun acuzenin zaten suratndan belliydi, size kendini besletti ya... Misafir edelim diye hep kaprdnz!...dedi (Uaklgil, 1934: 150).

Halit Ziyann, iki yzllk olarak deerlendirilebilecek davran ele ald bir baka hikyesi Ramiz Hocadr. Vakas zmirde geen eser Bir Hikye-i Sevda adl hikye kitabnda on dokuzuncu srada yer almaktadr. Ramiz Hoca adl kiisinin genlerle birlikte elenmesi, onlarla ilgilenmesi, ailelerin de bu durumdan memnun olmas anlatlr. Vakas hatra tarznda aktarlmaktadr. Ramiz Hoca, mahallede genlere aabeylik yaptna inanlan, onlarn her iine koturan bir insandr. Onlarla birlikte kr gezintilerine, bayram elencelerine gitmekten holanmaktadr. Ramiz Hocann kk bir saati dkkan vardr ama oras saati dkkanndan ziyade bir sohbet mekan olarak kullanlmaktadr. Yeni kan arklar ilk onun dkkannda dinlenir. Derdi olan delikanllar dkkana dert anlatmaya gider. Hoca dkkann stnde kk bir odada yatp kalkar. Baz geceler bir baka yere gittiinden bahsedilir veya genlerle beraber gittiini grenler olur. Saati dkkan geimini salamaya yetmeyecei iin ekonomik gelirinin kayna merak edilir. Ramiz Hoca azndan bilerek kard bir cmle ile memleketten para gnderildiini ima etmitir. Hayat biraz muammal olan Ramiz Hocann bir sabah saati dkkan almaz. Merak eden genler kapy krp ieri girdiklerinde Ramiz Hocann lm olduunu grrler. Hocann evinde, onun hayatndaki bilinmeyenleri, geceleri niin kaybolduunu, nereye gittiini aydnlatacan umduklar bir defter bulurlar. Defter grnrde bir alacak defteridir ve hocann faizle para verdii isimler yazmaktadr. Defterde, bazen genlerle beraber gittikleri evlerdeki kzlarn adlar yazmaktadr; Elmasn evinde Eptaliya, ann evinde ridikya, ikonun evinde Aspasiya gibi... Bu duruma arlrsa da babalar iyi bir lala kaybettikleri iin zlrler. Vaka hareketli ve geriye dnldr. Hatra eklindeki vaka otuz be sene ncesine dnlerek nakledilmektedir.

374 Anlatc otuz be senelik bir mesafe arasndan hikye bakiisinin yzn hatrlamaya alarak vakaya dahil olur ve anlatc hakknda baka bilgi yoktur. Hikye bakiisi Ramiz Hocadr. Ramiz Hoca, biraz medresede okumutur ki bundan dolay banda bir sar vardr. (Hatta zenilmeden sarlm bir sarktr. zenilmemesi, kanaatimizce kahramann Sahil aidiyet konusundaki birisinden; lakayt tutumunu veya simgelemektedir.) kasabalarndan emeden

Urladandr. zel hayat veya gemii pek bilinmez. Yan gstermeyen yank, esmer bir rengi, cevval gzleri, her zaman telal, yrrken kouyor sanlan bir hali vardr. ok gzel konuuyor gibi gzkr. nce ve en akrak sesiyle arklar, gazeller syler. Genleri gezilere, elencelere gtrr. ocuklar, genler bir yere onunla beraber gideceklerse ailelerinden izin almalar problem olmamaktadr. Hoca onlar bir yere gtrd zaman, ii bandan sonuna kadar takip eder, naho bir durumun olmamasna azami zen gsterir. Ramiz Hocann psikolojik zellikleri anlatlmamtr. Onun evreyle ilikileri zerinde durulmutur. Okuyucu hikyeyi bitirince Ramiz Hocann genlerle bu kadar ilgili olmasnn faizcilik yaptn gizlemek iin olduu izlenimi edinmektedir. Asl genlere hdmeti [hizmeti] elence tertibinde, bayram tenezzhlerinde [gezmelerinde], kr lemlerinde olurdu. Baharda Karyaka balarnda kuzu evirmee, enginar dolmas yemee mi gidilecek yahut yaz gecesi mehtapta iki kayk birbirine karnndan balanarak Bahribabadan Kokaryalya kadar bir deniz lemi mi yaplacak, derhal bu iin tertibi ona havale edilirdi. Bayram haftas Tire kylerinde geirilecekse, mesirde Manisaya gidilip orada iki gece kalnacaksa, kou gn Buca alanna cemaatle gidilip bir kr ziyafeti ekilecekse, nar kesiminde pnar bana kadar bir seyran yaplacaksa, rtiye ocuklar tatillerinden evvel Halkapnara kadar gtrlp helva karlacaksa mutlaka iin banda Ramiz Hoca bulunurdu. in banda ne demek? Bandan sonuna kadar btn tertibatn mihveri o idi. Her eye yetiir, her eyi dnr (...), ne lazmsa onlar yoluna kor (Uaklgil, 1338/1922: 266). Ramiz Hocann genlere hizmeti, elenceleri tertip etmekle bitmez, bandan sonuna kadar elencenin btn safhasyla bizzat ilgilenir.

zmirin semti olan Gzelyalnn eski ad. Mesir macunu enlikleri.

375 Anlamazlk olmamas iin nceden ne gerekiyorsa yapar, buna ramen anlamazlk olursa zmler. Onun dzenledii elencelerde naho bir olay grlmez. Herkesi bir araya toplar, ihtilaflar halleder, nihayet tenezzh yerine gelince, bir yandan kollarn sayarak kuzunun yanmamasna dikkat ederken teden helvann miyanesi [kvam] gemesin diye seslenir, oradan oraya seirtirken fasla [mzie] karp hicazkr krdiden yeni arknn meyann [bir blmn] okur, (...) Bu ihtiyat aldktan sonra kala gz arasnda kendine de bir iki kadeh yuvarlamak mezuniyetini bahederdi. Mamafih ikinin, o, bir miyar- hassas [hassas ls] idi ki ne zaman balarn fazla ttslenmesine istidat peyda olsa [kafalar dumanlansa] derhal herkese bilaitiraz [itirazsz] itaat olunan sesi ykselir: ocuklar!.. Artk imek bitti, imdi yemek zamandr, derdi (Uaklgil, 1338/1922: 266 267). Hikyenin mphem kalan ynyle Ramiz Hocann genlere hizmetinin bu kadarla bitmedii anlalmaktadr. Onun genlere aabeylik yapt alanlardan birisi de cinsel balamdadr. Rtiye renciliinden zifaf gecesine kadar (s. 265) devam eden hizmetinin iinde, genleri bazen geneleve gtrmek de vardr. ldnde bulunan defterdeki isimler de (Elmasn evinde Eptaliya, ann evinde ridikya, ikonun evinde Aspasiya gibi) bu yne dikkat ekmektedir. Genlerle bu kadar ilgilenmesinin sebebi, hayatnn esrar ile rtl parasn, paray nereden bulduunu, ne ile yaadn gizlemek iin midir acaba? O sadece murabahaclk edermi ve btn mterileri... (...) Ramiz Hocadan ar faizle para kaldran mterilerin sfat, mevkii anlalsn ve ayn zamanda da pek fena bir eyden bahsedilmi olmasn? Bu dad sitedin bazar- cereyan [al veriin yapld pazar] ite Ramiz Hocann o gece gencin refakatiyle bir araba iinde ala kam gittiinden bahsolunan Kemer taraflarnda imi, zmirin bu mehur demiryolu taraflar... (...) Bu defterden bahsolununca btn zmirin azn geni bir tebessm at (Uaklgil, 1338/1922: 270). Yine ocukluk dnemi gemi bir delikanlnn onun dkkanna gelip ba baa grtkten sonra birlikte bir ermeni bir doktora gitmeleri durumu cinsel rahatszl olan birini artracak tarzda verilmitir. Ramiz Hocann lm, genleri, kendileriyle ilgilenen birinden ayrm olmaz; ayn zamanda aileler de ocuklarna muhafzlk yapan bir lalay

376 kaybetmi olurlar. stelik babalarn, ocuklarnn her derdiyle Ramiz Hocann ilgilendiini bildikleri sezilmektedir. Herkesin hrmetini kazanan Ramiz Hocann faizcilik yapt lmnden sonra anlalr fakat babalar tarafndan affedilir. (Kocagz, 1940: 144). Yazk oldu! ocuklarmza onun kadar mtekayyit [dikkatli davranan] bir lala bulmak mmkn olmayacak; diyerek herkesin kalbinde muzmer-i teessfe [sakl zntye] bir tercman olmu (Uaklgil, 1338/1922: 270). Hikyede zerinde durulan belli bir mekandan ziyade, zmirin semtleri ve civarndaki bir ok yerin ad gemektedir. Hatta evre iller bile vardr: Bahribaba, Kokaryal, Kemer, Tire, Manisa gibi... Dar mekn olarak ksaca tasvir edilen saati dkkan vardr. Saati dkkannn fonksiyonu Ramiz Hocann buradan bir gelir elde edemeyeceini gstermek iindir. Arasta [ar] iinde bir kk dkkan vard (...) fakat onun ilediine nadiren tesadf olunurdu. Daima dkkanda birka gen toplanr, ya onun tuhaf bir hikyesi dinlenir yahut pes perdeden yeni kma bir ark talim olunurdu. zmire gelen arklarn ekserisi onun, tamiri hibir zaman bitmeyen drt khne saatin penceresinde melul melul bekledii dkkanndan karak etrafa intiar ederdi [yaylrd] (Uaklgil, 1338/1922: 265). Hatra eklinde verilen bu hikye otuz be yl ncesine dnlerek anlatlr. Geni zaman kipi kullanlmtr. zaman konusunda belirginlik yoktur. Ayn durum d zaman iin de sz konusudur. Ancak Halit Ziyann hikyelerinin d zaman, yaklak olarak kendi yaad dnemdir. Bu tespit Ramiz Hoca hikyesi iin de geerlidir. Hikyenin sonundaki Temmuz 1337/1921 tarihi, yazl tarihi olarak kabul edilirse, gezilerin anlatld yukardaki alntya dayanarak, o dnem elenceleri, zellikle genler aras elenceler hakknda bilgi verdii grlmektedir. Elencelerle ilgili bu bilgiler hikyeye sosyolojik bir boyut kazandrmaktadr. Anlatc, vakay ben anlatm ve gzlemci bak asyla

aktarmaktadr. Hikyenin realist bir slubu, imal bir anlatm vardr. Anlatmn imal olduu yerlerde cmlelerin noktayla bittii grlmektedir. Balk ierii yanstmaktadr. Hikye beklenmedik bir sonla bitmektedir.

377 2 Ahlaki k Yazarn, kiisel zaaflardan ahlaki k iledii hikyesi Aa Kurdu, toplum hayat ile bitkiler dnyas arasnda paralellikler kurmaktadr. Merutiyetin ilanndan sonra toplum hayatnda ortaya kan haset, ekememezlik, didime gibi olumsuzluklar eletiren hikye htiyar Dost adl hikye kitabnda yedinci srada yer almaktadr. Ksaca zeti yledir: Anlatc memur olarak almaktadr. Resmi hayattan sklm olarak bir gnlk izinle htiyar Dostu ziyarete gitmitir. Zaten htiyar Dost toplum hayatndan ve insanlarn didimelerinden, ihtiras yenemeyerek kavga etmelerinden kam, bahesiyle uramaktadr. Bilge htiyar, anlatcya nce bahesinden bahseder. Aalardan, deirmenden, gllerden, zararl bceklerden, aa kurtlarndan sz eder. Sonra sz topluma getirerek yanllklar anlatr ve bunun sebebinin ahlak bunalm olduunu syler. Anlatc memurdur ve tabiri caizse ehrin skntsndan htiyar Dosta snmtr. htiyar Dost toplumdaki olumsuz ahlaki davranlar grmemek ve onlardan kamak iin bu bahe ileriyle uramaktadr. Herhangi bir bahvan gibi deil, toplum sorunlaryla ilgili, o sorunlar zerine dnen, tespitler yapan, tehisler koyan, tehislerini anlatcyla paylaan, zm iin teklif getiren bilge bir insandr. Bu sorunlar zerine dnrken bahesiyle toplum arasnda dier bir syleyile tabiat lemi ile insanlk lemi arasnda benzerlikler kurmaktadr. Dostum aacn altnda bir ince testerenin tozlarna benzeyen eyleri gstererek dedi ki: te kurtlarn tahrib dilerinden dklen unlar, aacn ta iinde kemirilip oyulan etlerin bakiyeleri... Bak delikleri gryor musun?.. (...) Hissediyor musun? i tamamen oyuktur, eer kurtlar ayklayp karabilirsen ve henz aata shhate dnebilecek kadar kuvvet kalmsa kurtarrsn (Uaklgil, 1937: 78). htiyar Dost didime halindeki toplumu, birbirinden nefret eden insanlar, bencilleri, karclar kastederek u deerlendirmeyi yapmaktadr:

htiyar Dost adl kitaptaki hikyelerin geneli bir ekilde tabiatla balantldr. Ancak Bir Bahe Dersi hikyesinde, toplum hayat ile bahe bakm arasnda benzerlikler kurulmaktadr.

378 te, dedi; bu didime ve arpma yllarnn btn hakayk zbdesi [hakikatlerin z] olarak vasl olduum netice budur. Memlekette de byle bir ahlak kurdu var: Ahlak maraz... (Uaklgil, 1937: 79). zm nerisi de analojik bir tarzda sunulmaktadr. Bu benzetmeli anlatm htiyar Dosttaki hikyelerin ounda olduu gibi bu hikyede de vardr. Bunun iin [aa kurtarmak iin] gzlerinde illeti grebilecek nfuz, elinde teli idare edebilecek bir maharet, zamannda tedaviye itab edebilecek bir kef hassas icab eder ki... (Uaklgil, 1937: 78). Toplumdaki ahlaki kn bir aataki kurda benzetilerek anlatld hikyede mekn doal olarak bir bahedir. Hikye gneli bir mays gnnde gemektedir. zaman bir sohbet sresi kadardr. D zaman Merutiyetin ilanndan sonraki dnemlerdir. Yazar hikyeden nceki aklamasnda, toplumun bu yllardaki durumunu anlatmaktadr: Merutiyet yerleince zannedildi ki onun memlekete getirecei saadetin karsnda btn ihtiraslar susacak, btn ihtilaflar snecek ve herkes elbirliiyle beklenen saadetin tahakkuku iin alarak istibdattan ylan kara bulutlar silip sprecek. (...) te bu makale btn milleti eit eit ve hemen daima mlevves ve menfur emellerin kasrgas arasnda bunalp artan o zamann [Balkan harbiyle Byk Harp yllar] tezahratndan ihtiyar dostta uyanan ilhamlara makestir (Uaklgil, 1937: 69). Ben anlatm ve gzlemci bak as teknik unsurlaryla verilen hikyede bir sohbet havas hakimdir. Ayrca tabiat ve insan birbirine benzetilerek analojik bir anlatm tercih edilmitir. Balk temay yanstmaktadr.

3 Kadirbilmezlik htiyar Dostta, kiisel zaaflarla ilgili bir baka hikye, kadirbilmezlii ileyen Bir Garip Hikmet adl hikyedir ve on sekizinci srada yer

379 almaktadr. Kendisine alma imkan verilen isiz bir gencin i

beenmemesinin anlatld hikye ksaca yledir: Bulunduu yerden kavga ettii iin srlen Nimet adl bir gen, htiyar Dostun kyne gelmitir. Kyde tulumbalardan su ekilmesine yardm ederek, srtnda kfe ile sebze satarak hayatn devam ettirmektedir. htiyar Dost bir gn, Nimetin hasta olduunu fark eder. Bundan iki gn sonra da htiyar Dostun evinin nnde baylr. Bunun zerine htiyar Dost elinden geleni yaparak onu hastaneye yatrr ve uzun sreli bir tedavi grmesini salar. Hastaneden knca doruca htiyar Dosta gider ve kendisini tedavi ettiren kii, sanki bu yzden kendisine borluymuasna bana i diye karsna dikilir. htiyar Dost aratrr ve kyde bir inaata beki olarak girmesini salar. Bir sre alan Nimet oradaki artlar olumsuz bulmaktadr. Her olumsuz bulduu durumdan ikayet iin htiyar Dosta gelmektedir. stelik bu gelilerinde i bulduu iin ona kran ve minnet duymak yerine bu ii bama sen sardn, bu olumsuz durumu da sen zmek zorundasn havasnda davranmaktadr. Nimet, alt iten memnun olmayarak baka bir i bulmas iin htiyar Dosta gelmitir. Daha nce srtnda kfe ile yamurda, karda sebze satmak zorunda olan Nimet, imdi maan az bulmakta ve kn inaatta beki olarak kalmak istememektedir. Bu iten ikayetinin asl sebebi kendisine yeni bir i bulunmasn istemektir. Nimetin kendisini grmeye geldiini haber verdikleri srada htiyar Dost, anlatcya savan sebep olduu olumsuz neticelerinden bahsetmektedir. Bu bilgileri anlatcya Nimet gittikten sonra onun yapsn bildirmek iin anlatmtr. Vaka dzenli ve hareketlidir. Hikyenin ahs kadrosunda anlatc, htiyar Dost ve Nimet adl gen vardr. htiyar Dost iyiliksever, sabrl, aratrmac, merakl bir insandr. Yapt iyilik karlnda teekkr yerine nankrlk grmtr. Hayatta her eyden bir zevk karmaa almak kadar hikmet olamaz (s. 182) felsefesiyle hareket ederek hayat tanabilecek bir yk haline getirmeye alan bir insandr.

380 Nimet, temaya uygun olarak d grnyle de kadirbilmezlii yanstacak ekilde tasvir edilmitir. htiyar Dostun dikkat et sana bir beer numunesini baka bir cepheden gstereceim (s. 176) cmlesiyle tantlacak kiiye dikkat ekilir. Nimetin, kendisine i bularak daha rahat bir hayat srmesini salamaya alan kiiyi ziyarete gelii yle anlatlmaktadr: Kahrl mdr, kzgn mdr, ikayete mi geliyor, kavga m etmek istiyor yahut bunlarn hepsini bir arada gstermek zere mi geliyor? Uzun boyunda ve geni omuzlarnda bir dargnlk havas uarak ask suratl, atk kal, yapk dudakl bir adamd; elinde kasketini evirip evirerek ban hafife edi ve sanki selamlad; ondan sonra saa tarafn kameriyenin direine dayayarak erice bir vaziyetle durdu. (...) O, ksk dudaklarnn altnda srmaa mheyya gibi gcrdatyor zannedilen dilerinin arasndan ve gzleri yerde cevap verdi. (...) Btn yaz toz toprak iinde geirdiinden bahseden bu adamn temiz bir gmlei, hatta pek eski denemeyecek bir ipek kravat vard (Uaklgil, 1937:177). Ona iyilik yapmaya alan htiyar Dostun onun hakkndaki kanaati olumsuzdur. Zaten eminim, imdi bile o btn kendi snfndan olanlara beni zemmediyor, mahalle kahvesinde saatlerce benden fena bir lisanla bahsediyor ve yine eminim, eline geecek frsatta, bir kargaalk hengmnda evime kundak koymaa, canma kymaa teebbs edecektir (Uaklgil, 1937:181). htiyar Dost, Nimet adl gen kendisini grmeye geldiinde kameriyede anlatc ile savan olumsuzluklar zerine sohbet etmektedirler. Mekn olarak bahedeki kameriyeden baka adndan bahsedilen yer olarak Nimetin bir sre tedavi grd hastane vardr. Hikyenin i zaman leden nce bir sohbetlik sredir ve kameriyede oturulduuna gre yaz mevsimidir. D zaman Byk Harp de denen Birinci Dnya sava sonras yllardr. ddia olunuyor ki dedi, byk harbin vahet sahneleri iinde yaayan, onlar yakndan uzaktan gren nesiller o badirenin iinden daha keskin trnaklarla, daha zalim yrtclkla kmlardr (Uaklgil, 1937:175). Yazar, hikyeyi ben anlatmyla ve gzlemci bak asyla kurgulamtr. htiyar Dost insanlar hakknda gzlemlerde bulunmakta ve aratrmalar yapmaktadr. Dolaysyla gzlemci bak as uygun bir tekniktir.

381 Halit Ziyann baz hikyelerinde bulunan isimle msemma arasndaki bazen uyumlu bazen de zt iliki, bu hikyede de bulunmaktadr. Hikye kiisinin ad Nimettir. Bilindii gibi, kelime olarak iyilik, ltuf, ihsan, bahi gibi anlamlarnn yan sra ekmek anlam da vardr ki kr, teekkr artrr. Dolaysyla bu hikyenin kahraman iin isimle msemma arasnda ztla dayal bir mnasebet vardr. Bir Garip Hikmet hikyesiyle Kadn Penesinde yer alan ve soyaekimi tema olarak ileyen Saklanan Dman hikyesi arasnda benzerlikler vardr. Ad geen hikyede, kahraman kendisine yaplan iyilie imzasz iftira ve tehdit mektuplar gndererek nankrlk yapmaktadr. Bu hikyede de Nimet adl gen, yaplan iyilii yeterli bulmayarak ve srekli daha fazlasn isteyerek kadirbilmezlik yapmaktadr. ki hikyede benzeen dier yn Saklanan Dmandaki doktor ile bu hikyedeki htiyar Dostun olumsuzluk karsndaki takndklar tavrdr. Doktor bir hasta olarak kabul ettii iftirac karsnda aratrmalarn srdrmek istemektedir. Bu hikyede ise htiyar Dost hikye kiisini aratrmalar iin bir rnek olarak kabul etmektedir. O halde insann eline byle mkemmel bir numune geerse onu tetkik etmekten, onun btn ftratna ait gizlilikleri meydana karacak vesilelerle tanyp renmekten daha lezzetli, daha merak eken bir elence olur mu? Trl murdar, canavar hayvanlarn tabiatn tetkik iin mrlerini vakfeden alimlerin zevkini, bunda bulduklar saadeti dnrsen grrsn ki ben aynyla onlardan biri, yahut daha sarih bir tebihle, garip araz gsteren bir deliyi mahede altnda tutan bir mtehasss mevkiindeyim (Uaklgil, 1937:175). Yazar, bu aklamayla ada yaam, toplumsal evreyi, ada toplumdaki gerekleri, gereki bir biimde ve tam olarak vermeyi amalayan (Gker, 1982: 56) realizm ve ayn anlay benimseyerek ilke edinen natralizmin roman ve hikye yazarken gzlem ve deneyden yararlanma tekniine uygun davranmaktadr.

Belli kii ya da kiileri deney amacyla bir takm evrelere sokar; bylece, sonuca doru ilerleyen olaylar gzler. te bu bakmdan, natralist yazar, hem bir deneyci, hem de bir gzlemcidir; nasl ki

382

4 Vefaszlk Yazarn vefaszl tema olarak iledii Zerrinin Hikyesi adl hikyede anlatcnn kedisiyle dostane ilikileri ve bu balamda insan hayvan dostluu anlatlr. Kediler adl ilk hayvan hikyesini yazan Sami Paa-zade Sezaiden sonra hayvanlar konu alan en ok hikyeyi Halit Ziya Uaklgil yazmtr (Dizdarolu, 1975: 56). Eski Bir Refik adl hikyedeki gibi kahramann bir kedi olduu hikye Aka Dair kitabnda nc srada yer almaktadr. Anlatcnn dost edindii bir kedisi vardr. Bu kedi sokaktan gelmesine ramen nazlanmasyla, cilvesiyle kendini anlatcya kabul ettirmi ve dost olmulardr. Anlatc kedisinin davranlarn kadn davranlarna benzetmektedir. Zamanla birbirine iyice almlardr. Hatta anlatcnn hasta olduu dnemde, her gn onun iyi olup olmadn kontrol ederek salna kavumasn sabrszlkla beklemitir. O iyiletikten sonra da bu dostluk daha bir samimileerek devam etmitir. Bir gn Zerrin mevsimi gelince igdsnn arsna uyarak ortadan kaybolur. Her yerde aranr ancak bulunamaz. Birka gn sonra manidar bir glmsemeyle sebebini izah ederek Zerrini komunun duvarnda grdklerini sylerler. Bir sre geince Zerrin eve dner ancak dostu ihanete uram bir adamn intikam duygusuyla onu dar atar. Anlatc o gnden sonra da kedilere uzak durmaktadr. Son cmlenin delaletiyle vakay bir hatra tarznda grmek mmkndr ve hareketlidir. Hikyenin kahramanlarndan Zerrin sevimli bir kedidir. Bu zelliiyle, nazyla kendini sevdirmi ve kabul ettirmitir. Anlatc tarafndan kadna benzetilmektedir. Tasvirlerinde de bu benzetilme yn n plana kmaktadr. Toplu bir ba, pembe bir burnu, dalgal sar tyleri vardr. Sokak kedisi gibi deildir. Temiz ve iltifat beklerken bile vakur bir hali vardr. Kedinin tasvir ve
bir kimya ya da fizik bilgini de, kendisinin hazrlad koullar iinde cansz nesnelerin ald biimleri gzler (Cevdet Kudret, 1980: 2/42 ve ayrca bkz: Uaklgil, 1998: 95). Bu hikyenin geni bir tahlili iin bkz. mer Lekesiz, Yeni Trk Edebiyatnda yk1, s. 57 61.

383 tahlilindeki, kedi olduunu belirten (tyler, peneler...) kelimeler karlrsa geriye romantik, kibirli, iveli bir kadn imaj kalr. ektim, iki ellerimle ban tuttum ve yle, kar karya, gzlerimizin birbirini arayan tecesssyle baktk: Zerrin!... dedim. Bu ismi pek fena bulmayan bir itminan ile bakt: Demek dost olacaz!... dedi. Zannederim, eer uslu oturur, yumuak huylu olursan, daima sever, daima sevilmee zenirsen, trnaklarn pembe penelerinin kadifesine gmer, onlar hibir zaman karmazsan... dedim ve penelerini yakalayarak baktm. Trnaklarn ekiyor, saklyordu, sanki bana yemin ediyor: Trmalamayacam, yetiir ki sen beni sevesin, ben sevilmekten yle bahtiyar olacam ki trmalamak hatrma gelmeyecek demek istiyordu (Uaklgil, 1935a: 2526). Anlatc, gen, romantik ve biraz da bencildir. Kedinin iftleme mevsiminde evi terk etmesi sebebiyle kendisini ihanete uram saymaktadr. Kediyi kadna benzetmektedir. Zaten kediye Zerrin ismini veren de anlatcdr. Zaten o bir kadn gibiydi, kalbimde tamamyla hkmran olduuna emniyet hasl etmeden evvel bana gelmee karar vermemi grnrd. Birka kere elimle davet ettim. (...) Yalan!... Evet, hissettim ki bu bir sania [hile], bir kadnlk cilvesidir. Benimle megul grnmemek istiyordu ve bu frsattan istifade ederek bann gzelliini, evzann [duruunun] latif [ho] izgilerini bana gsterdi (Uaklgil, 1935a: 2425). Zaten anlatc kediyi kadn gibi kabul ettii, kadna ait sfatlar ona verdii iin kendine vefaszlk yaplm veya ihanete uram gibi dnmektedir. Kedi ve kadn zdeletirmesi yahut kedinin nankrl yaygn bir kanaattir. Anlatc bu yaygn kanaate vurgu yapmak iin Zerrinin ihanet ettiini dnerek eve dnn reddedip onu kap dar eder, her ne kadar kendimin de pek adilane bir i grdmden emin deildim dese de... Beni ayakta buldu, gelip srnd, fakat sulu sulu, bir mcrim [cezal] korkaklyla... Eildim, onu yavaa boynundan tutarak, kapy atm ve kendisine hyanet edilmi bir adam intikamyla darya attm. (...) O vakitten beri kedilere pek mtemayil deilim, hele karar verdim ki hi itimat caiz deildir (Uaklgil, 1935a: 28). Kedi ve kadn zdeliinin yaygn bir kanaat olduunu yukarda belirtmitik. Yazar bu anlay temel alarak alegorik bir hikye yazmtr. ahs kadrosunda gvercin, kumru vs. hayvanlarn bulunduu benzer baz hikyeler gibi Zerrinin Hikyesinde de bu arml anlatm tercih edilmitir. Yazar aslnda fakat kendimin de pek adilane bir i grdmden

384 emin deildim diyerek kedinin bu igdsel davrannn anlalabileceini sylemektedir. Ancak vefaszlk duygusunu bu balantdan istifade ederek anlatmay tercih etmitir. Vakann mekan; anlatcnn odas, mutfak, amarlk gibi evin dier blmleri ve bahedir. Hikye dar mekanda gemektedir. O vakitten beri kedilere pek mtemayil deilim (s. 28) ibaresiyle bir hatra olarak nakledilen vakann i zaman sonbahardan ilkbahara kadar olan zaman dilimidir; yaklak alt aylk bir sre. Ben anlatml hikyede gzlemci bak as kullanlmtr. Yazar, sanki, demek istiyordu, der gibi oldu benzeri ifadelerle bu bak asn belirgin klmtr. Balk bitmektedir. ierii yanstmaktadr. Hikye beklenmedik bir sonla

5 Toplumsal Duyarszlk Bir intihar olay zerine kurulu hikye Tahlis-i Giriban adl hikyedir. ntihar eden insana kar duyarsz davranan evredeki insanlar anlatld iin hikayeyi bu balk altnda zikretmeyi uygun bulduk. Bal yakay syrmak anlamna gelen hikye htiyar Dostta on birinci srada yer almaktadr. htiyar Dost gazetede okuduu bir haberden etkilenerek okumas iin gazeteyi anlatcya vermitir. Okuduu haber bir intihar vakasdr. htiyar Dostun kzgnl intihar eden adamn hayatn didik didik eden zaptiye, adliye, basn, halk, konu komu, e dost hepsine kardr. nk bunlarn dnceleri len adamn derdini anlamak deil, ona ait olan tm eyleri kartrmak ve bunu zevkle yapmaktr. Eer intihar giriimi yarda kalmsa balca ahit sfatyla onu sorgulamak ve bu yolla bir takm bilgilere ulamaktr. Hikye bir sohbet havasnda gemektedir. Giri ksmndaki anlatcya ait cmleden sonra htiyar Dostun konumasndan olumaktadr. ayet,

385 anlatcnn kurgusal bir yapy oluturacak girii olmasa bir deneme yahut sohbet kabul edilebilir. Duyarszln sz konusu edildii bu hikyede zaman ve mekn belirsizdir. Yazar bu hikyesiyle, zmnen, evreye kar daha duyarl olunmas gerektiini sylemektedir. Ben anlatml hikyenin alayc ve kzgn bir dili vardr. slubu, okuduu bir haber zerine fkelenmi ve bu fkeyle muhatabna konuan insann slubunu yanstmaktadr.

6 Kklk Kompleksi Yeni Bir Maraz hikyesinde yeni yetien genlikten bazlarnn mazisini kk grmesi temas ilenmektedir. htiyar Dost adl hikye kitabnda ikinci srada yer alan eser, genlerin eitimini ve bu eitimde gemi ve gelecek dengesini kurmann gerekliliini konu edinir. Hikye ksaca yledir: Anlatcnn da iinde bulunduu, memleket meselelerinin zmne katkda bulunmak iin ciddi manada aba sarf etmi drt arkada eitim konusunda sohbet etmektedir. Bu drt kii, anlatc; sosyoloji ve ahlak konusunda bir ok makalesi yaynlanm bir yazar; konusuna hakim emekli bir hukuku ve dou bilimleri uzman htiyar Dosttan olumaktadr. Gelecek nesilleri tehlikeden koruma noktasnda endieli bu drt dnce adam, htiyar Dostun ktphanesinde eitimin nasl olmas gerektii hususunda fikir al veriinde bulunmaktadr. htiyar Dost yeni nesilden bir gen tipinin portresini izer ve bu gen her ynyle mkemmeldir. Gelecein zorluklarn yenme noktasnda gl bir kiiliktir. Bir de bunun ztt olan, gemiini inkr eden, kendi milletini beenmeyen bir gen tipi vardr. Bunlar konuurlarken ikinci tipe rnek bir gen onlar ziyarete gelmitir. eriye saygszca girmi, bacak bacak stne atm ve kendisinden yaa byk, bilgi bakmndan stn bu ahslarn yannda bir de sigara yakmtr. (Bu iki hareket

Bibliyografyada Sohbet Deneme tasnifinde yer almaktadr.

386 saygszln simgesi olarak zikredilir.) htiyar Dostun bir tandnn ocuu olan gen, Trk rknda sanat ve icad fakr [yokluu] adnda bir kitap yazmtr. Bu delikanl, Trk rknn tarihini edebiyat, sanat ve el sanatlar asndan bir l gibi bo grmektedir. Bu iddiada bulunan kitabnn nszn de dou sanatlar hakknda geni bir aratrmas bulunan htiyar Dosta yazdrmak istemektedir. Dier arkadalar dou sanatlar uzmanndan farkl bir tavr bekler. Ancak o, bu delikanlya bir hasta gzyle bakmaktadr. ahitler huzurunda bir hastann hastalk sebeplerini ortaya karmak isteyen bir doktor sabryla (s. 25) delikanly dinler ve hastasn yolcu eden bir doktor gibi yolcu eder. Vaka durgun ve dzenlidir. Bu delikanl, Mehmet Raufun Gen Kz Kalbi romanndaki air Behie veya Meneke romanndaki Blende benzemektedir (Kavcar, 1985: 109 111). Delikanl kendine ait olan yani mazisini kmseyen, yok sayan saygsz ve bilgisiz bir tiptir. On sekiz yanda bir gentir. Henz Avrupaya gitmemitir deildir. Sandalyesinden dorularak ceketinin d cebinden iri ktada teltinden [dana veya kz derisi] mamul bir tabaka kard, at ve iinden mahir parmaklarla bir yaprak sigara seerek (...) ihtimam ile yakt. (...) O, ayaklarn biraz daha uzatt ve dudaklarnda sigara sallanarak ufak bir hande [gl] ile (...) Durdu, sigarasnn dumanyla bulanan gzlerini szerek, iinde derin bir tezyif [aalama] manasyla dostuma, o le benzetilen tarihi belki mdafaa edecek olan bu adama bakyordu. Bize bakmyordu bile. Biz gya mevcut deildik (Uaklgil, 1937: 23 25). Trk fikir ve sanat sahas ile ilgili dnceleri olumsuzdur. Bu olumsuzluk bir bilgiye deil bir vehme, bir zanna dayanmaktadr. stelik kendi rknn gemiini bilmedii gibi kendi gemiiyle karlatrabilecei Avrupay da tanmamaktadr.

dolaysyla

oray

tanmamaktadr.

Bykleri

ve

hocas

saylabilecek insanlarn yanndaki tavrlar Trk rfne uygun davranlar

Blend, gerekten tam bir aalk duygusu iinde kvranmaktadr. Bize ait olan hibir eyi beenmez. Ele alnacak hibir ynmz, deerimiz yoktur. Ona gre bizde hsn yok, zarafet yok, irfan yok, sanat, hi, hibir ey yoktur. Byle bir durumda o, gen Trkiyenin saadetinden hi sz edilemeyecei inancn tar (Cahit Kavcar, Batllama Asndan Servet-i Fnun Roman, s.111).

387 Eserimde btn fikir ve sanat sahasn dolayorum. Edebiyat, sanayi... Anlyor musunuz efendim? Geni bir zemin. Geni fakat bo! Bununla efkrda bir byk tahavvl [deiim] husule getireceime kaniim, evvela sizden balayarak btn edinilmi fikirlere, domu zihablara [zanlara], yerlemi kanatlara hcum ediyorum. Edebiyatn, sanayiin arasndan ykp deviren, krp seren bir kasrga deveran ile geiyorum. Daha sahih bir tabirle bu asrdide [yzlerce yllk] mevcudiyet-i rkyede hedm [ykacak] ve tahrip edecek bir mebnayi fikir ve sanat [ fikir ve sanat temeli] bulamadm: iir, musiki, mimari, hk, nak, velhasl irfan ubelerinin kffesinde, tarih, bir mutlak iflas ile imtidad eden [uzayan] uzun bir lden ibaret. Bu l batanbaa getim (Uaklgil, 1937: 25). Mazisini bilmeyen ve inkr eden bu olumsuz tipe karlk, htiyar dost ve arkadalar yeni nesle rnek bir gen tipi tasvir ederler. Bu tip Halit Ziyann hikyelerinde bulunan ve gelecek neslin sz konusu olduu durumlarda rnek olarak takdim edilen ideal bir gen prototipidir: Atletik yapl, ruhen ve bedenen salam her trl yetenee sahip ve bilgiyle donanm ve btn zorluklarn stesinden gelebilecek bir gen. Zinde ve tvana [din], kemikleri muhkem, adalt mekkel [gsterili], gsne ve omuzlarna baklnca hayatta btn mkilatn ykn kaldrp tayabileceine hkmolunan, fikrinde bir gne hamurundan yorulmu doru ve ak grmek kabiliyetiyle amaz bir isabet, ruhunda elikten dklm krlmaz, atlamaz bir salbet [salamlk], mbareze [arpma] iin hazrlanm ve mbarezede mutlaka muvaffakiyet imanyla silahlanm, hayata zelilne, topraklara srne srne, dizleriyle amurlar devire devire deil, cesurane, kendine mukadder bir malikaneyi istila azmiyle manialar yka yka, engelleri kopara kopara giren bir genlik... (Uaklgil, 1937: 18). Halit Ziyann dnyasndaki bu gen tipinin olumlu ve bireysel zelliklerine ek olarak yeni bir hastalk diyerek olumsuzlad, gemiini beenmeme davran, bu gente bulunmamaktadr. Byle bir hastala dmemesi konusunda hikyedeki ahslar gibi aydnlar da dikkat etmelidir. Hikyenin temasn veren bu tespitleri, yazar, htiyar Dostun bilgeliiyle aktarmaktadr. Vecize hkmndeki mazisine tkren istikbale mstahak deildir cmlesinin de iinde bulunduu blm yledir: Hayat olanca maddiyatyla kabul ve telakki edecek bir genlik yapmak iin dikkat etmek lazmdr ki o, maneviyat, bir milletin asl ftrat mayasn tekil eden maneviyetnin mukaddes ve muazzez neler varsa hepsine sadakatini muhafaza etsin, bir asr adam yapacaksnz, fakat yarnn

388 adam olmak dne ait tarihini unutturursa cemiyetin eline geen mfit [faydal] deil muzr [zararl] bir uzuvdur. Kendi nefsine itimatkar bir fert icad edebilmek iin eer geen nesillere buz tayan, ahsna hrmetini babalarnn muhakkariyetiyle [aalanmasyla] kabili husul addeden bir mnkir [inkarc] vcuda getirilecekse bilmelidir ki mazisine tkren istikbale mstahak deildir. Bir milletin mazisine ait uyub ve nekaisi [ayp ve noksan] olursa onun yannda evsaf ve hasaisi [zellikleri ve hassasiyetleri] de vardr. Uyub ve nekaisinden ictinap ve tevakki [kanmak ve korunmak] iin hal ve istikbale bir ders vermek mukabilinde evsaf ve hasaisini vikayeye lzum grmelidir (Uaklgil, 1937: 19). Mekann bir ev ktphanesi olduu hikyede i zaman, scak bir eyll gn birka saatlik sredir. D zaman batnn tannmasyla birlikte kendi milletini kk gren ve kendini Bat karsnda ezik hisseden bir neslin olumaya balad 19. yzyl balardr. Avrupa algs kmseme ve stten bakma duygusundan balayp evrilerek hayranlk ve kendini kk grme noktasna gelmitir. Artk kendisini ve milletini bir hi olarak gren bir nesil yetimitir (Kavcar, 1985: 107). Batllama temasn incelerken deindiimiz gibi Halit Ziyann Batllama konusundaki orta bir yol tutma anlay bu hikyede de grlmektedir. Hikyede didaktik bir slup vardr. Bu didaktik sluptan dolay hikyenin baz ksmlar bir nutuk havasndadr. Yahut bu slup hikyeyi bir makaleye yaklatrmaktadr. Ancak vaka, ahs kadrosu, zaman, mekn ve kurgusuyla bir hikyedir. Hikye ben anlatmyla ve gzlemci bak asyla yazlmtr. Yeni Bir Maraz bal temay yanstmaktadr.

7 Dedikodu ve ftira Yazarn, olumsuz davranlardan dedikoduculuu tema olarak iledii hikyesi Dilek Zehradr. Dilek Zehra ve kz ahindenin hasetten dolay iftiralarla dolu dedikoduculuklarnn anlatld hikye, Onu Beklerken adl hikye kitabnda on beinci srada yer almaktadr. Vakas yle aktarlabilir: Azra ve Suada kimya blmnde okuyan iki niversite rencisidir. Bir gn tramvayda tesadfen Zehra ve kz ahinde ile tanrlar. Zehraya dilek lakabn bu iki karde vermitir. Ancak bu lakap takma onun bedeni arzas ile

389 alay etmek maksadyla deil bilakis onun yapt iin irkinliinden ve bundan holanmadklarn gstermek iindir. Dilek Zehra ve ahinde eski ve harabe bir evde oturduklar halde byk baheli geni bir konakta oturduklarn sylemilerdir. Bunlar sadece yalanc deil ayn zamanda dedikoducudur. Neredeyse btn stanbulun tannm ve temiz aileleri dahil herkesin dedikodusunu yapmaktadrlar. Dedikodunun ve iftirann somut gstergesi olan Dilek Zehra ve kz, tramvaydaki on dakikalk tanklktan cesaret alarak Azra ve Suada kardelerin evine sk sk ziyarete gitmektedir. lk ziyaretlerinde onlarn dedikodu ve iftiralarndan rahatsz olan hatta rken Azra ve Suada kardeler, zamanla onlar birer hasta gibi grmeye balamlar ve yle dinlemeye almaktadrlar. Bayan Zehra (kendisine her zaman byle hitap edilmesini ister) srekli zamane kzlarnn edepsizliinden bahsetmektedir. Kznn piyano aldn, sinemay ok sevdiini, terbiyeli bir kz olduu iin de her zaman kendisinin refakatini istediini sylemektedir. Aslnda kz ne sinemaya gitmektedir, ne de piyano alabilmektedir. Uzun bir sre Dilek Zehra ve kz ortadan kaybolunca, Azra ve Suada merak edip evlerini bulurlar. renirler ki Dilek Zehra tellallk ve patanlk yapmaktadr. Ortadan kaybolularnn sebebi de ahindenin bir berber kalfasyla kamasdr. Ve onunla nikahsz yaamaktadr. Vaka hareketli ve geriye dnldr. Azra ve Suada kardeler ikiz olmayan ama bedenen ve ruhen ikiz gibi byyen, yirmi yalarnda iki niversite rencisidir. Anneleri lmtr. Babalar emekli mhendistir. Muzip, neeli, biraz alayc, temiz kalpli ve iyi niyetli, faydann ve zararn nerede geleciini kestirebilecek, birbirini iyi anlayan ve birbirini tamamlayan iki kz kardetir. Hikyeye adn veren Dilek Zehra dedikoducu bir kadndr. Kz da kendisi gibi dedikoducu ve iftiracdr. Dilek Zehra lakab, az yapsndan dolay ama zellikle bu kt huyunu artrd iin (aza noksann vcut yapsnn bozukluunu bir aalama vesilesi sayacak ftratta olmamalarna ramen s. 138) Azra ve Suada tarafndan verilmitir. Dilek Zehra, kaln ve etli dudakl, okbilmi, krk yalarnda, limoni ciltli, dul, gezgin bir kadndr.

390 Toplum dman denecek kadar topluma kar kindar, hastalk derecesinde dedikoducu ve iftirac, ktlk numunesi bir tiptir. Azra ile Suada hemen anlamlard ki karlarnda byle arkas gelmeyen bir gevezelikle syleyen kadn ekitirici mahlklarn en yaman rneklerinden biridir (Uaklgil, 1935b: 143). Dilek Zehrann edepli ve terbiyeli diyerek vd kz bir berberin rayla kam ve onunla nikahsz yaamaktadr. Kz ahinde de kendisi gibidir. Dedikoducu olan bu ana kzn, iinde yaadklar toplumdan intikam alrcasna bir haset ve kinleri vardr. Bir tipi anlatan bu toplum dmanl Dilek Zehrann ahsnda yle dile getirilmektedir: Dilek Zehrann ta iinden tutuup btn vcudunun mesamatndan [gzeneklerinden] fkran, hele dilerinin aralklarndan bol bol taan bir kin atei vard; yle bir kin ki ftratnn en derin kaynaklarndan geliyordu. Btn insanlar, btn hadiseleri, ortada ne varsa, hayat denen sahnede ne grnrse hepsini birer birer alp kemiren, para para edip didikleyen, sonra bunlar amurlara atp buladktan sonra, doymak bilmeyen bir alkla baka ekitirilecek eylere doru uzanan bir kin... (...) avlarna daha yakn olmak iin sanki ileri uzanan diler yle gzle grnen silahlar gibiydi; bu ekitirici kadnn aznda onun ruhun [un vitrini gibiydi] (Uaklgil, 1935b: 139). Hikyede mekn en geni manasyla stanbuldur. ahs

kadrosundakilerin ilikilerinin balama noktas olarak ilk tantklar yer, hareketli mekn olarak tramvaydr. ahs kadrosundakilerin oturduklar evler de ruh yaplarn artracak ekilde tasvir edilmitir. Azra ve Suadann evi zarif, itina ve mahviyetle denmi olarak gsterilirken, Dilek Zehrann evi kck, kapkara, bir tarafna yaslanm [gmek zere], duvarlarndan rutubet szan, khne bir evdir. Vakas geriye dnl olarak verilen hikyede vaka i zaman ok belirgin deildir. D zaman iin, bay ve imdilerde de yaygnlk kazanan bayan kelimelerinin tekrar kullanlmaya baland cumhuriyetin ilk yllar diye bir karsama yaplabilir. (Geri anlam kaymasna uramlardr ama bu kelimeler Trkenin eski dnemlerine aittir. Hatta hikyenin ( ki ilk yaym da ayn yldr Cumhuriyet, 23 24 Haziran 1935) iinde bulunduu Onu Beklerken adl hikye kitabnn arka kapanda, yaynevinin kard kitap

391 listesinde de kullanlmtr. rnek: Kadn Erkekleince, Bay Hseyin Rahmi vb.) Dilek Zehra bir tip hikyesidir. Hikyede o anlatm ve hakim bak as teknikleri kullanlmtr. stanbulun her yerini gezen hikye kiilerinin (Dilek Zehra ve kz) bulunduu bir hikye iin bu bak as ve anlatm ekli uygun bir seimdir. Atasz kullanlan az saydaki hikyelerinden biridir. Kznn annesine benzerlii noktasnda kenarna bak bezini, anasna bak kzn al (s. 140) ve sora sora insan Badat bulur (s. 146) eklinde iki tane atasz kullanlmtr. Dilek Zehra yannda kzyla beraber n srada idi. Dilek Zehradan o kadar bahsolundu ki kzna dair sz sylemee vakit kalmad (s. 140) cmlesi vakay kesip okuyucuya bilgi verir tarzda hikyeye bir mdahaledir. Yazar hikye kiilerine kar objektif deildir. Azra ve Suada kardeleri tantrken kulland kelimeler, okuyucunun bu kiilere kar olumlu dnmesini salamaya yneliktir. Ayn ekilde Dilek Zehra ve kzn tasvir ederken yapt benzetmeler, bu ana kzn ktlk timsali olarak alglanmasn salamaya yneliktir. Dedikoduculuu n palana karlarak anlatlan bu hikye kiisinde btn kt huylar vardr. Hatta okuyucu, Azra ve Suadaya, bu dedikoducu ana kzn ktl dokunmad diye sevinmektedir. yle ki Dilek Zehrann dileklii kt tabiatnn bir gstergesi, btn tamlayan bir parasym gibi anlatlr. Avlarna daha yakn olmak iin sanki ileri uzanan diler yle gzle grnen silahlar gibiydi; bu ekitirici kadnn aznda onun ruhuna, sanki iinin eyasna n camlkta sergi kuran yle uygun bir rnekti. (...) Ne zaman hatrlarna o gelse, btn varlna ait tafsilattan evvel dilerini grrler ve bu dilerin engellerine taklm paavralar halinde stanbulun tannm aile hayatlarn bulurlard (Uaklgil, 1935b: 139). Halit Ziya hibir hikyesinde bedeni bir arzay bu kadar n palana kararak olumsuzluu, ruhsal bozukluun gstergesi olarak kullanmamtr. Bedeni arzas olanlara kar gsterilen duygu, Gzel hsan hari, genellikle merhamettir. Gzel hsan hikyesinde de dil tarafszdr.

392 Bir trl bastrlamam derin bir kskanlk, yetiilemedii iin kendilerinden yukardaki hayat ekitirmekle teskin eden bir ruh hastas olarak grlen Dilek Zehrann hikyeye ad olmas dolaysyla ierii yanstmaktadr. Hikye beklenmedik bir sonla bitmektedir.

Yazarn dedikoduculuu anlatt ve hayatndan mlhem hikyeler arasnda saylan Raziye Kadn (Uaklgil, 1969: 238 ve Tansel, 1940:159) adl hikyesi bir hatra havas vermektedir. Raziye Kadn ayn zamanda ufak tefek dedikodularla akraba evlerinde gezen hikye kiisinin addr. Aka Dair adl hikye kitabnda altnc srada yer almaktadr. Raziye Kadn, elli yalarnda, yalnz yaayan, gezmeyi seven dolaysyla evde pek durmayan gezginci bir hanmdr. Raziye Kadn gezmeyi seven birisi olmasna ramen biraz da seicidir. Herkesin evine gitmekten ziyade belli bir aile evresini dolaarak zamann geirir. Bir hafta yeende, birka gn teyzede, birka gn yengede kalarak en son ailenin en by hanm nineye gider. Bir zellii vardr; evden eve kk dedikodular aktarr. Dedikoduyu, akrabalar birbirine drmek iin yapmaz tam aksine her birine daha yakn grnmek, daha srda kabul edilmek iin yapmaktadr. Bir de sevenler arasnda elilik yaparak sevgililerin birbirine kavumasn salamaktadr. Vaka hareketli ve dzenlidir. Hatra olarak nakledildii dilinden anlalmaktadr. Anlatc gen ve merakl bir hikye kiisi olarak vakada yer almaktadr. Konan bir ferdi olarak vakay o nakletmektedir. Adndan bahsedilen dier hikye kiileri; Hanmnine, hizmetiler Melekper ve Glter. Hikye bakiisi Raziye Kadndr. ki oda bir at kat ve byke bir balkondan oluan bir evi vardr. Fakir bir kadndr. Evinde pek durmaz. Geimini biraz kibar konaklarna, zengin evlerine devam ederek kolaylatrmaktadr. Bu yzden ok gezmektedir. Srtnda mantosu (hikyede

393 cppe eklindedir), stnde beyaz hasadan bir rts, yznde kldan peesi, namazlarn klan, elli yanda, kendinden byk de olsa herkese bilerek kzcazm diye hitap eden bir kadndr. Kzcazm eklindeki hitabn kadnlarn houna gittiinin farkndadr. Biraz dedikoducudur. Ancak bunlar sylerken yle tabii bir ekilde syler ki azndan karm veya bir haber aktaryor zannedilir. Bylece yeenden teyzeye, anadan kza gelinden grmceye fakat hemen hep ayn ailenin muhtelif kaplarna urar, en sonra etraftan alnacak havadisi, toplanacak malumat iyice biriktirdikten sonra, en dolgun sermaye ile ailenin en byk hanmna giderdi. Hanmnine onun bu usulne bir ok tecrbelerle vakf ve kendisine dier evlerin vakalarndan, dedikodularndan en bol lde haber almak imkan verdii iin bundan memnun olurdu (Uaklgil, 1935a: 51). Dilek Zehra hikyesindeki Dilek Zehra tipiyle karlatrld zaman Raziye Kadnn dedikodular ok masum kalmaktadr. Kimseyi birbirine drme eklinde bir kt niyet tamad gibi, kimseye kini, ktl de yoktur. Sanki yazar zellikle byle zararsz hatta masum bir kiilik tasvir etmitir. Bu durum, Raziye Kadnn dedikodularn bir haber doall iinde aktardn belirtmesinden anlalmaktadr. Bu, bir dedikodu tarznda deildi. Abdest, namaz, oru hikyelerine kararak naslsa azndan kaan, isteyerek sylenmi havadis zannn vermeyen eylerdi. [Su karan delik bir kova gibi] Asl matlub olan havadis, o evden bu eve nakledilecek dedikodu, ite byle yolda kendi kendine istenmeden boanan szlerde idi. Bylece syler, syler, ikindi namazyla akam namaznn arasn doldurduktan sonra, yemekten yats vaktine kadar da devam eder, nihayet bir aralk frlayarak kalkmak isterdi. Sabr ile, skut ile asl sylenenlerden ziyade sanki sylenmek istemeksizin aralkta[n] szan eylerden hisse kapar bir dinleyile hanmnine itiraz ederdi (Uaklgil, 1935a: 52). Vakas zmirde geen hikyelerden birisi olarak mekn, geni manada zmirin semtleridir: Temaalk, Kadifekale. Dar mekn olarak zengin evleri ve konaklardan bahsedilmektedir. Sadece zenginlii simgeledii iin bu yerlerin ad anlmaktadr. Yine ekonomik gsterge balamnda Raziye Kadnn sahip olduu eyas ile birlikte evi de tasvir edilmektedir.

Hasa: irili kalnca bez, patiska.

394 ki oda bir at katndan ibaret evinde iki minderle drt iskemleden, birka yorganla ilteden, bir de uradan buradan verilmi, henz kullanlmaa frsat bulunamam, eskilerle dolu servi sandktan ibaret eyas vardr (Uaklgil, 1935a: 49). zaman belirgin deildir. Hikyede bir tekrar veya alkanlk bildirir tarzda geni zaman kipi kullanlmtr. Dolaysyla hikyenin hatra eklinde okuyucuya takdim edildii dilinden anlalmaktadr. Hikyede Raziye Kadn ho gren msamahakar bir hava sezilmektedir. Ben anlatm ve gzlemci bak asyla verilmitir. Balk ierii yanstmaktadr.

Yazarn, dedikoduculuktan sonra iledii bir baka kt huy iftiradr. ftira akmaktan dolay yaanan vicdan azabn iledii hikyesi Hayal-i Giryan adn tamaktadr. Hseyin Cahite ithaf edilen hikye yine ondan alnt bir epigrafla balar. Kenarda Kalm adl kitaptaki hikyeden biridir. Sevmekten korktuu iin nefret etmeye alan ve bu sebepten iftira atan on alt yandaki bir gencin pimanl anlatlr. Hikyenin sonunda yazl tarihini belirten 1313 yl kaytldr. Anlatc on alt yanda bir delikanldr. Mahallenin ocuklar

bahelerine oynamaya gelmektedir. O da ya pencereden ocuklar seyrederek dergi kartrr yahut bahenin bir kenarnda kitap okur. Baheye gelen ocuklarn iinde on yanda gzel bir kz ocuuna ilgi duyar. Kz da ona ilgi duymaktadr. Ama delikanl sevmekten korkar ve sevemediinden dolay nefret eder. Bir gn yine oynarlarken ocuun biri kaza ile aaca arpar ve kanlar iinde kalr. Delikanl bunu frsat bilerek nefret ettiini zannettii kza, ocuu niin drdn diyerek iftira atar. Sonralar bu iftira suu bir vicdan azab olarak onu srekli rahatsz edecektir. Vaka geriye dnl ve hareketlidir. Anlatc on alt yanda, yann verdii duygularla k olmaya meyilli, okumay seven bir gentir. k olmaktan korkar. nk kzn dier ocuklara gre ftraten bir stnl vardr. Delikanl, sanki bu stnln kendisini de etkileyeceini ve kzn kendi zerinde hakimiyet kuracandan korkmaktadr.

395 Kz on yanda, gzel, neeli bir ocuktur. Tombul elleri, sedef yay gibi parlayan dileri vardr. Nefret ettiini zanneden delikanl tarafndan yle tasvir edilmektedir: Hepsinin gzeliydi; biraz kke, biraz yumuka gzlerinin iinde siyah bir ate vard ki btn simasna, birer ziya-y neve menba gibi, mevca-mevc [dalga ile], hande hande iltimalar [glck glck parlaylar] serperdi. (...) Aznn iinde yekpare bir kavs- sadef [sedef yay] gibi parlayan dilerini gstererek (...) yle musikiperdaz [mzikli], billur-ahenk bir gl var idi ki onu btn, bahemize mdavim olanlarn fevkine [stne] kordu (Uaklgil, 1342/1924: 12). Bu tasvir nefret eden bir kiinin duygularn deil, seven ve hayran olan bir gencin duygularn yanstmaktadr. Ancak bu gen sevdiini belirtmek yerine nefret ettiini sanm ve intikam almak iin iftira atmtr. ftira atarken kendi sesinden rkmtr: Fakat sesim beni rktt; aman yarabbi! Bu haksz yalanla baran ses, bu vahi, bu irkin ses benim sesim miydi?.. s. 13. ftirasndan piman olduunu, vicdannn kendini rahat brakmadn ve aslnda sevdiini yllar sonra yle ifade eder: O vakitten beri seneler zehr-ald [zehirli] yaralar aarak geti. (...) ara sra dnp alamak istedike, (...) o on alt yamda sevemediim iin nefret ettiim latif mahlukun hayal-i giryan [alayan hayali] kvrck salaryla ban yzme srerek uzatyor (Uaklgil, 1342/1924: 13). Hikyede seneler geti mekn olarak geriye ocuklarn dnle oynadklar bu vakann baheden anlatld

bahsedilmektedir. Hikyenin i zaman belirgin deildir. O vakitten beri ifadesinden grlmektedir. Ben anlatm ve gzlemci bak as teknik unsurlar kullanlmtr. Halit Ziya Uaklgil, hikyelerinde hikye kiilerinden birisinin anlatc olduu durumlarda, bu kii genellikle ikinci, nc dereceden bir hikye kiisi olur. Bu hikyede anlatc, asl hikye kiisidir. Balk ierii yanstmaktadr.

396 8 Hrs Yazarn, kiisel zaaflardan hrs, tema olarak iledii hikyesi Sade Bir ey adl hikyesidir. ki kardeten, sahip olduuyla yetinemeyen byk kardein, hrs yznden yaad ekonomik skntlar anlatlmaktadr. Tanpnarn (1992:278) bizde hikyenin hemen hemen balangcdr diyerek deerlendirdii hikye, Solgun Demet adl hikye kitabnda beinci srada yer almaktadr. ki karde karlatrmal olarak anlatlmaktadr. Hasan ve Hseyin efendiler saatilik yaparak geimini temin eden iki kardetir. Baba meslei olarak babalarndan kalan dkkanda bu meslei devam ettirmektedirler. Babalar lnce anlaamamlar ve ayrlmlardr. Aabey Hasan Efendinin, iyi alan bir dkkana, iyi bir eve, bir kke, bir yazla sahip olmak gibi hayalleri vardr. Kardeinden ayrlarak Divanyolunda bir dkkan kiralar. leri bytp dkkana saatten baka ini kase, semaver gibi eyalar da koyarak kk bir saati olmaktan kurtulmak dncesindedir. Yeni dkkanda umduunu bulamaz, dkkan onun dnd gibi iyi almamaktadr. Zamanla zor duruma der. Hatta sar pirin saati bile satlmtr. Kardeinin istemeyerek verdii ve dkkannn uuru saydklar bu saat baba yadigar olduu iin sembolik deeri vardr. Bu arada kk karde Hseyin Efendi ile birlikte babasndan kalan evde, altl stl oturmaya devam etmektedirler. Kk kardein ileri almaya balamtr. Aabeyinin ekonomik skntsn gren Hseyin Efendi evin masrafn tmyle stlenir. Ekonomik olarak birbirinden ayrlmalar ruhen de uzaklamalarna sebep olmutur. Sonra fiziki mekn olarak da uzaklarlar. Hseyin Efendi, babadan kalma evi aabeyine brakarak hsaniyeye yazla tanr. Kn da Beyaztta bir eve tanrlar. Her gn kardei tarafndan kendisinin sknt iinde grlmesinden rahatszlk duyan Hasan Efendi bu tanmaya sevinir. Hatta hayallerine, zlemlerine bir canllk gelir ama iler hl ktye gitmektedir. stememesine ramen, ayrldndan beri hi uramad kardeinin dkkanna gittiinde kardei ve olu Mehmetin ii byttklerini ve saatten baka satlacak eyalar da koyduklarn grr. Hasan Efendi, o gnden sonra kirasn bile deyemedii dkkan boaltr, zor

397 gelse de rica ile kardeinin dkkanna tanr ve tekrar orada dkkann bir kesinde almaya balar. Vaka hareketli ve dzgndr. ahs kadrosu Hasan ve Hseyin kardelerden olumaktadr. Onlarn ailelerinden bahsedilmekle beraber oullar Ahmet ve Mehmetin ad gemektedir. Vaka Hasan Efendiyi merkeze alarak gelitii iin hikye bakiisi odur. Olaylar Hasan ve Hseyin kardelerin evresinde gemektedir. Aabey Hasan Efendi hrsl, her halkarda ok kazanmay dnen bir insandr. Babas ldkten sonra kardeinin ticaretten anlamadn dnd iin dkkan ayrmtr. Yeni at dkkan, zenginlikle ilgili btn hayallerini gerekletirebilecei bir imkanlar dnyasnn kaps olarak grmektedir. Kardeiyle ayn evde yaamaktadr. kisi birbirine zt karakterde insanlardr. leri ktye gitmeye balaynca olu Ahmeti, rak paras vermemek iin, okuldan alarak yannda altrmaya balamtr. Hasan Efendi ekonomik olarak dayanma gcnn son noktasna gelince, ok zor gelse de kardeine, dkkannn bir kesinde almak istediini syleyerek ondan bir yer ister. Kardei ona byle bir yer verir. Nihayet aylardan beri zihnini bir kabus- muakkb [pe pee] gibi igal eden eyi yapmak iin ac ve b-aman [amansz] bir mecburiyet grd. Btn gurur- nefsinin, izzet-i hissiyatnn isyann dinlememek iin kalbine cebrederek [kendisini zorlayarak] gidip kk kardeinden dkkanda bir yer istedi. Fakat bu, ondan bir para ekmek istemek kabilindendi. Bunu pekala hissediyordu, bu zilletin olanca aclklarn duyuyordu (Uaklgil, 1371/1901: 111). Kardeinin dkkannn bir kesinde ufak tefek saat tamir ederek, ayarlarn yaparak, kardeinin ve yeeninin almalarn seyrederek vakit geirmektedir. Olu Ahmet de amcasnn yannda almaktadr. Kk karde Hseyin Efendi kararl, kanaatkar, cmert, anlayl bir insandr. yi bir ticari idareyle ilerini gelitirmitir. Aabeyinin ileri ktye gitmeye balaynca beraber oturduklar ve masrafn birlikte karladklar evin geimini tamamyla stlenmitir. Hatta kendi ailesine ve aabeyinin

398 ailesine duyurmadan bu ii bir incelikle yapmtr. Yine aabeyi zor duruma dnce dkkannn bir kesini amtr. O zaman Hseyin Efendi kadnlarla ocuklara bir iaret etti ve onlar ktktan sonra biraderinin yanna, mangaln kenarna gelerek dedi ki: Birader sen bana syle bakaym. Sen kadar masraf verebilirsin? (...) Bu geceden sonra artk defter ortaya kmad, Fakat Hasan Efendi bazen sofrada bir kaymakl tel kadayf yahut frnda bir ift rdek dolmas grnce sararyor, (...) ayda kendi hissesine iki yz kuru den bir masrafla, bunlarn yaplamayacan dnerek, onlardan yerken lokmalar boazn yrta yrta geerdi (Uaklgil, 1371/1901: 102). Hasan Efendinin yaad bu durum hayal hakikat uyumazlnn bir sonucu olarak da grlebilir. Ancak bu olgu her insanda var olan srekli daha iyisini istemek eklinde grlen masum bir hayal deil; doru grmeyi engelleyen bir hrstr. Hasan Efendinin sonunu hazrlayan, hrsnn esiri olarak iyi hesap edilmeden balanan bir ticarettir. Yava yava, iki sene sonra, be sene sonra... Her halde pek az bir zaman sonra Gedikpaada Marmaraya nazr bir zarif ev, hatta kim bilir evet talih bu, biraz muavenet [yardm] ederse belki hsaniyede bir yal... O zaman, birden btn bu hlyalar ufk- emelinde reside-i hakikat olmu [gereklemi] grerek (...) Hseyin o vakit nedamet [pimanlk] edecek ama... O varsn Mercanda pineklesin, orada bereket olsayd peder altm sene kk bir saatilikle kalmazd hkmn verirdi (Uaklgil, 1371/1901: 102). Hikyede hem dar hem geni mekanlar vardr. Dar mekanlar olarak babadan kalan saati dkkan ve Divanyolunda yeni alan saati dkkan vardr. Evleri iki katldr ve babadan kalmtr. st katnda aabey Hasan Efendi, alt katnda kk karde oturmaktadr. Mutfaklarn ayrmadklar iin birlikte yiyip imektedirler. Bir stanbul hikyesi olduu iin baz semtlerin ad gemektedir. Mercan, babadan kalan ev ve dkkann bulunduu semttir. Hasan Efendiye gre eskiyi temsil etmektedir. Zaman pek belirgin olmamakla beraber yllarla ifade edilebilir (te imdi seneler oluyor ki Hasan Efendi Mercanda... s. 111). Hikye o anlatm, hakim bak as ve tarafsz bir anlatm tutumuyla yazlmtr. Hikyede kullanlan tarafsz dilin, slubun gereki olmasna katks vardr. Tasvir ve tahliller youn deildir. Vaka, yazar anlatcnn

399 anlatmyla ilerlemektedir. Balk ierii yanstmyor. Hikye beklenen bir sonla bitiyor.

9 Yalanclk Yazarn, yalancl farkl bir adan iledii hikyesi Yalanc Dost hikyesidir. Dostluun yalanc deil, dostun yalanc olmasnn ve bu dostun nasl ve niin yalan sylediinin anlatld hikye Bir ir-i Hayal adl hikye kitabnda sekizinci srada yer almaktadr. Yalancln, farkl bir eidinin felsefesinin yapld hikye yledir: Yalan sylemekten maksat ya bir olumsuzluu gidermek ya da bir menfaat temin etmektir. Anlatcnn arkadalarndan birisi zevk iin yalan sylemektedir. Ayn zamanda obur ve hosohbet bir insandr. Anlatcnn da iinde bulunduu evresi ondan uzaklamak yerine tam tersine, bu yalanc arkada kabul etmitir. Yalan o kadar doal bir ekilde syler ki dinletmeyi baarr. yle ki onu ne zaman grseler uzun zamandr grlmemi bir dost veya uzaktan gelmi bir akraba gibi sevinle karlarlar. Anlatc, onun yalan sylediini bildii halde, onun niin yalan sylediini anlamak kastyla bilmezlikten gelerek dinlemektedir. Bir gn tevili mmkn olmayan bir yalan syler. Anlatc o zaman aka niin yalan sylediini sorar. Kimseye zarar dokunmayan yalanlar sylemenin kendini mutlu ettiini, bundan zevk duyduunu, gereklemesini istedii durumlar iin byle yaptn anlatr. Yalan syleme hususunda o kadar mahirlemitir ki yalanc olduunu bilen anlatcy bile kandrmay baarmtr. Hasta olduunu sylediklerinde anlatc ziyarete gider. Ona mitsiz bir akn kendisini yataklara drdn o kadar inandrc anlatr ki inanmak zorunda kalr. Sonra, anlatc doktor arkadandan renir ki mide fesadndan hasta olmutur ve perhiz yapmak zorundadr. Vaka dzgn ve hareketlidir. ahs kadrosu anlayl bir dost olan anlatc, yalanc dost ve ikisinin ortak arkada doktordan olumaktadr. Yalanc dost hikye bakiisidir.

400 Yalanc dost ilgin bir kiiliktir. Yalanc olduunu btn arkadalar bilir ancak o, birisini kandrmak veya bundan bir kar salamak iin deil de haz duyduu iin yalan sylemektedir. Obur ve zeki bir insandr. lgin bir ekilde yalan sylemenin felsefesini yapmaktadr. Byle bir insann psikolojisini anlamak ve yalan syleme drtsn tasnif etmek bakmndan nemlidir. Benim yalanlarm vukuunu [gereklemesini] arzu ettiim eylerdir, fakat bunlarn hibiri vuku bulmuyor. u halde hem vukuundan [hem] uyuundan [yaylmasndan] hasl olacak lezzetlerin ikisini de kaybetmektense bu lezzetin yarsn olsun almaa lzum gryorum. Vaki olup da naklolunmam bir ey ile vaki olmayp da naklolunmu bir ey arasnda zevk msavidir (Uaklgil, 1943: 99). Baz ocuklar aka yalan sylerken, aslnda niyeti karsndakini kandrmak deildir. Bir zlemini, gereklemesini istedii eyi dile getirir. (Yrkolu, 1996: 336). Yalanc dost yalan bir zevk ve haz arac haline, tabiri caizse gzel sanatlar gibi estetik bir sanat haline getirmitir. Biraz Araba Sevdasndaki Kef Beye benzemektedir. Tanpnar bu tip iin hasb yalanc tabirini kullanr (1988: 493). Sen yalan bayalktan karmsn, onu bir sanat haline koymusun. Resim yapmak, musiki ile uramak, yaz kabilinden [gibi] bir gzel sanat... (...) Safderunsun [safsn], azizim. nsan ya yalancdr, ya deildir. Ben yalandan zevk alrm. Evet, hemen btn hayatn zevki bence yalandan ibarettir. Fakat yanl anlalmaya meydan kalmasn: Mazarratsz [beyaz] yalanlar, manasz yalanlar, ite asl elence buradadr. (...) sonra bunlar kk kk sanat tecrbeleridir ki byk yalanlarda maharet temin eder, benim iin mesela on dakikada bir nefis sigara imek kabilinden zevk vesilesidir. Byk yalanlara gelince: O mutad haricinde vakalara [sra d olaylara], o garip muaakalara dair yalanlarda daha mhim bir zevk vardr (Uaklgil, 2006: 91 92). ocuklarn yalanlar byklerinkinin yannda ok masumdur.

ocuklarn abartmalar veya byklerin kuyruklu yalan sayd szleri, karsndakini kandrma amac tamazlar (Yrkolu, 1996: 334) tespiti yaplmtr. Yalanc dostun, gereklemesini istedii eyler konusundaki

401 yalan syleme felsefesiyle bu tespit birleince sofistike bir mantkla yaanmam yahut zlem duyulan bir ocukluun da vurumu diye dnlebilir. Srekli ocuk terbiyesinden bahsetmesine ramen, hi ocuu olmadn saklamak iin be ocuunu yetimhaneye braktn syleyen Rousseaunun yapt gibi (Zweig, 1993: XV; Cndiolu, 2006: 24). Temaya younlamak iin, kanaatimizce mekn ve zaman bilerek belirginletirilmemitir. slubun realist olmas iin anlatc, inceleme ve aratrma yapan bilim adam pozisyonundadr. Arkadann yalan sylediini bildii halde inceliklerini renmek iin onu tetkik eder. Bu sanat inceltmi, onu gzel sanatlardan bir ube haline getirmi idi. Ben onu dinlerken yalan nasl sylenebilir, bu sanatta ne incelikler vcuda getirilmek mmkndr, merakyla sanatnn esrarn tetkik ederdim (Uaklgil, 2006: 85). Ben anlatm ve gzlemci bak as, yalancnn felsefesinin anlalmaya alld bu hikye iin uygun bir teknik tercihtir. Yalanc Dost bir tip hikyesidir. Bu tipin anlalmas iin uzun tasvirler ve zellikle psikolojik tahliller yaplmtr. Bu hikyeleri dnmez, dnmeye muhta deildir, yeter ki dinleyecek bir adam bulabilsin. O vakit saniha [ilham] kendiliinden iner. Syler, syledike kef ve icat ederdi. Bu yalanlar onun aznda yle canlanarak gzelleirdi ki siz: Ne ho vaka! diyecek kadar safderun olmasanz bile: Ne gzel yalan! diyecek kadar insaf [drstlk] gsteren bir takdire lzum [vgye gerek] grrsnz. Aklarn latif bir sevda kasidesi gibi mest olarak dinlemek mmkn deildi (...) (Uaklgil, 2006: 85). Hikyenin bal ierii yanstmaktadr.

Sofistlik: Belli bir doruya ulamak iin deil de, tartm olmak iin tartma tavrna, aldatmay, ikna etmeyi, szn etkisiyle inandrmay hedefleyen akl yrtme tarzna, maddi kar salamak amacyla kandrma faaliyetine ve Sofistlerin tarafndan kullanlan tartma, incelikli ve yanltc argman tekniklerine verilen ad. (Ahmet Cevizci Felsefe Szl)

402 10 Kskanlk Yazarn kskanlk temasn iledii Mahallenin apkn hikyesinde insan hayvan dostluu anlatlmaktadr. Onu Beklerken adl hikye kitabnda on drdnc srada yer almaktadr. nsan hayvan dostluunu yahut hayvan sevgisini konu almakla beraber, temann kskanlk olduu kanaatini tadmz iin burada tasnif ediyoruz. Bir horozun civcivlikten yetikinlie kadar anlatld hikye yledir: Dierlerinden farkl olaca belli olan bir civciv vardr. Anlatc da ona dierlerinden farkl davranmaktadr. Byynce ona il horoz adn vermitir. il horoz sebebiyle kmesteki dier horoz satlmtr. il horoz mahalledeki dier horozlar da hkm altna alm, anlatcnn tabiriyle mahallede bir harem kurmutur. Sahibi gizliden gizliye bu durumdan zevk duymaktadr. Bu durum dier kmes sahiplerinin kskanln krkler ve rahatsz eder. Bir zaman sonra komunun birisi bir dv horozu getirmitir. il horoz ile dv horozu tavuklarn umursamaz baklar arasnda kavgaya tutuurlar. il horoz kyasya bir mcadeleden kamaz ama yenilgi aktr. Vaka dzenli ve hareketlidir. ahs kadrosu anlatc, komu, laz bahvandan olumaktadr. Hikyenin kahraman il horozdur. il horoz sahibinin sevdii ve kendisiyle gurur duyduu bir hayvandr. Gl ibikli, illi, cesur, gzel bir kmes hayvandr. Daha kkken kardelerinden daha kurnaz ve daha eviktir. Anlatc onu ok sevmektedir. Tavuklar arasndaki konumu bir ark hakanna, on drdnc Louis saraynn asilzadelerine yahut Directoirn ncroyablelarna benzetilir. O bu kalabalktan hi ylmad, hi yorgunluk ve bezginlik getirmedi; birer birer kadnlarnn etrafnda ark eviren kanatlarnda, on drdnc Louis saraynn asilzadelerini, Directoirn ncroyablelarn kskandracak trl edalarla, her kadnna kendisine bahettii zevkin mkafatn bir reverancela demei unutmazd (Uaklgil, 1935b: 131).

Directoir: 1795 1799 yllar arasnda Fransadaki politik rejimin ad. ncroyables: Bu dnemde toplumdan ok farkl giyinen ve zppece davranan genlik.

403 Bu illi horozun anlatld hikyede mekn bir hareme benzetilen kmestir. Kmesle birlikte bahe ve sokak sz konusu edilmektedir. Hikyenin i zaman civcivlikten yetikin bir horozlua kadar geen sredir. Ben anlatm ve gzlemci bak as vardr. Horoza tam bir insan zellii verilerek anlatlmasa da insana benzetilmesi dolaysyla arml bir anlatmdan sz edilebilir. Horozla tavuklarn ilikilerinin anlatld ksmlar bu armn cinsel bir mahiyet kazand cmleleri iermektedir. Balk mizahi bir dille konuyu yanstyor. Horozunu seven ve onunla gururlanan sahibi, dier horoz sahiplerinin bu durumdan honut olmayacaklarn ve bu durumun kskanlk duygularn tahrik edeceini hesap edememitir. nsanlar sahip olduklar hayvanlarn davranlarndan kendilerine bir pay karrlar. Ben de beride ksks glerdim. Ne kadar olsa onun zaferinden sahibine srayan bir nme duygusu da vard. Bu nme duygusunun karln da teki horozlarn sahiplerinde aramak lazm geleceini dnememitim bile. Gecikmedi, nihayet bizimkinin kmesine en yakn bir kmeste bir zbandut peyda oldu: Krmz, iri, tam dv iin yetitirilmi bir horoz (Uaklgil, 1935b: 132). Horoz dv veya zellikle kylerde kpek dv, insanlarn sahip olduklar hayvanlar zerinden hesaplamalarna dair bilinen ok yaygn rneklerdir. Buradaki hesaplama stn kma duygusundan te, il horozun dier horozlarn haysiyetine en byk lekeyi sryor grrken sahiplerinin bir duygu ortakl kurarak kskanmalar sz konusudur.

Halit Ziya Uaklgilin, kskanln bir baka eidini, gelin kaynana kskanln veya paylaamama duygusunu iledii hikyesi Bitmemi Defterdir. lk nce Defter-i N-tamam adyla Sabahta (nr: 236, 3 K.evvel 1314/ 15 Aralk 1898) yaynlanan hikye, sadeletirilerek Bir Yazn Tarihinde yeniden yaynlanmtr. Gelinini kskanmayacana dair kendine sz veren bir kaynvalidenin geirdii dnm anlatlmaktadr. Bu

404 dnm, onun gnlnden aktaran hikye, srada yer almaktadr. Otuz be yandaki kaynvalide aday, dier kaynvalideler gibi yapmayaca, gelinini kskanmayaca hususunda kendine sz verir. Bunu kendine ve kocasna ispat etmek amacyla gnlk tutarak duygularn kaydetmeye balar. nceleri gelinini kendi kz gibi ve doal olarak olunu ok seven kaynvalide zamanla dnm geirmeye balar. Ancak kendisi bu dnmn farknda deildir. Evliliklerinin ilk zamanlar, gelinin her sylediini yapyor, onun dediinden dar kmyor diye oluna kzan kadn, zamanla olu ile resmiletiklerini hisseder. Bu kzgnlk srasyla geline ve kendi kocasna da ynelir. Zamanla, gelin geimsiz olan gerek yapsn ortaya koyuyor diye dnmeye balar. Bu duygunun olumasnda, o yata kendini kaynvalide olmaya hazr hissetmemesinin etkisi de vardr. Gelinin hamile olduunu, dolaysyla nine olacan renmesi, kzgnlk eklinde da vuran kskanlk duygusunun artmasnda rol oynar. Kimseye bir ey ispat etmem gerekmez diyerek gnlk tutmaktan vazgeer. Vaka gnlk eklindedir. Hareketli ve dzgndr. ahs kadrosu oul, gelin, koca ve kaynvalideden olumaktadr. Dier hikye kiileri kaynvalidenin konumuna gre hikyede yer aldndan kaynvalide vakann merkezinde yer almaktadr ve bakiidir. Gnlk tutarak vakann oluumunu gsteren anlatc otuz be yanda bir kaynvalidedir. Geliniyle iyi geineceine dair verdii sze ramen kendini kontrol edemez veya kontrol etmesi gerektiini fark etmez. Ksa zamanda kskan birisi olup kar. Olunun evlendii ilk gn, iinde bulunduu psikolojiyi defterine yle kaydetmitir: Onu sevmemeye imkn kalmayacak. Hem, Yarabbi, onu ne iin sevmeyeyim? Bu suali kocamn bu dn meselesi kaldan beri tekerrr eden latifelerine [akalarna] kar irad ettike vnerek hep: Grrz, grrz kaynana deil misin? Dnyann kaidesini [kuraln] sen mi deitireceksin? diyor. Evet, ben deitireceim. Olunun karsn kskanmak bana o kadar harikut-taba [olaanst [olaand-HA]] grnyor ki... (Uaklgil, 2005: 108). ad geen kitapta altnc

405 Kaynvalidenin gznden, gelini ok ho ve gzellik sahibi olarak anlatlr. Onun iin kulland kelimeler vc sfatlardr. Yani ilk balarda kaynvalide iyi niyetli gzkmektedir. Gelin ince uzun boylu, zarif, sargzl, masum ve mahcup grnl, kk azl, iyi yetitirilmi, anlayl, zeki bir gen kzdr. Olu Sreyya, kza gre daha yal, evlenmekte gecikmi bir hikye kiisidir. Bir ev ortamnda geen vakada mekn belirgin deildir. Gnlklerin yazlmaya baland tarih 27 Temmuz, biti tarihi daha ak bir ifadeyle, okuyucunun, artk gnlk yazlmayacan rendii tarih 27 Eylldr. Dolaysyla hikyenin i zaman iki aylk bir sredir. Ben anlatm ve gzlemci bak asnn kullanld hikyede, gnlk yoluyla kahramann i dnyasnda olup bitenleri, geirdii dnm okuyucu rahatlkla izleyebilmektedir. sluba gerekilik duygusu vermek iin realistlerin sk kulland yntemlerden birisi de gnlk tarznda yazmaktr. Okuyucu ile hikye kiisi arasna kimse girmeden ilk elden vakay renme imkan vermektedir. Bilinen anlamda bir sonun olmad hikyede, gelin ve kaynana arasnda olan paylaamamann ortaya kard tahammlszlk veya kskanlk, kaynvalide tarafndan iki ay sreyle tuttuu gnlkte yle anlatlmaktadr: (...)bana biraz daha yaklaarak, taze nefesi yzme dokunarak: Oh! Ne kadar gzelsiniz anneciim...dedi. (...) hoppalkla itham olunmaya [sulanmaya] muvafakat ederek [raz olarak] onu bandan bir para ektim ve kalbimin btn ml-i tesdiyle [kutlama dilekleriyle] gelinimi, hayr, kzm ptm. Yalan!.. Yalan!.. Yalan!.. Kskanmak ne demek?.. (28 Temmuz). Kskanma veya paylaamama duygusu, dnden henz bir hafta sonra ilk belirtilerini vermeye balar. Bu, ayn zamanda kaynvalidenin gelecei nokta konusunda bir sezdirmedir. Ne kadar tebeddl [deiim]! Ne kadar olumu tanyamaz oldum. Dnden evvel yanmzda uzun uzun oturur, sabahlar odama gelerek

406 saatlerle benimle kalr, hele ona dair sz amak iin bin trl sebepler bulurdu (5 Austos). Kaynvalidenin ilk kskanlk belirtilerini veren bu cmlelerde bile olumsuz bir dnce yoktur ve devamndaki satrlarda eleri anlamaya alan bir niyetinin olduu grlmektedir. yi niyetle balasa bile kaynvalide(ler)in geirdii deiim ve dnm gstermesi asndan ilgin bir hikyedir. Yazmamaya karar verdii tarihte, gnlnde u satrlar kaytldr. Artk gnlnn bile kendi anlamadna inanmaya balamtr. Henz iki ay oldu. Gelin mahiyetini meydana kard. Baknz dn ne oldu? Kabahat bana atfolunmak [yklenmek] isteniyor. Evin iinde anlyorum ki herkes hakszlma hkm veriyor. Ben de vakay bu deftere, bu enis-i kalbe [can dostuna] tevdi [emanet] edeceim. Hayr, yazmayacam. (...) te mesela bugn hakk- sarhime mukabil [aka hakl olmama karlk] evin iinde bana taraftarla delalet iaret edecek bir nazar-i insaf [insafl bir bak] bulundu mu? Hatta yle zannediyorum ki bu defter bile beni anlamyor (27 Eyll).

Yazar, ele alacamz bu hikyesinde kskanlk duygusunun daha iddetlisi ve ondan daha ykc olan haset duygusunu ilemektedir. Dedikodu, ihanet, riya, iftira, nankrlk gibi kt huylardan da bahsedilmesine ramen arlkl olarak haset duygusunun ilendii hikye Manevi Kimyadr. nsann kt huylarn deitirmeye almas gerektii hususunun zerinde durulduu hikye, htiyar Dost adl kitapta altnc srada yer almaktadr. htiyar Dost kendisini ziyarete gelen anlatcya, insann yaps zerine dndn syleyerek anlatcdan hemen nce ziyarette bulunmu bir uzak akraba hakknda bilgi vermektedir. htiyar Dost, yeen dedii uzak akrabadan bir genci himaye etmi, bytm, okutmu, yetimesine ciddi katkda bulunmutur. Ancak bu gen teekkr etmek yerine, htiyar Dostun grevi hep vermek, onun grevi de hep almak gibi dnmektedir. Geinebilecek bir ii, evi, paras, hatta sermayesi olmasna ve bunlar htiyar Dostun yardmyla gereklemesine ramen hep istemektedir. Yine bir yardm talebinde bulunmu, ok ar ve hatta biraz muzr olan bu istee htiyar Dost olumlu cevap vermek zorunda kalmtr. Bu olay zerine

407 anlatcyla sohbet etmekte, dolaysyla genel insan yaps hakknda somut benzetmelerle fikir yrtmektedir. hanet, riya, iftira gibi zaaflar tasvir edilmektedir. htiyar Dost, dier hikye kiisi anlatcya insanln maneviyeti zemini zerinde bir nevi kimya tahlili yaptn syleyerek kt huylar yle tasvir etmektedir: te yeil sarmak yapraklarnn arasnda gzleri bulandran renklerin mtehavvil iltimalarn [deiken parltlarn] saklayarak dolaa dolaa, kaya kaya, srne srne uzayp giden bir ylan haliyle hyanet... te size scak ve yumuak bir musafat [samimi dostluk] hamlesini uzatrken ta cierghnza yeninin iinde saklanm hanerini saplayan ihanet... urada, eteklerinin ipek fltlaryla saffet ve teslimiyetin bana bir yumuak yast yerletirirken nagehan dikilerinin arasndan inelerini pskrerek delip deen riya... Burada, duvarn bir kovuuna sinmi, gzerghndan geecek masum bceklerin altn ihtiamlarna levs [pislik] amurunu kusmaa mheyya bir kara kurbaa haliyle pusuda duran iftira... (Uaklgil, 1937: 64 65). htiyar Dost bunlarla balantl olarak zel bir rnek verir. En azndan bir teekkr etmenin doal olduu davranlar karsnda yeen dedii uzak akraban gencin, kskan davranlarn tahlil ederek yle deerlendirmektedir: Btn bu, senelerden beri devam eden ve daha byle senelerce, hayatmn nihayetine kadar, devam edecek olan benden vermek ondan almak kaidesine mstenit mnasebatta nasl bir his hkm sryor, bilir misin ocuum?.. (...) kendi sualine kendi cevap vererek: Haset!.. dedi. (...) Evet, ocuum! te byle ne vakitten beri dikkat ediyorum, onda beni kskanan, mevkiimi, hayatm, giyiniimi, syleyiimi, odam, eyam, her eyimi, hatta onu daima isteyici beni daima verici vaziyetine koyan faikiyet eraitini [stnlk artlarn] kskanyor ve her vesile ile haset btn mesamatndan [gzeneklerinden] iine kfuri iba olunmu [kfuri ile doymu] bir snger srar ve devamyla intiar ederek [yayarak] ammeme [burnuma] gelip musallat oluyor (Uaklgil, 1937: 63 64 ). Ben anlatm ve gzlemci bak asyla verilen bu eser, temann n plana karld bir hikyedir. Hikyenin kurgusal yapsna, ahs kadrosuna, zaman ve mekn gibi hikyeyi oluturan unsurlara bakarak hikye dokusunun zayf olduu sylenebilir. Saylan teknik unsurlar, metni hikye formatnda ortaya koymak iindir.

408 htiyar Dost ile anlatc arasnda kk diyaloglarn bulunduu hikye, bir davran biimini tahlil etmektedir. Ancak bu davran tayan kii, bir tip seviyesinde alglanabilecek kadar canl deildir. Balk ierii yanstmaktadr.

11 Hayalperestlik Vakas Merutiyetin ilk yllarnda geen Sar Osman adl hikyede hayalperestlik ilenmektedir. (Hayalperestlikten kastmz masum hayaller kurmak deil, her hangi bir ite, hrsnn esiri olarak gereini yerine getirmeden sonu almaya almaktr.) ok para kazanma hayaliyle sahip olduunu da kaybeden bir kiinin anlatld hikye htiyar Dostta beinci srda yer almaktadr. Vaka ksaca yle gemektedir: Hikyedeki htiyar Dost mali adan orta halli ve ho sohbet bir insandr. Anlatc uzun sredir gidemedii, sohbet etmekten holand bu dostu ziyarete gitmitir. htiyar Dost, serin bir nisan gnnde bahesinin bir kenarnda oturmu youn bir hesap iiyle meguldr. Bu karmak ve youn hesab Sar Osman iin yapmaktadr. Sar Osman hem bahvan, hem as, hem de hizmetisi ve khyasdr. Hac Osman da dedii bahvan, htiyar Dosttan kazand parayla duyulmadk irketlerin hisselerini, bilinmedik lkelerin piyango biletlerini satn almaktadr. Bu ite ona yardmc olan ve tavsiyede bulunan Sinyor dedii bir levanten vardr. Sar Osman her seferinde kaybetmekte ve her seferinde Sinyor bu defa da aldand diyerek dnp gelmektedir. Bu durum birka kere tekrarlannca, htiyar Dost sanki kendi paralar heba oluyormuasna zlmekte ve kzmaktadr. Artk Sar Osmana ramen, Sar Osmann parasn heba etmesini engellemek iin, ona istikraz- dhili [i borlanma] hisseleri aldrmak dncesindedir. Bunun iin hesaplarla onu ikna etmeye almaktadr. Bu arada htiyar Dostun da kendini rakamlarn cazibesine iyice kaptrd anlalmaktadr. Vaka dzenlidir ve hareket esi aza indirilmitir. ahs kadrosu; anlatc, htiyar Dost, Sar Osman ve ad geen Sinyor olmak zere drt kiiden olumaktadr. htiyar Dost ekonomik adan

409 orta gelirli, biraz hayalperest, okuma yazma ve hesap bilen, zorla iyilik yapmaya alan bir insandr. Hayalperest bir insan olduu, hesap yaparken kendini rakamlarn ekiciliine kaptrmasndan anlalmaktadr. Yazarn hikyeden nceki aklamasn dikkate alrsak Sar Osman yine zarar etmi grnmektedir. htiyar Dosttaki hikyelerin ounda bilge bir kiilik olarak takdim edilen dostun, hizmetisini hayalperest olmakla sularken, kendisinin de benzer davran gstermesi vakann komik yann oluturmaktadr. Abdlhak inasinin verdii bilgiyle birlikte dnld zaman, sanki yazar kendisiyle alay ederek kendisinden intikam almaktadr. Sar Osman, htiyar Dostun her eyidir: Hem bahvan, hem hizmeti, hem a, hem de vekil harcdr [mali ileriyle ilgilenen kii]. htiyar Dosttan daha yal birisidir. Yayk gll, seyrek sakall ve sardr. Ona Hac Osman veya kzd zaman Sar Osman demektedir. Osman hayalperest, gemiten ders almayan ve saf bir insandr. htiyar Dost onun bu durumunu falclara inanan insanlara benzetmektedir. Bu garip bir zihniyettir. Ben diyorum ki eer bu zihniyet olmasayd bakclar, falclar nasl yaard? te asrlardan beri insanlar hep onlar aldandklar halde yine hep onlara koarlar (Uaklgil, 1937: 52). Ad geen dier hikye kiisi Sinyordur. Sinyor, nceleri bir Felemenk vapurunda hizmetilik ve berberlik yaparken stanbulu grnce ok sevmi ve buraya yerlemi bir yabancdr. Nasra, ar ve szlara bakan, sakran ve daha baka hastalklar tedavi ettii sylenen birisidir. nsanlarn saflndan yararland anlalmaktadr. Yeilkyde oturmaktadr. stanbuldan mterileri ve mritleri vardr.
Bu hikyede bahsedilen yerli istikraz, Merutiyetin ilk senelerinde karlan istikraz[-] dhilidir. htiyar Dost hesaplarnda hlyaya kaplm grnyor. Sar Osman, efendisini dinlemise yine elleri brnde kalm olacaktr (htiyar Dost s. 45). Hikyenin yazarla balants noktasnda u bilgi nakledilmektedir: Bilirsiniz ki, az ok para biriktirebilmi olan insanlarn ou paralarn hem emniyet altnda bulundurmak hem de oaltmak isterler. Salam addettikleri birtakm esham satn almak ve bunlar alrken kendilerine biraz para avans eren bankalara yatrmak isterler. Bunlarn neticesi olarak da bazan gnn birinde Alman parasnn kymetinden dmesi yahut Amerikan borsasnn byk bir buhran yznden aldklar esham ve sakladklar parann mhim bir ksmn kaybetmi olurlar. te Halit Ziya da byle mhim bir ziyana urayarak servetinin ancak bir ksmn muhafaza edebilmiti. En ufak hesaplarna byk bir ehemmiyet verirken byle birdenbire hasl olan bu ziyan ona kim bilir ne kadar ac gelmi olacakt (Abdlhak inasi Hisar, Halit Ziya s. 207)

410 Mekn nceki paragrafta sylediimiz gibi Yeilkydr. Buras ayn zamanda yazarn da uzun sre yaad bilinen geni bir mekandr. htiyar Dost, misafirini bakml ve ieklerle donanm bahede kabul etmektedir. Ancak mekann hikyede bir nemi yoktur. Dolaysyla fonksiyonel deildir. Hikyenin d zaman Merutiyet yllardr. zaman ise serin bir nisan gn bir sohbet sresi kadar bir zamandr. Hikyede zaman zaman mizahi bir dil kullanlmtr. Bu durum, hesabn bilmediini syleyerek Sar Osman eletiren htiyar Dostun hesap yaparken anlatld cmlelerde daha belirginleir. Adetler gmbrdeyerek, slk alarak, patlayarak, belerin, altmlarn, yetmilerin inleri flayarak geen bir kurun hltsyla, sekizler birer ine gibi batarak, dokuzlar birer topuz gibi inerek dklyor, bu sar kulaklarn etrafnda azim bir velvele ile mthi bir tarraka ile yuvarlanyordu (Uaklgil, 1937: 55). Yazarn burada sesini kurun fltsna, sekizi ineye, dokuzu topuza benzetmesi, yansma seslerden yararland ilgin benzetmelerdir. Bu ilgin benzetmeler ayn zamanda yazarn ayrntya dikkatini de gstermektedir. Ben anlatml hikyede gzlemci bak as kullanlmtr. Balk ierii ksmen yanstmaktadr.

III. BLM HKYE KTAPLARINDA YER ALAN HKYE DII TRLER VE EVR HKYELER

A HKYE DII TRLER Bu ksmda hikye olarak tasnif edilen ancak hikye trnn zelliklerini gstermeyen metinlere deinilecektir. Bunlarn bir ksmn yazar kendisi hikye kitaplarna koymutur. Bazlar ise Halit Ziya zerine yazlm bibliyografyalarda hikye olarak gsterilmitir. Bunlar nce listeleyelim: Bir Lahika htiyar Dost Annemin Kzlar Hepsinden Ac Bir evirme Denemesi, Ak Trkeye evirmeler, Sanat Heyecan Aka Dair Zeynep Kerman ve mer Faruk Huyugzelin hazrladklar Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyas adl almada hikye olarak tasnif edilen ve Kenarda Kalm adl kitapta yer alan metinler de sohbet benzeri metinlerdir: Kenarda Kalm, Biraz Feryat, ocuklarmn Mektebi, Hikmet-i Mizah. Hikye tr iinde sayamayacamz yukarda belirttiimiz metinler zerinde daha geni olarak durmamz gerekecektir: htiyar Dost adl kitapta yer alan Bir Lahika balkl metin, kendisinden sonra gelen hikyeye zemin hazrlamak zere aklayc mahiyette kitaba alnmtr. Yazar burada musiki ile ilgili grlerini aklar. Yazara gre, alaturka mzik ilenmi, ykselmi ve nemli sanat eserleri vermitir. Ancak alaturka mziin tekke, havra, kilise mzii ile Arap ve Bizans mziinin karm olduunu dnmektedir. Milli mziklerin tesinde gerek mziin Bat mzii olduuna kanidir. Her kavmin hususi bir musikisi

412 vardr. (...) fakat onlarn fevkinde o memleketlerde asl musiki, yani garp musikisi, hkimdir (Uaklgil, 1937: 155) dncesini ileyen bir makaledir. Konusunu ksaca anlattmz yaz, ak bir biimde hikye deildir. Kerman ve Huyugzelin bu durum gzlerinden kam gibi grnmektedir. Hepsinden Ac adl kitapta yaynlanan Annemin Kzlar adl metin, deneme sohbet tarz bir metindir. Yaanan hayata kadnlar asndan rikkatle ve merhametle bakmaya alan ve onlara iyi dilek ve dualarn takdim eden bir sohbettir. nk metni dikkatle okuduumuz zaman iinde bir olayn bulunmad, kahramanlarn sadece btn kadnlar olduu ve yazarn batan sona kendi dncelerini okuyucularla paylat grlmektedir. Bu metnin hikye olmadn gsteren bir baka kant ise metninin Tanin gazetesinde bir sohbet yazs olarak yaynlanm olmasdr. Nitekim metin tr olarak sohbet tr iinde deerlendirilmelidir. Hakan Sazyek (1989: 50, 186) bunun bir hikye olduunu belirtmektedir. Ancak Halit Ziyann hikye kitaplarnda yer alan metinlerin bir ksmnn an, bir ksmnn sohbet, bir ksmnn ise denemeye yakn yapda olmas sebebiyle gzden kam olduunu belirtebiliriz. Nitekim Kerman ve Huyugzel bu metni, sohbet tr iinde deerlendirmilerdir. Buradaki anne ifadesinin vatan anlamna geldii, okuyucunun rahatlkla tespit edebilecei bir husustur. Aka Dairde yer alan Bir evirme Denemesi isimli metin sanatnn dorudan dilde sadeleme konusu zerinde durduu ve grlerini aklad ksa bir not zellii tamaktadr. Yazar daha sonra Halit Fahri Ozansoyun kendisine yazd ayn konu ile ilgili dncelerini de Ak Trkeye evirmeler adyla hikye kitabna almtr. Btn bunlar buraya almasnn temel sebeplerinden birisi yazarn dili ve anlatmn deitirmeye ve Trkede sadeleme almalarn benimseyerek hikyelerine yanstma abasdr. Nitekim Son Levha isimli hikyesini bu yazd grler erevesinde sadeletirmi ve kitabna almtr.

413 Yine Aka Dairde yer alan Sanat Heyecan adl metin, yazarn, Kral Lear trajedisini seyretmesi dolaysyla ekspirin sanat hakknda yazd bir makaledir. Yazarn bu makalelerini hikye kitaplarna al gerekesini bilmiyoruz. Kerman yazlm olan ve Huyugzel hazrladklar balkl Halit yazy Ziya hikye Uaklgil olarak

Bibliyografyasnda Kenarda Kalm isimli hikye kitabna nsz olarak Kenarda Kalm deerlendirmilerdir. (Kerman-Huyugzel,1996:179). Metin okunduu zaman bir nsz olarak dnld grlmektedir. Ayn kitapta yer alan metinlerden biri de Hikmet-i Mizah adn tamaktadr. Bibliyografyada hem makale hem hikye kategorisinde anlan bu metin, Kalem Dergisinin (1908 1911, kurucular Salah Cimcoz ve Celal Esat Arseven,) Karagz Dergisinin (1908 1950, kurucusu Ali Fuat), Boboaz ile Gllabi Dergisinin (1908, Tccarzade brahim Hilmi [ncan]) yazar tarafndan toplu deerlendirilmesi srasnda mizah yazlaryla ilgili grlerini ifade eder. Nitekim yaznn giriinde: Gnlmce pek cazip ve ruh- enis bir eyden Kalem Mecmua-i Nefisesi ve messislerinden bahsedeceim (Uaklgil, 1342/1924: 43) szlerinden de bu durum ortaya kmaktadr. Yazar makalenin sonunda yine Kalem Dergisine atf yaparak Trk mizah edebiyatnn geldii noktay belirtir. Ayn kitapta yer alan bir baka metin Biraz Feryad adn tamaktadr. Yazar metinde k mevsimini ele alarak bir deneme tarznda kn yaratt glkleri ve insanlarn zerindeki etkilerini ele almtr. Bir hikye olarak deerlendirilmesi mmkn deildir. Kenarda Kalmta yer alan bir baka metin ocuklarmn Mektebidir. Halit Ziya, ocuklar Vedat ve Blentin okula gittikleri ilk gn anlatmaktadr. Onlarn arkasndan bakarken hayat ve okul ile ilgili hayal ve dncelerinden oluan ve sohbet olarak adlandrlabilecek bir metindir.

414

B EVR HKYELER Bilindii gibi Halit Ziyann eviri hikyeleri de bulunmaktadr. Yazarn deiik batl yazarlardan evirdii hikyeler Nakil 1, 2, 3, 4 seri kitabnda toplanmtr. Bu seride bulunan telif hikyelerini almamzda deerlendirdik. Bu telif hikyelerden ikier hikye II. ve III. ciltte, drt hikye IV. ciltte olmak zere toplam sekiz tanedir. eviri hikyeler mecmuas Nakilin dnda, telif kitabnda da eviri hikyelerin yer ald grlmektedir. Aka Dairde yer alan iki eviri hikyesi vardr: Kadn ikayeti, Thodore de Banvilleden; Mavi Kelebekler, Andr Theurietden evrilmi hikyelerdir. Hikyelerin diline bakld zaman, Trkenin sadeleme evresine kesin olarak girdii bir zamanda evrilmi olduu dnlebilir. Banvillein hikyesi ilk defa olarak Aka Dairde yaynlanmtr (KermanHuyugzel, 1996: 212). Dolaysyla evirinin sade olmas anlalabilir bir durumdur. Ancak Mavi Kelebekler, ilk defa Servet-i Fnunda 1896 ylnda yaynlanmtr (Kerman- Huyugzel, 1996: 212). Buna ramen eviri dilinin ok sade olmas, yazarn kendi hikyelerinin dilini sadeletirdii gibi, eviri hikyelerinin de dilini sadeletirdiini dndrtmektedir. Bunlar niin telif hikyeleri arasna aldna dair bir bilgi

bulunmamaktadr. Aka Dair adl hikye kitabnda hatra tarznda kaleme alnm hikyeleri olduu gibi, bundan nceki blmde belirtildii zere hikye kategorisinin dnda kalan metinler de bulunmaktadr. Kitabn, hayatnn sonlarna doru basld dikkate alnrsa (1935) yazarn, hikye olup olmadna bakmakszn, okuyucuyla paylamak istedii metinleri bu kitapta toplam olduu gibi bir karsama yapmak mmkn gzkmektedir.

IV. BLM HKYELERN TOPLU OLARAK DEERLENDRLMES


Gzeli gzel yapan denge ve orantdr.

Bu blmde Halit deerlendirmeye

Ziya

Uaklgilin Ancak

hikyeciliini bilimler

toplu

olarak fen

alacaz.

sosyal

alannda,

bilimlerindeki gibi kati sonulara ulamann zor olduu ikardr. Bu mlahazayla istatistik bilgi vermekten kanarak tespitlerimizi bir kanaat olarak belirtmeye alacaz. Bunlar, bir takm genellemeler ve rneklendirmeler eklinde olacaktr.

A KURGU VE KURGU UNSURLARI Tahkiyeye dayal metinlerde kurgu, yazarn, en geni anlamyla iinde bulunduu dnyadan yeni bir dnya yaratma ameliyesidir. Yazar, ister gerekten yaadklarn anlatsn, ister hayal ve fantezilerini dile getirsin ortaya koyduu rnler hem reel dnyann gereklerine uygun olmal, hem de ondan farkl olmaldr. Dier bir syleyile yazar, gereklii dntrerek yeni bir dzen ortaya koyar. Bu yeni yap, kurgu, kurmaca, itibari veya fiktif alem benzeri isimlerle anlmaktadr. Kurgu, hikyeyi ayakta tutan iskelet olarak (Kolcu, 2006: 19) kabul edilirse, onu oluturan en nemli unsurlardan birisi vakadr. Olay paracklar veya epizotlardan meydana gelen vaka, edeb eserdeki hareket esi veya durumdur. Vakann belirleyici vasf, olaylarn sebep sonu ilikisine gre anlatlmasdr. Buna ramen baarl bir vaka kuruluunun okuyucuda uyandraca duygu; zincirleme neden-sonu balantlarna ilikin bir izlenim deil de derli toplu sanatsal bir gzellik duygusu olacaktr (Forster, 1985: 128, 131).

416 Halit Ziyann hikyelerinde tek tip bir vaka eidine rastlanmaz. Vaka eitleri deiik olmakla beraber tek izgi halinde ilerleyen vakalara arlk verdii grlmektedir. Yine kronolojik vaka eidini tercih etmekle birlikte geriye dnl hikyeleri de toplam iinde bir yekun tutmaktadr. Hareket esi youn olan hikyelerinin yannda bir ksm durgun hikyeleri de vardr. Vaka tiplerini, olay paralarnn birbiriyle ilikilerine gre e ayrmak mmkndr: Tek bir izgi halinde olanlar; iki veya daha fazla izginin zaman zaman kesierek paralel ilerledii vakalar; i ie gemi vakalardan oluanlar. Halit Ziyann bunlardan her ekli de kulland grlmektedir. Bat tahkiyesini hazmetmi vaka kuruluu ile Halit Ziya devrinin byk ismidir (Tural, 1987: XI). Halit Ziyann vaka kuruluu itibariyle kurgusu salam hikyeleri ounlukta olmakla birlikte zayf hikyeleri de bulunmaktadr. Sadk Turaln yukarda zikrettiimiz tespiti, Halit Ziyann hikyeleri iin genel geer bir husustur. Ferhunde Kalfa, Kar Yaarken, Fena Bir Gece vaka kuruluu itibariyle baarl hikyelerindendir. Bu tipik rnek vaka eidi tek izgi halinde ilerleyen bir zemine oturan rneklerdir. ie veya birinin dierine ereve vazifesi grd vakalar olarak geen baz hikyeleri de vardr: Bu eserlerde vakay ya bir bakas anlatcya nakleder yahut topluluk iinden birisi mecliste bulunanlara anlatr. (Sazyek, 1989: 70). Bu hikyelerle Binbir Gece Masallar (Akta, 1984: 68) veya Kelile ve Dimne gibi eserlerle benzerlik kurulabilir. adann Gevezelikleri st balyla verilen hikye serisi ve htiyar Dostta bulunan hikyeler ereve vaka eidine rnek olarak verilebilir. Hikye kiilerinden birinin toplulukta bulunanlara anlatt hikyelere rnek olarak Aka Dair zikredilebilir. ereve vaka tipine bir rnek olarak hikyeye yazar yle bir giri yapmaktadr: Be kiiydik, be kii bir araya gelince nelerden bahsolunursa onlara dair konuuyorduk. Yani her eyden... Bir aralk muhasebenin cereyan bir dneme noktasnda durdu. Ak!...

417 Bu kelimenin yallarda bile hususi bir cazibesi olacak ki bir kere onu bulunca, o dakikaya kadar temas edilen bahisler hep grlecek asl mevzua takarrb iin birer mukaddeme hkmnde brakld ve yalnz onda tevakkuf edildi (Uaklgil, 1935a: 7). Hikye, geleneksel anlatm tarzndan yararlanldn gsteren bir cmleyle yle sona ermektedir: Hikye burada bitti. Nakleden de dinleyenler de hep sustular. Bir baka rnek Yrtk Mendildir. Bu hikye bir arkada ortamnda gemektedir. Arkadalaryla birlikte baloya gidecekleri bir akam, Mesut Hrrem arkadalarna, Suriyeli bir zenginin gzel kz Feridenin hikyesini anlatr. Vakann bir bakas tarafndan anlatcya nakledildii rneklerin banda Bir ir-i Hayalde bulunan ve adann Gevezelikleri st balyla verilen alt hikye gelmektedir. Serinin ilki olan Bir ir-i Hayal adl hikyede i ie gemi vakalar zincirinden (Akta, 1984: 68) bahsedilmektedir. ereve vakaya en yakn rnekler olarak duran Bir ir-i Hayal, Yolda Bir iek, Bir Kk Hatra, Ormanda Seyran, Bir Seyahat Sahifesi adl hikyeler birbirinin devam niteliindedir. Anlatc, Avrupadan dnen arkada adan ziyarete gitmitir. adan, Bat medeniyeti ile ilgili grlerini ve yaad aklar anlatmaktadr. Vakann bir bakas tarafndan anlatcya nakledildii rneklerden bir dieri yine yazarn en gzel ak hikyelerinden birisi olan Bir Hikye-i Sevdadr. Yeni an bir Ferhatna benzetilen Barbann hikyesi bir arkada tarafndan anlatcya nakledilir. Anlatc da refikim bana bu tafsilat yrrken veriyordu, yahut refikimle ta yolun bana gelmitik gibi cmlelerle araya girerek okuyucuya nakleder. Yazarn vaka kuruluu itibariyle paralellik gsteren hikyelerinden birisi Bir zdivacn Tarih-i Muaakas adl mutlu sonla biten uzun hikyesidir. Evlenmeden nce bir sre mektuplaan ift, evlendikten sonra bir akam birbirine yazdklar mektuplar okumaya karar verirler. Bu mektuplar vesilesiyle mektuplatklar dnem ve iinde bulunduklar zaman, okuyucu

418 tarafndan birlikte alglanr veya imdiyi ve gemii birlikte renir. Zaten hikyenin ad da bu paralel giden vakaya gnderme yapt eklinde deerlendirilebilir. Yazarn ilgin bir vaka kuruluuna sahip hikyelerinden birisi Malim Menalimdir. Paralel vaka kuruluuna sahip tipik bir rnektir. Hariciyeci, sevgilisiyle eskiden gezdikleri yerleri gezerken ve zellikle lmek iin uyku ilacn iip yattktan sonra, gemi ve imdi akr veya en azndan kahraman yle alglamaktadr. Hem bu hususu rneklendirmek hem de intihar eden kiinin lm annda yaadklarn vermesi bakmndan ilgin bir blmdr. Ne rahat !.. Ne rahat!.. diyordu. Ban yasta koydu ve gelecek uykuya intizar ederek, kulaklar darda akrak, kvrak namelerini pskren, bazen trl yalvarlarla eilip bklen, inleyip alayan valsta, bir an evvel dalmak iin gzlerini kapad. lk nce iki koltuunun altndan ip geirilerek kendisini karanlk ve derin bir kuyuya sallyorlar zannetti. Silkinerek gzlerini at ve masann zerinde bo duran bardaa bakt. Bu ne idi? Tahattur etti. Sahih bunu imi miydi? Gerekten lme karar vermi miydi? Yine kendi kendisini temin etmek iin: Ne rahat! Ne rahat!!... diye mrldand. (...) Birden kendisini bir arabada buldu, hayvanlar rkmt galiba, bir kasrga iinde araba yoku aa yuvarlanyor, bir uuruma doru zapt olunamaz bir hzla gidiyordu. Yine gzlerini amak ve bu korkun sukuttan kmak istedi. Buna muvaffak olamad, fakat birden kendisini bir kadn kollaryla sararak seri bir vals iinde dnyor buldu. Bu kadna dikkat etmek istedi ve Sermed olduunu grd. O, titrek bir sesle: Ben sizinim... diyordu. Dudaklarn uzatt, onu dudaklarndan yakalamak, pmek, btn ruhunu ierek, emerek pmek, o azndan kan kelimelerle beraber onu yutmak istedi. Bu dudaklar unf ile istikraha benzeyen bir ekinile uzaklat. O zaman dnd, dnd ve dnerken grd ki Sermed artk beraber deildi, kollarnn arasnda bir boluk vardr. Tekrar onu, Sermedi yine bir lgn ve kvrak vals havasnn iinde, bann ipek rts bir martnn kanatlar gibi uarak dnyor, fakat baka bir erkein kollarnda glerek ve ona, kendisinden esirgenen dudaklarn vererek, mesut, atr oynuyor grd. Ryetinde bir vakfe hasl oldu. Yastnn zerinde ban kmldatmak, gzlerini amak istedi. Buna muvaffak olamad, sonra birden kendisini bir boluk, dibi gelmeyen bir boluk iinde dyor hissetti. Bir tayyareden atlmt galiba... Daha sonra bir deniz, yine dibi gelmeyen bir deniz iinde iniyor hissetti (...) (Uaklgil, 1939: 83 84).

419 Vaka tipleri, hareket esi esas alnarak bir baka deerlendirmeyle ikiye ayrlabilir: Hareketli ve durgun olanlar. Halit Ziya bu vaka tipinin her ikisini de kullanmakla beraber, onun hikyelerinin genellikle hareketli olduu sylenebilir. Yukardaki rneklerde de grld gibi hikyedeki hareket esini dengeli bir ekilde kulland grlmektedir. Hareket esi hikyenin dier unsurlarndan herhangi birinin aleyhine bir pozisyon oluturmaz. Bununla birlikte, onun hikye dnyasnda vakas durgun rneklerle de karlaabilir. Vakann durgun olmasndan kastmz, dier hikyelerine gre ya olay paracklarnn az olmas yahut da zihnen cereyan ediyor olmasdr. Aksi takdirde metin, bir makale veya deneme zellii kazanr ve hikye olmaktan kar. Tahkiyeli eserlerde olayn hi olmamas gibi bir durum sz konusu deildir. Doal olarak bu gruba giren hikyeler tasvir, tahlil veya dnce arlkldr. Krk Para, Ekmekinin Beygiri, Onu Beklerken, zdivaca Dman, Tatl Rya, lmmden Sonra, Yegne Dost gibi hikyeleri vakas durgun hikyelerine rnek oluturabilir. Krk Para hikyesinde, ressamlarn pencereden darya bakarak izdikleri resim gibi, sanki dondurulmu bir kare zerinde fakirliin, ocuun hayatnda oynayaca rol krk para sembolyle anlatmaktadr. Dncesinde krk parann seyriyle ilgili gelimeler vardr. Ekmekinin Beygiri hikyesinde de yine penceresinden dary seyreden anlatc vardr. Hareket esi ekmeki beygirinin kapya gelmesidir. Vakann dier ksm hikyecinin zihninde cereyan etmektedir. lmmden Sonrada yazar dier hikyelerinden farkl olarak, lm bir adamn te dnyadan bu dnyaya; geride brakt ocuklarnn ve karsnn yaaylarna, zntlerine, ektikleri ayrlk acsna hayali bir bak anlatmaktadr. Vaka yaps itibariyle dierlerinden farkl ve monologdan oluan Meum Haber ve Daire-i stintakta hikyeleridir.

420 Meum Haber hikyesini yazar, monolog tarzna bir rnek olmas iin yazdn belirtiyor. Vaka, karsndan bir telgraf almasndan oluur. Bir cmleyle ifade edilen telgraf alma hadisesi, kocann zihninde oluan dncelerin monolog tarznda verilmesiyle mizahi bir hikye ortaya kyor. Daire-i stintakta adl hikyede ise yazar, kocasn ldrm bir gen kadnn sorgu odasndaki konumalarn vermektedir. Meum Haberden farkl olarak, kadn cinayeti nasl ilediini sorgu hkimine anlatmaktadr; ancak burada konuan sadece kadndr. Yani muhatabyla aralarnda diyaloga dayal bir konuma yoktur. Vaka gen kadnn bu konumalarndan olumaktadr. Olaylarn sralanna gre, yani kronoloji esas alndnda Halit Ziyann hikyeleri iki grup oluturmaktadr: Geriye dnl ve kronolojik olanlar. Dzenli vaka tipi younlukta olmasna karn, hikyelerinin te biri kadarnda olaylar geriye dnl olarak yer alr. Geriye dnl hikyelerinin bir ksmnda hatralarndan yahut hatralar artracak ekilde kulland pozisyonlardan yararlanr. Dier ksmnda ise zaman genilemesi salamak iin vakay geriye dndrr. Bu tr hikyelerinde ister hatralarndan yararlansn ister hikye kiilerinden biri dierlerine nakletsin vakann kurulu dzeni yledir: Balang (giri) ve son (sonu) ksmlar ayn zaman diliminde gereklemekle beraber gelime blmnde bir zaman genilemesi salanr. Bir de tamamen hatra metni olarak aktarlan vakalar vardr. Bu tr hikyelerde kullanlan fiil kipinden hareketle okuyucu bunun bir hatra olduunu anlar. Yazarn geriye dnl hikyelerini iki kategoriye ayrmak mmkndr: Gerek anlamda geriye dnl olanlar, anlatnn seyrinde gemi zamanda olup bitenden bahsedenler. ki tip vaka iinde tipik birer rnek: zdivac- Mteyemmin adl hikye geriye dnl olarak,

kahramann bekrlk dneminden balayarak evlendikten ve ocuklar doduktan sonra yoksullamasn anlatr. Bu hikyede olay rgsnde tam bir geriye dnl anlatm rnei grlmektedir. Hikye kiisi, bir karlama

421 esnasnda, sekizinci ocuunun doumunu anlatcya haber verir. Bunun zerine anlatc yirmi yl ncesinden balayarak onun bekrlk dneminden itibaren olaylar anlatmaya balar ve dzenli bir ekilde iinde bulunduklar zamana gelir. Mahalleye Mevkuf da bunun gibidir. Okuyucu erifeyi tandnda o, gelin aday bir gen kzdr. Sonra geriye dnlerek bebekliinden itibaren mahalleli ile olan ilikileri anlatlarak dn anlatlr. Yukarda deindiimiz Yrtk Mendil hikyesi veya Raife Molla hikyesi de ikinci kategoriye rnektir. Hikye kiilerinden evketin gnlnden aktarlan Raife Mollann hikyesi bir kandil gecesi, pastanede evketle karlamasyla balar. evket on be yl ncesini hatrlayarak Raife Mollann alkanln anlatr. Sonra yine iinde bulunduu zamana gelerek ben de elimde kandil reklerini sallayarak yrrken senelerin uzun faslas arasndan onun trklerine ait bestelerden birini bulmu, mrldanyordum cmlesiyle bitirir. Halit Ziya, hikyelerinde zaman genilemesi salamak iin daha ok bu tr vaka kurululu hikyeleri tercih etmitir denilebilir. Halit Ziyann vaka kuruluu itibariyle kurgusu salam hikyeleri ounlukta olmakla birlikte zayf hikyeleri de bulunmaktadr. Kurgudaki zayflk bazen zensizlikten, bazen tesadflerin, eserin gereklii iinde okuyucuyu ikna edememesinden kaynaklanr. Kimi zaman, d ses olarak alglanan bir cmle yahut olaylarn akna mdahale gibi alglanabilecek durumlar da vakann inandrcln zedeleyen bir baka husustur. Saklanan Dman kurgusu okuyucuyu ikna edemeyen hikyelerden biridir. brahim Demir, beyin ve sinir hastalklar doktorudur. Slalesini tand bir gen ona imzasz mektuplar gndermektedir. Doktorun kendisine imzasz mektup gnderen genci tesadfen renme sahnesi inandrc deildir. Bu gencin ruhen hasta olduuna da okuyucu ikna olmamtr. Bu muydu? adl uzun hikyede de tesadf kurguyu zayflatmaktadr. ok samimi iki kz arkada, seneler sonra tesadfen parkta karlar. Okuyucu, bu samimi arkadalarn senelerce niin grmediklerini

422 bilmemektedir. Dolaysyla tesadfen karlama sahnesi suni gelmektedir. Tramvayda Gelirken (d ses), Deli Fato (araya girme eklinde anlalabilecek blm), Beyaz emsiye (yine tesadflerin younluu) gibi hikyeler zikredilebilir.

Kurgunun nemli bir dier unsuru ahs kadrosudur. Halit Ziya hikye ve romanda ahs kadrosu ile yazar arasnda sk balar kurarak Bu ahslarda yaratcnn kendisinden tamamyla syrlabilmesine pek seyrek rastlanr (Krk Yl, 525) demektedir. Bu hkmden hareketle yazar ve kahramanlarnn ilikisine dayal tespitler yaplmtr. Buradaki yazarla sk bir ba iinde gsterilen romanc, hikyeci olarak da okunabilir. Her romanc, yaratt kahramann varlna, zne, benliine siner; bylece hemen her roman kahraman, yle veya byle romancnn varlndan izler tar (Ggn, 1996: 136). ahs kadrosunu ele almadan nce belirtilmesi gereken husus, yazar hikyelerin byk ounluunda ahslar bir karakter olarak ele almtr. Bunun yannda az saydaki hikyesinde tip olarak deerlendirilebilecek hikye kiileri vardr. Ayin-i ikemdeki obur hikye kiisi, Yalanc Dost hikyesindeki dost, Dilek Zehradaki dedikoducu ana-kz, Raife Mollada alkan Raife Molla, Mahalleye Mevkuftaki sessiz ve edilgen haliyle erife vb, yazarn iledii tiplerden bazlardr. Edebiyatmzda tip ve karakter tanmlamalar konusunda bir anlay farkll bulunmaktadr. Baz bilim adamlarmz ve yazarlarmz tip ve karakteri ounlukla birbirinden Dr. kesin snrlar Tip ile tam olarak isimli ayrmamaktadrlar. Prof. Mehmet Kaplan, Tahlilleri

almasnda byle bir ayrma gerek grmemektedir. Ancak biz tip ve karakter arasndaki temel farkllklarn belirgin bir biimde kullanlmas gerektiine inanmaktayz. Halit Ziyann hikyelerindeki tiplerin tahlilinden nce burada tip ve karakter ayrm zerinde durmak istiyoruz.

423 Tip, bir hikyede bir sosyal grubun veya bir psikolojik durumun veya bir yresel insann en belirgin zelliklerinin yazar tarafndan bir kahraman zerine toplanmas sonucunda oluur. Tip oluturmada ortak zellikler ve davranlar n plana karlr. Karakterde ise olaylar, durumlar veya sosyal evredeki gelimeler karsnda kahraman kendine ait sosyal, kltrel ve psikolojik davranlar gsterir. Karakter, insanlar arasnda davran farkllklar zerine kurulurken tip, davran ortaklklar zerine kurulmutur (Yaln, 2005: 50 52). Bunu bir rnekle ifade etmek gerekirse Hamlet, bir karakter, Hastalk Hastasnn kahraman bir tiptir. Bu aklamalar tam olarak yapmadan Halit Ziyann kahramanlarn salkl bir ekilde deerlendirebilmek mmkn deildir. Trk hikyecilii iin Halit Ziyann kendine zg yerini belirleyen en nemli unsurlardan birisi kahramanlarnn genellikle karakterlerden olumu olmasdr. Bu yzden hikyelerinde birbirinden ok farkl ve zgn yzlerce karakteri bir arada grmemiz mmkndr. Bu eitliliin temel sebeplerinden biri, de hi kukusuz titiz bir gzlemci olmas ve evresindeki insanlar ve insan davranlarn tam olarak hikyelerine yanstmay baarmasdr. Tip hikyesi balamnda tarzn en gzel rneklerinden birisi ehovun dlek hikyesidir. (Kolcu, 2006: 77). Yazarn Yrekden Dost gibi eserleri, durumu anlatan hikyelerdir. Halit Ziyann az sayda ehov tarz hikyesi de vardr. Her ne kadar Halit Ziyann ehovun hikyelerini okuyup okumadn tam olarak bilmesek de baz hikyelerinin teknik yapsndaki sadelik, kahramanlarn izimindeki canllk, davrantan ince psikolojik analize giditeki ustalk bize ehov hikyelerini hatrlatmaktadr. Halit Ziyann hikyelerinde ahs kadrosunu oluturan kiiler ya grubu, meslek, cinsiyet, ekonomik durum, sosyal stat, milliyet gibi unsurlar asndan genilik ve deiiklik arz etmektedir. Yazarn ocuk, kadn, yal, zrl gibi merhamete muhta kiilere kar genellikle onlarn yannda olduunu gsteren bir tavr iinde olduu grlmektedir. nsan unsurunu n

424 plana kararak kiiyi esas alan hikyeleri ounluktadr. Bu tespit toplumdan kopuk yaad anlamna gelmez. Ancak bu tercihte toplumsal konularla ok fazla ilgilenememenin etkisi olduu aktr. Dolaysyla hikyelerde psikolojik tahliller arlk kazanmtr. O, ilk eserinden son eserine kadar mensup olduu edebiyatn hususiyetlerini tayan, ayni ereve iinde hi deimeyen hareketleri ve izgileri belli tipleri canlandrmaa alan ahs bir sanatkrdr (Agh Srr, 1936: 81). Kimi zaman kahramanlarna isim vermeden yazd hikyeleri de bulunmaktadr. Milliyetlerine gre kiileri deerlendirirken Trk unsuru dndakileri yabanc (kleler, cariyeler vb dhil); Trkiyede ikamet eden yabanclar levanten olarak deerlendirdik. Osmanl tebas ve dinleri slamiyetten farkl olan baka unsurlar aznlk olarak ifadelendirdik. Bu itibarla Halit Ziyann hikyelerinde hem yabanclar, hem aznlklar ahs kadrosunu oluturan nemli bir unsurdur. Araplar vardr. Fransz, ngiliz, talyan, svireli gibi yabanc ahslar, zellikle yurt dndaki izlenimlerinden oluan hikyelerinde bulunmaktadr. Bir ir-i Hayaldeki Fransz gen kz, Yolda Bir iekteki otel hizmetisi svireli gen kz, Seyranda apartman kapcsnn Bir Kk Hatra ve Ormanda kk kz Ninette, Bir Seyahat

Sahifesinde talyan gen kadn ve Seyahat Defterinden hikyesindeki talyan iki yetim kz karde Lina ve Liza yabanclar kadrosunu oluturan rneklerdir. Birinci Perdedeki arlot sevgilisi ile birlikte stanbula kadar gelmi bir Fransz kzdr. Franszlarn ahs kadrosunu oluturan yabanc unsur olarak dierlerinden fazlaca yer tuttuu grlmektedir. Halit Ziyann yetime ekli ve hikyelerin yazld dneme bakldnda bu anlalabilir bir durumdur. Jackn Borlar adl hikyede sevdii kpeine bir gezi srasnda tand ve sempati duyduu asil ngiliz ocuk Jackin adn vermitir. Trklerde, sevdii insanlarn isimlerini hayvanlarna vermek gibi bir gelenek

425 olmamasna ve yazarn da yabanc isimler vermeyi sevmediini belirtmesine ramen bir ngiliz ismi bu vesileyle hikyeye girmitir. Bravo Maestro, mzik hocas Fumagaceyi anlatt hikyesidir. Bu eserin Halit Ziyann yazarlk hayatnda nemli bir yeri vardr. Milli olmamak (Fevzi Ltfi, 1338: 62 63) veya frenkperestlikle (Uaklgil, 1969: 479 480) suland hikyesidir. Halit Ziyann kahramanlarnn yabanc olduu, hatta mekan tamamen yabanc lkelerde geen hikyeleri bulunmaktadr. Bu hikyeleri okuduumuz zaman eviri olduu kukusuna bile kapldk. Ancak bu hikyelerinin says toplam tanedir. Kald ki mekann veya ahslarn yabanc olmas hikyenin baarsz olduu anlamna gelmez. Bunun dnda hikyelerinde kahramanlarn ounluu yerlidir. Kahramanlarn yabanc veya aznlk olduu hikyelerinde mekn Osmanl topraklar veya misak- milli snrlardr. Bizden sradan ve sade insanlar olduu gibi sekinler, soylu ve kkl ailelere mensup insanlar, ksaca Osmanl corafyas iinde yazarn yaad ve gzlem yapt evrelere ait btn insanlar hikyelere kahraman olarak girmitir diyebiliriz. Daha nce de deindiimiz gibi, bu hikye dolaysyla unu belirtmekte fayda vardr ki onun hikyelerindeki kiiler yerel ve evrenseldir. Zaten yerel olunamadan evrensel olunamayaca bilinen bir gerektir. (...) yerli olmaktan ziyade, daima beeri tipleri tahlile yatkn bir sanatkr olarak kalmakta ve kendi yolu zerinde deimeden yrmektedir. Onun, yerli olmasna zendii baz tipler bile, ne kadar yerli olmaktan uzaktr. (...) Bunlar Samatyada oturabilirler. Bunlarn getii sokak, oturduu ev bize hi yabanc olmayabilir. Kyafetleri de bizim alkn olduumuz kyafetlerdir. Ancak yle bir ruh, yle bir eda ve hareket vardr ki, kendilerini her muhitin, hatta bizden fazla baka muhitlerin adam yapabilir Bununla beraber bu, sanatnn deerini azaltacak bir eksiklik deildir (Agh Srr, 1936: 81). Agah Srr bu deerlendirmeyi yaparken bir genellemede bulunuyorsa da buna btnyle katlmak mmkn deildir. Kanaatimizce evrensellii vurgulamak iin byle sylemektedir. Yazarn yerli kahramanlarnn says kahramanlarnn hemen hemen tamamn kapsamaktadr. ahs kadrosunun tamamen yabanclardan olutuu hikyelerine en iyi iki rnek irkinliinden dolay ailesinin bile kabullenmekte zorland ve

426 arkadalarnn kanguru lakabn takt hikye kiisiyle Msy Kanguru ve Suzette adl hikye kiisinin bir gsteri srasnda lmnn sz konusu edildii Cambaz Kz hikyeleridir. Bu iki hikyede geen hikye kiilerinin hepsi yabancdr. Bununla birlikte baka unsurlara da yer vermitir. Araplarn yer ald hikyelerden zellikle Yrtk Mendil yazarn hayatndan izler tayan bir eseridir. Suriyeli zengin Arap bir ailenin kklerinde verilen balodan sahneler anlatlr. II. Abdlhamitin padiahl srasnda, zmir valisi Hac Nait Paann verdii ve bir ilk olan balodan izler tayan (Uaklgil, 1969: 176) bir hikyedir. Kahramanlarndan biri, Mesut Hrremin, zmirinizin en k bir memleket olduunda herkes mttefiktir, cmlesi kahraman anlatc ile yazar zdeletiren bir ifadedir. Bu sebeple, bu eser hatra-hikye snfnda zikredilmektedir. (Sazyek, 1989: 44). Bu yargy besleyen bir neden de yazarn aklamasdr. Yrtk Mendil gibi kk hikyelerimin arasnda be kadar bu genlik yllarnn balo izlerinden domadr (Uaklgil, 1969: 177). Bir gen kadnn memleket zlemini anlatan l Kz adl hikye Filistinli bir kadndan bahsetmektedir. Dad, kalfa, cariye, halayk, aa gibi bir ksmn yabanclar snfnda kabul ettiimiz hikye kiileri Halit Ziyann bir ok hikyesinde ahs kadrosunda yer almaktadr. Bu tr hikyelerinde hatralarndan yararlanmtr. Yetitii aile evresi, yazarn hikyelerinde bu kiilerin okluunu anlamamza yardmc olmaktadr. Zaten bu tr kiilerin kendi hayatnda etkili olduunu, dolaysyla hikyelerinde bunlara yer verdiini kendisi Krk Yl adl hatralarnda ska dile getirmektedir. Bu tr hikyelerde esaret kavram anahtar kelimedir. Yazarn hayatnda nemli bir kiilik ve kendisiyle ilgili hikye yazdn ifade ettii kahraman, Dilho Dad hikyesindeki daddr. Bu seri bir hikyedir ve metinden olumaktadr. Dilho Dad (ve benzer baka hikye kiileri) vesilesiyle yazarn hr insanlarn karlp esir edilerek yaadklarna dikkat ekmek istedii dnlebilir.

427 Konusunu gzel bir ak hikyesinin oluturduu Abdi le Karanfil hikyesindeki Refik Aa (hele btn aile ocuklarnn en korkun simas olan lala Refik Aa... Uaklgil, 1969: 22 cmlesiyle anlatlr) ve halayk Karanfil, yazarn hayatnda nemli figrlerdir. zellikle halayk Karanfil etrafnda gelien olaylar stteki tespite gre deerlendirilebilecek durumlar iermektedir. Onu Beklerken adl hikyede Afrikal kz memleketinin hasretiyle bir k gn donarak lr. Halit Ziyann hikye kiileri iinde aznlklar da nemli bir yer tutmaktadr. Aznlklar, genel olarak ya dostlarnn arasnda veya i evresinde gemektedir yahut sanat hayat zellikle tiyatro evresinde gemektedir. Aznlk kiilerini oluturanlarn ou Rumdur. Bunlarn dnda da aznlklarn ahs kadrosunda yer ald hikyeler bulunmaktadr. Eski Mektup hikyesinde, bakii Blanche mandolin alar, gzel sesiyle o dnemde zmirde pek revata olan Rumca arklar syler. Rumca arklarn revata olmas o dnemde zmirin yerli halkyla aznlklarn ilikilerinin iyi olduunu gsteren bir ayrntdr. Veznedar Muavini yazarn zmirde bankada alt dnemdeki gzlemlerinden oluan bir hikyesidir. Hikye bakiisi kendisine msy denilmesinden holanan, Rum aznla mensup Epaminandosdur. Yazarn zmirde bankada alt dnemdeki i arkada ve Trkleri ok sevdiini syleyen (Krk Yl, 286) Rum Dimitri Decipris ile arasnda paralellikler kurulan bir hikye kiisidir. Sanat Hayatndan Trk hanmlarn sahneye kmalarnn yasak olduu bir dnemde sahneye kan bir aktristi anlatr. Bu sanat aznlklara mensup bir hanmdr. Gzel Artemisya hikyesinde de sahne hayatna yer verilmitir. Aznlklara mensup bir hikye kiisi olan Artemisya gen ve gzelken sahnede arklar syleyerek halk elendirmektedir.

428 Mays Pazar hikyesi de ahs kadrosu tamamen aznlklardan veya yabanclardan oluan bir eserdir. Hikye bakiisi Katina (Rum) ve kiraclar aznlk veya yabancdr. Arabacs Lambo Hrvattr. Halit Ziya, Kk Hamal hari hikyelerinin hi birisinde yabanc ve aznlklar olumsuz bir bak asyla deerlendirmemitir. Yazarn milliyetilii iledii hikyesi Kk Hamalda, hamallk yapan bir ocuun hakszla uramasndan bahsedilmektedir. Olumsuz bak ilk nce sarn yabanc kadna (muhtemelen ngiliz) ynelmitir. Musevi tellal, Bulgar manav, Ermeni lokantac, leblebici Rum, fstk Acem, bozac Arnavut hepsi ocuun derdini bildikleri halde, zm iin herhangi bir giriimde bulunmaz ve hibir ey yokmu gibi davranrlar. Bir Trk askeri ocua sahip kar. Yabanc ve aznlklarn Halit Ziyann hikyelerinde bu denli youn olmasnn sebebi, yetitii evre ve sosyal ortam dolaysyladr. Bilindii gibi zmir, zellikle o dnemde her milletten insann ve her eit aznln yaad kozmopolit bir merkez durumundadr. Yazarn, bunlarla mnasebeti okuduu okuldan balayarak (Mechitarist mektebi) alt i yerine (Osmanl bankas zmir ubesi), oradan Dyun- Umumye kadar devam eder. Dedesinin ve babasnn yannda, dkknnda alanlar yakndan tand aznlk mensubu kiilerdir. Dedesine kitap okuduu dnemde kitaplk yapan bir aznlk mensubuyla ilikilerinden yle bahsetmektedir: Her hafta emaneti Kevorka elimde uzunca bir liste ile giderdim ve onun bana getirdiklerini alrdm. Para?... te zerre kadar umurumda olmayan bir mesele. Bu, Kevork ile maazann veznedar Petraki [dedesinin Rum veznedar] arasnda grlecek bir iti (Uaklgil, 1969: 78). Babasnn dkkannda alt dnemden, dostluklarnn iyi olduu Musevilerle ilgili bir hatrasn nakletmektedir. (...) Bu hareketin iinde en zeki, en alkan, en kavi millet de muhakkak Musevilerdi. Babamn maazasnda yabanclarla olan muamelelerle uraan bir gen Musevi olduunu sylemitim. Davit Benezrann yine bu yolda alan yine onun gibi Alliance sraliteden her trl baar aletleriyle silahlanm olarak km dostlar vard ki bu Musevi genleri hemen benim dostlarm olmulard (Uaklgil, 1969: 139).

429 Evdeki bir ksm yabanc olan dad, kalfa, halayk, cariye gibi kadnlarn ve lala, aa gibi bir ksm yabanc erkek klelerin hikye kiisi olmas, yazarn zengin ve geni bir aile evresinde yetimi olmas dolaysyladr ki Krk Ylda bununla ilgili saysz rnek bulunabilir.

Halit Ziyann hikyeleri tek tek incelendiinde, ahs kadrosu genellikle ok kalabalk deildir; ahs kadrosu kalabalk olan hikyeleri azdr. Ancak hikyelerin tm sz konusu olduunda ahs kadrosunu oluturan kiilerin ok eitli olduu grlmektedir. Bu kiilerin iinde her yatan ve her cinsten insana rastlamak mmkndr. ocuklar, genler, orta yallar, ihtiyarlar, kadnlar, kzlar, erkekler bu kadroda yer alrlar. Hatta hayvanlar bile baz hikyelerinin kahramandr. Yazar eserlerinde en ok genlere ve ocuklara yer vermitir. Genlere yer vermesinin sebebi hikyelerinin tema ve konular dikkate alndnda rahatlkla anlalmaktadr. nk en ok iledii tema ve konulardan biri aktr. kinci olarak da ocuklarn hikye kiisi olduu eserleri mevcuttur. htiyar Dost hikye kitabndaki htiyar Dost ve Bykbaba gibi hikyelerinde yallarn hikye kiisi olduu grlmektedir.

Sosyal stat ve mesleklerine gre de Halit Ziyann ahs kadrosu zengindir. Toplumun her kesiminden hikye kiileri vardr. Dede, nine, baba, anne, ocuk, gelin, kaynana, kaynbaba, damat, day, amca, kimsesiz ve sair... Edinilmi sosyal stat ve mesleklerine gre de hikye kiileri eitlilik gsterir: Arabac, balk, bankac, cambaz, cariye, patan, doktor, fahie, fakir, gezgin, hamal, hariciyeci, hemire, ii, kaptan, kle, kyl, memur, mezzin, mhendis, mzisyen, orta snf, renci, retmen, postac, ressam, saka, soytar, subay asker, air, arkc, ehirli, eyh, tiyatrocu, yazar, zengin. Bu gruptaki kiileri sralarken amacmz, hikyelerinde geme sklndan ziyade eitlilii gstermektir.

430 ehirli ve orta veya st snftan hikye kiileri genellikle kadn olsun erkek olsun tahsillidir. Kyller, fakirler ise bu imkandan mahrumdur.

ahs kadrosu ile balantl olarak zerinde durulmas gereken bir baka yn de yazarn onlara kar tutumudur. Yazarn kahramanlara kar tutumunu belirleyen u arzusunu ilk nce belirtmek faydal olacaktr kanaatindeyim. Bu arzuyu Gerilere Doruda gen Halit Ziya ile yal Halit Ziyay fantastik bir ekilde karlatnda belirtir. Romanlar, hikyeler... Bunlar yazarken, onlarn iine hep kendi benliimden, kendi ruhumdan avu avu eyler koyaym diyorum (Uaklgil, 2005: 49). Halit Ziya, hikyelerinin bir ksmnda kahramanlarna kar tavrlarn belli eder. Dier ksmnda objektif bir tavr iindedir. Tavrlarn belli ettii hikyelerinde, okuyucuyu ynlendirmeyi, kahramanlarna kar hissettiklerinin okuyucu tarafndan hissedilmesini salamay gerekletirecek bir dil kullanr. Bu hikye kiileri genellikle ocuklardr. Kimsesiz ve fakir ocuklara (Fatmann Evi, olak Mesut) hatta genel olarak ocuklara kar merhamet duyduu hikyeleri vardr. Ayn ekilde bedeni bir arzas olan veya irkinlikten (Koca Ba, Msy Kanguru, Ac Sadaka) dolay evresinden zarar ve anlayszlk gren ocuklar ele ald hikyelerinde, yazarn merhamet duygusunu n plana kard gzlenmektedir. ocuklara merhamet oluturur. Yazarn ocuklara kar merhameti bilinen bir husustur. Bununla birlikte bykler iin de zld, merhamet hissi uyandrmaya alt hikyeleri vardr. Kleler, klar, meczuplar, fakirler; bu gruptan baz kiilerdir. ahslar biraz merhametle ve biraz muhabbetle gzelletirerek, iyiletirerek intihap eder. Bunun iin ekser kahramanlarnda hakiki hayat adamlarnn nakseleri, muharririn airane muhayyilesiyle yamalanm, rtlm, saklanm gibidir. Buna mukabil ikinci snf ahslar arasnda duyulmasn salamay amalad bu tr hikyeleri, kahramanlarna kar tavrlarn belli ettii eserlerinin iinde ounluu

431 dorudan doruya tabiattan alnm numuneler mevcuttur (brahim Necmi, 1338: 305). Yazarn merhametinin yneldii bir baka grup ocuu hasta veya ocuu lm anne babalardr. Son Levha, Son ocuklar, Bir Hazin Hatra ki Hatra gibi hikyeleri bu kategoriye rnek olarak verilebilecek hikyelerden bazlardr. ok az hikyesinde hikye kiilerine kar, nefret, irenme, alay etme gibi olumsuz duygu ilenmitir. Dilek Zehradaki dedikoducu ana kz, Okuma Kudretinde iyiliin kadrini bilmeyen hikye kiisi, Gzel hsandaki hikye bakiisi hsan, Hayat- ikestedeki kzn sarho babas, verilebilecek rneklerdir. Buraya kadar sz edilen hikyelerinde genellikle sbjektiflii kelime dzeyinde olup zavall, nankr benzeri kelimelerle kahraman nitelemektedir. Ancak objektif anlatm tarzn benimseyerek hikye kiisi hakknda kelime dzeyinde bir kanaat belirtmeyerek elde etmek istedii sonucu veya okuyucuda uyandrmak istedii duyguyu verdii hikyeleri vardr. En bilinen rneklerden birisi Ferhunde Kalfa hikyesidir. Bu eserde objektif bir tutumu benimseyerek sonunda okuyucuda Ferhundenin kaderine bir zlme duygusu meydana getirir (Kaplan, 1979: 45). Kk Hamal, Trk Eri, ecek Su gibi hikyelerinde askerler; Bayram Hediyesi, Gzel Artemisya benzeri hikyelerinde sanatlar hakknda olumlu kanaatlerini rendiimiz eserlere rnek olarak verilebilir. Halit Ziyann baz hikyelerinin kahramanlar da hayvanlardr. Bir ksm hikyelerinde hayvanlara insani zellikler verilip onlar zerinden kimi olumsuz davranlar eletirilmitir (Zevrakla Ebru, Zerrinin Hikyesi). Baz hikyelerinde insan hayvan dostluuna rnek bulmak mmkndr (Eski Bir Refik). Hikyelerde, hayvanlarn figr olarak kullanlmasyla ilgili olarak M. Kayahan zgl (1984: 57), hayvanlar asli figr olarak hikyeye ilk sokann Sami Paa-zade Sezayi olduunu, Hikmet Dizdarolundan

432 naklettikten sonra, onu, hayvan figrl hikyeleriyle ilk takip edenin Halit Ziya olduunu syler. Halit Ziyann, kahramanlarna kar almak istedii tutum da dikkate alnarak u kanaat belirtilebilir: ahs kadrosu zerinden kurduu/ kurmak istedii dnyada, yazarn hayata bakn, deer hkmlerini, tercihlerini grmek ve tespit etmek mmkn gzkmektedir.

Halit Ziyann hikyelerinde nem verdii teknik unsurlardan bir dieri mekndr. zellikle dar mekn tasvirleri yaparken hikye kiisinin ruhsal, ekonomik veya sosyal stats ile uyumlu olduu grlmektedir ve dar meknlarn younluu dikkati eker. Yazarn hikyelerinde genel olarak meknn fonksiyonel zellii vardr. Ancak meknn herhangi bir nem arz etmedii hikyeleri de bulunmaktadr. rnein, htiyar Dost hikye kitabndaki eserlerinin genelinde mekn ihmal etmitir ve hikyede teknik adan bir fonksiyonu yoktur. ahs kadrosu gibi, yazarn hikyelerinde mekn da eitlilik gsterir. Geni mekn olarak vakalar yurt dnda geen hikyeleri vardr. Yurt iinde, stanbul birinci sradadr. kinci olarak da zmir ve evresi ile adalar bulunmaktadr. Fazla olmamakla beraber vakas kyde veya krsalda geen hikyeleri de vardr. Yine deniz kenar veya tabii ortamlar vakann cereyan ettii meknlardr. Halit Ziyann hikyelerindeki bir baka mekn vapur, tramvay, tren gibi hareketli ulam vastalardr. Yazarn oturduu Ayestefanos veya imdiki adyla Yeilky de hikyelerinde mekn oluturan bir baka yerdir. ahs kadrosunda da belirttiimiz zere yazar bireysel olana arlk verdiinden meknn da kiilerin psikolojik, sosyal veya ekonomik konumuna uygun olmasna zen gstermitir. Hikye kiisinin psikolojik durumuyla btnleen bir mekn tasviri olarak etin Sevda zikredilebilir. Halit Ziyann, izofrenik ve fetiist bir insan anlatt etin Sevdada hikye kiisi Refi Cevatn psikolojik durumuyla alma odas btnlk

433 gstermektedir. Benzer hikyelere bir rnek olmas bakmndan Refi Cevatn oda tasvirini buraya alyorum. te hcre-i itigalim [ura odam]... dedi. Buras karanlkt. eriye girince en evvel kesif [youn] bir zulmetten [karanlktan] baka bir ey grmedim. u dakikada bu karanlktan bende galebe alnamaz [nne geilemez] bir korku vard, sonra onun bir kibrit aktn iittim, birden kamaan gzlerim onun titreyen ekl-i mbhemiyle [bilinmeyen ekliyle] kolunu uzatarak kk krmz kalpakl bir muma kibriti uzattn fark etti. (...) O zaman yar muzlim [karanlk] yar mnevver [aydnlk] bir manzara-i ryet [grlecek manzara] iinde dnyann en acayip bir odasn grdm: Koyu krmz katlarla kapl duvarlarn zerinde bir heves-i gayr- muttaride [geici bir hevese] tebean [uyarak] trl levhalar, hcreler, tabaklar, evreler, heykeller, yelpazeler, bin renkte hiler ylmt, urada bir karl ormann krk dallarna uzun boynuzlar ilierek kamaya alan bir geyik mrtesim [resmedilmi] taban yannda bir sedefli hcreye kurulmu Vinunun heykeli-i mahfu [korkun heykeli] biri de siyah zemin zerinde kaybolmu gya ularndan katarat- hunin [kanl damlalar] damlayan salaryla nsf- vech-i mstetir [yznn yars rtl] vahi bir kz simasnn altnda iki Japon yelpazesinden yaplm azim bir kelebek. (...) Daha sonra kede bir yazhane, bir kenarda kk bir masa, uradaki iki koltuun arasna skan bir trabz, bunlar zerinde muhtelif kaseler, katlar, albmler, yerde halnn stne atlm kitaplar, bir kaplan postunun stnde be belki on kk byk yastklar, yksek bir ie kufedann [iekliin] iinden iri yapraklar birer emsiye eklinde alan bir nebat- garib [tuhaf bir bitki] bu karkln iinde yz kere grlse her defasnda birinci defa olarak grlyor zannedilen, sebeb-i vcudu [varlk sebebi] nazar- keften [gzden kaan], gayr- kabil-i tadad [saylmas mmkn olamayan] ufak tefek, sonra bir yn eya-y garibeye [tuhaf eyaya] bir lerzi-i hayat [canllk titreyii] vermek iin kk bir amdann mini mini krmz kalpandan taamayan bir ziya-y muhtazr [can ekien k]... (Uaklgil, 2005: 143 144). Halit Ziya zel hayatnda veya hikyelerinde aile kurumunu

nemseyen bir aile babas olarak bilinir. Aile balamnda dar mekn olarak evin ifade ettii anlam en ak ekliyle Eski Bir Refik hikyesinde anlatlmaktadr: Bo bir ev, bu da zaten bir mezar deil midir? te bir ev ki biraz zaman evvel hayat ile meml idi [doluydu]. Siz mektepten gelince ngra ekerdiniz, evin aheng-i hayat [hayatnn ahengi] o zaman bir boluk iinde ihtizaz ediyor [titriyor], size gelip kapy aarlard. te validenizin akamlar

Bir Yazn Tarihinin, almada esas aldmz 1941deki sadeletirilmi basksnda hikye kiisinin ismi Refi Cevat olarak gemektedir. Ancak kaynak olarak zaman zaman kullandmz 1900daki basks esas alnarak yaplm paralel basmda (zgr Yay.) isim Refi Nihat olarak gemektedir.

434 bilhassa inerek sizi bekledii pencere: Baknz, mall [hastalkl], zerine rt ekilmi bir gz gibi perdesi kapanm duruyor, size glmseyen nigh- efkati [sevecen bak] imdi perdedr- samt ve skun [sszln ve sessizliin perdesi]! te yemek odas: (...) Siz bunlar zihnen ihyaya [canlandrmaya] alrsnz, hayalinizde sofray kurar, iskemleleri yerlerine kor, uraya pederinizi, buraya validenizi korsunuz. (...) Oh! Latif [ho], mesut bir aile sofras... Sonra birden o manzara-i hayal [hayali grnt] silinir. O sofra, zerinde ylm iskemlelerle, kaybolmu bir hayat- mesudenin [mutlu hayatn] kadidi [iskeleti] eklinde sizi bir dehet-i ademle [yokluk rpertisiyle] tehdit eder. Birden titrersiniz. Onlar, pederinizi, validenizi, btn evinizin sevgili halkn kaybetmi olmaktan korkar, buradan firar ederek [kaarak] gidip onlar bulmak istersiniz. Bu bo, metrk ev, bu derin bir skt iinde uyuyan eya bunlar hep birer l, bir mezarn skkn- hbdesidir [derin uykudaki sakinleridir] ki sizi titretir (Uaklgil, 2005: 149 150). Fena Bir Gece hikyesi de korku iindeki kahramann korkusunu besleyecek bir ortamn varlyla bu kategori iin nemli bir rnektir. Bu eser bu adan detayl olarak 2/A blmnde ele alnmtr. Yazarn yurtdnda geen hikyeleri deiik vesilelerle belirtildi. Meknn yurt ii olarak seildii vakalarn ounluu stanbuldur. stanbulun her semti gemekle beraber belli alanlarda younlar. rnein elence lemleri veya gazino benzeri yerler sz konusu olduu zaman mekn Beyoludur. Hatralarnn etkisiyle yazd hikyelerinde mekn Fatih civar, Sarahaneba, aramba gibi semtlerdir. Bakrky, Adalar, Taksim, Galata, Aksaray, ili, Nianta, Kzltoprak, Eyp, Eminn, amlca, ubuklu... gibi semtler hikyenin geni meknn oluturan yerlerdir. stanbulun kenar mahalleleri hikyelerin getii bir baka merkezdir. Mahalleye Mevkuf, vakann getii yer olarak en geni anlamyla mahalle, hikye kiilerinin mahalle sakini olduu ve mahalleyi anlatan bir hikyedir. Yazarn zmir ve evresinde geen hikyeleri ikinci sray almaktadr. lmnden sonra olu tarafndan bastrlan kitab zmir Hikyeleri olarak bilinmektedir.

Bu

kitabnda

hatralarndan

yararland

rnekler

yer

Kitabn giriinde yazarn olu tarafndan yaplan aklamada babam bana bu kitabn zmirlilere ithaf ettiini syledi derken kitabn adnn yazar tarafndan konmu olabileceini dndrtmektedir.

435 almaktadr. Bu kitabn dnda baka kitaplarnda da meknn zmir olduu hikyeleri mevcuttur. zmirin birok semti hikyelere geni mekn oluturmaktadr. orakkap, Tepecik, Kemer, Demiryolu mevkii, Tire,

Kordonboyu, Kokaryal imdiki adyla Gzelyal, Karyaka, Tilkilik. Onlu yalardan otuzuna yaklat bir dneme kadar hayat srd bir yerin hikyelerinde yer almas, Halit Ziya iin anlalabilir bir durumdur. nk hikyelerinde gzlemlerine ve hatralarna yer veren bir yazardr. Halit Ziyann hikye mekn olarak kulland bir baka evre, birka hikyesinde bulunan ky ve krsaldr. Heyhatta, mekn Karadeniz civarnda bir ky olmakla birlikte, ky hayatna dair bir motif bulanmamaktadr. Yine Bir Demet iek adl hikye, kyde gemekle birlikte sadece kydeki dere tasvirinin n plana kt bir eserdir. Hikye kiilerinin neredeyse tamamn kyllerin oluturduu Alinin Arabas hikyesine ky, mekn asndan asli bir unsur olarak deil, biraz pitoresk bir grnt olarak girmitir. Kyller arasnda rekabet benzeri ilikilere de ksaca deinen yazar, Alinin hayalleri konusunda younlat iin ky hayatna dair unsurlara pek yer vermemitir. Ky hayatna dair en nemli hikyesi Ky Hatrasdr. Balklkla geimini salayan kyllerin yaad zorluklar anlatan bir hikyedir. Mekn Karadeniz kylarnda otuz sekiz haneli, d dnya ile mnasebeti az, harap ve viran grnl sakin bir kydr. Heyhattaki kye benzemektedir. Grnteki bu sakinlik, aslnda kyllerin hayat mcadelesi ile dopdoludur. Vaka kyllerle denizin bu zor mcadelesinin anlatlmasndan olumaktadr. Halit Ziyann mekn olarak kymz, kymzn gibi kelimelerle bahsettii hikyelerinin byk blmnde kastedilen evre Yeilkydr. Bilindii gibi yazar stanbula geldikten bir sre sonra buraya tanm (1905) ve hayatnn sonuna kadar burada ikamet etmitir. Baka kitaplardaki hikyelerinde ve htiyar Dost hikye kitabnn neredeyse tamamnda buras geni mekn olarak vakaya zemin oluturmaktadr.

436 Halit memleketin Ziyann hikyelerinde, kyden toplumcu yazarlarn eserlerindeki, refahnn

kalknmasnn

balamas,

kyllerin

ykseltilmesi gerektii gibi (Fethi Naci, 1981: 262) sosyal davalar yoktur. Bu eserleri yazarn, toplumsal bir yap olarak kyly anlatt, iinde yaad evreyle snrl kalmayp toplumun dier kesimlerine de duyarl olduu hikyeler olarak deerlendirmek gerektii kanaatindeyim. Krda Ak ve Ormanda Seyran, vakas yerleim blgeleri dnda geen hikyelerdir. Bu hikyelerde kr ve koruluk ak duygusuna zemin hazrlamak iin kullanlmtr. Osmann Gazasnda anlatlan krsal blge ise bir sava alandr. Yazarn hikyelerinde mekn olarak geen bir baka evre hareketli meknlardr. Bunlar vapur, tramvay, tren gibi ulam vastalardr. ay Fincan, ki Dost, etin Sevda, Beyaz emsiye (vapur), Mlim Menlim, Eski ve Yeni (tren), Hayat- ikeste, Bir Balangcn Sonu, Dilek Zehra, Tramvayda Gelirken (tramvay), bu ulam vastalarnn vakann tamamnda veya bir ksmnda mekn olarak getii hikyelere rnek olarak verilebilir. Bunlarn iinde en ilginci tramvaya farkl bir fonksiyonun yklendii Tramvayda Gelirken adl hikyedir. Bu eserde Dnya ile tramvay arasnda paralellikler kurulmutur. Zaten hayat da bir tramvay arabas deil mi? Bir hatt- ahenin [demir yolu] zerinde lagar natvan [clz ve zayf] bir beygirle srklendike sarslan, harap ve mlevves [kirli], gnelerle kavrulmu, yamurlarla rm; giren kan, artan eksilen yolcularn camlar titreyerek, tekerlekleri gcrdayarak aadan yukarya, yukardan aaya tayan mahmul [ykl] ve btb [yorgun] bir tramvay arabas (Uaklgil, 1337: 209). Yine meknn farkl bir rnek oluturduu Mai Yal hikyesi zikredilebilir. Sosyal ve ekonomik bir stat gstergesi olan yal, bu hikyede bir eve sahip olmann gstergesidir. Vakann getii bir mekn olarak deil, vakann zerine kurulduu, hikye kiisinin sahip olma istei dolaysyla psikolojisini dorudan etkileyen bir mekndr.

437 Halit Ziyann hikyelerinde sosyal evre, hikyede ilenilen tema veya konuya uygundur. Hikyeler genellikle aile ve akraba evresinde gemektedir. Sanat evresi, elence meknlar, tiyatro, mahalle evresi, okul, hastane vb. vakann getii dier sosyal evrelerdir.

Halit Ziya, hikyelerinin bir ksmnda resim, mzik, tiyatro, dans gibi disiplinlerden istifade etmitir. Gzel sanat dallarndan, bir fon yahut vakann oluumuna katk salayan bir unsur olarak en ok mzii kullanmtr. Ele Gemi, Leke, Eski Mektup, Mlim Menlim, Aka Dair gibi hikyeleri, mziin insani duygular ok gzel ifade eden ve muhatabna mesaj iletmede baarl bir iletiim arac olduunu gsteren rneklerdir. Bu hususu, Ele Gemi hikyesinde mzik eserini yorumlayan Behet retmenin cmlelerinde grmek mmkndr: Evvela lkaydane dinliyordum, sonra Sicilianann messir edas beni malup etti. (...) yava yava o her dakika baka bir hissiyat devresine girerek, bazen bir mit ile bir hava fiei gibi gklere karak oradan mlevven kandillerle serpilen, bazen bir yeis iniltisi ile karanlk bir uurumun derinliklerine yuvarlanyor gibi boularak inen bu musiki beni hem ac hem tatl bir arap ile sersemletiyordu. Nihayet dua balad. imdi Pakizenin elleri altnda bu alet mecruh bir kalp gibi inliyor, kvranarak sanki yerlerde srklenerek straplar iinde btn insanln elemlerine tercman olan bir istimdat lisanyla semalardan tesliyet nidas, bir merhamet cevab dilenerek uzun bir feryat ykseliyordu. Daha sonra bu niyaz sedas sanki hazin hazin alamaya balad, nihayet bir nevmidinin fturu iinde snd. Ben musikinin burada kalmasn isterdim, fakat yle olmad, yeni bir tarraka ile baka bir ihtiras devresine girdi. (...) Bu musiki dedi; insan hasta edecek bir ey... (Uaklgil, 1934:121,123). Hayat- ikeste mzik retmeni bir gen kzn yaad zorluklar sz konusu etmektedir. Maestro Fumagace yal bir retmenin rencilerle mzik balamndaki ilikilerini anlatan ve mzik eserleri yorumu yaplan bir hikyedir.

438 Eskinin Yeri sadece mzie hasredilmi bir hikyedir. Halka ilgin bir hikyedir. Hikye kiilerinden kar- kocann kavga edip ksmelerine sebep olan konu bizzat mziktir; usul konusundaki bir tartmadr. Gzellie tutkun bir mzisyenin keman dersi verdii kk kza olan sevgisinin aka dnmesinin anlatld Heyhat adl uzun hikyede de felaketin sebebi keman dersidir. Halit Ziyann hikyelerinde geen, gerek eser gerek saz isimleri byk bir ounlukla Avrupa mzik dnyasna aittir. Bu konuda daha fazla bilgi iin Gzel Sanatlar ve Zanaatlar blmne baklabilir. Yazarn hikyelerinde istifade ettii gzel sanatlarn bir baka kolu da resimdir. Hikyelerdeki yer tasvirlerinde ve psikolojik tahlillerde bir ressam bakn fark etmemek mmkn deildir. zellikle tabii evre tasvirlerindeki ince ayrntlar ancak bir ressam bakyla verilebilir. Yazarn genel olarak tasvirleri iin kelimelerle resim yapma sanat denilebilir. Ruznameden Mfrezde bir ressamn ak anlatlmaktadr. Son Levha hikyesi bir resmin oluma srecine okuyucunun da ahit olduu bir eserdir. ok sevdii kznn resmini yapmak isteyen babann, kz ldkten sonra bir fikri sabit haline getirdii resmin tamamlanmas anlatlmaktadr. Tiyatro, yazarn bazen teknik bazen dil olarak istifade ettii gzel sanatlarn bir baka ubesidir. Bir ksm hikyesinde tiyatrocunun (Sanat Hayatndan) hayatn anlatrken, bir ksm hikyesinde sosyal evre tiyatrodur. Hikyeyi olutururken tiyatro tekniini kulland eseri Haber-i Meumdur. Hikye bir monolog eklinde gemektedir. Hatta yazarn bu hikyeyle ilgili karlatrmal aklamas ilgili blmde zikredildi. Bir Yazn Tarihinin zellikle giri ksmnda tiyatro dili hkimdir. Hikye yazl tiyatro eserlerine benzer ekilde, hikye kiilerini tantarak balar. Hatta ite mudhikenin ehas [komedinin ahslar], sahne ubukluda () diyerek daha belirginletirir. Bir zdivacn Tarih-i Muaakasnda da benzer tarzda tiyatro eserivari bir giriten sonra, ayn ekilde jest ve mimikleri anlatan parantez ii aklama cmleleri kullanlmaktadr.

439 Yazar Ormanda Seyran hikyesinde, vcut dilini kullanarak insani duygular muhatabna anlatmada dansn fonksiyonu zerinde durur. Dansa yklenen anlam hikyenin kahraman Ninettein dilinden anlatlr. Raks nedir, size syleyeyim: Raks vcudun musikisidir, evzan [durumlarn] iiridir, raks bir lisandr ki syler, terennm eder [akr]... (Uaklgil, 2006: 51). Bayram Hediyesi eski ve yeni edebiyat tartmasnn, bu meyanda Servet-i Fnun edebiyatnn ve neslinin savunmasnn yapld bir hikyedir.

Halit Ziya hikyeleri kurgularken gnlk, mektup, hatra gibi edeb trlerden de faydalanmtr. Toplam hikyelerinin onda biri kadarnda bu trleri kullanmtr. Bir Muhtrann Son Yapraklar, Ruznameden Mfrez, Ele Gemi, Bir Yazn Tarihi, alnm Bir Eser, Bitmemi Defter Raife Molla gibi hikyeleri gnlklerden olumaktadr. Yazarn gnlk trn kullanrken iki yol izledii grlmektedir. Ya hikyenin tamam gnlkten olumaktadr yahut yazar, ksa bir aklamayla, bir arkadan defterinden okudum benzeri cmlelerle gnl aktarr. Gnlk tarz hikyelerinde kahramann duygusunu, dncesini ve hadiselere bak tarzn dolaysz yoldan vererek realist bir slubu salamaya alt grlmektedir. rnein, Bir Muhtrann Son Yapraklar adl uzun hikyede kahramann hayata bak, melankolik ruh hali kendisini anlatt gnlkler vesilesiyle dorudan okuyucuya ular. Bitmemi Defterde yine bir kaynanann gelinine kar geirdii dnm bu gnlkler vastasyla izlenir. Halit Ziya, roman, hikye, tiyatro, edebiyat tarihi, mensur iir veya bunlarn evirileri gibi birok edeb trde eser vermesine ramen gnlk trnde eseri yok gibi grnmektedir. lk dnemlerden itibaren hikyelerinde gnlk trn bir teknik olarak kullanan, dolaysyla gnlk yazmann nemini bildiini dndren yazar iin imdiye kadar bu alana ait bir eserinin ortaya

440 kmam olmas ilgintir. lginlik uradan kaynaklanmaktadr. Bir

insann/yazarn gemiini kendine ait mahrem bir alan sayp ikinci ahslarla paylamak istememesi sayg duyulmas gereken bir hassasiyettir. Ancak yaynlanm hatra kitaplarnn yan sra eserlerinde de hatralarna ait birok ipucu bulmak mmkndr. Mektup trnden yararland hikyelerinde tarz denemitir: Tamamen mektuptan oluan hikyelerin yan sra vaka kuruluunun bir paras olan mektup metinleri hikyede yer almaktadr. Dier bir ksmnda da bana koyduu ksa bir aklamayla mektubu aktarr. Mektup tarzndan istifade edilerek yazlan hikyeleri ylece

rneklendirmek mmkndr: Drt Yaprak, Valide Mektuplar (mektuplar araclyla bir annenin kzna verdii nasihatler) tamamyla mektuptan olumaktadr. Solgun Demet ihanete uradn zanneden evhaml bir kadnn annesine yazd bir mektuptan olumaktadr. Mektup Paras bir arkadaa; Bir Valide Tarafndan kz kardee yazlan mektuplardr. Bir zdivacn Tarih-i Muaakasnda vaka klarn daha nce birbirlerine yazdklar mektupla birlikte ilerlemektedir. Takip edildiine inanan bir gencin yaad skntlar ve psikolojik rahatszl anlatan Mektup adl hikye, mektubun banda ksa birer aklamayla aktarlr. Mektupla balantl olarak, mr-i Tehi adl hikye mektubun, bir postacnn hayatnda oynad rol anlatan ilgin bir hikyedir. Hatralar, daha nce deiik vesilelerle dile getirildii gibi, yazarn hikyelerini olutururken oka istifade ettii bir alandr. Halit Ziya, hatralarn, hikyelerinde iki tarzda kullanr. Ya iinde bulunulan zamanda vakaya giri yapldktan sonra, tahattur ediyorum, hatrlyorum benzeri ifadelerle hatra aktarlr ki geriye dnl bir vaka kurgusu vardr. Yahut tamamen bir hatrat metni gibi aktarr. Vaka kurgusunda hatralardan yararlanlan hikyeler konusunda, bu hatralarn hepsinin yazara ait olduu hususunu dikkatli deerlendirmek gerekir. Nasl ki mektup veya gnlklerin hepsinin yazara ait olduunu syleyemiyorsak, hatralar iin de benzer bir

441 deerlendirmenin dnlebilecei kanaatindeyim. Yazar, hatralarndan istifadeyle oluturduu hikyelerinden sz etmekle birlikte, zaman zaman da yazarn hayalinden domu eyler olduu hususunun altn izer (Uaklgil, 1969: 238, 287).

Halit Ziyann hikyelerinde, kurgusal metnin nemli unsurlarndan biri olan zamana, rnein bir mekn kadar nem verilmedii grlmektedir. Bu durumun hikyenin d zaman iin de geerli olduu sylenebilir. ve d zamann belirgin olmad yahut ihmal edildii hikyeleri de vardr. D zaman konusunda, hemen belirtelim ki yazarn kendi dnemini tercih ettii ve yaad zamanlara ait eserler verdii grlmektedir. Hikyelerine girdii kadaryla o dnemdeki kimi olay ve olgulardan bahsedilebilir. Hikyelerine giren d zaman esi en belirgin olarak Balkan Harbi yllardr. Bunda Yeilkyde oturuyor olmasnn etkisi aktr. Trk Eri, ecek Su gibi hikyeler bu dnemi yanstmaktadr. Hazin Bir Cumada d zaman Balkan Harbinden birka ay ncedir. D zamann belirgin olduu hikyelerden biri Mlim Menlimdir. Birinci Dnya Sava, srasyla istibdat yllar, Merutiyet [II.], harp ve mtareke, milli mdafaa yllar, d zaman iin ad geen dnemlerdir. Bir Bahe Dersi adl hikyenin bandaki aklamaya gre vakann d zaman Merutiyet seneleri ve Rusyann arlk dneminin son zamanlardr. Bir Gn inde hikyesinde zaman, Sakarya ve nn savalarndan sonraki bir zamandr. Zamann belirgin olmas Balkan Harbiyle Sakarya ve nn savalarnn karlatrmas sebebiyledir. Osmann Gazas hikyesi, 1897 ylnda vuku bulan Trk Yunan savann galibiyetini kutlamak iin Servet-i Fnun dergisinin zel saysnda yaynlanr. Bu rneklerin dnda birok hikyesinde dnemin kyafetleri,

elenceleri, adet ve gelenekleri, yer isimleri, insanlar aras iliki biimleri gibi sosyolojik verilere baklarak d zaman hakknda bir kanaat oluabilir.

442 Keklik smail hikyesinde zmirli genlerin giyim tarz; Ramiz Hocada zellikle zmir havalisindeki elenceleri; Bir Valide Tarafndan adl hikyede kz isteme ve grccle dair gelenekler; Mahalleye Mevkufta mahalleli ilikileri d zaman yanstan ve okuyucuyu bilgilendiren rneklerdir. Ayrca fes, yeldirme, arakye, setre gibi kyafet adlar; dirhem, mecidiye gibi kelime dzeyinde dnemini yanstan kullanmlar mevcuttur. zamana, vaka kuruluu ksmnda deinildii iin burada bir cmleyle u ifade edilebilir: Halit Ziyann hikyelerinde i zaman bir sohbetlik bir sreden balayarak onlu yllarla ifade edilebilecek geni bir sreyi kapsamaktadr. Ky Gecesinde hikyenin kahraman olan geceye farkl bir deerlendirmeyle zamana bir baka boyut katar.

Halit Ziyann hikyelerinde son, genellikle mutsuz olur. Bu durum yaklak hikyelerin te biri iin geerlidir. Bunun kadar olmasa da bir ksm hikyelerinde mutlu son vardr. Dier bir ok hikyenin bitiriliinde de duygusal adan ntr bir durum tercih edilmitir. Halit Ziyann olumsuz veya mutsuz biten hikyelerinde lm, intihar, ayrlk gibi durumlar sz konusudur. ntihar, ak hikyelerinde kavuamayan an umutsuzluktan dolay setii bir lm eklidir. Kimi hikyelerinde sevenlerden biri lr veya hayvannn ok seven bir kiinin hayvan lr. Verem benzeri hastalktan len hikye kiileri veya ocuunu kaybeden ebeveynler, anne ve/veya babasn kaybeden ocuklar vardr. klarn birbirine kavutuu veya evlendii, evli iftlerin ocuk sahibi olduu, fakir birine i bulunduu, yardma muhta birine yardm edildii, zor da olsa ocuklarn bir meslek sahibi olduu gibi mutlu sonla biten hikyeleri vardr. Bir baka adan hikyelerdeki son beklenen ve beklenmeyen diye ikiye ayrlabilir. Bu tarz bir deerlendirmede yazarn her iki ekli de denedii

443 grlmektedir. artc bir sonla bitirmeyi denedii hikyeleri kadar, okuyucunun bekledii bir sonla biten hikyeleri de vardr.

Halit Ziyann hikyelerinde iki trl isim uyumundan bahsedilebilir: Hikyelerin isimleriyle uyumu ve hikye kiilerinin isimleriyle uyumu. Eserlerin byk ksmnda hikyenin ismiyle muhtevas arasnda bir uyumdan sz edilebilir. Dier bir syleyile hikyenin bal muhtevay yanstmaktadr. Hikyelerin bir blmnde baln muhtevay yanstma durumu ksmen gereklemitir. Bu tr hikyelerde, okununca ancak balkla muhteva arasnda anlaml iliki fark edilmektedir. Bir ksm hikyede balk muhtevay yanstmamaktadr. Hikye kiilerinin isimleriyle uyumu konusunda, baz hikye kiilerinin ismiyle uyumlu olduu grlmektedir. Baz hikye kiilerinde ise tersinden bir iliki vardr. simle isimlendirilen uyumu veya uyumsuzluu genellikle kahramanlarn ocuk olduu hikyelerde grlmektedir.

B DL VE SLUP Halit Ziyann en ok eletirildii husus olarak dil bata gelmektedir. Bu eletiriler; dilinin klfetli olduu, Arapa ve Farsa tamlamalar sk kulland ve dolaysyla dilinin eski olduu, ikili l terkiplerle okunmay zorlatrd gibi noktalarda younlamaktadr. Bu kanaatin aksine Halit Ziyann, dili gelitirdiine veya bu dilin zellikleri dolaysyla mazur grlebileceine inananlar da vardr (Kaplan, 1993: 226) ki Giri blmnde deinmitik. Halit Ziyann dil konusundaki gr ve tutumu iki dneme ayrlabilir: Servet-i Fnun edeb akmnn dil anlay dorultusunda bulunduu, zmirde balayp dilde sadeleme akmnn yaygnlat dneme kadar devam eden birinci dnem. Dilde sadelemenin artk geri dnlmez ekilde kendini kabul ettirdii ve yazarn buna gre davrand hatta hikyelerinin dilini sadeletirdii ikinci dnem.

444 Birinci dnem grlerini, dille ilgili yazlar ve zellikle Servet-i Fnun ile ilgili eletirilere verdii cevaplarda grmek mmkndr. Bilge Ercilasun bu grleri de sz konusu ettii yazsnda, Halit Ziyann dil konusundaki grlerini aktarmaktadr. Halit Ziyaya gre dnemin edebiyatlar, dilin gelimesi noktasnda ciddi olarak ilgilenmekle birlikte dilleri yapanlar yazarlar deil milletin kendisidir. Aslolan yaz diliyle konuma dilinin birbirine yakn olmasdr. Bu yaknlama devam etmektedir. Ancak konuma dilinin ne olduu ak deildir. Yazar, dilde fazla kelime olmayacana inandndan, Arapa ve Farsa kelimeleri dilden atmann bir fedakrlk olduunu dnmektedir. nk dilde fazla kelime olmayaca iin bunlar nans demektir. Dilin bu nanslara ihtiyac vardr. Bunlar atmak azdan di skmek gibidir. Yazar dilde sadelemenin tabii halde olmas gerektii kanaatindedir. Dile mdahale etmeden kendi haline brakmal, dil sadeleirken gzelliini kaybetmemesine zen gstermelidir. Dili sadeletirmek isteyenler, herkese mahsus bir edebiyat ortaya koymay dnmektedir ancak Halit Ziya, edebiyatn bir seviye meselesi olduuna kanidir. Onu anlamak isteyen gayret gstermelidir. Dilde sadeleme taraftarlarnn dilde fazla ssten ikayet ettiklerini, kendisinin ise yeni iirlerin Trkeye benzemeyen bir dille yazldna inandn belirtir. Yazar dilin zenginlii balamnda bir dilin kelimelerinin o dilin klfeti deil, aksine serveti olduuna inanr. Sadeleme dilin fakirlemesi ve sradanlamas eklinde olmamaldr. Zenginlik de kelimelerin okluuna ve eitliliine baldr. iir ve edebiyat halk irfannn nnden gitmelidir arkasndan deil. Halit Ziya sanatkrn duygu, dnce ve hayallerini kelimelerle ifade ettiini, kelimelerin kullanlnda estetik titizlik ve hassasiyetin nemli olduunu belirtir. (Ercilasun, 1996b: 122 123) Halit Ziya, bu devreye ait grlerini 1899da yaynlanan Karilerime Mektuplar 1, 2 (Servet-i Fnun nr: 428, 430) ve 1908de yaynlanan Yeni Lisan (Servet-i Fnun nr: 914), Servet-i Lehe (Servet-i Fnun nr: 916),

445 Kelimatta Hayal (Servet-i Fnun nr: 918) gibi dille ilgili yazlarnda ve Mai ve Siyah romannda air kahraman Ahmet Cemilin dilinden aktarr. Bu dncelerin deierek kendi yazdklarndan bazlarn

sadeletirdii ve dilde sadeleme eilimine uyarak zincirleme tamlamalar, sslemeleri att dnem ikinci devreyi oluturur. sene kadar oluyor, bir gn dilde z Trkeye doru ak iin dncelerimizi syleiyorduk. Her ikimiz de byle bir devrime varmak iin yrmelidir dedik (Bir evirme Denemesi, bkz: 3/A bl.) cmlesiyle somutlaan ve hayatnn sonuna kadar sren bu devrede yazd hikyelerde dilin sadelik kurallarna uygun ve ssten uzak olduu sylenebilir. inde terkipli cmlelerin bulunmad htiyar Dost bu dnemde yaynland halde, dili daha nceki yazd hikyelerine benzemektedir. Bu dneme ait gr ve dncelerini Lisanda Tahavvl (Trkiye Edebiyat Mecmuas, S. 1, 1 Eyll 1923) yazsnda grmek mmkndr. Lisanda sadelie doru azim ve seri cereyandan bahsederek soru soran gence, Pek mesut bir tahavvl diye cevap verir. (Yel, 1981: 110 113). Dille, zellikle Trkeyle ve sadeleme ile ilgili dnceleri 1932 ylnda yaplan 1. Dil Kurultayndaki konumasndan da takip edilebilir. Yine bu manada Ruen Erefe (Diyorlar ki, 1972) verdii mlakat dil anlayndaki deiim asndan nemli ip ular vermektedir. Halit Ziyann; hikyelerinde dili kullan, kelime zenginlii, cmle kuruluu gibi hususlar zerinde durulmas gereken hususlardr. Her eyden nce belirtmek gerekir ki yazarn dili gerekten zengin ve sanatkranedir. Szckleri anlaml ve deerli klan konuan znedir, insandr. nsann elinde hangi dizgeyi ierirse iersin gene insann ok uzun yllarla, uralarla oluturduu ok yetkin bir ara bulunmaktadr: Dil. nsan dil dizgesini, szcklerini deitiremez ama bu arac yeteneine, becerilerine gre istedii gibi yeniden biimlendirir, yeni anlamlar retir ve iletisini sunmay baarr (Kran, 2001: 17).

Sadeletirme ve hikye dili konusunda farkl bir bak as iin bkz: Ferit Edg, Tan Edebiyat Yll 1982, s. 121.

446 Bu manada, Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Szlnde (TDK, 1980) dil ve sz ayrmyla bu kelimeler yle aklanmaktadr: Dil (Fr. langue, langage, ng. language): Belli bir insan topluluuna zg, ift eklemli sesli gstergeler dizgesi. Sz (Fr. parole, ng. speech): Dilyetisinin kiisel bir isten ve anlak eylemiyle zdeleen bireysel yan. Toplumsal nitelikli dilden ayr olan sz, konuan bireyin kiisel dncesini anlatmak iin dil dizgesini kullanmasn salayan birleimleri ve bunlarn da iletilmesini olanakl klan anlksalfiziksel dzenei kapsar. Szlkteki tanmlar esas alarak sylersek Halit Ziya toplumsal olan dilin, bireysel yan olan sz noktasnda yetkin bir yazardr. Bu durumu hikyenin sonunda oluturmak istedii atmosfere uygun kelimeler kullanmakta gstermektedir. Yine yer ve kii tasvirlerinde ve psikolojik tahlillerde setii sfatlarda grmek mmkndr. Ayn ekilde vakann getii sosyal evreye uygun kelimeler bulmaktaki mahareti ve kelime hazinesinin geniliinde grmek mmkndr. Kelime dzeyinde sfat kullanm ve tekrarlar, anlatmn sanatkrane olmasnda bavurulan yntemlerden biridir. ok az olmakla birlikte baz hikyelerinde atasz ve deyim kulland da vakidir. Dner Namaz, Bir Muhtrann Son Yapraklar vb. Halit Ziyann kahramanlar genellikle Halit Ziya gibi konuurlar. slubu ile muhteva ve dil arasnda paralellik hatta aynilik kuran Mehmet Kaplan: slup ile muhteva, i ile d birbirinden ayrlmaz. Duygu ve dnce kendisini dil ile ortaya koyar. Buna gre dil, daha doru bir deyimle slup, duygu ve dncenin aynasdr (Kaplan, 1993: 194) demektedir. Buna gre Halit Ziyann dilini ve slubunu birbirinden ayrtrarak, hatta iki farkl unsurmu gibi deerlendirme yapma hususunda dikkatli olunmas gerektii kanaatindeyiz. Bu itibarla Halit Ziya, Trk edebiyatnda slup sahibi yazarlardan birisidir. slubu, hayal sanatlaryla ykl sanatl sluba rnektir. Yazarn,

447 teknikte gsterdii itinay, slubunda da gsterdii grlmektedir. (Akyz, A, Trkler mad,). Yazarn slup zelliklerinden birisi anlatmak istedii dnceyi yetkin bir ifadeyle muhatabna iletmesidir. Bu manada Sami Paa-zade Sezai ve Mehmet Raufta grlebilen dilbilgisel adan cmledeki eksiklik veya cmlenin anlalabilirlik noktasndaki problem, Halit Ziyada grlmemektedir. Halit Ziyann uzun cmlesi mehurdur (Msy Kanguru, s. 39 40) ve bu adan eletiriler almtr. Ancak uzun cmlenin Trkenin gelimesine olumlu katkda bulunduunu sylemek de mmkndr. Edebiyatta uzun veya ksa cmle diye bir inhisar ls yoktur. (...) Halit Ziya Uaklgil, dnme idmanndan mahrum, kk hamleli zekalara uzun grnen cmleleriyle, Trk romanna en ok muhta olduu kymeti, yani tahlili dnceyi getirmitir (Safa, 1999: 146). Uzun cmlenin Trkeye ifade geniliini saladn belirten Hasan Ali Ycel de benzer dnceleri dile getirmektedir: Halit Ziya, lgatli, adalyd. Fakat uzun cmle mimarisini Trkeye getiren adamdr. Onda tenkit edilen uzun cmle olmamal; (...) Uzun cmle yerinde bir dilin gelimesine delil olur. Her fikir hkrk tutmu gibi ksa nefesli cmlelere sdrlabilir mi? (Ali, 1994: 50). Ancak baz cmlelerin suni olarak uzad grlmektedir. Herhangi bir ilem yapmadan, sadece nokta koymakla cmlenin ikiye hatta e blnebileceinin grld durumlar sz konusudur. Halit Ziyann cmle kurulularnda Franszca cmle yapsnn etkisi olduu bilinmektedir. (Cevdet Kudret, 1965: 150 152). Bu tr cmleler Servet-i Fnun dneminde yazm olduu hikyelerde younluktadr. Franszca syleyi zelliini yanstan ah, oh gibi nlemler bulunmaktadr. Halit Ziyann slup zelliklerinden nemli olan bir dieri mekn kii balamnda yer ve kii tasvirleri, psikolojik tahliller ve portre tasvirleri vardr. Heyhattaki kahramann tahlilinin yapld ksmda bir portre rnei vardr. Bu ehreden anlyordum ki onun ruhunda okunacak garip sahifeler var. Btn hviyetinden bir ey tereuh ediyor ki ona zihayat bir hikye eklini veriyordu. Beyaz salarnn aguunda baka bir saffet kesbeden ehresinde yle bir mana, yle bir ruh, yle bir reng-i tefekkr var idi ki tahlil olunmak iin gzleri davet ediyor gibiydi. Uzun beyaz byklarnn arasnda

448 cz grnen dudaklarnn zerinde bir tarz- tersim ki bir hatra-i feciann artk bir daha silinememek zere vurulmu mhr-i melali gibi hzn-aver, daima bulutlara mstarak bir diman sklet ve kasveti altnda boulmu gzleri... Onda yle bir ey vard ki ilk nazarda kendini sevdiriyordu (Uaklgil, 1316/1900: 22). Baz hikyelerinde vakann ilerleyii tasvir ve psikolojik tahliller ile yrtlmektedir. Buna tipik bir rnek Bir Balangcn Sonu hikyesidir. [Tramvayda] Kendine yle bir yol a, ieride yle bir yer bulmak iin sokuluu vard ki, hayat ile cenklemeye, kaderin elikten penesini kvrarak, parmaklarnn yrtmaya hazrlanm engelleriyle kendi nasibini koparmaya karar verdiine delalet eder gibiydi. Hi ban evirmez, kimseye bakmaz, tramvay mevkiine kadar yrrken (...) yolunun zerinde her trl mnialara rast gelmek mukarrer olduunu zaten bilen bir haliyle (...) btn bu etrafnda kaynaan hayatn yabancs, yalnz kendi iiyle, kendi yreinin dertleriyle megul, ne yazn gnei, ne kn souu onu ilerlemekten men edemeyerek, yrr, dosdoru mmkn olduu kadar yolunu yaya kat etmek iin adeta koard. Onun btn mevcudiyetinden yle bir zavalllk intiar ederdi ki (...) sallanan fersude, melul kunduralaryla lastiklerinden, amurlar szlp aktka ar ve siyah bir gzya dkyor zannolunan o biare yorgun eylerden balayarak kenarlar ypranm antasna, mrekkep lekeleriyle yer yer parlayan siyah nlne, parmaklarnn pembe ular grnen delik yn eldivenlerine kadar her eyi birer emare tekil etmi olurdu (Uaklgil, 1935: 65 67). Ayn ekilde Yalanc Dost hikyesi tahlil iin bir baka rnektir. Bu rnekleri oaltmak mmkn olmakla birlikte biz ok tipik iki tanesini vermekle yetineceiz. Ruznameden Mfrez, ressamn fikri sabit haline getirdii yarm kulak iin yaad skntlar anlatan ilgin bir hikyedir. (Sazyek, 1989: 148). Yazarn detaya nem verdiini gsteren gzel bir rnektir. Bunu bir ressam vastasyla yapmas da kayda deer bir husustur. Artk benim iin resimle itigal [urama], tandklarmla lfet, her ey bitmi oldu; yapayalnz saatlerle krlarda, amlklarda, deniz kenarnda dolayorum ve her gittiim yerde yalnz onu, o mevcut olmayan eyi gryorum. Bunu dimamdan karmak mmkn deil: yarm kulak... u dakikada elime bir kurun kalemi alsam bir yarm kulak tersim edeceim [izeceim]. Ondan baka bir ey grmyorum; gezerken bir yaprak nazar- dikkatimi celb ediyor, onu bir yarm kulaa benzetiyorum; odamn duvarnda bir kat var ki iekleri yarm kula andryor; bir gn bir hamur orbas ierken birden kamn iinde bir yarm kulak grr gibi oldum ve imekte devam edemedim. Artk ldrmaa ramak kald, ya buradan kamak yahut

449 gidip tekrir [tekrar] talep etmek lazm... Bunun ikisini de yapamyorum: Kamak mmkn deil, nk seviyorum; ikinci kka da kuvvet bulamyorum, nk... nk imdi ryalarmda bile bir yarm kulak gryorum, geceleri kbuslar arasnda karyolamn cibinliinden layad [saysz] yarm kulaklar sarkarak yzme gzme srnyor (Uaklgil, 1338/1922: 131). Bir Mesele-i Adliyye adl hikyede ilenen bir cinayetten sonra kiinin iinde bulunduu ruh halini ok gzel anlatan bir blm bulunmaktadr. Yamur ince ince yayordu, bamn stnde yapraklar dtke sanki bana bir eyler sylyor gibiydi. (...) Ara sra uzaktan bir grlt fark ederdim, o vakit kulaklarmn iinde sanki atlar kouyordu.Ta tede bir mee aac vard ki karanlklar arasndan koparak bana doru gelen bir glge gibi ilerlerdi, belki on defa bu mee beni aldatt. (...) Etrafmda yamurlar otlara, yapraklara dkldke krlardan bir eyler kalkyor, arkama dyor, beni kovalyor zannediyordum. (...) sonra birden yolun kenarnda nme bir aa kyor, sanki bana nereye gidiyorsun? diyordu. Yanndan geerken kolunu uzatp beni tutacakmasna, uzaklanarak, yolun te tarafna geiyordum. Arkamdan bir ok kollar uzanyor, lnn souk nefesi enseme dokunuyor gibiydi (Uaklgil, 1338/(1922): 140- 142). Mekn tasvirleri her zaman kii ile btnlk salamay gerekletirmek iin verilmez. rnein, Ormanda Seyranda orman tasvirleri hikye kiisinin psikolojik durumunu anlamaya hizmet ederken, gnein douunu veya batn tasvir ou zaman iirsel cmlelerle verilir: Bir Kk Hatra. Gne Yua tepesinden ykseliyordu. Henz effaf bir tl arkasnda gizlenen Beykoz eteklerine kar Saryer, Bykdere, Tarabya rhtmlar tutuuyor, bu sabah gnein tufan altnda btn beyazlara boyanan sahil binalar ferih ve mesut bir tebessmle glyor, sonra gnein dalgalar birbirini kovalayarak etrafa esr bir elale dkerek (...) bir an iinde yasemenden yangnlar iinde brakyor, (Uaklgil, 1943: 31). Bir Demet iekte derenin tasviri hem terkipli cmlelerine hem de tabiat tasviri yap tarzna tipik rneklerden birisidir. Kyde bir derecik vardr ki kah dalarn haf-gh- agu- nazeninden [gizli bucaklarndan] szlp uzak bir bezm-i akn [ak meclisinin] zemzeme-i nevedar [neeli nameleri] ile dem-saz [srda] oluyormuasna bir teganni-i deruni [isel name] ile geer, kah nezare-i zya-pa-i afak [ufkun k saan manzarasn] tututuran emsin [gnein] nigah- tecesssnden [merakl bakndan] saklanmak isteyerek tabiatn ihmalperverane [nem vermeyerek] tekil ettii korucuklarn arasndan

450 fefe-i hafif dmnn [eteinin hafif hrtsn] iittirmekten muhteriz [kanan] bir dilber-i sevda-n [sevdal] gibi yava yava kvranr (...) (Uaklgil, 1317/1901: 205206). Fevziye Abdullah Tansel, Artistik tasvirin hedefi tahayyle sevk etmek, yaratlan hayaller vastas ile heyecan uyandrmaa almaktr. Heyecan veren tasvirde yazar sbjektiftir (1978: 220) diyor. Halit Ziyann hikyelerinde tasvirler genellikle bu hkm erevesinde deerlendirilmelidir. Halit Ziya, hikyelerinde ben ve o anlatm biiminin ikisini de kullanmtr. Gezgincilik Duygularndan hikyesinde ise sen anlatm biimini kullanmtr. Ben anlatmyla ilgili olarak, bu anlatm biiminde anlatc ile yazar zdeletirmek her zaman iin mmkn olmayabilir. Yazar, yze yakn hikyesinde otobiyografik bir anlatm biimi kullanmtr. Bunlarn byk bir ksmnda anlatc kendisidir. Bir baka deyile bu hikyelerde yazar kendi hayatndan kesitler sunuyordu (Sazyek, 1984: 171). Halit Ziya Uaklgilin hikyelerini olutururken hatralarndan byk lde istifade ettii bilinmektedir. Ancak, ben anlatmdan hareketle yukardaki gibi bir hkm karrken daha dikkatli olunmas gerektii kanaatindeyiz. (Ayrca bkz: Bykaslan, 2003a, s. 311 320) Yazar hikyelerinde bak as olarak hem gzlemci bak asn hem de hakim bak asn kullanmtr. Bunlar hikyenin yapsna gre deiiklik arz etmekle birlikte tercihini gzlemci bak asndan yana yapt sylenebilir. Halit Ziyann hikyelerini deerlendiren yazar ve eletirmenlerde, realist hikyeleri baarl, romantik hikyeleri baarsz gibi bir alg vardr. (leri, 1975: 6; Dizdarolu, 1975: 60). Daha nce de belirttiimiz gibi, realizme ve romantizme bakyla, bu anlayn olumasnda Halit Ziyann kendisin de katks olduu muhakkaktr. (Uaklgil, Hikye, 1998; Ercilasun, 1994: 179 182). Ancak bu konuda deiik grleri aktarmadan nce u kanaatimizi belirtelim ki eser ister realist ekole mensup olsun ister romantik ekole mensup olsun, fade ettii hisleri bir okuyucu zmresine ayn kuvvetle sirayet

451 ettirmeye muktedir olan bir eser, edeb addolunur (Kprl, 1999: 25). Bu itibarla Halit Ziyann baarl, dolaysyla gelecee kalacak bir ok hikyesi vardr. nk bu edeb akmlar bir form, bir zarftr. nemli olan bu formun iinin nasl doldurulduudur. Kprlnn sylediine benzer ekilde, estetik yaantnn ne olduu sorusuna cevap arayan smail Tunal, bu edeb ekollerin estetik tavrda bir deiiklie sebep olmadn sylemektedir: Belli bir sluptaki sanat yaptlarnn yalnz bizi byle bir estetik yaantya gtrd sanlmamal. ster ilgi kurduumuz sanat yapt slup bakmndan romantik olsun, ister gereki, isterse toplumcu gereki (sosyalrealist) olsun, bu, bizim sanat yaptlar karsnda aldmz estetik tavrn z ve niteliinde hibir etki ve deiiklik yapmaz. Estetik tavrn bu z ve nitelii ise hayal ve kurgudur (Tunal, 1989: 26). Edeb eserlerde esas olan insan gereini anlatabilmektir. Batda veya douda, edeb ekollerin yapmaya altklar bu gerei yakalayabilmektir. Bu baarya ulamann farkl yollardan geebileceini bizzat Halit Ziyann eserlerinde grmek mmkndr. Ancak edebiyat doktrinleri genellikle, ideolojiler gibi hayat basitletirmekte ve fakirletirmektedir. (Kaplan, 1966: 15). Hayat dar bir alana sktrmaya almak ou zaman baarszla mahkum grnmektedir. Hayat zaten karmaa ve eitlilik iinde bir btn deil midir? Batdaki edeb akmlarn peinde olduklar dnce gerei anlatmaktr. Her edeb akm kendi anlad gerei anlatmak ister. Klasikler de, romantikler de, realistler ve natralistler de. Her birisinin gerek algs ve yorumu farkldr (Meri, 1980: 175). Edeb eserlerin, bir an ieklere benzediini varsayalm. Her iein yetime ortam ve artlar farkldr ve her birisi farkl bir gzellii yanstmaktadr. Edebiyat zt kutuplara ayrmaya almak hakikati arptarak, ok ynl hakikatin sadece tek yzn grmeye (Meri, 1980: 52) ve gstermeye almak anlamna gelmektedir. zellikle natralistlerin iddias, gerei yani hayatn bilhassa irkin taraflarn, bir bilimsel eser gibi deney ve gzlemler yoluyla btn aklyla vermektir. Zolann yapmaya alt bu iddiay ispat etmektir. Byle bir sanat

452 eseri ortaya koymada Halit Ziyann yap olarak farkl bir mizata olduunu (Agah Srr, 1938: 144) bir an yok saysak bile, edebiyat eseri ile sanat eserinin geree ulama yollar ve gerei aktarma yntemleri farkl olmak durumundadr. Plehanova gre sanat eserini bilimsel eserlerden ayran zellik, hakikati lojik yoldan deil imgeler vastasyla dile getirmesidir. (Moran, 7.Bask: 145). Netice olarak diyebiliriz ki Halit Ziya hikyeci muhayyilesiyle domu bir yazardr. nsan anlatan, zamann tclne dayanabilecek, realist veya romantik, baarl, Trk hikyeciliine gzel hikyeler armaan etmi bir yazar olarak anlacaktr. nk deha izme hapsedilemez diyor Cemil Meri (1980: 175).

Halit Ziyann hikyelerinin topluca deerlendirilmeye alld bu blmn sonunda, onu, bu alanda daha objektif ve daha gereki deerlendirebilmek iin, Trk hikyecilii bir zincir olarak kabul edilirse, kendisinden nceki ve sonraki halkann bilinmesi nem arzetmektedir. Halit Ziyadan nce Sami Paa-zade Sezai, sonra mer Seyfettin, yazarla karlatrabileceimiz dier halkalardr. Sami Paa-zade Sezainin Kk eylerinin tesiriyle balayan, mer Seyfettin ve Refik Halit Karaydan ok nce bu trn en gzel rneklerini veren Halit Ziyann edebiyat dnyamzda romanda olduu gibi ksa hikyede de ok ileri bir aamay gerekletirmi, baka bir deyile kk hikye geleneini kurmu byk bir yazar olduunu syleyebiliriz (Huyugzel, 2004: 102). Hakk Sha Gezgin, Sami Paa-zade Sezaiyi deerlendirdii yazsnn sonunu u hkmle bitirir: Bugn Sami Paa-zade Sezaiyi hikye ve romanda bir merhale olarak kabul ediyoruz. Sanat tarihinde durak payesi herkese verilmez. (Gezgin, 1997: 279). Bu ifade genel bir hkm olmas itibariyle ad geen dier hikyeciler iinde geerlidir. Sami Paa-zade Sezainin Kk eyler adl hikye kitabnn Halit Ziya iin ifade ettii olumlu mana, Halit Ziya tarafndan, ok houna gittii belirtilerek dile getirilmektedir (Uaklgil, 1969: 302, 340). Sezai hikyelerinde

453 Bat tekniiyle yerel zellikleri birletirerek Trk edebiyatnn ilk realist hikye rneklerini veren yazar, iyi bir gzlemcidir. Hikyelerinde Daudetnin etkisi bulunmaktadr (Enginn, 2006: 272). Servet-i Fnun ncesinde modern anlamda hikye yazar bir bakma Sami Paa-zade Sezaidir. Bir yol acdr ve kendinden sonra gelecekler iin salam bir hikye dili ve teknii brakmtr: Ar hissi ve romantik akma fazla kaplmam, asl rnlerini Serveti Fnunda verecek olan realist edebiyata yol ac denemelerde bulunmutur. lk hikye denemelerini toplad Kk eyler (1892), (...) kk, gnlk olaylar konu olarak ileyen, iddiasz fakat kendisinden sonrakilere salam bir hikye dili ve teknii emanet eden eserlerdir (Okay, 2006/III: 73). Halit Ziya da Sezai gibi konunun by k olmayacana ve mevzu bulmann kolaylna inanr. Benzeen bir baka ynleri tasvir etmedeki baarlardr. nk realizmde insan mekn ilikisi nemlidir. Mekn tasvirle belirginlik kazanr. Mehmet Kaplan Sergzet romann sz konusu ettii incelemede Dilberin (esir kz) satlaca evin bulunduu sokaa gelindiinde Sezainin, devrin resim slubuna gre soka tasvir ettiini syler. Bu tasvir paragrafn aktardktan sonra Halit Ziya ile Sami Paa-zade Sezai arasnda tasviri yap tarz asndan balant kurar: Trk edebiyatnda byle gze hitap eden, gereki resme has baarl bir tasvire ancak Halit Ziyann roman ve hikyelerinde rastlanlr (Kaplan: 1995: 372). Sami Paa-zade Sezai, Ruen Erefe verdii mlakatta, Trk hikyesinin kendisinden sonraki temsilcisi iin, Halit Ziya da Edebiyat- Cedidenin en byk temsilcilerinden biridir. slubu nefistir, bir stad slubudur. Sonra hikyeyi de pek ileriye gtrd. Tam sanatkar. ifadeleri kullanr (naydn, 1972: 38).

Benzer bir hkm iin bkz: Kayahan zgl, Sami Paa-zade Sezaynin Kk eylerinde Fiktif Yap, s. 175.

454 Sanata ykledikleri anlam ve hikyelerinin dili farkl da olsa Halit Ziyadan sonraki

halka,

bir

ok

ynde

hikyeleri

benzeen

mer

Seyfettindir. O, hikyecilii meslek haline getiren ve Trk hikyeciliinin en nemli temsilcilerinden biridir. (Akyz, 1994: 186 187) Maupassant tanmadan nce Halit Ziya bizim ilk stadmzdr. (...) Tevfik Fikretle onun arkadalar tabii dili kavrayabilmi olsaydlar phesiz, bizim de ebedi klasiklerimiz olurdu. nk onlar modern edebiyatn tekniini (naydn, 1972: 222) kavramlard diyerek takdir hislerini ifade eder. Maupassant tandktan sonra, Hakk Tark Usa yazd mektuplarn birinde, Mai ve Siyah ile Ak- Memnu romanlarn mtereddit bir kalemin mukallitlii olarak telakki ettiini (Cunbur,1992: 7) yazarak kanaatlerinin deitiini gstermektedir. Ancak etkilenmenin ve taklidin farkl durumlar ifade ettii bilinmektedir. Fransz yazar Andr Gide etkilenmeye farkl bir adan bakmaktadr: Etkilerden korkan ve onlardan kanan kimseler ruhlarnn fakirliini kapal olarak itiraf etmektedirler. Onlarda kefedilecek yepyeni hibir ey yoktur, nk keiflerine rehberlik edecek hibir eyle su orta olmak istemezler. Onlarn kendilerine akraba bulmaya pek nem vermemeleri bana yle geliyor ki bu akrabala layk olmadklarn bilmelerindendir (Gide, 1966: 30). Halit Ziyann, Maupassant ile benzeen ynleri ilerde ele alnacak olmakla birlikte mer Seyfettin gibi o da daha baka Fransz yazarlar ile birlikte Maupassantdan da etkilenmitir. Kald ki mer Seyfettinin de etkilendii ve holand ilk Fransz yazar olduu (Cunbur,1992: 7) bir baka gerektir. mer Seyfettinin Trk edebiyatnda Maupassant-vari hikye dediimiz olaya dayal hikyenin bu yllardaki temsilcisi olduu belirtilmelidir. Serim, dm, sonu gibi belirgin olan bu tarz hikye anlay yazarda daha geniler (Argunah, 1999: 9). Halit Ziya ile mer Seyfettinin benzetikleri yn bundan ibaret deildir. Hatralardan yararlanma, iyi bir gzlemcilik, realist olma abas, mer
Milli edebiyatlar, dil ve sanat anlaylar ne kadar farkl olursa olsun, teknik, tasvir ve estetik bakmdan Servet-i Fnun nesiliin devamdrlar Bilge Ercilasun, Trk Dili, S. 529, s. 129.

455 Seyfettinin milliyetilik temasn ileyen hikyelerinde tarihi romantizm (Akta, 2006: 225) ve Halit Ziyann baz hikyelerindeki romantik slup, karakter yaratmadaki ve tasvir yapmadaki kabiliyetleri, kolaylkla mevzu bulmadaki ustalklar, zmir gemilerinin olmas, temalarn eitlilii, hikyelerinde toplumun her kesiminden insan yanstm olmalar gibi ortak ynleri saylabilir. Sanata ykledii anlam dolaysyla mer Seyfettinin baz hikyeleri tezli saylmtr. mer Seyfettine gre sanat toplumun yani milletin hizmetinde olmaldr ve hikyelerinde de bu teoriyi yanstmaya almtr. Halit Ziyaya gre sanat ahsi ve muhteremdir. Hikyelerinde bir iki istisna dnda herhangi bir tez ilenmemektedir denilebilir. Ayrtklar en nemli ynlerden birisi hikyelerinin dilidir. Halit Ziyann dili, Servet-i Fnun edebiyatnn bir yesi olmas dolaysyla klfetli ve terkiplidir. mer Seyfettin, konuma dilini esas aldndan hikyeleri herkesin anlayabilecei sadeliktedir. Bu sebepledir ki Milli edebiyat dnemi, mer Seyfettinin Gen Kalemler dergisinde yaymlanan Yeni Lisan balkl yazs ile balatlmaktadr (Akta, 2006: 217). mer Seyfettin hikyeci olduu kadar bir dava adamdr. Trk hikyeciliinde mer Seyfettin nemli onun hikyesi, tarihi henz ok yeni olan Avrupai bana bir aamadr. Sami Paa-zade Sezai ve Halit gelen hikyeciliimiz mer Seyfettinin hikyesi hikyeciliine gei yapar (Argunah, 1999: 9). bir basamaktr. nk Trk hikyesinde bal Ziya ile belli bir noktaya ile Cumhuriyet devri

Trk hikyeciliinin kendisinden nce ve sonraki basamaklarna deindikten sonra, Halit Ziyann beslendii ve etkilendii kaynaklara da ksaca deinmekte yarar var kanaatindeyiz. Yazarn Fransz kaynaklardan beslendii bilinmektedir. Agah Srr (1988: 45), onun Trk edebiyatna ok az ey borlu olduunu, Fransz edebiyatnda nce romantiklerin sonra da realistlerin etkisi altnda kaldn ifade etmektedir. zellikle, mevzuu seii, mevzua tasarruf edii, hadiseleri tertip edii, nihayet intihap ettii muhitler, kahramanlar ve eserlerindeki inkisarlar, hayal krklklar, lirizm ve hzn ile

456 Goncourt kardeler; bir taraftan gayri ahsi kalmak isterken dier taraftan ahsiyetini her vesile ile meydana kar ve sanatkarane temayl (Agah Srr, 1938: 144) ile Alphonse Daudet arasnda bir benzerlik kurulabilir. Etkilendii bir baka Fransz hikyeci Maupassantdr. Kanaatimizce benzerlik noktalarnn en banda gelen realizm konusundaki tavr ve anlaylardr. Bu anlay Zolann, sanaty bir bilim adamnn bilimsel alma disiplinine hapseden anlayna uzak durmaktadr. Maupassant Pier et Jeann nsznde yle demektedir: Realist, bir sanatysa, yaamn baya bir fotorafn gstermek yerine, bize realitenin kendisinden daha inandrc, daha duygulandrc olan en gzel grnty vermek isteyecektir(Gker, 1982: 64). Benzer ifadelerle Agah Srr, Halit Ziyay deerlendirdii yazsnda Maupassant ile aralarndaki anlay benzerliinden bahsetmekte ikisinin de realizm konusunda benzer ve kendilerine has tutumlar olduunu sylemektedir. [Halit Ziya] realist mektebe mensup olmakla birlikte daima ahsi kald. Tabii natralistler gibi hain olamazd ve hayatn mutlaka irkin taraflarn alamazd. Bir defa onda fenalktan ve irkinlikten kaan ve tiksinen bir miza, zarif ve medeni eylere incizap duyan bir temayl vardr. O, hayat rastgele deil, aksine olarak seerek almtr (Agah Srr, 1938: 144). Bir romanc ve hikyeci olarak Maupassantn eserlerinde gzlem nemli bir yer tutar. Hikyelerinde, grlen yerlerin ve kiilerin, deneyim ve hatralarn, doduu Normandiya blgesinin kyllerinin, burjuva ve Paris yaantsnn, memurlarn, eitli rf ve adetlerin tasvir edildii grlmektedir (Lanson, 1951: 1091; Gker, 1982: 64). Benzer ifadeler Halit Ziya iin de kullanlabilecek ifadelerdir. Hatta zel isimler Halit Ziya ile balantl olanlarla deitirilecek olsa, onu niteleyen cmleler haline gelebilecektir. Maupassantdan Trk hikyeciliine geen asl unsur olarak mekn insan ilikisinin, okuyucuda gereklik duygusu uyandracak tarzda (Akta, 2006: 225) dzenlenmesi, Halit Ziyann hikyelerinde de belirgin bir unsur olarak grlmektedir.

457 Ayn ekilde, ben anlatm, vakay bir bakasnn hatra defterinden aktarma, gnlk veya mektup tarzndan yararlanma, uzun tasvir cmleleri, hikyenin sonunun artmaca ile bitmesi, bazen kahraman anlatcnn anlatclk grevini bir baka hikye kiisine devretmesi gibi hususlar, iki yazarn da hikyelerinde bulunan ortak zellikler olarak sralanabilir. Modern Trk hikyesinin gelimesi yolunda Halit Ziyann, bu gelimeyi salayacak kaynaklardan istifade ederek ileri bir aamaya tad bilinen bir gerek olarak hep ifade edilmektedir. Bu balamda u kanaat ifade edilebilir: Bu etkilenmenin boyutlar, bir ocuun anadilini annesinden renmesi gibi bir durum arzetmektedir. nk rnek alaca evreyi, bu yazarlar oluturmaktadr.

C ALIMAYA ESAS OLAN HKYELERN ALFABETK LSTES 1. Abdi ile Karanfil zmir Hikyeleri 2. Ac Sadaka Hepsinden Ac 3. Aa Kurdu htiyar Dost 4. Alk Abdl Kadn Penesi 5. Alinin Arabas Bir ir-i Hayal 6. Altn Nine Bir Hikye-i Sevda 7. Aka Dair Aka Dair 8. Ayin-i ikem Aka Dair 9. Ayni Tata zmir Hikyeleri 10. Bayram Hediyesi Bir Hikye-i Sevda 11. Beyaz emsiye Solgun Demet 12. Bilmediim Kadna Kenarda Kalm 13. Bir Bahe Dersi htiyar Dost 14. Bir Balangcn Sonu Aka Dair 15. Bir Cinnet Sahnesi Aka Dair 16. Bir Daha Yok Onu Beklerken 17. Bir Demet iek Solgun Demet 18. Bir Garib Hikmet htiyar Dost

458 19. Bir Gn inde Onu Beklerken 20. Bir Hazin Hatra Aka Dair 21. Bir Hikye-i Sevda Bir Hikye-i Sevda 22. Bir zdivacn Tarih-i Muaakas Bir zdivacn Tarih-i Muaakas 23. Bir Kk Hatra Bir ir-i Hayal 24. Bir Mesele-i Adliye Bir Hikye-i Sevda 25. Bir Miras Meselesi Hepsinden Ac 26. Bir Muhtrann Son Yapraklar Bir Muhtrann Son Yapraklar 27. Bir Seyahat Sahifesi Bir ir-i Hayal 28. Bir ir-i Hayal Bir ir-i Hayal 29. Bir Valide Tarafndan Bir Hikye-i Sevda 30. Bir Yazn Tarihi Bir Yazn Tarihi 31. Birinci Perde Solgun Demet 32. Bitmemi Defter Bir Yazn Tarihi 33. Bravo Maestro Bir Yazn Tarihi 34. Bu Muydu? Bu Muydu? 35. Byk Adam Onu Beklerken 36. Bykbaba Bir Hikye-i Sevda 37. Cambaz Kz Nakil 4.Cz 38. Civelek Ziver zmir Hikyeleri 39. alnm Bir Eser Bir Yazn Tarihi 40. ay Fincan Bir ir-i Hayal 41. etin Sevda Bir Yazn Tarihi 42. irkin Kz Nakil 4.Cz 43. olak Mesut Bir Hikye-i Sevda 44. l Kz Solgun Demet 45. Daire-i stintakta Bir Hikye-i Sevda 46. Deli Fato zmir Hikyeleri 47. Deliler Evinde Onu Beklerken 48. Dilho Dad 1/ Eski Bir Rabta Hepsinden Ac 49. Dilho Dad 2/ Ayrlk Noktas Hepsinden Ac 50. Dilho Dad3/ Veda Rasimesi Hepsinden Ac 51. Dilek Zehra Onu Beklerken

459 52. Dostumun Szlerinden htiyar Dost 53. Dner Namaz Hepsinden Ac 54. Drt Yaprak Aka Dair 55. Dn Evinde Bir ir-i Hayal 56. Ekmekinin Beygiri Bir Hikye-i Sevda 57. Ele Gemi Hepsinden Ac 58. Emel-i Meyus Bir Hikye-i Sevda 59. Eski Bir Refik Bir Yazn Tarihi 60. Eski Mektup Bir ir-i Hayal 61. Eski ve Yeni Onu Beklerken 62. Eskinin Yeri htiyar Dost 63. Fatmann Evi Aka Dair 64. Fena Bir Gece Aka Dair 65. Ferhunde Kalfa Bir Yazn Tarihi 66. Gemiin Arasnda Aka Dair 67. Gerilere Doru zmir Hikyeleri 68. Gezgincilik Duygularndan Onu Beklerken 69. Gzel Artemisya Bir Hikye-i Sevda 70. Gzel hsan zmir Hikyeleri 71. Halka Nakil 4.Cz 72. Hayal-i Giryan Kenarda Kalm 73. Hayat- ikeste Solgun Demet 74. Hazin Bir Cuma Onu Beklerken 75. Hepsinden Ac Hepsinden Ac 76. Hereyin Ortas htiyar Dost 77. Heyhat Heyhat 78. Hikye Deil Onu Beklerken 79. ecek Su Aka Dair 80. ffet ls htiyar Dost 81. htiyarn Bayram Nakil 3. Cz 82. ki Dost Nakil 3. Cz 83. ki Hatra Bir ir-i Hayal 84. ki Sima zmir Hikyeleri

460 85. kinci Nikah Bir Yazn Tarihi 86. zdivaca Dman Bir ir-i Hayal 87. zdivac- Mteyemmin Solgun Demet 88. Jackn Borlar Onu Beklerken 89. Kadn Penesi Kadn Penesi 90. Kahve Beklerken htiyar Dost 91. Kar Yaarken Bir ir-i Hayal 92. Kara Halil Onu Beklerken 93. Keklik smail Bir Hikye-i Sevda 94. Krda Ak Bir Hikye-i Sevda 95. Krk Oyuncak Solgun Demet 96. Krk Para Bir Yazn Tarihi 97. Kii Noksa... htiyar Dost 98. Kocaba Bir Hikye-i Sevda 99. Korkudan Sonra Bir ir-i Hayal 100. Ke Banda Kadn Penesi 101. Ky Gecesi Kenarda Kalm 102. Ky Hatras Bir ir-i Hayal 103. Kk Bir Levha Bir ir-i Hayal 104. Kk Hamal Aka Dair 105. Kk Kanbur Bir Hikye-i Sevda 106. Leke Nakil 2. Cz 107. Mahallenin apkn Onu Beklerken 108. Mahalleye Mevkuf Solgun Demet 109. Mai Yal Bir Yazn Tarihi 110. Mlim Menlim Kadn Penesi 111. Manevi Kimya htiyar Dost 112. Mays Pazar Hepsinden Ac 113. Mektup Paras Solgun Demet 114. Meum Haber Bir ir-i Hayal 115. Msy Kanguru Solgun Demet 116. Mkfat Nakil 4.Cz 117. Okuma Kudreti htiyar Dost

461 118. Onu Beklerken Onu Beklerken 119. Ormanda Seyran Bir ir-i Hayal 120. Osmann Gazas Bir Yazn Tarihi 121. lm Cezas htiyar Dost 122. lmmden Sonra Bir Yazn Tarihi 123. mr-i Tehi Bir Yazn Tarihi 124. Penceremin Hikyesi Solgun Demet 125. Raife Molla Bir Hikye-i Sevda 126. Rakstan Avdet Solgun Demet 127. Ramiz Hoca Bir Hikye-i Sevda 128. Raziye Kadn Aka Dair 129. Ruznmeden Mfrez Bir Hikye-i Sevda 130. Saadet Usul htiyar Dost 131. Sadaka Nakil 2. Cz 132. Sade Bir ey Solgun Demet 133. Sar Osman htiyar Dost 134. Saklanan Dman Kadn Penesi 135. Sanat Hayatndan Bir ir-i Hayal 136. Sevda-y Girizan Solgun Demet 137. Seyahat Defterinden Bir ir-i Hayal 138. Solgun Demet Solgun Demet 139. Son ocuklar Solgun Demet 140. Son Levha Aka Dair 141. Tahlis-i Giriban htiyar Dost 142. Tasarrufa Riayet htiyar Dost 143. Tatl Rya Hepsinden Ac 144. Torun ve Dede htiyar Dost 145. Tramvayda Gelirken Bir Hikye-i Sevda 146. Trk Eri Onu Beklerken 147. Uurumun Kenarnda Solgun Demet 148. Unutulmu Mektup Kadn Penesi 149. Uzak Hatralar zmir Hikyeleri 150. Mektup 1/ Bir Garip Mektup Hepsinden Ac

462 151. Mektup 2/ Bir Mektup Daha Hepsinden Ac 152. Mektup 3/ Son Mektup Hepsinden Ac 153. Valide Mektuplar 15 Valide Mektuplar 154. Veda Ederken htiyar Dost 155. Veznedar Muavini Bir Hikye-i Sevda 156. Yalanc Dost Bir ir-i Hayal 157. Yarn Kardeler htiyar Dost 158. Yegne Dost htiyar Dost 159. Yelpaze Altnda Bir Hikye-i Sevda 160. Yeni Bir Maraz htiyar Dost 161. Yeni Gelinden Onu Beklerken 162. Yrtk Mendil Bir Yazn Tarihi 163. Yolda Bir iek Bir ir-i Hayal 164. Yrekden Dost Onu Beklerken 165. Zerrinin Hikyesi Aka Dair 166. Zevrakla Ebru Bir Yazn Tarihi

SONU Halit Ziya, Trk edebiyatnn Avrupai bir anlay benimsemesi ve uygulamas noktasnda zmirde Nevruz dergisini kard dnemden balayarak eserler vermi bir ediptir. Sz konusu anlayn belirgin bir krlma noktas olan Servet-i Fnun dnemidir. Hem bu dnemde hem ncesi ve sonrasyla, sosyo-kltrel olarak toplumun deiim ve dnmn Halit Ziyann eserlerinde bulmak mmkndr. almaya balarken Halit Ziya Uaklgilin hikyeciliinin bilinmedii, daha doru bir syleyile yeteri kadar bilinmedii kanatini tayorduk. almann sonunda bu kanaatimiz bir tespite dnmtr: Halit Ziyann hikyecilii ve Trk hikyeciliine katklar yeteri kadar bilinmemektedir. Onun hakknda yaplan deerlendirmeler, genel olarak romanlar esas alnarak yaplm deerlendirmelerdir. Halbuki Halit Ziyann romancl kadar hikyecili de nemlidir. Onun belli bir sosyal evreyi yanstt, stanbulun dna kmad, mnhasran Beyolu ve Boazii ak alemlerini yanstt iddialar, hikyeleri dikkate alnmadan veya bilinen bir ksm hikyeleri ile yaplan mesnetsiz deerlendirmelerdir. Bir dnemin adeta yanl bir klie haline gelmi deerlendirmesiyle Sultan Alblhamit dneminde Anadoluya alamamann getirdii bir kusur olarak gsterilen, stanbul ve evresinde kalma konusunun da tamemen eksik ve yanl bir deerlendirme olduu ortaya kmaktadr. Tezimizde de rahatlkla grlecei gibi Halit Ziya, Anadolu corafyasna alma konusunda dnemindeki yazarlarn hi birinden eksik deildir. Aksine hikyelerinde bulunan insan unsurunun eitlilii, sosyo- kltrel eitlilik bu deerlendirmeleri aka rtmektedir. Edebiyat tarihlerinde veya edebiyat aratrmalarnda hikyelerine ayrlan blm, romanlarna ayrlan blmden daha azdr. Halbuki hikyeleri de romanlar kadar zerinde durulmay hak eden eserlerdir. (stelik hacim

464 olarak da fazladr.) Hikye klliyat bilinmeden onun hakkndaki hkmler eksik kalacak yahut haksz olacaktr. Denilebilir ki Halit Ziyann hikyeleri, Mauppasant ve ehovvari Trk ksa hikyeceliinin geliiminde ok nemli ve tartmasz bir yere sahiptir. Trk hikyecilii, Halit Ziya ile balamaz; ancak onunla bir ivme kazanmtr. Onun modern Trk hikyesinin geliimine ciddi manada bir katks olmutur. Halit Ziya, inand ve teorisini ortaya koyduu anlay dorultusunda gzel hikyeler armaan etmitir Trk okuyucusuna. Halit Ziya iinde yaad toplumun sorunlarna duyarsz kalmam ve kendi edeb anlay erevesinde bu hassasiyetini gstermi bir edebiyatdr. rnein yerli mal kullanmyla ilgili hikyesi vardr. Birka hikyesine bakarak toplumdan kopuk olduu, milli olmad gibi sulamalar doru bir deerlendirme deildir. Halit Ziya, hikyelerinde farkl sosyal evreleri yanstt gibi deiik hayat tarzlarn da gstermitir. Bunun en ak gstergesi hikyelerindeki d zamann kendi yaad dnemden seilmi olmasdr. Hikyeler bir btn olarak deerlendirildii zaman grlecektir ki hikyelerin yazld dnem, iinde yaanan sorunlarn hemen tamam onun hikyelerinde yer almaktadr. Savalardan Trkenin sadelemesine, zppelik ve alafrangalk tezahrlerinden sosyal eitsizlie, yerli mal kullanmndan Trkiyenin kalknma stratejilerine kadar bir ok konunun onun hikyelerinde yer ald grlmektedir. Halit Ziyann hikyeleri, genel olarak realist yan ar basan, titiz bir gzleme dayand ilk bakta gze arpan hikyelerdir. Devrinde hibir hikyede grmediimiz psikolojik detayl davranlarn hikyenin btnlne etkisinin byk bir ustalkla yanstld grlmektedir. Ancak bir ksm hikyelerinde, tekrar dzenleme ihtiyac duymamas veya hikye ile sohbet tr arasnda bir noktada deerlendirmesi, zaman zaman da almasnn an zellii tamas sebebiyle teknik kusurlar olduunu da burada vurgulamak gerekmektedir.

465 Vardmz sonulardan biri de Halit Ziya Uaklgilin yazdklaryla hem dnemini hem de kendisinden sonraki nesilleri ciddi manada etkilediini belirlemi olmamzdr. Hi kukusuz o Trk nesir geleneinin batya almasndan sonra, ona yazl kalitesini katan ender yazarlardan biridir ve kendisinden sonra gelen yazarlarda nemli etkiler yaratmtr. Halit Ziya slup sahibi bir yazardr. Anlatacaklarn zaman zaman sanatl, uzun uzun ve sslce anlatmaya dayal bir sanat anlay benimsemitir. Bu anlayn Trk hikye dilinin gelimesine katks olmutur. Ancak zaman zaman da yazarn eserlerini okumay zorlatrmtr. Belki bu endie ile yazarn son dnemlerinde kendi hikyelerini bizzat sadeletirdii grlmektedir. Halit Ziyann eserlerinden ve baka kaynaklardan hareketle bir biyografisinin yazlmas, hem hikyelerinin (ve romanlarnn) hayat ile rten ynlerini aa karacana hem de hikyeci olmak isteyenlere byk katksnn olacana inanyoruz.

KAYNAKA A ALIMAYA ESAS OLAN HKYE KTAPLARI

1. Aka Dair, Semih Ltfi Bitik ve Basmevi, st., 1935a. Kitap 158 sayfa, 16 hikye, (iindekiler ksmnda zikredilmeyen 1 mektup) ve 2 makaleden ibarettir. Bu hikyelerin ou daha nce farkl yerlerde yaymlanm, kitap olarak 1935te sadeletirilerek baslmtr. 2. Bir Hikye-i Sevda, Sabah Matbaas, st., 1338/(1922). Kitap 296 sayfa ve 21 hikyeden ibarettir. 3. Bir zdivacn Tarih-i Muaakas, Mihran Matbaas, stanbul, 1306/(1888). 52 sayfa ve ayn adl tek hikyeden olumaktadr. Daha nce Hizmette 85 95 saylar aras yaymlanmtr. Ali Kemalin intihal olduuna dair sulamasna Halit Ziya, Krk Ylda (s. 199) da cevap verir. 4. Bir Muhtrann Son Yapraklar, stanbul, Mihran Matbaas (Bab- li cad. No:7), 1306/1888. Kitap daha nce Hizmet gazetesinde 1 Austos 1887 19 Terin-i evvel 1887 tarihli 74 85 numaral nshalarnda yaymlanm ayn adl uzun bir hikyeden ve 40 sayfadan ibarettir. 5. Bir ir-i Hayal, Hilmi Kitapevi, stanbul, 1943. Sadeletirilmi yeni tab Basan ve yayan brahim Hilmi, Ankara cad. No: 42. Kitap 248 sayfadan ve 19 hikyeden olumaktadr. 6. Bir Yazn Tarihi, Hilmi Kitapevi (irketi Mrettibiye Bas.), st.,1941. (Sadeletirilmi yeni tab). Hilminin Koleksiyonu No: 71. Kitap 15 hikyeden olumaktadr. Sadeletirilmi bu basksnda baz hikyelerin adlar da sadeletirilmitir. Defter-i Na-tamam, Bitmemi Defter; Sevda-y Sengin, etin Sevda; Bir Eser-i Mesruk, alnm Bir Eser adyla... 7. Bu muydu?, stanbul, Bab- li Cad. 38 Numaral Matbaa, 1314/1897. Hikye ilk nce Hizmetin 472 488. Saylarnda yaynlanmtr. Kitapla ayn ad tayan 88 sayfalk tek hikyeden olumaktadr.

Halit Ziyann hikye kitaplar iin aklayc olaca kanaatiyle kk notlar ilave etmeyi uygun bulduk.

467 8. Hepsinden Ac, Semih Ltf Shulet Ktphanesi, st., 1934. Kitap 150 sayfa ve 14 hikyeden olumaktadr. indekiler ksm yoktur. Daha nce baka yerlerde yaymlanp yazarn sadeletirerek bu kitaba ald hikyeler de bulunmaktadr. 9. Heyhat, Konstantiniyye, Alem Matbaas Ahmet hsan ve rekas, 1316. Kitap 1312 de yazlp 1316 ylnda yaynlanmtr. Ayn adl tek hikyeden ve 87 sayfadan olumaktadr. Yazar bu uzun hikye iin kk roman tabirini kullanmaktadr. 10. htiyar Dost, Cumhuriyet Matbaas, stanbul, 1937. Kitap 213 sayfadan ve 22 hikye-denemeden olumutur. Hikyelerin ounda hikye bakiisi htiyar Dosttur. Hikyelerin kahraman htiyar dost iin, Vasfi Mahir Ziya Gkalpten sonra bir nevi naralt sohbetleri. Oradaki koca filozofun yerini burada htiyar dost alm demektedir. 11. zmir Hikyeleri, Cumhuriyet Matbaas, stanbul, 1950. Kitap 192 sayfa, 2 hatra metni ve 6 hikyeden olumaktadr. lmnden sonra olu Blent Uaklgilin nezaretinde baslmtr. 12. Kadn Penesi, Basan ve yayan Hilmi Kitabevi, Ankara cad. No: 62, irket-i Mrettibiye Basmevi, st., 1939. Kitap 122 sayfa ve 6 hikyeden ibarettir. 13. Kenarda Kalm, Orhaniye Matbaas, Nairi: kbal Ktphanesi Sahibi Hseyin, stanbul,1342/1924. 308 sayfadr. Bu kitap, edebiyat aratrmaclar tarafndan hikye kitaplarnn arasnda zikredilmemesine ramen Kerman Huyugzel Bibliyografyasnda, kitabn iindeki baz metinler hikye olarak tasnif edilmitir. 14. Nakil 2. Cz, stanbul, irket-i Mrettibiye Matbaas Sahibi ve Nairi Cihan Ktphanesi Sahibi Asudaryan, 1311/1894. Kitap 4 tercme ve 2 telif olmak zere 6 hikyeden olumaktadr. Nakil 3. Cz, Matbaa-i Ebz-Ziya, Konstantiniyye, 1311/1894. Kitap 6 tercme ve 2 telif olmak zere 8 hikyeden ve 144 sayfadan ibarettir. Nakil 4. Cz, Matbaa-i Ebz-Ziya, Konstantiniyye, 1312/1895. Kitap 4 tercme ve 4 telif olmak zere sekiz hikyeden ve 168 sayfadan ibarettir. Telif hikyeleri deerlendirme konusu yaptk. 15. Onu Beklerken, Hilmi Kitaphanesi, stanbul, 1935b. Kitap 150 sayfadan ve 16 hikyeden olumutur.

468 16. Solgun Demet, Alem Matbaas-Ahmet hsan ve rekas, Dersaadet, 1317/1901. 312 sayfa ve 17 hikyeden olumaktadr. 17. Valide Mektuplar, (Haz: Selmin Kur), Kaf Yay., stanbul, 1999. 5 mektuptan olumaktadr. Mehmet Raufun kard Mehasinde (Say 2 6) Ekim 1908 ubat 1909da yaymlanm mektup tarznda birbirine bal be hikyeden olumaktadr. Hikyeler, kitap olarak ilk defa bu basmda bir araya getirilmitir.

B ALINTILAR VE ATIFLAR Agh Srr, bkz: LEVENT, Agah Srr Ahmet Rasim; Ekal-i Zaman, Haz: Orhan aik GKYAY, stanbul, MEB Yay., 1992. AKAY, Hasan; Cenab ahabeddinin iirleri zerinde Stilistik Bir Aratrma, stanbul, Kitabevi Yay., 1998. AKAY, Hasan; Servet-i Fnun iir Estetii (Cenab ahabeddinin Gzyle), stanbul, Kitabevi Yay., Nisan 1998. AKSAN, Doan; Her Ynyle Dil (Ana izgileriyle Dilbilim), 2. Bask, Ankara, TDK Yay., 1979. AKSOY, mer Asm; Ataszleri ve Deyimler Szl, 8. Bask, stanbul, nklap Kitabevi, 1993. AKTA, erif; Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Ankara, Birlik Yay., 1984. AKYZ, Kenan; slam Ansiklopedisi, st., MEB Yay., 1988, Trk Maddesi. AKYZ, Kenan; Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri 1860 1923, 6. Bask, stanbul, nklap Kit., 1994. ALANGU, Tahir; Servet-i Fnun Edebiyat Antolojisi, stanbul, Varlk Yaynlar, 1958. Ali Ekrem Bolayrn Hatralar, Haz: Metn Kayahan zgl, Ankara, Kltr Bak., Yay., 1991.

469 AL, ehnaz; Servet-i Fnun Dergisinde Kk Hikye Mensur iir Manzum Hikye, stanbul, 1994, (Marmara . Yaymlanmam Doktora Tezi). ARGUNAH, Hlya; mer Seyfettin Btn Eserleri Hikyeler 1, stanbul, Dergah Yay., 1999. BABACAN, Mahmut; Halid Ziya Uaklgilin Servet-i Fnn Edebiyat Hakknda Grleri, stanbul, 1987 (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi). BANARLI, Nihat Sami; Aylk Ansiklopedi Servet-i Fnun Mad. Yaynlayan: Server skit, stanbul, 1946, 3 c. BANARLI, Nihat Sami; Resimli Trk Edebiyat Tarihi: Destanlar Devrinden Zamanmza Kadar, stanbul, MEB Yay., 1971. BRNC, Necat; Osmanl Dnemi Trk Edebiyat, Milli Eitim Aylk Eitim Ve Sosyal Bilimler Dergisi, S. 163, Yaz 2004, s. 7 30. BRNC, Necat; Edebiyat zerine ncelemeler, stanbul, Kitabevi Yaynlar, 2000, 1897 TrkYunan Savann iirimizdeki Akisleri, s. 127 143. BYKASLAN, Ali; Biliim Teknolojilerinden Yararlanarak Maupassant ykleri zerine Tematik Bir alma, S Sosyal Bil. Ens. Dergisi Say 9,Yl 2003a, s. 311 320. BYKASLAN, Ali; Maupassantn Korku Adl yksnde Korku S Sosyal Bil. Ens. Dergisi, S. 10, 2003, s. 301 315. BYKASLAN, Ali; Maupassantn Fantastik Anlay, S Sosyal Bil. Ens. Dergisi, S. 9, 2003b, s. 575- 579. Byk Larousse Szlk ve Ans., Genel Yayn Ynetmeni: Adnan Benk, ?, Geliim Yay., 1986, 20 C. CASTEX, Pierre-Georges ve Paul Surer; Manuel Des tudes Littraires Franaises XIX. Sicle, Paris, Hachette Yaynevi, 1950. Cenap ahabeddin; Cenap ahabeddinin Btn iirleri, Haz: Mehmet Kaplan vd, stanbul, Edebiyat Fakltesi Yay., 1984. Cevdet Kudret, bkz: SOLOK, Cevdet Kudret CEVZC, Ahmet; Felsefe Szl, Geniletilmi kinci Basm, Ankara, Ekin Yay., 1997.

470 CUNBUR, Mjgan; Doumunun Yznc Ylnda mer Seyfettin, 2. Bask, Ankara, Atatrk Kltr Merkezi Yay., 1992, mer Seyfettinin Hayat ve Eserleri, s. 1 18. CNDOLU, Dcane; Bir Mabed isi: Cemil Meri, stanbul, Etkileim Yay. 2006 ALILAR, pek; Latife Hanm, 10. Bask, stanbul, Doan Kitap yay., Eyll 2006. EHOV, Anton; Kk Kpekli Kadn, ev: Hasan Ali Ediz, ?, Altn Kitaplar Basmevi, 1971. ETNKAYA, Yaln; hvan- Safada Mzik Dncesi, stanbul, nsan Yaynlar, 1995. DEMR, mer, ACAR, Mustafa; Sosyal Bilimler Szl, Drdnc Bask, Ankara, Vadi Yaynlar, 1998. Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Szl, Haz: Berke Vardar vd., Ankara, TDK Yay., 1980. DLMEN, brahim Necmi; Tarih-i Edebiyat Dersleri, stanbul, Matbaa-i Amire, 1338. DZDAROLU, Hikmet; Halit Ziya Uaklgilin ykcl, Trk Dili yk zel Says XXXII, S. 286, Temmuz 1975 DZDAROLU, Hikmet; Uaklgilin yklerinde Mutsuzluk, Ulusal Kltr, S. 1, Kltr Bak., Temmuz 1978, s. 95 104. DRDER, Baha; Hikyeci Halit Ziya, Ulus Gzel Sanatlar eki, 15.04.1945. EDG, Ferit; Tan Edebiyat Yll 1982, Ankara, Tan Kit. Yay. ve Tic. Ltd. ti., 1982, Roman ve Dil, s. 115 124. ENGNN, nci; Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839 1923), 2. Bask, stanbul, Dergah Yay., 2006. ERCLASUN, Bilge; Servet-i Fnun, Diyorlar ki ve Halit Ziya, Trk Dili, S. 529, 1996b, s. 121 133 (Halit Ziya Uaklgil zel Blm). ERCLASUN, Bilge; Ahmet hsan Tokgz, Ankara, Kltr Bak. Yay., 1996a. ERCLASUN, Bilge; Servet-i Fnunda Edeb Tenkit,stanbul, MEB Yay., 1994.

471 ERGUNER, Kudsi; Ayrlk emesi Bir Neyzenin Yolculuu, ev: Arzu Aan Erguner, 4. Bask, stanbul, letiim Yay., 2004. EROL, Safiye; Dineyri Papaz, stanbul, Kubbealt Neriyat, 2001. ERSOY, Mehmet Akif; Safahat, Haz: M. Erturul Dzda, On Birinci Bask, stanbul, nklap ve Aka Kitabevi, 1977. Fethi Naci, bkz: KALPAKIOLU, Fethi Naci. Fevzi Ltfi; stanbulun Be Gn Uakizade Halit Ziya: Bir Hikye-i Sevda, Dergah, S. 28, Yl 2, C. 3, 1338, s. 62 63. FORSTER, E. M.; Roman Sanat, ev: nal Aytr, kinci Basm, stanbul, Adam Yaynlar, 1985. GEZGN, Hakk Sha; Edeb Portreler Haz: Beir Ayvazolu, stanbul, Tima Yay., 1997. GDE, Andr; Seme Yazlar, ev: Suut Kemal Yetkin, nc Basl, stanbul, Milli Eitim Basmevi, 1966. GGN, nder; Halit Ziya Uaklgilin Mai ve Siyah Romannn Tipolojik Tasnif Asndan Deerlendirilmesi, Trk Dili, S. 529, 1996, s. 135 154. GKER, Cemil; 1982. Fransada Edebiyat Akmlar, Ankara, DTCF Yay.,

GNENSAY, Hfz Tevfik; Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, Remzi Kitabevi, 1944. GNDZ, Osman; Merutiyet Romannda Yap ve Tema, stanbul, MEB Yay., 1997. HSAR, Abdlhak inasi; Halid Ziya, Trk Yurdu, S. 259 260, Austos Eyll 1956. HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgilin zmir Devresi ve Bu Devrede Verdii Eserler, zmir, Trk Dili ve Edebiyat Aratrmalar Dergisi, S. 3, 1984a, s. 69 86. HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziyann zmirde Yazd Byk Hikyelerde Yap ve slup zellikleri, stanbul, V. Milletleraras Trkoloji Kongresi, Tebliler C.1, 1985, s. 131 140. HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziyann Sefile Romannda Realist Teknikler Mehmet Kaplana Armaan, stanbul, Dergah Yaynlar, 1984b, s. 185 201.

472 HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgil, Ankara, Aka Yay. 2004. HUYUGZEL, mer Faruk; Hseyin Cahit Yalnn Hayat, Hikye ve Romanlar zerine Bir Aratrma, Ankara, Kltr ve Turizm Bak., Yay.,1982. Hseyin Cahit, bkz: YALIN, Hseyin Cahit brahim Necmi, bkz: DLMEN, brahim Necmi LER, Selim; Trk ykclnn Genel izgileri, Trk Dili yk zel Says XXXII, say 286, Temmuz 1975, s. 2 29. mam Nevev, Riyazs Salihn, ev: Mehmet Emre, stanbul, Bedir Yaynevi, 1974. slam Ansiklopedisi, stanbul, MEB Yay., 1988. smail Habip, bkz: SEVK, smail Habip KALPAKIOLU, Fethi Naci; 100 Soruda Trkiyede Roman ve Toplumsal Deime, stanbul, Gerek Yay., 1981. KAPLAN, Mehmet; Halit Ziya Uaklgil (18661945) Mahalleye Mevkuf, Yol dergisi, 20 Mart 1966. KAPLAN, Mehmet; Hikye Tahlilleri, Birinci Bask, stanbul, Dergah Yaynlar, 1979, s. 36- 46. KAPLAN, Mehmet; Tevfik Fikret, nc Bask, stanbul, Dergah Yay., 1993. KAPLAN, Mehmet; Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar 1, nc Bask, stanbul, Dergah Yay., 1995. KAPLAN, Ramazan; Cumhuriyet Dnemi Trk Romannda Ky, Ankara, Kltr ve Turizm Bak. Yay., 1988. KAVCAR, Cahit; Batllama Asndan Servet-i Fnun Roman, Ankara, Kltr ve Turizm Bak. Yay., 1985. KERMAN, Zeynep, HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgil Bibliyografyas, Trk Dili, Say 529, 1996, s. 164 248. KERMAN, Zeynep; Halit Ziya Uaklgilin Hikyeleri I: Bir Muhtrann Son Yapraklar, Milli Kltr, 9, ubat 1982, s. 6 8

473 KERMAN, Zeynep; Halit Ziya Uaklgilin Hikyeleri II: Bir zdivacn Tarih-i Muaakas, Milli Kltr, 36, Ekim 1982, s. 57-58 KERMAN, Zeynep; Mehmet Rauf, Trk Dili Ansiklopedisi, stanbul, Dergah Yay., 1986, (8 C). ve Edebiyat

KERMAN, Zeynep; Halit Ziya Uaklgilin Romanlarnda Batl Yaay Tarz le lgili Unsurlar, Ankara, Atatrk Kltr Dil ve Tarih Yksek Kurumu Atatrk Kltr Merkezi Yay., 1995. KIRAN, Aye; Dilbilim ve Hermentik Sempozyumu, Yznc Yl niversitesi lahiyat Fakltesi Yay, 17 18 Mays 2001, Dil/Sz; Anlam/Szck, s. 3 18. KIVILCIMLI, Hikmet; Edebiyat- Cedidenin Felsefesi, Yay. Haz.: Emin Karaca, stanbul, Gerek Sanat Yay., 1989. KOCAGZ, Samim; Tanzimat ve Hikye Halid Ziya Uaklgil, Serveti Fnun, No:2293, Austos 1940, s. 143. KOLCU, Ali hsan; yk Sanat, 2. Bask, Konya, Salkmst Yaynlar, 2006. KOLCU, Ali hsan; Servet-i Fnun Edebiyat, Ankara, Salkmst Yaynlar, 2005. KORKMAZ, Ramazan; karosun Yeni Yz Cahit Stk Taranc, Ankara, Aka Yay., 2002. KPRL, Fuad; Edebiyat Aratrmalar, 3. Bask, Ankara, TTK Yay., 1999. KURAN, Ercment; Trk adalamas ileli Bir Yolda lerleyi, Der: Mehmet Erdoan, Ankara, Aka Yay., 1997, Fransz nklabnn Trk Dnrlerine Etkisi (1789- 1922), s. 195 203. KUTLU, emsettin; Kitap zerine Birka Sz", Solgun Demet (kitab sadeletirirken), stanbul, nklap Kit., 1987. KUTMAN, Meral; Halid Ziyann Hikye ve Romanlarnda Avrupa Unsurlar, stanbul, 1960- 1961 ( Edb. Fak. Mezuniyet Tezi). KLAHLIOLU SLAM, Ayenur; Modern Trk Hikyesinin Ksa Tarihi, Trkler (ansiklopedisi), Ankara, Yeni Trkiye Yay., 2002. 21 cilt. LANSON, Gustave (ve Paul Tuffrau); Histoire De La Littrature Franaise, Paris, Hachette Yaynevi, 1951.

474 LEKESZ, mer; Yeni Trk Edebiyatnda yk 1, stanbul, Kakns Yaynlar, 1997, 5 cilt. LEVENT, Agh Srr; Eserler ve Hadiseler Onu Beklerken, Yeni Trk dergisi, S. 38, ubat 1936, s. 81 82. LEVENT, Agh Srr; Edebiyat Tarihi Dersleri Servet-i Fnun Edebiyat, stanbul, Kanaat Kitabevi, 1938. MAUPASSANT, Guy de; Seme Hikyeler I, ev: Enver Behi KORYAK, stanbul, MEB Yay., 1994. MAZIOLU, Hasibe; Doumunun Yznc Ylnda mer Seyfettin, 2. Bask, Ankara, Atatrk Kltr Merkezi Yay., 1992, Divan Edebiyatnda Hikye, s. 19 36. Mehasin Eyll 1324/1908, S. 1, Akt: Selmin Kur, Valide Mektuplar, stanbul, Kaf Yay., 1999. MEMOLU, Feride; Halit Ziyann Roman ve Hikyelerinde ocuk ve ocukluk Devresi, stanbul, 1953 ( Edb. Fak. Mezuniyet Tezi). MEREDTH, Robert C. ve John D. Fitzgerald; atma, yk Sanat, Der. ve ev.Hasan akr, Konya, izgi Kitabevi Yay., 2000, 141- 160. MER, Cemil; Krk Ambar, stanbul, tken Yay., 1980. MORAN, Berna; Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, 7. bask, stanbul, Cem Yaynevi, y.t?. NEMUTLU, zlem; Halit Ziyann Hayvanlar Konu Alan Hikyeleri zerine Baz Dikkatler Erciyes ., Halit Ziya Uaklgil Sempozyumu, Kayseri, Aralk 2006. (Baslmam Bildiri) OKAY, Orhan; Sanat ve Edebiyat Yazlar, stanbul, Dergah Yay., 1990, Trk Romannda Ky Mevzuunun Giriinde Unutulan Bir sim: Ahmet Midhat Efendi s. 110 115. OKAY, M. Orhan; Trk Edebiyat Tarihi, Ed: Talat Sait Halman vd, st., Kltr ve Turizm Bak., Yay., Tanzimatlar: Yenilemenin ncleri (1860 1896), s. 53 74, 4 C. Osmanl Ansiklopedisi:Tarih/ Medeniyet/ Kltr, stanbul, z Yay., 1996, 7 C. mer Seyfettin; lk Den Ak, Haz: Tahir Alangu, kinci Bas., stanbul, Rafet Zaimler Yaynevi,1973, Dama Talar 82 92.

475 NAL, Mehmet; Tahkiyeli Eserleri Tahlil Plan Hakknda Bir Deneme, Hacettepe niversitesi Dergisi Prof. Dr. Umay Gnay Armaan, Ankara, 1996, s. 124 134. NERTOY, Olcay; Halit Ziya Uaklgil Romancl ve Romanmzdaki Yeri, Ankara, Kltr Bak., Yay., 1999. ZCAN, A. Kadir;Osmanllarda Askeri Tekilat, Osmanl Ans., stanbul, z Yay., 1996 (7 Cilt). ZDENREN, Rasim; zlme, kinci Basm, Ankara, Akabe Yay, 1978. ZEL, smet; Mesele Teknik Medeniyet Yabanclama, kinci Bask, stanbul, Dergah Yay., 1984, Demr Gauk, s. 155 157. ZGL, M. Kayahan; Hikyenin Roman, Trk ykcl zel Says Hece dergisi, Ankara, Yl 4, S 4647, Ekim/Kasm 2000. ZGL, M. Kayahan; Sami Paa-zade Sezaynin Kk eylerinde Fiktif Yap, Ankara, 1984 ( Gazi . Baslmam Yksek Lisans Tezi). ZN, Mustafa Nihat; Son Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, Maarif Matbaas, 1941. ZTUNA,Ylmaz; Byk Trk Musikisi Ansiklopedisi, Ankara, Kltr Bak., Yay., 1990 (2 cilt). PAKALIN, Mehmet Zeki; Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, nc Basl, stanbul, MEB Yay., 1983. SAFA, Peyami; Sanat Edebiyat Tenkit, stanbul, tken Neriyat, 1999, Uaklgilin Uzun Cmlesi, s. 145 146. Sami Paa-zade Sezai; Bir Yazn Tarihi, Sami Paazade Sezainin Hikye- Hatra- Mektup ve Edeb Makaleleri Haz. Zeynep Kerman, stanbul, Edb. Fak. Mat., 1981, 326-331. SAVAIR, skender; teki Halit Ziya, Defter, S. 2, Aralk 1986 Ocak 1987, s. 119 132. SAZYEK, Hakan; Halit Ziya Uaklgilin Hikyeleri ve Trk Hikyeciliine Katklar, Ankara, 1989 (Ankara . Baslmam Yksek Lisans Tezi). SEVK, smail Habip; Edeb Yeniliimiz, stanbul, Devlet Matbaas, 1932. SEVK, smail Habip; Yeni Edeb Yeniliimiz Tanzimattan Beri 1, stanbul, Remzi Kit. 1940.

476 SOLOK, Cevdet Kudret; rneklerle Edebiyat Bilgileri, Ankara, nklap ve Aka Kitabevi, 1980, (2 cilt). SOLOK, Cevdet Kudret; Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman (Tanzimattan Merutiyete Kadar 1859-1910), stanbul, Varlk Yay., 1965. AHN, brahim; Tevfik Nevzatn Hayat, Bilim Yolu - Krkkale . Sos. Bil. Ens. Dergisi, Yl:2, 1999, s. 95 118. TANPINAR, Ahmet Hamdi; 19 uncu Asr Trk Edebiyat Tarihi, 7. Bask, stanbul, alayan Kit.,1988. TANPINAR, Ahmet Hamdi; Edebiyat zerine Makaleler, Haz: Zeynep Kerman, nc Bask, stanbul, Dergah Yay., 1992. TANRIKORUR, Cinuen; Mzik Kimliimiz zerine Dnceler, stanbul, tken Yay., 1998 TANSEL, Fevziye Abdullah; Halit Ziya Uaklgilin Hayatndan Mlhem Kk Hikyeleri, lk, Nisan 1940, 155164. TARIM, Rahim; Mehmet Raufun Anlar, stanbul, zgr Yay., 2001. TARIM, Rahim; Mehmet Raufun Hayat ve Hikyeleri zerine Bir Aratrma, Ankara, Aka Yay., 2000. TOSUN, Necip; Hayat, Ak ve iir: Halit Ziya Uaklgil ykcl, Eik Cini, S. 1, Ocak ubat 2006b, s. 99 104. TOSUN, Necip; mknsz Akn ykleni Biimleri, Hece yk,14, Nisan Mays 2006a, s. 64 73. TOSUN, Necip; Trk ykclnde Batllama/ Yabanclama Algs ve Yansmas, Hece yk, say13, ubat- Mart 2006c, s. 61 76 TOSUN, Necip; Hayat ve yk, Ankara, Hece Yaynlar, 1999. TROYAT, Henri; Guy de Maupassant, ev. Mehmet Harmanc, Ankara, Hece Yay., 2004. TUNALI, smail; Estetik, 5.Basm, stanbul, Remzi Kit., 1998 TUNCER, Hseyin; Araylar Devri Trk Edebiyat II Servet-i Fnun Edebiyat, zmir, Akademi Kitapevi, 1992. TURAL, Sadk Kemal; Ksa Hikyeciliimiz Asndan Halit Ziya Uaklgil, Trk Dili, S. 529, 1996, s. 103106

477 TURAL, Sadk, Hikyeciliimizin 100. Ylnda Yz rnek, Haz: Z. Kerman, S. Tural, M. K. zgl, Ankara, Kltr ve Turizm Bak. Yay., 1987, Hikye Kavram ve Hikyeciliimiz zerine, s. VII XVI. TURAL, Sadk; Zamann Elinden Tutmak, 2. Bask, Ankara, Ecdad Yay., 1991. Trk Dili Ve Edebiyat Ansiklopedisi Ed: Mustafa Kutlu vd, stanbul, Dergah Yay., 8 cilt. Trk Edebiyat Tarihi Ed: Talat Sait Halman vd, st., Kltr ve Turizm Bak., Yay., 4 cilt. TRKDOAN, Orhan; Sosyal Hareketlerin Sosyolojisi, Ankara, Kltr ve Turizm Bak. Yay., 1988. UAKLIGL, Halit Ziya; Bir Yazn Tarihi, Yay. Haz. Kbra And, stanbul zgr Yay., 2005. UAKLIGL, Halit Ziya; Bir ir-i Hayal, Yay. Haz.:Hlya Aslan, stanbul, zgr Yay., 2006 UAKLIGL, Halit Ziya; Hikye Yay. Haz: Nur Grani Arslan, stanbul, YKY, 1998 UAKLIGL, Halit Ziya; zmir Hikyeleri, Yay. Haz.: Ferhat Aslan, Yeniden dzenlenmi birinci basm, stanbul, zgr Yay., 2005. UAKLIGL, Halit Ziya; Kk Fkralar, Yay. Haz: Ferhat Aslan, stanbul, zgr Yay., 2004 UAKLIGL, Halit Ziya; Sanata Dair II, stanbul, Hilmi Kitabevi, 1939. (4 cilt) UAKLIGL, Halit Ziya; Valide Mektuplar, Selmin Kur (eviriyaz), stanbul, Kaf Yay., 1999. NAYDIN, Ruen Eref; Diyorlar ki, Haz: emsettin Kutlu, Birinci Basl, stanbul, MEB Yay., 1972. VARDAR, Berke; Fransz Edebiyat, stanbul, Multilingual Yaynlar, 1998. YALIN, Alemdar, Cumhuriyet Dnemi Trk Roman, 2. basm, Ankara, Gnce Yay., 1992? (2. Bask iin yazlan nszdeki tarih 1997). YALIN, Alemdar, Siyasal ve Sosyal Deiimler Asndan Cumhuriyet Dnemi ada Trk Roman 1946 2000, 2. bask, Ankara, Aka Yay., 2005.

478 YALIN, Alemdar; II. Merutiyette Tiyatro Edebiyat Tarihi, 2. bask, Ankara, Aka Yay., 2002. YALIN, Hseyin Cahit; Edebiyat Anlar, Haz: Rauf Mutluay, nc Basm, stanbul, Trkiye Bankas Yay., 1999 YEL, Mjgan; Halit Ziya Uaklgilin 1921 ylnda kdam, Yarn, Peyam- Sabah, Trkiye Edebiyat Mec., Milli ve Gne Gazete ve Mecmualarnda kan Makaleleri, . . Edebiyat Fak., Ekim 1981 (Mezuniyet Tezi). YETKN, Suut Kemal; Estetik ve Ana Sorunlar, stanbul, nklap ve Aka Basmevi,1979. YILMAZ, Durali ; Roman Sanat ve Toplum, stanbul, tken Yay., 1996, YILMAZELK, Cansu; Gc zgrlnn Katili Oldu..., K Dergi, 24 Kasm 2006 (Alkm Basm A. .), s. 10 14. YORULMAZ, Fira; Ingeborg Bachmannn Her ey ve Halit Ziya Uaklgilin Bir Balangcn Sonu Adl Ksa yklerinde ocuk Aile likisi, Erzurum, 2006 (Atatrk . Baslmam Yksek Lisans Tezi). evrimii: http://fakulteler.atauni.edu.tr/sbilim/tez_detay.php?durum=1&fak=ALMAN %20DL%20VE%20EDEBYATI# 02.10.2007 YNTEM, Ali Canib; Hayat dergisi, Cilt 5, S. 128, 9 Mays 1929, s. 462 463. YRKOLU, Atalay; ocuk Ruh Sal, Yirminci Basm, stanbul, zgr Yaynlar, 1996. ZWEG, Stefan; Kendi Hayatnn irini Yazanlar Casanova, Stendhal, Tolstoy, ev: Ayda Yrkan, Ankara, Trkiye Bankas Yay., 1993.

ZET ASLAN, Hanifi; Halit Ziya Uaklgilin Hikyelerinin Tematik ncelenmesi; Doktora Tezi; Ankara; 2008 Servet-i Fnun dnemi, araylar devri Trk edebiyat tarihi asndan nemli dnm noktalarndan biridir. Halit Ziya Uaklgil bu dnemin en nemli yazarlarndan biri ve en nemli hikyecisidir. Ancak Halit Ziyann edeb faaliyetleri bu dnemli snrl deildir. Halit Ziya Trk edebiyatnn nadiren yetitirdii ok ynl

yazarlarndan birisidir. Hikye, onun baarl olduu ve ok sayda eser verdii bir edeb trdr. Onun hikye yazmaa balad dnem, Trk edebiyatnda modern anlamda hikyelerin yava yava grnmeye balad bir dnemdir. Halit Ziya ile bu hikye dili esas eklini bulmutur. Halit Ziyann sadeletirdikleri dhil salnda yaynlanm hikye kitaplarndaki hikyeleri, bu almann esasn oluturmaktadr. almamzda, Servet-i Fnun dneminde hikye ve Halit Ziyann bu edeb akm iindeki yeri ve nemi ksaca deerlendirildi. Bu deerlendirmeden sonra, hikyeler toplumsal ve bireysel temalara ayrlarak incelendi. Halit Ziyann gnlk ve mektup tarznda yazlm hikyeleri olduu gibi, hikyelerinde, hatralarndan da byk lde istifade ettii grlmektedir. Servet-i Fnun dneminden nce ve o dnemde yazd hikyelerin dili klfetlidir. Trkenin sadeleme srecine paralel olarak onun dilinde de bir sadeleme olduu grlr. Hatta kendi yazdklarndan bazlarn daha sonraki dnemde sadeletirdii de vakidir. Halit Ziya hikye trne getirdii slup ve teknikle hem kendi dnemindeki hikyecileri, hem de kendisinden sonra gelen hikyecileri etkilemitir. Yazarn nemli bir slup zellii incelikli tahliller ve dikkatle yapt tasvirlerdir. Halit Ziyann hikyeleri romanlarna gre yaanan hayat

480 daha geni ve eitli ynleri ile aksettirme abas iindedir. Bu sebepten hikyelerinde ahs kadrosu ok genitir; toplumun her kesiminden insanlar bulmak mmkndr. Halit Ziya hikyelerindeki slup, teknik, ele ald kiiler, iledii tema ve ele ald konularla Trk hikyecilik tarihinde bir aamadr. Anahtar Kelimeler 1- Halit Ziya Uaklgil 2- Servet-i Fnun 3- Hikye 4-Tematik inceleme 5- Trk Hikyecilii

ABSTRACT ASLAN, Hanifi; Halit Ziya Uaklgilin Hikyelerinin Tematik ncelenmesi; Doktora Tezi; Ankara; 2008 Servet-i Fnun period, the period of search, is one of the turning points in Turkish Literature. Halit Ziya Uaklgil is one of the prominent writers of the period and the most important short story writer of his era when modern short stories just started to appear. Halit Ziya contributed a lot to the advance of the modern short story style and language in Turkish Literature Halit Ziya, who is best known for his short stories but wrote in the form of letters and diarys as well, is one of the few sophisticated writers of the Turkish Literature. He benefited from his personal experiences a lot. Before Servet-i Fnun, he used an artistic language, which is difficult to understand, but then started using a more clear language in parallel with the common understanding of the term. He even simplified some of his earlier works. The main purpose of this study is to examine the short stories in his books published when he was alive -including the ones he simplified- . In the study, his importance and place in the Servet-i Fnun Period has been told and his short stories have been analyzed in terms of social and individual themes. He had a great influence on the writers of his era as well as the ones after him. Among his most striking styles are detailed analyses and carefully made descriptions. His short stories compared to his novels are more inclined to reflect life with more perspectives; therefore he uses more characters in his short stories with people from every part of the society. Halit Ziya is an important step in Turkish Literature in respect of his themes and subjects he studied in his short stories. Key words

482 1-Halit Ziya Uaklgil 2-Servet-i Fnun 3- Short Story 4- Thematic Analysis 5- Short Stories in Turkish Literature

You might also like