You are on page 1of 52

Reat Nuri Gntekin _ Olaan ler www.kitapsevenler.

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Reat Nuri Gntekin _ Olaan ler Mh-."REAT NK GNTEKN KLLYATINDAN : 16

KK HKYELER Yazan : Reat Nuri Gntekin / Kcmuni Sahibm H JZMlLJ % nci Basl NKILP KTABEV 1959 Kesat Nun Giitekn in yemArka arkaya bastrlmakta den bastrlm olan Eserleri : olan eserleri: 1 alkuu Harabelerin iei 2 Dudaktan Kalbe Eski Ahbap 3 Akam Gnei Boyunduruk 4 Acmak Tanr Misafiri 5 Damga Snm Yldzlar 6 Kzlck Dallar Leyl ile Mecnun

7 Eski Hastalk Kavak Yelleri 8 Miskinler Tekkesi Evham 9 Anadolu Notlar Kan Dvas 10 Yaprak Dkm Son Smak 11 Ate Gecesi 1 y' T^l Y* "K^Q ^ 1 Tl T^l C2TY1 Q Y 1 JL.& ------ J_>I XYcLU.A J-ZLioIXlctXll 13 Gkyz 14 Yeil Gece Tercmelerinden t 15 Deirmen Yabanc 16 Olaan iler Hakikat 17 Gizli El Kahramanlar Tercmelerinden: Atl Adam 1 Hazret-i Muhammedin Bir Fakir Delikanl Hayat L Dam O Kamelya Btn bu eserlerin basm, yaym haklariyle ksmen veya tamamen tiyatro ekline konulma ve temsil edilme, senaryosunu yaptrp filme aldrma haklar Reat Nuri Gntekin miraslarna ait olduundan, kendilerinin veya umumi vekillerinin msaadesi alnmadan gerek resm, gerek profesyonel ve amatr sahne teekklleri tarafndan oynanamaz ve radyofonize edilemez. M. S. S1, Kesat Nuri GUntekfn Klliyat mu yeni tablar hakknda, Birka Sz Eim Reat Nuri Gntekin'in yurdun her kesinden aranlmakta olan eserlerini (REAT NUR GNTEKN KLLYATI) umumi ada altnda ayn kt'ada, ayn puntoda harflerle ok temiz ve doru olarak bastrmaa teebbs etmi bulunuyorum . imdiye kadar muhtelif editrler tarafndan geliigzel bastrlm bulunan nshalarda naslsa musahhihlerin gzlerinden kam olup deta eserleri tanmmyacak bir hale getiren trl trl yanllarn artk bu yeni basklarda grlmiyeecini muhterem okuyucularmza tebir edebilirim. nk bu defa, gerek telif, gerek tercme baslmakta bulunan btn klliyatn tab ilerinin tanzimini Reat Nuri'nin yaz arkada, ok eski ve samim aile dostumuz tannm muharrirlerimizden MTHAT SADULLAH SANDER deruhde etmitir. Btn bu eserlerin her sayfas, hatt her satr eski ve doru nshalariyle karlatrlarak tertip, tashih ve noktalama hatalar dzeltilmekte ve imlsnn da resm iml Klavuzu'na gre yeknesak olmas temin olunmaktadr. Aylardan beri bu ii kendine deta kutsi bir vazife telkki ederek canla bala almakta olan Mithat Sadullah'm bu pek kymetli yardmn urackta belirtmeyi bir bor bilirim. i Hdiye Gntekin AK MEKTUPLARI Rasim, bir akam, mektepten dnd vakit, kendi ismine gelmi bir zarf buldu. inde, iekli bir kt stne, yeni yaz ile, u satrlar yazlyd: "Rasim Bey, Ben, sizi uzaktan uzaa seven bir gene kzm. ok gzel olduumu korkmadan syliyebilirim. Dnyada en byk emelim sizin tarafnzdan sevilmek ve sizin zevceniz olmaktr. Fakat, yalarmz ok kk olduu iin zannederim ki, birka sene beklemek lzm gelecek.. imdilik kendimi size tantmyacam. Mektuplarnza "....,, adresine " post restant olarak gnderiniz. Benim fevkalde mutaassp bir beybabam vardr ki, ok nadiren sokaa kmama msaade eder. Maamafih, belki bir gn ayakzeri grebiliriz. Kendimi imdiden sevgiliniz ve nianlnz addettiim iin sizinle grmeyi fena ve ayp bir ey sanmyorum. Evde yalnzlktan ok canm sklyor. Mektuplarnz benim iin byk bir teselli olacaktr." On alt yana gelmi her mektep ocuu gibi, Rasim iin de hayatta sevip sevilmekten daha ehemmiyetli bir ey yoktu. Bu mektubu okur okumaz yreine bir atetir dt. Tanmada bu kz deli gibi sevmee balad. O gece sinemaya gidecekti, vazgeti. Erkenden odasna ekilerek kendisini seven bu gen kza uzun bir mektup yazd. Mektubu posta kutusuna att zaman birdenbire on ya bym gibi bir gurur duyuyordu. isminin Bedia olduunu syliyen bu gen kz, Rasimin mektuplarna muntazaman mukabele ediyor, ayet o, cevabn bir iki gn geciktirecek olursa kyametleri koparyordu. Tan Matbaas 18S9 "Sizi ne kadar sevdiini ve kapatld yalnz evde sizin mektuplarnzdan baka tesellisi olmadn syliyen bir zavall kzn gzlerini yollarda brakmak doru olur mu? Hem de mektuplarnz ok ksa yazyorsunu. Benimle fazla konumaktan sklyor musunuz yoksa?.. Bir rica daha: Mektuplarnz biraz okunakl yazyla yazamaz msnz?,.

Gen mektepli, akamlar erkenden odasna kapanyor, sevgilisine kendisini beendirmek iin saatlerce msveddeler yaparak, kitaplar kartrarak uzun mektuplar yazyordu. Bedia, ayn zamanda merakl bir kzd. Bazan yle sualler sorduu da oluyordu: "Evlendiimiz zaman balaymz geirmek iin acaba tal-yaya m gidelim, Isvee mi? Bu iki memleket acaba nasldr? Ahalisi nasl yaar, ne i grr? Oralara gitmek iin hangi denizlerden, hangi memleketlerden geilir?" Yahut da "Sen, Ab-dlhak Hmit Beyin "Eber" ini okudun mu? Nerelerim en ok beendinse yaz da ben de okuyaym.,, Gen mektepli, nianlsna kar kk dmemek iin, corafya ve edebiyat kitaplar kartryor, onun istedii malmat toplamak iin gnlerce rpmyordu. Bedia. bir mektubunda ona yle darld: "Sizinle muhakkak grmee karar vermitim. Dn, mektep dnnzde yolunuzu bekledim. Fakat bir gen kzn sevgilisi olduunuzu hatrlamam, ok fena giyinmitiniz. stnz, banz, potinleriniz amur iindeydi.. ocuk gibi arkadalarnzla m boumutunuz acaba?.. Bunu grnce sizi mahcubetmekten korkarak yannza gelemedim." Rasim, fena halde utand ve zld. O gnden sonra fevkalde dikkat ve ihtimam ile giyinmee balad. Bedia, bir kere de onun mektepten kar kmaz eve gitmemesinden, geceye kadar sokakta dolamasndan ikyet etmiti. Acaba kendisi evde onun iin alarken, o, baka kzlarn peinde mi geziyordu? Rasim, dnyada Bediasmdan baka hibir kz sevemiyece-ini yeminlerle yazd ve sokakta dolamaa, tesadf ettii kzlara gz ucuyla bakmaa cesaret edemez oldu, Bir akam, Rasimin annesi Nedime Hanm, kocas Ahmet Beyi matemli bir ehre ile karlad, alar gibi bir tavrla: Ah, Bey, bamza gelenleri sorma. Olumuza Bedia isminde bir llk musallat olmu. Bugn Rasimin odasn dzeltirken mektuplarn buldum. Evldmz elden gidiyor.. Bir are bul... Fakat, Allah akna meraklanma.. Sen kanl adamsn!.. Ahmet Beyde hibir meraklanma almeti grnmyor, bilkis, ksks glyordu. Sesini alaltarak: Korkma Hanm, dedi, olana ak mektuplarn yazan llk benim!.. Olandaki haylazlk arttka artyordu. Ne mektepteki hocalar, ne ben, btn gayretimize ramen, ona doru drst yazma bile retemiyorduk. Nihayet, dne dne bu areyi buldum.. Rasimin, kza yazd mektuplar sayesinde yeni yazy mutlaka reneceinden ve bu sene snf geeceinden eminim. Dorusunu istersen, ben de eski yazy vaktiyle sana mektup yaza yaza renmitim! AHRET DN Neye glyorsunuz ocuklar? Ben de insan deil miyim? Krk be yandaym... Bu, olduka uzun zaman iinde benim de hi zaf ve mitsizlik saatim olmad m sanrsnz? ntihardan bahsediliyor, hikyeler, htralar anlatlyordu. En yalmz Abdullah evki: Biliyor musunuz... O mnasebetsizlii bir kere de ben yapyordum, dedi. Odada bir kahkaha koptu. Arkadalarmzdan biri: Hadi canm... Sen kim, intihar kim... Efendim nerde, sen nerde? diye elendi. Abdullah evki, neesi, nikbinlii ve kalenderlii ile mehur bir adamd. Demir gibi bir vcudu vard. En olmyacak eyler iin kahkahay att zaman camlar sarslrd. Arkadamz, sznn alaya alnmasna kzd. Hatt, biraz da mahzun olduunu hissettim. Devam ediyordu: Yzlerdeki maskelere aldanmamal... Kahkaha, mutlaka neeye dellet etmez... Size temin ederim ki, ben, bir defa lyordum... Bir mucize, hayatm kurtard. Bakn, anlataym: On alt, on yedi sene evvel bir gn kendimi ldrmee karar verdim... Sebebini tahmin edersiniz... Bir kadn meselesi... Tekrar gleceksiniz diye ak demee cesaret edemiyorum... Yakn akrabamdan birinin zevcesini seviyordum... O vakitki aklarn bir hususiyeti vard.. Ka g sebebiyle insan, en yakn akrabasndan baka kadnla gremezdi. Binaenaleyh apknlk komedileri, ak facialar daima aile ocaklarnn mukaddes sahnesinde, yeenler, yengeler, baldzlar, bacanaklar arasnda geerdi. Akrabam, ayn zamanda en sevgili bir arkadamd. Fakat. biraz safa idi. Yz de hayli sakildi. Ben, onun yannda Efltun gibi lim ve zeki, mteveffa Valntino gibi gzeldim... Kadna gelince, az tahsil grm, fakat ok zarif ve hisli bir eydi,.. Ailemize ilk gelin geldii gnden itibaren ona kar duyduum muhabbet ve incizap gnden gne artyordu. Evlerio benden baka erkek gelip gitmiyor gibi idi. Aramzda gizli bir anlama oldu. O, bana st rtl kelimelerle hayatnn yalnzlklarndan, hznlerinden bahsediyordu. Ben, yine kocasnn idrak edemedii kelimelerle anladm ve acdm sylyordum. Bu arkadalk, bir zaman sonra bir ak, bir hastalk ekline girdi. Maamafih, bunu hibir zaman aa vurmyacamza, lnceye kadar bu acya tahamml edeceimize emindim. O; ok temiz ve sf bir aile kz idi. Ben, imdiki gibi en ve lakayt bir adam deildim.

Glmeyin ocuklar. Ben, o vakit bambaka bir insandm. Ne diyordum? Evet. ben, tam mnasiyle namuslu bir adamdm. Sonra, onu, dtn grmee tahamml edemiyecek kadar, geviyordum. Maamafih, bilinmez.. nsan halidir bu... Mnasebetimiz daha uzun mddet devem etseydi, belki bir gn, meknlar ve zamanlarn mstesna bir yardm saatinde... Fakat, gnn birinde birdenbire ayrldk. Akrabam, uzak bir vilyette memuriyet almt. Onlar vapura kadar gtrdm. O aladn gstermemek iin peesini kapyordu. Kamaraya eyalarn yerletirirken bir an yalnz kalmtk. Uzun uzun biribirimize baktk. Ben, onun parmaklarnn ucunu tuttum. O, hasta bir ocuk gibi hafife ban omuzuma dayad. Hsl, akmzn btn gnah bundan ibaret kald. ldryordum. Onu bir trl unutamyordum. Dnyay gzm grmyordu. Onsuz hayatn zerre kadar tad, tuzu kalmamt. Maamafih, bu acy gnlmden, onun yzn gzmden skp atabilmek iin ok uratm. Ben halde olan hastalara tatbik edilen klsik ve budala tedaviyi bilirsiniz: imek, elenmek, apknlk etmek... Bence bur mesel ayandan yaral len bir insan, szlarn unutturmak iin, koturmaa, dansettirmee; boaz hasta bir biareye ark syletmee benzer... Kendimi avutacam diye aylarca tede, beride srklendim... Sonra bu hayattan vazgetim. Krlara ekildim. Bir zaman da tek bama serseri ve biare, tenha deniz kenarlarnda, ormanlarda dolatm. Onun da fayda etmediini grnce, kendi kendime yle dedim: "Olum evki... Seni iyi etmek iin bir tek il kalmtr: kurun hap, Eer gayret edip ondan bir tane alabilirsen sonun selmettir.,, ; Kararm vermitim. lecektim. Sefer hazrl tamamd. Alacaklarm alm, borlarm vermi, ilerimi yoluna koymutum. Sevdiim kitaplar ocukluumdan beri kullandm eyay arkadalarma hediye edilmek zere takm takm ayrmtm. Geceyi lzumsuz katlar yrtmakla ve arkadalara kk veda mektuplar yazmakla geirdim. Nihayet, ortalk aydnland. Bu, benim son gnm, son sabahmd. Maamafih,'lmek iin aceleye lzum grmyordum. Bu son gnn program u idi: Akama kadar kap kap, daire daire dolaacak, dostlarm grecektim. Akam yemeini algl bir yerde yiyecektim, Sonra gece yarsna doru evime dnecek, pijamam giydikten sonra, yatama uzanacak, mumu sndrerek yastmn altna hazrladm tabancay alacaktm. Son gnm pek gzel geiyordu. Byk kararlar insana inanlmaz bir ruh skneti veriyor. O gn her ey beni memnun ediyordu. nk, gece yansndan sonra odamda beni bek-liyen korkun azap, o gece boazma sarlmyacakt... O gece yatamda yeni domu bir ocuk rahatiyle uyuyacaktm. Dairelerden birinde muhasebeci olan bir dostuma uradm. Beni grnce tella iini brakt: Yahu, sen kendini ldrecekmisin... Bu, ne i? dedi. Hayretten azm ak kald. Kararmdan daha kimsenin haberi yoktu. Verecek cevap bulamyarak kahkahayla glmee baladm. O, biraz ferahlar gibi oldu: Ha yle gl, bakaym... Asl yok deil mi? Haltetmiler... Ne mnasebet? On dakika sonra bir baka arkada tramvaydan atlad: evki, seni grmek istiyordum. Naslsn? Demir gibi! O, hazin hazin yzme bakt: Hi zannetmiyorum zavall kardeim... Sen, kendini ldreceksin... Biliyorum.. Saklama.. Bu, ne iti yarabbi! ? Bir berber dkknnn kapsndaki aynaya baktm. Acaba vereceim karar, ben farknda olmadan yzmde bir fevkalde deiiklik mi vcuda getirmiti ? Fakat hayr! ehrem, her zamankinden daha sakin ve renkli idi. Arkadamn yakasna yaptm: ldracam... Beni tenvir et... Bu havadisi kim uydurdu? dedim. Ne bileyim karde... Herkesin aznda.. Herkesin mi? mkn yok? Tam bu dakikada berber dkknndan bir baka arkada kt. Glerek: Sen daha sa msn? Ben, seni ld sanyordum., diye alaya balad. ___ 11 j ??? O, kahkaha ile glmekte devam ederek elimi skyordu: Maamafih, ben zerre kadar tela dmedim.. Senin "byle bir mnasebetsizlik yapacak kadar ahmak olmadn bili> yordum.. O kadar mendebur bir mahlk iin kendini ldrebileceini dnmek sana hakaret olurdu... Bu defa, birinci arkada sze kart:

Evet, ben de pek ihtimal verememitim... Maamafih, kim bilir gnldr bu, dedim... Haydi efendim... nsan, kpeklere gnl verir de, yle cadaloza gnl vermez... Bu muhavereyi ne kadar hayretle dinlediimi tahmin edersiniz... Acaba ldm de, ahrette mi bu szleri iitiyorum diye dnyordum. Eer yle ise, beyhude yere skntya girmi, yer deitirmi olacaktm. ldracam... Allah akna ne biliyorsanz syleyin, diye yalvardm. Senin bir zamandan beri Nazenin Hanm sevdiini sylyorlard... Uzun mddet onun peinde dolamsn... Bo yere yanp yaklm; nihayet, ona izdiva teklif etmisin... Sana varmazsa kendini ldreceini sylemisin... Nazenin Hanm raz olmam... Bu hafta bir eski mutasarrfla evleniyormu... Sen, bir ltimatom vermisin: "Sen nikh olduun gn kendimi ldrrm!,, demisin.. Nazenin Hanmn nikh bugn oluyor... Binaenaleyh... - Bu lkrdlar kim kard? Kim karacak... Nazenin Hanmn kendisi... Gezdii, yr'd yerde: "Kuzum, o ocua gz kulak olun.. Kendini ldrecek.. Yazktr!,, diye syleniyor... nanan oluyor mu? Baz safdiller inanyor... Fakat, seni bilenler nasl ihtimal verirler? Arkadalarmdan ayrldktan sonra, beni bir dncedir almt. Bu Nazenin Hanm, elli yalarnda rastkl, dzgnl bir maskara idi. Ayan zasndan eski bir paann kars idi. Kendisine kocasndan mhimce bir para kald iin, olduka hatr saylrd. Maamafih, herkes alay ederdi. Bu zavall kadnda bir hastalk vard. Herkesi kendine k zanneder: "Filn benim iin karsn boamaa kalkt, falan beni istedi de varmadm!,, diye nne gelene nrd. Kalabalk meclislerde onu uzun uzun syleterek alay ederlerdi. Kendimi avutmaa altm gecelerden birinde ona bir dost evinde tesadf etmitim. Derhal bana krtmaa, cilveler yapmaa kalkt. Ben de, "Maallah gekincesiniz ama, gzelsiniz... Meyvalarn biraz gekini daha ball olur!" filn gibi bir iki mnsz aka sz sarfetmitim. Nihayet, bir hafta evvel en 13 muztarip bir saatimde sokakta bana rastlam, yakama yapmt. "Evleniyorum; bu hafta nikhm var!,, diyordu. "Vah vah... Keke bana varmal idiniz.. Artk nikhnz olduu gn kendimi ldrmeli!,, demi ve kamtm. Bama geleni anlyorsunuz ya... Maazallah, lmek iin birka saat acele edeydim, herkes beni Nazenin Hanm iin intihar etti sanacakt. Btn stanbul hamakatime aacak, lmme glecekti. intiharmn hakiki sebebini syliyemezdim. Baka bir sebep uydursam belki meydana kard... Dnyada her eye tahamml edebilirdim. Fakat, Nazenin Hanm iin lm bir adam zannedilmee asla... Evet, kararm kat' idi. Hibir ey beni fikrimden dnd-remiyecekti. Fakat, o vakit bu Nazenin Hanm hesapta yoktu. Evime dndm. Mektuplar yrttm. Tabancam byk bir ihtiyat ile korka korka boalttm. Korka korka diyorum... nk kazaya inanmazlar. Nazenin Hanm iin ld zannna debilirlerdi. Nazenin Hanm beni dnyaya ivilemiti. Bir zaman daha mutlaka yaamak ve bu acya katlanmak lzmd.. Yaadm. Zaman getike hastalm hafiflemee balad. Nihayet, bsbtn unuttum.. Yaram kapand. Sade ayda, ylda bir hafife szlyan bir iz kald. ( ntiharlar, galiba baz buhran saatlerinde oluyor.. nsan bir para diini skmal.. Kendine birka gn, bir iki hafta mhlet vermeli.. Zaman, her yaray tedavi ediyor.. Nitekim bugn ne kadar hayatndan memnun bir adam olduumu hepiniz bilirsiniz. Vaktiyle o Nazenin Hanma ok kzmtm. Fakat, imdi bir yerde grrsem iilip eteini peceim: "Allah uzun mrler versin!.. Beni lmden kurtardnz!,, diyeceim... I TEHDT Kat' cevabnz bekliyorum. Size on dakika mhlet T Bu on dakikann hitamnda "hayr,, dediiniz halde, ne olacan, nereye gideceimi biliyorsunuz. Muvaffak Bey, bu szleri syledikten sonra, bir elini beline dayad, ban kaldrd, slkla bir "mar fnebre,, alyor, gitmek istedii esrarengiz lemleri seyreder gibi havaya bakyordu. On dakika dndkten sonra "hayr,, dersem ne olacak? Gen adam, diliyle cevap vermei lzumsuz bularak, hafife omuz silkti. Elindeki hayal bir rovelveri kalbine dayad, parma ile onun tetiini ekti, sonra sa elini gsndeki muhayyel yarann stne

bastrd. Nihayet, iki kolunu havaya kaldrp salladktan sonra, topuklar stnde dnd, dp lyor gibi bir hareket yapt. Bu, onun senelerce kadn, erkek birok insanlar karsnda muvaffakiyetle tecrbe edilmi bir rol idi. Kendi inatlar, hodkmlklar, tamahlar yznden da gibi bir delikanlnn devrilip gideceini grenler bu antaj karsnda malbolurlar, istediini yaparlard. ocukluktan beri deti idi. Etrafmdakileri intiharla tehdi-dederdi. Byk anasndan tatllkla para koparamad zaman, ya pencerenin pervazna, ya bahedeki kuyunun bileziine biner: Vallahi, billahi kendimi atyorum ha, diye barp alamaa balard. Zavall mbarek byk anne, bir eliyle gzn kaparken, teki elini beline, bir krmz kuakla eteinin altna balad torbaya daldrr, istedii paray verirdi. Bu antaj sayesinde mektepte de olduka ho vakit geirmiti. Arkadalar ve hocalar arasnda: "ok asabi bir ocuktur. Ehemmiyetsiz bir ey iin kendini ldrr!,, diye hreti vard. Gya birka defa lp de dirilmi gibi. Mesel bahede ceviz oynarken kaybetmee balad m, yzne bir hzn bulutudur kerdi. ocuklar da , be ceviz iis bir arkada kanna girmekten korkarlar, aldklarn geri verirlerdi. Yufka yrekli tand hocalarn dersinde btn sene havyar keser, imtihan gelip att vakit, cebine krk paralk san' otu koyar (O vakitler tentrdiyot modas daha kmamt) r Efendim, snf geemiyeceim. Fena halde namusuma dokunuyor. Dn gece ryamda merhum byk babanu grdm, "Evldm, bana gel!" diye ard, kulama ilh sesler, burnuma gnlk kokular geliyor, be numara ltfederseniz bir can kurtaracaksnz... diye dilencilik eder, kavga, grlt, cankurtaran simidini kurtarrd. Byk bir delikanl srasna getii vakit, ak maceralarnda da bu hileden bol bol istifade etti. ntihar bahsi onun komu kzlarna yazd namelerin drtte n doldurur ve en ateli ksmn tekil ederdi. Hatt ilk memuriyetinde azil ile neticelenecek bir para suiistimalini bu antaj ile rtbas etmiti. Daire mdr ihtiyar, uyuuk bir adamcazd. Onun akana dayanan - bonmare oyunca - rovelverini elinden alm, alman paray kendi kesesinden tamamlamt. Adamcaz, hl: "dare hayatmda bir kere bir yolsuzlua gz yumdum, kesemden para verdim ama, beyhude deil; bir can kurtardm. Bir saniye ge kalsaydm, gzmn nnde koskoca bir binaullah gmbr gmbr yklacakt. Ne hell param varm ki, byle bir emr-i hayre nasiboldu!,, diye hem kendi kendine, hem de etrafndakilere vnrd. Muvaffak Bey aydan beri Naciye Hanmn peinde idi. Ne are ki, btn emekleri heba olup gitmiti. Gen kadn, onun tantanal iln- aklarna, yeminlerine, gz yalarna aldr etmiyordu. Maamafih, Muvaffak Bey "muvaffakyet-i nihaiye-den,, emindi. Deil mi ki, elinde hibir zaman hedefinden amam en messir bir antaj silh vard, vakti, saati gelince16 bu silha mracaat edecek, Naciye Hanm karda keklik avlar gibi kolayca ele geirecekti. O gece gen kadnn karsnda intihar taklidi yaparken, onun hafif lklar koparmasn, elinde sahiden bir silh varm gibi kollarna sarlarak: "Allah akna yapmaynz!,, demesini, nihayet, sinir buhranlar ve gz yalan iinde kendini bu, uruna lmee hazr civanmert ve kibar adamn kollanna atmasn bekliyordu. Fakat, bekledii heyecanl lk yerine, billur gibi tiz, yrtc bir kahkaha kopmasn m? Bir dakikada kulann dibinde patlyacak bir sahici tabanca onu bu kahkahadan fazla sarsamazd. Naciye Hanm, elleri ile kasklarna basarak glyor, gzlerinden ya geliyordu: Aman, ne gln ey! Baka kapya Muvaffak Bey, baka kapya... Muvaffak Beyin tavrlarn ve gen kadnn byle delice gln gren - kadn, erkek - , be kii yanlanna gelmiti. Naciye, onlarn sormalarna meydan vermeden anlatt: Muvaffak Bey, beni seviyormu; ayet on dakika sonra cevap vermezsem... Gen kadnn glmesi bir lk ekline geliyor, daha fenas etraftakilere de sirayet etmee balyordu. Muvaffak Beyin biraz evvel gidecei ufuklan seyreden bir seyyah gibi bakt gkyz imdi bann stnde fini frl dnyor, kulaklar nlyordu. Bana bir yere arpm gibi sersemdi. Buna ramen, tehlikeyi olanca akl ve deheti ile gryordu: Bir anda tlsm bozulmutu. Rezil olmutu. Sade Naciye Hanm kaybetmekle kalmyacak, vaka, azdan aza drt bir tarafa yaylacakt. imdiye kadar onun antajna inananlar artk glecekler, hatt kzacaklard. smi Istanbulun en mehur palavraclar arasnda geecek, kendisine uydurma vakalar atfedilecekti. Bir daha intihardan bahsetmek deil, hatt yannda tesadfen lm lkrds alsa.

? kahkahalarla gleceklerdi. Yalanla, reklmla kazanlm haksz hretlerin ne feci ykllar olduunu bilecek kadar zeki idi. Bir ey sylemeden gruptan ayrld, baheye indi. Fakat, Naciye Hanm, onun peini brakmyordu. Gecenin iinde korkun akisler uyandran inceli, kahnl kahkahalan ikide bir duruyor, Naciye Hanm terasn kenarndan sarkarak sesleniyordu: dakika geti Muvaffak Bey.. Drdnc de bitti.. Be dakikanz kald.. Muvaffak Bey, ldnyordu. Hakikaten be dakikadan fazla bir aaman kalmamt. Bu be dakika iinde vcudu lmezse, ruhu ve hreti lecekti. mrnde ilk defa samim olarak lm dnd. Fakat, bu noktada fazla durmad. Ne de olsa buna cesaret edemiyece-inden emindi. u halde, yaplacak ancak bir ey vard: antajn eklini deitirmek, yalancktan bir intihar oyunu tertibet-mek.. Etrafta bir dere falan olsa hemen kendini atard. Nasl olsa lmden kurtarrlard. Geri bir kuyu vard ama, fazla tehlikeli idi. Ne kadar derin olduunu bilmiyordu. Ya derken kafasn kenardaki talara filn arparsa, ya dibinde amur falan var da, yarasa gibi - ba aada, ayaklar havada - saplanp kalrsa... Bunu dnrken bile Muvaffak Beyin vcudu rper-meler iinde kalyordu.. Drt dakika kalyor Muvaffak Bey! Yukardakilerin hepsi terasn kenarna toplanmlar, locadan tiyatro seyreder gibi onu seyrediyorlard. Mutlaka bir ey yapmak lzmd. Bahede bir amar ipi vard. Cebinden bir ak kararak onu kesti, koluna dolad ve sessiz adamlarla odasna kt. Dudaklarnda sinsi bir tebessm vard. Bu oyunda da muzaffer olmutu. Olaan ler - F. 2 18 Odasna girip kapy kapadktan sonra elektrii at ve bir zaman etraf dinledi. Muvaffak Beyin pln ok sade idi: pi alp odasna ktn grmlerdi ya... Elbette bo brakrmyacaklar, arkasndan gelip kap deliinden filn seyredeceklerdi. Nitekim sofada hafif ayak ptrdan oluyor, fsltlar iitiliyordu. Hatt, daha iyisi dardaki balkon kaps gcrdamt. Demek onu balkona alan penceresinden daha iyi grmek iin darya kyorlard. Muvaffak Bey, tavann ortasndaki havagaz engeline amar ipini takt, ucunu ilmikleyip hazrlad. Sonra bir sandalye getirip altna koydu. Nihayet, ceketini kard. Aynann nnde ayakta durarak birka satrlk bir veda mektubu yazd. Tahmininin doru ktn byk bir heyecan ve sevinle - aynann iinde - gryordu. Balkona nazr pencerenin cam ak, pancurlan kapal idi Bu pancurlardan birtakm hafif bir grlt ile araland, kumral bir ba, iki parlak gz grnd. Demek ki, Naciye Hanm, bizzat oradan hazrl takibedi-yordu. tekiler de kapnn dnda sralanm olmaldrlar. Onun sandalyeye ktn grd vakit gen kadn, muhakkak baracak ve ieri atlacakt. Bylece Muvaffak Bey de hem namusunu kurtarm, hem maksadna ermi olacakt. Sofadaki ptrdlar devam ediyor, pancurun arasnda kmldanan kumral ban gzleri prl prl yanyordu. Muvaffak Bey, heyecandan titriyordu, ar ar sandalyeye kt, ipin ilmeini dzeltti. Naciye Hanm, hl iin ciddiyetinden emin deil gibi ses karmyordu. aresiz ipi boynuna takt, yzn pencereden yana evirdi. Gzler parlyor, fakat ses kmyordu. Ayaklariyle iskemleyi hafif hafif oynatt. Ya fevkalde bir ey olur da vaktinde yetiemezlerse diye dnyor, bir trl iskemleyi devirmee cesaret edemiyordu. Ne yapacakt ? Boynundan ilmei karp inse, patlyacak kahkahalar imdiden iitiyordu. 19 Asabiyet ve heyecanla iskemleyi biraz fazla sarsacak olmutu. skemle birdenbire ayaklarnn altmdan kayp yuvarland. Tam o anda Muvaffak Bey, pencereye bakarak bouk bir feryat kopard. Bir rzgr darbesiyle pancur alm, biraz evvel mutfaktan ald kocaman bir et parasn yemee gelen sar kedi asabi mrltlarla odaya atlamt. BR AHRET MASALI ' - Mahmut Yesariye Ahmet evket Efendi, Kadky mekteplerinden birinde muallimdi. Fakat evi ScJimiyede idi. Arkadalar: "Niin karda, kta her gn dnya kadar yol vuruyorsun? Bahusus banda aile derdi de yok; mektebe yakn yerde bir oda tutsan!,, derlerdi. O:

Selimiyede doduum evde oturuyorum.. Elli yandaym.. Doduum yerde lmee azmim var, diye cevap verirdi. Bir ayann sakat olmasna ramen, yoldan ikyet etmezdi. nk almt. Sonra, bu, onun hemen yegne elencesi idi. Bahusus akamlar Tp Fakltesinin karsndaki tepede mutlaka bir para dinlenmekten pek holanrd. Hatt, souk ve yamurlu havalarda bile... Sofular iin cami, ayyalar iin meyhane ne ise, Ahmet evket Efendi iin de bu tepe o idi. Byk, krmz mendilini bir tan stne serip oturur, karda kyn klan yanmcaya kadar kendi kendine konuur, dnrd. Bir Haziran akam idi. Numara ktlar dalm, mektep kapanmt. Ahmet evket Efendi, ay serbestti. Mektepteki kitaplariyle baz eyasn iki pakete sarm, ortasndan sicimle balyarak heybe eklinde omuzuna atmt. Bu haliyle erden dnen ramazan softalarna benziyordu. Sevgili tepesine gelince, ykn yere indirdi, mendilini serdi, redingotunun eteklerini kvrp oturdu, melon apkasn - incitmekten korktuu bir ocuk gibi - dizlerinin stne koydu. Onun en itina ile saklad, ey bu apka idi. nk ok yeni, ancak iki" senelikti. Redingotunu Hrriyet, san potinlerini Mtareke 21 senesi yaptrmt. Maamafih, potinlerin ayn potinler olduunu pek kuvvetle iddia edemezdi. nk birok defalar altn, stn, maskaratn, balarn deitirmiti. Bu suretle ilk malzemeden tek bir ivi ve dme bile kalmamt. Ahmet evket Efendi, dalgn ve mahzundu. Muallimlerce det olduu iin, btn sene derslerinin okluundan ikyet ederdi. Fakat, byle tatiller balayp mektebin kaplar kapannca yreine byk bir sknt ve ac derdi. ihtiyar muallim, dalgn dalgn dnrken yanndan iki kii geti: Arabac klkl bir delikanl ile sar yamal mantolun, arpk, krmz iskarpinli bir kadn.. Delikanl Akam nerede buluacaz? diye sordu. .Kadn, kahkaha ile glerek arkadaki mezarl gsterdi, yank bir telffuzla: Buradan iyi randevu yeri mi olur ekerim? dedi, ne karan var, ne greni. Ne polisi, ne inzibata... Sevdallar itie akaaa geip gittiler. Ahmet evket Efendi, gayr-i ihtiyari bam arkaya evirdi. Denizin ve ehrin henz gne ierisinde olmasna mukabil, mezarla imdiden gece karanl kmt. htiyar muallim, karanlk selvileri bsbtn ayr bir dnya gibi gryor, bir trl gzn alamyordu. Ekseriya yapt gibi kendi kendisiyle konumaa balad: Kadncaz, bilmeden byk bir hakikat syledi. Mezarlk, en byk bir mev'id-i visaldir. Hayatn anlalmaz darbeleriyle, tesadfleriyle biribirlerinden ayrlanlar hep orada birleiyorlar. Ne korku, ne ziya, ne ihanet, ne yalan.. Yeryznde bir an visali iin seve seve can verdiimiz btn insanlar orada btn ebet mddetince kollarmz iinde tutabileceiz. Ahmet evket Efendi, vahiy nazil olmu bir peygamber gibi, huu ve heyecan iinde titriyor, gzlerinden yalar akyordu: Ben, bir vefa ve sadakat hastasym. Sevdiim eylere ebediyen balanmak ihtiyatiyle dnyaya gelmiim.. Saadeti; sevdiklerimi etrafmda toplamaktan ibaret grdm. Fakat, onlar bir arada tutabilmek iin, sarfettiim gayretler havaya gitti. Babamdan, anamdan, kardelerimden mrekkep bir cemiyet.. Kr bir vefa ile balanyorum.. Fakat, hi umulmadk bir 22 zamanda lmler, dargnlklar, zaruri ayrlklar oluyor, beni yalnz brakyor. Nevmit olmuyorum.. Evleniyorum. Etrafmda baka bir topluluk vcuda getiriyorum, buna kendimi altryorum, fakat bu da bir zaman sonra zlyor. Gnn birinde yine kendimi yalnz buluyorum. Maamafih, mit kesilmiyor.. Bir tecrbe daha, bir nc topluluk. lmler, ihtiltlar, vefaszlklar yine biribirini kovalyor. Yine ayn netice... Artk ihtiyarm.. Yeniden uramak iin ne vcudumda, ne ruhumda kuvvet kalmad.. Dnyada yalnz ve yorgunum.. Kadn doru syledi. Buras insanlar iin en emin bir visal yeri. Ders senesini de artk bitirdim. Belli bal bir iim kalmad. Binaenaleyh, artk sevdiim insanlarla ebed sui'ette birlemee gidebilirim. Muallim Ahmet evket Efendi, o gece sabaha doru morfinle intihar etti. Arkadalar aralarnda , be kuru iane toplyarak lsn Karaca Ahmet mezarlna gmdler. Cenaze alayna getirilen , be talebe bu vesile ile kk bir kr tenezzh yapm oldu. Bir maarif mfettii, fedakr muallim iin hararetli bir nutuk syledi. ocuklardan biri - Ahmet evket Efendiyi mektepte en ok zp yormu kk haylaz - birdenbire alad.

Bu birka damla ya, Ahmet evket Efendiye mfettiin nutkundan daha tatl geldi. Sonra, kalabalk dald. htiyar muallim, selvilerin altnda - ne program dncesi, ne azil korkusu - asrlarca zaman upuzun yatt, kyameti bekledi. Nihayet, ebed visal gn. gelmiti. Ahmet evket Efendi iin artk yalnzlk korkusu kalmyordu. Sevdiklerini nihayet ebediyen kollarna alacakt. Terifat meleklerden birine derdini anlatt: "Sevdiklerimi, btn sevdiklerimi istiyorum.,, dedi. Melek glmsedi: Hepsini mi? Pekl! Onlar, buna raz olurlar m dersiniz?.. Mesel btn sevdiiniz kadnlar etrafnza toplarsanz dnyadaki odalkl, cariyeli paalara benzemez misiniz? Sonra bu kadar insan arasnda taksim edilmi bir sevgiye siz sevgi diyebilecek misiniz? Ben, sizin sicilinizi tetkik ettim. Muallim Ahmet evket Efendi... Siz, vefa hastalna tutulup buraya gelmisiniz... Halbuki en byk vefaszl kendiniz yapmak istiyorsunuz. htiyar muallim, kpkrmz ban nne idi: Anlyorum.. Btn sevdiklerimi kucaklamak burada da kabil deil... O halde onlardan yalnz birini semek lzm. Beni annemin, babamn yanna gtrnz. Onlarn cemiyetinde yaamak istiyorum.. Melek yine teredddetti: Zannederim ki, kabil deil.. nk annenizle babanz ilk evlendikleri yaa rcu ettiler. Birisi on sekiz, birisi yirmi yanda iki sevdal halindeler.. Siz, sal, sakall adam; imdi onlarn arasna girerseniz olur mu ya? Hakknz var.. Hem de zaten onlar beni tatmin edemi-yeceklerdi. Beni dnyada en sevdiim kadnn cemiyetine gtrnz. Evet ama, hangisi? nk mrnzn muhtelif zamanlarnda, rmhtelif kadnlar sevdiniz ve her birisi zamannn en sevgilisi oldu. Bunludan birini dierlerine tercih mecburiyetindesiniz.. Geri sizin gibi bir vefa hastas iin sevdiklerinizden bir ksm ihtimal ayp decek ama.. Pekl.. Ben, on yedi yamda iken on drt yanda bir kk kzla sevimitim.. O, benim ilk ve en byk akmda, onu isterim.. Mmkn deil. nk o, sizden ayrldktan sonra bir feakasiyle seviip evlenmiti.. Onlar imdi beraber yayorlar.. Peki, o halde beni ilk zevcemin yanna gtrnz. Maalesef o da kabil deil. nk dnyada sizden a>nldiktan sonra, bir mlkiye kaymakam ile evlenmiti.. Birka saat evvel yine birletiler.. u halde ikinci zevcem.. Onun da dnyada size varmadan evvel bir sevdii vard. Gelir gelmez onu istedi.. Son bir are kalyor.. Ben otuz, otuz be yalarnda iken bir gen kadnla sevimitim. Benim iin ldrrd.. Onu buJ-mak kabil olsa-.. Gayet kolay.. Yalnz, o kadn hakkndaki malmatnz pek tamam olmasa gerek; nk o kadn herkes iin ldrdn sylerdi. Nitekim, burada da btn klarn etrafna toplad. Her halde yetmi, seksen kii var. Siz de onlarn arasna karmak isterseniz... Ahmet evket Efendi, ald hafif dozdaki morfinin sarholuundan ayhnca, kendisini Selimiyedeki odasnda buldu. Gne domutu. Yava yava yerinden kalkp penceresini at. Karaca Ahmet selviliine doru kolunu uzatarak: Numunesini grdk, dedi, ebed visal orada da gayr- kabil. Dnyann kuruluuna, hayatn nizamna nazaran, orada da bizzarure yalnzlktan kurtulamyacaz.. Vefann ve muhabbetin en temiz ve en hasbsini zannederim ki, yine o mektepteki minimini maskaralarda bulacaz.. Derrlerin balamasna unun gurasmda ne kald ki? ay gz yumup .alncaya kadar geer. BAHEL LOKANTA Haydar Efendi, eski bir Evkaf ktibi idi. Fakat, o, kendisini bir i adam zanneder: Ben ne dedim de memur olum ? Yirmi be sene evvel bir bakkal yanma rak gireydim bugn dkkn, tezgh sahibi bir adam olurdum! Diye hayflanrd. Azndan hi dmiyen bir sz de uydu: Elime, fazla deil, iki, bin lirack bir para gese, ben* yapacam bilirim1. Arkadalar gibi, kudret-i ftra da, bu teraneden usanm olmal ki: Al bakalm, sana* istediinin iki mislini... Ne yapacaksan yap da grelim! Dedi ve ona tayyare piyangosu delaletiyle be bin lira gnderdi. Paray alr almaz, Haydar fendinin ilk ii istifasn vermek, ikincisi drt bin liraya odal evle, bahesi ve btn mutfak takmiyle kelepir bir kr lokantas satn almak oldu. Civarda bir ttn, bir boya fabrikas, iki daire ve birok ev vard.

Haydar Efendi, kk bir hesap yapt. Hem ucuz ve temiz yemek yedirmek suretiyle halka ve vatana hizmet edecek, hem de memuriyetten aldnn on misli para kazanacakt. Fakat, ne are ki, halk, kendi menfaatini idrakten cizdi! Zavall Haydar Efendi, maln en temizini, ann en ustasn kulland halde, umduunun onda biri kadar i yapamad. Gn oldu ki, ailesinden ve gnden gne artan misafir akrabalardan baka, yemeini yiyen, vergi memurlarndan baka kapsn alan olmad. Btn boya ameleleri, memurlar ve hatt btn ehir onu batrmak iin sz birlii etmi gibiydi. 26 Haydar Efendi, kapsnn nnde duruyor, konua konua yoldan geenlere maln alm, hakkn yemi dmanlar gibi kinli ve siyah bir bakla bakyordu. Hele sokakta yksek sesle glenler olursa, kendisiyle eleniyorlar sanarak hiddetten ku-duruyordu. Bir sene kadar uratktan, geri kalan paray yedikten, fazla olarak da bin lira borca girdikten sonra, gidilecek en doru yolu kefetti: Lokantay satmak!.. Fakat, bu defa da mteri bulamyor, gazete ilnlarna, tellllara verilen para havaya gidiyordu. Adamcaz, bazan ellerini aarak: Yarabbi, bir yangn gnder de, bamdan bu bely al.. Bundan sonra senden bir ihsan ve inayet istersem anam avradm olsun!.. Diye bara bara dua ediyordu. / * Bir akam st,"ttn amelesinden Haralambo isminde bir Rum, onu grmee geldi: Haydar Efendi, sana yal bir mteri buldum. Bana yzde be komsyon verirsen lokantay ok iyi bir paraya satacaz. Haralambonun bulduu mteri Manastrdan "eni gelmi bir Arnavuttu. ok paras vard. Bir kr lokantas satn almak istiyordu. Haydar fendi sevinten Haralambonun boynuna salrlma-mak iin kendini zor zaptetti. Adamcaz, en yeni elbiselerini giydi ve zengin Manastrl ile grmek iin Sirkeci otellerinden birine gitti. Uzun uzun konutular. Arnavudun sf br adam olduu grlyordu. Yalnz, lokantann ne kadar i yaptn sorunca, Haydar Efendinin t>oazna bir ey tkand. Fakat Haralambo pikin bir adamd: Gece gndz, her zaman i yapar, dedi.. Arnavut, sadece: 27 Yarn perembe, dedi, cuma gn gelir, grrm. Beenirsem pazarl keser, ii bitiririz.. Otelden ktklar zaman Haydar Efendi: Ne yaptn Haralambo? dedi, lokantann dehetli i yaptn syledin. Herif cuma gn gelince rezil olacaz!.. . Haralambo da evvel mitsizlie dt. Fakat, birka dakika sonra ona bir fikir geldi: Haralambo, ttn amelesinden elli, altm kiiyi baheli lo-lantada iki imee, yemek yemee davet edecekti. o suretle idare edilecekti ki, sf Arnavut, bu kalabal lokantann her gnk mterisi sanacak ve mitlerinden pek ok para verecekti. O cuma, baheli lokantada emsalsiz bir gn geti. Kadnl, erkekli yetmi, seksen kii ge vakte kadar, alg, iki, yemek ve oyun ile elendi. Haralambo ve nianls olan gen Rum kz vaziyeti yle idare ettiler ki, sf Arnavut, leden akama kadar lokantada mterilerinin ayn insanlar olduunu bile far-kedemedi. Haydar Efendi, bu lokanta iin be bin lira istedi. Arnavut drt binden yukar kmaa rza gstermedi. Ertesi sabah bulumak karariyle ayrldlar. O gnden sonra Haydar Efendiye Manastrl Arnavutla grmek ksmet olmad. ki ay sonra, Evkaftaki eski memuriyetini istemee gittii gn bir arkada ona unlar syledi: Bana gelene hem zldm, hem gldm. Haralambo isminde bir klhanbeyi, bildiklerinden bir Arnavudu yakalam, senin lokantan alacak zengin bir mteri diye getirmi. Sana, bedavadan, yetmi, seksen kiilik bir nian ziyafeti verdirmi!.. GEM DNYASI Bir arkada anlatt: Alaturka musiki mi gzeldir, Alafranga m ?.. Geenlerde bir akam, bu mesele yznden evimizde bir kavga kt. Ailemiz efrad meden insanlardr. El ile biribirlerine tecavz etmezler. Yalnz, salonda, antika tabak, biblo, heykel gibi ne kadar krlacak eya varsa duvarlara arpp krarlar. Kim en ok tahribat yapmsa o galip saylr. Maamafih, krlan eyay tekrar yerine koymak vazifesi bana ait olduu iin, hangi partiden olursam olaym, neticede daya ben yemi olurum. Be ocuk babas bir Yahudi komum vard. Ne yaptn, nasl para kazandn mahallede bilen yoktur. Yalnz, birka yz lira aylkl bir memur kadar iyi yaadklarm grrz. srail Efendi ismindeki bu komu, kavga gecelerinin sabahlarnda kapy alar, hatrmz sorar:

Yrlty iittik.. Merak ettik.. allah bir krk, dkk yok ya ? Der, srasna gre, ya ben, ya bizim hanm teekkr ederiz: Eksik olma.. Bir ey yok.. Yalnz bir antika ay ibrii krld. Oh, oh. Paralar bir yorebilri miyim? israil Efendi, krk ibrii bir muayeneden geirir, bazan bir lmba, bir srahi, yahut iki cam bardaa mukabil alp gtrr. Bahsettiimiz kavga gecesinin sabahnda israil Efendi yine kapy ald: . Yemi olsun. Galiba sizin antika vazo yitti!.. - , Maalesef yle. Nereden anladn? Sesinden anladm. Altun, yumu, bakr, yere dncem nasin baka ses ikartirsa, billurlar, porselenler de kirilincas yle baka ses ikarirlar! l. Bir grmek ister misiniz?. srail Efendi vazoyu grd, akama bir kristal likr srahisi gndereceini syliyerek alp gtrd. Yamurlu bir gnd. Vapurun alt salonu hncahn doluydu. Kucanda byk bir paketle karmdaki srada oturan sar muambal bir gen matmazel, birdenbire kalkt. Yer bulam-yarak ayakta kalm kibar kyafetli, nazik ve asl ehreli bir zata: Beyefendi, buyurun, size yerimi vereyim, dedi. Herkeste bir hayret! Kanepelerde bu kadar kii oturduu halde, hi kimse yerini bu ihtiyara ikram etmei dnmemiti. Bir gen kzn gsterdii bu nezaket - medeniyet namna - hepimizi utandracak bir eydi. htiyar beyle gen matmazel abasnda bir nezaket mcadelesidir balad. htiyar, verilen yeri kabul etmiyor; Matmazel, fevkalde bir nezaketle srar ediyordu. Onlar "Oturacaksnz!,, , "Oturmam!,, diye biribirleriyle urarken, korkun bir angrt koptu. Matmazelin elindeki paket yere dmt! Gen kz "Aman, yandm!.,, diye feryadetti ve devrilip bay id. Salondaki tel tasavvur edemezsiniz. Oturan ahaliden bir ksm baylan grmeye koarken, ayakta duran bir ksm da onlarn yerini kapmaa kouyor, bir itiip kakmadr gidiyordu. Yolculardan birinin evine gtrd bir kolanya iesini bir baka yolcunun aksndaki burgu ile atlar ve bin zahmetle Matmazeli aylttlar. Fakat, bu sefer de feryat ve gz ya buhran balad. Ahali, bu felkete sebep olan ihtiyar beye aksi aksi bakyordu. O biare de fena halde korkmu, halecanlanmt; yznn btn zas ve sakalnn seyrek telleri ayr ayr titriyordu. Nihayet, mesele anlald: Matmazel, bir antikac dkknnda memurmu. Bir yere antika bir vazo gtryormu. imdi, 80 bu kaza yznden efendisi onu mutlaka sokaa atacak ve zavall kz, nezaket yznden a kalacakm! Bu korku beyhudeydi. Kendi yznden bir gen kzn sokakta kalmasna bu asl ve kibar yzl ihtiyarn vicdan nasl tahamml ederdi? Adamcaz, rikkat ve heyecandan slanan gzlerini ve burnunu silerek czdanndan epeyce bir para kard, nazik bir tavrla matmazele verdi. Bu sahne, kamarada herkesi mteessir etmiti. Yalnz ben mstesna!. Ben, baylan matmazeli de, krlan vazoyu da tanyorum. Kiran vazo, bizim iki gn evvel musiki mnakaasnda kurban giden vazo, matmazel de komumuz srail Efendinin ortanca kz San, idi. NSAN NASIL DER Elimde sivri ulu bir kar bastonu, tipinin iinde boula t-kana, szm ona yryorum. Arkadan bir ses: Uurlar ola Mehmet Ali Bey, diyor, nereye byle? Bam eviriyorum. Grdm manzarann deheti tylerimi rpertiyor. Ben yata, yani kark be, elli yanda, uzun boylu bir adam. Arkasnda, belinden kuakla balanm bir bonjur, ayanda bir beyaz pantalon, banda bir hasr apka, karmakark uzun sakal kardan bembeyaz olmu, havadan yaseminler yadn seyreden bir air gibi bam kaldrarak: Bu ne manzara, bu ne manzara, diyor. Bu zat, vaktiyle Soukeme Rtiyesinde snfmzn birin-cisiydi. Ad Muvaffak Bahtiyard. Hocalarmz onu bize misal gsterirler: Haylazlar.. Bahtiyara bakn da ibret alrn. Byle giderse, o, ismi gibi bahtiyar olacak; siz, onun kapsna su tamaktan baka bir i beceremiyeceksiniz, derlerdi. Ben, rahmetlilerin her lkrdlar gibi, bunun da nasl ters ktn dnrken, Bahtiyar da mektebi hatrlad: Yahu, aklnda m? dedi, hani mektepten dnerken kartopu oynardk, hey gidi gnler hey!.. Maamafih, ben, hl oynamaa hazrm, nasl kendine gvenebiliyor musun ?

Muvaffak Bahtiyar, bu tarzda daha baza. eyler syledikten sonra: Haydi bakalm, vergini ver de git yoluna, dedi. Bu, senelerden beri, onun benden para isteme tarzdr. Baka muhtalar gibi boynunu bkp sesini titretmek, evde unutulmu czdandan bahsetmek hi deti deildir. "Ver bakalm paray!,, derken, deta bir kpr tahsildar vakariyle insann yolunu keser. Ben, her zaman onun bu vaziyetine aldr etmez, eline , be kuru verip geerdim. Fakat, bugn canm skk- yordu. Evde odun bitmiti. Cebimde para, oduncuda odun vard. Lkin, bu sefer de yol ve araba yoktu. Sonra belediye memur-lariyle de aramda bir kk vaka gemiti. Nihayet, bu havada cepten para karmak da bir meseleydi. atkn bir ehre ile: Para yok! deyip yrdm. Fakat, o, hafife omuzuma dokundu: Olmaz, dedi, vergimi isterim! Azndan, burnundan kan dumanl hava, rak koku-. suyla doluydu. Fena halde tepem att: Haydi, dedim, edebinle yoluna git!.. Ve yrdm. O, cevap vermedi. Fakat, hl arkamdan geliyordu. Krk, elli adm gittikten sonra, bir yoku banda durdum: Yahu, dedim, sen alkan, terbiyeli bir insandn. Ne yaptn, nasl ettin de bu hale dtn? O, omuzlarm silkerek: Ne bileyim ben? dedi. yle ya, kendini kaptn koyuverdin, imdi gelsin eski arkadalar.. Byk bir ihtiyat ile yokuu inmee balamtm. Bilmem nasl oldu, birdenbire sendeledim. Ne olduunu anlamadan yuvarlanmaa baladm. Birisi beni kolumdan yakalayarak kaldrd. Baktm, yine o.. stmdeki karlar eliyle silkeliyerek: Ne oldu yahu, dedi, ihtiyatl ihtiyatl yryordun. Nasl oldu?. Bilmem. Farknda deilim.. Kendimi toparlamaa altka tekerlendim, dedim. Bahtiyarn morarm ve hayvanlam sarho ehresinde eski zeks bir an parlar gibi oldu, mahzun ve mstehzi: te biz de yle olduk, dedi. Demin sana nasl yuvarlandm bilmiyorum derken, yalan sylemedim. Sebebim uzun uzun ne sorarsn a efendim? Sen be kuru varsa verirsin, yoksa sen sa ol. Ne yapalm baka sefere!. T KILKUYRUK - Hikmet evki'ye Yedi, sekiz sene oluyor. Yakn vilyetlerden birinde mek-tupeu idim. Bir gn vilyetin kalem odalarndan birinde ackl bir sahneye tesadf ettim. Memurlar, yirmi iki yalarnda uzunca boylu, saz benizli bir gencin etrafn almlar, kaba ve ac bir ekilde alay ediyorlard. Birisi: Ey syle bakalm klkuyruk.. Sen, balklardan neyi seversin. Yahut: Cebinde bin lira paran olsa ne yaparsn ? Biare ocuk, bunun b:r alay olduunu ve azn aar amaz, bana ne geleceini gayet iyi bildii halde mahcup ve nazik bir tavrla cevap vermeye balyor. Fakat, daha drt kelime sylemeden memurlar hep bir azdan: Atma ulan klkuyruk., diye bararak szn kesiyorlard. Kahkahalar, yuhalar, kafasna ktlar, bo cgara kutular atmalar.. Hatt birisi yelpaze gibi parmaklarn aarak zavallnn yzn karlyor.. Sobay yakmaa gelmi bir klksz hademe, irkin irkin srtyor. Aylardan beri elinde tomar tomar evrak ile oda oda dolaan bir ihtiyar kadn, kendi halini unutmu, ona glyor. Bunlarn hepsi oluk ocuk olsa neyse ne.. Fakat, aralarnda yal bal, kelle kulak yerinde efendiden adamlar da var. Bu gen ktip belli ki, temiz bir ailenin ocuu.. htimal ki, haline gre tahsil de grm.. izgilerindeki incelie, gzlerindeki mahzun derinlie baklrsa, belki nazik bir ruhu da var.. Biare, bunca sene alp abaladktan sonra, memur oluyor. Efendiden insanlar arasna karyorum diye sevine sevine buraOl-an ler F. 3 34 ya giriyor. Fakat, kapdan ayan atar atmaz kendini birdenbire bir vahi hayvan kafesinde buluyor. Her taraftan ekitiriyorlar, didikliyorlar, hakaret etmekten, incitmekten bir canavar zevki duyuyorlar.

Bunlara kar kendini mdafaa etmek iin di, trnak lzm... O biarede ise, bunlar yok.. Her eyi brakp gitse, belki evde onun eline bakan sakat bir baba, dertli bir ana, a kardeler var.. O dakikada, deil bu adamlardan, dnyadan ve insanlktan irendim. Vilyetin bycek bir memuru, hatr saylr bir insan olmasam da yine duramazdm. Sert bir sesle bardm: Arkadalar... Bu sizin yaptnz hem ayp, hem gnahtr. Zavall ocuktan ne istiyorsunuz? O da sizin gibi insan. Size byle bir muamele etseler raz olur musunuz ? Szlerim kalem odasnn ortasnda bir bomba gibi patlamt. Memurlardan biri cevap vermek ister gibi bir hareket yapt, fakat nedense vazgeti. Efendiler birer birer masalarna dndler. O gnden sonra bu biare genci uzaktan uzaa himayeme alm oluyordum. Arasra iim derek kalem odasna girdike ona son derece nazik ve kibar bir arkada muamelesi ediyordum. Maksadm, onun kametini, kredisini ykseltmekti. Benimi bu muamelemi grenler, elbette ona iyi muamele ederlerdi. Byle olmakla beraber, ocuk, arkadalarnn tecavznden yine kurtulamyordu. Dairede kime sz sylemeye kalksa mutlak ya: Atma ulan klkuyruk... Yahut: ek arabay ulan klkuyruk, diye cevap alyordu. Ne dersin? Ne yaparsn? Ktlerle uramaktan bykle): bile cizdir. 35 O vilyette pek az kaldktan sonra, baka bir vilyete getim, sonra bir izzet-i nefis meselesi zerine bsbtn memuriyetten ekildim, halim, vaktim yerinde olduu iin, kendi kendime stanbulda yaamaa baladm. Bir gn irketlerden birinin umumi mdr olan bir eski arkada grmee gitmitim. Arkadam komisyonda olduu iin bekleme odasna girdim. Odada be, alt kii vard. Bunlardan biri, beni grnce: Vay Refik Bey.. Ne gzel tesadf! diye bararak yanma geldi, elimi skt, teklifsiz bir tavrla artm, omzumu, enemi okad. Bu adam neden sonra tandm: , drt sene evvel "Klkuyruk,, diye alay edilen zavall. Daha bym, imanlam, fakat kyafetindeki zibidilik hl gitmemi. Muamelesindeki lubalilik biraz tuhafma gitmekle beraber, kendi kendime: Olur a, dedim, o vakit benden grd insanca ve arkadaa muamele, o kadar iz brakm ki, grr grmez dayanamam olacak. O, beni deta zorla bir iskemleye oturtarak: Gel otur bakalm, dedi, yahu, senelerden beri biribirimi-zi kaybettik. Ben, imdi stanbuldaym. Dahiliyeden ayrldm. Bir ttn irketinde alyorum. Mevki, maa gayet iyi. Sen ne lemdesin bakalm? Odadaki yabanclar bu yirmi belik delikanl ile ellilik kelli felli efendi arasndaki teklifsizliin bu derecesine hayret ediyor gibi kh bize, kh biribirlerine bakyorlard. Ben, verecek cevap bulamyarak akm akn yzne bakarken, o, devam etti: Yahu, sen teki mektupulukta da tutunamamsn, azil mi olmusun.. stifa m etmisin, bir yerden iittim ama, vallahi aklmda kalmad. __ ut??? imdi ne ig gryorsun? Sabahleyin buraya i istemeye filn m geldin? __ III??? "36 Maamafih, burada iyi para vermezler. Sen, bizim irkete gel. Hem para gayet muntazam, hem rahat. yle, yle, bizim irket daha iyi. Ne vakit beni grmeye gelirsin? Ne vakit istersen gel.. Seni mdre takdim edeyim. Odann tavan bamn stnde frl frl dnyordu. Kendimi kaybetmi gibi gayriihtiyari bardm: Atma ulan klkuyruk!.. ek uradan arabay... O, kam sesi iitmi bir cambazhane hayvan gibi, birdenbire duraklad, sendeledi. Gzleri tpk o eski kalem odasndaki gibi mahzun bir derinlikle nne dikildi, boynu bkld, dudaklarnda rkek ve mazlum br glmseme titredi. Atma ulan klkuyruk... ek uradan arabay kilkuyr.uk!. Vilyetteki arkadalarmn meer ne kadar gnahna girmiim! Halk, insana vuracaa numara ve etiketi ne isabetle tyin ediyormu.. "Halkn sesi, hakkn sesidir.,, diyenlere bir kere daha hak verdim. BR ASKIN TARH Blribii'lerini nasl tandklarn, bu zamane aknn nasl baladn bir sabah skdar iskelesinde gzmle grdm.

Kz, bilet almak iin tella antasn aarken dirseiyle arkasndaki delikanlya arpt. Delikanlnn elinden yere kocaman bir mrekkep iesi dp patlad. Bu dnyada pek az insan yapt kabahatin cezasn bu kadar abuk eker. Kzn sar iskarpinleri, pembe oraplar gri mantosunun etekleri bir anda mor naklarla ilendi. Eyvah, imdi bir kzlca kyamet kopacak, dedim... Hakikaten de yle olacakt. Onlar, evvel dmee hazrlanan iki horoz gibi kabardlar. Fakat, biri yirmi be, teki on dokuz yanda ancak vard. Fazla olarak her ikisi de adamakll gzeldiler. Gen adam, kzn meneke rengi gzleri karsnda mor mrekkebin acsn unuttu: Aman efendim, oraplarnza yazk oldu. Vah vah, ieyi neye sk tutmadm?! diye zlmee balad. Gen kz da, bir oraplarna, bir karsndaki nazik delikanlya bakarak abuk bir mukayese yaptktan sonra: Ziyam yok efendim, kaza!., diye glmsedi. Yanlarndaki bir sakall ilve etti: Uurdur, uur., ikiniz iin de fl-i hayrdr ocuklar! nmdeki ellilik opur bir madam glyordu: iyi ki bana rastlamamtr. Hem oraplarm gider idi, hem salam daya yer idim!.. Bu genlere ikinci defa, be dakika sonra, vapurda oturacak yer ararken rastgeldim. Onlar, alr kapanr iki sandalye bulmular, burun burna 38 konuuyorlard. Yanlarndan geerken u szler kulama arpt: Erkek Benim bankamla sizin altnz ticarethane arasnda iki dakikalk bile mesafe yok... Kz Evet, deta komuyuz... Nasl oldu da biribirimize rastgelmedik ?... nc defa, vapurdan kprye karlarken, seslerinden tamdm. Arkamda konuuyorlard: Erkek Yok, yok... Ben, amcanza hak veriyorum. Amerika filimleri zengin filim ama, Avrupannkiler yine baka... Kz Hayr, hayr.. Hakszsnz.. Daima sylediim gibi siz biraz eski fikirli kalmsnz.. Anlalan grdnz Fransz terbiyesinin tesiri... Erkek Ben de sylediimi tekrar edeceim. Sizi Amerikan mektebine gndermekte hat etmiler. Geri nikbin ve cesur olmanz houma gidiyorsa da.. Kendi kendime: Her halde onlar olmyacak, dedim, byle yirmi dakika iinde bu kadar ili dl anlamak imknsz.. Biribirlerini tasdik devresini geirip, tenkid devresine girebilmek iinse uzun zaman lzm. Mutlak sesleri benzettim!. skeleyi geip denize dmek tehlikesini atlatnca bam evirdim: Onlard!.. Delikanlnn elinde, krlan mrekkep iesi yerine kzn antas, onun elinde de arkadann bastonu vard! Drdnc tesadf. Ayn gn.. Saat bir buuk... Eminn f tramvay duraandaym. Beyolundan geleD bir tramvaydan onlar iniyorlar. Ellerinde paketler var. Derhal tahminlere balyorum : leyin biri bankasndan, teki ticarethanesinden kn-yemee gittiler.. Sonra bir iki maaza dolatlar.. teberi ald-ca birletiler.. Sanki her gnk detleriymi gibi, Beyolunda lar.. htimal, bir aralk beydullah Efendiye de urayverdiler.. 39 Maamafih, bu noktada galiba yanlyorum, onlarda Nikh Dairesinden pek yle sca scana ayrlm insanlar hali yok.. nk, deta kavga ediyorlar gibi.. Filhakika, yanmdan geerlerken, gen kzn onu azarladn iitiyorum: Kimde grlm ey? Koca paket tramvayda unutulur mu? yle ya, insan, nndeki Rus kadnnn dekoltesine o kadar dalarsa kendini unutmam olmas ne mutlu!.. Vay vay vay vay.. Bunlarn drt, be saat evvel tanm insanlar olduunu u geenlere sylesem, beni muhakkak deli -diye polise teslim ederler ya!. Son perde, son tesadf.. Ayn gnn akam, ayn vapurda.. Onlar karmda oturuyorlar.. Gen kz, mahzun ve mte-heyyi onun kulana bir eyler sylyor. Delikanl, hiddetle ban sallyor, azndan bir kelime kmyor.. Beni mthi bir merak saryor. Vapurdan karken pelerine takldm ve iskelede biribirlerine syledikleri son szleri iitiyorum. Kz, alyor: Yemin ederim ki, benim hakkmda yanl dnyorsun.. Erkek, ayn inatla: Bu, birinci deil ki... Ka defa beni aldatmaa teebbs ettin.. Kat'iyyen affedemem.. Feridun, aramzdaki ac, tatl bunca htralara da m acmyorsun?. Onlar iniyen sen oldun.. Benden artk usanm olabilirdin. Fakat, bu, beni gzgre aldetmak iin bir sebep olamazd.. Mebbeden Allaha smarladk! Hayatmz zehirledin zalim.. Uurlar olsun! Biribirlerinden ayrlyorlar. Karanln iinde kaybolurlarken syleniyorum.:

Merhum Fikret, bir manzumesinde bir buuk saat iinde mr40 doan, yayan ve mrn tamardyan bir nevi mahlkata hayret eder. Anlalan elektrik asr gitgide insanlar da bu bceklere evirecek.. Zavall ocuklar, bunca htralardan sonra daha belki mantodaki mrekkep lekeleri bile kurumadan bu kadar feci bir surette ayrlmak... Ne yaparsnz? Dnyada ebed saadet kime nasibolmu ki... YEN BR CAT Rahat bir iim, scak bir odam var. Fakat ne are ki, kardaki koltuktan misafir hi eksik olmuyor. Yalnz snp istirahat etmekle, bedava kahve ve sigara imekle iktifa etseler, pek o kadar ikyet etmiyeceim. Fakat, beni lkrdya da tutuyorlar. Aksi gibi hem yz yumuak, hem de konumaya ok sever bir adamm. Onun iin, onlar lkrd sylerken, somurtup surat asmaa muvaffak olamyorum. Dalp gidiyorum. ler de yzst kalyor. Bir gn bu halden bir arkadaa ikyet ettim: Odadan sobay kaldrtsam, p gibi adamm, iki gnde grler giderim. imi brakarak seyyar bir mfettilie filn gesem, mtemadiyen sokaklarda, taban tepmee takatim' yok. Ne yapacam ardm, dedim. O, bana yle bir akl verdi: Ben, mizah gazetelerinin birinde bir hikye grmtm.-Saygsz misafirlerden pek can yanm bir memur, saat gibi bir kere kuruldu mu, gn iliyen bir alet icadetmi. Bu alet, misafirlerin karsndan ikier dakika fasla ile yle birtakm lev-halar geirirmi: 1 Vakit nakittir! 2 Bir i adamn uzun zaman megul etmek doru deildir! 3 4 nuz! 5 Siz lkrd anlamaz msnz? Bu levhalar, iltifat perde perde artrarak: "llallah, sen ne saygsz insanmsm! a kadar varyormu... Her halde, ikinci, nc levhadan sonra karnda oturmakta devam edecek kadar ruhsuz ve saygsz bir insan tasavvur edilemez. Olsa bile-artk, bu insan, grd hakarete hak kazanm demektir. Ben, Sznz uzamaa balad! Karnzdakinin nezaketini su-i istimal ediyorsu42 bir saati tanyorum. Sanrm ki, sana kolayca ve ucuzca byle t>ir alet yapabilir. Arkadamn bu szleri, beni uzun uzun dndrd. Neticede: "Adam sen de... Benden ok ehemmiyetli ve pek ok nezaketli birtakm kimseler: " zamanmzda bizi igal etmeyiniz!,, tarznda levhalar asmyorlar m? Benim yapacam ey, grle grle tesiri kalmyan bu levhalarn bir baka eklinden ibaret olacak!,, dedim ve ie giritim. imdi, bu teebbsn verdii neticeyi dinleyin: Aleti kurduum gn, gediklilerden biri, deti zere gelip koltuuna kuruldu. Kahvesini smarlad. Paketimden ald sigaray yakt. Aradan iki dakika gemiti ki, bizim "Vakit na-kittir!,, levhas kendini gsterdi. O, hayretle sordu: Bu, ne?. Ben, mahcubiyetle cevap verdim: ey.. te yle bir alet!. ki dakika sonra ikinci levha: Bir i adamn uzun zaman igal etmek doru deildir! Misafir, bu sefer ii anlar gibi oldu.. Yine iki dakika sonra nc levha: I Sznz uzamaa balad! Adamcajz, bu defa sitemli bir bakla sordu: Bu ihtar, bize mi? aresiz: Estafurullah. Ne mmkn, dedim.. Bu sz onu tatmin etti. O kadar ki: Karnzdakinin nezaketini su-i istimal ediyorsunuz!. tekdiri geldii vakit glmee balad: 43 Vallahi gayet iyi dnmsn. ok ar ama, bizde yle saygszlar vardr ki, buna bile aldrmazlar sanrm!. | Siz, lkrd anlamaz msnz? j

Misafir, yine bir kahkaha att: Yahu, biz cancier arkadaz.. unun bana mul olmadn bildiim halde, yine halecanlanyorum! Levhalar birer birer dne dne: llallah.. Sen ne saygsz insanmsn.. Artk defolup gitsfne!. levhasna kadar geldi. Sonra tekrar "Vakit nakittir!,, diye yeniden balad.. te teklifsiz misafirlerin birinden aldm netice. Gelelim imdi resmlere... takibi iin odama arasra ismini bile bilmediim bir adam gelir giderdi. O gn, bu adam itiyad hlfma biraz dinlenmek iin msaade istedi. "Buyurun,, dedim. Bir eyrek kadar oturdu. Sonra gitmek iin ayaa kalkt vakit dedi ki: Beyefendi, affedersiniz, sizi fazla igal ettim. Fakat, saygszlar karmak iin icadettiiniz alet nazar- dikkatimi celbetti. Bendeniz merakl bir adamm, levhalarn hepsini okumadan ayrlamadm. Cidden ok gzel bir icat.. Allaha smarladk!.,, O gn, bildik, bilmedik birok kimseler icadm grmee geldiler. Akam st, aleti derhal yerinden kaldrp dolaba kapadm sylemee bilmem hacet var m? Her icat. her memlekette ayn muvaffakiyetle tatbik edilemiyor! MAV GZL OCUK hsan Bey, bir gn dokuz aylk ocuunu severken yle bir muhakeme yapt: Benim gzlerim siyah, anasnmkiler de yle. Halbuki ocuunkiler ini mavi. Cahil bir adam olsaydm: "Allahn hikmeti!,, der, geerdim. Fakat, veraset kanununa nazaran ilim ve fenne kat'iyyen mugayir bir hdise... Sakn ocuk!!.. ihsan Bey, dncesinin bu noktasnda, dalgn dalgn sokakta yrrken, bana damdan kiremit dm bir adam gibi birdenbire sersemledi. Az kald ocuunu kollarndan yere atyordu. Biraz sonra, souk kanla dnd. Kars biraz asabi ve inat, fakat, gayet temiz bir kadnd. Kendisini aldatma, bu ocuu bakasndan alm olmasna imkn yoktu. Maamafih, herkes bilir ki, phe, stma mikrobu gibidir. Bir kere geldi mi, insann kolay kolay yakasn brakmaz. Bazan gemi gibi grnr. Fakat, biraz sonra, en akla gelmiyen bir saatte, insan tekrar tp yakmaa, titretip bartmaa balar. hsan Beyin phesi gnden gne ilerliyor, zaman ile kat' bir kanaat haline geliyordu. Bir gn yle dnd: Karmn namusundan eminim. Fakat, bu melun pheyi mutlaka defedecek bir are bulmalym... Aye, budala bir ka-din olsa, ustalkla onu istintak eder, azndan lkrd almaa alrdm. Fakat, buna, imkn yok. Baka bir ey yapmal. Karm kskantr. Bana daima: "Aldatlmaa dnyada tahamml edemem. Gze gz, die di. Beni aldattn haber alrsam, derhal ben de seni aldatrm. Ve bunu, hi ekinmeden gelir sanac sylerim. Artk sen nasl istersen yle hareket et...,, der. Ben, kendimi birdenbire apkmlama gibi gsteririm. Sonra, bir met- , resim olduunu anlatacak bir ey yaparm. Aye, derhal intiikam sevdasna der ve ini mavi gzl ocuun bakasndan olduunu aka itiraf eder. Kanm syletmek iin bundan daha emin yol yoktur. hsan Bey, birdenbire deimiti. Akamlar ge, bazan sarho geliyordu... Karsiyle konuurken acayip acayip eyler sylyordu: nsan, dnyaya bir kere gelir. Keyfi nasl isterse yle hareket etmeli!... nsann mebbeden ayn yemei yemesi, ayn iei koklamas manaszdr. Hayatta biraz da deiiklik lzm.. Vefa ve sadakat bo bir esarettir. Aye Hanm, kocasmdaki bu deiiklii anlamyor: Sen ldrdn m hsan?.. Bunlar, nasl szler? Allahn bildiini ne saklyaym? Ben, senin tutumunu beenmiyorum.. Bir mnasebetsizliini haber alrsam yapacam biliyorum: Gze gz, die di!., diyordu. hsan Bey, karsnn bu szlerini lakayt bir tebessmle karlyor : Ne kar? Benim senden istediim, eve, ocua ve biraz bana bakmandan ibarettir.. stediin gibi hareket etmekte serbestsin. Nasl ki, ben de yleyim. hsan Bey, oynad rolden pek memnundu, kendi kendine: Aye kzyor... Tahminim gibi beni aldatt ise, bunu aka yzme syliyecei zaman uzak deildir.. hsan Bey, bir gn kapdan karken bir mektup drd.. Gen kadn, hemen ayam kdn stne bast. Kocasnn paltosunu sprmek iin yrmek lzm geldii zaman, ayan sryordu. Bu manevray farkeden hsan Bey, sokakta ellerini ou-tnrarak glmsyordu: yolunda. Ayeye fevkalde mahir bir oyun oynadm., iki ihtimal var: karm buakam ya alayp baracak, yahut:

46 "Bir metresin olduunu rendim. Fakat, nafile gururlanma.. Ben, senden daha evvel davrandm: ocuk senin deildir. Onun ini mavi gzlerinde yabanc bir babann imzasn okuyabilirsin!..,, diyecek. Birinci halde: "yaptm bir akadan baka bir ey deildir. Git, yazhanemi a; orada sakl duran kapal zarf a, oku.. Sahte bir mektup drmek suretiyle sana bir aka. yapacam onun iinde yazldr..,, kinci halde ise: "Yakaladm!.,, diye baracam, sana hakikati itiraf ettirmek iin bu oyunu oynadm! Hsl, her iki halde de, yarn bu saatte phelerinden kurtulmu, mesut veya bedbaht bir adam olacam... hsan Bey, o gece ge vakit eve geldii zaman karsn evde bulmad. Aye Hanm u mektubu brakmt: [Bugn metresinin evinde geirmee gittiine dair kat' bir delil elde ettim. "Gze gz, die di!,, dediimi hatrlarsn. teden beri bende gz olduunu bildiim erkein evine gittim. Hibir vicdan azab duymadan intikamm aldm. Artk bu felketten sonra, bir arada yaamak mnsz ve imknsz olduu iin, babamn evine gidiyorum. Yegne teessrm senden daha evvel davranmam olmamdan ibarettir. Aye] KVVE- MNEVYE Vakit geceyarsma yaklam; kahveci, dkknnn kepenk-lerini indirmee balamt. Kahvedeki son drt mteriden biri: Daha vakit var, biraz daha oturalm, diye inadedi-yordu. Heykel vcutlu, yenieri ehreli bir adam: Benden paso, dedi, bu soukta kardan dayak yemee vaktir* yok! Kahveci de dahil olduu halde, hep birden gltler. Bu vcutta bir adamn soba maas kadar bir kadndan dayak yemesi, amma tuhaf eydi. O, sf bir tavrla itiraf etti: Allann bildiini ne saklaym.. Hakikat bu. Bir trl bu kadana el kaldramyorum. Biraz evvel kahvede oturmak iin srar eden adam - ki nihayet arkadann yars kadar okka ekerdi - azametli bir tavrla ayaa kalkt: - Kardan dayak yemek mi? Alimallah ona evire evire yle bir sopa atarm ki!. Arkadalar, biraz evvel tekinin karsndan dayak yemesine ne kadar gldlerse, bu minimini clz adamn karsn d-me iddiasna da o kadar gldler. O, ayn azametli tavrla szne devam etti: Vallahi doru sylyorum. Benim karm benden tirtir titrer. yle olmasa "Daha eve gitmiyelim!,, diyebilir miydim?. B, bir kuvve-i mneviye meselesidir. Kar ksmnn bir kere gzn yldrdn m, i tamamdr. Bakn size karm nasl korkuttuumu anlataym: Benimki, bana nisbetle am yarmas gibi bir kadndr. Fazla olarak da ok serttir. Bir zamanlar eli fena halde dayaa almt. Sabahleyin, kahvalt niyetine dayak yemeden sokaa kamaz olmutum. Hem bana atlan dayak hakaret kastiyle atlan, hafif amarlardan olsa cana minnet bilecektim. Fakat, benim kadn, srf canm yakmak, bana ikence etmek kastiyle beni derdi. Size bir misal atzedeyim. Bir kere ay zarfnda srtmda krlan sopalarn ankaz ile evde amar ykamlard . Evimiz, bir bahe iindedir. Bir akam, biraz ge kaldm m, .kar, mahalle bekisi gibi sopay eline alr, kap nndeki ta merdivende bir iskemleye oturup beni beklerdi. Yemin, rica, tvbe, dua, feryat, gz ya, hsl, hibir ey, bu dayan nn alamazd. Hi unutmam, bir haziran akamyd. Arkadalar beni zorla bir gazinoya sokarak iki kadeh iilmilerdi. akr keyif, hafif hafif trk ararak eve geldim. Bahe kapsn anca bizimkini grdm. Elinde byk bir fasulya sr ile her zamanki yerinde oturuyordu. Beni grnce bir beki kpei hiddetiyle yerinden kalkt. Seni rezil herif... Bu saatlere kadar sokakta ne iin var bakaym?.. Gel kafatasn yaraym. Diye barmaa balad.. Bu acayip davet zerine tabi yerimde durdum. Bahe kaps ile ev kaps arasnda krk, elli admlk bir mesafe vardr. Uzaktan bara bara konumaa baladk. Yalvardm, olmad. Kadnm bana dayak atmaa o kadar itahl idi ki, eve girmemi beklemiyor, sopasn salliyarak bahe kapma kouyordu. Ben, tabi o zaman alabildiime kar-ki tarlaya doru kayor, o, tekrar eski yerine dnmeden durmuyordum... Vakit geiyor, ortalk adamakll kararyordu. Bu gidile kovalamaca oyunu sabaha kadar devam edecekti. Artk ben de kzmaa balamtm. Bahe kapsnn yannda bir odun yn vard. inden kocaman bir odun yakaladm: Bana bak.. Artk kafam kzd.. Vallahi seni para para ederim!. Diye bardm. Bu, bo bir tehditti. Fakat, maalesef artk yapacak baka i kalmyordu... Karm, bu sefer daha ziyade kzd ve tekrar arkamdan komaa balad. Ben de tabi kamaa... Tam bu esnada civar balardan birindeki azgn bir kpein havlya havlya bana doru geldiini grmeyim mi? Bu, geceden geceye zinciri zlen melun

bir hayvand ki, sabaha kadar etraftan ku uurup kervan geirmezdi.. ki ate arasnda kalmtm. Dnmee vakit yoktu. Ne de olsa karnn sopas kpein diinden ehvendi. Binaenaleyh, derhal istikameti deitirdim, elimde odunla, bara bara eve doru kamaa baladm. O zaman ne mucize oldu bilir misiniz arkadalar? Kar, eve kamdaki hikmeti anlyamad, kendisini odunla dmee kouyorum sand. Korktu ve "Can kurtaran yok mu?.. Kocam beni ldryor!..,, diye bararak eve girdi.. Ben, elimdeki odunla kapy gm gm derek "A!.,, diye bardka, o, ieride: "Bana kyma... Tvbeler tvbesi olsun!,, diye alayp yalvaryordu. Nihayet, bir daha byle mnasebetsizlik yapmyacana yemin etmesi artiyle karm affettim. O zamandan sonra istediim vakit eve giderim, karm, kat'iyyen aan aamaz!.. CUaijan ler F. 4 BN BYK CEZA On iki sene kadar oluyor. Bir sabah, gazetelerde yle bir havadis okudum: "Hapishaneden firar. ehrimizin mruf tccarlarnda biri aleyhindeki hakaretamiz yazsndan dolay aydan beri mahpus bulunan muharrir Halm Selim Bey, dn akam Hapis-hane-i umumiden firar etmitir. smi gibi kendi de cidden halm, selim bir insan olan mumaileyhin bu byk cretinin izah g bir hdisedir. Zabta tarafndan iddetle aranyor.,, Bu havadise, gazete gibi, ben de ap kalmtm. Zira o,, hakikaten ismi gibi halm, selim bir ocuktu. Yanl anlalm bir yazsndan dolay buuk ay hapse mahkm olduu zamanr btn arkadalar gibi, ben de hkmn temyizini istemesini tavsiye etmitim. Fakat, o, raz olmam: Dediini yaparsam kurtulacamdan eminim. Brak, buuk ay olsun kafam dinleyim. Bu mahkmiyet, benim icra ayn nimet oldu, demiti. ki defa Umumi Hapishanede ziyaretine gitmi, ona eker., sigara, tereya, peynir gibi hediyeler gtrmtm. Fevkalde neeliydi. Bana demiti ki: Allah seni inandrsn, zaman zaman kendimi tedavi iin sanatoryoma gnderilmi bir zengin hasta, yahut istirahat iire sayfiyesine ekilmi bir nazr sanyorum. Buras geri konfor itibariyle birinci snftan bir misafirhane deil, fakat, her gn bir yin yaz yazmaktan fena halde yorulmutum. Karmda beyaz kd grdm zaman, deniz tutmu bir adam gibi bas dnmeleri, mide bulantlar geiriyordum. Hele o Bblinin dedikodusu beni mahvetmiti. Senelerce bu grlt iinde haameir olmu bir adam iin okumamak, sonra yazmamak, nihayet, dinlememek kadar byk saadet olmazd. Bu hapishanede kendimi eskisinden milyon kere serbest buluyorum. Ne matbaann: 51 "Nerede yaz?" diye karma dikilen sermrettibi, ne her hesap grte alacamdan ziyade vereceim olduunu ispat eden idare memuru, ne mahallenin "hani para?,, diye yakama yapan alacak kafileleri, hsl, ne dost, ne dman, ne kar, ne ocuk!.. Buras bir mbarek yerdir ki, gelen misafir, sigaranz, kahvenizi imee, yemeinizi yemee deil, bilkis size ttn ve yiyecek ikram etmee gelir. Sonra, buraya alacakllar snfndan da kimse uramaz, ancak zaman zaman onlarn gnderdikleri baz borlular gelip gider.. Nihayet, buradaki arkadalarnz fazilet beratlarna mahkemede braktklar iin, size uzun uzun kendilerini methetmezler. eit eit insanlar grrsnz: Babalarn kesmi katiller, baldzlarna taarruz etmi ahlkszlar... Bu korkun adamlarn bu canavarlklar nasl yaptklarn darda bir trl idrak edemezsiniz. Burada, muhterem babann kendisini kestirmee muvaffak olmak iin ne harikalar yaptn, masum baldzn vicdansz eniteyi, baharda ayra salverilmi bir eek hoyratlyla, kendine saldrtmcaya kadar ne koketlikler icadettiini.. faillerin kendi azlarndan dinler ve anlarsnz.. Hsl, buradan kacam gn yaklatka yreime bir titremedir yapyor. Polis, Halm Selimi aryadursun, ben onu, sakland akraba evinde buldum. iddetle kmaa baladm: Ne yaptn?.. Diyelim ki, bana sylediin szler samim deildi. On be gn daha diini skamaz miydin?.. Kanuna karg gelmek senin gibi irfan sahibi bir adama yarar myd? Bak, kim bilir cezana ne kadar zammedecekler.. Bari bir gn evvel teslim ol.. Belki bunu hafifletici sebeplerden sayarlar. Arkadam inat ile ban sallad: mkn yok, dedi, daha on iki gn hapishaneye dnemem. Sebep? Orada bir air var.. iirlerihi okuyor.. Sana syledim ya, rahatm fevkalde iyi di. Bir gn yanmzdaki kouta mthi bir dayak patrds iittim. Mahpuslar birini barta barla douyorlard. Sesi tanr gibi olarak 52 kotum. Baktm, air " deil mi?.. Vaktinde verilmemi bir bor iin hapse girmi. Bablide nne gelene yapt gibi, mahpuslarn da yakasna yaparak zorla iir okumaa balam.. Cevr cefann her nevi'ine alk olan bu adamcazlar dayanamamlar, airi dmee balamlar..

Sanatkr g bel mahpuslarn elinden kurtardm. Fakat, bu sefer bana musallat oldu. Balad kh ezbere, kh cep defterinden manzumeler okumaa... Hr olduum zaman, onu grdm yerde tabana kuvvet kayordum. Halbuki burada mahpustum. Hrriyetin ne kymetli bir ey olduunu ben, zorla manzume dinlerken anladm. Nihayet, hapishane arkadalarmn tbiri zere, kendimi kaybettim, ne yaptm kat'iyyen bilmiyerek katm. Bu izahat zerine arkadama hak verdim: Bu kadarla kurtulduuna kret, dedim, air, fazla olarak bir de tra olursa insan, Allah saklasn, katil de edebilir. EHRELER, TABATLAR Niyazi Bey, Ruhiyat mtehasss idi. "ehreler ve tabiatlar,, ismindeki eseri ona byk bir' hret kazandrmt. Ba kitap, her hangi bir insann huyunu, ahlkn anlatmak iin yanl-maz bir lyd. stediin bir insann, gznn, burnunun, kulann biimine; aznn, enesinin ekline bak, sonra bu ehredeki bir insann ne ruhta, ne ahlkta bir adam olduunu kitaptan oku. Kark bir dvada, hakly hakszdan ayrmakta tereddde den hkimler, Niyazi Beyin kitabna gizlice bir gz atarlar ve kararmdaki maznunun isnadedilen crm yapacak bir adam olup olmadn tyin ederlerdi. Birok kadnlar, kocalarnn apkn ve ahlksz adamlar olduunu bu kitap sayesinde anlarlar, bu keif zerine kavga edenler, baylanlar, hatt kocalarndan ayrlanlar olurdu. Nitekim, geceyarlarna kadar nerede gezdikleri belli olmyan ve haklarnda birok dedikodular kan erkekler de kanlarnn, bu dedikodulara ramen, Meryem ana gibi temiz ve namuslu olduklarn bu suretle renirler ve gnl rahatiyle horul horul uyurlard. Bir gn Niyazi Bey, Darlfnunda ehrin baz mruf lim-leriyle mhim bir mesele konuuyordu. Odaya, elli be, altm yalarnda, kranta bykl, kibar kyafetli, iman bir zat girdi: -*- Beyefendi, dedi, bendeniz gyab takdirkrlarnzdanm. "ehreler ve tabiatlar,, isimli eserinizi deta ezber etmiimdir. Bendenizin gelinlik bir kzm var. Geenlerde kendisini Halm Bey isminde bir zata istediler. Tahkikat yaptm. Btn ehir bu gencin ok ahlkl, namuslu ve ismi gibi halm bir zat olduunu sylyor. Esas itibariyle muvafakat etmitim. Fakat, kendisiyle grnce fikrimi deitirdim. Kitabnz bu ehredeki insanlar iin: "Halm grnmelerine inanmaynz. Bu ehrede bir insann iinde bir eek gizlidir. Grnte gayet sakindirler. Fakat bir kere kafalar kzd m, uluorta etraf tekmelemee balarlar, o zaman, elinin, ayalnm eriebilecei yerde bulunanlarn vay haline!,, Bunu evdekilere syledim. Fakat, anlalan kzmn bu gence kar gizli bir meyli varm. ocuum alamaa, bana isyan etmee balad. Dorusu bendenize de bir tereddt geldi. Evdekilere: "Bir kere de eserin muharririni greyim. Halm Beyin fotorafn gstereyim. Eer, kitab gibi kendisi de bu zatm eek ahlkl bir adam olduunu sylemekte srar ederse, mesele bitmitir. Artk dnya bir araya gelse kzm o adama vermem!.,, dedim. Zat- liniz de belki evlt babassmz. Benden bu insaniyeti esirgemezsiniz, deil mi?.. Niyazi Bey, resmi eline ald, seyretmee balad. Kitaptaki tasvir, sanki bu resmin sahibine baka baka yazlmt. htiyar lim, byklar ile oynuyor, yutkunuyor, arasra parmaklariyle alnndaki terleri siliyordu. ok mkl bir vaziyette kalmt. Yukar tkrse by, aa tkrse sakal idi. Evet, bu adam hakikaten eek tabiatl bir adamdr! Desej belki mesut bir izdivaca mni, hatt biribirini seven iki gencin lmne sebep olacakt. Fakat: Hay, siz yine fikrinizden dnmeyin, tasvir yanl olabilir! De diyemezdi. nk o vakit de kitabn ilm kymetine hakl gelirdi. Eserin muvaffakiyetini ekemiyen rakipler "Niyazi Bey, eserin samaln kendi az ile sylyor!,, diye yazlar yazacak, kyametler koparacaklard. Niyazi Bey, ilim ve hakikatin menfaatini iki gencin sevdasna feda edecek bir adam deildi. Onun iin, vakur bir eda ile u cevab verdi: Fotoraftan anladma gre, bu Halm Bey, hakikaten eek ahlkl bir adamdr. O esnada, aralk kapdan uzun boylu bir gen girdi. Banda dolaan tehlikeyi sevdii kzdan renmi; kaymbabasn ta-Mbetmi, muhavereyi dinlemiti.. Gen adam, hiddetten tkanarak: Beyefendi, bir sznzle iki insann hayatn karmaa nasl vicdannz raz oldu? Sizin insanlktan nasibiniz yok mu? dedi. Niyazi Bey, vakur bir eda ile: Ben sylemiyorum, ilim sylyor! dedi. Halm Beyin kan bana srad:

lim bana eek diyor, yle mi?.. Dur, ben sana kendi halinde namuslu bir adama ilim namna leke srmei reteyim! Gen adam, birdenbire Niyazi Beyin stne atld, limi sille tokat dmee, yerden yere arpmaa balad. Nihayet, etraftan hademeler koutu, stad baygn bir halde Halm Beyin elinden kurtardlar. Niyazi Bey, kendine gelince etrafndakilere ilk sz u oldu: Nasl?.. Bu olana eek tabiatl demekte haksz m m-m? Hangi eek, insan bu hale sokabilir? Sonra hafife glmsedi: Maamafih, ben, bu dayaktan ok memnunum, dedi, vcudumuz hayli hrpaland amma, bu sayede ilmi kurtardk!.. ti AKREP Bir arkada anlatt: Karm melek gibi bir kadnd; fakat bir byk kusuru vard: Tembellik. Ben, ne kadar tezcanl bir adamsan, Semiha, o kadar ar ve gevekti. Daha fenas ihtiyar dadsnn da bu hususta pek ondan kalr yeri yoktu. Evin ii kapah Karaca Ahmet trbesi gibi toz toprak iinde idi. Dad kalfann birka gnde bir hamaratl tutarak ortalk sprmee kalkmas bir felketti. Ayak altnda itile kakla kanapelerin, masalann altma srlm yemi kabuklar, bo kibrit kutular odann ortasna ylr, yerin tozlar bulut gibi havalanarak perdelere, minderlere, masa rtlerine konard. Dadnn pisliini temizlemek iin bir ayr hizmeti tutmaa da halim, vaktim msait deil. Kap alnd zaman, "Eyvah, misafir geliyor, pisliimizi grecek, rezil olacaz!,, diye yreim arpmaa balard. Arasra dayanamyarak avaz avaz barmam Semihay alatmaktan, dady korkutup hasta etmekten baka bir netice vermezdi. Kanm; benim zldm grdke, kendisinden aresiz bir ey istiyormuum gibi, nevmidane boynunu bker: Ne yapaym, elimde deil... Yoksa ben, senden ziyade zlyorum, diye szaldanrda. Karmn uykudan uyan grlecek eydi. Malm ya, en canl insanlar bile uykudan az ok uyuuk uyanrlar. Benim kadncaz ise, "Bs badelmevt,, srrna mazhar olmu bir l halini alrd. Uyandktan sonra bir zaman gzlerini amaa enirdi. Bir zaman da gznn yalnz birini aar ve epeyce bir mddet yatt yerden yle konuurdu. Sevgili kadn, insanan byle derece derece kendini altrmak suretiyle en zahmetli ilere bile tahamml edebileceini ne gzel anlamt. Fakat, buna ramen, bir sabah onun "Aman!,, diye bardn grdm. Ne oluyordu? Semiha, boynuma sarlyor, kark.salar dimdik olmu, gzleri bym, yatak arafnn stndeki siyah bir eyi gsteriyordu: Allah akna bak, akrep mi o? Gzlm dzelterek iildim: Bu, kelerden balyarak yava yava tavam kaplyan rmcek alarndan kopmu bir para idi. Fakat canmn skntsndan: Evet, yle.. Akrep ls dedim. Semiha, bir ac feryat kopararak bayld. Dad, yeti!.. Dad, sofadan: "Yeti!" feryadm iitince her halde bir tehlike olduunu anlad ve mutfaa kat. Semiha, bir zaman kollarmda yattktan sonra, gzlerini at ve sordu: Demek o akrepti ha? Ne yaptn? Hi; ne yapacam, sokaa attm. Korkmadn m? lm, dedim ya.. Ya zehri eline bulatysa?.. Acaba l akrep buraya nasl geldi? Benim adamakll irretliim tutmutu: Akrebin lsn buraya bakas getirecek deil ya!.. Kskacm am, ar ar, yrye yrye gelmi.. Sonra? Sonras ne olacak?.. Seni sokmaa vakit bulmadan sen bir yanndan te yanma dnvermisin; ezilmi, gitmi!.. Kanm, bir derin "ah!,, ekti ve bir nbet daha baylacak gibi oldu. Diri akreple yatakta yatm olmak hayali onu aldrt-yordu: Artk dnyada bu evde oturamam, iyi kt bir ev bul, nerede olursa olsun razym, buradan kaalm. Karyolay, yataklar da sat.. yi amma, akrep oraya da gelir. Oraya da m gelir? yle ya... Sende de, dadnda da bu mseyyeplik varken, akrep de gelir, ylan da... Refik.,beni ldrmek mi istiyorsun? Ben, facial bir ehre taknarak:

Ben deil, fakat, seni de, beni de, akrepler ldrecek. Bu mahlklar bir tane de olmazlar. Bir kere ayaklar alt m... Peki, bunun aresi? Hi., evi, eyay batan baa temizlemek... Semihanm imdiye kadar dikkat etmediim bir tabiatn yakalamtm: Korkaklk, daha dorusu akrep korkusu. Ben, imdi bu huyu ile teki huyunu, gevekliini yenecektim. Semiha, o gn paalar svad, dads ile beraber evi batan baa sildi, sprd. Btn eyann gizli yerleri temizlenmiti. Tlsm bozulmutu. Semiha da, dads da artk acnacak gibi alyorlard. Arasra geveklik yeniden gelecek gibi oluyordu. Fakat, areyi bulmutum... Artk evde rmcek bulmak mmkn olmad iin, kara bir bez parac Semihay da, dadsn da yeniden gayrete getiriyordu... Hikyeyi dinliyenlerden bir arkada: Benim kadn da perilerden ok korkar ve srf bu korku ile evde temizlik yapar, dedi, tahta.sildirmek istediim zaman geceleri usulca sofaya karak ddk alarm... CEZAYI NAKT Ali Fehmi, baloya gidecekti. irketin telefon memuru Sacide Hanm, birka gn evvel: Bu Perembe "Manifaturaclar,, m balosuna geliyor musunuz? Diye sormutu. O, "hayr,, cevabm verince, gen kz, dudaklarn bkerek: Yazk, demiti, enitemde iki bilet var, o gece beraber gideceiz... Fakat, belya bakn ki, enitem dansetmesini bilmiyor. Eski kafal bir adam olduu iin, yabanclarla dansetmeme msaade etmiyecek.. u halde, herkes dansedip elenirken, biz, "kar karya uyuklyacaz.. Siz olsaydnz tabi i deiirdi.. Enitem irket arkadalarmla dansetmeme her halde bir ey diyemezdi. Yazk!.. Bakasn aramal!.. Sacide, mtemadiyen alan telefon ziline kulak asmyarak bu szleri syledikten sonra ar ar iinin bana gitmiti. Ali Fehmi, o vakit yle bir muhakeme yapmt: ki dakika yalnz konumak iin bazan iki saat bahane aradm ve etrafnda dnp dolatm bir gen kz, beni baloya aryor.. Muhakkak ki, onunla fevkalde elenceli ve airane bir gece geireceim. Belki, dans bahanesiyle mtemadiyen Tairibirimizi itip kaktrdmz iin, aramzda daha baka bir samimiyet de uyanacak.. Arasra iten bunaldka ve karmdaki arkadalarn kark suratlarna baka baka iim karardka telefoncunun yanna gideceim, gzm, gnlm enlenecek.. Belki darack odada gizli gizli buseler... nsan, ayana gelen bu frsat tepmek iin ok hayvan olmal... Bahusus, kz bakas giydirecek, bakas baloya gtrecek, iki masrafn bakas verecek, bize sade kzla dans ve kurtizanlk etmek, bir ey ikram olunursa yiyip imek kalacak.. Geri manifaturaclar balonun tarihini pek fena bir gne, ay sonuna drmlerdir. Geri ay ban bulmak iin cebimde iki buuk liradan baka para kalmamtr... Fakat, btn, bunlara ramen, sen yine reddetmemelisin. Bir smokin kiralamak iin lzm olan lira ile be lira bilet parasn nereden olsa bulursun. Haydi, teredddetme... Kzn son szlerini iittin. BU nimeti sen reddedersen yerine bir bakas aranacaktr.. Ali Fehmi, bunlar dndkten sonra Sacideye yaklat: Fikrimi deitirdim, dedi, sizin gibi kymetli bir arkadan pek nazik bir ricasn reddedecek kadar kaba deilim... Ali Fehmi, biimli, iri vcuduna Yahudinin smokini geer gemez, sanki stne byl bir peri denei dokunmu gibi, onu kelli felli bir Amerika milyonerine evirmiti. Ama, bu milyonerin cebindeki btn para alt lira yetmi drt kurutan iba-retmi. Midesinde annesinin piirdii kuru fasulye ile ekmekten baka bir ey yokmu, ne kar? Baloda adamn kesesine ve midesine rntgenle bakacak deiller ya!. Elleri cebinde, paltosunun yakas kalkk, Sultanahmet merkezinde dolaa dolaa tramvay bekliyordu. Bir aralk rzgr kar dkknlarn birinden tatl bir kebap kokusu getirdi. Ali Fehminin birdenbire az suland, hznle: Hay Allah belsn versin bu fkaralm! Diyerek yere tkrd.. O anda omuzuna bir el dokundu: Beyefendi!.. Ali Fehmi, dnd: Buyurun! Bu, uzun boylu bir belediye memuruydu: Merkeze terif edeceksiniz, dedi.. Ben mi?.. Hayrdr inallah.. Belediye nizamnamesine muhalif olarak yere tkrd-nz.. Ali Fehmi, kalbnn adam deildi, yle olsayd yksek perdeden atar tutar, belki kendini kurtarrd. Fakat, o. rica ve niyazla felketi atlatmak istedi, tebi muvaffak olamad ve cebin-

61 deki parann be ksur lirasn teslim ederek pullu bir makbuz ald.. Kazaya rzadan baka ne are olur? Ali Fehmi, yine yakas kalkk, elleri ceplerinde, fakat, omuzlar fena halde km, Sultanahmet parknn etrafnda tam yedi defa dolat. Parktaki sar- atkay ve Sultanahmet minarelerini tekrar tekrar seyretti, sonra, yine ar ar Eminnne kadar indi. Yreindeki skntya yorgunluktan baka il bu-lunmyacam biliyordu. Nihayet, saatin ona geldiini grerek tekrar tramvaya bindi, evine doru gitmee balad. Sirkeciden tramvaya atlyan bir eski mektep arkada sordu: Fehmi, nereye?.. Hi.. Eve gidiyorum. Ne o, senin arkanda smokin mi var?. Baloya m gidiyorsun?.. Niyet yleydi.. Fakat... Niin vazgetin? Be lira ceza-y nakt verdim.. Eksiin topu topu be lira m? Evet.. , Ben sana vereyim.. inden kalma.. Ali Fehmi, hayretle arkadann yzne ve elindeki paraya bakyordu. Bu, mutlaka rya olacakt. nsana bu kadar aksi ve skk bir zamanda bu kadar kolay bir ekilde bor para teklif edilebilir miydi? Ali Fehmi, paray eline alr almaz deli gibi oldu. Boylu boyuna kaldrmn stne serilmekten korkmakszm kendini tramvaydan att. Bir Beyolu tramvay kardan alabildiine bir hzla geliyordu. Ali Fehmi, durak yerine giderek bir 62 baka tramvay beklemee sabredemedi, yanndan geen arabaya atlad. Byk bir eviklikle Karanlkta ac bir ddk... Tramvay, aylaktaki yolcular kafa kafaya arptrarak birdenbire durdu. Kapmm nnde peyda olan bir Belediye memuru Fehmi'ye iaret etti:. Beyefendi, emir hilfnda, yryen tramvaya atladnz.. Merkeze terif edip be lira ceza vereceksiniz!.. NAMUSLU SAHTEKR Arkadam smet, bir adres aramak iin czdann kartryordu. Kartvizitler, fotoraflar, buruuk gazete kuponlan arasnda gzme bir yz liralk iliti. Onun biraz evvel yana yakla fkarakktan bahsettiini hatrhyarak glmeye baladm. smet, cidd bir tavrla: Sade o kadar deil, baka da var! dedi ve yzln altndan bir de ellilik kard. Dnya, mucizeler dnyasdr; ummadk ta ba yarar. Arkadam, paralar karm, bana uzatyordu: Gzel deil mi? Elbet; para fena olur mu? Sanat hakikaten terakki ediyor... ____ _ j; u ekillerdeki, renklerdeki gzellie bak.. __ in Hem de dn ki, yerli maldr. yle mkemmel atelye-erde deil, bir bodrumda gayet iptidai vastalarla baslmtr. Byk iler meydana getirmek iin byk sermayeye hacet yoktur. Gayret ve hsn niyet kfidir. Ne sylyorsun? Bu paralar sahte mi? smet, saflmla elenir gibi yzme bakarak: Czdanmda hakiki bir yz elli lira bulunmasna ihtimal veriyor musun? Ancak itiraf et ki, sylemesem kat'iyyen anlamazdn. Peki ama, sende sahte para ne geziyor?. kisini iki buuk liraya aldm. ki buuk lira ile yz elli lira sahibi olmak ho deil mi? 11 ?? Neye yle dik dik yzme bakyorsun?. Syleyim. Bu sahte ktlara zevk iin, merak iin para, vermi olduunu zannetmem. Bir istifade iin desem... __ Onu da bana yaktramyorsun, deil mi? Hakkn var... Benim gibi bir adam bu yatan sonra kalpazanlk edemez.. Byle olmakla beraber, ben, bu paralar bir istifade maksadiyle aldm.. Tel etme.. Yaptm ey o kadar tehlikeli ve namusa muhalif bir ey deil.. Anlataym bak, nasl hak vereceksin... Bu zamanda kredi, para kadar, belki ondan daha kymetli bir eydir. Benim bir amcam vard. Boazna kadar borca batm bir eski vali... Ev eyasndan birounu satt halde, kymetli Ijir samur

krk ehemmiyetle saklamt. Kapya bir alacakl geldii zaman "getirin bakalm u bakkal korkutan,, derdi. "Bakkal korkutan,, krkn ismi idi. Zavall amcam iri v-cudiyle, bir baka samur krke benziyen kumral sakaliyle esasen gsterili bir adam olduu iin bakkal korkutan giydii gibi, bsbtn heybetli bir insan olurdu. Alacakl, iin i yzn ne kadar bilse, onu bu kyafette grd gibi, derhal tesir altnda kalr ve syliyecei eylerin onda birini syliyemeden kp giderdi. Hatt, baz zayf, sinirli esnafn ona yeniden kredi at bile olurdu. Samur sakall, samur krkne brnerek byk bir sknet ve emniyetle konuan bir adama edilecek muamele, baka; bir stma nvbetine tutulmu gibi dileri zangrdyan, yznn her adalesi ayr ayr oynyan rkek, titrek, zebun, klksz bir zibidiye edilecek muamele yine bakadr. ok kiinin temiz giyinmesini sen yalnz klk hevesinden mi ileri gelir sanrsn? Hayr azizim, buna daha baka sebepler de aramak lzmdr. Be yz lira borca kar elli lira paran var deil mi? Bununla borcunun onda birini demek, alacakllar yannda itibarn arttrmaz. Bilkis, bu para ile yeni bir palto uydurup srtna geirirsen alacakllar senin gsterecein mkul sebepleri daha baka hrmetli dinlerler. Hatt, bu sayede sana para emniyet edecek yeni dyinler de bulursun. nk srtnda palto hemen hemen bir rehin, bir kefil vazifesi grr. Nasl ki, iki buuk liraya tedarik ettiim bu sahte yz elli liranu bana hakiki yz elli lira kadar faydas dokunuyor. Anhyamyorum. Bir iki misal ile anlataym: Tell bir zamanmda kasaba urarm: "Yahu, bana bir okka kuzu tart.. Sana drt buuk lira da evvelden.borcum vard. u yzl boz da gerisini ver!,, derim. Bu zamanda piyasada yz lira bozacak babayiiti nereden bulmal? Kasap, nne attm yzle bakp iini ektikten sonra: "Ziyan yok beyim... Yarn olsun!,, der.. Yarn beklemeye ne hacet var? Aksam st ehirden dnerken nasl olsa buradan geeceksin. Kasaba tatbik ettiin usul ttncye, zerzevatya daha kolay ve tehlikesiz surette tatbik edebilirsin. nk borlarn nisbeten daha hafiftir. Hele sokak satclarn kandrmak deta ocuk oyuncadr... Koskoca bir evin kapsndan elbette koskoca bir yzlkle kan bir adama biare satc, deil krk elli kuruluk maln; kfesini, iportasn emniyet eder. Yalnz, bir Kastamonulu helvacy kandramadm. nk yz liralk kd mrnde grmedii iin tanmyordu. Hsl, bu sahte paralar bana piyasada olduka ehemmiyetli bir kredi temin ediyor. Byle olmakla beraber, ben, sahtekr deilim. nk bu paralan kimseye srmeye almyorum. Eli geniledii zaman vermek niyetiyle bor alan bir adama namussuz diyor musun? Hayr... u halde bana da diyemezsiniz... nk onun yaptndan baka bir ey yapmyorum. Yalnz, baz pheli satclara, sahte paray uzaktan gstermek suretiyle gnllerini eminletiriyorum. Olaan ler - F. S " UURLU OCUK [Eski bir konakta, lo bir hizmeti odas... Demir bir karyolada dank, siyah sal, mahmur gzl, gzel bir hasta kz yatyor... Yatan boucunda, elinde bir gm amdanla, ihtiyar bir hanmefendi durmu.] Hanmefendi Kzm, inadetme.. Derdini saklyan dermann bulamaz.. Ben, gn grm bir kadnm. Beni kolay aldatamazsn. Bu senin hastaln souk algnl filn deil... Souk, insann karnn byle davul gibi iirmez.. Gel unun dorusunu bana syle... Ben, merhametli kadnm. Benden sana fenalk gelmez. Sen, bir cahillik ettin, deil mi? Eyvahlar olsun, evimin bunca senelik namusu berbadol-du. Ben, imdi ne yaparm? Bykbeye ne cevap verirdim? ocuun babas kim? Bari onu syle.. Bir ofr m? Seni nikhla alacam diye aldatt, sen de inandn, yle mi? Ah, kafasz kz ah!.. Vallahi onun orasna aklm ermez.. Bykbey zaten phelenmi, iki gndr "Aye nerede?,, deyip duruyor. Haber alrsa vallahi seni ldrr. Hele oullarmla damatlarmn ellerinden hi kurtulamazsn.. Beylerin ne namuslu insanlar olduklarn bilirsin!.. Seni alkoymak m? mkn yok kzm... Hemen bohana alp buradan kmalsn!.. imdi byle alyacana evvelce akln basma alp uslu uslu oturaydm olmaz myd? 67 Benim elimden ne gelir kzm? Olsa olsa, sana birka lira muavenet ederim! [On ay sonra bir vapur iskelesinde Aye ile eski kap yoldalarndan biri arasnda..] Bama gelenleri iintince bana pek acdn, yle mi? [Kahkahayla glerek] Ayol, bana acyacana, u klna, kyafetine bak da, kendine ac!.. Bu felket bama nasl m geldi ? Ayol, bu ocuk benim iin felket deil, nimet!.. Ben, onun sayesinde paa karlar gibi geiniyorum!.

Senin azm skdr. in dorusunu syliyebilirim.. Ama, Allah akna kimseye tlatma.. Gebe olduumu anlaynca, evvel fena halde korktum. Hemen Bykbeyefendiyi bir keye ektim: "Beni bu hale sen getirdin. Temizle bakalm!..,, dedim. Adamcazn yreine iniyordu: "Aman Aye, ayaklarm peyim.. Kimseye bir ey syleme. Ben, sana dourma masrafndan baka, ocua bakmak iin de her ay yirmi be lira veririm!,, dedi.. Kolayn rendim ya! Byk beyden sonra, Kk beyleri, daha sonra Damat beyleri birer birer yakaladm: "Benim gibi zavall fakir bir kzcaz ifal ettiniz, beni bu hale soktunuz. Rezaletinizi leme yaydktan sonra kendimi ldreceim!,, dedim. Onlar da Bykbey gibi ayaklarma kapandlar, ocuuma, hallerine gre, kimi yirmi, kimi yirmi be, kimi otuz lira maa balad. imdi sen syle, daha domadan anacna yz elli lira temin eden bir ocuu sevmez de ne yaparsn? Ne yapacaz? Halimize kredip oturuyoruz.. Hemen Allah evltma uzun mrler versin. Haydi gle gle!.. MUKADDES HTIRA Krk yalarnda vard. frat derecede nazik ve sklgan, ocuk tavrl bir adamd. Vapurda biletini kesmee gelen memura ayaa kalkard. Bir dairede ktip olduunu biliyordum. Sabahtan akama kadar karnca yuvas gibi iliyen odasnda kim bilir ka bin defa gelene, gidene kalkp oturuyordu! Sabahlar Hisar iskelesinden vapura binerdi. Salona girdii zaman, btn halk kendisine bakyormu gibi kzarr, bozarrd. Baz kimseler vardr ki, kanapelerin dolu olmasna aldrmazlar. Yan yana oturan iki kiiyi gzlerine kestirerek: "Biraz msaade eder misiniz?,, derler, alacak yer olmad iin, hafife kprdanmaktan baka bir ey yapamyan bu efendilerin kucana yerleirler. Bu fazla mahcup adam, onlarn zddna olarak, ak yerlere de oturmaa cesaret edemez, bsbtn bo bir kanape arard. Bir gn karmda oturuyordu. Elinde yanmam bir sigara vard. Anlalan kibritini kaybetmiti. Arasra yannda oturan bir efendinin sigarasna bakyor, ate istemee davranyor, fakat, son saniyede cesareti krlyordu. Yan komum farknda deil. Sigarasn bitirdi. Birka tane fstk yedi, mendiliyle evvel gzln, sonra burnunu sildi, bir cep defterine bir eyler yazd, bir eytan trna kesti, sonra bir ikinci sigara yakt. Kar komum, elinde gittike buruan snk sigaras ile hl ayn tereddtler, ayn halecanlar iinde. Ben, sinirli bir adamm. Sabredemedim. Yanmdakinin sigarasn aldm, karmdakine uzattm. Mahcup adam, yldrmla vurulmua dnd. Teekkr etmek iin ayaa kalkt, kzarp bo-zararak sigarasm yakt. Fakat, bu byk vakann halecan byk bir faciaya sebeboldu. Yan komunun sigaras kar komumun titrek parmaklar arasndan yere dt. Adamcaz, dp baylacak gibi oldu. Gayrhtiyari kollarm atm. 69 Bu vaka, beni sklgan adamla ahbabetti. Hem de gayet samim iki ahbap. Her sabah stanbula beraber iniyorduk. Tahminim doru kmt. Bir dairede ktipti. Banda kalabalka bir aile vard. Galiba yaamakta glk ekiyordu. Fakat, hi ikyet etmiyordu. ok marurdu. Mahcupluu bir dereceye kadar da gururdan ileri geliyordu. Bir hakarete uramaktan korktuu iin, daima insanlara uzak durmaa alyordu. Namuslu, alkan ve olduka malmatl bir adamd. Fakat, ne are ki, bu kadar korkaklk, bu kadar yz yumuakl ile hayatta muvaffak olunamazd. Onun iin, lnceye kadar yerinde saymaa mahkmdu. Az zamanda biribirimize hayli snmtk. Sade denizde deil, imdi karada da bir para yol arkadal ediyorduk. Yolumuz birdi. Dairelerimiz arasnda , be dakikalk bir mesafe vard. Yalnz bir eye dikkat ediyordum. Arkadam, ar iinden geen kestirme yoldan bir trl gitmek istemiyor, beni viranelikler arasnda, tenha ve kark bir sokaktan dolatryordu. Bylece her sabah bo yere dnya kadar taban tepmi oluyorduk. arya yaklatmz zaman koluma girer, mahcup tabia-tine ramen, hararetli bir bahis aar, gya farknda olmama meydan vermeden beni viraneler sokana saptrrd. Bir iki kere bunun sebebini sordum. ar ii kalabalk... Buras geri uzun; fakat daha tenha. Hem de ne gzel... Viranelerde kr iekleri ayor... ardan at, araba geiyor... nsan dikkat edemiyor...,, Gibi sudan szler syledi. Mahcup insanlarn anlalmaz huylar vardr: Bazlar kalabalkta taradklar ehrelere rastge-ip selm vermekten utanrlar, bazlar, mesel sokakta tra o-maktan sklr; berber, yzne baktka renkten renge girer, ecel terleri dker. Kendi kendime: "Besbelli bu adamcaz, kalabala girmekten utanyor,, diyordum. Maamafih, bir zaman sonra bu sebebi de hafif bulmaa baladm: Bu yol evirme manevras her sabah arkadama m-

70 t himce birka sknt dakikas geirtiyordu. Bu sknt, her halde kalabalk bir sokaktan gemek strabndan ok fazla idi. Ayn muhakemeyi kendi de yapm olmal ki, bir sabah, viranelerin ortasnda durdu, ban nne ierek: Benim buradan gelmekteki srarma kim bilir ne kadar hayret edersiniz? dedi. Hakknz var, fakat, sebebini bilseniz... Ykk bir yangn duvar tepesinde bitmi otlara bakyor, mahzun mahzun devam ediyordu: Size hakikati syliyeyim. O ar iinden gemee yreim tahamml etmiyor. ok eski zamanlara ait bir htra, mukaddes bir htra... Ah, beyefendi, o ar iinde bir facia geti. Beni kalbimin en nazik yerinden vurmu bir facia. Ne zaman onu aklma getirsem, ne zaman o sokaklardan gesem... imdi anladnz deil mi? Mukaddes bir htra... Daha fazla syliyemiyeceim... Skt iinde ar ar yolumuza devam ettik. Kendi kendime yle dnyordum: Her yiitin kalbinde bir arslan yatar. Bu sessiz sedasz, rkek adamn da anlalan bir vakas oldu. htimal, bir ak macerasdr. Belki sevdii bir kadnla bu arya ait gzel bir htras var. Belki onu burada tand. Maamafih, bu sokaktan bu derece korkmasna nazaran, sevdiini burada kaybetmi olmas daha akla yakn gelir. Acaba burada at, araba filn altnda m kalp ezildi?. Yahut burada onun bir hiyanetini mi grd?.. Bu mesele arasra zihnimi megul ediyordu. Mahcup adam gzmde ehemmiyet almaya balyordu, onun iin deta airane eyler dnyordum. Bir gn, bir tesadf, hakikati meydana kard. Bir sabah, bize bir nc arkada iltihak etmiti: Arkadamn alt dairenin mdr. Bu zat ben de tanrdm. Mdr, ar yoluna sapt, Mahcup arkadam, tabi onu yolundan eviremezdi. Fena halde skldn, kapana girmi bir san gibi, akn akn etrafna baktm gryordum. Belki bir bahane bulup kaacakt. Fakat, aksi gibi mdi1, vazife hakknda malmat vermee balamt. 71 Zavall adam, mdrn solunda ve biraz gerisinde korkmu bir kirpi gibi, tortop olup titriyerek yryordu. Basmac dkknlarnn nnden geiyorduk. Bunlarn birinden uzun boylu, kr bykl bir Ermeni kt, yksek sesle: Tahir Efendi, Tahir Efendi!., diye seslendi. Arkadam, ban evirmedi, fakat olduu yerde donmu gibi durdu, bam nne ierek bekledi. Artk hi arda grnmez oldunuz, dedi, kk Hanm iin aldnz eyiz eyasnn borcunu hl vermek fikrinde deilsiniz? Senesi oluyor. Biz fakir ar esnafyz! Bu, olur bu? Skntl zamannzda size insaniyetlik ettikse, bu insaftr ki... tesini dinlemeden, mahcup arkadan haline bakamadan Ikatm. O gnden beri ne zaman bu "mukaddes htra,, nn yata olan ardan gesem, ben de iimde bir sknt duyarm. YAMUR Sitare, sana byk bir mjdem var kzm. Gen muallim, henz mektebinden dnmt. Kapnn yanandaki kk odada gzel, ince sesiyle yava yava ark sylyordu. Bu, onun ok eski minimini bir ilk mektep talebesi olduu gnlerden kalma bir deti idi: Akamlar evin kapsndan girince, antasn top gibi havaya atp tutar, arkya balard. Aradan on be seneye yakn bir zaman gemiti. Sitare, byk mektep talebesi, daha sonra ana mektebi muallimi olmutu. Her ev gibi, onlarn evi de byk muharebenin musibet ve matemlerinden hissesini almt. Mehur bir dva vekili olan babas, harbin ilk senesinde lm, iki sene sonra byk kardei Kafkasyada ehit dmt. Memlekette i bulamyan kk kardei senelerden beri Msrda idi. Orada bir eski baba dostmun ticarethanesinde alyordu. Bin naz iinde byyen mark, nazla Sitare, bugn ana mektebi muallimi idi. htiyar ve hastalkl annesine bakabilmek iin sabahtan akama kadar elliye yakn minimini yaramazn kahrn ekiyordu. Bu inklplar elbet onun ruhunu da ok deitirmiti. Fakat, buna ramen, o, eski nee ve ocukluunu brakmyor, kapdan girer girmez arksna balyordu, Meveddet Hanm, kznn sesini ok sever, daima tatl bir hzn ile dinlerdi. nk bu ses, onu birka dakika iin eski, gzel gnlerine gtrp getirirdi. / Merdiven inip kmakta glk ektii iin, Sitareyi daima yukardaki odasnda beklerdi. Fakat, bu akam, ona verilecek mhim bir mjdesi vard. Yava yava aa indi, kznn mektep dnnde ark syliyerek soyunduu kk odann kapsn at.

Sitare, sana byk bir mjdem var kzm... htiyar kadn, szn bitiremedi, grd ey karsnda dili tutuldu. Sitare, denizden km gibi, tepeden trnaa kadar su iindeydi. Siyah salar, yzne, boynuna, ince elbiseleri vcuduna yapmt. oraplarndan, iskarpinlerinin ucundan amurlu sular szyordu. Fakat, o, yine neesini bozmaa lzum grmyor, dolaptan amar karrken ark sylemee devam ediyordu: Annesini grnce birdenbire sustu: Mjde mi? Ne mjdesi anne?.. Meveddet Hanm, syliyeceini unutmutu. Sitare, ne oldun? Bu, ne hal? Tellanyordu. O, sabrszlkla acele acele: Ehemmiyeti yok.. Yamura tutuldum, dedi, sylesene anne.. Merak iinde braktn beni... htiyar kadn, titrek elleriyle ona yardma alyor, amarlar kartryordu: abuk.. abuk.. Oh, deli oouk! Hasta olacaksn!.. Sitare, kahkahalarla glmee balad: Tel etme anne.. Farzet ki, denize girdim.. imdi mjdeyi syle... Yoksa vallahi giyinmem.. Byle dururum. Omuzlarna, gsne yapm elbiseleri ile annesinin karsnda bir heykel pozu alyor, beyaz dilerini gstererek glyordu. Fakat, onun fazla mteessir ve tell olduunu grnce, birdenbire boynuna sarld, acele acele yanaklarn pt: Peki anne.. Peki.. Greceksin bir dakikada tamamiyle kunmup giyineceim.. Fakat, sen de bana mjdeyi syle.. Sitare, amar deitirirken annesi anlatmaa balad: Msrdan mektup geldi.. Kardeinin bir ocuu domu..-Gsn o hamam havlusu ile kurula, outur Sitare.. Anne... Devam etsene.. Erkek mi, kz m? Kz.. smini Lemar koymular... Nasl oldu da bu kadar slandn.. Anne.. Allahakna brak beni... Mektubu anlat... Demek $^K!Smf ben, imdi hala oldum.. Ah, ne gzel, ne gzel... Yazk gremi-yeceim ki... Anlatmak sras nihayet Sitareye geldi: Kklerimi gezmee gtrdm anne.. Hava leyin yle gzel, yle gzeldi ki... Mdrden izin istedim. "Karki ayrda biraz dolar, gelirsiniz!,, dedi.. Ortalk yeillenmi, idemler almaya balam.. Kkler: "Ne olur muallim Hanm, daha gidelim!,, diyordu. Zaten ayrn bir tarafna ba bo atlar salvermiler. br tarafta sporcular top oynuyorlar.. Kklerimden birinin kazaya uramas muhtemel.. Hsl, ayrdan ktk... Yol kenarlarnda alm iekleri toplyarak ilerlemee baladk, farknda olmamm anne.. O kadar fazla yrmz ki.. , Ah, Sitare.. Sen hi akllanmyacaksn. Halbuki sana krk bu kadar ocuk teslim etmiler.. Anneciim, vallahi bunlar beri" de kendi kendime syledim., farknda olmadan bir hayli yol gitmiiz,, demek bir muallim iin affedilir kabahat deil ama, ite oldu.. Ne yapalm ? Ma-amafih, benim daha byk bir kabahatim var.. Kar tepelerden doru yava yava stmze gelen kara bulutun da farknda olmamm.. Birdenbire bamzdan aa t>ir iddetli yamur boanmasn m? Yavrucuklarm ardlar.. Alap barmaa baladlar. Bereket versin, bir iki dakika ilerimizde ats kalm bo l>ir kr kahvesi vard. Bycekler oraya koutular. Pek miniminileri ikier ikier koltuklarmn altna sktrarak, koa koa atnn altna gtryor, sonra bakalarn almak iin geri dnyordum. Bu oyun kklerimi pek elendirmiti. Ben, oradan oraya koarken, yaramazlar yle barp glyorlard ki. Nihayet, hayli slanm olarak kendim de atmm altna girdim. Komaktan nefesim tkanmt. Bu esnada kklerimden ikisinin eksik olduunu farketmiyeyim mi? Aklm bamdan gitti; deli gibi dar frladm. "Cemil, Cemile" diye haykrarak yajmrun altnda drt dnyordum. Bunlar be yanda iki ikiz kardetir. Anneleri hastahanededir. Teyzelerinin yannda otururlar, fakat, kadncaz, gndzleri ie gittii iin onlar mektebe brakr. Cemil ile Cemileyi kimsesiz olduklar iin, teki ocuklardan fazla severim. Onlara muallim gibi deil, anne gibi, dad gibi bakarm. Hatt mdr ve arkadalarm: " Sen her eyi ters yapyorsun; mahallemizdeki byk zatlarn ocuklarn ihmal edip onlarla urayorsun... Bu, deta delilik...,, diye bana darlrlar. Her ne ise, be dakika oraya, buraya kotuktan sonra yetimlerimi buldum... Yol kenarnda bir ukura girmilerdi. Korkudan alamaa bile cesaret edemiyorlar, biribirlerine smsk sarlarak titreiyorlard, aylak tavuk kapar gibi ocuklara yakaladm; atnn altna getirdim. Srsklam

olmulard... Mutlaka hastalanacaklar, belki de leceklerdi... Onlar bu halde brakamazdm... Fakat, Allann krnda ne yaparsn?.. Hemen paltomu kardm, bir ekite ortasndan ikiye ayrdm. Bir parasna Cemili, tekine Cemileyi sardm... Yamur da zaten hafiflemiti.. Hemen yola dtk... Kk kafilemizin dn grlecek eydi.. Benim sam akt.. Hrstiyen kzlar gibi arkamda bulzumla talebemin arkasnda kouyordum... Alyacak gibi bir halde idim... Fakat, ben, kendimi brakrsam kklerin tali ne olurdu?.. Onun iin mtemadiyen glyordum. Hatt ocuklar bir mektep arks sylemee tevik ettim... Yolda bize tesadf eden insanlar kahkaha ile glyorlard. Arabac klkl bir gen alaya balad. Olum, bunlar bizim evltlarmz, kardelerimiz saylr.. Adam olsan byle gleceine yardm edersin, dedim. Bu gen, grnd kadar fena bir insan deilmi. Yaplacak bir ey varsa syle de yapalm hanm sbla? dedi. Ha yle yola gel. Hemen kucalmdaki iki ocuktan birini onun kollarna tututurdum... Zaten mektebe be dakikalk bir yol kalmt.. Meveddet Hanm, kznn hastalanmasndan korkuyordu. Onu zorla yatrd. Ayaklarn hardall suya soktu, yine zorla hlamur iirdi. Sitare, ertesi sabah hasta uyand. Gzleri krmz, sesi kskt. Kesik kesik ksryordu. Akama doru ate bsbtn artt, ve gen kz sayklamaa balad. Muallim H. iddetli bir zatrrie geirdi. Onu komularndan bir mtekait asker dokturu tedavi ediyordu. Hastaln on nc gn doktor, bir konsltasyona ihtiya grd. Faklte muallimlerinden bir zeki arkadan getirdi. Uzun bir muayeneden sonra, Meveddet Hanma biraz tereddtl' bir lisan ile: imdilik gemi olsun hanm efendi! dediler, fakat cierler biraz zayf... Hastann bir zaman istirahate, hatt kk bir hava tebdiline ihtiyac var... Merak etmeyin... Pek ehemmiyetli bir ey deil... Her halde bir zaman mektebe gitmemeli. Ertesi sabah gazetelerde yle bir havadis okudum: ".......Mektebi ana snf muallimlerinden Sitare Hanmn bir mektep tenezzh esnasnda tesettr kaide-i celilesine muhalif olarak ban at ve yalnz burttwila da iktifa etmiyerek ak sak bir halde dolat ve evban gruhundan bir kimseyi refakatine ald grlerek Maarif Nezaret-i Celilesine ihbar edilmi ve gerek eriat-i mbeccelemiz ahkm, gerek muallime-lik vekar ve haysiyetiyle gayr-i kabil-i telif olan bu nbeca ahval sebebiyle Sitare Hanmn silk-i celil-i maarifte istihdam edilmemek zere azil ve ihrac Nezaret-i Celileden Maarif Mdriyetine i'ar edilmitir.,, TERCMELER AYNA ' "Alfonse Dode,, den imalde "Niyemen,, civarndaki kasabalardan birine on be yanda bir kk mstemlekeli kz geldi. Badem iekleri gibi beyaz ve pembe idi. Bir sevda rzgr onu ayr kular memleketinden buraya atmt. Doduu adadan ayrlaca zaman ona: "Gitme.. Avrupa havas ok souktur.. K, seni ldrr.,, demilerdi. Fakat, kk mstemlekeli, ka inanmyor, souu ancak itii buzlu erbetler vastasiyle biliyordu. Sonra seviyordu. Seven bir insann lmden korkusu olur muydu? Bir gn yelpazeleri, hama, cibinlikleri ve memleketine ait kularla dolu yaldzla kafesi ile karaya kt. htiyar "imal baba,, "cenup,, un bir gne aydnl iinde kendisine gnderdii bu ada ieini grd zaman kalbi merhametle doldu, kendi souklarnn bu kk kz ve getirdii ayr kularn bir lokmada eriteceini bildii iin, abucak byk, sar gneini yakt ve onlar kabul iin yazlk elbisesini giydi. Mstemlekeli kz, bu gsterie aldand. imalin bu hain, aar hararetini devaml bir scaklk, ezel koyu yeillii ilkbahar yeillii zannetti. Haman bir bahenin mntehasnda iki am aac arasna ast. Btn gn yelpazelendi, salncanda salland. imal, ne kadar scak bir yermi, diye glyordu. Maa-mafih, bir ey onu dndryor, korkutuyordu. Niin bu garip memlekette evlere tahtapo yapmyorlard? Bu kaln duvarlarn, hallarn, bu ar rtlerin hikmeti neydi? Bu kocaman sobalar, avlulara istif edilen byk odun ynlar, bu dolap kelerinde uyuyan mavi tilki derileri, bu iki katl mantolar, krkler neye yaryabilirdi ? Zavall kk, yaknda bunlarn hikmetini anlyacak. Kk mstemlekei, bir sabah uykudan uyand zaman vcudunda byk bir rperme hissetti. Gne kaybolmutu. Gece esnasnda topraa yaklam gibi grnen kara ve alak semadan beyaz ve sessiz pamuk paralarna benziyen bir eyler 'dklyordu. Tpk mstemlekede pamuk

aalarnn altnda grld gibi. te k, ite k.. Rzgr, slk alyor, sobalar horulduyor, ayr kular yaldzl, byk kafeslerinde artk tmyorlar. Mavi, pembe, yakut rengi, deniz yeili kanadlar hareketsiz duruyor. Zavalllarn souktan uyumu, imi bir halde ince gagalariyle, toplu ine ba gibi gzleriyle biribirlerine sokulmalar ykrekler acs bir ey. Kk de kular gibi atein kenarna bzlm, vaktini alevlere bakmakla geiriyor ve htralar vastasiyle bir gne vcuda getiriyor. Byk minenin parlak ve yakc klar iinde memleketini gryor: Gnele dolu geni rhtmlar, kenarlarndan ekerli sular sazan eker kamlar, yaldzl bir toz iinde dalgalanan msrlar, sonra le sonu uykular, aydnlk is-torlar, yerlere serilmi hasrlar, daha sonra yldzlarla dolu akamlar, tutumu gibi grnen sinekler, iekler ve cibinlik tlleri arasnda uuldyan milyonlarca kk kanadlar.. O, byle alevlerin nnde tahayyl ederken, gittike ksalan ve siyahla-an k gnleri biribirini takibediyor. Her sabah ayr kularndan birini kafeste lm buluyorlar. Kafesin bir kesinde biribirine sokularak rperen iki yeil ty yuma. Bir sabah kk mstemlekeli, yatandan kalkamad. imalin buzlar arasnda kslp kalm bir yelkenli gibi souk onu skyor, felce uratyor. Hava karanlk, oda hznle dolu. Kralar camlarn stne donuk -ipekten bir perde ekmi... e-Tir lm gibi grnyor. Sessiz sokaklarda buharl kar makineleri merhamet verecek surette hrldyor. Kk mflstemleke-li, yatanda kendini oyalamak iin, yelpazenin yaldzl pullarn prldatyor ve vaktini memleketinin kenarlar uzun tylerle ssl aynalarna bakmakla geiriyor. K gnleri, daima daha ksa, daima daha siyah, biribirini takibediyor. Kk mstemlekeli, dantelli elbiseleri iinde sara-np soluyor, derin bir yeis ve ftura kaplyor. Onu asl mahzun 81 eden ey yatt yerden atei grememesidir. Ona yle geliyor ki, vatann bir ikinci defa kaybetmitir. Vakit vakit: "Odada ate var m?,, diye soruyor. Elbette kk.. Olmaz olur mu? mine alevler iinde, odunlarn atrdadn, am fstklarnn patladn iitmiyor musun ? Greyim., greyim. Kk mstemlekeli, bo yere karyolasndan iiliyor. Alevler, onun ok uzamdadr. Bir trl onlar gremiyor, nevmit oluyor. Bir akam, ba yastn kenarndan dm, gzleri bu grnmez, gzel aleve dnm, dalgn ve renksiz yatarken sevgilisi ona yaklayor, yatan stnde duran aynalardan birini alyor: "Atei mi grmek istiyorsun gzel ocuk? Pekl... Biraz bekle.,, mine nne diz kyor, ayna vastasiyle ona byk alevin bir aksini gndermee alyor, "Grebiliyor musun?,, diye soruyor. Hayr, grmyorum. Peki, imdi? Yine grmyorum. Ve sonra yz birdenbire aydnlanyor, bu k onu batan baa sarsyor. Sevinle: "Gryorum!,, diye haykryor, gzlerinin iinde iki kk alevle glerek lyor... Olaan ler - F. 6 KK CASUS "AlfoBse Dode,, den Onu, Esten, kk Esten diye arrlard. Clz, soluk bir Paris ocuu idi. Ya on, belki de hatt on be vard. Bu yumurcaklarn yzlerine bakarak yalarn anlamak hibir zaman kabil olmaz. Annesi lmt. Eski bir bahriye neferi olan babas "TampI,, mahallesinde park bekisi idi. ocuklar, ocuk dadlar, kollarnda adr kapanr sandal-yeleriyle parka gelen ihtiyar kadnlar, fakir anneler, hsl, Pa-risin kaldnmlariyle evrilmi bahelerinde arabalardan korunmaa gelen btn yayalar takm Baba, Esteni tanr ve severdi. Bilirlerdi ki, bu kpekleri ve parktaki kenepeleri oradan oraya srkliyenleri korkutan bu sert byklar altnda mfik, rikkatli ve hemen analara hs bir tebessm gizlidir; bu tebessm grmek iin ona "kk olunuz nasl?,, demek kfidir. Baba Esten, olunu ok severdi. Akamlar mektep dnnde kk Esten onu almaa geldii zaman, adamcaz, ne kadar memnun' olurdu. Baba oul, parkn aalkh yollarnda dolarlar, her kana-penin nnde ayr ayr durarak parkn mdavimlerin^ selmlarlar. Onlarn iltifatlarna mukabele ederlerdi. Yazk ki, muhasara balaynca her ey deiti. Baba Este-nin park kapand. ini petrol tenekeleriyle doldurdular. Baheyi mtemadiyen nezaret altnda bulundurmaa mecbur kalan* zavall adam, hayatn harabolmu bo aalklarda tek bana, sigara imeden, dolamakla geiriyor, olunu ancak geceleri ge vakit evde gryordu. Bunun iin Baba Estenin Prusyallardan bahsederken, byklarnn ne ekil ald grlecek eydi. Kk Esten, bu hayattan pek ikyet etmiyordu.

Muhasara, ocuklar iin ok elenceli bir eydi. Artk mek83 tep yoktu. Tatillerin arkas gelmiyordu. Sokak bir panayr yeri gibiydi. ocuk, akama kadar sokakta oradan oraya komakla vakit geiriyordu, istihkmlara giden mahalle taburlarnn peine taklr; bilhassa gzel bir mzkas olanlar tercih ederdi. Kk Estenin bu mzkalar hakknda ok geni malmat vard. Mesel, doksan altnc tabur mzkasnn iki para etmediini, elli baincininkinin ok mkemmel olduunu vkfane bir eda ile sylerdi. Bazan da gnll taburlarnn talimlerini seyrederdi. Sonra, al veri elenceleri vard. Her sabah, sepetini koluna takar, gazsiz, k seherlerinin karanl iinde ekmeki ve kasap dkknlar nnde bekliyen uzun insan dizilerine karrd. Bu dkknlarn nnde bekliyenler, ayaklar sular iinde, biribirleriyle tanrlar, politika mnakaalarna giriirler ve msy Estenin olu sfatiyle ondan rey sorarlard. Maamafih, bu meguliyetlerin en elencelisi, rlanda gnlllerinin icadettii bir kumar oyunu idi. istihkmlarda, yahut ekmek frnlar nnde olmad zaman, kk Estenin mutlak ato meydannda bu oyunu seyrettiinden emin olabilirdiniz. Kendisi tabi oynyamazd. Bunun iin ok para lzmd. Yalnz, uzaktan merakl gzlerle oynyan-lara bakard. Bunlarn iinde mavi pantalonlu bir byk ocuk bilhassa hayretini celbederdi. Hibir zaman be franktan aa para ile oyuna girmiyen bu ocuk, kotuu zaman cebinde gm paralar ngrdard. Bir gn kk Estenin ayaklar altnda yuvarlanan bu paray alrken, ona alak sesle: Paraya yan yan bakarsn ha? dedi, istersen onlar nerede bulduumu sana da sylerim. Oyun bittikten sonra kk Esteni meydann bir kesine ekti ve ona Prusyallara gazete satmak zere kendisiyle beraber gelmesini teklif etti. Her gidite otuz frank kazanlyordu. Esten, evvel kzd, reddetti. Tam gn oyun meydanna gitmedi. Fakat, bu gn ona pek ac geldi. Yemek yemiyor, uyku uyumuyordu. Geceleri yn yn paralarn yata etrafnda sel gibi prl prl aktn gryordu. Drdnc gn, ato meyS4 danma dnd, byk ocukla grt ve onun szlerine kand. Karl bir sabah omuzlarnda bir uval, gmleklerinin altnda bir gazete paketi ile yola ktlar. Flana kapsna geldikleri vakit, gn yeni aanyordu. Byk ocuk, Esteni elinden tutup ve nbet bekliyen kzarm burunlu, mfik ehreli bir nefere fakirlere mahsus bir tavrla yalvarmaa balad. Ne olur, bizi brak da geelim... Anamz hasta.. Babamz ld.. Kk kardeimle beraber tarlalarda patates ayracaz... Byk ocuk, alyordu. Esten, utancndan bam nne idi. Nbeti, evvel onlara, sonra beyaz ve bo yola bakt. Yol vererek: abuk gein, dedi. ocuklar, Fransz gnlllerinin kararghna uruyorlar... Orada tesadfen bir byk sr reniyorlar: Prusyallarn parolalar haber alnm, o akam ortalk karardktan sonra Fransz gnllleri Alaman siperlerine bir baskn yapacaklarm... ocuklar, oradan ayrldktan sonra, bo tarlalara giriyorlar ve Alaman siperlerine yaklayorlar. Birdenbire bir nbetinin tfeine fiek srdn iittiler. Byk ocuk, hemen yere kapanarak: "abuk sen de yat!..,, dedi. Sonra slk ald. Kardan bir baka slk sesi cevap verdi. Srne srne ilerlediler. stihkmm nnde, duvarla bir hizada, kirli bir kasket altnda iki sar byk grnd. Byk ocuk, Prusyalnn bulunduu sipere girdi. Arkadan gstererek: 'Kardeim,, dedi, Esten, o kadar minimini idi ki, Prusyal onu grnce glmee balad, ve ocuu omuzlarndan tutarak siperin kenarna karmaa mecbur oldu. Duvarn te tarafmda iri toprak ynlar, yere yatrlm aalar, karlarn iinde siyah delikler vard. Bu deliklerin her birinde ayn yal san byklar grlyordu. Bir kede etraf aa ktkleriyle kapanm bir bahvan evi vard, bu evin alt kat kt oynyan; parlak bir atete orba piiren askerlerle dolu idi. Lahanalar, domuz yalar yle 85 gzel kokuyordu ki... Fransz gnlllerinin adr ile buras arasnda ne byk fark vard. Zabitler, yukar katta idi. Piyano aldklar, ampanya ieleri atklar iitiliyordu. Parisli ocuklar, ieri girdikleri zaman bir sevin grlts koptu. Alamanlar gazeteleri aldlar. Sonra, ocuklara arap verdiler, onlar konuturmaa baladlar. Zabitlerde azametli ve hain bir tavr vard. Fakat, byk ocuk, Parislilere mahsus taknlkla, apkn konumasiyle onlar elendiriyordu. Hepsi birden glyorlar, onlarn kelimelerini tekrar ediyorlar, kendilerine getirilen bu Paris amurunun kokusu ile mestoluyorlard. Kk Esten de konumak, ahmak bir ocuk olmadn gstermek istiyordu. Fakat, bilinmez bir ey onu skyordu. Karsnda arkadalarndan daha cidd bir Prusyal vard ki, herkesten uzak duruyordu. Bu adam, gazete okuyordu, daha dorusu, okur gibi grnyordu. nk gzleri hi

Estenden ayrlmyordu, bu gzler efkat ve sitemle dolu idi. Gya memleketinde Esten yata bir ocuu varm da "Olumun byle bir i yaptn grmektense, lmek bin kat hayrl,, diye dnyormu gibi. Bu dakikadan itibaren Esten, kalbinin stne bir el basyor, onu arpmaktan menediyor gibi bir ey hissetti. Bu straptan kurtulmak iin imee balad. Biraz sonra dnya, gzlerinin nnde dnyordu. Grltl kahkahalar arasnda arkadann, Fransz askerleriyle onlarn talimleriyle alay ettiini mphem surette iitiyordu. Daha sonra, byk ocuk, sesini alaltt. Zabitler birdenbire ciddileen ehrelerle yaklatlar. Sefil ocuk, onlara Fransz gllllerinin hazrladklar baskn haber veriyordu. Kk Esten, birdenbire ayld; hiddetle ayaa kalkt: "Bunu yapma... istemem,, dedi. Fakat, teki, sadece gld ve devam etti. ocuun szleri bitmeden btn zabitler ayaa kalkmlard. Onlardan birisi kk casuslara kapy gstererek: "defolun!,, dedi. Zabitler aralarnda hzl hzl Almanca konuuyorlard. Byk ocuk, elindeki paralar akrdatarak bir kumandan guru86 ru ile dar kt. Kk Esten, ba nnde onu takibetti. Baklarndan pek skld, Prusyalnn yanndan geerken onun mahzun bir sesle: "yi deil... Bu hareket iyi deil!,, dediini iitti. Gzleri yala doldu. ocuklar, ovaya ktktan sonra komaya baladlar ve sratle Parise dndler. uvallar Almanlarn verdii patateslerle dolu idi. Fransz gnllleri hattn kolaylkla getiler. Orada gece hcumu iin hazrlk balyordu. Sedasz gelen taburlar istihkmlarn arkasnda toplanyordu. Baba Estene benziyen avu, memnun bir tavrla askerlerini tanzim ediyordu. avu, ocuklar tanyarak glmsedi. Bu tebes-cm kk Esteni ok muztaribetti. Bir an: "Oraya gitmeyiniz.. Biz, sizi Almanlara sattk!,, diye barmak istedi; fakat teki ocuk: "Sylersen bizi kuruna dizerler!,, dedi, korku kk Estenin dilini balad. Kk Esten, ehir kapsnda arkadalarndan ayrld zaman, ceplerinin arlatn hissetti, kalbini skan el, imdi onu daha kuvvetle skyordu. Paris, ona deimi gibi geliyordu. Sokaktan gelip geenler nereden geldiini biliyorlarm gibi ona hiddetle -bakyorlard. Araba tekerleklerinin, nehir kenarnda talimle megul taburlarda alman borularn sesi "casus, casus,, diye baryordu. Nihayet, evine geldi, babas daha iten gelmemiti, buna memnun oldu ve abucak odasna karak artk taanmyaeak kadar arlaan paralar yastnn altna saklad. Baba Esten, bu gece eve her zamandan daha mfik ve daha en dnd. Vilyetten gzel haberler gelmiti. Memleketin ileri gayet iyi gidiyordu. Eski asker, yemek yerken duvardaki tfeine bakyor, ocuuna "byk olsaydn, sen de Prusyallarla muharebe etmee giderdin deil mi kk?,, diyordu. Saat sekize doru toplar balad, istihkmlar gayet iyi bilen Baba Esten: "Ses Obervilyeden geliyor... Burjede arpyorlar,, dedi. Kk Esten, bembeyaz kesildi. ok yorgun olduunu bahane ederek yatmaya kt. Fakat, uyumad. Top sesleri durmadan devam ediyordu. ocuk, Fransz gnlllerinin Prusyallar birdenbire bastrmak iin karanlkta ilerlediklerini, sonra kendilerinin bir pusuya dtklerini gryordu. Glmsiyen ihtiyar avuu hatrlyor, onun orada kar iinde yattn, onunla beraber ne kadar insann da ldn gryordu. Btn bu kann bedeli yastnn altnda sakl duruyordu. Bu felkete baba Estenin olu, bir asker ocuu sebebolmutu, yle mi? Alamaktan bouluyordu, ieri odada babas mtemadiyen geziniyor, ikide birde pencereyi ayordu. Sokakta borular almyor, bir gnll taburu harekete hazrlanyordu. Demek ki, orada byk bir muharebe oluyordu. Bedbaht ocuk, bir hkr zaptedemedi. Baba Esten, odaya girerek: "Ne var?,, diye sordu. ocuk, artk dayanamad, yatandan aa atlad. Babasnn ayaklarna kapand. Bu esnada paralar yere dkld. htiyar adam, titriyerek: "Bu ne? Hrszlk m ettin?,, dedi. O vakit, ocuk bir solukta vakay anlatt. Syledike kalbinin hafiflediini hissediyordu. Baba Esten, korkun bir ehre ile dinliyordu. ocuk, szn bitirince ihtiyar asker, ban elleri iine ald ve alad. Kk Esten, "Baba... Baba" diyordu. htiyar, cevap vermeden onu itti, dklen paralar toplad: Hepsi bu mu? ocuk, baiyle evet iareti yapt. Baba Esten, duvardan silhn ve fiekliini indirdi, paray cebine koydu,: Ben imdi bu paray onlara geri vermee gidiyorum. Bir kelime ilve etmeden, ban evirmeden merdivenlerden indi, karanln iinde ilerliyen gnlllere kart. Baba Esteni o geceden sonra kimse grmedi. "A K L., L KIZ "Alfons Dode,, den

Deirmenden inip kye gidilirken, yol kenarnda itlembik aalar ile dolu bir byk avlunun nihayetinde yaplm bir iftlik binas nnden geilir. Krmz kiremitler, geni, esmer cephesine geliigzel alm pencereler, sonra en yukarda buday ambarnn stnde bir rzgr frlda, saman denklerini yukar karan demir makara... Bu bina, bu hali ile Provans iftliklerinin tam bir nmunesidir. Bu iftlik, niin bana tesir ediyordu? Bu kapal kap niin kalbimi skyordu ? Bunu syliyemiyeceim. Fakat, her halde bu bina, bende hafif bir rperme uyandryordu. Etrafnda ok fazla sessizlik vard. nnden insan getii zaman kpekler havlamyor, tavuklar ses karmadan kayorlard... Kezalik ierde de ses ada yok... Ne bir grlt, ne de hatt bir hayvan ngra.. Pencerede beyaz perdeler olmasa, damnda bir ocak duman ttmese, terkedilmi bir yer zannedilecek... Dn, le zeri kyden dnyordum. Gneten korunmak iin duvarn kenarndan, kavaklarn glgesi altndan yryordum. Kap nnde birka sessiz yanama, bir arabaya saman yklyordu. Kap ak kalmt. Geerken, ieriye yle bir gz attm ve avlunun nihayetinde iri vcutlu, bembeyaz bir ihtiyar grdm. Geni bir ta masann kenarna dirseklerini dayam, ban elleri iine almt. zerinde ksa bir caket ile para para olmu bir pantolon vard. Durdum; yanamalardan biri: Sus... Bizim efendi, dedi, olunun felketinden sonra byle oldu. Bu esnada siyahlar giymi bir kadnla bir ocuk, ellerinde byk yaldzl dua kitaplar ile yanmzdan geip iftlie girdiler. Yanama ilve etti: Bizim Hanm ile Kade.. Kiliseden geliyorlar. ocuun:, kendini ldrd gnden beri her gn byle duaya giderler... Ah, efendi, felketi bilseniz!.. htiyar, lnn elbiselerini giyiyor.. Bir trl arkasndan alamyorlar... Dehhhh... Yr be hayvan... Araba, hareket etti. Ben, bu felket hakknda daha fazla malmat almak istiyordum. Arabacya beni de yanma almasn svledim ve orada samanlarn iinde u feci hikyeyi dinledim: smi Jan'd. Yirmi yanda, gl, kuvvetli, ak ehreli, kz gibi uslu, mkemmel bir ky delikanls idi. ok gzel olduu iinr uslu, mkemmel bir ky delikanls idi. ok gzel olduu iin, kadnlar ona bakard. Fakat, onun gz yalnz bir tanesindeydi: Bir gn Ari panayrnda tesadf ettii, kadifeler, dantellar iinde bir Arl'l kk kz... iftlikte evvel bu rabtay memnun bir gzle grmediler. Kk kzn biraz oynak olduu syleniyordu. Sonra, ailesi yerli deildi. Fakat, ne olursa olsun Jan, mutlak Arl'l kz istiyor: Onu bana vermezlerse lrm, diyordu. aresiz, raz oldular. Hasattan sonra evlendirilmelerine karar verildi. Bir pazar akam Jan'n ailesi iftlik avlusunda yemek yiyordu. Bu, hemen hemen bir dn ziyafetiydi. Geri ArH kz, orada bulunmuyordu. Fakat, erefine mtemadiyen arap iilmiti. Kapya bir adam geldi, titriyen bir sesle iftlik sahibi Metr Estevni grmek istediini, yalnz onunla konuabileceini syledi. Estevn, sofradan kalkt, yolun stne kt. Yabanc adam dedi ki: Efendi... Olunuzu iki sene bana metreslik etmi bir aifte ile evlendiriyorsunuz. Sylediim eyi ispata hazrm... te mektuplar... , Onu bana vermei de va'detmilerdi. Fakat, siz onu olunuza istedikten sonra ne onlar, ne de kz, beni istemiyorlar.. Ma-amafih, aramzda geen bu eylerden sonra, onun baka birisine zevce olabilecein: ."nnetmiyorum. Metr Estevn, mektuplara baktktan sonra: Pekl, dedi. eri buyurun da bir bardak arap iin.. Yabanc adam, cevap verdi: Teekkr ederim, kederim hararetimden ok fazladr.. Bunu syledikten sonra dnp gitti. Baba, teessrsz bir ehre ile ieri girdi, sofradaki yerine oturdu ve yemek neeli bir surette devam etti. O akam Metr, Estevn ile olu tarlalarda dolamaya gittiler... Uzun mddet darda kaldlar. Eve dndkleri zaman, anne, onlar bekliyordu. ifti, olunu ona gtrerek dedi ki: Kadnm... ocuu p... O bedbahttr. Jan, artk ArPl kzdan bahsetmedi. Maamafih, onu hl seviyordu. Hatt onu bir bakasnn kollarnda gsterdikleri zamandan beri bu sevda, daha iddetlenmiti. Sade u vard ki, ok marur olduu iin ikyet etmiyordu.. te zavall ocuu asl bu ldrd.. Bazan bir kede hi kmldanmadan gnler geiriyordu. Bazan da byk bir iddetle topraa saldryor, on. gndelikinin grecei ii, tek bana karyordu. Akam olduu zaman Ari yoluna dyor ve kasabann ince an kulelerinin maripte ykseldiini grnceye kadar yryordu. Sonra, geri dnyordu. Hibir zaman daha ileri gitmedi. iftlik sakinleri, onu daima mahzun ve yalnz grdke ne yapacaklarn bilmiyorlard. Bir felketten korkuluyordu. Bir kere sofrada annesi yalarla dolu gzleriyle ona bakarak dedi ki:

Dinle Jan... Eer mutlaka istiyorsan onu sana aJmz. Baba, utancndan kzararak bam nne iiyordu. O gnden sonra yaay tarzn deitirdi. Ailesini temin etmek iin daima en grnmee alyordu. Onu tekrar balolarda, elence yerlerinde grmee baladlar. Konoviyel'deki intihabatta randol raksn o idare etti. Baba: "Artk iyi oldu!,, diyordu. Anne, hl korkuyor ve mtemadiyen ocuuna nezaret ediyordu. Jan ile Kade beraber bcekhane yannda yatyordu. Zavall ihtiyar kadn onlarn odalar yanna bir yatak yaptrmt. htimal, gece vakiti ipek bceklerine bakmak lzm gelirdi. Sent Elua yortusu geldi. iftlik, sevin iindeydi. Gzel araplar su gibi akyordu. Fiekler atlyor, harman yerlerinde ateler yaklyor, itlembik dallar batan baa renkli fenerlerle donatlyordu... Yaasn Sent Elua. ylesine raksediliyordu ki... Kade yeni gihleini yakt.. Jan da ok memnun grnyordu.. Zavall annesi sevincinden alyordu. Gece yars herkes yatmaa gitti. Jan, uyumad. Sonra da Kade onun btn gece hkr-dm anlatt.. Arl'k kz, bu ocuu adamakll yakmt. Ertesi sabah ortalk aarrken anne, birisinin koa koa odadan getiini iitti. Birdenbire yreine bir ate dt. Jan, sen misin ? Jan, cevap vermedi. Merdiveni kmaa balamt. Anne, alelacele yatandan frlad. Jan, nereye gidiyorsun? Delikanl, saman ambarna kyordu. Anne de arkasndan kt. Olum... Allah rzas iin... Jan, kapy kapad, srmeyi ekti. Jan... Yavrum... Cevap ver... Ne yapacaksn? Kadncaz, titriyen elleri ile kapnn mandaln aryordu. Bir pencere ald, avlunun talar zerine den bir vcudun grlts... O kadar... Zavall ocuk: "Onu ok seviyorum... Yayamyacalm!,, demiti... Ah, biz insanlarn ne dkn kalblerimiz var.., ok gariptir.. Bir insan, gzmzden dmekle gnlmzden kmyor... O sabah, ky ahalisi Estevn iftlii civarnda baran kadnn kim olduunu biribirlerine sordular. Jan'm annesi idi. Zavall kadn, avluda kra ve kanla rtl ta masann nnde rlplak, lm ocuunu kollar arasnda skarak feryadediyordu. 93 BR SAAT BULAN ADAM . Jorj Kortlin den Etuval tramvaynn st katnda arkadam Brelok'u grdm. Blan meydanndan geiyordu. ehresi bana yle altst olmu grnd ki, hemen halini sormak iin tramvaya atladm: Hayrdr inallah Brelok... ehren, bana bir vefat vakasndan dolay kapanm dkkn cephesinden daha mahzun grnd. Ne oldun? O, cevap verdi: Sorma.. Az kalsn hapse gidiyordum. Bu szleri iitince, arkadam namusa mugayir bir i yapt sandm ve meyus, hiddetli sesler karmaya baladm. Fakat, o, benim aklmdan geen eyi anlad: , Bilemedin, dedi, bu gece Sen Misel caddesinde bulduum ve bu sabah mahallemdeki polis merkezine gtrp teslim ettiim bir saat iin hapse gidiyordum. Nasl, akla gelir ey mi? Maamafih, akla gelmiyen ey bazan baa geliyor... aknlktan, hayretten hl hastaym. Bak anlataym da ibret al! Be dakika zamann var m? Dinliyorum. Bulduum saat altn kapann zerine platin ile iki harf yazlm, gzel bir erkek saati idi. Saat dokuzda Dpere sokandaki polis merkezine gittim; ve komiseri grmek istediimi syledim. ikolatasn henz bitiren komiser, beni ieri almalarn emretti- ve selm sabah etmeden, "oturun,, filn demeden sordu: Ne istiyorsunuz? Hal ve mevkie mnasip bir vaziyet almtm. Dudaklarmda parlak bir i gren ve meth senalara intizar eden adamlar gizli ve mtevaz tebessm vard: Komiser efendi... Zatlilerini rahatsz etmekten maksadm bu gece bulduum saati teslim etmek ve... Komiser, cmleyi bitirmeme meydan vermeden ayaa kalkt: Bir saat mi? Bir saat mi?... Sonra, piket oynamakla megul nbeti polislere bard: Buraya bakn... Sokak kapsn kapayn. nsan, burada kendini deirmende sanyor...

Bu emir icra edilinceye kadar ayakta durdu... ve dilerinin arasndan homurdand. Sonra, sakinleerek yerine oturdu. Verin bakalm unu. Emri derhal yerine getirdim. Saati ald, uzun bir dakika onu elinde evirip evirdi, kulana gtrd, koklad, kurdu, kapan ap kapad, ksteini yoklad ve vakur bir eda ile u hkm verdi: Evet, bu, bir saattir; aksi iddia edilemez. Bunu syledikten sonra kolunu uzatt, saati geni bir kasaya atarak kilitledi ve anahtar iki, defa evirdi: Bu kymetli eyi nerede buldunuz bakaym? Sen Misel bulvarnda Msy Lprens soka kesinde... Komiser, tekrar sordu: Yerde mi? Yaya kaldrmnn stnde mi? "Evet,, diye cevap verdim. Amma, fevkalde ey ha?!., dedi. Bu, her halde sokakta bir kymetli saat bulunmasndan ok daha fevkalde olan pheli bir gzle bana bakyordu. Sokak ortas saat braklacak yer mi canm? Ben, glmsiyerek: u noktay nazar- dikkatinize arzetmek isterim ki... dedim: Fakat, o, kuru, sert bir tavrla szm kesti: Ukallk istemem... Ben mesleimi senden renecek deilim... Sustum, dudaklarmdaki tebessm silindi. 94 . Siz kimsiniz? Evvel onu syleyin... ismimi syledim. Nerede oturuyorsunuz? Pls Blan, 26 numara, diye cevap verdim. Ne ile geiniyorsunuz? On iki bin liralk bir irada sahip olduumu izah ettim. Saati bulduunuz zaman saat takriben kat? t. Komiser, birdenbire mstehzi bir tavr alarak: Daha fazla deil miydi? Ben, saffetle: 'J Hayr, dedim. O, alay etmee devam etti: l... Sizi tebrik ederim... Pek garip bir hayat geiriyor gibi grnyorsunuz. Keyfim nasl isterse hayatm yle geirmee hakkm olduunu syledim. Mmkn, dedi, yalnz, benim de sabahn saat nde Bulvar Sen Miel'in bir kesinde, Msy Lprens sokanda ne halt aradnz sormaa hakkm var... Siz ki Pls Bln'ta oturduunuzu ifade ediyorsunuz. Nasl, ifade mi ediyorum? . Evet, ifade ediyorsunuz. Fakat, ben hakikati sylyorum. ^ Her halde ispata muhta bir ifade.. Her neyse imdilik lkrdmn mecrasn deitirmeyin ve vazife iktizas olarak size sorduum suallere nazikne cevap verin... Gecenin bu kadar ilerlemi bir saatinde ne iiniz olduunu bana anlatnz. Metresimin evinden geldiimi aka sylemekten ekinme-dim. Komiser, bu izahat kaydettikten sonra sordu: Metresiniz ne i grr? Evli bir kadndr? dedim. Kiminle? Bir eczac ile. Artk sabrszlanmaya balyordum: 95 Onun oras size lzm deil, dedim. Komiser, hiddetle bard: Bu lkrdy bana m sylyorsunuz? Zannederim. ehresi mosmor kesilmiti: Bana bak ocuum... Lisann deitir.. Kat'iyyen byle azlara gelmem. Sonra: Hem benim gzm sizi srr gibi oluyor... Allah, Allah... Evet, evet... Hayal meyal... Ksa bir skt hkm srd:

Brelok... Siz hi mahkm oldunuz mu? Artk kan beynime sramt: Ya siz? dedim. Komiser, bir hamlede ayaa kalkt: Sen aalk bir herifsin... Sen de ok di bir adamsn... Bu sz, azmdan kar kmaz hap yuttuuma hkmettim.. Komiser, birdenbire zerime atlmt. Yz kpkrmzyd. Alnndan terler dklyor, az kpryordu. alya benziyen kalar altnda gzlerinin canavar gz gibi parladm gryordum. Ne dediniz?.. Ne dediniz bakaym? diye keleliyordu. Bir kelime sylemee gayret ettim, fakat bana vakit brakmad ve hiddetle grledi: Hele dur... Ben, seni kodese attraym da akim bana gelsin... Zaten sevkiyat saati de geldi... Vay kukla herif vay... Bana kafa tutarsn... ahsm ve temsil ettiim kanunu hie sayarsn ha? Cmlelerinden her birini kt ynlar ile dolu masasna att sert yumruklarla kesiyordu. Ben seni tanr mym ya? Kim olduunuzu nerden bilirim ben? Adnn Brelok olduunu sylyorsun... Benim kerametim mi var? Plas Blanta oturduunuzu sylyorsun. Ne malm? On iki bin lira iradn olduunu iddia ediyorsun, ben buna s inanmaa mecbur muyum? Gstersene u on iki bin lira irad.. Haniya? Ne duruyorsun? aknlktan dilim tutulmutu. O, iddetle devam etti: Ben, bu ii pheli gryorum... iitiyor musunuz? pheli... Bu saati almadnzdan emin deilim... aldm m? , yle ya... Hem de dahas var... Ben her halde bu meseleyi tenvir edeceim. Grlty iiten polis memurlar bamza toplanmlard. Komiser, onlara bard: __Bu herifin stn araynz. Herif dedii bendim. Polisler, bir an iinde beni tepeden trnaa soydular. Komiser, istihza ile: Bir de akgzlk etmee alrsn ha... Kollarm kaldrnz... Bacaklarn araynz. ' Ben, gzlerimde yalarla glyordum. Bedbaht arkadam, yumruunu istikbale ait bir tehdit gibi tavaya kaldryor: Ah, sokakta bir saat daha bulmalydm ki... diyordu. SON ZYARET Tristan Bernar dan Madam Leon.. Benim eteklii yarna brakn da kocamn pardessn tamir edin... Bu akam biraz sokaa kacaz... Kolunun astanndaki sk dikilmemi grrse bamn etini yer. Madam Leon, bugn sizde bir tuhaflk var.. Aladnz m? Hayr Madam.. Bir eyim yok. Nafile saklamayn! Sizin bir derdiniz var. yi kefettiniz Madam.. Maamafih, benim derdim sylenir gibi bir dert deil.. Bugn tam drt sene oldu. Bir olum vard ki.. Ya.. Demek bir olunuzu kaybettiniz!.. Hem de nasl Madam?. Vah zavall!.. "Hoo,, ismini bilmem duydunuz mu? Bu, benim asl aile ismimdir Madam.. Vaka, vilyetlerden birinde getii iin burada, Pariste pek iitilmedi. Ben, yirmi yanda evlendim. Kendimden bir ya kk bir gence vardam. Mutlaka sevitiniz. Hayr Madam... Amcamn olu idi. Biribirimizi tanyorduk. Geri biribirimizi severdik ama, karde gibi, akraba gbi... Baka trl sevimek aklmza gelmiyecekti. ri yar, sf, temiz fair ocuktu... Pek yle konumasn bilmezdi.. Alt hafta bir arada yaadk. Zavall ocuk, zatrrieden ld. Ben, karnmda bir ayhk bir ocukla dul kaldm. Kocam, halasnn cenazesinde souk almt. Bu halann oturduumuz ehirde bir aktar dkkn vard. Onun vefatndan sonra bu dkkn ben, iletmee baladm. Ne yaparsnz ? Kuru basma kalverdim. E\ kaplarnda srnmedense keciimde Olaan ler - F. 7 98 kendi yamla kavrulur, kimseye minnet etmezdim. ocuumu dizimin dibinde bytmek istedim. Bir daha kocaya varmadm Geri beni istiyen de vard. Hem de bir tane deil, tane... Adamcazlar,

hayli zaman peimde dolaarak teklif ettiler. Hele bir tanesi memurdu. Fazla olarak da krk frank aylkla bir kasabn defterlerini tutuyordu.. Yavrum byd, nazl bir ocuk oldu. Mektebe verdim. Hem terbiyeli, hem alkand.. Hesaptan, imldan daima birinci kyordu. Evldmn on sekiz yana kadar hibir ktln grmedim. Sokaa kmay sevmez, daima evde kitap okurdu. Hele kadn cihetinden az st kokard. Tpk babacna ekmiti. Fakat gnn birinde arkadalarndan birinin evinde kasabamz tccarlarndan birisinin karsna tesadf etmi. Bir gn yanma geldi: Anne, bana mutlaka drt bin frank lzm, dedi. Bir kede birka param sakl olduunu biliyordu. Ke yapacan sordum. Evvel saklad, sonra olan, biteni bana anlatt: Meer olumun bu kadnla mnasebeti varm. Tccar, ifls etmek zere imi. Olum, onu kurtarmak istiyormu. Tabi istedii paray vermedim. Olum, benimle kavga etti.. Aldrmadm. Geri, bu paray onun iin biriktirmitim ama, byle gz gre israf etmesine nasl raz olurdum? Sonra, tabi iin nerelere gideceini de kestirememitim. Olum: Demek bu paray vermiyorsun, dedi, o halde ben de vaftiz babama mracaat ederim. Vaftiz babas kasabann nihayetindeki son evde oturuyordu-Seksen yama yakn bir eski f tccar idi. Vaftiz baban tanrm olum.. Sana bir para bile vermez. Adamcaz bo yere kzdracaksn. Her halde hakknda hayrl olmaz, dedim. Olum: "Peki, yle olsun!,, deyip gitti. Bu vaka, yemekten biraz sonra gemiti. Olumu on bire kadar bekledim. Sonra yatama girdim. Onu geri merak ediyordum. Maamafih, pek de o kadar deil. nk, imdiye kadar bir iki gece arkadalarnn evinde kalmt. Sabah oldu. Anri, hl grnrlerde yok. O gn pazar kuruluyordu. Sepetimi koluma takp arya ktm. 99 Zerzevat satan iki ihtiyar kyl kadnn yanndan geiyordum. yle bir konuma iittim: Her halde kendini mdafaa edememi olacak. Yz yan gemi bir ihtiyar... Bakr bir amdanla bana vurmu.. Katil, her halde bir serseri olacak. htiyar fcnn ok paras olduunu bir yerden haber almtr.. Bu dakikada nasl olup da ayakta durabildiime hl aarm Madam. Bacaklarm tir tir titriyordu, nerede olduumu bilmiyordum. Sade kadnlarla tavuklarn durmadan haykrtkla-rm iitiyordum. Sonra, daha baka insanlarn bu vakadan bahsedilerini dinledim. Onlar daha baka trl anlatyorlard. Katil, gya izinli bir askermi, bu sabah yakalyarak hapse sokmular... O dakikada yle sevindim, yle sevindim ki, anlatamam. Pazarn grltleri birdenbire yle tatllamt ki... Tereyalar ile tavuk tyleri burnuma mis gibi kokuyordu.. Artk lahana m, algam m, ne alacam armtm. Biraz ilerde yine ayn vakadan bahsettiklerini duydum. Eczacnn evinde hizmetilik eden kz, ihtiyar kimin ldrdn bilmediklerini sylyordu. Yanma yaklaarak dedim ki: Katil, izinli bir askermi. Hayr! Hayr... Geri bir asker yakaladlar ama, yine salverdiler... Cinayet saatinde nerede olduunu ispat etmi... Alacam almadan eve dndm. Aklmda hibir ey yoktu. Dizlerimin ba zlmt. Gnlm bulanyordu. Muztarip miyim, sakin miyim? Bir trl bilemiyordum... Olumun odasna girince ne greyim Madam? Anri, yere bir kova su koymu, paltosunu ykayor. Bir deli gibi alayp barmaa baladm. O, bana: "Sus!,, diyor; fakat, kendi de bir yandan alyordu. Anri... ocuum.. Sen, ne yaptn? Bunlar sylerken alyordum. imdi aladm gibi alyordum. Ondan bir para rkmyor muydunuz Madam Leon... Biraz uzaklk duymadnz m ? nsan evldndan rker mi Madam?.. Ah, ona ne acyordum yarabb... Anri, yerinden kprdamyor, jandarmalardan 100 kamay aklna getirmiyordu. Ben, onu kamaa tevik ettim. Fakat, istasyondan trene binemezdi. Olum gayet iyi bisiklete binerdi.. Fakat kendi bisikletini bu kadn iin satmt. Hemen bir yenisini satn almas iin para verdim. Verdiim para tabi, bundan ibaret de deildi. Olum, boynuma sarldktan sonra kp gitti. Kendi kendime onun elbiselerini sakladm. Geri, zerinde leke yoktu. Fakat: "Bu neviden kumalar lekeciye vermek dettir. Neye ykadnz?,, deseler ne cavap verirdim? Gece olduu vakit bahenin bir kesine gmdm. O akam, kimseyi grmedim. Ertesi sabah polis merkezinden iki memur gelerek olumu sordu. Derken mddei umumi geldi. Her yeri arad. Bir ey bulamad. Ben, olumun birka gnden beri eve gelmediini syledim. Onlara cevap verirken ne kadar sakin olduumu grmeliydiniz! Ben, alelade

insanlarla konuurken bile korkup sklrm. Nasl olup da bu memurlara bu kadar serbest ve sakin cevaplar verdiimi hl anlyamadm. Ne yaparsnz? , baa dmt. Neticenin iyi olacan midediyordum. Ortada Anriyi itti-ham edecek mhim bir ey yoktu. Sonra ocuum uzun zaman memlekete dnmiyecekti. Kolayca bir yere kap saklanacakt. Fakat, ne are ki, yazlan bozulmuyor. Olum, iki gn sonra tekrar kasabaya dnd. Bu kadndan bir trl kendini kurtaram-yordu. Yavrum, ok halm, ok ekingen bir ocuktu. Fakat, onu sevmee baladktan sonra hibir eyden pervas kalmamt. Evet, onun bir kere sokaktan getiini grmek iin gelmi, "om-per,, caddesindeki evinin etrafnda dolamaa balam. Onu gren bir ocuk, baka bir ocua sylemi. O da "vale,, isminde bir polise haber vermi. "vale,, bir arkada ile beraber gelmi, yavrumu eliyle ku tutar gibi orackta yakalam... Etrafmdaki insanlar dorusu bana kar ok insaniyetli davrandlar. Gayet tatl muamele ettiler. Kendi insaniyetleri ile kendilerinin de iftihar ettiklerini hissediyordum. "Byle soysuz bir evlt yetitirdiine zlme... Senin ne kabahatin var?,, diye beni teselli ediyorlard. Fakat, bu szleri o kadar ok tekrar ediyorlard d, deta sinirleniyordum. Olum iin neler iitiyordum: oi "O, ne azl katil, ne korkun cana varm yarabbi... Biare ihtiyarn ban amdanla ezmi!,, diyorlard. Benim fikrime gre olum onu bir lgnlk dakikasnda ldrmt. Bir vahi gibi vurmas da ne yaptn bilmediinden ileri gelmiti. Bu fikrimi avukat "Metr Rene,, ye de syledim. Maamafih, o, benim sylediim eyleri esasen dinlemiyordu. Galiba bu avukat tuttuuma fena etmitim. Hi durup dinlenmek bilmiyen, mtemadiyen gen avukatlar itimalara davet eden bir delikanlyd. Byle olduu halde, pek ok dvas da yoktu. Uzun boylu esmer bir adamd. Mtemadiyen gzel kvrck sakal ile megul oluyordu. Cinayt mahkemesi salonunda ona ne kadar kzdm anlatamam. Olumu mdafaa ederken gsteri yapmaktan baka bir maksad olmad besbelli idi. Bir "Reis Efendi Hazretleri, Mddei Umumi Efendi Hazretleri,, dir gidiyordu.. Bizim felketimiz, onun umurunda bile deildi. Bu dvann en ac zaman jri heyetinin hususi odaya ekildii ve salonda neticeyi beklediimiz saat oldu. Mzakere esnasnda mahkeme mbairlerinden biri onlarn odasna lmba gtrmt. Dar kt zaman avukatlara bir ey syledi. Hepsi birden dnp bana baktlar. Nihayet, karar tebli etmek iin olumu salona ardlar. Anri, karar dimdik dinledi. Sonra, beni aryor gibi etrafna bakt. Beni gremeyince jandarmaya dnd. Onun nnden geerken nazik bir tavrla kasketini kard ve hibir ey olmam gibi salondan kt. Avukata olumun sevdii kadndan hi bahsetmemitim. Anri, bana (Fanni) nin adn hi azma almyacama dair yemin ettirmiti. Bu kadn sevmediim malm. Hibir suu, gnah olmasa bamz bu felkete salmas kfi; fazla olarak ocuum hapse girdikten sonra, bir kere arayp sormamt. Ev, bark sahibi bir kadn olduu iin bandan korkmu olmasna, bir dereceye kadar hak verilebilir. Anri, bana ondan bahsediyor ve gremedii iin ok mahzun oluyordu. "Onun kusuruna bakma yavrum... Gelememekte mazurdur.,, demek istiyordum. Fakat, buna bir trl dilim varmyordu. 102 Bana "Fanni,, den daha az ehemmiyet vermesi yreimde kskanla benzer bir his uyandryordu. "Evltlar hep byledir,, diye kendimi teselliye alyordum. Fakat iimdeki ac bir trl akmyordu. "Metr Rene Jinar,, olumun affini istemek iin Parise gitti. Birok kimseler onun bu zahmeti ihtiyar etmesini, Reisicumhuru grmee gitmesini pek takdir ediyorlard. Fakat, ben, onun asl maksadn hissediyordum. Dostlar alverite grsn kabilinden birtakm teebbslerle kendini gsterecek ve cumhurreisi ile mlakat etmi olacakt.. Bu seyahat hibir netice vermedi. Kim bilir, o gnlerde ne kadar zldnz Madam Leon ? O gnleri aklma getirmekten bile korkuyorum Madam.. Maamafih, bazan hi strap ekmediim, hi dnmediim zamanlar da oluyordu. Akamlar komular gece oturmasna geliyorlard. Dvadan ve daha baka eylerden bahsediliyordu. Onlara scak arap ikram ediyordum. Bazan hibir ey olmam da ben rya gryorum sanyordum. Sonra, bir akam, birdenbire: "Vakitler yaklayor!,, dedim ve yatamda titremee baladm. Kendi kendime bir karar verdim. O iin hangi sabah olacan bir gn evvelden haber almalydm. phesiz ok korkun bir gece geirecektim. Fakat, hi olmazsa o geceye kadar her akam yatarken: "Yarm sabah uyandm zaman acaba ne iiteceim?,, diye korkmyacaktm. Her gn ortalk kararrken istasyona gidiyor, Paristen gelen yolcular bekliyordum. Bylece bir akam, celldn iki muavini ila beraber trenden ktn grdm. Gri pardeslerle melon apkalar giymilerdi. Birtakm uval bez1' ^ne sarlm olan aletlerini bir arabaya yklettiler. Akamn yedsydi. Anriyi bir gn evvel sabahleyin grmtm. ki gn sonra tekrar grecektim ama... Yavrucuumu son bir defa pmeden brakamazdm. Muayyen saatlerden baka zamanlarda hapishaneye girilemediini biliyordum. Fakat, bagardiyan Msy (Belo) yu tanyordum. Msy Belo,

belki inallah bana msaade verirdi. Bagardiyann yemek odasna girdiim zaman, sofrann stnde bir tabak 103 patates salatas grdm. Bu mnasebetsiz eyler de nasl insann zihnine yer eder bilmem ki... Kars ve ocuklar ile beraber yemek yiyordu. Girdim ve bir ey sylemeden alamaya baladm. Yarn sabah olacak eyi o da biliyordu. nk bana niin aladm sormad. Msy Belo dedim, onu grmek istiyorum. Ah, Madam.. mkn yok.. Duyarlarsa mutlaka beni azlederler.. Fakat, beni o kadar bedbaht ve muztarip grd ki, halime acd, hapishaneyi tefti ederken, beni de yanma alacan, olumu bir saniye pencereden grp pebileceimi syledi. Onunla beraber koridorlara girdim. Bu, ok eski bir hapishaneydi. Gece, orada her yerdekinden karanlkt. Koridorlarn kelerindeki lmba ancak seilebiliyordu. Msy Belo, yalnz demeleri aydnlatan fenerini elinde tutuyordu. kinci kata ktk ve bir kap nnde durduk. Bagardiyan: Olunuz burada, dedi, kapnn deliinden pnz. Sonra yavaa seslendi: Hoo. Birisi geldi. Sizi grmek istiyor.. O vakit, kapnn deliinde bir glge hissettim. Olum, alak bir sesle: Sen misin Fanni? dedi. Karanlkta yzn bama yaklatrd, salarm pt. Zavall Madam Leon. Bu dakikada onun bakasn dndn grmek sizi kim bilir ne kadar mteessir etmitir. Beni mi Madam? Hayr.. Aklma byle bir ey gelmedi.. Yavrucuum o kadar mesuttu ki... Bunu onun busesinden hissettim. O dakikada bir tek korkum vard: Kendisini grmee gelenin Fanni olmadn anlamas. Bunun iin bagardiyann beni oradan yar zorla ayrmasna deta memnun oldum. Bu son geceden ok korkmutum. Sa olarak onun sabaha kacan ummuyordum. Byle olduu halde, o gece, gayet sakin uyudum. Hem de ortalk gnlk, gnelik oluncaya kadar... Uyanrken yreimde korkun bir ezinti duydum: Artk her ey olup bitmiti... Sonra, ocuumun mesut ldn dndm. O gn akama kadar diki diktim. Sabahleyin balanlm bir elbiseyi gn batarken bitirmee muvaffak oldum. BR DUL - Mopasan - dan" "Bandil,, atosunda bir av mevsimiydi. Sonbahar, yamurlu ve mahzun geiyordu. Krmz yapraklar, ayaklar altnda trd-yacak yerde, ar sanaklar altnda araba tekerleklerinin at ukurlar iinde ryp gidiyordu. Hemen btn yapraklarn kaybeden orman; bir banyo odas gibi rutubetliydi. Yamurlu rzgrlarla sarslan aalarn altna girildii zaman, insan bir kf ve rutubet havas, bir slak ot ve yaprak kokusu saryordu. Avclar, mtemadi yamurlar altnda balarn iiyorlar, mamum kpeklerin kuyruklar dyor, tyleri vcutlarna yapyordu. Kadnlar, yamurdan slanan dar elbiseleri iinde her akam, ruhlar ve vcutlar yorulmu olarak dnyorlard. Yemekten sonra rzgr, pencere kepenklerini grltl sadmelerle sarsar, eskimi rzgr frldaklarn topa gibi dndrrken, avclar, salonda itahsz itahsz kt oynuyorlard. "Bari masal sylesene!...,, diyorlard. Fakat, hi kimse elendirici bir ey icadedemiyordu. Avclar, tfek, tavan vakalar anlatyorlard. Kadnlar, bin bir gece hayali icadetmek iin bo yere zihinlerini yoruyorlard. aresiz, bu elenceden de vazgeeceklerdi. Tam bu esnada bir gen kadn evlenmemi bir ihtiyar halann parmaklariyle oynarken, kumral salardan yaplm' bir kk yzk grd. Onu yavaa halann parma etrafnda evirerek sordu: "Bu yz her zaman grrm de sormay akl etmem...-Nedir bu, hala?.. deta ocuk sa,,. htiyar kz, evvel kzard, sonra sarard. Nihayet, titrek bir sesle: "Bu hazin, ok hazin bir hikye... Bundan hi bahsetmek istemem.... Hayatmn btn felketi bundan gelir... O vakit ok gen bir kzdm. Bende yle elemli bir htra kald ki, hl alamadan aklma getiremem...,, Avclar, bu hikyeyi renmek istediler. Fakat, ihtiyar hala, bir trl anlatmak istemiyordu. Nihayet, o kadar srar ettiler ki, dayanamad: "Benim ok kere Santez ailesinden bahsettiimi iittiniz. Bugn bu aile tamamiyle snmtr. Onlardan son kalan erkei tandm. de ayn ekilde lmtr. Bu yzkteki, salar, onun en knn salardr. Benim iin kendini ldrd zaman, on yandayd. Bu, size ok garip grnyor deil mi? Santezler kimseye benzemiyen birtakm insanlardr. sterseniz onlara deli de diyebiliriz. Fakat ok sevimli deliler. Ak delileri... En kne kadar hepsinde iddetli ihtiraslar, ruhlarnda onlar en lgn eylere mutaassbane fedakrlklara, hatt cinayetlere sevkeden iddetli hamleler vard. Baz insanlar nasl dindar ve

mutaassp doarlarsa, onlar da byle lgn ve muhteris domulard. Onlar, akraba arasnda deta darbmesel hkmne'girmilerdi; ok seven insanlardan bahsederlerken, "Santezler gibi k,, derlerdi. Bunu anlamak iin, onlara yle bakmak kfiydi: Alnlarna inmi kvrck salar, byk gzler, yle byk ve derin ki, klar ruhunuza kadar girer ve sizi hi sebepsiz sarsar. Elimde bu sa parasndan baka htras kalmyan bu ocuun byk babas maceralar, dellolar, kadn karmalarla gemi bir hayattan sonra altm be yama doru khyasnn kzn lgnca sevdi. kisini de tandm. Kz, kumral, uuk benizli, asl tavrl bir ocuktu. Tatl bir sesle yava konuurdu. yle gzel bir bak vard ki, insan, bunu bir Meryem resmi bak zannederdi. htiyar asilzade onu evine ald ve yle sevdi ki, bir dakika yanndan ayramaz oldu. Ayn atoda oturan kz ile gelini bunu tabi biliyorlard. nk, bu ailede ak, deta bir anane hkmne girmiti. htiras mevzuubahs olduu vakit, hibir ey onlar mtehayyir etmiyordu. Yanlarnda bir maniaya tesadf etmi temayllerden, biribirinden ayrlm sevgililerden, hatt ihanetleri takibetmi intikamlardan bahsedildii vakit, onlar ayn mteessir tavrla: "Zavall, kim bilir ne kadar strap ekti ki, bunu yapmaa mecbur oldu.,, diyorlard. Hsl, bu kadnlar, gnl facialarna, hatt bu yzden yaplan cinayetlere kzmay akllarndan geirmezler, sadece acrlard. Bir sonbahar mevsiminde av iin atoya davet edilmi Msy d Gradel isminde bir delikanl bu gen kz kard. Msy d Santez, evvel hibir ey olmam gibi sknet gsterdi. Fakat, bir sabah onu kpeklerine mahsus ahrda aslm buldular. Olu, 1841 de Parise seyahati esnasnda ayn suretle kendini ldrd. O da bir opera antz tarafndan aldatlmasn hazmedememiti. Bu adamn on iki yanda bir olu ile dul bir zevcesi kalyordu. Benim teyzem olan bu kadn; babamn "Beriton,,daki arazisinde bir zaman bizimle beraber oturmaya geldi. Ben, o vakit on yedi yandaydm. Bu kk Santezin ne kadar vakitsiz alm bir ocuk olduunu tasavvur edemezsiniz. Ailesinin btn sevgi ve efkat kabiliyetleri, btn lgn ihtiras ve heyecanlan onda toplanm gibiydi. Mtemadiyen hayal ve rya iinde yayor, atodan ormana giden karaaa hyaban iinde saatlerce yalnz dolayordu. Bu ili ocuu penceremden seyrederdim. Elleri arkasnda, ba ne iilmi, ar admlarla yrr, arasra durarak yama uymyan eyler gryor, dnyor ve duyuyor gibi, gzlerini yukar kaldrrd. Baz berrak gecelerde yemekten sonra bana: "Haydi, tahayyl etmee gidelim...,, derdi ve parkta dolamaya giderdik. Aalarn seyreldii yerlerde stnde mehtabn beyaz buusu dalgalanan meydancklarda bir-. denbire durur, ellerimi skarak bana derdi ki: "uraya bak, uraya bak... Nafile beni anlamyorsun... Ah, anlyabilseydin ne kadar mesudolurduk!" Ben, glyor, beni lesiye seviyor grnen bu afacan pyordum. Bazan da, yine yemekten sonra, annemin dizleri zerine otururdu: "Haydi teyze... Bize sevda masallar anlat!,, Annem, ltife tarznda ona ailenin btn masallarn, babalarnn btn lgn maceralarn anlatrd. Bu aileye dair doru, yahut uydurma yzlerce hikye vard. Onlar mahveden biU raz da bu hretleri olmutur. Zavalllar, bu hikyelerle sarho olurlar ve ailelerinin hretini muhafaza iin trl delilik etmei bir vazife bilirlerdi. Kk Santez, bu rikkatli, yahut korkun masallar heyecan ile dinliyor ve minimini ellerini biribirine vurarak! "Ben sevmeyi onlarn hepsinden daha iyi biliyorum!" diyordu. Bana gizliden gizliye kur yapmaya balad. yle korkak, yle derin ve rakik bir kur ki... Her sabah bana kendi eliyle toplanm iekler gitiriyor, akamlar odasna kmadan evvel elimi perek: "Seni seviyorum!,, diye fsldyordu. Ben de fana, ok fena hareket ettim. Bunun iin hl alyorum. Hayatm devam, ettii mddete bu gnahn cezasn ektim. Evlenmedim. Daha dorusu nianl, onun dul nianls olarak yaadm. Ben, bu ocuk sevgisiyle eleniyor, hatt onu biraz tahrik ediyordum. Tpk karmda byk bir erkek varm gibi oynak, cazibeli, munis ve hilekr bir kz oluyordum. Evet, bu ocuu deta delirttim. Bu, benim iin bir oyun, annesi ve annem iin bir elenceydi. Henz on iki yanda idi. Bu tohum halindeki ihtiras kim sahi sanrd? Onu istedii kadar pyordum: Hatt ona mektuplar yazyordum. Annelerimiz bu mektuplar okuyup okuyup glyorlard. Yavrucak bana ateli mektuplarla cevap veriyordu. Bu zavall ktlar hl saklarm. Kendisini ermi, yetimi bir erkek sand iin bizim akmz da gizli sanyordu. Yazk ki, bu ocuun bir Santez olduunu unutmutuk. Bu ak, bir sene devam etti. Bir akam, parkta ayaklarma kapand. lgn bir hamle ile elbisemin eteini pyor: "Sen seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum, diyordu, eer beni aldatrsan... itiyor musun... eer beni brakp bir bakasn seversen babam gibi yaparm!,, Sonra insan titretecek kadar derin bir sesle ilve etti: "Onun ne yaptm biliyorsun!,, Ben, arp kalmtm. O, ayaa kalkt, kulama yetimek iin ayaklarnn ucuna basarak ykseldi. nk ben ondan daha ok boylu idim. Ve beni tepemden trnama kadar titreten tatl, gzel, rakik bir sesle "Jeneviyev,, diye ismimi tekrar etti.

Ben: "Haydi ieri girelim, ieri girelim.,, diye kekeliyordum. 199 Kapnn nndeki ta merdivenin basamaklarm kacamz vakit beni tekrar durdurdu: "Biliyorsun., beni terkedersen kendimi ldrrm!,, dedi. ok ileri gittiimi anlamtm. Ona artk ihtiyatla muamele ediyordum. Bir gn bundan ok ikyet etti. Ben: "Byle akalar yapmak iin ok byk, cidd bir ak iin ise, ok kksn... Bekliyorum,, diye cevap verdim. Bu iin bylece kapandn zannediyordum. Sonbaharda onu leyl bir mektebe verdiler. Ertesi yaz geldii zaman, ben, nianlanm bulunuyordum'. Derhal anlad. Bir hafta mddetle dalgn ve dnceli bir hali vard ki, endieye dtm. Dokuzuncu gn uyandm vakit kapnn altndan atlm bir mektup buldum. Onu hemen ap okudum: "Beni terkettin. Ne sylediimi biliyorsun. Sen benim lmemi istedin. Benden bakasnn seni grmesini istemediim iin parkta geen sene seni sevdiimi sylediim yere gel ve ban yukar kaldr.,, ldracam hissediyordum. abucak giyindim ve bitkin bir halde onun dedii yere kotum. Kk mektepli kasketi yerde amurlar iindeydi. Btn gece yamur yamt. Bam kaldrdm, rzgrla sallanan dallarn arasnda bir ey grdm. Bundan sonra ne yaptm bilmiyorum. htimal, bayldm. Dtm ve atoya kotum. Yatamda kendime geldiim vakit annemi ayak ucumda buldum. Korkun bir buhran arasnda bir rya grdm sandm. "Gontran... Gontran nerede?,, diyordum. Bana cevap vermediler. Demek ki, grdm rya deildi. Onun lsn grmee cesaret edemedim. Fakat kumral salarndan uzun bir tutam istedim, ite..,, htiyar kz mitsiz bir tavrla titrek elini uzatyordu. Sonra birka defa burnunu, gzlerini sildi ve ilve etti: "Hibir sebep gstermeden nianlmdan ayrldm... Ve bu yaa kadar on yanda bir ocuun dulu olarak yaadm.,, Zavall kz, ban nne idi ve uzun mddet dne dne alad. 110 Avclar, yatmak iin odalarna dalyorlard. Bu Mkyeyi dinlerken mteessir olan bir iri adam yanmdakinin kulana iildi: Hassasiyetin bu derecesi de baa bel, diye mrldand. TRAF - Mopasan - dair Btn "Vaziye,, kasabas Msy "Badon Leremensiye,, nin cenazesinde hazr bulunmutu. Belediye Meclisi murahhas tarafndan sylenen nutkun son kelimeleri cemaatin hafzasna nak-olunmutu: "Aramzdan namuslu bir adam eksildi!,, Hakikaten , o, hayatnda btn yapt ilerde, syledii szlerde, halka gsterdii misallerde tavr ve hareketlerinde, teebbslerinde, sakalnn kesilii tarznda ve apkalarnn eklinde namuslu bir adam olmutu. Bakalar iin bir ibret dersi ihtiva etmiyen bir tek sz sarfetmemi, nasihatsiz bir sadaka vermemiti. Elini uzatnda bile karsndakini takdis eder gibi bir hal vard. ki ocuk brakyordu: Bir olan, bir kz... Olu Belediye Meclisi zasmdand. Msl "Puvarel d Lvolt,, isminde bir noter ile evlenen kz kasabann en hatr saylr ahsiyetlerindendi. ocuklarn lm acsn unutmalar imknszd. Babalarm hakikaten candan severlerdi. Merasim bittikten sonra, onlar lnn evine dndler ve oul, kz, damat kapy kapadktan sonra vasiyetnameyi atlar. Zarfn stnde bir vasiyetnamenin ancak Msy Leremensiye-nin tabutu topraa brakldktan sonra bu kii tarafndan alabileceine dair bir iaret vard. Bu nevi ilere alkan bir noter sfatiyle zarf damat Msy Puvarel yrtt. Gzln dzeltti, mukavelename okumakta meleke peyda etmi donuk sesiyle okumaa balad: ocuklarm, aziz ocuklarm, size mezarn te tarafndan bir itirafta, pimanli btn hayatm zehirlemi bir cinayetimin itirafnda bulunmazsam, ebed uykumu rahat uyuyam-yacam. Evet, ben, bir cinayet iledim. Korkun, en bir cinayet. 3.12 O vakit yirmi yadaydm. Paris Barosunda yeni avukatla balyor, bu ehirde kimseyi tanmyan, dostu ve akrabas olm-yan eyalet genlerine mahsus bir hayat geiriyordum. Bir metres buldum. Nice kimseleri bu "metres,, kelimesi fena halde kzdrr. Fakat, yle insanlar vardr ki, yalnz yayamazlar. Ben, bunlardanm. Yalnzlk, akamlar evde ate banda yalnz kalmak beni korkun bir strap ile doldurur. Bana yle gelir ki, yeryznde yalnz, mthi bir surette yalnzm. Fakat, etrafm mphem tehlikeler, mehul ve korkun eylerle sarlmt. Beni "komumdan, tanmadm komumdan ayran duvar, bizi pencereden grdmz yldzlar kadar biribirimizden uzaklatrr. Beni bir nevi stma, bir sabrszlk ve korku stmas yakalar. Duvarlardaki skt beni korkutur. Yalnz

yaanlan odann s-ltu ne kadar derin ve hazindir. Bu, sade vcutlarn etrafnda t)ir skt deil, ruhun etrafnda bir skttur. Eyadan biri -trdad zaman, insan, kalbinin iine kadar titrer. nk bu mamum evde beklenilen hibir grlt yoktur. Ka defa, sakit, hareketsizlikten sinirlenip korkarak kendi kendimle lkrd etmee, srf grlt etmek iin rabtasz, mnsz kelimeler telffuz etmee kalkmmdr. Sesim, o vakit bana o kadar garip geliyordu ki, ondan da korkuyordum. Bo bir evde kendi kendine konumaktan daha korkun ey olur mu? insann kendi sesi bir bakasnn sesi, sebebi olmadan, hi kimseye, hibir kulaa hitabetmeden, bo havann iine sylenen mehul bir ses gibi gelir. nk, o, daha evin yalnzl iine dmeden evvel, insan, hangi szlerin azdan kacan bilir. Kelimeler sessizlik iinde meum bir ahenkle ihtizaz ettikleri zaman, yle sanr ki, onlar bir aks-i sadadan, dimamzn yavaa telffuz ettii kelimelerin garip aks-i sadasmdan baka bir ey deildir. Evet, bir metres aldm. Pariste boazlarn doyurmaa kfi gelmiyen bir sanatla yayan, btn gen kzlara benziyen bir kaz. Halm, iyi, sade bir ocuktu. Ailesi "Puvasi,, de oturuyordu. Zaman zaman bir iki gn onlarn evinde kalmaa giderdi. Bir sene onunla olduka sakin bir hayat geirdim. Houma gidecek i "bir gen kz bulduum gibi onu terkederek evlenmek karann-daydm. Metresime kk bir irat brakacaktm. nk, bir kadna aknn bedelini fakir ise, para ile, zengin ise, hediyelerle demek, cemiyetimizce kabul edilmi bir kaidedir. Fakat, bir gn bu kadn, bana gebe olduunu haber verdi. Mahvoldum. Hayatmn bir an iinde ykldn grdm. Bu, bir zincirdi ki, lmme kadar her yerde, mstakbel ailenin iinde, ihtiyarlmda, her zaman srkliyecektim. Bu ocuk vasatasiyle hayatma balanan kadnn zinciri, kendimi ondan, onu dnyadan sakl-yarak bytmek, himaye etmek mecburiyetinde bulunduum ocuun zinciri. Bu havadis zihnimi altst etti. fade edemediim, fakat, kalbimde gayet iyi hissettiim bir mphem arzu, kaplarn arkasna saklanarak arlmalarn bekliyen insanlara benziyen bir caniyane emel, beynimin iinde sinsi sinsi dolamaa balad! Ah, bir kaza olsayd! Bu kk mahlklarn niceleri domadan lmezler mi? Hibir zaman metresimin lmn istemedim. Bu zavall kz yle seviyordum ki... Fakat daha yzn grmeden evvel tekinin lmn galiba istedim. ocuk dodu. Bu ocuk bekr odama bir aile, sahte bir aile tarz hayat getiriyordu. Ve korkun ey... O, btn bildiimiz ocuklara benziyordu. Hi sevmiyordum. Zaten babalar ok ge severler. Analarda olan insiyaki ve takn efkat, onlarda yoktur. Onlardaki muhabbetin yava yava uzanmas, zihinlerinin bir arada yayan insanlara gnden gne biribirine balyan rabtalarla balanmas iktiza eder. Bir sene daha geti. Ben, artk ok klen, iinde amarlar, ocuk bezleri, eldiven byklnde oraplar, iskemleler stnde ve koltuk kenarlarnda braklm bin eit eya srnen evimden kayordum. Bilhassa onun bardn iitmek bana ok fena geliyordu. O, olur olmaz sebeplerle alyordu: Bezini deitirdikleri zaman, ykadklar zaman, dokunduklar zaman, yatardklar zaman, hsl, her vakit... Baz kimselerle tanmtm. Bir gn bir salonda annenize -?' Olaan ler - F. 8 . tesadf ettim. Onu sevdim. Onunla evlenmek iin kalbimde bir arzu uyand. Kur yaptm. Ailesinden istedim. Nihayet, onu bana vermee raz oldular. O vakit kendimi bir tuzak iinde grdm. Ya bir ocuum olduu halde, taparcasna sevdiim bu kz almak, yahut da hakikati sylemek, ona, saadete, istikbale, hsl, her eye veda etmek... nk onun anas, babas gayet mutaassp, vesveseli insanlard. Hakikati grendiKien name, Katyyen oana kzlarn vermezlerdi: Bin trl strap ve mnevi ikenceler iinde korkun bir ay geirdim. Bu ay zarfmda zihnimi bin dehetli fikir tzibetti. ocuuma, yoluma dikilen, hissiyatm kesen, beni bir eyler beklemek ve genliin btn gzelliini vcuda getiren o mphem mitleri duymak saadetinden mahrum brakan bu canl bar-gan et parasna kar iimde bir kinin bydn hissediyordum. Bu esnada metresimin annesi hasta dt. Ben, ocukla evde yalnz kaldm. Knunuevvel aynda idik. Mthi bir souk vard. Ve gece!... Metresim henz gitmiti. Dar salonumda kendi kendime yemek yedim. Sonra yavaa kn uyuduiu odaya girdim. Atein karsnda bir koltua oturdum. Rzgr esiyor, pencereleri atrdatyordu. Byle iddetli ayaz gecelerinin kuru rzgr camlarn arasndan yldzlarn don gecelerine mahsus o keskin akla parladm gryordum. Bir aydan beri bana musallat olan fikir tekrar beynimde uyand. Ne vakit hareketsiz kalsam bu fikir, zerime iniyor, ierime giriyor, beni gizli gizli kemirmee balyordu. Sabit fikirler insan, kanserler eti nasl kemirirse yle kemiriyor...

/Bu fikir, orada, bamn, kalbimin iinde btn vcudumda idi. Ve beni bir kurt gibi yiyordu. Onu bamdan koup atmak, zihnimi baka eylere, yeni mitlere amak istiyordum. Tpk gecenin zehirli havasn kovmak iin taze sabah rzgrna kar bir pencere gibi. Fakat, onu bir dakika bile yerinden karmaa muktedir olamyordum. Bu ikenceyi bilmem nasl ifade etmeli? Ruhumu deta yiyip krktl5 lyordu. Onun di Vurularndan her birini korkun bir strap, maddi ve mnevi bir hakiki strap ile hissediyordum. Hayatm bitmiti. Bu vaziyetten nasl kurtulacaktm? Nasl teebbsmden geri dnecek, nasl hakikati itiraf edecektim? Anne olmaa namzet bulunan gen kz lgn bir ihtiras ile seviyordum, nmdeki almaz mania, bu ak bsbtn artryordu. Pek korkun hiddet kalbimde byyor, boazm skyordu. Delilik derecesine varan bir hiddet... Muhakkak o akam ben deli idim. ocuk uyuyordu. Yerimden kalktm, onun uyuyuunu seyrettim. Beni aresiz bir felkete mahkm eden ey bu yumurcak, bu piti. Uyuyordu. Az akt. inde uyumaa muvaffak olamya-cam yatan yannda bir beik iinde, rtlere gmlmt. O gece yaptm eye nasl muvaffak oldum, bilir miyim? Hangi kuvvet beni buna evketti, hangi habis ruh bana temellk etti? Cinayet arzusu bana kendini aktan aa hissettirmeden geldi. Yalnz kalbimin korkun surette arptn hatrlyorum. yle arpyordu ki, duvarlar arkasnda indirilen ekilerin darbesini iitir gibi iitiyordum. Sade bunu hatrlyorum: kalbim arpyordu. Bamda garip bir karklk, bir grlt vard. Akl, mantk, souk kan namna bir ey kalmamt. nsanm yapt ilerin1 ne olduunu bilmedii, iradesine sahip bulunmad, o, tel, aknlk ve birsam saatlerinden birinde idim. ocuun vcudunu saklyan rtleri yavaa kaldrdm; beiin ayaklarna attm. Onu rlplak grdm. Uyanmad. O vajkit yavaa pencereye gittim, onu atm. Dondurucu bir hava nefesi, bir katil gibi odaya girdi, o kadar souk ki, bir adm geriledim. Odadaki iki mumun titredi. Pencerenin yannda durdum. Arkamda geen eyleri grmekten korkuyor gibi dnmee cesaret edemiyor, pencereden girmekte devam eden ldrc havann alnma, yanaklarma, ellerime dokunduuna hissediyordum. Dnyordum. Zihnimde hibir ey yoktu. Birdenbire hafif bir ksrk beni batan ayaa titretti. Hl imdi salarmn kknde hissettiim bir titreyi. lgn bir hareketle birdenbire 116 ^ pencerenin iki kanadn kapadm. Sonra dnp beie kotum. O, az ak, rlplak, hl uyuyordu. Ayaklarna dokundum. Buz gibiydi. Onlar rttm. Kalbim birdenbire szlad, krld, ldrmek istediim bu zavall masum mahlka kar kalbim merhamet, efkat ve muhabbetle doldu. Onun ince salarn uzun uzun ptm. Sonra tekrar atein karsna oturdum. Yaptm eyi aknlkla, korku ile dndm. nsana her eyi unutturan, iradesini kaybettiren; frtnaya tutulmu bir gemi gibi ne yaptn, nereye gittiini bilmeden bir nevi lgn sarholuk iinde olmyacak eyler yaptaran bu ruh frtnalarnn nereden geldiini kendi kendime sordum. ocuk, bir kere daha ksrd. Kalbimin paralandm hissettim. lecek olursa ben ne yapardm yarabbi? Ona bakmak iin yerimden kalktm, elimde bir amdan, zerine iildim. Sknetle nefes aldn grerek gnlm rahatla-rken, o, bir nc defa ksrd. yle bir sarsnt hissettim; korkun bir ey grp aranlar gibi arkaya doru yle bir hareket yaptm ki, elimden mumu drdm. Onu yerden aldktan sonra ayaa kalkarken, akaklarmn terden slanm olduunu farkettim. O hem scak, hem souk ter ki, ruh straplarnda hsl olur. Gya ate gibi yakc, buz gibi dondurucu olan o anlalmaz ikence kafatasmm kemiklerinden ve derisinden szyormu gibi. Ortalk aydnlanmcaya kadar ocuumun stne iilmi durdum. O, uzun zaman sakin durursa ben de skn buluyordum, fakat, azndan hafif bir ksrk knca, korkun itiralar hissediyordum. Sabahleyin gzleri krmz, boaz tkanm uyand, strap ekiyor gibi idi. Hizmeti kadn gelince hemen bir doktor arttm. Bir saat sonra geldi. ocuu muayene ettikten sonra: Souk almad m? diye sordu. ok ihtiyar insanlar gibi titremee baladm. Kekeliyerek: Hayar, zannetmem, dedim. Sonra: Hastal nedir? Tehlike var m? diye sordum. Doktor cevap verdi: 117 imdilik bir ey syliyemem. Akama tekrar gelirim. Akama tekrar geldi. ocuum, gn ar bir dalgnlk iinde geirmiti. Arasara ksryordu. O gece bahyan bir gs nezlesi on gn devam etti. Sabah akamdan, akam sabahtan ayran o nihayetsiz saatlerde neler ektiimi tasvir edemem.

Nihayet, ocuum ld. O zamandan beri bir tek saat geirmedim ki, o htra, o dima kemirip paralyor gibi olan yakc, zatim htra, ruhuma hapsedilmi src bir hayvan gibi mtemadiyen kmldanmasn. Ah, deli olabilseydim! Msy Puvarel daima mukavelenameleri okuyup bitirdii zaman yapt gibi gzln kard, lnn mirass benizleri umu, vcutlar hareketsiz, bir kelime sylemeden biribir-lerine baktlar. Bir dakika sonra noter: Bunu imha etmek lzm, dedi. tekiler balarn ierek raz oldular. Msy Puvarel bir mum yakt. Bu tehlikeli itiraf ihtiva eden sahifeleri parann taksimine ait olan ksmdan ayrd, sonra onlar aleve tutarak ocaa att. Beyaz yapraklarn yandn seyrettiler. Bu sahifeler biraz sonra kk, siyah bir yn haline geldi. Yanm ktlar da birka satr farkedildii iin gen kadn, ayann ucu ile bu kl ynn ezdi, eski kllere kartrd. Sonra de yaklm srrn ocaktan umasndan korkuyorlarm gibi, bir mddet kllere baktlar. 119 PMANLIK - Mopasan - dan "Mant,, ta Baba Saval diye tannan Msy Saval henz uykudan kalkt. Yamur yayor. Mahzun bir sonbahar gn. Yapraklar dklyor. Onlarn yamur altnda yava yava dmesi daha kesif ve daha ar bir yamura benziyor. Msy Saval, bugn hi neeli de... Mtemadiyen mineden pencereye, pencereden mineye gidip geliyor. Hayatn baz karanlk gn-ri vardr. Bundan sonra btn gnleri byle karanlk olacak. nk altm iki yandadr, bekrdr. Kimsesi yoktur. Evinin iinde yapayalnzdr. Kendisini candan sevecek kimsesi olmadan byle yapayalnz lp gitmek ne hazin ey... Saval, plak ve bo hayatn dnyor. ocukluunu, o uzak mazideki evini ve ailesini hatrlyor. Sonra, mektebini, akam azatlarn, Pariste Hukuk tahs ettii zaman aklna getiriyor. Nihayet, babasnn lmn gryor. Hukuk tahsilinden sonra annesinin yanna dnmtr. h-tiyar anne ile gen oul, hi fazla bir ey istemeden sakin bir hayat yaamtr. Sonra, o da lmtr. Hayat ne hazin eydir. Annesinin lmnden sonra, Saval, yapayalnz kalmtr. Bir zaman sonra lm sras ona da gelecektir. O da ortadan kaybolunca her ey bitmi olacaktr. Yeryznde artk bir Msy Pol Saval kalmyacaktr. Ne korkun ey... O vakit, baka insanlar yine yaamaa, sevimee, glmee devam edeceklerdir. Evet, bakalar elenecekler ve o, lm bulunacak. Bu ezel lm kanaati karsnda glmee, elenmee, mesudolmaa kuvvet bulmak ok garip bir ey deil mi? Bu lm, sadece muhtemel bir ey olsayd insan, yine mide koyulabilirdi. Fakat, o, zaruri, gecenin gndz takibetmesi kadar zaruri bir eydir. Hi olmazsa hayatn bir eylerle doldurmu, bir eyler yapm olsayd, her cinsten birtakm maceralar, byk zevkleri, muvaffakiyetleri bulunsayd... Fakat, hayr. O, bunlardan da mahrumdu. Ayn saatlerde yatp kalkmaktan, yemek yemekten baka bir ey yapmamt. Hayat altm iki yasana kadar hep byle gemiti. Hatt baka erkekler gibi evlenmemiti de. Niin? Evet, niin evlenmemiti? Bunu pekl yapabilirdi. nk olduka serveti vard. Acaba eline frsat m gememiti? Belki... Fakat, frsat, kendi aya ile gelmez; onu icadet-mek lzm gelir. O, sadece ihmalci, gevek bir adamd. O kadar ihmalcilik, onun en byk derdi, gnah, kabahati olmutu. Srf bu ihmal yznden hayatn mahveden nice insanlar vardr. Baz insanlar iin yerinden kalkmak, kprdamak, bir eye teebbs etmek, lkrd sylemek ve meseleler halletmek ok g eydir. O, hatt sevmemiti bile. Hibir kadn tam bir ak teslimiyeti ile onun gs zerinde uyumamt. Bekleyilerdeki lezzetli straplar, sklan elin ulvi raesini, tatmin edilmi bir ihtirasn heyecann duymamt. Dudaklar ilk defa biribirlerine tesadf ettii, drt kol biri-birine sarld, biribirini ldrtan iki mahlk, muhteem bir surette mesut, tek bir mahlk haline geldii zaman, kim bilir ne yksek bir heyecan duyuyordu! Msy Saval arkasnda gecelik elbisesiyle oturmu, ayaklarm atee uzatmt. Evet, hayat ziyan olmutu. Maamafih, o da hayatnda bir kere sevmiti. Hem de gayet gizli, gayet strapl ve her eyde olduu gibi gayet ihmalkr bir surette. Evet, o, eski arkada Sandr'm zevcesi ve eski dostu Madam Sandr' sevmiti. Fakat, ne yazik ki, ona ok ge tesadf etmiti. Ah, onu kzken tanm olsayd! Madam Sandr, evli olmasayd, mutlaka onu alrd, tik grd gnden itibaren bu kadn yle faslasz bir surette sevmiti kL.

Onu her grte duyduu heyecana, ayrlrken iine ken mahzunluu, onu dnd iin uykusuz kald geceleri gayet iyi hatrlyordu. Sabahlar uyand vakit, sevdasn biraz eksilmi bulurdu. Niin? Eskiden o, ne kadar gzel, zarif, kumral, 120 kvrck, gler yzl bir kadnd. Sandr, ona lyk bir adam de-di. imdi elli sekiz yanda di. Mesut grnyordu. Ah, bu kadn, eskiden onu sevmi olsayd! Bu, o kadar imknsz bir ey miydi? Kendisi onu sevmiti ya? Hi olmazsa bu kadn, onun akn hissetmi olsayd? Acaba hibir ey hissetmemi, grmemi, anlamam myd? Anlam olsayd acaba onun iin ne dnrd? Kendisi bundan bahsetmi olsayd ne cevap alrd? Saval,. kendine byle binlerce ey soruyordu. Hayatn tekrar yayor, onun unutulmu paralarn toplamaya alyordu. Mesel, Sandr'm evinde kt oynamakla geen uzun geceleri hatrlyordu. Gen kadnan kendisine syledii eyleri, sesinin ahenkleri, birok mnalara dellet eden sakit tebessmleri hayalinden geiyordu. Msy ve Madam Sandr ile Sen nehri civarnda yaptklar tenezzhleri, otlarn zerine oturup yemek yemelerini hl grr gibi oluyordu. Birdenbire nehrin kenarnda, yine byle hep bir arada geirdikleri bir pazar gn aklna geldi. Sabahleyin ellerinde yiyecek paketleriyle evden kmlard. nsan sarho eden gzel bir ilkbahar gn idi. Her ey gzel kokuyor, her ey mesut grnyordu. Kular, her zamankinden daha neeli tyorlar, daha sratle uuyorlard. Gnein altnda uyumu gibi grnen derenin t kenarnda, stlerin glgesinde, otlarn stnde yemek yemilerdi. Hava lkt, usare kokular ile dolu gibi idi. nsan, onu deta zevkle iiyordu. Ah, o, ne gzel bir gnd. Yemekten sonra Sandr, arka st uzanp uyumutu. Uyandktan sonra "mrmde bu kadar gzel uyuduumu bilmiyorum!,, diyordu. Madam Sandr, Savalm koluna girerek nehir kenarnda dolamaya gitmiti. Gen kadn, onun omuzuna yaslanyor: "Sarhoum dostum, tamamiyle sarhoum,, diyordu. Saval, ona bakyor, iin iin sarslyor, sarardm hissediyor, gzlerinin fazla bir ey ifade etmesinden, elinin titriyerek srrm meydana karmasndan korkuyordu. Gen kadn, byk otlar ve su zambaklarndan bir elenk yaparak bana geirmi, "Byle hounuza gidiyor muyum?,, diye sormutu. Saval, cevap vermemiti. nk syliyecek sz bulamamt. Birdenbire ayaklarna kapanmamak iin kendini zor zaptet-miti. Gen kadn, memnun olmadn gsteren bir kahkaha ile glm: "Koca ahmak... nsan hi olmazsa bir ey syler.,, demiti. Saval, bunun zerine de tek bir kelime bulamad iin alyacak gibi olmutu. Bu htralar imdi onda, o gnk gibi canl bir halde, uyanyordu. Madam Sandr, acaba niin ona: "Koca ahmak... nsan hi olmazsa bir ey syler!,, demiti? O gn onun ne rakik bir tavrla omuzuna yaslandn hatrlyordu. Bir aacn iilmi dallar altndan geerken, gen kadnn kula hafife onun yanana dokunmutu. Saval, onun mahsus yaptm zannetmesinden rkerek birdenbire geri ekilmiti. Biraz sonra dnmek vakti gelmedi mi?,, dedii zaman gen kadn, ona garip bir nazarla bakmt. Evet, bu bak, ok baka trl bir bakt. Saval, o vakit buna dikkat etmemiti. Fakat, imdi gayet iyi hatrlyordu. Nasl isterseniz dostum... yoruldunuzsa dnelim. O, cevap vermiti: Yorulduum iin deil. Fakat Sandr belki uyanmtr da. Gan kadn, omuzlarn silkerek cevap vermiti: Eer kocamn uyanmasndan korkuyorsanz pekl... Dnelim. Madam Sandr, dnerken skt etmi ve koluna dayanmt. Niin? Bu "niin,, sualini o, kendine sormamt. Fakat imdi, o zaman bir trl anlyamad, bir eyler sezer gibi oluyordu. Sakm bu kadn...? Msy Saval kzardm hissetti ve otuz ya daha gen imi de Madam Sandr'm: "Sizi seviyorum!,, dediini iitmi gibi perian bir halde ayaa kalkt. Bu, mmkn myd? Kalbine giren bu phe onu tzibediyordu. Sahiden byle bir ey vard da o, farknda olmam myd? Bu, nasl mmkn olabilirdi? Acaba bu kadn, kendisini sevmi miydi? Acaba t yaknndan byle bir saadet gemiti de, o, elini uzatp tutamam myd? Msy Saval, kendi kendine:

Bunu mutlaka anlamalym. Bu phe iinde yaya-mam... dedi. abucak giyinerek evinden kt: "Ben altm iki yandaym... O, elli sekiz... Benim bunu ona sormamda hibir ey yok!,, diye dnyordu. Kapy gen bir hizmeti kaz at. Onun bu saatte geldiini grnce ard: Siz misiniz Msy Saval?.. Bir kaza filn olmad ya? Saval, cevap verdi: Hayr kzm... Hanmna haber ver... Onu hemen grmek istiyorum. Madamn biraz ii var da.. K iin armut reeli kaynatyor... Hem daha giyinmedi de... Peki ama olamaz... Pek ehemmiyetli bir ey syliyecek-mi, dersin... Hizmeti, gitti. Saval, asabi admlarla salonda dolamaya balad. Maamafih, bir tereddt ve tel duyuyordu. Bunu bir yemek tarifi sorar gibi soracakt. yle ya, tam altm iki yanda idi. Kap ald. Madam Sandr ieri girdi: iman, yuvarlak, dolgun yanakla, bol kahkahal bir kadnd. Ellerini vcudundan uzak tutarak yryordu. Elbiselerinin kollar dirseklerine kadar sval idi. Bileklerine tatllar yapmt. Merak ile sordu: Neniz var, dostum? Hasta deilsiniz ya? Saval, cevap verdi: Hayr azizim... Size bir ey soracam... Benim iin ok ehemmiyetli bir mesele... Bana ak cevap vereceinizi va'deder misiniz? Madam Sandr glmsedi: Daima ak konuurum. Syleyiniz. Peki... Ben, sizi grdm gnden itibaren sevmitim... Bunu farketmi miydiniz? ihtiyar kadn, sesinde eski ahenkten bakiye kalan bir eyle glerek cevap verdi: Koca ahmak... Daha k gnden farkettim. Saval, titremee balad. Biliyor muydunuz? O halde... Devam edemiyerek sustu. Madam Saval, sordu: O halde? O halde... O halde siz benim iin ne dnyordunuz? Ne cevap verecektiniz? htiyar kadn, daha hzla gld. Parmaklarnn ucundan urup damlalar akyor, yere dyordu. Ben mi?... Fakat, siz bana bir ey sormadnz ki? Ben, size iln- ak edecek deildim ya... Saval, ona doru bir adm att: Cevap veriniz bana... Sandrn otlar zerinde uyuduu, gn hatrlyor musunuz?.. Hani sizinle Sen nehri kenarnda gezinmitik. Saval, bekliyordu. htiyar kadn, artk glmyor ve onun gzlerine bakyordu: Elbette... hatrlyorum. Saval, titriyerek devam etti: Ben, o gn biraz daha... Biraz daha cesaret gstersey-dim ne yapacaktnz? Madam Sandr, ak ve hafife mstehzi bir sesle cevap verdi: Malbolacaktm dostum. htiyar kadn, bunu syledikten sonra, hemen arkasn evirdi ve mutfama geti. Saval, byk bir felketten kurtuluyor-mu gibi sokaa frlad. Yamurun altnda ser admlarla yryor, nereye gittiini dnmeden nehre doru iniyordu. Sahile vard zaman, saa dnd ve yoluna devam etti. Bir sevk-a tabiye itaat eder gibi uzun uzun yrd. Elbiseleri yamurdan srsklam oluyor, ekli bozulan yumuak apkasnn kenarlarndan bozuk damlar gibi sular akyordu. Msy Saval, yoluna devam etti. Otuz sene evvel, bir bahar gn ye-mek yedikleri ayrla kadar yrd. Yapraklan dklm aalarn altna oturdu ve alad... S tCM - Mopasan - dan Godervil etrafndaki yollar; kadn, erkek akn akn kasabaya inen kyllerle dolu idi. O gn, kasabann maydannda pazar kuruluyordu. Erkekler ar ve meakkatli toprak ileriyle uramaktan arplm uzun bacaklarnn her hareketinde vcutlarn ne meylettirerek sakin admlarla yryorlard. Saban demirine basmaktan sa omuzlan inip sol omuzlar ykselmi, orak bierken salam bir vaziyet almak iin bacaklarn ayrmalar niticesi olarak diz kapaklan irilmiti. Yakalan ve bilekleri beyaz tireden bir kk ileme ile ssl, cilalanm gibi parlak ve ar mavi gmlekleri kemikli gvdelerinin etrafnda ierek umaa hazr bir balon ekline giriyor, bu balonun yukansmdan bir baka iki kol, aasndan iki bacak kyordu. Bazlar bir ipin ucunda bir inek, bir buza ekip gtryorlard. Kanlar, hayvann arkasnda, yaprakl bir aa dal ile onun brlerini drttrp kamlyarak daha hzl yrtmee alyorlard.

Bu kadnlarn kollarnda geni sepetler vard. Sepetlerin iinden tavuk, yahut rdek ba]an kyordu. Onlar erkeklerinden daha canl ve daha ksa artmlarla yryorlard. Kuru ve dik vcutlar yass gslerine inelenmi dar ve kk bir al ile rtl idi. Balannda salarn smsk balyan br beyaz rt, onun stnde de bir serpu vard. Sonra, zayf bir atn ektii bir araba geiyordu. Arabann n srasna yan yana oturmu iki adam garip surette sarslyor, arka srada oturan bir kadn, bu iddetli sarsnty hafifletmek iin iki eli ile arabann kenarlann tutuyordu. Godervil meydannda karmakank bir insan ve hayvan fca126 labal vard. kz boynuzlar, zengin kyllerin uzun tyl* yksek apkalar, kyl kadnlarn rengrenk serpular bir kalabaln stnde dalgalanyordu. nceli, kalnl birok sesler mtemadi ve vahi bir grlt vcuda getiriyor, zaman zaman neeli bir kylnn salam gsnden kopan bir kahkaha,, yahut bir duvar kenarna balanm bir inein uzun uzun brmesi bu grltye hkim oluyordu. Bu meydanda keskin bir ahr, st, gbre, saman ve ter kokusu toprak adamlarna mahsus o eki dayanlmaz insan ve hayvan havas vard. Bretoe kynden gelen Metr Hokorn, Godervil'e henz girmiti. Pazar meydanna doru yrrken, yerde bir sicim paras grd. Btn Normandiyallar gibi tutumlu bir adam olan Metr Hokorn ie yanyacak bir eyin yerde braklmasna raz olamazd. Romatizmadan muztarip bulunduu iin zahmetle iilerek sicimi ald. Bu ince ip parasn byk bir dikkatle sarmaa balamt ki, sara esnafndan Metr Melanden'in, evinin kaps eiinde, kendine baktn grd. Bir zaman evvel bir yular meselesinden dolay aralar almt. Sokan amuru iinden sicim paras alrken dman tarafndan grlmek Metr Hokor-nun azametine dokundu. Onu sratle gmlei altna, sonra pantolonunun cebine saklad. Yerde bir ey aryormu da bulamyormu gibi bir zaman, etrafna baknd. Sonra, baa nnde, vcudu romatizma arlarndan ne iilmi, yoluna devam etti ve bitip tkenmek bilmiyen pazarlkla sarslan grltc ar kalabaln iine kart. Kyller, elleriyle inekleri yoklayp muayene ediyorlar, aldatlmak korkusu ile perian ve kararsz, mtemadiyen gidip geliyorlar, gzleri satcnn gzleri iinde, onun hilesini ve hayvann kusurunu aryarak bir trl karar veremiyorlard. Kyl kadnlar, sepetlerini ayaklarnn dibine koymular, ayaklar bal tavuklarn, rdeklerini yere sermilerdi. Hayvan cklarn gz korkudan dnm, ibikleri kpkrmz olmutu. Bu kadnlar, kuru bir tavr, hissiz bir ehre ile yaplan teklifleri dinliyerek ilk syledikleri fiatta srar ediyorlar, yahut istenilen tenzilta raz olarak ar ar uzaklaan mteriye ba-ryorlard: Haydi yle olsun Metr Antin... Gel bakalam... Bir zaman sonra meydan, yava yava boalmaa balad. Kilisenin kulesinde le an alnyor, uzakta oturanlar lokantalara dayorlard. Jordenin lokantas mterilerle dolu, geni avlusu da amurdan sapsar, ekilleri bozulmu, krlp tamir edilmi ekil ekil arabalarla dolu idi; Bunlardan bir ksm oklarn, gkyzne alm kollar gibi, havaya kaldryorlar, bir ksm ne doru yatyorlard. Civarn btn kibar iftileri Metr Jorden'in lokantasnda yemek yerlerdi. Tabaklar, elma suyu srahileri mtemadiyen dolup boalyordu. Kyller; ilerinden, alm satmlarndan bahsediyorlar, yeni mahsule dair malmat alyorlard. Havalar; sebzeler iin pek iyi gidiyordu ama, budaylar iin biraz tatszd. Birdenbire lokantann avlusunda bir trampet sesi iitildi. Birka lakayt mstesna olmak zere, btn mteriler ayaa kalkt. Azlar dolu, ellerinde pekirlerle kapaya, pencerelere kotular. Telll, trampet almaya nihayet verdikten sonra, cmlelerini muntazam faslalarla keserek bard: Godervil ahalisine ve pazara gelen civar kyller ahalisine malm ola ki, bu sabah saat dokuzla on arasnda Bozvil yolu zerinde siyah meinden bir czdan iinde be yz frank ile birtakm i ktlar kaybedildi. Bulann Belediye dairesine, yahut Metr Holbreke getirmesi rica olunur. Yirmi frank bahi vardr.,, Telll, bunlar syledikten sonra yoluna devam etti. Lokantada bu meseleden bahsedilmee baland ve Metr Holbrekin kaybettii paray bulup bulamamas ihtimalleri saylp dkld. Yemek bitti. Kahveler iildii srada kapda bir jandarma avuu grld: Bretoe kynden Metr Hokorn burada ma? Masann br ucunda oturan Metr Hokorn cevap verdi: Buradaym. * Metr Hokorn benimle beraber Belediye dairesine gelir misiniz? Reis, sizi grmek istiyor.

Kyl, ard. Filcamndaki kahveyi bir yudumda bitirdikten sonra ayaa kalkt. Beli sabahkinden daha ziyade bklm olarak yrmee balad. (Her ayaa kalkta bilhassa ilk admlar atarken glk ekerdi). Jandarmann arkasndan yrrken mtemadiyen buradaym, geliyorum, diyordu. Belediye Reisi bir koltua oturmu olduu halde onu bekliyordu. Ayn zamanda kasabann noteri idi. ri, iman, ar bir adamd. Tumturakl sz sylemee merak vard. Metr Hokorn, bu sabah Metr Holbrek taraflndan kaybedilen czdan sizin Bozvil yolu zerinde bulduunuzu grmler. Kyl, akn akm belediye reisinin yzne bakyordu. Bu phe, sebebini bilmedii halde, onu korkutuyordu. Ben mi, ben mi bu czdan buldum? Evet, siz. Namusum hakk iin ne grdm, ne iittim. yi ama, sizi grenler var? Beni mi grenler var, kim grm? Sara Metr Melnden. O vakit, ihtiyarn ayaklan suya dedi, hiddetinden kzararak: Bu serseri beni grm ha! Benim yerden aldm ey hu sicim paras idi. Cebini kartrarak sicimi kard... Fakat, noter, phe ile ban sallyordu. Metr Melnden itimat edilir bir adamdr... Bu sicim parasn bir czdan zannetmesine ihtimal veremem. Kyl, hiddetle elini kaldrd, yere tkrerek kendini mdafaaya balad: Ben, billahi hakikati sylyorum... Dinim hakk iin byle... Eer yalan sylyorsam... v *'"' 12 Hatt czdan aldktan sonra belki baka para da dmtr diye uzun mddet amurun iini aramsnz... ihtiyar adam, hiddetten, korkudan bouluyordu: Bak u yedikleri halta.. Bak u yedikleri halta.. Namuslu adam kirletmek iin bak neler uydurmular... Olur ey mi? htiyarn bu gayreti boa gitti, syledii eylere inanlmad. Onu biraz sonra Metr Melnden ile yzletirdiler. Sara, evvelki iddiasn onun karsnda da tekrar ve teyidetti. Tam bir saat biribirlerine kfrettiler, kendi talebi zerine Metr Hokorn-nun stn aradlar, bir ey bulamadlar. Belediye Reisi byk bir tereddt iindeydi. Mahkemeye mracaat edeceini syliye-rek ihtiyar serbest brakt. Havadis etrafa yaylmt. Metr Hokorn Belediye dairesinden ktktan sonra herkes cidd, yahut mstehzi bir merakla ona sualler soruyor, maamafih, kimse kzmyordu. htiyar kyl, sicim hikyesini tekrar tekrar anlatt. nanmyorlar, glyorlard. iki admda bir ya ahali, onun yolunu kesiyor, yahut da o, tandklarnn yolunu kesiyor; hikyesini ve itirazlarn anlatyor, ii dna dnen ceplerini gstererek czdan bulmadn ispata alyordu. Her taraftan ona: Haydi oradan ihtiyar kurnaz! diyorlard. O, szne ina-nlmamasma kzyor, ateleniyor, ne yapacan bilemiyor ve mtemadiyen vakay anlatyordu. Akam oldu. Kye dnmek vakti geldi: komu ile yola dt. Onlara sicimi bulduu yeri gsterdi ve yol devam ettii mddete yine hikyesini anlatt. Gece Breote kyn kap kap dolat. T ki, sicim vakasn duymyan kalmasn. Fakat, ne are ki, kimse ona inanmyordu. Adamcaz, o gece deta hasta oldu. Ertesi gn leden sonra saat bire doru Marys Pemel isminde bir iftlik yanamas kaybolmu czdan Metr Holbreke iade ediyordu. Bu adam, czdan yol zerinde bulduunu iddia ediyordu. Fakat, okumas olmad iin kime ait olduunu anhyamam ve eve gtrerek iftlik sahibine teslim etmiti. Olaan ler - F. 9 130 Havadis etrafa yayld. Tabi Metr Hokornun kulana da geldi. Adamcaz, yeniden kap kap dolamaa ve bu netice ile tamamlanan hikyesini tekrar anlatmaa balad: Bana asl dokunan ey bir yalanclkt, diyordu, bir yalan yznden zarara uramak ok, ok fena...

Metr Hokorn bu vakay bir trl unutamyordu. Onu sokaktan gelip geen, meyhanede iki ien bildiklere, pazar gn kiliseden kanlara anlatyordu. Hatt, hi tanmad insanlar yoldan evirerek sicim vakasndan bahsediyordu. imdi gnl rahatt. Fakat, bilmedii bir ey vard ki, onu iin iin yiyip bitiriyordu. Hikyeyi dinliyenler onunla elenir bir tavr alyorlard. Her halde, tamamiyle inanm gibi grnmyorlard. O, getikten sonra arkasndan birtakm eyler sylyorlar zannediyordu. Vakann ikinci haftas iinde bir sal gn srf sicim hikyesini anlatmak ihtiyac ile Godervile gitti. Yine kapsnn nnde duran sara Melnden onun getiini grnce glmee balad. Niin? Pazar yerinde Kriketo iftilerinden birine yaklamt. Fa-ket ifti onun lkrdsn bitirmesine meydan brakmad, elinin tersiyle onun karnna vurarak: "Hay koca kurnaz,, dedi, sonra dnp gitti. Metr Hokorn arkasndan bakakald. Endiesi gittike artyordu. Niin ona "koca kurnaz,, demilerdi? Jordenin lokantasnda masa banda oturduu vakit, tekrar vakay anlatmaa balad. Manvilyeli bir at cambaz: Haydi iine be ihtiyar eytan... Senin sicim hikyeni biliriz. .Hokorn kekeledi: Mademki czdan buldular. teki devam etti: Bulur, biri gtrr... Bunlar olaan ilerdir... Kam grd, kim duydu? htiyar kyl, bouluyordu. Nihayet, anlamt. Onu bulunmu czdan bir arkada, bir su arta vastasiyle sahibine iade etmekle ittiham ediyorlard. ttiraz etmek istedi. Btn masa halk kahkaha, ile gld. ZSa131 vall adam, yemeini bitiremeden sofradan kalkt ve ahalinin alaylar arasmda dar kt. Metr Hokorn hiddet ve hicabndan boularak evine dnd. Maamafih, bu hareket onun Normandiyallara mahsus olan kurnazlndan umulmaz deildi. Hatt, o, bununla muvaffakiyetli bir hile gibi iftihar da edebilecek bir tabiatte idi. Demek ki, malm olan bu kurnazlna nazaran onun kendisini temize karmas hemen hemen imknszdr. Bu phenin hakszl Metr Hokornu t canevinden yaralyordu. O vakit, hikyeyi yeni batan anlatmaya balad. Vakay her gn yeni ilvelerle bytyor, yeni sebepler, daha kuvvetli tasavvur ettii mdafaalar ve yeminler ilve ediyordu. Zavall adam, btn bo zamanlarm yalnzlk saatlerini bunlar hazrlamaya hasrediyor, sicim hikyesinden baka bir ey akna girmiyordu. Onu dinliyenler arkasndan : Bunlar bo sebepler!., diyorlard. Metr Hokorn, bunu hissediyor ve beyhude uralarla bitap dyordu. Gnden gne eriyip harabomaa balamt. Kyn zevzekleri srf glp elenmek iin ona bu sicim hikyesini anlattryorlard. Tpk muharebeden dnen askere muharabe vakalarn anlattrr gibi. Temelinden sarslan dima gnden gne zayflyordu. Terinievvel nihayetine doru yataa dt ve knunusaninin ilk gnlerinde ld. Can ekime hezeyanlar esnasnda masumiyetini iddiaya alyor: Bir sicim... Kk bir sicim parac ite belediye reisi efendi... diye tekrar ediyordu. 133 AF - Leon Frapye - den Merak etmeyiniz.., lcm imdi ierim... Vakit ok ge... Hastahanede herkes uyuyor... Sade siz uyanksnz... Ne iyi bir hastabakcsnz madam... Benim iin bu saatte uykunuzu, rahatnz feda ediyorsunu... Yatamn yannda oturuyorsunuz... Geceden, sessizlikten istifade etmek, sevgili kzm nasl ldrdm anlatmak istiyorum. Sevgili (Lena) m, on be yanda iken ok gzel bir kzd. amar ve t ilerine yardm etmek iin onu atodan istemilerdi. Bir trl raz olmadm. Kimsesiz bir dul kadndm. Yalnzlktan korkuyordum; evldm dizimin dibinden ayrmak istemiyordum. Fakat, kmn evde ok can sklyordu. Oturduumuz hcra Britanya kynde hibir elence yoktu. Kzm, tarlalarda almaktan holanmyordu. Hsl, on sekiz yama geldii gaman, onu civarmzdaki plajda yaz mevsimini geirmee gelen bir Parisli ailenin yanma hizmeti verdim. lk zamanlarda bana muntazaman mektup yazyor ve halinden memnun grnyordu. Sonra, bir aralk mektuplarn arkas kesildi, merak ettim. Onu grmek iin yaknda Parise geleceimi yazmaa mecbur oldum. (Lena) bana cevap verdi, ilk efendilerinden ayrldn, daha iyi bir yere kaplandn sylyor: "Yalnz bir ey var anne. Senin beni grmee gelmen kat'iyyen doru deil. Yeni hanmm biraz serbest ve hafifmerep bir kadndr. Anlalmaz halleri vardr, vesveselidir.,, diyordu. (Lena) bu nevi evlerde hem ok yksek bir aylk, hem de trl trl hediyeler ve bahlar verildiini bana uzunuzadya anlatyordu. Ne are, bu hale raz oldum: "Hayat gnden gne gleiyor.. Varsn hanm hafifmerep bir kadn olsun... Her

koyun kendi bacandan aslr... (Lena) bir para para biriktirdikten sonra memleketine dner, iyi bir genle evleiur,, diye dr ndm. Kzmn mektubunda syledii eyler meer doru deilmi. Bunu daha yeni rendim. (Lena) yi k bir Paris apkn batan karm... Kzm hayli zamandan beri onun kapatmas imi... Bir de ocuu dnyaya gelmi.. Benim Parise gitmemi istemeyiinin sebebi bu imi... O, artk hizmeti deil, bir ev hanm imi... Jli ismindeki hizmetisini grdm. Dorusu ok fedakr ve namuslu bir kz... Maamafih, yz gayet irkin... Aradan birok aylar geti. Benim yine hibir eyden haberim yoktu. T ki ocuum romatizma ile kararak bir beyin hastalna tutulup lm yatana dnceye kadar... Yavrum, leceim anlaynca Jliye demi ki: Mutlaka annemi grmek istiyorum. Fakat, onun hakiki vaziyetimi renmesini istemem.. Beni hizmeti zannediyor... Yine yle zannetmesi lzm... Sen, benim yeni elbiselerimden birini giyer, kendini ona ev sahibi diye takdim edersin... Benim de senin hizmetin olduumu sylersin... Sandk odasnda bana bir yatak yap... Doktor, benim gelmemden ok endie ediyormu, adamcazn hakk da varm ya. Kk bir arpnt, ehemmiyetsiz bir znt onu ldrebilir, diyormu. Fakat, evdekiler (Lena) nm srarna mukavemet edememi-lar... Doktor, Jliye demi ki: Bu arzuyu yerine getirsek bir trl, getirmesek bir trl... Her iki halde de zlecek.. Maamafih, hanmnza itaat ediniz matmazel Jl... Syledii gibi onun elbiselerinden birini giyer, annesi burada bulunduu mddete ev sahibi rol oynarsnz. Filhakika, ihtiyar kyl kadnn kzma sitem etmese be5 her halde teessr ve hiddetim gizliyememesi pek mmkndr... Aksi halde felket muhakkaktr. Hammmzm annesine benim 134 135 taraf undan tembih de edersiniz.. Hastann yannda ok durmasn ve mmkn olduu kadar az konusun... Fakat, ne yazak ki, Allahn takdirine tedbir ile kar durula-myor. Telgraf alnca hemen Parise kotum. Hizmeti Jli, beni arkasnda dantelh bir elbise ile kabul etti. Doktorlarn emirlerini anlatt. Hastann yannda uzun mddet kahnmyacak, ok ko-nuulmyacak. Bu szlere dorusu pek inanmadm. Bu acayip kyafetli kadn gzm tutmad. "Kzmla uzun mddet konumam istemiyor. Besbelli dedikodu yapmamzdan, (Lena) nn bana kendi hakknda fena eyler sylemesinden korkuyor.,, diye dndm. Yavrum, hakikaten ok muztaripti, sz syliyemiyor, yalnz ba-iyle, gzleriyle iaretler ediyordu. Drt sene evvel iek gibi taze olan gzel yz zayflam, deta ihtiyar olmutu. O vakit evltlarmz kollarmzdan skp alan, onlar bu hale getiren Parise kar iimde byk bir isyan uyand. Yatan yanna meldim. Kalbimdeki isyan bir trl boamyor, ac ac syleniyordum. Bana yle geliyordu ki, bu ehirdeki hayatn ve insanlarn aleyhinde bulunmak, yavrucuumun da houna gidecek. Sesim deta hiddetten slk alyordu. "Talihsiz yavrum... Sen, byle irkin, ahlksz bir kadna hizmeti mi olacaktn? Senin hastalanmana o, sebeboldu... Kim bir onun arzularm yerine getirmek iin ne kadar yoruluyordun? Kim bilir izzet-i nefsin ne kadar yaraland... Onun kyafetine, ehresine yle bir baktm... Arkasndaki paavralara kim bilir ne para gitmitir? Ne ayp yarabbi!.. Ahlkszl yznden akyor... Byle bir yzsz mahlk iin ne sylense az... Onun all pullu elbiselerinden irendim.. Bu kadna parmamn ucunu bile dokundurmak istemem.,. ocuumu teselli ediyorum zanniyle ac ac sylenmee devam ediyor, bu ahlksaz namus satclarn yerin dibine sokuyordum. Istrap, zihnin ke, bucan kartryor, orada ne kadar unutulup kalm ac kelimeler varsa bulup kartyor... Nasl ki, cenazemiz olduu vakit de bir dolap ksesinden matem elbiseleri bulup karrz... Heyhat! Biz kyller ok mahduduz. Sade ve ak baz ahlk kaidelerimiz vardr k, onlarn hududundan bir trl kamayz. Onun iin baka insanlar hakkndaki hkmlerimiz daima iddetlidir. Msamahadan anlamayz. Elli sene toprakla uratm. Meakkatli ve neesiz bir mr srdm. Byle bir insan, byle eyleri nasl ho grebilir, nasl anlar? eken sefalet, kalbi kin ile doldurmutur. Artk ne gzn grmee, ne kulan iitmee kudreti kalmamtr. Siyah eski elbiseli, buruuk ve soljgun yzl bir ky kadn baka bir dnyann insanadr. Onun hain dima hibir ey anlyamaz; mazur gremez. Benim byle ac ac sylenmemden (Lena) nn ne kadar strap ektiini tahmin edersiniz.

Kzmn mitsizlikle, dehetle byyen ve odann bir noktasna dikilip kalan gzlerine dikkat etmiyor, hl sylyordum: Sen, sz syleme... Sonra bandaki arlar artar... Artk hibir eye zlmemelisin... Yarndan tezi yok, boham balarz; bu namussuz evden kp gideriz. Kzmn yz anlalmaz straplarla takalls ediyordu. Bu, kfi deilmi gibi, baka bir ey de syledim: Karakola gideceim... Bu evin adresini verip ikyet edeceim, dedim. Yavrum, phesiz af istemek iin ellerini kaldryordu. Ben, bu elleri tutup okuyor, bu doru yoldan km serseri mahlklar hakkndaki lanetlerime, korkun bir hiddet ve istihza ile, devam ediyordum. Bu dakikada duyduum derin irenme hissini, btn vcudumu titreten nefret ve isyanlar yle kuvvetle anlatyordum ki... Bir aralk sk sk kap alnd. Jlinin eczahaneye indiini bilmiyordum. Kapya kotum. Temiz elbiseli, nazik bir erkek gelmiti. Elinde tahminen yalarnda bir oeuk vard. Anlalmaz bir hayret ve ihtiyat; sz sylemesine mni oluyor gibi idi. K~ T er 136 Ben geldim... Bir mektup aldm da... Ben, sert bir sesle cevap verdim: Hanm grmee geliyorsunuz deil mi? Sokaa kt.. Zile o kadar kuvvetle basmamal idiniz... Hasta var... Ben an-nesiyim... Grlt olmamal... Bunlar sylerken ocua bakyor: "Bu k acaba nerede grdm?,, diye dnyordum. Anladnz deil mi? ocuk benim torunum, erkek de onun babas idi... Kzm, lmeden evvel evldn ve onu grmek istemi olacakt. Fakat, ben, onlar hemen hemen kodum. (Lena) strap iinde onlar bekliyor, ateten ve yeisten lyordu. Ben, kzm bsbtn katletmek iin bir ey daha yaptm, bir erkekle bir ocuun geldiini syledim! Bu son darbe, yavrucam bitirdi. Hasta ban elleri arasnda skarak feryadediyor, iddetli hkrklarla tkanyordu. Pek az sonra halet-i nezi ihtillar balad. Bedbaht Jli, eczahaneden gelmiti. Deli gibi onu ardm: Gel sefil kadn... Gel bak yaptn sr.. Seni de senin gibileri de Allah kahretsin. Jli, sapsar idi. akn akn: Ah, yarabbi!.. dedi. Sonra sratle arkasndaki dantell elbiseyi kard ve her gnk hizmeti elbisesiyle, beyaz prostels ile yatan kenanna diz st dt. (Lena) nm sarkan elini perek: Hanmm... Hanmm., diye hkryordu. Teekkr ederim hastabakc hanm... Bacm ierim... Fakat, msaade ediniz daha bir para syliyeceim var: Kzm gmdk. Apartman hkmet adamlar tarafndan kilitlenip mhrlendi. Artk onun evine dnemezdim. Trene binip kyme dnmekten baka yaplacak i kalmyordu. Saat bee gelmiti. Ortalk kararlyordu. stasyona doru yrmee baladm. Zihnim bombotu. Gzlerimde dklecek bir damla ya kalmamt. Fakat, istasyonun nne geldiim zaman bende bir fikir. n 137 daha dorusu bir his dodu. Byle derhal bu ehirden kp gidemezdim... Bu, mmkn deildi. Anlyorsunuz ya madam... Evet, Paristen kmadan evvel mutlaka yaplmas lzm gelen bir iim vard.. Bu iin ne olduunu bilmiyordum... Fakat, onu bitirmeden gitmemek lzm geldiim gayet iyi anlyordum... Byk Parisin aydnlk gecesinde saatlerce bekliyordum.. Birdenbire kalabaln iinde uygunsuz kadnlara tefrik etmee baladm. Bir an evvel byle bir eye kadir deildim... Fakat imdi byk bulvarlara dalm olan bu biareleri grr grmez tanyordum... Aralarnda ok ssl ve gzel olanlar ok ssl olanlar da vard. Sonra, ismini hatrlamadm bir sokaa saptm. Burada salar, balar darmadank, di kyafetli biareler dolayordu. Bu sokakta bir zaman yrdm. Nihayet, sokak kadnlarnn en irkinlerinden biri beni cezbetti. Arkasndaki elbise para para idi. Fazla olarak da sarhotu. Yanmda durarak yzne baktm. Kadn, bana fena fena kelimelerle kfretmee balad. Bilhassa bamdaki - o ihtiyar kyl kadnlara hain bir manzara veren - siyah, rt onu hiddetten kudurtu-yordu... Ben, yava yava ona yaklayordum. Fena bir fikrim var zannetti, dizlerime doru bir tekme savurdu. Fakat ok sarho olduu iin muvazenesini kaybetti; az kalsn dyordu. Hemen yakaladm;

kollarmn arasna ektim. htiyar vcudumda kalan btn kuvvetle, zebun ruhumda kalan btn merhamet, efkat ve muhabbetle onu ptm ve ondam af istedim; helllik diledim. Kadn, bir ey sylemedi Bir kap kenarna ekildi; duvarn iine girmek istiyor gibi bir hareket yapt. Artk yaplacak iim kalmamt. Kyme dnebilirdim... bib gnl oyunu - Leon Frapye - de Lsil d Mitriyel yirmi be yanda gzel bir kadnd. Muntazam hatl, esmer, solgun bir yz, necip ve dnceli bir tebessm vard. Zarif, malmatl ve iyi kalbli idi. Lsil, feminist geinirdi. Maamafih, bu, bo bir iddia deildi. nk teki kadnlara kar ^ok iyi hisleri vard. lhlara mahsus ihtiam ve vakarn hibir zaman terket-memekle beraber en zavall mahlklara e, akran muamelesi ederdi. Bu harekette biraz yapmack kokusu olduu, gen kadnn bu tezat vastasiyle gizli bir sanat zevkim tatmin ettii geri inkr edilemezdi Maamafih, ne olursa olsun Lsilin bu hali ok takdire lyk ve gzeldi. Metn bir seciyesi vard. Ahlksz bir adam olan kocasndan ayrldktan sonra gnl oyunlarnn btn ekillerine, hatt en zararsz ve namuskrane olanlarna kar hissiz kalmaya ahdetmiti. Bu karar, onun erkek arkadalarm mteessir etmiti, Onlar, bunu erkek kymetine, erkek izzet-i nefsine kar bir istihfaf, bir meydan okuma telkki etmilerdi. Erkekler, ona deder ki: "Mademki bize kar bir iddiaya giriiyorsunuz... O halde msaade ediniz de biz, size kendi vastalarmzla hcum edelim. Siz de bildiiniz gibi kendinizi mdafaa edniz. Bu oyun neticesindedir ki, iddianzda ne dereceye kadar hakl olduunuz anlalr. Bu teklifimizi reddetmek mantksz bir hareket olur. Zaten sizden istiyeceimiz ey bir para kur .yapmamza msaade etmenizden ibaret.,, Lsil d Mitriyel, cesur bir sknetle cevap verdi: s Pekl... Cebir ve iddet mstesna olmak zere, her eye msaade ediyorum "kuvvetli cins,, denilen erkee kar "teshir edilmez,, ismi verilecek bir yeni kadn tipi meydana koymak istiyorum. Hayat ve edebiyat, hassasiyetin bilhassa kadna ve kadnla ait olan ksmn ok fazla suiistimal etti. Ben, btn insanlar iin mterek olan iyilii muhafaza edeceim. Fakat, kuvvetle iddia ediyorum ki, bana hcum edenlerin hibiri beni o anane hkmn alan ak ve anabk heyecanlan vastasiyle malbedemiyecek.,, Filhakika, Lsil, iki sene mukavemet etti. Bu mddet zarfnda muhacimlerin btn hileleri ve perestileri tesirsiz kald. Bir gn mehur bir ressamn atelyesine Jor j Randiyo isminde bir romanc getirdiler. Atelyede kalabalk bir sosyete de vard. Lsilin bulunduu bu sosyetede romanc, hi kimseyi tanmyordu. Zaten orada kimse kimseye takdim edilmiyordu. Ev sahibine sade romancnn ismini sylemilerdi. Jorj Randiyo ismini iitenlerden biri hemen atld: Siz bir ruh mtehassssnz. Gen ve gzel bir kadn hakkndaki mtaleanz istiyeceiz. Madam Lsil d Mitriyel namnda bir kadn var ki, "kuvvetli cins,, e karsa tamamiyle hissiz kalabileceini iddia ediyor. Randiyo, bu szleri merak ve alka ile dinledi, ve bahsedilen kadm hakknda tafsilt sormaya balad. Vaka, ok elenceli bir ekil alyordu. Lsilin karakterini tasvir ettiler. Herkes, bir ey syledi. Hatt Lsil bile lkrdya kart. Messir gzelliinde hem insani, hem ilh bir ey var. irice vcutludur. En dar krkler iinde bile kolaylkla hareket eden mkemmel ve canl bir vcudu var, Ka ve salarmdaki keskin siyahlk, ipek gibi nazik cildindeki donukluk ona hain bir kadn hali verir; fakat, derin gzlerinin ve sevimli aznn okayc fsunu bu ehredeki ifadeyi tatllatnr. ok ince ve zariftir ve yeri geldike bu zarafeti gstermekten ekinmez...,. Romanc, bu szelri dinledikten sonra dedi ki: 146 U Bu tasvire gre sizin Lsiliniz tam mnasiyle kadn, yani his oyunlarna kaplmaa en msait bir mahlk... \ ddianz fiilen ispata hazr masnz? Randiyo, meydan okuyan bir tavrla: Elbette, dedi, beni kendini beenmi bir adam zannetmeyiniz... Esasen bu kadn maddi gzellik vastasiyle malbe-mek iddiasnda deilim... Sizin hissiz zannettiiniz Lsili ben tehyicetmee muktedirim... Aramzdan biri beni ona takdim etmek tenezzlnde bulunursa... Banz arkaya eviriniz ve selmlaynz... Takdim rsimesi bitmiti. Randiyo, ard ve atelyede bir kahkahadr koptu. Lsil, romancya kahkahalarla glyordu. Esasen bu gibi gnl msabakalarnda hasma tahrik iin bundan daha mthi bir usul tasavvur edilemez.

Maamafih, Randiyo abucak kendini toplamt. Otuzunu henz gemi k bir genti. Zahir cazibesi pek azd. Fakat, muammal ve biraz muztarip bir yz vard. ddiasndaki kabal mmkn mertebe gidermek iin hrmetkar bir tebessmle Lsile dedi ki: Madam, iki aya kadar kadnlk hissini vasta ederek sizden bir buse alacama dair bahse giriiyorum. Lsil ile romanc arasndaki mcadele; mklemeler, mektuplar, ziyaretler vasitasiye basit bir ekilde balad. Bir le sonu idi. Lsil, romancnn davetini kabul ederek onun evine misafir gitmiti. Randiyo, salonunun kapsn kilitledi, anahtarn cebine koydu ve asma saati gsterdi: Eer buradan kmak istiyorsanz bana bir saate kadar bir buse vereceksiniz. Romanc, bir kanapeye oturdu. Arkasn ak pencereye dnd ve tembel, mtehayy bir tavrla sigara imee balad. * 'Lsil, alay etti: Size imdiye kadar on be dakikadan fazla devam eden bir mlakat vermedim... Siz, bu mddeti drt misline kararak 141 sabrszlk vastasiyle mi beni malbetmek istiyorsunz?. Ne garip bir hesap... Her halde bugn de partiyi kazanamayacaksnz... Gen kadn, salon eyasmn arasnda kelebek gibi dolayor, biblolar, kitaplar ve resimlerin yerini deitiriyordu. Birdenbire avludan bir ocuk kahkahas, o sinirleri sarsan yrtc kahkahalardan biri geldi. Lsil, pencereden bakt: Msy Randiyo, dedi, komularnzn kz galiba yalnz kalm... pencere kanadlanndan birini oynatarak gne klarm oynatmakla eleniyor, yannda da yksek bir iskemle var... Bir kere baknz... ok tehlikeli bir vaziyet... Aziz madam... Mademki yerimden kalkmam istiyorsunuz. Ben de bsbtn yerime ivileniyorum. Bu, benim oyunumun ica-batndandr . Lsil, byk bir heyecanla devam etti: Ah, yarabbi!.. Korktuum bama geldi. ocuk iskemlenin stne kyor. Artk oyun, falan kalmad. Rica ederim kapy anz... Eer pencereden kendimi gsterecek olursam ocuk, belki daha ziyade iilir ve der... Eer gidip kaplann alarsam geri dner ve iskemleden iner... abuk Msy Randiyo, anahtar veriniz. Oyunda her vastaya bavurulmak caizdir. Ya bir buse verirsiniz, yahut da saat bitinceye kadar burada kapal kalrsnz. Lsil, yalvarmaya balad: Rica ederim... Bu ocua yardm etmek lzm.. Belinden yukars pencerenin kenarndan sarkyor... imdi decek. Yalvarrm size.:. Bana msaade ediniz. Bir buse vermeyince nafile!.. Gen kadn, bu defa kzd: u halde, siz bir alak, bir katil, bir canavarsnz... Hl da aldr etmiyor. Peki, yle olsun... Sizi peceim. Fakat, feunun bir srtan fark yok... Hem de bunu saymam... A&uz, anz.. Ls, sratle salondan frlad. Bereket versin komularn 142 kaps akt. Yavaa ieri girdi ve bir dii kaplan hamlesiyle snyarak oouu yakalad, sandalyenin stnden indirdi ve tiU riyen peneleri arasnda skarak gtrd. Onun arkasndan gelen romanc, bir kahkaha kopard ve kat. Lsil, birdenbire ard. Zavall kadn, pencereden bolua decek ocuk hilesine malbolmutu. Pencerenin dnda ak mavi ipekten bir file vard ki, uzaktan grlmyor ve her trl tehlikenin nn alyordu. Sonra, ocuk, sandalyeye kp pencereden sarkma komedyasn romanc ile beraber birok defalar prova ettiini sylyordu. Lsil, hiddetle Randiyonun salonuna dnd ve kapnn eiinde durdu. Romanc, kanapesine yan uzanm, yzn kapya evirmi, dnyordu. Gen kadn: Dndnz hile pek yle kurnazca bir ey deil; dedi, her halde mzklk ettiniz. Siz, oyunu kazanamadnz.. Hareketinizi doru bulmadm. Sizinle alkam kesiyorum... Bir daha sizi grmiyeceim... Randiyo, istirak halindeydi, neeli bir sesle: Hayr, kazandm, dedi, hem de gayet hakl olarak... Siz, bana kadnlk hissinizin ilham ile bir buse verdiniz... Bu, yle kr bir hassasiyet hamlesiydi M, benim pek kaba olan hilemi kefetmediniz... Filhakika, sizi kilit altna alma baka ne sebep olabilirdi? Sizin yeni bir kadn eidi olmadnz ispat ettim. Evet, siz sade ve ok takdire lyk bir kadnsnz.. Byk bir saffetle hemcinslerinize iftira ediyorsunuz: "Bende his yok; kalbimin hibir teli titremiyor!,, diyordunuz... Ah, zavall kadn!.. Zavall feci ve muztarip mahlk!.. En ykseinden, en

dknne kadar btn hemcinslerinizin ayna noktada, ayn ekilde sendeleyip dmesi ezelden mukadderdi.. Ben, mzklk etmedim.. Busenizi mbadele eklinde vermeniz, sizi teki kadnlara daha ziyade benzetti... Eer bedahete kar malbolmadmz iddia eder, mzkla kalkrsanz, bu sefer de bu cihetten hemcinslerinize benzemi olacaksnz... Sizi artk grmiyecek miyim' Varsn yle olsun... Fakat, bu hareketiniz, beni sizin en gzel kenizi grm, ruhunuzu, cinsinizin sesini iitmi olmaktan meX4S' nedemiyecek. Braknz saadetten ahyaym... Kadnn- her zamanda ve her yerde - iradesinin isyanlarna, kelimelerinin inkrlarna ramen - kalbinden kopup gelen ebed iyilik sesini iittiim iin sevineyim... Uuvi iylik ki, dnyada her eyden byk ve her eyden kuvvetlidir. Romanc, hem glyor, hem alyor, rikkatten, sevinten sarho oluyordu. Bu kadar lgn bir zafer enliine hibir malp tahamml edemezdi. Gen kadm da lgn bir hiddetle Randiyonun stne atlarak onu kk, asabi elleriyle yumruklamaa ve barmaa balad: Yalanc, hilekr, dessas... Randiyo, evvel teessr gstermemek istemiti; fakat, yumruklar gittike sklayordu. O vakit, gen adam, onu bileklerinden yakalad. Lsil, gsn geri ekti. Gzleri szlm, hibir mukavemet teebbsnde bulunmadan: "Hayr, hayr!,, diyordu, size ok yalvarrm... Artk yapmam... Brakn beni!,, O vakit, Randiyonun, Lsilin ac ac ikyet ettii affedilmez hrszla, asl byk hrszla, dier br byk hrszlk ilve etmesi lzm geldi. SON Reat Nuri Gntekin _ Olaan ler www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Reat Nuri Gntekin _ Olaan ler

You might also like