You are on page 1of 219

T.C.

ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE VE DN BLMLER (SLM FELSEFES)
ANABLM DALI

SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI

Doktora Tezi

BRAHM ETNTA

ANKARA-2006

T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE VE DN BLMLER (SLM FELSEFES)
ANABLM DALI

SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI

Doktora Tezi

BRAHM ETNTA

Tez Danman
Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR

ANKARA-2006

NDEKLER
KISALTMALAR.1
NSZ........................................................................................................................2
GR:

SLM

DNCESNDE

LM

ANLAYII

VE

LM

SINIFLANDIRMALARININ AMACI.....4
A-SLM DNCESNDE LM ANLAYII.......4
1-Nakli limler.11
2-Akli limler...14
B-SLM DNCESNDE LM SINIFLANDIRMALARININ AMACI16
I.BLM: SAAKLIZDENN HAYTI VE ESERLER..............................25
A-Hayat.....................................................................................................................25
B-Eserleri...................................................................................................................29
C-YAADII DNEMN LM ANLAYII BALAMINDA LM KL58

II. BLM: SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI..72


A-Faydas ve Zarar Bakmndan limlerin Snflar.............72
1-Faydal limler........................................................................................73
a-Arab limler.........................................................................................................73
1-Lgat, Sarf ve Nahiv lmi............................................................................73
2- tikk lmi..................................................................................................77
3-Belat lmi........79
4-Arz lmi81
5-Muhdarat lmi...83
6-Tarih lmi.......84
b-Akl limler...........................................................................................................86
1-Matematik....................................................................................................87
a-Hendese(Geometri)..........................................................................89
b-Hesap lmi................................................................92
c-Heyet (Astronomi) lmi..................................................................93
2-Mantk (mzan) lmi.....................................................................................98
3-Tb lmi......................................................................................................103
a-Terh (Otopsi) lmi ...............................................................105

4-Mnzara lmi............................................................................................106
5-Cedel lmi.110
6-Kelm lmi.................................................................................................111
c-Din (er) limler..............................................................................................117
1-Kurn limler...........................................................................................120
a-Tefsir lmi.......................................................................................120
b-Tecvd lmi.....................................................................................123
c-Mushaflarn Yazm lmi................................................................127
d-Kraat lmi......................................................................................128
2-Hadis lmi..................................................................................................131
3-Fkh lmi...................................................................................................135
a-Fkh Usl.....................................................................................137
b-Feriz lmi......................................................................................139
4-Ahlk lmi..................................................................................................140
5-Tasavvuf lmi.............................................................................................141
6-Lednn lim..144
7-Meviza (t) lmi.146
8-Ferset lmi147
9-Ry Tbiri150
10-Fars Dili lmi151
2-Zararl limler......152
a-Felsefe153
b-Sihir lmi....163
c-Yldzlarn Ahkm lmi.165
d-Gz Boyama ve Cifr (harf) lmi.167
B-Din Hkm Bakmndan limlerin Snflar168
1-Farz Hkmnde Olan limler.173
a-Farz Ayn..........173
b-Farz Kifye..........176
2-Vcib Hkmnde Olan limler...178
3-Mendb Hkmnde Olan limler...180
4-Mekrh Hkmnde Olan limler....180

5-Haram Hkmnde Olan limler..181


6-Mbh Hkmnde Olan limler.182
C-Eitim ve retim Dzeyi Bakmndan limlerin Snflar.183
1-limlerin ktisr veya lkretim Dzeyi........185
2-limlerin ktisd veya Orta retim Dzey....187
3-limlerin stiks veya Yksek retim Dzeyi..189
D-lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel Kurallar...193
SONU....................................................................................................................200
BBLYOGRAFYA................................................................................................205

KISALTMALAR
a. g. e.

: Ad Geen Eser.

A. . . F.

: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi.

Bkz.

: Baknz.

C.

: Cilt.

ev:

: eviren.

D. . A.

: Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi.

Haz.

: Hazrlayan

H./h.

: Hicr.

SAM

: slmi Aratrmalar Merkezi

st.

: stanbul .

Ktp.

: Ktphane.

Nr.

: Numara

s.

: Sayfa/say.

Sad.

: Sadeletiren

Thk.

: Tahkik Eden.

Terc.

: Tercme Eden.

Vr.

: Varak

v.

: Vefat tarihi.

vb.

: ve benzeri.

vd.

: ve devam.

Yay.

: Yaynevi/yaynlar.

NSZ
limler, hemen her dnemde kayna, yaps, faydas ve zarar balamnda,
ilimler aras ilikiyi gstermek ve eitimde belirli bir plan ve metodolojiyi ortaya
koymak gibi muhtelif nedenlerle snflandrmaya tbi tutulmutur. Bu snflandrma
ekillerini pek ok adan deerlendirmek mmkndr. nk bu snflandrmalar
bir yandan ilm, fikr ve kltrel bir birikimin varln ortaya koyarken dier yandan
da belirli bir ontolojiye, metafizie ve dnya grne iret etmektedir. Bu nedenle
ilim snflandrmalarn, birtakm ilim dallarn yan yana veya alt alta getirerek
sralamak eklinde sathi bir gzle deil, belirli bir birikime paralel olarak, ilgili
snflandrmann ait olduu dnemin siyasal, kltrel ve zihinsel bir tasnifi biiminde
ok ynl deerlendirmek gerekmektedir. te biz de bu perspektife dayal olarak,
XVII. yzyln ikinci yars ile XVIII. yzyln ilk yarsnda yaam olan Osmanl
limlerinden Saaklzde namyla mruf, Muhammed b. Eb Bekir el-Maranin
ilimleri snflandrma ekillerini ele aldk.
Saaklzdenin tefsir, fkh, tasavvuf, tecvd, ahlk, mnzara, kelm ve hatta
edebiyat gibi pek ok ilim dalnda ihtisas sahibi olduu dnlrse bu
almamzn, onun fikriyatnn sadece belirli bir ksmn oluturduu anlalacaktr.
nk kaynaklarda kendisine, yz akn eser atfedilmekle birlikte bunlar zerinde
derli toplu bir alma yaplmad iin, onunla ilgili deerlendirmeler snrl
kalmaktadr. Bu nedenle, onun ilm kiilii tam olarak bu almalar neticesinde
ortaya kacaktr. Bizim bu almamz da, Saaklzdenin ilm kiiliini her
ynyle izah etmeye kifayet etmemekle beraber, yine de onun yaad dnemin
ilm, kltrel ve zihinsel yapsn anlamamz iin nemli bir katk salayaca
inancndayz.
Aratrmamz, bir giri ve iki blmden olumaktadr. Giri ksmnda,
slmda ilim anlay ve ilim snflandrmalarnn amalar zerinde durduk.
Saaklzdenin hayatnn aratrld birinci blmde, mellifin doduu, yaad
ve ilim tahsil ettii evre ele aldk. Bu blmde ayrca mellifin telif etmi olduu
eserler, temel kaynaklara dayal olarak verilmektedir. Bu blmn sonunda ise,

mellifin ilm kiilii, yaad dnemde Osmanl ilim anlay balamnda


deerlendirmeye altk.
almamzn ikinci blmnde ise, Saaklzdenin ilimleri snflandrma
sistemini inceledik. Buna gre mellifin, faydas ve zarar, dni hkm ve
eitim ve retim dzeyi bakmndan olmak zere, ilimlerle ilgili farkl trde
snflandrma ekli ortaya koyduu grlmektedir.
Bu almamz sresince birok kii ve kurumun katklarn grdk. Evvel,
bu almann her aamasnda manev ve ilm desteini daima yanmda grdm
deerli danman hocam Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR Beye ve yine
desteklerini devaml yanmda hissettiim deerli hocalarm Prof. Dr. Hayrani
ALTINTA ve Prof. Dr. Murtaza KORLAEL Beylere ayr ayr teekkr etmek
isterim. Ayrca almamzn muhtelif aamalarnda yaptklar katklardan dolay
St mam niversitesi lhiyat Fakltesinin deerli hocalarndan Yrd. D. Dr.
Kadir ZDAMARLAR Beye, deerli dostlarm aban Z ve Cahit GLye,
Saaklzde

Vakfnn

deerli

yneticileri

ve

Kahramanmara

Belediyesi

yetkililerine ayr ayr kran hislerimi sunarm.

brahim ETNTA
ANKARA 2006

GR:

SLM

DNCESNDE

LM

ANLAYII

VE

LM

SINIFLANDIRMALARININ AMACI
A-SLM DNCESNDE LM ANLAYII
lim kelimesi, Arapada bilmek anlamndaki ilm mastarndan tretilmi
olup bilgi demektir. oulu ise ulmdur. Ayn kkten treyen ve dni
terminolojimizde youn biimde kullanlan alm (ok bilgili), lim (bilgin; oulu,
ulem, limn, ndiren ullm), allm ve allme (ok bilgili, ilimde otorite), malum
(bilinen, biline gelen), malumt (bilmenin konusu olan eyler, bilgiler), muallim
(retmen), mteallim (renci) ve muallem (renim grm) gibi kelimeler de
ilim

kelimesinin

muhtelif

versiyonlar

olup,

bunlar

da

bilgi

anlamnda

kullanlmaktadr. Ayn ekilde allm Allah iin, allme ise insanlar iin
kullanlmaktadr.1 Dier yandan hangi trden olursa olsun btn zihinsel faaliyetleri
ifade etmede kullanlan terimlerin insan bilincinde, kademeli ve yava yava bir
tekml gsterdiini ifade ederek, ilm fiili zerinde mukyeseli ve ayrntl bir tetkk
yapan Rosanthel da benzer ekilde, bilmek anlamna gelen ilm fiilinin, Arapa a-lm kknden tretilmi olduunu ifade etmektedir.2
Bununla birlikte, sra kk harfleri ayn olmakla birlikte ilm mastarndan
tremedii halde bilgi anlamyla dolayl olarak balantl olan kelimeler de vardr.
Alem (nian, sembol, ayrc snr; oulu, alm olup genellikle bir toplumun nde
gelenleri ve yksek sradalar iin kullanlr), almet (belirti, gsterge), malem
(iret, zellikle yoldakiler, delil, zellikle dni olanlanlar; oulu, melem) ve

lhan Kutluer, lim ve Hikmetin Aydnlnda, z Yaynclk, stanbul 2001, s. 69. Ayrca bkz. mam
Gazl, hyu Ulmid-Dn, ev. Ahmed Serdarolu, Bedir Yaynevi, stanbul 1989, I, s.13, 14 vd.;
bn Haldun, Mukaddime, haz. Sleyman Uluda, Dergah Yaynlar, stanbul 1991, II, s. 997, 998 vd.;
Takprlzde, Mevzuatul-Ulm, sad. Mmin evik, dal Neriyat, stanbul 1975, s. 25, 26,vd.;
Hasan Hanef, slm limlere Giri, ev. Muharrem Tan, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s. 7, 8 vd.;
M. Rza Hakm, ev. Hseyin Aslan, nsan Yaynlar, stanbul 1999, s. 21, 22 vd.; C. A. Kadir,
slm Bilgi Teorisi slamda Bilgi ve Felsefe, haz. Mustafa Armaan, z Yaynclk, stanbul 1997,
s. 19, 20 vd.; Alparslan Akgen, Bilgi Felsefesi, nsan Yaynlar, stanbul 1992, s. 41, 42 vd.
2

Mevlt Uyank, slmi lim Kavramsallatrmas, slmiyt,VI, (2003), say:4, s. 25. Ayrca bkz.
Franz Rosenthal, Knowledge Triumphant: The Koncep of Knowledge in Medieval Islm, Leiden 1970,
s. 8-9.

nihayet lem (tm yaratklar, yaratk kmeleri, kozmos; oulu, lemn, avlim)
kelimesi gibi kelimeler de bunlardandr.3
Bahsettiimiz bu bilgi ve belirti kavramlar arasndaki iliki, ilim ve alem
kelimelerini de ayn anlam dairesine sokmutur. Nitekim Kurnda Hz. s iin
kullanlan le lmun lis-Sa (Kymetin Bilgisi)4 ifadesi, baz kraat bilginlerince
le alemun (Kyametin Belirtisi) eklinde okunsa da nemli bir anlam kaymasna
yol amamaktadr. Lgat bilginleri lem kelimesiyle, ilim ve alem kelimeleri
arasnda da irtibat kurmular; lemin, tpk htem (mhr) kelimesi gibi, alem
(belirti, nian koymak), mastarndan veya almet kelimesinden tremi bir isim
olduunu belirtmilerdir. Baz bilginler isealem kelimesinin ilim kknden
trediini ne srmlerdir. Dolaysyla alem kelimesini, Allhn ilminin
yaratlmlar planndaki toplu belirti ve gstergeleri anlamnda kullanmlardr.5
Bilmek (ilm) fiili zaman zaman eanlaml kelimelerle karlanmtr. Lgat
bilginlerinin tespitlerine gre, ilim kelimesinin karl olarak kullanlan eanlaml
kelimelerden bazlar; irfn/marifet (tanmak), fkh/tefakkuh (derinden kavramak),
hbra (tecrb bilgi edinmek), uur (anlatmak, farkna varmak) ve itkn (salam ve
kesin bilgi sahibi olmak) eklindedir. Daha sonra kazand teknik anlamlar
itibariyle gerek bilgi alanlar, gerekse bilgide kesinlik dereceleri bakmndan farkl
balamlarda kullanlan bu kelimeler, szlk anlamlar itibariyle ilim kelimesi gibi
bilmek anlamna gelmektedir. Kelimelerin teknik anlamlarna daha ok yer veren
nisbeten ge dnem szlkleri mesel ilim, marifet ve uur kelimeleri arasndaki
eanlamll vurgulamakla birlikte stlh farklara da iret etmektedir. Buna gre
marifet daha hussi bir anlama sahiptir. nk marifette, bilme fiilinin yneldii
obje tektir; ancak ilimde, bilme fiilinin konusu ummidir. Marifet eklinde bilmenin
anlam, bir objenin sadece kendine ynelik iken; ilm faaliyet, aratrma nesnesini
halleri ve varolu artlar iinde ele alr. Ayrca marifet, daha nce idrk edilip sonra

Kutluer, a.g.e., s. 69-70 ; Uyank, ayn yer. Ayrca bkz. bn Manzr, Lisnl-Arab, Bulak, Beyrut
trz., XII, 421, Ebul-Feyz ez-Zebd, Tcl-Ars Min Cevhirul-Kmus, Khire 1306-1307, VIII,
407.
4

43/Zuhruf, 61.
Kutluer, ayn yer.; Uyank, ayn yer.

10

gib olan varlk ve nesnelerin hatrlanp tannmas demektir. lim ise tanmaktan ok
bilmektir. Bu sebeple marifetin ztt inkr, ilmin ztt cehl, yani bilgisizliktir.6
Genelde slm dncesinde, zellikle de stlhi bakmdan ilm kelimesinin
ihtiv ettii anlam ve yine ilim/bilme kavramnn, belirli bir illiyet ba ierisinde
olduu baz kavramlarla ilikisini ksaca bu ekilde zah ve analiz ettikten sonra, yine
bu ifdenin, slm dncesinin temel referans olan Kurandaki kullanm zerinde
durmak istiyoruz. Buna gre Kurandaki ilm kelimesiyle, daha ziyade, kayna
ilh olan bilgi (vahiy) kastedilmektedir. Bununla birlikte, insann zihn yetileri
sayesinde gerekletirdii bilme, anlama, farkna varma ve hatrlama gibi
etkinliklerde de bu terimler kullanlmaktadr.7 Kuranda, ilim kknden treyen
kelimelerin hem Mekk, hem de Meden ayetlerde isim, fiil ve mastar olarak yaklak
750 defa kullanld grlmektedir. Bu durum tesdf deildir ve hem bilginin hem
de bilme faaliyetinin, Kurn mesaj bakmndan merkezliini ortaya koymaktadr.8
Kuranda ilim kelimesi, daha ziyade ilhi bilgi veya vahiy anlamnda
kullanlmakta, ancak gerek insann vahyedilmi ilh hakikat hakkndaki ilmi,
gerekse dorudan doruya insann bilme melekesiyle ilgili olarak dnyev ilim
kavram da eitli yetlerde yer almaktadr. Buna gre ilim, ancak Allahn
katndandr, yani kayna Allahtr. Bu anlamda Kurana gre, ilim sahipleri (ullilm) ya da kendilerine ilim verilenler (ellezne tl-ilm), ilh bilgiye muhatap olan
ve doruluuna inananlardr.9 Buna mukbil yine Kuran, kendisinin yksek
hakikatnn ne olduu konusunda bilgisizce (bi ayri ilm) tartanlarn, Allaha kar
dmanca tutum taknanlarn ve lsz tutku ve kaprislerine kaplp sapkla
denlerin iine dt durumu zikreder.10 Ayrca ilim sahibi olmadklar iin bu
duruma denler sadece zanna uymaktadrlar.11 Oysa ac azab tatma vakti geldiinde
onlar, hakikat kesin bir ilimle (ilmel-yakn) bilecekler, bu kesinliin mhede
(aynel-yakn)

ve

yaayarak

bilme

(hakkal-yakn)

derecelerini

de

idrak

Kutluer, a.g.e., s. 70. Bkz., bn Manzr, a.g.e., XII, s. 417-418; ez-Zebd, a.g.e., s. 1306-1307, VIII,
405.

Uyank, a.g.e., s. 26.

Kutluer, a.g.e., s. 71.

2/Bakara, 145; 3/li mrn, 19; 17/sr, 107; 27/Neml , 40; 34/Sebe, 6; 67/Mlk, 26.

10

22/Hacc, 3; 6/Enm, 108; 30/Rm, 29.

11

53/Necm, 28.

11

edeceklerdir.12 Kymet kopup kabirler altst olduunda yhut Cennet ve Cehennem


iyice belirginleip gzler nne serildiinde her nefis, gelecek iin neyi hazrladn
ve geride neler braktn bilecektir.13 lh hakkat konusunda ilim sahibi klnanlar;
o ilimde derinletikleri (rsihn fil-ilm) veya dereceleri bizzat Allah tarafndan
ykseltildii iin, belirli seviye farklar arzedebilirler. Bu yzden her ilim sahibinin
zerinde daha fazla bilgiye sahip baka bir bilgi sahibi (alm) vardr.14 Tabiatyla bu
ilim dereceleri, Allahta mutlak ve en kmil seviyesine ulaacaktr. Bilinmelidir ki
Alm ismiyle Allah her eyi bilmektedir.15 Burada zikredilen yetler, Kuranda
ilim konusuna iret eden yetlerin sadece kk bir blmn oluturmaktadr.
Bununla beraber Kuranda, dorudan doruya insann zihn melekeleri
sayesinde gerekletirdii bilme, anlama, farkna varma, hatrlama vb. etkinlikler iin
de ilm kknden treyen fiiller kullanlmaktadr. Mesel, Sebt Gnnn
kutsalln ihlal etmek gibi byk yasaklar ineyen kimselerin bu dnyada
aldklar ilh cezay gzlemleyenler, olay hatrlayp bilmilerdi16, ifadesi ile
sriloullar kendileri iin mucizev ekilde fkrtlan Oniki Pnar grnce, her
kabile hangi pnardan ieceini bilmitir17 eklindeki beyanlar bu dorultudadr.
Yine Allahn, gk cisimlerinin hareketi iin belirli konaklar tayin etmi olmasnn,
insanlarn takvim ve hesab bilmelerine ynelik olduunu bildiren yette18 sz
edilen bilgi dorudan doruya akl bilgidir. ster ilh isterse zihn bilgi sz konusu
olsun Kuranda bilenler ile bilmeyenlerin eit olmayaca kesin bir dille
belirtilmekte19, insan, kendi ilminin artrlmas iin Allaha yakarmaya
arlmaktadr.20 Kuran kendini; indii ortamdaki bilgisizlik (chiliye) durumunu,
hem ilm hem de amel planda zddna dntrmek iin gelmi bir bilgi21 olarak
tanmlad iin bu ilh kitapta ilim, insan iin gerekli ve faydal her trl ekliyle
12

102/Teksr, 5-7; 56/Vka, 95; 69/Hakka, 51.

13

82/nfitr, 5; 81/Tekvr, 12-14.

14

3/li mrn, 7; 12/Ysuf, 76.

15

2/Bakara, 231.

16

2/Bakara, 65; 7/Araf, 160.

17

2/Bakara, 60.

18

17/sr, 12.

19

39/Zmer , 9.

20

20/Taha , 114.

21

3/li mrn, 154.

12

yksek deer olarak yerini almtr. Btn bunlarn tesinde Kurana gre, slm
dininin Allah, ilim sfatna sahiptir ve el-Alm ismini tamaktadr. Dolaysyla bu
ilh sfat ve ismin, tm gerekleriyle Onun yaratt leme yansdn, Allahn,
lemdeki insan iin gerekli ilmi ulalabilir kldn ve bu yzden insan, gerekli
ilimleri edinme kbiliyetiyle yarattn kabul etmek, slmn temel retisi
asndan mantk bir zorunluluktur.22
Son olarak burada, slm ilmi ve dncesinin temelini oluturan Kurnn,
dier din kitaplarnda olmayan farkl bir zellii zerinde durmak istiyoruz. Buna
gre Kuran, akl ve metafizik balamnda dnmeye her ilhi kitaptan daha ok yer
vermitir. Kuran, bu dorultuda yaplan dnme ve mzakere faaliyetini, akl ve
tecrb delillere dayandrr. Bunda en ok dayand ve gvendii boyut ise okuma
ve ilimdir. Kuran pek ok yette muhatabna ilm, akl ve mantk sorular sorarak
det meydan okumaktadr. Bu dorultuda; Nasl hkmedersiniz? Dnmyor
musunuz? Yoksa ortaya konacak bir ilminiz mi var? Varsa kitabnz getirin
(grelim)23, Onu brakp tanrlar m edindiler? Deki: Kesin delilinizi getirin. te
benim ve mmetimin Kitab ve benden ncekilerin kitaplar. Hayr; onlarn ou
gerei bilmez de yz evirirler24, Ellerinde, okuduklar kitaplar yoktur25,
Okuma yazma bilmeyen onlar, kitab bilmezler26, Kitapta olan gizlerler27,
Kitab yanl okuyup kitapta olmayan kitapta imi gibi gsterenler vardr28,
Kendinizi unutup bakalarna m emrediyorsunuz? Gya kitab okuyorsunuz,
dnmyor musunuz?29, Kitab okuyanlar da okumayanlar gibi konuuyor30,
Kitab gerei gibi okuyanlar ona inanr31, Allahtan size kolay anlalan, ak

22

Kutluer, a.g.e., s. 74

23

37/Safft, 154-157.

24

21/Enbiy, 24.

25

34/Sebe, 44.

26

2/Bakara, 78.

27

5/Mide, 15; 2/Bakara, 174.

28

3/li mrn, 78.

29

2/Bakara, 44.

30

2/Bakara, 113.

31

2/Bakara, 121.

13

seik bir kitap gelmitir32, Allah hakknda bilgisiz, delilsiz ve aklayc kitap
olmadan cedelleenler var33, Sana vahy olunan kitab oku34, Bize kar kacak
bir ilminiz var m?35 Bu balamda zikredilen daha pek ok yet vardr; ancak biz
meseleyi uzatmamak iin bu kadaryla iktifa ediyoruz.
lm kavramnn, slm dini iin ifade ettii anlam, tad deer ve grd
ilev, slmn ikinci temel kayna olan hadislerde de youn biimde
vurgulanmtr. Her eyden nce, Mslman mmetin baland btn bir deer
sisteminin devamll ilme bal olduu iin Hz. Muhammed, limlerin yetimesine
duyulan ihtiyac grerek ilmi yceltmi ve tevik etmitir; mesel ilmin, fazla
ibadetten de stn deer (fazl) olduu kendisi tarafndan arpc ifadelerle
belirtilmitir.36

Baka

hadislerde,

ilim

renme

yolunda

olanlara

daima,

peygamberlerin yapt gibi ilimlerin artmas iin Allaha yakarmalar tlenir.37


Ancak nemli olan, bilginlerin toplumsal gerekliin organik bir paras olmalar ve
onlarn

mevcdiyetlerine

sreklilik

kazandrlmasdr.

Nitekim

ilim,

soyut

gerekliiyle ortadan kalkmaz ve zeval bulmaz bir mevcudiyettir; ancak ulem zeval
bulabilir. nk bilginlerin azalmas veya yok olmas, slm mmetinin istikmet ve
kbeti iin son derece kt sonular dourabilecektir. Mesel bir limin lmnn,
slmn yer yzndeki durumu ve gelecei bakmndan kapanmaz bir gedik
aacan belirten hadis,38 sz konusu vehmete yeterince iaret etmektedir. Sonucun
bu kadar, bilginlerin varlyla ilgili olmas, onlarn peygamberlerin mirass
olmas nedeniyledir.39 slm dininin, son din ve peygamberinin son peygamber
olduu dnldnde, bilginlerin bu tr hadislerde belirtilen ilevi kendiliinden
ortaya kmaktadr. lim sahipleri, peygamberin artk cismen var olmad
zamanlarda, dnin deimeyen ilkelerini hikmete uygun ekilde yaymak, savunmak
ve retmek yahut durmadan deien artlarn gerektirdii yarglara varmak
32

5/Mide, 15.

33

31/Lokman, 20; 22/Hacc, 22.

34

29Ankebt, 45.

35

6/Enm, 148.

36

Tirmz, lim 19; bn Mce, Mukaddime 19; Eb Dvd, Snen, lim 1.

37

Tirmiz, Deavt 128.

38

Drim, Mukadime32.

39

Buhr, lim 10; bn Mce, Mukadime 17; Gazl, a.g.e., s.16.

14

durumundadr. Zaten ilim sahibi olmak, onlara belli bir grev

ve sorumluluk

yklemitir. slm mmetinin bilginleri toplu gayretleri ve ilm ittifakyla nebev


ilevin mirass konumundadrlar. Hz. Peygamber ilim talebinin, dolaysyla bilgi
edinmenin, edinilmi bilgileri retmenin ve aktarmann tad nemi srarla
belirtirken, sz konusu hayati ilevin yerine getirilmesini amalam olmaldr. Btn
bunlarn yan sra ilim, fayda kavramyla sk sk irtibatlandrlm, fayda vermeyen
ilim tevik grmemi ve hatta astrolojinin, yldzlara ulhiyet nispet edildii izlenimi
veren noktalarnda olduu gibi, baz ilimlerden kanlmas tavsiye edilmitir.40 lim
ve faydann birbirinden ayr dnlmemesine paralel olarak, ilim-amel yahut bilgidavran btnlnn nemine de hadislerde deinilmitir.41 nk amel
gerekliini, davran ya da uygulamalarnda somutlatrmam bilginin kendi bana
deeri olsa da, insan iin yarar olmayacaktr. Ancak bilgisizce yaplan amelin de,
srf ilimden daha deerli olduu sylenemez. Sz konusu amellerin, ilimle balantl
olarak en bata geleni kalbin bir ameli olarak hayet, yani Allh bilincinin getirdii
derin sayg ve saknma duygusudur. Buna gre gerek ilim; bilen znede, esasen
Allahn ilgi ve inyetini yitirme korkusu anlamna gelen bir korku dourmal ve
onun kavrayn derinletirecek psikolojik bir imkn olabilmelidir. Aksi takdirde,
elde edilen bilgi slm dni asndan pek fazla bir neme haiz olmayacaktr.42
slm dncesini ekillendiren ilim kavram, daha sonraki yzyllarda,
Kuran ve hadislerde anlatlan ilim anlaynn ereve ve temeli zerinde gelierek,
varln srdrmtr. Her ne kadar slmn inkifn takibeden yllarda, ok
deiik kltr ve corafyalardan, slm dnyasna ok youn ilim, fen ve felsefe
geii olmu ve bunun neticesinde slm dncesi bundan belirli lde etkilenmi43
olsa da, yaplan ilim tanmlar bir ekilde, Kurn ve snnetin anlam dairesiyle
irtibatl olarak gerekletirilmi ve bu iki temel dayanak, ilim kavramnn, dallanp
budaklanmasndan hasl olan, kendine mahsus bir bilgiler nizm meydana
getirmitir. Genel olarak slm ilimler adyla toplanan ve birok musannfn
40

Mslim, Zikr 73; bn Mce, Du2-3, kme 32, Edep28; Gazli, a.g.e., s.77.

41

bn Mce, Mukadime 23. Ayrca bkz.,Takprlzde, a.g.e., s. 89.

42

Kutluer, a.g.e., s.76.

43

Ner Ali Sami, slamda Felsef Dncenin Douu, ev. Osman Tun, nsan Yaynlar, stanbul
1999, I, s. 139, 140 vd.

15

ansiklopediye benzer eserlerine44 mevz tekil eden bu ilimleri balca byk


snfa ayrabiliriz:
1-Nakle, yni kitap ve snnete dayanan tefsir, hadis ve fkh gibi, er ilimler
2- Akla dayanan hikmet, felsefe ve tabiat ilimleri
3-Bir de bunlardan hem akla, hem nakile dayanan tasavvuf ve tevhid (kelm) ilmi
gibi ilimler zmresini sayabiliriz.

1- Nakl limler
Nakl ilimler, ncelikle belli bir metafizie (tevhid, nbvvet ve med), belli
bal dni metinlere (Kuran ve hadisler) ve belli bir gelenee (Snnet) bal ve
baml olarak hicr 3. asra kadar tedvn edilmi bulunan bilgi birikimini ifade
etmektedir. Mslmanlar, yzyllarca, yalnzca dni ve itikad meselerini deil, ayn
zamanda ahlki, hukki, toplumsal, kltrel, iktisdi ve siyas btn sorunlarn bu
birikimden hareketle zmeye almlardr. Bu giriimlerin rn olan uygulama
ve yorumlamaya ynelik etkinlikler de slm veya nakl ilimler nitelemesinin
kapsamnda yer almaktadr.45
slm dncesinde, Kurnn tertb edilmesini mtekib ilk nce zerinde
durulan ilim, tefsir ilmidir. Peygamberin salnda yetlerle ilgili olarak anlam
bakmndan ortaya kan mklatlar, Hz. Peygamber tarafndan zme
kavuturuluyordu. Daha sonra slmiyet, devlet ekline girerek nizam ve knunlara
ihtiya hasl olunca, Kurn, bu knun ve nizamlara kaynak saylarak, tefsir ilmine
bir kat daha nem verilmi ve hfzlar ile tefsirciler, deta daha sonraki dnemlerin
fakihleri (knun adamlar) gibi saylmtr. Tefsri ilk tedvn eden zt Mchit b.
Cbeyr (104/722) dir. Ondan sonra biroklar tefsir yazm ve nihayet Vkid
(210/825) ve Taber (310/922) gibi mehur mfessirler yetimitir.46

44
45

Hilmi Ziya lken, slm Dncesi, lken Yaynlar, stanbul 2000, s. 20.
slm limler Sorunu, slmiyt, VI (2003), say: 4, s. 5.

46

W. Barthold, slm Medeniyeti Tarihi, ev. Fuad Kprl, Diyanet leri Bakanl Yaynlar,
Ankara 1977, s. 144.

16

te genel olarak, slm tarihi srecinde ortaya kan bu gibi pekok mfessir,
Kurnda geen ilim kavramndan hareketle, bu ifadeyi doal olarak kendi ilm
bak alaryla veya kendilerine kadar ulaan birikime dayanarak tanmladklar
grlmektedir.47 Tefsir literatr tarihinde ilim kavramnn kullanm ise, yalnzca
tek bir ilmin adna inhisar edilmez. Bu literatrn geliimi, birok ilm disiplinin
tarih iindeki birikimlerine dayal olarak gereklemitir. Bu ilm disiplinlere topluca
Kuran limleri denmektedir. Sz konusu ilimler, Kurnn anlalmas ve tefsir
edilmesi iin gerekli olan ve sonraki dnemlerde Tefsr Uslnn temel meselelerini
tekil edecek olan Resml-Mushaf, Kratl-Kurn, Esbbn-Nzl, Nsih ve
Mensh, Garbul-Kurn, czl-Kurn, Aksml-Kurn gibi, Kurn ok
eitli alardan inceleyen disiplinlerdir. Kurn ilimleri terimi, ilk dnemlerde belli
konulara ilikin bir terim iken, zamanla tm Kurn meseleleri kapsayan mstakil
tefsr usl almalarnn ad olmutur. Tefsr usl ilk asrlarda fazla
kullanlmamakla birlikte sonradan, Kurn ilimleri yerine kullanlmaya balanmtr.
Gnmzde ise Tefsr usl, anlan Kurn ilimlerini iermekle kalmaz, onlarn
kapsamn genileterek temel meseleleri esasl bir tefsir metodolojisi ierisinde
inceler.48
slm dncesinde ilim kavram hadislerde de byk nem tar.
Peygamberden nakil ve rivyet edilen szlerin toplanmas, rivyet edenlerin tenkdi
ve kontrol, mahiyetlerine ve mevzlarna gre tasnfi ii, bal bana mhim bir
bahis tekil eder. Bu sretle hadis ilmi vcda gelmitir. lk hadisiler bn Abbas ve
Hz. Aye idi. Fakat sonradan rivyetlerin tenkdi ve mnakaas hususunda son
derece muvaffakiyet gsteren, mam- Mlik (179/795), Buhr (256/869) ve Mslim
(261/874) gibi byk muhaddisler yetiti. Zamanla hadisiler o kadar oald ve
rivyet, tenkid ve itihat ekilleri o kadar artt ki, bunlarn aralarndaki ihtilaf
halletmek ve hakki hadisleri sahtelerinden ayrdetmek, bal bana bir mesele haline
geldi. Bu sretle bir de usl- hadis ilmi dodu. Usl- hadisin mevzu, deta hadis
47

Elmall M. Hamdi Yazr, Hak Dni Kuran Dili, cilt II, s. 915, 916 vd.; Muhyiddin Eb Abdillh b.
Sleyman el-Kfiyeci el-Hanef, Kitbt-Tafsr f Kavidi Ilmit-Tefsr, nr. smail Cerraholu, A..
lhiyat Fak. Yaynlar, Ankara 1989, s. 46-66; Abdullah Aydemir, Ebussud Efendi ve Tefsirdeki
Metodu, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara 1993, s. 53-88; smail Cerraholu, Tefsir Usl,
Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1991, s. 209,210 vd.
48

Kutluer, a.g.e. s. 77-78.

17

ilminin nazariyesi, yani prensip ve gayesi hakkndaki akl tetkiklerden ibaretti.49


Kukusuz hadis ilminin oluumu ve geliimi konusu geni bir deerlendirmeye
ihtiya duymakla birlikte, biz konumuzun snr gerei bu kadaryla iktifa edeceiz.
slm dncesinde nakl ilimlerle ilgili olarak, dier ilim dallarnda olduu
gibi, slm dininin zuhurunu mteakib teekkl eden ve zamanla daha komplike hale
gelen devlet ve sosyal yapnn gerei olarak ortaya kan bir dier ilim dal da
fkhtr. Emev ve Abbs devletleri zamannda devlet idaresi gittike daha karmak
ekiller ald. Artk Arabistan ierisinde tatbik edilen eski idre tarzlar kfi
gelmeyerek, siysi ve hukki sahalarda daha geni bir sistem kurma gerei dodu.
Cizye, harac, di vergi, muhedeler gibi hukki ve siysi meselelerde Kurn ve
hadisin tatbkinden slm hukuk vcda geldi ki, ite bu yeni ilim de fkhtr. Fkh,
nakl ilimlerin en esaslsdr. nk o, bir taraftan btn dni esaslara dayanarak,
dier taraftan onlar icma- mmet ve kyas- fukaha, yani rf ve detle, muhtelif
fkh limlerinin kanaatlerini karlatrmak sretiyle perinler ve tamamlar.
Devlet, kaza hakk, mlkiyet, tasarruf, verset, intikal, toprak meseleleri gibi
hussi ve ummi hukka it olan

ve byk slm devletlerinin idresini ve

tekilatn ilgilendiren btn meseleler fkh tarafndan tetkk ve halledilmitir. mam


zam Eb Hanfe (150/767), mam Mlik (179/795), mam fi (204/819), mam
Hanbel (241/855), slm fkhlarnn en bykleridir. Bu esasl fkh cereyanlar
arasnda ihtilaf kt zaman onlar uzlatrmak ve halletmek bal bana yeni bir
ilmin domasna sebep olmutur ki bu da usl- fkhtr.50 Gerek fkh, gerekse usl fkh daha sonraki dnemlerde daha da inkif ederek, bu konuda ok geni bir ilm
birikim ve bunlar zerinde almalar yapan ok sayda mtehasssn ortaya
kmasn salamtr.
Asrlardan beri muhtelif inanlarn, muhtelif felsefelerin yaad geni bir
sahaya yaylan slmiyetin snesinde, ilk dnemlerden itibaren birok dni frkalar
ortaya kmtr. Bu frkalar arasnda, felsef meselelere en ok ehemmiyet veren ve
bu hususta nazariyeler ileri srenler, Mteziledir. Mtezilenin en eski ve en
49
50

lken, a.g.e., s. 22; Hasan Hanef, a.g.e., s. 33, 34 vd.; Kprl, a.g.e., s. 145-146.
lken, ayn yer; M. Rza Hakm, a.g.e., s. 263, 26 4 vd.

18

tannmlarndan olan Vsl b. Ata (131/748) ve Amr b. Ubeyd (133/750) gibi


ahsiyetler sfat- ilhiye, kader, irde-i cziyye, immet gibi meselelerde, ehl-i
snnetin akdelerine muhalif fikirler ileri srmler ve bylece Ehl-i Snnetin kelm
anlayna karlk, mtezilenin kelm ilmi domutur. Abbas halifelerinden
zellikle Mansur (754-775) ve Memun (813-833) dnemleri bata olmak zere daha
sonra da devam eden tercme faaliyetleri neticesi Yunan, ran ve Hind kltrnn
slm topraklarna girmesiyle birlikte, Mtezile, mesleklerini daha kuvvetle mdfa
iin bu nazariyelerden derhal faydalanmaya balad. Ebul-Huzeyil el-Allf
(226/840) ve brahimn-Nazzam (835, 845?) gibi mtezile kelamclarnda bu tesir
ok ak olarak kendini gstermektedir.51
Mtezilenin bu sahadaki almalar karsnda, Ehl-i Snnet kelamclar da
bo durmadlar. Ebul-Hasan el-Er (324/935), Eb Bekir el-Baklln (404/1013),
Ebul-Mel (478/1085), el-Cveyn (1028-1085) ve sonralar, mam Gazl (10581111), Fahrddn er-Rz (606/1209) ve mid (631/1233) gibi ahsiyetler de, en
nde gelen Ehl-i Snnet kelamclardr.
Ayrca kelm ilminin, nakl ilimlerle akl ilimler arasnda bir kpr
hviyetinde olduunu syleyebiliriz. nk o, bir yandan Kurn ve hadise, bir dier
yandan da Yunan felsefesinden gelen mrasa dayanmaktadr.
2-Akl limler
Dorudan doruya mhede ve nazariye ile kurulmu olup buna mukbil,
dinle alakalar ikinci derecede olan ilimlere akl ilimler denir. Yani bu ilimler,
kayna bakmndan nakilden ziyade akla dayanan ilimlerdir. Akla dayanan ilimlerin
bir ksm slm medeniyeti ierisinde meydana gelmi, bir ksm ise Bizans,
skenderiye, ran ve Hint medeniyetlerinden mtercimler vastasyla nakledilmitir.
Bu sretle o ilimler de iki zmreye ayrlmaktadr:
a-Ulm-u Arabiye (Arap ilimleri): Sarf, nahiv, corafya, tarih ilmi gibi ilimler.
b-Ulm-u Dhile (dardan gelenler): Hikmet, felsefe, heyet (astronomi) ve tealim
(riyaziyt) ilmi gibi ilimler.
51

Kprl, a.g.e., s. 149-150.

19

lk Yunan mtercimleri Sryni ve Nasturlerdi. Sbit b. Kura (288/901) ile


balayan tercme faaliyeti, daha sonra shak b. Huneyn (298/911) ve Huneyn b.
shak (259/873)n zamanlarnda tamamland. Balangta terimleri uydurma
gl, metnin manasn anlama konusundaki zorluklar gibi mklatlar sebebiyle
yava ilerleyen bu ilm transfer, ksa sre sonra daha da hzland ve zamanla, taklid
dzeyinden yaratclk safhasna geti.
slm dncesini akl ilimler bakmndan etkileyen Yunan ilmi, bata felsefe
olmak zere riyziyat (taalim), felekiyat, ilm kiyanit-tabi (fizik) ve tb ilmini
ihtiva etmekteydi. Mslmanlar arasnda, en fazla Aristoteles (m..384-322) olmak
zere, dier baz Yunan mtefekkir ve limleri de tannyordu; fakat mslmanlar,
bunlardan hi birisini Aristoteles kadar tanmyorlard. Demokritos (m..460-370),
Platon (m..427-347), Plotinos (203-270), Aristoteles ve Calinos (129-199) gibileri,
Mslman dnrler arasnda en fazla tannanlaryd.52
slm kltrnde doan ve kklerini Yunan dncesinden alarak, inkif
eden ilimlerle ilgili olarak; matematikte Ben Msa ailesi, kimyada Cbir b. Hayyan
(766), tabiyyatta bn Sn (980-1037), ahlakta Nasireddn Ts (1200-1273),
mskde Farb (870-950) gibi byk limler yetimiti. Yunanllarla hibir iliii
olmayan birok ilim dal da yepyeni olarak bu topraklarda domaya balad.
Bunlardan en nemlileri tarih, corafya, nahiv, sarf ve cebirdir.53 Bu yeni doan
ilimler ierisinde tarih ilmi ayr bir neme sahiptir; ancak biz bu meseleyi tarih ilmini
incelediimiz ksmda detayl olarak anlattmz iin burada sz daha fazla
uzatmak istemiyoruz.
slm dnce tarihinde akl ilimler ierisinde yer alan metafizik, fizik,
mantk, matematik, tb, astronomi, ahlk, siyset ve dier ilimlerin kkenleri, douu
ve inkif ile ilgili, tarih srete ok geni bir birikim hasl olmutur. Nakl
ilimlerde olduu gibi bu alanda da, pek ok telif eser vcda getirilmitir. Bu eserler,
slm dncesinin hakim olduu topraklarda, bata Avrupa olmak zere, snrlar
dnda bile eitim ve retim programlarnda veya huss almalarda temel
52

lken, a.g.e., s. 24.

53

Ayn yer.

20

bavuru kayna olmu ve insanln iinde yerald kltr ve medeniyet tarihinin


birer kurucu gesi olagelmitir.
B-SLM DNCESNDE LM SINIFLANDIRMALARININ AMACI
slm ilmi ve dnce tarihi boyunca herhangi bir alanda inceleme ve
aratrma yapan ilim adam ve dnrlerin, ilimlerin konu ve snrllklarn
belirlemek, aralarndaki ilikileri gstermek, eitli alanlarda kendilerine intikal eden
ilim miras ve bilgi birikimine ilikin sistemli bir deerlendirme yapabilmek, bu
arada retim asndan belli bir sra dzenine koyabilmek amacyla ilimleri
snflandrma yoluna gittikleri bilinmektedir.54 Felsefenin, onu tanmlamaya alan
her filozof tarafndan kendi ncelikleri dorultusunda farkl ekillerde tanmlanmas
gibi, ilimlerin snflandrlmas da, snflandrmay yapann anlayna bal olarak
deiebilmektedir. Bu erevede kimi dnr ve ilim adam, ilimleri gaye asndan
snflandrrken, kimileri de konu, yntem, kaynak, yarar-zarar ynnden olmak
zere ok farkl tasnifler ortaya koymulardr. Hatta ayn kiinin, deiik alardan
yola karak birden fazla ilimler tasnifi yapt da olmutur.55
Bu son ifadenin en tipik rneklerinden bir tanesi hi phe yok ki Farbdir.
Onun, muhtemelen daha nce telif ettiini dndmz hsul-Ulm adl eserinde
yapm olduu ilim snflandrmasyla, Tenbh al Seblis-Saade de yapm olduu
snflandrma birbirinden farkllk gstermektedir. Birincisindeki snflandrmada
daha ziyade retici, tanmlayc, kendi dneminde cr olan ilimler hakknda doru
bilgi verici bir niyet kendini gstermektedir. Farb, kitabn hemen banda bu
yndeki dncesini yle ifade etmektedir: Bu kitapta, zamanmzda bilinen
ilimleri teker teker saymak, bu ilimlerden her birinin ierdii btnlerle, onlar
arasnda daha kk blmleri olanlarnn bu blmlerini, bu blmlerden her
54

slm dnce tarihinde ilim snflandrmalar ile ilgili olarak yaplan baz almalar unlardr:
Farb, hsul-Ulm; Harizmi, Meftihul-Ulm; bn Sin, Fi Aksmil-Ulmil-Akliyye;
Takprlzde, Mevzuatul-Ulm; Cabir b. Hayan, Kitbul-Hudd; bn Ferign, Cevmiul-Ulm;
mir, el-lm bi Menkibil-slm; bn Hazm, Mertibul-Ulm; Nasreddn el-Beydv, Risle f
Mevzatil-Ulm ve Trfih; Eb Hayyan et-Tevhd, Risle fil-Ulm, Molla Ltfi, Risle filUlmi-eriyye vel-Arabiyye, Nev Efendi, Netyicl-Fnn; shak b. Hasan el-Tokd, Nazm elUlm; Erzurumlu brahim Hakk, Tertbul-Ulm; Neb Efendizde olarak da tannan Ali b. Abdullah
el-Uk, Kasde fil-Kutb el-Mehre fil-Ulm.
55

Hseyin Sarolu, bn Rd Felsefesi, Klasik, stanbul 2003, s. 29; Kutluer, a.g.e., s. 91; Bayrakdar,
slam Felsefesine Giri, Ankara 1988, s. 135.

21

birinin ierdii btnleri bildirmek istedik... Bu kitapta bulunan eylerden


yararlanlabilir. nk bu ilimlerden birini renmek isteyen ve bu amala bu kitaba
bakan bir insan, neye giritiini, neyi incelediini ve bu incelemenin kendisine ne
faydas olacan, btn bunlardan ne kazanacan, hangi stnl elde edeceini
renir. Bunun sonucu, kendisine yneldii ilme, kr krne ve bilgisizce deil,
bilgi ve bilinle yaklam olacaktr. Yine bu kitap sayesinde bu ilimlerden herhangi
birinde, aslnda yle olmad halde bilgisi olduunu ileri sren kiinin ortaya
karlmas mmkn olacaktr; nk o insandan bu ilmin btn hakknda bilgi
vermesi, ksmlarn ve bu ksmlarn her birinde bulunan eyleri saymas istenir,
onun ise buna gc yetmezse, iddisnn yalan olduu ve kendisinin yalanc olduu
ortaya kar. Yine bu kitap sayesinde bu ilimlerden birini iyi bilen bir kiinin onun
tmn m, yoksa ksmlarndan birini mi iyi bildii, bu iyi bildii ksmn miktarnn
ne olduu ortaya kar. Bu kitaptan her ilimde bulunan btnleri bilmek isteyen
zengin ve kltr sahibi kimselerle, bilginlerden zannedilmeleri iin onlara benzemeyi
arzu eden kiiler de faydalanabilirler.56
Farb nin, dil ilmi ile balayp mantk, matematik, fizik ve metafizik ilmi ile
devam eden ve nihayet siyaset, fkh ve kelamdan meydana gelen ve ortak, genel bir
ad olmayan beinci grupla sona eren hsul-Ulmunda yer alan, zamanndaki
mevcud ilimleri tek tek sayarak, onlar hakknda bilgi vermeyi ve bylece bilgiyi
sevenlere yardmc olmay amaladn ifade ettii snflandrma ile Tenbh ala
Sebilis-Saade deki snflandrmann birbirinden farkl olduu aktr. kinci
eserdeki snflandrma da ise, daha ziyade Aristolesi bir tutum iinde, felsefeyi
nazr ve amel veya siys felsefe olarak ikiye ayrmakta, zelliinin, insann
kendisinin yapamayaca varlkla ilgili bilgi salamak olduunu syledii nazar
felsefenin matematik, fizik ve metafizikten meydana geldiini ve bu ilimden her
birinin birtakm alt dallar olduunu belirtmekte, amel veya siysi felsefenin gc
hakknda bilgi edinmemizi ve iyi eylerin bizim olmasn salayan ahlak ilmi ile
ilgili, daha sonra ise; ehir halk iin iyi eylerin meydana getirilmesini salayan
eyler ve bu eyleri meydana getirme ve koruma gc ile ilgili bilgiyi kapsayan

56

Farb, hsul-Ulm (limlerin Saym), ev. Ahmet Arslan,Ankara 1999, s. 45.

22

siyas felsefe veya siyaset ilmi olmak zere iki ilimden meydana geldiini ifade
etmektedir.57
Grlecei gibi Farab, birinci eserindeki snflandrmada amacnn,
zamannda car olan ilimleri teker teker saymak, onlarn konular, karlatrmal
deerleri hakknda bilgi vermek, bylece bu ilmi renmek isteyenlere neyi
incelemeye giritikleri, bu incelemenin kendilerine ne faydas olaca, onunla ne
kazanacaklar, hangi stnlkleri elde edecekleri hakknda bilgilendirmek olduunu
ifade ederek, buna uygun bir ilim snflandrmas yaparken; dier eserinde ise daha
ziyade Aristotelyen bir izgi takibederek, ilimleri karakteri ve gayeleri bakmndan
bir snflandrmaya tb tutmaktadr.
Farabnin beyanlarndan anlald gibi buradaki snflandrmalar, bilgi
verici ve gyeci bir ama tamaktadr. lim snflandrmalarnn bir dier ekli de,
ontolojik karakterli ilim snflandrmalardr. Buna gre ilimlerin snflandrlmas,
ilmin maluma bal olduu ilkesinden hareketle yaplmakta ve esas itibariyle
mevzu (malum, bilinecek olan, bilginin konusu ) ifade edilmektedir. lim tasnifi,
dier bir ifadeyle, tam anlamyla bir ontolojidir veya biraz daha hafif bir ekilde
ifade edecek olursak, bir ontolojiye dayanr. Ontoloji olduu iin, varla baldr.
Ontik bir esas olmayan, yani bir varlk tasnifine dayanmayan ve ilimleri varlk
dnda baka bir esasa dayal olarak yan yana veya alt alta sralayan veya bunlar
hangi noktai nazardan yaparsa yapsn, ontik taraf esas almayan herhangi bir tasnif
denemesi, herhangi bir bir arada olmadan veya yan yana dmeden te fazla bir
anlam ifade etmez.58
Esas temellerini Aritotelesin metafizik dnce sisteminde bulduumuz59 bu
ontolojik perspektif, Farbden Takprlzde (1495-1561)ye kadar ilimler
tasnifine ynelmi birok dnr ve bilginin abasna egemen olmutur. Farb,
varlk dzenini; Tanr, gksel akllar, nefs, sret ve maddenin mertebelendii cismni
olmayan varlk alan eklinde snflandrrken, bunlar ayrca drt unsur, madenler,
bitkiler, hayvanlar, insanlar ve gk cisimlerinden oluan cismni varlk alan
57

Farab, Tenbh ala Sebilis-Saade (Mutluluk Yoluna Yneltme), ev. Hanifi zcan, zmir 1993, s.
52.
58

Tahsin Grgn, slm limler Sorunu, slmiyt, say:4 (Ankara 2003), s. 200.

59

Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, stanbul 1996, s. 81, 82 vd.

23

biiminde, belirli iliki ve ayrm yahut hiyerari mant iinde kategorize etmi60 ve
bu, onun ilimler sistemini oluturmutur. Benzer ekilde bn Sn, varlk diresini
ycelerden aa doru; Tanr, akl-melek cevherler, semv-felek cevherler, ilk
madde, basit unsurlar, madenler, bitkiler, hayvanlar ve nihayet insan eklinde
gstermitir.61 Dolaysyla nmze metafizik ve fizik varlk alanlar kmakta, bu
varlk alanlarndaki mertebeler farkl ilimlerin mevzularn oluturmaktadr.
Ycelerdeki varlk mertebeleriyle, eitli disiplinleri asndan metafizik ilgilenecek,
fizik varlk alanndaki mertebeler de mineraloji, botanik, zooloji, psikoloji, gibi ilim
dallarnn mevzularn oluturacaktr. Kanni devrinin nl Osmanl bilgini
Takprlzde de, esaslarn muhtemelen bn Sndan ald snflandrmasn; d
dnyadaki (fil-ayan), zihindeki (fil-ezhn), szdeki (fil-ibre) ve yazdaki (fiikitbe) varlk eklinde bir tasnife dayandrmaktadr.62
slm dnce tarihinde ortaya konan ilim tasniflerindeki bir dier ama ise,
eitim ve retimde; kolaydan zor olana veya basitten daha karmak olana doru
pedagojik bir metodoloji takip etmeye ynelik yaplan tasniflerdir. Her ikisi de
Osmanl dnce hayatnn nemli birer smas olan Takprlzde ve Saaklzde
gibi pek ok lim, verimli bir eitim ve retim sreci ortaya koymak iin bu
konunun nemi zerinde srarla durarlar. rnein Takprlzde; lim renmekte
olan, her ilimden bir eyler renmeli, hibirini terketmemeli, her ilmin gaye, maksat
ve yolunu bilmelidir. Ondan sonra mrde msaade, sebeplerde uygunluk olursa,
ayr ayr renmeye koyulup, her birinde derinlemeye ve mahret edinmeye gayret
etmelidir. nk btn ilimler birbirine yardmcdr. Hatta bazs bazsna bal ve
ok yakndr.63 Mellif burada ilim tahslinde, ehemden mhimme doru belirli bir
metodolojiye iret etmektedir. Mderrisin fa etmesi gereken vazifeleri arasnda
grd, onun u szleri, bu mevzyu daha da aklar niteliktedir: retmeye,
talebe iin nemli olan ilim ile balamaldr. Bu nem ister dnya iin, ister hiret
60

Farb, es-Siyasetl-Medeniyye, nr. Fevzi M. Neccr, Beyrut 1993. s. 31; ru Ehlil-MedinetilFzla, nr. Albert N. Nader, Beyrut 1985. Her iki eser de, lk Mevcutla balayp, madde-sret,
semv cisimler, nefs ve kuvvetleri ile devam eden ontolojik bir seyir izler.

61

bn Sn, Kitbu-if-Metafizik, I, ev. Ekrem Demirli- mer Trker, Litera Yaynclk, stanbul
2004, s. 2,3 vd.
62

Kutluer, a.g.e. s. 92.

63

Takprlzade, a.g.e., s. 47

24

iin olsun. Her ey ne iin yaratlmsa, ona kolay denmitir. lim retme srasnda,
en gzel bir sra tayin edip, her ilmin derecesinin gereine gre nem vermelidir. Bir
defada, ak olan ilimden ince olana, gizli olandan ak olana getirmek uygun olmaz.
Burada salam yol, herhangi bir ilmi yava yava, encinin istidadna uygun olarak
retmektir.64
zerinde altmz Saaklzade de, ilim snflandrmalaryla ilgili olarak,
buna benzer pedagojik bir tertbin zarretine iret eder. Ona gre, ilimlerin elde
edilmesi srecinde; retime yeni balayan kiinin, anlayabildii oranda man
konusu zerinde durmas, yet bu kii bir ocuksa imandan sonra, gvenilir bir
muallimden tamam edene kadar Kuran renmesi, sonra man ve ehl-i snnet
akidinin ayrntlarn ve farz miktar ahlk ve namaz ile ilgili bilgi elde etmesi ve
bylece rencinin, kolay olan ksmlardan daha zor ve karmak olan ksmlara
doru ilm bakmdan pedagojik bir metodolojinin takib edilmesi gerektiini
belirtmektedir.65 Eitim ve retim bakmndan ilimlerin snflar ile ilgili blmde
daha ayrntl olarak inceleyeceimiz gibi, Saaklzde de, bu eitim ve retim
metodolojisine uygun muhtelif eserler tavsiye etmektedir.66
Bu arada Farbnin, hsul-Ulmunda ilimleri snflandrmaya, birer let
ilmi hviyetinde olan lisan ilmi ile balayp, arkasndan mantk ilmi ile devam eden
ve matematik, fizik, metafizik ve pratik ilimlerle sona eren snflandrmas da,
ilimlerin tahsili srecinde, benzer bir metodolojinin varln ortaya koymaktadr.
slm dncesinde bir de ilimleri, fayda-zarar asndan snflandrma ekli
vardr ki, bunun en tipik rnekleri Gazl, bn Haldun (1132-1406) ve Saaklzde
gibi limler olup bunlar, felsefe ve din ilimleri balamnda kendi dnsel
pozisyonlarn daha ziyade dni kanatta gren limlerdir. Bilindii gibi, amac
yaad dnemin bunalml slm dnyasnda din ilimlerini canlandrmak olan ve
hyu Ulmid-Dn adl eserini bu projenin nih ifadesi olarak kaleme alan Gazl,

64

A.g.e.,s. 61.

65

Saaklzde, Tertbul-Ulm, nr. Muhammed b. smil es-Seyyid, Beyrut 1988, s. 209.

66

A.g.e. , s.209, 210 vd.

25

temel perspektifi gerei din ilimlerini merkeze alm ve felsef ilimlerin deerini,
dnin ifade ettii anlam ve yarar asndan belirlemitir.
Gazli, ilimleri nce genel anlamda er olan - er olmayan eklinde
ikiye ayrr. Ona gre er ilimler; hesab ilminde olduu gibi akl ile, tb ilminde
olduu gibi tecrbe ile ve lgat ilminde olduu gibi iitmekle bilinmeyip, ancak
peygamberlerden renilen ilimlerdir.67 Bunlar; kitap, snnet, icm, sahabenin yolu,
fkh, tefsir, hadis vb. ilimlerdir. er olmayan ilimler ise, tp ve hesab ilmi gibi
vlen, iir ve tarih ilmi gibi mbah olan ve byclk ve sihir ilmi gibi
yerilen ilimlerdir. Gazl, felsefeyi mstakil bir ilim saymamakta ve onun
hendese-hesap, mantk, ilhiyat ve tabiyyt68 olmak zere drt blmden meydana
geldiini sylemektedir. Gazl hyda, er olmayan ilimler snflamasndaki ilim
dallarndan sadece tabiyyt (fizik) ilminde, cri olan kevn kanunlarn zorunlu
nedenlere bal olduu fikrine kar ar eletiriler yneltir ve bu ksma ilim bile
denilemeyeceini syler. O ayrca, tabiyytla ilgili olarak hyda reddettii
ksmlarn neler olduuna el-Munkzu mined-Dallda aklk getirerek unlar
syler: Tabiat ilmini inkr etmek de dinin artlarndan deildir. Ancak TehftlFelsife adl kitabmda beyan ettiim tabiat ilminin belli bir ka meselesi69 vardr ki,
onlar inkar etmek dinin artlarndandr. Hepsi hakknda bilinmesi gereken asl udur:
Tabiat, Allah Telnn emrindedir; kendi kendine hareket edemez. Ancak Yaratc
tarafndan hareket ettirilir. Gne de, ay da, yldzlar da Allahn emirlerine tbidir.
Hibirisinin fiil ve hareketi kendiliinden olmaz.70 Gazlnin tabiyyat ilmi ile ilgili
reddettii meselelerden biri, filozoflarn illiyet (sebeplilik) nazariyesidir.71 Ancak
67

Gazl, a.g.e., s. 48.

68

A.g.e., s. 62.

69

Gazl, Tehftl-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Khire 1987, s. 235, 236 vd.

70

Gazl, el-Munkzu mined-Dall (Delletten Hidayete), ev. Yahya Paki, Umran Yaynlar,
stanbul 1988, s. 33.

71

Gazl, sebeplilik nazariyesini u ekilde deerlendirir: Bizim kanaatimize gre, sebep ve sonu
olduklarna inandmz eyler arasndabi rbta zorunlu deildir. Birinin olumlanmas (tasdki)
dierinin olumlanmasn, birinin olumsuzlanmas (reddi) dierinin olumsuzlanmasn gerektirmez.
Hatta birisinin varl ve yokluu, zorunlu olarak dierinin varl veya yokluununu nceden icp
ettirmez. Susuzluu gidermek ile su imek, tokluk ile yemek yemek, yanma olay ile ate, yahut k ile
gnein douu vb. arasndaki mnasebet, zorunlu bir mnasebet deildir; nk hibir durumda bir
terim mantki olarak dierini gerektirmez. Atein yakmayabileceini ve su imenin susuzluu
gidermeyebileceini vs. farzetmekte mantki adan hibir saknca yoktur. lliyet rbtasnn szde
zorunluluu, mantki adan garanti altna alnm deildir; nk biz hibir mantki muhakeme ile

26

Gazlnin asl kar kt mesele, filozoflarn ilhiyat ilmi konusundaki


grleridir. Ona gre felsefeciler, ilhiyat bahsinde yirmi yerde hataya
dmlerdir. tanesinde onlar kfir kabul etmek, dier on yedi meselede ise
bidat saymak lazmdr.72
Gazlnin ilim tasnifinde, er olmayan ilimlerden ilhiyat ilmi, tabiyyatn
bir blm, sihir, tlsm ilmi gibi ilimler din asndan zararl olan ilimler olup;
mantk, matematik, astronomi, tb, iir, tarih ve siyset ilmi gibi ilimler de ya mbah,
ya da yararl olan ilimler kategorisinde yer almaktadr. zellikle mantk, onun zel
ilgisine mazhar olmu ve onun almalar sayesinde mantk slmi ilimler emas
ierisinde kendine yer bulmutur. Bu ilmi projede mantk, nasl din ilimlerinin
metodolojik temeli saylmsa, Gazlnin ihy projesinde de ona hayat veren soluk
olarak dnlmtr. Ancak felsef ilimler, Gazlnin zihniyet dnyasnda daima
onlarn ilimleri(ulmuhum) olarak kalm, felsef ilimlerle tarih boyunca olumu
birikim Gazl tarafndan, nebev ve tasavvuf gelenekle irtibatlandrld nispette
marjinal olmaktan kmtr.73
bn

Haldun

ve

Saaklzde

ise

bu

konuda,

Gazl

izgisinde

gzkmektedirler. Bu limler de snflandrmalarn, dni ilimleri merkeze alarak


yapmlardr. Yani, nakl ilimlere ilve olarak matematik, mantk, tb, ahlk ve
siyset ilmi gibi ilimler genelde hsn kabul grrken; Gazl izgisindeki felsefeye
ilve olarak, sihir, by, mneccimlik ve cifr ilmi ilimler ho karlanmamtr. Bu
limlerin snflandrmalar da, u veya bu ekilde birbirine benzer izlenimler
vermektedir.
Son olarak, yntem farkllna dayal olarak yaplan ilim snflandrma ekli
zerinde durmak istiyoruz ki burada ilk akla gelen isim Kinddir. O, metodolojideki
farkllklarn varlk alanlarndaki farkllktan, daha ak bir ifadeyle bu alanlarla ilgili

sebepten sonucu karamayz. Bu rabta, mhede ve tecrbeye dayandrlmtr. Biz, nesnelerin


birbiri ardna geldii ya da benzer hadiselerin daima birlemi halde olduklarn mhede ederiz.
imdi bu, tevlyi ispat eder, balant olduunu deil. Cansz bir nesne olan ate, yanma sonucunu
istihsal edecek kudretten mahrumdur; mhede, yalnzca birinin dieri ile birlikte olduunu gsterir,
onun tarafndan tayin edildiini deil. Yani sonu, sebeple birlikte ortaya kar, onun iinden
kmaz. Bkz. Gazl, Tehft, s. 239, 240 vd.; M. Said eyh, Gazzl, ev. Mustafa Armaan, Klasik
slm Filozoflar ve Dnceleri iinde, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s.187.
72

73

Gazl, el-Munkz, s. 34.


Kutluer, a.g.e., s 92

27

alglarmzn farkllndan kaynaklandn dnmektedir. Ona gre; alglar, duyu


alglar ve akln alglar olmak zere ikiye ayrlmaktadr. nk varlk, kll ve
czlerden ibarettir. Kll derken, trlere nispetle cinsler, ahslara nispetle trlerdir.
Czlerden kastedilen de, trlere nispetle ahslardr. Maddeye baml cz
bilgiler, duyularn alanna girer. Cinsler ve trler ise, duyu ve duyu alglarnn alan
dndadr. Onlar, insan nefsinin glerinden bir gcn alanna girer ki buna akl
derler. Duyu organlar ahslar (czleri) alglar; dolaysyla, zihinde duyu verileri
olarak tasarlanan ne varsa hepsi, duyu organlarna bal gcn, bu organlar
kullanmas sonucunda meydana gelmitir. Tr ve trn stndeki varlklar ise akl
vastasyla kavranr. Bu iki yolla (duyu ve akln alglaryla) geree ulamak, bir
bakma kolay bir bakma zordur. nk akla gre ak seik olan bir bilginin somut
kavramn arayan kimse, tpk yarasann gne ndaki ak seik nesneleri
gremedii gibi, onu gremez. te metafizik alannda aratrma yapanlarn ou,
metot hatasndan tr aakalmtr.74
Fizik (tabiat bilimleri) alannda aratrma yapanlar da, matematik metodunu
kullandklar iin yanlmlardr. Bu metot, sadece gayr- madd varlklar alannda
geerlidir. Madd olan etkilenmeye maruzdur; o, hareketli (deiken) dir. Tabiat,
her hareket eden ve durann ilk sebebidir. O halde tabi olan herey madddir. Bu
yzden gayr-i madd olana zg olan matematik metodunu fizikte kullanmak
mmkn deildir.75 Ayn ekilde hareket edersek, matematik ilimlerinde ikn deil,
ispat metodunu kullanmalyz. Eer matematikte ikna metodunu kullanacak olursak,
o konudaki bilgimiz ilm deil, zann olur. Her bilgi alann dierlerinden ayran
kendine zg bir metodu vardr. Aratrclarn ou, neyi nerede ve nasl
kullanacaklarn bilmedikleri iin bu konuda yanlmlardr. Bazlar ikna metodunu,
bazlar analojiyi (emsl), kimisi rivyeti (ahbr), kimisi duyuyu (deney), kimisi de
ispat metodunu (burhan) benimsemitir. Bazs da, ya aratrma yntemine ait
bilgisinin ktlndan ya da geree ulaan yollarn ok olmasn arzuladndan
dolay olsa gerek bunlarn hepsini kullanmtr. Bize gelince, her alanda yaplmas
gerekeni yapmalyz. Matematik alannda ikna metodunu, metafizik alannda duyu ve
analojiyi, tabiat ilminin ilkelerinde kyas, belaatta ispat ve ispatn ilkelerine ait
74

Knd, Kitb fil-Felsefetil-l (lk Felsefe zerine), ev. Mahmut Kaya, Klasik, stanbul 2003,
13-14.
75

A.g.e., s. 15.

28

bilgilerde, ispat metodunu kullanmamalyz. Bu artlara riyet edersek amacmza


ulamak

kolaylar;

bunlara

aykr

hareket

edecek

olursak

amacmz

76

gerekletirmede hataya deriz ve istediimizi elde etmede zorlanrz.

slam dncesinde muhtelif amalar iin yaplm baz ilim tasnifleri,


Farbde olduu gibi bilgi verici, bilginin karakteri ve amacna ynelik olarak; bn
Sinnn tasnifindeki gibi, ontolojik (varlksal); Gazl, Takprlzde ve
Saaklzde de olduu gibi, eitim ve retimde belirli bir plan, program ve
metodolojiye dayal olarak; yine Gazl, bn Haldun ve Saaklzdede olduu gibi,
yarar-zarar bakmndan ve son olarak, Knd (801-866) nin tasnifindeki gibi,
ilimlerde uygulanan yntem farkllndan hareketle yaplm olan deiik tasnif
ekilleridir.

76

A.g.e., s. 16.

29

I. BLM: SAAKLIZDENN HAYATI VE ESERLER


A-Hayat
Hem Osmanl ilim ve kltr hayat, hem de yaad blge ve dnem
bakmndan olduka nemli bir yere sahip olan Saaklzdenin hayat hakkndaki
bilgilerimiz olduka snrldr. Temel kaynaklarda, onunla ilgili verilen bilgiler
olduka sathi ve snrldr. Mellifin kendi yazm olduu onca eserde de, bu yndeki
zorluu ama konusunda kayda deer bir bilgi mevcut deildir. Buna karlk daha
ok halk arasnda dolaan rivyetlere dayanan ve efsnev bir portre oluturan geni
bir literatrn olutuu da grlmektedir. Meydana gelen bu birikimin pek ou,
sahih kaynaklarla teyidi mmkn gzkmeyen ve kimi zaman da kesin tarih
kaynaklarla elien mlumat tr ifdelerdir.1
Saaklzde lakabyla bilinen mellifimizin tam ad, Muhammed b. Eb Bekr
el-Maradir.2 Mellifin Mara olarak nitelenmesi, doduu yer olan Mara
vilyetine; Saaklzde nam ise ilesine nisbetledir.3
Saaklzde ifadesi, glgelik, emsiye anlamna gelen saak kelimesi ile,
kken olarak Farsa olan ve Trkede oul anlamna gelen zde kelimesinin
birlemesinden meydana gelmi olup, literal olarak limlerin glgesinin olu
anlamna gelmektedir. Terkb olarak bu ismi, byk lim, stad, otorite eklinde
ifade etmek mmkndr. Bu anlamyla Saaklzdenin, geni bir ilme sahip olduu
anlatlmak istenmektedir.4

Saaklzde ile ilgili bu tr rivyetler iin bkz., Besim Atalay, Mara Tarihi ve Corafyas, stanbul
1973, s. 131; Tahsin zcan, Maral Bir Osmanl Alimi: Saaklzde Mehmed Efendi ve Eserleri, I.
Kamramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 53; Yaln zalp, Evliy Menkbeleri ve
Saakl Merhum, Saaklzde Vakf Arivi; Necmettin Gevri, Saaklzde Muhammed bn Eb Bekr
El Mara Ve Bir Kadiri czetnamesi, Madalyal Tek ehir Kahramanmara, Kahramanmara 2001,
s. 58, 59 vd.
2

Bursal Mehmed Tahir, Osmanl Mellifleri, Ankara 2000, I, s. 325; smil Paa el-Badd,
Hediyyetl-rifn Esmul-Mellifn ve srul-Musannifn, stanbul 1955, II, s. 322; Mehmed
Sreyy, Sicill-i Osmn, stanbul 1308, IV, 233.
3

zcan, a.g.e., s. 53.

Saaklzde, a.g.e., s. s. 51, 52; Cemal Arman, Maral aaklzdenin lme Verdii Deer Ve
Eitimde Verimlilii Artrmak in ngrd Pedagojik Kurallar, I. Kahramanmara Sempozyumu,
Kahramanmara 2004, s. 943.

30

Saaklzdenin doum tarihi hakknda kaynaklarda, zerinde ittifak edilmi


kesin ve net bir kayt yoktur. Ancak eserlerinde geen baz ifadeler onun, hicr 11.
asrn 3. eyreinin sonlar veya 4. eyreinin balarnda (H. 1070-1080/1650
civarlarnda) doduu tahmin edilmektedir.5
Saklzdenin babas Eb Bekir Efendinin Maral olduu, burada ikmet
ettii ve ehirdeki cmilerden birinde imamlk yapt ifade edilmektedir. Eb Bekir
Efendinin

XVII.

yzyln

sonu

ile

XVIII.

yzyln

balarnda

yaad

kaydedilmekle birlikte kaynaklarda nerede ve ne zaman veft ettiine dair yine


zerinde ittifak edilmi kesin bir bilgi verilmemektedir.6
Maranin dier aile fertleri hakknda da fazla bilgi yoktur. Kendisinin
kaleme ald Velediye7 isimli risleden, bu ahsn kendi olu olduu rivyet edilse
de, bu konuda da tam bir kesinlik yoktur. Kaynaklarda, Saaklzde ilesine mensup
Osman Efendi isimli bir zattan daha bahsedilmektedir. Osman Efendinin, Marata
bir sre ilim tahsli yaptktan sonra irat ve eitim faaliyetlerini aralksz olarak
srdrd ve mrnn son yllarnda Ofun ve zellikle aykarann Paan kyne
giderek buradaki halkn mslman olmasn salad ve burada veft ettii, kabrinin
de bu kyde bulunduu rivayet edilmektedir. Bu nedenle Paan kyne Maral
adnn verildii de ifade edilmektedir.8
lim ve irfna kar derin bir muhabbet ierisinde olan Saaklzde, ilk ilim
tahslini de doduu yer olan Marata9 bulunan ulemdan almtr.10 Daha sonra
srasyla Tibyn Tefsri mtercimi Tefsr Mehmed Efendi (.1698) ve Drendev
Hamza Efendiden dersler almtr. Baz kaynaklarda Tibyn Tefsri mtercimi ile
eyhlislm Debbazde Mehmed Efendi kartrlarak, Saaklzdenin ilim tahsili
5

Saaklzde, Chdil-Mukl, Dirse ve Tahkk, Slim Kuddr el-Hamd, Umman (rdn),


1422/2001, s. 14-15.
6

zcan, a.g.e., s. 53.

Saaklzde, Velediye, stanbul 1274 h, s. 20.

Mehmet Gnaydn, Saaklzde eyh Osman Efendi, Drt Mevsim Marader, stanbul 2004, say:2,
s. 62-63.

Mara bu dnemde olduka canl bir ilim ve kltr merkezi konumundadr. Beldede pek ok
medrese vardr ve buralarda nl limler ders vermektedir. Daha fazla bilgi iin bkz., Chdil-Mukl,
s. 12,13 vd.

10

Osmanl Mellifleri, I, s. 325.

31

iin stanbula ve hatta Kayseriye gittii rivyet edilmektedir. Ancak bu her iki bilgi
de dorulanamamtr.11 Onun, Darendev Hamza Efendiden ders almak iin
Malatyaya gitmi olduu ise kesindir.12
Malatyadan dndkten sonra, memleketi Marata bir mddet kalan
aaklzde, daha sonra ama gider ve ilim tahslini burada srdrr. Burada
bulunan, zamann byk limi Abdlgn Nabls (1640-1731)den tefsr, hadis ve
tasavvuf alannda dersler almtr.13 Yine kaynaklarda Abdulgn Nablsden iczet
ve hilfet ald, Tark- Kadiriyye ve Nakbendiyye erkn zere yetitii, zahir ve
batn ilimleri ikmal ettikten sonra Maraa dnd kaydedilir.14
Maraa dndkten sonra Saaklzdenin ilk giriimi ders vermek olur.
Ancak o, burada, bir yandan ders verirken dier yandan dni ilimlerin pek ok
alanyla ilgili eserler telif etmitir. Kendisine yzn zerinde eser atfedilmektedir.
Bunlarn ummi bir listesini aada vereceiz.
Baz kaynaklardaki elikili ifadelere ramen Saaklzdenin lm tarihi ile
ilgili olarak 1150/1732 yl, daha kesin bir tarih izlenimi vermektedir.15 Az nce
ifade ettiimiz gibi, bu tarihe uymayanlar da vardr. rnein Corci Zeydan,
Saaklzdenin lm tarihi olarak 1154/1741 yln iret ederken16, Sicill-i
Osmande bu tarih 1155/1742 olarak verilmekte17 ve hatta kaytlarda, 1256/1809
tarihinden sonrasna bile iret edilmektedir.18 Kaynaklarda mezarnn Mara
11
12

zcan, a.g.e., s. 54.


Osmanl Mellifleri, I, s. 325.

13

A.g.e., s. 325.

14

zcan, a.g.e., s. 54.

15
16
17

Osmanl Mellifleri,I, s. 326


Corci Zeydan, Trhu dbil-Lgatil-Arabiyye, Beyrut 1983, II, s. 344.
Sicill-i Osman, IV, s. 233.

18

Necmettin Gevri, Saaklzde ile ilgili olarak bir kadiri iczetnamesi yaynlamtr. Bu
icazetnamede mellifin tarkat ve tasavvuf ynyle ilgili olarak birtakm bilgiler verilmekte ve
Saaklzdenin lm tarihi ksmna gelindii zaman, tarkat iczetnmesinin verili tarihi ise
1256/1809 yln gstermektedir. Buna gre Saaklzdenin bu tarihten sonra vefat etmi olmas
gerekir diyerek ilgin bir tarih ortaya atlmaktadr. Bu tarih, Saaklzdenin vefat tarihi ile ilgili
olarak verilen kaytlarn en ularnda bir tanesidir. Biz burada verilen tarih ve bu arada ilgili
iczetnmenin, bizim zerinde altmz Saaklzde ile bir ilgisinin olmadn dnmekteyiz.
nk bu tarih, bizim zikrettiimiz temel bavuru kaynaklarnn verdii tarihlere hayli uzaktr. Ayrca
Gevher, Saaklzdenin lm tarihini verirken, sadece ilgili iczetnameye atfta bulunmaktadr. (Bu

32

ehrinin kble tarafnda olduu ifade edilmektedir ki, bu mezarln ad eyh dil
Mezarl olarak bilinir. Sicill-i Osmnde mezarnn skdarda olduu
kaydedilmektedir; ancak Mara iret eden rivyet gibi, bu rivyette doru deildir.
Yaplan aratrmalar, Saaklzdenin mezarnn Gaziantepte bulunduu fikrinin
daha doru olduu anlalmaktadr.19
Saaklzdenin ders ald hocalar olarak Hasan el-Mara, Darendev
Hamza Efendi, Abdlgan en-Nabls ve Tefsr Mehmed Efendi el-Ayntb gibi
limlerin isimlerini sayabiliriz.20 Mellif, bu limlerin her birinden tefsirden hadise,
fkhtan tasavvufa ve kelmdan mantk ilmine kadar ok geni ve muhtelif alanlarda
ilim tahsili grm ve bu ilim dallarnn ounda eserler telif etmitir.
Saaklzde zahir ilimlerde olduu kadar, btn ilimlerde ve zellikle de
tasavvuf ilminde olduka maharet kazand rivyet edilmektedir. Onun tasavvuf
konusundaki ba hocas Abdulgn en-Nablsdir. Ondan bu konuda iczet ve
halfelik ald ve tasavvuf erbb arasnda yksek mertebelere ykseldii ifade
edilir. Tasavvuf konusunda eletirel yaklaanlara kar, ksa akl sahipleri, ekbire
dil uzatmaktan saknsnlar21 diyerek kar duruunu ortaya koymaktadr. Osmanl
ulems arasnda nemli bir tartma konusu olan, zikr esnasnda raks ile ilgili
kaleme ald eserde konuyla ilgili olarak yle demektedir: Zikr esnasnda raks
haram deildir; nk bunun haramlna medhal yoktur, ancak zikirde edep
seknedir.22
Saaklzde, medreselerin dar zihniyetinden ikyet ederek lzumsuz hiye
ve talikler yerine, renci iin faydal olan klasik kitaplarn vcda getirilmesi

konuda daha fazla bilgi in bkz. Necmettin Gevri, a.g.e., s. 58-63.) Bu konu bile, Saaklzde ile ilgili
ifh olarak zikredilen grlerin shhati konusunda yeterli bilgi verir niteliktedir.
19

Gaziantepte, Saakl Mahallesinde trbesi bulunduu belirtilmektedir. Oftaki trbenin ise, Osman
Efendiye ait olduu anlalmaktadr. Kahramanmarata Saaklzde Mehmet ve Osman Efendilerin
isimlerini yaatmak amacyla 1993te Saaklzde Kltr, Eitim ve Dayanma Vakf adyla bir
vakf kurulmutur. Bu vakfn WEB sitesinde Saaklzdenin Kilise yapt bir gezi srasnda Antep
civarnda vefat ettii ve mezarnn Antepte bulunduu belirtilmektedir. Ayrca bkz. zcan, a.g.e., s.
54-55.

20

Chdl-Mukl, s. 17-18; zcan, a.g.e., s. 55.

21

Osmanl Mellifleri, I, s. 325.

22

zcan, a.g.e., s. 55.

33

gerektiine inanmaktadr.23 Ayrca medreselerde okutulan dersleri ve kitaplar


eletirerek yeni bir usl ve proram nermektedir. Tertibul-Ulmu da, kaleme al
maksatlarndan birisi budur.24
B-Eserleri
Saaklzde tefsr, fkh, kelm, tecvd, kraat, mantk, mnazara ve edebiyat
gibi muhtelif alanlarda pek ok eser vcda getirmitir. Osmanl Mellifleri, onunla
ilgili olarak 30 civarnda eser ismi zikreder. Chdil-Muklde ise, eseri tahkk eden
Slim Kuddr, Saaklzdenin eserlerinin saysn 65 karmaktadr. Bunlarla
birlikte muhtelif ktphanelerde yer alan kataloglarda zikredilen eserlerleri gz
nne aldmz zaman, ona nisbet edilen eser saysnn 100 at grlmektedir.
Bununla birlikte bu eserler ve saylar hakknda baz glkler de mevcuttur.
Bunlardan birisi, onunla ilgili eserler ve bunlar zerine yazlan erh ve hiyelerin
pek ounun bir deerlendirilmeye tabi tutulmam olmas yanl okumalara neden
olmaktadr. Bu da, ilgili eser ve mellife nisbetinde glkler ortaya karmaktadr.
Ayrca ktphanelerdeki katalog dzeninin yeterince salkl olmamas da, eserlerin
tespiti ile ilgili almalar daha da gletirmektedir.
Bizim aratrmalarmz neticesinde elde ettiimiz veriler dorultusunda
Saaklzdeye nisbet edilen eserler ilim dallarna gre u ekildedir:

a-Felsefe ve Manta Dir Eserleri


1-Risle fil-Felsefe (Felsefe Hakknda Risle)
Felsefe ile ilgili olarak Saaklzde bu rislede de, Tertbul-Ulmda ortaya
koyduu menf tavrn srdrr. Bu dorultuda, zellikle Gazlnin el-Munkzna
atflar yaparak, felsefe ve filozoflar zemmeder. Ayrca yine tefsr ve hadis ilmi gibi
nakl ilimleri n plana alrken, felsefeyi eriat asndan sakncal bulmaktadr. Eserin
yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Abdullah elebi, nr: 408de, vr. 117-119
olarak kaytldr.
2-Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme (Felsefe ve Felsefe
Kitablarn Knama Hakknda Risle)
23
24

Hilmi Ziya lken, Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, lken Yaynlar stanbul, 1997, s. 309.
zcan a.g.e., s. 56.

34

Saaklzde bu rislede de, felsefe ve filozoflarla ilgili ar eletiriler getirir.


Burada el-Munkzn filozoflarn kfrle itham edilen ksmlarna atfta bulunarak,
kendilerinin Allh yolunda ve Muhammed olduklarn, filozoflarn ise akllarna
gre hareket ettiklerini ifade eder ve szlerini yle srdrr:akln kurallarn
kelmclarn kitaplar ihtiv eder. Biz mriklerin akdelerini tedrs etmek ve
kfirlerin samalklarna dalmaktan uzaz.25 Bu rislenin yazma bir nshas;
Sleymaniye Ktp., ehzade Mehmed, nr: 110/15de, vr. 231-235 eklinde kaytldr.
3-Rislei Vaziyye (Vaziye Rislesi)
Bu risle, Takvimhnei mirede (stanbul-h.1275) baslm olup, bunun bir
nshas, TDV slm Aratrmalar Merkezi (SAM), nr: 82934de mevcuttur. Ayrca
yazma bir nshas, Adana l Halk Ktp., nr. 143de, vr. 131a-134b olarak
bulunmaktadr.
4-erhul-sagoji (sagoji erhi)
Eser mantkla ilgili olup, sagoji zerine yazlm bir erhtir ve bunun yazma
bir nshas; Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 3233de, vr. 14-18 olarak kaytldr. Bu
nsha Hafz Osman b. Mustafa tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca yine
Sleymaniye Ktp.de erhu sgoci adyla bir baka nsha mevcuttur.26 ChdilMuklde, yine sagoji zerine yazlan bir talikten bahsedilir ki27 ileride ona
deineceiz.
5-erhur-Risletil-Kys fil-Mantk (Mantkda Kyas Rislesinin
erhi)
Mantk ilmine ait bu eser, Mus el-Kelm el-Behlivnnin (.1113/1701)
rislesinin erhidir. Bu eserin matbu olduu ifade edilmekte olup28, matbu bir nshas
(stanbul-h.1281), Mektebetl-Ezheriyye, Haseneyn Paa (6045), nr: 1587de, bir
mecmua iinde bulunduu kaydedilmektedir.29
6-erh-u Selmetil-Kulb f Isbtl-Matlb (Taleb Edilenin sbt
Hussunda Kalplerin Kurtuluuna erh)
25

Saaklzde, Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme, Sleymaniye Ktp. (ehzde Mehmed),


nr: 110/15de, vr. 235.

26

Bkz. Sleymaniye Ktp., Fatih, 3235/3.

27

Chdil-Mukl, s. 26.

28

Hayreddin ez-Zirikli, el-Alm, Drul-Ilmi lil-Melyin, Beyrut 1984, VI, s. 60.

29

Chdil-Mukl, s. 36.

35

Bu erhin yazma bir nshas; Darul-Ktbil-Msriyye, nr: 3865Cde bir


mecmua iinde, vr. 50-54 olarak kaytldr.30
7-smetl-Ezhn f Ilmil-Mzn (Mantk lmi Konusunda Zihinlerin
Korunmas)
Mantk ilmine dir bu eserin pek ok yazma nshas bulunmaktadr. Bunlar;
zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 430, vr. 104a-105b; ayn ktphanede, nr:
959, vr. 41b-44a; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 26907/15, vr. 72b-75a; Beyazt
Devlet Ktp., Beyazt, nr: 8038, vr. 93b-95a olarak kaytldr.
8-Talk al sagoc li Esriddnil-Ebher (Esriddnl-Ebhernin
sgojisi zerine Talik)
Mantkla ilmine dir bu eser, Saaklzdenin, sgoji zerine yazd bir
taliktir.31
9-Tehzbul-Mantk (Mantn zeti)
Adndan da anlalaca gibi mantk ilmininin zetlendii bu eserin yazma bir
nshas; Sleymaniye Ktp., Harput, nr: 271de, 269 vr. olarak kaytldr.

b-Kelm lmine Dir Eserleri


1-Nerut-Tevl (In Yaylmas)
Kelm ilmine dir bu eser hakknda Saaklzde, Tertbul-Ulmda, bu eseri
telif ettikten sonra Gazl gibi kendisinin de kelm ilminden ruc ettiini32, kelm
ilminden herhangi bir emre kalmamas iin bu eserin btn nshalarn dahi
yakmay denediini, ancak buna g yetiremediini ve bundan dolay Allha tvbe
ettiini syler.33 Hayreddin ez-Zirikli bu eser hakknda, Beydvnin, Tevlsinin
erhi olduunu ifade eder.34 Eser, Msrda (Mektebetl-Ulmil-Asriyye-m.1924)
baslm olup, bunun bir nshas A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 10355te kaytldr.
Eserin ayrca yazma bir nshas Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 1290da, 132 vr.
olarak bulunmaktadr. Bu nshay Dervi brahim el-Girid istinsah etmitir. Yine
30

Ayn yer.

31

Fihris Drul-Ktbil-Msriyye, I, 164den nakille Chdil-Mukl, s. 26.

32

Saaklzdenin beyanlarnn aksine, Gazlinin kelam ilminden rc etmediini kelm ilmiyle ilgili
blmde deindiimiz iin burada tekrar etmek istemiyoruz.

33

Tertbul-Ulm, s. 214.

34

el-Alm, s. 60

36

yazma olarak bir baka nshas, Koca Ragp Paa Ktp., nr: 818de, vr. 2+62-159
eklinde mevcut olup, bu nshay da Muhammed b. Ali b. Ahmed, h.1132de istinsah
etmitir. Ayrca bu eserle ilgili Mstakimzde Sadeddn Sleyman Efendi, Makle
f Nerit-Tevli li-Saaklzde adnda bir makle yazmtr (h.1191). Bu makle
ise, .. Merkez Ktp., nr: 9329da mevcuttur. Nerut-Tevlnin daha pek ok
yazmas bulunmaktadr. Bunlar Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1138de, 127
vr.;Yozgat, nr: 697de, vr. 223-253; Pertevniyal, nr: 508de, 99 vr.; Kl Ali Paa,
nr: 1039da, vr. 61-116 olarak kaytldr. Bu son nshay Hafs Osman el-Uk
istinsah etmitir. Bunlardan baka Nuruosmaniye Ktp., nr: 2226da, 149 vr.; Beyazt
Devlet Ktp., nr: 3052de, 127 vr; Isparta arkikaraaa le Halk Ktp., nr: 36da, 237
vr.; Ktahya Vahid Paa Ktp., nr: 283de, 135 vr.; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr:
467de, vr. 1b-81a eklinde yazma olarak bulunmaktadr. Burada geen son nshay
da, Seyyid Osman b.Seyyid Abdurrahman istinsah etmitir.
2-Tahkkul-mn (mann Hakkati)
Chdil-Muklde, Risletl-mann sonunda bu esere atfta bulunulduu,
ancak esere ulalamad ifade edilmektedir.35 Ancak bunun aksine eserin yazma bir
nshas, Sleymaniye Ktp., Giresun Yazmalar, nr: 3577de, vr. 87a-89a olarak
kaytldr. Eserde man ve kfr kavramlarnn analizi yapldktan sonra, kfr
halinin hangi durumlarda vaki olaca, bunun sonunda tvbenin nasl yaplaca ve
tasdik konusu gibi meseleler tartlmaktadr.
3-Risletl-man (man Rislesi)
Eserde, man ve kfr kavramlarnn analizi yaplmaktadr. Bu erevede
mellif, tahkki man, takldi man, kfr, tasdk, dil ile ikrr kalb ile tasdk gibi
ifadelerin anlam ve bunlar arasndaki farklarn neler olduu zerinde durduktan
sonra btn bunlarn hiret iin ne anlam ifade ettiine dikkat eker.36 Eserin yazma
bir nshas; Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr: 314/1de, vr. 1b-5b olarak
kaytldr. Ayrca ayn eser olduunu dndmz Risle f Hakkl-man velKfr adyla bir baka nsha; Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 1266da, 8 vr. olarak
kaytldr.
4-Reddl-Cell (Celle Reddiye)
35

Chdil-Mukl, s. 25.

36

Saaklzde, Risletl-man, Sleymaniye Ktp. (Yazma Balar), nr: 314/1, vr. 1b-2b.

37

Saaklzde, bu eserin hemen banda, Cellin erhul-Akidil-Akdiyye adl


eseri ile, Hocazadenin erhut-Tarka adl eserinde baz kelime hatalar bulduunu,
bunun zerine Reddl-Celli kaleme aldn ifade eder. Hatta bu almasn iki
bab halinde yazdn, bunlardan ilkini Celle, dier bab da Hocazdeye tahsis
ettiini ifade eder.37 Bu eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr:
1115de, vr. 76-97; Esad Efendi, nr: 5384de, vr. 33-46; Fatih, nr: 5395de, vr. 48-51
olarak mevcut olup, son nsha Abdsselm et-Trnov tarafndan istinsah edilmitir.
Yazma olarak bir baka nsha Adana l Halk Ktp., nr: 894de, vr. 23b-35a eklinde
bulunmaktadr. Ayrca bu eserin Risle Reddl-Cell f erhil- Akidil-Adudiyye
ve Hocazde f erhit-Tarkat adyla bir baka nshas Asker Mze Ktp., nr:
11161de, vr. 98a-108b eklinde kaytldr.
5-Hiyet al erh- Dibcetit-Tarkatil-Muhammediyye (Tarkat
Muhammediyenin Dibcesinin erhi zerine Hiye)
Bu eser, Reddl-Celli ele alrken ifade ettiimiz gibi Hocazdenin
Tarkat- Muhammediyye erhinde ele ald baz meselelere itiraz olarak kaleme
alnmtr.38
6-Risletn f Hakkatil-nsn (nsann Hakkat Hakknda Bir Risle)
Saaklzde bu rislede insann hakkatinin, cismi kesf, cismi latf ve ruh
olmak zere eyden mrekkeb olduunu ifade eder. Buna gre cismi kesf insann
fiziksel ynn, cismi latf uyku halinde bedeni terk eden fakat bedene bal olan
yn, ruh ise cismi kesf ile cismi latf arasnda irtibat salayan ve emir leminden
gelen boyutunu oluturur. Cesed, hastalk veya bakaca bir eyle lrse, cismi latf
ruha dner. Cismi kesfin yok oluu, mmin ya da kfirde ayn kevn kanunlara
tbidir. Ancak, evliy ve ehidler gibi Allaha yakn olan baz kiiler iin bu kanun
ilemeyebilir. Mellif daha sonra, mmin ve kfirle ilgili hiret hallerine geer ve
burada grlerini hadislerle de destekleyerek mesele zerindeki fikirlerini
anlatmaya devam eder.39
7-Rislet rdei Cziyye (Cz rade Hakknda Risle)

37
38
39

Saaklzde, Reddl-Cell, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/7, v. 78.


Osmanl Mellifleri, I, s.326; Chdil-Mukl, s. 28.
Saaklzde, Rislet f Hakkatil-nsn, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/1de, vr. 76.

38

Saaklzde, bu eseri blme ayrr ki, bunlar; mukaddime, maksad ve


htimedir.40 Bunlarn da kendi iinde muhtelif fasllar vardr. rnein
mukaddimenin sekiz fasl olup, birinci faslda, Allhn her eyi yaratt meselesi,
ikinci faslda, varlk, araz ve cevher kavramlargibi konular fasllar halinde ele
alnr. Bu rislede mellif daha ok cnin Mevkf ve S. erif Crcnnin erhulMevkfna atf yaparak meseleyi ortaya koyar. Bu eserin yazma olarak nshalar;
Sleymaniye Ktp., Pertev Paa, nr: 648de, vr. 1a-3a; Hac Mahmut Efendi, nr:
5819da, vr. 5-7 olarak kaytldr.
8-Risle f Kelimetit-Tevhd (Kelime-i Tevhid Hakknda Risle)
Dili Trke olan bu eserde, nce Allhn isimleri zerinde durulmaktadr. Bu
erevede Allhn on sekiz bin isminin illetinin karl, on sekiz bin lem ve
bunlara karlk lemin btn zelliklerini tayan insan vardr. nsann asl illeti ise,
Tevhdullh olup, bu da on sekiz bin illeti ihtiv eder. Bylece her bir insan on
sekiz bin lemi ierir. Bu ynyle bu rislede ilenen insan-lem ilikisi,
Farbnin lem byk insan, insan kk lem fikrini hatrlatr. Eserin yazma bir
nshas; Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1194de, vr. 56-68 eklinde kaytldr.
9-Hiyetn

aler-Risletil-Gaybiyye

(Risletl-Gaybiyye

zerine

Hiye)
Eserde, slma gre gayb konusu ele alnmaktadr. Bu erevede mellif,
gayb yalnz Allhn bilebileceini, ancak sihir yapanlar da, bu konuda bazen isabet
ettirseler bile, onlarn tamamen yalan sylediklerini ifade eder. Ayrca ilham kavram
zerinde de duran mellif, ilhmn mmin ile birlikte kfire de gelebileceini, ancak
onun ilhmnn din d ilham olduu iin hakkati ifade etmeye yetmeyeceini
syler. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr: 3659da, vr. 113-137
olarak kaytl olup, bu nsha mellif nshasdr. Ayrca Gaybiyye adyla
Sleymaniye Ktp., Hamidiye, nr: 1442de, vr. 99-117 olarak bir baka nsha
kaytldr.
10-Hiyetn al erhs-Sad lil-Akidin-Nesefiyye (Nesef Akidi le
lgili Sadddn Taftaznnin erhi zerine Hiye)
Konusu genel olarak ehli snnet akidi olan bu eser, et-Taftaznin erhulAkidin-Nesefiyye adl eserine Saaklzdenin yazm olduu hiye olup, Hiyet
40

Saaklzde, Rislet-rdei Cziye, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 5819/2, v. 5.

39

Saaklzde al erhi lit-Taftazani adyla lmiye Yaynlar (Msr-h.1329) tarafndan


baslmtr. Ayrca esrin yazma olarak, Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 531, 55 vr.
olarak bir nshas daha vardr. Bu nsha Abdurrahman b. Muhammed tarafndan
istinsah edilmi olup, yazs nesihtir.
11-Hiyetn al erh-i Metl (erhul-Metl zerine Hiye)
Kelm ilmine ait olan bu eserden grebildiimiz kadaryla sadece Osmanl
Melliflerinde sz edilir.41
12-Hiyet- al erhi Mevl Hayl ve Kul Ahmed al erhi AkidinNesefiyye veTaftazaniyye (erhi Akidin-Nesefiyye ve Taftazniyyenin erhi
zerine Kul Ahmed ve Mevl Haylnin erhi zerine Hiye)
Kelm ilmine dir bu eserin yazma nshalar, Konya Blge Yazma Eserler
Katalou, nr: 179; Koca Rgp Paa Ktp., nr: 734; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr:
2184; Kprl Ktp., Mehmed sm Bey, nr: 211; Tire Ktp., Necip Paa Vakf, nr:
156; Millet Ktp., Ali Emir Arab, 1245, 1246 ve 1262de bulunmaktadr.42
13-Risle f sbt- Azbil-Kabr (Kabir Azbnn sbt Hakknda
Risle)
Eserde, adnda da anlalaca zere kabir azbnn varl meselesi
tartlmakta olup, muhtelif yazma nshalar vardr. Bunlar, Kayseri Raid Paa Ktp.,
nr: 29907de, vr. 63b-64b; Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr: 2787de, vr. 92-93
olarak kaytldr. Bu son nsha Yusuf el-Kilis tarafndan istinsah edilmitir.
14-Risle-i Teehhd (Teehhd Rislesi)
Bu rislenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 143de, vr. 131a-134b
olarak kaytldr.
15-Rislett-Tekbr (Tekbir Rislesi)
Eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 774de, vr. 134b-138a
olarak kaytldr.
16-Risle f Tecddil-man (man Tazeleme Hakknda Risle)
Chdil-Mkli tahkk eden Slim Kaddr, Saaklzde, bu eserini, musr
Harpt iin kaleme aldn zikretti demektedir.43 erhu Risletil-Harpt f
41

Osmanl Mellifleri, I, s. 327.

42

Osmanl Mellifleri, I, s. 327; Chdil-Mukl, s. 28.

43

Chdil-Mukl, s. 31.

40

Hakkatil-man vel-Kfr adyla, Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 5355teki eser bu


eserdir. Eser, Risle fil-man adyla, Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 1511de, vr.
189a-191a; Adana l Halk Ktp., nr: 894de, 121b-123b; Sleymaniye Ktp., H. Hsn
Paa, nr: 1171, vr. 63-64; Osman Huldi, nr: 27de, vr. 232b-234b eklinde mevcuttur.
Ayrca eserin daha baka yazmalar Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 3573; Kl
Ali Paa, nr: 1031, vr. 67-69; Pertevniyal, nr: 96, vr. 144-146; Yazma Balar, nr:
314, vr. 1b-5b; Giresun Yazmalar, nr: 3582de, 5b-7b olarak kaytl olup bu nsha,
Hseyin Olu Ahmed Efendi tarafndan 1754 ylnda istinsah edilmitir. Bunlardan
baka bu rislenin; Manisa l Halk Ktp., nr: 1650/2de, vr. 39-40; Antalya Elmal
Halk Ktp., nr: 2832de, vr. 184a-186a ve nr: 2832de, 41b-42a eklinde yazma
nshalar mevcuttur. Yine rislenin bahsi geen son nshas, ermikli mer
tarafndan 1745de istinsah edilmitir.
17-Risle f arh Kavle al-Birgiv varl kendindendir (Birgivnin
varl kendindendir Szn erhetme Mahiyetinde Risle)
Saaklzde, bu eseri , Birgivnin, Rislett-Trkiyyesinde geen, Allhn
varl kendindendir, gayrndan deilvarlnn evveli ve hiri yoktur ifadesini
aklama sadedinde kaleme aldn syler.44 Eserde, Allhn varlnn, lemin var
olmasyla bir ilgisinin olmad, dolaysyla kadm olduu anlatlr. Zaman zaman S.
erif Crcnnin, erhul-Mevkfna atfta bulunarak fikrini oluturan mellif,
Allhn kadm olmasyla ilgili bu kanaatinin din bir zorunluluk olduunu ifade
eder. Ayrca bu rislenin, Risle f Vcdih Tel ve Kymih bi-Ztih ve Risle f
zh- Kavlil-Birgiv, Varl Kendndendir, Gayrdan Deil eklinde geen
nshalar da vardr. Bunlar; Millet Ktp., Ali Emir Arab, nr: 4354de, 90 vr.; Adana
l Halk Ktp., nr: 744, 62b-72b eklinde kaytl olan muhtelif yazma nshalardr.
18-Rislei Sfat Hd (Allhn Sfatlarna Dir Risle)
Bu rislenin yazma bir nshas, Adana l Halk Ktp., nr: 143de, vr. 130b
olarak kaytldr.
19-Rislets-Simr f Ilmil-Akid (Akid lminin Faydasna Dir
Risle)

44

Saaklzde, Risale f arh Kavlil-Birgiv varl kendindendir, Sleymaniye Ktp. (Giresun


Yazmalar), no: 109/5, vr. 7b-8b.

41

Bu rislenin yazma bir nshas; Risle fil-Akid adyla, zmir Milli Ktp.,
Yazmalar Katalou, nr: 1754de, vr. 59a-b; Rislets-Simr f lmil-Akid adyla
da, Adana l Halk Ktp., nr: 40da, vr. 182b-225a olarak kaytldr.
20-Risletn f Ilmil-Kelm (Kelm lmine Dir Risle)
Kelm ilmine dir olan bu rislenin Risle fil-Kelm adyla Kayseri Raid
Efendi Ktp., nr: 26907/18de, vr. 89b-98b eklinde yazma bir nshas vardr. Bu
nsha mer b. Abdullah tarafndan h.1200de istinsah edilmitir.
21-Risletl-mkn (mkn Rislesi)
Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Hac Mahmud Efendi, nr:
6326, 8 vr. olarak kaytldr.
22-Hiye al Risletit-Tenzhat (Rislett-Tenzhat zerine Hiye)
Mellif, esere Allhn varl konusunu ele alarak balar. Bu erevede
Saaklzde, S. erf Crcnnin erhul-Mevkfna atfta bulunarak, Allhn
sfatlarn zt ve fil olarak ikiye ayrr; Onun zat sfatlarnn, yani zatnn
tamamen zaman d olduunu, ancak fil sfatlarnn ise zamanla olduunu ifade
eder. Hatta mellif bu son ifadeye dayanak olarak, Rahmn Sresinde, Gklerde ve
yerde olan kimseler her eyi ondan isterler; O, her an kint tasarruf etmektedir.45
eklinde geen yeti zikrederek, kinat zerindeki bu tasarrufun, Allhn fil
sfatlarnn neticesinde cereyan ettiini ifade etmektedir. Eserin yazma nshalar,
Sleymaniye Ktp., Atf Efendi, nr: 1268de, vr. 43-90; Nuru Osmaniye Ktp., nr:
2139/1de, varak 1b-59b; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr: 3659/2de, vr. 37-75 olarak
kaytldr.
23-Byetl-Mrted li Tashh-il-Ezdd (Ztlklar Giderme Konusunda
Mrtedin Tavr)
Chdil-Muklde, eserin Sleymaniye Ktp., nr: 3/53de bir nshasnn
bulunduundan bahsedilmekte, ancak ne eserin ierii ne de kaytla ilgili herhangi
bir ayrnt verilmemektedir.46
c-Mnzara lmine Dir Eserleri
1-Takrrul-Kavnnil-Mtedvile

Ilmil-Mnzara

(Mnazara

lminde Cri Olan Usllerin Beyn)


45

55/Rahmn, 29.

46

Chdil-Mukl, s. 25.

42

Saaklzdenin, mnazara ilmine temel tekil eden ilk eseri budur. nk


kendisinin Tertbul-Ulmda da bahsettii gibi, nce bu eseri Velediye adyla
zetlemi, mteakiben bu zete de bir erh yazmtr. Dolaysyla farkl
ktphanelerde bu eser, baz farkl isimlerle zikredilse bile, mellifin mnzara
ilmine ynelik ilk telif eserinin bu olduu gzkmektedir. Eserin yazma ve matbu
pek ok nshas vardr. Ulaabildiimiz yazmalar; Takrrul-Kavnn fil-dab
adyla, M.. lahiyat Fak. Kkp., Yazmalar, nr: 773de, 64 vr.; Takrrul-KavnnilMtedvile f lmil-Mnzara adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr:
482de, vr. 1b-49a; yine ayn blmde olmak zere, nr: 469da, 1b-42a; nr: 524de,
vr. 50a-98b; nr: 488de, 1b-46b; Adana l Halk Ktp., nr: 639da, 25b-36b; A..
lahiyat Fak. Ktp., nr: 3470de, 93 vr.; Antalya Akseki le Halk Ktp., nr: 152de, vr.
57b-142a; Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 958de, 1-70b ve nr: 413de, 1b-74a
eklinde mevcuttur. Ayrca ehzde Mehmed Esad (stanbul-h.1289), Matba-i mire
(stanbul-h.1289) ve Drut-Tbtl-mire (stanbul-h. 1279) de baslm olup,
bunun nshalar, M.. lahiyat Fak. Ktp., Oktrk, nr: 44 ve Diyanet leri Bkl. Ktp.,
nr: 7094 ve 7095de bulunmaktadr.
2-Tahrrut-Takrr

fil

Mnzara

(Mnazara

lminde

Konuma

Hrriyeti)
Eser, Takrrul-Kavnne Saaklzde tarafndan yazlm olan hiye olup,
bunun gerek matbu, gerekse yazma nshalar mevcuttur. Eserin yazma nshalar,
Hiyet Tahrrul-Kavnn adyla, M.. lahiyat Fak. Ktp., Yazmalar, nr: 773, vr.
64-74; Tahrrut-Takrr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 488, 1b46b; eserin matbu nshalar, Tahrrut-Takrr adyla A.. lahiyat Fak. Ktp., nr:
3471; M.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 1412 ve 3595 eklinde mevcuttur.
3-Hiyetn

al

erh-i

Risletil-dab

li-Takprzde

(Takprzdenin dap Rislesinin erhi zerine Hiye)


Mnazara ilmine dair bu hiyenin muhtelif yazma nshalar mevcuttur.
Bunlar, Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, 1788de, 14 v.; yine ayn ktphane
olmak zere, Serez, 2276da, 19 v.; Darul-Mesnev, nr: 473de, vr. 1-17; Harput, nr;
197de, vr. 107-125; Hiye al dbl-Bahs adyla Harput, nr: 286da, vr. 107-120;
Carullah, nr: 2091, vr. 6-28; zmir, nr: 757, vr. 14-18; Antalya Elmal l Halk Ktp.,
nr: 2813, vr. 65b-77b; zmir Mill Ktp. Yazma Katalou, nr: 304, vr. 52b-67b;

43

Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 11224, vr. 54a-60b; Amasya Beyazd l Halk Ktp., nr:
971, vr. 115b-126a; ayn ktphanede olmak zere, nr: 1613, vr. 123b-137b eklinde
mevcuttur. Bahsi geen son nsha smail b. Hikmet tarafndan m. 1718 ylnda
istinsah edilmi olup, yaz tr nesihtir.
4-Risle f dbil-Mnzara (Mnazara Adbna Dir Risle)
Mnazara ilmine ynelik bu eserin pek ok yazma nshas vardr. Bunlar,
Risle f dbd-Ders ved-Deris adyla M.. lahiyat Fak. Ktp., skdarl, nr:
59da, vr. 196-200; Risle f dbl-Mnzara adyla ayn ktphanede, nr: 297de,
11 vr.; Risle f dabl-Mnzara adyla, Sleymaniye Ktp., Denizli, nr: 252, vr. 2555 olarak mevcuttur. Risle f Fennil-Mnazara adyla, Konya Blge Yazma Eserler
Katalou, nr: 112de, vr. 188b-194b; M.. lahiyat Fak. Ktp., Yazmalar, nr: 332de,
9 vr. olarak kaytldr. Son nsha, Muhammed b. Hasan tarafndan istinsah edilmitir.
Ayrca yine ayn adla Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr: 3625/2de, vr. 116b130a; Antalya Tekeliolu, nr: 923de, vr. 70-81; Fatih, nr: 4743de, vr. 90-103;
Laleli, nr: 385de, 17 vr. olarak kaytldr ki bu nsha Hasan b. Ali tarafndan istinsah
edilmitir. Son olarak yine ayn ktphane olmak zere, Yazma Balar, nr: 255; vr.
21b-32a olup, bu nsha da mer b. Ali Filorinev tarafndan istinsah edilmitir.
5-Risletl-Velediye (Velediye Rislesi)
Mnazara ilmiyle ilgili bu eser iin mellif, Tertbul-Ulmda, TakrrulKavnnil-Mnzara isimli eserine atfta bulunarak, bunu Velediye adyla zet
haline getirdiini ifade etmektedir.47 Eserin pek ok matbu ve yazma nshas
bulunmaktadr. Bunlarn matbu olanlar, Matba-i mire (stanbul-h.1288 ve 1261),
rif Efendi Matbaas (stanbul-1318), Esad Efendi Matbaas (stanbl-h.1303),
Drut-Tbtl-mire (stanbul-h.1268) ve Bosnal Hac Muharrem Matbbaas
(stanbul-h.1288) gibi fakl zamanlarda pek ok defa baslmtr. Bu eser Ahmed
Hamdi el-skilib tarafndan, Mirat- Mnazara: Fenn-i dap ve Mnazaradan
Velediyye Tercmesi eklinde tercme edilerek Kitab Kasbar tarafndan h.1310da
baslp, yaynlanmtr. Bunun bir nshas M.. lahiyat Fak. Ktp., Genel, nr:
8997de bulunmaktadr. Eserin yazma nshalar ise; Sleymaniye Ktp., Erzincan, nr:
148de, vr. 109a-111a; Darl-Mesnev, nr: 97de, vr. 29-40 (Mstensih,
Sukufuzde Salih, 1173/1759); Badatl Vehbi, nr: 2082de, vr. 45-54 (Mstensih,
47

Tertbul-Ulm, s. 141.

44

Hseyin b. Ali); Kasidecizde, nr: 751de, vr. 38-46 (Mstensih, Ali b. mer Krd);
Yazma Balar, nr: 972de, vr. 52-64 (Mstensih, Mustafa b. brahim); Millet Ktp.,
nr: 1758de, 22 vr. (Mstensih, Hseyin Dastni, h.1250); Amasya Bayezid l Halk
Ktp., nr: 927de, vr. 77b-91a (Mstensih, Muhammed b. Muhammed ez-Zili,
m.1786) eklindedir.
Velediye zerine birok erh yazlmtr ki, bunlar;
a-Saaklzdenin kendi yapm olduu erh: Eserin yazma nshalar, zmir
Milli Ktp. Yazmalar Katalou, nr: 789, vr. 37b-44b; Sleymaniye Ktp., Badatl
Vehbi, nr: 2144, vr. 109-113; Antalya Tekeliolu, nr: 843, vr. 155b-159a; M..
lahiyat Fak. Ktp. Yazmalar, nr: 408, 6 vr. olarak kaytldr.
b-Halil b. Mehmed

el-Konev

el-Akrivnnin erhi: Eserin yazma bir

nshas, Manisa l Halk Ktp., nr: 1000/3, vr. 223-234 olarak bulunmaktadr. Ayrca
Sicill-i Osmande, Velediyeyi, mellifin ada Konev erhetmiti denilmekte
ve bu erhin, Musuldaki Mektebetl-Evkfta bir nshasnn bulunduu ifade
edilmektedir.48
c-Abdlvehhb b. Hseyin b. Veliyyddn el-midnin erhi: Bu eser pek
ok defa baslmtr. Bunlardan, Arif Efendi Matbas (stanbul-h.1318)de baslan
eser M.. lahiyat Fak. Ktp., 11629 numarada; Matbai mire (stanbul-h.1288)de
baslan M.. lahiyat Fak., Oktrk, 219 numarada; Darut-Tbaatl-mire
(h.1268)de baslan ise, Genel, 543 numarada bulunmaktadr.
d-erhu Allme Hseyin b. Haydar et-Tebrz el-Mara: Eser Sleymaniye
Ktp., Yazma Balar, 1780 numarada bulunmakta olup, yazs tliktir.
e-Molla merzde Muhammed b. Hseyin el-Behnis el-Hicbnin erhi.49
6-Zbdetl-Mnzara (Mnazarann z)
Saaklzenin, yine mnazara ilmine ynelik yazm olduu bir eserdir.
Chdil-Muklde, bu eserin Khirede bir nshasnn olduu ifade edilmektedir.50
Ayrca bu eserin yazma olarak nshalar; zmir Mill Ktp., nr: 959/14de, vr. 109a109b ve nr: 856da, vr. 98b-99b; Koca Ragp Paa Ktp., nr: 1290da, 2 vr. olarak
bulunmaktadr.
48

Sicilli Osmni, IV, s. 233-234.

49

Chdil-Mukl, s. 34.

50

Chdil-Mukl, s. 36; Hediyyetl-rifn, II, 322;

45

7-erhu Zbdetil-Mnzara (Zbdetl-Mnazara erhi)


Saaklzdenin, mnazara ilmi iin kaleme ald Zbdetl-Mnazara isimli
esere kendi yazd erhtir. Bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., nr:
1290da, vr. 2-3; Tavzhu Zbdetil-Mnzara adyla, zmir Mill Ktp., Yazmalar
Katalou, nr: 959da, vr. 110a-111a; Zbdetl-Mnazara ve erhuh adyla, ..
Merkez Ktp., 1588de kaytldr.
8-erhr-Risletis-Semerkandiyye (Semerkandiyye Rislesinin erhi)
Chdil-Muklde, bu eserin, Muhammed b. Eref es-Semerkandnin, erRislets-Semerkandiyye fil-Bahs ve Turukul-Mnzara isimli eserinin erhi olup,
bunun yazma bir nshasndan bahsedilir; ancak eserin nerede bulunduu ile ilgili
herhangi bir bilgi verilmez.51
10-Andelbl-Mnzara (Mnazara Blbl)
Mnazara ilmine dair bu eserden muhtelif kaynaklarda szedilmektedir.52
Chdil-Muklde ise, Drul-Ktbil-Msriyyede, Andelbun-Minel-dab adyla
nr: 3965Cde yazma bir nshadan bahsedilmektedir ki, muhtemelen orada sz
edilen eser, bu eserin aynsdr.53
11-erhu Andelbul-Mnzara (Andelbul-Mnazarann erhi)
Saaklzdenin, Andelbul-Mnzara isimli eserine kendisinin yazm
olduu erhtir. Bu eserin yazma bir nshas; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr:
959da, vr. 128b-132b eklinde kaytldr.

d-Eitim, retim ve limler


1-Tertbul-Ulm (limlerin Snflandrlmas)
Eserin pek ok ktphanede yazma nshalar mevcuttur. Baz nshalar,
Risle

Tddil-Funn

kaydedilmitir.

54

ve

Hakikul-Ulm

ve

Tertbul-Ulm

adyla

Eseri, Tercme-i Tertbul-Ulm adyla Ali Suv, tercme ettiini

ve bu tercmenin dibcesini, talebe-i ulma dahi hsn-i hizmet amacyla


yaynladn ifade ederek, kitab eviri gerekesini ise yle aklar: Bu kitabn
ruhu medrese derslerinde erhler ve hiyeler tedrs olunmasn ve bil-cmle
51
52

Chdil-Mukl, s. 36.
Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Hediyyetl-rifn, II, 322.

53

Chdil-Mukl, s. 37.

54

A.g.e., s. 25.

46

mufassalt retilmesini ho karlamaz ve ders kitablar tertb ile tavsiye edilir.55


Ancak biz bu tercmeye ulalamadk. H. Ziya lken, bu eseri methederek;
medreseler iin lzumsuz hiye ve talikler yerine, malmat olan klasik kitaplar
tavsiye ettiini ifade etmektedir.56
Eserin bir ka tane tahkkli basks mevcuttur. Bunlar;
a- Necl Kasm Abbas, Merkezu hyit-Tersilil-lm el-Arab, Cmiatu
Badt, Badad, 1404/1984.57
b- Muhammed b. smail es-Seyyid Ahmed, Drul-Beiril-slmiyye,
Beyrut (Lbnan) 1408/1988. Bizim de yararlandmz bu nsha; C. . lahiyat Fak.
Ktp., nr: 9251de ve M. . lahiyat Fak., Ktp., Genel, nr: 22553de bulunmaktadr.
2-Risletl-Cevb an tirazi Ahmed el-lem (Ahmed el-lemnin
tirazna Cevap)
Ahmed el-lemnin, Tertbul-Ulmu eletirmek iin yazd reddiyeye
cevap sadedinde, Saaklzdenin kaleme ald bir risledir. Ahmed el-lem,
rislesini, Mara denilen adamn, szleriyle zayf talebeleri sapttn ve onlar
tuyana tevk ettiini, ilgili risleyi de bu hali nlemek iin yazdn beyan
etmektedir. Saaklzde ise, lemnin yazdklarn dnmeden, aceleyle yazdn,
halbki kendisinin doruyu aa karmak iin onun itirazlarna cevap verirken,
dnerek cevap verdiini ifade eder. Corci Zeydan da, ilgili reddiyenin TertbulUlma yazld grndedir.58 Bu rislenin yazma nshalar, Sleymaniye Ktp.,
H. Hsn Paa, nr: 1366da, vr. 50-56; Esad Efendi, nr: 1366da, vr. 74-79 eklinde
bulunmaktadr. Bu nsha Nefeszde Muhammed Sadk tarafndan istinsah edilmitir.
3-Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetimm (Dersin Balama ve
Bitiinde Okunacak Dularla lgili Risle)
Mellif bu risleyi, hoca ve talebenin derse balamadan nce ve ders
bitiminde du okumalarn tavsiye mahiyetinde kaleme almtr. Buna gre derse,
besmele, hamdele ve salvele ile balanmal, htime ile bitirilmelidir.59 Bu risale,
55

Suavi, Hulsat-ul-Haber fil-Ilmi vel-Eser der Karn- Sni Ar, Ulm, S. 8, s. 440.

56

H. Ziya lken, a.g.e., s. 309.

57

zcan, a.g.e., s. 65.

58

Tarhul-dabil- Lgatl-Arabiyye, II, s. 351; Chdil-Mukl, s. 29-30.

59

Saaklzde, Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetim, Sleymaniye Ktp. (H. Hsn Paa), nr:
260/22de, vr. 275a.

47

Rislet Zikr m Kabled-Ders ve m Badeh eklinde de ifade edilmektedir. Eserin


yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 260/22de, vr. 275a-276a;
Risle f dabd-Ders ved-Deris adyla, M.. lahiyat Fak., skdarl, nr:
59da, vr. 96-200 olarak kaytldr.60
4-Nashatul-Ulem (Ulemnn Tavsiyeleri)
Bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah, nr: 401de,
vr. 18-27 olarak kaytldr.

e-Tecvd, Kraat ve Belat lmine Dir Eserleri


1-Chdil-Mukl (Kk Bir Katk)
Tecvd ilmi ile ilgili olan bu eserde mellif, tecvd ilminin konularn,
yetlerden rneklerle destekleyerek, akc ve anlalr bir slp ierisinde
anlatmaktadr. Eser, Slim Kaddr el-Hamd tarafndan tahkk edilmi ve rdnde
baslmtr (Amman-2001). Eserin ayrca yazma olarak, M.. lahiyat Fak. Ktp.,
Yazmalar, nr: 55, 59, 65, 266; Sleymaniye Ktp., Erzincan, nr: 153; Badatl Vehbi,
nr: 2149; Denizli, nr: 13; brahim Efendi, nr: 28, 28 ve 64; Hac Mahmud Efendi, nr:
351; Laleli, nr: 65; Necip Paa Vakf, nr: 80; Ktahya Vahid Paa Halk Ktp., nr: 436;
Kltr Bakanl Tire Halk Ktp., nr: 436; Trkiye Yazmalar Katalou, Antalya
Tekeli, nr: 21; Milli Ktp. Yazmalar Katalou, nr: 449; zmir Milli Ktp., Yazmalar
Katalou, nr: 1402; Kayseri Reid Efendi Ktp., nr: 26189da birer nshas mevcuttur.
2-Beyn Chdil-Mukl (Chdil-Muklin Aklamas):
Saaklzdenin kendisi, Chdil-Mukli erhettiini ve adn ise el-Beyn
koyduunu belirtmektedir.61 te bu eser mellifin ifade ettii gibi, Chdil-Muklin
beyn sadedinde kaleme alnmtr. Eser, Vilyet Matbaas (Konya-h.1289)da
baslm olup, 1288 tarihli bu nshas, A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 4447de, ve
Kayseri lahiyat Fak. Ktp., nr: 37de, 174 sayfa olarak bulunmaktadr. Ayrca bu
eserin yazma olarak Kprl Ktp., Ahmed Paa, nr: 4de ve M.. lahiyat Fak. Ktp.,
t, nr: 1216da, 25 vr. eklinde birer nshas bulunmaktadr. Yine et-Tibynu
Chdil-Mukl adyla, Antalya Tekeli l Halk Ktp., nr: 21de, vr. 1b-112a olarak

60

Chdil-Mukl, s. 30; zcan, a.g.e., s. 65.

61

Tertbul-Ulm, s. 130.

48

yazma bir baka nsha bulunmaktadr. Bu son nsha Halil b. Ahmed tarafndan 1712
tarihinde istinsah edilmitir.
3-Tehzbul-Krat (Kraat lminin zeti)
Kraat ilmine dir olan bu eserle ilgili olarak Osmanl Melliflerinde, otuz
cz miktarnda olduu yazldr.62 Eserin yazma nshalar; Atf Efendi Ktp., nr:
16da, 213 vr.; Koca Ragp Paa, nr: 7de, 199 vr.; Antalya Elmal le Halk Ktp., nr:
2568de, 84b-85a olarak kaytldr.
4-Risle f Mehricil-Hurf (Harflerin Mahreclerine Dir Risle)
Tecvd ilmine dir bu eserin yazma bir nshas, Amasya Beyazid l Halk
Ktp., nr: 1207de, vr. 81b-83b olarak kaytldr.63
5-Rislett-Tecvd (Tecvd Rislesi)
Eser tecvd ilmine dir olup, Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 1138de, vr.
167b-168b; 169b-171a ve 168b-169b eklinde kaytldr. Bu risleyi, Hasan b. Yusuf
el-Amas kopya etmitir.64
6-Rislet

Tavzhl-Hurfil-Mucemt

(Mucem

Harflerin

Aklanmasna Dair Risle)


Eser tecvd ilmiyle ilgili olup, muhtelif nshalar vardr. Bunlardan biri,
Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2568de, 84b-85a eklindedir. Bu eser, ermikli
mer tarafndan kopya edilmitir. Ayrca, daha baka yazma nshalar; Amasya
Bayezid l Halk Ktp., nr: 1138de, 162b-168b ve 169b-171a olarak kaytldr.
7-Risletn f Ilmil-Bela (Belat lmine Dir Risle)
Rislenin yazma bir nshas, Drul-Ktbil-Msriyye, nr: 3965Cde, vr. 2531 eklinde bulunmaktadr.65
8-Risle f Keyfiyyeti Edid-Dd (Dd Harfinin Kullanm zelliine
Dir Risle)
Tecvd ilmindeki Dd harfinin keyfiyetinin tartld bu rislenin muhtelif
yazma nshalar vardr. zmirnin bu eser iin Risle fir-Red al Mehmed el-Mara
fid-Dd adyla bir reddiye yazd kaydedilmektedir.66 Ayrca bu eserin, Dr. Htim
62

Osmanl Mellifleri, I, s. 326.

63

Bkz., Chdil-Mukl, s.32-33.

64

zcan, a.g.e., s. 58.

65

Chdil-Mukl, s. 32.

66

Ayn yer.

49

Salih ed-Dmin tarafndan tahkk edilen bir metni makale olarak yaynlanmtr.67
Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., Sleymaniye, nr: 53de, vr. 29-31; Atf
Efendi, nr: 19da, vr. 127-132; Badatl, nr: 10da, vr. 13-17; Badatl Vehbi, nr:
2149da, vr. 78-80 eklinde kaytl olup, bu son nsha Muhammed b. Salih
tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca yine yazma olarak; Beyazid Devlet Ktp., nr:
124de, 27b-33b; Hac Selim Aa Ktp., Hdi Efendi, nr: 56da, vr. 23-40; M..
lahiyat Fak. Ktp., skdarl, nr: 68de, 9 vr. olarak bulunmaktadr. Son nsha
Numan b. Muhammed tarafndan h.1299da istinsah edilmitir.
9-Selsebll-Men (Men lminin Kayna)
Bu eserin baz kaynaklarda ad geer.68 Biz ise kaytlarda, zmir Milli Ktp.,
Yazmalar Katalou, nr: 959da, vr. 60b-68b ve vr. 47b-53b eklinde yazma iki
nshasn tesbit ettik.

f-Tefsr lmine Dir Eserleri


1-Risletn fl-ytil-Mtebiht (Mtebih yetlere Dir Risle)
Saaklzde bu rislede, Kuranda mtebih konusunu ele almaktadr. nce
Allhn zt zerinde duran mellif, bu balamda unlar syler: Allh, zt ile
kim, maddeden mcerred bir varlktr. O halde Allhn, bir cisim veya
blnemeyen bir cz olmas ya da herhangi bir meknda ve cihette bulunmas
dnlemez. Bu nedenle Allh, lemin ne iinde ne de dndadr.69 Allh bu
ifadelerle anlatan mellif, Kuranda geen mtebih yetlerin de bu ekilde meczi
anlamda ele alnmas gerektiine iret ederek bu yndeki aklamalarn srdrr.
Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., brahim Efendi, nr: 411/12de, vr.
110b-111 olarak kaytldr.
2-Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv (Beydvnin Baz
ddilarnn Reddine Dir Risle)
Saaklzde

bu

rislenin

giriinde,

Beydvnin

tefsrinde

felsefeyi

destekleyen baz ifadeleri grnce bu eseri yazma gerei duyduunu ifade ederek, bu
eserde var olan felsef unsurlar fark ettiini syler ve imni ve ilm bakmdan
67

zcan, a.g.e., s. 58.

68

Hediyyetl-rifn, II, 322; Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 36.

69

Saaklzde, Risletn fl-ytil-Mtebiht, Sleymaniye Ktp. (brahim Efendi), nr: 411/12de,


vr. 110b.

50

bunlardan korunacak yeterlilie sahip olmayan kimselerin bundan uzak durmas


gerektiini beyan eder.70 Daha sonra Rznin tefsirinden de grn destekleyen
rnekler vererek, bu konudaki tartmay felsefe aleyhtarl balamnda srdrr. Bu
rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., nr: 264de, 80 vr. olarak kaytldr.
3-Risle f Beynin-Nsih vel-Mensh (Nesheden ve Neshedilen
yetlerin Beynna Dir Risle)
Kuranda nesih konusu balamnda, nesheden ve neshedilen yetlerin izah
edildii bu rislenin yazma bir nshas; Amasya Bayezid l Halk Ktp., nr: 1138de
vr. 77-80 olarak kaytldr.
4-Risle f Kavlih Tel fil-Enfl (Enfl Sresi 23. yetinin Tefsrine
Dir Risle)
Bu rislede, Enfal sresinde, Allh, onlarda bir iyilik grseydi onlara
iittirirdi. Onlara iittirmi olsayd yine de yz evirirlerdi; zaten dneceklerdir.71
eklinde ifade edilen yetin tefsri yaplmaktadr. Risle bu adla, Adana l Halk Ktp.,
nr: 894, vr. 41b-49b; Hiye al Tefsril-Beydv f Sretil-Enfl f Kavlihi Tel
adyla bir baka nsha Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 62, vr. 33b-40b ve 21b-31b ve
yazma bir baka nsha Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah, nr: 392/1de kaytldr.
5-Risle al m Ketebehus-Saduddn al Kavlih Tel Urik feudhil nran (Taftaznnin Nuh Sresi 25. yetiyle lgili Yazs zerine
Risle)
Nuh Tfan meselesiyle ilgili olarak Nuh Sresinin 25. yetinde, onlar
(gnahlar yznden) suda bouldular, atee sokuldular72 eklinde geen beyna
dair Saduddn Taftaznnin serdetmi olduu grleri zerine Saaklzadenin
yazm olduu bir risledir. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp.,
elebi Abdullah, nr: 392de, vr. 135-136 olarak muvcuttur.
6-Tefsru Kavlih Tel: hel Etke Hadsu Ms...il Kavlih Eyyne
Mrsh (Beydvnin Nzit Sresi 15-42. yetleriyle lgili Grlerine Dair
Risle)

70

Saaklzde, Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud


Efendi), nr: 264de, vr. 80.
71

8/Enfl, 23.

72

71/Nuh, 25.

51

Bu eser, Beydvnin, Nzit Sresi 15-42. yetlerine dir grleri zerine


Saaklzde tarafndan yazlan taliktir.73 Bu eser, Hiyet al Envrit-Tenzl ve
Esrrit-Tevl al Sretin-Nzit adyla; Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 244 ;
vr. 105-106 eklinde kaytl olup, yaz tr nesihtir.
7-Hiye li-Tefsril-Kef al Sretil-Bakara (Bakara Sresi le lgili
Kef Tefsrine Dir Hiye)
Bu eser, Bakara Sresinin tefsrine ynelik olarak Zemahernin Kefnda
ortaya koyduu grlerinin baz noktalarn tavzh sadedinde Saaklzdenin
yazm olduu bir hiyedir. Bu eserden muhtelif kaynaklar sz eder74; ancak biz
eserin herhangi bir nshasna ulaamadk.
8-Hiye al Tefsr-i Kavlih Tel M kne lin-Nebiyyi vellezne
men (Tevbe Sresi 113. yetinin Tefsri zerine Hiye)
Bu eser Beydvnin, ilgili yeti tefsri zerine Saaklzdenin yazm
olduu hiyedir. Bu hiyenin yazma bir nzhas; Sleymaniye Ktp., nr: 682, vr. 7680 eklinde kaytldr.
9-Hiye al Tefsri Kavlih Tel Zlike bi-m Kaddemet Eydkum
(li mran Sresi 182. yetinin Tefsri zerine Hiye)
Bu eser, Beydvnin, Zlike bi-m Kaddemet Eydkum yetine hiye
rslesi eklinde, Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 244, vr. 117-123; yine ayn
ktphane olmak zere, Tefsru yeti Zlike bi-m Kaddemet Eydkum adyla,
Antalya Tekeliolu, nr: 885, vr. 1b-6b olarak kaytldr.
10-Tefsru Sretil-Kehf (Kehf Sresinin Tefsri)
Saaklzde tarafndan Kehf Sresinin tefsri mahiyetinde kaleme alnm bir
eser olup, bunun yazma bir nshas; nr: 138de, 1b-12a olarak kaytldr.
11-Tefsruyat- Kul l Yalem men fis-Semvti vel-Arz (Neml
Sresi, 65. yetininin Tefsri)
Bahsi geen yetin tefsrinin yapld bu eserin yazma bir nshas;
Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 885de, vr. 7a-20a olarak kaytldr.
12-Aynl-Hayt-i f Beynil-Mnsebt-i f Sretil-Ftiha (Ftiha
Sresinde Mnsebetlerin Beyn Hussunda Haytn Hakkati)
73
74

zcan, a.g.e., s. 26.


Osmanl Mellifleri; s. 326; Chdil-Mukl, s. 26.

52

Tefsr ilmi ve bu arada Kurnn dibcesi mahiyetinde olduu iin Ftiha


sresi, genelde Mslman, zelde Osmanl limleri iin ayr bir neme hiz olduu,
Ftiha sresinin yorumunun, ou kere herhangi bir limin ilm kifyetinin ok
nemli bir kriteri olarak telakk edildii ve hatta devrin padiahlarnn bile bu
meseleye byk nem atfettikleri75 gerei de dikkate alnacak olunursa,
Saaklzdenin bu eseri telif etmesinin sebeplerinden en azndan birisinin bu
gelenek olduunu ifade etmek yanl olmaz. Baz kaytlarda sadece ifade ettiimiz
isimle zikredilen76 eserin, Chdil-Mukl; Mektebuz-Zhiriyyede, Beynu Nebzetun
min Mnsebt- Sretil-Ftiha adyla kaytl bir nshasnn bulunduunu ifade
etmektedir.77
13-Gyetl-Burhn f Beyn-i zam-i yat-i fil-Kurn-i f Tefsr-i
yatil-Kurs (yetel-Krsnin Tefsri Hakknda Kuran yetlerinin en
Bynn Beyan Hussunda Burhann Gyesi)
yetel-Krsnin tefsir edildii bu eserden baz kaynaklar sz eder; ancak
biz herhangi bir nshasna rastlayamadk.78

g-Fkh lmine Dir Eserleri


1-Risle f bhati Katlil-Kilb (Kpeklerin ldrlmesinin Mbah
Olduuna Dir Risle)
Saaklzde eserin giriinde, risleyi yazma gerekesini yle aklar: Baz
memleket yollarnda; av ve koruma grevi yapmayan, hi kimsenin sahiplenmedii
ve pek ok insann, bu hayvanlarn kokusu ve pislii ile rahatsz olmalarna ramen
ldrmekten ekindikleri ve hatta yiyecek verdikleri onca kpein yaadn
duyunca, onlarn ldrlmesinin mbah olduu konusunda bir risle yazdm.79
Mellifin de zikrettii gibi eserde, evreye zarar veren bu tr kpeklerin
ldrlmesinin dnen caiz olduu meselesi ele alnmaktadr. Bu risle, Mahrkizde
Rif tarafndan Kpekler eklinde tercme edilmi olup, Matbai Ebuzziyada
75

Sleyman Hayri Bolay, Osmanllarda Dnce Hayat ve Felsefe, Aka Yaynlar, Ankara 2005, s.
187, 188 vd.
76
77
78

Osmanl Mellifleri, I, 326; Hediyyetl-rifin, II, 322.


Chdil-Mukl, s. 37.
Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Hediyyetl-rifin, II, 322; Chdil-Mukl, s. 37.

79

Saaklzde, Risle f bhati Katlil-Kilb, Sleymaniye Ktp. (Antalya Tekeliolu), nr: 870/31de,
vr. 29b.

53

(stanbul-h.1304) baslmtr. Eserin bir nshas, Millet Ktp., Ali Emir Mtf., nr:
196da, 22 sayfa olarak bulunmaktadr. Osmanl Mellifleri bu eseri Risle f tlfi
Kilbil-Muzrra eklinde zikreder.80 Ayrca eserin yazma olarak, Sleymaniye
Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr. 29b-31b; Risletl-Kelbiye adyla, ehzde
Mehmed, nr: 110da, vr. 58-61; Risletl-Kilbiye adyla, Adana l Halk Ktp., nr:
894da, vr. 116b-117b gibi muhtelif nshalar bulunmaktadr.
2-Risle f Tafsli Mesili Zevil-Erhm (Akrabala Dayal Mras
Meselelerinin Tafsltna Dir Risle)
Saaklzde risleye balarken, bunu kaleme al gerekesini yle aklar:
Teshll-Feriz kitabm; akrabalkla ilgili miras meselelerinin ayrntlar byk
kitablardadr ve nshalar yaynlanmtr, ifadesiyle bitirince, baz talebeler benimle
irtibat kurup, miras meselelerinin detaylarn tamamlamam istedi. Ben de buna
cevap verdim.81 Mellifin de ifade ettii gibi eserde verset meseleleri, mam- Eb
Yusuf ve mam- Eb Muhammed arasndaki ihtilaflar da zikredilerek ayrntl olarak
anlatlmaktadr. Eserin muhtelif yazma nshalar vardr.82 Bunlar; Sleymaniye Ktp.,
r Efendi, nr: 141de, vr. 21-27 ve yine ayn blmde, erhu Risletin f TafslilMesili Zevil-Erhm adyla bu eserin erhi, nr: 141de, vr. 64-74 olarak kaytldr.
3-Teshlul-Feriz (Feriz Hesbnn Kolaylatrlmas)
Bu eser, feriz ilmine ait bir risledir. Saaklzde, Tertbul-Ulmda, feriz
ilmi iin bir risle yazdn ve buna Teshll-Feriz dediini ve bunu da erhedip,
el-Eshel ismini verdiini ifade eder.83 te Saaklzdenin orada szn ettii eser
budur.84 Eserin muhtelif yazma nshalar mevcut olup, Teshll-Feriz adyla;
Sleymaniye Ktp., Air Efendi, nr: 141de, 20 vr.; Hac Mahmud Efendi, nr:
1182de, vr. 1-78; Denizli, nr: 164de, vr. 120-136; zmir Mill Ktp., Yazmalar
Katalou, nr: 347de, vr. 246b-262b; nr: 347de, vr. 22b-39b; Antalya Elmal le
Halk Ktp., nr: 2636da, vr. 161b-184a ve Kitabul-Feriz adyla M.. lahiyat Fak.,
Ktp., Yazmalar, nr: 602de, vr. 32-43 olarak kaytldr.
80

Osmanl Mellifleri, I, s. 327.

81

Saaklzde, erhu Rislei f Tafsli Mesil-i Zevil-Erhm, Sleymaniye Ktp. (ir Efendi), nr:
141/2de, vr. 21.

82

Chdil-Mukl, s. 31.

83

Tertbul-Ulm, s. 162.

84

Osmanl Mellifleri, I, 326.

54

4-el-Eshel (En Kolay Feriz Hesb)


Saaklzdenin, Teshll-Feriz isimli eserine kendisinin yazm olduu
erhtir. Eserin baz farkllk arzeden isimlerle muhtelif yazma nshalar olup bunlar;
erhu Kitbil-Feriz adyla Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2636da, vr. 161b184a; erhu Teshlil-Feriz adyla Sleymaniye Ktp., r Efendi, nr: 141de, vr.
28-63 eklinde kaytldr.
5-Hiyet al erhil-Vikye (Vikyenin erhi zerine Hiye)
Bu hiyenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 766da, 181b vr.
olarak kaytl olup, yaz tr nesihtir.
6-Rislett-Teann vel-Lahn (Lahn ve Teann Rislesi)
Bu eserde, genel olarak mzik konusunun dni hkm bakmndan durumu
tartlmaktadr ki Saaklzde, Tertbul-Ulmda da, bu meselelerin tartld
konunun sonunda, teannyi beyan hakkndaki bir rislemizde biz bu konuyu
aklamtk85 eklinde atf yapt risle, bu olsa gerekir.86 Ayrca bu eserin Risle
f Hakkl-Gn vet-Teann adyla, Adana l Halk Ktp., nr: 141de, vr. 18b-33b; nr:
948de, vr. 50b-52b eklinde yazma iki nshas olup, birinci nsha Ahmed b.
Mustafa tarafndan istinsah edilmitir.
7-Hiyet al erhil-Hidye (Hidyenin erhi zerine Hiye)
Bu hiyenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 332de, 687 vr.
olarak kaytldr.
8-Kitabul-Ferid (Feriz Kitab)
Feriz hesaplarna dir bu eserin yazma bir nshas; M.. lahiyat Fak., Ktp.,
nr: 802de, vr. 32-43 eklinde kaytldr.
9-Risle f Zemmid-Dhn (Sigara menin Knanmasna Dir Risle)
Ttn tiryakiliinin dni hkmnn ele alnd bu rislenin muhtelif yazma
nshalar vardr. Bu nshalardan biri, Risle fid-Dhn adyla Sleymaniye Ktp.,
ehid Ali Paa, nr: 2787de, 138 vr.; ayn ktphane olmak zere Risle f
Mesilid-Dhn adyla, Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr. 12ab; Kayseri Raid
Efendi Ktp., nr: 27936da, vr. 73a-73a; Risle f Hkmid-Dhn adyla, Badatl

85

Tertbul-Ulm, s. 118.

86

Chdil-Mukl, s. 29.

55

Vehbi, nr: 2165de, 215 vr. olarak kaytldr. Ayrca bu eserin Berlin ve Kahirede
baz nshalarnn olduu ifade edilmektedir.87
10-Risle fil-Fetv (Fetvlara Dir Risle)
Bu risle isim olarak Osmanl Melliflerinde zikredilir88; ancak kaytlarda
herhangi bir nshasna rastlayamadk.
11-Rislett-Tasarruf fil- Arzilil-Harciyye vel-Emriyye (Emriye ve
Harciye Arzilerinin Ynetimine Dir Risle)
Bu rislede, emiriye ve harciye arazilerinde yetien meyve ve tarmn zekat
konusu ele alnmaktadr. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya
Tekeliolu, nr: 870/34de, vr. 33a-35a eklinde kaytldr.
12-Risletl-Adeliyye (Adlet Rislesi)
Eser fkh ilmine dir olup muhtelif yazma nshalar vardr.89 Bunlar, zmir
Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 790, vr. 26b-30a ve nr: 1402de, vr. 105b-112a
olarak kaytldr. Eserin ayrca, Risletl-Adl vez-Zulm adyla, Sleymaniye
Ktp., ir Efendi, nr: 141de, vr. 64-74; Koca Ragp Paa Ktp., nr: 818de, vr. 45-49
eklinde nshalar olup, bu son nsha brahim b. Vali tarafndan h.1141de istinsah
edilmitir.
13-Risletz-Zmmiyye (Zmmlerle lgili Risle)
lke iindeki gayri mslimlerin durumlarnn ele alnd bu rislenin yazma
bir nshas; Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2568de, vr. 91b-93a eklinde kaytl
olup, bu eseri ermikli mer 1748 tarihinde istinsah etmitir.
14-Risletn-Niyye (Niyet Rislesi)
Eserde niyet kavram zerinde durulmaktadr. Bu erevede, amel-niyet
ilikisi rneklerle tartlmakta olup, insan iin niyetin daha nemli ve ncelikli
olduu vurgulanmaktadr. Bu rislenin yazma nshalar; Kayseri Raid Efendi Ktp.,
nr: 26907/13de, vr. 64b-65a; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr.
31b-32b olarak kaytldr.
15-erhu-fiye (fiye erhi)

87

Trhul-dabl-Lgatil-Arabiyye, III, 351; Chdil-Mukl, s. 32.

88

Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 32.

89

Osmanl Mellifleri, I, 326; Tarhul-Edebil-Arab, II, s 486; Chdil-Mukl, s. 30.

56

Bu erhin yazma bir nshas; Manisa l Halk Ktp., nr: 1215/5de, vr. 91-124
eklinde kaytldr.
16-Hiyetl-Ayniye (Ayniye Hiyesi)
Eser fkh ilmine dir olup, yazma bir nshas Adana l Halk Ktp., nr: 894, vr.
94b-111b eklinde mevcuttur. Bu eseri Nadir Efendi, m. 1732de istinsah etmitir.

h-Tasavvuf ve Ahlk lmine Dir Eserleri


1-Risle f Raksz-Zikr (Zikirle Raksetmeye Dir Risle)
Bu rislede, zellikle tasavvufta zikir esnasnda raksetmenin ciz olup
olmad meselesi tartlmaktadr. Eserin muhtelif yazma nshalar vardr.90 Bunlar;
Risle fir-Raks vez-Zikr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 2571de,
vr. 42b-47a; Risle fir-Raks adyla, zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 790da,
vr. 42b-49a; Sleymaniye Ktp., Hac Mahmud Efendi, nr: 1915, 13 vr.; Atf Efendi
Ktp., nr: 2798de, vr. 15-31 olarak mevcuttur.
2-Risle fid-D li Talebil-Ilm ver-Rzk ve Kazid-Deyn (lim, Rzk
Talebi ve Bor demeye Dir Du Hakknda Risle)
Saaklzde eserinde, kiinin madd sknt, bor deme, evlenme, ilim talebi
gibi muhtelif durumlarla kar karya kald zaman okunmasn tavsiye ettii, daha
ziyade Allhn isimlerinin zikredildii bir du metni zikreder. Eserin yazma
nshalar; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870de, 96b vr; Risle fidDu adyla, ayn ktphanede, Kasidecizde, nr: 103de, vr. 19-21 olarak kaytldr.
3-Risletl-Ferah ves-Surr f Vlideyir-Rasl (Hz. Peygamberin
Ebeveyni Hakknda Sevin ve Mutluluk Rislesi)91
Eserde, Hz. Peygamberin anne ve babasnn, onun getirmi olduu ilh
mesajla buluamamalarna ramen, dni bakmdan sorumlu olup olmadklar meselesi
tartlmakta olup, netice itibariyle her ikisinin de Cennetlik olduklar kanaatine
varlmaktadr. Eser, tahkk edilerek Dersadet Mahmut Bey Matbaasnda (stanbul90

Chdil-Mukl, s. 32.

91

Halil brahim Bulut, 6-8 Mays 2004 tarihleri arasnda yaplan I.Kahramanmara Sempozyumunda,
Osmanl Melliflerinden Maral Saaklzde ve Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri adnda
bir tebli sunmu ve burada ilgili risle erevesinde Saaklzdenin, ebveyn-i rasul konusundaki
grlerini ele almtr. Daha fazla bilgi iin bkz., Halil brahim Bulut, Osmanl Melliflerinden
Maral Saaklzde ve Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri, I. Kahramanmara Sempozyumu,
Kahramanmara 2004, s. 69, 70 vd.

57

h.1306) baslm, Mehmed Esad Dilaverolu tarafndan, Srr ve Ferah Rislesi


adyla evirilmi ve bu eviri leri Sanat Matbaasnda baslmtr (Adana/Ceyhan1953). Eserin matbu nshalar, 9 Eyll . lahiyat Fak. Ktp., nr: 26109da;
Karadeniz Teknik nv., Rize lhiyat Fak. Ktp., nr: 5828de 28 sayfa olarak
bulunmaktadr. Bu rislenin yazma nshalar ise, zmir Mill Ktp. El Yazmalar, nr:
959, vr. 180b-181b; Sleymaniye Ktp., Tahir Aa Tekke, nr: 683, 13 vr.;
Kasidecizade, nr: 672de, vr. 60-68 olarak kaytldr. Ad geen son nsha Cevizzde
Ali b. Hseyin tarafndan istinsah edilmitir.
4-Rislets-Sebbir-Rasl (Hz. Peygambere Hakaretin Yanllna Dir
Risle)
Bu rislenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1163de, vr. 102b104b olarak kaytldr.
5-Risletl-Ahlk (Ahlk Rislesi)
Ahlk ilmine dir bu eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr:
192de, vr. 51a-54a olarak kaytldr.
6-Rislei Nectiyye (Kurtulu Rislesi)
Genel olarak konusu slm ahlk olan bu eserin yazma bir nshas; Adana l
Halk Ktp., nr: 40da, vr. 138b-143a olarak kaytldr. Bu eseri Mehmet b. Yusuf
1700de istinsah etmitir.
7-Risletn f Muhlefetiz-Zhir (Zhire Muhlefet Hakknda Risle)
Bu rislenin, Drul-Ktbil-Msriyye, nr: 3965Cde, vr. 39-40 eklinde
yazma bir nshas mevcuttur.92
8-Mecmat- Ezkr-i ve Edye (Zikir ve Du Mecmuas)
Chdil-Muklde bu isimle zikredilen eserin, bnl-Cezernin el-HsnlHasn ile birlikte Ezkrun-Nevev ve el-Mesbh gibi eserlenden bir toplama olduu
kaydedilir.93 Bu eserin bir nshas Mecmuatl-Ezkril-Mere adyla, Tire Ktp.,
nr: 230da ve bir baka nshas da, Risletz-Zikr adyla Sleymaniye Ktp., Yazma
Balar, nr: 4169/5de, vr. 25b-27a eklinde mevcuttur.
9-erhul-Evrd ve Ezkr (Evrd ve Ezkr erhi)

92

Chdil-Mukl, s. 33.

93

A.g.e., s. 37.

58

Bu eser, Mecmat- Ezkr-i ve Edye isimli esere, Saaklzdenin kendi


yazm olduu erh olup bunun yazma bir nshas; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr:
11232de, 57 vr. olarak bulunmaktadr.

i-Edebiyata Dir Eserleri


1-Subhatl-dir f Medh Mlkil-Kdir (Gletin Allh Zikretmesi)
Manzm bir tarzda kaleme alnm olan bu eserde Saaklzde, kk bir
gleti konuturmakta ve bu gletin, Allha olan tesbihtn onun lisnnca
dillendirmesini salamaktadr. Bu eser, Osmanl Mellifleri ve Chdil-Muklde94 bu
adla zikredilirken, Badd, Subhatl-Kadr f Medhl-Melikil-Kadr eklinde ifade
eder.95 Subhatl-Kadr f Medhl-Melimil-Kadr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya
Tekeliolu, nr: 877de, 214b vr. eklinde yazma bir nshas bulunmaktadr.
2-stisetl-Cisr (Kprnn mdt ars)
Beyitler halinde manzm olarak kaleme alnm bu eserde mellif, Ceyhan
Kprsne (Mara) geldiini, kprnn bir kemerinin dtn ve bylece oluan
yar grdn, buna karn nehrin korkun bir sesle akn grnce dehete
kapldn ve btn bu manzara karsnda kprnn kendi hali lsanyla yardm iin
feryt ettiini anlatr. Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., zmir, nr: 757de,
vr. 12b-12a; Antalya Tekeliolu, nr: 877/216da, vr. 213b eklinde kaytldr.
3-Ebytn ve Hkytn al Lisnil-Haart (Haartn Lsn zerine
Hikye ve Beyitler)
Chdil-Muklde bu eserden, nazmnn Trke olduu ve h.1168de yazld
ifade edilmektedir.96 Eserin Hitbul-Haart adyla; Sleymaniye Ktp., Antalya
Tekeliolu, nr: 877de, vr. 213b-215a eklinde yazma bir nshas mevcut olup, bu
nshann yazs nesihtir.
4-erhu Letifi Latfe (Letif Latfe erhi)
Bu erhin yazma bir nshas; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr:
959da, vr. 71b-78a olarak mevcuttur.
5-erhul-Ebyt (Beyitlerin erhi)
94

Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 36.

95

Hediyyetl-rifn, II, 322.

96

Chdil-Mukl, s. 24-25.

59

Bu erhin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1114de, vr. 69b-80b
olarak kaytldr.
6-Mecmuatul-Ear (iirlerin Toplam )
Saaklzdenin yazm olduu iirlerin toplamn ieren bu eserin yazma bir
nshas; Trkiye Yazmalar Toplu Katalou, Elmal, nr: 271, vr. 1b-8a olarak
kaytldr.
7-Kasde
Bu eserin yazma olarak nshalar; Sleymaniye Ktp., Halet Efendi, nr: 798,
vr. 122-127; zmir, nr: 757, vr. 12-13; zmir, nr: 757, 13a vr. eklinde kaytldr.
8-Mektbt (Mektuplar)
Bu eserin yazma bir nshas Mektb adyla; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr:
62, vr. 56a-56a eklin mevcut olup, bu nsha Yusuf el-Mara tarafndan istinsah
edilmitir. Ayrca eserin yazma bir baka nshas, Adana l Halk Ktp., nr: 141, 11b16b eklinde kaytldr.
9-Mersiyyetl-Cebel (Dan Ad)
Ayn ekilde beyitler halinde manzm bir tarzda kaleme alnan bu eserde de mellif,
Sakarakya Dana97 gittiini, oralar gezerek evreyi mhede ettiini zikreder ve
da, lisn halince konuturur. Bu eserin yazma bir nshas, Sleymaniye Ktp.,
Antalya Tekeliolu, nr: 877, vr. 216a-217a olarak bulunmaktadr.
10-Mersiyyetl-Ebhel (Kara Ardcn Ad)
Mellif burada da kara ard aacn, kendi lisnyla konuturmaktadr. Buna
gre ard aac kendi lisn halince, gvdesinin uzunluundan, dallarnn ve
yapraklarnn Allh tesbh ettiinden ve ayrca kendisinin byk bir tazimle
Allaha secde ettii gibi muhtelif konulardan bahseder. Eserin yazma bir nshas;
Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/218de kaytldr.
11-Hitbul-Haart (Haartn Konumas)
Manzm olarak kaleme alnan bu eserin giriinde; suyu ekildii iin
hayvanlar lm bir glete uradm. Gletin kysna, bu haartn lisn hallerince
bu iri sylediklerini dnerek oturdum. Bu nedenle bu ire, haartn hitb

97

Burada ifade ettiimiz dan isminin telaffuzu yanl olabilir. nk aratrmalarmzda o yreye
ait bu isimle bir da ismine rastlayamadk.

60

ismini verdim.98 der. Bu haart ise, biz binlerce yaratk glette idik; su tat,
hepimizi helk ettigibi bir slupla konumaktadr.
12-Meviztl-Meyyit (lden Alnacak Dersler)
Saaklzde burada biraz daha mistik bir havaya brnerek, lmn ders ve
ibret veren ynne dikkat eker. Buna gre mellif dnyann fniliine iret ederek,
gaflet uykusundan uyanlmas ve dnyadan yz evrilerek hirete dnlmesi
gerektii gibi hususlar beyitler halinde manzm bir ekilde ifade etmektedir. Eser
yazma olarak; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/16da, vr. 213 eklinde
kaytldr.
13-Hikyetl-Kaleati (Kalenin Hikyesi)
Bu iirde de mellif, gezip grm olduu harabeye dnm bir kaleyi
konuturmaktadr. Burada kale, bir zamanlar kendini birilerinin in ettii, zamanla
ypranarak eskidii gibi ackl hayat hikyesini anlatr. Ayn yerin devamnda, Tan
Hikyesi eklinde bir iir daha vardr ki, bunun slbu da ayndr. Eserin yazma bir
nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/17de, vr. 215 olarak
kaytldr.
14-Mevizun-Nahl (Ardan Alnacak Dersler)
Ayn ekilde beyitler halinde manzm olarak kaleme alnan bu iirde mellif
bu defa karncay konuturur. Bunun yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya
Tekeliolu, nr: 877, vr. 216a-216b olarak kaytldr.

15-Meviztl-Manzme (Manzm tler)


Manzm olarak kaleme alnm bu eserin yazma bir nshas; .. Merkez
Ktp., nr: 5798de, 12 vr. olarak bulunmaktadr. Eser, Yusuf el-Mara tarafndan
h.1139da istinsah edilmitir.
16-erhul-Ebyt (Beyitlerin erhi)
Edebiyata ait bu eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1114de,
vr. 69b-80b olarak kaytldr.

k-Dier Baz Eserleri


98

Saaklzde, Hitbul-Haart, Sleymaniye Ktp. (Antalya Tekl.), nr: 877/216da, vr. 213b.

61

1-Talk al Tarfil-mknil-m fit-Tarft (Tarfl-mknil-m


fit-Tarft zerine Talik)
Eserin yazma bir nshas, Kprl Ktp., nr: 720de, 41 vr. olarak kaytldr.99
2-Varakat-ikye (ikyet Varaklar)
Eserin yazma bir nshas; Nuruosmaniye, nr: 5006da, 74 vr.; Kayseri Raid
Efendi Ktp., nr: 62de, vr. 63b-64b olarak kaytl olup eseri, Yusuf el-Mara istinsah
etmitir.
3-Cmiul-Kunz (Hazineler Toplam)
Eserden, Osmanl Mellifleri100, Hediyyetl-rifn101 ve Chdil-Muklde102
bahsedilmektedir. Ancak biz herhangi bir nshasna rastlayamadk.
4-Hiyetn aler-Risletil-Fethiye (Risletl-Fethiye zerine Hiye)
Eserin yazma bir nshas Adana l Halk Ktp., 1b-17a varaklar arasnda, 1150
numarada bulunmakta olup, m. 1679 ylnda yazld kaydedilir.
5-Rislets-Sult (Baz Sorular zerine Risle)
Bu eserin kaytlarda iki yazma nshasna rastladk. Bunlar, Adana l Halk
Ktp., nr: 465de, vr. 56a-58b ve 52b-58b eklinde kaytldr.
6-Nehrun-Nect-i f Tafsl-i Aynil-Hayt (Haytn Ayrntlarna Dir
Kurtulu Nehri)
Eserin adndan baz kaynaklarda sz ediliyor;103 ancak biz herhangi bir
nshasna ulaamadk.
7-Risletl-Bahiyye (Bahiyye Rislesi)
Hesap ilmi ile ilgili olan bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp.,
ehid Ali Paa, nr: 1982de ve ayn yerde, erhul-Risletil-Bahiyye isimli 176 vr.
yazma bir baka nsha bulunmaktadr.

99

zcan, a.g.e., s. 63.

100

Osmanl Mellifleri, I, s. 326.

101

Hediyyetl-Arifin, II, s. 322.

102

Chdil-Mukl, s. 26

103

Hediyyetl-rifin, II, s. 322; Osmanl Mellifleri, I, 326; Chdil-Mukl, s. 38.

62

C-Yaad Dnemin lim Anlay Balamnda lm Kiilii


Osmanl Devletinin gerek kurulu, gerekse ykselme dnemleri siysi, asker
ve mal alardan olduu kadar, ilm adan da son derece ileri dnemlerdir. Bu
dnemlerde ilim, kltr ve sanat alanlarna gereken nem verilerek, ilimle uraan
insanlar gerek saray evrelerinin, gerekse toplumun sayg, muhabbet ve vgsne
mazhar olmu kiilerdir. Bursa, znik, Edirne ve stanbul bata olmak zere dier
ehirler ve hatta kylere kadar medreseler kurulmu ve buralarda ilim dallarnn
hemen her dalnda eitim, retim faaliyeti yrtlmtr. Fikr inkif artrmak
iin slm leminden ve Avrupadan ilim ve sanat adamlar getirtilerek onlarn bilgi
ve hnerlerinden istifade edilmitir. lme, teknie ve sanata verilen nem
medreselerin yannda cami, tekke, kitap dkkan, ktphane ve saray gibi toplumun
dier alanlarnda da kendini gstermektedir. Bu dnemlerde Davud- Kayser
(.1351), eyh Bedreddn (.1420), Molla Fenr (.1431), Kadzde-i Rum
(.1435), Hocazde (.1488), Ali Kuu (.1474), Meyyedzde, Mrim elebi
(.1525), bn Kemal (.1534), Knalzde Ali Efendi (.1572), Takprlzde
(.1561), Matrak Nasuh, Takiyeddin (.1584) ve Ebussuud Efendi (.1574) gibi
pekok mtefekkir lim yetimi ve bunlar nakl ilimler kadar, akl ve let ilimlerin
hemen her dalnda da ok nemli eserler telif etmilerdir. Ksaca, bu dnemler
Osmanl Devleti iin sadece siysi, asker ve mal alanlar da deil, ilm alanda da ok
canl tarihi bir srecin yaand dnemlerdir.104 Esasen devleti siyas, asker ve mal
alanlarda gl klan en temel faktrn de, toplumun ilm ve kltr dzeyi olduu
unutulmamaldr.
Ancak Osmanl Devletinin, kurulu ve ykselme dnemlerindeki kudreti
XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren tedrci olarak nce duraklama, ardndan
gerileme srecine girer. Bu olumsuz gidiatn ilk emreleri Kann (1520-1566)
dneminde grlmeye balam ve III. Murad (1574-1595) zamann da ise iyice
belirgin hale gelmitir. Gerekten de III. Murad ve onu takibeden devreden III.
Ahmede (1703-1730) kadar geen srete, ite ve dta deien sosyo-ekonomik
artlar Osmanl Devletinin aleyhine tecell etmitir. Tarihi kaynaklar ve bu devirlere
104

smail Hakk Uzunarl, Osmanl Devletinin lmiye Tekilt, Trk Tarih Kurumu Basmevi,
Ankara 1988, s. 1-3; Cahid Baltac, Osmanl Medeniyet Tarihi, stanbul 1983, s. 11, 12 vd.; Ziya
Kazc, Osmanlda Eitim retim, Bilge Yaynclk, stanbul 2004, s. 63, 64 vd.; Yahya Akyz,
Trk Eitim Tarihi, Kltr Koleji Yaynlar, stanbul 1993, s. 54-61.

63

ait yaplan aratrmalar ummiyetle, ite btn messeselerin bozuluundan ve bir


medeniyetin tkeniinden bahsederler. Esasen XVII. yzylda Kprllerin
idaresinde son bir kalknma hamlesi yapldktan sonra, 1682 ylnda balayan harpte
Osmanl Devleti, Avusturya ve mttefiklerine yenilerek 26 Ocak 1699da Karlofa
bar anlamasn imzalamak zorunda kalm105 ve bu anlama ile yz yllardr
slmn alemdarln yapan bu byk devlet, artk kadm rakibi Hristiyan Batnn
stnln resmen kabul etmek zorunda kalmtr.106
Bileik kaplar misli, siysi ve asker alanlarda cereyan eden bu menf
sreten ilmiye tekilt da kendi payna deni fazlasyla alr; u blgelerde
kaybedilen topraklardan, i blgelere ekilenlerin, srf karn doyurmak iin
medreselerde toplanmasyla oluan tifenin ilimden ziyde harmilie balamas,
devletin geni topraklara hkimiyetinden doan geveklik, ulemzedegn snfnn
douu, ilmiyeye ait knun, kide ve tlimat ve gelenein inenmesi107 gibi son
derece olumsuz birtakm tablolar ortaya kmaya balamtr.
Btn bu yozlamalar karsnda meselenin vehmetinin farknda olan ve bu
dorultuda zm retmek iin aba harcayan; Kanunnin sadrazam Ltf Paa
(l.1563), tarihi l (.1599), Koi Bey (.1648), Ktip elebi (.1556) ve tarihi
Nim (.1716) gibi pek ok kii, alnmas gereken tedbirlerin neler olduunu kendi
bak alarndan ortaya koymular ve bu istikmette, ilgili merclere gerekli
uyarlarn yapmlardr. rnein Ltf Paa; ulem arasndaki ekememezlik
meselesine vurgu yaparak, onlarn birbiri hakkndaki beyanlarna bakmadan,
reisleriyle grp rtbe ve derecelerine gre mumele edilmesi gerektiini ifade
ederken, tarihi l, ayn ekilde ilmiyye tekilatnn bozulduundan bahseder ve
ulemnn ilimden ziyade gsterie kapldklarn ve ayrca devlet adamlarnn, ulem
snfna gerekli deeri vermediinden yaknr. Bunun yannda tarihi Nam,
zellikle ilmiyye snfndaki yolsuzluk ve rvet olaylarna dikkat ekerek, baz
kadlarn tayininin yaplabilmesi iin, halen grevdeki kady lm gibi gsterecek

105

Adil en, brahim Mtererrika ve Usll-Hikem f Nizmil-lem, Trkiye Diyanet Vakf, Ankara
1995, s. 1-2.

106

Bekir Karla, On Sekizinci Yzyl Osmanl Dnce Hayat ve Kahramanmaral Baz Bilim
Adamlar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 1.

107

en, a.g.e., s. 15.

64

kadar meselenin ileri boyutlara tandndan bahseder.108 Bu ve bunun gibi ortaya


konan pek ok tespit, analiz ve zm perspektifli yaklamlar; bir yandan, artk
ilmiyye tekilatndaki bozukluun kayg verici boyutlara ulatn gsterirken, bir
yandan da bu sknty amak iin bireysel dzeyde de olsa baz fikr kprtlarn
varln ortaya koymaktadr.
lmiye tekiltndaki bozulma ekli bir yandan genel anlamda ilm dnce
zerinde grlrken, dier yandan belirli bir zihniyet deiimine paralel olarak,
ilimlere yaklam da etkilemitir. Bunun neticesinde gerek toplum nazarnda,
gerekse ders programlarnda nakl ilimler, daha n plana alnrken, akl ilimler ise ya
tmyle gndemden dm ya da son derece sath kalarak hakettii deeri
grmemitir. Ktip elebi, XVI. asrn sonlarndan itibaren medreselerde olumaya
balayan ve zamanla daha da derinleerek devam eden, akl srecin hilfna ileyen
bu menf tabloyu u cmlelerle ifade eder: Ulu Osmanl Devletinin Sultan
Sleyman Han zamanna gelinceye kadar hikmet ile eriat ilimlerini uzlatran
gerek aratrmaclar n almlard. Ebul-Feth Sultan Muhammed Han, Medris-i
Semniyeyi yaptrp kanuna gre i grlp okutulsun diye vakfiyesine Haiye-i
Tecrid ve erh-i Mevkf yazmt. Daha sonra gelenler, bu dersler felsefiyattr diye
kaldrp Hidye ve Ekmel derslerini okutmay makul grdler. Yalnz bunlarla
yetinmek akla uygun olmad iin ne felsefiyat kald, ne Hidaye kald ne Ekmel.
Bununla Osmanl ilim pazarna kesad gelip bunlar okutacak olanlarn kk
kurumaya yz tuttu. Kimi kyda kede, Dou Anadoluda yer yer kanuna gre ders
gren rencilerin daha yeni balayanlar stanbula gelip byk caka satar
oldular109 limlerle ilgili bu nakllik ve akllikayrm bir yandan medreselerin
bozulmasnn temel nedenlerinden birisi olurken, dier yandan da, birincinden daha
da olumsuz sonular douran temel bir zihniyet farkllamas meydana getirmitir ki
bu husus, zerinde altmz Saaklzdeyi de iine alan daha sonraki yllarda da
artarak devam etmi ve devletin zlme ve dalmasnn temel nedenlerinden birisi
olmutur. Ayrca Avrupa toplumlarnn bu dnemlerde, yava yava kilisenin
tasallutundan kurtularak akl ve bilimi n plana kararan youn bir aydnlanma
srecine girdii ve bunun neticesinde fikr, sni ve sanatsal alanlarda
108

Kazm Sarkavak, Yanyal Esad Efendi, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1997, s. 8-10.

109

Katip elebi, Mznul-Hakk f htiyaril-Ehakk, stanbul 1982, s. 20-21.

65

gerekletirdii dnmler de dikkate alnacak olursa, Osmanl Devletinde akl


ilimlerin seyriyle ilgili bu menf srecin, toplumun gidit zerinde nasl etki
braktn tahmin etmek zor olmasa gerekir.
lmiyye tekilatnn iinde bulunduu tkankl amak iin XVIII. yzyla
gelindii zaman hangi sfatla olursa olsun, artk bireysel ve daha ziyade teorik
dzeydeki zm arama iradesi yerini, daha kollektif, daha esasl ve devletin de
bizzat iinde yer ald bir yapya brakr. nk imdiye kadar Osmanl toplumu
byk apta deimenin dolaysyla gelimenin- karsndayd. Temel ama eskiden
varolan gl dzenin korunmasyd. Mevcut eitim sistemi de bu dorultuda idi.
Eski kanun ve nizamlara dnldnde ve iyi uygulandnda, btn bozukluklarn
dzeltilebilecei, tekrar Kanni Sultan Sleyman zamanndaki g ve saltanata
ulalabilecei dnce ve inanc hakimdi. Ancak bu dnceye katlmak biraz
gtr. nk Osmanl toplumunun dndaki toplumlar Kanni dnemindeki
toplumlar olmayp, her alanda ilerleme-gelime kaydetmiler ve bu gelimeler hzla
devam etmektedir.110 Osmanl Devletinde nadiren de olsa, bireysel dzeyde
varolan bu anlay deiiklii topluma ve resm makamlara da sram ve bu
kesimlerden de deiim ve geliim ynnde birtakm gayretlerin varl kendini
gstermeye balamtr. Bu anlamda, Padiah III. Ahmedin (1703-1730),
sadrazamla 1718 ylnda Nevehirli Damat brahim Paay getirmesiyle balayp,
1730 ylnda patlak veren Patrona Halil ayaklanmasna kadar devam eden ve
Osmanl siysi tarihinde Lle Devri olarak nitelenen dnem olduka nem
arzetmektedir. Bu dnem, bizim zerinde altmz Saaklzdenin hayatnn son
dnemlerini de iine ald iin ayrca bir neme hizdir. Bu nedenle bizi ilgilendiren
ilm ynyle, bu dnemde yaplan almalara ksaca deinmek istiyoruz.
Lle Devri baz tarihiler asndan uzun ve yorucu savalardan yorulan ve
bkan stanbul bata olmak zere, onu takibeden dier baz ehirlerin, sadrazam
brahim Paann nclnde dnyann zevklerine dalarak, gezip elendikleri,
hayattan km aldklar bir sefhat dnemi olarak yorumlanrken, bazlar iin ise, kr
ve mutaassp bir zihniyet srecinden syrlp, adeta bir Rnesans ve uyan dnemi
olarak telakki edilmektedir.111 Belki daha ihtiyatl bir yaklamla ifade edecek
110

Hamit Er, Osmanl Devletinde adalama ve Eitim, Rabet Yaynlar, stanbul 1999, s. 162.

111

en, a.g.e., s. 3.

66

olursak; bu dnemi, var olan elence ve sefhat hayatnn arkasnda zellikle ilm ve
kltrel anlamda cidd admlarn atld bir dnem olarak deerlendirmek mmkn.
Lle Devrinde yaplan yeniliklerin banda matbaann almas gelmektedir.
Aslnda matbaa, Osmanl Devletine aznlklar marifetiyle yaklak 250 yl nce
girmitir.112 Osmanl Devletinde ise bu mesele, resmen, belirli bir zihniyet
deiiminin olgunlamasn mteakip, eyhlislam Yeniehirli Abdullah Efendi
(.1743)nin fetvs ve Sadrazam Damat brahim Paann izni ile gereklemi ve
1727de brahim Mteferrikann evinde kurulan ilk matbaada ilk olarak, Vankulu
Lgat adyla bilinen Vanl Mehmet b. Mustafann telifi Shh- Cevher adl
kitabndan ilk defa bin nsha baslmtr. eyhlislam Abdullah Efendinin fetvasna
gre, bu matbaada baz din kitaplar hari, lgat, mantk, heyet, tarih, corafya,
edebiyat, tp ve felsefeye dair eserler baslabilecektir.113 Ve bu eserin ardndan,
Cihnnma, Takvmt-Tevrh, Tarih-i Nama, Tarih-i Rid ve Asm Tarihi gibi
daha ziyade tarih ierikli pek ok eser baslm ve bu anlamda devrim niteliinde bir
sre balatlmtr. Buna gre, alan bu ilk matbaada baslacak olan eserlerin her ne
kadar tr ile ilgili bir snrlama getirilmi olsa bile, daha nce bu meselenin
geciktirilmi olmas ister politik, ister ekonomik veya isterse din nedenlere dayal
olsun, belirli bir zihniyet deiiminin somut bir gstergesi olmas bakmndan son
derece nemlidir. Artk matbaada daha ok eser, daha ksa zamanda ve daha ucuz
maliyetle baslacak ve okumak isteyen insanlara daha kolay bilgi ve kltr ak
salanacaktr.
Lle Devrinde yaplan ilm almalarla ilgili olarak dikkat eken bir dier
hamle, ok youn olarak bir eviri srecinin balatlm olmasdr. Damat brahim
Paa, matbaa konusunda olduu gibi, burada da Padiah III. Ahmed ve eyhlislam
Yeniehirli Abdullah Efendinin desteini yanna alarak, ok hzl bir telif ve
tercme dnemini balatr. Bu dnemde, telif faaliyetlerinin yannda farkl bir
ekilde yrtlen tercme almalar daha byk bir nem tamaktadr. Tercme
faaliyetlerinin daha hzl yrtlebilmesi iin brahim Paa tercme heyetleri
oluturmutur. brahim Paa on senelik sadrazaml sresince deiik dillerden
on ksur eseri tercme ettirmitir. Paa bir taraftan baka dillerde yazlm kymetli
112

Er, a.g.e., s. 167-170.

113

Sarkavak, a.g.e., s. 14.

67

eserleri Trkeye evirttirirken, dier yandan da dnemin nemli olaylarnn kaleme


alnmas iin ilim adamlar ve airlere grev vermekteydi.114 Aristotelesin,
Fizikas, Dervi Ahmed b. Ltfullhn, Sahifl-Ahbr, Burhaneddin elAynnin, kdl-Cman f Tarihi Ehliz-Zaman, Handmirin, Habibs-Siyeri, bn
Haldunun, Mukaddimesi, bn Sinann, el-Kann fit-Tbb, Mevlannn,
Mesnevsi gibi pek ok eser bu dnemde sistematik olarak tercme edilmitir.115
evirisi yaplan bu eserlerin muhteviyatlar dikkate alnrsa, neredeyse bir iki asrdr
ya olduka sath kalan ya da tmyle dlanarak, ders programlarndan bile
karlm olan akl ve mhedeye dayal baz ilimlerin yeniden canlandrlmaya
alld grlecektir. Ayrca bu dnemde Trkeye yaplan tercmeler,
Trkenin artk bir bilim ve yaz dili olarak daha n plana ktnn grlmesi
bakmndan da son derece nemlidir.
lm ve kltrel almalarla ilgili olarak, bu dnemde yaplan bir dier
faaliyet biimi ise, Avrupann eitli lkelerine gnderilen eliler marifetiyle
oralarn bilgi, grg, teknik ve kltrel almalar hakknda bilgi elde etme
gayretleridir. Yani Avrupann fikriyatna dayal tecrbeyi, eliler vastasyla ilk
elden mahede etmek ve gerekirse bundan yararlanma dncesidir. Bunlardan en
dikkat ekeni Fransaya eli olarak gnderilen Yirmi Sekiz Mehmet elebidir. Bu
kii bir yandan dikkatli bir ekilde batda balayan sanayi ve teknik alanndaki
gelimeleri gzlemlerken, bir yandan da Osmanl kltr ve toplumunu Franszlara
tantr. Ayrca elebi Mehmet, Paris tbbiyesini, hayvanat ve botanik bahelerini,
buraya bitiik eczahaneyi, baz imalathane ve fabrikalar, rasathane ve matbaay
gezmitir. lgin grd yerleri byk bir baar ile aktarm olan elebi Mehmed,
stanbulda birok yeni hareketin balamasna sebep olmutur. Damat brahim
Paada, bir taraftan ehrin imar ve tezyininde, bir taraftan da memleketin imar ve
tanziminde bu fikirlerden ok yararlanmtr.116 znde ilm ve kltrel gelimeye
ynelik olarak atlan btn bu admlar, ne hazindir ki, Patrona Halil isyanyla
akamete uratlm ve benzer problemler daha sonraki srete de yaanmaya devam
etmitir. Ancak bu dnemden sonra gerek siysi, gerek asker ve gerekse ilm
114

Er, a.g.e., s. 177.

115

Sarkavak, a.g.e., s. 16-18; Er, a.g.e., s. 178-179.

116

F. Reit Unat, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnamesi, Ankara 1992, s. 56.

68

anlamda gelitirilen zm denemeleri byk oranda bat dnyas esas alnarak


ortaya konmutur.
Btn bu olup bitenlerden sonra, XVIII. yzylda devlet genel olarak
Seyfiyye, Kalemiyye ve lmiye olmak zere ksma ayrlyordu. Seyfiyye,
ordunun reformize edilerek, Yenieri ocann kaldrlmas ve yerine Bat tarznda
yeni ve modern bir ordu kurulmasn isterken, Kalemiyye snf, i ve d devlet
brokrasisinden olumakta olup bunlar da, ayn ekilde Avrupa rnek alnarak
devlette kkl reformlara gidilmesi gerektii zerinde younlayorlard.117
Grld gibi burada, gerek Seyfiyye, gerekse Kalemiyye snfnn zerinde
birletikleri mterek husus, Bat dnyasnn stnlnn kabul edildii ve zm
yollarnn da bu perspektife dayal olarak retilmesi gerektii fikridir.
lmiye snf ise, bu srecin nedeni olarak devlet kanunlarna yeterince
uyulmad grnde idi. Aslnda bunlarn byk bir ksmna gre, maruz kalnan
bu menf srecin temel nedeni, eriat denilen bu ilh kanunlara uyulmamas sonucu
Allhn, insanlara verdii bir cez idi. Balangta byle bir saplantyla hareket eden
kesimle birlikte, zamanla olaylar daha vahim boyutlara ulanca btn ilmiye
snfnn, bu amazdan kurtulmak iin yeni araylara girdii grlmektedir. Bu
anlamda, o dnemin ulemsnn, olaylar karsndaki ilm tavrn u grupta
deerlendirmek mmkn:
Bunlardan birinci ksm ulem , ya olanlardan habersiz, ya da olanlara hibir
anlam veremeyerek gemiin hlyalar ierisinde geleneksel hayatn srdrp
gidiyordu.
Bir ksm da, her yenilgi ile birlikte biraz daha hakllk gerekesi artan Selef
gr yeniden canlandrmay ve Fkh merkezli bir yeniden yaplana gidilmesiyle
birlikte sorunlarn zme kavuabileceini dnyordu. Bunlar, olaylarn, din d
bilimlerin retilmesiyle balantl olduunu, zellikle de felsefe ve tabiat bilimleri
gibi profan bilimlerin Mslman zihinlerin safiyetini bozduunu dnyorlard.
Saylar olduka az, fakat etkili konumlarda bulunan nc bir grup isehakl olarak- sorunun en bata eitim sisteminin bozulmasndan kaynaklandn
savunuyorlard. Ancak bunlar, zm, kkl eitim reformlar yapmak yerine, eski
medrese geleneinin canlandrlmasnda gryorlard. Bu da ancak slmn klasik
117

Karla, a.g.e., s. 4.

69

dneminde olduu gibi, Aristoteles bilim ve dncesine dayanan Gazl-bn Sn


felsefesi ile temel dni bilimlerin birlikte retilmesi yoluyla mmkn olabilirdi.
Yukarda ele aldmz Sadrazam Damat brahim Paa ve evresinde yer alan bilgin
ve dnrlerin byk blmnn bu dncede olduu anlalyor.118
Bu tablo karsnda Saaklzdenin ilm kiiliini bireysel ve toplumsal
manada olmak

zere

iki

kategoride deerlendirmemizin

uygun

olacan

dnyoruz. Bu dorultuda mellifin ilm tutumunun toplumsal ynyle ilgili


olarak unlar syleyebiliriz:
Saaklzdenin ilm zihniyeti ve bu dorultuda ortaya koyduu duruu,
yukarda bahsettiimiz birinci grup ulemnn iinde bulunduu tutum ve davran
biiminden olduka uzaktr. nk onun ilm hayat dikkatle incelendii zaman,
ilmiyye tekilatnn iinde bulunduu kriz hallerinden habersiz olmas veya bunlara
ilgisiz kalmas yle dursun, aksine btn bu sorunlarn giderilmesi iin zm
retmeye alt grlecektir. rnein o, ilimleri tahsil seviyesine gre
mertebelendirdii ksmda, medreselerdeki baz menf uygulamalara dikkat ekerek,
baz kiilerin hi haketmedikleri halde yksek dereceli iczet aldklarndan ve bu
nev olaylarn ilmiye tekilatnn bozulmasna neden olduundan yaknr.
Saaklzdenin u ifadeleri, bu manada olduka dikkat ekicidir:
er ve let ilimlerden herbir ilme it istiks (ileri seviye)119 mertebelerini
tahsl eden renciler, ilimlerde kmil ya da tekml diye adlandrlrlar. Bu
adlandrma, iktisd (orta seviye) mertebesinde herbir ilmi tahsl eden kimseye ise,
imeden nce ikiye, sarho edici dendii gibi, istiks seviyesine yaklat iin
bu renciye de, bir nceki ksma nisbetle, mecz olarak kmil ya da tekml ad
verilebilir. Ama baz mteber ilimleri renmeyen ve ayrca bazlarn iktisr
(balang seviyesi), bazlarn iktisd seviyesinde tahsl eden rencilere ise, ne
hakk ne de mecz olarak bu nvnn verilmesi doru deildir. Keml nvan
ancak, herhangi muayyen bir ilim dalnda, istiks veya iktisd seviyesine
ulaanlar iin verilebilir. Zamanmzda bir rencinin istiks veya iktisd
mertebesine ulamasna, tekmlul-mevdd120 denmektedir. O kimse artk akl ve
118

A.g.e., s. 4.

119

stiks, ktisd ve ktisr seviyeleri konusunda daha geni bilgi iin bkz. s. 211-214.

120

rencilerin madde ad verilen ilimleri tamamlamas.

70

nakl let ilimlerin tahslinde kmildir. l ilimlerden maksat, fkh usl, hads
usl, tecvd ilmi, cevher ve raz gibi ilk kelm bilgileri, nahivde bn Himn
Munl-Lebb inin iine ald eyler, sarfta ise bn Hacbin e-fiyesidir.
Ancak gnmzde, let ilimlerinin ounu tahsl etmedii halde pek ok rencinin
tekmlul-mevdd diye adlandrldklarn grmekteyiz. Bilgisizlere gre, madde
baz mantk ve felsefe nshalarna verilen bir addr sadece. Oysa gnmzde,
Kurn yznden dahi okuyamayan nice kiiler tekml olarak grlmektedir. Bu
renciler fkh uslnden birey renemedikleri iin fkh stlhlarn dahi
bilmezler. Uratklar ilimlerin de ounu anlayp anlatamazlar. Byle rencilerin
tekml diye adlandrlmalar, hocalarnn, rendiklerini tedrste kendilerine verdii
iczet, giydikleri ulem kisvesi ve balarna geirdikleri koca kavuktan ileri
gelmektedir. Bu gibi renciler, renimi savsaklar ve anlamadklar konular
bakalarna anlatmaya kalkrlar. Tasdfen bilip renmedii bir ilimde mahret
kazanrsa, renme mertebesinden retme mertebesine getiini zanneder. Bunlar
keml seviyesine deil, olsa olsa noksana ulamlardr. Bunlar, Allme Kutbuddn
er-Rznin kitabn121 okumadklar halde kendilerini onun gibi bir allme olmu
zannederler. Bakalarn, ilim konusunda, kendilerinden aa grrler. Ben bu
tekml seviyesini, oluk ocuk sahibi bir yoksula benzetiyorum ki, onun rnei
yledir; geim derdi bu yoksulu yorar. Bir zengin ise, bu fakiri geim derdinden
alkoyacak kadar yedirip, iirmek istemektedir. Ancak zengin kii, bu fakri zengin
diye adlandrp, zengin elbiselerinden bir eyler giydirir ve ona dinlenme, gzel
yemekler yeme, ile ve dostlarn geniletme izni verir. Bu yoksul kii, dinlenme ve
gzel yaamadan yana dncelere dalm olarak, sevin iinde geri dner. ilesi de,
sevin iinde onu beklemektedir. Oysa ilesi iin bu olay, bakalarna gln
olmaktan baka bir ie yaramamtr. Hey akl banda olanlar, bu olaydan ders
alnz!122
Saaklzdenin, ilmiye tekiltnn iinde bulunduu problemleri bir yandan
tespit ve analiz eden, dier yandan usul d baz uygulamalara kar esasl eletiriler

121

Mellif burada Rznin herhangi bir eserinin ismini vermemi, fakat o, ilimleri, zellikle de tefsr
ilmini aratrrken sk sk Rznin Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb) adl eserine atfta bulunmu
olmasn hesaba katacak olursak, Saaklzdenin, Rznin kitab ifadesiyle kastettii eserin bu
olduunu syleyebiliriz.
122

Tertbul-Ulm, s. 217-218.

71

getiren bu ifadelerinden, yaad dnemde cereyan eden olaylardan haberdar olduu


anlalmaktadr. Bu manada onun ortaya koyduu gzlemleri, daha nce ksaca
deindiimiz Ltf Paa, tarihi l ve Nama gibi ahsiyetlerin ifadelerine olduka
yakndr. Demek ki, XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren ilk emareleri grlmeye
balayan ve zamanla artarak devam eden ilmiye tekiltndaki yolsuzluk ve
usulszlkler bu dnemde de youn olarak srmektedir. Bu gidiatn doal bir
sonucu olarak ortaya kan ve genel anlamda ilim meakkatinin azalarak, ilm
derinliin kaybolmasna yol aan fil durumun da mevcdiyetini koruduu
grlmektedir.
Saaklzdenin, meseleler karsndaki ilm duruu, kendi dnemindeki
ikinci grup limlere daha yakn gzkmektedir. Hatrlanaca gibi bu kiiler,
meydana gelen bu olumsuz tablonun felsefe ve tabiat ilimlerine ar temylle direkt
balantl olduu fikrinden hareketle, yeniden bir yaplanma gerektiini ve bunun da
fkh merkezli olmasnn art olduunu ileri srmekteydiler. Yukardaki pragrafta
geen; bilgisizlere gre madde, baz mantk ve felsefe nshalarna verilen bir addr
sadece ifadesini, onun bu konudaki daha baka grleriyle bir btnlk ierisinde
yorumlayacak olursak, en azndan felsefeye kar mesafeli durduu grlecektir.
Bununla beraber yine ayn metinde geen; bu renciler fkh uslnden birey
renemedikleri iin fkh stlhlarn dahi bilmezler cmlesi de, onun fkh ilmine
doru daha gl bir temyl iinde olduunu gsterir.
Ayrca

Saaklzde,

bnul-Kayym

el-Cevziyyenin;

Tevratn

hakikatlerinden yz evirerek, filozoflarn batllkla dolu szlerine uymalar neticesi


Allhn, sriloullarn vatanlarndan kovma cezasna arptrd ve ayrca
Mslmanlar, felsefeyle megul olduklar zaman, Allh Telnn onlarn bana
Hristiyan hallar ve putperest Moollar musallat ettii123 eklindeki ifadesine atf
yaparak, baa gelen baz musbetlerin, felsefe ile megul olmaktan kaynaklandn
anlatmak istemektedir.
Mellifin, ilimleri er hkm bakmndan snflandrrken fkh, fkh
usl, hadis ve tefsr ilmigibi nakl ilimleri, elde edilmesi gereken farz ayn hkm
mesabesinde grrken, felsefeyi; sihir ve yldzlarn ahkm gibi esasen ne
muhtevlar, ne de amalar bakmndan hi alakas olmayan ilimlerle birlikte ayn
123

A.g.e., s. 233-234.

72

snf ierisinde mtla etmesi de, yine onun felsefeye scak bakmadn
gstermektedir.
Saaklzdeyle ilgili ortaya koyduumuz bu rneklere baktmz zaman,
onun ilm zihniyeti; genel hatlaryla selef gre yakn, nakl ilimler ve zellikle
fkh ve fkh usl izgisinde seyreden, buna mukabil felsefeye kar olduka
mesafeli ve hatta meydana gelen menf yndeki baz siyas gelimelere yol at iin
olduka fkeli olduu gzlenen tutucu denilebilecek bir portre ortaya koymaktadr.
Bu grnm mellifi, yaad dnemde yeralan, yukarda bahsettiimiz ikinci grup
ulem zmresinin ilm zihniyetine yaklatrmaktadr.
Ancak mellifi, kategorik olarak sadece bu gruba hapsetmek de yanl ve
hakszlk olur. nk onun, eitimle ilgili ortaya koyduu grlerine bir btn
olarak baktmz124 zaman onun ifadelerinden; ilmiye tekiltnn bozulduundan
ikayeti olduu, yeni ilm ve idri esaslarn tatbk edilmesinin gerekliliini
dnd de mhede edilmektedir. Bu manada, Ali Suvnin, Tertbul-Ulm
iin sarfettii; Bu kitabn ruhu, medrese derslerinde erhler ve hiyeler tedrs
olunmasn ve bil-cmle mufassalt retilmesini ho karlamaz ve ders kitaplarn
tertb ile tavsiye eder125 eklindeki ifadesi de, Saaklzdenin yaad dnemde
medreselerde okutulan ders kitaplarna kar eletirel tavrna iret eden bir
deerlendirmedir. Bu deerlendirmelerden Saaklzdenin, eitim sisteminin
yeniden gzden geirilmesine ynelik bir tavr ierisinde olduu kanaatine ulamak
mmkndr. Bu bakmdan onun, eitim sisteminin iinde bulunduu bunalmdan
kurtulmak iin medreselerin slh edilmesi gerektiini syleyen nc grup limler
zmresiyle yakn fikirler tad grlmektedir. Ancak Saaklzde ile bu grubun,
medreseleri slah etmek iin ortaya koyduklar zm yollar da birbirinden tamamen
farkldr. Saaklzdenin, medreselerin slahndan kastnn, yukarda da ksmen
deindiimiz gibi, medreselerin gerek eitim programlar ve okutulan kitaplar,
gerekse ilmiyye snfnn ilm liykat bakmndan gzden geirilmesi gerektii fikri
olduu anlalmakdr. Ancak nc grub limler snf ise medreselerin, klasik
dnemlerinde olduu gibi reforma tab tutularak, buralarda Gazl ve bn Sn
felsefesi ile dni ilimlerin birlikte okutulmas gerektiini ifade etmeleridir ki,
124

Saaklzenin eitimle ilgili grleri hakknda daha fazla bilgi iin bkz. s. 172-188.

125

Suavi, a.g.e., s. 440.

73

meselenin buras, Saaklzdenin ilim zihniyetiyle pek badar grnmemektedir.


nk ona gre felsefenin iinde yerald bir eitim uygulamas din veya eriat
bakmndan makul grnmemektedir. Bu nedenle onun, Lle Devrinin reform
srecine en azndan bu adan itirak etmedii anlalmaktadr. Mellifin bu
dnemde uygulamaya konulan, matbaann gelii veya batya alma dayal
yenileme hareketlerinden ne lde haberdar olduunu, eer haberdar ise btn
bunlara kar tavrnn ne olduunu bilmiyoruz. nk mevcut bilgilerimiz nda
Saaklzdenin, doduu yer olan Maratan, bu olaylarn sca scana cereyan
ettii stanbul bata olmak zere batnn dier ehirlerine gittiine dair elimizde bir
bilgi mevcut deildir.
Saaklzdenin ilm kiiliininin genel manada sosyolojik ynn bu ekilde
ortaya koyduktan sonra, meselenin bireysel boyutunu deerlendirmeye geebiliriz.
Meselenin bu ynn, daha ziyade onun telif etmi olduu eserlerden yola karak
ele almay dnyoruz. nk mellifin bireysel manadaki ilm kiiliini bize en
iyi anlatacak olan kaynak, onun eserleridir.
Saaklzde tecvd, kraat, belat, tefsr, fkh, tasavvuf, ahlk, kelm
mnzara, felsefe, mantk ve edebiyat alanlarnda eserler vermi olduka kapsaml ve
verimli bir Osmanl limi olarak karmza kmaktadr.
Mellifin ortaya koyduu eserler genellikle telif, erh, hiye ve talik
mahiyetinde olup, bunlarn bazlar olduka zgn bir hviyete sahipken, bazlar da
ksmen bir derleme ve terkp grnmndedir. rnein, onun kelm ilmi iin kaleme
ald Nerut-Tevlsi veya mnazara ilmine ait olan Velediye isimli eseri, en
azndan mellifin iselletirerek ortaya koyduu, bu nedenle zgnl ve belirli
oranda derinlii olan eserler karakterinde iken, yine onun, tecvd ilmi iin yazm
olduu Chdil-Muklinde bu zgnlk karakterinin nispeten zayflad dikkat
ekmektedir. Mellif, belki de yaad dnemin bir zellii olarak bu ikinci tr
eserlerinde arya kaan atflar yapmakta ve abartl bir bamllk havas
vermektedir. Kukusuz bu durum en azndan o tr eserlerin zgnlnn ve
derinliinin azalmasna neden olmaktadr.
Saaklzdenin mnazara ilmine olduka fazla arlk verdii dikkat
ekicidir. Bunun pek ok nedeni olabilir; ancak kanaatimizce mellifin mnazara
veya dap ilmi zerinde oka durmu olmasnn nedenlerden bir tanesinin, genel

74

olarak Osmanl Devletinde de bu ilme ynelik tevecchn olduka youn olmas


olabilir. Bunun nedeni de bu ilmin teknik ve akademik boyutunun yannda ayn
zamanda gnlk pratik yaamda, konuma ve hatta davran dab hussunda da ok
nemli bir ilim olmasdr. Osmanl toplumu da genel olarak, benimsemi olduu
slm ilim ve ahlk anlaynn tesiriyle, ahlk ve edebe nem veren, mzkere ve
tartmalarn uslnce yapan bir toplum olduu iin bu ilmin revata olmas artc
olmasa gerekir.126 te Saaklzdenin bu ilme bu denli nem vermesinin
nedenlerinden birisi bu olabilir.
Mnazara ilminin ayn zamanda mantk kurallar ierisinde delil ve ispata
dayal olarak doru dnme, dndn doru bir ekilde ifade etme ve ayrca
ortaya konulan fikirlere de yine ayn mantk kurallar ierisinde cevap verme gibi
hususlar esas alan bir ilim dal olmas da, Saaklzdenin bu ilme arlk vermesinin
bir baka nedeni olabilir. nk her ne kadar o, felsefeyi ar ekilde eletirerek
daha ziyade nakl ilimleri vgye mazhar gren tavryla, eletiriye tbi tutulsa da,
zihin yaps, kendi iinde mantkl ve tutarldr. Bu tutarllk, hem tek tek ilim
dallarnda, konularn kendi ierisindeki insicm bakmndan, hem de genel anlamda
ilm bir zihniyet olarak kendini gsterir. nk onun zihninde, kabul edilsin ya da
edilmesin fkh, tefsr ve tasavvuf ilmi gibi nakl ilimler her ey iken, hemen her
ynyle felsefe hi sempatik deildir ve bu husus her bir ilim daln
deerlendiriinde n plana kar.
Saaklzdenin en dikkat eken ve en orijinal ynlerinden bir tanesi de, onun
edebiyatla ilgili ortaya koyduu eserlerinde doa figrleri ve hayvanlar
konuturmasdr. Bu manada mellifin, manzm olarak kaleme ald eserlerinin pek
ounda ar (Hikyetn-Nahl), da (Meriyyetl-Cebel), glet (Sbhatl-adr,
aa (Mersiyyetl-Ebhel), kale (Hikyetl-Kalea) ve daha baka birok haart
(Hitbul-Haart) konuturduu grlmektedir. lgili eserlerde bu hayvanlar ve doa
figrleri yaam yklerini anlatmakta, zelliklerini tasvir etmekte veya Allh
zikretmektedirler. Bilindii gibi daha ziyade hayvanlarn konuturulmasn esas alan
ve fable olarak isimlendirilen bu trn kurucusu olarak Fransz edebiyat La
Fontaine (1621-1695) gsterilir. Bu edebiyatnn bu tr eserlerini ortaya koyarken,
yine bu trn nclerinden olan Hintli bilgin Beydeb veya Mevlndan etkilenip
126

Bolay, a.g.e., s. 150.

75

etkilenmedii meselesi ayr bir aratrma konusu, ancak Saaklzdenin yaklak


ayn zaman dilimleri ierisinde yaad La Fontaine ile ayn trden eserler ortaya
koymas olduka ilgintir. nk bu husus, hem dnya hem de Trk-slm edebiyat
iin son derece nemlidir ve tam da bu noktada Saaklzde hi pheye mahal
brakmayacak ekilde bu istikmette eserler ortaya koymutur. Ayrca mellifimiz,
konuturduu firler ierisine hayvanlarla birlikte kale, kpr, da ve aa gibi
dier doa figrlerini de dahil ederek, konuan doa unsurlarnn kadrosunu daha da
geniletmektedir.
Elimizdeki bilgilere gre Saaklzdenin, La Fontaineden etkilendiini
ortaya koyacak hibir veri mevcut deildir. Bu nedenle mellifimizin bu grlerinin
olumasnda, az nce birkann ismini zikrettiimiz dou fikriyat etkili olmu
olabilir. Bu etkilerin varl ve kaynaklarnn neler olduu meselesi aratrlmas
gereken nemli bir konudur. Ancak bize gre en az bu kadar nemli olan bir baka
husus ise, dni ilimlerin hemen her dalnda sz sahibi bir limin, yaad dnemin
ilm zellikleni de dikkate alarak syleyecek olursak, bu tr eserler ortaya koymas,
onu daha da kapsaml bir lim haline getirmenin yannda, ortaya koyduu bu
fikirlerinin tr bakmndan da onu, son derece ilgin ve orijinal bir konuma
oturtmaktadr. Bu nedenle Saaklzdenin ilm hayat bu adan da ayrca aratrlp,
meselenin her ynyle ortaya konulmas gerekmektedir.
Saaklzde, kelm ilminden tmyle uzaklatn ve hatta hayatnn
sonlarna doru, bu ilim iin kaleme alm olduu, Nerut-Tevlyi yazdna
piman olduunu, bu eseri yakmay bile dndn sylemesine ramen kelm
ilmiyle ilgili eserlerinin okluu dikkat ekicidir. Bizim tespit edebildiimiz
kadaryla bu ilme dir eserlerinin says kkl bykl olmak zere yirminin
zerindedir. Bu durum, en azndan bu ilimden tmyle rc ettiini syledii
zamana kadar, mellifin zihin dnyasnda kelm ilminin olduka nemli bir yer
tuttuunu gstermektedir. Buradan onun, ayn zamanda byk bir kelm limi
olduu sonucunu karmamz mmkn gzkmektedir.

76

II. BLM: SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI


A-Faydas ve Zarar Bakmndan limlerin Snflar
Saaklzdenin ortaya koyduu bu snflandrmann temel kavramlarndan
biri olan fayda szc, dni veya eriat esas alan, ilimlerin snflandrlmasn da
bu perspektife gre deerlendiren bir anlay ifade eder. Mellife gre, faydal
ilimler bahsinde greceimiz her bir ilim dalnn bir faydas ve bu faydann da yine
bir amac vardr.1 rnein faydal ilimler ierisinde yer alan kelm ilminin faydas,
delil getirmek, inan zerinden pheleri izle ederek, dni akdeleri ispat etme gc
kazandrmaktr. Buna ilve olarak, Allhn zt ve sfatlar, mebde ve medn
mmkn halleri ve nbvvet gibi konularda bilgi vermektir.2 Bunun neticesinde ise
kii, iki dnya saadetini kazanr ki bu, amalarn son noktas ve gayelerin gayesidir.
Kukusuz mellife gre, ilimlerdeki fayda, din veya er bir fayda olduu
gibi, zararda yine, dni veya er bir zarardr. Saaklzde, kendince faydal
grd lgat, kelm, fkh, hadis, tefsir, akid ilmi gibi ilimleri saydktan sonra, bu
saylanlarn dndakiler; felsefe, sihir ve ahkm- ncm ilmi gibi ya zararldr ya da
iir ve nesep ilmi gibi ilimlerdir ki bunlar; bilgisinin fayda, bilgisizliinin ise,
herhangi bir zarar vermedii ilimlerdir3 der.
Saaklzdenin ilimleri, fayda ve zarar bakmndan snflandrmasnda,
Gazlyi takip ettii grlmektedir. Gazlye gre de sihir, tlsm, yldzlarn
hareketleri sebebiyle olaylara tesiri bakmndan astronomi ilmi, baz filozoflarn
anlamn tam olarak kavrayamadklar halde ilh srlardan bahsetmeleri bakmndan
felsefe ilmi, zararl veya mezmm (knanm) olan ilimler kategorisindedir4 Bu
ilimlerle ilgili daha geni aklamalar, ilgili her bir ilim dalna sra geldike
yapacamz iin burada sz fazla uzatmadan, faydal ilimlerden balamak zere bu
snflandrma ierisinde yer alan ilimleri incelemeye geebiliriz.

Tertbul-Ulm, s. 85-86.

A.g.e. s. 143.

A.g.e. s. 85.

Gazali, hy, I, s. 77-83.

77

1-Faydal limler
a-Arab limler5
Saaklzdenin faydal ilimlerle ilgili burada yapt snflandrma ierisinde
yer alan Arab ilimler, lgat, tasrf, itikk, nahiv, arz, kfiye, belgat, muhdart
ve Arapa yaz yazma ilmi6 gibi ilimlerdir. Zikredilen ilimlerin ummi zelliklerine
bakarak, bu ilimler iin Arab ilimler, Arap dili ilmi veya lsan ilmi7 demek de
mmkndr. nk bu ilimler iin, Arab ilimler ifdesi yannda, dier
tanmlamalar da kullanlmaktadr. Ayrca bu ilimler, ilimler tasnfi ierisinde, bal
bana birer ama ilim hviyetinde olmayp nakl/er/dni ilimler iin birer let
veya vasta ilim olarak telakk edilmektedir.8
1-Lgat, Sarf ve Hahiv lmi
Burada konuya girmeden nce bir hussa aklk getirmek gerekmektedir. O
da u: Saaklzde, bu konuya balk olarak lgat ilmi (ilml-lgat) ibresini
koymu olsa da, konunun iine girildii zaman grlecektir ki, buradaki lgat
ifdesiyle, bizim gnlk hayatta kullandz, sadece o dille ilgili szcklerin lafz
anlamn ifade eden szlk anlamyla snrl tutmayp, daha geni bir perspektiften
hareketle bu anlam da iine alan, sz konusu dille ilgili btn kide ve kurallar
ihtiva eden Arapa dil (lsan) ilmini

kastettii anlalmaktadr. Mellif, bu

konudaki grlerini u ekilde ortaya koymaktadr: Dilin, her kavmin amalarn


5

slm dncesinde genel olarak Arab ilimler denilince,lgat, nahiv, sarf, beyn, belat, bedi,
itikk, men, kfiye, hat, iir okuma, nesir yazma, vaz (sz vaz etme), aruz, tarih gibi, olduka
geni bir yelpazeyi iine alan ilimler akla gelmektedir. (bkz., Gazl, hy, I, s. 50; bn Haldun, a.g.e.,
II, s. 1318, 1319 vd.; lken, slm Dncesi, s. 20.) Takprlzdede, Arab ilimlerin iinde yer
alan ilimlerle ilgili bu kadro daha da genitir. Onun Arab ilimler kategorisinde sayd tasnfe gre,
burada bahsettiimiz kadroya ilave olarak, yaz sanat, yaz letleri, yaz yazma kurallar, harfleri
gzel yazma, izgilerin douu, alfbe harflerinin sras, tek tek harflerin yazlmas, harflerin basit
ekillerini birletirme, Kurnn yazl, iir ilkeleri ve iir syleme, tahrr (kompozisyon) yazma,
ataszleri, milletler ve tifeler corafyas, szlerin kullanl ekli, yazma (mursele), sicil,
muammlar ve lgz, cinas ilmi ve Hz. Muhammedin hayat bata olmak zere, peygamberler,
halfeler, hfzlar, mfessirler, muhaddisler, sahbe ve tbin, hanef, f, mlik , hanbel ulems,
gramerciler, filozoflar ve doktorlar trihi ilmi gibi ilmleri de katmamz gerekmektedir. Bkz.
Takprlzde, a.g.e., I, s. 101, 102 vd.
6

Tertbul-Ulm, s. 84.

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1318.

A.g.e., II, 1293-1294;

78

ifde eden sesler olduunu bil! Derim ki, bu tanm, szlk anlamn da iine alr ki o,
ahs konularla ilgili ifdedir. Ayrca dil ilminin, Arab ilimlerin hepsine isim olarak
verildiini bil!9 Buradan da anlalaca zere, lgat ilmiyle kastedilen mna, genel
olarak Arapa ve bununla ilgili kurallar veya bu kurallar ihtiv eden blmlerdir.
Daha ak bir ifdeyle sylemek gerekirse, szlk anlamndaki lgat (szlk)
ilminin, genel anlamdaki dil (lsan) ilminin bir blmn oluturturduu
anlalmaktadr.
Saaklzdeye gre lgat (dil) ilmi, mfred (tekil) ler iin ahs konularn
ilmidir. ahs konu, bizzat lafz telaffuz etmek ve ona mn vermektir. Ona gre,
ahs konunun mukbili ise, tre it konu olup burada ise, lafzlar kll bir ekilde
telaffuz etmek ve bu erevede mn vermektir10. Mellifin ahslik ifdesiyle,
lgat ilmini; trsellik ifdesiyle de, genel anlamda Arapa dil ilmini kastetmi
olduu anlalmaktadr. Yani bu iki ifde biimi arasnda, umum-husus fark
vardr. Buna gre lgat ilmi, genel anlamda dil ilminin zel bir blmn
oluturmaktadr.
Saaklzde konunun ahs ve trsel olma ynn daha da vuzha
kavuturmak iin, Arapadaki vurmak/dvmek fiilini, ism-i fil kalbna
dkerek, rnek olarak zikreder. Buna gre vurmak/dvmek ifdesi, bu adan iki
mna iermektedir. Birinci mnada vurmak ifdesi, szcn asl veya kk
itibariyle ele alnmaktadr. Bylece bu ifadenin mnas, bir eyin bir ey zerinde
gereklemesi demek olup, ona vurmak denir ki bu mna, meselenin ahslik
yn ile ilgili olup, lgat (szlk) ilmi anlamnda deerlendirilmektedir. kinci
mnada ise, vurmak ifdesi, ekl (vezin) bakmndan ele alnm olup, buna da
dvd/vurdu denmektedir. Onun mnas ise, bir ahsn onunla dvme ilemini
gerekletirmesi demektir ki buras, meselenin tre it ksm ile ilgili ynn ifde
etmektedir. Bu da genel anlamda dil (lsan) ilminin konusudur. nk meselenin bu
yn nahiv ilminin iine girmektedir.11 Demek ki mellif, lgat ilmiyle mfred
kelimelerin anlamn, genel anlamda dil ilmiyle de Arapa dil ilmini kastetmektedir.
9

Tertbul-Ulm, s. 121.

10

A.g.e. s. 119.

11

A.g.e. s. 119-120.

79

Yani, onun dil ilminden maksad sarf, nahiv, belat, beyn, bedi, men, itikk,
arz ilmi gibi ilimlerin tamamn iine alan Arapa dil ilmidir.
Mellif, genel anlamda dil ilmi ierisinde yer alan lgat ilmini ve bunun dil
ilmi ile mnasebetini zah ettikten sonra, yine ayn blmde, sarf ve nahiv ilmi
zerinde durmaktadr. Biz de ilgili blmleri irdeleyerek onun bu ilimler hakkndaki
grlerine daha yakndan bakmak istiyoruz. Saakzdeye gre, tasrf ilmi de
denilen sarf ilmi, rabla ilgili olmayan, kelimelerin ekil (heyet) lerinden bahseden
bir ilimdir. Buradaki rabla ilgili olmayan ifadesinden, bu ilmin, nahiv ilminin
dnda bir ilim olduu anlalmaktadr.12 Essen sarf ilminin, bir ekil bilgisi ihtiva
eden bir ilim veya daha ak bir ifdeyle, Arapada istenilen mnay elde etmek iin
kelimelerin ald ekillerden bahseden bir ilim olduu biimindeki tanmlama
genel kabul gren13 bir tanmlamadr. Saaklzdenin yapm olduu tanmlamann
da, bu ilimle ilgili yaplan tanmlamalar dorultusunda olduu anlalmaktadr.
Mellif burada sarf ilmi ile ilgili ksa bir deerlendirme yaptktan sonra nahiv ilmi ile
ilgili grlerine gemektedir.
Saaklzdeye gre nahiv ilmi, rab ilmi olarak ta adlandrlr ve kelimelerin
rablk ve mebnlik hallerini inceler ki bu tanm, nahiv ilminin konusu bakmndan
yaplm bir tanmdr. Bir de nahiv ilminin, gayesi bakmndan yaplm bir tanm
vardr; bu tanma gre de nahiv ilmi, konuma hussunda, dili hatadan koruyan
kanunlardr.14 Mellifin, burada konusu ve gayesi bakmndan ele ald nahiv ilmini
ayrca, sarf ilmi ile ilgili olarak yukarda yapm olduu tanmda, bu ilmi (sarf ilmi)
kastederek,bu ilim, nahiv ilminin dnda bir ilimdir eklindeki beyanndan da,
zmn de olsa, onun nahiv ilmi ile ilgili fikirlerini renmemiz mmkndr. nk,
bilindii gibi Arapa dilbilgisi grameri, en genel anlamda, sarf ve nahiv ilmi olarak
iki ksma ayrlmaktadr.Yukarda ifde ettiimiz gibi, istenilen mnay elde etmek
iin kelimelerin yaplarn inceleyen sarf ilmi, Arapa dilbilgisi gramerinin bir
12

A.g.e., s. 122.

13

Takprlzde, a.g.e., s. 131; Mustafa alyn, Cmiud-Dursil-Arabiyyeti, MektebetulAsriyye, Beyrut 1994, s. 8; Meral rt, Arapa Dil Bilgisi Sarf, M.. lahiyat Fak. Vakf Yayl.,
stanbul 1995, s. 41; Hasan Akda, Arap Dili Dilbilgisi, Tekin Kitabevi, Konya 1989, s. 31; Bekir
Topalolu-Hayreddin Karaman, Sarf-Nahiv Kitab, Nesil Yaynlar, stanbul 1994, s. 1.
14

Tertbul-Ulm, s. 126.

80

blmn oluturduuna gre; bu kelimelerin cmle iindeki durumunu ele alan


yn ise dier blmn oluturmakta ve bu ilme de, nahiv ilmi denilmektedir. Buna
gre nahiv ilmi, Arapa dil bilgisi gramerinin rab ksmn oluturduu
anlalmaktadr. Bir baka deyile nahiv ilmi, cmle iinde kelimelerin durumu ve bu
duruma gre rbn inceleyen ilim daldr.15 Buna gre Saaklzde, sz konusu
tanmla, Arapa dilbilgisi gramerinin bir blmn oluturan sarf ilmini ortaya
koyduuna gre, doal olarak dier blmn nahiv ilmi oluturmaktadr.
Dolaysyla mellifin, gerek direkt olarak nahiv ilmini tarifinden, gerekse sarf ilmi ile
ilgili tarifinin iinde yer alan kimi ifdelerden, onun nahiv ilmi ile ilgili grleri
meydana kmaktadr.
Mellif, dil ilmiyle ilgili bu izh yaptktan sonra, konuyla ilgili kendince
uygun grd baz eserleri tavsiye eder. O, bu tavrn her ilim dalnda ortaya koyar.
Saaklzdenin, dil ilmi konusunda zikrettii eserlerin isimleri unlardr: Ali Kuu
(.1474) nun, Unkduz-Zevhiri, bn Ferite (.801/1415)nin, Manzmesi,
Cevher(.1009)nin, Shh, Fruz Abd(1328-1414)nin, Kmusu, Zemaher
(1074-1143)nin, Fik ve Ess. Ayrca o, sarf ve nahiv ilmine balamadan nce
rencinin, bn Feritenin, Lgatn, ilim tahsline henz balam olanlarn ise,
Ahternin, Lgatn ezberlemesi gerktiini ifade etmektedir. Bu balamda mellif,
sarf ilmine mahss olmak zere, bn-i Hacb (1174/1248)in, e-fiyye isimli
eseriyle, Ali Kuunun, Unkduz-Zevhirinin nc aktinin nemine iaret
eder.16 O, nahiv ilmi konusunda ise, yine bn Hacbin, el-Kfiye isimli eseriyle, bn-i
Him el-Ensr (708-761h.)nin, Munl-Lebbinin isimlerini zikreder, bu iki eser
hakknda unlar syler: Nahiv ilminin yars el-Kfiyede, dier yars ise MunlLebbdedir. Kim bunlar karrsa nahiv ilminin birer yarsn karm demektir.
Kfiye iin yazlan erhul-Cmyi, mzan ve mnazaradan gerekli hisseyi aldktan
sonra, ancak zeki renciler renmeye g yetirebilir. Onu anlamaya g
yetiremeyen ou kii, onun dersiyle iki sene veya daha fazla uraarak vaktini zyi
eder ve ancak ahmakln artrr. Yine Kfiye iin yazlan Tasavvut isimli erh,
tahsle yeni balayanlar iin anlalabilir kabul edilmektedir. Eskiden renciler,

15

bn Haldun, a.g.e., s. 1319; Takprlzde, a.g.e., s. 139; rt, a.g.e., s. 41-42.

16

Tertbul-Ulm, s. 121-122.

81

Zemaher (1074-1143)nin Mufassaln okumaya nem vermekteydiler. O eser de,


bunu hakeder. Zamanmzn talebeleri, ncekilerin yollarn terkettiinden bu yana
onlarn mertebelerine ulaamyorlar. Ancak bu eserle megul olmak

Munl-

Lebble megul olmay gereksiz klmaz.17


2-tikk lmi
Saaklzdeye gre itikk ilmi, kk harfleri sabit kalmak artyla, iki kelime
veya lafz arasnda irtibat kurarak kelime tretmektir. Daha ak bir ifdeyle itikk
ilmi, bir kelimenin (lafzn) dier bir kelimeden nasl trediini anlatan bir ilimdir.
Bir kelime dier bir kelimeden tretilirken, hem harflerin terkbi, hem de bu terkbin
neticesinde ortaya kan sonucun anlam bakmndan iki lafz arasnda uygunluk
bulunmas gerekmektedir.18
Mellif bu ilmi incelerken, Taftazn (.1388)nin, Telvh adl eserinin bu
ilimle ilgili ksmna atfta bulunarak, buradaki itikk ilmi tarifi zerinde kendi
yorumunu daha da geniletir. Saaklzdenin konuyla ilgili fikirlerinin btnl
bakmndan nce Taftaznnin, bu ilimle ilgili sz konusu tarifini burada
zikretmenin uygun olaca dncesindeyiz. Bu erevede Taftaznye gre,
tikk ilmi, bzen ilim itibariyle yorumlanr ve yle sylenir: Mna ve terkbin
aslnda, iki lafz arasnda bir uygunluk bulmaktr; bylece onlardan biri, dierine
balanr. Alnan (balanan), mtk (tretilmi); verilen (kendisine balanan) ise,
mtkun minhu (kendisinden tretilen)dr.19
Saaklzde, itikk ilmi ile ilgili yaplan bu tanm zerine u yorumda
bulunur: Onun, ilim itibariyle sz u anlama gelmektedir: Bir kimse, zikredilen
iki lafz arasnda bir uygunluk bulursa, onlardan birinin dierinden tretilmi
olduunu anlar. Vzeden (koyan)in , evvela ikisinden birini koyduunu, sonra
dierini ondan ald (trettii)n ve buna ilk lafzn mnasna uygun, fakat ondan bir
biimde farkl bir mna verdiini bilmesidir. lk lafz genellikle mastardr ve bunu
(itikk), Meryem oluna, isim olarak verilen Mesih ve sa rneinde olduu gibi,
17

A.g.e., s. 127-128.

18

A.g.e., s. 123.

19

A.g.e., s. 123.

82

ayn kkten elde edebiliriz. Bylece birincisi (Mesh), kendisiyle isimlendirilen


mesh(yrmek) mastarndan tretilmitir. nk o, yryerek yeryzn dolam
ve bir yerde sabit kalmamtr. Veya Cibrl (as), onu gezdirmitir. kincisi ise, ays
mastarndan tretilmitir. Ays mastar, zerinde krmzlk olan (krmzya kaan)
bir beyazlk anlamndadr. O (sa)nun rengi de byledir. (ve ays mastarndan
tretilmitir.) Almak (elde etmek) ikinci mnaya, vermek (balamak) ise birinci
mnaya bir irettir.20
Buraya kadar Saaklzdenin itikk ilmi ile ilgili grlerini ana hatlaryla
ifade etmeye altk. Ancak, bu ilimle ilgili almamz esnasnda grdk ki, itikk
ilmi ile sarf ilmi arasnda varolan kelime tretmeyle ilgili cidd benzerlik sebebiyle
bu iki ilim zaman zaman birbiriyle kartrlmaktadr. Meselenin bu ynyle ilgili
olarak Saaklzde unlar syler: ncekiler, itikk ve sarf ilminin her birini ayr
ayr, konular farkl olduu iin tedvn ederek ortaya kardlar ve trif konusunda o
ikisini ayrdlar. Sonrakiler, o ikisi arasnda bir irtibat skl grnce- ki bu ikisi
konu bakmndan farkl bile olsa, ikisinin de konu alan mfred kelimelerdir-tedvn
konusunda onlar kartrdlar ve onlar ayn trifte birletirdiler.21 Takprl de bu
noktada, Saaklzde ile ayn grleri paylaarak unlar ifde eder: Bu iki ilim,
kural ve kidelerinde tam bir beraberlik ve ortaklk iindedir. Bu sebeple ikisinin
ayn ilim dal olduunu syleyenler olmutur. in asln anlayamadklarn ve ekilde
birletirmenin, esasta birletirmeyi cap ettirmediini bilmediklerinden byle
sylemilerdir. 22
Saaklzde, bu iki ilmin birbiriyle kartrlma ihtimali zerinde durur; ancak
bu iki ilim arasndaki farklarn neler olduunu da ifade etmez.. Takprlzde, sarf
ilmi ile itikk ilminin birbiriyle kartrlma ihtimli ve riskini ifde etmekle kalmaz,
bunlar arasndaki farkn ne olduuna da iret eder. O, nce itikk ilminin,
Saaklzdenin yukarda ifde ettiimiz tanmna benzer bir tanm verir ve bu iki
ilim arasndaki benzerlik noktasna dikkat eker. Buna gre, itikk ilmindeki
treyen ile tretilen arasnda, asl harfler bulunmas bakmndan, varolan asliyet,
20

A.g.e., s. 124.

21

A.g.e., s. 124.

22

Takprlzde, a.g.e., s. 131.

83

feriyet mnasebetinin sarf ilminde de varolduuna dikkat ekerek bu fark yle


ifde eder: Sarf ilminde de, kelimeler arasnda asliyyet, feriyyet anlatlr. Fakat
cevher, z olma bakmndan deil, ekil ve heyet, yani yap bakmndandr. Mesel
nek ile nehk kelimelerinin mnsebetinden bahsolunur. Lkin cevherlik,
zlk bakmndan deil, heyet, yani yap bakmndandr. nk sarf ilminin,
kelimelerin yaps zerinde durduu hussunda sz birlii vardr.23 Grld gibi
sarf ilminin, bu anlamda bir ekil ve yap ilmi, kelimelerin yapsndan bahseden bir
ilim olduu anlalmaktadr. Oysa itikk ilminde, treyen ile tretilen arasndaki
balantnn, asl harflerde olmas mnasebetiyle cevherliin, kelimelerin yaplarnda
deil, znde olduu anlalmaktadr.
3- Belat24 lmi
Saaklzdenin, ilimleri snflandrmas ierisinde yer alan belat ilmini
aratrmaya, bu ilmin tanmyla balayarak, unlar syler: Belat ilmi, muktezy
hale uygun olarak, herhangi bir ifade (kelam)nin, aklk (feshat) bakmndan uygun
olup olmadn bildiren bir ilimdir. Kelmn feshati25, belat iin bir arttr.

23

A.g.e., s. 130.

24

Belat szlkte, szn fasih ve ak seik olmas mnasnda mastar olarak kullanlmaktadr.
Terim olarak ise, biri meleke, dieri ilim anlamnda olmak zere iki mnada kullanlmtr. (Bkz.
Hikmet Akdemir, Belat Terimleri Ansiklopedisi, Nil Yaynlar, zmir 1999, s. 9-10; Hulli Kl,
Belat, DA, V, stanbul 1992, s. 380.) Meleke olarak belat, szn fasih olmakla beraber yer ve
zamana da uygun olmasdr. Dier bir deyile bir fikrin, szl veya yazl olarak yerinde, yeterince ve
zamannda ifde edilmesidir. Belat, insanda doutan var olan bir melekedir. Nitekim Kurn-
Kerimde, O insan yaratt ve ona beyn (dndn aklamay) retti.8 (55/Rahman, 3-4.)
buyurulmaktadr. Dolaysyla belat henz ilim haline gelmeden nce meleke olarak ir, yazar ve
hatiplerde, hatta halkn dilinde vardr. Bu sebeple sonralar birer belat terimi kabul edilecek olan
tebh, mecz, istire, takdim, thir, cins, mutbakat gibi edeb sanatlar her dilde ve kltrde
kullanlmtr. lim terimi olarak ise, dzgn ve yerinde sz syleme usl ve kidelerini inceleyen
belat, men, beyn ve bedi olmak zere fenne ayrlr. Belat Arap dili ve edebiyatyla ilgili
ilimler iinde bamszlna en ge kavuan ilimdir. Zra Kurn-Kermin czn anlayabilmek iin
mslman milletlerin ve eitli uluslarn uzunca bir sre bu konu zerinde alp belatn ilkelerini,
metot ve terminolojisini ortaya koymalarn beklemek gerekiyordu. Ancak bu tarihi sreten sonra
belat bamsz bir ilim olmutur. (Bkz., Kl, a.g.e., s. 381.) Belat ilminin Arap dili ve
edebiyatnn yan sra, Fars ve Trk dili ve edebiyatnda da varln srdrd ve bu ilimle ilgili
olarak Fars ve Trk ilim, kltr havzalarnda muhtelif telifler vcda getirildii vkidir.
25

Kelmn feshati, kelimelerin fash olmasnn yan sra, nahiv kurallarna aykrlk, kelimelerin bir
araya gelmesinden doan telaffuz uyumsuzluu ve dml szlerden arnmas anlamn da ierir.
Bkz. el-Kazvn, Telhsul- Mifth (Telhs ve Tercmesi), haz. Nevzat H. Yank-Mustafa Kll-M.
Sadi genli, Huzur Yaynevi, stanbul, s. 3.

84

Feshat26; lgat, sarf, nahiv ve beyn ilmine muttal olmakla renilir. Zikredilen
uygunluk, meni ilmini elde etmekle mmkn olur.27 Grlecei zere mellif,
belat ilminde feshat (aklk)in nemine iret etmekte, bunun da Arapa dil
ilminin dier baz temel blmlerini oluturan lgat, sarf, nahiv ve beyn ilmini
tahsil etmekle mmkn olabileceini ifade etmektedir. Ayrca feshat (aklk)taki
uygunluun ise, yine bu ilmin bir blmn oluturan men ilmine vkf olmakla
mmkn olabileceine dikkat ekmektedir.
Mellifin, belat ilmi ile ilgili olarak yukarda vermi olduu tarifi,
Kazvnnin

bu ilimle ilgili olarak ortaya koyduu tarifiyle olduka yakn bir

benzerlik ierisindedir. Buna gre Kazvn (1267-1338), belat ilmini yle


tanmlamaktadr: Kelmn belat, fash olmasyla beraber, muktezy hle uygun
olmasdr. Konuann vasf olarak belat, yle bir melekedir ki, bununla o kii
belgatl sz sylemeye muktedir olur.28 Grld gibi tanmn zellikle birinci
ksm, Saaklzdenin tanmyla bir anlam benzerlii ierisindedir. Saaklzdenin
belat ilmiyle ilgili grlerini ortaya koyarken, Kazvnden etkilenmi olduunu
sylemek yanl olmaz. nk, onun bu ilimle ilgili ortaya koyduu grleriyle,
Kazvnnin grleri arasnda ok yakn bir benzerlik, hatta bir aynyet sz
konusudur. Ayrca Saaklznin, bu ilmin inceliklerini renmek iin Kazvnnin
eserlerini tavsiye etmesi de onun, Kazvnden etkilenmi olduunu gsteren bir
baka rnektir.
Saaklzde, belat ilminin men ve beyn29 ilminden mteekkil bir ilim
olduu grndedir. O, bu konudaki aklamalarn yaparken nce, bu ilmi lgat,
26

Feshat terimi ile kelime, kelm (cmle) ve mtekellim (konuan) nitelendirilir. Bkz. el-Kazvn,
a.g.e., s.2.
27

Tertbul-Ulm, s. 153-154.

28

Hatb el-Kazvn, el-zh fil-Ulmil-Bela, erh ve Tlik: Abdlmmin Hafac, 1988, I, s. 8083.
29

Men: Arapa lafzlarn muktezy hale (ortama) uygunluunu bildiren hallere dir usl ve
kideleri aklayan bir ilimdir. Daha fazla bilgi iin bkz. Sekk, Mifthul-Ulm, Tlik: Naim
Zerzur, I. Bask, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1983, s. 161; Ahmed Him, Cevhirul-Bela
fil-Men vel-Beyn vel-Bedi, Kahraman Yaynlar, stanbul 1984, s. 46; Hatb el-Kazvn, a.g.e., s.
6; Sadreddin Gm, Seyyid erif Crcn, Fatih Yaynevi Matbaas, stanbul 1984, s. 52;
Takprlzde, a.g.e., I, s. 413. Beyn: Mnay ifde de, lafz akla kavuturmak iin gerekli olan
melekeyi kazandran ve bununla ilgili kidelerin btnn iine alan bir ilimdir. Bu ilim kiiye,
maksadn farkl sz ve usllerle ifde edebilme imkn kazandrr. fdelerdeki vuzh (aklk)
derecesi hakkat, tebh, mecz, istire ve kinye ile deiir. Dolaysyla beyn ilminin konusunu, bu

85

sarf, nahiv, men ve beyn ilminden mteekkil bir ilim olarak deerlendirir ve
konunun sonunda, belat ilmini oluturan ilim kadrosunu daha da daraltarak,
ancak der; sadece men ve beyn ilmine, belat denilmesiyle de stlh vki
olur.30
Bu son cmleden hareketle Saaklzdenin, belat ilmine yaklamnda
dikkat eken bir baka husus ise onun, bedi ilmini de tmyle belat ilminin
ierisinde grmeyerek, bu ilmi sadece, ak sz iin gzellii artran eylerden
bahsetmesi mnasyla31 belat ilmine dahil etmesidir. Oysa belgat ilminin, men,
beyn ve bedi ilminden olutuu fikri zerinde aa yukar bir gr birlii vardr.32
Saaklzdenin

burada

ilm

kayglardan

ziyde,

estetik

kayglar

tad

anlalmaktadr.
Mellifin meni, beyn ve bed ilmi iin tavsiye ettii eserler ise unlardr:
Hatib el-Kazvnnin Telhsul-Mifth, yine Kazvnnin kendi eseri zerine
yazm olduu, el-zh fil-Men vel-Beynadl erhi ve Telhsul-Miftha
Taftaznnin yazm olduu el- Mutavvel isimli erhidir.33
4-Arz lmi
Saaklzdenin faydal ilimler snflandrmas ierisinde Arab ilimler
ksmnda deerlendirdii bir dier ilim dal ise, arz ilmidir. Mellif, nce bu ilmin
tanmn verir. Buna gre arz ilmi, belirli bir l ile terkbedilmi vezinleri ifade

edeb sanatlar tekil etmektedir. Bkz. Akdemir, a.g.e., s. 15; el-Kfiyeci el-Hanef, a.g.e., s.52; Ahmed
Him, a.g.e., s. 244; Gm, a.g.e., s. 52; Hatb el- Kazvn, a.g.e.,s. 93; Takprlzde, a.g.e., I, s.
413. Bed: Edeb sanatlarla rl ifdenin lafz bakmndan kusursuz, mna bakmndan mkul ve
ayn zamanda bir henge sahip olmasnn usl ve kidelerini inceleyen bir ilim daldr. Bkz. Nasrullah
Hacmftolu, Bed., DA, V, s. 320; Hatb el-Kazvn, a.g.e., s. 129-173; Akdemir, a.g.e., s. 8; elKfiyeci el-Hanef, a.g.e., 52; Gm, a.g.e., s. 52; Takprlzde, a.g.e., I, s. 413.
30

Tertbul-Ulm, s. 154.

31

A.g.e., s. 154.

32

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1329; Takprlzde, a.g.e., s. 171-173; Akdemir, a.g.e., s. 10; rt,
a.g.e., s. 41.
33

Tertbul-Ulm, a.g.e., s. 154.

86

eden bir ilim trdr. Bu ilim, ksa ve tahsli kolay olmasna ramen, bilmeyen
mderrise leke getirecek pek ok stlh iinde barndrmaktadr.34
Konunun akla kavumas iin arz ilmi ile ilgili birka hatrlatma yapmak
gerekirse bu ilim, slm kltr geleneinde, temelde bir iir ilmi olarak kabul edilir;35
nazmda uzun veya ksa, kapal veya ak, hecelerin henkli dizelerine dayanan bir
vezin sistemi olup, Arap edebiyatndan domu, dil yapsna, edeb anneye ve zevke
gre deiikliklere urayarak, bata Fars ve Trk edebiyatlar olmak zere, slm
medeniyeti evresine giren dier milletlerin kendi dillerindeki edebiyatlarna da
gemitir.36 Grld gibi arz ilmi, kendinden ziyade, iri daha gzel, daha edeb
ve ahenkli bir hale getirmek iin vasta hkmnde olduu anlalmaktadr.
Arapa dil ilminin bir blmn oluturan bu ilmi, yapsal terkbi ve
syleniindeki etkisi sebebiyle belat ilminden bir para veya bir cz gibi grenler
de vardr. Buna gre, belaat ilmi ve onun bir blmn oluturan bedi ilmi gibi,
arz ilmi de, dinleyenlere zevk ve nee vermekte, insann iini aarak zevkini
artrmaktadr. nk bunlar ihtiva eden kelimeler ve szler, nefiste, insann iinde
yerlemi olup, insana fazla etki etmektedir. Bylece bu tr szleri insann ii tam bir
istekle kabul etmektedir. nsann iindeki bu kabln sebebi ise, insann mnev
yapsnda tam bir henk ve dzgnlk olmas sebebiyledir. Bunun iin insann z,
ona meyillidir; nerede henk ve dzgnlk bulursa, oradan zevk alr. Bu henk ve
tensub, haram cinsinden olursa, zevk alan nefis; hell cinsinden olursa, insann
tabiat ve rhu, ilhi emir ve yasaklara boyun emeye meyilli ve ruhlar lemine ak
olmaktadr. Bu uyum ve henk, imn takviye ve yakni artrma bakmndan olursa,
yalnz ruh zevk almaktadr.37 Bylece arz ls kullanlarak in edilen irin,
yalnzca zevke ve safhata hitbeden bir snrlama ierisinde olmayp, ayn zamanda,
rhun ilh ve metafizik boyutuyla ilgili konular da ierdii anlalmaktadr. Bu
itibarla, Saaklzde ve onun gibi, ilim tasnfi yapan pek ok limin, arz ilmini,

34

A.g.e., s. 128.

35

Takprlzde, a.g.e., I, s. 181.

36

Nihad M. etin, Arz, DA., III, stanbul 1991, s. 424.

37

Takprlzde, a.g.e., I, 181.

87

faydal ilimler kategorisinde ele alm olmalar da yerindedir. Mellif,


ehbddnl-Havs el-Kanv (veya Kan)nin, el-Kf f Ilmil-Arz vel-Kavf
adl eserini arz ilmi iin tavsiye eser olarak zireder.
5- Muhdarat lmi
Saaklzdeye gre, muhdarann oulu olan muhdarat kelimesinin szlk
anlam, toplanmak ve konumak demektir. Terim olarak ise muhadarat ilmi;
ifdenin asl mns veya oluturulan terkbi bakmndan, yerine ve zamanna uygun
sz syleme melekesi elde edilen bir ilimdir. Bu ilimden maksat da, bu melekeyi elde
etmektir.38 Bu ilmi, modern kullanmyla konferans ilmi olarak deerlendirmek de
mmkn. Buna gre bu ilmi; bir topluluk karsnda konuurken, gerek kullanlan
ifdelerin asl anlamlar, gerekse bu ifadelerden oluan btnn anlam bakmndan
kiiye, yerinde ve zamannda hitbetme melekesi kazandran ve konumann seyri
esnasnda, kiiyi muhtemel hatalardan koruyan bir ilim olarak ifade etmek
mmkndr.
Mellif bu tanm verdikten sonra, sz Takprlye getirerek, bu ilimle
ilgili olarak, kitaplarna baktm zaman onun aklamas da byledir der ve yle
devam eder: Sylemin terkbinde bulunan garbetler sebebiyle dinleyenleri
(hdrn) aknla uratan veya muhtevsndaki gzelliklerle, dinleyenleri (meclis)
honut eden mevzlar ihtiv eden bir ilimdir. Nitekim bazlar, size ne oluyor da bir
delinin etrafnda toplanm gibi benim etrafmda toplanyorsunuz, daln! der.
Veya onun mnas bakmndan baz ekbirn, idrk, idrk etmekten acziyet bir
idrktr der. Ya da, onun (sylemin), garip bir hikye olmas sebebiyle dinleyenler
arr veya honut olabilir. Bu ilmin iinde tler, akid, amel hkmler veya
insanlar gldren bir mzah bulunabilir.39 Demek ki muhadarat ilminin konusu,
dinleyenleri artmak veya honut etmek iin, akidden mumelata, nasihatlardan
mzaha kadar geni bir ilm yelpazeyi iine ald anlalmaktadr.

38

Tertbul-Ulm, s. 187.

39

A.g.e., s. 187.

88

Saaklzde, muhadarat ilmi ilgili olarak bata verdiimiz tarifinde, bu ilmin


maksadn, sylem bakmndan kiiye, yerinde ve zamannda sz syleme melekesi
kazandrmak ve onu muhtemel hatalardan korumak olarak ifade etmiti. Ancak
mellifimiz, Takprlnn kitaplarna dayanarak beyn etmi olduu son
aklamalarnda,

daha

ziyde

bu

ilmin

muhtevs

zerinde

durmaktadr.

Saaklzdenin bu ilmin maksadyla ilgili olarak yukarda verdiimiz grleri de,


Takprlnn bu yndeki grlerine ok yakndr. Bununla ilgili olarak
Takprl unlar sylemektedir: Bu ilim bilinirse, bakasnn sznden zel terkb
oluturma veya manalar vazetme bakmndan, duruma uygun olan ifadeyi yerinde
bildirme melekesi hasl olur. Bu ilimden maksat, bu melekeyi elde etmektir. Bu ilmin
faydas ise, kullanlan ifadeyi, manann asl ve terkbin kendisi bakmndan, makam
ve muhatabn durumuna uygun biimde uygularken hatadan saknmaktr.40
Grld gibi, muhdarat ilminin maksadnn, kiiye, gerek ifadeler vastasyla
terkb olutururken, gerekse bu terkblerden oluan manalarn btnn ortaya
koyarken, kiinin veya makamn durumuna uygun davranma ve grlerini bu
istikmette ortaya koyma melekesi kazandran bir ilim olduu anlalmaktadr.
Saaklzdenin yukarda anlattmz grlerinin de, bu dorultuda olduunu
dnrsek buradan hareketle, mellifmizin muhadarat ilmi ile ilgili fikirlerini ortaya
koyarken Takprlden esinlenerek ifade etmi olduunu syleyebiliriz.
6- Tarih lmi41
Saaklzde tarih ilmini, gemi olaylarn vakitlerinin tayinidir42 eklinde
tanmlar ve meseleyi daha da amak iin u rnei verir. Buna gre, kitaba u gn
40

Takprlzde, a.g.e., I, s. 190.

41

Bilindii gibi, Aristoteles ve ona ilim anlay konusunda bal olan filozoflar, tarih ve sosyal
olaylar ilim saymyorlar ve bunun neticesi olarak da ilim snflandrmalarnn iine almyorlard.
nk onlara gre ilim, zaman ve mekna bal olarak deimeyen varl konu almaktadr. Gerek
ilim ise, bu varlk hakknda elde edilen deimeyen genel kurallardr. Bu bakmdan en gerek ilim,
metafizik veya teolojidir; nk konusu Deimeyen Varlktr. kinci derecede ilim vardr, bu da
fiziktir ki, konusu kevn ve fesadn konusu olan Ay-alt lemdir. Fakat insan olaylar, dolaysyla tarih,
sosyoloji ve ekonomi sk sk deiken olduundan ilim saylmamtr. (Bayraktar, a.g.e., s. 115-116.)
Bu tr bir tarih anlayna kar kan bn Halduna gre gerek tarih, dnmek, aratrmak, ve olan
eylerin (vekyiin) sebeplerini bulup ortaya koymaktr. Ona gre, olan eylerin ilkeleri incedir;
hadiselerin keyfiyeti ve sebepleri hakkndaki bilgi derindir. Esas ve asl hikmet (ve gerek felsefe) ite
budur. Bundan dolay hikmet (felsefe) grubunu tekil eden ilimlerden saylmaya layk ve mstahaktr.
(bn Haldun, a.g.e. I., s. 200; Arslan, bn Haldunun lim Ve Fikir Dnyas, s. 68-69.) Buna gre tarih
ilmi ilk olarak bn Haldun ile birlikte metafizik, matematik, fizik, astronomi ve tb ilmi gibi akl ve
tecrb ilimlerden saylm ve bylece ilim tasnifleri ierisinde yerini almtr.
42

Tertbul-Ulm, s. 189.

89

olarak tarih yazld cmlesinden, onun zaman u gn olarak belirlendi, anlam


kmaktadr. Peygamber zamannda u ekilde veya kral zamannda bu ekilde
herhangi bir olay meydana geldi, denildii gibi, kssalar iine alan kitaba da,
kssalarn tarihlerini tayin ettii iin, tevrih kitab denir.43 Buna gre tarih
ilminin, gemite meydana gelen olaylarn yer, zaman veya daha baka artlar
erevesinde, bu tarihlerin tayini ve tespiti zerinde durduu anlalmaktadr.
Saaklzdenin anlayna gre tarih ilmi, sadece gemite yaanan olaylarn
eitli alardan tespiti deildir. Ona gre, tarih adna oluturulan her eserin, ihtiv
ettii konuyla ilgili olarak belirli bir amac, vermek istedii bir ders ve ibret vardr.
Bu erevede, nebler ve muttaklerin kssalar gibi, baz kssalar ibretler verir;
gazvelerin hikyelerinde olduu gibi bazlar gazya tevk eder veya ehnme gibi
bazlar da bo sz kabilindendir. Nitekim Mifthus-Sadede (Takprlzde)44;
bu ilmin konusu nebler, veller, ulem, slihler, melikler ve bunun dndakilerle
ilgili gemi ahsiyetlerin halleridir. Bundan ama, gemi hallere vkf olmaktr.
Onun faydas, bu hallerle ilgili ibret almak ve nasihatlenmektir, dedi.45 Demek ki,
tarih ilminin amacn, gemite yaanan olaylara bakp; hatalarn tekerrr etmemesi,
insanlara fayda salayan meselelerde ise, yol gstermesi ve onlara k tutmas
bakmndan ders ve ibret veren bir ilim olarak deerlendirmek mmkndr.
Mellif, tarih ilminin muhtemelen ibret ve ders veren ynne vurgu yapmak
iin, zamann tekerrr ettiini ve bu sayede muhtemel pek ok olay hakknda
ngrde bulunmann mmkn olabileceine dikkat eker. Buna gre zamann
tekerrr ettii fikrinden hareketle, kendisi iin mlum olmayan meselelerle ilgili
olarak bir ngrde bulunabilir. rnein, Amr geldii zaman, Zeyd geldi
cmlesinde; Zeydin gelii, Amrn gelmesine bal olmakta ve Amr geldii zaman

43

Ayn yer.

44

Takprlzde, tarih ilmini, Milletlerin hallerini, lkelerini, yani yurtlarn, yaay ve detlerini,
zel sanatlarn, soylarn, lmlerini, yani ykseli ve ykl devrelerini, bunlarn sebep ve
neticelerini, dier milletlerle olan asker, siyas ve iktisad mnasebetlerini ve buna benzer bilgileri
bildiren ve anlatan bir ilimdir. eklinde tanmladktan sonra, bu ilmi, Peygamberler tarihi, Hz.
Muhammedin savalar ve yaay (siyer ve megzi), halifeler, hafzlar, mfessirler, muhaddisler,
sahabe ve tabin tarihi, fi, hanef, mlik ve hanbel ulems tarihi, gramerciler, doktorlar ve
filozoflar tarihi olarak muhtelif ksmlara ayrr. Bkz. Takplzde, a.g.e., I, s. 208-228.

45

Tertbul-Ulm, s. 189.

90

Zeydin de geldii anlalmaktadr. Bunun ztt da vkdir.46 Buradan hareketle,


zamann tekerrr etmesiyle ilgili olarak verilmek istenilen mesaj, olumlu veya
olumsuz anlamda olmak zere, daha nce vuk bulmu bir olay ve onun sonularna
bakarak, bunun ayn veya benzeri, muhtemel bir olay ve sonular hakknda bir
ngrde bulunarak, fikir yrtmek ve buna gre bir tavr belirlemek gerektii
fikridir.
Mellifin, bu ilmi aratrmasnda, Takprlzdenin konuyla ilgili
grlerinden yararlanm olduu grlmektedir. Bu husus, gerek direkt olarak
yaplan atflarla, gerekse Saaklzdenin bu ilimle ilgili yapt yorumlarda kendini
gstermektedir. Saaklzde, tarih ilmi iin Taber (.923)nin, Tarhul-Umem velMlk, bn-i Hallikan(.1282)n, Vefytl-yn ve Enbuz-Zamn

ve

Celleddn Suyt(.911)nin Tarihul-Hulef adl eserlerinin isimlerini zikreder.


b- Akl limler
slm dncesinde ilimlerin; kayna, yaps, karakteri, ilimler aras ilikiyi
ortaya koymak ve eitimde belirli bir planlama yapabilmek gibi muhtelif lt ya da
ltler esas alnarak snflandrldn daha nce ifde etmitik. Bu tasnf
ekillerinden en yaygn olan hi phe yok ki, ilimlerin kayna ve karakteri
asndan, en genel anlamda Akl ve Nakl limler eklinde yaplan tasnf
biimleridir. te biz bu blmde nakl ilimleri daha sonraya brakarak, slm
kltrnde Akl limler, Yabanc limler, Yunn limler, lml-Evil, Felsef
limler47, Acem limler48 eklinde ifde edilen ilimleri, Saaklzdenin
perspektifinden ele alp inceleyeceiz.

46

A.g.e., s. 189.

47

slm kltrnde ilim tasnfleri yaplrken felsef ilimlerle, genelde akl veya yabanc ilimler
kastedilmektedir. Ancak Saaklzde, felsef ilimleri, faydal ilimler ierisinde saymad iin, bu
ilimlerle ilgili deerlendirmeyi, onun tasnfine uygun olarak, zararl ilimler bahsinde ele almay
dnyoruz.
48

Bayraktar, a.g.e., s. 136.

91

Saaklzdenin, faydal ilimler ierisinde deerlendirdii akl ilimler


snfna, mzn, mnzara, kelm ilminin ilkeleri, tb, matematik, yani hendese,
hesap ve heyet ilmi49 gibi ilimler girmektedir.
Bu noktada bir hussa dikkat ekmek istiyoruz ki, buna gre mellif, faydal
ilimler ierisinde yer alan, terh, tb, ferset, ry tabiri ve Fars dili ilmi gibi
birbirinden konu, yap ve karakter bakmndan farkl olan ilimleri ayn kategori
ierisinde deerlendirmektedir. Biz bu ilimlerin genel zelliklerini dikkate alarak,
her birini uygun olan tasnifler ierisine yerletirmeyi dnyoruz. Bu anlamda,
terh ve tb ilmini, akl ilimler snfna; ferset, ry tbiri ve Fars dili ilmini,
ise, nakl ilimler snfna yerletirmenin uygun olaca fikrindeyiz. Zr gerek bu
ilimlerin genel karakteristik zelliklerine, gerekse slm dncesinde yaplan ilim
tasniflerine baktmz zaman bizim bu tasarrufumuzun isbetli olduu
grlecektir. Bu aklamalardan sonra, faydal ilimler ierisinde yer alan akl
ilimlerle ilgili snflandrma eklini, matematik ilminden balamak zere
aratrmaya geebiliriz.
1-Matematik (Riyziyyt) lmi50
Saaklzde, riyziyyt (matematik) ilmini aratrmaya bu ilmin tarifiyle
balar ve burada, Takprlzdenin bu ilimle ilgili tarifine atfta bulunarak, unlar
syler: Riyziyyta gelince o, Takprlzdenin Mifthus-Sade (MevzutulUlm)de syledii gibi sadece zihinde, maddeden tecrdi mmkn olan ilerden
bahseden bir ilimdir ve drt ksma ayrlr. Bunlar; hendese, hesap, heyet ve
mskdir.51
Mellifin atfta bulunduu Takprlzdenin eserindeki ilgili ksma
baktmz zaman, orada da benzer bir tanm grlecektir. Bu dorultuda
Takprzdeye gre riyz ilimler; maddeden ayrlp, ancak zihinde var olan
baz eylerden bahseder. Bu ilim drde ayrlr. Zra bahs ve nazar, ya bileik
49

Tertbul-Ulm, s. 84.

50

Riyziyyt ya da riyz ilim denilince, akla Aristotelesin bilimler tasnfindeki aritmetik, geometri,
astronomi ve mzik ilimleri gelir. Bu drtl ayrm Ortaada quadrivium adyla bilinmektedir. Bkz.
Cevat zgi, Osmanl Medreselerinde lim, I, z Yaynclk, stanbul 1997, s. 187; Uysal, a.g.e., s. 29.
51

Tertbul-Ulm, s. 179.

92

saylardan ya da basit saylardan olur. Bunlar da ikiye ayrlarak drt olur. Birincisi
hendese, ikincisi heyet, ncs adet, drdncs mskdir.52 Grld gibi
riyziyyt

ilmi

ile

ilgili

Saaklzdenin,

grlerini

temellendirdii

Takprlzadenin tanm ile kendi tanm arasnda olduka yakn bir benzerlik
gze arpmaktadr. Yani riyziyyt ilmi, tecrdi zihinde mmkn olan, ancak
madde ile birlikte somutlaan bir ilim olarak tarif edilmektedir.
Riyziyyt ilmi ile ilgili bu aklamalar, bn Snann bir anlamda varlk
tasnfi de yaparak ilimleri snflandrd, Aksmul-Ulmil-Akliyye adl eserinde,
bu ilmi orta ilimeklinde adlandrarak yapm olduu aklamalarn aynsdr.
Buna gre eer konu, madde ve cisimle ilgili olup, ancak onun snrn aarsa, yani
maddesiz ve cisimsiz dnlebilirse buna riyziyyt ilmi denmektedir. Mesel
kre veya direnin anlalmas ve kavranlmas iin, onlarn aatan veya
mdenden yapldklarn dnmeye; insan anlamak iin, onun et, kemik ve
kandan meydana gelen bir ekil olduunu bilmeye ihtiya yoktur.53 nk bu ve
benzeri eyler, bunlarn madd ciheti olmadan da anlalabilir.
Bu

ilimle

ilgili

olarak

Saaklzde,

grlerini

direkt

olarak

Takprlzdeye dayandrmaktadr. Takprlzdenin aklamalar ile de, bn


Snnn aklamalar arasndaki anlam yaknl dikkate alnrsa, Takprlnn,
bn Sndan etkilenmi olmas ok muhtemeldir. Dolaysyla Saaklzdenin
riyziyyt (matematik) ilmiyle ilgili grlerinin temellerini, bn Snya kadar
gtrmemiz mmkn gzkmektedir.
Saaklzde, riyziyyt (matematik) ilmi ile ilgili grlerini, riyziyyt
kelimesinin stlh anlam zerinde durarak srdrr. Bu adan ona gre,
riyziyyt ilmi, zihni eitir (irtiyz) ve riyz kelimesinin ouludur. Yani bu ilim,
kendisiyle megul olma sebebiyle mkult anlamaya gtrr.54 Mellifin ifde
ettii riyz ilimlerin bu ynne pek ok dnce adam da vurgu yapmaktadr. Bu
52

Takprlzde, a.g.e., s. 302.

53

bn Sna, Aksmul-Ulmil-Akliyye, s. 228-229. Riyziyyt ilimlerinin benzer tanmlar iin bkz.,


bn Rd, Telhsu M Bdt-Taba, s. 2; Sarolu, a.g.e., s. 31; mir, Kitbl-lm biMenkibul-slm (slmn stnl), slm Filozoflarndan Felsefe Metinleri, ev. Mahmut Kaya,
Klasik, stanbul 2003, s. 199-200.

54

Tertbul-Ulm, s. 180.

93

adan deerlendirildii zaman riyziyyt ilimleri; bazen dnceyi glendirmesi


ve zihni beslemesi bakmndan, devleti idel ekilde ynetmesi iin filozof bir
devlet adamnn elde etmesi gereken bir ilim,55 bazen felsefeye balamann
mukaddimesi,56 bazen de bilgi ve hikmetin anahtar olarak deerlendirilmitir.57
Saaklzde de bu yaklamlara paralel olarak, hendese (geometri), adet (saylar),
heyet (astronomi) ve msk ilminden oluan riyz ilimlerin zihni eiterek
(irtiyzuz-zihni) glendirdiini ve mkul lemi kavrama hussunda insana
kolaylk saladn ifde etmektedir. Riyziyyt ilmiyle ilgili bu aratrmadan
sonra, bu ilmin blmlerini oluturan hendese, hesap, heyet ve msk ilmini daha
detayl incelemeye geebiliriz.
a- Hendese (Geometri) lmi
Saaklzde, daha ncede ifde ettiimiz gibi riyziyyt ilmini, hendese,
hesap, heyet ve msk ilmi olmak zere drt blme58 ayrmaktadr. Hendese
(geometri) ilmi, riyziyyt (matematik) ilminin ilk blmn oluturmaktadr.
Mellife gre bu ilim, miktarlarn durumlarndan bahseden bir ilimdir. Yani
hendese (geometri) ilminin konusu bitiik nicelikler (kemmul-muttasl) dir

ki,

bunlar izgi, yzey ve eitimde kullanlan cisimlerdir.59


bn Haldun bu ilmin kapsamn biraz daha genileterek srekli kemiyetlerin
iine, konuyla ilgisi bakmndan sreksiz kemiyetleri de ilve eder. Onun bu
konudaki dncesi yledir: Bu ilmin (hendese) konusu, ister izgi ve hendes
cisim gibi srekli kemiyetler olsun, ister adedler gibi sreksiz kemiyetler olsun,
kemiyetlere rz olan, avrz- ztiye yani, zti zellikler ve kideler60 bu ilimde

55

Platon (Efltun), Devlet, ev. Sabahattin Eyubolu-M. Ali Cimcoz, Trkiye Bankas Kltr
Yaynlar, stanbul 2000, s. 190-195.
56

Knd, Risle f kemmiyye ktbi Aristtls ve m yuhtcu ileyhi f tafslil-felsefe, s. 157.

57

etinkaya, a.g.e., s. 99.

58

Tertbul-Ulm, s. 179.

59

A.g.e., s.180.

60

Kemiyet, ayn zamanda miktar (quantities) ve l (measurment) anlamna da gelmektedir.


Kemiyete mahss olan zati zellikler ve kideler ise unlardr: a-Bir genin i alarnn toplam iki
dik aya eittir. b-Birbirine paralel olan iki izgi sonsuza kadar uzansalar bile, yine de hibir ekilde
kesimezler. c-Kesien her iki izginin kar karya olan alar yekdierine eittir. d-Birbiriyle

94

tetkk olunur.61 bn Haldunnun burada zikrettii sreksiz kemiyetler konusu,


normal olarak hesap ilminin iindedir. Demek ki saylar arasndaki tensp, onun
zamannda geometrinin sahasna giriyordu. Eskilere gre hendesenin konusu, hem
srekli kemiyet, yani geometrik ekil, hem de sreksiz aded, yani aritmetik ilmidir.62
Oysa yukarda ifade ettiimiz gibi, Saaklzde ve onun ilimler konusunda kendisine
sk sk atfta bulunduu Takprlzdeye gre, hendese (geometri) ilminin konusu,
izgi, yzey ve cisimler hakkndaki bilgilerdir. Bunlara bal dier bilgiler ise, a,
nokta ve ekildir.63 Buna gre bn Haldunun tasnfinde, aritmetik ilmi ile hendese
ilmi birlikte mtala edilirken, Takprlzde ve Saaklzdeye gre ise aritmetik
ilmi, saylar ilmi ierisindedir.
Saakzde, Gazlye atfta bulunarak buradan hareketle, hendese ilmiyle
megul olmann mbh olduunu ifde etmektedir. Bu noktada bir bilgi yanll
gze arpmaktadr. nk aratrmamz esnasnda grdk ki, Gazlye gre bu
ilimle megul olmak mbah deil, farz- kifyedir.64 Meselenin bu ynn, ilimleri
hkmleri bakmndan incelerken daha ayrntl olarak ele alacaz.
Saaklzdeye gre bz fkh meseleleri bilmek ve o konuda salkl hkm
vermek de, hendese ilmini bilmeye baldr. nk fkh ilminin pek ok alann da
isbetli karar verebilmek iin, hesap ilmi yannda, hendese ilmine de gereklilik
duyulmaktadr. Mellif tam da bu noktada, yani fkh bir meselede adletli karar
verebilmek iin hendese ilminin zarretini ortaya koyan u rnei verir: Bir adam
on dirhem cretle, ona on zir byklnde bir havuz kazmas iin birisini
kiralar. cretle alan adam, bee be zir byklnde bir havuz kazar. Sonra
bu durum, hendese bilmeyen bir fakihe sorulur. O, bu i iin be dirhem cretin
mstehak olduu ynnde fetv verir. Hendese bilen bir baka fakihe sorulur ve bu
fakih, bu i iin iki buuk dirhemin mstehak olduu ynnde fetv verir. te bu
ikinci fetv dorudur. nk, ona on, yz zir etmekte; bee be ise, yirmi be
mtensip drt kemiyetten, birincisinin drdncsne arpm, ikincisinin ncsne arpmna
eittir vs. konulardr. Bkz. bn Haldun a.g.e., s. 1155-1156.
61

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1155.

62

A.g.e., II, s. 1156.

63

Takrlzde, a.g.e., s. 302.

64

Gazali, hy, I, s. 48-49.

95

zir etmektedir ki bu, yzn drtte biridir. O halde cretli kiiye, drtte bir cret
mstehaktr.65 Saaklzdeye gre, burada yaplan iki hesap arasndaki fark,
hendese ilmini bilip bilmemekten kaynaklanmaktadr. Hendese ilmini bilmeyen
birinci fakih yanl hesap yaparak, neticede yanl bir cret ortaya koyarken; hesap
ilmini bilen ikinci fakih ise, doru hesap yapmakta ve bunun neticesinde yaplan ile
mtensip, adletli bir cret ortaya karmtr. Dolaysyla, burada fkh bir
meseleye isabetli bir zm getirmek iin hendese ilminin ne denli gerekli olduu
grlmektedir.
Saaklzdenin burada zikrettii rnein aynsn, sadece rakamlarda kk
deiiklikler yaparak, yine ayn balam ierisinde, Ktip elebi (1609-1657) de
anlatr. O, Miznul-Hakk isimli eserinin, akl ilimlerin gerekliliini ele alan giri
ksmnda, rencilere bu ilmin gerekliliini belirtmek iin baz tler verir.
Bunlardan birisi, hendese bilen mft ile hendese bilmeyen mftnin fetvsdr.
Buradaki anlatm yledir: Bir kimse boyu, eni ve derinlii drt zir bir kuyu
kazmak iin birisini sekiz akaya kiralad. O da boyu, eni ve derinlii iki zira olan bir
kuyu kazd ve karlnda drt ake istedi. Fetv ettiler; hendese bilmez mft drt
ake hakkdr dedi. Hendese bilen mft ise, hakk bir akedir diye fetv verdi.
Dorusu da budur. nk iki zir kuyu, drt zir kuyunun sekizde biridir; cretin de
sekizde bir olmas gerekir.66 Mellif, ayn yerdeki ikinci dnde de, hendese
bilen kad ile hendese bilmeyen kadnn hkm ile ilgili maddede de yine ayn konu
zerinde durmaktadr; ancak biz meselenin anlaldn dnerek daha fazla
uzatmak istemiyoruz. Bu iki rnek arasndaki benzerlik dikkat ekicidir. Bu
erevede, her iki mellifin yaadklar tarihleri de hesaba katarak ifade edecek
olursak

Saakzdenin,

Katip

elebiden

etkilenmi

olmas

muhtemel

grnmektedir. Saaklzde burada aka isim zikretmedii iin, muhtemel


ifadesini kullanyoruz. Bu bakmdan o, bu rnei Katip elebiden deilde bir
bakasndan da alm olabilir. Ancak burada nemli olan, hendese ilmi balamnda
bu ilmin, fkh ilmi iin ne kadar nemli olduunun belirginlik kazanm olmasdr.
Bu rneklerin de bunu briz bir ekilde ifde ettii grlmektedir.

65

Tertbul-Ulm, s. 180.

66

Ktip elebi, Mznul-Hakk f htiyrul-Ehakk, sad. Orhan ik Gkyay, stanbul 1980, s. 21-22.

96

Bu ilimle ilgili yaplan atflar ve bunun zerine ortaya konulan


deerlendirmeler dikkate alnrsa Saaklzdenin bu ilmi izah ederken Ktib elebi
bata olmak zere Takprlzde ve Gazlden etkilenmi olduunu sylemek
mmkndr.
b- Hesap lmi67
Saaklzdenin, hesap ilmi ile ilgili grleri detayl deildir. Bu konuda o,
hesap ilminin tanmn vererek, bu ilmin maksadn belirtir ve konuyu balar. nce
mellifin hesap ilmi konusundaki grlerine bakalm. Saaklzdeye gre hesap
ilmi, mlumattan (mlum olan saylardan), mehul saylarn karlmasn salayan
kanunlar veren bir ilimdir. Onun konusu ayrk nicelikler (kemml-mnfasl)dir ki
bu, saylardr.68
Mellifin hesap ilmi ile ilgili bu tarifinin hemen hemen aynsn, bn Haldun
ve Takprlzde de grmekteyiz. bn Haldun bu tarifi ifade ederken biraz farkl bir
yol izlemektedir. Buna gre o, konuyu daha da genileterek, hesap sanat, cebir ve
mukbele, mumeleler ve feriz ilmi gibi ilimleri, aded ilimler (ulmuladediyye) bal altnda toplayarak, Saaklzdenin hesap ilmi konusundaki
tanmn, cebir ve mukbele ilmini tanmlarken ortaya koymaktadr. bn Haldun,
cebir ve mukbele de, ilm-i adedin ubelerindendir der ve szlerine yle devam
eder: Bu da, faraz bir mlum (bilinen) cihetinden giderek mehul (bilinmeyen) bir
adedin bulunmasn ve karlmasn temin eden bir sanattr. Ancak mlum ile
mehul arasnda bu hussu gerektiren ve temin eden bir nispetin bulunmas
lazmdr.69 Saaklzde ile bn Haldunun tanmlar arasnda ok yakn bir benzerlik
vardr.

Hesap

ilmini,

aded

ilmi

veya

aritmetik

ilmi

olarak

da

gren

Takprlzdenin meseleyi ele al da ayn paraleldedir. Ona gre aded (hesap)


ilmi, saylarn cinsleri, halleri, bazsnn bazsndan nasl meydana geldiini anlatan

67

limler tasnfinde hesap ilmi ile genel olarak kastedilen ilmin aritmetik ilmi olduu
grlmektedir. Ancak aritmetiin huss alannn saylar aras ilikiler; hesap ilminin alannn ise daha
ziyade saylar aras ilemler olduu anlalmaktadr. Bkz., Farb, hsul-Um, s. 70-71; Harizmi,
a.g.e., s. 108; Takprlzde, a.g.e., s. 303; zgi, a.g.e., s. 209.
68

Tertbul-Ulm, s. 181.

69

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1152.

97

bir ilimdir.70 Demek ki, Takprlnn, aritmetik olarak da tanmlad hesap


ilminin genel olarak saylar, onlarn tabiat, eitleri, konbinozonlar, arpma,
toplama, blme ve karmadan oluan drt ilem ve usllerinden bahseden bir ilim71
olduu anlalmaktadr.
Saaklzde, hesap ilminin, fkh ilmi bakmndan ne denli nemli olduu
zerinde durarak, unlar syler: Hesap ilmi, feriz ve vasiyet ilmi gibi baz fkh
bablar iin bir mukaddimedir. Hesap ilmi, genel anlamda ilmin eyreidir; nk
hesap ilmi, feriz ilminin yarsdr. Feriz ilmi ise ilmin yarsdr.72 nk feriz
sahipleri (vrisler)in mteaddit olmalar, vrislerden birinin mirasn taksiminden
nce lmesi, malnn kendi veresesine belli hisseler halinde intikl etmesi veya bir
arada toplanmas ve st ste gelmesi halinde feriz sahiplerinin hisselerinin maln
tmnden fazla gelmesi veya belli bir hisseyi vrislerden bazlarnn kabul, dier
bazlarnn inkr etmeleri durumunda feriz sahiplerinin hisselerinin katan sahih
olaca gibi pek ok fkh meselenin, bu ilim bilinmeden hakkniyete uygun bir
hesab yaplamaz.73
Mellif hesap ilmi iin, bnul-Heim lakapl ehbuddn Ahmed bn
Muhammed (.815h.)in Nzhetl-Hisp adl eseri ve bu eser zerine yazlan
erhleri tavsiye eder.

c- Heyet (astronomi) lmi


Saaklzde heyet ilmini incelemeye bu ilmin tarifiyle balar. Bu tarif, onun
bu ilme bakn da ortaya koymaktadr. Buna gre, onun tarifi yledir: Heyet
(astronomi), filozoflarn tedvn ettii heyeti kastederek sylyorum ki bu ilim,
filozoflarn gzlem ve tahminlerine dellet eden ulv ve sfl cirm (cisim)lerin
heyetinden bahseden bir ilimdir.74 Burada zikredilen, ulv ve sfl ifadeleri
mellifin, heyet ilmiyle ilgili deerlendirmesinin iki farkl boyutunu ortaya

70

Takprlzde, a.g.e., I, s. 303.

71

Mehmet Bayraktar, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, Ankara 1992, s. 33.

72

Tertbul-Ulm, s. 181.

73

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1154.

74

Tertbul-Ulm, s. 181.

98

koymaktadr. Bu adan heyet ilminin, ulvlik yn, bu ilmin faydas ve


gerekliliini; sfllik yn ise, bu ilmin din bakmndan zararn ifade etmektedir.
Bu zahlar erevesinde ifade edecek olursak, Saaklzdenin heyet (astronomi)
ilmine yaklamnn iki ynl olduunu sylemek mmkndr. Bunlardan birisi,
astronomi ilminin tanmnda ifade edilen ulvlik yn; yani bu ilmin faydalar
zerinedir. Bu faydalardan da birincisi; bu ilmin yer, gk ve bu ikisi arasndaki
varlklarn gzellikleri, incelikleri ve hikmetlerinin Allha delletini gstermesidir.
kinci fayda ise, kblenin tyini ve namaz vakitlerinin tespti gibi daha ziyde gnlk
dni, pratik amalar gerekletirmeye ynelik meseleler zerinedir.75
Mellifin astronomi ilmine yaklamndaki ikinci yn ise, yine yukardaki
tanmda ifdesini bulan sfllik yndr ki o, burada menf bir tutum ierisindedir.
Bu yaklamdaki menf tavrnn sebebi ise, yldzlarn hareketlerine dayanarak
gemi, gelecek ve iinde bulunduumuz zamanla ilgili olarak, Allhn bilgi, irde
ve kudretini darda brakan baz hkmler karlmasdr ki bu, tamamen din ddr.
imdi bu iki yaklam da srasyla ele alalm.
nce Allhn, gkyz ve yeryzn yaratndaki incelikleri ve gzellikleri
anlatmas bakmndan, mellifin faydal bulduu astronomi ilmi konusundaki
grlerini ele alalm. Bu noktada Saaklzde, S. erf Crcn (1340-1413)nin,
erhul-Mevkf adl eserine atfta bulunur. Buna gre astronomi ilmi; felekler, arz
ve ikisi arasndaki ftr incelikler ve hikmetin artcl ile ilgili hkmlerin
kefedildii bir ilimdir. Bu bakmdan bunlarn gzelliindeki ihtima vkf olan
kiiyi, Rabbimiz, bunu bouna yaratmadn76 diyerek akna evirir. Bunun ak
faydas, onun nna itin ve sayg gsterilmesidir.77 Grld gibi burada
astronomi ilmi Allhn, lem zerinde vazetmi olduu ihtim ortaya koymas
bakmndan ele alnmakta ve meselenin bu ynne dikkat ekilmektedir.

75

slm kltrnde heyet (astronomi) ilminin pratik faydalar iine, sadece kble ve namaz
vakitlerinin tayinini deil, ayn zamanda kara ve denizde gidilecek yn tayini, elverili zaman seimi,
ziraat ilerinin zamanlanmas ve bilhassa siys ilerde gelecei nceden tayin etme gibi gnlk pratik
ileri de ilve edebiliriz. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz. Bayraktar, a.g.e., s. 75-113.
76

3/l-i mrn, 191.

77

Tertbul-Ulm, s. 181.

99

Saaklzdenin heyet ilmini faydal bulduu bir dier nokta ise, kblenin
tyini ve namaz vakitlerinin tesbti gibi dni, pratik konulardr. Mellif, kbleyi ve
namaz vakitlerini bilmek, heyet ilminin faydalarndandr.78 der ve tam da bu
noktada, Aliyyl-Krnin, erhu Fkh Ekber isimli eserinden konuyla ilgili bir
blm iktibas ederek bu erevede kendi grn temellendirir. Bu eserin giri
ksmnda Kr, felsefe ve kelam ilminin dni hkm bakmndan durumunu
incelerken, sz bir ara astronomi ilmine getirir ve namaz vakitlerini ve kbleyi
renecek kadar astronomi (heyet) ilmini renmekte bir saknca yoktur; fazlas
haramdr.79 eklinde bir gnderme yapar. Saaklzde bunun zerine u yorumda
bulunur: Baz limler, ncm ilmini iki ksma ayrd; usl ksm ki o, heyetle
isimlendirilen ilimdir. Fur ksm ise, yldzlarn ahkmnn ilmidir ve o haramdr.
Derim ki; kble ve vakitlerinin bilindii kadar ifadesiyle kastedilen, heyet ilmidir;
fazlas haramdr ifadesinden maksat ise, yldzlarn ahkmnn ilmidir.80
Dolaysyla mellif, astronomi ilminin, kble ve namaz vakitlerinin bilinmesini
salayan ksmnda herhangi bir saknca grmezken, yldzlarn ahkamyla ilgili
ynnn ise haram olduu grndedir.
Meselenin dier yn ise, yldzlarn hareket ve seyirlerine bakarak, dnya
hayatyla ilgili baz hkmler karmay esas alan ve bu adan mellifin itirazna
sebep olan, yine onun ifadesiyle, bu ilmin sfl yndr. Saaklzde bu noktada,
yldzlarn ahkm ilmini, sfl olaylar zerine, felek oluumlarla delil getirilen bir
ilimdir81 eklinde tanmlar ve bu ilmin btll ile ilgili anlayn glendirmek ve
derinlik kazandrmak iin Gazlnin, yldzlarn ahkm ilmiyle ilgili benzer
grlerini iktibas eder. Buna gre Gazl unlar sylemektedir: Yldzlarn
ahkm, ne yakn ne de zann olarak idrk edilmemi olan, sadece tahmni bir
ilimdir. Bu ilim tabbin nabza bakarak hasta olacak olana delil getirmesine benzer.
Yldzlarn bilgisiyle ilgili hkm, cahillikle ilgili bir hkmdr. Bu ilim drs
peygambere mcize olarak verilmiti; okundu ve bitti. Mneccimin isbeti ok azdr.
78

Ayn yer.

79

A.g.e., s. 182. Ayrca bkz., Aliyyl-Kr, erhu Fkhl-Ekber, ev. Y.Vehbi Yavuz, ar
Yaynlar, stanbul 2003, s. 7.
80

Tertbul-Ulm, s. 182.

81

Ayn yer.

100

Bu konuda ittifak vardr. nk mneccim baz sebeplere muttal olabilse de, bu


sebeplerin akabinde olacak iler daha nice artlara baldr ki, bunlarn i yzn
anlamak insann gc dndadr. Eer Allh, dier sebepleri de takdir etmise isbet
olur ve dedii kar; eer takdir etmemise mneccim de hataya der.82
Gazl, bu grlerini hynn, mezmm ilimlerin yerilme sebeplerini
aklad blmde, zemmedilmesi gereken ilimler olarak tlsm ve sihir ilmini
saydktan sonra, sz ncm ilmine getirir. Bu ilmi de, hisb ve ahkm olarak
ikiye ayrr. Hesp ile ilgili olan ksm, Saaklzdenin de ifade ettii, heyet
ilminin, ulv olan yndr. Bir de bu ilmin, yldzlarn ahkm ile ilgili olan yn
vardr ki Gazl, yukardaki grlerini de bu mnasebetle zikretmektedir. O, bu
grlerini, Hz. merin, ilm-i ncmdan kara ve denizde amayacak ve yolu
bulacak kadarn renin; fazlasndan vazgein eklindeki beynnda, onun bu
ilimden, insanlar niin menettiini yorumlarken ortaya koymutur. Gazlye gre,
Hz. merin bu ilimden insanlar menetmesinin birinci sebebi, bu ilmin insanlarn
ouna zararl olmasdr. nk onlara, bu iler yldzlarn akabinde oluyor
dendii zaman onlar, yldzlarn bu ilerde messir birer ilh olduunu
zannetmektedirler. Bu insanlar, yldzlar ilerinde bytr, onlara gnl verir, hayr
ve erri onlardan bilir ve Allh unuturlar83 Yani Gazlye gre bu insanlar,
zamanla Allh brakp yldzlara tapmaya balamaktadrlar.
Gazlnin, Hz. merin yukardaki beyannn sebebini anlamaya ynelik
ikinci yorumu ise, Saaklzdenin de iktibs ettii, yldzlarn ahkmnn btllna
ynelik grleridir. Gazl burada, yldzlarn ahkmyla ilgili ilmin insann
kudretinin

zerinde

olduunu,

mneccimlerin

bazen

tesdfen

isabet

ettirebileceklerini; ancak, olaylarn gerek sebebinin beer dzeyinde asla


kavranamayacan belirtmi ve Saaklzde de buray iktibs etmiti. Gazl
buradaki grlerini daha da vuzha kavuturmak iin muhtelif rnekler zerinde
szlerini yle srdrr: nsanolu havann karardn, yksek dalardan bulutlarn
sarktn grnce, bu d grne uyarak yamurun yaacan tahmin edebilir;
fakat ok defa tahmininin hilfna gne kzdrr, bulutlar dalr ve kaybolur gider.
82

Tertbul-Ulm, s. 182-183; hy, I, s. 79.

83

Gazali, hy, I, s. 79.

101

Bazen de bir tarafta gne parlar, dier tarafta yamur yaar. Demek ki, yamurun
yamas iin yalnz bulut kfi deildir; daha birok sebepler vardr. Fakat bunlar biz
anlayamayz. Bunun gibi, gemiciler rzgarlardan edindikleri kanaate gre, selmette
olduklarn zannederler; halbki kendilerinin bilemedii, o rzgrlarn daha nice
sebepleri vardr. Bzen tahminlerinde isbet eder, selmeti bulur ve bzen de hatya
derler. Bu sebepledir ki, bz kere mn kuvvetli olanlar bile nucm ilminden
menedilir.84 Gazl burada, insanlarn elde ettikleri sebeplerin, tl sebepler
olduuna, gerek sebebin ise ancak Allh tarafndan bilinebileceine iret
etmektedir. Dolaysyla o, heyet (astronomi) ilmiyle megl olanlarn, yldzlarn
zahir hareketlerine bakarak, dnyann gidit hakknda hkm verme yetkilerinin
olmadn anlatmaktadr.
Saaklzde heyet ilmini incelerken, bu ilmin ulv ynne slm heyet,
sfl ynne ise filozoflarn heyeti adn vererek, bu ikisini ayrm ve biz de
meselenin her iki ynyle ilgili grlerini ortaya koymutuk. Mellif bu noktada,
astronomi ilminin sfl ynn filozoflara, ulv ynn ise, kendince erevesini
izdii mslmanlara hamlederek, szlerini yle srdrr: Ehli snnet
ulemsnn sem, arz ve bu ikisi arasndaki eylere dellet eden haberlerle ilgili
tedvn ettikleriyle, filozoflarnkini ayrmak iin, bataki tanmda filozoflarn
tedvn ettii ifadesini kullandk. Ulemnn tedvnine, slm heyet denir ki,
bunun rnei, Suytnin, el-Heyet al Tarkati Ehlis-Snnet adl kitabdr.
Bunu tedvnden maksat, kble ve vakitlerini bilmek deildir. nk bununla
bilinmezler. Aksine bundan maksat, yet ve hadislerin mcmel (kapal) brakt
baz eylerin inkif ve yaratln artclna muttal olmaktr.85
Mellif, genel anlamda heyet ilmini, slm heyet ve filozoflarn heyeti
eklinde bir ayrma tabi tuttuktan sonra bunlar arasnda varolan anlay ve zihniyet
farklarnn bilgi dzeyinde de, kendini gsterdiini ifade ederek, szlerini yle
srdrr: slm heyette zikredilen baz eyler, filozoflarn heyetinde zikredilen
baz eylere aykrdr. rnein gkyz filozoflarn ifdelerine gre, yer yzn
kuatan bir kredir. Fakat Suytnin, bn Abbastan naklen zikrettii bir beyna
84

A.g.e., I, s. 79-80.

85

Tertbul-Ulm, s. 183.

102

gre gkyz, Kaf Dann zerinde kubbeli bir adr gibidir. ayet filozoflarn
zikrettii, hiss veya kat delile dayanyor ise, nakil ona tevil edilir. Zannmca
filozoflarn zikrettii gerektir.86 Saaklzde kendini, slm heyet anlayna
sahip olanlara daha yakn hissetmesine karn, bu konuda ilim adamna uygun bir
objektiflik ierisinde filozoflarn isbet ettiklerini, slm heyet anlay
taraftarlarnn ise yanldklarn beyan etmektedir. Ayrca o, akl ile nakil eliir ve
meselenin akllik yn daha ar basarsa, naklin akla tevil edilebileceini ifade
etmektedir. Bu da onun kr krne nakle bal kalmak yerine, ikn edici deliller
karsnda akla ve akl olana da tab olduunu gstermektedir.
Saaklzdenin, bu ilimle ilgili grlerini ortaya koyarken Gazl bata
olmak zere S. erif Crcn ve Aliyyl-Kr gibi limlerin grlerinden
yararlanm olduu grlmektedir.
2- Mantk (mzan) lmi87
Manta, mzn ya da l88 ismini veren Saaklzdeye gre bu ilim,

86

Ayn yer.

87

Genel olarak mantn kurucusu olarak kabul edilen Aristotelesin, mant bir let mi, yoksa bir
ilim olarak m deerlendirdiini aka belirtmemi olmas nedeniyle, kendinden sonra gelen
helenistik filozoflar gibi, slm filozof ve mantklar da mantn tabiat zerinde deiik grler
ileri srmlerdir. Bu meselede, Farb, Harizmi, bnl-Heysem ve hvn- Saf gibi pek ok slm
filozofu elikili fikirler ileri srmlerdir. Mesel Farb, el-Cmi adl eserinde felsefeyi her eyin
ilmi, mant da felsefenin bir dal kabul etmekte ve ilimlerin konularn sralarken manta da yer
vermektedir. Ancak et-Tenbhde mantk, felsefeye giri ve let olarak ifade edilmektedir. hvn-
Safda da, benzer bir anlay vardr. Onlar ilimleri tasnf ederlerken, felsefenin iine dahil olan
ilimleri, matematik, mantk, tabiat ve teoloji olmak zere drde ayrrken, mantn bir ilim olduu
grndedirler. Ancak manta ayrlan risalede mantk, felsefenin ls, filozofun letidir. (Bkz.
Abdlkudds Bingl, hvns-Saf Rislelerinden Mantk Konular, Trkiye I. Felsefe Mantk
Bilim Tarihi Sempozyumu Bildirileri, lke Yaynlar, Temmuz 1991, s. 104-105; Bayraktar, slm
Felsefesine Giri, s. 157-158.) Bu mesele bn Snda, daha belirgin ve net bir zme kavuur. Ona
gre ayet felsefeden, sadece ister aklda, ister gerekte olan varlklarn ilmi anlalrsa mantk,
felsefenin bir kolu deildir. Fakat varlklarn incelenmesinde kullanld iin, mantk bir let olur.
Eer felsefe, ne olursa olsun her eit nazr dnceye teml edilirse mantk, btn ilimlere letlik
etmekle, felsefenin bir paras olur. Ayrca bn Sn, ilimler snflamasnda ve mantkla ilgili dier
eserlerinde mant bir let olarak grmektedir. Bkz. Bayraktar, a.g.e. s. 158-159; Abdlkudds
Bingl, Gelenbevnin Mantk Anlay, Mill Eitim Basmevi, stanbul 1993, s. 11; lken, slm
Felsefesi, stanbul 1993, s. 109.
88

Mant bir l ya da mzan olarak isimlendirme fikrinin kkenkeri Gazlye kadar


uzanmaktadr. O, Kuranda geen, Rahman olan Allh Kuran retti; insan yaratt, ona
konumay retti. Gne ve ayn hareketleri bir hesaba gredir. Bitkiler ve aalar onun buyruuna
boyun eerler. O, g ykseltmitir; tarty koymutur. Artk tartda tecavz etmeyin. Tartmay doru
yapn; tarty eksik tutmayn (55/Rahman, 1-9) eklindeki yet ile yine, Andolsun ki,

103

dncenin, doru veya yanlln bildiren kanunlar ilmidir.89 Mantk ilmi, dili
hatadan koruyan nahiv ve sarf ilmi gibi90, dnme konusunda kiiyi zihni
yanlmalardan korumaktadr.91 Mellifin, Mantk ilmini; dnceyi, zihn
yanlmalardan koruyan kanunlar biimindeki tanm, pek ok slm filozofu
tarafndan da, ayn veya benzer ekilde dile getirilmitir. Mesel bu adan, Farb bu
ilmi, aklsallar konusunda insan hata yapmaktan, aya kaymaktan ve yanla
dmekten koruyan kanunlar92 olarak, mir, akl gelitirerek, teorik alanlarda
doru ile yanl, pratik alanlarda iyi ile kty ayrdetmeye yarayan zihn bir lettir.
Onu kullananlar asndan mantk ilmi, bilgileri tartp len bir miyr93 eklinde ve
yine bn Haldun, mhiyetleri tantan tarifler ve tasdkt ifde eden hccetler
hussunda sahh olan, fsid olandan ayrdetmeye esas tekil eden bir takm
kidelerden ibaret94 bir ilim olarak tanmlanmtr. Saaklzdenin kendisi de dahil
olmak zere burada atfta bulunduumuz kiiler, mantk ilmini gayesi bakmndan
tanmlamlardr. Mantk ilminin bunlardan baka; bilinmeyene shhatle varabilmek
iin, bilinen birtakm tasavvur ve tasdiklerin ahvlinden bahseden bir ilim95,

peygamberlerimizi belgelerle gnderdik; insanlarn doru hareket etmeleri iin peygamberlere kitap
ve l indirdik(57/Hadd, 25) yette geen l ve tart kavramlarn delil olarak zikreder ve
bu dorultuda mantn kyas eitlerini l-mzan olarak isimlendirir. Muhtemelen
Saaklzdenin, mant bu ekilde ifadelendirmesi de, Gazlnin fikrine dayanmaktadr. Bkz.
Gazl, el-Kstsul-Mstakm, Msr 1900, s. 21-22.
89

Mantklara gre kanun, kendisinden tikellerin (czlerin) hkmlerinin karld tmel (kll)
kidelerdir ki, bu kideler insan zihnini hatadan korur. Bingl, a.g.e., s. 17.

90

Saaklzdenin, mant dili hatadan koruyan nahiv ve sarf ilmine benzetme fikririnin temelleri
Gazlye dayanr ve hatta Farbye kadar uzanr. rnein Farb, mantk ile gramer ve arz ilmini
karlatrr; nasl gramer ilmi, dili ve szleri konu alr ve onlarda yanl yapmamz nleyecek
kurallarn, yasalarn bilgisini verirse, yine nasl arz ilmi, vezinleri konu alr ve onlarda hata
yapmamz nleyecek kurallar ve yasalar salarsa, mantk da, aklsallar, dnceyi, akl yrtmeyi,
karsama yapmay konu alr ve onlarla ilgili olarak hataya dmemizi veya bakalarnn yaptklar
hatalar grmemizi salayacak ltleri, kurallar ve yasalar verir. Hatta nahiv ilmi, sadece herhangi
bir toplulua ait szlerin kanunlarn vermesine karlk, mantk btn topluluklarn zihinlerinde ortak
olan kanunlar verir. nk dnme fiili evrensel, konuma fiili ise yereldir. (Bkz. Farbi, hsulUlm, s. 30.) Yine Gazlye gre de irde vezin, irabda nahiv ne ise, akl delillere gre de mantk
odur. Zira irin ll olup olmad vezinlerle, irabn doru olup olmad nahivle ayrdedilebildii
gibi, akl yrtmelerin doru olann da yanl olanndan ancak mantkla ayrt edilebilebilmektedir.
Bkz. Gazl, Myrul-lm, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1961, s. 55-60.
91

Tertbul-Ulm, s. 139.

92

Farb, hsul-Ulm, s. 53.

93

mir, a.g.e., s. 202.

94

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1161.

95

Takprlzde, a.g.e., II, s. 237;Bingl, a.g.e., s. 17.

104

hakikate sevkeden zihin ilemlerinin bilimi96 ya da bn Sinda olduu gibi bir


let-i kanniye97 eklinde, konusuna gre veya buna benzer daha baka alardan
tanmlar yaplmtr. Ancak bizim burada asl konumuz Saaklzde olduuna gre,
bu ilmin ele alnn da buna gre deerlendirmemiz gerekir ki, bylece onun
grlerinin kkenlerini yakalayabilmemiz mmkn olabilsin. Dolaysyla burada
mantk ilminin dier tanmlamalar bir yana, amac bakmndan yaplan tanmlar,
Saaklzdenin vermi olduu tanmla anlam bakmndan ayn paralelde
gzkmektedir. Bu bakmdan mellifimize gre mantk ilmini, dnme konusunda
doru olan, yanl olandan ayrdetmek hussunda, insan yanlmaktan koruyan
kanunlar olarak anlamak mmkndr.
Saaklzde, mantk ilmi ile ilgili olarak yukarda vermi olduumuz tanmda,
nasl ki konuma mevzunda, sarf ve nahiv ilmi dili hatadan koruyorsa, mantn
da dnme hussunda kiiyi zihn yanlmalardan koruduunu ifade etmiti.
Mellifin burada, mantk ilmi

ile dil ilmi arasnda kurmu olduu benzerlik

fikrinin kkenleri Farbye kadar uzanr. Farb de, mantk ilmi ile nahiv ilmi
arasndaki benzerlii yle ifde eder: Bu sanat, nahiv sanatna benzer; nk
mantk sanatnn akla ve aklsallara olan nisbeti, nahiv sanatnn dile ve szlere
olan nisbeti gibidir. Nahiv ilminin szlerle ilgili olarak bize verdii btn
kanunlarn benzerlerini mantk ilmi de, aklsallarla ilgili olarak bize verir.98
Demek ki, gramerin dil ve lafzlarla ilikisi, mantn akl ve mkulatla ilikisi
gibidir. Gramer, dili, ibrede dmesi mmkn btn hatalardan korurken, mantk,
akl, mkulat konusunda decei hatalardan korumaktadr. Gramer dili, mantk
akl meydana getiriyor. Bylece dncenin shhatli olmasn salyor. u farkla ki,
gramer sadece bir dile has olduu halde, mantk kurallar btn dillerde
mterektir. Gramer, lafzlar lafz olarak inceler. Her dil iin belirli kurallar koyar.
Mantn lafzlarla ilikisi, lafzlarn mna kalplarn tekil etmesinden dolaydr.
O halde gramer husus, mantk umumdir.99 Grld gibi, mantk ilmi ile dil ilmi
96

Necati ner, Klasik Mantk, A.. Basmevi, Ankara 1991, s. 3.

97

Bingl, a.g.e., s. 11.

98

Farb, a.g.e., s. 54. Mantk-dil benzerlii konusunda daha fazla bilgi iin bkz., T.J. De Boer, a.g.e.,
s. 56-67.

99

M. Naci Bolay, Farab ve bn Sinda Kavram Anlay, Milli Eitim Basmevi, Ankara 1990, s. 19.

105

arasnda ok yakn bir benzerlik olduu grlmektedir. slm dnce tarihinde


Farbnin, ayn zamanda byk bir mantk ve hatta mantn kurucusu olduu
kabul edilir ve Saaklzde ile aralarndaki dnem fark dikkate alnrsa,
Saaklzdenin mantk ilmi konusunda direkt veya dolayl olarak Farbden
etkilenmi olduunu syleyebiliriz.
slm dncesinde byk lde Gazl ile balatlan ve zamanla hz
kazanan bir felsefe aleyhtarl vardr ki, bu sreten mantk ilminin fazla
etkilenmi olduu sylenemez. nk, Gazlnin ifade ettii gibi, bu ilmin hibir
meselesinin msbet veya menf olarak dinle ilgisi yoktur; esaslar genellikle
dorudur, ok az hatas bulunur. Bu bakmdan inkr gerekmez.100 Gazl gibi
byk bir kiiliin mantk ilminin dine ve akidelere aykr olmadn ileri srmesi,
mantk ilminin konumunu glendirmitir. Baz meselelerde filozoflarn karsnda
yeralan kimi geleneki evreler tarafndan bile beenilerek kabul edilen bu ilim,
salam bilgiler elde etmenin anahtar kabul edilmitir.101 zellikle bu sebeple,
mantk ilminin slm kltrnde, kelamdan fkha, tefsirden hadise kadar ok geni
bir ilim evresinde kabul grd vkidir.
slm kltrnde mantk ilminin yukarda zikrettiimiz konumunun farknda
olan

Saaklzde de, tam da bu dorultuda, bn Hacerin bir szne atfta

bulunarak, bunun zerinden kendi grn temellendirir. Buna gre mantk;


tefsir, hadis ve fkha balamann letlerindendir. Bugn insanlarn elinde bulunan
mantk, mahzru olmayan faydal bir ilimdir. Sakncas ise, eriata muhlif olan
felsefe ile karm olan mantktr. Gazl, mant olmayan fkh ilmine
gvenilmez, demektedir. bn Salh (.1245) ve onun gibi bazlar, bu ilmin
tahrimliini,

eriata
102

hamletmektedirler.

muhlif

felsefe

ile

karm

olan

manta

Mantk ilminin meryyetiyle ilgili olarak Saaklzdenin

kendi grleri de bu dorultudadr. O, bu ilimle ilgili olarak insanlarn


tereddtlerini gidermek ve nyarglarn krmak iin olsa gerek mantk ilmini,

100

Gazl, Maksdul-Felsife, Sleyman Dnya Neri Msr 1961, s. 32.

101

S. Hayri Bolay, Aristo Metafizii ile Gazl Metafiziinin Karlatrlmas, Mill Eitim Basmevi,
Ankara 1993, s. 25.

102

Tertbul-Ulm, s. 139.

106

felsefenin zellikle ilhiyat ve tabiyyatla ilgili ksmlarndan ayr tutar ve u


ifadelerle savunur: Ancak bugn cr olan manta gelince o, filozoflarn
akdelerini zikretmekten uzak, akl konulardr. Derim ki; mantk, kelam ve
felsefeye dahildir. nk o, onlar iin ilkelerdir. Ancak, bu ilmin felsefeye dahil
olmas, onun haram olduunu gstermez. nk felsefenin btn blmleri haram
deildir. Onda haram olan, ilhiyat ve tabiyyttr. Gazlnin hesab ilmini, farz-
kifye olduunu belirtmesine103 karn bu ilmin, felsefeye dahil olduunu
grmyor musun? Mantk ilminin kelama dahil olmas meselesine gelince, kelam
ilmi farz- kifayedir diyenin nazarnda, mantk ilminin de farz- kifaye olmas
gerekir.104 Grld gibi mellif, mantk ilmini srarla savunmaktadr. O,
zellikle felsefeye muhalif olanlara kar; mantk ilmi, felsefenin bir blm kabul
edilse bile, bu ilimle uramann haram kabul edilemeyeceini, nk hesap
ilminin de felsefenin iinde yer almasna ramen, haram olmas bir yana, din
bakmdan farz- kifaye hkmnde olduunu, dolaysyla mantk ilminin de, en
azndan bu hkme tab olmas gerektiini ifade etmektedir.
Mantk ilmini bu ekilde savunan Saaklzde, bu ilimle ilgili baz uyarlarda
da bulunur. Mantk ilminden herhangi bir hissesi olmayan aklszlarla birlikte, bu
ilimden daha nemli bir ile megul olan akll ve zek kiilerin, mantk ilmi
zerinde gereinden fazla vakit harcamamalar gerekmektedir. Ayrca mellife
gre, mantk ilminin, be kll105 gibi baz konularnn faydas ok azdr ve
zerinde fazla zaman harcamaya demez.106 nk, renilmesi gereken ilim ok,
mr ise ksadr.
Saaklzde, mantk ilminin tahsli ile ilgili olarak daha kolay olan konu ve
eserlerden, daha zor ve karmak olanlarna doru metodojik bir srecin izlenmesi

103

Gazl, hesap ilmini, tb ve dokumaclk gibi ilimlerle birlikte farz- kifye hkmnde bir ilim
olarak deerlendirmektedir. Bkz. Gazl, hy, I, s. 48-49.
104

Tertbul-Ulm, s. 139.

105

Be tmel veya be kll, cins, tr, ayrm, hassa ve ilintiden oluur. Bunlar, Aristotelesin
mantna bir Giri (medhal) olarak, Porfirus (Porphyrios)un, sagoji adyla yazm olduu kitapta
gemektedir ve slm dncesine de bu ekilde intikal etmitir. Bkz., ner, a.g.e., s. 24-28; smail
Hakk zmirli, slmda Felsefe Akmlar, Kitabevi, stanbul 1997, s. 45; M. Naci Bolay, a.g.e., s. 26;
Bayraktar, a.g.e., s. 62; Bingl, a.g.e., s. 33-39.
106

Tertbul-Ulm, s. 140.

107

gerektiini, aksi takdirde talebenin bu ilmi anlayamayacan ifade eder. Mellife


gre mesel, mantk ilminin tahsli ile uraan herhangi bir talebenin erhulHsmil-Ktyi107 tamamlamadan, erhul-Fenr108 ve Hiyet Kul Ahmed109
ile megul olmas, onun ilim tahslindeki strateji yanlln gstermektedir.
nk,

bu

ilmi

tahsl

etmeye

yeni

balayanlar,

erhu-emsiyeyi110

tamamlamadan bu eserleri anlayamazlar. Yine talebenin, erhu-emsiyeye,


Hiyet- Kara Dvud111 yerine Hiyets-Seyyid112 ile balamas da bir strateji
hatasdr. Zira, aklayc meseleleri anlamadan nce, ilmin acyiplikleri ile
uramak, bu ilmi anlamay engellemektedir. O halde mantk ilmini tahsle
balayan talebe, nce erh-u Husmil-Kt ile balamal, ardndan erhuemsiyye ile devam etmeli ve hiyeden ayr olarak ilgili erhin tamamlanmasyla
konu balanmaldr. Bundan sonra renci serbest braklmaldr; isterse bu ilimde
bu kadaryla iktifa eder, isterse bu ilmin inceliklerini anlama ve aratrma yoluna
girer ve Hiyet- Kul Ahmed gibi baz hiyelerle uramay srdrr. Meselenin
bu yn kendi bilecei bir durumdur.113
3-Tb lmi
Saaklzde, tb ilmiyle ilgili olarak, nce bu ilmin konusu, nemi ve dni
hkm zerinde durmaktadr. Buna gre tb ilminin konusu yledir: Shhat ve
hastalkla ilgili olarak, insan bedeninin hallerinden bahseden bir ilimdir. la ve gd
(yiyecek ve iecek) meselesi ise, bedenle ilgili bir konudur. Daha ak bir ifadeyle,

107

sgoji zerine Hsmeddn Hasan Ktnin yazm olduu erhtir. Bu erh zerine de pek ok
hiye yazlmtr.
108

Yine sgoji zerine emseddn Muhammed b. Hamza el-Fenr (.1431) tarafndan yazlm olan
erhtir. Bu eser zerine de hiyeler yazlmtr.

109

Haiyetl-Hayl de denilen bu eser, erhu-emsiyye zerine yazlm hiyedir.

110

Tam ad er-Rislet-emsiye fil-Kavidil-Mantkyye olan ve ksaca emsiyede denilen bu


eser, el- Ktibi Necmeddin Ali b. mer el-Kazvn (1276-1338) tarafndan kaleme alnmtr. Bu eseri
pek ok kimse erhetmitir. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz. Mahmut Karaka, Msbet limde
Mslman limler, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1991, s. 398-399; Kefzznn, II, s. 1063.
111

Seyyid erif Crcnnin, Muhammed b. Muhammed et-Tahtnnin, el-Kazvnnin erhuemsiyyesi zerine kaleme ald erhin zerine yazm olduu hiyenin hiyesidir.

112

Yine Seyyid erif Crcnnin; Muhammed b. Muhammed et-Tahtnnin, el-Kazvnnin erhuemsiyyei zerine kaleme ald erhin zerine yazm olduu hiyedir.

113

Tertbul-Ulm, s. 140-141.

108

beden iin neyin yararl veya neyin zararl olduu meselesi, tb ilminin asl
meseledir.114
Melllif bu noktada tb ilminin nemine dikkat ekmek iin, Zerncnin,
Talmul-Mteallim adl eserinde, mam- fden nakledilen bir gr iktibs
eder ve kendi grn bu ereve zerine oturtur. Buna gre mam- f, tb ilmi
hakknda yle demektedir: lim iki tanedir; biri fkh ilmi olup dinler iindir; dieri
tb ilmi olup, bedenler iindir.115 Mellifin, kendisine atfta bulunduu Zernc de,
zikredilen eserinde, ilmin nemi, ilim renmenin fazleti ve hangi ilimden ne kadar
renilmesi gerektii gibi meselelerden bahsettikten sonra sz tb ilmine getirir ve
unlar syler: Tb ilmini renmeye gelince o, cizdir. nk bu ilim if
bulmak iin, sebeplerden bir sebeptir. Bu sebeple Peygamber de116, tedav
olmutur.117 Zernc bu aklamadan sonra da, afinin ilgili szn naklederek,
tb ilminin nemine vurgu yapar. Burada, gerek mam- f ve Zernc, gerekse
bunlara atfta bulunan Saaklzdenin amac, tb ilminin nemine dikkat ekmek
istemektir. Bu sebeple Saaklzdeye gre, hastaln yaygn olduu beldelerde bu
ilmin renilmesi farz- kifyedir. Mellif, konunun burasnda Gazlnin grlerine
mrcaat eder ve szlerine yle devam eder: Gazlye gre118 bu ilimle mugl
olmak, farz- kifye; cumhra gre ise mstehbtr. Derim ki; halknda, hastalkl
insanlarn ok olduu bir beldede bu ilimle megl olmak farz- kifyedir.119
Mellif burada, Gazlye uyarak bu ilmi renmenin farz- kifye olduunu ifade
ediyor. Ancak Saaklzdenin bu ilmi renmenin zorunluluu iin, bir belde
halkndaki hastalkl insanlarn ok olmas gerektiini ileri srmesi dikkat ekicidir.
nk, dinimize gre olas herhangi bir problemin tedbrini nceden almak esastr.
Tb ilminin tedrsat iin hastalk hali, phesiz ki, daha kuvvetli bir gerekedir.
114

A.g.e., s. 184.

115

Ayn yer.

116

slm tbb, bizzat Peygamberimizin hayatnda, karlat eitli hastalara, madd ve manev
olarak yaplmasn tavsiye buyurduu szleriyle balar ve bu szler daha sonra, Tbbn-Neb veya
et-Tbbn-Nebev eklinde kitaplam veyahut da hadis kitaplar iinde ayr bir blm olarak yer
almtr. Bu konuda mam Buhrnin, Sahihindeki, et-Tbbn-Nebev kitab ok mehurdur ve ok
rabet grmtr. Dolaysyla peygamberimizin tb ilmine gvenmesi ve hatta tedav olmas gayet
normaldir. Bkz., Bayraktar, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, s. 205

117

Zernc, Talml-Mteallim Tarkt-Teallm, Matbaatl-Cevnibi bi stnetil-lliyye, s. 5.

118

Gazl, hy, I, s. 48.

119

Tertbul-Ulm, s. 185.

109

Ancak kantimizce, bir beldede hastalk kouluna baklmakszn, tb ilminin


renimi meselesinin zorunlu dni bir hkme balanmas gerekirdi.
Saaklzde, tb ilmine ynelik olarak Kitb- bni-erf

120

ve Tezkirat-

Dvud 121 adl eserleri tavsiye eder.


a-Terh lmi122
Saaklzdeye gre terh ilmi, insan uzuvlarndan ve bu uzuvlarn terkb
zelliklerinden bahseden bir ilimdir. Ve bu ilim, tb ilminin ksmlarndandr.123
Buna gre terh ilmi, insan vcdunun kalp, damarlar, sinir, kemikler, kkrdak ve et
gibi

muhtelif

ksmlarndan

ve

bunlarn

vcttaki

tertip

ve

dzeninden

bahsetmektedir.
Mellif terh ilminin, tb ilmi asndan ksaca zahn yaptktan sonra,
meseleye bir de ilh hikmet ve yaratltaki gzellikler asndan bakar. Meseleyi bu
adan deerlendiren Saaklzde, Kuranda geen Kesin olarak inananlar iin,
kendi iinizde ve yeryznde, Allhn varlna nice deliller vardr; grmyor
musunuz?124 eklindeki yeti delil gstererek, lh yaratcnn hikmetini ve onun
dzenindeki gzellii bilmek terh ilminin faydalarndandr. Canllarn uzuvlar
hussundaki hikmet ve gzelliklerle ilgili eserler be bine ulamtr; bilinenden daha
fazlas bilinmemektedir.125 der. Demek ki, mellife gre terh ilmi, tb ilmi
asndan, insan uzuvlar ve bunlarn dzenini incelerken, dn veya felsef bakmdan
da, ilh hikmet ve yaratln gzelliklerinden bahsetmektedir.

120

Aratrmalarmzda bu esere ulaamadk.

121

Davud b. mer el-Antak (1511-1599) tarafndan kaleme alnan bu eser, Tezkretl-Elbb olarak
da bilinir. Bu bilginin nemli bir eseri daha vardr ki, bunun konusu genel patoloji ilmidir. Eserinin
ad ise, en-Nzhetl-Mbhice f Tehzil-Ezhndr. Mellif, bu konuda daha nce kimsenin bu
anlamda bir eser yazmadn ve kendisinin bir ilk olduunu ifade eder. Daha fazla bilgi iin bkz.,
Bayraktar, a.g.e., s. 207.

122

Otopsi anlamna gelen terh ifadesini, Saaklzde zerini basa basa, terc olarak
kullanm; ancak bu kelimeyi gerek Harizmi (Meftihul-Ulm, s. 92-93), gerekse Takprlzde
(Mevztul-Ulm, I, s. 279) terh olarak kullanmlardr. Biz mellifin bu ifadeyi sehven
kullandn dnerek, terc yerine terh ifadesini kullandk
123

Tertbul-Ulm, s. 185.

124

51/Zriyt, 20-21.

125

Tertbul-Ulm, s. 185.

110

Saaklzde, yukarda terh ilminin ilh hikmet ynn ele alan kitaplarn
saysal ounluundan bahsetmiti. O, bu ilmin tbb ynyle ilgili olarak da,
Takrlzdenin eserinde zikretmi olduu eserlere atfta bulunarak unlar syler:
Terh ilmi ile ilgili kitaplar, saylandan daha fazladr; bn Sin ve mam- Rznin
kitaplarndan daha faydals yoktur. Gerekten bu kiilerin her ikisi de, byk birer
filozof olmalarnn yannda, tb ilmi alannda da, hem slm tb ilmi, hem de dnya
ve zellikle de Avrupadaki tb ilmi bakmndan yzyllarca byk birer tabib olarak
anlmlardr. Bu alanda gerek bn Sinnn, Kitbul-Knn fit-Tb, gerekse erRznin, el-Hv fit-Tb adl eserleri zellikle Avrupada eitli dillere evrilerek
tb ilmi konusunda, resm veya zel muhtlerde birer bavuru kayna olmutur. 126
Saaklzdenin, gerek tb ilmli, gerekse terh ilmini aratrrken Zernc,
Gazl, mam fi ve Takprlzade gibi limlerin grlerinden yararland
anlalmaktadr.
4- Mnzara lmi
Saaklzdenin en fazla zerinde durduu ilimlerden bir tanesi de, mnzara
ilmidir. Mellif bu ilmi, Tertbul-Ulmda ele ald gibi, bu ilme mnhasr
Takrr-u Kavnnil-Mnzara isimli bir eser ve bu eser iin, TahrrutTakrradnda bir de erh yazmtr. Ayrca, asl esere dayanarak, bunun zeti
mahiyetinde kendi oluna ithfen, Velediyeadnda bir risle yazmtr. Bu risle
Risle f dbl-Mnzara, Risle f Fennil-Mnazara, el-dbul-Velediyye,
Risle f Fennil-Mnazara gibi isimlerle de bilinmektedir. Bu konuyu ilerken biz de
yeri geldike bu eserlerden yararlanacaz. Bu n aklamadan sonra onun mnzara
ilmi ile ilgili grlerini incelemeye geebiliriz.
Saaklzde bu ilmi incelerken mnazara, menzir, cedel, mcdil, nakz,
nakil, mddei, tenbh, kyas, muallil, mstedil, sil, men, muaraza, ilzam, ifham
ve gasb gibi mnzara ilmini ilgilendiren kavramlar kullanmaktadr.127

126

Bayraktar, slm Felsefesine Giri, s. 206.

127

Bu kavramlar iin bkz. Saaklzde, Velediye, s. 141, 142 vd.; Takrrul-Kavnn fil-dab,
stanbul 1274, s. 3; brahim apak, Saaklzdeye Gre Mnzara lmi, I. Kahramanmara
sempozyumu iinde, Kahramanmara 2004, s. 89.

111

Mellifimize gre, tartma usl ve ynlendirme sanat da denilen


mnzara ilmi, tartma konusuyla ilgili olarak, belirli bir amaca ynelik fikirleri,
belirli bir amac olmayan dnce ve fikirlerden ayrdetmeyi salayan kanunlar
ilmidir. Bu ilmin mevzu, aratrma ve sorgulamalardr. nk bu aratrma ve
sorgulamalarda belirli iaretlerden bahsedilir ki bunlar, maksatl bir dncenin
varln ifade eder.128 Saaklzde, mnazara ilmini ayrca gerein ortaya
kmas iin mdfa129 veya reddedilen eyin doru veya yanl olduunu bildiren
kanunlar130 eklinde de tanmlar. Btn bu tanmlardan anlaldna gre mnazara
ilmini, bir mzakere ve mnakaa ilmi olarak deerlendirmek mmkndr. Ancak
buradaki tartma gndemsiz ve amasz bir tartma olmayp, her ey belirli bir
metodoloji ierisinde cereyn etmektedir. Daha da nemlisi, bu tartmann usl
kll kanunlara baldr. Mellifin ifadesiyle bu kll kanunlar, cz olaylarn
biraraya gelmesiyle hasl olmaktadr ve aslnda bu ilem kyasn birinci halini
oluturmaktadr. Konumuz mnazara ilmi olduuna gre mesel, Bu konunun
savunulma ekli byledir. Her savunma bu ekilde yaplr. O halde herhangi bir
konunun savunma ekli byledir. eklinde kll bir kanuna ulamamz da mmkn
gzkmektedir.131
Saaklzdenin grne gre bu ilmin faydas, mnazara hussunda kiiyi
hatadan korumaktr. Bu nedenle mnazara ilmini bilmeyenler der mellif,
neredeyse dier ilimleri de bilemezler; zellikle de kelam, fkh usl ve mantk
ilmini bilmezler. nk bu ilme, aratrma usl ilmi ve ynlendirme sanat ismi
verilir. lim lafz, ne bu ilimler ne de dier ilimlerin isimlerinden bir cz deildir.132
O halde bu durum, misvak aacna aa ismi verilmesi kabilinden bir
isimlendirmedir. Bu bakmdan bu ilim mnazaraclar nazarnda iki anlama
gelmektedir. Birisi zikredilen ilim; dieri ise mnazara yapanlara bir vasf olarak
verilmektedir.133 Demek ki mnzara ilmi daha ziyade bir yol, yntem, ynlendirme
128

Tertbul-Ulm, s. 141.

129

Velediye, s. 140; Takrrul-Kavnn, s. 3.

130

Velediye, s. 140; Takrrul-Kavnn, s. 12.

131

Tertbul-Ulm, s. 141.

132

erh-i Abdlvahhb b. Hseyin b. Veliyyddn el-mid, Ner. Karmi Yusuf Ziya, Ahmet Kamil
Matbaas, stanbul, 1325(h.), s. 5.
133

Takrrul-Kavnn, s. 3.

112

ve metodoloji ilmi olduu iin, bu ynyle dier ilimlere de rneklik


oluturmaktadr. Ayrca bu ilmin amacnn, ifade ettiimiz sistematii neticesinde
kiiyi hatadan koruyarak doru bilgiye ulatrmak olmas da, yine dier ilimler iin
nemli bir kolaylk salamaktadr. Bu nedenle Saaklzdenin, mnazara ilmini,
ilim snflandrmalar ierisinde normal bir ilim dal olarak grmekle birlikte ayn
zamanda kelam, fkh usl ve mantk ilmi bata olmak zere pek ok ilim dal iin
bir metodoloji ilmi olarak da deerlendirdii anlalmaktadr.
Saaklzde, mnazara ilmini ksma ayrmaktadr ki bunlar, tanm, blme
ve tasdik tir. Ona gre mnazara ilminin bu ksmlar bilinmeden her hangi bir
konunun doru veya yanlln ortaya koymak mmkn deildir. Bu ksmlarn
ayrnts yledir:
Tanm: Bir kavramn karektetistik ilemini tayin eden zihin ilemleridir.134
Daha z bir ifadeyle tanm; bir eyin efradn cmi ve ayarn mnidir. Yani,
kendine ait olan zellikleri bir arada toplayan ve kendinden olmayanlar ise darda
brakarak kendisinden olmasn engelleyen eydir.135 Sil (tartmada soru soran
kii), bu tanm; ilgili btn nitelikleri kendisinde barndrmad (cemin ademi)
veya ilgisiz olan btn zellikleri darda tutmad (menin ademi) ya da devir ve
teselsl gerektirdii gerekesiyle iptal edebilir. nk tanm, insan zenci ile
tanmlamada olduu gibi, ok genel olduu zaman ilgisiz olan niteliklere de yer
vermi olabilir. Bu durumda tanm, efrdnn cmi ve ayrn mni
olmayacandan dolay reddedilir. Saaklzde ayrca tanm da, lafz ve hakki
tanm olmak zere iki ksma ayrr ve bunlarn ayrntlarn da verir.138

Blme: Btnn kendisini oluturan unsurlara blnmesi veya btnn ayn


snf iinde bulunan fertlere, yani tikellere blnmesidir.139
Tasdik: ki kavram arasnda ba kurmakla gerekleir. Bu bala insan
aklldr nermesinde olduu gibi, iki kavram ya birbirine yaklatrlr ya da kar
134

ner, a.g.e., s. 36.

135

Velediye, s. 140.

138

Takrrul-Kavnin, s. 12-13; Velediye, s. 141.

139

Velediye, s. 143; Takrrul-Kavnin, s. 21.

113

beyaz deildir nermesinde olduu gibi birbirinden uzaklatrlr. Yani bir ba ile
bir araya getirilen konu ve yklem ya onaylanr ya da reddedilir. Eer bir kimse bir
iddiada bulunur da bu iddias ak deilse, iddias reddedilir ve iddias iin delil
getirmesi istenir. Aksi takdirde iddia ettii ey ister olumlu, isterse olumsuz
nermeden olusun reddedilir. ddiasn desteklemek iin ak bir delil getirirse,
reddetmeye gerek kalmadan iddias kabul edilir. ddia sahibi iddisn ispatlamak
iin delil getirirse sile; reddetme, kar koyma ve delili rtme gibi eitli
grevler der.140
Son olarak mnazara yapanlarn, mnazara esnasnda dikkat etmeleri gereken
hususlarla ilgili olarak da unlar syleyebiliriz: ncelikle mnazarada, taraflarn
alelde

deil,

bir

disiplin

ierisinde

tartmalar

gerekmektedir.

nk

mnazaradan istenen sonucun elde edilebilmesi iin, mutlaka bir usl ierisinde
yaplmas gerekmektedir. Ayrca mnazarada, manay zorlatran, muhataplar
arasnda phe olumasna sebep olan szlerden, mcmel ve garip ifadelerden
kanlmaldr. Mnazr, muhatabnn meramn anlamad zaman szn tekrar
ettirebilir. Ancak meramn anlamadan szne mdahale etmesi uygun deildir.
Tartlan konuya dahil olmayan ifadelerle, konu datlmamal, baka alanlara
ekilmemelidir. Mnazara esnasnda glmek, rpnmak ve hiddetle karlk
vermek gibi durumlardan kanlmal, kii muhatabn hakir grmemeli, szn
dikkat ve basret ile sylemeli, muhatabnn szn gzel bir ekilde dinlemeli,
meramn iyi bir ekilde anlamal ve daha sonra karlk vermeye almaldr.
Muhatabn szn yarda kesmek uygun olmad gibi, iki kii mnazara ederken
nc kiinin onlarn szn kesip araya girmesi de uygun deidir. Sz ar
derecede uzatmann yararl olmadn dnmeli ve amalanan anlamn
bilinmesine engel olacak ekilde ksaltmalara gidilmemeli, orta bir yol
izlenmelidir. Dmanl besleyen, alay eden ve byklenen kimselerle
mnazaradan kanmal, adap ve mnazarann kurallarn bilmeyenlerle deil,
sadece ehil olanlarla mnazara yaplmaldr.141

140

Velediye, s. 146; apak, a.g.e., s. 93.

141

apak, a.g.e., s. 97.

114

5- Cedel lmi
Saaklzde, cedel ilmi iin ayr bir konu tahsis etmemitir. Ancak o, cedel
ile mnzara ilikisi bal altnda bu iki ilmin mukayesesini yaparken, onun cedel
ilmiyle ilgili grleri de ortaya kmaktadr. Mellife gre mnzara ilmi, cedel
ilminden farkldr. nk mnazara ilmi de her ne kadar, bir mnakaa ve mzakere
ilmi olsa da, burada ama tamamen doruya ulamaktr. Ancak cedel ilmi, ne ekilde
olursa olsun bir mnakaada, kiinin durumunu koruyarak, rakibini malb etme
konusunda kiiye g kazandran bir ilimdir.142 Buna gre cedel ilminin amac,
geree ulamaktan ziyade, hangi metodoloji ve delillerle olursa olsun, sadece ve
sadece rakibi susturmay ve onun grlerini geersiz klmay esas alan bir ilim
olarak gzkmektedir. Mellifin, muhtemel bir cedelcinin tavrna ynelelik u
szleri, bu ilmin maksadn daha da belirgin klmaktadr: Derim ki; muhtemelen
cedelci, ya itiraz edenin sorgulamalarna kar cedeliyle cevap veren ve bylece
iddialarn koruyan bir savunmac ya da bir fikri savunan kiinin iddi ve delillerine
kar, cedeliyle itiraz eden ve bylece bu kiinin iddi ve delillerini ykan
sorgulaycdr. Cedel kideleri, inat hasmlardan baka kimsenin ilgi gstermedii
hile ve aldatmacalardr.143 Grld gibi cedelcinin amac, ne ekilde olursa olsun,
ya muhatabn ileri srd itirazlarna cedeliyle cevap veren bir savunmac ya da
muhatabn iddia ve delillerini ykarak geersiz klan bir sorgulayc olarak kendini
gstermektedir. Ortaya kan neticenin doru veya yanl olmas, mnkaann
kendisi kadar nem arzetmemektedir.
Mellif, aslnda sadece mnakaadan ibaret olan cedel ilminin, sadece
cedelciler tarafndan deil, slm dncesinin fkh alan gibi, baka baz alanlarnda
da kullanldn sylemektedir. Bu konuyla ilgili olarak Saaklzde unlar
sylemektedir: Fakihler cedel ilmini kullandlar; bylece fkh meseleler zerine
ummi mcadeleler ortaya koydular. Hatta cedel ilminin fkh ilmine mnhasr
olduu fikri hakim oldu. Tlml-Mteallimde, byk alimlerin nesli tkendikten
sonra ortaya kan cedelle uramaktan sakn! nk o, fkhtan uzaklatrr ve

142

Tertbul-Ulm, s. 142.

143

Ayn yer.

115

mr ksaltr, demektedir.144 Burada da srarla sakndrlmaya allan husus,


fakihlerin fkh meseleler zerindeki ihtilaflar neticesi yapm olduklar mcadele ve
mnakaalardr. Kukusuz baz kiiler ileri srdkleri meselede zayf derek,
grlerini ikn edici bir tarzda ortaya koyamadklar zaman, bu tkankl amak
iin cedel ilmini bir ara olarak kullanma cihetine gitmilerdir. Tab ki bu da, ok
defa, meseleye zm getirmekten ziyade, Zerncnin de ifade ettii gibi, husmet
ve kavga dourmutur.145
6- Kelm lmi
Saaklzdenin dnce dnyasnda kelm ilmi, akl ilimler snfna
dahildir. O, ilimleri faydas ve zarar bakmndan kategorize ederken, sz akl
ilimlere getirir ve yle der: Bu ilimlerden (faydal ilimler) bir ksm da, akl
ilimlerdir ki bunlar, mzn (mantk), mnzara, kelm ilminin ilkeleri gibi
ilimlerdir.146 Hemen belirtelim ki, mellif gerek burada, gerekse konunun ilerleyen
ksmlarnda, Gazlyi tkibettii grlmektedir. Zra Gazlye gre de kelm ilmi,
felsef veya akl ilimler iindedir. O, felsef ilimleri matematik, mantk, ilhiyat ve
fizik olarak drde ayrdktan sonra mantk ve ilhiyat kelm ilmi iinde
deerlendirir. Gazl, ilhiyat (metafizik) ilmini tanmlarken, bu ilimle ilgili olarak
unlar sylemektedir: Bu ilim, Allhn zt ve sfatlarndan bahseder ki, kelm ilmi
iindedir. nk felsife baka bir ilimle kelamclardan ayrlm deildir. Belki
ayrldklar noktalar; bazs kfr, bazs bidat gerektiren grleri dolaysyladr.
Nitekim mutezile, btl grleriyle kelamclardan ayrld gibi, felsefeciler de bu
konularda kelamclardan ayrlmlardr.147 Grld gibi ilhiyat (metafizik) ile
kelm ilmi arasndaki konu birlii, bu iki ilim daln ayn snf ierisinde
buluturmaktadr.
Mellifimiz kelm ilmini tartmaya, nce bu ilmin amac bakmndan
tanmn yaparak balar. Ona gre, din usl olarak da isimlendirilen kelm ilmi,
delil getirmek ve zerinden pheleri izle etmek sretiyle dni akdeleri ispat
144

Ayn yer. Ayrca bkz. Zernc, a.g.e., s. 8.

145

Zernc, a.g.e., s. 8-9.

146

Tertbul-Ulm, s. 84.

147

Gazl, hy, I, s. 62.

116

etme gc elde edilen bir ilimdir.148 Mellifimiz, kelm ilmi iin kaleme ald
Nerut-Tevl149 adl eserinde de kelam ilmini; kelm ile isimlendirilen bu
ilim, deliller getirmek sretiyle dni akdeleri ispat etme ve zerideki pheleri
kaldrma gc elde edilen bir ilimdir. Akidle, amellerden ayr olarak bizzat
tikdn kendisi kastedilir150 eklinde tanmlar. Yine kelam ilminin gyesi der
Saaklzde, inatlaanlar yola getirmek, hidyet isteyenlere yol gstermek ve
taklidden yakne terakk ettirmektir.151 Demek ki kelm ilminin amacnn, ehli
snnetin akdelerini, bidat ehlinin kark ve arpk tikatlarna kar korumak,
gerekilik duyana yol gstermek ve man konusunda kiinin, taklidden yakne
ulamasn salamak olduu anlalmaktadr.
Saaklzdenin, byk oranda kendisini takibettii Gazl de bu noktay, u
szleriyle daha belirgin hale getirir: phesiz ki Allh, Rasl vastasyla hak ve
doru olan akdeyi retmitir. Nitekim bu gibi kurallar, Kuran ve snnette
gsterilmitir ve bu kurallar, dnya ve hiret mutluluunu salayacaktr. Daha
sonra eytan, bidat ehline, snnete muhlif baz vesveseler retmi, onlar da bu
vesveseleri dillerine dolayarak, neredeyse ehli snnet tikdn kartracak ve
bozacak kadar ileri gitmilerdir. Allh, kelamclar yaratm ve onlar, bidatlarn
snnete aykr olarak uydurduklar yanltc vesveselere, mantkl ve dzenli
szlerle kar karak, snneti savunan bir grup klmtr. te kelm ilmi bu ekilde
ortaya kmtr.152 Grld gibi burada da ayn dorultuda kelm ilminin
ortaya knn temel amacnn, slmn inan esaslar zerinde muhtemel
pheler uyandran fikirlere kar, akl ve mantk delil ve yntemler kullanarak, bu
zararl gr ve akdeleri bertaraf etme ve slm akdeleri savunma dncesi
olduu anlalmaktadr.

148

Tertbul-Ulm, s. 143.

149

Hayreddin ez-Ziriklinin, bu eser iin, Beydvnin Tevl isimli eserinin erhi olduu eklindeki
grn daha nce ifade etmitik.

150

Saaklzde, Nerut-Tevl, Mektebetl-Ulmil-Asriyye, Msr 1924, s. 4.

151

A.g.e., s. 5.

152

Gazl, el-Munkz, s. 23. Daha fazla bilgi iin bkz., Farb, hsul-Ulm, s. 97-98;
Takprlzde, a.g.e., I, s. 472-473; Ali Sami en-Ner, slmda Felsef Dncenin Douu, I,
ev. Osman Tun, nsan Yaynlar, stanbul 1999, s. 60; smil Hakk zmirli, a.g.e., s. 23-24; Hadi
Adanal, Felsefeye Brnen Kelam, slmiyat, VI (2003), say 4, s. 40.

117

Saaklzde kelm ilmini, yukarda verdiimiz tanmda amac bakmndan


tarif etmiti. O, bu ilmi ayn zamanda konusu bakmndan ele alarak, bu ilmin baz
konularnn karakteristik zellikleri gerei akl olduklarndan bahseder. Ancak o,
srarla filozoflarn aklndan uzak durulmas gerektiini vurgulamay da ihmal
etmez. Mellifin bu husustaki grleri yledir: Kelm ilmi, slmiyete gre,
Allhn zt ve sfatlar ve mebde ve meadn mmkn hallerinin aratrld bir
ilim olarak da tarif edilebilir. slmiyete gre ifadesinin anlam, ilh ve tabi
felsefenin dnda tutmak iindir.153 Birincisinde (ilh felsefe), Allhn zt ve
sfatlarndan bahsedilir. kincisinde (tabi felsefe), mmkinttan bahsedilir. Ancak
hakkate uysun veya uymasn, her iki konu da, filozoflarn akllarnn kanunlarna
tbidir. Dolaysyla baz kelm meseleler, hakknda kitap ve snnet konusa bile
akldir. Akln, Allhn sanatlarna bakarak o kelm meseleyi bilme konusunda
bamszl vardr. Bu ise akln, kendisini sfatlaryla bildii yaratcnn varldr.
Nbvvet ve mead konusunda olduu gibi, bu kelm meselelerin bazs da
semdir.154 Dolaysyla mellifimize gre, metafizik ve fizik ilmi ile kelm ilmi
arasndaki konu mtereklii sebebiyle baz meseleler ister istemez akln inceleme
alanna girerken, nbvvet ve mead mevzlar ise, zellii gerei, kitap ve
snnetten alnmaktadr. Ancak durum ne olursa olsun, bu meselelerin izah tarz
yine de filozoflarn bak as ve onlarn yol ve yntemlerinden uzak tutulmas
gerekmektedir.
Saaklzde burada bir yandan filozoflarn aklndan kaarken, dier yandan
ise, kelm ilminin pek ok konularnn da akl meseleler olduundan bahsetmekte
ve akln buradaki ilevselliini onaylar grnmektedir. Esasen bu yaklamda
herhangi bir eliki bahis mevz deildir. nk mellifin kanmak istedii akl
ile, onun, baz kelm meselelerle uygunluk ierisinde grd ve ilevselliine
onay verdii akl, ayn akl deildir. Genel anlamda onun uzak durduu akl,
menei eski Yunan dncesine dayanan ve daha ziyada flozoflara mahsus olan
akldr. Ancak onun savunduu akl ise, karakterini slm dininden alan ve
ekseriyetle kelamclarla, kelamc filozoflara zg akldr. Bayraktarn, slm

153

Nerut-Tevl, s. 5.

154

Tertbul-Ulm, s. 143-144.

118

felsefesinin zgnl meselesini tartrken, bu meseleyle ilgili olarak ileri


srd bak as, bu iki akl trnn farkl yaplar ve karakteristik zelliklerini
akla kavuturmaktadr. Buna gre o, bu iki akl arasndaki farklarla ilgili olarak
unlar sylemektedir: slm felsefesinin aklclnn ne olduu hussunda
birazck durmak gerekir. ki eit bir aklclktan bahsedilebilir. Birincisi, akl
kelimesinin ifade ettii ve beynin veya zihnin d dnyaya dnk bir ameliyesi
olan bir aklclktr ki, bugn rationalizm dediimiz eydir. Biz bunu madd
aklclk olarak adlandrmak istiyoruz. Bunun taraftarlar, daha nce kendilerini
maddiyyn olarak adlandrdmz Eb Bekir er-Rzi (864-925) gibi filozoflarla,
lhiyyn olarak adlandrdmz Farb (870-950), bn Sin (980-1037) ve bn
Rd (1126-1198)tr. slmdaki bu aklcln kayna, byk lde Aristo
aklcldr.155 Saaklzdenin, ilh ve tabi felsefenin dnda tutmak eklinde
niteleyerek uzak durmaya alt aklclk, ite bu aklclktr. Ancak onun
sahiplenerek, kelm ilmi zerinde faaliyet gstermesini uygun ve mer grd
aklcln kayna ve anlam ise farkldr. Bayraktar bununla ilgili olarak da
szlerini yle srdrr: kincisi (ikinci akl), tamamen slm kaynakl olan,
Kalb, Fud, Elbb ve Sadr gibi Kuranda da kullanlan, eitli kelimelerin
ifade ettii, d ve i dnyaya ayn anda dnk, insann akl ve duyular yannda
eitli yetilerini kullanmas olan bir eit aklclktr. Biz bunu tamamen felsef bir
anlamda kullanlan Intellectualizm ile ayn sayabiliriz ve bunu manev
aklclk olarak adlandrabiliriz. Byle bir aklcln kayna slm dnidir.
Genelde bu tr aklcl benimseyen filozof ve dnrler, Gazlci olan, rk
felsefeyi benimseyen kimseler ile, Mevlna (1207-1273) ve bnul-Arab (11651240) gibi filozof mutasavvflardr.156 Saaklzdenin de, slmiyete gre
ifadesiyle niteledii ve baz kelam meselelerle uygunluk ierisinde grd
aklclk, bu aklclktr.
Mellifimizin dnce dnyasnda kelm ilmi, ilkeler ve maksatlar
olmak zere iki ksma ayrlr. lkeler ksmnda cevher, raz, idrk, unsur ve
feleklerin genel durumlar ve nazarla ilgili konular incelenirken; maksd

155

Bayraktar, a.g.e., s. 123.

156

Ayn yer.

119

(maksatlar) ksmnda ise, akl ve nakl deliller ile muhalif frkalar arasndaki
mcadeleler, ilhiyat, nbvvet ve meadla ilgili konular ele alnmaktadr.157 lkeler
ksmnda daha ziyade, slm dncesine Yunan felsefesinden gemi cevher, raz,
atomculuk, lemin kdemi veya hudsu gibi felsefenin temelini oluturan konular;
maksatlar ksmnda ise, bu konularn slm dnine olan etkileri, bunlara kar
gelitirilen savunmalar ve slm dininin kendi meneinden mtevellid Allhn
varl ve sfatlar, nbvvet, mead ve lemin yaratl gibi kelm mevzlar yer
almaktadr.te Saaklzdenin zihnine gre, mead ve nbvvet gibi vahy alan
ilgilendiren maksatlar konusu, hangi akl olursa olsun, buras sadece vahye
msteniddir.
Saaklzde, baz kelm konularda da, hakknda kitap ve snnet konusa bile,
akln orada belirli bir otonomluundan sz etmi ve bunun da, dnen uygun
olduunu ma etmiti. te tam da bu noktada, ancak erhul-Mevkfta der
mellifimiz, akl her ne kadar mstakil de olsa, akdelerin eriattan saylmas
iin, kitap ve snnetten alnm olmas gerekmektedir.158 Saaklzde, bu gre
itiraz ederek unlar syler: Derim ki; eriattan saylmas sznden emin
deilim.

Muhtemelen

o,

sevap

olmas

manasyla

zikredildi.

Her

kim

peygamberlerin eriatlarndan birine rastlamasa ve o, akl bir delille Allha,


birliine ve akl bir nazarla bilinen sir sfatlarna ulasa, Allah nazarnda
mmindir ki, dorusu da budur. O kii, imn sebebiyle sevap kazanr. Veya her
kim peygamberlerin eriatlarndan birine rastlasa ve ona girmese, onun imn, akl
bir delille kendisine ulalan hakkat olarak deerlendirilemez. Bylece ona sevap
da olmaz.159
Saaklzdein iret ettii metodoloji ve mani hakkat ile gerek Hz.
brahimin, gkyzndeki varlklar (yldz, ay ve gne) birbiriyle mukayese
ederek, mantksal bir sre neticesinde kendi abasyla ulam olduu hakkat160
157

Tertbul-Ulm, s. 149.

158

Saaklzdenin, Krnin eseri zerinden kendisine atfta bulunduu Crcnnin bu ifadeleri,


erhul-Fkhl-Ekberde, lafzan deil de mana olarak gemektedir. Bkz. Kr, erhul-Fkhl-Ekber,
s. 6-8.

159

Tertbul-Ulm, s. 144.

160

6/Enam, 74-79.

120

gerekse bn Tefeyl (1106-1186)in felsef roman, Hayy bn Yakzan161 da,


Hayyin, yine belirli periyotlarla mhedesi neticesi ulam olduu hakkat ve
uygulanan metodolojiler birbirine ok yakn, hatta ayndr. Bu bakmdan
Saaklzdenin buradaki yaklam, Crcnnin yaklamna gre, slm
dncesinde

akla

daha

fazla

ilevsellik

atfeden

eilime

daha

uygun

grnmektedir. Bu adan, Saaklzdenin aklcln daha ll, daha mkul ve


insann ftr dzenine daha uygun bir aklclk olarak ifade etmemiz mmkn. unu
da ilve edelim ki, mellifin dnce izgisi genel olarak, Gazl ve S. erif
Crcni gibi kelamc filozoflarn fikriyat istikmetindedir. O, fikr dayanaklarn
olutururken bunu her vesileyle ortaya koymakta ve biz de yeri geldike bunun
zerine dikkat ekmekteyiz. Ancak mellifimiz yukarda da grld gibi,
bunlar veya esinlendii daha bakalarn olduu gibi takb etmemekte ve yeri
geldii zaman bunlarn fikirlerine kar kendi zgn dncesini ortaya
koymaktadr. Dolaysyla bu ve benzeri tavrlar, onun zgnlne ynelik
belirgin iaretlerdir. Meselenin bu ynn ayrca ele alcaz, ancak bu vesileyle bu
noktaya da iaret etme gerei duyduk.
Saaklzde, kelm ilmiyle ancak gerektii kadar, yani dni akideleri
savunacak kadar megul olmann yeterli olduunu savunur; ancak bu ilimde sz
uzatarak derinlemeye ise iddetle kar kar. Ayrca felsef dnceden srarla
uzak durulmas gerektiini dnd iin, onun deyimiyle felsefeyle karm
kelm ilminin de, dni akde asndan dallete gtrdn dnmektedir.
Mellif genel olarak kelam ilminden ve zellikle de baz blmlerinden
stayile bahsederken, eitim seviyeleri bakmndan ilimleri snflandrd
blmde ise ilgin bir k yaparak unlar syler: Gazlnin kelamdan hicret
ettii gibi ben de hicret ettim, ondan uzaklatm ve kullarnn gnahlarn affeden
ve tvbelerini kabul eden Allha tvbe ettim. Allahtan, kyamet gnnde beni
kelamclarla haretmemesini diliyorum. Bendeki bu gr, kelamla urap,
161

Hayy bn Yakzan: Diri olu Uyank, Tabiat Adam, Kendi Kendine Felsefe, Ruhun
Uyan ve Esrr- Hikmet-i Merikyye anlamlarna gelmektedir. Bu konuda daha fazla bilgi iin
bkz. bn Tufeyl, Hayy bn Yakzan (Ruhun Uyan ya da Hayy ibn Yakzann Olaanst Serveni),
ev. N. Ahmet zalp, nsan Yaynlar, stanbul 1985; Macit Fahri, slm Felsefesi Tarihi, ev. Kasm
Turhan, klim Yaynlar, stanbul 1992, s. 238-243.

121

Nerut-Tevlyi telif ettikten sonra ortaya kt. u anda bu eserin btn


nshalarn toplayp, yakmak istiyorum ve benden kelamla ilgili olarak bir eserin
kalmamasn istiyorum, ancak buna gcm yetmiyor.162 Tahmin edilecei gibi bu
grler, Saaklzdenin kelm ilmiyle ilgili yukardan bu yana anlattmz
grlerininin hilfnda gzkmektedir. Mellif burada tamamen kelm ilminin
karsnda olduu izlenimi vermektedir. Bu gr deiikliinin sebebi olarak ilk
aklmza gelen, mellifin, hayatnn sonlarna doru tasavvuf zerine daha da
younlamas nedeniyle, akl alandan mistik alana doru daha cidd bir eilim
gsterdiini sylemek mmkndr. Ancak onun, Gazlnin kelm ilminden
uzaklat ile ilgili grleri zerinde durmak gerekir. nk eldeki bilgilerimize
gre, onun iddia ettii gibi Gazlinin kelm ilminden hicret etmesi yle dursun,
hayatnn sonuna kadar bu ilmin savunucusu olmutur. Hatta hayatnn son
zamanlarnda kaleme ald Ilcmul-vam adl eseri bile, onun kelam ilminin
lehine olan tutumunun bir devam niteliindedir. Bu nedenle Gazl iin olsa olsa
sadece felsefenin, bizim de ele aldmz konularyla ilgili bir itiraz ve eletirisinin
varlndan sz edilebilir. Saaklzdenin bu noktada, Gazlyi yanl
deerlendirdii

gibi

bir

izlenim

kendini

gstermektedir.

Bu

nedenle

Saaklzdenin kelm ilmiyle ilgili gelgit yapan bu fikr deiikliinin gerek


nedenleri iyice aratrlmay gerektiren bir konudur.
Kelm ilmi ile ilgili son olarak unu syleyebiliriz: Saaklzde, kelm ilmi
ile ilgili aratrmasn yaparken Gazl ve S. erif Crcni gibi limlerden
etkilendii grlmektedir. Bir nceki prarafta anlatlanlar bile onun zerinde,
zellikle Gazlnin ne kadar tesir brakm olduunu gstermektedir.
c-Dni (er) limler
Bir nceki blmde de ifade ettiimiz gibi slm dncesinde, kayna genel
olarak Kuran, Snnet ve bunlarn almna dayal olarak ortaya kan ve ilim
tasnifleri ierisinde genel anlamda, Kuran, hadis, tefsir, fkh, usl- fkh,
tasavvuf, akid, ahlk, kraat ve tecvd ilmi eklinde kategorize edilen ilimlere,

162

Tertbul-Ulm, s. 214.

122

Din limler, slm limler, Arab limler, Nakl limler veya er limler
denmektedir.
Genel olarak slm dncesinde yer alan, Kuran ve Snnet kaynakl nakl
veya

er

ilimlerlerin

snflandrlmasn

ifade

eden

bu

tanmlamalar,

Saaklzdenin bu ilimlerle ilgili yapt snflandrmada, Lednn lim163, Din


lim veya er lim164 olarak ifade edilmektedir. Mellifin, bizzat, eriat ve din
bir olduu iin bu ilimler, dni ilim veya er ilim olarak da isimlendirilir165
eklindeki beyan da bu ilimlerin ayn anlama iret ettiini, dolaysyla Kuran,
Snnet ve bunlardan kaynaklanan ilimler iin zikredilen nitelemelerin kullanmnn
uygun olduunu gstermektedir.
Saaklzde, dni veya er ilmin manda kullanldna iret etmektedir.
Bunlardan birincisini aklarken direkt olarak, Gazlnin bu konudaki bir beyanna
atfta bulunur ve bunun zerine kendi yorumunu yapar. Buna gre Gazl, ilimleri
er ve gayri er olarak ikiye ayrdktan sonra, er ilimlerden kastm,
peygamberlerden elde edilenlerdir der ve yle devam eder: Bu ilimlere,
matematik ilminde olduu gibi akl ile, tb ilminde olduu gibi tecrbeyle ve lisan
ilminde olduu gibi iitmekle ulalamaz.166 Bu sz zerine Saaklzde, Gazlnin
ifadesini kastederek unlar syler: ayet herhangi bir ilim bu nden (matematik,
tb, lisan) biriyse, er ilim saylmaz; ksaca er ilim, onun zikrettii gibi, ancak
r tarafndan retilebilir.167 Grld gibi, Gazlden hareketle Saaklzde de,
birinci manasyla er ilmin akl, tecrbe ve gnlk iletiimde kullandmz dil ile
elde edilen ilimlerin dnda bir ilim tr olduunu ifade etmektedir.
Mellifimiz, dni veya er ilimlerle ilgili olarak kastettii ikinci manay ise
yle aklar: rden elde edilen veya rye mahss ilimlerden elde edilenin
istenmesidir.Yani, rden alnandan bakas buna dahil deildir. Bu mana ilkinden
163

A.g.e., s. 84.

164

A.g.e., s. 86.

165

Ayn yer.

166

Gazl, hy, I, s. 48; Ayrca bkz. Mehmed Said Hatibolu, slamda lmin Dili, slmiyat, VI,
say 4, s. 9.
167

Tertbul-Ulm, s. 87.

123

daha ummdir. nk burada, dier ilim dalnda olduu gibi bir kayt sz konusu
deildir ve buna, fkh usl ilmi ilve edilerek, say artrlmtr.168 Burada,
rden elde edilen ifadesiyle kastedilen, Kuran ve Snnettir. rye mahss
ilimlerden elde edilen beyanyla da, Kuran ve Snnete dayal olarak elde edilen
ilimler kastedilmektedir ki, bunun rnei olarak da fkh usl ilmi zikredilmektedir.
Esasen buradaki anlamyla er veya dni ilimler, slm dncesinde genel
anlamda, Nakl/er/Din/slm/Arab limler eklinde ifadesini bulan ilimlerdir.
Saaklzde, dni (er) ilimlerle ilgili olarak kastettii nc manay ise,
let ilimleri balamnda ele alr ve burada da, bn Hacerin bu manaya k tutan
bir szne atfta bulunur ve bu erevede kendi grlerini de ortaya koyar. Buna
gre bn Hacer unlar sylemektedir: Mantn er bir ilim olmas gerekir. Zira
er ilim, ya rden sadr olan ey ya da rden sadr olan eyi, kelm ilmindeki
gibi, varl bir varlk veya mantk ve nahiv ilmindeki gibi, mkemmellik olarak
kavramaktr.169 Saaklzde bu beyana aklk getirerek, bu manann iine let
ilimlerinin tamamnn dahil olduunu syler. Buna gre, nahiv ve mantk ilmi ile
birlikte, bu anlamda olmak zere, kelam ilminin de bir let ilmi hviyetinde
grld anlalmaktadr. nk bu ynyle kelam ilmi, varl kavramann bir
vastas olarak deerlendirilmektedir.
Ancak mellifimiz, bn Hacerin bu yaklamn tmyle paylamadn m
ederek, unlar syler: bn Hacerin sz bana, kelm ilminin, rden sadr
olandan baka birey olduunu hissettirdi. Halbuki itikdi meselelerin hepsini r
aklam veya ona iret etmitir. Fakat itikdi meselelerin bazsnda akl
mstakildir ki bunlar, sanatlarna bakarak, sfatlar marifetiyle Snnin varl ve
mcizelere bakarak, Nebnin nbvvetinin ispat edilmesidir. Kelm ilmiyle ilgili
olarak onun kastettii de sadece bu babla ilgilidir. Birinci anlamdaki er ilimlerde
grld gibi, akln iret ettii bir ey, her ne kadar onunla ilgili olarak r
konumu olsa da, bunun rden alnd sylenemez.170 Buna gre mellif
mantk ve nahiv ilminin er ilimlerden saylmas fikrine bir itiraz etmedii, ancak
168

Ayn yer.

169

Ayn yer.

170

A.g.e., s. 88.

124

kelm ilminin er ilimlerden saylmas konusunda ise bn Hacerin bu yndeki


aklamalarna katlmad anlalmaktadr. Bu aklamalardan sonra Kurn
ilminden balamak zere dni veya er ilimleri daha ayrntl olarak aratrmaya
geebiliriz.
1-Kurn limler
Saaklzdenin ilimleri snflandrma sisteminde, en fazla zerinde durduu
ilim dallarndan biri de Kurn ilimlerdir. nk mellifin, kraat ilminden tecvd
ilmine ve hatta Kurnn baz blmlerinin tefsirine kadar ok geni bir alan iine
alan konularla ilgili olarak uzun bir tahsil sreci ve bunun neticesinde telif etmi
olduu pekok eseri vardr. Biz, mellifin hayatn incelediimiz birinci blmde,
onun hayat ve eserleri hakknda yeterli bilgi verdiimiz iin burada tekrar bu konu
zerinde durmak istemiyoruz. Onun Lednn lim olarak da isimlendirdii Kurn
ilimler; tefsir ilmi, Kurnn dzeniyle ilgili ilim, tecvd ilmi, kraat ilmi,
mushaflarn yazm ilmi, Kuran okumaya balama ilmi, Kurandaki duraklar ve
hafzlk ilmi171 gibi muhtelif ubelere ayrlmaktadr.imdi Kurn ilimleri, tefsir
ilminden balamak zere daha ayrntl olarak aratrmaya geebiliriz.
a- Tefsir lmi
Saaklzde tefsir ilmini incelemeye, nce bu ilmin manasn, konusunu ve
maksadn zah ederek balar. Bu erevede mellife gre tefsir ilminin anlam;
Kurnn manalarn beyn etmektir. Onun konusu; Kurnn ibresidir. Ve
tefsir ilminden maksat; Allahn, Kurnn kelmyla neyi murd ettiini takat
lsnde mtla

etmektir.172 Demek ki tefsir ilmini, insann gc nisbetinde

Kuran ibareleri zerinde dnmek ve Allhn muradna uygun olarak onu okumak,
anlamak ve yorumlamak eklinde deerlendirmek gerekmektedir.
Mellifimiz, tefsir ilmine balamadan nce bu ilim iin elzem olan baz kll
prensiplerden bahsederek, bunun da ancak baz ilimleri elde etmekle

mmkn

olabileceini ifade etmektedir. Dolaysyla, herhangi bir kimse, Kurn tefsir


171

A.g.e., s. 84.

172

A.g.e., s. 163.

125

etmeye balamadan nce, zellikle de Arap dilinin inceliklerine vukfiyetle elde


edilebilen bu kll kanunlar bilmesi gerekmektedir. Saaklzdenin bu konudaki
grleri yledir: Tefsir ilminin, Kuran manalarnn karld kll kanunlar
ieren bir ilim olmas gerekir. Bu ise lgat, sarf, nahiv, men gibi Arb ilimlerle
olur. Hatta fkh usl de byledir.173 Mellif bu meseledeki grlerini teyid etmek
iin Beydavden u alnty yapar: Tefsir ilmi, din ilimlerin badr. Usl ve fur ile
birlikte, din ilimlerin hepsinde mhir ve Arab ilimlerde stn olmayan onun
hakknda konuamaz.174 Grld gibi tefsir yapmak iin lgat, sarf, nahiv ve
belat ilimlerine ilve olarak baz din ilimlerini de bilmek gerektii anlalmaktadr.
Ancak Saaklzde burada tefsr ilmi iin Arab ilimlerin gerekliliini ifade etmekte
ancak, kendisinin normalde Arab ilimler ierisinde deerlendirdii arz, kfiye, iir
okuma, nesir in etme, muhdarat ve tarih ilmi gibi ilimleri, srarla tefsr ilmi iin
gerekli olan ilimlerin dnda saymas dikkat ekicidir.175 nk onun arz, iir
okuma ve nesir in etme ilmi gibi ilimleri tefsir ilminin dnda grmesi bir noktaya
kadar anlalabilir; ancak tarih ilmi, tefsir ilminin yararland ilim dallarnn banda
gelmesi gerekir. zellikle Kuranda geen kssalarda anlatlan ibret verici pekok
olay, Kurnn daha iyi anlalabilmesi iin hayati derecede nem arzetmektedir. Bu
tr olaylarn incelenmesi de en bata tarih ilminin alanna girmektedir. Bu bakmdan
burada normal olmayan bir durum kendini gstermektedir.
Saaklzde tefsir ilmi iin Arab ilimlerin gerekliliine iaret ettikten sonra,
yukarda da ksmen atf yapld gibi, yine bu ilim iin elde edimesi gerekli olan
daha baka baz dni ilimleri sayar. Bu manada akid ve fkh ilmi der Saaklzde,
tefsir ilmi bunlara bal olmasa da, hatta bunlar ondan elde edilir; ancak onun
tahsilinin mkemmel olmas iin bu ikisinin (akid, fikh), ondan nce gelmesi
gerekir. Bylece tefsir ilmi, btn olarak din ilimlerin hepsi ve baz Arab ilimlerden

173

Ayn yer.

174

Ayn yer. Ayrca bkz. Beydv, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, Mektebetl-Bbil-Haleb,


Kahire 1388 h., Mukaddime, I, s. 4.
175

Tertbul-Ulm, s. 164.

126

elde edilir.176 Demek ki tefsir ilmi iin, Arab ilimlerin baz blmlerine ilave
olarak, dni ilimlerin de hemen hepsinin gerekli olduu anlalmaktadr.177
Saaklzde, dier baz ilim dallarnda yapt gibi, tefsir ilmini aklarken de
Zemaher (.1143), Beydav (.1286) ve Suyti (.1505) gibi byk mfessirlerin
grlerinden yararland grlmektedir. Dolaysyla onun tefsir ilmi ile ilgili
grlerinin, bu mfessirlerin grleri dorultusunda olutuu anlalmaktadr.
Mellifin tefsr ilmi iin tasviye ettii eserlerin banda Zemahernin
Kef gelmektedir. O, bu eser ve sahibi iin u szleri sarfetmektedir: Kef,
faydal ve incelikleri olan bir tefsirdir; limler, onu elde etmi ve onun zerine
hiyeler yazmlardr. Ancak baz ulem, Kefn sahibi iin; Kuran yetlerinin
ounluunu; bazlarn ak olarak, bazlarn da karncann yrmesinden daha gizli
olarak fsid gryle tefsr etti. Ehli snnetten bir gruba kfr etti; onlar ahmak ve
chil yapt ve onlar kpek ulumasyla itham etti. Ayrca onlara, evcil eekler gibi
kt szler sarfetti. Bu nedenle onu kullanmak ciz deildir; nk onun zarar,
faydasndan daha byktr, demektedirler. Derim ki: Ondan korunmaya g yetiren
ve onun verdii desseleri bilen kiinin onu kullanmasnda saknca yoktur. Sonra
yine derim ki; Beydvnin hayatnn tefsri, iindeki fazlalklarla birlikte Kefn
zetidir.178 Bu nedenle mteahhirn bunu terch etmitir. Ancak onun yapsnda
felsefe ar bast iin, eriat bozan filozoflarn akdelerinin pek ou onda gizlidir.
Bunun kullanm da, ondan korunmaya g yetiren ve felsifenin gizlediini bilen
iin cizdir.179 Saaklzdenin bu ifadelerinden, onu tefsr ilmi iin tavsiye ettii
ikinci eserin, Beydvnin, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl adl tefsr kitab olduu
176

A.g.e., s. 163.

177

slm dncesinde tefsir ilmi iin gerekli olan ilimler konusunda; mesel Gazl, baz limler,
her yetin altm bin manas olduunu, aklanmayan manalarn daha ok olduunu sylerken,
dierleri daha ileri giderek, Kuran yetmi yedi bin iki yz ilmi ihtiv eder; zira her kelimesi bir
ilimdir, sonra bu da drt misline ykselir, nk her kelimenin zhiri, btn, haddi ve matl vardr,
demilerdir. diyerek, ilm alan bakmndan tefsir ilminin ne kadar geni olduunu ifade etmektedir.
(Gazl, hy, I, s. 821-822.) Eserinde Gazlnin bu grlerine atfta bulunan Takprlzde de
yine, byk limler buyurur ki, yirmi drt ilim bilmeyince, tefsir ilmi tamam olmaz. Yine baz
limler, Kurandan karlan ilimler seksendir deyip, bu konuda kitap yazmlardr. beyanyla
yine tefsir ilminin, ne kadar ok ilmi ihtiv ettiine dikkat ekmektedir. Takptlzde, I, s. 94.
178

Mellifin burada kastetmi olduu eser Beydvnin, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl adl tefsir
kitabdr.

179

Tertbul-Ulm, s. 165-166.

127

anlalmaktadr. Mellifin tavsiye ettii bir dier tefsir kitab ise, bnul-Irrnnin, elFerd f rbil-Kurnil-Mecd adl eseridir. Son olarak o, Suytnin el-tkn adl
tefsir kitabnn nemine iret eder. Mellif bu eserle ilgili unlar syler: Suyt, bu
eserde Kuran ilimlerini toplad. Her limin onu elde etmesi gerekir.180
b-Tecvd lmi
Saaklzde zellikle tefsir, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi Kurn
ilimlerde uzman olduu iin ayn ekilde, Kuran gzel okumak iin gerekli olan
tecvd ilmi de, onun hakim olduu ilim dallarndan bir tanesidir. Mellif tecvid ilmi
iin, Chdil-Mukl adnda bir de eser telif etmi ve bunu erhederek, el-Beyn adn
vermitir. zellikle Chdil-Mukle bakld zaman grlecektir ki eserde tecvid
kurallar, Kurandan rneklerle anlatlmakta ve tecvd ilminin renilmesi
konusunda ortaya kmas muhtemel pekok zorluu ortadan kaldrc bir dil ve
anlatm kullanlmaktadr. Ayrca bu eserin, zaman ierisinde gzard edilerek tahsil
ncelii bakmndan geri planda kalm olan tecvid ilminin yeniden canlanmas ve
eski nemine kavumas iin de nemli bir boluu duldurduu ifade edilebir.
Mellif de bu noktaya dikkat ekerek tecvd ilminin, en azndan eitim ve retim
ncelii bakmndan nemininin azald kanaatine varm olacak ki, unlar
sylemektedir: Tecvid ilmi, selef ulemsnn nem verdii ve kiiye eref
kazandran bir ilimdi. Ancak memleketimizdeki pekok zamane ulems, tecvid
kitaplarndan ellerini ekerek, onlar okutmak ve ilm mzakere konusu yapmaktan
vazgetiler ve unuttular; bunlardan ya yz evirdiler ya da zorlatrdlar. Ben de,
msanniflerin msmahasna snarak, kolay ibreli ve meseleleri ummi olarak
ihtiv eden bir risle yazdm.Umarm, ona mracaat edenlerin kalplerini ferahlatr ve
ilim taliplerinin gnlleri ona meyleder. Bu ilimde, birikimim az olmasna ramen,
meseleleri halletmek ve ondaki gizlilikleri amak iin gayret sarfettim. Telif etttiim
bu risleye, Chdil-Mukl adn verdim.181

180

A.g.e., s. 167.

181

Chdil-Mukl, s. 105-108.

128

Bu aklamalardan sonra mellifimizin tecvid ilmi hakkndaki grlerine


geebiliriz. Buna gre Saaklzde, tecvd ilmini lgav olarak, gzelletirmek,182
stlh olarak ise, harflerin k yerleri ve sfatlarndan bahseden bir ilim183
eklinde tanmlamaktadr. Saaklzde, harfleri tanma, k yerlerini bilme ve
hakkn vererek kullanabilme konusunda bir meleke ve yeterlilik olumas sebebiyle
tecvde, bir ilim olarak bakmaktan ziyade, kiide meydana gelen bir meleke
olarak deerlendirme dncesindedir. Bu erevede o, unlar sylemektedir:
Tecvd ilmi, harflerin hakkn verme konusunda, g yetirilen bir meleke olarak da
bilinebilir. nk ilimlere isim184; meselelerin kendisi ve bu meselelerden elde
edilen idrklar marifetiyle verilebildii gibi, meselelerin idrklarndan hasl olan
melekeler olarak da ifade edilebilir. Burada, sfatlar ve k yerleri bakmndan,
harfler hakkyla ortaya konulduu iin, buna bir ilim ad verilmeyip, aksine gzel
okuyann bir sfat olarak tecvd denmitir.185
Tecvd ilminin konusunun, Kurnn harfleri veya kelimeleri olduunu
iddia edenlere kar Saaklzde itirazda bulunur. nk harflerden maksat, Arap
harfleridir ve nerede olursa olsun, onlar mutlak olarak aratrmak, incelemek ve
zerinde almak tasrf ilminin konusudur. Bu adan olsa gerek baz ulem, sarf
ilmi iin telif etmi olduklar eserlerinin bir blmn tecvd ilmine ayrarak, tecvd
ilminin, sarf ilmi ierisinde olduunu gstermek istemilerdir. Oysa tecvd ilminin
konusu, genel anlamda Arap harfleri veya kelimeleri olmayp, Kurnnn okunuu
bakmndan harfler ve harflerin zelliklerine mnhasr meselelerdir. Bunun iin
zaman ierisinde tecvd ilmi, Kuran harfleri ve kelimelerinin durumunu daha iyi
anlamak iin ulem tarafndan sarf ilminden ayrlarak, mstakil bir ilim dal haline
getirilmitir.186

182

A.g.e., s. 109.

183

Tertbul-Um, s. 128; Chdil-Mukl, s. 109.

184

Mellif, bunun dnda baka baz ilimlerle ilgili olarak da, ayn yaklam ierisinde olduu
grlmektedir. Mesel, nahiv, sarf, fkh, mnazara ilmi gibi dier baz ilim dallarnda da, ilim
lafznn, misvak aac kabilinden sadece bir izafet olduunu, aslolann ilgili ilmin karakteristii
erevesinde hasl olan idrklardan meydana gelen g veya meleke olduunu ifade etmektedir.
Bkz. Tertbul Ulm, s. 88-89.
185

A.g.e., s. 129.

186

Chdil-Mukl, s. 109; Tertbul-Ulm, s. 129.

129

Tasrif ilminin iindeyken zamanla mstakil bir ilim dal haline gelen tecvd
ilminin mkemmel hale gelmesi iin ilme daha ihtiya vardr. Bunlar, vakf ve
ibtid ilmi, kraat ilmi, mushaflarn yazm ilmidir.187 Saaklzde, tecvd ilmi ile
belirli bir mnasebet ierisinde olsa bile, kraat ilmini ayr bir ilim dal olarak grme
eilimindedir. Ayrca, mushaflarn yazm ilmi ile ilgili ayr bir balk amadan, bu
ilmi de tecvd ilmi ierisinde incelemektedir; ancak gerek konunun ierii
bakmndan, gerekse onun, Tertbul-Ulmun mukaddime ksmnda ilimleri
snflandrrken, bu ilmi ayr bir ilim dal olarak deerlendirmesi188, onun
mushaflarn yazm konusunu ayr bir ilim dal olarak dndn gstermektedir.
Bu bakmdan biz kraat ilmi gibi, bu ilmi de ayr bir balk altnda incelemeyi
dyoruz. Ancak vakf ve ibtid ilmini; gerek konunun ierii, gerekse mellifin,
tecvd ilmi ile ilgili eserinde bu ilmi ele al tarzn gz nnde bulundurduumuz
zaman bu ilimlerin, tecvd ilmi ierisinde deerlendirimesi gerektii anlalacaktr.
Yani, kraat ve mushaflarn yazm ile ilgili ilimleri ayr birer balk altnda, vakf ve
ibtid ilmini ise, tecvd ilminin ierisinde ele almay dnyoruz. Bu
aklamalardan sonra vakf ve ibtid ilmini incelemeye geebiliriz.
Saaklzde, Vakf ve btid ilmi Kurandaki durma ve balama konularn
bildiren bir ilimdir; Kurnn nasl okunaca bununla bilinir.189 Ayrca mellif
Chdil-Muklde, vakf ilmi ile ibtid ilmini ayr ayr ele alr ve buradaki
aklamalar daha ayrntl ve daha belirgindir. Buna gre vakf, Kuran okurken,
okumaya devam etmek artyla, nefes almak iin sesi kesip ksa bir sre ara
vermektir. Bu duraklama, kelimenin ortasnda deil, yetin ortasnda veya banda
olmaldr.190 Grld gibi vakf ilminin, Kurann okunuu esnasnda, tekrar
devam etmek maksadyla nefes alarak ksa bir sre duraklamak olduu
anlalmaktadr. Ancak bu duraklama kelimeyi paralayacak ekilde kelimenin
ortasnda olmayp, cmlenin, yni yetin banda veya ortasnda olmas
gerekmektedir. nk kelimeyi blerek durmak, hem okuyuu irkinletirmekte,
hem de Kurnn anlamn bozmaktadr. Mellif vakf ilmini de, okunu esnasnda
187

Chdil-Mukl, s. 110.

188

Tertbul-Ulm, s. 84.

189

A.g.e., s. 131.

190

Chdil-Mukl, s. 247.

130

yaplan duru biimlerine gre, tam vakf, kf vakf, gzel vakf ve irkin vakf191
olmak zere muhtelif blmlere ayrmaktadr. btid ise, ifade ettiimiz duru
biimlerine gre, okuyuu yeniden balatmay veya durulan yerden devam etmeyi
kendine konu edinen bir ilimdir. Buna gre ibtid ilmi de, balama biimlerine gre,
tam ibtid, kf ibtid, gzel ibtid ve irkin ibtid192 olmak zere drt blme
ayrlmaktadr.
Saaklzde, vakf ilminin baz Arap dili limlerince, sarf ilminin iinde
deerlendirildiini, ancak Enbr ve Syt gibi baz limlerin ise bu ilmi ayr bir
ilim dal olarak telakk ettiklerini ifade ederek sz kendine getirir ve unlar syler:
Bu ilim, tecvd ilminden ayr mstakil bir ilimdir. Ancak, baz ulem bu ilmin kll
kidelerini, tecvd kitaplarndan bir blm yapma alkanlna devam etti.193
Mellif, burada bahsini ettii vakf ilminin, sarf ilmi karsnda zamanla
bamszln kazand fikrini, daha nce tecvd ilmi iin de ifade etmiti. Ancak
Saaklzde vakf ilmini, bir yandan mstakil bir ilim olarak deerlendirdiini ifade
ederken, dier yandan burada da grld gibi bu ilmi, tecvd ilmi iin telif etmi
olduu eserinin iine bir blm olarak yerletirmi olmas, bir eliki gibi
grnmektedir.
Mellifimiz, Kurnn dzgn olarak okumak iin vakf ilmini renmenin
zarreti zerinde durmaktadr. Bu meyanda, Kuranda geen, Kurn tertl zere
oku!194 yetindeki, tertl kelimesinin ne anlama geldii, Hz. Aliye sorulunca der
Saaklzde, Hz. Alinin, tertl, harfleri gzel karmak, yani tecvdle okumak ve
durak yerlerini bilmektir.195 eklinde cevap vermi olduunu ifade etmektedir.
Demek ki vakf ve ibtid ilmi, Kurn okurken nerelerde ve nasl durulmas ve yine
nerelerden ve nasl balanmas veya devam edilmesi gerektiini reten ilim dallar
olup, bu ilimleri bilmeden Kuran okumann, Kurnn kendi ifadesiyle, tertl
zere bir okuyu biimi olmayaca anlalmaktadr.

191

A.g.e., s. 250.

192

A.g.e., s. 265.

193

A.g.e., s. 249.

194

73/Mzemmil, 4.

195

Tertbul-Ulm, s. 131; Chdil-Mukl, s. 239; Takprlzde, a.g.e., I, s. 710-711.

131

Saaklzde, tecvd ilmi iin nemine vurgu yapt baz eserler, bnlCezer (1350-1429)nin, Temhdi, el-Krnin bu eser zerine yazm olduu, elMenhul-Fikriyye al Metnil-Cezeriyye adl eseri, mellifin kendinin kaleme ald
Chdil-Mukl ve bunun zerine yazm olduu el-Beyn gibi eserlerdir.
c- Mushaflarn Yazm ilmi
Saaklzdeye gre, mushaflarn yazm ilmi, asl (eimme) mushaflarn
nasl yazldn bildiren bir ilimdir.196 Mellif burada, yazl itibariyle mushaflarn
ilk nshalarn kastederek, bunlar iin imm kelimesinin oulu olan, eimme
ifadesini kullanmaktadr.197 Bununla ilgili olarak mellif, eimme, mushaflarn bir
sfatdr. Bununla da, Hz. Osmann halifelii zamannda, onun emriyle sahabenin
yazm olduu mushaflar kastediyorum. demektedir. Mellifin eimme ifadesiyle,
Hz. Osmann yazdrm olduu mushaflar kastettii anlalmaktadr. Yani bu
mushaflarn, ilk, asl ve temel mushaflar olduu; bu tarihten sonra yazlan
mushaflarn ise, bu ilk mushaflar esas alnarak yazlm olduu anlatlmak
istenmektedir.
Mellifimiz, bu mushaflarn yazlma ve baka memleketlere gnderilme
sreci hakknda ise, Dnden iktibasla, unlar sylemektedir: Hz. Osman; Zeyd b.
Sbit, Abdullah b. Zbeyr, Sad b. As ve Abdurrahman b. Hrise, mushafn
nshalarn yapmalar iin emir verdi ve onlar da bu ii yerinde getirdiler. Daha sonra
Hz. Osman onlarn yazd mushaflardan her birini lkenin drt bir yanna gnderdi.
Ulemnn ou, Hz. Osmann mushaf yazdrd zaman, drt nsha yaptrd
zerinde ittifak etmitir. Ve o, bunlardan birini Kfeye, dierini Basraya,
ncsn ama gndermitir; bir tanesini de yannda alkoymutur. Hatta Hz.
Osmann bunu yedi nsha yaptrd ve bunlarn bir nshasn Mekkeye, bir
nshasn Yemene, bir nshasn da Bahreyne gnderdii rivayet edilir, ancak ilki
daha dorudur ve asllar onlardr.198 Buna gre slm tarihinde peygamberimiz
zamannda nzil olup, Hz. Eb Bekirin hilfeti dneminde toplanarak, kitaplatrlan
196

Tertbul-Ulm, s. 132.

197

Ayn yer.

198

A.g.e., s. 133.

132

Kurnn oaltlarak, baka memleketlere gnderilmesi iinin de Hz. Osmann


halifelii srasnda gerekletii anlalmaktadr. Bu mushaflar der Saaklzde,
asllar olarak vasflandrld. nk onlarn her birinden, saylamayacak kadar ok
mushaflarn nshas alnmtr. Bu sebeple bunlar, mushaflarn yazm iin uygun
olan mushaflar olmutur. lk yazl ekli denildii zaman bu ifadeyle, ilk nshalar
kastedilir ve bundan maksat da Hz. Osmandr.199
Mushaflarn yazl srecinden sonra mellif, mushaflardaki noktalama
iaretleri zerinde de durar. Bu noktada Caber (1242-1331)ye atfta bulunarak,
unlar syler: er-Riyyenin baz erhlerinde, sahbenin mushaflarnn hatlar
noktalamasz ve isnd edilen kraatlarn tmn iine alan muhtemel bir ekli yoktu.
Bugnk mushaflarn noktalama ve ekilleri muhdestir ve bunun nemi yoktur,
denilmektedir.200 Saaklzde, burada zikredilen, mushaflarn ekillerinden
maksadn harekelemenin, yani skn, eddeleme ve uzatmann yazm gibi meseleler
olduunu ifade ederek, szlerini yle srdrr: Derim ki noktalama ve ekille ilgili
olarak herhangi bir mushaf baz kraatlarla zdelemitir. Bizim memleketimizde,
sm kraat ve Hafs rivyeti zerine noktalama yaplm ve bu ynde ekil
verilmitir. Hat yazmnda olduu gibi, baz kraat meselelerini bilmek bu ilmi
bilmeye baldr.201
Saaklzde mushaflarn yazm ilmi hussunda ise, ed-Dnnin, el-Mukn f
Mrifet-i Resmil-Meshfil-Emsr ve tb (1143-1193)nin, Cmiul-Kelm
adl eserlerinin nemine iret eder.202 Mellif bu ksm aratrmasnda ed-Dn ve
Caber gibi limlerden esinlendii anlalmaktadr. Bu husus, gerek yaplan
atflardan, gerekse onun bu ilimle ilgili yapt yorumlardan anlalmaktadr.
d- Kraat lmi
Bundan nceki blmlerde kraat ilmi ile yakn iliki ierisinde olan tecvd
ilmi ve mushaflarn yazm ilmi konusu zerinde durmutuk. Tecvd ilminin, Kurn
199

Ayn yer.

200

A.g.e., s. 133-134.

201

A.g.e., s. 134.

202

Ayn yer.

133

harflerinin k yerleri ve harflerin zelliklerinden bahsettiini, mushaflarn yazm


ilminin ise, ilk Kurn nshalarnn nasl teekkl ettii meselesini ihtiva ettiini
ifade etmektedir. Burada ise, yine Kuran kraat, yani onun okunu ekilleri ve
bunun, Peygamberimizin okuyuuna isnd bakmndan rivayetlerin shhati zerinde
duracaz.
Saaklzde kraat ilmi ile ilgili grlerini hem, Tertbul-Ulm hem de,
Chdil-Muklde olduka geni olarak ortaya koyar. Buna gre kraat ilmi, Kuran
nazmnn okunular ile ilgili olarak imamlarn grlerini ifade eden bir ilimdir ve
bu kratlar, Kurann bir parasdr.203 Buna gre kraat ilminin, Kurann muhtelif
okunu ekillerini inceleyen bir ilim dal olduu anlalmaktadr. Ayrca mellif,
okunutaki shhatin manaya da tesir edecei dncesinden hareketle olsa gerek, bu
okunu biimlerini Kurana dahil etmekte ve onun bir blm olduunu
dnmektedir.
Mellifimiz kraat ilminin tarifini verdikten sonra, bu ilmin shhat ynn ele
alr ve bu bakmdan kraatlar, mehr ve z204 olmak zere iki blme
ayrr.z kraatn, zayf kraat olduunu ifade eden Saaklzde,

Mehr

kraatla ilgili olarak ise, unlar sylemektedir: Mehr kraat, itibar edilen bir
salamala sabiptir. Bu kraatn Peygamberden nakli, tevtr205 yoluyla olmutur.
bnl-Cezer derki: Herbir kraat Arapaya uygundur. Onlardan biri de, Hz.
Osmann mushaflardr. Onun, Peygamberden nakledilii salkldr. Onun shhati,
reddi mmkn olmayan ve ister yedi imamn kraat, isterse dierlerinin krat olsun,
herkesin kabul etmesi gereken bir dzeydedir. Yedi imamn kraatndan da olsa bu
artlar bozulduu zaman, o zayf bir z olur, dedi.206 Mellif buradaki, Hz.
Osmann nakli dorudur eklindeki ifadeye aklk getirmek iin unlar syler:
203

A.g.e., s. 135.

204

Mehr, en az isnadla rivyet edilen, fakat tevtr derecesine erimeyen haber; z ise, makbul
olan bir rvnin, kendinden stn olan kiilere muhalif olarak rivyet ettii haberdir. Bkz., Talat
Koyiit, Hadis Terimleri Szl, Rehber Yaynlar, Ankara 1991, mehr md., s. 270; z md., s.
439.
205

Saaklzdenin, kraatlar nce, mehr ve z olarak ikiye ayrp, mteakiben mehr


kraatlarn, tevtr derecesine ulam olduunu ifade ediyor olmas muhtemelen, mellifin kendisinin
de ifade ettii gibi bu yedi kraatn her biri iin rv saysnn aslnda iki deil, daha fazla olmas
sebebiyledir. Bkz. Chdil-Mukl, s. 114
206

Tertbul-Ulm, s. 135.

134

Muhtemelen onun manas, onun nakli tevatrle oldu eklindedir. nk haberi


vhid207 ile sbit olan zdr.208 Bylece kraatlardaki shhat derecesinin tevatre
bal olduu anlalmaktadr.
Kurann telaffuz ekillerini ieren ve sahabe tarafndan nakledilen kraatlar
daha sonralar da shhatli bir silsile iinde devam etmitir. te nakledilen bu
rivayetler zamanla hret bulmu, nihayet bunlardan yedi muayyen kraat istikrar
bulmu ve bunlar tevtr dzeyine karak kraat usl iin kaynaklk oluturan
kraatlar haline gelmitir.209 Saaklzde, tavtr derecesine ulam yedi kraat
imam ve herbir kraat iin de, ikier rv ismi zikreder. Aslnda burada zikredilen
imamlarn saysnn yediden, ravlerin saysnn da ikiden fazla olduunu ifade eder;
ancak u mehur yedi kraat imamnn isimlerini ikier rvi ile birlikte verir: Nf elMeden, rvleri Kaln ve Vere; bn Kesr el-Mekk, rvileri Bizz ve Kunbul; Eb
mer el-Basr, rvileri Ss ve Devr; bn mir e-m, rvileri Him ve bn
Zekvn; sm el-Kf, rvileri be ve Hafs; Hamza el-Kf, rvileri Halef ve
Hallad; Kes el-Kf, rvleri Ebul-Hris ve Devrdir.210 Mellif burada, her bir
kraat iin iki rav olmak zere, yedi kraat imamnn ismini zikrediyor; ancak aslnda
ona gre, bu sayy yedi ile snrlandrmann ok da sahih olmadna yukarda ifade
etmitik.

Burada

da,

derim

ki,

bildiin

gibi

sahih

kraatlar

yedi

ile

snrlandrlamaz211 diyerek, daha baka sahih kraatlarn da mevcut olduu fikrini


yinelemektedir.
Saaklzde, tecvd ilmi ile kraat ilmi arasndaki farka da zellikle dikkat
ekerek unlar syler: Kraat ilminin, tecvdden farkl olduunu bil. nk kraat
ilmiyle kastedilen, harfler ve harflerin sfatlar hakknda imamlarn ihtilaflarn
bilmektir. Tecvd ilmiyle kastedilen ise, imamlarn kendi aralarndaki ihtilfna
baklmakszn harflerin hakikatlerini ve zelliklerini bilmektir. Mesel tecvd ilminde
207

Haberi vhid: Bir rv vastasyla rivyet edilip, mtevtir olmayan haberlerdir. Koyiit, a.g.e., s.
145.

208

Tertbul-Ulm, s. 135.

209

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1023.

210

Chdil-Mukl, s. 115-116; Tertbul-Ulm,


Takprlzde, a.g.e., I, s. 710.

211

s. 137. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz.

Tertbul-Ulm, s. 138.

135

harflerle ilgili olarak, kalnlatrmann (tefhm) hakkat yle veya inceltmenin


(terkk) hakkat ise byledir eklinde, kraat ilmi hakknda ise, filan harfleri
kalnlatrd, falan incelti eklinde meseleyi anlamak mmkn. unu ifade etmek de
mmkn: Kraat ilmi idgm, izhar, med, gasr, tefhm ve terkk gibi hususlarda
olduu gibi harflerin sfatlarn iine alr ki, bu tecvd ilminin konularndandr.212
Mellifimiz bu iki ilim arasndaki farkla ilgili olarak bir baka yerde de
unlar sylemektedir: Kraat ilmi ile tecvd ilmi arasnda ne fark vardr? diye
soracak olursan, derim ki: Kraat ilmi, harflerin hakikat veya sfatlar ile ilgili olarak
Kurann nazm hussunda, kraat imamlarnn ihtilaflarndan bahseden bir ilimdir;
burada harflerin sfatlarnn mahiyetinden birey ifade edilirse, bu bir ilvedir. Zira
bunlarn, kraat ilminin maksadyla bir ilgisi yoktur. Ayn ekilde, harflerin
sfatlarnn mahiyetini anlama amacn tayan tecvd ilmine gelince ite orada,
imamlarn ihtilaf ile ilgili bir mesele zikredilirse, bu da bir ilvedir.213 Yani tecvd
ilmi iindeki kimi kraat ilmi konularnn, tecvd ilminin maksatlar ile bir ilgisi
olmad gibi, kraat ilminin iinde yer alan kimi tecvd ilmi konularnn da, kraat
ilminin maksatlaryla bir ilgisi yoktur. Mellif bu manzarann, tecvd ilmi ile kraat
ilmi arasndaki konu yaknl veya iki konu arasndaki irtibattan kaynaklandn
anlatmak istemektedir.
Mellif, kraat ilmi ile ilgili olarak bnl-Cezernin, en-Ner fl-KratilAara ve Takrbun-Nerni, Eb mn, Ibrzl-Men f Harzil-Emn flKratn ve Cbernin, Neru-tbiyyesini, tavsiye eserler olarak zikreder.
2-Hadis lmi
Saaklzdenin ilimleri snflandrmasnda, Dni limler ierisinde yer alan
bir dier ilim dal hadis ilmidir. Mellif nce bu ilmi, rivyet ve diryet olarak iki
ksma ayrr. Buna gre, rivyet, hadislerin lafzlarn bilmektir. Bu ksmn Kurn
ilimlerdeki karl, Kurnn nazmn bilmektir. Bu ilmin konusu, Neb (sav)nin
ztdr. nk bu ilimde onun, sz ve davranlarndan bahsedilir.214 Mellifin
212

Ayn yer.

213

Chdil-Mukl, s. 110.

214

Tertbul-Ulm, s. 167.

136

burada ortaya koyduu rivyet kelimesinin anlamnda bir daralmlk gze


arpmaktadr. nk bildiimiz kadaryla rivyet kelimesi, Peygamberin sadece
hayatn iine almaz; Peygamberin hayatna ilve olarak, onun hayatnn
nakledilmesi ve hadis nakleden ahslarn isnad zincirini de iine almaktadr.
Koyiit de, rivyet kelimesini; snnetin ve benzeri haberlerin nakli ile, bunlar
haber verenlere isndndan ibarettir215 eklinde tanmladktan sonra, bu tanmn
iret ettii anlam boyutlar ile ilgili olarak unlar sylemektedir: Bu tarif bize,
rivyetin temel unsuru bulunduunu gsterir: Birincisi, rivyete konu tekil eden
snnet veya benzeri olan haber; ikincisi, bu haberi kendisine nakledene isnd ile
rivyet eden ahs; ncs de, haberi kendisine rivayet edenden alan dier ahs.
Rivyetin gayesi, her eyden nce, Hz. Peygamberin sz ve fiillerinden olan
snnetini, yahut daha umm manas ile hadsini, asrlarca sonra gelecek olan
nesillere duyurmak iinin en emin yolu olarak ortaya kar. Nitekim Hz.
Peygambere isnd ile tbiye rivyet ettii gibi, ayn haberi sahabiden alan tbi de,
onu, kendisine rivyet eden sahabiye isnad ile tbit-tbiye rivyet etmi; bylece
haberin, Hz. Peygamberden aslarca sonra yaam olan bir kimseye ulatrlmas
mmkn olmutur.216 Grld gibi rivyet kelimesinin bir boyutu, Peygamberin
hayat iken, dier boyutlarnn da, hadis veya haberi hem nakleden, hem de nakli alan
kiiler olduu anlalmaktadr. Yukarda ortaya koyduumuz tamnda ise
Saaklzde, konunun sadece Peygamber ile olan ynn vurgulamakta, ancak bu
rvayet konusunu ifade eden nakil ve isnad ksmnna deinmemektedir.
Mellifimize gre hadis ilminin dier blm ise, yukarda da ifade ettiimiz
gibi, diryet olup, bunun Kuran ilimlerindeki karl ise tefsir ilmidir. Bu ilmin
konusu, Neb (sav) ye delleti bakmndan, hadis ilmi ve bunu nakledenlerin
hallerindeki

ihtilaflar

asndan,

zayflk

ve

shhat

durumunu

bilmektir.

Nakledenlerin hallerindeki ihtilaflar konusu, hadis usl217 olarak isimlendirilen bir


215

Koyiit, a.g.e., s. 402.

216

A.g.e., s. 402.

217

Usll-hads; Diryetul-hads, Mustalahul-hads veya lmul-hadsgibi anlamlara da gelip,


ravyetin hakikatn, artlarn, eitlerini, hkmlerini, rvlerin hal ve artlarn ve merviyytn
snflarn inceleyen ve sahih hadsi zayf olandan ayrmann usl ve yollarn gsteren ilim daldr.
(Bkz. Koyiit, a.g.e., s 497.) Buna gre, hadisteki senet zincirinin muttasl ve munkat olmas, yani
belli bir rvnin, kendisinden hadis rivyet ettii rvi ile grmemi olmas ve isnada zaaf veren
illetlerden senetlerin slim olmalar itibariyle de isnatlarda farkllk ortaya kabilir. Netice itibariyle

137

ilimdir.

Bunun
218

bakmndandr.

konusu

da

hadisin

kendisidir;

ancak

hadsin

subtu

Demek ki, hadis ilminin diryet ksm, hadislerin Peygambere

olan delletini konu almakta ve yine hadslerin shhati asndan ravlerin halleri
zerinde durmaktadr.
Saaklzde tam da bu noktada, hadis rivyet etme konusunda ehliyet
meselesini tartmaya aar. Buna gre mellif; hadis rivyet etme konusunda
ehillie yatkn olan kiinin, muhaddis eyhten iczet219 almas mehur olmutu
dedikten sonra, Suytye dayanarak szlerini yle srdrr: Hadis rivyetinin ciz
oluunun art, iczet deil, ehliyettir. Ancak insanlar, iczet zerinde ittifak etti.
nk iczet, ehliyetle ilgili olarak, eyhten alnan diploma gibi grld ve eyhin,
herhangi bir kiinin hadis rivyetine ehliyeti olmadn bildii halde ona diploma
vermesi haram klnd.220
Suytnin, hadis rivyetinde ciziyyet art olarak, iczet yerine, ehliyetli
olmay esas alan grn Saaklzde de savunur ve bu meselede onun ifadeleri
daha da vurguludur: Derim ki, hadis rivyeti iin ehliyetli olmayan kiiden,
dnyann btn eyhleri cizdir dese bile hadis almak ciz deildir. Bunun aksine,
ehliyeti olan kiiden herkes, ciz deildir dese dahi hadis almak cizdir. Evet,
herhangi bir ahs hadis rivyet etmek iin, rivyet olarak mnalarna muttal

bu farkllk iki u noktaya varabilir. Bunlardan en yksek noktada olan isnad ve buna dayanan hadis
kabul edilir, en aada kalan reddedilir. Bu iki ucun arasnda ve ortasnda kalanlar ise, hadis
imamlarndan nakledildii gibi ihtilafl olanlardr. Shhati en yksek derecede olan hadisler kabul, en
zayf olanlar reddedilir; ikisi arasnda kalanlarn ise, bazs kabul, bazs reddedilir. Muhaddislerin,
hadisleri bu ekilde eitli mertebelere ayrmalar neticesi, hadislerin durumunu ifade eden baz
tabirler ortaya kmtr. Bunlar, sahih, hasen, zayf, mrsel, munkat, mudal, z ve garb gibi
muhaddisler arasnda tedvl eden hadis terimleridir. Bkz., bn Haldun, a.g.e., II, s. 1037.
218

Tertbul-Ulm, s. 167.

219

czet: Bugnk tabirle bir medrese talebesinin tedris hayatna atlabileceini gsteren diploma
demektir. Medrese talebesi, medrese derslerine balad tarihten itibaren hangi dersten hangi eseri
veya eserleri okumusa, okuduu eserlerin adlarnn zikredilmesi sretiyle ders okuduu hocasndan
bir belge alr ve bununla daha yksek bir mderrisin dersine devam eder ve bylece derslerini ikmal
edip ders okutmaya msaade ve selahiyeti ieren en son bir vesika ile mderrislik veya kadlk yoluna
girerdi. Shhatli olduklarnda phe olmayan bu iczetnamelerde, ulem silsilesi hangi ulem
kolundan geldiini ve bu ulem kolunda kimlerin bulunduklarn gstermesi bakmndan nemliydi.
czetnmeler ya tefsir, hads ve fkh gibi din ilimlere veya kelm, felsefe (hikemiyat) ve msbet
ilimlere dair olduklarna gre deiir, din olanlar slm dininin balanglarna kadar gidip, mevz
ilimler ise, bunu vzeden mtehassslara, yani imamlara kadar dayanrd. Uzunarl, a.g.e.,s. 75.
220

Tertbul-Ulm, s. 168. Bkz. Suyti, el-tkn f Ulmil-Kuran, irket Mustafa el- Bbl-Haleb,
Kahire 1396 h., I, 135-136.

138

olmadan, hadislerin lafzlarn ezberleme gcyle ehil bir eyh olabilir. Bylece bu
eyh iin, manalarna deinmeksizin ezberlemi olduu rivyetle, iczet cizdir.221
Grld gibi mellife gre, hadis rivyet etmenin tek artnn ehliyet olduu
anlalyor. Bunun yannda hadis ezberlemek ise, ancak iczet almaya hak
kazandryor; ancak bu durum, onun nazarnda ehliyet sahibi olmaya yetmiyor;
dolaysyla bu durum muhadds olmak iin kfi bir art da olmuyor. Onun bu
ifadelerinden, hadislerin manalarn kavramann, ehliyete yetkili olma sebeplerden
bisisi olduu anlam da karllabilir.
Saaklzde, hadis rivyet etmek iin gerekli liykat lsnn olup
olmadn ifade eden bu iczet- ehliyetmeselesiyle ilgili cereyan eden bu arpk
durum ve hakszl ortaya koyan u rnei verir: Tuhaftr ki, ne rivyet ne de
diryet olarak, hadis rivyet etmeye ehil olmayan bir kii, hadis eyhlerinden birine
tesdf etmekte ve hadis rivyetiyle ilgili olarak ondan iczet istemektedir. eyh de,
bu kiinin ehil olduunu gsteren bir belgeyi onaylamaktadr. lgili kii ise, bu sahte
diploma veya haram olan iczeti almaktadr. Bylece kendisine iczet verilen kii, bu
iczet hibir eye tesir etmemesine ramen, ilgili belgenin rivyet iin kendisini ehil
kldn zannederek, hadis rivyetine balamaktadr. Eer bu usl uygunsa,
dnyadan tahsil meakkatini kaldrmak gerekir.222 Saaklzdenin serzenite
bulunduu bu fiil durumu, zel anlamda hads ilmiyle ilgili bir tablo olarak grsek
bile, genel anlamda ilim tahsili konusunun da ne hallere dtn gsteren ilgin
bir rnek olarak okumak da mmkn. Ayn ekilde bu mesele, her ne kadar mellifin
yaad dnemle ilgili olarak ortaya konmu olsa da, Osmanl mparatorluunda
XVI. asrn ikinci yarsndan itibaren balayp, zamanla artarak devam eden siyas,
idr, asker ve ilm alanlardaki yozlama ve bozulmalarn tipik bir rnei olarak da
erlendirmek de mmkn.223
Mellifin hadis ilmi iin tavsiye ettii eserler, Irk (.1273)nin, ElfiyyetlIrksi, Ibn Hacer el-Askaln (.1448)nin, Nuhbetl-Askalnsidir. Ona gre

221

Tertbul-Ulm, s. 168.

222

Ayn yer.

223

Uzunarl, a.g.e., s. 241, 242 vd.

139

hadis metniyle ilgili eserlerin en mehru, Sahhul-Buhr ve Sahh-u Mslimdir.


Bunlarn en umllusu ise, Miktl-Mesbhtir.224
3-Fkh lmi
Saaklzde fkh ilmini, umm ve huss manada olmak zere iki
kategoride deerlendirmektedir. Mellif, ummi manadaki fkh ilmiyle, dinin sadece
er ve amel ksmlarn deil, bu ilmin bamsz bir disiplin haline gelmedii
slmn ilk dnemlerinde olduu gibi itikd, tasavvuf ve ahlk ynn de iine
alan daha geni bir anlayn kastetmektedir. O, huss manadaki fkh ilmiyle ise,
dnin sadece er ve amel hkmlerini iine alan ksmna iret etmektedir.
Saaklzde, hussi anlamdaki fkh ilminden balamak zere, fkh ilminin her iki
ynn de izah eder. Bu dorultuda; fkh ilmi, tafsli delillerden elde edilen amel
er hkmleri bilmektir. Tafsli delil; Allhn namaz klnz!225 sznde olduu
gibi, herhangi bir hkm iin hussi delildir. nk bu, namazn zorunluluunu
ortaya koyan hussi bir delildir. Amel ifadesiyle ise, insan uzuvlarnn ameli
kastedilmektedir. te o, itikdi ve ahlki ksmdan ayrdr ve buna, huss fkh
denir.226 Bu manadaki fkh ilmi, itikdi ve ahlki alandan ayr olarak namaz, oru
ve zekat ibadeti gibi, sadece er amel hkmleri kapsayan ve nispeten daha dar bir
alana mnhasr klnmaktadr.
Ancak mellif, fkh ilminin bir de lgav manasndan hareketle, bu ilmin
daha ummi bir izahn yapmaktadr. Buna gre fkh ilmi; Allhn yetleri anlayan
milletler iin uzun uzadya akladk227 beynnda olduu gibi, anlay ve kavray
kesinliidir. Sonra bu ilim mutlak manada amel, itikd ve ahlk bakmdan er
ilimler olarak muhtelif ksmlara ayrld. Bu manada Eb Hanfe (ra) unlar syler:
Fkh, kiinin leyhine ve aleyhine olan eyleri bilmesidir. Bu anlamda Eb Hanfe
(ra), akid konularyla ilgili tasnif etmi olduu eserine de, Fkh- Ekber228 ismini

224

Tertbul-Ulm, s. 168.

225

2/Bakara, 110.

226

Tertbul-Ulm, s. 158.

227

6/Enm, 98.

228

Fkh- Ekber, dilimize birok kez evrildi. Bunlarn en gzellerinden bir tanesi, Hasan Basri
antaya ait olandr: Fkh- Ekber, Diyanet leri Yaynlar, Ankara 1954. Bu eserin ok sayda erhi

140

vermitir. Daha sonra gelenler ise bu ilmi; tafsli delillerden elde edilen amel er
hkmleri bilmek eklinde tahss etti. Bunun neticesinde buna, ummi anlamdaki
fkhtan ayr olarak, zel fkh ismi verildi. Delilsiz olarak, amel er ahkm
bilmeye ahkm ilmi ismini, fkh olarak deil, ancak meczi olarak verebiliriz.229
Demek ki, ummi anlamdaki fkh ilminin, dnin amel ksmna ilve olarak itikd
ve ahlk alann da iine alan ok daha geni bir ilm anlay, kavray ve yaay
alann kapsad grlmektedir.
Saaklzdenin de ifade ettii gibi, slmn ilk dnemlerinde fkh ilmi,
sadece er amel alana mnhasr klnmayp, bununla birlikte itikd, tasvvuf,
felsef ve ahlk alan da kapsayacak biimde daha geni bir ilm anlay ve kavray
dncesi ierisinde deerlendirilmekteydi. Bu yzden Hanef mezhebinin kurucusu
kabul edilen mam- zam Eb Hanfenin, tamamen itikd meseleleri iledii ve bu
nedenle bir fkh kitabndan ziyade, bir tikad kitab hveyetinde olan eserini, Fkh-
Ekber eklinde isimlendirmesi de, yine slmn ilk dnemlerde fkh ilmine daha
geni bir perspektiften bakldn gstermektedir. Fakat sonradan kelm, felsefe ve
tasavvuf ilmi gibi ilimler bamsz birer ilim dal haline gelince fkh mefhumunun
snr darald ve o, yalnz eriat, yani din kanunlara ait deliller ve hkmlerin ilmi
manasna gelmeye balad. Kanun kurucuya r, ere ait yeni deliller ve
hkmler bulan insana da fakih denmeye baland. Ve mellifimizin vurgu yapt
bugnk hussi anlamdaki fkh ilmi, zaman ierisinde dier ilim dallarnn
ayrlmasyla, daha da daralarak zel bir ilim dalnn ismi olmutur. Saaklzdenin
hussi fkh diyerek, er amel alana mnhasr kld fkh da burasdr.
Saaklzde, fkh ilminin tahslinde ders olarak okunmas gereken eserlerle
ilgili olarak unlar syler: ocuklarn tabiatna uygun, uur ve bereket olarak
bilinen, Kudr (.428h.)nin Muhtasarul-Kudr adl eseri, ahkm ilmiyle ilgili

yaplmtr. Bunlardan birisi de Aliyyl-Krinin erhidir. Saaklzde de bu erhe sklkla atf yapt
iin, biz de yeri geldike buna iret etmekteyiz.
229

Tertbul-Ulm, s. 159.

141

eserlerdendir. Ancak ilim elbisesiyle sslenen bazlar onu kmser. Hidyede230


fkhla ilgili eserlerdendir; aydnlk ibreli olan bu eser ne gzeldir! Eb Hanfenin
mezhebinin gurrudur. Talebenin ondan bakas ile uramasna gerek yoktur. Bir
medrese in eden baz limler Hidye ve onun erhi olan Ekmelin orada tedrs
edilmesini art kotular. Ancak onu fkh uslnde mhir olan mtla etmeye ehildir.
Fkh ilmi, ilimlerin en zorudur. O, mctehid imamlarnn ilmidir ve ona en fazla
ihtiyac duyanlar, limlerdir. Fkh usl ilmi ise, belirli bir mahareti ve zeks
olanlarn dalabilecei dalgal bir denizdir. Ulemnn, hakknda akna dt bu
ilmin meseleri saymakla bitmez. mam- Mlikin bildirdiine gre kendisine, bu
ilimle ilgili krk soru sorulur; ancak o, bunlardan otuz alt tanesini bilmiyorum
eklinde yantlamtr. Ayrca

Fetv Kad Hn, Hulsatul-Fetv ile bn

Nceymin, Kitbul-Ebh ven-Nezir adl eserleri de, fkh ilmi ile ilgili nemli
eserlerdendir.231
a- Fkh Usl
Bir nceki ksmda Saaklzde fkh ilmini, mam- zam Eb Hanfede
atfta bulunarak, umm manada olmak zere, kiinin, leyhine ve aleyhine olan
meseleleri derin ve keskin bir kavrayla anlamas eklinde; hussi manada ise, tafsli
delillerden, yni Kuran, Snnet ve icm gibi, dnin temel kaynaklarndan amel er
hkmler elde etmek biiminde tanmlamt. te fkh usl ilmi de, bu delillerin
hangi esaslara gre elde edilecei meselesi zerinde durmaktadr. Bu manada
mellif, fkh usln yle tanmlar: Fkh usl, fkh delillere dayanarak, fkh
hkmlere ulamay salayan kanunlar bilmektir. Fkh deliller, kitap, snnet, icm
ve kyas232 olmak zere drt tanedir. Lgat manasyla bu drt delile, fkh ilmi
230

eyhulislm Burhnddn b. Eb Bekr Merginan tarafndan telif edilmitir. Daha fazla bilgi iin
bkz., Uzunarl, a.g.e., s. 29.

231

Tertbul-Ulm, s. 160-161.

232

cm: Hz. Peygamberden sonraki bir dnemde amel bir meselenin er hkm zerinde, slm
mctehidlerinin birlemesidir. slm bilginleri bu icmnn huccet oluunda ittifak etmilerdir. Ancak
icm yapacak mctehidlerin kimler olaca konusunda ihtilfa dmlerdir. iler, kendi mctehid ve
imamlarnn icmn huccet olarak kabul etmi, mslmanlarn byk ounluu da cumhur-u
ulemnn icmn huccet saymtr. Muhammed Eb Zehra, Eb Hanfe, ev. Osman Keskiolu, Elif
Ofset, stanbul 1981, s. 341; slm Hukuku Metodolojisi, s. 169-170; Muhammed b. drs e-fi, erRisle, ev. Abdlkadir ener-brahim alkan, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1997, s.
255-256. Kyas: Hakknda nass bulunmayan bir meselenin hkmn, Kitap ve Snnet nass ile hkm
bilinen meseleye gre aklamaktr. Bylece ictihad yaplarak karlan hkmler, kyas yoluyla Kitap

142

denir. nk fkh, bu drt delil zerine bin edilmitir. Ancak, stlhi anlamda fkh
ilmi, zikredilen kideleri bilmektir ve fkh usl, bu kidelerin kendisi olarak da
isimlendirilir.233 Demek ki fkh usl ilmi kitap, snnet, icm ve kyas olmak zere
drt temel er delilden hareketle, er amel hkmlerin elde edildii bir ilim
olarak deerlendirilmektedir.
Mellif, fkh usl ilmi yoluyla namazn farz olduu hkmne nasl
ulaldn gstermek iin u rnei verir: Herhangi bir mesele ile ilgili, dni herbir
emir, o meselenin yerine getirilmesinin zorunluluunu ifade eder. Bu kideden
hareketle, Allhn namaz klnz!234 beynndan, namaz klmann bir zorunluluk
olduu hkmne ulalr. Bu mesele, u ekilde de ifade edilebilir: Allhn, namaz
klmakla ilgili bu sz bir emirdir ve herhangi bir eyle ilgili her bir emir de, o eyin
zorunluluunu ifade eder. O halde, Allhn bu sz namaz ifa etmenin
zorunluluunu ortaya koymaktadr. Durum byle olduuna gre, o halde namaz
klmak farzdr.235 Saaklzde burada nce, bir mesele hakkndaki her hangi bir
emrin, bu meselenin ifsn zorunlu kld genel ilkesini ortaya koymakta ve bu
ilkeye dayanarak, namaz klnz! emri uyarnca, namaz klmann zorunlu bir
ibdet olduu hkmne nasl ulaldn anlatmak istemektedir.
Mellif ayrca, hem fkh usl ilmine hem de genel olarak fkh ilmine vakf
olmak iin baz ilimleri bilmenin zarri olduunu ifade ederek, szlerini yle
srdrr: Fkh ve onun usl konusunda derinlemek ve bu ikisini incelikleriyle
bilmek, ancak nahiv ve meni ilmine vakf olduktan sonra mmkn olur. Nahiv ve
meni ilminde derinleen kii, tefsir ve hadis ilmi konusunda gr ortaya koyar.
lim den bahsedildii zaman bu aklda tutulsun. Bir kii ilimle iftihar ederse, o
kiinin bununla iftihar etmesi daha uygun olur. nk o kii, gl bir lim ve byk
bir dadr.236 Mellif, gerek fkh ilmi, gerekse fkh usl ilmini bilmek iin nahiv

ve Snnete dayandrlm olur; nk er hkmler, ya dorudan doruya nassa dayanr veya kyas
yoluyla nassa hamledilir. Muhammed Eb Zehra, Eb Hanfe, s. 357; slm Hukku Metodolojisi, s.
186; e-f, a.g.e., s. 257, 258 vd.
233

Tertbul-Ulm, s. 155.

234

73/Mzzemmil, 2.

235

Tertbul-Ulm, s. 156.

236

A.g.e., s. 161.

143

ve meni ilmini ve ayrca, Kitap ve Snnetten gerekli hkmleri karabilmek iin


tefsir ve hadis ilmini bilmenin gerekli olduunu ifade etmektedir.
Saaklzde, fkh usl ilmi ile ilgili olarak yine Hidye, MuhtasarulKudr ve Sadru-eriay237 tavsiye etmektedir.238
b- Feriz lmi
Saaklzdenin fkh ilmi ierisinde ele ald bir dier ilim dal ise, feriz
ilmidir. Mellife gre fkh ilminin blmlerinden olan feriz ilmi, ulem nazarnda;
namaz ibadeti nemi dolaysyla, nasl mstakil bir ilim olarak deerlendirilmise,
ayn ekilde bu ilim de kendisine olan ar ihtiya nedeniyle byk bir neme sahip
olduu iin, mstakil bir ilim olarak ele alnp, incelenmeyi haketmektedir. Ona gre
feriz ilmi, vrisler arasndaki terekenin ksmlarndan bahseden bir ilimdir. Bu ilim,
fkh ilminin en zor ksmdr. Bunun zorluk ynlerinden bir tanesi de bu ilim dalnn,
ilmin yars239 olarak kabul edilmi olmas nedeniyledir.240
Mellif hesap ilmini incelerken, bu ilim, feriz ve vasiyet gibi baz fkh
bablar iin bir mukaddimedir. Denilir ki; hesap ilmi, ilmin eyreidir; nk o,
feriz ilminin yarsdr. Feriz ilmi ise, ilmin yarsdr eklinde bir beyanda
bulunmutu. Mellifin byle bir beyan, feriz ilminin ok ynl ve zor bir ilim
olmas nedeniyle ortaya koyduunu dnyoruz.241
Mellif, feriz ilmi ile ilgili olarak Sirciyye242 ve bunun zerine yazlan
erhus-Seyyidi-erf243 adl eserler ile yine kendinin kaleme ald Teshll-

237

Bu eser, Allme Ubeydullh b. Mesud el-Buhrnin Tenkhul-Usl adl eserinin dier addr. Bu
eser, yine kendisi tarafndan Tevzhut-Tenkh ismiyle erhedilmitir. Sdeddn Taftazn, bu eseri
Telvh adyla erhetmi ve bu eser zerine de pekok hiye yazlmtr. Bkz. Uzunarl, a.g.e., s. 28.
238

Tertbul-Ulm, s. 157.

239

A.g.e., s. 181.

240

A.g.e., s. 162.

241

Daha fazla bilgi iin bkz. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1061-1062; Takprlzde, a.g.e., II, s. 929.

242

Eser, Sircddn Mehmed-i Secvend tarafndan telif edilmitir. Bkz. Uzunarl, a.g.e., s. 30.

243

Bu eser, Sirciyye zerine Seyyid erif Crcnnin yazm olduu erhtir. Bkz. Uzunarl, a.g.e.,
s. 30

144

Feriz ve bunun iin yazm olduu el-Eshel adl erhini, tavsiye eserler olarak
zikretmektedir.244
4- Ahlk lmi
Saaklzdenin dnce dnyasnda ahlak ilmi, genel anlamda ahlak ilmi ve
tasavvuf ahlk olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Onun, ahlk ilmi ile ilgili
olarak, zellikle zerinde durduu ahlak anlay, kendisinin de mntesibi olduu
tasavvuf ahlkdr. Ancak biz, nce mellifin genel ahlk anlay ile ilgili grlerini
incelemek istiyoruz. Onun, bu ilim hakkndaki grleri yledir: Kalbin halleriyle
ilgili bir ilim olarak isimlendirilen ahlk ilmi, erdemli ahlk ve bunu elde etme
yollar ile erdemsiz ahlk ve ondan kanma yollarn aklayan bir ilimdir. Bu ilmin
konusu, nefsn melekelerdir; maksad ise, rezil ahlk terkedip faziletli ahlkla
sslenmektir.245
Mellifin genel ahlk ilmi konusunda birka hussun altn izmek gerekir.
Bunlarda birisi udur: slm ahlknda ok nemli bir yere sahip olan fazlet ve
rezlet, bir baka deyile erdem ve erdemsizlik kavramlarnn kkeni eski-Yunana
kadar uzanr. Mesel Aristotelese gre mutluluk diye de adlandrlan fazlet,
kiinin, iradesini, iinde yaad duygular leminin ruh ve bedene it gerekliliklerine
gre kullanmasndan ibarettir ve tabiatyla da tam orta derecede kullanmaktan
ibarettir. Bu da, insann arzularna ve ehvetlerine orta bir derecede uymasndan
ibarettir. Rezlet ise, nefis glerinin uyumsuzluu neticesinde ortaya kmaktadr.246
Saaklzdenin genel ahlk ilmini tanmlamasyla ilgili olarak ifade etmemiz
gereken ikinci nokta ise, birinciyle de balantl olarak, insan nefsinde bulunan
melekelerle ilgilidir. Buna gre insan nefsinde, ntk nefs, ehvet kuvveti ve gadap
kuvveti gibi muhtelif kuvvetler vardr. te Aristotelesin de zikretmi olduu, bu
nefis kuvvetlerinin mutedil olarak uyumu neticesinde hikmet, iffet, ecat ve
adlet eklinde drt eit fazilet meydana gelmektedir. Bunun aksine, insann
nefsinde bulunan bu kuvvetlerin uyumsuzluundan ise, chillik, namussuzluk,
244

Tertbul-Ulm, s. 162.

245

A.g.e., s. 169.

246

Sunar, a.g.e., s. 90.

145

korkaklk ve adletsizlik olarak drt eit de rezlet veya erdemsizlik meydana


gelmektedir.247 te Saaklzdenin elde etmek istedii, fazlet ve terketmek
istedii, rezlet kavramlarnn muhtevas ksaca bu ekildedir ve bunun kkenleri
Aristotelese kadar uzanmaktadr.
Aristotelesin, nefsin kuvvetlerine dayal bu orta yol ahlak teorisi, sonraki
yllarda bn Miskeveyh (936-1030), Farb, Nasrud-Din Ts(1200-1273) ve
Knalzde Ali Efendi (1510-1572) gibi pekok slm filozof ve ahlksn da
etkilemitir. Saaklzdenin yapm olduu bu aklamalardan onun, ahlk ilmi ile
ilgili bu grlerinin, slm filozof ve ahlklar vastasyla olutuunu sylemek
mmkndr.
5-Tasavvuf lmi
Saaklzde tasavvuf ilmini, ulemnn slerinden ortaya kt ki o, ahlk
ilminin bir blmdr.248 diyerek, genel ahlk ilminin iinde, onun bir blm
olarak ele alr ve u ekilde tanmlar: Tevhd, tevekkl, kazya rza ve bunlarn
dndaki dier konularda olduu gibi, fazletli ahlk mertebesinin en mkemmel
dzeyde beyn edildii bir ilimdir.249
Mellifin burada tasavvuf ilmini, genel olarak ahlk ilminin iinde onun bir
blm olarak ifade etmesi meselesi tartmaldr. Saaklzde eer bu ilmi, belirli
aamalardan sonra nefsin tezkiye ve terbiye edilmesi neticesi insan hal ve
hareketlerin dzeltilmesi bakmndan bir davran ilmi olarak deerlendiriyorsa,
mesele sadece bu yn itibariyle bir noktaya kadar anlalabilir. Ancak genel
anlamda tasavvuf ilmini, ahlk ilminin iinde, onun bir ksm olarak grmek ne dni
bakmdan ne de tarihsel olarak doru bir yaklam deildir. nk slm ahlk ilmi
gerek orijin, gerekse muhteva bakmndan slm dninin znden mtevellit bir ahlk
sistemidir. Tasavvuf ahlk ise, slm dninden pek ok unsuru iinde barndrr.
247

Aristoteles, Nkomakosa Etik, ev. Saffet Babr, Ayra Yaynevi, Ankara 1998, I, 13, 1103 a 5;
Mustafa arc, slm Dncesinde Ahlk, M.. lhiyat Fak. Yaynlar, stanbul 1989, s. 42-43;
Ahmet Hamdi Akseki, Ahlk lmi ve slm Ahlk, sad. Ali Arslan Aydn, Nur Datm, Ankara trz., s.
192,193 vd.; Osman Pazarl, slmda Ahlk, Remzi Kitabevi, stanbul 1993, 177, 178 vd.

248

Saaklzde, a.g.e., s. 169.

249

Ayn yer.

146

Ancak bu ilim, gerek kendini ortaya karan tarihsel sre ve koullar bakmndan,
gerekse teekkl ettii menei itibariyle genel anlamdaki ahlk ilminden tamamen
farkldr ve bu nedenle onun bir blm olarak deerlendirmek de doru deildir.250
Bu nedenle biz de, tasavvuf ahlakn genel olarak ahlak ilminden ayr, mstakil bir
blm olarak deerlendirmek istiyoruz. imdi bu aklamalardan sonra mellifin
tasavvuf ilmiyle ilgili grlerini incelemeye devam edebiliriz.
Saaklzde, tasavvuf ilmiyle ilgili yukardaki aklamalarn yaptktan sonra
meseleyi esas mecrasna getirir ve baz limlerden alntlar yaparak konuyu
incelemeyi bu erevede srdrr. Buna gre Saaklzde, Suyt, tasavvuf ilmini,
kalbi Allha soyutlama olarak tanmlad251 dedikten sonra, u yorumu yapar:
Derim ki, tasavvuf ilmi, bu soyutlama ilmidir.252 Mellif tasavvufla ilgili olarak
buradaki yaklamnda da yine, yukardaki tanmn paralelinde tevhd, tevekkl,
zhd, zikir, sabr ve uzlet gibi temel tasavvuf ahlk uygulamalarla, kalbi manev
kirlerden temizleyerek, Allha ulamay esas alan bir yaklam ierisinde olduu
grlmektedir.
Saaklzde, yine Kueyrnin, Rislesinden253 alnt yaparak, tasavvuf
ilminde kullanlan ve bizim de yukarda birkan zikrettiimiz baz kavramlardan
sz eder. Bu kavramlar tasavvuf ilmi veya tasavvuf ahlaknn zn oluturmaktadr.
Mellifimizin, Kueyrden hareketle ifade ettii bu kavramlar unlardr: Cem,
firak, fen, bek, seyr, tecell, urb, rayy, sekr vs.254
Tasavvuf ilminde genel olarak tvbe ile balayp, zhd, tevekkl, kanaat,
uzlet, zikr, seyru sulk, sabr ve murkabe ile devam edip, rz ile neticelenen uzun,
meakkatkli ve yorucu bir yol izlenir.255 Saaklzdeye gre btn bunlarn amac
250

Mehmet Ali Ayn, Tasavvuf Tarihi, sad. Hseyin Rahmi Yananl, Kitabevi, stanbul 1992, s.193221; Fuad Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara
1993, s. 15-16; Hayrani Altnta, Erzurumlu brahim Hakk, MEB Yaynlar, stanbul 1997, s. 1.
251

Ayn yer.

252

A.g.e., s. 169.

253

Kueyr, bir kabile ismidir. Abdlkerim Kueyr, hicr 376 senesinde domu, 465 senesinde
Niaburda lmtr. Bkz. Ayn, a.g.e., s. 210.
254

Tertbul-Ulm, s. 171Abdl-Kerm b. Havzin el-Kueyr, er-Risletl-Kueyr, DrulKtbil-Hads, Kahire 1972, s. 115.


255

Ayn, a.g.e., s. 235.

147

mkefe, bunun amac ise, mrifetullh, yni Allah bilmektir. Mellif bu noktada
Gazlnin grne mracaat ederek, bu mevz ile ilgili kendi fikirlerini bu
erevede teekkl ettirir. Buna gre Gazl yle demektedir: Mumelelerin amac
mkefedir; mkefenin amac ise Allh tanmak (mrifetull)tr. Bu tanma ne
takldi tikat, ne de mtekellimnin mcadeleleri neticesinde ortaya kan ey
anlamna gelmektedir. Bilakis Allhn, kulun kalbine att bir belirleme eklidir.256
Saaklzde burada ifade edilen mrifetullh kavramn daha da anlalr klmak
iin Kurnda geen, Bylece biz, yaknen bilenlerden olmas iin brahime, yerin
ve gn hkmranln gsteriyorduk257 beynn rnek gstererek, Allhn bu
sz, ona iret ediyor258 demektedir.
Bilindii gibi Hz. brahim, Nemrutun putlarn reddederek Allah arama
srecinde nce, srasyla yldz, ay ve gnein Rabb olduunu zannederek bunlara
meyletmi, ancak bunlarn battn grnce, batanlar sevmem diyerek, bunlar da
reddetmi ve nihayet, Dorusu ben yzm, gkleri ve yeri yaratana, doruya
ynelerek evirdim; ben putlara tapanlardan deilim diyerek, Allahn varlna
ulamt.259 Saaklzde ite bu srete Allahn, Hz. brahime gstermi olduu,
yerin ve gn hkmranl meselesinde, tasavvuf erbbnn mrifetullah
kavramna iret edildiini ifade etmektedir. Yni yerin ve gn hkmranl
ifadesinin, mrifetullah kavramna iret ettiini sylemek istemektedir.
Mellifin tasavvuf ilmi ile ilgili tavsiye ettii eserler ise, Abdl Kerm elKueyr(.874)nin

er-Risletl-Kueyrsi

ile,

ehbeddn

Shreverd(1144-

1234)nin, Avriful-Merif adl eserleridir.


Saaklzde, tasavvuf ilmi ile ilgili grlerini olutururken bata Kueyr
olmak zere Gazl, Suyti ve Shreverd gibi limlere dayanarak ortaya koyduu
grlmektedir. Bu ilim dalnda zellikle Kueyr ve Gazl daha n plana
kmaktadr.

256

Gazl, hy, I, s. 59-60.

257

6/Enam, 75.

258

Tertbul-Ulm, s. 178.

259

6/Enam, 75, 76 vd.

148

6- Lednn lim
Btn ilmi ierisinde yer alan ve bu adan tasavvuf ilmiyle benzerlik
oluturmasna karn, Saaklzdenin tasavvuf ilminin dnda mtla ettii bir dier
ilim dal ise, Lednn limdir. Mellife gre bu ilme ayn zamanda, mkefe ilmi,
mevhbe ilmi, srlar ilmi, yce ilim, verset ilmi ve hakkat ilmi260 adlar
verilmektedir. Demek ki tasavvuf ehlinin, Allhn retmesi neticesi elde ettiklerini
beyn ederek, zhir limlerine kar iftihar ettikleri btn ilmi, srlar ilmi, mkefe
ilmi, hakkat ilmi ve hatta kalpler ilmi gibi ilimlerin hepsi, lednn ilmin iinde yer
almaktadr.261
Mellif lednn ilmin daha iyi anlalmas iin yine baz limlerden iktibaslar
yaparak, aratmasn srdrr. Mesel bu limlerden birisi olan Rzi unlar
sylemektedir: Sofiler, mkefe yoluyla elde edilen ilme, lednn ilim adn
verdiler.262 Saaklzde, Rznin bu beynn yorumlar ve burada elde edilen ilmin,
Kurnda, Allahhn Hzr (as)a ynelik olarak, biz ona katmzdan bir ilim
rettik263 eklinde ifade edilen ilim olduunu sylemektedir.264
Bu izahlardan hareketle, Saaklzdeye gre lednn ilmin bir kalp veya ruh
ilmi, yni btn bir ilim olduu anlalmaktadr. Ancak yine onun verdii
tanmlamalar veya bu ilimle aynlik oluturduuna iaret ettii beyanlardan hareketle
lednn ilmin, tamamyla ve tek tarafl olarak, ilhi bir ba veya mevhbe ilmi mi,
yoksa bu ilmin ilh bir ilim olmasnn yannda, insan bir ynnn bulunup
bulunmad meselesine de aklk getirmek gerekmektedir. Yani mutasavvf
erbbnn, nefisle mcadele ve mdahede ederek ulatklarn syledikleri
makamlardan mkefe yoluyla elde ettikleri ilimle, Allhn, Hzr (as)a katndan
verdii ilim arasnda bir fark var mdr ve bu ikisi arasnda bir ayrm yapmak gerekir
mi? Mellif, yukarda herhangi bir ayrm yapmakszn anlatt lednn ilmi, tam da
260

Tertbul-Ulm, s. 171.

261

Ayn, a.g.e., s. 160.

262

Tertbul-Ulm, s. 171. Bkz. Fahrur-Rz, Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb), Drul-hyitTersilil-Arab, Beyrt, 21/139.


263

18/Kehf, 65.

264

Tertbul-Ulm, s. 171.

149

bu noktada ikiye ayrr. Bunlardan bir tanesi, gayb ilimlerle ilgili olup, Allhn
kalbe att ilimdir. Bu atma ekli; geminin yarlmas ve ocuun ldrlmesinin
sebebi ve duvarn altnda bulunan hazinenin ortaya kmas iin duvar yeniden
ayaa kaldrmann faydasn Hzr (as) n bildii rnekte olduu gibi onun
iretlerine muttal olmak, ya vastaszdr ya da; ry tevilini veya ferset ile baz
eyleri bilme rneinde olduu gibi, delleti gizli olan iretlere muttal olmak bir
vasta iledir.265 Grld gibi bu ksmda ifade edilen lednn ilmin, daha ziyade
Allahn bahetmesiyle elde edilen bir ilim olduu, dolaysyla bu ilmi elde etmenin
insani bir abaya bal olmad anlalmaktadr.
Lednn ilmin dier blm ise, nefis ve eytanla mchede erbbnda
ortaya kan, sfilerin zevk, urb, rayy, sekr, sahv, fen, bek, tecell vs. eklinde
adlandrdklar ve belirli bir itaatten sonra Allahn, insanlara balad baz haller
eklinde zuhr eden insan bir ilimdir. Bu halleri hakkatlaryla tabir etmek mmkn
deildir. Bu, cim lezzetinde olduu gibi, ancak tatmakla anlalabilir266
Bu ksmdan anlaldna gre lednn ilmin, nefis ve eytanla belirli bir
mcdele ve mchede neticesinde hasl olan ve belirli bir ruhsal zevk meydana
getiren, ancak hakkatnn yine de tam olarak bilinemedii bir ilim olduu
anlalmaktadr. te bu nedenledir ki mellif lednn ilmin, aralarnda belirli bir
benzerlik olmasna ramen tasavvuf ilminden ayr bir ilim olduunun altn srarla
izerek, unlar syler: Tasavvuf ilmi, lednn ilmin ne ayns, ne de onun bir
parasdr. Aksine baln tadn almakla, cim lezzetini tbir etmek gibi, tasavvuf ilmi
de, lednn ilmin baz ksmlarn tabir etmektir. Sonra btn ilminin ou,
peygamberler hakkndadr; sonra daha tesi...Ve daha tesini ise Allh bilir.267
Demek ki lednn ilmin, ortaya koyduumuz her iki anlamyla da, hakkatnn ilhi
kaynakl bir ilim olduu anlalmaktadr. Dolaysyla, zellikle de tasavvuf erbbnn
halleriyle ortaya kan ikinci anlamnda olduu gibi, insanlar bu ilim hakknda baz
eyler syleseler bile, hakkatnn tam olarak bilinemeyecei anlalmaktadr. O

265

A.g.e., s. 172.

266

A.g.e., s. 173.

267

A.g.e.,s. 174.

150

halde bu ilmi hakkatine en uygun olarak anlamann yolu, bu zevki tatmakla mmkn
olmaktadr.
7- Meviza (t) lmi
Saaklzdenin ilimleri snflandrma sistemi ierisinde yer alan ve yaps
itibriyle de dni ilimler kategorisinde deerlendirilmesi gereken bir dier ilim ise,
meviza veya t ilmidir. Mellif bu ilim hakknda unlar sylemektedir: Her
insann tabiatna uygun olan hitb emir ve yasaklarla ilgili olarak, emredileni yapma
ve nehyedilenden de kanmann nedenlerini ihtiva eden bir ilimdir. Derim ki,
meviza kavramyla burada, kanlan ve rabet edilen sz kastedilmektedir.
Bununla ilgili olarak Cevher (.1009), Shhda; nasihat ald yni nasihat kabul
etti268 demektedir. Ayrca bakasna nasihat verene sad, bakasndan nasihat
alana ise ak denilmektedir. Hatta emredilenin akbeti u ekilde oldu veya
nehyedilenin kbeti byle oldu eklinde bahsedilen rnekte de grld gibi, bu
ilmin konusunun emirler ve yasaklar olduunu ifade etmek mmkndr. Baz
rislelerde de bizim tanmladmz gibi tanmlanr.269 Demek ki meviza veya
nasihat ilminin, szle ifade edilen dni emir ve yasaklarla ilgili konular ele alan bir
ilim olduu anlalmaktadr. Daha ak bir deyimle bu ilmin, insanlar iyi ve gzel
olan eylere tevk, kt ve irkin olan eylerden de yasaklama ve sakndrma
mevzunda sarfedilen sz veya tleri iine alan ve insanlara yol gsteren bir ilim
tt olduu anlalmaktadr.
Bu arada unu ifade edelim ki, Takprlzdenin bu ilimle ilgili
ifadeleriyle, Saaklzdenin grleri ve ifadeleri arasnda cidd bir benzerlik dikkat
ekmektedir. Bu erevede Takprlzde de, meviza ilmiyle ilgili olarak unlar
sylemektedir: Bu ilimle, yasaklardan men ve emirleri yerine getirmeye tevk eden
hitap ve sz uslleri bilinir. Bu hitap ve szler, her insann tabiatna uygundur.270
Grld gibi burada yaplan tanmla, Saaklzdenin yapm olduu tanm
arasnda, hem genel olarak mana bakmndan, hem de bu manay oluturmak iin
268

A.g.e., s. 186. Ayrca bkz. smil b. Hammd el-Cevher, es-Shh, Beyrt 1984, III, 1181.

269

Tertbul-Ulm, s. 186.

270

Takprlzde, a.g.e., II, s. 924.

151

kullanlan ifade ve kavramlar bakmndan cidd bir benzerlik kendini gstermektedir.


Saaklzdenin meviza ilmini, isim vermeden baz rislelerde de, kendi tanmlad
gibi tanmlandn ifade eden beynn da dikkate alrsak, mellifimizin bu baz
risleler beynyla kastetmi olduklarndan en azndan birinin Takprlzde
olmas

ok

muhtemeldir.

Bu

nedenle

mellifin,

bu

ilmi

izah

ederken

Takprlzdeden etkilenmi olduunu sylemek yanl olmaz.


Saaklzde, Kurtb (.1273)nin, et-Tezkresi ve Ebul-Leysin, etTenbhi, bu ilimle ilgili telif edilen eserlerdendir dedikten sonra, bu eserlerin iinde
meviza ilmi hakknda varolmas muhtemel baz tehlikelere dikkat ekerek unlar
syler: Meviza ilmi hakknda telif edilen eserlerin ou, chil vizlerin naklettii
yalanc hikyeler ve mevz hadslerle doludur. Bu gibi rnekler, chilleri ak bir
dellete drmektedir.271 Takprlzde de, bu ilmin balangc, gzel amel
sahibi olan mmetler ve ahlk ve halleri yksek olan insanlarn hikyeleridir. Onlar
slihler, veller, bidler, meyihler, zhidler ve ilimleri ile amel eden din limleridir.
Ayrca bu ilimde, kt insanlarn haberlerinden, ameli, ahlk ve ileri irkin olan
insanlarn eitli bellara dar olduklarndan ve eitli kaza oklarna hedef
olduklarndan bahsedilir. Bu ilmin essnn ou, hadsi erifler olduundan, bu ilmi
hadis ilminin kollarndan saydk.272demektedir. Takprlzde, Saaklzdenin
iret ettii noktaya vurgu yapmyor, ancak onun meviza ilmiyle ilgili ortaya
koyduu konularn karakteristik zellikleri, Saaklzdenin, bu eserlerin ou
yalanc hikyeler ve uydurma hadslerle doludur eklinde dikkat ektii konularn
karakteristik zellikleriyle ayndr ve bu konular, mellifimizin ifade ettii
tehlikelere yol amaya msait konulardr. Saaklzdenin ifade etttii gibi, kimi
vizlerin muhtemel hedef kitleyi veya cemati inandrmak ve ynlendirmek
maksadyla bu yollara bamurmu olmas ok muhtemeldir.
8- Ferset lmi
Saaklzde ferset ilmini aratrmasna Takprlzde, Fahrd-dn er-Rzi,
Aliyyl-Kr gibi limlerden iktibaslar yaparak balar ve mtekiben konuyla ilgili
271

Tertbul-Ulm, s. 187.

272

Takprlzde, a.g.e., II, s. 924.

152

kendi yorumunu yapar. Bu erevede o, nce Takprlzdeye atfta bulunarak


unlar syler: Mifthus-Saadeye gre ferset ilmi, insann d yapsndan
hareketle i dnyasna deliller getirmek sretiyle ahlk zelliklerinin bilinmesini
salayan

bir

ilimdir.273

Saaklzdenin

kendisine

atfta

bulunduu

Takprlzdenin ilgili eserine baktmz zaman o da ayn dorultuda unlar


sylemektedir: Ferset ilmi, insann d hallerinden, huy ve ahlknn bilinmesi ve
anlalmasndan bahseden bir ilimdir. Yni insann renginden, uzuvlarndan ve
eklinden hareketle istidll bir yol ile i dnyasn anlamaya almaktr. zetle
diyelim ki d (grnm) ile, i leme bir delil getirmedir.274 Saaklzde, bu
aklama zerine kendine zg u yorumu yapar: Derim ki, kalbin genilii ahlkn
geniliine, darl darlna, gzn ferinin zayfl sahibini aptallna, gzn
nurunun iddetiyle de sahibinin akll olduuna delil getirmek gibidir.275 Buna gre
gerek Takprlzdenin yapm olduu tanm, gerekse Saaklzdenin bunun
zerine yapm olduu yorumdan hareketle ferset ilminin, insann d grnm
veya fiziksel zelliklerinden hareketle, onun ahlk veya karakteristik zellikleri
zerinde bilgi elde etmeyi mmkn klan bir ilim olduunu syleyebiliriz.
Mellifimiz ferset ilminin, ok faydal bir ilim olduunu, nk herhangi bir
insann arkada, e, dost gibi beraber olmak mecburiyetinde olduu kiilerin ahlk
zelliklerini bu ilim sayesinde nceden elde edebileceini ve seimini buna gre
yapabileceini ifade eder. Saaklzde ayn zamanda bu ilmin eriat bakmndan da
mteber bir ilim olduunu syleyerek, yle devam eder: Allhn, Kuranda,
Sen onlar simlarndan tanrsn276 eklindeki beyn ve Peygamberin, Mminin
fersetinden korkunuz; nk o, Allahn nuruyla bakar277 eklindeki sz ferset
ilminin nemine iret etmektedir.278

273

Tertbul-Ulm, s. 190.

274

Takprlzde, a.g.e., I, s. 268.

275

Tertbul-Ulm, s. 190.

276

2/Bakara, 273.

277

Bu hadsi Takprlzde de zikreder. Yine bu ilimle ilgili olarak o, u hadsi de ifade eder:
Sizden nceki mmetlerde, ferasetleri sebebiyle sanki haber verilmi gibi doru konuan insanlar
vard; benim mmetim iinde byle biri olsa bu kii mer olurdu. Bkz. Takprlzde, a.g.e., I, s.
268.
278

Tertbul-Ulm, s. 191.

153

Saaklzde, ferset ilminin nemini ortaya koyduktan sonra, AliyylKrnin grlerine atfta bulunarak bu ilmin ksmlarna geer. Bu erevede
Saaklzde, Aliyyl-Kr erhul-Fkhul-Ekberde, ferset ilmini e ayrr.
Birincisi mna taalluk eden fersettir. Bunun sebebi nurdur. Allah bu nuru, imnnn
kuvvetlendii lde kulun kalbine koyar. mn kuvvetli olann bak ve anlay
daha keskindir.
Eb Sleyman ed-Drn rahimehullah yle diyor: Ferset nefsin bir eye
muttal olmas ve gayb grmesidir. Bu ise imnn makamlarndan bir makamdr.
Fersetin ikincisi, riyzet yolu ile elde edilen fersettir. O da alk, uykusuzluk ve
halvetle elde edilir. Zir insann nefsi, dnyaya ait megliyet ve alkalardan bo
olunca, bu boluu lsnde ferset ve keif kuvveti elde eder. Bu tr ferset,
mmin ile kfir arasnda mterektir. Bu trl ferset, ne imna ne de velilie dellet
eder. Faydal bir ekilde hakk kefetmez, doru yolu da gstermez. Belki onlarn
kefi, idrecilerin, ry tabircilerinin, doktorlarn ve benzerlerinin kefi gibidir.
Fersetlerin ncs, yaratltan var olan fersettir. Bu trl fersetler
hakknda tabipler ve dier limler birok kitaplar yazmlardr. Onlar yaratl, huy
ve davranlar hakknda delil kabul etmilerdir. Zira yaratl ile davranlar arasnda
Allahn hikmetinin gerektirdii hikmetler vardr. Bu, ban kklnn akln
kklne, ban byklnn akln fazlalna, gs geniliini huyun
geniliine, gsn darln huyun darlna, gzlerin donukluunu ve bakn
zayfln sahibinin tembelliine ve kalb scaklnn zayflna dellet etmesi
gibidir.279
Saaklzde, ferset ilmini Aliyyl-Krden hareketle mni, riyzi ve
tabi olmak zere ksma ayrdktan sonra, asl ferset ilminin imni ve rayzi
ferset olmayp, tabi veya ftr ferset olduunu ifade eder. nk mellife gre
imni ve riyzi ferset z itibariyle mkefeye dayanmaktadr. Bu sebeple bunlar
zerinde konumak da mmkn deildir. Dolaysyla bu alanlarla ilgili tedvn
edilmi eserlerin de mevcut olmamas sebebiyle ferset ilmi olarak, ftr veya tabi
279

Kr, a.g.e., s. 145-146.

154

ferset, bu ilim iin daha uygun bir nitelemedir. Mellif, herhangi bir tecrbe
olmakszn, vastasz olarak bilmeyi esas alan, Allahn, kulun kalbine brakt
herhangi bir ilham, bilgi vs. ferset deildir.280 diyerek, ferset ilmine, mkefeye
dayal imni ve riyzi ferasetten ziyade, tecrbeyi esas alan tabi fersetin, isim
olarak verilmesinin daha uygun olacan ifade etmektedir. nk tecrbe, baz d
hareketlerin btn ahlkna dellet ettiini gstermektedir. Zaten mellife gre de
ferset, hissedilenden hissedilmeyene, zihnin intikli neticesi ortaya kan durumu
ifade etmek iin yaplan bir isimlendirmedir.281 Mellif bu grlerini, Fahrud-Dn
er-Rzi, Aliyyl-Kri ve Takprlzdeye dayandrmaktadr. Burada zellikle
Aliyyl-Krinin arl kendini gstermektedir.
9- Ry Tbiri
Saaklzde, dni ilimler snflamasnda sondan bir nceki blm ry tbiri
ayrmtr. Ona gre ry tbiri, rynn yorumu veya onun iret ettii eyin beyn
anlamna gelmekte olup bu, mkefe ve ictihad yoluyla mmkn olabilmektedir.
Dellet eden ya grlenin ayndr; ya da ryda grlen olayla, tbir edilen veya
yorumlanan olayn uygun ekilde anlatmdr.282
Mellif, ry tbirini bu ifadelerle tanmladktan sonra bu anlatm daha
belirgin hale getirmek iin Peygamberin bu ilimle ilgili yle dediini ifade eder:
Ryamda, salar dank, siyah bir kadnn Medneden kp Mahyaya vardn
grdm. Bu olay, Medne vebsnn Mahyaya, yni Cahfeye tanm olduu
eklinde tevil ettim.283 Peygamberimiz burada grd ryya konu olan siyah
zenci kadnn Medneden kp Mahyaya varmas olayn, o dnem Mednede
yaygn olan veb hastalnn Mahya denilen beldeye de siryet etmesi olarak tabir
etmektedir.
Yine Saaklzdeye gre Peygamberimizin bandan geen u olay, ry
tbiri ilmiyle ilgili gzel bir rnektir. Buna gre Peygamberimiz, bir gece ryamda,
280

Tertbul-Ulm, s. 192.

281

Ayn yer.

282

A.g.e., s. 193.

283

Ayn yer.

155

uyuyan herhangi bir kiide de olabilecei gibi, kendimi Ukbe b. Rfn evindeyken
grdm. Sonra bize Rutbe b. Tbdan hurma getirildi. Ben bu olay, dnyada stn
olduumuza, hirette kbetimize ve dnimizin iyi olduuna tevil ettim.284 Burada
da yine Peygamberimizin, rysnda grm olduu bir olay, kendince dellet
ettiini dnd uygun olan baka bir olaya tevil ettii grlmektedir.
Saaklzde, bu olaylar zerine, delletin iret ettii eyi bilmek ya vahiyle
olur ki, onu ancak peygamberler bilebilir ve yakn ifade eder. Veya delletin iret
ettii eyi bilmek ilham ve ictihadla olur ki, bu ikisini hem peygamberler, hem de
onun dndakiler bilebilir ve zan ifade eder. diyerek, ryada herhangi bir eye iaret
eden delleti, vahye dayal okumakla, kefe veya ictihada dayal okumak veya
yorumlamak arasndaki farka dikkat ekmekte ve bunun neticesinde elde edilen
bilginin de farkl bir bilgi olacan ifade etmektedir. Ayrca mellif, ictihadla ry
tbiri yapmak olgun bir duyu ve salam bir duyumsamay gerektirir; insann
yanld da olabilir.285 eklindeki beynyla, ry tabir etmek iin anlama, alglama
ve yorumlama yetilerinin de salkl olmas gerektiine iaret etmektedir.
10-Fars Dili lmi
Saaklzdenin dni ilimler bahsinde son olarak ele ald ilim Fars dili
ilmidir. Mellife gre Fars dilini renmek biztihi bir ama olmayp, dni ilimlerle
mnasebeti bakmndan incelenmesi gereken bir ilimdir. Onun bu dille ilgili grleri
yledir: phesiz ki, Fars dilini renmek lzumludur. Zira mrtedlik ve boanma
lafzlaryla ilgili blmler bata olmak zere, fetv kitaplarnn oundaki baz
meseleler Farsa tbir edilmeyi gereksinim duyar. Bununla ilgili olarak pek ok
faydal kitap telif edilmitir. Onu renmenin mstehap olduu hussunda phe
yoktur. Ancak talebeyi ona derinlemesine dalmaktan sakndrmak gerekir. nk bu,
sama iirler yazmaya gtrr ve faydal ilimlerden alkoyar. Bu ise, aklszlar,
zalimler ve dni zayf olanlarla ayn yerde birletirir.286 Grld gibi mellif, Fars
dilini gerektii kadar renmeyi tavsiye etmekte, ancak fazlasndan da, faydal
284

Ayn yer.

285

A.g.e., s. 194.

286

A.g.e., s. 195.

156

ilimlerin renimini engellidii ve sama iirler yazmaya gtrd gerekesiyle


kanmak gerektiini ifade etmektedir.
Saaklzdenin, Fars dilinin renimini gerekli grmesi hi phe yok ki,
ran dncesinin, genel anlamda Trk-slm veya genel slm dncesi ve
medeniyeti zerinde brakm olduu tesirler nedeniyledir. Mellif de bu yndeki
grlerini yukarda beyn etmiti. Kprlnn u ifadeleri de ayn istikamettedir:
Trkler slmiyetin birok unsurlarn dorudan doruya Araplardan deil, Acemler
vastasyla aldlar. slm medeniyeti Trklere, ran kltrnn merkezi olan Horasan
yolu ile Mvern-Nehirden geerek geliyordu. Mvern-Nehirin birok byk
merkezleri bile mnen Trk olmaktan ziyade ran idi. ranllarla Trkler
arasndaki bu hal, Trk edebiyatnn gelimesi zerinde tesirli oldu.287 Kprl
burada ran dncesinin sadece Trk-slm dncesi zerindeki tesirinden sz
etmektedir; ancak Trk- slm dncesi de genel anlamda slm dncesinin bir
parasdr. O bakmdan Saaklzdenin iret ettii Fars dilinin renilmesi
gerektii ile ilgili yaklamnn isabetliliini bu grler de desteklemektedir.
2- Zararl limler
Saaklzde, ilimleri snflandrma sisteminde, kendi ifadesiyle faydal
ilimleri tamamlandktan sonra, sz zararl ilimler bahsine getirir. Bununla ilgili
olarak mellif, faydal ilimlerin saym tamamland; bu zikredilenin dndakiler
felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi zararl ilimlerdir.288 diyerek, felsefe,
sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi ilimleri zararl ilimler kategorisinde
deerlendirmektedir.
Faydal limler bahsinde de deindiimiz gibi, ilimlerin bu ekilde faydal
veya zararl olarak nitelenmesi Saaklzde ya da bir baka limin din veya eriat
noktay nazarndan yapm olduu bir deerlendirmedir. Mesel yine ayn gerekeyle
Gazlde, bu tr ilimleri, mezmm (yerilen) ilimler olarak niteler ve bunlar dinde
yeri olmayp, hibir fayda salamayan sihir, tlsmat, abeze (gz boyama) ve
287

Fuad Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1993,
s. 21.

288

Tertbul-Ulm, s. 85.

157

telbst gibi ilimlerdir289 diyerek benzer bir yaklam ortaya koymaktadr. Ancak
Gazlnin bu tanmlamas ierisinde felsefe yoktur. Pek ok konuda Gazlyi
izleyen Saaklzde, burada ondan ayrlmakta ve felsefeyi de bu ilimler ierisine
koymaktadr. imdi bu ilim dallarn felsefe ilminden balamak zere daha yakndan
incelemeye geebiliriz.
a-Felsefe
Saaklzde,

Tertbul-Ulmun

biti

blmn

felsefeye

ayrmtr.

Mellifin, felsefeye kar olduka kat bir tutum ierisinde olduu grlmektedir.
nk mellif bu konuda kimi zaman, bnul-Kayym el-Cevz (1293-2350) ve
Ahmet b. Hanbel gibi nerdeyse tamamen felsefe ve felsef ilimlerin karsnda yer
alan limlerin fikirlerini izlerken, kimi zaman da Gazl, Suyt ve Beydv gibi,
felsefenin baz blmlerine olduka mesafeli yaklaan ve bu nedenle de zaman
zaman felsefenin tmyle aleyhindeymi gibi son derece yanl anlalmalara da
neden olan kelmc, filozof ve mfessir limlerin izinden gittii grlmektedir.
Mellif, felsefe ilmini aratrmaya bu ilmin tanmyla balar ve burada sz
bnul-Kayym el-Cevzye getirekerk, unlar syler: Felsefenin manas, hikmet
sevgisidir.290 Asl filasufa olan feylesof, hikmeti seven demektir. O halde, fla
sevgi; sfa291 ise, hikmet anlamna gelmektedir. Hikmet ise, fil ve kavl
289

Gazl, hy, I, s. 49.

290

Gerek eski Yunan dncesinde, gerekse slm dnce tarihinde felsefenin konusu, gayesi, etkisi
ve faydas gibi pek ok adan tanm yaplmtr. Bunlardan bazlarn zikredecek olursak; 1. Adndan
tretilmi tarife gre, felsefe, hikmet sevgisidir. nk feylesof, seven anlamndaki fila ile hikmet
anlamna gelen sufa dan olumu bileik bir kelimedir. 2. Felsefeyi pratikteki etkisi asndan tarif
ederek demilerdir ki: Felsefe, insann gc yettii lde yce Allahn fiillerine benzemesidir.
Bununla insann tam anlamyla fazletli olmas kastedilmitir. 3.Yine etkisi asndan tarif ederek
demilerdir ki; felsefe, lm tercih etmektir. Onlara gre iki eit lm vardr; biri ruhun (nefs)
bedeni terketmesidir ki, bu tabi lmdr. kincisi arzular ldrmektir. te onlarn lmden kastlar
budur; nk fazlete giden yol arzular ldrmekten geer. Bundan dolay eskilerin nde gelenleri
lezzetin kt olduunu sylemilerdir. 4. Felsefeyi (dier ilimlerin) sebebi olmas asndan tarif
ederek, felsefe, sanatlarn sanat ve hikmetlerin hikmetidir. demilerdir. 5. Felsefe, insann kendini
(nefsini) bilmesidir. diye de tarif etmilerdir. 6. Ayrca felsefe, konusu itibariyle, felsefe, insann
gc lsnde ebed ve kll olan varlklarn hakikatn, mahiyet ve sebeplerini bilmesidir. diye tarif
etmilerdir. Yani bu lemde, n yce yaratc ile akl lemi hakknda soru sormak felsefenin temel
grevidir. Bkz. Knd, Felsef Risleler, s. 66-67; Bayraktar, slm Felsefesine Giri, s. 24,25 vd. ;
Ahmet Cevizci, Felsefe Terimleri Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul 2000, s. 130.
291

Kind, Harizmi ve ehristn gibi filozof ve dnce tarihilerine gre falsafa kelimesi
Yunancadan gelmedir ve Yunanca filosofia kelimesinin Arapa telaffuza brndrlm eklidir.
Bu Yunanca kelimenin, birinci ksm olan filoyu fil veya fl eklinde, ikinci ksm olan

158

olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Kavl hikmet, hakkati ifade etmek; fili hikmet
ise, doruyu yapmaktr. Felsife, hikmeti seven anlamnda olup, cins isimdir.292
Saaklzdenin bu son ifadeleriyle felsefeyi aklarken, kelimenin etimolojik
olarak analizi sadedinde kulland, hikmet, sevgi, hikmet sevgisi veya hikmeti
seven gibi tanmlamalar, mellifin kendine zg bir tutumu veya duruu olarak
grmekten ziyade, ilm olarak sadece bir durum tespiti olarak grmek gerekir. Yani
mellif gerek felsefe, gerekse filozof kavramlarnn insanlarn zihninde nasl
alglandn, bnul-Kayym el-Cevzden hareketle ortaya koymaktadr. nk
zorunlu olarak, bu ifadelerin ilm karl budur. Yoksa felsefe ile ilgili olarak, insan
zihnine scak gelen bu ifadelere bakp da, Saaklzdenin felsefe veya filozoflar
tasvip ettii veya bu grleri paylat gibi bir deerlendirme yapmak yanl olur.
Buna ilaveten onun felsefe ve filozoflara kar genel tavrna bir btnlk ierisinde
baktmz zaman, bizim yaptmz bu deerlendirmenin hakll daha iyi
anlalacaktr ki, bundan sonraki aratmamz da bunu dorular mahiyettedir. Ayrca
bu ifadelerin kendisine dayand bnul-Kayym el-Cevz de, ilmi olarak byle bir
tanm vermi ama, onun da genel anlamda felsefeye yaklamnn ne kadar menf
olduu mlumdur. Yani bir anlamda bnul-Kayym ne kadar felsefeciyse,
Saaklzde de o kadar felsefeci ve felsefe yanlsdr. Bu nedenle Saaklzdenin
yaklamn da bu perspektiften deerlendirmek gerekmektedir.
Mellif, bir nceki pragrafta getii gibi bnul- Kayym el-Cevznin bak
asyla ksaca felsefe ve filozof kelimelerini izah ettikten sonra yine buradan devam
ederek, filozoflarla ilgili baz aklayc beyanlarda bulunur; ancak filozoflar
hakknda burada zikredilen baz ifadeler olduka ardr. Buna gre mellif, szlerini
yle srdrr: nsanlarn ounun nazarnda, ksaca felsife olarak bilinen
kiiler, iddialarnda, aklnn gereine gre gr ortaya koyan ve peygamberlerin
dinlerinden kan kiiler olarak anlalmtr. Mteahhirnin grne gre ise,
Aristotelesin peinden gidenler anlalmtr ki onlar, zellikle melerdir. Ve bn
sofia y da sf veya sfy eklinde okuyarak ve yazarak, iki kelimeden mteekkil olduunu
sylemilerdir. Bkz. Bayraktar, a.g.e., s. 23-24.
292

Tertbul-Ulm, s. 223. Ayrca bkz. bnul-Kayym el-Cevz, setl-Lehfn min Mesyidieytn, Drul-Marife, Beyrt 1358 h., II, 256.

159

Sn, melerin usllerini, if293 ve dier kitaplarnda ortaya koymutur. Mesel


lemin kdemi ifadesiyle ilgili olarak bilinen ilk kii Aristotelesdir ki o, putlara
tapan bir mrk idi. Onun ilhiyat konusunda syledikleri btn szler, batan sona
hatadr. Mslman frkalar, onu reddederek neticesini ortaya koymulardr.294
Grld gibi Saaklzdenin burada filozoflarla kastettii, bata Aristoteles olmak
zere, onu takibeden ve meler olarak ifade edilen filozoflardr. Bu akmn
slm dncesinde nde gelen temsilcileri ise burada zikredilen bn Sn bata
olmak zere, Farb ve bn Rd gibi aklc filozoflardr.
Saaklzdenin burada ileri srd baz ifadelerin zerinde durmak gerekir.
ncelikle, Aristotelesin putlara tapan bir mrik olduu iddias, mevcut
bilgilerimiz nda doru gzkmemektedir. Mellifin bu ifadesini, byk lde
Aristotelesin ahsyla zdeleen felsefeyi eletiri mahiyetinde kullandn
dnyoruz.
Ayrca filozoflar iin sarfedilen, aklnn gereine gre hareket eden ifadesi
de ilgintir. nk herhangi bir filozofun ilm ve felsef kriterler erevesinde aklna
gre hareket etmesinden daha tabi ne olabilir ki? Son olarak, onun szn ettii
me filozoflarn, peygamberlerin dninden ktn iddia etmek de hem yanl,
hem de onlara kar hakszlk olur. nk bu filozoflarn dinden ktn gsteren
elimizde herhangi bir veri yok. Bu balamda ad geen filozoflar iin, byle bir
niteleme olduka ar ve yanl gzkmektedir.
bnul-Kayymn bak asndan felsefenin tanm ve Aritotelesin ahsnda
me filozoflar bu ekilde ar ve tartmal ifadelerle ortaya koyan mellif,
felsefe, bu ilim iin bir isimlendirmedir.295 der ve bu noktada sz Gazlye
getirerek, onun, felsefeyi mstakil bir ilim olarak grmeyip, hendese, mantk, ilhiyat
ve tabiyyattan mteekkil ilimler btn iin bir isimlendirme olarak grdn
syler. Saaklzdenin, Gazlden alntlar yaparak bu konuyla ilgili ifade ettii
293

bn Sinann bu eseri mantk, tabiat, matematik ve ilhiyat kitaplarn ihtiv etmektedir. Bkz.
Hayrani Altnta, bn Sina Metafizii, Ankara niversitesi Basmevi, Ankara 1992, s. 17.
294

Tertbul-Ulm, s. 223-224. Ayrca bkz. bnul-Kayym, a.g.e., s. 257-259

295

Tertbul-Ulm, s. 224.

160

grler u ekildedir: Felsefeye gelince o, bal bana bir ilim olmayp, drt
blmden olumaktadr. Bunlardan ilki, hendese ve hesap ilmi olup, her ikisi de
mbahtr. kincisi mantktr ve bu, kelm ilmine dahildir. ncs ilhiyattr ki bu,
Allhn zt ve sfatlarndan bahseder ve bu da, kelm ilmine dahildir. Felsefeciler bu
konuda, bazs kfr ve bazs da bidat gerektiren grlerinden dolay
kelamclardan ayrlmlardr. Drdncs ise tabiyyattr ki bu da, tabi cisimlerden
bahseder. Tabi cisimler de basit ve mrekkep olmak zere ikiye ayrlr. Basit tabi
cisimler, felekler ve unsurlardr. Bileik tabi cisimler ise, madenler, nebtat ve
hayvanlardr. Tabiyytn baz konularn aratrmak, dnin zne aykrdr.296
Gazl, hyda felsefeyi drt blme ayrrken, el-Munkzda ise; matematik,
mantk, fizik, metafizik, ahlk ve siyset olmak zere alt blme ayrmaktadr.
Saaklzde de ayn noktaya dikkat ekerek Gazl, el-Munkzda felsefeyi alt
blme ayrmtr der ve hyda saym olduu ilk drt ilim dalna burada
deinmeden, direkt olarak siyaset ilmine gelir ve unlar syler: Beinci ilim dal
siysettir. Felsefecilerin bu konudaki tm szleri devlet adamlarna hitap eden ve
dnya meseleleri ile ilgili olup, faydal hikmetlerden ibarettir. Altncs ahlk ilmidir.
Felsefecilerin ahlk ilmi alanndaki tm szleri, nefsin sfatlarn saymak, ahlkn
aklamak, nevlerini belirtmek, nefsin terbiyesini ve nefisle mcadele keyfiyetini
ortaya koymaktan ibarettir. Onlar bu husustaki bilgilerini sfilerden almlardr.
Sfiler, Allaha hakkyla kulluk vazifesi yapan, Allahn zikrine devam eden, nefsin
istek ve arzularna muhalefet etmesini bilen ve dnya lezzetlerinden yz evirerek
Allaha sulk eden kimselerdir. Sfiler, nefisleriyle olan mcadelelerinde, nefsin
ahlkna, onun ayp ve kusurlarna, fetlerine dir kefettikleri hususlar, aka
kitaplarnda zikretmilerdir. Felsefeciler, sfilerin bu szleriyle kendi ifadelerini
ssleyip, batl grlerini kabul ettirmek istemilerdir. Yemin ederim ki, o devirde
hatta her asrda, Allaha itaat ve ibadetle megul olan, baka eylerden yz eviren
bir cemaat vardr.297 Grld gibi Saaklzde burada felsefeyi oluturan ilimlerle
ilgili olarak, Gazlden hareketle matematik, mantk, metafizik ve fizik ilmine
ilveten, siyset ve ahlk ilmini de saymaktadr. Burada bir noktaya iret etmek

296

Tertbul-Ulm, s. 224. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 62.

297

Tertbul-Ulm, s. 225. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 35.

161

gerekir ki buna gre, filozoflarn, ahlk ilmi ile ilgili grlerini sfilerden aldklar
iddias isbetli deildir. nk filozoflarn ahlk anlay ile, sfilerin ahlk anlay
baz ortak noktalara sabip olsa bile, gerek aidiyetleri, gerek muhtevlar ve gerekse
ortaya kt koullar itibariyle birbirinden olduka farkldr. Bu nedenle
Saaklzdenin bu yndeki ifadeleri isabetli gzkmemektedir.
Yine Saaklzde felsefeyi oluturan ilimlerle ilgili olarak, el-Munkzdan
hareketle felsifenin, matematik ilmi konusundaki delillerinin burhn, fakat
metafizik ilmi konusunda ise ortaya koyduklar grlerinin sadece tahminden ibaret
olduunu ifade eder. Mellif bu noktada da, dncelerine dayanak yapmak iin
Gazlnin u grlerini iktibs eder: Felsefecilerin en ok yanldklar alan
burasdr. Burada, mantk ilminde burhanlar iin kabul ettikleri artlar yerine
getiremediler. Bu yzden de felsefeciler arasnda, bu alanda birok ayrlk oldu.
Farab ve bn Snnn rivyet ettiklerine gre, ilhiyat konularnda Aristoteles, kendi
mezhebini slm mezhebine yaklatrmtr. Fakat felsefeciler metafizik bahsinde
yirmi yerde hataya dmlerdir. tanesinde onlar kfir kabul etmek, dier on
yedi tanesinde ise, bidat saymak lazmdr. Bu yirmi meseledeki yanl
dncelerini ykmak iin Tehftl-Felsife kitabn yazdm. Bu yirmi
meseleden nde tm mslmanlara tamamen zt grleri kabul etmilerdir. Bu
konular unlardr: 1. nsanlar ldkten sonra tekrar cesetleriyle haredilemez.
Mkfat gren de, azap eken de, cisimden syrlm ruhlardr. Azaplar, rhnidir,
cismni deildir. Onlar, Mkfat ve cezalar ruhlar iindir. derken doru
sylemilerdir. nk mkfat ve cezaya ruhlar da ortaktr. Fakat, mkfat ve
ceznn bedenlere uygulanmayacan sylerken, eriat inkr ederek kfir
olmulardr. 2. Filozoflar derler ki; Allah klliyat bilir, cziyyt bilmez. Bu da
apak bir kfrdr. Bu konuda Allah: Yerde ve gklerde zerre miktar, ufak birey
Allahn ilminden hari kalamaz.298 demektedir. 3. Filozoflara gre bu lem ezel ve
ebeddir. Mslmanlardan hibiri bu meseleyi bu ekilde kabul etmemitir.299
Bu meseleler, slm dnyasnda yzyllardr tartlagelen ve Gazlnin de zaman

298

10/Yunus, 61.

299

Tertbul-Ulm, s. 225. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 34; Tehftl-Felsife, s. 307, 308 vd.

162

zaman felsefe aleyhtar bir lim olarak alglanmasna sebebiyet vermi olan slm
felsefesinin temel tartma konulardr.
Saaklzdenin, Gazlinin metafizik ilmi ile ilgili olarak filozoflara
ynelttii eletirileri aynen benimsemi olduu grlmektedir. O, matematik ilmi
konusunda da yine Gazlden hareketle, bu ilmin dni ilerle mspet veya menf bir
ilgisinin olmad eklindeki fikri kabul eder; ancak delillerinin burhni olduu
eklindeki gre ise tam olarak katlmaz. Mellif, matematik ilminin hesap,
geometri ve astronomi ilminden mteekkil olduu dncesinden hareketle olsa
gerek, meseleyle ilgili ileri srd ekince yledir: Filozoflarn, matematik ilmi
burhnidir szleri tartmaldr; nk onlarn heyet (astronomi) ilmi konusundaki
baz szleri tahmnidir. Mesel Beyzv, Allahn, ...sonra yedi gk biiminde
onlar dzenlemitir.300 yeti ile ilgili olarak; eer, astronomlar dokuz tane felek
tespit etmediler mi denilirse, ben de, bu yete gre onlarn zikrettikleri eyler
kukuludur derim, eklindeki ifadesi de bu dorultudadr.301 diyerek, matematik
ilminin hesap ve geometri ksmnn olmasa bile, astronomi ilmi ile ilgili blmnn
burhni deil tahmni olduunu ifade etmektedir.
Saaklzdenin, felsefenin bu temel tartma konularnda Gazlnin izinden
gittii grlmektedir. Ancak mellifin, felsefe ve filozoflarla ilgili olarak en az
yukardaki meseleler kadar tartma konusu olmu olan ve slm dncesinde
Sudr Nazariyesi302 olarak ifadelendirilen doktrine kar da cidd itiraz vardr.
300

2/Bakara, 29.

301

Tertbul-Ulm, s. 223. Ayrca bkz., Beydv, Tefsrul-Beydv (Envrut-Tenzl ve EsrrutTevl), Mektebetl-Bbil-Haleb, Kahire 1388 h., I, s. 33
302

Bu doktirin, varlklarn, lk Varlk (Tanr)dan sudr etmesini anlatr ki, z itibariyle yledir: lk
(Tanr), varlk ve kemlinin bolluu sebebiyle lemdeki btn varlk nizmn, irde ve ihtiyrndan
tamamen bamsz olarak tabi zorunlulukla meydana getirir. lem, Yce Varlkn kemline hibir
ey katmaz ve onu herhangi bir gaye bakmndan tayin etmez.; tersine, onun snrsz cmertliinin
kendiliinden faaliyetinin neticesidir. Essen bu tama vetresinde, lk, hibir sretle byk yaratc
niyetlerin icr edilebilecei arac hareket, raz ve lete muhta deildir. Dier yandan, ne dhil ne de
hric bir engel bu ebed prosesin yayln durdurabilir. lk Varlktan ilk sudr (feyezn) eden, ilk
varl ve kendi zn idrk edebilen ilk akldr. lk varl idrk sebebiyle ikinci akl meydana gelir,
kendi zn akletmesi sebebiyle en uzak gk (birinci sem) meydana gelir. Sonra ikinci akl, ilk
varl idrk eder ve bundan nc akl meydana gelir, kendi zn dnmesi sebebiyle de sabit
yldzlar g meydana gelir. Bu sudr vetresi birbiri ardnca drdnc, beinci, altnc, yedinci,
sekizinci, dokuzuncu ve onuncu akllar ve srasyla, onlara tekbl eden Zuhal, Mteri, Merih,
Gne, Zhre, Utarit ve Ay kreleri meydana gelinceye kadar srer. Onuncu aklla kozmik akllar
silsilesi, Ayla, mstedir hareketleri ezelden beri bu kozmik akllarca tayin edilen semv kreler
dizisi tamamlanr. Semv blgenin altnda arz kresi uzanr, burada gelime prosesi, muntazam

163

Hatta bu anlay, slm dni asndan daha da tehlikeli ve tahripkr bulmu olacak
ki, onun filozoflara atfen burada kulland ifadeler de o oranda ardr. Saaklzde,
sudr nazariyesi ve bu gr savunanlarla ilgili olarak unlar sylemektedir:
Filozoflarn kfrle itham edilmesi gereken en iddetli mesele, onlarn On Akl ve
btn yaratklar bu on akla isnd etme dnceleridir. Onlar yle demektedirler:
Allah sadece ilk akl yaratmtr ki, onlarn bu szlerine lnet olsun. Onlarn
zikredilen akllarla ilgili szleri, puta tapanlardan daha byk bir irktir. nk puta
tapanlar, putlara yaratc ve cad edici olarak inanmyorlar. Aksine, Allah katnda
onlara efaati olarak inanarak, onlarn efaatlerini umuyorlar.303 Mellif,
filozoflarn, sudur doktirini ile yaratma konusunda Allah tmyle devre d
braktklarn dnmektedir. Dolaysyla puta tapanlarn son aamada bile olsa,
Allaha atfettikleri yaratma gc ve yetkisini, filozoflarn sudr nazariyesine
dayanarak akllar silsilesine verdiini dnmektedir.
Saaklzde, felsefe ve filozoflarla ilgili olarak buraya kadar, zaman zaman
eletirileri snrlarn zorlasa da, daha ziyade felsefenin anlam, ierii ve blmleri
hakknda, umm bir inceleme ve tanmlama yaparak, genel bir ereve izdii
grlmekteydi. Mellif, ite bu noktadan sonra felsefe ve filozoflara ynelik
eletirilerini daha da artrarak, Gazlnin yapm olduu gibi, eletiri noktalarn
yetlere dayandrma yntemini kullanmakta ve yukarda zikrettiimiz mei felsefe
ve filozoflarn bu bak asndan ele alarak, onlara ar darbeler indirmektedir.
Saaklzde bu noktada, srf felsefe ve filozoflara hcm etme dncesinden
hareketle eserinde, limlerin, felsefe ve filozoflar zemmetme konusundaki
kozmolojik modele uygunluk iinde, tersine dnmtr; noksandan daha mkemmele, basitten daha
karmaa doru klr. En aa seviyede ilk madde yer alr, onu drt unsur; madenler, bitkiler,
hayvanlar ve nihayet arz kresindeki yaratklarn bu ykselen helezonun tepesinde bulunan insan takip
eder. Unsurlar nce, ok karmak olmayan birbirine zt cisimler meydana getirmek zere karrlar ve
bu cisimler sra ile bir dieriyle ve ayn zamanda unsurlarla, aktif ve pasif fakltelere sahip daha
karmak cisimler snf meydana getirmek iin ikinci kez karrlar. Semvi cisimlerin hareketlerine
bal olan bu karma vetresi ay-alt lemde daha yksek ve daha karmak varlklar meydana
getirmek zere, son karmann neticesi olan insan ortaya kncaya kadar devam eder. Madde ve
sretten mrekkep olmalar sebebiyle bu yeryz varlklarndan her biri sreklilik arzederse de, sz
konusu maddenin belli bir ekil almas, onun zddn almasndan daha gerekli deildir. Netice olarak,
bu zt ekillerin, o madde zerinde ebediyyen birbirini takip etmeleri tabiattaki kevn ve fesdn
srmesine sebep olur. Bkz. Macit Fahri, a.g.e., s. 111-112; Altnta, a.g.e., s. 82, 83 vd. ; lken, slm
Felsefesi, s. 73-75.
303

Tertbul-Ulm, s. 226.

164

grleri eklinde, bir blm ayrarak, unlar sylemektedir: Burada felsefeyle


kastedilen, fizik ve metafizik ilmi ve zellikle de metafizik ilmidir. Yukarda
Gazlden hareketle ifade edildii gibi, onlarn en fazla hatalar metafizik ilmiyle
ilgilidir. Ben derim ki; filozoflar zemmedenlerin ilki, Allahtr. nk Allah:
Peygamberleri, onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan ilimden gururlandlar
da, alaya aldklar ey kendilerini sarverdi.304 demektedir. te bu yette kastedilen
ilim kavramyla ilgili olarak yaplan yorumlardan bir tanesi, eski-Yunan filozof ve
dehrlerinin sahip olduu ilimlerdir. Onlar, Allahtan bir vahiy iittikleri zaman onu
ellerinin tersiyle iterler ve peygamberlerin ilimlerini, kendi ilimleri karsnda
kmserlerdi. Mesel, Msa (as)n geldiini iiten Sokratese, ona gitsen...?
demiler. Bu teklif zerine o da, biz kendimizi slah ve terbiye eden bir milletiz;
bakasnn terbiye ve slhna ihtiyacmz yok demi. Tb (.1343), HiyetlKefta,

Trbe

(.1262)nin

baz

arkadalarna

unu

vasiyet

ettiini

sylemektedir: Filozoflarn btllklarna kulak vermek yle dursun, bunlara kar


duyularnz tmyle kapatmanz tavsiye ediyorum. Bu btl hususlar, sadece btl
ehlinin uursuzluklarn ve ktlklerini artrr. Bu szlerden denize bir kelime
bulatrsan, denizi bulandrr. Bunlar dnyada aalk, hirette ise rezillik verirler.
Bu husustan Allaha snrm.305
Burada yet-i kermeye dayanarak, filozoflar zemmedenlerin ilkinin Allh
olduunu beyn etmek olduka zorlama bir yorum olarak gzkmektedir. nk
Allhn neyi murd ettiini, tam olarak ancak kendisi bilebilir. Ayrca mellif bir
yandan bu yette geen ilmin, dehrlerin ilmi olduunu ifade etmekte, dier yandan
sz

Sokatese

getirerek,

onun

sahip

olduu

ilmi

de,

ayn

balamda

deerlendirmektedir. Bu deerlendirmede son derece problemlidir. nk, evvel


imdiye kadar kastedilen filozoflar, me izgideki filozoflard ki bunlarn hibiri,
hatta Sokrates de dahil olmak zere dehr deildir. Ayrca yine onun, Sokrates ile
Ms (a.s.) arasnda gerekletiini iddi ettii iliki de hem tarih, hem de coraf
olarak aratrlmas ve teyid edilmesi gereken baka bir konudur.

304

40/Mmin, 83.

305

Tertbul-Ulm, s. 227, 228.

165

Saaklzde, felsefe ve filozoflara kar var olan menf tavrn, zellikle bu


ilme muhalif olan fakih, mfessir, muhaddis ve kelamclardan iktibaslar yaparak
desteklemek ister. Bu erevede o, bnul-Kayym el-Cevz ve Gazlye ilve olarak
Taftazn, Sbk (.1370), Shreverd, Sens, Suyt, gibi pek ok ahsiyetin felsefe
ve filozoflara kar grlerini, eserinde zikreder. Bu grlerin hemen hepsinin
ortak yan, zaman zaman kiilik ve eletiri snrlarn dahi aan oranda filozof ve
felsefe aleyhtarldr. Biz, bu grlerin ierik bakmndan aa yukar ayn
muhtev ve istikmette olduunu grdmz iin burada birkan zikretmekle
yetineceiz. Bu erevede mellifin, felsefe ve filozoflara kar yapm olduu
eletirilerde atfta bulunduu limlerden bazlar ve grleri yledir:
Gazl, el-Munkzda yle demektedir: Aristoteles ve ondan nce yaam
olan Efltun (m..427-347), Sokrates (m..469-399) ve dier filozoflarla birlikte,
slm felsefesinden onlarn peinden giden Farb, bn Sna ve onlar gibi olan
filozoflarn kfrne hkmetmek vcip oldu.306 Saaklzde, Gazlnin bu
ifadelerinin arkasndan, yine bununla balantl olarak u yorumda bulunur: ayet,
onlar gibi olanlar, kimlerdir? diye soracak olursan derim ki; onlar, felsefeyi seven
ve buna derinlemesine dalan ve ayrca bu ilmi, sanki er ilimleri yceltir gibi byk
bir tzimle hikmet olarak isimlendiren; filozoflar da, sanki meyih ve nebler gibi
yine byk bir tzimle hkem olarak isimlendiren kiilerdir. Bunlar felsefeden
elde ettikleri eylerle vnrler ve eriat ilmi konusunda felsefeden uzak olan
chillikle itham ederler. Yerin ve gn rabbine yemin olsun ki bunlar, kfrle
felsefe yapan kiilerdir.307
Yine Sbk, Mdn-Niamda unlar sylemektedir: Bu mmet ierisinde
yetimi, Farb, bn Sna ve bunlar gibi filozoflarn yolunu takip eden bir tife
vardr. Bunlar, cehlet ve btl ilerle urarlar ve buna slm hikmet, kendilerine
de Mslman hukem adn verirler. Oysa bunlara, hukem adndan ziyade,
chil beyinsizler adn vermek daha isabetli olurdu. nk, Allahn neb ve
elilerine dman kesilip, batl konular tedris etmek sretiyle eriat kavramnn
gerek konumunu tahrf eden ite bu kiiler, yaptklar ie hikmet adn verip, bunu
306

A.g.e., s. 229. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 28.

307

Tertbul-Ulm, s. 229.

166

bilmeyenleri ise, chillikle itham ederler. Hemen hemen bunlardan hibirinin


ezberinde; ne Kurndan bir yet, ne de Raslllhtan bir hadis vardr. Allaha
yemin olsun ki bunlar, mslmanlarn avmna kar Yahdi ve Hristiyanlardan daha
tehlikelidirler. nk bunlar mslman kyafetini giyerek, kendilerinin mslman
ulemdan olduklarn iddi ederler. Bunun neticesinde avam mslmanlar da
bunlarn peinden giderler.308
Saaklzdenin felsefe ve filozoflara kar pek ok meselede olduu gibi
burada ileri srd iddilar da isabetli gnmemektedir. nk bugn elimizde
bulunan veriler nda bu meseleyi deerlendirdiimiz zaman bu filozoflarn hemen
hepsinin u veya bu ekilde Kurn-Kerimle i ie olduklar grlmektedir. rnein
bu filozoflardan bn Sinann kendi ifadesiyle on yama geldiim zaman Kurnn
tamamn ezbere bildii ve dncelerini ortaya koyarken yeri geldike Kuran
yetlerine bavurduu309, bn Rdn ayn zamanda bir fakh olmasnn yannda,
felsefeyle ilgili pek ok konuyu ilerken yetleri sk sk delil olarak kulland310 ve
ayrca Farbinin de hayatnn ilk zamanlarnda babasnn tavsiyesi zerine Buhra
ve Badatta fkh tahsil ederek, kadlk yapt311 kaytlarda sabittir. Bunlar ortada
dururken, onlarn, Kurandan bir yet veya hi hadis bilmediklerini iddi etmek ilm
adan salkl bir yaklam deildir. nk Saaklzde veya bu limlerin,
filozoflarla ilgili bu hakkatleri bilmedikleri dnlemez. Bu ve buna benzer veriler
nda meseleye baktmz zaman, felsefe ve filozoflara kar bu tr yaklamlarn
rasyonel ve bilimsel bir tavr olmaktan ziyade duygusal ve karalamaya ynelik
klar olduunu sylemek yanl olmaz. Ayrca belki bunlar kadar daha ac olan
udur ki, burada getirilen eletirinin mahiyetinin bu filozoflarn fikirlerine ynelik bir
eletiri ekli olmaktan ziyade, direkt olarak bu kiilerin ahsiyetlerine hakaret
ediliyor olmasdr. Bilindii gibi herhangi bir kiinin tad fikirler baka ey, ilgili
kiinin ahsiyeti daha baka bir eydir. Bu nedenle bu ve benzeri tutum biimlerini,

308

A.g.e., s. 231-232. Ayrca bkz., Tcd-Dn Abdl-Vehhb es-Sbk, Mudn-Niam ve MukdnNikm, Mektebetl-Hnec, Khire 1367 h., s. 77.
309

bn Sn, Risaleler, ev. Alparslan Akgen- M.Hayri Krbaolu, Avrasya Yaynlar, Ankara
2004, s. 11; Altnta, a.g.e., s. 139.

310

bn Rd, Faslul-Makl, ev. Bekir Karla, ret Yaynlar, stanbul 1999, s. 64, 65 vd.

311

lken, a.g.e., s. 175.

167

hangi adan baklrsa baklsn, ilm kriterler ierisinde anlalabilir grmek


mmkn gzkmemektedir.
Saaklzdenin felsefe ve filozoflara kar olan bu olumsuz yaklamnn pek
ok nedeni olabilir. Bu erevede onun asl ihtisasnn akl ilimlerden ziyade tefsir,
tecvd, kraat, hadis ve fkh ilmi gibi daha ziyade nakl ilimler alan olmas veya
daha ziyade felsef dnceye mesafeli olan limlerin izini takip etmi olmas gibi
hususlar, ilk akla gelen nedenler olarak dnlebilir ki, bu bir yere kadar
anlalabilir. Ancak kanaatimizce, mellifin felsef dnceye bu denli muhlif
olmasnn nedenlerinden bir tanesi de, mellifin yaad dnemin bu ilimle ilgili
genel tutumudur. nk onun yaad dnemlerde Osmanl dnce hayatnda, akl
ilimler gereken deeri grmemekte ve daha ziyade hadis, fkh ve fkh usl gibi
nakl ilimler revatadr. Bu nedenle, felsefe ve hatta belirli oranda akl dnceye
ihtiyac duyan kelm ilmine kar bile belirli bir mesafe vardr ve doal olarak
mellifin de bu sreten etkilenmi olduunu sylemek yanl olmaz. Biz bu konuyu
mellifin hayatn incelediimiz blmde deindiimiz iin sz daha fazla uzatmak
istemiyoruz.
b- Sihir lmi
Saaklzde, zararl ilimler snfnda, felsefe ve yldzlarn ahkm ilmi ile
birlikte ele ald sihir ilmi iin mstakil bir blm ayrmaz. Ancak o, bu ilmi, dier
ilimler ierisinde, zellikle de felsefeyi ele ald blmde deerlendirmeye tbi
tutarak, bu konudaki grlerini ortaya koyar. Bu manada, felsefe ve filozoflar
zemmettii blmn bir yerinde kendi kendine, eer sen felsefe ile megul olanlarn
Cehenneme gidecei hkmn nereden karyorsun, diye soracak olursan eklinde
bir soru soran Saaklzde, cevap olarak; onlar, kendilerine zarar verecek ve faydas
olmayacak eyleri reniyorlard. And olsun ki, onu satn alann hiretten bir nasbi
olmadn biliyorlard.312 yetini delil getirir ve bunun zerine u yorumda bulunur:
Derim ki; kendilerine zarar verecek eylerden maksat, sihir ilmidir. Nesef
(.1142), Medrikde; bu yet, kiiyi sapkla gtren felsefe ilmini renme
konusunda olduu gibi, sihir ilminden de kanlmas gerektiinin art olduuna bir
delildir demektedir. Bu yet, sihir kitaplaryla megul olarak, kendi kitaplarna
312

2/Bakara, 102.

168

gerektii kadar iltifat etmeyen, Tevrat ehli iin nzil olmutur.313 Btn bunlara
ilave olarak Gazlnin de, zemmedilmi ilimler ierisinde grd314 bu ilmi
renmek haramdr.315
bn Haldun, sihir ilmiyle ilgili olarak, bunlar, bir takm istidatlarn
keyfiyetlerine dir ilimler olup, bu sayede beer nefsler, unsurlar leminde tesirler
husle getirmeye muktedir olurlar. eklinde bir deerlendirme yapar ve bu ilmin
gerekliini ifade etmek iin yukarda geen yetin aynsn zikteder.316 Ancak iin
ilgin olan yn udur ki; bn Haldun bu yeti sihir ilmini ho karlamamakla
birlikte, bu ilmin realitesine delil olarak kullanrken, Saaklzde ise, Nesef
zerinden yine ayn yeti sihir ilmiyle birlikte fesefeye de temil ederek, ayn sihir
ilmi gibi, felsefenin de zararl ilimler snfnda yer aldn sylemektedir. Bu durum,
esasen felsefeye kar belirli bir n yargnn ifade biimidir. nk yetin siyk,
sibk ve muhtevs tamamen sihir ilmiyle ilgili iken, byle bir netice ortaya
koymak, olsa olsa felsefe kartlnn tezhr olabilir. Ayrca Saaklzdenin
dima ilham kayna olan Gazl de, felsefeyi sihir ilmiyle birlikte ele almayarak,
ayrca deerlendirir. Bu da Saaklzdenin felsefe aleyhtarlnn olduka ileri
boyutlarda olduunu gstermektedir.

313

Tertbul-Ulm, s. 229-230. Ayrca bkz. Abdullah b. Ahmed b. Mahmud en-Nesef, MedrikutTenzl ve Hakikut-Tevl, Mektebetl-Emeviyye, Beyrt, I, s. 76.

314

Gazlye gre sihir ilminin varl Kuranda vkidir; hatta ok sammi olan kar koca arasn
amak iin ona bavurulur. Peygamberimize bile sihir yaplm ve kendisi hastalanmtr. Cebrilin
haber vermesi zerine kuyu dibindeki sihir vastas karlm ve peygamberimiz kurtulmutur. Sihir;
yldzlarn dou yerlerini hesap ederek, maddelerdeki hassalar bilmekle elde edilen bir ilim trdr.
Buna gre, ilgili maddelerden, sihir yaplacak adamn heykeli yaplr; yldzlarn doumunun
muayyen saati beklenir ve erata uymayan fhi ve kfr szler sylenerek eytandan yardm istenir.
Btn bunlardan, ilhi det gereince sihir yaplan kiide acyip haller grlr. Bunlar, insanlara
zarardan baka bir ey vermez. Fenla yol aan her ey, fen olduu iin bu ilim de mezmmdur.
Bkz., Gazl, hy, I, s. 77.
315

Tertbul-Ulm, s. 111.

316

bn Haldun, sihir ilminin din temellerini ifade etme sadedinde yukardaki yeti zikrettikten sonra,
Hz. Peyganbere de sihir yapldna dikkat ekerek unlar syler: Sahihte rivyet edildiine gre
Reslllha da sihir yaplmt. Hatta hibir ey yapmad halde, bir eyler yaptn hayal ederdi.
Onunla ilgili sihir; taraa, taraktaki kllara ve hurmann kuru tomurcuuna yerletirilerek Zervan
kuyusuna gmlmt. Bunun zerine (kar bir tedbir olmak zere) izzet ve cell sahibi Allh, Hz.
Peygambere muavvizetn (Felk ve Nass Sreleri) indirmi ve Dmlere fleyen cadlarn
errinden de (Allha snrm de!) diye emretmiti. Hz. ie, bu sre zerine, sihir yaplan
szkonusu dmlerden birine okunur okunmaz, derhal dm zld, demitir. bn Haldun, a.g.e.,
II, s. 1179, 1180 vd.

169

c-Yldzlarn Ahkm lmi


Saaklzde, yldzlarn ahkm ilmini muhtelif yerlerde ele almakta ve bu
ilmi de, bir nceki blmde bahsettiimiz gibi felsefe ve sihir ilmi ile birlikte,
zararl ilimler arasnda grmektedir. Mellif, haram olan ilimler bahsinde,
yldzlarn ahkm ilmiyle uramay da haram olarak niteledikten sonra, bu ilmin
tanmn verir. Buna gre yldzlarn ahkm ilmi; felek teekkllerle sfl olaylar
zerine delil getirmektir.317 Buradaki felek teekkllerden maksat, feleklerin ve
yldzlarn durum ve vaziyetleri demektir. Mesel, felek ve yldzlarn birbirlerine
yaknl, kar olma durumlar, , drd veya alts vs. bir arada bulunmas gibi
hususlardr. te yldzlarn ahkm ilmi, bu gk cisimlerinin pozisyon ve
hareketlerine bal olarak, kii ve olaylara tesir etme varsaym zerinde
durmaktadr.318
Dier yandan mellif, yldzlarn ahkm ilmini, heyet ilmini incelerken daha
geni olarak ele alr. Burada o, ncm ilmini usl ve fur olarak iki ksma
ayrdktan sonra usl ksmyla, heyet ilmini; fur ksmyla ise, yldzlarn ahkm
ilmini kastetmektedir. Bu ksmda da yine o, yldzlarn ahkm ilmi hakknda,
yukardaki tanmn aynsn verir ve Gazlye atfta bulunarak bu noktada sz, bu
ilmin hakkatna getirir ve unlar syler: Yldzlarn ahkm, ne zann ne de yakni
olarak idrk edilmemi, sadece tahminden ibret olan bir ilimdir. O, doktorun nabza
bakarak, hastala delil getirmesine benzer.Yldzlarn bilgisiyle ilgili hkm,
cehletle ilgili bir hkmdr. Bu ilim, drs (as)a mcize olarak verilmitir ve bu da,
silinip gitmitir. Mneccimin isbet oran ok azdr ve bu konuda ittifak vardr.
nk mneccim baz sebeplere muttal olabilse de, bu sebeplerin akabinde olacak
iler daha nice artlara baldr ki, bunlarn i yzn anlamak insann gc
dndadr. Eer Allh, dier sebepleri de takdir etmise isbet olur ve dedii kar;
eer takdir etmemise mneccim de hataya der.319

317

Tertbul-Ulm, s. 111.

318

Takprlzde, a.g.e., I, s. 271.

319

Tertbul-Ulm, s. 182-183. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 79.

170

Bu izahlar nda meseleyi deerlendirecek olursak unu syleyebiliriz:


Grlerini byk lde Gazlnin bu konudaki yaklam dorultusunda ortaya
koyan Saakzdenin itiraz ettii nokta, meydana gelen olaylarn, Allahn
kudretinin sevk ve idaresinden ziyade, mneccimlerin veya yldzlarn gc
neticesinde vuka geliyor olduu dncesinin ortaya konulmak istenmesidir. te bu
noktada bulunan kiilerin kfre girdiklerini dnen mellif, unlar sylemektedir:
Bu kiilerin kfrle itham edilmelerinden maksat, bu kiilerin meydana gelen
olaylar Allhn bir tesir yaratmasyla cereyan eden detiyle deil de, bizzat
yldzlarn tesiriyle olduuna inanmalardr.320 Gazl de ayn ekilde, mellifin
iktibas ettii blmn devamnda, baz rnekler vererek ayn noktaya dikkat eker ve
unlar syler: Mesel, insanolu havann karardn, yksek dalardan bulutlarn
sarktn grnce bu d grne uyarak yamurun yaacan tahmin edebilir;
fakat ok kere tahmininin aksine, gne doar, bulutlar dalr ve kaybolur gider.
Baz zamanlarda da, bir tarafta gne parlar, dier tarafta yamur yaar. Demek ki,
yamurun yamas iin yalnz bulut kfi deil; daha birok sebepler vardr. Fakat
bunlar biz anlayamayz. Yine bunun gibi, gemiciler rzgrlardan edindikleri kanaate
gre selmette olduklarn zannederler; halbki kendilerinin bilemedii o rzgrlarn
daha nice sebepleri vardr. Bzen tahminlerinde isabet eder, selmeti bulurlar, bazen
de hataya derler.321 Demek ki burada, yldzlarn ahkm ilmi ile ilgili olarak kar
klan mesele z itibariyle, Allaha ait olan bir yetkinin, mneccimler vastasyla
kullanld iddiasdr. Oysa mellif, insanlar, zaman zaman doru tahminlerde
bulunsalar dahi, meydana gelen veya gelmesi muhtemel olaylarn gerek sebebi ve
bunu kullanma yetkisinin, sadece Allahn tasarrufunda olduunu ifade etmek
istemektedir.
Saaklzdenin, felsefede ve sihir ilminde olduu gibi, burada da Gazlden
etkilendiini, hatta bu konuyla ilgili fikriyatn onun fikirleri zerine kurduunu ifade
etmek mmkn. Ancak bu etkilenme ekli bir taklit ve tekrar olmayp, mellifin yeri
geldike kendine zg grlerini de ortaya koyduu grlmektedir. Bu erevede,
bir limin bir baka limden etkilenmesini de olaan karlamak gerekir. nk

320

Tertbul-Ulm, s. 111.

321

Gazl, hy, I, s. 79-80.

171

herhangi bir dnr veya lim kii, fikrini olutururken kendinden nce var olan
bilgi

birikiminden

tmyle

bamsz

olmas

dnlemez.

Dolaysyla

Saaklzdenin bu tavrn da, ayn yaklam ierisinde deerlendirmek gerekir.


d-abeze (gz boyama)322 ve Cifr (harf) lmi
Saaklzde, zararl ilimler olarak felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmini
ayn tasnif ierisinde deerlendirir. Ancak mellifin, mukaddime blmndeki
zararl ilimler tasnifi ierisine almayp, haram olan ilimler bahsinde zikrettii ve
onun ifadelerinden, zararl olan ilimler olarak deerlendirdiini dndmz iki
ilim tr daha vardr ki bunlar; gz boyama ve cifr (harf) ilmidir. Mellif, gz
boyama ilmi hakknda unlar sylemektedir: Gz boyama (abeze) ilmine gelince
o, balayan el hareketinin hz sebebiyle, gz nnde olan bir eyi olduu hakkatten
baka bir ekilde gstermektir.323 Onun ilmi haramdr. nk o bir oyundur ve onun
mrdifi sihirbazlktr.324
Saaklzde, cifr (harf) ilmi ile ilgili olarak da unlar sylemektedir: Cifr
ilmine ayn zamanda, harf ilmi de denir. Bu ilim, hecelerin harflerine birer rakam
verilmesiyle anlalan ve bunun neticesinde elde edilen bir ilimdir. Onun amac

322

Bu meselenin netice itibariyle bir hokkabazlk veya arlatanlk olduunu ifade eden bn
Haldun, meselenin oluumunu u ekilde anlatr: Gz balama (boyama), muhayyile kuvvetinde olan
bir tesirdir. Bu eitten bir tesire sahip olan ahs (irade ve kast ile tm) muhayyile kuvvetlerine
ynelerek hayaller zerinde bir eit tasarruf ederek faaliyette bulunur. MaksadI ne ise, ona gre
hayal kuvvetleri zerine trl trl hayaletler, karaltlar ve sretler ilk eder. Sonra bunlar (ve
nefsinde meydana getirdii evham ve haylt) his zerinde messir olan kendi nefsi kuvveti sayesinde
seyircilerin duyularna indirir. (Rhi gc ve muhayyile kuvvetiyle nce kendisinde meydana getirdii
tasavvurlar ve tahayylleri sonra muhatabna telkin eder.) Seyirciler bunlar sanki hrite imi gibi
grrler. Halbki ortada (ve d lemde) hibir ey yoktur. Mesel, bazlarnn birtakm baheler,
nehirler ve saraylar grdkleri (veya gsterdikleri) nakledilir. Hakbki ortada byle bir ey yoktur.
Filozoflar buna aveze veya abeze (gz baclk, gz boyamak, em-bend) ismini verirler. El
abukluuna dayanan aldatmalara ve artmalara ise hiffet-i yed ve hokkabazlk derler. Bkz. bn
Haldun, a.g.e., II, s. 1181.
323

Sleyman Uluda, gz boyama (abeze)nin olduka yeni olan illusionla ayn ey olduuna atf
yaparak unlar sylemektedir: lham ve tahyil, yani bir vehim ve hayal meydana getirme, muhataba
olmayan bir eyi varm gibi gsterme, olan gstermeme veya olduundan baka trl gsterme
hadisesine bugn illusion, bu ii yapanlara illizyonist, denilmektedir ki, el abukluu ve gz boyama
denilen ey de budur. (bn Haldun, a.g.e., II, s. 1191.) Ancak kanaatimizce burada her ne kadar ekl
bir benzerlik gzkse bile, yine de bu iki meselenin ayn ey olup olmad, her iki boyutuyla da iyice
aratrlp, bunun neticesinde bir karara varlmas gerekmektedir.
324

Tertbul-Ulm, s. 112.

172

gelecekteki gip olan eylere muttal olmak, insanlar ynlendirmek ve onlar


zerinde bask kurmaktr.325
Buna gre gz boyama ilminin; herhangi bir eyi olduu hakkatten daha
bakaym gibi gstermeyi amalad ve bylece insanlar aldatt iin; cifr ilminin
de, harflere rakamlar verilmek sretiyle, Allaha it olan gayb bilme yetkisinin
insanlar vastasyla kullanlmak istendii gerekesiyle haram klnm ilimler olarak
grld anlalmaktadr.
B- Din Hkm Bakmndan limlerin Snflandrlmas
Giri ksmnda bahsettiimiz gibi ilimleri, ok genel anlamda olmak zere,
Allhn ilminin yaratlmlar planndaki toplu belirti ve gstergeleri zerinde
aratrma ve dnme neticesinde teorik ve pratik baz sonular kararak, bunlar
isimlendirme ameliyesi olarak ele aldmz zaman, dni, gayr-i din ya da er,
gayr-i er gibi belirli bir farkllatrmaya iret eden tanmlamalarn ok da doru
olmad grlecektir. nk bu lem Alln ilminin bir tecellsidir; bu lem
zerinde ilim adna ortaya konulan tm abalar da bunu anlamaya yneliktir.
Dolaysyla buradan ne elde edilirse, Alla ait bir bilgi ya da deerin ortaya
karlmas olacaktr ki, bunun dni olan veya dni olmayan bahismevz
olmayacaktr. Bu adan bakld zaman Kuran, hadis, fkh ve akid ilmi gibi
ilimler ne kadar dni ya da er ise, fizik, kimya, biyoloji, felsefe ve matematik ilmi
gibi ilimler de en az onlar kadar dni ya da er olacaktr. Ancak slm dnce
tarihinin seyri ierisinde, eitli kriterlere dayal olarak ilimlerin tedvn ve tasnfe
tbi tutulmalar meselesini, ilimlerin alglanma biimlerine dayal tarih koullarla
birlikte dikkate aldmz zaman bu tr yaklamlarn ve buna bal ayrtrmalarn
yaplageldii grlecektir.
Bu manada, Gazlden nce ilimlerle ilgili yaplan deerlendirmelerde dni
olan-dni olmayan eklindeki bir ayrm pek fazla gze arpmaz. rnein, Knd,
Farbi, Harizmi ve bn Sin gibi filozof limlerin ilimlere yaklamlarnda byle bir

325

A.g.e., s. 113.

173

ayrm sz konusu deildir.326 Ancak byle bir ayrm fikrinin Gazlde varolduu
grlmektedir. Onun, bu manada yapm olduu deerlendirmede esas ald lt
dnin caplar erevesinde toplumun gereksinimleridir. Buna gre toplumun
ihtiyalarn da dikkate alan Gazl, dni ncelik bakmndan elde edilmesi gereken
ilimleri farz, vacip, mstehap, mbah, mekrh veya haram gibi er hkmler ad
altnda deerlendirmektedir.327 imdi ayrntlarna gireceimiz Saaklzdenin,
ilimleri bu balamda ele alma ekli de Gazlnin bir devam niteliindedir.
Buna gre Saaklzde, Tertbul-Ulmda, ilimlerin hkmleri bal
altnda bu meseleyi ele alr ve konuyla ilgili gerekli deerlendirmeyi de burada
yapar. ncelikle o, bn Nceym ve Zerncye atfta bulunarak, snflandrmaya konu
tekil eden er hkmleri farz ayn, farz kifye, vacip, mendp, haram, mekrh ve
mbah olarak ifade eder.328 Yani bu hkmler, herhangi bir mkellefin, gerek ilm,
gerekse davran bakmndan elde etmesi veya terketmesi gereken tutum ve
davrannn er veya dni perspektiften ifade edili biimidir.
Saaklzde, bu hkmlerin neler olduunu zikrettikten sonra, tahsil edilmesi
gereken ilimleri, er hkmleriyle birlikte ele alarak unlar syler: Derim ki,
mkellef zerine hereyden nce ilimlerin en mhimi farz ayn olan ilimlerdir;
bunlar tevhd ve sfatlar ilmidir. Bundan sonra, ahlki farzalar ve haramlarn neler
olduunu bilmek de farz ayndr. Ayrca kii bul ana ulat zaman, baz
vakitler iin farz olan namaz ve oru ibadeti gibi ibadetleri bilmesi de farz ayndr.
Bundan sonra farz kifye gelir; sonra ilimlerin mstehaplar vs. gelir. Allahn
izniyle bunlarn ayrntsn reneceksin. limlerin tahsilinde bu

tertp farz

klnmtr. Her kim bu sralamada hata yaparsa, o kii zulmetmi olur ki, Allah

326

Bkz.Knd, Risle f Kemmiyyeti Ktbi Aristu ve Ma Yuhtac leyhi fi Tahsilil-Felsefe


(Aristotelesin Kitaplarnn Says zerine), Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya, z Yaynclk,
stanbul 1994, s. 153, 154 vd.; Bayraktar, a.g.e., s. 137, 138 vd.; Farb, Tenbh ala Seblis-Saade, s.
52; hsul-Ulm, s. 8, 9 vd.; Harizm, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Yusuf el- Ktip,
Meftihul- Ulm, nr. brahim el-Ebyr, Beyrut 1989, s. 15, 16 vd.; bn Sin, Fi Aksmil-UlmilAkliyye, Tisa-Resil, e-eyh Muhyid-Dn Sabril-Kurd, Kurdistnl-Ilmiyye, trz., s. 229, 230 vd.;
Ali Uur, bn Sinnn limler Tasnifi, Uluslararas bn Sin Sempozyumu, Babakanlk Basmevi,
Ankara 1984, s. 444.
327

Gazl, hy, I, s. 43, 44 vd.

328

Tertbul-Ulm, s. 89. Ayrca bkz. Zernc, a.g.e., s. 3; Zeynl-bidn b. brahim bn Nceym,


el-Ebh ven-Nezir al Mezhebi Eb Hanfetin-Nmn, Kahire 1387 h., s. 379.

174

zalimleri kurtulua erdirmez.329 Mellif, burada baz ilimleri, ilgili olduu er


hkmle birlikte deerlendirerek farz ayn, farz kifye ve mstehap olan hkmleri
zikretmi; ancak onun yukardaki ifadelerini de dikkate alarak er hkmlerle ilgili
u sralamay yapabiliriz: Farz ayn, farz kifaye, vcip, mstehap, mundp, mbah,
mekrh ve haram hkm gibi er hkmler.
Saaklzde, er hkm bakmndan ilimleri, ilmin mluma bal
olduu330 hkmnden hareketle, toplumun artlar ve ihtiyaclar dorultusunda bir
snflandrmaya tab tutar. Yani burada elde edilmesi veya terk edilmesi gereken
ilimlerdeki ncelik srasn, dni olan veya dni olmayan ayrm yaplmakszn,
kiinin iinde bulunduu bireysel ve toplumsal koullar ve ihtiyaclar belirlemektedir.
Mellifin bu konuyla ilgili grleri yledir: lmin hkmnn, mlumun hkm
gibi olduunu bil! nk mlum, bir farz, vcip veya snnet ise, onun bilgisini elde
etmek de o ekildedir. Mlumun ilme bal olduu hussunda kayt koyduk. Zira
burada ilim ve mlum arasnda uygunluk olmazsa, ilmin hkm, mlumun hkm
olmaz. Mesel, kraat hatasndan korunacak kadar Kurn tecvdini bilmek farz
ayndr. Tecvd ilminin tamamn elde etmek farz ayn deil, farz kifyedir. nk
Kuran tecvdi, tecvd ilmini bilmeye bal deildir. Dier yandan mlum, kat
olarak haram ya da tahrmen veya tenzhen mekrh ise ve herhangi bir kiinin ona
dme tehlikesi yoksa, onun bilgisini elde etmenin hkm de, o ekildedir. Bu
nedenle Nesef; Allahn, onlar kendilerine zarar verecek ve fayda vermeyecek
eyleri reniyorlar331 eklindeki beynnn, kiiyi sapkla sevkeden felsefe ve
sihir ilmi gibi ilimlerden kanmann vcip olduunu sylemektedir.332 Buna gre
ihtiyalar dorultusunda, elde edilmesi veya kanlmas gereken ilim farz, vacip,
mendp, mbah, mekrh veya haram ise, bu ilmi elde etmek veya ondan kanmak
da, ilgili er hkm muvcehesinde deerlendirilmektedir. rnein kiinin iinde
bulunduu koullara gre dni pratikleri yerine getirecek kadaryla temel din
bilgileri renmesi onun zerine farz iken; mellifin ifadesiyle, kiinin, herhangi bir
beldede yaygnlamam olduu iin felsefe ve sihir ilmini renmeye almas ise
329

Tertbul-Ulm, s. 89-90.

330

A.g.e., s. 90.

331

2/Bakara, 102.

332

Tertbul-Ulm, s. 90-91.

175

haramdr. nk o toplumda yaayan insanlarn, bu ilimlerden gelebilecek zararlara


marz kalmas sz konusu deildir. Dier ilimler veya bilgilerin deerlendirilmesi de
bu erevede olmaktadr.
Bununla birlikte Saaklzde, kiinin haram veya mekrh olan eylere dme
riski varsa, bunlardan korunmas iin bu trl bilgileri renmesi gerektiini ifade
etmektedir. Buna gre kii, ayet kesin olarak harama ya da tahrmen veya tenzhen
mekrha dme tehlikesi ierisindeyse, bu kii zerine; birinciden kanma yolunu
renmesi farz, ikinciden kanma yolunu renmesi vcip, ncden kanma
yolunu renmesi ise, mstehaptr. nk birinciden kanmak farz; ikinciden
kanmak vcip ve ncden kanmak ise, mstehaptr. Bir eyden kanmann
yolunu bilmek, bu eyin zatn bilmeye bal olmasayd diyen Saaklzde, szlerini
yle srdrr: Zernc, ahlk haramlarn beyn hussunda, onun ve zddnn
ilmini bilmeden, ondan kanmak mmkn deildir. Onun bilgisi, her insan iin
farzdr333, demezdi334.
Mellif, meseleyi daha belirgin hale getirmek iin baz ilimler zerinde
rnekler vererek unlar syler: lknce olann, yani kesin olarak haram olann
bilgisini elde etmek farzdr. kincisinin bilgisini elde etmek vciptir. ncsnn
bilgisini elde etmek ise, mstehaptr. Mesel, filozoflar ve sihirbazlar arasna den
bir kii, sihir yapmaktan veya felsefeye inanmaktan korkar. O halde bu kiinin,
bunlardan uzak durmas iin felsefe ve sihir ilmini renmesi kendisi zerine farzdr.
Ayn ekilde ticarete balayan bir kiinin ribya dme tehlikesi vardr. O halde, o
kii zerine ribdan kanma yolunu bilmesi farzdr. Bu ise, ribnn kendisini
bilmeye baldr. Ayn bunlarda olduu gibi, herhangi bir ie balayan her kii, o
konuda haram ve mekrhlara dmekten korkar.335 O halde bu kiinin, bunlardan
gelebilecek tehlikelerden korunmak ve bunlarla mcadele edebilmek iin, bu haram
veya mekrhlarn bilgisini elde etmesi gerekmektedir.

333

Zernc, a.g.e., s. 4.

334

Tertbul-Ulm, s. 91.

335

A.g.e., s. 92.

176

Saaklzde, herhangi bir kiinin, haram veya mekrhlara dme tehlikesi


ierisinde olduu zaman, bu tehlikelerden gelebilecek er zararlardan korunmak
iin, ilgili kiinin bu bilgileri renmesi gerektiini ifade etmiti. Burada zikredilen
haram veya mekrhlar ve bunlarn bilgisini elde etme meselesi, daha ziyade ahs bir
nitelik tamaktayd. Mellif, bu balamda cereyn eden tartmay, bir de ahslikten
kurtararak, toplumsal bir zemine kaydrr. Yani toplumun ounun veya tamamnn,
haram veya mekrhlara dme tehlikesi varsa, bu durumda er hkmn ne olaca
meselesini gndeme getirerek unlar syler: Herhangi bir beldedeki insanlarn
ounun haram veya mekrhlara dme tehlikesi varsa, bu kiilerden; tenzhi yada
tahrmi olarak mekrhlara veya haramlara dme ihtimli olmayanlar zerine,
bunlarn bilgisini elde etmek, farz kifye, vcibi kifye veya mstehab kifyedir.
Bu insanlardan, haram veya mekrhlara dme ihtimali olanlar zerine ise, bunlarn
bilgisini elde etmek farz ayn, vcibi ayn veya mstehab ayndr. Yine her hangi bir
beldede yaayan insanlardan bir ksm, haram veya mekrhlar biliyorlarsa, haram
veya mekrhlara dme tehlikesi olmayan bu kiiler zerine, bu bilgileri elde etme
mkellefiyeti domaz; ancak haram veya mekrhlara dme tehlikesi olan kiiler
zerine ise, bu bilgileri elde etme mkellefiyeti ortaya kar. ayet belde halknn
tamam, bu haram ya da mekrhlar bilmiyorsa, bunlar; farz ve vcibi terk ettikleri
iin gnahkr, mstehab terk ettikleri iin ise, hataldrlar. Mesel, her hangi bir
belde halkndan ou ticarete balamsa, ticar haramlar ve ondan kanma yollarn
bilmek; ticaret yapanlar zerine farz ayn, ticaret yapmayanlar zerine ise farz
kifyedir. Bu beldede, ticaretle uraan ya da uramayanlardan her hangi birisi bu
bilme iini yerine getirirse; burada er ykmllk, ticaret yapmayanlar zerinden
derken, ticaret yapanlar zerinden dmez. nk onlar, ticaret yaptklar iin her
biri zerine haram ya da mekrhlar bilmek faz ayndr.336
Btn bu izahlardan anlaldna gre, er hkm bakmdan ilimleri
snflandrma meselesinde temel perspektif dindir. Buna gre, dni bakmdan
renilmesi gereken ilimler, farz, vacp, mstehap, mbah, mekrh, haram vs.
hkmnde olan ilimler olarak sralanmaktadr. Bu sralamada farz, vacp, mstehap
ve mbah hkmnde olan ilimler, bizzat dni yarar asndan elde edilmesi gereken
336

A.g.e., s. 92-93.

177

ilimler olarak tavsf edilmektedir. Buna mukbil mekrh ve haram hkmnde olan
ilimler ise, dni bakmdan uzak durulmas gereken ilimler olarak ifade edilmektedir.
Ancak, esasnda dnen uzak durulmas gereken, mekrh ve haram hkmnde olan bu
ilimlerin; herhangi bir muhitte veya beldede yaylma ve insanlar fesada uratma
tehlikesi varsa, bunlarn yol aaca muhtemel tehlikelerinden korunmak ve bunlarla
mcadele etmek iin, yine bu ilimleri renmenin de, dni bakmdan farz, vacp veya
mstehap hkmnde olduu anlalmaktadr. nk mellife gre, bu ilimleri ve
meydana getirecei muhtemel zararlar bilmeden bunlarla mcadele etmek mmkn
deildir.
1-Farz Hkmnde Olan ilimler
Saaklzdeye gre farz, kulun, iinde bulunduu hal ile ilgili olarak
Allahn, ona mkellef kld meseleleri bilmesidir ki bunlar, tikat, amel ve terk
(kanmak) olmak zere ksmdr.337 Farz hkmn ifade eden bu
mkellefiyetler, farz ayn ve farz kifye olmak zere ikiye ayrlmaktadr.
a-Farz Ayn
Saaklzdeye gre, hl ilmi de denilen farz ayn ilminin manas; kulun
iinde bulunduu hl ile ilgili olarak, Allahn mkellef kld eylerin bilgisidir.
Buna gre hal ilmi; mani meseleler ile birlikte, ahlk ve fiillere taalluk eden farz ve
haram klnan hususlar bilmektir.338 Buna gre farz ayn ya da hal ilminin, itikdi,
amel ve haram klnan meseleler olmak zere boyutunun var olduu
anlalmaktadr. Kiinin dnen mkellef olduu hususlar da; ya tikdi, ya da amel
alanlarla ilgili meselelerdir. Yine dnen kanlmas gereken meseleler, haram olan
alanlarla ilgilidir. Buna gre, dni bakmdan tikdi, amel ve haram olan meselelerin
bilgisini elde etmek farz ayn hkmnde deerlendirilmektedir. Bu bilgilerden,
itikdi ve amel alanlarla ilgili olanlar, dni ya da er bir yaam iin gerekli olduu
gibi, haram olan bilgilerin elde edilmesi de, bunlardan doacak zararlardan
korunmak iin gereklidir ve bu nedenle bu bilgileri elde etmek farz ayn hkmnde

337

A.g.e., s. 95.

338

Ayn yer.

178

kabul edilmitir. Mellif, hal ilmi olarak da ifade ettii farz ayn, bu ekilde
tanmladktan sonra, bu hkm altnda zikredilen konularn neler olduunu
incelemeye geer. Bu hususta o, Tatarhnye atf yaparak unlar sylemektedir:
Herhangi bir insan kuluk vakti (gnein douu)ne ularsa, nazar ve istidllle,
Allah sfatlaryla birlikte tanmas ve ehdetle ilgili iki cmleyi, manasyla birlikte
renmesi gerekmektedir. Bu kii le vaktine ularsa, nce tahreti, sonra namaz
renmesi gerekir. ayet yine bu kii Ramazan ayna ularsa, orucun keyfiyetini,
onun if edili eklini ve onu bozan eyleri renmesi gerekir. Ayrca bu kii bir mal
elde ederse, zektnn keyfiyetini ve onun nisap miktarn renmesi gerekir. ayet
bu kii hacca gitmeye muktedir olursa, yolculuu, Mekkeyi, hac yaparken haram
olan eyleri, hacc ile ilgili ileri ve bunlar yerli yerinde yapma konusunu renmesi
gerekir. Farz ayn olan dier fiilleri bilmeye geite de durum bu ekildedir. Ancak,
farz ayn hkmn oluturan ksmlardan terk etme (saknma) meselesine gelince,
buradaki terk etmenin gereklilii, kiinin durumunda meydana gelen herhangi bir
deiiklie gre olur. Sal yerinde olan herhangi bir insann, irkin eyler
konumasnn ve kt eylere bakmasnn niin haram klndn anlamyor musun?
Burada sar ve dilsizlerle ilgili herhangi bir ykmllk yoktur.339
Saaklzde, ne tr bilgi ya da amelin farz ayn hkm ierisinde telakk
edilmesi gerektii meselesiyle ilgili, Tatarhnden yapm olduu bu atfla igili
olarak baz ifadeleri tavzh etmek iin unlar syler: Onun, gnein douuna
ularsa ifadesinin anlam, ocuun bul andan nce, Allah tanmasnn bir
zorunluluk olmaddr. Yine onun, nazar ve istidllle ifadesinin anlam; kiinin,
semvt ve arza, kendi nefsini de tatmin edecek ekilde bakp, gzel istidlller
karmas gerektiidir. Burada kelm ehlinin delileri kastedilmiyor; nk kelm,
farz ayn deil, farz kifyedir. Mnlaryla birlikte iki ehdet cmlesini renmesi
gerekir sz zerinde durmak gerekir. nk, bu iki cmleyi renme zorunluluu
yoktur. Bilakis bu iki cmlenin manasn ve ieriini her hangi bir yolla renmek de
mmkndr. Ayrca, Neb (sav)in risletiyle birlikte, onun getirmi olduu btn
hakkate inanmak, tikdn iindedir.340 Yani mellif, her hangi bir kii,

339

Ayn yer.

340

A.g.e., s. 96.

179

Peygamberin risletine inand zaman, tikt ile ilgili olarak zikredilen hususlara da
zaten inanmtr, demek istemektedir. Saaklzde konuyla ilgili aklamalarna yle
devam eder: Onun, kii le vaktine ularsa, u, u vs. hususlar yapmas gerekir.
szyle de, kii le vaktine ulamadka, ilimler hususunda mandan baka bir eyle
mkellef olmad meselesi anlalmaktadr ki, bunun zerinde de durmak gerekir.
nk Talmul-Meallimde; mkellef zerine, kendi halinde vki olan bilmesi
farz klnd gibi, tevekkl, tvbe, hay ve rzdan gelen kalb halleri bilmesi de farz
klnmtr.341 denilmektedir. Ve yine onun, farz ayn olan dier fiilleri bilmeye
geite, bu ekildedir ifadesinin anlam ise, mesel kii, cnp olduu zaman,
gusln keyfiyetini bilmesi gerektii gibi, evlendii zaman da, evlilik hukukunu
bilmesi gerekmektedir. Onun, terketme (saknma)nin gereklilii, kiinin halinde
meydana gelen herhangi bir deiiklikle olur beyannn anlam ise udur; herhangi
birisi, ticarete balarsa riby terketmeyi ya da ondan saknmay renmesi gerekir.
Ticaretle uraan bir kiinin ribdan saknmayla ilgili bu ilmi renme zorunluluu
varken, ticaretle uramayanlarda bu zorunluluk yoktur. Bununla ilgili olarak
Zernc yle demektedir: Herhangi bir eyle uraan herkese, ondaki haramlardan
korunmay bilmesi farz klnmtr.342 Ayrca Snnin varlna, birliine ve
mtevtir olan dier sfatlarna akl deliller getirmek de farz ayn hkmndedir.343
Grld

gibi mellifin, er hkme

gre

yapm olduu ilm

snflandrmann ilki olan farz ayn hkm dnin, mni, amel ve saknlmas
gereken ksmlaryla ilgili temel meseleleri iine almaktadr. mni ksmla ilgili
olarak, Allahn sfatlaryla birlikte, varlnn da istidll olarak ortaya konmas
gerektii anlalmaktadr. Yine bu hkmn, amel ksmyla ilgili olarak anlatlmak
istenen de namaz, oru, zekt, hacc ve izdivc gibi dnin bilhassa fkh alanyla ilgili
ksmlarnn renilmesi gerektii ifade edilmektedir. Dni bakmdan kanlmas
gereken meselelerle ilgili olarak da kiinin, herhangi bir ile megul olma durumu
sz konusu olduu zaman, burada ortaya kmas muhtemel haram veya
mekrhlardan korunmak iin, yine bununla ilgili bilgileri renmesinin, kendisi
zerine farz klnd anlatlmaktadr.
341

Zernc, a.g.e., s. 3.

342

A.g.e., s. 3-4.

343

Tertbul-Ulm, s. 96-97.

180

b-Farz Kifye
Saaklzdeye gre farz kifye, dnya ve hiret hayat bakmndan, halkn
tamamnn, ihtiya duyduu eyleri mutlak olarak yerine getirmesidir.344 Mellif,
insanlarn, dnya ve hiret hayat bakmndan ihtiya duyduu meseleler olarak ifade
ettii farz kifye hkmnn hangi ilimleri ihtiva ettii meselesini ise, Gazlye
dayanarak ortaya koyar. Bu manada Gazlnin, hyda zikrettiine gre, farz
kifye345 diye sze balayan Saaklzde, yle devam eder: Sahih kraatlarn ilmi,
tefsir ve tecvd ilmi, sahih hadislerin ilmi ki, bunun hepsini ihta etmek zordur,
hadislerin manalarnn ilmi, hadis usl ilmi, tasavvufun dndaki ahlk ilmi, fkh
usl ilmi, kelm ilmi ki, burada kastedilen kelmn maksatlardr; bu da,
kelmclarn muhtasar delillerle in ettii akdelerdir. Bunun iine dni
zorunluluklardan olmayan, ehli snnetin zerinde icm ettii eyler dhildir.346
Ayrca, bidat ehlinin akdelerinin yayld her bir beldede, kelm ilmi ile uramak,
farz kifyedir. Ancak bu ilmi renen kiide meziyet olmas gerekmektedir.
Bunlardan birisi; kiiye herhangi bir phe rz olduu zaman, bunu ortadan
kaldrmann kesintiye uramamas iin gl bir renme hrs. kinci meziyet ise;
yine ilgili kiinin gl bir zekya sahip olmak gerekmektedir. nk, aklsz bir kii
bidatlarn phelerinden kurtulma yollarn bilemeyebilir. Son olarak da; kiinin
tabiatnda dindarlk ve istikmet olmal ve bylece bu kiinin ehvete malup
olmamas gerekmektedir. nk fask bir kii, kk bir pheyle dinden
soyutlanabilir; onu izle etmek iin hrs gstermez. Bilakis, ykmlln yknden
kurtulmak iin bunu frsat bilir.347
Mellif, yine Gazl zerinden farz kifye hkmnde olan ilimleri saymaya
devam ederek, unlar syler: Bu ilimler hesap ilmi, lgat metninin ilmi ve nahiv
ilmidir. Nahivle kastedilen, hyda grecein gibi sarf ilminin kapsad manadr.
nk o ikisi, yani lgat ve nahiv, Allhn kitab ve raslnn snnetini bilmek iin
344

A.g.e., s. 102.

345

Farz kifyeyi, dnya hayatn tanzim iin lzm olan ilimler olarak tanmlayan Gazlye gre bu
ilimlerin kapsamna, hesap, tbb, renberlik, dokumaclk, dikicilik, siyset, lgat, nahiv, kraat ve
mahric, tefsir, nsih ve mensh, usl fkh gibi ilimler girmektedir. Bkz. Gazl, hy, I, s. 48, 49
vd.
346

Tertbul-Ulm, s. 103. Ayrca bkz., Gazl, a.g.e., I, s. 50-51.

347

Tertbul-Ulm, s. 153.

181

birer aratr. Diyorum ki; belat ilminin varlna deldet eden bu yorum da, farz
kifyedir. Gazl nazarnda tbb ilmi348 farz kifye iken, cumhur nazarnda ise,
mstehaptr.349 Demek ki buna gre, Kuran ilimlerden kraat, tefsir, tecvd ve
hafzlk ilmi; hadis ilmi ile ilgili olarak ise, hadis metni ve manasnn ilmi ve hadis
usl ilmi; tasavvuf ahlknn dndaki genel ahlk ilmi, fkh usl ilmi, nbvvet,
hiret ve Allahn sfatlar gibi konular iine alan kelm ilmi, hesap, lgat, nahiv,
belat,

tbb

ve

sarf

ilmi

gibi

ilimler

farz

kifye

hkm

ierisinde

deerlendirilmektedir.
Mellif, Gazlnin bak asyla verdii farz kifye hkm ierisinde yer
alan ilimleri sralarken tb ilmiyle ilgili olarak cumhrun aksine, Gazlnin
yaklamn tercih ederek, szlerini yle srddr: Bana gre gerek udur ki,
hastaln galip geldii herbir beldede tb ilmi, farz kifyedir. Yine diyorum ki,
mantk ilmindeki delillerin konularnn da, farz kifye olmas gerekir. nk onlar,
fkh uslnn ilkelerindendir. Bu nedenle baz kitaplarn bir blmnde bu ilim iin
ayr bir blm bile ayrlmtr. Yine, mushaflarn yazm ilminin farz kifye olmas
gerekir.350 Grld gibi tbb ilmine ilve olarak, mushaflarn yazm ve mantk
ilminin baz blmlerinin de farz kifaye hkm ierisinde olduu anlalmaktadr.
Ancak bu noktada, mantk ilmi zerinde biraz durmak gerekir. nk o, felsefe ve
zellikle de metafiziin konularn iine alan felsefenin, kesin olarak haram olduuna
hkmederken, mantk ilmi konusunda olduka msamahal, hatta tevikkr
grnmektedir. Bu dorultuda mellif, mantk renmenin hkm eklinde
mstakil bir ksm ayrr ve orada, bn Nceymin, Ebh da; felsefenin haram
olduunu akladktan sonra, felsefeye mantk ilmini de dahil ettiini, nk mantk
ilminin, felsefenin ilkelerinden olduunu ve dolaysyla, felsefe gibi mantk ilminin
de haram olmas gerektii ynnde bir niyet tadn syleyerek, buna u ekilde
tiraz eder: Onun bu gr salam deildir. nk, felsefe iinde yer alan hesap

348

Gazlnin tbb ilmini, farz kifaye hkmnde grmesi bir zarretten kaynaklanmaktadr. nk
ona gre, bir memleketin tabbi olmazsa, hastalk oalr, insanlar iinden gcnden kalr, tkattan
kesilir ve nihyet lme mahkm olur. Derdi veren Allah, dermann da vermitir. Kullarna, o devy
bulacak kbiliyeti bahettii gibi, faydalanmalar iin sebebini de ortaya koymutur. Bu nedenle kr
krne lme mahkm olmak doru olmaz. Gazl, a.g.e., I, s. 49.
349

Tertbul-Ulm, s. 103.

350

A.g.e., s. 104.

182

ilmi, farz kifye hkmndedir. Ksaca, haram ierisinde yer alan bir ey haram
deildir. Aksine harama gtren ey haramdr. kisi arasnda fark vardr; bu
bilinsin!351 Saaklzdenin de ifade ettii gibi daha nce felsefenin, hesap, mantk,
metafizik ve fizik olmak zere drt blme ayrld beyn edilmiti. Buna gre
hesap ilmi, farz kifye hkm ierisinde yer alyorsa, ayn anlay dorultusunda,
mantk ilminin de, bu hkm ierisinde yer almamas iin bir neden olmad
grlecektir.
Saaklzde yine, mantk ilminin dni bakmdan meryyetini glendirmek
iin Gazlye atfta bulunarak, unlar syler: Yine derim ki, akl glendirmesi
mantk ilminin faydalarndandr. Gazl, El-Munkzda, kl, cihdn leti olduu
gibi; akl, dnin letidir. Akln glenmesi, klcn keskin olmas gibidir. Haram
ilimlerde, akl glendirmek ciz deildir. nk onda zarar vardr. er ilimlerde
ise, akln g kazanmasnda bir mahzur yoktur. nk onda korkulacak bir ey
yoktur352 demektedir. Ben, akl glendirmenin mstehap olduunu dnyorum.
Hatta Gazlnin aklad gibi akl, dnin bir leti olduu iin, farz kifye olduunu
dnyorum. Aklsz olan, din ifsd eder.353
Ayrca, Ehli Snnetin zerinde icm ettii, dnin zarretinden olmayan akid
konular da farz kifye hkmndedir. Bunlar, Kurnn yaratlml, Allhn,
hirette grlmesi ve Neb (as)nin, meleklerden daha stn olmas gibi meselelerdir.
Hatta bununla ilgili olarak, Aliyyl-Kr, erhul Fkhl- Ekber de, Sbknin bir
eserinde yle dediini ifade etmektedir: nsan, yaam boyunca peygamberin,
meleklerden stn olduunu aklna getirmese Allah, onu sorumlu tutmaz..354
2- Vcip Hkmnde Olan limler
Saaklzde, er hkmler bakmndan ilimleri snflandrma sisteminde
vcibe pek fazla yer ayrmaz. Mellif, bu hkm hem vcibi ayn hem de vcibi
kifye eklinde isim olarak telaffuz etmi ve bu hkme mnhasr bir blm ayrm
351

A.g.e., s. 114.

352

A.g.e., s. 114.

353

A.g.e., s. 114-115.

354

A.g.e., s. 101. Ayrca bkz. Kr, a.g.e., s. 214.

183

olsa da, bu hkm ierisinde hangi ilimlerin yer aldndan bahsetmez. Mellif,
vcibi ayn ve vcibi kifye hkmn birlikte deerlendirdii blmde unlar
sylemektedir: limlerden bir ksm vcibi ayn ilmidir ki bu, kiinin ahsnda vki
olan vcipler ve tahrmen mekrhlar bilmesidir. Ayn ekilde ilimlerin bir blm
de, vcibi kifye hkmnde olup bu ise, insanlarn genelinin halinde vki olan
meselelerle ilgili olarak, vcip ve tahrmen mekrh olan eyleri bilmeleridir.355
Buna gre vcibi ayn hkm, ahs durumlarla ilgili olarak, kiinin dnen zorunlu
olan eyleri yerine getirmek ve mekrh olan eylerden de kanmak iin, bu bilgileri
elde etmesi gerektiini ortaya koymaktadr. Vcibi kifye hkm ise, yine dnen
gerekli olan eyleri yerine getirmek, zararl olan meselelerden de kanmak iin,
insanlarn genelini ilgilendiren hususlarn bilgisini elde etmek gerektiini ihtiv
etmektedir.
Mellif, yukarda da belirttiimiz gibi, bilginin hkm, mlumun
hkmdr ad altnda zikrettii bir blmde, bilginin hkmnn, mlumun hkm
gibi olduunu bil! nk, mlum olan ey, bir farz, vcip ya da snnet ise, onun
bilgisi de yledir356 diyerek, herhangi er bir bilginin, bununla ilgili er hkm
ifade ettiine dikkat ekmektedir. Buna gre o, dnen vcip saylan bir bilgiyi elde
etmenin de, yine vcip hkmnde olduunu anlatmak istemektedir.
Saaklzde, baka bir blmde de kiinin, dnen haram ya da mekrh saylan
eylere dme riski olduu zaman, bunlardan korunmak iin, bu bilgileri elde
etmesinin kendisi zerine er bir ykmllk olduunu ifade ederek, unlar syler:
ayet kii, kesin olarak haram ya da tahrmen veya tenzhen mekrh olan eylere
dme tehlikesi iindeyse, haramdan kanma yolunu renmesi ona farz; tahrmen
mekrh olan eylerden kanmay renmesi, vcip; tenzhen mekrh olan eylerden
kanmay renmesi ise, mstehaptr. nk birinciden kanmak farz, ikinciden
kanmak vcip, ncden kanmak ise, mstehaptr. Yani kesin olarak haram olan
eyin bilgisini elde etmek farz, tahrmen mekrh olan eyin bilgisini elde etmek
vciptir.357

355

Tertbul-Ulm, s. 109.

356

A.g.e., s. 90.

357

A.g.e., s. 91.

184

3- Mendb Hkmnde Olan limler


Saaklzdeye gre, mendp hkmnde olan ilimler unlardr: Bunlardan
ilki, tasavvuf ilmidir ki, daha nce mellif, farz kifye hkmnde olan ilimleri
sayarken, ahlk ilmini de bu hkm ierisinde deerlendirmi ve bu ilim iin,
tasavvuf ilmi dndaki, ahlk ilmi358 ifadesini kullanmt. Ahlk ilminin, farz
kifye hkm ierisinde ele alndn daha nce ifade etmitik; buradaki beyana
gre de, tasavvuf ilminin mendp hkmnde olduu anlalmaktadr.
Bundan baka, mendp hkm ierisinde yeralan ilimlerle ilgili olarak unlar
sylememiz mmkn: Farz kifye hkmnde olan ilimlerin gerekliliklerini, bir
yandan insanlar yerine getirirlerken, dier yandan bu ilimleri renmek; kiinin,
snnetleri ve durumunda vki olan tenzh mekrhlar renmesi; Fetv kitaplarnn
bazlarnda, kendisine duyulan ihtiya artt iin Farsay renmek. z olan
kraatlar renmek de, mendptur. nk o, farz kifye hkmnde deildir.359
Bilindii gibi, mellif sahh kraatlarn renilmesini daha nce, farz kifye hkm
ierisinde deerlendirmiti.360 Ayrca, konu kopukluu olmad zaman, sahih
hadislerin dndaki hadisleri renmek;Ry tbir etmek mundbtur. nk Neb
(as), kendisinin ve ashbnn rysn tbir etmitir.361
4- Mekrh Hkmnde Olan limler
Saaklzde, mekrh olan er hkmle ilgili olarak, o, akln rezilliinden
kaynaklanan kadn ak ve benzeri konularla ilgili iirlerdir. Bununla ilgili olarak
Kadhn; iinde fsk, iki ve glmanlk ifadesi bulunan Arap iirlerini okumak,
mekrhtur. nk o, fuhiyt ieren bir anmadr,362 demektedir. Bu aklamaya gre
mellif, mekrhu fuhiyta sevkeden, meryyet d iirler olarak telakk
etmektedir.

358

A.g.e., s. 102.

359

A.g.e., s. 109-110.

360

A.g.e., s. 102.

361

A.g.e., s. 110.

362

A.g.e., s. 117.

185

Mellif, bundan sonra Kadhnn ifadesine aklk getirmek iin unlar


syler: Kadhnn, o mekruhtur sznn zerine; ayet kii, iri algl okursa
haram, algsz okursa mekrh olur eklinde kayt dmek gerekir. nk iri
algl okumak haramdr. hyda zikredildii gibi, iri alg eliinde okumak,
harama giden ehveti tahrik eder ve oraya sevk eder; harama sevk eden ey,
haramdr.363 Mellif, mekrh hkmnde olan ilimlerle ilgili olarak sadece, kiiyi
ehvete srkleyen irlere mnhasr klmaktadr.
5- Haram Hkmnde Olan limler
Saaklzdenin, er hkm bakmndan ilimleri snflandrmas balamnda
ortaya koyduu bir dier kategori ise, haram hkmnde olan ilimlerdir. Mellife gre
haram, herhangi bir insann normal yaamnda vki olmayan, dolaysyla, insanlarn
ounun yaamnda da yer etmesinden korkulmayan, ancak dnen yasak olan bir
ilimdir. Bu, yaygnlamam olan herhangi bir lkede felsefe ve sihir ilmi
renmektir ki, insanlarn ounun buna dmesinden korkulmaz.364 Mellif
burada, esasen z tibariyle, dnen zararl olan felsefe ve sihir ilmi; herhangi bir
beldede, eer yaygnlamam ve bu nedenle de, bunlardan korunmak veya
gelebilecek tehlikeleri savunmak iin ortada herhangi bir gereke de yoksa, bu
ilimlerle megl olmann haram olduunu anlatmak istemektedir. Aksi halde bu
ilimler, yaygnlk kazanm ve toplum nezdinde dnen tehlikeli bir hal almsa, bu
ilimlerin ortaya koyduu zararlardan korunmak iin, bunlarn bilgisini elde etmeye
almak dni bakmdan farz ayn hkmndedir.365
Mellif, eran haram hkmnde olan ilimleri saymaya kelm ilmi zerinden
devam ederek, unlar syler: Kelm ilmini derinlemesine, delilleriyle birlikte elde
etmek de haramdr. Akdeleri if olmam bir lkede slmi sapk frkalarn ve
filozoflarn mcadelelerini renmeye almak da, buna dahildir. Ayrca, baz
rislelere gre, felek teekkllerle sfl olaylar zerine delil getirme olarak bilinen

363

A.g.e., s. 118. Ayrca bkz. Gazl, hy, II, s. 701,702 vd.

364

Tertbul-Ulm, s. 111.

365

A.g.e., s. 92.

186

yldzlarn ahkm ilmiyle megl olmak da haramdr.366 Mellif, kelm ilminde


derinlemeden ne anladn, bu ilmi inceledii blmde de ele alarak, burada da
yine, kelm ilminde derinlemenin; felsef, kelmi veya dier sapk frkalar arasnda
cereyn eden mnkaa ve mcadelelerin bilgisini elde etmek olduunu ifade
etmektedir.367
Ayrca filozoflarn vazettii ve namelerden bahseden msk ilmi,
insanlarn gzn boyama ve onlar aldatmaya dayal olan gz boyama ilmi,
harflerin muhtelif terkbiyle oluan cifr veya harf ilmi ve sihir ve tlsm ilmi gibi
ilimler de haram hkmndedir.368
6- Mbah Hkmnde Olan limler
Saaklzde, mbah hkmnde olan ilimler hakknda olduka ksa bir blm
ayrr ve burada mbah hkmnde sayd birka ilim dal ile bu fasl kapatr. Onun,
mbah grd ilimler unlardr: Bu ilimler, iinde fsk ifadeleri bulunmayan,
aksine da, vatan ve ayrlk konusu gibi mbah olan konular iine alan ir vs.
ilimlerdir. Ayn ekilde geometri ve trihi bilgilere benzer eyler renmek de,
mbahtr.369 Mellifin bu ifadelerinden, dnen mer konular ihtiv eden ir ilmi
ile birlikte, geometri ve tarih ilminin, mbah hkmnde olan ilimler olduu
anlalmaktadr.
Btn bu aklamalardan anlalabilecei gibi Saaklzde, ilimleri er
hkmleri bakmndan aratrrken en temel bavuru kayna Gazldir. Hemen her
hkmle ilgili aklamada Gazlnin varl hep nplandadr. Ondan baka Zernci,
bn Nceym, Nesef, Tatarhni, Aliyyl-Kri, Subk ve Kadhan gibi limlerin
izlerine rastlamak da mmkn. Ancak bunlardan hibirisi mellif zerinde,
Gazlnin etkisi kadar byk bir etki brakmamtr.

366

A.g.e., s. 111.

367

A.g.e., s. 146, 152, 153.

368

A.g.e., s. 112, 113.

369

A.g.e., s. 116.

187

C- Eitim Ve retim Dzeyi Bakmndan limlerin Snflar


Saaklzde bu blmde ilimleri, tahsil etme dzeyi bakmndan bir
snflandrmaya tbi tutmaktadr. Buradaki snflandrmada, tahsil dzeyini belirleyen
kriterler ise; kiinin ya seviyesi, anlama ve kavrama yetenei, eitim bakmndan
gelimilik durumu ve ilimlerin karakteristik zellikleri gibi ada pedagojik eitim
sistemlerinde de nemle zerinde durulan muhtelif hususlardr.370 Yani bu
snflandrma mellif; kiinin bireysel farkllklar dikkate alnmak sretiyle hangi
yata, ne tr ilimleri, hangi dzeyde tahsl etmesi gerektii ile ilgili bir bak as
ortaya koymaktadr. Bu snflandrmaya gre rencinin, ilimleri, eitim ve retim
dzeyine uygun olarak, daha kolay olan ilimlerden zor olanna veya daha basit
seviyelerden daha derin ve karmak alanlarna doru, belirli bir tertb ierisinde
tahsl etmesi gerekmektedir. Saaklzdeye gre bu sre ve verilen eitim u
ekilde olmaldr: Eitime yeni balayan birine, anlayabilecei oranda man telkni
yaplr. Eer bu kii, bir ocuk ise, okuyuu dzgn olan bir hocadan, bitirinceye
kadar Kuran renimi yaptrlr. Bundan sonra, man ve ehli snnet akidiyle
birlikte, farz miktar namaz ve ahlk ilmi retilir. Muhammed Birgivnin, erRisletet- Turkiyye isimli eseri, btn bunlar beyn etme konusunda gvenilir bir
eserdir. Bu eser, Arap olmayp da, eitime yeni balayanlar iin ok isabetlidir. Yine
ayet bu kii Arap deilse, Lgat- bn Feriteyi renmesi ve onu ezberlemesi
salanr.371 Demek ki mellife gre, eitim ve retime yeni balayan birisine, man
telkni yapldktan sonra, srasyla Kuran renimi, man ve ehl-i snnet akidi, farz
miktar namaz bilgisi ve ahlk ilmi eitiminin verilmesi gerekmektedir.
Mellif, mbted dzeydeki bir renci iin yukardaki srecin takibedilmesi
gerektiini tavsiye ettikten sonra sz, bul ana gelmi olan rencilere getirerek
unlar syler: Eer bu kii, bul ana gelmise, man telkni yapldktan sonra
anlayaca oranda Ftiha ile birlikte ksa sreleri renmesi temin edilir. Daha sonra
srasyla, er-Rislett-Turkiyye veya buna mukbil bir eseri, Kurann tamamn ve
Lgat- bn Feriteyi renmesi veya ezberlemesi emredilir. Lgat- bn Feriteden
370

Bu hususlarn neler olduu bir sonraki lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel lkeler
ksmnda daha detayl olarak ele alnacaktr.
371

Tertbul-Ulm, s. 209.

188

sonra, bu kiinin ocuk veya yetikin olmasna baklmakszn, srasyla sarf, nahiv,
ilimlerin ahkm, mantk, mnzara, kelm, men, usl- fkh ve fkh ilmini
renmesi emredilir.372 Buna gre akl bli ana gelen bir renciye ise mellif,
namazn ifsna ynelik bir dnce olsa gerek, Ftiha sresiyle birlikte baz ksa
srelerin retilmesini tavsiye etmektedir. Ayrca o, Kurann tamamnn
retilmesine ilave olarak, bahsetmi olduu kitaplarn tahsili

ve mtekiben,

ilkevvela sarf, nahiv ve mantk ilmi gibi let ilimlerini, ardndan da mnzara, kelm
ve fkh ilmi gibi temel ilimlerin retilmesi gerektiini ifade etmektedir.
Saaklzde, talebenin bul anda tahsl etmesi gereken ilimleri de bylece
ifade ettikten sonra, bu ilimlerdeki bilgi seviyesinin ne olduunu ve bu dorultuda
hangi eserlerin takib edilmesi gerektiini u szlerle anlatr: Ben fkh ilmi ile,
Muhtasarul-Kudrde olduu gibi delilsiz olarak, sadece amel hkmlerin bilgisini
kastetmiyorum. Aksine, el-Hidyenin ierdii gibi, onu delilleriyle birlikte
renmeyi kastediyorum. Ahkm ilmi ile ilgili olarak, Muhtasarul-Kudr veya
onun mukbili bir eseri, sarf ve nahiv ilminden sonra renmek mmkn. Usl-
fkh ilminin kidelerini bilmek ancak, el-Hidye gibi eserlerle mmkndr. Kelm
ilmi ile de, sadece tikad meseleleri kastetmiyorum. Aksine Maksdul-Felsifede
olduu gibi cevher, raz ve delilleriyle birlikte, muhlif gruplara cevaplarn verildii
tikad meseleri kastediyorum.373
Mellif, sralamasnn sonuna ise er ilimlerden hadis ve tefsir ilimlerine
ilve olarak hesab, hendese ve heyet ilmi gibi kendi ifadesiyle, dier baz faydal
ilimleri koyar ve fasl u cmlelerle bitirir: Bunlardan sonra renci, srasyla usl
hads ve hem rivyet hem de diryet bakmndan olmak zere hads ve tefsir ilmini
elde etmesi gerekmektedir. Tecvd, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi ilimlere
gelince, talebe bunlar tefsir ilminden nce gc yettii oranda renmesi gerekir.
Ayrca hesb, hendese, heyet ve arz ilmine gelince talebe, bunlar da, ne zaman
gc yeterse, o zaman

tahsl edebilir. Ancak talebe, hesb ilminin renimini,

ahkm ilminin ve zellikle de feriz ilminin nne almas gerekir.374 Demek ki,
mellifin bu ifadelerine gre, dni ilimlerden hads ilmi ve tefsir ilminin en son srada
372

A.g.e., s. 210.

373

Ayn yer.

374

Ayn yer.

189

yer ald grlmektedir. Tecvd, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi ilimlerin ise,
tefsir ilminden nce olmas, bu ilimlerin tefsir ilmi iin birer vsta veya giri ilmi
hviyetinde grld anlalmaktadr. Ayrca hesb ilminin, feriz ilminden nceye
alnmas, feriz ilminde yeralan verset meselelerindeki hesaplamalar iin yine bir
let veya yardmc ilim hviyeti deerlendirildii anlalmaktadr.
Mellif, ilimlerdeki tahsil srecini ve bu srete katedilen mesafe neticesinde
elde edilen ilim seviyelerini belirli kategorilere ayrr. Buna gre herbir ilim dzeyini
ifade eden bir tanmlama vardr ki bunlar, daha alt seviyeden daha yukarya doru,
iktisr, iktisd ve istiks dzeyleridir. Bu seviyeleri gnmze, balang, orta ve
ileri dzey eklinde evirmemiz de mmkn. Hatta bu sralamay, tatbikedilen
eitim, retim anlaylar bakmndan gnmzde, ilkretim, orta retim ve
yksek retim eklinde okumamz da mmkn. imdi, belirli bir tahsl seviyesini
ifade eden bu ksmlarn ieriine daha yakndan bakalm.
1-limlerin ktisr veya lkretim Dzeyi
Saaklzde, ilimlerin tahsilinde belirli bir seviyeyi ifade eden, iktisr,
iktisd ve istiks kavramlarnn hibirisiyle ilgili olarak herhangi bir tanmlama
vermez. Yani, bu seviyelerin lgav olarak ne anlama geldii ile ilgili bir izh
yoktur. Ancak, onun her ilm seviye iin verdii rnekler ve bunlar zerine yapt
aklamalardan, bu kavramlarn genel olarak ne anlama geldiini ve hangi dzeyi
ifade ettiini anlamamz mmkn olmaktadr. O bakmdan, bu ilm seviyelerden ilki
olan iktisr kavramn genel olarak herhangi bir ilim dalnn, balang, ilk
aama veya ilkretim dzeyi olarak ifade etmek mmkn.
Mellifin, Gazlden hareketle tefsr, hads, fkh ve kelm ilmi gibi baz
ilimler erevesinde ortaya koyduu iktisr dzeyinin kapsam hakknda biraz bilgi
verecek olursak; ona gre Tefsr ilminde iktisar, Kurann bir misli byklnde
olan bir eserin tedrs edilmesidir ki bu, Ali el-Vahid en-Neysabrnin el-Vecz adl
tefsiri gibi bir eserdir. Hads ilminde iktisr dzeyi, hads ilmine vkf olan bir
kiinin dzeltmesi ve gerektii zaman bulup, alabilecek miktarda Buhr ve Mslimi
tahsl etmektir. Ne rvlerin isimlerini ne de hads metinlerini ezberlemeye lzum
yoktur. Fkh ilminde iktisr dzeyi ise, shkul-Mzennin Muhtasarul-Mzen

190

adl eserinin ihtiv ettii bilgileri okumaktr. Kelm ilminde iktisr dzeyine gelince,
seleften nakledilen ehli snnet akidini, delillere girmeksizin renmektir ki o da,
hynn Kavidl Akid ksmdr.375
Mellif, Gazlden iktibs ettii bu grleri biraz daha ama kbilinden olsa
gerek, metin zerinde baz yorumlar yaparak unlar syler: Bu beyndan ortaya
kt ki, tefsr ilmiyle ilgili olarak, Kurann bir misliyle kastedilen, iktisr
seviyesinin balang ksmdr. ktisr seviyesinin biti ksm ise, Kurann katna
kadar ular. imdi bu aklamaya gre, iktisd mertebesinin balang ve biti
ksmlarnn ne kadar olduu mukyese edilsin. Ayn ekilde Gazl, Kuran nazmn
bilme konusundaki mertebeler hakknda herhangi bir gr ortaya koymamtr.
Muhtemelen bu ilmin iktisr seviyesi, sm krat ve Hafs rivyeti gibi, mehr iki
imamdan birinin mteber rivyetini bilmektir.376 Fkh ilmi konusunda iktisar
seviyesi ise, Hanef mezhebine it bir eser olan, Muhammed Cfer el-Kudrnin
Muhtasarul-Kudr sini tahsl etmektir.377
Saaklzde, ilimlerin iktisr seviyesini belirleme sadedinde, tefsr, hads,
fkh ve kelm ilmi olmak zere, drt ilim dalnda Gazlyi tkib ederek, bu
seviyenin ilm snrlarn ortaya koymaktadr. Ancak o, ilimlerdeki iktisr seviyesinin
snrlarn aratrrken bu drt ilim kadrosuyla iktif etmez. rnein bir nceki
pararafta, Gazlnin grlerine ilave olarak Kurann kraat konusunda da iktisar
dzeyini beyn etmiti. Mellif bunlara, belgat, mantk ve nahiv ilmini de ilve
ederek, szlerini yle srdrr: Belgat ilminin iktisr seviyesi muhtemelen, elKazvinnin Telhsul-Mifth fil-Men vel-Beyn gibi bir eseri tahsl etmektir.
Mantk ilminde bu seviye, Hsm Ktnin erhiyle birlikte, Ebhernin sgcsi;
nahiv ilminde ise Ebul-Kasm Crullah ez-Zemahernin el-Enmzeci gibi bir eseri
tahsil etmektir. Ksaca, herbir ilmin iktisr seviyesi, zet olarak metinleri ihtiv eden
bir eseri tahsl etmektir.378

375

A.g.e., s. 211-211. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 104.

376

sm kraatn rivyet edenlerden birisi Hafs, dieri ise ubedir. Bkz. Chdil-Mukl, s. 115.

377

Tertbul-Ulm, s. 213.

378

A.g.e., s. 216.

191

2- limlerin ktisd veya Orta retim Dzeyi


Saaklzdenin, ilimleri eitim ve retim dzeyi bakmndan snflandrma
sisteminde ortaya koyduu bir dier kategori, iktisd, orta ya da orta retim
seviyedir. Bu mertebe, balang seviyesine nazaran daha ileri bir mertebedir.
Mellif, ilimlerin iktisr seviyesinde olduu gibi, burada da izinden gittii lim
Gazldir. Bu dorultuda mellif, Gazlnin u grlerinin iktibas eder: Tefsr
ilminde iktisd seviyesi, Kurann misli byklnde olan bir eseri tahsil
etmektir ki bunun rnei de yine, Ali el-Vhid en-Nsabrnin el-Vast isimli
eseridir. Hads ilminde ise bu seviye, Sahhayna ilve olarak, dier sahh
msnedlerdeki hadsleri de tahsl etmektir. Fkh ilminde, Mzennin MuhtasarulMzensinin kat byklnde bir eseri tahsl etmektir.379 Kelm ilmine gelince,
bunun iktisd dzeyi, bidatlarn mnzarasndan ve onlarn, avmn kalbine
soktuu phelerinden koruyacak kadar, ehli snnetin inanlarn, akl ve nakl
delillerle bilmektir. Bu ise, hydaki Kavidi-Akid kitabnn nc ksmna
koyarak, bu konuya hasrettiimiz, el-ktisd fil-tikd isimli eserimizdir. Son
zamanlarda mezhebler arasnda treyen hilfiyt380 ilmi ve bu hussta selef
devrinde eine rastlanmayan uzun yaz, tasnf ve mcdelelere gelince; ldrc
zehirden kaar gibi, bunlardan sakn ve bunlarn civrna bile yaklama! nk bu
ilim, tedvisi olmayan bir hastalk gibidir. Gurur bahsinde fet ve tehlikelerini

379

Gazl byle bir eser iin, el-Bastin, el-Vast Minel-Mezheb adl eserini rnek olarak verir. Bkz.
Gazl, hy, I, s. 104.

380

Bu ilim, mctehidlerin takip ettikleri usl ve gr farkllklarna bal olarak ortaya km bir
ilimdir. Mesel bir mctehid istinbt vch ve ekillerinden bir ey ortaya koysa ve bunu kendi
gr haline getirse, bir baka mctehid, bir baka vech ve sebeple, onu nakzedip onun sz ve
yaklamna uymayan bir baka ictihadda bulunabilmekteydi. Her iki gr benimseyen taraftarlarn
da bunlara elik etmesiyle gr ayrlklar ve bu erevede oluan mnakaalar ortaya kmtr.
Peinden gittii imamn mezhebinin shhatini gstermek iin, btn mezhep mensuplar ve
mukallidler arasnda mnazaralar cereyan etmitir. Mezhep mensuplarnn her biri bu esaslar ve
usulleri taklid ve temessk ettii mezhebin lehinde ve dier mezhebin aleyhinde delil olarak
kullanyor ve bu mnakaalar, er meselelerin tmnde, fkhtaki btn bahislerde uygulanyordu.
Bazen f ile Mlik arasnda ihtilaf vuku geliyor, Eb Hanfe bunlardan birine muvafakat ediyor;
bazen Eb Hanfe ile Mlik arasnda ihtilaf ortaya kyor, f bunlardan birini desdekliyor; bazen de
f ile Eb Hanfe arasnda ihtilaf cereyan ediyor ve Mlik bunlardan birini tutuyordu. Bu
mnzaralarda, daha ziyade drt imamn mezheplerindeki hkmlerin istinad ettii usulleri, delilleri
ve kaynaklar aklanyor, ihtilaflarn meneleri ve ictihadlarn mahalleri ortaya seriliyordu. te bu
ilmin ortaya k sreci genel olarak bu ekildedir. Bkz., Gazli, hy, I, s. 109, 110 vd., bn Haldun,
a.g.e., II, 1069-1070; Takprlzde, a.g.e., I, s. 247.

192

aklayacamz gibi bu ilim fakihleri, taassubla beraber, benlik ve vnmeye


srkleyen bir ilimdir.381
Mellif burada da tefsr, hads, fkh, kelm ilmi ve hatta bir nceki blme
bir ilveyle, hilfiyat ilmi konusunda, bu ilimlerin tahsli bakmnda iktisd
mertebesinin neyi ifade ettiini Gazlye dayal olarak ortaya koymaktadr. Ancak o,
burada da bu ilm mertebeyi aklarken, Gazlnin ortaya koyduu ilim says ile
yetinmez ve bunu daha da geniletir. Mellifin, ilve ettii ilimler ve bunlarn
kapsam yledir: Kraat ilminin iktisd derecesi, mehr imamlarn mtevtir
kraatlarnn hepsini bilmektir.382 Belgat ilmine gelince, bunun iktisd derecesi
ise, Kazvinnin el-zh fil-Men vel-Beyn isimli eseri gibi bir eseri tahsl
etmektir. Mantk ilminde ise, Kazvinnin emsiyyesi ile birlikte Mahmud b.
Muhammed er-Rznin bunun zerine yazm olduu, Tahrrul-KavidulMantkyye fi erh-i Risleti-emsiyye adl erhini tahsl etmektir. Nahiv ilminde
iktisd derecesi, bn Hacbin, el-Kfiyye fin-Nahv adl eseri ve hatta bn Himn
Mnl-Lebbini tahsil etmektir. nk onu karan, nahvin yarsn karm
demektir.383
Saaklzdenin, limleri, eitim ve retim seviyesi bakmndan yapt
snflandrmada iktisd mertebesiyle neyi kastettii genel hatlaryla bunlardr.
Mellif, bir nceki blmde yapt gibi burada da, ncelikle Gazlnin izinden
giderek, tefsr, hads, fkh, kelm ilmi gibi temel dni ilimlere ilave olarak
hilfiyat ilmi zerinden iktisd mertebesini ortaya koymutur. Mtekiben
Gazlnin vermi olduu ilim dal saysn daha da artrarak bunlara, kraat, belgat,
mantk ve nahiv ilmi gibi daha ziyada birer let ilmi hveyetinde olan ilimleri de
ilve ederek, bu ilim dallarnn da iktisd, orta veya orta retim dzeyini
ortaya koyduu grlmektedir. Burada da mesele aratrlrken, iktisd kavramnn
anlam bakmndan izhndan ziyde, herhangi bir ilim dal ile ilgili olarak, bu ilm
dzeyi ifade eden eser ya da eserlerin isimlerinin beynyla yetinildii grlmektedir.

381

Tertbul-Ulm, s. 211-212. Ayrca daha fazla bilgi iin bkz. Gazl, hy, I, s. 104-105.

382

Mehr kraatlar, kraat imamlar ve rvleri hakknda daha fazla bilgi iin bkz. Chdil-Mukl, s.
114, 115 vd.

383

Tertbul-Ulm, s. 213-216.

193

Mellifin ortaya koyduu bu metodoloji, genel olarak konunun anlalmasn


salamakla beraber, ilgili kavramn anlam bakmndan bir analize tbi tutulmas,
konunun daha iyi anlalmasn salayacaktr.
3- limlerin stiks veya Yksek retim Dzeyi
Saaklzdeye gre bu mertebe, ilimlerin, eitim ve retim dzeyi
bakmndan snflandrlmasnda en son veya en ileri mertebedir. stiks dzeyi,
gerek sralama, gerekse ilm derinlik bakmndan iktisr ve iktisd dzeylerinin
stndedir. Bu adan bakld zaman, istiks mertebesine her hangi bir ilm snr
noktas koymak da doru deildir. O nedenle mellif, ilimleri, eitim ve retim
dzeyi bakmndan snflandrrken, baz ilim dallarnn iktisr ve iktisd
dzeylerini aklar ve sz istiks mertebesini aklamaya gelince, bunlarn tesi,
istiks dzeyidir diyerek, bu mertebenin ilm snrlar hakknda genel bir fikir ortaya
koymaktadr.
Mellif, dier ilm mertebelerde olduu gibi, burada da konuyu aratrmasna
Gazl ile balar. Bu erevede o, tefsr, hads, fkh ve kelm ilmi gibi ilim
dallarnda, Gazlden hareketle unlar sylemektedir: Tefsr ilminin istiks
dzeyi, bu ilim dal ile ilgili srasyla, iktisr ve iktisd dzeylerine karlk gelen,
Vhidnin el-Vecz ve el-Vast adl eserlerinin stnde olan eserler384 veya bu
dzeyde olan konular tahsil etmektir. Hads ilminde ise, zayf, kuvvetli, sahh, sakm
btn hadsleri ayr ayr rivyet yollaryla, rvlerin ahvlini, adlarn ve vasflarn
renmektir. Fkh ilminde istiks dzeyi, srasyla iktisr ve iktisd
mertebelerine karlk gelen Mzennin, Muhtasarul-Mzen ve el-Vast minelMezhep isimli eserlerin seviyelerinde olan veya bunlarn stnde olan eserleri tahsl
etmektir.385 Yine Gazl, Kavidl-Akid kitabnda zet olarak yle der: Akid
konusunda, iktisd mertebesinin dnda kalanlar iki ksmdr. Bunlardan ilkinde,
tikat dnda kalan konulardan bahsedilir ki, bunlar cevher ve raz gibi konulardr.
Dieri ise, gerek akl deliller ortaya koyma konusunda, gerekse soru ve cevaplar
384

Gazl, Saaklzdenin iktibs ettii blmn devamnda, tefsr ilminin istiks mertebesi iin,
yine Ali el-Vhid en-Neysabrnin telif etmi olduu tefsr kitaplarnn en kapsamls olan el-Bast
adl eseri rnek olarak verir.
385

Tertbul-Ulm, s. 211-212. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 104.

194

konusunda, meseleyi gereksiz ekilde uzatmaktr. te bu, istiks dzeyidir ki, bu da


iktisd dzeyi ile kendilerini ikna edemeyenler iin, cehlet ve sapklktan baka bir
ey artrmayan bir ifrattr.386 Mellif, Gazlnin bu aklamalarnn ikinci
blmnde anlatlmak istenenin, selefi, kelm ilminin istiks dzeyinden
menetmek387 olduunu beyn eder.
limlerdeki istiks dzeyini aklamasnda Saaklzde, buraya kadar
Gazlye dayanarak ortaya koyduu grlerini, bundan sonra kendi bana
srdrerek, unlar syler: Hilfiyt ilminin istiks mertebesi, cnin Mevkf ile,
Gazlnin

Maksd

adl

eserini

tahsl

etmektir.

Mezhebler

arasndaki

mcdelelerden maksat ise, sadece slm frkalar arasnda ortaya kan


mcdelelerdir.388 Buna gre mellif, gerek din d mezhebler, gerekse kendi
ifadesiyle felsefeyle karm olan kelm389 ilminden uzak durmak gerektiini
sylemektedir. Ancak onu imdiye kadar, kelm ilminin en azndan baz
blmleriyle ilgili olarak olumlu bir tutum ierisinde grrken, bu noktadan sonra
ilgin bir ekilde, bu ilmin tamamen karsnda bir tavr alr iinde buluruz ve Gazl
gibi kendisinin de kelm ilmini terkettiini, buradan gelen gnahlardan dolay tvbe
ederek, Allha sndn ve kelm ilminden tmyle elini eteini ektiini
syleyerek ilgin bir k yapar.390 Gerek Saaklzdenin bu kna, gerekse
Gazlnin kelam ilminden ruc ettii ile ilgili grlerine kelam ilmini ele aldmz
ksmda deindiimiz iin burada tekrar etmek istemiyoruz.
Kraat ilminin istiks mertebesi ise, z kraatlarn tamamn bilmektir.
Belgat ilminde ise, iktisr ve iktisd dzeyinde deerlendirilen Telhs ve zhn
stndeki eserleri tahsl etmektir. Nahiv ilminde, el-Enmzec, el-Kfiye ve MunlLebb gibi eserlerin tesindeki eserleri tahsl etmektir.391 Buna gre mellif, daha
nce de ifade ettiimiz gibi, istiks dzeyi ile ilgili olarak ounlukla zel bir eser
tavsiye etmekten ziyade, iktisr ve iktisd seviyeleriyle ilgili gerekli aklamalar
386

Tertbul-Ulm, s. 214. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 248.

387

Tertbul-Ulm, s. 215.

388

A.g.e., s. 214.

389

Ayn yer.

390

Ayn yer.

391

A.g.e., s. 215-216.

195

yaptktan sonra, bundan sonras, istiks dzeyidir diyerek, bu mertebeyle ilgili bir
fikir vermektedir.
Saaklzdenin, ilimleri, eitim ve retim dzeyi bakmndan yapt
snflandrmada, iktisr, iktisd ve istiks mertebelerinin kapsam genel hatlaryla
bunlardr. Mellifin, her ilm kategoride de deerlendirmesini tefsr, hads, fkh
ve kelmilmi gibi temel dni ilimlerle kraat, belgat, nahiv, mantk ve hilfiyt
ilmi gibi daha ziyade birer let ilmi hviyetinde olan ilimler zerinde yapt
grlmektedir. Mellifin, ilimlerin tahsl mertebelerine dayal olarak yapm olduu
bu snflandrmada, daha nce de ifade ettiimiz gibi her bir mertebeyi, balang,
orta ve ileri dzey olarak anlamak mmkn. Mellif de, ayn noktaya vurgu yaparak
unlar syler: Ksaca, her bir ilim dalnn iktisr dzeyi, o ilimle ilgili zet
metinleri ihtiv eder. ktisd dzeyi, yine her bir ilim dalnn ortalama metinlerini
ihtiv eder. Bundan tesi ise, istiks dzeyidir. Bu mertebelerin her birinin
erevesini, ancak yaklak bir tanmlamayla ortaya koyabiliriz. Bu mertebeleri
belirleme hussunda benim kanaatim ksaca u ekildedir: ktisr dzeyi, herhangi
bir ilim dalnn en bilinenin konularn iine alr. ktisd dzeyi, nem bakmndan
orta dzeyde olan konular iine alr. stiks dzeyi ise, bunlarn dnda kalan ndir
konular iine alr.392 Buna gre, her bir ilm kategorinin kesin snrlarn belirlemek
olduka zor grnmektedir. Bunlarn huddu ancak yaklak bir tarifle ifade
edilmektedir. Bunlarn snrlarn belirleyen en belirgin kriter ise, her bir ilim dal
iin rnek gsterilen eserlerin ilm seviyeleridir.
Bununla birlikte mellif, yapm olduu bu snflandrmada, ilimleri her bir
ilm dzeyde tahsl etmekten maksadn, kitaplar ezberlemekten ziyade meselenin
esasna vkf olmak gerektiine dikkat ekerek unlar syler: Sonra bil ki, bu ilm
mertebeleri tahsl etmekten maksat, bu mertebelerle ilgili kitaplar ezberlemek
deildir. Bilakis asl ama, ilimlerle ilgili olarak, ihtiya duyulduu zaman
yararlanabilecek kadar renmek ya da bir gz atp, mtla etmek sretiyle, bu
ilimlerle ilgili eserlerin ieriine vkf olmak ve bunlarn nshalarn dzeltmektir.

392

A.g.e., s. 216.

196

Bu hussu Gazl, hads ilminin mertebelerinde aklamt;393 dier ilim dallarn,


buna mukyese et!394 Demek ki ona gre, ilimleri tahsl etmenin asl amac, kuru
bilgileri ezberlemek deil, aksine ihtiya hasl olduu zaman, bu eserlerden istifade
edebilecek kadar ilm yeterlilik kazanmak olduu anlalmaktadr. limlerin tahsli ile
ilgili olarak Saaklzdenin ortaya koyduu bu yaklam biimi, ada eitim
sistemlerinde de benimsenerek, eitim kurumlarnda uygulanmas tavsiye edilen, bu
nedenle de eitimde verimlilii artran ok nemli bir yaklam biimi olarak
grnmektedir. Bu adan bakld zaman, mellifin eitim anlay ile ada
eitim anlaylar arasnda ok ak bir benzerlik grlmektedir.
Saaklzdenin, eitime verdii nem zerinde bir alma yapan Arman,
mellifin, ilimleri iktisr, iktisad, istiks mertebeleri eklinde snflandrmasn da
hesaba katarak, Saakzdeye gre, eitim ve retimin verimli olabilmesinin iki
temel esasa dayandn syler;395 Birincisi eitim ve retim proramnn
hazrlannda, renme konumunda olan bireyin doutan getirdii zek ve
kabiliyetlerinin dikkate alnmasdr. Bu esasa gre bireyler, zek seviyeleri ve
kabiliyetlerine gre eitim ve retime tabi tutulurlar.396 kincisi ise objeye verilecek
bilginin, belli proramlar dahilinde aamal bir ekilde verilmesidir. Bu da; ilk, orta
ve yksek retim eklinde ifade edilebilecek aamal bir eitim ve retim
olmaldr. Bu ilkelerin birinci esasna gre bizzat objenin kendisi sz konusu iken,
ikinci esasna gre objeye uygulanacak eitim ve retimin kapsam ve nitelii sz
konusudur.
Birinci aamada verilmesi proramlanan bilgiler rencinin yana ve
kapasitesine uygun bir ekilde ksa ve z olarak verilir; konunun sadece temel
393

Gazl burada, hads ilminde iktisr mertebesinin, hads ilmine vkf olan bir kiinin dzeltmesi
ve gerektii zaman oradan bulup, alabilecek miktarda Buhr ve Mslimi tahsl etmek olduunu,
ardndan da ne rvlerin isimlerini ne de hads metinlerini ezberlemeye lzm olmadn ifade etmi
ve biz de bunu ilgili blmde ortaya koymutuk. Bkz. Gazl, a.g.e., I, s.104.

394

Tertbul-Ulm, s. 216.

395

Cemal Arman, Maral aaklzdenin lme Verdii Deer Ve Eitimde Verimlilii Artrmak
in ngrd Pedagojik Kurallar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 945.

396

Arman, a.g.e., s. 945. Ayrca bkz. Tertbul-Ulm, s. 196.

197

ilkeleri kavratlr; fazla ayrntlara, ince ve derin noktalara yer verilmez; nk yeni
renime balayan rencilerin ilm kapasiteleri daha fazlasna henz msait
deildir. yi ve baarl bir retmen, okutaca dersin nce temel ilkelerini
retmeli, ayrntlara daha sonra aamal bir ekilde yer vermelidir. Okuduu dersin
temel ilkelerini renmeden ayrnt ve incelikleri renmeye kalkan rencilere de
engel olmaldr. Bu aamay, ada eitim ve retim literatryle ilkretim
olarak anlamak da mmkn.
kinci aamada retilenler, birinci aamada retilenlerden biraz daha
kapsaml, fazla ayrntlara girmeden orta dzeyde olmaldr ki bu aamada, orta
retim olarak ifade edilebilir.
nc aamada ise, konulara en ince ayrntlarna kadar yer verilmektedir.
nk bu aama ihtisaslama dzeyidir.397 Son aamay ise yksek retim olarak
nitelemek mmkn.
Armann burada, eitimde verimlilii artrmann ikinci temeli sayd
hususlar, bizim yukardaki tasnifte ortaya koyduumuz, ilimlerin iktisr, iktisat,
istiks dzeylerinin modern eitimin literatryle ifade edili biimidir. Onun ilk,
orta ve yksek retim eklindeki tanmlamalar, bizim snflandrmamzdaki
iktisr, iktisat ve istiks mertebelerine karlk gelmektedir.

D- lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel Kurallar


Her eitim sisteminde olduu gibi, Saaklzdenin ngrd eitim ve
retim sisteminde de uyulmas gereken eitsel baz temel kurallar vardr. Baarl
bir eitim sisteminin altnda yatan temel etken de budur. Bu erevede, mellife gre
ilim tahsl ederken takibedilmesi gereken kurallar unlardr:
a-Yeterli zakaya sahip olmayan bir renciyi stn zekal rencilerle bir
arada eitime tabi tutmak eitsel adan doru bir yaklam deildir. Mesel baz
renciler, bir konu veya dersin ak ve anlalr olan temel ilkelerini renmeye
msait iken kapal ve ince sanatlarn renmeye, problemlerini kavramaya msait
deildirler. Eer bu renciler kapasitelerine gre bir eitim ve retime tabi
tutulmaz ya da kendilerine uygun bir proram semezlerse, baarl olamazlar;
397

Arman, a.g.e., s. 945-946.

198

enerji,

zaman

ve

gayretlerini

tahsli

mmkn

olmayan

konularla,

elde

edemeyecekleri eylerin peinde harcam olurlar. Bu noktada eitimcilere i


dmektedir. Saaklzde, rencilerin belirli bir teste tabi tutulup, kabiliyetlerine
uygun bir prorama ynlendirilmesi gerektiini belirtir.398
b- Bir ilmi renmeye, henz temel ilkelerini renmeden ince ayrntlaryla
balamak pedagojik deildir. rnein bir hadis dersine hiye ve erhlerden
balamak byledir. Byle bir metotla sz konusu ilmin reniminden amalanan
hedefler elde edilemez.399
c- lim elde etmeye ynelen birinin, henz iin banda iken deiik gr ve
ihtilaflar duymaktan da kanmas gerekir. nk bu, akln kartrr; sonuta
birtakm phelere sevkeder. Dolaysyla rencinin, renimine, anlamaya en yakn
olduu ders ve noktadan balamas gerekmektedir.400
d- renci dersi nemsemeli, anlamaya aba sarfetmelidir. Dersi nemsemez
de, bir veya iki kerede anlayamazsa bunu alkanlk haline getirebilir; sonuta basit
ifadeleri dahi anlayamaz hale gelir.401
e- renci, bir ders veya ilme gerektii kadar zaman ayrmal, ayn dzeyde
veya daha nemli olan baka ilimleri elde etmesine mani olmamaldr.
Nitekim Gazl, hyda; bir ilmi en ince ayrntsna kadar renmeye g
yetmez; zira ilim ok, mr ise ksadr. diyerek, ilimleri nem srasna gre ve
belirli bir seviyede elde etmek gerektiine dikkat ekmektedir. Ayn ekilde, renci,
ok basit meselelere zaman harcamamal, ihtisaslama konusunda da, daha mhime
doru bir sra izlemelidir.402
f- Herkesin her ilimde derinlemesi zor ve imknszdr. Dolaysyla her
renci, tabiatna uygun alanlarda derinlemelidir.
g- Baz renciler ilim tahsl etmenin zorluklarndan bir an nce kurtulmak
iin acele ederler; bu acelelik de onlar glerini aacak ekilde birka kitab birlikte

398

A.g.e., s. 946.

399

Tertbul-Ulm, s. 197. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 133-134.

400

Tertbul-Ulm, s. 197-198. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 131.

401

Tertbul-Ulm, s. 198-199.

402

A.g.e., s. 199. Ayrca bkz., Gazl, a.g.e., I, s. 135-136.

199

okumaya sevkeder. Sonuta iyi kavramadan ve baz nemli noktalar okumadan


konular eksik brakmak zorunda kalrlar.403
Btn bu rnekler ilimde kemle ermeyi engeller. nk ilimde kemle
ermek, dersleri anlamak ve tamamlamakla mmkndr. renci, bir hocada karar
klmal, balad dersi kesintiye uratmadan sonuna kadar gtrmeli, bir konuyu ya
da ilmi tam olarak kavramadan baka birine gememeli denilmektedir. Burada sk
sk

hoca

deitirmenin,

belirtilmektedir.

rencinin

baarsn

olumsuz

ynde

etkiledii

404

h- Hocann ders anlatm esnasnda rencilerin konumalar, eitimde baar


ve verimi engelleyen bir unsurdur. Bu, hem hocaya bir eziyettir ve hem de hocann
szlerine bir engeldir.405
ada eitim uygulamalarnda rencilerin derse katlmalar, eitimde
verimlilii artran son derece nemli etkenlerden birisidir. Ancak, Saaklzdenin
hakl olarak burada kar kt husus, snf iinde dersin disiplin ve hengini
bozarak verimliliin dmesine neden olan ve yerindelik ilkesini ihll eden
geliigzel konumalardr. Bu bakmdan mellifin serdettii bu ilke son derece
yerindedir.
- renci derse gelmeden nce kendi bana okuyup anladklarn bir kenara
brakmal, hocann anlattklarn dikkatle dinleyip anlamaya almaldr. nk
bazen kendi bana okuyup anladklar, metinde verilmek istenenin dnda
olabilir.406
j- renci anlayamad bir eyle uzun sre uramamaldr. rnein bakt
veya aratrd birey ayet henz karlamad ilmi bir stlh veya bilmedii bir
kelimenin szlk anlam ise, o ilmin stlahlarn konu alan bir esere, kelimeler iin
de, bir szle bakmas gerekir. Aksi takdirde kaynaklara bakmadan veya bilen
birisine sormadan kelime veya kavramlar zerinde uzun sre dnmek bir sonu
vermez.407

403

Tertbul-Ulm, s. 200-201.

404

Arman, a.g.e., s. 946-947.

405

Tertbul-Ulm, s. 201.

406

A.g.e., s. 202.

407

A.g.e., s. 204.

200

renci derse baladnda batan sona dersi bir gzden geirmeli, ayrca
metnin kelime manalarn, uslbunu ve ne demek istediini de anlamaya almaldr.
Byle yapt takdirde ilgili dersten kan sonularn tamamna toplu olarak vkf
olur; ayrntlarn da anlamaya balar.
Bir metni anlamaya alrken ibarenin zorluu, verilmek istenen manann
gizlilii, kelimelerin verilmek istenen mana ile ilgisinin uzakl, sonra olmas
gerekenin nceye veya nce olmas gerekenin sonraya alnmas gibi hususlarn da
dikkate alnmas gerekir.
Saaklzde ilim tahslinde daha baarl olmak iin dunn olumlu
fonksiyonundan bahseder. nk du, mitsizlii ortadan kaldrmaktadr.408
k- renci, let ilimlerini renmeden ders okutmaya kalkmamal, ar
dersleri okutma melekesi elde etmek iin ncelikle let ilimlerini tahsl etmeli, zek
renciler bu dersleri tahsil ettikten sonra, bunlar bakalarna okutmaldr. Bunu; bir,
iki veya birka gnde bir olmak zere derste bir satr okutmak eklinde olsa bile
mutlaka yapmaldr. Bunu yaparken okuttuu dersi veya kitab bitireceim diye acele
etmemelidir; nk mtlaa kitabn okumaktan maksat, kideleri kavramak ve
zihinsel geliimi salamaktr.409
l- Baz renciler ders okutma yetenei kazanmak iin derslerin adet ve
hacmini artrr, okuduklar kitaplar da bitirmek isterler. Dolaysyla dersleri ince
elekten geirerek okumazlar. Bu da beklenen sonucu vermez.
Burada unu belirtmek gerekir ki, rencinin iki temel amac olmaldr:
Birincisi, okuduu dersin temel kurallarn renmek; ikincisi de, zihni gelitirmek.
Baz kitaplar, kideler renmek iin okunur. Bu tr kitaplar, okunurken ince
ayrntlara taklmamak gerekir. nk, bu ekilde kitaplar bitmez; sonuta temel
esaslar kavranmam olur. Baz kitaplar da zihni gelitirmek iin okunur. Bu tr
kitaplarn derste bitirilmesi gerekmez. Ancak meselerin derinliklerine inmek
gerekir.410
m- Baz renciler, tahsillerinin ilk balarnda sadece let ilimleri ile
yetinirler. Tahsillerinin sonlarnda da dni ilimleri tahsil etmeye veya kendi
408

Arman, a.g.e. s. 947.

409

Tertbul-Ulm, s. 205-206.

410

Arman, a.g.e., s. 947.

201

kendilerine renmeye niyet ederler. Ancak bu metot, doru bir metot deildir.
nk sonraya braktklar ilim, farz- ayn ise, srekli gnah ilemi olurlar. Bir
kimse de, bir eyi renmeden retmeye kalkarsa bunda baarl olamayaca gibi,
dersinde de kastl yalanlardan kurtulamaz. leri grl rencinin her zaman iki
dersi olur; er ilimlerden bir ders yrtt gibi, let ilimlerinden de bir ders
yrtr.411
n- Her renci, ders mzkere etme, rendiklerini bir bakasna sunma
melekesi kazanmaldr. Bunu kazanabilmesi iin de, ncelikle rendii kideleri
oka tekrar etmeli; bir dersi bir bakasna sunabilmesi iin de o ilmin temel
kidelerini iyi bilmelidir.412
o- Baz hocalar eitimin ve retimin daha banda olan rencilere ok
cidd, ar soru ve cevaplar yneltir, bu ekilde de, o ilmin temel kidelerini
hatrlatmaya alrlar. Fakat daha iin banda olan renciler bunlarn ounu
anlayamaz, dikkatlerini derse veremez, uykular gelir, derse kar olan ilgi ve arzular
azalr; sonuta zihinleri yorulur; dersten kalkmadan nce anlayp kavradklarnn
ounu da unuturlar.
Sbknin de ifade ettii gibi, hocann revlerinden biri, dersi gzel sunmak,
onu anlalr bir ekilde anlatmaktr. Eer renciler daha iin banda iseler, onlara
uygun olmayan problemli konular amamas gerekir. Bilakis onlara gzlem ve
aratrma derecesine ulancaya kadar kolay altrmalar yaptrmaldr. Eer son
aamada iseler ar ayrntlara bomadan onlar problemlerin iine sokmaldr.
Saaklzdenin belirttiine gre baz limler eitim ve retimin daha ilk
aamasnda, ilmin inceliklerini ve problemlerini vermek, rencilerinn zihinlerini
keskinletirip gelitirmeye daha uygun olduunu sanrlar. Ancak bu, doru bir metot
deildir. nk gl kimselerin yklendii bir yk, ocuklar yklenemez.
Eitim ve retimin ilk aamas ile son aamasnda olanlarn ayn dersi
paylamamas gerekir. Keza zaka seviyesi dk olanlarla yksek olanlara ayn ders
bir anda verilmemelidir.413

411

Tertbul-Ulm, s. 207.

412

Ayn yer.

413

A.g.e., s. 197-198.

202

p-Hocann bilmiyorum demekten kanmas, eitimin olumsuzluklarndan


biridir. Hoca, bilmedii bir eyi anlatmaya ve her soruya cevap vermeye kalkarsa,
sorulan her sorunun cevabn vermede zorlanr, sonuta bilerek yalan sylemek
zorunda kalr veya tatmin edici cevaplar veremeyebilir. Ayrca ders anlatmnda hata
yapar ve baz renciler tarafndan uyarlrsa mahcp olur; hata yaptn kabul
etmekten kanr. Sonuta hatasn dzeltmek iin polemie girer, hatasn
bilinmeyen kelimelerle dzeltmeye kalkar.
Bunu terketmenin aresi, nceki limlerin durumunu bilmektir. mam fi;
gzleri nnde, mam Mlike otuz sekiz soru sorulduunu, otuz ikisine
bilmiyorum dediini nakleder. Saaklzde, ilimleriyle Allhn rzasn talep
etmeyenlerin nefsi, bilmiyorum demeye msaade etmez, demektedir. Birisi, Hz.
Aliye bir soru sorar, o da cevabn verir; soruyu soran, Ey mminlerin emri,
cevap yle deil, yle yle olmaldrder. Bunun zerine Hz.Ali; haklsn, sen
isbet ettin, ben yanldm! Her bilenin stnde mutlaka bir bilen vardr karln
verir. fi, bilmiyorum demenin, ilmin yars olduunu belirtir. nk kim bir
eyi bilmez ve bilmediinin de farknda deilse, onun bilgisizlii iki kattr ve buna
da cehl-i mrekkep denir. Bilmiyorum! diyen kii, bilmediini bilmekte,
dolaysyla cehleti teke inmektedir. Bir nakle gre, Hz. Aliye minberde iken bir
ey sorulur, o da; bilmiyorum cevabn verir. Ona, oras bilmeme makam
deildir denildiinde; burad bilen ve bilmeyenlerin makmdr. Her eyi bilen ve
hi bir eyi bilmeyenlerin makam yoktur karln verir. Baka bir nakle gre ise;
Eb Yusufa bir ey sorulur; o da, bilmiyorum! eklinde cevap verir. Bu kez ona;
hergn beytl-malden yiyorsun, ayrca cret de alyorsun, bir de kalkm,
bilmiyorum diyorsun! denilince, Ebu Yusuf u cevab verir: Ben ilmim
miktarnca yiyorum, eer bilmediklerimin miktarnca yiyecek olsaydm, dnyadaki
yiyeceklerin tm bana yetmezdi.414 cevabn verir. Grld gibi Saaklzdenin
ilim tahsiliyle ilgili ortaya koyduu grleri, gnmz eitim, retim sistemlerinde
de benimsenen ve uygulanan olduka ada, pedagojik ve eitimde verimlilii
artran yaklamlardr.
Saaklzdenin, ilimleri, gerek fayda ve zarar, gerek er hkm, gerekse
eitim ve retim bakmndan yapm olduu her snflandrma biiminde de,
414

A.g.e., s. 202-203; Arman, a.g.e., s. 948.

203

onun dnce yapsnn ekillenmesinde en fazla tesiri olan lim Gazldir. Mellif
her aamada, Gazlnin el-Munkz ve zellikle de hya adl eserlerine sk sk
atflar yaparak, ilim anlay ve ilimlerin snflandrmasyla ilgili fikriyatnn
olumasnda ondan geni lde yararlanmtr. Saaklzde, eitimde uyulmas
gereken eitsel ilkeleri ifade ettii u son ksmda da bu tavrn srdrmektedir.
Saaklzde, bu ksmla ilgili olarak Gazlnin yan sra Sbk, Zernci ve S.
erif

Crcni gibi limlerden de yararlanmtr. Ancak ne burada ne de dier

ksmlarda, bu limlerden hibirisi Gazlnin nne geemez

204

SONU
Felsefe tarihinde ilimlerin snflandrlmasyla ilgili almalarn temeli eskiYunan felsef dncesine kadar uzanmaktadr ki, Aristoteles ve Stoaclar burada ilk
akla gelenlerdir. slm dncesinde ise Knd, Farb, Harizmi, hvan- Saf, bn
Sina, Gazl, bn Haldun ve Takprlzde gibi filozof, kelmc ve ilimler tarihisi
pek ok lim, ilimlerin snflandrlmasyla ilgili almalar yapmlardr. Bu limler,
bu yndeki almalarn, ya mstakil eserler yazarak ya da dier eserlerinde bu konu
iin ayr bir blm oluturarak, ortaya koymulardr. Bunlar ilim snflandrmalarn;
ilimlerin yaplar, kaynaklar, yntemleri, amalar, ilimler aras ilikiyi gstermek
veya eitimde kolaylk salamak gibi birok kriteri gz nne alarak yapmlardr.
slm dncesinde ilimleri, yeni bir anlay ve bak asyla snflandrmaya
tbi tutan bir dier ahsiyet ise, Osmanl limlerden Saaklzde lakbyla mruf
Muhammed b. Eb Bekr el-Maradir. Saaklzdenin ihtisas alan daha ziyade
Kuran, tefsr, kraat, tecvd, fkh, tasavvuf, hadis ilmi gibi nakl veya er ilimler
zerinde olup, kaynaklarda kendisine, bu ilimlerle ilgili olarak telif, erh, hiye ve
talik eklinde yzn zerinde eser atfedilmektedir. Ancak, bu eserlerin byk bir
ekseriyetinin bir deerlendirmeye tbi tutulmam olmas, yanl okumalara neden
olmakta, bu durum ise, ilgili eserin muhteves ve ona nisbetini gletirmektedir.
Saaklzdenin Tertbul-Ulm adl eseri, kendisinin yaad dnemde
zellikle medreselerde cri olan eitim uygulamalarnda yaanan problemlerin
zm istikmetinde ortaya konulmu bir eitim, retim proram niteliinde olup,
orada zikredilen pek ok eitsel ilke, ada eitim, retim doktrin ve
uygulamalaryla ok yakn bir benzerlik tamaktadr. Bu manada mellifin eitim ve
retime yaklam, iki temel zerine oturmaktadr: Birincisi, rencinin bireysel
farkllklar dikkate alnarak, eitim ve retim faaliyetlerinin yrtlmesi gerektii
fikridir ki bu gr, ada eitim yaklamlarnda renci merkezli eitim
anlay olarak ifade edilmektedir. Mellifin, eitim ve retim anlaynn ikinci
temel noktasn ise, eitimde uygulanacak proramlar oluturmaktadr ki, bunun
karl da yine gnmz eitim ve retim literatrnde, proram merkezli
eitim anlay olarak formle edilebilir.
Saaklzde, ilimleri, perspektifli bir snflandrmaya tabi tutmakta ve her
nde de onun ilham ald en nemli ahsiyet Gazldir. O, gerek ilimlerle ilgili

205

bu snflandrmalar yaparken, gerekse ilgili ilim dallarn aklarken sk sk yapm


olduu atflarla Gazlnin varln daima n planda tutar. Hatta tevfuk mudur,
yoksa bilinli bir tavr mdr bilinmez, ancak Saaklzde, balarda belirli oranda akl
dnceyi gerektiren kelm ilmini savunuyor grnmesine ramen, bu ilimle ilgili
belirli bir birikim elde ettikten sonra, zihin dnyasn tmyle bu ilmin dnda tutup
tasavvuf zerine younlamas ve bylece akl alandan mistisizme doru bir ynelim
ortaya koymas meselesinde bile Gazlnin yaam serveninin izleri grlmektedir.
Saaklzdenin, Gazlden baka mam- zam Eb Hanfe, mam afi,
Ahmed b. Hambel, Zemaher, Suyti, S. erf Crcni, Zernc, Sbk, bnlKayym el-Cevz, Kueyr, Aliyyl-Kr, bn Nceym, Hatip el-Kazvni, Nesef, c,
Taftazni ve Takprlzde gibi muhtelif ilim dallarnda n plana km mfessr,
muhadds, fakih, mutasavvf, kelamc, dil bilimci ve ilimler tarihisi limlerden
etkilenmi olduu grlmektedir. Bahsettiimiz limlerin Saaklzde zerindeki bu
etkisi, ilgili her ilim dalnda yaplan atflarla kendini gstermektedir. Ancak bu
etkilenme ekli katiyyen bir takld veya tekrar eklinde deildir. nk mellif, bata
Gazl olmak zere bu limlerin grlerine zaman zaman itiraz ederek kendine zg
ilm tavrn ortaya koymaktadr. Saaklzdenin ilimlerle ilgili olarak gemie dnk
fazlaca atfta bulunmu olmas, ortaya koyduu almalarn zgnl ve yeniliki
karakterini belirli oranda zayflatsa bile, onun yaad dnemin ilm vaziyeti dikkate
alnd zaman, bu etkilenme eklini ilm kriterler ierisinde deerlendirmek gerekir.
Ayrca herhangi bir limin, zgnln muhafaza etmek artyla bir dierinden
etkilenmesi gayet normaldir. Mellifimizin, dier limlerden etkilenmesini de bu
erevede deerlendirmek gerekmektedir.
Saaklzdenin ilimlerle ilgili ortaya koymu olduu snflandrma
biimlerinde temel perspektif din veya eriattr. slm dncesinde yzyllar boyu
devam edegelen felsefe-din balamnda yaplan tartmalarda, mellifin terchi
dinden yanadr. Yani o, dni veya eriat esas alm ve ilimleri, bu noktay nazardan
hareketle snflandrmtr. Mellifin yaad dnemin ilm, siyas ve hatta ekonomik
ynlerini de dikkate alarak ifade edecek olursak tefsr, hads, fkh, akid, ahlk,
kraat, tecvd ilmi olarak ifade edilen nakl ilimlerin daha revata olduu, ancak
matematik, tb, mantk, kelm ve mnazara ilmi gibi daha ziyade akl veya felsef
ilimlerin ise, ancak bireysel ve toplumsal zarretler nedeniyle vlmeyi ve bu

206

nedenle de faydal ilimler ierisinde deerlendirilmeyi hakettii anlalmaktadr.


Saaklzdenin zihin dnyasnda felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi
ilimlere ise hemen hemen hi yer yoktur. Hatta onun beyanlarnda; az nce ifade
ettiimiz gibi, ilk zamanlarda kelm ilminin en azndan nbvvet, med ve Allahn
sfatlaryla ilgili baz blmlerinde bu ilmi savunuyor grnmesine ramen, daha
sonralar Gazl gibi, kendisinin de kelm ilminden hicret ettiini, bu ilme ynelik
yazm olduu Nerut-Tevl isimli eseri bile yazdna piman olduunu, bunun
btn nshalarn yakmay bile dndn, ancak buna g yetiremediini ifade
etmesi, bu ilimle ilgili ortaya koymu olduu ilk grlerinden rc etmi olduu
izlenimi vermektedir.
Saaklzde, felsefe konusunda daha ziyade Gazl ve bnl-Kayyim elCevz gibi isimleri takip etmekte olup, felsefe ile birlikte me izgideki filozoflara
kar mesafeli bir tutum ierisinde grnmektedir. Onu, felsefe ve filozoflara kar
mesfeli hale getiren meseleler ise, zellikle metafizik ve tabiyyat ilminde yer alan
ve slm dnce tarihinde de scak tartmalara neden olan baz mevzlarn dnin
temel akdeleriyle uyumad fikri zerinde younlamaktadr. Bu dorultuda onun
felsefe ve filozoflarla ilgili ortaya koyduu iddia ve beyanlar, Gazlnin bu ilim
zerine yapm olduu eletirilerin bir tekrr grnmn vermekte olup,
Saaklzdenin, bu eletirilerinde yer yer Gazlyi bile geride brakt
gzkmektedir.
Mellifin, felsefeye kar menf tavrnn pek ok nedeni olabilir. rnein,
mellifin ihtisas alannn akl veya felsef ilimlerden ziyade nakl veya er ilimler
zerine olduunu, bu nedenle felsefeye kar menf bir tutum ierisinde yer aldn
sylemek mmkn ve bu gr bir yere kadar geerli de olabilir; ancak bizce onun
felsefe aleyhtarlnn gerek nedeninin kkenlerini, mellifin yaad dnemi de
byk lde belirleyen tarihin akp giden siyas, ilm, toplumsal ve hatta ekonomik
koullar ierisinde aramak gerekmektedir.
Bilindii gibi zellikle IX ve XII. yzyllar slm corafyas, akl veya felsef
ilimlerin de n planda tutulduu, slm fikriyatnn zirvede olduu dnemlerdir.
Ancak slm dncesinde, bilhassa XIII. ve XIV. yzyllardan itibaren selefiliin
canlanmas, msbet ilmin gerilemesi ve Gazlnin byk lde yanl anlalmas
gibi muhtelif nedenlerle akl ilimlerde bir duraklama, hatta zaman zaman bir

207

gerileme eilimi kendini gstermeye balamtr. Genel olarak felsef dncenin


hilfna ileyen bu sre, akl ilimler olarak ifade edilen felsefe, mantk, matematik,
tb ve astronomi ilmi gibi ilimleri de derinden etkilemi ve bu olgu ilim
snflandrmalarna da yansmtr. Artk ilim snflandrmalarnn ana eksenini Kind,
Farb, hvan- Safa ve bn Sinann snflandrmalarnda olduu gibi akl veya felsef
ilimler deil, Gazl, ksmen bn Haldun, Takprlzde ve Saaklzdede olduu
gibi nakl, er veya din ilimler oluturmaktadr. Bu manzaraya bakld zaman,
slm kltrnde felsef dncede olduu gibi, ilim snflandrmalarnda da, akl
ilimlerin hilfna olmak zere, Gazlnin bir krlma noktas olduunu ifade etmek
yanl olmaz. te Saaklzdenin, akl ilimlerle ilgili devam edegelen bu menf
tutumdan etkilenmi olduunu, bu nedenle felsefeye kar olumsuz bir tavr
takndn sylemek mmkndr. Onun, felsefe ile ilgili olarak en fazla grlerine
bavurduu kiilerin, felsefeye belirli bir bak asyla yaklaan ve bu nedenle
zaman zaman tmyle felsefe aleyhtarym gibi yanl anlalmalara da neden olan
Gazl ile birlikte felsefeye ve manta bile tmyle kar olan bnl-Kayyim elCevz ve hatta Ahmet b. Hanbel, Suyti gibi felsefeye olduka mesafeli limler
olduunu dikkate alrsak, yukardaki grmz daha iyi anlalacaktr.
Saaklzdenin yaad dnemin ilm, siysi, toplumsal ve ekonomik
koullarnn da, onun ilimlerle ilgili tavrnn ekillenmesinde ve bu arada felsefeye
kar olan bu menf tutumunun olumasnda nemli bir etken olduunu ifade etmek
mmkn. Bilindii gibi Osmanl mparatorluu XVI. ve XVII. yzyllardan itibaren
asker, siysi ve iktisdi bakmlardan olduu kadar, ilm alanda da bir duraklama ve
gerileme srecine girmitir. Kurulu ve ykselme dnemlerinde medreselerdeki
eitim proramlarnda felsef ilimler olduka revata olup, bu ilme dair Molla Fenr,
Kadzdei Rm, Hocazde, Mrim elebi, bn Kemal ve Knalzde gibi mtefekkir
limler tarafndan olduka kymetli eserler telif edilip okutulurken, imparatorluktaki
bu duraklama ve gerilemeye paralel olarak akl ilimler arka planda kalm ve bunun
yerine fkh, usl- fkh, hads, tefsr, akid gibi nakl ilimler konmutur. Bu anlay,
ilimlere bak da deitirmi ve bunun sonucu olarak akl ilimlerin aleyhine ileyen
bu tarihi aktan ilim snflandrmalar da nasbini almtr. Saaklzdenin ilimleri
snflandrmasn da bu perspektife dayal olarak deerlendirmek gerekmektedir.
Yani onun tasnif denemelerinde de ayn srecin izleri grlmektedir.

208

Saaklzde, daha ziyade Gazlnin iaret ettii, bilinen konular zerinde


felsefe ve filozoflara kar baz eletiriler yneltmesine ve hayatnn sonlarna doru
kelm ilminden uzaklam olduunu ifade etmesinde ramen, onun, akla ve akl
ilimlere tmyle kar olduunu sylemek de doru deildir. Bu manada o, zaman
zaman atfta bulunduu bn Nceymin, mantn, felsefenin iinde yer ald iin
haram olduu fikrine kar karak, hesap ilminin de, felsefenin iinde yer almasna
karn, bu ilmin reddedilmesi bir yana, farz kifaye hkmnde olduunu, bu nedenle,
haram ierisinde yer alan bir ilmin haram olmayacan, ancak harama gtrenin
haram olacan, dolaysyla felsefe ierisinde yer alan mantn da, haram olmas
yle dursun farz kifaye hkmnde olduunu syleyerek, reddeder. Hatta bu
dorultuda mellif, mantn, akl glendirdiini syleyerek, nasl ki kl, cihdn
leti ise, akl da dnin letidir; akl olmayan dni ifsd eder diyerek, manta,
dolaysyla akla verdii nemi vurgular.
Mellifin, ilm hakkatler karsndaki tarafszln ve akla verdii nemi
gsteren bir baka rnek ise, onun, astronomi ilmi ile ilgili bir hussu akla
kavutururken, selefin aksine, filozoflarn yannda yer ald ve onlarn grlerine
destek verdii bir olay vesilesiyle kendini gsterir. Buna gre, bn Abbas kaynakl
bir rivayette geen, gkyznn Kaf Dann zerinde bir adr gibi olduu fikrine
karlk mellif, oysa filozoflara gre gkyz, bir kre gibidir; burada nakil, akla
tevil edilir. Bu nedenle filozoflarn bilgisi, kat delle dayanrsa, nakil ona tevil
edilir

diyerek,

filozoflarn

grlerine

destek

vermektedir.

Dolaysyla

Saaklzdenin, eline geen bilgileri olduu gibi kabul edip, aktarmaktan ziyade,
belirli bir akl ve birikim szgecinden geirdikten sonra kabul veya reddetme cihetine
gittii grlmektedir.
Saaklzdenin edeb kiilii balamnda ise, daha ziyade manzum eserler
telif etmi olup, bunlarn bir ksmnda bireysel ve toplumsal meselelere deinmekte,
bir ksmnda ise da, aa, kpr, kale, haart ve ar gibi baz yapay ve doal
unsurlar konuturmaktadr. O bu ynyle, genelde kurucusu Fransz edebiyat La
Fontain kabul edilen ve hayvanlarn konuturulmasn esas alan fabl edeb trnn
son derece arpc rneklerini vermektedir. Onun ilm kiiliinin bu ynde iyice
aratrlp, konunun ak bir ekilde ortaya konulmas gerekmektedir.

209

BBLYOGRAFYA

AIKGEN, Alparslan, Bilgi Felsefesi, stanbul 1992.

ADANALI, Hadi, Felsefeye Brnen Kelam, slmiyat, VI, Say: 4,


Ankara 2004.

AIRMAN, Cemal, Maral Saaklzdenin lme Verdii Deer ve


Eitimde Verimlilii Artrmak in ngrd Pedagojik Kurallar, I.
Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004.

AKDA, Hasan, Arap Dili Dilbilgisi, Konya 1989.

AKDEMR, Hikmet, Belat Terimleri Ansiklopedisi, zmir 1999.

AKSEK, A.Hamdi, Ahlk lmi ve slm Ahlk, sad. Ali Arslan Aydn,
Ankara trz.

, Riyazs-Slihn ve Tercemesi, Ankara 1990.

AKYZ, Yahya, Trk Eitim Tarihi, stanbul 1993.

ALTINTA, Hayrani, bn Sina Metafizii, Ankara 1992.

, Erzurumlu brahim Hakk, MEB Yaynlar, stanbul 1997.

MR, Kitbl-lm bi-Menkibul-slm (slmn stnl), ev.


Mahmut

el-MD, erhi (Velediye) Abdlvehhab b. Hseyin b. Veliyyddn, stanbul


1325.

ARSTOTELES, Nikomakosa Etik, ev. Saffet Babr, Ankara 1998.

ARSLAN, Ahmet, bn Haldunun lim ve Fikir Dnyas, Ankara 1997.

ATALAY, Besim, Mara Tarihi ve Corafyas, stanbul 1973.

ATAY, Hseyin, Osmanllarda Yksek Din Eitimi, stanbul 1983.

AYDEMR, Abdullah, Ebussud Efendi ve Tefsirdeki Metodu, Ankara 1993.

AYN, M. Ali, Tasavvuf Tarihi, sad. Hseyin Rahmi Yananl, stanbul 1992.

el-BADD, smil Paa, Hediyyetl-rifn Esmul-Mellifn ve srulMusannifn, stanbul 1955.

BALTACI, Cahid, Osmanl Medeniyet Tarihi, stanbul 1983.

BARTHOLD, W., slm Medeniyeti Tarihi, ev. Fuad Kprl, Ankara


1977.

210

BAYRAKTAR, Mehmet, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, Ankara 1992.

., slm Felsefesine Giri, Ankara 1988.

BNGL, Abdlkudds, Gelenbevnin Mantk Anlay, stanbul 1993.

................, hvnus-Saf Rislelerinde Mantk Konular, Trkiye I. Felsefe


Mantk Bilim Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Ankara 1991.

BOER, T.J., slmda Felsefe Tarihi, ev. Yaar Kutluay, stanbul 2001.

BOLAY, M. Naci, Farb ve bn Sinda Kavram Anlay, Ankara 1990.

BOLAY,

S.

Hayri,

Aristo

Metafizii

le

Gazl

Metafiziinin

Karlatrlmas, Ankara 1993.

BULUT, H. brahim, Osmanl Melliflerinden Maral Saaklzde ve


Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri, I. Kahramanmara Sempozyumu,
Kahramanmara 2004.

BURSALI MEHMED TAHR, Osmanl Mellifleri, Ankara 2000.

CERRAHOLU, smil, Tefsir Usl, Ankara 1991.

CEVHER, smil b. Hammad, es-Shh, I-VII, Beyrut 1404/1984.

CEVZC, Ahmet, Felsefe Terimleri Szl, stanbul 2001.

ARICI, Mustafa, slm Dncesinde Ahlk, stanbul 1989.

APAK, brahim, Saaklzdeye Gre Mnzara lmi, I. Kahramanmara


Sempozyumu, Kahramanmara 2004.

ETN, M. Nihad, Arz, DA., III, stanbul 1991.

ETNKAYA, Bayram Ali, hvn- Saf Felsefesinde Saylarn Gizemi


zerine Bir zm Denemesi, Felsefe Dnyas, say: 37, Ankara 2003.

RT, Meral, Arapa Dil Bilgisi Sarf, stanbul 1995.

UBUKU, . Agah, slam Dncesi Hakknda Aratrmalar, Ankara 1972.

., slm Dnrleri, Ankara 1977.

DOAN, smil, Tanzimatn ki Ucu: Mnif Paa ve Ali Suv, stanbul


1991.

EB ZEHRA, Muhammed, Eb Hanfe, ev. Osman Keskiolu, stanbul


1981.

, slm Hukuku Metodolojisi, ev. Abdlkadir ener, Ankara 1994.

211

ELMALILI, Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dni Kuran Dili, I-X, stanbul
tz.

ER, Hamit, Osmanl Devletinde adalama ve Eitim, Rabet Yaynlar,


stanbul 1999.

FAHR, Mcit, slm Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan, stanbul 1992.

FARB, Eb Nasr, ru Ehlil-Mednetil-Fzla, nr. Albert N. Nader,


Beyrut 1985.

, hsul-Ulm (limlerin Saym), ev. Ahmet Arslan, Ankara 1990.

, Tenbh al Seblis-Saade (Mutluluk Yoluna Yneltme), ev.


Hanefi zcan, zmir 1993.

, es-Siysetl-Medeniyye, nr. Fevzi M. Neccr, Beyrut 1993.

FERRUH, mer A., hvn- Saf, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri,


ev. lhan Kutluer, stanbul 2000.

GALYN, Mustafa, Cmiud-Dursil-Arabiyye, Mektebetul-Asriyye,


Beyrut 1994.

GAZL, Eb Hmid, Maksdul-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Msr


1961.

.., el-Munkzu mined-Dall (Delletten Hidyete), ev. Yahya


Paki, stanbul 1988.

.., Tehftl-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1987.

..................., el-Kstsul-Mstakm, Msr 1900,

, Myrul-lm, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1961,

., hyu Ulmid-Dn, ev. Ahmed Serdarolu, stanbul 1989.

GEVR, Necmeddn, Saaklzde Muhammed bn Eb Bekr El Mara Ve


Bir

Kadiri

cazetnamesi,

Madalyal

Tek

ehir

Kahramanmara,

Kahramanmara 2001.

GRGN, Tahsin, slmi limler Sorunu, slmiyat, VI, say: 4, Ankara


2004.

GKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, stanbul 1996.

GM, Sadreddin, Seyyid erif Crcn, stanbul 1984.

212

GNAYDIN, Mehmet, Saaklzde eyh Osman Efendi, Drt Mevsim


Mara Dergisi, say: 2, stanbul 2004.

HACIMFTOLU, Nasrullah, Bedi, DA, V, stanbul 1992.

HAKM, M.Rza, slm Bilim Tarihi, ev. Hseyin Arslan, stanbul 1999.

HANEF, Hasan, slmi limlere Giri, ev. Muharrem Tan, stanbul 2000.

HARZM, Eb Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Yusuf el-Ktip,


Meftihul-Ulm, nr. brahim el-Ebyr, Beyrut 1989.

HM, Ahmed, Cevhirul-Bela fil-Men vel-Beyn vel-Bedi,


stanbul 1984.

BN HALDUN, Mukaddime, haz. Sleyman Uluda, stanbul 1991.

BN HALLKAN, Vefytl-Ayan, nr. brahim Abbas, Buyrut 1968.

BN KAYYM EL-CEVZYYE, Muhammed b. Eb Bekr, setl-Lehfn


min Mesyidi-eytn, Drul-Marife, Beyrut 1358.

BN MANZR, Cemlddin Ebul-Fadl Muhammed b. Mkerrem, LisnulArab, I-VI, Kahire 1979.

BN NCEYM, Zeynel-bidn b. brahim, el-Ebh ven-Nezir al


Mezhebi Eb Hanfe, Tahkk: Abdl-Azz el-Vekl, Kahire 1387.

BN RD, Tehaft et-Tehft (Tutarszln Tutarszl), ev. Kemal IkMehmet Da, stanbul 1998.

, Telhs m Bdt-Taba (Metafizik erhi), ev. Muhittin


Macit, stanbul 2004.

BN SNA, Aksmul-Ulmil-Akliyye, Mecmutur-Resil iinde, Thk. M.S.


el-Kurd 1328.

, Kitbu-if-Metafizik, I, ev. Ekrem Demirli-mer Trker,


stanbul 2004.

BN TUFEYL, Hayy b. Yakzan (Ruhun Uyan ya da Hayy bn Yakzann


Olaanzt Serveni), ev. N. Ahmet zalp, stanbul 1985.

HVN-I SAFA, Resilu hvnis-Saf ve Hullnl-Vef, nr. Butros elBustn, Beyrut tz.

ZG, Cevat, Osmanl Medreselerinde lim, I-II, stanbul 1997.

ZMRL, . Hakk, slmda Felsefe Akmlar, stanbul 1997.

213

KADR, C.A., slmi Bilgi Teorisi, slmda Bilgi ve Felsefe, haz. Mustafa
Armaan, stanbul 1997.

el-KAFYEC, Muhyiddin Ebu Abdullah b. Sleyman, Kitbut-Tafsr f


Kavidi Ilmt-Tefsr, nr. smil Cerraholu, Ankara 1989.

el-KR, Aliyy, erhu Fkhul-Ekber, ev. Y. Vehbi Yavuz, stanbul 2003.

KARAKA, Mahmut, Msbet limde Mslman Alimler, Ankara 1991.

KARLIA, Bekir, On Sekizinci Yzyl Osmanl Dnce Hayat ve


Kahramanmaral Baz Bilim Adamlar, I. Kahramanmara Sempozyumu,
Kahramanmara 2004.

KATP ELEB, Mustafa b. Abdullah Hac Halife, Kefz-Zunn an


Esmil-Ktb vel-Fnn, nr. Kilisli Muallim Rifat-erfettin Yaltkaya, III, stanbul 1941-1943.

, Mznl-Hakk f htiyril-Ehakk, sad. Orhan ik Gkyay,


stanbul 1980.

KAYA, Mahmut, slm Kaynaklar Inda Aristoteles ve Felsefesi, stanbul


1993.

KAZICI, Ziya, Osmanlda Eitim retim, Bilge Yaynclk, stanbul 2004.

el-KAZVN,

Hatb,

el-zh

fil-Ulmil-Bela,

erh

ve

talik:

Abdlmmin Hafac, 1988.

.., Telhsul-Mifth (Telhs ve Tercmesi), haz. Nevzat h. YankMustafa Kll-M. Sadi genli, stanbul trz.

KILI, Hulsi, Belat, DA, V, stanbul 1992.

KIND, Kitb fil-Felsefetil-l (lk Felsefe zerine), ev. Mahmut Kaya,


Klasik, stanbul 2003.

., Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya, stanbul 1994.

KOYT, Talat, Hadis Terimleri Szl, Ankara 1991.

KORLAEL, Murtaza, Takprlzde ve Ktip elebiye Gre Trk


Kltrnde Felsefenin Yeri, Felsefe Dnyas, say: 7, Ankara 1993.

KUTLUER, lhan, Akl ve tikad, stanbul 1988.

.., lim ve Hikmetin Aydnlnda, stanbul 2001.

., slmn Klasik anda Felsefe Tasavvuru, stanbul 2001.

214

KUEYR, Abdurrahman b. Havzin, er-Risletl-Kueyr, Tahkk:


Abdlhalm Mahmud, Kahire, 1972.

NESEF, Abdullah b. Ahmed b. Mahmud, Medrikut-Tenzl ve HakikutTevl (Tefsrul-Kurnil-Cell), Mektebetl-Emeviyye, Beyrut trz.

en-NER, Ali Sami, slmda Felsef Dncenin Douu, ev. Osman


Tun, stanbul 1999.

NER, Necati, Klasik Mantk, Ankara 1991.

ZALP, Yaln, Evliy Menkbeleri ve Saakl Merhum, Saaklzde Vakf


Arivi.

ZCAN, Tahsin, Maral Bir Osmanl Alimi: Saaklzde Mehmed Efendi


ve Eserleri, I. Kamramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004.

PAZARLI, Osman, slmda Ahlk, stanbul 1993.

PLATON (EFLTUN), Devlet, ev. Sabahattin Eybolu-M. Ali Cimcoz,


stanbul 2000.

er-RZ, Fahrud-Dn, et-Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb), Dru hyitTersil-Arabiyye, Beyrut trz.

ROSS, W.D., Aristoteles, ev. Ahmet Arslan, zmir 1993.

ROSENTHAL, Franz, Knowledge Triumphant, Leiden 1970.

SAAKLIZDE, Muhammed b. Eb Bekr el-Mara, Beynu ChdilMukl, Vilyet Matbaas, Konya 1286.

..., Chdil-Mukl, Dirse ve Tahkk: Slim Kuddr el-Hamd,


rdn 1422/2001.

.................., Hitbul-Haart, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr:


877/216da, vr. 213b.

, Nerut-Tevl, Mektebetl-Ulmil-Asriyye, Msr 1924.

..................., Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme, Sleymaniye


Ktp. (ehzde Mehmed), nr: 110/15.

..................., Risletl-man, Sleymaniye Ktp. (Yazma Balar), nr: 314/1.

..........., Reddl-Cell, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/7.

........, Risletn f Hakkatil-nsn, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi),


nr: 1115/1.

215

........, Rislet-rde-i Cziyye, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud


Efendi), nr: 5819/2.

., Risale f arh Kavlil-Birgiv varl kendindendir,


Sleymaniye Ktp., (Giresun Yazmalar), no: 109/5.

..., Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetim, Sleymaniye


Ktp. (H. Hsn Paa), nr: 260/22.

..., Risletn fl-ytil-Mtebiht, Sleymaniye Ktp. (brahim


Efendi), nr: 411/12.

, Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv, Sleymaniye


Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 264.

..., Risle f bhati Katlil-Kilb, Sleymaniye Ktp. (Antalya


Tekeliolu), nr: 870/31.

..., erhu Risle-i f Tafsli Mesil-i Zevil-Erhm, Sleymaniye


Ktp., (ir Efendi), nr: 141/2.

..., Tertbul-Ulm, nr. Muhammed b. smil es-Seyyid Ahmed,


Beyrut 1988.

.., Takrrul-Kavnn fil-dab, stanbul 1274.

.., Velediye, stanbul 1277.

SARI, Mevlt, el-Mevrid, stanbul trz.

SARIKAVAK, Kazm, Yanyal Esad Efendi, Kltr Bakanl Yaynlar,


Ankara 1997.

SARIOLU, Hseyin, bn Rd Felsefesi, stanbul 2003.

SEKK, Mifthul-Ulm, Talik: Salim Zerzur, Drul-Ktbil-lmiyye,


Beyrut 1983.

SUNAR, Cavit, bn Miskeveyh ve Yunanda ve slmda Ahlk Grleri,


Ankara 1980.

es-SUYT, Celld-Dn Abdurrahman b. Eb Bekr, el-tkn f UlmilKurn, Kahire 1398.

SBK, Tcddn Abdlvehhb, Mudn-Niam ve Mukdn-Nikm, Kahire


1367.

SREYY, Mehmed, Sicill-i Osmn, stanbul 1308.

216

e-F, Muhammed b. drs, er-Risle, ev. Abdlkadir ener-brahim


alkan, Ankara 1997.

EN, Adil, brahim Mtererrika ve Usll-Hikem f Nizmil-lem, Trkiye


Diyanet Vakf, Ankara 1995.

EYH, M. Said, Gazzl, ev. Mustafa Armaan, Klasik slm Filozoflar,


stanbul 2000.

TAKPRLZDE, Mevzuatul-Ulm, sad. Mmin evik, stanbul


1975.

TOPALOLU, Bekir- KARAMAN, Hayreddin, Sarf-Nahiv Kitab, stanbul


1994.

UUR, Ali, bn Sinann limler Tasnfi, Uluslararas bn Sina


Sempozyumu, Ankara 1984.

UNAT, F. Rait, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnamesi, Ankara 1992.

UYANIK, Mevlt, slmi lim Kavramsallatrmas, slmiyat, VI, say: 4,


Ankara 2004.

UYSAL, Enver, hvn- Saf Felsefesinde Tanr ve lem, stanbul 1998.

UZUNARILI, . Hakk, Osmanl Devletinin lmiye Tekilt, Ankara


1988.

LKEN, H. Ziya, slm Dncesi, stanbul 2000.

.., slm Felsefesi, Ankara 1967.

.., Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, stanbul 1997.

ZEBD, Ebl-Feyz, Tcl-Ars min Cevhiril-Kms, I-X, Kahire 13061307.

ZERNC, Talmul-Mteallim Tarkut-Teallm, Matbaatl-Cevnibi bi


stnetil-Illiyye, 1292.

ZEYDAN, Corci, Trhu dbil-Lgatil-Arabiyye, Beyrut 1983.

ez-ZRKL, Hayreddn, el-Alm, Drul-Ilmiyye lil-Melyin, Beyrut


1984.

217

ZET
Bu tezde, XVII. yzyln sonlar ile XVIII. yzln ilk yarsnda yaam olan
byk Osmanl limlerinden biri olan Saaklzde namyla maruf, Muhammed b. Eb
Bekir el-Maranin ilimleri snflandrma ekilleri ele alnmaktadr.
Tezimiz, bir giri ve iki blmden olumaktadr.
Giri ksmnda, slmda ilim anlay ve ilim snflandrmalarnn amalar
zerinde durulmaktadr.
Saaklzdenin hayatn aratrdmz birinci blmde, mellifin doduu,
yaad, ilim tahsil ettii evre ve ilm duruu tartlmaktadr. Ayrca bu blmde,
kendisinin tahsil srecine paralel olarak telif etmi olduu eserleri zerinde
durulmaktadr.
kinci blmde ise, Saaklzdenin ilimleri snflandrma sistemleri
aratrlmaktadr. Buna gre mellifin, faydas ve zarar, er hkm ve eitim
ve retim dzeyi bakmndan olmak zere, ilimlerle ilgili farkl trde
snflandrma ekli ortaya koyduu grlmektedir.
Tezimizin sonlarnda doru ise, Saaklzdenin bak asyla, eitimde
uyulmas gereken baz pedagojik ilkeler zerinde durulmaktadr ki bunlar, ada
eitim uygulamalarnda da tatbk edilmektedir. Bu erevede, mellifin eitsel
ilkeleri topluca deerlendirildii zaman, onun eitim anlaynn iki temel boyutu
ortaya kmaktadr. Bunlardan birisi, rencinin ya, zek ve kavrama dzeyi gibi
bireysel farkllklarna vurgu yapan ve ada eitim literatryle renci merkezli
eitim anlay olarak ifade edilebilecek ksmdr. Dier boyutunda ise, daha ziyade
eitimde verimlilii artrmak iin plan ve proramn nemine iaret edilmektedir ki
bunu, gnmze proram merkezli eitim anlay olarak aktarmak mmkn. Bu
adan bakld zaman, onun eitim anlay ile ada eitim doktrin ve
uygulamalar arasnda olduka yakn bir benzerlik grlmektedir.

218

SUMMARY
In this thesis known as Saaklzde, lived in the late 17th and in the early
18th Century one of the Ottoman scientists Muhammed b. Eb Bekir el-Maras
manners of classifying the sciences are discussed.
Our thesis consists of one introductory part and two parts.
In the Introductory Part the objectives of classifications science and its
understanding in slam.
In the First Part where we examined his life, the neighbourhood where he was
born, educated and spent his time and his scientific standpoint was discussed.
Additionly in this part in parallel with his educational period his products over one
hundred composed by him were mentioned.
In the second part of our thesis Saaklzades classification system of sciences
are investigated. According to this it is seen that the writer relating to sciences makes
three distinct ways of classifications in terms of benefit and harm, Moslem
Religious Law Regulations and educational and instructional level.
n addition in the final part of our thesis in Saaklzades perspective some
pedagogical principles that must be obeyed in education are emphasized and those
are applied in contemporary education. Within this perspective, when the writers all
educational principles are evaluated collectively, two basic proportions of his
understanding of education emerge. One is that individual differences such as
students age, level of intellectual capacity and comprehension and student-centered
education used in the literature of contemporary education are emphasized. The
other one is that above all, in order to increase the productivity in education the
importance of plan and program is referred and this is transferred as the term of
program-centered educationfor todays valid understanding. When looked through
this perspective there is rather close a similarity between his understanding of his
education and contemporary educational doctrines and applications.

219

You might also like