You are on page 1of 156

Romanlan 40 dilde yay1mlanan Omer Ziilfii Livaneli, 1946

y1lmda dogdu. Ankara'da Maarif Koleji'nde okudu, Stock­


holm'de felsefe ve miizik egitimi gordii.
1972 yilmda fikirlerinden dolayi askeri cezaevinde yatti, 11
yil siirgiinde ya�adi.
Harvard ve Princeton gibi saygm iiniversitelerde konferans­
lar ve dersler veren, romanlan, fikirleri ve miizigi ile diinya
basmmda ovgiilerle kar�1lanan bir sanatp olan Livaneli, ede­
biyat, miizik ve sinema alanlarmda 30'dan fazla ulusal ve
uluslararas1 odiil sahibi.
Livaneli, 1999 y1lmda San Remo'da En lyi Besteci odiiliine
layik goriildii. Miizik eserleri Londra, Moskova, Berlin, Atina,
lzmir senfoni orkestralan tarafmdan icra edildi ve Zubin Meh­
ta, Simeon Kogan gibi �eflerce yonetildi.
Tiirkiye d1�mda Qin Halk Cumhuriyeti, lspanya, Kore ve
Almanya'da da r;ok satanlar arasma giren romanlanyla, Bal­
kan Edebiyat Odiilii'ne, ABD'de Barnes & Noble Biiyiik Ya­
zar Odiilii'ne, ltalya ve Fransa'da Y 1hn Kitab1 Odiilii'ne,
Tiirkiye'de ise Yunus Nadi Odiilii'ne ve Orhan Kemal Roman
Armagam'na lay1k goriildii. Karde§imin Hikayesi 2013'iin
en r;ok okunan romam oldu. ABD'de Missouri Universitesi,
romanlanm ders kitab1 olarak okuttu.
Livaneli, diinya kiiltiir ve ban�ma yaptigi katk1lardan otii­
rii 1996 y1lmda Paris'te UNESCO tarafmdan Biiyiikelr;ilikle
onurlandmld1 ve Genel Direktor dam�manhgina atandi. 2016
yilmda UNESCO elr;iliginden istifa etti.
2002-2006 yillan arasmda TBMM'de veAvrupa Konseyi'nde
milletvekilligi gorevinde bulundu.

http://www.livaneli.gen.tr
http://www.livaneli.net
Huzursuzluk
DOGAN KiTAP TARAFINDAN YAYIMLANAN DiGER KiTAPLARI

Engeregin Giizii Serenad


Arafat'ta Bir �ocuk Edebiyat Mutluluktur
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Oliim Kardejimin Hikayesi
Mutluluk Konstantiniyye Oteli
Leyla'nm Evi Orta Zekahlar Cenneti
Sevdahm Hayat Giiziiyle Kartal Avlayan Yazar IYajar Kemal
Son Ada

HUZURSUZLUK

Yazan: Omer Ziilfii Livaneli


©Omer Ziilfii Livaneli, 2017
Editor: Necla Feroglu

Yaym haklan: ©Dogan Egmont Yaymc1hk ve Yap1mohk Tic. A.�.


Bu eserin biitiin haklan sakhd1r. Yaymevinden yaz1h izin almmadan k1smen veya
tamamen almt1 yap1lamaz, hi�bir jekilde kopya edilemez, �ogalt1lamaz ve yay1mlanamaz.

1. bask1IOcak2017 I ISBN 978-605 -09-3982-8


Sertifika no: 11940

Kapak tasanm1: Geray Gen�er


Kapak resmi: Giirbiiz Dogan Ekjioglu
Bask1: Mega Bas1m Yaym San. ve Tic. A.�.
Cihangir Mah. Giivercin Cad. No: 3/1
Baha ij Merkezi. A Blok Kat: 2
34310 Haramidere-istanbul
Tel. (212) 412 17 00
Sertifika no: 12026

Dogan Egmont Yaymc1hk ve Yap1mc1hk Tic. A-$.


19 May1s Cad. Golden Plaza No. 1 Kat 10 , 34360 �ijli -iSTANBUL
Tel. (212) 373 77 00 I Faks (212) 355 83 16
www.dogankitap.com.tr I editor@dogankitap.com.tr I satis@dogankitap.com_tr
Huzursuzluk

Omer Z iilfii Livaneli

� DOGAN
-KITAP
Mardin konusunda beni zenginle§tiren
Necati Yagci dostuma te§ekkilrlerimle.
Su li..iifiiciik diinyada fierfi..es incitilmi�,
isimsiz, fierfi..es yanh� yerde.

Fernando Pessoa, Huzursuzlugun Kitab1

Xe11di yiiziimii _gordiim se11i11 yiiziinde


.'Kendi sesimi duydum senin dudagu1da.

Muhyiddin Arabi
:Jlarese nedir, bilir misin oglzim? .'7frapfa esk..i bir k..elimedir.
'Bildigin 0 fi1rs, fiaris, ifitiras, m11fiteris sozleri b11radan tiiremi�­
tir. :Jlarese �11d11r evladzm: <Deuelere fol gemileri derler bilirsin, bu
miibarek.. fiay1Ja1I iif fiajta yemeden ipneden, Uf susuz folde yiiriir
de yiiriir; o k..adar daya111k..lzd1r yani. Yfma bun/arm folde fOR sefJ­
dik..leri bir dik..en 1mrd1r. 9ordiik..leri yerde o dik..eni k..opanr figne­
meye ba�larlar. Xesk..in diken devenin agzmda yaralar afar, o ya­
ralardan k..a n ak..maya ba�lar. •Yuzlu k..anrn tadz dik..e11iuk..iyle k..a­
n�rnca bu, deveni11 dafia fOR fio�u11a gider. 'Boylece yedik..fe k..a-
1iar, k..anadzk..fa yer, bir tiirlii k..endi k..a11111a doyamaz Ile engel olzm­
mazsa k..a11 k..aybrnda11 oliir de1Je. 'B11111m adz fiaresedir. 'Demiri de
soyledim, fizrs, ifitiras, fiaris gibi k..elimeler buradan gelir. 'Biitiin
Ortadogu'11u11 adeti budur oglum, tarifi boyu11ca birbiri11i oldiiriir
ama aslmda k..e11di11i oldiirdiijJii11ii a11lamaz. Xendi k..a11mm tadrn­
dan sarfio� ol11r.
HiiseyLn'e yolculuk
"Beni ahp tekrar karnma soksan bile koruyamazsm
artik anne!"
Annesiyle gorii§mesindeki son sozleri bu olmu§. Ag­
lamaktan gozlerine kan oturmu§ ya§h kadm, ba§mdaki
beyaz tiilbentin ucuyla ya§lanm silerken bu sozleri tek­
rarlay1p durdu. Kiz karde§i Aysel de duymu§ bu ciimle­
yi, �iinkii kapmm oniinde vedalai;nrken o da oradaym1§,
abisinin boynuna sanlmI§ ama o derin bir halsizlik i�in­
de, bu diinyadan vazge�mi§ gibiymi§, kollanm bile kal­
diramamI§. Zaten sol kolu, omzundaki kur§un yarasm­
dan dolayi kalkm1yormu§. Sanki oliime gittigini biliyor­
du; elimizden bir §ey gelmeyecegini hissettim o zaman
diyordu k1z karde§i Aysel, belki de o k1z yiiziindendi.
"Beni ahp tekrar karnma soksan bile koruyamazsm
artik anne!"
Bunlar Hiiseyin'in hayattaki son sozleri degil ama
annesiyle ve k1z karde§iyle vedala§irken -zaten babas1
olmii§ daha once, iki abisi de Amerika'daymI§- soyledi­
gi son ciimle olmu§.
18

Hi.iseyin'in ailesiyle gorii§mek icrin Mardin'e ucrakla


gittigimde, Suriye smirmda zamanm icrinde kaybolmu§
bu antik kent yine k1zil bir toz altmdayd1. Sokaklan,
evleri k1z1la boyayan bu toz bulutlan, ogullanm kay­
betmi§ ailenin duydugu yak1c1 acmm ve Hi.iseyin'in an­
nesine soyledigi kehanetin atmosferini olu§turmak icrin,
usta bir tiyatro yonetmeninin konuya uygun gordi.igi.i
bir dekor olarak oradayd1 sanki. Bu k1z1l toz bulutlan­
m bilirdim; crocuklugumda yani Hi.iseyin'le okul arkada··
§I oldugumuz gi.inlerde de Suriye crollerinden boyle k1-
z1l ri.izgarlar eser, nefes almay1 bile zorla§tirarak s1cak
bir crol k1z1lma boyard1 hepimizi. Kiz1l ri.izgar gelince es­
naf tezgahtaki mahm toplar, herkes icreri kacr1§ir, d1§ar­
da kalanlar da agizlarma mendil kapatarak oksi.ire ok­
si.ire ko§arlard1. Y1llar sonra §ehrime dondi.igi.imde, be­
ni tekrar aym k1z1l bulutlar kar§1lad1.
Hi.iseyin ailesiyle vedala§tig1 gi.in de boyle bir k1z1l­
hk varm1§ ortahkta. Kap1da onu son kez gordi.igi.imi.iz­
de, abimin yi.iz i.i tozdan turuncuya kesmi§ti, arkasm­
dan kovayla su dokti.i annem, koti.i §eyler dii§iinme og­
lum, su gibi gidip gel, diye seslendi ama o k1z1l bulut
icrinde kaybolup gitmi§ti bile dedi Aysel.
Annesi, son anda kanla kaplanm1§ gordi.im yavrumun
yi.izi.ini.i diyordu ve Aysel'e donerek, bir daha o §eytamn
k1zmm adm1 agzma alma bu evde, dag gibi oglumu yedi,
ayagm1 bastigi yere felaket ta§1d1, ocagim1z1 sondi.irdi.i, o
§eytana sadece §eytan de, diyerek sitem etti.
Bu sozler, o k1z1 ve Hi.iseyin'in ba§ma gelenleri da­
ha da crok merak etmeme neden oldu. Madem Mezopo­
tamya topraginda ba§ma bu i§ler gelmi§, vurulmu§, ya­
ralanmI§tI, Amerika'da ne i§i vard1, buralarda vurulup
orada olmek nas1l bir yazgiyd1 boyle.
19

Hiiseyin Mardin'den aynld1ktan yakla§1k iki ay son­


ra Amerika'da, kald1nld1gi hastanenin acil servisinde
can verirken agzmdan zar zor dokiilen son ciimle, "Ben
bir insand1m" olmu§. Abisinin anlattigina gore Jackson­
ville hastanesindeki Hint as1lh doktor, Hiiseyin'in olme­
den once tekrarlad1gi bu sozleri, anlayan kimse olmad1-
gi i<;in telefonuna kaydetmi§, sonra da abilerine dinlet­
mi§, bu sozlerin anlamm1 sormu§, onlar da lngilizceye
<;evirmi§ler. Doktor herhalde yanh§ <;evirdiklerini dii§ii­
nerek, hen bir insamm m1 diyor? demi§, onlar da hayir
demi§ler, her seferinde, "Ben bir insand1m" diye ge<;mi§
zaman kullamyor, olmii§ biri konu§uyor gibi.
Abisinin Mardin'e cenazeyle birlikte getirdigi ra­
porda, Tiirkiye Cumhuriyeti yurtta§I, 32 ya§mda er­
kek, beyaz (caucasian diye yaz1yordu raporda) Hiiseyin
Y1lmaz'm, 26 Eyliil 2016 gecesi saat 23.44'te karm bol­
gesine ve bobreklerine ald1gi b1<;ak darbeleri sonucunda
oldiigu belirtiliyordu.

Benim Mardin maceram nas1l ba§lad1, once onu an­


latay1m. lstanbul'da gazetenin ikinci katmda her sabah
1 1 . 00'de, elips masanm <;evresine dizilen arkada§larla
yaz1 i§leri toplantismdayd1k. Haberler gozden ge<;irili­
yor, her boliimiin sorumlusu etegindeki ta§I dokiiyordu.
Bizim "Ba§komiser Recep" diye tak1ld1gim1z arkada§1-
m1z, her giin oldugu gibi o sabah da elindeki kanh mal­
zemeyi yani ii<;iincii sayfay1 k1zila boyayacak haberleri,
fotograflan sergilemeye ba§lad1. Onun diline ah§Ik oldu­
gumuz i<;in §ahane bir fotograf yakalad1k, dedigi zaman
deh§et verici bir trafik kazas1yla, cinayetle ama mutla­
ka par<;alanmI§ bedenlerle kar§ila§acag1m1z1 bilirdik.
Resimde ne kadar kan varsa gazetecilik dilinde o kadar
20

§ahane oluyordu o resim. Once "vaka-i adiye" dedigi ka­


dm cinayetlerinden ba§ladi. Sokak ortasmda eski koca­
smm b1�aklad1gi gen� kadm, bir polisin beylik tabancay­
la kansm1 vurup sonra intihar ettigini belirten haber ve
resim; boyle uzayip gitti. En sonunda, pek onemsemedi­
gi bir haberi verdi. ABD'nin Jacksonville §ehrinde, abi­
lerine ait pizza lokantasmda �ah§an Hiiseyin Y1lmaz ad­
h bir Tiirk'ii, Amerikah 1slam dii§mam irk�1lar b1�ak­
layarak oldiirmii§tii. Agir yaralanan 32 ya§mdaki Mar­
din dogumlu Turk hastaneye kald1nlm1§ ama kurtanla­
mami§b. $ehrin belediye ba§kam olay1 kmayan bir me­
saj yayinlam1§b, 1slamofobya falan diyordu adam. ABD
medyas1 boyle §eyleri yaymlamad1gi i�in elde kanh bir
fotograf yoktu ama Mardin'deki niifus kayitlanndan ole­
nin resmini bulmu§tu servis. Yaz1 i§leri miidiirii, habe­
rin kii�iik bir §ekilde kullamlmas1 talimatm1 verdi, din­
dar okurlarm ilgisini �eker bu haber dedi ama o sirada
benim akhm ba§ka bir §eye tak1lm1§b. Bir ki§inin ad1
Hiiseyin Y1lmaz'sa, Mardin'de dogmu§sa, 32 ya§mday­
sa, �ocukluk arkada§1m Hiiseyin'den ba§kas1 olamazd1
bu; aym §ehirde, aym y1lda dogmu§ iki Hiiseyin Y1lmaz
yoksa tabii. Ba§komiser Recep'e Mardin'in neresinden­
mi§ bu ki§i, diye sordugumda, niifusu Kiz1ltepe'de, ora­
da dogmu§ cevabm1 ald1m ve Amerika'da oldiiriilen ki§i­
nin bizim Hiiseyin oldugundan en ufak bir ku§kum kal­
madi. Y1llarca okulda aym sirayi payla§tigim1z, �elik �O­
mak, patlak �amur, misket oynad1gim1z; ku§ yuvalarm­
dan delice yavrulan �ald1gim1z o ufak tefek merakh �o­
cuk; yillardir gormedigim �ocukluk arkada§1m.
Mardin'e girer girmez, art1k kimsenin �elik �omak oy­
namad1gi, nas1lsa hala ho§ kalm1§, talanc1larm elinden
kurtulmu§ o ho§ arsay1 goriince, Hiiseyin, �ocukluk de-
21

nilen ayn diinyadan bir anda gelip beynime giriverdi.


Kendimi, elinde sopa tutan, bir ta§m iistiine dengesiz
bir bi<;imde yerle§tirilmi§ kii<;iik degnek par<;asmm bo§­
ta kalan k1smma o sopayla vurarak havaya f1rlamasm1
saglad1gim1z, sonra havada takla atan bu kii<;iik degne­
gi, yine sopayla uzaklara f1rlattigim1z -benim daha son­
ralan yoksullann beyzbolu olarak nitelendirecegim- <;e­
lik <;omak oyunu oynarken hayal ettim ve adeta sopanm
ucunu elimde hissetmem, bende bir geri donii§e yol a<;­
ti; bu da beni §a§irtt1. Onceki hen geri donmii§tii. Yalmz
Hiiseyin degil, diger arkada§lar da goziimiin oniine gel­
di: Mehmet, Raif, Safter, Fikret, Munir, Tahir. l<;imizde
en ufak tefek, en zayif olan, sivri surath Hiiseyin'di. Bi­
lek giire§i yapmazd1 (yapamazd1) hi<;birimizle <;iinkii ye­
nilecegini ba§tan kabul etmi§ti. Buna kar§Ihk, hep bir­
likte gonderildigimiz Kuran kursunda en ba§anh olam­
m1z oydu. Boynumuza as1h hamayhlann i<;indeki elifba
ciizlerini, kurs verilen har�p odadaki rahlelerin iizeri­
ne yerle§tirip yere diz <;oktiigumiiz zaman elif, be, te, se,
cim, ha . . . diyerek su gibi bir <;irp1da okuyuveren oydu.
Peygamberin yiiziinii bir saniye gorsem ve o anda olsem
diyerek §a§irtird1 bizi. Zaten kafas1 hep oliim dii§iince­
leriyle doluydu. Kirm1z1 riizgarm, mah§er giiniiniin bir
i§areti olarak estigini, bu fani diinyanm nimetlerine da­
hp gitmememiz i<;in bir uyan olarak gonderildigini soy­
ler dururdu. Biz ise bu sozlere giiler, <;ollerden gelen
riizgann agz1m1za doldurdugu kumlar di§lerimizin ara­
smda gicir gicir ederken, bulabildigimiz her §eyle yiizii­
miizii goziimiizii kapatarak bir an once camm1z1 eve at­
maya ugra§1rd1k. Elimizdeki lastik sapanlarla ku§ av­
larken, giinah diye <;1k1§ird1 bize, tavuk yemiyor musun
oglum, diye alay ederdik, o da ku§, bu da ku§; ha yer-
22

de ha havada ne fark eder. Kafasm1 di.i§i.inceli di.i§i.ince­


li sallay1p yoo, derdi, o ku§ belki de filleriyle Kabe'ye yi.i­
ri.iyen putperest Ebrehe ordusunu, gagalarmda ta§1d1k­
lan ta§lan atarak mahveden ebabil ku§larmm soyun­
dandir, ne biliyorsunuz oyle olmad1gm1.
l�imizde en b1�km olan 1smail, yere afili bir ti.iki.iri.ik
firlatarak, hassiktir derdi bunun i.isti.ine, hassiktir be
Hi.iseyin, her §eyin i�ine ettin, boyle yapacaksan git evi­
ne otur oglum, zevkimizi ka�irma.
Okulda bir gi.in, durmadan temizledigi tel �er�eve­
li gozli.iklerinden dolayi '\;angir §ungur" ad1m taktigim1z
Cemal Roca fetvamn ne oldugunu anlatm1§, sonra i�imiz­
den birinin fetva vermesi gerekse o makama kimi layik
gordi.igi.imi.izi.i sormu§tu. Hepimizin ba§I Hi.iseyin'e do­
ni.ince de giilmi.i§, evet demif?ti, fetva olsa olsa Hi.iseyin'e
yakI§Ir bu sm1fta, bi.iyi.iyi.ince molla olacak bu oglan.
Gi.inlerin daha uzun si.irdi.igu, giine§in daha ge� batb­
gi, zamanm daha yava§ aktigi, ne yapacagim1z1 bileme­
den can s1kmbs1 i�inde k1vrand1gim1z, kendimize oyun­
lar icat etmeye �ah§bgim1z, k1zgin gi.ine!? altmda kafa­
m1z sas1la!?ana kadar oturup elimizdeki degnekle kum­
lara bir !?eyler �iziktirdigimiz, �ember �evirdigimiz, to­
pa�lan kam�1laya kam�1laya firdondi.irdi.igi.imi.iz o fark­
h di.inyanm izlenimleri, sanki ba!?ka bir insanm baf?m­
dan ge�mif?, sanki 1stanbul'da plazadan plazaya ko!?tu­
ran, trafikte tak1hp kalan, dolmu§lara, otobi.islere, met­
rolara soluk soluga yeti!?meye �ahf?an "ben"in gordi.igi.i
tuhaf bir ri.iya gibi etkisi altma ahverdi "ben"i. Hangi
hen daha baskm pkb anlayamad1m, o hen mi, bu hen
mi? 0 hen, y1llar once ba!?orti.ili.i annesi ile hac1 baba­
smm otobi.ise bindirip arkasmdan el sallayarak bi.iyi.ik
§ehre okumaya gonderdikleri, kaygilar i�indeki korkak,
23

ii.rkek crocuk. Galiha Mardin'e geldigim andan itiharen


oteki hen, onceki hen ucr veriyor. Dizlerimizde gecrmek
iizere olan yaralann iistii.ndeki kahverengi kahugu kal­
d1np altmdaki pemhe c1lk eti ortaya cr1karmanm ac1h
zevki, hamamda annelerimizin goziimiize sahun kacr1-
np ha§1m1za hamam tasm1 vura vura doktiigii kaynar
sular, keseleme i§lemi ad1 altmda derimizi yiizerken en
crok ac1yan yanlanm1z, yani koltuk altI ile hel arasm­
daki holge, crocuklarm yakla§mamas1 gereken, kirm1z1
pemhe crizgili pe§tamalla kapatilmw holmelerden gelen
( o zamanlar kadmlarm hamamotu kullanarak temiz­
lendigini hilmiyorduk) agir koku, hamamm kuhhesin­
deki yuvarlak deliklerden siiziilen duragan I§Ik siitun­
lan, onlarm icrinde agir agir dans eden zerrecikler; k1sa­
cas1 zihinden once hedenin hatirlad1g1 crocukluk iilkesi,
agir agir yii.kselen hir su gibi kaplay1veriyor icrimi.
Huseyin'in bii.yiimii§ halini goziimiin oniine getir­
mekte zorlamyorum. Sanki Mardin'de o crelimsiz crocugu
VUrffiU§lar, Amerika'da 0 mahzun bakI§h, ufak tefek ar­
kada§Iffil h1craklayarak oldiirmii§ler gibi geliyor.
Oysa once gazeteye gelen, sonra da ailesinden ald1-
gim albii.mdeki resimlerden bana hakan gencr adam, cro­
cuklugun silinmeyen izi olan bak1§lan d1§mda bamba§­
ka biri. Yuvarlak tel gozliik takmI§ seyrek sacrh, ince
yiizlii, ip dudakh, her halinden crekingenligi belli olan
bir gencr adam. Ak1lda kalacak hicrbir ozelligi yok. An­
nesi (o zamanlar Adviye Hamm Teyze dedigimiz, bize o
donemde de ya§h gelen ama §imdi beli hiikiilmii§, yiizii­
ne derin crizgiler oturmu§ Dogu kadm1) bu eski alhiimii
elime verirken, geri getirmeyi sakm unutma, diyor crun­
kii oglumdan kalan tek §ey bu.
0 k1zm resmi de var m1 burada, diye soruyorum. Eli-
24

ni :;iiddetle sallayip yak, diyar, :;;eytanm resmi yak, vard1


ama evimize daha fazla zarar vermesin diye once res­
min gozlerini makasla aydum, sanra da iii; kulhii bir el­
ham akuyarak acakta yaktim, bir daha ruhu bile bura­
ya giremesin diye duvarlara iizerlikler ast1m, her yeri
marullarla danattim.
0 zaman bu iki kath eski eve geldigimden beri be­
ni tedirgin eden ama ne aldugunu anlayamad1gim :;; ey,
pencere aphnca insanm yiiziine i;arpan saguk riizgar
gibi bilincime i;1k1veriyar. Adviye Hamm Teyze'nin soy­
ledigi gibi evin her tarafmda marullar var; televizya­
nun iistiinde, divanda, sehpalarda, kaltuklarda, her
yerde taze, ye:;;i l ye:;; i l marullar; kapilarm arkasma,
ciimle kap1sma, balkana, hatta avluya as1lm1:;; anlarca
marul. Eger kadm aglunun ac1s1yla akhm kai;irmad1y­
sa bile, gelen kanuklara akhm kaprtabilecek bir ma­
rul :;; o leni. Nedir bunlar teyze, diye saracak aluyarum
ama a sirada Adviye Hamm Teyze ipek bir mahfazayla
duvara as1lm1:;; alan Mushaf1 indirmi:;; , iii; kez opiip ba­
:;;m a kaymakla me:;;gul. Aysel bana ka:;; goz ederek sus­
mam1 soyliiyar, sanra anlatinm anlamma gelecek bir el
i:;; areti yap1yar, bunun iizerine susuyarum. Elimde al­
bum, akhmda marul, pk1p atele gidiyarum. Daha san­
ra gorii:;;tugum Aysel'in bana, kadmcagizm akhm kai;ir­
d1gim soyleyeceginden neredeyse eminim ama oyle al­
muyar. Kiii;iikken a karamuk badem gozlerine bakma­
ya dayamad1gim Aysel aym gozlerle bana bakarak, ma­
rulun anlam1 var diyar, a k1z maruldan karkuyardu.
"Maruldan m1, hani :;;u bildigimiz marul!"
"Evet, evet. Zaten her :;;ey a marul sayesinde anla:;;1ldi."
Ne anla:;;1ld1? diye saruyarum, Meleknaz denilen k1-
zm :;;eytan aldugu cevabm1 ahyarum.
25

"Marulla §eytanm ne ilgisi ...


"

''Varm1§ meger, biz de bilmiyorduk. $a§1np kald1k se­


nin gibi . . .
"

Aysel de annesiyle birlikte aym anda akhm ka�irm1§


olamayacagma gore, demek ki evin her yerine konul­
mu§ marullarda ger�ek bir sir var. Hikaye giderek daha
�ok i�ine �ekiyor beni ama bu kadar benzemez oge ara­
smda nas1l bag kuracagim1, olaylan nas1l birbirine bag­
layacagim1 bilemiyorum. $eytan denilen k1z, ona a§Ik
olan �ocukluk arkada§1m Hiiseyin, Mardin'de vurulma,
Amerika'da oliim, evdeki marullar, hele o marullar. . .
Meleknaz Hiiseyin'in kans1 m1yd1? diye soruyorum
Aysel'e.
Evlenme hazirhgi i�indelerdi diyor, o k1z Suriyeli bir
miilteci oldugu i�in birtak1m zorluklar vard1, onunla
ugra§1yorlardi.
Meleknaz m1? Suriyeli mi o k1z? diye soruyorum pe­
ki§tirmek isteyerek. Evet diyor Aysel, zaten s1ginmac1
kampmda tammI§ onu, hayatma mal olacagm1 bilme­
den de ona deli gibi . . .
Kii�iik bir h1�k1nk sesini titrettigi i�in susuyor Ay­
sel. A§1k olmu§ diye tamamhyorum ciimlesini. Hayir di­
yor i�inden yiikselen bir isyan duygusuyla, iblise a§Ik
olunur mu hi�, o k1z onun akhm ba§mdan ald1, kimbilir
hangi biiyiilerle onu kandird1, eski ni§anhsm1 terk ede­
cek, ailesini kar§isma alacak hale getirdi.
Off be Aysel diyorum, her soylediginle akhm daha
�ok kan§1yor, §U i§i bana ba§tan sona anlatamaz m1-
sm? Hayir diyor, bunu §imdi yapamam, abimin cenaze­
si geliyor yarm, onu topraga verecegiz, hem i�im yam­
yor hem de yapmam gereken bin tane i§ var.
Sonra, hala hayranhkla bakmakta oldugum badem
26

gozlerini ahp gidiyor, beni karmakani;; 1k bir ruh hali ve


giderek yogunlai;; an sorularla bai;; bai;;a birak1yor.
Aki;;amiistii, otelden �1k1p bu antik i;;ehrin tai;; yap1lan
arasmdaki dar sokaklardan yiiriiyerek, Suryani ustalann
giimiii;; telkari yaptiklan ii;;liklerin oniinden ge�iyor, epey­
ce yiiriiyiip i;;ehri arkamda birak1yorum ve �ocuklugum­
daki gibi Kas1miye Medresesi'nin tepesine �1kiyorum. Bu­
radan biitiin ova ayaklar altmda; Mezopotamya'mn ta­
mam1m goriiyorum duygusuna kap1hyor insan. Giinei;;
Mardin'in kalesini, tai;; evlerini k1z1la boyayarak tam kar­
i;;1dan batiyor. Zamanm durdugu bir mekan ki o zamamn
i�inde Ha�hlar, Timur'un Mogollan, Artuklular, Sel�uk­
lular, Siiryaniler, Araplar, Turkler, Kurtler donmui;; du­
ruyorlar. istanbul'dan bir u�aga binip iki saatte binlerce
yil oncesine, Mezopotamya tarihine dahvermenin tuhaf,
hiizne benzer ama tam hiiziin de olmayan; i;; ai;;kmhk m1
ozlem mi desem, ne oldugunu tam �ozemedigim karma­
i;;1k duygulan kaplay1veriyor beni. istanbul'un dagdaga­
h hayab, yeni aynld1gim kanm, boi;;anma zorluklan, ga­
zetedeki haber heyecam, masam, bilgisayanm uzaklarda
kahyor. Tam kari;;1mda Suriye sm1n, Kam1i;;h il�esi. Gun
kavui;;uyor, o anda once Ulu Cami'den, sonra diger cami­
lerden aki;;am ezanlan okunmaya bai;; hyor, i�im iirperi­
yor. Ulu Cami'nin de �ocukluk amlanmda yeri var. Bay­
ram sabahlan erkenden kald1nhp, i;;ad1rvanda aptest al­
d1ktan sonra biiyiiklerimizin gotiirdiigu bayram namaz­
lanmn kilmd1gi cami, inan�lann harman oldugu bu kent­
te, bir H1ristiyan mimann yaptigi o giizel cami.
Hava karard1k�a bir kasvet �okiiyor, ayrmblan sili­
nen koca ova, u�suz bucaks1z bir okyanusmui;; gibi go­
riinmeye bai;; hyor, sanki sonsuz bir deryaya, bir um­
mana bak1yorum. Neredeyse aglayacak hale geliyorum
27

ama neyin aglattigm1 bilmeden. Dedemin ogrettigi �ok


eski bir Arap �iiri geliyor akhma: Asil insanlarm en ne­
�eli zamanlarmda bile bir hiiziin vardir, daha dii�iik
ruhlar ise en sefil zamamnda bile ne�elidir. 1nsanlarm
fazla giilmedigi, kadmlarla �ocuklarm evin erkekleri­
nin yamnda yiiksek sesle konu�amad1gi; dede, baba eve
geldigi zaman Arap �ark1lan �alan radyonun kapatild1-
g1, alelacele yenilen yemek sirasmda kimsenin konu�­
mad1gi, ne�esiz ve tats1z bir hayata �ok uyan bir �iir bu.
Artuklu sultanlarmm yaptird1g1 Kas1miye Medrese­
si'nden aynhrken beni hiiziinlendiren �eyin ne oldugu­
nu buluyorum: Yalmzhk duygusu. Bu �ehirde yalmz1m
hen; ailem yok, hayatta kalanlar Ankara'ya, lzmir'e ta­
�mm1�, onlarla da bir ili�kim kalmam1�, aile baglanm1
tamamen koparm1�1m; dedem, babam, annem mezar­
hkta. Bu �ehir benim �ehrim degil artik. Binlerce y1lhk
ta� binalann iistiine �1k1lm1�, yamna eklenmi� briket bo­
liimler, de�ilmi� bagirsaklar gibi goriinen karmakan�1k
elektrik, telefon telleri; karanhgm orttiigu �irkinlikler.
Evlerde olgiin 1�1klar yamyor. Sanki Mezopotamya
tarihinin biitiin ac1lan karanhkla birlikte �ehrin iistii­
ne �okiivermi� gibi. Cammm fena halde i�ki istedigini
fark ediyorum, ac1kmad1m ama i�ki i�mek istiyorum.
Daha once okuduklanm, artik bu devirde, �ehirde i�ki
bulmanm �ok zor oldugunu anlat1yor bana. Otelde i�­
ki yok, lokantalarda da. Oysa mahlepli Siiryani �arap­
lanyla iinlii bir yerdi buralar; dizlerini bir saga bir so­
la �evirerek yere dogru yava� yava�, muzigin ritmine
uyarak �okiip sonra aym �ekilde yukan kalkarken, hu­
ner sahiplerinin gage donmii� almlarmm ustiindeki do­
lu rak1 bardagmdan bir damla bile dokmemekle oviin­
diikleri Reyhani danslarmm memleketiydi.
28

Qocuklugumun Mardini'nde 1slam d a bal?ka bir l?ey­


di. N amaz kilan babaannelerin oniinden ge<;tiginde ya
da secdeye vard1gi sirada sirtma bindiginde, namazmm
bozulacagindan korkan zavalh kadmm sadece okudugu
duanm sozlerini daha yiiksek sesle tekrarlamaktan ote­
ye gitmeyen sevecen protestosu, ramazan aymda <;ocuk­
larm oru<; tutma isran kar§ismda, peki ii<; giin tut, bir
bal?langi<;ta, bir ortasmda, bir de sonunda, ii<; giin eder,
bir s1fir koydun mu il?te sana otuz giin oru<; diye avutul­
dugu bir l?efkat diinyasi. Isranm1za ragmen iftan bek­
leyemez, gizlice su i<;er, mutfaktan al?ird1gim1z bir l?ey­
leri yerdik; biiyiikler de bunu bilmelerine ragmen hi<;
yiiziimiize vurmazd1, hatta iftar sofrasmda bize de Al­
lah kabul etsin evlad1m derlerdi.
Qarl?1da, okulda, kadim Siiryani, Miisliiman, Yahudi,
Mecusi, Zerdiil?ti, herkesin ahbaphk ettigi, birbirinin
kutsal giinlerini kutlad1g1 l?Olen giinleri . . . Arna l?imdi
iyice i<;ine kapanm11?, sertlel?mil? ofkeli bir 1slam'm gol­
gesi altmda kararan bir l?ehir.
" O nceki hen", bu l?ehrin sokaklarmda babasmm eli­
ni tutmul? gezerken, baz1 lokantalardan yay1lan izgara
et ve buram buram anason kanl?1m1 kokulardan bay1-
lacak gibi olurdu. 0 kadar hol? ve degil?ik bir kokuydu
ki bu, evde yenilen yemeklerden ahp bal?ka bir diinya­
ya sokard1 o <;ocugu. Evlerde de rak1 i<;ilirdi, mahlepli
Siiryani l?arab1 yudumlamrd1 ama lokantalardan yay1-
lan yogun rak1-kebap kanl?1m1 koku bambal?kaydi. $im­
di yiiriidiigiim sokaklar daha karanhk sanki, daha ne­
l?esiz, daha iss1z. Bir yandan 1$1D, bir yandan PKK, bir
yandan devlet gii<;leri derken <;arp1l?malarm ortasmda
kalm11?, korku i<;inde bir kent.
Uzaklardan silah sesleri ve kopek havlamalan <;ahm-
29

yor kulagima. Bu tarifsiz, kaybedilmi§ §ehir duygusun­


dan kurtulmak i�in, iinii lstanbul'a kadar gelen Cercis
Murat Konagi'na gidiyorum. Galiba Mardin'de i�ki ve­
rilen tek lokanta bu; belki de sahibi bir kadm oldugu
i�in. Bu gorkemli ta§ konaktaki lokanta tenha, masa­
larm �ogu ho§ �iinkii turistler gelmiyor arbk buralara,
evdekiler de �1kmaya korkuyor. Mahlepli Siiryani §ara­
b1 istiyorum, bir de listeden se�tigim ayvah incik. Bu
eski konak Ermeni Tiifek�iyan ailesine aitmi§ derlerdi
bize. Tehcirden sonra, Siiryani Cercis Murat'm olmu§,
zaten bir�ok Ermeni miilkiinii payla§IDl§ Mardinliler.
�arap koyu, tortulu, kekremsi ama mahlep �ok ho§
bir tat birak1yor damakta. Garsona §i§eyle §arap sabp
satmad1klanm soruyorum. Niyetim iki §i§e ahp otele
gotiirmek, lobide olmasa bile odamda i�ebilirim herhal­
de. Yok diyor ama �ar§1daki Siiryani kuyumcularm �o­
gunda sabhyor, evlerinde yap1yorlar.
Hiiseyin'in macerasm1 kimden ogrenebilecegimi dii­
§iiniiyorum. Eski arkada§lanm1 bulmam zor olmaz her­
halde. Acaba kim konu§ur, kim anlabr bana ger�egi?
Hem sahiden biliyorlar m1 ki neyin ger�ek neyin yalan
oldugunu. Onlar da Meleknaz adh go�men k1zm §ey­
tan olduguna inamyorlarsa, bana bir §ey anlatamaz­
lar. Hiiseyin'i kimler vurdu burada, neden vurdu, nas1l
vurdu, iki kur§un yarasma ragmen nas1l oldu da oliimii
Amerika'ya kadar ertelendi?
Ta§ ve dar sokaklardan ge�ip Zinciriye Medrese­
si'nden donii§tiiriilmii§ otele giderken hep bunlarla ug­
ra§an kafam, (iyi ki) hafif bulutluydu yoksa o gece bu
sorularla uyumam zor olacakti. Gece §eytan kuyruklu
bir k1z girdi riiyama.
Uyan Hiiseyinim clerin uykuclan

Salim Abisinin, Amerika'dan 1stanbul'a oradan da yi­


ne uc;akla Mardin'e getirdigi Hiiseyin topraga verilir­
ken, i!?leri bu olan ag1tc;1 kadmlar, gogiislerini doviip
sac;lanm yolarak, yeri gogii birbirine katan bin bir ac1-
h c;1ghkla Hiiseyin'in nas1l yigit, nas1l cesur, nas1l yak1-
!?Ikh, nasil da kadersiz oldugunu anlatip ailenin zaten
dokmekte oldugu gozya!?lanm daha da c;ogalt1yorlar.
Kara giysilere biiriinmii!? ag1tc;1 kadmlan biliyordum,
her cenazede hazir bulunur, ald1klan paranm hakkm1
verirlerdi dogrusu; oyle ki duyanlar, asil bagn yanan­
larm onlar olduguna, cenaze sahiplerinden daha c;ok
ac1 c;ektiklerine inamrdi. Arapc;a, Tiirkc;e, Kurtc;e, "Kalk
Hiiseyin kalk, nedir bu uyku, bu derin uyku I Atm ahir­
da bagh kald1 I Kuzularm sahipsiz kald1 I Matern biz­
den uzak olsun I Kalk Hiiseyin kalk, nedir bu uyku" di­
ye baginrken biti!?tirdikleri ellerini kalplerinin iistiine,
kafalarma, gogiislerine ritmik bir bic;imde vuruyorlar­
di. Yiizlerinde, ellerinde mor dovmeler vard1, c;ogu kad1-
nm alt dudag1 mosmordu. Peygamberin k1z1 Fatima'y1
31

bir kolenin isird1gma, bu kutsal insanm alt dudagm1


yaralad1gma inamyorlard1, bu yiizden hepsi alt dudak­
lanm dovmeyle morartmwti. Babaannemin gogsiinde
de ceylan dovmeleri vard1; bir keresinde sormu§tum ni­
ye yaptm bunu babaanne, diye, ii;im s1k1ld1gmda gog­
siimde gazeller ui;u§sun istedim, cevabm1 vermi§ti. Ac1-
d1 m1, demi§tim, hem de i;ok demi§ti, kanad1, ac1d1, yedi
kere soyuldu, sonra boyle mor kaldi. Dovmeci kadmlar,
k1z bebek emziren bir annenin siitiinii ahr -oglan ana­
s1 olmazm1§ nedense- isle kan§tinr, sonra da iii; igneyi
buna batirarak dovmeyi yaparlarm1§. Okuldaki Siirya­
ni arkada§Im Emmanuel'in kolunda da gormii§tiim hai;
§eklinde bir dovme. Bu ac1 verici kanh i§i niye yaptird1-
gim sordugumda, biz dinimiz ii;in yapanz bunu, demi§­
ti, ama yiiziimiizii lekelemeyiz.
Bab aannem de bu mahzun mezarhkta yatiyor, de­
dem de, babam da, annem de. Hayirs1z ogullan, sabah,
Hiiseyin'in cenazesinden once gelerek sararm1§ otlarla
kaph bak1ms1z mezarlanm ziyaret etti; mezarlarm ba­
§mda, ne yapacagm1 bilmeden tuhaf bir duyguyla be§
alb dakika durdu. Mezar ta§larmda yazan adlan, do­
gum oliim tarihlerini tekrar tekrar okudu; annem ba­
bam burada degil diye dii§iindii, yoklar. iyi ama o za­
man ne var, sadece kemikler mi? Yunanhlarm, cenaze­
leri iii; y1l sonra mezardan pkanp yakmlarmm kemik­
lerini evde saklad1klanm duymu§tu; demek ki iii; y1l­
da sadece kemik kahyordu. Acaba kendisi de annesini,
babasm1 ahp istanbul'a m1 gotiirmeliydi? Evde her giin
o kemiklere bakarak; yaptig1 hatalan, ailesini terk et­
me hoyrathgim, Mardin'i ve ii;inden pktigi i;evreyi kii­
i;iimseme kabahgm1 bag1§latabilir miydi? Elbette ola­
mazd1 boyle bir §ey. En azmdan annesi ve babas1 ap-
32

smdan. Onlar "Babh" ogullarmm tam tersine, ilikleri­


ne kadar Doguluydular ve §imdi ilikleri bile kalmamI§
olmasma ragmen, en azmdan kemikleri ve amlanyla
Mezopotamya'ya aittiler.
Kalabahk arasmda uzun boylu, b1y1kh bir adamm ya­
nma sokuldum, hala ag1t<;1lar oldugunu bilmiyordum,
diye f1s1ldad1m. Adam bana §6yle bir bakti, eski adetler
bunlar, art1k kimi agit<;1 <;aginyor, kimi <;agirm1yor, de­
di, sonra yiiziinii cenazeye dogru <;evirdi. Beni merakh
bir ziyaret<;i olarak gordiigu belliydi.
Dedemi burada topraga verirken de ag1tplar vard1
Mehmet, dedim. Bunun iizerine ba§mI <;evirip bana iyi­
ce bakb, §a§km gozlerle beni siizdii, kim oldugumu p­
karmaya <;ah§b, sonra yiizii aydmland1 ve lbrahim, de­
di, lbrahim?
Evet Mehmet, diye fis1ldad1m, hen lbrahim.
Cenazeye sayg1s1zhk etmemek i<;in tokala§mad1k,
birbirimize sanlmad1k, saygih bir tavirla yan yana du­
rurken sadece ellerimiz birbirine degdi, sonra Mehmet
sirbma hafif<;e iki kez vurdu. 0 sirada Aysel'in, <;ocuk­
lugundan beri dokunmad1gi belli olan, beline kadar in­
mi§ iki orgii sa<;m1 kestigini ve abisinin mezarma atb­
gim gordiik.
Lale� vadisi misajl.ri

Qok i;; a i;;1rd1m diyor Mehmet, gen;ekten <;ok i;; a i;;ird1m


be 1brahim, bunca y1l, bu kadar y1l ortahkta goriinme,
sonra birden yammda bitiver, hem de Hiiseyin'in cena­
zesinde. Hiiseyin'le seni konui;;urduk biliyor musun, ne­
relerde oldugunu, ne yapbgmi. . . Merak ederdik seni, o
kadar uzaktm ki bizden. Biz bu i;;ehre <;ak1hp kald1k lb­
rahim, bai;;k a bir yerde yai;;amak akhm1za bile gelmedi.
Dedemizin, babam1zm hayatm1 siirdiirdiik ama bu ara­
da i;;ehir, gordiigun gibi i;;ehir degii;;ti, Mardin degii;;ti, bel­
ki biz de degii;;tik, kimbilir. Eski arkadai;;lar m1? Raif bir
araba kazasmda oldii, Muharrem kanser oldu ama kur­
tuldu, oto acenteligi yap1yor, Hiiseyin ise . . . Burada bir
iiniversite kuruldu, haberin var m1? l<;imizde en iyi oku­
yan Hiiseyin, Saghk Yiiksek Okulu'nu bitirdi. 1nsanlara
yard1m etmeye ne kadar merakh oldugunu habrlarsm
belki, ne kadar yufka yiirekli oldugunu. Evet, dedigin gi­
bi kui;;lara bile k1yamazd1, iyi hatirladm. 0 huyu hi<; de­
gii;;m edi, hatta biiyiidiik<;e merhamet duygusu daha da
artti. Hepimiz merhametli insanlanz ama kimse onun
34

gibi olamaz. Hayatm1 fakir fukaraya, hastalara, eziyet


gorenlere adad1, yalmz insanlara degil her ti.irhi mahlu­
kata. Yukan mahallelere yi.ik tal?1yan el?ekleri hatirhyor
musun, hani dik yokul? sokaklar araba giremeyecek ka­
dar dar oldugu ic;in kullamlan el?ekleri. Gec;enlerde bele­
diye onlan kadrolu yaph, iyi mi! El?ekler belediye c;ahl?a­
m oldular ama bu kadro, o zavalh hayvanlarm yara he­
re ic;inde, hasta, zayif, yorgun mahluklar olmasmrn oni.i­
ne gec;medi. Hi.iseyin, bal?ka il?lerden vakit buldugunda
hep o el?eklerle ilgilenirdi. Yaralanna merhem si.irerken,
hastahklanm tedavi ederken onlarla nas1l l?efkatle ko­
nul?urdu, duysan inanamazdm, el?ekler de onu anhyor­
mul? gibi bal?lanm sallardi. Hi.iseyin minnet dolu bir el?e­
gin aglad1gm1 bile anlatmwti bize. Hadi oradan demil?,
abarthg1m di.il?i.inmi.il?ti.ik, hie; el?ek aglar m1 diye dalga
gec;mil?tik: Arna o her zamanki safhg1yla yemin i.isti.ine
yemin ediyor, el?egin sahiden aglad1gim soyli.iyordu. Ne
c;ocuktu yahu, boyle bir son olacagi kimin aklma gelirdi:
Evet, dedigin gibi, onun l?erefine ic;elim 1brahim, di.inya­
nm en iyi kalpli insammn amsma ic;elim.
Merhametten maraz dogar derler, bilirsin, her l?eyin
fazlas1 fazla. Hi.iseyin de bu il?te al?Irl gitti. Kendini o
goc;men kamplarma atmasayd1 bunlarm hic;biri bal?ma
gelmeyecekti ama duramad1, Suriye'den akm akm ge­
len goc;menlere c;ok i.izi.ili.iyordu, onlara yard1m edece­
gim diye tutturdu.
Buralarda binlerce Suriye goc;meni var, biliyorsun,
c;adir kentlerde kahyorlar, hayatlan sahiden zor ama
bic;are Hi.iseyin binlerce insana nas1l derman olsun, yi­
ne de elinden geleni yapmaya c;ahl?iyor, c;irpm1yor, ken­
dini parahyordu. Onun bal?ml bu merhamet yedi yok­
sa hic;bir derdi olmazd1: Evi bark1 vard1, nil?anhyd1, ev-
35

lenmek ic;in giin say1yorlard1. Ne, duymadm m1 ni:�;an­


h oldugunu? $eytan k1z falan degil camm, bizim bura­
nm yerlilerinden, zengin k1z1, Safiye. 0 dedigin, oteki
k1z olmah, goc;men kampmda gordiigii k1z. Elbette her
§eyi anlabnm ama bildigim kadanyla tabii. Anlam ve­
remedigimiz olaylar oldu, Hiiseyin o kamplara gide ge­
le, iyice tuhafla§b. Smir Tammayan Doktorlar diye bir
orgiit varm1§, Fransa'dan falan doktorlar gelir, goc;men­
lere yard1m edermi§. Hiiseyin onlarla birlikte dola§ma­
ya ba§lad1, c;adirlarda kalan hasta c;ocuklara, kadmla­
ra, yarahlara bak1yordu. Kii;nn ismam1yor goc;menler el­
bette, c;adirda soba yakbklan ic;in kac; ki§i yanarak can
verdi, biliyor musun!
Bu Suriye i§i c;ok kotii oldu, c;ok, zavalh insanlar
oliimden kac;mak ic;in yollara dii§tiiler ama burada da
rahat yiizii goremediler. Evet, hakhsm, c;ogu 1$iD'den
kac;b ama hiikiimet giic;lerinden de, El Nusra'dan da
kac;anlar var. Hepsinin durumu kotii ama en biiyiik zul­
mii Yezidiler gormii§, 1$1D bunlarm koylerini basm1§,
on ya§mdan biiyiik erkeklerin kafalanm kesmi§, kadm­
lan, k1zlan esir ahp tecaviiz etmi§, sonra da satmI§. On
ya§mdan kiic;iik oglan c;ocuklanm da 1$1D militam ola­
rak yeti§tiriyorlarm1§. 0 katliam giinlerinde kac;abilen­
ler Lale§'e s1gmm1§lar. Lale§ onlarm kutsal mekam, ne
zaman zuliim gorseler oraya kac;arlar zaten. 1$1D orada
da pe§lerine dii§mii§ ama Kiirtler Yezidileri kurtarma­
ya gelince, c;ekilmi§ler.
Biitiin bunlarm elbette Hiiseyin'le ilgisi var, yoksa
niye bu kadar ayrmbh anlatay1m. Hiiseyin son aylarda
Yezidi kamplarma gidiyordu. En c;ok ezilenler, en c;ok
zuliim gorenler Yezidiler oldugu ic;in onlar Hiiseyin'de
bir saplant1 halini almwt1. Hep onlardan soz ediyor, ta-
36

rih boyunca her tiirlii din tarafmdan d1§land1klanm


ama son zamanlarda en «;ok zulmii I�iD'den gordiik­
lerini anlatird1. I�iD'e gore Yezidi kam helalmi§, hat­
ta Yezidi oldiirenler cennete girermi§. Niye mi? Ben de
fazla bilmiyorum ama sordugum birka«; ki§i Yezidilerin
§eytana tapt1gm1 soyledi, hi<; §eytana tap1hr fill yahu?
Demek oyleleri de varmI§. Bunlan babam bilir aslmda,
hatirlar m1sm babam1? Evet evet, «;ok §iikiir hala ha­
yatta, 80 ya§ma girdi. Saghg1 iyi, sir1m gibi ma§allah.
Yalmz gozleri pek gormediginden de eskisi kadar «;ok
okuyam1yor ama akh yerinde c;ok §iikiir. Oyle ya, hak­
hsm, iyi hatirladm, Hiiseyin'e okul di§mda din dersle­
ri verirdi. Aradan «;ok ge«;ti, bak ben unutmu§um, senin
aklm da p1nl p1nl ma§allah.
Bu Meleknaz denilen k1z1 Yezidi kampmda tam­
IDI§ Hiiseyin, ben gormedim, gorenler pek ah1m §a­
h1m bir §ey degil, esmer, kara kuru bir k1z i§te, dedi­
ler. Hiiseyin'in onda ne buldugunu anlamam1§lar ama
goniil bu, ferman dinlemez ya . . . Hiiseyin o k1z yii­
ziinden ni§anhsm1 b1rakti , zavalh Safiye c;ok gozya­
§I doktii. Kendisi gibi giizel, varhkh bir ni§anhy1 bira­
k1p da o sefil k1za abay1 yaktigma gore bunun bir §ey­
tan i§i, bir biiyii oldugunu anlatip durdu, herkes de
hak verdi Safiye'ye. Dogrusu ben de oyle dii§iinmii§­
tiim. Hiiseyin'in yaptigmm mantikla falan alakas1 yok­
tu. Ustelik bir de bebegi varm1§ k1zm, kor dogmu§ bir
bebek. Artik tecaviiz sonucu mu olmu§, yoksa k1z ev­
li miymi§, hi«;birini ogrenemedik. Hiiseyin o «;ad1rlar­
da, kucagmdaki kor «;ocukla bu zay1f k1z1 goriince ak­
hm yitirdi herhalde. Qocugun gozlerini ac;tiracagim di­
ye ugra§IDI§ didinmi§, Fransa'dan gelen doktorlara gos­
termi§, bir <;are bulamam1§ duyduguma gore. Kizm o
37

bebekten ba§ka kimi kimsesi yokmu§, Hi.i.seyin resmi


makamlara ba§vurmu§, k1z1 nikahma almak istedigi­
ni soylemi§, hatta <;adirda Yezidi adetlerine gore ni§an­
lanm1§lar, bi.i.ti.i.n bunlan biz bilmiyoruz tabii o zaman­
lar, ailesi de bilmiyor, zaten hepsi rivayet, i§in ashm bi­
len yok; baz1lan da Yezidilerde Mi.i.sli.i.manla evlilik ol­
maz, yaland1r diyor, bilemem. Belki de kendi aralarm­
da soz kesmi§lerdir. Arbk nas1l yapbysa izin ahp k1z1
kamptan <;1karmay1 ba§arm1§, ahp dogru annesinin evi­
ne goti.i.rmi.i.§, arbk benim ni§anhm bu, ad1 da Melek­
naz, diyerek. Annesi di.i.§i.i.p bay1lm1§. Herhalde Safiye'yi
<;ok sevdiginden, biliyorsun iki aile uzaktan akraba olu­
yor. Ay1lmca, elalemin yi.i.zi.i.ne nas1l bakanz oglum, gi.i.l
gibi ni§anlm var, nereden <;1kb bu kara k1z, demi§. Ku­
cagmdaki bebekle kapmm oni.i.nde bekleyen Yezidi k1z,
o zaman Yezidi oldugunu bilmiyorlar tabii, Ti.i.rk<;e ko­
nu§amad1g1 i<;in soylenenleri anlamam1§ ama hallerin­
den tav1rlarmdan neler �ondi.i.guni.i. sezmi§ olmah ki do­
ni.i.p gitmeye kalkm1§, Hi.i.seyin gidip kolundan tutmu§,
zorla getirmi§ k1z1. Anne demi§, hen bu evin ogluysam
bu da senin gelinin, bunu hemen kabul etsen iyi olur
yoksa §imdi <;eker giderim. Aysel, o yumu§akba§h Hi.i.­
seyin Abimi hi<; bu kadar sert gormemi§tim dedi. Q1l­
dird1gim dii§iinmii§ler ama arkasmdan olaylan birbiri­
ne baglaymca §eytanm oyun ettigini anlam1§lar. Qi.i.nki.i.
§eytanm kara bi.i.yi.i.si.i. akhm ba§mdan alm1§b, ne yapa­
bilirdi ki zavalh abim diyor Aysel. Bu tavir i.i.sti.i.ne Advi­
ye Hamm Teyze'ye susmak dii§mi.i.§ tabii. Kiz1 i<;eri bu­
yur etmi§, k1z da istemeye istemeye girmi§. Aysel, has­
pada oyle bir tavir vard1 ki, diye anlatb, sanki eve gire­
rek bize iyilik yap1yordu, ne yi.i.zi.i.mi.i.ze bakb, ne gi.ili.i.m­
sedi, ne merhaba dedi, oyle yaban yaban durdu.
38

Onlara kalsa bu burnu havada k1za hie; ac1mayacak­


larm19 ama Aysel bebegi kucagma almca, o da epey 1s­
rar sonucu olmu9, c;iinkii k1z, bebegini vermiyor, sald1-
racak gibi bak1yormu9 ama Hiiseyin onun omzunu ok-
9ay1p kulagma bir 9eyler soyleyince vermi9, Aysel o za­
man bebegin iki goziiniin de gormedigini anlamw. San­
ki bebenin iki goziine iki beyaz bulut oturmu9tu, diye
anlatti bana, ne giizel bir k1z i;ocuguydu ama talihsiz­
mi9 yavru, i;ok talihsizmi9, o sirada bir an, acaba bu
Hiiseyin'in i;ocugu mu diye dii9iindiim ama hemen vaz­
gei;tim bundan. Hiiseyin k1z1 yeni tamm19ti, bebegin
babas1 da kimdi kimbilir, herhalde Suriyeliydi . Aysel
bebegi annesine vermi9 ama o kucagma almak isteme­
mi9, oglunu kaybetmekten korkmasa, herkeslerin bildi­
gi dirayetiyle 0 ugursuz k1z1 kapmm oniine koyuvere­
cekmi9 ama yapmam19, fazla yiiz de vermemi9. Ne ga­
rip olaylar degil mi, ne garip olaylar!
Evet, evet, tabii ki gordiim Hiiseyin'i. Konu9tum, ik­
na etmeye i;ah9tim, bizim Hiiseyin gitmi9, yerine sert,
suskun biri gelmi9ti sanki. Boyle yaparak herkesi iizii­
yorsun, anneni, Aysel'i, en i;ok da ni9anlm Safiye'yi, ne
giinah1 var onun diye dil doktiigiim halde hie; etkilen­
medi, devamh oniine bakt1 . Bari anlat dedim, kim bu
k1z, nerede buldun? Miilteci kampmda dedi, Suriye'den
kac;m19, bir de kor bebegi var. Zavalhya ac1mwsm belli
ki dedim, zaten yufka yiireklisin, ii;in pari;alanm19 bes­
belli, iyi ama her ac1d1giyla evlenir mi insan, yard1m et,
i;ocugunu tedavi ettir, ne istersen yap ama bu ne 9im­
di Hiiseyin, bu ne? Ni9anhm birakmaya, aileni kar9ma
almaya deger mi? Ben de i;ok iiziiliiyorum goi;menlere,
zavalhlar yerlerinden yurtlarmdan oldular, i;ad1rlarda
ya9iyorlar ama ne yapacaksm, herkesi kurtaramazsm
39

ki, madem b u k1za gonliin ismd1, dedigim gibi yard1mc1


ol, hatta hepimiz olahm, iman sahibi biitiin Miisliiman­
lar sahip cr1kahm k1za da yetimine de.
Bu soziim iizerine bai;;1m kaldird1, yiiziime uzun uzun
bakti, oyle bir umutsuzluk vard1 ki gozlerinde, ac1ma­
d1m desem yalan olur. Ben o zaman anlam1yorum ta­
bii niye oyle bakhgm1 crunkii bana soylememii;;ti. Biitiin
Miisliimanlar der demez sanki yiiziine biiyiik bir ac1
yerlei;;t i. Ne oluyor be Hiiseyin dedim, neden boyle agla­
makh bak1yorsun? Haks1z m1y1m, hepimiz el ele veririz,
kurtannz k1zi. Benim diikkanda oluyor bu konui;;malar,
bir yandan da cray icriyoruz. Kurtannz soziim iizerine
Hiiseyin kalkt1, kurtaramazsm1z Mehmet dedi, boi;;una
ugrai;;m a, kurtaramazsm1z. Bu kadar hamiyetsiz miyiz
yani dedim, hayir dedi, bai;;k a bir i;;ey var. Ne oldugunu
sordum soylemedi, israr ettim, sustu. Sonra beni soru­
lar icrinde birak1p gitti, zaten ondan sonra da Hiiseyin'i
bir daha gormek kismet olmadi.
Ben tabii hem iiziiliiyorum, hem de meraktan deli
oluyorum. Kolay m1, crocukluktan beri hicr aynlmad1gim
bir arkadai;; ama aram1zda s1rlar var, benden saklad1g1
bir i;; eyler var. iki giin sonra Aysel'den ogreniyorum du­
rumu, diikkanm oniinden gecrerken, Aysel diyorum, bi­
raz vaktin var m1, konui;; a hm. ii;; te o zaman anlahyor,
hen bai;;1mdan kuri;;unla vurulmui;; gibi oluyorum.
Aysel'in anlathgma gore, Hiiseyin o k1z1 getirdikten
sonra bir iki giin icrinde annesi biraz yumui;;am1i;;, mecbu­
ren, ne yapsm kadmcagiz, craresiz, biraz zamana biraka­
hm falan demii;; k1zma, belki akh bai;;ma gelir, hatta bii­
yiiyii bozdurmak icrin Tevhide Bac1'ya gideriz, nefesi kuv­
vetli hocalara dua okuturuz falan demii;;; belki de kor ola­
s1ca ucr harfliler crarph crocugumu diye avunmaya crahi;;-
40

m1�. Ne bilsinler zavalhc1klar gerc;ekten boyle bir durum


oldugunu, samyorlar ki Hiiseyin, Miisliiman bir Arap k1-
z1m ahp getirmi�. Neyse, k1z mutfakta onlara yard1m et­
meye falan ba�lam1§, hie; konu§muyormu§, bir kere oda­
smda bebege ninni soyledigini duymu§lar ama ne dilde
oldugunu c;1karamam1§lar; Arapc;a da degilmi§, Kiirtc;e
de. Bu arada Hiiseyin Safiye'ye gidip ni§am atm1§, kav­
ga etmi§ler, Safiye c;ok baginp c;agirm1§ Hiiseyin'e, §ere­
fimi iki parahk ettin deyip parmagindan c;1kard1gi yiizii­
gu kafasma firlatm1§ ama bizimki orah olmam1§.
Biraz daha ic;ersem §Urac1kta s1zacag1m ama ic;me­
den de anlablmaz bu olanlar. $imdi duyacaklarma da­
ha c;ok §a§iracaksm, hadi, Hiiseyin'in amsma.
Durumu merak eden akrabalar Adviye Hamm'm evi­
ne gelmeye ba§lam1� tabii. 1c;lerinde sevinen de var, ha­
kikaten iiziilen de ama hepsi de vah vah, niye boyle ol­
du ki, gelin hamm da hie; yiiz vermiyor falan diye ko­
nu§urken k1zm foyas1 ortaya c;1kmasm m1! Bu da garip.
Mutfakta Adviye Hamm, Aysel, yeni gelin Meleknaz ye­
mek hazirhyorlarm1§. ic;eride misafirler bekliyor, ye­
mek c;1karmak laz1m. Aysel dolaptan marul alm1§, sala­
ta ic;in dogramaya ba§lam1§. 0 sirada k1z delirmi§, bir
c;1ghk atarak firlay1p c;1km1�, hem de sadece mutfaktan
degil, evden de kac;mw, bebegini falan gozii gormeden
kendini yalmayak ba§1 kabak sokaga atm1§. Ana k1z hie;
bir §ey anlamam1§lar bu i§ten, §a§1np kalm1�lar. Ne ol­
du da bu k1z boyle dellendi diye �a§km §a§km birbirle­
rine bakarlarken misafirler de mutfaga gelmi§. Ne oldu
demi§ler, k1z §eytan gormii:;i gibi haykirarak c;1k1p gitti,
kavga m1 ettiniz? Yak vallahi demi:;; Aysel, yeminle hic;­
bir :;iey olmad1, o borek hazirhyordu, hen de salata yap1-
yordum, birden boyle oldu.
41

Herkes kafasm1 sallayip merakla birbirine bakarken,


Hiiseyin'in amcas1 mutfaga goz gezdirmi:;; ve Aysel'in
elinden biraktig1 yan dogranm1:;; marulu gormii:;; . Bunu
mu dogruyordun evlad1m, diye sormu:;; . 0 da evet am­
ca demi:;; , dolaptan c;1kard1m dogruyordum ki . . . Bunun
iizerine amca gozlerini yummu:;; , "Euzu billahi mine:;; ­
:;; eytanirracim" dedikten sonra, bakm demi:;; bu k1z Ye­
zidi. Aman Allah1m, diye pghk atm1:;; herkes ve acele
acele "Euzu billahi mine:;; :;;eytanirracim" diye tekrarla­
maya, fatiha okumaya ba:;; l am1:;; . Evi :;; eytandan temiz­
lemek ic;in iizerlikler yak1p tespih c;ekmeye, dua oku­
yup her kuytu ko:;;eye iiflemeye koyulmu:;; lar. �imdi di­
yeceksin ki amca nerden anlam1:;; ? Ben de bilmiyordum
vallahi ama bu Yezidilerin en c;ok korktuklan :;; ey ma­
rulmu:;; , birak elle tutmay1 ve yemeyi, adm1 anmak bile
biiyiik giinahm1:;; . Yaaa oyle, hen de senin gibi :;; a:;;ird1m
once, hic;bir anlam veremedim ama sorup soru:;;turun­
ca biiyiikler bunun dogru oldugunu soylediler. Kimi di­
yor ki taptiklan :;;eytan marulun ic;inde saklamrm1:;; , ki­
mi diyor ki marul kelimesi kendi dillerinde tanrmm is­
mini c;agr19tinrm1:;; . Bunlan babam sana daha iyi anla­
tir, ne de olsa eski toprak. Zaten biitiin bunlar olup bit­
tikten sonra babam Hiiseyin'i c;agird1, konu:;;tu, nasihat
etti, eski hocas1 ne de olsa.
Babamla m1? Elbette konu:;;u rsun, seni c;ok severdi
biliyorsun ama :;;imdi uyuyor tabii, gee; oldu, yarm ge­
lirsin. Hatta daha iyisi bizde yat, gecenin bu vakti otele
falan gitme, yengen misafir odasm1 hazirlar, hadi Allah
a:;;kma kal, sabah kalkar bir kahvalti yapanz, bunca y1-
lm hasreti kolay c;1kmaz 1brahim, hem yarm oglen yen­
gen metfune yapar, ozlemi:;; sindir.
Maru.[ tarlas L

Qocu.kken birbirimizde gece yabsma <;ok kalm1i;; hg1-


m1z vardir, yalmz biz degil gelen misafirler de yiikliik­
ten <;1kanhp yere serilen yataklarda uyurdu. 0 evlerin,
ei;;yanm ozel kokusu, ge<;mii;;ten gelen ve sadakatsizligi­
mi ay1playan bir uyan mesaj1 gibi tekrar "onceki ben"e
u<;urdu beni. G1cirdayan ahi;; a p merdiven, s1k s1k kesi­
len elektrik yiiziinden hep el altmda tutulan gaz lam­
basmm titrek alevi, namaz k1larken sirtma atlad1g1m
i;; efkatli babaannemin, "Semi allahu limen hamideh" di­
ye sesini yiikseltmesi, pembe pembe kopiiren re<;el kay­
nabld1g1 giinlerde eve yay1lan hoi;; koku ve biitiin bun­
lan nas1l da unutmui;; um sorusunun yaratt1g1 tedirgin
edici yabanc1lai;;m a duygusu . . . Yengen yatak sersin, so­
ziiyle beni i;; a i;; 1rtm1i;; b Mehmet ama hakh olan oydu,
ben degil. 0 kok salm1i;;b , hen riizgarda savruluyordum;
biiyiik i;; ehrin yiiziinii silerek birbirine benzettigi, kim­
liksiz kalmw milyonlarca insandan biriydim.
Qocuklugumda fazla otel motel yoktu buralarda,
Mehmet de otuz y1ldir gormedigi bir "yabanc1"ya biz-
43

de kal diye 1srar ediyordu ama hen kalmad1m, hem ar­


ka arkaya devirdigimiz kadehlerden, hem de duyduk­
lanmdan sersemlemil? kafamm ve uyul?mUl? bacaklan­
mm bir gece yiiriiyiil?iine ihtiyac1 vard1. Gen;i Mardin
i;ocuklugumuzdaki kadar tehlikesiz, giivenli bir yer de­
gildi artik ama yine de insan kendi l?ehrinde bal?ma bir
l?ey gelecegini diil?iinemiyor.
Iss1z sokaklarda yiiriidiim, kuytu kbl?elerdeki kopek­
ler bal?lanm kald1np baktilar ama benimle pek ilgilen­
mediler, birazdan sabah olacakh, hikayenin devamm1
merak ediyordum ama herhalde duygusal yogunluktan
olmah, ne Mehmet'in devam edecek hali kalm1l?b, ne de
benim dinleyecek takatim. Yiizlerce yilhk tal? medrese­
den bozma otelin lobisinde iirkiitiicii bir sessizlik var­
d1, ortahkta kimse goriinmiiyordu. Odaya girer girmez
kendimi yataga att1m, uyumadan once, vay be Hiiseyin,
diye m1nldand1m, vay be Hiiseyin . . .
Sonra hemen s1zm1l?1m, gece riiyamda kendimi bir ma­
rul tarlasmda gordiim,- dev marullarm ii;inden kiii;iik ya­
ratiklar fil?k1nyordu. Adviye Teyze'nin iii; harflileri.
El openlerin i;ok olsun lbrahim, dedi Mehmet'in ba­
bas1 Fuat Amca ve devam etti, gel oglum §6yle otur, se­
nin bir mirraya ihtiyacm var gibi ama sade bir kahve
de o i§i goriir. Gordiigiin gibi iyiyim evlad1m, ihtiyarhk
pe§imden kovahyor ama §ikayet edecek bir halim yok.
1stanbul'da gazeteci oldugunu duyunca seninle i;ok if­
tihar ettim oglum, bir kere de seni televizyonda, haber
programrnda gordiik, hatirhyor musun o programi. Ra­
ni bizim burada bir diigiin evini bas1p i;oluk i;ocuk, ka­
dm erkek demeden kirk dart ki§iyi oldiirmii§lerdi ya,
onun iistiine konu§uyordun. Ortahkta bu katliamla il­
gili pek i;ok rivayet vard1, kimi menfaat kavgas1, kimi
bozulan ortakhk falan diyordu, sana da, herhalde Mar­
dinli oldugun ii;in hep bunlan soruyorlard1 ama i§in as­
h ba§kayd1 oglum. K1skani;hktan oldu hepsi, oldiirii­
lenlerden birinin hamm1, diigiin evinden bir erkekle . . .
Tovbe estagfurullah . . . Bu gozler i;ok kan gordii oglum,
i;ok zuliim gordii. Bu topraklar boyledir, kan hit; eksil­
mez, olmeyince kan kesilmez, neden mi? Adet boyle og-
45

lum, buralarda adet boyle. Hele namus meselesi olun­


ca, kimsenin aklma silahtan bai;;k a bir i;; ey gelmiyor.
Rahmetli komi;;umuzu hii; unutamad1k, oz agabeyi vur­
mui;;tu. Komi;;umuz Hasan i;ok i;apkm bir adamd1, yak1-
i;;1kh, yigit, uzun boylu, fidan gibi. Dindar abisi ona i;ok
k1zd1, tehdit etti, giinah, harama ui;kur i;ozme diye; ka­
nsm1 s1k1 s1k1 tembihledi, bu adam gece gelmezse ha­
ber ver bana, dedi. Zavalh kadm da onu k1zdirmamak
ii;in, Hasan eve gelmedigi geceler kocasmm ayakkab1la­
nm evin kap1sma koyard1 ki, abisi onu evde sansm, bir
kotiiliik yapmasm.
Of, of. . . Biitiin bunlar fayda etmedi tabii, huylu hu­
yundan vazgei;er mi? Hasan'm yakm koyde bir ka­
dmla ilii;;kisi varm1i;; , ondan da ikiz i;ocuklan dogmui;; ,
Hasan s1k s1k oraya gidermii;; . Bunu ogrenince abisi­
nin kam beynine f1rlam1i;; , kardei;;ini eve i;agirm1i;;, Ha­
san, kelimeyi i;; ahadet getir, sonra k1ble d1i;;mda iii; yon­
den hangisine istersen don, i;iinkii seni vuracagim, de­
mi:;; , k1bleye sakm donine, demi:;;, artik nas1l bir i;;ey gei;­
tiyse aklmdan. Kardei;;ini Oldiirmek giinah degil, yiizii­
nii Kabe'ye donmiii;; adam1 oldiirmek giinah. Ve sahi­
den de vurmui;;. Evet evet, oz kardei;;ini, bai;;mdan vur­
mui;; . Sonra koye gidip o kadm1 bulmui;;, i;ocuklar bize
emanet, sen bakamazsm, i;;imdilik ahp biiyiiteyim, seni
de evlendireyim, sonra i;ocuklanm geri veririm diyerek
ikiz bebekleri alm1i;;, kendi koyiine gotiirmiii;;, bebekleri
boi;; bir kuliibeye koyup iistiine iii; kilit vurmui;; . Bu ka­
p1y1 kim ai;arsa anmda vururum, kimse yanai;;mayacak
demi:;; . Bebekler ai;hktan susuzluktan s1caktan aglar­
m1i;; ama hii; kimse gidip kapiy1 ai;maya cesaret edemez­
mii;; . Giinlerce bebek aglamas1 dinlemii;; koyliiler, gozya­
§I doke doke ama i;aresiz kalm1i;;lar. Ben de hayal me-
46

yal hatirhyorum, o bebek aglamalan arada sirada akh­


ma geliyor. Giderek hafifledi bu sesler, hafifledi, bebek­
ler mecalsiz kalm1§b, hafifledi, hafifledi sonra sustu. 1§­
te boyle bir toprakta ya§1yoruz lbrahim, kan da eksil­
mez, zuliim de. Hiiseyin'in ba§rna gelenler de bundan.
0 anlattigim adam var ya, kansrn1 doverken c;inlc;1p­
lak soyunur kadrn1 da soyarm1§. Neden, biliyor musun?
Hemen akla gelebilecegi gibi sap1khktan degil. Kad1-
nrn feryatlanm duyan kimse ic;eri girip onu rahat rahat
dovmesine engel olmasm diye. Erkekler ic;eri ad1mrn1
atamazm1§, kadrn c;1plak diye, kadrnlar da erkek pplak
diye giremezmi§. �u §eytani akh goriiyor musun? Buna
ragmen o kadrn kocasma hizmette kusur etmez, hatta
iiziimleri bile tek tek kabuklanm soyarak ikram ederdi.
Diyorum ya, bu topraklar acayiptir.
Harese nedir, bilir misin oglum? Arapc;a eski bir ke­
limedir. Bildigin h1rs , haris, ihtiras, muhteris sozle­
ri buradan tiiremi§tir. Harese §Udur evlad1m. Develere
c;ol gemileri derler bilirsin, bu miibarek hayvan ii<; haf­
ta yemeden ic;meden, ac; susuz c;olde yiiriir de yiiriir; o
kadar dayamkhdir yani. Arna bunlarm c;olde c;ok sev­
dikleri bir diken vardir. Gordiikleri yerde o dikeni ko­
panr c;ignemeye ba§larlar. Keskin diken devenin agzm­
da yaralar ac;ar, o yaralardan kan akmaya ba§lar. Tuz-
1 u kanm tad1 dikeninkiyle kan§mca bu, devenin daha
c;ok ho§una gider. Boylece yedikc;e kanar, kanad1kc;a yer,
bir tiirlii kendi kanma doyamaz ve engel olunmazsa
kan kaybmdan oliir deve. Bunun ad1 haresedir. Demin
de soyledim, hirs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan
gelir. Biitiin Ortadogu'nun adeti budur oglum, tarih bo­
yunca birbirini oldiiriir ama aslmda kendini oldiirdiigu­
nii anlamaz. Kendi kamnrn tadmdan sarho§ olur.
47

Ne diyorsun, kulaklanm eskisi kadar i§itmiyor artik,


biraz yiiksek sesle konu§. Evet, evet I$iD denilen bela
da bu i§te. Kanh topraklarm, kanh te§kilati. Hiiseyin'i
de onlar vurdu zaten. Heyecanlanma, hepsini anlata­
cagim sana ama yava§ yava§. Acele yok. Eri§ir menzi­
li maksuda aheste giden, evlad1m. Mehmet'in arkada§­
larmdan kimi talihsiz ir1kti, Raif gibi, Huseyin gibi. Ki­
misi de senin gibi biiyiik adam oldu. Kader i§te. Butiin
Mardin iftihar ederiz seninle, Hiiseyin'le de iftihar edi­
yorduk ama harese kurbam oldu irocukcag1z. Sen iyi ki
1stanbul'a gidip kurtardm kendini evlad1m. Annen ba­
ban erken vefat etti, Allah hepsine gani gani rahmet ey­
lesin, ama sen kendini yeti§tirdin, biiyiik i§ler ba§ardm.
Evet oglum, neyi merak ettigini biliyorum . Hu­
seyin'in ba§ma bu i§leri airan k1z1 ogrenmek istiyorsun.
Yani Yezidileri, §eytana tapanlan.
Bak oglum, bir kere Yezidi soziinden ba§layahm. Bu
insanlar Yezidi degil Ezidi'dir. Alti bin y1lhk bir dinleri
vardir, Yahudilikten de oncedirler, Hiristiyanhktan da,
Miisliimanhktan da. Bu konuda bende irok ciddi kitap­
lar var ama Arapira yaz1 okuyabiliyor musun? Tahmin
etmi§tim, Mehmet de oyle. Sizin nesil pratik Arapira ko­
nu§uyor ama okuma yazma diliniz Tiirkire. Neyse, sana
anlatay1m. Ezidiler, giinde uir kere giine§e doniip dua
ederler, baz1lan koklerinin eski giine§ dinine dayand1-
g1m soyliiyor. 0 kadar eski bir din ki herkes ba§lang1-
cm1 unutmu§ . Bizim burada Siiryani manastirlan var
ya, Deyrulzafaran'm altmda bir Giine§ Tapmag1 var­
dir, dort bin y1l once yap1lm1§, oraya da dua etmeye gi­
derler. Bunlann inancma gore Tann ve yedi melek var­
dir. Ba§melek de Melek Tavus'tur yani onlarm soyleyi­
§iyle Tavuse Melek. Evet, tavusku§u biiriminde bir me-
48

lek, ba§melek, Tann insam yaratip da ona secde etme­


sini istedigi zaman bunu reddetmi§, hen ate§ten yara­
tild1m, o topraktan; ona secde etmem, o bana secde et­
sin, dedigi i<;in cennetten kovulmu§. l§te §eytan laf1 bu­
radan pk1yor. Daha sonra gelen dinlerde §eytan da cen­
netten kovuldugu i<;in Melek Tavus'un §eytan oldugu­
nu sanmI§lar. Bunlan da §eytana tapar ilan etmi§ler.
Oysa Melek Tavus cennetten kovulduktan sonra yap­
tiklarma pi§man olmu§, yedi bin sene gozya§I dokmii§,
diinyadaki biitiin ate§leri sondiiriip biitiin denizleri dol­
durmu§. Bunun iizerine de Tann yani Ezd onu affedip
tekrar yanma alm1§, ba§melek yapm1§. Ezidilerin inan­
c1 boyle oglum. Melek Tavus'u kutsal sayarlar, §eytan
soziinii agizlarma almazlar. Melek Tavus'un iyi mi ko­
tii mii oldugunu sorarsan, hem iyi hem kotiidiir cevab1-
m ahrsm, yani hem iyiligin, hem kotiiliigun melegi. 1yi
insanlardir ama §eytana taptiklan samld1g1 i<;in tarih
boyunca zuliim gormii§ler, bir tiirlii iflah olmam1§lar­
dir, soylan azalm1§tir. 1nsanhk agacmm kirilm1§ dahdir
bu zavalhlar. Kendileri de oyle soylerler zaten, "1nsan­
hk agacmm k1nlmw dahy1z" derler. 1$1D geldikten son­
ra yeni bir katliam ba§lad1. Onlarm koylerini bastilar,
erkeklerini oldiirdiiler, kafalanm kestiler, yaktilar; k1z­
lan, gen<; kadmlan ahp cariye yaptilar, tecaviiz ettiler,
<;ocuklanm da Ezidi dii§mam olarak yeti§tirmeye ba§­
lad1lar. <;ok zuliim oldu oglum, <;ok. Ka<;abilenler, mu­
kaddes daglan $engal'e ka<;tI, sonra da smirdan ge<;ip
Tiirkiye'ye girdi. Ayn kamplarda kahrlar. Zavalhlar, za­
valh insanlar, <;ektiklerini gorsen i<;in hun olur.
Gelelim senin en <;ok merak ettigin §eye, yani
Hiiseyin'e ve Meleknaz adh o k1za. Hiiseyin'i <;agird1m
buraya, konu§tum, nasihat ettim. Bu Ezidi k1zla evle-
49

nemeyecegini, bunun hem Mi.isli.imanlar, hem oteki din­


ler, hem de bizzat Ezidiler tarafmdan yasaklanm1� ol­
dugunu anlathm. Arna onlar �ok iyi insanlar Fuat Am­
ca dedi, yi.irekleri �ok temiz; Meleknaz'1 gorsen . . .
Biliyorum oglum dedim, �eytana tapma hikayesinin
sa�ma oldugunu da biliyorum, iyi insanlar olduklanm
da ama gelenek boyle, hen seni Mardin'den korumaya
�ah�1yorum, seni de o zavalh k1zcag1z1 da, kor dogmu�
bebesini de. Biliyorsun burada �ok 1�1D'�i var, seni de
k1z1 da ya�atmazlar. �imdi diyeceksin ki onlar da Ezi­
di k1zlanm ka�1nyor ama fark var oglum, onlar binler­
ce y1lhk gelenege uyarak kale yap1yorlar o k1zlan, ca­
riye olarak kullamyorlar, esir pazarlarmda satiyorlar,
bazen bir paket sigaraya on ya�mda Ezidi k1zlan sah­
hyor ama sen evlenmek istiyorsun, i�te bunu kabul et­
melerine imkan yok. Bir Mi.isli.iman ile bir Ezidi evle­
nemez, kan koca olamaz; biliyorum sa�ma, �ok sa�­
ma, hen de a�1k fikirli bir insamm bilirsin ama ne ya­
pahm ki bu topraklarda inan� her �eyden once gelir, ba­
til da olsa, yanh� da olsa, bu yolun sonu oli.imdi.ir Hi.ise­
yin, senin hocamm, gel bu sevdadan vazge� dedim, dil­
ler dokti.im ama ikna edemedim oglum, hen o k1z1 kur­
taracagim diyordu da ba�ka bir �ey demiyordu. Mecnun
gibi olmu�tu, o zaman k1z1 hen de merak ettim dogrusu;
dini bi.iti.in bir Mi.isli.iman olan Hi.iseyin'in bu plgmhk­
lan yapmasma sebep olan k1z kimdi, nas1l bir kara sev­
daya di.i�mi.i�ti.i ki Hi.iseyin ni�anhsm1, annesini, bac1s1-
m, hocasm1, biiti.in Mardin'i kar�1sma ahyordu. Nerde
bu k1z �imdi Hi.iseyin dedim, kay1p amca dedi, hen de
onu anyorum. Qocugunu bile birak1p ka�ti. Sonra bana
hikayeyi anlattL
Marul Ezidilerde �ok gi.inahtir evlad1m, en bi.iyi.ik gi.i-
50

nahlardan biridir. Bu konuda da rivayet muhtelif, belki


kendileri bile bilmiyordur ii;;in ashm ama binlerce yildir
boyle. Hliseyin'in sabirs1zland1gm1, yerinde oturamad1-
gm1, bir an once kalk1p k1z1 aramak istedigini goruyor­
dum ama hocasma sayg1s1zhk yapmak istemedigi ic;in
k1vramyordu. Ne kadar terbiyeli bir c;ocuk oldugunu
habrlarsm degil mi. Sonunda dayanamad1, hocam ver
elini opeyim, bana musaade et gideyim dedigi zaman,
doktugi.im dillerin hic;bir ii;; e yaramad1gm1 anlad1m og­
lum. Zavalh c;ocuk elimi opti.i, kap1dan koi;;ar gibi c;1kb,
kendisini bekleyen oli.im melegine koi;;tu.
Kutsal Mezopotamya gU.ne�i

"Aysel, belki sorulanmla seni bunaltiyorum ama ne


olur cevap ver. Hiiseyin ne yapti k1z kai;mca?"
"Ne yapacak, deli gibi arad1 durdu, biitiin Mardin'i
altiist etti."
"Sonra?"
"Bu olay §ehirde o k adar dile dii§tii ki, 1$1D'i;i bir
grup Hiiseyin'in yolunu kesip §eytanm k1zm1 arama­
mas1m, zaten kendilerinin de onun pe§inde olduklan­
m, bulduklan yerde oldiireceklerini soylemi§ler. Eger
k1z1 bulur da evlenmekte 1srar ederse ikisini birden vu­
racaklarmI§."
"Anlattigm gibiyse durum, Hiiseyin bu tehditlere de
aldirmam1§."
"lyi tahmin ettin, aldirmad1. Ak1lh oldugu ii;in de k1z1
onlardan once buldu."
"Nereye kai;m1§ k1z? Goi;men kampma m1?"
"Hay1r, o kamp i;ok uzak. Yolculugu gaze alamazd1,
paras1 da yoktu, bu yiizden Hiiseyin onu kamplarda
aramad1."
52

"Nerede arad1 peki?"


"Yezidiler i«;in kutsal olan bir yere s1gmacagm1 tah-
min etti."
"Yani?"
''Yani Gune9 Tapmag-I'na. "
"Deyrulzafaran manasbrmm altmdaki tapmaga m1?"
"Evet, tam oras1. Herhalde gune9in ya da §eytanm,
her neyse i9te, onu orada koruyacag-Im du9undu."
Bu konu9madan iki saat sonra, solugu Mardin'e be9
kilometre uzakta bulunan Deyrulzafaran manasbrmda
ahyorum.
Biraz once, gozlerine yans1yan §efkati hi«;bir yarabk­
tan esirgemeyecegi izlenimi uyand1ran kadim Suryani
rahibi Gabriel'den buraya girmek i«;in izin ald1m. Beni
bu magarams1, tuhaf yerde bir sure yalmz birakma ne­
zaketini de gosterdiler, daha dogrusu bu konudaki rica­
m1 kabul ettiler. Gune9 Tapmag1, dev kaya bloklarmm
birbirine dayanmas1yla ayakta duruyor, har«; falan yok,
ba91mm ustiindeki tonlarca agirhktaki yekpare kaya
bloklan birbirini iterek, s1k19arak, kilit ta9iyla duruyor
orada, hem de yakla91k dort bin y1ldir. Bunu du9unun­
ce urperiyorum. Er ge«; bir gun y1k1lacak diyorum, bir
giin y1k1lacak, bir depremle belki. 0 soguk, mahzen gibi
karanhk tapmakta Meleknaz'a ait izler anyorum. Aca­
ba buraya nas1l geldi, neden geldi, burada hangi kaya­
nm dibine «;omeldi, §uraya m1? Aghyor muydu, bebegi­
ni ozluyor muydu, yoksa giinah korkusu her §eye baskm
m1 gelmi9ti? Son gunlerde herkesten duydugum Ezidi­
ler hakkmda bir §ey bilmezdim hen, hatta onlara Yezidi
derdim, §eytana tapbklan benim de kulag-Ima «;ahnm19-
b ama pek aldirmam19bm. Allah'la ve §eytanla olan bag­
lanm1 y1llar once, deri degi9tiren bir y1lan gibi k1vrana
53

k1vrana, zorlu bir sure<; sonunda atm1§tim. Bir de i.ini­


versitedeyken Mahmud ile Yezida adh bir oyun izlemi§­
tim, orada da Ezidi bir k1z ile Mi.isli.iman bir erkek var­
d1. Oyunda Ezidilerin, <;evrelerine bir daire <;izilince ora­
dan <;1kamad1klanm gori.ip hayret etmi§tim. Bunun bir
fantezi oldugunu di.i§i.inmi.i§ti.im ama arkada§lanm dog­
ru oldugunu soylediler. Acaba I$1D'<;iler Meleknaz'1 ya­
kalad1klan zaman <;evresine bir daire <;izmeyi mi di.i§i.i­
ni.iyorlard1. Klz, kendi zihnindeki hapishaneye mi kilit­
lenecekti boylece? Her yeri ta§ olan Gi.ine§ Tapmag1'm
tam karanhktan kurtaran tek §ey, i<;eriye Mezopotamya
gi.ine§inin si.izi.ildi.igu ki.i<;i.ik, dikdortgen bir a<;1khk. Sa­
bahm ilk I§1gmm, gormedigim tammad1gim bir gen<; ka­
dmm yi.izi.ine vurdugu ve onu duaya davet ettigi gibi bir
hayal beliriyor zihnimde. Sanki k1z1 gordi.im . Bu yap1lar­
daki mistik hava ba§1m1 dondi.iri.iyor, zaman ve mekan
duygusunun kayboldugu bu lo§ mahzende hen de, eski­
den oldugum §ey ne idiyse, ondan daha farkh bir varhga
doni.i§ti.igumi.i duyumsuyorum. Di.inyamn omri.i ile kendi
omri.im arasmdaki orantis1zhgin verdigi rahats1zhk, gi.i­
ne§ <;arpmas1 gibi sersemletici bir etki yap1yor i.izerimde.
Eger 2 1 . yi.izy1lm karma§1k bir metropoli.inden ge­
len hen, lbrahim, dijital <;aga eri§mi§ ateist bir gazete­
ci bunlan hissediyorsa, kimbilir eski zamanm soylen­
celer, efsaneler, hayaller di.inyasmda ya§ayan insanlar
i.izerindeki etkisi nas1ld1 diye di.i§i.inmek ba§1m1 don­
di.iri.iyor. Meleknaz'1 merak ediyorum, Hi.iseyin'den <;ok
onu di.i§i.ini.iyorum galiba. Nas1l bir k1z, neye benziyor,
isyankar m1, vah§i mi, zavalh m1, zeki mi, yoksa hep­
si birden mi? Aysel'den ald1gim albi.imde resmi olmad1-
gi i<;in yi.izi.ini.i gozi.imi.in oni.ine getiremiyorum ama san­
ki, <;ok tuhaf ama, sanki k1zm ruhunu bu karanhk tap1-
54

nakta duyumsuyorum. Meleknaz diye birka� kez f1s1l­


dam1§ olabilirim . . . galiba f1s1ldad1m, emin degilim.
Sanki bir deneyim ya§1yorum orada, maddi diinyadan
kopuyorum, boyle §eylere hi� de inanmad1g1m halde.
Bo§ inan�lar derdi basm yaym okulundaki hocam, bo§
inan�lar sahiden bo§tur, ger�egi yans1tmazlar ama yine
de insanhk biitun yarabsm1, sanatm1 onlara bor�ludur.
Maya zigguratlarmm dart tarafmm da merdiven olmas1
nas1l bir sa�ma dii§iinceye dayamyor bilir misiniz; vah­
§i ormanda yilandan korkan Mayalar bu siiriingeni kut­
salla§bnyor ve giiniin her saatinde, giine§ nerede olur­
sa olsun yere y1lan golgesi dii§mesi i�in piramidi bu §e­
kilde yap1yor. Sonu� ne? Sa�masapan bir inan�tan do­
gan miithi§ bir estetik. Diinyadaki biitun tapmaklar, al­
tarlar, piramitler gibi. Bu yiizden baz1 §eyleri bo§ inan�
diye kii�iimsemeyin, onlars1z insan kiiltiirii olmazd1 ;
ne mimari, ne miizik, ne edebiyat. Darwin ba§lang1�ta,
Tann'nm varhgm1 ispat etmek i�in Galapagos'a gitmi§­
ti, Faraday da bunu kamtlamaya �ah§iyordu.
Giine§ Tapmag1'nda sirbm1 kayaya vermi§ oturur­
ken bu sozler geliyor akhma ve ne yalan soyleyeyim go­
ziim Meleknaz'1 anyor, ondan bir iz bulmaya �ah§1yor.
l§in garibi buluyor da ama goziim degil, elim. Once ka­
ranhkta elim yumu§ak bir §eye degiyor, sonra kald1np
bakbg1mda, o dar yankta yogunla§arak kutsalla§bnl­
d1gma inamlan hapsedilmi§ giine§ I§1g1, bir mendili ay­
dmlabyor; incecik, beyaz, yumu§ak, diger mendiller gi­
bi bir mendili. Tek fark1, k6§esine i§lenmi§ kirm1z1 bir
tavusku§u olmas1, siyah-kirm1z1 bir Melek Tavus. Men­
dilden bir kadmm kokusunu ald1g1m1 samyorum ya
da uyduruyorum bunu. Meleknaz'm bir e§yas1 var ar­
bk bende, gozya§lanyla 1slanm1§ bir mendili. Elim, ha-
55

yatta ilk kez, ozenle i§lenmi§ bir Melek Tavus'a degiyor.


Kotiiliigun ve iyiligin melegine, pi§manhgm, af dileme­
nin gelmi§ ge9mi§ en biiyiik krali9esine, §eytan ile me­
legin olaganiistii birle§imine, iyilik ve kotiiliik kavram­
larmm otesine ge9ene. Gozya§lanyla okyanuslar doldu­
ran Melek Tavus ile Meleknaz birle§iyor yava§ yava§.
U zaklarda bir kadm, "1nsanhk agacmm k1nlm1§ dahy1z
biz" diyerek aghyor.
Galiba hen de aglayacag1m. Kendine gel 1brahim di­
yorum, kendine gel, sa9malama; bu §ehre 96kmti§ olan
masal havasma kendini kaptirma.
lbrahim Bey, ziyaretiniz c;ok memnun etti bizi. Yaz1la­
nmz1 okuyoruz elbette ve Mardin'den, boyle Tiirkiye c;a­
pmda bai?anh bir kardei?imiz yeti1?tigi ic;in iftihar ediyo­
ruz. Evet, dediginiz dogru, bu bina yap1hrken harcma, bu
bolgede yeti1?tirilen safran kani?tirilm11?, bu yiizden saf­
ran sans1 bir manastir c;ikm11? ortaya. Sorunuz da hakh,
gazeteci merak1mz1 anhyorum; nas1l olur da kadim Siir­
yani manastin, Hiristiyanhgm en eski inanc1, bir pagan
tapmagmm iistiine yap1hr diye sormamz normal. Arna
bunu bana degil, manastin yapanlara soracaktm1z. Ara­
dan c;ok zaman gec;mi1?ti ve Giinei? Tapmagi'nm bir an­
lam1 kalmam11?tI artik. Samnm sebep buydu. Ne de olsa
yeni bir yap1yiz biz, c;ok yeni. Ancak 1600 yilhk tarihi var
manastirm, altmdaki tapmak ise 4000 y11. Giilmeyin,
ciddi soyliiyorum, bu yorede 1600 yil oncesi, dun sayihr.
Kap1lann iistiindeki yaz1lan fark ettiniz mi, Siileyman'm
mezmurlan onlar, Arami dilinde, yani bizim dilimiz Ara­
mice yaz1lm11?. Kutsal atalar1m1z ini?a etmii? bu manasti­
n. Allah'm inayeti onlann iistiine olsun. Evet, evet. Allah
57

diyoruz biz d e Tiirk<;e konu:;mrken. Aramicede ise Eli di­


yoruz. Zaten Eli, Eloi, llah, Allah hepsi bir degil mi? Tek
yaratic1m1zm adlan. Yiice 1sa'nm <;arm1hta soyledigi son
sozler mi? Evet Aramiceydi tabii. H1ristiyan tarihini bili­
yorsunuz demek. Eli, eli lama sabakhtani ? Evet, yani de­
diginiz gibi, Tannm, Tannm beni niye terk ettin? Bugiin
de manastirda aym lisam konu:;myoruz biz, yani lncil'in
lisamm. Kalbinde ona inan<; olduktan sonra ne farki var,
hepimiz onun kullan degil miyiz?
1:;;te :;;imdi zor bir :;;ey sordunuz bana. Yezidiler, yarati­
c1m1zm bu yiice isimlerinin hi<;birini kullanm1yor. Zaten
ona inanm1yorlar hence. Melek Tavus'lan var. Allah onla­
n bu sapkmhktan kurtarsm evlad1m, <;iinkii giinah i<;in­
deler. Evet evet, 1slam gibi bizim dinimize gore de sap­
kmlar, Yahudilere gore de. Arna ne kadar gayret ederse­
niz edin, o kor inan<;lanndan vazge<;miyorlar. Tavusku:;;u­
na tap1hr m1 hi<; lbrahim Bey, siz akh ba:;;mda bir Miislii­
mansm1z, soyleyin Allah a:;;kma, ne bi<;im bir inan<; bu?
Yanlannda, hangi <linden olursa olsun :;; eytan ad1m agz1-
mza alamazsm1z, Satan diyemezsiniz. Yiice yaradan bir
an once dogru yola dondiirsiin onlan diyecegim ama <;ok
inat<;1lar. Tarihin en <;ok soyk1nma ugram1:;; halk1 onlar
ama Nuh diyor peygamber demiyorlar. lnan<;lan <;ok kati.
0 Yezidi k1z1 merak ediyorsunuz demek, Meleknaz
isimli o zavalh k1zi. Niye merak ettiginizi anlamad1m
ama anlatay1m. Arkada:;; lanm1zdan biri, tapmagm ora­
dan bir aglama sesi duymu:;;, merak edip i<;eri girince de
yere oturmu:;; aglayan bir k1z gormii:;; . Al1p buraya getir­
di. Zavalh a<;ti susuzdu besbelli ve siirekli aghyordu. llk
ba:;; ta dinini anlayamad1k. Tiirk<;e, Aramice konu:;; tuk
anlamad1 ama Arap<;ay1 anlad1, Kiirt<;eyi de anladi. Ad1-
m sorduk Meleknaz dedi. Biz hangi <linden olursa olsun,
58

manastinm1zm kap1sma gelen insam geri r,;evirmeyiz lb­


rahim Bey. Biraz dinlensin diye onu bir odaya yerle§tir­
dik, yiyecek, giyecek bir §eyler verdik. Uzun sure uyudu,
ta ki rahmetli Huseyin Bey purtela§ gelip onu alana ka­
dar. 0 bize her §eyi anlatti, k1zm Yezidi oldugunu ama
onunla ni§anland1gm1 soyledi. Onu uyarmak bize du§­
mez tabii ama yine de bunun Muslumanhga oldugu ka­
dar H1ristiyanhga da uymad1gim soyledik, dinlemedi bi­
zi, Meleknaz'1 ahp gitti. Daha sonra onlan hir,; gormedik.
Huseyin Bey'in vurulmasmdan, hastaneye yatmasmdan
ve Amerika'daki feci sonundan haberimiz var elbette.
Allah rahmet eylesin, o kadar iyi ve durust bir karde§i­
miz, o sapkm inanca sahip olan k1z yuzunden genr,; ya§ta
terki dunya eyledi, inanm ki r,;ok uzulduk.
Qocukluk arkada§m1z oldugunu bilmiyordum, demek
onun ir,;in geldiniz buraya. Ac1h ailesine taziyelerimizi
iletin lutfen. Allah sabir versin.
Kiz yani Meleknaz . . . evet, zay1f, esmer bir k1zd1, ince
yuzunde kocaman gozleri r,;ok dikkat r,;ekiyordu, bir aca­
yip p1nltiyla yanan gozlerdi onlar, bazen ofkeli, bazen
nefret dolu, bazen meydan okuyan gozler. Nas1l desem,
r,;ok onemli bir sir ta§1yor ama anlatm1yor gibi merak
uyandiran bak1§lar. Belki konu§sa, anlatsa daha az et­
kilenir insan, ne var ki bu suskunluk bak1§lanm daha
derin k1hyordu galiba. Kisacas1 k1z1 r,;ozemedik biz ama
o zay1f bedenin ir,;inde r,;ok giir,;lu bir ruh oldugu belli, he­
pimizi bu kadar etkiledigine gore. Gittikten sonra uzun
sure unutamad1k onu.
Hayir, §imdi nerede olduguna dair en ufak bir fikrim
yok. Gune§ Tapmagi'm m1 gormek istiyorsunuz, elbette,
bu kadar konu§tuktan sonra gormemek olmaz zaten.
Umanm giizel bir yaz1 r,;1kanrsm1z buradan.
Ertesi gun ba�m1 siyah bir orti.iyle kapatm1� olan Ay­
sel, merakm pern;esinde k1vrand1gi ii;in ac1h ailenin yas
donemine sayg1s1zhk etme pahasma 1srarc1 olan ser­
sem gazetecinin yalvarmalanna dayanam1yor, beni ahp
Hi.iseyin'in eski ni�anhs1 Safiyelerin konagina goti.iri.i­
yor. Diger binalar gibi bu da yumu�ak Mardin ta�ma
nak1�lar i�lenerek yapilm1�, oksitlenen ta�m havayla
temas ettikten sonra k1zarmas1yla bi.iyi.ili.i bir gori.ini.i­
me kavu�mu�. Kimbilir kai; ku�akbr giingormi.i�, umur
gormi.i� bir bi.iyi.ik ailenin konagi.
Bizi alt kattaki misafir salonunda kabul eden Safi­
ye biraz etine dolgun olmasma ragmen, gori.ir gormez,
"Tannm, ne kadar gi.izel" diye di.i�i.indi.iren kadmlar­
dan. Gi.izelligi, sadece i;ol gecesi gibi derin ve karan­
hk gozlerde arayan Ortadogu'da, bahketli kadm daha
makbuldi.ir zaten, i;enesinin altmdaki ki.ii;i.ik gid1s1 i;eki­
ciligini daha da arbnyor.
Aysel beni tamtbktan sonra, onceleri i.izgi.in ve kal­
bi kink bir prenses gibi yakman Safiye'nin, ii;inde ka-
60

baran ofke volkanmm etkisiyle sertle§meye ba§lad1g1-


m goriiyorum. Onurunun zedelenmi§ olmas1, neredey­
se, sevgiliden aynlma ac1sm1 basbnr gibi. Giizel ve bi­
<;imli burnunun delikleri a<;ilarak, "O senin abin ola­
cak adam . . . " diye soz ediyor Hiiseyin'den, adm1 agz1-
na alm1yor. Kusura bakma Aysel ama o senin abin ola­
cak adam nankoriin, k1ymet bilmezin, hasta ruhlunun
biriydi, evet evet, ger<;ekten hasta ruhluydu. lnsan gi­
dip de §eytana tapan pa<;avra, siimiiklii bir k1z yiiziin­
den giil gibi hayabm bozar m1, giil gibi hayabm diyo­
rum yahu; iistelik <;ocuklu, iistelik <;ocugu kor, iistelik
babas1 bile belli degil. Ne giinah i§ledim de o abin ola­
cak adam gibi bir vicdans1za <;atbm bilmiyorum ki. Ba­
ham ba§I yerde geziyor, anam aglay1p duruyor, akraba­
lanmm kessen kam akmayacak, hen de bu gen<; ya§1m­
da reddedilen bir ni§anh durumuna dii§tiim. Seni seve­
rim Aysel, hem de <;ok severim, bilirsin ama kurban ol­
dugum Allah, tez zamanda o abin olacak adamdan he­
sab1m sorsun bunun. Hiiseyin'den hayattaym1§ gibi soz
etmeye ba§lamas1 bir an §a§irbyor beni. Oyle bir bela­
ya soksun ki ba§ml, elalemin namusuyla oynamamn ne
demek oldugunu ogrensin.
Sonra ard1 ardma beddualar siralamaya ba§ladi. Da­
ha once hi<; duymad1g1m, i§iteni deh§ete dii§iiren, zen­
gin bir beddua edebiyab sokiin etti. Bazilanm not et­
meliyim diye dii§iindiim. Allah uyuz versin de tirnak
vermesin, §eklindeki beddua favorim olarak ba§k6§eye
yerle§ti. Allah uyuz versin de brnak vermesin, ne de­
mekti, ne korkun<; bir i§kenceydi kimbilir.
Safiye eski ni§anhsmdan, hayattaym1§ gibi soz edi­
yor; Hiiseyin uzaklarda can vermemi§, cenazesi oralar­
dan getirilip koy mezarhgma gomiilmemi§ gibi. Demek
61

ki baz1 ac1lan oliim bile unutturam1yor, baz1 davrami;; ­


lar oliimden sonra bile bag1:;; lanm1yor diye diii;; iiniiyo­
rum. 0 anda diii;; ii ncelerim Aysel'in agzmdan dile ge­
liyor. Safiyecim diyor, ac1m anhyorum ama biz de ac1-
hy1z, Hiiseyin Abim oldii artik, mevtanm arkasmdan
boyle konu:;;m a, biz de yarahy1z.
Bunun iizerine Safiye'nin gozlerinden saydam dam­
lalar f1:;;k1nyor birden, gamzelerinden a:;; agi siiziiliiyor,
ben onu c;ok sevmii;; tim diyor, ben onu c;ok sevmii;; t im,
c;ok c;ok sevdalanm1:;;tim. Oldiigunii, yok oldugunu kabul
edemiyorum bir tiirlii, i;;imdi Hiiseyin yok mu art1k, diye
diii;; iiniiyorum, sonsuza kadar yok mu artik, vard1 ama
yok oldu, nas1l olabilir boyle bir :;; ey. Kafam c;ok kan:;;1 -
yor, bir yandan da bana yaptigim da affedemiyorum.
Bu k1zm kafasmda ofke ile sevdanm, gurur ile a:;; a ­
g1lanma duygusunun, intikam ile matemin dola:;;1k bir
yiin yumag1 gibi ic; ic;e gec;tigini goriiyor, bir parc;a iizii­
liiyorum.
Acaba diyor, oliimiinde benim karg1:;;lanmm da etki­
si oldu mu diye diii;; iinmeden edemiyorum. 0 kadar ic;­
ten beddua ettim, karg1:;; l ar yollad1m ki ona, Allah ba­
na yaptiklarm1 sana misliyle c;ektirsin diye secdeye ka­
pamp oyle beddualar ettim ki sanki cammdan can kop­
tu. Acaba ben mi oldiirmiii;; oldum onu, bu da akhmdan
c;1km1yor.
0 ak§amiistii Aysel'den aynhrken, son anda, dur bir
§ey unuttum diyerek elime bir kagit toman tutu§turu­
yor. Nedir bu diyorum, Hiiseyin'in o k1za yazd1gi a§k §i­
irleri samnm diyor. �oyle bir bak1yorum, uzun uzun
okumaya niyetim yok ama . . . Samnm a§k §iirleri; k1z
bunu odasmda birakm1§, annem ocaga at yak dedi, bel­
ki de biiyiidiir bunlar, olabilir de niye olmasm, o iblis
tayfasmdan her §ey beklenir. Tam ocaga atacaktim ki
belki i§ine yarar diye sana vermeyi dii§iindiim, ister
oku, ister at ama dikkat et, sen de biiyiilenme sakm.
Mektuplan bana vermesinden ve "biiyiilenme sakm"
derken dudaklarmm kenarmda beliren sevecen k1vn­
h§tan, bana yakmhk duydugunu anlamak ho§uma git­
ti, oldum olas1 severdim bu badem gozlii k1zi. Binlerce
y1ldir bas1la bas1la parlamI§ ta§larm iizerinde giderek
uzakla§masm1 izledim. Ba§mda siyah bir yas ortiisii,
iizerinde mavi bir hirka ve omuzlarmda, §airin dedigi
gibi keder, sonsuz bir keder.
Otele dondiigiimde sert bir kahve yudumlarken
63

kag1tlara goz gezdirdim. Hiiseyin'in el yaz1s1 olmahy­


d1 bu; diizgiin, hafif, rika tarz1 bir yazi. 1yi ama sade­
ce konu§ma diizeyinde kalan Arap9amla bu yaz1lan an­
lamama olanak yoktu ki, ancak yanm yamalak bir §ey­
ler sokebiliyordum, kimi zaman da yanh§ okuyordum
sozciikleri. Rika tarz1 yaz1 bana daha da zor geliyor­
du. Neyse ki Mardin'deydim , Arap<;a bilen <;oktu bura­
da, hemen hemen herkes diyebilirim. 1stanbul'da olsam
Arap9a yaz1 okuyabilen birini bulmam i<;in iiniversitele­
re ya da <;eviri biirolarma ba§vurmam gerekirdi.
N eyse uzatmayay1m, §iirleri anlamam1 saglayan ve
inci gibi harflerle Latin alfabesine <;eviren ki§i, eli opii­
lesi Fuat Amca oldu. Zaten §iir merakhs1 oldugu i<;in,
hi<; yiiksiinmeden <;evirip ertesi giin verdigi dizeler, ger-
9ekten de §iir tadmdaydi. Ne kadar <;evrilebilirse tabii.
Qocukluk arkada§1mm elinden pkm1§ §iirlerde neler
yoktu ki!
1slamiyet oncesi ve sonras1 binlerce y1lhk Arap-Fars
§iirinin a§k, garam, hasret, <;61, mecnun, kevser, meh­
tap gibi baharath kelimeleri; bin bir <;i<;ekli, bin bir ra­
yihah $ark bah9elerinde dola§1yormu§ gibi etkiliyordu
insam. $ikayet ettigimi sanma sakm, diyordu Hiiseyin,
seugilinin ayaklari altmda ezilen uzum gibi I Lal renk­
li §araba donil§tilm ben I Bu yuzden raziyim ezilmeye.
Bir ba§ka §iiri §6yleydi: Daha uzum asmasi yaratil­
madan sarho§ olanim ben I Sen dogmadan once a§km­
la berdu§ olanim ben.
$iirlerde bol bol Cem§it, Callut, Zaloglu Riistem, Ef­
rasiyab, Semiramis ge<;iyordu. Ey melek sifatlim, senin­
le arama Callut dikilse I AF;kimm sapaniyla onu deui­
ren Dauut olurdum diye say1khyor, sonra onu gordu­
gu anda, Belkis'm ayak bileklerine uurulan Suleyman
64

misali akhni yitirmi$ bir mecnun oldugunu soyhiyor­


du. Bunlan okuyan herhangi bir insanm etkilenmeme­
si miimkiin olabilir miydi? Sanki, I�lD'in elinden kur­
tulmu�, s1gmmac1 kampmda ya�ayan zavalh bir k1za
degil de Saba Melikesi'ne yaz1lm1� a�k mezmurlanyd1
bunlar. Hiiseyin'in yak1c1 a�kmm, bagnm yakan sevda­
nm nas1l bir �ey oldugunu bilmek isterdim diye dii�iin­
diim. Acaba boyle a�klar, sadece Dogu'ya m1 ozgiiydii,
bir c;e1?it harese miydi bu da insanm kendini helak etti­
gi? Ah minel a�k sozii ba�ka dile c;evrilebilir miydi? Bu
tutkusuz, birbirine benzemi�, ki�ilikleri silinmi�, c;1kar­
larm yonettigi kent insanlan diinyasmda, Hiiseyin'in
derin tutkusunu k1skand1g1m1 hissettim. Bu dizeleri
yazdiracak bir sevda nas1l bir �ey olmahyd1 ki sonunda
onu kizgm c;ollerdeki Mecnun misali oliim vadisine sii­
riiklemi�ti. Meleknaz bu �iirleri okudugunda ne dii�iin­
mii� olabilirdi? Yalvaran bir a�1k vard1 kar�1smda. Sen­
de Zaloglu Rilstem kuvveti var diye sesleniyordu k1za,
bense zavalhyim, bi�areyim I Gu�Zil olan sensin, zayif
olan ben I (:ilnkil sevda okuyla yaralanmi$im.
0 sefil c;adirda yal?ayan talihsiz k1zm, bu dizeleri
okuyunca kadmca bir gurura kap1lmamasma olanak
var miyd1 hie;? Kurban, mabudeye donii1?IDii1?tii. Arkas1-
m koca Mezopotamya'ya dayam1� olan Hiiseyin'in kul­

land1g1 her isim, her imge, Meleknaz'm kavmiyle or­


tak bir tarihe gonderme yap1yordu. 0, Burak'm ic;tigi
riizgarlar derken -ben olsam Rozinante derdim- ebedi
sevgili hayalini Ziileyha olarak adland1nrken -ben Dul­
cinea derdim- Belh, Buhara, Semerkand, �iraz kentle­
rini sayarken -ben lstanbul, Paris, Roma, Londra der­
dim- kendimi, bu iilkeyi gezmeye gelmi� bir turist gi­
bi duyumsayarak derin bir utanca kap1ld1gim1 itiraf et-
65

meliyim. Ben bu iilkede y1llardir bir yabanc1 gibi yai;; a­


m1i;; , oyle egitim gormiii;;tiim. Qocukken Mardin'deki La­
le Sinemas1'nda gordiigum filmlerdeki kovboylar yerine
koymui;;tum kendimi ama Avrupa'ya ilk <;:1k1i;;1mda kov­
boy degil Kiz1lderili, beyaz degil zenci oldugum kafama
vurulmui;;tu. Birka<;: y1l once okudugum, ad1 galiba Mut­
luluk olan bir romanda denildigi gibi, biz, bu iilkenin
okuryazarlan, boi;;luga diii;;e n bir trapezci gibiydik. Do­
gu ask1sm1 birakm1i;; , Bati ask1sm1 da yakalayamadan
ai;; agi diii;;miii;;tiik.
DunyanLn obur ucundan
b�ka hLr melek gelLyor

Mardin'de cep telefonumu hep kapah tuttum, olur ol­


maz yerde �almasm, dmg dmg mesajlar pnlamasm di­
ye . Her aki;; am kim aram1i;; diye bakmaya karar ver­
mii;;tim vermesine ama o masal alemi beni oylesine i�i­
ne �ekmii;; olmah ki, geceleri otele dondiigiimde, i;;arap
mahmurlugundaki kafamla onu bile ihmal etmii;; i m.
"Kapsama alan1 d1i;;1 nda" olman1n, "i;; u anda cevap ve­
remiyor" otomatik yamtlan verilmesinin buyuk bir su�
say1ld1gi lstanbul basm camiasmda boyle bir i;;ey dui;;u ­
nulemezdi. Buna ragmen hen "Gozden irak olan goniil­
den de irak olur" diye kendimi bir Mezopotamya uyu­
i;; ukluguna kaptirmay1 yegliyordum; ta ki o gece otel
odamda sesi kapah ama titrei;;ime a�1k olan telefon ken­
dini paralayarak z1plamaya bai;;layana kadar. Gece ya­
nsmdan sonra boyle �alan bir telefona cevap vermemek
ne miimkiin, hele ekranda yaz1 ii;; leri miidiiriiniin ad1
goriinuyorsa.
67

Telefonu a<;1p h1nlbh, yorgun ve mahmur bir §ekilde


alo der demez, yaz1 i§leri miidiiriiniin salvolan ba§la­
d1. Neredeymi§im yahu, ka<; giindiir bana ula§maya <;a­
h§1yorlarm1§, mesajlara da m1 bakm1yor mu§um, genel
yaym miidiirii durmadan beni sorup duruyormu§, idare
edene kadar akla karay1 se<;iyorlarm1§ falan filan.
Beni iyice ay1ltan bu sozleri dinlerken bir yandan da
verecegim cevab1 kafamda netle§tiriyordum. Sonun­
da, bkanmak iizere olan yaz1 i§leri miidiiriiniin mecbu­
ren bir nefes almas1 gerekince, firsattan yararlanarak
araya girdim; oziir dileyerek <;ok ilgin<; bir konu iizerin­
de <;ah§tigim1 soyleyebildim. i<;inde Suriyeli go<;menler,
Ezidi kamplan, 1$iD katliam1, tecaviizler olan bir ko­
nu. Miithi§ ilgi uyandiracak bir hikaye yakalad1g1m1,
hatta bunu bir yaz1 dizisi yapmak istedigimi ekledim.
Tabii gazete yonetimi "uygun goriirse" demeyi ihmal et­
meden. Eger bunu uygun gormiiyorlarsa "y1lhk iznimin
bir boliimiinii kullanarak" burada bir sure daha kal­
mak istiyordum.
"Ne izni birader!" dedi. "Tam da orada olman gereken
bir zaman bu. Yann biitiin gazeteciler akm edecek ora­
lara. Biz de sana yard1mc1 olsun diye fotografp gonde­
riyoruz."
Birden ne oldugunu §a§ird1m, Hiiseyin'in hikayesi bu
kadar m1 ilgi <;ekmeye ba§lam1§b.
"Diinyadan haberin yok senin" dedi miidiir. "Yann
Angelina Jolie geliyor o bolgeye. Birle§mi§ Milletler iyi
Niyet El<;isi olarak miilteci kamplanm ziyaret edecek.
Diinya basm1 oraya ak1yor, anhyor musun?"
"Elbette" diye kekeledim, "demek Jolie geliyor ha! Ne
inamlmaz bir firsat bu."
Miidiir, "Bak" dedi, "oralarda ne yaptigim bilmiyorum
68

ama !?ans yiiziine giildii, hemen akreditasyonlanm fa­


lan tamamla, Jolie'nin miiltecilerle giizel fotograflanm
istiyoruz. Hakan'la elinizden geleni yapm, hele bir iki
de laf koparabilirsen agzmdan miithi!? olur. Hadi ba­
kahm, man!?etlik haber yakaladm. Haaa, bir !?ey daha
var, birka� giin sadece su i�sen olmezsin degil mi, sade­
ce birka� giin ."
�ak diye kapand1 telefon surabma, �ok k1zd1klan bel­
li oluyordu. Gazete i�in ula!?1lamayan gazeteci ya olii
olurdu ya da kovulmay1 gaze alan biri.
Ekrana goz gezdirdim ki felaket! Cevaps1z aramalar­
la dolu. Eski kanmdan sekiz telefon, gazeteden daha
da fazla, birka� arkada!? vs. whatsApp, viber, SMS me­
sajlan, where R U diye yazan gen� bir flort ve bir sii­
rii emoji: Hayret eden san suratlar, iizgiin san suratlar,
giilen san suratlar, k1zgm kirm1z1 suratlar, sanki kan
pompahyormu!? gibi bk bk atan kalpler. . . Bunlann hep­
si bana, uzaydan gonderilen sinyaller gibi gelmeye ba!?­
lam1!?tL Dort bin y1lhk Giine!? Tapmagi'yla ne ilgisi var­
d1 bu sembollerin. Belki de benim anlayamad1gim derin
bir ilgi mevcuttu ama benim kafam alm1yordu. Emo­
ji boliimiinde tavusku!?u var m1yd1 acaba? Arad1m, bir
!?ey buldum ama o kafayla o minicik nesnenin hindi mi
tavusku!?u mu oldugunu anlayamad1m. Hindiyi tavus­
ku!?u sanmak, biiyiik bir giinah olurdu herhalde; ne
de olsa biri hayvand1, biri melek. Meleknaz'm mendi­
lini yasbgimm yanma koydum, telefonun ses diigmesi­
ni a�bm, kendimi bu kez uyku meleginin kollarma b1-
rakbm. Uyumadan onceki son dii!?iincemin, ertesi giin
Mehmet'i araya koyarak validen bir izin almak oldugu­
nu habrhyorum.
Kadm ger�ekten giizel. Kimselere benzemeyen say-
69

dam cildi, kocaman gozleri ve �1k1k elmac1k kemikleriy­


le "Ben ba§kay1m" diyor sanki, "hen herkesten ba§ka­
yim." Gazeteci kalabahgi arasmdan go�men �adirlarma
dogru yi.iri.iyor, bi.iti.in gozler i.izerinde. Ba§mI siyah bir
§alla ortmi.i§, yi.izi.inde ciddi bir anlabm, matem hava­
smda degil ama yine de ciddi.
Suriye go�menleri ona dokunmak i�in ellerini uzab­
yor o da hepsine dokunuyor, bir melegin dokunu§U gibi.
Peri§an durumdaki go�menlerin ona fazla yakla§ma­
sm1 istemeyen gi.ivenlik gorevlilerini bir el hareketiyle
durduruyor, dokunmaym demek istiyor. <;ocuklarm ba­
§lilI ok§arken gtiliimsi.iyor.
Derken kar§I kar§1ya geliyoruz. Angelina Jolie nemli
parlak gozleriyle bakiyor bana. Hepimiz bi.iyi.ileniyoruz.
Ona bir mendil uzabyorum, ko§esine siyah ve kirm1-
z1 iplikle Melek Tavus i§lenmi§ bir mendil. Ahp bak1yor,
soru sorar gibi bak1yor bana. 0 mendilin bir Ezidi ka­
dma ait oldugunu anlabyorum, belki de kendi elleriy­
le i§lemi§tir Melek Tavus'u diyorum, Ezidilerin mele­
gi bu, herkesin inand1g1 gibi §eytan degil. Ne olur be­
ni dinleyin, bana inanm, §eytanm �ocuklan degil bu in­
sanlar, gi.ine§in �ocuklan, i.i� dagm �ocuklan, kelamm
�ocuklan. Kutsal kitaplan Mushaf1 Re§ yani Kara Ki­
tap kay1p oldugu i�in arbk sadece sozler var ellerinde,
soydan soya aktard1klan sozler. Bu sozler kutsal onlar
i�in. Bu yi.izden kelamm �ocuklan, sozi.in �ocuklan de­
niyor ya onlara. Zuli.im gordi.iler, soylan kurumak i.ize­
re. Bu mendili i§leyen k1zm kor dogmu§ bir bebegi var.
Sizin �ok merhametli oldugunuzu biliyoruz, bi.iti.in di.in­
ya biliyor, onca �ocugu evlat edindiniz. Bence bu kor �o­
cugu da aim, gozlerini a�brm, §imdi kayip olan annesi­
ni de buluruz, hen de onu anyorum zaten. Onun ad1 da
70

Melek, sizinki de. Ne garip degil mi, Melek Tavus'un c;o­


cuklanm kurtarmak ic;in bir bai;;ka melek geliyor, Ange­
lina adh melekc;ik pkageliyor.
0 zaman anlamad1g1m bir i;; e y oluyor. Angelina
Jolie'nin yuzu Melek Tavus'a donui;;uyor, hen zaten an­
nesiyim onun diyor, o bebegi zaten hen dogurdum. Sa­
lak m1sm sen, iki gozu kor dogdu ki bu dunyada Ezidi­
lere yap1lan kotuliikleri, zuliimleri gormesin, dagda bo­
gazlan kavrularak susuzluktan olen bebeleri, U;JlD'in
kac;1np kole pazarmda sattigi, on militan tecaviiz edin­
ce Musliiman olursun, sevaba girersin diyerek rahim­
lerini paramparc;a ettikleri k1z c;ocuklanm gormesin,
Tann'nm diyarmdan ahp diinyaya indirdigim insan so­
yunun vahi;;etine tamk olmasm. Bu diinyada olup biten
her i;; eyi anlad1gim m1 samyorsun? Senin kalbin melek­
lere kapah. Git burdan zavalh insanoglu!
MelekjolLe

Ertesi giin hi<;bir §ey riiyamdaki gibi olmuyor. An­


gelina Jolie'yi getiren ozel jet ak§am saat 20.00'de 1s­
s1z tarlalarm arasmdaki Mardin Havaalam'na iniyor.
Vali yard1mc1s1 ve resmi bir heyet kar§1hyor onu ve ya­
nmdaki Birle§mi§ Milletler temsilcilerini. Gazetecilerin
yakla§masma izin verilmiyor, bir polis kordonunun ar­
kasmda herkes birbirinin sirtma <;1karak bir kare fotog­
raf alabilmek i<;in <;irpm1yor.

Heyet Angelina Jolie'yi resmi siyah araba konvoyu


arasmda saklayarak o anda bilmedigimiz -daha sonra
Mardin d1§mda Dara harabeleri yolundaki Hilton Gar­
den Inn oldugunu ogrenecegimiz- bir yone dogru h1zla
uzakla§1yorlar. Foto muhabiri Hakan'la birlikte duru­
mu ogrenince otele dogru gidiyoruz ama uzaktan ancak
giri§indeki f1skiyeyi gorebildigimiz otelin <;evresi sanl­
IDI§, yollar kesilmi§, yalmz bizi degil hi<; kimseyi sok�
muyorlar. Hakan'm boynuna as1h bazuka gibi objektif­
ler bile i§e yaram1yor. Oteli goren uzak bir yerden re­
sim <;ekme giri§imlerimiz bo§a pk1yor.
72

Aman be Hakan diyorum, ne yap1yoruz burada boyle,


belli ki kadm1 gostermeyecekler bize, bulunmaz Hint
kuma§l sanki miibarek, o da bizim gibi bir insan yahu,
melek degil, tann�a degil, nedir bu kadar �1ldirma. Ka­
dm §U anda tuvalete girmi§tir biiyiik bir ihtimalle, du§
yapacak, bornozuna sarmarak hafif bir §eyler yiyecek
odasmda, sonra da giizel bir uyku �ekecek, biz zavalh­
lar da burada birbirimizi ezerek siiriiniip duracagiz.
Hakan, ama abi, gazete bir kare resim ister en azm­
dan, nas1l olacak bu i§! diye itiraz ediyor. Eger diyorum,
diger gazetelerde resim varsa bizim atlamam1z iyi ol­
maz tabii, bir soru§tur bakahm kimse �ekebilmi§ mi.
Olmazsa internetten bir yerlerde �ekilmi§ resmini indi­
rir, montajlay1p gondeririz, kadm nas1l olsa Afganistan,
Pakistan demeden dola§IP duruyor kamplarda.
Onca kalabahk, onca didinme sinirimi bozmu§tu,
hi�bir §eyden haberi olmayan iyi niyetli kadmcag1za
soylenip duruyordum �iinkii beni bir riiyadan uyandir­
m1§, modern diinyaya, gazetecilik meslegine geri don­
diirmii§tii. Oysa hen melegin atmosferinden pkmak is­
temiyordum. Beni bu angel degil, kay1plara kan§IDI§
olan oteki melek ilgilendiriyordu. Aynca Jolie'ye ger­
�ekten k1z1yordum galiba; 1§1ltih Hollywood diinyasm­
dan gelip kamplara bir saat ugramak, orada kalanlann
ac1lanm artirmaktan ba§ka ne i§e yarayabilirdi ki. Go­
rii§me firsati bulabilseydim, bu insanlarm hepsi sizin
politikalanmz yiiziinden burada derdim ona, daha dog­
rusu sizin degil de devletlerinizin, ne hakkm1z vard1
sava§ u�aklanmzla, askerlerinizle, u�ak gemilerinizle
okyanus a§arak bu insanlarm iilkesini yak1p y1kmaya,
zaten kanayan Ortadogu topraklanm daha da kanat­
maya, kitle imha silahlan var yalamyla diinyay1 kan-
73

dirarak, milyonlarca insamn evini ba�ma y1kmaya, bi­


zim topraklanm1z1 teror belasma bogmaya! BM bunun
ii;in mi kuruldu?
Kadmcagiz biitiin bunlardan sorumlu degildi elbet­
te, politikalan o saptam1yordu ama acilanm hafiflet­
mek ii;in geldigi insanlann 1zdirabm1 daha da i;ok artir­
d1gm1 da fark etmiyordu. Pai;avralar ii;indeki ai;, ii�ii­
mii�, umutsuz miilteciler, aralarmdaki ui;urumu gorii­
yordu. Ba�ka bir hayatm miimkiin oldugunu hatirlatan
bu simge, daha fazla umutsuzluga dii�melerinden, da­
ha fazla ac1 i;ekmelerinden b a�ka bir i�e yaram1yordu.
Qiinkii o ozel ui;agma binerek p1ntih hayatma ui;arken,
miilteciler i;adirdaki sobadan zehirlenen i;ocuklanm i;a­
murlu topraga gommeye devam ediyorlard1.
1ki y1l once, polis i�kencesinden gei;mi� bir ogrenciyle
soyle�i yapm1�bm. Qocugu bir mahzene kapatm1� ve sa­
kat kalana kadar giinlerce i�kence yapm1�lard1. Ne var
ki onun akh, o mahzende as1h bir kafeste tutulan ka­
naryaya takilm1�b. Nefret ettim o kanaryadan diye an­
latm1�b bana, 0 giizel otii�iiyle bana d1� diinyay1, baha­
n, sarma� dola� gezinen sevgilileri hat1rlatiyor, ozgiir­
liigu akhma getirmesi camm1 daha i;ok yakiyordu. Nef­
ret ediyordum o giizellik simgesi kanaryadan i;iinkii o
mahzende giizellige yer yoktu. �imdi dii�iiniiyorum da
belki Jolie bir kanaryayd1; tavus degil kanarya k1hgma
girmi� bir melek.
Otele doniip haberleri gei;tik, Jolie'nin nas1l kar�1-
land1gm1 anlattik, Hakan da foto muhabiri dayam�ma­
smm goz ya�arbc1 bir ornegi olarak, Jolie'yi ui;aktan
inerken i;ekebilmi� olan ba�ka bir foto muhabirinden
bir kare resim alabildi. Boylece giinii kurtard1k.
Ak�am Mehmet'in konukseverligini bir kez daha gos-
74

terdigi yemekte (yenge hamm bu sefer r;ocuklugumdan


beri yemedigim kirm1z1 erikli incasiye yapm1�t1, miit­
hi� bir lezzetti dogrusu), ondan, valiyle konu�arak erte­
si giin bize bir kolayhk saglamasm1 istedim. Sag olsun
kirmad1, ak�am saatinde valiyi bulamad1 ama ozel ka­
lem miidiiriinii arad1 ve ondan, ertesi giin Angelina Jolie
ile yanmdaki yetkililerin Midyat'taki bir gor;men kamp1-
na gidecegi bilgisini ald1. Biz daha once orada olacaktik
elbette.
Ertesi sabah erkenden kanm Ash'nm telefonuyla
uyand1m, neredesin ka� giindiir, diye bagiran sinirli se­
si beni saatin alarmmdan once kendime getirdi. Sabah
sabah cirlak bir sesle bagiran kadm sinir bozucudur,
kimbilir sizin de goziiniiziin oniine nas1l bir kadm geldi
:;;imdi ama aslmda kanmm, daha dogrusu eski kanmm
gi.izel oldugunu saklayacak degilim. 2 1 . yiizy1lda biiyiik
:;;ehirlerimizi ku:;;atan benzerleri gibi uzun bacakh, ba­
k1mh kumral sa�h, giyimine ozen gosteren �ok ho:;; bir
kadmdir ve biitiin gi.izel kadmlar gibi korkutucudur, te­
dirgin edicidir �iinkii �ocuklugundan beri ne kadar gii­
zel oldugunu duyarak biiyiimii:;; biitiin ahmh k1zlar gi­
bi, okul yillarmda, giizelligi kar:;;1smda afallayan ergen
oglanlan parmagmm ucunda oynatmay1 ogrenmi:;;tir.
Giizelligin ve cinselligin �ok onemli bir silah oldugunu
kavrayan bir komutan gibi diizenlemi:;;tir hayatim. An­
nelerimizin ku:;; agmda bulunmayan bir iistiinliik duy­
gusuna sahiptir erkekler kar:;;1 smda; kimseye sevda­
lanmaz, kendisine a:;; 1k olunmasm1 bekler. Hizmet et-
76

mez, hizmet edilmesini bekler, erkegin ona kap1 a�ma­


sm1, iltifat etmesini, pahah hediyeler almasm1 bekler,
oviilmeyi bekler, arkadal? toplantilarda ikisinin de bil­
digi bir hikayeyi kendi anlatir ve kocasmm susmasm1
ister. Kisacas1 bu lslam iilkesinde yiizy1llarca ezilmil?
hemcinslerinin intikam1m tek bir hayatta almak ister­
cesine pusuda bekler. Giizel kadmlarla giril?tigim her
deneme diil? k1nkhgiyla bittigi i�in arbk bu genelleme­
yi rahat�a yap1yorum. Melek yiizlii ama l?eytan goniil­
lii kadmlar gormeye ahl?tlm artik hen, giizel kadm gor­
diim mii akhma kotiiliik gelmesi bundandir. Gokdelen­
lerin, plazalarm, modern il?yerlerinin, ahl?veril? merkez­
lerindeki uluslararas1 liiks markalarm, yabanc1 isimli
lokantalarm yiiksek topuklu kadmlan bunlar. S1k1 i�­
ki i�en, her ciimlenin yansm1 Amerikan aksamyla ln­
gilizce soyleyen, iyi egitimli, mis gibi kokan kadmlar;
bakire olmay1 ya da ilk deneyimi kiminle yaptigim zer­
re kadar umursamayan kadmlar. (Boyle bir sevgili be­
ni terk ederken, ilk erkegini unutmazsm herhalde de­
digimde yiiziime giilmiil?, orta�agda m1 yal?1yoruz beye­
fendi, diye alay etmil?ti. Oysa hen, Qinlilerin "kadm ilk,
erkek ise son al?km1 unutamaz" soziiyle avutmaya �ah­
l?Iyordum kendimi. Samlanm tersine, erkekler roman­
tizmin kadife yastigina daha �ok yaslanma gereksinimi
i�indeler arbk.)
Ash, ne telefona cevap veriyorsun, ne geri anyorsun,
her zamanki sorumsuzlugun il?te. ll?im giiciim kalmad1
da senin pel?inden mi kol?acagim yahu, biraz medeni ol,
medeni diye baginyordu. Hi� ses �1karmadan dinledim,
biraktim i�ini iyice bol?altsm, rahatlasm. Qiinkii o boyle
tiikiirsen c1zirdayacak kadar k1zm1l? durumdayken soy­
leyecegim hi�bir sozii duymayacagm1, hatta bunlarm
77

onu daha da sinirlendirmekten ba§ka bir i§e yaramaya­


cagim onceki deneylerimden biliyordum.
0 konu§adursun, akhma �ok ho§ bir am geldi. En
giizel, en ate§li sevi§memizi bo§and1ktan sonra ya§a­
d1g1m1z1 hatirlad1m. Heniiz bir y1l olmam1§tI evlene­
li ama ikimiz de ozgiir kalmak istiyorduk, evlilik haya­
ti bir karabasan gibi boguyordu ikimizi de. Bu yiizden
mahkemede iki tarafm avukati da "§iddetli ge�imsiz­
lik" gerek�esiyle, anla§arak aynlmak istedigimizi soy­
ledi. Hakim bir iki babacan nasihatten sonra bizi ayir­
d1ginda bir may1s giiniiniin ogle saatleriydi. Kan-koca
olarak girdigimiz adliye binasmdan, iki bekar -iki dul­
olarak �1ktigim1zda, 1hk bir bahar giine§i 1s1byordu or­
tahgi, i�imde bir hafifleme duygusu vard1, ne§eliydim,
Ash'nm da aym durumda oldugunu goriiyordum. Onu
bir veda yemegine davet ettim. Kii�iik, ho§ bir 1talyan
lokantasmda kirm1z1 §arap i�erek Akdeniz usulii bir og­
le yemegi yedik, bol bol giildiik; safralanm atarak yiik­
selen iki halon gibiydik desem yeridir.
Sonra ne oldu bilmiyorum, lokantadan �1k1p -ona b1-
raktigim- eve gittik, e§yalanm1 alm1§ oldugum ve ar­
bk gormeyecegim bu evde, kendimizi sabirs1z1kla yata­
ga atbk, daha once hi� ya§amad1gim1z bir tutkuyla, ar­
zuyla birbirimizin govdesinden almacak hazzm en yiik­
sek noktalarma yiikseldik, u�tuk, dag doruklarma br­
mand1k, o doruklardan kendimizi bo§luga firlatbk, de­
niz diplerine dahp �1kbk, gokku§aginm altmdan ge�tik.
D stelik avukatm telefonlarma da �1km1yorsun di­
ye bag1nyordu Ash, yeni 1stanbul lisamyla ekliyordu:
Hayret bi§eysin yaa!
Bu yeni argo, bende cehalet duygusu uyand1nr. Bu
kadar giizel k1zlarm niye kendilerini bu duruma di.i§i.ir-
78

diiklerini -kendilerinden ve hemcinslerinden niye ba­


yan diye soz ettiklerini- anlayamam, ister istemez kii­
c;umserim. Vaktin geldigine karar vererek, sevgilim de­
dim ama demez olayd1m, hemen en yirbc1 tavnyla, ben
senin sevgilin falan degilim bunu aklrna koy sersem de­
di, senden istedigim tek §ey, soz verdigin gibi evin tapu­
sunu devretmek ic;in o son imzay1 atman. Bu kadar m1
zor bu i§ yahu, ne bic;im insansrn!
Sevi§irken it;; ic;e gec;en, soluklan kan§an, birbirine en
yakm hale gelen insanlarrn, sonradan bu kadar yaban­
c1la§masma, hatta can yakmaya c;alwmasrna hep hay­
ret etmi§imdir. O nce en biiyiik haz, sonra en biiyiik can
yakma, ne tuhaf.
Tamam dedim, kusura bakma, Mardin'e gonderil­
dim, onemli bir haber iizerindeyim, doner donmez ilk
i§im o imzay1 atmak olacak. Bir an sustu, ku§kulu bir
sesle, soz mu diye sordu, soz dedim. Yemin eder misin
dedi, senin iistiine yemin ederim dedim. (tc;imden biraz
serserilik yapmak geliyordu samnm. ) Soytanhk yap­
ma dedi, yapm1yorum dedim, o son sevi§memiz iistii­
ne yemin ederim ki, doner donmez ilk i§im bu olacak.
Ben unuttum bile onu dedi, sen hayal etmeye devam
et, avcunu yalarsrn arbk. Niye bu kadar acele ediyor­
sun, yoksa yeni bir evlilik falan m1? diye sorma gafle­
tinde bulundum ve bir araba laf yedim. Bana neymi§,
ben kim oluyormu§um da onun hayatma kan§Iyormu­
§Um, onun hayatrndaki insanlardan bana neymi§ falan
filan.
Telefonu sakince kapatt1m. Ben ona k1zgrn degildim
ama anla§1lan o hala bana c;ok k1z1yordu. Ne var ki ls­
tanbul'dayken ben de k1z1yordum ona. $u anda ic;ine
girdigim durgun, ilgisiz, agir agir akan bir su gibi din-
79

gin olu�um Mardin'le, Hi.iseyin'in kaderiyle, Meleknaz


k1zla, i.i<; milyon mi.iltecinin ya�ad1gi dramla ilgiliydi.
1stanbul'daki hayabm o kadar uzaktayd1 ki artik, bir
di.irbi.ini.in ters yanmdan bak1yormu�um gibi minicik
kalm1�b. Mardin'de zaman ters akiyor, mekan ise bi.i­
ti.in hi.icrelerime s1z1yordu. Meleknaz'1 merak ediyor­
dum, nerede oldugunu bulmak, resmini bile gormedi­
gim bu melek-�eytan kan�1m1 k1zm kimsenin tammla­
may1 ba�aramad1g1 gozlerine bakmak istiyordum. Ne
tuhaf bir gori.ini.i�i.i -ya da karakteri- olmahyd1 bu k1-
zm ki, her goreni cin c;arpm1�a c;eviriyordu. Hi.iseyin'in
Mehmet'e anlatbgma gore, kamptan c;1k1p Adviye
Hamm'm evine giderken Hi.iseyin k1za yalvarm1�, Ezidi
oldugunu soyleme diye, ne olur demi�, bizimkiler Ezidi­
ligi yanh� biliyor, eger ogrenirlerse bi.iyi.ik felaket olur;
hat1nm ic;in Mi.isli.imamm deyiver. Konu�manm bura­
smda sormu�tum Mehmet'e , peki k1zla hangi dilde ko­
nu�uyorlarm1� diye. Aslmda k1z biraz Ti.irkc;e biliyor­
mu�, Arapc;a ve Ki.irtc;e ise anadilleriymi�, Hi.iseyin de
Arapc;a bildigi ic;in rahat konu�uyorlarm1�. Mardin'de
aile arasmda hep Arapc;a konu�ulur -hen �imdi biraz
unutmu� olsam bile- hepimiz bu dili ak1c1 bic;imde ko­
nu�abiliyorduk. Hi.iseyin'in yalvanp yakarmas1 i�e ya­
ramam1�, Meleknaz Nuh demi� peygamber dememi� ,
hen dinimi inkar edemem, aynca E zidilikte e n bi.iyi.ik
gi.inah yalan soylemektir demi� ; beni �urac1kta kesip
kamm1 ak1tsan yalan soyleyemem. 0 zaman �oyle bir
yol bulmu�lar; k1z, eve gidince dini hakkmda hic;bir �ey
soylemeyecekmi�, kimsenin aklma Suriye'den gelen
Meleknaz isimli bir k1za Mi.isli.iman m1sm, diye sormak
gelmezmi� nas1l olsa. Boylece Meleknaz yalan soyleme­
yecek, aile de durumu bilmeyecekmi� ama ah o marul,
80

diyormu§ Hi.iseyin, ah o marul, bir ye§illigin hayabm1


boylesine altiist edecegini nas1l bilebilirdim.
Kiz soz verdigi gibi susmu§, hi�bir �ey soylememi§,
ta§ta ses var Meleknaz'da yokmu� ; marul felaketine
kadar. Adviye Hamm ile Aysel bile yava§ yava� ah§iyor­
mu§ bu garip, tedirgin edici k1zm sessiz varhgma. Hi�
konu�mayan ama arada bir �ocuguna anla�ilmayan bir
dilde ninniler soyleyen, zarars1z, neredeyse hi� denile­
cek kadar az yemek yiyen bir k1za. Kor bebegiyle iist
katta arka avluya bakan odalardan birinde kahyorlar­
m1§, Hiiseyin ise eskisi gibi kendi odasmdaym1§, bu ba­
k1mdan bir giinah falan soz konusu degilmi� o �ab al­
tmda. Zaten Adviye Hamm Teyze, gii ne�in babdan do­
gacagma, Firat'm ters akacagma inamr da Hiiseyin'in
bir "ahlaks1zhk" yapacagma inanmazm1§.
KelamLn vocuklan

Ertesi gun Angelina Jolie'nin kamplari ziyareti, biz


gazeteciler a<;1smdan bir gun oncesi gibi ge<;ti yani tam
anlam1yla bir hayal k1rikhgi oldu. Guvenlik koridoru­
nu ai;;1 p Jolie'ye ulai;; a mad1k, yine uzaktan gorduk ka­
dm1 ama Hakan bazukams1 objektifleriyle birka<; guzel
fotograf alabildi. Eh buna da i;;ukur dedik. Zaten benim
ilgimi Jolie'den <;ok miilteciler <;ekiyordu.
J olie'nin benim apmdan onemi, sadece admm "me­
lek" olmasmm yarattigi tuhaf rastlantiyd1. Kendimi ak­
h bai;; m da bir adam sayarim ama boyle rastlantilarda
i<;imizi k1p1rdatan bir metafizik yan bulmanm <;ekili­
gine zaman zaman kari;; 1 koymam gu<; olur. Bence bu­
tiin insanlarda vardir bu. Sanki varolui;; u muz, yai;; am1-
m1z birtak1m anlams1z, sa<;masapan rastlantilara bag­
h degil de daha derin ve kavrayamad1gim1z bir anlam1
varm1i;; gibi duyumsariz ve itiraf etmesek bile herkesin
hoi;; u na gider. Benim i<;in de bir suru melegin yan ya­
na gelmesi hoi;; bir oyun halini de ald1. Arna akhm ve
merak1m yavai;; yavai;; <;ocukluk arkadai;;1 m Huseyin'den
82

Meleknaz'a dogru kay1yordu. Angelina Jolie'yi ise, mit


yaratmadan ya§ayamayan ama bu teknoloji �agmda
mitolojisiz kalm1§ modern insanm, maceralanm izledi­
gi yeni bir Olympos tann�as1 olarak goriiyordum. Daha
dogrusu kendisini degil de imgesini.
Artik insanlann G1lgam1§'1, Enkidu'su, Hera's1,
Afrodit'i yok, onlarm yerine hip hop, futbol, miizik ve
sinema tann�alan var. Tannlar ve tanrwalar gibi onla­
rm a§k, evlenme, bo§anma, kavga, k1skan�hk, cinayet
maceralanm izliyorlar. Angelina Jolie de Efes tann�a­
s1 Artemis gibi. Ger�i Artemis'in onlarca memesi vard1,
Jolie ise zaten iki tane olan memesini -hakh nedenler­
le- aldird1 ama olsun, o yine de bir tann�a. Zaten on­
ca �abaya ragmen yanma yakla§amamam1zdan da bel­
li degil mi durum. Tannlarm ve tann�alarrn sadece im­
geleri goriilebilir.
Vali yard1mc1smdan ald1g1m1z izin sayesinde, res­
mi heyetler oyuncuyla birlikte kamplardan aynld1k­
tan sonra da orada kalma, miiltecilerle konu§ma olana­
g1 bulabildik. Yiizlerce �adir yan yana dizilmi§ti, onle­
rinde kirli yiizlii �ocuklar, �amur i�inde, sanki bu zorlu
i§ler onlarrn ba§rna gelmemi§ gibi �ocuk�a giiliimseme­
lerle, �ocuk�a oyunlar oynuyorlardI.
Bir �adira girdigimde, zaman daha da gerilere kayd1
sanki. O mriim boyunca gormedigim kadar hiiziinlii ba­
kan gozler dikildi iizerime. Arna ne gozler. Sanki bakan
ki§inin gozlerinden, ku§aklar boyunca tarihte ugrad1k­
lan onca soyk1nm1, onca ac1y1 ya§aIDI§ yiiz binlerce Ezi­
di bak1yor gibi. Ya§hlar genellikle suskun. Yiizleri Lale§
topografyasm1 andiran kir b1y1kh -b1y1klanm hi� kes­
memi§ gibi goriinen- adamlar, bir ayaklanm altlarma
alm1§, tam Dogu usulii oturduklan yerden pek az k1pir-
83

d1yorlar. Sa�lan k1sa kesilmi§ gen<; bir k1z, one arkaya


sallamp duruyor, anlams1z bir §eyler m1nldamyor, za­
ten gozlerinde de bir anlam yok. (Daha sonra, 1$1D bas­
km1 sirasmda bu gen<; k1zm, ba§ma once dip�ikle, son­
ra ta§la vuruldugu i9in akli dengesini yitirdigini ogre­
necegim. ) Gen<; kadmlar 9adirlarm oniinde plastik le­
genlerde 9ama§Ir y1k1yor. San, ye§il, turuncu, pembe,
her renkte legen var ama koyu mavi yok. Bu renk kut­
sal oldugu i9in giindelik ya§amda kullanmak da giinah­
ffil§ Ezidilikte. Ne de 9ok giinah sayd1gi §eyi varm1§ bu
inancm diye dii§iiniiyorum. Garipsiyorum once, sonra
bizdekiler akhma geliyor: gece tirnak kesmemek, ayna­
lan ters asmak ya da aynanm iistiine tiilbent ortmek,
pis bir sudan ge9erken destur demek; cumartesileri <;a­
ma§ir y1kamamak gibi manas1z inam§lar, yolcunun ar­
kasmdan ev siipiirmemek, sokaga sol ayakla ad1m at­
mamak, yemegi sol elle yememek, baz1 bolgelerde pey­
gamberin sevgili torunu Hiiseyin'in ba§m1 Kerbela'da
kesip ayaklanyla yuvarlad1klan i9in futbol oynama­
mak, nazara kar§I iizerlik asmak, kur§un doktiirmek,
ate§e tuz atmak, hatta babaannemin yaptigi gibi "Na­
zar edenin gozii gotiine" diyerek burnunun ucunu ve k1-
pm ka§1mak . . . Bunlan dii§iiniince Ezidilere haks1zhk
ettigimi anlad1m. Arna yine de marulun giinah olmas1
tuhaf dogrusu.
Kamplardaki en bilgili adamm kim oldugunu soruyo­
rum, $eyh Seyda diyorlar. Onun kald1g1 9adira gidiyo­
rum. Ya§h adamm, aga<; dalma benzemi§ elini opiiyor,
$ark terbiyesiyle almma koyuyorum. Belli ki o sefil du­
rumunda, "lstanbul'dan gelmi§ gazeteci" diye bir halt
sand1klan benim, elini operek sayg1 gostermem ho§u­
na gidiyor. Kelamm 9ocuklan i9inde en 9ok bilen $eyh
84

Seyda'dir, diyorlar, bilmedigi yoktur onun. Yalmz sakm


yamhp da "§eytan" soziinii kullanma. Onu duyduklan
anda konu§may1 keser, bir daha oldiirsen agizlanm a�­
mazlar. Bu sozciigii, Tavuse Melek'e kar§I en biiyiik ha­
karet sayarlar.
Seydaya en �ok merak ettigim §eyi soruyorum: Ne­
den tavusku§u? Neden en biiyiik melek bu yarati­
gm k1hgma girmi§? Qok eski bir din olduklarma gore
Ortadogu'da tavus kutsal m1 say1hrm1§ hep? Seyda al­
�ak sesle, tane tane anlatmaya ba§laymca, soru sorar­
ken bile �ok dikkatli olmam gerektigini anhyorum �iin­
kii cehaletim iyice ortaya �1k1yor.
Seyda, "Bu sorunun cevab1 kolay degil" diye giri­
yor soze ve devam ediyor. "�ark'm en kadim dinlerin­
den biridir Ezidilik ama bizim bu bolgelerde, buralarda,
Lale§'te Orta§ark'ta tavus bulunmaz, Hindistan'da bu­
lunur. Bu da Ezidiligin koklerinin Hindistan'da oldugu­
nun ispatidir."
Bu sozler beni kendime getiriyor, ilkel beyaz bir �adir­
da, topragm iistiine atilmI§ bir ortii iizerinde oturan bu
ya§h, yoksul adamm ger�ek bir bilgin oldugunu anla­
yarak daha fazla saygi duyuyorum. Dogu'nun bilginleri
Bati gibi kitapla degil, sozle, §iirle, menk1beyle, mesel­
le konu§ur. Seyda da oyle yap1yor ve o giinleri ya§aIDI§
gibi Zerdii§t'ten, Avesta dilinden, Nabukadnezar'dan,
Harun El Re§id'den menk1beler anlatiyor. Nuh tufam­
nm G1lgam1§'tan bin y1l once meydana geldigini soyle­
yip oniindeki topraga yuvarlak bir §ekil �iziyor, i§te di­
yor, Nuh'un gemisi boyleydi, yuvarlakt1. Sumer mitolo­
jisinde babas1z �ocuk dogurma efsanesini ahp Zerdii§t­
lere ve oradan da Kimseler bilmez bu sirri I Gen;egi bir
Meryem bilir diyen Anadolu a§1klarma ge�iyor. Ona go-
85

re her §ey birbirinin devam1, her asirda aym masallar


tekrarlamyor.
Diinyanm her ko§esinde inarn;lar var, niye Orta­
dogu'dan i;1kanlar diinyay1 kaplam1§, diye bir soru soru­
yorum, En i;ok biz mi giinah i§lemi§iz, en i;ok bizim mi
diizeltilmeye ihtiyac1m1z varm1§?
Kir b1y1klannm altmda hafif bir giiliimseme izi yaka­
hyorum. Bunun cevab1 kelamd1r diyor, sozdiir. Bu diin­
yada hii;bir §ey insanlan soz kadar etkileyemez. Orta­
§ark da soziin zirveye vurdugu yerdir, hii;bir bolgenin
§iiri, menk1besi, masah bu kadar kuvvetli, insanm yii­
regine i§leyen kudrette degildir. l§te bu yiizden bizim
buralarda §airier biiyiicii sm1fma girer. insanlan giizel
sozlerle biiyiiledikleri ii;in.
Sonra bana eski Keldani, Asuri, Siiryani, Ezidi, Aves­
ta, Kiirt, Arap, Fars ve daha anlamad1g1m biri;ok dil­
de beyitler okuyor. Bu adama hayranhg1mm giderek
arttigm1 hissediyorum, artik ortadan kalkmI§, kaybol­
mu§ diller bile belleginde. Melek Tavus'un diger me­
leklerden farkm1 sorma cesaretini gosteriyorum. Qiin­
kii diyor, hem iyiligi hem kotiiliigu barmd1nr, aynen in­
san gibi. Her insamn ii;inde iyi ve kotii, yan yana durur.
Hangisini beslersen o galip gelir. Diger dinlerin tann­
lan da oyle degil mi? Hem odiillendirici, hem cezalan­
d1nc1 bir tann o da. Biiyiik dinlerin tanns1 gibi. "Ba­
na inanmayanm bogazmdan a§agi erimi§ kur§un doke­
rim" diyen bir tann, sadece iyi olabilir mi sence evla­
d1m? Kullanm en agir i§kencelerle korkutan bir tann­
ya iyi diyebilir misin? Bak sana bir k1ssa vereyim: Si­
zin lslam dininizin bir kadm evliyas1, bir eline bir ko­
va su, otekine de bir kova ate§ alm1§, yola i;1km1§. Ne­
reye gittigini soranlara da, bu kovayla cehennem ate-
86

§ini sondiirecegim, bu ate§le de cenneti tutu§turacagim


demi§. Qiinkii insanlarm sadece cennet vaadi ve cehen­
nem korkusu yiiziinden riyakarhk yapmasm1 istemi­
yormu§. Biz Ezidiler iyiligin ve kotiiliigiin otesinde bir
yer olduguna inamnz.
$eyh bunlan soyler soylemez, i<;ine siiriiklendigim
mistik ortamda birden Mevlana geldi akhma, hatirlad1-
g-Im kadanyla §i:iyle diyordu:

Bir yer var


iyiligin ve kotiiliigiin otesinde
Seninle orada bulu§acagiz

Sufilerle aym dii§iinceyi dile getiriyorlard1 . $eyhe


kutsal kitaplanm sordum.Tevrat, lncil, Kuran gibi bir
kitabm1z var m1 yani ehl-i kitap m1s1mz? dedim. Mus­
haf1 Re§ var dedi. Yani Kara Kitap, bir de Mushaf1 Cel­
ve var, vahiy kitab1 ama bunlar as1l kitap degil, baz1
adetleri anlatirlar. As1l kutsal kitab1m1z kay1ptir. Ba­
badan ogula, anadan k1za ezberletilir. Bu yiizden ke­
lamm yani soziin <;ocuklan derler bize. Giiliimsedi. Ya­
ni ehl-i kelam1z biz dedi, sonra ekledi, gazeteci bey og­
lum, bunlan yaz ki herkes ger<;egi ogrensin. Bizim,
Muhammed'in torunu Hiiseyin bin Ali'yi katleden Hali­
fe Yezid'le hi<;bir ilgimiz yoktur. Tannm1z Ezd'dir.
Bunlarm hepsini yazacag1ma soz verdim ama bir
yandan da bu mistik diinyayla hi<;bir ilgisi olmayan,
akhm Ankara siyaset<;ilerine ve Miisliiman mahallesin­
de salyangoz satar gibi Bodrum plajlarmda <;1plak poz­
lar veren magazin figiirlerine takm1§ olan yaz1 i§lerinin
boyle bir konuyu bas1lacak kadar ilgin<; bulup bulmaya­
cag1 hakkmda ku§kulanm vard1. Bunlan soylemedim
87

ona tabii . Olmazsa internet sitesinde yaymlanm de­


dim, oras1 daha genii;; , daha ozgiir.
Belki biraz ay1p oldu ama bu soziime kari;i1hk is­
termii;i gibi yorumlanabilecek bir talepte bulundum.
Suriye'den gelen Meleknaz adh bir k1z1 arad1g1m1 soy­
ledim, kor bir bebegi olan Lalei;ili bir k1z. On binlerce in­
san i<;inde tammasm1 beklemiyordum elbette ama bel­
ki bir yard1m1 olabilirdi. Bir sure diii;iiindii, sonra <;adir­
daki gen<; bir Ezidi'ye doniip Kiirt<;e bir i;ieyler soyledi.
Gen<; adam bir saygi ifadesiyle hafif<;e one dogru egildi,
sag elini kalbinin iistiine koydu ve ser sere min §eyh de­
di. Sonra i;ieyh bana dondii, bu gen<; adam benim oglum
�ems dedi, o k1z1 bulman i<;in sana yard1m edecek.
Yanllii ve dogru.nun otesi

Dedim ya, kendimi iyice mistik ve olaganiistii inan�­


lar diinyasma kaptirmu;;tim; ne var ki olaylar da iist iis­
te geliyor, bu kadan rastlanti olamaz dedirterek bey­
nimi zonklatiyordu. $eyhle konu:;; tugumun ertesi gii­
nii, bizim gazeteyi a�tim, Hakan'm �ektigi Angelina Jo­
lie resmini ve benim uydurdugum -gazetecilik deyi:;;iyle
kopiirttiigum- yaz1y1 ilk sayfanm sag alt ko:;;esinde gor­
diim. Buraya kadar her :;; ey olagand1 elbette, mistik bir
yan yoktu ama gazete, Jolie'nin resminin yamna koca­
s1 Brad Pitt'in resmini koymu:;;t u; hem yiiziiniin hem de
kolunun yakm plan fotografmi. Dstiinde de :;;oyle yaz1-
yordu: "Brad Pitt Mevlana i;;iirini koluna dovme yaptir­
di." Eski bir haberdi bu aslmda ama Jolie'nin geli:;;i do­
lay1s1yla yeniden basm1:;; l ardi. Brad Pitt, 1 3 . yiizy1ldan
bir Tiirk-Fars :;; airinin dizelerini niye kaz1tsmd1 ki ko­
luna. Arna New Orleans'ta �ekilen fotografta, balkona
k1sa kollu beyaz bir fanilayla �1km1:;; , kollanm kaldir­
m1:;; olan aktOriin bir kolunun paz1 boliimiine dovmey­
le yaz1lm1:;; :;;u satirlar okunuyordu. There exists a field,
89

beyond all notions of right and wrong. I will meet you


there. Pitt, New Orleans'ta otelinin balkonunda bir di­
ger iinlii aktorle kar�1hkh top oynarken goriintiilenmi�­
ti. Rastlantmm bu kadan fazlayd1 dogrusu. Bir giin on­
ce Ezidi �eyhine soyledigim o dizeler bir kez daha New
Orleans'ta ortaya c;ik1vermi�ti. Hem de Ezidi kamplan­
m gezen melegin kocasmm kolunda. Qevremde hazan
kelebekleri m;u�uyor, melekler dans ediyor gibi bir duy­
guya kap1ld1m. Dogrusu hen bu dizeleri "iyilik ve ko­
tiiliik" olarak hatirhyordum, lngilizce �evirisinde ise
"yanh� ve dogrunun otesi" diye ge�iyordu.
Kafam kan�1yor; Mardinli kadmlarm alt dudakla­
rmdaki mor dovmeler ile Brad Pitt'in mor dovmesi,
Mevlana'nm iyilik ve kotiiliigii, Melek Tavus, Siiryani
rahibi �evremde niye dondiiklerini bilmeden sonsuz bir
donme giidiisiine ka,p1lm1� pervaneler gibi doniiyorlar.
Hasta oldum samnm, ba�1mda bir agn, midemde bir
kabarma, bulant1. Ne oluyor bana diye sorup durdum
kendime. Ak�am, otel odasmda su bardagma doldurup
i�tigim onca �arap m1 bozdu beni, yoksa go�men �ad1-
nndaki o kadmdan duyduklanm m1, bilemiyorum. Her­
halde ikincisi �iinkii otele dondiigumde de hasta gibiy­
dim. Kampta �adir �adir dola�1p Meleknaz'1 tamyan bi­
ri olup olmad1gim sormu�tuk. �eyhin oglu yammda ol­
masa ne dola�mama, ne �adirlara girmeme, ne de so­
ru sormama izin verirlerdi ama �eyh denilince akan su­
lar duruyordu. Sonradan duyduguma gore Ezidilerde
kast sistemi �ok gii�liiymii� . �eyhlerin emrinden de �1-
k1lmazm1�.
Be�inci mi altmc1 m1, hatirlamiyorum, nihayet bir �a­
dirda ye�il h1rkah gen� bir kadm, kor bir bebegi olan
Meleknaz'1 tamd1gm1 soyledi. Adi Zilan'd1. lnce uzun
90

bir yi.izi.i vard1, olsun olsun yirmi yai;;mda gosteriyordu


ama daha genc;mii;; . O nce konui;;mak istemedi ama $ey­
hin oglu bir i;;eyler soyleyince bana hikayelerini anlatti
ve hen hasta oldum, sahiden hasta oldum. Zilan'm an­
lattiklarma dayanamad1m. Kamptan kendimi d1i;;an at­
tigimda bir titreme tuttu beni, hatta biraz 91kard1m.
Hakan, ne oldu abi dedi, bir i;;ey yok dedim, hadi ote­
le gidelim. 0 yine, ne oldu diye tutturdu. Bai;;1 m agn­
yor, midem bulamyor Hakan dedim. Yalan soylemiyor­
dum, gerc;ekten de i;; a kaklanm zonkluyordu, her i;; ey
bai;; agnsmdan ve bulantidan ibaret degildi ama gerc;e­
gin bir k1sm1 buydu. Hakan bir sure sustu ama sonra
dayanamay1p, abi dedi, c;ok merak ettim, bu insanlar
sahiden i;; eytana m1 tap1yor? Hayir Hakan dedim, i;; ey­
tan onlara tap1yor. Abi i;; ai;;ird1m ya, dedi, i;; aka i;;aka de­
dim, tavuskui;;u na tap1yorlar. Buna daha da c;ok i;; a i;;1r­
d1gim hissettim.
Odaya girer girmez i;; arab1 su bardagina doldurdum,
soluksuz ic;tim, bir daha doldurdum, onu da su gibi ic;­
tikten sonra pencereden, uzak, soguk ve zalim bir Me­
zopotamya tannc;as1 gibi parlayan ay1 gormemek ic;in
perdeyi kapatip kendimi yataga attim.
Zilan anlahyor:
i ki nehrin suyu. yLkamaya yetmez

Nesini soyleyeyim, nesini anlatay1m, nereden ba�la­


yayim, nerede bitireyim bilmem; boyle dile soze gelmez
�eyleri insan kulagiyla degil, yiiregiyle duyabilir ancak.
Bizim ac1m1zm iistiine ac1 yoktur, bizim figamm1zm iis­
tiine figan yoktur. $engal Dag1 kadar biiyiiktiir derdi­
miz, gogsiimiiziin iistiine oturmu�tur. Oyle c;ok kamm1z
dokiildii ki, iki nehrin suyu bu kam y1kamaya yetmez.
Ulu Firat, ulu Dicle bile temizleyemez bu lekeyi. Ooooy
oy, oy. Ocagim1z sonmii� bizim, kolumuz kesilmi� bizim,
hanemize bayku�lar konmu� bizim, hikayemiz k1yame­
te kalm1� bizim.
Bunlan c;adirdaki ba�ka bir kadm soyledi, daha da
devam edecekti ama beni oraya gotiiren gencin bir i�a­
retiyle sustu.
Zilan, kuru, diiz hatta ic;inde en ufak bir duygu k1-
rmbs1 ta�1mayan bir sesle, gorev yapar gibi anlatmaya
ba�ladi. Zay1f yiizlii, avurtlan c;okiik, esmer, ka�lan bi­
ti�ik bir kadmdi.
92

"Meleknaz'la biz aym koydeniz, ikimiz de on bei;; ya­


i;;rndayd1k, okula gidiyorduk, bazen $engal'e gotiiriirler­
di bizi biiyiiklerimiz. $engal <;ok giizeldi, diinya <;ok gii­
zeldi, insanlar <;ok giizeldi. Diinyanm yaratild1g1 Kiz1l
<;ari;; a mba bayrammda yumurta boyar <;ok eglenirdik,
Meleknaz'la el ele tutui;;ur, sokaklan gezerdik.
Meleknaz biiyiik bir sir tai;;i rd1, babas1 ona kay1p ki­
tab1m1z1 ezberletmii;;t i. Tavuse Melek'in bir daire <;ize­
rek gosterdigi, insanlar arasmdan se<;tigi biz Ezidilerin
kadim bilgileri bu sozlerdeydi ve hepsi de Meleknaz'm
aklma yaz1lm1i;; t1. <;ok az ailede bu emanet, nesilden
nesile aktanlabiliyor ve kelamm sahibidir o aileler,
Meleknaz'rn ailesi de onlardand1.
0 gun sakalh adamlar koyiimiizii bastilar, araba­
lanyla <;1k1i;; yollanm kapattilar, hepimizi koy meyda­
nrnda toplad1lar, kadmlarla <;ocuklan bir yana, erkek­
leri bir yana ay1rd1lar. Ellerinde biiyiik silahlar vard1,
hepsi siyah giyinmii;;ti, siyah bayraklar as1hyd1 araba­
lann iistiinde. Bizim erkeklerimizin uzun b1y1klan olur,
hi<; kesmezler. Gelenler once erkeklerimizin b1y1klanm
kesti, siz Ezidiler kafirsiniz, lslam'rn diii;;mamsrn1z di­
ye bagirarak erkeklerin b1y1klanm kaz1dilar. Haydar
Amca kari;;1 koyunca b1<;aklanm pkanp kafasm1 kesti­
ler, yere yuvarlad1lar; kafa toza topraga buland1. Ben
elimle Meleknaz'rn gozlerini kapattim, elimi oyle bir s1-
k1yordu ki kiracak sand1m. 0 giin ii<; erkegi daha oldiir­
diiler, sonra kalanlan kamyonlara doldurup gotiirdiiler;
babam, amcam, abilerim, day1m hepsi kamyondan bize
bak1yordu, onlan bir daha gormedik.
Sonra bizleri de kamyonlara doldurdular, bai;;k a bir
i;;ehre gotiiriip biiyiik bir binanm bodrumuna biraktilar,
ekmek su vermediler. Meleknaz yol boyunca, babam,
93

abilerim diye aglad1. Ertesi gun ak§ama dogru sakal­


h adamlar yine geldiler. Gen<; k1zlari, analarrndan, tey­
zelerinden ayird1lar, zorla, kopararak ald1lar hepimi­
zi; bir<;ok ki§i yalvard1 ama aldiran olmad1, dinlemedi­
ler. Sekiz ya§rndan on sekiz ya§rna kadar se<;tikleri k1z­
lari yine kamyonlara doldurdular, ba§ka bir binaya go­
tiirdiiler. Meleknaz yine elimi s1k1 s1k1 tutuyor, titriyor­
du. Bu binada da lo§ bir bodruma f1rlabld1k. Biraz bek­
ledikten sonra bize su verdiler, yiyecek verdiler. Yedik,
<;iinkii dayanacak giiciimiiz kalmam1§b art1k. Sonra sa­
kalh adamlar gelip bize ahc1 goziiyle bakmaya ba§lad1-
lar. Baz1lari gelip her yerimizi elledi, avu<;lad1; sonra is­
teyen istedigi k1z1 ahp gitti. Sekiz ya§rndaki karde§imi
de kucagimdan koparip gotiirdii bir adam. Ayaklarrna
kapand1m, yalvard1m ama defol kafir diyerek tekmele­
di beni. Kiz karde§im abla diye bagiriyordu abla, abla.
Bir §ey yapamad1m. Sonra bizleri de elleyip mrnc1klad1-
lar, ald1lar; o giin hepimiz bir yerlere gotiiriildiik, kimse
kalmad1. Berri alan, kirk ya§larrnda, b1y1gi bra§h ama
sakah uzun iriyari biriydi, elindeki silah1 hi<; birakm1-
yordu. Berri bir eve gotiirdii. Evde dart kadrn daha var­
d1, bir de k1z <;ocugu, herkes korku i<;indeydi. Adam be­
ni bir kadrna dogru itti, bu kafiri iyice temizle dedi, onu
Miisliiman yapacagim. Sonra giildii.
Kadrn hi<; konu§mad1, hi<;bir §ey soylemedi, sadece
beni y1kad1, keseledi, kaynar sular doktii. Sonra bana
temiz bir entari verdi.
Adam gece ya pacagrn1 ya pb ban a ama benim akhm
orada degildi, sekiz ya§rndaki Nergisimin de ba§rna ay­
m §eylerin geldigini dii§iindiik<;e kendi derdimi unutu­
yordum. Sonradan ogrendim , ona da aymsm1 yapmI§­
lar, aghyor diye de dovmii§ler!
94

Zilan hava raporu okurmu:;i gibi duygusuz, yuzunde


hi<;bir mimik olmadan, sesindeki tonlama hi<; degi:;ime­
den anlabyor, onun bu tavn deh:;iete du:;iuruyor beni.
Kuru kuru anlattigi olaylar gozumde canlanmaya ba:;i­
hyor, kafam onun yanm birakbklanm tamamhyor gi­
bi. Onu kullanan adam kimbilir neye benziyordu, boyle
anlablarda koku ihmal edilir hep, oysa en korkun<; ay­
rmblardan biridir. Zilan'm duydugu kokular degi:;imi:;i
olmahyd1, ustiine <;ullanan yabanc1 tenin kokusu da,
evin de, adamm agzmm da . . . Offf1
Adam beni birka<; gun kulland1, sonra bir paket siga­
raya ba:;ika birine satb, o adam da beni kulland1, son­
ra o da ba:;ika birine satb. On sava:;ipnm yatagina girin­
ce Musliiman olacagim1 soyluyorlard1. Bir seneye yakm
ondan ona gezdirdiler, dovduler, her turlu tecavuzde
bulundular. Bir gun cesaretimi toplay1p beni alan ya:;i­
hca bir adama sordum, <;unku o biraz daha merhamet­
li gibiydi otekilerden, gunah degil mi yapbklanmz de­
dim. Hayir dedi, halifemizin emri boyle. Peki, ku<;uk k1z
<;ocuklarma da m1 aym :;ieyler yap1hyor? Sordum <;un­
ku akhm hala Nergis'teydi. Adam bir kagit pkard1, ha­
lifenin emirlerini okudu. Orada diyordu ki, eger k1z <;o­
cugu geli:;imi:;ise onunla birle:;iebilirsin, eger geli:;imemi:;i­
se birle:;ime olmadan her turlu zevkini tatmin edebilir­
sin. 0 zaman eyvah dedim, eyvah, Nergisim gitti! Qun­
ku sekiz ya:;imdayd1 ama gosteri:;iliydi. Adam okudu, de­
di ki, iki k1z karde:;ii almak da caizdir ama ikisiyle aym
anda yatmak yasakbr, ayn ayn kullamlmahdir. Bunla­
n kitaba yazm1:;ilar.
Bunun uzerine adama yalvard1m, Nergisimi bulup
satm ahrsa, onun kulu kolesi olacagim1 soyledim, ayak­
lanna kapand1m, yalvard1m. Adam guldu, zaten kolem-
95

sin daha nas1l kulum kolen olacaksm ki dedi. Yalmz be­


denimle degil, biitiin ruhumla, kalbimle kolen olurum
dedim, bac1m1 yamma getir, el kadar 9ocuk, kimbilir ne
kadar korkmui?tur. Miisliiman olurum, namaza bai?la­
nm, ne dersen yapanm.
Adam insafa geldi , diii?iinecegini soyledi . Ona 9ok
hiirmet ettim, eve geldiginde her giin legende ayaklan­
m y1kad1m, sirti agr1d1gmda nenemin ogrettigi lapadan
yap1p siirdiim, hatta kendimi zorlay1p giiliimsedim bile,
bana sahip olurken aglamamaya 9ahi?tim.
Aradan on giin ge9ti ge9medi, adam yanmda 9ari?af­
h bir k1zla geldi. Qari?af a<;1lmca Nergis'i tamd1m. Daha
dogrusu hem tamd1m hem tammad1m. Degii?mii?ti, be­
nim Nergisim gitmii? yerine diii?man bak1i?h, yabani, da­
ha biiyiik ifadeli biri gelmii?ti. Nergisim dedim, Nergi­
sim ... Sanld1m ona ama o bana sanlmad1, kollan iki ya­
nma sarkm1i? oylece bekledi. Ne oldu sana yavrum de­
dim, cevap vermedi. Gozlerinde karanhk bir nefret oku­
nuyordu, bana bile oyle bak1yordu. lnsan umudunun
bir k1smm1 kaybederse iizgiin goriiniir ama tamamen
umutsuz kalmca, boyle olur.
Daha sonra Meleknaz'da da aym i?eyi gordiigiim i<;in
biliyorum. Kardei?ine, anana babana bile giivenmezsin,
insan k1hgmdaki her yaratigm i<;indeki canavan goriir­
siin hep, bai?ka bir i?ey gormezsin. Herhalde ge9er diye­
rek ona elimden gelen i?efkati gosterdim, sanp sarmala­
d1m, giizel yiiziinii optiim, anam1zdan babam1zdan, es­
ki giinlerimizden soz ettim, anamm onu severken soyle­
digi gibi $engal Dag1 ceylamm dedim ona yiizlerce ke­
re. Sa9lanm iki belik ordiim. Tek kelime etmedi. Aki?am
adam onu ald1 odasma. Kulak kesildim, adamm pkar­
d1g1 seslerden bai?ka hi9bir i?ey duymad1m. Adam o sa-
96

bah bana, senin b u karde§ine verdigim paraya yaz1k ol­


du dedi, bir ceset alm1§1m hen, hii; zevki yok, onu sa­
tacagim. 0 zaman, ikimizi beraber satmas1 ii;in yalvar­
d1m, bizi ayirma dedim, zaten anam1z, babam1z, abile­
rimiz nerede, ne yapar bilmiyoruz, hii; olmazsa ikimizi
ayirma. Adam yiiziime uzun uzun bakti, sonra, kafirsin
ama iyi bir k1zsm dedi, artik onlan bekleme, hepsi ol­
dii, bo§una bekleme, kimse kalmadi.
Kanh gozya§lan dokmeye, ag1t yakmaya ba§lad1m.
Giizel anam nerdesin, daglarm aslam babam nerdesin,
ba§1m1 dayay1p aglayacag1m bir mezar ta§m1z da m1
yok diye sel oldu goziimiin ya§L Adam bundan s1k1ldi.
Ben boyle aglayan kadm1 hii; sevmem dedi. Zaten ben­
den de hevesini alm1§h, hep yeni k1zlar geliyordu, gide­
rek daha kiii;iik k1zlar ahyorlardi. Nergisimle beni be­
raber satmaya raz1 geldi. Ertesi giin bizi Musul'da esir
pazanna gonderdi.
0 kasvetli otel odasmda, o zalim ve k1y1c1 Mezopo­
tamya mehtabmm ars1zca i<;eri s1zd1g1 perdelere gozii­
mii dikmi§ bakarken, Zilan'm anlattiklanm dii§iiniiyo­
rum ve §U anda bile tiiylerim iirperiyor. Ustelik Zilan
hi<; g6zya§1 dokmedigi, hi<;bir §eyi abartmad1gi, hatta ye­
mek pi§irmekten ya da orgii ormekten soz eder gibi sira­
dan, heyecans1z, m1nl m1nl tekdiize bir Arap<;ayla bun­
lan anlattigi halde. Yok yok, pek dogru olmad1 bu, belki
de tam tersine bu yiizden demeliyim. Bu kadar korkun<;
olaylan, boylesine dogal bir §eymi§<;esine anlattigi i<;in
demeliyim, insan bu zay1f kadmm durgun, ifadesiz bir
yiizle sakince anlattigi olaylan once algilayam1yor, onun
siikunetine ve her §eyi siradanla§bran sesine kap1hyor,
sonradan dii§iiniince iirperiyor demeliyim.
Belki de kendini kapbnp bu olaylan tekrar ya§amak
istemedigi i<;in oluyordur bu, zihninin kuytu bir k6§esine
gomdiigu amlarla dolu o kirli sand1gin kapagm1 aralamak
istemiyordur. Bu olaylan ba§ka birinin ba§mdan ge<;mi§
gibi duygusuz bir tavirla hikaye etmesi bundandir.
98

Fransa'dan gelen Cezayirli bir gen� militan, Zilan'a


bir gece i�ini dokmii§. Buralara gelme nedenlerinin
kendisi gibi k1zlar oldugunu soylemi§. Cennette va­
at edilen bakireler burada diyormu§. Bir koyii bas1p,
"Gogiisleri kuru iiziim kadar kii�iik k1zlar" diye va­
at edilen k1zlardan istedigin kadanm ahp gidiyormu§­
sun, iistelik de sevaba girmi§ oluyormu§SUn. Diinyada
bundan giizel §ey var m1, demi§ o gen� militan Zilan'a,
kim gelmek istemez, olmeden cennete gitmek gibi bir
§ey. Zilan ona, Ezidilikte cennet cehennem olmad1g1-
m soyleme gafletinde bulununca adam dovmii§ bunu,
�ok dovmii§, burnundan kan gelmi§, sonra da camm
�ok yakacak bi�imde tecaviiz edip ba§ka bir arkada§I­
na yollam1§.
Hastay1m, midem bogaz1m1 tikam1§ gibi, birka� kez
kusmay1 denedim ama beceremedim, ba§1m �athyor,
kendime k1z1yorum, pencereyi tam olarak kapatmaya
yetmeyen kahverengi desenli perdeye k1z1yorum, yan­
dan siiziilen ay I§1gma k1z1yorum, eski kanma k1z1yo­
rum, gazeteye k1z1yorum, en �ok ama en �ok kendime
k1z1yorum, niye bunlan sordum, niye ogrendim diye.
Kesin bir bi�imde bagh olduklan §eyhin talimati olma­
sa Zilan'm agzm1 a�mayacagm1, hi�bir §ey soylemeye­
cegini, diger kadmlar gibi susarak yiiziime bakacagim
biliyorum. $eyhin emriyle konu§uyor ama hen bu kor­
kun� amlan canlandirmakla iyi bir §ey mi yap1yorum
acaba?
0 gece yatakta k1vramrken, Zilan'i, Nergis'i, Melek­
naz'1, onun kor bebegini tekrar tekrar goziimiin oniine
getirmeye �ah§tim. Bizim tiiriimiiziin bu diinyada ya­
§amaya, hem birbirini hem diinyay1 yok etmeye hakk1
yok, hepimizin i�inde korkun� bir canavar ya§ad1gi yad-
99

smamaz bir gerc;ek diye di.i§i.indi.im. Eger Zilan, Nergis,


Meleknaz ve binlercesi homosapiens degil de hayvan ol­
sayd1 bu ac1larm hic;birini c;ekmezlerdi, kendimizi hay­
vanlardan ve bitkilerden i.isti.in gormemiz bi.iyi.ik bir al­
datmaca, insanhk diye yi.icelttigimiz §ey aslmda ne a§a··
gilay1c1 bir kavram diye di.i§i.indi.im.
Aynca, bi.iti.in bunlar olurken bu kadar dinin tanns1
ne yap1yordu diye sordum kendime ve cevab1 buldum.
Tann o s1rada dinleniyordu c;i.inki.i yedinci gi.indi.i, alb
gi.inde evreni yaratmi§tI ve yedinci gi.in dinlenmeye c;e­
kilmi§ti. Herhalde bu yi.izden pghklan duymam1§tI.
Huzursuzdum, istanbul'daki huzursuzlugumdan
farkh bir §eydi bu ancak yine de huzursuzluktu. Tam
tersi samhr ama zaten hayatta normal olan huzursuz­
luk durumudur, huzur ise c;ok ender yakalanan gec;ici
anlardir olsa olsa.
0 gi.in Zilan bana, Musul'da esir pazarmda, kohne,
ki.if kokan, karanhk bir binanm c;e§itli odalarma konul­
mu§ ki.ic;i.ik k1zlar, gene; kadmlar, erkek c;ocuklan ara­
sma atild1klanm anlatm1§tI. Yeni gelenleri c;e§itli fiyat
kategorilerine ayirm1§lar, birinci sm1f yani en pahah
olanlar c;ok gene;, gi.izel, beyaz tenli bakirelermi§, onlan
ayn odalara yerle§tirmi§ler. ikinci kategoride bakir ve
bakire satihk c;ocuklar varmI§.
Her yai;;tan c;ocuk, i;; a§km §ai;;km bak1yordu, ba§larma
neler gelecegini bilemeden demi§ti Zilan bana, c;ogu da
anne diyerek aghyordu ve o zaman dovi.iyorlard1 c;ocuk­
lan. Uc;i.inci.i fiyat arahgmda olanlar, "kullamlm1§lar",
hamileler ve yai;; 1 daha ileri olanlarm1§. Zilan bu s1m­
fa giriyormu§, Nergis'in de c;ok "kullamlm1§" oldugunu
soyleyerek onu da yanma almay1 ba§arm1§.
Pis bir odada, olmeyecek kadar yemek ve suyla ida-
1 00

re ederek ii<; giin kalm11?lar, arada bir korkunc; goriiniil?­


lii adamlar gelip kendilerine bak1yor, oralanm burala­
nm elliyor, hohla bakay1m diyerek nefeslerinin kokup
kokmad1gm1, memelerinin porsiik olup olmad1gmdan
da ne kadar "kullamlm11?" olduklanm anlamaya c;ah1?1-
yormu1?. Bunlan satan adamlarm surat asmaya, agla­
maya hie; tahammiilii yokmul?. Onlarm, mii1?terilere gii­
liimsemelerini emrediyorlarm11?, aksini yapan olursa da
doviiyorlarmw. Bu yiizden Nergis c;ok dayak yemil? ama
ne agzm1 ac;ip bir soz ediyor, ne giiliiyor, ne de nefretle
bakan gozlerindeki bak11?1 yumul?abyormul?. Bu yiizden
de o yal?taki k1zlar arzu edilmesine ragmen, pek miil?te­
risi c;ikmam11?, c;1ksa da k1zm bak11?larmdan iirkmii� ola­
caklar ki, almam11?lar. Zilan zaten "c;ok kullamlm11?" ka­
tegorisine giriyormul?.
Oraya durmadan gene; ve ahmh bakireler akarken
hie; ahc1lan c;ikmam11? ama ii<; giin sonra c;ok ilginc; bir
l?ey olmul?, odaya birkac; kadm daha getirip atm11?lar.
Birinin karm burnundaymu;;, siyah c;arl?afm altmda,
c;ok zor k1m1ldad1g1 goriiliiyormul?. Zilan, bu zavalh bu­
rada doguracak besbelli, diye dii1?iinmii1?. Kadmlar yiiz­
lerini ac;mca, hamile kadmm Meleknaz oldugunu gor­
miil?, gidip boynuna sanlm11?, ikisi de aglamaya ba1?la­
m11?, Nergis'in ve diger kadmlarm kay1ts1z bak11?lan al­
tmda aglal?IP durmul?lar, ta ki esirciler gelene kadar.
Gerc;ek bu mu acaba? Boyle olmah samnm, yoksa
zihnim mi uyduruyor bu sahneleri diye dii1?iiniiyorum.
Zilan i1?in duygusal boyutunu anlatmam11?b, aglamak
falan dememi1?ti, sadece, hamile kadm Meleknaz'd1, yii­
zii eskimil? gibiydi demi1?ti aym duygusuz tonla. Belki
de kafam "acmm otesine gec;mek" kavram1m alm1yordu,
anlayam1yordu, onun ic;in boyle sahneler yarabp duru-
1 01

yordu. Birbirinden kopanlm1� iki gen<; k1zrn, ba�larrn­


dan ge<;en onca olaydan sonra kar�ila�malan buz gibi
soguk bak1�lar altrnda sessizce ger<;ekle�irse, insan olu­
�umuzun bize yiikledigi biitiin kavramlar tersine don­
mii� olurdu ama belki de ger<;ek buydu, ne bileyim.
Birka<; giin sonra iriyan, <;ok heybetli bir adam gel­
mi�, kir b1y1klan ve kir sakah varm1� . Bunlara sorular
sormu�, isimlerini, nereden geldiklerini ogrenmi�, son­
ra Zilan'a talip olmu�. Ka<; lira bunun fiyati, degmez
ama hadi alay1m gitsin. Satic1 20 dolar isteyince ya�h
adam, bunun h1�ir1 <;1km1� be, 20 dolara <;i<;ek gibi k1z­
lar var, niye vereyim buna bu paray1 diye pk1�m1�. Sa­
bc1 da adama hak verir gibi, bunun bir de karde�i var
demi� , bak i�te <;i<;ek gibi k1z, el degmemi� degil ama
onu da al, ikisine 25 dolar ver. Adam Nergis'e de bak­
m1�, sadece bak1yormu�, hi<; ellemiyormu�, sonra ba�1-
m yukan kald1np olmaz demi�, bu para fazla. Sabc1-
nrn k1vranmaya ba�lad1grn1 goren Zilan lafa kan�m1�,
Meleknaz'1 gostererek, bir de bu gelin var demi�, ii<;ii­
miizii de aim. Bu oneriye akh yatan satic1 umutla ya�­
h adamm yiiziine bakm1�. Adam, karm burnunda kad1-
m ne yapayim yahu demi�, bunlann hepsi ellenmi� bel­
lenmi�, ka<; elden ge<;mi�, canh cenazeye donmii�, hem
bir de dogumla m1 ugra�acag1z �imdi! Ba�ka zaman­
da Zilan konu�maya cesaret edemezmi� ama soyledik­
leri sabcmm ho�una gittiginden bir kez daha lafa ka­
n�m1�. Bir ki�i fiyatma dort ki�i ahyorsun amca demi�.
Hayir demi� adam, dort nerden <;1kb, ii<; dediniz. Zilan
Meleknaz'm karmm gostermi�, <;ocuk dogunca o da pa­
ra eder demi�. Sonra sabc1 ve ya�h adam d1�an <;1km1�­
lar, biraz daha pazarhk etmi�ler, ne dedikleri duyulmu­
yor ama tarb�bklan anla�1hyormu�. Bir zaman sonra
1 02

satic1 odaya girmi§, hadi demi§, satildm1z, �1km dwan.


Boylece Zilan, Meleknaz, Nergis giin l§Igma �1kmwlar.
Orada ya§h adam ye§il bir kamyonetle bekliyormu§,
ii�iinii de kamyonetin kasasma bindirmi§, epeyce git­
mi§ler. Zilan �ar§afm arahgmdan sokakta yiiriiyen er­
kekler goriiyormu§. Sonra adam bir diikkanm oniinde
durmu§, bunlara hi�bir §ey soylemeden diikkana gir­
mi§. Bir sure sonra birtak1m torbalarla �1km1§, k1zla­
ra bir biiyiik §i§e su uzatm1§, sonra yine yola devam et­
mi§. Toz toprak i�inde saatlerce gitmi§ler, yollarda bir­
ka� kere durdurulmu§lar, ya§h adam onlara kimlik gos­
termi§, bir §eyler soylemi§.
Ak§ama kadar boyle tangir tungur gitmi§ler, gii­
ne§ batarken araba bir tepenin yamacmda durmu§,
bir dere ak1yormu§. Ya§ h adam, inin arabadan de­
mi§, Meleknaz'i yard1mla indirmi§ler, o iss1z tepe ya­
macm1 goriince Zilan, herhalde bizi burada kesecek
bu adam diye dii§iinmii§. 0 ana kadar sadece AraVia
konu§an adam birden Kiirt�e konu§mU§, hadi demi§,
Tavuse Melek a§kma batan giine§e kar§1 duam1z1 ya­
pahm. O nde adam, arkada k1zlar, giine§e dogru ii� ke­
re dua etmi§ler. Sonra adam, k1zlanm demi§, korkma­
ym, hen sizi kotiiliik yapmak i�in degil kurtarmak i�in
satm ald1m. Ben de Ezidi'yim ama herkes beni Miis­
liiman Arap samyor, ba§ka hiiviyetle ya§iyorum onla­
rm arasmda. Bu tepeden sonra bizim $engal var, hani
bizim kutsal dag1m1z, oray1 a§arsamz Roj ava'ya, ora­
dan da Tiirkiye smirma ula§irsm1z . Zor ama diiz yol­
lardan giderseniz sizi hemen yakalarlar, tek �areniz bu
dag1 a§mak, i§te size ta§iyabileceginiz kadar yiyecek.
Tavuse Melek yard1mcm1z, $eyhimiz Adiy bin Musafir
koruyucunuz olsun.
1 03

Boyle deyip kamyonetine binip gitmil?, ortahkta �1t


�1kmaz olmul?, derenin 1?Inltis1 bile duyulmuyormul?
sanki. tr� k1z hi� konul?madan adamm verdigi torbalan
a�m11?lar, ekmek, peynir, sucuk yemil?ler, bol?alan su 1?i-
1?esini dereden doldurmul?lar, sonra uyumul?lar.
Hi�bir l?ey konu1?madm1z m1 dedim Zilan'a, hayir de­
di. Tek kelime bile etmediniz mi dedim, hayir dedi, 1?a-
1?Irmadm1z m1 dedim, hayir dedi, peki, korkmadm1z m1
diye sordum, hen korktum, otekileri bilmem ama ken­
dimden �ok Nergis ve dogurdu doguracak Meleknaz
i�in korktum dedi, bu k1z bu yiikle daga nas1l tirmana­
cak diye korktum.
Dag

Ulu $engal Dagi, Ezidilerin s1ginagi, kurtanc1s1, Adiy


bin Musafir'in mucizesi, sana geldik, sana s1gind1k, bizi
koru, Nergis'i koru, Meleknaz'la karnmdaki sabiyi ko­
ru, bizi kanatlarmm golgesi altma al diye c;ok dua et­
tim ama dagda golge yoktu, agac; yoktu, su yoktu. Tir­
mamrken toza batbk, tozdan korunmak ic;in c;ar§aflan­
mizla yiiziimiizii kapatbk, kara c;ar§aflar tozdan bem­
beyaz kesildi, nefes alamaz olduk. Kutsal giine§imiz bi­
zi yak1p kavurmak ister gibi ba§1m1zdan a§agi kor ate§­
ler indiriyordu. Meleknaz'm iki koluna girmi§ giic;liikle
yiiriitiiyorduk. Dagda ba§ka Ezidiler de yiiriiyordu ama
kimsenin kimseyi gorecek gozii yoktu. Kayalarm dibin­
de golge anyor oraya s1gimyorduk, bir kayanm ardm­
da kiic;iik bir c;ocuk gordiik, susuzluktan olmii§tii. Aile­
si yola devam etmi§ti herhalde, yavru oyle uzanm1§, du­
daklan c;atlam1§, agz1 havada yabyordu. Onun yanma
uzand1k biz de c;iinkii oras1 golgeydi.
Meleknaz c;ok agirla§IDI§b, dag1 brmanmaya giicii
yetmeyecek diye korkuyordum ama o kan ter ic;inde c;a-
1 05

bahyor, kayalara tutunuyor, elini agnyan beline koya­


rak soluklanmaya �alw1yor, sonra yine tirmamyordu.
Dereden doldurdugumuz i;;i i;;e den yudum yudum su i�­
tik, gi.indiiz uyuduk, gece yiiriidiik. Bir yerde silah ses­
leri duyduk, bomba gibi, top gibi bir i;; eyler pathyordu,
arkam1zdan gelirler diye iyice kuytulara sakland1k.
Bir koyagm dibinde burnumuza �ok kotii kokular gel­
di, �ok insan olmiii;;tii orada, �iiriiyorlard1. Ezidi aileler
gordiik, �oluk �ocuk, yai;;h gen�, birbirlerine sanhp can
vermii;;l erdi. A�hktan olsa gerek diye diii;;iindiik, onlara
dua ettik, takatimiz tiikenmii;;t i, olii bedenlerin yanma
uzamverdik.
0 gece ay 1i;;1g1 vard1, kayalar parhyordu, Meleknaz
sanc1land1, suyu boi;; a ld1, kayanm kovuguna yatird1m
onu, sesimiz duyulmasm diye bagirm1yordu hi�, sade­
ce inliyordu, iki saat kadar k1vrand1, sonra bebek gel­
meye bai;;l ad1, koyde biiyiiklerimizden gordiigiimiiz gi­
bi dogurttum onu, bebeginin ebesi oldum, gobek bag1-
m tai;; l a kestim, sonra kara �ari;; a flanm1z1 y1rtt1m, be­
begi sard1m kundaklad1m, Meleknaz'1 silip temizler­
ken de, Meleknaz , goziin aydm, bir k1zm oldu dedim,
Tavuse Melek yard1mc1s1 olsun, yedi melek onu koru­
sun; o kadar cenazenin i�inde bir bebek dogdu, bir can
diinyaya geldi, dedim, aglamaya bai;;l ad1. Bebegi uzat­
tim Meleknaz'a, kucagma vermek istedim, bebege hi�
bakmad1, bai;;m1 ote yana �evirdi, eliyle de gotiir bura­
dan der gibi bir ii;; a ret yapt1. Nergis zaten bambai;;k a
bir diinyadayd1, bebekle hi� ilgilenmedi, goziinii oliilere
dikmii;; , ay 1i;;1gi altmda kaskati kesilmii;; yiizlerine bak1-
yor, one arkaya sallamp duruyordu hi� ses �1karmadan.
Bebek aghyordu tabii, kucagima ahp sallad1m, etraf­
ta tehlikeli adamlar vardir, bebek sesini duyup bizi bu-
1 06

lurlar diye korkuyordum ama bebek susmak bilmiyor­


du. Meleknaz dedim, bu bebege meme vermezsen ag­
lamasm1 kesemeyiz, yapma ne olursun, hepimizi tehli­
keye atma. Bu sozler iizerine bebegi kucagma ald1, on­
ce siitii gelmedi ama a<; bebek durmadan emiyordu onu,
olanca giiciiyle <;ekii;;tiriyordu. Sonra slit geldi, bebek
doydu; yine kucag1ma ald1m, sallayarak uyuttum, biz
de a<; susuz biraz uyuduk.
0 giin oyle ge<;ti, aki;;am yine yola <;1kbk, bebegi hen
tai;;iyordum, aglad1gi zaman emzirmesi i<;in Meleknaz'm
kucagma veriyordum, sesini <;1karmadan emziriyor ama
bebegin yiiziine hi<; bakm1yordu. Sonra o olay oldu. Hi<;
beklenmedik anda oldu.
Burada Zilan sustu, yiizii soldu, devam etmesini iste­
yince, bunu anlatmasam olmaz m1, dedi, devam et liit­
fen dedim, yiiziime nefretle bakb, bunlan anlatbran
zalime duydugu nefreti gozlerinde okudum.
Bir sabah uyand1gimda Nergis'i yammda goremedim,
bir tepenin bai;;m dayd1k, araya araya ai;; ag1daki u<;u­
rumda oldugunu gordiim. Kendini atm1i;;b , yuvarlana­
rak ai;;agi indim, kayalar, dikenler her yamm1 yirtb, sii­
riine siiriine yanma gittim, hala yai;;1yordu ama kollan
bacaklan k1nkb, kucag1ma koydugum bai;;1 da kandan
s1nls1klam olmui;;t u. Gozlerini a<;ti, onu gordiigiimden
beri ilk kez konui;;tu. "Ben bir insand1m abla" dedi, son
sozleri de bu oldu zaten, bai;;ka bir i;; ey demedi. Onun
kii<;iik bedenini gommek istedim, kayalar <;ok sertti, ka­
zacak toprak yoktu yoksa brnaklanmla kazard1m. Qa­
resiz oradan tai;;l ar, kaya par<;alan toplad1m, Nergis'in
iistiinii onlarla kaplad1m. Giinei;;e doniip dualanm1z1 et­
tim, Nergis'i Tavuse Melek'in i;;efkatine emanet ettim,
sonra tirmamp Meleknaz'm yanma gittim, olup biteni
1 07

anlatbm. Nergis'i kutsal $engal Dag1'na emanet edip


oradan aynld1k.
Meleknaz bebegi emzirecegi zaman ahyor, sonra ba­
na veriyordu. Ac;bk, susuzduk, c;ok yorgunduk, bebegi
ta§1makta zorluk c;ekiyorduk, aynca Meleknaz da bebe­
gi istemiyordu. Bir seferinde kayanm dibinde birakb 61-
siin diye ama bir saat yiiriidiikten sonra k1yamad1, geri
dondii, oradaki kayanm golgesinde dinlenirken bebege
yine siit verdi. Ac;hktan otlan yoluyorduk kac; giindiir,
gevi§ getiren hayvanlar gibi ac1 tath otlan c;igneyip du­
ruyorduk. 0 gi.in Meleknaz gel dedi bana, sol memesini
agz1ma verdi, beni emzirdi. Siit ihkb, c;ok tathyd1, ana
siitiiydii, tathyd1, Meleknaz anam olmu§tu, beni besli­
yordu. Hayat suyu gibi gelmi§ti o siit, sonra iki avcumu
birle§tirmemi istedi, birle§tirdim. Meleknaz sag meme­
sini s1karak avcuma siit sagd1, sonra egilip avcumdan
kendi siitiinii ic;ti, o siit bizi hayatta tuttu.
Sonra dedim ki, Meleknaz, bu bebege bir ad koymah­
y1z, ads1z Ezidi bebek olmaz, gi.inahbr, ad1 ne olsun is­
tersin? Bilmem dedi, hen kan§mam. Babas1 kim olur­
sa olsun dedim, bebegin bir suc;u yok ki, o da bir can.
Onca tecaviizden sonra c;ocugun babasm1 bilme olanagi
yoktu zaten. Bu c;ocuk sana Tavus'tan hediye geldi de­
dim, hem bak ikimizin de hayatm1 kurtard1, siitiin bi­
zi hayatta tutuyor, Nergis diyelim mi adma diye sor­
dum, diyelim dedi. $engal'de birakbg1m1z Nergisimin
adm1, $engal'de dogan yavruya verdik. Ertesi giin be­
begin kor oldugunu fark ettim. Gozleri beyaz bir taba­
kayla kaplanm1§ gibiydi, hic;bir §ey gormiiyordu. Daha
sonra kamptaki doktorlar, hamilelik sirasmda gec;irilen
birtak1m hastahklann bu durumu yaratabilecegini soy­
lediler. Meleknaz c;ocugu istemiyordu ama emzire em-
1 08

zire ah�ti, herhalde kor oldugu ic;in de ac1di. Biitiin gii­


ciimiizii kaybettigimiz anda bir tepenin ardmdan silah­
h insanlar c;1kti. De; ki�ilerdi, omuzlarmda tiifekler var­
d1, bize dogru yakla�tikc;a iic;iiniin de k1z oldugunu fark
ettik. Esmer, sir1m gibi k1zlard1, ta� c;atlasm 1 7 - 1 8 ya­
�mdalardi. Kim oldugumuzu sordular, Ezidi oldugumu­
zu ogrenince bize yard1m ettiler, su verdiler, ekmek ver­
diler, sonra bizim geldigimiz yone dogru yiiriiyiip gitti­
ler. Size bu zulmii yapanlan oldiirmeye gidiyoruz, dedi­
ler. 0 taraftan silah sesleri duyuluyordu. Dagi ini� da­
ha kolay oldu, suyumuz ekmegimiz siitiimiiz de olunca,
tirmanmak kadar zor gelmedi. Diize inince Roj ava'da
bizi kar�1lad1lar, bir koye gotiirdiiler, karmm1z1 doyur­
dular, temizlediler, Kam1�h diye bir yerden Tiirkiye'ye
gec;irdiler. Sonra Tiirkler bizi bu kampa yerle�tirdiler,
tedavi ettiler. 1�te, hepsi bu.
Bu diinya btr penceredtr I
Her gden bakh ge�tl

Ertesi giin Mardin'de hir diikkanm oniinden gei;er­


ken, tiirkii soyleyen hir ses i;ahmyor kulagima. li;erdeki
usta hem telkari yap1yor hem de kadim hir tiirkii soy­
liiyor. Ezgiyi hiliyorum ama o giin ilk kez sozleri dikka­
timi i;ekiyor: Bu dilnya bir penceredir I Her gelen bak­
ti ge<;ti diyor adam yamk hir sesle. Dogru diye diil?iinii­
yorum, i;ok dogru. Felsefeye falan merakh degilim, hat­
ta hoyle kahvehane agz1yla giinliik felsefe yapanlara,
hayatm anlam1 gihi laflar edenlere i;ok hozulurum ama
hugiinlerde daha da i;ok k1z1yorum. Diinyamn gelmil?
gei;mil? hiitiin filozoflarma, biitiin l?airlerine, hiitiin yal­
vai;larma, hiitiin ermil?lerine k1z1yorum, onca kitap ni­
ye yazild1 diye diil?iiniiyorum, ne geregi vard1, o kitap­
hklar, o konferanslar, o toplantilar; o kendini matah hir
l?ey zanneden politikac1lar, henim gihi gazeteciler, diin­
yay1 kurtaracakm1l? gihi ciddi yiiz ifadeleriyle ekrana
i;1kan i;okhilmil?ler, iiniversiteler, hen var ya hen diyen­
ler, hepimizi toplasalar hir incir i;ekirdegini doldurma-
1 10

y:iz diye di.i§i.ini.iyorum. Hele o zenginler, hele o paraya,


kata, yata tapanlar, hele o gosteri§ di.i§ki.inleri. Hepsi­
ni o si.isli.i saatleriyle, pirlanta yi.izi.ikleriyle, limuzinle­
riyle birlikte gommeli diye di.i§i.ini.iyorum, aman aynl­
masmlar onlardan. Sokaktan gec;erken, telkari ustasm­
dan duydugum o ti.irki.i tak1hyor dilime: Bu diinya bir
penceredir I Her gelen bakti ge<;ti , diye tekrarhyorum
durmadan. Felsefe bundan ba§ka nedir ki diyorum; raf
c;okerten onca kitap, onca i.iniversite, anh §anh felse­
fe profesorleri, sozi.imona varhgi sorgulayanlar bundan
ba§ka bir §ey soyleyebilirler mi? Ya o din alimi gec;inen­
ler? Din alanlar, din satanlar, laf kalabahgindan ba§­
ka ne soyli.iyorlar? Onlarm bi.iti.in laflanm da bir Kara­
deniz ti.irki.isi.ini.in iki dizesi ac;1khyor. Bu diinya yalan
diinya I Oteki de $iipheli.
Zilan'la konu§tuktan sonra gozi.ime her §ey sac;ma­
sapan gori.inmeye ba§ladi. Bir §eyler yap1yorum, yi.iri.i­
yorum, konu§uyorum, yemek yiyorum yani her zaman
yaptigim i§leri si.irdi.iri.iyorum ama nas1l anlatsam, bir
bo§luk duygusu ic;inde . Sanki ic;imde derin bir hic;lik
var.
Bu bo§lugu doldurmak ic;in bu satirlan yazmaya c;ah­
§Iyorum, belki de kitap olur ama itiraf edeyim ki bunun
amac1 ne, bilmiyorum. Yazsam ne fark edecek, yazma­
sam ne fark edecek diye di.i§i.ini.iyorum. lnsanlar oku­
sa ne olur, okumasa ne olur diye di.i§i.ini.iyorum. l§te
Zilan'1 dinledigim gi.inden beri ruh durumum bu, $en­
gal Dagi'nda ta§larm altmda yatan Nergis'i di.i§i.ini.iyo­
rum s1k s1k ve hayatta bir tek amac1m oldugunu hisse­
diyorum; bir tek, sadece bir tek amac;: Meleknaz deni­
len k1z1 bulmak, onunla konu§mak. Sanki ic;imde ac;1lan
derin bo§lugu doldurabilecek tek ki§i o. Yaza yaza so-
111

nunda b u kitab1 neden yazd1g1m1 d a buluyorum: Der­


dim, olanlan diinya aleme duyurmak falan degil, insan­
lan bakm neler oluyor bu diinyada diye sarsmak da de­
gil, bunlarm hepsini Angelina Jolieler benden kat kat
iyi yap1yor. Ben sadece kendimi tedavi etmek ii;in yaz1-
yorum, insan denilen yaratiklann arasmda ya§ama gii­
ciinii tekrar bulabilmek ii;in. Daha dogrusu oyle samyo­
rum. 1nsanlan peni;esine alm1§, i;ol hecinleri gibi hepi­
mizin agzm1 kan ii;inde birakan "harese"den kurtulmak
ii;in yaz1yorum ve zaman zaman kendimi §U sozii tek­
rarlarken yakahyorum: "Ben bir insand1m!"
Mardin'in darac1k sokaklan, ta§ binalan, zama­
nm tozlan altmda yitip gitmi§ atmosferi de beni bogu­
yor artik, ii;imdeki s1kmtiy1 biiyiitiiyor. Zamanm geri­
ye dogru aktigi bu §ehirden kai;mak istiyorum, 2 1 . yiiz­
y1la donmek istiyorum ama gitmeden once yapmam ge­
reken iki i§ var: Hiiseyin'in hikayesinin sonunu ogren­
mek ve Meleknaz'm izini bulmak.
Birincisi kolay ama ikincisi i;ok zor bir i§. Kampta ko­
nu§tugum insanlar da bilmiyordu kizm nerede oldugu­
nu, Hiiseyin'den sevgiyle soz ediyor, onun ne kadar iyi
yiirekli, ne kadar yard1msever, ne kadar harika bir in­
san oldugunu anlatip duruyorlard1 : O liimiine de i;ok
iiziilmii§, giinlerce yas tutmu§lard1 ama o iyi adamm
Meleknaz'a a§1k olup yetkililerden izin alarak onu ev­
lenmek iizere ahp gotiirdiigunden ba§ka bir §ey bilmi­
yorlardi . Meleknaz kamptan aynlmadan once Zilan'm
boynuna sanlm1§, bir ev kurunca onu da oradan i;ika­
racagina, birlikte ya§ayacaklarma dair yeminler etmi§,
sonra da kor bebegini kucaklayarak gitmi§. Biitiin bil­
dikleri bu kadardi. Nas1l bulacagim hen bu kiz1 diye dii­
§iinmekten bir hal oldum, sonunda bunu bilse bilse yi-
1 12

ne Aysel hilir diyerek ertesi gi.in, o yash evin, i.isti.ine


asilmI§ marullardan neredeyse gori.inmeyen masmavi
kap1sm1 c;ald1m.
Kor istedi tek goz Allah verdi iki goz derler ya, o gi.in
§ans1m yolunda gitti, evde hem Aysel'i hem de ertesi
giin Amerika'ya donmeye haz1rlanan Hi.iseyin'in Salim
Ahisini huldum. iki karde§ giimi.i§ zarfh fincanlarda sa­
hah kahvesi ic;iyorlard1, hen de katild1m onlara. Ortada
hi.izi.in dolu hir sessizlik vard1. Aysel, heline kadar inen
iki helik sapm kesip mezara attig1 ic;in kara hir ha§or­
ti.isi.i tak1yordu, hem de yas i§areti olarak. Sonra dedim
ki, Aysel hen de iki giine kadar aynlacagim Mardin'den
ama Hi.iseyin'e ne oldugunu ogrenmeden gitmek istemi­
yorum. Yazacag1m yaz1da onun ams1m ya§atmak ic;in
her §eyi hilmeye ihtiyac1m var. Matemdesiniz, sayg1
gosteriyorum ama ne olur anlat, Hi.iseyin o k1z1 manas­
tirda hulduktan sonra ne oldu?
Bizlerden epey hi.iyi.ik oldugu ic;in c;ocukluk giinlerim­
den hayal meyal hatirlad1g1m Salim Ahi de sigarasm­
dan derin nefesler c;ekerek, dertli, s1kmtih hir suratla
hizi dinliyordu.
Aysel dedi ki : Kapmm yanmda duran eski, ye§il
Opel'i gordi.in mi.i, hani tamponu di.i§mi.i§ ki.ili.isti.ir ara­
hay1, o rahmetli ahimindi i§te. Bizden kac;tiktan son­
ra manastira s1gman k1z1 oradan almca, arahaya ko­
yup dosdogru hizim eve geri getirmek istemi§. Kiz gel­
mem de gelmem diye diretince, evde marul olmayacagi­
na soz vermi§, artik neye gi.ivenerek verdiyse ama k1z
evin oni.ine gelir gelmez kap1ya as1h marullan gori.ince
hemen gozlerini kapatip sirtm1 donmi.i§, arahadan in­
memi§. Kiz evden kac;tiktan sonra annem sadece ma­
rullarla yetinmemi§, kap1y1 da alelacele maviye hoyat-
1 13

mu?ti. $eytam evden uzak tutmak i<;in evde hatim in­


dirtiyordu. Oylesine korkmu�tu ki annem, bu belay1 def
etmek i<;in <;irpm1yordu. $imdi de, gordi.ini.iz mu hakh
<;1ktim, o �eytanm k1z1, aslan gibi oglumu yedi diyerek
aghyor, odasmdan pek ender <;1k1yor. Kendini iyice na­
maza niyaza, Kuran okumaya verdi. Abim k1z1 getire­
meyince kendisi geldi. Kap1y1 hen a<;tim, gel abi dedim
ama annem girme diye bagird1, sakm girme! Bunun i.is­
ti.ine abim �a�ird1, hadi k1z1 anlam1�ti da annesi kendi­
sini de mi evden kovuyordu. Anne dedi beni babamm
evine alm1yor musun yoksa? Annem, yok evlad1m dedi,
sen benim gozi.imi.in nurusun ama o k1za dokunduysan,
konu�tuysan aptes al oyle gir eve. Abim itiraz etmeye
<;ah�ti, k1zm bir su<;u olmad1gm1, �eytana tapmad1gm1
anlatmaya <;ah�ti ama annem Nub dedi peygamber de­
medi. Beni ana say1yorsan dedigimi yaparsm. Bezleri­
ni y1kad1m �u ellerimle, tirnaklanmm arasmda bokun
duruyor hala, emeklerimi helal etmem sana, dedi. Abim
o zaman <;aresiz kald1, annemi en <;ok sevip sayan oy­
du, oyle derinden bir of <;ekti ki i<;im sizlad1, o zaman
bebegi verin bari, anasma goti.ireyim dedi. Zavalh be­
bek uyuyordu, <;ok ismm1�tim ona, baktik<;a i<;im s1zh­
yordu. Kucag1ma ald1m, kap1ya getirip abime verdim,
abim arabaya binip gitmeden once, ad1 ne bu bebegin
abi dedim, Nergis dedi. Ne de gi.izel ad1 varm1� talihsiz
yavrunun, dedim ama annem k1zd1 bana. Abimin bebe­
gi k1za verdigini, sonra arabay1 <;ah�tinp h1zla uzakla�­
tigm1 gordi.ik. Annem bir li'ey belli etmiyordu ama hen
acaba abim hi<; gelmeyecek mi diye korkuyordum, ney­
se ki korktugum gibi olmad1, ak�am geldi. Merak etme
anne dedi, o k1z yok, caminin �adirvanmda aptes de al­
d1m, i<;in rahat m1 �imdi? Rabat evlad1m dedi annem,
1 14

sanhp abimi optii, Allah senden raz1 olsun Hiiseyinim,


her zaman muti bir evlat oldun, oteki iki oglum gibi be­
ni birak1p diinyanm oteki ucuna gitmedin, diyerek abi­
min sa<;lanm SIVazladi. 0 ak§am yemekte <;ok ne§eliy­
di annem, <;iinkii soram1yordu ama abimin k1z1 kampa
birak1p terk ettigine, dogru yola geldigine inanmak is­
tiyordu. Onu Safiye'yle ban§hrma planlan bile yapma­
ya ba§lam1§h. Gen<;likte olur boyle delilikler, ogluma da
§eytan musallat oldu, <;ok §iikiir dogru yolu buldu so­
nunda diyecegini soyliiyordu. Arna durum farkhym1§,
abim annem yathktan sonra her §eyi anlatt1 bana.
1stanbul'da <;ok yakm bir askerlik arkada§1 varm1§,
ona telefon etmi§, durumu anlatm1§, k1z1 ve bebegini
bir siire evlerinde misafir etmelerini istemi§ sonra da
onlan u<;aga bindirip 1stanbul'a gondermi§. Arkada§1y­
la e§i, onlan havaalamndan alacak, abim 1stanbul'a gi­
dene kadar misafir edeceklermi§; hem de seve seve de­
mi§ler. Ben bu k1zdan vazge<;emem Aysel, dedi bana
abim, annemin sa<;mahklan yiiziinden onu birakamam,
kusura bakma. Tam bir karasevdah gibi konu§uyordu.
0 zaman abimi tamamen kaybettigimizi anlad1m, agla­
maya ba§lad1m ama i§lerin bu kadar kotii olacagm1 bil­
miyordum elbette.
Abim iki giin daha kald1 evde, d1§andaki i§lerini, ne
i§leriydi onlar bilmem ama halletti, bor<;lanm var di­
yordu, insanlardan para toplay1p kamptaki go<;menle­
re veriyordu samnm, bu yiizden bor<;lanm1§ oldugunu
tahmin ettim, yoksa kendisine para harcamazd1, ara­
bas1 bile neredeyse hurda, gormedin mi. Arkada§lanyla
vedala§h, ne yaph bilmiyorum, sabah <;1k1p ak§am do­
niiyordu eve ama ii<;iincii ak§am gelmedi. Belki de ar­
kada§lanyla kalmi§hr diye hi<; merak etmedik dogrusu,
1 15

i;iinkii s1k s1k bulm�mrlard1, meger oyle degilmii;; durum.


Aki;; am kap1m1z i;ahnd1, tamd1k bir polisti gelen, abin
biraz rahats1zland1 Aysel Hamm, dedi, hastaneye kal­
dird1k, hadi gidelim. Annem aman Allah1m diye bir pg­
hk kopard1, bai;; ortiisiinii kap1p neredeyse benden on­
ce d1i;;an firlad1. Yolda polise ne oldugunu sorup durduk
ama pek bir i;;ey anlatmad1, sadece bir i;;eyler geveledi.
Hastaneye varmca abimin ameliyatta oldugunu ogren­
dik, felaketi o zaman anlattilar bize. Abim o aki;; amiis­
tii eve donerken, tam caminin oniinden gei;erken so­
kak arasmdan biri f1rlam1i;; , Allahuekber diye bagirarak
elindeki tabancayla abime atei;; etmeye bai;;lam1i;; . Abim
yere diii;; tiigii halde atei;; etmeye devam etmii;; , sonra
Allah'! i;;eytanla aldatmaya kalkanm ak1beti budur, di­
ye haykirarak oradan uzaklai;;m1i;; .
Silah sesini duyanlar oraya koi;;m ui;; , kanlar ii;inde­
ki abimi hemen hastanenin aciline getirmii;;ler. Abim iii;
saat kald1 ameliyatta, biz de iii; saat oldiik oldiik diril­
dik. Sonra yei;;il k1yafetler ii;inde bir doktor i;1kti ame­
liyathaneden, bize goziiniiz aydm dedi, iki kuri;; un isa­
bet etmii;; ama hayati organlarma zarar vermemii;; , i;;u
anda yogunbak1ma ahyoruz, yarm normal odaya i;1kar.
Annem de hen de sevini;ten aglamaya bai;;lad1k, hen Al­
lah raz1 olsun diyerek elini opmek istedim doktor beyin
ama o optiirmedi. Qok iyi bir adamd1, bize bilgi verdi,
ii;imizi rahatlatti hatta abimi yogunbak1mda camm ar­
kasmdan gormemize bile izin verdi. Zavalh abim, yii­
zii bembeyaz kesilmii;; , burnuna hortumlar sokulmui;; ,
kolunda serumlarla kendini bilmeden yatip duruyor­
du. lki kuri;;u nun biri omzuna, biri sol koluna saplan­
m1i;; . Polisler de vard1 hastanede, bize anlattiklanna go­
re bu sald1ny1 Mardin'deki I$1D'i;iler yapm1i;; . 0 Yezi-
1 16

di k1zla evlenmek, nikah k1ymak istedigi i9in, hem de


Miisliiman olmay1 kabul etmeyen bir Yezidi k1zla. On­
lar ancak cariye, ancak kole olabilirlermi§. Saldirga­
m yakalam1§lar, Mardin'in koylerinden idris adrnda
bir gen9mi§. Yapbgma degil, sadece Hiiseyin'i "geberte­
medigine" iiziiliiyormu§. ifadesinde, bu adamrn yapb­
gi islam'a kiifiirdiir, bu yiizden cezaland1nlmas1 gereki­
yordu, demi§. Allah dii§manlarmm tek cezas1 oliimdiir,
diyormu§. Benim yanm birakbg1m i§i nas1l olsa sava§-
91lanm1z bitirir, bizim oniimiizde kimse duramaz, hi­
lafet Allah'm intikam k1hc1dir, diye ofkeyle parmakhk­
lara vuruyormu§. Annem bunlan duyunca daha beter
g6zya§1 dokmeye ba§lad1. Polise, biz Miisliiman bir aile­
yiz evlad1m, dedi. Ailemizde ka9 tane hac1 var, hoca var,
oglum da dinibiitiin bir gen9tir. Bize niye boyle iftira­
lar abyorlar. Polis annemi yab§tirmaya 9ah§1yor, biz bi­
liyoruz teyzecim diyordu, sizin dininizden diyanetiniz­
den kimsenin bir ku§kusu olamaz. Elhamdiilillah hepi­
miz Miisliimamz. Arna ke§ke oglunuz da o §eytan k1za
uymasayd1. Annem, gozii kor olsun in§allah o k1zm, de­
di. Ba§1m1za neler getirdi, gozii kor olsun, yatcagiz1 ka­
ra gelsin, o I§1k91lara soyleyin, Adviye Teyze'nin oglu di­
ni biitiin bir Miisliimandir deyin, bir daha zarar verme­
sinler yavruma.
Annem 1$1D'e siirekli I§Ik derdi, ne kadar diizeltme­
ye 9ah§sak da anlamaz, I§Ik demeye devam ederdi. An­
ne derdik tane tane, lrak $ am lslam Devleti'nin ba§­
harfleri bunlar. Yani I$1D. Ben de oyle soyliiyorum ya
evlad1m derdi I§Ik i§te, I§Ik diyorum. Annemin boyle
yeni ogrendigi kelimeleri yanh§ soylemesi hep giildii­
riirdii bizi. Meteorolojiye mitralyoz, etajere drajer der­
di ama bu sefer giilmedik. 1$1D'in ne odugunu anlam1-
1 17

yordu. Allah o �ocuklara da dogru yolu gi:isterir in§al­


lah, bizim dinimizde zorlama yoktur, kafa kesmek falan
ne demek, ti:ivbe ti:ivbe. Annemin bildigi din, namazdan
oru�tan, zekattan, fitreden, fakirlere yard1m etmekten
ibaretti. Akh ba§ka bir §eye ermezdi bu ya§tan sonra.
Bu yiizden aslmda I�ID'in 1slam adma kafa kestigine
inanmazdi. Bunlarm hepsi gavur iftiras1 der ge�erdi.
Arna o "1§1k"�ilar, sevgili oglunu vurunca "gi:izii kor ola­
s1ca §eytan"a di:inii§tiiler.
Abim bir hafta i�inde hastaneden �1kti, evde �i�ekler
gibi baktik ona, en sevdigi yemeklerden yaptik, metfune
pi§irdik, tepsiyle yatagma gi:itiirdiik ama hi�birini ye­
medi. Bitkin oldugunu gi:iriiyor, kahroluyorduk. Annem
bunu ugrad1g1 sald1nya yoruyordu ama ben ad1m gibi
biliyordum ki sevda �ekiyor, Meleknaz'dan ayn dii§me­
nin ac1s1 kor gibi yiiregini yakiyor. Camm abim, gi:iziim
abim yapma bi:iyle, diye yalvanp durdum. Bir yandan
da saldirganm bu i§ bitmedi, i:iteki sava§�1lar i§i bitirir
laf1 yiiregimizi titretiyordu. Annem muskalar yazdird1,
nefesi kuvvetli ne kadar hoca varsa hatimler indirtti,
bununla da kalmay1p Siiryani kom§ulanm1z yard1m1y­
la kiliselere gidip Meryem Ana'ya mumlar dikti, dualar
etti. Meryem Anam1z, senin ogluna �ok ki:itiiliik yapt1-
lar, benim halimi ancak sen anlarsm, kurban olim kur­
tar benim yavrumu, diye gece giindiiz dua etti. Olan bi­
tenin, hala o §eytana tapan k1z yiiziinden ba§1m1za gel­
digine inamyordu. Ana k1z �aresiz kalm1§t1k, bu arada
Amerika'daki abimler de olay1 duymu§lard1 tabii. O n­
ce biz onlara bildirmek istemedik ama kom§ulardan, ar­
kada§lardan duymu§lar. Salim Abim, niye haber verme­
diniz, diye epey k1zd1 bize, sonra madem durum boyle,
yollaym Hiiseyin'i buraya dedi. Seyahat edecek duruma
118

gelir gelmez, atlasm uc;aga gelsin. Allah aiilkma ihmal


etmeyin, hemen gelsin, c;ok tehlikeli, hen biletini gonde­
recegim, burada tedavisini yapbnnz, yoksa 1$1D bela­
smdan kurtaramazsm1z c;ocugu, mutlaka oldi.iri.irler.
Bu sozler i.izerine annem c;ok ferahlad1, eskiden niye
ta di.inyanm obi.ir ucuna gidip de beni yalmz birakb bu
hayirs1z ogullanm diye soylendigi abimlere, Salim Abi­
me ve Abdullah Abime dualar etmeye haiilladi.
Ne var ki Hi.iseyin Abimi buna raz1 etmek c;ok zor
oldu. Meleknaz'1 birak1p da Amerika'ya gidemem di­
yordu, bana soyli.iyordu tabii bunlan, anneme degil.
Ben de, once sen git sonra onu da ald1nrsm abi , di­
ye israr ediyordum. Allah korusun seni oldi.iri.irlerse,
Meleknaz'a da c;ocuga da hic;bir faydan olamaz ki, diyor­
dum durmadan.
Salim Abim, hemen pasaport baiilvurusunu yapm, ta­
md1klan araya koyun, en k1sa zamanda pasaport pka­
rm, hen buradan davetiye yollayacagim, onunla Ameri­
ka vizesi almas1 da kolay olur diyordu. 0 Cakson deni­
len yerden her gi.in anyor, bir an once haiillaym bu mu­
amelelere diye israr ediyordu. Meleknaz Suriye'den s1-
gmmac1 olarak geldigi, onlara verilen mi.ilteci kimligiy­
le yaiilad1gi ic;in yurtd11ilma pkmas1 mi.imki.in degildi. Bir
gi.in Abdullah Abimle konuiilurken, abi biz Hi.iseyin'e soz
gec;iremiyoruz, sizi sayar, ne olur siz konuiilun, dedim.
Salim Abim de, Abdullah Abim de onunla uzun uzun
konuiiltular. Seni buraya alahm, bizimle birlikte c;ahiil, o
k1zla c;ocugunu da sonra getirtiriz, burada rahat rahat
yaiilarsm1z, diye inandird1lar garibimi.
Hi.iseyin Abim oralarda da Ezidi diiiilmanhg1 var m1
diye sordu, yok dediler, telefonun hoparli:iri.inden hen de
dinliyordum, buras1 Amerika, her inanc;tan insan ser-
1 19

bestc;e ya!?ar, bizim oralar gibi degil, kimse kimsenin di­


nine kan!?maz, ozgi.irli.ikler i.ilkesi diye epey dil dokti.i­
ler, daha sonra Meleknaz'1 ve c;ocugu da getirtecekleri­
ne yeminler ettiler, hatta o kor c;ocugu Amerika'da ame­
liyat ettirmenin daha iyi olacagm1 soylediler. Zavalh
Hi.iseyin Abim umutland1, peki dedi, o zaman geliyorum
abi.
Qok sevindik, diger abilerim gibi onun da hasretini
c;ekecektik, anamla hen kadm ba!?1m1za kahverecektik
ama cam sag olsundu da, b a!?ka bir !?eyin onemi yok­
tu. Allah raz1 olsun tamd1klar yard1mc1 oldu, pasapor­
tu hemen c;1kard1k, abimlerden gelen davet mektubuy­
la vize de almd1. Qi.inki.i abimler o Cakson denen yerde
pizzac1 ac;m1!?lard1, durumlan da iyiymi!? duydugumuza
gore, itibarlan, gelirleri yerindeymi!?. Bu yi.izden Hi.ise­
yin Abime vize kolay c;1kt1. Bu arada kolu biraz tutuk
kalsa da iyile!?mi!?ti. Bir gi.in onu aglaya aglaya ugurla­
d1k. Annem arkasmdan su doktii, gozya!?I da dokti.ik ta­
bii. Yalmz giderken abim c;ok tuhaf bir !?ey soyledi:
"Beni ahp tekrar karnma soksan bile koruyamazsm
artik anne!"
Niye boyle soyledigini anlayamad1k, ic;ine mi dog­
mu!?tu garibimin nedir. Sonra gitti Hi.iseyin Abim, once
1stanbul'a gitti k1z1 gormeye, sonradan da Amerika'ya.
t!?te boyle oldu.
Amertka, Amertka

Badem gozlerinden yaf?lar aka aka bunlan anlatan


Aysel'i dinlerken benim de yiiregim burkuldu dogrusu.
Azrail'den kai;mak ii;in Bagdat'tan Semerkand'a giden
ama Azrail'in, zaten senin camm burada alacaktim, iyi
ki geldin, beni Bagdat'a kadar gelme zahmetinden kur­
tardm, dedigi zavalh vezirin hikayesi akhma geldi. Hii­
seyin de, Aysel'in Cakson dedigi Jacksonville'e Azrail
randevusuna kof?IDUf?tu demek ki. Onun Salim ve Ab­
dullah abilerini, i;ocukluktan hayal meyal hatirhyor­
dum. Biz Mardin'den aynld1ktan sonra Amerika'ya git­
mif?ler, once $ikago'da bir pizzac1da i;ahf?IDif?lar, i;ok s1-
kmti i;ekmif?ler ama bu meslegi ogrenmif?ler. Sonra
Jacksonville diye bir yere taf?mip kendi lokantalanm
ai;m1f?lar, evlenip i;oluga i;ocuga kanf?IDif?lar.
Mardin'de herkes onlardan g1ptayla soz ediyor, film­
lerde gordiikleri Amerikan hayatm1 yaf?ad1klan ii;in
k1skand1klanm da gizleyemiyorlard1. Sanki sen k1s­
kanm1yor musun boyle bir hayati diye diif?iindiim,
lstanbul'un kef?mekef?i ii;inde, her giin f?iddet haberleri
121

ic;ine gomiilerek, bencil ve sert bir kadma nafaka odeye­


rek (Bu arada y1lhk zamm1 verecekler mi acaba? Bazen
patronlar bu y1l iyi gec;medi diye vermiyor c;iinkii iste­
yen c;ekip gitsin diyorlar ama bu i�sizlikte nereye gide­
ceksin!), bomba patlar diye AVM'lere girmekten korka­
rak, sinemaya bile gitmeye c;ekinerek ya�anan bir ha­
yata hayat demek miimkiin mii? lbn Haldun ne kadar
hakhym1� diye dii�iindiim, cografya kaderdir derken ne
kadar hakhym1�. Amerika'da doganlar mutlu ve zengin
bir hayat siirerken bizim kaderimize Fuat Amca'nm an­
lattig1 harese dii�mii�, diken yedikc;e kanayan, kana­
d1kc;a yemeye devam eden, kendi kanmda bogulan de­
veler gibiyiz.
Sonra akhma zavalh Hiiseyin geldi. Belki de her in­
san kaderini birlikte ta�1yordur dedim kendi kendime.
Harri Kavafis'in "�ehir ardmdan gelir" dedigi ,gibi. Hii­
seyin de Ortadogu kaderini Amerika'ya ta�1mw olabilir
miydi? Galiba bu Mardin c;1ld1rtacakb beni, zamanm ge­
riye dogru ak1�1, bu metafizik diinya en akh ba�mda in­
sam bile mistik bir yaratik haline getirmeye yeterdi. Ar­
tik dogru diiriist dii�iinemiyorsun diyordum kendi ken­
dime, saghkh dii�iinme yetenegini kaybettin, kafanda
masal ile gerc;ek birbirine kan�1yor, durmadan tuhaf so­
rular soruyorsun. Suriye'de ic; sava� olmasayd1, diinya
bu sava�1 koriiklemeseydi, I�lD'den petrol almmasay­
d1, Meleknaz'm, Zilan'm, Nergis'in ba�ma bunlar gelme­
yecekti, koylerinde evlenip c;oluk c;ocuga kan�arak ya�a­
YIP gideceklerdi. De; milyon miilteci Tiirkiye'ye gelmeye­
cek, Hiiseyin Meleknaz'la kar�Ila�mayacak, Safiye'yle
evlenip Mardin'de hayatm1 siirdiirecekti. Diinya bu ka­
dar onyargih olmasayd1, masum tavusku�u hayranlan­
nm �eytana taptigma inanmayacakt1. . .
1 22

Boyle dii§iine dii§iine bir yere varam1yordum elbette


ama her §eyin <;6ziimii Meleknaz'i gormeme baghym1§
gibi §iddetli bir istege kap1hyordum. Arada bir o yumu­
§ak mendili <;1kanp k6§esindeki siyah ve kirm1z1 Melek
Tavus'u ok§amam da cabas1.
Salim, agirba§h, fazla konu§mayan, dertli goriinii§­
lii, oturakh bir adamd1. Aysel'in anlattiklanm sakince
dinlemi§, hi<; soze kan§mam1§ti. Araya giren y1llarm iki
karde§i birbirinden uzakla§tirm1§ oldugunu hissettim.
Aralarmda bir zaman ve mekan duvan duruyor gibiydi.
Aysel arada bir abisine <;ekingen bak1§lar atiyordu. Bel­
ki de niye Hiiseyin'i oralara gotiirdii de ba§ma bu i§le­
ri getirdi diye gizli gizli su<;luyordu, kimbilir. 1nsan her
ac1ya bir sorumlu bularak rahatlama yolunu se<;mez mi
zaten. Salim ertesi gun Amerika'ya doniiyordu. Karde­
§inin cenazesini getirip onu gomdiikten sonra buralar­
da yapacak bir i§i kalmami§tI. Onu havaalanma gotiir­
meyi onerdim; izninizle sizi ben birakay1m alana de­
dim, zaten foto muhabirimizle birlikte biz de 1stanbul'a
doniiyoruz diye 1srar ettim. Niyetim yolculuk siiresince
onunla da konu§makt1. Kabul etti.
Salim anlahyor

Annemle Aysel'e ayrmtilan anlatmad1m, anlatama­


d1m lbrahim Bey 9unkii dayanamazlard1, hen bile er­
kek halimle dii§iinduk9e akhtm kapracak gibi oluyo­
rum. Domuz kam siiriilmii§ b19ak ne demek yahu, do­
muz kam surdiik diye bagirarak 9ocugu kocaman ka­
sap b19agiyla delik de§ik etmek nas1l bir sap1khk. Offff.
Boyle olacagm1 bilseydim Amerika'ya getirtir miydim
hi9 . Belki arabada sigara i9memi istemezsiniz lbra­
him Bey ama dayanam1yorum, Amerika'da b1rakm1§­
tim, orada pek i9ilmiyor biliyorsunuz ama bu felaketten
sonra tekrar ba§lad1m. Jacksonville'de ku9uk bir pizza­
c1m1z var. Oyle ah1m §ah1m pahah bir yer gelmesin ak­
hmza, kenar mahallede, maalesef su9un bol oldugu bir
bolgede, ucuz bir yer, daha 9ok mahalle sakinleri gelir,
bazen devriye gezen polisler de ugrar, aralarmda ahbap
olduklanm1z var. Olaym ayrmt1lanm da onlardan og­
rendik zaten.
Huseyin'i olduren iki manyak, §imdi hapisteler tabii,
beyazlarm ustunliigunii savunan irk91 bir orgute men-
124

supmu� bunlar; siyahlardan, Latinlerden, Asyahlardan


nefret eden fa�ist bir orgiit, Amerikah olmalarma rag­
men Almanca bir isimleri var; pek akhmda tutam1yo­
rum isimlerini, bunlar beyinleri iyice y1kanm1� Hitlerci
gern;ler, biitiin yabanc1lardan nefret ediyorlar ama son
zamanlarda en i;ok nefret ettikleri Miisliimanlar. Gali­
ba Oliver adh katil gencin abisi Irak'ta sava�irken ol­
mii� , bu yiizden Miisliimanlara duydugu nefret bii­
yiimii�. Ormanlarda ab� talimleri falan yapar, fa�ist
mar�lar soyler, egitim goriirlermi�. Ben hit; kar�1la�­
mad1m bu serserilerle, artik mahkemede gorecegiz la­
net suratlanm. Bir avukat tuttuk, in�allah en agir ce­
zalara i;arpbnlmalan ii;in ugra�acag-Iz, ke�ke elektrik­
li sandalyede gormek kismet olsa. Daha once biz boy­
le bir olay ya�amad1k; bir iki kez camlanm1z1 kird1-
lar, bir kez tif1l bir ogrenci ba�ans1z bir soygun dene­
mesi yapb ama bunlarm hepsini polis arkada�lar saye­
sinde def ettik. Hiiseyin gelince once bizim evde kald1,
kanm Amerikah, iii; de i;ocugum var. Hiiseyin bir sure
sonra lokantaya gelip i;ah�maya, i�i ogrenmeye ba�la­
di. Daha i;ok temizlik i�leri yap1yordu, lokanta kapan­
d1ktan sonra yerleri, masalan, tezgahm iistiinii silip te­
mizliyor, sonra diikkam kapatip eve geliyordu. Hit; ge­
rek yak, dinlen, lngilizce kursuna git daha sonra seni
saghk alamnda bir i�e yerle�tiririz, oturma i;ah�ma iz­
ni ahnz diyorduk ama bizi dinlemiyor, ille de diikkanda
i;ah�mak istiyordu. Bir yandan da lngilizcesini ilerlet­
meye i;ah�1yordu. Yengesiyle ve i;ocuklarla lngilizce ko­
nu�mak ii;in i;abahyor, yapbg1 her hatada i;ocuklarm
katila katila giilmesine aldirmadan o da giiliiyordu. Ne
kadar iyi yiirekli bir insan oldugunu biliyorsunuz Ibra­
him Bey karde�im, melek gibi bir i;ocuktu. Biz gittigi-
125

mizde Amerika'da lslam du�manhgi yok denecek kadar


azd1 ama 1 1 Eylul'den sonra c;ok artb. Bir de bu bomba
patlatan manyaklar, canh bombalar, o katiller var ya,
i�te onlar c;ok azdird1 ortahgi. Biz tamd1klanm1za, yahu
bunlarm lslam'la bir ilgisi yok, hepsi ruh hastas1 diye
anlatmaya c;ah�1yorduk ama kendi e�lerimizi bile ikna
edemiyorduk dogrusu, her teror olaymdan sonra, man­
yaklardan biz sorumluymu�uz gibi gereksiz bir suc;lu­
luk duygusuyla donuyorduk eve. Margaret beni tamd1-
g1 ic;in, teselli etmek istedigi ic;in, demek c;e�it c;e�it !s­
lam var, hepsi bir degil diyordu demesine, ne var ki bu­
nu ba�kalarma anlatam1yorduk. Hele �u 1$1D belas1 c;1-
kmca durum daha da kotule�ti. Amerikah Avrupah ga­
zetecilerin kafalanm kesmeleri, pilotu kafeste yakma­
lan, ustelik bunlan videolarla yaymlamalan, biz Mus �
lumanlar ic;in dahi dayamlacak �eyler degildi. Zavalh
karde�im de bu sap1klarm kur�unlarma hedef olmu�tu.
Kisacas1 Amerika'da da huzurumuz kalmad1 arbk. Qo­
luk c;ocuk korkuyoruz, huzursuzluk kaplad1 ic;imizi. Bu­
rada da durum aym, belki daha kotu. Zaten dunyanm
hangi ko�esinde huzur kald1 ki . . .
0 ak�am lokanta iyi i � yapb, son mu�teriler gittikten
sonra kasay1 toplarken hirer Bud ic;tik, yani bira, yor­
gunluk birasi. Ba�1m1za gelecekleri bilmedigimiz ic;in
uc;umuzun de morali c;ok iyiydi, hatta o gun Huseyin
Cezayirli bir mu�teriye servis yaparken, adamm soru­
su uzerine bu pizzada pork yok diyecegine, pig yok de­
mi�, buna giilduk, Amerikah mu�teriler de giildu. 0 da,
ne yapay1m dedi, I am Muslim dedi. Ona pig ile pork'un
farkm1 anlathk; biri hayvan, biri de o hayvanm eti de­
dik. Peki dedi, bir daha dogrusunu soylerim. Sonra
Abdullah'la birlikte aynld1k. Huseyin her ak�amki gi-
126

bi yeri paspaslayacak, masalan silecek, diikkam kilitle­


yip, kepengi kapatip eve gelecekti.
Eve vard1g1mda c;ocuklar uyuyordu, Margaret ise be­
nim geli§imi beklerdi hep, biraz ho§be§ ettik, diikkanda
i§lerin arttigmdan soz ettim, sonra yatmaya hazirla­
mrken telefon c;aldi. Polis, Hiiseyin adh bir akrabam1z
olup olmad1gm1 soruyordu c;iinkii iizerinde hem pasa­
portu hem de pizza lokantasmm karti c;ikm1§, o karti
izleyerek bize ula§mI§lar. E lbette dedim, karde§im o
sordugunuz §ah1s, bir §ey mi oldu? l§te o zaman diin­
ya ba§1m1za y1k1ld1 sanki, hemen hastaneye gitmemizi
istiyorlard1, Margaret c;ocuklar ic;in evde kald1 hen he­
men arabaya atlay1p gittim, yoldan Abdullah'1 arad1m,
onu da hastaneye c;agird1m ama oraya ula§bg1m1zda
i§ i§ten gec;mi§ti! Karde§imizin oliisiinii gosterdiler bi­
ze, polis onu te§his etmemizi istedi, o masum bembe­
yaz, kam c;ekilmi§ yiiziine bakmak c;ok zordu dogrusu.
lkimiz de aglamaya ba§lad1k. Polisler de, doktorlar da,
hem§ireler de c;ok anlay1§ gosterdiler dogrusu. Polis ta­
md1klar da geldi oraya, sonra ifade vermek iizere bizi
merkeze gotiirdiiler. Olam biteni anlattik. Onlar da c;ok
iiziilmii§tii.
Bir de §U var, unutmu§um; acil servisteki doktor -ki
Hint as1lh bir adamd1- Hiiseyin'in olmeden once birkac;
ciimle soyledigini anlatti, ne dedigini anlamad1g1 ic;in
doktor ak1lhhk etmi§, cep telefonuna kaydetmi§ bu soz­
leri. Bize dinlettiler, ne dedigini sordular. Hiiseyin, "Ben
bir insand1m" demi§ iki kere, belki daha c;ok tekrar et­
mi§ de bu kadanm kaydedebilmi§ler. H1nltih bir sesle,
"Ben bir insand1m" diyordu zavalh karde§im.
Sonradan Abdullah'la da c;ok konu§tuk, niye boyle
soyledigini anlayamad1k, hem de gec;mi§ zaman kulla-
127

narak. Polislerle birlikte lokantaya gittik, oradaki ka­


mera kay1tlanm ald1lar. Sonradan ogrendigimize gore o
civardaki biitiin kameralan incelemi§ler; o iki adam1 da
bu sayede yakalam1§lar zaten, ne kadar israr ettiysek
de bize izletmediler ama anlattilar.
Hiiseyin diikkam kapattiktan sonra iss1z caddede yii­
riirken kar§1sma o iki serseri pkm1§, bir iki §ey soyle­
dikten sonra hirer b19ak 91kararak Hiiseyin'i karm bol­
gesinden b19aklam1§lar, yere dii§tiikten sonra da b19ak­
lamaya devam etmi§ler. Yakaland1ktan sonraki ifade­
lerinde, Hiiseyin'i diikkanda gordiiklerini -demek ki
mii§teri kurbam olmu§tu zavalh 9ocuk- Miisliiman ol­
dugunu bildiklerini, hatta lokantada hen Miisliimamm
diye oviindiigiinii, propaganda yaptig1m, kendilerinin
de ba§kalarma ders olsun diye onu oldiirmek istedikle­
rini anlatmi§lar. Daha onceden o b19aklara domuz kam
siirmii§ler, oldiirmeden once de Hiiseyin'e soyledikleri
bunlarm1§; domuz kamyla oliiyorsun, cennete de gide­
meyeceksin artik diye alay etmi§ler. Pig pig diye bagir­
m1§lar b19aklan sokarken. lfadelerinin sonunda pi§man
degiliz demi§ler, hi9 pi§man degiliz, Amerika'da hi9bir
Miisliiman kalmayana kadar sava§maya devam edece­
giz. Dii§iindiik9e 91ldiracak gibi oluyorum lbrahim Bey
karde§im, I�1D'in yanm biraktig1 bir i§i, kendilerine
Volk bilmem ne adm1 veren fa§istler bitirdi, yani cihat­
p Miisliimanlar ile Ha9h Naziler ortak bir cinayet i§le­
di. Katil olduktan sonra ha ha9 takm1§S1Il boynuna, ha
hilal, ne fark1 var birbirinden. Diinyada bunun benze­
ri var m1dir Allah a§kma, bu garip cinayet de gelip hula
hula bizi buldu. Hastane morgunda, Hiiseyin'in yiiziin­
deki o masum ifadeyi gorseniz iviniz par9alamrdl. Ma­
dem gazetecisiniz bunu anlatm herkese lbrahim Bey;
128

arkada§mizm ba§ma geleni herkese duyurun. Di.inya­


nm ne kadar i;1ldirm1§ oldugunu anlatm ne olursunuz.
Kusura bakmaym karde§im, asab1m i;ok bozuk, hem
ba§lillZl agntbm, hem de dumana bogdum, oksi.irtti.im
sizi; Hi.iseyin'den sonra sanki sigaraya s1gmd1m. Karim
da k1z1yor, evde i;ocuklarm yanmda ii;meme izin vermi­
yor ama . . . i;aresizlik i§te.
Meleknaz'a yolculuk
Merhamet zulmiin merhemL olamaz

Anlatilan hikayelerle sersemlemi§ durumda, i�imde


durmadan biiyiiyen bir huzursuzlukla lstanbul'a don­
diigumde, akhm1 toplay1p i�ime odaklanam1yordum bir
tiirlii. Sanki bedenim lstanbul'a u�mu§tu ama ruhum
Mardin'de kalm1§tI. Kavanoza kapatilm1§ bir sinek gi­
bi ne kadar prpmsam da Mezopotamya atmosferin­
den pkam1yordum; ta§ ve giine§ ve baharat ve masal
ve agir akan zaman ve �61 gizemi beni ele ge�irmi§ti.
l�ime baktig1mda kendimi degil bunlan goriiyordum.
Meleknaz'1 bulmak, onu gormek, konu§mak bir saplan­
tiya donii§mii§tii, gece giindiiz onu dii§iiniiyordum.
Biliyorum kulaga sa�ma geliyor ama resmini bile gor­
medigim bu k1za dogru �ekildigimi hissediyordum; evet
evet, diipediiz �ekiliyordum ona dogru. Arada bir ken­
dimle dalga ge�meye �ah§1yor, Meleknaz'1 bulma �aba­
lanma "A§km Merkezine Seyahat" adm1 vererek giilii­
yordum. Oysa a§k falan degildi bu, belki gazeteci me­
rakmdan kaynaklanan bir §eydi, ama ne yalan soyle­
yeyim, onu da a§1yordu z aman zaman . Hiiseyinle§i-
1 32

yor muydum nedir? Ne var ki bu alaylar da i!?e yara­


m1yordu, huzursuzdum, yedigimden ic;tigimden tat al­
m1yordum. Arkada!? sohbetleri yavan, yapbgim gazete­
cilik sac;ma sapan geliyordu. Herhalde diinyada hie; gor­
medigi bir k1za bu derece <;ekilen tek insan bendim. Es­
ki Dogu masallarmda aksakalh bir ermi!?, riiyasma gir­
digi er ki!?iye bir k1z tasviri gosterir, ic;ine sevda ate!?i
dii!?en a!?Ik da omrii boyunca onu aray1p durur ya . . . Be­
nimki oyle de olmam11?b, riiyamda bile gormemi!?tim k1-
zm yiiziinii, neye benzedigini bilmiyordum ama gece
giindiiz onu dii!?iiniiyordum. Aslmda c;ok tuhaf bir !?ey­
di bu. Kadmla erkegi birbirine c;eken, feromon mu, ko­
ku mu, ten uyu!?mas1 m1, ki!?ilik mi, tavir m1, davram!?
m1, ses mi, giilii!? mii, bak11? m1, boy hos mu, ruh giizel­
ligi mi, kafa denkligi mi her neyse, hic;biri yoktu bunla­
rm. Belki de bir hikayeye vurulmu!?tum hen; evet, evet
bir hikayeye, bir kiiltiire, bir tarihe vurulmu!?tum; hi�
insan bir hikayeye vurulur mu? Oluyormu!? demek ki
diyordum kendi kendime. Meleknaz'1 bulma istegi za­
man zaman kendini duyuran ama hie; kaybolmadan hep
orada duran bir di!? s1z1s1 gibi zonklayip duruyordu. Me­
zopotamya inanc;larma sahip olsam, hen de !?eytanm et­
kisine girdim derdim herhalde. Eski evimi eski kanma
birakbktan sonra Cihangir'de kiralad1gim kii�iik apart­
man dairesinin kap1sma marul mu asmahyd1m yoksa?
Kahverengi kap1y1 koyu maviye mi boyamahyd1m? Bir
giin bunu yapsam, kar!?I dairedekiler ve kap1c1 ne tepki
verirdi? Hele marullara! Bizim gazeteci oynatb diye po­
lise telefon ederler miydi? Boyle dii!?iincelerle olay1 ha­
fifletmeye, kendimle alay etmeye c;ah1?1yordum ama ol­
muyordu bir tiirlii, olmuyordu, ic;ime kok salm11? zehir­
li bir sarma1?1ga benzeyen tutkuyu sokiip atam1yordum.
1 33

Meleknaz ile kor bebegi lstanbul'dayd1 ama bu on


be§ milyonluk karga§ada nasil bulabilirdim ki onlan.
Hiiseyin'in Meleknaz'1 hangi arkada§ma gonderdigini
ogrenmek i<;in Aysel'i <;ok s1k1§tirm1§tim, elinde bir ad­
res, bir telefon var miyd1, tek bir isme bile raziyd1m ama
bilmiyordu, bu konuda hi<;bir fikri yoktu. Q1kmaz yola
girmi§tim, hi<;bir ipucu bulam1yordum. Derken akhma
ilgin<; bir §ey geldi. Belki de Meleknaz'a Nergis iizerin­
den ula§abilirdim. Bebegin tibbi bak1ma ihtiyac1 vard1,
iki gozii de gormeyen Nergis admda bir bebegi aramak,
Meleknaz'i aramaktan daha kolayd1 belki de. Bebek ne­
rede olabilirdi? Eger herhangi bir evdeyse <;ok zordu
i§im ama ba§ka yerlerde de bulunabilirdi; hastaneler,
kimsesiz <;ocuklar bak1mevi, miilteciler i<;in s1gmma ev­
leri, yeti§tirme yurtlan, yetimhaneler, yard1m kurulu§­
lari. . . Nergis bunlardan birinde olabilirdi ya da herhan­
gi bir doktora tedavi i<;in gotiiri.ilmesi miimkiindii.
Bu tip kurulu§lan iyi bilen Nihal'den yard1m isteme­
ye karar verdim. Nihal bizim gazetede saghk haberle­
ri yapar; hani her hafta bai;; ka bir bitkinin mucizevi et­
kisinin bulundugu haberler var ya, onlardan. lyi ki de
sormui;; u m ya da kei;; ke sormasaym1i;; 1 m diii;; ii nceleri
arasmda gidip geldim bir sure. Qiinkii lstanbul denilen
gayya kuyusunda boyle yerlerin sayis1 o kadar <;oktu ki
bai;; a pkilacak gibi degildi. Buna ragmen yilmad1m, her
aki;; am gazeteden <;1k1p eve geliyor, internetin bai;;m a
ge<;ip bu konuda ne bulabilirsem okuyordum. Anahtar
kelimeleri, isimleri yaz1yor, anyor da anyordum. Gozle­
ri gormeyen bebek, miilteci bebek Nergis, Suriyeli Me­
leknaz, yetii;;tirme yurtlan, hastane, goz klinikleri, goz
doktorlan, s1gmma evleri gibi akhma gelen her tiirlii
bilei;;imi deniyor, kordiigiim olmui;; yumagi <;bzecek til-
134

s1mh bir ipin ucunu yakalamak i<;in <;irprn1yordum.


Bu arada eski kanmrn istedigi her §eyi yapmI§, imza­
lan atm1§, onu bir daha akhma bile getirmeyecek bi<;im­
de hayatimdan <;1karm1§tim. Meleknaz'm hikayesine
duydugum saf ve derin tutkuya, bu hirsh, kariyer ve
mal miilk dii§kiinii, Bati ozentisi kadmm golgesi dii§­
meyecekti. Tiiketen insanm iireten insandan daha de­
gerli oldugu bu yanh§ ve ahlaks1z doneme tahammii­
liim kalmam1§tI artik. Degi§mi§tim, Mardin beni degi§­
tirmi§ti. lnsanlar bunca ac1 <;ekerken, lstanbul'da en iyi
su§inin nerde yenilebilecegini konu§anlara dayanam1-
yordum. Say1s1 pek bol olan eski kanm gibi plaza in­
sanlarmm daha <;ok tiiketerek, daha <;ok Bat1h gibi go­
riinerek deger kazanma <;1lgmhgm1 goriince, akhma is­
ter istemez $engal Dagi'nrn 1ss1z bir koyaginda ta§lann
altrnda uyuyan ya da §imdiye kadar <;oktan hayvanlar
tarafrndan par<;alanm1§ olan kii<;iiciik bir k1z geliyordu.
Hiiseyin'i anhyordum art1k, birka<; ay once Mardin'de
duydugum davram§larrna §a§ird1gim <;ocukluk arkada­
§IIDI anhyordum hatta yava§ yava§ Hiiseyinle§iyordum.
Akh Bati'da, kalbi Dogu'da ya§ama §izofrenisinin par­
<;alad1g1 ruhlarm bunahmm1, ozgiiven eksikligini, ya­
banc1 sozciiklerle, yabanc1 tiiketim mallanyla ortmeye
<;ah§tiklan tedirgin ki§iliklerini, oldugundan farkh go­
riinme <;abalanm sanki gozlerim birdenbire a<;1lm1§<;a­
srna gostermi§ti Hiiseyin bana.
Geceleri, ko§esine kirm1z1 siyah bir Melek Tavus i§­
lenmi§ mendili elime ahyor, oyle uyuyordum. Dogu, e§­
siz gizemi ve dipsiz ac1s1yla, karanhk bir girdap misali
beni i<;ine <;ekiyordu. Done done daha derinlere gidiyor,
gittik<;e Hiiseyinle§erek Meleknaz diye say1khyordum.
Gormedigim bir k1z arac1hgiyla biitiin Mezopotamya'ya
1 35

sevdalanmak gibi bir i;; eydi bu. Fuat Amca'nm anlatti­


g1 harese kavram1yla ilgisi yoktu. Dogu'da sevdanm,
masalm, sihrin daha derin olmasiyla ilgiliydi. Araplar
sevdaya garam diyordu, ai;;k ise sarmai;; 1klann sanlma­
s1 anlammdayd1 ki belki de sevdaya daha c;ok yak1i;; an
bir i;; e ydi. Ya da hen, bir hayale sevdalanmanm esrikli­
gi ic;inde boyle diii;; iiniiyordum. Mendil yumui;; akti, gii­
zel kokuyordu, kenarlarmda oyalar vard1. Kimbilir ne
zaman, nerede, hangi k1zlann elinde ii;; lenmii;;ti bunlar?
0 Melek Tavus hangi gene; k1zm narin ellerinde bic;im­
lenmii;;ti. Sonra ne olmui;; tu o k1zlara? Eski kanma bun­
lan anlatsam anlar m1yd1? 0 mendilin, en pahah Avru­
pa markalanyla olc;iilemeyecek kadar degerli oldugunu
algilayabilir miydi? Uyumadan once akhma Naz1m'dan
iki dize diii;; iiyordu hep: $arktan geliyorum I $arkin is­
yamm haykiraraktan geliyorum.
Ben bir $arkhyim diye diii;;iindiim, onca yilm Bab egi­
timini, Avrupah, Amerikah gibi bir yai;; am bic;imine sa­
hip olma c;irpmmalanm1 delinmii;; bir c;orap gibi bir ta­
rafa ativererek, hen bir $arkhy1m, $ark suyu ic;mii;;i m
ve masallar diinyasmdan geliyorum diye tekrarlad1m
giinlerce. Y1llardan beri akhma gelmeyen aile iiyeleri,
Ankara'ya, lzmir'e dagilm1i;; olanlar, gormedigim amca­
lar, halalar, teyzeler, kuzenler akhma diii;;tii. Kei;; ke de­
dim, kei;;ke babam beni lstanbul'daki o yatih yabanc1
okula gondermeseydi, kei;; ke bu kadar yabancilai;;masay­
d1m, kei;;ke kendimi Batih yerine koyarak yillanm1 har­
camasayd1m, kei;;ke Mehmet gibi Mardin'de s1rt1m1 koca
bir c;mara dayayarak saglamca yai;; ayip gitseydim; hem
kendime giivenim daha c;ok olurdu, hem de Dogululann
Batih, Batihlarm ise kendi halkma yabancilai;; m 1i;; bir
Dogulu olarak gordiigu kimliksizlikten kurtulurdum.
1 36

Tabii bu arada $ark dedigim her §ey Meleknaz'da


simgele§iyordu; Lale§, B agdat'm gorkemli halifele­
ri, altm saraylar, yeryliziinii sallayan �61 peygamberle­
ri, lahuri §allar, ipek, ziimriit, yakut kakmah han�er­
ler, bahgm karnma giren Sinbad, Firdevsi, Hafiz, Sadi,
lmruii'l-Kays; Binbir Gece Masallari ndan daha girift
'

bi�imde zihnimde oyna§IP duruyordu ve bunlann hepsi,


yiiziinii bile goremedigim narin bir k1zm hayaline dii­
gumleniyordu.

Bana kalsa bulmama imkan yoktu ama sag olsun be­


cerikli Nihal buldu �ocugu sonunda. Suriyeli s1gmmac1
bebeklerin, ozellikle de hasta olanlannm nerelerde kal­
d1gm1 ogrenmi§, orada iki gozii kor bir �ocuk olup ol­
mad1gim sormu§tu. Herhalde o kadar da �ok olmama­
hyd1 boyle bebeklerin say1s1. Bir cumartesi giinii, soy­
le§i yapmak istedigimiz bahanesiyle el iistiinde kar§1-
land1gim1z �ocuk yeti§tirme yurdunda (Sevgi Evi adm1
koymu§lard1 buralara, Sevgi Evi), iki goziine iki minik
bulut oturmu§ Nergis'i gordiim. $engal Dag1'nda dog­
mu§, anasmm siitiinii hem Zilan'la, hem anas1yla pay­
la§mak zorunda kalm1§ Nergis bu diinyanm tehlikele­
rini ortaya �1karmak i�in ozellikle yarablm1§ bir masu­
miyet simgesi halinde agzmdaki emzigi emiyordu. Tu­
hafla§bm onu goriince, sanki bir masalda okudugum,
dagda oliilerin arasmda dogan bebek canlamp gelmi§­
ti. Zilan'm anlattiklarm1, i�inde kana bulanm1§ melek
tiiylerinin u�u§tugu garip bir Dogu masah gibi dinle­
mi§tim ama bu bebek, ah bu bebek. . . Ne yaz1k ki masal
diinyasmdan gelmiyordu. $engal'i, annesinin yiiziinii,
oliileri, go�men kampm1, Hiiseyin'i, Adviye Hamm'm
evini, lstanbul'u, Sevgi Evi'ni hi� gormemi§ olan ka-
137

ranhklar ic;indeki bebek, agzmdaki emzigi emerken ya­


naklarmda olu§an gii l goncas1 gamzelerle sessiz seda­
s1z yatiyordu. Qok uslu bir c;ocuk bu dediler, hie; agla­
m1yor. Doktora gosterdiniz mi diye sorduk, evet dediler
ama heni.iz bir sonuc; yok. Dogrusu Sevgi Evi'nde c;ah­
§anlarm bu tedavi i§iyle c;ok da ugra§tiklan gibi bir iz­
lenim olu§mad1 bende. Ahp goz kliniklerine goti.irebi­
lir miyiz diye sorduk, hayir dediler, buradan c;ocuk c;1-
kartmak kesinlikle yasaktir, sadece annesi alabilir. 0
zaman kalbim c;arpmaya ba§lad1 i§te. Heyecamm1 bas­
tinp merak1ma mesleki bir k1hf uydurmaya c;ah§arak,
0 bebegin hikayesini ogrenmek istedigimizi anlattim,

anas1 (babas1 da demi§tim bu arada) kimdi, neredeler­


di, bu c;ocugun ba§ma niye bunlar gelmi§ti, isimlerini
adreslerini alabilir miydik? Konu§tugumuz yetkili, ku­
rallara c;ok merakh olmahyd1 ki, bunun da "kesinlikle"
mi.imki.in olmad1gm1 soyledi, ailelerle temas kurmam1z
yasakm1§, kesinlikle, ama kesinlikle yasakm1§. Bu eti­
ne dolgun, orta ya§h kadmm kesinlikle kelimesini c;ok
sevdigi kesindi. Peki dedik, adm1 bilmedigimiz bu ki§i­
lere bir mektup yaz1p size b1raksak, kendilerine verir
misiniz? Kabul ederlerse bizimle ili§ki kurabilirler de­
gil mi? Eger kadm bir kez daha "kesinlikle" derse patla­
yacagim1 hissediyordum ama hayret, demedi. Tam ter­
sine bunun kurallara ayk1n olmad1gim soyledi. Anne­
sinin adm1 bize veremezmi§ ama yazacagim1z mektubu
ona teslim edebilirmi§, ondan sonrasma kan§mazm1§,
bebegin annesinin bizimle gori.i§i.ip gorii§meyecegi ken­
di bilecegi i§mi§. Nihal, annesi dediniz, babas1 yok mu,
diye sordu. Yok dedi kadm, daha dogrusu bilmiyorum,
annesi haftada bir ugruyor, bebegi gori.iyor. Peki, bebek
niye annesiyle ya§am1yor, dedim. Kadm soylemekte bir
138

sakmca gormemi§ olmah ki, o gen� kadmm bir evde ya­


t1h hizmet�ilik yapt1g1m, kendi evinin olmad1g-Im, bu
yiizden de bebegi yamna alamad1g-Im anlatti. Bu gidi§­
le bebek tedavi edilemez diye dii§iindiigumii hatirhyo­
rum, gozlerini a�mak miimkiinse bile a�1lamaz. Qiinkii
bu i§ler para ister, ozel klinikler ister, devlet yurdu na­
s1l yapsm bunlan?

Meleknaz Hamm,
Beni tanimiyorsunuz ama Hilseyin'in r;ok yakin bir ar­
k adar;iyim. Sizi gormek ve b ilmeniz gerektigini dilr;ilndil­
gilm b azi r;eyleri anlatmak istiyorum. Hem bende bir ema­
netiniz de v ar. Eger gorilr;me istegimi k abul ederseniz, si­
ze bu mektubu ular;tiracak olan kir;iye yeri ve saati bildiren
bir not birakin liltfen.

l§te Meleknaz'a, biraz zorlanarak da olsa Arap�a yaz­


d1g-Im ilk mektup buydu. Biraz insafa geldigini hisset­
meye ba§lad1g1m gorevli hem§ire, bu mektubu, bebe­
gin annesi geldiginde kendisine verecegini soyledi. Eger
o da bana bir §ey yazmak isterse, -i§te kartim burada
hem§ire hamm, adres, telefon e-posta hepsi mevcut­
hemen bana ula§brmaya soz verdi.
Sonra beklemeye ba§lad1m, her giin telefonumun me­
saj bOliimiinii, e-postalan taray1p durdum, hi� ses �1k­
mad1 ama sekiz giin sonra gelen bir mesaj yiiregimi se­
vin�le k1pirdatti.
"Aksaray'da Akm Pastanesi, pazar giinii saat ii�."
Samnm her giin �ah§tig1 i�in, izin kulland1gi pazar
giiniinii se�mi§ti, Fatih'teki bak1mevine de pazarlan gi­
diyor olmahydi. Haftada bir giin demi§ti hem§ire, bir
giin geliyor bebegi gormeye.
139

Ba�kalarmm d a soyledigi gibi her �eyden once gozleri


dikkat �ekiyordu; siyah, �ekik, kar�1smdakine dosdog­
ru bakan, bak1�lanm hi� kaprmayan, manyetik alan
gibi tuhaf bir �ekicilik ta�1yan gozler. Kar�1sma otu­
rurken, sanki sizi tamyorum demi�tim, herkes o kadar
�ok soziiniizii etti ki ilk kez gormeme ragmen sizi tam­
yormu� gibiyim, konu�up durdum, aram1zdaki sessizli­
gi bozmak i�in kendimi konu�mak zorunda hissediyor­
dum, sanki benim gorevimdi bu. 0 ise tahmin edecegi­
niz gibi, hi�bir �ey soylemedi, sadece bakb; gii�lii olan
oydu, susmaya hakk1 vard1, bense ona yaranmaya �a­
h�1yordum. lnsanlar arasmda olu�an sozsiiz kontratlar
bir kez nas1l ba�lad1ysa oyle gider; bu da bize dii�en rol
dagihm1yd1 arbk.
"Merhamet istemiyorum, hi� kimsenin ac1masma ih­
tiyac1m yok, merhamet de zulmiin bir par�as1; ne ba­
na ac1ym ne de �ocuguma. Merhamet zulmiin merhemi
olamaz. "
Kendisi soylemiyordu bunlan ama gozleri soyliiyor­
du. $engal Dagi gecelerini dii�iiniiyordum o sirada; ka­
ranhk, ays1z geceler, daga halatlarla baglanm1� �ak1p
sonen y1ld1zlar. Hayabmda bu kadar, nas1l demeli; nef­
ret desem degil, meydan okuma desem degil (o k1zm ba­
k1�lanm anlatan kelimeyi bulmaya �ah�1yorum), k1r­
gmhk da degil, belki dogru kelime ilgisiz olmah; ilgisiz
bak1�lar, "senin merhametin gerekmiyor bana, hi� kim­
senin merhameti gerekmiyor" diyen bak1�lar. Kar�1m­
da oturan uzun siyah sa�h, ince yiizlii gen� k1z bunlan
haykira haykira soylese bu kadar etkili olmayacak ama
susuyor, sadece bak1yor, o bak1�lar beni tuhaf bir tedir­
ginlige siiriikliiyor. llgisiz diye dii�iiniiyorum, evet ilgi­
siz, ilgilenmiyor. Bu diinyada degil sanki, ya�ayan bir
1 40

ki§inin bak1§lan bu kadar uzak bakamaz olan bitene.


Kiistahhk, meydan okuma, ofke, kiiskiinliik, umutsuz­
luk, ac1, yalvarma, kirgmhk, sevgisizlik, giicenme, so­
gukluk, sitem, incinme, k1nlma kelimeleri bu bak1§lan
apklamaya yetmez. Hele ac1 kelimesi hi� uygun degil.
Belki biraz Zilan'm gozlerinde gordiim bu bak1§1; duy­
gusuz, hi�bir beklenti ta§1mayan bak1§lar, acmm da se­
vincin de otesine ge�mi§ bak1§lar. Meleknaz'da bu ba­
k1§ daha yogun, daha derin, daha gizemli. Hadi ne soy­
leyeceksen soyle bir an once de bu i§ bitsin demek isti­
yor gibi.
Diller dokiiyorum k1za, benden bir kotiiliik gelmez di­
yorum, Hiiseyin'in arkada§1y1m ben, �ocukluktan beri
arkada§Iyim. Mardin'e gittim, ba§1mza gelenleri ogren­
dim, Adviye Hamm'1, Aysel'i gordiim, §eyhinizle konu§­
tum, dininizi ogrendim, Melek Tavus'a saygi duydum,
sonra Zilan'1 gordiim, arkada§m Zilan'1, Nergis'in ba§I­
na gelenleri dinledim. Deyrulzafaran manastirma git­
tim, rahiple konu§tum, yani bugiine kadar senin izin­
den yiiriidiim, seni bulmak istedim, gorii§mek istedim,
merak ettim, kim bu Meleknaz diye aylarca dii§iindiim,
sonunda kar§I kar§1yay1z i§te ama §imdi de konu§mu­
yorsun benimle.
AraVia anlattiklanm1 dinliyor, dudaklan miihiirlii,
yiiziinde en ufak bir k1pirti yok. Belki de hakhsm de­
mek istiyorum ona; Zilan da senin gibiydi, ben acmm
otesine ge�me kavramm1 anlayamayan biriyim. Sizler
bir e§igin otesindesiniz, iyinin ve kotiiniin otesindesi­
niz, acmm otesindesiniz, biz bunu anlayam1yoruz ama
yalvannm bana anlamam i�in bir firsat ver. Hiiseyin'in
arkada§1 oldugumu soyliiyorum, en yakin arkada§iyim,
hem de be§ ya§indan beri. (Diipediiz yalan soyliiyorum,
141

daha dogrusu gen;ek ile yalam kan§tinp onun yanh§


anlamasma yol apyorum. ) Haberin var m1 Hiiseyin'e
olanlardan diyorum.
Done done aym §eyi anlatiyorsam kusura bakma­
sm kimse, Dogu sarho§luguma versin. Her §eyi, her­
kesi ve her yeri griye boyayan sinsi yagmur altmdaki
istanbul'da bir pastanenin formika masasmda, islan­
IDI§ paltolardan yiikselen buharla kahve kokusu birbi­
rine kan§irken, benimle bulu§IDU§ olmasma duydugum
§iikran duygularm1 belirtmeye �ah§arak, bu derin ba­
k1§h, kara gozlii, zarif yiizlii gen� kadm1 bana her §eyi
anlatmaya ikna etmeye �ah§1yorum. Sana yard1mc1 ola­
bilirim diyorum, sana yard1m edebilirim belki. Nas1l di­
yor sonunda soguk, uzak bir sesle, Hiiseyin'i geri geti­
rebilir misin, Nergis'i geri getirebilir misin, toprak al­
tmda �iiriimekte olan bedenleri canland1rabilir misin?
Hiiseyin benim art1k demek istiyorum ona, beni Hiise­
yin olarak kabul et, onun yerine hen vanm, ama soyle­
miyorum; bunun yerine hayir diyorum, hen peygamber
degilim, kimseyi diriltemem. 0 zaman sus diyor. Dogru­
luyor, sandalyenin arkahgma asmI§ oldugu eski, yipran­
IDI§ �antayi ahyor, ince bedeninin 0 ya§a OZgU filvrak ha­
reketleriyle iki ad1m atiyor ama narin omuzlanndaki �o­
kii§, i�inde bulundugu umutsuzlugu ele veriyor.
Ben de kalk1yorum, o kap1ya dogru yiiriirken arka­
smdan yiiriiyiip, dur ne olursun dur, diyorum. Beni du­
yuyor ama omuzlarma dokiilen diiz siyah ipeksi sa�la­
nm savurarak yiiriimesinden inadm1 kiramad1gim1 an­
hyorum.
Pastanenin bugulu cam kap1sm1 a�arak puslu yag­
murlu havaya �1k1yor, yayh kap1y1 a�tiktan sonra bira­
k1yor, kapanmakta olan kap1y1 -yiiziime �arpmadan-
1 42

tutup ona yeti§meye c;ah§1yorum. H1zh ad1mlarla yiirii­


yor. Biraz once sinsi sinsi yagan yagmur §imdi biitiin
agirhgm1 indirmekte. Nerdeyse ko§arak yamna gec;iyo­
rum; olanlan degi§tiremem elbette diyorum ama sana
yard1mc1 olabilirim, bu yiikii tek ba§ma ta§1man c;ok zor,
samyorum ba§a c;1kamayacaksm, oysa hen sana yard1m­
c1 olabilirim, gerc;ekten olabilirim. Ko§ar ad1m bu sozle­
ri soylerken yagmurdan sol §akagina yap1§an sac;lanyla
c;evrelenmi§ yiiziinii yandan goriiyorum. Bana hic;bir §ey
soylemiyor, cevap vermiyor, adam yerine koymuyor, dos­
dogru kar§iya bakarak yiiriiyor ve hen -biitiin Mezopo­
tamya tannlan bagi§lasm- ne kadar giizel diye dii§iinii­
yorum, Hiiseyin'in, ugruna yamp kiil oldugu kadmda­
ki oz, kadm iradesiyle birle§mi§ kadm giizelligi her za­
man oldugu gibi ic;imde garip bir s1z1 yarahyor. Bir siire
k1zm yanmda anlams1z ve kendimi rezil edercesine ko§­
turduktan sonra, peki diyorum, belli ki sizi benimle ko­
nu§maya ikna edemeyecegim, bir giin ihtiyac; duyarsa­
mz liitfen beni araym, liitfen, hitfen, liitfen, Iutfen. Son liit­
fen'lerim puslu havada yok olurken, sanki zor durumda
olan o degil de benmi§im gibi, onun ki§ilik giicii kar§I­
smdaki yenilmi§lik duygusuyla, iki irade c;arp1§masmm
kaybedeni olarak h1zh ad1mlarla caddede sisin ic;inde
eriyip giden siluetin ardmdan bakakahyorum. Aniden,
onu kaybediyorum diye dii§iiniiyorum, ondan aynld1k­
tan sonra ic;ine dii§ecegim can yak1c1 mutsuzluk akhma
geliyor, yine yiiregimi sivri bir aletle oyuyorlarm1§ gibi
olacak diye dii§iiniiyorum. Umutsuzca arkasmdan ses­
leniyorum bir kez daha, Meleknaz liitfen dur, daha an­
latacaklanm bitmedi, hem bir emanetim var sana vere­
cek diyorum. Duymuyor beni, gozlerimin oniinde uzak­
la§IP gidiyor.
1 43

Neden sonra onu izlemek geliyor akhma. Herhal­


de boyle bir §eye c;ok k1zar, ne var ki onunla irtibat
kurmak ic;in ba§ka c;arem yak. lyice uzakla§ffil§ olan
Meleknaz'1 belli etmeden izlemeye ba§hyorum. Sac;ak
altlarmdan, kapah diikkanlarm kenarmdan yiiriiyo­
rum. Gerc;i hie; ondan beklenmez ama geri doniip baka­
cak olursa hemen bir kuytuya saklanabilecegim. Kizm
h1zh ad1mlarla <;61 gazah gibi yiiriiyii§iinii izlerken, ne
gurur diye dii§iiniiyorum, nas1l bir gurur bu, nasil bir
inat, nasil bir meydan okuma. Oysa iistiinde, hayir ol­
sun diye birilerinin vermi§ oldugu eprimi§ gri bir par­
dosii var, ayaklannda da iyice eski goriinen belki de bu
yagmurda ayaklanm islatan delik pabuc;lar. Belki de
her §eyini yitiren bir insamn son s1gmagi insan onuru­
dur, elinde kalan tek §ey budur, diye dii§iiniiyorum. Ki­
zm eninde sonunda bir eve girecegini biliyorum; c;ah§b­
gi eve, Nergis'in kald1gi yeti§tirme yurdundan ogrendi­
gim kadanyla temizlikc;i olarak c;ah§bt?;l eve.
l§te §imdi o evi ogrenmek iizereyim, Meleknaz'm c;a­
h§tit?;l evi gorecegim birazdan. Daha sonra ne yapaca­
g1m hakkmda hic;bir fikrim yak ama o evi bulamaz­
sam Meleknaz'1 sonsuza kadar kaybetmi§ olacag1m.
Meleknaz'm izini siirme, daha dogrusu izinde siiriiniip
durma maceram orta halli bir sokagm, orta halli bir
apartmamnda bitiyor.
Meleknaz ic;eri girdikten sonra apartmanm oniinden
gec;iyorum, kirli mavi bir tabelaya yaz1h 18 numaray1
goriiyorum. Mavi, diyorum kendi kendime, mavi tabela;
nas1l olabiliyor bu? Meleknaz nas1l dayamyor buna? lyi
ama diye dii§iiniiyorum sonra, lstanbul'un her yerinde
mavi var, her k6§ede, her harfte, her yol i§aretinde. Ve
hen, bu koca §ehrin ortasmdaki kimliksiz gazeteci, yar-
1 44

dim onerimi geri �eviren bir insam kabul etmeye zorla­


yarak kendi ruhumu kurtarmaya �ah§1yorum. Yagmur
sulan, 1slak solucanlar gibi ensemden i�eri siiziihirken,
zavalh lbrahim diye kendime ac1yorum.
Meleknaz'1 goriince merak1m1n biraz azalacag1m,
saplantilanmdan kurtulacagim1 samyordum; tam ter­
si oldu. l�imdeki Hiiseyinle§me, Hiiseyin'le aym §eyleri
hissetme hali artm1§ gibiydi. Pazartesi giinii gazetede­
ki dalgmhgim herkesin dikkatini �ekti, kimi hasta olup
olmad1gim1 soruyor, kimi alttan alta dalga ge�iyordu.
Bu dikenli, sevgisiz ortamlara ah§kmd1k hepimiz, pla­
zalarm insanm ruhunu oldiirdiigii, herkesi robota �e­
virdigi ger�egini �oktan ogrenmi§tik. Eger orta�ag §6-
valyelerinin demir zirhlan gibi, goriinmez bir aldirmaz­
hk zirh1 giymezsen, buralarda barmmana olanak yok­
tu. llk zamanlarda bu �evrenin beni �ok sarstigim go­
ren bir arkada§1m, herkesin bir §emsiyesi var kendini
koruyacak, seninse yok, bir an once §emsiyeni a�maya
bak, �iinkii bu yagmur hi� dinmeyecek demi§ti. $imdi
ben de §emsiyemi a�mayi, ald1rmazhk zirh1 giymeyi og­
rendigim giinlere eri§tigimi samyordum, aslmda ogren­
mi§tim; beni sarsan, yiiregimi oyan bir Meleknaz �1k1p
beni tarumar edene kadar. Tarumar! l§te durumumu
tam olarak anlatacak kelime bu diye dii§iindiim; taru­
mar! Aym anlamdaki diger kelimeler hafif kahyor.
Giinlerce o mendili koklayarak, yiiziime siirerek uyu­
dum, giinlerce o sokagm o apartmanm oniinden ge�­
tim, Meleknaz'1 goriip, ben de Hiiseyinim, deme iste­
giyle k1vramyordum. Beni Hiiseyin'in yerine koy, hiz­
met�ilik yapmana gerek yok. Evim var, emrinde, benim
evime ta§m, Nergis'i de alahm yamm1za, lstanbul'un
en iyi doktorlan tedavi etsin bebegi, istersen Zilan'1
1 45

da getirtelim demek istiyordum ama bunlan ona soy­


leme imkamm yoktu, goremiyordum bile. Hem gorsem
de onun beni bir kez daha o ilgisiz gozlerle izleyecegin­
den, senin hic,:bir §eyine muhtac,: degilim demeye bile ih­
tiyac,: duymadan beni bak1§lanyla yerin dibine gec,:irece­
ginden emindim. Hizmetc,:ilik yapmak gururunu kirm1-
yordu ama merhamet yarahyordu onu. Merhamet iste­
miyordu, insanhkla ilgili karanm vermi§ti; ic,:ine oturan
zifiri karanhg1 delecek en ufak bir I§Ik s1zmasma bile
izin vermeyecek kadar kapatm1§tI kendisini. Umutsuz­
luktan giic,: alan, bunun sars1lmasma izin verdigi anda
y1k1lacak bir kalebende benziyordu. Demek ki insanh­
ga giiven duymanm tam olarak yik1h§1 boyle oluyormu§
diyordum, umut kapilarmm, pencerelerinin s1k1 s1k1ya
kapatild1gi bir kararhhk hali, artik hie,: kimsenin ara­
layamayacagi bir demir kap1. .. Lale§li k1zlar ya§ayarak
ogrenmi§lerdi bunu. Tekrar umutlanma ve tekrar y1k1l­
ma tehlikesine kar§I en dogru hareket, kabugunun ic,:i�
ne c,:ekilen bir deniz canhs1 yontemiydi. lyi ama hen na­
sil girecektim o kabugun ic,:ine, nas1l girecektim!
Oturup ona bir mektup yazd1m, k1sa bir mektup:

Sizin ir;in onemli oldugunu sandigim emanetinizi vere­


medim, bende kaldi. Ben her pazar ayni saatte, ayni yerde
sizi bekleyecegim.

Zarfm iistiine de Meleknaz Hamm yaz1p, Aksaray'da­


ki o apartmana gotiirdiim. Diyafondaki kap1c1 zilini c,:a­
hp, "Kim o?" diye seslenen adam1, bir mektup verece­
gim diyerek kap1ya c,:agird1m. 1nce b1y1kh adam geldi­
ginde ona, Meleknaz Hamm'1 tamy1p tammad1gim sor­
dum, once c,:1karamam1§ gibi yiiziinii buru§turdu, Suri-
1 46

ye go�meni dedim, haaa, i;;u Suriyeli hizmet�i mi dedi,


Meleknaz Hamm deyince i;; a i;;ird1m birden, biz ona Me­
lek diyoz, 4 numarada �ahi;;1 yo. Bu mektubu ona verir
misin dedim, bi akrabasrndan geldi, tamam dedi adam,
sevaptir bu garibanlara yard1m etmek, zavalh �ok ses­
siz bir k1zcagiz, bazen apartman merdivenlerini de silip
siipiiriiyo bize yard1m etmek i�in. Gorecen mi? Yok de­
dim, sag ol, mektubu vermen yeter.
Daha sonra bekleme giinleri bai;;lad1; hafta i�i, belki o
pazar gelir umuduyla yai;;ayarak, pazar giinleri vaktin
ge�mesini, saatin ii� olmasm1 sabirs1zhkla bekleyerek.
llk pazar, mendili giizel bir hediye kagidrna sanp ce­
bime koydum, p astaneye gittim, aym masaya otur­
dum. Meleknaz gelmedi, saat dart bu�uga kadar bek­
ledim, sonra umutsuzluk i�inde kalk1p eve dondiim,
mendili paketinden �1kanp yastigima yerlei;;tirdim yi­
ne. Meleknaz'a hem i�im par�alamyordu, hem de ondan
korkuyordum. Tuzaga diii;;ii p oliimciil yaralar alm1i;; bir
kaplana nasil sokulamazsamz, �ok istemenize ragmen
yaralanm nas1l saramazsamz, Meleknaz'a da oyle yak­
lai;;am1yordum. Ac1 �ekmesine ragmen, senin de kotiiliik
yapacagim diii;;iinerek pen�e atan bir kedinin 1zdirab1-
m, biitiin sevecenliginle ama �aresizce izlemek gibiydi
durum.
Ertesi pazar mendili yine hediye paketine sard1m,
saat ii�te yine aym pastaneye gidip aym masaya otur­
dum. Gelmedi, ondan sonraki pazar da gelmedi, sonra­
ki pazar da. lnatla her pazar oraya gitmeyi siirdiirdiim;
dordiincii pazar odiiliinii ald1m bunun. Umutsuz bir du­
rumda masada otururken, �atik kai;;l an ve as1k yiiziiy­
le pastane cammrn oniinden ge�tigini, kap1y1 a�1p i�e­
ri girdigini gormek yiiregimi hoplatti, nabz1mm at1i;;1 m
1 47

duydum. Daha once kimse bana bu kadar iyilik yapma­


m1i;; gibi bir sevirn;le kabard1 ii;im. Giilerek ayaga firla­
d1m, elimi uzatbm ama s1kmad1, yiiziindeki ifadeyi boz­
madan kari;; 1 ma oturdu, konui;;m adi. Sana ait bir i;; ey
var bende dedim, o sirada garson ne istedigimizi sor­
du, i;ay m1, kahve mi, dedim Meleknaz'a, su istedi, pe­
ki dedim. Ona su, kendime kahve soyledim, bir de pas­
ta i;ei;;itlerinden getir dedim, o pastalara da ilgisizce ba­
kacagm1 biliyordum. Dagda kendi siitiiyle hayatta kal­
mayi bai;;aran bir k1za gereksiz bir liituf yapmaya i;ahi;;1 -
yorum gibi gelecek, bundan dolay1 beni kiii;iimseyecek­
ti ama olsun varsm dedim. Bu k1zm ai;; agilamalan ben­
den kaynaklanm1yor, insan soyunu ai;; agihyor o.
Cebimden kirm1z1 (mavi degil elbette) hediye kagidma
sard1gim mendili oniine koydum. Nedir bu, diye sordu.
Sana ait bir i;;ey, ai; liitfen dedim. 1steksiz bir tavirla ai;b,
mendili goriir gormez gozlerine yerlei;;en donuk ifadede
ilk kez bir degii;;iklik gordiim sanki, i;;ai;;kmhga benzer bir
i;;ey. Mendili eline ald1, evirdi i;evirdi, sonra, nerden se­
nin eline gei;ti bu, diye sordu, Giinei;; Tapmagi'nda birak­
m1i;;sm dedim. Oraya m1 gittin, diye sordu, evet dedim,
senin izinden her yere gittim, niye dedi, bilmiyorum de­
dim, geri;ekten bilmiyorum ama hayabmm merkezinde
sen varsm, hep senin izini siirdiim, melegin izinde dolai;;­
bm. Beni tamm1yorsun bile dedi, tamyorum dedim, sa­
mnm tamyorum, ama hen seni tamm1yorum dedi, tam­
man ii;in ugrai;;1yorum dedim, bu sirada art1k bana iyice
tami;; olan garson i;ocuk, su, i;ay ve iki i;ei;;it pasta getirdi.
Sonra habrlayabildigim en iyi Arapi;ay1 kullanmaya i;a­
hi;;arak konui;;up durdum, onun ve halkmm ba§ma gelen­
leri bildigimi soyledim, yiiziime alayc1 bir ifadeyle bakb,
daha dogrusu anlamaya i;ahi;;1yorum dedim, birak sana
1 48

daha yakm olayim, diinyadaki biitiin insanlann kotii ol­


mad1gm1 gostermeye �alu;;ayim.
Soylediklerim bana da garip geliyordu dogrusu,
Meleknaz'la ki§isel bir konu§ma yapacagima, insan so­
yundaki iyilik ve kotiiliik konusunda bir vaaz verir gi­
biydim. N eyse ki Meleknaz beni ken dime getirdi, niye
anlabyorsun bunlan bana dedi. Bir sure sustum, sahi
niye anlabyordum bunlan . Sonra gozlerine bakarak,
�iinkii hen sana yard1m etmek istiyorum Meleknaz, de­
dim beni de §a§irtan bir cesaretle, yanh§ anlama, sen­
den �ok kendime yard1m etmek istiyorum, tekrar insan
oldugumu habrlamak istiyorum, Nergis'i tedavi ettir­
mek istiyorum, i�imde biiyiik bir huzursuzluk var, beni
yava§ yava§ oldiiren bir huzursuzluk.
Buna benzer ne kadar sersemce laf varsa say1p dok­
tiim, giivensizligi yenmenin dii§manhkla ha§ etmekten
daha zor oldugunu dii§iinmeden sa�malad1m durdum.
0 kadar dil doktiim ki, sonunda belki bir par�a kafas1-
m kan§brd1g1m, acaba m1 sorusunu sormasma yol a�­
tigim duygusuna kap1ld1m. Bana giivenip giivenmeme
konusunda bir an, sadece bir an, k1sac1k bir an ku§ku­
ya kap1ld1, �evresine ordiigii �elik duvarda minicik bir
delik a�1ld1 sand1m.
Birden mendili ahp kalkb, §iikran, dedi, onu kap1ya
kadar ugurlad1m. Ben her pazar aym saatte buraya gel­
meye devam edecegim ve senin de gelmeni bekleyece­
gim, dedim, sonra ekledim, §imdi beni avutan tek §ey­
den, mendilden de oldum ama bir giin gelecegine ina­
myorum, bir pazar mutlaka geleceksin; yard1m et, yar­
d1m et, yard1m et!
Hi�bir §ey soylemeden �1k1p gitti. Kimi kadmlarda­
ki bu giice her zaman §a§irmw1mdir zaten, bu ozgiive-
1 49

ni, bu inad1, bu kararhhgi nereden ahyorlar, gii�lerinin


kaynagi ne, niye erkekler duygusal bak1mdan daha za­
y1f ve peri§an diye sorup durmu§umdur y1llardir. Er­
keklerin beden giiciine kar§I, bir ruh iistiinlii.gu denge­
si mi bu acaba? Bu k1zdaki gibi bir gururu daha once
kadm olsun, erkek olsun hi�bir ki§ide gordiigiimii san­
m1yorum. Madem bana bu kadar tepki gosteriyordu, ni­
ye Hiiseyin'in onu kamptan pkarmasma raz1 olmu§tu?
Bu sorunun yamtim bulmanm �ok onemli oldugunu bi­
liyordum ama diigumii �ozmek i�in nereden ba§lamam
gerektigi konusunda hi�bir fikrim yoktu. Mardin'i, ora­
da Hiiseyin i�in anlatilanlan, �adir kentlerde dinledik­
lerimi dii§iindiim. Neydi bu farki yaratan? Sonra akhma
bir §ey geldi, acaba Meleknaz'1 k1zdiran §ey merhamet
miydi? Kendisine kotii davrananlara dayamyor ama i�­
tenlikle davransalar bile merhamet gosterenlere k1z1yor
olabilir miydi? Hiiseyin Meleknaz'a ozel bir merhamet
gostermemi§ti, o zaten kamplarda �ah§1yor, biitiin s1gin­
mac1lara yard1mc1 olmak i�in �abahyordu, Meleknaz'a
ozel bir merhamet soz konusu degildi ama ona sevdalan­
m1§tI. Bu da k1zm gururunu kiracak bir §ey degildi el­
bette. Tam tersine ugruna o kadar giizel §iirler yaz1lan
bir k1z, kendisine tapm1ld1gim dii§iinmii§ olmahyd1.
Galiba sonunda ger�ege ula§tlm diye dii§iindiim:
Merhamet keskin bir k1h�; merhamet gosterenin kab­
zasmdan tuttugu ama kar§I taraf1 yaralayan bir k1-
h�. Peygamber, veren el alan elden iistiindiir dememi§
mi? Amerika'dan gelen melege duyduklan sogukluk da
bundan degil mi? H1ristiyan merhametine giivenmeme­
lerinin sebebi bu degil mi? <;ocuklugumda babamdan
dinledigim ve hi� anlam veremedigim bir hikaye vard1:
Hz. Ali'ye, falanca ki§i senin i�in kotii sozler soyliiyor
1 50

demii;; ler. Hayret etmii;; , oysa hen ona hic;bir iyilikte bu­
lunmad1m ki demi:;; .
Bunun ne demek oldugunu anlamaya bai;; l am1i;; tim
galiba. 0 adam iyilik yiikii altmda kalmak istemiyor,
bunun ic;in Ali'yi goziinde kii<;iiltiiyordu. Gazetede sa­
na merhamet gosterilmesine raz1 olur muydun diye sor­
dum kendi kendime; sana ac1malanm, perii;; a n durum­
da oldugunu diii;; iiniip yard1m etmeye kalkmalanm is­
ter miydin? Daha yiiziinii bile gormeden Meleknaz'a
duydugun bu tutku, aslmda ne kadar iyi bir insan ol­
dugunu -kendine bile- kamtlama c;abas1 m1? Sars1lm1i;; ,
yabanc1lai;;m1i;; , her tiirlii degerden yoksun hayatma bir
anlam katma girii;; imi mi? lstemeyen bir insana zorla
iyilik yapma isran sac;mayd1, biliyordum; daha dogru­
su bilemiyordum, bu sorularm yamtm1 verecek durum­
da degildim; sadece Meleknaz'm o soylu durui;; u na, gu­
ruruna yakm olmak istiyordum. Benim ic;in bir zavalh
degildi o. Gururu onu oylesine yiice bir yerde tutuyordu
ki, siradan bir kadm-erkek ilii;;kisinin dogal geregi olan
dokunma hayalleri bile kuram1yordum. 0 miihiirlii du­
daklanm opmek, onu c;1plak gormek, teninin s1cakhgim
duymak, diii;; lerime bile giremeyecek kadar uzakti.
0 haftanm biiyiik boliimiinii Sahaflar Qari;; 1 s1'nda
gec;irdim. Kubbeler altmdaki sahaflarda tozlu, yap­
raklan sararm1i;; , her biri ic;inde bir sir saklarm1i;; c; as1-
na suskun ve kiiskiin duran kitaplarm arasmda gizem­
li bir yolculuga c;1ktim. 0 giizel ciltleri oki;; a d1m, oki;; a ­
d1m, oki;; ay1p durdum, sonunda arad1gim hazineyi bul­
dum; lmruii'l-Kays'm muallakasi. lslamiyet'ten once i;;i­
irleri kutsal Kabe duvarma as1lan yedi i;; airin en biiyii­
gii. Hz. lbrahim'in yaptigi tapmaktaki Hacer-iil Esved
kadar kutsal ve insanlan etkileyen kelimeler. Yoksa o
151

kadar kutsal bir mekanm, hac merkezinin duvarma na­


sil asilabilirdi. 0 devirde, dizelerini gayb aleminden al­
d1klarma inamlan l?airlerin biiyiilii kelimeleri 1500 y1l
onceden kanatlamp gelecek ve bana hem kimlik hem
de Meleknaz'1 ikna edecek yak1c1 sevda 1?iirlerini geti­
recekti. Degil mi ki Dogu'da her l?ey sozle ba1?lard1 o za­
man hen de soz atmm dizginini ele ge'rirmeliydim, Hii­
seyin gibi olmahyd1m. Hatta Hiiseyinlel?meliydim.
Riiyalanmda kendimi Hiiseyin olarak gormeye bal?la­
mam 'rOk garip bir duyguydu ama boyleydi i1?te.
Bir akl?am, l?arabm m1, lmruii'l-Kays'm m1 daha 'rOk
dondiirdiigunii bilemedigim esrik kafamla, kadim Arap
1?iirine oykiinerek l?U dize}eri yazd1m:

Andolsun inen geceye


Garbi yeline andolsun
Andolsun $engal Dagi'na
Gille tjakiyan bulbule andolsun
Azat dilemeyen kolenim ben

Ertesi pazar yine pastaneye gittim. Onu dii1?iindiim


1?iir yazd1m, 1?iir yazd1m onu dii1?iindiim; bir pazar mut­
laka geleceksin dedim, hep bekleyecegim. Ne ki i'rimde­
ki huzursuzluk, bir 1?eyleri yanhl? yap1yor alma duygusu
ge'rmiyordu bir tiirlii. Geceleri uyamyor, yani bunlarm
hepsi, olmiil? bir 'rocukluk arkada1?mm nil?anhsma sa­
hip 'rikma anlamma m1 geliyor diyordum. Kiza al?k 1?i­
irleri yazmak da neyin nesi. lki hafta sonra garip bir
l?ey oldu, Hiiseyin'e ozenerek yazd1gim 1?iirlerin hepsini
yirtip attim, goziime sa'rma sapan goriindiiler, gereksiz
gevezelikler diye dii1?iindiim. Benim derdim sevda 'rek­
mek degildi ki, bambal?ka bir l?eydi. Ne oldugunu tam
1 52

olarak bilemiyor, adlandiram1yordum, yine de bamba�­


ka bir �ey oldugundan emindim. 1?iir karalamalanyla
dolu kagitlan yirtip c;ope attiktan sonra rahatlad1g1m1
hissettim, sanki bir yanh�tan donmii�tiim, dogru yolu
bulamasam da yanh� yolda degildim artik. Bana yar­
d1m et Meleknaz dedim, dogru yolu bulmam ic;in bana
yard1m et, sana yard1m etmeme izin vererek bana yar­
d1m et, kendi goziimde deger kazanmam ic;in bana yar­
d1m et, oradan oraya savrulmu� bu degersiz adam1 kur­
tarmak ic;in yard1m et. Sanki anam, babam, memleke­
tim, yitip gitmi� c;ocuklugum bu zay1f k1zm dii�sel im­
gesinde bulu�mu�tu.
Garson c;ocugun yiiziime dikilen iizgiin bak1�larma,
"bugiin de gelmedi be abi" haldenbilirligine, bir �eyler
ikram etme c;abalarma aldirmadan her pazar saat iic;te
o formika masah pastaneye gitmeye devam ettim, Me­
leknaz gelmedi, c;ay1m1 ic;ip evime dondiim. Ertesi pa­
zar yine gittim, gelmedi, sonra yine, sonra yine . . . Hala
da gitmeye devam ediyorum ve bir �iiri yorumlayarak
Orada bekle pastane diyorum, henilz gelmese de yar,
umudum var!
Bir pazar gelecegini ad1m gibi biliyorum . . .

... diye yazarak, b u kitab1 bitirdim. Hiiseyin'in oliim haberini al­


mamla ba�/ayan bu sars1c1 hikayenin ve iizerimde yaratt1g1 tuhaf
etkilerin sona erdigini samyordum. Meger biitiin bunlar sadece
bir ba�/ang1�m1�. Bunu bir ay sonra anlad1m. Bir sabah ajanslar,
Bulgaristan'a ge�mek i�in Mardin'den, Diyarbakir'dan gelen yiiz­
lerce Ezidi'nin smirdan geri �evrildigi, otoyolun kenarmda peri�an
ha/de bek/etildigi haberini ge�ti. Sanki bu haber gazetedeki onca
ki�i arasmda en �ok beni ilgilendiriyordu, sanki akraba/arim bek­
liyordu orada.
1 53

Yaz1 i$feri miidiiriimden bir araba ve bir foto muhabiri istedim,


kabul etti, smir kenti Edirne'ye dogru yo/a <;1kt1m. istanbul'dan
en �ok iki saat siirerdi bu yo/. TEM otoyolundan gidiyorduk, bizi
Avrupa'ya baglayan yo/dan. Edirne'ye yakfa$1k be$ alt1 kilometre
kala yo/ kenarmda birikmi$ jandarmalari gordiik once. Haki iini­
formalari ve sonbahar giine$inde pmldayan tiifek/eriyle ayakta
duruyorlard1. Yiizleri, ortalarma ald1k/ari, yerde kartonlar, gaze­
teler iistiinde oturan kadm erkek, �oluk �ocuk kalaba/1ga doniik­
tii. Mardin'deki kampta �adirda kalanlari bir sihirli ha/mm iistii­
ne bindirip Edirne'ye getirmi$fer gibi garip bir goriintiiydii bu; ay­
m umutsuzluk, aym bekleyi$, aym peri$anflk. Mardin'den be$ oto­
biis yo/a �1km1$far ama Edirne'ye be$ kilometre ka/a durduruf­
mu$fard1. Avrupa istemiyordu onlari, yiizlerini gormeye dayana­
m1yor, smirlarim a$acaklar diye her tiirlii onlemi aliyordu. Bu ne­
denle Tii rkiye'ye bask1 yapt1klarim biliyorduk ve yine bu neden/e
valilik, grubu durdurmu$tU. Smira gitmelerine, kente dag1/ma/a­
rma izin vermiyorlard1. Orada, 1s/ak toprak iistiinde oturmaktan
ba$ka hi�bir $eye izin vermiyorlard1.
Jandarma ba$�aVU$Una basm kart1m1Z1 gostererek kordonu
a$tlk. Peri$an Ezidilerin arasma dald1k, Hakan fotograf �ekme­
ye ba$fad1, kimse ilgi/enmedi onunla. Kucagmdaki bebegi emzi­
ren so/gun yiizlii bir gen� kadm1 goriince, i$te Meleknaz dedim,
bu da Meleknaz, yanmdaki de, bir�ok Me/eknaz var burada, her­
kes burada. Senga/ Dag1'nm karnmlari, insan/1k agacmm kmlm1$
dal/ari, onca soykmmdan kurtulan k1/1� art1klari burada. Me/ek­
naz degil ama Meleknaz/ar burada, Nergisler, Zilanlar burada,
Melek Tavus'un masumlari burada. Arkalarinda ISiD var, onlerin­
de Avrupa.
Ga/iba yapmam gerekeni bulmu$tum sonunda. Sen dinlene­
dur Me/ek Tavus dedim, belki sen de, Tevrat'm tanrm gibi evreni
yaratirken a/t1 giin �ok yoru/dun; birinci giin l$1g1, karanflg1, gece­
yi giindiizii yarattm, ikinci giin gok kubbeyi, daha sonra karay1,
1 54

denizi, ot/an, bitkileri, tohumlan, meyveleri yarattm, dordiincii


giin s1ra Giine�'e, Ay'a ve y1/d1zlara geldi, be�inci giin yeryiiziinii
her tiirlii can/1y/a doldurdun, diinyaya egemen olmas1 i<;in kendi
suretinde insani yarattm, on/an erkek ve di�i k1/dm, sonra yarat­
t1k/arma baktm ve her �eyin <;ok iyi oldugunu gordiin. Altmo giin
gok ve yer biitiin oge/eriyle tamamlanm1�t1. Yedinci giine gelin­
diginde yapmakta o/dugun i�i bitirdin ve o giin dinlenmeye <;ekil­
din; be/ki de yedinci giin Mia siiriiyor <;iinkii masumlarm, ac1 <;e­
kenlerin <;1g/1k/an ula�m1yor sana ve art1k her �ey giizel degii.

Telefonumun ses alma tu�una bast1m, <;ocugunu emziren


oteki Meleknaz'm yanma <;omeldim, sorulanma ba�lad1m ...

You might also like