Professional Documents
Culture Documents
Mesut GÜL
VAN – 2015
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SANAT TARİHİ ANABİLİMDALI
Hazırlayan
Mesut GÜL
Danışman
Doç.Dr. Gülsen BAŞ
VAN – 2015
VI
ÖNSÖZ
Süsleme bugünün bakış açısıyla estetik etki oluşturan bir uygulama olarak
görülse de, bu uygulamaların simgesel yönünün günümüz bakış açısıyla net olarak
çözümlenebildiği söylenemez. Süsleme konulu çalışmalarda asıl iş, motif ve
kompozisyonların geçirdiği dönüşümün aşamalarını belirlemek ve bu dönüşümün
etkenlerini ortaya koyabilmektir.
VAN – 2015
VIII
KISALTMALAR
C. : Cilt
Çev. : Çeviren
Foto. : Fotoğraf
m : Metre
S. : Sayı
Vol. : Volume
v.d. : Ve diğerleri
y.y. : Yüzyıl
I
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... I
ÖNSÖZ ...................................................................................................................... VI
1.GİRİŞ ....................................................................................................................... 1
4. KATALOG ........................................................................................................... 33
7. ÖZET................................................................................................................... 268
ÇİZİMLER ...................................................................................................................
FOTOĞRAF .................................................................................................................
1
1. GİRİŞ
1.1. KONUNUN NİTELİĞİ VE ÖNEMİ
İnsanlık tarihinin ve kültürünün başladığı ilk yerlerden biri olan, Dicle ve Fırat
nehirlerinin arasında yer alan bu verimli topraklar, önce Makedonyalı İskender
tarafından iki nehir anlamında “Mezopotamya”, daha sonra da İslam tarihçileri
tarafından “El-Cezire” olarak adlandırılmıştır. Konumu itibariyle, askeri ve ticaret
yolları üzerinde bulunmasından dolayı bu coğrafyada birçok medeniyet hüküm
sürmüştür.
1
Güner İnal, “Orta Çağlarda Anadolu’da Çalışan Suriye ve Mezopotamyalı Sanatçılar”, Sanat Tarihi
Yıllığı, XI, İstanbul, 1981.
2
Abdüsselam Uluçam, Irak’taki Türk Mimari Eserleri, Ankara, 1989.
3
A. Ali Bayhan, Mısır’da Osmanlı Devri Mimarisi, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi), Van, 1997.
4
Abdülkadir Dündar, Kilis’teki Osmanlı Devri Mimari Eserleri, Ankara, 1999.
5
Berrak Yüce, Osmanlı Son Dönemi İle Erken Cumhuriyet Dönemi Arasında Gaziantep’te Mimari
Dokunun Değişimi (1839-1950), (İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi), İstanbul, 2010.
6
A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa (Uygarlığın Doğduğu Şehir), Şanlıurfa, 2002.
7
A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa İli Camileri, Ankara, 2013.
8
Nusret Çam, Türk Kültür Varlıkları Envanteri: Gaziantep 27, Ankara, 2006.
9
Ara Altun, Mardin’de Türk Devri Mimarisi, İstanbul, 2011.
10
Ara Altun, Anadolu’da Artuklu Devri Türk Mimarisinin Gelişmesi, İstanbul, 1978.
11
Metin Sözen, Diyarbakır Türk Mimarisi, İstanbul, 1971.
3
Güneydoğu Anadolu Bölgesini süsleme başlığı altında kent olarak ele alan Cihat
Kürkçüoğlu’nun, Şanlıurfa İslam Mimarisinde Taş Süsleme16, Gülsen Baş’ın
Diyarbakır’daki İslam Dönemi Mimari Yapılarında Süsleme17 ve Tuncay Doğan’ın
Gaziantep Türk-İslam Dönemi Mimarisi Süslemeleri18 adlı doktora tezleri
Güneydoğu Anadolu bölgesi İslam dönemi eserleri için başvuru eserleri
niteliğindedir. Erdal Eser’in, 11.–14. Yüzyıllar Anadolu-Suriye Sanat İlişkileri
(Cephe Düzenlemeleri)19 adlı Doktora Tezi bölgeyi geniş anlamda ele alan tek
çalışmadır.
12
Metin Sözen, Anadolu’da Akkoyunlu Mimarisi, İstanbul, 1981.
13
O. Cezmi Tuncer, Diyarbakır Camileri (Mukarnas, Geometri, Orantı), Ankara, 1996.
14
O. Cezmi Tuncer, Diyarbakır Kiliseleri, Ankara, 2002.
15
Bülent Nuri Kılavuz, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Minareleri, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Van, 2005.
16
A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa İslam Mimarisinde Taş Süsleme, (Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Konya, 1998.
17
Gülsen Baş, Diyarbakır’daki İslam Dönemi Mimarisinde Süsleme, (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Van, 2006.
18
Tuncer Doğan, Gaziantep Türk-İslam Dönemi Mimari Süslemeleri, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Van, 2013.
19
Erdal Eser, XIII-XIV. Yüzyıl Anadolu-Suriye Sanat İlişkileri (Cephe Düzenlemeleri), (Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara, 2000.
20
Selçuk Mülayim, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler, Ankara, 1982.
21
Semra Ögel, Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezniyatı, Ankara, 1987.
22
Muhammet Görür, Beylikler Dönemi Mimarisinde Taş Süsleme (1300-1435), (Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Ankara, 1999.
4
23
Yıldıray Özbek, Erken Osmanlı Mimarisinde Taş Süsleme, (Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Dalı Doktora Tezi), Ankara, 1999.
24
Yıldız Demiriz, Osmanlı Mimarisi’nde Süsleme I Erken Devir (1300-1453), İstanbul, 1979.
25
Ömür Bakırer, XIII. – XIV. Yüzyılda Anadolu Mihrapları, Ankara, 2000.
5
Tezin üçüncü bölümünde Renkli Taşın Gelişim Süreci Köken, Gelişim Süreci,
İslam Öncesi ve İslami Dönem başlıkları altında ele alınmıştır.
26
H.Haşimi Güneş – Murat Pıçak, “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Coğrafi Konumun Demografik
Yapısına Etkisi”, Makalelerle Mardin I. Tarih-Coğrafya, İstanbul, 2007, 725-726.
27
İ.Enver Altınlı, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Jeolojisi”, 39.
28
Süha Konuk, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin III.-VI. Yüzyıllardaki Tarihi Coğrafyasına İlişkin
Erken Ortaçağ Kaynakları”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXVIII, 2013, 176.
8
2.2. TARİHÇESİ
İslamiyet öncesinde köklü bir geçmişe sahip olan bölgede yaşamış olan en
eski kültür Hititler (M.Ö. 1800-1200)’dir. Hititlerin bölgedeki yerleşim yerleri
Gaziantep ve Adıyaman olmakla birlikte bölgede yıkılma dönemlerine kadar en
büyük siyasi güç olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Devletin yıkılma sebebi
bilinmemektedir. Güneydoğu Anadolu’daki varlıklarını bırakmış oldukları kültür
kalıntılarından görmek mümkündür. Hitit devletinin varlığının sona ermesiyle
bölgede Suriye’nin kuzeyinde kurulan Hitit Şehir Devletleri Asur egemenliğine
girmiştir. M.Ö. 1100 yılında Kilis Asur hakimiyeti altındadır. Bölge ticaretini elinde
bulunduran Asurlar Siirt ve Şanlıurfa gibi stratejik noktaları da ellerinde
bulundurmuşlardır. Bölgede milattan önce Hitit ve Asurlar gibi güçlü devletler genel
olarak hüküm sürmüşse de dönem dönem Medya Krallığı, Hurriler, Medler, Persler
ve Roma İmparatorluğu da varlıklarını göstermişlerdir.29
622 yılında Arabistan’da ortaya çıkarak büyük bir hızla yayılan İslam dini ilk
yüzyıllar içinde İran, Suriye, Mısır, Mezopotamya, Kuzey Afrika ve İspanya’yı
kapsayan geniş sınırlara ulaşmıştır.30
29
Nejat Göyünç, “Diyarbakır”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 9, İstanbul, 1994, 465; Hüseyin Özdeğer,
“Gaziantep”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.13, İstanbul, 1996, 466; Yusuf Oğuzoğlu, “Hasankeyf”,
TDV İslam Ansiklopedisi, C. 16, İstanbul, 1997, 365; Metin Tuncel, “Kilis”, TDV İslam Ansiklopedisi,
C. 26, İstanbul, 2002, 6; Mehmet Taşdemir, “Mardin”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 28, İstanbul,
2003, 44; Metin Tuncel, “Siirt”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 37, İstanbul, 2009, 44; A.Nezihi Turan,
“Şanlıurfa”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 38, İstanbul, 2010, 337-338.
30
S. Kemal Yetkin, İslam Ülkelerinde Sanat, İstanbul, 1984, 7.
31
Göyünç, a.g.m., 465; Özdeğer, a.g.m., 466; Oğuzoğlu, a.g.m., 365; Tuncel, a.g.m., 6; Taşdemir,
a.g.m., 44; Tuncel, a.g.m., 44; Turan, a.g.m., 337-338.
9
32
Özdeğer, a.g.m., 466.
33
Yusuf Hallaçoğlu, “Adıyaman”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 1996, 377.
34
Göyünç, a.g.m., 465; Özdeğer, a.g.m., 466; Oğuzoğlu, a.g.m., 365; Tuncel, a.g.m., 2002, 6;
Taşdemir, a.g.m., 44; Tuncel, a.g.m., 2009, 44; Turan, a.g.m., 337-338.
35
Hallaçoğlu, a.g.m., 377.
36
Göyünç, a.g.m., 465.
10
37
Göyünç, a.g.m., 465-466.
38
a.g.m., 466.
39
Oğuzoğlu, a.g.m., 365.
40
Tuncel, a.g.m., 2002, 6.
41
M.Azizgizi Aliveya, “Mardin ve Çevresini İçine Alan Türk Devletleri Tarihi”, Makalelerle Mardin
I. Tarih-Coğrafya, İstanbul, 2007, 267-273.
11
42
Taşdemir, a.g.m., 44.
43
Adnan Çevik, “Üçyüz Yıllık Bir Başkent: Mardin”, I.Uluslararası Mardin Tarihi Sempozyumu
Bildirileri, İstanbul, 2006, 69.
44
a.g.m., 44.
45
M. Ali Yaşar, “Salnamelere Göre 19. Yüzyılda Mardin”, I.Uluslararası Mardin Tarihi Sempozyumu
Bildirileri, İstanbul, 2006, 639-653.
12
46
Tuncel, a.g.m., 2009, 44.
47
Turan, a.g.m., 337-338.
48
Metin Tuncel, “Şırnak”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 39, İstanbul, 2010, 110.
13
Yavuz Sultan Selim döneminde, 1514 Çaldıran savaşı ile bölgede yeniden
siyasi birlik sağlanmıştır. Kilis haricindeki tüm Güneydoğu Anadolu bölgesi Osmanlı
topraklarına katılmıştır. Kilis ise 1831’de Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından
Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir.49
16. yüzyılda; İpek yolunun Antep’ten geçmesi, Halep ile olan yakın bağları
ve kuzeyindeki ticari hareketlerin Antep üzerinden gerçekleştirilmesi yapılaşmasında
önemli katkılar sağlamıştır. Kanuni döneminde Arap Vilayetinin yeniden
düzenlendiği Halep, Şam ve Mısır Beylerbeyliği oluşturulduğu, 50 17. yüzyılda Kilis
çevresinde Canbolatoğulları ailesinden vali ve paşalar; Osmanlıya karşı ara ara
savaşmışlardır ve Canbolatoğulları ailesinden Hüseyin Paşa Osmanlının yanında yer
almıştır.51
49
Göyünç, a.g.m., 465; Özdeğer, a.g.m., 466; Oğuzoğlu, a.g.m., 365; Tuncel, a.g.m., 2002, 6;
Taşdemir, a.g.m., 44; Tuncel, a.g.m., 2009, 44; Turan, a.g.m., 337-338.
50
Tuncer Doğan, Gaziantep Türk-İslam Dönemi Mimari Süslemeleri, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Van, 2013, 13.
51
a.g.t., 13.
14
52
Ayla Ödekan, “Bezeme”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, I, İstanbul, 1997, 236.
53
Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları (Ortaçağ Türk Sanatında Süsleme ve İkonografi), İstanbul,
1999, 15.
54
Doğan, a.g.t., 13.
55
Mülayim, a.g.e., 1999, 203.
56
a.g.e., 7.
57
Oleg Grabar, İslam Sanatının Oluşumu, İstanbul, 1988, 103.
58
Gülsen Baş, Diyarbakır’daki İslam Dönemi Mimarisinde Süsleme, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Van, 2006, 23.
59
Grabar, a.g.e., 7-8.
15
Emevi dönemi sanatı için İslam sanatının oluşum dönemi demek gerekir. Bu
dönem sanatının kaynağı Helenistik ve Sasani sanatıdır. Bu iki kaynaktan gelen
süsleme unsurları birbiri ile kaynaşmadan yan yana gelirler. Yüzeyleri hiç boşluk
bırakmadan süsleme, bu dönemin en belirgin özelliğidir.64
Türk sanatı, İslam dönemine adım atılmasıyla yeni bir sentez arayışına
girmiştir. İslam olmaları ile meydana gelen değişimler yavaş yavaş olmuş ve
Müslümanlara özgü hale gelen bir ortamda mimari yapılarda bu değişimin paralel
olarak etkilenmiştir.66
60
Baş, a.g.e., 24.
61
Selçuk Mülayim, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler, Ankara, 1982, 55,74.
62
Engin Beksaç, “Emeviler”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul, 1995, 105.
63
Mülayim, a.g.e., 1982, 16.
64
Doğan, a.g.t., 34.
65
Şerare Yetkin, “Abbasiler”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 1988, 49.
66
Grabar, a.g.e., 80.
16
İslam döneminde mimarisinde önemli bir aşamayı teşkil eden Büyük Selçuklu
sanatı İran, Maveraünnehir ve Horasan bölgelerinde yayılmıştır. Büyük Selçuklular,
Anadolu’da gelişen Selçuklu süsleme sanatının da başlıca kaynağını
oluşturmaktadır.67
67
Baş, a.g.e., 33.
68
Abdüsselam Uluçam, Irak’taki Türk Mimari Eserleri, Ankara, 1989, 131.
69
Doğan, a.g.t., 36.
70
a.g.t.,227.
71
S.Kemal Yetkin, İslam Sanatı Tarihi, Ankara, 1954, 181.
72
Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul, 1984, 193-201.
73
Doğan, a.g.t., 37.
17
ahengi sağlar. Bu uygulama abidevi bir tesir uyandırmak üzere pek çok Ortaçağ
yapısında kullanılmıştır.74
İslamiyette görülen renkli taş, Ablaq terimi ile görülmekte ve iki farklı
renkteki malzemeden yapılan duvar örgü sitili olarak açıklanmaktadır. Ablaq
tekniğinde, geometrik desenler ya da çiçek motifleri taşa oyulur ve içleri renkli
sıvayla doldurulur. Bu tür süsleme Şam’daki yapıların iç cephelerinde avlunun
çevresinde, özellikle de özenle süslenmiş evlerde görülmektedir. Halep’te Ablaq
“çizgili taş” anlamına gelmektedir. Bu tarz siyah-beyaz taş işçiliğine de batılı
araştırmacılar tarafından bu isim verilmiştir.76 Yukarıda belirtilen Ablaq, motiflerin
taşa oyulması ve içlerinin renkli sıvayla doldurulmasının farklı bir varyasyonunu
Diyarbakır eserlerinde yankısını malzemenin oyulmaya elverişli olmamasından
dolayı malzemenin üzerine cas boyama ile motiflerin işlenmesi şeklinde
karşılaşmaktayız.
74
Selçuk Mülayim, “Ahenk (Mimari)”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 524.
75
Soner Gündüzöz, “Renk”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 34, İstanbul, 571.
76
Nasser O. Rabbat, The Citadel of Coiro A New İnterpretation of Royal Mamluk Architecture, 1995,
Brill, 199; Lamia Jasser, “Suriye’de Erken Osmanlı Dönemine Ait Yapılarda Süsleme ve Bezemeler”,
Türkler, 12, Ankara, 2002, 309.
77
İ. Aktuğ Kolay, Batı Anadolu 14. Yüzyıl Beylikler Mimarisinde Yapım Teknikleri, Ankara, 1999, 18.
18
Renkli taşın kullanımı iki başlık altında ele alınabilir. İlki renkli taşın mimari
amaçlı kullanımı, ikincisi ise renkli taşın süsleme amaçlı kullanımıdır. Süsleme
amaçlı kullanımında da iki farklı şekilde uygulanmaktadır. İlk uygulama biçimi,
süslemenin renkli taşlar üzerine uygulanarak taşların zemin oluşturması
biçimindedir, ikinci uygulama yöntemi renkli taşlardan motif ve kompozisyonların
oluşturulmasıdır.
A.Fulya Eruz, “Memlükler (Sanat)” TDV İslam Ansiklopedisi, C. 29, İstanbul, 100.
78
Savaş Ekinci, vd, “Yapı Kültürü ve Tasarım Verileri Işığında “Kâgir Yığma Dış Duvarların Tarihsel
79
80
Besalet Pamay, “Opus Listatum”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C. 3, İstanbul, 1997, 1378.
81
Besalet Pamay, “Opus Mixtum”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C. 3, İstanbul, 1997, 1378.
82
Ekinci, vd., a.g.m., 7.
83
a.g.m., 7.
84
http://archnet.org/system/publications/contents/8803/original/DTP101302.pdf?1389986487,
23.11.2013.
20
daha hızlı bir yayılma göstermiştir.85 Çeşitli düzenlerde kullanılan taş+taş almaşıklığı
Bizans dönemi yapılarından yalnız Manisa Yoğurtdöken Kalesi’nde kullanılmıştır.86
Tuğla 12. yüzyıla kadar duvar örgüsünde baskın malzeme olarak ön plana
çıkmaktadır. Bizans İmparatorluğu’nun ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda en
etkin döneminin 6.-11. yüzyıllar arası olduğu hatırlandığında; tuğla bileşenlerin kâgir
duvar kuruluşunda yoğun kullanımı anlaşılabilir. Tuğla üretimi bir endüstri
gerektirmektedir ve bu da imparatorluğun ekonomik ve teknik altyapısına bağlıdır.
13. ve 14. yüzyıllardan başlayarak, taş yeniden tuğla ile eşit oranda kullanılmaya
başlamıştır. Duvar görünüşlerindeki radikal “çok renklilik” uygulaması Bizans
mimarisinde 15. yüzyıla kadar sürmüştür. Düzenli olarak eşit sayıda taş-tuğla
almaşık sıralı örgü dönemin karakteristiği olarak algılanmaktadır. Benzer
uygulamaların aynı dönemde Bursa’da da görülmesi, Bizanslı yapı ustalarının,
Osmanlı başkentinin sunduğu iş imkânlarından faydalandığını belgelemektedir.87
85
http://www.sonic.net/~tallen/palmtree/pisa.dor.htm, 18.07.2014.
86
Aktuğ Kolay, a.g.e., 18.
87
Ekinci, a.g.m., 8.
88
Baş, a.g.t., 34-253.
89
Aslanapa, a.g.e., 1984, 90.
21
12. ve 13. Yüzyıllarda Suriye ve Mısır ile olan kültürel ve politik alandaki
sıkı ilişkiler sanat alanında da etkili olmuş ve Kuzey Suriye Zengi mimarisinde çok
uygulanan renkli taş işçiliği Güneydoğu Anadolu bölgesi yoluyla Anadolu Türk
sanatı süsleme repertuarına girmiştir.91 Öte yandan Gazneliler (M. 962-1186),
mimarilerinde bolca kullandıkları taş ve mermer ile Anadolu Selçuklu mimarisinin
öncüsü sayılmaktadırlar. Gaznelilerin, bitkisel motifleri ile Anadolu Selçuklu bitkisel
motifleri arasında büyük benzerlikler vardır. Bir ters bir düz olarak yerleştirilen
palmetlerin oluşturduğu bitkisel frizler Anadolu’daki Selçuklu örnekleri ile benzerlik
gösterirler.92
Mısır’ın 10.-12. yüzyıl Fatımi dönemiyle 12. -13. yüzyıl Eyyubi dönemi
sanatında da Anadolu ve Iran üzerinden gelen Türk, Suriye-Irak yoluyla gelen Arap
sanatı unsurları ilginç bir sentez oluşturmuştur.95
90
Erdal Eser, XIII-XIV. Yüzyıl Anadolu-Suriye Sanat İlişkileri (Cephe Mimarisinde Süsleme),
(Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara, 2000, 127.
91
Çiğdem Başkan, “Ortaçağ Anadolu Türk Mimarisinde Renkli Taş İşçiliği”, Kültür ve Sanat, 2/8,
1990, 57.
92
A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa İslam Mimarisinde Taş Süsleme, (Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Konya, 1998, 15.
93
Mülayim, a.g.e., 1999, 172.
94
Semra Ögel, Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezniyatı, 1987, 120.
95
Gönül Öney, “Mısır’da Osmanlı Mimarisinin Sentezi”, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji ve Sanat Tarihi Dergisi, V, İzmir, 1990, 139-140.
22
96
Gülsen Baş, Diyarbakır’da İslam Dönemi Mimari Yapılarında Süsleme, Ankara, 2013, 34.
97
Aslanapa, a.g.e., 1984, 92.
98
Engin Beksaç, “Eyyubiler”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 12, İstanbul, 1995, 32.
99
O. Cezmi Tuncer, Diyarbakır Sur İçi Anıtları ile Köşk ve Bağ Evleri, Ankara, 2012, 152.
100
Yetkin, a.g.e., 1984, 196; Baş, a.g.e., 2006, 35; Öney, a.g.m., 141.
101
Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi, İstanbul, 1987, 98.
102
Baş, a.g.e., 2006, 35.
103
Eruz, a.g.m., 100.
23
kum taşı ve ak mermerle yapılan mimari süslemede freskler, alçılar, renkli taşlar ve
renkli camlar bölgesel bir üslup geliştirilerek kullanılmıştır.104
3.1.2.2. Anadolu
Suriye’de, Geç Antik ve Erken Hıristiyan mimari geleneği ile buluşan Erken
İslam Mimarisi, Mezopotamya ve Cezire’de Abbasi çağından bu yana Sasani
104
Baş, a.g.e., 2013, 37.
105
A. Tükel Yavuz, “Anadolu Selçuklu Mimarisinde Yapı Özellikleri”, Selçuklu Çağında Anadolu
Sanatı, 2002, 271.
106
Yıldız Demiriz, Osmanlı Mimarisi’nde Süsleme I, İstanbul, 1979, 11.
107
Doğan Kuban, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, İstanbul, 2002, 73.
108
Demiriz, a.g.e., 11.
24
geleneğinin verilerini de içeren büyük bir gelişme göstermiştir.109 Renkli taşın İslam
Döneminde ilk kullanımı siyah-beyaz taş örgüsüyle M. 1109 yılında Şam Ümeyye
Cami’nin kuzey duvarında uygulandığı düşünülmektedir.110 Anadolu’daki eserlerde
Diyarbakır Ulu Camii, Şam Ümeyye Camii’nin açık etkilerini taşır. Fakat Silvan ve
Dunaysır Ulu Camii bölgenin bütün mimarlık özelliklerini gösterirler. Bu bölgede
Eyyubi ve Memluk egemenliği güneydoğu etkilerini Kapadokya’ya kadar uzatmıştır.
Güneydoğu daha çok Suriye’nin bir uzantısı olarak ele alınması gereken bir bölgedir.
Fakat renli taş işçiliğinin etkisi, Beylikler döneminde Ege kıyılarına kadar
hissedilmiştir.111
Artuklular
Anadolu Türk mimarisinde ilk defa görülen renkli taş ve küp cam mozaikler
geometrik motifler oluşturmakta, aralarında da balık ve ördek figürleri
bulunmaktadır. Bu saray Mardin Firdevs, Rişmil, Harizm, Harput ve Hısnıkeyfa
Artuklu sarayları içinde en iyi bilinenidir. Mardin'deki Firdevs Köşkü denilen saray
109
Kuban, a.g.e., 2002, 72.
110
http://archnet.org/system/publications/contents/8803/original/DTP101302.pdf?1389986487,
23.11.2013.
111
Kuban, a.g.e., 2002,72-73.
112
Abdülkadir Dündar, Kilis’teki Osmanlı Devri Mimari Eserleri, Ankara, 1999, 557.
113
Mülayim, a.g.e., 1982, 61.
114
Aynur Durukan, “Anadolu Selçuklu Sanatında Kurucular ve Sanatçılar”, Selçuklu Çağında
Anadolu Sanatı, İstanbul, 2002, 53.
25
kısmen ayakta ise de Rişmil ve Harizm mevsimlik sarayları bugün ortada yoktur.
Harput ve Hısnıkeyfa kalelerindeki saraylar ise ancak kazılarla aydınlatılabilecek
durumdadır.115
Anadolu Selçukluları
115
Ara Altun, “Artuklu Sanatı”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 3, İstanbul, 1991, 419.
116
Eser, a.g.e., 127.
117
Baş, a.g.e., 2006, 251.
118
Ara Altun, Anadolu’da Artuklu Devri Türk Mimarisinin Gelişmesi, İstanbul, 1978, 283.
119
Ekinci, vd, a.g.m., 9.
120
Kürkçüoğlu, a.g.e., 1998, 19.
26
işlemez duruma gelir. Bunun üzerine II. Kılıç Arslan bölgeye giderek, savaş halindeki
unsurları takibi altına almıştır.121
121
Eser, a.g.e., 159.
122
a.g.e., 160.
123
Durukan, a.g.m., 50.
27
641/1243 sonrası Anadolu ve Suriye ile ilgili en ilgi çekici kayıt; 676/1277'de
Memluklu sultanının Kayseri'ye gelerek tahta çıkıp, adına sikke basılıp, hutbe okunmasıdır.
Bu tarih sonrası Anadolu Selçuklu ve Memluklu ilişkileri suskunluk içine girer.124
Renkli taş almaşıklığı cephede minare dışında ilk kez Anadolu'da uygulanmıştır.
Kapalı düğümleri, yani sürekli akan örgü olmayanları, mermer kakma olarak Konya
Alaeddin Camisi, Aksaray Sultan Hanı ve Konya Karatay Medresesi taçkapılarında
Suriye’den kaynaklanan bir motif olarak buluruz. Düğümler birbirine geçme
tarzında örülen şeritlerdir ve etrafını aldıkları kemerin tepesinde birbirlerine
yuvarlak bir ilmikle bağlanır. Halep'le gelişen yoğun ilişkiler sonucu, Konya’da cephelerde
yer alan düzenleme, Halep Sarayı cephesinde benzer bir şekilde uygulanmıştır. Bir şekilde
Konya Alâeddin Camii'nde gelişen düzenleme, Halep'e kadar yansımıştır. Zamanla, Asimetri
ile birlikte rengin Selçuklu mimarisinde sultani bir anlam taşır hale geldiği söylenebilir. Daha
sonraları özelikle Vezir yapılarında uygulanması, 7./13. yüzyıl ikinci yansından itibaren
değişen Selçuklu toplumsal ve siyasal ortamının izlerini taşır.125
Beylikler Dönemi
124
Eser, a.g.e., 161.
125
Semra Ögel, “Anadolu Selçuklu Mimarisinde Taş Süsleme”, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı,
İstanbul, 2002, 314; Eser, a.g.e., 163.
126
Durukan, a.g.m., 52.
28
127
Gönül Öney, Beylikler Devri Sanatı (1300-1453), Ankara, 1989, 31
128
Aktuğ Kolay, a.g.e., 27.
129
Muhammet Görür, “Beylikler Dönemi Mimarisinde Taş Süsleme Programı”, Türkler, C. 21,
Ankara, 2002, 72.
130
Süreyya Eroğlu, Batı Anadolu Beylikleri Mimarisinde Tipolojiye Bağlı Süsleme Tasarımları,
(Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 2006,
190.
131
Öney, a.g.e., 30.
132
Selda Kalfazade Ertuğrul, Anadolu’da Aydınoğulları Dönemi Mimarisi, (İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 1995, 499-500.
29
133
Ertuğrul, a.g.e., 503.
134
Muhammet Görür, Beylikler Dönemi Mimarisinde Taş Süsleme (1300-1435), (Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Ankara, 1999, 470.
135
Ertuğrul, a.g.e., 503.
136
Başkan, a.g.m., 60.
137
Remzi Duran, Menteşe Beyliği Mimarisi, (Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Doktora Tezi), İzmir, 1995, 347-348.
138
Aynur Durukan, Balat İlyas Bey Camii, Ankara, 1988, 19-20.
30
Osmanlı Dönemi
139
Atanur Meriç, “Mimari Özellikleri ve Süslemeleri Açısından Adana’daki Eski Camiler ve
Günümüzdeki Durumları, II. Uluslararası Karacaoğlan-Çukurova Halk Kültürü Sempozyumu,
Bildiriler, Adana, 1993, 282.
140
Baş, a.g.t., 2006, 37.
141
a.g.t., 37-38.
142
Kürkçüoğlu, a.g.t., 1998, 22.
31
143
Demiriz, a.g.e., 12.
144
Güner İnal, “Orta Çağlarda Anadolu’da Çalışan Suriye ve Mezopotamyalı Sanatçılar”, Sanat
Tarihi Yıllığı, XI, İstanbul, 1981, 85.
145
Öney, a.g.e., 139.
32
4. KATALOG
4.1. GAZİANTEP
Çizim No :1
Fotoğraf No : 1-8
Genel Bilgiler
Bugünkü şeklini 19. yüzyılın başlarında almış olan Ali Neccar Camii,
asimetrik planlı, enlemesine iki sahınlı olarak inşa edilmiştir. Avlunun batısında
minare, kuzeyinde iki katlı bir medrese ve doğusunda dükkanlar bulunmaktadır.148
146
Nusret Çam, Türk Kültür Varlıkları Envanteri: Gaziantep 27, Ankara, 2006, 25.
147
Doğan, a.g.t., 55.
148
Çam, a.g.e., 2006, 27.
34
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Son cemaat yerinin harim kapısı önünde yer alan döşeme kompozisyonunun
yarısı camiye girişi sağlayan kapının temiz tutulması amacıyla ahşap malzeme ile
kaplanmıştır. Simetrinin esas olduğu bu kompozisyonda sekiz kollu yıldız
kompozisyonu yer almaktadır. Merkezde gülkurusu yekpare sekiz kollu yıldız, yıldız
kollarına dik olarak yerleştirilmiş eşkenar dörtgenlerden oluşan gülkurusu taşlarla
dıştaki yıldızı oluşturulmuştur. İki yıldız arasındaki boşluklar dörtgen siyah taşların
kullanılmasıyla kompozisyon tamamlanılmıştır. Süslemenin çerçevesini içte beyaz,
dışta gülkurusu taşlar oluşturmaktadır (Foto. 2).
Son cemaat yerinde harime açılan kapının basık kemerli kapısında sarı ve
siyah taşlarla zikzak formu kullanılmıştır (Foto. 5). Harimin kapısının her iki yanında
simetrik birer mihrabiye ve kapı yer almaktadır. Kapılar ve harim girişi arasında
35
kalan mihrabiyeler sivri kemerli ve yarım altıgen nişlidir. Mihrap nişinde sarı ve
siyah eşkenar dörtgenlerin kullanımıyla süsleme oluşturulmuştur (Foto. 6).
İç Mekan
(Şehreküstü, Yaycıoğlu)
Çizim No :4
Fotoğraf No : 9-15
Genel Bilgiler
Caminin harim kısmı enlemesine iki sahınlı mihrap önü kubbe ile örtülü olup,
diğer kısımlar beşik tonoz ile örtülüdür. Son cemaat yeri üç paye ile desteklenmiştir.
Kuzeyde avlu kapısı ve harim kapısı doğrultusunda kuzeyde minaresi yer almaktadır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Son cemaat yerinde harime açılan kapının basık kemerli kapısında sarı ve
siyah taşlarla zikzak formu kullanılmıştır. Kemeri kuşatan gülkurusu taşlarla bir hat
çevrelemektedir. Kapının yukarısında siyah eşkenar dörtgen taşın ucu aşağı bakar
şekilde yerleştirilmiştir (Foto. 11). Harimin kapısının her iki yanında simetrik birer
mihrabiye ve yanlarında pencere yer almaktadır. Pencereler ve harim girişi arasında
kalan mihrabiyeler sivri kemerli ve yarım altıgen nişlidir. Mihrabiye nişinde beyaz
ve siyah eşkenar dörtgenlerin kullanımıyla oluşturulmuştur. Mihrabiye kemerlerinin
üst kısmında siyah eşkenar dörtgen 45⁰lik açıyla yerleştirilmiştir (Foto. 12).
Mihrabiyelerin yanında yer alan pencereler siyah taşlarla örülmüş kuşatma kemerleri
içerisinde yer almaktadır. Siyah yekpare lentoların üstünde sivri kemerli pencereler,
siyah ve gülkurusu taşların “C” kıvrımlı geçmesiyle oluşturulmuştur (Foto. 13).
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 16-17
Genel Bilgiler
Eser ilk mescit olarak M. 1645 yılında yapılmış, M. 1690 yılında minber
konulmasıyla cami haline getirilmiş, bugünkü şeklini ise M. 1912 yılında almıştır.
Camiye adını veren Hacı Veli’nin ismine M. 1645 tarihli bir Şer’i Mahkeme
Sicili’nde rastlanmaktadır. Eserin, Hacı Hasan isminde bir hayır sahibi tarafından
genişletilip, onarıldığını ve minber konularak cami haline getirildiği
belirtilmektedir.150 M. 1912 yılında ise Hacı Ökkeş ile Çayırağası oğullarından
Abdullah Efendi tarafından yenilenmiştir.151
Camii, tek sahınlı harim kısmı ve tek revaklı son cemaat yerinden meydana
gelmektedir. Kıbleye paralel dikdörtgen planlı harim, doğrudan duvarlar üzerine
oturtulmuş ahşap ayna tonozla örtülmüştür.152
Malzeme ve Teknik
150
Çam, a.g.e., 2006, 265.
151
Doğan, a.g.t., 219.
152
Çam, a.g.e., 2006, 266.
40
Dış Mimari
Caminin doğusunda yer alan üçgen alınlıklı avlu kapısı iç içe kademeli iki
beşik kemerli giriş kısmından oluşmaktadır. Kapı kemerinin yüzünde sarı ve siyah
taşlar zikzak motifi oluşturmuştur. Kuşatma kemeri düz hatlı renkli taşların
kullanımıyla oluşturulmuştur (Foto. 16).
Son cemaat yerinin önünde yer alan döşeme kompozisyonu, ortada dörtgen,
yanlarda kare alanlardan olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Gülkurusu taşlarla
oluşturulan çerçevelerin içerisinde gülkurusu ve beyaz eşkenar dörtgenlerin 45⁰ lik
açıyla yerleştirilmesiyle kompozisyon oluşturulmuştur (Foto. 17).
41
(Alaybeyi)
Çizim No :
Fotoğraf No : 18-27
Genel Bilgiler
İlk olarak M.1560–1580 arasında yapılmış olan eser bugünkü şeklini M.1810
yılında almıştır. Caminin ilk yapılış tarihi hakkında herhangi bir kitabe mevcut
değilse de M.1597 tarihli bir Şer’i Mahkeme Sicili yapının 16. yüzyılın sonlarında
yapıldığını göstermektedir. Caminin banisi “Gami” ismiyle anılmaktadır.153
Malzeme ve Teknik
153
Çam, a.g.e., 2006, 192-193.
154
a.g.e., 194-195.
42
Dış Mimari
Avlu döşemesi, harim kapısının hizasında beyaz taşlarla kare çerçeve içine
alınmıştır. Siyah zemin üzerine gülkurusu eşkenar dörtgenler 45⁰lik açıyla
yerleştirilerek kompozisyon oluşturulmuştur (Foto. 18).
Son cemaat yerinin harim önünde yer alan düzenleme iki kısımdan
oluşmaktadır. Dışta yer alan kompozisyon enlemesine dikdörtgen çerçeve içine
yerleştirilmiştir. Beyaz yarım altıgenlerle sınırlanan kompozisyonun merkezinde
siyah, gülkurusu ve beyaz taşlardan zikzak şeritleri oluşturulmuştur. Süslemenin bazı
kısımlarında bozulmalar mevcuttur. Harim girişine yakın ikinci kompozisyon dışta
bir sıra yanlarda iki sıra halinde siyah ve gülkurusu eşkenar dörtgenler beyaz zemin
üzerine kakılmıştır. Bu döşeme kompozisyonunun yarısı camiye girişi sağlayan
kapının önünün temiz tutulması amacıyla ahşap malzeme ile kaplanmıştır.
Kompozisyonun sekiz kollu bir yıldız kompozisyonu olduğu tespit edilmiştir.
Muhtemelen merkezde siyah renk bir haç motifi ve etrafında dört adet gülkurusu
sekiz kollu yıldız yerleştirilmiş olmalıdır. Boş kısımlar gülkurusu ve siyah eşkenar
dörtgenlerle doldurulmuştur (Foto. 19). Son cemaat yerinin batısında yer alan beyaz,
siyah ve gülkurusu dikdörtgen çerçeveli alanın merkezine gülkurusu renkte sekiz
kollu yıldız siyah renk zemin üzerine kakılmıştır. Sekiz kollu yıldızın her iki
kenarında gülkurusu renk üzerine kakılmış sekiz kollu yıldız ve “+” motifinden bir
kesit işlenmiştir (Foto. 20).
eşiğinde yer alan gülkurusu renkte yekpare taş “C” kıvrım geçmeyle siyah taşlarla
kullanılmıştır.
Son cemaat yerinin batısında yer alan harime açılan kapının basık kemeri sarı
ve siyah taşların zikzak geçmeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 22). Harim girişinin
batısında sivri kemerli, mukarnas kavsaralı ve yarım altıgen nişli bir mihrabiye yer
almaktadır. Mihrabiye nişi sarı ve siyah eşkenar dörtgenler kullanılarak
oluşturulmuştur. Nişin merkezindeki eşkenar dörtgen gülkurusu rengindedir (Foto.
23).
İç Mekan
(Bostancılar Mescidi)
Çizim No :5
Fotoğraf No : 28-35
Genel Bilgiler
Mevcut şekliyle cami bugün yalnızca bir son cemaat yeri ile harimden
ibarettir. Caminin kare planlı harimi üç paye üzerine oturmakta ve son cemaat yeri
yanları kapalı şekilde inşa edilmiştir.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
devam etmeye başladığı yerde kesilmiş ve kilit taşından yukarıya ışın kolları
daralarak kesilmektedir. Kuşatma kemerinde farklı olarak “C” kıvrımlı geçmelerden
yararlanılmıştır. Giriş kapısının kemer yüzeyi kilit taşı sarı, diğer palmetler
gülkurusu ve alttaki siyah palmetlerin ters-düz geçmeleriyle oluşturulmuştur (Çizim
5). Burada farklı olarak kemerin üzengi hattından başlayıp sövelerinde alt kısımda
sonlanan yekpare “S” kıvrımlı sarı, gülkurusu ve siyah taşlar kullanılmıştır (Foto.
28).
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 36-38
Genel Bilgiler :
Cami 13. yüzyıl başlarında yapılmış olup, son şeklini H. 980/ M. 1575
tarihinde almıştır. Minberi M.1358 tarihlidir. Mevcut minaresi 20. yüzyıl başlarında
yenilenmiştir.156 Boyacı Camii’nin mevcut kitabeleri eserin ilk yapılış tarihini işaret
etmektedir. Harimin orta kapısında, avlunun batı kapısında ve minberde olmak üzere
üç kitabesi bulunmaktadır.157
156
Çam, a.g.e., 2006, 229.
157
Doğan, a.g.t., 45.
158
Çam, a.g.e., 2006, 231.
48
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
İç Mekan
Çizim No :3
Fotoğraf No : 39-42
Genel Bilgiler
Eyüboğlu Camii, dikdörtgen planlı geniş bir avlunun kıblesinde yer alan bir
son cemaat yeri ile harimi kıbleye paralel iki sahından oluşmaktadır. Avluya üç
yönden birer kapı ile girilmektedir. 1947 yılında yapılan son cemaat yeri beş ayak ile
batı tarafta kalın bir duvar üzerine oturan altı kemer gözlü bir revaktan ibarettir.160
Malzeme ve Teknik
159
Çam, a.g.e., 2006, 242-243.
160
a.g.e., 2006, 243-244.
50
Dış Mimari
Avlu döşemesi son cemaat yerinin kuzeyinde siyah zemin üzerine kakılmış,
siyah taşlarından kare çerçeve içine alınan gülkurusu sekiz köşeli yıldızlar ve ara
kısımlarda kalan siyah “+” motfilerinden bir kesit verilmiştir (Foto. 39).
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 43-47
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Caminin batısında yer alan avlu kapısı, dikdörtgen formlu iç içe kademeli
beşik kemerli giriş kısmından oluşmaktadır. Giriş kemerinin yüzeyleri “C” kıvrım
161
Çam, a.g.e., 2006, 254-255.
162
a.g.e., 2006, 255-256.
52
geçmeli siyah ve sarı taşlarla düzenlenmiştir. Diğer kısımlar almaşık teknikle yatay
şeritler halinde düzenlenmiştir (Foto. 43).
Avlu döşemesi son cemaat yerinin kuzeyinde harim girişi hizansında iki kare
pano içerisinde yer almaktadır. Doğudaki kompozisyonda merkezde yekpare
gülkurusu sekiz kollu yıldızın etrafı sarı ve gülkurusu taşlarla çevrelenmiştir.
Çerçeve ile yıldız arasındaki kısımların köşelerinde sarı, orta kısımlar siyah taşla
düzenlenmiştir (Foto. 44). Harim girişi hizasında yer alan kompozisyonda siyah
zemin üzerine dışta gülkurusu, içte sarı kare çerçevelerin ortasında gülkurusu eşkenar
dörtgen yer almaktadır (Foto. 45).
Harim kapısının iki yanında yer alan mihrabiye nişleri siyah, beyaz ve
gülkurusu eşkenar dörtgenlerle düzenlenmiştir.
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 48-55
Genel Bilgiler
Kesin tarihi bilinmemekle birlikte, caminin 16. yüzyıl sonlarında inşa edildiği
tahmin edilmektedir. Ancak yapı H.1212/M.1797 yılında büyük çaplı onarım
görmüştür. Giriş kapısı ve mihrabın üst kısımlarında kitabeler bulunmaktadır.
Handan Ağa adlı bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Esas vakfiyesi mevcut değildir. M.
1920-21 yılları arasındaki Fransız işgalinde kıble duvarını delerek içeride patlayan
bir gülle ile cami bölümü harap olmuştur. Bu tahribattan sonraki onarımda planın
aynen korunduğunu, idaresini üstlenmiş olan Vakıflar idaresince bildirilmektedir.163
Camii, kuzeyinde yer alan avlusu tek revaklı bir son cemaat yeri ile kıbleye
paralel iki sahınlı bir harimden oluşmaktadır.164 Harim çapraz tonoz ile örtülüdür.
Son cemaat yeri iki payeye oturmuş ve üç kemer gözlüdür.
Malzeme ve Teknik
163
Doğan, a.g.t., 160.
164
Çam, a.g.e., 2006, 272.
55
Dış Mimari
Caminin batısında yer alan avlu kapısı dikdörtgen formlu, beşik kemerlidir.
Avlu kapısının kemer yüzü zikzak motifli siyah ve beyaz taşlarla düzenlenmiştir
(Foto. 48).
İç Mekan
Mihrabın iki yanında yer alan payandalara oyulan nişler benzer şekilde
düzenlenmiş, minber ve vaaz kürsüsü işlevinde kullanılmaktadır. Bu kısımların
kemer yüzleri siyah ve beyaz taşların zikzak formlu kullanımıyla düzenlenmiştir
(Foto. 55).
57
Çizim No :
Fotoğraf No : 56-63
Genel Bilgiler
Hüseyin Paşa Camii, kuzeydeki tek revaklı bir son cemaat yeri ile üç sahınlı
harimden ibarettir. Kubbelere geçiş pandantiflerle sağlanmış olup kasnak kısmı fazla
yüksek değildir. Harimin tüm birimleri kubbe ile örtülüdür. Son cemaat yeri
dikdörtgen planlı yığma dört ayak üzerine oturan üç kemer gözünün taşıdığı üç
kubbe ile örtülmüştür. Hüseyin Paşa Camii son cemaat yerinin doğu ve batısı birer
duvarla kapatılmıştır.166
Malzeme ve Teknik
165
Çam, a.g.e., 2006, 43.
166
a.g.e., 2006, 55-56.
58
Dış Mimari
Caminin kuzeyinde yer alan avlu kapısı dikdörtgen formlu iç içe kademeli
sivri kuşatma kemeri ve beşik giriş kemerinden oluşmaktadır. Giriş kemerlerinin
yüzeyleri “C” kıvrım geçmeli siyah ve beyaz taşlarla düzenlenmiştir (Foto. 56).
Caminin avlu kısmında yer alan döşeme siyah zemin üzerine dikdörtgen pano
içerisinde yer almaktadır. Kompozisyonu kenarlarda beyaz, orta kısımda gülkurusu
eşkenar dörtgenler 45⁰ lik açıyla yerleştirilmesiyle düzenlenmiştir (Foto. 57).
Son cemaat yerinin harim girişi önünde yer alan dikdörtgen çerçeveler
içerindeki kompozisyonunun yarısı camiye girişi sağlayan kapının temiz tutulması
amacıyla ahşap malzeme ile kaplanmıştır. Gülkurusu zemin üzerine kakılan
kompozisyon siyah taşlardan iki çerçeveyle sınırlandırılmıştır. İki çerçevenin
arasındaki kuşakta siyah eşkenar dörtgenler 45⁰ lik açıyla yerleştirilerek gülkurusu
eşkenar dörtgenlerle kullanılmıştır. Kompozisyonda beyaz sekiz kollu yıldızlar ve
yıldız kolları arasında ikinci sekiz kollu yıldızı oluşturan siyah taşlarla devam
etmektedir. Yıldız kollarının kesişmesinden oluşan boş kısımlar gülkurusu yarım
altıgenler yerleştirilerek sekizgenler oluşturulmuş ve her sekizgen kompozisyon
birbiri ile kesişerek girift bir kompozisyon oluşturmaktadır (Foto. 58).
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 64-68
Genel Bilgiler
Eserin yapılış tarihiyle ilgili kesin bir bilgi mevcut değildir, ancak 14.
yüzyılda mescit olarak yapıldığı sanılmaktadır.167 M.1557 tarihli Ayıntab Vakıf
Defteri’nde Esenbeg Mescidi’nin adı geçmekte ise de bu mescidin, mevcut camii
olmayıp, avlunun altındaki kastelin bir bölümünü oluşturan mescittir. Bu sebeple bu
kastelin üstünde bulunan şimdiki caminin “Esen Bek” adındaki kişi ile bir ilgisi
bulunmamaktadır. Şer’i Mahkeme sicillerinden anlaşıldığına göre eser, 17. yüzyıl
sonlarında cami haline getirilmiştir. Buna göre günümüzdeki Esenbek olarak bilinen
caminin en erken M.1688 tarihinde yapılmış olması gerekir. Yapı mevcut şeklini
1880’lerde almıştır. Mevcut camiyi, Baba Ökkeş olarak şöhret bulan Ökkeş Usta,
minaresini de Hacı Mahmut usta inşa etmiştir.168
167
Doğan, a.g.t., 180.
168
Çam, a.g.e., 2006, 40-41.
61
sivri kemerli bir niş içine alınmış olan basık kemerli bir kapıdan girilmektedir.169
Yapı birimleri içten çapraz tonozla, dıştan kırma çatı ile örtülmüştür.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Son cemaat yerinde harimin iki yanında yer alan pencereler sivri kuşatma
kemerleri içine alınmıştır. Pencere lentolarının iki sıra üstünde gülkurusu ve siyah
taşlar “C” kıvrım geçmeli olarak düzenlenmiştir. Kuşatma kemerinin alınlığında
merkezde renk motifi ve yanlarda “S” kıvrımlı siyah ve sarı taşlar kullanılmıştır
(Foto. 66). Ayrıca pencerenin doğusunda yer alan kapı kemerinde sarı ve siyah taşlar
zikzak geçmelidir.
169
a.g.e., 2006, 41-42.
62
İç Mekan
Çizim No : 14
Fotoğraf No : 69-70
Genel Bilgiler
Camii kıbleye paralel tek sahınlı ve tonoz ile örtülüdür. Son cemaat yeri üç
kemer gözlüdür. Avlu kapısı caminin batısında yer almaktadır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
170
Çam, a.g.e., 2006, 283
64
Harim girişi sivri bir kuşatma kemeri içinde yer almaktadır. Kapının basık
kemer yüzü sarı ve siyah taşların “C” kıvrımlı geçmesiyle oluşturulmuştur (Çizim
14), (Foto. 70).
65
(Zincirli)
Çizim No : 27
Fotoğraf No : 71-78
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
171
Çam, a.g.e., 2006, 289.
172
a.g.e., 2006, 290-291.
66
Dış Mimari
Son cemaat yerinin beş gözlü revağında ışınsal form sarı zemin üzerine siyah
ışın kollarıyla almaşık teknikte kullanılmıştır. Işın kolları kemer yayı dışında
kırılarak yere paralel devam etmektedir. Işın kolları saçağın altında yer alan oluklar
seviyesinde sonlanmaktadır (Foto. 72).
Son cemaat yerinde, doğu kısımda iki büyük pencere arasında yer alan sağır
pencerenin iç kısmı gülkurusu, kemer yüzü “S” kıvrımlı siyah ve sarı taşların
geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto. 74)
Son cemaat yerinin doğusunda, harim girişine yakın pencere sivri kuşatma
kemer içine alınmıştır. Pencere kenarları, lento kısmı gülkurusu ve siyah taşlarla
almaşık teknikle düzenlenmiştir. Lento taşının üst kısmında yer alan kuşakta ortada
palmet motifi, diğer kısımlarda “S” kıvrımlı gülkurusu, sarı ve siyah taşlar
kullanılmıştır. Bu kuşağın üstünde simetrik iki çark motifi 90⁰lik açıyla
yerleştirilmiştir. Çark kolları siyah ve gülkurusu, boşluklar sarı taşla doldurulmuştur
(Foto. 75). Harim girişine yakın batıda yer alan pencere, doğudaki ile benzer sivri
kuşatma kemeri içerisinde, lentonun üstündeki kuşak aynı düzendedir. Kuşağın
67
üstünde yer alan sekizgen motifin, merkezinde gülkurusu sekiz kollu yıldız ve
sekizgen ile birleşen kollar siyah taşlarla çark motifi oluşturulmuştur (Foto. 76).
Son cemaat yerinde doğu ve batı kısmın en dışında yer alan simetrik pencere
düzenlemeleri aynı süsleme kompozisyonuyla oluşturulmuştur. Sivri kuşatma kemeri
içerisinde yer alan pencerelerin lento taşının üzerinde yer alan siyah zemin üzerine
gülkurusu sekiz kollu yıldızlar yerleştirilmiştir (Foto. 77).
İç Mekan
(Mehmet Paşa)
Çizim No : 12-13
Fotoğraf No : 79-84
Genel Bilgiler
Camii geniş bir avlunun kıble tarafına yerleştirilmiş olan tek sahınlı bir son
cemaat yeri ile iki sahınlı bir harimden oluşmaktadır. Yapının harim kısmında
mihrap önü kubbe ile vurgulanmış diğer birimler çapraz tonoz ile örtülmüştür. Son
cemaat yeri de beş eşit kubbe ile örtülüdür. Avlunun kuzeyinde kubbe örtülü
şadırvan yer almaktadır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
kompozisyon çark motifidir. Çarkı motifi, dışta gülkurusu ve içte siyah taşlarla kare
çerçeve içine alınmıştır. Sekizgen içindeki çark motifinin kolları siyah taş,
merkezinde gülkurusu yekpare sekiz kollu yıldız motifi yer almaktadır. Motif
gülkurusu zemin üzerine işlenmiştir (Foto. 79). Avlu döşemesinin, harim kapısı
hizasında yer alan döşemede sekiz kollu yıldız kompozisyonu yer almaktadır.
Merkezde gülkurusu yekpare sekiz kollu yıldız, yıldız kollarına dik olarak
yerleştirilmiş eşkenar dörtgenlerden oluşan gülkurusu renkte dıştaki yıldızı
oluşturulmuştur. İki yıldız arasındaki boşluklar siyah renkte dörtgen taşların
kullanılmasıyla kompozisyon tamamlanılmıştır. Süslemenin çerçevesi içte beyaz,
dışta gülkurusu taşlarla oluşturulmuştur (Foto. 80). Harim kapısı önünde yer alan
kompozisyon merkezde gülkurusu sekiz kollu yıldız, yıldız motifinin uçlarından
çıkan beyaz renk motifleri, siyah “S” kıvrımlı taşlarla dışta sekiz kollu yıldızdan
oluşan çerçeve arasındaki kısmı doldurmaktadır. Dışta çerçeveyi oluşturan sekiz
kollu yıldız, gülkurusu ve siyah üç çerçeve şeklinde düzenlenmiştir (Foto. 81).
Son cemaat yerinin doğu ve batı kısmında simetrik yer alan mihrabiyeler sivri
kemerli, mukarnas kavsaralı ve yarım altıgen nişlidir. Mihrabiye nişi, gülkurusu ve
siyah eşkenar dörtgenlerin almaşık teknikte kullanılmasıyla oluşturulmuştur (Foto.
83).
70
İç Mekan
Fotoğraf No : 85-92
Genel Bilgiler
Cami, son cemaat yeri ve harim olmak üzere iki kısımdan meydana
gelmektedir. Harim Bursa tipi veya zaviyeli camiler de denilen “Ters T” şeklinde bir
plana sahiptir. Zaviyelerdeki camilerdeki beşik tonozların ve kubbelerin yerini
burada, örneği daha önce hiçbir camide görülmeyen bir tonoz şekli almıştır. Mihrap
önündeki çıkıntı hariç harimin tam ortasındaki yığma siyah bazalt taşlardan meydana
gelen sekizgen ayak, yanlarda ise her kenarda ikişer gömme ayak üzerine oturtulan
ve şemsiye tonoz olarak tanımlanan eş merkezli bir tonozla örtülmüştür. Son cemaat
yerini oluşturan revak, siyah taşlardan yığma olarak yapılmış üç ayak üzerine oturan
dört sivri kemerden oluşmaktadır. 176
174
Nusret Çam, Gaziantep Şeyh Fethullah Külliyesi, Ankara, 1989, 1.
175
Çam, a.g.e., 2006, 121.
176
Çam, a.g.e., 1989, 4-6.
72
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Avlu döşemesi harim önüne denk gelen yerde, gülkurusu ve siyah taşlarla
çerçeve içine alınmıştır. Çerçevenin içinde gülkurusu ve beyaz eşkenar dörtgenler
siyah renk zemin üzerine kakılarak kompozisyon oluşturulmuştur. Son cemaat
yerinin doğusunda, minareye yakın kısımda kare içine alınmış çerçeve içinde siyah
zemin üzerine merkezde gülkurusu sekiz kollu yıldız ve yıldız kollarına dik gelecek
şekilde yerleştirilen beyaz eşkenar dörtgenlerle sekiz kollu yıldız kompozisyonu
oluşturulmuştur.
Son cemaat yerinin bir basamak alt seviyesinde yer alan harim önü döşemesi,
üst seviyede “C” kıvrım geçmeli gülkurusu ve siyah taşlarla sınırlandırılmıştır.
Kompozisyonun çevrelen ikinci çerçevede siyah ve beyaz yarım altıgenlerin birbirine
geçmesiyle dikdörtgen alan oluşturulmuştur. Kompozisyon iki bölümden
oluşmaktadır. Harime girişine yakın üç bölümlü düzenlemede, orta kısım boş
bırakılmış ve yanlarda simetrik iki çarkıfelek motifi yerleştirilmiştir. İç içe iki
çarkıfelek motifinden oluşturulan düzenlemenin dış çarkıfelek kolları siyah ve iç
çarkıfelek kolları beyaz taşla düzenlenmiştir. Kompozisyonun merkezinde yer alan
ikinci düzenleme iç içe beyaz, siyah ve gülkurusu onikigenlerle oluşturulmuş ve
merkezde gülkurusu yekpare oniki kollu yıldız yer almaktadır. Oniki kollu yıldızın
kolları arasından çıkan beyaz yıldız kolları dışta onikigen motifi tekrarlamaktadır.
Onikigen motif ile merkezde yer alan oniki kollu yıldız arasındaki kısım siyah ve
beyaz yarım altıgenlerle doldurulmuştur (Foto. 85).
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 93-94
Genel Bilgiler
Mevcut camii M.1681 tarihlidir. Caminin ve eski minarenin ilk yapılışı 14. –
15. yüzyıl olup Dulkadirli veya Memluklu dönemine tekabül etmektedir.177 Eserin ilk
banisi bilinmemektedir. M.1681 yılındaki onarımı yaptıran ise Şirvani Mehmed
Efendi isimli tasavvuf ehli bir kişidir. Aslında bir Mevlevi semahanesi olarak yapılan
eser bugün yalnızca cami olarak hizmet vermektedir.178
Malzeme ve Teknik
177
Çam, a.g.e., 2006, 349-350.
178
Doğan, a.g.e., 114.
76
Dış Mimari
(Tahtalı)
Çizim No :
Fotoğraf No : 95-101
Genel Bilgiler
Doğuya doğru yükselen eğimli bir arazi üzerine kurulmuş olan Tahtani
Camii’nin avlusuna, batıdaki caddeden yenilenmiş bir kapıdan girilmekte, güneyde
son cemaat yeri ile harim yer almaktadır. Harim kısmına son cemaat yerinden biri
mihrap mihverindeki, diğeri doğudaki iki kapıdan girilmektedir. Harim kıbleye
paralel iki sahından meydana gelmekte ve her sahında beş kemer gözü
bulunmaktadır. Mihrap önü mekanı, köşelerde pandantiflerin kullanıldığı bir kubbe
ile diğer kısımlar tonozlarla örtülmüştür. Son cemaat yeri beş kemer gözlü bir revak
şeklinde olup, doğu ve batı tarafta ise duvarların üzerine oturmaktadır. Batıda ise
minare yer almaktadır.181
179
Çam, a.g.e., 2006, 358.
180
Doğan, a.g.t., 88.
181
Çam, a.g.e., 2006, 360-362.
78
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Caminin batısında yer alan avlu kapısı dikdörtgen formlu, sivri kemerlidir.
Kemer yüzeyinden yayılarak yükselen ışın kollarının belli bir seviyeden sonra
kırılarak yere paralel devam etmesiyle ışınsal form oluşturulmuştur (Foto. 95).
Caminin batı cephesinde yola açılan tali kapı, dışa çıkıntılı kuşatma kemeri ve
basık kemerli kapısından oluşmaktadır. Basık kemerin yüzünde sarı ve siyah taşlar
zikzak motifiyle kullanılmıştır (Foto. 99).
Harim önü yer döşemesinde siyah ve beyaz taşlardan oluşturulan sekiz kollu
yıldız motifi yer almaktadır. Kompozisyonun merkezinde beyaz sekizgen yer
almakta ve kenarlarına yerleştirilen üçgenlerle sekiz kollu yıldız oluşturulmuştur
(Foto. 96).
Harim kapısı, dikdörtgen alan içinde sivri kuşatma kemeri ve basık kemerli
kapısından oluşmaktadır. Kuşatma kemeri gülkurusu ve siyah taşlar almaşık teknikle
ışınsal formda kullanılmıştır. Kuşatma kemerinden yayılan ışın kolları kemerden
yükseldikten sonra kırılarak yere paralel devam etmektedir. Harim girişinin basık
kemer yüzünde siyah ve sarı taşlardan palmet motifleri oluşturulmuştur. Kemer
köşelikleri ince siyah bir çerçeve içerisine alınmış, gülkurusu taşlarla
doldurulmuştur. Köşeliklerin üzerinde siyah taşlarla çerçeve içerisine alınan
dikdörtgen pano yer almaktadır. Bunun hizasında payanda yüzlerinde gülkurusu,
79
siyah ve sarı taşlar merkezde renk motifi ve yanlarda “S” kıvrım geçmeyle
düzenlenmiştir (Foto. 97). Harim kapısının eşiğinde gülkurusu renk “C” kıvrım
geçmeli yekpare taş siyah taşlarla kullanılmıştır. (Foto. 96-97).
Son cemaat yerinin doğusunda yer alan, harime açılan kapının basık kemer
yüzünde beyaz ve siyah taşların zikzak motifi oluşturmasıyla oluşturulmuştur (Foto.
98).
İç Mekan
(Mevlevihane)
Çizim No :
Fotoğraf No : 102
Genel Bilgiler
Tekke kare planlı harim ile dikdörtgen planlı bir avlu ve avluyu kuzey, doğu
cephelerinden çevreleyen devri hücrelerinden oluşmaktadır. Harim kısmı dört serbest
paye üzerine oturmakta ve bir galeriyle çevrelenmektedir.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Harim girişi bitkisel motifli iki bordürle düşey dikdörtgen içine alınmıştır.
Kemer köşelikleri siyah taşla çerçeve içine alınmış ve ilmik motifi ile kitabenin yer
182
Doğan, a.g.t., 2006, 112.
81
Çizim No :
Fotoğraf No : 103-106
Genel Bilgiler
Yapılış tarihi 13. yüzyıl öncesine kadar giden yapının avlu kapısının
arkasında, harim kapısının batı tarafında ve mihrapta olmak üzere üç kitabe
bulunmaktadır. Camiyi, H.606/M.1210 yılında Selçuklu sultanı İzzeddin Mesud
onarttığı184 ve onun döneminde “amel-i” unvanını taşıyan Ali, caminin M.1210-11
tarihli onarımında çalıştığını gösteren yazıtla bilinir.185
Eser dikdörtgen planlı, enlemesine iki sahından oluşmakta olup, mihrap önü
kubbelidir. Diğer birimler çapraz tonoz ile örtülüdür. Son cemaat yeri üç kemer
gözüyle kuzeye açılmaktadır.
Malzeme ve Teknik
183
Dayrıncak: Tapınılacak yer, mabet (Cemil Cahit Güzelbey, Gaziantep Camileri Tarihi, 1984, 139).
184
Doğan, a.g.t., 62.
185
Durukan, a.g.m., 42.
83
Dış Mimari
Avlunun son cemaat yeri tamamen siyah ve beyaz taşlarla dörtgen çerçeveler
içerisine alınan bir kompozisyon ile düzenlenmiştir. Kompozisyon beyaz zemin
üzerine ortada gülkurusu, yanlarda birer şerit siyah eşkenar dörtgenlerin 45⁰lik açıyla
yerleştirilmesiyle oluşturulan bir kesitten oluşmaktadır (Foto. 103).
Harim girişinin önünde yer alan kompozisyon iç içe iki siyah çerçeve ile
sınırlanmıştır. Çerçevelerin oluşturduğu bordürde beyaz zemin siyah eşkenar
dörtgenler 45⁰lik açıyla yerleştirilmiş ve beyaz yarım altıgenlerle tamamlanmıştır.
Kompozisyonun merkezinde yer alan çarkıfelek motifi gülkurusu zemin üzerine
kakılmıştır. Çarkıfelek motifinin kolları siyah, boşluklar gülkurusu taşlarla
doldurulmuştur. Harim önü, son cemaat yerine göre bir basamak alt seviyededir.
Bundan dolayı süsleme iki kenarda siyah ve beyaz taşların “C” kıvrım geçmeleriyle
düzenlenmiştir (Foto. 104).
Harim kapısının basık kemer yüzünde “C” kıvrım geçmeli siyah ve beyaz
taşlar almaşık teknikte kullanılmıştır. Kapının üst kısmında yer alan siyah taşlardan
oluşturulan kuşağın merkezinde yarım daire işlenmiştir (Foto. 105).
İç Mekan
(Ramazaniye, Ramadaniye)
Çizim No :
Fotoğraf No : 107
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
186
Çam, a.g.e., 2006, 6-10.
85
İç Mekan
(Kozanlı, Kozanoğlu)
Çizim No :
Fotoğraf No : 108
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
187
Çam, a.g.e., 2006, 312.
87
Dış Mimari
Son cemaat yerinin ön kısmında yer alan iç içe dörtgen şekillerin yer aldığı
kompozisyonun köşelerinde siyah palmet motifleri yer almaktadır. Palmet motifinin
orta kısmındaki boğum kısmı gülkurusu renktedir (Foto. 108).
88
Çizim No :
Fotoğraf No : 109
Genel Bilgiler
Camii, küçük bir avlunun kıble tarafına yerleştirilen tek sahınlı bir harimden
ibarettir. Cami kıbleye paralel dikdörtgen planlıdır. Caminin güneybatı duvarı
pahlanmıştır. Eseri örten ayna tonoz, hiçbir ayak olmaksızın doğrudan duvarlara
oturmaktadır.189
Malzeme ve Teknik
188
Çam, a.g.e., 2006, 318-319.
189
a.g.e., 2006, 319-320.
89
Dış Mimari
Caminin batısında yer alan yuvarlak kemerli avlu kapısında beyaz ve siyah
taşlar zikzak motifli geçmelerle oluşturulmuştur.
Çizim No :
Fotoğraf No : 110
Genel Bilgiler
İnşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ali Neccar Camii ile ilgili eski
kayıtlarda bir medreseden söz edilmektedir. Hatta bunlardan bir tanesi M. 1376
yılına kadar geri gitmektedir. Fakat mevcut şeklini M. 1817 yılında almıştır. Yapının
banisi Kepkepzade’dir.190
Yapı iki katlı ve avluya geçişi sağlamaktadır. İkinci katta yuvarlak, birinci
katta basık kemerler kullanılmıştır. Birinci kat avludan bakıldığında üç kemer nişi
içine alınmış ikişer pencere açıklığı olan bölümler ve avluya geçişi sağlayan
kemerden oluşmaktadır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Yapının birinci katında, cami avlusuna kuzeyden geçiş sağlayan avlu kapısı iç
içe geçmiş sivri kuşatma kemeri ve basık kemerli girişten oluşmaktadır. Kuşatma
kemerinde ışınsal form sarı ve siyah taşlarla düzenlenmiştir. Işın kolları kemerde
190
Çam, a.g.e., 2006, 35.
91
kırılarak yere paralel devam etmektedir. Kemerin kilit taşı seviyesinde ışın kolları
sonlanmaktadır. Girişin basık kemer yüzünde sarı ve siyah taşlar zikzak motifiyle
kullanılmıştır (Foto. 110).
92
(İncioğlu, Büdeyri)
Çizim No :
Fotoğraf No : 111
Genel Bilgiler
Elbeyli Hanı, Osmanlıların son döneminde 19. yüzyılın sonu veya 20.
yüzyılın başında yapılmış olmakla birlikte kesin inşa tarihi belli değildir.191
Şehir merkezinin ticari yapılarla iyice dolduğu bir devirde inşa edilmiş
olduğu için yer darlığı yüzünden üç katlı olarak bina edilmiştir. Hanın kuzeyinde
yine aynı üslupta ve dönemde yapılmış bir sabunhanesi mevcuttur. Kuzey–güney
istikametinde genel hatlarıyla geniş bir dikdörtgen alan üzerine oturtulan eserin
kuzey kısmını sabunhane, güneyde daha geniş kısmı han oluşturmaktadır.192
Eser tamamen kesme küfeki taştan inşa edilmiş olup temiz bir işçilik
göstermektedir. Birimler beşik tonoz ile örtülmüştür. Malzeme ve teknik açısından
iki bölüm farklılık göstermektedir. Zemin katta bazı birimler çapraz tonoz ile örtülü
olup, bir birim de kubbe ile örtülmüştür. Birinci katta tüm birimler beşik tonoz ile
örtülüdür.
191
Çam, a.g.e., 2006, 444.
192
a.g.e., 2006, 445.
93
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Hanın batı cephesi güney ucundaki kapıda siyah ve beyaz taşlar almaşık
teknikle ışınsal formda işlenmiştir. Genişleyen ışın kolları kemer yayınından
yükselerek kırılmakta ve yere paralel devam etmektedir. Ancak ışın kolları almaşık
tekniğin kullanıldığı iki pencerenin alt seviyesinde sonlanmaktadır. Pencerelerin
bulunduğu yerde almaşık kullanım yatay şeritle oluşturmaktadır. Giriş kemerinin
yüzünde siyah ve beyaz taşlar “C” kıvrımlı geçmeyle düzenlenmiştir (Foto. 111).
94
Çizim No :
Fotoğraf No : 112
Genel Bilgiler
Kürkçü hanı arazi durumuna göre dıştan düzgün olmayan, fakat genel olarak
doğu-batı yönünde uzanan dörtgen bir plan üzerine yerleştirilmiş iki katlı bir binadır.
Kare planlı avluda revak yoktur. Avlunun kuzey kanadındaki odalar batıdan doğuya
gidildikçe genişlemekte, ayrıca en doğudaki ahırla irtibatlı bir mekan bulunmaktadır.
Kürkçü Hanı’nın ikinci katına güneybatı köşedeki bir merdivenle çıkılmaktadır.
Avluyu dört bir taraftan kuşatan ahşap kirişler üzerine düz tavanlı revak, üst kat
odalarına geçişi sağlayan bir sofa konumundadır.194
193
Çam, a.g.e., 2006, 477.
194
Berrak Yüce, Osmanlı Son Dönemi İle Erken Cumhuriyet Dönemi Arasında Gaziantep’te Mimari
Dokunun Değişimi (1839-1950), (İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi), İstanbul, 2010, 109.
195
Çam, a.g.e., 2006, 480.
95
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Taçkapı, batı cephenin güney ucunda yer almakta, siyah ve beyaz taşlardan
almaşık tekniğiyle ışınsal form oluşturulmuştur. Genişleyerek yayılan ışın kolları
pencerelere kadar yükseldikten sonra kırılarak yere paralel devam etmektedir. Işın
kolları, pencerelerin bulunduğu yerde sonlanmaktadır (Foto. 112).
96
(Pürsefa Hanı)
Çizim No :
Fotoğraf No : 113
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
196
Çam, a.g.e., 2006, 483.
197
a.g.e., 2006, 483-484.
97
Dış Mimari
(Hışva198, Paşa)
Çizim No :
Fotoğraf No : 114
Genel Bilgiler
198
Hışva: Pamuk Kozası. (Çam, a.g.e., 2006, 95).
199
Çam, a.g.e., 2006, 94.
200
a.g.e., 2006, 96-97.
99
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Hanın kuzeyinde yer alan taçkapı, iç içe geçmiş sivri kuşatma kemeri ve sivri
kemerli girişten oluşmaktadır. Kuşatma kemerinde ışınsal form sarı ve siyah taşlarla
almaşık teknikte düzenlenmiştir. Işın kolları kemer seviyesinde yükselip, kırılarak
yere paralel devam etmektedir. Kemerin kilit taşı seviyesinde ışın kolları kesildiği
gözlemlenmekte fakat rölöve çiziminde ışınsal formun taçkapıya hakim olduğu
görülmektedir. Girişin sivri kemer yüzeyinde sarı ve siyah taşlar “C” kıvrım
geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto. 114).
100
(Aziziye)
Çizim No :
Fotoğraf No : 115
Genel Bilgiler
Millet Hanı aslında iki katlı olarak yapılmış bir handır. Eser, müstakil bir ahır
kısmı bulunan tek avlulu iki katlı hanlar grubuna girmektedir. Yapı kuzeyden güneye
doğru hafifçe daralan dörtgen bir plan üzerine inşa edilmiştir. Düzgün dikdörtgen
planlı avlunun etrafında revak mevcut olmayıp odalar doğrudan avluya
açılmaktadır.202 Yapı, “şehiriçi hanları” tipindedir.203 Örtü sistemi beşik tonoz, kapı
ve pencereler basık kemerlidir.204
Malzeme ve Teknik
201
Çam, a.g.e., 2006, 493.
202
Yüce, a.g.t., 2010, 111.
203
Doğan, a.g.t., 178.
204
Çam, a.g.e., 2006, 495-497.
101
Dış Mimari
Hanın doğusunda yer alan çıkıntılı taçkapı, iç içe geçmiş sivri kuşatma
kemeri ve sivri kemerli girişten oluşmaktadır. Kuşatma kemerinde ışınsal form
beyaz ve siyah taşlarla düzenlenmiştir. Işın kolları kemerden yükseldikten sonra
kırılarak yere paralel devam etmektedir. Girişin sivri kemeri yüzünde beyaz ve siyah
taşlar “C” kıvrım geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto. 115).
102
(Han-ı Cedid)
Çizim No :
Fotoğraf No : 116
Genel Bilgiler
Kitabesi bulunmayan Yeni Han’ın yapılış tarihi hakkında kesin bilgi mevcut
değildir. Bununla birlikte, eserin adı 1557 tarihli Ayıntab Vakıf Defteri’nde “Han-ı
Cedid” olarak geçmesi sebebiyle binanın bu tarihten önce yapılmış olduğu
söylenebilir.205
İki katlı olarak inşa edilen Yeni Han, batıda ana caddeden geniş bir kapıdan
girilmektedir. Buradan sağda bir oda, solda iki oda ile merdivenin yer aldığı beşik
tonozlu bir dehlizden geçilerek dikdörtgen planlı avluya varılmaktadır.206
Tamamen kesme küfeki taştan inşa edilmiştir. Hanın tüm mekanları tonoz ile
örtülüdür. Avlusunda “C” kıvrımlı simetrik bir merdivenle ikinci kata çıkılmakta ve
bir havuz yer almaktadır.
Malzeme ve Teknik
205
Çam, a.g.e., 2006, 519.
206
a.g.e., 2006, 520.
103
Dış Mimari
Taçkapı, batı cephenin orta kısmında iç içe geçmiş sivri kuşatma kemeri ve
sivri kemerli girişten oluşmaktadır. Kuşatma kemerinin yüzünde ışınsal form beyaz
ve siyah taşlarla düzenlenmiştir. Işınsal form pencerelerin lento seviyesinde
sonlanmakta, üst kısımlar almaşık teknikle yatay şeritler oluşturmaktadır. Işın kolları
pencere seviyesinde kırılarak yere paralel devam etmektedir. Merkezdeki ışın
kolunun başlangıç noktasında 45⁰lik açıyla yerleştirilmiş eşkenar dörtgen
yerleştirilmiştir. Girişin sivri kemer yüzünde beyaz ve siyah taşlar “C” kıvrım
geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto. 116).
104
(Basmacı)
Çizim No :
Fotoğraf No : 117
Genel Bilgiler
Eser iki katlı bir iş ve yolcu hanıdır. Güneydeki ana caddeye açılan taçkapının
doğusunda beş, batısında dört ve doğudaki sokağa açılan dokuz dükkana sahiptir.
Hanın güney kanadı yedi oda ile bir eyvandan meydana gelmektedir. Hanın ikinci
katı da birinci kat ile benzer düzendedir. Yapının birimleri beşik tonozla örtülüdür.208
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
207
Çam, a.g.e., 2006, 467.
208
a.g.e., 2006, 468.
105
Işınsal form ikinci kat pencerelerin alt seviyesinde sonlanmaktadır. Işın kolları
pencerelerin alt seviyesine yükseldikten sonra kırılarak yere paralel devam
etmektedir (Foto. 117).
106
(Çıkrıkçı)
Çizim No :
Fotoğraf No : 118-126
Mevcut Durumu : Hamam işlevini yitirmiş, hamama ait birimler dükkan olarak
kullanılmakta ve soğukluk, ılıklık, sıcaklık kısımları avlu-hol olarak
işlevlendirilmiştir.
Genel Bilgiler
Yapı 18. yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Mimarı Antep hassa mimar vekili
üstad Hacı Osman Ağa ile taşçı Mehmet oğlu Ali’nin eseridir.209 Hamama ait vakfiye
yoktur ve Hüseyin Paşa’nın kendi adıyla bitişiğindeki cami için düzenlettirdiği
vakfiyede yer almaktadır.210
209
Çam, a.g.e., 2006, 43.
210
Doğan, a.g.t., 132.
211
Çam, a.g.e., 2006, 68.
107
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
İç Mekan
zemine kakılan kompozisyon merkezde gülkurusu renk oniki kollu yıldızın kolları
arasına siyah taşların yerleştirilmesiyle iç içe oniki kollu yıldızlar elde edilmiştir.
Kollar arasına yerleştirilen gülkurusu renk altıgenler yerleştirilmiştir. Kompozisyon
gülkurusu renk onikigenin çerçeveyi oluşturmasıyla tamamlanmıştır (Foto. 121). Batı
kısımda iki kompozisyon arasında siyah zemine kalkerin kakma tekniğinde
uygulanmasıyla yatay şeritler elde edilmiştir. Güneybatı kompozisyonu siyah çerçeve
içinde gülkurusu zemine kakma tekniğiyle uygulanmıştır. Merkezde gülkurusu renk
yekpare sekiz kollu yıldızın uçlarına dikey sarı yarım altıgenler yerleştirilmiştir.
Yarım altıgenler arasında kalan kısımlara siyah renk kelebek motiflerinin
yerleştirilmesiyle, altıgenler ve kelebek motifleri sekizgen formu oluşturmaktadır
(Foto. 122). Güneyde yer alan kompozisyon siyah zemin üzerine beyaz sekizgenler
köşeleri birbiriyle kesişecek şekilde yerleştirilmiştir. Arada kalan kısımlar “+”
motifleri oluşturarak sonlanmaktadır (Foto. 123). Güneydoğu kompozisyonda
merkezde gülkurusu yekpare sekiz kollu yıldızın kolları arasına yerleştirilen siyah
taşlarla iç içe sekiz köşeli yıldızlar elde edilmiş ve beyaz yarım altıgenler yıldız
kollarına dik yerleştirilmiş, altıgenler arasına siyah taşların yerleştirilmesiyle de
sekizgen kompozisyon oluşturulmuştur. Girift gözüken kompozisyon sekizgenlerden
türeyen süslemeden bir kesittir (Foto. 124). Doğuda yer alan kompozisyon
gülkurusu çerçeve içinde siyah zemine kakma tekniğiyle uygulanmıştır. Merkezde
gülkurusu yekpare sekiz kollu yıldızın etrafına beyaz renk dört taşın
yerleştirilmesiyle dışta sekizgen form oluşturulmuştur (Foto. 125).
Çizim No :9
Fotoğraf No : 128-129
Genel Bilgiler
212
Çam, a.g.e., 2006, 107.
111
bir kapıdan sağlanmaktadır. Doğu – batı yönünde uzanan ılıklık kısmı yan yana üç
birimin kubbe ile örtülmesiyle sonlanmaktadır. Paşa Hamamı’nın sıcaklık kısmı
kubbe ile örtülmüştür. Sekizgen formlu göbektaşının doğu ve batı kenarlarına derin,
diğer yönlerde sathi olmak üzere sekiz eyvan yerleştirilmiştir.213
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Giriş cephesindeki pencere açıklıklarının üst seviyesinde bir kuşak halinde iki
farklı süsleme işlenmiştir. Kapıya yakın pencerede sarı ve siyah palmetlerin ters-düz
yerleştirilmesiyle, diğer pencerede ise merkezde palmet motifinden iki yana açılan
sarı ve siyah “S” kıvrımlı taşların yerleştirilmesiyle süsleme oluşturulmuştur (Çizim
9), (Foto. 128).
İç Mekan
213
Çam, a.g.e., 2006, 108-109.
112
Çizim No :
Fotoğraf No : 130
Genel Bilgiler
Eser aynı ismi taşıyan tekke, türbe ve mescitle birlikte bir külliye halinde
yapılmıştır. Naipoğlu mescidi M. 1557 tarihli Ayıntap Vakıf Defteri’nde kayıtlıdır.
Bu durumda Naip Hamamı’nın en yakın tarihini 16. yüzyılın ilk çeyreğine kadar
geriye götürmek mümkündür.215
214
Naib: İslâm devletlerinde hükümdar, vali, kadı gibi devlet ricâlinin vekili, temsilci veya yardımcısı.
Sözlükte “birini temsil etmek, birine vekâlet etmek” anlamındaki nevb (niyâbe) masdarından türeyen
nâib (çoğulu nüvvâb), “bir makamın sorumluluğunu asıl sahibi yerine geçici bir zaman için yüklenen
kimse” demektir (Cesim Avcı, “Naib”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 32, İstanbul, 2006, 311).
215
Çam, a.g.e., 2006, 399.
113
sekizgen planlı olup doğu ve batıda birer derin eyvan olmak üzere sekiz eyvan yer
alır. Batıdaki derin eyvana iki halvet hücresi açılmaktadır.216
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Hamamın güney cephesinde, batı uca yakın yerde bulunan kapı sivri kuşatma
kemeri ve basık kemerli giriş kısmından oluşmaktadır. Kemer alınlığının merkezinde
yarım daire formlu kitabeden çıkan ışınlar kemer yayında kırılarak yere paralel
devam etmektedir. Basık kemer yüzünde sarı ve siyah taşlar zikzak motifiyle
oluşturulmuştur (Foto. 130).
216
Çam, a.g.e., 2006, 397-398.
114
Çizim No : 18
Fotoğraf No : 131
Genel Bilgiler
217
Çam, a.g.e., 2006, 374-375.
115
Malzeme ve Teknik
Hamamda kullanılan renkli taş süslemelerde beyaz kalker ile siyah taş
kullanılmıştır. Süsleme kakma tekniğiyle uygulanmıştır.
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 132
Genel Bilgiler
Eser, hamamın dam seviyesinden daha yüksek ve biraz dışarıya doğru taşacak
şekilde yapıldığı için cephede belirginleşmektedir. Çeşme sivri kemerli düz kavsaralı
derince bir nişten ibarettir.220
Malzeme ve Teknik
Eserde kullanılan renkli taş süslemelerde sarı kalker ile siyah taş
kullanılmıştır. Süsleme almaşık teknikle oluşturulmuştur.
Dış Mimari
218
Çam, a.g.e., 2006, 75.
219
Doğan, a.g.t., 135.
220
Çam, a.g.e., 2006, 75.
117
oluşturmaktadır. Işın kolları kemer dışında kilit taşına doğru yükselen bir yay
oluşturduktan sonra kırılarak yere paralel devam etmektedir (Foto. 132).
118
4.2. DİYARBAKIR
Çizim No :
Fotoğraf No : 134-135
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Cami-i Kebir mahallesi Gazi
caddesi Bezciler 1. sokakta yer almaktadır.
Genel Bilgiler
221
O. Cezmi Tuncer, Diyarbakır Camileri (Mukarnas, Geometri, Orantı), Ankara, 1996, 38.
119
Bir yapılar topluluğu olan Ulu Cami, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir
alanı kaplamaktadır. Yapılar dikdörtgen avlunun çevresinde sıralanmıştır. Doğu ve
batıdan iki girişle geçilen dikdörtgen avlunun güneyinde asıl cami mekânı, kuzeyinde
Şafiler bölümü ve Mesudiye Medresesi bulunmaktadır. Avlunun doğu ve batısında
iki katlı revakların gerisinde maksurelere yer verilmiştir. Avlunun ortasında bir
namazgah ve şadırvan bulunmaktadır. Asıl camide harim mihraba paralel iki ayak
dizisiyle üç sahınlı düzenlenmiştir. Sahınlar mihrap önünde dik bir sahınla
kesilmektedir. Harimin güney duvarında kare gövdeli bir minaresi bulunmaktadır.222
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Kuzeyden avluya açılan eyvanın güney birime açılan basık kemerli kapıda
siyah ve beyaz taşlar “S” kıvrımlı geçmelerle almaşık teknikte kullanılmıştır (Foto.
134).
İç Mekan
222
Baş, a.g.e., 2006, 42.
120
Fotoğraf No : 136-147
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Ziya Gökalp mahallesi Behram
Paşa ve Sülüklü sokakları arasında yer alır.
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Cami avlusunun ortasında yer alan şadırvan sekizgen planlı ve sekiz sütun
üzerinde yükselmektedir. Kaval silmelerle bezenen sütunların orta kısmında yer alan
örgü motifleri silmelerle sürdürülmektedir. Sütunlardan biri tamamen silmelerden
diğerleri örgü motifinin silmelerle birlikte kullanımıyla oluşturulmuştur (Foto. 136).
223
Baş, a.g.t., 2006, 123.
224
a.g.t., 2006, 123.
121
Son cemaat yerinin harim önündeki kubbeyi taşıyan iki sütun orta kısmında
örgü motifi ve örgülerin kaval silmelerle sürdürülmesinden oluşan bir düzenleme
mevcuttur (Foto. 138).
Doğu cephede yer alan pencerenin lento taşı üzerindeki süsleme siyah ve
beyaz taşların “S” kıvrımlı geçmeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 139).
Doğu cephenin son cemaat yerine bitişik kısmında sarı kalker bir çerçeve
içine alınmış, kalker ve bazalt taşlardan kakma teknikle oluşturan makili yazı
panosunda “Lillah” kelimesi yer almaktadır (Foto. 140).
Son cemaat yerinin harim önünde bazalt zemin üzerine siyah taşların
kakılmasıyla oluşturulan merkezde dairesel, köşelerdeki çıkıntılarla kare bir
kompozisyon oluşturulmuştur. Daire motifinin dışında yarım altıgenler, iç kısımda
bazalt yekpare onaltı kollu yıldızdan yayılan beyaz onaltı kollu yıldız ve bu yıldızın
kolları arasına yerleştirilen dörtgenler onaltı kollu yıldız oluşturmaktadır. Dıştaki
yıldızın kol aralarında beyaz renk içe dönük yarım altıgenler ve bunu çevreleyen
siyah renk daire motifi yer almaktadır. İki daire arasında kalan dairesel formlu bordür
siyah ve beyaz üçgen taşların birbirine ters-düz geçmeleriyle kompozisyon
tamamlanmıştır (Çizim 25).
İç Mekan
Harimde yer alan pencereler lento ve alt seviyede merkezden yayılan “C”
kıvrım geçmeli taşların almaşık teknikte kullanımıyla düzenlenmiştir.
123
Çizim No : 37
Fotoğraf No : 148-157
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Melik Ahmet mahallesi Küçük
Hamam sokakta yer alır.
Genel Bilgiler
Yapım tarihi kesin olarak belli değildir. Şah İsmail’in dedesi Şeyh İbrahim
Safi’nin oğlu Şeyh Cüneyt’in isteği üzerine Uzun Hasan tarafından 15. yüzyılın
ortalarında yaptırıldığı belirtilmektedir. Şeyhe duyulan saygıdan dolayı “Cami’üs
Şafî” adını aldığına inanılmaktadır.225 Bu isim sonraki dönemlerde “Cami’üs Safa”
haline gelmiştir. Yapı, giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre, H.938 / M.1513 yılında
Diyarbakırlı Abdurrahman oğlu Hacı Hüseyin tarafından onarılmıştır. Kitabede
mimar ve mühendis adı olarak Üstad Ahmed’ül Amidî adı geçmektedir. Cami 1992–
1993 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.226
Enine dikdörtgen planlı olan yapı, harim ve kuzeyindeki beş bölümlü son
cemaat yerinden oluşmaktadır. Yapının ana mekânını örten kubbesi doğu ve batı
yönde ikişer serbest desteğe, kuzey ve güneyde ise beden duvarlarına oturan ikişer
destekle sekiz destekli bir plan şeması gösterir.227 Sekizgen formlu kasnağa sahip
olan kubbede geçiş elemanı olarak tromp kullanılmıştır. Ana mekân doğu ve batı
yöne doğru yan mekânlarla enine genişletilmiştir. Bu genişlemesi sağlayan yan
225
Metin Sözen, Anadolu’da Akkoyunlu Mimarisi, İstanbul, 1981, 51.
226
Baş, a.g.t., 2006, 69.
227
Mehmet Top - Erkan Koç, “Diyarbakır’daki Osmanlı Dönemi Öncesi Cami ve Mescitleri”,
Medeniyetler Mirası Diyarbakır Mimarisi, Diyarbakır, 2011, 238.
124
mekanlar, köşelerde pandantif geçişli kubbe ile bunların arasında ise sivri beşik
tonozla örtülüdür.228
Malzeme ve Teknik
Süslemelerde beyaz kalker, siyah bazalt taş kullanılmıştır. Caminin renkli taş
motif ve kompozisyonları almaşık teknikte oluşturulmuştur.
Dış Mimari
Güney cephede yer alan iki pencere sivri kemerli ve yanlarda sütunçelerle
düzenlenmiştir. Doğuya yakın pencerenin sütunçeleri dikey zikzak yivli ve lento
kısmında herhangi bir süsleme yoktur. Batıya yakın pencerenin lento taşı üzerindeki
kuşağın merkezinden iki yana “C” kıvrım geçmeyle yayılan bazalt ve kalker almaşık
teknikle kullanılmıştır (Foto. 151).
Batı cephede harim kısmında üç, son cemaat yerinde bir pencere
bulunmaktadır. Son cemaat yerinin batı cephesinde yer alan pencerenin lento taşı
üzerinde basık kemerinin merkezinde iki ucu palmet motifli bazalt, kalker taşlarla
kullanılmıştır. Sütunçeler yarım oluk silmelerle kaplanmıştır (Foto. 152). Harimin
228
Top, a.g.m., 2011, 238.
125
batı cephesinde yer alan üç pencerede de basık kemerlerin merkezinde iki yana “C”
kıvrım geçmeliyel yayılan bazalt ve kalkerin almaşık kullanılmasıyla cephedeki
süslemede bir bütünlük sağlanmıştır.
Fotoğraf No : 158-174
Genel Bilgiler
M.1522-1523’te ölen paşanın adını taşıyan caminin kitabesi, bitiş tarihi olarak
1523 yılını verir. Cami, kurucusu öldükten sonra bitmiştir. Fakat kendisinin
Diyarbakır valiliği sırasında bu yapının inşasını başlattığı açıktır.230
Cami merkezi plan şeması göstermektedir. Ortada dört ayağın taşıdığı kubbe,
dört yönde yarım kubbelerle genişletilmiştir. Köşelerdeki mekânlar küçük birer
kubbe ile kapatılmıştır. Girişte yedi kubbeli son cemaat yeri revakı bulunmaktadır.
Revakın kenar kubbelerinin arkasına cami iç mekânına bir kapı ile açılan kubbeli
birer mekâna yer verilmiştir.231
229
Tuncer, a.g.e., 1996, 115.
230
Doğan Kuban, Osmanlı Mimarisi, İstanbul, 2007, 236.
231
Baş, a.g.t., 2006, 98.
127
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Harim kapısının lento taşı ile basık kemer arasındaki kompozisyonda her
onikigen motiften geçen altı onkigen aralarda altı köşeli yıldızlar ve altıgenlerde
aralarında kalan bölümlerde oluşan kelebek motifleri yeşil mermerin beyaz mermere
kakma tekniğinde uygulanmasıyla oluşturulmuştur (Çizim 26), (Foto. 161-162).
Hazire, caminin batı kısmında ve bitişiğinde yer almaktadır. Hazire kapısı beş
dilimli kemer, basık giriş kemeri ve sütunçelerden oluşmaktadır. Basık kemer yüzü
kalker ve bazalt taştan ters-düz palmetlerin dizilmesiyle oluşturulmuş fakat tahribata
uğramıştır. Palmet motifleri köşelerde kalan taşlardaki izlerden anlaşılmaktadır.
128
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 175-177
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Melik Ahmet mahallesi Melik
Ahmet Paşa caddesinde bulunmaktadır.
Genel Bilgiler
Fevkani bir karakter gösteren cami altta depo ve dükkan olarak kullanılan
bölümler üstte merdivenlerle ulaşılan harim mekânından meydana gelmektedir.
Güneydeki taçkapıdan geçilen avlunun güneyde bulunan cami enlemesine dikdörtgen
alanı kaplamaktadır. İç mekân ortada dört ayak üzerine bir kubbe ile örtülmüştür.
Kubbenin yanındaki yan bölümler üçer çapraz tonozla kapatılmıştır. Kuzeyde kare
kaideli silindirik gövdeli minaresi yükselmektedir.234
Malzeme ve Teknik
232
Tuncer, a.g.e., 1996, 162.
233
Baş, a.g.t., 2006, 134.
234
a.g.t., 2006, 134.
130
Dış Mimari
Harimin kuzey cephesinde daire formlu pencere ile iki yanında yer alan sivri
kemerli pencerelere kemerlerinden belli bir seviyeye çıkan ışın kolları kırılarak yere
paralel devam etmektedir. Kuzey cephede yer alan ışınsal form, güney cephede de
aynı düzenleme ile tekrarlanmıştır (Foto. 175). Güney cephede gözlemlenen
restorasyon izleri yere paralel devam eden kolların tüm cepheyi dolandığını
göstermektedir (Foto. 176).
Çizim No :
Fotoğraf No : 178-179
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Savaş mahallesi Yeni Kapı
sokakta yer almaktadır.
Genel Bilgiler
Cami kare planlı tek kubbeli bir yapıdır. Kuzey cephe boyunca uzanan giriş
revakı, üç kubbeli düzenlenmiştir. Kuzeydoğuda yapıdan bağımsız olan minare dört
ayak üzerinde kare gövdeli olarak yükselmektedir.237
Malzeme ve Teknik
Süslemelerde beyaz kalker, siyah bazalt taş kullanılmıştır. Caminin renkli taş
süslemeleri almaşık teknikte oluşturulmuştur.
235
Mutahhar ve bunun kısaltılmış şekliyle Şeyh Matar adının daha önce bu yerde Şeyh Muharrar’ın
mezarı olmasına bağlayanlar vardır. Bu adla anılan asıl caminin Balıkçılarbaşından Mardin Kapı’ya
ilerlerken yıktırılıp yola katıldığı bilinmektedir. (Tuncer, a.g.e., 1996, 104).
236
Baş, a.g.t., 2006, 94.
237
a.g.t., 2006, 94.
132
Dış Mimari
Harim kapısı, dörtgen prizmal formda dışa çıkıntılı ve sivri kemerli eyvan
formludur. Burada ışınsal form uygulanmaya çalışılmıştır. Kapının basık kemeri “S”
formlu siyah ve beyaz taşların geçmeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 178).
Harimin kuzey cephesi, harim kapısının iki yanında simetrik yer alan
pencerelerle oluşturulmuştur. Sivri kemerli pencerelerin sütunçeleri zikzak yivlerle
bezenmiştir (Foto. 179). Harimin doğu cephesinde yer alan üç pencerenin sütunçe
yüzeylerine örgü motifleri işlenmiştir.
133
(Kot Minareli)
Çizim No :
Fotoğraf No : 180-181
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
238
Tuncer, a.g.e., 1996, 175.
239
Baş, a.g.t., 2006, 143.
134
İç Mekan
Çizim No :
Fotoğraf No : 183-188
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi İskender Paşa mahallesi Uzun
sokak No:3’te yer almaktadır.
Genel Bilgiler
İskender Paşa Camii, tromplar üzerine tek kubbeli kare bir yapı olup, iki
yandan dışarı taşan son cemaat revakının boşta kalan köşeleri, tabhanelerin hatırasını
devam ettiren camiye kapalı dikdörtgen birer hücre ile doldurulmuştur. Minaresi
doğudaki hücreye bitişiktir.242 Geçiş siteminde tromp, örtü sisteminde ise kubbe
kullanılmıştır. Yapıda düzgün kesme taş malzeme kullanılmıştır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Doğu cephede yer alan iki pencereden biri düz yivli, diğeri lento üzerinde yer
alan basık kemer formunda “C” kıvrımlı geçmelerle düzenlemedir (Foto. 183). Batı
240
Tuncer, a.g.e., 1996, 143.
241
Baş, a.g.t., 2006, 117.
242
Aslanapa, a.g.e., 1985, 271.
136
cephede iki sivri kemerli pencere yer almaktadır. Pencere sütunçeleri burma yivli
düzenlemeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 184).
(Sincariye, Mercaniye)
Çizim No :
Fotoğraf No : 189-191
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Cami-i Kebir mahallesi Müze
sokakta Ulu Cami’nin güneybatı ucunda yer almaktadır.
Genel Bilgiler
243
Tuncer, a.g.e., 1996, 45.
138
değişik bölümleri üzerinde yer alan bu kitabelere göre medresenin yapımına Artuklu
hükümdarı II. Sökmen tarafından başlanmış, II. Sökmen’in M.1200 yılında ölümü
üzerine yapıma, Artuklu hükümdarı Mahmut tarafından devam edilmiştir.
Mahmut’un da M.1222 yılında ölümüyle Mevdud zamanında M.1223 yılında tekrar
gözden geçirilerek bugünkü şeklini almıştır. Bu kitabelerin dışında giriş kapısı
üzerine cas harcı ile işlenen H.1226/M.1811 ve H.1328/M.1910 tarihleri, Osmanlı
dönemine ait onarım ve ilavelere işaret etmektedir. 1962 yılına kadar büyük kısmı
harap durumda olan medrese bu tarihte Ulu Cami onarımları ile birlikte onarılmıştır.
Yapının Melik’ül-Mesud unvanını taşıyan II. Sökmen’den dolayı Mesudiye ismi ile
anıldığı belirtilmektedir. 244
Kare bir alanı kaplayan medrese iki katlıdır. Düzgün bir planlama
göstermektedir. Kuzeydeki eyvan şeklindeki kapıdan geçilen avlu revaklarla
çevrilmiştir. Doğuda iki kat boyunca devam eden ana eyvan yer almaktadır. Diğer
kenarlarda revakların gerisinde medrese odalarına yer verilmiştir. Batıda mescit
bölümü bulunmaktadır.245
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
244
Baş, a.g.t., 2006, 154-155.
245
a.g.t., 2006, 155.
139
İç Mekan
Medresenin batı revağında yer alan kapının basık kemeri bazalt ve kalker
taşların “S” kıvrımlı geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto. 190).
(Gülşeni)
Çizim No : 10-38
Fotoğraf No : 192-197
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Melik Ahmet Mahallesi Melik
Ahmet Caddesinde yer almaktadır.
Mevcut Durumu : Türbe işlevini sürdürmekle birlikte bir kısmı mescit olarak
kullanılmaktadır.
Genel Bilgiler
Türbenin kesin inşa tarihini belirten bir kaynak mevcut değildir. O.Cezmi
Tuncer yapının mimari özelliklerinden hareketle Kanuni döneminde yapıldığını ileri
sürmektedir.246
Gülşeniler Tekkesi olarak bilinen yapı topluluğu içinde yer alan içten ve
dıştan sekizgen planlı ve tek katlı bir yapıdır. İki renkli kesme taşla inşa edilen gövde
piramidal bir külahla örtülmüştür.247
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
246
Baş, a.g.e., 2006, 165.
247
a.g.t., 2006, 165.
141
Doğu cephede yer alan pencere sivri kemerlidir. Pencerenin lento taşı
üzerinde kalker ve bazalt taşların “S” kıvrımlı geçmeleriyle düzenlenmiştir (Foto.
193). Batı pencerede sivri kemerli ve yanlarda sütunçeler yer almaktadır. Pencere
lento taşının üzerinde basık kemer formun ortasında bazalt taştan kelebek motifi
yanlarda kalker ile almaşık kullanılmıştır. Sütunçeler burma yivlidir (Foto. 194).
Çizim No :
Fotoğraf No : 198
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Ali Paşa Mahallesi Turistik
Cadde’de yer almaktadır.
Genel Bilgiler
Yapının banisi Sultan Şücaeddin’dir. Hakkında tarihi bir veri bugün mevcut
değildir.248 Süleyman Savcı, kapıların kuzeyine düşen çeşmedeki yazıtı “el Fatiha
el-sultan el-Süca sene hamset ve sıttemiyen H. 605/M.1208” aktarmaktadır.249
İçten ve dıştan kare prizmal tipe sahip olan türbe içten tromp geçişli kubbe,
dıştan ise dört cepheli bir külah ile örtülüdür. Yapının duvarları, geçiş sistemi ve
kubbesi siyah ve beyaz taşların almaşık olarak yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur.250
Yapı Diyarbakır’daki türbeler içerisinde iki katlı tek eserdir.
Malzeme ve Teknik
İç Mekan
248
Eser, a.g.t., 215.
249
Tuncer, a.g.e., 2012, 339.
250
Eser, a.g.t., 215.
143
Çizim No :
Fotoğraf No : 199-202
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Sekizgen planlı türbenin her cephesinde birer sivri kemerli, niş içine alınmış
ve yanlarda sütunçeler bulunan pencereler yer almaktadır. Kuzey cephede dışa
çıkıntılı bir kapı yer almaktadır. Pencerelerin tamamı mimari düzende benzer
süsleme açısından faklılık göstermektedir.
251
Tuncer, a.g.e., 2012, 350.
144
(Mehmet Bey)
Çizim No :
Fotoğraf No : 203-204
Genel Bilgiler
Yapının kesin inşa tarihini belirten herhangi bir kaynak mevcut değildir.
Zincirkıran adının nereden geldiği bilinmemektedir. Diyarbakır’da M.1599 yılında
beş ay valilik yapan Zincirkıran Ali Paşa’nın türbe ile ilgisi tespit edilememiştir.252
İçten ve dıştan sekizgen planlı türbe iki renkli düzgün kesme taşlarla inşa
edilen hareketli bir mimari görünüm sergilemektedir. Türbe içten kubbe, dıştan
piramidal bir külahla kapatılmıştır.253
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Taçkapı kuzey cephede dörtgen formlu bir niş içine yerleştirilmiştir. Kapının
üst kısmında mukarnas kuşağı, lento taşının üstünde merkezde bazalttan yarım şemse
motifi kalker taşla almaşık kullanılmıştır. Sütunçelerde iki şeritli zencerek motifleri
bazalt ve kalker üzerine işlenmiştir (Foto. 203).
252
Baş, a.g.t., 2006, 172.
253
a.g.t., 2006, 172.
146
Çizim No : 11
Fotoğraf No : 205-208
Bulunduğu Yer : Diyarbakır merkez Sur ilçesi Cemal Yılmaz Mahallesi Gazi
Caddesinde yer almaktadır.
Genel Bilgiler
Mardin Kapısı’ndan girişte görülen ilk büyük yapı olan han, Diyarbakır’daki
II. Osmanlı valisi olan Hüsrev Paşa tarafından M.1527 yılında yaptırılmıştır. Hana
“Delilller” adını veren ise Hac yolculuğuna çıkanlara rehberlik yapan “deliller”in bu
handa konaklamasıdır. Bu nedenle, hanın karşısındaki alana da Hacılar Harabesi
denilmiştir.254
Osmanlı şehir içi hanlarının bir örneği olan yapı, kare planlı, iki katlı ve
avluludur. Kuzeyinde tek katlı ahır bölümü bulunmaktadır.255 Avlunun ortasında bir
şadırvan vardır. Konaklama amaçlı odalar ve ahırlar revaklı avlunun etrafına
dizilmiştir. Hanın dış kısmında ise dükkanlar yer almaktadır. Hanın giriş cephesi
düzgün kesme taş, diğer cepheler kaba yontu taşla inşa edilmiştir.
Malzeme ve Teknik
254
Hasan Özgen – Hakan Aytekin, Taşlar ve Düşler – Diyarbakır, 2004, 96.
255
Baş, a.g.t., 2006, 174.
148
Dış Mimari
Taçkapı dikdörtgen prizmal, dışa çıkıntılıdır. Giriş eyvanı sivri kemerli bir
kapı, üst seviyede merkezde eski fotoğraflardan makili yazının bulunduğu bilinen
pano ve iki yanında simetrik düzenlemeye sahip pencerelerden oluşmaktadır.
Taçkapıda ışınsal formun kolları makili yazı panosu seviyesine yükseldikten sonra
kırılarak yere paralel devam etmektedir (Foto. 205). Merkezdeki panonun iki yanında
yer alan pencereler aynı süsleme düzenine sahiptir. Pencerelerin üst kısmında
mukarnas kuşağı, basık kemerlerde kalker-bazalt taşlardan ters-düz palmet motifleri
ve sütunçelerde kaval silme kullanılmıştır (Çizim 11), (Foto. 206). Eyvan kemerinin
iki yanındaki sütunçeler örgü motifleriyle bezenmiştir (Foto. 207).
Avlunun doğu cephesinde üst seviyede pencerenin iki yanında makili yazı
panoları yer almaktadır. Kuzeyde yer alan panodaki yazının tahribata uğradığı, daha
sonraki restorasyon çalışmalarında geometrik bir form oluşturulmaya çalışıldığı
düşünülmektedir. Güneyde yer alan panoda “Barekallah” yer almaktadır (Foto.
208).
149
Çizim No :
Fotoğraf No : 209-214
Genel Bilgiler
Dikdörtgen bir alanı kaplayan han iki katlı düzenlenmiştir. Batı, güney ve
doğudan birer kapı ile geçilen hanın batı girişi meydana, diğer girişleri ise hana bu
yönlerden bitişik olan kapalı çarşılara açılmaktadır. Avluda revakların gerisinde
kalmak ve eşyaların depolanması için düzenlenen odalara yer verilmiştir. Hanın
ortasında bir şadırvan bulunmaktadır.257
Malzeme ve Teknik
256
Baş, a.g.t., 2006, 177.
257
a.g.t., 2006, 177.
150
Dış Mimari
Taçkapı dikdörtgen prizmal, dışa çıkıntılıdır. Giriş eyvanı sivri kemerli bir
kapı, üst seviyede merkezde “Lillah” yazılı makili pano ve iki yanında simetrik
düzenlemeye sahip pencerelerden oluşmaktadır. Taçkapıda ışınsal formun kolları
makili yazı panosu seviyesine yükseldikten sonra kırılarak yere paralel devam
etmektedir (Foto. 209). Makili yazı panosunun iki yanında yer alan pencereler aynı
süsleme düzenine sahiptir. Üst kısımda mukarnas kuşağı, basık kemerlerde kalker-
bazalt taşlardan ters-düz palmet motiflerinin merkezde oluşturdukları dört yapraklı
yonca motiflerinden oluşan kesitler ve sütunçeler örgü motifleri ile kaplanmıştır. İki
penceredeki kompozisyon düzeni aynı olmasının yanında malzemenin zıt kullanımı
cephedeki hareketliliği arttırmaktadır (Foto. 210).
4.3. KİLİS
(Tekke)
Çizim No : 8, 19, 42
Fotoğraf No : 215-227
Genel Bilgiler
Etrafı medrese hücreleriyle çevrili geniş bir avlunun güneyinde yer alan cami,
beş kubbe ile örtülü son cemaat yeri ve kare planlı bir harimden ibarettir. Harimi 8
gömme ayağa binen tromplu büyük bir kubbe ile örülmüştür. Harimin kuzeydoğu ve
258
Canbolad: Canpolatoğulları ailesi bölgede Abbasiler döneminden beri yönetici aileler arasında yer
almıştır. Canpolat Bey 1550’lerin başında Kilis Sancakbeyliğine getirildikten sonra aile artık
“Canpolatoğlulları” olarak anılmaya başlanmıştır. Abbasiler ve Eyyubiler devrinden beri siyasette
etkin olarak yer aldılar. Bu nedenle Antakya vilayeti yakınlarındaki “Kusayr”’ aileye iktâ olarak
verilmişti. Kuzey Suriye’nin siyasi hayatında oldukça belirgin konuma gelen aile, zaman zaman
faaliyet sahasını Anadolu içlerine ve Suriye geneline de yaymıştır (Metin Akis, 16. Yüzyılda Kilis ve
Azez Sancağında Sosyal ve İktisadi Hayat, (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi), Ankara, 2002, 11).
259
Dündar, a.g.e., 17-19.
152
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Minare caminin batı cephesinde son cemaat yeri ile harimin birleştiği yere
konumlandırılmıştır. Minare kapısı kuzey cepheye açılmaktadır. Kapının basık
kemeri zikzak formlu sarı ve siyah taşların geçmeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 219).
Caminin doğu, güney ve batı cephelerindeki pencereler iki şerit halinde dikdörtgen
çerçeve oluşturan kaval ve oluk silmeler içinde sivri kemerlidir. Pencereler renkli
260
Dündar, a.g.e., 8-20.
153
taşlarla içte çerçeve içine alınmış ve lento taşı dışındaki kısımlar sarı ve siyah “S”
kıvrımlı taşların geçmeleriyle oluşturulmuştur (Foto. 220).
İç Mekan
Harim içinde yer alan pencereler sivri kemerli nişler içine alınmış ve sivri
kemerlidir. Pencereler renkli taşlarla içte çerçeve içine alınmış ve lento taşı dışındaki
kısımlar sarı ve siyah “S” kıvrımlı taşların almaşık teknikte kullanımıyla
oluşturulmuştur.
155
(Cami-i Kebir)
Çizim No : 20
Fotoğraf No : 228-231
Genel Bilgiler
Ulu Camii, doğu ve batı taraflarında hücreler, kuzey tarafında ise mekanlar
bulunan, hafif çarpık planlı bir avlunun güneyinde yer almaktadır. Harim, kıbleye
paralel iki sahından meydana gelen, mihrap önü iki sahın boyunca kubbeli ve
enlemesine gelişme gösteren dikdörtgen bir plan şemasına sahiptir. İç kısmı
yuvarlak, dış kısmı onikigen kubbe kasnağında, basık kemerli oniki pencere
bulunmaktadır. Ulu Camii avlusunun doğu ve batısındaki odalar ile muhtemelen
kuzeydeki revağın bir bölümü, medrese olarak kullanılmıştır. Beşik ve çapraz
tonozlarla örtülü avlunun etrafındaki hücreler ile revak, düz damlıdır.262
261
Dündar, a.g.e., 71-81.
262
a.g.e., 71-73.
156
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Caminin kuzey cephesinde yer alan avlu kapısı eyvan kurgusunda sivri
kemerlidir. Kapının kemer yüzünde sarı ve siyah taşlar kilit taşından iki yana zikzak
formuyla yayılmaktadır (Foto. 228).
(Hasan Bey)
Çizim No :
Fotoğraf No : 232-233
Mevcut Durumu :
Genel Bilgiler
Muallak Camii, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Camii, kıbleye paralel olarak
uzanan tek sahınlı, mihrap önü kubbeli harimiyle Kilis Ulu Camii planıyla benzerlik
göstermektedir.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
263
Dündar, a.g.e., 71-81.
158
Batı cephede geçişi sağlayan kapının basık kemeri beyaz ve siyah taşların kilit
taşından iki yana zikzak formunda yayılmasıyla oluşturulmuştur. Kapıdan çıkıntı
şeklinde yer alan üç kademeli oluk silme ile dört yönden çevrelenmiştir. (Foto. 232).
Harim kapısının kemerinde siyah ve beyaz taşlar kilit taşından iki yana zikzak
motifinin yayılmasıyla düzenlenmiştir (Foto. 233).
159
Çizim No :
Fotoğraf No : 234-235
Genel Bilgiler
Kitabesinde yer alan H.932 tarihine göre dergah, M.1525 yılında vakfın Beyi
ve Müminlerin emiri Abdülhamit Murtaza tarafından yaptırılmıştır.264 Kilis’teki bu
mevlevihaneden günümüze sadece, mescit ve semahane olarak kullanılan yapı
gelebilmiştir. Hurufet Defterleri’ndeki kayıtlarda bu yapı “Kilis Mevlevihane
Mescidi” şeklinde zikredilmektedir.265
Eser kareye yakın planlı, kubbeli bir yapıdır. Giriş batı yöndedir. Yapı serbest
dört “L” biçiminde eşit kollu yığma ayak, üstte baldaken türünde kemerlerle birbirine
bağlanarak kubbe oluşturulmuştur.266 Köşelerde ise dört küçük kubbe yer almaktadır.
Mevlevihaneye ait semahanenin etrafındaki diğer yapılar yok olduğundan bugün
semahanenin dört cephesi de açıktır.267
264
O. Cezmi Tuncer, “Kilis Mevlevihanesi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2, Konya, 1996, 260.
265
Dündar, a.g.e., 318.
266
Tuncer, a.g.m., 1996, 259-260.
267
Dündar, a.g.e., 318.
160
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Harim kapısı kemeri siyah taşlardan bir şeritle çerçeve içine alınmış ve
ilmikle motifi ile kitabenin yer aldığı dikdörtgen pano ile birleşmektedir. Kapının
basık kemeri kilit taşından iki tarafa yayılan sarı ve siyah zikzak formlu taşların
dizilmesiyle oluşturulmuştur. Aynı düzenleme kemerin iç mekan yüzünde de
görülmektedir (Foto. 234).
Çizim No :
Fotoğraf No : 236-237
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Çizim No : 31
Fotoğraf No : 238-239
Bulunduğu Yer : Kilis merkez Meşhetlik mahallesi Eski Hamam sokağında yer
almaktadır.
Mevcut Durumu :
Genel Bilgiler
“Bu mübarek hamamı 970/1562 yılında, Sultan Selim Oğlu Efendimiz, Yüce
Sultan Büyük Hakan Allah onun mülkünü daim kılsın Sultan Süleyman’ın
hükümdarlık günlerinde, Emir Kasım oğlu Emir Canbolad yaptırdı.” Bu kitabeden
Eski Hamam’ın banisi Kilis’in ilk sancak beyi olan Emir Kasım oğlu Emir Canbolad
olduğu anlaşılmaktadır.270
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Hamamın giriş kapısı sivri kemerli bir eyvan içinde yer almaktadır (Foto.
238). Süsleme kapının lentosu ile kitabe arasında yer alan renkli taş kuşaktan
270
Dündar, a.g.e., 416-417.
271
a.g.e., 414-415.
164
oluşmaktadır. Merkezde dikey yerleştirilmiş bir renk motifinin iki yanına “S”
kıvrımlı sarı ve siyah taşların dizilmesiyle düzenlenmiştir (Çizim 31), (Foto. 239).
165
Çizim No : 32
Fotoğraf No : 240-246
Mevcut Durumu :
Genel Bilgiler
Tuğlu Hamamı’nın soğukluk bölümü dikdörtgen planlı olup, dört yönde derin
olmayan eyvanlarla genişletilmiştir. Bu bölüm ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden
yüksek tutulmuştur. Ilıklık bölümü yanlara açılan üç eyvanı, kuzeydoğu ve kuzeybatı
köşelerdeki iki halvetiyle birlikte dikdörtgen planlıdır. Haç şeklindeki sıcaklık
bölümü, dört eyvanlı ve dört halvet hücrelidir. Duvarlar taş, kubbeler ise tuğladan
yapılmıştır.273
Malzeme ve Teknik
272
Dündar, a.g.e., 463.
273
a.g.e., 460.
166
Dış Mimari
İç Mekan
kare form çevrelemektedir. Bunun etrafında siyah zemine kakılan altıgen formlu
taşlardan bir bordür dolaşmaktadır. Dışta siyah renk çerçeve içine alınan süslemenin
kolları köşelerde kare alanlar oluşturmaktadır. Köşelere kare, diğer kısımlara
dikdörtgen sarı taşlar yerleştirilmiştir. İki çerçeve arasında kalan bordürün
merkezinde 45⁰lik açıyla yerleştirilmiş sarı renk eşkenar dörtgenler siyah zemine
kakma tekniğiyle uygulanmıştır (Foto. 246).
168
Çizim No : 2, 33
Fotoğraf No : 247-250
Mevcut Durumu :
Genel Bilgiler
“Bu eseri 970/1562 yılında, Sultan Selim oğlu Efendimiz, Yüce Sultan Büyük
Hakan Allah onun mülkünü daim kılsın Sultan Süleyman’ın hükümdarlık günlerinde
Emir Kasım Oğlu Emir Canbolad yaptırdı.” Bu hamama “Eski Hamam” denmesinin
sebebi, muhtemelen kendisinden sonra Canbolad Bey’in “Paşa Hamamı” denilen
ikinci bir hamamı yaptırmasından dolayıdır.274
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
doğru genişleyerek yükselen ışın kolları, kemerde kilit taşında daha geniş bir yay
çizdikten sonra ışın kolları kırılmakta ve yere paralel devam ederek cepheyi
dolaşmaktadır (Çizim 2), (Foto. 248). Giriş kapısının lento taşı ile kitabesi arasında
yer alan kuşağın merkezinde dikey yerleştirilmiş gülkurusu renk motifinden yanlara
yayılan beyaz, sarı ve siyah “S” kıvrımlı taşların dizilmesiyle oluşturulmuştur (Foto.
248).
İç Mekan
4.1. MARDİN
(Abdüllatif, Latifiye)
Çizim No : 17
Fotoğraf No : 254-256
Genel Bilgiler
Avlunun güneyinde yer alan harim enlemesine iki sahınlı ve mihrap önü
kubbelidir. Ayrıca avlunun etrafında çapraz tonoz örtülü mekanlar yer alır. Minare
caminin kuzeydoğusunda yer alır. Caminin doğusunda ise avlu kapısı yer almaktadır.
İki avlulu olan caminin ikinci kapısı anıtsal niteliktedir.
Malzeme ve Teknik
276
Ara Altun, Mardin’de Türk Devri Mimarisi, İstanbul, 2011, 42-43.
171
Dış Mimari
Avlu kapısı dışta yarım oluk, içte mukarnas bezemeli iki silme ile beden
duvarından yüksek tutularak taçkapı formunda düzenlenmiştir. Taçkapı gri ve sarı
kalker taşların almaşık kullanılmasıyla oluşturulan üç dilimli kemer, mukarnas
kavsara, alt kısmında iki yazı kuşağı ve kapı lentosu ile yazı kuşakları arasında renkli
taştan oluşturulmuş sekiz köşeli yıldız kompozisyon yer almaktadır (Foto. 254).
Sekiz köşeli beş yıldızın dizilmesiyle oluşturulan kompozisyonun yıldız köşelerinden
çıkan kırık hatlar aralarda kelebek motifi ve bu motiflerin iki yanında simetrik
yerleştirilen yarım sekizgenler işlenmiştir. Köşede yer alan sekiz köşeli yıldızlar
yarım bırakılmış ve diğer yıldızların merkezinde yıldız motiflerinin işlendiği
kabaralar yer almaktadır. Yıldız, yarım sekizgen ve kelebek motifleri sarı renkten
oluşturulmuş ve oluşturulan formların iç kısmı siyah taşların kakma tekniğinde
uygulanmasıyla doldurulmuştur (Çizim 17), (Foto. 255). Kapının çevresini üç yönde
dolaşan sekiz köşeli yıldız motifli silme sarı, gri ve kırmızı taşların almaşık teknikte
kullanılmasıyla oluşturulmuştur. Merkezde sekiz köşeli yıldızların köşelerinden
çıkan kırık hatlar kenarda zencerek, yıldızlar arasında altıgen motifleri
oluşturmaktadır. Kapının söve kısımlarında sarı-kırmızı, lentoda sarı-gri taşların
almaşık kullanılmasıyla düzenlenmiştir (Foto. 255).
İç Mekan
(Zinciriye277)
Çizim No : 30,36
Fotoğraf No : 257-260
Genel Bilgiler
Eser dikdörtgen ve geniş bir alanı kaplamakta, iki kat üzerinde avlu, cami,
türbe ve çeşitli ek mekanlardan meydana gelmektedir. Doğu ve batı uçlarındaki
dilimli kubbelerle ve güney cephenin doğu cepheye bitişik anıtsal portali dikkat
çeker. Güney cephede, batıda dilimli kubbenin altında yer alan türbe mekanı ile
doğuda yer alan dilimli kubbenin altındaki cami mekanı yer almaktadır.279
277
Zinciriye: Bu takma adın, (Sultan İsa) kendisinin bir ara brada hapsedilmiş olmasından
kaynaklanmış olabilir (Tuncer, a.g.e., 1996, 52).
278
Altun, a.g.e., 99.
279
a.g.e., 94.
280
Nejat Göyünç, “16. Yüzyılda Mardin Sancağı”, Osmanlı Araştırmaları, İstanbul, 1969, 75.
173
bulunmasını ilk yapım evresinde türbe daha sonrasında mescide çevrildiği sonucunu
çıkartmaktadır.
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
İç Mekan
olanlar ise stilize palmetler şeklinde işlenmiştir. Mihrap nişi sivri kemerli, yuvarlak
kavsaralı ve yarım daire nişlidir. Nişin zemine yakın ve kavsaraya yakın kısımlarında
siyah renk taşların yatay zikzak şeritler oluşturması ve kenardaki kısımlarına
gülkurusu yarım eşkenar dörtgenlerin yerleştirilmesiyle renkli taş süsleme
oluşturulmuştur. İki şerit arasında kalan kısımda ışığı geçiren yeşil mermer
kaplamalar ayrıca mihrabı hareketlendirmiştir (Fotoğraf 259). Kapının iç cephesinde
iki pencere arasında orta kısımda kırılarak içe doğru daralan palmet motiflerinin
dizilmesiyle oluşturulan bir çerçeve içine alınmış ve mihraptaki düzenleme aynı
düzenlemede işlenmiştir (Foto. 260).
Mihrabiye kavsaranın merkezinde yer alan yarım daire formlu taştan ışın kolları
genişleyerek kemerde sonlanmaktadır.
176
Çizim No :
Fotoğraf No : 265-272
Genel Bilgiler
Medrese, tek avlu etrafında düzenlenmiş iki katlı mekanlarla ve batıda diğer
kısımlarla aynı girişe sahip bağımsız bir mescitle teşkilatlıdır. Yapının güney
cephesi, batıda büyük kubbenin altındaki cami kısmı dilimlenmiş yarım kubbe ile
örtülü duvar ile onun hemen yanında yer alan anıtsal taçkapısı, doğuya doğru da iki
dilimli kubbeli türbe mekanı arasında dışa açılan avlu revaklarının sivri kemerleri ile
oluşturulmuştur.283 Kuzeyde revaklı bölümde ise eyvan nişinde çeşme
bulunmaktadır.
281
Tuncer, a.g.e., 1996, 58.
282
Altun, a.g.e., 2011, 102.
283
a.g.e., 2011, 102.
177
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
İç Mekan
Giriş kısmının kuzey kısmında yer alan kapının lento ve üzerinde iki şerit
halinde geometrik süsleme kompozisyonu yer almaktadır. Süsleme şeritleri ile
pencere arasında kakma tekniğiyle uygulanmış palmet kompozisyonu yer almaktadır.
178
Kalker zemin üzerine siyah taşla işlenen kompozisyon bir kaide üzerinde yukarı
bakar şekilde iki palmet motifi işlenmiştir. Altta yer alan büyük palmetin içine aşağı
bakar şekilde bir palmet işlenmiş ve üstte yer alan palmetin içinde ise aynı formda
bir palmet işlenmiştir.
düzenleme aynı şekilde tekrarlanmıştır (Foto. 260). Mihrap ve kapıda yer alan
düzenlemelerde kakmaların bir kısmı dökülmüş ve zemini oluşturan kalker taşlar
aşınmıştır.
180
Çizim No :
Fotoğraf No : 273
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
İç Mekan
Eyvan içerisinde yer alan selsebil mukarnas bezemeli silme, sivri kemer,
mukarnaslı kavsara ve niş yüzeyindeki süslemelerden oluşmaktadır. Selsebil
284
Altun, a.g.e., 2011, 89.
285
a.g.e., 2011, 86.
181
Çizim No : 40
Fotoğraf No : 274-276
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
Eserde kullanılan renkli taş süslemelerde sarı, kırmızı kalker ve siyah bazalt
taş kullanılmıştır. Süsleme almaşık ve kakma tekniğiyle oluşturulmuştur.
286
İrfan Yıldız, Mardin’deki Su Mimarisi, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Doktora Tezi), Van, 2008, 75.
287
a.g.t., 75-76.
183
İç Mekan
Çeşmenin üst kısmında bulunan makili yazı panosunun iki yanında yarım
kelebek motifleri ve makili yazıyı çevreleyen palmet dizisinden oluşturulan
çerçeveden meydana gelmektedir. Kırmızı zemin üzerine siyah taşlarla dört yönde
dönen “Allah” kelimesi oluşturacak şekilde kakma tekniğinde uygulanmıştır (Çizim
40), (Foto. 276).
184
4.5. ŞANLIURFA
(Rıdvaniye, Zulumiye288)
Çizim No : 6, 35
Fotoğraf No : 277-281
Genel Bilgiler
Bizans dönemine ait Aziz Thomas kilisesinin yerine inşa edilmiştir. Avluyu
çevreleyen medrese ile birlikte bir külliye halindedir. Harim kapısı üzerindeki ve
avluyu çevreleyen medresenin cephesindeki kitabelerde cami ve medresenin Rıdvan
Ahmet Paşa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Caminin vakfiyesi H.1153/M.1740
tarihinde Urfa’da Şer’i Şerif meclisinde hazırlanmıştır.289
288
Zulumiye: Rakka Valisi Ahmet Paşa’nın sert karakterli bir kişiliğe sahip olmasından ve inşaat
sırasında işçilere baskı yaparak çalıştırmasından dolayı halk arasında bu isimle de anılmaktadır.
(A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa İli Camileri, Ankara, 2013, 62.)
289
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2013, 62; Mahmut Karakaş, Şanlıurfa ve İlçelerindeki Kitabeler, Şanlıurfa,
2001, 146.
290
A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa (Uygarlığın Doğduğu Şehir), 2002, 72; Yusuf Ziya Keskin,
Geçmişten Günümüze Şanlıurfa’da Dini Hayat, Ankara, 2011, 123.
185
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Avlu kapısı caminin doğusunda yer almaktadır. Dikdörtgen prizmal kapı sivri
kuşatma kemeri, köşede gömme sütunçeler ve basık kemerli kapısından
oluşmaktadır. Kapı dikdörtgen çerçeve boyunca yarım oluk silme ve sütunçelerin
altında simetrik yerleştirilen yarım oluk silmelerin oluşturduğu dikdörtgen çerçeveler
oluşturmuştur. Kapının hemen üstünde yer alan gülkurusu renk kuşağın üzerinde
merkezde sivri kemer formlu bitkisel bezemeli taştan kuşatma kemerine doğru
genişleyerek yayılan ışın kolları, kemer yayından yükseldikten sonra kırılarak yere
paralel devam etmektedir. Köşede yer alan gömme sütunçeler yarım sekizgen
formdadır. Basık kemerli giriş kahverengi taşlarla bir şerit halinde kuşatılmıştır.
Basık kemer yüzünde, beyaz kalker zemin üzerine kahverengi iri palmet motiflerinin
ters-düz yerleştirilmesiyle düzenlenmiştir (Çizim 6), (Foto. 277).
Harim kapısı kaş kemer içinde sivri bir kuşatma kemeri, basık kemerli giriş
kapısı ve köşe sütunçelerinden oluşmaktadır. Kuşatma kemeri iki yarım oluk
silmeden oluşturulan kaş kemer formludur. İçteki kuşatma kemeri sivri kemerli ve
ışın kollarının kemerde kırılarak yere paralel devam etmesiyle bir ışınsal form
denemesi şeklinde işlenmiştir. Sivri kemerli kuşatma kemerinin üzengi hattı ve basık
kemeri çevreleyen şerit gülkurusu taşla düzenlenmiştir. Basık kemer yüzeyinde
merkezde beyaz renk şemse motiflerinin aralarındaki kısımlar kahverengi yarım
şemselerle doldurulmuştur. Sütunçelerde kabartma tekniğiyle birbirine dolanmış
yılan motifleri renkli taşla işlenmiştir (Çizim 35), (Foto. 278).
almaktadır. Yıldız motifi, ana yönlerden çıkan kahverengi şeritler dıştaki çerçeve ile
birleşerek dikdörtgen alanlar oluşturmakta ve bu kısımlar yekpare gülkurusu taşlarla
doldurulmuştur (Foto. 279). Son cemaat yerindeki bir başka kompozisyon gülkurusu
zemin üzerine merkezde gülkurusu sekizgen taş yerleştirilmiş, çokgenin her bir
köşesine yerleştirilen kahverengi üçgen taşlarla sekiz köşeli yıldız oluşturulmuştur.
Gülkurusu çerçeve ile sekiz köşeli yıldız arasında kalan kısımlar beyaz mermer ile
doldurulmuştur (Foto. 280).
İç Mekan
Mihrap güney cephenin orta kısmında, üç yarım oluk silme ile çevrelenmiş ve
dikdörtgen çerçeve içine alınmıştır. Mihrap nişi sivri kemerli, mukarnas kavsaralı,
köşe sütunçeli ve yarım sekizgen planlı nişten oluşmaktadır. Niş kemerinde çıkan
ışın kolları yarım oluk silmeler seviyesinde kırılarak yandaki açıklıklar üzerinde yere
paralel devam ederek ışınsal motifi oluşturmaktadır. Mihrap sütunçeleri yarım
sekizgen profillidir. Mihrap nişine sarı ve kahverengi taşlar almaşık teknikte, yatay
zikzak motifleri oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir (Foto. 281).
187
Çizim No :
Fotoğraf No : 282
Genel Bilgiler
Urfa Ulu Camii, payeler üzerinde kıble duvarına paralel üç sıra çapraz
tonozlarla örtülü, yatık dikdörtgen bir plana sahiptir. Orta eksenden biraz doğuya
kaymış olan mihrap önü bölümü, sivri kemerler üzerine oturan ve çapraz tonozlarla
örtülü açılan son cemaat yeri, Anadolu’da ilk kez Urfa Ulu Camii’nde ortaya
çıkmıştır.293 Düz toprak dam olan caminin örtüsünde dıştan sadece mihrap önündeki
kubbe yükselmektedir.294
291
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2002, 72-73.
292
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2013, 27; Karakaş, a.g.e., 160.
293
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2002, 73.
294
Keskin, a.g.e., 106.
188
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Son cemaat yerinin harim kapısı önünde siyah zemin üzerine kare formlu bir
kompozisyon kakma tekniğinde uygulanmıştır. Gülkurusu ve beyaz renk şeritlerle
çerçevelenen kompozisyonda içte çerçeve ince siyah bir şeritten oluşmaktadır.
Merkezde beyaz sekiz köşeli yıldızın kolları arasına yerleştirilen siyah taşlar sekiz
köşeli yıldız oluşturmuştur. Yıldız ve siyah renk çerçeve arasında kalan kısımlara
beyaz ve gülkurusu taşlar yerleştirilmiştir (Foto. 278).
189
Çizim No :7
Fotoğraf No : 283-284
Genel Bilgiler
Yapı doğu – batı istikametinde apsise dikey üç nefli bazilikal planlıdır. Nefler
normal Helenistik bazilikalarda olduğu gibi sütunlarla birbirinden ayrılırlar. Boydan
boya tek beşik tonozla örtülü nefler dışarıdan düz damlıdır. Orta nef yan neflerden
daha geniş ve yüksekçedir.296 Yapının dış cephesi girişindeki yedi gözlü dış
narthex’in her gözü çapraz tonozlarla örtülüdür. Tonozlar, yanlarda payelere, ortada
iki sütuna oturmaktadır.297
Malzeme ve Teknik
295
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2002, 74.
296
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2013, 124-126.
297
Keskin, a.g.e., 154.
190
Dış Mimari
Avlu kapısı caminin batısında yer almaktadır. Dikdörtgen prizmal kapı sivri
kuşatma kemeri, üst kısmında kartoşlar içinde yazıtları, köşede gömme sütunçeler ve
basık kemerli kapısından oluşmaktadır. Kapı dikdörtgen çerçeve boyunca iki yarım
oluk silme ve sütunçelerin altında simetrik yerleştirilen yarım oluk silmelerin
oluşturduğu dikdörtgen çerçevelerden oluşmaktadır. Kuşatma kemerinin
merkezinden sivri kemer formlu bitkisel bezemeli taştan kuşatma kemerine doğru
genişleyerek yayılan ışın kolları, kemer yayından yükseldikten sonra kırılarak yere
paralel devam etmektedir. Köşede yer alan gömme sütunçeler yarım sekizgen
formdadır. Basık kemerli giriş kemeri siyah taşlarla bir şerit halinde kuşatılmıştır.
Basık kemer, beyaz kalker zemin üzerine siyah iri palmet motiflerinin ters-düz
yerleştirilmesiyle düzenlenmiştir (Çizim 7), (Foto. 283).
Harimin batı kapısı iç içe geçmiş yarım oluk silmeli üç kaş kemerin kuşattığı
basık kemerli girişten oluşmaktadır. Basık kemer, beyaz kalker zemin üzerine siyah
iri palmet motiflerinin ters-düz yerleştirilmesiyle düzenlenmiştir (Foto. 284).
191
Çizim No :
Fotoğraf No : 285-286
Genel Bilgiler
Bizans döneminden kalma Melkitlere ait Meryem Ana Kilisesi üzerine inşa
edilmiştir. Cami mekânına giriş kapısı üzerindeki şair Zahir tarafından yazılmış
H.1142/M.1729 tarihli kitabede caminin Ali Paşa tarafından onarıldığı yazılıdır.298
Yusuf oğlu Darendeli Hüseyin Paşa H.1141/M.1728 tarihli vakfiyesinde; “Medine-i
Ruha’da Kara Meydan nam mahalde bina ve tamir eylediğim camii şerif’e”
cümlesiyle bu camiyi kendisinin bina ve onarımını yaptırdığını söylemektedir.
M.1728 tarihinde camiyi yaptıran Hüseyin Paşa, bir yıl sonra camide bazı küçük
onarımlar ve değişiklikler yaptırırken merhum kayınpederi Ali Paşa’nın adının
yaşatılması amacıyla kitabeye onun adını yazdırmış olmalıdır.299
Kare planlı caminin üzeri tromplu büyük bir kubbe ile örtülüdür. İnşaat
malzemesi olarak duvarlarda düzgün kesme taş, kubbenin oturduğu duvar
payelerinde yarı yüksekliğe kadar bazalt taş kullanılmıştır. Camide inşaat malzemesi
olarak beyaz kesme taş kullanılmıştır.300 Üç gözlü son cemaat yerinin kubbe ile
örtülüdür. Son cemaat yerinin orta göz kemeri, “Bursa Kemeri” olarak bilinen tipte
olup Urfa camilerinde tek örnektir. Hüseyin Paşa Camii’nde ön tarafta yer alan üç
gözlü son cemaat yeri, Hızanoğlu Camii’nde ön tarafı sokağa rastlaması nedeniyle
caminin güney batısına alınmıştır.301
298
Karakaş, a.g.e., 104.
299
Keskin, a.g.e., 128.
300
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2013, 81.
301
a.g.e., 2013, 83.
192
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Çizim No :
Fotoğraf No : 287
Genel Bilgiler
Medrese odalarının önündeki, payeler üzerine oturmuş dört derin kemer gözü,
odalar önünde doğu-batı yönünde uzanan beşik tonoz örtüsüyle kesişerek bu
cephedeki revak dizisini oluşturmaktadır. Doğu batı yönünde uzanan revakların
gerisinde bulunan altı odanın boyutları faklıdır.303
Medrese eyvanının doğusunda tonozlu, batısında kubbeli büyük bir oda yer
almaktadır. Kubbeli odanın batısında medresenin kütüphanesi olduğu anlaşılan bir
oda daha bulunmaktadır.304
Malzeme ve Teknik
302
Kürkçüoğlu, a.g.e., 1997, 69; Karakaş, a.g.e., 189.
303
Keskin, a.g.e., 174.
304
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2002, 76.
194
Dış Mimari
4.6. HASANKEYF
(Aşağı Cami)
Çizim No : 16, 29
Fotoğraf No : 289-290
Bulunduğu Yer : Eski Hasankeyf kenti Aşağı Şehirde (Sur İçi), Dicle
Nehri’nin güney kıyısında yer almaktadır.
Mevcut Durumu : Camii işlevini yitirmiş, kazılarla harim bölümü gün yüzüne
çıkartılmıştır.
Genel Bilgiler
Dicle Nehri’nin güneydoğusundaki dik kıyı üzerinde, kale ile köprü arasında
bulunan caminin avlu giriş kapısında bulunan kitabesine göre Eyyubi Hükümdarı
Sultan Süleyman tarafından M.1409 yılında yaptırılmıştır.305
Yapının avlu ve harim bölümleri büyük ölçüde tahrip olmakla beraber, avlu,
harime göre daha büyüktür. Taçkapı ve minare yapının anıtsal öğeleridir. Ayrıca
1953’te yapılan onarım çalışmalarının sonucunda kuzey revakın önü, duvarla
kapatılmış ve burası ibadet yeri olarak kullanıma açılmıştır.306 Yapıdan sadece
taçkapı, medrese hücreleri ve avlunun kuzey doğu köşesindeki minaresi günümüze
ulaşmıştır.307
305
Adnan Çevik, Hasankeyf Medeniyetlerin Buluştuğu Kent, Ankara, 2012, 42.
306
Ali Mıynat, Bir Ortaçağ Kenti Hasankeyf, (Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi), Muğla, 2008, 171.
307
Bülent Nuri Kılavuz, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Minareleri, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Van, 2005, 112.
196
Malzeme ve Teknik
Dış Mimari
Harim kapısında yer alan Esma-ül Hüsna kompozisyonda, yatay kırık hatlar
aralarında altıgen ve ok ucu motifleri oluşturmaktadır. Ok ucu motifleri beyaz
mermer ile kakma tekniğinde kalker zemine uygulandığı düşünülmektedir (Çizim
29), (Foto. 290).
197
Çizim No :
Fotoğraf No :291-292
Genel Bilgiler
Malzeme ve Teknik
İç Mekan
Mihrap, mukarnas bezemeli bir silme ile üç yönden çerçeve içine alınmıştır.
Mihrap nişi iki kademeli kemer, mukarnas kavsaralı ve yarım sekizgen nişlidir. Niş
308
Kılavuz, a.g.t., 107.
309
Çevik, a.g.e., 41.
198
kemeri ve sütun köşeleri hizasında uçları palmet motifli zikzak yiv yer almaktadır.
Mihrap nişinde yatay zikzak yivler yer almakta ve üst kısımda yer alan uçları palmet
motifli zikzak yiv dıştaki şeridi tamamlamaktadır.
199
5. DEĞERLENDİRME
5.1.1. MALZEME
310
Sözen, a.g.e., 3.
311
Yüce, a.g.t., 87.
200
Taş Çeşitleri
Kalker
Mermer Bazalt
(Kireç Taşı)
Sarı Gülkurusu
Gülsen Baş, “Diyarbakır’daki Geleneksel Konut Mimarisinde Süsleme Anlayışı”, History Studies,
312
Kalker / Kireçtaşı
Kalker, Anadolu’da en fazla bulunan taş çeşididir. Rengi sarıdan griye kadar
değişen pek çok çeşidi bulunan bu taş özellikle İç Anadolu’da yoğun olarak
görülmektedir. 313
Anadolu’da kalker, çeşitli renk ve tonlarıyla kullanılmış, renk
karşıtlıkları ile bezemesel etkiler yaratılmıştır.314
Kimyasal bileşimi kalsiyum karbonat olan kalker genellikle kil veya silisle
birlikte bulunur.315 Kireç taşı, yumuşak yapısından dolayı genellikle yük taşımayan
alanlarda kullanılmıştır. Dış mekanlarda, kar ve yağmur suyunu bünyesine çekmesi
nedeniyle çabuk deforme olmakta ve dayanıklılığı azalmaktadır.316
313
Baş, a.g.t., 2006, 251.
314
Ögel, a.g.m., 313.
315
Serap Temuçin, İlk Devir Osmanlı Mimarisinde Taş Üzerinde Bitkisel Bezeme, (Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi), Erzurum, 1988, 14.
316
Yüce, a.g.t., 88.
317
Baş, a.g.t., 2006, 251.
318
Yüce, a.g.t., 88.
202
Diyarbakır’da kullanılan ikinci taş türü kireç taşı olarak da bilinen kalkerdir.
Diyarbakır’daki yapılarda Ergani bölgesinde yoğun olarak bulunan açık sarı kalker
kullanılmıştır.320
Bazalt
319
Çam, a.g.e., 2006, XXIV.
320
Nursel Karaca, Seyahatnamelere Göre Diyarbakır’ın Osmanlı Dönemi Mimari Dokusu Üzerine Bir
Değerlendirme, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Van, 2011, 306
321
Kürkçüoğlu, a.g.e., 2013, 17.
322
Aylin Erçin Kahveci, vd. “Diyarbakır Yöresi Bazalt Taşının Yapısal Özelliklerinin İncelenmesi”,
SDU İnternational Technologic Science, Vol. 5, 2013, 57.
203
yaratır. Gözenekli taş, suyu biraz daha tutabilmelerinden dolayı iki yönde birbirine
iyice yanaştırılarak örülürler.323
Mermer
323
O. Cezmi Tuncer, Diyarbakır Kiliseleri, Ankara, 2002, 162.
324
Baş, a.g.t., 2006, 250.
325
Kahveci, vd. a.g.m., 57.
326
Yüce, a.g.t., 88-89.
327
Çam, a.g.e., 2006, XXIV.
328
Yüce, a.g.t., 89.
204
5.1.2. TEKNİK
329
Çam, a.g.e., 2006, XXIV.
330
Yüce, a.g.t., 90.
331
Tuncer, a.g.e., 2002, 165.
332
Tuncer, a.g.e., 1996, 156.
205
Teknikler
Oyma-
Almaşık Kakma Mozaik Cas Boyama
Kabartma
Almaşık Teknik
333
Metin Sözen – Uğur Tanyeli, Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 2001, 18.
334
Aktuğ Kolay, a.g.e., 18.
206
Kakma Tekniği
335
Ayla Ödekan, “Kakma Sanatı”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2, İstanbul, 1997, 931.
336
Mülayim, a.g.e., 1982, 62.
207
Mozaik
Cas Boyama
Cas boyama genel karakteri itibariyle aslında bir renkli taş kullanımı değildir.
Ancak çıkış noktası mimariye iki renkli taşla oluşturulmuş izlenimi kazandırmak
olduğundan bu kapsamda değinilmesi gereken bir tekniktir.
Ara Altun – Ü.M.Ermiş, “Diyarbakır İç Kale Artuklu Sarayı”, Medeniyetler Mirası Diyarbakır
338
Mardin sivil mimarisinde de hem yapısal hem süsleme amaçlı kullanılan cas
boyamanın Bitlis sivil mimarisinde de kullanıldığı örnekler mevcuttur.
339
Hüsrev Tayla, Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem ve Elemanları, I-II, İstanbul, 2007.
340
Baş, a.g.m., 2010, 314.
209
Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı tek başına bir süsleme programı oluşturan
bölgedeki tek hamamdır. Eserde Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis’teki süsleme
repertuarını kapsayan birçok kullanım görülmekle birlikte, yapıya özgü ünik
kompozisyonun kullanımı da mevcuttur.
Güneydoğu Anadolu İslam dönemi eserlerinde renkli taş süsleme eserin dış
mimarisinde kapılar, zemin döşemesi, minare, pencere ve mihrabiyelerde
kullanılmıştır.
Kapılar
Gaziantep Hacı Nasır ve Hüseyin Paşa Camii avlu kapılarında “C” kıvrımlı
geçme, Hüseyin Paşa Camii’ndeki uygulamada ise iç içe düzenlenmiş iki kemerde
341
Baş, a.g.e., 2013, 26.
213
kullanılmıştır (Foto. 43-56). Diyarbakır Fatih Paşa Camii avlu kapısındaki zencerek
motifleri, Diyarbakır yapılarındaki sütunçelerin yüzeyine işlenmiş gelişkin örneğidir
(Foto. 158-159).
minare kapısında da “S” kıvrımlı geçme ile karşılaşmaktayız (Foto. 137). Ayrıca
hazire kapısında palmet motifinin ters-düz geçmeleriyle düzenlenmiştir. Nasuh Paşa
Camii minare kapısında da ters-düz palmetlerin kapı kemerinde kullanımıyla
karşılaşılmaktadır (Foto. 180).
342
Doğan, a.g.t., 30.
215
Taçkapılarda süslemenin yer alacağı yüzeyin kuşatma kemeri ile kapı kemeri
arasındaki kısım yatay dikdörtgen bir panonun üç veya beş bölüme ayrılması
şeklindedir. Genellikle dıştaki panolarda süslemeye yer verilmekte, diğer kısımlarda
kitabeler yer almaktadır. Bazı yapılarda bu düzenleme kapı kenarlarında da karşımıza
çıkmaktadır. Şeyh Fethullah Camii taçkapı kenarının orta panosu dikey dikdörtgen,
altta ve üstte kare formda panolar yer almaktadır (Foto. 86). Yukarıda belirttiğimiz
panolar süsleme amaçlı düzenlenmiş olabilir. Gaziantep camilerinin taçkapılarında
217
“C” kıvrımlı geçmeler Gaziantep Ağa, Alaybey, Hüseyin Paşa, Esenbek son
cemaat yeri pencerelerinde kullanılmıştır. “S” kıvrımlı geçmeler Gaziantep Bostancı,
Esenbek ve Şirvani camilerinin son cemaat yeri pencerelerinde karşılaşılmaktadır.
Ayrıca Kilis Canbolad Paşa ve Mevlevihane Mescidi’nin tüm cephelerindeki
pencerelerin atkı taşları “S” kıvrımlı geçmelerle düzenlenmiştir (Tablo 5-6).
Gaziantep Karatarla Camii son cemaat yerinde dört pencere yer almaktadır
(Foto. 75-76-77). Doğuya yakın pencere kemerinde “S” kıvrımlı geçmeyle basit bir
düzenlemedir. Harim kapısının iki yanında yer alan pencerelerin atkılarında yer alan
kuşakta merkezdeki renk motifinin iki yanında “S” kıvrımlı geçmeler kullanılarak
süsleme tamamlanmıştır. Buradaki renk motifleri palmet motifini andırmaktadır.
Doğu pencere üzerinde kare çerçeve içinde çarkıfelek motifinin kolları 90⁰ lik açıyla
yerleştirilmiş, batı pencerede sekizgen çarkların merkezine sekiz köşeli yıldızlar
işlenmiştir. Son cemaat yerinde en batıdaki pencerenin atkı taşında sekiz köşeli yıldız
yer almaktadır.
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii son cemaat yerinde harim kapısının iki
yanında yer alan pencereler süslemeleri ile Güneydoğu Anadolu’da almaşık teknikte
en gelişkin pencere düzenlemeleridir (Foto. 87-88). Her iki pencerenin atkı taşlarının
merkezinde renk motifleri aşağı ve yukarı bakacak şekilde yerleştirilmiş ve “S”
219
kıvrımlı geçmelerle iki yana yayılmaktadır. Kemerlerin kilit taşında yine renk motifi
yer almakta ve renk motifi-“S” kıvrımlı taşlar birlikte kullanılmıştır. Doğuda yer alan
pencerenin alınlığında sekiz köşeli yıldız ve “+” motiflerinden bir kesit yer almakta
ve batı pencere alınlığında kelebek motiflerinin birbirine geçmesinden oluşan
düzenlemeden bir kesit yer almaktadır.
Deliller Hanı taçkapı pencere kemerlerinde palmet motifleri, Hasan Paşa Hanı
ile benzerlik göstermektedir. Fakat Hasan Paşa Hanı kuzey, güney ve batı cephe
pencerelerinde balık pulu ve örgü motiflerinin çeşitli varyasyonları sütunçe
yüzeylerinde kullanılmıştır (Foto. 205-206-209-210). Diyarbakır yapıları pencere
220
düzenlemelerinde en ilgi çeken yapılardan biri Melek Ahmet Paşa Camii’dir. Kuzey
ve güney cephe pencere düzenlemelerinde kullanılan ışınsal form, Diyarbakır
yapılarında pencere düzenlemesindeki tek kullanımdır (Foto. 175-176).
343
Eser, a.g.t., 88.
221
döşemesinde yer alan dikdörtgen bordürler içinde sekiz köşeli yıldız ve Karagöz
Camii’nde altı kollu yıldız ve altıgenlerle oluşturulan altıgen çerçeve ile
kompozisyon işlenmiştir (Foto 44-69).
Son cemaat yeri harim kapısı önü, renkli taşın işçiliğinin yoğun kullanıldığı
alanlardan biridir. Burada motiften çok kompozisyonlar yer almaktadır. Genellikle
bir geometrik motif ve kompozisyon kesitinin etrafı bir bordürle çevrelenmektedir.
Ayrıca harim önü, son cemaat yerinden bir basamak alt seviyede yer almaktadır. Son
cemaat yerinin yüksekte kalan kısmında, bazı Gaziantep camilerinde bordürlerle
paralel “C” kıvrımlı birer bordürle kompozisyonlar vurgulanmıştır.
Son cemaat yeri harim önü dışında renkli taş işçiliğine Gaziantep Alaybey ve
Şanlıurfa Rızvaniye camilerinde rastlanmaktadır. Bu yapılarda sekiz köşeli yıldızlar
farklı düzenlemelerle işlenmiştir (Foto. 20-279).
Diyarbakır Safa Camii minare kaidesinin dört cephesinde ve Fatih Paşa Camii
minare kaidesinin bir cephesinde makili yazı panoları yer almaktadır (Foto. 148-149-
160). Melek Ahmet Paşa Camii minare kaidesi batı cephesinde ise diğer cephelerden
farklı olarak geometrik kompozisyon ters-düz “Y” motiflerinin oluşturduğu bir
bordürle çevrelenmiştir (Foto. 177).
Kemal Özkurt, “Diyarbakır İslam Dönemi Eserlerinde Yazı”, Medeniyetler Mirası Diyarbakır
344
5.3.2. İç Mekan
Mihraplar
İslamiyetin ilk yıllarında kıble yönü renkli bir çizgi, basit bir taş veya alçı bir
levha ile işaret edilirken, M.S. 8. yüzyıldan itibaren ve ilk önce Emevi devri
yapılarında bunun yerini duvar içine yerleştirilen niş almış, böylece de cemaate bir
saf daha ekleme imkanı doğmuştur.345 Çeşitli İslam ülkelerinde, değişik malzemeden
ve farklı niteliklerle yapılan, süslemelerine de önem verilen mihraplar zamanla dini
yapıların iç mekanda ilk göze çarpan elemanlarından biri haline gelmiştir.346
1.grup mihrap nişinde; yatay şeritler oluşturan eşkenar dörtgen, yatay zikzak
motifleri yoğun kullanılmakla birlikte geometrik motiflerle farklı düzende
kompozisyonlar oluşturulmuştur. Gaziantep Ali Nacar, Handanbey ve Karatarla
Camii mihrap nişleri eşkenar dörtgenlerle bezenmiştir (Foto. 7-53-78). Karatarla
Camii mihrabının niş ve kavsarası tamamen eşkenar dörtgenlerle kaplanmıştır. Ali
Nacar ve Handanbey Camii mihraplarının kavsaralarında ışınsal form kullanılmıştır.
Erken tarihli Ali Nacar Camii, mihrap kenarlarında üçer sekiz köşeli yıldızın
işlenmesiyle, Handanbey Camii mihrabından farklılık yaratmaktadır.
Gaziantep Ağa, Alaybey, Hüseyin Paşa, Esenbek, Nuri Mehmet Paşa ve Şeyh
Fethullah Camii mihraplarında eşkenar dörtgenler ve yatay zikzak şeritler
süslemelere hakim motifler olmakla birlikte dikdörtgen, altıgen gibi gibi motiflerle
mihrap nişi bezemesi tamamlanmıştır (Foto. 14-26-62-68-84-90). Eşkenar
dörtgenlerin hakim olduğu düzenlemede yatay zikzak şeritlerin yeri
345
Mihrap: umut bağlanan yer, sevgilinin kaşları, halının bordür çerçevesi içinde yalnız bir tarafta
bulunan kemerli süs. (Ferit Develioğlu, Osmanlı-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 1980, 272).
346
Ömür Bakırer, XIII. – XIV. Yüzyılda Anadolu Mihrapları, Ankara 2000, XXVII-XXVIII.
224
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii 16. yüzyıl ortaları ve Alaybey Camii 16.
yüzyıl sonlarına tarihleniyor olsa da süslemedeki bu yakın ilişki bu aralığın daha kısa
bir zaman dilimi olabileceğini düşündürmektedir (Foto. 26-90). Şeyh Fethullah
Camii mihrap kenarları panolara ayrılmış bordürle çevrelenmiştir. Mihrap kenarını
üç yönde dolaşan bordürde çarkıfelek motiflerinin farklı denemeleri, sekiz köşeli
yıldızların yer aldığı panolar yer almaktadır. Alaybey Camii mihrabında panolar
arasında kalan kısımlar zemin rengindedir. Şeyh Fethullah Camii mihrap bordüründe
motifler arasında kalan kısımlar bezemesiz panolar çerçeve içine alınmıştır ve benzer
düzenlemeye harim kapısında da rastlanılmaktadır. Yakın coğrafyada benzer
düzenleme Adana Hasan Ağa Camii mihrabında kullanılmıştır (Foto. 325).
Kilis Canbolad Paşa Camii mihrabında zengi düğümü ve nişteki makili yazı
kuşağı bölgede renkli taş işçiliğiyle oluşturulan en girift düzenlemeyi
oluşturmaktadır (Foto. 221-224). Suriye mihraplarında yaygın kullanılan zengi
düğümünün mihrapta uygulandığı Anadolu’daki tek eser olması açısından, Suriye
etkisinin değiştirilmeden Güneydoğu Anadolu’ya taşındığına göstermektedir.
Anadolu Selçuklu taçkapılarına Zengi düğümünün taşınmasıyla süsleme
programındaki yeri de değişmiş ve çağdaş dönemdeki Batı Anadolu beyliklerinde de
taçkapılarda kullanımı tekrarlanmıştır. Kilis Canbolad Paşa Camii mihrabı
Anadolu’ya taşınan bu süslemenin uğradığı değişikliklerden etkilenmemesinin sebebi
Güneydoğu Anadolu ile Suriye siyasi ilişkilerindeki paralelliğin sanatta da etkili
olmasıdır. Canbolad Paşa Camii mihrap nişinde bir kuşak halinde makili yazı ile
“kelime-i tevhid” yedi panoda halinde tekrarlanmıştır (Foto. 224). Anadolu’da
benzer uygulamaya Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi mihrabında ve Suriye’de
Halep Sultaniye Medresesi ve Behramiye Camii mihrabında benzer düzenleme ile
karşılaşılmaktadır (Foto. 326-327).
347
Tuncer, a.g.e., 1996, 190.
348
Top- Koç, a.g.m., 255.
226
Diyarbakır Ulu Camii ikinci mihrabı ve Nasuh Paşa Camii mihrabı ışınsal
form ile düzenlenmiştir. Güneydoğu Anadolu yapılarında ışınsal motif
mihrabiyelerde de benzer şekilde düzenlenmiştir (Foto. 135-182).
Minber
349
Sedat Bayrakal, Erken Osmanlı Dönemi Minberleri, İstanbul, 2008, 31; Ernst Diez, “Minber”, TDV
İslam Ansiklopedisi, C. 8, İstanbul, 1993, 335.
227
son örmektir.350 Canbolad Paşa Camii minber kapı kemerinin iç ve dış yüzeyinde
palmet motifleri ters-düz geçmelerle düzenlenmiştir. Aynalık kısmında iç içe renkli
taştan üçgenler işlenmiştir. Geçit kemerlerinde yine ters-düz palmet motifleri
tekrarlanmıştır. Saçak kısmında yarım oluk silmelerin kattığı hareketliliğin yanı sıra
“S” kıvrımlı geçmeler bu etkiyi arttırmıştır (Foto. 225-227). Gaziantep Bostancı
minber kapısında palmet motifleri, aynalık kısmında üçgenler, köşk kemerleri ile
geçit kemerlerinde “C” kıvrımlı geçmeler kullanılarak işlevsel olan elemanların
tamamı vurgulanmıştır (Foto. 33-35). Minber aynalığında iç içe üçgenlerden oluşan
kompozisyonun benzerleri Suriye’de Halep Tavaşi Camii, Halep Adiliye Camii ve
Adana Hasan Ağa Cami’de uygulanmıştır (Foto. 325).
Gaziantep Ağa Camii minber aynalığında renk motifi ve köşk ile güney duvar
arasındaki kısım renkli taştan altıgenlerle değerlendirilmiştir (Foto. 15). Handanbey
Camii minber kemerinde zikzak motifi kullanılmıştır (Foto. 55). Hüseyin Paşa Camii
minberi aynalık kısmı altıgen motiflerle düzenlenmiştir (Foto. 63). Şeyh Fethullah
Camii minberi geçit kemerlerinde “S” kıvrımlı geçmeler ve süpürgelik kısmında
yarım şemse motiflerine yer verilmiştir (Foto. 91). Mardin Latifoğlu Camii minberi
köşk kemerinde ise eşkenar dörtgenin yan kenarlarına palmetler yerleştirilmiş ve üst
kenarında ise palmet motifi eşkenar dörtgenin içinde yer almaktadır (Foto. 256).
Pencere
350
Dündar, a.g.e., 556.
Gülsen Baş, “Diyarbakır’daki Osmanlı Dönemi Taş Minberleri”, II. Uluslararası Osmanlı’dan
351
Zemin Döşemeleri
Gaziantep Lala Mustafa Paşa Hamamı döşemesinde sekiz köşeli yıldız ve haç
motiflerinden bir kesit pano içinde verilmiş ve köşelere yerleştirilen sekiz köşeli
yıldızlarla kompozisyon tamamlanmıştır (Foto. 129). Güneydoğu Anadolu’da
benzeri Eyüpoğlu Camii avlu döşemesinde rastlanılmaktadır (Foto. 39).
Kompozisyonun önünde yer alan bordür sekizgen motiflerle düzenlenmiştir. Eski
Hamam döşemesinde iç içe sekiz köşeli yıldızın araları renk motifleri ile
doldurulmuştur (Foto. 131). Nuri Mehmet Paşa Camii harim önü döşemesinde
kompozisyon tekrarlanmıştır (Foto. 81).
229
Örtü
352
Mülayim, a.g.e., 1982, 65.
353
Wilhelm Worringer, Soyutlama ve Özdeşleyim, (Çev. İsmail Tunalı), İstanbul, 1995, 80.
354
Baş, a.g.e., 2013, 25-29.
355
Selçuk Mülayim, “Çözüm ve Tarihleme Sorunlarıyla Bir Geometrik Kompozisyon”, IV. Milli
Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1994, 44.
231
Çokgenler
356
Oktay Aslanapa – Ara Altun, “Anadolu Dışı Kökenler”, Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi
Uygarlığı 2, Ankara, 2006, 75.
357
Nermin Şaman Doğan, “Kültürel Etkileşim Üzerine: Karamanoğulları – Memluklu Sanatı”,
Hacettepe Üniverisitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C.23, S.1, Ankara, 2006, 134.
358
Doğan, a.g.t., 232.
232
Diyarbakır Behram Paşa ve Fatih Paşa Camii minber kapı kanatları altta yer
alan kompozisyonlarda sekiz köşeli yıldız kolları arasına kakılan yarım altıgenlerle
sekizgen form oluşturulmuştur (Foto. 146-173).
Benzer düzenleme tuğla ile Semerkant Şah Zinde 5 no’lu türbe cephesinde
yer almaktadır. Onikigen kompozisyonlar genelde İran-Büyük Selçuklu tuğla
işçiliğine bağlanmaktadır.359
Türk sanatı için önemli bir yere sahip olan altı köşeli yıldız, 11. yüzyıl
Büyük Selçuklu tuğla süslemesinden gelerek 17. yüzyıl Osmanlı mimari
süslemelerine kadar tekrarlanan bir kompozisyondur.361Altı köşeli yıldız motifine
İslam sanatında Mühr-ü Süleyman da denilmektedir.362
359
Mülayim, a.g.e.,1982, 26.
360
Erdal Eser, “Asyatik Evren İmgesi: Sekiz Köşeli Yıldız”, KÖK ve Ssoyal ve Stratejik Araştırmalar
Dergisi, Cilt VII/2, 2005, 66.
361
A. Ali Bayhan, Mısır’da Osmanlı Devri Mimarisi, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi), Van, 1997, 446.
362
İdil Türeli, Türk Sanatında Altı Köşeli Yıldız, (Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2006, 86.
236
Sekiz köşeli yıldız ana ve ara yönleri simgeleyerek evrene hakim olan
Tanrı’yı simgelediği düşünülmektedir. Sekiz sayısı ayrıca İslam kültüründe cennetin
sembolüdür.363 Sekizin Cennet’le bağlantısı çağlar boyunca sürmüştür. İslami
düşüncede Allah’ın merhameti gazabından daha büyük olduğu için 7 cehennem ve 8
cennet vardır. Ayrıca İslam mitolojisinde Kutsal Taht’ı taşımakla görevlendirilmiş 8
melek olduğu kabul edilmektedir.364 Sekiz ve sekizgene bağlı olarak gelişen süsleme
ve mimari kuruluşların, ruhsal değişim ve yenilenmeyi simgelediği
aktarılmaktadır.365
363
Nermin Şaman Doğan, “Anadolu Selçuklu Dönemi Geometrik Süslemelerine Yüklenen Anlamlar”,
Ortaçağ’da Anadolu. Prof.Dr. Aynur Durukan’a Armağan, Ankara, 2002, 399.
364
Annemarie Schimmel, Sayıların Gizemi, İstanbul, 2000, 169-170.
365
Eser, a.g.m., 2005, 65.
237
Tahtani Camii, Hüseyin Paşa Hamamı, Eski Hamam, Şanlıurfa Rızvaniye Camii ve
Ulu Camii zemin döşemelerinde kullanılmıştır (Tablo 4). Gaziantep Karatarla Camii
penceresi, Ali Nacar, Alaybey ve Şeyh Fethullah Camii mihrabında
karşılaşılmaktadır (Foto. 77-7-27-90).
Sekiz köşeli yıldızın çark motifi ile kullanıldığı süslemeler Gaziantep Boyacı,
Handanbey Camii, Karatarla Camii penceresi ve Karatarla Camii harim kapılarında
ve Nuri Mehmet Paşa Camii döşemesinde kullanılmıştır (Foto. 37-49-79-73-75-76).
Sekiz köşeli yıldızın bir bordür halinde kullanıldığı Mardin Latifoğlu Camii
ve Kasımiye Medresesi avlu kapılarının erken örneğine Ribat-ı Melik (1078)
taçkapısında rastlanılmaktadır (Foto. 255-267). Ayrıca Mardin Latifoğlu Camii avlu
kapısında sekiz köşeli yıldızların kelebeklerle birlikte kullanıldığı örnekler sonraki
yüzyıllarda Diyarbakır Safa ve Melek Ahmet Paşa Camii minare süslemelerinde
kuşak halinde kalker-turkuaz sır ile kullanılması süslemelerin farklı malzemeler ile
kullanımın sürdürüldüğünü göstermesi açısından önemlidir (Foto. 148-177).
Diyarbakır yapılarında malzemedeki değişikliğin temel sebebi bazalt malzemenin bu
motiflere uygun işlenebilirlilikte olmaması olarak gösterilebilir.
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii son cemaat yeri zemin döşemesinde oniki
köşeli yıldız motifi onikigen kompozisyon oluşturmaktadır (Foto. 85). Gaziantep
Hüseyin Paşa Hamamı soğukluk bölümü döşemesinde oniki köşeli yıldız motifi
onikigenle çevrelenmiştir (Foto. 121).
Diyarbakır Behram Paşa ve Fatih Paşa Camii minber kapı kanatlarının alt
seviyesinde, onikigenler yıldız kompozisyonuyla kakma tekniğiyle işlenmiştir (Foto.
146-74). Benzer örneğine Burdayni Camii duvar mozaiğinde rastlanmaktadır (Foto.
328).
Onaltı köşeli yıldız motifi Gaziantep Ali Nacar ve Nuri Mehmet Paşa Camii
mihrap kavsarasında karşılaşılmaktadır (Foto. 8-84). Yarım onaltı köşeli yıldız
motifinin köşeleri arasında ışın kolları genişleyerek ışınsal motifi oluşturmaktadır.
Gaziantep Tahtani Camii mihrap kavsarasında yarım onaltı köşeli yıldız motifi yıldız
köşeleri arasına yerleştirilen eşkenar dörtgenlerle genişleyen yıldız kompozisyonu
oluşturmaktadır (Foto. 101).
Diyarbakır Behram Paşa Camii harim kapısı önünde yer alan onaltı köşeli
yıldız motifi işlenmiştir (Foto. 141). Diyarbakır İslam dönemi mimarisinde tespit
edilen tek döşeme örneğidir.
“S” kıvrımlı geçme, pencere kemerleri, atkı taşları veya dikdörtgen biçiminde
çerçevelerde kullanılmıştır. Gaziantep yapılarında yer verilen “S” kıvrımlı geçme,
yakın coğrafyalardaki kullanımlardan daha iyi işçiliğe sahiptir.
“+” ve “T” motifleri, sekiz köşeli yıldızlar arasındaki “+” motifleri ayrı
motifler gibi değerlendirilse de, yıldızların köşelerden birbirlerine bağlanmasıyla
oluşmuş, sonuç formlu olma özelliliği taşırlar. Yıldız motifleri arasında yer alan “+”
motifleri, dört yön kutsallığı çerçevesinde açıklamaktadır.366
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii son cemaat yeri pencere alınlığı, Lala
Mustafa Paşa Hamamı iç mekan zemin döşemesi ve Hasankeyf Er-Rızk Camii
minare kaidesinde sekiz köşeli yıldız aralarında kalan kısımlar “+” motifi ile
kompozisyon oluşturulmuştur (Foto. 87-129-289).
366
Eser, a.g.m., 2005, 65-66.
367
Mülayim, a.g.e., 1982, 26.
242
ok uçları meydana gelmektedir.368 Divriği Ulu Camii Barok kapı kuşatma kemerinin
iç bordürü ve Erzurum Emir Saltuk Türbesi (12.yy. sonu) portal lento taşında
kullanılan ok ucu motifleri Anadolu’daki en erken kullanımlarıdır.
Mardin Sultan İsa, Kasımiye Medresesi taçkapısında dikey yarım daire hatlı
ve Hasankeyf Er-Rızk Camii taçkapısında yatay yarım daire hatlı geçmelerle
oluşturulan kompozisyonların aralarında altıgenler ve ok ucu motifleri oluşmaktadır
(Foto. 258-266-290).
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii son cemaat yeri pencere alınlığında kelebek
motifleri yatay-dikey geçmelerle kullanılmıştır (Foto. 88). Tahtani Camii minber
aynalığında benzer düzenleme uygulanmıştır. Hüseyin Paşa Hamamı soğukluk
bölümü döşemesinde yer alan sekiz köşeli yıldız uçlarına yerleştirilen yarım
altıgenler arasında kelebek motifleri yerleştirilmiş ve kelebek motifi kenarları
sekizgen motif oluşturmaktadır (Foto. 122).
Diyarbakır Fatih Paşa Camii harim kapısı üstünde yer alan kompozisyonda
çokgen geçmeler arasında altıgen ve kelebek motifleri kullanılmıştır (Foto. 162).
Diyarbakır’da Sarı Saltuk Türbesi pencere üstünde yer alan düzenlemede
rastlanmaktadır (Foto. 194).
Mardin Latifoğlu Camii avlu kapısı üzerinde yer alan sekiz köşeli yıldız
motifleri arasında kelebek motifleri kompozisyon oluşturmaktadır (Foto. 255).
Ayrıca eski fotoğraflardan tespit edilebilen ve günümüze ulaşamayan Bab-es Sur
Camii avlu kapısında merkezde bir kelebek motifinden iki yana aynı kesitte yayılan
368
Baş, a.g.e., 2013, 405.
243
369
Nebi Bozkurt, “Renk”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 34, İstanbul, 576.
244
merkezine renk motifi işlenmiştir (Foto. 239). Gaziantep’te taçkapılarda tespit edilen
renk motiflerinin tamamı kapı üzerinde bir kuşağın merkezinde yer almaktadır.
Taçkapıların çıkıntı yapan kenar yüzeylerinde yer alan kuşakta renk motifine
rastlanmaktadır. Suriye’de Şam Ferec Kapısı, Halep Kalesi Kalesi pencereleri, Halep
Ulu Camii kuzey cephe pencerelerinde ve Halep Sabun Hanı/Kervansarayı
penceresinde renk+”S” kullanılmıştır (Foto. 295-297-298-303-316).
Zikzak motifi, farklı renkte dikdörtgen formlu taşların dikey olarak yatay
şeritler halinde dizilmesi sonucu zikzak motifi oluşturulmaktadır. Zikzak motifinin
kullanım alanları kapı ve pencere kemerleridir (Tablo 8).
Mihraplarda iki farklı kullanımı tespit edilen zikzak motifi yoğun olarak
Gaziantep camilerinde kullanılmıştır. Mihrap nişinin yatay zikzak motifleri ile
bezendiği yapılar Gaziantep Nuri Mehmet Paşa, Şanlıurfa Rızvaniye ve Hasankeyf
Sultan Süleyman Camii’dir (Foto. 84-281-292). Gaziantep Ağa, Alaybey, Hüseyin
Paşa camilerinde mihrap nişinin orta kısmında zikzak motifi yer almaktadır (Foto.
14-26-62). Gaziantep Esenbek ve Şeyh Fethullah Camii mihrap nişlerinde zikzak
motifi kavsaraya yakın tutulmuştur (Foto. 68-90). Mardin Sultan İsa Medresesi
mescidi mihrabında zikzak motifiyle bezenmiştir (Foto. 259).
Zengi Düğümü, yarım dairelerin birbirleri içine geçmesi ve iki renkli taş
malzeme ile yapılmış süslemelerin varlığıdır. Anadolu uygulamaları anıtsal bir
görünüme sahipken, Suriye’de bezeme türü olarak Halep Okulu tarafından
geliştirilen düğüm ve dairesel geçme, Zengi ve Eyyubi döneminde inşa edilmiş bir
grup medresenin mihraplarında yoğunlaşmaktadır.371
370
Eser, a.g.m.,, 2006, 69.
371
Eser, a.g.t., 125.
372
Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Zengiler (Mimari)”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 44, İstanbul, 272.
246
Kilis Ulu Camii harim kapısı iki kademeli kemerden oluşmaktadır. Altta yer
alan kemerde merkezden iki yana yarım daire motifleri yayılmaktadır. Daire
motiflerinin birbirine geçmesiyle oluşturulan zengi düğümü tamamlanmamış bir
kompozisyondur (Foto. 231).
Aynı başlık altında değerlendirilen saç örgüsü motifi, Irak ve Suriye’deki bazı
yapıların kemerlerinde görülmektedir. Saç örgü motifi, 13. – 14. yüzyıl boyunca
kemer üstünde bazen taş bazen de çini tekniğinde uygulanmıştır.373
373
Mülayim, a.g.e., 1982, 23.
247
(1129) minaresinin I. bordüründe ve Musul Ulu Camii minaresinde yer alan bordürde
de örgü motifi tuğla-sırlı tuğlalarla oluşturulmuştur.
Diyarbakır Hasan Paşa Hanı pencere sütunçeleri balık pulu motifinin tespit
edildiği tek yapıdır (Foto. 212).
Şemse motifi, bölgede Diyarbakır Safa Camii son cemaat yeri penceresinde
ve Şanlıurfa Rızvaniye Camii harim kapısı kemerinde uygulanmıştır (Foto. 157-278).
Bunun yanında Gaziantep Şeyh Fethullah Camii minber süpürgeliği ve Diyarbakır
Zincirkıran Türbesi kapısında yarım şemse işlenmiştir (Foto. 91-203).
374
Bayhan, a.g.t., 448.
248
Kalesi doğu kapısı lentosu ve Bitlis Anonim Han taçkapısında tespit ettiğimiz benzer
uygulamalar bu kompozisyonun bölgedeki Akkoyunlu süsleme anlayışına özgü
olduğunu göstermektedir (Foto. 310-311).
Deforme olmuş şekilde, eski inanç kaybolmuş fakat biçime sadakat, formel
alışkanlık ve rutin teknoloji motif kalıbının korunmasını sağlamıştır. Bu bocalama
inançtaki değişim anını anlatmaktadır.375 Daha geç tarihli han ve hamamlardaki
ışınsal motifin kullanımı bölgede imgenin dışında sadece süsleme amaçlı
kullanılmıştır.
375
Mülayim, a.g.e., 1999, 30.
249
cephesinde tespit edilmiştir (Foto. 300). Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı Çeşmesi
cephesinde de ışınsal motif kullanılmıştır (Foto. 132).
Işınsal motif, Gaziantep Ali Nacar, Hacı Nasır ve Nuri Mehmet Paşa Camii
mihrap kavsarasında kullanılmıştır (Foto. 8-47-84). Gaziantep Karatarla Camii ve
Şanlıurfa Rızvaniye Camii mihrap niş kemerlerinden çıkan ışın kolları kemer
köşelikleri boyunca devam etmektedir (Foto. 78-281). Diyarbakır Ulu Camii ikinci
mihrabı ile Nasuh Paşa Camii mihrabı kavsara merkezinden çıkan ışın kolları
genişleyerek kemerde kırılarak çıkıntı yere paralel devam etmektedir (Foto. 135-
182).
Harim önü kubbe ile örtülü camilerde, harim kapısı bir kuşatma kemeriyle
kuşatılıp, ışınsal formun kullanım alanında pandantif geçişler kullanılmıştır. Böylece
mimari ve süsleme arasında bir seçim yapma zorunluluğu doğmaktadır. Işınsal
formun kuşatma kemerinde kullanımında harim kapıları dikdörtgen bir çıkıntı yapar
ve ışın kolları kemerde kırılarak dikdörtgen çıkıntı boyunca yere paralel devam
etmektedir.
250
Gaziantep Hüseyin Paşa Camii son cemaat yeri hem kubbe ile örtülü, hem de
harim kapısında ışınsal form kullanılmıştır (Foto. 59). Buradaki kullanım yapının
boyutu/yüksekliği arttırılarak elde edilmiştir. Fakat mimari ile süsleme arasındaki bir
çözüm gibi görünen bu uygulama da alışılmış düzenlemeler içinde estetik gücünü
yitirmiş ve kullanılan malzemenin farklılaşması da orjinalliği hakkında soru işareti
yaratmaktadır.
Işınsal form, Bab Zuwayle, İrbid Sarayı, Halep Vezir Hanı, Mısır’da Abbas
Ağa Hanı, Halep Cüdeyde Hamamı taçkapısı, Mısır Şeyh Mathar Camii, Halep
Saffahiye Camii harim kapısında ve Anadolu’da Hatay Habibi Necar Camii, Şeyh
Ali Camii, Adana Ulu Camii taçkapısında ve Kilis Evi’nde rastlanmaktadır (Foto.
293-294-296-301-308-309-312).
376
Beyhan Karamağaralı, “İçiçe Daire Motiflerinin Mahiyeti Hakkında”, Sanat Tarihinde İkonografik
Araştırmalar Güner İnal’a Armağan, Ankara, 1993, 259.
251
377
Selçuk Mülayim, “Palmet Motifinin Tipolojisi”, Anadolu (Anatolia), XX, Ankara, 1976-77, 145.
378
Bayhan, a.g.t., 448-449.
252
Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis ile benzer; Mısır Safiye Camii harim kapısı ve Irak
Şeyh Abdal Camii mihrabında rastlanmaktadır.
1. tip palmet yuvarlak hatlı ve basık formludur. Gaziantep Ağa Camii harim
kapısı, Bostancı Camii minberi, Boyacı Camii avlu kapısı, Esenbek camii harim
kapısı, Karatarla camii harim kapısı ve pencere, Nuri Mehmet Paşa Camii harim
kapısı, Hüseyin Paşa Hamamı taçkapısı, Diyarbakır Safa Camii batı cephe
penceresinde yer alan palmetler bu formdadır (Çizim 4), (Tablo 12). Gaziantep Şeyh
Fethullah Camii minber süpürgeliğindeki kademeli palmet motifleri form olarak bu
tipe benzemekle birlikte kademeli olması açısından farklı bir uygulamadır (Foto. 91).
2. tip palmet sivri uçlu ve uzun formludur. Gaziantep Bostancı Camii harim
kapısı, Şeyh Fethullah Camii harim kapısı, Şirvani Camii harim kapısı kemeri,
Şanlıurfa Rızvaniye Camii avlu kapısı ve Selahaddin Eyyubi Camii avlu ve harim
kapısında yer alan palmet motifleri bu grupta değerlendirilebilir (Çizim 5), (Tablo
12). Kilis Canbolad Paşa Camii harim kapısı ve minberindeki palmetler form olarak
bu tipe benzemekle birlikte kademeli olması açısından ünik uygulamalardır (Foto.
216-225-226). Palmetin bu formdaki uygulamalarına Şam Murat Paşa Camii ve
Mısır Kahire Taybars Medresesi mihrabında rastlanmaktadır (Foto. 323-324).
3. tip palmet motifinde kenar yapraklar aşağı doğru bükülmüş ve gövde kısmı
kalınlaştırılarak lale motifine benzetilmiştir. Bölgedeki örnekleri Gaziantep
Eyüpoğlu Camii, Handanbey Camii ve Tahtani Camii harim kapılarının basık
kemerlerinde uygulanmıştır (Çizim 3), (Foto. 40-49-97). Bu tip palmetin kullanıldığı
yapıların 1557 yılı ve sonrasına tarihleniyor olması bu yapılarda aynı sanatçı
grubunun çalışmış olabileceğini göstermektedir.
4. tip palmet ucu sivri, gövde kısmı basık formludur. Diyarbakır Nasuh Paşa
Camii minare kapısı, Sarı Saltuk Türbesi kapısı, Deliller Hanı taçkapısı pencereleri,
Hasan Paşa Hanı taçkapı pencereleri ve Hasankeyf Hz. Süleyman Camii mihrabı’nda
253
5.tip palmet, kenar kısımları aşağı doğru bükülmüş formdadır. İki farklı
uygulaması olan motif, Mardin Sultan İsa Medresesi taçkapı, mescid mihrabı ve
kapısı, türbe mihrap ve kapısında, Kasımiye Medresesi taçkapı, mescid mihrap ve
kapısında görülmektedir (Foto. 258-259-260-262-264-266-269-272). Bu kullanımın
bir benzerine çini malzeme üzerinde Diyarbakır Melek Ahmet Paşa Camii
mihrabında rastlanmaktadır. Bu tip palmet kompozisyonuna Azmuruk ve Abdallah
al-Manufi kubbelerinde karşılaşılmaktadır (Foto. 315).
Mardin Sultan İsa Medresesi türbesi mihrap kavsarasında yer alan altı köşeli
yıldızın uçlarında yer alan palmetler ve Hasankeyf Hz. Süleyman Camii mihrap
nişinde yatay zikzak şeritlerin uç kısımlarının palmetlerle hareketlendirilmesi
benzerlik göstermektedir (Foto. 262-292). Diyarbakır Fatih Paşa Camii hazire kapı
kemerinde yer alan palmetlerin benzerine Diyarbakır Surp Gragos Kilisesi yan
mekan kapısı kemerinde tespit edilmiştir (Foto. 166). Mardin Sultan İsa Medresesi
türbesi kapı kemer alınlığında, sap kısmından birbirine bağlanan palmet
kompozisyonun bir benzeri Adana Ulu Camii doğu kapısında yer almaktadır (Foto.
301).
sonra Anadolu Türk sanatı, İslam sanatıyla ortak paydaları daha da genişleyerek bir
tutum içine girmiş, giderek bitki süslemeleri ağırlık kazanmıştır.379 Rumi motifini,
bitkisel bir yapılanmaya bağlayacak hiç bir ipucu yoktur. 13. ve 14. yüzyıllarda
Anadolu Selçuklu eserlerinde birçok örneğin hayvanlarla birlikte uygulanması bu
düşünceyi doğrular niteliktedir.380 Genelde fantastik bir yaratık olan ejderin
prototipine dayandığı381 ileri sürülmekte olan rumi motifi, ayrıca yarım palmet olarak
da tanımlanmaktadır.
379
Mülayim, a.g.e., 169-171.
380
Hatice Aksu, “Rumi Motifinin İlk Öncüleri”, Türkler, C. 4, Ankara, 2002, 182.
381
Baş, a.g.e., 2013, 416.
255
5.4.3. Figür
5.4.4. Yazı
382
Kuban, a.g.e., 1999, 171.
Ömür Bakırer, “Kufi Yazıda Geometrik Yorumlar Üzerine Bir Deneme”, Arkeoloji ve Sanat Tarihi
383
384
Selçuk Mülayim, “Mukarnas”,TDV İslam Ansiklopedisi, C. 31, İstanbul, 2006, 126.
385
Mülayim, a.g.e., 1982, 27.
257
Kilis Muallak Camii avlu kapısı, Şanlıurfa Selahaddin Eyyubi Camii avlu
kapısı ve Nakibzade Hacı İbrahim Efendi Medresesi taçkapısında dikdörtgen
şeklinde çıkıntı yapan oturaklar kaval silme ile çevrelenmiştir (Foto. 232-283-287).
Ayrıca Nakibzade Hacı İbrahim Efendi Medresesi taçkapısı üç yönden oluk silme
çevrelenmiştir.
Gaziantep Şeyh Fethullah Camii harim kapısında iri kaval silmelerin başka
bir kullanımına rastlanmamaktadır (Foto. 86). Diyarbakır Mesudiye Medresesi
taçkapısında kademeli silmeler renkli taş süsleme alanını vurgulamaktadır (Foto.
189-191).
Kilis Canbolad Paşa Camii mihrap nişinde iri kaval ve oluk silmeler işlenerek
etki arttırılırken, minber köşkünün saçak kısmında “S” kıvrımlı geçmelerin
oluşturduğu etki silmelerle renkli taş kullanımının en gelişkin örneklerinden birini
sunmaktadır (Foto. 222-227).
Sütunlar, Diyarbakır Behram Paşa son cemaat yeri harim önü kubbesini
taşıyan sütunlar ve avlusundaki şadırvanı taşıyan sütunlarda yarım daire silmeler orta
kısımda örgü motifi ile tamamlanmıştır (Foto. 136-138). Sütun yüzeyi almaşık
düzenlenmiştir. Sütun yüzeyine kaplanan kullanımına bölgede başka bir örneğine
rastlanmamaktadır.
386
Eser, a.g.t., 164.
258
387
Mülayim, a.g.e., 1999, 17.
388
Sözen, a.g.e., 68-69.
389
İnal, a.g.m., 86.
390
Mülayim, a.g.e., 1982, 61.
260
Kilis’te ise bir taraf Osmanlı üslubu ile bütünleşme çabası içerisinde olan bir
anlayış gözlemlenirken, diğer taraftan eski gelenekleri devam ettirmekten yana olan
bir tavır kendini belli ettirmektedir.
391
Doğan, a.g.t., 228.
392
Dündar, a.g.e., 568.
393
Doğan, a.g.t., 232-233.
394
a.g.t., 262.
261
395
Nusret Çam, “Mimar Sinan’ın Eserlerinde Mahalli Unsurlar”, VI. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı
Sonuçları ve Sanat Tarihi Sempozyumu, Bildiriler, Kayseri, 2002, 241.
262
6. SONUÇ
geçildiğinde harim kapısı dikkat çekmektedir. Ardından harim önünde yer alan
döşemelerde renkli taş düzenlemeleri görülmekte ve harim kapısından bakıldığında
harimde renkli taş işçiliğiyle düzenlenerek oluşturulan taçkapı ve mihrap arasındaki
derinlik ve renk almaşıklığındaki uyum görülmektedir.
Renkli taşın süsleme amaçlı kullanıldığı diğer bir yapı grubu türbelerdir.
Diyarbakır Sarı Saltuk, Özdemiroğlu Osman Paşa ve Zincirkıran türbesi pencere
düzenlemelerinde kullanılmıştır. Kilis Canbolad Paşa Türbesi ve Mardin Sultan İsa
Medresesi’ndeki türbe bulundukları coğrafyadaki süslemeleri tekrar etmektedir.
Güneydoğu Anadolu’da renkli taş işçiliği tespit edilen yapılar 12.-20. yüzyılı
kapsayan zaman aralığına sahiptir. İncelenen yapılardan 1’i Zengi, 7’si Eyyubi, 4’ü
Memluklu, 4’ü Artuklu ve 2’si Akkoyunlu dönemine aittir. Artuklu döneminden
inşasına başlanıp, Akkoyunlu döneminde inşası tamamlanan 2 yapı tespit edilmiştir.
Güneydoğu Anadolu’da renkli taş en yoğun Osmanlı döneminde kullanılmıştır.
Bölgede bu döneme ait 50 yapıda bu süsleme tarzının tercih edildiği görülmektedir.
Böylece Suriye coğrafyasından yayılan renkli taş işçiliği bölgede farklı
medeniyetlerce kullanılmıştır. Osmanlı medeniyeti, renkli taşın kullanıldığı Suriye,
Mısır, Tunus coğrafyalarında hakim olmasıyla, bölgedeki inşa faaliyetlerinde yerel
etkiler sürdürülmeye devam ettirildiği görülmektedir. Osmanlı hakimiyetindeki
Gaziantep, Kilis ve Diyarbakır yapılarında renkli taş işçiliği kullanımı
sürdürülmüştür. Fakat Mardin ve Hasankeyf’te bu süsleme tarzına Osmanlı dönemi
yapılarında rastlanmamaktadır.
Bölgede renkli taş ile bir yüzeye işlenen farklı renkte taşlarla gölge-ışık
olmaksızın oyma-kabartma tekniği etkisi sağlanmıştır. Taşta çizgiler yalın zemin
üzerine oyulduğu için gölge-ışık etkisi, başka malzemelere göre daha etkilidir.
Renkli taş işçiliği Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa yapılarında her ne kadar daha
yoğun bir bezeme alanı bulmuşsa da renkli taş işçiliğinde kullanılan motif ve
kompozisyonlar sade ve belirgin karakterlidir. Diyarbakır, Mardin ve Hasankeyf
yapılarında ise diğer merkezlerden daha girift süslemelerle karşılaşılmaktadır.
7. ÖZET
8. SUMMARY
The architecture of this region had undergone many different stles which
explains the variety it shows now in the design we witness. The colorful stone work
which attributed to Artuklu, Eyyubi, Mamluklu, Akkoyunlu and Ottomans can be
seen in the places such as mosques, medresse, tomb, hammams, schools, etc. Mosque
is the stoneheart of architecture of that time in this region and has many samples of
colorful Stones used in its creation and design.
The structure stuff used in the architecture shows difference based on the
places. While limestone types were widely emplyed, in the region like Diyarbakir
basalt was used. Even the techniques empoyed show the difference based on the
different regions. In those techniques, conventional methods were employed.
9. KAYNAKÇA
AKİS Metin, 16. Yüzyılda Kilis ve Azez Sancağında Sosyal ve İktisadi Hayat,
(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi),
Ankara, 2002.
AKSU Hatice, “Rumi Motifinin İlk Öncüleri”, Türkler, C. 4, Ankara, 2002, 181-192.
AVCI Cesim, “Naib”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 32, İstanbul, 2006, 311-312.
BURCKHARDT Titus, (Çev. KOÇ Turan), İslam Sanatı Dil ve Anlatım, İstanbul,
2013.
BEKSAÇ Engin, “Emeviler”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul, 1995, 104-
108.
ÇAM Nusret, Türk Kültür Varlıkları Envanteri: Gaziantep 27, Ankara, 2006.
272
D’AVENNES E.Prisse, İslamic Art in Cairo (from the 7th to the 18thCenturies),
Cairo, 1999.
EKİNCİ Savaş, vd., “Yapı Kültürü ve Tasarım Verileri Işığında “Kâgir Yığma Dış
Duvarların Tarihsel Gelişimi”, 6. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu,
Bursa, 2012, 1-11.
ERUZ A.Fulya, “Memlükler (Sanat)” TDV İslam Ansiklopedisi, C. 29, İstanbul, 97-
100.
GÜNDÜZÖZ Soner, “Renk”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 34, İstanbul, 1994, 571-
572.
KESKİN Yusuf Ziya, Geçmişten Günümüze Şanlıurfa’da Dini Hayat, Ankara, 2011.
AKTUĞ KOLAY İlknur, Batı Anadolu 14. Yüzyıl Beylikler Mimarisinde Yapım
Teknikleri, Ankara, 1999.
MIYNAT Ali, Bir Ortaçağ Kenti Hasankeyf, (Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi), Muğla, 2008.
RABBAT Nasser O., The Citadel of Coiro A New İnterpretation of Royal Mamluk
Architecture, Brill, 1995.
TAŞDEMİR Mehmet, “Mardin”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 28, İstanbul, 2003, 43-
48.
TEMUÇİN Serap, İlk Devir Osmanlı Mimarisinde Taş Üzerinde Bitkisel Bezeme,
(Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi),
Erzurum, 1988.
TUNCEL Metin, “Kilis”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 26, İstanbul, 2002, 5-8.
__________, Diyarbakır Sur İçi Anıtları ile Köşk ve Bağ Evleri, Ankara, 2012.
TÜRELİ İdil, Türk Sanatında Altı Köşeli Yıldız, (Marmara Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul,
2006.
YÜCE Berrak, Osmanlı Son Dönemi İle Erken Cumhuriyet Dönemi Arasında
Gaziantep’te Mimari Dokunun Değişimi (1839-1950), (İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi),
İstanbul, 2010.
http://archnet.org/system/publications/contents/8803/original/DTP101302.pdf?13899
86487, 23.11.2013.
http://www.sonic.net/~tallen/palmtree/pisa.dor.htm, 18.07.2014.
http://turkbilimi.com/?p=5087, 07.06.2015.
http://www.resimle.net/resim4296.html, 12.04.2015.
280
Harita Listesi
Çizim Listesi
Çizim 12: Gaziantep Nuri Mehmet Paşa Camii harim kapısındaki kompozisyon.
Çizim 19: Kilis Canbolad Paşa Camii mihrabındaki zengi düğümü düzenlemesi.
Çizim 21: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii son cemaat yeri batı pencere alınlığı.
Çizim 22: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii son cemaat yeri doğu pencere alınlığı.
Çizim 23: Diyarbakır Behram Paşa Camii minber kapı kanadındaki pano.
Çizim 25: Diyarbakır Behram Paşa Camii revakı orta gözünün zemin süslemesi
(G.Baş).
Çizim 27: Gaziantep Karatarla Camii harim kapısı kuşatma kemeri alınlığındaki
motif.
Çizim 28: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii mihrap kenarındaki bordürden detay.
Çizim 29: Hasankeyf Er-Rızk Camii harim kapısındaki Esma-ül Hüsna Esma-ül
Hüsna kompozisyonundan detay.
Çizim 35: Şanlıurfa Rızvaniye camii harim kapısı sütunçelerinde yer alan yılan
figürleri (A.Kürkçüoğlu).
Çizim 36: Mardin Sultan İsa Medresesi türbe kısmı mihrabı kilit taşındaki ejder
motifi.
Çizim 37: Diyarbakır Safa Camii Minare Kaidesi kuzey cephedeki Makili Yazı
Panosu.
284
Çizim 38: Diyarbakır Sarı Saltuk Türbesi kuzeydoğu cephesindeki makili yazı
panosu
Çizim 39: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minber kapı kanadı makili yazı panosu.
Çizim 41: Diyarbakır Behram Paşa Camii kapı kanatları makili yazı panosu (G.Baş).
Çizim 42: Kilis Canbolad Paşa Camii mihrabındaki makili yazı kuşağı.
Fotoğraf Listesi
Fotoğraf 2: Gaziantep Ali Nacar Camii harim girişi önünde yer alan zemin döşemesi.
Fotoğraf 5: Gaziantep Ali Nacar Camii son cemaat yerinde harim girişinin
doğusundaki Kadınlar kısmına açılan kapı.
Fotoğraf 6: Gaziantep Ali Nacar Camii son cemaat yerinde harim girişinin batısında
yer alan mihrabiye ve kapı.
Fotoğraf 11: Gaziantep Ağa Camii son cemaat yerinde Kadınlar kısmına açılan kapı.
Fotoğraf 19: Gaziantep Alaybey Camii son cemaat yeri harim önü döşemesi.
Fotoğraf 20: Gaziantep Alaybey Camii son cemaat yeri harimin girişinin batısındaki
döşeme.
Fotoğraf 22: Gaziantep Alaybey Camii harim girişinin batısında yer alan Kadınlar
kısmının girişi.
Fotoğraf 24: Gaziantep Alaybey Camii son cemaat yeri doğudaki pencere.
Fotoğraf 25: Gaziantep Alaybey Camii son cemaat yeri batıdaki pencere.
Fotoğraf 29: Gaziantep Bostancı Camii son cemaat yeri doğudaki pencere.
Fotoğraf 30: Gaziantep Bostancı Camii son cemaat yeri batıdaki pencere.
Fotoğraf 31: Gaziantep Bostancı Camii son cemaat yeri batı kısmındaki giriş kapısı.
Fotoğraf 50: Gaziantep Handanbey Camii son cemaat yeri doğuda yer alan pencere.
Fotoğraf 51: Gaziantep Handanbey Camii son cemaat yeri batıda yer alan pencere.
Fotoğraf 60: Gaziantep Hüseyin Paşa Camii son cemaat yeri pencereleri.
Fotoğraf 66: Gaziantep Esenbek Camii son cemaat yeri doğudaki pencere.
Fotoğraf 74: Gaziantep Karatarla Camii son cemaat yeri doğudaki sağır pencere.
Fotoğraf 77: Gaziantep Karatarla Camii doğu ve batıda dışta yer alan pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 81: Gaziantep Nuri Mehmet Paşa Camii harim önü döşemesi.
Fotoğraf 83: Gaziantep Nuri Mehmet Paşa Camii son cemaat yeri mihrabiyeleri.
Fotoğraf 87: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii son cemaat yeri doğudaki pencere.
Fotoğraf 88: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii son cemaat yeri batıdaki pencere.
Fotoğraf 89: Gaziantep Şeyh Fetullah Camii doğuda yer alan Kadınlar kısmı girişi.
Fotoğraf 120: Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı soğukluk bölümü kuzey döşemesi.
Fotoğraf 123: Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı soğukluk bölümü güney döşemesi.
Fotoğraf 125: Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı soğukluk bölümü doğu döşemeleri.
Fotoğraf 127: Gaziantep Hüseyin Paşa Hamamı sıcaklık bölümü göbek taşı
döşemeleri.
Fotoğraf 129: Gaziantep Lala Mustafa Paşa Hamamı sıcaklık bölümü döşemesi (N.
Çam, 2006).
Fotoğraf 131: Gaziantep Eski Hamam Kadınlar kısmı döşemesi (N.Çam, 2006).
Fotoğraf 134: Diyarbakır Ulu Camii giriş eyvanının doğusunda bulunan kapı.
Fotoğraf 138: Diyarbakır Behram Paşa Camii son cemaat yeri revağı sütunları.
Fotoğraf 139: Diyarbakır Behram Paşa Camii doğu cephe duvarı penceresi.
Fotoğraf 140: Diyarbakır Behram Paşa Camii doğu cephe son cemaat yerine bitişik
makili yazı panosu.
291
Fotoğraf 144: Diyarbakır Behram Paşa Camii son cemaat yeri penceresi.
Fotoğraf 147: Diyarbakır Behram Paşa Camii kapı kanatları makili yazı panoları.
Fotoğraf 148: Diyarbakır Safa Camii minare kaidesi kuzey cephedeki makili yazı
panosu.
Fotoğraf 149: Diyarbakır Safa Camii minare kaidesi doğu cephedeki makili yazı
panosu.
Fotoğraf 156: Diyarbakır Safa Camii son cemaat yeri pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 157: Diyarbakır Safa Camii son cemaat yeri doğu cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 160: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minare kaidesinin güney cephesindeki
makili yazı panosu (G. Baş, 2006).
Fotoğraf 162: Diyarbakır Fatih Paşa Camii harim kapısı lento üzerindeki pano.
Fotoğraf 164: Diyarbakır Fatih Paşa Camii son cemaat yeri doğu köşedeki mekana
açılan kapı.
Fotoğraf 165: Diyarbakır Fatih Paşa Camii son cemaat yeri batı köşedeki mekana
açılan kapı.
Fotoğraf 166: Diyarbakır Fatih Paşa Camii son cemaat yerine bitişik hazireye açılan
kapı.
Fotoğraf 171: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minber kapı kanadı makili yazı panosu.
Fotoğraf 172: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minber kapı kanadı makili yazı panosu.
Fotoğraf 173: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minber kapı kanadı geometrik süslemeli
pano.
Fotoğraf 174: Diyarbakır Fatih Paşa Camii minber kapı kanadı geometrik süslemeli
pano.
Fotoğraf 175: Diyarbakır Melek Ahmet Paşa Camii kuzey cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 176: Diyarbakır Melek Ahmet Paşa Camii güney cephe pencere
düzenlemesi.
293
Fotoğraf 177: Diyarbakır Melek Ahmet Paşa Camii minare kaidesi batı cephedeki
pano.
Fotoğraf 179: Diyarbakır Kasım Padişah Camii son cemaat yeri penceresi.
Fotoğraf 181: Diyarbakır Nasuh Paşa Camii harim kapısı (G.Baş, 2006).
Fotoğraf 183: Diyarbakır İskender Paşa Camii doğu cephe pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 184: Diyarbakır İskender Paşa Camii batı cephe pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 186: Diyarbakır İskender Paşa Camii harim kapısı mihrabiye nişi ve kapı
(doğu).
Fotoğraf 187: Diyarbakır İskender Paşa Camii harim kapısı mihrabiyenişi ve kapı
(batı).
Fotoğraf 188: Diyarbakır İskender Paşa Camii son cemaat yeri pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 190: Diyarbakır Mesudiye Medresesi avlusu batı revak (G. Baş, 2006).
Fotoğraf 191: Diyarbakır Mesudiye Medresesi güney mihrap (G. Baş, 2006).
Fotoğraf 195: Diyarbakır Sarı Saltuk Türbesi kuzeydoğu cephedeki makili yazı
panosu.
294
Fotoğraf 196: Diyarbakır Sarı Saltuk Türbesi güneydoğu cephedeki makili yazı
panosu.
Fotoğraf 197: Diyarbakır Sarı Saltuk Türbesi güneybatı cephedeki makili yazı
panosu.
Fotoğraf 198: Diyarbakır Sutan Şücaeddin Türbesi içten kubbenin görünümü (İ.
Yıldız, 2011).
Fotoğraf 199: Diyarbakır Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi kuzeybatı cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 200: Diyarbakır Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi batı cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 201: Diyarbakır Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi güneybatı cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 202: Diyarbakır Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi güney cephe pencere
düzenlemesi.
Fotoğraf 208: Diyarbakır Deliller Hanı avlunun doğu cephesindeki makili yazı
panolar.
Fotoğraf 211: Diyarbakır Hasan Paşa Hanı taçkapıdan güneye açılan kapı.
295
Fotoğraf 212: Diyarbakır Hasan Paşa Hanı batı cephenin güneybatı köşesindeki
pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 213: Diyarbakır Hasan Paşa Hanı kuzey cephenin kuzeybatı köşesindeki
pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 217: Kilis Canbolad Paşa Camii son cemaat yeri pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 219: Kilis Canbolad Paşa Camii kuzey cephede yer alan minare kapısı.
Fotoğraf 220: Kilis Canbolad Paşa Camii doğu cephedeki pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 224: Kilis Canbolad Paşa Camii mihrap nişi makili yazı kuşağı.
Fotoğraf 237: Kilis Canbolad Paşa Türbesi kuzey cephe pencere düzenlemesi.
Fotoğraf 245: Kilis Tuğlu Hamamı soğukluk kısmı zemin döşemesi (A. Dündar).
Fotoğraf 246: Kilis Tuğlu Hamamı ılıklık kısmı zemin döşemesi (A. Dündar).
Fotoğraf 250: Kilis Paşa Hamamı ılıklık kısmı zemin döşemesi (A. Dündar).
Fotoğraf 262: Mardin Sultan İsa Medresesi Hanifiler Bölümü mihrabından detay.
Fotoğraf 264: Mardin Sultan İsa Medresesi Hanifiler Bölümü kapısından detay.
Fotoğraf 279: Şanlıurfa Rızvaniye Camii harim kapısı önü zemin döşemesi.
Fotoğraf 280: Şanlıurfa Rızvaniye Camii son cemaat yeri zemin döşemesi.
Fotoğraf 282: Şanlıurfa Ulu Camii harim kapısı önü zemin döşemesi.
Fotoğraf 286: Şanlıurfa Hüseyin Paşa Camii güney cephe mihrap nişi.
Fotoğraf 288: Şanlıurfa Yusuf Paşa Camii son cemaat yeri mihrabiye.
Fotoğraf 293: Bab Zuwayle, Fatımi Dönemi, 11. Yüzyıl (E.P. D’Avennes).
Fotoğraf 297: Halep Kalesi Giriş Kapısı. (Yerel Kimlik, 15, İstanbul, 2008, 27).
Fotoğraf 298: Halep kalesi kapı. (Yerel Kimlik, 15, İstanbul, 2008, 27).
299
Fotoğraf 299: Halep Hüsrev Paşa Camii Son Cemaat Yeri Revağı ( O. Kalhussien).
Fotoğraf 303: Halep Ulu Camii kuzey Cephe (harim kapısı ve pencereleri).
Fotoğraf 309: Hatay Habibi Neccar Camii Harim Kapısı (T. Doğan).
Fotoğraf 311: Bitlis Anonim Han Taçkapısı duvarında yer alan palmet kompozisyon
(Akkoyunlu Dönemi).
Fotoğraf 317: Kahire Hadım Süleyman Paşa Camii Mihrabı (H. Gündoğdu).
Fotoğraf 320: Şam Derviş Paşa Camii, Osmanlı Dönemi, 1574 (A.Manaz).
Fotoğraf 328: Burdayni Camii, duvar mozaiği, 17. yy. (E.P. D’Avennes).
Fotoğraf 331: Diyarbakır’ın Sahabelerce Fethini anlatan bir Osmanlı belgesi (H.1218
tarihli Diyarbakır müftülük katibi Seyyid Feyzullah Efendi’ye ait belge) (Y.K.
Haspolat, 456).