You are on page 1of 2

TARANCI, Cahit Sıtkı

müş, bundan dolayı bir kaçış psikolojisiy- Eserleri. Şiir: Ömrümde Sükılt (İstan­ r
le bazan tabiata. bazan da yaşama sevin- bul 1933). Otuz Beş Yaş (İstanbul 1946).
cine sığınmaya çalışmıştır. Düşten Güzel (İstanbul 1952). Sonrası
(yetmiş üç yeni, on tercüme şiir, ölümün- Avcılık şiirleri için kullanılan
Kendi neslinin diğer şairleri gibi dünyayı
L bir terim.
duyularıyla kavramaya ve tadını çıkarma­ den sonra hakkında yazılanların bir kıs­ _J

ya çalışan Cahit Sıtkı'nın hemen bütün şi­ mı, İstanbul 1957). Bütün Şiirleri (haz.
Asım Bezirci, İstanbul 1983). Mektup: Zi-
Tardiyye ve taradiyye, sözlükte "sert ve
irlerinde ölümün gölgesinde yaşayan insa-
ya'ya Mektuplar (Ziya Osman Saba'ya kaba bir şekilde uzaklaştırmak, defetmek"
noğlunun yaşama sevinci veya buruk ta-
anlamındaki tard ve "hile ile, tuzakla, av
dı duyulur. Şiirlerinin çoğunda ölüm, için- yazdığı elli yedi mektup; başında Saba'nın
aletleri ve av hayvanlanyla av avlamaya gi-
de yaşanılan bu güzel dünyayı sona erdi- "Cahit'le Günlerimiz" başlığıyla yer alan
rişmek" manasındaki tarad kökünden tü-
recek bir tehdit şeklinde varlığını hisset- uzun bir yazısı vardır, İstanbul 1957). Eşi­
remiştir; terimin anlam bakımından ikinci
tirirken mutluluğu zaman zaman çocuk- me ve Nilj.al'e Mektuplar (haz. İnci En-
kökle ilgisi daha uygunsa da tardiyye şek­
luk günlerine dönmek suretiyle yakalama- ginün. Ankara 1989). Makale-deneme: Ya-
li meşhur olmuştur. Aynı kökten gelen ta-
ya çalışır. Şiirlerinde yaşamayı adeta bir zılar, Makaleler, Konuşmalar, Yanıtlar
rlde avlanan veya kaçan hayvan, mitrad
ibadet gibi gören, vatan topraklarının mut- (haz. Hakan Sazyek, İstanbul 1995). İn­
av aleti için kullanılmıştır (Kamus Tercüme-
lu insanlarla dolmasını arzulayan Cahit Sıt­ celeme: Peyami Safa: Hayatı ve Eser-
si, 1, 1 196}. Arap edebiyatında tardiyye
kı'nın günlük hazları ölümsüzleştirmesi leri (İstanbul 1940). Tercüme: Fransa'da
(çoğulu tardiyyat, taradiyyat}. çoğunlukla
büyük başarılarından biri kabul edilmiştir. Müstakil Resim (A. Basler - C. Kunstler' - recez vezninde yazılan ve Araplar'ın avcı­
Şiirlerinde yalnızlık, çaresizlik, çirkinlikten den. A. Muhip Dranas'la birlikte, 1-11, İs­ lık hikayelerinin bazı yönlerini ele alan tek
şikayet ve ölüm korkusu yanında yaşama
tanbul 1938). Cahit Sıtkı'nın şiirlerinden konulu müstakil şiiri ifade eder. Arap şair­
sevinci de dikkati çeken en önemli tema- otuz üçü Necdet Adabağ tarafından İtal­ leri Cahiliye döneminden itibaren avlanma
lardır. Fazla bir derinlik taşımamakla bir- yanca'ya çevrilerek yayımlanmıştır (Tren- mücadelesini, avlanan hayvanı, avcı hayva-
likte sade, akıcı ve ahenkli bir dil kullan- tacinque anni !Milano 19721). nı. av araçlarını tasvir eden şiirler yazmış­
ması dolayısıyla şiirleri devrinde geniş bir BİBLİYOGRAFYA : tır. Araplar'ın yiyecek sağlama, spor, eğ­
okuyucu kitlesi tarafından sevilerek okun- Güngör Gençay, Cahit Sıtkı Tarancı, Ankara lence ve savunma gibi etkinlikleri, ava düş­
1956; Muzaffer Uyguner. Cahit Sıtkı Tarancı: künlükleri, av mevsimleri. avlanma adetle-
muştur. Türk edebiyatında şiir üzerine en
Hayatı, Sanatı, Eseri, İstanbul 1966; Şevket Bey-
çok düşünen şairlerden biri olan Cahit Sıt­ ri, avlanan çeşitli hayvanlarla av için kullanı­
sanoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Ankara 1969; Meh-
kı bu konudaki görüşlerini çeşitli yazıla­ met Kaplan. Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, İstan­ lan hayvanlar. ayrıca yay, ok. mızrak. sopa.
rıyla mektuplarında uzun uzadıya açıkla­ bul 1973, s. 107-116; a.mlf., Edebiyatımızın İçin­ kılıç. sapan gibi silahlar ve kapan. tuzak,
den, İstanbul 1978, s. 196-206; Selahattin Öner- ağ gibi araçlardan meydana gelen avlan-
mıştır. Yazılarından birinde, "Şiir kelime-
li. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Hikayeciliği ve Hika- ma aletleri bu şiirlerden öğrenilmektedir.
lerle güzel şekiller kurma sanatıdır" der. yeleri, Ankara 1976; Gültekin Samanoğlu, Cahit
Ona göre kelime annedir, dosttur, hasret- Sıtkı Tarancı, Ankara 1988; İnci Enginün, Yeni En eski örnekleri İmruülkays b. Hucr'un
tir, hayaldir; yani bir anlamı, çağrışımı. bir Türk Edebiyatı Araştırma/an, İstanbul 1991, s. yanı sıra at tasvirleriyle ünlü Ebü Duad el-
gölgesi, hatta bir rengi ve adı olan nesne- 240-249; a.mlf., Cumhuriyet Dönemi Türk Ede- İyad'i gibi Cahiliye şairlerinde görülen bu
biyatı, İstanbul 2001, s. 72-74; Önder Göçgün,
dir. Şiirde mükemmellik ne aruzun ne he- şiir türü. 1. (Vll.) yüzyılın sonlarına kadar
"Şür Dünyası içinde cahit Sıtkı Tarancı", Diyar-
cenin ne de serbest veznin tekeli altında­ bakır: MüzeŞehir(haz. Şevket Beysanoğlu v.dğr.),
kasidelerin özellikle fahriye bölümünde faz-
dır. Mükemmellik şairin kullandığı dilden İstanbul 1999, s. 319-333; Şaban Sağlık, Cahit la değişime uğramadan devam etmiştir.
azamiyi koparmasıdır. Sıtkı Tarancı'nın Hikayeleri Üzerine Bir İncele­ Adı geçen şairlerin şiirlerinde bu temaya
me, Ankara 2003; Milliyet Sanat Dergisi (Ölü- "ı.ş.x;.,;i .IS" (Sazan sabah erkenden ava çıkarım)
Cevat Sadık ve İrfan Kudret takma ad- münün 20. Yılında Cahit Sıtkı Tarancı-özel sayı),
klişesiyle başlanması, şafakta ava çıkılma­
larıyla bir kısım şiirleriyle paralellikler gös- sy. 200, İstanbul 1976; "Tarancı, Cahit Sıtkı",
TDEA, Vlll, 251-254; Ramazan Korkmaz, "cahit sı, avcı atın son derece hızlı olması gibi tü-
teren hikayeler de yazan Cahit Sıtkı, şah­
Sıtkı Tarancı", Türk Dünyası Edebiyatçilan An- rün karakteristikleri belirlenmiştir. imru-
si yaşantısının ve kültürünün kendisine ka- siklopedisi, Ankara 2007, Vllİ, 195-198. ülkays'ın şu dizelerinde bunlar açıkça gö-
zandırmış olduğu birikimi şiirleriyle birlik-
te hikayelerinde de bol bol kullanmıştır. !il İNCİ ENGİNÜN rülmektedir: l,?l:.ı'.9 ~ y.Wf .9 ı.S.x;.,;i .IS .9
~.ı.ıt.9Yt~.:ı~
Zaman zaman hikayelerinde işlediği konu- -, C..O_,.ı..ı.. ~_;.;.._;s:.
r
ları kelimelerin istifinden doğan şiir sesi-
TARD Jı:.;,.o~f~~.:ı~
ne ulaştıkları zaman şiirine geçirmiş, ba-
(bk. AKİS). (Sazan sabah erkenden ava çıkarım, kuşlar
zan da şiirini yazdıktan sonra onu bir de L _J
henüz tüneklerinde iken; yaban hayvanlarının
hikayede işleyerek açıklamıştır. Böylece
kemendi olan mücessem-müheykel yağız bir at-
hikaye ve şiirleri adeta birbirini tamamla- r -, la / Dağın zirvesinden selin yuvarlayıp da büyük
mıştır. Olay örgüsünün genellikle basit bir TARDİYYE
bir gürültü ve müthiş bir hızla aşağı yuvarladığı
çerçevede geliştiği hikayeleri her şeye rağ­ (~.:ı_,J.,)
bir kaya parçası gibi; bir anda avına hamle ya-
men hayatın yine de yaşanmaya değer ol- Divan şiirinde kendine has bir vezin pıp geri kaçan, aynı anda avına atılıp dönen bir
duğunu anlatır (hikayelerinin bir kısmını ve kafiyelenişe sahip atla). Burada İmruülkays'ın avcı atın hızını
Selahattin Önerli derlemiştir. bk. bibi.}. beşer mısralık bendlerden oluşan
tasvirde kullandığı "yaban hayvanlarının
Cahit Sıtkı ölümünden sonraki yıllarda da musammatlara verilen ad
kemendi" (kaydü'l-evabid) metaforu belagat
(bk. DİVAN EDEBİYATI;
seviien ve okuyucusu azalmayan bir şair ehlince son derece güzel ve ilginç bulun-
MUSAMMAT).
olmaya devam etmiştir. L _J muştur.

16
TAREF SERİYYESİ

ı. (Vll.) yüzyılın sonlarına doğru Şemer­ da Ebü Nüvas'ın takipçisi olmuştur. Tar- Çelebl'nin Münyetü'ş-şayyô.din, Takıy­
del b. Şüreyk et-Temlml'nin şiirleriyle av diyyelerinin çoğu recez vezninde, altı ka- yüddin Hamza b. Abdullah en.;Naşirl'nin
tasviri bağımsız hale gelmiştir. "Kad ağ­ darı başka vezinlerdedir. İbnü'l-Mu'tezz'in İntihô.zü'l-füraş fj'ş-şaydi ve'l-]f.anaş,
teöı" klişesiyle şafak vaktinde ava çıkıldı­ sonuç klişelerine yer vermemesi, teşbih ve Abdülkadir el-Faki'nin Mendhicü's-sürü.r
ğından söz edilmesi, avı avlama ameliye- tasvirlerinin son derece parlak olması. yo- ve'r-reşô.d fi'ş-şaydi ve'l-cihô.d ve Ebü
si, avcılann av etini yemek için hazırlama­ ğun becfü sanatlarla örülü bulunmasından Bekir b. Yusuf el-Kasıml'nin el-Cevdril;ı
lan gibi öğeler bu temadaki şiirlerin temel dolayı Ebü Nüvas'tan farklı yanları olarak ve <uıumü'l-beyzere adlı eserleri bu alan-
niteliklerini oluşturur. Bu nitelikler Şemer­ onun tardiyyeleri türün en güzel örnekleri da yazılmış önemli kaynaklardandır. Ca-
del'de ve daha sonraki devirlerde yazılan arasında sayılmıştır. İbnü'l-Mu'tezz'in çağ­ hiz'in Kitô.bü'l-ljayevô.n'ı da avcılıkla il-
tardiyyelerde devam etmiŞtir. Söz konu- daşı olan ve Ebü Nüvas geleneğine daha gili içerdiği şiirsel malzeme ve hayvanlar
su şiirlerin çoğunlukla recez bahrinde ya- az bağlı bulunan Naşi el-Ekber'in Hilal Na- hakkında verdiği bilgilerle bu alanın en
zılması geleneği de Şemerdel'e kadar uza- ci tarafından derlenen divanında üc düzi- zengin eserlerinden sayılır. Günümüzde de
nır. Bu şairin avda kullanılan şahin ve av ne avcılık şiiri yer' alır. Bunların ner~deyse konuyla iligili çalışmalar yapılmış olup ba-
köpekleri hakkında birçok urcüzesi bulun- yarısı recez dışındaki bahirlerde yazılmış zılan şunlardır: Abdülkadir Hüseyin Emin,
maktadır (Şevki Dayf, il, 395-396). Onun olup geleneksel giriş klişeleriyle başlamak­ Şi'rü't-tard <inde'l-<Arab (Necef 1972);
doğanla yaptığı avlanmayı ve doğanı tas- la birlikte sonuç klişesi ve yemek hazırla­ Abdurrahman Re'fet Paşa, eş-Şayd cin-
vir ettiği on beyitlik "Slniyye"si türün en ma kısmı bulunmaz. Bu tardiyyeler genel- de '1-<Arab edevdtühü. ve turu]f.uhü. ve
mükemmel örneklerindendir (Abbas Mus- likle av hayvanlarının tasvirinde yoğunlaş­ ]J.ayevdnühü'ş-şô.'id ve'l-maşid (Beyrut
tafa es-Salih!, s. 239-240). Şemerdel'in mıştır. Çöl vaşağı ile gelincik avlamak, giz- 1974); Abbas Mustafa es-Salih!, eş-Şaydü
çağdaşı Ebü'n-Necm el-İ'li"nin gizlenerek lenip pusuya yatarak aslan avlamak Na- ve't-tard fi'ş-şi'ri'l-<Arabi (Beyrut 1402/
yaban eşeği avlamaya çalışan bir avcıyı, şl'de özgün sayılan öğelerdir. 1981).
deve kuşu avlamaya çalışan bir atlı avcıyı iV. (X.) yüzyılda on yedi tardiyye kaleme BİBLİYOGRAFYA :
tasvir etmesi gibi bazı av şiirleri mevcut alan Küşacim, bu tür şiirlerini seleflerin- Kamus Tercümesi,!, 1196; Tfilıirülmevlevi, Ede-
olmakla birlikte şair bunlara bilinen klişey­ den farklı şekilde özet halinde bir değer­ biyat Lügatı, İstanbul 1973, s. 145-146; Sezgin,
le başlamamıştır. Yine bu dönemde Gay- GAS, ili, 378; Nihad M. Çetin, Eski Arap Şiiri, İs­
lendirme veya bir sonuç klişesiyle bitirmiş­ tanbul 1973, s. 86, 91; Şevki Dayf. Tarf/;u'l-edeb,
lan b. Hureys'e nisbet edilen iki av urcüze- tir. Aynca onun el-Meşdyid ve'l-metdrid il, 395-396; ili, 229-230; Abbas Mustafa es-Sali-
sinden biri Şemerdel'in bir şiirinin taklidi- (nşr. M. Es'ad Tales. Bağdad 1954). en- hl. eş-Şayd ve't-tard fi'ş-şi'ri'l-'Arabi, Beyrut 1402/
dir veya aktarım (rivayet) esnasında onun Nüzeh (Sezgin, lll, 378) ve el-Beyzere · 1981, tür.yer.; Mecdi Vehbe - Kamil el-Mühendis,
şiiriyle karıştırılmış olmalıdır. (Küveyt 1985) adlı eserlerinde avcılık ada- Mu'cemü'l-muştala/;ıati'l-'Arabiyye fi'l-luga ve'l-
edeb, Beyrut 1984, s. 236; Hanna el-Fahüri. el-
il. (Vlll.) yüzyılın sonlarına doğru Ebü bı, av araç ve gereçleri, avcı hayvan ve kuş­
cami' fi tan/]i'l-edebi'l-'Arabi: el-Edebü'l-h:adim,
Nüvas ile birlikte av tasviri şiirleri divanlar- larla avlanan hayvanlann nitelikleri, bu hay- Beyrut 1986, s. 711; M'ışaJ Asi- Emil Bedi Ya'küb,
da "babü't-tard, babü's-sayd" gibi başlık­ vanların hastalıkları ve tedavi şekilleri gibi el-Mu'cemü'l-mu{aşşal fi'l-luga ve'l-edeb, Beyrut
lar altında müstakil bölüm halinde yer al- bilimsel konular ele alınmıştır (DİA, XX:Vl. 1987, il, 792-793; G. R. Smith, "Hunting Poetry
(\ardiyyiit)", 'Abbasid belles-lettres (ed. J. Ashti-
maya başlamıştır. Ebü Nüvas otuzu kesin 579). Sanevberl ile Seri er-Reffa'da oldu-
any v.dğr.). Cambridge 1990, s. 167-184; Arslan
olan, diğerlerinin çoğunun da ona aidiyeti ğu gibi bu dönemde ağla balık avlama Tekin. Edebiyatımızda İsimler ve Terimler, İstan­
büyük ihtimalle kabul edilen, ekserisi recez üzerine şiirler yazılmıştır. Serl'den, biri .IS" bul 1995, s. 578-579; Cem Dilçin. Ömeklerle Türle
vezninde yazılmış çok sayıda av şiiri bırak­ ".ş~i klişesiyle başlayan yanm düzine ur- Şiir Bilgisi, Ankara 2005, s. 219-222; İskender
mış, bunlar divanında özel bölüm altında cüze ile tavil bahrinde iki parça tardiyye Pala. Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, İstanbul
2007, s. 438; Halil Erdoğan Cengiz. "Divan Şiirin­
toplanmıştır. Uzunluğu bir ile üç düzine (on intikal etmiştir. Her ne kadar avcılık şiir­
de Musammatlar", TDL, sy. 415-417 (1986). s.
iki adet) mısra arasında değişen bu şiirlerde leri Vlll. (XIV.) yüzyıl ve sonrasına kadar 345-348; H. Ritter. "Ebü Nuvas", İA, iV, 43; C. C.
Ebü Nüvas avlanma yolları ve aletleri, av yazılmaya devam etmişse de iV. (X.) asrın Torrey - [Ahmed Ateş], "İbnülmu'tez", a.e., V/2,
köpekleri ve kuşları ile avlanan hayvanların ikinci yarısından itibaren çok fazla gelişme s. 869; T. Seidensticker. "Tardiyya", E/2 (İng.), X,
tasvirine dair, önceki şairlerde görülmedik kaydetmemiş. önemini nicelik bakımından 223-224; Mehmet Sami Benli, "Küşacim", DİA,
biçimde· ayrıntılara girdiğinden bunlar av da yitirmiştir. Bu devrede türün en uzun
xxvı. 579. IAl
l.!!J!!J HÜSEYİN ELMALI
şiirlerinde yeni bir başlangıç kabul edilmiş­ ve tam örneği Ebü Firas el-Hamdanl'nin.
tir. Ebü Nüvas özellikle avcı köpek tasvirle- içinde muhtelif hayvanları tasvir ettiği 137
rinde en başanlı örnekleri vermiştir. Onun beyitlik urcüzesidir. Sonraki dönemde ya- TAREF SERİYYESİ
avcı köpeğin hızını, dişlerinin sivriliği ve zılan az miktardaki tardiyye eskilerin tak- ( ...spıı air l
keskinliği ile yırtıcılığını tasvir ettiği şiiri lididir.
Hz. Peygamber'in
çok beğenilmiştir (MecdiVehbe- Kamil el- Arap edebiyatında avcılığı bilimsel ola- Zeyd b. Harise kumandasında Beni
Mühendis, s. 236). Ebü Nüvas'ın tardiyye- rak inceleyen birçok eser kaleme alınmış­ Sa'lebe üzerine gönderdiği seriyye
Ierinde "..:..:.ii '···Y;4 •... LöJ •••• 1.5~i .IS" gibi tır. Küşacim'in anılan eserleriyle İbnü'l­ {6/627).
L _J
başlangıç klişeleri ve son bölümlerinde çok Mu'tezz'in el-Cevdril;ı ve'ş-şayd'ı, Cehm
defa avlanan hayvanların sayılması ve on- b. Halef el-Mazinl'nin Kitdbü'l-Cô.ril;ı mi- Müslümanlara karşı sürekli düşmanca
lardan yemek hazırlanmasına dair tasvir- ne't-tayr'ı, Ma'mer b. Müsenna'nın Kitô.- davranan Arap kabilelerinden Gatafün'ın
ler yer alır. Birçok tardiyyesinde "ni'me'l- bü'l-ljamô.m ile Ebü Zeyd el-Ensarl. As- başlıca kollarından Beni Sa'lebe (b. Sa'd)
haITI" gibi avcı hayvanı öven kapanış klişe­ ma!, Ebu Hatim es-Sicistani, Hişam b. İb­ üzerine 3. yılın Reblülewel ayında (Eylül
lerine yer verilmiştir.
rahim el-Kirman! ve Sa'dan b. Mübarek'in 624) Züemer (Gatafan). S. yılın Muharrem
Ardı~da önemli miktarda tardiyyat bı­ Kitô.bü'l-Vul)ü.ş adlı eserleri bunlardan ayında (Haziran 626) Zatürrika' adıyla bi-
rakan Jbnü'l-Mu'tez (ö. 296/908) bu konu- bazılarıdır. Osmanlı müelliflerinden Mirim linen iki gazve düzenlendi. ancak her iki

17

You might also like