You are on page 1of 1

Sosyolojik Teori

Sosyolojik teori, temelde gerçek olarak kabul ettiği birtakım felsefi ve metodolojik sayıltılara dayanan,
toplumsal etkileşim alanının doğası, kalıpları ve dinamikleri üzerine sistematik açıklamalar ve
öngörüler sağlamayı amaçlayan teoridir. Sadece sosyolojinin değil tüm bilimlerin en önemli ve son
kısmını teoriler oluşturur. Sosyolojik araştırmanın “empirik” ve “teorik” olmak üzere iki boyutu vardır.
Empirik araştırma, bir sosyal olgunun ne olduğuna cevap arar. Böyle bir araştırmanın gerekli olduğu
açıktır. Fakat sosyal olgunun “niçin” böyle olduğunun da cevaplanması gereklidir ki bu da teorik
araştırmanın sorusudur. Başka bir deyişle teoriler, çok çeşitlilik arz eden empirik durumları anlamaya
ve açıklamaya yarayan soyut yorumlamalardır.

Emile Durkheim

Durkheim’in büyük kuramı ilkel mekanik toplumlardan modern organik toplumlara geçişle ilgilidir. Bu
iki tür toplum, dayanışma kaynakları ya da onları bir arada tutan unsurlara göre ayrılır. Burada
anahtar iş bölümüdür. Mekanik dayanışmada toplum, herkes hemen hemen aynı işleri yaptığı için bir
arada durur. Başka bir deyişle, ilkel toplumda çok az iş bölümü vardır ve bu sayede toplum bir arada
kalabilir. Modern organik dayanışmada ise, hatırı sayılır bir iş bölümü gerçekleşmiştir ve insanlar son
derece uzmanlık isteyen işleri yapmak için bir araya gelirler. Burada dayanışma farklılıklardan ortaya
çıkar, yani herkes var olabilmek ve hayatta kalabilmek için giderek daha fazla insanın katkısına
muhtaçtır.

Durkheim mekanik dayanışmadan organik dayanışmaya bir geçiş tahayyül eder. Bu Comte’un
toplumsal değişim modelinden çok farklıdır. Comte, düşüncelerin değişimi yani insanların dünyada
olanları açıklama yollarındaki değişim üzerinden düşünür. Oysa Durkheim, maddi dünyada işimizi
nasıl bölüp icra ettiğimizle ilgili değişimler üzerinden düşünür.

Durkheim’in mekaniktek organik dayanışmaya geçiş teorisindeki diğer bir önemli nokta da bu
değişimin toplumsal bilinçte ciddi bir değişime yol açtığı fikridir. Bunlar kolektiftir çünkü tek bir birey
bunların hepsine sahip değildir; bireylerin tümünün toplamı bu fikirlere sahiptir. Mekanik
dayanışmadaki toplumsal bilinç, organik dayanışmadakinden çok farklıdır.

Organik dayanışma beraberinde bazı sorunlar ortaya çıkarır fakat bunlar arasında Durkheim’i en çok
endişelendiren anomidir. Durkheim anomiyi bir patoloji olarak değerlendirir yani tedavi
edilebileceğini ima eder. Başka bir deyişle, Durkheim gibi bir sosyal kuramcı, tıp doktoru gibi davranır;
toplumsal patolojileri teşhis eder ve tedavi bulmaya çalışır.

You might also like