You are on page 1of 282

Ortaöğretim

FİZİK
Ders Kitabı

10. Sınıf
Yazarlar
Dr. Tuncay TUNÇ
Necati BAĞCI

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 28.05.2018 tarihli ve 78 sayılı kararıyla 2018-2019


Öğretim Yılından itibaren 5 (beş) yıl süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiştir.

Turgut Özal Bulvarı Sebze Bahçeleri Cad. No: 4 İskitler/ANKARA


Tlf: (0312) 342 51 91 • 342 51 56
www.berkayyayin.com.tr
Bu kitabın basım ve yayım hakkı BERKAY YAYINCILIK’a aittir. Fikir ve Sanat Eseri Yasası uyarınca
yazılı izin alınmaksızın alıntı yapılamaz, basılamaz, disket, video, fotokopi vb. ile çoğaltılıp
kullanılamaz.

Dil Uzmanı
Melis Kübra ÖZOĞLU

Görsel Tasarımcı
Erman BİLİNGEN

ISBN
978-605-2274-96-5

Baskı Yeri
Cem Web Ofset A.Ş., Ankara

Baskı Yılı
2018
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastğn yerleri toprak diyerek geçme, tan:
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altndaki binlerce kefensiz yatan.
O benim milletimin yldzdr, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazktr, atan:
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyalar alsan da bu cennet vatan.
Çatma, kurban olaym, çehreni ey nazl hilâl! Kim bu cennet vatann uğruna olmaz ki feda?
Kahraman rkma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fşkracak toprağ sksan, şüheda!
Sana olmaz dökülen kanlarmz sonra helâl. Cân, cânân, bütün varm alsn da Huda,
Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanmdan beni dünyada cüda.
Ben ezelden beridir hür yaşadm, hür yaşarm. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çlgn bana zincir vuracakmş? Şaşarm! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarm. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Yrtarm dağlar, enginlere sğmam, taşarm. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garbn âfâkn sarmşsa çelik zrhl duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşm,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanp kanl yaşm,
Ulusun, korkma! Nasl böyle bir iman boğar, Fşkrr ruh- mücerret gibi yerden na’şm;
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmş canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başm.
Arkadaş, yurduma alçaklar uğratma sakn; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanl hilâl!
Siper et gövdeni, dursun bu hayâszca akn. Olsun artk dökülen kanlarmn hepsi helâl.
Doğacaktr sana va’dettiği günler Hakk’n; Ebediyyen sana yok, rkma yok izmihlâl;
Kim bilir, belki yarn, belki yarndan da yakn Hakkdr hür yaşamş bayrağmn hürriyyet;
Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Âkif Ersoy


GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini,


ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en
kymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek
isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahlarn olacaktr. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti
müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atlmak için, içinde bulunacağn
vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok
namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek
düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili
olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatann bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün
tersanelerine girilmiş, bütün ordular dağtlmş ve memleketin her köşesi bilfiil
işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere,
memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hyanet
içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini,
müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde
harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâd! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen,
Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktr. Muhtaç olduğun kudret,
damarlarndaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk
İçindekiler Kitabımızı Tanıyalım.......................................................................... 9
Güvenliğimiz İçin............................................................................ 11

1 Ünite
Elektrik ve Manyetizma
13

1.1. Akım, Potansiyel Farkı, Direnç.............................................. 14


Elektrik Akımı.................................................................................... 15
Potansiyel Farkı................................................................................ 16
Elektrik İletimi................................................................................... 17
Direnç ............................................................................................. 18
Bölüm Değerlendirme Soruları..................................................... 21
1.2. Elektrik Devreleri..................................................................... 22
Elektrik Akımı, Direnç ve Potansiyel Farkı
Arasındaki İlişki................................................................................ 23
Dirençlerin Seri Bağlanması............................................................ 25
Dirençlerin Paralel Bağlanması........................................................ 28
Üreteçlerin Bağlanması.................................................................... 33
Evinizdeki Elektrik Devreleri............................................................. 37
Elektrik Enerjisi................................................................................. 38
Bölüm Değerlendirme Soruları..................................................... 46
1.3. Mıknatıs ve Manyetik Alan..................................................... 47
Mıknatıslar........................................................................................ 48
Manyetik Alan................................................................................... 48
Bölüm Değerlendirme Soruları..................................................... 51
1.4. Akım ve Manyetik Alan........................................................... 52
Elektrik Akımı ve Manyetizma.......................................................... 53
Elektromıknatıslık............................................................................. 55
Dünya’nın Manyetik Alanı................................................................ 60
Bölüm Değerlendirme Soruları..................................................... 62
Doğadaki Fizik................................................................................. 63
Ünitemizi Özetleyelim...................................................................... 64
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM................................................... 65

2 Ünite
Basınç ve Kaldırma Kuvveti
70

2.1. Basınç...................................................................................... 72
Katılarda Basınç............................................................................... 73
Durgun Sıvılarda Basınç.................................................................. 78
Açık Hava Basıncı Nedir?................................................................. 86
Basınç ve Hâl Değişimi.................................................................... 92
Akış Sürati ile Akışkan Basıncı Arasındaki İlişki............................... 95
Bernoulli İlkesi’nin Uygulamaları...................................................... 98
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 100
2.2. Kaldırma Kuvveti................................................................... 101
Kaldırma Kuvveti Nedir?................................................................. 102
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 107
Fizik ve Teknoloji............................................................................ 108
Ünitemizi Özetleyelim.................................................................... 109
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM................................................. 110

3
Dalgalar
Ünite 114

3.1. Dalgalar.................................................................................. 116


Dalga Hareketinin Temel Değişkenleri........................................... 117
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 125
3.2. Yay Dalgası............................................................................ 126
Atma ve Periyodik Dalgalar............................................................ 127
Sabit ve Serbest Uçta Yansıma...................................................... 133
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 139
3.3. Su Dalgası.............................................................................. 140
Doğrusal ve Dairesel Su Dalgaları................................................. 141
Doğrusal ve Dairesel Su Dalgalarının Düzlem ve
Parabolik Engelden Yansıması...................................................... 144
Su Dalgalarının Farklı Ortamlardan Geçişi
Yayılma Hızı ve Stroboskop........................................................... 148
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 157
3.4. Ses Dalgası............................................................................ 158
Ses ........................................................................................... 159
Rezonans....................................................................................... 162
Yankı ........................................................................................... 164
Ses Kirliliği ve Gürültü.................................................................... 164
Ses Dalgalarından Yararlanma...................................................... 166
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 169
3.5. Deprem Dalgası..................................................................... 170
Deprem Nedir? Nasıl Oluşur?........................................................ 171
Depremin Ölçülmesi (Büyüklük ve Şiddet)................................... 172
Depremin Zararlarından Korunma (Deprem İçin Hazırlık)............. 174
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 177
Fizik ve Tarih................................................................................... 178
Fizik ve Toplum.............................................................................. 179
Ünitemizi Özetleyelim.................................................................. 180
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM................................................. 181
4
Optik
Ünite 186

4.1. Aydınlanma ve Gölge........................................................... 188


Işığın Davranış Modelleri................................................................ 189
Aydınlanma Şiddeti........................................................................ 191
Gölge ve Yarı Gölge....................................................................... 198
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 203
4.2. Yansıma ve Aynalar.............................................................. 204
Yansıma ve Düzlem Ayna............................................................... 205
Küresel Aynalar.............................................................................. 211
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 219
4.3. Kırılma ve Mercekler............................................................. 220
Işığın Kırılması................................................................................ 221
Sınır Açısı ve Tam Yansıma............................................................ 225
Görünür Derinlik............................................................................. 228
Mercekler....................................................................................... 229
İnce Kenarlı (Yakınsak) Mercekler.................................................. 231
Kalın Kenarlı (Iraksak) Mercekler................................................... 234
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 239
4.4. Prizmalar ve Renk................................................................. 240
Işık Prizması................................................................................... 241
Renkler ........................................................................................... 244
Bölüm Değerlendirme Soruları................................................... 252
Fizik ve Enerji................................................................................. 253
Fizik ve Toplum.............................................................................. 254
Ünitemizi Özetleyelim.................................................................... 255
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM.................................................256

CEVAP ANAHTARI....................................................................................................................................261

KİTAPTA KULLANILAN BAZI BÜYÜKLÜK VE SABİTLER......................................................................271

EKLER........................................................................................................................................................272

SÖZLÜK......................................................................................................................................................274

KAYNAKÇA................................................................................................................................................276

GÖRSEL KAYNAKÇA................................................................................................................................277
Kitabımızı Tanıyalım
Ünite numaraları
ve adları verilmiştir.

2. Ü N ˜ T E
Basınç ve
Kaldırma Kuvveti
Çocukluğunuzda kâğıttan yapılmış gemileri ya da ağaç dallarını
yüzdürdünüz mü? Eğer yüzdürdüyseniz onların önünün daraldıkça
daha süratli bir şekilde gittiğini gözlemlemişsinizdir. Sizce bunun
sebebi nedir? Yaşınız biraz daha büyüdüğünde küçük bir metal Ünite girişlerinde
yer alan temel
parçasının suya batarken, çelikten yapılmış devasa gemilerin na-
sıl batmadan yüzdüğünü merak etmişsinizdir. Acaba maddelerin

kavram ve
şekilleri suda yüzmelerini nasıl etkilemektedir? Betondan bir gemi
yapsanız yüzer mi?
Kışın karlı arazide yürüyüş yapanlar kar ayakkabısı giyerler.
Kar ayakkabısı genellikle kar üzerinde batmadan rahat yürüyebil-
mek için dıştan ayakkabı altına kenetlenir. Bu ayakkabı batmamak uygulamalarla
bunların teknolojik
için ayakkabı boyutundan daha geniş ve delikli olarak tasarla-
nır. Sizce bu ayakkabı hangi fizik ilkesine göre çalışır?

yönlerini
Cisimler suda yüzdükleri gibi havada da hareket edebilmek-
tedirler. Sizce, sıcak hava balonunun uçmasını sağlayan nedir?
Benzer şekilde metalden yapılmış devasa uçakların uçabilmesi
için özel şekilde tasarlanması gerekmektedir. Ayrıca uçağın uça-
bilmesi için belli bir süratte hareket ediyor olması gerekir. Sizce vurgulayan iki
sayfadan ibarettir.
tasarım ve süratinin uçağın uçmasındaki etkisi nedir?
Dalgıçlar giydikleri özel bir yelek sayesinde çok rahatlıkla suya
batıp tekrar su yüzeyine çıkabilmektedirler. Bunu yeleğe oksijen
tübünden hava doldurarak veya boşaltarak yapar. Bu yeleğe Türk-
çede “denge yeleği” denir. Yüzeyde beklemek durumunda kalan
bir dalgıç, yeleğini tamamen şişirerek efor sarf etmeden yüzeyde
kalabilir. Aynı şekilde yeleğinin içindeki havayı ayarlayarak suyun
içinde istediği derinlikte dengede kalabilir. Sizce bu yelek hangi
fizik kuralına göre çalışmaktadır?
Bu bölümde basınç kavramını ve basıncın katı, sıvı ve gazlarda
nelere bağlı olduğunu öğreneceksiniz. Bu öğrendiklerimiz akışkan-
ların ve akışkan içinde hareket eden cisimlerin özellikleri hakkında
bizlere bilgiler verecek böylece yukarıdaki sorular gibi birçok soru-
nun cevabını öğrenme imkânı bulacaksınız.

BÖLÜMLER
2.1 Basınç
2.2 Kaldırma Kuvveti

70 71

Üniteyi
Bölüm adları oluşturan bölüm
verilmiştir. başlıklarına yer
verilerek ünitenin
sınırlarının
belirginleşmesi
sağlanmıştır.
Bölümün alt başlıkları 1.1. Akım, Potansiyel Farkı, Direnç
verilmiştir.
Konular
• Elektrik Akımı
• Potansiyel Farkı
• Elektrik İletimi
Önceki dizgi sayfa 21 en üst sağ Bölümün içeriğini
Konularda öğrenilecek
• Direnç
yansıtan görsel
kavramlar verilmiştir. verilmiştir.
Anahtar Kavramlar
• elektrik akımı Elektrik devrelerinde neden bakır teller tercih edilir? Bakır tel yerine demir
tel kullanılsaydı ne olurdu?
• potansiyel farkı
• direnç

Öğrencilerin araştırma becerilerini


Önceki dizgi sayfa 21 sağ orta

geliştirmek ve kendi öğrenmelerini


Bölümün amaçları yönetmelerini sağlamak için
verilmiştir. Bir sıvının elektrik enerjisini iletmesi için hangi özellikte olması gerekir?

alıştırmalara yer verilmiştir.


Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz
• Elektrik akımı, direnç ve potansiyel farkı
kavramlarını açıklayabileceksiniz.
• Katı bir iletkenin direncinin bağlı olduğu de- Önceki dizgi sayfa 21 sağ alt
ğişkenleri analiz edebileceksiniz.

Alıştırma
Çok yüksek gürültülü alanlarda çalışan kişilerin işitme duyusunun korunması için geleneksel yöntemler, ço-
ğunlukla gürültüyü engelleme veya azaltma çabalarından oluşmaktadır. Oldukça yeni bir teknoloji ile ortam
Ampulün içindeki filaman, uzun ve ince spiral şekilde yapılmıştır. Bunun gürültüsünü engellemeyen, gürültüyü algılayan ve onu ürettiği sesle yok eden elektronik bir cihaz kullanılır.
sebebi nedir?
Daha fazla sesle kulağa gelen ses seviyesi nasıl azaltabilir? Tartışınız.
14
✓ Ne Öğrendiniz? Ses şiddeti, ses yüksekliği, rezonans, tını, yankı, ince ses, kalın ses kavramlarından ne
anlıyorsunuz? Açıklayınız.

Bölüm Değerlendirme Soruları


A) Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.

1. İki diyapazon aynı genlikli titreşim yapmaktadır. Ancak birinin frekansı diğerinden iki kat daha fazladır. Hangi
diyapazonun ürettiği sesin düzeyi daha yüksek olur?

2. Ezgi derin bir vadide bağırdığında, kendi sesinin ardından oluşan yankıyı duymaktadır. Aynı olay Ay’daki
benzer bir vadide oluşur mu? Neden?

3. Bir ses dalgası havadan suya geçtiğinde, frekansı veya dalga boyu değişir mi? Açıklayınız.

4. Ses, titreşim, sesin yayılması, sesin şiddeti, boşluk, maddesel ortam, ses kirliliği, ses yalıtımı, gürültü, ileti-

Konuda işlenen önemli noktaların


şim kavram ve sözcüklerini kullanarak “ses” ile ilgili bir metin yazınız.

B) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

sorgulanması için kısa sorulara yer 1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi, bir ses dalgasının havadan suya geçtiğinde ne olacağını açıklar?

A) Ses dalgasının hızı artar. B) Periyodu artar.

verilmiştir. C) Ses dalgasının hızı azalır. D) Ses dalgasının frekansı artar.

E) Ses dalgasının dalga boyu azalır.

2. Denizdeki iki botun mürettebatı birbiriyle doğrudan konuşarak iletişim kurar. Ancak aralarındaki mesafe
denizdeki botlarla aynı olan iki uzay aracının mürettebatı, birbiriyle iletişim kurmak için mikrofon ve alıcıdan
oluşan bir tür radyo kullanır. Bunun sebebini aşağıdakilerden hangisi açıklar?

A) Uzayda hava akımının olmaması B) Uzay aracının kapılarının kapalı olması

C) Uzay aracının sesten hızlı hareket etmesi D) Uzay aracının içinde yeterli havanın olmaması

E) Uzayda sesi iletecek havanın olmaması

Bölümde öğrenilenleri gözden 3. Ses dalgalarının özelliklerinin incelenmesinde osiloskop denilen bir ci-
haz kullanılır. Bunun için ses dalgaları bir mikrofon aracılığıyla elektrik
A sesi B sesi

geçirmek ve tekrar ederek akımına dönüştürülerek osiloskop ekranında görülebilir hâle getirilir. A
Yandaki şekilde iki osiloskop ekranında görülen dalgalar, A ve B ses-
B

pekiştirmek amacıyla yer verilen lerinin aynı zaman aralığındaki durumunu göstermektedir. Buna göre A
sesinin B sesinden farkını aşağıdakilerden hangisi açıklar?
Monitörden izlenen ses dalgası

sorulardan oluşur. A) A sesinin yayılma hızı daha yüksektir. B) A sesinin frekansı daha yüksektir.

C) A sesinin genliği daha büyüktür. D) A sesinin dalga boyu daha büyüktür.


E) A sesinin enerjisi daha fazladır.

169

9
Basıncın birim yüzeye etki eden dik kuvvet olduğunu öğren- Su kaynağı

miştik. Bu bilgiden yola çıkarak;


(K noktas›n›n üzerindeki noktalar›n a€›rl›€›) G
P=

Kitabımızı Tanıyalım
= h1
K noktas›n›n etraf›ndaki yüzey alan› A
h2
Cismin ağırlığı G cismin kütlesi (m) ile yer çekimi alan şiddeti- h3

nin (g) çarpımına eşittir.


(mg)
P= = dVg/A (m = dV yaz›l›r.)
A
Cismin hacmi = Taban alanı x Yükseklik (V=Ah) ifadesini eşit-
liğimizde yerine koyarsak;

Konuyla ilgili animasyon,


layı elektrik enerjisinin çoğunu ısı enerjisine çevirir. Aynı düşünce Sıvılarda Basınç Denklemi
Online Fizik ▲ Görsel 2.12
ampullerdeki tungsten metalinden yapılmış filamanlar içinde ge-

simülasyon ve diğer etkileşimli


(dAhg) Basınç sıvı derinliğine bağ
çerlidir. Tungsten filamanlar elektrik enerjisinin yaklaşık %85'ini https://phet.colorado.edu/sims/html/resistan- P= = hdg
ce-in-a-wire/latest/resistance-in-a-wire_en.html A
ısıya çevirirken %15'ini ışığa çevirir.
sunumlara yönlerdirmelerin bağıntısını elde ederiz. Kabın şeklinden ve sıvı miktarından ba- su
yapıldığı bölümdür.
ÖRNEK SORU
ğımsız olarak sıvı basıncı; h, d ve g ile doğru orantılıdır. İfade-
K L M
Fiziksel kavramlar
mizde h, K noktasının sıvı yüzeyine olan uzaklığıdır. d sıvının öz

arasındaki ilişkilerin
kütlesi, g yer çekimi alan şiddetidir. Basınç denklemi göz önüne
Konu içeriğini oluşturan
+ + +
– – – alındığında Görsel 2.12'de görüldüğü gibi sıvı yüzeyine yakın
2l
matematiksel ifadelerle
delikten anlık olarak çıkan su yatayda daha yakın bir mesafede
kavramların, durumların
l l

yere çarpar. Görsel 2.13, birinde su diğerinde sıvı yağ olan iki
S 3S S
verildiği bölümdür.
Özdeş üreteç ve lambalarla kurulan devrelerde boyları sırasıyla 2l, l ve l olan nikrom teller kullanılmıştır. Tel-
lerin kesit alanları da şekilde gösterilmektedir. Buna göre K, L ve M lambalarının parlaklıklarının büyüklük ve öğrenilenlerin gözden özdeş tenekeyi göstermektedir. Su bulunan teneke, tabana daha
fazla basınç uygular. Çünkü suyun yoğunluğu, sıvı yağın yoğunlu-
sıralaması nasıl olur?
ÇÖZÜM geçirilmesine yönelik çözümlü ğundan daha büyüktür. Sıvı basıncı sıvının bulunduğu kabın şekil
ve hacminden bağımsızdır. Bunun anlamı okyanus yüzeyinin 1
▲ Görsel 2.13
İletkenlerin dirençleri uzunlukları ile doğru, dik kesit alanlarıyla ters orantılıdır. Bu örnekte en büyük direnç
K lambasının bulunduğu devredeki telin direncidir. L ve M devrelerindeki dirençler eşit uzunluktadır. Ancak L
soruların olduğu bölümdür. metre altında hissettiğiniz basıncın yüzme havuzun yüzeyinin 1
Sıvı basıncı sıvının yoğunlu

devresindeki direncin dik kesit alanı daha büyüktür. Bu nedenle L devresindeki telin direnci daha küçüktür. metre altında hissettiğiniz basınç ile aynı olmasıdır. Bu, Görsel
Küçük dirençten büyük akım geçeceğinden lambaların parlaklık sıralaması L > M > K 2.14’te Paskal vazosu denilen birbirine bağlantılı farklı hacimli
Elektrik Akımı kaplar ile gösterilmektedir.
André-Marie Ampère (Andre Mari Amper) Alessandro Volta (Alessandro Volta) Bunları Biliyor musunuz?
Eğer en soldaki geniş kabın tabanındaki basınç kendisine
(1775-1836) (1745-1827)
9. sınıfta iletken ve yalıtkanların elektrik yükleri ile yüklenebi-komşu dar kapların tabanındaki basınçtan daha büyük olsaydı
Fransa Lyon’da (Lion) doğ-
muştur. Babasının geniş
İtalya Como’da (Komo) doğ-
muştur. Küçük yaşlarda fi- Bilim insanlarının hayat Bir tabandaki
bu basınç balonu saçı-
boruda bulunan sıvıya kuvvet uygulayarak
leceğini öğrendiniz. Görsel 1.1’de görüldüğü gibi içinde farklıdar kaptaki
kütüphanesindeki birçok ki-
tabı okuyarak büyümüştür.
ziğe ilgi duymuştur. 1769’da
elektrikle ilgili ilk eserini ya- hikâyelerinin, yaptıkları nızasıvının daha çok yükselmesine sebep olurdu. Ancak
sürterseniz
görselde bunun olmadığı sıvı seviyelerinin bütün kaplarda eşit
1802’de “Şans Oyunlarının
yımlamıştır. 1779 yılında
Pavia (Paviya) Üniversitesin-
basınçlarda su bulunan iki kap ve
çalışmaların birbirlerine
insanlığa bir boru ile bağlan-olduğubalon birkaç Bu örnekten basıncın hacmine değil yük-
görülmektedir.
Matematik Kuramı Üzerine sekliğe bağlı olduğunu görmekteyiz. Bu deneyi siz de evinizde
dığında, yüksek sundukları
basınçlı kaptakatkıların
bulunan su,anlatıldığı binyapabilirsiniz.
volt olacakBir şeffaf bahçe hortumuna su ile dol-
de deneysel fizik profesörü
Düşünceler” adlı eserini olmuştur. 1801 yılında tuzlu düşük basınçlı kabakolaylıkla ▲ Görsel 2.14
yazmıştır. Bu eser ona Lyon’da lise öğretmenliği daha sonra
bölümdür.
su içine batırdığı bakır ve çinko elektrotlardan oluşan pille durunuzşekilde negatif
ve iki ucunu dik tutunuz. Hortumun uçları ister birbirine Farklı hacimlerde ancak ay
Atma
1809’da politeknik ve Periyodik
okulunda Dalgalar
fizik profesörlüğü kazandırmıştır. ilk kez sürekli elektrik akımı sağlayan bir üreteç geliştirmiş-
tir. Ölümünden sonra elektrik ve elektriği depolama yani pil
doğru akar. Benzer şekilde üzerlerinde farklı elektrik yükleri bulu-yakın ister uzak olsun su seviyeleri eşittir. Acaba, sıvılar basıncı kabın tabanına eşit basınç
Kimya, felsefe ve astronomiyle de ilgilenen Ampère kimya bi-
Dalga hareketi incelenirken “atma” kavramı sıklıkla kullanılır.
alanında yapılan gelişmelerde onun temelini attığı bu keşfin
yükle
nasıl iletir? yüklenir.
Bunu anlamak için 2.3 etkinliğini yapınız.
sıvıların basıncının konuldu
limine de çok önemli katkılarda bulunmuştur. Ampère’in adı
Bu terim, genellikle bir ortamda titreşim nedeniyle oluşan
değeri ani ve
çok daha iyi anlaşılmış ve onun anısı olarak elektrik nan (farklı potansiyeldeki) iki iletken küre, iletken bir telle birbirine sıvının hacmine bağlı olma
elektrik akım şiddeti birimine verilmiş ve böylece ölümsüzleş-
tek bir değişikliği ifade eder (Görsel 3.18). Gergin birbirimine
gerilim tel ya “Volt”
da adı verilmiştir (Görsel temsilidir.). Eğer balondaki yük miktarı 1 coulomb
tirilmiştir (Görsel temsilidir.).
sarmal bir yay bizlere, titreşim hareketi ile tel veya yaya aktarılan ▲ Görsel 3.18
https://www.britannica.com/biography/Andre-Marie-Ampere bağlanırsa elektrik akımı yüksek potansiyelden düşük potansiye-
https://www.famousscientists.org/alessandro-volta/ olsaydı balondaki enerji birkaç bin joule
Enine atma
enerjinin bu cisimler üzerinde oluşturduğu atmayı doğrudan göz-
lemleme
Bölüm imkânı verir.Soruları
Değerlendirme le doğru olur. Eğer iletken kürelerdeki elektrik yük miktarı belli olurdu. Ancak 1 Coulomb büyük bir
değerden büyükKonuyla ilgili etkinliklerin yük birimidir. Saçımıza sürttüğümüz
1. İyi elektrik iletkeni olan bir madde aynıAtma
zamanda iyi bir ısı iletkenidir. Bu durumun nedenini açıklayınız.
3.2 Etkinlik ile Periyodik Dalga Arasındaki İlişki
ise bu yol üzerine bağladığınız galvanometrenin
verildiği bölümdür.
2. Bir iletken telin direncini artıracak üç yol söyleyiniz.
Etkinliğin Amacı Araç Gereçler
balondaki yük miktarı tipik olarak 1 Cou-
ibresi sapar. Elektrik yüklerinin bir bölgeden başka bölgeye hare-
3. Bir telin uzunluğunu ve kalınlığını tek başına değiştirmek o telin direncini nasıl etkiler?
Atma ve periyodik dalganın özelliklerini karşılaştırmak
• sarmal yay
4. Aynı sıcaklıktaki
BunlarıAYapınız
ve B olarak adlandırılan iki bakır telin uzunluğu aynıdır. Bununla birlikte, A telinin elektrik direnci, B telinin
direncinin iki katı kadar büyüktür. A ve B tellerindeki bu direnç farklılığının nasıl oluştuğunu açıklayınız.
lomb’un bir milyonda biri kadardır.
I. Aşama
ket etmesi elektrik akımını meydana getirir.
1. İkişer kişilik gruplar halinde çalışarak görseldeki gibi sarmal
yayı düz zeminde gergin hale getirdikten sonra sabit tutunuz.
21
Konularla ilgili dikkat çekici
2. Yayı sabit tutan ellerinizin konumunu bozmadan biriniz boşta
kalan elinizle yayı bir kez sağa veya sola çekip bırakarak enine kısa bilgiler bu başlık
altında verilmiştir.
bir atma oluşturunuz.
3. Oluşan atmayı gözlemleyiniz.
II. Aşama
Yük akışı
1. Bu aşamada, yayın bir ucunu sabit tutarken diğer ucunu dü-
zenli ve sürekli biçimde yaklaşık eşit genlikli olarak sağa sola
hareket ettiriniz.
A B 0 1 23
2. Bu sırada yayda oluşan dalga hareketini gözlemleyiniz.
– – –
Analiz ve Sonuç Su akışı – – ––
– – – –
• Sarmal yayın bir kez sağa veya sola çekilip bırakılmasıyla üzerinde oluşan şekil değişikliği, yayın sürekli ve –
düzenli biçimde sağa sola hareket ettirilmesi sırasında oluşan şekil değişikliğine benziyor mu? Buna göre atma –
ile periyodik dalga arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?

Yalıtkan
Gergin bir yay, denge konumundan bir miktar ayrılıp serbest
ayak Galvonometre
bırakılırsa, aktarılan enerjiden dolayı yay üzerinde yayılan bir eni-
ne sarsıntı oluşur.
Fizik Dalga kaynağı olan elin hareketi ile yayda tek
ve Enerji
bir titreşim başladığından başka sarsıntı oluşmaz. Benzer şekil-
Yüksek basınç Alçak basınç
ÇÖLDE
sarmal AÇAN ÇİÇEK: ÇUKUR AYNALAR
Ünite sonlarında, ünitedeki
de bir yayın birkaç halkası Görsel 3.19'daki gibi sıkıştırı-
lıp aniden serbest bırakılırsa, her iki yöne yayılan birer boyuna
▲ Görsel 1.1
sarsıntı gözlenir, kaynak aynı hareketi tekrarlamadığı için yayda
yeni titreşim başlamaz ve yeni sarsıntı oluşmaz. Yapılan etkinlikte
konuların
Basınç farkından dolayı suda oluşan toplumla,
kuvvetler nasıl suyun günlük
akmasına sebep oluyorsa potansiyel farkından dolayı oluşan elektriksel kuvvetler yük
ve verilen bu örneklerde olduğu gibi, titreşimle ortama aktarılan
enerjinin meydana getirdiği tek sarsıntıya atma denir. Yani atma-
▲ Görsel 3.19
akışına sebep olur.
hayatla ve teknolojiyle ilişkisinin
nın tek bir titreşimle oluşan kısa süreli dalga olduğu söylenebilir.
Gergin olan sarmal bir yayda birkaç halka

Halı üzerinde yürüdükten


sıkıştırılıp bırakılırsa, boyuna atma oluşur. anlatıldığı
sonra metalbölümdür.
kapı koluna dokundu-
127
ğunuzda ya da kuru havalarda bir arkadaşınızla tokalaştığınızda
elinizde zayıf bir elektrik şoku hissedersiniz (Görsel 1.2). Bu olay-
▲ Noor Konsantre Güneş Enerjisi tesisi

Fas'ın enerji bağımsızlığı konusundaki en bü-


Fizik ve
yük hayali gerçeğe Toplum
dönüşüyor.
Fas’ın Ouarzazate (Uarzızeyt) kentinde geniş ların temelinde elektrik yükleri olduğunu biliyorsunuz. Bu olaylar-
LAZER
bir alana IŞINLARI
kurulmuş Noor Konsantre Güneş Ener-
jisi tesisi
rarlı
Uyarı:Fas'ın
çabasının
bilecek
yenilenebilir
Lazerler
güçlü bir
ışıkürünüdür.
enerji
kalıcı göz yolundaki
hasarına ka- ola-
neden
Tamamlandığında,
kaynaklarıdır. Bir öğrenci bilinçli
da elektrik yükü bir yerden başka yere hareket etmiştir.
olarak bir en
dünyanın lazer ışınına
büyük bakarsa,
güneş kalıcısantralleri
enerjisi ve onarılmaz
FAS
bir göz hasarı
arasında
Fas’ın
meydana gelebilir.
yer alacak.
Lazer ışığı, ışığın hem
Ouarzazate şehri, bir Atlas
parçacık hem de bir
Dağları’nın
(MOROCCO) Bir metal cisim veya tel düşününüz. Bu metaldeki elektron-
dalga Çölü'ne
Sahra olarak nasılinmeye davrandığının
başladığı kırmızı anlaşılması
renkli ba-
kımından
bir platodaiyiyerbiralır. örnektir.
OuarzazateLazer,kentine
1960 yılında
güneş The- lar her yönde hareket hâlinde bulunurlar. Ancak elektronların bir
odore H. Maiman (Teodor Mayiman)
ışığı yıl boyunca çok fazla doğrudan ulaştığın- tarafından
dan, burası güneş enerjisinden faydalanmak ya-
keşfedilmiştir. Bir el feneri ışığı bütün yönlerde
yönde net hareketinden bahsedilemez. Eğer elektrik akımı yoksa
Ünite sonlarında öğrenilen
yılabilen
için birçok renkten
mükemmel bir yer oluşurken uyarılmış emis-
olarak değerlendirilir.
yon (ışıma) yolu ile elde edilen lazer ışığı, genellikle
Santral bölgesinde boyu 20 metre olan yaklaşık
görünür renk tayfının sadece bir rengini içerir. Bu
500.000 çukur ayna sıralanmıştır. Bu küresel ay-
renk uyarılan atomların ait olduğu maddeye bağlı
nalar, güneş ışınlarını tuzlu su çözeltisi taşıyan
bir elektrik devresindeki elektronlar
kavramların tel içerisinde
verildiği belirgin bir iler-
ve ünitenin
olarak değişir. Örneğin, helyum-neon lazeri 633 nm
Ünitemizi Özetleyelim
metal boru sıraları ▲ Fas haritası
önemliAncak,
noktalarının
bir elektrikyalın bir konusu oldu-
borulara odaklayarak uzun
dalga boyunda kırmızı, argon lazeri 488 nm ve 515
üzerinde büyük miktarda ısı yoğunlaştırmakta ve borulardaki sıvının sıcaklığını 700 °F’dan (371 °C)
nm aralığında yeşil renkte ışın ortaya çıkarır. Lazer
leme hareketi yapmaz. akımı söz
yüksek değerlere çıkarmaktadır. veBu sıcaklıkta kaynayan 13.suyun buharı, diğer termal enerji birsantrallerde
şekilde
rastgelesunulduğu bölümdür.aynı zaman-
1.
ışığı Işık bir enerjidir
dalgaları yayılırken ve tepe
fotonlar halinde
çukurları yayılan
birbiriyle Saydam bir ortamdan başka saydam orta-
olduğu
senkronize
eski
sek güneş
gibi türbinleri
haldedir. döndürmek
elektromanyetik
enerjisi
yoğunluklu
Dolayısıyla aynı
dalgalardan
ve santrallerinin
yüksek genlikli
için kullanılır.
ortamda Konsantre
ibarettir.
ışığadarduyarlı
yük-
bir ışıkpanelleri
de- ▲ gibi
güneş enerjisi teknolojisinde aynalar, daha
ma normale paralel olmayan doğrultuda gön-
Lazergüneşin doğuşundan batışına kadar gün
inceleme laboratuvarı
ğunda elektronlar hareketlerini sürdürürken ▲ Görsel 1.2
2. Işık
içerisinde bazı fiziksel
güneşin olaylarda
hareketini tanecik,
izler. Ayrıca bazılarında
bu teknolojide, derilen
güneş ışık demetinin
battıktan sonra ortamları
bile ayıran
santral sınırda
elektrik
meti biçiminde yayılır. Lazerler diğer ışık kaynakla-
enerjisi
rına ise
göreüretmeyi
dalgasal
daha fazlasürdürür.
yapılı Çünkü
özellik
parlaklığa gün batımından
gösterir.
sahiptir. Bu ışınlarınsonra sıcak doğrultu
tuz, ısıdeğiştirerek
aktarım sıvısına ikinci
Birbirini destekleyen
ortama
termal
yakut da bir yönde de sürüklenirler. Elektrik yüklerinin tek bir yöndeki
Atomları uyarılan
enerji
çubuğu geçmesi-
verir Hiç metal bir kapı koluna dokunduğunuzda elinize
ve
3.
böylece
aynı fazlı vegece
Maddeler küçük boyunca buhar üretme
dalga boyuna
ışık geçirgenliklerine sahip işlemi kesintiye
göreolması,
üç gruba da- ne kırılma
uğramaz. denir. ışık
(güçlendiren)
dalgası elektrik çarptığını hissettiniz mi? Hissettiyseniz
ğılmadan
Eleştirel uzak
Lazer ışığının
Ülkemizde
mesafelere ulaşmasını sağlar.
Düşünme
ayrılır: saydam, yarısaydam ve saydam olma- 14. Işığın
bu türsahip olduğu
bir enerji özellikler,kurulması
santralinin onu bilimiçin hangi
Flaşboşluktaki
tüpü
bölgenin
yayılma hızının herhangi
elverişli olduğunu
net hareketi elektrik akımının meydana gelmesini sağlar.
düşünüyor-
demeti
bir
Lazer ışığı
bunun sebebi nedir?
yan (opak) maddeler. saydam ortamdaki yayılma hızına oranına

Her ünitenin sonunda kazanımları uygun sorular içeren


Lazer ışığı
ve teknolojinin
sunuz? Neden? neredeyse tüm alanlarında yarar- mutlak kırılma indisi ya da kırılma demeti indisi de-
lanılan
4. önemliolmayan
Saydam bir bileşen hâline
(opak) getirmiştir.
cisimlerin Lazer
üzerine
ışını,ışık
hastalık yapıcı etmenleri ortadan kaldırdığın- nir. İki saydam ortamdan birinin diğerine göre

“ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM” başlığı verilmiştir. Burada


demeti gönderildiğinde arka bölgelerine

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM
dan tıp alanında enfeksiyon riskini ortadan kaldırır.
ışık ulaşmaz. Bu bölgelerde cisimlerin gölge-
Kanserli tümörleri yok etme, görme kusurlarını dü-
kırılma indisine bağıl
Ka
ç ı
Gü kırılma
yn
ağ indisi denir.253 15
15. Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama sınır
açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma ve çoktan
si oluşur.
zeltme ve ameliyat sırasında aşırı kanamayı önle- Işığı %100
açısından
yansıtan ayna büyük açı ile gönderilen Yakut lazerinin içi
ışınların
me gibi
5. hassas
Bir ışık işlemlerde
kaynağının birimkullanılır.
zamandaDiş ve diş
yaydığı ışıketi
Doğru - Yanlış Soruları
seçmeli soru türlerinden en az üçü yer almaktadır.
ile göz operasyonlarının neredeyse tamamı lazerle ▲ Yakut geldiği ortama şematik
lazeri üretiminin geri dönmesine
gösterimi tam yansıma
enerjisinin ölçüsü ışık şiddeti olarak tanımla-
yapılır. Endüstride, üç boyutlu karmaşık parçaların imalatında denir.ve işlenmesinde lazerlerden yararlanılır.
nır.
Aşağıdaki
Metallerde doğru ifadelerden doğru olanların
deliklerin açılmasında, başına
metalleri “D”, yanlış
birbirine olanların
kaynatmada başına Telekomünikasyon
kullanılır. “Y” yazınız.
ve elektronik
6. Bir
1. ışık endüstrileri,
kaynağından
(.....) fiber
bir
Boşlukta aydınlanma optik kablolarda
yüzeye birim
olmaz. zaman- dijital16. Çok yoğun
sinyaller göndermek ortamdaki bir cisim,
için lazerler az yoğun
kullanılır. Holog- or-
ram da oluşturma, barkod okuma, CD'lerde, tamdan bakanveri
DVD'lerde ve CD-ROM'larda birkaydetme
göze yaklaşmış ve okutma görünür.
lazer
2. gönderilen
(.....) Tamamen gözle görülür
karanlık birışık miktarına
odada beyaz bir kâğıt parçası görülebilir.
ışınları ile yapılmaktadır. Katı, sıvı ve gaz malzemelerin içerik Az yoğunanalizlerinde
ortamdaki yararlanılır.
cisim ise,Füze savunma
çok yoğun or-
ışık
3. akısı denir.
(.....) ve Odanızın duvarı ışığı yansıtır.
sistemlerinde diğer askeri amaçlı mesafe bulma ve yertamdan tanımada kullanılır.
bakan göze uzaklaşmış görünür.
7. Jeologlar,
Birim yüzeye
4. (.....) dik olarak
Cisimler
gökbilimciler düşen
ışıksız
ve ışık büyüklükleri
ortamda
fizikçiler akısına ay- ölçmek için lazerlerden faydalanır. Uzaklık, alan ve
biraz görünür.
17. En az bir yüzeyi küresel olan saydam cisimle-
hacim dınlanma
(.....) şiddeti
5. ölçümlerinde,Bir cismindenir.
uçak veBirimi
görüntüsünün lükstür.
gemilerin koordinatlarının
büyüklüğü düzlem tespitinde
aynanınlazerler
büyüklüğüne vazgeçilmez
bağlıdır.teknolojilerin
ana unsurlarıdır. re mercek denir. Kenarları ortasına göre ince
8. Saydam
6. (.....) ortamda yayılan saydam
Işığın yayıldığı ışığın herhangi
ortamın bir optik yoğunluğu (kırılma indisi) arttıkça yayılma hızı da
Eleştirel Düşünme olanlara ince kenarlı, kalın olanlara ise kalın
yüzeye çarpıp artar.
geldiği ortama geri dönmesine

10
• Lazer ışığını bir fener ışığından farklı kılan özellikler neler olabilir? kenarlı mercek denir.
7. (.....) denir.
yansıma Bir yüzeydeki
Yansıma ışık akısınınçerçeve-
kanunları yoğunluğuna aydınlanma şiddeti denir.
• Lazerlerin gelecekte başka hangi alanlarda kullanılacağını 18. Beyaz düşünüyorsunuz?
ışık prizmadan geçirilirse kendisini
sinde gerçekleşen
8. (.....) Bir çukurbu olay, düzgün
aynaya ve dağı-arasındaki bir K noktasından farklı doğrultularda gön-
odakla merkez
derilen oluşturan renklere ayrılır. geçer.
nık olmak üzere ikiışınlar yansıdıktan
farklı şekilde sonra asal eksen
gözlenir. üzerinde aynı noktadan
254Düzlem
9. (.....)aynalar
İnce kenarlı mercekte 19. Güneş ışığını oluşturan kırmızı, mavibüyür.
ve yeşil
9. bir cismin sanal,odağa
düz veyaklaşmakta
ci- olan bir cismin görüntüsü giderek
10. (.....)
simle Işıkta ana renkler
aynı büyüklükte mavi ve sarıdır. renge ana renk, birleşimi beyaz ışığı veren
kırmızı verir.
görüntüsünü
ışınlara tamamlayıcı renk ışınları denir.
10. Yansıtıcı yüzü küre parçası olan aynalara kü-
20. Belirli renklerdeki ışığı soğurup kendi rengin-
Boşluk
resel aynalar Doldurma
denir. Soruları
Yansıtıcı yüzün çukur ya
deki ışığı geçiren renkli plastik ve cam gibi
da tümsek olmasına göre bu aynalar çukur
cisimlere ışık filtresi denir.
ve tümsek olmak
Aşağıdaki üzere
cümleleri ikiye ayrılır. verilen ifadeleri kullanarak uygun şekilde tamamlayınız.
kutucuklarda
GÜVENLİĞİMİZ İÇİN

Bu uyarılar etkinliğimizi yaparken bizim daha güvenli olmamızı sağlar.

Etkinlikte doğrudan şebeke gerilimi Etkinlikte kullanılan malzemeler


ile çalışan araçların olduğunu, bu ko- içinde camdan yapılmış, kırılabilecek
nuda dikkatli olunması gerektiğini ha- malzemeler olduğunu, bu konuda
tırlatan uyarı işaretidir. dikkatli olunması gerektiğini hatırla-
tan uyarı işaretidir.

Doğrudan ateşle veya yüksek sıcak-


Etkinlik sırasında korunmak ama-
lıktaki cisimlerle çalışıldığını, bu nedenle
cıyla önlük ya da koruyucu elbise gi-
çalışmalar sırasında dikkatli olunması
yilmesi gerektiğini hatırlatan uyarı işa-
gerektiğini hatırlatan uyarıcı işarettir.
retidir.

Etkinliklerde kullanılacak olan mad-


Kesici ve delici aletlerin kullanıldığı de veya maddelerin ellerimize zarar
etkinliklerimizde dikkatli olmamız ge- vermemesi için eldiven kullanmamız
rektiğini hatırlatan uyarı işaretidir. gerektiğini hatırlatan uyarı işaretidir.

Etkinliklerde deri üzerinde tahriş ya-


Etkinliklerde kullanılan madde ya pabilecek veya zehirleyici etkisi olabi-
da malzemelerin gözler için tehlike riski lecek maddeler kullanıldığını gösteren
taşıdığını gösteren uyarı işaretidir. Bu uyarı işaretidir. Bu maddelerin kullanımı
sembolün bulunduğu etkinliklerde ko- sırasında dikkatli olunmalı ve gerekli
ruyucu gözlük kullanılmalıdır. önlemler alınmalıdır.

LABORATUVARDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR


• Kim­ya­sal mad­de­ler­le ve ateş­le ça­lı­şır­ken ko­ru­yu­cu göz­lük kul­la­na­lım. Ko­ru­yu­cu göz­lük kul­lan­ma­dan
kim­ya­sal mad­de­le­re ve ate­şe yak­la­şan ar­ka­daş­la­rı­mı­zı öğ­ret­me­ni­mi­ze bil­di­re­lim.

• Kim­ya­sal mad­de­ler­le ça­lı­şır­ken göz­le­ri­mi­zi ko­ru­mak için göz­lük ta­ka­lım, ısı­ya da­ya­nık­lı el­di­ven ve
ön­lük gi­ye­lim. Kim­ya­sal mad­de­le­ri as­la tat­ma­ya­lım ve bu mad­de­le­rin se­bep ol­du­ğu gaz ve ko­ku­la­rı
so­lu­ma­ya­lım. Göz­le­ri­miz­le te­mas eden kim­ya­sal mad­de olur­sa göz­le­ri­mi­zi bol suy­la yı­ka­ya­lım ve bu
du­ru­mu he­men öğ­ret­me­ni­mi­ze bil­di­re­lim.

• Isıt­ma iş­le­mi ya­par­ken en faz­la 1/3’üne ka­dar dol­dur­du­ğu­muz de­ney tü­pü­nü ma­şa ile tu­ta­lım. Bu­ra­
da tü­pü ken­di­miz­den ve ar­ka­daş­la­rı­mız­dan uza­ğa doğ­ru eğe­lim. Isıt­ma iş­le­mi için müm­kün­se ateş
ye­ri­ne elek­trik­li ısı­tı­cı kul­la­na­lım.

• Islak elle elektrikli aletlere dokunmayalım. Yalıtkan kısmı yıp­ran­mış mal­ze­me­le­ri kul­lan­ma­ya­lım. Elek­
trik­li alet­ler­in fişlerini gereksiz yere prizlerde takılı bırakmayalım. İşi­miz bit­ti­ğin­de bu aletlerin çalışma
düğmesini kapatıp fişini prizden çıkaralım.

• Kul­lan­ma­dan ön­ce tüm cam mal­ze­me­le­ri kon­trol ede­lim. Isıt­ma iş­le­min­de kul­la­nı­la­cak cam mal­ze­
me­le­rin ısı­ya da­ya­nık­lı mad­de­den ya­pıl­mış ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni unut­ma­ya­lım. Sı­cak cam mal­ze­me­le­re
so­ğu­ma­dan do­kun­ma­ya­lım. Çat­la­mış ve­ya kı­rıl­mış cam mal­ze­me­le­ri kul­lan­ma­ya­rak bun­la­rı he­men
öğ­ret­me­ni­mi­ze bil­di­re­lim.

11
1. Ü N İ T E

12
Elektrik ve Manyetizma
Elektrik enerjisi olmasaydı İstanbul’da böyle güzel bir şehir
aydınlatması fotoğrafı çekilebilir miydi? Elektrik enerjisi olmasaydı
değil böyle fotoğraflar çekmek alıştığımız birçok şeyi yapamaya-
caktık. Bir an için okulunuzda, evinizde veya büyüklerinizin iş yer-
lerinde bir günlüğüne elektriklerin kesildiğini düşününüz. Böyle bir
durumda ne yapardınız?
Cep telefonlarınızı şarj edemez, İnternet'e giremezdiniz. Bilgi-
sayar ve televizyon kullanamaz, metro trenleri ve asansörler çalış-
mayacağı için evinize yürüyerek gitmek zorunda kalırdınız.
Kalbine pil takılan bir hasta pili boşaldığında pilini şarj edeme-
yecek, elektrik donanımlı modern cihazlar olmadan hastanelerdeki
tedaviler bu kadar rahat olmayacaktı.
Günlük yaşamda elektrik enerjisine ne kadar çok bağımlıyız
değil mi?
Ya elektrik hiç keşfedilmemiş olsaydı? Neler olabileceğini dü-
şünelim.
Evlerimizi gaz lambaları ile aydınlatacaktık. Kalorifer tesisatımız
çalışmayacağı için evlerimizi sobalar ile ısıtacaktık. Elektrik sana-
yide kullanılamayacağı için makineler daha kaba ve yavaş olacak,
büyük seri üretim gerçekleşemeyecekti. Tıp teknolojisindeki geliş-
melerin büyük çoğunluğu olmayacaktı.
Sadece bu kadar mı? Atom ile ilgili ileri çalışmalar yapılama-
yacağı için fizik ve kimya sadece makroskopik olgularla ilgilenen
bilim dalları olarak kalacaktı. Elektron mikroskobu icat edilemeye-
ceği için biyoloji bilimindeki gelişme bu kadar ileri seviyeye ulaşa-
mayacaktı. Temel bilimlerin diğer bilim dallarının gelişmesinde lo-
komotif görev üstlendiği düşünülürse elektrik olmadan astronomi
ve mühendislik bilimlerinin de gelişemeyeceğini tahmin etmekte
zorlanmayız.
 Sonuç olarak diyebiliriz ki elektrik enerjisi toplumsal yaşamı
bütünüyle değiştirmiştir. Bunun yanında modern çağdaki bilim-
sel ve teknolojik gelişmelerin tamamına yakını elektrik enerjisinin
eseridir. Bizim için çok önemli olan elektrik enerjisinin nerede ve
nasıl üretildiğini bili­yor musunuz? Peki, elektriğin ne olduğunu ve
günlük hayatta kullandığımız birçok aleti nasıl çalıştırdığını biliyor
musunuz?
Elektrik enerjisi iletken içerisindeki elektrik yükleri tarafından
taşınmaktadır. Bu enerjinin güç santrallerinden kullanılacağı yer-
lere ka­dar yüksek gerilim hatlarıyla taşındığını ortaokul yıllarında
öğren­miştiniz. Bununla birlikte elektrik yüklerinin yıldırım ve şim-
şek olaylarının da sebebi olduğunu ha­tırladınız mı?
Bu ünitede elektrik devreleri ve elektrik enerjisinin nasıl üretil-
diği hakkında önemli bilgiler edineceksiniz. Gelin, ünitemizi takip
ederek merak ettiğimiz ve aklımıza takılan sorular hakkında bilgi
sahibi olalım.

BÖLÜMLER
1.1. Elektrik Akımı, Potansiyel Farkı ve Direnç
1.2. Elektrik Devreleri
1.3. Mıknatıs ve Manyetik Alan
1.4. Akım ve Manyetik Alan
13
1.1. Akım, Potansiyel Farkı, Direnç

Konular
• Elektrik Akımı
• Potansiyel Farkı
Önceki dizgi sayfa 21 en üst sağ
• Elektrik İletimi
• Direnç

Anahtar Kavramlar
• elektrik akımı Elektrik devrelerinde neden bakır teller tercih edilir? Bakır tel yerine demir
tel kullanılsaydı ne olurdu?
• potansiyel farkı
• direnç

Önceki dizgi sayfa 21 sağ orta

Bir sıvının elektrik enerjisini iletmesi için hangi özellikte olması gerekir?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Elektrik akımı, direnç ve potansiyel farkı
kavramlarını açıklayabileceksiniz.
• Katı bir iletkenin direncinin bağlı olduğu de- Önceki dizgi sayfa 21 sağ alt
ğişkenleri analiz edebileceksiniz.

Ampulün içindeki filaman, uzun ve ince spiral şekilde yapılmıştır. Bunun


sebebi nedir?

14
Elektrik Akımı
Bunları Biliyor musunuz?
9. sınıfta iletken ve yalıtkanların elektrik yükleri ile yüklenebi-
Bir balonu saçı-
leceğini öğrendiniz. Görsel 1.1’de görüldüğü gibi içinde farklı nıza sürterseniz
basınçlarda su bulunan iki kap birbirlerine bir boru ile bağlan- balon birkaç
dığında, yüksek basınçlı kapta bulunan su, düşük basınçlı kaba bin volt olacak
şekilde negatif
doğru akar. Benzer şekilde üzerlerinde farklı elektrik yükleri bulu-
yükle yüklenir.
nan (farklı potansiyeldeki) iki iletken küre, iletken bir telle birbirine
Eğer balondaki yük miktarı 1 coulomb
bağlanırsa elektrik akımı yüksek potansiyelden düşük potansiye- olsaydı balondaki enerji birkaç bin joule
le doğru olur. Eğer iletken kürelerdeki elektrik yük miktarı belli olurdu. Ancak 1 Coulomb büyük bir
değerden büyük ise bu yol üzerine bağladığınız galvanometrenin yük birimidir. Saçımıza sürttüğümüz
balondaki yük miktarı tipik olarak 1 Cou-
ibresi sapar. Elektrik yüklerinin bir bölgeden başka bölgeye hare-
lomb’un bir milyonda biri kadardır.
ket etmesi elektrik akımını meydana getirir.

Yük akışı

A B 0 1 23
– – –
Su akışı – – ––
– – – –

Yalıtkan
ayak Galvonometre

Yüksek basınç Alçak basınç

▲ Görsel 1.1
Basınç farkından dolayı suda oluşan kuvvetler nasıl suyun akmasına sebep oluyorsa potansiyel farkından dolayı oluşan elektriksel kuvvetler yük
akışına sebep olur.

Halı üzerinde yürüdükten sonra metal kapı koluna dokundu-


ğunuzda ya da kuru havalarda bir arkadaşınızla tokalaştığınızda
elinizde zayıf bir elektrik şoku hissedersiniz (Görsel 1.2). Bu olay-
ların temelinde elektrik yükleri olduğunu biliyorsunuz. Bu olaylar-
da elektrik yükü bir yerden başka yere hareket etmiştir.
Bir metal cisim veya tel düşününüz. Bu metaldeki elektron-
lar her yönde hareket hâlinde bulunurlar. Ancak elektronların bir
yönde net hareketinden bahsedilemez. Eğer elektrik akımı yoksa
bir elektrik devresindeki elektronlar tel içerisinde belirgin bir iler-
leme hareketi yapmaz. Ancak, bir elektrik akımı söz konusu oldu-
ğunda elektronlar rastgele hareketlerini sürdürürken aynı zaman- ▲ Görsel 1.2
da bir yönde de sürüklenirler. Elektrik yüklerinin tek bir yöndeki Hiç metal bir kapı koluna dokunduğunuzda elinize
elektrik çarptığını hissettiniz mi? Hissettiyseniz
net hareketi elektrik akımının meydana gelmesini sağlar. bunun sebebi nedir?

15
Yani elektrik akımı, bir iletkenin bir kestinden aynı anda geçen yük
sayısını ifade eder. Elektronları hareket etmeye zorlayan elektrik
alan, etkisini yaklaşık ışık hızıyla bütün devre boyunca gösterir.
Bunun sonucunda devredeki enerji iletimi, dolayısıyla elektrik akı-
mı da yaklaşık ışık hızıyla sağlanmış olur.
Potansiyel Farkı
Bunları Biliyor musunuz? Elektrik akımını oluşturan elektronların hareketi, bir merdiven
Pil basamağında zıplayarak yuvarlanan topların hareketine benzeti-
lebilir. Aşağıya inerken basamaklara çarparak yön değiş­tirseler
bile topların net hareketi aşağıya doğrudur. Topların aşağıya doğ-
Ampul ru hareketinin sebebi yer çekimi kuvvetidir. Elektrik akımında da
Elektrik yüklerinin
akış yönü elektrik yüklerinin net hareketi bu yüklere etki eden bir elektrik
kuvvetinden dolayıdır. Bu elektrik kuvveti bazı yönleriyle bir bo-
Dolu bir pilin de kutupları arasında potansi- rudaki suya etki eden kuvvete benzer. Görsel 1.3’te gösterildiği
yel farkı vardır. Bu fark pilin kutupları ara- gibi su, yüksek basınçlı bölgeden düşük basınçlı bölgeye doğru
sındaki yük dengesizliğinden kaynaklanır. akar. Benzer şekilde, elektrik devrelerinde potansiyel farkı oldu-
Dolayısıyla, pilin kutupları bir iletken tel ile ğunda bir elektriksel kuvvet meydana gelerek elektrik yüklerinin
birleştirilirse aşağıdaki şekilde görüldüğü akmasına sebep olur.
gibi negatif kutuptan pozitif kutba doğru
Görsel 1.3a’da görüldüğü gibi pompa aşağıdaki kaptan yu-
elektron akışı olur. Evlerimizde kullandığımız
karıdaki depoya suyu pompalar. Böylece suyun yer çekimi po-
bazı pillerin kutupları arasındaki potansiyel
tansiyel enerjisi artar. Yukarı kaptaki su, sahip olduğu yer çekimi
farkı 1,5 V’tur.
potansiyel enerjisi ile aşağı kaba düşer. Suyun tesisat içindeki
devri bu şekilde devam eder. Görsel 1.3b’de görüldüğü gibi pil,
pompaya benzer bir görevle iletken tel içindeki elektrik yüklerine
elektriksel bir kuvvet uygular. Bu kuvvetin etkisi ile elektrik yükleri
enerji kazanır ve bu enerji tel boyunca iletilir. Bu durum iletkende-
Su deposu ki elektronlar arasında enerji aktarımına sebep olur.

Su çarkı Ampul

Elektron
akışı

Pil
Pompa
a. Pompa basınç farkı meydana getirerek suyun b. Batarya potansiyel farkı oluşturarak
akmasını sağlar. eletrik akımı oluşmasını sağlar.
▲ Görsel 1.3
a. Su akışı sürekli kapalı bir döngüde gerçekleşir. Döngünün herhangi bir kısmı kırılırsa akım durur. b. Benzer şekilde elektrik akımı da kapalı bir
devrede gerçekleşir. Devrenin herhangi bir yerinde kopukluk olduğunda elektrik akımı kesilir.

16
Cisimleri bir noktadan başka noktaya götürmek için bir iş ya-
Bunları Biliyor musunuz?
pıldığını biliyorsunuz. Bir elektrik devresindeki gözle görülemeye-
cek kadar küçük elektrik yükü olan elektronları hareket ettirmek
için bir iş yapılması gerekir. Bir balon, yünlü bir kazağa sürtül-
düğünde balona bir kuvvet uygulanır. Bu kuvveti uygulamak için
harcanan enerji sayesinde elektronlar yünlü kumaştan balona
geçer. Ben­zer şekilde, pil gibi bir enerji kaynağında elektron­ların
çok olduğu kutuptan elektronların az olduğu kutba doğru bir yük
akışı meydana gelir. Bunun sebebi kutupların farklı elektriksel Yılan balığı ilginç bir gerilim kaynağıdır. Bu
potansiyele sahip olmasıdır. Bu potansiyel farkı, yüklerin yüksek balığın başı ve kuyruğu arasındaki elektrik-
potansiyelli noktadan düşük potansiyelli nok­taya hareket etmesi- sel potansiyel fark yaklaşık 650 volttur.
ne sebep olur. Elektronları hareket ettirmek için kullanılan enerji,
potansiyel farkı ya da gerilim olarak adlandırılır. Potansiyel farkın
birimi “volt”tur. Bu birim yaptığı çalışmalardan dolayı İtalyan Fi-
zikçi Alessandro Volta'nın (Alessandro Volta) onuruna verilmiştir.
Elektrik İletimi
Bir elektrik devresindeki serbest elektronlar, tel içinde kuru-
lan elektrik alandan kaynaklanan elektriksel kuvvetin etkisiyle, eş Kapalı bir elektrik devresinde yüklerin
taşıdıkları enerji, ampulde ısı ve ışık
zamanlı olarak aynı yönde sürüklenmeye başlar. Elektrik akımı enerjisine dönüşür.
elektronların enerjilerini, yakınındaki diğer elektronlara aktara-
rak bu enerjinin tel boyunca iletilmesi sonucunda oluşur. Görsel
1.4’ü dikkatle inceleyerek bir elektrik devresindeki elektronların
hareketini daha iyi anlamaya çalışınız.
Pil, bir güç kaynağıdır ve devredeki iletken tel atomlarının titre-
şen değerlik elektronlarına enerji sağlar. Titreşen her bir elektron,
birbirlerine enerji aktararak ampule enerji taşır. Bu enerji, ampul-
de ısı ve ışığa dönüşür.

Pil, iletken
teldeki negatif
yüklere enerji
aktarır.

İletken telde bulunan sonsuz sayıdaki


negatif yük titreşir ve komşu negatif
yüklere enerjilerini aktarır.

▲ Görsel 1.4
Bir elektrik devresindeki elektron hareketi

17
Katı ve Sıvılarda İletkenlik
9. sınıf kimya derslerinden atomların elektron dizilişlerini öğ-
rendiniz. Bir atomun en dıştaki yörüngesinde az sayıda elektron
varsa, bu elektronlar kolayca serbest hâle geçerek elektrik akı-
mının iletilmesini sağlar. Atomlarındaki serbest elektronlarla akım
taşıyan iletkenlere örnek olarak bakır, alüminyum, kurşun, platin,
krom, altın, gümüş, demir, nikel gibi metaller verilebilir. En dış yö-
rüngedeki elektron miktarı altıdan fazla olan maddelerin elektron-
ları atom çekirdeğine sıkı sıkıya bağlıdır ve kolaylıkla serbest hâle
geçemezler. Bu tür maddeler yalıtkan olarak adlandırılır. Yalıtkan
maddelere örnek olarak cam, lastik, plastik, yağ, asfalt, fiberg-
anot las, porselen, seramik, mika, kuru kumaş, kuru kâğıt, kuru ağaç,
katot
hava, elmas verilebilir.
Sıvı iletkenlerde elektrik yüklerinin taşınması, bu sıvı içinde
bulunan pozitif ve negatif iyonlar tarafından sağlanır. Sıvılarda
▲ Görsel 1.5 iletkenlik maddenin iyonlarına ayrılmasıyla gerçekleşir. Sıvı içe-
Su (H2O) elektrik akımı sayesinde kendisini
risinde moleküler şeklinde ayrışan maddeler elektriği iletmezler.
oluşturan hidrojen (H2) ve oksijen (O2) gazlarına Örneğin, saf su içinde serbest iyon bulun­durmadığı için elektrik
ayrılır. akımını iletmez. Ancak saf suya tuz veya asit eklerseniz iyonik bir
çözelti elde edersiniz. Bu çözelti elektrik akımını iletir. Buna kar-
şın, suya şeker eklerseniz oluşan çözelti, iyonik değil moleküler
+ + + + + + + olur ve elektrik akımını iletmez.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – +–
– –
Elektroliz, iletken bir sıvının elektrik akımı ile kendisini oluş-
turan elementlere ayrılması olayına denir. Biraz tuz ya da asit
katılmış su dolu bir kaba, birbirine değmeyecek şekilde iki ilet-
ken tel daldırılır. Elektrot görevi gören bu teller, elektrik üreten bir
güç kaynağının kutuplarına bağlandığında tellerin uçlarında gaz
kabarcıkları belirmeye başlar. Bu kabarcıklar Görsel 1.5’te gö-
rüldüğü gibi deney tüplerinde toplanır. Bu gazlar suyu oluşturan
+ + + + + +
hidrojen ve oksijen elementleridir.
+ + + + + + + + +
– – – – – – –
Gazlar ve Plazmalarda İletkenlik
a.
Çok yüksek gerilim altında, yalıtkan maddelerdeki elektronlar
bağlı bulundukları atomlardan koparak madde içerisinde akım
meydana getirebilir. Yıldırım ya da şimşek oluştuğunda hava çok
yüksek bir potansiyel farkına maruz kalmış ve iyonize olmuştur
(Görsel 1.6a). İyonize olmuş havaya veya gazlara plazma denir.
Plazmanın oluştuğu yerlere yıldızlar, nükleer füzyon reaktörleri,
floresan ve neon lambaları (Görsel 1.6b) örnek olarak verilebilir.
Evlerimizi aydınlatmada kullandığımız floresan lambalar ve ço-
ğunlukla iş yerlerinin reklam tabelalarında kullanılan neon lam-
baları gazların özel koşullarda iletkenlik kazanmasından yararla-
nılarak yapılmış aygıtlardır.
b. Direnç
▲ Görsel 1.6 Hiç, bir ampulü yakından incelediniz mi? İncelediyseniz
a. Yalıtkan olan hava, yıldırım veya şimşek oluşması Görsel 1.7’de görüldüğü gibi içindeki çok ince sarmal metal teli
sırasında atomik düzeyde iyonize olarak iletken özelliği fark etmişsinizdir. Devreden elektrik akımı geçtiği zaman bu tel
kazanır. b. Neon lambalar, gazların özel koşullarda ışık yayar. Bu tele filaman denildiğini ortaokul yıllarından hatırla-
iletkenlik kazanması özelliğinden faydalanılarak yınız. Elektrik akımı filamandan geçerken filaman, elektronların
yapılmış lambalardır. hareketine karşı koyarak onların hareketini zorlaştırır. Bu sebep-

18
le elektrik enerjisinin bir kısmı ısı ve ışığa dönüşür. Maddenin Tungsten filaman
elektrik enerjisi iletimine karşı koyan özelliğine direnç denir. Bu İnert gaz
özelliği ile direnç, maddeden geçen elektrik akımın büyüklüğü-
nü belirler. Direnç, temas hâlinde olan iki nesnenin arasında olu-
şan ve harekete karşı koyan sürtünme kuvvetine benzetilebilir.
Bazı maddelerin elektrik akımını diğer maddelere göre daha iyi
ilettiğini ortaokul yıllarında öğrenmiştiniz. Bakır gibi iyi iletken
maddelerden yapılmış teller elektrik akımına karşı düşük direnç
Cam fanus
gösterirler. Bu nedenle elektrik akımı bakır tellerden daha kolay
iletilir. Demir gibi daha zayıf iletkenlik özelliği gösteren maddeler- Cam destek
den yapılan teller elektrik akımına karşı yüksek direnç gösterir.
Eğer bir elektrik devresinde yüksek dirençli maddeden yapılan
tel kullanılırsa devreden geçen akım azalır. Sizce yüksek dirençli Duy bağlantısı
teller hangi amaçlar için kullanılır?
Ortaokul yıllarında bir iletken telin direncinin iletkenin cinsine,
▲ Görsel 1.7
telin uzunluğuna ve telin kesit alanına (kalınlığına) bağlı olduğu-
Bir ampulün yapısı
nu öğrendiniz. Şimdi 1.1 etkinliğini yaparak bir iletkenin direnci-
nin telin cinsine, uzunluğuna ve kesit alanına göre nasıl değişti-
ğini daha iyi anlamaya çalışınız.

1.1 Etkinlik İletkenin Direncinin Bağlı Olduğu Faktörler

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Bir iletkenin direncinin iletkenin cinsine, uzunluğuna ve kesit alanına nasıl
• pil (9 V)
bağlı olduğunu araştırmak. • ampul (6.2 V)
• duy
Bunları Yapınız • bant
1. Fotoğraftaki gibi bir test devresi kurunuz. Bu test devresinin uçlarına • bağlantı kabloları
• 100 cm uzunluğunda aynı kesit
iletken teller yerleştirilerek ampulün ışık vermesi sağlanacaktır. alanına sahip bakır ve nikrom (re-
2. Test devresinin uçlarına 100 cm’lik nikrom ve bakır telleri sırası ile zistans) teller
• 100 cm ve 50 cm uzunluğunda
yerleştiriniz ve ampulün parlaklığını gözlemleyiniz. aynı kesit alanına sahip nikrom
3. Test devresinin uçlarına aynı kesit alanına sahip 50 cm ve 100 cm teller
• 2 adet 100 cm uzunluğunda, ke-
uzunluklarında nikrom telleri sırası ile yerleştiriniz ve ampulün parlak- sit alanları farklı nikrom teller
lığını gözlemleyiniz.
4. Son olarak test devresinin uçlarına aynı uzunlukta farklı kesit alanları-
na sahip nikrom teller yerleştiriniz ve ampulün parlaklığını gözlemleyi-
niz.

Analiz ve Sonuç
• Test uçlarına nikrom ve sonra bakır telin bağlanması ampulün parlak-
lığını nasıl etkiledi?
• İletken telin uzunluğu ile ampulün parlaklığı arasında nasıl bir ilişki
vardır?
• İletken telin kalınlığı ile ampulün parlaklığı arasında nasıl bir ilişki var-
dır? Test uçları

19
S1 Etkinlik 1.1’de görüldüğü gibi, elektrik devrelerinde kullanı-
lan iletken tellerin iletkenlik özellikleri birbirlerinden farklı olabi-
lir. Bakır gibi yüksek iletkenliğe sahip maddelerin düşük direnci
varken, nikrom (nikel-krom alaşımı) gibi düşük iletkenliğe sahip
S2
olan maddelerin yüksek direnci vardır. Bundan dolayı etkinlikte
S1 < S2 nikrom tel kullandığınızda ampulün parlaklığının azaldığını gör-
dünüz. Ampul yerine ampermetre kullansaydınız devreden farklı
▲ Görsel 1.8
Aynı cins ve aynı boydaki iki telden kesit alanı
miktarda akım geçtiğini görürdünüz.
küçük olan daha yüksek dirence sahiptir. İletken telin cinsinin yanında telin uzunluğu ve kesit alanı da
ampulün parlaklığını etkiler. Şimdi Görsel 1.8 ve 1.9’u dikkatle
inceleyiniz. Aynı maddeden yapılmış iletken tellerden kesit alanı
küçük olan iletken tel daha yüksek dirence sahiptir. Bunun yanın-
l1 da Görsel 1.9’da görüldüğü gibi aynı kesit alanına sahip ve aynı
maddeden yapılmış iletken tellerden uzun tel daha yüksek diren-
ce sahiptir. Çünkü uzunluk arttıkça bir telin direnci artar.
l2 Kısaca bir iletkenin direnci R, iletkenin S kesit alanı ile doğru
▲ Görsel 1.9 orantılıdır. 1
Aynı cins ve aynı kesit alanına sahip iki telden
R a __
S
uzunluğu büyük olan daha yüksek dirence sahiptir.
Benzer şekilde bir iletkenin direnci R, iletkenin l uzunluğu ile
doğru orantılıdır.

Tablo 2.1 Bazı maddelerin öz direnç değerleri Ral


Bu orantıları birleştirirsek aşağıdaki bağıntı elde edilir.
Madde Öz direnç (�m)(20 °C)
15
Bir İletkenin Direnç Bağıntısı
Kükürt 1,0 x 10
l
__
–5 R=ρ
Karbon 3,5 x 10 S
–6
Nikrom 1,10 x 10 Burada ρ iletkenin cinsini belirleyen bir sabit olup öz direnç ola-
–7 rak adlandırılır. Bazı maddelerin öz direnç değerleri Tablo 2.1’de
Kurşun 2,2 x 10
görülmektedir. Bu tabloda görüldüğü gibi iyi iletken maddelerin öz
–7
Kalay 1,09 x 10 direncinin düşük olduğu görülmektedir. Örneğin bakır (öz direnci
-8 -6
Demir 1,0 x 10
–7 1,72 x 10 Ωm) nikrom (öz direnci 1,10 x 10 Ωm) alaşımına göre
–8
çok daha iyi bir iletkendir. Bu açıklama elektrik devrelerinde bağ-
Tungsten 5,60 x 10
lantı kablosu olarak neden bakır telin tercih edildiğini açıklamak-
–8
Alüminyum 2,82 x 10 tadır. Ancak tabloya dikkat ettiğinizde gümüşün bakırdan daha
–8 iyi bir iletken olduğunu fark edeceksiniz. Gümüş pahalı bir metal
Altın 2,44 x 10
olduğundan elektrik devrelerinde kullanılmaz.
–8
Bakır 1,72 x 10
Nikrom tel ise genellikle ütülerde, elektrik ve su ısıtıcılarında
–8
Gümüş 1,59 x 10 ısıtıcı elemanı olarak kullanılır. Çünkü yüksek öz direncinden do-

20
layı elektrik enerjisinin çoğunu ısı enerjisine çevirir. Aynı düşünce
Online Fizik
ampullerdeki tungsten metalinden yapılmış filamanlar içinde ge-
çerlidir. Tungsten filamanlar elektrik enerjisinin yaklaşık %85'ini https://phet.colorado.edu/sims/html/resistan-
ce-in-a-wire/latest/resistance-in-a-wire_en.html
ısıya çevirirken %15'ini ışığa çevirir.

ÖRNEK SORU
K L M

+ + +
– – –
2l l l

S 3S S
Özdeş üreteç ve lambalarla kurulan devrelerde boyları sırasıyla 2l, l ve l olan nikrom teller kullanılmıştır. Tel-
lerin kesit alanları da şekilde gösterilmektedir. Buna göre K, L ve M lambalarının parlaklıklarının büyüklük
sıralaması nasıl olur?
ÇÖZÜM
İletkenlerin dirençleri uzunlukları ile doğru, dik kesit alanlarıyla ters orantılıdır. Bu örnekte en büyük direnç
K lambasının bulunduğu devredeki telin direncidir. L ve M devrelerindeki dirençler eşit uzunluktadır. Ancak L
devresindeki direncin dik kesit alanı daha büyüktür. Bu nedenle L devresindeki telin direnci daha küçüktür.
Küçük dirençten büyük akım geçeceğinden lambaların parlaklık sıralaması L > M > K

André-Marie Ampère (Andre Mari Amper) Alessandro Volta (Alessandro Volta)


(1775-1836) (1745-1827)
Fransa Lyon’da (Lion) doğ- İtalya Como’da (Komo) doğ-
muştur. Babasının geniş muştur. Küçük yaşlarda fi-
kütüphanesindeki birçok ki- ziğe ilgi duymuştur. 1769’da
elektrikle ilgili ilk eserini ya-
tabı okuyarak büyümüştür.
yımlamıştır.  1779 yılında
1802’de “Şans Oyunlarının
Pavia (Paviya) Üniversitesin-
Matematik Kuramı Üzerine de deneysel fizik profesörü
Düşünceler” adlı eserini olmuştur. 1801 yılında tuzlu
yazmıştır. Bu eser ona Lyon’da lise öğ­retmenliği daha sonra su içine batırdığı bakır ve çinko elektrotlardan oluşan pille
1809’da politeknik okulunda fizik profesörlüğü kazandırmıştır. ilk kez sürekli elektrik akımı sağlayan bir üreteç geliştirmiş-
Kimya, felsefe ve astronomiyle de ilgilenen Ampère kimya bi- tir. Ölümünden sonra elektrik ve elektriği depolama yani pil
limine de çok önemli katkılarda bulunmuştur. Ampère’in adı alanında yapılan gelişmelerde onun temelini attığı bu keşfin
değeri çok daha iyi anlaşılmış ve onun anısı olarak elektrik
elektrik akım şiddeti birimine verilmiş ve böylece ölümsüzleş-
tirilmiştir (Görsel temsilidir.). gerilim birimine “Volt” adı verilmiştir (Görsel temsilidir.).
https://www.britannica.com/biography/Andre-Marie-Ampere https://www.famousscientists.org/alessandro-volta/

Bölüm Değerlendirme Soruları


1. İyi elektrik iletkeni olan bir madde aynı zamanda iyi bir ısı iletkenidir. Bu durumun nedenini açıklayınız.
2. Bir iletken telin direncini artıracak üç yol söyleyiniz.
3. Bir telin uzunluğunu ve kalınlığını tek başına değiştirmek o telin direncini nasıl etkiler?
4. Aynı sıcaklıktaki A ve B olarak adlandırılan iki bakır telin uzunluğu aynıdır. Bununla birlikte, A telinin elektrik direnci, B telinin
direncinin iki katı kadar büyüktür. A ve B tellerindeki bu direnç farklılığının nasıl oluştuğunu açıklayınız.

21
1.2. Elektrik Devreleri

Konular
• Akım, Direnç ve Potansiyel Farkı Arasındaki
İlişki
• Ohm Yasası
• Dirençlerin Seri Bağlanması
• Dirençlerin Paralel Bağlanması
• Üreteçlerin Bağlanması
• Evinizdeki Elektrik Devreleri
• Elektriksel Güç
• Elektrik Enerjisi

Basit bir elektrik devresinde akım, direnç ve potansiyel fark arasında nasıl
bir matematiksel ilişki vardır?

Anahtar Kavramlar
• Ohm Yasası
• eşdeğer direnç
• iç direnç
• elektromotor kuvveti
• elektrik enerjisi
• elektriksel güç

Sizce, uzaktan kumanda cihazındaki bu piller, belirli bir kurala göre mi


yerleştirilmiştir?
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz
• Akım, direnç ve potansiyel farkı kavramları
aralarındaki ilişkiyi analiz edebileceksiniz.
• Üreteçlerin seri ve paralel bağlanma gerek-
çelerini açıklayabileceksiniz.
• Elektrik enerjisi ve elektriksel güç kavram-
larını ilişkilendirebileceksiniz.
• Elektrik akımının oluşturabileceği tehlikele-
re karşı alınması gereken sağlık ve güvenlik
önlemlerini açıklayabileceksiniz.

Eşit sürede ütü mü yoksa su ısıtıcısı mı daha fazla enerji tüketir?


Bunu anlamak için ne yaparsınız?

22
Elektrik Akımı, Direnç ve Potansiyel Farkı
Online Fizik
Arasındaki İlişki
Basit elektrik devresinin nasıl kurulduğunu ve hangi devre • https://phet.colorado.edu/tr/simulati-
elemanlarından oluştuğunu biliyorsunuz. Günlük yaşamda kul- on/legacy/battery-voltage
landığınız elektrik devreleri basit elektrik devresinden daha kar- • https://phet.colorado.edu/tr/simulati-
maşıktır. Bu konuda, elektrik devrelerini daha ayrıntılı inceleyerek on/legacy/ohms-law
elektrik devrelerinde gerçekleşen olayları öğreneceksiniz. Pil, • https://phet.colorado.edu/tr/simulati-
akü gibi elektrik enerjisi kaynakları potansiyel farkı meydana ge- on/legacy/battery-resistor-circuit
tirerek elektrik devresinde akım oluşturur. Bir devre elemanının
uçları arasındaki gerilim ile o devre elemanının üzerinden geçen
elektrik akım arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu anlamak için aşa-
ğıdaki etkinliği yapınız.

1.2 Etkinlik Gerilim ve Akım Şiddeti Arasındaki İlişki

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Basit bir elektrik devresinde ampulden geçen akım şiddetinin ampulün
• 3 adet 1,5 V'luk pil
uçları arasındaki potansiyel farkı ile ilişkisini belirlemek. • ampermetre
• voltmetre
Bunları Yapınız • duy
1. Pil yatağı, pil, ampul, anahtar, bağlantı kabloları, ampermetre ve volt- • anahtar
metreyi kullanarak Görsel-1'deki gibi basit bir elektrik devresi kurunuz • ampul (2,2 V'luk)
• bağlantı kabloları
(Bu devreye ampermetre ve voltmetreyi bağlamak için öğretmeniniz-
• pil yatağı
den yardım isteyiniz.). • direnç ölçer
2. Devrelerden geçen akımı ampermetre, ampulün uçlarındaki potansi-
yel farkı voltmetreyle ölçünüz. Ölçüm sonuçlarını defterinize
çizeceğiniz aşağıdaki gibi bir çizelgeye kaydediniz. Bu esnada
ampulün parlaklığını gözlemleyiniz.

Devredeki pil Potansiyel Potansiyel


Akım
sayısı farkı fark/Akım
1
2
3 Görsel-1

3. Devreye ikinci bir pil bağlayıp ampulün parlaklığını gözlem-


leyerek ampermetre ve voltmetredeki değerleri okuyunuz.
Ölçüm sonuçlarını aynı çizelgeye kaydediniz.
4. Devreye Görsel-2'deki gibi üçüncü bir pil bağlayarak yuka-
rıdaki 3. adımı tekrar ediniz.
5. Çizelgenizdeki akım ve gerilim değerlerini kullanarak ge-
rilim/akım şiddeti oranını bulunuz ve bulduğunuz oranı
çizelgenin ilgili sütununa kaydediniz.
Görsel-2

23
6. Direnç ölçer kullanarak ampulün direncini ölçünüz.
7. Çizelgenizdeki verilerden yararlanarak düşey eksende gerilim, yatay eksende akım şiddeti olmak üzere
potansiyel fark-akım şiddeti grafiğini çiziniz.

Analiz ve Sonuç
• Devredeki pil sayısının artması ampermetre ve voltmetrede okunan değerleri nasıl etkiledi?
• Çizelgede hesapladığınız potansiyel fark/akım şiddeti oranı ile direnç ölçerde ölçütüğünüz değer arasında nasıl
bir ilişki var? Bu durumu nasıl yorumlarsınız?
• Çizdiğiniz potansiyel fark/akım şiddeti grafiğini yorumlayınız. Potansiyel fark ve akım arasında nasıl bir genelle-
meye varırsınız?
Yaptığınız etkinlikte pil sayısını artırarak ampulün uçlarındaki
gerilimi artırdınız. Ampulün uçlarına uygulanan potansiyel fark
arttıkça devreden geçen akım da aynı oranda artar. Bu sabit oran
devredeki ampulün direncidir. Direnç ölçer yardımıyla ampulün
direncini ölçtüğünüzde okuduğunuz değerin deneyde bulduğu-
nuz potansiyel potansiyel fark/akım şiddeti oranına eşit olduğu-
nu fark ettiniz mi?
Ohm Yasası
Bir devredeki elektrik akımının büyüklüğü, güç kaynağının
George Simon Ohm (Geork Zimon Om) kutupları arasındaki potansiyel farkı ve devre elamanlarının di-
(1789-1854) rencine bağlıdır. Elektrik devrelerindeki birçok devre elemanı için
Alman fizikçisidir. Çocukluğunda, çilingir akım, potansiyel fark ve devre elemanının direnci arasında basit
olan babasının yanında çalıştı. Öğreni-
bir ilişki vardır. Bu ilişki kullanılarak devre elemanı üzerinden ge-
mini bitirip, matematik ve fizik öğretmeni
olarak hayata atıldı. Alman fizikçi George çen akım tahmin edilebilir. Bu ilişki ilk kez deneysel olarak Alman
Simon Ohm, lise öğretmenliği yaparken fizikçi Georg Simon Ohm (Geork Zimon Om) tarafından 1820’de
daha önceden Alessandro Volta tarafından
bulunan piller üzerine çalışma ve araştır- ortaya konuldu. Ohm Yasası olarak bilinen bu yasaya göre bir
ma yapmaya başladı. Kendi ekipmanlarını iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkın, iletkenden geçen
kullanarak yaptığı araştırmaları sırasında
akıma oranı sabittir. Bu sabit orana o iletkenin direnci denir.
gerilim, akım ve direnç arasındaki bağıntıyı
buldu. Bu bağıntı o dönem için çok büyük Ohm Yasası,
bir gelişmedir. Çünkü bu bağıntı elektrik
devrelerinin anlaşılmasının başlangıcını Ohm Yasası Bağıntısı
ve temelini oluşturmaktadır (Görsel tem-
silidir.). Potansiyel fark V
Direnç = ; R=
www.corrosion-doctors.org Ak›m fliddeti I

bağıntısı ile verilir. Bağıntının birimler şeklinde gösterimini yazar-


Bunları Biliyor musunuz? sak,
Direnç birimi olan ohm (Ω)’un dönüşümleri Volt
Ohm = olur.
aşağıdaki gibidir. Amper
1 kΩ = 10 Ω
3 Ohm, kısaca Ω sembolü ile gösterilir.

1 MΩ = 10 Ω
6 Elektrik devrelerinde ohmun katları olan kiloohm (kiloom)
9 (kΩ), megaohm (megaom) (MΩ), gigaohm (cigaom) (GΩ) gibi
1 GΩ = 10 Ω
birimler de kullanılmaktadır.

24
ÖRNEK SORU

Bir su ısıtıcısının ısıtıcı elemanına 240 V’luk potansiyel farkı uygulandığında ısıtıcı elemanından 8 A’lik
akım geçmektedir.
a. Isıtıcı elemanın direnci nedir?
b. Eğer potansiyel farkı 220 V’a düşürülürse ısıtıcı elamanından geçen akım şiddeti ne olurdu?

ÇÖZÜM
a. Potansiyel fark V = 240 Volt b. Vʹ = IʹR
Vl
Akım şiddeti I = 8 Amper Iʹ =
R
V
R= 220 V
I =
240 V 30 X
=
8A = 7,33 A
= 30 Ω

ÖRNEK SORU

Bir elektrik ocağı telinin direnci 440 Ω’dur. Bu elektrik ocağı 220 V’luk şehir şebekesine bağlanırsa
elektrik ocağının direnç telinden kaç A’lik akım geçer?

ÇÖZÜM
V = IR
220 V = I x 440 Ω
I = 220 V / 440 Ω = 0,5 A

Alıştırma
Bir elektrik ısıtıcısı, toplam direnci 10 Ω olan bir nikrom tele 220 V potansiyel farkı uygulanarak
yapılmıştır. Bu direnç telinden geçen akımı hesaplayınız.

Dirençlerin Seri Bağlanması


Görsel 1.10’da ampullerin seri bağlan-
ması ile oluşturulmuş bir devre görülmekte-
dir. Bu devrenin şematik gösterimi ise Görsel
1.11'de verilmiştir.
Böyle bir devrede şekildeki gibi iki amper-
metre ile ölçüm alındığında ampermetreler
aynı değeri gösterir.
Bu durum R1 ve R2 dirençlerinden aynı
miktarda akım geçtiğini göstermektedir. Bu- ▲ Görsel 1.10
nun yanında R1 ve R2 dirençlerinin uçların- Ampullerin seri bağlanmasıyla oluşturulan bir devre

25
daki V1 ve V2 potansiyel farklarının toplamı V potansiyel farkına
eşittir. Seri bağlı dirençler üzerinden aynı miktarda akım geçtiğini
için Ohm Yasası'nı kullana­rak R1 ve R2 dirençlerinin üzerindeki V1
ve V2 potansiyel farklarını bulabilirsiniz (Görsel 1.12).

I R1 R2
+ –
I I
A A
– V1 V2 + V1 V2
I
V
R1 R2
V

▲ Görsel 1.11 ▲ Görsel 1.12


Seri bağlı bir devrenin şematik gösterimi Seri bağlı dirençler

Bunları Biliyor musunuz? R1 ve R2 dirençlerinin eşdeğer direncine R denilirse bu direnç-


Voltmetreler, bağlı olduğu devre elemanı- lerin uçları arasındaki V potansiyel farkı için aşağıdaki bağıntı ya-
nın iki ucu arasındaki gerilim değerini doğ- zılabilir.
ru şekilde ölçmek için çok büyük direnç V = V 1 + V2
değerine sahiptir. Bunun için devre elema-
= IR1 + IR2
nına paralel bağlanır. Böylece üzerinden
çok az akım geçer. Ampermetreler ise, = I(R1+R2)
iletken telin üzerinden geçen akım değerini Böylece
doğru olarak ölçmek için, çok küçük direnç V
= R1 + R2
değerine sahiptir. Bunun için devreye seri I
yazılabilir. Ohm Yasası tanımından
bağlanır ve telden geçen tüm akım amper-
V
metrenin de üzerinden geçer. =R
I
yazılırsa R için
R = R1 + R2 denklemi yazılır.

Bu denklemin açıklaması aşağıdaki şekilde gösterilebilir.

I R1 R2 I R
eş değeri olarak çizilebilir.

V1 V2 V

Birden çok direncin yaptığı etkiyi tek başına yapabilen dirence


eşdeğer direnç denir. Eğer n adet direnç seri bağlanmış ise eş-
değer direnç için genel ifade aşağıdaki gibi yazılabilir.
R = R1+ R2 + R3 + ………+ Rn

26
ÖRNEK SORU
I
Yandaki şekilde gösterilen seri bağlı üç dirençten R1=1 Ω,
R3 =2 Ω değerlerindedir. R2’nin direnci ise bilinmemektedir. Am-
A
permetre 1 A'yı gösterirken, R2 direncinin uçlarındaki potansiyel
farkını ölçen voltmetre ise 3 V’u göstermektedir. Devrenin eşde­
ğer direnci bulunuz. R1 R2 R3
V
ÇÖZÜM
Ohm Yasası'na göre R2 direncinin değeri,

V
R2 =
I
3
R2 =
1
R2 = 3 Ω
Seri bağlı dirençlerde eşdeğer direnç R = R1 + R2 + R3 bağıntısı ile verilmektedir.
Öyleyse R = 1 Ω + 3 Ω + 2 Ω
R = 6 Ω bulunur.

ÖRNEK SORU
6V
İki direnç yandaki şemada görüldüğü gibi 6 V’luk bir bataryanın uç-
larına bağlanmıştır. Şekildeki ampermetre akım şiddetini 0,2 A olarak
ölçmektedir.
A
Buna göre,

a) 10 Ω’ luk direncin uçlarındaki potansiyel farkını bulunuz. R 10 Ω

b) R direncinin uçlarındaki potansiyel farkını bulunuz.


V1 V2
c) R direncinin değeri kaç Ω’dur?

ÇÖZÜM
V 4V
a) V2 = IR b) V = V1 + V2 c) R = = = 20 X
I 0, 2 A
V2 = 0,2 A x 10 Ω V1 = 6 V – 2 V

V2 = 2 V V1 = 4 V

Alıştırma

Dört direnç, yanda şeması verilen devrede görüldüğü gibi bağlanmıştır. 2Ω 4Ω 7Ω 5Ω


a) Devrenin eşdeğer direncini bulunuz.

b) Devreden geçen akımı bulunuz.


I 6V
c) Her bir direncin uçlarındaki potansiyel farkını hesaplayınız.

27
Dirençlerin Paralel Bağlanması
Görsel 1.13’te ampullerin paralel bağlanmasıyla kurulmuş
bir devre görülmektedir. Bu devrenin şematik gösterimi Görsel
1.14'te verilmiştir. Bu devredeki ana koldan geçen akım A am-
permetresi, paralel kollardaki R1 ve R2 dirençlerinden geçen akı-
mı ise A1 ve A2 ampermetreleri ile ölçülsün. Benzer şekilde pilin
uçlarındaki potansiyel farkı ile her bir koldaki potansiyel farkları
devrede görülen voltmetreler sayesinde ölçülsün.

V1 I

I1 I1
A1
R1
b a
I
A2
I2 R2 I2

V2

▲ Görsel 1.13 ▲ Görsel 1.14


Ampullerin paralel bağlanmasıyla oluşturulan bir devre Paralel bağlı bir devrenin şematik gösterimi

Böyle bir devrede ölçüm alındığında voltmetrelerde V1, V2 ve


V değerlerinin aynı olduğu gözlemlenir. Yani,
V = V 1 = V2
Ampermetrelerin ölçüm sonuçları okunduğunda ise farklı de-
ğerler elde edilir. R1 ve R2 dirençlerinden sırasıyla I1 ve I2 akımları
geçerken ana koldan geçen I akımı I1 ve I2 akımlarının toplamına
eşittir. Öyleyse,
I = I1 + I2

yazılabilir. Her bir direncin üzerindeki ve pilin uçlarındaki potan-


siyel farkları eşit olduğundan aşağıdaki gibi bir eşitlik yazılabilir:

V V V
= +
R R1 R2

Denklemin sağ tarafını V parantezine alırsak, eşitliğin iki tara-


fındaki V'ler sadeleşir. Öyleyse iki direncin eşdeğeri için aşağıda-
ki bağıntı yazılabilir:
1 1 1
= +
R R1 R2

28
Bu denklemin açıklaması aşağıdaki şekilde gösterilebilir.

I1 R1
a b a b
eş değeri olarak çizilebilir.
I V I I R I
V
I2 R2

Paralel bağlı R1 ve R2 direncinin yaptığı etkiyi tek başına eşde-


ğer direnç olan R direnci yapar. Eğer n adet direnç paralel bağ-
lanmış ise eşdeğer direnç için genel ifade aşağıdaki gibi yazıla-
bilir:

ÖRNEK SORU

Yanda şeması görülen devrede 3 Ω ve 6 Ω'luk dirençler paralel



bağlıdır. 2 Ω'luk direnç ise bunlara seri bağlıdır.
a b

a) a ve b noktaları arasındaki eşdeğer direnci hesaplayınız.

b) Devrenin eşdeğer direnci nedir? 6Ω

ÇÖZÜM
3 Ω ve 6 Ω’luk dirençler paralel bağlı olduklarından eşdeğer direnç
1 1 1
a) = +
R efl 3 X 6 X
Reş = 2 Ω bulunur.

b) 2 Ω’luk a ve b noktaları arasındaki dirençlere paralel bağlı bu dirençlere seri bağlı olduğundan devrenin
toplam direnci,

Reş = R + 2 Ω

= 2 Ω + 2 Ω ⇒ Reş = 4 Ω olur.

ÖRNEK SORU
6V

Yanda şeması görülen devrede 10 Ω ve 20 Ω’luk dirençler ve iç


direnci ihmal edilen 6 V’luk batarya paralel bağlıdır. I1, I2 ve I3 akım I3

şiddetlerini hesaplayınız
I2 10 Ω

I1

20 Ω
ÇÖZÜM
V 6V V 6V I3 = I1 + I2
I2 = = =0,6 A I1 = = =0,3 A
R1 10 X R2 20 X I3 = 0,6 A + 0,3 A
= 0,9 A

29
Alıştırma

I1 3Ω
Üç direnç 18 V’luk bir pilin uçlarına yandaki şekilde görüldüğü gibi
bağlanmıştır. I2 6Ω

a) Eşdeğer direnci hesaplayınız.


I3 9Ω
b) Ana koldan ve her bir direnç üzerinden geçen akım değerlerini I
18 V
hesaplayınız.

ÖRNEK SORU

Özdeş ve 10 Ω direncine sahip L1, L2 ve L3 lambaları ve 6 V’luk bir pil 6V

yandaki şekilde görüldüğü gibi bağlanmıştır.

a) L2 ve L3 lambalarının eşdeğer direnci hesaplayınız.


L2
I2
b) Devrenin toplam direncini hesaplayınız. L1
Y
X Z
c) I1 akım şiddetini hesaplayınız. I1 L3

d) I2 ve I3 akım şiddetlerini hesaplayınız. I3


V1 V2
e) XY ve YZ noktaları arasına bağlı voltmetrelerin gösterdiği değerlerin
kaç volt olduğunu bulunuz.

ÇÖZÜM
a) L2 ve L3 lambaları paralel bağlıdır. Bu lambaların eşdeğer direnci;
1 1 1 1 1 1
= + & = + & R YZ = 5 X
R YZ R L RL R YZ 10 X 10 X
2 3

b) Devrenin toplam direnci


Reş =10 Ω + 5 Ω
Reş = 15 Ω

V 6
c) I 1 = & = 0, 4 A
R efl 15

d) R YZ = 5 X olduğundan VYZ = I x R YZ ==50,4


X x5=2V

VYZ 2V
I2 = & = 0,2 A
RL 10 X
2

I3 = I1 – I2 = 0,4 – 0,2 = 0,2 A


e) V1 = I1RL V2 = I2RL = I3RL
1 2 3

V1 = 0,4 A x 10 Ω ⇒ V1 = 4 V V2 = 0,2 A x 10 Ω ⇒ V2 = 2 V
VYZ = V – VXY = 6 V – 4 V ⇒ VYZ = 2 V

30
Seri ve Paralel Bağlı Devreleri Karşılaştıralım
Bir devrede iki ampulü seri ve paralel olmak üzere iki farklı
şekilde bağlayabiliriz. Aşağıdaki şekilleri dikkatle inceleyerek seri
ve paralel bağlamanın devrede ne gibi değişikliklere sebep oldu-
ğunu anlamaya çalışınız.

1,5 V

mA
0,1 A

1,5 A 1,5 V
mA

mA
0,05 A 0,2 A

Devreye, özdeş başka bir ampul Devreye, özdeş başka bir


seri bağlanırsa akım değeri yarıya düşer. ampul paralel bağlanırsa ana
koldan geçen akım değeri iki katına
çıkar.

1,5 V 1,5 V
mA

mA

0A 0,1 A

Seri devredeki ampullerden Paralel bağlı ampullerden


herhangi biri bozulursa diğer herhangi biri bozulsa da diğer
ampul ışık vermez. ampul ışık vermeye devam
eder.

▲ Görsel 1.15
Seri ve paralel bağlı devrelerde akım şiddeti

31
Özdeş devre elemanları kullanarak aşağıdaki gibi iki devre
kurduğunuzu düşününüz. Bu devrelerde ana koldan geçen akım
şiddetlerinin farklı olmasını nasıl açıklayabilirsiniz?
+ – + –

0,4 A 0,4 A 1,6 A 1,6 A


A A A A
0,8 A K
A
K 0,4 A L
A
0,8 A L
A
1. devre 2. devre
▲ Görsel 1.16
Özdeş K ve L ampulleri ile kurulan seri ve paralel bağlı devrelerden geçen akım şiddetleri farklıdır.

+ – Direnç ölçer kullanarak Görsel 1.16'daki devrelerde


noktalı yerlerden devrelerin eşdeğer direncini ölçütüğü-
nüzde paralel bağlı devrenin daha küçük dirence sahip
olduğunu görürsünüz. Bu nedenle 2. devrenin ana ko-
0,8 A 0,8 A
lundan daha fazla akım geçmektedir. 2. devrenin paralel
A Büyük dirençli A
ampul kollarındaki ampüllerden de daha fazla akım geçtiğinden
A bu ampuller daha parlak ışık verir.
0,2 A Şimdi Görsel 1.16'daki 1. devreye, özdeş bir ampu-
lü seri bağladığınızı düşününüz. Bu durumda devrenin
A toplam direnci büyüyeceğinden ampuller üzerinden ge-
0,6 A Küçük dirençli çen akım azalacaktır. Bundan dolayı ampullerin parlaklığı
ampul azalacaktır. Peki, özdeş olmayan iki ampulü paralel bağ-
▲ Görsel 1.17 larsanız bu ampuller aynı parlaklıkta mı ışık verir?
Düşük dirençli ampulden büyük akım geçer.
Görsel 1.17'deki gibi bir devreyi kurup ampullerin
parlaklığını gözlemlediğinizde düşük dirençli ampulün
Dar boru suyun akışına daha parlak ışık verdiğini fark edersiniz. Bu durum Gör-
daha fazla direnç gösterir. Mengene
sel 1.18'deki model ile açıklanabilir.
Görsel 1.18'de görülen su tesisatında pompaya bağlı
boru yukarıda iki kola ayrılmaktadır. Fakat kollardan biri
mengene ile sıkıştırılarak daraltılmıştır. Dolayısıyla aynı
sürede bu dar borudan geçen su miktarı diğer kolladan
geçen su miktarından daha azdır. Bu tesisatı paralel bağlı
bir elektrik devresi gibi düşünürsek dar boru büyük, ge-
niş boru küçük direnci temsil edecektir. Su tesisatında
Geniş boru suyun
akışına daha az olduğu gibi paralel bağlı bir elektrik devresinde de büyük
direnç gösterir.
dirençten az, küçük dirençten ise çok akım geçecektir.
▲ Görsel 1.18 Fakat üst kol ve alt koldan geçen akımların toplamı
Basit bir elektrik devresinin su tesisatı ile modellenmesi. ana koldan geçen akım değerine eşit olur.

32
Üreteçlerin Bağlanması ε
r
İki nokta arasında sürekli bir potansiyel fark meydana getir-
mek üzere birtakım enerjileri elektrik enerjisine çeviren sistemlere A B
üreteç denir. Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren piller, pil
hareket enerjisini elektrik enerjisine çeviren dinamolar, üreteçlere
örnektir.
R
Şu ana kadar pillerin direnci olmadığını varsaydık. Ancak ger-
çekte piller ve üreteçlerin üretildikleri malzemeden kaynaklanan ▲ Görsel 1.19
iç dirençleri vardır. İç direnç bir üretecin devreye sağladığı potan- Bir pil, bir voltaj kaynağı ve buna seri bağlı
siyel farkında azalmaya neden olur. Kapalı bir devrede düşük po- bir direnç şeklinde modellenir.

tansiyelden yüksek potansiyele doğru elektrik yüklerinin akışını


sağlayan etkiye elektromotor kuvvet (emk) denir. Elektromotor
kuvvetinin sembolü "f" (epsilon)'dur. emk kısaca, devre açıkken
kaynağın uçları arasındaki potansiyel farka denir. Gerilim ise her-
hangi iki noktanın potansiyelleri arasındaki farka denir. Uygula-
mada her üretecin bir iç direnci olunduğundan üretecin çıkış vol-
tajı bataryanın emk’sından düşüktür (Görsel 1.19). Şu ana kadar
pillerin potansiyel farkını temsil etmek için V yazıyordunuz, artık f
sembolü kullanacaksınız. emk’nin birimi volt’tur.
Seri Bağlama
Bazı elektrikli cihazları çalıştırmak için bir üretecin uçları ara-
sındaki potansiyel fark yeterli olmayabilir. Bu durumda birden
fazla üreteç seri bağlanarak gerekli potansiyel fark elde edilir. Ör-
neğin 4,5 V ile çalışan bir oyuncak 1,5 voltluk bir pil ile çalışmaz
(Görsel 1.20). Bu cihazın çalışması için 3 pilin seri bağlanması
▲ Görsel 1.20
gerekir. Görsel 1.21’de üç pilin seri bağlanması gösterilmektedir.
Birçok oyuncakta birden fazla pil kullanılır.

ε1 V = V 1 + V2 + V 3
V

ε2
ε1 + –
14444244443

ε3 ε2 + – ε = ε1 + ε2 + ε3 R

ε3 + –

a. b.
▲ Görsel 1.21
a. Seri bağlı üç pil b. Seri bağlı üç pilin şematik gösterimi

33
Bir pilin (+) kutbunu diğer pilin (–) kutbuna bağlaya-
Galvani ve Volta'nın Üreteçler
rak elde edilen bağlama şekline “seri bağlama” denir. Seri
Hakkındaki Görüşleri
bağlı pillerin her birinden eşit miktarda akım geçer. Yani
1780 yılında Luigi Galvani (Luici Galvani)
toplam akım birinden geçen akıma eşittir. Bu pillerin sağla-
laboratuvarında ölü bir kurbağa ile deney
yaparken sinirlerin neşter ile kesildiğinde dığı emk'sı da her bir pilin emk'sının toplamına eşittir. Gör-
kasıldığını gözlemledi. Bu gözlem, Galva- sel 1.21’deki gibi 1,5 voltluk 3 adet pil seri bağlanırsa;
ni'nin ilgisini çekti ve bu olayı yorumla- f= f1 + f2 + f3
yabilmek için birçok deney yaptı. Demir
yazılabilir. Devredeki lambanın direnci R ise devrede dola-
bir ray üzerine geçirilmiş çengellere astığı
kurbağaların bacaklarının demir raya değ- şan akımın şiddeti ( I ), Ohm Yasası’na göre,
dirilmesi ile bacaklarının büzüldüğünü I= f (r: Pillerin eş değer iç direncidir.)
R+r
gözlemledi. Galvani bu gözlemlerinden
bağıntısı ile hesaplanır. Seri bağlı pillerin her birinden eşit
hayvansal elektrik diye adlandırdığı yeni
miktarda akım geçer. Seri bağlı pil sayısı artarsa ampulün
bir tür elektrik bulduğu sonucuna vardı.
uçları arasındaki potansiyel farkı da artar. Dolayısıyla am-
Galvani’nin deney sonuçları İtalya'daki
pulden geçen akım şiddeti de artar. Buna bağlı olarak da
Pavia (Pavya) Üniversitesi profesörlerin-
den Alessandro Volta’nın büyük ilgisini ampulün parlaklığı artar. Ancak bir devreye gereğinden
çekti. Ancak Volta olayı Galvani'den farklı fazla pili seri olarak bağlarsanız ampulün teli kopabilir.
bir biçimde yorumlamaktaydı. Volta'ya Çünkü filaman teli belirli bir akım şiddetine dayanacak şe-
göre kurbağa bacağı kasılmalarının se- kilde tasarlanır. Bu nedenle her devre için uygun sayıda pil
bebi farklı iki metaldi. Yani kurbağa ba-
kullanılmalıdır.
cağında oluşan elektrik akımının sebebi
kurbağa değil, ona değdirilen metal par- Paralel Bağlama
çalarıydı. Alessandra Volta’ya (Alessandro Görsel 1.22'de görüldüğü gibi paralel bağlı üreteçlerde
Volta) göre elektrik akımı birbirine benze- aynı kutuplar birbirleri ile bağlanır. Paralel bağlı piller öz-
meyen iki farklı metalden ve hücrelerin
deş olmalıdır. Eğer paralel bağlı üreteçler özdeş olmaz ise
sıvı içermesinden kaynaklanıyordu. Ona
dış devreden akım geçmese bile üreteçler arasında akım
göre elektrik akımı elde edebilmek için
farklı iki metal ve sıvıya ihtiyaç vardı. Vol- geçişi olur. Çünkü üreteçlerin uçları arasındaki emk eşitle-
ta, bakır ve çinko elektrotların arala­rına ninceye kadar birinden diğerine yük geçişi olur. Bu durum
tuzlu suya batırılmış süngerler yerleştire- zamanla pillerin tükenmesine neden olur. Eski ve yeni pille-
rek yaptığı deneyinde elektrik akımı elde rin bir araya getirilerek bağlanması da doğru değildir.
etmeyi başarmıştır. Galvani ve Volta'nın
Dış devreye Görsel 1.22’de görüldüğü gibi R dirençli
çalışmaları hakkında ayrıntılı araştırma
yaparak elde ettiğiniz bilgileri sınıfınızdaki bir ampul bağlanırsa, ampul üzerinden geçen I akımı için,
arkadaşlarınıza sununuz. I = I1 + I2 + I3 yazılabilir.

Piller özdeş olduğundan;


https://www.britannica.com/biography/

34
I1 = I2 = I3 = I/3

olur. Ampulün uçlarındaki potansiyel farkı (V),

V = V1 = V2 = V3 yazılabilir.

ε1 V = V 1 = V 2 = V3
V
ε2 I

I1 I2 I3
ε3

14444244443
ε1 ε2 ε3
+ + +
– – – ε = ε1 = ε2 = ε3 R

a. b.

▲ Görsel 1.22
a. Paralel bağlı üç pil b. Paralel bağlı üç pilin sembollerle gösterimi

Üreteçlerin Ters Bağlanması

Bir üretecin (+) kutbunu diğer üretecin (+) kutbuna


veya (–) kutupların birbirine bağlanmasıyla elde edilen
bağlama şekline ters bağlama denir. Görsel 1.23’te iki ka-
lem pilin ters bağlanması görülmektedir. Ters bağlamada
üreteçlerin potansiyel farkları birbirini yok edici yönde etki
yapar. Eğer ters bağlı iki üreteç özdeş ise toplam potansi-
yel fark sıfır olur. Yani hiç üreteç kullanmamış gibi olursu-
nuz. Eğer özdeş olmayan iki üreteç ters bağlanırsa toplam
▲ Görsel 1.23
potansiyel farkı bulmak için fT= |f1 – f2| bağıntısı kulla-
Bir üretecin aynı kutuplarını birbirine dokunduracak
nılır. Görüldüğü gibi pillerin ters bağlanması halinde elde şekilde bağlarsanız ters bağlamış olursunuz.

edilen gerilim azalır. Bu sebeple pillerin ters bağlanması


istenen bir uygulama değildir.

35
Şimdi Görsel 1.24’te görülen iki devreyi inceleyiniz. Görsel
1.24a’da 1,5 V’luk iki pil seri olarak doğru şekilde bağlanmıştır.
Devreden 1,5 A akım geçtiğini ve ampulün de ışık verdiği gö-
rülmektedir. Devredeki toplam gerilim 3V’tur. Görsel 1.24b’de
ise bu kez aynı devrede piller ters bağlanmıştır. Yani birinci pilin
pozitif ucu ikinci pilin pozitif ucuna dokunmaktadır. Bu durumda
toplam potansiyel farkı 0’dır. Yani piller birbirlerinin gerilimini gö-
türmüştür. Bu nedenle devreye akım sağlanamaz ve ampermetre
0 A gösterir.
+ – + – –+ + –
ε ε ε ε

V V
V=3V A V=0 A
I = 1,5 A I=0

a. b.
R=2Ω R=2Ω
▲ Görsel 1.24
a. Üreteçleri doğru bağlanmış bir devre şeması b. Üreteçleri ters bağlanmış bir devre şeması

Üreteçlerin Tükenme Süresi

I Hepiniz kullanılan pillerin bir müddet sonra tükendiğini ve ye-


nileri ile değiştirilmesi gerektiğini biliyorsunuz. Üreteçlerin belir-
li bir ömürleri vardır. Bazı markaların aynı boyutta başka marka
ε
R/2 pillere göre çok daha uzun dayandığını ve bu tür pillerin daha
pahalı olduğunu günlük tecrübelerinizden fark etmişsinizdir. Bir
üretecin ömrü ya da tükenme süresi, üretecin boyutlarına, yapısı-
2I
nı oluşturan maddelerin cinsine ve üreteçten birim zamanda çe-
kilen akıma bağlıdır. Özdeş üreteçlerin yapıları aynı olduğundan,
ε
bunların tükenme süresi üreteçten çekilen akımla ters orantılıdır
R/3
(Görsel 1.25). Üreteçten ne kadar az akım geçerse ömrü o kadar
uzun, akım ne kadar büyük olursa ömrü o kadar kısa olur. Piller
3I
seri bağlandıkça her bir pilden geçen akım şiddeti artar, dola-
yısıyla ömürleri azalır. Paralel bağlı pil sayısı arttıkça her pilden
ε geçen akım şiddeti azalır, dolayısıyla ömürleri artar. Yani tek am-
▲ Görsel 1.25 pule bağlı bir pil t1 süre sonra ömrünü tamamlarsa, aynı ampul iki
Aynı pile bağlı olan direnç küçültülürse devreden paralel pile bağlanırsa t2 süre sonra söner. t2 > t1 olur.
geçen akım artacağından pilin tükenme süresi
kısalır.

36
Evinizdeki Elektrik Devreleri
Bunları Biliyor musunuz?
Evinizde elektrik enerjisi ile çalışan birçok cihaz olduğunun
ε ε
farkındasınızdır. Elektrik enerjisi bu cihazlara elektrik devreleriy-
le taşınmaktadır. Evinizde bulunan elektrik devrelerindeki iletken
r r
tellerin çoğunu görmüyorsunuz. Çünkü onların çoğu duvar, tavan
ve zeminlerin içinde gizlidir. Bu teller, çoğunlukla planlı ve mantık- Üreteçlerin üzerinden akım geçtiği zaman,
sal bir şekilde birbirine bağlı paralel devrelerin birleşimidir. Gör- üreteçlerin iç direncinden dolayı üreteçte
potansiyel düşmesi meydana gelir. İç di-
sel 1.26, elektrik enerjisinin bir eve girişini ve ev içindeki dağılışını
renç, şekilde görüldüğü gibi üretece seri
göstermektedir.
bağlı bir direnç gibi düşünülebilir. İç direnç
küçük r harfi ile gösterilir.

Lamba devresi
Duvar prizi bağlantısı Fırın
devresi

Sayaç

Anahtar

Sigorta
kutusu

Duvar prizi bağlantısı

▲ Görsel 1.26
Bu tesisat, bir evdeki çeşitli elektrikli cihazların elektrik bağlantı şemasını göstermektedir.

Elektriksel Güç
Günümüzde elektrik enerjisinin bu kadar faydalı olmasının
sebebi, elektrik enerjisinin diğer enerji türlerine kolayca dönüştü-
rülmesidir. Örneğin, evlerimizi soğutmak için kullanılan klimaların
pervaneleri dönerken elektrik enerjisi mekanik enerjiye dönüştü-
rülür. Benzer şekilde elektrik enerjisi ampulde ışık enerjisine, saç
kurutma makinesinde ise ısıya dönüştürülür. Elektrik enerjisinin
birim zamanda başka enerji türlerine dönüşme oranına elektrik-
sel güç denir. Farklı elektrikli cihazlar çalıştıklarında aynı süre-

37
de farklı miktarlarda elektrik enerjisi harcayabilirler. Örneğin, bir
Bunları Biliyor musunuz?
elektrikli sobanın bir saniyede ısıya dönüştürmek için kullandığı
AC MOTOR elektrik enerjisi miktarı, vantilatörün bir saniyede hareket enerjisi-
2300W 10NIC
ne dönüştürmek için kullandığı elektrik enerjisi miktarından daha
fazladır. Yani elektrikli soba vantilatöre göre aynı sürede daha faz-
la enerji harcar. Aynı sürede çalışan elektrikli soba ve vantilatörün
harcayacağı elektrik enerjisinin miktarını belirleyen o cihazların
sahip olduğu elektriksel güçtür.

Elektrikli cihazların gücü, onların birim zamanda harcadığı


elektrik enerjisi ile belirlenir. Elektriksel gücün birimi W'tır (vat) ve
Kullandığımız ütü, saç kurutma makinesi, kısaca W ile gösterilir. 1 saniyede 1 joule elektrik enerjisi harca-
elektrikli su ısıtıcısı gibi elektrikli araçların yan elektrikli aracın gücü 1 W’tır. Fakat watt birimi küçük bir bi-
üzerinde, sayılar ve yazılar bulunan bir
rimdir. Bu nedenle, günlük hayatta çoğunlukla kilowatt (kilovat)
etiket dikkatnizi çekmiştir. Bu yazılar ve
sayıları okuduğunuzda, elektrikli aracın kullanılır ve kısaca kW ile gösterilir. 1kW’lık güç 1000 W’a eşittir.
sahip olduğu gücün ne kadar olduğunu Kullandığınız tüm elektrikli cihazların üzerinde o elektrikli aracın
anlayabilirsiniz.
sahip olduğu gücün de belirtildiğini görmüşsünüzdür. Günlük ya-
şamda kullanılan bazı elektrikli cihazların elektriksel güçleri Tablo

Tablo 2.2: Bu tablo, günlük yaşamda sık 2.2'de görülmektedir.


kullanılan bazı cihazların sahip olduğu
Elektrik Gücünü Hesaplama
yaklaşık güç değerlerini göstermektedir.
Cihazlar bir saat çalıştırıldığında hangi Kullanılan elektrik gücü, potansiyel farkına ve cihazdan geçen
cihaz daha fazla enerji tüketir?
akımın şiddetine bağlıdır. Elektrik gücü aşağıdaki eşitlikten he-
Günlük Yaşamda Kullanılan Bazı
Elektrikli Aletlerin Güç Değerleri saplanabilir.

Cihaz Güç (watt)


Büyük boy buzdolabı 950
Çamaşır makinesi 800
Elektriksel Güç Denklemi
Bulaşık makinesi 1800
Elektriksel Güç (Watt) = Potansiyle farkı (Volt) x Akım (amper)
Elektrik süpürgesi 1500
Ütü 2800 P = VI
Saç kurutma
2000
makinesi
Radyo 100 Elektrik Enerjisi
Mikrodalga fırın 1450
3000 W’lık bir ütü, aynı sürede 1500 W’lık elektrik süpürge-
Büyük boy derin
900
dondurucu sinden 2 katı elektrik enerjisi kullanır. Elektrik şirketleri, kullanı-
Televizyon 300 lan elektriği elektriksel güç ile değil, kullanılan elektrik enerjisinin
Saat 3
miktarıyla faturalandırırlar.

38
Elektrikli araçların harcadığı elektrik enerjisi miktarını belirle-
Bunları Biliyor musunuz?
yen iki değişken vardır:
Kilowat-saat enerji birimidir ve joule cinsin-
1. Elektrikli aracın harcadığı elektrik enerjisi miktarı kullanıldığı
den aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
süreye bağlıdır. 75 W’lık bir ampulle çalışan masa lambası, 1 sa-
1 kWh = 1000 W x 1h
niye ışık verdiğinde 75 J’lük enerji harcar.
1000 J
= x 60 x 60 s
2. Elektrikli aracın harcadığı elektrik enerjisi miktarı, sahip ol- 1s
duğu elektriksel güce bağlıdır. = 3 600 000 J

Elektriksel gücü 1600 W olan bir saç kurutma makinesi, 1 sa-


niye çalışırsa 1600 J’lük enerji harcar. Evlerimize ya da iş yerle-
rine gelen elektrik enerjisi, Görsel 1.27'de gösterilen ve elektrik
sayacı adı verilen bir araç ile ölçülür. Elektrik enerji genellikle
kilowatt saat (kWh) biriminde ölçülür ve aşağıdaki denklem ile
hesaplanabilir.

Elektriksel Enerji Denklemi

Elektriksel enerji (kWh) = Elektriksel güç (kW) x Zaman (saat)


a.
E = Pt

Yukarıdaki denklemde, elektrik gücü kW, zaman ise saat cinsin-


den alınırsa elektriksel enerji biriminin kWh cinsinden alınacağını
göstermektedir. Günlük hayatta çoğunlukla kWh enerji birimi kulla-
nılır. Bununla birlikte elektrik gücünü watt (W), zaman saniye cinsin-
den alınırsa elektrik enerjisi birimi Ws cinsinden elde edilebilir.
Aşağıda 100 W’lık bir ampulün günde 5 saat açık kaldığın- b.
da ve 1500 W’lık bir saç kurutma makinesinin günde yarım saat
▲ Görsel 1.27
çalıştırıldığında otuz günde harcayacağı elektrik enerjisi miktarı Tüketilen elektrik enerjisini ölçen sayaçlar.
kWh cinsinden hesaplanmıştır. a. Klasik tip b. Elektronik tip

100 W'lık bir ampulün günde 5 saat çalıştığında 1500 W'lık bir saç kurutma makinesinin günde yarım
harcadığı elektrik enerjisi saat çalıştığında harcayacağı elektriksel enerjisi

Elektrik enerjisini kilowatt x saat olarak bulmak için güç Elektrik enerjisini kilowatt x saat olarak bulmak için güç
birimi kilowata çevrilir. birimi kilowata çevrilir.
100 W = 0,1 kW 1500 W = 1,5 kW
• Bir günde kullanılan elektrik enerjisi miktarını bulmak • Bir günde kullanılan elektrik enerjisi miktarını bulmak için
için aşağıdaki bağıntı kullanılır. aşağıdaki bağıntı kullanılır.
Elektrik enerjisi miktarı = Elektriksel güçxkullanıldığı süre Elektrik enerjisi miktarı = Elektriksel güç x kullanıldığı süre
Elektrik enerjisi miktarı = 0,1 kW x 5h Elektrik enerjisi miktarı = 1,5 kW x 0,5 h
Elektrik enerjisi miktarı = 0,5 kWh Elektrik enerjisi miktarı = 0,75 kWh
• Bir ayda kullanılan elektrik enerjisi miktarı bulunursa • Bir ayda kullanılan elektrik enerjisi miktarı bulunursa,
Otuz günlük elektrik enerjisi miktarı: 0,5 x 30 = 15 kWh Otuz günlük elektik enerjisi miktarı: 0,75 kWh x 30 = 22,5 kWh

39
ÖRNEK SORU

Bir elbise kurutucusu 220 voltluk bir prize takıldığında devreden geçen akım 15 A'dir. Bu kurutucu
ne kadar elektriksel güç kullanır?

ÇÖZÜM
Elbise kurutucusuna uygulanan potansiyel farkı V = 220 V

Devreden geçen akım I = 15 A

P = VI = (220 V) x (15 A) = 3300 W = 3,3 kW

ÖRNEK SORU

1200 W'lık güce sahip bir mikrodalga fırını 15 dakika boyunca çalışmaktadır. Mikrodalga fırının har-
cadığı elektrik enerjisi kaç kWh'tır?

ÇÖZÜM
Fırının elektriksel gücü P = 1200 W'tır Ne kadarlık bir elektriksel enerji harcanır?

Fırın 15 dakika çalıştırılıyor. t = 0,25 h E = Pt

E = 1,2 kW . 0,25h

E = 0,30 kWh

Alıştırma

1. Bir buzdolabı, günde ortalama 10 saat çalışmaktadır. Buzdolabının gücü 700 W ise, bu buzdo-
labı bir günde harcadığı elektrik enerjisi kaç kWh'tır?
2. 300 W gücündeki bir televizyon, bir günde 0,9 kWh enerji harcamıştır. Bu televizyon gün boyun-
ca kaç saat açık kalmıştır?

Arkadaşınızla birlikte kitap dolu kutuları bir rampa vasıtasıyla


kamyon kasasına yüklüyorsunuz. İşi daha eğlenceli hale getir-
mek için arkadaşınızla kutuyu rampanın üzerine daha önce kimin
itebileceğini görmek için bir yarış yapıyorsunuz. Kutuların ağırlık-
ları aynıdır. Arkadaşınız kutuyu 30 saniyede rampanın üzerine itti.
Siz ise aynı ağırlıktaki kutuyu 45 saniyede rampanın üzerine çı-
karabildiniz. Her ikiniz de kutuları rampa üzerine çıkarmakla aynı
miktarda işi yaparsınız (Görsel 1.28). Çünkü kutular aynı ağırlıkta
▲ Görsel 1.28 ve aynı mesafede itilmektedir. Tek fark, işi yapmak için gereken
Kim kutuyu daha önce rampanın üzerine çıkarırsa süredir. Bu yarışmada arkadaşınız kutulara sizden daha fazla güç
fiziksel olarak ona daha güçlüdür denir.
uygulamıştır. Güç, bir saniyede yapılan iş miktarıdır. Başka bir de-
yişle işin yapılma hızıdır.

40
İş yapmak, enerjiyi bir cisimden başka cisme aktarmanın bir
yoludur. Güç ise işin yapıldığı hız olduğu gibi aynı zamanda ener-
jiyi aktarma oranıdır. Örneğin, Görsel 1.29’da görüldüğü gibi
elektrik devresine bağlı olan bir ampulde enerji ampul filamanına
aktarılır. Filaman ampule sağlanan elektrik enerjisini ısı ve ışığa
dönüştürür. Ampulün kullandığı güç, ampule her saniye aktarılan 100 W

elektrik enerjisinin miktarıdır. 100 W’lık bir ampule birim zamanda


40 W’lık bir ampule aktarılandan daha fazla enerji aktarılır.

Lambaların Parlaklığı
Lambaların parlaklığı lambanın gücü ile doğru orantılıdır. Di-
renci R olan bir lambanın gücü P = VI bağıntısı ile verildiğini bi-
liyorsunuz. Lambanın parlaklığını artırabilmek için lambadan ge-
çen akımı ya da uçları arasındaki gerilimi artırmak gerekir.
Görsel 1.30’da görüldüğü gibi lambaya özdeş tek pil, iki pil ve
üç pil takıldığında lambanın parlaklığının arttığı açıkça görülmek- 40 W
tedir. Lambanın uçları arasındaki potansiyel fark arttıkça lambala-
rın parlaklığı artmaktadır.
▲ Görsel 1.29
100 W’lık bir ampul 40 W’lık ampulden daha
parlak ışık verir. Bu yüzden birim zamanda daha
fazla enerji harcar.

3V
3V
3V
3V
3V
3V


2Ω 2Ω

a. b. c.

3V
6V
9V

▲ Görsel 1.30
Bir lambanın uçları arasına uygulanan gerilim artarsa lambanın parlaklığı artar.

41
Şimdi özdeş ampul ve pillerle kurulmuş Görsel 1.31’de şe-
maları verilen devreleri inceleyiniz. Görsel 1.31a’da görülen
devrede A ampulünün uçlarındaki gerilim 2V, B ve C ampullerin
uçlarındaki gerilimler 1 V’tur. Görsel 1.31b’de ise A, B, C ampul-
3V lerinin uçlarındaki gerilimler 1 V olur. A’nın uçları arasındaki geri-
lim azalaca­ğından parlaklığı azalır, B ve C’nin uçlarındaki gerilim
değişmedi­ğinden parlaklıkları değişmez.
B 1V
3V
2V 1V
1V
1V
C

1V B
A
A
C
3V 3V

1V
2V 1V 1V 1V
B

A 1V
A B C
a. C b.

▲ Görsel 1.31
Aynı güç kaynağına farklı şekilde bağlanmış lambaların parlaklığı

Elektrik Enerjisinden Isı ve Işık Enerjisine


Güç kaynaklarında üretilen elektrik enerjisi, am-
pul ya da nikrom tel gibi yüksek dirençli bir devre
elemanından hem ışık hem de ısı enerjisine dönüşür.
Bir iletkenden elektrik akımı geçtiğinde bu akımın bir
kısmı ısıya dönüşür. Bu iletkende üretilen ısı miktarı,
iletkenin direncine bağlıdır. Yani iletkenin direnci ne
a.
kadar büyükse üretilen ısı miktarı da o oranda bü-
yüktür. Elektrik ısıtıcılarının ısıtıcı elemanları genellikle
Yaklaşık nikrom denilen bir metalden yapılmıştır. Nikrom, yük-
3000 °C sek dirençli bir iletkendir. Bu telin üzerinden elektrik
sıcaklıkta akımı geçtiğinde nikrom tel aşırı ısınır ve etrafına ısı
flaman
yayar. Nikrom tel ısının yanında ışık da yayar. Benzer
şekilde akkor ampullerin üzerinden akım geçtiğinde
ampulün içinde tungsten metalinden yapılmış olan
b.
filaman ısınır (Görsel 1.32). Bu filamanın sıcaklığı
▲ Görsel 1.32 yaklaşık 3000 °C’tur. Bu sıcaklıkta tel ışık yaymaya
Isınan metal tel hem ısı hem ışık yayar. başlar. Böylece hem ısı hem de ışık enerjisi elde edilir.

42
Ampul içindeki filaman sarmal biçimde yapılarak telin boyu ar-
tırılabilir. Böylece telin direnci ayarlanarak istenilen güçte ampul
elde edilir. Uzun süredir ışık vermekte olan bir akkor ampul çok
sıcaktır. Ancak uzun süredir ışık vermekte olan bir floresan lamba
az sıcaktır. Bunun sebebi akkor ampul elektrik enerjisinin çoğu-
nu ısıya dönüştürürken floresan lamba elektrik enerjisinin büyük
çoğunluğunu ışığa çevirir ve çok az ısı üreterek tasarruf sağlar.
Görsel 1.33’te bir floresan lambanın çalışma sistemi gösteril-
mektedir. Floresan lambanın içi cıva gazı ile doludur ve elektrik ▲ Görsel 1.33
enerjisi cıva gazının ışık yaymasına sebep olur. Floresan lamba elektrik enerjisinin büyük
çoğunluğunu ışık enerjisine dönüştürür.
Elektrik Enerjisinden Hareket Enerjisine
Günlük yaşamda elektrik enerjisini hareket enerjisine çeviren
birçok cihaz kullanılmaktadır. Vantilatör, mikser, çamaşır makine-
si, elektrikli süpürge, saç kurutma makinesi, uzaktan kumandalı
oyuncak vb. yüzlerce cihaz elektrik enerjisini farklı amaçlar için
hareket enerjine çevirir. Bu esnada cisimler hareket ederek iş de
yaparlar. Hareket enerjisi bu cihazlarda bulunan elektrik moto-
rundan elde edilir.
Peki, bu bahsedilen olayların tersi de olabilir mi? Yani ısı, ha-
reket enerjisi, iş elektrik enerjisinin elde edilmesine sebep olabilir
mi? Görsel 1.34'te bir bisiklet dinamosunun fotoğrafı verilmiştir.
Bu dinamonun döner başlığının tekerleğe sürtünmesi sonucun-
da elektrik enerjisi elde edilir. Bu sayede mekanik enerji elekt-
rik enerjisine döndürülmüş olur. Siz de günlük yaşamdan ısı, iş,
▲ Görsel 1.34
mekanik enerji ve elektrik enerjisinin birbirine dönüşümü ile ilgili Bisiklet dinamosu mekanik enerjiyi elektrik
örnekler verebilir misiniz? enerjisine dönüştüren bir aygıttır.

Elektrik Akımının Oluşturabileceği Tehlikeler


Türkiye’deki konutların çoğunda 220 V'luk potansiyel fark kul-
lanılır. Ana şalter ve sigorta kutusu evinizin elektrik merkezidir. Bir
evdeki devreye ne kadar çok cihaz bağlanırsa tellerden o oranda
fazla akım geçer. Tellerden geçen akım arttıkça tellerde üretilen
ısı miktarı da artar. Teller aşırı ısınırsa tellerin etrafındaki plastik
yalıtım malzemesi eriyebilir ve bu durum bir yangına sebep ola-
bilir. Devrelerin aşırı yüklenmesi ve aşırı ısınmasından kurtulmak
için sigorta veya devre kesiciler kullanılır (Görsel 1.35). Telli si-
gortalarda erime sıcaklığı düşük olan metalden yapılmış ince bir Otomatik sigorta Telli sigorta

tel vardır. Akım belirli bir değeri aştığında bu tel erir ve koparak ▲ Görsel 1.35
devreyi keser. Telli sigortalardaki durum eriyip koptuktan sonra Elektrik sigortaları veya diğer bir tanımla devre
bu sigortaların değiştirilmesi gerekir. Bununla birlikte birçok evde kesiciler binaları yangına karşı korur. Sigortalar
bir çeşit devre anahtarıdır. Eğer devreye çok fazla
devre kesici otomatik sigortalar kullanılır. Bunların çalışma prensi-
akım gelirse bu anahtar açılarak veya koprak
bi elektromekanik olarak gerçekleşir. Otomatik sigortalar attıktan devreye giden elektrik akımı kesilir.

43
sonra yeniden kurulabilme avantajına sahiptir. Telli sigortaların
Bunları Biliyor musunuz?
ise yüksek akım etkisiyle telleri eriyerek kopar. Bunun sonucun-
da devrenin akımı kesilir. Böyle durumlarda bu sigortaların telleri
yenileri ile değiştirilmelidir. Ancak sigorta teli daha büyük akım
taşıyabilen bir sigorta teli ile değiştirilmemelidir.
Kabloların içinde iki iletken tel vardır. Bu tellere faz ve nötr de-
Basit elektrik devresi Kısa devre
nir. Bu teller yalıtkan ile birbirinden ayrılmıştır. Prizden gelen
Yukarıda verilen görsellerde soldaki dev-
rede pilden gelen elektrik akımı, ampul- elektrik akımı, kablonun içindeki tellerden biriyle önce cihaza,
den geçerek devreyi tamamlar. Ancak oradan diğer telle tekrar prize iletilir. Eğer elektrik kablosunda bir
elektrik devresi sağdaki gibi bağlanırsa zedelenme olursa kablonun yalıtkan kısmı yıpranır ve içindeki ilet-
ampulün ışık vermediği gözlenir. Çünkü
ken teller birbirine değebilir. Elektrik akımı daima küçük dirençli
iletken telin direnci, ampulün direncine
göre çok azdır. Bu yüzden elektrik akımı, yolu tercih edeceğinden cihaza gitmeden kısa yoldan tekrar prize
ampul yerine iletken telden geçer. Ampul dönebilir. Böylece cihaza ulaşan elektrik akımı olmayacağından
üzerinden elektrik akımı geçmediği için cihazınız çalışmaz. Bu olaya kısa devre denir. Kısa devre sonucu
ampul ışık vermez. Bu tür bağlantıya kısa
devredeki akım çok fazla olduğundan teller aşırı ısınarak yangın-
devre denir.
lara sebep verebilir.
Elektrik akımı vücudumuz üzerinden geçerse bize zarar ve-
rebilir. Bu olaya elektrik çarpması denir. Elektrik çarpmalarını
önlemek için toprak hattı denen üçüncü bir iletken tel kullanılır.
Günümüzde yapılan konutlarda toprak hattı bulunur. Görsel
1.36’da görüldüğü gibi prizlerde faz ve nötr deliklerinden başka
iki yanda görülen teller toprak hattıdır. Toprak hattında genellikle
akım olmaz. Bu hat, elektrikli cihazın dış kapak ve kutusunu top-
rağa bağlar. Eğer cihaz içinde bir arızadan dolayı faz tarafında bir
▲ Görsel 1.36 iletken cihaz kutusuna temas ederse toprak hattı bir iletim hattı
Elektrik ile çalışan cihazlarda olabilecek olası bir sağlar ve sigorta atar. Bu hat olmazsa böyle bir durumda kutuya
elektrik kaçağı tehlikesine karşı topraklama yapılır. temas eden insanı çarpabilir (Görsel 1.37).
Topraklama kaçak elektriğin bir iletkenle toprağa
verilmesini sağlayan basit bir sistemdir

Arıza sonucunda Elektrik akımı


Elektrik arızası elektrik enerjisi Metal gövdeye bağlı olan çocuğun
sonucunda metal gövdeyi topraklama kablosu, elektrik üzerinden
motora bağlı faz aktarılır. arızası sonucu oluşan kaçak akımı geçmeden yere
teli koparak metal toprağa yönlendirir. iletilir. Böylece
gövdeye çocuk elektrik
şokuna
dokunmaktadır. maruz kalmaz.

Elektrik akımı
çocuğun
üzerinden
Güç akarak ona
kaynağı zarar verir. Güç
Motor kaynağı
Motor

Elektrik arızasından
önce faz telinin
konumu
a. b. Toprak

▲ Görsel 1.37
a. Topraklama olmadığında elektrik şokuna maruz kalınabilir. b. Topraklama, bizi elektrik şokundan korur.

44
Elektrik Akımının Oluşturabileceği Tehlikelere Karşı Alınması Gereken Önlemler

• Elektrikli aletlerin tutma yerinin yalıtkan olmasına dikkat ediniz.

• Metal cisimlerle elektrik prizlerine temas etmeyiniz.

• Fişi tutarken ellerinizin kuru olduğundan emin olunuz. Gerekirse yalıtkan eldiven, giysi ve ayak-

kabı giyiniz.

• Birisi elektrik enerjisine kapıldıysa ona veya kablolara çıplak elle dokunmayınız. Önce elektrik

enerjisini kesiniz.

• Bütün elektrik bağlantı ve kablolarını dokunmaya karşı yalıtınız.

• Vücudunuz terli ve ıslakken ya da ıslak zeminde bulunuyorsanız elektrikli cihazlara dokunmayınız.

• Aynı prize fazla güç çeken iki cihaz takmayınız.

• Kabloları kapı eşiklerinden ve halı altlarından geçirmeyiniz.

• Çocukların elektrik sistemlerine ulaşmasını engelleyiniz.

• Bir cihazı kullanmaya başlamadan önce kullanma kılavuzunu mutlaka okuyunuz.

• Kablolar, fişler ve cihazlar aşırı ısınıyorsa, sigortalar sık sık atıyorsa, lambalarda kırpışma oluyor-

sa elektrikçi çağırınız.

• Topraklama hattınızı 5 yılda bir kontrol ettiriniz.

• Kolay ulaşılır yerlerde yangın söndürme cihazları bulundurunuz.

• Duman alarm sensörleri alınız ve onları ayda bir kontrol ediniz.

• Elektrikli cihazların yakınına kolay tutuşabilir maddeler koymayınız.

• Elektrik cihazlar ile çalışan kişilerin yakınında bir gözlemci bulundurunuz.

• Elektrikli cihazların kablolarının bükülmediğine, çatlamadığına ve kırılmadığına emin olunuz.

Eğer sorun varsa kabloyu değiştiriniz.

• Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi veya musluklardan elektrik çarpıyorsa topraklamanız iyi

değildir. Topraklamanızı bir elektrikçiye kontrol ettiriniz.

http://www.isg.mu.edu.tr

45
ÖRNEK SORU
X Y
Özdeş ampullerle şekildeki elektrik devresi kurulmuştur. Anahtar
Z
kapatıldığında ampullerin parlaklık sıralaması nasıl olur?

V
ÇÖZÜM
2
Parlaklık güçle ilgilidir. Bu sebeple, soruda P = VI = I R ifadesine göre + –

yorum yapmak sonuca daha kolay ulaşmanızı sağlar. Formüldeki R değeri


her ampul için aynı olduğundan ampuller üzerinden geçen akım değerleri I
__
X Y
karşılaştırıldığında soru cevaplanmış olur. Yandaki devre şemasında görül- 2

düğü gibi paralel bağlı V ve Z ampullerinden eşit I akımı geçerse, X ve Y I


Z
__
I
ampullerinden eş değer dirençlerinin büyüklüğünden dolayı daha az ve
2
akımı geçer. Buna göre parlaklık sıralaması V = Z > X = Y olur.
V
I

+ –

ÖRNEK SORU X

Y
Özdeş lambalar ile şekildeki elektrik devresi kurulmuştur. Devreye
Z
akım verildiğinde lambaların parlaklık sıralaması nasıl olur?
V

+ –
ÇÖZÜM
V lambası ana kol üzerindedir. V lambasından en fazla akım geçtiği için en parlak bu ampul yanar. X, Y ve
Z lambaları paralel kollarda oldukları için üzerlerinden eşit miktarda akım geçer. Bu nedenle parlaklıkları eşittir.
Ancak X,Y ve Z lambalarının parlaklıkları V lambasından daha azdır. V > X = Y = Z

Bölüm Değerlendirme Soruları


1. Dirençlerin paralel bağlı olduğu devreye paralel bir direnç daha eklenirse eş değer direnç nasıl
değişir?
2. Evlerdeki elektrik tesisatı neden paralel şekilde yapılır?
3. İki lamba farklı dirençlere sahiptir.
a. Bu lambalar paralel bağlanırsa, hangisi daha parlaktır (daha fazla güç tüketir)?
b. Bu lambalar seri bağlanırsa hangi lamba daha parlak yanar?
4. Bir evin elektrik tesisatını korumak için kullanılan 15 A’lik sigortanın 30 A'lik bir sigortayla değiş-
tirilmesi neden tehlikelidir?
5. Yandaki şekilde görülen devredeki 1. ampermetre 0,20 A'i göstermek- A1
22 Ω
tedir. A2
+
a. 2. ampermetre hangi değeri gösterir? V
– 15 Ω
b. 3. ampermetre hangi değeri gösterir?
A3
6. İki direncin paralel bağlı olduğu bir devrede dirençlerden sırasıyla 3,45 A
ve 1,00 A’lik akımlar geçmektedir. Buna göre ana koldaki akım nedir?

46
1.3. Mıknatıs ve Manyetik Alan

Konular
• Mıknatıslar
• Mıknatıslar Nasıl Etkileşir?

Anahtar Kavramlar Mıknatıslar neden bazı cisimleri çeker?

• mıknatıs
• manyetik alan

İtme

Çekme

Mıknatıslar bazen birbirlerine itme kuvveti uygularken bazen çekme


kuvveti uygular. Neden?
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz
• Mıknatısların oluşturduğu manyetik alanı
ve özelliklerini açıklayabileceksiniz.

Pusulaya yaklaştırdığınız bir mıknatıs pusula iğnesinin yönünü değiş-


tirir. Neden?

47
Mıknatıslar
Manyetizmanın ilk keşfi, MÖ 2000’li yıllarda antik Yunan me-
deniyetine dayanmaktadır. Yunanlılar Anadolu’da “Magnesia
[(Magnezya), (günümüz adıyla Manisa)]” bölgesinde bazı kaya
parçalarının (Görse1.38) metalleri çektiği gözlemlemişlerdir. Mo-
dern çağda mıknatıslık konusundaki ilk bilimsel çalışma William
Gilbert (Vilyım Cilbert) tarafından yapılmıştır. O günden beri bir-
çok bilim insanı mıknatısların özellikleri konusunda çalışmalar
yapmıştır. Günümüzde mıknatıslar hayatımızın birçok alanında
▲ Görsel 1.38 önemli rol oynamaktadır.
Doğal mıknatıs magnetit olarak bilinir ve ilk kez
Bir pusula (Görse1.39) kullandıysanız ya da bir mıknatısla
Çinliler tarafından keşfedilmiştir.
iğne ya da kâğıt ataşlarını çektiyseniz manyetizmanın bazı etkile-
rini gözlemlemişsinizdir. Hatta ortaokul yıllarında bir çivi etrafına
tel sararak ve bu telin uçlarını pile bağlayarak bir elektromıknatıs
yapmış olabilirsiniz. Mıknatısların özellikleri ancak iki mıknatıs ile
deney yaptığınızda belirginleşir.
Manyetik Kuvvet
Muhtemelen mıknatıslarla oynamış ve iki mıknatısın birbirine
kuvvet uyguladığını fark etmişsinizdir. Mıknatısların hangi kutup-
larının birbirine yakın olduklarına bağlı olarak, mıknatıslar birbir-
lerini iter ya da çeker. İki mıknatıs arasındaki kuvvetin büyüklü-
▲ Görsel 1.39 ğü mıknatıslar birbirine yaklaştıkça artar, mıknatıslar birbirinden
Yön bulmada kullanılan pusulanın ibresi mıknatıstır. uzaklaştıkça azalır.
Mıknatıslar elektrik motorlarında da kullanılır.
Manyetik Alan
Bir mıknatısın manyetik özelliklerini gösterdiği alana manyetik
alan denir. Manyetik alan diğer mıknatıslar ve manyetik madde-
lere kuvvet uygular. Mıknatısa yaklaştıkça manyetik alanın şiddeti
artarken mıknatıstan uzaklaştıkça aza­lır. Manyetik alan manyetik
alan çizgileri denilen çizgiler ile temsil edilir. Görsel 1.40'ta, etra-
fına demir tozları serpilen bir çubuk mıknatıstaki manyetik alan
çizgilerinin oluşumunu göstermektedir.

N S N S

a. b.
▲ Görsel 1.40
a. Bir çubuk mıknatıs etrafına serpiştirilmiş demir tozlarının çizgiler hâlinde sıralandığı bölge mıknatısın manyetik alanını
gösterir. b. Bir çubuk mıknatısın manyetik alanı manyetik alan çizgileri ile temsil edilir.

48
Manyetik alan için yön önemli bir kavramdır. Bir çubuk mıkna­
N
tısın etrafındaki manyetik alanın yönü Görsel 1.40b'deki gibi ok-
larla gösterilir.
Manyetik Kutuplar S
a.
Görse1.40’a baktığınızda manyetik alan çizgilerinin çubuk
mıknatısın uçlarında birbirlerine çok yakın olduğunu fark ettiniz
mi? Çekim kuvvetinin şiddetli olduğu bu uç bölgelere mıknatı-
sın manyetik kutupları denir. Bu bölgeler mıknatısın oluşturduğu
manyetik kuvvetin en büyük olduğu yerlerdir. Tüm mıknatısların
N
kuzey (N) ve güney (S) kutup olmak üzere iki kutbu vardır. Bir
çubuk mıknatıs için kuzey ve güney kutuplar birbirine zıt uçlardır. S
Görsel 1.41, daha karmaşık şekillere sahip mıknatısların kuzey
b.
ve güney kutuplarını göstermektedir. U şeklinde bir mıknatısın iki
ucu kuzey ve güney kutuplarıdır. Disk şeklindeki bir mıknatısın ▲ Görsel 1.41
Manyetik alan çizgileri mıknatıs dışında kuzey
üstü ve altı zıt kutupları gösterir. Manyetik alan çizgileri her za-
kutbundan güney kutbuna, mıknatıs içinde ise
man bir mıknatısın kuzey kutbundan çıkıp güney kutbuna ulaşan güney kutbundan kuzey kutbuna doğru kapalı bir
çizgilerle gösterilir. ilmek oluşturur. a. U mıknatıs b. Disk mıknatıs

Mıknatıslar Nasıl Etkileşir?


İki mıknatıs birbirine yaklaştırıldığında itme veya çekme kuv-
veti oluşur. Bir mıknatısın iki kuzey kutbu (N-N) veya iki güney
kutbu (S-S) birbirlerine iter. Bununla birlikte bir mıknatısın kuzey
ve güney kutbu birbirine çekme kuvveti uygular. İki mıknatıs bir-
birine yaklaştırıldığında manyetik alanlar birleştirilerek yeni bir
manyetik alan oluşturulur. Görsel 1.42 çubuk mıknatısların aynı
ve zıt kutupları birbirine yaklaştığında ortaya çıkan manyetik alanı
göstermektedir.

a. b.
Nötr nokta

N S N S S N N S

▲ Görsel 1.42
a. Zıt kutupların birbirine yakın olması durumunda oluşan manyetik alan çizgileri b. Aynı kutupların birbirine yakın olması durumunda oluşan
manyetik alan çizgileri

49
Manyetik Alanın Yönü
Bir pusula çubuk mıknatısın yakınına getirildiğinde, pusula iğ-
nesi döner. Pusula iğnesi, kuzey ve güney kutbu bulunan küçük
bir çubuk mıknatıstır. Manyetik alan tarafından pusula iğnesine
uygulanan kuvvet iğnenin dönmesine neden olur. Görsel 1.43'te
gösterildiği gibi pusula iğnesi çubuk mıknatısın manyetik alan
çizgileri ile aynı hizaya gelene kadar döner. Şimdi 1.3 Etkinliğini
yaparak manyetik alanı inceleyiniz.

S N

a. b.
▲ Görsel 1.43
Pusula iğneleri çubuk mıknatıs etrafındaki manyetik alanın yönünü gösterir.

1.3 Etkinlik Manyetik Alan Hangi Yönde?

Araç Gereçler
Etkinliğin Amacı
Bir mıknatısın oluşturduğu manyetik alanın yönün belirlemek. • 2 adet çubuk mıknatıs
• pusula
Bunları Yapınız • kalem
• Çubuk mıknatısı kuzey kutbu sola gelecek şekilde masanın üzerine yer-
leştiriniz.
• İkinci mıknatısı bu mıknatıstan 5 cm uzağa yerleştiriniz. Bu mıknatısın ku-
zey kutbu fotoğraftaki gibi sola baksın.
• Düzeneği bir kâğıda çiziniz. Mıknatısların kutuplarını kağıda işaretlemeyi
unutmayınız.
• İki mıknatıs arasına şekildeki gibi bir pusula yerleştiriniz. İğnenin ucunun
gösterdiği yönü kağıdınızda ok olarak çiziniz.
• Kağıdınıza 15-20 ok çizinceye kadar pusulanın konumunu değiştiriniz.
• Daha sonra iki kuzey kutbu birbirine bakacak şekilde koyunuz ve deney adımlarını tekrarlayınız.

Analiz ve Sonuç
• Pusulanın konumunu değiştirdiğinizde iğnenin yönü değişti mi? Değiştiyse nasıl?
• Oklarınızla çizdiğiniz diyagrama manyetik alan diyebilirsiniz. Bir yerçekimi alanı ve bir elektrik alanı olduğunu
hatırlayınız ve manyetik alanı tanımlayınız.

50
Yaptığınız etkinliktede görüldüğü gibi bir mık-
natısın etrafındaki manyetik alan çizgileri mıkna-
tısın kuzey kutbundan başlayıp, güney kutbuna
doğru yönlenmektedir.
Manyetizma İçin Model
Demir, kobalt, nikel ve diğer bazı manyetik
maddelerin atom grupları aynı yönde manyetik
alan oluşturma eğilimindedir. Bu maddeler, çok
küçük manyetik bölgelerden meydana gelir. Her
küçük manyetik bölge içindeki atomlar, manyetik a.

alanları aynı yönde olacak şekilde sıralanır. Küçük


manyetik bölgeler çok sayıda atom içerir. Bir küçük
manyetik bölgedeki atomların manyetik kutupları
hizalandığında bu küçük manyetik bölge kuzey ve
güney kutbu olan bir mıknatıs gibi davranır.

Bir demir çivi, sayılmayacak kadar çok sa-


yıda küçük manyetik bölge içerir. Fakat bir çivi
neden bir mıknatıs gibi davranmaz? Bir demir çi-
vide her küçük manyetik bölge bir mıknatıs gibi
davransa bile Görsel 1.44a'da gösterildiği gibi
küçük manyetik bölgelerin kutupları rastgele yö- b.

nelmiş durumdadır. Sonuçta tüm küçük manye-


▲ Görsel 1.44
tik bölgelerin manyetik alanları birbirini yok eder. a. Bir çivideki küçük manyetik alanların dizilişi

Hâlbuki bir mıknatıstaki küçük manyetik bölgeler b. Bir mıknatıstaki küçük manyetik alanların dizilişi

Görsel 1.44b'de görüldüğü gibi aynı şekilde yön-


lenir ve birbirlerinin manyetik etkisini yok etmez.

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. Yandaki şekilde birbiri üzerinde asılı kalan beş adet disk mıknatıs gösteril-
mektedir. En üstteki diskin kuzey kutbu yukarı bakmaktadır. Diğer mıknatıs-
ların üstü hangi kutupları göstermektedir?

2. Bir çubuk mıknatısın her iki kutbu da bir demir çiviyi çeker. Hal böyleyken bu mıknatıs neden
başka bir mıknatısın yalnızca kutuplarından birine çeker?
3. Küçük bir çubuk mıknatıs tenis topunun içinde sabit bir konumda gizlidir. Mıknatısın kuzey ve
güney kutuplarının yerini bulmak için ne yaparsınız? Açıklayınız.

51
1.4. Akım ve Manyetik Alan

Konular
• Elektrik Akımı ve Manyetizma
• Elektromıknatıslık
• Dünya'nın Manyetik Alanı

Anahtar Kavramlar Bir çivi, pil yardımıyla mıknatıs özelliği kazanabilir. Bu nasıl olamaktadır?

• elektromıknatıs

Fotoğraftaki çivinin etrafına daha fazla sarılırsa çekim gücü değişir mi?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Üzerinden akım geçen düz bir iletken telin
oluşturduğu manyetik alanı etkileyen de-
ğişkenleri analiz edebileceksiniz.
• Dünya’nın manyetik alanının sonuçlarını
açıklayabileceksiniz.

Pusula kullanarak yönünüzü bulabilirsiniz. Bu nasıl olmaktadır?

52
Elektrik Akımı ve Manyetik Alan
1820 yılında Danimarkalı fizik öğretmeni olan Hans Christian
Oersted (Hanz Kristiyan Ursted), elektrik akımı ve manyetik alan
arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir. Oersted, Volta pili kul-
lanarak elektrik akımının elde edilmesi ile ilgili bir gösteri deneyi
yaparken elektrik devresi yakınındaki bir pusula iğnesinin saptığı-
nı gözlemlemiştir. Oersted, daha sonra bununla ilgili birçok kont-
rollü deney yaparak akım geçen bir telin etrafında manyetik alan
oluştuğunu ve bu alanın yönünün akım yönüyle değiştiğini tespit
etmiştir. Ayrıca Oersted, telden elektrik akımı geçmediğinde pu-
sula iğnesininde sapmadığını gözlemlemiştir.
İlk kez Oersted tarafından gözlemlenen bu olayı aşağıdaki şe-
killeri inceleyerek anlamaya çalışınız.

a. b. c.

▲ Görsel 1.45
a. Akım yokken pusula iğnesi sapmaz. b. Devreden akım geçtiğinde pusula iğnesi 90° sapar. c. Devreden geçen akımın yönü değişirse pusula iğnesi
ters yönde 90° sapar.

İçinden akım geçen telin etrafında manyetik alanın oluşması


elektrik akımının manyetik etkilere sahip olduğunu gösterir. Bu
manyetik alanın varlığı telin yakınlarına konulan pusula iğnesinin
sapması ile kolaylıkla gözlemlenebilir. Oersted ve sonrasında
birçok bilim insanının yaptığı çalışmalar sonucunda akım geçen
telin etrafındaki manyetik alanın şiddetinin bağlı olduğu faktörler
tespit edilmiştir. Böylece elde edilen teorik bilgiler her geçen gün
artmış ve günümüzde kullandığımız birçok cihazın geliştirilmesi-
ne ön ayak olmuştur.
Hareketli Yükler ve Manyetik Alanlar
Oersted'in yaptığı deneyler sonucunda ortaya attığı elektrik
akımının manyetik bir alan oluşturduğu hipotezi doğrudur. Elekt-
rik akımı gibi hareketli yükler manyetik alanlar oluşturur. Akım ta-
şıyan bir telin etrafında, manyetik alan çizgileri Görsel 1.46’da
gösterildiği gibi daire oluşturur. Telden geçen akım ters yönde ▲ Görsel 1.46
döndüğünde telin etrafındaki manyetik alanın yönü de tersine Bir telden elektrik akımı geçtiğinde telin etrafında
manyetik alan oluşur. Manyetik alanın yönü, teldeki
döner. akım yönüne bağlıdır.

53
Akım taşıyan telin etrafındaki manyetik alanı kolayca görebi-
lirsiniz. Bunun için Görsel 1.46’da görüldüğü gibi teli bir kartonu
delip geçecek şekilde dikey yerleştiriniz ve karton üzerine demir
tozları serpiniz. Telden akım geçtiğinde karton üzerinde demir
tozları iç içe geçmiş dairesel desen oluşturacaktır. Bu deney, bize
mıknatısların etrafında kapalı döngüler şeklinde oluşan manyetik
alan çizgilerinin akım taşıyan bir telin etrafında da kapalı döngüler
şeklinde oluştuğunu gösterir. Uzun ve düz bir telin etrafındaki man-
yetik alanın şiddeti teldeki akım ile orantılıdır. Akım arttıkça man-
yetik alanın şiddeti artar. Bunun yanında manyetik alanın şiddeti
telden olan uzaklık ile ters orantılı olarak değişir. Görsel 1.47’de
görüldüğü gibi akım geçen bir telin etrafına koyduğunuz bir pu-
sula, manyetik alan çizgilerinin yönünü gösterir. Bununla birlikte
siz de basit bir düşünce ile üzerinden akım geçen telin etrafındaki
manyetik alanın yönünü bulabilirsiniz.
Sağ elinizin başparmağını akım yönünü gösterecek şekilde
teli avuçladığınızı hayal ediniz. Diğer dört parmağınız manyetik
alanın yönünü gösterir. Buna sağ el kuralı denir.
Bu noktada üzerinden akım geçen tele dokunulmaması ge-
rektiğini unutmayınız. Akım yönünü ters çevirirseniz pusula iğne-
sinin yönü de ters çevrilir.

Akım Akım Akım

Manyetik alanın
yönü
a. b.
▲ Görsel 1.47
a. Düz bir iletkenden telden geçen akımın yönü değişirse üretilen manyetik alan da yön değiştirir. b. Akım taşıyan bir tel için sağ el kuralı
manyetik alanın yönünü gösterir.

Bunları Biliyor musunuz?


Bobin Yakınında Manyetik Alan
Eğer düz bir teli bükerek dairesel bir ilmek yapılırsa
bu dairesel ilmekten geçen elektrik akımı, halkanın
tamamında bir manyetik alan oluşturur. İlmeğin
herhangi bir yerine sağ el kuralını uygulayarak il-
mek içindeki manyetik alanın yönünün her zaman
aynı olduğu gösterilebilir. Bu ilmek sayısı artırılarak
bobin yapılırsa bu ilmeklerin içindeki manyetik alan şiddeti de artar. Birçok bobinden oluşan uzun tel bobine solenoid denir. Sole-
noidteki her bir bobinde oluşan manyetik alan diğer bobinlerdeki manyetik alanlara katkıda bulunur ve daha şiddetli bir manyetik
alan oluşur.

54
Elektromıknatıslık
Görsel 1.48'de gösterildiği gibi solenoid bir demir çekirdeği-
nin etrafına sarılıp bir güç kaynağına bağlanırsa mıknatıslık özelli-
ği gösteren ve elektromıknatıs denilen bir aygıt oluşur. Demir çe-
kirdeği bulunan bir solenoidin oluşturduğu manyetik alan, demir
çekirdeği bulunmayan solenoidin oluşturduğu manyetik alanının
şiddetinden yaklaşık 1000 kat daha büyük olabilir.

▲ Görsel 1.48
Çiviye sarılı bir bobine elektrik akımı verdiğinizde çivi mıknatıslık özelliği kazanır.

Elektromıknatısların Özellikleri
Elektromıknatıslar geçici mıknatıslardır. Çünkü sadece sole­
noidten elektrik akımı geçtiğinde manyetik alan oluşur. Manyetik
alanın şiddeti, solenoide daha fazla kablo sarımı eklenerek veya
telin içinden geçen akım çoğaltılarak artırılabilir. Bir elektromık-
natıs, solenoidden akım geçtiği müddetçe herhangi bir mıkna-
tıs gibi davranır. Bir mıknatısın iki kutbu olduğunu biliyorsunuz.
Böyle bir düzenek kurduğunuzda solenoidin bir tarafı onun kuzey
kutbu diğer tarafı ise güney kutbu hâline gelir. Pilin kutuplarını de-
ğiştirerek devredeki akım yönünü değiştirerek solenoidin kutup-
ları da değiştirebilirsiniz. Bir elektromıknatıs manyetik maddelere
çekme kuvveti uyguladığı gibi diğer mıknatıslara itme ve çekme
kuvveti uygular. Solenoidden akan elektrik akımını değiştirerek
elektromıknatısların manyetik alanını kontrol etmek bu aygıtları
çok kullanışlı yapar. Bu özellik elektromıknatıslara günlük hayat-
taki birçok uygulamada üstünlük sağlamaktadır. Görsel 1.49’da
▲ Görsel 1.49
hurdalıklarda kullanılan bir elektromıknatıs görülmektedir. Şimdi
Bir vincin ucuna bağlanan bu elektromıknatıs ile
1.3 etkinliğini yaparak bir elektromıknatısta manyetik alanı etkile- demir hurdalar bir yerden başka bir yere kolaylıkla
yen değişkenleri belirleyiniz. taşınabilmektedir.

55
1.4 Etkinlik Elektromıknatısları Kontrol Etmek

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Elektromıknatısların ürettiği manyetik alan şiddetinin nasıl kontrol edildi-
• 9 V’luk pil veya güç kaynağı
ğini öğrenmek.
• bağlantı kabloları
Gerçek Yaşamla İlişkilendirme • 16’lık çivi
• 1,5V’luk D boyutlu pil (3 adet)
Elektromıknatısları günlük yaşamda hoparlörler, matkap, vantilatör, mik-
• çelik ataş
ser gibi birçok elektrikli cihazda kullanırsınız. Bu cihazların düzgün çalış-
• pusula
ması için içindeki elektromıknatısın oluşturduğu manyetik alanın şiddeti • koli bant
kontrol edilmelidir. Bir elektromıknatısın ürettiği manyetik alan nasıl daha
güçlü veya zayıf hale getirilebilir? Bir elektromıknatıs oluşturan yapıları
düşününüz. Bu yapıların elektromıkna­tısın manyetik alan şiddetini nasıl
etkileyeceği konusunda bir hipotez oluşturunuz.
Hipotezinizi Test Edin
1. Bir elektromıknatısın manyetik alan şiddetini kontrol etmenin en iyi
yolu hakkındaki hipotezinizi yazınız.
2. Elektromıknatısları nasıl yapacağınıza karar veriniz. Manyetik alanların
şiddeti üzerindeki etkisini belirlemek için elektromıknatısın hangi özel-
liklerini değiştireceksiniz? Bunun için kaç deneme yapmak istersiniz?
Kaç farklı tipte elektromıknatıs yapmanız gerekiyor?
3. Elektromıknatıslarının oluşturduğu manyetik alanları nasıl test edece-
ğinize karar veriniz. Araç gereç listesindeki malzemelerle çeşitli dene-
meler yapmak mümkündür. Gerekirse test yönteminizi değiştirmeye
hazırlıklı olunuz.
4. Araştırma planınızı yazınız. Aynı anda yalnızca bir değişkeni test ettiği-
nizden emin olunuz.
Analiz ve Sonuç
1. Deneyinize başlamadan önce planınızı öğretmeninize gösteriniz ve
onun onayını alınız.
2. Planladığınız araştırmaya başlayınız.
3. Sonuçları kaydediniz.
Verileri Analiz Ediniz
1. Elektromıknatısınızın oluşturduğu manyetik alan şiddetinin yaptığınız
değişikliklere nasıl bağlı olduğunu gösteren aşağıdaki gibi bir tablo
oluşturunuz. Tablonuza bakarak verilerinizi inceleyiniz. Verileriniz na-
sıl değişmiştir?

Deneme sayısı Eloktromıknatısın yapısal özelliği Oluşan manyetik alanın şiddeti

56
Analiz ve Sonuç
1. Oluşan manyetik alanın şiddeti elektromıknatısın yapısına nasıl bağlıdır?
2. Elektromıknatısın hangi yapısal özellikleri manyetik alan şiddeti üzerinde en fazla etkiye sahiptir? Sizce hangisini
kontrol etmek en kolaydır?
3. Elektromıknatısınızın ataşlara uyguladığı çekme kuvveti uzaklıkla nasıl değişmektedir?
4. Sonuçlarınızın hipotezinizi destekleyip desteklemediğini değerlendiriniz.

Bir elektromıknatıstan akım geçtiğinde bu elektromıknatıs


diğer mıknatıslarla etkileşir. Elektrikli motorlarının yapısında bu-
lunan solenoid üzerinden akım geçtiğinde, elektrik motorunun
yapısındaki elektromıknatıs diğer mıknatıslarla etkileşir. Bu mık-
natıslardan biri elektromıknatısa itme kuvveti uygularken diğeri
çekme kuvveti uygular. Birbirine zıt kuvvetlerin etkisi altında kalan
bobin dönme hareketi yapar. Böylece elektrik enerjisi mekanik
enerjiye dönüştürülür. Elektromıknatıslar, birçok elektrikli cihazın
Michael FARADAY (Maykıl Fareday) temel elemanıdır.
(1791-1867)
İngiliz fizikçi ve kimyacıdır. Çok kısa bir öğrenim
görmüştür. Çırak olarak çalıştığı bir ciltçide birçok
Elektromıknatıs Dönme Hareketini Nasıl Yapar?
kitap okuma fırsatını bulmuştur. Eski şişeler ve Elektromıknatısa başka bir mıknatıs ile uygulanan kuvvetler
hurda parçalardan yaptığı basit bir elektrostatik
üreteçten yararlanarak deneyler yapmaya başladı.
sayesinde dönme hareketi elde edilebilir. Görsel 1.50 sabit bir
1813’te ünlü kimyacı Sir Humphrey Davy’nin mıknatısın kutupları arasında bulunan bir elektromıknatısı gös-
desteğiyle Kraliyet Enstitüsünde laboratuvar termektedir. Elektromıknatısın kutupları sabit mıknatısın aynı ku-
asistanlığı işi buldu. Michael Faraday, 1821 yılında
bir mıknatıs ve akım geçen hareketli telden sürekli tupları tarafından itilir ve zıt kutupları tarafından çekilir. Görsel
bir dönme hareketi elde edebileceğini göstermiştir. 1.50’de görüldüğü gibi sabit mıknatısın kuzey kutbu (N), elekt-
Bugün bütün elektrik motorları, dinamolar bu
romıknatısın güney kutbunu (S) çeker (1). Benzer şekilde sabit
esaslara dayanarak yapılmaktadır. Böylece Faraday,
elektrik çağının başlamasına yol açan en ünlü bilim mıknatısın güney kutbu (S), elektromıknatısın kuzey kutbunu (N)
insanlarından biri olarak kabul edilmiştir (Görsel çeker (2). Dönme sonucunda elektromıknatısın güney kutbu (S),
temsilidir.).
sabit mıknatısın kuzey kutbuna (N) doğru döner.
https://www.thefamouspeople.com/profiles/
michael-faraday-549.php

▲ Görsel 1.50
Bir elektromıknatısın çalışma prensibi

57
Sabit mıknatısın kuzey kutbu (N) ile elektromıknatısın güney
kutbu (S) tam karşılıklı geldiği anda elektromıknatıstaki akım
yönü değiştirilir (3). Akım yönü değişince elektromıknatısın ku-
tupları da değişir. Dolayısıyla sabit mıknatıs ve elektromıknatısın
aynı kutupları karşı karşıya gelerek birbirini iter. Elektromıknatısın
her yarım tur dönüşünde akımın yönü de değişir. Böylece sürekli
bir dönme elde edilir.
Elektromıknatısların kullanıldığı bazı örnekler aşağıda veril-
miştir. İnceleyiniz.

Anahtar Kapı Zili


Elektrik
enerjisi
kaynağı Yanda bir kapı zilinin çalışma prensibi verilmiştir. Şekli
dikkatle inceleyiniz. Anahtar kapatıldığında bobinden akım
Yay
Demir geçer. Bobin içindeki demir elektromıknatıs hâline gelir. Elek-
çekirdek
tromıknatıs bağlantı parçasını kendisine doğru çeker. Bunun
Bobin
Bağlantı sonucu tokmak zile çarpar. Tokmak zile çarptığında devre ke-
parçası
silir ve elektromıknatıs bağlantı parçasını bırakır. Bu olaylar
Zil Tokmak
çok hızlı gerçekleştiği için zil sürekli çalar.

Elektrikli Su Isıtıcısı

Anahtar Demir parçası


Düşük bir gerilim ve akım kullanarak daha yüksek gerilim
ve akıma sahip bir elektrik devresinin açılıp kapanmasını sağ-
Isıtıcı layan elektriksel anahtarlara röle adı verilir. Yanda iki elektrik
devresinden oluşan şeklin yeşil renk ile gösterilen bölümü rö-
leyi temsil etmektedir.
Giriş Çıkış
devresi devresi Giriş devresindeki anahtar kapatıldığında bobinden akım
geçer. Bunun sonucu demir elektromıknatıs hâline gelir ve
demir parçayı kendisine çeker. Demir parçası kendisine bağlı
hareketli parçayı iterek çıkış devresi ile bağlantıyı sağlar. Bu
bağlantı sonucu çıkış devresinden akım geçmeye başlar.
Böylece çıkış devresindeki ısıtıcı çalışmaya başlar.

Ampermetre
Ampermetreler (veya galvanometreler) bir çeşit akım de-
dektörüdür. Bu cihazların çalışması elektromıknatıslar saye-
sinde olur. Bir ampermetre, bir mıknatısın manyetik alanında
Hareketli
bulunan bobinden meydana gelmiştir. Bobinden geçen akım
bobin bobine bağlı ampermetrenin ibresinin mıknatıslanmasını sağ-
Demir lar. Ampermetredeki mıknatıs ibreyi iterek ya da çekerek ib-
çekidek
renin sapmasına sebep olur. Bobinden geçen akım arttığında
Sabit
mıknatıs ibre daha çok mıknatıslanacağından daha fazla sapma göz-
lenir.

58
Yüksek Gerilim Hatlarındaki Manyetik Alanın Canlılar Üzerindeki Etkisi

Uzaya gönderilen astronotlarda görülen ve haftalarca sürebilen yorgunluk, adale ağrısı,


baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sağlık sorunlarının nedeni ilk yıllarda anlaşılamamıştı. Daha
sonraki yıllarda sürdürülen kapsamlı araştırmalar, bu sağlık sorunların dünyanın manyetik ala-
nının eksikliğinden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Tüm maddeler dolayısıyla tüm canlı-
lar, zayıf ya da güçlü birer manyetik özelliğe sahiptir. Her mekânda, dolayısıyla tüm canlıların
içindeki ve dışındaki tüm boşluklarda yüksek ya da düşük birer manyetik alan vardır. İnsan
vücudu aslında her hücrenin kendine özgü elektrik devresi olduğu bir elektromanyetik maki-
nedir. İnsan vücudundaki manyetik alan, biyoelektrik yüklerinin hareketinden meydana gelir.
Biyoelektrik oluşan herhangi bir bölgede mutlaka manyetik alan vardır. Dolayısıyla kalp, adale,
sinir ve beyin gibi organlar belli bir manyetik alana sahiptir.

İnsanın kendi iç manyetik alanı ile dünyanın oluşturduğu manyetik alan arasındaki uyum-
luluk çeşitli nedenlerden dolayı bozulabilmektedir. Bunun bir nedeni de insanın yaşadığı yerin
manyetik alanının büyüklüğüdür.

Son yıllarda büyük çapta araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Araştırmalara göre, yüksek
gerilim hatları çocuklarda lösemi ya da beyin kanserine neden olmaktadır. 1988 ve 1991'de
ABD'de, 1992'de İsveç ve Meksika'da, 1993’te Danimarka'da yapılan araştırmalar, çocuklarda
görülen kanserlerle, özellikle de lösemiyle iletişim hatlarına yakın yaşama arasında bir ilişki
olduğunu ortaya koymuştur. Sırasıyla 1994’te ve 1998’de ABD, Finlandiya’da yapılan araş-
tırmalarda; elektromanyetik alanların çok sık etkisinde kalan (radyo operatörleri, endüstriyel
donanım işçileri, veri işleme aygıtı tamircileri, telefon hattı işçileri, elektrik santralleri ve trafo
merkezlerinde çalışan) işçilerde alzheimer hastalığının normal insanlara göre erkeklerde 4-9
kat, kadınlarda 3-4 kat daha çok görüldüğü; enerji iletim hatlarına 40 m’den daha yakın yaşa-
yan çocukların, normal çocuklara göre 2-3 kat daha fazla kansere yakalandığı, Finlandiya’da
yapılan bir başka araştırmada ise erkek çocukların merkezi sinir sisteminde oluşan tümörlerle
iletim hatları arasında ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.

59
Dünya’nın Manyetik Alanı
Pusula yüzyıllardan beri kâşiflerin, gemicilerin, dağcıların yön-
lerini bulmasında en büyük yardımcısı olmuş bir alettir. Çünkü
pusula iğnesinin N yazılı ve çoğunlukla kırmızı renkli ucu kuzeyi
işaret eder. Bunun nedeni Dünya'nın dev bir çubuk mıknatıs gibi
davranması ve uzaya uzanan bir manyetik alanla çevrili olmasıdır.
Aslında Dünya'da böyle dev bir çubuk mıknatıs yoktur. Bu, Dün-
yanın manyetik alanını anlamak için kullandığımız bir modeldir.
Her mıknatısın bir kuzey ucu bir de güney ucu olduğunu bili-
yorsunuz. Bir mıknatısın Görsel 1.51’de gösterildiği gibi serbest-
▲ Görsel 1.51 çe salınacak şekilde asıldığını ve başka bir mıknatısın buna belli
Asılı mıknatıs yaklaştırılan mıknatısın kutbuna bağlı
bir mesafe yaklaştırıldığını düşününüz. Asılı mıknatıs yaklaştırılan
olarak bir yönde dönerek dengeye gelir.
mıknatısın kutbuna bağlı olarak bir yönde dönerek dengeye gelir.
İşte pusulanın çalışma prensibi böyledir. Pusulanın mıknatıs olan
iğnesi, dünyamızın manyetik kuzeyi tarafından çekilir. Bu yüzden
dünyanın neresinde olursanız olun pusula iğnesi Görsel 1.52’de
gösterildiği gibi Dünya'nın manyetik alan çizgileri ile hizalanır ve
N yazan kırmızı ucu daima dünyanın manyetik kuzeyini gösterir.

Manyetik güney
Coğrafi kuzey

▲ Görsel 1.52
Bir pusula iğnesi Dünya’nın manyetik alanının çizgileri ile hizalanır.

60
Dünya'nın Manyetik Kutupları
Bunları Biliyor musunuz?
Dünya üzerinde manyetik kutup ve coğrafi kutup olmak üze-
re iki kutup vardır. Dünya, manyetik güney kutbu coğrafi kuzey
kutbu yakınında olan bir çubuk mıknatısı gibidir. Bir mıknatısın
kuzey kutbu, o mıknatısın coğrafi kuzeyi işaret eden ucu olarak
tanımlanır. Zıt manyetik kutuplar birbirini çektiği için bir pusulanın
kuzey kutbu Dünya’nın manyetik güney kutbu tarafından çekilir.
Öyleyse bir kuzey manyetik kutbun güney kutbun yakınına ve bir
manyetik güney kutbun ise coğrafik kuzey kutbun yakınına yer- Dünya’nın manyetik alanı Dünya’yı ve
leşmiş olduğu sonucuna varılır. dolayısıyla üzerindeki yaşamı Güneş’in
zararlı ışınlarından koruduğu gibi bazı
Günümüzde Dünya'nın manyetik güney kutbu, coğrafi kuzey canlılar için de bir pusula işlevi görür.
kutbuna yaklaşık 1500 km mesafede Kuzey Kanada'da bulun- Göçmen kuşlar ile yunus, deniz kaplum-
maktadır. Ancak Dünya’nın manyetik kutupları her sene çok ya- bası ve balinalar beyinlerindeki manyetik
özellikli magnetit minerali sayesinde Dün-
vaş hareket ederek değişir. Çok uzun zaman içinde Dünya'nın
ya’nın manyetik alanını hisseder ve bunun
manyetik kutupları yer değiştirir. Kayaçlarda yapılan manyetizma yardımıyla yollarını bulurlar. Benzer şe-
ölçümleri, Dünya'nın manyetik kutuplarının son yetmiş milyon yıl- kilde arılar, termitleri, ıstakozları, semen-
da 150 kez yer değiştirdiğini göstermektedir. derler, fareler ve yarasalar da Dünya’nın
manyetik alanından yararlanarak yönlerini
Dünyanın manyetik alanının neden var olduğu tam olarak an-
bulabilirler. Ancak Dünya manyetizması
laşılamamıştır. Ancak bazı bilim insanları Dünya’nın dış çekirde­ Güneş fırtınaları nedeniyle bozulduğunda
ğinde bulunan erimiş nikel ve demirden oluşan elektrik akımla- göç eden kuşların ve diğer canlıların yön-
rından kaynaklandığını düşünmektedirler. Şimdi, 1.4 etkinliğini lerini bulması zorlaşabilir.
yaparak pusula ile nasıl yön bulacağınızı anlamaya çalışınız. http://www.gokyuzu.org/yazi/hayvanlari-
cinastronomi/

1.4 Etkinlik Yön Bulmak

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Pusula kullanarak yön bulmak.
• harita pusulası
Not:
• harita
1. Pusula manyetik bir alet olduğu için çevresindeki metal cisimlerden • kalem
etkilenebilir. Bu nedenle pusulanızı kullanırken metallerden uzak tutu-
nuz.
2. İnternet'ten yön bulma çalışması yapa-
cağınız bölgenin büyültülmüş haritasının Manyetik ibre
çıktısını A3 veya A4 kağıdına alınız.
Bunları Yapınız Hedef açısını
buradan okuyun
1. Pusula ile yön bulmak için öncelikle kerte-
riz alınmalıdır. Kerteriz; manyetik kuzey ile
Büyüteç
hedefimiz arasındaki açıdır. Döner kapsül
2. Haritayı yatay bir yüzey üstüne koyunuz.
Gidilecek yönü
Bulunduğunuz nokta ile gideceğiniz nokta- gösteren ok. Cetveller
yı hayali bir çizgi ile birleştiriniz.

61
3. Pusulanızın uzun kenarını, hayalî hedef çizginizin üzerine gideceğiniz noktayı gösterecek şekilde koyunuz.
4. Pusulanın bileziğini içindeki çizgiler haritanın düşey çizgileri ile paralel olana kadar çeviriniz. Hedef açısı okuma
noktasından okuduğumuz açı size kerteriz açısını verecektir.
5. Pusulanızı haritadan kaldırınız ve yere paralel olarak tutunuz.
6. Bilezikteki kuzeyle pusulanın kuzeyi çakışıncaya kadar etrafınızda dönünüz. Bundan sonra pusulanın hareket
yönü gideceğiniz yönü göstermektedir.
7. Kerteriz açısını aklınızda tutunuz. Çünkü bileziğin kazara dönmesi açınızı kaybetmenize yol açar.

Sonuç ve Analiz

1. Elinizde harita yoksa ancak gideceğiniz hedefi görü-

yorsanız kerteriz açısını nasıl ölçersiniz?

2. Yön bulmak daha çok hangi meslekler için önemlidir?


3. Oryantiring sporu nedir? Araştırınız. Bu sporda pusula-

nın önemini nedir?

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. Bir elektromıknatıs tarafından üretilen manyetik alanın şiddetini değiştirebileceğiniz iki yol söyleyiniz.

2. Bir elektromıknatıs çubuk mıknatısa yaklaştırıldığında onu itmektedir. Elektromıknatısa verilen akım ters
çevrilirse çubuk mıknatısa nasıl bir kuvvet etki edeceğini açıklayınız. Manyetik kutup
Kuzey
Kutbu
3. Dünyanın manyetik alan çizgileri yandaki şekilde gösterilmektedir.
Hangi noktalarda manyetik alan şiddeti en büyüktür? Açıklayınız.

4. Kalıcı bir mıknatıs, bir elektromıknatısın döndürülmesine nasıl sebep olmakta-


dır? Güney
Kutbu Manyetik kutup
5. Bir elektromıknatıs tarafından üretilen manyetik alanın, demir çekirdek yerine
alüminyum çekirdek kullanılması durumunda nasıl değişeceğini tahmin ediniz. Bir test devresi kurarak tah-
mininizin doğruluğunu araştırınız.

6. Güçlü bir mıknatıs, yakınındaki demir bir çiviyi kendine doğru çeker. Bu esnada demir çivi de mıknatısa bir
kuvvet uygular mı? 9. sınıfta öğrendiğiniz fizik bilgilerinizi de hatırlayarak soruyu cevaplayınız.

7. Pusulalar bazen yanlış yönü gösterebilirler. Sizce bu neden olur?

62
Doğadaki Fizik
Doğal Işık Gösterisi
Hiç bir Aurora (Arora) gördünüz mü? Kuzey kutup noktası ve Güney kutup noktasında gözlemlenebilen
Auroralar, Kuzey Işıkları ve Güney Işıkları olarak da bilinmektedirler. Bu ışıklar tarih boyunca insanları büyü-
lemiş, büyülerken de insanların merakını çelmiş astronomik olaylardır. Kutup bölgelerinde karanlık gökyü-
zünde çoğunlukla yeşil, nadiren de kırmızı, sarı ve hatta mavi görülen bu hareketli ışık huzmeleri, karanlık
ve uzun kutup gecelerini büyüleyici bir şekilde aydınlatan doğal ışık görüntüleridir. Aurora sözcüğü Roma
Şafak Tanrıçası'nın adından gelmektedir. Aurora genelde Dünya’nın manyetik kutupları çevresinde 4000 km
civarında çapa sahip bir bölgede görülür. Buralar, kuzeyde Alaska, Kanada, İzlanda, Kuzey İskandinavya ve
Rusya gibi bölgelerdir. Güney yarım kürede ise genelde Antarktika’yı daire içine alır. Nadiren Yeni Zelanda,
Şili ve Avustralya’nın uzak kenarlarında görülür.
Güneşten, Dünya atmosferine ve diğer gezegenlere doğru sürekli akan ve Güneş rüzgârı adı verilen
enerji yüklü parçacık akımı bulunmaktadır. Atmosferin manyetosfer katmanı, bu akımın zararlı etkilerine
karşı Dünya'yı korurken içeriğindeki iyonize hâldeki oksijen ve azot bulutları ve enerji yüklü parçacıklarla
çarpışır ve bu ışıklar ortaya çıkar. Auroralar ortaya çıktıklarında sabit olarak durmazlar. Dalgalar hâlinde
kıvrılıp bükülerek gökyüzünde adeta dans ederler. Bu hareketin nedeni Dünya’nın manyetik alanındaki dal-
galanmalardır. Dünya’nın manyetik alanı dalgalandıkça atmosfere giren yüklü parçacıklar farklı yerlerdeki
atomlarla çarpışır. Bu hareket, Auroraların bir şelale gibi gökyüzünde akmasına, kıvrılıp bükülüp renk ve
şekil değiştirmelerine neden olur.
Auroralar, manyetik alanı olan hemen her gezegende gözlenebilmektedir. Hubble teleskobu sayesinde
şiddetli manyetik alanlara sahip olan Jüpiter ve Satürn gezegenlerinde de Aurora görüldüğünü bilinmekte-
dir. Ayrıca, Jüpiteri’in bazı uydularında Aurora oluştuğu Hubble teleskobu ile görüntülenmiştir.

http://www.acikbilim.com/2012/03/dosyalar/viking-savascilarinin-isildayan-ruhlari-kuzey-isiklari.html

▲Koreli fotoğrafçı O Chul Kwon tarafından Kanada’nın Yellowknife (Yellownayf) ▲ NASA Uydusu tarafından Antarktika kıtası
bölgesinde çekilen bir Aurora fotoğrafı üzerinde çekilmiş bir Aurora fotoğrafı

Eleştirel Düşünme

Aurora ışıkları neden sadece kutuplarda görülüyor olabilir? Bu ışıklar Dünya’nın diğer bölgelerinde de
görülseydi bu durumun günlük yaşantımıza olumlu ve olumsuz yanları ne olurdu?

63
Ünitemizi Özetleyelim

1. Bir iletken tel içindeki elektronların titreşim 12. İki mıknatıs birbirine yaklaştırıldığında aynı ku-
hareketinden kaynaklanan enerji aktarımına tuplar birbirine itme, zıt kutuplar ise çekme kuv-
elektrik akımı denir. Birimi "amper"dir. veti uygular.

2. Bir elektrik devresindeki elektrik yüklerinin bir 13. Akım geçen bir telin etrafında manyetik alan
noktadan başka noktaya götürmek için yapılan oluşur. Bu manyetik alanın yönü akım yönüyle
işe potansiyel farkı denir. Birimi "volt"tur. değişir.

3. Elektrik enerjisi, metaller gibi katı iletkenlerde 14. Uzun ve düz bir telin etrafındaki manyetik alanın
sadece elektronlar tarafından taşınırken iletken şiddeti teldeki akım ile orantılıdır. Akım arttıkça
çözeltilerde hem pozitif hem de negatif iyonlar manyetik alanın şiddeti artar. Bunun yanında
tarafından taşınır. manyetik alanın şiddeti telden olan uzaklık ile

4. Maddenin elektrik enerjisi iletimine karşı koyan ters orantılı olarak değişir.

özelliğine "direnç" denir. 15. Birçok bobinden oluşan uzun tel bobine so-
l lenoid denir. Solenoid bir demir çekirdeğinin
5. Bir iletkenin direnci R = t bağıntısıyla verilir.
A
etrafına sarılıp bir güç kaynağına bağlanırsa
6. Elektrik devrelerindeki birçok devre elemanı
mıknatıslık özelliği gösteren ve elektromıknatıs
için akım, potansiyel fark ve devre elemanının
denilen bir aygıt oluşur.
direnci arasında basit bir ilişki vardır. Bu ilişki
V = IR bağıntısıyla verilir. 16. Elektromıknatısa başka bir mıknatıs ile uygula-
nan kuvvetler sayesinde dönme hareketi elde
7. Seri bağlanmış n tane direncin eşdeğeri
edilebilir.
R = R1+ R2 + R3 + ………+ Rn bağıntısıyla
17. Yüksek gerilim hatlarındaki manyetik alanın
verilir.
canlılar üzerinde olumsuz etkisi vardır.
8. Paralel bağlanmış n tane direncin eşdeğeri
1 1 1 1 18. Dünya dev bir çubuk mıknatıs gibi hareket eder
= + + ... + bağıntısıyla verilir.
R R1 R2 Rn ve uzaya uzanan bir manyetik alanla çevrilidir.
9. Seri bağlı pillerin her birinden eşit miktar akım
19. Dünya üzerinde manyetik kutup ve coğrafi ku-
geçer. Toplam akım birinden geçen akıma eşit-
tup olarak iki kutup tanımından bahsedilebilir.
tir. Bu pillerin sağladığı potansiyel farkı da her
bir pilin potansiyel farkının toplamına eşittir. n
adet pil seri bağlanırsa toplam potansiyel farkı
V = V1 +V2 +………+ Vn bağıntısıyla verilir.

10. Paralel bağlı piller özdeş olmalıdır. n adet pil


paralel bağlanırsa potansiyel farkı

V = V1 = V2 =……= Vn bağıntısı yazılabilir.

11. Bir elektrik devresinde birim zamanda harca-


nan elektrik enerjisine "elektriksel güç" denir.
Birimi watt (vat)tır ve kısaca W ile gösterilir.

64
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM

Doğru - Yanlış Soruları


Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
1. (.....) Elektrik devrelerindeki birçok devre elemanı için akım, potansiyel fark ve devre elema-
nının direnci arasında basit bir ilişki vardır. Buna akım yasası denir.
2. (.....) Seri bağlı özdeş pillerin sayıları arttıkça tükenme süreleri kısalır.
3. (.....) İki mıknatıs arasındaki kuvvetin büyüklüğü mıknatıslar birbirine yaklaştıkça azalır.
4. (.....) Aynı üretece seri bağlanan özdeş ampuller paralel bağlandıklarında daha zayıf ışık ve-
rir.
5. (.....) 100 Ω ve 50 Ω’luk iki direnç seri bağlanarak bir devre oluşturulmuştur. Bu devrede,
100 Ω’luk direnç üzerinden büyük, 50 Ω’luk direnç üzerinden küçük akım geçer.
6. (.....) Paralel bağlı devrelerde eşdeğer direnç, kollardaki dirençten daha küçüktür.
7. (.....) Akım taşıyan telin etrafında manyetik alan meydana gelir.
8. (.....) Seri bağlı iki ampulün bulunduğu bir devreye başka bir ampul daha seri bağlanırsa
devredeki akım artar.

Boşluk Doldurma Soruları

Aşağıdaki cümleleri kutucuklarda verilen ifadeleri kullanarak uygun şekilde tamamlayınız.

nikrom elektromıknatıs potansiyel farkı manyetik alanın

elektrik enerjisi üreteç güç akım şiddeti

1. İki nokta arasında sürekli bir potansiyel fark meydana getiren sistemlere ……....……… denir.
2. Bir su ısıtıcısında direnç teli olarak genellikle ............................. kullanılır.
3. Elektrik enerjisinin başka bir enerji biçimine dönüşme oranı elektriksel ………………. olarak
bilinir.
4. Bir cihazın elektrik gücü, ………………………. ve cihazdan geçen ……………. ile ilişkilidir.
5. Elektrikli cihazların gücü, onların birim zamanda harcadığı ......................................... ile belirle-
nir.
6. Solenoidden geçen elektrik akımı değiştirilerek ................................ manyetik alanı kontrol edi-
lebilir.
7. Uzun ve düz bir telin etrafındaki .......................................... şiddeti teldeki akım şiddeti ile oran-
tılıdır.

65
Çoktan Seçmeli Sorular

Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1, 2 ve 3. soruları aşağıda şeması verilen devreyi göz önüne alarak cevaplandırınız.

B A
12 Volt

12 Ω 6Ω

1. I. Ampulün flamanındaki akım


II. Potansiyel fark
III. Direnç
Yukarıdaki niceliklerin hangisi ampullerin her birinde aynıdır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

2. Aşağıdakilerden hangisi B ampulünden geçen akım değeridir?


A) 2,5 A B) 2 A C) 1 A D) 0,5 A E) 0,25 A

3. Aşağıdakilerden hangisi A ampulünün gücüdür?


A) 216 W B) 144 W C) 75 W D) 24 W E) 18 W

4. Aşağıdakilerden hangisi SI birim sisteminde akımın birimidir?


A) Volt B) Ohm C) Watt D) Joule E) Amper

5. 1 kilowatt-saat aşağıdakilerden hangisinin birimidir?


A) Elektrik enerjisi B) Güç C) Akım

D) Potansiyel farkı E) Direnç

6. 60 W’lık bir ampul 2,5 saat ışık verdiğinde ısı ve ışık olarak etrafa yayılan enerji kaç
joule olur?
5 -2 2 2 -2
A) 5,4 10 J B) 4,2 10 J C) 1,5 10 J D) 2,4 10 J E) 1,5 10 J

66
7 ve 8. soruları aşağıdaki şekle göre cevaplandırınız.
1. konum

4. konum
2. konum

3. konum

7. Bir demir ataş masa üzerinde durmaktadır. Bir mıknatısın kuzey kutbu bu ataşa yaklaş-
tırılmaktadır. Yukarıdaki şekil mıknatısın kuzey kutbunun ataşa yaklaştıktan sonra ataş
kesitindeki manyetik alanları göstermektedir.
Bu şekle göre, mıknatısın kuzey kutbu büyük olasılıkla aşağıdaki konumlardan
hangisine denk gelmelidir?
A) 1. konum B) 2. konum C) 3. konum
D) 4. konum E) 3-4. konum arası

8. Bir pusula 2 no’lu konuma yerleştirilirse pusula iğnesinin şekli aşağıdakilerden


hangisi gibi olur?
A) N B) S C)
N S

S N

D) E)
S
S N
N

N
K L
9. Yandaki şekilde görüldüğü gibi bir pil kullanılarak
X ve Y elektromıknatısları oluşturulmuştur. Bu X M
Y
şekillere bakarak pillerin K, L, M ve N uçlarına N S
N

bağlanışı hangi seçenekte doğru verilmiştir?


Sol Sağ S

A) M B) M C) M D) M E)
K L K L K L M N
K L K L
N N N N

67
10 ve 11. soruları aşağıda verilen el feneri şemasına göre cevaplayınız.

1.5 V 1.5 V 1.5 V

10. El fenerindeki bir ampul iç direnci ihmal edilebilen f = 1,5 V’luk üç üretece şekilde-
ki gibi bağlıdır. Ampulden 0.50 A akım geçtiğine göre ampulünün gücü ne kadar-
dır?
A) 1,1 W B) 2,25 W C) 4,5 W D) 5 W E) 9 W

11. El feneri 3 dakika boyunca ışık verildiğinde ampule ne kadar elektrik enerjisi aktarılır?
A) 4,5 J B) 6,75 J C) 180 J D) 198 J E) 405 J

12, 13 ve 14. soruları özdeş ampullerle kurulan ve aşağıda şeması verilen elektrik devresine
göre cevaplandırınız.

A
B
I3 A I1 I2 A
A
2
1
+ C
V 3

12. Ampullerin parlaklık sıralaması hangi seçenekte doğru verilmiştir?


A) 1 > 2 > 3 B) 1 > 2 = 3 C) 2 = 3 > 1 D) 2 > 3 > 1 E) 1 = 2 = 3

13. I3 akımı 3,3 A ve I1 akımı 2,2 A ise 2 nolu ampulden geçen akım kaç A'dır?
A) 3,3 B) 2,2 C) 1 D) 1,1 E) 0,5

14. C noktasındaki tel kesilerek 2 ve 3 ampullerinin arasına bir direnç bağlanırsa bu 2 ve 3


ampulün parlaklıkları önceki duruma göre nasıl değişir?

A) Değişmez. B) 2 daha parlak yanar, 3 aynı kalır.

C) 3 daha parlak yanar, 2 aynı kalır. D) Her iki ampulün parlaklığı azalır.

E) Her iki ampulün parlaklığı artar.

68
Açık Uçlu Sorular

1. Bir otomobilin farları seri mi yoksa paralel mi bağlıdır? Açıklayınız.


2. Aşağıda şeması görülen elektromıknatısların A,B ve X, Y harfleriyle gösterilen kutupları nedir?
Açıklayınız.
X
– +


+
A B

3. Aşağıdaki soruları yandaki devre şemasına bakarak cevaplayınız.


A
a. Ampermetrede okunan değer nedir?
+
b. Voltmetrede okunan değer nedir? 30 V 20 Ω V

c. Direncin elektriksel gücü nedir?
d. 1 saatte dirençte ne kadar enerji harcanır? I

4. Bir çubuk mıknatısın her iki kutbu bir çiviye çekim kuvveti uygulamasına rağmen neden başka bir
mıknatısın sadece kutuplarından birine çekim kuvveti uygular?

Alternatif Etkinlik

Tabloda verilen cihazların her birinin günde 2 saat çalıştığını farz ediniz. Bunun sonucunda cihaz-
ların bir ayda harcadığı elektrik enerjisi miktarını ve elektrik faturasına yansıyacak tutarı hesapla-
yınız (Elektrik enerjisinin 1 kWh’inin 0,315 TL olduğunu varsayınız.).

1 ayda harcadığı elektrik enerjisi ve ödenecek


Elektrikli cihaz Gücü (W)
ücret hesabı
Elektrik enerjisi = 2,8 kW x 2h = 5,6 kWh
Ütü 2800 Bir aylık tüketilen enerji = 5,6 kWh x 30 = 168 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 168 x 0,315 = 52,92 YTL

Matkap 600

Mikser 500

Bilgisayar 70

Elektrikli ısıtıcı 2300

Vantilatör 45

69
2. Ü N İ T E

70
Basınç ve
Kaldırma Kuvveti
Çocukluğunuzda kâğıttan yapılmış gemileri ya da ağaç dallarını
yüzdürdünüz mü? Eğer yüzdürdüyseniz onların önünün daraldıkça
daha süratli bir şekilde gittiğini gözlemlemişsinizdir. Sizce bunun
sebebi nedir? Yaşınız biraz daha büyüdüğünde küçük bir metal
parçasının suya batarken, çelikten yapılmış devasa gemilerin na-
sıl batmadan yüzdüğünü merak etmişsinizdir. Acaba maddelerin
şekilleri suda yüzmelerini nasıl etkilemektedir? Betondan bir gemi
yapsanız yüzer mi?
Kışın karlı arazide yürüyüş yapanlar kar ayakkabısı giyerler.
Kar ayakkabısı genellikle kar üzerinde batmadan rahat yürüyebil-
mek için dıştan ayakkabı altına kenetlenir. Bu ayakkabı batmamak
için ayakkabı boyutundan daha geniş ve delikli olarak tasarla-
nır. Sizce bu ayakkabı hangi fizik ilkesine göre çalışır?
Cisimler suda yüzdükleri gibi havada da hareket edebilmek-
tedirler. Sizce, sıcak hava balonunun uçmasını sağlayan nedir?
Benzer şekilde metalden yapılmış devasa uçakların uçabilmesi
için özel şekilde tasarlanması gerekmektedir. Ayrıca uçağın uça-
bilmesi için belli bir süratte hareket ediyor olması gerekir. Sizce
tasarım ve süratinin uçağın uçmasındaki etkisi nedir?
Dalgıçlar giydikleri özel bir yelek sayesinde çok rahatlıkla suya
batıp tekrar su yüzeyine çıkabilmektedirler. Bunu yeleğe oksijen
tübünden hava doldurarak veya boşaltarak yapar. Bu yeleğe Türk-
çede “denge yeleği” denir. Yüzeyde beklemek durumunda kalan
bir dalgıç, yeleğini tamamen şişirerek efor sarf etmeden yüzeyde
kalabilir. Aynı şekilde yeleğinin içindeki havayı ayarlayarak suyun
içinde istediği derinlikte dengede kalabilir. Sizce bu yelek hangi
fizik kuralına göre çalışmaktadır?
Bu bölümde basınç kavramını ve basıncın katı, sıvı ve gazlarda
nelere bağlı olduğunu öğreneceksiniz. Bu öğrendiklerimiz akışkan-
ların ve akışkan içinde hareket eden cisimlerin özellikleri hakkında
bizlere bilgiler verecek böylece yukarıdaki sorular gibi birçok soru-
nun cevabını öğrenme imkânı bulacaksınız.

BÖLÜMLER
2.1 Basınç
2.2 Kaldırma Kuvveti

71
2.1. Basınç

Konular
• Katılarda Basınç
• Durgun Sıvılarda Basınç
• Basınç ve Hâl Değişimi
• Akış Hızı ile Akışkan Basıncı Arasındaki İlişki

Anahtar Kavramlar
• katı basıncı Damarlarımızda dolaşan kanın basıncına tansiyon denir. Peki, damarları-
mızdaki kanın basıncını nasıl ölçeriz?
• basınç kuvveti
• akışkan basıncı
• Pascal Prensibi
• Bernoulli İlkesi

İçi su ile doldurulan bardağın ağzına kâğıt kapatıldıktan sonra ters çevrildi-
ğinde su neden dökülmez?
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz
• Basınç ve basınç kuvveti kavramlarının
katı, durgun sıvı ve gazlarda bağlı olduğu
değişkenleri açıklayabileceksiniz.
• Akışkanlarda akış sürati ile akışkan basıncı
arasında ilişki kurabileceksiniz.

Fotoğraftaki çocuk karda daha kolay yürümek için ne yapmalıdır?

72
Katılarda Basınç
Yandaki fotoğrafta, görülen kişi sizce neden kar ayakkabısı
giymektedir? Böyle bir ayakkabı giymek karda yürümemizi ko-
laylaştırır mı? Basıncın bu olaydaki etkisi ne olabilir?
Ağırlığınız değişmemesine rağmen kar ayakkabısı giydiğiniz-
de kara temas eden yüzey alanı artar ve basınç azalır. Bundan
dolayı kara daha az batarsınız. Böylece karda daha rahat yürür-
sünüz.
Tahtaları birleştirmek için çaktığınız çivinin ucu sivridir. Benzer
şekilde mutfakta kullandığınız bıçağın bir tarafı keskindir. Sizce
neden çivinin ucu sivriltilmiş, bıçağın bir tarafı daha fazla inceltil-
▲ Görsel 2.1
miştir? Günlük yaşamda çivi ve bıçak gibi sivriltilmiş ya da keskin-
Kar ayakkabıları kullanarak kara uyguladığımız
leştirilmiş birçok alet kullandığınızı fark etmişsinizdir. Bu sayede kuvveti daha büyük bir alana yayarız. Bu da
işleri daha kolay yaparsınız. Tahtaya çaktığınız çivinin ucu sivrilti- uyguladığımız basıncın azalmasını ve karda daha
rahat yürümemizi sağlar.
lerek, eti kesmekte kullandığınız bıçağın bir tarafı keskinleştirile-
rek basıncın etkisi artırılır. Böylece çivi tahtaya daha kolay girer-
ken bıçak eti kolaylıkla keser.

Çivi çakmak Bıçakla kesmek Traktörle tarla sürmek


▲ Görsel 2.2
Basıncın etkisini artıran veya azaltan özelliklere göre tasarlanan araçlar
Bunları Biliyor musunuz?
Günlük yaşamda bazen basıncı azaltmak istediğimiz durum-
lar söz konusu olabilir. Traktörlerin tekerleklerinin neden büyük ve Bir banyo baskülü
ağırlığınızı ölçer. İster
geniş yapıldığını hiç düşündünüz mü? Bunun sebebi traktörün tek ayağınız ister iki
yere dokunma yüzeyini artırarak basıncı azaltmaktır. Bu sayede ayağınız üzerinde durun
baskülden okuyacağınız
traktör yere daha az basınç uygular ve toprağa batmaz.
değer aynıdır. Ancak
Görsel 2.3’te görüldüğü gibi bir doktor, arkadaşınızın omuzu- tek ayağınız üzerinde
durduğunuzda basküle
na parmağı ile dokunduğunda parmak hem arkadaşınızın canını uygulayacağınız basınç
acıtmaz hem de vücuda girmez. Hâlbuki doktor, arkadaşınızın iki ayağınız üzerinde
durduğunuzun iki
omuzuna iğne yaptığında iğne kolaylıkla vücuda girerken arka-
katıdır.
daşınızın da canını acıtır.

73
Büyük alan Kuvvet Küçük alan
Kuvvet

Küçük Büyük
▲ Görsel 2.3 basınç basınç
Parmağımızın temas ettiği alan iğnenin temas ettiği
alandan daha büyük olduğundan daha az acıtır. a. b.

Doktor, arkadaşınızın omzuna parmağıyla ve iğneyle eşit büyük-


lükte kuvvet uygulasa bile sivri ucundan dolayı iğne arkadaşınızın
omuzuna büyük basınç uygular. Budan dolayı iğne vücuda girer.
Şimdi basınç kavramını daha iyi anlamak için 2.1 etkinliğini yapınız.

2.1 Etkinlik Katı Cisimlerin Basıncı

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Katı cisimlerin basıncının bağlı olduğu faktörleri belirlemek
• dikdörtgen biçimli tuğla
Bunları Yapınız • ince kum
1. Kumu kaba dökerek düz ve kalınca bir zemin hazırlayınız. • grafik kâğıdı
2. Şişenizin taban yarıçapını ölçerek taban alanını hesaplayınız. • dinamometre veya terazi
• cetvel
3. Boş cam şişenin ağırlığını tartınız. • kap (tepsi)
4. Boş cam şişeyi kumun üzerine koyunuz ve bıraktığı izin derinliğini • cam şişe
ölçerek defterinize kaydediniz. • su
• tebeşir
5. Şişenizi yarısına kadar su doldurarak dinamometre ile tartınız ve
üçüncü basamaktaki işlemi tekrar ediniz.
6. Son olarak şişenizi tamamen su ile doldurarak dinamometre ile B
tartınız ve üçüncü basamaktaki işlemi tekrar ediniz. A C
7. Tuğlayı dinamometre ile tartınız.
8. Tuğlanın boyutlarını ölçüp ön, taban ve yan yüzeylerini görseldeki
gibi sırasıyla A,B ve C diye tebeşirle isimlendiriniz.
9. İsimlendirdiğiniz yüzeylerinin alanlarını hesaplayınız.
10. Tuğlayı önce A, sonra sırasıyla B ve C yüzeyleri üzerine gelecek
şekilde kum zemine koyunuz. Tuğlaların bıraktığı izlerin derinliğini
ölçerek defterinize kaydediniz.
11. Her bir yüzey için "ağırlık/yüzey alanı" hesaplamasını yapınız.
Analiz ve Sonuç
1. Şişenizin ağırlığı arttıkça ağırlık/yüzey alanı oranı nasıl değişti?
2. Tuğlanızın kuma değen yüzeyi değiştiğinde kumdaki izlerin derinliği nasıl değişti? Bunun sebebi nedir?

74
Etkinlik 2.1'de şişenin ağırlığı arttıkça, ağırlık/taban alanı ora-
nının arttığını bulduk. Benzer şekilde dikdörtgen prizması şeklin-
deki tuğlanın uzun kenarı, kısa kenarına göre kum zemine daha
az batmıştır. Bu sonuçlar bize cisme uygulanan kuvvetle doğru,
yüzey alanı ile ters orantılı olan bir fiziksel büyüklüğün olduğunu
gösterir. Bu fiziksel büyüklük basınç olarak adlandırılır.

Görsel 2.4'te verilen örnekleri inceleyiniz. Sizler de günlük ya-


şamda basıncın etkin olduğu başka örnekler veriniz.

Dağcılar buzda hareket ederken ayakkabılarının altına bu çivili aparatı Bir adam kürek ile toprağı kazıyor. Küreğin uç tarafı keskin olduğu için
monte ederler. Bu keskin çiviler, yere temas alanını azaltır ve buzlu yere temas eden yüzey alanı azdır. Bu sayede kazmayı kolaylaştırmak
zemin üzerindeki basıncı artırır. Bu sayede dağcı zemine daha iyi için kürek yere büyük bir basınç uygular.
tutunur.

Bu gencin taşıdığı sırt çantasındaki geniş omuzluk, omuzdaki baskıyı Kutup ayılarının geniş ayakları vardır. Bu nedenle büyük ağırlıkları
azaltır. Çünkü geniş omuzluk, temas yüzey alanı büyüterek omuza etki nedeniyle yumuşak karlı zemine batmazlar.
eden basıncı azaltır.

▲ Görsel 2.4
Yüzey alanı küçük olan cisimler zemine daha büyük basınç uygular.

75
Etkinlik 2.1'in ikinci aşamasında bir tuğlayı farklı yüzey alan-
ları üzerinde kum zemine koydunuz. Tuğlanın ağırlığı kum zemin
üzerine dik bir kuvvet uygular. Bu ağırlık, tuğlanın temas yüzeyi
üzerine uygulanmaktadır. Tuğlanın ağırlığı değişmemesine rağ-
men temas yüzeyleri değiştiği için basınç değişmiş ve kum üze-
rinde bıraktığı izler farklı olmuştur. Etkinlik 2.1 ve Görsel 2.4’teki
örneklerden elde ettiğimiz sonuçlara göre basınç, uygulanan
kuvvetle doğru, yüzey alanı ile ters orantılıdır.
Basınç P, kuvvet F ve yüzey alanı A ile gösterildiğinde tanımın
matematiksel ifadesi aşağıdaki gibi olur.

Blaise Pascal (Bleyiz Paskal) Basınç Denklemi


(1623-1662)
Kuvvet (Newton)
Fransa'nın Clermont-Ferrand (Klermon Farrand) Bas›nç (Pascal) =
kentinde doğdu. Babası, vergi memuru ve Yüzey alan› (metrekare)
yetenekli bir matematikçiydi. Pascal, henüz
küçük yaşta kendisini gösteren dehalardandır. F
P=
Henüz 12 yaşındayken, hiç geometri bilgisine
A
sahip olmadığı halde, daireler ve eşkenar
üçgenler çizmeye başlamış, bir üçgenin iç
açılarının toplamının iki dik açıya eşit olduğunu
Bağıntıdan kuvvet arttığında basıncın arttığını yüzey alanı art-
kendi kendine bulmuştur. Babasının vergi tığında ise basıncı azaldığını anlayabildiniz mi?
hesaplama işini kolaylaştırma fikrinden
Uluslararası Birim Sisteminde (SI) kuvvetin birimi Newton
esinlenerek 1642'de Pascaline (pakalin) olarak 2
adlandırılan bir hesap makinesini geliştirdi. (N), yüzey alanının birimi (m ) olarak alındığında basınç birimi
Pascal 1640'larda akışkanların özellikleri 2
N/m olur. Bu birim aynı zamanda bu alandaki çalışmalarından
konularında çalışmalar yaptı. Cıvalı barometre
ile kendisinden önce çalışmalar yapmış olan
ötürü Fransız filozof ve bilim adamı olan Blaise Pascal (Bileyz
Torricelli'nin deneylerini tekrarlayarak geliştirdi Paskal) (1623-1662) anısına Pascal ile ifade edilmiştir.
(Görsel temsilidir.). 2
https://www.biography.com (1 Pa = 1 N / m ).

x y

I II III

P PI PII PIII

▲ Görsel 2.5
Düzgün türdeş cisim dik doğrultuda kesilmezse
Düşey kesiti Görsel 2.5'teki gibi olan düzgün ve türdeş bir cismin
basıncı değişir.
yatay düzleme yaptığı basınç P olsun. Bu cismin x ve y doğrultu-
larından kesilerek üç parçaya bölündüğünü düşünelim. I. parça-
nın yatay düzleme yaptığı basınç PI, II. parçanın yatay düzleme
yaptığı basınç PII, III. parçanınki ise PIII olsun. Basınç denklemine
göre parçalar ile bütünün yatay düzleme yaptıkları basınç değer-
leri arasındaki büyüklük ilişkisi PI > P = PIII > PII

76
ÖRNEK SORU

Bir zemin üzerinde duran ve sivri topuklu ayakkabı giyen 60 kg kütlesindeki bir kadın ve 3 ton
kütlesindeki bir filin zemine uyguladıkları basınçlar karşılaştırıldığında kadının file göre yaklaşık 1,5
kat daha fazla basınç uyguladığı hesaplanmaktadır. Bu durum şaşırtıcı değil midir? Açıklayınız.
3000 kg
ÇÖZÜM 60 kg
? ?
Bayan file göre yere daha büyük basınç uygular. ?
?
Çünkü bayanın kütlesi file göre çok daha az olmasına
rağmen iki ayakkabı topuğunun yer ile temas alanı filin
dört ayağının yer ile temas alanının çok altındadır. Bu
nedenle bayanın yere uyguladığı basıncın daha fazla
olmasına şaşırmamak gerekir.

Alıştırma
Yüzey alanları A ve 2A olan dikdörtgen şeklindeki fizik kita-
Lise 2

bınız görseldeki gibi dururken kitabınızın masaya yaptığı ba-


F˜Z˜K

sınçlar sırasıyla P1 ve P2 dir. P1 ve P2 kıyaslayınız.

✓ Ne Öğrendiniz? Basınç ile cisme uygulanan kuvvet arasındaki ilişki nedir?

Bunları Biliyor musunuz?


Basınç Kuvveti Nedir?
Kuvvet
Bir yüzeyin üzerine etkisini gösteren basınçların toplamına
Elektrik
"basınç kuvveti" denilmektedir. Kısaca basınç ile yüzey alanının + yükü
çarpımına denir (F=PA). Katı maddeler ağırlıklarından dolayı bu-
lundukları zemine kuvvet uygularlar. Katılar kendilerine uygula- Voltaj P
nan kuvveti yönü ve şiddetini değiştirmeden aynen iletir. Yatay
zeminde bulunan katı cismin temas yüzey alanı ne olursa olsun –
basınç kuvveti ağırlığa eşittir. Görsel 2.6'da görülen 1. şekildeki
cisim 2. şekildeki gibi ters çevrilirse zemine temas eden yüzey Piezoelektriklik
alanı azalacağından basınç artar. Fakat her iki konumda da cis- Bazı malzemeler (kuartz, seramik gibi ) üze-
min ağırlığı aynı olduğundan basınç kuvveti değişmez. rine uygulanan basınçla doğru orantılı olarak
uçları arasında elektriksel potansiyel farkı
oluşturur. Bu olaya piezoelektriklik denir.
Uygulanan kuvvetin etkisiyle malzemenin bir
yüzünde pozitif (+) yük, diğer yüzünde de
negatif (–) yükler toplanır. Böylece iki yüzey
arasında potansiyel fark oluşturur. Günlük
hayatımızda kullandığımız manyetolu çak-
maklar, kristal mikrofonlar, ışıklı ayakkabılar,
elektronik teraziler gibi bazı araçlarda piezo-
Şekil 1 Şekil 2 elektrik olayı gerçekleşmektedir.
▲ Görsel 2.6
http://content.lms.sabis.sakarya.edu.tr
Cismin yüzey alanı değişirse basınç kuvveti değişmez.

77
Katı cisimler üzerlerine uygulanan kuvvetleri aynen iletik-
leri için bir çivinin tepe kısmına uygulanan kuvvet ne ise uç
kısmındaki kuvvetde odur. Bir yatay yüzey üzerine konulan
cismin yüzeye uyguladığı basınç kuvveti sadece cismin ağırlı-
ğına eşittir. Eğer cisme ağırlığı ile aynı yönlü başka bir kuvvet
daha uygulanıyor ise yüzeye uygulanan katı basınç kuvveti
aşağıdaki eşitlik ile verilir.
Katı basınç kuvveti=Uygulanan kuvvet + Cismin ağırlığı
▲ Görsel 2.7
Su dolu olan şişenin daha zor bükülmesi sıvının Eğer cismin ağırlığına zıt yönde başka bir kuvvet uygulanıyor
yüzeye uyguladığı basınçtan dolayıdır.
ise katı basınç kuvveti aşağıdaki eşitlik ile verilir.
Katı basınç kuvveti= Cismin ağırlığı – Uygulanan kuvvet

Durgun Sıvılarda Basınç


Sıvıların katılar gibi belirli bir şekilleri olmadığından içine ko-
nuldukları kabın şeklini alırlar. Sıvı tanecikleri katıların aksine
öteleme hareketi yapıp yer değiştirebilirler. Bu nedenle durgun
200

180

160 sıvılar bulundukları kabın içerisinde dokundukları her noktaya ba-


140
sınç uygular. Görsel 2.7’de görüldüğü gibi kapağı açık içi boş bir
120

plastik şişe, içi su dolu şişeden daha kolay bükülür. Bunun sebe-
bi suyun şişe yüzeyine uyguladığı basınçtır. Akışkan olan sıvılar
içine konuldukları kabın temas ettikleri tüm yüzeylerine basınç
uygular.

Basınç ve Derinlik
Görsel 2.8.a'da görülen geniş ve dar dereceli silindirlere aynı
a.
hacimde su döktüğünüzü farz ediniz. Silindirlere aynı hacimde su
döküldüğü için dar silindirdeki su yüksekliği geniş silindire göre
200
daha yüksektir. Peki, sizce silindirlerin tabanlarındaki basınç aynı
mı yoksa farklı mıdır?
180

160

140
İki silindirde bulunan suyun ağırlığı aynıdır. Ancak dar silindirin
taban alanı daha küçüktür. Bu nedenle, dar silindirin tabanındaki
120

basınç daha büyüktür.


Peki, geniş silindirin dibindeki basıncı nasıl artırabilirsiniz?
Eğer geniş silindire su eklerseniz bu silindirdeki suyun ağırlığı
artar. Dolayısıyla silindirin tabanına etki eden kuvvet artarak ta-
bandaki basıncın artmasına neden olur.
b. Görsel 2.8.b’de görülen iki silindirin dibindeki basınç aynıdır.
▲ Görsel 2.8 Çünkü her iki silindirdeki su yüksekliği aynıdır. Silindirlerin taban
Bir sıvı kolonu tarafından uygulanan basınç, alanları farklı olmasına rağmen silindir tabanlarındaki basıncın
yalnızca sıvı sütununun yüksekliğine bağlıdır.

78
aynı olması uygulanan basıncın yalnızca sıvı sütununun yüksekli-
ğine bağlı olduğunu göstermektedir.
Basınç, yalnızca basıncı ölçtüğünüz yüzeyin üstündeki akış-
kan kolonunun yüksekliğine bağlıdır. Bir yüzeyin üzerindeki akış-
kan kolonunun yüksekliği ne kadar büyükse, sıvının yüzeye uy-
guladığı basınç da o kadar büyük olur. Acaba sıvıların basıncı
başka nelere bağlıdır? Etkinlik 2.22'yi yaparak bunu anlamaya
çalışınız.

2.2 Etkinlik Sıvı Basıncı

Etkinliğin Amacı
Sıvı basıncının bağlı olduğu faktörleri kavramak. Araç Gereçler
Bunları Yapınız
• 2 adet 1.5 L’lik su şişesi
1. Çiviyi dikkatlice kullanarak şişelerinizin yan yüzeyinde yukarıdan • çivi
başlayarak düşey doğrultuda 5 cm aralıklarla üç delik açınız. • cetvel
2. Delikleri yukarıdan başlayarak A, B, C, D yazarak numaralandırınız. • tepsi
• 0,5 kg tuz
3. Açmış olduğunuz delikleri bant ile kapatarak ilk şişenizi su ile doldu- • su
runuz ve şişeyi tepsiye koyunuz. • bant
4. 1 numaralı bantı açarak fışkıran suyun ilk düştüğü noktanın şişeye • kalem

olan uzaklığını ölçerek tabloya kaydediniz.


5. 1. numaralı bandı kapatınız. Şişedeki suyu tekrar aynı seviyede doldurarak 4.basamakta yaptığınız işlemi 2 ve
3 numaralı delikler için sırayla yapınız. Ölçüm değerlerinizi tabloya kaydediniz.
6. İkinci şişenize tuzu koyarak suyun içinde çözünmesini sağlayınız.
7. 4 ve 5. basamaktaki işlemleri tekrarlayarak elde ettiğiniz değerleri tablonuza kaydediniz.

Deliğin su yüzeyine uzaklığı

Fışkıran suyun şişeye olan uzaklığı (cm)

Fışkıran tuzlu suyun şişeye olan uzaklığı (cm)

Analiz ve Sonuç

1. Her iki şişede deliğin su yüzeyine uzaklığı ile ilk su damlasının ulaştığı
mesafeler arasında nasıl bir ilişki gözlemlediniz?

2. Su yerine tuzlu su kullandığınızda delikten fışkıran suyun mesafesinin


değişmesini nasıl açıklarsınız?

3. Elde ettiğiniz verilere dayanarak basınç ile sıvı yüksekliği ve sıvının


cinsi arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

79
▲ Görsel 2.9
Derinlik ile suyun basıncının artmasının önemli bir uygulaması su depolarıdır. Görseldeki su deposunun bölgedeki evlerin çoğundan daha yüksek
olduğuna dikkat ediniz. Depodaki suyun ağırlığı çok büyük bir basınç oluşturur. Peki, sizce su depodan daha yüksek binalara nasıl çıkarılır?

Etkinlik 2.2’de sıvının 3 numaralı delikten daha uzağa fışkır-


ması, bu deliğin olduğu yerdeki sıvı basıncının fazla olmasının bir
göstergesidir. Bununla birlikte su ve tuzlu suyun farklı uzaklığa
fışkırması basıncının sıvının yoğunluğuna bağlı olduğunu göster-
mektedir.
Görsel 2.10 basıncın derinlikle nasıl değiştiğini göstermek-
tedir. Bardağın üst kısmında sıvı basıncı sıfırdır. Çünkü bu sevi-
yenin üstünde sıvı sütunu yoktur. Bardağın ortasındaki basınç,
Basınç artar.
bardağın üstünden ortasına kadar olan sıvı sütununun ağırlığına
bağlıdır. Tabandaki basınç ise sıvının tüm yüksekliğine bağlıdır.
Buradan sıvı basıncının derinlik ile arttığı sonucu çıkar. Çünkü de-
rinlik arttıkça aşağıya etki eden su sütunu daha ağırdır. Bu neden-
▲ Görsel 2.10
le daha derine dalan dalgıçlar kendilerine etki eden su basıncının
Derinlik arttıkça sıvının uyguladığı basınç artar.
arttığını hissederler.
Acaba durgun sıvıların basıncı nasıl hesaplanır?
V=Ah
h Görsel 2.11’deki gibi su dolu bir kapta yüzeyden h kadar aşa-
ğıdaki K noktasına etki eden basıncı hesaplamak istersek K nok-
G
K tasının üzerindeki suyun ağırlığını dikkate almamız gerekir.
A
Bunun için K noktasının etrafında alanı A olan küçük bir bölge
A: taban alanı seçilir. Seçilen bu alan üzerindeki sıvının ağırlığı hesaplanır. Sıvı-
h: derinlik nın ağırlığının A’ya oranı seçilen K noktasının etrafındaki basıncı
G: sıvı sütununun ağırlığı
verir. Burada K noktasının etrafında basınç dememizin nedeni
V: sıvı sütününün hacmi
noktanın alanının olmamasıdır. Şimdi buraya kadar söyledikleri-
▲ Görsel 2.11
Su moleküllerinden oluşan sütunun ağırlığı,
mizle fiziğin dili olan matematiksel ifadeleri kullanarak sıvı basın-
sütunun hacmi ile doğru orantılıdır. cının bağıntısını bulalım.

80
Basıncın birim yüzeye etki eden dik kuvvet olduğunu öğren- Su kaynağı

miştik. Bu bilgiden yola çıkarak;


(K noktas›n›n üzerindeki noktalar›n a€›rl›€›) G
P= = h1
K noktas›n›n etraf›ndaki yüzey alan› A
h2
Cismin ağırlığı G cismin kütlesi (m) ile yer çekimi alan şiddeti- h3

nin (g) çarpımına eşittir.


(mg)
P= = dVg/A (m = dV yaz›l›r.)
A
Cismin hacmi = Taban alanı x Yükseklik (V=Ah) ifadesini eşit-
liğimizde yerine koyarsak;

Sıvılarda Basınç Denklemi


▲ Görsel 2.12
(dAhg) Basınç sıvı derinliğine bağlıdır.
P= = hdg
A

bağıntısını elde ederiz. Kabın şeklinden ve sıvı miktarından ba- su sıvı yağ
ğımsız olarak sıvı basıncı; h, d ve g ile doğru orantılıdır. İfade-
mizde h, K noktasının sıvı yüzeyine olan uzaklığıdır. d sıvının öz
kütlesi, g yer çekimi alan şiddetidir. Basınç denklemi göz önüne
alındığında Görsel 2.12'de görüldüğü gibi sıvı yüzeyine yakın
delikten anlık olarak çıkan su yatayda daha yakın bir mesafede
yere çarpar. Görsel 2.13, birinde su diğerinde sıvı yağ olan iki
özdeş tenekeyi göstermektedir. Su bulunan teneke, tabana daha
fazla basınç uygular. Çünkü suyun yoğunluğu, sıvı yağın yoğunlu-
ğundan daha büyüktür. Sıvı basıncı sıvının bulunduğu kabın şekil
▲ Görsel 2.13
ve hacminden bağımsızdır. Bunun anlamı okyanus yüzeyinin 1
Sıvı basıncı sıvının yoğunluğuna bağlıdır.
metre altında hissettiğiniz basıncın yüzme havuzun yüzeyinin 1
metre altında hissettiğiniz basınç ile aynı olmasıdır. Bu, Görsel
2.14’te Paskal vazosu denilen birbirine bağlantılı farklı hacimli
kaplar ile gösterilmektedir.

Eğer en soldaki geniş kabın tabanındaki basınç kendisine


komşu dar kapların tabanındaki basınçtan daha büyük olsaydı
bu basınç tabandaki boruda bulunan sıvıya kuvvet uygulayarak
dar kaptaki sıvının daha çok yükselmesine sebep olurdu. Ancak
görselde bunun olmadığı sıvı seviyelerinin bütün kaplarda eşit
olduğu görülmektedir. Bu örnekten basıncın hacmine değil yük-
sekliğe bağlı olduğunu görmekteyiz. Bu deneyi siz de evinizde
kolaylıkla yapabilirsiniz. Bir şeffaf bahçe hortumuna su ile dol- ▲ Görsel 2.14
durunuz ve iki ucunu dik tutunuz. Hortumun uçları ister birbirine Farklı hacimlerde ancak aynı derinliklerdeki su,
yakın ister uzak olsun su seviyeleri eşittir. Acaba, sıvılar basıncı kabın tabanına eşit basınç uygular. Bunun sebebi
sıvıların basıncının konuldukları kabın şekline ve
nasıl iletir? Bunu anlamak için 2.3 etkinliğini yapınız. sıvının hacmine bağlı olmamasıdır.

81
2.3 Etkinlik Sıvılar Basıncı Nasıl İletir?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Sıvıların basıncı nasıl ilettiğini deneyle göstermek.
• Pet şişe
Bunları Yapınız • su
1. Çiviyi kullanarak pet şişenin farklı bölgelerinden delikler açınız. • çivi
• büyük bir kap
Bu delikleri bant ile kapatınız.
2. Şişeyi su ile doldurunuz ve tepsiye koyunuz.
3. Bantları çıkarınız ve deliklerdeki su akışını gözlemleyiniz.
4. Pet şişeye elinizle bastırarak deliklerdeki su akışında fark olup
olmadığını gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• Pet şişeye elinizle bastırdığımızda sular deliklerden hangi yönler-
de akmıştır?
• Deney sonucuna göre sıvıların basıncı nasıl ilettiği ile ilgilidir ne
söylersiniz?

Sıvı tarafından uygulanan basınç, sıvı ağırlığının bir sonucuy-


sa, basınç sadece aşağıya doğru mudur?
Yaptığınız etkinlikte içi suyla dolu pet şişe üzerinde farklı yön-
lerde açtığınız deliklerin hepsinden su fışkırdığını gözlemlediniz.
Eğer pet şişede açtığınız delikler aynı yükseklikte ise buradan fış-
kıran suların aynı hızla gittiğini fark ettiniz mi? Bu durum, sıvıların
basıncı her yönde ilettiğinin bir kanıtıdır.
▲ Görsel 2.15 Görsel 2.15 sıvı içinde çözünmeyen katı bir cismi göstermek-
Bir cisim üzerine etki eden basınç, cismin
tedir. Sıvı, bu küpün sadece üst yüzeyine değil bütün yüzeylerine
yüzeylerine diktir.
basınç uygulamaktadır. Basınç yüzeye diktir ve büyüklüğü sade-
ce sıvı derinliğine bağlıdır. Görseldeki okların büyüklüğü derinlik
arttıkça kuvvetin de arttığını göstermektedir.
Pascal (Paskal) Prensibi
Görsel 2.16’da görüldüğü gibi içi su dolu şırınganın ucunu
parmağınızla kapatıp pistonu iterseniz suyun sıkışmadığını göz-
lemlersiniz. Bunun sebebi zaten birbirine yakın duran su tane-
ciklerinin birbirlerine daha fazla yakınlaşmamasıdır. Bu nedenle
sıvılar sıkıştırılamaz kabul edilir. Sıvıya uygulanan basınç, sıvı ile
▲ Görsel 2.16 temasta olan her noktaya aynen iletilir. Hidrolik cihazlar, sıvıların
Sıvılar sıkıştırılamaz olduğundan sıvıya uygulanan basıncı her yöne eşit olarak iletebilme özelliğine göre tasarlan-
basınç, sıvı ile temasta olan her noktaya aynen
iletilir. mışlardır.

82
Hidrolik bir U borusu su ile doldurulur ve her iki ucuna pis-
ton yerleştirilirse Görsel 2.17’de görüldüğü gibi bir sistem elde
edilir. Bu sistemde sol pistona uygulanan basınç sıvı boyunca
sağ pistona iletilir. Sol pistonun suya uyguladığı basınç suyun
sağ pistona uyguladığı basınca eşittir. Eğer sağ taraftaki tüpü
daha geniş yapıp daha geniş alana sahip bir piston kullanırsak
etkileyici sonuçlar elde ederiz. Görsel 2.18’de sağdaki piston
soldaki pistonun 50 katı bir yüzey alanına sahiptir. Eğer sol pis-
ton üzerine 5 kg'lık bir yük yerleştirirseniz bu yükün ağırlığı bir
basınç oluşturarak sıvı boyunca büyük pistona iletilir. Bu basınç
büyük pistonun her santimetrekaresine aynen uygulanır. Büyük
pistonun alanı küçük pistonun 50 katı olduğundan büyük pistona ▲ Görsel 2.17
5kg’lık yükün oluşturduğu kuvvetin 50 katı kadar kuvvet uygulanır. Sol pistona uygulanan kuvvet sıvıda bir basınç
meydana getirerek sağ pistona iletilir.
Böylece 5 kg’lık bir yük, büyük piston üzerindeki 250 kg'lık bir
yükü kaldırabilir. Çok küçük kuvvet kullanarak çok büyük kuvvet-
ler üretebilir. Arabaların fren sistemi bir çeşit hidrolik aygıttır. Ör-
neğin hareket etmekte olan otomobilin fren pedalına çok küçük
bir kuvvet uygularsanız hidrolik sistem yaklaşık 10000 N’luk bir
kuvvet üreterek arabayı durdurur. Bir kepçe operatörü kontrol ko-
luna küçük bir kuvvet uygulayarak binlerce newton ağırlığındaki A 50A
toprağı kazarak kaldırabilir.
Peki, hidrolik sistemler bu kadar büyük kuvveti nasıl üretirler?
Hidrolik sistemlerde, küçük bir sıvı alanında uygulanan kuvvet
▲ Görsel 2.18
sıvı içinde büyük bir basınç oluşturur. Bu basınç sıvı tarafından Sol piston üzerindeki 5 kg'lık yük sağ pistondaki
aynen iletilir. 250 kg'lık yükü dengeleyebilir.

Görsel 2.19’da görülen sisteme su cenderesi denir. Su cen-


deresi bir kolundan uygulanan basıncı her zaman aynen iletir.

Yük

Uygulanan kuvvet

50A
A

sıvı

P1 = P2
▲ Görsel 2.19
Bir hidrolik sistem basıncın sıvıda bütün doğrularda iletilmesi prensibine göre çalışır. Uygulanan kuvvet küçük pistonu aşağıya doğru hareket ettirir ve
sıvıda bir basınç oluşmasını sağlar.

83
Su cendere­sinde hareketli iki piston vardır. Görseldeki
su cenderesinde sol­daki piston sağdaki pistondan çok
Hava kompresörü
daha küçük alana sahiptir. Su cendereleri kuvvetten ka-
zanç sağlayarak iş yapma kolaylığı sağlar. Ancak hiçbir
zaman enerji tasarrufu sağlamaz. Çünkü kuvvetten ka-
zanç vardır ama yoldan kayıp söz konusudur. Su cen-
Yağ
Piston deposu deresindeki küçük piston, 10 cm aşağı doğru hareket
ettiğinde, büyük piston yalnızca 0,2 cm kalkar. Pascal'ın
▲ Görsel 2.20 prensibi tüm akışkanlar (gazlar ve sıvılar) için geçerlidir.
Krikolarda, iş makinelerinde ve günlük hayatta kullandığımız Pascal İlkesi'nin akışkanlardaki yaygın bir uygulaması
birçok alette küçük kuvvetlerden büyük kuvvetler elde edilir. birçok servis istasyonunda görülen araç kaldırıcılarıdır
(Görsel 2.20). Bir hava kompresörü tarafından üretilen
Bunları Biliyor musunuz? basınç hava ile yer altı bir kapta bulunan yağın üst tarafı-
na gönderilir. Yağ, basıncı otomobili kaldıran pistona iletir.
Pistona iletilen basınç oldukça düşüktür. Örnek vermek
gerekirse bu basınç otomobil lastiklerindeki hava basıncı
ile hemen hemen aynıdır. Bu ve benzer sistemler günlük
yaşamda küçükten büyüğe birçok cihazda kullanılır. Ağır
yüklerin bulunduğu neredeyse tüm inşaat makinelerinde
bu sistem (hidrolik) kullanılmaktadır.
Deniz seviyesinde hava basıncı 1 atmosferdir(atm). Bir önceki sayfada bulunan su cenderesine örne-
Suyun derinliklerine inildikçe her 10 metrede bir, sıvı ğine tekrar dönünüz. Bu cenderede soldaki pistonun
basıncı yaklaşık 1 atm artmaktadır. 30 metre derinlikte 2
alanının 10 cm , uygulanan kuvvetin ise 20 N olduğu-
su basıncı 3 atm’dir. Bu derinlikte suyun vücudumuza
yaptığı basınç, yüzeye oranla üç katıdır. Bu nedenle, nu farz ediniz. Bu pistona uygulanan basınç 20 N/10
2 2
dalgıçlar suda derinlere indikçe vücutlarındaki suyun cm yani 2 N/cm dir. Bu basınç sıvı vasıtasıyla aynen
baskısını fazlasıyla hissederler. Akciğer kapasiteleri 2
büyük pistona iletilir. Büyük pistonun alanı 500 cm ise
düşer ve kan basıncı artar. Ani su yüzeyine çıkışlarda
vücudumuzda bulunan gazlar süratle genleşir. Özel- bu pistona uygulanan kuvvet 1000 N olacaktır. Büyük
likle azot gazı damarlarda genleşerek vücutta hayati pistona etki eden kuvvet küçük pistona etki eden kuv-
hasarlara neden olur. Bu olaya vurgun denir. Vurgun vetin 500 katı olacaktır. Çevrenizde hidrolik sistemle ça-
yiyen kişiler acil bir şekilde basınç odalarına konul-
lışan birçok makine görebilirsiniz. Bazı krikolar, berber
malıdır. Basınç odalarında, kişilere vurgun yediği ba-
sınç değeri tekrar verilir. Daha sonra bu basınç değeri koltukları, hidrolik direksiyonlar, arabaların fren sistem-
seviyeli olarak düşürülür. leri ve lunaparklardaki birçok oyuncak bunlara örnektir
http://hipermer.com.tr (Görsel 2.21-22).

▲ Görsel 2.21
Krikolarda, iş makinelerinde ve günlük hayatta kullandığımız birçok alette küçük kuvvetlerden büyük kuvvetler elde edilir.

84
Fren pedalı

Fren pedalına uygulanan basınç hidrolik


sıvısı ile iletilir.

Disk tekerlek
ile döner.
piston

Arka frenler
Hidrolik sıvısı

Ön frenler

▲ Görsel 2.22
Bir otomobilin hidrolik fren sistemi Fren balatası

✓ Ne Öğrendiniz? Pascal Prensibi'nin dayandığı temel ilke nedir? Bir sıvının herhangi bir noktası-
na uygulanan basınç sıvının diğer noktalarına nasıl iletilir?

Sıvıların basınç kuvveti de katılarda olduğu gibi F=PA ile ifa-


de edilir. Sıvı basınç denklemi P=hdg olduğundan basınç kuv- h
veti daha açık biçimde F=hdgA eşitliği ile verilir. Bu eşitliğe göre A3 F2 A2
basınç kuvveti sıvının ağırlığı sebebiyle yüzeyin tamamına uygu- F3
ladığı dik kuvvet olarak tanımlanmıştır. Görsel 2.23’teki kabın h
A1 F1
tabanındaki basınç kuvveti F1=2hdgA1 olurken yan yüzeylerde
oluşan basınç kuvvetleri
▲ Görsel 2.23
F2=hdgA2 Kap yüzeylerine etki eden sıvı
basınç kuvvetleri.
F3=hdgA3 olur.

ÖRNEK SORU
A
Düşey kesiti görseldeki gibi olan d öz kütleli sıvı ile dolu olan kabın A,
B, C, D, E noktalarındaki sıvı basınçları PA, PB, PC, PD, PE arasındaki büyük- B

lük sıralaması nasıldır?


C D

E
ÇÖZÜM
Sıvı basıncı hesaplanırken basıncı istenilen noktanın sıvının açık yüzeyine olan düşey uzaklığı alınır. E noktası
en altta olduğundan sıvı basıncı en büyük, A noktası ise en üstte olduğundan sıvı basıncı en küçüktür. C ve D
noktaları sıvı yüzeyine eşit uzaklıkta olduğundan sıvı basınçları eşittir. Bu durumda sıvı basınçları
PE > PC = PD > PB > PA olur.
Cisimlere etki eden basınçta kabın şeklinin önemi yoktur.

85
ÖRNEK SORU

Düşey kesiti görseldeki gibi olan her tarafı kapalı kap,


h
6 eşit hacim bölmeli olup içinde 3d özkütleli sıvı ile dolu-
dur. Kap A konumunda iken sıvının kabın tabanına uygu- h
ladığı sıvı basıncının büyüklüğü P’dir. Kap B konumuna
h h
getirilince sıvı basıncı kaç P olur?
h 3d h

A B
ÇÖZÜM
Sıvıların tabana yaptıkları basınç P=hdg bağıntısıyla hesaplanmaktadır. Her iki kapta bulunan sıvılar aynı
olduğundan d (özkütle) değerleri aynıdır. Kaplara etki eden g yer çekimi alan şiddeti de aynıdır. Kapların yüksek-
likleri farklıdır. B kabının yüksekliği A kabının yüksekliğinin 2 katı olduğundan PA = P ise PB = 2P olur.

Alıştırma
S 3S

Şekil-1'deki kabın tabanındaki sıvı basınç kuvveti F'dir. Kap


ters çevrilip Şekil-2'deki gibi konulursa kabın tabanındaki sıvı h hʹ
basınç kuvveti nasıl değişir?
3S S

Şekil-1 Şekil-2

Açık Hava Basıncı Nedir?


Hava, içinde bulunan cisimlere basınç uygular. 1657 yılında
Otto von Guericke (Otto van Guerike) adlı bir bilim insanı açık
hava basıncının varlığını göstermek için Almanya’nın Magdeburg
kentinde kendi tasarladığı 50 cm çapında iki bakır küreyi birbiriyle
bağladı. Otto von Guericke, küreler arasındaki kaçakları önlemek
Otto von Guericke (Otto van Guerike) için bal mumundan bir conta kullandı ve kürelerden birine bir boru
(1602–1686)
Almanya'nın Magdeburg (Magdeburg)
yardımıyla musluk bağladı. Daha sonra bir pompa yardımıyla kü-
kentinde doğdu. Guericke, kapalı bir kaptaki renin içindeki havayı boşalttı. Otto von Guericke Görsel 2.24’de
havayı alarak yaklaşık bir vakum yaratabilen
ilk pratik hava boşaltma tulumbasını buldu. de görüldüğü gibi içindeki hava boşaltılmış olan bu yarım kürele-
Birçok araştırmadan sonra özel yapılmış içi
boş metal küreler kullanarak ünlü deneyini
rin iki tarafına atlar bağlamış ve birbirinden ayırmaya çalışmıştır.
gerçekleştirdi. Kürelerle deney yaparken hava Ancak defalarca denemesine rağmen başarılı olamamıştır. Mag-
kaçağını önlemek için bal mumundan yapılmış
özel conta kullandı. Pompa yardımıyla içindeki deburg yarım küreleri olarak da bilinen bu kürelerin ayrılmama
havayı boşalttıktan sonra iki kürenin iki yanına
8’er at bağlayarak küreleri çekmeye ayırmaya sebebi açık hava basıncıdır. Küreler arasındaki hava boşaltıldığı
çalıştılar. Atlar küreleri çekmeye çalıştıkça
herhangi bir ayrılma meydana gelmedi (Görsel için dışarıdaki basınç içerideki basınçtan çok daha fazladır. Bu,
temsilidir.). kürelerin birbirine çok sıkı bir şekilde yapışmasını sağlamaktadır.
http://www.elektrikport.com

86
▲ Görsel 2.24
Magdeburg deneyinin günümüzde yapılan bir örneği

Açık hava basıncı ile ilgili önemli deneylerin biri de


Torricelli (Toriçelli) deneyidir. Kapalı kaplardaki gazlar kabın
içindeki her noktaya eşit basınç uygular. Ancak atmosfer ba-
sıncı deniz yüzeyinden olan yüksekliğe bağlıdır. Dünyamızı
saran atmosfer gaz tabakasının yoğunluğu yeryüzüne yak-
laştıkça artarken, yeryüzünden yukarılara çıkıldıkça azalır. Bu-
nun sebebi de yer çekiminin etkisinin yukarılarda azalmasıdır.
Bunun sonucu olarak deniz seviyesinden yukarılara çıkıldıkça
hava basıncı azalır.
Atmosferdeki toplam gaz konsantrasyonunun %50’si yer
yüzeyinden 6 km’lik yükseklikte, %90’ı 16 km’lik yüksekliktedir.
%99’undan daha fazlası ise yer yüzeyinden itibaren ilk 40 km’lik
tabakada bulunmaktadır. Dünya’nın atmosferi ile temas hâlinde
olan herhangi bir alana uygulanan kuvvet, üzerindeki hava sütu-
nunun ağırlığına eşittir. Atmosfer basıncı Dünya’nın atmosferi ta-
rafından uygulanan basınçtır. Atmosfer basıncı, bulunulan yere,
sıcaklığa ve hava koşullarına bağlı olarak değişir.
1643 yılında Evangelista Torricelli (Evancelista Toriçelli) de-
niz seviyesinde 0°C’de 1 metre uzunluğundaki bir ucu kapalı
cam boruyu tamamen cıva ile doldurur. Cam borunun ağzını
kapatarak Görsel 2.25’teki gibi cıva dolu bir çanağa daldırır. ▲ Görsel 2.25
Toriçelli deneyi. Cam boruya cıva değil de
Borunun ağzını açtıktan bir süre sonra borudaki cıvanın bir
başka bir sıvı konulsaydı ne gözlenirdi?

87
kısmının boşalarak, cıva seviyesinin 76 cm’de dengelendiğini
gözlemler. Bunun nedeni, cıva çanağı yüzeyindeki açık hava
basıncının, borudaki cıva basıncına eşit olmasıdır. Cıvanın öz-
3
kütlesi 13,6 g/cm tür.
Buna göre 0 °C’da deniz seviyesinde, açık hava basıncına
P0, cıva basıncına da Pcıva diyelim.
Deniz seviyesinde açık hava basıncı cam borudaki cıva
3
sütununun 76 cm yükselmesine sebep olur. dcıva=13,6 g/cm
yoğunluğundaki cıva sütunu açık hava basıncını dengelediğin-
Boşluk
Atmosfer basıncına de, çanaktaki cıva yüzeyindeki hava basıncı cıva sütununun
eşit cıva basıncı basıncına eşit olur. Buna göre,
P0=Pcıva eşitliği yazılır.
760 mm P0=h.d.g=0,76.13600.10
Atmosfer basıncı P0=103360 pa (Bu değer yaklaşıktır.)
Cıva (Hg)
Bu değere 1 atmosfer (atm) basıncı denir.

Cıva çanağı Basınç birimi olarak kullanılan mmHg, barometreyi bulan


Torricelli'nin anısına torr olarak da adlandırılır.
a. Günlük yaşamda çok farklı basınç birimleri kullanılmakta-
dır. Bunlar arasındaki dönüşmeler aşağıda görülmektedir.
1 mm Hg = 1 torr
1 atm = 760 mmHg
1 atm = 760 torr

Bunların yanında meteorolojide, hava raporlarını açıklamak


için bar ve milibar birimleri kullanılır. Yaklaşık 760 mmHg'nın
tabanına yaptığı basınca 1 bar denir.

1 bar = 1000 mbar

1013 mbar = 1 atm = 760 mmHg = 101, 325 Pa (Paskal)

Açık hava basıncını ölçmek için barometre adı verilen alet-


b. ler kullanılır. Görsel 2.26a aynı zamanda basit bir barometreyi
▲ Görsel 2.26 göstermektedir. Basit cıva barometresi, yaklaşık 1 metre bo-
a. Barometre b. Sıvı yüksekliği borunun kalınlığına,
yunda bir ucu kapalı kalın cidarlı cam tüpten oluşur. Borudaki
borunun eğik ya da dik oluşuna ve çanaktaki sıvı sıvı yüksekliği borunun kalınlığına, borunun eğik ya da dik olu-
miktarına bağlı değildir. şuna ve çanaktaki sıvı miktarına bağlı değildir (Görsel 2.26b).
Aneroid Barometre
Cıvalı barometrelerin kullanım alanının sınırlı olması ve taşıma
zorluğu nedeniyle geliştirilmiştir. Görsel 2.27’de gösterildiği gibi
bu barometrede bir metal vakum odası vardır. Hava basıncında
meydana gelen bir değişme vakum odasının büzülmesi veya ge-
nişlemesine neden olur. Vakum odasındaki bu hareket, manivela
vasıtasıyla göstergeye aktarılır.

88
Gösterge ibresi

Metal tel
Zincir
Manevela

Vakum odası

a. b.

▲ Görsel 2.27
a. aneroid barometresinin çalışma prensibi b. aneroid barometre

Altimetre
Bir uçaktaki en önemli aletlerden biri altimetredir. Bu alet,
pilota deniz düzeyinden ne kadar yüksekte bulunduğunu gös-
teren bir nevi "saat"tir (Görsel 2.28). Altimetre de barometre
gibi hava basıncını ölçer. Çalışma mekanizması aneroid baro-
metre gibidir. Ancak göstergesi yükseklik ölçer şeklinde ayar-
lanmıştır. Barometreler hava basıncını mmHg veya milibar ile
gösterir. Ancak altimetre bunu deniz seviyesi üzerinden yük-
▲ Görsel 2.28
seklik birimi olarak (feet veya metre) gösterir.
Altimetre hava araçlarında yükseklik gösteren bir
Batimetre cihazdır.
Nehirler veya göllerdeki su derinliğini basınç değişiminden
faydalanarak ölçmeye yarayan alettir.
Manometre
Kapalı kapta, basınç altında bulunan gaz veya sıvı akış-
kanların basıncını ölçmek için kullanılan bir ale​t​tir. U şeklin-
deki bir borudan meydana gelir. Boru içinde bulunan sıvı,
akışkan tarafından, uygulanan basınca bağlı olarak seviye
değiştirir. İki koldaki seviye farkından yararlanılarak basınç
bulunur. ​G​enel olarak​​sıvı​lı​​ve metal manometre​olmak üze- ▲ Görsel 2.29
Manometreler
re ​iki türlü manometre vardır (Görsel 2.29).

ÖRNEK SORU
X Y Z
Cıva dolu bir kaba S, 2S ve S kesitli içi boş X, Y, Z boruları daldırıl-
dığında borulardaki cıva yükseklikleri hX, hY, hZ oluyor. ▲ Görsel 2.26
Buna göre, hX, hY, hZ arasındaki ilişki nedir? Altimetre hava araçlarında yükseklik gösteren bir
cihazdır.
2S 3S S
ÇÖZÜM
Barometre kaplarında borulardaki cıva yüksekliği borunun kesitine ve duruş şekline bağlı değildir. Bu
nedenle her üç tüpte de sıvının düşey yüksekliği eşit olur.

89
Kılcallık Nedir?

Moleküller arası kuvvetler kılcallık denilen olaya sebep olabilir-


ler. Kılcallık, Görsel 2.30’da görüldüğü gibi bazı sıvıların çok ince
(kılcal) borularda yer çekimi kuvvetine karşı koyarak yükselmesi
olayına denir. Kılcal bir boru, su dolu bir tabak içine konulduğu
zaman suyun kılcal boruda yükseldiği gözlenir. Kılcal boruda­ki
suyun yüksekliği yarıçapa ve suyun sıcak­lığına bağlıdır. Ancak
suya giren bölümünün açısına bağlı değildir (Görsel 2.31). Kıl-
callık olayı, aynı cins moleküller arasında olan ve molekülleri bir
▲ Görsel 2.30 arada tutan ve kohezyon adı verilen çekim kuvveti ile farklı iki
Kılcal borudaki suyun yüksekliği suya giren
madde arasında var olan (örneğin su ve cam) ve bu iki madde-
borunun açısına bağlı değildir.
nin birbirine yapışmasını sağlayan adezyon (yapışma) kuvvetle-
ri sayesinde olmaktadır. Kohezyon sıvı ve katı (Gazlarda ihmal
edilebilecek kadar küçüktür.) maddelerde görülür. Su, cam ile
güçlü adezyon kuvveti yaparken kendi molekülleri arasında ise
kohezyon kuvveti yapar. Kılcal cam bir boru, su içine konulursa
kohezyon kuvvetleri nedeniyle oluşan yüzey gerilimi boru için-
deki suyun yüzey alanını küçültür. Su ve cam arasında adezyon
kuvveti ise suya değen cam yüzeyini artıran yukarı yönlü bir kuv-
vet oluşturur.
▲ Görsel 2.31 Kılcallık olayı ile ilgili günlük yaşamda karşılaşılan bazı olayla-
Kılcal bir cam boru renklendirilmiş su içine
ra örnek verilmiştir.
yerleştirildiğinde, su kılcal boru içinde yükselir.

Paçalardaki ıslaklığın yukarı doğru Küp şekere değen az miktardaki sıvının bir anda küp şekeri Mumdaki yağın fitilde yükselerek yanma olayının
çıkması ıslatması devam etmesi
▲ Görsel 2.32
Kılcallık örnekleri

90
Görsel 2.33’de görüldüğü gibi bir kılcal boru sıvı dolu bir
kaba daldırıldığında adezyon kuvvetleri kohezyon kuvvetlerinden
daha büyük ise sıvı seviyesi yükselir ve sıvı yüzeyinde içbükey bir
kavis oluşur.
su
Kohezyon kuvvetleri adezyon kuvvetlerinden büyük ise kılcal
borudaki sıvı seviyesi düşer ve dışbükey bir kavis oluşur. Bitkile-
rin pompaları veya kas gibi özelleşmiş dokuları olmamasına rağ-
men topraktan aldıkları su ve besinleri metrelerce yukarılara nasıl
çıkardıklarını bir düşününüz. Bitkiler selülozdan oluşan çok ince
sert borulara sahiptir. Suyun yüzey geriliminden yararlanacak şe-
cıva
kilde tasarlanan bu borular yukarı doğru daralan şekildedir. Bu
sayede su yukarılara doğru çıkar. Su güçlü adezyon kuvvetine
sahiptir ve besinler 50 metreden daha yüksek ağaçların tepeleri- ▲ Görsel 2.33
Su ve cıva için kılcallık örnekleri
ne kılcallık sayesinde bu çok ince taşıma borularında yükselebilir.
Toriçelli deneyi ile kılcallık birbirinden farklı olaylardır. Aşağıdaki
tablo bu farkı göstermektedir.

▲ Tablo 2.1: Toriçelli Deneyi ile Kılcallık Olayı Arasındaki Farklılıklar

Toriçelli deneyi Kılcallık

• Kullanılan cam tüpün üst kısmı kapalıdır. • Kılcalıkta tüpün ağzının açık olması bir

Aksi takdirde tüpün açık olan üst ağzın- şeyi değiştirmez, sıvı kılcal tüpün içinde

dan uygulanan açık hava basıncı sıvının yükselir ya da alçalır.

tüp içinde yükselmesini engeller. • Sıvının tüpün içinde yükselmesinin sebebi

• Sıvının tüpün içinde yükselmesinin nede- adezyon ve kohezyon kuvvetleridir.

ni açık hava basıncıdır. • Tüpün kalınlığı çok önemlidir, tüp incel-

• Kullanılan tüpün kalınlığı ya da kesit alanı dikçe sıvı daha çok yükselir ya da alçalır.

önemli değildir. İnce bir tüpte de kalın bir • Sıvı ile tüpün malzemesi arasında adez-
tüpte de sıvı aynı miktarda yükselir. yon kuvvetini etkileyen önemli bir ilişki

• Sıvı ile tüpün yapıldığı malzemenin türü vardır.

arasında bir ilişki yoktur. • Özkütle önemli değildir.

• Sıvının özkütlesi önemlidir. Sıvının yüksek­

liği özkütle arttıkça azalır.

91
Basınç ve Hâl Değişimi
Bir asansörle yüksek bir binanın tepesine çı-
karken kulaklarınızın tıkandığına şahit oldunuz
mu? Benzer şekilde uçak yolculuğunda veya su
altına dalışta her iki kulağınızda ağrı hissetmişsi-
nizdir. Bu olayların sebebi basınç değişikliğidir. At-
Yükseklik (km)

Everest Dağı (8,85 km)


basınç 250 mmHg mosfer size bir basınç uygular. Deniz seviyesinden
yukarılara çıkıldıkça hava basıncı azalır (Görsel
2.34). Bunun sebebi yer çekimi kuvvetinin yuka-
Ortalama deniz seviyesi rılara çıktıkça azalma­sıdır. Atmosferdeki toplam
basınç 760 mmHg
gaz konsantrasyonunun % 50’si yer yüzeyinden 6
km’lik yükseklikte, %90’ı 16 km’lik yüksekliktedir.
Atmosfer basıncının vücudunuza etki ettiği kuvvet
hemen hemen 10 otomobilin ağırlığına eşittir. Peki,
Atmosfer basıncı (mmHg) bu kuvveti neden hissetmiyorsunuz?
▲ Görsel 2.34 Dünya’mızı saran atmosferin en alt kısmında bulunduğumuz
Yeryüzünden yükseklere çıkıldıkça basıncın nasıl
azaldığını gösteren grafik
hâlde bu basıncı neden hissedemiyoruz? Hava, deniz seviyesin-
2
de cm ye yaklaşık 10 N’luk bir basınç uygular. Sizin yaşınızdaki
2 2
bir öğrencinin yüzey alanı yaklaşık 15000 cm dir. Bu da 1,5 m
demektir. Dolayısıyla açık hava, sizin yaşınızdaki bir öğrenciye
yaklaşık 150 000 N’luk bir kuvvet uygular. Peki, nasıl oluyor da bu
Araştırınız
kadar büyük bir kuvvet bu öğrenciye zarar vermiyor?
Canlıların vücut içi sıvıları bir iç basınç oluşturur. Vücut dışın-
daki açık hava basıncı, vücut içi basınç tarafından dengelenir. Do-
Hava layısıyla bu öğrenci yaklaşık 150 000 N’luk bir kuvveti hissetmez.
basıncı
Hava
basıncı Buhar Vücudunuzun iç basıncı da yaklaşık 1 atmosferdir (atm). Bu
yüzden vücudumuza uygulanan yüksek atmosfer basıncını his-
setmezsiniz. Ancak, deniz seviyesinin biraz altındaki maden oca-
ğına giren madenciler nefes almakta güçlük çekerler. Çünkü bu
madenlerdeki atmosfer basıncı oldukça yüksek olabilir. Ancak
İçinde bir miktar su bulunan bir
teneke kutu içerisindeki su kay- vücudumuzun iç basıncı hala 1 atmosfer civarındadır. Bu durum
nayacak şekilde ısıtıldıktan son- nefes alırken akciğerlerinizin genişlemesin engeller. Öte yandan
ra kapağı sıkıca kapatılır. Daha yüksek rakımlara çıkan dağcılar, daha az hava nedeniyle düşük
sonra üzerine soğuk su dökülüp atmosfer basıncıyla karşılaşırlar. Ancak dağcılar bu sefer oksijen
hızla soğutulursa kutunun ani-
azlığından dolayı solunum zorlukları ile karşı karşıya kalırlar.
den deforme olduğu görülür. Bu
teneke kutunun deforme olarak Maddelerin ısı alarak veya vererek bir hâlden başka hâle ge-
içeri çökmesine sebep olan fak- çebildiğini biliyorsunuz. Su, soğutucuya konularak buz hâline;
tör nedir? buz ise ocakta ısıtılarak su ya da buhar hâline getirilebilir.

92
Peki, ısı haricinde basınç etkisiyle maddelerin hâl değişimine
sebep olduğunu biliyor muydunuz? Basınç ile hâl değişimi ara-
sında nasıl bir ilişki bulunabilir? 2.4 etkiliğini yaparak basınç ile
hâl değişimine arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışınız.

2.4 Etkinlik Basınç ve Erime

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler

Buzun erimesinde basıncın etkisinin olup olmadığını gözlemlemek. • küp buzlar (6 adet)
• tuğla
• büyük kap
Bunları Yapınız
1. Küp buzları kap içine koyunuz.
2. Üç küp üzerine fotoğraftaki gibi ağır taş koyunuz. Diğer üç buz ise
boşta kalsın.
3. Hangi buzların daha önce eriyeceği hakkında tahminde bulununuz.
4. 15 dakika bekledikten sonra buzlardaki erimeyi gözlemleyiniz.

Analiz ve Sonuç
1. Taşın altındaki buzların erime süresi ile üstünde taş olmayan buzla-
rın erime süresi farklı mı? Farklı ise bunun sebebi nedir?
2. Düdüklü tencerede yemeğin daha erken pişmesi ile bu etkinlikte elde
edilen çıkarımların bir ilişkisi var mıdır?

Deniz seviyesinde, 1 atm basınç altında ve 0 °C’ta eriyen buz,


basıncın artırılmasıyla sıfırın altındaki bir sıcaklıkta erir. Yaptığınız
etkinlikte bazı buzların üzerine taş koyarak onlara etki eden ba-
sıncı artırdınız. Böylece taşın altındaki buzların daha önce eridiği-
ni gözlemlediniz. Kışın arabaların geçtiği yollardaki karların diğer
yerlere göre daha erken eridiği fark etmişsinizdir (Görsel 2.35).
Bunun sebebi, basıncın büyük olduğu yerlerde buzun daha dü-
şük sıcaklıklarda erimesidir. Benzer şekilde yüksek dağların zir-
vesindeki karların yaz mevsiminde erimemesinin veya geç eri-
mesinin nedenlerinden birisi de açık hava basıncının yükseklere
çıkıldıkça azalmasıdır.
Genellikle bir katı eridiğinde özkütlesi azalır. Bunun sebebi
katı madde hâl değiştirdiğinde hacmi artarken kütlesinin aynı kal-
▲ Görsel 2.35
masıdır. Bu nedenle genelde bir maddenin sıvı hâlinin özkütlesi
Arabaların uyguladığı basınç nedeniyle yollardaki
katı hâlindeki özkütlesinden daha küçüktür. karlar diğer yerlere göre daha çabuk erir.

93
kaynama noktası = 92°

2500
Yükseklik
2400 m
2000

1500

Yükseklik (m)
kaynama noktası = 100°

1000

Yükseklik
500 0m

0
91 92 93 94 95 96 97 98 99 100
Sıcaklık (°C)
a. b.
▲ Görsel 2.36
a. Yükseklere çıkıldıkça yumurta daha uzun sürede pişer b. Yükseklere çıkıldıkça suyun kaynama noktası düşer.

Ancak su bu genel kurala uymamaktadır. Suyun özkütlesi 0°C


Bunları Biliyor musunuz?
ile 4° C aralığında artar. 4 °C'ta maksimum özkütle değerine ulaşır.
Su donarken özkütlesi azalır. Yani hacmi artar. Donarken hacmi
büyüyen maddeler için basıncın artması donma sıcaklığını düşü-
rür.
Deniz seviyesinde, normal basınçta 0 °C’ta eriyen buz, ba-
sıncın artırılmasıyla sıfırın altındaki bir sıcaklıkta erir. Bir madde
donarken hacmi küçülen türden ise basınç erime noktasını yük-
Şekildeki gibi resimlenen alet, bilinen
seltir. 1 atm’den daha büyük basınçlarda su 100°C’tan daha bü-
ilk buhar makinesi örneğidir. Bu örneğe
Eski Yunan döneminde rastlanmaktadır. yük sıcaklıklarda kaynar. Çünkü artan basınç, sıvı yüzeyi üzerin-
Hero adlı mühendis, uçları birbirine göre deki buhar moleküllerine kuvvet uygulayarak onları yoğuşturur
zıt yönleri gösteren iki eğik tüpün yerleş-
tirildiği oyuk bir küreden oluşan basit bir (Görsel 2.37). Bu nedenle moleküllerin sıvı yüzeyinden kopabil-
türbin geliştirdi. Bu aygıt alttan ısıtıldığında mesi için daha fazla kinetik enerjiye sahip olması gerekir. Tersine
haznesinde bulunan su buharlaşarak uç- 1 atm’den daha küçük basınçlarda su, 100°C’tan daha düşük sı-
lardan çıkıyor ve etki tepki kanununa göre
türbin kendi etrafında dönüyordu. caklıklarda kaynar (Görsel 2.36). Dünya üzerinde bulunan bazı
bölgelerdeki suyun kaynama sıcaklığı değerleri Tablo 2.1'de veril-
miştir. Ağrı Dağı’nın zirvesine çıktığınızı düşününüz. Kaybettiğiniz
gücü tekrar toplamak için bir yumurta pişirmeye karar verdiniz.
Sabahleyin annenizin beş dakikada pişirdiği bir yumurtanın Ağrı
Dağı’nın zirvesinde (yaklaşık 5000 m yükseklikte) çok daha uzun
sürede pişecektir. Çünkü bu yükseklikte atmosfer basıncı yakla-
şık 0,6 atm civarındadır ve su yaklaşık 82 °C’ta kaynar. Dolayısıyla
▲ Görsel 2.37 yumurtanın pişmesi için geçen süre belki de yarım saati bulacak-
Düdüklü tencereler basınç-kaynama noktası tır. Atmosfer basıncı ile suyun kaynama sıcaklığı arasında bir ilişki
arasındaki ilişki prensibine göre çalışır. vardır.

94
▲ Tablo 2.2: Dünya'nın bazı bölgelerindeki yükseklik, atmosfer basıncı ve suyun kaynama noktası değerleri
Yükseklik (m) Atmosfer basıncı Suyun kaynama noktası
Yer
(Deniz seviyesine göre) (mmHg) (°C)
Lut Gölü (Ürdün/İsrail) – 422 800 101.5
İstanbul 20 759 100
Milano 120 749.3 99.616
Bursa 155 746.1 99.502
Moskova 255 737.3 99.177
Ankara 938 670 96.935
Hakkari 1720 617.3 94.325
Ağrı Dağı 5137 397.8 82.326
Everest Dağı (Nepal/Tibet) 8848 240 70

Akış Sürati ile Akışkan Basıncı Arasındaki İlişki


Çocukken küçük bir su kanalında, ağaç dallarını veya kâğıttan
yapılmış gemileri yüzdürdünüz mü? Eğer yüzdürdüyseniz suyun
kanalın geniş olduğu yerde yavaş, dar olduğu yerde ise hızlı ak-
tığını gözlemlemişsinizdir (Görsel 2.38). Birçoğumuz, hortumla
çiçek sulamış, halı veya araba yıkamıştır. Peki, hortumun ucunu
sıktığınızda suyun daha hızlı aktığını fark ettiniz mi? Benzer şekil-
de evinizde pencereyi açarak bir hava akımı oluşturduğunuzda
oda kapınızın çarptığını fark ettiniz mi? Bu örnekler akışkanların
akış sürati ile basıncı arasındaki ilişkisinin bir sonucudur. ▲ Görsel 2.38
Bir akarsu yatağının daraldığı bölgede su daha hızlı
Bir borudan düzenli akan bir akışkan düşününüz. Belli bir za-
akar. Sizce bunun sebebi nedir?
man aralığında borunun herhangi bir kesitinden geçen akışkanın
hacmi her zaman aynıdır. Boru genişlese ya da daralsa geçen
akışkanın hacmi değişmez. Bu nedenle akışkan geniş borudan
dar boruya geçtiğinde hızlanır. Bahçe hortumunun ucunu sıktığı-
nızda akan suyun daha hızlı akmasının sebebi budur.
Görsel 2.39'de görüldüğü gibi kalın borudan akan su, dar bo-
ruya geldiğinde hızlanır. Hızlanan suyun basıncı daha azdır.
Benzer şekilde plastik huninin içine pinpon topunu koyup, alt-
tan üflediğinizde pinpon topuna etki eden hareketli havanın ba-
sıncı topun üst kısımda bulunan dur­gun hava basıncından daha
küçüktür. Bu nedenle pinpon topu yukarıdan daha fazla bir kuv-
vete maruz kalır ve huninin içinden çıkamaz. Peki, hareketli hava
▲ Görsel 2.39
basıncı durgun hava basıncına göre neden daha küçük olur. Bu
Boru içinde bulunan sudaki hava kabarcıklarına
soruyu açıklamak için Bernoulli İlkesi'ni bilmemiz gerekir. bakarak basıncın büyük ya da küçük olduğu
bölgeleri gözlemleyebiliriz. Kabarcıklar borunun
Konunun fiziksel özelliklerini ayrıntılı öğrenmeden önce dar kısmında daha büyüktür. Çünkü iç basınç daha
2.5 Etkinliğini yaparak etkinlikteki soruları cevaplamaya çalışınız. azdır.

95
2.5 Etkinlik Akışkan Sürati Basınçla Nasıl Değişir?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Akışkanların hızı ile basınç arasındaki ilişkiyi kavramak
• A4 kâğıdı
Bunları Yapınız • plastik huni
I. Aşama: Kâğıt neden havalanır? • pinpon topu

A4 kağıdını fotoğraftaki gibi baş ve işaret parmağınızla tutup üzerinden


kuvvetli bir şekilde üfleyiniz. Ne gözlemlediniz?
II. Aşama: Pinpon topunu havalandırabildiniz mi?
Pinpon topunu plastik huninin içine koyunuz. Huninin altından üfleyerek
topu huniden çıkartmaya çalışınız.

Analiz ve Sonuç
1. Kâğıdın üzerine üflemenize rağmen havalanmasını nasıl açıklarsınız?
2. Bütün gücünüzle üflemenize rağmen pinpon topunu neden havalan-
dıramadınız?

Etkinliğin birinci aşamasında hareketli akışkanın durgun akış-


kandan daha küçük bir basınç meydana getirdiğini gözlemledi-
niz. Üflediğinizde kâğıdın üstündeki havayı hareketlendirdiniz. Bu
esnada kâğıdın havalanması hareketli hava basıncının kâğıdın al-
tındaki durgun havanın ba­sıncından daha küçük olduğunu gös-
terir. Çünkü alttan uygulanan yukarı yönlü net bir kuvvet kâğıdın
yukarı kalkmasına sebep olmuştur.
Daniel Bernoulli (Danyel Bernolli) Bernoulli İlkesi Nedir?
(1700-1782)
İsviçreli bilim insanı Daniel Bernoulli (Danyel Bernolli), akış-
Daniel Bernoulli, İsviçreli matematikçi ve
fizikçidir. Hollanda’da ünlü bir ailenin çocuğu kanların süratli aktığı yerde basıncının düştüğünü fark edip kendi
olarak dünyaya geldi. Ailesinde çok sayıda
adıyla bilinen ilkeyi ortaya atmıştır. Sıkıştırılamayan akışkanlar için
matematikçi vardır. Özellikle matematiği
akışkan mekaniği alanına uyarlamasıyla bilinir. geçerli olan Bernoulli İlkesi, enerjinin korunumu ilkesinden ortaya
Johann Bernoulli (Yohan Bernolli) oğluna tıp
çıkar ve bir akışkanın sürati, basıncı ve yüksekliği ile ilgilidir. Yük-
eğitimi alması yönünde istekte bulundu ve
Daniel bu isteği ancak babasının ona özel seklik değişimi olmayan yerlerde yüksek süratli akışkanlar daha
olarak matematik öğretmesi şartıyla kabul
düşük bir basınca sahiptir.
etti. Daniel, Almanya'nın farklı şehirlerinde tıp
eğitimi aldı. 1721 yılında anatomi ve botanik Bu olayı daha iyi anlamak için Görsel 2.40’da yer alan Ventu-
alanında doktora derecesini elde etti. İsmi, 20.
yüzyılın iki önemli teknolojisinin çalışmasının
ri tüpü adlı aygıtı dikkatle inceleyiniz. Venturi borusunun içinden
altında yatan matematiği tanımlayan Bernoulli akan bir akışkanın süratini ve borunun yüzeyine uyguladığı ba-
İlkesi ile bütünleşmiştir. Bahsi geçen bu iki
önemli teknoloji karbüratör ve uçak kanadıdır
sıncı göstermektedir. Bu şekilden borunun kesit alanı azaldıkça
(Görsel temsilidir.). akışkanın süratinin arttığını fark ettiniz mi? Şekilde okun büyüklü-
http://www.sozkimin.com
ğünün artması süratin arttığını göstermektedir.

96
Basınç Basınç
Basınç

V1 A1 V2 A2 V1 A1

P1 P2

▲ Görsel 2.40
Venturi tüpünde basıncın ve hızın farklı olduğu bölgeler

Venturi tüpüne sol taraftan belirli sürede belirli miktarda su gir-


diğini düşününüz. Bernoulli prensibine göre aynı sürede tüpün
orta kısımdan geçen su miktarı da eşit olmalıdır. Benzer şekilde
tüpün sağ tarafından da eşit miktarda su kütlesi dışarı çıkmalıdır.
Aynı sürede eşit su kütlesinin borunun dar kısmından geçmesi
için bu bölümde suyun hızı artmalıdır. benzer şekilde tüpün ge-
nişleyen sağ tarafında da suyun hızının tekrar azalması gerektiği-
ni fark ettiniz mi? Bunları Biliyor musunuz?
Buna göre, Daha yüksek ve daha
dik tepede bulunan hava-
A1 > A2 olduğunda V2 > V1 yazılabilir. Düz olan tepede bulunan
landırma deliği etrafında
ise çok daha alçak hava
havalandırma deliği basıncı oluşur.
Şekilde venturi borusundaki basınç ölçere bakarak akışkanın etrafında alçak hava
basıncı oluşur.
süratinin arttığı yerde akışkanın boru yüzeyine uyguladığı basınç-
ta bir azalma meydana gelir.

Öyleyse,

P1 > P2 yazılabilir.
Bu basınç farkı toprak altındaki havanın devamlı
Sonuçta akışkan basıncının azaldığı noktalarda akışkan süra- yenilenmesini sağlar.

ti artarken, basıncın yükseldiği noktalarda sürat azalacaktır. Bir Toprağın altında yaşayan fare, gelincik,
tavşan vb. birçok hayvan yuvaları havalan-
akışkanda, yüksek basınç bölgeleri ortamın genişlediği, alçak dırmak için yukarıdaki şekildeki gibi doğal
basınç bölgeleri ise ortamın daraldığı bölgelerdir. klima kullanır.

97
Bernoulli İlkesi'nin Uygulamaları
Bernoulli ilkesinin günlük yaşamda birçok uygulaması var-
dır. Örneğin parfüm şişelerindeki spreyler bunlara örnektir.
Bir parfüm şişesindeki sprey, parfümün içine batırılmış ince
a. Sprey bir borunun üst kısmına hava üflenerek çalışan bir mekaniz-
madır. Hava üflendiği zaman borunun üst kısmında şişenin
içine göre daha düşük basınç bölgesi oluşur. Sonuç olarak
Hava Hava-yakıt
karışımı parfüm şişenin içinden yukarıya doğru boru içinden akmaya
zorlanır (Görsel 2.41a). Bernoulli ilkesinin yaygın uygulaması-
na başka bir örnek de havanın ve benzinin karıştığı bir araba
motorundaki karbüratördür. Karbüratörün şematik gösterimi
Yakıt
Görsel 2.41b’de verilmiştir. Şemada gösterildiği gibi bir karbü-
b. Karbüratör ratörde ventürü borusu vardır. Karbüratörün girişinden geçen
▲ Görsel 2.41 hava, karbüratördeki ventüri borusundan geçer. Hava ventü-
Sprey ve karbüratörün Bernoulli İlkesi'ne göre
ri borusunun dar kısmından geçerken sürati artar ve basıncı
çalışır.
azalır. Basıncı azalan havanın içerisine, karbüratörün yakıt bes-
leme bölümünden benzin püskürtülür. Püskürtülen bu benzin
süratle geçen hava sayesinde küçük zerrecikler halini alır ve
hava ile karışarak yanma odasına gönderilir. Burada yanan
hava yakıt karışımı motorun çalışmasını sağlar.

Bernoulli İlkesi günlük hayattaki birçok olayın açıklamasın-


da kullanılır. Şiddetli rüzgârların binaların çatılarını uçurduğunu
çeşitli yayın organlarındaki haberlerden duymuşsunuzdur. Ça-
tıların rüzgâr tarafından uçurulmasının nedeni, Bernoulli İlkesi
ile açıklanır. Tasarımlarından dolayı çatı üzerinden geçen hava
hızlanır ve çatının üzerindeki hava basıncının azalmasını ne-
den olur. Çatıların üstündeki basıncın azalmasıyla çatının alt
tarafında, çatının üstüne oranla daha yüksek basınç olur. Çatı
yüksek basıncın etkisiyle alttan yukarıya doğru itilir ve çatının
uçmasına neden olur(Görsel 2.42). Benzer şekilde uçakların
uçmasında Bernoulli İlkesi etkilidir. Bernoulli İlkesi'ne göre
▲ Görsel 2.42 akışkanların sürati arttıkça basıncı düştüğünü biliyorsunuz. Bir
Rüzgârlı havalarda çatı üzerindeki hava basıncı
uçağın kanadı, üst kısmı kavisli, alt kısmı düz olacak şekilde
çatı altındaki hava basıncından daha düşüktür.
Eğer bu basınç farkı yeteri kadar büyük olursa tasarlanmıştır (Görsel 2.43).
çatının uçmasına neden olabilir.

98
Uçak hareket ederken kanadın üzerinden geçen hava sıkışa-
Araştırınız
rak hızlanır. Hızlanan bu yüzeyde ise basınç düşer. Kanadın altın-
Bir itfaiye hortumundan çıkan su
daki havanın sürati değişmeyeceğinden, kanadın üst ve alt yü- bir insana çarpsa onu devirebil-
zeyleri arasındaki basınç farkı uçağın yükselmesine neden olur. diği gibi ciddi zarar da verebilir.
Hâlbuki itfaiye hortumundan
çıkan su hızlı aktığı için basıncı
küçüktür. Bu durum şaşırtıcı de-
ğil mi? Basıncı düşük su insana
neden zarar verebilir?

Kaldırma
kuvveti
reket eden havanın uygula
e hızlı ha dığı
ünd bas
üst ınç
ın
anad
K
Kanat Hava akımı

▲ Görsel 2.43
Uçak kanadından geçen hava akımı, kanadın altında ve üstünde farklı basınç bölgeleri oluşturup uçağın havalanmasına neden olur.

Kanadın üst kısmında hava katmanları birbirine yaklaşır. Böy- Araştırınız


lece alçak basınç bölgesi oluşarak havanın uçağın üstünde daha Kalbin kanı vücudumuza pom-
palarken damar duvarında oluş-
süratle hareket etmesine neden olur. Kanadın altında hava kat- turduğu basınca tansiyon denir.
manları birbirinden uzaklaşır. Böylece yüksek basınç bölgesi olu- Bu sı­rasında ölçülen tansiyona
büyük tansiyon adı verilir. Küçük
şarak havanın daha yavaş hareket etmesine sebep olur. Sonuçta
tansi­yon ise kalbin gevşemesi
yüksek basınç bölgesinden yani kanadın altından, alçak basınç sırasında ölçülen kan basıncıdır.
bölgesine doğru yani kanadın üstüne doğru net bir kaldırma kuv- Damarlarımızdaki kanın basıncı
tansiyon aleti ile ölçülür. Hemen
veti oluşur. hemen hepimiz günlük hayatta
tansiyon aleti ile karşılaşmışız-
Fiziğin temel ilkelerden biri olan Bernoulli İlkesi’yle birer akış- dır. Bu aletlerin nasıl çalıştığını
düşündünüz mü? Bir araştırma
kan madde olan hava veya suyun yarattığı birçok etkiyi açıkla- yaparak tansiyon aletinin çalış-
mak mümkündür. ma prensiplerini öğreniniz. Öğ-
rendiğiniz bilgileri sınıftaki arka-
daşlarınızla paylaşınız.

99
Aşağıda Bernoulli İlkesi'yle açıklanan bazı örnek olaylar veril-
miştir. İnceleyiniz (Görsel 2.44).

Musluktan akan suya şekildeki gibi Aralıklı asılmış iki balonun arasına Bir şemsiyenin kavisli şekli, rüzgârlı bir
bir ipin ucuna bağlı pinpon topunu üflendiğinde, balonlar birbirine günde size zorluk çıkarabilir. Şemsiyenin
yaklaştırırsanız top suya doğru sapar. yaklaşır. Bunun sebebi balonların kavisli üst kısmından geçen hava alçak
Sabit bir akışkandaki (hava) basınç ortasındaki havanın süratle basınç bölgesi oluşturur. Rüzgârlı
hareketli bir akışkandakinden daha akmasından dolayı alçak basınç günlerde şemsiyelerin ters dönmesinin
büyüktür (akan su). Dolayısıyla basınç bölgesi oluşturmasıdır. Bundan sebebi budur.
farkından dolayı top suya doğru sapar. dolayı balonlar birbirine yaklaşır.

▲ Görsel 2.44
Günlük hayatta Bernoulli İlkesi'yle açıklanan bir çok olayla karşılaşırız.

Bunları Biliyor musunuz?


Kara yolunda bir otobüs ya da kamyonu hızla geçerken bu araç-
lara doğru çekildiğinizi gözlemlediniz mi? Bernoulli İlkesi, oto-
yoldan geçen kamyonların neden birbirlerine çekildiğini açıklar.
Hızla yan yana giden araçlar arasında akan hava, bu araçların
dış taraflardan akan havadan daha hızlı akar. Dolayısıyla araçlar
arasında hava basıncı azalır ve araçlar birbirlerine doğru hareket
ederek kazalara sebep olabilir. Bu durum birbirlerine yakın hare-
ket eden gemilerinde yanlamasına çarpışma riski içinde oldukla-
rını gösterir. Yandaki şekil mutfak lavabonuzda yapabileceğiniz
bir deneyi göstermektedir.

Bölüm Değerlendirmesi

1. Yanda bir barajın şematik gösterimi verilmiştir. Sizce barajlar neden aşağıya doğru
kalınlaşacak şekilde inşa edilirler.

2. Su, deniz seviyesinde mi yoksa yüksek bir dağın tepesinde mi daha çabuk kaynar?
Sebebiyle birlikte açıklayınız.

3. Bir cıvalı barometreyi deniz seviyesinden daha yukarılara çıkarırsak barometredeki cıva yüksekliği nasıl
değişir?
4. Torricelli deneyinde neden su yerine cıva kullanmıştır?

5. Yanda fotoğrafı görülen teneke varil hava basıncındaki değişiklik yüzünden büzül-
müştür. Hava basıncı varil içinde mi yoksa dışında mı daha büyüktür? Neden?

100
2.2. Kaldırma Kuvveti

Konular
• Kaldırma Kuvveti

Odun Ta˜

Anahtar Kavramlar
• Archimedes İlkesi Bir odun parçası suda yüzerken aynı hacimdeki taş niçin batıyor?
• kaldırma kuvveti

Bir denizaltı istediği zaman suya batarken istediği an su üzerine çıkabiliyor.


Sizce bunu nasıl yapıyor?
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz
• Durgun akışkanlarda cisimlere etki eden
kaldırma kuvvetinin basınç kuvveti farkın-
dan kaynaklandığını açıklayabileceksiniz.
• Kaldırma kuvvetiyle ilgili belirlediği günlük
hayattaki problemlere kaldırma kuvveti ve/
veya Bernoulli İlkesi’ni kullanarak çözüm
önerisi üretebileceksiniz.

Sıcak hava balonunun yukarılara yükselmesini sağlayan nedir?

101
Kaldırma Kuvveti Nedir?
Milyonlarca Newton ağırlığındaki çelik bir geminin suda nasıl
yüzdüğünü hiç düşündünüz mü?
Sıvı içerisine bırakılan bir cisme yandaki şekilde görüldüğü
gibi değişik yönlerde ve farklı büyüklüklerde itme kuvvetleri etki
eder (Görsel 2.45). Bu kuvvetlerin bileşkesi kaldırma kuvvetini
oluşturur. Bununla birlikte kaldırma kuvveti cisim üzerinde etkili

▲ Görsel 2.45 olan tek kuvvet değildir. Cisme aşağı yönlü ağırlık denilen başka
Su içindeki cisme etki eden kuvvetlerin bileşkesi bir kuvvet uygulandığını da biliyorsunuz. Bir sıvının cisme uygu-
(net kuvvet) kaldırma kuvvetini meydana getirir. ladığı kaldırma kuvveti, cismin aşağı yönlü ağırlık kuvvetine zıt
yöndedir. Başka bir deyişle, kaldırma kuvveti cismin ağırlığının
etkisini azaltıcı yöndedir. Bu yüzden kaldırma kuvveti cismi sıvı
yüzeyine doğru hareket etmeye zorlar. Peki, neden bazı cisimler
batarken bazıları yüzer?
Sıvı içine bırakılan bir cisim düşününüz. Sıvının bu cisme uy-
guladığı kaldırma kuvveti, cismin ağırlığına eşit veya cismin ağır-
lığından küçük olabilir. Kaldırma kuvvetinin büyüklüğü cismin bu
Kaldırma kuvveti sıvıdaki konumunu belirler. Peki, kaldırma kuvveti nasıl ölçülür?
Bir cisme etki eden yukarı yönlü kaldırma kuvveti cismin ağır-
lığından küçük ise cisme etki eden net kuvvet aşağıya doğrudur.
Ağırlık
Net kuvvet Cisim bu net kuvvet etkisiyle dibe doğru hızlanır. Bu nedenle
Görsel 2.46’da görülen taş bir süre sonra suda batar. Çünkü ta-
şın ağırlığı suyun kaldırma kuvvetinden büyüktür. Bir başka de-
▲ Görsel 2.46
Ağırlık, kaldırma kuvvetinden büyükse cisim net
yişle, taşın ağırlığı sıvının kaldırma kuvvetinden daha büyüktür.
kuvvetin etkisiyle dibe doğru hareketlenir. Bir süre Görsel 2.47'de görülen dalgıç ve şişme bot suda yüzmektedir.
sonra da batar.
Bir cisim hızlanmadığı ya da yavaşlamadığında cisme etki eden
kuvvetlerin dengede olduğunu 9. sınıf fizik dersinden hatırlayınız.

Kaldırma kuvveti Kaldırma


kuvveti

Ağırlık Ağırlık
a. b.
▲ Görsel 2.47
a. Dalgıça etki eden ağırlık ile kaldırma kuvveti eşit büyüklükte olduğunda dalgıç suyun içinde asılı kalır. b. Ağırlık kaldırma kuvvetine eşitse cisim yüzer.

102
Dalgıca ve şişme bota etki eden aşağı yönlü ağırlık kuvveti yukarı
doğru etki eden kaldırma kuvveti tarafından den­gelenir. Bir cisim
yüzüyorsa cismin ağırlığı kaldırma kuvvetine eşittir. Şimdi, kaldır-
ma kuvvetinin nelere bağlı olduğunu anlamak amacıyla aşağıda-
ki etkinliğimizi yapalım.

2.6 Etkinlik Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Bir sıvının cisme uyguladığı kaldırma kuvvetinin nelere bağlı olduğunu
• 250 mL’lik büyük boy dereceli si-
belirlemek.
lindir veya beher (2 adet)
• dinamometre
Bunları Yapınız • su
• etil alkol
• Dereceli alüminyum silindirin içine kum koyunuz ve dinamometre ile • ip
havadaki ağırlığını ölçünüz. • dereceli alüminyum silindir
• kum
• Dereceli silindirlerden birine 150 mL su, diğerine 150 mL etil alkol
koyunuz.
• Alüminyum silindiri 50 ve 100 mL’lik hacimleri su ve etil alkol
içine girecek şekilde sırasıyla sokunuz.
• Alüminyum silindirin sıvılardaki ağırlıklarını dinamometreden
okuyunuz. Silindirlerin su içine 50 ve 100 mL girdiği her bir
durum için kaldırma kuvvetlerini;
Kaldırma kuvveti = Havadaki ağırlık - Sıvıdaki ağırlık
bağıntısını kullanarak hesaplayınız.
• Ölçüm sonuçlarını defterimize çizeceğimiz aşağıdaki gibi bir
çizelgeye kaydediniz.

Alüminyum Etil alkol Suyun Etil alkolün


silindirin Su seviyesin- seviyesindeki Sudaki uyguladığı Etil alkoldeki uyguladığı
deki artış
sıvıya miktarı (mL) artış miktarı ağırlık (N) kaldırma ağırlık (N) kaldırma
daldırılan (mL) kuvveti (N) kuvveti (N)
hacmi (mL)
50 mL
100 mL

Sıvının kaldırma kuvveti (N)


• Çizelgemizden yararlanarak sıvılara daldırılan silindir hacmi ile sıvı-
ların uyguladıkları kaldırma kuvveti arasındaki ilişkiyi gösteren grafiği
çiziniz.

Analiz ve Sonuç
1. Çizelgeye ve çizdiğimiz grafiklere bakarak kaldırma kuvvetinin cismin
hangi özelliklerine nasıl bağlı olduğunu yorumlayınız.
2. Kaldırma kuvveti için matematiksel bir bağıntı yazabilir misiniz? O Sıvıya batan hacim (mL)

103
Etkinlikte görüldüğü gibi alüminyum silindir, sıvı içerisine ba-
tan hacmi kadar sıvının yerini değiştirir. Yani alüminyum silindir
(cisim) suya 50 mL ve 100 mL daldırıldığında, su seviyesindeki
artışlar da 50 mL ve 100 mL olur. Deneyi etil alkol ile yaptığınızda
da aynı durumu gözlemlediniz. Ölçüm sonuçlarından cisimlere
su tarafından uygulanan kaldırma kuvvetlerinin, 50 mL ve 100 mL
hacimlerindeki suyun ağırlıkları kadar olduğunu gözlemlediniz.
Cisim suya 100 mL daldırıldığında dinamometreden okunan ağır-
lık azalması, 50 mL daldırıldığında okunan ağırlık azalmasının iki
katı kadardır. Ayrıca ölçüm sonuçlarından etil alkol için kaldırma
Archimedes (Arşimet) kuvvetinin suyun kaldırma kuvvetinden daha küçük olduğunu
(MÖ 287-212)
gözlemlediniz. Alüminyum silindire etil alkol tarafından uygula-
Yunanlı matematikçi, fizikçi, astronom, filozof
nan kaldırma kuvvetleri, 50 mL ve 100 mL hacimlerini dolduran
ve mühendistir. Bir hamamda yıkanırken
bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti etil alkolün ağırlıkları kadar olduğunu fark ettiniz mi?
en çok bilinen buluşudur. Bununla birlikte
Bir bardak suyun içine birkaç küp buz parçasını koyduğunuz-
Archimedes’in mekanik alanında yapmış
olduğu buluşlar arasında bileşik makaralar, da neler olacağını düşününüz. Küp buzlar su seviyesinin yük-
sonsuz vidalar, hidrolik vidalar ve yakan selmesine sebep olur. İşte su seviyesindeki yükselme veya yer
aynalar sayılabilir (Görsel temsilidir.).
değiştiren sıvı, bir ağırlığa sahiptir. Yer değiştiren sıvının ağırlığı
https://www.britannica.com

Buz küpünün
ağırlığı

Buz küpü ile


birlikte
su seviyesi

Orjinal
su seviyesi
Kaldırma
Suyun yükselme kuvveti
miktarı (Yer eğiştiren
su miktarı)
a.

b.
▲ Görsel 2.48
a. Buz küpleri, suda yüzer. Yüzen buz küpleri yerini değiştirdiği suyun ağırlığı buz küplerinin ağırlığına eşittir. b. Aynı prensip su yüzeyinde yüzmekte
olan bir denizaltı için de geçerlidir.

104
kaldırma kuvveti ile ilişkilidir. Denizaltıların çalışma prensibi de
budur (Görsel 2.48).
Hava gibi diğer gazlar da içlerine bırakılan cisimlere bir kaldır-
ma kuvveti uygular. Hava dediğimiz gaz ortam, uçan bütün araç
ve canlıların hareketinde etkili olurken balonların ve zeplinlerin
uçmasını sağlar. Bunların yükselmesi hava tarafından uygulanan
kaldırma kuvveti ile mümkün olur (Görsel 2.49).
Yaklaşık 2200 yıl önce Yunan bilim insanı Archimedes (Arşi-
met), yer değiştiren sıvının ağırlığı ile kaldırma kuvveti arasındaki
ilişkiyi ilk keşfeden kişi olmuştur. Bu sebeple bu ilişkiye Archi-
medes İlkesi de denir. Archimedes İlkesi, bir sıvı içindeki katı bir
cismin, taşırdığı sıvının ağırlığına eşit bir kaldırma kuvveti ile yuka-
rıya itildiğini belirtir. Görsel 2.50'de görüldüğü gibi sıvıda çözün-
meyen bir cismi tümüyle sıvıya daldırdığınızı ve cismin sıvı içinde
dengede durduğunu farz edelim. Sıvı, cisme şekilde görüldüğü
gibi F1, F2, F3, F4 büyüklüğünde basınç kuvvetleri uygular. De-
rinliklere inildikçe sıvının cisimlere etkidiği basınç artar. Basıncın ▲ Görsel 2.49
artması basınç kuvvetinin de artmasına sebep olur. Bu cisme uy- Sıcak havanın yoğunluğu soğuk havanın
gulanan kaldırma kuvveti cismin alt ve üst yüzeyine sıvının uy- yoğunluğundan daha düşüktür. Balon
içindeki hava ısıtıldığında sıcak hava balonun
guladığı basınç kuvvetlerinin farkıdır. Yani cismin yan yüzeylerine yükselmesine sebep olur. Balon içindeki hava
etkiyen F1 ve F2 kuvvetlerin bileşkesi sıfırdır. soğutulduğunda ise alçalmaya başlar.

F3 h1: Cismin üst yüzeyinin sıvı yüzeyine olan uzaklığıdır.


h1 h2: Cismin alt yüzeyinin sıvı yüzeyine olan uzaklığıdır.
h2 h: Cismin yüksekliğidir (h = h2 – h1).
F1 F2
dsıvı: Sıvının özkütlesidir.
F4 g: Yer çekim alanının şiddetidir. Değeri yaklaşık 9,8 N/kg'dır.
dsıvı
A: Cismin alt, üst ve yan yüzey alanları.

▲ Görsel 2.50
Bir cismi tümüyle sıvıya daldırdığımızda bu cisme şekilde görüldüğü gibi F1, F2, F3, F4 büyüklüğünde kuvvetler etkir.

F4 – F3 = FK

h2dsıvıgA – h1dsıvıgA = FK

▲ Görsel 2.51 (h2 – h1)dsıvıgA = FK


Akdeniz’in tuz oranı yaklaşık % 3 iken Lut
Kaldırma Kuvveti Bağıntısı
Gölü’nün (Ölü Deniz) tuzluluk oranı % 30
civarındadır. Fotoğraftaki kişi Lut Gölü’nde hiç FK = Vbatands g
çaba sarf etmeden suyun üzerinde kitabını
okuyabilmektedir. Sizce neden?

105
bağıntısı ile hesaplanır. Bu bağıntıdan da görüldüğü gibi kaldırma
kuvveti, cismin sıvıya batan kısmının hacmi yanında batırıldığı sı-
vının yoğunluğuna da bağlıdır.
Metal Gemiler Nasıl Yüzer?
3
Suyun yoğunluğu 1 g/cm tür. Odunun yoğunluğu ise yakla-
3
şık 0,8 g/cm tür. “Odun suda yüzebilir” diyebilirsiniz. Çeliğin yo-
3
ğunluğu ise 7,8 g/cm tür. “O zaman çelik suda yüzemez” diye-
bilir misiniz? Eğer bu cevap doğru ise neden metalden yapılmış
kocaman gemiler yüzüyor?
Bir cismin sıvıda yüzüp yüzmeyeceğini o cismin kütlesinin
belirlemediğini unutmayınız. Bir cismin yüzmesini için, cismin
bütününün yoğunluğu, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğundan
daha az olmalıdır. Bir metal geminin yoğunluğu, geminin hacmi
büyültülerek küçültülebilir. Görsel 2.52’deki gemi, hava ile dolu
büyük bir hacme sahiptir. Gemiler tersanelerde inşa aşamasın-
dayken Görsel 2.53’de görüldüğü gibi içi kâse gibi boş (oyuk)
yapılır. Bunun sonucunda geminin yoğunluğu suyun yoğunlu-
▲ Görsel 2.52
Tekne ve demir yığını aynı ağırlığa sahiptir. ğundan küçük olur. Geminin içinin boşluklu (oyuk) yapılmasının
Tekne yüzüyor. Çünkü büyük hacmi, toplam sebebi onun yerini değiştireceği su miktarını artırmaktır. Çünkü
yoğunluğunun suyun yoğunluğundan daha az
olmasına neden oluyor. bir cismin yüzebilmesi için yerini değiştirdiği sıvının ağırlığının cis-
min ağırlığına eşit olması gerekir.

▲ Görsel 2.53
Gemiler tersanelerde inşa edilirken içi boşluklu yapılır.

106
Panama Kanalı Atlas (Atlantik) Okyanusu ile Bü-
yük (Pasifik) Okyanus’u birbirine bağlar. Bu kanal bir
okyanustan diğerine gemilerle geçmenin en kestirme
yoludur. Panama Kanalı, deniz seviyesinden 28 metre
yukarıdadır. Sıvıların dengesi kanunundan faydalanıla-
rak gemiler kanal içinde yavaş yavaş yükseltilir ve aynı
metotla diğer tarafa doğru indirilir. Panama Kanalı'nı
kullanacak gemiler içi su ile doldurulan üç havuzda ▲ Görsel 2.54
aşamalı olarak deniz seviyesinden yaklaşık 28 metre Panama Kanalı
yükseltilerek dağların arasındaki bir göle çıkarılır (Gör-
Araştırınız
sel 2.54). Bu küçük gölde bir müddet ilerleyen gemiler,
çıkışta yapılan işlemin tersi uygulanarak, su seviyesi
kademeli olarak düşürülen üç ayrı havuzdan daha ge-
çerek diğer okyanusa varırlar. Her biri diğerinden yak-
laşık on metre daha yüksek su tutma özelliğine sahip
olan bu havuzların genişlikleri 32 metre, uzunlukları
ise 294 metredir. Çeşitli kaynaklardan araştırma yapa- “GSP Saturn” isimli dev petrol platformu
rak Panama Kanalı'nın nasıl çalıştığını ayrıntılı şekilde Karadeniz’e götürmek isteyen firma yetkili-
leri bir sorunla karşılaştı. Petrol platformu o
öğrenerek aşağıdaki sorulara cevap veriniz. Bulguları
kadar yüksekti ki 15 Temmuz Şehitler Köp-
sınıfınızdaki arkadaşlarınızla tartışınız.
rüsü'nün altından geçemedi. Mühendisler
•Kanalı meydana getiren havuzlardaki su hareketi ve denizciler uzun çabalar sonunda ertesi
Pascal İlkesi’ne göre nasıl açıklanır? gün platformu köprünün altından geçirme-
yi başardılar. Kendinizi bu işten sorumlu
• Geminin suya batan kısmının hacminin havuz- bir kişi farz ediniz. Bu derste öğrendiğiniz
daki su miktarına göre değişip değişmediği hakkında bilgiler ışığında bu soruna nasıl bir çözüm
neler söylenebilir? üretirdiniz?

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. Arkadaşınız, atmosferin bir file uyguladığı kaldırma kuvvetinin küçük bir uçan balona etki eden kaldırma
kuvvetinden daha büyük olduğunu söylüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Neden balon uçarken fil
uçmamaktadır?

2. Bir araba birkaç kilometre sürüldükten sonra bir arabanın lastiklerindeki basınç neden biraz daha yüksek-
tir?

3. Yandaki şekilde gösterilen su cenderesinde büyük piston küçük pis-


tonun yaklaşık 50 katı büyük bir alana sahiptir. Güçlü adam büyük
pistonu küçük piston üzerine kuvvet uygulayarak küçük piston üze-
rindeki 10 kg’lık bir yükü kaldırmak istiyor. Başarılı olacağını düşünü-
yor musunuz?

107
Fizik ve Teknoloji

Magdeburg (Magdeburg) Su Köprüsü


Almanya'nın Magdeburg şehrinde bulunan bu su köprüsü, mükemmel mühendislik örneklerinden
birisidir. Bu köprü Elbe Nehri üzerinden geçen bir kanala bağlanır. Ekim 2003'te tamamlanan bu ilginç
köprü dünyanın en iyi yapılarından birisidir. Köprünün yapımı 6 yıl sürmüş ve 500 milyon avroya mal
olmuştur. 918 metre uzunluğunda olan bu köprü, 4.25 metre derinliğinde su ile dolu olup doğaya da
saygılıdır. Çevresine dikkatle baktığınızla hiçbir çarpıklık göremezsiniz. Fotoğrafta görüldüğü gibi köp-
rünün üzerinden gemiler geçebilmektedir. Yani nehir üzerinden nehir geçiyor diyebiliriz.
Bu köprü mühendisliğin temel prensiplerinden biri örnek alınarak yapılmıştır. Köprü sadece suyun
ağırlığını kaldıracak şekilde tasarlanmıştır. Yani üzerinden geçen gemilerin ağırlığının köprünün ayakları
üzerine etkisi sıfırdır. Neden mi?
Bunun cevabı Archimedes İlkesi'nde gizlidir.
Archimedes İlkesi'ne göre, bir sıvının içine bir cisme uygulanan kaldırma kuvveti cismin taşırdığı
sıvının ağırlığına eşittir. Yüzen cisimlerde kaldırma kuvveti cismin ağırlığına eşittir. Dolayısıyla bu köprü
üzerinden geçen bir gemi kendi ağırlığına eşit ağırlıkta suyu taşıracaktır. Yani köprü ayaklarına gemiden
dolayı etki eden ekstra bir kuvvet olmayacaktır.
Mühendislik harikası olan bu köprü bize fizik, kimya, matematik gibi temel bilimlerin mühendislik
uygulamalarında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.


Magdeburg su köprüsünden iki farklı görünüm.

Eleştirel Düşünme
1- Hangi durumda köprüdeki suda bulunan cisimler köprü ayaklarına ekstra bir kuvvet uygular?
2- Archimedes İlkesi'in günlük hayatta başka uygulama alanlarına örnekler verebilir misiniz?

108
Ünitemizi Özetleyelim

1. Birim yüzeye dik olarak etki eden kuvvete ba- 15. Adezyon farklı tür moleküllerin birbirini çek-
sınç denir. Birimi Pascal (Pa)'dır. mesidir. Katılarda ve sıvılarda etkilidir, ama
2. Basınç bağıntısı P = F 'dır. gazlarda pek etkili değildir.
A
3. Kuartz, seramik gibi bazı malzemelere basınç 16. Akışkanların hızı ve basıncı arasındaki ilişkiyi
uygulandığında uçları arasında potansiyel
anlatan ilkeye Bernoulli İlkesi denir.
farkı oluşur. Bu olaya piozeelektriklik denir.
17. Bir cismin ağırlığında azalmaya neden olan
4. Bir yüzey üzerindeki akışkan kolonunun yük-
ve akışkan tarafından yukarıya doğru etki
sekliği ne kadar büyükse sıvının yüzeye uy-
eden kuvvete kaldırma kuvveti denir.
guladığı basınç da o kadar büyüktür.
5. Sıvı basıncı sıvının yoğunluğu ile doğru oran- 18. Bir cisme etki eden kaldırma kuvveti, cismin

tılıdır. yerini değiştirdiği sıvının ağırlığı kadardır.

6. Kapalı bir kaptaki sıvının herhangi bir noktası- Buna Archimedes İlkesi denir.
na uygulanan basınç kabın sekli nasıl olursa
olsun, kabın iç yüzeylerinin her noktasına sıvı
tarafından aynı büyüklükte iletilir.
7. Atmosferi oluşturan gazlar, ağırlıkları ile ci-
simler üzerine bir kuvvet uygular. Bu kuvvete
atmosfer basıncı denir.
8. Durgun sıvıların basıncı P = hdg bağıntısıyla
hesaplanır.
9. Bir atmosfer basıncı yaklaşık 103360 Pa'dır.
10. Açık hava basıncını ölçmek için barometre
adı verilen aletler kullanılır.
11. Basınç değişikliğinden faydalanalarak nehir
ve göllerin derinliğini ölçmeye yarayan alete
batimetre denir.
12. Kapalı kaptakı sıvı ve gazların basıncını ölç-
meye yarayan alete manometre denir.
13. Moleküller arası kuvvetler sebebiyle sıvıların
çok ince borularda yükselmesi olayına kılcal-
lık denir.

14. Aynı cins molekülleri bir arada tutan kuvvete


kohezyon denir.

109
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM

Doğru - Yanlış
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
1. (.....) Katılar, üzerlerine uygulanan basınç kuvvetini aynen iletir.
2. (.....) Akışkanlar basıncın büyük olduğu yerden küçük olduğu yere doğru akar.
3. (.....) Sıvı basıncı sıvının cinsine bağlı değildir.
4. (.....) Basıncın birimi Pascal’dır.
5. (.....) Altimetre deniz seviyesine göre atmosfer basıncından faydalanarak yükseklik ölçer.
6. (.....) Açık hava basıncı termometre ile ölçülür.
7. (.....) Uçakların havalanması Bernoulli İlkesi'yle açıklanabilir.
8. (.....) Aynı maddeden yapılmış içi dolu türdeş iki katı cisimden temas yüzeyi küçük olanın
yere yaptığı basınç daha küçüktür.
9. (.....) Göl yüzeyinden derinlere inildikçe derinlik artarken sıvı basıncı azalır.
10. (.....) Bir cismin sıvıda yüzüp yüzmeyeceği cismin kütlesine bağlıdır.

Boşluk Doldurma
Aşağıdaki cümleleri kutucuklarda verilen ifadeleri kullanarak uygun şekilde tamamlayınız.

kuvvete yüzey alanının açık hava basıncı büyük

manometre küçük 76 cmHg yoğunluk

yükseklik şekil akışkan hacmi

hızı

1. Birim yüzeye etki eden dik ………………. basınç denir.


2. Katılarda basınç kuvveti cismin yere temas ettiği ………………... büyüklüğüne bağlı değildir.
3. Bir boru içindeki akışkanın ……………….. , basınç ve yüksekliği arasındaki ilişki Bernoulli İlke-
si'yle açıklanır.
4. Kapalı kaplardaki gaz basıncını ölçmeye yarayan araca ..………………… denir.
5. Deniz seviyesinden yukarılara çıkıldıkça ……………………… azalır.
6. Sıvıların basıncı, sıvı sütununun ............................... ve sıvının ............................... değerlerine
bağlıdır.
7. Akışkanlarda hızın yüksek olduğu yerde basınç …………. , hızın düşük olduğu yerlerde basınç
……………… olur.

110
8. Hareket halindeki sıvı ve gazlara ………………… denir.
9. Deniz seviyesinde 0 °C’taki açık hava basıncı ............................... değerindedir.
10. Sıvı basıncı, bulunduğu kabın ……………………. ve ………………….’nden bağımsızdır.

Eşleştirme Soruları

Aşağıdaki ifadeleri ilgili oldukları kavramlarla eşleştiriniz.

…… 1. Pa a. Akışkan hareketi sırasında bir boru içindeki akışkanın hız, yüksek-


lik ve basıncı arasındaki ilişkiyi açıklayan ilkedir.
…… 2. Barometre
b. Basınç değişiminden yaralanarak deniz derinliğini ölçen alettir.
…… 3. Düdüklü tencere
2
c. Basınç birimi N/m ye denir.
…… 4. Bernoulli İlkesi
ç. Açık hava basıncını ölçmek için kullanılır.
…… 5. Kaldırma kuvveti
d. Kapalı kaplardaki gaz basıncını ölçmek için kullanılan alettir.
…… 6. Batimetre
e. Basınç-kaynama noktası arasındaki ilişkiden hareketle ortaya çık-
…… 7. Manometre
mış araçtır.
…… 8. Archimedes İlkesi
f. Su içindeki cisme etki eden kuvvetlerin bileşkesidir.
g. Bir sıvı içindeki katı bir cisim, taşırdığı sıvının ağırlığına eşit bir kal-
dırma kuvveti ile yukarı doğru itilir.

Çoktan Seçmeli Sorular

Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Özdeş X ve Y kutuları farklı biçimde üst üste konulduğu- K


K
nda yatay düzleme yaptıkları basınçlar P1, P2 ve P3 L
K
oluyor. Buna göre P1, P2 , P3 arasındaki ilişki nedir? L L Yatay

P1 P2 P3

A) P1 = P2 = P3 B) P1 = P2 > P3 C) P1 > P2 >P3

D) P1 = P2 < P3 E) P1< P2 < P3

2. Şekildeki kapalı kaplar ters çevrilirse K, L ve M kap- A


larının tabanına yaptıkları sıvı basınçları ilk duruma
göre nasıl değişir? K L M
h

A A

A) K artar, L değişmez, M azalır. B) K azalır, L artar, M azalır.


C) K değişmez, L azalır, M artar. D) Üçü de artar.
E) Üçü de değişmez.

111
3. Düşey kesiti şekildeki gibi olan X ve Y kaplarında d ve 4d X
özkütleli sıvılar bulunmaktadır. Y

Buna göre sıvıların, kapların tabanlarına yaptıkları 2h dsıvı = d


PX dsıvı = 4d h
basınçların oranı oranı kaçtır?
PY
4S 5S

A) 2 B) 5 / 4 C) 4 / 5 D) 1 / 4 E) 1 / 2

4. Bir gösteride bir at, iki ayağı üzerine kalkarak seyircileri selamlamaktadır.
Buna göre;
I. Atın yere yaptığı basınç değişmez,
II. Atın yere yaptığı basınç artar,
III. Atın yere uyguladığı basınç kuvveti değişmez
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I. II ve III

5. Düşey kesitleri görselde verilen K ve L kaplarının taban-


larına etki eden sıvı basınçları sırasıyla P ve 6P'dir. Kaplar
sırasıyla dX ve dY özkütleli sıvılar ile doludur.
3h
dX 2h dX
Buna göre oranı kaçtır?
dY dY

K L

A) 1 B) 2 C) 4 D) 1/ 2 E) 1 / 4

6. Şekildeki kaplar aynı cins sıvı ile tamamen doludur.


h h R
S noktasındaki sıvı basıncı PS, R noktasındaki basınç
h h
PS
PR olduğuna göre oranı kaçtır?
PR h h
S
h h

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 6

112
7. Şekilde görülen borunun kesitinden saniyede geçen suyun P1 Yüksek Düşük P3 Yüksek
basınç basınç basınç
hacmi sabittir. P2

v1 v2 v3
Sıvı basınçları arasındaki ilişki P1 = P3 > P2 ise akışkan
hızları v1, v2, v3 arasındaki sıralama nasıl olur?
A) v1= v2= v3 B) v1 = v3 > v2 C) v1 = v3 < v2
D) v1 > v2 > v3 E) v1 < v2 < v3

8. Açık hava basıncı aşağıdakilerden hangisi ile ölçülür?


A) Barometre B) Termometre C) Altimetre
D) Manometre E) Batimetre

9. I. Katılar kuvveti aynen iletirler.


II. Sıvıların basıncı kabın şekline bağlıdır.
III. Sıvılar içine konuldukları kabın her noktasına basınç uygular.
Yukarıdaki yargılardan hangisi veya hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III

2 2 2
10. I. N/m II. kg/m.s III. N/cm

Yukarıdakilerden hangisi uluslararası birim sisteminde (SI) basınç birimi Pascal (Pa) ile
eşdeğerdir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

Açık Uçlu Sorular

1. Banyoda duş alırken suyu açtığınızda banyo perdesinin vücudunuza yapıştığını fark ettiniz. Bu
olayın sebebi nedir? Açıklayınız.
2. Toriçelli deneyini açıklayınız.
3. Açık hava basıncının etkilerine günlük hayattan örnekler veriniz.
4. Akışkanların hızı ile basınç arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
5. Baraj duvarlarının alt kısımlarının neden daha kalın yapılır? Açıklayınız.
6. Yer çekimsiz ortamda pipet kullanarak meyve suyunuzu içebilir misiniz? Nedenini açıklayınız.
7. İçi su dolu ağzı kapalı bir pet şişeyi çeşitli yerlerinden toplu iğne ile delersek delilen yerlerden su
fışkırır mı? Neden? Aynı şişeyi kapağı açıkken çeşitli yerlerinden delersek su fışkırır mı? Neden?
8. Açık hava basıncını ölçmek için barometre denilen aygıtlar kullanılır. Barometrelerde
3 3
neden 1 g/cm özkütleli su yerine 13,6 g/cm özkütleli cıva kullanılmaktadır. Açıklayınız.
9. Nefes alıp verirken ciğerlerimizde basınç değişimi nasıl olur?

113
3. Ü N İ T E
Dalgalar
Bir cisim yer değiştiriyorsa ya da cismin bir noktası baş-
ka bir noktasına göre konum değiştiriyorsa "cisim hareket
ediyor" denir. Doğadaki varlıkların hareket şekilleri aynı de-
ğildir. Yer sarsıntısı, bağlama telinden yayılan sesin havada
oluşturduğu sarsıntı ve durgun su yüzeyine fırlatılan cismin
su yüzeyinde başlattığı hareket, yukarıda verilen tanıma uy-
mayan farklı hareket şekilleridir. Dalga olarak adlandırılan
bu tür hareketlerle taşınan nedir? Dalga hareketinin parçacık
hareketinden farkı nedir?
Bir dalga, kendisini oluşturmak için kullanılan enerjiyi bir
yerden başka bir yere nakleder. İnsanlar; ilk kez bir dalganın,
hayal bile edemeyecekleri bir mesafeden kendilerine sesli ya
da görüntülü bilgi taşımak için kullanılabileceğini öğrendik-
lerinde, kim bilir ne kadar heyecanlanmışlardır! Bu sebeple
fiziksel dünyayı anlamamız, dalgaların doğasını, özelliklerini
ve davranışını anlayana kadar tamamlanmış sayılmaz. Dalga-
lar hangi temel kavramlar kullanılarak tanımlanır? İki dalga
karşılaştığında nasıl davranır?
İster katı ister sıvı, isterse gaz olsun çevrenizde gördüğü-
nüz her madde, belli etkiler sonucunda az ya da çok titreşir.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köp-
rüsü ve bunlara benzer diğer asma köprüler ya da yüzlerce
metre yükseklikteki gökdelenler de titreşme özelliğine sa-
hiptir. Söz konusu yapıların güvenli bir şekilde kullanılması,
bunların tasarımında ve inşasında dalga ve titreşim ile ilgili
bilgilerin göz önüne alınmasını zorunlu kılmaktadır. Dolayı-
sıyla dalgaların kaynağını, nasıl oluştuğunu, yapısını, boşluk-
ta ya da maddesel ortamda nasıl yayıldığını ve hızının hangi
faktörlerden etkilendiğini bilmeye ihtiyaç vardır.
Bu ünitede; dalga hareketini anlama ve anlamlandırmada
gerekli olan temel kavramları öğreneceksiniz. Dalgaları taşı-
dığı enerjiye ve titreşim doğrultusuna göre sınıflandıracak;
günlük hayatta gözlemlenen yay, su, ses ve deprem dalgala-
rını yorumlayacak; ses dalgalarından yararlanılan durumları
örneklendirecek, depremlere bağlı can ve mal kayıplarını ön-
lemeye yönelik çözümler geliştireceksiniz.

BÖLÜMLER
3.1. Dalgalar
3.2. Yay Dalgası
3.3. Su Dalgası
3.4. Ses Dalgası
3.5. Deprem Dalgası
115
3.1. Dalgalar

Konular
?
• Dalga Hareketinin Temel Değişkenleri
•Dalgaların Sınıflandırılması v¶
?
?

Anahtar Kavramlar Bir dalgayı açıklamak için bazı temel kavramlar kullanılır. Bu temel kavramların
neler olduğunu ve nasıl tanımlandığını biliyor musunuz?
• dalga
• titreşim
• dalga hareketi
• dalga boyu
• periyot
• frekans
• hız
• genlik
• atma
• dalga tepesi
• dalga çukuru
Sarmal bir yay, denge konumundan yukarı-aşağı veya ileri-geri hareket ettiri-
lerek ayrılırsa oluşan dalgaların titreşim ve ilerleme doğrultusu aynı olmaz. Tit-
reşim ve ilerleme doğrultusuna göre dalga çeşitleri nelerdir? Maddesel ortama
ihtiyaç olmadan yayılan dalgalar da var mıdır?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Titreşim, dalga boyu, periyot, frekans, hız
ve genlik kavramlarını açıklayabileceksi-
niz.
• Dalgaları taşıdığı enerjiye ve titreşim doğ-
rultusuna göre sınıflandırabileceksiniz.

Fotoğraf, bir depremin merkez üssünden oldukça uzak bir bölgedeki, demiryo-
lu üzerinde oluşturduğu etkiyi göstermektedir. Bu etki, yer kabuğu parçalarının
uzak bölgelere taşınması ile açıklanamayacağına göre rayların şekildeki gibi
kıvrılıp bükülmesi depreme sebep olan enerjinin dalga hareketi ile taşındığını
gösterir mi? Açıklayınız.

116
Dalga Hareketinin Temel Değişkenleri
Belli aralıklarla denge konumundan ayrılıp sürekli yukarı aşağı
veya sağa sola hareket ettirilen esnek yaylarda (Görsel 3.1) ve bel-
li aralıklarla durgun suya bırakılan cisimlerin düştüğü su yüzeyinde
dalgalar meydana gelir (Görsel 3.2).
Bir diyapazona vurulduğunda ses dalgaları oluşur. Yer ka-
buğunu oluşturan levhaların birbirini zorladığı sınırlarda biriken
enerji, deprem dalgaları meydana getirir (Görsel 3.3).
▲ Görsel 3.1
Çevrenizde dalgalara ve dalga oluşumuna yol açan olaylara Yay dalgası
başka örnekler de verilebilir. Işık ve ses, enerjiyi bir yerden başka
bir yere aktaran dalgalardır.

Merkez üssü
Depremin odağı

Fay hattı
▲ Görsel 3.2 ▲ Görsel 3.3
Su dalgası Deprem dalgası

Peki, dalga nedir? Nasıl meydana gelir? Dalgalar nasıl enerji


aktarır? Dalgalar, enerjileri ile birlikte başka bir şey taşır mı? Ör-
neğin dalgalarda madde aktarımı söz konusu mudur? Dalga ile
titreşim arasında nasıl bir ilişki vardır?

3.1 Etkinlik Titreşimden Dalgaya

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Titreşim ile dalga arasındaki ilişkiyi araştırmak.
• dalga leğeni takımı
Bunları Yapınız
1. Dalga leğeninin yataylığını sağladıktan sonra içine 8-10 mm derinli-
ğe ulaşıncaya kadar su koyunuz.
2. Leğenin ortasına yakın bölümüne önce 20 cm, sonra 30 cm yukarı-
dan 1 saniye arayla 6 damla su damlatınız.
3. Her iki durumda su yüzeyinde oluşan değişikliği gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• Su damlaları su yüzeyinde nasıl bir şekil değişikliği meydana getir-
di? Açıklayınız.
• 20 ve 30 cm yüksekten bırakılan damlalardan hangisinin su yüze-
yinde yarattığı etki daha belirgin biçimde gözlendi? Neden?

117
Yaptığınız etkinlikte su damlalarının durgun su üzerinde deği-
şiklik yaptığını gözlemlediniz. Bu durum, damlaların yarattığı titre-
şimlerle olur. Salıncakta sallanan bir çocuk (Görsel 3.4) iki nokta
arasında belli aralıklarla gidip gelir. Bir cismin bu örneklerde oldu-
ğu gibi, denge konumu etrafında yapmış olduğu salınım hareke-
tine titreşim denir. Titreşim, sadece cisimlerin ritmik olarak gidip
geldiği kısa bir mesafe ile sınırlıdır ve etrafa yayılmaz. Titreşimin
dalga hareketine dönüşmesi için ortamda yayılması gerekir.

Çoğu titreşim hareketinde etkinlikte olduğu gibi, kaynağın


ortama aktardığı enerji (ürettiği titreşimler) ortam boyunca taşı-
nır. Şöyle ki yüksekteki su damlalarının sahip olduğu potansiyel
enerjinin büyük bir bölümü, damla su yüzeyine çarptığında mo-
▲ Görsel 3.4 leküllere aktarılır ve moleküllerin daha belirgin titreşim hareketi
Salıncağın hareketi bir titreşimdir. yapmasına yol açar. Titreşen moleküller, enerjilerini Görsel 3.5'te
olduğu gibi komşu moleküllere çarpışma yoluyla aktarır. Molekül-
den moleküle aktarılan enerjinin sarsıntılar biçiminde yayılması su
yüzeyinde bir dalga şeklinde gözlenir. Aynı yere 1 s arayla düşen
damlalar, merkezi damlanın suya çarptığı nokta olmak üzere, su
yüzeyinde ilerleyen daire biçiminde dalgaların oluşmasına sebep
olur. Titreşimi başlatan damlanın enerjisi ne kadar fazla olursa
meydana gelen dalgalar da o oranda belirgin olur (Görsel 3.6).
Bu dalgalar, içinden geçtiği ortamın moleküllerini titreştirirken or-
tamın molekülleri bireysel hareket etmez, sadece dalga enerjisi
▲ Görsel 3.5 onlara ulaştığında titreşir.
İlk bilyenin sahip olduğu enerji, madde aktarımı ve
madde ilerlemesi olmadan titreşim yoluyla en son Benzer şekilde bir diyapazona vurulduğunda da diyapazonun
bilyeye kadar ulaşır (Newton Beşiği). çatalları titreşir. Çünkü esnek bir cisme uygulanan kuvvet, cismi
denge konumundan bir miktar ayırdıktan sonra kesilirse, cisim
denge konumuna geri dönmeye çalışır. Bu durumda cisim titre-
şim hareketi yapar. Titreşen bölüm, denge konumundan uzaklaş-
tıkça kendisine değen hava moleküllerini (taneciklerini) titreştirir.
Havayı oluşturan bu taneciklerin sıklaşıp seyrekleşme hareketi,
diğer taneciklerin de titreşim hareketi yapmasına sebep olur ve
havada görünmez bir dalga hareketi meydana gelir (Görsel 3.7).

Görüldüğü gibi kaynağı ne olursa olsun, her dalga bir etkinin


sebep olduğu titreşim olayı sonucunda meydana gelir. Başlatılan
şekil değişikliği ortamda ilerlerken madde taşınmaz, oluşturulan
▲ Görsel 3.6 sarsıntı ile ortama aktarılan enerji iletilir. Buna göre dalga hareke-
Su dalgasının üsten görünüşü

118
Titreşen kollar

Tanecikler Dalga, enerjinin bir ortam


Tanecikler seyrek
yoğun aracılığıyla yayılmasıdır. Or-
tam hava, su, yay veya boş-
luk olabilir.
Diyapozonun titreşen kolları hava
moleküllerini ileri geri hareket ettirir.
▲ Görsel 3.7
Diyapozon havayı oluşturan molekülleri titreştirmesi

ti, titreşim hareketi ile ortama aktarılan enerjinin madde aktarımı


olmadan sarsıntılar (yer değiştirmeler) şeklinde yayılması olarak
tanımlanır. Yukarıda yapılan açıklamalara bakarak her dalganın
bir titreşim hareketi olduğu sonucuna varılır. Ancak her titreşimin
bir dalga hareketi olduğu söylenemez.

Dalgalar doğada çok yaygındır. Bir sistemin veya nesnenin


enerjisindeki ani bir değişim, çevredeki enerjide ani bir değişiklik
meydana getirir. Bu enerji, dengeyi yeniden sağlamak için farklı
mekanizmalar vasıtasıyla ortamda yayılır. Dalgalar; dalga boyu,
periyot, frekans, genlik ve hız gibi temel kavramlarla açıklanarak
daha anlaşılır hale getirilir. Bu kavramları ve özelliklerini gözden
geçirelim:
y(m)
Her dalganın bir kaynağı vardır. Görsel 3.8'de resimlenen bir
Dalga tepesi
ip dalgası üzerinde tepe ve çukur noktalar görülmektedir. Dalga
Dalga boyu, λ
boyu, "ardışık iki tepe ya da iki çukur noktası arasındaki mesafe" Genlik
olarak tanımlanabileceği gibi daha genel bir ifade ile "bir dalga
λ(m)
üzerindeki, ardışık özdeş iki nokta arasında kalan en kısa mesafe"
olarak da tanımlanabilir. Bu mesafe λ (lamda) sembolü ile göste- Dalga boyu,λ
Dalga çukuru
rilir ve birimi SI birim sisteminde m’dir. Aynı ortamda oluşturulan
▲ Görsel 3.8
dalgaların dalga boyu ve enerjisi dalgayı üreten kaynağa bağlıdır.
Bir dalganın temel parametreleri

119
y(m) Bir ortamda; arkadaki dalganın öndekinin yerini alabilmesi için
belli bir sürenin geçmesi gerekir. Bu süre, kaynağın hızlı ya da yavaş
+y
çalışması ile ilgilidir. Bir noktada art arda iki tepe ya da iki çukurun
0 T/4 T/2 3T/4 T oluşması için gereken süre periyot olarak adlandırılır (Görsel 3.9).
t(s)
Bu durumda periyot, bir tam dalganın oluşması için geçen süreyi
–y
λ ifade eder ve "v= x/t" ifadesindeki zamanı temsil eden t’den ayırmak
▲ Görsel 3.9 için “T” sembolü ile gösterilir, birimi saniye (s)’dir.
Bir dalganın periyodu
Her dalga kaynağa bağlı olarak, belli bir oluşum sıklığına sa-
hiptir. Bir kaynak bir saniyede tek dalga meydana getirirken baş-
ka bir kaynak aynı sürede 2, 3 ya da daha fazla dalga meydana
getirebilir. Kaynağın bir saniyede meydana getirdiği dalga sayı-
sı, frekans ile ifade edilir. Belirlenen bir noktadan bir saniyede
geçen dalga sayısı arttıkça, frekans da artar. Frekans, “ƒ” ile
-1
gösterilir. Birimi "s (1/s)"dir. Frekans, ilk kez Alman bilim insanı
Heinrich Rudolf Hertz (Heynri Rudolf Hertz) (Görsel 3.10) tara-
fından tanımlanmış ve frekans birimine O’nun soyadı olan Hertz
(Hz) verilmiştir. Yay, su, ip ve deprem dalgalarının frekansı genel-
likle Hertz birimi ile ifade edilir.
▲ Görsel 3.10
Heinrich Rudolf Hertz (Heynri Rudolf Hertz) Ancak çok büyük frekanslara sahip olmaları sebebiyle ses ve
(1857-1894)
elektromanyetik dalgaların frekansları KHz ya da MHz birimleri
ile ifade edilir.

1 saniye
14243 λ1
Frekans azalır. Dalga boyu artar.
(Periot artar.)
ƒ1
λ2
14243

ƒ 3> ƒ 2> ƒ 1 λ1 > λ2 > λ3

ƒ2
λ3
123

Birim: s–1(Hz) Birim: uzunluk (m)

ƒ3

▲ Görsel 3.11
Dalgaların periodu arttıkça frekansı azalır. Buna bağlı olarak dalga boyu artar.

120
3
1 kilohertz (kHz) = 10 hertz (Hz)
t=0
6
1 megahertz (MHz) = 10 hertz (Hz) λ
3
1 megahertz (MHz) = 10 kilohertz (kHz)
t=1s
Dalgaların periyodu arttıkça frekansı yani bir sani- λ
yede oluşan dalga sayısı azalır (Görsel 3.11). O hâlde
periyot ile frekansın çarpmaya göre birbirinin tersi ol-
duğu söylenebilir. Yani, T.ƒ=1 dir. Aynı ortamda oluş-
turulan dalgaların yayılma hızları sabittir. Sabit hızla
yayılan bir dalganın frekansının artmış olması, birim
zamanda üretilen dalgaların sayısının artması anla-
mındadır (Görsel 3.12). Frekansın artmasıyla dalga
başına düşen zaman, yani periyot azalmış olur. So-
nuç olarak dalgalar arası uzaklık (dalga boyu) azalır, ▲ Görsel 3.12
dalgaların yayılma doğrultusundaki belirli bir uzunlu- Frekans sabit olduğunda zamanla üretilen dalga sayısı düzgün
ğa daha çok dalga düşer. Dolayısıyla dalganın frekansı biçimde artar. Frekans değiştiğinde ise dalga sayısı da değişken
biçimde artar.
ile dalga boyunun ters orantılı olduğu sonucuna varılır.
Dalga, (ortam değişmediği sürece) sabit v hızı ile yayıldı-
ğından bu durumu;
Dalgalarda Hız Bağıntısı
v = λ.ƒ ile ifade ederiz.

Online Fizik
T.ƒ=1 ifadesi dikkate alınırsa,
v = λ /T yazılır. http://phys23p.sl.psu.edu/phys_anim/waves/indexer_
waves.html
Bu bağıntı, dalga üzerindeki bir noktanın bir peri-
yotluk sürede bir dalga boyu kadar yer değiştireceğini
gösterir.

ÖRNEK SORU

Durgun bir su birikintisine bir yapraktan eşit aralıklarla


4 s’de 12 damla düşüyor. Buna göre oluşan dalgaların;
a. frekansını bulunuz.
b. periyodunu bulunuz.

ÇÖZÜM

4 saniyede 12 damla suya düşdüğüne göre aynı sayıda


dalga oluşacaktır. Buna göre sonuçlar şöyle olur:

a. Dalganın frekansı: b. Dalganın periyodu:
-1
ƒ=12/4=3 s T=1/ƒ=1/3 s

121
ALIŞTIRMA

Periyodu 3 s olan şekildeki dalga modelinde r=2 cm,


a=4 cm olduğuna göre dalganın; r

a. dalga boyu kaç cm'dir?


a r
b. genliği kaç cm'dir?
-1
c. frekansı kaç s dir?

Bir dalganın taşındığı ortamın her noktası denge ko-


Sıkışık Sıkışık
Çukur Çukur Çukur numundan aynı miktarda ayrılmaz. Bazı noktalar çok,
Boyuna
dalgalar bazı noktalar az ayrılır. Dalganın herhangi bir noktasının
denge konumuna olan uzaklığı uzanım kavramıyla ifade

Tepe Tepe
edilir. Uzanımın en büyük değerine ise genlik denir. Dal-
Seyrek Seyrek Seyrek
ganın, tepe ve çukur noktalarının denge konumuna olan
▲ Görsel 3.13 uzaklığını ifade eden genlik, bir dalganın taşıdığı enerji-
Ses dalgasında genlik
nin büyüklüğü hakkında bilgiler içerir. Titreşim doğrultu-
su yayılma doğrultusu ile aynı olan dalgalarda sıkışma
bölgesinin orta noktası tepe, seyrekleşme bölgesinin
orta noktası da çukur olarak düşünülebilir (Görsel 3.13).
Dalga boyu
117. sayfada verilen 3.1 etkinliğinde 30 cm yüksekten
Suyun bırakılan damlaların 20 cm yüksekten bırakılan damlalar-
Dalga yüksekliği denge
seviyesi dan daha büyük genlikli dalgalar oluşturduğunu göz-
lemlediniz. Bunun sebebi, titreşimi başlatan damlanın
yüksekten bırakılması hâlinde ortama daha büyük enerji
aktarmasıdır. Su damlası yerine, kütlesi bundan büyük
Dalga Dalga Su moleküllerinin
tepesi çukuru dönme hareketi çakıl taşları kullanılsaydı ortama daha fazla enerji akta-
rılacağı için meydana gelen dalgaların genliği daha çok
▲ Görsel 3.14
Su dalgasında genlik, dalga çukuru, dalga tepesi artmış olacaktı (Görsel 3.14). Su dalgasında olduğu
gibi; deprem, ip, yay ve ses dalgalarında da genlik ne
kadar büyükse taşınan enerji de o kadar büyük olacaktır.
Yani genlik, dalganın taşıdığı enerjinin bir göstergesidir.
Aşağıda üç farklı dalga modeli verilmiştir. Bu dalgalar-
dan genliği en büyük olan I dalgasının taşıdığı enerji,
genliği buna göre küçük olan II ve III dalgalarının taşıdığı
enerjiden fazladır.

I. II. III.

122
ALIŞTIRMA
v
Yanda frekansı 25 Hz olan bir dalga modeli verilmiştir. +x yönün-
de yayılmakta olan bu dalga için aşağıdaki değerleri bulunuz. 18 cm

a) Genliği kaç cm'dir?

10 cm
b) Dalga boyu kaç cm'dir?
c) Periyodu kaç s'dir?

Dalgaların Sınıflandırılması
Bunları Biliyor musunuz?
Dalgalar, doğadaki temel enerji transfer yöntemidir. Bir sistem
Ses dalgaları, mikrofon sayesinde elektrik
veya nesneden salındığı zaman dalga olarak taşınır. Bu sebeple
enerjisine dönüştürülür ve buradan isteni-
dalgalar, sarsıntının aktarıldığı ortamların yeni bir düzene geçme
len noktalara yaklaşık ışık hızı ile taşınır.
çabası sırasında gözlenir. Su, ses, deprem ve yay dalgalarının
yayılabilmesi için esnek bir ortam gerekir. Su dalgalarını taşıyan
esnek ortam su, şarkı söylemekte olan müzisyenin sesini taşıyan
esnek ortam ise havadır. Sarmal yay olmasaydı bunun üzerinde
yayılan bir dalga da olmayacaktı. Su, ses ve yay dalgaları gibi bir
kuvvetin etkisiyle ortaya çıkan ve yayılmak için maddesel ortama
ihtiyaç duyan dalgalara mekanik dalgalar denir. Yayılması için
maddesel ortamın gerekli olmadığı dalgalar da mevcuttur. Radyo
dalgaları, mikrodalgalar, görünür ışık, x-ışınları ve gama ışınları
bu tür dalgalardandır. Görsel 3.15'teki gibi birbirine dik elektrik
ve manyetik alanlardan ibaret olan bu dalgalara elektromanyetik
(EM) dalgalar denir. EM dalgalar, elektrik ve manyetik alanların
değişen salınımlarını (elektrik ve manyetik alanların karşılıklı et-
kileşimini) kullanarak yayılır. Bu nedenle, EM dalgalar, yayılmak
için hiçbir maddesel ortama ihtiyaç duymazlar. Enerji aktarımının
olduğu bir olay sonucunda meydana geldikleri için mekanik dal-
galar gibi enerji taşırlar.
Dalgalar, ortamdaki taneciklerin titreşim doğrultusuna göre ise
enine ve boyuna olmak üzere iki temel sınıfa ayrılarak incelenir.
y

E
Dalga boyu (λ)

z
B Yayılma
yönü
Elektrik alan (E) x
Manyetik alan (B) ▲ Görsel 3.15
Elektromanyetik dalga, birbirine dik elektrik ve manyetik alanlardan ibarettir.

123
İlerleme doğrultusunun titreşim doğrul-
Enerji Taşıyıcılar tusuna paralel olduğu dalgalar da vardır. Bir
ucu sabitlenmiş sarmal yayın diğer ucunda
Merhaba, yardım Enerjiyi taşımam lazım.
edebilir miyim? Neyle taşıyacağım hiç düzenli olarak birkaç halka sıkıştırılıp bırakı-
önemli değil. lırsa bu halkalar denge durumuna dönmeye
çalışacaktır. Oluşan sarsıntı sabitlenmiş uca
doğru hareket edeceğinden olay bir bütün
olarak yayı oluşturan halkalarda sıkışma
ve seyrekleşme biçiminde gözlenen dalga
hareketine dönüşecektir (Görsel 3.17). Bu
olayda dalganın yayılma doğrultusu ile or-
O hâlde senin bir dalgaya ihtiyacın var. Dalga, bir
tamın taneciklerinin titreşim doğrultusu aynı
sarsıntıdır ve bu sarsıntı hareketi, enerjiyi madde olur. Bu tür dalgalara da boyuna dalgalar
üzerinden ya da boşlukta iletme özelliğine sahiptir. denir. Ses dalgaları boyuna dalgalardır.
Enerjinin iletimi sırasında madde taşınmaz.
Enine ve boyuna dalgaların özellikleri bir-
birinden farklıdır.
Enine Dalgaların Özellikleri
Farklı dalga türleri vardır. Eğer enerjiyi madde üzerin-
den taşımak istiyorsan su, ses, yay ve deprem dalgalarını 1. Titreşim doğrultusu ile yayılma doğrultu-
içine alan mekanik dalgaya ihtiyacın var. Şayet uzay boş- su birbirine diktir.
luğundan geçirmek istiyorsan EM dalga gerekir.
2. Yayıldığı ortamlarda tepe ve çukurlar
oluşturur.
3. Katılarda ve sıvı ortamların yüzeyinde olu-
şur.
4. Dalga boyu ardışık iki tepe veya iki çukur
nokta arasındaki uzaklıktır.
5. Yayıldığı maddesel ortamların yoğunluğu-
Teşekkür ederim, çok
yardımcı oldun. nu etkilemez.

Enine dalga Boyuna dalga

Taneciklerin titreşim yönü Taneciklerin titreşim yönü


Dalganın yayılma yönü Dalganın yayılma yönü
Tepe
v

Sıkıştırılmış Sıkıştırılmış

Gergin Gergin
Titreşim
Çukur yönü

▲ Görsel 3.16 ▲ Görsel 3.17


Kapı koluna bağlanan bir ipin boşta kalan ucu aşağı yukarı salla- Bir ucu sabitlenmiş sarmal yayda birkaç halka sıkıştırılıp bırakılarak boyuna
narak enine dalgalar elde edilir. dalga elde edilir.

124
Boyuna Dalgaların Özellikleri Su dalgaları aynı anda
1. Titreşim doğrultusu ile yayılma doğrultusu birbirine paraleldir. hem enine hem de boyu-
2. Yayıldığı ortamda maddesel sıkışma ve seyrelmeye sebep na dalga özelliği gösterir.
olur.
3. Dalga boyu ardışık iki sıkışma ya da seyrelme noktaları arasın-
daki mesafeye eşittir.
4. Katı, sıvı ve gaz ortamlarda yayılma özelliğine sahiptir.
5. Yayıldığı ortamın molekül yoğunluğunu değiştirirler.

ÖRNEK SORU

I. Su dalgası II. Ses dalgası III. Deprem dalgası


Resimdeki öğrencilerin yay üzerinde oluşturdukları dalga titreşim
ve yayılma doğrultusu yönünden yukarıdaki dalgalardan hangisine
benzer?
Çözüm
Resimde görülen yay dalgası boyuna dalgadır. Boyuna dalgalarda yayılma ve titreşim doğrultusu
aynıdır. Ses, su ve deprem dalgaları da boyuna dalga olduğundan bu dalgalar yayda oluşturulan
dalgaya benzer.

✓ Ne Öğrendiniz?
Bir dalganın frekansını, hızını, genliğini, dalga boyunu; dalganın yayıldığı ortam mı yoksa dal-
ganın kaynağı mı belirler? Açıklayınız.

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. Bir dalgayı tanımlamak için kullanılan temel kavramlar nelerdir? Bu kavramları açıklayınız.
2. Aynı yayda oluşturulan yüksek frekanslı atma ile düşük frekanslı atmanın hızları arasında bir fark var mıdır?
Neden?

3. Birim karelerle ölçeklendirilmiş düzlemde A ve B dalgalarının anlık görünümleri şe-


kilde gösterilmiştir. A
Bu dalgaların dalga boyları arasındaki λA / λB oranı kaçtır? B
4. Titreşim doğrultusuna göre dalga çeşitleri nelerdir? Örnekler veriniz.
5. Su dalgalarında madde iletimi yoksa tekneler neden demir-
lemeye ihtiyaç duyarlar?
Uzanım (m)
6. Bir kaynağın yaptığı salınım hareketi sonucunda üretilen
dalgaların uzanım-zaman grafiği yanda verilmiştir. Buna 0,5
göre dalgaların genliğini, periyodunu ve frekansını bulunuz. 1 2 3 4
Zaman (s)
0,5

125
3.2. Yay Dalgası

Konular
• Atma ve Periyodik Dalgalar
Atma Periyodik dalga
• Sabit ve Serbest Uçta Yansıma

Anahtar Kavramlar
• atma
• periyodik dalga Yay dalgalarını incelemek için iç direnci zayıf ve gerdirilmiş yaylardan ya-
rarlanılır. Bir yayda oluşturulan atma ile periyodik dalga arasındaki farkı
nasıl açıklarsınız?

Gergin bir yay üzerinde oluşturulan aynı yönlü genliğe sahip iki atma ve zıt
yönlü genliğe sahip iki atma karşılaşıp birbirini geçtikleri sırada görünüm-
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz lerinde nasıl bir değişiklik gözlenir? Atmalar birbirini geçtikten sonra hız,
genlik, genişlik ve şekillerini korurlar mı?
• Atma ve periyodik dalga oluşturarak arala-
rındaki farkı açıklayabileceksiniz.
Gelen atma
• Yaylarda atmanın yansımasını ve iletilme-
sini analiz edebileceksiniz.
Eklem noktası İnce yay
Kalın yay

İletilen atma
Yansıyan atma
Eklem noktası
Kalın yay İnce yay

Birbirine eklenmiş sarmal yay, sicim veya telde yayılan atmalar, eklem nok-
tasına ulaştığında nasıl davranır? Atmaların eklem noktasındaki davranışı
yay, sicim veya telin ince ya da kalın olmasından etkilenir mi?

126
Atma ve Periyodik Dalgalar
Dalga hareketi incelenirken “atma” kavramı sıklıkla kullanılır.
Bu terim, genellikle bir ortamda titreşim nedeniyle oluşan ani ve
tek bir değişikliği ifade eder (Görsel 3.18). Gergin bir tel ya da
sarmal bir yay bizlere, titreşim hareketi ile tel veya yaya aktarılan ▲ Görsel 3.18
Enine atma
enerjinin bu cisimler üzerinde oluşturduğu atmayı doğrudan göz-
lemleme imkânı verir.

3.2 Etkinlik Atma ile Periyodik Dalga Arasındaki İlişki

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Atma ve periyodik dalganın özelliklerini karşılaştırmak
• sarmal yay
Bunları Yapınız
I. Aşama
1. İkişer kişilik gruplar halinde çalışarak görseldeki gibi sarmal
yayı düz zeminde gergin hale getirdikten sonra sabit tutunuz.
2. Yayı sabit tutan ellerinizin konumunu bozmadan biriniz boşta
kalan elinizle yayı bir kez sağa veya sola çekip bırakarak enine
bir atma oluşturunuz.
3. Oluşan atmayı gözlemleyiniz.
II. Aşama
1. Bu aşamada, yayın bir ucunu sabit tutarken diğer ucunu dü-
zenli ve sürekli biçimde yaklaşık eşit genlikli olarak sağa sola
hareket ettiriniz.
2. Bu sırada yayda oluşan dalga hareketini gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• Sarmal yayın bir kez sağa veya sola çekilip bırakılmasıyla üzerinde oluşan şekil değişikliği, yayın sürekli ve
düzenli biçimde sağa sola hareket ettirilmesi sırasında oluşan şekil değişikliğine benziyor mu? Buna göre atma
ile periyodik dalga arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?

Gergin bir yay, denge konumundan bir miktar ayrılıp serbest


bırakılırsa, aktarılan enerjiden dolayı yay üzerinde yayılan bir eni-
ne sarsıntı oluşur. Dalga kaynağı olan elin hareketi ile yayda tek
bir titreşim başladığından başka sarsıntı oluşmaz. Benzer şekil-
de bir sarmal yayın birkaç halkası Görsel 3.19'daki gibi sıkıştırı-
lıp aniden serbest bırakılırsa, her iki yöne yayılan birer boyuna
sarsıntı gözlenir, kaynak aynı hareketi tekrarlamadığı için yayda
yeni titreşim başlamaz ve yeni sarsıntı oluşmaz. Yapılan etkinlikte
ve verilen bu örneklerde olduğu gibi, titreşimle ortama aktarılan
▲ Görsel 3.19
enerjinin meydana getirdiği tek sarsıntıya atma denir. Yani atma-
Gergin olan sarmal bir yayda birkaç halka
nın tek bir titreşimle oluşan kısa süreli dalga olduğu söylenebilir. sıkıştırılıp bırakılırsa, boyuna atma oluşur.

127
Atmayı oluşturan titreşim hareketinin süresi ve yönü, atma-
nın şeklini belirler (Görsel 3.20). Örneğin enine titreşim; yarım
periyotluk zamanda bir enine atma, bir periyotluk zamanda ise
bir enine dalga meydana getirebilir. Bu sebeple atma, temel bir
fizik kavramı olarak kabul edilmez. Dalgaların yapı ve özellikleri-
nin anlaşılmasını kolaylaştırmak için türetilen bir geçiş kavramı
olarak değerlendirilebilir. Dalgaların farklı durumlardaki davra-
nışlarına ilişkin bazı sorulara atmalar yardımıyla cevap aramak
kolaylık sağlar. Üzerinde enine bir sarsıntının yayılmakta olduğu
ipte, dalganın ulaştığı bölümün her bir noktasının titreşim yönü
Görsel 3.21'de modellenen atma örnekleri üzerinde görülmekte-
dir. İlerleme yönüne göre atmanın ön bölümündeki noktalar den-
▲ Görsel 3.20 ge konumundan ayrılma, arka bölümündeki noktalar ise denge
Gergin bir tel, aşağı itilip yukarı çekilirse, enine konumuna dönme eğilimi göstermektedir. Oluşturulan atma ile
atma oluşur.
ortama aktarılan enerji, ortamdaki bitişik veya komşu parçacıklar
İlerleme yönü arasındaki mekanik etkileşimle kinetik ve potansiyel enerji şeklin-
Atmanın bir
süre sonraki de v hızı ile yayılım gösterir. Bu durum Görsel 3.22'de modellen-
Atma konumu
miştir. İnceleyiniz.
Denge
konumu

Dalganın genişliği
a.

Dalganın genişliği EK EP EK EP
Denge
konumu


Atma Atmanın bir
süre sonraki
konumu
a.
İlerleme yönü
b.

▲ Görsel 3.21
a. Baş yukarı atma b. Baş aşağı atma

EK EP EK EP

b.

▲ Görsel 3.22
Atma, bir ortamda yayılan kinetik (Ek) ve potansiyel enerjiden (Ep) ibarettir.

128
Atmalara ilişkin bu özelliğin bilinmesi, dalgaların yayıldığı es-
nek ortamın her bir noktasının da hangi yönde titreşeceğini belir-
leme imkânı verir.
Dalgaların sürekliliği titreşimi oluşturan kaynağa bağlıdır. Et-
kinliğin I. aşamasında dalga kaynağı sürekli ve eşit zaman ara-
lıkları ile yeni titreşimler oluştursaydı, ortama aktarılan enerji de
sürekli olan periyodik dalgalar şeklinde taşınacaktı. O hâlde bir
kaynağın düzenli titreşimi sonucunda eşit zaman aralıkları ile eşit
sayıda ve özdeş dalgalar üretiliyorsa oluşan bu dalgalar periyo-
diktir, denir. Atma ile periyodik dalga arasındaki fark aşağıda
görseller eşliğinde vurgulanmıştır. İnceleyiniz.

Periyodik dalga oluştur-


Atma oluşturmak için mak için oklarla gösteri-
ok yönünde tek bir len yönlerde eşit zaman
aralıklarıyla tekrar eden
hareket yapılır.
sürekli bir hareket yapılır.

a) 1. Gergin ip 2. Enine atma 3. Enine periyodik dalga

b) 1.Gergin sarmal yay 2. Boyuna atma 3. Boyuna periyodik dalga

a) Gergin ip üzerinde oluşturulan enine atma ve enine periyodik dalga


b) Gergin sarmal yay üzerinde oluşturulan boyuna atma ve boyuna periyodik dalga
Dalgaların şekli, frekansı, periyodu, kaynak tarafından belirlenir.

Dalga tepesi
Periyodik dalga, kaynak tara-
fından yay üzerinde tekrar tekrar Taneciklerin titreşim
yönü
üretilen döngü veya desenlerden
oluşur. Görsel 3.23'te periyodik
olarak titreştirilen gergin ipte olu- Dalga çukuru

şan periyodik dalgalar gösteril-


Dalganın ilerleme
miştir. İp üzerindeki her bir nok- yönü

tanın hareketinin de periyodik ▲ Görsel 3.23


Bir ip üzerinde oluşturulan enine dalganın hareket yönü ve ortamdaki taneciklerin titreşim
olduğu unutulmamalıdır. yönleri verilmiştir. Tepe ve çukur noktalarındaki parçacıklar, bir an durup yönlerini
değiştirirler.

129
Acaba gergin bir yayda oluşturulan atmanın ilerleme hızının bağlı olduğu değişkenler nelerdir?

3.3 Etkinlik Atmaların Hızı

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Atmaların yayılma hızının bağlı olduğu faktörleri belirlemek
• aynı boyda biri kalın diğeri
Bunları Yapınız ince iki adet sarmal yay
1. Bir ucunu masa ayağına sabitlediğiniz kalın sarmal yayı düz ve pü- • kronometre
rüzsüz zemine bir doğru boyunca seriniz. • cetvel
• dinamometre
2. Yayın boşta kalan ucuna dinamometreyi takınız. Bu hâlde, yayı önce
30 cm geriniz ve gerilmeye karşılık gelen kuvvet değerini aşağıda örneği verilen
benzer bir çizelgeye kaydediniz.
3. Yayın gerginliğini bozmadan birkaç yay halkasını bir araya getirerek sıkıştırıp ser-
best bırakınız. Bu işlemi 3 kez tekrar ederken oluşan atmaların her birinin sabitlen-
miş uca ulaşma süresini bir arkadaşınızın ölçmesini isteyiniz. Ölçümleri çizelgeye
kaydediniz.
4. Aynı işlemleri yayı sırasıyla 60 cm ve 90 cm gererek tekrar ediniz.
5. Yaydaki gerilme miktarının artmasına karşılık atmaların sahip olduğu hız değerle-
rini hesaplayıp çizelgeye kaydediniz.
6. Daha sonra, kalın sarmal yayı sabitlendiği masa ayağından ayırıp yerine ince
sarmal yayı sabitleyiniz.
7. Kalın yay üzerinde yapıtığınız işlemleri sırasıyla ince yay üzerinde tekrarlayınız.
8. İnce yaydaki gerilme miktarının artmasına karşılık atmaların sahip olduğu hız değerlerini hesaplayıp çizelgeye
kaydediniz.
Dalganın yaptığı Dinamometre-
Dalganın hızı (v=∆x/
yer değiştirme nin gösterdiği Geçen süre (t, s)
tort.,m/s)
(∆x,m) değer (F, N)
1. Dalga t 1= t 2= t3= tort.=
Kalın yay 2. Dalga t 1= t 2= t3= tort.=
3.Dalga t 1= t 2= t3= tort.=
1.Dalga t 1= t 2= t3= tort.=
İnce yay 2.Dalga t 1= t 2= t3= tort.=
3.Dalga t 1= t 2= t3= tort.=

Analiz ve Sonuç
• Aynı yayda oluşturulan atmaların hızı yayı geren kuvvete (gerilme
miktarına) bağlı olarak nasıl değişir? Buna göre yayı geren kuvvetin
büyüklüğü ile atmaların yayılma hızı arasında nasıl bir ilişki vardır?
Açıklayınız.
• Atmaların, eşit şiddette kuvvetle gerilen ağır ve hafif yaydaki yayılma hızları aynı mıdır? Neden?
• Bu etkinlikteki bulgularınızı da göz önüne alarak atmaların yayılma hızının, yayın yapıldığı maddenin cinsine
bağlı olup olmayacağını tartışınız.
• Boyuna atma elde etmek için tasarlanan bu etkinliğin benzerini enine atma elde etmek için tasarlayıp yapınız. Yapa-
cağınız etkinlikte elde edeceğiniz sonuçların boyuna atmadakine benzer olmasını bekliyor musunuz? Nasıl?

130
Etkinlikte, atmaların hızının yayı geren kuvvetin büyüklüğüne
bağlı olup olmadığını belirlemek için aynı yaya şiddeti giderek artan
kuvvetler uygulandı. Yaylardaki atmaların, şiddeti artan kuvvete bağlı
olarak, daha büyük hızla yayıldığı görülür. Hassas ölçümler yapıldı-
ğında bu artışın kuvvetin kendisiyle değil, kareköküyle doğru orantılı
olduğu belirlenir. Örneğin, bir teli geren kuvvet 4 katına çıkarılırsa
atmanın yaydaki hızı 2 katına çıkar (Görsel 3.24).
Peki, atmaların yayılma hızı yayın kalınlığına bağlı mıdır?
Bu soruya ancak etkinlikte olduğu gibi, aynı maddeden yapıl-
mış iki farklı yay kullanılarak cevap verilebilir. Yapılan ölçüm ve
hesaplamalarla atmaların, yayı geren kuvvet ve yayın boyu aynı
kalmak kaydıyla ince yayda daha büyük hızla yayıldığı gözlenir.
Bu sonuca göre esnek bir tel ya da yayda, kalınlık ve incelik at-
maların yayılma hızını etkileyen bir faktör olarak karşımıza çık-
maktadır. Yayın yapısına bağlı olan bu özellik, “µ (nü)” sembolü
ile gösterilen boyca yoğunluk (birim uzunluk başına düşen kütle)
▲ Görsel 3.24
kavramı ile ilgilidir (µ = m/l olup, birimi kg/m’dir.). Örneğin, aynı
Özdeş sarmal yayları geren kuvvetin şiddeti
maddeden yapılmış A ve B yaylarının boyca yoğunlukları arasın- F
arttıkça v = ifadesine göre yayda
n
daki ilişkinin µA > µB şeklinde olması A yayının B yayından kalın
oluşturulan atmaların yayılma hızı da artar.
(ağır) olduğu anlamına gelir.
Boyca yoğunluk (birim boyun kütlesi), aynı maddeden yapıl-
mış yayın kalınlık ve inceliğinin bir göstergesi olduğu gibi, farklı
maddelerin yoğunluklarının farklı olmasından dolayı maddenin
cinsine göre de değişen bir parametredir. Bu sebeple atmaların
yayılma hızının maddenin cinsine göre de değişeceği yani dalga-
ların farklı ortamlarda farklı hızlarda yayılacağı açıktır. Yapılan has- μ1
sas ölçümlerle boyu ve gerici kuvvetin sabit olduğu esnek bir yay μ2
μ3>μ2>μ1
üzerinde oluşturulan atmaların yayılma hızının boyca yoğunluğun μ3
v1>v2>v3
kareköküyle ters orantılı olduğu belirlenmiştir. Örneğin, yayı ge- Atmanın ilerleme hızı (v)
ren kuvvet sabit olmak kaydıyla birim boyunun kütlesi 1 kg/m birim uzunluğun kütlesi (μ)
ile ters orantılıdır.
olan bir yaydaki yayılma hızı, birim boyunun kütlesi 4 kg/m olan
bir yaydaki yayılma hızının iki katına eşittir.
Görüldüğü gibi dalgaların yayılma hızı, yayı geren kuvvetin
kareköküyle doğru, yayın birim uzunluk başına düşen kütlesinin
F
kareköküyle ters orantılıdır. Bu sonuç v = n
eşitliği ile ifade edi-
lir. Bu eşitlikte;
v : dalganın yayılma hızı, F : yayı geren kuvvettir.

131
ÖRNEK SORU

Kalınlığı şekildeki gibi düzgün olarak artan bir yayın ince ucundan kalın
ucuna doğru bir atma gönderiliyor. Gönderilen atmanın kalın ucun sonuna ula-
şıncaya kadar hız, frekans, periyot ve dalga boyu gibi özelliklerinden hangileri
değişir? Bu değişimlerin nasıl gerçekleştiğini açıklayınız.

ÇÖZÜM
F
İnce uçtan gönderilen atmanın hızı, kalın uca ulaştığında azalmış olur. v = ifadesine göre yay kalınlaş-
n
tıkça birim boyun kütlesi de arttığından atmanın hızı azalır.
Frekans, ortamın fiziksel özelliklerinden etkilenmez. Sadece kaynağa bağlı olduğundan yayın giderek kalın-
laşması frekansı değiştirmez. v =λf ifadesine göre frekans sabit kaldığında hız azaldığı için dalga boyu da küçü-
lür. Burada yayın kalın ve ince bölümü aynı kuvvetin etkisinde olduğundan hızın azalması yayın kalın bölümünde
kuvvetin etkisinin azalmasına bağlanmamalıdır.

Alıştırma
Bir öğrenci duvara sabitlenen gergin ip üzerinde T sürede şe-
kildeki gibi bir atma oluşturuyor. Bu atmanın duvara t sürede
ulaştığını belirliyor.
Buna göre öğrenci;
a. Elini denge konumundan aynı miktarda daha hızlı ayırıp geri getirdiğinde yani daha hızlı hare-
ket ettirdiğinde,
b. T sürede elini denge konumundan daha çok ayırıp geri getirdiğinde,
c. İp uzunluğunun ve ipi geren kuvvetin aynı olduğu durumda daha ağır bir ip kullandığında,
d. Aynı ipi geren kuvvetin şiddeti azaltılıdığında,

Bir dalganın yayılma hızı, genel olarak kaynaktan bağımsız


olup, ortamın fiziksel özelliklerine bağlıdır. Eğer ortamın fiziksel
Hız, dalgaya aktarılabilen
özellikleri değişmiyorsa dalga boyunun büyük ya da küçük ol-
bir özellik değildir. Hızı
ortamın özellikleri belirler. ması yayılma hızını etkilemez. Bu sebeple periyodik dalgalarda
doğrudan v = λ.ƒ ya da v = λ/T ifadelerine göre yorum yaparak
yayılma hızı ile dalga boyu veya frekans arasında doğrusal bir
ilişki kurmak hatalı bir yaklaşım olur. Kaynağın hızlı ya da yavaş
titreşmesi yani frekansın büyük ya da küçük olması dalgaların ya-
yılma hızını değiştirmez. Çünkü hız dalgaya aktarılabilen bir nice-
lik değildir. Aynı ortamda dalga boyunun değişmesi için frekansın
değişmesi gerekir. Frekans artarsa dalga boyu azalır ve bu du-
rumda hız değerinde bir değişiklik meydana gelmez. Özetle; yay
dalgalarının hızı dalganın yayıldığı ortamın özelliklerine (tel ya da
yayın birim uzunluğunun kütlesine) ve yayı geren kuvvete bağlı;
kaynağın özelliklerinden ve dalganın şeklinden bağımsızdır.

132
Dalgalar yansıma ve kırılma olarak bilinen fiziksel olaylara da
maruz kalır.

Sabit ve Serbest Uçta Yansıma Online Fizik


Homojen bir ortamda başlatılan atma ya da periyodik dalga-
www.physicsclasroom.com/mmedia/
nın nasıl yayıldığını öğrendiniz. Acaba homojen ortamda yayıl-
waves/fix.cfm
makta olan bir dalga farklı bir ortamla karşılaşırsa ne olur, nasıl
www.physicsclasroom.com/mmedia/
davranır? Şimdi bu soruya cevap aramak için yine gergin yay ya waves/free.cfm
da ip üzerindeki enine dalgaları inceleyiniz.

3.4 Etkinlik Yansımada Dalga Ortamının Sınırlarının Rolü

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Yansımada dalga ortamının sınırlarının rolünü keşfetmek.
• iki adet 2 m uzunluğunda yu-
Bunları Yapınız muşak çamaşır ipi
1. İplerden birinin ucunu silindirik çelik bir direğe veya silindirik çelik bir • halka yapmak için 30 cm kadar
masa ayağına sıkıca bağlayınız. metal (alüminyum) tel
2. Oluşturduğunuz bu sabit uçlu düzenekte ipi gererek sabit uca doğru
aralıklarla birkaç atma gönderiniz.
3. Sabit uca ulaşan atmaların buradaki davranışını ve nasıl
yansıdığını gözlemleyiniz.
4. Diğer ipin ucunu aynı silindirik çelik direk üzerinde kayabi-
lecek genişlikte oluşturduğunuz metal halkaya bağlayınız.
5. Oluşturduğunuz bu serbest uçlu düzenekte ipi gererek ser-
best uca doğru aralıklarla birkaç atma gönderiniz.
6. Serbest uca ulaşan atmaların buradaki davranışını ve nasıl
yansıdığını gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• Ortamın sonuna ulaşan atmalar sabit ve serbest uçlardan nasıl yansır? Yansıyan atmalar arasındaki farkı
ortamı oluşturan taneciklerin taşıdığı enerjiyi göz önüne alarak nasıl açıklarsınız?
• Gelen atma ile yansıyan atmanın dalga boyu, periyot, frekans, genlik ve hız gibi özelliklerinin aynı olup olma-
yacağını tartışınız.

Sabit Uçtan Yansıma


Bir ucu sert bir desteğe bağlanmış olan ipin diğer ucunda
oluşturulan atma ip boyunca ilerler. Sabit uca gelen atma burada
ters dönerek yansır.
Yansıyan atmanın gelen atmaya göre ters dönmesi meka-
nik dalgaların yapısı hatırlanarak açıklanabilir. Gönderilen atma,

133
yayıldığı homojen ortamın sonuna ulaştığında, ortamı oluşturan
tanecikler sırasıyla yukarı yönelir. Bu tanecikler ipin bağlı oldu-
ğu sert engele çarpar. Atma üzerindeki her tanecik (her nokta)

v engele yukarı yönlü bir etki kuvveti uygular. Bu kuvvet, engelin


eşit ve zıt yönlü tepki kuvveti ile karşılaşır. Sert engel üzerinde
açığa çıkan etki ve ip üzerinde açığa çıkan tepki kuvvetleri tıpkı
v bir bilek güreşinde olduğu gibi birbirini yenmeye çalışır. Ancak
sert engelin büyük kütleye, dolayısıyla hareket ettirilemeyen tane-
ciklere sahip olmasına bağlı olarak gelen atma ip üzerinde açığa
çıkan tepki kuvvetinin zorlamasıyla yansırken ters dönerek ilerler
(Görsel 3.25).
Serbest Uçtan Yansıma

v Direk üzerinde kayabilecek şekilde bağlanmış ipte oluşturu-


lan baş yukarı atma direğe ulaştığı zaman, ip bir tepki kuvveti ile
karşılaşmaz. Bu sebeple, ip halkası denge konumundan ayrılır
ve silindirik boru boyunca yukarı doğru kayar. Halka maksimum yer
v
değiştirmeye ulaştığında atmanın arka bölümü Görsel 3.26'da gö-
▲ Görsel 3.25
Sabit uçta yansıma rüldüğü gibi hâlâ halkayı geri çekmeye çalışır. Bunun sonucunda
hareket anlık olarak durduktan sonra atma baş yukarı olarak geri
yansır.
Gerek sabit gerekse serbest uçtan yansıyan atmaların genliği,
v hızı ve genişliği gelen atmanınki ile aynıdır. Çünkü;
v • Dalgalar, türdeş (homojen) bir ortamda sabit hızla yayılırlar.
Ortam değişmediğinden hız da değişmez. Hıza bağlı olarak
v genişlik de değişmez.
• Dalgalar yayılırken bir engel ile karşılaştıklarında yansırlar.
Yansıyan atmanın dalga boyu, gelen atmanın dalga boyu ile
v aynı olur. İpi oluşturan her bir tanecik kaynakla aynı frekansta
titreşeceğinden dalga boyunun değişmesi de beklenemez
(v = λ.ƒ).
• Frekans kaynağa bağlıdır. Yansıyan atmanın frekansı gelen at-
v
manın frekansına eşittir.
v
• Periyot kaynağa bağlıdır. Yansıyan ve gelen atmaların periyot-
ları kaynağın periyoduna eşittir.
v
• Genlik atmanın sahip olduğu enerjinin bir göstergesidir. Sabit
ve serbest uçta gözle görülür bir enerji kaybının olmadığı ideal
bir sistem için varsayılabilir. Bu sebeple yansıyan atma ile ge-
▲ Görsel 3.26
Serbest uçta yansıma len atmanın aynı genliğe sahip olduğu kabul edilir.

134
ÖRNEK SORU

Bir ucu duvara şekildeki gibi sabitlenmiş homojen bir yayda oluş- v Sabit uç
turulan atmanın sabit uca ulaşma süresini azaltmak için yapılması ge-
rekenleri sıralayınız.
L K

ÇÖZÜM
Bir dalganın hızı ortamın özelliklerine bağlıdır. Ortamın özellikleri ya farklı kalınlıkta bir yay seçilerek ya da F
F
germe kuvvetinin büyüklüğü değiştirilerek etkilenebilir. v = ifadesine göre dalgaların yayılma hızını artırmak
n
için;
• F germe kuvvetinin büyüklüğü artırılabilir.
• Daha ince bir yay seçilebilir.

Alıştırma

Normal şartlarda, dalgalar sürtünmelerden dolayı şekildeki gibi


yavaş yavaş sönümlenir. Ancak ünite boyunca dalgaların sö-
nümlenmediği var sayılarak konu işlenişleri yapılmıştır.
Sizce şekildeki gibi bir süre yayıldıktan sonra sönen dalganın hızı, zamanla değişir mi?
İpucu: Bu durumda atma ilerlediği ve ortam değişmediği halde dalganın genliğinin giderek azal-
masına ve bir süre sonra dalganın yok olmasına bağlı olarak hızın da yavaş yavaş azaldığı dü-
şünülmemelidir.

Bir atmanın sabit ve serbest uçtaki davra-


v1
nışı incelendi. Şimdi de bu inceleme ile elde gelen atma
edilen bilgiler ışığında dalga ortamında ani bir
y1
değişiklik olması hâlinde atmaların frekans,
x1
hız ve genlik gibi özelliklerinin nasıl etkilene- a.
ceğine bakınız. Örneğin, birbirine bağlanmış iletilen
v3
farklı özellikteki (farklı kalınlıktaki) iplerin birin- x2 atma
y2
den diğerine gönderilen atmaların sınırdaki y3
davranışlarını inceleyiniz (Görsel 3.27). yansıyan
l2 l3 x3
atma v2
b.
Hafif (ince) ipin bir ucunu sabit nokta ye-
rine kendisinden bir ölçüde kalın (ağır) olan Genlikler: y1>y2 ve y1>y3
başka bir ipin ucuna bağlayınız. Hafif ip üze- Hız büyüklükleri: v1=v2>v3
rinde oluşturulan baş yukarı atma sınır nokta-
Genişlikler: x1= x2>x3
sında iki bölüme ayrılır. Bir bölüm, baş yukarı
Aldıkları yollar: l2>l3
yayılmayı sürdürerek kalın ip üzerinde ileti-
len (geçen) atmayı, diğer bölüm ise gelen ▲ Görsel 3.27
İnce (hafif) ipten kalın (ağır) ipe geçişte gelen atmanın iletilmesi ve yansıması

135
atmaya göre ters dönerek ince ip üzerinde yan-
sıyan atmayı oluşturur. Bu durumda kalın ip sa-
İnce yaydan kalın yaya geçen atmaların
yayılma hızının büyüklüğü azalır. Kalın bit uç gibi davranır. Olayda yansıyan atma, ortam
yaydan ince geçen atmaların ise yayılma
hızının büyüklüğü artar.
değişmediğinden gelen atma ile aynı büyüklük-
te hıza ve genişliğe sahip olur. İletilen atmanın,
farklı ortamda hızı ve genişliği değişir. Kalın ipe
iletilen atmanın yayılma hızı küçülür. Yansıyan ve
iletilen atmalar, ortamların arakesit noktasından
eş zamanlı olarak ayrıldığından aynı süre içinde
yansıyan atma daha fazla yol alır. Hem yansıyan
hem de iletilen atmanın frekansı, gelen atmanın
frekansı ile aynıdır. Bunun nedeni sınıra gönde-
rilen atmayı oluşturan kaynağın frekansının de-
ğişmemiş olmasıdır. Çünkü hem farklı kalınlıkta
iplerin birbirine bağlı olduğu sınırı geçip ilerleyen
hem de bu sınırda yansıyan dalgalar, kaynağın
frekansıyla titreşir.

Genliğin, bir atmanın sahip olduğu enerjinin


v1 göstergesi olduğundan daha önce söz edilmişti.
gelen atma
Gelen atmanınvenerjisi
yansıyan 2 sınırda v3 bölüne-
iki parçaya
iletilen
atma atma meydana getir-
rek iletilen ve yansıyan atmaları
y1
diğinden iletilenyve y3
yansıyan atmaların genlikleri,
x1
2
l2 l3 x
x1 3
gelen atmaya göre küçülmüş olur.
a. b.
Şimdi de kalın ipten ince ipe baş yukarı gön-
ma v2 v3
yansıyan derilmiş bir atmayı inceleyiniz. Eğer birbirine ek-
iletilen
atma atma lenmiş iplerin kalınlıkları arasında çok büyük bir
y2 y3 fark yoksa bu atma da ortamların arakesit nok-
l2 l3 x3
x1 tasında iki bölüme ayrılır. Bir bölüm ince ipte baş
b. yukarı atma olarak iletilirken diğer bölüm kalın

Genlikler: y1>y2 ve y1>y3 ipte baş yukarı atma olarak yansır (Görsel 3.28).
Hız büyüklükleri: v1=v2<v3 Bu durumda yansıyan ve iletilen atmaların
Genişlikler: x1= x2<x3 genlikleri, gelen atmaya göre küçülür. Ancak ka-
Aldıkları yollar: l3>l2 lın ipte yansıyan atmanın hızının ve genişliği or-

▲ Görsel 3.28 tam değişmediğinden gelen atmanın hızının bü-


Kalın (ağır) ipten ince (hafif) ipe geçişte gelen atmanın iletilmesi ve yüklüğü ve genişliği ile aynı kalır. İnce ipe iletilen
yansıması

136
atmanın hızının büyüklüğü ise kalın ipteki atma
1.
hızından fazla olur. Ortamların arakesit nokta-
sından eş zamanlı olarak ayrılan atmalardan ile-
2.
tilen atma sahip olduğu hızdan dolayı yansıyan
atmadan daha fazla yol alır. 3.

Yansıyan ve iletilen atmaların genlik, genişlik


4.
ve hız değerleri, uç uca eklenmiş iplerin kalın-
lıkları arasındaki ilişkiye göre şekillenir. Özdeş 5.
iki ip uç uca eklendikten sonra uçların birinden
6.
gönderilen atmanın tamamı iletilir, yansıyan
atma oluşmaz. İlk ipin kalınlığının sürekli azal-
7.
ması hâlinde kalınlığı sabit kalan ikinci ipe ileti-
len atmanın devamlı küçüldüğü, gelen atmaya
8.
göre ters dönenen yansıyan atmanın ise gide-
rek büyüdüğü görülür. Bu durumda ipin ek yeri
sabit uç gibi davranır (Görsel 3.29). ▲ Görsel 3.29
İkinci ortamın sabit olduğu sistemlerde iletilen ve yansıyan atmanın ip
Benzer şekilde ikinci ipin kalınlığı giderek azal-
kalınlığına göre değişmesi
tılırsa baş yukarı iletilen atma giderek küçülürken
baş yukarı yansıyan atma devamlı büyür. Öyle ki,
gönderilen atmayı taşıyan ilk ipin kendisine göre
çok daha ince bir iple birleştirlmesi hâlinde ise ile-
tilen atma meydana gelmez. Bu durumda ek yeri 1.

serbest uç gibi davranır ve atmanın tamamı baş


yukarı geri yansır (Görsel 3.30). 2.

Şimdi de bir ortamda ilerleyen atmaların zıt


3.
yönde gelen atmalarla karşılaşması hâlini ince-
leyiniz. Bir ip ya da yay üzerinde birbirine doğru
4.
ilerleyen iki atma ortamın belli bir noktasında
karşılaştıklarında ne olur? Yay, bu iki atmaya
5.
bağlı olarak nasıl şekillenir? Atmaları tanımla-
mada kullanılan temel özellikler değişir mi? 6.
Bir ip ya da yay üzerinde birbirine doğru
ilerleyen iki atma karşılaştığında, ortamın parça- 7.
cıkları aynı anda bu iki atmanın etkisinde kalır.
Atmaların birlikte ulaştığı herhangi bir noktanın 8.
uzanımı, uzanımların vektörel toplamı kadar bir
▲ Görsel 3.30
değere sahip olur. Karşılaşan atmaların üst üste Birinci ortamın sabit olduğu sistemlerde iletilen ve yansıyan atmanın ip
kalınlığına göre değişmesi

137
geldiği yerde her atma kendi görünümünü kaybe-
dip iki atmanın bileşkesi biçimine ulaşır. Bileşke
atmanın uzanım ve genliği, atmaların uzanım ve
genliklerinin toplamına eşit olur (Görsel 3.31). Bir
an için oluşan bu durum sonrasında atmalar birbi-
rinden ayrılır ve şekil, yön, hız gibi özelliklerini koru-
yarak yayılmalarını sürdürür. Karşılaşan iki dalganın
birbiri içerisinden özelliklerini kaybetmeden geçişi
dalgaların önemli bir özelliğidir.
Genliklerin toplamından dolayı baş yukarı gön-
derilen özdeş atmaların üst üste binmesi halinde ip,
atmalardan birinin iki katı genlikle titreşir. Biri baş
yukarı diğeri baş aşağı gönderilen özdeş atmaların
üst üste binmesi halinde ise atmalar birbirini sö-
▲ Görsel 3.31 nümlendirirdiği için hiçbir atma gözlenmez.
Birbirine doğru ilerleyen ve simetrik olmayan iki atmanın üst üste bin-
mesi.

ÖRNEK SORU
2 m/s 2 m/s
Birbirine şekildeki gibi yaklaşmakta olan iki dalganın
Uzanım (m)

bir saniye, iki saniye ve üç saniye sonraki görünümünü


P
çiziniz. Konum (m)

1m
Çözüm
t=0s
t=1s
1m
Uzanım (m)

P
Konum (m)
Uzanım (m)

P Konum (m)

t=2s t=3s
Uzanım (m)

Uzanım (m)

P P
Konum (m) Konum (m)

✓ Ne Öğrendiniz?
Kalın yaydan ince yaya gönderilen atmanın hızında, dalga boyunda ve frekansında görülen deği-
şiklikler nelerdir?

138
Bölüm Değerlendirme Soruları
A) Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.
1. Bir atmanın dalga boyunu küçültmek için neler yapılabilir?
2. Atma ve periyodik dalga arasındaki farklar nelerdir?
3. Gergin bir yayda oluşturulan periyodik dalgaların hızı nelere bağlıdır?
4. Uzun bir ipin ucunu yukarı ve aşağı sallayarak enine bir dalga oluşturuyorsunuz. Dalga boyunu daha kısa
yapmak için halatı nasıl sallayacağınızı açıklayınız. Dalganın aktardığı enerjiyi artırmak için halatın ucunu
nasıl sallarsınız?

5. Aynı yay üzerinde karşılıklı olarak oluşturulan şekillerdeki atmaların üst L


üste bindiklerinde görünümleri nasıl olur? Çizerek gösteriniz.

6. Aşağıda verilen dalga modellerinden hangilerinde hem dalga boyu (λ) hem de genlik (y) doğru gösterilmiştir?
1. λ 2. λ 3. λ 4. λ
y y

y y

B) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. Aşağıda verilen dalga modellerinden hangisi periyodik dalgayı temsil etmez?
A) B) C) D) E)
+y +y +y +y +y

0 0 0

–y –y –y –y –y
2. Hangi ifade periyodik dalgayı tanımlar?
A) Esnek ortamda sabit hızla yayılan tek dalga
B) Düzensiz aralıklarla oluşturulan özdeş dalga serisi
C) Düzenli aralıklarla yayılan bir sarsıntı dizisi
D) Aynı ortamda değişik şekillerde oluşturulan sarsıntı
E) Bir ucu eşit zaman aralıklarında farklı genliklerle titreştirilen yayda oluşan dalga
3. İki öğrenci düz bir zeminde sarmal bir yayı gergin hale getirir. Daha sonra yayın bir ucunu kısa süreliğine
tekrar tekrar yukarı ve aşağı hareket ettirir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yaydaki dalgaların frekansını
açıklar?
A) Yayın yukarıya kaldırıldığında ulaştığı yükseklik
B) Bir dalganın yay boyunca yayılması için geçen süre
C) Yayın birim zaman aralığında yukarı ve aşağı hareket etme sayısı
D) İki dalga tepesi arasındaki mesafe
E) Bir dalga tepesinin dalga boyu kadar ilerlemesi için geçen süre
4. Yansıyan bir dalganın aşağıda verilen özelliklerinden hangisi kesinlikle değişir?
A) Doğrultu B) Periyot C) Hız büyüklüğü D) Dalga boyu E) Yön

139
3.3. Su Dalgası

Konular
• Doğrusal ve Dairesel Su Dalgaları Dalganın
• Doğrusal ve Dairesel Su Dalgaları- yayılma
nın Düzlem ve Parabolik Engelden yönü
Yansıması
• Su Dalgalarının Farklı Ortamlardan
Geçişi Yayılma Hızı ve Stroboskop

Anahtar Kavramlar Doğrusal ve dairesel su dalgaları nasıl oluşturulur? Oluşturulan dalganın


• dalga tepesi şekli, kaynağın şekline bağlı mıdır? Su dalgaları üzerinde ilerleme yönü,
dalga tepesi ve dalga çukurunu gösterebilir misiniz?
• dalga çukuru
• stroboskop

Doğrusal ve dairesel su dalgaları düzlem ve parabolik engelden nasıl yansır,


şekillerini korurlar mı?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Doğrusal ve dairesel su dalgalarının yansı-
ma hareketlerini analiz edebileceksiniz.
• Ortam derinliği ile su dalgalarının yayılma
hızını ilişkilendirebileceksiniz.
• Doğrusal su dalgalarının kırılma hareketini
analiz edebileceksiniz.

Fotoğrafı verilen su dalgaları denizin iç kısımlarından farklı, kıyıya yakın böl-


gelerde farklı görünmektedir. Dalgaların görünüşündeki bu farklılık, dalga
hızının bağlı olduğu değişkenler göz önüne alınarak nasıl açıklanır?

140
140
Doğrusal ve Dairesel Su Dalgaları
Deniz ya da gölde oluşan sürekli dalgalar dikkatinizi
çekmiştir. Bu dalgaların, tepe ve çukurlardan oluşması ilk
bakışta göze çarpan bir özelliktir (Görsel 3.32). Dalgala-
rın özelliklerini ve farklı durumlardaki davranışlarını suda
oluşturulan dalgalar üzerinden incelemek kolaylık sağlar.
Su dalgalarının bütün özellikleri dalga leğeninde oluştu-
rulan periyodik dalgaların incelenmesiyle keşfedilebilir.
Dalga leğeni; tabanı cam, kenarları ahşap, metal veya
plastikten yapılmış yaklaşık 3 cm derinliğe sahip bir kap-
tan ibarettir. Bu kap dört uzun ayak üzerine oturtulmuştur.
Kap içindeki suda dalgalar oluşturulur. Bir ışık demeti bu
dalgalar üzerine yöneltilir. Dalganın tepe ve çukurlarından
▲ Görsel 3.32
dolayı zemindeki beyaz kâğıt üzerinde aydınlık ve karan-
Denizde olşan sürekli dalgalar
lık çizgilerden ibaret bir dalga deseni gözlenir. Atmaların
yayılmasından dolayı zeminde beyaz kâğıt ile oluşturul-
muş ekranda bu desen de hareketli algılanır. Bir dalga
leğeninde dairesel ve doğrusal dalgalar nasıl meydana
getirilir? Bu dalgalar nasıl yayılır?

3.5 Etkinlik Su Dalgalarının Yayılması

Etkinliğin Amacı
Araç Gereçler
Dairesel ve doğrusal su dalgalarının yayılmasını keşfetmek.
Bunları Yapınız • dalga leğeni takımı
1. Dalga leğenini ve ışık kaynağını kurunuz. • damlalık
• 50x50 cm boyutlarında beyaz
2. İstenmeyen yansımaları engellemek için leğenin kenarlarına dalga kâğıt
söndürücüleri yerleştiriniz. • 30 cm’ lik plastik cetvel
3. Dalga leğenini yatay zemin üzerinde 8-10 mm derinliğe ulaşıncaya • su
kadar su ile doldurunuz.
4. 50x50 cm boyutlarındaki beyaz kâğıdı dalga leğeninin altına sererek bir ekran oluş-
turunuz.
5. Işığı açınız ve leğenin bir kenarına yakın bir noktaya yaklaşık 30 cm yüksekten 1
saniye arayla sürekli su damlası bırakınız. Su yüzeyinde meydana gelen dalgaları ve
bu dalgaların ışık etkisiyle ekranda oluşan izdüşümlerini gözlemleyiniz.
6. Daha sonra 30 cm’lik plastik cetveli su içinde sürekli 1 cm ileri geri hareket ettirerek
periyodik dalgalar oluşturunuz. Bu durumda su yüzeyinde meydana gelen dalgaları
ve bu dalgaların ışık etkisiyle ekranda oluşan izdüşümünü gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• Noktasal ve doğrusal kaynaklardan yayılan dalgaların şekli nasıldır? Çizerek göste-
riniz.
• Noktasal ve doğrusal kaynaktan yayılan dalgaların bütün doğrultulardaki yayılma
hızı aynı mıdır? Neden?
• Noktasal ve doğrusal kaynaklardan yayılan dalgaların yayılma doğrultuları hakkında neler söylenebilir? Açıkla-
yınız.

141
Titreşimin İp veya sarmal yay üzerinde oluşturulan dalgalar, tek doğrul-
Titreşimin enine bileşeni
boyuna bileşeni
tuda titreşme ve tek doğrultuda yayılma özelliğine sahiptir. Su
dalgaları bu yönüyle hem yay hem de ip dalgalarından ayrılır. Su
dalgalarında moleküller bir nokta etrafında çembersel hareket
yaparak titreşir (Sığ sularda bu hareket tam çembersel değildir.).
Moleküllerin titreşim yönü Görsel 3.33'teki gibi bazen yayılma
doğrultusuna paralel bazen de diktir. Bu sebeple su dalgalarının
Su taneciklerinin Enine ve boyuna
hareketi titreşen tanecikler biri enine, diğeri boyuna olan iki titreşim hareketinin bileşkesi ol-
duğu söylenebilir. Bir periyotluk zaman içerisinde moleküller net
Dalganın yayılma yönü
bir yer değiştirme yapmazken dalga, su yüzeyi boyunca yayılır.
▲ Görsel 3.33
Su dalgasında titreşimin enine ve boyuna bileşen-
Aynı durumu dalgalı suda durmakta olan teknede otururken ken-
leri dinizi tekne ile birlikte çembersel hareketin içinde bulmanızdan
da anlayabilirsiniz.
Bir kaynağın şekli, dalganın da şeklini belirler. Yatay konumda
bulunan bir dalga leğeninde durgun su yüzeyine eşit zaman ara-
lıklarıyla çarpan küresel damlalar su yüzeyini bu noktadan uyar-
Dalga tepesi Dalga çukuru mış olur ve merkezi burası olan çembersel dalgaların yayılmasını
başlatır (Görsel 3.34). Yüzeydeki uyarılma doğrusal bir kaynak
olan cetvelle yapıldığında ise doğrusal dalgalar başlatılmış olur
(Görsel 3.35) Birbirine doğru gönderilen su dalgaları şekli nasıl
olursa olsun yay dalgalarında olduğu gibi üst üste bindiklerinde
ortamı birlikte şekillendirirler. Ayrıldıktan sonra ise kendi biçimle-
rini koruyarak yayılmalarını sürdürürler. Bu süreçte, sanki dalga
Dalga atmaları hafızalarındaki bilgileri korumuş gibi davranır. Derinliği
boyu
değişmeyen dalga leğeni içerisinde yayılma düzleminde hem
Noktasal dalga Hareket
kaynağı yönü dairesel hem de doğrusal dalgaların şekli bozulmadığı gibi at-
▲ Görsel 3.34 maların kaynaktan uzaklaşırken aralarındaki mesafe de korunur.
Durgun su yüzeyine çarpan küresel yapıdaki su Bu, dalga üzerindeki bütün noktaların hızlarının aynı olduğunu
damlaları, su yüzeyinde dairesel dalgalar oluşturur.
gösterir.
Okyanus ve denizlerde rüzgarların meydana getirdiği dalgalar,
sürtünme etkisiyle oluşur. Rüzgârlı günlerde daha hızlı hareket
Doğrusal
eden hava moleküllerinin su yüzeyine çarparken, su molekülleri
dalga ile aralarında meydana gelen sürtünme, suyun hareket kazan-
kaynağı
masına sebep olur. Sonuç olarak, enerji rüzgârdan suyun yüze-
Dalga
çukuru yine aktarılır. Üretilen dalgaların özellikleri rüzgârın süresinden ve
Dalga hızından etkilenir. Dalgalar, suyun yüzeyinde belli düzeydeki su
tepesi
tabakasını oluşturan moleküllerin titreşimiyle meydana geldiğin-
Dalga
boyu den derinlere inildikçe hissedilmez. Bunun sonucunda denizlerin
Hareket
yönü derinlerindeki balık, yosun veya deniz altı su dalgalarından etki-
lenmez.
▲ Görsel 3.35
Her türlü dalga, salınıma yol açan bir kuvvet ile ilgilidir. Su dal-
Durgun su yüzeyine çarpan doğrusal yapıdaki kay-
nak, su yüzeyinde doğrusal dalgalar oluşturur. gaları suyun denge durumunun bozulmasıyla kendisine ulaşan

142
enerjinin taşınmasını sağlar. Enerji, bir mesafeye v
kuvvet uygulayabilme kapasitesidir. Görsel 3.36
ve 3.37'yi inceleyiniz. Kesikli çizgi düzeyi suyun
denge konumunu gösterir. Bu konum, dalga olma-
dığında suyun seviyesini ifade eder. Dalga oluştu-
ğunda, suyun ileri geri titreşimi sırasında tepe ve
çukurlar meydana gelir. Dalga
çukuru
Bir periyodik dalgada özdeş iki nokta arasın-
daki yatay uzaklık dalga boyunu verir. Dolayısıyla
su dalgalarında dalganın ardışık iki tepesi ya da
iki çukuru arasındaki mesafe de dalga boyu ka-
dardır. Bir dalga tepesinin yarım periyotluk süre Dalganın
yayılma
sonunda dalga çukuru, bir yarım periyotluk süre
yönü
sonunda yeniden dalga tepesi olacağına dikkat
ediniz. Dalga tepesi ile dalga çukuru arasındaki
düşey uzaklığa dalganın yüksekliği, denge ko- ▲ Görsel 3.36
numunu gösteren kesikli çizgi düzeyi ile dalga te- Bir dalga leğeninde oluşturulan periyodik doğrusal su dalgalırının üstten
pesi ya da dalga çukuru arasındaki dik uzaklığa ve yandan görünüşü
ise genlik denir.
v
Dalganın yayılma yönü

Dalga boyu
1442443

Genlik

Dalga Dalga
tepesi çukuru
Dalga yüksekliği

▲ Görsel 3.37
Bir dalga leğeninde oluşturulan periyodik dairesel su dalgalarının üstten ve yandan görünüşü

ÖRNEK SORU

Bir okyanus dalgasının kıyıya yaklaştıkça frekans, periyot, dalga boyu, genlik ve yayılma hızı parametlerin-
den hangileri nasıl değişir?

ÇÖZÜM
Frekans ve periyot kaynağı bağlı olduğu için değişmez. Kıyıya yaklaştıkça derinlik azaldığı için dalga boyu
ve hız azılır. Genlik ise artar.

143
Su dalgalarının davranış ve özellikleri zemindeki kâğıt ekran
üzerine düşürülen dalga izdüşümleri incelenerek de keşfedilebi-
lir.

Gelen ışık

Su yüzeyi

Dalga leğeni

144424443
Dalga boyu
▲ Görsel 3.38
Beyaz kâğıt üzerindeki parlak ve karanlık çizgi deseni

Leğen üzerine dik gönderilen paralel ışık ışınları dalganın tepe


ve çukurlarında kırılmaya uğrar. Dalganın tepe bölümleri ince ke-
narlı, çukur bölümleri ise kalın kenarlı mercek gibi davranır. Bu-
nun sonucunda kâğıt ekran üzerinde kırılan ışınların toplandığı
dalga tepelerinin alt bölümleri aydınlık, dağıldığı dalga çukurla-
rının alt bölümüleri ise karanlık görünür (Görsel 3.38). Dalgalar
hareket hâlinde olduğundan zemin ekrandaki karanlık ve aydın-
lık çizgilerden oluşan şeritlerin de hareketli olduğu gözlemlenir
▲ Görsel 3.39
(Görsel 3.39). Ekranda oluşan bu aydınlık ve karanlık çizgilerin
Doğrusal su dalgalarının ekrandaki izdüşümü
aralarındaki mesafeden yararlanılarak dalga boyu bulunabilir.
Birbirini takip eden iki aydınlık ya da iki karanlık çizgi arasındaki
uzaklık dalga boyunu verir. Dalga leğeninde oluşan dalgalar da-
iresel ise gözlenen aydınlık ve karanlık çizgiler de dairesel olur
(Görsel 3.40).

Doğrusal ve Dairesel Su Dalgalarının Düzlem ve


Parabolik Engelden Yansıması
İp ve sarmal yaylar üzerinde oluşturulan dalgaların ortamların
sınırlarında (uçlarında) nasıl yansıdıklarını hatırlayınız. Su dalga-
ları da önlerine bir engel yerleştirildiğinde yansımaya uğrar.

▲ Görsel 3.40 Su dalgaları düzlem ve parabolik engelden nasıl yansır? Yan-


Dairesel su dalgalarının ekrandaki izdüşümü sımadan sonra yayılırken hızı değişir mi?

144
3.6 Etkinlik Su Dalgalarının Yansıması

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler

Dairesel ve doğrusal su dalgalarının yansımasını keşfetmek. • dalga leğeni takımı


• damlalık
• düz ve parabolik yansıtıcılar
Bunları Yapınız
• 50x50 cm boyutlarında beyaz
1. Dalga leğenini ve ışık kaynağını kurunuz. kâğıt
2. İstenmeyen yansımaları engellemek için leğenin kenarlarına dalga sön- • kronometre
dürücüleri yerleştiriniz. • 30 cm’lik plastik cetvel
• su
3. Dalga leğenini yatay zemin üzerinde 8-10 mm derinliğe ulaşıncaya ka-
• iletki (açı ölçer)
dar su ile doldurunuz.
4. 50x50 cm boyutlarındaki beyaz kâğıdı dalga leğeninin altına
sererek bir ekran oluşturunuz.
5. Düzlem engeli dalga leğeninin bir kenarına sabitleyiniz. Bu en-
gele önce paralel, sonra paralel olmayan doğrultuda periyodik
doğrusal dalgalar gönderiniz.
6. Farklı açılarla gönderilen doğrusal dalgaların düzlem engelden
yansımasını ve yansıyan dalgaların ışık etkisiyle ekranda olu-
şan izdüşümünü gözlemleyiniz.
7. Ardından düzlem engeli leğenden dışarı alınız. Yerine parabo-
lik engeli koyunuz. Parabolik engele yarıçap vektörü doğrul-
tusunda doğrusal dalgalar gönderiniz. Gönderilen dalgaların
buradan yansımasını ve yansımanın ekrandaki izdüşümünü
gözlemleyiniz.
8. Daha sonra ürettiğiniz dairesel dalgaları düzlem engele gönde-
riniz. Dairesel dalgaların bu engelden yansımasını ve yansıma-
nın ışık etkisiyle ekranda oluşan izdüşümünü gözlemleyiniz.
9. Son olarak parabolik engelin merkezinde oluşturduğunuz dairesel dalgaları bu engele gönderiniz. Gönderilen
dalgaların yansımasını ve yansımanın ekrandaki izdüşümünü gözlemleyiniz.

Analiz ve Sonuç
• Düzlem engele gönderilen doğrusal dalgaların bu engelden nasıl yansıdığını çizerek gösteriniz.
• Doğrusal dalgaların düzlem engele gelme ve yansıma açıları arasında nasıl bir ilişki vardır? Belirtiniz.
• Dairesel dalgaların düzlem engelden yansımasını çizerek gösteriniz.
• Parabolik engelin merkezinden gönderilen dairesel dalgaların bu engelden yansımasını çiziniz.
• Bir engelden yansıyan su dalgasının şeklinde, hızında, dalga boyunda ve frekansında bir değişme olur mu?

145
Herhangi bir engele gönderilen su dalgaları yansımaya uğrar.
L
l ga λ Özelliği her yerinde aynı olan bir ortamda bu dalgalar, ister para-
da
Ya
K bolik isterse düzlem dalga olsun yansıdıktan sonra hızları, dalga
en
ns
el N
ı ya
G K
boyları, genlikleri, frekansları ve periyotları değişmez; gelen dal-
n
da
i r
ga ile aynı olur. Dalgaların yansıması, yansıma kanunlarına uyar.
lg
λ
L
a
Engel Bu kanunlar şunlardır:
i: Gelme açısı N: Normal r: Yansıma açısı • Gelme açısı (i), yansıma açısına (r) eşittir.
▲ Görsel 3.41 • Gelen dalga, yansıyan dalga ve yüzeyin normali (N) aynı düz-
Doğrusal su dalgaların düzlem engelde yansıması lemdedir.
ve temel kavramlar
Görsel 3.41’de, gelen dalganın yayılma doğrultusunun nor-
mal ile yaptığı açıya gelme açısı; yansıyan dalganın ilerleme
doğrultusunun normal ile yaptığı açıya ise yansıma açısı denil-
diğine dikkat ediniz. Yansıma kanunu gereği bu iki açı birbirine
eşittir.

ÖRNEK SORU A K
Aralarında 60° olacak şekilde kesişen K ve L engellerinden K’ye şekildeki gibi gön-
B
derilen düzlem su dalgasının L engelinden nasıl yansıyacağını çizerek gösteriniz.

Çözüm
60°
A K L
60°

B A 60°
B
B
A Engele gelme açısı, engelden yansıma açısına eşittir. Buna göre çi-
30° 60° zim yapılırsa atmanın L engelinden yansıma açısı 30° olur.
L

Alıştırma
K L A
Aralarında 120° olacak şekilde kesişen A ve B en- 70°
gellerinden A’ya şekildeki gibi gönderilen düzlem su
dalgasının B engelinden nasıl yansıyacağını çizerek
gösteriniz.

60°
B

Etkinlikte farklı şekildeki kaynakların oluşturduğu dalgaların değişik engellerden yansımalarını göz-
lemlediniz. Bu farklı durumlardaki yansımalar aşağıda verilmiştir. İnceleyiniz:

K L M M L K
➣ Doğrusal su dalgaları kendisine pa-
Engel

Engel

ralel olan doğrusal bir engel ile karşılaşırsa


yine engele paralel olacak biçimde yansır.
Gelen dalga su Yansıyan dalga su

146
i: Gelme açısı
K r: Yansıma açısı
➣ Doğrusal su dalgaları, kendisine paralel olma- Gelen dalga
i
yan doğrusal bir engel ile karşılaşırsa doğrultusu değişe- r
L
rek yansır. K
N
Yansıyan dalga L

➣ İçbükey (çukur) bir parabolik


engele yarıçap vektörü doğrultusun- L K
K
da gönderilen doğrusal su dalgaları, F

engelin odağında toplanacak biçimde


L K L
yansır. Doğrusal kaynağın yeri önemli
değildir. Gönderilen dalga Yansıyan dalga

➣ Dışbükey (tümsek) bir pa-


K K
rabolik engele yarıçap vektörü doğ-
rultusunda gönderilen doğrusal su
dalgaları, sanki tümsek engelin odak
noktasından geliyormuş gibi yansır. L L
Gönderilen dalga Yansıyan dalga

Su dalgaları Düzlem engel

➣ Dairesel dalgalar, düzlem en-


gelden yine dairesel bir dalga olarak
yansır. Yansıyan dalganın merkezi olan
O Oʹ
Oʹ noktası, gelen dalganın merkezi du-
rumundaki O noktasının engele göre
simetriğidir.

➣ İçbükey (çukur) bir parabolik engelin M


merkezindeki kaynaktan gönderilen dairesel F

su dalgaları, engelin merkezinde toplanacak bi-


çimde yansır.

147
Su dalgaları
K
L K
➣ Çukur engelin odağından gönderilen dairesel dal- F
galar doğrusal şekilde yansır.
K L
L Çukur engel

ÖRNEK SORU
Çukur
engelin
Dalga leğeni içerisine yerleştirilen çukur ve tümsek engellerin odak noktası
F F
yarıçap vektörleri çakışıktır. Çukur engelin odağından yayılan dai-
Tümsek
resel dalgalar önce çukur sonra tümsek engelde yansıdıktan sonra engelin
odak noktası
nasıl görünür? Çizimle gösteriniz.
Çukur engel Tümsek engel
ÇÖZÜM
Çukur engelin odak noktasından yayılan dairesel dalgalar, bu
engelden doğrusal dalga olarak yansır. Tümsek engele ulaşan doğ-
F F
rusal dalgalar engelin odağından çıkıyormuş gibi dairesel biçimde
yansır.

Çukur engel Tümsek engel

Alıştırma
Derinliği her yerinde aynı olan bir dalga leğeninde M nok-
tasında oluşturulan dairesel dalgalar, çukur engelde yansı-
dıktan sonra yine aynı noktada odaklanan dairesel dalga- M L K T
lara dönüşüyor. Buna göre IKTI mesafesi odak uzaklığının
kaç katına eşit olur ( ML = LK = KT )?

Su Dalgalarının Farklı Ortamlardan Geçişi


Yayılma Hızı ve Stroboskop
Görsel 3.42'deki gibi ince yayda oluşturulan dalgaların kalın
yay üzerinden geçerken hızının azaldığını öğrendiniz. Bu durumu
açıklarken kalınlıkları farklı yayları, farklı ortamlar olarak nitelen-
dirdiniz. Görsel 3.43'te denizde farklı yönlerde ilerleyen dalgalar-
v
dan sahile doğru yayılanların art arda sıralanıp karaya yaklaştıkça

Sınır kıyıya paralel duruma geldiği görülmektedir. Dalgaların, üretildiği
ortamdan başka noktalara ulaşması için yolu üzerindeki değişik
▲ Görsel 3.42 ortamları geçmesi gerekir. Su dalgalarında ortam değişikliği, de-
Kalınlıkları farklı yaylar farklı ortamlar gibi davranır.
rinliğin değişmesiyle sağlanır.

148
▲ Görsel 3.43
Sahile yaklaşan dalgaların karaya paralel hâle gel-
mesi
Derinliği değişen ortamlarda yayılan su dalgalarının hızı da değişir.
Acaba su dalgaları derin ortamda mı, sığ ortamda mı daha hızlı ya-
yılır? Hızın değişmesi dalga boyunu nasıl etkiler? Ortamları ayıran
sınırdan geçen dalgalar hangi durumda doğrultu değiştirir?

3.7 Etkinlik Su Dalgalarının Kırılması

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler

Su derinliğinin su ortamında oluşturulan dalgaların yayılma hızına etkisini • dalga leğeni takımı
keşfetmek ve meydana gelen kırılma hareketini analiz etmek. • 50x50 cm boyutlarında beyaz
kâğıt
Bunları Yapınız • 30 cm’lik plastik cetvel
• su
1. Dalga leğenini ve ışık kaynağını kurunuz. • dalga leğeninde sığ ortam oluş-
2. İstenmeyen yansımaları engellemek için leğenin kenarlarına dalga sön- turmak için kullanılacak saydam
düzlem levhalar
dürücüleri yerleştiriniz.
3. Leğene, 8-10 mm derinliğe ulaşıncaya kadar su koyunuz.
4. 50x50 cm boyutlarındaki beyaz kâğıdı leğeninin altına sererek bir ekran elde ediniz.
5. Leğeninin içerisinde, orta bölüme saydam düzlem levhayı yerleştiriniz ve levhanın
alanıyla sınırlı bir sığ ortam oluşturunuz. Bu durumda levhaya, önce paralel sonra
paralel olmayan doğrultularda periyodik doğrusal dalgalar gönderiniz.
6. Doğrusal dalgaların ortamları ayıran sınırla etkileşimini ve sığ ortamı terk edip
derin ortama geçtikten sonraki yayılmasını gözlemleyiniz.
7. Bu sırada dalgaların farklı ortamlardaki yayılmalarının ışık etkisiyle ekranda oluşan
izdüşümlerinden de yararlanarak oluşan dalga desenini defterinize çiziniz. Derin-
liği azalan ortamın dalgaların şeklinde, yayılma doğrultusunda, dalga boyunda,
frekansında ve hızında bir değişikliğe sebep olup olmadığını belirleyiniz.

149
Analiz ve Sonuç
• Sığ ortam sınırına yayılma doğrultusu dik olacak biçimde gönderilen periyodik doğrusal dalgaların bu bölgeye
geçerken doğrultusu değişir mi? Neden?
• Sığ ortam sınırına derin ortamdan 90° den küçük gelme açılarıyla gönderilen periyodik doğrusal dalgaların yayıl-
ma doğrultusunu yüzey normaline göre açıklayınız.
• Derinlik değiştikçe, dalgaların görünüş (şekil), yayılma doğrultusu, dalga boyu, frekans ve hız gibi özelliklerinden
hangileri nasıl değişir? Açıklayınız.

Dalga leğeni Bir denizde oluşan dalgalar sahile yaklaştıkça bu dalgaların


tepeleri arasındaki mesafenin azaldığı fark edilir. Sizce denizdeki
dalgaların kıyıya yaklaştıkça dalga boyunda meydana gelen de-
ğişimin sebebi ne olabilir?
Saydam engel
Esnek bir ortamda oluşturulan su dalgalarının yayılma hızı,
▲ Görsel 3.44
ortamın fiziksel özelliklerine bağlıdır. Bu özelliklerin başında
Su dalgalarında derinliği değişmesine bağlı olarak
dalganın görünümü de değişir. derinlik gelmektedir. Dalgaların hızı, dalga boyu ve frekansı
arasında v = λ.ƒ ifadesine göre bir ilişki vardır. Dalganın ilerlediği
ortam değişmedikçe dalganın yayılma hızı sabit kalır. Su dalgala-
Sığ ortam
rının derinlikleri farklı ortamları ayıran sınırdaki davranışı, tabanına
Görsel 3.44'teki gibi saydam bir levha yerleştirilerek içerisinde
derin ve sığ bölümler meydana getirilen bir dalga leğeni kullanı-
larak görülebilir. Leğenin derin bölümünde oluşturulan dalgaların
sığ ortama geçtikten sonra, dalga tepelerinin Görsel 3.45'teki
gibi birbirine daha yakın olması, bu bölümde dalgaların hızının
azaldığını gösterir. v = λ.ƒ ifadesine göre kaynakla ilgili değişken
Dalga Derin ortam
olan frekans sabit olduğundan hızın azalması dalga boyunun da
kaynağı
azaldığı anlamına gelir. Belirli bir süre içinde dalgaların derin or-
▲ Görsel 3.45
Su dalgalarında sığ ortamda dalga boyu küçülür. tamda aldıkları yol, sığ ortamdakinden büyüktür. Bu nedenle derin
ortamdaki hız da sığ ortamdakinden büyük olur.

v azalır. λd > λs ⇒ vd >vs


λ küçülür.

Sığ ortam Aynı periyodik dalga yandan bakıldığında sığ ortamda oluşan
Derin ortam
gecikmeden dolayı Görsel 3.46'daki gibi gözlenir. Benzer durum
farklı derinlikte ortamlar oluşturulan dalga leğeninde yukarıdan
▲ Görsel 3.46
Derin ortamdan sığ ortama geçen dalgaların hızı bakıldığında Görsel 3.47'deki gibi görülür.
ve dalga boyu azalır.

150
Dalganın dalga boyu ile hızı arasındaki ilişki Derin ortam

λd/λs = vd /vs

gibi formüle edilir.


vd = dalganın derin bölgedeki hızı
md = dalganın derin bölgedeki dalga boyu
vs = dalganın sığ bölgedeki hızı
Sığ ortam
ms = dalganın sığ bölgedeki dalga boyu
▲ Görsel 3.47
Doğrusal su dalgaları, derinlikleri farklı iki ortamı ayıran sınıra Yayılma doğrultusu ortamları ayıran sınıra dik olan
paralel geldiğinde dalga cephesinin her noktası aynı anda farklı doğrusal su dalgaları

derinlikteki ortama geçer. Bu durumda gelen dalganın doğrul-


tusunda herhangi bir değişme olmazken hızındaki değişmeden
dolayı dalga boyunda hızıyla aynı oranda bir değişme gözlenir
(Görsel 3.48). Yani yayılma doğrultuları ortamları ayıran sınıra dik
olan dalgalar yayılma doğrultusunu değiştirmeden diğer ortama
geçer. Bu yüzden kırılma olayı gerçekleşmez.
Sonuç olarak derin ortamdan sığ ortama geçen dalganın;
• dalga boyu kısalır,
Online Fizik
• hızı azalır,
• frekansı ve periyodu değişmez. http://www.schoolphysics.co.uk/age16-
19/Wave%20properties/Wave%20proper-
Kırılmaya, ortam değişikliğine bağlı olarak dalgaların hız ve ties/text/Wave_reflection_and_refraction/
index.html
dalga boylarında bir değişiklik eşlik eder. Frekans sabitken hız

Dalgalar derin Dalganın A-B Dalga sığ ortamda


ortamda hızlı bölümü sığ yavaş ilerler. Sığ
yayılır. ortamda yavaşlar. C

Sığ Sığ Sığ B


C A

B
A

B C
A

A B C

Derin Derin Derin Derin

▲ Görsel 3.48
Su dalgasının kırılması

151
ve dalga boyunun değişmesi ise yayılma doğrultusunun
sapmasıyla sonuçlanır. Buna göre, gelen dalgaların ya-
yılma doğrultusu ortamları ayıran sınırla 90° den farklı bir
açı yapacak şekilde olursa dalga cephesinin her noktası
farklı zamanlarda ortamları ayıran sınıra ulaşacaktır. Bu-
nun sonucunda da ikinci ortama geçen dalganın doğrul-
tusu değişecek, yani kırılma olayı gerçekleşmiş olacaktır
(Görsel 3.49).

Bu durumu, Görsel 3.50'deki gibi iki ayağı takozlar


üzerine konularak eğimli hâle getirilmiş bir masanın ör-

▲ Görsel 3.49 tüsüz olan yükseltilmiş tarafından sınıra dik olmayacak


Su dalgasında kırılmanın modellenmesi
doğrultuda serbest bırakılan tekerlekli sistemin masa
üzerindeki hareketine benzeterek daha iyi anlayabilirsi-
niz. Yüksek noktadan serbest bırakıldığı için hareket ka-
Bunları Biliyor musunuz? zanan tekerlekli sistem, masanın çıplak bölümü ile örtülü
Su dalgalarının yayılma hızını derinliğin ya- bölümünü ayıran sınıra geldiğinde hareket doğrultusunu
nında esneklik katsayısı, özkütle, basınç, sı- değiştirir. Çünkü kumaşın üzerine önce çıkan tekerlek, yu-
caklık, yerçekimi alan şiddetinin büyüklüğü
muşak kumaş dokuyla etkileşiminden dolayı yavaşlarken
gibi değişkenler etkiler.
diğer tekerlek sahip olduğu hızla yavaşlamış tekerleğin
olduğu tarafa doğru bir miktar savrulur. Her iki tekerlek de
kumaş zemine çıktıktan sonra masa yüzeyinden kumaş
zemine savrulduğu doğrultuda daha yavaş hareket eder.
Görüldüğü gibi kırılma, ortamların değil, ortamları ayıran
N sınırın bir özelliğidir. Yapılan bu analojide tekerlekli siste-
min su dalgalarını, masa yüzeyindeki çıplak ve örtüsüz
bölümlerin ise derin ve sığ ortamları temsil ettiği açıktır. Bu
Gelme durum göz önüne alınarak, tekerlekli sistemin hareketin-
açısı
α Derin deki hız ve doğrultu değişimi dalgaların ortam değiştirir-
α ortam
β ken hız ve doğrultu değiştirmesi ile eşleştirilmiştir.
β
Gelen dalgaların ortamları ayıran sınır ile yaptığı açı
Sığ
ortam gelme, kırılan dalgaların ortamları ayıran sınır ile yaptığı
Kırılma α >β
açısı vd > vs açı kırılma açısı olarak adlandırılır.
λd> λs
Gelme ve kırılma açıları dalgaların yayılma doğrultusu
▲ Görsel 3.50 ile ortamları ayıran sınırın normaline göre de tanımlanır.
Derin ortamdan sığ ortama geçişte dalga boyu ve hızın değişimi

152
ÖRNEK SORU

Bir dalga leğeni içerisinde farklı derinlikte üç bölüm oluş- M L

turuluyor. K bölümünden gönderilen doğrusal su dalgalarının K


45°
L ve M ortamlarında izlediği yol şekilde verilmiştir. Buna göre 30°

ortamların hK, hL, hM derinlikleri arasındaki ilişki nasıl olur?

ÇÖZÜM
Dalgaların K-L ve L-M ortamlarını ayıran sınırlarda normal- 60°
den uzaklaştığı görülmektedir. Buna göre hK<hL< hM olur.

Buna göre gelen dalgaların yayılma doğrultusunun


yüzey normali ile yaptığı açıya gelme açısı, kırılan dal- Sığ Derin

gaların ilerleme doğrultusunun yüzey normali ile yap-


tığı açıya kırılma açısı denir. Buraya kadar yaptığımız
α
incelemelerde dalgaların yayılma hızının genel olarak usal
Doğr k
çub u
ortamın özelliklerine bağlı olduğunu gördük. Ancak β

bazı durumlarda yayılma hızının frekansa da bağlı ol-


duğunu bilmek gerekir. Örneğin, bir dalga leğeninde
ϑd
frekansı giderek artan dalgalar üretilerek kırılma olayı ϑs

tekrarlanırsa, her bir frekans için aynı gelme açısına


karşılık kırılan dalgaların farklı doğrultularda ilerlediği a.
görülür. Frekans arttıkça dalgaların daha az kırıldığı
Sığ Derin
(kırılma açısının büyüdüğü) fark edilir. Bu durum, sığ
ortama geçen dalgaların leğene bırakılan doğrusal
çubukla paralleliğinin Gösel 3.51'deki gibi bozulma- Doğrusal
çubuk
sından da anlaşılır. Dalga hareketinde frekansın kırıl-
α
mayı etkilemesini gösteren bu olaya ayrılma denir. β
Ayrılma olayı, dalgaların yayılma hızının sadece orta-
ϑs
mın özelliklerine değil, dalgaların frekansına da bağlı
olduğunu gösterir. Dalgaların bu şekilde ayrılması bir
ışık prizmasına gönderilen beyaz ışığın kendisini oluş- b.

turan renklere ayrılmasına benzetilebilir. ▲ Görsel 3.51


a. Düşük frekanslı dalgaların kırılması, b.Frekansı artan dal-
gaların kırılması

153
ÖRNEK SORU

Sığ ortam ile derin ortam arasındaki eğrisel sınıra doğrusal periyo-
dik su dalgaları gönderiliyor. Bu dalgaların derin ortamdaki ilerleyişinin
yukarıdan görünüşünü şekil çizerek gösteriniz.

Sığ Derin
ÇÖZÜM
Eğrisel sınıra gelen doğrusal dalgaların uç kısımlardan başlamak
üzere her bir noktası sırasıyla derin ortama girer. Derin ortamda hız
büyük olduğundan dalga bükülür. Bunun sonucunda dalgalar derin
ortamda bir noktada odaklanacak biçimde ilerler. Bu ilerleyişin üstten
Sığ Derin
görünüşü, şekildeki gibi olur.

Alıştırma
Derinliği değişen bir dalga leğenin A ucunda üretilen sabit fre- Derin ortam Sığ ortam Derin ortam
K L λ3>λ2
kanslı periyodik su dalgalarının üstten görünüşü şekildeki gibi M v3 >v2
olduğuna göre; v1 v3
a. Bu dalga leğeninin düşey kesiti (yandan görünüşü) nasıl ol- v3
malıdır? Çizerek gösteriniz. 123 12
λ1 123 3

b. Bu dalgaların K, L, M bölümlerindeki yayılma hızını temsil λ2 λ3


λ1>λ2
eden sütun grafiğini çiziniz. v1 >v2

Dalga leğeninde derinlikleri farklı ortamları


ayıran sınırın Görsel 3.52'deki gibi içbükey eğri
olması halinde, gelen doğrusal dalgaların sığ or-
tama önce giren kenarları yavaşlar. Orta kısımları
ise henüz sığ ortama ulaşmadığı için hızlı yayıl-
masını sürdürür. Bu durumda periyodik doğru-
Derin Sığ sal su dalgasının sığ ortamdaki üstten görünüşü,
▲ Görsel 3.52 ortamları ayıran eğrisel sınıra benzer bir hâl alır.
İçbükey sınıra gelen doğrusal dalgaların kırılması
Benzer şekilde, derin ortam ile sığ ortamı ayı-
ran dışbükey eğri şeklindeki sınıra doğrusal dal-
galar gönderilirse dalgaların orta kısmı önce sığ
ortama girerken yavaşlar. Kenarlar henüz derin
ortamda olduğu için hızlı yayılmasını sürdürür.
Dolayısıyla sığ ortama geçen dalgalar, bir nok-
tada odaklanacak biçimde bükülür. Bu durumda
Derin Sığ
dalgaların yukarıdan görünüşü Görsel 3.53'teki
▲ Görsel 3.53
Dışbükey sınıra gelen doğrusal dalgaların kırılması gibi olur.

154
ÖRNEK SORU

Derinliği her yerinde aynı olmayan bir dalga leğenin A ucunda üretilen K L M
A
sabit frekanslı periyodik su dalgalarının üstten görünüşü şekildeki gibi ol-
duğuna göre;
a. Bu dalga leğeninin düşey kesiti (yandan görünüşü) nasıl olmalıdır? Çi-
zerek gösteriniz.
b. Bu dalgaların K, L, M bölümlerindeki yayılma hızını temsil eden sütun
grafiğini çiziniz.

ÇÖZÜM v (m/s)
a. b.

K L M Ortam

Alıştırma
Sığ Derin
Bir dalga leğeninin sığ bölümünde üretilen peri-
yodik doğrusal su dalgalarının üstten görünüşü,
şekildeki gibidir. Bu dalgaların derin ortamdaki
ilerleyişinin üstten görünüşü nasıl olur? Çizerek
gösteriniz.

Yayılmakta olan periyodik su dalgaları sürekli hareket halin-


de olduklarından dalga boylarını belirlemek zordur. Bu iş için bir
el stroboskobu kullanmak kolaylık sağlar. El stroboskobu, çev-
resinde eşit aralıklarla açılmış yarıklar bulunan dairesel bir lev-
hadır. Stroboskobun bir tam tur süresi (periyodu) belirlenirse su
dalgalarının periyodu da hesaplanabilir. Bunun için stroboskop
merkezindeki eksen etrafında döndürülerek yarıklardan doğru-
sal dalgalara bakılır. Dalganın periyodu ile aracın dönme süresi
karşılaştırılır. Stroboskop, belli bir hıza ulaşınca dalgalar durgun
görünür. Dalgaların durgun göründüğü durumda, stroboskop
üzerinde bir yarığın kendisinden bir öndeki yarığın yerini alma-
sı için geçen süre, bir dalganın kendisinden bir öndeki dalganın
yerini alması için geçen süreye (dalganın periyoduna) eşit olur.
Bu hızda düzgün çevrilen stroboskobun 1 s’deki dönme sayısı

155
belirlenir. Yarık sayısı da kullanılarak dalganın periyodu
saptanır (Görsel 3.54).
Dalga tepesi 1. Yarık
2. Yarık

Dalga çukuru

Stroboskop

▲ Görsel 3.54
Stroboskop

Bu durumda dalganların periyodu (Td) ile strobos-


kobun periyodu (Ts) arasında
Bunları Biliyor musunuz? Td = Ts / n eşitliği yazılır. T yerine 1/ƒ yazılırsa,
Alt ve üst Derin su
Kırılan hissedilen dalgaları ƒd = nƒs eşitliği elde edilir (n: stroboskobun yarık
dalgalar dalgalar altı etkilemez
sayısını; ƒs: stroboskobun frekansını, fd: dalganın fre-
kansını gösterir.). Stroboskobun yarık frekansı (ƒy),
ƒy= nƒs yazılabilir.
• ƒd>ƒy durumunda dalgalar ileri gidiyor görünür.
• ƒd<ƒy durumunda dalgalar geri gidiyor görünür.
• ƒd=ƒy durumunda dalgalar duruyor görünür.
Dalgalar durgun göründüğünde ardışık iki tepe ya
da iki çukur arası mesafe dalga boyu kadar olur.
Hız, v = λƒ eşitliğinden yararlanılarak bulunur. Dal-
galar duruyor göründüğünde ƒd = nƒs ve v = λƒ eşit-
likleri gereğince sroboskobun frekansı;
• İki katına çıkarılırsa dalgaların boyu λ/2 olarak öl-
Okyanus ve deniz kıyılarında derinliğin azalmasına bağ-
çülür.
lı olarak zemin ile temas eden moleküllerin hızı azalır ve
çembersel yörünge giderek elips şeklini alır. Su mole- • Üç katına çıkarılırsa dalgaların boyu λ/3 olarak öl-
küllerinin bu elips şeklindeki yörüngeden ibaret titreşim çülür.
hareketi sırasında dalga boyu da azalır. Birim yüzeye dü- • Yarıya indirilirse dalgaların boyu 2λ olarak ölçülür.
şen enerjinin artması sonucunda genlik arttığından daha
Görüldüğü gibi stroboskop kullanılarak periyodik
belirgin tepe ve çukurlar ortaya çıkar. Bu durum kıyılar ve
kıyıda demirleyen gemiler için tehdit oluşturur. dalgaların hem hızı hem de dalga boyu saptanabilir.

156
✓ Ne Öğrendiniz? Derin ortamdan sığ ortama giren periyodik su dalgalarının yayılma hızı, dalga boyu ve
frekansı nasıl değişir?

Bölüm Değerlendirme Soruları

1.
4 Dalganın yayılma yönü
Metre

Saniye
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Aşağıdaki soruları, su dalgasını temsil eden yukarıdaki grafikten yararlanarak cevaplayınız.

a. Dalganın periyodu kaç saniyedir?

b. Dalganın frekansı kaç Hz’ dir?

c. Dalga boyu 10 m olduğuna göre dalganın yayılma hızı kaç m/s’ dir?

2. Dalga kaynağı
48 cm

–1
Yukarıdaki görsel bir dalga leğeninde oluşturulan su dalgalarını temsil etmektedir. Kaynağın frekansı 5 s
olduğuna göre dalganın yayılma hızı kaç cm/s'dir?

3. I. Periyot II. Dalga boyu III. Yayılma hızı

Bir dalga leğeninde oluşturulan periyodik dalgaların yukarıda verilen özelliklerinden hangisi, leğendeki su
miktarının azalmasıyla değişir? Açıklayınız.

4. I. Frekans II. Periyot III. Dalga boyu IV. Dalga sayısı V. Hız

Bir yüzme havuzunun kenarında oturan öğrenci, ayağını suda hep aynı derinliğe daldırıp çıkarmaktadır.
Öğrencinin bu işlemi daha hızlı yapması, oluşan dalgaların hangi özelliğini artırır?

5. Bir dalga leğeninde X ortamından Y ortamına gönderilen atmanın


Y ortamı
görünümü şekildeki gibidir. Buna göre; α λx
I. X ortamı daha derindir.
λy
β vx
II. λx > λy ortamı vy
X ortamı
III. vy > vx ortamı

yargılarından hangisi doğrudur? Açıklayınız.

157
3.4. Ses Dalgası

Konular
• Ses
• Rezonans
• Yankı
• Ses Kirliliği ve Gürültü
• Ses Dalgalarından Yararlanma

Farklı müzik aletleri neden değişik sesler çıkarır? Bir flütün sesi neden bir
klarnetin sesinden farklıdır?

Anahtar Kavramlar
• ses yükseklik
• ses şiddet
• tını
• rezonans
• yankı
• uğultu
• ses kirliliği
• gürültü

Müzikle gürültü arasındaki fark nedir? Ses kirliliği ne demektir?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Ses dalgaları ile ilgili yükseklik, şiddet, tını,
rezonans ve yankı gibi temel kavramları ör-
neklerle açıklayabilecek,
• Vızıltı ve uğultu; ses kirliliği ve gürültü kav-
ramları hakkında bilgilenecek,
• Farabi'nin ses dalgaları ile ilgili çalışmaları-
nı öğrenecek,
• Ses dalgalarının tıp, denizcilik, sanat ve
coğrafya alanlarında kullanımına örnekler
verebileceksiniz.
Sismik araçla yerin farklı katmanlarına yöneltilen ses dalgalarıyla, yer altın-
daki su, petrol ve doğal gaz rezerv alanları belirlenmektedir. Ses dalgaların-
dan başka hangi alanlarda yararlanılır?

158
Ses
Bir yerde ses varsa orada mutlaka bir cisim ileri geri
ya da aşağı yukarı hareket ederek titreşiyor demektir. Pi- F=PA
yano, gitar, bağlama gibi müzik aletlerinin telleri, klarnet
ve saksafon gibi müzik aletlerinin yapılarındaki kamışlar, Kulak zarı

davul ve darbuka gibi aletlerdeki gerilmiş zar titreşir. Ens- Seyrekleşen


hava
trümanın titreşen elemanı, oluşturduğu basınç etkisi ile molekülleri

etrafındaki hava moleküllerinin sıklaşmasına ve seyrel- Sıklaşan hava


molekülleri
mesine yol açarak çevreye yayılan ses dalgaları yaratır. ▲ Görsel 3.55
Ses havada yayılarak kulaklarınıza ulaşır.
Ses dalgaları, havada her yönde yayılırken kulaklarımıza
da ulaşır ve kulak yolu ile iletildiği kulak zarlarımızı titreş- Genlik

tirir (Görsel 3.55). Salyangoz denilen iç yapı; çekiç, örs +

ve üzengi kemikleri üzerinden kendisine ulaşan uyartıları 0


sinirler aracılığıyla işitme merkezine iletir. Beynimiz uyar-
a. –
tıları ses olarak algılar ve tanır. İnsanların, hayvanların,
Genlik
arabaların ve uçakların sesleri birbirinden farklıdır. Hatta +
aynı notayı seslendiren müzik aletlerinin sesleri de aynı
0
değildir. Seslerin tanınmasını sağlayan onlara ait şiddet,

yükseklik ve tını gibi özellikleridir. b.

Sesin şiddeti, ses dalgasının genliği ile orantılıdır


(Görsel 3.56). Genlik ise dalgaya kaynak tarafından ak- ▲ Görsel 3.56
a) Düşük şiddetli ses, b) Şiddetli ses
tarılan enerjiye bağlıdır. Bir tokmakla davula hızlı vurul-
duğunda aktarılan enerji, yavaş vurulduğunda aktarılan
enerjiden fazladır. Buna bağlı olarak hızlı vurulduğunda
çıkan ses daha şiddetli olur. Ses dalgasına dik birim yü-
zeyden geçen enerji miktarını ifade eden şiddet, gürlük
olarak da bilinir. Seslerin duyulabilir olmasında frekansın
yanında şiddet de önemlidir. Ses, kaynağa yakın mesa-
felerde şiddetli, uzak mesafelerde ise zayıf duyulur. Bu
Farabi (870–950)
durum ses olayının ilk mantıklı açıklamasını yapan Fara-
Farab şehrinde doğdu. Eğitim hayatı Buhara ve Bağdat'ta
bi’nin (870-950) çalışmalarında da görülmektedir. O, ha- geçti. Hayatta karşılaştığı birçok sıkıntıya rağmen büyük
bir sabır ve özveriyle çalışmaktan asla vazgeçmedi.
vanın titreşmesinin sesin şiddetine bağlı olduğunu, sesin Ortaçağ aydınları için ilham kaynağı olmakla birlikte
yayıldıkça zayıfladığını ilk açıklayan kişidir. Sesin kayna- dönemin bilgilerine bilgi katmıştır. Müzik notalarının
bilgisine katkıta bulunmanın yanı sıra çeşitli müzik
ğından uzaklaştıkça zayıf duyulmasının sebebi, dalganın aletleri icat etmiştir. Kitab el-Musiqa al-Kabir (Büyük
tıpkı şişirilen bir balonun genişlemesi gibi kaynağından Müzik Kitabı) onun esedir. 950 yılında Şam'da ölmüştür
(Görsel temsilidir.).
başlayarak her yöne yayılırken taşıdığı enerji yoğunlu-
https://www.britannica.com/biography/al-Farabi

159
ğunun azalmasıdır (Görsel 3.57). Sesin şiddetinin
ölçüsü, ses düzeyi olarak adlandırılır. Ses düzeyini
A anlamlı bir şekilde ifade edebilmek için logaritmik bir
AA
AA A ölçek kullanılır. Bu ölçek desibel ölçeğidir. Desibel,
A AA
AA A kısaca dB ile gösterilir. Sağlıklı bir insanın duyabildiği
r AA en düşük ses 0 dB’dir. Seslerin duyulmasında önemli
2r
3r bir faktör olan frekans, birim zamanda oluşan dalga
sayısını ifade eder (Görsel 3.58). Bir cisim ne kadar
A B C hızlı titreşirse her bir saniyede etrafa o kadar fazla dal-
ga yayılır. Bir sivrisineğin kanatları saniyede yaklaşık
600 kez titreşir. Bunun sonucu saniyede yaklaşık 600
ses dalgası havada yayılarak kulaklarınıza ulaşır ve
A B C biz onu vızıltı olarak duyarız. Vızıltılar çok ince, başka
bir ifade ile yüksek frekanslı seslerdir. Daha da yük-
sek frekanslı sesler insanlar tarafından duyulamaya-
bilir. İnsanlar, yaşa ve başka faktörlere bağlı olmakla
beraber ortalama 20 ile 20000 Hz arlığındaki sesleri
A B C
▲ Görsel 3.57 duyarlar. Frekansı 20 Hz’den küçük olan seslere in-
Kaynaktan uzaklaştıkça birim yüzeye düşen enerji yoğunluğu frasonik, 20000 Hz’den büyük olan seslere ise ultra-
uzaklığın karesiyle orantılı biçimde azalacağından ses A kişisi tara-
fından en şiddetli duyulur.
sonik sesler denir. Filler bazı infrasonik, köpekler ve
yunuslar ise bazı ultrasonik sesleri duyabilmektedir.
Görsel 3.59'daki gibi içerisine giderek artan mik-
a. b. tarlarda su konulmuş cam şişelere açık ağzından sı-
rasıyla üflendiğinde sesin gitgide inceldiği fark edilir.
Üflemeyle oluşan sesin giderek incelmesinin sebebi,
şişe içerisinde suyun işgal ettiği hacimden geri kalan
hava sütununun gitgide azalmasıdır. Çünkü bu du-
rumda titreşen şey, giderek kısalan hava sütunudur.
Cam şişelere aynı sırayla kurşun kalemle vurulduğun-
▲ Görsel 3.58 da sesin giderek kalınlaştığı gözlemlenir. Vurma so-
a. Yüksek frekanslı ses, b. Düşük frekanslı ses nucunda oluşan sesin giderek kalınlaşmasının sebebi
ise artan su kütlesidir. Çünkü bu durumda darbeyle
titreşen şey cam ve sudan oluşan toplam kütledir.
Tarla sürmekte olan kocaman bir traktörde ağır metal
parçalar vardır ve bunlar çok yavaş titreştiği için kalın
ses oluşur (Görsel 3.60). Traktörün metal parçaları o
kadar yavaş titreşir ki her saniye bir sivrisineğin çıkar-
▲ Görsel 3.59 dığı sese göre çok az sayıda ses dalgası meydana
Şişeye vurulduğunda çıkan ses ok yönünde gitgide gelir. Düşük frekanslı sesler kalın duyulur. Çok düşük
incelir. Üflendiğinde ise tam tersi bir durum göz- frekanslı sesler ise uğultu olarak duyulur.
lenir.

160
Sesin inceliğini ya da kalınlığını belirleyen özelliğine sesin
yüksekliği denir. Sesin yüksekliği sesin frekansına bağlıdır. Fre-
kans arttıkça ses incelir, azaldıkça kalınlaşır. Bu sebeple frekansı
yani ses yüksekliği fazla olan seslere tiz ses, düşük olan seslere
de pes ses denir. Bir sivrisinek bir arıya göre daha ince (tiz) sese
sahiptir. Bir kedi bir köpekten daha yüksek sese sahiptir.
İki ucu aşağıda verilen görsellerdeki gibi sabitlenmiş teller dü- ▲ Görsel 3.60
Traktör
şününüz:

• Aynı büyüklükte kuvvetin etkisinde titreştirilen ince telin çı-


kardığı sesin frekansı, kalın telin çıkardığı sesin frekansından
büyüktür.
Kalınlıkları farklı teller

• Bir tel, farklı büyüklükte kuvvetler uygulanarak titreştirildiğin-


de, oluşan sesin frekansı değişmez. Frekans uygulanan kuv-
vetin büyüklüğünden bağımsızdır.
F
• Bir tel, farklı büyüklükte kuvvetler uygulanarak titreştirildi- 2F
ğinde çıkan sesin şiddeti uygulanan kuvvetin büyüklüğüne Farklı büyüklükte kuvvetle
bağlı olarak değişir. Kuvvetin büyüklüğü artarsa yayılan sesin titreşen teller
şiddeti de artar.

• Aynı maddeden yapılmış ve eşit büyüklükte kuvvetin etkisin-


de titreştirilen kalınlıkları aynı tellerden kısa olanın çıkardığı
sesin frekansı uzun telin çıkardığı sesin frekansından büyük
olur. Boyları farklı teller

• Gerginlikleri farklı olan özdeş teller eşit büyüklükte kuvvet uy-


gulanarak titreştirildiğinde, gergin bağlanmış telin çıkardığı
sesin frekansı gevşek bağlanmış telin çıkardığı sesin frekan-
sından büyük olur.
Gerginlikleri farklı özdeş teller

• Titreşen telden yayılan sesin frekansı, telin cinsine bağlıdır.


Eşit büyüklükte kuvvet etkisinde titreştirilen, boy ve kalınlıkla-
rı aynı çelik telden yayılan sesin frekansı, bakır telden yayılan
sesin frekansından farklıdır.
Çelik ve bakır teller

Yukarıda sıralanan basit özellikler, aslında büyük oranda telli


Online Fizik
çalgılarla müzik yaparken uygulanan kurallardır. Örneğin; ister el
yapımı, ister fabrika yapımı bir keman olsun, her kemanın kendi- http://phet.colarado.edu/tr/simulations/
ne özgü bir sesi vardır. category/physics/sound-and-waves

161
Görsel 3.61'de görüldüğü gibi bir kemanda gövde üzerine
gerili dört tel bulunur. Her bir tel, belli bir frekansta titreşecek şe-
kilde yapılır ve gerilir. Bir kemanın telleri sırasıyla “sol”, “re”, “la”
ve “mi” seslerini verecek biçimde akort edilir. Öteki notalara ait
sesler ise, diğer telli çalgılarda olduğu gibi müzisyenin tellerin
üzerine parmaklarıyla basarak telin uzunluğunu değiştirmesiy-
le üretilir. Aynı zamanda keman akort edilirken tellerin gerginliği
kemanın sapındaki mandallar yardımıyla ayarlanarak telin doğru
frekansta titreşmesi sağlanır. Fakat kemanda yalnız tellerin tit-
▲ Görsel 3.61 reşmesiyle sesi duyabilmemiz çok zordur. Bu nedenle tel kadar
Keman gövde de önemlidir. Telin titreşimi gövdeye aktarılır. Geniş yüzeyli
gövde titreştiğinde havayı da titreştirir ve ses duyulur hâle gelir.
Bunları Biliyor musunuz? Telli çalgıların hemen hepsinde benzer yapıda teller kullanılması-
Havadan hafif olan helyum gazını içine na rağmen, bunların çıkardıkları sesler çoğunlukla farklıdır. Aynı
çeken birinin sesi değişir. Bunun sebebi, ses farklı müzik aletlerinden çıktığı zaman farklı algılanır. Büyük
titreşen ses tellerine çarpan helyum gazının müzik aletleri genellikle düşük frekanslı sesler çıkarırken küçük
hafifliğinden dolayı havaya göre daha hızlı müzik aletleri yüksek frekanslı sesler üretir. Davulun sesi darbuka
titreşmesidir. sesinden, bağlamanın sesi tarın sesinden, klarnetin sesi flütün
sesinden farklıdır. Aynı sesin değişik müzik aletlerinden yayıldığı
zaman gösterdiği farklılığa tını denir. Başka bir ifadeyle tını, bu
müzik aletlerini ayırt etmemize yarayan ses özelliğidir.

ÖRNEK SORU
Uzun bir telin farklı boylarda kesilerek ahşap levhaya aynı ger-
ginlikte sabitlenmesiyle yandaki gibi bir müzik aleti yapılmıştır. Siz-
ce bu müzik aletinin telleri en uzun telden başlamak üzere aynı
şiddette kuvvet uygulanarak titreştirilirse çıkan sesin frekansı nasıl
değişir?
ÇÖZÜM
Aynı maddeden yapılmış ve kalınlıkları aynı olan tellerden kısa olan, uzun olandan daha hızlı titreşir. Telin boyu
giderek kısaldığı için uygulanan kuvvet karşısında daha hızlı titreşecek, oluşan sesin frekansı gitgide artacaktır. Fre-
kansı artan ses ise giderek daha da ince (tiz) ses halini alacaktır. İnce ses yüksek sestir. Genel olarak kadın sesi erkek
sesinden yüksektir. Bunun sebebi kadınların ses tellerinin erkeklerin ses tellerinden kısa olmasıdır.

256 Hz 322 Hz 384 Hz 512 Hz Rezonans


Farklı büyüklükteki diyapazonların çatallarına tokmakla vu-
rulduğunda her bir diyapazon kendine özgü bir frekansla titreşir
(Görsel 3.68). Bu titreşim hareketlerinde diyapazonların sahip ol-
dukları frekanslara onların doğal frekansları denir. Bütün cisim-

Bir diyapazon şekil üzerinde belirtildiği gibi


lerin doğal bir frekansı veya titreşmek istedikleri frekans grubu
tek frekanslı ses verecek şekilde yapılır. vardır. Bazı nesneler tek bir doğal frekansta titreşir, bazıları çok
Müzik aletleri ise aynı sesin farklı frekans sayıda titreşim moduna sahiptir ve bu modların herhangi birinde
katlarını çıkarabilir. veya tümünde titreşebilir. Cismin hangi frekansla titreşeceği, bu

162
cismin kütlesi ve esnekliği de dahil olmak üzere bir dizi fiziksel
Bunları Biliyor musunuz?
faktöre bağlıdır. Bir çanın frekansı, kalınlığına, metal türüne, bo-
Deprem sırasında, odak noktasından yer-
yutuna ve şekline bağlı olacaktır. kürenin yüzeyine ulaşan dalgalar yüzeyin
Bir gitar telinin doğal frekansı, telin uzunluğuna ve gerginliği- titreşmesine sebep olur. Bazen bu titreşim
frekansı binalardaki doğal frekanslarla eş-
ne bağlıdır.
leşir ve rezonans olayı sonucunda çok iyi
Bir cismin titreşim frekansı ile bu cisme uygulanan kuvvetin tasarlanmış çok sağlam yapılmış yüksek
frekansı aynı olduğu zaman, titreşim genliği gittikçe artar. Bu gen- binalar da yıkılır.

lik artışının sebebi, uygulanan kuvvet ile titreşen cisim arasındaki


ahenktir. Bu hâle rezonans denir. Yani rezonans, aynı frekanslı
kaynaklardan biri titreştirildiğinde, diğer kaynakların da etki ile
titreşmesi olayıdır. Rezonans doğal ve uygulanan rezonanslar
aynı olduğunda meydana gelir. Rezonans bazı olumsuz etkilere
de sahiptir. Asma köprüler ve gökdelenler yapılırken kuvvetli rüz-
garların sebep olabileceği rezonans dikkate alınır. Bu tür yapılar
normal olarak esneme özelliğine sahiptir ve doğal frekanslarında
titreşirler. Yapıların doğal frekansına eşit olmayan frekansta esen
rüzgârlar küçük genlikli titreşimlere sebep olduğundan yapılara
zarar vermez. Köprüyü ele alacak olursak, rüzgârın ani ve değiş-
ken esmesinin neden olduğu titreşim sonucunda köprünün do-
ğal frekansı ile rüzgâr periyodik frekansı birbirine eşitlenebilir. Bu
▲ Görsel 3.62
durumda, köprünün salınım genliği gittikçe artar. Genlik esneme Rüzgarın etkisiyle rezonansa gelen köprü esneme
sınırları aşıldığında ise köprü bu salınıma dayanamaz ve yıkılır. sınırları aşıldığında yıkılır (Tacoma Narrows köprü-
sü, Washington).
Bu durum 1940 yılında Amerika’nın Washington kentindeki Ta-
coma Narrows (Takoma Narrov) Köprüsü’nde yaşanmıştır. Köprü
rüzgâr etkisiyle rezonansa geçerek yıkılmıştır (Görsel 3.62).

Benzer şekilde bir ses kaynağından yayılan ses dalgaları, çev-


resindeki başka maddeleri rezonansa getirerek titreştirebilir. İki
özdeş diyapazondan birine tokmakla vurulup diğerine yaklaştırıl-
dığında onun da titreşerek ses çıkardığı gözlenir (Görsel 3.63).
Bu etkileşmenin sebebi rezonans olayıdır. Titreşimin sürekli olma-
sı için kaybedilen enerjiyi tekrar kazanmak gerekir. Bu da diyapa-
zona hareketi yönünde bir dış kuvvet uygulayarak olur. Bu duru-
ma zorla titreşim denir. Dış kuvvetin frekansı titreşim frekansına
▲ Görsel 3.63
eşit olursa diyapazon maksimum genlikle titreşir. Çatalına vurulan diyapazon kendisiyle özdeş diğer
diyopazonu rezonansa getirir.

163
Yankı
Hiç yüksek binaların arasında yürür-
ken özellikle kimselerin olmadığı zaman-
larda çıkardığınız sesi tekrar duyduğunuz
oldu mu? Ses dalgasının, havada yayı-
lırken farklı bir ortamla, özellikle katı bir
maddeyle karşılaştığında bir kısmı soğu-
rulur, bir kısmı madde üzerinden iletilir,
geri kalan büyük bir kısmı ise katı mad-

▲ Görsel 3.64 deden yansır. Görsel 3.64, bir kaynak-


Yankı tan çıkan sesin neden tekrar duyulduğunu temsil etmektedir. İlk
duyduğunuz ses, doğrudan kaynaktan kulağınıza gelirken ikin-
cisi sert bir yüzeye çarpıp yansıdıktan sonra kulağınıza ulaşarak
duyulur. Ses dalgalarının sert bir yüzeye çarpıp yansıyarak tekrar
kaynağına dönmesi yankı olarak adlandırılır (Görsel 3.65). Yankı
oluşturabilecek yerler genellikle sert malzemeden yapılan yüksek
duvarlar ve kayalıklardan oluşan derin vadilerdir. Yankı her şartta
meydana gelmez. İnsan kulağının, herhangi bir kaynaktan çıkan
ses ile bu sesin yankısını birbirinden ayırt edebilmesi için hava
ortamında kaynak ile engel arasındaki kuş uçuşu mesafenin en
az 17 m olması gerekir. Sesi yansıtan yüzey kaynağa çok yakın-
sa kaynaktan yayılan ses ile oluşan yankı birinden ayırt edilmez.
İnsan kulağının iki sesi birbirinden ayırt edebilmesi için en az 0.1
s’lik bir zamanın geçmesi gerekir. Hava sıcaklığının 20°C olduğu
Ses üretilir. bir günde sesin havada yaklaşık 340 m/s süratle yayıldığı göz
önüne alınırsa 17 m mesafenin nereden geldiği,

x = vt ifadesinden hesaplanabilir.
Ses yayılır.
x = 340 x 0,1 = 34 m, 34/2 = 17 m

Kaynaktan çıkan sesin gidip gelinceye kadar aldığı yol 34 m


Ses sert yüzeye çarpar.
ise, engelin kaynağa uzaklığı en az 17 m olmalıdır.

Ses Kirliliği ve Gürültü


Ses geri yansır. İşitilenleri ifade eden ses, günlük yaşamda oldukça önemlidir.
Bir çalar saatin sesiyle uyanırsınız. TV ve müzik setlerinden çıkan

Yankı duyulur. seslerle çoğu zaman insanlar mutlu olur. Yağmur ve kuş sesle-
ri, pazarcı çığırmaları, rüzgârın uğultusu, ambulans veya itfaiye
▲ Görsel 3.65
Yankının oluşum süreci araçlarının siren sesleri günlük hayatın içinde duyulan başka bazı

164
seslerdir. Bu seslerin tamamı hoş olmasa da insanların
çevresi ile iletişim kurup görevlerini yapmasına yardımcı
olur. İletişim için gerekli olan bu sesler ne yazık ki aşırı
olduğunda uyku, konuşma ve çalışma gibi aktiviteleri en-
gelleyici ya da yaşam kalitesini düşürücü etki göstererek
istenmeyen bir hâl alır. Bu şekilde hoşa gitmeyen rahatsız
edici sesler, ses kirliliği oluşturur. Ses kirliliği, özellikle bü-
yük şehirlerde hızla artan bir çevre sorunudur. İnsanların
yaptığı tüm faaliyetler, ses kirliliğine çeşitli oranlarda katkı-
da bulunur. Ses kirliliği, nüfus ve sanayi yoğunluğu, ula-
şım gibi etkenler nedeniyle şehirlerde daha fazladır. Ses
kirliliği kaynakları iki gruba ayırılır.
1. Kapalı mekân kaynakları:
Radyo, televizyon, jeneratörler, elektrikli fan, klima,
ev aletleri ve insanların konutlarda ürettikleri sesleri içerir
(Görsel 3.66).
2. Açık mekân kaynakları:
Dışarıdaki hoparlör, endüstriyel faaliyetler, otomobiller, ▲ Görsel 3.66
Kapalı mekân gürültü kaynakları
demiryolu trafiği, uçaklar ve pazar yerleri, sosyal ve kül-
türel toplantılar, spor karşılaşmaları, gösteriler bu grubun
kirlilik kaynaklarıdır (Görsel 3.67). Çiftliklerde çeşitli amaç-
larla kullanılan makineler ve sulama amaçlı pompa setleri
kırsal alanlardaki ses kirliliğinin ana kaynaklarıdır.
Daha çok taş kırma, çelik dövme, hoparlörler, ağır
nakliye araçları, demiryolları ve hava limanları gibi or-
tamlardaki şiddetli seslerden
kaynaklanan gürültüyü bilim
insanları, onu duyan canlıla-
ra zarar verebilecek şiddetli
sesler olarak tanımlar. Alıcı
nazarında değeri olmayan ve
alıcı tarafından istenmeyen,
rahatsız edici bu şiddetli ses-
ler, düzensiz frekans ve dalga
biçimine sahiptir. Gürültünün
ses düzeyi oldukça yüksektir.
Bu sebeple insanlarda geçici
veya sürekli işitme kaybına ▲ Görsel 3.67
Açık mekân gürültü kaynakları

165
neden olabilmektedir. İnsanlar üzerinde işitme eşiğinin
kayması, işitme duyarlığında azalma, zihinsel etkilerde
yavaşlama ve yüksek tansiyon gibi olumsuz sonuçları da
olan gürültünün kontrol edilmesi çok önemlidir. Bunun
için mekanlarda akustik düzenleme ve ses yalıtımı yapıl-
ması gerekir. Ses yalıtımı için cam yünü, elyaf, kadife ku-
maş, sünger, pamuk gibi pürüzlü, gözenekli ve lifli yapıda
Havai Fişek olan soğurma özelliği yüksek malzemelerden yararlanılır.
Çünkü ses dalgası, bu tür ortamlarla etkileşirken enerji
kaybeder. Ses dalgasının enerjisindeki bu değişiklik se-
Jet
motoru bebiyle yayılan sesin şiddeti azalır.
sesi Gürültü seviyesi desibel (dB) cinsinden ölçülür. Dünya
Polis
arabası Sağlık Örgütü (WHO), optimum gürültü seviyesini gündüz
sireni 45 dB, gece 35 dB olarak öngörmüştür. 80 dB'in üzerinde-
Trombon
sesi ki herhangi bir ses tehlikelidir. Görsel 3.68, bazı faaliyet-

Helikopter
lerde oluşan gürültü yoğunluğunu başka bir ifadeyle, bazı
sesi durumlardaki ses düzeylerini desibel cinsinden göster-
Saç
mektedir. Ölçek üzerindeki her 10 dB’lik artış, 10 kat daha
kurutma
makinesi şiddetli ses, 2 kat daha yüksek ses anlamına gelmektedir.
sesi Örneğin, 60 dB'lik bir klima 50 dB'lik bir buzdolabının iki
Kamyon
sesi katı yüksek sesle çalışır. 10 dB'lik fark, şiddetin on kat art-
Şehir tığını gösterir. 70 dB'lik bir bulaşık makinesi, 50 dB'lik buz-
trafiği
sesi dolabının dört katı kadar yüksek ses çıkaracaktır ancak
Karşılıklı akustik yoğunluk (ses düzeyi ya da ses şiddeti) açısından
konuşma
çıkardığı ses 100 kat daha güçlü olacaktır. Bunu şöyle de
Sağnak
yağış
açıklayabiliriz: Eğer bir kişinin yaydığı sesin düzeyi 60 dB
sesi ise, on kişiden gelen sesin düzeyi 70 dB (600 dB değil!)
Buzdolabı olur. 80 dB'lik bir ses düzeyine erişmek için 100 kişinin
sesi
konuşması gerekir ve bu 100 kişi birlikte yalnızca tek bir
Fısıldama kişinin dört katı kadar yüksek ses çıkarır. Bir sesin işitme
duyumuza zarar verme potansiyeli, sesin yüksekliği ile
Yaprak
hışırtısı
değil, akustik yoğunluğu ifade eden şiddetle başka bir ifa-
Nefes de ile ses düzeyi ile orantılıdır.
alıp Ses Dalgalarından Yararlanma
verme
İnsanlar sesten günlük hayatta birçok alanda yararla-
nır. Bazı durumlarda ses, ulusların ortak dili hâline gelir.
Ambulans veya itfaiye araçlarının çıkardığı sesin ifade et-
tiği anlam, bir Alman ya da bir İngiliz’den farklı değildir.
Birbirinizle iletişim kurmanızda en önemli unsur sestir.
▲ Görsel 3.68
Farklı kaynaklarından yayılan seslerin düzeyleri Çevrenizde olup biten ancak görmediğiniz birçok olayı,

166
size ulaşan sesleri değerlendirerek tahmin edersiniz. Duyduğu-
nuz çoğu sesin kaynağını tahmin etmek zor değildir. Hareket
hâlindeki bir otomobili görmeseniz bile onun size yaklaşmakta
ya da sizden uzaklaşmakta olduğunu sesine kulak vererek an-
layabilirsiniz. Ses hayvanlar için de oldukça önemlidir.
Kayıt kanalları
Örneğin okyanuslarda yaşayan bazı hayvanlar yollarını Titreşim aracı
Kayıt aracı
bulmak için sesten faydalanır. Sesten yararlanılan diğer
alanlar ise şunlardır:
Gaz
• Sismik araç denilen bir makine ile oluşturulan ve rol
Pet
yer yüzeyine yönlendirilen ses, ulaştığı farklı özel- Su
likteki katmanlardan yansır. Yansımalar, jeologlara
▲ Görsel 3.69
hangi tür toprakları ve kayaçların bulunduğu ko- Ses dalgalarıyla su, petrol ve doğal gaz gibi maddelerin tespitine
nusunda bilgiler sunar. Yansıyan ses incelenerek çalışan sismik araç.

yansıtıcı tabakalarda su, petrol veya doğal gaz


gibi maddelerin bulunup bulunmadığı anlaşılabilir
(Görsel 3.69).
• Sonar adı verilen bir sistemle deniz tabanında
bulunan görünmeyen batıkların yeri belirlenebilir,
deniz tabanının haritası çıkarılabilir. Denizlerin de-
rinliği tespit edilebilir. Denizlerdeki balık sürüleri
gibi hareketli varlıklar takip edilir (Görsel 3.70).
• Otomobil, helikopter ve uçak gibi ulaşım araçları- ▲ Görsel 3.70
Sonarla su altındaki cisimlerin yeri tespit ediliyor.
nın yapımında kullanılan metal malzemelerin çat-
lama ve paslanma gibi kusurları, gözenek yapısı
ve yapı kusurları ses dalgalarıyla tamamen tahri-
batsız ve güvenilir şekilde test edilmektedir.
• Hastaneler, kullandıkları teşhis ve tedavi araçlarını
kuyumcular altın ve gümüş gibi takıları temizlemek ▲ Görsel 3.71
için ses dalgalarından yararlanır (Görsel 3.71). Ses dalgalarından temizlik amacıyla yararlanılır.

• Bir doktor, ultrason adı verilen cihaz ile iç organla-


rın görüntüsünü bir monitör üzerinden izleyebilir.
Bu görüntülere bakarak tanılama yapar ve gerekli
tedaviye karar verir. Anne karnındaki bebeğin ge-
lişimini izler (Görsel 3.72).
• Böbreklerde oluşan taşlar ses dalgaları gönderi-
lerek kırılır. Bu teknoloji ile hastanın ameliyat ol-
masına gerek kalmaz. ▲ Görsel 3.72
Ultrason cihazıyla muayene

167
• Sesin iletilme, yansıma ve soğurulma gibi
madde ile etkileşim özelliklerinden yararlanıla-
rak akustik yapılar oluşturulur. Sinema, tiyatro,
anfi, spor salonları ve stadyum gibi yapılar;
seyir ve dinleme zevki, görsel ve akustik özel-
likleri yüksek ortamlardır (Görsel 3.73).
• Müzik yapmak için ses dalgalarından ya-
rarlanılır. Müzik ile gürültüyü ayıran şey, ses
dalgalarının düzenliliğidir. Farklı notaları çıka-
rabilmek, hangi seslerden yararlanılması ge-
▲ Görsel 3.73 rektiğini bilmekle mümkündür. Sesi yönetebil-
Akustik konser salonu me becerisi gerektirir.
• Kedi ve köpekler bizim duymadığımız sesleri
duyduklarından, bazı köpek bakıcıları bizim
duymadığımız sesleri üreten düdükler kullana-
rak hayvanları eğitirler. Bu düdüklerin sesleri
insanlar tarafından duyulmadığından rahatsız-
lık vermez (Görsel 3.74).
Sesin özelliklerinden yararlanılarak yapılan tekno-
lojik aletler, sadece buraya kadar sıraladıklarımızdan
ibaret değildir. Bilim ve teknoloji alanında ulaşılan
her yenilik etkileşimli bir süreç ile başka yenilikleri de
beraberinde getirir. Bu durum göz önüne alındığında
gelecekte de sesin yayılma veya yansıma özellikle-
▲ Görsel 3.74
Köpek eğitmenleri insanların duymadığı sesleri üreten düdükler kulla-
rinin kullanıldığı yeni teknolojik gelişmelerin olacağı
narak hayvanları eğitir. muhakkaktır.

ÖRNEK SORU

Ultrason, radar, sonar ve röntgen cihazlarından hangileri sesin yansımasının teknolojide kullanılmasına
örnek oluşturur?

ÇÖZÜM

Verilen cihazlardan ultrason ve sonar sesin yansımasının teknolojide kullanılmasına dayalı olarak yapılan ci-
hazlardır. Radarların çalışma prensibi sonarlarla aynı olmasına rağmen radarlar mikrodalga veya radyo dalgala-
rının teknolojide kullanılmasıyla çalışır. Röntgen cihazı ise, X ışınları ile görüntü elde edilmesine olanak sağlayan
teknolojik bir üründür. Mikrodalga, radyo dalgaları ve x ışınları elektromanyetik dalgadır.

168
Alıştırma
Çok yüksek gürültülü alanlarda çalışan kişilerin işitme duyusunun korunması için geleneksel yöntemler, ço-
ğunlukla gürültüyü engelleme veya azaltma çabalarından oluşmaktadır. Oldukça yeni bir teknoloji ile ortam
gürültüsünü engellemeyen, gürültüyü algılayan ve onu ürettiği sesle yok eden elektronik bir cihaz kullanılır.
Daha fazla sesle kulağa gelen ses seviyesi nasıl azaltabilir? Tartışınız.

✓ Ne Öğrendiniz? Ses şiddeti, ses yüksekliği, rezonans, tını, yankı, ince ses, kalın ses kavramlarından ne
anlıyorsunuz? Açıklayınız.

Bölüm Değerlendirme Soruları


A) Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.

1. İki diyapazon aynı genlikli titreşim yapmaktadır. Ancak birinin frekansı diğerinden iki kat daha fazladır. Hangi
diyapazonun ürettiği sesin düzeyi daha yüksek olur?

2. Ezgi derin bir vadide bağırdığında, kendi sesinin ardından oluşan yankıyı duymaktadır. Aynı olay Ay’daki
benzer bir vadide oluşur mu? Neden?

3. Bir ses dalgası havadan suya geçtiğinde, frekansı veya dalga boyu değişir mi? Açıklayınız.

4. Ses, titreşim, sesin yayılması, sesin şiddeti, boşluk, maddesel ortam, ses kirliliği, ses yalıtımı, gürültü, ileti-
şim kavram ve sözcüklerini kullanarak “ses” ile ilgili bir metin yazınız.

B) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi, bir ses dalgasının havadan suya geçtiğinde ne olacağını açıklar?

A) Ses dalgasının hızı artar. B) Periyodu artar.

C) Ses dalgasının hızı azalır. D) Ses dalgasının frekansı artar.

E) Ses dalgasının dalga boyu azalır.

2. Denizdeki iki botun mürettebatı birbiriyle doğrudan konuşarak iletişim kurar. Ancak aralarındaki mesafe
denizdeki botlarla aynı olan iki uzay aracının mürettebatı, birbiriyle iletişim kurmak için mikrofon ve alıcıdan
oluşan bir tür radyo kullanır. Bunun sebebini aşağıdakilerden hangisi açıklar?

A) Uzayda hava akımının olmaması B) Uzay aracının kapılarının kapalı olması

C) Uzay aracının sesten hızlı hareket etmesi D) Uzay aracının içinde yeterli havanın olmaması

E) Uzayda sesi iletecek havanın olmaması

3. Ses dalgalarının özelliklerinin incelenmesinde osiloskop denilen bir ci- A sesi B sesi

haz kullanılır. Bunun için ses dalgaları bir mikrofon aracılığıyla elektrik
akımına dönüştürülerek osiloskop ekranında görülebilir hâle getirilir. A B

Yandaki şekilde iki osiloskop ekranında görülen dalgalar, A ve B ses-


Monitörden izlenen ses dalgası
lerinin aynı zaman aralığındaki durumunu göstermektedir. Buna göre A
sesinin B sesinden farkını aşağıdakilerden hangisi açıklar?

A) A sesinin yayılma hızı daha yüksektir. B) A sesinin frekansı daha yüksektir.

C) A sesinin genliği daha büyüktür. D) A sesinin dalga boyu daha büyüktür.


E) A sesinin enerjisi daha fazladır.

169
3.5. Deprem Dalgası

Konular
• Deprem Nedir? Nasıl Oluşur?
• Depremin Ölçülmesi (Büyüklük ve
Şiddet)
• Depremin Zararlarından Korunma
(Deprem İçin Hazırlık)

Deprem dalgası nedir, nasıl oluşur? Depremlerin çoğunlukla belirli bölgeler-


de meydana geldiği söylenebilir mi?

Anahtar Kavramlar
• deprem dalgası
• depremin şiddeti
• merkez üssü

Depremler nasıl ölçülür? Depremin şiddeti ve büyüklüğü ne demektir? Bu


kavramlar arasındaki farklar nelerdir?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Deprem dalgasını tanımlayabilecek,
• Deprem kaynaklı can ve mal kayıplarını Harekete direnç gösteren kütle
önlemeye yönelik çözüm önerileri geliştire-
bileceksiniz. Titreşimlerin kâğıt üzerine
kaydedilmesi

Depremin meydana
getirdiği titreşim hareketi

Depremler, önlenemez doğa olayıdır. Bu olayda can ve mal güvenliği için


ne tür önlemler alınabilir?

170
Deprem Nedir? Nasıl Oluşur?
Deprem, yer kabuğundaki kırılmalar nedeniyle ani olarak or-
taya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılırken geçtikleri yer-
leri ve yeryüzünü sarsması olayıdır. Bu doğa olayı, yer kabuğun-
daki bazı levha bloklarının gerilme ya da sıkışmalara bağlı olarak
biriken enerjisinin aniden serbest hale geçmesinin bir sonucudur.

Fay hattı
Merkez üssü
Sismik dalgaların yeryüzüne en kısa
yoldan ulaştığı yerdir. Bir depremin
merkez üssünü bulmak için en az 3 tane
Sismik dalgalar sismograf istasyonu gerekiyor. Çünkü
haritada bir noktayı tanımlamak için 3
mesafe ölçümü gerekir.

Odak noktası Fay Düzlemi

Depremin meydana geldiği noktadır. Yer kabuğunu oluşturan kayaçların sıkışma ya da gerilme etkisiyle ko-
Sismik dalgalar buradan yayılır. parak birbirine göre yer değiştirmesiyle ortaya çıkan kırıklardır. Bu kı-
rıkların başlama ve bitme noktası arasındaki mesafeye fay hattı, fay-
larda kayma hareketinin gerçekleştiği düzleme ise fay düzlemi denir.

Depremleri meydana getiren enerji boşalmalarının oluştur-


duğu dalgalara sismik dalga denir. Sismik dalgalar, büyük kaya
blokları koptuğunda veya farklı bir konuma kaydığında üretilir. Bunları Biliyor musunuz?
Mevcut fay düzlemleri boyunca veya yeni kırıkların oluşmasıyla
büyük depremler meydana gelebilir. Çoğu deprem bir fay düz-
lemi boyunca oluşur. Önce iki levha bloğu birbirini sıkıca bastırır.
Fay boyunca aralarındaki sürtünme, blokların kolay hareket et-
mesini engeller. Bir blok diğerini aşmaya çalışırken gerilme tüm
fay boyunca gelişmeye devam eder ve sonunda yer kabuğundaki
kayaçların (levha bloklarının) kırılma veya sürtünme mukavemeti
aşılır. Gerilmeden kurtulan kütleler, fayın her iki yanında yeni po- Bir bölgede küçük depremlerin sıklığının
zisyonlara ansınız otutur. Bu ani hareketin titreşimleri bir deprem artması, zemin eğiminin gözlenir biçimde
olarak hissedilir. Tüm depremlerin yaklaşık yüzde 85'i yerkürenin değişmesi, kuyulardaki su seviyesinin hızla
ilk 70 km'sinde meydana gelen sığ odaklı depremlerdir. Bu ilk yükselmesi ve göl sularının alışılmadık şe-
kilde bulanık hale gelmesi yakın gelecekte
70 km derinlikteki kayaçların kırılgan yapısından ve depremlere
bir depremin habercisi olarak kabul edil-
neden olan mekanizmanın (levha tektoniği) farklı olmasından
mektedir.
kaynaklanır.

171
Çünkü yüzeye yakın levhalar harekete karşı daha
çok direnç gösterir ve daha çok enerji ile yüklenir (Gör-
sel 3.75).
Volkanik patlamalar sırasında da depremler meyda-
na gelir. Volkanik aktivite ile ilişkili depremler, faylanma
ile ilişkili depremlere kıyasla her zaman daha zayıf kal-
Uzun bir zaman zarfında meydana gelen gerilme.
maktadır.
Depremlerin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer
Merkez üssü
kabuğu içinde ne şekilde yayıldıklarını, deprem ölçü alet-
Fay hattı
lerini ve deprem kayıtlarının değerlendirilmesini inceleyen
bilim dalına deprem bilimi (sismoloji) denir. Bir deprem-
den gelen sismik dalgalar, bir sismometre (ya da sismog-
raf) denilen bir aletle tespit edilir ve ölçülür (Görsel 3.76).
Sismometre, yerküre içerisinde her yönde yayılan enine,
boyuna ve bu iki dalga türünün bir araya gelmesiyle olu-
şan diğer karmaşık deprem dalgalarını tespit eder.
Levhanın aniden kırılması ve kayma hareketi ile fay boyunca
enerjinin açığa çıkması. Depremin Ölçülmesi (Büyüklük ve Şiddet)
▲ Görsel 3.75 Farklı kavramlar olan depremin “büyüklüğü” ve “şid-
Depremin oluşumu deti” genellikle birbirine karıştırılır.
Büyüklük, depremin kaynağında açığa çıkan enerji
ile ilgili bir değerdir ve aletsel olarak ölçülür. Sismolog
ve jeologlar, depremin meydana getirdiği titreşimlerin
Dönen tambur Kalem sismogram adı verilen (Görsel 3.77) kayıtlarını incele-
yerek depremin büyüklüğünü, C. Richter (Rihter) tara-
fından geliştirilen bir ölçeğe Tablo 3.1'e göre belirler ve
halka duyurur. Depremin büyüklüğündeki 1 birimlik artış
(örneğin 5'ten 6'ya çıkması) istasyonlardaki sismograf-
ların kaydettiği dalga genliğinin, dolayısıyla sarsıntının
10 kat, depremde açığa çıkan enerjinin ise yaklaşık 31
Yer hareketi 3/2
Ağır kütle aç (10 ) kat artmasına karşılık gelir.
Kay
▲ Görsel 3.76 Bir depremin yarattığı hasarı ifade etmede, depremin
Depremin tespiti ve ölçülmesi (sismograf) büyüklüğü açıklayıcı değildir. Depremlerin göreceli etki-
lerini belirtmek için şiddet kavramı kullanılır. Bu kavram,
depremin yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkisini
ifade eder. Dolayısıyla aynı aletsel büyüklüğe sahip olan
depremlerde ortaya çıkan enerji dünyanın her yerinde
aynı iken, odak derinliği, uzaklığı, yapıların kalitesi, ze-
minin yapısı ve jeolojik özellikler gibi çeşitli faktörlerden
ötürü bölgelere göre çok farklı şiddet değerleri ortaya
çıkar. Depremin şiddetini ifade etmede yaygın olarak
Düzeltilmiş Mercalli (Merkalli) Ölçeği kullanılır. Hiç-
▲ Görsel 3.77
Büyüklüğü 7 olan depremin genliği 6 olan depremin
bir matematiksel temeli olmayan, bütünü ile gözlemsel
genliğinden 10 kat büyüktür (Sismogram). bilgilere dayanan bu ölçekte yer alan I'den XII'ye kadar

172
sıralanmış Romen rakamları, depremin insanlar tarafından his-
Bunları Biliyor musunuz?
sedilirliğini ve oluşan hasarları ifade eder. Örneğin, bu ölçekte I
rakamı “hissedilmiyor”a, XII rakamı ise her şeyin yerle bir oldu- 8 büyüklüğündeki bir deprem Hiroşima'ya
ğu “harap olma”ya karşılık gelmektedir (Tablo 3.2). 17 Ağustos atılan atom bombasının 1000 katı enerji
1999’da Kuzey Anadolu Fayı'nın hareketlenmesi ile meydana ge- açığa çıkarır.
len Doğu Marmara Depremi'nin aletsel büyüklüğü Richter (Rihter)
Ölçeği ile 7.4, şiddet değeri ise X olarak ifade edilmiştir.

Tablo 3.1 : Richter Ölçeği’ne göre farklı büyüklükteki depremlerin etkileri


Büyüklük Etki açıklaması Büyüklük Etki açıklaması
Yapısal hasarla (bacaların devrilmesi, sıvaların
0-2 Sadece aletle tespit edilebilir. 5-6
dökülmesi gibi) orta dereceli deprem
Ölçülür, ancak genel olarak hissedilmez, sadece Yıkıcı güçlü bir deprem. Binaların çoğu hasar
2-3 6-7
hassas olanlar hissedebilir. görür.
Küçük bir deprem (ağır bir kamyonun geçişinde
Büyük hasar (Çok sağlam binalar ayakta kalır.) ve
3-4 hissedilen sarsıntı gibi) olarak hissedilir ancak hasar 7-8
yıkım ile sonuçlanan büyük deprem.
oluşturmaz.
Köprüler de dâhil olmak üzere her şeyin yıkılma-
Camların ve tabak çanakların şangırdaması veya kı -
4-5 8-9 sıyla sonuçlanan çok büyük deprem, harap olma
rılması gibi küçük hasarlara yol açan küçük deprem.
durumu.

Tablo 3.2 : Mercalli Ölçeği’ne göre bir depremin şiddet-hasar (etki) ilişkisi

Şiddet Hasar/Etki açıklaması

I Hissedilmez.
II Ancak dinlenme hâlinde olan ve özellikle yüksek binaların üst katlarında bulunan kişiler tarafından hissedilebilir.
III Özellikle binaların üst katlarında oldukça belirgin bir şekilde hissedilir. Bir kamyon geçişindekine benzer titreşimler meydana
geldiğinden bina içindeki bazı kişiler olayın deprem olduğunu fark etmez. Bina dışarıdakiler hissetmez.
IV İçerideki birçok insan tarafından hissedilir, Duvarlar çatlama sesi çıkarır. Asılı cisimler sallanır. Camların ve tabak
açanakların şangırdaması veya kırılması gibi küçük hasarlar meydana gelir.
V Hemen herkes tarafından hissedilir. Camlar kırılır, kararsız dengedeki cisimler devrilir. Uygun olmayan bacaların devril-
mesi, kötü yapılmış sıvaların dökülmesi gibi yapısal hasarlar oluşur.
VI Mobilya gibi ağır eşyalar yer değiştirir, raflardaki kitaplar düşer, duvarların sıvaları dökülür.
Yürümek zorlaşır. Bazı binalar hafif hasar görür.
VII İyi tasarlanmış ve yapılmış binalarda fark edilen; iyi inşa edilmiş sıradan yapılarda hafif ya da orta; zayıf yapılarda
ise büyük hasarlar oluşur. Ayakta durmak zorlaşır. Havuzlarda dalgalanma gözlenir.
VIII Özel olarak tasarlanmış yapılarda hafif hasar; sıradan büyük binalarda önemli hasar, zayıf yapılmış binalarda ise çok
büyük hasar oluşur. Duvarlar ve ağır mobilyalar devrilir.
IX Özel olarak tasarlanmış yapılarda hasar; iyi yapılmamış binalarda yıkım oluşur. Su kaynaklarının debisi ve sıcaklığı
değişir, arazide kum fışkırmaları, çatlak ve faylar olur, kayalar düşer ve heyelanlar oluşur.
X Özel olarak tasarlanmış yapılarda önemli hasar; iyi yapılmamış diğer yapılarda tamamen yıkım oluşur. Raylar bükülür,
yeryüzünde önemli çatlaklar gözlenir. Heyelanlar oluşur.

XI Az sayıda bina ayakta kalır, köprüler yıkılır. Yerdeki geniş çatlaklar oluşur, yer altı boru hatları tamamen tahrip olur,
büyük heyelanlar oluşur.
XII Harap olma durumu; yeryüzünde deprem dalgalarının ilerleyişi ve havaya fırlatılan nesneler görülür. Yeryüzü biçimi
değişir. Köprüler de dâhil olmak üzere her yapı yıkılır.

173
Depremin Zararlarından Korunma
(Deprem İçin Hazırlık)
Depreme hazırlıklı olmanın en iyi yolu, sismik
tehlike analizi yaparak gelecekte oluşacak bir
depremin zamanını tahmin etmeye çalışmak ve
sağlam zeminlerde daha dayanıklı binalar inşa
etmektir.
Sismik tehlike analizi, bir bölgede geçmişte ya-
şanmış depremlerin tarihsel seyrini analiz etmeye
ve depremlerin oluşma sıklığını belirlemeye da-
▲ Görsel 3.78
yanır (Görsel 3.78). Elde edilen verilerle deprem
Bir yerdeki deprem tehlikesi jeolojik, sismolojik ve kuvvetli yer hareketleri
gibi girdilerin bilinmesini gerektirir. Bunun için de sismik tehlike analizi tahminleri yapılır.
yapılır.
Bilindiği gibi sismik dalgalar gibi binaların da
titreşim frekansları vardır. Farklı sismik dalgalar
farklı frekanslara sahiptir. Adına cisim dalgaları
l denilen bazı deprem dalgaları, 1-30 Hz aralığında
2l frekanslara sahiptir. Bunun yanında yüzey dalga-
ları denilen bir kısım dalga ise 1 Hz’den küçük fre-
kanslarla titreşir. Çok katlı yüksek binalar özellikle
düşük frekanslı salınımlara karşı savunmasızdır.
Bunu şöyle açıklayabiliriz: Bir sarkacın titreşim pe-
▲ Görsel 3.79
riyodu uzunluğuyla orantılıdır (Görsel 3.79). Aynı
Bir sarkacın periyodu uzunluğunun kareköküyle orantılıdır. Uzunluk art-
tıkça periyot artar, periyot arttıkça frekans azalır. durum, yüksek binalar için de geçerlidir. Yüksek
binalar, az katlı kısa binalarla karşılaştırıldığında
Bir depremin yıkıcı etkisi; daha düşük frekanslarla (yani daha uzun periyot-
• Depremin süresine,
larla) salınır. Periyodu büyük sismik dalgalarda
• Depremin büyüklüğüne,
yüksek binaların ayakta durması zorlaşır. Sismik
• Depremin odak derinliğine,
• Yapı malzemelerinin kalitesine, dalganın frekansı, binaların doğal frekansıyla eş-
• Zeminin yapısına, leşmeye başladığı anda ise bina için tehlike baş-
• Binaların geometrisine ve tasarımına, lamış olur. Çünkü binanın titreşim genliği giderek
• Yükseklik ve ağırlık dağılımlarına bağlıdır.
artar ve bir süre sonra bina dayanamayıp yıkılır.
Peki, binaların zemin yapısı nasıl olmalıdır?
Binalar eski nehir veya göl yataklarına değil,
sert zemin yapısına sahip bölgelere inşa edilmeli-
dir. Özellikle yüksek binalar için bu durum olduk-
ça önemlidir. Çünkü gevşek zeminler daha düşük
frekanslarla titreşir. Buna karşılık sert kayalık ze-
minler daha yüksek frekansla titreşir. Düşük fre-
kanslı titreşimlere az katlı binaların dayanma ye-
teneği çok katlı binaların dayanma yeteneğinden
daha fazladır.

174
Deprem riskinin yüksek olduğu yerler (özellikle gevşek
zeminli bölgeler) için çok sıkı yapı kontrelerinin uygulanması
gerekir. Ahşap, beton ve çeliğin kullanılmadığı inşaatlara izin
verilmemelidir. Eski akarsu ve göl tortulları gibi zayıf zemin-
lerde yapılaşma engellenmelidir. Görsel 3.80'deki gibi inşa-
atlarda kullanılan çapraz destekler bir duvarı büyük ölçüde
güçlendirir. Farklı yükseklik, dolayısıyla farklı titreşim frekans-
larına sahip binalar birbirine yakın yapılmamalıdır.
Deprem, Dünya’yı yeniden şekillendiren bir doğa olayıdır.
Fay hatlarında ve sismik yönden hareketli olan bölgelerde
meydana gelir. Dünyanın üç büyük deprem kuşağından biri
olan; Alp-Himalaya Deprem Kuşağı’nda yer alan yurdumuz-
daki depremler, genel olarak Kuzey Anadolu, Batı Anadolu,
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu faylarının hareketi
sonucunda meydana gelir. Oluşan deprem dalgalarının veri-
lerini ülkemizde Kandilli Rasathanesi tutar. Yurdumuzdaki fay ▲ Görsel 3.80
hatları aşağıdaki haritada görülmektedir. Geçmişte bu faylar Çapraz destekler ile güçlendirilmiş depreme dayanıklı bina
üzerinde meydana gelen şiddetli depremler sonucunda can
ve mal kayıplarının yaşandığı bilinmektedir. Önlem alınma-
dığı takdirde bundan sonra da yaşanacağını tahmin etmek
zor değildir. Depremlerin bugünkü teknolojik imkânlarla ön-
ceden tahmin edilmesi mümkün olmadığına göre bize düşen
depremle yaşamasını öğrenmek, depremin zararlı etkilerine
karşı önlem almaktır (Görsel 3.81).

TÜRKİYE DEPREM TEHLİKE HARİTASI


Kırklareli Bartın Sinop
Kastamonu
Zonguldak Samsun Artvin
Edirne İstanbul Karabük
Tekirdağ Ardahan
Kocaeli Düzce Rize
Ordu Giresun Trabzon
Çankırı Amasya
Yalova Sakarya Bolu Çorum
Gümüşhane Kars
Tokat
Bayburt
Bursa Bilecik Erzurum
Çanakkale
Kırıkkale Iğdır
Ankara Erzincan
Balıkesir Eskişehir Yozgat Ağrı
Sivas
Kütahya Kırşehir
Tunceli
Bingöl Muş
Manisa Nevşehir
Kayseri Malatya Elazığ
Uşak Afyonkarahisar Van
Aksaray Bitlis
İzmir Diyarbakır
Isparta Konya Siirt
Niğde Kahramanmaraş
Aydın Denizli Adıyaman Batman

Burdur Adana Hakkari


Şırnak
Osmaniye Şanlıurfa Mardin
Muğla Karaman
Antalya Gaziantep

Kilis
Mersin
K
Hatay
AÇIKLAMALAR
EN BÜYÜK YER İVMESİ (g)
DÜŞÜK YÜKSEK
TEHLİKE TEHLİKE
0,0 0,1 0,2 0,3 0,4 0,5
50 YILDA AŞILMA OLASILIĞI %10
(TEKRARLANMA PERİYODU 475 YIL)

0 100 200 400


Göl İl Sınırı KM

▲ Görsel 3.81
Türkiye'deki deprem kuşakları

175
Bu önlemler şunlardır:
Depremden önce Deprem sırasında Depremden sonra
1. Binalar depreme dayanıklı 1. Panik yapmayın. 1. Gaz kokusu alınırsa pen-
yapılmalı. 2. İçerideyseniz, bir masa- cereler açılmalı, ana vana
2. Ailece uygulanacak bir plan nın veya sıranın yanında kapatılmalı ve binadan çı-
yapılmalı, planda deprem ya da bir kapının altında kılmalıdır. Sızıntı ilgili kuru-
sonrasında nerede topla- “çök- kapan- tutun” pozis- ma bildirilmeli ve ilgili ku-
nılacağı, belirtilmeli, önemli yonu alınmalı. rum teslim alıncaya kadar
telefon ve adresler yer al- 3. Camlardan uzak durulma- binaya tekrar girilmemeli-
malıdır. lı. Kibrit, mum veya yanıcı dir. Su şebekesi vanası ve
hiçbir şey kullanılmamalı, elektrik şalteri kapatılmalı-
3. Evdeki eşyalar sarsıntıda
yanmakta olanlar ise der- dır.
devrilmeyecek şekilde sa-
bitlenmeli, yataklar cam- hal söndürülmeli. 2. Acil bültenler için müm-
lardan uzak yerlere konul- 4. Dışarıdayken, binalardan künse radyo veya televiz-
malı, ağır eşyalar rafların ve elektrik hatlarından yon takip edilmeli.
alt bölümlerine yerleştiril- uzaklaşılmalı, açık alan- 3. Acil bir durumu bildirmek
meli. lara gidilmelidir. Binaların dışında telefon kullanılma-
arasından geçilmemelidir. malıdır.
4. Gece, odaların kapıları açık
bırakılmalı. 5. Hareket eden bir araba-
4. Artçı sarsıntılarda çökebi-
dayken mümkün olan en
5. İçerisinde, su, enerji veren lecek ağır hasar görmüş
kısa sürede güvenli bir
yiyecekler, fener, ilk yar- binaların dışında kalınmalı.
yerde durulmalı.
dım malzemeleri vs. olan 5. Acil personelin ve onarım
bir çanta kolayca ulaşıla- ekiplerinin çalışmaları en-
bilecek bir yerde bulundu- gellenmemeli.
rulmalıdır.

PROJE - ARAŞTIRMA

Deprem dalgalarının zararlarından korunmak için çeşitli önlemler alınabilir. Bu önlemlerden biri de
binaların depreme dayanıklı hale getirilmesidir. Depreme dayanıklı binaların geliştirilmesi;
• zemin yapısıyla,
• kullanılan malzemenin kalitesi ve özellikleriyle,
• binanın geometrisi ve tasarımıyla,
• yükseklik ve ağırlık dağılımıyla yakından ilişkilidir.
Sizlerden yukarıdaki hususları göz önüne alarak deprem kaynaklı can ve mal kayıplarını önleye-
cek çok katlı bir yapı modeli tasarlamanız beklenmektedir. Bu amaç için gruplar oluşturunuz. Ça-
lışmanızı ülkemizde yaşanan depremlerin özelliklerini araştırdıktan sonra bina yapımında çalışan
mühendislerle görüşerek elde ettiğiniz bilgiler doğrultusunda yönlendiriniz. Tasarladığınız modelin
maketini yapıp okulunuzda sergileyiniz. Binanızın sağlamlığını bir deprem simülatörü ile test edebi-
lirsiniz. Bunu maketinizi bir birbirine yapıştırılmış dikdörtgen çerçeve içerisine konulmuş çok sayıda
misket üzerine oturttuktan sonra küçük genlikli sarsıntılarla yapabilirsiniz.
İhtiyacınız olacak bazı malzemeler: Tahta blok, ahşap çubuklar, ince su borusu, paket lastikleri,
misketler, strafor, kontrplak ve halkalı vida gerekirse somunlu vida.

176
ÖRNEK SORU
Depremin şiddeti hangi faktörlere bağlıdır?

ÇÖZÜM
Depremin şiddeti, jeolojik özellikler, odak noktasının derinliği, zeminin yapısı, nüfus yoğunluğu, yapıların
dayanıklılığı gibi faktörlere bağlıdır.

Alıştırma

Deprem bölgeleri ile fay hatları arasında bir ilişki var mıdır? Açıklayınız.

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. I. Deprem sarsıntılarını belirleyen, ölçen ve kaydeden alete sismograf denir.


II. Depremleri meydana getiren enerji boşalmalarının oluşturduğu dalgalara sismik dalga denir.
III. Depremin meydana getirdiği titreşimlerin kayıtlarına sismogram adı verilir.
Yukarıdaki tanımlamalardan hangileri doğrudur?
2. I. Richter Ölçeği, 1'den 9'a kadar değişen bir skala kullanır.
II. Richter Ölçeği'nin büyüklüğündeki her 1 birimlik artış sismik dalga genliğinin 10 kat artmasına karşılık
gelir.
III. Bir depremin büyüklüğü Richter Ölçeği'ne göre 1 birim arttığı zaman, depremin yıkıcı gücü yaklaşık 10 katına çıkar.
Richter Ölçeği hakkında yukarıda yapılan açıklamalardan hangileri doğrudur?
3. I. Yer sarsıntıları daha fazla hissedilir.
II. Sismik dalga genlikleri artar.
III. Daha düşük frekansla titreşir.
Binaların neden gevşek zeminlere yapılmaması gerektiğini açıklamak için yukarıdaki yargılardan hangisini
kullanırsınız?
4. I. Depremlerin tamamının yeri ve zamanı doğru tahmin edilebiliyor.
II. Depremin zamanı doğru tahmin edilebiliyor ancak yeri tahmin edilemiyor.
III. Bir bölge için sismik risk analizi yapılarak tahminde bulunulabilir.
Depremlerin tahmin edilmesi hakkında yapılan yukarıdaki açıklamalardan hangisi doğrudur? Belirtiniz.
5. I. Yurdumuzda depremlere ait kayıtlar Kandilli Rasathanesinde tutulur.
II. Deprem dalgaları enine dalgadır.
III. Kayalık, sert zeminler deprem etkisiyle daha yüksek frekansla titreşir.
Deprem hakkında yukarıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
6. I. Depremin şiddeti Richter Ölçeği ile ölçülür.
II. Depremin büyüklüğü Düzeltilmiş Mercalli Ölçeği ile belirlenir.
III. Düzeltilmiş Mercalli Ölçeği I- XII skalasını kullanır.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?

177
Fizik ve Tarih
Sonar nedir?
Sonar, su altındaki cisimlerin yerlerini, boyutları-
nı belirlemede ve mesafe ölçümü yapmada ses dal-
galarının kullanıldığı elektronik bir sistemdir. Adını
SOund NAvigation and Ranging (sesle araştırma ve
aralık belirleme) kelimelerindeki büyük yazılmış harf-
lerden alıyor.
Sonar nasıl çalışır?
Sonar’la, su altında bulunan bir cisme ses dalgası
gönderilir. Ortamdaki hızı bilinen sesin cisme ulaşma ▲ Su altı araştırma gemisi
ve yansıyıp geri gelme süresi göz önüne alınarak mesafe hesaplanır. Denizaltılar, seyir sırasında
çevrelerinde doğal ya da yapay herhangi bir tehlike olup olmadığını saptamak için Sonar kullanır.
Gönderilen sinyaller geri döndüğünde değerlendirilir ve denizin altının görüntüsü monitörden
izlenir.
Neden İcat Edildi?
Aslında Sonar'ı icat eden, insanlardan çok önce doğanın kendisidir. Örneğin, gözleri iyi gör-
meyen yarasalar, çok yüksek frekanslı sesler çıkarır, bu seslerin yansımasından yararlanarak
etraftaki cisimlere çarpmadan, güvenli bir şekilde uçabilir ve avlarının yerini tespit edebilir. So-
nar’ın icadında, askeri amaçların yanında buz dağlarının yerini tespit etme ve gemi kazalarını
önleme ihtiyacı da etkili olmuştur. 1906 yılında, Amerikalı denizci Lewis Nixon (Livays Niksın), ilk
Sonar benzeri dinleme cihazını icat etti. Birinci Dünya Savaşı sırasında (1914-1918), Denizaltıların
etkin biçimde kullanılması Sonar'ın geliştirilmesini hızlandırdı. Savaşın başarısının bir anlamda
denizaltıların yerlerinin tespitine bağlı hale gelmesi, Sonar’a olan ilgiyi artırdı. Fransız fizikçi Paul
Langévin (Pol Lengevin), 1915 yılında ilk sonar setini kurdu. Bu Sonar seti ile ilk önce, sadece
geri gelen sinyaller dinlenebiliyordu. 1918 yılına gelindiğinde, İngiltere ve Amerika Birleşik Dev-
letleri (ABD), ses sinyalleri gönderen ve alan Sonar setleri yapmayı başardılar. ABD Ordusu İkinci
Dünya Savaşı sırasında Sonar’ın başka askerî alanlarda kullanılması için geliştirilmesi çabalarına
hız vermişti. Örneğin, 2000'li yılların başında ABD Deniz Kuvvetleri, askerî mayınları temizlemede
yararlanılan bir sonar sistemi sunmuştur.
Bununla birlikte, tüm gelişmeler askerî kullanımla sınırlı değildir. Sonar'ın birçok farklı kullanım
alanı vardır.
• Okyanus tabanının haritasını çıkarmada kullanılır.
• Yer altı taramasında, doğal gaz ve petrol yataklarının araştırılmasında kullanılır.
• Ayrıca, sağlık alanında kullanılır. Tıpta kullanılan özel Sonar ultrasonografi olarak adlandırılır.
Yüksek frekanslı ses dalgaları, farklı organlar tarafından yansıtıldığında farklı yankılar üretir.
Doktorlar, bu yankıları hastalığı tespit etmek ve anne karnındaki bir bebeğin gelişimini izlemek
için kullanırlar.
Eleştirel Düşünme
Sonar’a ses dalgalarından teknolojide yararlanma alanı olarak bakılabilir mi? Neden?

178
Fizik ve Toplum

105 dB Bir rüzgâr türbininden etrafa yayılan ses


Çim biçme makinesi hangi mesafeye kadar rahatsızlık yaratır?
90 dB
Mikser
Rüzgar türbinleri yerleşim
80 dB yerlerine 500 metreden daha
Elektrikli süpürge yakın mesafeye kurulmama-
100 dB
lıdır.
Bi r

50 dB
rüz

rt Klima 40 dB
ga

ürb
i nin Buzdolabı
des
ibel 50 dB
seviye
si.

Uzaklık dB

0m 100 m 200 m 300 m 400 m 500 m


▲ Rüzgâr türbini ses düzeyinin uzaklığa bağlı değişimi

Rüzgâr Türbinleri Ne kadar Gürültülü?


Rüzgâr enerjisi, temiz ve yenilenebilir enerji kaynağıdır. Ancak, rüzgâr türbinlerinin kurulacağı alana
yakın yerleşim bölgelerinde yaşayan sakinler, gürültüye neden olabileceği endişesiyle bu enerji sant-
rallerine temkinli yaklaşır.
Peki bu türbinler ne kadar gürültülü? Türbinlere yakın oturan sakinler endişelerinde haklılar mı?
Kurulan bir rüzgâr türbininin ses düzeyi uzaklıkla nasıl değişir? Örneğin, insanlar bu sesten hangi
mesafeden sonra rahatsız olmazlar? Bilindiği gibi bir kaynağın oluşturduğu sesin şiddeti, kaynakdan
uzaklaştıkça azalır. Dolayısıyla ses şiddetinin ölçüsü olan ses düzeyi de azalır. Rüzgâr enerji türbinleri,
yasalar gereği, etkilenmesi muhtemel tarafların mülkiyet sınırları göz önüne alınarak planlanıp inşa
edilir. Yasalarımız, rüzgâr türbinlerinin evlere yakın alanlara kurulmasına izin vermez. Yukarıdaki görsel
üzerinde verilen rakamlardan bir türbinin çıkardığı sesin düzeyinin mesafeye bağlı olarak nasıl değiştiği
görülmektedir. Oluşan seslerin belli mesafelerde günlük hayatta evlerimizde kullandığımız araçların çı-
kardığı ses düzeyi ile eşleştiği hatta ulaşan bu seslerin evlerimizdeki araçların çıkardığı seslerden daha
zayıf duyulduğu anlaşılmaktadır.
Türbin bıçaklarının üzerindeki gürültü, bir çim biçme makinesinin çıkardığı gürültü kadardır. Türbin-
den 400 m uzakta bir ev olduğu varsayılırsa buradaki ses düzeyi 40dB’dir. Bu değer, hem konutların
doğal olarak içerisinde bulunduğu ses düzeyinin hem de mutfaklarda 24 saat çalışan buzdolabının çı-
kardığı ses düzeyine karşılık gelir. Şehir merkezleri, gündüzleri yaklaşık 45dB, geceleri 35dB’lik ses dü-
zeyine sahiptir. Bu değerler Dünya Sağlık Örgütünün "rahatsız edici gürültü" sınırının altında kalmakla
birlikte normal ev ortamında ölçülen ses düzeyidir. 500 metre mesafede ses düzeyi 38 desibele düşer.
Bu mesafede rüzgâr türbininden kaynaklanan ses, çevredeki diğer kaynakların oluşturduğu seslerle
maskelenir, bir km mesafede ise hiç duyulmaz.
Eleştirel Düşünme
Yukarıda verilen bilgileri ve başka bilimsel kanıtları da kullanarak “rüzgâr enerji türbinlerinin halk
sağlığı üzerine olumsuz etkisinin bulunup bulunmadığı" konusunda insanları ikna edecek bir kompo-
zisyon yazınız.

179
Ünitemizi Özetleyelim

• Titreşim hareketi ile ortama aktarılan enerjinin • Sesin inceliğini ya da kalınlığını belirleyen özelli-
madde aktarımı olmadan sarsıntılar (yer değiş- ğine sesin yüksekliği denir.
tirmeler) şeklinde yayılmasına dalga denir. • Sesin şiddetinin ölçüsü ses düzeyi olarak adlan-
• Yayılmak için maddesel ortama ihtiyaç duyan dırılır. Ses düzeyinin birimi dB’dir.

dalgalara mekanik dalga denir. • Ses dalgalarının sert bir yüzeye çarpıp yansıya-

• Birbirine dik elektrik ve manyetik alanlardan rak tekrar kaynağına dönmesi yankı olarak ad-

ibaret olan ve boşlukta yayılan enine dalgalara landırılır.

elektromanyetik (EM) dalgalar denir. • Hoşa gitmeyen, rahatsız edici sesler ses kirliliği

• Dalgalar, ortamdaki taneciklerin titreşim doğrul- oluşturur.

tusuna göre enine ve boyuna olmak üzere iki • Ses dalgalarından tıp, coğrafya, denizcilik, sana-

sınıfa ayrılır. yi gibi farklı alanlarda yararlanılmaktadır.

• Titreşimle ortama aktarılan enerjinin meydana • Depremleri meydana getiren enerji boşalmaları-

getirdiği tek sarsıntıya atma denir. nın oluşturduğu dalgalara sismik dalga denir.

• Bir kaynağın düzenli titreşimi sonucunda eşit • Deprem, yer kabuğundaki kırılmalar nedeniyle

zaman aralıkları ile üretilen dalgalar periyodik ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar ha-
linde yayılırken geçtikleri yerleri ve yeryüzünü
dalgalardır.
sarsması olayıdır.
• Sabit uca gelen baş yukarı atma ters dönerek
• Depremin meydana geldiği noktaya odak nok-
baş aşağı yansır.
tası denir. Sismik dalgalar depremin odağından
• Serbest uca baş yukarı gönderilen atma baş yu-
yayılır.
karı yansır.
• Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının
• Birbirine doğru ilerleyen iki atma karşılaştığında,
yerküre içinde ne şekilde yayıldıklarını, deprem
ortamın parçacıkları bu iki atmanın etkisinde ka-
ölçü aletlerini ve bunların nasıl kullanıldığını,
lır. Atmaların birlikte ulaştığı herhangi bir nokta-
deprem kayıtlarının değerlendirilmesini ve dep-
nın uzanımı, uzanımların toplamı kadar olur.
remle ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına
• Durgun suya çarpan küresel su damlaları su deprem bilimi (sismoloji) denir.
yüzeyinde dairesel dalgalara, doğrusal cetvelin • Depremle ilgili çalışma ve araştırmalar yapan bi-
suya değip çıkma hareketi ise doğrusal dalgala- lim insanlarına deprem bilimci (sismolog) de-
ra sebep olur. nir.
• Su dalgaları, suyun yüzeyinde belli düzeydeki • Depremlerin göreceli etkisini belirtmek için şid-
su tabakasını oluşturan moleküllerin titreşimiyle det kavramı kullanılır. Bu kavram, depremin ya-
oluşur. Titreşim derinlere inildikçe zayıflar, bir se- pılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkisini ifade
viyeden sonra hissedilmez. eder.

• Ses boyuna bir dalgadır, havada her yönde yayılır. • Büyüklük, depremin kaynağında açığa çıkan

• Şiddet, yükseklik ve tını seslerin tanınmasını enerji ile ilgili bir değerdir ve aletsel olarak ölçü-

sağlayan özellikleridir. lür.

180
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM

Doğru - Yanlış Soruları


Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
1. (.....) Dalga kaynağının titreşim hızı artarsa dalga boyu azalır.
2. (.....) Şiddetli sesler daha süratli yayılır.
3. (.....) Dışarıdaki sesler, sadece kapı ve pencerelerin altındaki ve kenarlarındaki boşluklardan
geçerek evlerimizin içerisine ulaşır.
4. (.....) Tokmakla vurulan bir davulda ses sadece tokmağın değdiği kısımdan yayılır.
5. (.....) Denizlerin derinliğinin veya batık gemilerin yerinin tespit edilmesinde Sonar adı verilen
bir cihazdan yararlanılır.
6. (.....) Yankı her durumda algılanır.
7. (.....) Uzaydaki iki astronot Dünya’da olduğu gibi herhangi bir araç kullanmadan karşılıklı
sohbet edebilir.
8. (.....) Her madde ses oluşturmaz.
9. (.....) Metaller ses yalıtımı için uygun değildir.
10. (.....) Rezonans, titreşen cisimlerin doğal frekanslarında gerçekleşir.

Boşluk Doldurma Soruları


Aşağıda verilen cümlelerdeki boşlukları kutucuklarda yer alan kavram ya da ifadelerden
uygun olanlarıyla tamamlayınız.

Mercalli 3 atma 100 periyodik dalga

farklı hızlarla 17 deprem bilimi (sismoloji)

1. Yankı olayının havada algılanabilmesi için kaynak ile engel arasında en az ……….........……
metre mesafe olmalıdır.
2. Esnek bir ortamda eşit zaman aralıklarında oluşturulan sarsıntılara ……...........................……..
denir.
3. Depremlerin nasıl oluştuğunu ve deprem dalgalarının yer kabuğu içinde nasıl yayıldıklarını in-
celeyen bilim dalına ……..….......…......... denir.
4. Depremin şiddeti ……..……..........………. ölçeği ile belirlenir.
5. Ses farklı maddesel ortamlarda ..................................... yayılır.
6. Bir depremin merkez üssünü belirlemek için en az .............................. tane sismograf istasyonu
gerekir.
7. Titreşimle ortama aktarılan enerjinin meydana getirdiği tek sarsıntıya……................................…
denir.
8. Richter Ölçeği'ne göre büyüklüğü 8 olarak belirlenen depremindeki yer hareketi, büyüklüğü 6
olarak belirlenen depremdeki yer hareketinden ……...................….. kat daha fazladır.

181
Çoktan Seçmeli Sorular
Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
y v
1. Yandaki şekil bir ip dalgasının herhangi bir anını temsil etmektedir.
P
İp üzerinde gösterilen P noktasının hareket yönü hakkında verilen x
en doğru ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yukarı doğru hareket ediyor. B) Aşağı doğru hareket ediyor.
C) Sağa ilerliyor. D) Hareketsizdir.
E) Çok düşük hızla hareket ediyor.

2. Bir voleybol oyuncusunun eli, smaç yaparken fileye temas ediyor ve file
boyunca yayılan bir sarsıntı oluşuyor.
Bu örneği aşağıdaki kavramlardan hangisini açıklamak için kullanırsı-
nız?
A) Enine dalga B) Boyuna dalga C) Periyodik dalga
D) Titreşim E) Atma

A
3. Gergin bir yay üzerinde oluşturulan genlikleri aynı, genişlikleri farklı
A ve B atmaları oklarla gösterilen yönlerde yayılmaktadır. Atmaların
süratleri ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
B
A) A atmasının sürati B’ninkinden büyüktür. B) A atmasının sürati B’ninkinden küçüktür.
C) Atmaların süratleri birbirine eşittir. D) Atmaların şekline bağlıdır.
E) Atmaların yönüne bağlıdır.

4. Yandaki görsel aynı ortamda birbirine yaklaşmakta olan genlikleri ve ge-


nişlikleri eşit iki atmayı temsil etmektedir. Bu atmalar üst üste bindikle-
rinde oluşan bileşke atmanın görünümü aşağıdakilerden hangisi
olur?
A) B) C) D) E)

5. I. Mekanik dalgalar her yöne yayılırken elektromanyetik dalgalar sadece bir yönde yayılır.
II. Mekanik dalgalar yayılmak için maddesel ortama ihtiyaç duyarken, elektromanyetik dalgalar
boşlukta da yayılır.
III. Mekanik dalgalar farklı hızlarla yayılırken elektromanyetik dalgalar yalnızca ışık hızıyla yayılır.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

182
6. Yandaki görsel aynı ortamda yayılan X ve Y dalgalarını göstermektedir. 0 1.0 m
X
Bu iki dalganın karşılaştırılması hangi seçenekte doğru yapılmıştır?
A) X dalgası, Y dalgasının genliğinin yarısına sahiptir.
Y
B) X dalgası, Y dalgasının genliğinin iki katına sahiptir.
C) X, dalgası Y'den daha düşük frekansa ve daha uzun dalga boyuna
sahiptir.
D) X, dalgası Y'den daha yüksek frekansa ve daha uzun dalga boyuna sahiptir.
E) X, dalgası Y'den daha küçük periyoda ve daha uzun dalga boyuna sahiptir.

7. Derinliği sabit dalga leğeninde periyodik doğrusal dalgalar oluşturuluyor. Dalgaların frekansı deği-
şince dalga boyu da değişir.
Aşağıdaki grafiklerden hangisi bu değişimi gösterir?

A) B) C) D) E)
λ λ λ λ λ

0 ƒ 0 ƒ 0 ƒ 0 ƒ 0 ƒ

8. Aşağıdaki dalga örneklerinden hangisi en hızlı yayılır?


A) Okyanuslarda yayılan su dalgaları B) Güneş'ten gelen elektromanyetik dalgalar
C) Kayalardan geçmekte olan sismik dalgalar D) Bir keman telinden yayılan ses dalgaları
E) Sarmal bir yayda oluşturulan enine dalgalar

9. Bir deprem dalgası için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A) Sismik dalgalardır. B) Enerji içten yüzeye her yönde yayılır.
C) Manto tabakasında katı yüzeyden daha hızlı yayılır. D) Farklı zeminleri farklı şekilde etkiler.
E) Merkez üssünden çevreye yayılan dalgalardır.

10. I. Depremin büyüklüğü arttıkça şiddeti de artar.


II. Depremin şiddeti Richter Ölçeği ile ölçülür.
III. Richter Ölçeği'nin ölçeklendirme aralığı I - XII’dir.
Yukarıdaki yargılardan hangisi doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

11. Çok katlı bir binanın 8. katındaki evinizde ders çalışırken meydana gelen depremi fark etti-
niz. Bu durumda aşağıdakilerden hangisini yapmak yanlış olur?
A) Derhal odayı terk ederek asansöre yönelmek
B) Çök - kapan - tutun pozisyonu almak
C) Devrilme riski olan eşyalardan uzak durmak
D) Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatmak
E) Panik yapmamak

183
12. Yandaki görsel bir depremi temsil etmektedir. C
B
Görseldeki “A” harfi ile belirtilen bölge; ...
A) faydır. B) fay hattıdır.
C) odak noktasıdır. D) sismik dalgadır. A
E) merkez üssüdür.

13. Ahşap bir kap üzerine gerilen kauçukla şekildeki müzik aleti yapılıyor.
Bu müzik aletinden daha yüksek frekanslı ses elde etmek için aşa-
ğıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) Kauçuğun gerginliği artırılmalıdır.
B) Kauçuğun üzerine ince bir bez örtülmelidir.
C) Mevcut kauçuk daha kalın bir kauçuk ile değiştirilmelidir.
D) Kauçuğa daha büyük (ağır) bagetle vurulmalıdır.
E) Mevcut ahşap kap daha büyük bir kapla değiştirilmelidir.

Açık Uçlu Sorular

1. Yandaki grafik bir su dalgasını temsil etmektedir. Dalga yayılma yönü


4
Buna göre;
Metre

a. Dalganın genliği kaç metredir? 0

b. Dalganın dalga boyu kaç metredir?


0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 Metre
c. Grafikten elde edilen bilgilerle dalganın frekansı
hesaplanabilir mi? Neden?

2. İrem esnek bir yayda şekildeki gibi periyodik dalgalar oluştu-


x
ruyor. Ardışık 3 dalga tepesi arasındaki uzaklık 12 cm ölçülü-
yor. Dalgaların yayılma hızı 6 cm/s olduğuna göre frekansı
-1
kaç s dir?

3. Bir dalga leğeninde oluşturulan şekildeki doğrusal dalgaların II. en-


gelden yansıdıktan sonraki durumunu çizerek gösteriniz.

II.
Engel
60°
I. Engel

184
4. Gerginliği sabit bir sarmal yayda oluşturulan periyodik dalgaların frekansı iki katına çıktığında, dal-
ga boyu nasıl değişir?
Sığ ortam
Derin
ortam
5. Bir dalga leğeninde doğrusal dalga kaynağından çıkan şekil-
deki atmanın sığ ortam ile derin ortamı ayıran sınır yüzeyini
geçtikten sonra alacağı şekli çizerek gösteriniz.

6. 7 büyüklüğündeki bir depremin şiddeti farklı yerlerde farklı değerler alabiliyor. Bunun sebebini
açıklayınız.
7. Bir ses dalgasının madde iletimi olmadan enerjiyi iletmesi nasıl mümkün olur? Bir model çizerek
gösteriniz.
8. Atma ve periyodik dalga arasındaki farklar nelerdir?

Alternatif Etkinlik

Ödüllü Problem
Fizik öğretmeni sınıfına uzun bir sarmal yay getirir ve öğrencilerine, “Bu yayda baş aşağı enine bir
atma oluşturduktan sonra aynı enine atmayı yakalayacak ikinci bir baş aşağı enine atmayı oluştu-
ranlara büyük bir ödülüm olacak.” der. Sınıfta bunu yapabileceklerini düşünen üç öğrenci çalışma-
ya koyulur. Öğrencilerin soruna ilişkin düşünceleri aşağıdaki konuşma balonlarında verilmiştir.

Burada elimizin ne kadar


hızlı hareket ettiği değil,
atmanın genliği önemlidir
Sarmal yayda yavaş bir bence. İlk baş aşağı atmayı
büyük genlikli, ikinciyi kü- Ders kitabı; atmanın hızının at-
hareketle ilk atmayı oluş- manın nasıl oluşturulduğuyla
turalım. Ardından, çok hızlı çük genlikli göndermeliyiz.
ilgili olmadığını, atmanın yayın
bir hareketle ikinci atmayı gerginliğine ve boyca yoğun-
birinci atmaya doğru gön- luğuna bağlı olduğunu ifade
derelim. Deniz Cem ediyor. İlk atmayı gönderdik-
ten sonra kütle yoğunluğunu
değiştiremeyiz. İlk atmayı gön-
derdikten sonra ikinci atmayı
göndermeden önce yayı sıkıca
germemiz gerekir.

Zeynep

Sizce bu düşünceler arasında öğrencilerin ödülü almasını sağlayacak bir görüş var mıdır? Yoksa,
bunun sebebini öğrencilerin düşüncelerindeki hatalarla ilişkilendirerek açıklayınız.
…………………………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………….…………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………….

185
4. Ü N İ T E

186
Optik
İlk çağlardan beri insanlar ışığın yapısını, sahip olduğu özellik-
leri, nasıl yayıldığını, renklerle ilişkisini ve görme olayındaki etkisini
merak etmişlerdir. Sabahleyin gözlerinizi açtığınızda, gördüğünüz
ilk, hatta tek şey ışıktır. Görme olayı ışık sayesinde gerçekleşir.
Cisim olarak algılanan her şey, değişik parlaklıktaki birçok rengin
optik bir sistem olan gözlerinizde bir araya gelmesiyle oluşan gö-
rüntüden ibarettir. Bilgilerinizin büyük bir bölümünü görme duyusu
ile edinirsiniz. Peki, gözlerinize ulaşan ve görme duyusunu uyaran
ışık nedir? Nasıl iletilir? Hangi hızla yayılır? Madde ile nasıl etkileşir?
Bu sorular tarihsel olarak oldukça önemlidir. Çünkü geçmişe
baktığınızda bilimsel araştırma ve tartışmaların bu sorular bağlamın-
da yön bulup ilerlediği, bilimsel sıçramaların bu sayede yaşandığı
görülür. Zira, bu soruları cevaplandırmak, evrenin temel ilkelerinin
anlaşılmasına yardımcı olmuş, mercek yapımında, gözlem ve in-
celeme araçlarında, fiber optik ve dijital cihazların kullanıldığı alan-
larda teknolojik ilerlemeleri sağlamıştır. Radyolar, lazerler, küresel
konumlandırma sistemleri ve kompakt diskler (CD'ler) ışığın anlaşıl-
masıyla üretilebilmiştir.
Durgun su yüzeyinden ışığın yansıması, ışık ışını modeli kul-
lanılarak analiz edilebilir. Hem düzlem hem de küresel aynalarda
görüntü oluşumunu anlamak için bu modeli kullanmak kolaylık sağ-
lar. Düzlem aynada görüntünüze baktığınızda, gerçek boyutunuzu
görürsünüz. Fakat küresel bir aynada büyük, küçük ters veya düz
görüntünüzle karşılaşırsınız. Bunun sebebi nedir?
Günlük hayatın tanıdık bir parçası haline gelen aynalar, mercek-
ler ve bunlarla yapılan teleskoplar ışık sayesinde çalışır. Uzay bilim-
leri ve biyoloji alanlarında kat edilen gelişmeler ışığın özelliklerinin
anlaşılmasıyla yaşanmıştır.
Bu ünitede, ışığın davranış modelleri, ışık şiddeti, ışık akısı ve
aydınlanma şiddeti kavramları arasındaki ilişki açıklanacak; say-
dam, yarı saydam ve saydam olmayan maddelerin ışık geçirme
özellikleri irdelenecektir. Yansıma olayı ve ortamları ayıran sınırda
ışığın davranışı gibi konular ele alınacak, ışığın renklerine ayrılması
ve birçok optik aracın önemli parçası olan mercekler anlatılacaktır.

BÖLÜMLER
4.1 Aydınlanma ve Gölge
4.2 Yansıma ve Aynalar
4.3 Kırılma ve Mercekler
4.4 Prizmalar ve Renk

187
4.1. Aydınlanma ve Gölge

Konular
• Işığın Davranış Modelleri
• Aydınlanma Şiddeti
• Gölge ve Yarı Gölge

Bilim insanları, ışığın yapısını ve davranışını açıklamak için farklı modeller


oluşturmuşlardır. Bu modeller nelerdir? Söz konusu modelleri açıklamak
için yukarıdaki görsellerden faydalanılabilir mi?

Anahtar Kavramlar
• aydınlanma şiddeti
• ışık şiddeti
• ışık akısı
• gölge
• yarı gölge

Herhangi bir ışık olayında üç önemli özellik ölçülür. Bunlar ışık şiddeti, ışık
akısı ve aydınlanma şiddetidir. Işık akısı, ışık şiddeti ve aydınlanma arasında
nasıl bir ilişki vardır? Gücü büyük olan kaynakların her üç özelliğine ilişkin
değerlerin de yüksek olduğu söylenebilir mi?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Işığın davranış modellerini açıklayabilecek-
siniz.
• Işık şiddeti, ışık akısı ve aydınlanma şiddeti
kavramları arasında ilişki kurabileceksiniz.
• Saydam, yarı saydam ve saydam olmayan
maddelerin ışık geçirme özelliklerini açıkla-
yabileceksiniz.

Yukarıdaki görselde ışığın saydam, yarı saydam ve saydam olmayan ci-


simlerle etkileşimi görülmektedir. Sizce bu cisimlerden hangisinin gölgesi
oluşur? Geleneksel Türk Gölge Oyunu Karagöz Hacivat oyununda burada
resimlenen cisimlerden hangisinin kullanılması uygun olur? Karagöz ve Ha-
civat tasvirleri camdan yapılmış olsaydı gölgesi belirgin bir şekilde oluşur
muydu?

188
Işığın Davranış Modelleri
Işığın davranışına ilişkin değişik modeller ortaya atılmıştır. İlk
ışık modelleri, ışık kaynağı ile ilgiliydi. Acaba ışığın kaynağı göz
müdür yoksa madde midir?
İlk çağlarda Eflatun ve Euclides (Oklid) ışığın, gözlerden ya-
yılan ışınlardan oluştuğunu, bu ışınların bir cisimle etkileştiğin-
de ise cismin görünür hâle geldiği görüşünü öne sürmüşlerdi.
Daha sonraları Pythagoras (Pisegor), ışığın maddelerden (ışık
kaynaklarından) taneler halinde yayıldığı fikrini ortaya attı. Buna
İbnü'l Heysem
karşılık Empedocles (Empedokle) ışığın dalgalar şeklinde yayıl-
(965-1040)
dığı fikrine sahipti. 10. yy.a gelindiğinde İbnü’l Heysem, Kitab-el 965 yılında Basra'da doğdu. Kitaplara olan
Menazir adlı eserinde görmenin cisimlerden göze ulaşan ışınlar ilgisi ona matematik, fizik ve tıp gibi alanlarda
kendisini geliştirme ikmânı sağlamıştır. Optik
ile gerçekleştiğini açıkladı. 17. yy.da Sir Isaac Newton (Sör Ay- üzerine yazdığı kitabın bilimsel gerçeklere
uygun olan ilk eser olduğu sonradan anlaşıl-
zek Nevtın), İbnü’l Heysem’in çalışmalarından da destek alarak
mıştır. Periskop, fotograf makinası ve teleskop
ışığın taneciklerle yayıldığı görüşünü ortaya atıp bu görüşü ciddi gibi optik aletlerin temelini yaptığı deneylerle
atmıştır. 1040 yılında Kahire'de ölmüştür (Gör-
şekilde savunmuştur. Daha sonra açıklanan aksi görüşlere rağ-
sel temsilidir.).
men uzun yıllar kabul gören Newton’ın tanecik modeline göre http://www.eba.gov.tr
ışık; çok küçük, ağırlıksız ve esnek yapıda olan taneciklerden
ibarettir. Saydam ortamlarda her doğrultuda ve çok büyük hız-
larla doğrusal yayılan tanecikler, vardıkları noktalarda ışık olayla-
rı oluşturur. Newton’ın 1670’li yıllarda ortaya attığı tanecikli yapı
modeli yayılma, aydınlanma, yansıma ve kırılma gibi o döneme
kadar fark edilen birçok ışık olayını açıklıyordu. 17. yy.ın sonlarına
doğru ise Christian Huygens (Kristiyan Hüygens) dalgalarla ilgili
gözlemlerinden yola çıkarak ışığın dalgalar şeklinde yayıldığını
ifade etti, yansıma ve kırılma olaylarını bu modelle açıkladı. Dal-
ga modeline dönemin bilim insanlarının çoğu temkinli yaklaştı ve
modeli hemen onaylamadı. Çünkü dalgaların yayılması için ses
ve su dalgalarında olduğu gibi maddesel ortamın gerekli olduğu
düşünülüyordu. Ancak Güneş’ten yayılan ışık, bu dalgaların ak-
sine boşluk kabul edilen gezegenler arasını geçerek yeryüzüne
ulaşıyordu (Görsel 4.1). Ayrıca ışık, sivri köşelerde bükülüyordu
(kırınım). Eğer ışık dalgasal yapıda olsaydı köşelerin çevresinin
de belli oranda görünmesi gerekirdi.
Thomas Young’ın (Tamıs Yang) 1801 yılında ışıkta girişim de- ▲ Görsel 4.1
neylerini yapması, ışığın da tıpkı yay ve sicim dalgalarında olduğu Güneş ışığı uzay boşluğunu geçerek Dünya'ya
ulaşır.

189
gibi bozulmaksızın birbiri içinden geçmesi, birbirini destekleyip
sönümlendirmesi, iki ortamın sınırında hem yansıyıp hem kırıl-
ması, bilim insanlarının dikkatini yeniden dalgasal yapıya yoğun-
laştırdı. Bu sırada bir şey daha fark edildi: Bazı ışık olayları hem
dalga hem de parçacık modeli ile açıklanabiliyordu. Newton mo-
delinin ışığın girişimini açıklayamaması, Newton’ın tanecik mode-
lini bir miktar zora sokmuştu. Üstüne Augustin Fresnel’in (Ogüsta
Frenel) 1815 yılında Young’ın deneylerini matematiksel hesap-
larla desteklemesi, tanecik modelinin geri planda kalmasına yol
Thomas Young (Tamıs Yang)
(1773-1829) açmıştı. Aynı dönemde dalga modelini destekleyen birçok yeni
1773 yılında doğdu. 6 yaşında Latince, sonraki çalışma yapıldı. James Clerk Maxwell’in (Ceymıs Klerk Maksvel)
yıllarda Türkçe de dahil olmak üzere 12 yaban-
cı dil öğrenen Young, tıp öğrenimi gördü. Fiziğe
19. yy.ın sonlarına doğru yaptığı çalışmalar dalga modelinde kat
olan ilgisi ve sevgisi bu alanda da başarılı edilen en büyük gelişme olarak değerlendirilebilir. Maxwell ışığı,
çalışmalar yapmasıyla taçlandı. Işıkta Young
deneyleri olarak bilinen çalışmalarıyla ışığın birbirine dik elektrik ve manyetik alanlardan ibaret elektroman-
dalgasal yapısını kanıtladı. Young, 1829 yılında yetik dalga olarak tanımladı. Heinrich Rudolf Hertz (Henri Rudolf
hayatını kaybetmiştir (Görsel temsilidir.).
http://www.aps.org Hertz) 1887’de elektromanyetik dalgaların varlığını deneysel
olarak ispatladığı gibi bunların dalgalara ait özellikleri taşıdığını

Işık dalgasal
da gösterdi. Dalga modeli ile ilgili bu başarılı ge-
yapıdadır. Işık tanecikli lişmelerle birlikte geri planda kalan tanecik modeli,
yapıdadır.
keşfedilen fotoelektrik olayı yanında siyah cisim ışı-
ması gibi başka olaylar ile yeniden gündeme geldi.
1900'de Max Planck (Maks Plank), ışığın "kuantum"
olarak adlandırılan küçük paketçiklerden oluştu-
Huygens Newton ğunu öne sürdü. Albert Einstein (Albırt Aynştayn),
Neden her ikisi de olmasın?
Planck'ın teorisini kabul etmekle birlikte ışığın ta-
necik modelini kullanarak fotoelektrik olayı açıkladı
ve ışığı oluşturan enerji paketlerine de foton adını
verdi (Görsel 4.2). Işığın tanecik modelini tatmin
edici deneysel verilerle 1925 yılında açıklayan bir
de Broglie
diğer bilim insanı Arthur Holly Compton (Artur Haliy
Kamptın) olmuştur. Görüldüğü gibi ışık bazı olay-

Fotonlar

▲ Görsel 4.2
Işığı oluşturan fotonlar

190
larda tanecik, bazı olaylarda ise dalga gibi davranır. Bu gelişme- IŞIK DALGA MI PARÇACIK MI?
ler altında ışığın ikili bir karekter taşıdığı düşünülmelidir. Louis de
Isaac Newton (Tanecikli yapı)
Broglie (Lui dö Brogli) ve Erwin Schrödinger (Ervin Şhrodinge)
Christiaan Huygens (Dalgasal yapı)
bu iki karekteri aynı anda açıklayan ve dalga mekaniğinin temeli
Thomos Young (Dalgasal yapı)
olan bir model ileri sürdüler. Dalga mekaniğinin gelişmesiyle on-
larca yıl süren "dalga mı?", "tanecik mi?" ikilemi noktalanmış oldu. James Clerk Maxwell (Dalgasal yapı)

Dalga mekaniğine göre, hareket eden her parçacığa bir dalga Heinrich Rdolf Hertz (Dalgasal yapı)
eşlik eder. Yani, ışığın dalga ve tanecik yapısı, aslında bir çelişki
Max Planck (Tanecikli yapı)
değil birbirini tamamlayan iki görünümüdür. Bu yüzden artık ışı-
Albert Einstein (Tanecikli yapı)
ğın parçacık mı, dalga mı olduğunu tartışmak anlamsızdır. Çünkü
ışık enerjidir ve uzayda fotonlar hâlinde yayılan elektroman-
Louis de Borglie ve Erwin Schrödinger
yetik dalgalardan ibarettir. (Hem dalgasal hem de tanecikli yapı)

Aydınlanma Şiddeti
Bir kaynaktan çıkıp aynı homojen ve saydam ortamlarda doğ-
rusal yolla yayılan ışık, ışın ya da ışık ışını adı verilen bir göste-
rim ile temsil edilir (Görsel 4.3). Işın kavramı bir ışık demetinde Işık ışını

düşünülebilecek en ince olanı ifade etmek için bilim insanlarınca


ortaya atılan bir kavramdır. Dolayısıyla gerçekte somut değildir ve
bir kaynaktan yayılan ışık ile bu ışığın yolunu göstermek için kul-
lanılır. Noktasal bir kaynaktan çıkan ışınlar, her yönde yayılır.
Bu sırada doğrudan ya da dolaylı olarak vardıkları yüzeyleri
▲ Görsel 4.3
aydınlatır. Acaba herhangi bir yüzeydeki aydınlatma şiddeti han-
Mumdan yayılan ışık ışınları
gi faktörlere bağlıdır?

4.1 Etkinlik Aydınlanma Şiddetini Etkileyen Faktörler

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Aydınlanma şiddetini etkileyen faktörleri belirlemek.
• 3 adet mum
Bunları Yapınız • metre
• pozometre
• Bir adet mumu yakınız. Mumdan sırasıyla r=25 cm, 2r=50 cm ve • milimetrik kâğıt
• izole bant
3r=75 cm uzakta aydınlanma şiddetlerini pozometre ile ölçünüz.

• Ölçümlerinizi örneği arka sayfada verilen bir çizelgeye kaydediniz.

191
Mum sayısı Mesafe (cm) Aydınlanma şiddeti (Lx)
1 25
50
75
2 25
50
75
3 25
50
75

• Daha sonra, önce 2 adet mumu sonra da 3 adet mumu izole bantla sararak tek kaynak haline getiriniz. Bu durumda da
2 mum ve 3 mumdan oluşan kaynaklardan sırasıyla r=25 cm, 2r=50 cm ve 3r=75 cm uzaktaki aydınlanma şiddet-
lerini pozometre ile ölçünüz. Ölçümlerinizi çizelgeye kaydediniz.
• Çizelgedeki verileri kullanarak her bir mesafe için mum sayısı ile aydınlanma şiddeti arasındaki ilişkiyi gösteren
grafiği milimetrik kâğıt üzerine çiziniz.
Analiz ve Sonuç
• Aydınlanma şiddeti, kaynak sayısına (ışık şiddetine) bağlı mıdır? Açıklayınız.
• Aydınlanma şiddeti, yüzeyin kaynağa olan uzaklığına bağlı mıdır? Belirtiniz.
• Işık kaynağının önüne yarı saydam bir cisim konulsaydı aydınlanma şiddeti farklı olur muydu? Tahmin ediniz.
• Aydınlanma şiddeti, ışığın yüzeye geliş açısına bağlı mıdır? Tahmin ediniz.

Geçmişte insanoğlu aydınlatma amacıyla meşale, çıra, mum


ve gaz lambası gibi ışık kaynaklarını geliştirmiş ve bu kaynaklar-
dan on binlerce yıl boyunca yararlanmıştır. Elektrik enerjisinden
aydınlatmada yararlanabilmek ise sabırla yürütülen çalışmalar
sonucunda ancak 1879 yılında mümkün olabilmiştir. Günümüzde
bir aydınlatma ürünleri dükkânına girdiğinizde boyutları ve güçle-
ri birbirinden çok farklı olan ve farklı tekniklerle üretilmiş değişik
ampuller görürsünüz (Görsel 4.4). İç ve dış mekân aydınlatma-
ları gibi farklı amaçlarla tasarlanan bu ampullerin aynı mesafede
sağladıkları aydınlanmalar genellikle aynı değildir.
Herhangi bir ışık olayında üç önemli özellik ölçülür. Bunlar ışık
şiddeti, ışık akısı ve aydınlanma şiddetidir. Bir ortamın daha fazla
aydınlanması için ya ilave bir ışık kaynağı ya da gücü daha büyük
olan ışık kaynağı kullanılır. Aydınlanma, bir yüzeye ulaşan ışık yo-
ğunluğuyla ilgilidir. Etkinlikte mum sayısı artırılarak pozometreye
ulaşan ışık yoğunluğu artırılmış oldu. Işık kaynağı birim zamanda
▲ Görsel 4.4
Farklı tekniklerle üretimiş değişik ampuller
ne kadar çok ışık yayarsa yüzey de o oranda iyi aydınlanır.

192
Örneğin eşit sürelerde 75 W’lık flemanlı ampul 40 W’lık fle-
manlı ampulden daha fazla ışık yayar. Bu sebeple 75 W’lık am- 10 W = 60 W
pulün ışığında kitap okumak 40 W’lık ampulün ışığında kitap oku- 806 lm
maya göre daha rahattır. Bunun asıl sebebi, 75 W’lık ampulün
ışık şiddetinin yüksek olmasıdır. Bir ışık kaynağının birim zaman-
da yaydığı ışık enerjisinin ölçüsü ışık şiddeti olarak tanımlanır.
Kaynağın az ya da çok ışıklı oluşu, başka bir ifade ile kaynaktan
çevreye yayılan ışınların sıklığı ışık şiddeti ile ilgilidir. Öte yandan
bir kaynağın yaydığı ışığın şiddeti el feneri ve otomobil ampul-
lerinde olduğu gibi her yönde aynı olmayabilir. Dolayısıyla ışık
şiddeti daha çok, kaynaktan bir yönde yayımlanan ışık miktarını
ifade eder. Bu sebeple, her yönde aydınlatma sağlayan ampulle-
re, örneğin salonunuz için bir tavan lambasına ihtiyacınız varsa,
ampulleri karşılaştırırken ambalajlarında yazılı olan lümen değer-
lerine bakarsınız (Görsel 4.5). Ancak azami parlaklığı daha kü-
çük bir alana odaklayabilen spot veya el feneri lambasına ihtiya- ▲ Görsel 4.5
cınız varsa, bu tür ampulleri karşılaştırırken candela değerlerine Ampulün güç ve lümen değerleri ambalajında
bakarsınız. yazılıdır.

Elektrik enerjisinin kesik olduğu bir günde hemen herkes 1 atm basınç altında ve platinin donma
sıcaklığındaki (2042 K= 1769 °C) bir si-
mum ışığında kitap okumanın ona yakın durmakla daha kolay 2
yah cismin 1/60000 m büyüklüğündeki
olacağını bilir. Bunun sebebi ışık şiddetinin aynı zamanda ışık yüzeyinin kendisine dik olarak yaydığı ışık
kaynağına olan uzaklıkla değişmesidir (Görsel 4.6). şiddeti 1 candeladır (cd).

Uzaklık 1m 2m 3m
Alan 1 m2 4 m2 9 m2
Işık miktarı 1/1 1/4 1/9

▲ Görsel 4.6
Birim yüzeye düşen ışık miktarı uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
Bunları Biliyor musunuz?
Işık veren cisimlerin sıcaklık dereceleri yük-
Sembol harfi “I” olan ışık şiddetinin birimi, SI’da candeladır seldikçe verdikleri ışığın da şiddeti artar. Ci-
(cd). Işık şiddeti, radyometre ile ölçülür. 100 W’lık bir flemanlı am- simler 500 °C civarlarında koyu kırmızı ışık
pulün ışık şiddeti 130 cd, 60 W’lık flemanlı ampulün şiddeti 35 cd, verirken 1500 °C'den sonra parlak beyaz bir
ışık yayarlar.
40 W’lık flüoresan ampulün şiddeti ise 200 cd’dır.

193
Bilindiği gibi, noktasal bir ışık kaynağından bütün yönlerde
1 m2 sonsuz sayıda ışık ışını yayılır. Kaynağın bulunduğu ortamın hiç
1m ışık soğurmadığı kabul edilirse bütün ışık, merkezî kaynak olan
1 cd bir küre yüzeyine dağılmış olur. Bir ışık kaynağından bir yüzeye
birim zamanda gönderilen gözle görülür ışık miktarına ışık akısı
denir. Birimi lümen (lm) olan ışık akısı Φ ile gösterilir. 1 lümen,
şiddeti 1 cd olan noktasal kaynaktan 1 m uzakta, ışınlara dik ko-
Φtüm=4πI 2
nulmuş 1 m lik yüzeye gelen ışık akısıdır (Görsel 4.7).
▲ Görsel 4.7
2 Bu tanıma göre;
Kaynaktan 1 m uzaklıktaki 1 m lik düzeye dik
ulaşan ışık akısı 1 lümendir.

2
1cd’lık kaynağın 1 m yarıçaplı kürenin 1m lik yüzeyine dik olarak verdiği ışık akısı Φ = 1 lm’dir.
1 cd’lık kaynağın 1 m yarıçaplı kürenin tüm yüzeyine dik olarak verdiği ışık akısı Φ = 4r1 lm olur.
I cd’lık kaynağın 1 m yarıçaplı kürenin tüm yüzeyine dik olarak verdiği ışık akısı Φ = 4rI lm olur.

Φ (lm) Bir ışık kaynağının yarıçapları farklı kürelerin merkezlerine


veya iç kısımlarındaki herhangi bir noktaya konulması hâlinde
kürelerin yüzeylerinden geçen toplam ışık akıları arasında bir fark
gözlenmez. Çünkü toplam ışık akısının belirlenmesinde yarıçapın
ve kaynağın nerede bulunduğunun bir önemi yoktur. Bütün yüze-
I(cd)
▲ Görsel 4.8 yin ışık akısı Φ=4pI ifadesinde görüldüğü gibi sadece ışığın şid-
Işık akısı, ışık şiddeti ile doğru orantılıdır. detine bağlıdır. Işık şiddeti arttıkça ışık akısı da artar (Görsel 4.8).

N (Normal) Işık demeti

N (Normal)

Φ α
Φʹ=Φcosα α Yüzeyden
ışık akısı
Yüzeyden geçen Yüzeyden geçen
geçmez
toplam ışık akısı (Φ) toplam ışık akısı (Φʹ) Φ=0
(Φ=0).

▲ Görsel 4.9 Işık ışınları yüzeye her zaman dik gelmeyebilir


Işık akısı, gelen ışığın yüzeyin normali ile yaptığı açıya göre değişir.
(Görsel 4.9). Bu durumda ışık akısı, yüzeye ulaşan
ışınların dik bileşenleri alınarak belirlenir. Işık
Φ1 Φ2 Φ3
ışınlarının yüzeye dik ulaşmaması sonucunda
yüzeyden geçen akı miktarı azalarak
Φ1=Φ2=Φ3
Φʹ=Φcosα (α: Işık ışınları ile yüzeyin normali ara-
A A A
sındaki açıdır.) olur.
▲ Görsel 4.10
Paralel ışık ışınları gönderen kaynağın ışık akısı
Paralel ışık ışınlarının ulaştığı bir yüzeydekiΦışık akısı uzaklığa bağlı
değildir. Φ2
3
uzaklığa bağlı değildir. Görsel 4.10'da paralel ışık
Φ1
194 Φ1=Φ2=Φ3
I
3
Φ2
Φ1

Φ1=Φ2=Φ3
I

ışınları önünde belirlenen A yüzey alanından farklı Φ3


Φ2
mesafelerde aynı miktarda ışık ışınlarının geçtiğine Φ1
dikkat ediniz. Buna göre ışık akıları;
Φ1 Φ2 Φ3
Φ1>Φ2>Φ3
Φ1=Φ2=Φ3 olur. I

Kaynak noktasal ise ters kare ilişkisine göre Φ1=Φ2=Φ3


mesafe arttıkça aynı A yüzeyinden geçen ışık akı-
sı azalır. Örneğin şiddeti I olan noktasal kaynaktan ▲ Görsel 4.11
A A A

2 Birim yüzeyden geçen akı sayısı, uzaklığa bağlı olarak azalır.


1 m uzaktaki 1 m lik yüzeye düşen ışık akısı, 2 m
2 Φ3
uzaktaki 1 m yüzeye düşen ışık akısından fazla ola- Φ2
caktır (Görsel 4.11). Buna karşılık aynı noktasal ışık Φ1
kaynağından uzaklığın karesi ile orantılı artan yüzey
Φ1=Φ2=Φ3
alanlarından aynı ışık akısı geçer ve bu durumda I
Φ1=Φ2=Φ3 olur (Görsel 4.12).

▲ Görsel 4.12
Φ
Yüzey alanı mesafe ile orantılı artarsa ve kaynak
3 noktasal ise ışık
Φ2
akısı değişmez.
Φ1
ÖRNEK SORU
Φ1>Φ2>Φ3
I
Yarıçapları r, 2r, 3r olan kürelerin iç bölgelerinin herhan-
gi bir yerine şiddeti I olan ışık kaynakları yerleştirilmiştir.
r 2r 3r
Buna göre; Ι(cd) Ι(cd)
Ι(cd)
a. Kürelerin yüzeyindeki toplam ışık akılarını karşılaştırınız.
2 Φ1 Φ2 Φ3
b. Kürelerin yüzeyinde 1 m lik alanlardaki ışık akılarını
karşılaştırınız.

ÇÖZÜM
a. Özdeş kaynakların yarıçapları farlı küre yüzeylerindeki
toplam ışık akıları Φ=4pI ifadesine göre aynıdır. Bu yüzden
Φ1= Φ2 = Φ3 olur.
2
b. Kürelerin üzerindeki 1 m lik yüzeye düşen ışık akısı
uzaklık arttıkça azalır. Çünkü mesafe arttıkça ters kare ilişki- 1 lümen 1/4 lümen 1/9 lümen
sine göre akı yoğunluğu azalacaktır. Φ1> Φ2 > Φ3

Alıştırma
K küresi
Şiddetleri 2I ve I olan ışık kaynakları 3r yarıçaplı K ve 2r yarıçaplı
L küresi
L kürelerinin merkezlerine yerleştirilmiştir. A2
3r 2r
Buna göre A1 ve A2’nin yüzeylerinden geçen ışık akılarının 2Ι Ι
oranını bulunuz.
A1

195
Bir ışık kaynağının çevresinde oluşturduğu aydınlanma, kay-
nağın ışık akısı ile ilgilidir (Görsel 4.13). Kaynaktan yayılan ışık
miktarı bilinirse, yüzeyde meydana getireceği aydınlanma şiddeti
de belirlenebilir. Birim yüzeye birim zamanda dik olarak düşen
A ışık akısına aydınlanma şiddeti denir ve E harfi ile gösterilir. Bi-
3r rimi lükstür (lx).
A Bir ışık kaynağından yayılan toplam ışık akısı Φ ve bu akının

2r düştüğü yüzeyin alanı A ise yüzeydeki aydınlanma şiddeti;


A Aydınlanma Şiddeti Bağıntısı
r
I E= U olur.
A

Işık şiddeti I olan bir kaynak r yarıçaplı kürenin merkezine ko-


▲ Görsel 4.13
nulduğunda toplam akı Φ = 4pI ve küre yüzeyinin toplam alanı
Işık ışınları paralel değilse birim yüzeye düşen akı
2
uzaklık arttıkça azalır. A= 4pr olduğundan, küre yüzeyindeki aydınlanma şiddeti;
E 4rI2 = I2
4r r r
olur. Bu ifadeye göre aydınlanma şiddeti ışık şiddetiyle doğru,
uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
Işık akısı Φ olan bir noktasal kaynaktan yayılan ışınlar, r, 2r
E/9 ve 3r kadar uzakta sırasıyla A, 4A ve 9A yüzeyine dik düşsün.
E/4 Yüzeylerdeki aydınlanma şiddetleri; E1 = Φ/A , E2 = Φ/4A ve
E E3= Φ/9A olur. Buradan, E1 = 4 E2 = 9 E3 elde edilir. Dolayısıyla
9A
I 4A
A kaynaktan r kadar uzakta aydınlanma şiddeti E olarak kabul edi-
lirse 2r uzaklığında E/4 ve 3r uzaklığında E/9 olur (Görsel 4.14).
d d d
Eğer ışık ışınları yüzeye Görsel 4.15’teki gibi eğik geliyorsa ay-
▲ Görsel 4.14
dınlanma şiddeti;
Aydınlanma şiddetinin uzaklığa bağlı değişimi I
EK = cosa bağıntısına göre azalmış olur.
d2
Aydınlanma ışık kaynağına bağlı bir ölçüm olduğundan yüze-
yin türüne bağlı olmadığı gibi yüzeyin ışığı ne kadar iyi ya da kötü
yansıttığına da bağlı değildir. Aydınlanma, yüzeye vuran ışıkla ilgi-
li bir özelliktir. Görme olayı için aydınlanma son derece önemlidir.
Ayrıntıların fark edilmesi aydınlatmanın yeterli düzeyde olmasına
N I bağlıdır. Zayıf ışık altında çalışmak hatalara davetiye çıkarır. Işık
EK = cosa
d2 seviyesi düşük olduğunda endüstriyel kazaların meydana gelme
ihtimali artar.
I
α
K
Farklı ışık kaynaklarının bir yüzeyde meydana getirdikleri ay-
d
dınlanmalar karşılaştırılarak şiddeti bilinmeyen bir kaynağın ışık
şiddeti belirlenebilir. Bu amaçla kullanılan araçlara fotometre de-
▲ Görsel 4.15
nir. Değişik fotometreler olmakla birlikte en çok kullanılanı, yağ
Işık ışınları yüzeye eğik geldiğinde aydınlanma
şiddeti azalır. lekeli bunsen (bunzen) fotometresidir.

196
Yağ lekeli fotometre Görsel 4.16’daki gibidir. I1 ve I2 ışık kay- d1 d2
nakları ekranın farklı yüzlerini aydınlatır. Işık şiddeti bilinmeyen
kaynak, ileri geri hareket ettirilerek ekran üzerindeki yağ lekesinin
I1 I2
görünmez olduğu mesafe belirlenir. Bu durumda her iki kaynağın yağ
lekesi
ekran üzerinde oluşturduğu aydınlanmalar eşit olur. Kâğıt

Fotometrelerde Aydınlanma Şiddeti Eşitliği


▲ Görsel 4.16
E1= E2
Fotometre
2 2
I1/d1= I2/d2

100 lm
100 lm
Alan=1 m2
Lüks ile lümen arasındaki fark:
=100 lx m2
Alan=1
2
1 m alana yoğunlaşan 100 lümen, burada 100 lx’lük ay- =100 lx
dınlanma meydana getirir.
100 lm
100 lm
2 Alan=100 m2
Aynı 100 lümenlik ışık kaynağı 100 m lik alanda yalnızca
=1 lx
Alan=100 m2
1 lx'lük aydınlanma oluşturur. =1 lx

ÖRNEK SORU

Işık akısı, aydınlanma şiddeti ve ışık şiddeti arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

ÇÖZÜM
Bir ışık kaynağından birim zamanda yayılan ışık ışını miktarı ışık akısını belirtir. Noktasal bir kay-
naktan yayılan ışık ışınları her yöne ve doğrusal olarak yayılır. Bu ışınların küresel yüzeyde oluşturdu-
ğu ışık akısı Φ = 4rI dır.
Birim yüzeye birim zamanda düşen ışık akısına ise aydınlanma şiddeti denir. Yani aydınlanma şid-
deti ışık akısına bağlıdır. Birim zamanda belli bir yönde yayılan ışık ışını miktarı ışık şiddetini belirler.
Bu yüzden ışık şiddetini, kaynağın üzerindeki bir noktadan şekildeki gibi belli bir yönde yayılan ışık
miktarı olarak da düşünebiliriz.
Ampul
Bu nokta K noktası olsun. Işınlar K noktasından çıka- K
A1 A2 A3
rak koni şeklinde bir izdüşüm oluşturarak etrafa dağılır. r
r
Bir A yüzeyi lamba üzerindeki K noktasına ne kadar yakın
olursa birim yüzeye o kadar çok ışık ışını ulaşır. Bunun sonucunda yüzey daha iyi aydınlanır. Şekilde
verilen A1, A2 ve A3 yüzeylerine çarpan ışık akısı değişmezken uzaklığa bağlı olarak ışık şiddetinin
azaldığına dikkat ediniz. Özetle ışık akısı da ışık şiddetine bağlıdır.

197
ÖRNEK SORU
K O L
Noktasal bir ışık kaynağı şekil üzerindeki K noktasından baş-
layarak O’dan geçip L’ye gidiyor.

Işık kaynağının bu hareketi sırasında A noktası civarındaki


β
aydınlanma şiddeti nasıl değişir? α

ÇÖZÜM A

OA doğrultusu yüzeyin A noktasındaki normalidir. Kaynak K noktasından O noktasına gelin-


ceye kadar ışık ışınlarının normalle yaptığı açı azalır ve A noktası civarındaki aydınlanma
I
şiddeti E K = cosa bağıntısına göre artar. Kaynak O noktasına geldiğinde aydınlanma şiddeti
d2
maksimumdur. Kaynağın O’dan L’ye doğru hareketinde ışınların O noktasıyla yaptığı açı giderek
artacağından aydınlanma şiddeti de azalır. Buna göre K’den O’ya giderken artar, O’ dan L’ye gelir-
ken azalır.

Alıştırma

Şiddeti I olan kaynağın K noktası çevresinde meydana getirdiği aydınlanma Işık kaynağı N
Ι

şiddeti EK, L noktası çevresinde meydana getirdiği aydınlanma şiddeti ise


E
EL’dir. K oranı kaçtır? d 60°
EL
K L

Acaba maddelerin açık veya Buzlu cam kartondan kalın olma- Gölge ve Yarı Gölge
koyu renkli olması onun ışık sına rağmen el feneri ışığının bir
Işık, saydam ortamlarda doğrusal yayılır-
geçirgenliğinde etkili midir? kısmını geçirir.
ken karşılaştığı maddelerle farklı biçimlerde
etkileşir. Bu etkileşim şekillerinden biri de
yolu üzerindeki maddelerden geçmesidir.
Her madde ışığın geçişine aynı oranda izin
vermez. Pencere camı ve şeffaf plastik gibi
bazı cisimler üzerine düşen ışığın tamamına
yakınını geçirir. Bu tür cisimlerin bir yüzün-
den bakıldığında çevredeki nesneler rahat-
lıkla görülür. Evlerin, iş yerlerinin ve ulaşım
araçlarının pencerelerinde bu tür ışığı ge-
çiren maddeler kullanılır. Eğer bir madde,
üzerine düşen ışığın tamamına yakınını ge-
çiriyorsa yani maddenin arkasından bakıldı-
ğında etraftaki nesneler net olarak görünü-
Maddenin kalınlığı Işık hangi maddelerden
ışık geçirgenliğinde yorsa böyle maddelere saydam maddeler
geçer?
etkili midir? denir.

198
Buzlu cam, plastik poşet dosya ve mumlu kâğıt gibi bazı ci-
simlerin ise üzerine düşen ışığın bir kısmı dağılırken bir kısmı
geçer. Bu örneklerde olduğu gibi ışığın bir kısmını geçiren mad-
deler ise yarı saydam maddeler olarak adlandırılır. Yarı saydam
maddelerin arkasındaki nesneler net görülmez. Bulut ve sis, ışık
geçirgenliği bakımından yarı saydam özellik gösterir. Bu yüzden
bulutlu günlerde etraf yeterince aydınlık olmaz, sisli havalarda
görüş mesafesi azalır.
Karton, mukavva ve ahşap gibi cisimler üzerine düşen ışığın ▲ Görsel 4.17
geçişine hiç izin vermez. Bir madde üzerine düşen ışığı geçirmi- Opak cisimlerin ışığa göre arka bölgesinde gölge
ouşur.
yorsa saydam olmayan (opak) madde olarak adlandırılır. Opak
maddelerin ışık kaynağına göre arka tarafında gölgesi oluşur
(Görsel 4.17).

4.2 Etkinlik Gölge Nasıl Oluşur?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Gölge oluşumunu keşfetmek
• el feneri
Bunları Yapınız • seyyar perde
• El fenerini ve dikdörtgen mukavvayı (cisim) döküm ayaklar, destek çu- • 2 adet döküm ayak
bukları ve bağlantı parçaları yardımıyla görseldeki gibi sabitleyiniz. • 2 adet destek çubuğu ve
bağlantı parçaları
• Daha sonra yeterince karanlık hale getirdiğiniz ortamda fener, cisim ve • dikdörtgen şeklinde mukav-
perdeyi aralarında 50’şer cm mesafe olacak şekilde yerleştiriniz. Mukav- va veya karton
vanın perde üzerinde oluşan gölgesinin boyunu ölçünüz. Ölçümünüzü • cetvel
örneği aşağıda verilen çizelgeye kaydediniz.

Cismin fenere Cismin perdeye Gölge boyu


Satır Nu Yapılanın özeti
uzaklığı (cm) uzaklığı (cm) (cm)
1 50 50 Perde, cisim ve fener 50 cm aralıklarla yerleştirildi.
2 25 50 Perde ve cisim yerinde sabit. Fener cisme yaklaş-
tırıldı.
3 50 25 Fener ve cisim yerinde sabit. Perde cisme yaklaş-
tırıldı.

• El fenerini döküm ayaktan tutarak cisme 25 cm yaklaştırınız. Bu


durumda perde üzerinde oluşan gölgesinin boyunu ölçünüz. Öl-
çümünüzü çizelgenize kaydediniz.
• El fenerini önceki yerine götürünüz, ardından perdeyi cisme
25 cm yaklaştırınız. Bu durumdaki gölge boyunu belirleyiniz. Öl-
çümünüzü çizelgenize kaydediniz.
Analiz ve Sonuç
• Gölge nasıl oluşur? Bir cismin gölgesinin büyüklüğünü etkileyen faktörler nelerdir?
• Bir gölgenin şekline bakarak ait olduğu cismin şekli tahmin edilebilir mi?

199
Bir cismin gölgesi Görsel 4.18'de görüldüğü gibi ışık kayna-
ğından çıkıp cismin kenar, köşe ve uç kısımlarından geçen ışınlar
çizilerek gösterilir. Gölgenin şekil ve büyüklüğü, cismin şekil ve
büyüklüğüne bağlıdır. Bir cismin şekliyle gölgesi arasında ben-
zerlik olmakla birlikte gölgenin şekli, ışığın geliş açısına göre de-
ğişebilir. Bunun yanında ışık kaynağı ile cisim arasındaki mesafe-
nin değişmesi oluşan gölgenin büyüklüğünü etkiler. Gölgeler her
yerde vardır. Ancak çoğu zaman fark edilmez. Bazen sizi güneşin
▲ Görsel 4.18
Gölgenin şekli ve büyüklüğü cismin kenar köşe ve zararlı ışınlarından korur (Bir plaj şemsiyesi altındaki gölge). Ba-
uç kısımlarından geçen ışınlar tarafından belirlenir. zen de okuduğunuz kitabın üzerine düşerek okumayı zorlaştırdığı
için sorun olur. Evleri, iş yerlerini veya spor alanlarını aydınlatmak
için yapılan aydınlatma tasarımları gölgeleri ortadan kaldırmaya
yönelik girişimlerdir. X-ışınları ile alınan röntgen görüntüleri bir an-
lamda ilgili doku ve organların gölgelerdir. Güneş saati, gölgenin,
günün farklı zamanlarında farklı boy ve yönelimlerde bulunma-
sı esasına göre çalışır (Görsel 4.19). Güneş tutulması sırasında
Dünya'nın bir bölgesi Ay’ın gölgesinde kalır; Ay tutulması sırasın-
da Ay, Dünya’nın gölge konisi içerisinden geçer (Görsel 4.20).
▲ Görsel 4.19
Güneş saati

Ay
Güneş Dünya Güneş K Dünya
Ay

a. b.
▲ Görsel 4.20
a. Ay tutulması, b. Güneş tutulması
Aşağıda ve yan sayfada ışık kaynağı ve opak cisim yardımıyla
perde üzerinde farklı gölgeler elde edilmiştir. Oluşan gölgelerin
çizimlerini inceleyiniz.

• Noktasal ışık kaynağının oluşturduğu gölge


Noktasal ışık kaynağı opak küresel cismin merke-
ziyle aynı doğru üzerinde ise perdede meydana ge- Tam
Gölge
len gölge daireseldir. Noktasal
Işık Saydam
Kaynağı Olmayan
Kaynak ve perde ok yönünde hareket ettirilirse Cisim
(Engel)
gölge küçülür, cisim hareket ettirilirse gölge büyür.

200
• Aynı yatay doğru üzerindeki iki noktasal ışık
kaynağının oluşturduğu gölge
K1 ve K2 kaynakları önüne konulan küresel opak
cismin ekranda hem gölgesi hem de yarı gölgesi olu-
şur. Her iki kaynaktan ışık almayan bölgeye tam göl- Saydam olmayan
cisim Yarı gölge
ge, kaynaklardan sadece birinden ışık alan bölgeye
Gölge
ise yarı gölge denir. Şekil incelendiğinde K1 kaynağı K K2
1
perdede oluşan tam gölgenin, K2 kaynağı ise perde-
deki tüm gölgenin alanını belirler. Yarı gölgenin alanı Ekran

tüm gölgenin alanından tam gölgenin alanı çıkarılarak


bulunur.
K2, K1’e doğru hareket ettirilirse yarı gölgenin alanı
azalır. K1, K2’ye doğru hareket ettirilirse tam gölgenin
alanı artar.

• Aynı düşey doğru üzerinde duran iki noktasal


ışık kaynağının oluşturduğu gölge

Noktasal kaynaklar, opak engelin merkezi ile aynı


doğrultuda değildir. Bu sebeple her bir kaynağın oluş-
Yarı gölge
turduğu gölgeler tam bir daire değil sağ ve soldan ba-
sık oval bir görünüşe sahiptir. Kaynakların her ikisin- Tam gölge

den ışık alamayan arakesit bölgesi tam gölge, diğer Noktasal Küresel
ışık engel Yarı gölge
kaynakları
kısımlar ise yarı gölgedir. Kaynakların birbirine yaklaş-
tırılması halinde tam gölge büyür. Yarı gölge küçülür.
Tersi yapılırsa yani kaynaklar birbirinden uzaklaştırılır-
sa tam gölge küçülür yarı gölge büyür.

• Küresel opak cisimden küçük küresel ışık kay-


nağının oluşturduğu gölge

Görüldüğü gibi perde üzerinde hem tam gölge


Tam
hem de yarı gölge oluşur. Kaynak ok yönünde hare- Noktasal
Gölge
Olmayan Saydam Yarı
Gölge
ket ettirilirse tam gölge ve yarı gölge küçülür. Küresel Işık
Kaynağı
Olmayan
Cisim
(Engel)
engelin ok yönünde hareket ettirilmesi durumunda ise Perde

tam ve yarı gölge büyür.

201
• Küresel opak cisimle aynı büyüklükte kü-
resel ışık kaynağının oluşturduğu gölge
Yarıçapları eşit küresel engel ve kaynağın
oluşturduğu sistemde perde üzerinde bunlarla r1 r2 Yarı gölge

aynı yarıçaplı tam gölge oluşur. Kaynak, cisim ya Saydam Tam gölge
Küresel olmayan
ışık kaynağı
da perdeden birinin ok veya tersi yönde hareket cisim

ettirilmesi tam gölgenin alanını değiştirmez yarı


Perde
gölgenin alanını değiştirir.

• Küresel opak cisimden büyük küresel ışık Küresel


kaynağının oluşturduğu gölge ışık kaynağı Saydam
olmayan
cisim
Cisim ile O noktası arasındaki konik bölge
r1 r2
kaynaktan ışık almaz ve tam gölge olur. Yarı göl-
genin sınırları ise ışık kaynağından cismin sınır-
larına çapraz gönderilen ışınlarla görseldeki gibi
belirlenir. Güneş ve Ay tutulmaları bu çerçevede Perde
incelenir.

Farklı yerlere konulmuş birden fazla kaynakla aydın-


Tam gölge latılan cismin gölgesi, tek oluşmayabilir. Cisim birbirin-
den yeterince aralıklı iki kaynak ile aydınlatılırsa iki ayrı
gölge meydana gelir. Kaynaklar birbirine daha yakın
konuma getirildiğinde ise oluşan gölgelerin bir bölümü
çakışır. Görsel 4.21'de görüldüğü gibi iki kaynaktan da
ışık ulaşmayan bu alan diğer bölgelere göre daha koyu-
Yarı gölge
dur. İki gölgenin çakıştığı bu koyu alan tam gölge, tam
gölgenin iki yanındaki açık tonlu alan ise yarı gölgedir.
▲ Görsel 4.21 Tam gölge perdenin kaynaklardan ışık almayan, yarı göl-
Birden fazla kaynakla aydınlatılan cisimlerin
gölgesi de birden fazladır. ge ise tek kaynaktan ışık alan yerleridir.

ÖRNEK SORU Perde

Küresel bir engel kendisinden büyük küresel bir kaynak ile Küresel
engel
aydınlatılıyor. Perdenin;
a. K’ye
Işık
b. L’ye konulması durumunda oluşan gölge ve yarı gölge kaynağı
desenini çiziniz.
K L

202
ÇÖZÜM
Perde K konumundayken üzerinde hem tam gölge hem de yarı
gölge deseni oluşur. L konumuna taşındığında ise üzerinde yarı göl-
ge ve noktasal tam gölge gözlenir. Perde L’den daha öteye taşındı-
Tam Yarı
ğında ise üzerinde sadece yarı gölge gözlenir. gölg gölge
e
K L

Alıştırma
Aşağıda verilen düzeneklerde noktasal I ışık kaynağının oluşturduğu gölge ve yarı gölgeleri
çizimle gösteriniz.

a. b.
I I

c. d.
I I

Bölüm Değerlendirme Soruları

1. I. Isaac Newton II. Christiaan Huygens III. Thomas Young


Yukarıda verilen bilim insanlarından hangisi ışığın dalga modelini savunmuştur? Açıklayınız.
2. I. Isaac Newton II. Christiaan Huygens III. Max Planck
Yukarıda verilen bilim insanlarından hangisi ışığın tanecik modelini savunmuştur? Açıklayınız.
3. I. Işık şiddeti II. Kaynağa olan uzaklık III. Kaynaktan yayılan ışınların doğrultusu
Aydınlanma şiddeti yukarıdaki ifadelerden hangisine bağlıdır? Açıklayınız.
4. I. İçme suyu II. Pencere camı III. Hava IV. Buzlu cam V. Yağlı kâğıt
Yukarıda verilen maddelerden kaç tanesinin arkasından etrafa baktığınızda etraftakileri net görürsünüz?
Neden?
5. Zeynep, havanın karardığı akşam saatlerinde evinin önünde yanmakta olan
sokak lambasının altında işaretlenmiş K, L, M, N ve O noktalarından geçiyor.
Zeynep’in yolu üzerindeki K, L, M, N ve O ile gösterilen noktalardan geçer-
ken oluşan gölgesinin boyuna ait sütun grafiğini çiziniz. (Noktaların arasındaki
uzaklıklar eşittir.)
K L M N O
6. Işık yayan el fenerinin bir duvarda oluşturduğu aydınlık dairenin alanı bu fe-
nerin duvara olan uzaklığına bağlıdır. Fener duvardan uzaklaştırıldıkça ışık dairesinin alanı artar. Bu durum,
duvara düşen ışık akısının miktarının arttığını gösterir mi? Açıklayınız.

203
4.2. Yansıma ve Aynalar

Konular
• Yansıma ve Düzlem Ayna
• Küresel Aynalar

Yansıma nedir? Yansıma kanunları nelerdir?


Anahtar Kavramlar
• yansıma
• odak noktası
• merkez
• tepe noktası
• asal eksen

Bir su birikintisinin düzlem yüzeyi neden görüntü oluşturur?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Işığın yansımasını, su dalgalarındaki yan-
sıma olayıyla ilişkilendirebilecek, yansıma
kanunlarını açıklayabileceksiniz.
• Düzlem aynada görüntü oluşumunu açıkla-
yabileceksiniz.
• Küresel aynalarda odak noktası, merkez,
tepe noktası ve asal eksen kavramlarını
açıklayabileceksiniz.
• Küresel aynalarda görüntü oluşumunu ve
küresel aynaların özelliklerini açıklayabile-
ceksiniz.
Görseldeki ayna bir tümsek aynadır. Otomobillerde yan ayna olarak tüm-
sek aynanın tercih edilmesinin sebebi nedir? Aynanın üzerinde “Cisimler
aynada göründüğünden daha yakındadır.” ibaresine neden yer verilmiştir?
Küresel aynalar başka nerelerde kullanılır?

204
Yansıma ve Düzlem Ayna
Durgun berrak su yüzeyi ve bir tarafı sırlanmış Su dalgaları Işık
cam ayna gibi pürüzsüz parlak yüzeyler gelen ışığın
%95'inden fazlasını aynı ortama geri gönderir. Işı- K
ğın bir yüzeye çarpıp geldiği ortama geri dönmesi, Kaynak N N
yansıma olarak adlandırılır. Işığın yansıması, daha
önceden incelediğiniz su dalgalarındaki yansımaya
benzer. Görsel 4.22'de görüldüğü gibi K ışık kayna-
Düzlem Düzlem
ğından düzlem aynaya gelen ışığın yansıması nok- engel
ayna
tasal dalga kaynağının oluşturduğu çembersel su
dalgalarının düzlem yüzeyde yansıması ile benzeş-

mektedir. Bütün yansıma olaylarında ışık ışınları ge-
lişigüzel değil, belli bir kurala göre yansır. Herhangi
bir kaynaktan yayılarak yansıtıcı yüzeye çarpan ışık ▲ Görsel 4.22
doğrultu değiştirir. Böyle bir yüzeye gönderilen ışık Düzlem aynadaki yansıma dalgaların düzlem yüzeyden yansımasına
ışınına gelen ışın, yüzeye çarptıktan sonra geldiği benzer.
ortama geri dönen ışık ışınına da yansıyan ışın adı
verilir. Yüzey ile 90° lik açı yapacak şekilde çizilen
hayali çizgi de yansıtıcı yüzeyin normali olarak ad-
landırılır.
Gelen ışın ile yüzeyin normali arasında kalan açı-
Gelme açısı
ya gelme açısı, yansıyan ışın ile yüzey normali ara-
sında kalan açıya da yansıma açısı denir.
Yansıma açısı
Bütün yansıma olayları yukarıda tanımlanan ve Normal
Görsel 4.23'te verilen temel kavramlarla ifade edilir. Düzlem

Bir yansıma olayında; Gelen ışın i r Yansıyan ışın

• “Gelen ışın, yansıyan ışın ve yüzeyin normali


aynı düzlemdedir.”
Ayna yüzeyi
•“Gelme açısı, yansıma açısına eşittir.” Bu iki ifa-
deye Yansıma Kanunları denir.
Aşağıda yansıma kanunları çerçevesinde yansı- ▲ Görsel 4.23
mış ışınlar görülmektedir. İnceleyiniz. Yansıma olayında temel kavramlar

45° 45°
60° 60° 80° 80°

55°
55°
65° 35° M2
65° K
120°
25°
M1

205
Düzlem aynalarda bir cismin görüntüsünü elde etmek
için en az iki ışık ışını kullanılır. Aynadan yansıyarak göz-
lerinize gelen ışınların aynanın arkasından geliyor gibi gö-
rünmesi, görüntünün de aynanın arkasında görünmesini
sağlar (Görsel 4.24). Bununla birlikte, görüntünün bulun-
duğu yere aslında ışık ışınlarının hiçbiri ulaşmaz. Sadece
ışınların uzantıları buralarda kesişir. Dolayısıyla ışınların
uzantılarının kesiştiği yerlerde oluşan görüntülere sanal
h h görüntüler denir. Düzlem aynalar, her zaman sanal görün-
tüler oluşturur.

Cisim Görüntü
Düzlem aynada yansımanın ve görüntülerin bazı özel-
likler şöyle sıralanır:
l l
• Aynanın arkasında oluşan görüntü cisimle aynı
▲ Görsel 4.24
boyda olup cisme göre düzdür.
Düzlem aynada görüntü oluşumu
• Cismin aynaya olan dik uzaklığı görüntünün ayna-
ya olan dik uzaklığına eşittir.
• Görüntü sanaldır. Bu yüzden perde üzerine düşü-
rülemez.

Bunları Biliyor musunuz?

Bazı bilim kurgu filmlerinde ışın kılıcı olarak adlandırılan araçlarla yapılan savaşlarda kılıç-
tan yayılan ışınların birbirinin yönünü değiştirmesi gerçekleşmesi imkânsız bir hayal ürü-
nüdür. Kılıçtan yayılan ışığın bir an lazer ışını olduğunu kabul etseniz bile, bu ışınının başka
bir lazer ışınını durdurması zaten mümkün değildir. Bildiğiniz gibi ışık ışınları birbiri içinden
etkilenmeden geçer. Bir lazer ışını demetini kılıç üzerinde mercek veya aynalarla yapılmış
başka bir optik sistem olmadan dağıtmak veya başka yönlere göndermek de imkansızdır.
Kaldı ki etrafa saçılan lazer ışınları yaralanmalara sebep olabilir.

ÖRNEK SORU y(m)

Şekildeki bilyenin düzlem aynadaki görüntüsü nerede oluşur? 6


Bilye
Gözlemci aynaya yaklaştıkça görüntünün konumu değişir mi? 4
2
Bilye aynaya yaklaştıkça görüntünün konumu nasıl değişir?
-6 -4 -2 2 4 6 x(m)
-2
-4
-6
ÇÖZÜM
Gözlemci
Görüntünün yerinin koordinatları (6;4)’tür. Gözlemcinin yerinin değişmesi görüntünün yerini de-
ğiştirmez ancak cisim aynaya yaklaştıkça görüntü de aynaya yaklaşır.

206
4.3 Etkinlik Düzlem Aynanın Görüş Alanı

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Düzlem aynanın görüş alanını etkileyen faktörleri belirlemek • beyaz karton
• altı farklı renkte kalem
Bunları Yapınız • oyuncak lazer kalemi
• Düz bir zemine serdiğiniz karton üzerine birim kareler çiziniz. • oyun hamuru

• Birkaç birim kare boyunca düzlem aynayı dik biçimde oyun hamuru yardımıyla sabitleyiniz.
• Ayna önünde dört farklı gözlem noktası (G1, G2, G3, G4) belirle-
yiniz. Bu noktaların ikisinin aynaya paralel olan aynı çizgi, diğer
ikisinin de aynaya dik olan aynı çizgi üzerinde bulunmasına dik-
kat ediniz.
• Bu noktalardan aynanın kenarlarına karton yüzeyi yalayacak bi-
çimde lazer kalemiyle ışınlar gönderiniz.
• Her bir durumda aynanın kenarlarına gönderilen ışınların yolunu
farklı renkli kalemlerle çiziniz.
• Aynanın önündeki gözlem noktalarının aynaya göre sağa veya
sola, yakına veya uzağa kaydırılmasının görüş alanını etkileyip etkilemediğini belirleyiniz.
• Aynanın bu noktalara doğru yaklaştırılmasının görüş alanını etkileyip etkilemediğini belirleyiniz.

Analiz ve Sonuç
• Gözlemcinin aynaya paralel olan bir çizgi üzerinde farklı noktalardan bakması hâlinde görüş alanı değişir mi?
• Gözlemcinin aynaya dik olan bir çizgi üzerinde farklı noktalardan (daha uzak veya yakın) bakması hâlinde görüş
alanı değişir mi?
• Ayna gözlemciye yaklaştırılırsa görüş alanı değişir mi? Açıklayınız.

Göz

Aynaya bakan gözün ayna aracılığıyla görebildiği böl-


geye görüş alanı denir. Görüş alanını belirlemek için göz-
den aynanın kenarlarına ışınlar gönderilir. Aynadan yan-
sıyan ışınların arasında kalan bölge, aynanın o göz için
görüş alanıdır. Gözün aynadaki görüntüsünü alıp görüntü- Düzlem
ayna
den aynanın kenarlarına ışık ışınları göndererek de görüş
alanı belirlenebilir. Görsel 4.25'teki taralı bölge aynanın
görüş alanını ifade eder. Gözlemcinin aynadan olan uzak-
lığı, aynanın konumu ve aynanın büyüklüğü görüş alanını Göz
etkileyen faktörlerdir. ▲ Görsel 4.25
Düzlem aynada görüş alanı

207
Görüntü
3. görüntü

Ayna

α
2. görüntü

1. görüntü

Cisim ▲ Görsel 4.26


Bir düz aynada kendinizi tepeden tırnağa görebilmeniz için
aynanın sizinle aynı boyda olması gerekmez.
Yansıma olayında gelme açısının yansıma açısına eşit ol-
Gözlemci
ması bizlere bir kişinin bir aynada kendisini tepeden tırnağa
1. görüntü görebilmesi için kullanması gereken aynanın büyüklüğünü tah-
min etme imkânı verir. Buna göre boyu l olan birinin doğrul-
tusu yere dik olacak biçimde yerleştirilen bir düzlem aynada
kendisini tamamen görebilmesi için kullanacağı aynanın boyu
2. görüntü
en az kendi boyunun yarısı (l/2) kadar olmalıdır. Yine aynanın
alt ucunun kişinin gözü ile ayak ucu arasındaki mesafenin tam
ortasında olması gerektiği gelme açısının yansıma açısına eşit
olacak şekilde yapılan çizimden anlaşılır (Görsel 4.26). Kişi
düzlem aynada kendisini tamamen görüyorsa, aynaya yaklaş-
3. görüntü ması veya aynadan uzaklaşması görüntüsünün büyüklüğünü
etkilemediği gibi gördüğü vücut bölümlerini de etkilemez.
▲ Görsel 4.27 Paralel iki ayna arasında sonsuz sayıda görüntü oluşur
Paralel iki ayna arasında oluşan görüntüler.
(Görsel 4.27).
M
ÖRNEK SORU
N
O
Bir düzlem aynanın önüne saydam olmayan ışıklı cisimler konulmuştur. G K L
noktasından düzlem aynaya bakan göz, düzlem aynada K, L, M, N ve P cisim- G
lerinden hangilerinin görüntülerini görebilir?
M
ÇÖZÜM
Cismin görüntüsünün aynada görünüp görünmediğini belirlemenin ilk NO

aşaması onun görüş alanı içerisinde bulunup bulunmadığını tespit etmektir. K L

Eğer cisim görüş alanı içindeyse cisimden aynaya aynada yansıdıktan sonra G

da göre gelen ışığın yolu üzerinde başka bir cismin bulunup bulunmadığına
bakılır. Çünkü cisimden çıkan cisimler aynada yansıdıktan sonra göze ulaştı-
ğında cismin görüntüsü aynada görülebilir. Örneğinizde bütün cisimler görüş

208
alanı içindedir. Ancak gelme açısı yansıma açısına eşit olacak şekilde verilen opak (saydam olma-
yan) cisimlerden aynaya aynadan da göze ışık ışınları çizildiğinde M cisminden çıkan ışığın N'nin
engellemesinden dolayı aynaya dolayısıyla göze ulaşmadığı görülür. Buna göre K, L, M, N ve O
cisimlerinden K, L, N ve O cisimlerinin görüntüsü aynada görünürken M'nin görüntüsü görünmez.

Buraya kadar özelliklerini ve yansımasını öğrendiğiniz ışığın


bir cismin görünmesindeki rolünü hiç düşündünüz mü? Acaba
ışık kaynağı olmayan cisimler karanlık ortamda neden görün-
mez?

Ay

Yansıyan
ışık

Güneş
Dünya (ışık kaynağı)

Büyüklük ve uzaklıklar ölçekli değildir.

▲ Görsel 4.28
Ay, güneş ışığını yansıttığı için görünür.

Havanın açık olduğu bir gecede gökyüzüne baktığınızda,


Güneş bu saatlerde de ışık yaymayı sürdürdüğü hâlde sizler gü-
neş ışığını ancak Ay ve gezegen gibi gök cisimlerine çarpınca
fark edersiniz. Birer ışık kaynağı olan Güneş ve diğer yıldızların
yaydığı ışık uzay boşluğunda görünmez, ancak bu kaynakların
kendileri ve çarptıkları cisimler üzerindeki parlaklık görünür. Ay,
ışık kaynağı olmadığı hâlde Güneş’ten aldığı ışığı yansıtarak Dün-
ya’ya ulaştırdığı için siz onu görürsünüz (Görsel 4.28).
Bu durum şöyle açıklanabilir: Görsel 4.29'daki gibi boş bir kar-
ton kutunun yan yüzünde açılmış delikten el feneri veya lazer ışığı
tutularak üstteki gözetleme deliğinden bakıldığında, kutu içerisinde
lazer ışığı görünmez. Eğer kutunun içerisine bir miktar tebeşir tozu
serpildikten sonra kutu içerisine bakılırsa içerisinin aydınlandığı ve
lazer ışığı demetinin kolaylıkla görüldüğü fark edilir.
Bu örnekte olduğu gibi, ışık kaynağı olmayan cisimleri görebil-
meniz için o cisimlerin aydınlatılması ve aldığı ışığı yansıtarak gö- ▲ Görsel 4.29
zünüze ulaştırması gerekir. Işık kaynakları ürettiği ışığı doğrudan Işık cisimlere çarptığında görülür.

209
etrafına yayarken ışık kaynağı olmayan cisimler bu kaynaklar-
dan aldığı ışığı yansıtarak gözünüze ulaştırır. Sisli havalarda
araba farlarının aydınlattığı bölgede ışık demeti oldukça net bir
şekilde görünür. Bunun sebebi kutu örneğinde tebeşir tozları-
nın ışığı yansıtması gibi, su damlacıklarından oluşan sisin de
ışığı size geri yansıtmasıdır. Sağanak yağışın ardından çoğu za-
▲ Görsel 4.30
Ağaçların arasında süzülen ışık ışınları man ağaçların arasından Güneş ışınlarının süzüldüğü görülür
(Görsel 4.30).

Güneş ışığını görünür hâle getiren, ışığın havadaki su


damlacıklarından yansıyarak gözünüze ulaşmasıdır. Bu se-
beple eğer atmosfer olmasaydı etrafınız zifiri karanlık olurdu.
▲ Görsel 4.31 Cisimlerin yüzeylerinin farklı özelliklere sahip olması, on-
Düzgün yansıma
ların ışığı farklı biçimlerde yansıtmalarına sebep olur. Düzlem
aynaya gönderilen paralel ışık ışınları, ayna yüzeyinden birbi-
rine paralel olarak yansır. Bu tür yansımalar düzgün yansıma
olarak bilinir (Görsel 4.31). Düzgün yansımaya sebep olan
yüzeylerden yansıyan ışık ışınlarının büyük bir kısmı gözümü-
ze ulaştığından parlak görünür.
▲ Görsel 4.32 Görsel 4.32'de ağaçların ve karların durgun su yüzeyinde
Net görüntüler düzgün yansıma sonucunda oluşur.
net görüntülerinin oluşması düzgün yansımanın sonucudur.
Buruşuk olmayan alüminyum folyo da ışığı düzgün yansıttığı
için net görüntü verir (Görsel 4.33). Herhangi bir yüzeyden
yansıyan ışınlar, düzgün yansımaya uğramaz ise ışığın gel-
diği kaynağı net bir şekilde görmek mümkün olmaz. Buruş-
turulup açılan alüminyum folyonun yüzeyi pürüzlüdür ve bu

▲ Görsel 4.33 pürüzleri oluşturan her parça birer minik düz ayna gibidir. Bu
Buruşuk olmayan alüminyum folyo düzgün yansımaya minik aynalara gelen ışık ışınları yansıma kanunlarına göre
sebep olduğundan net görüntü verir.
yansır. Burada ışınlar farklı yönlerdeki yüzey parçalarına çarp-
tıkları için düzgün yansıma yerine dağınık yansıma gözlenir
(Görsel 4.34). Buruşuk alüminyum folyo (Görsel 4.35) ve
dalgalı su yüzeyi (Görsel 4.36) pürüzlü yapısından dolayı
dağınık yansımaya sebep olur. Dağınık yansımayı meydana
▲ Görsel 4.34
Dağınık yansıma getiren yüzeyler net bir görüntü oluşturmaz.

210
▲ Görsel 4.35 ▲ Görsel 4.36
Buruşturulmuş alüminyum folyo dağınık yansımaya sebep Rüzgâr etkisiyle su yüzeyinde oluşan pürüzler dağınık yansıma mey-
olduğundan net görüntü vermez. dana getirir. Bu sebeple su yüzeyi net görüntü vermez.

Etrafınızda gördüğünüz kumaşlar, duvarlar, yer


döşemeleri ve saman kâğıtları gibi çoğu cisim, dağı-
nık yansımaya sebep olduğundan alüminyum folyo
veya ayna kadar parlak görünmez.

Bu cisimlerden yansıyan ışık ışınlarının az bir


kısmı gözünüze ulaştığından cisimler mat görünür.
Düzlem aynalarda oluşan görüntünüz, başkalarının
sizi gördüğünden farklıdır. Siz sağ elimizi kaldırınca
aynadaki görüntünüz sol elini kaldırır (Görsel 4.37).
Aynı sebepten dolayı ambulans araçlarının önünde
▲ Görsel 4.37
“SNALUBMA” (Görsel 4.38) şeklinde ters yazılan
Sağ elinizi kaldırdığınızda aynadaki görüntünüz sol elini kaldırır.
yazı öndeki aracın dikiz aynasında “AMBULANS”
şeklinde görünür.

Düzlem aynalar; evlerde, mağazalarda, berber-


lerde, marketlerde, okullarda ve bir çok resmî dai-
rede çok amaçlı olarak kullanılır. Kışın ısınma yazın
soğutma giderlerini azaltmak için bazı binaların dış
cepheleri ayna gibi yansıtıcı olan çift kaplamalı yalı-
tım camlarıyla kaplanır.

Düzlem aynalardan ayrıca periskop, projeksiyon


makinesi ve tepegöz yapımında da yararlanılır.

Küresel Aynalar
Parlak bir kaşığın çukur ve tümsek yüzeyine ba-
▲ Görsel 4.38
karsanız görüntünüzün bir düzlem aynadakinden Ambulans

211
farklı olduğunu görürsünüz (Görsel 4.39). Kaşığın bir
Çukur yüz
tarafı çukur (içbükey), diğer tarafı tümsektir (dışbükey).
Tümsek yüz Bu tümsek ve çukur yüzeyler birer küresel ayna olarak
davranır. Yansıtıcı yüzeyi kaşıkta olduğu gibi küre parçası
şeklinde olan aynalara küresel aynalar denir. Biri çukur,
diğeri tümsek olmak üzere iki çeşit olan küresel aynalar
Görsel 4.40'daki gibi kesilen bir küre kapağından elde
edilir.
Düzlem aynada öğrendiğiniz yansıma kanunları ve
görüntülerin elde edilmesindeki prensipler küresel ayna-
lar için de geçerlidir. Aralarındaki en önemli fark, küre-
sel aynalarda yüzey normalinin ayna ile ait olduğu küre
merkezini birleştiren doğru parçası olmasıdır. Bir cismin
▲ Görsel 4.39 görüntüsünün elde edilmesinde cisimden aynaya gön-
Kaşık her iki yüzü de yansıtıcı olan bir küresel aynadır. derilen ışınların normali çizilerek sonuca ulaşılabilir. An-
cak cisimden aynaya gelen her ışık ışını için bu şekilde
normal çizerek sonuca ulaşmak pek pratik bir yöntem
+ değildir. Bu sebeple, küresel aynalarda görüntü elde et-
mede ışık ışınları için belli geliş ve yansıma doğrultuları
İçi ve dışı seçilip buna göre çizimler yapılır.

Tümsek yüz Çukur yüz


partatılmış küre yansıtıcı yansıtıcı Küresel aynalarda belli özel ışınları tanımlamak için
▲ Görsel 4.40
Küresel aynanın elde edilmesi
aşağıdaki şemada verilen kavramların bilinmesi gerekir.

Merkezi (M): Küresel aynanın elde edildiği kürenin


merkezi olup bu nokta aynı zamanda aynanın da merkezidir.

Tepe noktası (T):


Eğrilik yarıçapı (r): Küresel ayna
Eğrilik merkezinden yüzeyinin geometirk
ayna yüzeyine olan merkezi olup
mesafedir asal eksenin aynayı
kestiği noktadır.
r
F F Asal eksen
14243 14243 T
T ƒ=r/2 M ƒ=r/2
Odak uzaklığı (ƒ):
Asal eksen (MT):
Tepe noktası ile asal
Merkezden geçip
odak noktası arasındaki
aynayı simetrik iki
mesafedir. Asal odak
eşit parçaya bölen Çukur ayna Tümsek ayna uzaklığı eğrilik yarıçapı
doğrudur.
cinsinden ƒ=r/2
şeklinde ifade edilir.

Asal odak noktası (F): Çukur aynada asal eksene paralel gelen ışınların
yansıdıktan sonra kesiştikleri nokta, tümsek aynada ise asal eksene
paralel gelen ışınların yansıdıktan sonra asal eksen üzerindeki bir
noktadan geliyormuş gibi birbirinden uzaklaştıkları nokta odak noktasıdır.

212
Küresel aynalarda görüntü çizimlerinde kullanılan belli başlı
özel ışınlar Tablo 4.1'de verilmiştir. İnceleyiniz.
Küresel aynalara Tablo 4.1'de verilen ışınlardan başka her-
hangi bir ışın da gönderilebilir. Aynalara rastgele gönderilen ışın-
▲ Tablo 4.1: Küresel aynalarda özel ışınlar
Çukur ayna Tümsek ayna
1. Çukur aynada asal eksene paralel gelen ışınlar, yan- 1. Tümsek aynanın asal eksenine paralel gelen ışınlar,
sıdıktan sonra asal odak noktasından geçer. aynanın arkasındaki asal odak noktasından geliyor-
muş gibi yansır.

Asal Asal T
eksen T
M F eksen F M

2. Çukur aynanın asal odak noktasına konulan nokta- 2. Tümsek aynanın arkasındaki asal odak noktasına
sal ışık kaynağından çıkan ışınlar, aynada yansıdıktan doğru gelen ışınlar yansıdıktan sonra asal eksene pa-
sonra asal eksene paralel gider. ralel olarak yansır.

T
Asal F M
eksen T
M F

3. Çukur aynanın merkezinden gelen ışınlar, normale 3. Tümsek aynanın merkezine doğru gelen ışınlar nor-
çakışık geldiğinden ayna yüzeyine dik çarpar. Bu ne- male çakışık doğrultuda geldiği için ayna yüzeyine dik
denle geldiği yoldan geri döner. çarpar ve geldiği yoldan geri döner.

Asal Asal T
eksen
T
M F eksen F M

4. Çukur aynanın tepe noktasına gelen ışınlar ile yan- 4. Tümsek aynanın tepe noktasına gelen ışınlar ile
sıyan ışınlar, asal eksen ile eşit açı yapar. Çünkü asal yansıyan ışınlar, asal eksen ile eşit açı yaparak yansır.
eksen tepe noktasının normalidir. Çünkü asal eksen, tümsek aynanın tepe noktasındaki
yüzey normalidir.

Asal
eksen T
M F Asal
eksen T F M

213
5. Çukur aynaya asal ekseni 3f noktasında keserek ge- 5. Tümsek aynaya asal ekseni 3f noktasında kesecek
len ışın 1,5f'den geçecek şekilde yansır. doğrultuda gelen ışınların uzantısı, 1,5f'den geçecek
şekilde yansır.

Asal M F
eksen 14243 T
3f 1,5f f Asal 1,5f
eksen 14243 F M 3f
T f

6. Çukur aynaya f/2'den gelen ışınların uzantısı, ayna- 6. Tümsek aynaya ön tarafındaki odak uzaklığına eşit
nın arkasındaki odak uzaklığına eşit bir noktadan ge- mesafeden gelen ışınlar, uzantısı f/2’den geçecek şe-
çecek şekilde yansır. kilde yansır.

Asal M T
eksen F 12314243
f/2 f Asal T
eksen 14243123 F M
f f/2

Not: Işık ışınları geldiği yoldan geri dönme özelliğine sahiptir. Bu özelliğe tersinir özellik denir. Yukarıda gelme
ve yansıma yolları açıklanan ışınların tamamı ters taraftan gönderildiğinde aynı yolu takip eder.

ların yansımaları yine yansıma kanunları esas alınarak iki farklı


yöntemle çizilir.
Örneğin herhangi bir I ışını Görsel 4.41a ve b’deki gibi çukur
ve tümsek aynalara gönderilmiş olsun.
Gelen ışınların yansımasını çizmek için I. yol olarak yüzey
ri
normalinden faydalanılabilir. Bunun için öncelikle ışık ışınlarının
Asal
eksen aynaya çarptığı nokta, merkez ile birleştirilerek yüzeyin normali
T F M
çizilir. Gelen ışının normal ile yaptığı açının yansıyan ışının normal
a.
ile yaptığı açıya eşit olması gerektiği göz önüne alınarak i=r ola-
cak biçimde uygun bir çizim yapılır.
Küresel aynalara rastgele gönderilen ışınların yansımala-

r rının çiziminde II. yol olarak yardımcı eksenden faydalanılabilir


i
(Görsel 4.42a ve b). Yardımcı eksen, gelen ışına paralel olacak
Asal biçimde çizilen ve merkez noktasını aynaya birleştiren doğrudur.
eksen
M F T
Yardımcı eksenin odak noktasını belirlemek için asal eksene dik
b. olan ve asal odak noktasından geçen odak düzlemi çizilir. Bu
düzlemin yardımcı ekseni kestiği nokta yardımcı odak noktası
▲ Görsel 4.41 Fʹ olur. Sonuç olarak, yardımcı eksene paralel gelen ışınlar, yar-
a. Çukur aynada herhangi bir ışının yansıması
b. Tümsek aynada herhangi bir ışının yansıması dımcı odak noktasından geçecek şekilde yansır. Tümsek aynada

214

Asal M Asal T
eksen T
F eksen F M

a. b.
▲ Görsel 4.42
a. Çukur aynada herhangi bir ışının yansıması b. Tümsek aynada herhangi bir ışının yansıması

yansıyan ışının uzantısının yardımcı odaktan (Fʹ) geçtiğine dikkat


ediniz.

4.4 Etkinlik Çukur ve Tümsek Aynalarda Görüntü Özellikleri

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler

Cisimlerin konumunun değişmesinin görüntü özellikleri üzerine etkisini be- • Çukur ve tümsek ayna ya da
lirlemektir. parlak metal kaşık

Bunları Yapınız
1. Burnunuzun ucuna çukur aynanın parlak yüzünü değdiriniz ve çukur yüzdeki gö-
rüntüyü izlerken yavaşça aynayı burnunuzdan uzaklaştırınız. Bu sırada mesafeye
bağlı olarak oluşan görüntüdeki değişimi cisme göre büyük-küçük ve düz-ters olup
olmama yönünden gözlemleyiniz.
2. Aynı işlemleri tümsek ayna ile yapınız. Oluşan görüntü özelliklerini belirlemeye çalı-
şınız.
3. Yaptığınız uygulamalarda burnunuzu temsilen asal eksen üzerine dik bir cisim yer-
leştiriniz ve görüntünün oluşumunu sağlayan ışınların yolunu çiziniz. Tümsek ay-
nanın merkezinin ve odak noktasının parlak olmayan tarafta bulunduğunu dikkate
alınız.

Analiz ve Sonuç
• Cisim, çukur ve tümsek aynanın odak uzaklığından daha yakında bulunduğunda olu-
şan görüntünün özelliklerini karşılaştırınız.
• Cismin her iki aynada oluşan görüntülerinin ortak özelliklerinin neler olduğunu açık-
layınız.
• Burnunuz aynaya odak uzaklığı mesafesindeyken görünen bir görüntü neden oluş-
maz?
• Cismi dışbükey bir aynanın odağına yerleştirmek neden mümkün değildir?

215
Küresel aynaların oluşturduğu görüntülerin özellikleri aynanın
A şekline ve cismin konumuna bağlıdır. Farklı noktalardaki cisim-
B´ lerin görüntülerinin konumlarını ve özelliklerini anlamak için en
B M F T

az iki özel ışın kullanılır. Bir cisim üzerindeki bir noktadan gelip
küresel aynadan yansıyan iki ışın, cismin ilgili noktasının nerede
a. görüntü vereceğini ortaya koyar (Görsel 4.43a ve b) Küresel ay-
nalarda ışın diyagramları çizerek görüntü elde etmede aşağıdaki
A

kurallar göz önüne alınır:
B T B´ F M 1. Cisimler genellikle dikey oklar şeklinde gösterilir.
b.
2. Gerçek ışınlar düz çizgilerle temsil edilir.
▲ Görsel 4.43
a. Çukur aynada görüntü oluşumu 3. Sanal ışınlar (aynanın arkasında var olduğu düşünülen) ke-
b. Tümsek aynada görüntü oluşumu sikli çizgilerle gösterilir.
Bir çukur aynada cisim merkezin dışındayken görüntü gerçek
ters cisimden küçük ve M ile F arasında meydana gelir. Tümsek
aynada ise cisim aynanın önünde nerede olursa olsun görüntü
düz, cisimden küçük ve sanaldır. Bu görüntülerden biri gerçek-
A ken diğeri neden sanaldır? Küresel aynalar, yansıyan ışık ışınları-
B´ nın kesiştiği yerde gerçek görüntü oluşturur. Bu görüntü bir ekran
B M F T
A´ üzerine düşürülebilir. Gerçek görüntünün en iyi örneği, sinema
ekranında oluşturulmuş görüntülerdir. Gerçek görüntüler her za-
man terstir. Sanal görüntüler daima düzdür. Sanal görüntüler ışın-
a.
A´ ların kendilerinin değil uzantılarının kesişmesiyle oluşurlar ve bu
A yüzden ekran üzerine düşürülemezler. Sanal görüntünün en tanı-
dık örneği düzlem aynadaki görüntünüzdür. Görsel 4.44a ve b'de
B B´
çukur aynada cismin değişen konumuna göre oluşan gerçek ve
sanal görüntüsü verilmiştir. Bu görüntülerin farklı özelliklere sahip
olduğuna dikkat ediniz.
b.
Etkinlikte aynayı burnunuza yaklaştırdıkça bir mesafeden
▲ Görsel 4.44
a. Çukur aynanın verdiği gerçek görüntü sonra oluşan görüntünün düz hale gelerek cisimden büyük, sa-
b. Çukur aynanın verdiği sanal görüntü

7
8
1 2 3 4 5 6 789 9

M
F
21
4 3

5 4.45
▲ Görsel
Cismin bulunduğu yere göre çukur aynada oluşan görüntünün yeri ve özellikleri.
Odaktaki cismin görüntüsü sonsuzda olur.

216
nal görüntüye dönüştüğü fark edilir. Çukur aynanın verdiği gö-
rüntü, cismin bulunduğu yere göre düz-büyük, ters-büyük ya da Görüntünün boyu Görüntünün boyu
ters-küçük olabilir. Çukur ayna verdiği düz-büyük görüntüden artar. F artar. T
. . . 
dolayı dev aynası olarak da bilinir. Bunu parlak bir metal kaşığın Ters Düz
gerçek sanal
çukur olan iç tarafına yakından bakarak görebilirisiniz.
Görsel 4.45'de çukur bir aynada cisim merkezin dışınday-
▲ Görsel 4.46
ken görüntünün gerçek, ters, cisimden küçük ve M ile F arasında Çukur aynanın odağına yaklaşan cismin gö-
meydana geldiği görülür. Aynı görsel dikkatli incelendiğinde gö- rüntüsü giderek büyür.
rüntünün değişen özellikleri Görsel 4.46'daki gibi özetlenebilir.

▲ Tablo 4.2: Çukur aynaların verdiği görüntülerin karakteristik özellikleri


Cismin yeri Görüntünün özellikleri

Merkezin çok dışında Gerçek, ters, cisimden çok küçük ve F'ye çok yakın

Merkezin dışında F ile M arasında, gerçek, ters ve cisimden küçük

Merkezde M’de, gerçek, ters ve cisimle aynı büyüklükte

Asal odak noktası ile merkez arasında M'nin dışında, gerçek, ters ve cisimden büyük

Odak noktasında Sonsuzda (Görüntü formu yok.)

Odak noktası ve tepe noktası arasında Aynanın arkasında sanal, düz ve cisimden büyük

Diş hekimleri çukur aynaları kullanırlar. İnsanlar bu aynayı


daha ayrıntılı görüntü sağladığı için makyaj aynası olarak da kul-
lanırlar. Çukur aynaların kullanılmasıyla güneş ışınları bir nokta-
da toplanarak çok yüksek sıcaklıklar elde edilir. Bu sıcaklıktan
faydalanılarak özel üretilmiş güneş fırınlarını dağcılar, askerler ve
arazide çalışan işçiler yemek pişirmek için kullanırlar.
Oldukça büyük çukur aynaların kullanıldığı teleskoplarla kü-
çük yıldızları bile görebilirsiniz. Yanan bir ampul her yönden ışık ▲ Görsel 4.47
Otomobil farı
verir. Eğer bu ampul Görsel 4.47'deki gibi bir çukur aynanın
önünde odak noktasına konulursa ışınlar tek bir yönde yayılır.
Çukur aynanın bu özelliğinden yararlanılarak ışıldaklar, araba far-
ları, el fenerleri gibi araçlar yapılır. Mikroskopta incelenecek cisim
üzerine ışık düşürmek için de çukur aynalar kullanılır.
Tümsek aynada oluşan görüntüler daima sanaldır. Her za- F T F/2 F

man düz olan bu görüntülerin boyları, cisimden küçüktür. Gö-


rüntü daima asal odak noktası ile tepe noktası arasında yer alır
(Görsel 4.48). Aynanın eğrilik yarıçapına göre çok uzakta (son- ▲ Görsel 4.48
suzda) olan bir cismin görüntüsü ise odakta ve noktasal oluşur Tümsek ayna cismin sanal ve cisme göre küçük
görüntüsünü verir.

217
Görsel 4.49'daki gibi tepe noktasına yaklaşan cismin daima düz
ve sanal olan görüntüsünün boyu giderek büyür ve tepe nokta-
sında yaklaşık cisimle aynı olur. Bu özellik görsel Görsel 4.50 ile
özetlenmiştir.
Dışbükey aynalar daha geniş görüş alanı sağladığı için araba-
larda yan ayna olarak kullanılır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9
9
8 7
6 5
4 3
21

T F

▲ Görsel 4.49
Bir tümsek aynada cismin yerine göre görüntünün yeri ve özellikleri (Sonsuzdaki cismin görün-
tüsü odakta ve noktasaldır.)

Görüntünün boyu Ayrıca bu aynalar mağazalarda güvenlik amaçlı kullanılır. Bir


artar. eğlence parkında hiç kahkaha aynalarının önünde durarak gö-
F rüntünüze baktınız mı? Bu aynaların sizi uzun ve zayıf, kısa ve şiş-
T  man ya da kıvrımlı bir hâle sokarak nasıl komik gösterdiğini fark
Düz
sanal
etmişsinizdir. Kahkaha aynalarını yakından incelerseniz bu ayna-
larda farklı büyüklükteki tümsek, çukur ve düz yüzeylerin belli bir
kurala bağlı olmadan bir araya getirildiklerini görürsünüz. Ayna
▲ Görsel 4.50
Bir cisim tümsek aynaya yaklaştırıldıkça bu yapısındaki bu düzensizlik, düzensiz yansımaya sebep olduğun-
cismin aynadaki sanal görüntüsü büyür.
dan kahkaha ile karşılayacağınız komik görüntüler oluşturur.

ÖRNEK SORU

Üç öğrenci, büyük bir içbükey (konkav) aynanın önünde du-


ruyor. Bu sırada karşılarında, asal eksen üzerinde ve merkezin 1
Mert
M
dışında asılı halde bir elma bulunuyor. Her öğrenciden elmanın
görüntüsünün yerini söylemesi istendiğinde Mert, elmanın gö- M
3
T
rüntüsünü 1 konumunda, Zeynep ise 2 konumunda gördüğünü Z
Zeynep

söylüyor. İrem, ikisinin de hatalı olduğunu düşünüyor. Herkesin 2

elmayı, kendisi gibi 3 konumunda gördüğüne inanıyor. Sizce öğ- İİrem

rencilerden hangisi doğruyu söylüyor?


A. Mert ve Zeynep gerçeği söylüyor; görüntünün konumu gözlemcinin konumuna bağlıdır.
B. İrem haklıdır. Tüm gözlemciler görüntüyü aynı konumda görürler.

218
ÇÖZÜM
Cisimden aynaya ulaşan bütün ışınlar buradan yansıdıktan
sonra görüntü noktasında kesişir. Buna göre her üç gözlemcinin
görüntüyü aynı noktada görmesi gerekir. Cisim asal eksen üzerin- C G
de ve merkezin dışında bulunduğuna göre görüntü de asal eksen
üzerinde ve merkez ile asal odak noktası arasında olmalıdır. Yani,
İrem haklıdır.

Alıştırma
Taşıtlarda yan ayna olarak neden tümsek aynanın tercih edildiğini açıklayınız.

✓ Ne Öğrendiniz?
Bir top, merkezin dışındaki bir notadan çukur aynaya doğru yavaşça
yuvarlanıyor. Görüntünün yeri ve büyüklüğü hareket süresince nasıl M F T
değişir?

Bölüm Değerlendirmesi
1. Gece ıslak asfalt yolda araba kullanmak
mı, kuru asfalt yolda araba kullanmak mı
daha kolaydır? Neden? Yandaki görsel-
Islak asfalt Kuru asfalt
den faydalanarak açıklayınız.

2. Çukur aynaya gönderilen


ışık ışınlarının yansıması
hangi şekilde doğru gös- M F T M F T M F T M F T
terilmiştir?

I II III VI

3. Tabloda "Kullanıldığı yer" sütununda verilen ifadelere dayanarak aynanın türünü tahmin ediniz. Tahminlerinizi ve bu
türdeki aynanın neden tercih edildiğini ilgili sütuna kısaca yazınız.

Kullanıldığı yer Ayna türü Seçme nedeni

Mağaza güvenlik aynası

Makyaj aynası

Otomobil yan aynası

Araba farları

Ev ve berberlerde kullanılan ayna

219
4.3. Kırılma ve Mercekler
Konular
• Işığın Kırılması
• Sınır Açısı ve Tam Yansıma
• Görünür Derinlik
• Mercekler
• İnce Kenarlı (Yakınsak) Mercekler
• Kalın Kenarlı (Iraksak) Mercekler

Işık; hava, su veya cam gibi saydam ortamların birinden diğerine geçerken
neden doğrultu değiştirir, bu sırada ışığın hangi özellikleri değişir?
Anahtar Kavramlar
• kırılma
• kırıcılık indisi
• Snell Yasası
• tam yansıma
• sınır açısı
• görünür uzaklık

Görselde, havadan suya giren ışık, suda bir dizi yansımayla adeta suyun
akış yolunu takip ediyor. Bu olaya günlük hayattan örnekler verebilir misi-
Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz niz? Bu olayın teknolojik uygulamaları nelerdir?
• Işığın kırılmasını, su dalgalarında kırılma
olayı ile ilişkilendirebileceksiniz.
• Işığın tam yasıma olayını ve sınır açısını
analiz edebileceksiniz.
• Farklı ortamlardaki bir cismin görünür
uzaklığını etkileyen faktörleri açıklayabile-
ceksiniz.
• Merceklerin özelliklerini ve mercek çeşitle-
rini açıklayabileceksiniz.
• Merceklerin verdiği görüntülerin özellikleri-
ni açıklayabileceksiniz.

Kesitleri şekillerdeki gibi olan mercekler ışığı nasıl kırar? Kesitleri farklı olan
bu mercekler, nerelerde ve hangi amaçlar için kullanılır?

220
Işığın Kırılması
Saydam bir sıvıyla doldurulmuş bardağa daldırılan
kalem kırık görünür (Görsel 4.51a). Su dolu yüzme
havuzları (Görsel 4.51b) dışarıdan bakıldığında olduk-
ça sığ görünür ancak içerisine girildiğinde havuzların
göründüğünden çok daha derin olduğu fark edilir. Dür-
bün, teleskop ve mikroskop gibi optik araçlarda ışığın
yansımasının dışında başka bir özelliği olan kırılmadan
a. b.
da yararlanılır. Sıvıların özelliklerini test etmeden tutun
▲ Görsel 4.51
gözlük ve tepegöze kadar birçok teknik uygulamada,
a. Suda kırık görünen kalem b. Olduğundan sığ görünen havuz
kırılma ilkeleri esas alınır. Peki, kırılma ilkeleri nelerdir?
Kırılma hangi şartlarda meydana gelir?

4.5 Etkinlik Işık Neden Kırılır?

Uyarı: Lazer ışığını göze tutmayınız, zarar verebilir. Araç Gereçler


Etkinliğin Amacı
• ışık kaynağı (oyuncak lazer)
Işığın kırılmasını keşfetmek.
• köşeleri törpülenmiş cam
Bunları Yapınız dikdörtgen levha (yaklaşık
• A3 kâğıdını pürüzsüz bir zemine seriniz. Üzerine cam levhayı yerleştiriniz. 15 cm x 20 cm boyutlarında)
• Oyuncak lazer ışığını bu saydam levhaya, zemini teğet geçecek (yalayacak) • A3 kâğıdı
• Açıölçer
şekilde önce dik, sonra da dik olmayan birkaç değişik açıyla gönderiniz.
• Cam levhaya gönderdiğiniz ışığın her bir durumda havadan cama giriş yap-
tığı ve camdan havaya çıktığı noktayı zemindeki kâğıt üzerine işaretleyiniz.
Bu noktalarda ortamları ayıran sınırın yüzey normallerini çiziniz.
• Gönderilen her ışığın cama girmeden, cam içerisinde ve camdan çıktıktan
sonra izlediği yolu gözlemleyiniz.
• Her bir durumda ışığın izlediği yolun cam dışındaki bölümlerini bu yol üze-
rinden kalemle geçerek belirleyiniz. Camın içerisindeki bölümünü ise lev-
hayı kaldırdıktan sonra çiziniz.
• Her bir durum için ışığın cama girişte ve camı terk ederken gelme ve kırıl-
ma açılarını açıölçerle ölçünüz ve sonuçları kaydediniz.
Analiz ve Sonuç
• Havadan cam levhaya gönderilen ışık her denemede ortamları ayıran sınır-
da doğrultusunu değiştirdi mi?
• Işık, havadan cama girdiğinde mi yoksa camdan havaya çıktığında mı normale yaklaştı?
• Gelme açısı arttıkça kırılma açısı da arttı mı?
• Her bir denemede gelme açısının kırılma açısına oranının sabit olmadığı görülür. Peki, gelme açısının sinüsünün
kırılma açısının sinüsüne oranı sabit midir? Etkinlik su ile yapılsaydı bu oran farklı olur muydu? Tahmin ediniz.
• Işık diğer taraftan aynı açılarla cama gönderilseydi takip ettiği yol değişir miydi?
• Cam ve hava ortamlarından hangisinde ışığın hızının daha büyük olduğunu düşünüyorsunuz?

221
Hava (az yoğun ortam) Bir ışık demeti, saydam bir ortamdan başka bir saydam or-
N tama normale paralel olmayan doğrultuda gönderilirse ortam-
Gelme ları ayıran sınırda doğrultu değiştirir. Bu olaya kırılma denir.
açısı
Bir saydam ortamda ilerleyen ışığın, başka bir saydam or-
Ortamları tamın ara yüzüne geldiğinde bir kısmı bu ara yüzeyden yansır,
ayıran sınır büyük bir kısmı da doğrultusunu ve hızını değiştirerek ikinci
ortama geçer (Görsel 4.52). Hem ortamları ayıran yüzeyde
kırılan hem de bu yüzeyde yansıyan ışık ışınlarının izlediği yol
Kırılma
açısı tersinirdir. Yani ışık geldiği yoldan geri döner.

Su (çok yoğun ortam)


Yansıma olayında olduğu gibi, kırılma olayında da gelen
ve kırılan ışınların doğrultuları yüzey normaline göre ifade edi-
▲ Görsel 4.52 lir. Kırılma olayında ortamları ayıran yüzeye gelen ışık ışını ile
Kırılma olayını tanımlarken yararlanılan temel kavramlar
normal arasındaki açı gelme açısı, kırılan ışın ile normal ara-
sındaki açı da kırılma açısı olarak adlandırılır.
Tablo 4.3'te bir deneyde ışığın havadan cama geçerken
gelme açısının aldığı değerlere karşılık kırılma açısının aldığı
değerler yaklaşık olarak verilmiştir.
▲ Tablo 4.3: Işığın havadan cama geçerken gelme ve kırılma açılarının bazı
Hava ölçülen değerleri
Gelme açısı Kırılma açısı Derin
Gelme açısı (i)/Kırıl-
Sini/Sinr
(i derece) (r derece) ma açısı (r)
30 19,5 1,54 1,50
Cam Sığ
40 25,2 1,59 1,51
60 35,1 1,71 1,51
70 38,6 1,81 1,51
Derin
Hava 80 40,6 1,97 1,51

a. Optik yoğunluğu (kırılma indisi) küçük olan ortamlardan


büyük olan ortamlara normal (yüzeye indirilen dikme) doğ-
rultusunda gönderilen ışığın doğrultusu değişmez ancak hızı
azalır (Görsel 4.53a). Benzer şekilde derin ortamdan sığ or-
Derin
tama normal doğrultusunda gönderilen doğrusal dalgaların
da hızı azalır. Dalgalar sığ ortamdan çıkıp derin ortama geç-
Sığ tikten sonra hızları yeniden artarken dalga boyları da büyür
(Görsel 4.53b). Tablo 4.3 incelendiğinde cama gönderilen
her ışık demeti için kırılma açısının aldığı değerin gelme açı-
Derin
sından küçük olduğu ve gelme açısı arttıkça kırılma açısının
da arttığı görülür. Ancak bu artış orantılı bir artış olmadığından
b. gelme açısının kırılma açısına oranı da sabit değildir. Buna
karşılık, gelme açısının sinüsünün kırılma açısının sinüsüne
▲ Görsel 4.53
oranı sabittir. Etkinlikte hava-cam yerine hava- su veya baş-
a. Işığın havadan cama normale paralel gönderilmesi
b. Doğrusal su dalgalarının derin ortamdan sığ ortama
ka iki saydam ortam kullanılarak aynı gelme açılarına karşılık
normal doğrultusunda gönderilmesi gelen, kırılma açıları belirlenmeye çalışılsaydı farklı değerle-

222
Sini
re ulaşılacaktı. Ancak hava-su ortamları için ulaşılan oranı, Bunları Biliyor musunuz?
Sinr
hava-cam ortamları için belirlenen değerden farklı olmakla bir- Boşluktan cam ve su gibi saydam or-
likte kendi içinde sabit bir değer olacaktı. Bu sabit değer anılan tamlara giren ışığın ortamlardaki atom ve
saydam ortamların türüne bağlı olan ve n ile temsil edilen optik moleküllerle etkileşmesine bağlı olarak
yoğunluk (kırılma indisi) ile ilişkilidir. bu ortamlarda kalma süresi uzar. Bunun
Sini
Yani, = sabit = n'dir. sonucunda ışığın ölçülen ortalama hız bü-
Sinr
yüklüğü boşluktaki hız büyüklüğüne göre
Deney verilerine göre bu oran yaklaşık n=1,51 olarak ortaya
küçülmüş olur.
çıkmaktadır. n değeri ışığın havadan cama girişte kırılma indisi ola-
rak adlandırılır. Maddeler için ayırt edici özellik olan kırılma indisi,
saydam maddelerde ışığın davranışını tanımlamada önemli bir
özelliktir. Kırılma indisi aynı zamanda ışığın boşluktaki hızının say-
dam madde içindeki ortalama hızına oranıdır.
c Gelme N
n= açısı
v
Görüldüğü gibi kırılma, farklı optik yoğunluğa (kırılma indisine) Hava
sahip bir ortamdan diğerine geçerken meydana gelir. Bir ortamın
kırılma indisi, aynı zamanda ışığın ortamdaki ortalama hızını be- Kırılma
lirleyen bir özelliktir. Cam, su, buz, elmas ve kuvars gibi ortamlar açısı Cam

ışığın geçiren saydam ortamlardır. Işığın farklı saydam ortamların


her birindeki ortalama hızı da farklıdır. Örneğin su havadan, cam
Derin
da sudan optik olarak daha yoğundur. Bu yüzden ışığın sudaki or-
talama hızının büyüklüğü havadakinden, camdaki ortalama hızının Hava
büyüklüğü de sudakinden küçüktür. Ortam değiştiren ışığın ortala- a.
ma hızındaki bu değişiklik kırılmaya sebep olur. Çok kırıcı (kırılma
indisi büyük) ortama giren ışık, normal çizgisine yaklaşarak kırılır.
Normale yaklaşan ışığın ortalama
Gelme hızı
N da küçülür. Cam, havadan N
açısı
kırıcı olduğundan ışık bu ortamda daha küçük ortalama hıza sahip
olur (Görsel 4.54a). Derin ortamdan sığHava ortama Görsel 4.54b'de-
ki gibi normal doğrultusunda olmayacak biçimde gelen doğrusal Derin

su dalgaları ışık ışınları gibi Kırılma


normale yaklaşarak kılır ve bu sırada
yavaşlar. Dalgalar yeniden derin açısıortama geçerse
Cam normaldan uzak- Sığ
laşacak doğrultuda kırılarak yayılır. Bu sırada hızı da artar.
Az kırıcı (kırılma indisi küçük) ortama giren ışık, normalden
Derin
uzaklaşarak kırılır. Bu sırada ışığın ortalama hızı da artar. Havanın
N
kırılma indisi camdan küçük Hava olduğundan ışık havada cama göre
daha büyük bir ortalama hıza sahip olur. Bu sonuçlar arka sayfa- b.

daki eşitliklerde görülebilir:


Sini n 2 ▲ Görsel 4.54
= = n 1, 2
Sinr n 1 a. Işığın havadan cama normale paralel olmayan
Sini n 2 v 1 c doğrultuda gönderilmesi
= = =
Sinr n 1 v 2 v 2 b. Normal doğrultusunda olmayan doğrusal su dal-
Kırılma indisi büyük olan ortamdaki hızın azalması, frekansın galarının derin ortamdan sığ ortama gönderilmesi
(Kırmızı çizgi dalgaların ortamlardaki yayılma doğ-
sabit olmasından dolayı dalga boyunun da azalmasını gerektirir.
rusunu gösterir.).

223
Görsel 4.55'te derin ortamdan sığ ortama geçen su dal-
Derin ortam Sığ ortam
gasının dalga boyunun küçüldüğü görülmektedir.
Yani n2 >n1 olması λ1 >λ2 olmasını gerektirir. Dalga
boyundaki bu değişim yukarıdaki eşitliğe ilave edilirse
λ1 λ2 Snell Kanunu
n1 n2 Sini n 2 v 1 m 1
= = =
▲ Görsel 4.55 Sinr n 1 v 2 m 2
Derin ortamdan sığ ortama geçen dalganın yandan görünüşü şeklinde yazılır.
Kırılma olayının yukarıda açıklanan ilkelerini Willebord
Snell (Vılbord Sinel) aşağıda verilen iki madde hâlinde
▲ Tablo 4.4: Bazı saydam maddelerin vakum ifade etmiştir. Bu iki ifadeye kırılma kanunları denir.
ortamda 589.3 nm dalga boylu (tek renkli) ışık 1. Gelen ışın, kırılan ışın ve yüzeyin normali aynı düz-
için belirlenmiş kırılma indisleri lemdedir. Bir yüzeye dik gelen ışınlar kırılmadan ikinci
ortama geçer.
Bazı katı maddeler (20°C) 2. Gelme açısının sinüsünün kırılma açısının sinüsüne
oranı sabittir. Bu sabit orana ikinci ortamın kırılma indi-
buz (0°C) 1,309
sinin birinci ortamın kırılma indisine oranı denir ve n1,2
kuartz kristali 1,54 şeklinde gösterilir.
n2 Sini
cam 1,5-1,9 n1,2= = 'dir. Ya da n1Sini=n2Sinr şeklinde de
n1 Sinr
elmas 2,419
verilir.
titanyum dioksit 2,9 Görüldüğü gibi Snell (Sinel) kanunu bir maddenin kı-
Bazı sıvı maddeler (20°C) rılma indisini belirlemek için geliştirilen bir formüldür. Bu
su 1,333 formüle göre kırılma indisi, belirli bir madde için sabittir
ve ışığın gelme açısından bağımsızdır.
aseton 1,36
Işığın boşluk veya hava ortamından saydam bir mad-
etil alkol 1,361 deye geçmesi durumunda maddenin boşluğa göre kı-
gliserin 1,473 rılma indisi mutlak kırılma indisi ya da kırılma indisi
Bazı gaz maddeler (0°C, 1 atm.) olarak adlandırılır. Eğer ortamlar havadan farklı ise iki
saydam ortamın birbirine göre kırılma indisleri alınır.
helyum 1,000 036
Buna da bağıl kırılma indisi denir.
su buharı 1,000 250
2. ortamın 1. ortama göre bağıl kırılma indisi
kuru hava 1,000 293 n2
n 1, 2 = şeklinde gösterilir.
karbon dioksit 1,000 449 n1
Bir maddenin kırılma indisi, ortama gönderilen ışığın
rengine bağlıdır. Örneğin mor ışık için camın kırılma in-
disi yaklaşık 1,53; kırmızı ışık için 1,51'dir. Tek renkli ışık
için bazı ortamların kırılma indisleri (mutlak kırılma indis-
leri) Tablo 4.4'te verilmiştir. İnceleyiniz.
ÖRNEK SORU
Berrak bir gölde avlanan balıkçının gördüğü bir balığı;
a. Lazer tabancasıyla avlayabilmesi için balığa göre hangi noktayı nişan alarak lazerini çalıştır-
ması gerekir? Neden?
b. Mızrak ile avlayabilmesi için balığa göre hangi noktayı nişan alarak mızrağını fırlatması gere-
kir? Neden?

224
ÇÖZÜM N

a. Işık demeti, geldiği yoldan geri dönme (tersinir) özelliğine


sahiptir. Lazer tabancasından çıkan ışığın balığa ulaşıncaya ka-
dar takip ettiği yol, balıktan gelen ışığın yoluyla aynıdır. Bu se-
beple, balığın avlanabilmesi için lazer ışığı doğrudan balığın gö-
ründüğü noktaya yöneltilmelidir. Yani balıkçı, balığı gördüğü yeri
nişan alarak tabancasını çalıştırmalıdır.
b. Balıkçı, mızrak ile avlandığında balığı göründüğü noktanın
biraz aşağısına nişan almalı ve mızrağını fırlatmalıdır. Çünkü ba-
lıktan göze gelen ışık hava ortamına geçerken normalden uzakla-
şır. Bunun sonucunda balık, şekildeki gibi kırılan ışığın doğrultu-
sunda, gerçekte bulunduğu yerin bir miktar yukarısında görünür.

Sınır Açısı ve Tam Yansıma


Bir kırılma olayında kırılan ışık ışınları, ortamların kırılma indisi-
ne bağlı olarak az ya da çok doğrultu değiştirir. Az yoğun saydam
ortamdan çok yoğun saydam ortama gönderilen her ışık ışını ikinci
ortama geçer ve bu durumda kırılma açısı gelme açısından küçük
olur. Acaba çok yoğun saydam ortamdan az yoğun saydam ortama
gönderilen ışık ışınları her durumda ikinci ortama geçer mi?

4.6 Etkinlik Tam Yansıma Nasıl Gerçekleşir?

Uyarı: Lazer ışığını göze tutmayınız, zarar verebilir. Araç Gereçler


Etkinliğin Amacı
• ışık kaynağı (oyuncak lazer)
Çok kırıcı ortamdan az kırıcı ortama gönderilen ışık demetinin davranışını ince-
• büyükçe bir cam veya
lemek. plastik kâse
Bunları Yapınız • streç film
• su
• Oyuncak lazeri su sızdırmayacak şekilde streç filmle sarınız. • açıölçer
• Suyla doldurduğunuz plastik kâsenin içerisinde lazer ışığını açınız.
• Lazer ışığını su ile hava ortamlarını ayıran yüzeye doğru önce dik sonra da giderek artan gelme açılarıyla gönderi-
niz.
• Gönderdiğiniz ışık ışınlarının kırılmalarını izleyiniz. Gelme açısı büyüdükçe kırılma açısının da büyüdüğüne dikkat
ediniz.
• Kırılma açısı 90° olduğunda gelme açısının kaç derece olduğunu açıölçer
ile belirleyiniz.
• Işığı ortamların ayrılma yüzeyine sınır açısından daha büyük bir açıyla
gönderiniz ve izlediği yolu takip ediniz.
Analiz ve Sonuç
• Sudan havaya gönderilen ışık demeti her durumda ikinci ortama geçti mi?
• İkinci ortama geçmeyip geldiği ortama geri dönen ışık demeti olduysa bu
ışık demetinin gelme açısının yansıma açısına eşit olduğu söylenebilir mi?

225
Hava Bir ışık demeti, kırılma indisi büyük olan ortamdan küçük olan
N N N
ortama doğru dik gönderilirse ortamları ayıran sınırda doğrultu
Sınır değiştirmeden yoluna devam eder. Işık demetinin ayırılma yüze-
48° açısı 50° 50°
Tam yansıyan yine gelme açısı yavaş yavaş artırılırsa Snell Kanunu’na göre kırı-
ışık lan ışık demetinin de normalden uzaklaşma miktarı yavaş yavaş
Su
artar. Öyle ki gelme açısının belli bir değerine karşılık kırılma açısı
Streç filmle sarılmış laser kalemi
90° olur. Kırılma açısının 90° olduğu andaki gelme açısına sınır
▲ Görsel 4.56
Sınır açısı ve tam yansıma açısı denir. Sudan havaya geçişte sınır açısı 48 derece, camdan
havaya geçişte ise 42 derecedir. Eğer ışık demeti sınır açısından
daha büyük açı ile ortamları ayıran sınıra gönderilirse kırılma et-
kisi tümüyle kaybolur. Bu durumda ayrılma yüzeyi bir ayna gibi
davranır ve gelen ışınlar yansıma kanunlarına uygun olarak geldi-
ği ortama geri döner. Bu olaya tam yansıma denir (Görsel 4.56).
Sınır açısı için Snell bağıntısı yazılırsa;
n1SinS =n2Sinr ⇒ n1SinS=n2Sin90° (Sin90° = 1)
n
▲ Görsel 4.57 n1SinS=n21 ⇒ SinS= 2 şeklini alır (S: Sınır açısıdır.).
n1
Fiber optik kablo
Tam yansıma olayının gözlenebilmesi için ışık ışınlarının su,
cam, buz, elmas, kuvars ve şeffaf plastik gibi çok kırıcı ortamlar-
dan hava gibi az kırıcı ortamı ayıran sınıra sınır açısından daha
büyük açı ile gönderilmesi gerekir. Bu olayın teknolojiye aktarıl-
ması sonucunda fiber optik kablolar yapılmıştır. Fiber optik kab-
lolarda (Görsel 4.57) ışığın ilerlemesi bir pet şişenin tabanına
yakın bir noktada açılmış delikten akan sıvıda fener ışığının tam
yansıma yoluyla ilerlemesine benzemektedir (Görsel 4.58). Işık,
fiber optik kablolarla bükülmekte ve döndürülebilmektedir. Bu sa-
yede her noktaya ulaştırılabilmektedir. Işığın, fiber optik kablonun
▲ Görsel 4.58 kaplamasına geldiği açı her zaman sınır açısından daha fazladır.
Fiber optik kablonun ışığı taşıması su içinde ışığın Düşük sınır açı, ışığı tekrar güçlendirmeye gerek kalmadan uzak
tam yansımasına benzer.
mesafelere tam yansıma yoluyla yayılmasını sağlar (Görsel 4.59).
Saç teli kalınlığındaki bu kablolar iletişimde (telekomünikasyon-

▲ Görsel 4.59
Fiber optik kablonun ışığı taşıması su içinde ışığın
tam yansımasına benzer.

226
▲ Görsel 4.60
Tıpta endoskop denilen cihazın yapısında bulunan fiber optik kablo ışığı tam yansıma yoluyla
iç organlara iletir.

da) ve tıpta yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Kablolarda lazer


ışığı ile binlerce mesaj taşınmakta, yine aynı kablolar yardımıyla
tıpta endoskop (Görsel 4.60) denilen cihazla iç organları görün-
Bükülen
tülemek mümkün olmaktadır. ışık ışını
Tam yansıma olayının sonuçlarından biri de serap olayıdır.
Serap olayını anlamak için havadaki sıcaklık değişiminin ışığın
▲ Görsel 4.61
yayılmasını nasıl etkilediğini bilmek gerekir. Yaz aylarında hava-
Çölde serap olayı
daki ışığın kırılması, çölde veya sıcak bir yolda görülen seraplara
neden olur. Sıcak zemin, yüzeye yakın havayı ısıtır. Havadaki sı-
caklık artışının yere yaklaştıkça artması, kırılma indisinin azalma-
sına yol açar. Buna bağlı olarak ışık ışınları aniden kırılmak yerine,
kademeli olarak yukarı doğru bükülür (Görsel 4.61).
Cisimden gelen ışınların sınır açısından büyük olanları, geldiği
ortama geri dönerek tam yansımaya uğrar. Cisimden gözünüze
ulaşan ışınlar kesikli çizgilerle gösterilen doğrultudan geliyormuş
gibi algılanır ve cisim bu doğrultuda ters olarak görünür.
Aynı sebeple bazı durumlarda çölün belli bölgelerinde san-
▲ Görsel 4.62
ki bir su birikintisi varmış gibi algılanır. Serap olayı okyanusların Okyanusdaki serap olayı
üzerinde de görülür (Görsel 4.62). Okyanuslar karalara göre geç
ısındığı için okyanus yüzeyindeki hava soğuktur. Yandaki şekilde
görüldüğü gibi okyanus yüzeyindeki cisimden gelen ışınlar sıcak
havaya geçmeden tam yansımaya uğrar ve cisimler bulundukları
yerde değil de bu tam yansımaya uğrayan ışınların uzantıları doğ-
rultusunda görülür.
Havuzların aydınlatılmasında da tam yansıma göz önüne alı-
nır (Görsel 4.63). Işık su yüzeyine 48-50 dereceden daha küçük
açıyla ulaştığında, havuz yüzeyinde parlama yaratır. Bu istenme-
▲ Görsel 4.63
yen bir durum olup, cankurtaranların yüzücüleri görmesini engel- Havuzların aydınlatılması

227
leyebilir. Aydınlatma armatürlerinin konumunun ve
yöneliminin yanlış planlanması su yüzeyinde oluşan
parlamaya ek olarak, yüzücüler üzerinde rahatsızlık
Hava yaratacak kamaşma etkisi de meydana getirir. Bu
Su Görünen konum kamaşma, tam yansıma açısı dikkate alınarak arma-
türlerinin uygun konumda, uygun açıyla yerleştiril-
mesiyle önlenebilir.
Gerçek konum
Görünür Derinlik
▲ Görsel 4.64 Kırılma indisleri farklı saydam ortamlardaki ci-
Çok yoğun ortamdaki varlıklar az yoğun ortamdan bakan göze yak- simlerin birinin bulunduğu ortamdan diğerine bak-
laşmış görünür. tığınızda bu cisimleri farklı yerlerde görürsünüz
(Görsel 4.64). Günlük hayatta ışık kırılmasının ilginç
bir sonucu olarak dikkat çeken bu olayın nasıl ger-
çekleştiğini ve sebeplerini merak ediyor musunuz?

4.7 Etkinlik Madeni Para Neden Görünür Oldu?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


Görünür uzaklığı etkileyen faktörleri araştırmak
• seramik kupa
Bunları Yapınız
• madenî para
• Madenî parayı içine bıraktığınız seramik kupayı masanın üzerine koyunuz. • su
• Kupa içindeki madenî paraya bakarak kupadan yavaş yavaş uzaklaşınız.
• Kupa içerisindeki madenî para görüş alanınızdan çıktığı anda bulunduğumuz yerde durunuz.
• Bu konumdayken vücudunuzu eğmeden, başınızı oynatmadan bir arkadaşınızdan kupaya yavaşça su koymasını
isteyiniz. Arkadaşınız kupaya su koyarken siz de kupa içerisindeki paraya bakmaya devam ediniz.
• Parayı görmeye başladığınız anda arkadaşınızdan su doldurma işlemini durdurmasını isteyiniz. Bu sırada madenî
paranın bir bölümünü mü yoksa tamamını mı gördüğünüzü, tamamını gördüyseniz göründüğü konumu zihninizde
tutunuz.
• Arkadaşınızdan yeniden su doldurma işlemine devam etmesini isteyiniz.
• Kupadaki su seviyesi yükseldikçe madenî paranın görünür konumunda bir değişiklik olup olmadığını gözlemleyi-
niz.

Analiz ve Sonuç
• Seramik kupaya bir miktar su konulduktan sonra madenî para neden göründü? Paranın görünmesini sağlayan
ışığın su ve havada takip ettiği yolu defterinize çiziniz.
• Kupaya daha fazla su konulunca madenî paranın görünür konumu değişti mi?

228
Boş bardakta belli bir noktadan bakıldığında görünmeyen
madenî para, bardağa su konulduktan sonra görünür. Bunun se-
bebi, su ve havanın kırılma indislerinin farklı olmasıdır. Madenî
paradan yansıyarak gözlemciye gelen ışınlar, sudan havaya çı-
karken normalden uzaklaşarak kırılır. Kırılan ışınların su içerisinde
aldığı doğrultu, madenî paranın bir miktar yukarısına karşılık gelir.
Para gerçekte bulunduğu yerin daha yukarısındaki bir noktada
su yüzeyine, dolayısı ile gözlemciye yaklaşmış ve olduğundan
büyük algılanır (Görsel 4.65). Bu olayın tersi düşünüldüğünde
ise gözlenen cisim gözlemciden uzaklaşmış ve olduğundan kü- ▲ Görsel 4.65
çük algılanır. Çünkü hava ortamında bulunan cisimden su içeri- Çok yoğun ortamdaki cisim yüzeye yaklaşmış
görünür. Buna sebep olan kırılma olayında ışığın
sindeki gözlemciye ulaşan ışık ışınları su yüzeyine gelip kırılma
izlediği yol.
indisi büyük olan ortama girerken normale yaklaşarak kırılır. Bu-
nun sonucunda suyun dışındaki cisim sudaki gözlemci tarafın-
dan ışık ışınlarının geldiği doğrultuda, gerçekte bulunduğu yerin
bir miktar yukarısında ve küçük görünür.
Aynı şekilde havuz kenarında duran bir eğitmeni sudaki balık
adam kendisine yaklaşmış, sudaki balık adam da havuz kenarın-
daki eğitmeni kendisinden uzaklaşmış görür (Görsel 4.66).
Görünür derinlik cismin bulunduğu ortamın kırılma indisine ve
cismin sıvı yüzeyine olan uzaklığına bağlıdır. Bu durumda göz-
lemcinin bulunduğu ortam ile gözlenenin bulunduğu ortamın
kırılma indislerinin aldığı değerler görünür derinliğin algılanma-
sında önemlidir. Sonuç olarak gözlemci az yoğun ortamda bulu- ▲ Görsel 4.66
Havuz kenarında duran eğitmen ve havuzdaki balık
nuyorsa cismi kendisine yakın ve daha büyük algılar. Bu sebeple adam birbirlerini gerçek konumlarında görmez.
su içindeki balık daha yakında ve daha büyük görünür. Balık de-
rinlere indikçe balığı daha büyük zannedersiniz. Gözlemci çok
yoğun ortamda bulunuyorsa cismi kendisinden uzakta ve daha
küçük algılar. Örneğin su içinden, dışarıdaki martılar olduğundan
uzakta ve küçük algılanır.

Mercekler
Göz kusurlarını düzeltmek için kullanılan gözlük ve kontakt
lensler (Görsel 4.67) birer mercektir. Fotoğraf çekmek, dürbünle
uzaklara bakmak, küçücük şeyleri bir büyüteçle incelemek gibi
eylemler mercek kullanmayı gerektirir. Kameralar, tepegözler ve
teleskoplar yapılarındaki mercekler sayesinde de işlevlerini yeri-
ne getirir. Mercekler hangi özelliklere sahiptir, nasıl görüntü oluş- ▲ Görsel 4.67
Göz kusurlarının düzeltilmesinde kullanılan kontakt
tururlar, oluşan görüntülerin özellikleri nelerdir? lensler bir tür mercektir.

229
4.8 Etkinlik Mercekleri Tanıyor musunuz?

Etkinliğin Amacı Araç Gereçler


• İnce ve kalın kenarlı merceklerde kırılan ışık ışınlarının izlediği yolu gözlem-
• değişik kesitli ince ve kalın
lemek kenarlı mercekler
• İnce ve kalın kenarlı merceklerin odak noktalarını belirlemek • ışık kaynağı
• diyafram ve taşıyıcısı
Bunları Yapınız • cetvel (50 cm)
• 4 adet gri renkte karton
1. Aşama
• Mercek kesitlerine yakından bakınız. Kenarları ortalarına göre ince olanları
kalın olanlardan (en az bir yüzü tümsek olanları çukur olan-
lardan) ayırarak iki mercek grubu oluşturunuz.
• Her gruptan iki mercek ile yanı başınızdaki cisimlerin do-
kusuna, kendi ellerinize ve kitap sayfasındaki yazılara ba-
kınız. Bu sırada merceği, baktığınız noktaya yaklaştırıp bu
noktadan uzaklaştırarak görüntüsünde oluşan değişiklikleri
gözlemleyiniz.
2. Aşama
• Diyaframı ışık kaynağının önüne yerleştirerek paralel ışık
demetleri elde ediniz.
• Bu ışık demetlerini, farklı kartonlar üzerine yerleştirdiğiniz ikisi ince, ikisi kalın kenarlı olan merceklere sırasıyla
gönderiniz.
• Işık demetlerinin merceklerdeki kırılmasını, kartonlar üzerinde takip ettiği yolu kalemle çizerek belirleyiniz.
• Hangi merceklerin ışık demetlerini kırarak bir noktada topladığını, hangilerinin kırılma sonucunda ışığı dağıttığını
belirleyiniz.
• Merceklerde kırılan ışık demetlerinin toplandığı noktanın merceğe olan uzaklığını ölçünüz.
• Kırılarak dağılan ışık demetlerinin uzantılarını alınız. Uzantıların kesiştiği noktanın merceğe olan uzaklığını cetvel ile
ölçünüz.
Analiz ve Sonuç
• Hangi gruptaki mercekler baktığınız yüzeylere ait dokuların ayrıntılarını görmenizi sağladı?
• Hangi gruptaki mercekler cisimlerin olduğundan büyük görünmesini sağladı?
• Hangi gruptaki mercekler cisimlerin sadece düz ve küçük görünmesini sağladı?
• Hangi gruptaki mercekle baktığınız cisimleri ters gördünüz?
• Kırılan ışınların doğrultusu hangi mercek grubunda nasıl değişti?
• Paralel ışık demetlerinin kırılmaya uğradıktan sonra uzantılarının ve kendilerinin kesiştiği noktalar merceğe göre
nerede oluştu?
• Her iki gruptaki merceklerin şişkinliği (kalınlığı) kırılan ışınların toplandığı ya da uzantılarının kesiştiği noktayı etki-
ledi mi? Nasıl?

230
Mercekler, gelen paralel ışık ışınlarını bir noktada
toplayabilen veya bu ışık ışınlarının uzantılarının bir Online Fizik
noktadan geçecek şekilde dağılmasına yol açan en az
https://phet.colorado.edu/tr/simulation/
bir yüzü tümsek ya da çukur olan saydam cisimlerdir. legacy/geometric-optics
Genellikle cam veya plastikten imal edilen merceklerde
ışığın kırılması, kırılma kanunlarına uyarak gerçekleşir.

Merceklerin en önemli işlevi bir cisimden ulaşan ışık I. küresel yüzey II. küresel yüzey

ışınlarının kırılması sonucunda cismin görüntüsünü ver- I. odak II. odak


Asal noktası noktası
meleridir. Işık ışınlarının bir mercek içinden geçerken kı- eksen Merkez Merkez
Optik
rılması, oluşan görüntülerin boyutlarının ve özelliklerinin merkez
ortaya çıkmasında etkilidir. Merceklerin büyüklüğünde
ve bükeyliğinde bir sınırlama yoktur. Amaca göre deği- İnce kenarlı (yakınsak) mercek
şik kesitlerde (büyüklük ve eğrilikte) mercekler yapılabi-
lir. İki kırıcı yüzü Görsel 4.68'de küresel olan bir merce-
I. küresel yüzey II. küresel yüzey
ğin yüzlerinin merkezini optik merkez (merceğin orta Optik merkez
I. odak
noktası) ile birleştiren doğruya asal eksen denir. noktası Asal
Merkez II. odak Merkez eksen
noktası
Merceklerin üzerine gelen ışınların nasıl kırılacağını
görmenin en kolay yolu, merceğin her bölümünün bir
prizma gibi davrandığını hayal etmektir (Görsel 4.69). Kalın kenarlı (ıraksak) mercek
Buna göre asal eksene paralel gelerek merceğin uç kı- ▲ Görsel 4.68
sımlarına çarpan ışık ışınları asal eksene yakın olan ışık Küresel saydam cisimlerden mercek elde edilmesi

ışınlarından daha çok kırılır.

Mercekler fiziksel görünüşlerine göre sınıflandırılır.


Bazı merceklerin kenarları ortalarına göre ince, bazıla-
rının ise kalın olur. Kenarları ortalarına göre ince olan
merceklere ince kenarlı (yakınsak), kalın olanlara ise
kalın kenarlı (ıraksak) mercek denir.

▲ Görsel 4.69
Merceklerin bir grup prizmadan oluşduğu düşünü-
İnce Kenarlı (Yakınsak) Mercekler lebilir.

İnce kenarlı mercekler Görsel 4.70'te verildiği gibi


kenarları ince olmak kaydıyla değişik şekil ve kalınlıklar-
da olabilir. Bu mercekler kolaylık sağlaması sebebiyle
F F
aynı görselin sonunda verilen oklu bir şematik çizimle
temsil edilir.
▲ Görsel 4.70
İnce kenarlı mercek örnekleri ve pratik gösterimi

231
Görsel 4.71'de her iki yüzü tümsek (dışbükey) olan bir ince
kenarlı mercek resimlenmiştir. Bu merceğin 1. tümsek yüzüne
sonsuz uzaktan gelen (Bu ışınlar paralel kabul edilebilir.) ışık ışın-
F

ları çok yoğun ortamla karşılaştığından kırılma kanununa göre,


yüzey normaline yaklaşarak kırılacaktır. İkinci yüzeyde (camdan
f f

havaya geçerken) ise yüzey normalinden uzaklaşarak kırılacaktır.


▲ Görsel 4.71 Her iki yüzeydeki kırılmaların toplamı ışık ışınlarının merceğin asal
İnce kenarlı mercekte meydana gelen toplam kırıl-
ekseni üzerinde bir noktada toplanmasıyla sonuçlanır. Bu, bütün
ma her iki yüzeyin etkisiyle oluşur.
ışık ışınlarının merceğin karşı tarafındaki asal odak noktasından
geçmesine neden olur. F ile gösterilen asal odak noktası, asal
eksene paralel gelerek merceğe çarpan ışınların mercekten ay-
rıldıktan sonra odaklandığı noktadır. Bir ince kenarlı mercek her
iki tarafta olmak üzere iki odak noktasına sahiptir. Merceğin op-
tik merkezinden asal odak noktasına olan mesafeye ince kenarlı
merceğin odak uzaklığı (f) denir.
Görüntülerin ince kenarlı merceklerde nasıl oluşturulduğunu
kavramak için aşağıda sıralanan özel ışınları bilmek gerekir.

1. Asal eksene paralel gelen ışık ışınları, asal eksene yaklaşa-


cak şekilde kırılıp karşı taraftaki F odağından geçer. 2F F F 2F
2F F F 2F
2F F F 2F
2F F F 2F

2. Odak noktasından geçerek gelen ışınlar, mercekte kırılarak


2F F F 2F
asal eksene paralel yayılır.
2F F F 2F
2F F F 2F
2F F F 2F

2F F F 2F
3. 2F noktasından geçerek merceğe ulaşan ışık ışınları kırıla- 2F F F 2F
rak karşı taraftaki 2F noktasından geçer. 2F F F 2F
2F F F 2F

2F F F 2F
2F F F 2F
4. Optik merkezden geçecek şekilde gelen ışınlar mercekte 2F F F 2F
2F F F 2F
kırılmadan yoluna devam eder.

232
İnce kenarlı mercek, üzerine gelen herhangi bir ışının kırıldık- F'
tan sonra takip edeceği yolu belirlemek için bu ışına paralel olan
Yardımcı
ve merceğin optik merkezinden geçen yardımcı eksen oluşturu- eksen

lur. Ardından asal ekseni odak noktasında dik kesen odak düzle-
mi çizilir. Odak düzlemi ile yardımcı eksenin kesiştiği nokta yar-
dımcı odak noktası (F′) olarak belirlenir. Gelen ışık ışını kırıldıktan F F

sonra Görsel 4.72'deki gibi bu yardımcı odaktan geçer.


İnce kenarlı mercekler odak uzaklığı içindeki cisimlerin sanal
görüntülerini düz ve olduğundan büyük verir. Görsel 4.73'teki arı ▲ Görsel 4.72
İnce kenarlı mercekte herhangi bir ışının kırılması
ince kenarlı merceğin odak uzaklığı içinde olduğundan düz ve
büyük bir görüntüsü oluşur. İnce kenarlı mercekler bu özellikle-
rinden dolayı büyüteç olarak da adlandırılır. Bir kitap sayfasına
ince kenarlı mercekle baktığınızda harfleri olduğundan büyük gö-
rürsünüz.
Eğer bir cisim ince kenarlı merceğin odak uzaklığının dışında
ise ters ve gerçek görüntüsü oluşur. Cisim sonsuzdan F odağına ▲ Görsel 4.73
İnce kenarlı mercek odak uzaklığı içindeki bir cis-
yaklaştıkça oluşan ters ve gerçek görüntüsü büyüyerek merceğin
min büyük görüntüsünü verir.
diğer odağından uzaklaşır. Odaktaki cismin görüntüsü sonsuz-
da oluştuğu için görünmez (Görsel 4.74). Cisim odaktan sonra
merceğe yaklaştıkça zahiri görüntü küçülerek merceğe yaklaşır.
Nihayet, cisim merceğe yapışık olduğunda, görüntü de merceğe 1 2 3 4

yapışık olur ve görüntünün boyu sonuçta cismin boyuna eşit olur.


T F 1ʹ 2ʹ 3ʹ
Görüldüğü gibi cismin optik merkeze uzaklığı ile görüntünün op- O1 F

tik merkeze uzaklığı arasında bir ilişki bulunmaktadır. Bu ilişkinin


f f f f f f
daha iyi fark edilmesi için Görsel 4.75 verilmiştir. Görselde cisim
sekiz farklı konumda kırmızı renkte çizilmiş ve birer rakam ile eti-
▲ Görsel 4.74
ketlenmiştir. Bu konumlardaki cisimlere karşılık gelen görüntüler
İnce kenarlı mercekte cisim odağa yaklaştıkça gö-
ise mavi renkle temsil edilmiş ve yerleri aynı rakam kullanılarak rüntü büyüyerek odaktan uzaklaşır.
etiketlenmiştir.

8
1 2 3 4 5 6 7 8

2F
2F F F

1
2
3
4

5
▲ Görsel 4.75
İnce kenarlı mercekte cismin konumuna göre görüntünün yeri ve özellikleri (Odaktaki cismin görüntüsü sonsuzdadır.)

233
Bize çok uzak olan Güneş’ten ulaşan ışık ışınlar paralel ka-
bul edilebilir. Bu ışınlar ince kenarlı mercek tarafından kırılarak
bir noktaya odaklanır. Bu yoğun ışık demeti bir kâğıt parçası
üzerine düşürüldüğünde kâğıdın bu noktadan yanmasına se-
bep olur (Görsel 4.76). Aynı etkiyi çevreye gelişigüzel bıra-
kılan cam şişe, kırık cam parçaları Görsel 4.77 ve içerisinde
su bulunan pet şişeler de gösterir. Bu tür atıklar ince kenarlı
▲ Görsel 4.76 mercek gibi, kendisine ulaşan Güneş ışığını bir noktada toplar.
İnce kenarlı mercekle kâğıt üzerine odaklanan gü- Odaklanan ışık özellikle sıcak yaz günlerinde tutuşma sıcaklığı
neş ışığı kâğıdın yanmasına sebep olur.
düşük olan kuru çayır ve yaprakları tutuşturarak orman yan-
gınlarının başlamasına sebep olur.
Bir orman alanının doğal hâliyle korunması ekosistemin ge-
leceğinde hayati rol oynamaktadır. Yanarak önemli miktarda
bozulmuş otlak veya orman alanlarının eski hâline dönmesi-
nin on yılları bulacağı göz önüne alındığında, göç eden kuşlar
da dâhil olmak üzere, yaban hayatının belirgin oranda tahrip
olacağı unutulmamalıdır. Endemik bitki ve hayvan türleri için
yaşam adresi olan bu alanları korumak çevre dostu olmanın
▲ Görsel 4.77
Piknik alanına bırakılan şişe ve diğer atıklar ötesinde ortaklarımız konumundaki diğer canlıların haklarını
koruma bağlamında adil bir tutum ve vatanseverlik gösterge-
sidir.
Yukarıda vurgulanan tehlike hakkında herkes bilgi sahibi
olmayabilir. Bu sebeple yaşadığınız yerleşim biriminde, çevre
temizliği ve doğal hayatın koruması amacıyla mücadele veren
kişi, kurum, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarına veya onların İn-
ternet sitelerine ulaşabilirsiniz. Bu kaynaklardan yararlanarak
çevre temizliği ve doğal hayatın korunması amacına dönük
çözüm önerileri geliştirebilir, geliştirdiğiniz önerileri poster
veya afiş sunusu hâline getirerek çevrenizle paylaşabilir, ilgili
kurumlardan izin alarak mesire alanlarına asabilirsiniz. Ayrıca
ulaştığınız kurum, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının çalışma-
larına doğrudan katılarak sorumluluk alabilir, belirlediğiniz çö-
züm önerilerini yakın çevrenize uygulayabilirsiniz.

Kalın Kenarlı (Iraksak) Mercekler


F F
Kalın kenarlı mercekler, Görsel 4.78'deki gibi farklı şekiller-
de olabilir. Bu mercekler pratik olarak aynı görselin sonunda
▲ Görsel 4.78
Kalın kenarlı mercek çeşitleri ve pratik gösterimi
gördüğünüz ters oklu bir çizimle temsil edilir.

234
Sonsuz uzaktan gelerek kalın kenarlı mercek üzerine ulaşan
paralel ışık ışınları ince kenarlı mercekte olduğu gibi iki kez kırıl-
maya uğrar. İlk kırılma merceğe girişte, ikincisi ise merceği terk
ederken meydana gelir (Görsel 4.79). Kırılan ışık ışınları bu iki
F F
kırılma sonucunda asal eksenden uzaklaşırken ışınların geldiği
taraftaki bir noktadan ayrılacak biçimde kırıldıkları gözlenir. Bu
nokta kalın kenarlı merceğin asal odak noktasıdır. Kalın kenar-
lı merceklerde gerçek bir odak noktası bulunmaz. Kalın kenarlı f f

merceğin her iki yanında yer alan odak noktaları sanaldır. Merce-
ğin optik merkezinden asal odak noktasına olan mesafeye kalın ▲ Görsel 4.79
Kalın kenarlı mercekte meydana gelen toplam kırıl-
kenarlı merceğin odak uzaklığı (f) denir. Hem kalın kenarlı hem
ma her iki yüzeyin etkisiyle oluşur.
de ince kenarlı merceklerin odak uzaklığı, merceklerin yapıldığı
maddenin kırılma indisine, küresel yüzeylerinin eğrilik yarıçapına
ve bulundukları ortamın kırılma indisine bağlıdır.
Kalın kenarlı merceklerde görüntülerin elde edilmesinde ge-
nellikle özel ışınlardan yararlanılır. Bir kalın kenarlı merceğe ula-
şan özel ışınlar ve kırıldıktan sonra izledikleri yollar aşağıda veril-
miştir. İnceleyiniz.

1. Asal eksene paralel gelen ışık ışınları, ışığın geldiği tarafta- Asal
ki odaktan yayılıyormuş gibi eksenden uzaklaşarak kırılır. F F eksen

2. Karşı taraftaki odak noktasından geçecek doğrultuda ge-


Asal
len ışınlar, mercekte kırılarak asal eksene paralel yayılır. eksen
F F

3. Karşı taraftaki 2F noktasını hedefleyerek gelen ışınlar;


Asal
uzantısı, ışığın geldiği taraftaki 2F noktasından geçecek şekilde eksen
2F F F 2F
kırılır.

235
4. Optik merkezden geçecek şekilde gelen ışınlar mercekte
Asal
kırılmaya uğramadan yayılır. eksen
2F F F 2F

Kalın kenarlı mercek üzerine bir önceki sayfada verilen özel


ışınların dışında herhangi bir doğrultuda gönderilen ışın demeti
Yardımcı de kırılma kanunlarına göre kırılır. Örneğin mercek üzerine Gör-
odak Fʹ
noktası Asal sel 4.80'deki gibi bir ışık ışını gönderilmiş olsun.
2F F Fʹ 2Fʹ eksen
Bu ışının kırıldıktan sonra izlediği yolu doğru çizmek için önce-
Yardımcı
eksen likle bu ışına paralel olan ve optik merkezden geçen yardımcı ek-
sen oluşturulur. Ardından asal eksenin odağını ışığın gönderildiği
tarafta dik kesen odak düzlemi çizilir. Odak düzlemi ile yardımcı
▲ Görsel 4.80
Kalın kenarlı mercekte herhangi bir ışının kırılması eksenin kesiştiği nokta yardımcı odak noktası olarak belirlenir.
Gelen ışık ışını kırıldıktan sonra uzantısı bu yardımcı odaktan ge-
çer.
Yakınsak merceklerin aksine, ıraksak mercekler büyük oranda
ortak özelliklere sahip görüntüler oluşturur. Cismin konumu, gö-
rüntünün bu ortak özelliklerini etkilemez. Dolayısıyla kalın kenarlı
merceklerin oluşturduğu görüntülerin özellikleri kolayca tahmin
edilebilir.
Kalın kenarlı mercekle cisimlere bakarsanız cisimlerin daima
düz, küçük ve sanal görüntülerini görmüş olursunuz. Cisim ne-
rede olursa olsun görüntüsü her zaman cismin olduğu taraftaki
▲ Görsel 4.81
asal odak noktasıyla mercek arasında düz, zahiri ve cisimden kü-
Kalın kenarlı mercek odak uzaklığı içindeki bir arının
küçük görüntüsünü verir. çüktür (Görsel 4.81).
Iraksak merceklerin verdiği görüntülerin değişken özelli-
ği, cismin merceğe olan uzaklığındaki değişimin görüntünün
merceğe olan uzaklığını ve boyutunu nasıl etkilediği ile ilgilidir.
Görsel 4.82'de bir cisim beş farklı noktada kırmızı renkte çizilmiş
ve birer rakam ile etiketlenmiştir. Aynı cismin burada verilen farklı
konumlarına karşılık gelen görüntüleri ise aynı rakamlar kullanıla-
rak mavi renkte gösterilmiştir. İnceleyiniz.
Görselde cisim merceğe yaklaştıkça görüntünün de cisimle
aynı tarafta merceğe yaklaştığı ve bu sırada boyunun büyüdüğü
görülüyor.

236
1 2 3 4 5

5
34
12

2F F F 2F

▲ Görsel 4.82 Evren hakkında edindiğimiz bilgilerin bü-


Kalın kenarlı mercekte cismin konumuna göre görüntünün yeri ve özellikleri
yük bir kısmına optik araçların keşfedilme-
si sayesinde ulaşılmıştır.
Yapısında mercek ve ayna gibi cisimler bulunan ve ışık etki-
siyle çalışan araçlara optik araçlar denir. Mercekler birçok optik
aracın yapısına katılır. En çok kullanılan mercekli araçlardan ikisi
fotoğraf makineleri ve video kameralardır. Bu makinelerin görün-
tü alınan kısmı olan objektif ince kenarlı mercekten ibarettir. Ob-
jektifin ileri geri hareketi ile net görüntü oluşturmak için ışık ışınları
yönlendirilmiş olur.
Mikroskop, teleskop ve dürbün birer gözlem ve inceleme ara-
cıdır. Bu araçlarda birden fazla mercekten meydana gelen mer-
cek sistemleri mevcuttur. Mercekli teleskopların yapısında ince
kenarlı mercekler bulunur. Teleskopun objektif adı verilen kısmın-
da, daha fazla ışık toplaması için odak uzaklığı büyük ince kenarlı
mercek; oküler adı verilen gözlemcinin baktığı kısımda ise odak
uzaklığı küçük ince kenarlı mercek bulunur (Görsel 4.83). Günü-
müzde çok güçlü teleskoplar sayesinde gök cisimleri ayrıntıları
ile incelenmektedir.

Çok uzaktaki gök


cisimlerinin görüntüsü
Çok uzaktan
Objektif gelen ışık
ışınları

Odak
noktası

Oküler

▲ Görsel 4.83
Mercekli teleskop

237
Bir mikroskop (Görsel 4.84), merceklerinin de yardımıyla göz-
le görülemeyecek kadar küçük olan hücreleri görünür hâle getirir.
Görme organı olan göz fotoğraf makinesine benzeyen bir op-
tik sistemdir. Sağlıklı bir insan gözünün merceği uzaklığa bağlı
olmaksızın cisimlerin görüntülerinin retina üzerinde oluşması için
incelip kalınlaşma yeteneğine sahiptir. Gözdeki bazı yapısal bo-
zukluklar göz kusurlarının oluşmasına yol açar. Böyle durumlarda
kontak lens ve gözlük şeklinde tasarlanan merceklerden yarar-
lanılır. Uzaktaki cisimleri net görüp yakındakileri net göremeyen
hipermetroplar, yakınsak mercekli kontak lens veya gözlüklerden
faydalanır. Yakındaki cisimleri net görüp, uzaktakileri net göre-
meyen miyoplar ise ıraksak mercekli kontak lens veya gözlükler
kullanırlar.
▲ Görsel 4.84
Mikroskop

ÖRNEK SORU

a. Gerçek bir görüntü oluşturmak


b. Sanal bir görüntü oluşturmak için hangi tür mercek nasıl kullanılır?

ÇÖZÜM
a. Gerçek bir görüntü elde etmek için yalnızca yakınsak mercek kullanılabilir ve bunun için cis-
min odak noktasının dışında bir noktada bulunması gerekir.
b. Yakınsak mercekte, sanal görüntünün oluşması için cismin odak uzaklığının içerisinde bir
noktada bulunması gerekir. Buna karşılık ıraksak mercekler gerçek görüntü vermez. Bu tür mer-
ceklerin verdiği bütün görüntüler sanaldır.

ÖRNEK SORU

İnce kenarlı mercekler sonsuzdaki bir cismin görüntüsünü odakta ve nok-


tasal verir. Bunu bir örnekle açıklayınız. Oluşan bu görüntü gerçek midir?

ÇÖZÜM
Optik araçlar ile oluşturulabilen iki tür görüntü vardır: Bunlar gerçek ve
sanal görüntülerdir. Gerçek görüntü, ışık ışınlarının fiziksel olarak buluştuğu
noktada oluşur ve bir ekran üzerine düşürülebilir. Bir büyüteci güneş ışığına
tuttuğunuzda Güneş'in noktasal bir görüntüsünü kâğıt üzerine düşürmüş
olursunuz. Mercek camından geçen ışık ışınları bir araya toplanarak kâğıt
üzerinde bir görüntü oluşturur ve bu da yanmalara sebep olur.

238
Alıştırma
Aşağıda verilen mercek ve mercek sisteminde ışık ışınlarının izlediği yolu çizerek gösteriniz.
1 2

Asal Asal
2F F O F 2F eksen O1 O2 eksen

144424443
F2 – F1

✓ Ne Öğrendiniz?
Yakınsak mercek bazen bir büyüteç olarak kullanılır. Mercekte cisimlerin neden büyük göründüğünü
açıklayınız. Cisme göre büyük görüntü elde etmek için cismin yerleştirilmesi gereken bölgeyi belirtiniz.

Bölüm Değerlendirmesi
1. I. Çukur ayna II. Tümsek ayna
III. Yakınsak mercek IV. Iraksak mercek
Yukarıdaki cisimlerden kaç tanesi cisim ile aynı boyutta bir görüntü elde etmek için kullanılabilir? Bunun için
cismin konumu neresi olmalıdır?

2. I. Düzlem ayna II. Çukur ayna


III. Tümsek ayna IV. Yakınsak mercek
V. Iraksak mercek
Yukarıdaki optik araçlardan kaç tanesi cisme göre büyük bir görüntü elde etmek için kullanılabilir? Bunun
için cisim nereye konulmalıdır?
3. Görüntünüz aynada oluştuğu hâlde duvarda neden oluşmaz?
4. Arkanızdaki duvarda asılı bir resmi karanlık bir odada karşınızdaki aynadan göremediğiniz hâlde aydınlık bir
odada görebilirsiniz. Bu durumda resmi görmenizi sağlayan ışığın yolunu çiziniz. K L

5. I ışını A ve B merceklerinden oluşan sistemde nasıl kırılır? Kırılmayı çizerek gösteriniz


Asal
(Merceklerin odak uzaklığı f'dir.).
eksen
3f 2f

6. Aşağıdaki kavram haritasını tümsek ayna, düz görüntü, ters görüntü, gerçek görüntü ve sanal görüntü
ifadelerini kullanarak tamamlayınız.

AYNALAR

Düzlem
ayna Çukur
ayna
Sanal Sanal
görüntü görüntü

Düz Düz
görnütü görnütü

239
4.4. Prizmalar ve Renk

Konular
• Işık Prizması
• Renkler

Işık prizmasının özellikleri nelerdir? Işık prizması üzerine ulaşan ışık nasıl
davranır?

Anahtar Kavramlar
• ışık prizması
• ışık prizmasında renklerine ayrılma

Varlıklar ve ışıklar; gözleri, beyni ve duyguları uyaran binlerce renk tonunda


görünür. Renk, bilimsel açıdan ne demektir? Varlıkların renkli görünmesi
onları oluşturan maddenin mi yoksa ışığın mı bir özelliğidir?

Bu Bölüm Bittiğinde Yapabilecekleriniz


• Işık prizmalarının özelliklerini açıklayabile-
ceksiniz.
• Cisimlerin renkli görülmesinin sebeplerini
açıklayabileceksiniz.

Lambaların değişik renklerde ışık yaymasının sebebi nedir? Beyaz ışık altın-
da kırmızı görünen bir cisim yeşil ışık altında neden siyah görünür?

240
Işık Prizması
Saydam maddelerden yapılan ve amaca göre
Görsel 4.85'teki gibi farklı boyut ve şekillere sahip olan
prizmalara ışık prizması denir. 1600'lü yılların başında
prizmaların, ışık renklerini açığa çıkarma yetenekleri
nedeniyle Çin'de çok iyi bilinmekte olduğu ve yüksek
değer gördüğü bazı kaynaklarda belirtilmektedir. Ça-
ğın belli başlı bilim adamları, özellikle Marcus Marci
(Markus Marki), Francesco Maria Grimaldi (Françesko
Mariya Grimaldi) ve Robert Boyle (Rabırt Boyl) prizma-
ları kullanarak bazı gözlemler yapıyorlardı. Ancak ışığın ▲ Görsel 4.85
yapısını ve prizmadaki davranışını ilk olarak Sir Isaac Farklı kesitlerde prizmalar
Newton (1642-1727) açıkladı. Newton 1672'de, beyaz
ışığın çeşitli renklerin karışımından oluştuğunu ve kırıl-
ma sürecinin renk bağımlı bir olay olduğunu ilan etti.

4.9 Etkinlik Beyaz Işık Gerçekten Beyaz mı?

Uyarı: Sonuçların daha kolay gözlemlenmesi için etkinliğin karanlık ortamda Araç Gereçler
yapılması önerilir.
• cam prizma
Etkinliğin Amacı
• el feneri
1. Prizmada, tek renkli ışığın izlediği yolu belirlemek • beyaz ekran
2. Beyaz ışığın prizmada renklerine ayrılması olayını gözlemlemek • kırmızı, yeşil, mavi renkte
şeffaf selofan kâğıt
Bunları Yapınız • çakı
I. Aşama • bir parça karton
• makas
• Karton levhayı el fenerinin camını kapatacak şekilde makasla kesiniz ve • izole bant
levhanın ortasında çiviyle küçük bir delik açınız. • 1 adet çivi

• El fenerinin camını kırmızı selofan kâğıtla kapatınız. Selofan kâğıdın üze-


rine delikli karton levhayı izole bant yardımıyla yapıştırınız.
• El fenerini ışığını açınız. Oluşan ince ışık demetini beyaz ekran önüne
yerleştirdiğiniz ışık prizmasının üzerine gönderiniz.
• Prizmayı sağa sola hareket ettirerek içinden geçen ışığın ekrana ulaştı-
ğını gözlemleyiniz. Bu sırada prizmayı sabitleyiniz, ışığın ekrana ulaştı-
ğı noktayı ve fenerin bulunduğu konumu işaretleyiniz.
• El feneri camını sardığınız kırmızı selofan kâğıdı kaldırıp yerine yeşil
selofanı sarınız. Selofanın üzerini ortası delik kartonla kapattıktan ve
feneri işaretlemiş olduğunuz yere yerleştirdikten sonra ışığını açınız.
• Bu durumda ışığın ekrana ulaştığı noktayı işaretleyiniz.
• Son olarak, el feneri camını mavi selofanla sarınız ve aynı işlemleri bu durumda tekrar ediniz.

241
II. Aşama
• Fenerin camını ortası delik karton ile kapatınız.
• Fenerin ışığını açınız ve oluşan ince ışık demetinin prizmayı geçtikten
sonra ekrandaki renklerini gözlemleyiniz.
Analiz ve Sonuç
• El fenerinin camını sırasıyla kırmızı, yeşil ve mavi renkli selofanlar-
la kapatarak elde ettiğiniz kırmızı, yeşil ve mavi renkli ışınlar ekran
üzerinde aynı noktaya mı, farklı noktalara mı düştü? Her bir renkteki
ışık ışınının takip ettiği yolu defterinize çiziniz. Buna göre prizmalarda
farklı renklerin farklı oranlarda kırılmaya uğradığı söylenebilir mi?
• Prizmada beyaz ışık hangi renklere ayrıldı? Bu renklerin diziliş sırası nasıldır?

Tek renge sahip bir ışık demeti prizma üzerine gönderilirse,


pirizmayı doğrultusu değişmiş olarak terk eder. Bunun sebebi,
ışığın geçtiği prizmanın iki yüzünün paralel olmamasıdır. Etkinli-
ğin I. aşamasında prizmaya gönderilen kırmızı, yeşil ve mavi ışık
farklı oranlarda kırılır ve ekran üzerinde farklı noktalara ulaşır. Bu
noktalar dikkate alındığında mavi ışığın kırmızı ışıktan daha çok
kırıldığı anlaşılır (Görsel 4.86).

Kırmızı Mavi Beyaz

▲ Görsel 4.86
Işığın farklı renkleri prizmada farklı oranlarda kırılır.

Etkinliğin II. aşamasında prizma üzerine gönderilen beyaz ışık


ekranda kırmızıdan mora kadar değişen bir dizi renge ayrılmış ola-
rak gözlenir. Oluşan renk dizisine görünür ışık spektrumu (tayfı)
denir. Bu, beyaz ışığın aslında yalın bir renk olmadığı birçok farklı
renkten oluştuğu anlamına gelir. Snell Kanunu (n1 sinα=n2 sinβ),
farklı renklere (dalga boylarına) sahip ışığın optik yoğunluğu farklı
ortamdan geçerken farklı açılarla kırıldığını ifade eder. Bu renkler,
azalan dalga boyu sırasına göre kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi
ve mordur. Herhangi bir ortamın kırılma indisinin değeri ışığın
frekansına dolayısıyla dalga boyuna bağlıdır. Kırılma indisi, artan
dalga boyu ile azalır. Dalga boyu yaklaşık 450 nm olan mavi ışığa
Online Fizik
karşılık gelen kırılma indisi 1,532; dalga boyu yaklaşık 750 nm
https://phet.colorado.edu/tr/simulation/ olan kırmızı ışığa karşılık gelen kırılma indisinin ise 1,519 olduğu
legacy/color-vision Görsel 4.87'de görülmektedir. Beyaz ışığı oluşturan renkler ger-

242
1.545

1.54

1.535

Kırılma indisi
1.53

1.525

1.52

1.515
400 450 500 550 600 650 700 750
Dalğa boyu (nm)

a. b.
▲ Görsel 4.87
a. Işığın prizmada renklerine ayrılması b. Kırılma indisi ile dalga boyu arasındaki ilişki

çekte etkinlikteki gibi birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir.


Gözlenen renk tayfında çok sayıdaki ara tonlar da iç içe geçmiş
durumdadır. Ancak bunu gözleriniz ayırt edemez.
Işık prizmasında elde edilen renkler, yağmur damlacıkları üze-
rine gelen güneş ışığının Görsel 4.88'deki gibi kırılması ve tam
yansımaya uğraması sonucunda da oluşur.
Prizmalardan, ışığın yapısının araştırılmasında ve farklı ışık
olaylarının incelenmesinde yararlanılır. Etkinlikte de gözlemledi-
ğiniz gibi prizma, ışığı bileşenlerine ayırarak onun doğasının an- ▲ Görsel 4.88
Gökkuşağının oluşması
laşılmasında kullanılır.

45° N
N
N N
45°
N 45°
45° 45°
45° 45° 45°

▲ Görsel 4.89
Tam yansımalı prizmalar

Bir üçgen prizmada sonsuz sayıda renkten, başka bir ifade ile
sonsuz sayıda frekanstan oluşan güneş ışığı bir dereceye kadar
dalga boylarına ayırılır. Prizmaların daha yagın olan işlevi ise, bir
ışık demetinin yayılma yönünde veya bir görüntünün yönelimin-
de değişiklik yapmasıdır. Bunun için tam yansımalı prizmalardan
yararlanılır (Görsel 4.89).

243
Tam yansıma
Işğın yayılma yönünü veya görüntünün
yönünü ya da her ikisini birden değiştirme
amacı için en az bir tam yansıma gerçekleş-
tiğine dikkat ediniz.
Prizmalar, dürbün ve periskop gibi
pek çok optik aletin yapımında kullanılır
(Görsel 4.90).
Reflektörler, çok sayıda küçük tam yansı-
Tam yansıma malı prizmalardan ibarettir. Reflektöre gelen
a. b.
ışık ışınları buradaki tam yansımalı prizmalar
▲ Görsel 4.90
a. Dürbün b. Periskop tarafından geri yansıtılarak görünmeyi kolay-
laştırır.
ÖRNEK SORU
Beyaz
Işık camdan yapılmış dikdörtgenler prizması şeklindeki cam ışık
Hava
blokta da üçgen prizmada olduğu gibi renklerine ayrılır mı?
Açıklayınız.
Beyaz
ışık
ÇÖZÜM
Bir üçgen prizmada ışığın kırılması birbirine paralel olmayan K
iki eğimli yüzeyde gerçekleşir. Beyaz ışığın renklerine ayrılması Y
Beyaz M
prizmanın ilk yüzeyinde oluşur. İkinci yüzeyde ayrılmış renkler ışık

sadece kırılmaya maruz kalır ve birbirlerinden daha da uzaklaşır.


Beyaz
Fakat dikdörtgenler prizması şeklindeki blokta, ışığın kırılması iki ışık
paralel yüzeyde gerçekleşir. İlk yüzeyde, beyaz ışık kırılma so-
nucunda renklerine ayrılır. İkinci yüzeydeki kırılmada bu ayrılmış
renkler birbirine paralel olan ışık demeti hâlinde hava ortamına
çıkar ve bu paralellikten dolayı da beyaz ışık olarak algılanır.
K
MY

Kırmızı (K) Renkler


Çoğu cisim ışık kaynağı değildir. Işık kaynağı olmayan cisim-
Magenta Sarı ler ışık kaynaklarından gelen ışığı yansıtarak görünür. Cisimlerin
Beyaz
rengi, üzerine düşen ışığın yapısındaki bir veya daha fazla rengi
Mavi (M) Cyan Yeşil (Y) yansıtması, soğurması ve iletmesi sonucunda algılanır. Yani do-
ğada görülen sonsuz renk çeşidi, bu üç unsurun karşılıklı ilişki-
sinden kaynaklanır. Kırmızı, yeşil ve mavi, ışığın ana renkleridir
▲ Görsel 4.91 (Görsel 4.91).
Işığın ana renkleri kırmızı, mavi ve yeşildir.

244
Mavi ve Kırmızı renkli ışık Yeşil ve Kırmızı renkli ışık Yeşil ve Mavi renkli ışık
beyaz zeminde birleşirse beyaz zeminde birleşirse beyaz zeminde birleşirse
Magenta renginde algılanır. Sarı renkli algılanır. Cyan renginde algılanır.

▲ Görsel 4.92
Işığın sekonder (ara) renkleri

Üç ana rengin Görsel 4.92'deki gibi ikili birleşiminden doğan


renklere ikincil (sekonder) renkler denir. Kırmızı, yeşil ve mavi
renklerin değişik oran ve sayıda birleşmesiyle diğer renkler elde
edilir. Kırmızı, yeşil ve mavi renklere sahip ışıkların beyaz zeminde

Kırmızı Beyaz Cyan Yeşil Beyaz Magenta Mavi Beyaz Sarı

Yeşil ve magenta birbirinin Mavi ve sarı birbirinin


Kırmızı ve cyan birbirinin
tamamlayıcı renkleridir. tamamlayıcı renkleridir.
tamamlayıcı renkleridir.

▲ Görsel 4.93
Işığın tamamlayıcı renkeri

eşit oranlarda çakıştırılması ile beyaz ışık elde edilir. Birleştikleri


zaman beyaz ışığı veren iki renge birbirinin tamamlayıcı rengi
denir (Görsel 4.93).
Bazen konfeksiyon mağazalarından satın aldığınız giysilerin
renginin evde farklı göründüğüne şahit olursunuz (Görsel 4.94).
Cisimlerin göründüğü renk, ortamdan ortama değişiklik göste-
rir mi? Çevrenizdeki varlıklar beyaz olan güneş ışığı altında farklı
renklerde görünür. Bazıları kırmızı, bazıları yeşil, bazıları ise mavi,
▲ Görsel 4.94
mor vb. renklerde algılanır. Yani beyaz ışık, aslında prizmalarda da Giysilerin rengi ortamı aydınlatan ışığın rengine
gözlemlendiği gibi tek bir renk değil, bütün renklerin birleşimiyle göre farklı algılanır.

245
oluşan ışıktır. Bu sebeple beyaz ışık yayılırken, ulaştığı opak cisim-
lerin yansıttığı ışıkla aynı renkte görünmesini sağlar. Işık, rengin
tek kaynağıdır. Kırmızı görünen bir cisim, kırmızı ve kırmızıya yakın
renk tonları dışındaki bütün ışık renklerini soğurur. Bu durumda kır-
mızı ışık yansıyarak göze ulaştığından cisim kırmızı görünür.
Eğer saydam olmayan bir cisim, kendisine ulaşan bütün ışı-
ğı soğurursa siyah algılanır. Örneğin, kırmızı görünen aynı cisim
üzerine mavi ışık gönderilirse bu ışık cisim tarafından soğurula-
cağından yansıyan ışık olmayacak ve cisim siyah görünecektir.
Görüldüğü gibi renkli ışıkta baktığınız cisimlerin renkleri beyaz
ışık altındaki renklerinden farklı algılanabilir. Üzerine düşen güneş
ışığının yapısındaki bütün renkleri aynı oranda yansıtırsa beyaz
algılanır.
Aşağıdaki görsellerde saydam olmayan bazı cisimler üzerine
farklı renkte ışık ışınları gönderilmiş ve bu cisimlerin hangi renkte
algılanacağı çizilerek ifade edilmiştir. İnceleyiniz.

Kırmızı Yeşil Kırmızı


Beyaz Beyaz
ışık ışık
Turuncu Sarı Mavi Yansıyan
ışın yok.

Kırmızı Yeşil Yeşil


Kırmızı ışık daha yoğun yansır, Yeşil ışık daha yoğun yansır, Göze ışık ulaşmadığı için
cisim kırmızı görünür. cisim yeşil görünür. cisim görünmez.

Beyaz
Mavi Yeşil
ışık Yansıyan
Mavi
ışın yok. Yansıyan
ışın yok.

Mavi Kırmızı Mavi


Mavi ışık yansıdığı için cisim Göze ışık ulaşmadığı için Göze ışık ulaşmadığı için
mavi görünür. cisim görünmez. cisim görünmez.

Sarı Yansıyan Yeşil


Sarı ışın yok. Yeşil
(Yeşil+Kırmızı) Yeşil Kırmızı Mavi

Sarı Cyan
Sarı
Sarı (yeşil+kırmızı), yeşil ve kırmızı Göze ışık ulaşmadığı için Cyan (mavi+yeşil), yeşil
rengi yoğun yansıtır ve cisim cisim görünmez. rengi yoğun yansıtır ve cisim
sarı renkli görünür. yeşil renkli görünür.

246 Kırmızı
Yansıyan
Kırmızı ışın yok. Kırmızı Yeşil
Yansıyan
ışın yok.

Cyan Magenta Magenta


Sarı Yansıyan Yeşil
Sarı ışın yok. Yeşil
(Yeşil+Kırmızı) Yeşil Kırmızı Mavi

Sarı Cyan
Sarı
Sarı (yeşil+kırmızı), yeşil ve kırmızı Göze ışık ulaşmadığı için Cyan (mavi+yeşil), yeşil
rengi yoğun yansıtır ve cisim cisim görünmez. rengi yoğun yansıtır ve cisim
sarı renkli görünür. yeşil renkli görünür.

Yansıyan Kırmızı
Kırmızı ışın yok. Kırmızı Yeşil
Yansıyan
ışın yok.

Cyan Magenta Magenta


Cyan (yeşil+mavi) kırmızı rengi Magenta (kırmızı+mavi), kırmızı Göze ışık ulaşmadığı için
yansıtmaz. Cisimden göze ışık rengi yoğun yansıtır ve cisim cisim görünmez.
ulaşmadığı için siyah görünür. kırmızı renkte görünür.

Saf (doğal)
Kırmızı ve yeşil ışığın birleşiminden oluşan sarı ışık sarı ışık
Karışım
sarı ışık Kırmızı
ile güneş ışığı içindeki saf sarı ışık aynı özelliğe sahip Sarı
Yeşil
değildir. Saf sarı ışık tek renkli, karışım sarı ışık kırmızı
ve yeşil ışığın birleşimidir. Bu nedenle saf sarı başka
renklere ayrılmazken karışım sarısı kendisini oluştu- a. b.

ran kırmızı ve yeşil renklere ayrılır (Görsel 4.95). Saf ▲ Görsel 4.95
a. Saf (doğal) sarı ışığın başka bileşeni yoktur.
sarı ışığı, güneş ışığı altında kırmızı ve yeşil renkli al- b. Karışım sarı ışığın kırmızı ve yeşil bileşeni vardır.
gılanan cisimler üzerine ayrı ayrı gönderdiğinizde göz
bu cisimleri kırmızı ve yeşil renkte algılamaz. Çün-
kü saf sarı ışık ne yeşil ne de kırmızı rengin frekan-
sına sahip değildir. Dolayısıyla her iki cisim de doğal Saf (doğal)
sarı ışık
Saf (doğal)
sarı ışık
sarı ışığı soğuracağından bu cisimler siyah algılanır
Yansıyan Yansıyan
(Görsel 4.96). Buna karşılık güneş ışığı altında kırmızı ışın yok. ışın yok.

ve yeşil algılanan aynı cisimler karışım sarısı altında da


Kırmızı Yeşil
kırmızı ve yeşil algılanır (Görsel 4.97). Çünkü üzerleri-
ne düşen karışım sarısı ışık, hem kırmızı hem de yeşil a. b.
rengin frekansına sahiptir. Bu durumda cisimler üzer-
▲ Görsel 4.96
lerine düşen ışığın kırmızı ve yeşil tonlarını ağırlıklı yan- a. Beyaz ışık altında kırmızı görünen cisim, saf sarı ışık altın-
sıttığından kırmızı ve yeşil renkte algılanır. da siyah algılanır.

Sizce kırmızı, yeşil ve mavi renkli boyaların karıştı- b. Beyaz ışık altında yeşil görünen cisim saf sarı altında siyah
algılanır.
rılması hâlinde ışıkta olduğu gibi beyaz renk elde edilir
mi?
Işık için ara renk olan sarı, magenta ve cyan boya- Karışım sarı Karışım sarı
Kırmızı görünür.
lar için ana renklerdir. Işık için ana renk olan kırmızı, Yeşil görünür.

yeşil ve mavi renkler ise boyalar için ara renklerdir. Bo-


yalar pigment denilen renk maddelerine sahiptir. Ana Kırmızı Yeşil
renklere sahip pigmentler ikişerli ve eşit oranda karış- a. b.
tırıldığında ara renkler elde edilir. ▲ Görsel 4.97
a. Beyaz ışık altında kırmızı görünen cisim, karışım sarı ışık
altında kırmızı görünür.
b. Beyaz ışık altında yeşil görünen cisim karışım sarı altında
yeşil görünür.

247
Sarı + Magenta = Kırmızı
Sarı + Cyan = Yeşil
Cyan + Magenta = Mavi

Bu durumda boyaların karıştırılmasıyla elde edilen renkler,


ışık ışınlarının birleştirilmesi ile elde edilen renklerden farklı olur.
Beyaz zeminde birleştirelen ışık rengi çoğaldıkça algılanan renk
beyaza yaklaşır. Buna toplamalı birleşim denir.
Boyaların karıştırılmasıyla çıkarmalı karışım denilen bir sü-
reçle tam tersi bir sonuç elde edilir. Karışıma dâhil olan her yeni
renk kendi rengindeki ışığı yansıtır, diğer renkleri soğurur. Böyle-
ce göze ulaşan renk gitgide azalır. Bütün renkler karıştırıldığında
ise ışık renklerinin hepsinin soğurulması sonucu göze ışık ulaş-
maz ve karışım siyah algılanır (Görsel 4.98).
Sarı + Magenta + Cyan = Siyah

▲ Görsel 4.98
İkincil boya renkleri ışık için ana renklerdir.

ÖRNEK SORU

Selin beyaz ışık altında mavi görünen tişört, yeşil görünen pantolon ve kır-
mızı görünen beyaz bağcıklı ayakkabı giyerek arkadaşının mezuniyet törenine
katılıyor. Törenin yapıldığı salonun oturma alanı mavi, sunum platformu kırmızı
ve ikram bölümü yeşil ışıkla aydınlatılıyor. Selin’in üzerindeki mavi tişört, yeşil
pantolon, beyaz bağcık ve kırmızı ayakkabı bu bölümlerde hangi renklerde
görünür?

ÇÖZÜM
Opak cisimler, kendilerine ulaşan ışığın kendilerinden yansıyan renginde
görünür. Örneğin kırmızı görünen bir cisim, kırmızı ve kırmızıya yakın renkteki
ışık ışınlarını yansıtırken diğer bütün ışık renklerini soğurduğu için kırmızı gö-
rünür. Buna göre;
Mavi ışıkla aydınlatılan oturma alanında; mavi tişört ve beyaz bağcık mavi,
yeşil pantolon ve kırmızı ayakkabı siyah görünür.
Kırmızı ışıkla aydınlatılan sunum platformunda; kırmızı ayakkabı ve beyaz
bağcık kırmızı, yeşil pantolon ve mavi tişört siyah görünür.
Yeşil ışıkla aydınlatılan ikram bölümünde; yeşil pantolon ve beyaz bağcık
yeşil, kırmızı ayakkabı ve mavi tişört siyah görünür.

248
Alıştırma
Beyaz ışık altında mavi renkli görünen ekran yeterince karanlık bir or- K Y

tamda kırmızı, yeşil ve mavi ışıklarla aydınlatılıyor. Her bir rengin perde-
de oluşturduğu aydınlanma aynı şiddette olduğuna göre taralı bölge
hangi renkte algılanır?

Işık Filtresi
Trafik ışıklarını renkli yapan şey nedir? Ya da renkli camlara sa-
hip bir gözlükle (Görsel 4.99) çevrenizdeki cisimler neden farklı
renkte algılanır?
Cisimlerin algılanan renkleri, görünür ışık dalgalarının çeşitli
frekansları ile cisimlerin yapıldığı maddelerin atomları arasındaki
etkileşimlerin sonucudur. Birçok cisim, bir veya daha fazla ışık ▲ Görsel 4.99
frekansını seçici bir şekilde absorbe edebilen, yansıtan veya ile- Işık filtresinden yararlanılarak yapılan gözlük
tebilen atomlar içerir. Saydam (şeffaf) cisimler, görünür ışık fre-
kanslarının bir veya daha fazlasının kendilerinden geçmesine izin
veren cisimlerdir. Bu cisimler tarafından iletilmeyen renk veya
renkler soğurulur. Şeffaf bir cismin görünümü, cisim üzerine han-
gi renk veya renklerdeki ışığın geldiğine ve cisimden hangi renk
veya renklerdeki ışığın geçtiğine bağlıdır.
Beyaz ışık saydam ve renksiz olan cisimlerden tüm bileşen-
leriyle geçer. Bu ışıktan belirli renkleri ayırmak için renkli saydam
ışık filtreleri kullanılır. Bir filtre üzerine düşen beyaz ışığın tüm
renklerini geçirirse renksiz (berrak), bir rengini geçirirse geçen
ışık renginde görünür. Saydam ve renksiz camlı bir ampulün yay-
dığı ışık beyazdır. Böyle bir ampulün önüne kırmızı, yeşil veya
mavi jelatin kâğıt ya da cam yerleştirilirse bu renkli filtrelerle aynı ren-
ge sahip ışık elde edilir.
Belirli renklerdeki ışığı soğurup kendi rengindeki ışığı geçiren se-
lofan kâğıt ve renkli cam gibi cisimlere ışık filtresi denir.

A. Yeşil filtre beyaz ışı- Yeşil filtre B. Mavi filtre beyaz ışı- Mavi filtre
ğın yeşil ve yeşile yakın ğın mavi ve maviye yakın
Beyaz ışık

Beyaz ışık

renk tonlarını geçirirken renk tonlarını geçirirken


diğer renkleri soğrur. Filt- diğer renklerini soğurur.
re yeşil görünür. Y Filtre mavi görünür. M

249
C. Magenta filtre be- Magenta Ç. Kırmızı filtre beyaz Kırmızı
yaz ışığın kırmızı ve mavi ışığın kırmızı ve ona yakın

Beyaz ışık
renklerinin geçmesine

Beyaz ışık
renk tonlarının geçmesine
izin verir. Diğer renkleri izin verirken diğer renkleri
soğurur. Filtre magenta M soğurur. Filtre kırmızı görü- K
renginde görünür. nür.

Kırmızı
D. Kırmızı filtre, üzerine E. Sarı filtre, üzerine
gönderilen yeşil ışığı so- gönderilen mavi ışığı soğu- Sarı
Yeşil ışık

ğurur. Filtrenin diğer tara- Geçen


rur. Filtrenin diğer tarafına
ışık

Mavi ışık
fına ışık ulaşmaz ve siyah yok. ışık ulaşmaz ve siyah algı- Geçen
ışık
algılanır. K
lanır. yok.
S

▲ Görsel 4.100
Işık filtresi kullanılarak elde edilen farklı renkteki ışık demetleri

Güneş ve terapi gözlükleri birer ışık filtresidir. Trafik lambala-


rının (Görsel 4.100) kırmızı, yeşil ve sarı ışık yayması, eğlence
mekânlarındaki renkli ışıklar bu filtreler kullanılarak elde edilir.
Aşağıda ara renklerdeki farklı ışık filtrelerine gönderilen ışık ışınla-
rının bu filtrelerle etkileşimleri verilmiştir. İnceleyiniz.
Kullanılan kırmızı selofan bir filtre gibi davranarak beyaz ışığı
oluşturan renklerden sadece kırmızı ve ona yakın renk tonlarının
geçmesine izin verirken diğer renkleri soğurur.

250
Yeşil selofan, yeşil ve yeşile yakın renk tonlarını geçirirken di-
ğer renkleri soğurur.
Mavi selofan ise mavi ve ona yakın renk tonlarını geçirirken
diğer renkleri soğurur.
Eğer yeşil ışık kırmızı selofan üzerine gönderilirse soğurulur
ve bu yüzden selofanın diğer tarafına geçmez. Aynı durumu mavi
selofan üzerine gönderilen kırmızı ışık veya yeşil selofan üzerine
gönderilen mavi ışık için de söyleyebiliriz.

ÖRNEK SORU

Beyaz ışık altında şekildeki gibi kırmızı, yeşil, mavi, beyaz ve siyah

ızı

az
ım

h
şil

i
v

ya
y
bölümler şeklinde görünen bir zemine;

Ma
Kır

Be
Ye

Si
a. Sarı (kırmızı+yeşil) filtre ile bakılırsa
b. Magenta filtre ile bakılırsa
c. Cyan filtre ile bakılırsa
Bu bölümler hangi renklerde görünür?
ÇÖZÜM

a) b) c)
ızı

ızı
ızı

z
z

ım

ım
h

h
ya

ya
ım

h
ya

şil

şil
vi

vi
şil

vi

ya

ya
ya

Ma

Ma
Ma

Kır

Be

Kır

Be
Ye

Ye
Kır

Be
Ye

Si

Si
Si

Magenta

Siyah

Siyah
Siyah

Cyan
Kırımızı
Siyah
Kırımızı

Siyah
Sarı

Mavi

Mavi
Yeşil
Yeşil

Siyah

Sarı Filtre (Kırmızı + Yeşil) Magenta Filtre (Kırmızı + Mavi) Cyan Filtre (Mavi + Yeşil)

Alıştırma

Aşağıda ışık filtrelerinin kullanıldığı bazı örnekler verilmiştir. Gelen ışık ve filtre rengini dikkate ala-
rak geçen ışığın rengini her bir durum için tahmin ediniz.

Cyan filtre Sarı filtre Magenta filtre

Magenta ? Magenta ? Magenta ?

C S M
Soğurulan ? Soğurulan ? Soğurulan ?

Cyan Sarı Magenta

251
? ? ?
Beyaz Cyan Yeşil
C S M
Bölüm Değerlendirmesi
1. Bir ev kırmızı ve mavi ışığı yansıtan, ancak diğer tüm renkleri soğuran renge boyanmıştır. Ev, beyaz ışıkla
aydınlatıldığında hangi renkte görünür? Kırmızı ışık altında hangi renkte görünür?

2. Aşağıda verilen filtre sisteminde göze ulaşan ışığın rengini belirleyiniz?


Magenta Sarı Sarı Cyan Cyan Magenta
filtre filtre filtre filtre filtre filtre
K K
K
Y Y
Beyaz Y Beyaz Beyaz
M M
M

M S S C C M

3. Aşağıdaki tam yansımalı prizmaların önüne birer kalem şekillerdeki gibi yerleştirilmiştir.
Buna göre;

Cisim 45°
Cisim 45°

45° 45°
45°

45°
I II

III

a) Prizmalarda kalemlerin görüntüsü nasıl oluşur? Çizerek gösteriniz.


b) Her bir prizmanın verdiği görüntünün yerini ve yönelimini cisme göre açıklayınız.

4. Sarı (kırmızı+yeşil) rengi geçirmeyen bir ışık filtresi üzerine beyaz ışık gönderiliyor. Filtreyi geçen ışığın
rengi ne olur?

5. Tablodaki boşlukları kullanılan ışığın rengini ve cismin beyaz ışık altında göründüğü rengi dikkate alarak
doldurunuz.

Aydınlatılan cismin beyaz ışık altında göründüğü renk


Beyaz Kırmızı Sarı Yeşil Mavi
Beyaz
Kullanılan ışığın

Kırmızı
rengi

Sarı (saf)
Yeşil
Mavi

252
Fizik ve Enerji
ÇÖLDE AÇAN ÇİÇEK: ÇUKUR AYNALAR

▲ Noor Konsantre Güneş Enerjisi tesisi

Fas'ın enerji bağımsızlığı konusundaki en bü-


yük hayali gerçeğe dönüşüyor.
Fas’ın Ouarzazate (Uarzızeyt) kentinde geniş
bir alana kurulmuş Noor Konsantre Güneş Ener-
jisi tesisi Fas'ın yenilenebilir enerji yolundaki ka-
rarlı çabasının bir ürünüdür. Tamamlandığında,
dünyanın en büyük güneş enerjisi santralleri
FAS
arasında yer alacak. (MOROCCO)
Fas’ın Ouarzazate şehri, Atlas Dağları’nın
Sahra Çölü'ne inmeye başladığı kırmızı renkli
bir platoda yer alır. Ouarzazate kentine güneş
ışığı yıl boyunca çok fazla doğrudan ulaştığın-
dan, burası güneş enerjisinden faydalanmak
için mükemmel bir yer olarak değerlendirilir.
Santral bölgesinde boyu 20 metre olan yaklaşık
500.000 çukur ayna sıralanmıştır. Bu küresel ay-
nalar, güneş ışınlarını tuzlu su çözeltisi taşıyan
borulara odaklayarak uzun metal boru sıraları ▲ Fas haritası
üzerinde büyük miktarda ısı yoğunlaştırmakta ve borulardaki sıvının sıcaklığını 700 °F’dan (371 °C)
yüksek değerlere çıkarmaktadır. Bu sıcaklıkta kaynayan suyun buharı, diğer termal enerji santrallerde
olduğu gibi türbinleri döndürmek için kullanılır. Konsantre güneş enerjisi teknolojisinde aynalar, daha
eski güneş enerjisi santrallerinin ışığa duyarlı panelleri gibi güneşin doğuşundan batışına kadar gün
içerisinde güneşin hareketini izler. Ayrıca bu teknolojide, güneş battıktan sonra bile santral elektrik
enerjisi üretmeyi sürdürür. Çünkü gün batımından sonra sıcak tuz, ısı aktarım sıvısına termal enerji verir
ve böylece gece boyunca buhar üretme işlemi kesintiye uğramaz.
Eleştirel Düşünme
Ülkemizde bu tür bir enerji santralinin kurulması için hangi bölgenin elverişli olduğunu düşünüyor-
sunuz? Neden?

253
Fizik ve Toplum

LAZER IŞINLARI
Uyarı: Lazerler kalıcı göz hasarına neden ola-
bilecek güçlü ışık kaynaklarıdır. Bir öğrenci bilinçli
olarak bir lazer ışınına bakarsa, kalıcı ve onarılmaz
bir göz hasarı meydana gelebilir.
Lazer ışığı, ışığın hem bir parçacık hem de bir
dalga olarak nasıl davrandığının anlaşılması ba-
kımından iyi bir örnektir. Lazer, 1960 yılında The-
odore H. Maiman (Teodor Mayiman) tarafından
keşfedilmiştir. Bir el feneri ışığı bütün yönlerde ya-
yılabilen birçok renkten oluşurken uyarılmış emis-
yon (ışıma) yolu ile elde edilen lazer ışığı, genellikle
görünür renk tayfının sadece bir rengini içerir. Bu
renk uyarılan atomların ait olduğu maddeye bağlı
olarak değişir. Örneğin, helyum-neon lazeri 633 nm
dalga boyunda kırmızı, argon lazeri 488 nm ve 515
nm aralığında yeşil renkte ışın ortaya çıkarır. Lazer
ışığı dalgaları yayılırken tepe ve çukurları birbiriyle
senkronize haldedir. Dolayısıyla aynı ortamda yük-
sek yoğunluklu ve yüksek genlikli dar bir ışık de- ▲ Lazer inceleme laboratuvarı
meti biçiminde yayılır. Lazerler diğer ışık kaynakla- Atomları uyarılan
rına göre daha fazla parlaklığa sahiptir. Bu ışınların Birbirini destekleyen
yakut çubuğu

aynı fazlı ve küçük dalga boyuna sahip olması, da- (güçlendiren) ışık
dalgası
ğılmadan uzak mesafelere ulaşmasını sağlar. Flaş tüpü Lazer ışığı
Lazer ışığının sahip olduğu özellikler, onu bilim demeti
Lazer ışığı
ve teknolojinin neredeyse tüm alanlarında yarar- demeti
lanılan önemli bir bileşen hâline getirmiştir. Lazer
ışını, hastalık yapıcı etmenleri ortadan kaldırdığın-
dan tıp alanında enfeksiyon riskini ortadan kaldırır. ç
Gü ağı
ayn
Kanserli tümörleri yok etme, görme kusurlarını dü- K

zeltme ve ameliyat sırasında aşırı kanamayı önle- Işığı %100


yansıtan ayna Yakut lazerinin içi
me gibi hassas işlemlerde kullanılır. Diş ve diş eti
ile göz operasyonlarının neredeyse tamamı lazerle ▲ Yakut lazeri üretiminin şematik gösterimi
yapılır. Endüstride, üç boyutlu karmaşık parçaların imalatında ve işlenmesinde lazerlerden yararlanılır.
Metallerde doğru deliklerin açılmasında, metalleri birbirine kaynatmada kullanılır. Telekomünikasyon
ve elektronik endüstrileri, fiber optik kablolarda dijital sinyaller göndermek için lazerler kullanılır. Holog-
ram oluşturma, barkod okuma, CD'lerde, DVD'lerde ve CD-ROM'larda veri kaydetme ve okutma lazer
ışınları ile yapılmaktadır. Katı, sıvı ve gaz malzemelerin içerik analizlerinde yararlanılır. Füze savunma
sistemlerinde ve diğer askeri amaçlı mesafe bulma ve yer tanımada kullanılır.
Jeologlar, gökbilimciler ve fizikçiler büyüklükleri ölçmek için lazerlerden faydalanır. Uzaklık, alan ve
hacim ölçümlerinde, uçak ve gemilerin koordinatlarının tespitinde lazerler vazgeçilmez teknolojilerin
ana unsurlarıdır.
Eleştirel Düşünme
• Lazer ışığını bir fener ışığından farklı kılan özellikler neler olabilir?
• Lazerlerin gelecekte başka hangi alanlarda kullanılacağını düşünüyorsunuz?

254
Ünitemizi Özetleyelim

1. Işık bir enerjidir ve fotonlar halinde yayılan 13. Saydam bir ortamdan başka bir saydam orta-
elektromanyetik dalgalardan ibarettir. ma normale paralel olmayan doğrultuda gön-
2. Işık bazı fiziksel olaylarda tanecik, bazılarında derilen ışık demetinin ortamları ayıran sınırda
ise dalgasal yapılı özellik gösterir. doğrultu değiştirerek ikinci ortama geçmesi-
ne kırılma denir.
3. Maddeler ışık geçirgenliklerine göre üç gruba
ayrılır: saydam, yarısaydam ve saydam olma- 14. Işığın boşluktaki yayılma hızının herhangi bir
yan (opak) maddeler. saydam ortamdaki yayılma hızına oranına
mutlak kırılma indisi ya da kırılma indisi de-
4. Saydam olmayan (opak) cisimlerin üzerine
nir. İki saydam ortamdan birinin diğerine göre
ışık demeti gönderildiğinde arka bölgelerine
kırılma indisine bağıl kırılma indisi denir.
ışık ulaşmaz. Bu bölgelerde cisimlerin gölge-
si oluşur. 15. Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama sınır
açısından büyük açı ile gönderilen ışınların
5. Bir ışık kaynağının birim zamanda yaydığı ışık
geldiği ortama geri dönmesine tam yansıma
enerjisinin ölçüsü ışık şiddeti olarak tanımla-
denir.
nır.
16. Çok yoğun ortamdaki bir cisim, az yoğun or-
6. Bir ışık kaynağından bir yüzeye birim zaman-
tamdan bakan bir göze yaklaşmış görünür.
da gönderilen gözle görülür ışık miktarına
Az yoğun ortamdaki cisim ise, çok yoğun or-
ışık akısı denir.
tamdan bakan göze uzaklaşmış görünür.
7. Birim yüzeye dik olarak düşen ışık akısına ay-
17. En az bir yüzeyi küresel olan saydam cisimle-
dınlanma şiddeti denir. Birimi lükstür.
re mercek denir. Kenarları ortasına göre ince
8. Saydam ortamda yayılan ışığın herhangi bir
olanlara ince kenarlı, kalın olanlara ise kalın
yüzeye çarpıp geldiği ortama geri dönmesine
kenarlı mercek denir.
yansıma denir. Yansıma kanunları çerçeve-
18. Beyaz ışık prizmadan geçirilirse kendisini
sinde gerçekleşen bu olay, düzgün ve dağı-
oluşturan renklere ayrılır.
nık olmak üzere iki farklı şekilde gözlenir.
19. Güneş ışığını oluşturan kırmızı, mavi ve yeşil
9. Düzlem aynalar bir cismin sanal, düz ve ci-
renge ana renk, birleşimi beyaz ışığı veren
simle aynı büyüklükte görüntüsünü verir.
ışınlara tamamlayıcı renk ışınları denir.
10. Yansıtıcı yüzü küre parçası olan aynalara kü-
20. Belirli renklerdeki ışığı soğurup kendi rengin-
resel aynalar denir. Yansıtıcı yüzün çukur ya
deki ışığı geçiren renkli plastik ve cam gibi
da tümsek olmasına göre bu aynalar çukur
cisimlere ışık filtresi denir.
ve tümsek olmak üzere ikiye ayrılır.
11. Çukur aynanın verdiği sanal görüntüler düz
ve cisimden büyük, gerçek görüntüler ise
terstir. Gerçek görüntüler cisimle aynı boyda,
cisimden büyük ya da küçük olabilir.
12. Tümsek aynanın verdiği bütün görüntüler sa-
nal, düz ve cisimden küçüktür.

255
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM

Doğru - Yanlış Soruları


Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
1. (.....) Boşlukta aydınlanma olmaz.
2. (.....) Tamamen karanlık bir odada beyaz bir kâğıt parçası görülebilir.
3. (.....) Odanızın duvarı ışığı yansıtır.
4. (.....) Cisimler ışıksız ortamda biraz görünür.
5. (.....) Bir cismin görüntüsünün büyüklüğü düzlem aynanın büyüklüğüne bağlıdır.
6. (.....) Işığın yayıldığı saydam ortamın optik yoğunluğu (kırılma indisi) arttıkça yayılma hızı da
artar.
7. (.....) Bir yüzeydeki ışık akısının yoğunluğuna aydınlanma şiddeti denir.
8. (.....) Bir çukur aynaya odakla merkez arasındaki bir K noktasından farklı doğrultularda gön-
derilen ışınlar yansıdıktan sonra asal eksen üzerinde aynı noktadan geçer.
9. (.....) İnce kenarlı mercekte odağa yaklaşmakta olan bir cismin görüntüsü giderek büyür.
10. (.....) Işıkta ana renkler kırmızı mavi ve sarıdır.

Boşluk Doldurma Soruları

Aşağıdaki cümleleri kutucuklarda verilen ifadeleri kullanarak uygun şekilde tamamlayınız.

büyüyerek hareket yönü eğrilik yarıçapına küçülerek artarsa

farklı doğrultularda pürüzsüz ışığın rengine frekans ana

1. Yansıma olayında ışığın sadece ................... değişir.


2. Işık ................... yüzeylerden düzgün yansır.
3. Sonsuzdan kalın kenarlı merceğe yaklaşan cismin görüntüsü ................... merceğe yaklaşır.
4. İnce kenarlı mercekte, odak noktasından merceğe yaklaşan cismin görüntüsü ...................
merceğe yaklaşır.
5. Bir saydam cismin kırılma indisi ................... göre farklılık gösterir.
6. Havadan suya 60°'lik açı ile gelen iki rengin karışımı paralel ışın demeti ................... kırılır.
7. Bir küresel aynanın odak uzaklığı ................... bağlıdır.
8. Bir ince kenarlı merceğin odak uzaklığı merceğin içinde bulunduğu ortamın kırılma indisi
................... büyür.
9. Kırmızı, yeşil ve mavi ışığın ................... renkleridir.
10. Tek renkli bir ışık havadan cama girince ................... değişmez.

256
Çoktan Seçmeli Sorular

Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. Mercekler için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
(Merceklerin camdan yapıldığını varsayınız.)
A) En iyi dijital kameralar en küçük objektife sahiptir.
B) İnce bir mercek büyük bir odak uzunluğuna sahip olacaktır.
C) Bir merceğin odak uzaklığı, merceğin merkezinden odak noktasına olan mesafenin iki katıdır.
D) Camdan yapılan prizma ile mercek aynı odak uzaklığına sahiptir.
E) Merceklerin odak uzaklığı küresel yüzeylerin yarıçapının yarısı kadardır.

2. Bir cisim 30 cm odak uzaklığına sahip bir ince kenarlı mercekten 45 cm uzağa yerleştiriliyor.
Ortaya çıkan görüntünün özellikleri nelerdir?
A) Gerçek, ters, küçük B) Sanal, düz, aynı boyda
C) Gerçek, düz, büyük D) Gerçek, ters, büyük
E) Sanal, düz, büyük

3. Can saat 10.10’da karşısında duran düzlem aynaya bakıyor. Can’ın yanda resmi veri-
len saati arkasındaki duvarda asılı olsaydı Can bu saati nasıl görürdü?

A) B) C) D) E)

4. Merve, karanlık bir ortamda kurduğu Şekil-I'deki gibi bir K küresel


düzenekte A, B, C, D ve E harfleri ile belirtilen noktaların cismi A
B
hangisinden ışıklı küresel cisme bakarsa küresel cismi C
Şekil II’deki gibi görür? D
Işıklı küresel E
cisim
Şekil-I Şekil-II
A) A B) B C) C
D) D E) E

5. I. Düzlem ayna II. Çukur ayna


III. Tümsek ayna IV. Yakınsak mercek
V. Iraksak mercek
Yukarıdaki optik araçlardan kaç tanesi düz bir görüntü elde etmek için kullanılabilir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

257
6. Yandaki şekil, düzlem aynadaki bir yansıma olayını göstermektedir. N
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) A açısının ölçüsü B açısının ölçüsünden büyüktür.
A B
B) A açısının ölçüsü B açısının ölçüsüne eşittir. K L
C) K açısının ölçüsü L açısının ölçüsünden küçüktür.
D) L açısının ölçüsü B açısının ölçüsünden küçüktür.
E) A açısı ile B açısının ölçüleri toplamı 90° den büyüktür.
K2
7. I1 ve I2 noktasal kaynaklardan d kadar uzağa saydam olma-
2r r
yan küresel cisim, cisimden d kadar uzağa ise beyaz bir
engel
K1
ekran yerleştirilmiştir. Kaynaklar arasındaki mesafe 2r oldu-
d d
ğuna göre opak cismin ekrandaki gölgesi aşağıdakilerden
Ekran
hangisi gibi oluşur (Engelin yarıçapı r'dir.)?
Gölge Yarı gölge

A) B) C) D) E)

8. Su kenarında dinlenmekte olan kirpinin görüntüsünün oluşmasının sebebi


aşağıdaki olaylardan hangisidir?
A) Işığın soğurulması B) Işığın kırılması
C) Işığın yansıması D) Işığın renklerine ayrılması
E) Işığın sapması

9. “MURAT” kelimesini oluşturan harflerden hangisinin dikey durumda bulunan düz aynadaki
görüntüsü harfin kendisiyle aynı olmaz?

A) M B) U C) R D) A E)T

10. Aynı ortamda görseldeki gibi yan yana duran, aynı boyut ve Güneş ışığı

şekle sahip iki yakınsak mercek üzerlerine gelen güneş ışığını


kırarak bir kâğıt üzerine ulaştırıyor. Bir süre sonra sadece 1. 1. Mercek 2. Mercek

mercekte kırılan ışınların kâğıdın yanmasına yol açtığı gözleni- Alev

yor. Buna göre mercekler hakkında verilen, Kâğıt

I. Mercekler aynı camdan yapılmıştır.


II. Merceklerin odak uzaklıkları birbirine eşittir.
III. Merceklerin kırılma indisleri birbirinden farklıdır.
Yargılarından hangisi ya da hangileri kesinlikle doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III

258
11. Mert güneş ışığı altında çıplak gözle gözlüğünün camlarını
magenta (kırmızı+mavi) renginde görüyor. Güneş ışığı altında Þ Sarı
sırasıyla sarı, mavi, yeşil ve kırmızı görünen dört topa ayrı ayrı
bu gözlükle bakıyor. Mert, topların hangi ikisini güneş ışığı
Þ Mavi
altında çıplak gözle gördüğü renkte algılar? (Mert renk körü
değildir.)
Þ Yeşil
A) B) C)

Þ Kırmızı

Magenta Þ
D) E)

12. Şekildeki kalın kenarlı merceğe gelen beyaz ışık kırılarak I II


III
renklerine ayrılıyor. Buna göre I, II, III ve IV numaralı ışınların IV
renkleri için hangi seçenekte verilen eşleştirme doğru olabilir?


I
_______ II
________ III
________ IV
_______
Asal
M F T F M eksen
A) Kırmızı Turuncu Yeşil Sarı
B) Sarı Yeşil Turuncu Beyaz
C) Kırmızı Sarı Yeşil Mavi
D) Mavi Yeşil Sarı Kırmızı
E) Turuncu Sarı Mor Yeşil

Açık Uçlu Sorular

1. Kahverengi, sarı ile az miktarda kırmızı ve yeşil karışımıdır. Kahverengi bir battaniye kırmızı ışık
ile aydınlatılırsa battaniye hangi renkte görünür? Beyaz ışık altında göründüğünden daha mı açık
daha mı koyu renkte görünür? Açıklayınız.

2. Güneşli bir günde bir adada kaybolsaydınız sizi aramakta olan uçağa yanınızdaki aynayla sinyal
göndermek için aynayı nereye yöneltirdiniz? Açıklayınız.

3. Gece yürüyüşünde fener ışığını önünüzde yere doğru tuttuğunuzda yerdeki ışığı görürsünüz.
Buna karşılık feneri havaya tutuğunuzda havadaki ışığı göremezsiniz. Neden?

259
4. Şiddeti I olan kaynağın K, L, M ve N noktaları çevresinde oluştur- X
duğu aydınlanma şiddetlerini karşılaştırınız. I

30° 45° 60°


N M L K

3. ayna
5. Bir eğlence parkındaki labirentin bütün duvarları ayna ile kap-
lıdır. Labirentte Mert’in Tolga'yı görmesini sağlayan ışığın yolu 55°
şekilde verilmiştir. Buna göre Tolga’dan I. aynaya ulaşan ışığın 2. ayna
gelme açısı kaç derece olmalıdır? 1. ayna

Mert

15° Tolga
Düşey

Alternatif Etkinlik

dağınık yansıma kalın kenarlı küresel aynalar

renklerine ayrılma saydam olmayan maddeler pürüzsüz yüzeyler

Aşağıdaki kavram haritasında boş bırakılan yerleri kutucuklardaki uygun olanlar ile tamamlayınız.

sebep olur.
Saydam Maddeler ............................. Mercekler

çeşididir. çeşididir. çeşididir.


Işığı geçirir. IŞIĞIN KIRILMASI
Madde Işığı geçirmez.
.............. İnce kenarlı
etkileşim şeklidir. Araba yan aynası
etkileşim
IŞIĞIN şeklidir. Güvenlik aynası
IŞIK olarak kullanılır. Göz kusurlarının
YANSIMASI düzeltilmesinde ve
teknolojik uygulamalarda
Tümsek ayna yararlanılır.
çeşididir. çeşididir. sebep olur. sebep olur.

Düzgün çeşididir. Prizmalar


yansıma .............. AYNA .................

çeşididir.
sebep olur. sebep olur. sebep olur.
Çukur ayna
..........................
Pürüzlü olarak kullanılır.
................. yüzeyler Düzlem ayna
Araba farı Görüntü elde etme
Makyaj aynası

260
CEVAP ANAHTARI

1. ÜNİTE CEVAP ANAHTARI

1. Bölüm (Akım, Potansiyel Farkı, Direnç) Değerlendirmesi (Sayfa 21)


1. Çünkü hem elektrik akımı hem ısı iletimi elektron hareketiyle meydana gelir. Isı iletimi de elektrik
akımı gibi elektronların enerjilerini birbirlerine aktarma prensibine dayanmaktadır.
2. a) İletkenin boyunu artırmak b) Kesit alanını azaltmak
c) İletkeni daha yüksek öz dirençli bir maddeyle karıştırarak alaşım yapmak
3. Uzunluk artarsa direnç de artar azalırsa direnç de azalır. Kalınlık artarsa direnç azalır, kalınlık
azalırsa direnç artar.
4. B telinin kesit alanı A telinin kesit alanının 2 katıdır.
2. Bölüm (Elektrik Devreleri) Değerlendirmesi (Sayfa 46)
1. Eşdeğer direnç azalır.
2. Çünkü devre elemanlarından biri bozulursa diğerleri çalışmaya devam eder. Bununla birlikte
paralele bağlanarak eşdeğer direncin küçük olması sağlanır.
3. a. Paralel bağlamada büyük dirençten küçük akım, küçük dirençten büyük akım geçer. Güç ba-
ğıntısına göre küçük direnç daha fazla güç çeker. Yani daha parlak ışık verir.
b. Seri bağlamada her iki lamba üzerinden aynı miktarda akım geçer. Güç bağıntısına göre di-
renci büyük olan daha parlak yanar.
4. Çünkü 15 amperlik sigorta kullanıldığında devreden 15 amperden fazla akım geçerse sigorta
atar ve evdeki tesisat korunur. Aynı evin sigortası 30 amperlik sigorta ile değiştirilirse ancak
30 amper ve üzerindeki bir değerde akım geçmesi durumunda sigorta atar. Bu da evde yangın
tehlikesi gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur.
5. a. Seri bağlı olduğu için 2. Ampermetrede 0.20 amperi gösterir.
b. Seri bağlı olduğu için 3. Ampermetrede 0.20 amperi gösterir.
6. Ana koldaki akım 3,45 A + 1,00 A = 4,45 amperdir.
3. Bölüm (Mıknatıs ve Manyetik Alan) Değerlendirmesi (Sayfa 51)
1. Tamamının üst kısımları kuzeyi göstermektedir.
2. Bir demir çivide her küçük manyetik bölge bir mıknatıs gibi davransa bile küçük manyetik böl-
gelerin kutupları rastgele yönlenir. Dolayısıyla tüm küçük manyetik bölgelerin manyetik alanları
birbirini yok eder. Hâlbuki bir mıknatıstaki küçük manyetik alanlar aynı şekilde yönlenirler ve
birbirlerinin manyetik etkisini yok etmez tersine güçlendirir.
3. Başka bir çubuk mıknatısı bu tenis topunun etrafında dolaştırırım. Tenis topunun elimdeki çubuk
mıknatısı ittiği kısımlar aynı kutuplar çektiği kısımlar ise zıt kutuplar olduğu sonucuna varırım.
4. Bölüm (Akım ve Manyetik Alan) Değerlendirmesi (Sayfa 62)
1. Elektromıknatıs hâline gelen demir çekirdek etrafındaki sarım sayısını ya da sarımlar üzerinden
geçen akım şiddetini artırmak manyetik alanı artırır. Demir çekirdek kullanılmazsa manyetik alan
azalır.

261
2. Çekme kuvveti etki eder.
3. Manyetik kutuplarda manyetik alan şiddeti daha fazladır.
4. İster kalıcı olsun ister elektromıknatıs olsun hepsini kuzey ve güney kutupları vardır. Dolayısıyla
kitabımızın 57 ve 58. sayfalarında açıklandığı gibi sabit mıknatıs elektromıknatısın dönmesine
sebep olabilir.
5. Aynı şartlarda mıknatıslanmış alüminyum çekirdeğin manyetik özellikleri demir çekirdeğe göre
yüzlerce kat daha zayıftır. Aynı boyutta alüminyum çekirdek ile demir çekirdek, üzerinden aynı
akım geçen eşit sarımlar arasına alındığında alüminyumun çok daha zayıf mıknatıslandığı her iki
metal çekirdek üzerine demir tozları serpiştirilerek gözlemlenebilir.
6. Uygular. Newton’un etki tepki prensibe göre eşit büyüklükte ve zıt yönde bir kuvvet uygular.
7. Etrafta güçlü manyetik alan kaynaklarının (yüksek gerilim hatları, güçlü mıknatıslar vb.) bulun-
ması pusulanın yanlış yönü göstermesine yol açar.
1. Ünitemizi Değerlendirelim (Sayfa 65)
Doğru - Yanlış Soruları
1. Y, 2. D, 3. Y, 4. Y, 5. Y, 6. D, 7. D, 8. Y
Boşluk Doldurma Soruları
1. üreteç 2. nikrom 3. güç 4. potansiyel fark, akım şiddeti 5. elektrik enerjisi 6. elektromıknatıs
7. manyetik alan
Çoktan Seçmeli Sorular
1. B, 2. C, 3. D, 4. E, 5. A, 6. A, 7. B, 8. C, 9. B, 10. B, 11. E, 12. B, 13. D, 14. D
Açık Uçlu Sorular
1. Paralel bağlıdır. Eğer paralel bağlı olmasaydı farlardan biri bozulduğunda bütün farlar sönerdi.
2. Dört parmağımızı akım geçen yöne sardığımızda başparmağımız kuzey yönünü gösterir. Bundan dolayı A
Kuzey (N), B güney (S) ; X Kuzey (N), Y Güney (S) dir.
3. a) 1,5 A b) 30 V c) 45 W d) 45 Wh veya 162 000 J
4. Çünkü mıknatıslarda iki kutup vardır. Aynı kutuplar birbirini iter, zıt kutuplar birbirini çeker. Ancak demir
çiviye sadece çekim kuvveti uygular. Demir çivide kutup yoktur. Mıknatıs bir çiviye yaklaştırıldığında çivi içindeki
domainleri çekim kuvveti uygulayacak şekilde yönlendirir.
Alternatif Etkinlik
1 ayda harcadığı elektrik enerjisi ve ödenecek
Elektrikli cihaz Gücü (W)
ücret hesabı
Elektrik enerjisi = 2,8 kW x 2h = 5,6 kWh
Ütü 2800 Bir aylık tüketilen enerji = 5,6 kWh x 30 = 168 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 168 x 0,315 = 52,92 YTL
Elektrik enerjisi = 0,6 kW x 2h = 1,2 kWh
Matkap 600 Bir aylık tüketilen enerji = 1,2 kWh x 30 = 36 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 36 x 0,315 = 11,34 TL
Elektrik enerjisi = 0,5 kW x 2h = 1 kWh
Mikser 500 Bir aylık tüketilen enerji = 1 kWh x 30 = 30 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 30 x 0,315 = 9,45 TL
Elektrik enerjisi = 0,07 kW x 2h = 0,14 kWh
Bilgisayar 70 Bir aylık tüketilen enerji = 0,14 kWh x 30 = 4,2 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 4,2x 0,315 = 1,323 TL
Elektrik enerjisi = 2,3 kW x 2h = 4,6 kWh
Elektrikli ısıtıcı 2300 Bir aylık tüketilen enerji = 4,6 kWh x 30 = 138 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 138 x 0,315 = 43,47 TL
Vantilatör 45 Elektrik enerjisi = 0,045 kW x 2h = 0,09 kWh
Bir aylık tüketilen enerji = 0,09 kWh x 30 = 2,7 kWh
Faturaya yansıyacak tutar = 2,7 x 0,315 = 0,85 TL

262
2. ÜNİTE CEVAP ANAHTARI

1. Bölüm (Basınç) Değerlendirmesi (Sayfa 100)


1. Çünkü derinlik artıkça basınç artar. Basınç kuvvetinin şiddeti de artan basınca bağlı olarak bü-
yür. Derinlikle artan basınç kuvvetine karşı koyabilmek için baraj duvarları tabana doğru kalınlaş-
tırılarak inşa edilir.
2. Dağın tepesinde daha çabuk kaynar. Çünkü yukarılara çıkıldıkça basınç azalır. Basınç azalırsa
kaynama noktası düşer.
3. Yukarılara çıkıldıkça basınç azalacağı için cıva seviyesi düşecektir.
4. Su kullanılsaydı çok uzun bir boruya (10 m’den fazla) ihtiyaç olurdu. Çünkü cıvanın öz kütlesi
suyun öz kütlesinin 13,6 katıdır.
5. Varilin görseldeki gibi ezilmesi için varilin dışındaki basıncın içindeki basınçtan daha büyük olma-
sı gerekir.
2. Bölüm (Kaldırma Kuvveti) Değerlendirmesi (Sayfa 107)
1. Çünkü balonun ağırlığı kaldırma kuvvetine kıyasla küçüktür. Bu nedenle balon uçmaktadır. Hâl-
buki file etkiyen kaldırma kuvveti filin ağırlığından daha küçüktür. Bu nedenle fil kaldırma kuvve-
tinin etkisiyle uçmaz.
2. Çünkü araba belli mesafe gittiğinde tekerleklerdeki ısı miktarı artmıştır. Isınan moleküllerin hacmi
artar ve tekerleklerin daha yüksek basınçlı olmasını sağlar.
3. Adam 500 kg’lık bir kütleyi kaldıracak büyüklükte bir kuvvet uygulamalıdır. Dolayısıyla adamın
başarılı olacağı düşünülemez.

2. Ünitemizi Değerlendirelim (Sayfa 110)


Doğru - Yanlış Soruları
1. D, 2. D, 3. Y, 4. D, 5. D, 6. Y, 7. D, 8. Y, 9. Y, 10. Y

Boşluk Doldurma Soruları


1. kuvvete, 2. yüzey alanının, 3. hızı, 4. manometre, 5. basınç, 6. yükseklik, yoğunluk
7. küçük, büyük, 8. akışkan, 9. 76 cm cıva, 10. şekil, hacmi

Eşleştirme Soruları
1. c 2. ç 3. e 4. a 5. f 6. b 7. d 8. g

Çoktan Seçmeli Sorular


1. D, 2. A, 3. E, 4. D, 5. E, 6. C, 7. C, 8. A, 9. D, 10. C
Açık Uçlu Sorular
1. Bernoulli İlkesi gereği su akarken içerdeki basınç düşer. Dış basınç iç basınçtan büyük olur ve perde vücu-
dunuza doğru gelerek yapışır.
2. Deniz seviyesinde 0°C’ta 1 metre uzunluğundaki bir ucu kapalı cam boru tamamen cıva ile doldurulur ve
borunun ağzı kapatılarak cıva dolu çanağa daldırılır. Borunun ağzını açtıktan bir borudaki cıva seviyesinin
76 cm’de dengelendiğini gözlemlenir. Bu deneye Toriçelli deneyi denir.
3. • İçi su dolu bardağın ağzına kâğıt kapatılarak ters çevrilirse bardaktaki su dökülmez.
• Bir pet şişenin içindeki hava çekilirse, şişe büzülür. Çünkü plastik şişenin içindeki hava boşalınca açık
hava basıncı daha iç basınçtan büyük olur ve pet şişe içe doğru büzülür.

263
4. Akışkan hızı ile basıncın ters orantılıdır. Hız artınca basınç azalır. Hız azalınca basınç artar.
5. Derinlere inildikçe sıvı basıncı artar. Bu nedenle barajları alt kısımları üstüne göre daha kalın inşa edilir.
6. İçilemez. Çünkü pipeti içinize çektiğinizde suyun yükselmesini sağlayacak bir açık hava basıncı olmaz.
7. Ağzı kapalı olduğu zaman kaptan su fışkırmaz. Çünkü suyun fışkırmasını sağlayacak bir basınç yoktur.
Şişenin kapağını açtığınızda yukarıdan açık hava basıncı suya etkir ve suyun deliklerden fışkırmasını sağlar.
8. 1 g/cm3 lük sıvı kullanılırsa çok uzun bir boru kullanılmalıdır. Çünkü açık hava basıncı düşük özkütleli sıvının
daha yükselmesini sağlar. Bu nedenle özkütlesi büyük olan cıva kullanılır. Cıva kullanıldığında daha kısa
boru kullanılabilir.
9. Nefes aldığımızda akciğerlerimizdeki basınç artarken nefes verdiğimizde azalır.

3. ÜNİTE CEVAP ANAHTARI

1. Bölüm (Dalgalar) Değerlendirmesi (Sayfa 125)


1. Bir dalgayı tanımlamak için dalga boyu, genlik, frekans, periyot ve hız kavramları kullanılır.
Dalga boyu(λ): Ardışık iki dalga tepesi ya da iki dalga çukuru arasındaki mesafe olarak tanım-
lanabileceği gibi "bir dalga üzerindeki, ardışık özdeş iki nokta arasında kalan en kısa mesafe"
olarak da tanımlanabilir.
Genlik: Dalganın tepe ve çukur noktalarının denge konumuna olan uzaklığıdır.
Frekans (ƒ): Kaynağın bir saniyede meydana getirdiği dalga sayısıdır.
Periyot (T): Bir tam dalganın oluşması için geçen süreyi ifade eder.
Hız (v): Dalganın birim zamanda yaptığı yer değiştirmedir.
2. Frekansın yüksek ya da düşük olması dalganın yayılma hızını etkilemez. Çünkü hız ortama bağ-
lıdır.
λA 1
3. =
λB 2

4. Dalgalar, ortamdaki taneciklerin titreşim doğrultusuna göre enine ve boyuna olmak üzere iki
temel sınıfa ayrılır. Enine dalgaya yay, elektromanyetik, su ve ip dalgaları; boyuna dalgaya ses,
yay ve su dalgaları örnek verilebilir.
5. Rüzgârın etkisiyle sürüklenmemesi için demirlemeye ihtiyaç duyarlar.
1 –1
6. Genlik (y) = 0,5 m, Periyot (T) = 2 s, Frekans (ƒ) = s
2

2. Bölüm (Yay Dalgası) Değerlendirmesi (Sayfa 139)


A)
1. Frekans artırılmalı (periyot azaltılmalı)
2. Atma, titreşimle ortama aktarılan enerjinin meydana getirdiği tek sarsıntıdır. Periyodik dalga ise
kaynağın düzenli ve sürekli titreşimi sonucunda eşit zaman aralıkları ile eşit sayıda ve özdeş sar-
sıntılardan oluşur. Atma, temel bir fizik kavramı olarak kabul edilmez. Periyodik dalgaların yapı
ve özelliklerinin anlaşılmasını kolaylaştırmak için türetilen bir geçiş kavramıdır.
3. Yayılma hızı, yayı geren kuvvete, yayın birim uzunluk başına düşen kütlesine yani yayın cinsine
bağlıdır.

264
4. Dalga boyunu azaltmak için iple birim zamanda daha çok dalga oluşturulmalıdır. İpin denge ko-
numundan daha fazla ayrılarak titreştirilmesiyle üretilen dalgaların enerjisi artırılmış olur.
5.
L

6. Yalnız 3
B)
1. D 2. B 3. C 4. E

3. Bölüm (Su Dalgası) Değerlendirmesi (Sayfa 157)


1 1
1. a. 10 saniye b. c. v =λƒ =10 =1 m/s
10 10
2. λ= 48/4=12 cm v =λƒ= 12.5=60 cm/s
3. II. Dalga boyu ve III. Yayılma hızı
4. I. Frekans ve IV. Dalga sayısı
5. I. X ortamı daha derindir. II. λx > λy ortamı
4. Bölüm (Ses Dalgası) Değerlendirmesi (Sayfa 169)
A)
1. Frekansı yüksek olan diyapazon
2. Oluşmaz. Çünkü sesin yayılması dolayısıyla duyulması için maddesel ortama ihtiyaç vardır.
3. Frekans kaynağa bağlı olduğundan değişmez. Dalga boyu ortama da bağlı olduğundan değişir.
4. Öğrencilerden gelen farklı metinler değerlendirilir.
B)
1. A 2. E 3. E
5. Bölüm (Deprem Dalgası) Değerlendirmesi (Sayfa 177)
1. I, II ve III 2. I ve II 3. I ve III 4. Yalnız III 5. I ve III 6. Yalnız III
3. Ünitemizi Değerlendirelim Cevap Anahtarı (Sayfa 181)
Doğru - Yanlış Soruları
1. D, 2. Y, 3. Y, 4. Y, 5. D, 6. Y, 7. Y, 8. Y, 9. D, 10. D
Boşluk Doldurma Soruları
1. 17, 2. periyodik dalga, 3. deprem bilimi (sismoloji), 4. Marcelli, 5. farklı hızlarla, 6. 3, 7. atma, 8. 100
Çoktan Seçmeli Sorular
1. A, 2. E, 3. C, 4. B, 5. D, 6. C, 7. C, 8. B, 9. E, 10. A, 11. A, 12. C, 13. A
Açık Uçlu Sorular
1. a) 1 m
b) 10 m
c) Dalganın frekansı hesaplanamaz. Çünkü hız bilinmiyor.
2. Üç dalga tepesi arası 2m'dır.
2m = 12 cm ⇒ m = 6 cm,
v = m.ƒ
6 = 6 . ƒ ⇒ 1 s–1 olur.

265
3.

30°

30°
II.
Engel
60° 60°

I. Engel

4. v = m.ƒ (Aynı ortamda m, frekans ile ters orantılıdır. Frekans iki katına çıktığında dalga boyu yarıya iner).
5.
Sığ ortam

Derin
ortam

Derin ortamda dalgalar hızlı yayılır.

6. Şiddet; depremin yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkisini ifade eder. Farklı yerlerde farlı yapı ve zemin
özelliklerinin olması şiddetin de farklı olmasına yol açar.
7. Ses basınç etkisiyle hava moleküllerinin sıklaşıp seyrelmesine yol açarak çevreye yayılan mekanik dalga-
lardır. Bu dalgalarda enerji, moleküllerin enerjilerini birbirine aktarmasıyla iletilir.

8. Atma, ortama aktarılan tek sarsıntıdan ibarettir. Periyodik dalga ise, düzenli titreşim sonucunda eşit zaman
aralıklarında eşit sayıda dalga üretilmesiyle oluşur.

Alternatif Etkinlik
Sarmal bir yayda oluşturulan atmaların yayılma hızı Cem'in ifade ettiği gibi yayın gerginliğine ve birim boyunun
kütlesine bağlıdır. Atmanın hızı, genliğinin büyük olmasından ve yayın hızlı titreştirilmesinden etkilemez.

266
4. ÜNİTE CEVAP ANAHTARI

1. Bölüm (Aydınlanma ve Gölge) Değerlendirmesi (Sayfa 203)


1. II ve III (Christian Huygens ve Thomas Young)
2. I ve III (Isaac Newton ve Max Planck)
3. I, II ve III
4. I, II ve III Çünkü bu maddeler saydamdır.
5. Gölgenin boyu

Konum
K L M N O

6. Duvara düşen ışık akısı değişmez.


2. Bölüm (Yansıma ve Aynalar) Değerlendirmesi (Sayfa 219)
1. Islak asfalt yolda düzgün yansıma olur. Bunun sonucunda göze daha çok ışık ışını ulaşarak göz-
leri kamaştırır. Aynı etki asfalt yolda görülmez. Asfalt yüzeyde dağınık yansıma gözlendiğinden
göze rahatsız edecek kadar fazla ışık ulaşmaz.
2. Yalnız II
3. Kullanıldığı yer Ayna türü Seçme nedeni
Sağladığı görüş alanı büyük
Mağaza güvenlik aynası Tümsek ayna
olduğu için.
Makyaj aynası Çukur ayna Ayrıntılı görüntü verdiği için.
Sağladığı görüş alanı büyük
Otomobil yan aynası Tümsek ayna
olduğu için.
Araba farları Çukur ayna Işığı paralel yansıttığı için.
Cisimle aynı büyüklükte
Ev ve berberlerde kullanılan ayna Düz ayna
görüntü verdiği için.

3. Bölüm (Kırılma ve Mercekler) Değerlendirmesi (Sayfa 239)


1. 2 tanesi. Bunun için cisim merkeze ya da 2ƒ noktasına konulmalıdır.
2. 2 tanedir. Bunun için cisim merkezle tepe noktası arasına ya da 2ƒ ile optik merkez arasına ko-
nulmalıdır.
3. Dağınık yansıma oluştuğu için duvarlar görüntü vermez.

267
4.
Ayna

5. K L

ƒ Asal
eksen
3ƒ 2ƒ

6.
AYNALAR

Düzlem Tümsek
ayna Çukur ayna
ayna

Düzlem Gerçek Sanal Sanal


ayna görüntü görüntü görüntü

Sanal
Düz Ters Düz Düz
görüntü
görnütü görüntü görüntü görnütü

4. Bölüm (Prizmalar ve Renk) Değerlendirmesi (Sayfa 252)


1. Kırmızı + mavi (magenta) renginde görünür. Kırmızı ışık altında ise kırmızı görünür.

2. Magenta Sarı Sarı Cyan Cyan Magenta


K K
K
Y Y
Beyaz Y Beyaz Geçen Beyaz Geçen
M ışık M ışık
M
yok. yok.

M S S C C M

3. a.
Cisim 45°
Cisim 45°

45° 45°
45°

45°
I II

III

b. 90° sola yatmış görüntü 180° derece dönmüş görüntü 180° derece dönmüş görüntü

268
4. Mavi olur.
5.
Aydınlatılan cismin beyaz ışık altında göründüğü renk
Beyaz Kırmızı Sarı Yeşil Mavi
Beyaz Beyaz Kırmızı Sarı Yeşil Mavi
Kullanılan ışığın

Kırmızı Kırmızı Kırmızı Kırmızı Siyah Siyah


rengi

Sarı (saf) Sarı Siyah Sarı Siyah Siyah


Yeşil Yeşil Yeşil Yeşil Yeşil Siyah
Mavi Mavi Siyah Siyah Siyah Mavi

4. Ünitemizi Değerlendirelim (Sayfa 256)


Doğru - Yanlış Soruları
1. D, 2. Y, 3. D, 4. Y, 5. Y, 6. Y, 7. D, 8. D, 9. D, 10. Y
Boşluk Doldurma Soruları
1. hareket yönü, 2. pürüzsüz, 3. büyüyerek, 4. küçülerek, 5. ışığın rengine, 6. farklı doğrultularda,
7. eğrilik yarıçapına, 8. artarsa, 9. ana, 10. frekansı

Çoktan Seçmeli Sorular


1. B, 2. D, 3. A, 4. E, 5. E, 6. B, 7. B, 8. C, 9. C, 10. C, 11. B, 12. D

Açık Uçlu Sorular


1. Battaniye kırmızı ışıkla aydınlatıldığında kırmızı görünür. Beyaz ışık altında ise daha açık renkte görünür.
2. Aynayı ağaç veya kara parçası gibi maddesel yüzeylere yöneltmek gerekir. Bu durumda yansıtıldığı için
görünür hâle gelir.
3. Işık maddeye çarptığında görünür hâle gelir. Boşlukta yansıtacak madde olmadığı için görünmez.
I
4. Aydınlanma şiddeti E K = cosa eşitliğiyle verilir. Bu ifadeye göre E;
d2
• I ve cosα ile doğru orantılıdır.
• d2 ile ters orantılıdır. Bu yüzden EK>EL>EM>EN olur.

5. 3. ayna

55° 55°
55°
2. ayna
1. ayna
55°
Mert Bu açının yarısı gelme
40° yarısı yansıma açısıdır.
125° Dolayısıyla gelme açısı
40
__ = 20° dir.
15° Tolga
2
Düşey

269
5.
Yansıma kanunları göz önüne alınarak gerekli çizimler yapılırsa ışığı birinci aynaya gelme açısı 20° bulunur.

Alternatif Etkinlik
Saydam olmayan sebep olur.
Saydam Maddeler Mercekler
maddeler

Madde
Kalın kenarlı
Araba yan aynası
Güvenlik aynası
olarak kullanılır. Göz kusurlarının
düzeltilmesinde ve
teknolojik uygulamalarda
Tümsek ayna yararlanılır.
sebep olur. sebep olur.

Düzgün Dağınık Küresel Prizmalar


yansıma yansıma AYNA
Aynalar

sebep olur. sebep olur. sebep olur.


Çukur ayna

Renklerine ayırma
Pürüzsüz Pürüzlü olarak kullanılır.
yüzeyler yüzeyler Düzlem ayna
Araba farı Görüntü elde etme
Makyaj aynası

270
KİTAPTA KULLANILAN BAZI BÜYÜKLÜK VE SABİTLER
KİTAPTA KULLANILAN BAZI BÜYÜKLÜKLERİN SEMBOLÜ, BİRİMİ VE BİRİM SEMBOLLERİ
Büyüklük Büyüklüğün sembolü SI birimi Birim sembolü
Uzunluk l metre m
Alan A metre kare m2
Hacim V metre küp m3
Kütle m kilogram kg
Zaman t saniye s
Yer değiştirme Δx metre m
Hız v metre/ saniye m/s
İvme a metre/saniye kare m/s2
Özkütle d kilogram/metre küp kg/m3
Kuvvet F Newton N
İş W Joule (Newton.metre) J (N.m)
Potansiyel enerji Ep Joule J

Kinetik enerji Ek Joule J


Elektriksel yük q Coulomb C
Akım şiddeti I Amper A
Elektriksel potansiyel V Volt V
Elektrik alanı E Newton/Coulomb N/C
Güç P Watt W
Isı Q Joule J
Sıcaklık T Kelvin K
Öz ısı c Joule/kilogram.Kelvin J/kg.K
Uzama katsayısı λ 1/kelvin 1/K
Hâl değiştirme ısısı L Joule/kilogram J/kg

KİTAPTA KULLANILAN BAZI FİZİKSEL SABİTLERİN DEĞERLERİ


Fiziksel sabit Sembolü Değeri
Elektronun yükü e- 1,62.10-19 C
Elektronun kütlesi me 9,11.10-31 kg
Protonun kütlesi mp 1,67265.10-27 kg
Yer çekim ivmesi (ortalama) g 9,80665 m/s2
Pi sayısı π 3,141 592 653 589 793 238
Genel çekim sabiti G 6,67.10-11 N.m2/kg2

KİTAPTA KULLANILAN KİTAPTA KULLANILAN


SEMBOLLER VE OKUNUŞLARI BİRİMLERİN ÖN EKLERİ
Sembol Okunuşu Ön ek Sembolü Değer
α Alfa mikro μ 10-6
β Beta mili m 10-3
Δ Delta c 10-2
θ Teta desi d 10-1
λ Lamda deka da 101
π Pi hekto h 102
kilo k 103
mega M 106

271
EKLER

PROJE DEĞERLENDİRME DERECELİ PUANLAMA ANAHTARI (Örnek 1)


Açıklama: Aşağıdaki dereceli puanlama anahtarı öğrencilerin projelerini değerlendirmek için örnek olarak veril-
miştir. Projenin amaçlarına ünite veya konu kazanımlarına göre eklemeler veya çıkarmalar yapılarak kullanılabilir.
Öğrencinin Adı ve Soyadı: ..................................................... No.: ......................... Sınıfı: ............................
Ölçütler ve Ölçüt Tanımlamaları
Performans Düzeyi
Görünüm
Çok iyi
Temiz ve düzenli bir çalışma yapılmış.
- 2 puan -

Geliştirilmeli
Çalışma temiz ve düzenli değil.
- 1 puan -
İşlem Basamakları
Çok iyi
Ödev yönergesine tamamen uyulmuş.
- 3 puan -

İyi
Ödev yönergesine kısmen uyulmuş.
- 2 puan -

Geliştirilmeli
Ödev yönergesine uyulmamış.
- 1 puan -
Nitelik
Çok iyi
Maket depreme dayanıklı.
- 2 puan -

Geliştirilmeli
Maket depreme dayanıklı değil.
- 1 puan -
SUNUM YAPMA
Dili Kullanma
Çok iyi
Sunum, sade ve anlaşılır bir dille yapılmıştır.
- 3 puan -

İyi
Sunumda kullanılan dil sade ancak anlaşılır değil veya anlaşılır ancak sade değil.
- 2 puan -

Geliştirilmeli
Sunumda karmaşık ve anlaşılmaz bir dil kullanılmıştır.
- 1 puan -
Zamanı Kullanma
Çok iyi Sunum gruba verilen sunum süresinde tamamlanmıştır.
- 3 puan -

İyi Grup, kendilerine verilen sunum süresini biraz aşmıştır.


- 2 puan -

Geliştirilmeli Grup, kendilerine verilen sunum süresini çok aşmıştır.


- 1 puan -
Bilimsel Doğruluk
Çok iyi Sunum bilimsel hata içermiyor.
- 3 puan -

İyi Sunumda bazı bilimsel hatalar var.


- 2 puan -

Geliştirilmeli Sunumda çok sayıda bilimsel hata var.


- 1 puan -

Öğretmenin Yorumu ve
Önerileri

272
PROJE DEĞERLENDİRME DERECELİ PUANLAMA ANAHTARI (Örnek 2)

Açıklama: Aşağıdaki dereceli puanlama anahtarı öğrencilerin projelerini değerlendirmek için örnek olarak
verilmiştir. Projenin amaçlarına, ünite veya konu kazanımlarına göre eklemeler veya çıkarmalar yapılarak
kullanılabilir.
PERFORMANS DÜZEYİ
GÖZLENECEK Çok
Zayıf Orta İyi
ÖĞRENCİ KAZANIMLARI iyi
1 2 3 4

I. PROJE HAZIRLAMA SÜRESİ

Projenin amacını belirleme

Projeye uygun çalışma planı yapma

İhtiyaçları belirleme

Farklı kaynaklardan bilgi toplama

Projeyi plana göre gerçekleştirme

TOPLAM

II. PROJENİN İÇERİĞİ

Türkçeyi doğru kullanma

Bilgilerin doğruluğu

Toplanan bilgilerin analiz edilmesi

Elde edilen bilgilerin analiz edilmesi

Toplanan bilgileri düzenleme

Kritik düşünme becerisini gösterme

Yaratıcılık yeteneğini kullanma

TOPLAM

III. SUNU YAPMA

Türkçeyi doğru ve düzgün kullanma

Sunuda akıcı bir dil ve beden dilini kullanma

Sorulara cevap verebilme

Konuyu dinleyicilerin ilgisini çekecek şekilde sunma

Sunuyu hedefe yönelik materyalle destekleme

Verilen sürede sunuyu yapma

Sunum sırasındaki öz güvene sahip olma

Sunumu severek yazma

TOPLAM

GENEL TOPLAM

273
SÖZLÜK
ardışık Birbiri ardından gelen.
A atma Dalgayı oluşturan şekil değişikliklerinden her biri.

B beherglas Laboratuvarlar için ısıya dayanıklı camdan yapılmış silindirik kap.

C candela Işık şiddeti birimi.

dalga leğeni Su dalgalarını incelemek amacıyla hazırlanan deney düzeneği.


D diyapazon U harfi şeklinde, çelikten yapılmış, dokunulduğunda ses veren araç.

ebonit Belli orandaki kauçukla kükürdün işlenmesinden elde edilen plastik madde.
E elektrik alanı Bir yükün çevresinde oluşan ve bu yükün alanındaki yüklü parçacıklara etki eden kuvvet.
enerji Varlıkların durumunda değişiklik yapabilme ve üzerlerinde iş yapabilme yeteneği.
evren Uzay ve uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütün.

fiberoptik İnsanın saç teli kalınlığında ve çok hassas üretilmiş saf bir cam ip üzerinden ışığın iletilmesi prensibiyle
F çalışan bir sistem.
frekans Birim zamandaki titreşim sayısı.

galaksi Milyonlarca yıldız sisteminin oluşturduğu gök cisimleri topluluğu.


G girişim Dalgaların üst üste binerek birbirini söndürmesi ya da şiddetlenmesi şeklinde beliren olay.
gözlem Canlı ve cansız varlıkları herhangi bir bilgiye ulaşmak amacıyla belirli takip ve kayıt yöntemleri kullanarak
gözle dikkatle izleme.

hipermetrop Görüntünün retinanın arkasında odaklanması durumudur.


H hoparlör Elektrik akımı değişimlerini ses titreşimlerine çeviren alet.

ışık prizması Beyaz ışığı, kendisini oluşturan renklere ayrıştıran saydam geometrik cisim.
I ışıma Enerjinin elektromanyetik dalga şeklinde yayılması.
ışın Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.

İ iyon Elektriksel yük dengesi bozulmuş atom ya da atom kümeleri.

J joule SI birim sisteminde enerji birimi.

kâşif Var olan ancak bilinmeyen bir şeyi bulan ortaya çıkaran keşfeden kişi.
K kırılma indisi Işığın boşluktaki hızının ortamdaki hızına oranı.
kinetik enerji Bir cismin hareketinden dolayı oluşan enerji.
konum Bir cismin, referans alınan bir noktaya göre yeri.
kontakt lens Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görme problemini düzeltici mercek.
kronometre Zamanı hassas bir şeklide ölçmeye yarayan sayaç.

lazer Çok güçlü pırıltılar oluşturan ve değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı.
L lüks Aydınlanma şiddetinin birimi.

274
manyetik alan Bir pusula veya benzeri bir cihazın iğnelerini döndürebilecek etkiye sahip manyetik nesnelerin kapladığı
M uzay.
mekanik Kuvvet etkisinde hareket ve enerji arasındaki ilişkiyi inceleyen fiziğin alt dalı.
miyop Uzağı görememe.
molekül Kimyasal bağlarla bir arada tutulan bir grup atom.

nicel Sayılara dayalı olan.


N nitel Dış görünüş, renk, tat, biçim gibi sayısal olmayan ya da ölçülemeyen özellikler.

osiloskop Elektriksel ölçümlerde geniş çapta kullanılan çok yönlü elektronik bir ölçüm aleti.
O optik Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu.
özdeş Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı.

periskop Denizaltılarında kullanılan ve denizin altından deniz yüzeyindeki cisimleri görmek için kullanılan bir dür-
P bün.
periyot Bir tam oluşumun tamamlanması için geçen süre.
piezoelektrik Bazı malzemelere uygulanan kuvvet sonucunda malzemenin elektrik alan ya da elektriksel potansiyel
değiştirme yeteneği.
pigment Nesnelerin renklerini oluşturan moleküller.
pozometre Bir cisim üzerine düşen ışığın parlaklığını ölçen araç, ışık ölçer.

radyometre 1. Işık enerjisini hareket enerjisine dönüştüren araç. 2. Ortamdaki, ışık şiddetini ölçen araç.
R retina Göz yuvarlağının arka kısmında bulunan görme duyu hücrelerinin meydana getirdiği tabaka.
(ağ tabaka)
rezonans Enerji alışverişinde, sistemler arası uyumluluk.

salınım Düzenli olarak hep aynı konumlardan aynı hızla geçen bir nesnenin hareketi.
S sarkaç Bir ipin ucuna bağlanıp sallanabilen bir kütle ile oluşturulan düzenek.
saydam Işığı geçirebilen madde.
simülasyon Sistem nesneleri arasında tanımlanmış ilişkileri içeren sistem veya süreçlerin bir modeli.

teğet İki geometrik cismin, birbirine sadece bir noktadan temas ettiklerinde oluşan geometrik durum.
T teleskop Uzaydan gelen her türlü ışığı alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı.
titreşim Bir denge noktası etrafındaki mekanik salınım.
topraklama Nesneleri elektrik yükü açısından yüksüz hâle getirmek için yapılan toprak bağlantısı.

uydu Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç.
U uzanım Titreşim hareketi yapan sistemin denge noktasına uzaklığı.
uzay Tüm gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk.

V verim Yapılan işin harcanan enerjiye oranı.

yalıtım Bir sistemin çevresiyle her türlü enerji alış verişini veya etkileşimini engelleme işlemi.
Y yarı saydam Üzerine düşen ışığın birazını geçiren madde.
yer değiştirme İki konum arasındaki doğrusal uzaklık.
yoğunluk Bir cismin birim hacminin kütlesi, öz kütle.
yük Birbirleri ile elektriksel etkileşmeyi sağlayan nicelik.

275
KAYNAKÇA
Ackroyd, James E., Anderson, M., Berg, C., Martin, Brian E. (2009). Pearson physics. Canada: Pearson Education.
Büyükkasap, E., Samancı, O. (2001). Lise öğrencilerinin ışık hakkındaki kavram yanılgıları, Kastamonu Eğitim Fakültesi Dergisi, 9 (1),
165-174.
Chew, C., Cheng, L.S., Foong, C.S. (2000). Physics (2. Edition). Singapore: Federal Marshall Cavendish Education.
Clemson, W. (2001). Science. Britain: Nelson Thornes Limited.
Derek, McMonagle, BSc PhD CSci CChem FRSC By Diagram Group. (2006). Physics: an illustrated guide to science. New York: Chelsea
House Publishers.
Dikmen, B. (2012). Değişen dünyada kültür, sanat ve bilim ilişkisi, Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi. Cilt 1 (Sayı 1).
Dingrando, L., fisher, D., Gonya, J., Haase, D.G., Klevickis, C., Turiel, I., Zorn, M.K., Zike, D. (2007). Focus on physical science. Columbus:
McGraw-Hill Companies.
Ewen, D., Schurter, N., Gundersen, P. ERIK. (2012). Applied physics (10. Edition). Illinois.
Feather, R. M., McLaughlin, C.W., Thompson, M., Zike, D. (2009). Physical science with earth science. Columbus: The McGraw-Hill
Companies.
Giordano, Nicholas J. (2010). College physics, Reasoning and Relationships (First Edition). Printed in Canada: Purdue Unıversıty.
Griffith, W. Thomas- Brosing, W. Juliet. (2009). The physics of everyday phenomena: A Conceptual Introduction to Physics. (6th ed), New
York: The McGraw-Hill Companies.
Hammond, R. (2008). New York: Car science, DK Publishing.
Hewitt, P.G., Suchocki, J., Hewitt, L. A. (2012). Conceptual physical science (5 th Edition). San Franscisco: Pearson Education.
Hsu, T.C., Kissel, S., Eldridge P., Gutman, S., Selco, J., Mcalister, K. (2007). CPO focus on physical science (First Edition). New Hampshire:
Delta Education LLC.
James, T. Shipman, Jerry D . Wilson, and Aaron W. Todd. (2009). An introductıon to physical science (12 Edition). United States of
America: Brooks/Cole, Cengage Learning.
Krauskopf, Konrad, B., Beiser, A. (2012). The physical universe (14 Edition). New York.
McLaughlin, C.W., Thompson, M., Zike, D. (2005). Glencoe physical science (Interactive Student Edition). Columbus: McGraw-Hill
Companies.
Nowikow, I. and Heimbecker, B. (2001). Physics: concepts and connections. Toronto: Irwin Publishing.
Özdemir, G. Y. , Kocakülah, M. S. (2016). Mekanik dalgaların öğretiminde kullanılan farklı etkinliklerin uygulanma sırasının kavramsal
değişime etkisi. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi. Cilt:5 (Sayı:3, Makale Nu.: 15.)
Serway, Raymond A. (2012). Chris vuille college physics (9 Edition). Printed in the United States of America.
Serway R., Beichner R.J. (Çev. Editörü: Prof. Dr. Kemal Çolakoğlu). (2011). Fen ve mühendislik için fizik 1. Ankara: Palme Yayıncılık.
T.C., Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. (2018). Ortaöğretim fizik dersi programı (9,10,11 ve 12. Sınıflar) öğretim programı. Ankara: MEB.
Tillery, Bill W. (2009). Physical science (8th ed.) New York.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu. (2000-2017). Bilim ve Teknik, Bilim Çocuk Dergileri.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu. (1995-2017). Bilim ve Teknik Dergileri.
Zitzewits, P.W., Elliot T.G., Haase D.G., Harper K.A., herzog M.R., Nelson J.B., Nelson J., Schuler C. A., Zorn, M. K. (2005). Physics:
principles and problems (Interactive Student Edition), Columbus: McGraw-Hill Companies.
http://philschatz.com/physics-book/contents/m42257.html
http://yunus.hacettepe.edu.tr/~kdirik/earthquakes_depremler.pdf
http://www.learncbse.in/frank-icse-class-10-physics-solutions-sound/
http://www.physicsclassroom.com/class/waves/Lesson-2/The-Speed-of-a-Wave
http://user.physics.unc.edu
https://www.afad.gov.tr
http://content.lms.sabis.sakarya.edu.tr/Uploads/51401/46863/b%C3%B6l%C3%BCm_7_b.pdf
https://www.biography.com
http://hipermer.com.tr/tr/hiperbarik-oksijen-tedavisi/

276
GÖRSEL KAYNAKÇA

Aşağıda verilen görseller 01.01.2018 - 28.02.2016 tarihleri arasında indirilmiştir ve İnternet sitelerin-
den temin edilmiştir.
Kitap kapağı görseli: https://www.shutterstock.com/tr/image-il-
lustration/supersonic-aircraft-computer-generated-3d-illustrati-
on-700120921?src=U3-ESUW7kJYB59lwfmyPXQ-1-0
Yayınevimize ait görseller (Alıntının yer aldığı sayfalar):

15, 16, 17, 19, 20, 21, 23, 26, 28, 31, 32, 33, 35, 36, 37, 40, 41, 42, 43, 143, 144, 145, 146, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 156, 158, 159, 160, 161, 163,
44, 47, 48, 49, 50, 51, 53, 54, 55, 58, 60, 61, 73, 74, 75, 77, 78, 79, 80, 81, 164, 165, 166, 167, 168, 170, 171, 172, 174, 179, 188, 190, 191, 192, 193, 194,
82, 83, 84, 85, 87, 88, 89, 91, 92, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 202, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 214,
104, 105, 106, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 215, 216, 217, 218, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233,
128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 140, 141, 142, 234, 235, 236, 237, 238, 241, 242, 243, 244, 245, 247, 248, 254)

Sayfa 12 http://www.nasamnatam.com/pics/3b4a024775c2b8a- Sayfa 28 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-


c168aa442f97dcedb.jpg d=499762126&src=id

Sayfa 12 https://pimg.tradeindia.com/02331444/b/1/Wire-Cab- Sayfa 39 https://emlakkulisi.com/resim/orjinal/NDk1NzQ5Mz-sa-


le.jpg yac-okuma-bedeli-nedir.jpg
Sayfa 12 http://mycampus.nationalhighschool.com/ Sayfa 39 https://www.odalight.com/image/cache/data/resimler/
doc/sc/Physical%20Science/ebook/produ- makel-monofoze-elektronik-elektrik-sayaci-2487-228x228.
cts/0-13-190327-6/sx3447a3.jpg jpg
Sayfa 17 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 43 https://rotinadigital.net/wp-content/uploads/2011/02/
d=576936730&src=id normal_Nokia_Bicycle_Charger_Kit_overview5_604x604.
Sayfa 17 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- png
d=380254093&src=id Sayfa 43 http://i0.wp.com/www.ruhaelektrik.com/wp-content/
Sayfa 18 http://3.bp.blogspot.com/-KfgMWDOLG9c/UHx6yz3KssI/ uploads/2016/11/H%C4%B0SD-1-300x300.png
AAAAAAAAJvc/LQjhgf-NYkI/s1600/elektroliz.jpg Sayfa 43 http://s2.dmcdn.net/AVVjh/1280x720-JPJ.jpg
Sayfa 18 http://www.bizimgazete.bg/sites/default/files/field/ima- Sayfa 47 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
ge/light_storm_6.jpg d=99525074&src=id
Sayfa 18 https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thum- Sayfa 47 https://i.ytimg.com/vi/NtUvV0xhmyc/maxresdefault.jpg
b/d/df/Neon.JPG/1280px-Neon.JPG
Sayfa 50 http://101qs-media.s3.amazonaws.com/largethumb-
Sayfa 21 https://pbs.twimg.com/media/CAUyvXUU0AALmWJ.jpg s/748-magnet-and-compasses.png
Sayfa 21 https://www.deberes.net/wp-content/uploads/2017/12/ Sayfa 52 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
Andre-Marie-Ampere.jpg d=99525074&src=id

Sayfa 12 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 52 https://i.pinimg.com/564x/b1/7a/0d/b17a0d1e1522b-


d=529473817&src=id 2b0748a9ecfab286ec4--physical-science-science-fun.jpg

Sayfa 22 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 52 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-


d=18656635&src=id d=271476419&src=id

Sayfa 22 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 53 http://cdn.c.photoshelter.com/img-get/I0000C0caOV-


d=692450305&src=id HPxN8/s/860/860/Fphoto-27879010-2RM.jpg

http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 55 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-


d=592569977&src=id d=580494727&src=id

Sayfa 24 https://i1.wp.com/www.thefamouspeople.com/profiles/ Sayfa 55 https://farm9.static.flickr.com/8112/8579877416_


images/georg-ohm-2.jpg 150d3473fc_b.jpg

Sayfa 25 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 57 http://3.bp.blogspot.com/-Q7D4HJLb_E8/VPOQ_qqEf4I/


d=499762132&src=id AAAAAAAABc0/V4H3eS8Lzsc/s1600/Faraday.jpg

277
Sayfa 61 http://www.cms.int/sites/default/files/hawksbill_turt- Sayfa 87 https://www.flickr.com/photos/erwinrom-
le_c_%20Image_Broker_Robert_Harding_web.jpg mel/4692301903/in/photolist-89D9LR-89D3Bn-89Dhjp-
89Dg1z-89DgSX-89GuuC-89De3g-89GjJs-89GiRY-89GqqW-
Sayfa 62 https://yenisafak.feo.doracdn.com/resize/47uQufiZbms-
89D8Y2-89Dd8g-89D84k-89Gpxd-6J5xoo-XyMcHi-nMgG-
gHk3H/720/0/resim/galeri/012613a6b.jpg
Na-89GoFN-89DgsB-89GtRC-89DdBk-89DbzM-89GnS3-
Sayfa 63 http://florbelacosta.com/wp-content/uploads/2015/10/ WVD3EM-r5Rqqh-s1kbr3-FsrRAQ-wLUs7S-x4t5vP-oeM-
Northern-Lights.jpg 3SY-nMgCbV-tMAsmw-u4PGaf-ovJT9U-xSf4H7-wW5ZKb-
Sayfa 63 https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/de/54/ xAzp8K-xAteph-wS9SX8-vdqyRD-tAQYKH-oefwvg-dUtQZF-

e2/de54e296288958e62c2318d04402f77b.jpg bLQE1Z-bLQBTk-89GxvC-89DaC8-89D7BH-89D5Ti-5NUBSn

Sayfa 89 http://www.oksijensanayi.com/wp-content/uploa-
Sayfa 70 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
ds/2017/05/aliminyumcihaz.png
d=248754196&src=id 04-01-2014
Sayfa 90 https://www.mindmeister.com/images/downlo-
Sayfa 72 http://www.activeseniors.net.au/wp-content/uploa-
ad/18976458
ds/2015/03/blood-pressure-3k.jpg
Sayfa 90 https://static.wixstatic.com/media/06339c_43682d-
Sayfa 72 https://sciphile.org/sites/default/files/users/guy/media/
16888d432a839e7baa3e173993.jpg/v1/fil-
UpsideDownWaterGlass.jpg l/w_784,h_552,al_c,q_90,usm_0.66_1.00_0.01/
Sayfa 72 http://astroblogi.com/wp-content/uploads/2016/01/mo- 06339c_43682d16888d432a839e7baa3e173993.webp
on-saturn-conjuction-596x300.jpg Sayfa 90 https://nagelpilzinfo.com/wp-content/uploads/2012/09/

Sayfa 73 https://cdn.bozemannet.com/images/con- nagel-pilz.jpg

tent/2375_3548_Bozeman_Snowmobile_lg.jpg Sayfa 90 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-


d=755639488&src=id
Sayfa 73 http://www.terradotranto.org/wp-content/uploa-
ds/2017/04/Toenail-Wood-Step-4-1024x683.jpg Sayfa 90 http://www.remembermybaby.org.uk/wp-content/uploa-
ds/2014/10/Light-a-candle(pp_w1200_h1507).jpg
Sayfa 73 https://copymethat.blob.core.windows.net/
Sayfa 90 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
media/orig_how-to-cut-chicken-breasts-into-cut-
d=541827178&src=id
lets-201701172247223659668gknl6.jpg
Sayfa 94 https://farm4.staticflickr.com/3937/15765580382_16c-
Sayfa 73 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
d6231af_c.jpg
d=471124928&src=id
Sayfa 94 http://img.bhs4.com/a3/0/a30b94f9c774e9c80773ed-
Sayfa 75 https://c1.staticflickr.com/9/8249/8517863718_36b811b-
3b54e45fc62f3e4c51_large.jpg
d71_b.jpg
Sayfa 94 https://www.tozlumikrofon.com/wp-content/uploa-
Sayfa 75 http://d2ip7iv1l4ergv.cloudfront.net/Media/KitchenGar- ds/2017/10/IMG_5924.jpg
den-GB/3078/6c5338c0ec9642c79b47a735be3bfc62.jpg Sayfa 96 https://s3.amazonaws.com/s3.timetoast.com/public/up-
Sayfa 75 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- loads/photos/10660367/Bernoulli-Aula.jpg?1506483418
d=646816063&src=id Sayfa 98 https://www.greatlakespublicadjusting.com/images/tor-
Sayfa 75 https://s3.scoopwhoop.com/anj/747489419.jpg nado-damage-claim-commercial.jpg

Sayfa 76 https://s3-eu-central-1.amazonaws.com/radiocourtoisie- Sayfa 99 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-


d=177282158&src=id
postmigration/2017/09/blaise-967x1024.jpg
Sayfa 101 https://i.pinimg.com/736x/8c/05/3c/8c053cf265a782b-
Sayfa 84 http://helloearth.info/electricityforhealth/ozone/images/
20459513c7a49d8c3--travel-advisory-turkey-tours.jpg
ozoneinwater/hyperbaricoxygenchamberclear.jpg
Sayfa 102 http://diving.ancorathemes.com/wp-content/uploa-
Sayfa 85 https://cimg2.ibsrv.net/cimg/www.northamericanmoto-
ds/2016/06/service-1.jpg
ring.com/751x551_85/74/hd-173074.png
Sayfa 102 http://4.bp.blogspot.com/-iogbMdLO37I/UmIqjC3sdpI/
Sayfa85 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- AAAAAAAADdE/VtYAWHBndXU/s1600/derin+bot.jpg
d=58359202&src=id 04-01-2014
Sayfa 104 http://www.sapaviva.com/wp-content/up-
Sayfa 86 http://2.bp.blogspot.com/-p71yM6hIzlg/VFHKJk03nmI/ loads/2017/06/35.-Archimedes-of-Syracu-
AAAAAAAAANQ/9dWwWZntPNM/s1600/zzz.jpeg se-ca.287-212-BC-1-1214x1214.jpg

278
Sayfa 104 http://www.mega-tapety.info/resize/militaria-stat- Sayfa 141 https://4d0850cecf2c5ce919d5-17b283ac00835b-
ki-1680-1260-1680.jpg 5ced4db83c898330a1.ssl.cf1.rackcdn.com/12425653_

Sayfa 105 http://www.defsad.org/resimler/eyp_GRM_Balon.jpg above-it-all-the-aerial-tour-of-california_t70d3bd5d.jpg

Sayfa 105 https://matthewsegall.files.wordpress.com/2016/05/ Sayfa 144 http://s1.dmcdn.net/KZpar/x240-BRw.jpg

dead-sea-2.jpg Sayfa 149 https://theperfectwave.itravelsoftware.com/fotografi-


Sayfa 107 https://res.cloudinary.com/emazecom/ima- je_itravel/3105/8519_635633986280816137_800_533.
ge/fetch/c_limit,a_ignore,w_560,h_320/ jpg
https%3A%2F%2Fuserscontent2.emaze.com%- Sayfa 156 https://www.ecohz.com/wp-content/uploads/2016/11/
2Fimages%2Fd07dda99-9d26-4d4b-8100-3ebedc- Tsunami-iStock-184966341-1280x853.jpg
d7f726%2Fd93058b6294b258e436f0ce54543b54e.jpg
Sayfa 158 https://i.pinimg.com/474x/3d/4d/17/3d4d17a-
Sayfa 107 http://i.habergazetesi.com.tr/resimler/522018/ 277921237793c7a1a057f8c8e.jpg
90d5035ade3m.jpg
Sayfa 158 http://www.calgaryherald.com/cms/binary/14864209.
Sayfa 108 http://i.imgur.com/reXSiRj.jpg
jpg
Sayfa 108 https://parararam.com/wp-content/uploads/2017/04/
Sayfa 159 https://2.bp.blogspot.com/-DD8o-b3FN7U/Wcjn4kHa-
maxresdefault.jpg
L4I/AAAAAAAADkU/IgO3WZvNgtkvVNMAIzwprx2RTrn_
Sayfa 112 https://www.pinterest.es/RedPineappple/ LKc5QCLcBGAs/s1600/farabi-kimdir-ve-yasami.jpeg
circus-tack/?lp=true Sayfa 160 http://ocdn.eu/images/newsweek-web/MGY7M-
Sayfa 114 https://realsurfers.files.wordpress.com/2014/08/fat- DA_/492c76d76c5a37c6356c6afa46f62a28.jpg
guy-setting-up.jpg?w=1400 Sayfa 160 https://images.angelpub.com/2017/04/42033/ti-
Sayfa 116 http://www.mendozapost.com/files/ima- ger-banner-3.jpg
ge/13/13821/54ede2793749c.jpg Sayfa 161 http://www.stoychevi.com/f/logo/0/940_b3f8f27982d-
Sayfa 117 https://www.fizzicseducation.com.au/ic/928651537/ 0f1a5e7276c57862dba07.jpg
Slinky%20shake.jpg Sayfa 162 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
Sayfa 117 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- d=548218249src=id
d=61758697&src=id
Sayfa 163 http://exit133.com/uploads/Narrows-Bridge-Collapse.
Sayfa 118 http://media.4rgos.it/i/Argos/3951785_R_Z002A_ jpg
UC1188061?$Web$&$DefaultPDP570$
Sayfa 167 http://cdn.webtekno.com/list/333/image/dogadan-il-
Sayfa 118 http://www.newman-asu.org/thumbnail/s/stone-th- ham-alinarak-uretilen-teknolojik-urunler-7ec17f.jpg
rown-into-a-beyond-24.jpeg
Sayfa 167 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
Sayfa 120 http://cdn1.mmia.com/o_19tk9mbdegpi1d9d10201jan- d=663992335src=id
ronb.jpg?watermark/1/image/aHR0cDovL2NkbjEu-
Sayfa 168 http://opusmagazine.co.il/wp-content/uploa-
bW1pYS5jb20vbW1pYV9tYXJrLnBuZw==/dissolve/50/
ds/2017/01/elb.jpg
gravity/SouthEast/dx/25/dy/25/auto-orient
Sayfa 168 https://cdn-images-1.medium.com/max/1280/1*1x-
Sayfa 121 http://files.site-fusion.co.uk/webfusion139262/image/
bwNDTDYCitXFjsghWN-w.jpeg
waterdrop.jpg
Sayfa 170 http://www.ilgiornaleditalia.org/resizer/450/350/true/
Sayfa 123 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
UpkPfA5XLjjueO9SGglXDnbddq91YoFnjKkv43HuR-
d=667533706src=id
D4=--terremoto_taiwan.jpg
Sayfa 126 https://sharepoint.umich.edu/lsa/physics/demolab/
Sayfa 171 https://i2.ytimg.com/vi/UGkAWO5OpT0/0.jpg
DemoLab%20Asset%20Library/Transverse%20Wa-
ve_3B10.20.JPG Sayfa 175 https://teara.govt.nz/files/p-4427-enz_1.jpg

Sayfa 127 http://2.bp.blogspot.com/-orUBMqeXzNY/VSZtVlMPcfI/ Sayfa 175 https://www.afad.gov.tr

AAAAAAAAAoM/94_gXxh8hdY/s1600/slinky.png Sayfa 178 https://www.muhendisbeyinler.net/wp-content/uploa-

Sayfa 140 http://www.wallpaperbetter.com/wallpa- ds/2016/04/piezoelektrik-seramik-kullanim-alanlari.jpg

per/34/380/836/sunrise-sea-shore-waves-landscape-hi- Sayfa 188 https://www.cairndalehotel.co.uk/media/uploads/cat-


gh-resolution-images-2K-wallpaper.jpg 266/beauty-header.jpg

279
Sayfa 189 http://live.iop-pp01.agh.sleek.net/wp-content/uploa- Sayfa 227 http://api.ning.com/files/-8nkJqhi5WmzyJX4*NAS-
ds/2015/01/PWLIGHTJan14OUELLETTE_ibn-al-Haytham. Bas-4LWtm*WQlxvomEaB2o1vO-HJbr0nNWPyB9vcaQ-
jpg chh3ss36*W01boyu74RXg*IeB88nAASoIh/inf_mirage.

Sayfa 189 https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/15/4a/ jpg

0c/154a0c44d3dd20890db4dce703877870.jpg Sayfa 228 http://www.ledavm.net/9x1-watt-yuvarlak-power-led-

Sayfa 190 http://cdn.history.com/sites/2/2018/01/K7M02M.jpg havuz-armaturu-yerli-uretim-2248-78-B.jpg

Sayfa 192 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i- Sayfa 230 https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:AN-

d=37202638src=id d9GcSSvAdcWdNSRlZPajaF5RCo-ccXKP8y9M0kCpB-
3SV0qbSX4pnit
Sayfa 193 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-
d=45480217src=id Sayfa 230 https://d3tdunqjn7n0wj.cloudfront.net/1400x933/412
727556_91a6f08483_o_crop-695253e82fcdc516073e-
Sayfa 193 https://www.imperiumlamp.pl/files/600/osram_
3434ebd5bde0.jpg
E27_470lm_led_6w.jpg
Sayfa 234 http://s5.travelask.ru/system/images/fi-
Sayfa 200 http://www.summerhome.ru/newspics/Depositpho-
les/000/258/691/original/MDNPXGFXKL8.
tos_9396307_original1.jpg
jpg?1491072484
Sayfa 204 https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/
Sayfa 234 https://i.ytimg.com/vi/HbLiA_NBeuY/maxresdefault.jpg
thumb/d/dc/Teljes_f%C3%A9nyvisszaver%C5%91d%-
C3%A9s.jpg/601px-Teljes_f%C3%A9nyvisszaver%C5%- Sayfa 240 https://i.kinja-img.com/gawker-media/image/upload/s--

91d%C3%A9s.jpg Oq5Xf86P--/c_scale,fl_progressive,q_80,w_800/196b6s-
n198pnojpg.jpg
Sayfa 204 https://fthmb.tqn.com/h2Atl7oSzG0F-
SW8qm-6uxMPT7_Y=/2135x1406/filters:no_upsca- Sayfa 234 https://www.almrsal.com/wp-content/uploa-

le():fill(FFCC00,1)/dv031036_HighRes-56a2b3e53df- ds/2015/11/In-physics-the-term-light-sometimes-re-

78cf77278f368.jpg fers-to-electromagnetic-radiation-of-any-wavelength-w-
hether-visible-or-not.jpg
Sayfa 204 https://www.alternatememories.com/images/intro/
science/objects-in-the-mirror_300x300.jpg Sayfa 234 https://mork.pecsistop.hu/Scopes/pecsistop/var//im-
proxy/WXGAPicture/47/68/4768_karacsonyfaizzo.jpg
Sayfa 206 http://www.wallpapers13.com/wp-content/uploa-
ds/2016/03/Star-Wars-Galaxy-of-Heroes-Video-Ga- Sayfa 245 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-

me-Adventure-1920x1440.jpg d=641401351src=id

Sayfa 209 https://sndays.files.wordpress.com/2016/06/tumb- Sayfa 249 https://rotadocanguru.com.br/wp-content/uploa-

lr_maihnbuxt81qgwirfo1_500.jpeg ds/2015/08/Traffic-Lights.jpg

Sayfa 210 https://www.sciencelearn.org.nz/system/ima- Sayfa 249 https://mir-s3-cdn-cf.behance.net/project_modu-

ges/images/000/000/046/full/Lake-reflecti- les/1400/ce937613150627.562712fda69a4.JPG

on20150805-30600-1t8rqoj.jpg?1447040426 Sayfa 253 http://www.shutterstock.com/pic.mhtml?i-

Sayfa 211 https://img.day.az/367x275c/obshchest- d=191334824src=id

vo/10/c/546399.jpg Sayfa 254 https://www.nrel.gov/pv/assets/images/facili-

Sayfa 212 https://i.imgsafe.org/5b/5b8a02f0c4.jpeg ties-stf-06354-848.jpg

Sayfa 220 http://www.sinifogretmeniyiz.biz/imajlar/videore-


sim/510387599-sobiz-mqdefault_-15-.jpg

Sayfa 220 https://pbs.twimg.com/media/DQaCnxxVQAE7Rs4.jpg

Sayfa 221 http://kb4images.com/images/pool-ima-


ges/36194639-pool-images.jpg

Sayfa 226 https://hemantmore.org.in/wp-content/uploa-


ds/2017/08/Total-Internal-Reflection-of-Light-Opti-
cal-Fibre-01.png

280
BU DERSKİTABI
MİLLÎEĞİ
TİM BAKANLI
ĞINCA
ÜCRETSİZOLARAK VERİ
LMİŞTİ
R

PARAİ
LESATI
LAMAZ

You might also like