Professional Documents
Culture Documents
y ^ fr
fr
C~c^ pC
\
yan m ekmek arası kitaplar- 2
size baba diyebilir miyim?
ısbn 975-6] 0 7 -12-x
1 r O 1.baskı, İstanbul, haziran 2006
carpe diem kitap Ö ^^3 § ^
lacivert yayıncılık san. ve tic. İtd. şti. S 3 g- £ *3
alay köşkü cad. no: 11 kat:2 h' tî •> ݧ J
cağaloğlu-istanbul 0^ ^ «
yayın: 0212 514 63 89 ?. u ö >. E
dağınm-istanbul: 0212 220 57 70 S2| -3S
dağıtım-anadolu: 0212 513 84 15 ja ^ Z~
'www.carpediernkiiap.com S İ | S
kitap@carpediemkitap.com J §_ & H
copyright O carpe diem kitap
•Jzi çok sevdim amca
size baba
diyebilir miyim?
hazırlayan: onur şener
<D
Ö
<D
(Z3>
3 1985’te Sakarya’da doğdu.
5 mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi
sinema televizyon bölümü öğrencisi, adı yok dergisinde
edebiyat ve sinema üzerine yazılan yayınlandı,
kısa filmler çekiyor ve sinema üzerine kurulu ideallerini
gerçekleştirme yolunda sessiz sedasız ilerliyor.
“her insan kıym etli bir sözünü
ve fiilini bakileştirm ek için
iştiyakla kitabet ve şiir hatta
sinem a ile hıfzm a çalışır.”
4
£ È ^ ,
Or
<&**** ^
■¿ V9% ^ * &&*
voO X voW ^eÇ ^ A6»
•w ^o ^ ^ fvV^
tv* ^ ^ * • *
0<
* * U ~ * '% & ?
* * *** , V*S
• Ä
» ^ 5 > * ^ o»
*& ■
.* * **>
0^ ' ç^e,• 111
**»
“S in em a nedir? Bu sorunun yan ıtı göründüğü
y in e sinem adır
‘A kira Kurosoıva'
9
gangsterler, yakışıklı jönler, güzel kadınlar,
inek şabanlar, sezercikler, selvi boylular, al
yazm alılar... Her birinin bir derdi vardı, bir
şeyleri paylaşıyorlardı bizlerle.
Onur Şener
Mayıs 2006, İstanbul
10
Sinemanın tarihçesi
11
Kinetoskopların ticarî olarak satışa sunul
masıyla birlikte Edison, kitlesel film çekimi ya
pılabilen ve güneşin durumuna göre tekerlek
ler üzerinde döndürülen ilk film stüdyosunu
inşa etti ve adını Black Maria koydu.
12
larını kullanan ve bunları öykünün gelişimine
göre değişik biçim ve ritimlerde kurgulayan ilk
sinemacı ABD’li Edwin S. Porteif oldu. Özellik
le The Great Train Robbery (1903; Büyük Tren
Soygunu) filminde Porter, hareketli ve gerilim
li sahnelerde yakın ve kısa çekirpl-er kullanarak,
kamerayı hareket ettirerek ve arkadaki bir per
deye yansıtılmış görüntülerle öndeki bir m i
zansenin birleştirilmesine dayanan arka göste
rim tekniğini uygulayarak, gerçekçi sinemanın
temellerini attı.
13
Birinci Dünya Savaşı sonrasının yorgun ve
yıkık Avrupa’sında sinem a alanındaki en
önemli gelişmelerden biri, savaştan yenik çık
mış olan Almanya’dan geldi. Savaştan sonra
özel denetime verilmiş olan UFA adlı şirket ön
cülüğünde Alman sineması 1919-1933 yılları
arasında altın çağını yaşadı.
W
de bu dönemde oluştu. Bunlar arasında en çok
ilgi göreni komediydi. Mack Sennett’in Keysto
ne Stüdyosu’nda üretilen ve Keystone komedi
leri olarak tanınan bu filmler Charlie Chaplin,
Harry Langdon, Fatty Arbuckle, Mabel Nor
m and ve Harold Lloyd gibi isimlerin ortaya çık
masını sağladı.
15
dığı ‘Don Juan’ ilk kez 6 Ağustos 1926’da m ü
zikli olarak gösterildi.
16
Renkli film sesli sinemayla birlikte başladı.
Ama sinemanın ilk yıllarında da elle ya da şab
lonla boyama yöntemiyle bazı renkli filmler
yapılmıştı.
17
Sinemanın ilkleri
18
• Dekor ve kostüm kullanılarak çekilen bir
filmde kamera karşısına geçen ilk aktör, “Krali
çe M ary’nin İdam ı” filminde Kraliçe M ary’yi
oynayan Bay R. L. Thomas'dır.
19
• İlk korku filmi R. L. Stevenson’un yönetti
ği “Dr. Jekyll and Mrs. Hyde” adlı filmdir.
20
Sinemanın
Türk tarihindeki ilkleri
91
Unutulm az replikler
23
Bütün hazineler
altından oluşmaz.
25
biçimiyle herkes hayranlıkla izliyor onu! Ve bir
denbire antika olmadığı anlaşılıyor. Dalgacı bi
ri onu arkeologlara yutturmuş. Sadece eğlence
için...
(Stalker)
26
Bağışlamak büyüklüktür ve sevgi nefretten
daha güçlüdür.
(B en-H ur)
27
ise, katı ve duyarsızdır. Bir ağaç büyürken has
sas ve esnektir, am a kuruduğunda ve sertleşti
ğinde ölür. Sertlik ve güç, ölümün refakatçileri
dir. Uysallık ve güçsüzlük, varlığın canlılığının
dışavurumlarıdır.
(Stalkcr)
28
Doğanın kanununu biliyorum. Kan isteyen
kam, bela isteyen belayı bulur. Ölüm, ölümü
getirir. Akbabanın akbabayı doğurduğu gibi...
Ama bugün tepedeki ses şöyle dedi: “D üşma
nınızı sevin. Sizi kullanmak isteyenlere iyilik
edin.”
(Ben-Hur)
29
kalacaksın. Sen kötülüksün, belasın, kötülük
her zam an iyiliğe yenilmiştir.
(Dünyayı K urtaran A dam )
30
Sabır erdemdir!
(Rocky 4)
31
tin de farklı türleri vardır. Aileme ve sana olan
bağlılığım... Ama benim erdemlerim senin lis
tende yoktu.
(G ladyatör)
32
Bazı şeyler söylenmeden güzeldir.
(Esaretin Bedeli)
33
Sadakat erdemdir.
(Çö! K aplam )
M
Rüzgâr ekenler fırtına biçerler.
(Malcolm X)
35
Japonlar ‘Suçlamayı bırak, sorunu çöz.’ der
ler.
(Yükselen Güneş)
Unutm am , am a affederim.
(O sam a)
36
Gerçek her zam an doğru cevaptır.
(Schindler’in Listesi)
37
En öndeki filde değilsen
m anzara hiç değişmez.
38
İngiliz tarihçiler bana yalancı diyeceklerdir.
Ama tarih, kahramanlan asanlar tarafından ya
zılır.
(Cesur Yürek)
39
- Hafıze Anamız kulunu iki cihanda aziz ey
le Ya Rabbi.
- Âmin!
- Müdür muavinimiz hain Kel M ahmut’un
şerrinden bizi koru, tez zam anda başımızdan
defet Ya Rabbi.
- Âmin!
(Jrlabaham Sınıfı)
*İ8
10
Yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın.
(B azıları S ıcak Sever)
İMİ
M
Yaradılışın acı veren m uhteşem bir güzelliği
var.
(Italyan Kaprisi)
İnsanlar, dünya
onların sanıyorlar.
15
ZEKİ MUREN
Bizden iyi olduğunuza inanıyorsunuz, bu
ülkenin çok güzel, bizimse çok kötü olduğu
muzu düşünüyorsunuz. Kendinizi çok adil, bi
zi ise çok zalim görüyorsunuz. Bunların hepsi
bu çatışmak ve vahşi devleti desteklemek için
kullanılan yalanlar ve yanlış propagandalar.
(Rocky 4
4S
Hata bilgisayarda değil insanlarda.
(2001 U zay Yolu M acerası)
ffi
49
- Esm eralda... İspanyolca mı?
- Adım İspanyolca am a ben KolombiyalIyım.
- Çok şirin bir ismin var tatlım.
- Teşekkür ederim. Peki, sizin isminiz nedir?
- Butch
- Butch ne anlam a geliyor.
- Ben Amerikalıyım tatlım, isimlerin anlamı
yoktur.
(Ucuz Roman)
fü
il»*“*
w
İÜ
I
51
Bizler tarihin orta çocuklarıyız. Amaç veya
davamız yok. Büyük bir kavgamız yok. Bizim
büyük savaşımız ruhanî bir savaş. Bizim büyük
depresyonumuz hayatlarımız. Televizyonlarda
görüyoruz ve inanıyoruz ki hepimiz milyoner
olacağız ve film yıldızları ve rock yıldızları... F a
kat olamayacağız. Yavaşça bunu öğreniyoruz
ve çok sinirleniyoruz.
(Fight Club)
İi
H
Kanunlar yönetmez, insanlar yönetir.
(Viva Z apata)
5i
İnancın varsa ölüm
korkulacak bir şey değildir.
- Ölecek miyim?
- Hepimiz öleceğiz.
(Eşkıya)
ös
, S*
55
İnancın varsa ölüm korkulacak bir şey de
ğildir.
(Ben-Hıır)
58
Kabristan, kızım, hepimizin gideceği yer.
İnsan sağken alışmalı.
(Çalıkuşu)
59
S o m e t i m o s y o u r lifo
c o m o » into fo c u s
o n e f r a m e a t a tim o .
:s»ttBB‘«iM!rf8SS!ä skbskiPjbüií«!
re iiui^MOiMiWHKniHniiJWiiinwwcooceirGs
v-.wK.t'Urra 3iC .
w _.MCrJätcat _, fj>í.iris:^
It
Kalıcı zaferler kalplerde
kazanılanlardır.
(Battal Gazi)
62
I
A vailable o n V h )K ) cassette
AND L A S I i f l f t b f
N e w C o m m e m o r a t iv e E d i t i o n s
/ O f T he T hree G o d fa th er
F i l m s F f a t u r in g :
N e w R e tro s p e c t7 v f in te jm e w s w t th
D i r f o o b F R A N C IS F O R D C 0 P P 0 1 j \ ,
A c to r s A I P A C IN O a n d T A IJA S H IR E a n d
A l t h o h /S < m f . w h i iT O M A R I O P U Z O .
6İ
- Orduyu yenem eyiz, yetiştirdiğimiz elli
çiftçiyle onları yenemeyiz.
- Onları yenmemiz gerekmiyor. Onlarla sa
vaşırız.
(Cesur Yürek)
65
rít'fí.íT soyin \ r ı v .« ■. rt-1* *
TİKA I ' ı ı / ı t f i t ı > .W M nıı'ııi( . « M i t ı u ı ı ı ■ı ı ı .ı i f r*«<
ItlR »IIHfU ■
B ü lb ü lY u v a s ı ■#ji ı n i f K im * »•«*.- ■#/Í* ' i t f i ' i ı
f Ek iUÇRUL A KBAY
>/ CEVAT KURTULUŞ
fil LEBİBF, Ç A K IN
■ Ö Z D E M İR H AN
0»IRjlTÖIt : K R i T O N Î L ı A D i S
ItNARYOI E R D O Ğ A N T ü N A Ş
W HU l Kİ SANER Prodüksiyon : SA N ER FİLM
Silah sözü işittin mi babanı, yemek sözü
işittin mi anneni dinleyeceksin.
(Battal G azi)
ti
&
(John Q)
Hm
an
hm
71
r
i m m ... •*<■ ı
■hsfWü» ^ vj
AYHAN IS lt
SELM ALKDB
g fn fı
E M İ
A .G U İ Y U Z M
KMETOLGUN
Dünyayı değiştirmek için bir fikir seçin ve
eyleme geçin.
(Iyiük Bul İyilik Yap)
İS
&
'm
n
Kalıcı zaferler kalplerde kazanılanlardır.
(Cennet ve Yeryüzü)
•m
İS
m
Silâhlar öldürmez; insanı insan öldürür.
(Lanetli H ediyeler)
75
A STFYÍN sntlltftO revi
E Z
T H F F X T H A T m itF S T W A I
IR H f f A I M M U f c v t . t A M II I
A şk FİLMLERİNİN
UNUTULMAZ YÖNETMENİ
Ş en tu Ş en
P i i » ' tu. A m i * u i v « Ä *T H " V ú f i ü l ı w . w • V i v ï / i ï . <.
.‘. Ki l AfcLAf* • <.li Q í l .V l * “’ T Ş f '\ , T ' K
h. ,6 m M lÿ tsi Af.
]&
Hepimiz kaybolmuşuz. Az ya da çok.
(Taksi Şoförü)
im
79
oui txjRcvnfnb ’
d*dn'I brime
. NiOiifjeclr^ i
Ithe day I
: inri «xk.
I r<»m i h c D i r e c t o r 1 **k *i \v » h ı ı ı k K c J c m p t i o n
DECEMHER 17
İnsan eziyet çektiği için, sorunlu olduğu
için yazar. Diğerlerine ve kendine bir değeri ol
duğunu ispatlamak ihtiyacındadır.
(Stalker)
Sri
İM
&
em
'Û
81
Hepimiz kendi kapanlarımızın içindeyiz.
İçlerine sıkışmışız ve çıkamıyoruz. Bir santim
bile ilerleyemiyoruz. Eşeliyoruz ve pençeliyo-
ruz, am a sadece havayı ve birbirimizi.
(Sapık)
82
d a... Her yerde, kaçış yok. Tanrı’nın yalnız ku
luyum.
(Taksi Şoförü)
Oğluma...
Doğmadığın için, beni bağışla oğlum. Seni
geride bırakmak benim suçum değildi. Bu ka
bahat tamamıyla korkanlara aitti... Seninle oy-
nayamadım, beni bağışla. Benden sonra doğ
dun m u, bilmiyorum... Seni hâlâ sevdiğimi da
ima hatırla. Benim için annene bir öpücük
bahşet. Ve benden nefret etm e. Çünkü nefret
etmek iyi bir şey değildir...
(içim deki Deniz)
63
Gerçek,
düşlerin en güzelidir.
m
şapkayla dolaşan biri için üzülmeye değmeye
ceğini düşündü.
(Amelie)
85
Bazı şeyler vardır, anlatılması güçtür. Hem
anlatması güçtür, hem de anlaması.
(Yol)
56
söylemek istediğim en güzel söz, henüz söyle
memiş olduğum sözdür.
(Vanilya ve Ç ikolata)
- Nereye gidiyorsun?
- Çiçeğime su içirmek istiyorum.
- Şimdi uyuman gerek.
- Uykum yok, çiçeğime bakmak istiyorum.
- Biliyorum, am a uyuman lâzım. Böylece çi
çeğini rüyanda görebilirsin ve bakarsın böylece
o koca bir bahçeye dönüşür.
(Şahane H ayat)
MQ
87
Cennet düşlerin gerçekleştiği yerdir.
(Düşler Tarlası)
fi»
90
adı İsmail. İbrahim peygamber oğlunu Allah’a
kurban etmek istemiş.
- Oğlunu mu?
- Oğlunu ya. Allah’a inancım ispatlamak
için dağ başına götürmüş.
- Çocuk korkmuş mu?
- Korkmamış, boyun eğmiş acı kadere. İbra
him peygamber tam bıçağı çalacakken gökler
den bir koç göndermiş Allah. “Ben senden razı
yım İbrahim” demiş, “Oğlunu bağışladım. Var
bu koçu kurban et.” demiş. İşte o gün bugün
koçlar kurban bayramında kurban edilir.
(Gelin)
91
m am gerekirken yapmadıklarım için... Beni
bağışlamanı istiyorum.
(13. Savaşçı)
■m
92
Kuşluk vaktine andolsun, karardığı zam an
;eceye andolsun ki Rabbin seni bırakmadı ve
;ana darılmadı. Elbette senin sonun geçmişin-
len daha iyi olacaktır. Sonunda Rabbin sana
rerecek ve sen razı olacaksın.
(ArabistanlI L aw rence)
ti»
te
93
Bütün insanlık iyi dinleyin! Sîzlerle daha
fazla beraber olamayacağım. Aranızdaki yok
sulları yiyeceklerinizin bir kısmıyla besleyin.
Kendi giyindiğiniz gibi giydirin onları. Allah’ın
huzuruna çıktığınızda günahlarınızın da, se
vaplarınızın da hesabını vereceksiniz. Burada
bulunanlar bulunmayanları uyarsın. Hepiniz
Âdem neslisiniz. En iyi insan, Allah’a en büyük
saygıyı gösterendir. Söylediklerimi unutmayın!
Kavgalar dargınlıklar ortadan kalksın. Şunu iyi
bilin ki bütün Müslümanlar birbirinin kardeşi
dir. İslamiyet’te ırk ve kabile farkı yoktur. Gö
nülden verdiğinden fazlasını kardeşinizden is
temeyin. Kimseye zulmetmeyin, kimsenin zul
m etm esine m üsaade etmeyin. Aziz dindaşla
rım, ben de insanım, ölüm meleği belki de çok
yakında ziyaretime gelecek ve bu fanî dünya
dan alacak beni. Size bir kitap bırakıyorum. Al
lah’ın bana bahşettiği Kuran-ı Kerim. Işığınız
olsun, size yol göstersin.
(Çağrı)
95
Sence bir insan yaptığı yanlış şeyden piş
m ansa, hayatında en mutlu ana geri dönüp
sonsuza dek orada yaşayabilir mi? Cennet de
dikleri bu mu dersin?
(Yeşil Yol)
(Çagn)
96
nabı Hakkın adı boş yere ağza alınmayacak. Sa
kın unutma, cumartesi tatil günü. Babanı ve an
neni hep say. Hiç kimseyi öldürme. Hiçbir za
man zina yapmayacaksın. Hırsızlık yapmaya
caksın. Komşuna karşı yalancı şahitlik yapmaya
caksın. Komşunun malına göz dikmeyeceksin.
(On Emir)
&
"M
'm
97
M ağarada tek başına düşünceye dalmışken,
birden bir melek geliyor. "Oku!” diyor “Oku!"
Hz. M uham m ed cevap veriyor: “Okumam
yok.” Bunun üzerine melek ısrar ediyor: “Oku,
yaratan Rabbin adıyla oku. O insanı kan pıhtı
sından yarattı. En büyük kerem sahibi Rabbin
ki insana bilmediklerini öğretti. Oku!” ve Haz-
reti M uhammed okudu, Cebrail uzaklaştı.
(Çağrı)
95
İnsanı Tanrı yönetir, diğer bir insanın şahsî
kaprisleri değil.
(On Emir)
99
Büyük Sır:
Nereden Geliyoruz?
'7«
İtti
100
Elindekinin kıymetini ona sahip olduğun sı
rada bilmelisin.
(Schmidt H akkın da)
101
Matematik evrensel bir dildir.
(M esaj)
102
Çok fazla beklersen bir şey elde edemezsin.
(M ilyonluk B ebek)
103
Merak olmadıktan sonra akıl paslanır gider.
(D am d aki K em an a)
KH
Beni ölümden kurtarma,
beni hayattan kurtar.
105
Toprağın üstündeki her gün iyi bir gündür.
(Yaralı Yüz)
100
muşaklığı, havadaki hafif koku, şehrin barışçıl
sesi... Hayat o kadar basit ve berrak görünü
yordu ki içi birden tüm insanlığa yardım etme
ihtiyacıyla dolmuştu.
(A m die)
İm
iİŞ»
Si
m
Ben bütün hayatımın küçük bir ofiste geçe
ceğini düşünemiyorum. Bütün hayatımı bir
borudan nasıl üç sent tasarruf yapacağımı dü
şünerek geçiremem. Ben daha büyük ve önem
li bir şeyler yapmak istiyorum.
(Şahane H ayat)
- Hep böyledir.
(Leoıı)
108
Bazıları savaş ve barışı okuyup bunun bir
m acera romanı olduğunu düşünür. Bazıları ise
sakız kâğıtlarının arkasını okuyup evrenin sır
larını keşfeder.
(Süperm an)
109
Hayat bir mucizedir ve her mucize gibi ona
inanmalısınız.
(Bir M ucizedir Y aşam ak)
110
Ben aptal mıyım,
âşık olayım.
112
ulaştığı zam an sevginizin de sonsuz olduğunu
unutmayın. O artık yanımızda olmasa bile, ona
olan sevgimiz önümüzdeki karanlığı açm aya
yetecek.
(H ayalet)
i.
113
Keserim önünü, "Afedersiniz size bir şey söy
leyeceğim." derim. Beni evvelden tanıyor ya bo
zulmaz. “Buyurun, söyleyin.” der. “Size âşığım.”
derim, “Bakın gülümsüyorsunuz, demek siz de
beni seviyorsunuz.” derim. “A m a...” der, bozu
lurum hemen. “Yoksa başka biri mi var.” derim.
“Yo hayır.” der. Sonra öyle bir şey yapar ki ben
anlarım beni sevdiğini. Allaaah... El ele tutuşu
ruz, gezdiririm onu, sinemaya bile gideriz. Şiir
yazdım derim size. Yıldırım aşkı: Aşk dediğin ne
dir/ Bunu çeken bilir/Âşık olmak kolay/Sevenler
çeker halay/vay, vay, vay... Aşkımın baharın-
da/Kavaklar bulvarında/Âşığım ben sana/Bu-
gün de yarın d a ... Dağlarda yankılansın/ Sevda
dolu sesimiz/ El ele yürüyelim /Aşk yolunda iki
m iz... Filiz... Filiz... Filiz...
(Petrol K ralları)
m
Sevdanın hası tek olur, o da eskidendi. Şim
di ki sevdalar naylondan.
(Uçurtmayı V urm asınlar)
115
yineyim yok. Kızarım, çok kızarım. Hiç sev
m em . Ne giyeceksin, ne yapacaksan ben tayin
ederim. Tam am mı?
- Tam am . Ne güzel diyosun. Bunları m ah
pushanede mi öğrendin?
(Yol)
116
Aşk bu kolay mı?
(Petrol K ralları)
117
ne işi olabilir? En sonunda asker prensese ula
şır ve artık onsuz hayatının bir anlamı olmadı
ğını söyler. Prenses askerin aşkından etkilenir.
“Eğer balkonumun altında hiç hareket etm e
den yüz gün yüz gece bekleyebilirsen senin
olabilirim.” der. Asker kabul eder ve prensesin
balkonunun altına gider. Bir gün, iki gün, üç
gün, yirmi gün, otuz gü n ... Her gece prenses
dışarı bakar, am a o kımıldamaz bile. Yağmur
da, rüzgârda, karda... O hep oradadır. Kuşlar
kafasına pisler, arılar sokar, am a o kımıldamaz.
Doksanıncı günden sonra taş kesilmiş bir vazi
yette gözlerinden akan yaşları zapt edemez.
118
delini biri ödemeli. Benim olacağını söyle ba
na. Özgür olmanın ne yararı kalır, sevecek kim
sen olm azsa...
(8 Kadın)
119
den bu işi seçtim. Belki de sizin yüzünüzden
hep bekâr kaldım.
(Muhsin Bey)
120
-Kiraz Hanım, bu böyle olmayacak, senin
yerin ağabeyinin yanıdır.
-Ağam, hâlâ anlamamışan, ben seni bıraka
m am , ben sana vurulmuşam.
-Vurulacak başka adam bulamadın mı?
-Her kızın gönlünde bir ağa vardır.
-Kız bu ağa züğürt ağadır.
-Olsun senin insanlığın güzeldir. Belki de
onun için ağalığı becerem irsen.
(Züğürt Ağa)
Sm
Süs
122
jüı&feuj «i^y-Oj5
4#1Jjy>'tıg/'eVİ^5^e^*Aİ-AwtfC—*.jí
i/ÁJíH jUjt-
- Kimim ben?
- Dünyanın en tembel talebesi, yine antren
m andan kaçmışsınız.
- Sene sonu karnemi almaya geldim.
- Sizin ilkokul karneniz Allah bilir baştan
aşağı sıfırla doludur.
- Sayın öğretmenim yanılıyorlar. Karşıların
daki adlam tıbbiyeyi bitirmiş bir hekimdir.
Hem de çiçeği burnunda.
- Çok şaşırdım. Acırım elinize düşecek has
tanın haline.
- H astam yok, olmayacak, çünkü hekimlik
yapm ayacağım .
- O halde niçin doktor oldunuz?
- Siz niçin bu kadar güzel oldunuz?
(Tatlı D illim )
121
Özlemek her şeyi daha güzel yapıyor.
(DogviUe)
fif
125
So O V [ R OR I \ T I R T II t V W it f I \ f) V 01.
MCOII KI DMAN
OTHERS
Sen insanları seversen onlar da seni severler.
(Sinem a B ir M ucizedir)
İM
İm
IS
mm
128
Verebilecek sevgim var; sadece bunu kime
vereceğimi bilmiyorum.
(M anolya)
İÜ
129
UN I II R 11. L I R P R O V O C A T O R I O C O MM SL I t \
S O P R A N N A T U R A LH C O M ! I Y H R 11,l K .iW . I.
f’ Si c 01 o ( > i c o c o v i . ii. s u s r o s i ' s o
(¡ION^SSI 01( LKMt.N1K
\ s || T O N
K l r c i l ER SMART
THE
B U T T IR E L Y EFFECT
( I S () \ () ( O N I < III-. N O N I) I \ I ) N <) | s s \ H I { \ M II I \ I I
I HU H K I. S N & J. M « K'. I ( . H I HI K
w w w . c d i f i l m . it
Her zaman bir yarın vardır.
131
o'op^cg'vo r p
*<oııqf>ıhooy«c> | jí”\ WTfi
fıy«iGuıp J .V /A .1 İ
H a n fe is I
Forrest
#Gıımp
«* ..
Her yeni bir dakika hayatı değiştirmek için
yeni bir fırsattır.
(Vanılla Sky)
13i
Annem bana, “Her gün gözümüzün önün
de mucizeler gerçekleşir.” derdi.
(Forrest Gum p)
'Ma
135
•'**W Z¡ ‘ 1
• "iP ir
í *
I - ■ ■ S U 'j é
f» *
EDWARD
NORTO N
EDWARD
FURLONG
A MatiE•Rifvi:»-..-1»-*«.
IC A N HISTO •i
RY
tgr <
, .- i-. . », - ' LıVi V(»,s" <Mv.?! Ai"V
/İ^ VMä V IİV - ' ¡< W V
W l»< .ß » i l A + l * ) "3 * < **
I .■ - .........
Bugün okulda son gününüz. Afganistan’da
okula gitmeyeceksiniz. Orada okul yoktur. Ev
de oturmak zorunda kalacaksınız. Ama ümidi
nizi yitirmemelisiniz. Duvarlar yüksek, am a
gökyüzü onlardan da yüksek.
(K an dahar)
flW
ı
te
136
Hiçbir zam an geç değildir.
(Olga’mn Topuzu)
¡m
Si
139
çİr Y A T IL IO K U L H í K a V£
M Ó SY O M A lM Il I S O ? A M * ,,» I KIAH I
LES C H O R IS T E S -------------
WIEVIEL WIEGT
?
vom PcoisscuR *on A M O R E S P E R R O S
Kendin için dilediğini komşun için dilemez
sen dindar sayılmazsın. Komşusunun aç oldu
ğunu bildiği halde karnı tok uykuya dalabilen
adam olgun Müslüman değildir.
(Çağrı)
İM
âı
İü
I
Acı ve ağrıyı mizah kullanarak dindireceğiz.
Doktorlarla hastalar birlikte çalışacak. Unvan
yok, patron yok. Başkalarına yardım etm e ha
yalini gerçekleştirmek için her yerden insanlar
gelecek. Neşenin bir yaşam tarzı olduğu, öğ
renm enin en büyük am aç ve sevginin nihaî he
def olduğu bir topluluk...
(Patch A dam s)
112
ÇTKHKCf FOT W H K JTU
vw wni r o t a m n i m u u »
Okumuş bir insanın mürekkebi, şehidin ka
nından mukaddestir. Okuyan bir insan Allah’ın
makbûl kuludur. Okumayı öğrenin. Öğrendik
ten sonra da öğretin.
(Çağrı)
m
Ateşle oynarsan elin yanar.
fi
İSİ
MS
Bazen tuzaklara bile bile basarız.
(Sapık)
fes
İM
W)
«5r
6 reels of Joy.
Sm
Üîl
151
Dudakların yalan söylemeyi öğrenmiş, am a
gözlerin...
(Çalıkuşu)
li*
151
Tutsak bir hayat
ölümden daha mı iyi?
ÜM
İk i
155
g r e a t m y s t e r ie s ,
m o v e d in f l
^ T e a r t s
a ir A T L A N T I S
tniaiaiiniaiiiaiBBi'
fe
fis
¡m.
¡¡¡ü
158
Bence hayat bir armağandır, her ânını de
ğerlendirmelisin. Bir sonraki elin nasıl dağıtıla
cağını bilemezsin, hayatı aktığı zam an öğren
melisin. Her günün değerini bileceksin.
ÇTitanik)
İK
'm
159
Sen nereye gidersen ‘sen’ seninle. Ne yana
koşarsan koş, fark etmez. Sonunda bitiş çizgin
yine kendinsin.
(T iffany’d e K ahvaltı)
s»
İH
161
Hiçbir şey
rastlantı sonucu olmaz.
162
Şair der ki: Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben
daha az kullanılanı seçtim. Bu hayatımdaki bü
tün farkı yarattı.
(Ölü O zanlar Dem eği)
163
Her zam an kumar oynarsan er geç kaybe
dersin, arkadaşım.
(Star W ars)
m
- Tüm canlılar birlikte yaşayarak doğanın
dengesini korurlar. Kral olarak bu dengeyi an
lamalı ve tüm canlılara saygılı olmalısın. Yavaş
yürüyen karıncadan zıplayan antilopa kadar.
-Ama biz antilopları yiyoruz.
-Evet, biz öldükten sonra da vücudumuz ot
olur ve antiloplarda ot yer. Böylece birbirimize
bir yaşam zinciriyle bağlanmış oluruz.
(Aslan K ral)
165
Değiştiremeyeceğin şeylere sinirlenme.
(Vukovar)
İSS
166
Her şey seçimle başlar.
(M atrix R eloaded)
m
U tançla yaşam aktansa
savaşarak ölmeli.
168
Hepimiz günün birinde öleceğiz am a
önemli olan bunun nasıl ve neden olduğu...
(Cesur Yürek)
fei
169
- İnadından değilmiş, hapishaneye giderse
oğlunun yüzüne vurmak gibi olurmuş.
- Aşkolsun ihtiyara!
(Vesikalı Yârim)
170
şadığınız günleri bu günle takas etmeyi düşle-
yeceksiniz. Bu fırsatı düşleyeceksiniz, bu tek
fırsatı... Bugünlere dönüp şunu söylemek iste
yeceksiniz: “Hayatlarımızı alabilirler, am a öz
gürlüğümüzü asla ele geçiremeyecekler!”
(Cesur Yürek)
171
Büyük güç
büyük sorumluluk ister.
172
Büyük güç büyük sorumluluk ister.
(Ö rüm cek A dam )
im
'm
Mücevherlerin görüntüsü güzeldir ama sı
caklık vermezler.
(On Emir)
İHI
173
sonra pisliğin içinde kayboluyorlar. Puşt olu
yorlar, ibne oluyorlar... Hepsi de aynı şeyi isti
yor senin gibi, geri dön.
(Muhsin Bey)
m
Eğer çok zengin olmasaydım gerçekten iyi
bir adam olabilirdim.
(Yurttaş Karte)
ytil
175
Sefaletten kurtulmak istiyorsan vaktini çalı
şarak geçirmelisin.
(Kuzen Bette)
176
Savaşınızı kalemle,
fikirle ve sevgiyle yapın.
n»
â£
Üt
177
lan Su Değirmeni Köyü diyor.
- Bütün köylüler burada mı yaşıyor?
- Hayır. Başka yerlerde yaşıyorlar.
- Burada elektrik yok mu?
- İhtiyacımız yok. İnsanlar rahata fazla alışı
yor. Rahatın daha iyi olduğunu sanıyorlar. Ger
çekten iyi olan şeyleri sokağa atıyorlar.
- Ama ya ışıklar?
- Yağ lambalarımız ve mumlarımız var.
- Ama gece çok karanlık...
- Evet, gece öyle olmalı. Gece neden gündüz
kadar aydınlık olsun. Yıldızları görmeyeceğin
kadar aydınlık geceleri sevmem.
- Ekinlerin var. Ama onları işleyecek traktör
yok mu?
- İhtiyacımız yok, ineklerimiz, atlarımız var.
- Yakıt olarak ne kullanıyorsunuz?
- Genellikle odun. Ağaçları kesmeyi sevmi
yoruz am a yeteri kadarı kendi kendine düşüyor.
Onları kesip odun olarak kullanıyoruz. Ve
odundan kömür yaparsan birkaç ağaç seni ko
ca bir orman gibi ısıtabilir. Ayrıca tezek de yakıt
olarak kullanabiliyor. İnsanların eskiden yaşa
dığı gibi yaşamaya çalışıyoruz. Doğal yaşam
tarzı... Bugünkü insanlar sadece doğanın bir
parçası olduklarını unuttular. Ve hepimizin ba
ğımlı olduğu doğayı yok ediyorlar. Her zaman
daha iyi bir şey yapabileceklerini sanıyorlar.
Özellikle bilim adamları; akıllı olabilirler ama
175
çoğu doğanın kalbini anlayamıyor. Sadece in
sanları mutsuz eden şeyler icat ediyorlar. Yine
de icatlarıyla gururlular. Daha kötüsü birçok in
san da böyle... Onlara mucizelermiş gibi bakı
yorlar. Onlara tapıyorlar. Bilmiyorlar am a do
ğayı kaybediyorlar. Kendilerinin de yok olacağı
nı göremiyorlar. İnsanoğlu için en önemli şey
temiz hava, temiz su ve bunları üreten ağaç ve
çimenler. Her şey kirleniyor, sonsuza dek. Kirli
hava, kirli su insanların kalbini de kirletiyor.
(Düşler)
179
soru var: Kötü bir hareketten iyi bir şey çıkabi
lir mi? Bu kadar şiddetten sonunda nezaket çı
kabilir mi? Bu kadar cinayetten barış çıkabilir
mi? Düşünceleri öfke ve nefret içinde doğmuş
bir insan barışı sürdürebilir mi? Barış içinde
yönetebilir mi, bilmiyorum?
(Viva Z apata)
180
- M uhammed size bir esirin efendisiyle eşit
olduğunu söylüyor. Parayla satın aldığım Bilal
bana eşit mi yani?
131
Önce dostluk lâzım,
ötekiler geçiyor.
182
:ukların doğum günü partilerini... insanlar h a
latlarındaki mutlu anların fotoğrafım çekerler.
Fotoğraf albümümüze bakan bir kişi çok m ut
u ve sakin bir yaşamımız olduğu sonucuna va
rır. Trajedisiz bir hayat... Kimse unutmak iste
diği bir şeyin fotoğrafını çekmez, insanlar, ev
lerinde yangın çıktığı zam an, evcil hayvanları
ve sevdikleri şeylerin ardından ilk neyi kurta
rırlar? Aile fotoğraflarını.
(Baskı)
183
her şey için geleneklerimiz vardır. Uyumanın,
yem enin, çalışmanın, giyinmenin... Mesela,
hiç başı açık gezmeyiz, belimizden de dua atkı
sı eksik olmaz. Bu bizim Tanrıya olan sadakati
mizi gösterir. Nasıl başlamış bu gelenek diye
soracaksınız. Bilmem. Ama gelenek işte... Ve
geleneklerimiz sayesinde, herkes kim olduğunu
ve Tanrının kendisinden ne beklediğini bilir.
(D am daki K em an a)
181
Vatanından hiç ayrılmamış olanlar sürgün
de bir dost sesi duymanın ne demek olduğunu
bilemez.
(Barry Lyndon)
185
Rüyalar kurgulayan
adam lar neler dediler..
186
Gözlem ne kadar iyi yapılırsa o kadar ben
zersiz olur. Ve ne kadar benzersiz olursa, gö
rüntüye o kadar yaklaşır.
(Andrey T arkovskı)
187
dan mesleğimde hiçbir şey yapamazdım. İnsa
nın tanımak bütün başarıların temelidir.
(C harles Chaplin)
133
Türk sinemasında şu anda ahlaki ve ente
lektüel kriz vardır ve bu kriz aşılmış değildir.
(Derviş Zaim )
190
sonucu çıkacaktır. Ama nedendir bilinmez, ç o
ğu zam an bunun tam tersi olur; kameranın du
racağı yere ve hareketine oyuncudan çok daha
fazla önem verilir. Böylece, filmde amacı kendi
olan bir şeye dönüşür, sonuçta da bir hokka
bazlık olmaktan ve sanatı boşa harcamaktan
öteye geçemez.
(Ingm ar Bergm an)
191
ağır donanımları taşımak demektir. Film yap
mak sinirleri mahveden bir iştir ve belli bir
noktaya geldiğinizde aileniz, duygularınız ve
özel hayatınız dâhil, başka her şey ikinci plan
da kalır.
(Kieslow ski Krzysztof)
192
lu içeriğe uyuyorsa bu ister dün olsun, ister on
sene sonra olsun, hep aynıdır... Anlatım dilinin
modası yoktur.
(Ö m er Lütfi A kad)
&
193
İki bin beş yüz yıllık Türk tarihi ve uygarlığı,
senaryo yazarları için eşsiz ve bulunmaz biı
kaynaktır. Yaşanmış ve yaşanacak milyarlarca
hayat ve her insanın ayrı bir senaryosu vardır.
(Metin Erksan)
19t
Bir sanat ürününün çözüm önermesine çok
karşıyım.
(Ö m er Kavur)
195
Sinem amızın, halkımızın daha doğrusu
gençlerimizin gerisinde kaldığını söyleyebiliriz.
(Şerif G ören)
196
kavmin geçtiği dehşetengiz bir Anadolu üze
rinde yaşıyoruz.
(Yavuz Turgul)
198
• Nayır Necla, n ’olamaz!
• Bu ses... Bu ses...
199
• Fakirsin sen... Fakir... Fakir...
• Oh ne saadet...
200
• Demek aşkımız bir yalandı.
• "Hamileyim Necdet!”
"Yaşasın, baba olacağım! Baba! Baba!”
• Kahrolası federaller!
202
• Aldatıldık! Bu paralar sahte!
• Ne derler bilirsin...
203
• Pekala dostum, bu bayana m erhaba de.
Amerikan Filmlerinden
klişeler
205
• Elektronik zam anlam a gereçlerine sahip bü
tün bombaların üzerinde bombanın ne zam an
patlayacağını bildiren dijital büyük bir ekran
vardır.
206
• Otomobillere ateş edildiğinde havaya uçarlar.
209
• Bütün kavgaların sonunda polis gelir. Sadece
kötü adamları tutuklar ve başrol oyuncusuna
teşekkür ederek olay yerinden ayrılır.
211
Fikret Hakan: Bumin Gaffar Çıtanak
212
Sinema dünyasından
lüzumsuz bilgiler
213
àsJ»
eV*
Çr vi
^°L<^
se«0
9799756107125