Professional Documents
Culture Documents
Researches about language, linguistics, language teaching and literature are included in IJLA.
All the liability, in terms of language, science and law, of the articles published belong to the authors but
www.ijla.net has the copyrights of the articles.
Under no circumstances can these articles be published and copied partially or fully without permission.
Publishing committee has its own free will to publish the articles submitted to the journal.
Articles that are submitted to the journal are not sent back.
Indexed by
The National Library of Finland, Index Copernicus, EBSCO, Lingustics Abstracts Online, Modern
Language Association (MLA), ASOS Index, Research Bible, AcademicKeys, DRJI, CiteFactor, Sjournals,
Giga Electronic Journals Library, WZB, OCLC World Cat, OAJI, ISAM, SOBIAD, ROAD, ISJ, ESJI,
Araştırmax, Genamics, CrossRef
Editors
Dr. Kathleen MALU William Paterson University USA
Dr. Hasan BEDİR Çukurova University Turkey
Co-Editors
Dr. Ömer Tuğrul KARA Çukurova University Turkey
Dr. Mary Beth SCHAEFER St. Johns University USA
Editorial Team
Dr. Ali GÖÇER Erciyes University Turkey
Dr. Bahir SELÇUK Fırat University Turkey
Dr. Eser ÖRDEM Adana Science and Technology Turkey
University
Dr. Esma DUMANLI Mersin University Turkey
KADIZADE
Dr. M. Abdullah ARSLAN Erzincan University Turkey
Dr. Mesut GÜN Mersin University Turkey
Dr. Tej BHATIA Syracuse University USA
Advisory Board
Dr. Ali Fuat ARICI Yıldız Teknik University Turkey
Dr. Ali YAKICI Gazi University Turkey
Dr. Firdevs GÜNEŞ Ankara University Turkey
Dr. Ghadir GOLKARIAN Yakın Doğu University Turkey
Dr. H. Ahmet KIRKKILIÇ Ağrı İbrahim Çeçen University Turkey
Dr. Hayati AKYOL Gazi University Turkey
Dr. Igor KORMUSHIN Moscow Academy of Sciences Russia
Dr. Kerime ÜSTÜNOVA Uludağ University Turkey
Dr. Kubilay AKTULUM Hacettepe University Turkey
Dr. M. Öcal OĞUZ Ankara Hacı Bayram Veli Turkey
University
Dr. Nebi ÖZDEMİR Hacettepe University Turkey
Dr. Nurettin DEMİR Hacettepe University Turkey
Dr. Sedat SEVER Ankara University Turkey
Dr. Şükrü Haluk AKALIN Hacettepe University Turkey
General Coordinator
Ali YİĞİT
Hacettepe University
Fahri AKDOĞAN
Yunus Emre Institute in Belgrade
Zeynep SÖMEK
Nevşehir Hacı Bektaş Veli University
Feyzullah AĞIRMAN
Millî Eğitim Bakanlığı
Ömer ŞIHANLIOĞLU
Graphic Design
İsmail ASLAN
Ali YİĞİT
Hacettepe University
CONTENTS
1-19
Muhittin ELİAÇIK
20-27
28-41
42-52
Hakan DEĞİRMENCİ
53-64
Mithat EKİNCİ
65-75
Bahadır GÜNEŞ
76-83
Hasan ÖZER
84-103
104-114
Arzu ÖZYÖN
115-124
How Equivalent are the Common Words in Turkish Women and Men's
Language? The Semantic and Collocational Overlap between Genders in the
Sample of Word Kadın
125-143
Emin OBA
144-156
157-174
175-186
187-200
Berrin DEMİR
201-214
Melek ÇUBUKCU
215-230
231-242
Emrah ATASOY
243-250
What Does the Poet Mean? Poetic Competence within the Framework of
Cognitive Poetics
251-272
273-286
287-311
312-326
327-343
Cenk TAN
344-351
Yusuf GÜNAYDIN
352-365
Ahmet KARBUZ
366-381
Accepted
Volume 8/5 December 2020 28/10/2020
p. 125/143 Available online
15/12/2020
Öz
Kadın ve erkeklerin farklı dil özelliklerine sahip oldukları düşüncesi, özellikle 60'lı yıllardan sonra,
cinsiyetin dil üzerindeki etkisine yönelik çalışmaların hızla artış göstermesine sebep olmuştur.
Cinsiyetin dile nasıl yansıdığına dair ilk çalışmalar, kadın ve erkeklerin “fonolojik, morfolojik, söz
dizimsel veya sözcüksel düzeyde” konuşma biçimleri arasındaki farklılıklara odaklanırken, daha
sonraki çalışmalar konuşma analizine dayalı bulguları merkeze almıştır. Bu çalışmalarda kadınların
erkeklere oranla onaylama sorularını, nezaket biçimlerini, açıklayıcı ifadelerde soru tonlamalarını, kip
yapılarını, dolaylı emirleri ve rica ifadelerini, pekiştirici ifadeleri, alıntıları daha fazla kullandıkları, dil
bilgisi ve sesletimde en doğru biçimleri kullanmaya çalıştıkları ve özel bir kelime hazinesine sahip
oldukları belirlenmiştir. Çağdaş ölçünlü Türkiye Türkçesinde cinsiyetler arası dil kullanımı farklılıkları
1 Bu makale 20-22 Ağustos 2010 tarihleri arasında Macaristan’ın Szeged şehrinde düzenlenen15th
International Conference on Turkish Linguistics’te tarafımdan sunulmuş olan An Analysis of the
Common Words of Male and Female Languages in Turkish başlıklı sözlü bildirinin Türkçeye çevrilmiş
ve genişletilmiş biçimidir.
2 Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, sspilten@gmail.com,
https://orcid.org/0000-0002-5548-508X
Anahtar Kelimeler: Kadın dili, erkek dili, eş dizimlilik, anlam örtüşmesi, eş dizim örtüşmesi
Abstract
The idea that men and women have different characteristics of language, especially after 60’s triggered
the studies of the effect of gender on language. The first studies about how gender is reflected in
language focused on differences between the ways men and women talk on a “phonological,
morphological, syntactic or lexical level”, later studies concentrated on findings based on the
conversational analysis. In these studies, it was determined that women use tag questions, polite
forms, question intonation in declarative statements, modal constructions, indirect commands and
requests, intensifiers, direct quotations, hypercorrect grammar, and pronunciation more than men
and have a special lexicon. Similar studies have been conducted on the differences in language use
between genders in modern standard Turkish. Even though Turkish exhibits only a few peripheral
gender distinctions in its structure, studies showed that Turkish women use a language different than
Turkish men, especially in terms of the features listed above. In this study, the common words used
by both gender are taken to the center, and the answer to the question of whether these words are
equivalent was sought with a corpus-based method in the sample of the word woman. Two different
corpora of literary works written by male and female authors were prepared for use in the research,
and the semantic and collocational properties of the keyword were determined and compared by these
corpora.
Keywords: Women’s language, men’s language, collocation, semantic overlap, collocational overlap
GİRİŞ
Kadın ve erkeklerin farklı dil özelliklerine sahip olduğu görüşünün ortaya atıldığı 60’lı
yıllardan sonra, cinsiyetin dil üzerine etkisini araştıran çalışmalar hızla artmıştır. Bu
çalışmalarda kadın ve erkek konuşurların dil kullanımları; kelime hazinesi, üslup özelliği,
kelime seçimi, cümle kuruluşu gibi çok farklı boyutlarda karşılaştırılmış; aralarındaki
benzerlik ve farklılıklar detaylı şekilde incelenmiştir (bk. Bergvall, 1996; Butler, 1990;
Chambers ve Trudgill, 1980, Holmes, 1992; 2006; Labov, 1973; Lakoff, 1975; Coates, 1986;
Cameron, 1990; 1995; Tannen, 1994; Sunderland, 2004; 2006 vb.). Cinsiyet ve dil ilişkisi
meselesi Türk akademisinin de dikkatini çekmiş, bu konuda gerek diller arası
karşılaştırmalı çalışmalarla gerek Türk dili özelinde yapılan çalışmalarla kapsamlı bir
külliyat oluşturulmuştur (bk. Ağaçsapan, 1989; König, 1992; Özçalışkan, 1994; Balcı ve
Balcı, 1996; Akünal, 1998; Doğru ve Güneş, 1999; Bingölçe, 2002; Irzık, 2004; Şimşek,
2006; Atayurt, 2009; Öztürk Dağabakan, 2012; Aydınoğlu, 2014; Çek, 2015; Sebzecioğlu
ve Coşkun Özgür, 2015, Daşman, 2017 vb.).
(i) Kadın dili ile erkek dili hem içerik hem biçim açısından birbirinden farklıdır.
(ii) Toplumdaki önyargının tersine kadınlar erkeklere oranla daha az
konuşmaktadır.
(iii) Erkek dilinde yöresel lehçe kadınlara oranla daha yaygındır.
(iv) Sözcük türü olarak erkekler ad ve belirteçleri, kadınların ise bağlaç, ünlem
ve eylemsileri daha sık kullanır.
(v) Erkek diline oranla kadın dili yazı diline (ölçünlü, standart dile) daha
yakındır.
(vi) Sözdiziminde erkek dilinde devrik tümceler, kadın dilinde ise kurallı
tümceler ağırlıklı olarak yer almaktadır.
Bu çalışmanın temel araştırma sorusu ise her iki cinsiyette ortak olan kullanılan
kelimelerin ne ölçüde eş değer olduğudur. Konunun kapsamı göz önüne alınarak araştırma
kadın sözcüğü örneklemiyle sınırlandırılmıştır. Kadın kelimesinin örneklem olarak
seçilmesiyle farklı cinsiyetlerin dil özelliklerinin tespitinin yanı sıra birbirine olan bakış
tarzlarının da ortaya koyulması hedeflenmiştir
Lyons’un (1995) ortaya koymuş olduğu ölçütler, sözcüklerin eş değer olup olmadığının
anlaşılması için anlam değerlerinin karşılaştırılmasının yanı sıra bağlam içindeki
kullanımlarının ve yer değiştirebilirlik derecelerinin de araştırılmasını gerektirmektedir.
Kadın Dili Derlemi (=KDD): Alev Alatlı Schrödinger’in Kedisi, 1. Kitap, Kâbus (Boyut
Yayınevi, 1999), Ayfer Tunç Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, 70’li Yıllarda
Hayatımız (Yapı Kredi Yayınları, 2001); Ayşe Kulin Adı Aylin (Remzi Kitabevi, 1997), Bir
Gün (Everest Yayınları, 2005), Füreya (Everest Yayınları, 2000), Gece Sesleri (Remzi
Kitabevi, 1999), Geniş Zamanlar (Remzi Yayınevi, 1998), Kardelenler Çağdaş Türkiye’nin
Kızları (Remzi Kitabevi, 2008), Ece Arar Emener Ece’nin Hamilelik Günlüğü (An Yayıncılık,
2003); Oya Baydar Elveda Alyoşa (Can Yayınları, 1991); Esmehan Aykol Kitapçı Dükkanı
3Betimleyici anlam (İng. descriptive meaning): Doğruluk değeri bulunan ve belirli koşullarda doğru ya
da yanlış olarak değerlendirilebilen tümcelerin anlamlarıdır. Doğruluk koşulları değişirse, betimleyici
anlam da değişmiş olur.
(Everest Yayınları, 2001), Gülse Birsel Gayet Ciddiyim (Epsilon Yayınları, 2009), Yolculuk
Nereye Hemşerim (Epsilon Yayınları, 2009); Gülsüm Güven Sevginin Gül Kokusu (Alt Kitap,
2001); Hanife Çıta Kurtarıcı (Alt Kitap, 2001); Seher Keçe Türker Deli Rüzgar (Gündüz
Kitabevi Yayınları, 2005), İnci Aral Mor (Turkuvaz Kitap, 2007); Ölü Erkek Kuşlar (Epsilon
Yayınları, 2003); Leyla Navaro Beni Duyuyor musun? (Ya-Pa Yayınları, 1995); Leyla Şimşek
Günümüz Basınından Kadınlar (Alt Kitap, 2000); Mine G. Kırıkkanat Gülün Öteki Adı;
Nermin Neftçi Demokrasinin Kilit Taşı (Galeri Kültür Kitap Kırtasiye, 1995) adlı eserleri ile
derleme dâhil edilmiştir.
Erkek Dili Derlemi (=EDD): Ahmet Altan Aldatmak (Can Yayınları, 2002), İsyan Günlerinde
Aşk (Can Yayınları, 2001), Sudaki İz (Can Yayınları, 1997), Kılıç Yarası Gibi (Can Yayınları,
2001), Ve Kırar Göğsüne Bastırırken (Can Yayınları, 2003); Ahmet Ümit, Kukla; Bedri
Baykam Kemik (Piramid Yayınları, 2000); Bozkurt Güvenç Kültürün ABC’si; Celil Öker
Kramponlu Ceset (Turkuvaz Kitap, 2006); Doğan Pazarlıkçı Bir Hasta Yakınının Hastane
Günlüğü; Hilal İnancık Eyüp’te Sosyal Yaşam, 18. Yüzyıl Kadı Sicilleri Işığında; İbrahim
Yıldırım Kumcul Bir Karabasan; İlber Ortaylı Kırk Ambar Sohbetleri; Metin Kaçan Ağır
Roman (Can Yayınları, 2003), Fındık Sekiz (Can Yayınları, 2003); Nihat Genç Modern Çağın
Canileri (Cadde Yayınları, 2008); Orhan Pamuk Beyaz Kale (Can Yayınları, 1985), Kar
(İletişim Yayınevi, 2002), Benim Adım Kırmızı (İletişim Yayınları 1998), İstanbul Hatıralar ve
Şehir (YKY 2002), Masumiyet Müzesi (İletişim Yayınları, 2008); Yekta Kopan Daha Önce
Tanışmış mıydık? (Alt Kitap, 2003); Yılmaz Erdoğan Hijyenik Aşklar (Sel Yayınları, 2009),
Hüzünbaz Sevişmeler (Sel Yayınları, 1999) adlı eserleri ile derleme dâhil edilmiştir.
Bu araştırma için oluşturulan kadın dili derleminde (=KDD) 1.255.883 kelime, erkek dili
derleminde (=EDD) 1.451.016 kelime yer aldığı belirlenmiştir. KDD’de 1874, EDD’de 1.932
kadın anahtar sözcüğü kullanılmıştır
Güncel Türkçe Sözlük’te (TDK, 2020) kadın sözcüğü aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
Nasıl kadın olacak, bir evi çekip çevirmeyi nasıl öğrenecek başıboş bırakırsan...
(İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar) (2. Anlam)
Fakat bu bizim yeni kadın yumurtayı bile doğru dürüst yapamıyor. (Gülse
Birsel, Yolculuk Nereye Hemşerim) (3. Anlam)
Kadın kelimesi her iki derlemde de herhangi bir kelime grubu içine dâhil edilmeden
kullanıldığı bağlamlarda Güncel Türkçe Sözlük’te (TDK, 2020) verilen dört anlamı da tam
olarak yansıtmamakta, kişinin isminin yerine kullanılarak bir nevi zamir işlevi
görmektedir. Özellikle anlatıcının olay aktarımlarında rastlanan bu kullanımlarda kadın
sözcüğü sadece ismi bilinmeyen bir kişinin adının yerine değil ismi bilinen kişileri ifade
etmek için de kullanılmaktadır:
"Teşekkür ederim Nimet Hanım" dedim kadına. (Celil Öker, Kramponlu Ceset)
Kadın, biraz bekledi, kutuya tekrar uzandığında, Remzi yine çığlık attı. (Alev
Alatlı, Kâbus)
Derlemlerde kadın kelimesiyle ikileme oluşturan tek kelime erkek’tir. Bu kullanım her iki
derlemde de benzer oranlarda görülmüştür (KDD 12 kez, EDD 10 kez). Bu kullanımlarda
kadın kelimesi her zaman erkek kelimesinin solunda yer almaktadır. Kadın erkek ikilemesi
bağlama göre farklı anlamlarda kullanılmıştır. Her iki derlemde de en büyük oranda
“cinsiyet ayrımı gözetmeden” anlamında kullanılmıştır. Bu örneklerde anlamı pekiştirmek
amacıyla kadın erkek sözcüklerinin ardından tüm, bütün gibi sözcükler kullanılmaktadır:
Bak güzelim, kadın erkek herkesin başına geliyor bu iş. (Ayşe Kulin, Geniş
Zamanlar)
Kadın-erkek bir arada oturulur, hâl hatır sorulur, sohbet edilir, çaylar içilip
meyvalar yenir, hatta iskambil oynanır; herkes ortak bir âlemin parçası olurken,
bu ziyaretler, televizyon seyretme seanslarına dönüştü. (Ayfer Tunç, Bir
Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, 70’li Yıllarda Hayatımız)
Kadın erkek hepimiz geceleri rüyalarımızda günlük hayatımızda hiç
istemediğimizi sandığımız canlarla günah işliyoruz. (Orhan Pamuk, Kar)
Kadın erkek ikilemesi çok sayıda örnekte toplumun yaş, meslek, dinî inanç, siyasi görüş
vb. açısından farklı katmanlarını temsil eden kelimelerle birlikte kullanılarak cinsiyet
faktörünü yansıtan bir “toplumsal sınıf” anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanımlarda da
bütünlük anlamını pekiştirmek için çoğunlukla herkes, tüm, bütün gibi ifadelere yer verilir:
Artık kadın erkek tango yapmasa da ortaya düşüyorlar; bir halay, bir çiftetelli
oynanıyor deme gitsin. (İ. Ortaylı, Kırk Ambar Sohbetleri)
Dünyaya ve kadın erkek ilişkilerine bakışımız farklılaşmıştı. (İnci Aral, Ölü
Erkek Kuşlar)
Ayrıca kadın erkek ikilemesi her iki derlemde de “cinsiyetlerin karşılaştırılması” bağlamında
da karşımıza çıkmaktadır. Bu kullanımlarda her iki derlemde de ikileme çoğunlukla eşitlik,
ayrım kelimeleriyle birlikte kullanılmıştır:
Meslek isimleri, kadın ve erkek dilinde anahtar sözcükle en çok birlikte kullanıldığı tespit
edilen kavram alanıdır. KDD’de 71, EDD’de ise 70 kez birlikte kullanıldıkları tespit
edilmiştir. Bu kullanımlarda meslek isimlerinin kadın sözcüğüyle sağ ve sol eş dizimlenme
özelliğine sahip olduğu görülmektedir. Meslek isimlerinin çeşitliliği kadının Türk
toplumunda çalışma yaşamındaki yerini göstermesi açısından da önem taşımaktadır:
temizlikçi kadın, bakıcı kadın, gündelikçi kadın, ebe kadın, meslek sahibi kadın,
kadın işçi, yardımcı kadın, kadın gazeteci, kadın öğretmenler, temizlikçi kadın,
kadın sanatçı, kadın mizahçı, kadın sanatçı, kadın gazeteci, kadın sunucu,
kadın garson, kadın hostes, hizmetçi kadın, kadın oyuncu, köşe yazarı kadın,
kitapçı kadın, kadın eğitimci, kadın hâkimler, kadın avukatlar, kadın
kimyagerler, kadın meclis üyeleri, kadın cerrahlar, kadın zabıtalar, kadın
diplomatlar, kadın milletvekili, Kadın müdür, kadın kaymakam, kadın belediye
başkanı, kadın mebus, kadın hizmetkâr, kahya kadınlık, kadın sanatçı, memur
kadın, kadın seramikçi, kadın artist, savcı kadın, kadın beden eğitimi
öğretmeni, kadın doktoru, çamaşırcı kadın, kâhya kadın, baş kadın oyuncu,
kadın başbakan, kadın yazarlar, kadın artist, simitçi kadın, kadın polisler,
kadın romancılar, kapıcı kadın, kadın bakan, kadın şarkıcıların, kadın spiker...
Kadın sözcüğüyle eş dizimlenmesine rağmen bazı meslek isimleri, işi yapan kişinin
cinsiyetini değil yapılan işin kime özgü olduğunu belirtmek için kullanılmaktadır: kadın
doğum doktoru, kadın kuaförü, kadın berberi
2.1.2. Z A M A N Kelimeleri
Derlemlerin çözümlenmesi sonucunda kadın sözcüğünün hem kadın hem erkek dilinde
Z A M A N kelimeleriyle sağ ve sol eş dizimlenme özelliği bulunduğu görülmüştür (KDD 56,
EDD 48). Bu kullanımlarda zaman ifadeleri daha çok an, ay, defa, dönem, dün, gece, gün,
hemen, önce, saat, sabah, sonra, süre, yıl, zaman sözcükleriyle ve kısa, uzun sıfatlarının
zaman anlamındaki kullanımlarıyla sağlanmıştır:
Kapıyı açan temizlikçi kadına kısa, üstünlüğünü koruyacak ama aynı zamanda
sevimli görünecek bir ağız hareketi yapıp kısa bir bakış fırlattı Renginur ve üst
kat merdivenlerine yöneldi. (İnci Aral, Mor)
Başdanışman, kendi yerine göz diktiğini bildiği genç kadına uzun uzun baktı.
(Alev Alatlı, Schrödinger’in Kedisi)
Tanışıklıkları uzun değildi ama kadın çok yakın, çok sıcak davranıyordu
kendisine. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
Kadınlar alışveriş ederken saat mevhumunu kaybederler. (Ayşe Kulin, Adı
Aylin)
Bir an, bunun kadınlarla ilgili bir şey olduğunu düşünerek sustum. (Orhan
Pamuk, Beyaz Kale)
Çalıştırılan, aşağılanan zavallı küçük kadınlar bir müddet sonra
başkaldırmaktan çok, kendilerini suçlamaya ve günah çıkarma yoluna
gidiyorlar. (İlber Ortaylı, Kırk Ambar Sohbetleri)
2.1.3. K O N U Ş M A Kelimeleri
Kadın sözcüğünün her iki dilde de ortak olan bir diğer eş dizimlisi ise konuşmayla ilgili
sözcüklerdir. KDD’de 150 kez, EDD’de ise 51 kez bu eş dizimlenme tanıklanmıştır. KDD’de
yer alan konuşmayla ilgili sözcükler, EDD’ye oranla çok daha çeşitlilik göstermektedir.
KDD’de konuşmayla ilgili de- (56), sor- (15), konuş- (12), söyle- (11), bağır- (5), seslen- (4),
sus- (4), anlat- (2), cevap ver- (2), söz et- (2), çığlık at- (1), dil dök- (1), dilini çöz- (1), fısılda-
(1), kekele- (1), laf anlat- (1), laf et- (1), lafa başla- (1), mırıldan- (1), ses çıkar- (1), ünle- (1),
yakar- (1) fiilleri kadın kelimesiyle eş dizimlenmiştir. Ayrıca konuşmayla ilgili isimlerden
ses (15), aksan (2), çığlık (2), sessiz (2), cazgır (1), sessizlik (1), söz (1), yalancı (1) sözcükleri
de anahtar sözcükle birlikte kullanılmıştır. EDD’de ise konuşmayla ilgili de- (20), konuş-
(10), söyle- (5), anlat- (3), bağır- (2), cevap ver- (1), çığlık at- (1), ses çıkarma- (1), sor- (1), söz
et- (1) fiilleri, konuşma ile ilgili isimlerden ise sadece çığlık (4), sövgü (1) ve suskun (1)
sözcükleri kullanılmıştır:
Hoca, bana, sabaha kadar çalışacağını söyledi, sonra, kadınları sordu, hiç
yapmadığımız bir şeydi kadınlardan söz etmek, "düşünüyorum," dedi sonra
birden, ama neyi düşündüğünü söylemeden eve gelir gelmez odasına kapandı.
(Orhan Pamuk, Beyaz Kale).
Onur, erkekler arasında kadınlardan ancak rezilce, aşağılayıcı bir dille söz
edilebileceğini görüyordu. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
2.1.4. G Ö R M E Kelimeleri
Görme kavram alanında yer alan sözcükler de hem kadın hem de erkek dili derlemlerinde
anahtar sözcükle eş dizimlenme özelliğine sahiptir. KDD’de bak- (35), gör-(27) bakış (3),
bakış yönelt- (1), seyret- (1); EDD’de ise bak- (23), gör- (19), bakış (2), gözle- (1) ifadeleri
kadın sözcüğüyle birlikte kullanılmıştır:
Kasadaki kıyafet yığınına ve kadına şöyle bir bakmışım! (Gülse Birsel,
Yolculuk Nereye Kardeşim)
Kadın bana bakıp gülümsüyordu. (Ahmet Ümit, Kukla)
2.1.5. Y A Ş Kelimeleri
Yaş kavram alanında yer alan sözcükler KDD’de 146 kez kullanılmıştır. Bu sözcükleri genç
(67), yaşlı (48), yaş (20), orta yaşlı (6), ihtiyar (4), kocakarı ol- (1) şeklinde sıralayabiliriz. Bu
kavram alanındaki sözcükler EDD’de anahtar sözcükle toplam 61 kez eş dizimlenmiştir:
yaşlı (24), genç (17), yaş (8), ihtiyar (5), orta yaşlı (4), yaşlan- (1), yaşlıca (1), yaşlılık (1). Bu
kavram alanındaki kullanımlar büyük oranda benzerlik göstermektedir:
2.1.6. Y E R - Y Ö N Kelimeleri
Yer-yön kavram alanında yer alan sözcükler KDD’de 85 kez anahtar sözcükle birlikte
kullanılmıştır. Bu eş dizimlilikler yan (15), karşı (13), ara (9), geri (6), iç ve müştakları (6),
yön ve müştakları (6), ön (5), taraf (5), arka (4), üzeri (4), öte (3), peş (3), alt (2), aşağı (1),
bura (1), dış (1), doğru (1) şeklinde sıralanabilir. Bu kavram alanındaki ifadeler, EDD’de
(98) kez kadın sözcüğüyle birlikte kullanılmıştır. Bunlar yan (20), ara (18), arka (8), ön (8),
karşı (6), orta (6), doğru (5), iç ve müştakları (5), taraf (4), alt (3), dış (2), geri (2), üst (2), yön
ve müştakları (2), aşağı (1), dış (1), öte (1), sağ sol (1), ters (1), üzeri (1), yukarı (1) şeklinde
sıralanabilir. Aşağıda her iki cinsiyet için de bu kavram alanında en belirgin eş dizimli olma
özelliğini taşıyan yan kelimesi örneklendirilmiştir:
2.1.7. E V , E V L İ L İ K ve A İ L E Kelimeleri
Her iki cins konuşur da kadın sözcüğünü evlilik ve aile hayatıyla ilgili kavramlarla
kullanmaktadır. KDD’de bu özellik 104 kez tanıklanmıştır. Bu kavram alanında yer alan
kadın sözcüğüyle eş dizimlenme özelliğine sahip olan sözcükleri şu şekilde sıralayabiliriz:
çocuk (19), koca (13), evli (10), hamile (8), aile (7), anne (7), evlilik (6), oğul (5), dul (4), çocuklu
(3), akraba (2), ayrıl- (2), boşan- (2), evlen- (2), amcaoğlu (1), ana (1), anne ol- (1), baba (1),
babaanne (1), bebek (1), bekarlık (1), eş (1), gebe (1), karı (1), kayınpeder (1), kaynana (1),
oğlan (1), torun (1). KDD’de yer alan bu eş dizimlilikler, evliliğin kadının sosyal konumunu
İçgüdüsel, delice bir istek değildi bu, tersine, bilinçli olarak erkekliğin, o kadına
evlilik tacını bağışlayan yüceliğin haklarını ilk geceden onaylatıp kabul ettirmek
ve duygularını kışkırtan kadını oracıkta yıldırıp -bundan böyle- herhangi bir
kadınlık hakkı talep etmesini önlemekti. (İnci Aral, Mor)
Erkek dilinde ise bu eş dizimlenme oranı oldukça düşüktür. Evlilik ve aile hayatıyla ilgili
kavramlar EDD’de 31’kez tanıklanmıştır. Kadın sözcüğüyle eş dizimlenme özelliğine sahip
olan sözcükleri şu şekilde sıralayabiliriz: koca (8), karı (6), anne (5), baba (2), dul (2), evlenme
(2), evli (1), evli barklı (1), kardeş (1), kocalık (1), oğul (2).
Kadın ve erkek dilinde dikkat çeken başka bir unsur ise çocuklarla ilgili sözcüklerden
çocuk, oğul, oğlan isimlerine yer verilmesi fakat kız çocuklarından söz edilmemesidir.
KDD’de kız sözcüğünün kadın sözcüğü ile birlikte kullanımına 6 kez rastlanmıştır. Fakat
bu kullanımlarda kız “akrabalık kavram alanı içinde değil” “yaşça genç ve bakire kadın”
anlamında kullanılmıştır. Bu kullanımların ailede erkek çocuklarına verilen değeri
vurguladığı düşünülebilir. Aşağıda bu durum için KDD’de yer alan örnekler sunulmuştur:
EDD’de ise kız sözcüğü kadın sözcüğünün sağ ve sol eş dizimlilikleri arasında yer
almamıştır. Bu iki sözcüğün aynı cümlede yer aldığı 2 örnek tespit edilmiştir. Bu
kullanımlarda da kız sözcüğü KDD’de yer aldığı anlam yapısıyla eş değer bir kullanıma
sahiptir. Aile ve evlilikle ilgili sözcüklerle aynı kavram alanında yer almamaktadır. Aşağıda
EDD’de bulunan söz konusu örnekler verilmiştir:
Bir tek kadın bile ona gülümsememiş, bir tek kızla el sıkışmamış, hiç kimse
hiçbir konuda düşüncesini sormamış, parasız kaldığında kimse ona yemek
vermemiş, onun da o kentte yaşadığını kimse farketmemişti. (Ahmet Altan,
Sudaki İz)
...küçük bir kız olmasına rağmen yaşlı, bıkkın bir kadın ifadesi vardı yüzünde
ve o ifade hiçbir zaman değişmeyecek, o yüze hiç ışık düşmeyecekti. (Ahmet
Altan, Kılıç Yarası Gibi)
Yukarıda görüldüğü gibi kadın sözcüğünün hem kadın hem de EDD’de evli, evlilik gibi ev
sözcüğünden türemiş olan ifadelerle birlikte kullanılma alışkanlığı söz konusudur. Bu
alışkanlık ev sözcüğü ile de bulunmaktadır. KDD’de anahtar sözcüğün mekân isimleriyle
eş dizimlendiği 84 örneğin 34’ü ev sözcüğü ile kurulmuştur. Diğer örnekler ise sistematik
değildir. Kadın ve ev sözcüklerinin eş dizimlendiği kullanımlardan 18’inde ev sözcüğü “bir
kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer” anlamında kullanılırken 16’sında kadın
sözcüğüyle sol eş dizimlenerek “dışarıda herhangi bir işte çalışmayıp kendi ev işlerini gören
kadın,” anlamındaki ev kadını kalıplaşmış yapısında yer almıştır. EDD’de ise bu eş
dizimlenmeye sadece 8 kere yer verilmiştir.
Hem EDD hem de KDD’de kadın sözcüğünün kapı sözcüğüyle belirgin eş dizimli olduğu
tanıklanmıştır. KDD’de bu eş dizimlenme 22 kez, EDD’de ise 15 kez tespit edilmiştir. Bu
durum akla “kadın ve kapı sözcükleri arasındaki hangi ilişki bu ifadelerin belirgin eş dizimli
olmasına yol açmıştır?” sorusunu getirmektedir. Bu durumu eş dizimlenme özelliklerinin
kullanım alışkanılıklarına etkisiyle açıklamamız mümkündür. Kapı sözcüğü, aynı zamanda
kadın sözcüğünün de belirgin eş dizimlisi olan ev sözcüğüyle birlikte kullanılma
alışkanlığına sahiptir. Bu alışkanlığın zaman içinde ev sözcüğünün eş dizimlilik ve anlam
değerlerinin kapı sözcüğüne aktarılmasına sebep olduğunu düşünmek dil bilim açısından
mantıklı olacaktır. Nitekim Türkiye Türkçesinde kullanılan “Tam kapıdan çıkarken...”
ifadesiyle “Tam evden çıkarken...” ifadesi özdeştir. KDD ve EDD’lerinde evin kapısı
tamlamasının kadın sözcüğüyle birlikte kullanıldığı örneklere rastlanması da bu
düşüncemizi doğrulamaktadır:
2.1.8. R E N K Kelimeleri
Kadın sözcüğü hem erkek hem de KDD’de renk bildiren sıfatlarla birlikte kullanılmıştır. Bu
kullanımların büyük bir çoğunluğunda renk isimleri kadın sözcüğüyle sağ veya sol eş
dizimlenen saç sözcüğünü nitelemektedir. KDD’de renk adları EDD’ye göre daha fazla
çeşitlilik taşımaktadır. KDD’de kadınların saç rengini ifade etmek için en çok sarı ve
müştakları kullanılmıştır: sarışın (7), sarı (6), sapsarı (1). Ayrıca KDD’de esmer (3), siyah
saç (2), beyazlaşmış saç (1), kahverengi saç (1), kızıl (1) ifadeleri de kadın sözcüğüyle eş
dizimlenmiştir. EDD’de ise bu bağlamda sadece sarışın (4), kızıl saç (2), siyah saç (1), beyaz
saç (1) sözcükleri kullanılmıştır:
Kadın sözcüğüyle saç rengi dışında eş dizimlenen tek renk ise hem erkek hem de kadın
dilinde beyaz’dır (KDD 11, EDD 9). Beyaz, EDD’de daha çok ten kelimesini nitelemek için
kullanılmaktadır:
Aşırı beyaz tenli, kısa boylu, güzellikten uzak, toparlak ve her zaman
gülümseyen, sahip olmakla övündüğü bir bilgelikle bize de hep öyle yapmamızı,
Hemen her kadının siyah, beyaz ya da ten rengi birkaç tane kombinezonu
olurdu. (Ayfer Tunç, Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek)
Yalının merdivenlerinde beyaz mini etekli ve beyaz gömlekli, yani hizmetçi
giysili bir kadın duruyordu. (Esmahan Aykol, Kitapçı Dükkânı)
Kadın dilinde kadın'ı nitelemek için ayrıca şeffaf (1) ve renksiz (1) sözcükleri de
kullanılmıştır:
Bir bulutun içinden sıyrılmış da bilinmeyen bir diyardan kaptığı nemi hala
üzerinde taşıyormuş gibi şeffaf, ışıklı, gizemli, ince, uzun, hayal gibi bir genç
kadın. (Ayşe Kulin, Adı Aylin)
Saçları ve gözleri kahverengi olmasına karşın, her şeyi gri hissini veren, silik,
renksiz bir kadın. (Ayşe Kulin, Adı Aylin)
2.1.9. O R G A N Kelimeleri
Her iki derlemde de kadın sözcüğünün organ isimleriyle eş dizimlenme özelliğine sahip
olduğu tespit etmiştir. KDD’de bu kullanım toplam 38 kez tanıklanmıştır. el (14), göz (7),
organ (3), parmak (3), baş (2), meme (2), yüz (2), ayak (1), bacak (1), diz (1), kol (1), surat (1).
EDD’de ise bu eş dizimlenme 82 kez görülmüştür. Kadın sözcüğüyle kullanılan organ
isimlerinin çeşitliliği dikkat çekicidir: el (21), baş (17), göz (14), yüz (7), ayak (6), göğüs (6),
et (3), dudak (2), bacak (1), baldır (1), boyun (1), kalça (1), karın (1), surat (1). Erkek dili
örneklerinde dikkat çeken bir unsur da kadın sözcüğünün et ile sol eş dizimlenmesinin
tanıklanmasıdır. Et sözcüğü her ne kadar Güncel Türkçe Sözlük’te (TDK, 2020)
“İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka” şeklinde
tanımlansa da bu sözcük koyun eti, dana eti, kurban eti, kuzu eti, tavuk eti, balık eti, sığır
eti gibi hayvan kavram alanına giren sözcüklerle birlikte kullanılma alışkanlığına sahiptir.
Hayvan adlarıyla eş dizimlenmedikleri halde beyaz et, kırmızı et, kurban eti gibi ifadelerin
sahip olduğu “hayvan eti” anlamı, hayvan adlarıyla eş dizimlenme özelliğinin et sözcüğünün
anlam yapısını etkilediğini göstermektedir. Bu durumda metinde kullanılan kadın eti
ifadesi erkek dünyasında kadına verilen statü ve değeri bildirmektedir. EDD’de yer alan bu
örnekler aşağıda verilmiştir:
2.1.10. D İ N ve M İ L L E T Kelimeleri
Kadın sözcüğü KDD’de 9 kez, EDD’de 13 kez din isimleriyle, KDD'de 24, EDD’de 16 kez
çeşitli millet ifade eden kelimelerle birlikte kullanılmıştır. Kadın sözcüğünün millet
sözcüğüyle sol eş dizimlenmesi ve kadının bir milliyet ismi olarak görülmesi de dikkat
çekicidir. Aşağıdaki örneklerden birincisi kadın, ikincisi erkek dili derleminden alınmıştır:
İşaret sıfatlarıyla olan eş dizimlenme özelliği de hem kadın hem de erkek dilinde ortaktır.
EDD’de kadın sözcüğü bu işaret sıfatıyla 41 kez sağ, 5 kez sol, o işaret sıfatıyla 6 kez sağ,
şu işaret sıfatıyla 2 kez sağ eş dizimlenmiştir. KDD’de ise kadın sözcüğü bu işaret sıfatıyla
52 kez sağ, 5 kez sol, o işaret sıfatıyla 16 kez sağ, şu işaret sıfatıyla 2 kez sağ eş
dizimlenmiştir.
Kadın sözcüğünün her iki dilde de var olan ortak özelliklerinden bir diğeri de sayı
sıfatlarıyla eş dizimlenebilmesidir. Sayı sıfatlarının anahtar sözcükle KDD’de 115 kez sol,
13 kez sağ; EDD’de 243 kez sol, 17 kez sağ eş dizimlendiği tespit edilmiştir. Hem hem erkek
hem de KDD’de kadın sözcüğünün en çok birlikte kullanıldığı sayı sıfatı bir’dir (KDD’de 75
kez kadın sözcüğüyle sol, 1 kez sağ, EDD’de 189 kez kadın sözcüğüyle sol eş, 13 kez sağ eş
dizimlenmiştir.):
Doğulu bir kadın oyuncu, yani bir Türk... (Esmahan Aykol, Kitapçı Dükkânı)
Geçen Osmanlı asırlarında cami avlusunda bulunan veya sokağa atılan
bebeleri küçük bir aylıkla dul veya yalnız bir kadının eline verirlerdi. (İlber
Ortaylı, Kırk Ambar Sohbetleri)
Kadın sözcüğü belgisiz sıfatlarla birlikte kullanılma özelliğine sahiptir. Anahtar sözcüğün
belgisiz sıfatlarla KDD’de 93 kez, EDD'de 57 kez eş dizimlendiği görülmüştür:
"Bu sizin karınız inanılmaz biri, kıymetini çok iyi bilin," demişti Ordu Komutanı,
"Bugüne kadar hiçbir kadının almayı başaramadığı puanlan topladı. (Ayşe
Kulin, Adı Aylin)
Anlam bakımından kadın sözcüğünün incelendiği 2.1. bölümde belirtildiği gibi erkek
sözcüğü hem kadın hem de erkek dilinde kadın sözcüğünün belirgin eş dizimlilerinden
biridir. Anahtar sözcükle KDD’de 88, EDD’de ise 42 kez birlikte kullanılmıştır. Kadın ve
erkek sözcükleri iki terimli yapılar dışında özellikle iki cins arasında toplumsal
karşılaştırmaların söz konusu olduğu bağlamlarda bir arada kullanılmıştır:
Hem kadın hem de erkek dilinde kadın sözcüğünün en belirgin eş dizimlilerinden birinin
erkek sözcüğü olması iki tarafın da karşı cins hakkında sorgulamalar yapmasından ve diğer
cinsi ötekileştirmesinden kaynaklandığı düşünülebilir. KDD’de bu eş dizimlenmenin
EDD’ye oranla iki kat fazla olması ise düşündürücüdür.
KDD ve EDD’de anahtar sözcüğün ortak eş dizimlendiği kelimelerden bir diğeri ise ol-
fiilidir. Bu kullanım alışkanlığı, her iki cins konuşurda da bulunmakla birlikte kullanım
sıklığı ve biçimleri yönünden farklılık göstermektedir. KDD’de ol- sözcüğü 125 kez kadın
sözcüğüyle eş dizimlenmekteyken, EDD’de bu rakam 64’tür. KDD’de kadın sözcüğünün ol-
fiiliyle birlikte kullanıldığı örneklerde, konuşur cinsiyeti ve cinsiyetiyle ilgili
farkındalıklarını ifade eder:
Neden benim için hoş olmuyor, kadın olduğum için mi? (İnci Aral, Ölü Erkek
Kuşlar)
... havadan sudan konuşmalara, bir kadın olarak zor giriyordu. (Ayşe Kulin,
Adı Aylin)
KDD’de yer alan kadın sözcüğünün ol- fiiliyle birlikte kullanıldığı örnekler kadın gözüyle
modern dünyada Türk kadınının içinde bulunduğu sosyal, fiziksel ve ruhsal durumu
yansıtması bakımından önemlidir. Bu kullanımlarda anahtar sözcük sistematik olarak
önce bir sözcüğü ile daha sonra bir sıfatla sol eş dizimlenmiştir. Bu tip kullanımlar
derlemde 65 kez tanıklanmıştır. Aşağıda bu kullanımlar örneklendirilmiştir:
ağırbaşlı, dengeli, sakin ve kararlı bir kadın ol-, aklı başında bir yalnız yaşayan
kadın ol-, bir erkeği her yönden mutlu edebilecek bir kadın ol-, çağdaş ve
kültürlü bir kadın ol-, çamaşırını külle derede yıkayan, ekmeğini bile kendi
yapan bir kadın ol-, çekilmez, dayanılmaz bir kadın ol-, çok basit, çok sıradan
ve gereksiz konuşan bir kadın ol-, erkeğin hayalindeki kadın ol-, eski, yorgun
bir kadın ol-, ezilen, horlanan bir kadın ol-, gitgide daha sessiz, daha yorgun,
daha hastalıklı bir kadın ol-, güzel, çekici bir kadın ol-, hanım bir kadın ol-,
ipotek altında bir kadın ol-, kendine güvenen bir kadın ol-, kupkuru bir kadın ol-
, meslek sahibi bir kadın ol-, modern, çekici bir kadın ol-, muhteşem bir kadın
ol-, onun beklediği kadın ol-, sıradan, herhangi bir kadın ol-, sorumluluk taşıyan
aklı başında bir kadın ol-, yalnız bir kadın ol-...
EDD’de de tespit edilen ol- fiilinin kadın sözcüğüyle eş dizimlenme örnekleri söz dizimi
açısından KDD kadar sistemli değildir. Burada kadın sözcüğü ile sol eş dizimlenen sıfatlar
çarşaflı kadın ol-, tapındığım kadın ol- örneklerinde görüldüğü gibi her zaman bir
sözcüğünden önce kullanılmamaktadır. Ayrıca EDD’de, KDD’den farklı olarak kadın ol-
ifadesi sıklıkla düşün-, anla-, hatırla- gibi mental fiillerle birlikte kullanılmaktadır. Ayrıca
bu tip kullanımlarda kadın ol- ifadesinin kadın sözcüğü ile sol eş dizimlendiği
görülmektedir:
KDD’de kadın ol- ifadesinin mental fiillerle birlikte kullanıldığı örnekler EDD’ye oranla az
sayıda bulunmaktadır (4 kez). Bu örneklerin büyük çoğunluğunda kadın yazarlar,
eserlerindeki erkek karakterleri konuşturmaktadırlar. Bu durumda bu örneklerin erkek
dilinin taklidi olduğunun düşünülmesi mantıklı olacaktır:
Bir kadın olarak bu toplumda yetişmiş bir erkeğin aldatılmayı nasıl yaşadığını
anlamayabilirsin. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
Belki de seni hiçbir zaman yalnızca kadın olarak görmemiş olmamdan gelen bir
dikkatsizlikti bu,’ diye yazmıştı bir yurtdışı gezisinden bana daha sonra. (İnci
Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
KDD ve EDD’deki ortak özelliklerden bir diğeri de anahtar sözcüğün kendi dönüşlülük
zamiriyle birlikte kullanılmasıdır. Kendi sözcüğü her iki derlemde de kadın sözcüğüyle
26’şar kez eş dizimlenmiştir. EDD’de anahtar sözcüğün kendi sözcüğüyle birlikte
kullanıldığı örneklerde hissetmek, unutmak, düşünmek, algılamak gibi mental fiillere sıkça
yer verilmiştir:
KDD’de ise bu tarz bir kullanıma rastlanmamıştır. Kendi sözcüğü, anahtar sözcükle eş
dizimlendiği örneklerde daha çok kalıplaşmış deyim yapılarında kullanılmıştır:
kendinden büyük ol-, kendini takdim et-, kendine iyi bak-, kendisine seslenil-,
kendine güven-, kendini bir yere yakıştır-, kendi elleriyle biçimlemek- kendini
kurnaz san-, kendi mekânı ol-, kendi başına gel-, kendi yağında kavrulmak-,
kendisini bir yere atmak-, kendini bırak-, kendini ver-, kendine düş-, kendini
sat-
Her iki derlemde de kadın sözcüğünün en çok eş dizimlendiği niteleme sıfatı güzel’dir. Güzel
sözcüğü KDD’de 25, EDD’de 23 kez kadın’la birlikte kullanılmıştır. Bu belirgin eş
dizimlenme özelliği güzel sözcüğünün anlam yapısını da etkilemiştir. Türkiye Türkçesinde
kadın’lar güzel sıfatıyla nitelenirken, erkekler için yakışıklı sıfatı tercih edilmektedir.
Aşağıda verilen KDD’ye ait örnek bu sınırlamayı açıkça göstermektedir:
Güzel sözcüğünün karşıtı çirkin’de ise böyle bir seçim sınırlaması bulunmamaktadır.
Nitekim çirkin sözcüğü her iki derlemde de 3’er kez kadın sözcüğüyle birlikte kullanılmıştır.
Dolayısıyla her iki dilde de kadın sözcüğünün belirgin eş dizimlisi değildir:
Mutsuzluğu oranında çirkin, yorgun, gergin bir kadın. (İnci Aral, Mor)
Çirkin kadın yoktur! Bakım yaptırmamış kadın vardır. (Gülse Birsel, Gayet
Ciddiyim)
Kendimi kadın gibi hissetmiyordum, çok çirkin olduğumu düşünüyordum
(Ahmet Altan, Aldatmak)
2.2.1. K O K U Kelimeleri
Kadın ve erkek dilinde kadın sözcüğüyle birlikte farklı kavram alanlarında eş dizimlenen
sözcük sayısı nispeten azdır. Kokuyla ilgili sözcüklerle olan eş dizimlenme özelliği sadece
erkek dilinde bulunmaktadır:
Boğaz’ın kokusunu bir kadın kokusu gibi özlemle koklarken fark edebildi ancak
İstanbul’u ne kadar çok özlemiş olduğunu. (Ahmet Altan, Kılıç Yarası Gibi)
2.2.2. İ Ç K İ Kelimeleri
Kadın sözcüğünün içki ile ilgili sözcüklerle eş dizimlenmesi de erkek diline özgü bir
özelliktir (7 kez). Bu örneklerde çoğunlukla kokuyla ilgili sözcüklerin de yer alması dikkat
çekicidir (5 kez):
2.2.3. A V Kelimeleri
Erkek dilinde kadın sözcüğünün avla ilgili kavramlarla birlikte kullanıldığı görülmektedir.
Bu örnekler kadın bir avdır bilişsel denkliğini oluşturmaktadır. Bu kullanım KDD’de
tanıklanmamıştır:
...cins bir tazının av kokusu alması gibi, kadın kokusunu almıştı, orada bir
kadın saklıydı. (Ahmet Altan, İsyan Günlerinde Aşk)
2.2.4. A K I L Kelimeleri
Kadın ile birlikte kullanılan AKIL kelimeleri EDD ve KDD’de farklılık göstermektedir.
KDD’de bu kavram alanında kadın sözcüğü özellikle aklı başında ifadesiyle sıkça eş
dizimlenirken (6 kez), EDD’de böyle bir eş dizimlenmeye rastlanmamıştır. Aşağıda KDD’de
geçen ifadeler örneklendirilmiştir:
Hiçbir zaman aklı başında, hesaplı kitaplı davranışlar içinde yaşayan bir kadın
olamadım ne yazık ki. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
...aklı başında bir yalnız yaşayan kadın olarak, "Kim o?" diye seslendim.
(Esmehan Aykol, Kitapçı Dükkânı)
Neden Joe kendine aklı başında bir kadın bulmazdı? (Ayşe Kulin, Adı Aylin)
2.2.5. S I N I F L A N D I R M A Kelimeleri
KDD’de kadın sözcüğünün basit, basmakalıp, sıradan, sıradışı, kabul edilebilir, normal gibi
S I N I F L A N D I R M A kavram alanından kelimelerle sol eş dizimlendiği görülmektedir (14
kez):
Öte yandan kültürel olarak kabul edilebilir kadın davranışlarının sınırlarını...
(Leyla Şimşek, Günümüz Basınında Kadınlar)
Hastaneden çıkınca, annemin, hayatında ilk kez "normal" bir kadın gibi
davranmasını kutlamak için yakındaki bir kafede iki kadeh köpüklü şarap
içmiş, ardından da Oranien Caddesi’ndeki en sevdiğim kitapçıya gitmiştim.
(Esmahan Aykol, Kitapçı Dükkânı)
...çok basit, çok sıradan bir kadın olduğunu söylemişti Renginur’a. (İnci Aral,
Mor)
Karısının nitelikli, sıra dışı bir kadın olduğunu yadsımıyordu Armağan. (İnci
Aral, Mor)
Katı haberlerde ‘katı gerçekliğin’ bir parçası olarak sunulan basmakalıp kadın
imgelerini okuyucular "gerçek kadın imgeleri" olarak yorumlayacaklardır. (Leyla
Şimşek, Günümüz Basınında Kadınlar)
EDD’de yer almayan bu kullanım kadının dünyasında standart bir kadın tasavvurunun
oluştuğunu ve bu tasavvura uyma derecesine göre kadının kadını kategorilere ayırdığını
göstermesi açısından önemlidir. Nitekim yine KDD’de kadın sözcüğünün imge sözcüğüyle
sağ eş dizimlenme özelliği tanıklanmıştır (5 kez):
2.2.6. Ş İ D D E T ve İ Ş K E N C E Kelimeleri
KDD’de yer alıp da EDD’de tanıklanamayan bir başka özellik ise anahtar sözcüğün şiddet
ve işkence sözcükleriyle birlikte kullanılmasıdır. KDD’de kadın sözcüğünün 42 kere bu
kavram alanından sözcüklerle eş dizimlendiği görülmüştür. Belirgin eş dizimliler döv- ve
müştakları (18), şiddet (12), dayak (4), horlan- (3), sopa vur- (2) şeklinde sıralanabilir.
Ka’nın tersine masadaki iki kadın da hiç huzurlu değildi. (Orhan Pamuk, Kar)
Cem’e rastlayana kadar kendisini mutlu ve huzurlu bir kadın olarak gördüğünü
ve öyle hissettiğini unutuyordu. (Ahmet Altan, Aldatmak)
Kadın erkeğe, erkek kadına aktarılır, insan olur. (Alev Alatlı, Kâbus)
...yıllar önce benim sözde gerçek bir kadın-insan olabilmem için beni zorladığın
insafsız ve insanlık dışı uygulamanın bende aslında pek az şeyi değiştirmiş
olduğunu düşündüm. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
Normal bir kadın normal bir insan olacağım. (İnci Aral, Ölü Erkek Kuşlar)
Belki de oturup insanca konuşabileceğim, insan gibi bir kadın istiyorum. (İnci
Aral, Mor)
SONUÇ
Bu çalışmada “Kadın ve erkek dilinde ortak olarak kullanılan kelimeler aslında eş değer
midir?” sorusuna kadın sözcüğü örnekleminde cevap aranmıştır. Bu doğrultuda kadın
sözcüğünün bağlama dayanan anlamları, eş dizimlilikleri ve söz dizimi özellikleri, çağdaş
kadın ve erkek yazarların seçilen eserlerinden hazırlanan derlemlere uygulanan uygunluk
çözümlemesi yöntemiyle karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve kadın ve erkek dilindeki
anlam ve eş dizim örtüşmeleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu inceleme sonucunda aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır:
(i) Kadın sözcüğü her iki derlemde de aynı anlam değerinde kullanılmamıştır. EDD’de
sadece “erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen” ve “bayan” anlamlarında yer
alırken KDD’de “analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan” ve
“hizmetçi bayan” anlamlarında da kullanıldığı görülmektedir.
(ii) Kadın sözcüğünün erkek dili derleminde et, av, koku gibi sözcüklerle eş
dizimlendiği görülmektedir. Bu tarz kullanımlar kadın dilinde yer almamaktadır.
(iii) Kadın ve erkek dilinde kadın sözcüğünün kullanıldığı örnekler söz dizimi
açısından denklik göstermektedir.
KAYNAKLAR
Holmes, J. (1992). Women’s talk in public contexts. Discourse and Society 3(2):131-150.
Holmes, J. (2006). Gendered talk at work. Oxford: Blackwell.
Irzık, S. (2004). Kadınlar dile düşünce. İstanbul: İletişim Yayınları.
König, G. Ç. (1992). Dil ve cins: Kadın ve erkeklerin dil kullanımı. Dilbilim Araştırmaları
Dergisi, 3(1), 25-36.
Labov, W. (1973). Sociolinguistic patterns. Pennsylvania: University Press.
Lakoff, R. (1975). Language and woman’s place. Oxford: Blackwell.
Lyons, J. (1995). Linguistic semantics: an introduction. Cambridge: Cambridge University
Press.
Özçalışkan, S. (1994). Kadın ve erkeklerin küfür kullanımı üzerine. Dilbilim Araştırmaları,
5, 274-287.
Öztürk Dağabakan, F. (2012). Toplumdilbilimsel bir kavram olarak kadın-erkek dil
ayrımına Türkçe ve Almanca açısından bir yaklaşım. Atatürk Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 47, 87-106.
Partington, A. (1998). Patterns and meaning, using corpora for English language research
and teaching. Amsterdam/ Philadelphia: John Benjamins Publication Company.
Sebzecioğlu, T., Coşkun Özgür, S. (2015). Cinsiyete bağlı argo kullanımı üzerine bir
twitter etiketi örneklemi. TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi
Araştırmaları Dergisi, 3(5), 75-93.
Sunderland, J. (2004). Gendered discourse. New York: Palgrave Macmillan.
Sunderland, J. (2006). Language and gender. London: Routledge
Şimşek, B. (2006). Kadınlar arası konuşma sürecinde toplumsal cinsiyetin dil üzerinden
sergilenmesi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı, Ankara.
Tannen, D. (1994). Talking from 9 to 5. London: Virago.