You are on page 1of 6

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ

SANAT TARİHİ BÖLÜMÜ


İSLAM SANATI I DERSİ FİNAL ÖDEVİ

İSLAM DİNİNDE RESİM YASAĞI, NEDENLERİ, RESİM YASAĞININ İSLAM VE KÜLTÜR SANATI

ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE BAŞKA SEMAVİ DİNLERDEKİ RESİM YASAĞININ ARAŞTIRILMASI

HAZIRLAYAN

EVRİM SAVRAN 202513059

ADÜ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ


SANAT TARİHİ BÖLÜMÜ

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

DR. ÖĞR. ÜYESİ OSMAN ÜLKÜ

OCAK 2021
İSLAMDA RESİM-HEYKEL YASAĞI

İslam dininin ilk yayılmaya başladığında ilk yıllarda Mekke de yaşayan insanlar
ellerine geçirdikleri her şeye tapıyorlardı. Hamur, taş, çamur gibi maddelere şekil verip puta
dönüştürüp tapıyorlardı. Allah’ın birliğini esas almış olan İslam’ın mevcut putperestliğe karşı
kayıtsız kalamazdı. Bu bağlamda İslam dini putperestliğe savaş açmış ve onu kesin bir dille
yasaklamıştır. “Dahası puta tapıcılık ve puta tapıcılığa benzer, onu akla getiren uygulamalara
da set çekmiştir. Bu cümleden olarak başlangıçta heykel yapımı da yasaklanmıştır.1”
İslam öncesi ve sonrası dönem itibariyle, tapınma dışında farklı amaçlar güdülerek
heykel yapımı söz konusu değildir. Bu yüzden heykel yapımı tümden yasaklanmıştır. Zira az
önce de ifade edildiği gibi, Cahiliye döneminde heykel yapmaktaki amaç tapınmaktır.
Allah katında azabı en şiddetli olan kimselerin heykel yapanlar olduğu dile getirilmiş
ve bu konu özellikle vurgulanmıştır. Ancak tarih içerisinde heykel yapımının farklı amaçları
ortaya çıktığından ve puta tapma meselesi giderek zayıfladığından konunun tekrar ele
alınması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.2

1
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Ahmet Hamdi Akseki’nin görüşleri 2016/5, c. 5, sayı: 9
2Hasan YAŞAROĞLU, İSLAM’DA RESİM-HEYKEL YASAĞI VE AHMET HAMDİ AKSEKİ’NİN KONU
HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER
KURAN-I KERİMDE RESİM – HEYKEL YASAĞI

Kur’an-ı Kerim’de heykel hakkında iki ayet-i kerime vardır. Bunlardan birinde heykel,
put anlamında kullanılırken diğer ayette asıl anlamında kullanılmamıştır. Dolayısı ile
Kur’an’da her heykel, putu ifade etmemektedir. Bu bakımdan heykel meselesi Kur’an bazında
ele alındığında, az önce de ifade edildiği gibi, mutlak bir yasaktan söz edilememektedir
Bunun tabii bir sonucu olarak, İslam dininin resim ve heykeli yasakladığını iddia edenler,
iddialarını ayetlere değil de hadislere dayandırmışlardır.
Haşir suresinin 24. ayetinde Musavvir, Cenab-ı Hakkın el-halık ve el-bari isimleri ile
kullanılmıştır. Bu isimler ayette yer aldığı sıraya göre Allah için, “bir şeyi bir şeyden var
eden, yoktan var eden ve şekil veren” anlamlarını içermektedir. Bu bakımdan söz konusu
tabir insanlar için de kullanılmakta ve tasvir yapanı, yani heykeltıraşı ifade etmektedir.
Heykeltıraş, taşa yahut başka bir şeye şekil vermesi, tasvir etmesi bakımından musavvirdir.
(Tapınmak için heykel yapan)

HADİSLERDE RESİM – HEYKEL YASAĞI


Hadis-i şeriflerde Musavvir terimi, bir hadiste şöyle geçmektedir: “Her musavvir
cehennemdedir. Musavvirin tasvir ettiği her surete kıyamet günü hayat verilir de bunlar
cehennemde ona azap ederler”3 Başka bir rivayette ise musavvirlerin durumu şu şekilde ifade
edilir: “Allah katında, kıyamet günü, azabı en şiddetli olanlar musavvirlerdir.” Burada şunu
vurgulamak gerekir ki musavvirden kasıt put yapımcılığıdır. Her musavvir ateştedir, hadisi
her put yapıcısının ateşte olduğunu ifade etmektedir. Yoksa ki buradaki musavvirden kasıt
heykeltıraş değildir.

3
“Küllü musavvirin finnar…” Kâmil Miras, Sahihi Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, VI, 416, Ankara
1985
Hristiyanlıkta, özellikle kiliselerde yer alan resimler dini okuma yazma bilmeyen
halka öğretmek amacı taşıyordu. Özellikle Bizans İmparatorluğu’nda kiliselerin duvarlarına
İsa, havariler, azizler ve incilde yer alan konular sahnelenmiştir. İslamiyet ise bu konuda
tamamen Hristiyanlıktan ayrılmıştır. Hristiyanlıkta tasvir, dinin yayılması için bir araç olarak
kullanılmıştır. Erken Hristiyanlık dönemi sanatında, Rönesans ve Barok dönemler başta
olmak üzere tüm sanatçılar dini konulu resimler yapmışlardır. İslamiyet’te ise cami ve
mescitlerde bu tarz tasvirler yoktur. İslam dininde puta tapmak kesin olarak yasaklanmıştır,
ancak sanat amacıyla yapılan resim-heykeller konusunda herhangi bir kısıtlama söz konusu
değildir.
Erken İslam’da sanata ilişkin tutumun bir profilini çizmek için altı tür belgeden
yararlanılabilir; İslam öncesi Arabistan’da sanat, Kur’an ayetler, hadisler, fetihlere ilişkin
olarak anlatılanlar, erken İslam anıtları ve İslam sikkeleri bizlere örnek oluşturur.

ERKEN İSLAM DÖNEMİNDE İNSAN FİGÜRÜ ÖRNEKLERİ


Erken İslam sanatının örneklerine topluca bakıldığında ortak bir özellik hemen göze
çarpar. Aralarında tek bir canlı varlık tasviri yoktur. Bu durumun istisnaları ise Kuseyr Amra,
Hırbetü’l Mefeer gibi birkaç yapılarda bulunan hayvan ve insan tasvirlerdir.
İslamiyet’te tasvir yasağı olmadığı halde, daha sonra böyle bir kavram ortaya
çıkmıştır. Abbasi halifeleri resmi yasaklamamışlardır. Fatimiler’de sanata ve sanatçıya önem
vermişler, resmi yasaklamamışlardır. Emevi ve Abbasi’lere ait mimari eserlerde bitkisel,
insan figürlü tasvirler mozaik ve freskler mevcuttur. Burada şu duruma dikkat edebiliriz ki
İslamiyet’te ibadet edilen cami, mescit veya namaz kılınan yerde insan hayran figürlü hiçbir
şey kullanılmamıştır. Bu figürler daha çok saray ve hamam yapılarında olmak üzere sivil
mimari de çok sık kullanılmıştır. Örneğin kuseyr amra sarayı hamamı, Suriye’de Kasrül
Garbi, Filistin’de Hırbetül Mefcer ’de kazı çalışmaları yapılmış, figürlü tasvirler ortaya
çıkarılmıştır.

Resim 2 Hırbetül Mefcer

Resim 1 Kuseyr amra sarayı hamamı Resim 3 Kasrül Garbi

Resim 4 Kuseyr amra sarayı


hamamı
İSLAM VE TÜRK SANATINDA RESİM FİGÜRÜ ÖRNEKLERİ
Selçuk ve Osmanlı padişahlarının saraylarında ressam bulundurulmuş olup,
padişahların resimleri yapılmıştır. III. Selim zamanında eğitim programlarına resim dersleri
konulmuş, II. Mahmud kendi portresini kışla ve resmi dairelere astırmıştır. Bu durum
Arabistan’da yer alan belli kesim tarafından hoş karşılanmamış, tam tersine aydın kesim
tarafından resim yasağı tanınmamıştır.
İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası Türk Sanatında insan tasviri, taş, ahşap, maden
vb. malzemeler kullanılarak, imaret, türbe, medrese, tekke, bimarethane, gibi yapılar üzerine
bezeme olarak kullanılmıştır.
Anadolu Selçuklu başta olmak üzere pek çok dönemde, geniş bir coğrafyada karşımıza
çıkmaktadır. Figürlü plastik süsleme daha çok Büyük Selçuklu ’da ve Anadolu Selçuklu ‘da
taş bezeme olarak kullanılmıştır. 13. ve 14. Yüzyıl Anadolu yapılarında değişik biçimlerde
tasvir edilmiş insan figürlerine rastlıyoruz.

Resim 5 Beyşehir Kubadabad Saray çinileri Resim 6 Niğde Hüdavend Hatun Türbesi

Resim 7 Beyşehir Kubadabad Saray çinileri Resim 8 ince minareli medrese

SONUÇ OLARAK
İslamiyet’in ilk döneminde puta tapmanın yoğun olduğu zamanlar da heykel, resim gibi
figürlerin hadisler yoluyla yasak olduğu anlatılmıştır. Kuran-ı Kerimde de tapınmak amacıyla
resim ve heykel yapanların azap çekeceği Allah’a şirk koştukları anlatılmaktadır. Daha
sonraki dönemlerde ise puta tapıcılık kalmamasıyla beraber heykel ve resim sanatı ibadet
alanları dışında İslam sanatına girmiştir.
KAYNAKÇA
1. Grabar, Oleg. (1988). İslam Sanatının Oluşumu.
2. Algan, Nusret. (2008). Anadolu Selçuklu Dönemi Mimarisi Taş Yüzey
Süslemelerinin İncelenmesi ve Seramik Yorumları.
3. Taşçı, Aydın. (1998). Selçuklu Mimarisi Süslemesindeki Alçı ve Taş
Kabartma İnsan Figürlerinin Köken ve Gelişimi.
4. Şenay Sayın ALSAN, İslamiyet’te Tasvir Yasağı ve Türk Mimari
Süsleme Sanatında İnsan Figürünün Kullanımı.
5. Çoruhlu, Yaşar. (2000). Türk Mitolojisinin Anahatları.
6. Öney, Gönül. (1988). Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El
Sanatları.
7. Öney, Gönül. (2007). Büyük Selçuklu Seramik Sanatında Resim Programı
ve Gelişen Figür Üslûbu.

You might also like