You are on page 1of 129

AŞINMA

Birbirine temas eden ve birbirlerine göre izafi hareket yapan


sürtünme halindeki cisimlerin yüzeylerinde sürtünme
etkisiyle oluşan ve istenilmeyen malzeme kaybıdır.

Birbiriyle temas eden yüzeylerde sürtünme kuvvetleri güç


kaybına, aşınma ise işleme toleranslarının kötüleşmesine
neden olduğundan aşınma çok önemli bir parametredir.

Birbirine temas eden mühendislik malzemelerinin,


birbirlerine sürtünmesi neticesinde meydana gelen aşınma,
çeşitli makine ve teçhizatın kullanımı sırasında çok büyük
ekonomik kayıplara sebep olmaktadır.
Aşınma, bir yüzeyden diğer bir yüzeye malzeme transferi
veya aşınma parçalarının oluşumu neticesinde ortaya çıkan
malzeme kaybıdır. DIN 50320'de aşınma; "kullanılan
malzeme yüzeylerinden mekanik sebeplerle ufak parçaların
ayrılması suretiyle meydana gelen değişiklik" olarak
tanımlanmaktadır.

Temas halinde bulunan katı yüzeylerde, malzeme kaybı üç


şekilde gerçekleşebilir. Bunlar bölgesel erimeler, kimyasal
çözünme ve yüzeyden fiziksel anlamda oluşan ayrılmadır.
Uygulamada aşınma kapsamında, daha çok yüzeyden fiziksel
anlamda ayrılan malzemenin sebep olduğu hasarlar dahil
edilmektedir.
Mühendislik malzemelerindeki yıpranmanın aşınma sayılması
için aşağıdaki şartların oluşması gerekir:

a) Mekanik bir etkinin olması,


b) Sürtünmenin olması,
c) Yavaş fakat devamlı olması,
d) Malzeme yüzeyinde değişiklik meydana getirmesi,
e) İsteğimiz dışında meydana gelmesi gerekir.

Bu şartlardan biri sağlanmıyorsa meydana gelen yıpranma


aşınma değildir.
Aşınma, genellikle önceden bilinen bir hasar tipidir. Birbirleri
ile temasta olan malzeme yüzeyleri oksit filmleri veya
yağlayıcılar ile korunsalar bile, mekanik yüklemeler altında
oksit tabakasının veya yağlamanın bozulması, iki yüzeyin
birbiriyle doğrudan temasına sebep olabilir.

Bu temas sonucu oluşan sürtünme malzemenin çalışma


koşullarındaki ömrünü ve performansını sınırlayan aşınmaya
sebep olur.

Bu hasar uygun yağlama, filtreleme, uygun malzeme seçimi


ve uygun tasarım gibi faktörlerle en aza indirilebilir, fakat
kesinlikle önlenemez. Aşınmayı etkileyen faktörler aşağıdaki
şekilde gruplandırılmıştır.
A) Tribolojik Sistemin Elemanlarına Bağlı Faktörler

1. Ana Malzemeye Bağlı Faktörler


a) Malzemenin cinsi
b) Malzemenin mikro yapısı
c) Malzemenin yüzey sertliği
d) Elastiklik modülü
e) Yüzey pürüzlülük durumu
f) Malzeme şekli ve boyutları
g) Soğuk şekil vermenin etkisi
h) Isıl işlem
2. Karşı Malzemeye Bağlı Faktörler ve
Aşındırıcının Etkisi

a) Aşındırıcı Tane Büyüklüğü


b) Tane Şekli
c) Tane Dağılımı

3. Ortama Bağı Faktörler

a) Sıcaklık
b) Nem
c) Atmosfer
B) İşletmeye Bağlı Faktörler (Servis Şartları)

1. Yük
2. Hareket
a) Kayma yolu
b) Zaman
3. Kaymanın cinsi
Ana Malzemeye Bağlı Faktörler

Malzemenin Cinsi

Aşınmanın meydana geldiği koşullar göz önünde


bulundurularak aşınmaya dayanıklı malzeme seçimi yapmak
gerekir.

Malzemenin Mikro Yapısı

Mikro yapıda bulunan fazlar ve tane boyutu mekanik


özellikleri yüksek derecede etkileyen önemli bir faktördür.
Lamelli perlitik yapının lameller arası sertliğin fazla olması,
tanecikli perlitik yapıya göre aşınma direncini daha fazla
arttırır.

Malzemenin Yüzey Sertliği

Sertliğin artmasıyla aşınma direncide artar . Ancak belli bir


değerden sonra sertlik artışı aşınmaya karşı direnç artışı
getirmez. Ticari saf metallerde aşınma direnci kütlesel sertlik
ile doğrusal olarak artmaktadır.

Abrasiv aşınma direncinin genelde sertliğe bağlı olduğu ve


sertliğin artması ile iyileştiği kabul edilir.
Genel olarak alaşım elementleri, malzemelerin sertlik ve
mukavemetlerini arttırmak amacıyla katılır. Örneğin bakır
metali içerisine katılan çinko ile sertlik artarken, aynı
zamanda aşınma direnci bakırdan daha yüksek olan
malzemede elde edilmektedir. Isıl işlemin etkisi ile
malzemelerin aşınma dirençlerini arttırmak için yapılan
çalışmalar, malzeme yüzeyinin sertleştirilmesi veya kütlesinin
tamamının sertleştirilmesi üzerinde yoğunlaştırılmıştır.

Yapılan deneysel çalışmalarda aynı sertliğe sahip ısıl işlem


görmüş çeliklerin aşınmaya daha az direnç gösterdikleri ve
yine aynı çelik, ısıl işlemle farklı sertlik seviyelerine
getirildiğinde sertlik ile aşınma direnci arasında doğrusal bir
ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır.
Metallerde yüzey sertliğinin arttırılması için ısıl işlem veya
yüzeye daha sert bir tabakanın kaplanması ile yüzey sertliği
arttırılabilir. Bu işlemlerde sadece yüzey sertliği attığı için,
malzemenin çekirdeği sünek kalır. Böylece hem aşınmaya
karşı direnç artar, hem de darbelî zorlamalara karşı
malzemenin mukavemeti artar.

Elastiklik Modülü

Teğetsel gerilmenin, akma sınırını aşması durumunda,


burada plastik deformasyon meydana gelerek yüzey
pürüzleri tepelerinden koparak aşınmayı hızlandırır.
Sert yüzeyin pürüzlülüğü ile aşınmasının doğru orantılı
olduğu ve aşınma hızının sert yüzey üzerindeki pürüzlerin
şeklinden az etkilendiği tespit edilmiştir.

Yüzey Pürüzlülük Durumu

Sürtünme esnasında yüzeyden kopan küçük partiküllerin,


büyük bir kısmını yüzeyde bulunan pürüzler meydana getirir.
Sürtünme durumunda yüzey pürüzlerine gelen teğetsel
gerilmenin, akma sınırını aşması durumunda, burada plastik
deformasyon meydana gelerek yüzey pürüzleri tepelerinden
koparak aşınmayı hızlandırır.
Yüzey pürüzlülüğünün aşınma ve sürtünme katsayısına etkisi
Malzeme Şekli ve Boyutları

Yapılan araştırmalarda, toprak işleme aletlerindeki kesici


ağızların zamanla parabolik bir şekil aldığı ve parabolik şeklin
aşınmaya karşı daha dirençli olduğu bulunmuştur. Geometrik
kesiti ideal daireye yakın olan numunelerin daha az
aşındığını ve aşınma sonucunda ideal daireye yaklaşma
olduğunu tespit edilmiştir.

Soğuk Şekil Vermenin Etkisi

Soğuk şekil vermenin aşınma direncine etkisine geçmeden


önce sertliğin aşınma direncine etkisi incelenmiş ve sertliğin
artışıyla aşınmanın azaldığı tespit edilmiştir.
Soğuk şekil değiştirme sırasında meydana gelen pekleşme
malzemenin sertliğinin artmasına neden olur.

Malzemelerin elastiklik modülü arttıkça malzemenin


aşınmaya karşı direnci daha fazla olur. Bunun nedeni
elastiklik ve akmasının yüksek olan malzemelerde gerçek
temas alanı azalır.

Elastiklik modülü farklı iki malzemenin aşınmasında, düşük


elastiklik modülüne sahip malzemenin, gerçek temas alanı
biraz daha fazla olduğu için izafi hareket sırasında bu
malzemede soğuk kaynak olma ihtimali artar ve neticede
biraz daha çabuk aşınır ve artmasına neden olur. Böylece
artan sertlik ile malzemenin aşınmaya karşı direnci artar.
Sürtünme esnasında verilen enerjinin bir miktarı devamlı
olarak soğuk deformasyon meydana getirdiğinden malzeme
yüzeyinin pekleşmesine neden olur. Bu pekleşme,
malzemenin sertleşmesine ve dolayısıyla aşınmaya karşı
dirençlerinin artmasına sebep olur.

Isıl İşlem

Özellikle çeliklerde ısıl işlem sonucu sertlik artarak aşınmaya


karşı direnci yükseltir. Sertleştirme işleminden sonra
malzemenin içyapısında gerilme yığılmaları meydana gelir.
Bu gerilme yığılmalarını gidermek için temperleme işlemi
yapılmalıdır.
Aşındırıcının Etkisi ve Karşı Malzemeye Bağlı
Faktörler

Aşındırıcının Etkisi

Aşınma deneyinde çok çeşitli aşındırıcılar kullanılır.


Alüminyum oksit, aşındırıcı taneleri sert ve keskin köşelidir.
Silisyum karbür (SiC) aşındırıcı taneleri ise daha sert ve
keskin köşeli olmalarına rağmen, alüminyum oksit
aşındırıcılara göre aşırı derecede kırılgandırlar.
Yüksek sıcaklıklarda bazı alüminyum ve silisyum karbür
aşındırıcıların sürtünme katsayıları incelenmiş, neticede SiC'
ün sürtünme katsayısının sıcaklığın yükselmesiyle azaldığı
bulunmuştur.
Karşı Elemana Bağlı Faktörler
Tane Büyüklüğü, Tane Şekli, Tane Dağılımı

Tane büyüklüğü arttıkça, malzemenin aşınmaya karşı


direncinin azaldığı ve aşındırıcı tanelerin parabolik şekilli
olması, keskin köşeli tanelere göre aşınmayı azalttığı
görülmüştür.

Ortama Bağlı Faktörler


Sıcaklık, Nem, Atmosfer

Aşınmayı etkileyen önemli faktörlerden biride aşınma


ortamının atmosferi, nemi ve sıcaklığıdır. Temas halinde
bulunan yüzeylerin sürtünmeden dolayı yüzeylerde bölgesel
olarak sıcaklık artışına sebep olur.

Yüzeylerde meydana gelen sıcaklık artışı, malzemenin


kimyasal, fiziksel ve mekanik özelliklerini değiştirerek
malzemenin aşınmaya karşı direncini etkiler.

Yapılan araştırmalar sıcaklığın artmasının aşınmayı belli bir


sıcaklık değerine kadar etkilemediğini, daha sonraki
sıcaklıklarda tesirini hissettirdiğini göstermiştir. Ergime
sıcaklığı yüksek olan malzemelerin yüksek aşınma direncine
sahip olduğu da tespit edilmiştir.
İşletmeye Bağlı Faktörler (Servis Şartları)

Aşınma sistemi içerisinde aşınma yüzeyinin maruz kalacağı


basıncın büyüklüğü, birim yüzeye uygulanan kuvvetin
büyümesini sağlayacağından, aşınmanın artmasına sebep
olacaktır.

Araştırmacıların birçoğu kritik bir yükleme miktarına kadar


yükün artışı ile hacimsel aşınmanın orantılı bir değişim
gösterdiğini açığa çıkarmıştır. Kritik yükleme miktarı, aşınma
yüzeyinin soğuk deformasyonla, sertliğin belli bir oranda
arttığı değer olarak belirlenmiştir.
Hacimsel aşınmanın yük ile doğrusal olarak arttığını, fakat
yükün daha fazla artmasıyla birim yük başına düşen aşınma
miktarının belli bir kayma yolundan sonra dengeye geldiği
tespit edilmiştir.

Bütün teorik ve uygulamalı çalışmalar kayma yolu ile aşınma


miktarının orantılı olduğunu belirtmektedir. Khruschov ve
arkadaşları ise (Moose, M. A., 1974) 0-25 m/s aralığında
kayma hızının artmasıyla hacimsel aşınmanın yavaş olarak
arttığını belirlemişlerdir.
Bir aşınma sisteminde;
1. Ana malzeme (aşınan)
2. Karşı malzeme (aşındıran)
3. Ara malzeme
4. Yük
5. Hareket, aşınmanın temel unsurlarıdır.
Bu unsurların oluşturduğu sistem teknikte “Tribolojik Sistem”
olarak adlandırılır. Bir aşınma sistemindeki önemli
etkenlerden biri de çevre şartlarıdır. Sistem elemanlarının
nem ve korozif etkiler ile karşı karşıya kalması aşınmayı
hızlandırır. Tribolojik sistemin standartlara uygun şematik
gösterimi şekilde görülmektedir.
Tribolojik Sistemin Şematik Gösterilişi
Aşınma genelde yüzey ve yüzey altı hasardır. Aşınma türleri
veya aşınma mekanizmaları yüzeylerin yapısından anlaşılır.
Yüzey Hasar Türleri;

a) Topografik hasar,
b) Mikroyapısal hasar,
c) Topografik+mikroyapısal hasar
AŞINMAYI AZALTMAK İÇİN YAPILABİLECEK
İŞLEMLER

Aşınmaya etki eden faktörlerin başında temas yüzeylerinin


sertliği ve kimyasal kompozisyonu gelir. Sertlik arttıkça
(mukavemet artar) yüzeyden parça kopması zorlaşır.
Kimyasal bileşeni birbirine yapışmayı azaltıcı özellikte olursa
ve korozyona karşı dayanıklı ise aşınma miktarları azalır.

Malzeme Seçimi

Aşınma dayanımını arttırmak için birbiriyle temas halinde


çalışan parçalarının malzemeleri farklı seçilmelidir.
Bu farkı malzemelerin birbiri ile kaynak yapabilme özelliği
kötü olduğundan adhezyon aşınmasına olumlu yönde
katkıda bulunacaktır.

Pürüzlülük

Genelde yüzey pürüzlülüğü arttıkça kontak noktaları yükü


taşıyacak olan gerçek alan) azaldığı için aşınma miktarı
artacaktır. Bunun aksine pürüzsüz sayılabilecek yüzeyde
aşınma artıklarının kalabilmesi ve sürtünen iki yüzeyin
arasındaki çekim kuvvetinin fazla olması da adezyon ve
abrazyon aşınmalarını arttıracaktır. Eğer hareketin yönü
pürüzlülüğün yönüne dik ise aşınma miktarı azalmaktadır.
Sertlik

Aşınma dayanımını arttırmak için alaşımlandırmayla veya ısıl


işlemle yüzey sertleştirilebilir.

Tane Boyutu

Plastik deformasyona etki eden önemli etkenlerden biride


tane boyutudur. Tane boyutu ne kadar küçükse malzeme o
kadar mukavim ve toktur.
Yüzey İşlemleri

Yüzeyde kimyasal, elektro-kimyasal veya termo-kimyasal


metotlarla oluşturulacak tabakalar birlikte çalışan iki metalin
arasındaki sürtünme katsayısını ve tutunabilme özelliğini
azaltıcı etki yaptığı için, aşınmaya olumlu yönde katkıda
bulunur.

Genelde bu işlemler PVD, CVD, termo-kimyasal


(sementasyon, nitrasyon, borlama v.b.) elektroliz kaplama
ve plazma ile kaplama gibi mekanik özellikleri iyileştirici
etkenler yapan işlemlerdir.
Yağlama

Aşınmaya karşı alınabilecek en ekonomik ve kolay tedbirdir.


Yağlayıcı maddenin görevi sürtünen yüzeyler arasındaki
metal-metal sürtünmesi yerine sıvı-metal sürtünmesini
sağlamaktır. Hareket hızının fazla olduğu yerlerde (yataklar)
yüklü iki yüzey arasında oluşan yağ filmi taşır. Bu yüzden
yağlayıcının özellikleri çok önemlidir.

Kontak Geometrisi

Sürtünen elemanların kontak geometrisi aşınma miktarını


etkiler. Aşınma artıklarının iki yüzey arasından dışarı
çıkmaları kolaylaştıkça parçaların abrazyon aşınması azalır.
Ayrıca yüzeye gelen kuvvet şeklide önemlidir. Normal
kuvvete nazaran bileşik kuvvet daha fazla aşınmaya neden
olabilir.
AŞINMA MEKANİZMALARI

1. ADHEZİF AŞINMA (YAPIŞMA AŞINMASI)

Özellikle birbiriyle kayma sürtünmesi yapan, metal-metal


aşınma çiftinde meydana gelen kaynaklaşma olayının bir
sonucudur. Birbiri üzerinde kayan yüzeylerdeki gerilmeler
küçük yüklemelerle dahi akma gerilmesi sınırına, erişirler
veya geçerler. Böylece temas eden metaller arasında
yapışma kuvvetleri kendini gösterir. Bu nedenle bir parçadan
diğerine malzeme geçişi, soğuk kaynaklaşma ve küçük
parçaların kopması olayları meydana gelir.
Adhesif aşınma, en sık rastlanan aşınma türü olmasına
rağmen genellikle hasarı hızlandırıcı etkide bulunmaz.

Adhesif aşınma bir metal yüzeyinin başka bir metal


yüzeyindeki bağıl hareketi sırasında birbirlerine kaynamış
veya yapışmış yüzeydeki pürüzlerin kırılması sonucu ortaya
çıkar. Eğer iki metal aynı sertlikte ise aşınma her iki yüzeyde
de oluşur.

Metaller arasındaki yağlamanın mükemmel olması, yüzeye


etki eden yükün azaltılması ve malzemenin sertliğinin
arttırılması adhesif aşınmayı azaltır. Sonuç olarak adhesif
aşınma; yüzeye etkiyen normal yükle, kayma yolu ile ve
aşınan malzemenin yüzey sertliği ile orantılıdır.
İki çıkıntının buluşması ve bağ oluşumu

Bağın kopması diğer yüzeye malzeme transferi


İki yüzeydeki çıkıntıların etkileşimi sonucu yüzeyde kırıntı
oluşumu
Kuru ve sınır sürtünme halindeki fonksiyon yüzeylerinin birbiri
ile temas halinde olan pürüz tepelerinde, özellikle akma sınırı
aşıldığında kuvvetli bir adhezif veya sıcaklık etkisi ile teşvik
edilen kohezif bir bağ meydana gelmektedir.
Bu bağ metal değme yüzeyleri ne kadar temiz ise o oranda
kuvvetli olmaktadır. Rutubet, absorbe gazlar, oksitler ve
yağlayıcı maddelerin mevcudiyeti bağ kuvvetini dolayısıyla
aşınmayı azaltır. Pürüz tepecikleri arasında bu tür bağlar
oluşmuş olan iki yüzeyi birbirine göre hareket ettirdiğimiz
zaman, bağlanmış tepeciklerin birbirinden ayrılması dört
şekilde olabilir.
I- Bağ ara yüzeyinin kesme direnci (τi), her iki yüzeye ait
malzemenin iç kesme dirençlerinden (τ1,τ2) daha küçüktür. Bu
takdirde ayrılma ara yüzeyden (veya oluşan kaynak bağından)
olur. Bu tür adhezif aşınmada aşınma miktarı en azdır.
Çelik/kalay çifti bu hal için örnek gösterilebilir.
II- Ara yüzeyin kesme direnci, 1 numaralı malzemeden küçük, 2
numaralı malzemeden büyüktür. Bu takdirde ayrılma ikinci
malzeme içinde olur. Buna pratikte “sıvanma aşınması” da denir.
Örnek olarak çelik/kurşun çiftine bu tür aşınmaya rastlanır.
Benzer aşınma hali kurşun bronzu/çelik arasında da gözlenir.
III- Ara yüzeyin kesme direnci, birinci malzemeden küçük,
diğerinden ise çok az farklı (heterojen yapıda olan ikinci
malzemeye yer yer eşit olabilir). Bu takdirde gene yumuşak
malzemeden sert malzemeye bir madde geçişi vardır.
Ancak bazı noktalarda parçacık kopmaları kendini
gösterecektir. Madde geçişi yanında, madde ayrılmaları
şeklinde daha büyük bir madde kaybı ortaya çıkacaktır. Bu
tip adhezif aşınmaya çelik/bakır çifti örnek gösterilebilir.
IV- Ara yüzeyin kesme direnci her iki yüzey malzemesinin
kesme direncinden büyüktür. Ayrıca kuvvetli bir plastik şekil
değişimi sonucu pekleşmiş ve kırılgan hale gelmiştir.
Belirli bir kayma mesafesinde yüzeyden kopup ayrılacak ve
kuvvetli bir aşındırıcı olarak, yüzeyler arasında adhezif aşınmaya
ek olarak bir abrasif aşınmaya sebep olacaktır.
Bunun sonucu her iki yüzeyde de kuvvetli bir aşınma meydana
gelecektir. Mukavemet özellikleri birbirine yakın malzeme çiftleri
arasında (örnek olarak çelik/çelik) bu tip adhezif kökenli aşınma
hallerine sıklıkla rastlanır.

Farklı sürtünme çiftleri arasında ortaya çıkan bu dört adhezif


aşınma mekanizmasında ölçülen sürtünme katsayıları arasında
fark çok azdır. Yani dört halde de sürtünme direnci hemen
hemen aynı kalır. Buna karşın I. ve IV. mekanizmaları arasındaki
aşınma miktarı farkı çok büyüktür (yaklaşık 100 kat).
Adhezif Aşınmanın Teorisi

Aşınma konusunu teorik bir temele dayandırmaya ait ilk


çalışmaları Holm ve Archard gerçekleştirmiştir.
Bu araştırıcılar yaygın olarak kullanılan (K) aşınma
faktörünün de tarifini yapmışlardır.
Achard modeli esas olarak metaller için geliştirilmiş olmasına
karşın, sınırlı olarak başka malzemelerde de
kullanılabilmektedir.
Gerçek temas alanı yüzeye etki eden normal kuvvetle
orantılıdır. Metalsel malzemelerde birçok halde pürüz
tepeciklerindeki lokal deformasyonun plastik olduğu
söylenebilir.
Şekilde gösterildiği gibi tek bir pürüz teması dikkate alınsın.
Basitlik açısından pürüz geometrisi dairesel kabul edilsin.
(yarıçap a)
Temas (c) de maksimum boyuta ulaşmıştır. Bu durumda
taşınan normal kuvvet:

Ppl: plastik akma basıncı, batma sertliğine (HV) çok yakın bir
değerdir.
Bağıntısı tekbir pürüz için geçerlidir, ancak yukarıda tek bir
pürüz için gösterilen durum, yüzey genelinde pek çok
pürüzde söz konusu olacaktır. Yani aynı anda pek çok pürüz
teması ve kopması olacaktır.
Aşınma, bu temas eden pürüzlerden malzemenin ayrılması
sonucunda meydana gelir. Aşınan malzeme hacmi doğal
olarak temas halindeki pürüzlerin boyutuna bağlı olacaktır.
Aşınma sonucu pürüz tepelerinden ayrılan malzeme
hacminin (δV) pürüz yarıçapı a’nın küpü ile orantılı olduğu
gösterilmiştir. Basitlik açısından aşınan hacim yarıçapı a olan
bir yarı küre olsun. Bu durumda:

olur.
Burada bütün pürüz temas yüzeylerinden bir aşınma
mahsulü meydana gelmesinin mümkün olmadığını ifade
etmek doğru olacaktır. Aşınma olan temas yüzeyi sayısının,
tüm temas yüzeyine oranı κ olsun.
Sadece bir pürüz çifti temasında 2.a kadarlık bir kayma
mesafesinde, birim kayma mesafesi için ortalama olarak
aşınan malzeme hacmi δQ ile gösterilirse:
Toplam aşınma hacmi, bütün pürüz tepeleri teması dikkate
alınırsa:

Toplam aşınma hacmi:

Toplam normal kuvvet:


Her iki denklemdeki alanların eşitliği yazılırsa:

Şeklinde bir tanımlama yapılır ve Ppl=H (sertlik) yazılırsa:

olur.
Archard Aşınma Denklemi
Bu bağıntı, birim kayma mesafesi için aşınan malzeme
hacminin (Q), normal kuvvet (FN) ve yumuşak malzemenin
sertliğine bağlı olduğunu ifade eder ve Archard Aşınma
Denklemi olarak bilinir.
Buradaki K sabiti ise aşınma katsayısı olarak adlandırılır.
K boyutsuzdur ve 1 den küçüktür.
Mühendislik uygulamalarında K/H daha yaygın kullanılır.
Boyutlu aşınma katsayısı:
Adhesf Aşınma Örneği
Adhezif Aşınma Örneği (Yapışma Aşınması)
Adhezyon aşınma yüzey yapısı
Adhezif Aşınma Yüzeyleri
Adhezif Aşınmanın Önlenmesi:

1. Yağlama: İyi bir yağlamayla sürtünme azalır, ısı


uzaklaştırılır. Sonuçta mikro kaynak bölgeleri önlenir.

2. Birbirleri içerisinde çözünmeyen metaller kullanmak:


Birbiri içerisinde çözünmeyen iki metal bir arada
kullanılırsa mikro kaynaklanma engellenir. Ama pratikte
kullanımı çok sınırlıdır.

3. Düz yüzeyler kullanmak: Eğer temas eden yüzeylerde


çıkıntılar yoksa aşınma meydana gelmez.
4. Metal-metal temasını önlemek: Bu aşınmayı meydana
getiren metal-metal yüzeylerinde kimyasal filmler
oluşturursak (fosfat kaplama gibi) aşınmayı engellemiş
oluruz.
2. ABRASİF AŞINMA

Sert, keskin bir parçanın daha yumuşak bir parçadan talaş


kaldırmasına abrasif aşınma denir. Abrasif Aşınma, yırtılma
veya çizilme aşınması olarak adlandırılır. Sert partikül veya
sert yüzey kabarıklarının katı yüzeylerde hareket etmesi ile
oluşur.

Yırtılma veya çizilme aşınması olarak da isimlendirilen abrasif


aşınma, sistemde hızlı hasara neden olan önemli bir aşınma
türüdür. Abrasif aşınma; biri diğerinden daha sert ve pürüzlü
olan metal yüzeylerinin birbiriyle temas halindeyken kayma
sırasında meydana gelir.
Sert parçacıkların yumuşak metale batması abrasif aşınmaya
sebep olabilmektedir. Bu mekanizmaya örnek olarak,
sisteme dışarıdan giren toz parçacıklarının veya bir motorda
oluşan yanma ürünlerinin sebep olduğu aşınma tarzı
verilebilir.

Abrasif aşınma hızı, malzeme yüzeyine etki eden yük


azaltılarak düşürülebilir. Böylece parçacıkların yüzeye daha
az batması ve çapak kaldırılması sırasında daha az iz
bırakması sağlanır. Abrasif aşınma endüstriyel cihazlarda
malzeme kayıplarının baslıca sebebidir.
Genel olarak malzeme yüzeylerinin kendisinden daha sert
olan partiküllerle basınç altında etkileşip sert partikülün
malzeme yüzeyinden parça koparmasına abrazif aşınma
denir.

Aşındıran malzeme serbest halde iki metal arasında


bulunuyorsa veya yalnız bir metali aşındıran sabit veya
serbest taneler mevcut ise bu durumda; İki elemanlı ve üç
elemanlı olmak üzere ikiye ayrılır.

İki elemanlı aşınma, aşındırıcı veya abrasif bir yüzey


boyunca kaydığında oluşur. Üç elemanlı aşınma ise, abrasif
iki yüzey arasında hapsolduğunda meydana gelir.
Metal-metal sürtünmelerinde aşınma iki elemanlı abrasif
veya adhesif olarak başlayıp üç elemanlı abrasif olarak
devam eder.

Bu durumda araya giren toz, mineral taneleri, çizilme sonucu


serbest hale geçen mikro talaşlar ve parçalanmış oksit
parçacıkları üçüncü elemanı (ara malzemeyi) oluşturabilir.
Serbest hale geçen mikro talaş parçacıkları genellikle ana
malzemeden daha sert olduklarından (üç elemanlı) abrasif
aşınma, aşınmayı hızlandırmaktadır.

Endüstriyel makinelerdeki en önemli aşınma türü olan


abrasif aşınmaya genel olarak aşağıda verilen yerlerde
rastlanmaktadır.
 Traktör, greyder gibi tarım ve iş makinelerinin bıçak ve
tırnaklarında
 Cevher işleme ve öğütme tesislerinde
 Eleklerde
 Değirmenlerde
 Nakil makinelerinde
 Maden yatakları
 Yol yapımı

Bu gibi makine ve makine parçalarında yalnızca abrasif


aşınmadan söz edilebileceği gibi, bunlardan başka aşınma
türlerinin de birlikte görülmesi mümkündür
Abrasif Aşınmada Yüzeyden Malzeme Kaybı

Abrasif aşınma proseslerinde yüzeyden malzeme kayb,


kırılma, yorulma ve ergime ile olur. Ancak abrasif aşınma
mekanizması komplekstir. Bazen başka bir mekanizma veya
birçok mekanizma birlikte oluşabilir.

1. Pulluklama
2. Mikroyorulma
3. Takozlama
4. Mikro çatlak
5. Kesme
Pulluklama: Bir yivden malzemenin kenarına doğru
transfer edilmesidir, hafif yüklerde oluşur.
Mikroyorulma: Malzeme yüzeyinde oluşan hasarlar
dislokasyonları üretir. İlave hasar (aşınmanın devam
ettirilmesi) malzemenin mikro çatlak yorulmasına yol açar.
Takozlama: Aşındırıcının kesme mukavemeti/aşınan
kütlenin kesme mukavemeti=0.5-1.0 arasındadır. Abrasif
ucun önünde takoz şeklinde malzeme transferi oluşur.
Mikro çatlak: Yüzeye çarpan sert partikül veya iki yüzey
arasında yüksek gerilme konsantrasyonlu bölgelerin çatlak
oluşarak kopması sonucu oluşur.
Kesme: Şiddetli aşınmadır. Abrasif uç talaşlar halinde
malzemeyi yüzeyden transfer eder.
Abrasif Aşınma Hacminin Hesaplanması
L kayma mesafesinden sonra sert partiküller ile aşınan
hacim miktarı:
V= d2 . tanθ . L

Aşınan malzemenin plastik temas altında normal temas


basıncı sertliğe (Hv) eşit alındığından,
Gerçek temas alanı π(d.tanθ)2/2 aşağıdaki gibi verilir.

(1/2) π (d.tanθ)2 = W/Hv

İki eşitliğin birleştirilmesi ile L mesafe kaymadan sonra W


normal yükü altında olası aşınan hacim:

V= (2/π.tanθ).(WL/ Hv)

Abrasif aşınmada oluşan yivin yapısına göre adhesif


aşınmaya benzer bir parametre eklenmesi ile:

V= Kab.(WL/Hv) olur. Kab= Abrasif aşınma katsayısı


Abrasif Aşınmayı Etkileyen Faktörler

Abrasif aşınma direnci aşağıdaki faktörlerin artması ile artar:


 Artan sertlik
 Azalan deformasyon sertleşmesi hızı (Deformasyon
kabiliyetinin düşmesi)

Alaşımlama aşınma direncini arttırmak için uygulanabilir.


Yabancı partiküller aşınma direncini arttırabilir. Ana fazdan
daha sert, tok, elastik modülü yüksek ve iri boyutlu
partiküller aşınma direncini arttırır. Örneğin, SiC–Alüminyum
Abrasif Aşınmada Malzeme Özelliklerinin Etkisi

 Sertlik,
 Akma mukavemeti,
 Elastik modül,
 Ergime sıcaklığı,
 Kristal yapısı,
 Mikroyapı ve kompozisyon
 Tokluk
Kübik malzemeler hegzagonal metallerden yaklaşık iki kat
daha fazla aşınır. Bu durum, hegzagonal metallerde
deformasyon sertleşmesi hızının daha düşük olmasından
kaynaklanır.
Metalik malzemelerde kırılma tokluğu belirli noktaya kadar abrasif
aşınmayı azaltır. Kırılma tokluğunun çok yüksek olması sertliği
düşürür.

Malzeme tokluğunun abrasif aşınma direncine etkisi


Bazı uygulamalarda kullanılan çelik parçaların hem aşınma
dirençlerinin, hem de darbe dayanımlarının yüksek olması
istenir. Bunun için parçaların yüzeylerinin sert, iç veya
merkez bölgelerinin nispeten yumuşak olması gerekir.

Bu durumu sağlamak için parçalara yüzey serleştirme işlemi


uygulanır. Çelik parçaların yüzeyleri;
 sermantasyon (karbürleme),
 nitrürasyon (nitrürleme),
 alevle ve endüksiyonla sertleştirme
olmak üzere dört ana yöntemle sertleştirilir. En uygun
yöntem, parçanın kimyasal bileşimine ve boyutlarına göre
seçilir.
Arayer ve yeralan katı eriyik alaşımı oluşturmak aşınmaya
direnci arttırır. (Fe içine C ilavesi). Katı eriyikler sertlik ve
aynı zamanda yüksek tokluk özelliklerini birleştirirler.

Alaşımlar içine ilave edilen veya oluşturulan ikinci fazlar


sertlik ve akma mukavemetini arttırır. Sertlik ve akma
mukavemetinin artmasıyla, aşınma direncinin de artması
beklenen bir durumdur. Ancak ikinci fazların geometri, ana
faz uyumu ve boyutuna göre aşınma direnci değişebilir.
Ortamın Abrasif Aşınmaya Etkisi

Aşınma ortamında abrasif aşınmaya etki eden parametreler


aşağıdaki gibidir:

 Abrasifin cinsi,
 Sıcaklık,
 Temas hızı,
 Uygulanan birim yük,
 Nem,
 Korozyon etkisi
Abrasif Cinsi

Aşındırıcının sertliği, tokluğu ve boyutu önemlidir. Abrasif


aşındırıcının sertliği aşınan malzeme sertliğini aşarsa şiddetli
aşınma meydana gelir.
Abrasif aşındırıcının şekli oluşacak yiv geometrisi açısından
önemlidir. Aşındırıcı şekli ve temas yükü, elastik temastan
plastik temasa geçişi etkiler.
Aşındırıcılar küresel şekle yakın ise daha az aşınma
oluşmaktadır. Abrasif aşındırıcının tokluğu yüksek ise
malzeme daha fazla aşınır.
Aşındırıcının sertlik ve geometrisi yanında ara yüzeyde
aşınan ve aşındırıcı arasında kalan veya aşınan yüzeye
çarpan partiküller de abrasif aşınmayı etkiler.

Eşit gerilmede yüzeye serbest çarpan partiküller daha fazla


abrasif aşınmaya yol açar. Kırılmaya yol açtığı için.
Sıcaklık

Sıcaklık artınca abrasif aşınma hızlanır. Bunun nedeni artan


sıcaklıkla, sertlik ve akma gerilmesinin düşmesidir. Al ve Cu
alaşımlarında artan sıcaklıkla abrasif aşınma çok az artış
gösterir.

Temas Hızı

Temas hızı 0 dan 2.5 m/s değerine çıkınca abrasif aşınma


hızı artış gösterir. Bu artış, sürtünmeden dolayı sıcaklığın
artmasından kaynaklanmaktadır.
Yük

Abrasif aşınma uygulanan yükle orantılıdır. Ancak


uygulanan yük aşındırıcı partikülleri kırmaya
başladığında aşınma oldukça azalır.

Bununla birlikte, ortaya çıkan yeni keskin köşeli küçük


partiküller tekrar aşınma başlatılabilirler.
Nem

Nemin abrasif aşınmaya etkisi konusu tam anlaşılamamıştır.


Çelik ve saf metaller üzerinde SiC (Silisyum karbür)
partikülleri ile yapılan çalışmalarda nem artınca aşınmanın
arttığı görülmüştür. Nem SiC partiküllerini kırarak yeni keskin
köşeli partiküller ortaya çıkarmaktadır. Si3N4 (Silisyum nitrür)
de ise bu durumun tersi görülmektedir.

Bununla birlikte, demir ve düşük karbonlu çeliklerde artan


nemin aşınmayı azalttığı görülmüştür.
Korozif Etki

Korozif ortam olduğunda özellikle düşük pH ortamlarında çok


yüksek aşınma olur. Abrazyon yüzey filmini bozarak
korozyona uğrayacak taze alanlar oluşturur.
Abrasif Aşınma Dayanımı için Malzeme Seçimi

Aşınma ve abrazyon dayanımı için:


 Çok Sert malzeme seçimi (Kaplamalar, CVD Elmas,
PVD TiN vs.).

Zayıf yağlama durumları için:


 Dökme demir gibi malzemeler seçilir (Grafit iyi
yağlayıcıdır).

Sürtünme ile yüzey hasarı (galling) ve yapışmayı


önlemek için:
 İri karbür içeren malzemeler seçilir (Takım çelikleri ve
dökme demirler gibi).
Yataklar için:

 Oksidasyon ve sıcaklık direnci gibi ilave faktörler


düşünülmelidir. (Paslanmaz çelik, seramikler ve
polimerler iyi seçim olabilir.)
 Kendinden yağlamalı yatak malzemeleri zaman zaman
kullanılabilir (Metaller, polimerler ve metal matriks
kompozitler gibi).
Abrasif Aşınma Örneği:
Abrazyon aşınma yüzey yapısı
Abrasif aşınmanın önlenmesi:

1. Yüzey Sertliğini Arttırmak: Abrasif aşınmanın


engellenmesinde en etkili yoldur fakat bu durumda
malzemenin gevrek olarak kırılma riski artacaktır.

2. Abrasif Parçacıkları Uzaklaştırmak: Sert


partiküllerin sistemden uzaklaştırılmasıyla abrasif aşınma
engellenir. Kullanılan hava su ve yağlarda kullanılan
partiküller filtre edilerek sistemden uzaklaştırılırlar
3. Aşınmış Parçaları Değiştirmek: Abrasif aşınmaya
uğrayacak parçanın kolay bir şekilde değiştirilmesine
imkan verecek tasarımların yapılmasıyla aşınma ortadan
kaldırılır
Malzeme açısından abrasif aşınmayı azaltmak için;

• Daha sert alaşım kullanmak,


• Sertlik arttırmak amacıyla ısıl işlem uygulamak,
• Malzeme yüzeyini sert bir tabaka ile kaplamak,

tavsiye edilir. Bu önlemlerle abrasif aşınma hızını azaltmak


mümkündür.
3. YORULMA AŞINMASI (FRETTING)
Dişli çark, rulmanlı yatak ve kam mekanizmaları gibi
birbirleriyle sürekli temasta olan parçalarla temas alanı
küçük olduğun dan HERTZ basınçları meydana gelir. Bunlar
da yüzeyin hemen altında değişen büyüklüklerde kayma
gerilmelerine sebep olurlar böylece parçada yorulma
başlamış olur.

Değişken-tekrarlı yüklemeler sonucunda maksimum kayma


gerilmelerinin bulunduğu yerlerde plastik deformasyon ve
dislokasyona bağlı olarak çok küçük boşluklar meydana gelir.
Bu boşluklar zamanla yüzeye doğru ilerler, büyürler yüzeyde
küçük çukurların ortaya çıkmasına sebep olurlar, buna
yorulma aşınması denir.
Yüzey yorulma aşınması olarak da adlandırılır. İki yüzey
arasında tekrarlı yükler neticesinde yüzey ve yüzey altı
çatlakların oluşması ile meydana gelir. Normal yorulmada
kaymalı aşınmada da çatlak oluşabilir.
Yorulma aşınması düşük genlikli titreşimli yüzey teması
esnasında meydana gelir. Atmosferik şartlarda titreşimli
temasta olan yüzeylerde oksitlenme olur ve aşınma genelde
oksidatif türdedir.

Hareket genelde harici titreşimden gelir. Ancak çoğunlukla


malzemelerden birinin çevrimli gerilmeye uğramasından
(Fatigue-yorulma) ileri gelir. Fretting (yorulma) aslında
yorulma çatlağının erken hareket etmesidir ve bu durum hızlı
hasara yol açmaktadır. Yorulma aşınması ağır yük altında
yüzeyde statik çekme gerilmesi oluşması durumunda da
meydana gelebilir.
Yüzeyde yük açısal olmayabilir. Yükün direkt yüzeye
uygulanmasında da yorulma oluşur ki, buna çarpma
yorulması (çekiç etkisi) da denir. Deneylerde yüzeye Brinell
sertlik bilyesi gibi bir bilye belirli frekanslarla uygulanır ve
yüzeyde oluşan kraterin çap ve derinliğine göre aşınma
ölçülür. Korozif ortamlarda yorulmalı aşınma, yorulmalı
korozyon aşınması olarak adlandırılır.

Yorulmalı aşınma ilk kez 1911 yılında Eden, Rose ve


Cunningham tarafından tespit edilmiştir. Yorulma cihazında
çelik parçaların üzerindeki kıskaçlarda kahverengi oksit
ürünleri olarak bulunmuştur. Yorulma aşınması iki yüzeyin
teması ve relatif hareketleri 125 nm gibi çok küçük aralıkta
olsa bile gerçekleşebilir.
Mekanik Parçalarda Yorulma Aşınması

Yorulma aşınması titreşimli hareketle olduğundan çoğunlukla


makine takımlarında meydana gelir. Tekerlek göbeği, pres
bağlantıları, yük altında çalışan aks ve şaftların yatak
çevreleyicileri gibi elemanlarda.

İki şaftın birbirine bağlantısındaki gibi esnek bağlantılarda


çok küçük bir bağlantı uyumsuzluğunda bile çok önemli
aşınma miktarına sebep olabilir.
Hem buhar ve hem de gaz türbinlerinde yorulma
aşınmasının olduğu üç ana bölge bulunmaktadır. Bunlar:

1. Türbin diskinin dönen şafta ister gömme ister cıvatalı


flanş ile bağlanmış olduğu bölgelerde.

2. Pervanelerin diske tek tek güvercin kuyruğu gibi veya


toptan ağaç kökü gibi birleştirildiği yerlerde.

3. Pervanelerin dış kısmında kılavuzlarla temasta olan


pervanelerin birleştiği bölgelerde.
Yorulma Aşınmasını Etkileyen Parametreler
1. Kayma Genliği

Birkaç nm ölçüsündeki hareket bile yorulma hasarına yol


açabilmektedir.

Çok küçük genlik değerlerinin ölçülmesinde ve kontrol


edilmesinde ciddi deneysel problemler vardır.

En iyi ve hassas ölçüm metodu Mindlin tarafından geliştirilen


modeldir. Bu modelde bir bilye (rulman bilyesi) ile
aşındırılacak malzeme belirli genlik ve yükte temas ettirilir.
Temasın Hertzian basıncı hesaplanmalıdır.
2. Normal Yük

Yük, Hertzian basıncı ilişkisi göz önüne alınarak seçilmeli.


Yükün artışı tepeciklerdeki basınç miktarını arttıracaktır.

Gerçek temas alanı: A= P/P0

P = Basınç
P0 = Akma basıncı ve genelde 3σ(ak)ç değerine eşittir (σ(ak)ç
çekmedeki akma gerilmesidir.)
3. Titreşim Frekansı
4. Yorulmanın Koşulları
Kürenin düz bir yüzeye teması,
Düz bir yüzeye silindir teması,
Silindirin silindir üzerine teması
gibi farklı koşullarda temas hali olabilir.
Temasın türünün yanında temasın yönü de önemlidir. İki
silindirik parçanın paralel ve dikey hareketi yorulma
aşınmasını şiddetle etkiler. Paralel temasta metal-metal
temasının fazla olması dikey temastan çok daha fazla
malzeme kaybına yol açmaktadır. Yüzey pürüzlülüğü artınca
daha düşük yorulma aşınması oluşur (aşınma ürünleri
tepecikler arasına girer).
Birbirine temas eden iki silindirde yorulma aşınması;
a) Sabit (alttaki) silindire paralel hareket, (Burada metal-
metal teması daha fazladır)
b) Sabit silindire dikey hareket
Yorulma Aşınmasının Engellenmesi

 Dizaynda relatif hareket engellenmeye çalışılmalı.


 Yüzeyin dizaynın elverdiği şekilde pürüzlü bırakılması.
 Yüzeyde basma gerilmeleri oluşturulmalı (Shot peening).
 Kaplama yapmak
• Yüzeyin difüzyonla modifiye edilmesi (karbürleme,
nitrürleme, kromlama, alüminyumlama) iyon
bombardımanı (iyon implantasyonu)
• Yüzeyde çevreyle etkileşim ile bileşik oluşturma
(oksidasyon, anodizasyon, fosfatlama)
• Yüzeyin yabancıbir yapı ile tamamen kaplanması
(elektrolitik kaplama, plazma sprey, iyon yapıştırma,
PVD, CVD)
Yorulma Aşınması Örnekleri

Bu aşınmalar dişli çarklarda rulmanlı yataklarda ve


yuvarlanma hareketi yapan mekanizmaların yüzeyinde
görülür.
4. KOROZİF AŞINMA

Temas yüzeylerinden en az birinin çalışma ortamında


korozyona uğraması ve izafi hareket sebebiyle meydana
gelen korozyon tabakasının silinerek alınması ve bunun
devamlı olarak tekrarı ile meydana gelen aşınmadır.

Başka bir deyişle, aşınan yüzeyler, aynı zamanda korozif


etkilere de uğrarsa buna korozif aşınma denir. Kimyasal
korozyon kendi basına oluşabildiği gibi diğer aşınma
türleriyle birlikte meydana gelebilir.
Yüzeye sıkıca yapışan filmler oluşturan kimyasal reaksiyonlar
yüzey aşınmasını önler. Fakat film kırılgan ve yüzeye gevsek
ise aşınma büyük miktarda hızlanır. Çünkü sürtünme
hareketi sırasında filmler çatlar ve yerinden kopar. Yani önce
oksitlenme sonra abrasif veya adhezyon aşınması meydana
gelebilir.

Korozif aşınma
Bu aşınma tipinde çalışma ortamıyla parça yüzeyleri
arasındaki etkileşim önemli rol oynar. Korozif aşınma iki
kademede gerçekleşir.

a) Temas halindeki yüzeyler ortamla reaksiyona girer


yüzeyde bir tabaka oluşur.
b) Daha sonra temas noktasında çatlak oluşur veya abrazif
etkiden dolayı oluşan tabaka hasara uğrar.
Engellemenin çaresi:

Burada en önemli faktör pastır. Bu ise okside neden olur.


Oksitten korunmak için kaplama yapmak, reaksiyona
girmeyecek alaşım elemanları seçmek gerekir.
Korozif Aşınma Örneği
5. EROZİF AŞINMA

Bir sıvı içerisindeki sert partiküllerin malzeme yüzeyinden


yüksek hızlarda kayması ve yuvarlanması esnasında çok
sayıda parça koparması sonucunda meydana gelir.

Katı parçacık çarpması, bir yüzey üzerine katı parçacıkların


sürekli çarpması neticesinde meydana gelen bir erozyon
şeklidir.

Uçak üzerine çarpan yağmur damlaları, sıvı damlacıklarını


dışarı atan fanlar, akışkan püskürtme yansıtıcıları, difüzyon
pompaları gibi sesten daha hızlı akışkan taşıyan cihazlar,
buhar türbin vanaları vs. erozif aşınmaya örnektir.
Ayrıca çoğunlukla pompalarda, pervanelerde, fanlarda,
nozullarda, boru ve tüplerin dirseklerinde görülür.

Erozif aşınmanın şematik görünüşü


Erozif Aşınma Örnekleri
Kavitasyon erozyonu ise, katı yüzeye yakın bölgelerde, sıvı
ya da akışkan içerisindeki alçak basınçlı bubble yani
kabarcıkların patlaması sonucunda katı yüzeyde meydana
gelen aşınma ya da kayıptır.

Katı yüzeye çarpan bu kabarcıklar, yüzeyde şok dalgaları


oluşturur. Bu kabarcıklar sıvı içerisinde patladıkları zaman,
kabarcığı çevreleyen sıvı kabarcık içerisindeki boşluğu
doldurmak ister. İşte bu olay yüzeylerden malzeme kaybı
ve/veya plastik deformasyona neden olacak derecede
mekanik bir etki doğurabilen çok küçük akışkan jetleri
oluşturur.

You might also like