You are on page 1of 6

SIRBiSTAN

yerlerinde çukur ovaların meydana gelme- da balıkçılık yapılır. Ülke yer altı kaynakları Sırplar aynı dönemde kabile reisi (zupan-
sine sebep olmuş , bunu yaparken de on- bakımından (bakır, kurşun, çinko, boksit, lar) tarafından yönetilen kabileler 1boylar
ları birbirinden ayıran dağlarda derin bo- linyit) zengindir. Başlıca sanayi ürünlerini halinde teşkilatlanmıştı. Dalmaçya kıyıla­
ğazlar açmıştır. Ülkenin kuzeyinde Macar tarım makineleri, ulaşım araçları, elektro- rı ve Hırvatlar Roma'nın etkisine girerken
ovalarının uzantısı durumunda olan Voyvo- nik ve haberleşme aletleri, demir-çelik, ka- Sırplar' ın yaşadığı bölgeler Ortodoks Hıris­
dina bölgesi verimli geniş düzlüklerle kap- ğıt, kimyasal maddeler ve tekstil oluştu ­ tiyanlığın sahasını oluşturdu. Sırp boyları­
lıdır. rur. Sanayinin ihtiyacı olan enerjinin bir kıs­ nın önderi büyük zupanın IX. yüzyılın son-
Ülkede karasal iklim özellikleri etkili olup mı hidroelektrik ve termik santrallerden larına doğru Hıristiyanlığı kabul ettiğine
kışlar soğuk ve karlı, yazlar sıcak ve kurak sağlanır; kalan açık Rusya'dan ithal edilen inanılmakta ve bu olayın ardından Sırp­
geçer. İlkbahar bol yağmurludur. Kuzey- doğal gazla kapatılır. Sanayi tesisleri ku- lar'ın bu dine girdiği düşünülmektedir. Bu
deki alçak sahalarda 700 milimetreyi bu- zeyde Belgrad, Niş, Novi Sad ve Subotica dönemden itibaren Sırbistan önemli ölçü-
lan yıllık yağış miktarı iç kesimlerde yük- şehirleriyle yakın çevrelerinde yoğunluk ka- de Doğu kilisesinden etkilendi ve X. yüz-
sekliğe bağlı olarak artar. Dinar Alpleri ve zanmıştır. Ülkede ulaşım ağı coğrafi konu- yılda Sırplar arasında Ortodoks Hıristiyan­
Balkan dağlarının yüksek kesimleri kısmen mun da etkisiyle gelişmiştir. Niş ve Belgrad lık yayıldı. Balkan Ortodoksları'ndaki yazılı
tahripten kurtulmuş orman örtüsüyle kap- hem iç ulaşım ağının en önemli merkez- kültür bu ilişkiye dayanır. Kiril ve Metodi
lıdır. Akarsu ağının büyük kısmını Tuna neh- leri, hem de Orta Avrupa ve İtalya'yı Yuna- isimli misyonerierin IX. yüzyıl ortalarında
ri ve kolları oluşturur. Güney ve iç kesimle- nistan'la Türkiye'ye bağlayan kara ve de- geliştirdiği alfabe (Kiril alfabesi) Ortodoks
rin sularını toplayan Morava ırmağı ülke- miryollarının başlıca transit istasyonları­ Slavlar arasında yayıldı; günümüzde de bu
de Tuna'ya karışan akarsuların en büyü- dır. Sırbistan'ın dış ticaretinde Rusya Fe- alfabe kullanılmaktadır. 1036 yılında bu-
ğüdür. Tuna nehrinin kollarından Sava ve derasyonu, İtalya ve Almanya ilk sırada günkü Karadağ bölgesinde Stefan Vojis-
Tisa kuzey bölümdeki ovalık kesimleri su- yer alır. lav, Bizans imparatoruna bağlılığı redde-
layan en önemli akarsulardır. derek Roma'ya tabi olduğunu bildirdi ve
BİBLİYOGRAFYA :
Kilometrekareye 103 kişinin düştüğü ve Sesim Darkot, Aurupa Coğrafyası, İstanbul çevresindeki Slav boylarını egemenliği altı­
nüfusun % 52'sinin şehirlerde oturduğu 1969, s. 18-19; Selami Gözenç, Aurupa Ülkeler na toplamaya başladı. 1077'de bölge, Ze-
ülkede en kalabalık yerler Morava vadisi Coğra{yası, İstanbul 1998, s. 108-1 09; Popula- ta adı altında Konstantine Bodin isimli Ka-
boyunca Niş ile Belgrad arası ve kuzeyde tion Census 2002 [Republic of Serbia Statistical tolik bir kralın yönetiminde bir krallık ha-
Office of the Republic of Serbia) , Belgrad 2003 ,
Novi Sad ile Subotica'nın da içinde yer al- line geldi. Böylece ilk defa bir Sırp devle-
s. 12-15; Orhan Türker, Sırbistan-Karadağ Yol-
dığı Macaristan sınırındaki Voyvodina böl- ti tarih sahnesine çıkmış oldu. Her ne ka-
culuk Bilgileri, İstanbul 2004; H. J . de Blü- P. O.
gesidir. Nüfus yoğunluğu başşehir Belgrad'- Muller, Geograph: Realms, Regions and Con- dar Kral Bodin'in ölümünden sonra kral-
la Subotica arasında kalan sahada ülke or- cepts, Florida 2006, s. 99-1 00; S. Matvejev v.dğr.. lık iç savaşlarla parçalanmaya başlamışsa
talamasının üzerindedir. ll. Dünya Sava- "Srbija", Enciklopedija Jugoslavije, Zagreb 1968, da 1160'larda Stefan Nemanja (yaklaşık
şı' ndan sonra Voyvodina bölgesinde yaşa­ VII, 631-683 . 1AJ ı ı 66- ı ı 96) yeni bir hanedanlık kurdu. Böl-
IM HALİL KURT
yan Macar kökenli nüfus Macaristan'a gö- gedeki güçlerini korumaları için komşu ül-
çe zorlanmıştır. Halen Voyvodina Özerk Böl- kelerle ve özellikle Bizans'la zaman zaman
gesi'nde nüfusun % 65'ini Sırplar, % 14,3'ü- II. TARİH şiddetli savaşl ar oldu . Sırbistan coğrafya­
nü Macarlar meydana getirmektedir. Yu- Bugünkü Sırbistan coğrafyası milattan sının zengin gümüş kaynaklarına sahip ol-
goslavya'nın dağılmasıyla ülke içinde ve sonra I. yüzyıldan itibaren Roma İmpara­ ması sayesinde ülkedeki beyler bu dönem-
cumhuriyetler arasında meydana gelen torluğu'nun bir parçasını oluşturuyordu. de büyük ordular besleyebilmiş, gösteriş­
göçler yanında ekonomik sebeplerle Batı Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasın­ li kilise ve manastırlar yaptırabilmişlerdir.
Avrupa'ya iş gücü göçü olmaktadır. Nü- dan sonra (395) zaman zaman buralara Bununla birlikte şehirlerin gelişmeye baş­
fusun etnik yapısında 2002 nüfus sayımı­ Alanlar, Hunlar, Vizigotlar ve Bulgarlar ha- laması ancak Osmanlı döneminde olmuş­
na göre Sırplar % 82,9 ile çoğunluktadır ; kim oldu. 547-548'de bölgeye ilkSiav akın­ tur. Bu dönemde Stefan Nemanja'nın ölü-
Macarlar % 3,9, Boşnaklar % 2,1 aramy- ları başladı. Güney tarafından yavaş yavaş münün (ı 200) ardından ikinci oğlu Stefan
la diğer başlıca topluluklardır. Dini yapıda ilerleyen Slavlar, Balkanlar'ın kuzeybatı ke- tahta çıktı ve Bizans'la iyi ilişkiler kurul-
Ortodoks hıri stiyanlar (Sırp)% 85, Kat alik simine gelen Avarla r'ın bas kısıyla dağ ıl ­ m aya çalış ı ldı. Ağabeyi ve Zeta hüküm-
hıristiyanlar (Macar) % 5,5, müslümanlar dılar. VII. yüzyıl ortalarında Slavlar, Raşka dan olan Vukan'ın ona karşı ayaklanması
(Boşnak, Arnavut, Türk) % 3,2'lik oranla ilk (Raska 1 Ras, bugünkü Sancak) bölgesin- bir netice vermedi ve 121Tde burada Sır­
üç sırayı teşkil eder. Müslümanlar çoğun­ den geçerek Karadağ'ın sınır bölgelerin- bistan Krallığı ilan edildi. Stefan'ın oğulla­
lukla Karadağ sınırındaki Sancak bölgesin- den Kuzey Arnavutluk'a kadar girmeyi ba- rı Vladislav, Radoslav, I. Uroş ve oğlu Dra-
de yaşar(% 78,3) ve aralarındaki en büyük şardılar. Konuyla ilgili farklı teoriler bulun- gutin'in hükümdarlıkları döneminde de
etnik topluluk Boşnaklar'dır. makla birlikte Balkanlar'a gelen bu ilk Slav- Raşka bölgesi Sırp Krallığı'nın bir parça-
Sırbistan ekonomisinde tarım önemli bir lar arasında Sırp , Hırvat veya Bulgar gibi sıydı. Bölgenin bu devirdeki başşehirleri
yer tutar. Tarım faaliyetlerinin en yoğun bir ayınma gitmek mümkün değildir. Slav- Ras, Rezevo, Jelec ve Dugopolje gibi mer-
olduğu kesim Voyvodina bölgesidir. Yetiş­ lar'ın Balkanlar'a yerleşmeye başlamasıy­ kezler olarak zaman zaman değişti. 1282
tirilen başlıca ürünler buğday, mısır, ay çi- la Balkanlar'daki nüfus yapısı büyük bir yılında (Dezevski Sabor akabinde) Kral Milu-
çeği, şeker pancarı, tütün, keten ve kene- değişikliğe uğradı. İlk Sırp yerleşimleri Raş­ tin, Sırp Krallığı'nın merkezini Has'tan da-
virdir. Sulanabilen alanlarda meyvecilik ve ka bölgesinde olduğu için Sırplar'a bu de- ha sonra Üsküp'e taşıdı (Musovic, s. 7- ı 3).
bağcılık yaygındır. İç kesimlerde, özellikle virde ayrıca Raşkalılar adı verildi. Bunun dı­ İki yüzyılı aşan bir süre yaşayacak olan bu
karstik sahalarda hayvancılık (sığır ve do- şında Karadağ, Hersek ve Güney Dalmaç- hanedanlık (NemanjiCi hanedanı: ı 166-
muz yetiştiriciliği) , Tuna ve Sava ırmakların- ya'ya da yerieşildL 137 ı) güçlü bir Sırp devletinin doğuşuna

121
SIRBiSTAN

öncülük etti. Nemanja İmparatorluğu di- tılıbiçimde yaklaşık 200.000 kişinin köle da Balkanlar'da İstanbul'dan ayrı bir kili-
ye de adlandırılan Sırbistan'ın en güçlü dö- olarak alındığını veya başka bölgelere zo- seye sahip olan tek topluluk Sırplar oldu,
nemi Stefan Duşan zamanına rastlar ( 13 31- runlu iskanedildiğini belirtmektedir (Ziro- bu patrikhane iki yüzyıl boyunca varlığını
1346 arası kral, 1346-1355 arası çar). Bi- jevic, s. 8). Osmanlı Devleti bölgeyi merke- sürdürdü. Bu dönemde Sırp manastırta­
zans imparatoru ve patrik, 1219'da Sırp zi yönetim altına alarak Semendire san- rının da canlandığı ve dini hayatın geliştiği
rahibi Rastko'ya (Aziz Sava) Sırbistan'da cağını kurdu. 1521 'de Belgrad fethedilip görülmektedir.
Ohri başpiskoposluğundan bağımsız bir Rumeli eyaletine bağlı Semendire sanca- Osmanlı Devleti'nin Sırbistan'daki ida-
başpiskoposluk kurma izni vermişti. Bu ğına bağlandı ve sancağın merkezi yapıl­ resine ilk büyük darbe "Kutsal İttifak" ile
Sırp kilisesi Stefan Duşan zamanında pat- dı. Böylece başta Semendire olmak üze- Osmanlı Devleti arasında yaşanan 1683-
rikhaneden tamamen ayrıldı. 1334'te Bi- re Belgrad, Jejne (:Zezna), Rudnik, Koylu- 1699 savaşı sırasında vuruldu. Bu savaş­
zans'a karşı savaştı ve 134S'te kendisini ca (Kulic), Haram (Ram), Güvercinlik (Golu- ta kısa süreli de olsa Belgrad Avusturya'-
Sırplar'ın ve Yunanlılar'ın çarı ve hüküm- bac), Resava, Öziçe (Uzice) ve Niş nahiye- nın eline geçti. Köprülüzade Fazıl Musta-
dan ilan etti. Sırp başpiskoposunu patrik- leri Semendire sancağını meydana getir- fa Paşa 1690'da Şehirköy, Vidin, Pasarof-
liğe yükselterek Üsküp'te patriğin elinden di. Zamanla Semendire sancağının mer- ça, Güvercinlik, Semendire, Niş ve Belgrad'ı
imparatorluk tacını giydi. Sırp Patriği Peç'- kezi Belgrad oldu ve burası büyük önem geri aldı. Osmanlılar'ın rakiplerine destek
te (İpek) oturmaktaydı. Stefan Duşan'ın kazandı. Burada oturan kale muhafızı ay- veren Patrik Arsenüe lll. Crnojevic, 1690
13SS'te ani ölümünün ardından Sırp Dev- nı zamanda paşa unvanını taşıyan sancak yılında büyük bir grupla (Sırp kaynaklarına
leti parçalanmaya başladı. 1371 Çirmen ve beyi idi. Belgrad' ın merkezi konumu XIX. göre yaklaşık 37.000 Sırp ailesiyle) Kosova'yı
1389 Kosova savaşları ile Osmanlı ordula- yüzyıla kadar devam ederken bu sancak terkederek Karlofça'ya (Karlovci) göç et-
rına karşı yenilgiye uğrayan Sırplar, Os- için Belgrad Paşalığı adı da kullanılmıştır. ti ve Avusturya imparatorunun sağladığı
manlı Devleti'ne vergi ödemeyi kabul et- Osmanlı idaresinin bölgeye istikrar ge- imtiyazla burada dini bir merkez kurdu.
mek zorunda kaldılar. Bu tarihten sonra tirdiği ve köylülerin durumunun eskiye Bazı araştırmacılar, göç edenlerin sayısını
Sırp despotları savaş dönemlerinde Os- oranla iyileştiği tarihçiler arasında genel abartılı bulup yalnızca Kosovalı Sırplar de-
manlı Devleti'ne yardımcı birlikler gönder- kabul gören bir görüştür. XVI. yüzyılın ikin- ğil Niş ve Belgrad bölgesinden de göçe ka-
diler ve Osmanlı vasalı haline geldiler. Özel- ci yarısına ait tahrir kayıtları bölgedeki nü- tılanların olduğunu, ayrıca aralarında Ka-
likle Lazar'ın oğlu Stefan Lazareviç, Yıldı­ fus artışının en yüksek noktasına ulaştığı­ tolik ve Ortodoks Arnavutlar'ın, hatta müs-
rım Bayezid'in en sadık vasalı konumun- nı gösterir. Yerli idareci sınıf imtiyazlarını lümanların bulunduğunu belirtir (Malcolm,
daydı . 1389 Kosova Savaşı, Sırp tarihinde Osmanlı idaresi altında bir süre daha ko- s. 139-162). Osmanlılar'ın bölgeyi fethi ve
ve kültüründe çok özel bir konuma sahip- ruyabilmiştir. Semendire'ye ait ilk tahrir- daha sonra Avusturya ile yaşanan savaş­
tir. Bu savaşla Sırplar'ın hıristiyan dünya- lerde Fatih Sultan Mehmed devrinde hı ­ lar döneminde Kosova'nın demografik ya-
sını Türkler' e karşı korumak için kendile- ristiyan sipahilerin bu sancakta çoğunlu­ pısının önemli ölçüde değiştiği ve nüfu-
rini feda ettikleri, Sırp Kralı Lazar'ın dün- ğu oluşturduğu dikkati çeker. Kalelerde sun çoğunluğunu Arnavutlar'ın oluşturma­
yeVi hakimiyet yerine cennetin hükümdar- görev yapan muhafıziarın önemli bir kıs­ ya başladığı bilinmektedir. Bununla birlik-
lığını tercih ettiği gibi inanışlar ve efsane- mının da hıristiyan menşeli olduğu tesbit te Peç Patrikhanesi varlığını bir süre da-
ler mevcuttur. Bu motifler, modern Sırp edilmektedir. Osmanlı yönetimiyle birlikte ha koruyabildi. İstanbul patriğinin talebi
ulusal kimliğinde olduğu gibi Sırplar'ın Türk- bölgeye müslümanlar da yerleşmeye baş­ üzerine, ekonomik zorluklar içinde bulu-
ler' e ve genel olarak İslam dünyasına ba- ladı , ayrıca yerli topluluklar arasında , özel- nan bu patrikhane 1766'da kaldırılarak böl-
kışında da önemli rol oynamıştır. likle hıristiyan tirnar sahipleri gibi imtiyaz- gedeki kiliseler yeniden Fener Rum Orto-
Osmanlı Dönemi. İlk dönemde Osmanlı lı gruplar arasında İslamiaşma yaşandı. doks Patrikhanesi'ne bağlandı. Sırplar'ın
vasalı haline gelen Sırp Despatiuğu altmış Çünkü bu imtiyazlı grupların uzun vade- Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne bağ­
yıl kadar sürdü. Kuzey Sırbistan, Lazar'ın de ekonomik ve sosyal statülerini koru- lılığı 1832 yılına kadar devam edecek, bu

oğlu Stefan Lazareviç ( 1389-1427) ve Dju- maları İslam'a geçişleriyle mümkün ola- tarihte özerk bir Sırp kilisesi ortaya çıka­
radj Brankovic'in (1427-1456) idaresi altın­ bitmiştir. Bunların yanında devşirme sis- caktır. Sırbistan'ın bağımsızlığını elde et-

da varlığını sürdürdü. ll. Murad Sırbistan' ­ teminin de İslamiaşma'da kısmi etkisi ol- mesinden sonra Sırp kilisesi tamamen ba-
da önemli yerleri ele geçirdi. İstanbul'un muştur. Sarayda çok sayıda Sırp devşir­ ğımsız olup 1920 yılında varlığını günümü-

fethini takip eden yıllarda Fatih Sultan me bulunduğu ve belki de bunların etki- ze kadar korumuş olan Sırp Patrikhanesi
Mehmed, Sırbistan'ayönelikakınlarını hız­ siyle Sırpça'nın XVI. yüzyılın ortalarına ka- kurulacaktır.

landırdı. 1459'da Smederevo'nun (Semen- dar Dubrovnikliler'le yazışmalarda diploma- 1690'dan itibaren birçokyerde şehirle­
dire) ele geçirilişiyle Sırp Despatiuğu or- si dili olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu- rin savunması için kaleler (palankalar) inşa
tadan kaldırıldı ve Sırbistan . Osmanlı top- nun yanında Sırpça'nın Osmanlı Türkçe- edildi. Bunlardan Novi Pazar ve Bela Pa-
raklarına katıldı. Belgrad ise Macarlar'ın si'nden büyük ölçüde etkilendiği ve Türk- lanka hala ayaktadır. Pasarofça Antlaşma­
idaresi altındaydı ve daha önce ll. Murad İslam kültürünün bölgede yayıldığı anla- sı (ı 718) sırasında Sırbistan'ın kuzey yarı ­
döneminde (1439) olduğu gibi ll. Mehmed şılmaktadır. Özellikle camiler, mektep ve sı Avusturya'nın eline geçti ve bu tarihten
tarafından da ele geçirilemedi. Son Peç medreseterin inşasıyla bir İslam şehri gö- 1723'e kadar Osmanlı Devleti Niş'te yeni ·
patriği ll. Arsenüe 1463 yılına kadar un- rünümü kazanan şehirler Osmanlı döne- tekniklerin kullanıldığı büyük bir kale yap-
vanını koruyabildiyse de bu tarihten son- mi boyunca büyüyerek gelişti. Ayrıca XVI. tı. Avusturya'nın egemenliği altında bulu-
ra patrikhane ortadan kaldırılarak bölge- yüzyılın ortalarında Sokullu Mehmed Pa- nantarla Osmanlı Devleti'nden kaçan Sırp­
deki kiliseler doğrudan İstanbul Rum Or- şa'nın da rolüyle daha önce kaldırılmış olan lar ve Hırvatlar, Avusturya tarafından silah-
todoks Patrikhanesi'ne bağlandı. Sırp ta- Peç (İpek) patrikliği yeniden ihya edildi Iandınlar ak bazı imtiyaziara sahip uç bir-
rihçileri, bölgenin fethinin ardından abar- ( 1557). Bu şekilde Osmanlı yönetimi altın- likleri (krayina) halinde teşkilatlandırıldı. Bu

122
SIRBiSTAN

askeri sınır Dalmaçya kıyılarından başlayıp Ekim 1830'da verilen bir imtiyaz fermanıy­ başarılar elde etmeye başladı. 1908 Jön
Sava'nın kuzeyinden Belgrad önüne kadar la Sırplar muhtar bir idare elde etti. Fer- Türk İhtililli, Makedonya'daki silahlı çatış­
uzanmaktaydı. Osmanlı Devleti, Belgrad'ın man Miloş'u başknez olarak tanırken Sırp­ maları sona erdirdi ve Osmanlı toprakla-
muhafazası için çok sayıda yeniçeri gö- lar'ın bir meclis tarafından yönetileceği, rında yaşayan Sırplar meşrutiyet kulübü
revlendirdi. 1739'da yapılan Belgrad Ant- kale muhafızları dışında Sırp topraklarında şeklinde teşkilatlanarak 1908 genel seçim-
Iaşması ile daha önce Avusturya'nın eline hiçbir Türk'ün oturmayacağı gibi şartlar lerine katıldı. Seçimler sonunda üç Sırp Os-
geçen Kuzey Sırbistan'ın bir kısmı tekrar içeriyordu. 1867de Özerk Sırp yönetimi Os- manlı meclisine seçildi. Bununla birlikte
Osmanlı yönetimine girdi. Fakat Osmanlı manlı askeri idaresinde bulunan Belgrad, İttihat ve Terakki hükümetinin Makedon-
yönetimine geçen bu topraklarda birçok Fethülislam (Kiadovo). Semendire ve Bö- ya sorununu çözme girişimleri başarı sağ­
köy Sırp köylüleri tarafından terkedildL ğürdelen (Sabac) kalelerindeki garnizonla- layamadı. 1912'de Sırbistan, Karadağ, Yu-
1154 (1741) tarihli tahrir kayıtlarına göre rın geri çekilmesiyle buralardaki egemen- nanistan ve Bulgaristan Balkan ittifakını
(T.K.G.M., nr. 17, vr. 90b-96b) Kuzey Sırbis­ liğini güçlendirdi. kurdu. 1. Balkan Savaşı'nda Osmanlı Dev-
tan'da kaydedilen toplam 1546 köyden 721 Osmanlı Devleti'ne bağlı bir devlet şek­ leti'nin bölgedeki egemenliğine son veril-
köyün terkedilmiş olduğu görülür. Özel- linde teşkilatianan Sırbistan'ın Osmanlı­ di. Fakat ele geçirdikleri toprakları pay-
likle 1739'dan sonra Belgrad Kalesi yeni- lar'dan tamamen kopuşu 1877-1878 Os- laşınada uzlaşamayan Balkan devletleri

den yapılarak ülkenin en büyük kalesi ha- arasında 1913'te ll. Balkan Savaşı patlak
manlı-Rus Savaşı sonucunda gerçekleşti.
line getirildi. Aynı dönemde yeniçeriler Se- 1875'te Bosna-Hersek'te başlayan isyan- verdi. Sırbistan, Karadağ, Yunanistan, Ro-
mendire sancağında etkinliklerini arttı­ lar üzerine Sırbistan ve Karadağ Osmanlı manya ve Osmanlı Devleti'nin Bulgaris-
rarak Belgrad'ın hakimi durumuna geldi- Devleti'ne karşı savaşa girdi. Osmanlı or- tan'a karşı birleştiği bu savaştan Sırbis­
ler. Halktan ağır vergiler alıp Sırp köylüsü- dusu Sırp kuwetlerini yenilgiye uğrattıy­ tan galip olarak ayrıldı. Balkan savaşları
nü angarya şeklinde çalışmaya zorladılar. sa da Ruslar ' ın Osmanlı Devleti'ne savaş sonucunda Sırbistan, Kosova'yı ve bugün-
Osmanlı Devleti, Belgrad'daki yeniçerileri ilanı ve savaşın Osmanlı Devleti'nin ağır
kü Makedonya Cumhuriyeti bölgesini top-
kontrol altına almaya çalıştıysa da, soruna yenilgisiyle sonuçlanması üzerine imzala- raklarına kattı.

uzun vadeli bir çözüm sağlanamadı. Avus- nan Ayastefanos Antiaşması'yla Sırplar Osmanlılar'a yönelik taleplerini gerçek-
turya'nın kışkırtmasıyla Osmanlı yöneti- bağımsızlıklarını elde etti. Bu antlaşma­ leştiren Sırbistan, Avusturya-Macaristan'a
mine karşı memnuniyetsizlik arttı. Dayılar nın gözden geçirilmesi amacıyla yapılan karşı politikalarına ağırlık verdi. Avustur-
ve yamaklar olarak adlandırılan yeniçeri- Berlin Antlaşması, Sırbistan ve Karadağ'ın ya-Macaristan 1908 Jön Türk ihtilali'nden
lerin gittikçe artan baskıları beraberinde bağımsızlığını tanıdı. Bu anlaşmalarla Niş, sonra Bosna-Hersek'i resmen ilhak etmiş­
Sırp isyanlarını getirdi ve nihayet 1804'te Şehirköy (Pirot) ve Leskofça da Sırbistan ti. Halbuki bölge Sırbistan'ın ulusal hedef-
Karadjordje (Djordje Petkovic, Karacorce 1 sınırlarına dahil oldu. leri arasında en ön sırada yer alıyordu. Bu-
Kara Yorgi) liderliğinde Sırp isyanı patlak Bağımsızlıktan Günümüze Sırbistan. nunla bağlantılı olarak 1914'te Avusturya-
verdi. Önceleri yeniçerilere karşı bir tepki 1878'de bağımsızlığını kazanan Sırbistan'­ Macaristan veliahdı Arşidük Franz Perdi-
şeklinde başlayan isyan gittikçe milliyetçi da Prens Milan Obrenoviç 1882'de krallığı­ nand ve eşi Sophie, Saraybosna'da gizli bir
bir karakter kazandı ve Sırplar özerklik ta- nı ilan etti. Sırp Krallığı elde ettiği sınırlar­ Sırp teşkilatı mensubu olan Gavrilo Prin-
lep etmeye başladı. Belgrad'ı ele geçiren dan memnun değildi. öncelikle Sırp top- cip tarafından öldürüldü, böylece Sırbis­
Sırp birlikleri şehirdeki müslümanlara kar- raklarının bir kısmı Avusturya-Macaristan tan-Avusturya anlaşmazlığı 1. Dünya Sa-
şı büyük katliama girişti ve Semendire san- İmparatorluğu'nun egemenliğindeydi. Ber- vaşı'nı ateşleyen fitil oldu. 1. Dünya Sava-
cağının diğer bölgelerini de zaptetti. 1806- lin Antiaşması'yla Avusturya-Macaristan şı'nda Almanya ve Bulgaristan'ın saldırı­
1812 Osmanlı-Rus savaşı sonucunda ya- önemli bir Sırp nüfusun yaşadığı Bosna- sına uğrayan Sırbistan savaş sonunda en
pılan Bükreş Antiaşması'yla Osmanlı Dev- Hersek'i de yönetimi altına almıştı. Sırbis­ karlı çıkan devletlerden biri oldu. Avustur-
leti Sırplar'a kısmi özerklik verilmesini ka- tan'ın Avusturya-Macaristan'a yönelik top- ya-Macaristan İmparatorluğu dağıldı ve
bul etmek zorunda kaldı. Bununla birlik- rak talepleri 1. Dünya Savaşı'nın önemli se- imparatorluktan ayrılan Slavlar'ın Sırbis­
te daha geniş otonomi hakları talep eden beplerinden birini oluşturur. Bunun yanın­ tan'la birleşmesi sonucunda 1918'de ana-
Sırplar'ın isyanı 1813'te tamamıyla bastırı­ da Osmanlı Devleti elinde kalan Yenipa- yasayla yönetilen Sırp, Hırvat ve Sloven
larak Belgrad ele geçirildi ve Karadjordje zar sancağı ve tarihlerinin beşiği olarak Krallığı kuruldu. Kralın Sırp olduğu dev-
Avusturya'ya kaçmak zorunda kaldı. İkinci gördükleri Kosova ile Selanik'e kadar uza- lette 1920'1erde Sırplar'ın diğer uluslara
Sırp isyanı Miloş Obrenoviç isimli bir Sırp nan Makedonya bölgesi de Sırbistan'ın he- karşı ayrıcalıklı konumunu güçlendirme-
knezinin önderliğinde 181 S yılında patlak defleri arasında yer almaktaydı. Bulgaris- si iç karışıklıklara yol açtı. Bunun üzerine
verdi. isyan aynı yıl bastırıldıysa da bu ta- tan 188S'te Doğu Rumeli eyaletini ilhak 1929'da anayasa kaldırılarak bir kral dik-
rihten sonra Sırplar'a tanınan imtiyazlar edince Sırbistan Bulgaristan'a savaş açtı. tatörlüğü kuruldu ve devletin adı Yugos-
genişletilmeye başlandı . Miloş Obrenoviç Savaşta yenilgiye uğrayan Sırbistan geri lavya Krallığı olarak değiştirildi. ll. Dünya
başknez tayin edildi. Bu gelişmeler yanın­ adım atmak zorunda kalmakla birlikte bun- Savaşı'nın başlamasıyla 1941 'de Yugoslav-
da 1821 'de Yunan isyanı çıktı.1826'da Os- dan sonra Makedonya bölgesindeki talep- ya Alman, İtalyan, Macar ve Bulgar ordu-
manlı Devleti ile Rusya arasında yapılan lerini gerçekleştirmek için Bulgarlar'la bü- larının işgaline uğradı. Bunun üzerine kral
Akkirman Antiaşması'yla Osmanlı Devleti yük bir rekabete girişti. Silahlı çeteler yar- ve hükümet ülkeyi terketmek zorunda
Sırplar'a tanınacak hakların' genişletilece­ dımıyla yürütülen bu rekabetle Bulgar- kaldı. Alman işgaline karşı direnen Josip
ğini garanti ediyordu: 1828c1829 Osmanlı­ Makedon örgütlerinin üstünlüğü karşısın­ Broz Tito'nun önderliğindeki komünist par-
Rus savaşı sonucunda imzalanan Edirne da Sırplar, Rum komiteleriyle iş birliği yolu- tisi (KPJ) hareketi genel savaşta Almanya'-
Anlaşması'yla Osmanlı Devleti bir ferman-. na gitti ve özellikle 1904'ten itibaren Bul- nın yenilgiye uğramasıyla başanya ulaştı.
la Sırplar'a yeni haklar tanıdı . Nihayet 17 garlar'a karşı Batı Makedonya'da önemli 1944'te Kızılordu'yla birlikte Belgrad'ı kur-

123
SIRBiSTAN

taran Halk Kurtuluş Ordusu 1945 Mayısı­ loşeviç tutuklandı ve savaş suçlusu olarak Türk Sırbistan 'ı terketmek zorunda kaldı .
na kadar Yugoslav topraklarını kontrolü Lahey Savaş Suçluları Mahkemesi'ne gön- 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı 'yla Sırbis­
altına aldı ve Yugoslavya'da sosyalist bir derildi, mahkemesi sonuçlanmadan 11 tan güneyde ve doğuda müslümarıların ya-
rejim kuruldu . 29 Kasım 194S'te krallığa Mart 2006'da öldü. şadığı yeni topraklar ele geçirdi. Niş , Pi-
son ver ilerek Federatif Yugoslavya Halk Z002 yılında yapılan Belgrad Antlaşma­ rot ve Leskovica ' nın alınmasından sonra
Cumhuriyeti (FNR)) ilan edildi. Tito'nun sı'yla Yugoslavya yerine Sırbistan ve Kara- müslüman halk kitleler halinde sürüldü ve
yönetimindeki devlet altı cumhuriyetten dağ Cumhuriyeti (SCG) oluşturuldu. Ant- bölgedeki kültür varlıkları yok edildi. Sır­
( S ırbi sta n , Hırvati s tan, Slovenya, Bosna- laşmaya göre her iki cumhuriyet, bir re- bistan, Berlin Kongresi'nde ülkedeki dini
Hersek, Ka ra dağ ve Makedonya) oluşuyor­ ferandumla o/o SS'in üzerinde bağımsızlık azınlıkların haklarının korunacağını taah-
du. Voyvodina ve Kosova, Sırbistan Cum- yönünde sonuç aldığı takdirde ayrılma ka- hüt etti ve merkezi Niş'te bulunan bir müf-
huriyeti'ne bağlı olmakla birlikte 1946 ana- rarı alabilecekti. Z1 Mayıs 2006'da yapı­ tülük kuruldu. 191 Z yılında müslümanla-
yasasıyla özerk bir statü kazandı . Bu böl- lan referandum sonucunda % 55,4 oyla Ka- rın çoğunlukta bulunduğu Yenipazar san-
gelere 1974 anayasasıyla cumhuriyet sta- radağ ' da bağımsızlık kararı çıkması üze- cağı, Kosova ve Makedonya'nın bir kısmı­
tüsüneyakın bir statü verildi. Tito'nun Sov- nın Sırbistan'ın eline geçmesiyle Sırbistan'­
rine 3 Haziran Z006'da Karadağ bağım ­
yetler Birliği ile ilişkileri kötüleşince Yugos- sızlığını ilan etti. Bunun üzerine S Haziran daki müslüman nüfusu yarım milyona ulaş­
lavya 1948'de Kominform'dan atıldı ve bun- 2006 tarihinde Sırbistan da bağımsızlığını tı. 1913'ten itibaren Niş müftüsü başmüf­
dan sonra kendine özgü bir sosyalist re- resmen duyurdu. 2008 yılına kadar özerk tü statüsüne yükseltilerek mahalli müf-
jim (özyönetimci sosyalizm) uygulamaya baş­ bir yönetime sahip Kosova da 17 Şubat tülükler teşekkül etti. ll. Dünya Savaşı ' nın
ladı. Tito döneminde Sırplar'ın devlet yö- başlamasına kadar Sırbistan ' dan toplam
2008 tarihinde bağımsızlığını ilan etti ve
netimine katılımı diğer milletiere göre nis- günümüze kadar başta Amerika Birleşik 250.000 müslümanın Türkiye'ye göç etti-
beten daha fazlaydı. 1980'de Tito ölünce Devletleri, Fransa, Almanya, İngiltere, Tür- ği tahmin edilmektedir. 194S'ten itibaren
milliyetçi Sırp fikirleri yeniden canlanma- kiye ve yirmiyi aşkın ülke tarafından ba- müslümanların Türkiye'ye göçü sürmüş
ya başladı. Sırplar' ın Yugoslavya'da yete- ğımsızlığı tanındı .
olup göç edenler arasında Türkler'in ön
rince temsil edilmediği savıyla güçlenen sırada yer aldığı görülmektedir. 1990'da-
Sırp Sosyalist Partisi lideri Slobodan Milo- III . ÜLKEDE İSLAMiYET ki çözülmenin ardından Sırbistan 'da ka-
şeviç (Milosevic) 1987'de Sırbistan Cum- Sırbistan'da İslamiyet bölgede Osman- lan en önemli müslüman yerleşim bölge-
huriyeti'nin başkanlığına seçildi. 1989'da lı egemenliğinin kurulmasıyla yayılmaya si Kosova yanında Sırbistan ve Karadağ
Kosova ve Voyvodina'nın özerkliğini orta- başladı . XIV. yüzyılın sonlarından itibaren arasında bölüşülmüş Sancak bölgesidir.
dan kaldıran Miloşeviç, 1990'da Yugoslav- 1521'de Belgrad'ın alınışına kadar uzanan Günümüzde bölgede yaşayan müslüman-
ya'nın dağılmaya başlaması üzerine Yu- süreçte bugünkü Sırbistan toprakları bü- lar kendilerini büyük çoğunlukta Boşnak
goslavya'dan ayrılmak isteyen cumhuriyet- yük ölçüde Osmanlı yönetimine girdi ve olarak tanımlamaktadır. 1991 'den itibaren
lere karşı Yugoslav ordusuyla harekete geç- bu süreçte Anadolu'dan ve diğer Osmanlı yaşanan savaşlar sebebiyle Sancak bölge-
ti. Mayıs 199Z'de Sırbistan ve Karadağ, Yu- topraklarından gelen Türk ve müslüman sinden 100.000 civarında müslümanın göç
goslavya Federasyonu'nu Savezna Repub- ahalinin bir kısmı bölgeye yerleştirildi. Bu- ettiği tahmin edilmektedir. 2002'deki nü-
lika Jugoslavije (SRJ) adı altında kurdular. nun yanında yerli hıristiyan halktan önem- fus istatistiklerine göre Sırbistan'da (Koso-
Önce Hırvatistan ve ardından Bosna-Her- li sayıda insan da farklı sebeplerle İslami­ va hariç) toplam 135.670 Boşnak ve 15.869
sek'te 1991-1995 arasında yaşanan savaş­ yet'i seçti. Viyana Kuşatması ' nın ardından "müslüman" yaşamaktadır. Sancak bölge-
ta Boşnaklar büyük bir katliama maruz başlayan toprak kayıpları bölgede yaşa­
kaldı (özellikle Srebreniça katliamı 2007'- yan müslümanları önemli ölçüde etkiledi
de mahkeme ka rarıyla soykırım olarak ka- ve göçlere sebep oldu. XVII. yüzyıl sonu ve
bul edilmi ş tir) ve Amerika Birleşik Dev- XVIII. yüzyılın ilk döneminde Macaristan,
letleri'nin girişimi üzerine yapılan Dayton Hırvatistan ve Voyvodina'dan Osmanlı yö-
Antiaşması'yla Bosna savaşı sonlandırıldı. netiminde kalan Sırp topraklarına göçler Belgra d'da Bayraklı Cami

Kosova'da çoğunluğu oluşturan Arnavut- olurken XIX. yüzyılda ve özellikle Osmanlı­


lar'ın otonomi talepleri yüzünden Sırp or- Rus savaşından sonra Karadağ ve Bosna-
dusu Kosova üzerine yürüyerek Arnavut- Hersek'ten çok sayıda müslüman Osman-
lar' ı göçe zorlayınca 1999'da NATO Sırbis­ lı yönetiminde kalan Sancak'a (Novipazar 1
tan'a karşı askeri müdahalede bulundu ve Yenipazar) ve diğer bölgelere göç etti. Sır­
Kosova'da özerk bir yönetim oluşturuldu. bistan'ın özerklik ve bağımsızlık kazanma
Birleşmiş Milletler denetiminde NATO ül- sürecinde ise bölgedeki müslümanların sa-
kelerinden sağlanan askeri birlikler (KFOR) yısı gittikçe azaldı. 1830 yılında özerklik
Kosova'da konuşlandırıldı, günümüzde böl- hakları elde eden Belgrad paşalığında yal-
genin güvenliği bu birlikler yardımıyla sağ­ nızca 9000 civarında müslüman yaşadığı
lanmaktadır. Savaşlar sebebiyle yıpranan ileri sürülürken bunların da bir yıllık süre
ve uluslararası arenada izole olan Sırbis­ zarfında Sırbistan 'ı terketmeleri kararlaş­
tan'da ZOOO'de Miloşeviç diktatörlüğü ba- tırıldı. 1834'te bütün Sırbistan ' da yakla-
rışçıl bir devrimle yıkıldı . Yeni hükümet bir şık 15.000 Türk yaşamakta olup bunların
yandan demokratikleşme hamleleri yapar- 6000'i Belgrad, 4000'i Öziçe'deydi. Bilhas-
ken Batı ile ilişkilerini yeniden düzenlemek sa 1858-1867 yılları arasında uygulanan
için girişimlerde bulundu. Devrik lider Mi- baskı ve katliamlar üzerine yaklaşık 8000

124
SIRBiSTAN

ğü dikkati çeker. Ekrem Hakkı Ayverdi'- de müslümanların dinilideri Saraybosna'-


nin kayıtlarına göre Osmanlı döneminde da oturan relsülulema (başmüftü) idi. Yu-
Belgrad'da 250 (fakat tahrir kayıtlarına gö- goslavya'nın dağılmasıyla birlikte Sancak-
re bu sayı yetm i ş civarındadır; bk. Djuric- lı müslümanlar bir müftünün önderliğin­
Zamolo, s. 57 vd.), Niş'te yirmi beş, Se- de kendi dini teşkilatlarını kurdular. San-
mendire'de yirmi dört ve Yeni pazar' da otuz cak müftüsü Saraybosna'daki relsülule-
beş cami ve mescid bulunmaktaydı. Bun- mayı bir üst dini otorite olarak kabul et-
ların yanında çok sayıda medrese, mektep, mekte ve günümüzde Sancak ile Bosna-
tekke, imaret, han, hamam, türbe, saat Hersek arasında yakın ilişkiler bulunmak-
kulesi, kervansaray, çeşme, sebil, köprü, tadır.
kale gibi Osmanlı devri eserleri kaydedil- Ancak 2007 yılından itibaren ayrılma­
mektedir. Bu eserlerin ve özellikle cami- lar yaşanınaya başladı ve Sırbistan'daki
lerin yalnızca çok azı zamanımıza kadar müslümanlar Bosna-Hersek'teki müslü-
ulaşabilmiştir. Belgrad'da günümüzde bir manlardan ayrılarak Sırbistan İslam Bir-
Belgrad'da osmanlı dönemine ait bir türbe ·
tek açık cami (Bayrakl ı Cami) kalmış, 186T- liği'ni kurdular. Sırbistan'daki müslüman
den beri resmi olarak müslüman cema- cemaatinin dini teşkilatının başında bir
atinin yönetiminde bulunan bu cami de relsülulema bulunmakta ve Belgrad'daki
2004'te Kosova'da meydana gelen olaylar bu başmüftü dini işlerle ilgili olarak hü-
üzerine saldırıya uğramakla birlikte varlı ­ kümetle ilişkilerde müslümanları temsil
sinin en önemli şehirleri olan Novi Pazar, ğını korumuştur. Niş'teki İslam Ağa Ca- etmektedir. İmamlar Belgrad'da bulunan
Tutin ve Sjenica'da müslümanların nüfu- mii ise yakılarak tahrip edilmiştir. Hıristi­ relsülulema ve Novi Pazar, Novi Sad ve Ar-
su % 70'ten fazla olmakla birlikte diğer yanlar da Osmanlı yönetiminde, özellikle navut çoğunluğun yaşadığı Preşevo'daki
şehirlerdeki nüfusa oranları daha düşük­ XVI. yüzyılda ve XVII. yüzyılın ilk yarısında müftülerin yönetiminde görev yapmakta-
tür. 1991 'de Slovenya, Hırvatistan, Bosna- çok sayıda kilise ve büyük manastır yap- dır. Sırbistan'da müslümanlara ait ayrı bir
Hersek ve Makedonya Yugoslavya'dan ay- tırma imkanına sahip olmuşlardı. orta öğretim sistemi bulunmayıp kullanı­
rıldığında Sancak bölgesi Sırbistan ve Ka- Yugoslavya'da sosyalist rejimin kurulma- lan ders kitapları Sırp ders kitaplarıdır.
radağ' dan oluşan Savezna Republika Ju- sıyla birlikte ülkede tekkeler ve tarikatlar, Bu sebeple ortaöğretimde İslam tarihi ve
goslavije (SRJ) adındaki yeni federasyon un başörtüsü vb. yasaklanmıştır. Fakat 1974'- Boşnak kültürü ve tarihi gibi konular ihmal
içinde kaldı. Sancak'taki Sancak Müslü- ten itibaren Yugoslavya'da yeniden tari- edilmekte, ders kitaplarında İslam karşıtı
manları Milti Meclisi tarafından 25-27 Ekim katların varlığına rastlanır. ZIDRA cema- imgeler yer almaktadır.
1991 tarihinde düzenlenen referandumda ati adıyla teşkilatlananlar arasında Mev- Sırbistan'da İslam dünyasıyla ilgili en
seçmenierin % 98,9'u söz konusu federas- levl, Halvetl, Rifal, Kactirl, Nakşibendl gibi önemli araştırma kurumlarından biri Bel-
yon içerisinde Sancak bölgesinin özerkliği tarikatlar yer almaktadır. Din eğitimi ve- grad Üniversitesi'nde yer alan Doğu Dille-
için "evet" oyu kullandı. Ancak referandum ren okullar Yugoslavya'da başlangıçta ya- ri Kürsüsü'dür. 1926'da Fehim Bayrakta-
dönemin Belgrad rejimi tarafından kabul saklanmış, fakat daha sonra yeniden açıl­ reviç tarafından kurulan bu bölümde gü-
edilmedi ve bölgede Bosna-Hersek ve Ko- maya başlanmıştır. Yugoslavya dönemin- nümüzde Türkçe, Arapça, Farsça ve Os-
sova savaşları devrinde ( 1992-2000) büyük
sıkıntılar yaşandı. 22 Nisan 2001 'de Ka-
radağ' daki seçimleri kazanan devlet baş­
kanı M. Djukanovic, Yugoslavya'dan bağım­
sızlık için referanduma gideceğini ilan et-
ti. 21 Mayıs 2006 tarihinde Karadağ'daki
referandumda bağımsızlık çıkınca Kara-
dağ Cumhuriyeti 3 Haziran 2006 tarihin-
de bağımsızlığını ilan edip resmen Sırtis ­
tan Cumhuriyeti'nden ayrıldı ve Sancak
bölgesi böylece iki kısma bölündü. Kara-
dağ Cumhuriyeti'ne ait Sancak bölgesinin
PUevUa (Taşlıca), Büelo Poüe (Akova), Sera-
ne, Rozaje ve Plav gibi şehir merkezleri ve
etrafı Sırbistan'dan ayrıldı. Günümüzde
Sırbistan'da kalan bölüm ise Novi Pazar,
Tutin, Sjenica, Prüepoüe. Nova Varos ve
Priboj gibi şehir merkezleri ve etraftaki
köylerden oluşmaktadır.
Osmanlı egemenliğinin kuruluşuyla bir-
likte bölgede yeni şehirlerin kurulmaya
Subotica'da
başladığı, eski şehirlerin de gelişme gös-
yeni inşa
terdiği ve tipik bir İslam şehrine dönüştü- edilen cami

125
SIRBiSTAN

manlıca öğretilmektedir. Ayrıca aynı üni- balkanique: Les musulmans, acteurs du post- tusunda 17 x 30,50 m. ölçülerinde dik-
versitedeki Tarih Bölümü'nde ve Sırbis­ communisme, 1990-2000(ed. X. Bougarel v.dğr.),
dörtgen bir plana sahiptir. Dış duvarlarda
Paris 2001; Mehmet Çetin Börekçi, Osmanlı İm­
tan Bilimler Akademisi'nde Osmanlı tari- taş, iç mimaride tuğla malzeme kullanıl­
paratorluğu 'nda Sırp Meselesi, İstanbul 2001, s.
hi üzerine araştırma yapan uzmanlar bu- 14-191; V. Corovic,lstorija Srba, Beograd 2003, mıştır. Medresenin doğu cephesinde dışa
lunmaktadır. Bununla birlikte Osmanlı ve s. 202 vd.; Mehmet Hacısalihoğlu, Die Jungtürken taşkın eyvan benzeri bir taçkap-ı bulun-
İslam araştırmalarının merkezi Yugoslav- und die Mazedonische Frage, München 2003, maktadir. Kenger başlıklı sütunçelere da-
ya döneminde Saraybosna'daki Şarkiyat s. 257, 350; a.mlf. , "Die Zeit der Osmanenherr-
yanan taçkapı kemeriyle dikdörtgEm dış
schaft", Wegweiser zur Geschichte Kosova (ed.
Enstitüsü idi ve bu şehirde bulunan kü-
B. Chiari v. dğr.). Paderborn 2006, s. 35-41 ; Mu- çerçeve arasındaki bölüm bitki ve. geo-
tüphaneler, başta Gazi Hüsrev Bey Kütüp- ratYılmaz. Sancak: Drina 'nın Öbür Yakası, Kim- metrik motiflerle süslenmiŞtir. Kapalı yıl­
hanesi olmak üzere gerek Osmanlı gerek- lik Oluşumu ve Otonomi Sorunu, İstanbul 2004, dız formlarıyla rumi ve palmetlerden alıi­
se İslam araştırmaları açısından zengin ko- tür.yer.; P. Bart!. "Sandschak von Novi Pazar",
şan bu süslemeler Anadolu' Selçuklu taş
leksiyonlara sahipti. Ancak Yugoslavya' nın Lexikon zur Geschichte Südosteuropas (ed E.
Hösch v.dğr.). Wien 2004, s. 596-597; A. Fotic. işçiliğinin zengin örneklerindendir. Derin
dağılmasından sonra Sırbistan'da şarkiyat nişin Iki yanındaki mihrabiyelerde zikzak
"Belgrade: A Muslim and non-Muslim Cultural
ve İslam araştırmaları alanında en önem- Centre (16'h. 17'h Centuries)", Provincial Elites in desenli sütunçeler, mukarnaslı kavsaralar
li kurumlar Belgrad'da ve özellikle günü- the Ottoman Empire (ed. A. Anastasopoulos). ve yıldız kollarından örülen geometrik tez-
müzde Sırbistan sınırlan içinde müslüman- Rethymnon 2005, s . 51-75; Branislav Djurdjev.
"Hriscani-Sipahije u Severnoj Srbiji", Godi.Snjak yinat dikkat çeker. Basık kemerli giriş ka-
ların yoğun biçimde bulunduğu Sancak
lstorijskog Drustva Bosne i Hercegovine, IV, pısı üzerinde üç dilimli kemer içinde ne-
bölgesinin merkezi Novi Pazar şehrinde Sarajevo 1952, s. 164-170; V. Vinaver, "Tursko sih harflerle yazılmış yedi satırlık tarih ki-
bulunmaktadır. Novi Pazar'da dini eğitim Stanovistvo u Srbiji za Vreme Prvog Srpskog tabesi mevcuttur.
veren bir medrese, İslam Akademisi (İla­ Ustanka", lstorijski Glasnik, ll, Beograd 1955,
hiyat Fakültesi) ve 2002'den itibaren bir özel s. 41-80; R. Grulich, "Die türkische Volksgruppe Taçkapıdan üzeri beşik tonozlu eyvan
in Jugoslawien", MT, I (1975). s. 22-34; A. Hajek, la avluya ulaşılır. Aviuyu çeviren revaklar
üniversite yer almaktadır. Sırbistan ' da ila-
" Sırbistan " , İA, X, 556-566; Kosta Petkovicv.dğr., köşeleri hafıfletilmiş kalın ayakların taşıdı­
hiyatla ilgili araştırmalar çok yaygın olma- "Srbija", Enciklopedija Jugoslavije, Zagreb 1968-
makla birlikte şarkiyat araştırmaları kap- ğı altta Bursa, üstte sivri kemerli olarak
71, VII, 631-688; VIII, 1-105; M. O. H. Ursinus,
samında Osmanlı tarihiyle ilgili çok sayıda "Şirb", EJ2 (İng . ), IX, 671-673; Machiel Kiel, " Niş", ele alınmıştır. Revakların örtüsü ortada
eser ortaya konmuştur. DİA, XXXIII, 147-149; a.mlf., "Öziçe", a.e., XXXIV, beşik, yanlarda çapraz tonozludur. Kuzey
127-129. ı:il ve güneyde sıralanan dörder adet talebe
BİBLİYOGRAFYA : ~J MEHMET HACISALİHOGLU
Evliya Çelebi. Seyahatniime, V, 544-550; K. hücresi de revak gibi onarım sırasında ye-
Jirecek. Geschichte der Serben, Gotha 1911-18, nilenmiştir. Avluya açılan kapı ve birer maz-
1-11; H. W. V. Temperley, History of Serbia, Lon- SIRÇA SARAY gal pencereleri vardır. Girişin karşısında yer
don 1917; V. Stefan Karadzic, Srpske /'farodne
alan ve medresenin en büyük mekanı olan
F]esme, Beograd 1932, ll, 268-270; L. Hadrovics, (bk. ÇİNİLİ KÖŞK) .
Le peuple serbe et son eglise sous la damination
L _j ana eyvana üç basamak merdivenle çıkıl-
turque, Paris 1947, s. 48, 153; Halil İnalcık, Fa-
tih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar, Anka-
ra 1954, s. 149-173; E. Albrecht, OrtsnamenSer- SIRÇALI MEDRESE
biens in türkisehen geographischen Werken
Konya'da çinileriyle ünlü
des XVI.-XV/Jl. Jahrhunderts, München 1975,
tür.yer. ; D. Djuric-Zamolo, Beograd kao Orijen-
XIII. yüzyıla ait medrese.
L _j
talna Varos pod Turcima 1521-1867, Beograd
Sırçalı Medrese'nin taçkapısı - Konya
1977; Ejub Musovic, Etnicki Procesi i Etnicka Taçkapısındaki kitabeye göre 640 (1243)
Struktura Stanovnistva /'fovog Pazara, Beograd
yılında Selçuklu Emir! Bedreddin Muslih
1979, s. 7-125; Ayverdi, Avrupa'da Osmanlı Mi'-
miirl Eserleri ll/3, s. 428-430; a .e. lll/3, s. 112, tarafından yaptırılmıştır. İçindeki sırlı tuğ­
149, 317-347; a.mlf., "Yugoslavya'da Türk Abi- la ve çini süslemelerden dolayı Sırçalı Med-
deleri ve Vakıflan ", VD, sy. 3 (ı 956). s. 175-177; rese olarak tanınan yapı kurucusundan do-
Charles-Barbara Jelavich. The Establishment of
layı Muslihiyye Medresesi adıyl a da anıl­
the Balkan National States, 1804-1920, London
maktadır. Ana eyvandaki çini kitabede us-
1986, s . 26 vd., 53 vd.; H. Sundhausen, Histo-
rische Statistik Serbiens, 1834-1914, München tasının mimar Muhammed b. Muhammed
1989, s. 46-127; M. Popovic, Beogradska tvrdja- et-TCısl olduğu belirtilmiştir. Selçuklu ve
va, Beograd 1991; O. Zirojevic, Srbija Pod .Turs- Osmanlı dönemlerinde Hanefi fıkhı ile tef-
kom Vla5cu (1459-1804), Beograd 1995, s. 5,8,
sir okutulan medrese XVII. yüzyılda harap
14-15, 44-46, 137; A. Popovic, Balkanlarda İs­
lam, İstanbıil1995 , s. 185-188, 190:193,214- olmaya başlamış, talebe hücreleri XIX. yüz-
217, 245-251 ; a.mlt. "Şirb ", El 2 Suppl. (İng . ) , s. yılda tamamen yıktınlarak yerine kerpiç
748-752; Mustafa Memic, Bosrıjaci-muslimani odalar yapılmış ve 1924 yılına kadar kul-
Sanc/Zaka i Crne Gore, Sarajevo 1996, tür.yer.; lanılmıştır. 1943-1954 yıllarında elden ge-
E. Hösch, "Das byzantinische ·Erbe bei den Bal-
çirilen yapı 1960'ta Konya Müzesi'ne bağlı
kanvölkern", Byzanz und se ine /'fachbarn (haz.
A Hohlweg), M\:ınchen 1996, s. 69-81 ; T. Judah, Mezar Amtları Seksiyon u olarak ziyarete
The Serbs:. HiStory, Myth and the Destruction açılmıştır. Mahmut Akok'un projesi esas
of Yugoslavia, London-New York 1997, s. 7-9; alınıp 1969'da Milli Eğitim Bakanlığı ' nca
N. Malcolı:n, Kosova: A Short History, New York restore edilmiştir;··
1999, s. 139-162; Response to /'foel Malcolm's
Book Kosova: A Short History (ed. M. Ekmecic Açık avltılu medreseler tipindeki yapı iki
v:dğr.) ; Belgrade 2000, s. 101; Le nouvel islam katlı ve iki eyvanlı
olup doğu-batı doğru!-

126

You might also like