You are on page 1of 98

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞRİ KÖK KANAL TEDAVİLERİNDE KULLANILAN


Ni-Ti DÖNER ALETLERDEKİ GERİLMELERİN
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

Bilçen MUTLU

DOKTORA TEZİ
MAKİNE EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
MAKİNE EĞİTİMİ PROGRAMI

DANIŞMAN
Prof. Dr. Mustafa KURT

İKİNCİ DANIŞMAN
Doç. Dr. Bülent EKİCİ

İSTANBUL 2011
i
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞRİ KÖK KANAL TEDAVİLERİNDE KULLANILAN


Ni-Ti DÖNER ALETLERDEKİ GERİLMELERİN
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

Bilçen MUTLU
( 141201720030510 )

DOKTORA TEZİ
MAKİNE EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
MAKİNE EĞİTİMİ PROGRAMI

DANIŞMAN
Prof. Dr. Mustafa KURT

İKİNCİ DANIŞMAN
Doç. Dr. Bülent EKİCİ

İSTANBUL 2011
ii
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KABUL ve ONAY BELGESİ

Bilçen MUTLU’nun Eğri Kök Kanal Tedavilerinde Kullanılan


Ni-Ti Döner Aletlerdeki Gerilmelerin Sonlu Elemanlar Yöntemi ile
Analizi başlıklı Lisansüstü tez çalışması, M.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim
Kurulu’nun 27.12.2010 tarih ve 2010/26-14 sayılı kararı ile oluşturulan jüri
tarafından Makine Eğitimi Anabilim Dalı Makine Eğitimi Programında DOKTORA
Tezi olarak Kabul edilmiştir.

Danışman:Prof.Dr.Mustafa KURT (M.Ü. Teknik Eğitim Fak.)…………....................

1. Üye :Prof.Dr.Selçuk BASA (M.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi).....................................

2.Üye :Doç.Dr.İhsan KORKUT (G.Ü.Teknik Eğitim Fak.)…………………..….…...

3.Üye :Yrd.Doç.Dr.Ergun NART (Sakarya Ü.Tek.Eğt.Fak.)………………..……......

4.Üye :Yrd.Doç.Dr.Oğuz GİRİT (M.Ü.Teknik Eğt. Fak.)…………………………....

Tezin Savunulduğu Tarih : 04.02.2011

ONAY
Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun
07.03.2011 tarih ve 2011/06-06 sayılı kararı ile Bilçen MUTLU’nun
Makine Eğitimi Anabilim Dalı Makine Eğitimi Programında
Doktora (Dr, PhD.) derecesi alması onanmıştır.

Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü


Prof.Dr. Meral Ünal

iii
TEŞEKKÜR

Yüksek öğrenimim süresince görüş ve önerilerinden yararlandığım, benden


yardımını ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, karşılaştığım sıkıntı ve engelleri
aşmamı sağlayan değerli danışman hocam sayın Prof. Dr. Mustafa Kurt’a,

Tez hazırlama süreci boyunca akademik desteği ile beni yönlendiren ve


gösterdiği anlayış için ikinci tez danışmanım sayın Doç. Dr. Bülent Ekici’ye,

Çalışmalarım süresince bilgi ve deneyimlerini paylaşan, moral ve cesaret veren


M.Ü.T.E.F. Makine Eğitimi Bölümü hocalarına ve asistan arkadaşlarıma,

Yaşamım boyunca benim yanımda olan, teşvik eden, destekleyen ve fırsatlar


sunan sevgili aileme,

En içten teşekkürlerimle…

Şubat, 2011 Bilçen MUTLU


i
İÇİNDEKİLER

SAYFA
TEŞEKKÜR ............................................................................................................ i
İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... ii
ÖZET..................................................................................................................... iv
ABSTRACT ........................................................................................................... v
YENİLİK BEYANI............................................................................................... vi
SEMBOLLER ...................................................................................................... vii
KISALTMALAR ................................................................................................ viii
ŞEKİLLER............................................................................................................ ix
TABLOLAR. ........................................................................................................ xii
BÖLÜM I. GİRİŞ ve AMAÇ ................................................................................. 1
BÖLÜM II. GENEL BİLGİLER .......................................................................... 5
II.1. KÖK KANAL TEDAVİSİ .................................................................... 5
II.2. KÖK KANALLARININ ŞEKİLLENDİRİLMESİ ................................ 7
II.2.1. Kök Kanallarının Şekillendirilmesinde Kullanılan Teknikler ......... 8
II.2.1.1. Geleneksel Eğeleme Tekniği .................................................. 9
II.2.1.2. Step-Back Tekniği ................................................................. 9
II.2.1.3. Step-Down Tekniği................................................................ 9
II.2.1.4. Balanced-Force Tekniği ......................................................... 9
II.2.1.5. Schilder Tekniği ...................................................................10
II.2.1.6. Crown-Down Tekniği ...........................................................10
II.2.1.7. Ultrasonik ve Sonik Preparasyon Tekniği .............................10
II.2.2 Kök Kanallarının Şekillendirilmesinde Kullanılan Tekniklerin
Değerlendirilmesi..........................................................................11
II.3. KÖK KANAL ŞEKİLLENDİRİLMESİNDE KULLANILAN
ALETLER ............................................................................................11
II.3.1. Kanal Aletlerinin Sınıflandırılması ...............................................11
II.3.1.1. El Aletleri .............................................................................12
ii
II.3.1.2. El Aletleri Formunda Motorlu Aletlere Uyan Kanal
Aletleri..............................................................................................12
II.3.1.3. Motorlu Aletlere Uyan Aletler ..............................................13
II.3.2. Kanal Aletlerinin Standartları ..................................................13
II.4. DÖNER ALET YAPIMINDA KULLANILAN Ni-Ti ESASLI
MALZEMELER ..................................................................................16
II.4.1. Şekil Bellekli Alaşımlar ve Şekil Bellek Özelliği ..........................18
II.4.2. Şekil Bellekli Alaşımların Süperelastik Özelliği ...........................23
II.4.3. Nikel-Titanyum Şekil Bellekli Alaşımların Farklı Sıcaklıklardaki
Gerilme-Birim Şekil Değiştirme Diyagramları ..............................25
II.5. Ni-Ti ESASLI DÖNER ALETLER ......................................................26
II.6. BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ ...........28
BÖLÜM III. MATERYAL VE YÖNTEM ..........................................................31
III.1.1. Dişin modellenmesi .........................................................................34
III.1.2. Döner Aletlerin Modellenmesi ...................................................36
III.2. KÖK KANALI ŞEKİLLENDİRİLMESİ DİNAMİK İŞLEMİNİN
BENZETİM MODELİ ........................................................................39
III.2.1.FEMB 28 .....................................................................................39
III.2.2. Dişin sabitlenmesi .......................................................................41
III.2.3. Rijit motora hareket verilmesi .....................................................42
III.3. MALZEMELERİN BELİRLENMESİ ................................................42
BÖLÜM IV. SONUÇLAR VE TARTIŞMA ........................................................46
IV. 1. PROTAPER DÖNER ALET SİSTEMİ .............................................47
IV.1.1 Kök kanalının orta 1/3’lük bölümün şekillendirilmesi ..................47
IV.1.2 Kök Kanalının Apikal 1/3’lük Bölümün Şekillendirilmesi ...........51
IV. 2. HEROSHAPER DÖNER ALET SİSTEMİ ........................................59
BÖLÜM V. DEĞERLENDİRMELER VE ÖNERİLER.....................................70
KAYNAKLAR ......................................................................................................72
ÖZGEÇMİŞ ..........................................................................................................83

iii
ÖZET

EĞRİ KÖK KANAL TEDAVİLERİNDE KULLANILAN Ni-Ti


DÖNER ALETLERDEKİ GERİLMELERİN SONLU
ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

Kök kanallarının şekillendirilmesi, endodontik tedavinin başarısına etki eden


önemli aşamalardan birini oluşturmaktadır
Özellikle eğri kanalların genişletilmesi ve şekillendirilmesinde, süper elastik ve
şekil hafızalı olmaları nedeniyle Ni-Ti döner aletler kullanılmaktadır. Belirli sıcaklık
aralığında süper-elastik olan Ni-Ti alaşımlar, kritik gerilmeler altında martenzit faza
geçerler ve elastikiyetlerini kaybederek hasara uğrarlar.
Döner aletlerin hasara uğrayarak deforme olması veya kırılması, tedavinin
başarısını olumsuz etkiler.
Bu tezde, Nikel –Titanyumdan yapılmış iki farklı endodontik döner alet
(ProTaper ve HeroShaper) için sonlu elemanlar modeli geliştirilmiş ve kök kanalı
içerisinde dinamik davranışlarının simülasyonu yapılmıştır. Sonlu elemanlar modeli,
eğri kök kanalı şekillendirilmesinde kullanılan Ni-Ti döner aletlerinde ve kök
kanalının iç yüzeyinde gerilme yığılmasından dolayı potansiyel kırılma ihtimali olan
bölgelerin belirlenmesinde kullanılmıştır. Sonlu elamanları simülasyonları eğri kök
kanalının maksimum gerilme bölgelerini ve Ni-Ti döner aletlerinin kesitlerindeki
gerilme dağılımlarını göstermiştir.
Her iki döner alette de eğrilik yarıçapı azaldığında, şekil değiştirme
seviyesinde önemli artışların olduğu belirlenmiştir. Buna karşılık orta bölgeden
apikal bölgeye yaklaşıldığında şekil değiştirme seviyesinin önemli derecede azaldığı
belirlenmiştir. Eğrilik açısındaki artışın şekil değiştirme seviyesine etkisi olmadığı
gözlenmiştir. Sonlu elemanlar simülasyon sonuçları eğilme zorlamaları altında
HeroShaper’ın, burulma zorlamaları altında ProTaper döner aletinin
performanslarının daha iyi olduğunu göstermiştir.

Şubat, 2011 Bilçen MUTLU


iv
ABSTRACT

STRESS ANALYSES OF Ni-Ti ROTARY INSTRUMENTS USED


IN CURVED ROOT CANAL TREATMENTS BY FINITE
ELEMENT METHOD

Root canal preparation is one of the important stages in the success of endodontic
treatment.
Ni-Ti rotary instruments are especially used in the enlarging and forming of curved
canals, due to their shape-memory behavior. Ni-Ti materials become superelastic
within a special range of temperature. Ni-Ti alloys switch to martensitic phase and
get damaged by the loss of elasticity, when they are subjected to critical stresses.
Any damage causing deformation or breakage of these instruments during
application results in an unsuccessful treatment.
In this thesis, a finite element model of two different makes of nickel titanium rotary
endodontic instruments (ProTaper and HeroShaper) was developed and simulated
dynamically to investigate the mechanical behaviors in root canals. The Finite
Element Method was used to distinguish the regions that have the potential of
breakage because of stress concentrations both on root inner-walls and on Ni-Ti
rotary instruments, when the rotary instrument systems are used for curved root
preparations.
The FE simulations showed that, the maximum stress occurs on the region of curve
root canal; however, the stress distribution differs with respect to the Ni-Ti rotary
instrument sections. For both instruments, stronger increases in the strain levels were
found as a consequence of decreases of the curvature radius. However slightly lower
increment was found by shifting the curvature position from the middle to the apical
zone. A raise in the curvature angle seemed not to affect the strain levels.
The results of FE simulations a slightly better performance for the HeroShaper
compared to the ProTaper under bending conditions a better behavior of the Pro-
Taper under torsion conditions was highlighted.

February, 2011 Bilçen MUTLU

v
YENİLİK BEYANI

EĞRİ KÖK KANAL TEDAVİLERİNDE KULLANILAN Ni-Ti

DÖNER ALETLERDEKİ GERİLMELERİN SONLU

ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

Eğri kök kanallarının tedavilerinde kullanılan Ni-Ti döner aletlerde


burulmadan dolayı kırılma ve eğrilik bölgesindeki zıt yönlü momentlerin tesiriyle,
yorulma sonucu hasarlar meydana gelmektedir. Aletlerin kanal içinde kırılması veya
deforme olması tedavinin başarısını olumsuz etkiler.
Farklı tasarım parametrelerini içeren birçok döner alet yapılmasına rağmen
halen bunların etkinliklerinin incelenmesine ihtiyaç devam etmektedir.
Bu çalışmada, şekillendirme işlemi esnasında Ni-Ti döner aletlerinde gerilme
yığılmasından dolayı kırılma ihtimali bulunan bölgeleri ve diş kanalında meydana
gelen gerilmeleri tayin etmek için benzetim modeli geliştirildi.
Eğri köklerin genişletilmesi ve şekillendirilmesinde en çok kullanılan ProTaper
ve HeroShaper döner aletlerine ait katı modeller oluşturuldu. Kök kanalı içindeki
gerilme durumunu analiz etmek için köklerinden biri 30º eğriliğe sahip azı dişinin
geometrik modeli elde edildi.
Ni-Ti döner aletlerinin kök kanalı içinde dönerek ilerlemesi ve dentin
kaldırılması simüle edilerek, hem alette hem de dişte meydana gelen gerilmeler üç
boyutlu sonlu elemanlar yöntemi yardımıyla analiz edildi.
Geliştirilen bu benzetim modeli; farklı özelliklere sahip döner aletlerin
karşılaştırılmasına ve yeni tasarımların denenmesine olanak sağlamaktadır. Eğri kök
kanalı içerisinde dinamik (alet dönme ve ilerleme hareketini birlikte yaparak)
simülasyonun gerçekleştirilmesi, gerçek verilere yakın değerlerin elde edilmesini
sağlayarak analiz neticelerini kullanabilirliğini arttırmıştır. Ülkemizde imalatı
gerçekleştirilmeyen endodontik döner aletlerin tasarımda akademisyenlerin ve
imalatçıların kullanabileceği simülatör, önemli katkılar sağlayacaktır.
Şubat, 2011 Prof. Dr. Mustafa KURT Bilçen MUTLU

vi
SEMBOLLER

D: Çap
E : Elastikiyet Modülü
T : Sıcaklık
ε : Birim Şekil Değişimi
υ : Poisson Oranı
σ : Gerilme
I : Kesit Atalet Momenti
# : Alet Numarası

vii
KISALTMALAR

ADA :American Dental Association (Amerikan Diş Hekimliği Birliği)

Af :Östenit Yapının Tamamlanma Sıcaklığı

ANSI : American National Standards Institute (Amerikan Ulusal Standart Enstitüsü)

As : Östenitik Yapının Başlangıç Sıcaklığı

ÇYD : Çift Yönlü Şekil Bellek Davranışı

FDI : Fédération Dentaire Internationale (Uluslararası Diş Hekimliği

Federasyonu)

FEM : Finite Element Method (Sonlu Elemanlar Metodu)

G-G : Gates-Glidden Aletleri

ISO : International Organization for Standardization (Uluslararası

Standardizasyon Kuruluşu)

Md : Gerilmenin Neden Olduğu Martenzitik Faz

Mf : Martenzitik Dönüşümün Tamamlanma Sıcaklığı

Ms : Martenzitik Yapının Başlangıç Sıcaklığı

Ni-Ti : Nikel-Titanyum

SEM : Scanning Electron Microscope (Taramalı Elektron Mikroskobu)

SMA : Shape Memory Alloy (Şekil Hafızalı Alaşımlar)

TYD : Tek Yönlü Şekil Bellek Davranışı

viii
ŞEKİLLER

SAYFA NO
Şekil I. 1.Kök Kanalında Kırılmış Şekillendirme Aleti .......................................... 3
Şekil I. 2. Burulma Gerilmesi Sonucu Kırılma ...................................................... 3
Şekil I. 3. Yorulma Sonucu Kırılma ....................................................................... 4
Şekil II. 1. Dişin Yapısı ve Tedavisini Gerektiren Faktörler .................................. 5
Şekil II. 3. Sık Yapılan Şekillendirme Hataları ..................................................... 7
Şekil II. 4. Kesit ve Şekilleri Verilmiş Bazı El Aletleri .......................................... 12
Şekil II. 5. Gates-Glidden (G-G) ve Peeso Aletleri ............................................... 13
Şekil II. 6. Farklı Marka Döner Aletlerine Ait Uç Kesitleri ................................... 13
Şekil II. 7. ISO standardına göre D1 ve D16 mesafeleri işaretlenmiş %2 koniklik
açısına sahip el aleti ............................................................................. 14
Şekil II. 8. Kesme açılarının gösterimi .................................................................. 15
Şekil II. 9. Paslanmaz Çelik Aletlerin Eğri Kanallarda Şekillendirme Hataları ....... 16
Şekil II. 10. Endodontik Uygulamalarda Kullanılan NiTi Döner Aleti .................. 18
Şekil II. 11. Şekil Bellekli-Süper Elastik Malzemelerde Faz Dönüşümleri ............. 20
Şekil II. 12. SMA’ın Histerisiz Eğrisi ................................................................... 21
Şekil II. 13. NiTi Alaşımlarında Şekil Bellek Etkisinin Kazandırılması ................ 22
Şekil II. 14. Şekil Bellekli Alaşımlarda Süperelastik Özellik ................................. 23
Şekil II. 15. Şekil Bellekli Alaşımlarda Süper-Elastik Özellik Gösteren Bölge ...... 24
Şekil II. 16. NiTi Alaşımların Gerilme – Birim Şekil Değiştirme Diyagramları ... 25
Şekil II. 17. Bilgisayarlı Tomografide Voksel Birimi ............................................ 28
Şekil II. 18. Hounsfield Skalası ............................................................................ 29
Şekil III. 1. Dişin Modellenme Aşamaları ............................................................. 34
Şekil III. 2. Yüzeycik İçin Köşeler ve Normal Vektörü ......................................... 35
Şekil III. 3. Üç Köklü Dişin Kök Kanalının Görüntüsü.......................................... 36
Şekil III. 4. ProTaper Döner Aletinin Kesit Şekli ve Protokolü ............................. 36
Şekil III. 5. HeroShaper Döner Aletinin Kesit Şekli ve Protokolü .......................... 37
Şekil III. 6. ProTaper S1, S2, F1 Aletlerinin Modelleri ......................................... 37

ix
Şekil III. 7. HeroShaper #20 .06 ve #20 .04 Modelleri ......................................... 38
Şekil III. 8. HeroShaper #25 .04 ve #30 .04 Modelleri .......................................... 38
Şekil III. 9. LS-DYNA ......................................................................................... 39
Şekil III. 10. Diş, Döner Alet ve Motorun Modelleri ............................................. 40
Şekil III. 11. Dişin Sabitlenmesi ............................................................................ 41
Şekil III.12. Hareket Komutu İçin Girilen Veriler………………………………….42
Şekil III. 13. Ni-Ti malzemesinin Gerilme-Birim Şekil Değişimi Eğrisi ................ 43
Şekil III. 14. Materyal Özelliklerini Programda Seçimi ......................................... 44
Şekil III. 15. Materyal Kartı .................................................................................. 45
Şekil IV. 1. Kök Kanalının Bölümleri ve Döner Aletlerin Kullanım Protokolü ..... 46
Şekil IV. 2. S1 Modelinin Kök Kanalına İlk Girişi ................................................. 47
Şekil IV. 3. S1 Modelinin Gerilme Dağılımı .......................................................... 48
Şekil IV. 4. S1 Modelinin Kesici Kenarındaki Gerilme Yoğunluğu........................ 49
Şekil IV. 5. S1 Modelinin Kesitindeki Gerilme Dağılımı ....................................... 49
Şekil IV. 6. S2 Alet Modelinin Kök Kanalının Orta 1/3’lük Alanında Şekillendirme
Yaparken Oluşan Gerilme Dağılımı ..................................................... 50
Şekil IV. 7. S2 Alet Modeli Kesitindeki Gerilme Dağılımı .................................... 51
Şekil IV. 8. S1 Aletinin Kanal Boyunda Çalışırken Oluşan Gerilme Dağılımı ....... 52
Şekil IV. 9. S1 Aletinin Kök Kanal Duvarlarında Oluşturduğu Gerilme Dağılımı .. 53
Şekil IV. 10. S2 Modelinin Kanal Boyunda Çalışırken Oluşan Gerilme Dağılımı .. 53
Şekil IV. 11. S2 Modelinin Kök Kanal Boyunda Çalışırken Eğim Bölgesinden
Alınan Kesitinde Oluşan Gerilme Dağılımı ........................................ 54
Şekil IV. 12. S2 Modeli ile Yapılan Apikal Şekillendirmede Kanal Duvarlarında
Oluşan Gerilmeler.............................................................................. 55
Şekil IV. 13. F1 Modelinin Gerilme Dağılımı ........................................................ 56
Şekil IV. 14. Eğim Bölgesinden Alınan Kesitte F1 Modelinin Gerilme Dağılımı ... 57
Şekil IV. 15. F1 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu Gerilme Dağılımı .... 58
Şekil IV.16. F1 Modelinin Kanal Duvarında Oluşturduğu Gerilmenin Dıştan
Görüntüsü ........................................................................................... 58
Şekil IV. 17. HeroShaper # 20.06 Modelinde Oluşan Gerilme Dağılımı ................ 59
Şekil IV. 18. HeroShaper #20.06 Modelinin Uç Kısmına Yakın Bir Alanındaki
Gerilme Dağılımı .............................................................................. 60
Şekil IV. 19. HeroShaper #20.06 Modelinin Kesitindeki Gerilme Dağılımı .......... 60

x
Şekil IV.20. HeroShaper #20.06 Modeli İle Şekillendirilen Kök Kanal Duvarlarında
Oluşan Gerilme Dağılımı ................................................................... 61
Şekil IV. 21. HeroShaper #20.04 Modelinin Gerilme Dağılımı ............................. 62
Şekil IV. 22. HeroShaper #20. 04 Modelinin Eğriliğin Tepe Noktasına Yakın Bir
Alandan Alınan Kesitindeki Gerilme Dağılımı ................................... 63
Şekil IV. 23. HeroShaper #20.04 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu
Gerilme ............................................................................................ 64
Şekil IV. 24. HeroShaper #25.04 Modelinin Gerilme Dağılımı ............................. 64
Şekil IV. 25. HeroShaper #25.04 Alet Kesitinde Gerilme Dağılımı ....................... 65
Şekil IV. 26. HeroShaper #25.04 Aletinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu
Gerilme ............................................................................................ 66
Şekil IV. 27. HeroShaper #30.04 Kesitinde Gerilme Dağılımı ............................. 67
Şekil IV. 28. HeroShaper #30.04 Modelinin Eğimin Tepe Noktasından Alınan
Kesitinde Gerilme Dağılımı ............................................................... 68
Şekil IV. 29 HeroShaper #30.04 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu
Gerilme Dağılımı ............................................................................... 69

xi
TABLOLAR

SAYFA NO
Tablo II.1. NiTiNOL ve Paslanmaz Çeliğe Ait Özellikler…………………………16
Tablo II.2. Ni-Ti Döner Aletleri ve El Aletlerinin Kimyasal Bileşenleri……...…...26

xii
BÖLÜM I. GİRİŞ ve AMAÇ

Endodontik tedavinin amacı kök kanal sisteminin temizlenmesi, formuna


uygun şekillendirilmesi, dezenfeksiyonu ve üç boyutlu olarak hermetik bir şekilde
doldurulmasıdır [1,2,3]. Kök kanallarının şekillendirilmesi, endodontik tedavinin
başarısına etki eden önemli aşmalardan birini oluşturmaktadır [4]. Bu nedenle, kök
kanalı anatomisinin muhtemel tüm konfigürasyonlarının klinisyenler tarafından
bilinmesi, kök kanallarının şekillendirilmesinde ve dolayısıyla endodontik tedavinin
başarısında önemli bir rol oynamaktadır [5].
Başarılı bir endodontik tedavi için klinisyene bağlı olmayan faktörler
morfoloji, kanal şekli, hacmi, dentin kalınlığıdır [6]. Klinisyene bağlı olanlar ise son
kanal şekli, kanal genişliği, düzensizliklerin giderilmesi, dolgu malzemesinin lateral
ve vertikal katılaşmasıdır [7]. Klinisyene bağlı başarı faktörlerinden kanalın şekli ve
hacmi gibi şekillendirme ile ilgili olanları, kullanılan aletlere ve tekniklere bağlıdır.
Kök kanallarının şekillendirilmesi sırasında kullanılan aletlerin ve tekniklerin
başarısının değerlendirilmesinde yararlanılan ana parametreler; bu tekniklerin,
pulpanın ve debrisin kaldırılmasını gösteren temizleme etkinlikleri ile güvenli bir
şekilde orjinal forma uygun kök kanal şekillendirmesi yapmalarıdır. Kontrollü bir
eğim açısına sahip konik form elde edilerek daha eşit gerilme dağılımı sağlanması
amaçlanmalıdır [7,8].
Endodontik aletler diş hekimliği tarihi içerisinde birçok değişime uğramıştır.
Son yıllarda, bu gelişmeler hızla devam etmektedir. Kanal aletleri gelişimindeki
odaklanma, özellikle aletlerin mekanik özellikleri, kesme kabiliyetleri ve kanal için
mekanik temizleme etkinlikleri üzerine olmuştur. Kök kanal sisteminin tedavisi ile
ilgili olan özel biyolojik problemlere adapte olabilecek aletlerin geliştirilmesi konusu
ile ilgili çalışmalar da yapılmaktadır [9,10 ]. Dar ve eğri kök kanallarının paslanmaz
çelik el aletleriyle şekillendirilmesi sırasında, apikal zip, dirsek, basamak oluşumu,
kanalın tıkanmasına bağlı çalışma boyu kaybı, kanalın düzleşmesi, telafisi zor

1
olgular yanında alet kırılması gibi istenmeyen şekillendirme hatalarıyla
karşılaşılabilir [11,12].
Paslanmaz çelik aletler, eğri bir kök kanalına yerleştirildiğinde eski
durumlarına dönebilmek için kökün apikal kısmında eğimin dışına doğru, orta
kısmında ise eğimin içine doğru bir basınç uygulayarak bu bölgelerde arzu
edilmeyen genişletmelere sebep olmaktadır [13].
Özellikle eğri kanalların genişletilmesinde sıklıkla karşılaşılan bir sorun kanal
şekillendirme aletinin kırılmasıdır [7].
Uygun şekilde hazırlanmış bir kök kanalının, düzgün şekilde genişleyen,
orijinal kanal eğriliğini koruyan ve özellikle apekste ve kök eğiminin iç kısmında
kanal formunu bozabilecek düzleşme eğiliminin önlenmiş olması gerekmektedir
[14].
Kök kanalı şekillendirilmesinde karşılaşılan orijinal kanal formundan sapma,
apikalde istenmeyen şekil değişiklikleri ve uzun çalışma süresi, araştırmacıları farklı
şekillendirme yöntemleri ile farklı malzemelerden yapılmış kök kanalı aletlerinin
geliştirilmesine yöneltmiştir.
Son 30 yıl boyunca, eğri kanalların preparasyonu elverişli hale getirebilmek
için çok sayıda kök kanalı şekillendirme tekniği geliştirilmiştir. Tüm bu gelişmelere
rağmen kanal preparasyonu sıkıcı olmaya, zaman almaya ve istenmeyen anatomik
sapmalar oluşturmaya devam etmiştir [15]. Bu aletlerin esnek olmaması ve kırılma
problemleri yeni materyallerin araştırılmasına neden olmuştur. Eğri kök kanallarının
şekillendirilmesinde bu tür istenmeyen değişiklikleri azaltmak için, daha esnek kök
kanal aletlerinin üretilmesi gündeme gelmiştir. Esneklikteki bu artış, geleneksel
paslanmaz çelik aletlerin modifiye edilmesiyle veya kanal aletlerinin yapısında nikel-
titanyum (Ni-Ti) gibi yeni alaşımların ilave edilmesiyle elde edilmiştir [16].
Endodontide kullanılmak üzere Ni-Ti alaşımlarını öneren ilk araştırmacılardan
biri Civjan dır.[17]. Ni-Ti aletlerin en önemli tercih edilme sebebi yüksek esnekliğe
ve paslanmaz çelik aletlere göre burulmaya karşı daha dayanıklı olmalarıdır [18].
Ni-Ti döner aletlerle ilgili 20 yılı aşkın yapılan testler neticesinde yeni
malzeme ve imalat yöntemleri ile daha fazla esnek, yorulmaya karşı daha dirençli ve
kesme güvenliği yüksek ikinci nesil aletler elde edilmeye başlanmıştır [19].
Aletlerin temizleme etkinliği öncelikli olarak mekanik davranışları ve kesit
şekilleri ile ilgilidir [20]. Ni-Ti döner aletlerin, orjnal kök kanalını en az

2
komplikasyonla kanal dolgusu için yeterli konik bir şekilde hazırlandığını gösteren
çalışmalar bulunmaktadır [21, 22, 23].
Kanalın oval veya yuvarlak olmasının kökteki şekillendirme ve dolum
sırasında oluşan gerilmelerin dağılımına etkisi araştırılmıştır. Araştırmacılar döner
sistemlerin kanal şeklini yuvarlak hale getirmesiyle daha güvenli bir gerilme dağılımı
yaptığını öne sürmüşlerdir [24].
Şekillendirme sırasında bir diğer önemli faktör de kanalların sahip olduğu
eğriliktir [1]. Eğri köklerde şekillendirme yapılırken eğrilik bölgesinde oluşan
gerilme çok önemlidir. Ni-Ti aletlerin mekanik özelliklerinden en önemli
olanlarından biri hafızalı olmalarıdır. Eğri kanala yerleştirildiğinde eski şekline
dönme eğilimlerinden dolayı özellikle eğime ters duvarlarda sürtünmeden dolayı
gerilme ve sıkışma gerilmeleri oluşmaktadır [20]. Döner aletlerde kırılmalar,
burulma zorlamalarından (Şekil I.2) ve periyodik yorulmadan (Şekil I.3)
kaynaklanmaktadır. Eğri kanal içerisinde alette basma ve çekme gerilmeleri
periyodik yorulmaya neden olmaktadır. Bu gerilmelerin işlem süresince tekrar etmesi
nedeniyle alet zayıflamakta ve kırılma gerçekleşmektedir (Şekil I.1) [25,26,27]

Şekil I.1. Kök Kanalında Kırılmış Şekillendirme Aleti [28]

(X 150)

Şekil I.2 Burulma Gerilmesi Sonucu Kırılma [29]

3
F:Yorulma bölgesi O:Aşırı yük bölgesi ( X 140)

Şekil I.3. Yorulma Sonucu Kırılma [ 30]

Eğim bölgesinde alet üzerinde maksimum gerilme ve risk oluştuğu


araştırmacılar tarafından gösterilmiştir. Kanal şekillendirilmesi esnasında döner
alette alaşım malzemesinin elastik limiti üzerinde burulma gerilmesi ve plastik
deformasyon meydana gelerek kırılma olayının gerçekleştiği belirtilmiştir [31].
Şekillendirme sırasında alet üzerinde oluşan bu gerilmeler aletlerin kırılmasına ve
kanal tedavisinin başarısız olmasına neden olmaktadır.
Kök kanal tedavilerinde sıklıkla kullanılan Ni-Ti döner aletlerinin uygulamalar
esnasında hasara uğrayarak deforme olması veya kırılması tedavinin başarısını
olumsuz etkiler. Eğri köklerde, döner alet sistemleri kullandığında kanal
duvarlarında ve aletlerde oluşacak gerilmelerin, kanal duvarlarında maksimum
sıkışma direncinin oluştuğu alanları ve kullanılan alet üzerinde en yoğun gerilmenin
oluştuğu ve kırılma ihtimalinin oluştuğu noktaları tespit etmek önemlidir. Bu
değerlendirmelerin üç boyutlu sonlu elemanlar yöntemiyle değerlendirmesi
gerçekleştirilmiştir. Çünkü bu yöntem, tekrar edilebilen ve karşılaştırmalı eğri kanal
simülasyonları oluşturmaya olanak sağlayan bir yöntemdir [32]. Sonlu elemanlar
yöntemi ile kompleks yapıları bilgisayar aracılığı ile birçok parçaya ayırıp her
parçanın farklı fiziksel özelliklerine bağlı olarak verdiği cevabı elde edebilmek
mümkündür. Ayrıca bu yöntemde modelleme çeşitliliği bulunması morfolojik birçok
farklılığı olan köklerle ilgili yapılan çalışmalar için uygundur [33, 34].

4
BÖLÜM II. GENEL BİLGİLER

II.1. KÖK KANAL TEDAVİSİ

Dişlerin yapısında kan damarları ve sinirler vardır. Bu yapılar dişlerin


beslenmesini ve çürük oluştuğunda ileri durumlarda uyarı ikaz görevi
görmektedirler. Çürük ilerleyerek dişin özü denen sinir dokusuna pulpaya ulaştığında
orayı harap etmeye başlar ve çok şiddetli ağrıyla beraber ileriki durumda dişin
ölmesine sebep olmaktadır. Dişin kökündeki zararlı mikroplar kök ucundan
(apikalden) çıkarak çene kemiğine yayılarak apse denen durumun oluşmasına neden
olurlar (Şekil II.1). Çene kemiğinde oluşan iltihap dişin kaybına, çevre dokularının
da hasarına eden olur. Bu safhaya gelmeden önce dişi ve çevre dokuları korumak için
hastalıklı pulpa dokusunun alınması en doğru çözümdür. Pulpa dokusu
temizlendikten sonra, bu odacığın bakterilerden arınması için çeşitli işlemler
uygulanır ve dezenfekte edilir. Son olarak bu boşluk özel maddeler ile kök ucuna
kadar doldurulur [35,36].

Çürük

Hasarlı Pulpa

Apse

Şekil II. 2 Dişin Yapısı ve Tedavisini Gerektiren Faktörler [36,37]

5
a) hasarlı diş b) pulpa odasının açılması c) kanalın temizlenmesi d) dişin doldurulması
Şekil II. 3 Kanal Tedavisinin Aşamaları [38]

Endodontik tedavinin amaçları:


1- Kök kanallarının içinde bulunan tüm organik ve inorganik maddeleri;
periapikal dokulara zararlı olabilecek tüm mikroorganizmaları ve toksinleri
kanallardan tamamen temizlemek
2- Kanalların içindeki yabancı cisimleri, dolgu maddelerini ve kanal
duvarlarındaki tüm düzensizlikleri ortadan kaldırarak şekillendirmek
3- Kanalı yalnız dezenfekte etmek için değil, aynı zamanda sızdırmazlığını
sağlayarak doldurulmak.

Geçmiş yıllarda kök kanallarında kullanılan kimyasal maddeler üzerinde çok


çeşitli araştırmalar yapılmış olmakla birlikte günümüzde, araştırmacıların çoğu,
başarılı bir endodontik tedavinin, dolgudan önce kök kanallarının ideal şekilde
temizlenmesi ve şekillendirilmesine dayandığını kabul etmektedirler [39, 40].
Endodontik tedavinin başarı oranı, bir halk sağlığı problemi olup tıbbi,
ekonomik ve etik bazı sonuçları vardır. Tedavi amaçlarının saptanması, yapılan
işlemlerin değerlendirilebilmesi ve teknolojideki ilerlemelerle beraber başarı oranının
yükselmesi beklenmektedir [41]. Kök kanal tedavisinin başarısı birçok faktöre
bağlıdır. Özellikle pulpa ve periapikal durum, kök kanal anatomisi, kanal
hazırlanması ve kapatılması çok önemlidir. Tedaviden önce, tedavi esnasında ve
tedavi sonrasında periapikal radyografiler kullanılarak, anatomik detaylar, kanal
boyutu, kapatma kalitesi, diş ve kemik patolojisi tespit edilip görüntülenebilmektedir.
Çok sayıda çalışmada, endodontik tedavinin kalitesi, başarısı ve yapılma sıklığı ile
ilgili çalışmalar yapılmıştır [42].
6
II.2. KÖK KANALLARININ ŞEKİLLENDİRİLMESİ

Kök kanalı tedavisinde karşılaşılan anatomik zorluklar, özellikle aşırı eğimli


kök kanallarında ortaya çıkan sorunlar, şekillendirme teknikleri ve kullanılan
aletlerin önemini artırmıştır. Bu durum araştırmacıları yeni çözüm arayışına
yöneltmiş, eğri kök kanallarının biyomekanik preparasyonunda farklı teknikler
geliştirilmiştir [43,44].

1: Kanalın düzleşmesi 2: Çıkıntıya neden olma(dirsek)


3: Zip 4: Delme

Şekil II.3 Sık Yapılan Şekillendirme Hataları [45]

Kök kanallarının temizlenmesi ve sekilendirilmesi esnasında dikkat edilmesi


gereken kuralları iki ana baslık altında toplanmıştır [39]:

Mekanik Prensipler
 Kök kanalı, kök ucundan kurona doğru gittikçe genişleyen düzgün konik bir
formda hazırlanmalıdır,
 Apikal foramen, bu konik şeklin en dar yerini oluşturmalıdır,
 Apikal foramenin fizyolojik şekli korunarak orijinal pozisyonunda tutulmalıdır,
 Kök kanalının orijinal şekli ve eğimi muhafaza edilmelidir.

7
Biyolojik Prensipler
 Mekanik temizleme ve şekillendirme, fizyolojik apikal foramen sınırlarını
aşmamalıdır,
 Kanal preparasyonu sırasında oluşan artıklar, apikal foramenden periapikal
bölgeye doğru itilmemelidir,
 Kanalın temizleme ve şekillendirme işlemleri tek seansta bitirilmelidir,
 Kanal içi dezenfeksiyonu uygulanarak pulpa dokusu, bakteriler ve nekrotik
artıklar kök kanal sisteminden tümüyle uzaklaştırılmalıdır.

II.2.1. Kök Kanallarının Şekillendirilmesinde Kullanılan Teknikler


Kök kanallarının şekillendirilmesinde kullanılan aletlerde yapılan yenilikler
ve alışılagelmiş yöntemin sakıncaları nedeniyle, son yirmi yıl içerisinde kanalları
şekillendirme konusunda birçok teknikler geliştirilmiştir [46].
Kök kanallarının temizlenmesi ve şekillendirilmesi çok deneyimli doktorlar
için bile hala problem olmaya devam etmektedir. Bu problemleri ortadan kaldırmak
için çok sayıda aletler ve teknikler geliştirilmiştir [47]. El aletleri genellikle ileri–geri
hareketler yapılarak kullanılırken daha sonra yapılan denemelerde döndürme
hareketiyle kullanılmalarının, ileri-geri eğeleme hareketine göre daha iyi sonuçlar
verdiği belirlenmiştir. Bundan sonraki çalışmalarda, döndürme hareketine dayalı
motor kullanılan birçok şekillendirme tekniği geliştirilmiştir.
Kanal Şekillendirme Yöntemleri [11, 46, 48]:
a) Geleneksel eğeleme tekniği
b) Step-back tekniği
c) Step-down tekniği
d) Balanced Force tekniği
e) Schilder tekniği
f) Crown-Down tekniği
g) The double-Flared tekniği
h) “Canal Master System”
i)Progressive Enlargement Technique( Washington Üniversitesi)
j)Reverse flaring (Preflaring)
k) Ultrasonik ve Sonik Preparasyon Teknikleri

8
II.2.1.1. Geleneksel Eğeleme Tekniği
Uzun yıllar en yaygın şekilde kullanılan şekillendirme tekniği Apikal Stop
Preparasyonu olmuştur. Bu yöntemde en ince kanal aletinden başlanarak, apeksten
krona doğru genişletme yapılır. Apikal kısmında basamak formu oluşturulur. Bilerek
hazırlanan bu basamak formuna apikal stop adı verilir. Bu teknik çok bilinen bir
teknik olmasına rağmen eğri kanallarda problemler meydana getirmektedir. Bu
yöntemin diğer bir dezavantajı debris artıklarının sıklıkla apeksten taşmasıdır.

II.2.1.2. Step-Back Tekniği


Weine 1975 yılında, Step-Back tekniği olarak isimlendirdiği bu tekniği eğri
kanallar için tarif etmiş, bu tekniğin fermuar ve dirsek oluşumunu önlediğini ileri
sürmüştür. Eğri kök kanallarının şekillendirilmesinde geniş bir kullanım alanı
bulmuş ve daha sonra modifiye edilmiştir [48,49].
Bu tekniğin geleneksel eğeleme tekniğinden daha avantajlı olduğu hakkında
fikir birliği bulunmasına karşın bir kısım araştırmacılar ufak eğri kanalların
hazırlanmasında kanalın düzleşmesi gibi bazı zorluklar içerdiğini gözlemişlerdir
[14].

II.2.1.3. Step-Down Tekniği


Kanal preparasyonunda kullanım alanı en çok olan tekniklerdir. Kanal
ağızlarına erişimi sağlandıktan sonra Step-Back prensipleri ile kanalın apikal bölümü
elde edilir. Önce kuronal girişin hazırlanması kök ucuna daha kolay bir giriş olmasını
sağlar. Step-Down tekniğinin; Apikal bölgeye doğru bir şekilde girişe izin vermesi,
apikal preparasyonun çabuk ve güvenli yapılmasını sağlaması gibi avantajları
bulunmaktadır [28].

II.2.1.4. Balanced-Force Tekniği


Roane ve arkadaşları tarafından geliştirilen ve kök kanalı boyunca her
yüzeyden dengeli olarak madde kaldırılmasını amaçlayan bir tekniktir. Balanced-
force tekniğinde, kanal aleti kök kanalına yerleştirilirken, saat yönünde en fazla 180˚
döndürülmekte ve kanal aleti kök kanalının içindeyken saat yönünün tersine 120˚
döndürülerek şekillendirme yapılmaktadır. Tekniğin uygulanması sırasında, kanal
aletlerinin üzerlerindeki debrisin (sert ve yumuşak doku artıkları) temizlenmesi

9
gerekmektedir. Kanal aletinin bu şekilde dengeli olarak kullanılmasının, çok eğri
kanallarda bile, kanal aletinin ucunu kök kanalının ortasında tutacağı ve böylece
orijinal kanal şeklinin değişmesini önleyeceği ileri sürülmüştür [50].

II.2.1.5. Schilder Tekniği


Schilder tekniğinde önce apikal kısım sonra kanalın gövdesi şekillendirilir.
Kök kanallarını temizlemek ve şekillendirmek için eğeler ve raybalar kullanılır [39].
Apikal kısım, radyografiler dikkatle incelenerek bölgeye girebilecek en uygun eğeler
seçilir. Seçilen eğe defalarca kanalın içerisine sokulup çıkarılır. Daha sonra aynı
numaralı rayba kanala sokulur 180˚ döndürülüp geri çekilir. Çap büyütülerek aynı
işlemler tekrarlanır. Gates-Glidden frezleri ile dişin boyun kısmı düzelttikten sonra;
daha önce kullanılan aletler tekrar kanala sokularak kanalın tüm gövdesi her seviyede
düzleştirilerek boyuna doğru genişleyen bir şekil alır. Bu işlem kanal duvarında set
oluşmasını ve ıslak dentin kütlesinin kök ucuna sıkışmasını önler. Schilder tekniği,
ABD’ de pek çok otorite tarafından uygulanan bir tekniktir [46].

II.2.1.6. Crown-Down Tekniği


Öncelikle kanalın 2/3 kuronal bölümünde ön genişletme işlemi yapılarak,
apikal bölgeye daha rahat ulaşılmanın hedeflendiği bir tekniktir. Kuronalde
oluşturulan bu rezervuar bölge sayesinde, yıkama solüsyonunun etkinliği arttırılarak,
enfeksiyonlu dentin talaşlarının apikal bölgeye ulaşmadan elimine edilmesi sağlanır
[51]. Uygulanması zor bir yöntem olan bu teknikte apikale geçiş sırasında basamak
oluşma tehlikesi vardır. Konik formda kanal şekillendirilmesini amaçlayan
tekniklerin tüm avantajlarını içeren bu teknikte, daha az miktarda debrisin apikalden
dışarı taşırıldığı bildirilmiştir. Bununla birlikte, Gates-Glidden frezleri kullanılarak
motorla yapılan genişletme sonucu, furkasyon (dallanma, kanallara ayrılma)
bölgesinde strip, perforasyon (delinme) oluşma riski bulunmaktadır [38].

II.2.1.7. Ultrasonik ve Sonik Preparasyon Tekniği


Ultrasound, frekansı insan işitme sınırının üstünde olan bir ses enerjisidir.
Hızları 20-50 kHz arası değişen ultrasonik aletler, genellikle periodontolojide kök
yüzeyinden taş uzaklaştırmada kullanılır. Endodontide ise, kanal preparasyonunda
sıklıkla kullanılırlar. Ultrasonik güç ya elektromağnetik ya da piezoelektrik enerjinin

10
eğenin mekanik osilasyon hareketine çevrilerek elde edilirler. Bu aletler genellikle,
su ya da sodyum hipoklorit gibi belli irrigasyon solüsyonunu operasyon alanına
taşıyabilirler. Sonik aletler ise, duyma sınırında çalışan mekanik osilasyonlar üretir.
Ultrasonik aletlerin tersine, sonik aletler, çalışan ucun osilasyonlarını üretmek için
basınçlı havanın geçmesine dayanan bir sistemle çalışırlar [10, 28]. 1988 yılında ışık
mikroskobu ve SEM’ de yapılan çalışmalar ile akustik kavitasyona ait herhangi bir
bulgu saptanamamış ancak akustik dalgaların temizlikte önemli rol oynadığı
belirlenmiştir. Sulama ile kanal içerisine geçen alet sallanır ve yoluna iyi bir şekilde
devam eder [14,28]. Yine de kök kanalı biyomekanik temizlik kalitesi bakımından
incelendiğinde ultrasonik aletler konvansiyonel el aletleri ve mekanik enstürmasyona
karşı sınırlı avantajlara sahiptir. Eğer ultrasonik alet eğri ve dar kanallarda dikkatli
olarak kullanılmazsa kök kanalında basamak ya da perforasyon geliştirme potansiyeli
artar [10].

II.2.2 Kök Kanallarının Şekillendirilmesinde Kullanılan Tekniklerin


Değerlendirilmesi

Tekniklerin her biri, kök kanallarını daha iyi temizlemek ve doldurmak için
düşünülmüştür. Teknikler incelendiğinde, pek çok noktalarda birbirlerine
benzedikleri görülür. Bugün en çok uygulanan teknikler; Step-back ve Schilder
teknikleridir. Step-back tekniğinde birçok milimetrik ölçümler vardır; bunlar pratikte
diş hekimlerinin hoşuna gitmez. Bu bakımdan Schilder tekniğinin uygulanması daha
kolaydır. Teknikleri bilmek, bir kıyaslama yaparak pratik uygulamayı planlamak
bakımından önemlidir. Kanal temizleme işlemlerinde, hekimlerin kendilerinin
uygulayabileceği bir yöntemi seçip, kanal aletlerini tam olarak elde edip, yıkama
solüsyonunu her zaman kullanılabilecek şekilde hazır bulundurmaları önemlidir.
Önemli olan kullanılan yöntem değil, kanalın iyi temizlenip şekillendirilerek
doldurulmasıdır [46].

II.3. KÖK KANAL ŞEKİLLENDİRİLMESİNDE KULLANILAN ALETLER

II.3.1. Kanal Aletlerinin Sınıflandırılması


Uluslararası Diş Hekimliği Federasyonu (FDI), Amerikan Diş Hekimliği
Birliği (ADA) ve Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO) tarafından kalitenin
11
arttırılması için çalışmalar yapmaktadır. Kanal tedavisinde kullanılan endodontik
aletler, görevlerine ve bunun gerektirdiği yapılarına bağlı olarak birbirilerinden
ayrılırlar. Kök kanal şekillendirilmesi için geliştirilmiş endodontik aletler aşağıdaki
gibi sınıflandırılabilir;
El Aletleri, El Aletleri Formunda Motorlu Aletlere Uyan Kanal Aletleri ve Motorlu
Aletlere Uyan Aletler.

II.3.1.1. El Aletleri
El ile kullanılan enstrumanlar; tirnerfler, eğelerin hemen hepsi, K-tipi (Kerr) ve
H-tipi (Hedström) eğeler bulunmaktadır. Yeni ve farklı tasarıma sahip olanlar da
piyasaya çıkmıştır. Geçmişte kök kanal aletleri karbon çeliğinden üretilirdi; buharlı
sterilizasyon, iyot ve klor gibi kimyasalların kullanımı ile bu aletler hızla korozyona
uğramaktaydı. Dayanıklılığı kanıtlanmış paslanmaz çelik egeler üretilince
kullanımları ortadan kalkmıştır.

Şekil II. 4 Kesit ve şekilleri verilmiş bazı el aletleri [52]

II.3.1.2. El Aletleri Formunda Motorlu Aletlere Uyan Kanal Aletleri


Düşük hızda kullanılan Gates-Glidden (G-G) ve Peeso aletlerini
kapsamaktadır. Kanal ağızlarının genişletilmesi ve kök koroner üçlüsünün
şekillendirilmesinde G-G ve Peeso aletleri yaygın olarak kullanılır.

12
Şekil II. 5 Gates-Glidden (G-G) ve Peeso Aletleri

II.3.1.3. Motorlu Aletlere Uyan Aletler


Döner aletler ile çalışan enstrumanlardan oluşur. Frezler ve son yıllarda bu
gruba dahil olan nikel titanyum (Ni-Ti) döner aletler (Quantec, Profile, Hero 642 ve
diğerleri) günümüzde çok sık kullanılmaktadır. Modern motorlu aletlerle kök
preparasyonu daha güvenli ve hızlı olabilmektedir [10,52,53,54,55].

Şekil II. 6 Farklı Marka Döner Aletlerine Ait Uç Kesitleri [20]

II.3.2. Kanal Aletlerinin Standartları


Kanal aletlerinin standardizasyonundan önce her imalatçı kendi ürünün yapıyor
ve hiçbir kritere bağlı kalınmıyordu. İmalatçıların ürettikleri aletlerin numaraları
farklı ve boyutları farlılık gösteriyordu. 1955 yılında Ingle ilk defa kanal aletlerinde
standartlaşmanın olması gerektiğini belirtmiş ve 1958 yılında Philadelphia’da
düzenlenen 2. Uluslar arası Endodontics Konferansında bu ihtiyacı savunmuştur.

13
1965 yılında Amerikan Endodontics Birliği standart bir sistemin hazırlanabilmesi
için terminolojide ve bilimsel isimlendirmede önemli çalışmalar yaptı. 1976 yılında
meclis kanal eğeleri ve raybaları için dental malzemeler ve aletlerle ilgili
sınıflandırma normunu, gerekli fiziksel özellikleri, test prosedürlerini onayladı
[52,56].
Alet kullanımındaki hataların düzeltilmesi yönünde ciddi atılımlar yapıldı, yeni
standart alet ve dolgu materyalleri sunuldu. Her boy aletin çapı ile uzunluğu ve dolgu
maddeleri hakkında bir formül üstünde anlaşmaya varıldı. Bir aletten diğerine
geçişteki boyut artışı konusunda bir formül üstünde anlaşma sağlandı.
Alet çapına bağlı yeni bir alet numaralandırma sistemi bulundu ve 10 – 100
arasındaki sayıların kullanıldığı yeni bir numaralandırma sistemi geliştirildi. Yeni
numaralandırma sisteminde aletin uç çapı, milimetrenin onda biri ile ifade edilirken,
yukarı doğru çap 2-16 mm arasında değişmektedir.
Amerikan Ulusal Standart Enstitüsü (ANSI) ve Amerikan Diş Hekimleri Birliği
(ADA) kurallarına göre #28 ve #58 K ve H tipi aletlerin ölçme noktaları, D0 uç çapı, D16
çalışmanın sona erdiği çap, bu çapa kadar en az çalışma boyu 16 mm olmalıdır.

Şekil II. 7 ISO standardına göre D1 ve D16 mesafeleri işaretlenmiş %2 koniklik


açısına sahip el aleti [45]

Bu gün birçok firma tarafından %2-%12’e kadar farklı koniklik açılarına sahip aletler
üretmişlerdir. [20,48,57].
Uygun dizaynın seçilmesiyle enstrüman üzerine gelen aşırı kuvvetler azaltılabilir,
kanal şekli düzgün, uygun ve kaliteli olarak elde edilebilir. Tasarımda aşağıdaki
hususlara dikkat edildiğinde önemli kazanımlar elde edilecektir [54,55].
 Aletlerin minimum ve maksimum çapları arasındaki fark az olmalıdır. Böylece
en büyük çap için gereken tork miktarı en küçük çapın plastiklik limitini
aşmayacaktır.
 Eğenin ucu ve maksimum çapı arasındaki uzaklık kısa olmalıdır, böylece
gerekli tork eğenin herhangi bir noktasında kırığa yol açmaz.
14
 Konikliği sıfıra yakın ya da neredeyse paralel ve aktif kısmına oluklar açılmış
bir eğe seçilerek eğri kanallar genişletilmelidir. Böylece kanalın apikal
üçlüsünde alet üzerinde istenmeyen kuvvetler oluşmadan ve debris
sıkışmasına yol açmadan genişletme yapılabilir.
 Eğenin aktif kısmı kanal ile tamamen temasta ise aralıklı çalışılmalıdır.
 Kırığa neden olabilecek güçte tork oluşmasını engellemek için spirallerin sayısı
azaltılmalıdır, böylece fazla debris birikimi de engellenebilir.
 Eğe olukları debris ile dolmadan, enstrümantasyonun tamamlanması için eğe
sık sık temizlenmelidir
 Asimetrik kesiti olan enstrümanlar eğenin kanal merkezinde kalmasına yardım
eder.
 Benzer sarmal açıya sahip oluklar azaltılmalıdır. Değişken sarmal açıya sahip
bir eğede vidalanma ihtimali azalır. Oluklar sarmal açıya sahip olmadığı
zaman vidalayıcı kuvvetler yok olur.
 Eğe üzerindeki kanallar uzun aksa paralel olarak hazırlanmış olmalıdır. Çünkü
eğe kırıldığı zaman bu aralıklardan girilerek uzaklaştırılabilir.
Pozitif kesme açısı (Şekil II.8), kanal genişletme etkinliğini artırır. Gövde içine
doğru aşındırılarak yapılmış bıçaklar yerine eğe merkezinden dışa doğru
yükselen tipteki bıçaklar tercih edilmelidir.

Şekil II. 8 Kesme açılarının gösterimi [45]

15
II.4. DÖNER ALET YAPIMINDA KULLANILAN Ni-Ti ESASLI
MALZEMELER

Kanal tedavilerinde paslanmaz çelik el aletlerinin kullanılmasıyla, dar ve eğri


kanallarda ideal bir preparasyon yapmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu el
aletleri, yapıları ne kadar değiştirilirse değiştirilsin çapları arttıkça esnekliklerini
kaybetmeleri nedeniyle preparasyon sırasında sıklıkla basamak, apikalin yer
değiştirmesi, delme, aşırı genişletme (Şekil II.9) ve alet kırılmaları gibi
komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Paslanmaz çelik el aletlerinin bu dezavantajları
kanal aletlerinin farklı materyallerden üretilmesi ihtiyacını doğurmuş ve yapılan
çalışmalar sonucunda nikel-titanyum alaşımlı kanal aletleri geliştirilmiştir. Nitinol
paslanmaz çeliklere nazaran daha fazla mukavim ve düşük elastiklik modülüne
sahiptir. Yükleme kalktığında tekrar eski haline dönebilen, süper elastik davranış
gösterirler. Kanal tedavilerinde süper elastik özellikleri büyük avantaj
sağlamaktadırlar [58,59].

Şekil II.9 Paslanmaz Çelik Aletlerin Eğri Kanallarda Şekillendirme Hataları [45]

Tablo II.1 NiTiNOL ve Paslanmaz Çeliğe ait Özellikler [60]

16
Metallerin, ısıl işlemler sırasında boyutlarının değiştiği çok önceden beri
bilinen bir gerçektir. Gelişen teknolojiyle birlikte, farklı uzama katsayılarına sahip iki
metalin kullanımından yola çıkılarak geliştirilen bimetal teknolojisi, metalleri ısıl
işlemle hareketlendirmenin başka bir yöntemi olmuştur.
Bazı alaşımların, sıcaklığın ve gerilmenin etkisiyle daha büyük oranda şekil
değiştirdiğinin 1930’lardan sonra farkına varılmasıyla, bu alanda bilimsel çalışmalara
başlanmıştır. 1932 yılında altın-kadmiyum (AuCd) alaşımında yapılan ısıl işlemler
esnasında farkına varılan, büyük oranda şekil değişiminin incelenmesi sonucunda,
meydana gelen şekil değişiminin belli sıcaklık aralıklarında olduğu görülmüştür. Bu
özellik ilerleyen yıllarda, başka birçok alaşımda özellikle bakır ve nikel esaslı
alaşımlarında, en belirgin olarak da nikel-titanyum alaşımında görülmüştür. Bu
alaşımlara yüksek miktarda kalıcı şekil değişimi uygulandığında, alaşımın belirli bir
sıcaklığa ısıtılmasıyla ilk şekline geri dönmesi, şekil bellek kavramını ortaya
çıkarmıştır. Böylece şekil bellekli alaşım kavramı bilimsel literatüre girmiştir.
Şekil bellekli alaşımlar son yıllarda bellek özelliklerinden dolayı çok önemli
kullanım alanı bulmuş, dikkat çeken malzemeler olmuştur. Süperelastik
özelliklerinden dolayı kullanım alanları daha da artmış 10000’nin üzerinde şekil
bellekli malzemeden yapılmış ürüne patent alınmıştır. Bu alaşımlar özellikle son 20
yıl içerisinde ileri teknoloji malzemeleri sınıfına girmiştir. Şekil bellekli alaşımlar tıp
alanı (ortodontik diş telleri, endodontik uygulamalarda kullanılan aletler, damar
tıkanıklıklarının ameliyatsız tedavisinde kullanılan stentler, ortopedik bağlantı
elemanları), robot ve hareketlendirici teknolojisi, uzay araçları, sönümleme
elemanları, elektrik bağlantıları ve ince film uygulamaları, mikro-elektro-mekanik
sistemler gibi çok geniş uygulama alanları bulmuştur [61].
Şekil bellekli alaşımlar, 1980’lerde yangın alarmları gibi çok farklı sahalarda
kullanılmaya başlanmıştır. Geleneksel bimetal termostatlardan daha güvenilir ve
uzun ömürlü olduğundan; merkezi ısıtma sistemlerinde, seralarda da kullanılmaya
başlanmıştır. Şekil bellekli alaşımların şekil değiştirme anındaki yüksek güçleri
Japon Şekil Bellekli Alaşımlar Birliği tarafından kayaların parçalanmasında
kullanılmasını, alaşımın hafifliği ise NASA’nın uzay araştırmalarında ağır
makinelerin yerine şekil bellekli alaşımları tercih etmesini sağlamıştır. 1994 yılında
Mars gezegenine gönderilen Pathfinder mobil robotu üzerinde güneş panellerinin
kapak hareketinin sağlanması için şekil bellekli alaşımlar kullanılmıştır.

17
Şekil bellekli alaşımlar arasında nikel-titanyum alaşımının birçok alanda ticari
kullanımının olması, alaşımın genel özelliklerinin sağladığı avantajlardan
kaynaklanmaktadır. Bu özellikler; termomekanik hareket mekanizmasının basitliği,
yüksek güç/ağırlık oranına sahip olması, gürültüsüz, sessiz bir şekilde hareket
özelliği, korozyona karşı yüksek dayanıklılık göstermesi, temiz ve çevreyi
kirletmeden hareket yeteneği, elektrik akımıyla kontrol edilebilme kolaylığı olarak
sıralanabilir.
Günümüzde nikel-titanyum şekil bellekli alaşımların başta uzay ve uçak
mühendisliği alanlarında olmak üzere, savunma sanayinin birçok kolunda ve tıp
uygulamalarında implantlar, stenler, yapay organ parçaları, diş telleri, kök kanalı
şekillendirme aletleri(Şekil II.10) gibi birçok alanda kullanılmaktadır. [61,62,63].

Şekil II. 10 Endodontik Uygulamalarda Kullanılan NiTi Döner Aleti [56]

II.4.1. Şekil Bellekli Alaşımlar ve Şekil Bellek Özelliği


Şekil bellekli alaşımlar, deformasyona uğratıldığında, uygulanan sıcaklık ve
gerilmelere bağlı olarak daha önceki şekil veya boyutuna geri dönebilme özelliği
gösteren bir grup metalik malzemedir. Şekil bellek özelliği ve süperelastik özellik,
şekil bellekli alaşımların en önemli iki termomekanik özelliğidir.
Şekil bellekli alaşımların temel karakteristiği, alaşıma giren elementlerin
oranlarıyla belirlenebilen bir dönüşüm sıcaklığının üzerinde ve altında farklı iki şekil
ve kristal yapısına sahip olabilmeleridir. Bu belirlenebilen sıcaklığın üzerindeki
sıcaklıklarda östenitik yapı (ana faz), altındaki sıcaklıklarda ise martenzitik yapı elde
edilir.

18
Alaşım martenzitik yapıda iken deformasyona uğradıktan sonra dönüşüm
sıcaklığı üzerine ısıtıldığında ana faza dönüşürken ilk şekline geri döner. Şekil
bellekli alaşımların bu özelliğine şekil bellek özelliği denir. Şekil bellek özelliği tek
yönlü şekil bellek davranışı (TYD) ve çift yönlü şekil bellek davranışı (ÇYD) olmak
üzere iki çeşittir. Şekil bellekli alaşımların sahip oldukları bu sıra dışı şekil
değiştirme özelliğinin anlaşılması için termoelastik martenzitik faz dönüşümlerinin
anlaşılması gereklidir.
Martenzitik faz dönüşümü, difüzyonsuz bir katı hal faz dönüşümüdür. Bu
dönüşüm termoelastik ve termoelastik olmayan martenzitik dönüşüm olmak üzere iki
gruba ayrılabilir. Termoelastik martenzitik dönüşüm hareketli ikiz ara yüzeylerinden
oluşan ve kristalografik olarak geri dönüşüm gösterebilen bir mekanizmadır [64].
Şekil bellekli alaşımlarda martenzitik dönüşümün termoelastik olması; alaşımda
sıcaklığın düşmesi ile martenzit plakaların oluşması ve büyümesi, sıcaklığın artması
ile ise büyüme yönünün tam tersi yönde kaybolması olarak açıklanabilir. Bu
alaşımlarda yüksek sıcaklıkta kararlı olan östenit fazı ve düşük sıcaklıkta kararlı olan
farklı bir kristal yapısına sahip martenzit fazı bulunmaktadır.
Ana fazda (östenit fazı) kafes yapısı çoğunlukla kübiktir (Şekil II.10 a) ve
martenzit fazda kafes yapısı düşük simetri gösterir (Şekil II.11 b,c). Şekil bellekli
alaşımlarda sıcaklık, martenzitik dönüşümün başlangıcı olarak görülen belirli bir
değerin altına düştüğünde, martenzitik dönüşüm kayma benzeri bir mekanizma ile
başlar. Martenzitik yapıda kafes yapısı düşük simetri gösterdiğinden, dönüşüm farklı
kristalografik oryantasyonlarda ortaya çıkar. Bu yapıların her biri martenzitik yapının
varyantları olarak isimlendirilir (Şekil II.11.b).

19
Şekil II. 11 Şekil Bellekli-Süper Elastik Malzemelerde Faz Dönüşümleri [ 64 ]

Martenzitik faz dönüşümü çelikler gibi diğer bazı alaşımlarda da elde


edilmesine rağmen, dönüşüm karakteristiği şekil bellekli alaşımlarda görülen
mekanizmadan farklıdır. Termoelastik davranış göstermeyen bu dönüşüm çeliklerde
genellikle yüzey sertleştirme işlemlerinde kullanılır. Kayma mekanizması ile birlikte
oluşan bu martenzitik yapının önceki haline geri dönüşümü olanaksızdır
(Şekil II.11.c). Fakat Şekil II.11.b’de ikizlenme ile oluşan ve termoelastik
martenzitik dönüşüm gösteren yapının önceki haline dönüşümü mümkündür.
Faz dönüşümünün oluşturduğu çevrim olan martenzit fazdan ana faza geçiş ve
ana fazdan martenzitik faza geçiş bir histerisiz gösterecek şekilde farklı sıcaklıklarda
oluşur. Her alaşımın gösterdiği histerisiz farklıdır. Bu histerisiz üzerinde sıcaklığın
düşmesi ile martenzitik yapının başlangıcı; Ms, tamamen martenzitik dönüşümün

20
gerçekleşmesi; Mf, sıcaklık artırıldığında ise östenitk yapının başlangıcı; As ve
tamamen östenitik yapının elde edilmesi Af ile gösterilmektedir (Şekil II.12).

Şekil II. 12 SMA’ın Histerisiz Eğrisi [63]

Martenzitik faz dönüşümü ile açıklanan şekil bellek etkisi mekanizmasını iki
boyutlu olarak da inceleyebiliriz Şekil II.10a’da östenit fazdaki alaşım
soğutulduğunda, dış şekli değişmeden içyapısı martenzite dönüşür (Şekil II.11 b). Bu
sıcaklıkta malzemeye kalıcı şekil değişimi verilir (Şekil II.11c). Malzemenin
ısıtılarak östenite dönüşebilmesi (Şekil II.11a), malzemenin ancak ilk östenitik
yapıdaki şekline geri dönmesi ile mümkün olur. Bu termomekanik değişim, şekil
bellek özelliği olarak isimlendirilir.

Bu mekanizmada öncelikle martenzit fazda bulunan alaşım plastik


deformasyona maruz bırakılır. Daha sonra östenit sıcaklığı üzerine çıkılarak östenitik
yapı elde edildiğinde, alaşım elastik şekil değiştirmeye uğramış gibi tekrar ilk şekline
geri döner (Şekil II.13).

21
Şekil II. 43 NiTi Alaşımlarında Şekil Bellek Etkisinin Kazandırılması [53]

Şekil bellek özelliğinin görülebilmesi için deformasyonun dislokasyon kayması


ile değil ikizlenme benzeri bir mekanizma ile olması gerekir. Martenzit varyantları
arasındaki ikizlenme ilişkisi plakalar arasındaki sınırların düşük enerjili ve hareketli
olmasını sağlar. Malzeme gerilmeye maruz kaldığında plakaların rahatça
kayabilmesi, varyantların gerilmeye göre yeniden düzenlenmelerine olanak sağlar.
Hareketli ikiz sınırlar sayesinde bütün varyantlar gerilime en uygun şekilde
yönlenmiş varyantlara dönüşür. Çift Yönlü Şekil Bellek Davranışı (ÇYD) ise
malzemenin yüksek ve düşük sıcaklık şekillerini dışarıdan uygulanacak bir gerilmeye
ihtiyaç duymaksızın hatırlamasıdır. Bu özelliğin görülebilmesi için soğuma sırasında
bazı martenzit varyantların diğerlerine tercihen oluşması gerekmektedir [63].
Alaşım malzemesine uygulanan termomekanik işlem sonucunda yapı içerisinde
oluşan dislokasyonlar, martenzit plakaların dizilimlerinin sabitlenmesine sebep
olurlar. Isıtma süresinde martenzit fazı yok olmasına rağmen, dislokasyonlar
kaybolmazlar. Bunu takiben yapılan soğutma sırasında martenzit plakaları
dislokasyonların yapı içerisinde yarattığı gerilmeyi karşılayabilmek amacıyla yine
aynı dizilimde oluşmayı tercih ederler. Termodinamik işlem süresince, alaşım şekil
bellek eğitimi olarak bilinen ısıl işlem çevrimine tabi tutulur. Bu ısıl işlemler, istenen
şekle ulaşmak için, alaşıma uygulanan deformasyon gerilmesinin kaldırılması,
alaşımın dönüşüm sıcaklığı üzerine ısıtılması ve soğutulması işlemlerinden oluşur.

22
Isıl işlemler sırasında oluşan intermetalik çökeltilerin çift yönlü şekil belleğinin
oluşmasında büyük önemi bulunmaktadır [63].

II.4.2. Şekil Bellekli Alaşımların Süperelastik Özelliği


Şekil bellekli alaşımlarda görülen süperelastik özellik, şekil bellek özelliğinde
olduğu gibi martenzitik faz dönüşümü sonucu oluşan bir özelliktir. Alaşıma Af
sıcaklığı üzerinde sabit bir T sıcaklığında belirli bir gerilme uygulandığında Şekil
II.14’de gerilme-birim şekil değiştirme diyagramında görüldüğü gibi bir eğri elde
edilir. Şekil II.14’deki A-B arasındaki bölge elastik deformasyona aittir.
B noktasından itibaren ilk martenzit plakalar oluşmaya başlar. B-C arasında,
alaşımda martenzite dönüşmüş oran artarak devam eder. C noktasına varıldığında
martenzitik dönüşüm tamamlanmıştır. Bu noktadan itibaren gerilme artırıldığında
düşük oranda bir elastik deformasyondan sonra, martenzit plastik akma noktasına
ulaşılır ve numune kopma gerçekleşinceye kadar plastik deformasyona uğrar [63].

Gerilmenin
Gerilmenin
Kaldırılması
Uygulanması

Şekil II. 14 Şekil Bellekli Alaşımlarda Süperelastik Özellik [59,63]

Alaşım C noktası üzerinde plastik deformasyona uğramadan gerilme bırakılırsa


şekil değişimi geri dönüşümlü olarak telafi edilir. C-D arasındaki bölgede elastik geri
dönüşüm gerçekleşir. D-E arasında ise martenzitik yapı oranı giderek azalarak ana
faz oluşumu başlar. E-A arasında ana faza ait elastik geri dönüşümün olmasıyla
toplam şekil değişimi giderilmiş olur.

23
Şekil bellekli alaşımlarda martenzitik dönüşümün Af sıcaklığı üzerinde
mekanik olarak sağlandığı faz dönüşümüne “gerilmenin neden olduğu martenzit”
denir. % 100 oranında östenitik yapıdaki şekil bellekli alaşım gerilmeye maruz
bırakılarak, martenzitik dönüşümün gerilme etkisi altında oluşması sağlanırsa,
gerilme kaldırıldığında malzeme elastik olarak tekrar eski haline döner. Bu durumda
alaşımda kalıcı şekil değişimi olmaksızın % 8’e varan birim şekil değişimleri
süperelastik olarak geri kazanılır.
Şekil bellekli alaşımların süperelastik özelliğinin kullanılabilmesi için
alaşımın sıcaklığının östenit sıcaklığı üzerinde olması ön koşuldur. Bunu sağlamak
için çoğunlukla endüstriyel uygulamalarda alaşımın oda sıcaklığında Af üzerinde
bulunduğu durumlar tercih edilir. Örneğin alaşımın süperelastik özelliği kullanılarak
geliştirilen nikel-titanyum diş tellerinin Af sıcaklığı -5 ile 10°C arasında
bulunmaktadır. Böylece ağız içi kullanımlarda alaşım her zaman östenit sıcaklığı
üzerinde bulunur. Şekil II.15’te şekil bellekli alaşımların süperelastik özellik
gösterdiği Af - Md (Gerilmenin neden olduğu martenzit) bölgesi gösterilmiştir
[63,65].

Şekil II. 15 Şekil Bellekli Alaşımlarda Süper-Elastik Özellik Gösteren Bölge [ 58]

Nikel-titanyum şekil bellekli alaşım östenit (Af ) sıcaklığı üzerinde iken,


gerilmeye maruz bırakıldığında gerilmenin neden olduğu martenzit plakalar
oluşmaya başlar. Kopma gerilmesine gelmeden alaşım üzerine uygulanan gerilme
kaldırıldığında alaşım ilk şekline geri döner.
24
II.4.3. Nikel-Titanyum Şekil Bellekli Alaşımların Farklı Sıcaklıklardaki
Gerilme-Birim Şekil Değiştirme Diyagramları
Nikel-titanyum şekil bellekli alaşımlarının gerilme-birim şekil değiştirme
diyagramları Mf sıcaklığı altından başlamak üzere Mf, Ms arasında ve Af sıcaklığı
üzerinde ayrı ayrı incelenmiştir. Şekil II.16 a’da görülen diyagramda, martenzit fazda
bulunan nikel-titanyum uygulanan gerilme ile birlikte akma sınırının üzerinde
akmaya tabi olup plastik şekil değiştirmektedir. Şekil II.16 b’de görülen diyagramda
malzeme bu sıcaklıkta henüz tam olarak martenzite dönüşmemiştir.

Şekil II. 16 NiTi Alaşımların Gerilme – Birim Şekil Değiştirme Diyagramları [63]

Mikroyapıda östenit bulunduğundan uygulanan gerilme ile birlikte öncelikle


gerilme altında martenzite dönüşüm arkasından devam edildiğinde plastik şekil
değişimi görülmektedir. Şekil II.15c’de görülen diyagramda nikel-titanyum malzeme
tamamen östenitik yapıda bulunduğundan süperelastik davranış göstererek uygulanan
gerilme ile birlikte elastik deformasyona maruz kalır. Akma sınırının altında
tamamen martenzitik yapı elde edildiğinde gerilme ortadan kaldırıldığında malzeme
tamamen geri dönüşümle elastik şekil değişimi öncesindeki yapıya döner [63].

25
II.5. Ni-Ti ESASLI DÖNER ALETLER

Endodonti, dişin kök kanalında bulunan canlı doku olan pulpa problemleriyle
ilgili dişçilik analıdır. Döner endodontik takımlar, iltihaplanmış pulpa yapısının
çıkarılması, kök kanalının genişletilmesi ve şekillendirmesi için kullanılırlar. Kanalın
iyi şekillenmesi etkili temizleme ve sızdırılmaz bir şekilde kapatılması için
önemlidir. Endontonik takımlar esneklik olmalı, kesme profili kök kanala nüfuz
edebilmeli ve dentini kaldırabilmelidir.
Paslanmaz çelik el aletleriyle, dar ve eğri kanallarda ideal bir şekillendirme
yapmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu el aletleri, yapıları ne kadar
değiştirilirse değiştirilsin çapları arttıkça esnekliklerini kaybetmeleri nedeniyle
preparasyon sırasında sıklıkla basamak, apikalin yer değiştirmesi, delme
(perforasyon) ve alet kırılmaları gibi komplikasyonlar ortaya çıkar. Paslanmaz çelik
el aletlerinin bu dezavantajları kanal aletlerinin farklı materyallerden üretilmesi
ihtiyacını doğurmuş ve yapılan çalışmalar sonucunda nikel-titanyum alaşımlı kanal
aletleri geliştirilmiştir. 1960’lı yılların başında Naval Ordnance Laboratuar’ında
(Silver Springs, Maryland, USA) bir uzay programı için su geçirmez, tuz dirençli,
mağnetik olmayan nikel-titanyum alaşım metallurjist Buehler tarafından
geliştirilmiştir. Bu metal alaşımların termodinamik yapısı sayesinde spesifik ve
kontrollü bir ısı uygulaması ile tele şekillendirilmiş hafıza özelliği kazandırılmış olup
alaşıma “nitinol” adı verilmiştir. Naval Ordnance Lab üretilen ve ağırlıkça % 55 Ni
ve % 45 Ti içeren bu alaşımlar 55 NiTiNOL olarak isimlendirilmektedirler ve
endodontik aletlerde sıklıkla kullanılmaktadırlar (Tablo II.2.).

Tablo II. 2 Ni-Ti Döner Aletleri ve El Aletlerinin Kimyasal Bileşenleri [ 60]

Ni: nikel, Ti: titanyum, Nol: Naval Ordnance Laboratory’ den gelmektedir.
Nitinol adı verilen bu intermetalik metal alaşım 2 grubu, şekil hafıza özelliği ve
süper elastik davranış özelliği sayesinde, uygulanan deformasyon kuvvetleri

26
kaldırıldıktan sonra, telin tekrar eski haline dönmesini sağlamaktadır. Araştırmacılar
tarafından 1988 yılında tanıtılan nikel-titanyum kanal aletlerinin, düşük elastikiyet
modülleri nedeniyle paslanmaz çelik el aletlerine oranla 2-3 kat daha esnek olduğu
bildirilmiştir
1980’lerin sonundan günümüze, nikel-titanyum dönel takımlar ticari olarak
yayıldı ve endodontik uygulamalardaki kullanımı arttı. Şekil hafızalı alaşımlar ailesi
(SMA)’ne dahil olan Ni-Ti alaşımlar, takımlara büyük esneklik yeteneği
kazandırırlar. Lineer olmayan elastik davranış, gerilme kaldırıldıktan sonra plastik
kalıcı gerilme olmadan malzemenin yüksek deformasyonlara maruz kalmasına
müsaade eder. SMA’nın bu karakteristik davranışı, martenzit ve östenit gibi iki farklı
kristal yapı arasındaki gerilme kaynaklı tersinir katı-katı faz dönüşümünden
kaynaklanmaktadır. Bu olay çalışma sıcaklığının her bir alaşım için özel değerden
büyük olması durumunda gerçekleşir. Tek olumsuzluk, erken uyarı sinyali olmadan
Ni-Ti takımın kırılmaya eğilimi olmasıdır [59, 63].

27
II.6. BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Tomografi vücuttan kesit seklinde görüntü alma işlemini tanımlar. Kelime
anlamı olarak TOMOS (kesit) ve GRAPHY (Şekil, resim, görüntü) şeklinde iki eski
Yunanca kelimenin birleşiminden oluşur. Bilgisayarlı tomografide (BT) kesitsel
görüntü bilgisayarlar yardımı ile elde edilir [66].

Kesit görüntü oluşturabilmek için işlemler basamakları:


İlk koşul X-ışını tüpünün, kesit düzlemi çevresinde 360 derece dönerek X-
ışını göndermesidir. Gönderilen X-ışını demeti kesit kalınlığı kadar daraltılmıştır. X-
ışınları vücuda gönderilirken ölçülür, vücudu geçtikten sonra ölçülür, aradaki fark
hesaplanarak dokunun X-ışınını ne oranda tuttuğu bulunur ve görüntü bu değerlerden
oluşturulur [67].
Bütün dijital görüntülerde olduğu gibi BT’de de görüntünün resim
elementlerinden (piksellerden) oluşan bir matrisi vardır. BT’de görüntülerin bizim
tarafımızdan belirlenen bir kalınlıkları vardır. Yani pikseller dijital röntgende olduğu
gibi X-ışının geçtiği yöndeki tüm derinliğin değil, sadece seçtiğimiz kalınlığın X-
ışını tutulum değerini taşırlar. BT’de ölçüm yapılan birimler piksel değil, tabanını
pikselin oluşturduğu, yüksekliğini kesit kalınlığının yaptığı dikdörtgen prizmalardır.
Bu prizmalara volum (hacim) elementi anlamına voksel adı verilir (Şekil II.17).

Şekil II.17 Bilgisayarlı Tomografide Voksel Birimi [68]

28
Dedektörlerin yaptığı ölçümler, bilgisayarlar aracılığıyla her vokselin X-
ışınlarını zayıflatma değerlerine dönüştürülecektir. Bu işlem suyun X-ışını zayıflatma
değerini 0 kabul eden, bir ucu +1000 diğer ucu –1000 olan bir cetvele göre yapılır.
Bu cetvele, yöntemi icad edenlerden biri olan İngiliz fizikçisi Hounsfield’e izafeten
Hounsfield cetveli ve bu cetveldeki sayılara da Hounsfield üniti (HÜ) adı verilir.
Sistemin bilgisayarları bu cetvele göre tüm vokselere bir sayı verir. Bu sayı,
yoğunluğu sudan yüksek olan dokularda artı, düşük olanlarda ise eksi değerlerde
olacaktır. Sistemin yapacağı son işlem Hounsfield cetveline göre sayısal değerler
almış vokselleri, aldıkları sayılara uyan siyah, beyaz ve aradaki gri tonlarla
boyamaktır. Bunun için artı ucu beyaz eksi ucu siyah olan gri bir cetvel kullanılır (gri
skala) ( Şekil II.18) [66].

Şekil II.18 Hounsfield skalası [66]

Bilgisayarlı tomografi cihazları, X ışınının yayılım geometrisine göre, fan-


beam (yelpaze biçiminde) ve cone-beam (konik biçimde) yayılanlar olarak ikiye
ayrılırlar. Konvansiyonel Fan-beam kullanan cihazlarda, X ışını kaynağını ve

29
algılayıcıları taşıyan dairesel metal iskelet (gantri) hastanın çevresinde döner.
Hastadan geçerek algılayıcıya ulaşan X ışını ile görüntüleme yapılır [69].

Cone-beam bilgisayarlı tomografisi ilk zamanlarda dental volumetrik


tomografi, cone beam volumetrik tomografi, bilgisayarlı dental tomografi ve cone
beam görüntüleme gibi çeşitli terimlerle ifade edilmiş; ancak sadece diş hekimliği ile
sınırlı olmadığından Cone Beam Computed Tomography (CBCT) en sık tercih edilen
terim olarak literatüre girmiştir [70].

Cone-beam teknolojisi ise hacimsel tomografi kavramına dayanır. Cone-


beam tekniği, alan algılayıcısının ve X ışını kaynağının başı bir tutucuyla sabitlenen
hastanın çevresinde eş zamanlı olarak 360o 'lik bir tarama yapmasıyla uygulanır . Bu
dönüş sırasında belirli açılarla izdüşümleri elde edilir. Bu izdüşümleri karmaşık
algoritmalar kullanan bilgisayar yazılımlarıyla işlendiğinde ortaya üç boyutlu
hacimsel veri setleri çıkar [69].

Yumuşak dokuların görüntülemesinde sınırlı olması bir yana bırakılırsa;


dijital volumetrik tomografi baş ve yüz bölgesinin sert dokularının incelenmesinde
tartışmasız bir yere sahiptir. Bu niteliklerini sahip olduğu bazı teknik özelliklere
borçludur.
Tıp radyolojisinde kullanılan cihazlarla elde edilen verilerle doğrudan
çalışmak güçtür. Bu cihazlar özel tasarlanmış platform bilgisayarlar gerektirirler.
Elde edilen verilerin hekim tarafından incelenmesini sağlamak için özel yazılımlar
kullanılarak yeniden oluşturulması gerekir.
Üretici firmaya göre değişmekle beraber dijital volumetrik tomografiler genel
olarak baş ve yüz bölgesini görüntülemek için üretilmiş özel cihazlardır. Bu
özellikleri cone beam teknolojisi ile birleştiğinde ilgili bölgede çok küçük alanlara
odaklanmış bir tarama yapabilirler. Bu sayede hastanın aldığı radyasyonun dozu ve
saçılımı sınırlanır ve çevre dokuların gereksiz yere radyasyon alması engellenir [69].

30
BÖLÜM III. MATERYAL VE YÖNTEM

Tezin amacı eğri kök kanallarında döner Ni-Ti alet sistemleri ile şekillendirme
yapılırken, aletler üzerinde ve kanal içinde oluşan streslerin üç boyutlu sonlu
elemanlar yöntemi ile değerlendirilmesidir. Sonlu elemanlar metodunun araç olarak
kullanımı ile üç boyutlu kanal iç duvarından talaş kaldırma işlemi modellenecek ve
meydana gelecek gerilmelerin öngörülmesini sağlamak için benzetimi elde
edilecektir.
Çalışmanın gereç ve yöntem aşamaları;
 Üç köklü azı dişinin sonlu elemanlar yöntemiyle modellenmesi
 ProTaper döner alet sisteminin S1, S2 ve F1 aletlerinin modellenmesi
 HeroShaper döner alet sisteminin #20.06, #20.04, #25.04 ve #30.04
aletlerinin modellenmesi
 LS-DYNA dinamik doğrusal olmayan sonlu elemanlar programı ile
şekillendirme işlemi benzetim modelinin geliştirilmesi
 Şekillendirme işleminde oluşan streslerin sonlu elemanlar modeli ile
benzetimi yapılması planlanmıştır.
Sonlu elemanlar yöntemi (FEM) delik delme ve genişletme işleminde sıklıkla
kullanılan bir metottur. Bu yöntem şekillendirme ve genişletme için birleştirilmiş bir
yaklaşım sağlayabilmektedir. Shalta ve Altan [70] sonlu elemanlar yaklaşımını delik
delme ve genişletme sırasında oluşan tork ve streslerin belirlenmesinde
kullanmışlardır. Strenkowski ve arkadaşları [71] delme işleminde karşı kuvvet ve
torkun öngörülmesi için analitik sonlu elemanlar tekniği geliştirmişlerdir. Bu
yaklaşım kesici kenarlarda oluşan kuvvetlerin gösterilmesine dayanmaktadır.
Metallerin delik delme benzetiminden elde edilen stresler kaydedilmiş ve deneysel
sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Sonlu elemanlar yöntemi, düzgün olmayan geometri,
anizotrop malzeme özellikleri ve karmaşık sınır koşullarına sahip olan yapılar için
uygun bir nümerik metottur. Sonlu elemanlar stres analizi metodu yeni versiyonları

31
ve bilgisayar kapasitesinin artmasına paralel olarak, günümüzde mühendislik
alanının yanında tıpta ve diş hekimliğinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Tıpta
ortopedi, kalp ve damar cerrahisi, plastik cerrahide kullanılmakta olan sonlu
elemanlar gerilme analizinden, diş hekimliğinde; implant, tedavi ve protez bilim
dallarında yararlanılmaktadır.
Özel problemlerin çözümü için genel bir programın kullanılabiliyor olması,
sonlu elemanlar metodunun güçlü ve çok amaçlı bir araç olmasına neden olmuş ve
çok sayıda genel amaçlı sonlu elemanlar program paketi geliştirilmiştir.
Çalışmamızda LS-DYNA programı kullanılmıştır.

LS-DYNA YAZILIMI
Günümüzde, güvenlik ve kalitede yenilikler için taleplerin artması sebebiyle
benzetim geniş bir alanda daha karmaşık olaylar için zorunlu hale gelmiştir. LS-
DYNA, inelastik katıların ve yapıların yüksek deformasyon dinamik cevaplarının
ölçülmesi için tasarlanmış bir 3D sonlu eleman kodudur. LS-DYNA tam otomatik
kontak analizidir ve komplike özellikleri tüm dünyadaki kullanıcıları için kompleks
problemin çözümünde tercih sebebi olmaktadır. LS-DYNA üç boyutlu yapıların
fiziksel davranışlarını benzetmek için birçok çözüm işlemine sahiptir: nonlineer
dinamikler, termal, çatlak yayılması, kontak, quasi-statik, Eulerian, Arbitrary
Lagrangian-Eulerian (ALE), sıvı yapı etkileşim vb. LS-DYNA, çelikten kompozite
makine materyallerine, köpükten betona kadar geniş bir alanda benzetim için
yaklaşık olarak 100 kurucu model içermektedir. LS-DYNA’daki en basit sonlu
elemanlar komutu doğru, etkili, basit ve hızlıdır.

LS-DYNA’nın bazı önemli özellikleri:


Diğer non-lineer dinamik programların düzenleyemediği büyük şekil
bozuklukları, elastik-plastik ve dinamik kontaklar gibi non-lineer fiziksel durumların
kısa zamanda hesaplanması LS-DYNA’nın explisit çözücüsünün var olması
çarpışma, düşme, plastik şekillendirme, zırh, delme, çatlak mekaniği gibi implisit
çözücü tarafından çalıştırılamayan modellerin elde edilmesini sağlamıştır. Buna
rağmen LS-DYNA 2 ve 3 boyutlu olmak üzere istenildiğinde implisit çözümde
yapar.

32
LS-DYNA genel tasarlanmış metafizik benzetim yazılım paketidir ve
simülasyonun herhangi özel bir tipi için sınırlandırılmış değildir. LS-DYNA’nın
birçok özelliği fiziksel olayların modelinin oluşturulması için herhangi bir benzetim
ile kombine edilebilir. Yüksek deformasyona uğrayan kompleks geometrilerin birçok
eleman ile benzetimi yapılabilir.

Bu çalışmanın amacı Shnedier’e göre 30 derece kanal eğriliğine sahip azı dişinin
mezyobukkal kanalının, ProTaper ve HeroShaper Ni-Ti döner alet sistemleri ile
şekillendirilmesi sırasında aletler üzerinde ve kanal içinde oluşan streslerin
dağılımının incelenmesidir.

Bu amaç ile ilk olarak belirlenen diş orijinal boyutlarına uygun olarak, daha
sonra ProTaper ve HeroShaper sistemlerinin döner aletleri modellenmiştir. Analiz
yöntemi olarak üç boyutlu sonlu elemanlar metodu kullanılmıştır.

33
III.1. GEOMETRİK BİLGİSAYAR MODELLERİNİN OLUŞTURULMASI

III.1.1. Dişin modellenmesi


Çalışmanın amacı doğrultusunda ilk olarak azı dişinin matematiksel modeli
hazırlanmıştır. Üç köklü azı dişi ILUMA Ultra Cone Beam CT (GE Healthcare 384
Wright Brothers Drive Salt Lake City, Utah 84116 USA) Konik Işınlı Bilgisayarlı
Tomografi cihazı ile taranmıştır.
Bilgisayarlı tomografi gibi üç boyutlu tarama teknolojileri kullanıldığında,
tarama verisi nokta bulutu halinde elde edilir.
Genellikle bir nokta bulutu olarak temsil edilen ölçülmüş veri, kendi başına,
topolojik bilgi eksikliği taşır ve bu yüzden sıklıkla, üçgen kaplı ağ veya bir CAD
modeli gibi daha kullanışlı bir formata bazı programlar aracılığıyla dönüştürülür
(Şekil. III.1).
Nokta bulutlarının; 3D CAD, CAM, CAE gibi uygulamalarda veya
görselleştirmede kullanılabilecek DXF, IGES, STP ve X_T benzeri formatlara
dönüştürülmesi gerekir.

Şekil III. 2 Dişin Modellenme Aşamaları

34
Bilgisayarlı Tomografiden alınan DICOM (Digital Imaging and
Communications in Medicine) uzantılı dosyada veriler nokta bulutu şeklindedir.

DICOM, tıbbi görüntü ve bu görüntüye ilişkin bilginin iletimi, depolanması için


geliştirilmiş ve şu anda en yaygın olarak kullanılan digital veri formatı standardıdır.
Veri iletimi ve depolanması için geliştirilen TCP/IP üzerinde kurulu bir ağ protokolü
olmasının yanı sıra aynı zamanda bir görüntü formatıdır.[72]
MIMICS13 ile tomografi verileri STL (Stereolithography) formatına
çevrilmiştir. Oluşturulan bu model sadece yüzey biçiminde tanımaktadır.
STL formatı, üç boyutlu yüzey geometrisinin üçgensel gösterimine dayanır.
Yüzeyler, yüzeycik adı verilen küçük üçgenlere ayrılarak tanımlanırlar. STL dosyası,
bu üçgenlerin köselerinin koordinatları ile yüzeyciğin normal vektörünü içerir. Her
yüzeycik için üç köse noktasının koordinatları, üç boyutlu Kartezyen koordinat
sistemine göre verilir.

Şekil III.2. Yüzeycik İçin Köşeler ve Normal Vektörü


Bu köselerin veriliş sırası, sağ el kuralına göre yüzeyciğin normal vektörünün
yönünü belirler (Şekil III.2). Bu yön, yüzeyin baktığı yön ya da ön yüz olarak tabir
edilir. Normal vektörü de üç boyutlu Kartezyen koordinat sistemine göre verilir.
[73]
Gerçek diş modelini bilgisayara tanıtmak için elde edilen model “solid” yani
“katı” bir elemana çevrilmesi gerekmektedir. Bu yüzeyler Magics 9.53 programında
onarılmış ve Rhinoceros programında (Robert McNeel & Associates, Seattle, WA,
USA) STL olarak açılıp DXF(Data Exchange File) formatına çevrilmiştir.
Yüzey modellemeden sonra Mechanical Desktop programı yardımı ile DXF
uzantılı üç boyutlu model bilgisayar tarafından solid olarak tanınan bir format olan
IGES (Initial Graphics Exchange Specification) formatına çevrilmiştir. CT

35
tekniğinde dişin dış yüzeyleri elde edilmesine rağmen kanal iç yüzeyleri
oluşmamıştır. Bu yüzeylerin modele eklenebilmesi için I-DEAS 11 kullanılmıştır.
I-DEAS programı kullanılarak diş sonlu elemanlara ayrılmıştır ve LS-DYNA
formatına çevrilmiştir. Elde edilen üç köklü azı dişinin matematiksel modeli 16440
eleman ve 28191 düğüm içermektedir.

Şekil III. 3 Üç Köklü Dişin Kök Kanalının Görüntüsü

III.1.2. Döner Aletlerin Modellenmesi


Çalışmamızda kullandığımız sistemler kesit, kesme açısı ve koniklik
açılarındaki farklılıklar sebebiyle seçilmiştir (Şekil III.4, Şekil III.5 ). ProTaper
sistemine ait S1, S2, F1 ve HeroShaper sistemine ait #20.06, #20.04, #25.04 ve
#30.04 aletler I-DEAS11 (NX; UGS, Plano, TX, USA) kullanılarak
tasarlanmıştır(Şekil. III.4-5). Döner Aletlerin modelleri aynı program ile lineer, dört-
nod tetrahedral elemanlar ile mesh’lenmiştir. Bilgisayar destekli tasarım modeli için
Solidworks yazılımı kullanılmıştır.
Seçilen sistemlere ait modellerinin tasarlanmasında kesit şekillerinin açılanmaları,
kesme açıları, koniklik açılarının değerleri kullanılmıştır.

36
Şekil III. 4 ProTaper Döner Aletinin Kesit Şekli ve Protokolü[ 74,75,76]

Şekil III. 5 HeroShaper Döner Aletinin Kesit Şekli ve Protokolü [77,78]

ProTaper döner alet sisteminin ilk şekillendirici olan S1 aletinin modellenmesi


gerçekleştirilmiştir. Döner aletin üç boyutlu modeli 21133 eleman ve 5534 düğüm
içermektedir. ProTaper sisteminin ikinci şekillendiricisi S2 ve F1 bitirici aletinin
matematiksel modeli oluşturulmuştur (Şekil III.6).

37
Şekil III. 6 ProTaper S1, S2, F1 Aletlerinin Modelleri

HeroShaper döner alet sistemine ait olan #20 .06, #20 .04, #25 .04 ve #30 .04 nolu a
modellenmesine karar verilmiştir. Bunun sebebi, üretici firmanın eğrilik açısı yüksek
zor kanallarda kullanılmasını önerdiği alet grubu olmasıdır.
 HeroShaper # 20 .06 nolu alet, 36961 eleman ve 8831 düğüm,
 HeroShaper #20 .04 nolu alet, 38864 eleman ve 8925 düğüm,
 HeroShaper #25 .04 nolu alet, 8778 eleman ve 8456 düğüm,
 HeroShaper #30.04 nolu alet, 8256 eleman ve 8244 düğüm ile hazırlanmıştır.

38
Şekil III. 7 HeroShaper #20 .06 ve #20 .04 Modelleri

Şekil III. 8 HeroShaper #25 .04 ve #30 .04 Modelleri

III.2. KÖK KANALI ŞEKİLLENDİRİLMESİ DİNAMİK İŞLEMİNİN


BENZETİM MODELİ

LS-DYNA şekillendirme işleminin benzetiminde kullanılmıştır. Simulasyon


sonuçları ve eksenel kuvvetler LS-POST post-processor ile görüntülenmiştir.

III.2.1.FEMB 28
Femb 28 CAE simülasyonları için en önde giden pre-prossesor ve post-rossesor’dur.
Programın yüzey komutları çok gelişmiş olmamasına rağmen çok basit bir ara yüze

39
sahip olması yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır. Bu programda I-DEAS
programından gönderilen sonlu elemanlara bölünmüş parçalar bir araya getirilerek bu
parçalar üzerinde gerekli sınır şartları, hareket ve yükler uygulanmıştır. Parçalar
arasındaki temas algoritma tanımları gerçekleştirilmiştir. FEMB 28 programı
simülasyonun çalışma şartlarını da kontrol eden komutları içermektedir. FEMB 28
programında model, değişik formatlarda kayıt edilebilmektedir (Şekil III.9).

Şekil III. 9 LS-DYNA


Genel amaçlı bir pre-prosessor olan FEMB, LS-DYNA yazılımı için DYN
uzantılı dosya kaydına da izin vermiştir.
FEMB 28 ile yapılan işlemler, I-DEAS’tan parçaların aktarımı ve I-DEAS
programından doğrudan LS-DYNA çıktısı elde edildiğinden, FEMB programı döner
alet ve diş modellerini ayrı ayrı okumuştur. Dış modelinde ve döner alette gerekli
hareketi veren matkap motoru modellenmiştir. Her üç parçada lineer tetrahedrom
solid elemandan yapılmıştır.

40
Şekil III. 10 Diş, Döner Alet ve Motorun Modelleri
III.2.2. Dişin sabitlenmesi
Diş üzerinde hareket etmeyecek olan bölgeler seçilen düğüm noktaları vasıtası
ile oluşturulan NODE_SET ‘e SPC kısıtı (constrainted) ile elde edilmiştir

Şekil III. 11 Dişin Sabitlenmesi

41
III.2.3. Rijit motora hareket verilmesi
Motor silindirik bir parça olup aletin üstüne yerleştirilmiştir. Aletin dairesel
üst yüzeyi ile motorum dairesel alt yüzeyi aynı düzlemde örtüşmektedir. Her iki
yüzeydeki eleman dağılımı özdeştir. Hareketin motordan alete aktarılabilmesi için
her iki yüzeydeki düğüm noktalarının ortak olması zorunludur. Bu amaçla iki farklı
yüzeydeki düğüm noktaları birbirine bağlanmıştır. Rijit malzeme olarak tanımlanmış
motor LS-DYNA programındaki rijit malzeme özelliklerinden faydalanılarak
hareketi tanımlanabilmiştir. Hareket tamamen malzeme komutu içinde verilmektedir.
Verilen hareketle motor z yönünde ilerleyebilmekte ve z ekseni etrafında
dönebilmektedir (Şekil III.12). ProTaper ve HeroShaper aletler üretici firma
talimatları doğrultusunda 250 rpm hızla çalıştırılmıştır.

Şekil III. 12 Hareket Komutu İçin Girilen Veriler

Uzaydaki bir noktanın 6 serbestlik derecesi vardır (DOF). Bunlar 3 ilerleme ve


3 dönmedir. Bu altı serbestlik derecesinden z ekseni yönünde ilerleme ve z ekseni
etrafında dönme hareketleri LS-DYNA programında load curved (yük eğrisi) olarak
tanımlanır. Hareketler boundry condition bölümünde PRESCRIBED MOTİON ile
verilmiştir.

III.3. MALZEMELERİN BELİRLENMESİ

Motorun malzemesi rijit yani deforme olmayan eğenin malzemesi ve dişin


malzemesi ise plastik kinematik olarak seçilmiştir. Diş malzemesinin ve döner
aletinin yapısının plastik kinematik seçilme sebebi kesme işleminde talaş
kaldırmanın ve stres altında alet üzerinde deformasyon oluşumunun sağlanabilmesi
içindir. Control -time step kartında erode kısmının 0 dan 1 e çevrilmesi
gerekmektedir. Böylece plastik kinematik seçilen malzemede belli bir stres
değerinden sonra talaşlı kesme işlemi yapılabilmektedir.

42
Diş hekimliğinde kullanılan Ni-Ti alaşımın gerilim/gerinim yaklaşık ilişkisi
için programda multi-lineer kinematik hardening plastik materyal modeli seçilmiştir.
Ni-Ti materyalinin non-lineer gerilim/gerinim davranışı [79], Ni-Ti materyalinin
matematiksel analizi için programa girilmiştir (Şekil III.13). Diyagramdaki OA eğrisi
östenitik elastik deformasyonu, AB strese bağlı martensitik transformasyon sebebiyle
oluşan psödo-elastik alanı, BC martensitik elastik deformasyonu, CD martensitik
geçişin plastik deformasyonunu göstermektedir. Elastik ve strese bağlı martensitik
gerinimler(ε) geri dönüşümlü olabilirken, plastik deformasyon geri dönüşümsüzdür.
Malzemenin Young modülü (E) 34286 MPa, Poisson oranı (υ) 0,33 olarak; faz
değişiminin başladığı kritik stres değeri 480 MPa, bitiş değeri 755 MPa seçilmiştir.

Şekil III. 13 Ni-Ti malzemesinin Gerilme-Birim Şekil Değişimi Eğrisi [20]

Dentin malzemesi plastik kinematik seçilmiştir ve programa malzeme


özellikleri Elastikiyet modülü (E) 2.00×104 ve Poisson oranı (υ) 0.310 olarak
programa yüklenmiştir [80].
Parçanın gerilme dağılımında, malzeme özellikleri önemli bir etkiye sahiptir.
Malzeme özelliklerine bağlı olarak sonlu eleman modelinde parça; izotrop, ortotrop
ve anizotrop olabilir. I - DEAS Master Series paket programında kullanılan sonlu
elemanlar yönteminde, oluşturulan modellerin malzemelerinin homojen, izotrop ve

43
lineer elastik olduğu varsayılmıştır. Bu nedenle, elastisite modülü ve poisson oranı
verilerek her bir malzemenin özellikleri girilmiştir.

Şekil III. 14 Materyal özelliklerini programda seçimi

44
$---+----1----+----2----+----3----+----4----+----5----+----6----+----7----+----8
$ $
$ MATERIAL CARDS $
$ $
$---+----1----+----2----+----3----+----4----+----5----+----6----+----7----+----8
*MAT_RIGID
$^RIGID
$ MID RO E PR N COUPLE M ALIAS
27.8000E-09 106800.0 0.29 0.0 0.0 0.0
$ CMO CON1 CON2
1.0 7.0 4
$LCO_OR_A1 A2 A3 V1 V2 V3
0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0
*MAT_PLASTIC_KINEMATIC
$^M-4
$ MID RO E PR SIGY ETAN BETA
31.0000E-10 126000.0 0.29 50.0 0.0 0.50
$ SRC SRP FS VP
0.55 0.0
*MAT_PLASTIC_KINEMATIC
$^M-4
$ MID RO E PR SIGY ETAN BETA
12.8000E-09 82800.0 0.29 500.0 0.0 0.50
$ SRC SRP FS VP
0.80 0.0
$---+----1----+----2----+----3----+----4----+----5----+----6----+----7----+----8

Şekil III. 15 Materyal kartı

45
BÖLÜM IV. SONUÇLAR VE TARTIŞMA

Çalışmamızda ProTaper ve HeroShaper Ni-Ti döner cihaz sistemlerine ait


eğeler modellenmiştir. Bu eğelerin 30º eğrilik açısına sahip molar dişin mezyobukkal
kök kanalı modelinde genişletme benzetimi yapılırken oluşturdukları gerilme
dağılımları incelenmiştir. Döner alet modelleri ortalama 250 dev/min hız ile
çalıştırılmış ve kök kanalı duvarlarındaki gerilme dağılımları üç boyutlu sonlu
elemanlar yöntemi ile incelenmiştir.
Gerçek kök kanalında ve kanal şekillendirmede düzgünsüz yüzeyler ( cep-
tepecikler) , köklerde dallanma veya birleşeme [81], kökte tıkanıklık, dairesel formun
dışında kesit değişimleri, birden fazla eğrilik (S-formu), [83,84,85], yıkama
solüsyonları (NAOCL), dezenfektanlar ve bunların kesme etkinliğine ve döner
aletlerin korozyonuna etkisi, el aletleriyle birlikte kullanım, sıcaklık faklılıkları vb.
faktörler bulunmaktadır.
Modelleme bazı idealleştirmeler, kabuller ve ihmaller yapılmıştır;
Kök kanalı 30º eğrilik açısına sahip ancak iç yüzeyde düzgünsüzlükler
içermemektedir. Kökte dallanma ve tıkanıklık bulunmamaktadır. Kök kanalı C-
formunda tek bir eğriliğe sahiptir ve kanal kesiti dairesel formadır. Kök kanalının
1/3 lük kuronal bölümünün daha önceden şekillendirildiği varsayılmış ve sadece
1/3’lük orta ve apikal bölgelerin şekillendirilmesindeki incelenmiştir. Şekillendirme
sadece Ni-Ti döner aletlerle yapılmıştır (Şekil IV.1).

Şekil IV.1 Kök Kanalının Bölümleri ve Döner Aletlerin Kullanım Protokolü

46
IV. 1. PROTAPER DÖNER ALET SİSTEMİ

IV.1.1 Kök kanalının orta 1/3’lük bölümün şekillendirilmesi

Klinik kullanımda kökün orta 1/3’lük alanında genişletme ve şekillendirme


için S1 eğesi kullanılır. Bu nedenle sistemin şekillendirilmesi için Protaper S1 eğesi
modellendi ve klinik kullanımdaki gibi kök kanalının orta 1/3 kısmını şekillendirmek
için simüle edildi.
Döner alet modelinin ilk teması kanal içine yapılmıştır. Kanal içindeki dikey kesitte
alet üzerinde oluşmaya başlayan gerilme dağılımı Şekil IV.2’de gösterilmiştir. Alet
modeli üzerinde oluşan gerilmeye bağlı renk değişimlerini daha kolay görülmesi için
alınan kesit orta hattan alınmadı.

Şekil IV. 2 S1 Modelinin Kök Kanalına İlk Girişi

47
S1 egesi üzerindeki gerilme değerlerini bulmak için model kök kanalının
orta 1/3 kısmında şekillendirme yapılmıştır (Şekil IV. 3).

Şekil IV. 3 S1 Modelinin Gerilme Dağılımı

Dentinden aktif kesme yapan alanlarda oluşan gerilme değerleri S1 modeli


üzerinde gösterilmiştir. Oluşan gerilme ortalama 300-400 MPa aralığında olduğu
saptanmıştır. Dentinle ilk temasta olan uç kısmın modelinin aktif kesme işlemiyle
yapıldığı görülmektedir. Şekil IV.4’te gerilme dağılımı bu alanda yapılan büyütme
ile gösterilmiştir

48
Şekil IV. 4 S1 Modelinin Kesici Kenarındaki Gerilme Yoğunluğu

ProTaper S1 modelinin kesit şekline bağlı gerilme dağılımı bu alandan alınan


yatay bir kesitte gösterilmiştir (Şekil IV.5). Üçgen kesit şeklindeki gerilme
dağılımının konveks kenarlara sahip olmasından dolayı kesici köşelerinde
yoğunluğunun arttığı görülmektedir.

Şekil IV. 5 S1 Modelinin Kesitindeki Gerilme Dağılımı

49
Kök kanalının orta 1/3lük alanının şekillendirilmesi ProTaper S1 eğesi ile
yapılmıştır. Yapılan bu şekillendirmeden sonra kök kanalının oluşan şekli,
programda yeni bir dosya halinde kaydedilmiştir.
Yeni oluşan bu kök kanalı modelinin S2 eğesi ile modelinin 1/3 alanında
şekillendirme benzetimi olmuştur. S2 şekillendirici eğesine ait model ile yapılan orta
1/3 kısmın şekillendirilmesi sırasında oluşan gerilme dağılımı Şekil IV.6’da
gösterilmiştir.

Şekil IV. 6 S2 Alet Modelinin Kök Kanalının Orta 1/3’lük Alanında Şekillendirme
Yaparken Oluşan Gerilme Dağılımı

Yapılan benzetimde S2 şekillendirici eğesinde oluşan gerilmeler daha düzgün


bir dağılım göstermiştir. Oluşan gerilme değerlerinin 250-400 MPa arasında olduğu
görülmüştür. S2 modelinin görülen bir alanından alınan gerilme yoğunluğu ve bu
alandaki kesit üzerinde gerilme dağılımının yakın görüntüsü Şekil IV.7’de
verilmiştir.

50
Şekil IV. 7 S2 Alet Modeli Kesitindeki Gerilme Dağılımı

Protaper ile şekillendirilen kök kanalının orta 1/3 kısmında gerilme oluşumunu
gözlenmiştir. Bu oluşan gerilme yoğunlaştığı kısımlardan yapılan yatay kesit
incelemelerinde, gerilmelerin temas ettikleri köşelerde S1 eğesinde, dentinle temasta
olan kesici kenarda, S2 eğesinde konveks kenarda meydana gelen gerime daha
büyüktür.
IV. 1. 2 Kök Kanalının Apikal 1/3’lük Bölümün Şekillendirilmesi

Şekillendirici aletler S1ve S2 modelleri kök kanalının apikal 1/3’ünün


şekillendirilmesiyle kanal boyunda kullanımıyla tamamlanmıştır.
Şekil IV.8’de Protaper S1 modelinin kanal boyunda çalıştırılması
gösterilmiştir. Gerilmelerin döner alet modeli üzerinde farklı yerlerde olduğu

51
görülmüştür. Oluşan gerilmeler; kuronal, orta üçlüde ve eğriliğin tepe noktasında
belirginleşmiştir. Döner alet modelinin genel gerilme dağılımı yüksek değerlerde
çıkmıştır. Oluşan gerilme değerleri ilk kullanıldığı orta üçlünün şekillendirilmesi
sırasındaki oluşan değerlerden fazladır. Bu değerler 350-500 MPa arasındadır.

Şekil IV. 8 S1 Aletinin Kanal Boyunda Çalışırken Oluşan Gerilme Dağılımı

Kök kanalı içindeki ProTaper S1 modelinin kanal boyunda şekillendirme


yaptığı sırada kanal duvarlarında oluşan gerilmeler Şekil IV. 9’da gösterilmiştir.
Döner alet modelinin gerilme oluşumu uç kısmının şekillendirme yaptığı alanda
eğimin dışına doğru, kuronal kısmının şekillendirme yaptığı alanda ise eğimin içine
doğru olan kanal duvarlarında yoğunlaştığı gözlenmiştir.

52
Şekil IV. 9 S1 Aletinin Kök Kanal Duvarlarında Oluşturduğu Gerilme Dağılımı

ProTaper S1 eğesinin apikale ulaştırılmıştır. Bu alanın şekillendirilmesinden


sonra kök kanal şekli ayrı bir dosyaya aktarılmıştır. Oluşan yeni kök kanalı
geometrisi S2 modeliyle şekillendirilmiştir ve oluşan geometri kanal boyunda
şekillenmiştir. S2 modeliyle oluşan geometriden elde edilen gerilme dağılımları Şekil
IV.10 da gösterilmiştir.

Şekil IV. 10 S2 Modelinin Kanal Boyunda Çalışırken Oluşan Gerilme Dağılımı

53
S1 modelinin aksine S2 modelinin gerilme yoğunlukları orta 1/3’lük alanda
fazlalaşmıştır. Elde edilen gerilme değerleri kanal boyunda çalıştırıldığında 350-500
MPa arasında görülmektedir.
Eğriliğin en keskin noktasında çalışırken alınan S2 modelinin görüntüsü
yaklaştırılmış ve kesiti Şekil IV. 11’de incelenmiştir.
Kanal boyunda kullanıldığında S2 modelinin kesitinde oluşan gerilme
değerleri ilk kullanıma göre daha da artmıştır. Dentinle temasta olan aktif kesici
köşelerde gerilme yoğunluklarının daha belirgin olduğu görülmüştür.

Şekil IV. 11 S2 Modelinin Kök Kanal Boyunda Çalışırken Eğim Bölgesinden Alınan
Kesitinde Oluşan Gerilme Dağılımı

54
Buradaki şekilde S2 modeli ile kanal boyunda şekillendirme işlemi sırasında
kök kanal duvarlarında oluşan gerilme değerleri gösterilmektedir. Şekil IV.12’deki
şekilden de anlaşılacağı üzere gerilme yoğunlukları apikal alandan eğimin dış
bölgesine doğru akmaktadır.

Şekil IV. 12 S2 Modeli ile Yapılan Apikal Şekillendirmede Kanal Duvarlarında


Oluşan Gerilmeler

S1 ve S2 modelleri ile kanal boyunda şekillendirme yapılmıştır. Bu


şekillendirmelere göre bitirici aletler ile benzetim modellerinin yapılması aşamasına
geçilmiştir. Kanal boyunda bitirici aletlerden ilki olan F1 kanal eğesi modeli ile
şekillendirme yapılmıştır.

55
Şekil IV. 13 F1 Modelinin Gerilme Dağılımı

Kanal boyunda F1 modeli kullanılmıştır. Kullanılan model ile apikal ve


kuronal alanda yoğunlaşan 350-500 MPa gerilme değerleri görülmüştür
(Şekil IV. 13).

56
Şekil IV. 14 Eğim Bölgesinden Alınan Kesitte F1 Modelinin Gerilme Dağılımı

F1 eğesi ile kanal boyunda yapılan şekillendirme de S1 ve S2 eğeleriyle


yapılan şekillendirmenin aksine gerilme yoğunlaşması sadece kesici köşelerde değil
konveks kenarlarda da oluşmaktadır, bu tarz şekillendirmede eğimin yoğunlaştığı
eğim bölgesinden alınan kesitte oluşan gerilme dağılımı Şekil IV.14 te açık bir
şekilde gösterilmektedir.
F1 modelinin oluşturduğu gerilmeler kanal duvarlarında özellikle apikalde
ve eğimin dışına doğru yoğunlaşmıştır (Şekil IV.15). Bu gerilmelerin 450 MPa
civarında olduğu görülmüştür. Gerilme yoğunluğunun apikalde kökün dış yüzeyinde
eğimin dışına doğru olduğu görülmektedir (Şekil IV. 16).

57
Şekil IV. 15 F1 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu Gerilme Dağılımı

Şekil IV. 16 F1 Modelinin Kanal Duvarında Oluşturduğu Gerilmenin Dıştan


Görüntüsü

58
IV.2. HEROSHAPER DÖNER ALET SİSTEMİ

HeroShaper döner alet sistemi zor kanalların (Schneider’e göre eğrilik açısı
25 dereceden fazla olan kanallar) şekillendirilmesi için kullanılacak aletler
modellemiştir. Şekillendirme benzetimine 20 numaralı 06 koniklik açısına sahip alet
modeli ile kök kanalının 2/3’lük alanında başlanmıştır. Alet modeli üzerinde oluşan
gerilmeler Şekil IV. 17’de gösterilmiştir.

Şekil IV. 17 HeroShaper # 20.06 Modelinde Oluşan Gerilme Dağılımı

Gerilme sonuçlarına göre HeroShaper sisteminin ilk döner aleti üzerindeki


gerilme dağılımının ortalama 350-450 MPa olduğu görülmüştür. Aletin apikal
üçlüsünde oluşan gerilme yoğunluğu HeroShaper sisteminin ilk aleti üzerindeki
gerilme göre daha fazladır. Bu gerilme değerlerine göre alet, kanalın 2/3’üne
ilerlediğinde kesme işlemi sırasında apikal alanda eğimin dış yüzeyinde kesme
yaparken, orta alanda eğimin iç yüzeyinde kesme yaparken daha fazla gerilme
oluştuğu ortaya çıkmıştır. Şekil IV.18 de bu gerilme dağılımları görülmektedir.

59
Şekil IV. 18 HeroShaper #20.06 Modelinin Uç Kısmına Yakın Bir Alanındaki
Gerilme Dağılımı

Şekil IV. 19 Heroshaper #20.06 Modelinin Kesitindeki Gerilme Dağılımı

Döner alet modelinin yatay kesitinde dentinle temasta olan aletin aktif kesme
yapan kenarlarındaki gerilme dağılımının daha yoğun olduğu görülmüştür (Şekil IV.
19).
60
HeroShaper 20 numaralı 06 koniklik açısına sahip Ni-Ti modeli ile kök
kanalının 2/3 kısmında şekillendirme benzetimi sırasında oluşan gerilmeler özellikle
orta alanda eğimin iç yüzeyindeki kanal duvarlarında yoğunlaşmıştır (Şekil IV. 20).

Şekil IV.20 HeroShaper #20.06 Modeli İle Şekillendirilen Kök Kanal


Duvarlarında Oluşan Gerilme Dağılımı

Kök kanalının 2/3 lük bölümü HeroShaper #20.06 Ni-Ti döner aleti ile
tamamlanmıştır. Elde edilen yeni kanal şekli yeni bir dosyaya aktarılmıştır ve
şekillendirme benzetimine devam edilmiştir.

61
HeroShaper 20 numaralı 04 koniklik açısına sahip döner alet modeli ile
şekillendirme benzetimi yapılmıştır. Bu benzetim modeli kanal boyunda olmuştur.
Alet üzerinde oluşan gerilme dağılımı Şekil IV.21’de gösterilmiştir. Gerilme
değerleri ortalama 350-500 MPa aralığındadır. Alet modelinde gerilme yoğunlukları
orta üçlüde ve en keskin yerinde görülmüştür.

Şekil IV.21 HeroShaper #20.04 Modelinin Gerilme Dağılımı

Gerilme yoğunluğu en yüksek olan apikalde, kesit şeklindeki gerilme dağılımı


ve eğriliğin keskin noktasından yapılan büyütme Şekil IV. 22’de gösterilmiştir. Alet
kesitindeki gerilme dağılımı homojen görülmekle beraber kesici kenarlarından
birinde daha fazla gerilme yoğunlaşması görülmüştür.

62
Şekil IV. 22 HeroShaper #20. 04 Modelinin Eğriliğin Tepe Noktasına Yakın Bir
Alandan Alınan Kesitindeki Gerilme Dağılımı

HeroShaper 20 numaralı 04 koniklik açısına sahip döner alet modeli ile gerilme
dağılımı şekilde gösterilmiştir. Buradaki gerilme dağılımı kanal duvarlarında kökün
orta 1/3lük kısmında eğriliğin iç yüzeyinde oranla daha fazladır.

63
Şekil IV. 23 HeroShaper #20.04 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu
Gerilme

Kanal boyunda HeroShaper sisteminin ikinci aleti ile yapılan


şekillendirmeden sonra yeni kanal şekli oluşmuştur. Bu yeni kanal şekli yeni bir
dosyaya aktarılmıştır. Sistemin üçüncü döner aleti olan 20 numaralı 04 koniklik
açısına sahip modeli ve bu yeni kanal şekli ile kanal boyunda şekillendirme
benzetimi yapılmıştır. Şekil IV.24’ te de bu alet modelinin gerilme dağılımı
gösterilmektedir.

Şekil IV. 24 HeroShaper #25.04 Modelinin Gerilme Dağılımı


64
HeroShaper 25 numaralı 04 koniklik açısına sahip alet modelinin kanal
boyunca çalıştırılmasıyla oluşan gerilme yoğunlukları orta 1/3’lük alanda ve eğim
bölgesindedir. Buna bağlı gerilme değerleri ortalama 350-500 MPa aralığında
görülmektedir.

Eğriliğin kesit şeklindeki gerilme dağılımı ve köşe noktasında yapılan


yakınlaştırma Şekil IV. 25’te gösterilmiştir.

Şekil IV.25 HeroShaper #25.04 Alet Kesitinde Gerilme Dağılımı

65
Yapılan incelemede alet modelinin kesitinin her yerinde eşit bir gerilme
dağılımı görülmektedir. Ancak kesici kenarlardan birinde daha fazla gerilme
yoğunluğuna rastlanmıştır. Kanal boyunda yapılan şekillendirme sistemin üçüncü
alet modelinde olmuştur. Yapılan bu şekillendirme kanal duvarlarında oluşan gerilme
dağılımı Şekil IV.26’da gösterilmiştir.

Şekil IV. 26 HeroShaper #25.04 Aletinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu Gerilme

Kanal duvarlarında döner alet modeli ile şekillendirme benzetimi yapılırken


özellikle orta 1/3 alanda gerilme yoğunluğu görülmüştür. Bu yeni oluşan kanal
geometrisi üzerinde HeroShaper sisteminin zor kanalların şekillendirilmesinde
kullandığı son alet olan 30 numaralı 04 koniklik açısına sahip alet modeli ile
şekillendirme benzetimi yapılmıştır.

66
Kanal boyunda çalıştırılan HeroShaper 30 numaralı 04 koniklik açısına sahip
alet modeli, kanal içinde şekillendirme benzetimi sırasında oluşan gerilmelerin apikal
1/3’te yoğunlaştığını tespit etmiştir (Şekil IV. 27)

Şekil IV.27 HeroShaper #30.04 Kesitinde Gerilme Dağılımı

67
Gerilme dağılımları çeşitli yerlerde oluşmuştur. Döner alet modelinin eğim
bölgesinden alınan kesitindeki gerilme dağılımında ise kesici kenara doğru
gerilmenin yoğunlaştığı görülmüştür (Şekil IV. 28).

Şekil IV. 28 HeroShaper #30.04 Modelinin Eğimin Tepe Noktasından Alınan


Kesitinde Gerilme Dağılımı

30 numaralı 04 koniklik açısına sahip HeroShaper döner alet sisteminin zor


kanalların şekillendirmesinde kullanılan son aletidir. Bu alet modelinin kök
kanallarında orta üçlüde daha belirgin gerilme oluşturduğu görülmüştür.

68
Şekil IV.29 HeroShaper #30.04 Modelinin Kanal Duvarlarında Oluşturduğu
Gerilme Dağılımı

69
BÖLÜM V. DEĞERLENDİRMELER VE ÖNERİLER

Çalışmamızda Ni-Ti Döner aletlerin kök kanalı içindeki gerilme dağılımını


analiz etmek için azı dişini geometrik modeli elde edilmiştir. ProTaper ve
HeroShaper Ni-Ti döner alet sistemlerine ait eğelerin kök kanalı modelinde
genişletme benzetimi yapılırken ortalama 250 rpm hız ile çalıştırılmış ve kök kanalı
duvarlarındaki gerilme dağılımları üç boyutlu sonlu elemanlar benzetimi başarı ile
gerçekleştirilmiştir.

ProTaper ve HeroShaper döner aletleri oluşturulan kanal modelinde


çalıştırılmıştır. Kanal modeli içinde ilk döner alet çalıştırıldıktan sonra, kanalın yeni
geometrisi şekillendirilmek için bir sonraki alet kullanılmış ve gerilme değerleri elde
edilmiştir.

 HeroShaper döner alet modelleri üzerindeki gerilme oluşumlarının, ProTaper


modellerine göre daha yoğun olduğu görülmüştür.

 HeroShaper aletlerinin, kesit şekli ve pozitif kesme açısına bağlı etkin kesme
işlemi yapmaları, gerilme değerlerini arttırmıştır.

 HeroShaper modellerinin kanal duvarlarında meydana getirdiği gerilmenin,


ProTaper modellerine oranla daha düşük olduğunu gözlenmiştir. HeroShaper
modellerinin kesme etkinliğinin yüksek olması nedeniyle dentin direncini
azaltmaktadır.

 Şekillendirme benzetimi yapılan kanalardaki gerilme oluşumu özellikle


ProTaper döner alet modellerinde apikal alanda eğriliğin dışına doğru
artmıştır.
 Apikal bölgenin şekillendirmede ProTaper aletler daha yatkındır.

70
Çalışmamızda oluşturduğumuz benzetim modelimiz için gerekli teknik şartlar
ve programlar sağlanmıştır. Modelimizdeki mesh sayısı arttırılarak daha iyi dinamik
kanal şekillendirme modelinin geliştirilmesine imkan sağlanmıştır.
Simülasyon modeli ile eğri kök kanal tedavisinde kullanılan döner Ni-Ti
aletlerinin değişik geometrik kesitler ve boyutların bilgisayar ortamında test
edilebilmesine imkan sağlanmıştır. Çok sayıda test yapabilme imkanı veren
simülasyon, kanal tedavilerinde yeni döner alet tasarımlarının daha hızlı ve ideal bir
şekilde gerçekleştirilebilmesinin sağlayacaktır.
Yeni geliştirilen malzemelerden imal edilmiş döner aletlerin de simülasyonu da
gerçekleştirilebileceği için kanal tedavisinde kullanılabilecek alternatif biyouyumlu
yeni aletlerin elde edilmesini sağlayacaktır.
Kanal tedavilerinde filmi çekilen hastanın diş kanal yapısı simülasyon
programına aktarılarak en uygun döner alet seçimini veya döner aletin uygulama
şekli belirlenebilecektir.
Bu çalışma aynı zamanda yurt dışından ithal edilen döner aletlerin ülkemizde
de imal edilebilmesine fırsat doğuracak ve ülke ekonomisine önemli katkılar
sağlayacaktır.
Mühendislik bilim dalları ile Tıp bilim alanı araştırmaları ortak çalışmalarla
yeniliklere öncülük edebilecekleri, ülkemiz yöneticilerinin de disiplinler arası
çalışmaları teşvik edici uygulamalar yapmaları gerekmektedir.

71
KAYNAKLAR

[1] "Pathways of the Pulp", 9th Edition, Editors.; Cohen, S.; Burns, R. Elsevier
Health Sciences, (2006)

[2] Young, G.R.; Parashos, P.; Messer, H.H.: "The principles of techniques for
cleaning root canals", Australian Dental Journal Supplement, 52 (2007) 52-
63.

[3] Weine, F.S.: "Endodontic Therapy", 6th edition , Mosby, USA, (2004).

[4] Thompson, S.A.; Dummer, P.M. : “ Shaping Ability of Lightspeed Rotary


Nickel-Titanium Instruments in Simulated Root Canals. Part 1”, Journal of
Endodontics, 23 (11) (1997) 698-702.

[5] Southard, D.W.; Oswald, R.J.; Natkin, E.: “Instrumentation of Curved


Molar Root Canals with the Roane Technique”, Journal of Endodontics, 13
(10) (1987) 479-489.

[6] Lertchirakarn, V.; Palamara, J.E.; Messer, H.H.: “Patterns of Vertical Root
Fracture: Factors Affecting Stress Distribution in the Root Canal”, Journal
of Endodontics, 29 (2003) 523-528.

[7] Versluis, A.; Messer, H.H.; Pintado, M.R.: “Changes in Compaction Stress
Distributions in Roots Resulting From Canal Preparation”, International
Endodontic Journal, 39 (12) (2006) 931-939.

[8] Versümer, J.; Hülsmann, M.; Schäfers, F.: “A Comparative Study of Root
Canal Preparation Using Profile.04 and Lightspeed Rotary Ni-Ti
Instruments”, International Endodontic Journal, 35(1) (2002) 37-46.

72
[9] Bier, C.A.S.; Shemesh,H.; Tanomaru-Filho, M.; Wesselink, P.R.; Min-Kai
Wu, M.-K.: "The Ability of Different Nickel-Titanium Rotary Instruments
to Induce Dentinal Damage During Canal Preparation", Journal of
Endodontics, 35 (2) (2009) 236-238.

[ 10 ] Çalışkan M. K.: "Endodontide Tanı ve Tedaviler", Nobel Tıp Kitap Evleri,


(2006).

[ 11 ] Deplazes, P.; Peters, O.; Barbakow, F. : “Comparing Apical Preparations of


Root Canals Shaped by Nickel-Titanium Rotary Instruments and Nickel-
Titanium Hand Instruments”, Journal of Endodontics, 27 (3) (2001) 196-
202.

[ 12 ] Tasdemir, T.; Aydemir, H.: "Canal Preparation with Hero 642 Rotary Ni–Ti
Instruments Compared with Stainless Steel Hand K-File Assessed Using
Computed Tomography", International Endodontic Journal, 38 (2005) 402-
408.

[ 13 ] Kaptan, R.F.U.: "Nikel-Titanyum ve Paslanmaz Çelik Kanal Aletlerinin


Eğri Kök Kanallarının Preparasyonundaki Etkinliklerinin Bilgisayarlı
Dental Radyografi Yöntemiyle İncelenmesi", Doktora Tezi, İstanbul
Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, (1999).

[ 14 ] Atalay, R.: "Eğri Kanallarda Farklı Preparasyon Tekniklerinin


Değerlendirilmesi ile İlgili Bir Araştırma", Doktora Tezi, Ankara
Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, (1994).

[ 15 ] Carvalho, L.A.P; Bonetti, I.; Borges, M.A.G: “A Comparison of Molar


Root Canal Preparation Using Stainless-Steel and Nickel-Titanium
Instruments”, Journal of Endodontics, 25 (12) (1999) 807-810.

73
[ 16 ] Tepel, J.; Schäfer, E.; Hoppe, W.: “Properties of Endodontic Hand
Instruments Used in Rotary Motion. Part 3.Resistance to Bending and
Fracture”, Journal of Endodontics, 23(3) (1997) 141-145.

[ 17 ] Civjan, S.; Huget, E.F.; DeSimon, L.B.: “Potential Applications of Certain


Nickel-Titanium (Nitinol) Alloys”, Journal of Dental Research, 54(1)
(1975) 89-96.

[ 18 ] Glosson, C.R.; Haller, R.H.; Dove, S.B.; del Rio, C.E.: “A Comparison of
Root Canal Preparations Using Ni-Ti Hand, Ni-Ti Engine-Driven, and K-
Flex Endodontic Instruments”, Journal of Endodontics, 21(3) (1995) 146-
51.

[ 19 ] Larsen, C.M.; Watanabe, I.; Glickman, G.N.; He, J.: "Cyclic Fatigue
Analysis of a New Generation of Nickel Titanium Rotary Instruments",
Journal of Endodontics, 35 (3) (2009) 401-403.

[ 20 ] Xu, X.; Eng, M.; Zheng, Y.; Eng, D.: "Comparative Study of Torsional and
Bending Properties for Six Models of Nickel-Titanium Root Canal
Instruments with Different Cross-Sections", Journal of Endodontics, 32 (4)
(2006) 372-375

[ 21 ] Hülsmann, M.; Schade, M.; Schäfers, F.: "A Comparative Study of Root
Canal Preparation Using HERO 642 and Quantec SC Rotary Ni–Ti
Instruments", International Endodontic Journal, 34 (2001) 538–546.

[ 22 ] Bertrand, M.-F.; Lupi-Pégurier, L.; Médioni E.; Muller, M.; Bolla, M.:
"Curved Molar Root Canal Preparations Using Hero 642 Rotary Nickel–
Titanium Instruments", International Endodontic Journal, 34 (2001) 631–
636.
[ 23 ] Schafer, E.; Lohmann, D.:"Efficiency of Rotary Nickel-Titanium
Flexmaster Instruments Compared with Stainless Steel Hand K-Flexofile

74
Part 2. Cleaning Effectiveness and Instrumentation Results in Severely
Curved Root Canals of Extracted Teeth", International Endodontic Journal,
35 (2002) 514-521.

[ 24 ] Sathorn, C.; Palamara, J.E.A.; Messer, H.H.: "A Comparison of the Effects
of Two Canal Preparation Techniques on Root Fracture Susceptibility and
Fracture Pattern", Journal of Endodontics, 31 (4) (2005) 283-287.

[ 25 ] Kramkowski, T.R.; Bahcall, J.: "An In Vitro Comparison of Torsional


Stress and Cyclic Fatigue Resistance of ProFile GT and ProFile GT Series
X Rotary Nickel-Titanium Files", Journal of Endodontics, 35 (3) (2009)
404-407.

[ 26 ] Câmara, A.S.; Martins, R.de C.; Viana, A.C.D.; Leonardo, R. de T.;


Buono, V.T.L.; Bahia, M.G.deA.: "Flexibility and Torsional Strength of
ProTaper and ProTaper Universal Rotary Instruments Assessed by
Mechanical Tests" , Journal of Endodontics, 35 (1) (2009) 113-116.

[ 27 ] Inan, U.; Gonulol, N.: "Deformation and Fracture of Mtwo Rotary Nickel-
Titanium Instruments After Clinical Use", Journal of Endodontics, 35 (10)
(2009) 1396-1399.

[ 28 ] Carrotte, P.: “Preparing the Rroot Canal”, British Dental Journal, 197(10)
(2004) 603–613.

[ 29 ] Barbosa, F.O.G.; Gomes, J.A.C.P.; de Araújo, M.C.P.: "Fractographic


Analysis of K3 Nickel-Titanium Rotary Instruments Submitted to Different
Modes of Mechanical Loading", Journal of Endodontics, 34 (8) (2008) 994-
998.

[ 30 ] Ounsi, H.F.; Salameh, Z.; Al-Shalan, T.; Ferrari, M.; Grandini, S.; Pashley,
D.H.; Tay, F.R.: "Effect of Clinical Use on the Cyclic Fatigue Resistance of

75
ProTaper Nickel-Titanium Rotary Instruments", Journal of Endodontics,
33(6) (2007) 737-741.

[ 31] Cheung , G.S.P.; Peng, B.; Bian, Z.; Shen, Y.; Darvell, B. W.: “Defects in
ProTaper S1 Instruments After Clinical Use: Fractographic Examination”,
International Endodontic Journal, 38 (11) (2005) 802–809.

[ 32] Cheng, R.; Zhou, X.-D.; Liu, Z.; Tao Hu, T.: "Development of a Finite
Element Analysis Model With Curved Canal and Stress Analysis", Journal
of Endodontics, 33 (6) (2007) 727-731.

[ 33] Darendeliler, S.; Darendeliler, H., Kınoğlu, T.: “Analysis of Central


Maxillary Incisor by Using a Three-Dimensional Finite Element Method”,
Journal of Oral Rehabilation, (1992) 19: 371-383.

[ 34] Yaman, S.D.; Alaçam, T.; Yaman Y.: “Analysis of Stress Distribution in a
Vertically Condensed Maxillary Central Incisor Root Canal”, Journal of
Endodontics, 21 (6) (1995) 321-325.

[ 35 ] http://www.dishekimihakanunal.com/haber-kanal-tedavisi-nedir-t9.html
(Erişim: 2010)

[ 36 ] http://www.bilimvesaglik.com/agiz-ve-dislerin-yapisi/index.html
(Erişim: 2010)

[ 37 ] http://www.valley-endodontics.com/root_canal.html (Erişim: 2010)

[ 38 ] Petrini, L.; Necchi,S.; Taschieri, S.; Migliavacca, F.: “Numerical Study on


the Influence of Material Characteristics on Ni-Ti Endodontic Instrument
Performance”, Journal of Materials Engineering and Performance, 18
(2009) 631–637.

76
[ 39 ] Schilder, H.: “Cleaning and Shaping the Root Canal”, Dental Clinics of
North America, 18(2) (1974) 269-96.

[ 40 ] Walton, R.E.: “Current Concepts of Canal Preparation”, Dental Clinics of


North America, 36 (2) (1992) 309–326.

[ 41 ] Boucher, Y.; Matossian, L.; Rilliard, F.; Machtou, P.: “Radiographic


Evaluation of the Prevalence and Technical Quality of Root Canal
Treatment in a French Subpopulation”, International Endodontic Journal ,
35(3) (2002) 229-38.

[ 42 ] Yılmaz, Z.; Görduysus, M.Ö.: “Endodontik Tedavilerin Kalitesi ile

Periapikal Durum Arasındaki İlişkinin Periapikal İndeks Skorlama (PAI)

Yöntemi ile Değerlendirilmesi”, Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi,

31(4) (2007) 96-104.

[ 43 ] Sepic, A.O.; Pantera, E.A. Jr.; Neaverth, E.J.; Anderson, R.W.: “A


Comparison of Flex-R Files and K-Type Files for Enlargement of Severely
Curved Molar Root Canals”, Journal of Endodontics, 15(6) (1989) 240-245.

[ 44 ] Zmener, O.; Marrero, G.: “Effectiveness of Different Endodontic Files for


Preparing Curved Root Canals: A Scanning Electron Microscopic Study”,
Endodontics& Dental Traumatology, 8 (1992) 99-103.

[ 45 ] Lars Bergmans,L.; Lambrechts,P.: “Root Canal Instrumentation”, Textbook


of Endodontology, 2nd Edition, Bergenholtz, G.; Hørsted-Bindslev, P.; Reit,
C. Editors.; Blackwell Publishing Ltd, Singapore, (2010)169-192.

[ 46 ] Bayırlı, G., Kök Kanallarının Temizlenmesi ve Şekillendirilmesi, İstanbul,


(1995).

77
[ 47 ] Wildey, W.L.; Senia, E.S.: “A New Root Canal Instrument and
Instrumentation Technique: A Preliminary Report”, Oral Surgery Oral
Medicine and Oral Pathology, 67(2) (1989) 198-207.

[ 48 ] Hülsmann, M.; Peters, O.A.; Dummer, P.M.H.: "Mechanical Preparation of


Root Canals: Shaping Goals, Techniques and Means", Endodontic Topics,
10 (2005) 30–76.

[ 49 ] Weine, F.S.; Kelly, R.F.; Lio, P.J.: “The Effect of Preparation Procedures on
Original Canal Shape and on Apical Foramen Shape”, Journal of
Endodontics,1(8) (1975) 255-262.

[ 50 ] Toker, T.: "Farklı Döner Alet Sistemlerinde Kullanılan Ni-Ti Eğelerin


Mekanik Özelliklerinin Karşılaştırılmalı Değerlendirilmesi", Doktora Tezi,
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara, (2007).

[ 51 ] Morgan, L.F.; “Montgomery, S.: “An Evaluation of the Crown-Down


Pressureless Technique”, Journal of Endodontics, 10(10) (1984) 491-498.

[ 52 ] Krell, K.V.: “Endodontic Instruments”, Principles and Practice of


Endodontics, 3rd edition, Editors: Walton, R.E.; Torabinejad, M., W.B.
Saunders Company, USA, 151-165 (2002).

[ 53 ] Peters, O.A.; Peters, C.I.; Schönenberger, K.; Barbakow, F.: "ProTaper


Rotary Root Canal Preparation: Effects of Canal Anatomy on Final Shape
Analysed by Micro CT", International Endodontic Journal, 36 (2003) 86-
92.

[ 54 ] Aydın, B.: "Kök Kanal Tedavisinin Yenilenmesi Sırasında Döner Aletler ve


El Eğeleri ile Kök Kanal Dolgusunu Uzaklaştırma Etkinliklerinin
Araştırılması", Doktora Tezi, Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Diş
Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı, (2007).
78
[ 55 ] Himel, Van T.; McSpadden, J. T. ; Goodis, H.E.: “Instruments,Materials
and Devices”, Pathways of the Pulp, 9th Edition, Editors.; Cohen,S. Burns,
R. Elsevier Health Sciences,(2006)

[ 56 ] Berutti,E.; Cantatore, G.; Castellucci, A.: “Endodontic Instruments”,


Endodontics, Editor: Arnaldo Castellucci, Edizioni Odontoiatriche Il
Tridente S.r.l., Italy, Volume 2 (2005).

[ 57 ] Hatch, G.W.; Roberts, S.; Joyce, A.P.; Runner, R.; McPherson, J.C.:
"Comparative Study of the Variability of 0.06 Tapered Rotary Endodontic
Files to Current Taper Standards", Journal of Endodontics, 34 (4) (2008)
463-465.

[ 58 ] Özcan, T.: "Nikel-Titanyum Döner Enstrümanların Farklı İrrigasyon


Solüsyonlarının Varlığında Korozyon Hızlarının Belirlenmesi", Yüksek
Lisans Tezi , Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, (2006).

[ 59 ] Thompson, S.A., “An Overview of Nickel-Titanium Alloys Used in


Dentistry”, International Endodontic Journal, 33,297-310, (2000).

[ 60] Baumann, M.A.: "Nickel–titanium: Options and Challenges", Dent Clin N


A, 48 (2004) 55–67.

[ 61] Otsuka, K.; Ren, X.: “ Recent Developments in the Research of Shape
Memory Alloys”, Intermetallics, 7 (1999) 511-528.

[ 62 ] Predki, W.; Knopika, A.; Bauer, B.: "Engineering applications of NiTi


shape memory alloys", Materials Science and Engineering:A, 481-482
(2008) 598-601.

79
[ 63] Dilibal, S.: “Nikel-Titanyum Şekil Bellekli Alaşım Üretimi ve Şekil Bellek
Eğitimi”, Doktora Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
İstanbul, (2005).

[ 64 ] Otsuka, K.; Kakeshita, T.: “Science and Technology of Shape-Memory


Alloys: New Developments”, MRS Bulletin, 27 (2) (2002) 91-100.

[ 65 ] Mihálcz,I. : “Fundamental Characteristics and Design Method for Nickel-


Titanium Shape Memory Alloy”, Periodica Polytechnica Ser. Mech. Eng.,
45 (1) (2001) 75–86.

[66 ] Özkan,R.: “Bilgisayarlı Tomografinin Temel Prensipleri,


http://www.toraks.org.tr/mse-ppt-pdf/ragip_ozkan.pdf (Erişim:2010)

[ 67 ] Tuncel E.: “Radyolojiye Giriş Ve Temel Kavramlar, Ders Notları”, Uludağ


Üniversitesi, (2004)
http://radyoloji.uludag.edu.tr/sayfa113.htm#_Toc47243913

[ 68 ] http://www.betatom.com.tr/dental_tomografi_nedir.html (Erişim: 2010)

[ 69 ] Şirin,Ş.: “ Üç Boyutlu Dijital Volumetrik Tomografide Temel Kavramlar”,


(2008) (http://www.dentiss.com/?m=yayinlar&id=83) (Erişim: 2010)

[ 70 ] Shatla, M.;.Altan, T.: “Analytical Modeling Of Drilling And Ball End


Milling”, Journal of Materials Processing Technology, 98 (1) (2000) 125-
133

[ 71 ] Strenkowski, J.S.; Hsieh, C.C.; Shih, A.J.: “An Analytical Finite Element
Technique for Predicting Thrust Force and Torque in Drilling”,
International Journal of Machine Tools and Manufacture, 44 (12-13)
(2004) 1413-1421.

80
[ 72 ] http://medical.nema.org/ (Erişim : 2011)

[ 73 ] http://www.ennex.com/~fabbers/StL.asp (Erişim : 2011)

[74 ] Ruddle, C.J.: “The ProTaper Advantage: Shaping The Future Of


Endodontics”, Dentistry Today, (2001).

[ 75 ] Clauder, T.; Baumann, M.A.: " ProTaper NT system, Dental Clinics of


North America, 48 (2004) 87–111.

[ 76 ] Berutti, E.; Cantatore, G.; Castellucci, A. : “Endodontic Instruments”,


Endodontics, Editor:Arnaldo Castellucci, Edizioni Odontoiatriche Il
Tridente S.r.l., Italy, 2 (2005).

[ 77 ] http://www.micro-mega.com/anglais/produits/heroshaper/index.php

[ 78 ] Calas, P.: "HeroShapers: the adapted pitch concept", Endodontic Topics, 10


(2005) 155-162.

[ 79 ] Wang, G.Z.: “A Finite Element Analysis of Evolution Of Stress–Strain and


Martensite Transformation in Front of a Notch in Shape Memory Alloy
NiTi”, Materials Science and Engineering A, 460–461 (2007) 383–391.

[ 80 ] Cheng, R.; Zhou, X.-D.; Liu, Z.; Yang, H.; Gao, Q.-H.; Hu, T.: "Finite
element analysis of the effects of three preparation techniques on stresses
within roots having curved canals", International Endodontic Journal, 42
(2009) 220–226.

[ 81 ] Vertucci,F.J.; Haddix, J.E. Leandro R. Britto, L.R.: "Tooth Morphology


and Access Cavity Preparation", Pathways of the Pulp, 9th Edition, Editors.;
Cohen,S. Burns, R. Elsevier Health Sciences, (2006).

81
[ 82 ] Yoshimine, Y.; Ono, M.; Akamine, A.: "The Shaping Effects of Three
Nickel-Titanium Rotary Instruments in Simulated S-Shaped Canals",
Journal of Endodontics, 31 (5) (2005) 373-375.

[ 83] Madureira, R.G.; Forner, Navarro, L.; Llena, M.C.; Costa, M.:"Shaping
Ability of Nickel-Titanium Rotary Instruments in Simulated S-Shaped Root
Canals", Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod, 109(2)
(2010) 136-144.

[ 84 ] Ersev, H.; Yılmaz, B.; Çiftçioğlu, E.; Özkarslı, Ş.F.:"A Comparison of the
Shaping Effects of 5 Nickel-Titanium Rotary Instruments in Simulated S-
Shaped Canals", Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral
Radiology and Endodontology, 109 (5) (2010) 86-93.

82
ÖZGEÇMİŞ

1978 yılında Haskovo (Bulgaristan)’da doğdu, Lise öğrenimini 1997 yılında Kadırga
Teknik Lisesi Kimya Bölümünde, Lisans öğrenimini 2001 yılında Marmara
Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünde, Yüksek Lisans
öğrenimini 2003 yılında Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine
Eğitimi Bölümünde tamamladı.
Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümü
Mekanik ve Makine Elemanları Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak
çalışmaktadır.

83

You might also like