You are on page 1of 2

Aytunç Altındal, Hıristiyanlığa ait eski bir iddiayı yeniden gündeme getiriyor

Yoksul Tanrı

Araştırmacı Aytunç Altındal, Hz. İsa'nın mucizelerinin asıl sahibi olarak da tanınan Tyanalı
Apollon'un aynı zamanda Arap kaynaklarındaki tılsım ve büyü yeteneklerine sahip Balinus
Efendi olduğunu söylüyor. Altındal, bu iddiaya nisan ayında çıkacak 'Yoksul Tanrı' adlı
kitabında yer veriyor.

Araştırmacı yazar Aytunç Altındal, nisan ayında çıkacak ‘Yoksul Tanrı' adlı yeni
kitabında, Hz. İsa'ya atfedilen mucizelerle ilgili olarak farklı bir iddiaya yer verecek.
Hikâye aslında eski olmasına karşın, Hıristiyan dünyasında yine de gürültü koparacak
gibi. Çünkü iddiaya göre, İsa'nın kendisine atfedilen mucizeler, aslında bugünkü
Niğde Kemerhisar olan antik Tyana'da doğmuş Apollon'a ait. İddianın temelinde ise
İ.S. 325 yılında İznik'te toplanan ve İncillerin sayısını dörde indirmesiyle bilinen
konsül sırasında yapıldığı ileri sürülen ve ucu Aziz Pavlus'a kadar uzanan bir intihal
yatıyor.

Burada hemen Apollon'un kimliğini biraz daha açıklamak gerekiyor. Apollon, bugünkü
Niğde'nin Kemerhisar'ı olan ve o zamanki adıyla Tyana'da Hz. İsa ile aynı çağda,
zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmuş bir düşünür.

Yaklaşık 95 yıl yaşadığı sanılan Apollon, uzun boylu, mavi gözlü, saçları uzun ve
yakışıklı biri olarak tarif ediliyor. Aynı zamanda bir Hermetist (büyü ile ilgili) olan
Apollon'un Yeni Pisagorculardan olduğu da biliniyor. Apollon, Hindistan'a kadar varan
uzun yolculuklar yapıyor ve bu sırada büyü, tılsım, nümeroloji gibi konularda
Pisagorculardan öğrendiği bilgileri geliştiriyor, kendini eğitiyor. Yılın belli zamanında
bir kuyunun dibinde yedi gün oruç tutan Apollon, bilinçli bir şekilde vejetaryenliği
seçmesiyle de tanınıyor.

Roma İmparatoru Septim Severe'nin (Septimius Severius) eşi Julia Domna,


tarafından ikinci yüzyıl sonlarında Atinalı tarihçi Flavio Flastro'ya (Flavius
Philostratus) araştırma yapması için verdiği görev ve ortaya çıkan iki kitap, Apollon'la
ilgili iddiaların ve bilgilerin temelini oluşturuyor. Flastro'ya göre Apollon, bir tapınakta
iken yok olup göğe çekilmiş. Tabii Hz. İsa ile Apollon arasındaki benzerlik, bununla
bitmiyor. Ayrıca Roma Grek döneminde, Hıristiyan olmayanlar, Apollon'u bir çeşit
üstün insan ya da Hıristiyan olmayanların İsa'sı saymışlar ve onun adına tapınaklar
yaptırmışlar.

Flastro'nun kitabında yer alan ve sonradan yazılan 180'e yakın kitapta tekrarlanan
iddialara göre, Apollon'un doğaüstü birtakım güçleri de var. Bu güçler, salgın
dindirmekten ölü diriltmeye, başkalarına görünmeye ve çeşitli tılsımlara kadar
uzanıyor. Ancak bu mucizeler ilk olarak Aziz Pavlus zamanında bir intihale uğruyor,
ardından 325'teki İznik Konsülü'nde tamamen Hz. İsa'ya atfediliyor.

Öte yandan, Altındal'ın 1973 yılından bu yana aralıklı olarak araştırdığı ve sonunda
nisan ayında yayımlatacağı ‘Yoksul Tanrı' adlı kitap piyasaya çıkmasa bile, özellikle
2006 yılından itibaren dünya, bu konuyu bir hayli tartışacak. Çünkü Altındal'ın
ifadesine göre, dünyadaki çeşitli araştırmacılar tarafından yazılan 19 akademik
doktora tezinin bir bölümü bu yıldan itibaren bitmeye başlayacak. Dolayısıyla 2006,
Apollon' la Hz. İsa'nın karşı karşıya geldiği yıl olacak.

Balinus Efendi, Apollon'mu?


Altındal'ın yazdığı kitapla konuya katkısı ise Apollon'la ilgili İslam ve Arap
kaynaklarında yaptığı çeşitli araştırmalar. Zira Altındal, Arap kaynaklarında adı geçen
ve nümeroloji, sihir, büyü, tılsım gibi konularda eserleri incelenen ‘Balinus Efendi'nin
(Balinius) Apollon olduğu konusundaki fikirlerin doğru olduğunu düşünüyor. Altındal
iddiasını şu görüşle destekliyor: “Apollon'la ilgili Hıristiyan âleminde her şey
yasaklanırken Araplar, bu adamın tüm çalışmalarını alıp Arapça'ya çevirmişler,
Arapça'nın ardından da İbranice'ye çevrilmiş. Dolayısıyla Arap bilim adamları bu
eserleri okudu. Özellikle nümeroloji, tılsım ve muska bu adam tarafından ortaya
serilmiş ve Araplar tarafından geliştirmiş. Kaldı ki Apollon, Mısır yolcululuğu sırasında
bu gizli ilimler konusunda araştırmalar yapmış. Mısır'da Cabirilerin arasına katılmış.
Oradan Hindistan'a gönderilmiş ve kendini geliştirmiş. Kaldı ki o dönemin inanışlarına
göre, Tanrı'nın seçkin kulları yeryüzünde büyü sanatını yapabiliyor. İnanış bu.”

Gelelim, başlarda değindiğimiz intihal ve bu konuda yazılmış kitaplar ve Apollon'un


destekçilerine. Aytunç Altındal'ın saptamalarına göre, Apollon'un mucizelerinin
intihale uğradığını iddia edenler Gnostik Hıristiyanlar. İntihalciler ve Apollon'la ilgili
kayıtları ortadan kaldıranlar da kilise yanlısı Hıristiyanlar. Hatta Altındal'ın ifadesine
göre, Hıristiyanlığı yayan bir numaralı isim Aziz Pavlus intihali başlatan kişi. Altındal
bu iddiasını da şu sözlerle dile getiriyor: “Aziz Pavlus Tarsuslu, Apollon Niğdeli. Arada
50 kilometre var. Aziz Pavlus, esas olarak Apollon'un hayatını biliyor. Oysa Hz. İsa ile
hiç karşılaşmamış. Yalnızca bir vizyon görmüş Hz. İsa ile ilgili olarak. Oysa Apollon'un
da göründüğü kişiler, yani böyle bir yeteneği var. Ama izler 325'ten sonra silinmeye
çalışılıyor.”

Silinen izlerin yeniden ortaya çıkış tarihi 16. yüzyıla tekabül ediyor. 20. yüzyılın
başından itibaren de araştırmalar yeniden başlıyor. 1947 yılında Dr. Walter
Seigmeister, ABD'de ‘Nasıralı Apollon' diye bir kitap yazıyor. Ancak kitap
yasaklanıyor. Bundan önce de teozofinin kurucusu sayılan Helena Petrovna
Blavatsky'nin ‘Gizli Öğreti' adlı eserinde de Apollon'la ilgili bilgiler bulunuyor. Bundan
başka 1501 yılından başlamak üzere yazılmış 180'e yakın kitap var.

Aytunç Altındal'ın kitap adı olarak ‘Yoksul Tanrı'yı seçmesi ve Apollon'un başına
gelenlerle ilgili olarak görüşleri ise şöyle: “Yoksul Tanrı. Çünkü elinden her şeyi
çalınmış. Bütün mucizelerin Hz. İsa'ya atfedilmesinin nedeni Apollon'un bir örgütü ve
arkasında bir gücü olmaması. Yani onun görüşlerini yaymak için havarilere sahip
olmaması. Ama Hıristiyanlık yürüyor ve güçlü. Üstelik, aynı çağda yaşamış olsalar
bile mucizeleri Pisagorcu biri yapmış denirse olmaz.”

You might also like