You are on page 1of 5

DENİZCİLİK TERİMLERİ

1) ABORDA(ALONGSIDE):Bir deniz aracının diğer bir deniz aracına bordasını vermek


suretiyle yanaşması. Bu şekilde yanaşmaya Aborda olmak denir. 

2) ACENTA(AGENCY ): Gemi nakliyat şirketlerinin, gemilerini işlettikleri


limanlarda gemilerine navlun temin etmek ve ticari işlerini yürütmek maksadıyla
bulundurdukları yetkili şahıslardır.

3) AÇIK DENİZ(OPEN SEA ): Kıtalar arasındaki büyük denizlerdir. Diğer bir deyimle,
denizin, herhangi bir devletin karasuları veya iç sularına dahil olmayan bütün kısımlarını
ihtiva eder. Açık denizler bütün devletlerin faydalanmalarına açıktır. Hiçbir devlet açık
denizleri yalnız kendisi faydalanmak üzere temellük edemez. Açık denizler karalardan
farktı olarak mülkiyeti iktisap edilmek üzere işgal edilemez.
4) ALABANDA(WING,SIDE ): : Gemi ve deniz araçlarının su kesiminden yukarıda
bulunan iç kısmı.
5) ALARGAYA ÇIKMAK(SHEER OFF ): Bir gemi veya deniz aracının sahil ile
irtibatını keserek açıktaki bir yere demirlemesidir.
6) AMBARAĞZI(HATCH , HATCHWAY): Gemi ambarlarına yük koymak ve
çıkarmak için güverte üzerlerine açılmış olan ve etrafı mekanizmalı kare veya dikdörtgen
şeklindeki boşluklardır. Boyutları kullanıldıkları maksatlara göre değişik olursa da
genellikle beş metreden küçük olmaz.
7) BALIKSIRTI GÜVERTE(CAMBERED): Deniz ve yağmur sularının güvertede
birikmemesi için ana güverteler hafif şekilde dış bükey olarak yapılır. Böyle güvertelere
balıksırtı güverte denir.
8) BAŞALTI(DECK HEAD): Baş kasarayı meydana getiren kısmın alt, tarafı, Genellikle
personel için ayrılan kısımdır.
9) BORDA(BOARD): Gemilerin veya teknelerin dış tarafta ve su kesiminden yukarıda
kalan yan kısımları, Sancak taraftakine sancak borda, iskele taraftakine iskele borda denir.
10) DAR BOĞAZ(STRAIT): Gemilerin serbestçe hareket etmelerine olanak vermeyen
su geçitleri.
11) DAVLUMBAZ(PADDLEBOX): Gemiyi yürüten çarkların bordalardan çıkan salt ve
çarklarının üzerlerini örten yarım daire şeklindeki çıkıntılara denir.
12) DEMİR ALMAK(HEAVE UP ANCHOR): bırakılmış olan demirin ırgat vasıtasıyla
deniz dibinden kaldırılarak gemiye alınmasıdır. Buna demir kaldırmakta denir.

13) DEMİR IRGATI(ANCHOR WINDLASS): Demirleri fundo veya vira etmek için
gemilerin başüstüne konulmuş yatay veya dikey olarak çalışan ırgat.
14) DENİZE ELVERİŞLİLİK (SEA WORTHINESS): Bir geminin her yönden
sağlamlık, su sızdırmazlık, makul tehlikelere karşı emniyetli ve taşınacak yükün selâmetle
nakli için her türlü tedbirin alınmış ve arzu edilen sefer için hazır olduğunu ifade eden bir
terim.
15) DRAFT(DRAFT):Geminin çektiği su.
16) FENER (Light): Gemilerin seyir emniyetlerini sağlamak üzere sahillere ve tehlikeli
yerlere konulan ışıklı araçların genel adı.
17) GÜVERTE(Deck): Bir geminin içindeki ve dışındaki düz kısımlardır. Güverteler
gemi içindeki ve dışındaki yerlerine göre isim alırlar. Esas güverte deyimi, geminin bas ve
kıç bodoslamaları arasında kalan üst kısmındaki düz yüzeydir. Bak. Ana güverte. Baş
kasara güvertesi. Kıç kasara güvertesi, Üst güverte. Üst yapı güvertesi, İkinci güverte.
Yarım güverte, Platform güverte.
18) IRGAT(Windlass): Demirli gemilerin zincirini almada, sahile verilmiş halatların
boşunu almada kullanılan stim, motor, elektrik veya elle çalışan güverte makinesi. Elektrik
ile çalışan ırgatların şaftları güverteye dik, stimle çalısan ırgatların şaftları ise güverteye
paralel olur, daha ziyade şileplerde kullanılır.
19) İDAREDEN ACİZ GEMİ(Disabled ship): Makine veya dümenlerindeki bir arızadan
dolayı deniz üzerinde manevra yapamayacak durumda bulunan gemi.
20) İSKELE BORDA FENERİ(Portside light): Geminin iskele bordasında ufkun 112.5
derecelik (10 Kertelik) bir yayı üzerinde kesiksiz ışık gösterecek şekilde yapılmış ve tam
pruvadan itibaren iskele kemerenin 22.5 derece (2 Kerte) gerisine kadar ışık gösteren ve en
az iki mil mesafeden görülebilen kırmızı fener.
21) KAÇINMA(AVOIDING COLLISION): Karşılaşılan tehlikeli bir durumdan
kurtulmak için lüzum görülen manevraların yapılması.
22) KASARA(Castle): Gemilerin ana güvertelerinin üst kısımlarında bulunan güverte.
Kasaralar genel olarak gemilerin baş, vasat, kıç taraflarında bulunur. Kasaralar
bulundukları yerlere göre; Baş kasara, kıç kasara, vasat kasara diye isimlendirilirler.
Modern gemilerde vasat kasara ile kıç kasaralar birleştirilmiştir.
23) KEDİYOLU(Cat walk): Kasaralar arasını birbirine bağlayan, ana güverteden
yüksekte olan ve yan yana iki kişinin geçebileceği genişlikteki yol. Kedi yolları, daha
ziyade ana güvertenin yağlar ve yakıtlar sebebiyle kaygan olduğu tanker sınıfı gemilerde
kullanılır.
24) KERTERİZ(Bearing): Denizde veya karada bulunan bir cismin, gözlemciden olan
açısal yönü. Kerterizler gemi pruvası 000 derece olmak üzere saat yelkovanı istikametinde
360 dereceye kadar ölçülür. Bazı hallerde sancak veya iskele terimleri kullanılmak
suretiyle 180 dereceye kadar da ifade edilir.
25) KIÇBÖLME(Stern compartment): Kıç tarafta, dümenin üst kısmında bulunan ve iç
kısımlara su geçilmeyecek şekilde yapılmış bölme.
26) KILAVUZ(Pilot): Bölgesel tehlikelerden, seyir yolları ve geçitleri hakkında geniş
bilgisi olan ve gemileri böyle yerlerde sevk ve idare eden ehliyetli şahıs.
27) KISA DÜDÜK(Short blast): Gemi düdüğü veya sis düdüğü ile çalınan bir saniyeden
az süreli düdük.
28) KUZİNE(Galley): Gemilerde yemek pişirilen yer.
29) LİMBO(Transshipment): Gemi yükünün gemiden sahile, bir gemiden diğer bir
gemiye veya bordasında bulunan bir deniz aracına kendi imkânları ile aktarılması.
30) LUMBAR AĞZI(Gang way): Gemilerin sancak ve iskele taraflarında bulunan
borda, iskelelerinin üst tavanlarının bulunduğu yer hizasındaki güverte kısmı. Gemilere
giriş ve çıkış yerini belirten lumbar ağzı terimi kara birliklerine ede benimsenmiş ve birlik
ve kurumların giriş ve çıkış kapılarına da lumbar ağzı denilmiştir. Lumbar ağızlarından
sancak tarafta olanı binbaşı ve daha yüksek rütbedeki subaylarla sancak subayları ve
Amiraller tarafından iskele taraftaki lumbar ağzı ise Binbaşı rütbesine kadar olan
subaylarla astsubaylar ve erler tarafından kullanılır. Kruvazör ve daha büyük harp
gemilerinde iskele tarafta baş tarafa yakın olmak üzere ikinci bir iskele daha bulunur ve bu
iskeleden Astsubaylarla erler gemiye girip çıkarlar.
31) LUMBUZ(Bulls eye, Deadlight, porthole): ): Gemilerin iç kısımlarını aydınlatmak
için bordalara ve güvertelere açılmış olan yuvarlak delikler. Lumbuz terimi bu deliklerin
etrafına oturacak şekilde pirinçten yapılmış içeriye doğru açılması sağlanan cam kapağı ve
iç taraftan cam kapağı kapatan ve madenden yapılmış kör kapakların tümünü ifade eder.
32) MANEVRADAN ACİZ GEMİ(Disabled ship): Seyir halindeyken herhangi bir
sebeple seyir kabiliyetini kaybetmiş ve manevra yapmayacak durumda bulunan gemi.
Manevradan aciz gemiler gündüzleri serenlerine 1,83 metre aralıkla iki siyah küre,
geceleri l.83 metre aralıkla ufkun her tarafından ve en az iki deniz mili mesafeden
görülebilecek nitelikte iki kırmızı fener çekerler.
33) NETA(Clean Tidy): Tertip ve düzen manasında kullanılan terim.
34) OMURGA(Keel): Gemi postalarının alt uçlarının üzerinde birleştiği pruvadan pupaya
kadar uzanan çelik veya en sağlam ağaçtan yapılmış olan geminin en sağlam kısmı.
35) PRUVA(Fore, Head): Bir gemi veya deniz aracının baş tarafı.
36) ROLE(Muster): Gemide olması muhtemel değişik durumlara veya tehlikelere
zamanında ve yerinde müdahale etmek maksadıyla personele verilen değişik görevler.
37) RÜZGÂRALTI(Lee): Rüzgârın estiği tarafın aksi ciheti.
38) SANCAK(Starboard): Pruvaya dönüldüğünde geminin sağ tarafında kalan kısım.
39) SAPMA(Deviation): Gemilerin denizde mal ve can kurtarmaları maksadıyla mutad
olan seyir yolundan ayrılması. Nakliyeciler sapmadan dolayı vuku bulacak zarar
dolayısıyla sorumlu tutulamazlar. Ancak sapmanın makul olması ve nakliyecinin lehine
olmaması lazımdır. Sapma halinde sigorta sorumluluktan kurtulur.

40) SERDÜMEN(Helmsman, Steersman): Ufak deniz araçlarında yekeyi, gemilerde


köprü üstündeki dümeni kullanan, yeterli seyir bilgilerini bilen personel.

41) SİNTİNE(Bilge):Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zemininin altında,


genellikle ambar güvertesinin altında kalan ve gemi içinden sızan sularla, makine ve kazan
dairelerinden akan yağ yakıtların toplandığı en alt kısım.
42) USTURMAÇA(FENDER): Aborda olan iki geminin bordaları arasına, rıhtıma
yanaşan bir geminin bordası ile rıhtım arasına konulan ve çarpma ile geminin borda
saçlarının hasara uğramaması için brandadan veya halattan örülmüş içerleri esnek
maddelerle (Eski halat, mantar, plastik vs.) doldurulmuş bir tarafında yeteri kadar
uzunlukta halatı bulunan torba.

43) ÜSTGÜVERTE(UPPER DECK): Ana güvertenin üst kısmında ve vasatında bulunan


güverte.
44) VİRA(HEAVE): Irgat, vinç gibi makinelerin işletilmesi için verilen komutu.
45) YEDEKLEMEK(TO TOW):Bir geminin başka bir gemiye bağlanıp çekilmesi.
46) YETİŞEN GEMİ(OVERTAKING): Bir gemiye, kemeresinin iki kerteden daha fazla
gerisindeki herhangi bir yönden yaklaşan gemi.
47) YOLUNDAN ÇIKMAK(TO GIVE WAY): Bir geminin, herhangi bir sebeple takip
ettiği rotanın sancak veya iskelesine doğru aykırılaması.
48)AÇIK DÜŞMEK(FALL OPEN):Bulunulması arzu edilen mesafeden bir sebep veya
etki(rüzgar,akıntı vb.)nedeniyle uzakta bulunmak.
49)DÜMEN SUYU(WAKE):Geminin hareket ettiği yönün aksine pervanelerin su
üzerinde bıraktığı iz.
50)KAÇINMA(AVOIDANCE):Karşılaşılan tehlikeli bir durumdan kurtulmak için
lü zum gö rü len manevraların yapılması.

MELİH ÇAKAR
K20180338

You might also like