Professional Documents
Culture Documents
Bitki Fizyolojisi
Bitki Fizyolojisi
Çok hücreli organizmalarda özel hücrelerde üretilip daha sonra diğer kısımlara taşınan ve orada
hedef hücrelerin ve dokuların büyüme, gelişme ve metabolik işlevlerini etkileyen organik bileşiklere
hormon denir. Hormonlar bitkilerin büyüme ve gelişim süreçlerinde etkilidir.
Çalışma mekanizmaları hayvansal hormonlar gibidir. Hormonlar, en uygun etkinliklerini,
optimum (en uygun) miktarlara ulaştıklarında gösterirler. Optimum değerin altında veya üzerindeki
hormon miktarı, bitkide bazı anormalliklere neden olur.
Bitki hormonları, aktif büyüme gösteren kök ve gövde uçlarında, tohumlarda, meyvelerde ve
genç yapraklardaki hücrelerde üretilir. Hormonlar; genellikle hücre bölünmesinde, büyümede,
üremede, farklılaşmada, gelişmede, vücuttaki su ve mineral dengesinin düzenlenmesinde görev alır.
1) BÜYÜME HORMONLARI:
A. Uyarıcılar (Stimülatörler) B. Engelleyiciler (Ġnhibitörler)
Oksinler Absisik Asit
Giberellinler Etilen
Sitokininler
A. Uyarıcılar (Stimülatörler)
Oksinler:
Oksinlerin bitki gelişiminde en bilinen etkisi “FOTOTROPİZMA”dır. Fototropizma; bitkilerin
ışık alan ve almayan kısımları arasındaki farklı derecede ortaya çıkan büyümedir. Oksinlerin
bitkilerdeki temel görevi; HÜCRE BÜYÜMESİNİ uyarmaktır. Yapılan araştırmalar bitkilerin IŞIK
ALAN yüzeylerindeki OKSİN İÇERİĞİNİN DAHA DÜYÜK olduğunu, IŞIK ALMAYAN
yüzeylerindeki OKSİN İÇERİĞİNİN ise DAHA YÜKSEK olduğunu göstermiştir.
Asimetrik dağılım olarak nitelenen OKSİNLERİN bitkilerin farklı ışıklanan bölgelerindeki ayrımlı
miktarlarda bulunuşunun 2 temel nedenden kaynaklanabileceği bildirilmektedir.
1- Işık gören taraftaki bitkisel yapılarda oksinlerin foto oksidasyon sonucu zarar görmesi veya
özelliğini yitirmesi.
Sitokininler:
Sitokinezi (sitoplazma bölünmesi) ya da hücre bölünmesini uyarması nedeni ile bu hormonlara
sitokinin adı verilir. Bu hormon; çoğunlukla köklerde üretilir. Kökte üretilen sitokininler, bitkinin
ksilem öz suyunda yukarıya taşınarak hedef dokulara ulaşır. Klorofil sentezini uyarır. Büyüme ve
tohum oluşumunu kontrol eder. Hücre döngüsünün düzenlenmesinde görev yapar.
Oksin ile birlikte hücre bölünmesini ve farklılaşmayı uyarır. Sitokininler, gövdedeki yanal
tomurcuklardan yan dal oluşumunu ve bitkinin dallanmasını sağlar. Yaprakların yaşlanmasını
geciktirir. Büyüme ortamında oksin ve sitokinin hormonları uygun miktarlarda olduğunda bitki
hücreleri, hızlı bir şekilde bölünmeye başlar.
Oksin hormonu fazla, sitokinin hormonu az olduğunda bitkinin kök gelişiminin fazla olduğu
gözlenmiştir. Sitokinin hormonunun fazla, oksin hormonunun az olduğu durumlarda ise sürgün
sisteminin fazla ve kök gelişiminin az olduğu gözlemlenmiştir.
B. Engelleyiciler (Ġnhibitörler)
Absisik Asit:
Absisik asit büyümeyi engelleyici en önemli hormondur. Yapraklar, gövdeler, kökler, tohumlar
ve yeşil meyvelerde üretilir. Diğer hormonlardan farklı olarak bitkinin çevreden gelen etkilere tepki
oluşturmasına yardım eder.
Örneğin kuraklık durumunda ani olarak ortaya çıkan susuzluğa karşı solan yapraklarda birikir ve
stomaların kapanmasını sağlar. Bu durum terlemeyi azaltır, bitkinin susuzluğa tepki göstermesini
sağlar. Su kaybını engellemek için stomaların kapanmasında görev alır.
Absisik asit genellikle olgun yapraklarda sentezlenir. Gelişim döneminin sonuna doğru miktarı,
diğer hormonlara oranla daha fazla artar. Bu durum, meristem doku hücrelerinde bölünmenin
durmasına ve tomurcukların kın ile çevrilmesine neden olur. Tomurcuk kını, olumsuz çevre etkilerine
karşı meristem hücrelerini korur.
Tohumlarda uyku hâlinin (dormansi) devam etmesini de sağlar. Böylece, uygun olmayan
koşullarda tohumun çimlenmesi engellenmiş olur. Uygun koşullarda tohumda absisik asit miktarı
azalır ve giberellin miktarı artarak tohumun çimlenmesi sağlanır.
Etilen:
Etilen bitkilerde genel olarak GÖVDE ve YAPRAKLARIN büyümesini engelleyici etkide
bulunan bir hormondur. Etilen bir çok bitkide çiçeklenmeyi engelleyici etkide bulunmasına rağmen,
ANANAS ve onun dahil olduğu familyada, ayrıca Aechmea ve Euphorbiha familyalarında
çiçeklenmeyi uyarıcı etkide bulunabilmektedir.
Etilen bazı durumlarda Absisik Asit’e benzer şekilde yaprağın gövdeden ayrılmasına ve
bitkilerin değişik kısımlarında yaşlanmaya özgü diğer değişikliklere yol açabilmektedir. Etilen, aynı
zamanda bitkilerde yaşlanmanın bir ön kademesi olarak kabul edilen OLGUNLAŞMA etkisi de
yaratan bir hormondur.