Professional Documents
Culture Documents
NOT:
• Ayrıca; mide gastrin hormonu, ince bağırsak enterogastrin, sekretin
ve kolesistokinin hormonları, karaciğer ve böbrek hücreleri
eritropoetin hormonu üreten organlardır.
• Hormonlar; kanda, doku sıvısında, sitoplazmada, ter ve idrarda
bulunabilir.
Hormonların çalışma mekanizması
1. Protein Yapıdaki Hormonlar :
• DİKKAT!!!!
• Sinir sistemi ile endokrin sistemin ortak özelliği düzenleyici
görevlerini, salgıladıkları kimyasal aracılarla yapmalarıdır. Bu
kimyasallar; endokrin sistemde hormonlar, sinir sisteminde
nörotransmitter maddelerdir.
• Sinir hücrelerinde nörotransmitter maddelerle birlikte ve
uyartının elektriksel nitelikte olması hedef organın kısa zamanda
hızlı tepki vermesini sağlar. Hedef organın hormonlara karşı
oluşturduğu tepki ise daha geç ve uzun sürelidir. Çünkü
hormonların kanda belirli bir değere ulaşıp etki göstermesi ya da
bu değerin altına düşerek etkinin ortadan kalkması için belirli bir
süreye ihtiyaç vardır.
1. HİPOFİZ BEZİ
• Ara beyinde bulunan nohut büyüklüğünde bir bezdir.
• Vücudumuzdaki diğer iç salgı bezlerinin salgılarını kontrol
ettiği için temel bez olarak kabul edilir.
• Ön ve arka lop olmak üzere 2 lobtan oluşur.
• Ön lop epitel dokudan, arka lop sinir dokudan
farklılaşmıştır.
• Hipofizin hormon salgılamasını hipotalamus yönetir.
Hipotalamus – Hipofiz İlişkisi
RF
HİPOFİZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANAN HORMONLAR
a) Büyüme Hormonu (Somatotropik Hormon (STH),
Growth Hormon (GH) :
• Protein yapılı bir hormondur.
• Büyüme kapasitesi olan her dokuda büyümeye neden olur.
• Bu hormon özellikle iskelet kaslarının, kemik ve kıkırdağın
büyümesini kontrol eder.
• Mitoz bölünmeyi hızlandırır.
• Metabolizmayı direkt etkileyerek protein sentezini arttırır,
karbonhidrat-yağ metabolizmasını düzenler.
• Fazla salgılanması yağ kullanımını arttırdığı için kanda şeker
oranı artar (Hiperglisemi)
• Gelişme çağında az salgılanması durumunda cücelik (nanizm),
fazla salgılanması durumunda devlik (gigantizim) meydana gelir.
• Gelişme çağından sonra fazla salgılanırsa kafa, el, ayak, burun,
dudak gibi organlarda orantısız büyüme (akromegali) görülür.
b) Adreno Kortikotropik Hormon (ACTH) :
• Böbrek üstü bezinin kabuk kısmını etkileyerek buradan steroit yapılı
hormonların (Aldosteron, kortizol, eşey hormonları) salgılanmasını
sağlar.
c) Tiroit Uyarıcı Hormon (TSH) :
• Tiroit bezinden tiroksin hormonun salgılanmasını sağlar.
d) Prolaktin (Luteotropik hormon, LTH) Hormonu :
• Bu hormon hamilelik sırasında süt bezlerinin gelişmesini ve süt
yapımını sağlar.
• Annelik iç güdüsünün gelişmesini sağlar.
e) Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) :
• Dişilerde yumurtalıkların folikül keselerini etkileyerek foliküllerin
büyümesini, yumurta oluşturmasını sağlar.
• Folikül hücrelerine östrojen hormonu salgılatarak dişiye özgü
özelliklerin ortaya çıkmasında rol oynar.
• Erkeklerde testislerde sperm hücrelerinin üretilmesini başlatır.
f) Lüteinleştirici Hormon (LH) :
• Dişilerde yumurtanın serbest bırakılmasını (ovulasyon) sağlar.
• Yumurtanın serbest bırakılmasından sonra yumurtanın içinde
geliştiği keseciğin sarı cisim adı verilen yapıya dönüşmesini sağlar.
• LH sarı cisimden östrojen ve progesteron salgılanmasını uyarır.
• Erkeklerde ise testislerde bulunan leydig hücrelerini uyararak
testosteron hormon salgılanmasını sağlar.
Hashimoto sendromu
• Otoimmün hastalıktır.
• Bağışıklık sisteminin tiroit bezi hücrelerine saldırmasıdır.
• Guatr hastalığındaki belirtiler gözlenir.
b. KALSİTONİN :
• Kandaki kalsiyum miktarının düzenlenmesinde rol oynar.
• Kandaki kalsiyum miktarı normal değerin üzerine çıktığında, Kandaki
fazla kalsiyumun (D vitamini yardımı ile) kemiğe geçmesini ve
depolanmasını sağlar.
• Ayrıca böbreklere etki ederek kalsiyumun geri emilimini azaltır ve
idrarla daha fazla kalsiyum atılmasını sağlar.
• Kalsitonin, paratiroit bezden üretilen parathormon ile birlikte
kandaki kalsiyum miktarını düzenler. Hedef organı: Kemikler,
böbrekler
• Kortizol eksikliğinde;
* Kan şekeri düşer. Bunun nedeni amino asitlerden glikoz
yapılamamasıdır. Glikoz üretimi azalınca karaciğerdeki glikojen
harcanmakta ve depo glikojen bitince de kan şekeri düşmektedir.
b) Aldosteron (Mineralokortikoyitler):
• Vücudun su ve iyon dengesinin düzenlenmesinde etkilidir.
• Böbreklerden sodyum (Na+) ve klor (Cl-) iyonlarının geri
emilimini arttırır. Potasyum (K+) iyonlarının idrarla dışarı
atılmasını hızlandırır. Böylece kan basıncı ve hacmi artar.
Aldosteron az salgılanırsa;
kan basıncı düşer, doku sıvısı azalır, kanda sodyum ve klor miktarı
azalır, potasyum artar. Kasların yorulmasına neden olur. Deride
pigmentleşme artar, deri yer yer tunç rengini alır. Bu duruma
Addison hastalığı denir.
• Aldosteron salgısı artarsa;
* Kandaki sodyum ve klor miktarı artar, potasyum miktarı azalır.
* Kan hacmi ve basıncı yükselir.
* Doku sıvısı miktarı artar. (Ödem oluşur.)
* Su içme isteği artar.
* ADH salgısı artar.
* Potasyum eksikliği nedeniyle sinir hücrelerindeki iletim aksar,
kas zayıflaması oluşur.
c) Eşeysel Hormonlar: Az miktarda salgılanır. Bunlar; Testesteron
(androjen), östrojen ve progesterondur.
NOT:
Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlığı olan insanlara ani haberler
verildiğinde adrenalin ve noradrenalin oranı artacağından kalp krizi,
beyin kanaması, felç gibi olumsuzlukların ortaya çıkma riski artar.
5. PANKREAS
• Hem enzim hem de hormon ürettiği için karma bir bezdir.
• Ekzokrin bez olarak sindirim enzimlerini, endokrin bez olarak insülin
ve glukagon hormonlarını salgılar.
• Pankreas, mide ile ince bağırsak arasında yer alır. Pankreasın yaklaşık
%98’i sindirim enzimi salgılayan asinar adı verilen kısımdan meydana
gelmiştir. Geri kalan langerhans adacıkları adı verilen kısım, alfa ve
beta hücreleri olmak üzere iki tip hücreden oluşur.
• Bu hücreler birbirleriyle zıt çalışan insülin (beta hücreleri
tarafından) ve glukagon (alfa hücreleri tarafından) hormonlarını
salgılar.
• İnsülin
• Pankreasın langerhans adacığındaki beta hücreleri tarafından
salgılanır. (Beyin hücreleri insülin olmaksızın kandan glikozu
alabilir.)
• Kandaki glikozun vücut hücrelerine geçmesini sağlayarak kan
şekerini düşürür.
• Beyin hücreleri hariç tüm vücut hücrelerinin glikoza geçirgenliğini
arttırır.
• Glikozun fazlasının kas ve karaciğerde glikojen olarak depo
edilmesini sağlar.
• Kas hücrelerinin ve yağ doku hücrelerinin kandan daha fazla
glikoz almalarını uyarır.
• Protein sentezini arttırır.
• Glukagon:
• Langerhans adacıklarının alfa hücrelerinden salgılanır.
• Kanın glikoz seviyesini artırıcı yönde etki yapar.
• Açlık durumunda kan şekeri düştüğünde salgılanan
glukagon, karaciğerde glikojen yıkımını sağlar ve kana
glikoz salınımını uyarır, yağ dokularında yağ yıkımını
sağlar.
• Glukagon kas hücrelerinde depo edilen glikojene etki
etmez.
Kandaki glikoz miktarının Ayarlanması
Testosteron (Androjen)
-Testislerin seminifer tüpçüklerindeki leydig hücreleri tarafından
salınır.
-Eşeysel olgunlaşmayı sağlar.
-Erkeklere özgü kıllanma, ses kalınlaşması, kas gelişmesi gibi
ikincil eşey özelliklerin de ortaya çıkmasını sağlar.
-Ergenlikten itibaren spermlerin olgunlaşmasını sağlar.
7.TİMÜS BEZİ
Göğüs boşluğunda bulunan timüs bezi, lenf sistemine de dâhil olan bir
organdır. Yeni doğan bebeklerde büyük olan bu bez, yaş ilerledikçe
küçülür. Çocukluk döneminde maksimum aktivite ile çalışır.
• Timus bezi, bağışıklık sistemi hücrelerine ait olan T-lenfosit
hücrelerinin işlevsel özellik kazandığı yerdir.