You are on page 1of 7

ENDOKRİN SİSTEM

Bezler:

Hipofiz bezi

Pineal bez

Tiroid bezi

Paratiroid bezi

Adrenal bez

Hipofiz (pitüiter bez)


İki fonksiyonel komponenti bulunmaktadır:

Anteriyor lob (adenohipofiz):bez epiteli dokusu (rathke kesesinden şekilleniyor)(pars tuberalis, pars
intermedia, pars distalis)

Posteriyor lob (nörohipofiz):nöral sekretuar doku (sinir doku) (infundibulumu+pars nevroza)

Hipofiz infundibulumla hipotalamusa bağlanıyor. Sella turcica üzerine yerleşikler (kemik)

Anteriyor lob:
Pars distalis, pars intermedia, pars tuberalis

Endokrin bezleri ve endokrin olmayan dokuları(direkt hedef) düzenler

Sinir dokusuyla ilgisi yok hormonlarla ilgili kısım

Hipotalamustan gelen sinyallere bağlı olarak işleyiş düzenleniyor

4 tropik hormon vücuttaki diğer endokrin bezlerin aktivitesini düzenler: ACTH, TSH, FSH, LH

2 tropik olmayan direkt hedef hücre ve organı uyaran: GH, PRL

Yani toplamda 6 tane hormon anterior hipofizden salınıyor. (pars distalisten)

Pars distalisteki hücreler: bazofil, asidofil, kromofob

Pars distalisteki 5 hücre tipi:

somatotroplar (GH üretirler)(hipotalamus uyartısıyla GHRH stimüle, somatostatin inhibe),

laktotroplar(mammotroplar) (PRL üretirler) (hipotalamus uyartısıyla TRH ve VIP stimüle, domapim


inhibe)

kortikotroplar (POMC (ach ın öncül molekülü), ACTH üretirler), (hipotalamus uyartısı CRH)

gonadotroplar (FSH ve LH üretirler), (hipotalamus uyartısı GNRH)

tirotroplar (TSH hücreleri(bunlar tiroid bezindeki t3 ve T4’ü üreten folikül hücreleri üzerinde etkili
(önce öncül form olan tiroglobulin sentezi), (hipotalamus uyartısı TRH)
somatotrop ve laktotroplar asidofil sınıfında diğerlerinin hepsi bazofil ve PAS+

Hipotalamik TRH hem laktotroplarda hem de trotroplarda etkili

FSH her iki cinsiyette de olgun gamet üretiminde etkili

LH kadınlarda ovulasyon, erkeklerde teka hücrelerinde androjen üretimi, leydig hücrelerinden


testosteron üretimi

ACTH böbrek üstü bezinden glukokortikoidler(özellikle kortizol), sex steroidleri

TSH tiroid bezinden tiroid hormonlarının üretim ve sekresyonu

Pars intermedia:

Rathke kesesinden oluşan (kalıntılar) küçük foliküller gözlemliyoruz. Foliküllerin içinde kolloid jel var

Parankimal hücreler bu foliküllerin etrafında gözlemleniyor

Elmanın iki yarısı arasındaki şerit gibi düşün

Bazofil ve kromofoblar var

Fonksiyonları tam bilinmiyor

Pars tuberalis:

infundibulumu çevreleyen yakalık şeklinde yapı vaskülarize bölge

bazofil sınıfı hücreler

Posteriyor Lob:
MSS’nin uzantısı (veya hipotalamusun bir uzantısıdır diyebiliriz)

Hipotalamusun sekretuar ürünlerini depolar

Oksitosin (uterus düz kas hücrelerinin ve meme miyoepitelyal hücrelerin kasılmasınısağlar) ve ADH
(distal ve toplayıcı tübüllerden idrardan suyun reabsorbsiyonu- aquaporin kanallarını arttırır) depo
eder

Bunlar aksonlarda depolanır. Bunların nöron gövdeleri hipotalamusta bulunuyor. (infundibulumla


pars nevrozaya uzanıyorlar)

Hipotalamustaki nöron gövdesinde sentezlenen oksitosin ve ADH, aksonlar aracılığıyla pors nevrozaya
gelirler

Posterior hipofizde sadece pitüsit adı verdiğimiz glial hücreler bulunuyor. Astrositlere benzer. Ayakları
(uzantıları) kan damarlarının etrafında sonlanıyor.

Buradaki aksonlar iki açıdan benzersiz, birincisi diğer nöronlar ya da hedef hücreler üzerinde değil,
pars nevrozanın fenestralı kapiller ağına yakın sonlanırlar. İkincisi hücrenin bütün bölümlerinde
sekretuar veziküller içerirler

Aksonların genişlemiş kısımları: herring cisimcikler, çok sayıda nörosekretuar vezikül(oksitosin ve


ADH)
Hipofizin kan desteği:

Superior hipofizyal arter (anteriyor hipofizin kanlanması)

Inferior hipofizyal arter (posteriyor hipofizin kanlanması)

Burada superior hipofizyal arterin önemli bir özelliği var. normalde işler arter-venler aracılığıyla
sistemik dolaşım şeklinde yürür. Burada primer kapiller yataktan alınan venler 2. bir kapiller yatağa
aktarılıyor. Daha sonra anteriyor hipofizyal ven aracılığıyla sistemik dolaşıma aktarılıyor. Bu portal
venler aracılığıyla olan dolaşıma ‘hipotalamohipofizyal portal sistem’ adını veriyoruz. Peki bunun
önemi ne? Ventral hipotalamusta bulunan nöron gövdelerinden gelen aksonlar infundbiulum+pars
tuberalis bölgesinden bulunan kapiller yatağın yakınında sonlanıyor. Ve salgılarını bu kapiller yatağa
aktarıyor. Daha sonra bu salgılar, portal venler aracılığıyla pars distalisteki sekonder kapiller yatağa
geliyor. Bu sayede hipotalamustan gelen uyartılar pasr distalisteki hücrelere iletiliyor. Ne geliyor?
GHRH, GNRH, CRH..vs. yani uyartılar bu yolla geliyor. Bu şekilde pars distalisteki bez epitel hücrelerini
uyararak bunların hormon sentezlemesini teşvik ediyor. Salınan hormonlar sekonder kapiller yatağa
veriliyor. Daha sonra inferiyor hipofizyal ven aracılığıyla sistemik dolaşıma ve hedef organlara
veriliyor.

Pineal Bez (epifiz bezi)


Günlük vücut ritmini düzenleyen endokrin ya da nöroendokrin bezdir.

Sinir doku karakterinde

Beynin en iç zarı olan piyameter kapsül oranın parankiması içine septumlar göndererek parankimayı
lobüllere ayırıyor.

Bu lobüller iki tip parankimal hücre içermektedir: pinealositler ve intertisyel(glial hücreler)

Pinealositler: bezin şef hücreleri, melatonin sentezlerler

İntertisiyel (glial) hücreler, astrosit özelliğinde hücreler

Pineal bezin çalışması ışığa bağlı, fotosentetik bir organ

Sirkadiyen ritmin ayarlanmasında rol oynar

Gündüz esnasında ışık impulsları pineal bezin ana hormonu olan melatoninin üretimini inhibe eder.

Pineal aktivite karanlıkta artar, ışıkta azalır

Günlük vücut ritminin düzenlenmesi

Melatonin uyku durumunun artırılmasında rol oynar


Tiroid Bezi
Parankima foliküllerden oluşuyor. Foliküllerin merkezinde kolloid dediğimiz jel kıvamında bir madde
var.

Folikül epitelinde 2 tip hücre gözlemliyoruz:

1-foliküler hücreler (esas hücreler)

T3 ve T4 hücrelerin üretiminden sorumlu

Kolloid içeriğini sekrete ederler. Lümenle temas halinde

2-parafoliküler hücreler (C hücreler)

Kalsitonin hormonu sekrete ederler

Kan kaynakları:

Superior ve anterior trioid arterlerinden köken alan yoğun bir fenestralı kapiller ağı folikülleri
çevreler. Bir de lenfatik kapiller ağ var o da hormonların bezden taşınması için 2. Bir yol sağlıyor

Tiroid bezi her biri normal metabolizma ve homeostaz için gerekli üç hormon üretmektedir:

T3(triiyodotironin) ve T4(tetraiyodotironin-tiroksin) foliküler hücrelerden sentezlenip sekrete edilir

Kalsitonin parafoliküler hücrelerden sentezlenip sekrete edilir

T3 ve T4: ana görevi bazal metabolizmayı düzenlemek, ısı üretimi, vücut büyüme ve gelişmesini
etkiler.

Kalsitonin: paratiroid bezinden salgılanan parathormonun fizyolojik antagonisti. Görevi kemik doku
üzerindeki osteoklastlara bağlanarak aktvitiesini baskılar. Kan kalsiyum düzeyini düşürür. Yani kemik
dokunun yıkımını engelleyerek burdan kana Ca geçişini engeller. Aynı zamanda kemik dokuda
kalsifikasyonu artırarak da kemiklerde CA birikimini artırır. Kan Ca seviyesi düştüğünde de
parafoliküler hücreler kalsitonin salınımını baskılar

Kolloidin ana komponenti T3 ve T4 ‘ün inaktif depo formu olan tiroglobulindir(glikoprotein)

Tiroglobulini foliküler hücreler sentezliyor (ger+golgi) sonra koloide salınıyor. Trioglobulinin


iyotlanması lazım. Kandan iyodit hücre içine alınıyor oradan da kolloid lümenine aktarılıyor. Hücrenin
apikal kısmında bulunan tiroid peroksidazlar aracılığıyla iyoditler iyot atomuna çevriliyor. MIT ve DIT’e
iyot atomlarının eklenmesi yine tiroid peroksidaz aracılığıyla oluyor. T3 ve T4 hormonları bu MIT ve
DIT’ın birleşmesiyle oluşuyor. (oksidatif eşleşme reaksiyonları)

T3!te 3 iyot atomu, T4’te 4 iyot atomu bulunuyor.

T3=1DIT+1MIT=2tirozin+3iyot

T4=2DIT=2tirozin+4iyot

Bu sentezler kolloidde gerçekleşiyor.

TSH uyarısı gelince kolloid içerisinde bulunan trioglobulin endositozla hücre içerisine alınıyor. Hücre
içerisine alınan tiroglobulinin gidebileceği iki farklı yolak var:
1.lizozomal yolak: normal fizyolojik yolak bu. Tiroglobulin lizozomal proteazlar tarafından yıkılıyor
geride serbest T4, T3, DIT, MIT molekülleri kalıyor. Daha sonra bunlar kan damarlarına verilerek hedef
hücre ve dokulara gönderiliyor.

2.transepitelyal yolak: patolojik durumlarda meydana geliyor. aşırı TSH uyarımı varsa hücreler aşırı T3
ve T4 salgısı yapmamak için kolloidden tiroglobulin alınırken bir reseptör olan megaline bağlı olarak
alıyorlar. Megalin reseptörüme nağlı Megalin reseptörüne bağlı tiroglobulin içerikleri lizozomal
yolaktan kaçıyor ve parçalanmadan direkt kana veriliyor uani kandaki T3 ve T4 düzeyleri artmamış
oluyor.

T4 ve T3’ün büyük kısmı lizozomal yolakta T4’ün T3’e oranı 20:1 olacak şekilde tiroglobulinden
serbestleştirilir. T3 daha aktif. Sadece foliküler hücreler T4 üretme kapasitesine sahipken T4’te nbeş
kat daha aktif olan T3’ün çoğu değişik organlarada (örn böbrek) T4’ten döüştürülerek üretilmektedir.

Gebelikte T3 ve T4 plasental bariyeri geçebilir. Hem annenin hem bebeğin tiroid hormonları MSS’nin
gelişiminde rol oynuyor. Tiroid hormon eksikliğinde mental retardasyon ve vücut büyümesinde genel
bir gerilik görülüyor. (konjenital hipotiroidizm)

Paratiroid Bezi
Yağ hücrelerinin gelişimi yaşla artar.

Bezler kan desteklerini inferiyor tiroid arterlerinden ya da superiyor ve inferiyor tiroid arterlerinin
arasındaki anastomozlardan alırlar

Esas hücreler ve oksifil hücreler paratiroid bezinin epitelyal hücrelerini oluştururlar.

Esas hücreler(şef hücreler):

Paratiroid hormon (parathormon, PTH) sentezliyor.

Bu hormon kan Ca ve fosfat düzeylerinin düzenlenmesinde fonksiyon görmektedirler.

PTH salıverilmesi kandaki Ca düzeyini artırır ve serum fosfat konsantrasyonunu da düşürür

İlginç bir şekilde osteoklastlar üzerinde reseptörü bulunmaz. Paratiroid hormon osteoblastlar
üzerindeki reseptörüne bağlandığı zaman osteoblastlar RANKL ligantını artırıyor, OPG salınmasını ise
azaltır. RANKL miktarı artınca inaktif osteoklastlar veya osteaklast öncüllerindeki RANK reseptörlerine
bağlanıyor bunların aktif osteoklastlara dönüşümünü teşvik ediyor. Aktif osteoklastlar artınca kemiğin
inorganik matriksi yıkıma uğruyor Ca ve fosfat açığa çıkıyor ve kana aktarılıyor yani aslında kemik
dokuda kana fosfat geçişini artırıyor ama başka organlarda atılımını artırarak fosfat seviyesini
düşürecek

Oksifil hücreler:

Sitoplazmanın neredeyse tamamı mitokondrilerle dolu

Sekretuar rolleri yok

Fonksiyonları bilinmiyor
Adrenal (Surrenal-Böbreküstü) Bezi
Hem steroid hormonları hem de katekolaminleri salgılamaktadırlar.

Sekretuar parankimal doku iki farklı bölge halinde düzenlenmiştir:

1-Korteks, steroid salgılayan bölümdür.

2-Medulla, katekolamin salgılayan bölümdür.

Adrenal bezler süperiyor, orta ve inferiyor suprarenal arterlerden gelen kan ile desteklenmektedir.

KORTEKS

Kortekste üç tabaka bulunuyor: zona glomerüloza(mineralokortikoid(özellikle aldosteron)


sentezler(kortikosteroid sınıfı)),

zona fasikülata (korteksin en büyük tabakası) (ana sekresyonu glukoz ve yağ asidi metabolizmasını
düzenleyen glikokortikoidler(başlıca kortizol)) (sex steroidleri az miktarda) (ayrıca bu tabakadaki
hücrelerin devamlılığını da sağlıyor)

zona retikülaris (çok miktarda sex hormonu, az miktarda glikokortikoid) (yani steroid)

Bu üç tabaka da steroid hormonlar sentezliyor.

Adosteron Na(geri emilim) ve K(düşmesi) homeostasisinin sağlanması, su dengesinin


düzenlenmesi(artırıyor)

Zona glomerüloza hipofizin kontrolü altında değil renin-anjiyotensin aldosteron sistemi kontrolü
altında.

Androjenler ve glikokortikoidler steroid tabanlı

MEDULLA

İki tip hücre gözlemliyoruz:

kromaffin hücreler(ana hücreler, medullar hücreler):

modifiye nöronlardır

katekolamin(epinefrin ve norepinefrin) sentezlerler. Max fiziksel efor için enerji ihtiyacının


karşılanmasında rol oynarlar.

postsinaptik nöronlara eşdeğer kabul edilmesine rağmen aksonları yoktur

gangliyon hücreler:

MSS dışındaki nöron topluluklara gagnlion denir

Sekretuar aktiviteyi düzenlemek ve kan damarlarını innerve etmek üzere perifere geçerler
Glukokortikoidler kromaffin hücrelerde nörepinefrinin epinefrine dönüşümünü indükler

Glukokortikoidler kromaffin hücrelerde akson gelişimini baskılar

Katekolaminler kan basıncını artırır

Katekolaminler glukokortikoidlerle beraber vücudu savaş ya da kaç yanıtı için hazırlar.


Katekolaminlerin ani salıverilmesi enerjinin maksimum kullanımı ve böylece maksimum fiziksel efor
için imkan sağlar

You might also like