You are on page 1of 31

Tiroid Bezi Hormonlarının İşlevleri/Atilla Uslu

Dilim: Endokrin I
Ders: Fizyoloji
Ders Tarihi ve Saati: 02.03.2022 09.50
Kayıt Tarihi ve Saati: 18.02.2021 09:00 + 22.02.2021 09.00(ilk 43dk)
Görevli Notçu: Ferhan Tatlı
Görevli Denetimci: Beyza Nur Özcan
Kliniğe başvuran hastaların bir kısmının şikayeti endokrinler, tiroid hormonu en ön plandadır.
Bebeklikte de başlayabilir. Geri dönüşümsüz sonuçları olabilir.
Tiroid Bezinin Anatomisi
Erişkinlerde ağırlığı 15-20 gram olan tiroid bezi, vücuttaki en büyük endokrin bezdir. Anatomik
konumu: boynun ön tarafında, larinksin hemen aşağısında, trakeanın
önünde yerleşmiştir.Anatomik yapısı: sağ lob, sol lob, istmus ve bazen
tiroglossal duktus’un bir kalıntısı olan piramidal lob’dan oluşmuştur.

Loblar sternohyoid ve sternotiroid kaslarınca örtülür.


Gelişmiş bir damarlanmaya sahip,
kan akımı çok yüksek (bez ağırlığının 5 katı).

Tiroid bezi içinde 2 endokrin organ vardır:


1). Tiroid Bezi:
• Tiroksin (T4) ve Triiyodotironin (T3),
• Yüksek Ca+2 konsantrasyonunda Kalsitonin Hormonu salgılar.
2). Paratiroid Bezi:
• Düşük Ca+2 konsantrasyonunda Paratiroid Hormonu salgılanır.

Fonksiyonel birimleri içi kolloid ile dolu, 100-300 µ çapında küresel epiteliyel “folküller hücreler”dir.
• Bu hücrelerin yakınında daha az sayıda “kalsitonin” salgılayan “parafoliküler (C) hücreler” bulunur.
• Kolloid, bezin %30’nu oluşturur ve hormon içeren bir glikoprotein olan Tiroglobulin (TG) depo eder.
• Hormon yapar, (T3 ve T4) depo eder ve gerektiğinde kana verir.
• Havuzun etrafındaki foliküler hücrelerin etrafında küçük çıkıntılar vardır, endositozu sağlarlar.
Aktifken belirgin, aktif olmadığında düzdürler.
Tiroid Hormonlarının Sentezi ve Salgılanması
Tiroid bezi tarafından salgılanan T4 ve T3 metabolikolarak aktif, işlevleri nitelik olarak aynıdır.
% 93 Tiroksin (T4) :
• Kanda daha fazla bulunur.
• Kanda kalış süresi (yarı ömrü) uzundur. >>Bağlandığı proteinlere afinitesi ve deiyodinaz enzimiyle
T3’e dönüştürülmesi nedeniyle yarı ömrü uzundur.
• Biyolojik aktivitesi T3’e göre daha düşüktür.
• T4’ün hemen hemen tamamı hedef dokularda T3’ne dönüşür, çok az bir kısmı da hedef hücrenin
sitoplazmasında reseptöre bağlı olarak depo edilir, gerektiğinde kullanılır.
% 7 Triiyodotironin (T3) :
• Kanda daha az bulunur.
• Kanda kalış süresi (yarı ömrü) kısadır.
• Biyolojik aktivitesi T4’e göre 4 kat daha güçlüdür.Çünkü hemen kullanılır.
İyot Metabolizması

İyot, tiroid hormon yapımı için vazgeçilmez bir maddedir ve major kaynağı diyettir. İyodun besin
kaynakları arasında iyotlu tuz, deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, tahıllar, patates ve bazı ilaçlar
(amiodaron ve mineral tabletleri) bulunmaktadır. Normal tiroit fonksiyonları için tavsiye edilen günlük
iyot alımı;
•Bebeklerde 90 µg/gün,
•6-12 yaş çocuklarda 120 µg/gün, >>yaşla birlikte ihtiyacın arttığını bilmemiz yeterli,
•Yetişkinlerde 150 µg/gün, sayıları bilmemiz gerekmiyor
•Gebelik ve süt verme durumunda ise 250 µg/gündür.
Gelişmiş ülkelerde sofra tuzuna sodyum iyodür eklenmesi ile günlük alınan miktar 500 µg’a kadar
çıkmıştır. Türkiye’de de eskiden endemik guatr çok yaygındı. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da.
Ancak bir süre sonra bu uygulamayla birlikte guatr insidansı düşmüştür.

Tiroksin (T4)’in normal düzeyde sentezi için iyodürler (I- ) şeklinde yaklaşık 50 mg/yıl veya 1
mg/hafta iyot alınması gerekir.Diyetle 500 mikrogram alınır, 500 mikrogram da atılır. 480 mikrogramı
idrarla, 20 mikrogramı dışkıyla atılır.

Normal yetişkin insanlarda tiroid hormonlarının


İnsanda iyodürün çeşitli vücut bölmeleri salgılanması ve birbirine dönüşümü.
arasındaki günlük hareketleri
- RT3: reversibl form
iyodür : iodide (I ), iyot : iodine (I2)
İyot’un Sindirimi:
• Ağız yoluyla alınan iyodürler sindirim kanalından klorür (Cl-) ile aynı şekilde dolaşım kanına geçer.
• Dolaşımdaki İyodürün çoğu böbrekler tarafından hızla atılırken, 1/5’i ise Tiroid Hormonu yapımında
kullanılır.
• Alınan iyot moleküleri iyot: iodine (I2) formda ise kolaylaştırılmış difüzyon ile, iyodür: iodide (I-)
formunda ise emilimi gastrik mukozada bulunan Sodyum/İyodür Simporter (NIS) taşıyıcı proteini
yardımı ile gerçekleşir.
• Bu taşıyıcı (NIS) protein; tiroit, mide mukozası, gözün silyer cismi, koroid pleksus, tükrük bezleri,
meme dokusu, plasenta ve serviks gibi iyodu kullanan ve konsantre eden dokularda bulunur.
İyodür Pompası (İyodür Tutulması)

>>İyodun besinden kapilerlere, oradan da folikül hücresine geçmesi için 2 pompa kullanılır.
Bunlardan biri kolloidin içinde diğeri dışındadır. Kapiler tarafında iyodun alınmasıyla ilgili sodium da var.
Sodyum/iyot simporterı ile sodyum hücre içine girerken, iyotu beraberinde taşır.
İyot negatif yüklüdür. Sitoplazmaya geçtikten sonra tekrar kolloid içine gönderilirken hücre negatif
yük kaybeder. Bu yüzden klor hücre içine alınır ve denge korunur. Klorid/iyot antiportu=pendrin.
Eritrositlerdeki klor kaymasına benzer.
• Tiroid hormonlarının yapımındaki ilk aşama, iyodürlerin kandan glandüler hücrelerine ve foliküllere
taşınmasındır.
• Tiroid folikül epital hücrelerinin bazolateral membranın da bulunan Sodyum/İyodür Simporteri –
Natrium/Iodide Symporter (NIS) ortak taşıyıcı proteini, iyodürü aktif olarak hücre içine pompalamak
gibi özel bir yeteneği vardır.
• NIS, elektrokimyasal gradyente karşı 2 (Na+) ve 1 (I- ) iyonunun hücre içine geçişini sağlar. Bu olay
“İyodür Tutulması” olarak adlandırılır.
• Bu pompanın aktivitesi TSH ile arttırılır ve tiroit hormonlarının sentezinde hız sınırlayıcı
basamaktır.
• Epitel hücresine alınan iyot, folikülün apikal tarafında bulunan Klorid/İyodid Antiporteri -
Chloride/Iodide Antiporter (PENDRİN) ile kolloide geçer.
>>Tiroid bezinin aktif/inaktif olduğu anlaşılabilir. İnaktif olduğunda kolloid ağız geniş, etrafındaki
foliküler hücrelerin uç kısımlarında endositozu sağlayan çıkıntılar hemen hemen yok gibidir. Kapiler
tarafında fenestra sayısı oldukça azdır.T3 veT4 azaldığında TSH folikül hücresini uyarır ve
uçlarında endositotik veziküller artar. Reabsorbsiyon membran katlantılarını artırarak yüzey alanını
genişletir. Bu aktivasyondan sonra mitokondri sayısı ve mitokondrilerin krista sayıları da artar. Hızlı
bir şekilde aktif transport için gereken enerji sağlanır.
TİROİD HORMONUNUN SENTEZİ
Tiroid Hücrelerinde Tirogiobulin (TG) Oluşumu ve Sekresyonu
Tiroid hücreleri, endoplazmik retikulum ve golgi apareyine sahip protein salgılayan tipik glandüler
hücrelerdir. Tiroid Hücreleri, TG denilen 335.000 molekül ağırlığında olan bir glikoprotein
molekülünü sentezleyip folikül içine salgılar.
• Her bir TG molekülü 70 tirozin a.a içerir ve T3 ve T4 hormonlarının yapımı ve depolanmasında
görevli ana maddedir.
• TG, folikülde 2-3 ay yetecek kadar T3 ve T4 hormonlarını depo edebilir.
• Bu nedenle hormon sentezi durduğu zaman, yetersizlik belirtileri bir bir kaç ay gözlenmez.
• TG normalde dolaşım kanında çok az bulunur, Tiroiditis ve Graves hastalıklarında kan düzeyi çok
artar.
İyodür İyonunun Oksidasyonu

Tiroid hormonlarının oluşumunda gerekli ilk aşama iyot’un okside iyoda dönüşümüdür.
lodinin bu oksidasyonu hidrojen peroksitle birlikte, iyodürleri okside edebilen güçlü bir sistem
oluşturan, peroksidaz enzimiyle sağlanır.
Peroksidaz ya hücrenin apikal membranında veya ona bitişik olarak bulunur.
Oksitlenmiş iyodun hücrede tam olarak, TG molekülünün Golgi apareyinden çıkıp, membrandan
geçerek depolanmış kolloide girdiği noktada bulunmasını sağlar.
Peroksidaz sistemi bloke edilirse veya hücrede kalıtsal yokluğu söz konusu ise, tiroid hormonlarının
oluşum hızı sıfıra düşer.
Tirozinin İyotlanması ve Tiroid Hormonlarının Oluşumu
TG’nin "Organikleşmesi"
İyodürün TG molekülüyle bağlanması "TG’in organikleşmesi-organifikasyonu-" olarak adlandırılır.
Okside iyot, moleküler şekilde bile, direkt ancak yavaş olarak tirozin amino asidine bağlanır.
Tiroid hücrelerinde okside iyot, işlemin saniyeler veya dakikalar içinde gerçekleşmesini sağlayan
"İyodinaz Enzimi" ile ilişkilidir.
TG molekülü Golgi apareyinden serbestleşir serbestleşmez veya apikal hücre membranından
folliküle salgılanırken, iyot TG molekülü içindeki tirozin amino asitlerinin yaklaşık 1/6’sına bağlanmış
olur.
Tirozin iyodinasyonunun daha sonraki aşamalarını ve iki önemli tiroid hormonu olan, Tiroksin (T4)
ve Triiyodotironin (T3)’in oluşumu gözlenmektedir.
Tirozin önce Monoiyodotirozin (MIT)’e, daha sonra Diiyodotirozin (DIT)’e iyotlanır. Bundan sonraki
birkaç dakika, saat ve hatta günler içinde giderek artan miktarda iyodotirozin molekülleri birbirine
kenetlenir. Kenetlenme reaksiyonlarının ana hormonal ürünü TG molekülünün bir parçası olarak
kalan T4’dir.
Eşleşme (Coupling): Tiroid Peroksidaz (TPO) tarafından kolaylaştırılır.

>>İyodun kapilerlerden sitoplazmaya, oradan da tiroglobuline bağlanması çok basit bir reaksiyonla
gerçekleşir. Tiroglobulin glikoproteini üzerine 1 tane iyot bağlandığında mono iyodotironin denir ve
%3 oranında bulunur. 1 tane daha bağlandığında diiyodotironin (%33), 1 tane daha bağlandığında
triiyodotironin (%7) oluşur. İki tane diiyodotironin (DIT) bağlanınca tetraiyodotironin (T4) halini alır.
>>Bir de reversbil formu vardır. İyodun farklı bir bölgeye bağlanmasıyla ilgilidir. Aktif halinde 3,5,3’
iken reverse T3’te 3,3’5’ şeklindedir.
Vücutta etkileri tam olarak bilinmiyor.
Ancak bazı durumlarda, nontiroidal hastalıklarda
(akut enfeksiyon, MI, karaciğer ve
böbrek hastalıklarında)
T4’ten rT3 oluşum artar.
rT3’ün %95’i T4’ün periferik
deiyodinasyonu ile oluşur.
Tiroglobulin (TG)’in Depolanması
Tiroid bezi endokrin bezler içinde büyük miktarlarda hormon depolama yeteneği açısından eşsizdir.
Tiroid hormonlarının sentezi tamamladıktan sonra her bir TG molekülünde 30 tiroksin molekülü ve
az sayıda da T3 molekülü bulunur. Tiroid hormonları, kolloid dolu follikül hücrelerinde, vücudun
normal tiroid hormonu ihtiyacını 2-3 ay için karşılamaya yetecek düzeyde depo edilir. Bu yüzden
tiroid hormon sentezi durduğu zaman bile, yetersizlik belirtileri bir kaç ay gözlenmez.
Hipotalamus-Hipofiz-Tiroid Aksı

(1) Tiroid hormonlarının düşük kan


seviyesi veya düşük metabolik
hız, THR salınımını uyarır.

(2) Hipofiz portal


venleri tarafından ön
hipofiz bezine
taşınan TRH, TSH (5) Yüksek tiroid hormon
salınımınıuyarır. seviyesi, TRH ve TSH
salınımını inhibe eder
(negative feedback)

(3) Kana salınan TSH,


tiroid foliküler
hücrelerini uyarır (4) Tiroid hormonları
foliküler hücreler
tarafından kana
salınır.

TSH’nın ön hipofizden salgılanması bir


hipotalamus hormonu olan tirotropin
serbestleştirici hormon - thyrotropin - releasing
hormone (TRH) tarafından kontrol edilir. TRH,
hipotalamus’un median eminence’deki sinir
uçlarından salgılanır ve buradan hipotalamus -
hipofiz portal sistemi ile ön hipofize taşınır. TRH,
ön hipofiz bez hücrelerini doğrudan etkileyerek
TSH salgısını artırır. Eğer, Hipotalamus -Hipofiz
Portal Sistem tıkanırsa, ön hipofizde TSH salgısı
büyük oranda azalır ancak sıfıra kadar düşmez.

Hypophyseal portal veins

(ACTH, TSH, LH, FSH, GH,


PRL)
TRH’nun Etki Mekanizması

TRH, membranı 7 defa geçen


özel proteine bağlanır. Hücre
içindeki ucuna bağlı olan G
proteinin alfası ayrılır ve
fosfolipaz C’ye bağlanır.
Membrandaki 2 yolağı etkiler.
Membran fosfolipitleri DAG,
IP3. IP3 hücre içindeki
sarkoplazmik retikulum
kalsiyum kanallarını açar,
kalsiyum sitoplazmaya geçer.

Depolanmış TSH hücre dışına


gönderilmiş olur.

Tiroid Hormonunun Sentezi ve Salgılanması

**Bu kısmı hoca şekil üzerinden anlatıyor, kayıttan izlemeniz daha faydalı olabilir(18.02.2021 09:00 20.dakika)

Dolaşım kanında T3, T4 azaldığında TRH, TSH salınmış olur. TSH, hücre membranında (folikül
hücrenin kapiler tarafındaki membranında) ve sodyum/iyot simporterı 2 tane pompa var. Tüm olaylar
bu 2 pompayla başlar. 1. yolak ER’den golgiye, kolloid havuza dolduran tiroglobulinleri tirozinden
sentezliyor. Ona paralel olarak diğer tarafta iyotla birleşmesi için gereken iyotu pompalayan bir yol
vardır. Sağlıklı bir insanda bu 2 yol birbirine paralel ve eşgüdüm halinde olur.
Dolaşım kanında T3, T4 azaldı. TRH, TSH salındı. Adenilat siklaz ve fosfolipaz C yolu DNA
üzerinde gen ekspresyonu, transkripsiyon ve translasyonu başlatır. Tirozin molekülü beraberinde
önce ER, sonra golgiye oradan da veziküller içerisinde kolloid havuza dökülür. 70 tanesi 1 tane
tiroglobulin molekülünü oluşturur. Sodyum/iyot simporterı önce sitoplazmaya iyot gelir. Kolloid
kısmında olan, tiroit peroksidaz ile aktive edilen pendrin kolloid içindeki kloru hücre içine alır, iyodu
havuza gönderir. İyodinaz enzimi iyot ve tiroglobulini bağlar. İyotların bağlanmasına organifikasyon
denir. Depolanmış iyotlar bir süre kalır. T3 ve T4 azaldığında iyotların dolaşım kanına geçmesi için
çıkıntılar endositozla içeri doğru bir çöküntü oluşturur. Megalin denen bir reseptör protein (klatrin
türü) var. İyotla ilgili hormonlar bağlandığında içeri doğru göçer ve vezikül kapanır. Kapandığında
içinde triglobuline bağlı tüm yapılar var. Ama tiroglobulinin dolaşıma geçmemesi gerekir. Lizozom
enzimi (katepsin B içerir) gelir ve birleşir. Birleştiğinde tiroglobuline bağlı olan tüm proteinleri
parçalar. Bu vezikülün içindekiler difüzyon ile kapiler dolaşıma geçer. Sadece T3 ve T4, bazı
hastalıklarda ise rT3 geçebilir. MIT ve DIT ise iyodinaz enzimiyle tekrar tekrar reaksiyona katılır.
T3 ve T4’in Tiroid bezinden Serbestlenmesi:

• Tirogiobulinin kendisi dolaşım kanına ölçülebilir miktarlarda serbestleşmez, onun yerine T4 ve T3


önce TG molekülünden ayrılır, sonra bu iki serbest hormon salgılanır.
• Kolloid içinde TG’e bağlı bulunan MIT, DIT, T3, rT3 ve T4, hücrenin apikal yüzeyinden küçük bir
miktar kolloid ile birlikte endositoz yapacak “pinositik veziküller” oluşturur.
• Bu süreç “Megalin” reseptörleriyle başlatılır. TSH, bu reseptörün ifadesini düzenler.
• Daha sonra hücre sitoplazmasında bu veziküller ile lizozomlar birleşerek “sindirim vezikülleri”
oluştururlar.
• Bu enzimlerden proteazlar (Katepsin B) TG molekülünü sindirir ve bağlı hormonlar serbest kalır.
• TG’deki iyotlanmış tirozinin yaklaşık ¾’ü hiçbir zaman tiroid hormonu haline gelmez, MIT ve DIT
şeklinde kalır.
• MIT ve DIT sitoplazmada kalırken T3, rT3 ve T4, hücrenin bazolateral yüzünden diffüzyonla
kapiller kana geçerler.
• MIT ve DIT‘larda bağlı bulunan İyodür (I- ) “deiyodinaz”enzimi ile ayrılır ve tekrar hormon
yapımında kullanılmak üzere “Pendrin” kanalı ile kolloide geri gönderilir.
• Deiyodinaz enziminin doğuştan (konjenital) yokluğunda iyotun yeniden kullanım işleminin
gerçekleşememesi nedeniyle kişide iyot yetersizliği gelişir.
T4 ve T3’ün Günlük Salgılanma Hızı
Tiroid bezinden serbestlenen hormonların miktarı;
•T4 : %93 (80 µg/gün)
•T3 : % 7 (4 µg/gün)
•rT3 : (2 µg/gün) “inaktif formu”
Birkaç gün sonra kana salınan T4’ün çoğu ilave T3 oluşturmak üzere yavaşça “deiyodine” olur. Bu
nedenle dokulara ulaşan temel hormon T3’ün konsantrasyonu 35 µg/gün düzeyine ulaşır.

*Albüminin hem miktarı fazla, hem T3’ü daha fazla bağlıyor, hem de yarılanma ömrü daha uzun.

T4 ve T3’ün Dokulara Taşınması


>Tiroid Hormonlarının Kanda Taşınması
Tiroid hormonlarının %99 dolaşımda KC’de yapılan çeşitli taşıyıcı proteinlere bağlanarak taşınır. Bu
bağlanma tiroid hormonlarını yıkılmaktan korur.
• (%70) Tiroksin bağlayıcı globulin – Thyroxine binding globulin (TBG), Yarı ömrü : 2 gün
• (%20) Tiroksin bağlayıcı prealbumin – Thyroxine binding pre-albumin (TBPA) - transtiretin-
transthyretin (TTR), Yarı ömrü : 5 gün
Transtiretin, tiroid hormonlarından başka retinol binding protein (RBP) ile birleşerek A vitaminin
taşınmasında da önemli rol oynar.”
• (%10) Albumin. Yarı ömrü : 13 gün
>Plazmada:
Plazmadaki bağlayıcı proteinlerin tiroid hormonlarına ilgisi (affinitesi) fazla olduğundan, doku
hücrelerine yavaş bir şekilde serbestlenir.
• Kandaki T4‘ün yarısı (bağlayıcı proteinleraffinitesi fazla olduğundan) yaklaşık 6 günde,
• Kandaki T3 yarısı ise (bağlayıcı proteinler affinitesi daha düşük olduğundan) yaklaşık 1 günde
hücrelere serbestlenir.
>Doku Hücrelerinde:
• Plazmada olduğu gibi doku hücrelerine giren T4, T3’den daha kuvvetli olarak hücre içi proteinlere
bağlanır.
• Böylece, tiroid hormonları bu kez yeniden hedef hücrelerde depolanır günler-haftalar içinde yavaş
yavaş salınır.
Tiroid Hormonlarının Etki süresi

Hedef Hücrenin T4 ve T3 ile Aktivasyonu


*Eğer bir T3 yüzeyi etkilemişse meydana getirdiği değişiklikler, egzersiz yapan birinde meydana
gelen değişikliklerle birebir örtüşür.

Tiroid hormonlarının Fizyolojik İşlevleri


Tiroid Hormonları Çok Sayıda Genin Transkripsiyonunu Artırır:
• Tiroid hormonları, vücudun hemen-hemen tüm hücrelerinde enzim, yapısal ve taşıyıcı proteinler ile
diğer maddelerin sentezinde büyük artışa neden olur.
• Bütün bunların net etkisi, tüm vücutta işlevsel aktivitede artışa neden olur. Tiroid’den Salgılanan
T4’ün Büyük Kısmı T3’e Dönüşür:
• Hedef hücre sitoplazmasına difüzyonla geçen T4’lerin hemen hemen tamamı T3 oluşturmak üzere
deiyodinaz enzimi ile deiyodine olarak T3 haline dönerler.
• Hücre içi tiroid hormon reseptörlerinin, T3’e ilgisi oldukça fazladır. Bu nedenle reseptörlere
bağlanan tiroid molekülünün % 90’ından fazlası T3’dür.
Tiroid Hormonları Çekirdek Reseptörlerini Aktive Eder:
• Tiroid Hormon Reseptörleri, DNA’ya bitişik veya hemen yanında bulunurlar.
• DNA’daki özgül tiroid hormon cevep elemanlarından Retinoid X Reseptörü (RXR) ile bir
heterodimer (benzemez ikili) oluşturur.
• Tiroid hormonu, RTR reseptörüne bağlanınca reseptör aktif hale gelir ve transkripsiyon (okuma)
işlemini başlatılır, çok sayıda farklı tipte haberci (messenger) m-RNA oluşur.
• Bunu izleyen birkaç dk ile saatler içinde, yüzlerce yeni hücre içi protein oluşturmak üzere
sitoplazmik ribozomlarda (ribosomal) r-RNA, translasyon (protein sentezi) gerçekleşir.
• Ancak sentezlenen bütün proteinler aynı oranda artmaz; bir kısmı az miktarda, diğerleri 6 kat
kadar artar.
Tiroid Hormonları Hücresel Metabolik Aktiviteyi Artırır:
• Tiroid Hormonları hemen-hemen tüm vücut dokularının metabolik aktivitesini artırır.
• Bazal Metabolizma Hızı (BMH); % 60-100 oranında artabilir.
• Bu durumda besinlerin enerji için kullanım hızı artar.
• Protein sentez hızındaki artışa paralel olarak protein katabolizma hızında artış gözlenir.
• Gençlerde büyüme hızı büyük oranda artış gözlenir.
• Bilişsel (Kognitif) işlevler ve endokrin bezlerin çoğunun aktivitesi artar.
Tiroid Hormonları Mitokondrilerin Sayısını ve Aktivitesini Artırır:
• T4 veya T3 bir deney hayvanına verildiğinde, BMH’na paralel olarak mitokondrilerin sayısı,
büyüklüğü ve toplam yüzeyi artar.
• T4’ün ana işlevlerinden birinin, ATP oluşum hızını artırmaktır.
• Ancak mitokondrilerin sayı ve aktivitesindeki artışın nedeni hücrelerin aktivitesindeki artışın nedeni
olabileceği gibi sonucu da olabilir.

Tiroid Hormonları Hücre Zarından İyonların Aktif Transpotunu Artırır:


Tiroid hormonlarına cevap olarak artan enzimlerden biri de Na+-K+-
ATPaz’dır. Bu enzim, bazı dokularda hem Na+ hem de K+ hücre
zarlarından karşılıklı taşınmasını artırır. Bu bir aktif transporttur ve
enerji kullanılır. 1 ATP harcanarak 3 Na+ iyonu hücre dışına / 2 K+
iyonu hücre içine pompalanır. Tiroid hormonu hücrelerin bir çoğunu
Na+ iyonuna karşı geçirgen hale getirir. Na+-K+-ATPaz ile indüklenen
Na+-K+ pompası daha fazla aktive olur ve vücutta ısı oluşumunu
daha da artırır.
Tiroid Hormonunun Büyümeye Etkisi
Tiroid hormonunun büyümeye hem genel hem de özel etkileri vardır. Örneğin, tiroid hormonunun,
kurbağa larvalarının erişkin kurbağaya dönüşümü (metamorfoz) için gerekli olduğu uzun zamandan
beri bilinmektedir. İnsanda tiroid hormonunun büyümeye etkisi esas olarak büyüme dönemindeki
çocuklarda belirgindir.
• Hipotiroid olan çocuklarda büyüme hızı büyük oranda geri kalır.
• Hipertiroid olan çocuklarda erken yaşlarda oldukça uzun boylu olmasına yol açan aşırı iskelet
büyümesi gözlenir. Ancak kemikler daha hızlı olgunlaşır ve epifizler erken yaşta kapanır; bu nedenle
büyüme süresi ve erişkinin sonunda ulaşacağı boy aslında kısa kalmıştır.
Tiroid hormonunun önemli bir etkisi de, fetal hayatta ve doğumdan
sonra birkaç yıl beynin büyümesi ve sinir sisteminin gelişmesini
sağlamaktır. Eğer fetüs yeterince tiroid hormonu salgılamazsa,
doğumdan önce ve sonra beynin büyüme ve gelişmesi büyük oranda
geri kalır ve beyin normalden küçük olur. Eğer doğumdan sonraki
günler veya haftalar içinde özel tiroid hormonu tedavisi yapılmazsa,
ömür boyu zihinsel olarak yetersiz kalır.
Tiroid Hormonunun Spesifik Vücut Mekanizmalarına Etkileri
Karbonhidrat Metabolizmasının Uyarılması:
Tiroid hormonu, karbonhidrat metabolizmasını hemen-hemen her yönüyle uyarır.
Bunlar:
• Glikozun hücreler tarafından tutulmasında artış,
• Glikolizde ve glikoneojenezde artış,
• Sindirim sisteminden emilim hızının artış,
• Karbonhidrat metabolizmasında sekonder etkiler oluşturan insülin salgılanmasında artış gözlenir.
Bütün bu etkiler büyük olasılıkla, tiroid hormonu tarafından hücresel metabolik enzimlerin hepsinde
oluşturulan artışın sonucudur.
Yağ Metabolizmasını Uyarılması:
Tiroid hormonu, yağ metabolizmasını her yönüyle artırır.
• Yağlar uzun süreli enerji desteğinin ana kaynağı olduğundan, vücudun yağ depoları, diğer doku
elemanlarının çoğundan daha fazla oranda tüketilir.
• Özellikle lipidlerin yağ dokusundan mobilizasyonunu artırarak diğer dokulardan daha fazla oranda
azalmasına yol açar
• Bunun sonucunda, plazma serbest yağ asidi düzeyinde artış ile hücrelerde oksidasyonu da önemli
ölçüde hızlandırır.
Plazma ve Karaciğer Yağlarına Etkisi:
Tiroid hormonunun artışı (Hipertiroidizm):
• Serbest yağ asitlerini artırır.
• Kolesterol, fosfolipid ve trigliserit miktarını azaltır.
Tiroid hormonunun azalması (Hipotiroidizm):
• Kolesterol, fosfolipid ve trigliserit miktarını artırır.
• Plazma kolesterolündeki uzun süreli büyük artış sıklıkla ağır damar sertliği
(ateroskleroz)’ne, neden olur.
• Bunun sonucunda hemen hemen daima karaciğerde aşırı yağ
depolanmasına (hepatosteatoz)’da neden olur.
Tiroid hormonunun plazma kolesterol konsantrasyonunu azaltma
mekanizmalarından birisi de, safra sıvısının yapımını ve bileşimindeki
kolesterol kullanma miktarını artırmasıdır. Safra sıvısının bileşiminde % 0.06 kolesterol bulunur.
Sindirim sırasında safrayla kolesterolün salgılanma hızını belirgin
şekilde artırması ile sindirim işlemi sonunda dışkı (feçes) ile
kaybının artışına, dolayısıyla plazma kolesterol miktarında
azalmaya yol açar.
Tiroid hormonunun kolesterol salgısını artırmasındaki olası
mekanizma, karaciğer hücrelerindeki düşük dansiteli lipoprotein -
low-density lipoprotein (LDL) reseptörlerinin sayısını artırması
sonucunda, LDL’lerin plazmadan hızla uzaklaşmasına yol açması
ve sonunda karaciğer hücreleri tarafından kolesterolün
salgılanmasıdır.
Vitamin gereksiminin Artması:
Vitaminler vücutta birçok fizyolojik olayın sürdürülmesi için gereklidir ve bazı enzim reaksiyonunda
koenzim veya kofaktör gibi rol alırlar. Tiroid hormonu birçok enzimin miktarını artırdığı için vitamin
ihtiyacını da artırır. Bu nedenle tiroid hormonu aşırı salgılandığında, aynı zamanda fazla miktarda
vitamin alınmazsa bir vitamin yetersizliği oluşabilir.

Bazal Metabolik Hızın (BMH) Artması:


Tiroid hormonu hemen hemen tüm hücrelerinde metabolizmayı
artırır. BMH’nın çok yüksek olması için aşırı miktarda hormona
ihtiyaç vardır. Aşırı miktarda hormon, BMH’nı bazen normalin
% 60- 100’ü kadar artırır. Hiç hormon üretilmediği zaman, BMH
normalin % 50’ne kadar düşer. Şekil. Günlük tiroid (T4 ve T3)
hormonu salgılanma hızının BMR üzerindeki etkisi.

Vücut Ağırlığında Azalma:


Tiroid hormon düzeyi ile vücut ağırlığı arasında ters bir ilişki
vardır. Tiroid hormon düzeyinin çok artması (hipertiroidi) daima vücut ağırlığını azaltırken tersi
durumlarda (hipotiroidi) vücut ağırlığını artırır. Ancak bu etki her zaman oluşmaz; çünkü tiroid
hormonu iştahı artırır ve bu da metabolizma hızındaki değişiklikleri fazlasıyla karşılar.
Kardiyovasküler Sisteme Etkisi:
Kan Akımı ve Kalp Debisinde Artma:
Dokularda metabolizmanın artışına bağlı olarak O2’nin daha fazla
kullanımı ve metabolik son ürünlerin artışına neden olur. Bunun
sonucu olarak vazodilatasyon’a ve kan akımının artışına neden olur.
Vücut ısısının artışı, ısı düzenleme mekanizmalarını devreye sokar,
özellikle deri kan akımı artar. Kan akımındaki artışın bir sonucu olarak
kalp debisi de değişir: Hipertiroidizmde kalp debisi % 60 artar,
Hipotiroidizmde ise % 50 azalır.
Kalp Hızında (Frekans) Artma (Taşikardi):
Tiroid hormonu kalp hızını, kalp debisinin artışından çok daha fazla
etkiler. Tiroid hormonu, kalbin uyarılma eşiğini düşürmesine (negatif
batmotrop), daha kolay uyarılmasına ve sonuçta taşikardiye neden
olur. Bu bulgu, klinisyenlerin bir hastada Hipertiroidi veya Hipotiroidi
olup olmadığını saptamak için kullandıkları duyarlı fiziksel
bulgulardan birisidir.
Kalbin Atım Gücünde Artma:
Tiroid hormon yapımında artışa bağlı olarak enzimatik aktivite de artışa neden olur. Tiroid hormon
miktarı hafifçe yüksek olduğu (hipertiroidi) zaman kalp gücünü belirgin şekilde artırır. Bu, hafif ateş
veya egzersiz sırasında görülen kalbin atım gücündeki artışla benzerlik gösterir.
Bununla birlikte, tiroid hormonu belirgin olarak arttığında (hipertiroidi) ise, aşırı protein katabolizması
nedeniyle kalp kasının gücü de azalır. Gerçekten de bazı ağır tirotoksik hastalar, kalp debisinin
yükselmesi sonucu kalp yükünün artması ile miyokard yetersizliğine bağlı olarak gelişen kalp
dekompanzasyonu nedeniyle ölürler.
Normal Arteryel Basınç:

Tiroid hormonu genellikle ortalama arteriyal kan basıncı değiştirmez. Hipertiroidizm’de periferik
dokularda kan akımı arttığından sistolik kan basıncı 10-15 mmHg kadar artar, diyastolik kan basıncı
benzer şekilde bir miktar düşer ve nabız basıncı ise sıklıkla artar.
Solunumda Artma:
Metabolizma hızının artması O2 kullanımını ve CO2 oluşumunu artırır. Bu etkiler solunumun
derinliğini ve hızını artıran bütün mekanizmaları uyarır.
Gastrointestinal Motilitede Artma
Tiroid hormonu, iştah ve besin alımındaki artışa ek olarak gastrointestinal sistem (GIS) sıvılarının
salgılama hızını ve mide-barsak kanalının hareketlerini (motilite) artırır. Hipertiroidizm’de sıklıkla
diarrhea-metabolik asidoza yol açar-, hipotiroidizm’de ise kabızlık (constipation) görülür.
Merkezi Sinir Sisteminde (MSS) Uyarıcı Etkiler:
Tiroid hormonu genel olarak doğum öncesi (prenatal) ve doğum sonrası (postnatal) dönemde
beynin gelişim (serebrasyon) hızını artırır. Tiroid hormonusıklıkla beyin işlevlerinin ayrışmasına
neden olurken, eksikliği bu işlevi azaltır. Hipertiroidili kişilerde aşırı sinirlilik, anksiyete, aşırı endişe
ve paranoya gibi birçok psikonörotik eğilim gelişebilir.
Kas İşlevine Etkisi:

Tiroid hormonunda hafif artış genellikle kasların cevabını güçlendirir. Hipertiroidizm’de aşırı protein
katabolizması nedeniyle kaslar güçsüzleşir. Hipotiroidizm’de ise kaslar tembelleşir ve kaslar
kasıldıktan sonra yavaş gevşemesine yol açar.
Kas Tremoru: Kas Tremor Kağıt Testi
Hipertiroidizm’in en tipik belirtilerinden birisi
saniyede 10-15 kez oluşan ince kas tremorudur. Bu
Parkinson hastalığında görülen kaba tremordan
farklıdır. Bu fark parmaklar üzerine konulan kağıdın
titreşim derecesi izlenerek görülebilir. Bu tremorun,
kas tonusunu kontrol eden omurilikte bulunan
sinapsların işlevselliğini artırmasına bağlı olduğuna
inanılmaktadır. Tremor düzeyi, tiroid hormonunun
MSS üzerindeki etki derecesini değerlendirmede
önemli bir göstergedir.
Uyku Üzerine Etkisi:
Hipertiroidi’li kişiler tiroid hormonunun kas, sinapslar ve MSS üzerindeki uyarıcı etkileri nedeniyle
sıklıkla sürekli bir yorgunluk hissederler ve uyumakta güçlük çekerler. Diğer taraftan hipotiroidi’li
kişilerde bazen günde 12-14 saat süren aşırı derecede uyku basması hissi (somnolans) görülebilir.
Diğer Endokrin Bezlere Etkisi:
Tiroid hormonunun artması, diğer endokrin bezlerin çoğunun salgı hızını artırması yanı sıra aynı
zamanda da dokuların hormon ihtiyacını da artırır. Örneğin, T4 salgısının artması tüm vücutta glikoz
metabolizmasını artırır ve buna bağlı olarak da pankreastan insülin salgısını artırır. Tiroid hormonu
kemik yapımı ile ilgili birçok metabolik aktiviteyi artırır ve bu nedenle paratiroid hormon gereksinimi
de artar. Adrenal glikokortikoidlerin karaciğerde inaktivasyon hızını da artırır. Bu, ön hipofizden
geribildirim mekanizmasıyla ACTH yapımında artışa ve adrenal bezden glikokortikoid salgılanma
hızının artmasına neden olur.
Tiroid Hormonun Cinsel İşlevlere Etkisi:
Normal cinsel işlev için tiroid hormon salgısının normal düzeyde olması gerekir.
Erkeklerde: Tiroid hormon eksikliği libido kaybına neden olurken, fazlalığı ikdidarsızlığa neden olur.
Kadınlarda: Tiroid hormon eksikliği erkeklerde olduğu gibi libido’nun çok azalmış olması olasıdır.
Kadınlarda:
Tiroid hormon yetmezliği bazı kadınlarda (21 günden daha kısa veya 35 günden
daha uzun süren) düzensiz adet görmeye neden olur. Tiroid hormon eksikliği
genellikle aşırı (menoraji) ve sık aralıkla (polimenore) menstrual kanamaya
neden olur. Bazı kadınlarda menstrual kanamanın azalması (oligomenore)’ye
veya hiç olmaması (amenore)’ya neden olmaktadır.
Tiroid Hormonun Gonadlara Etkisi:
Tiroid hormonun gonadlara etkisi özel bir işleve odaklanamaz. Bu etki büyük olasılıkla gonadlar
üzerindeki doğrudan metabolik etkileri ve cinsel işlevleri kontrol eden ön hipofiz hormonları aracılığı
ile ortaya çıkan uyarıcı ve baskılayıcı geri bildirim etkilerinin birlikte çalışması sonucudur.
Çeşitli Uyaranların TRH ve TSH Salgısı Üzerine Etkisi
Soğuğun Etkisi:
Soğuğun çok güçlü bir uyaran olduğu, hipotalamus’ta bulunan vücut ısının kontrol eden merkezi
uyardığı, buradan THR ve buna bağlı olarak da ön hipofizden TSH salgı hızını artırdığı
bilinmektedir. Birkaç hafta şiddetli soğuğa
maruz bırakılan sıçanlarda tirod hormon
salınımı %100’den fazla, BMH ise % 50
kadar arttığı gözlemlenmiştir. Kutup
bölgesine göç eden kişilerinde BMH’ları
% 15-20 arttığı görülmüştür.
Çeşitli Duygusal Reaksiyonların Etkisi:
Çeşitli Duygusal durum değişiklikleri TRH ve TSH serbestlenmesini etkileyerek dolaylı olarak tiroid
hormonlarının salgılanma düzeyini ve hızını değiştirebilir. Sempatik (Adenerjik) sinir sistemini
uyaran (heycan, endişe, korku, iğrenme) koşullar TSH salgısında akut bir azalmaya neden olur. Bu
durum muhtemelen metabolik hızda ve vücut ısısında artışa yol açarak ısı kontrol merkezinde zıt bir
etki oluşturmaktadır.
Tiroid Hormon Salgısının Düzenlenmesi

Sıcak ve Stres (İnhibe) Soğuk (Aktive)

Vücut sıvılarında tiroid hormonunun artması, ön


Dopamin, Somatostatin hipofizden TSH salgısını azaltır.
ve Glikokortikoid artışı
TSH yapımını (kısmen Salgı hızı normalden 1.75 kat arttığında TSH salgı
inhibe) eder hızı hemen sıfıra düşer.

Ön hipofiz hipotalamus’tan ayrıldığı zaman bile bütün


baskılayıcı geribildirim (feedback) etkisinin neredeyse
tamamı oluşmaya devam eder.
Artan tiroid hormonun TSH salgısını, asıl esas olarak ön
hipofize doğrudan etki ederek baskılaması olasıdır.

Hipofiz sapı kesildikten


Geri bildirimde Bu geri bildirim mekanizması ile tiroid
sonra duygusal sadece serbest
hormonlarının vücut sıvılarındaki düzeyleri
reaksiyonlar ve soğuğun (T4 ve T3)
etkisi gözlenmez. sabit tutlmaktadır.
hormonlar
rol oynar.

Antitiroid Maddeler
Tiroid salgısını baskılayan ilaçlar “Antitiroid Maddeler” olarak adlandırılır. Bu maddelerden en iyi
bilinenleri “Tiyosiyanat, Propiltiyourasil” ve yüksek konsantrasyonlardaki “İnorganik İyodürler”dir.
Bunların her birinin tiroid salgısını engelleme mekanizması birbirinden farklıdır. Tiyosiyanat İyonları
İyodür Tututulmasını Azaltır. İyodür iyonlarını tiroid hücrelerine pompalayan aktif pompa NIS,
tiyosiyanat, perklorat ve nitrat iyonlarını da pompalayabilir. Bu maddelerden herhangi birinin yüksek
konsantrasyonda verilmesi, hücrelere iyodürün taşınması ve tutulması mekanizmalarının yarışmalı
olarak inhibisyonuna neden olur.
Glandüler hücrelere iyodür sağlanmasındaki azalma TG oluşumunu
durdurmaz, sadece oluşan TG’in iyotlanmasını ve böylece tiroid hormonlarının
oluşmasını önler. Tiroid hormonlarının bu yetersizliği de ön hipofizden TSH
salgısını artırır ve bu da tiroid bezinin fazla büyümesine yol açar. Tiroid
salgısını engelleyen tiyosiyanatlar ve diğer bazı iyonların kullanımı “guatr”
olarak adlandırılan tiroid bezinin fazla büyümesine neden olabilir.
Propiltiyourasil, Tiroid Hormon Oluşumunu Azaltır.
Propiltiyourasil, metimazol ve karbimazol gibi iyodürler, tirozinden tiroid hormon oluşumunu engeller.
Mekanizması:
Tirozinin iyotlanması için gerekli “Tiroid Peroksidaz” enzim aktivitesini inhibe eder. Tirozin veya T3’in
oluşturmak üzere iyotlanmış iki tirozinin birleşmesini engeller. Ancak propiltiyourasil, tiyosiyanat gibi
TG oluşumunu engellemez. Bu nedenle TG’de tirozin ve T3 yokluğu, ön hipofizden geribildirim ile
TSH salgısını artırır. Sonuçta tiroid bezinin gelişmesini uyararak “guatr” oluşumuna neden olur.
Yüksek Miktarda İyodürler, Tiroid Bezinin Büyüklüğünü ve Aktivitesini Azaltır.
Kanda yüksek miktarda bulunan iyodürler, diğer antitiroid ajanların çoğunun etki mekanizmalarının
tersine, tiroid aktivitesinin tüm aşamalarını etkiler:
Kanda iyodürler normal plazma düzeyinin 100 katı bulunduğunda tiroid bezinin bir çok aktivitesi
birkaç hafta süreyle azalır.
İyodürün tutulma ve tirozinin iyotlanma “organifikasyon” hızını azaltır. Depolanmış kolloid’de
bulunan tiroid hormonların folikül hücrelerine endositozunu engeller. Bu olay tiroid hormonunun
kana salgılanmasında ani bir kesilmeye neden olur.
Tiroid bezinin büyüklüğünü ve kanlanmasını azaltır. Bu nedenle tiroid bezinin cerrahi olarak
çıkartılması planlandığında, 2-3 hafta önceden cerrrahi kanamayı azaltmak için hastalara iyodür
verilir.
Antitiroid Maddelerin Tiroid Hormonu Sentezini Etkilediği Yolaklar
Tiroid Hastalıkları (Hipertiroidizm)
Hipertiroidizm’in nedenleri (Toksik Guatr, Tirotoksikoz, Graves Hastalığı):
Hipertiroidizm’li hastaların çoğunda tiroid bezi normalin 2-3 katına kadar büyür:
Çok fazla hiperplazi: follilüllerin hücre içine katlantılarında artış nedeniyle hücre sayısında artış
bezin büyüklüğünden birkaç kat daha fazla olur.
Salgılama hızında artış: her hücre salgılama hızını birkaç kat artırır.
Radyoaktif iyot tutulması ile ilgili yapılan çalışmalarda hiperplastik bezlerin bazılarının normalin 5-15
katı kadar tiroid hormonu salgıladıkları görülmüştür.

Tiroid bezindeki değişiklikler, aşırı TSH salgısı ile oluşturulanlara benzer. Ancak, hemen hemen tüm
hastalarda plazma TSH düzeyi artmaz, tersine normalin altında hatta sıfıra yakındır. Diğer taraftan
tüm hastaların plazmasında TSH’ya benzer etkilere sahip bir immunoglobulin antikoru bulunur. Bu
antikorlara Tiroid Uyarıcı İmmunoglobulinler - Thyroid Stimulating İmmunoglobulins (TSI) denir ve
TSH’ın aynı reseptörüne bağlanır cAMP sisteminde sürekli bir aktivasyona başlatır ve
hipertiroidizme neden olur.

Hipertiroidizme neden olan antikorlar, tiroid dokusuna


karşı oluşan otoimmünitenin sonucu olarak gelişirler.
Büyük olasılıkla kişinin hayatının herhangi bir
döneminde “tiroid hücre antijeni” serbestlenmiş ve bu
da tiroid bezinin kendisine karşı antikorların oluşmasına
neden olmuştur.
Tiroid Tümörü (Adenomu):

Hipertiroidizm, bazen tiroid dokusunda gelişen ve büyük


miktarda tiroid hormonu salgılayan bir tümör (adenom)’un
sonucudur. Bu, daha sık görülen hipertiroidizm’den farklıdır
ve genellikle otoimmün hastalık ile ilgili değildir. Adenom,
büyük miktarda tiroid hormonu salgılamaya devam ettiği
sürece tiroid bezinin geri kalan kısmının salgı işlevinin
neredeyse tamamen baskılanır. Çünkü adenomtarafından
salgılanan tiroid hormonu, ön hipofizden TSH yapımını
baskılamaktadır.
Hipertiroidizm Belirtileri

Daha önce tartışılan tiroid hormonlarının fizyolojisi dikkate alındığında hipertiroidizm belirtilerinin
neler olabileceği anlaşılabilir.
Bunların başlıcaları,
1. Uyarılabilirliğin çok artması,
2. ısıya karşı dayanıksızlık,
3. terlemenin artması,
4. az ya da çok kilo kaybı, (bazen 45,4 kilograma kadar)
5. değişen şiddette ishal,
6. kas zayıflığı,
7. sinirlilik veya diğer psişik bozukluklar,
8. aşırı yorgunluk fakat uykusuzluk ve
9. ellerde tremordur.
Ekzoftalmi:
Hipertiroidizmli hastaların yaklaşık 1/3’ünde “ekzoftalmi” olarak adlandırılan
göz kürelerinde değişik derecelerde dışarıya doğru çıkma gözlenir. Bazen bu
durum o kadar ileri düzeyde olur ki gözün dışarı fırlaması optik siniri gerip
görme yeteneğini bozacak dereceye ulaşır. Çoğu zaman uyku sırasında göz
kapağı kapanmadığı için gözün epitel yüzeyi kurur ve sıklıkla enfekte olur ve
bu da korneada ülser gelişmesine yol açar.
Göz küresinin ileriye doğru fırlamasının nedeni, orbita arkasındaki dokuların
ödemi ve ekstraoküler kaslarda dejeneratif değişikliklerdir. Bu hastaların
çoğunun kanında göz kaslarını etkileyen
yüksek miktarda tiroid uyarıcı
immunoglobulinler - thyroid stimulating immunoglobulins (TSI)
bulunur.
Bu bulgular ekzoftalminin, hipertiroidizm gibi otoimmün bir
hastalık olduğunu ve tedavi sonucu bu bulguların önemli
derecede düzeldiğini göstermektedir.
Hipertiroidizm İçin Tanısal Testler

Genel bir hipertiroidizm olgusu için en doğru tanısal test uygun radyoimmünoassay (RIA) yöntemleri
kullanarak plazmada “serbest T4, bazan T3, TSH ve TSI” düzeylerinin doğrudan ölçülmesidir.
Kullanılan diğer bazı testler ise şunlardır:
1. Ağır hipertiroidizmde BMH genellikle +30 ile +60’a kadar yükselir.
2.Plazmadaki TSH konsantrasyonu RIA ile ölçülür.
Tirotoksikozun sık görülen tipinde, ön hipofizin TSH salgısı kanda dolaşan büyük miktarlardaki T4
ve T3 tarafından o kadar baskılanır ki kanda hemen hemen hiç TSH bulunmaz.
3. Plazmadaki TSİ konsantrasyonu RIA ile ölçülür. Bu tirotoksikozun sık görülen tipinde yüksek, tiroid
adenomunda ise düşüktür.
Hipertiroidizm Tedavisinin Fizyolojisi

Hipertiroidizmin en doğru tedavi yöntemi tiroid bezinin bir


kısmının cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Çağdaş cerrahi
yöntemler gelişmeden önce, trioid ameliyatı sonrası meydana
gelen kanamalar nedeniyle ölüm oranları 1/25 iken günümüzde
bu oran 1/1.000’e kadar düşmüştür. Günümüzde ameliyat
planlanan hastaya BMH normale dönünceye kadar
“propiltiyourasil “ verilir. Daha sonra bezin küçülmesi ve
kanlanmasının azaltılması için 1-2 hafta süreyle yüksek
miktarda "iyodür" verilir.

Hiperplastik Tiroidi Bezinin Radyoaktif İyot İle Tedavisi:


Hastaya enjekte edilen iyodürün %80-90’ı bir gün içerisinde hiper plastik toksik tiroid bezi tarafından
alınır. Genellikle hastaya 5 miliküri radyoaktif iyot verildikten sonra bunun tiroid bezi salgı
hücrelerinin çoğunu tahrip ettiği gözlenir. Hasta birkaç hafta sonra tekrar değerlendirilir. Eğer hasta
hala hipertiroidi ise, troid bezi normale dönünceye kadar ek dozlar uygulanmaya devam eder.
Tiroid Hastalıkları (Hipotiroidizm)

Hipotiroidizmin etkileri genelde hipertiroidizmin etkilerinin tam tersi


olmakla birlikte, bazı özgül fizyolojik mekanizmalar söz konusudur.
Hipotiroidizm nedeni, hipertiroidizmde olduğu gibi tiroid bezi dokusuna
karşı oluşan otoimmün bir yanıt ile ilgili olabilir (Hashimoto tiroiditi).
Ancak bu immün yanıt, uyarıcı olmaktan öte tahrip edicidir. Hastaların
çoğunda tiroid bezinde önce “tiroid inflamasyonu - tiroidit” , oluşur. Bu
bezin giderek fibrozuna yol açar, tiroid hormonu salgısı azalır veya
durur.

"Guatr" deyimi çok büyükmüş tiroid bezi anlamına gelir. Tiroid


bezlerinde büyümeyle birlikte seyreden “Tiroid Guatr” denilen
birçok hipotiroidi tipleri vardır.
Besinsel İyot Eksikliğine Bağlı Endemik Kolloid Guatr:
Sağlıklı bir insanın yeterli miktarda tiroid hormonu oluşturması için
50 mg/yıl iyot alması gerekir. Dünyanın bazı bölgelerinde (İsviçre
Alpleri, And’lar, ABD’nin büyük göller bölgesi) toprakta ve
yiyeceklerde yeterince iyot bulunmaz. İyotlanmış sofra tuzu
kullanmadan önce bu bölgelerde yaşayan bir çok kişide “endemik
guatr” görülürdü.
Büyük endemik guatrların gelişme mekanizması şöyledir:
Besinler ile alınamayan iyot yokluğunda, T 4 ve T3 yapımı engellenir.
Plazma T 4 ve T3 konsantrasyonları çok düştüğünden ön hipofizden aşırı
miktarda TSH salgılanmasına yol açar. TSH’da tiroid hücrelerinin
folliküllerinde büyük miktarda TG kolloidi salgılanmasına neden olur ve bez
gittikçe büyür. Ancak iyot yokluğu nedeniyle, TG’de T 4 ve T3 oluşumu
gözlenmez ve bu yüzden ön hipofizden TSH yapımı baskılanamaz .
Folliküller aşırı boyutlara ulaşır ve tiroid bezi normalin 10 - 20 katı kadar
büyür.
İdyopatik Nontoksik Kolloid Guatr:
İyot eksikliği olmayan kişilerde de sıklıkla endemik kolloid guatr’a benzer şekilde tiroid bezi
büyüyebilir. Bu guatr’lı bezler normal düzeyde tiroid hormonu salgılayabilir, ancak daha sık olarak
endemik guatr’daki gibi, hormon salgısı baskılanmıştır. İdyopatik kolloid guatrlı hastalarda tiroid
bezinin büyümesinin asıl nedeni bilinmemektedir, ancak bu hastaların çoğun hafif “tiroid
inflamasyonu - tiroidit” belirtileri gösterirler.
Tiroidit’in hafif hipotiroiditi oluşturduğu ve bunun da TSH salgısını artırdığı ve bezin inflamasyonsuz
kısımlarında ilerleyici büyümeye yol açtığı ileri sürülmektedir. Bu düşünce, bu bezlerin neden
genellikle nodüler olduğunu, bir kısmı büyürken diğer kısımlarının tiroidit nedeniyle haraplandığını
açıklayabilir.

Kolloid guatrlı bazı kişilerin tiroid bezinde, tiroid hormonlarının oluşumu için gerekli enzim sisteminde
bir bozukluk bulunur.
• İyodür tutulma mekanizmasında yetersizlik. Tiroid hücrelerine yeterince iyot pompalanamaması.
• Peroksidaz enzim yetersizliği. İyodürlerin iyoda okside edilememesi.
• TG molekülünde iyotlanmış tirozinlerin kenetlenmesinin (coupling) yetersiz olması. Tiroid
hormonları son haline dönüşememesi.
• Deiyodinaz enzim yetersizliği. İyotlanmış ancak tiroid hormonu oluşturmak üzere bağlanmamış
tirozinlerden, iyodun açığa çıkışını engelleyen deiyoinaz enziminin yetersizliği sonucu iyot
eksikliğinin gelişmesi.
Son olarak, bazı besinler tiyosiyanat, izotiyosiyanat, goitrin, nitril ve
propiltiyourasil tipinde antitiroid etkiye sahip “guatrojenik maddeler”
içerirler ve tiroid bezinin TSH uyarısı ile büyümesine yol açarlar. Bu tip
guatrojenik maddeler özellikle bazı şalgam ve lahana türlerinde bulunur.
Hipotiroidizmin Fizyolojik Özellikleri
Hipotiroidizm, tiroidit, endemik kolloid guatr, idyopatik kolloid guatr,
radyasyon ile tiroid bezinin haraplanması veya tiroid bezinin cerrahi
olarak çıkarılması gibi nedenlerden hangisi ile oluşsa bile fizyolojik etkileri aynıdır.
Bunların arasında;
• İleri derecede kas güçsüzlüğü ve yorgunluk,
• Günde 12 ila 14 saat uyuma ile karakterize aşırı uyku hali,
• Kalp atım hızının yavaşlaması (bradikardi), kalp debisinin (cardiac output) ve kan hacminin
azalması (hipovolemi),
• Bazen kilo artışı, kabızlık, zihinsel yavaşlık,
• Saç büyümesinin yavaşlaması ve derinin pullanması şeklinde ortaya çıkan vücudun birçok trofik
işlevlerinin yetersizliği,
• Kurbağa sesine benzeyen boğuk bir ses gelişmesi ve
• Ağır olgularda miksödem olarak adlandırılan tüm vücutta ödemli bir görünümün oluşması gibi
etkiler vardır.
Miksödem: Miksödem, tiroid hormon işlevlerinin hemen hemen hiç olmadığı hastalarda gelişir. Bu
tür hastalarda göz altlarında torbalanma ve yüzde şişme görülür. Bu hastalarda nedeni bilinmeyen
bir şekilde, proteine bağlı “kondritin sülfat ve hiyalüronik asit” artışına,
İnterstisyel alanda aşırı miktarda “doku jeli” oluşumuna ve ödeme neden olur.
Oluşan ödem parmak ile bastırınca ödem çukuru yapmayan tiptedir.

Sağlıklı bir doku üzerine parmak ile bir süre bastırılıp geri çekildiği
zaman herhangi bir çukurluk oluştuğu görülmez. Pitting Edema
Parmakla doku üzerine bastırılıp geri çekildiği zaman geçici
çukurluk meydana getiren ödem, gode bırakan ödem olarak
tanımlanır.

Hipotirodizmde Ateroskleroz:
Tiroid hormonu yokluğu, yağ ve kolesterol metabolizmasındaki
değişiklik ve KC’den safra ile uzaklaştırılan kolesterolün azalması
nedeniyle kan kolesterol miktarı artar. Bu artış genellikle
ateroskleroz oluşumu ile ilişkilidir. Bu nedenle, hipotiroidili
hastaların çoğunda özellikle miksödem olanlarda ateroskleroz
gelişir. Bu da, periferik damar hastalığı, sağırlık ve sonunda erken
ölüme yol açan koroner arter hastalığı ile sonuçlanır.
Hipertiroidizmde Tanı Testleri
Hipertiroidizm tanısı için tanımlanan testler hipotiroidizmde tam tersi sonuçlar verirler
• Kandaki serbest T4 seviyesi düşüktür.
• Miksödem’de BMH -30 ile -50 arasındadır.
• Bir test dozunda TRH verildiğinde, ön hipofizden salgılanan TSH genellikle çok artar.
• Ancak nadir hipotiroidizmli olguların ön hipofizi TRH’a karşı duyarsız olabilir (ön hipofizin TRH'ya
karşı duyarsız olduğu nadir hipotiroidizm olguları hariç).

Şekilde, T4’in BMH’na etkisinin bir aydan daha uzun süreli


olduğunu göstermektedir. Sonuçta, günde bir veya daha fazla
T4 tabletinin oral yolla alınması ile vücut tiroid hormon aktivitesi
sabit düzeyde tutulması kolaylıkla sağlanır. Hipotiroidili hastanın
uygun şekilde tedavisi o kadar başarı sağlar ki, önceden
miksödemli olan hastaların 50 yıldan uzun süreli tedavi ile 90’lı
yaşlara kadar yaşaması mümkündür.
Kretinizm:
Kretinizm, fetal, bebeklik veya çocukluk dönemindeki aşırı
hipotiroidizm sonucu gelişir. Bu hastalık özellikle büyümede
yetersizlik ve zihinsel gerilik ile tanımlanır.
Tiroid bezinin doğumsal yokluğu (konjenital kretinizm): Tiroid bezinde
genetik bir bozukluk nedeniyle yeteri miktarda tiroid hormonu
yapılamaması.
Diyette iyot eksikliğine bağlı (endemik kretinizm): Coğrafik olarak
toprağında iyot eksikliği bulunan endemik bölgelerde yaşayan
toplumlarda ortaya çıkar.
Tiroid bezi olmayan bir yenidoğan bebekte, doğum öncesinde tiroid
hormonu anne tarafından bir miktar (ancak genellikle yetersiz)
sağlandığından görünüm ve işlevler normal olabilir; ancak doğumdan
birkaç hafta sonra hareketler yavaşlar ve hem fiziksel hem zihinsel
büyüme çok geri kalır. Tedavisi ne zaman yapılırsa yapılsın kretinin
fiziksel büyümesi normale döndürülebilir; ancak kreten doğumdan sonraki birkaç hafta içinde tedavi
edilmezse zihinsel gelişme geriliği düzeltilemez. Bunun nedeni, normal zihinsel gelişimin doğumdan
sonraki bu kritik döneminde, merkezi sinir sistemi nöron hücrelerinin büyüme, dallanma ve
miyelinleşmesinin geri kalmasıdır.
Kretende tipik olarak iskeletin büyümesi, yumuşak
dokunun büyümesine oranla çok daha fazla
inhibe olur. Bu orantısız büyümenin sonucu olarak
yumuşak dokular aşırı büyür ve kreten şişman,
tıknaz, kısa boylu bir görünüm kazanır. Bazen dil, iskelet
büyümesine oranla o kadar büyür ki yutkunma ve nefes almayı
engeller. Bu da bazen bebeğin boğulmasına neden olabilen tipik
gırtlaktan solumaya yol açar.

ÖZET
ÇIKMIŞ SORULAR
1)Normal Tiroid bezinde Tiroid hormon sentezinin hız kısıtlayıcı basamağı hangisidir?
Cevap: İyodun hücre içine alınması
**Tiroid hormon sentezinin temelinde iki substrat vardır(TİROGLOBİN VE ELEMENTER İYOT)
TİROİD HORMON BİYOSENTEZİ
*İyodun hücre içine alınması: İyodürün aktif taşınımında Na/I simport proteini rol oynar. TSH ile aktiflenen
iyot pompası enerji kaynağı olarak ATP kullanır. Taşıyıcı proteine bağlanan Sodyum ve İyot hücre içine
girer. Hücre içine giren Sodyum konsantrasyon farkını devam ettirebilmek için Na/K ATPaz pompasıyla
hücre dışına pompalanır(Normal bir bezde tiroid hormon sentezinin hız sınırlayıcı basamağını hücre içine
iyot alımı oluşturur)
**Aşırı İyot alımı(Hücrede fazla İyot) Na/I simport proteinini etkileyerek hücre içine İyot girişini azaltır
**Benzer yük ve hacimdeki anyonlar(Perklorat ve Tiyosiyanat) foliküler hücrede transport için İyot ile
yarışırlar= Yarışmalı inhibitörlerdir ve hücre içine İyot girişini azaltırlar.
İyodun Oksidasyonu, Organifikasyonu(Bağlanması) ve Depolanımı : Tiroid hücrelerine giren İyot
Tiroperoksidaz enzimiyle oksitlenir. Oksitlenerek aktif hale geçen İyot, Tiroglobun’in Tirozin kalıntılarına
bağlanarak Monoiyodotirozinleri(MİT) oluşturur. İkinci bir reaksiyonla(İyot eklenmesiyle)
Diiyodotirozinleri(DİT) oluşturur. Luminal Tiroglobulinlerde saniyeler içinde meydana gelen bu reaksiyon
ORGANİFİKASYON olarak adlandırılır.
**Tiroglobulin molekülü içindeki iki DİT’in bağlanmasıyla T4(TİROKSİN), bir DİT ve bir MİT’in
bağlanmasıyla T3 oluşur.
***Plazmadaki T3’ün büyük kısmı Tiroid dışı dokularda Tiroksin’in 5’Deiyonidaz enzimiyle dış halkasından
iyot koparılmasıyla oluşmaktadır.
14) Aşğıdakilerden hangisi diffuz guatr nedenleri arasında değildir?
Tiroid etkopisi

Çözüm: Basit Guatr( Non-toksik Diffuz Guatr) Nedenleri:


-Non toksik diffüz guatr hastalığının en sık nedeni iyot eksikliğidir. İyot eksikliği durumundan yeterli iyot
hormonu sentezini sağlayabilmek için tiroid bezinde dengeleyici bir büyüme ortaya çıkmaktadır.
-Aşırı iyot alımı da guatr sebebi olmaktadır
-Non-toksik diffüz guatr tiroid hormonu yapımındaki kalıtımsal bozukluklara bağlı da olabilir. Tiroid
hormonu sentezinin her aşamasında(İyodun taşınması, Tg sentezi, organifikasyon) bozukluklar bulunabilir ve
guatr ortaya çıkabilir
-Guatrojen içerdiği bilinen besinlerin(karalahana, şalgam, süt gibi besinlerin) çok fazla tüketilmesi ve
kontamine sular da guatr nedenleri arasında sayılabilir
Tiroid ektopisi tiroidin normal yerinin dışında bulunmasıdır

3-Triiyodotironin(T3) hormonunun kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?


1- Tiroid bezi
2- Tiroksinin(T4) periferik 5-deiyodinasyonu
3-Tiroksinin(T4) periferik 5’ deiyodinasyonu
4-Ön hipofiz
*Tiroid bezindeki foliküller tiroid hormonu sentezler,depolar ve salgılar. Tiroid bezi hipotalamustan
salgılanan TRH etkisiyle ön hipfizden sentezlenen TSH ile uyarılır. Yani T3 hormonunun kaynağı ön hipofiz
değildir
*Tiroid hormonları tirozinin iyotlanmış türevleridir.
Bunlar:3,5,3 tiroiyodotropin(T3) ve 3,5,3’,5’-tetraiyodotropin(T4)dir
Hormonal aktivite göstermeyen: MIT,DIT ters T3(3,3’5’,triyiodotironin)(rT3)
T3, T4’ün periferik 5’ deiyonidasyonu ile oluşur. T4’ün periferik 5-deiyonidasyonu ile ters T3 oluşur
CEVAP:1 ve 3

4. Tiroid hormonu'nun örgül vücut mekanizmalarına etkileri ile ilgili aşağıda verilen bilgileri doğru (D) ya da
yanlış (Y) olarak işaretleyiniz.

(D) Hipertiroidide kalp debisi % 60 artar, hipotiroidide %50 azalır.

(Y)Hipertiroidide kaslar güçlenir, hipotiroidide zayiflar.

(Y) Hipertiroidide sıklıkla kabızlık, hipotiroidide ishal görülür.

(D) Hipertiroidide vücut ağırlığı azalır, hipotiroidide artar.

15. Aşağıdaki cümledeki boşluklan doldurunuz.

Tiroid hormonları sentezi için gerekli substratlar 1)……….. ve 2)........... ..dir. Enzim 3) ...... dir. İlk

oluşan ürün 4) .............. dir.

CEVAP: 1)TG

2)İyot

3)İyodinaz

4)MIT

24. Tiroid hormon sentez basamaklarından birinde defekt sonucu meydana gelen klinik tablo için aşağıda
verilen tanımlamalan doğru (D) ve yanlış (Y) olarak işaretleyiniz.

(d) Tiroidde diffüz, asimetrik büyüme ile prezente olur.


(d) Mikroskopik alarak tiraid maligniteleriyle karışır.
(y) Ailede hipotiroidi öyküsü yoktur.
(y) Genellikle tedavi gerektirmez.

7- İyotlu tirozin türevlerinden hangisi en güçlü biyolojik aktiviteye sahiptir?


C) Triliyodotironin (T3)
13- Aşağıdaki hormonlardan hangisi ’’amin’’ yapıdadır
C) T4
8- Tiroid hormon sentezi için gereken intrensek substrat aşağıdakilerden hangisidir?
C) Tiroglobulin (Tg)
16- Aşağıdakilerden hangisi ‘’İdiyopatik Nontoksik Kolloid Guatr" nedenlerinden biri değildir?

C) TRH yetersizliği
17- Aşağıdakilerden hangisi, tiroid hormonunun plazmada taşınmasında görevli proteinlerden

biri değildir?
C) Tiroglobulin
5-Aşağıdakilerden hangisi hipertiroidi sebebi değildir?
C)- İyot eksikliği
16- Aşağıdaki "Antitiroid maddeler’’den hangileri, tirozinden tiroid hormon oluşumunu
engeller?
I) Tiyosiyanat
II) Metimazol
III) Perklorat
IV) Propiltiyourasil
V) Karbimazol
C)- II, IV, V

17- Kretinizm, hangi hormonun yetersizliği sonucu oluşur?


C)- Tiroid hormonu
6. Aşağıdaki antitiroid maddelerden hangileri, iyodür iyonlarını tiroid hücrelerine
pompalayan Sodyum/İyodür Simporteri (NIS) ile yarışmalı olarak taşınır?
I. Tiyosiyanat
II. Metimazol
III. Perklorat
IV. Propiltiyourasil
V. Nitrat
C) I, III, V
17. Aşağıdaki proteinlerden hangileri ağır hipotiroidili hastalarda görülen miksödemin
nedenidir?
I. Tiroksin-bağlayan globülin
II. Hiyalüronik asit
III. Tiroksin-bağlayan pre-albumin
IV. Kondrotin sülfat
V. Transtiretin
C) II, IV
7- Aşağıdaki hastalıklardan hangisi guatr sebebidir ?

() Grave hastalığı (11) Tiroid adenomu (III) İyot eksikliği (V) Hashimoto tiroiditi

Cevap: I,II,III,IV

41-Guatr ve hipotiroidi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur ?

Cevap: Primer hipotiroidinin en önemli sebebi tiroid bezi gelişim kusurlarıdır.

42- Hipotiroidisi olan hastanın periferik vazokonstrüksiyonunun nedeni nedir ?


Cevap: Isı üretiminin azalması

15- Aşağıdakilerden hangisi tiroid bezi tarafından salgılanan T4'ün özeliklerinden biri değildir?

CEVAP: Kanda T3 ‘e göre daha az miktarda bulunur.

Tiroid hormonları tirozin aminoasidinin iyotlanmış türevleridir. Bunlar 3,5,3’-triiyodo-L-tironin (T3) ve 3,5,3',5'-
tetraiyodo-L-tironin(T4)'den oluşmuştur. TH’lan dışında tiroid bezinde hormonal aktivite göstermeyen 3-
monoiyodotirozin(MİT), 3,5-diiyodotirozin (DiT), ters 3,3',5'-trilyodo-L-tironin (113) gibi moleküller de oluşur. Tiroid
hormonu oluşumu için iki substrat gereklidir. Tiroglobulin (Tg) ve elementer iyot. Tg molekülü içinde iki DİT’in
bağlanmasıyla T4, bir DİT ve bir MİT’in bağlanmasıyla T3 oluşur.

16- Aşağıdaki belirtilerden hangisi "hipertiroidizmin" de görülmez?

Cevap: Kabızlık

Çözüm: Tiroid hormonunun artışı (Hipertiroidizm):

•Serbest yağ asitlerini artır. Kolesterol, fosfolipid ve trigliserit miktarını azaltır.

• Tiroid hormonu birçok enzimin miktarını artırdığı için vitamin ihtiyacını da artırır. Bu nedenle tiroid

hormonu aşırı salgılandığında, aynı zamanda fazla miktarda vitamin alınmazsa bir vitamin yetersizliği

oluşabilir.

• Aşırı miktarda hormon, Bazal Metabolizma hızı'nı bazen normalin % 60-100'a kadar artırır . Hiç

hormon üretilmediği zaman, BMH normalin %50'ne kadar düşer. BMH'nın çok yüksek olması için

aşırı miktarda hormona ihtiyaç vardır.

Tiroid hormon düzeyi ile vücut ağırlığı arasında ters bir ilişki vardır. Tiroid hormon düzeyinin çok

artması (hipertiroidi) daima vücut ağırlığını azaltırken tersi durumlarda (hipotiroidi) vücut ağırlığını

artırır.

NOT: Ancak bu etki her zaman oluşmaz; çünkü tiroid hormonu iştahı artırır ve bu da metabolizma

hızındaki değişiklikleri fazlasıyla karşılar.

• Hipertiroidizmde kalp debisi % 60 artar, hipotiroidizmde ise kalp debisi % 50 azalır.

Tiroid hormonu verildikten sonra genellikle ortalama arteryel kan basıncı değişmez. Ancak

hipertiroidizmde periferik dokularda kan akımı arttığından sistolik kan basınc 10-15 mmHg kadar

artar ve diastolik kan basıncı benzer bir miktarda düşer, nabız basıncı sıklıkla artar.

Tiroid hormonu, iştah ve besin alımındaki artışa ek olarak GIS sıvılarının salgılama hızını ve mide-

barsak kanalının hareketlerini artırır. Hipertiroidizm'de sıklıkla ishal (diarrhea), hipotiroidizm'de ise
kabızlık (constipation) görülür. Yani kabızlık yanlış cevaptır.

•Hipertiroidili kişilerde aşırı sinirlilik, kaygı, endişe ve paranoya gibi birçok psikonorötik eğilim

gelişebilir.

•Hipertiroidizm'de aşırı protein katabolizması nedeniyle kaslar güçsüzleşir.

• Hipertiroidizm'in en tipik belirtilerinden birisi saniyede 10-15 kez oluşan ince kas tremorudur. Bu

Parkinson hastalığında görülen kaba tremordan farklıdır . Bu fark parmaklar üzerine konulan kağıdın

titreşim derecesi izlenerek görülebilir. Bu tremorun, kas tonusunu kontrol eden omurilikte bulunan

sinapsların işlevselliğini artırmasına bağlı olduğuna inanılmaktadır.

•Hipertiroidili kişiler tiroid hormonunun kas, sinapslar ve MSS üzerindeki uyarıcı etkileri nedeniyle

sıklıkla sürekli bir yorgunluk hissederler ve uyumakta güçlük çekerler.

• Erkeklerde: tiroid hormon eksikliği libido kaybına neden olurken, fazlalığı iktidarsızlığa neden

olur. Kadınlarda: tiroid hormon eksikliği erkeklerde olduğu gibi libidonun çok azalmış olması olasıdır.

6- Yüksek T4 (Total Tiroksin) + yüksek FT4 (serbest tiroksin) + yüksek TSH (Tiroid Stimülan Hormon)
hangi hastalığın laboratuvar bulgusudur?
Cevap: Sekonder hipertiroidi
16- Tiroid bezi hücreleri tarafından sentezlenen T4 ve T3 kapiller dolaşıma hangi yolla geçer? Cevap:
Difüzyon
Çözüm: Tiroglobulinin çoğu dolaşım kanına salıverilmez. Onun yerine, önce tiroksin ve triiyodotironin
tiroglobulin molekülünden ayrılarak serbest hale gelir; daha sonra bu serbest hormonlar kana verilir. Bu olay
şu şekilde gerçekleşir: Tiroit hücrelerinin apikal yüzeyi kolloidin ufak bir bölümünü içine alan yalancı ayaklar
uzatır. Bunlar tiroit hücresinin apeksinden içeri giren pinositik vezikülleri oluşturur. Daha sonra hücre
sitoplazmasındaki lizozomlar bu veziküllerle birleşerek, kolloidle karışmış lizozomal sindirim enzimlerini
içeren, sindirim veziküllerini oluşturur. Bu enzimler arasında bulunan çeşitli proteazlar tiroglobulin
molekülünü sindirir ve tiroksinle triiyodotironini serbestleştirir. Bunlar daha sonra difüzyonla tiroit hücresinin
tabanından onu çevreleyen kapillerlere geçer. Böylece tiroit hormonları kana serbestleşmiş olur.
17- Aşağıdaki reseptör proteinlerden hangisi tiroid hormonunun kolloidden follikül
hücresine alınmasında görevlidir?
Cevap: Megalin
Tiroid Hormonunun Sentezi ve Salgilanması

Tioglobulin (TG) Oluşumu ve Salgılanması:


• Tiroid Hücreleri, Tiroglobulin (TG)denilen 335.000 molekül ağırlığında olan bir glikoprotein molekülünü
sentezleyip folikül içine salgılar.
• Her bir TG molekülü 70 tirozin a.a içerir ve T4 ve T3 hormonlarının yapımı ve depolanmasında görevli ana
maddedir.
• TG, folikülde 2-3 ay yetecek kadar T3 ve T4 hormonlarını depo edebilir.
• Bu nedenle hormon sentezi durduğu zaman, yetersizlik belirtileri bir birkaç ay gözlenmez.
• TG, normalde dolaşım kanında çok az bulunur, Tiroiditis ve Graves hastalıklarında kan düzeyi çok artar.

Tiroglobulinin "Organikleşmesi"
• lyodürün, TG molekülüne bağlanmasına, TG'in "organikleşmesi" adı verilir.
• Okside iyot, moleküler halinde bile, "iyodinaz" enzimi ile doğrudan yavaş olarak tirozine bağlanır.
• Tirozinin idodinizasyonu sonunda önce monoiyodotirozin (MIT)'e, daha
sonra diiyodotirozin (DIT)'e dönüşür.
• TG' deki iyotlanmış tirozinin yaklaşık 3/4'ü hiçbir zaman tiroid hormonu haline gelmez MIT ve DIT halinde
kalır

Eşlesme (Coupling):
• MIT+DIT birleşerek T3'e, DIT+DIT birleşerek T4 oluştururlar. • T4'ten T3 ve reverse T3 (rT3) oluşabilir.
• Eşleşme PO tarafından kolaylaştırılır

Reverse T3 (rT3):
• rT3'ün %95'i, T4'ün periferik deiyodinasyonu ile oluşur. Metabolik olarak inaktif formdur.
• Nontiroidal (Akut infeksiyon, Myokard infarktüsü, Karaciger ve Böbrek) hastalıklarında, T4 'den rT3
oluşumu artar.
T3 ve T4' in Tiroid bezinden Serbestleşmesi:
• Kolloid içinde TG'e bağlı bulunan MIT, DIT, T3, rT3 ve T4, hücrenin apikal yüzeyinden küçük bir miktar
kolloid ile birlikte endositoz yapacak "pinositik veziküller" oluşturur.
• Bu süreç "Megalin" reseptörleriyle başlatılır. TSH, bu reseptorün ifadesini düzenler.
• Daha sonra hücre sitoplazmasında bu veziküller ile lizozomlar birleşerek "sindirim vezikülleri" oluştururlar.
Bu enzimlerden proteazlar (Katepsin B) TG molekülünü sindirir ve bağlı hormonlar serbest kalır.
• MIT ve DIT sitoplazmada kalırken T3, rT3 ve T4, hücrenin bazolateral yüzünden kapiller kana geçerler.
• MIT ve DIT'larda bağlı bulunan İyodür (I-) "deiyodinaz" enzimi ile ayrılır ve tekrar hormon yapımında
kullanılmak üzere "Pendrin" kanal ile kolloide geri gönderilir.
18- Graves Hastalığında hipertiroidi ve eksoftalmiye neden olan ve plazmada tespit
edilebilen protein yapıda molekül aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: Tiroid stimulan immunoglobulinler
Çözüm: Graves hastalığı otoimmün bir hastalıktır. Öncelikle otoimmün hastalığı açıklayalım. Vücudun
savunma sisteminin aşırı reaksiyon gösterip, kendi sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan
hastalıklara otoimmün hastalıklar denir. Bu hastalıklarda savunma sistemi, kendi sağlıklı hücrelerini yabancı
gibi algılayıp onlara karşı savaş açar.
Otoantikorlar ise vücudun kendi dokularına veya kimyasına karşı oluşmuş antikorlardır. Basedow-Graves
hastalığında TSH reseptörlerine karşı antikorlar oluşur. Bu antikorlara Tiroid Reseptor Antikorları (TRAb)
denir. Bunlar TSH reseptörleri ile birleştiği zaman TSH\'dan daha fazla miktarda tiroid hormon yapımını
artırır.

14- Kandaki iyodun tiroid epitel hücresine aktarılmasında aşağıdaki hormonların hangilerinin belirgin bir rolü
vardır?
C)- Tiroid uyarıcı hormon
Çözüm: İyot bütün tiroit hormonlarında bulunan bir temel bileşendir. Yeterli iyot beslemesi olmadığında tiroid
bezi yeterli miktarda tiroid üretemez. Tiroid bezi boynun alt kısmında yer alır ve tiroid hormonu üretir. Tiroid
uyarıcı hormon (TSH) üreten hipofiz bezi tarafından regüle edilir.

You might also like