Professional Documents
Culture Documents
Dilim: Endokrin I
Ders: Fizyoloji
Ders Tarihi ve Saati: 02.03.2022 09.50
Kayıt Tarihi ve Saati: 18.02.2021 09:00 + 22.02.2021 09.00(ilk 43dk)
Görevli Notçu: Ferhan Tatlı
Görevli Denetimci: Beyza Nur Özcan
Kliniğe başvuran hastaların bir kısmının şikayeti endokrinler, tiroid hormonu en ön plandadır.
Bebeklikte de başlayabilir. Geri dönüşümsüz sonuçları olabilir.
Tiroid Bezinin Anatomisi
Erişkinlerde ağırlığı 15-20 gram olan tiroid bezi, vücuttaki en büyük endokrin bezdir. Anatomik
konumu: boynun ön tarafında, larinksin hemen aşağısında, trakeanın
önünde yerleşmiştir.Anatomik yapısı: sağ lob, sol lob, istmus ve bazen
tiroglossal duktus’un bir kalıntısı olan piramidal lob’dan oluşmuştur.
Fonksiyonel birimleri içi kolloid ile dolu, 100-300 µ çapında küresel epiteliyel “folküller hücreler”dir.
• Bu hücrelerin yakınında daha az sayıda “kalsitonin” salgılayan “parafoliküler (C) hücreler” bulunur.
• Kolloid, bezin %30’nu oluşturur ve hormon içeren bir glikoprotein olan Tiroglobulin (TG) depo eder.
• Hormon yapar, (T3 ve T4) depo eder ve gerektiğinde kana verir.
• Havuzun etrafındaki foliküler hücrelerin etrafında küçük çıkıntılar vardır, endositozu sağlarlar.
Aktifken belirgin, aktif olmadığında düzdürler.
Tiroid Hormonlarının Sentezi ve Salgılanması
Tiroid bezi tarafından salgılanan T4 ve T3 metabolikolarak aktif, işlevleri nitelik olarak aynıdır.
% 93 Tiroksin (T4) :
• Kanda daha fazla bulunur.
• Kanda kalış süresi (yarı ömrü) uzundur. >>Bağlandığı proteinlere afinitesi ve deiyodinaz enzimiyle
T3’e dönüştürülmesi nedeniyle yarı ömrü uzundur.
• Biyolojik aktivitesi T3’e göre daha düşüktür.
• T4’ün hemen hemen tamamı hedef dokularda T3’ne dönüşür, çok az bir kısmı da hedef hücrenin
sitoplazmasında reseptöre bağlı olarak depo edilir, gerektiğinde kullanılır.
% 7 Triiyodotironin (T3) :
• Kanda daha az bulunur.
• Kanda kalış süresi (yarı ömrü) kısadır.
• Biyolojik aktivitesi T4’e göre 4 kat daha güçlüdür.Çünkü hemen kullanılır.
İyot Metabolizması
İyot, tiroid hormon yapımı için vazgeçilmez bir maddedir ve major kaynağı diyettir. İyodun besin
kaynakları arasında iyotlu tuz, deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, tahıllar, patates ve bazı ilaçlar
(amiodaron ve mineral tabletleri) bulunmaktadır. Normal tiroit fonksiyonları için tavsiye edilen günlük
iyot alımı;
•Bebeklerde 90 µg/gün,
•6-12 yaş çocuklarda 120 µg/gün, >>yaşla birlikte ihtiyacın arttığını bilmemiz yeterli,
•Yetişkinlerde 150 µg/gün, sayıları bilmemiz gerekmiyor
•Gebelik ve süt verme durumunda ise 250 µg/gündür.
Gelişmiş ülkelerde sofra tuzuna sodyum iyodür eklenmesi ile günlük alınan miktar 500 µg’a kadar
çıkmıştır. Türkiye’de de eskiden endemik guatr çok yaygındı. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da.
Ancak bir süre sonra bu uygulamayla birlikte guatr insidansı düşmüştür.
Tiroksin (T4)’in normal düzeyde sentezi için iyodürler (I- ) şeklinde yaklaşık 50 mg/yıl veya 1
mg/hafta iyot alınması gerekir.Diyetle 500 mikrogram alınır, 500 mikrogram da atılır. 480 mikrogramı
idrarla, 20 mikrogramı dışkıyla atılır.
>>İyodun besinden kapilerlere, oradan da folikül hücresine geçmesi için 2 pompa kullanılır.
Bunlardan biri kolloidin içinde diğeri dışındadır. Kapiler tarafında iyodun alınmasıyla ilgili sodium da var.
Sodyum/iyot simporterı ile sodyum hücre içine girerken, iyotu beraberinde taşır.
İyot negatif yüklüdür. Sitoplazmaya geçtikten sonra tekrar kolloid içine gönderilirken hücre negatif
yük kaybeder. Bu yüzden klor hücre içine alınır ve denge korunur. Klorid/iyot antiportu=pendrin.
Eritrositlerdeki klor kaymasına benzer.
• Tiroid hormonlarının yapımındaki ilk aşama, iyodürlerin kandan glandüler hücrelerine ve foliküllere
taşınmasındır.
• Tiroid folikül epital hücrelerinin bazolateral membranın da bulunan Sodyum/İyodür Simporteri –
Natrium/Iodide Symporter (NIS) ortak taşıyıcı proteini, iyodürü aktif olarak hücre içine pompalamak
gibi özel bir yeteneği vardır.
• NIS, elektrokimyasal gradyente karşı 2 (Na+) ve 1 (I- ) iyonunun hücre içine geçişini sağlar. Bu olay
“İyodür Tutulması” olarak adlandırılır.
• Bu pompanın aktivitesi TSH ile arttırılır ve tiroit hormonlarının sentezinde hız sınırlayıcı
basamaktır.
• Epitel hücresine alınan iyot, folikülün apikal tarafında bulunan Klorid/İyodid Antiporteri -
Chloride/Iodide Antiporter (PENDRİN) ile kolloide geçer.
>>Tiroid bezinin aktif/inaktif olduğu anlaşılabilir. İnaktif olduğunda kolloid ağız geniş, etrafındaki
foliküler hücrelerin uç kısımlarında endositozu sağlayan çıkıntılar hemen hemen yok gibidir. Kapiler
tarafında fenestra sayısı oldukça azdır.T3 veT4 azaldığında TSH folikül hücresini uyarır ve
uçlarında endositotik veziküller artar. Reabsorbsiyon membran katlantılarını artırarak yüzey alanını
genişletir. Bu aktivasyondan sonra mitokondri sayısı ve mitokondrilerin krista sayıları da artar. Hızlı
bir şekilde aktif transport için gereken enerji sağlanır.
TİROİD HORMONUNUN SENTEZİ
Tiroid Hücrelerinde Tirogiobulin (TG) Oluşumu ve Sekresyonu
Tiroid hücreleri, endoplazmik retikulum ve golgi apareyine sahip protein salgılayan tipik glandüler
hücrelerdir. Tiroid Hücreleri, TG denilen 335.000 molekül ağırlığında olan bir glikoprotein
molekülünü sentezleyip folikül içine salgılar.
• Her bir TG molekülü 70 tirozin a.a içerir ve T3 ve T4 hormonlarının yapımı ve depolanmasında
görevli ana maddedir.
• TG, folikülde 2-3 ay yetecek kadar T3 ve T4 hormonlarını depo edebilir.
• Bu nedenle hormon sentezi durduğu zaman, yetersizlik belirtileri bir bir kaç ay gözlenmez.
• TG normalde dolaşım kanında çok az bulunur, Tiroiditis ve Graves hastalıklarında kan düzeyi çok
artar.
İyodür İyonunun Oksidasyonu
Tiroid hormonlarının oluşumunda gerekli ilk aşama iyot’un okside iyoda dönüşümüdür.
lodinin bu oksidasyonu hidrojen peroksitle birlikte, iyodürleri okside edebilen güçlü bir sistem
oluşturan, peroksidaz enzimiyle sağlanır.
Peroksidaz ya hücrenin apikal membranında veya ona bitişik olarak bulunur.
Oksitlenmiş iyodun hücrede tam olarak, TG molekülünün Golgi apareyinden çıkıp, membrandan
geçerek depolanmış kolloide girdiği noktada bulunmasını sağlar.
Peroksidaz sistemi bloke edilirse veya hücrede kalıtsal yokluğu söz konusu ise, tiroid hormonlarının
oluşum hızı sıfıra düşer.
Tirozinin İyotlanması ve Tiroid Hormonlarının Oluşumu
TG’nin "Organikleşmesi"
İyodürün TG molekülüyle bağlanması "TG’in organikleşmesi-organifikasyonu-" olarak adlandırılır.
Okside iyot, moleküler şekilde bile, direkt ancak yavaş olarak tirozin amino asidine bağlanır.
Tiroid hücrelerinde okside iyot, işlemin saniyeler veya dakikalar içinde gerçekleşmesini sağlayan
"İyodinaz Enzimi" ile ilişkilidir.
TG molekülü Golgi apareyinden serbestleşir serbestleşmez veya apikal hücre membranından
folliküle salgılanırken, iyot TG molekülü içindeki tirozin amino asitlerinin yaklaşık 1/6’sına bağlanmış
olur.
Tirozin iyodinasyonunun daha sonraki aşamalarını ve iki önemli tiroid hormonu olan, Tiroksin (T4)
ve Triiyodotironin (T3)’in oluşumu gözlenmektedir.
Tirozin önce Monoiyodotirozin (MIT)’e, daha sonra Diiyodotirozin (DIT)’e iyotlanır. Bundan sonraki
birkaç dakika, saat ve hatta günler içinde giderek artan miktarda iyodotirozin molekülleri birbirine
kenetlenir. Kenetlenme reaksiyonlarının ana hormonal ürünü TG molekülünün bir parçası olarak
kalan T4’dir.
Eşleşme (Coupling): Tiroid Peroksidaz (TPO) tarafından kolaylaştırılır.
>>İyodun kapilerlerden sitoplazmaya, oradan da tiroglobuline bağlanması çok basit bir reaksiyonla
gerçekleşir. Tiroglobulin glikoproteini üzerine 1 tane iyot bağlandığında mono iyodotironin denir ve
%3 oranında bulunur. 1 tane daha bağlandığında diiyodotironin (%33), 1 tane daha bağlandığında
triiyodotironin (%7) oluşur. İki tane diiyodotironin (DIT) bağlanınca tetraiyodotironin (T4) halini alır.
>>Bir de reversbil formu vardır. İyodun farklı bir bölgeye bağlanmasıyla ilgilidir. Aktif halinde 3,5,3’
iken reverse T3’te 3,3’5’ şeklindedir.
Vücutta etkileri tam olarak bilinmiyor.
Ancak bazı durumlarda, nontiroidal hastalıklarda
(akut enfeksiyon, MI, karaciğer ve
böbrek hastalıklarında)
T4’ten rT3 oluşum artar.
rT3’ün %95’i T4’ün periferik
deiyodinasyonu ile oluşur.
Tiroglobulin (TG)’in Depolanması
Tiroid bezi endokrin bezler içinde büyük miktarlarda hormon depolama yeteneği açısından eşsizdir.
Tiroid hormonlarının sentezi tamamladıktan sonra her bir TG molekülünde 30 tiroksin molekülü ve
az sayıda da T3 molekülü bulunur. Tiroid hormonları, kolloid dolu follikül hücrelerinde, vücudun
normal tiroid hormonu ihtiyacını 2-3 ay için karşılamaya yetecek düzeyde depo edilir. Bu yüzden
tiroid hormon sentezi durduğu zaman bile, yetersizlik belirtileri bir kaç ay gözlenmez.
Hipotalamus-Hipofiz-Tiroid Aksı
**Bu kısmı hoca şekil üzerinden anlatıyor, kayıttan izlemeniz daha faydalı olabilir(18.02.2021 09:00 20.dakika)
Dolaşım kanında T3, T4 azaldığında TRH, TSH salınmış olur. TSH, hücre membranında (folikül
hücrenin kapiler tarafındaki membranında) ve sodyum/iyot simporterı 2 tane pompa var. Tüm olaylar
bu 2 pompayla başlar. 1. yolak ER’den golgiye, kolloid havuza dolduran tiroglobulinleri tirozinden
sentezliyor. Ona paralel olarak diğer tarafta iyotla birleşmesi için gereken iyotu pompalayan bir yol
vardır. Sağlıklı bir insanda bu 2 yol birbirine paralel ve eşgüdüm halinde olur.
Dolaşım kanında T3, T4 azaldı. TRH, TSH salındı. Adenilat siklaz ve fosfolipaz C yolu DNA
üzerinde gen ekspresyonu, transkripsiyon ve translasyonu başlatır. Tirozin molekülü beraberinde
önce ER, sonra golgiye oradan da veziküller içerisinde kolloid havuza dökülür. 70 tanesi 1 tane
tiroglobulin molekülünü oluşturur. Sodyum/iyot simporterı önce sitoplazmaya iyot gelir. Kolloid
kısmında olan, tiroit peroksidaz ile aktive edilen pendrin kolloid içindeki kloru hücre içine alır, iyodu
havuza gönderir. İyodinaz enzimi iyot ve tiroglobulini bağlar. İyotların bağlanmasına organifikasyon
denir. Depolanmış iyotlar bir süre kalır. T3 ve T4 azaldığında iyotların dolaşım kanına geçmesi için
çıkıntılar endositozla içeri doğru bir çöküntü oluşturur. Megalin denen bir reseptör protein (klatrin
türü) var. İyotla ilgili hormonlar bağlandığında içeri doğru göçer ve vezikül kapanır. Kapandığında
içinde triglobuline bağlı tüm yapılar var. Ama tiroglobulinin dolaşıma geçmemesi gerekir. Lizozom
enzimi (katepsin B içerir) gelir ve birleşir. Birleştiğinde tiroglobuline bağlı olan tüm proteinleri
parçalar. Bu vezikülün içindekiler difüzyon ile kapiler dolaşıma geçer. Sadece T3 ve T4, bazı
hastalıklarda ise rT3 geçebilir. MIT ve DIT ise iyodinaz enzimiyle tekrar tekrar reaksiyona katılır.
T3 ve T4’in Tiroid bezinden Serbestlenmesi:
*Albüminin hem miktarı fazla, hem T3’ü daha fazla bağlıyor, hem de yarılanma ömrü daha uzun.
Tiroid hormonu genellikle ortalama arteriyal kan basıncı değiştirmez. Hipertiroidizm’de periferik
dokularda kan akımı arttığından sistolik kan basıncı 10-15 mmHg kadar artar, diyastolik kan basıncı
benzer şekilde bir miktar düşer ve nabız basıncı ise sıklıkla artar.
Solunumda Artma:
Metabolizma hızının artması O2 kullanımını ve CO2 oluşumunu artırır. Bu etkiler solunumun
derinliğini ve hızını artıran bütün mekanizmaları uyarır.
Gastrointestinal Motilitede Artma
Tiroid hormonu, iştah ve besin alımındaki artışa ek olarak gastrointestinal sistem (GIS) sıvılarının
salgılama hızını ve mide-barsak kanalının hareketlerini (motilite) artırır. Hipertiroidizm’de sıklıkla
diarrhea-metabolik asidoza yol açar-, hipotiroidizm’de ise kabızlık (constipation) görülür.
Merkezi Sinir Sisteminde (MSS) Uyarıcı Etkiler:
Tiroid hormonu genel olarak doğum öncesi (prenatal) ve doğum sonrası (postnatal) dönemde
beynin gelişim (serebrasyon) hızını artırır. Tiroid hormonusıklıkla beyin işlevlerinin ayrışmasına
neden olurken, eksikliği bu işlevi azaltır. Hipertiroidili kişilerde aşırı sinirlilik, anksiyete, aşırı endişe
ve paranoya gibi birçok psikonörotik eğilim gelişebilir.
Kas İşlevine Etkisi:
Tiroid hormonunda hafif artış genellikle kasların cevabını güçlendirir. Hipertiroidizm’de aşırı protein
katabolizması nedeniyle kaslar güçsüzleşir. Hipotiroidizm’de ise kaslar tembelleşir ve kaslar
kasıldıktan sonra yavaş gevşemesine yol açar.
Kas Tremoru: Kas Tremor Kağıt Testi
Hipertiroidizm’in en tipik belirtilerinden birisi
saniyede 10-15 kez oluşan ince kas tremorudur. Bu
Parkinson hastalığında görülen kaba tremordan
farklıdır. Bu fark parmaklar üzerine konulan kağıdın
titreşim derecesi izlenerek görülebilir. Bu tremorun,
kas tonusunu kontrol eden omurilikte bulunan
sinapsların işlevselliğini artırmasına bağlı olduğuna
inanılmaktadır. Tremor düzeyi, tiroid hormonunun
MSS üzerindeki etki derecesini değerlendirmede
önemli bir göstergedir.
Uyku Üzerine Etkisi:
Hipertiroidi’li kişiler tiroid hormonunun kas, sinapslar ve MSS üzerindeki uyarıcı etkileri nedeniyle
sıklıkla sürekli bir yorgunluk hissederler ve uyumakta güçlük çekerler. Diğer taraftan hipotiroidi’li
kişilerde bazen günde 12-14 saat süren aşırı derecede uyku basması hissi (somnolans) görülebilir.
Diğer Endokrin Bezlere Etkisi:
Tiroid hormonunun artması, diğer endokrin bezlerin çoğunun salgı hızını artırması yanı sıra aynı
zamanda da dokuların hormon ihtiyacını da artırır. Örneğin, T4 salgısının artması tüm vücutta glikoz
metabolizmasını artırır ve buna bağlı olarak da pankreastan insülin salgısını artırır. Tiroid hormonu
kemik yapımı ile ilgili birçok metabolik aktiviteyi artırır ve bu nedenle paratiroid hormon gereksinimi
de artar. Adrenal glikokortikoidlerin karaciğerde inaktivasyon hızını da artırır. Bu, ön hipofizden
geribildirim mekanizmasıyla ACTH yapımında artışa ve adrenal bezden glikokortikoid salgılanma
hızının artmasına neden olur.
Tiroid Hormonun Cinsel İşlevlere Etkisi:
Normal cinsel işlev için tiroid hormon salgısının normal düzeyde olması gerekir.
Erkeklerde: Tiroid hormon eksikliği libido kaybına neden olurken, fazlalığı ikdidarsızlığa neden olur.
Kadınlarda: Tiroid hormon eksikliği erkeklerde olduğu gibi libido’nun çok azalmış olması olasıdır.
Kadınlarda:
Tiroid hormon yetmezliği bazı kadınlarda (21 günden daha kısa veya 35 günden
daha uzun süren) düzensiz adet görmeye neden olur. Tiroid hormon eksikliği
genellikle aşırı (menoraji) ve sık aralıkla (polimenore) menstrual kanamaya
neden olur. Bazı kadınlarda menstrual kanamanın azalması (oligomenore)’ye
veya hiç olmaması (amenore)’ya neden olmaktadır.
Tiroid Hormonun Gonadlara Etkisi:
Tiroid hormonun gonadlara etkisi özel bir işleve odaklanamaz. Bu etki büyük olasılıkla gonadlar
üzerindeki doğrudan metabolik etkileri ve cinsel işlevleri kontrol eden ön hipofiz hormonları aracılığı
ile ortaya çıkan uyarıcı ve baskılayıcı geri bildirim etkilerinin birlikte çalışması sonucudur.
Çeşitli Uyaranların TRH ve TSH Salgısı Üzerine Etkisi
Soğuğun Etkisi:
Soğuğun çok güçlü bir uyaran olduğu, hipotalamus’ta bulunan vücut ısının kontrol eden merkezi
uyardığı, buradan THR ve buna bağlı olarak da ön hipofizden TSH salgı hızını artırdığı
bilinmektedir. Birkaç hafta şiddetli soğuğa
maruz bırakılan sıçanlarda tirod hormon
salınımı %100’den fazla, BMH ise % 50
kadar arttığı gözlemlenmiştir. Kutup
bölgesine göç eden kişilerinde BMH’ları
% 15-20 arttığı görülmüştür.
Çeşitli Duygusal Reaksiyonların Etkisi:
Çeşitli Duygusal durum değişiklikleri TRH ve TSH serbestlenmesini etkileyerek dolaylı olarak tiroid
hormonlarının salgılanma düzeyini ve hızını değiştirebilir. Sempatik (Adenerjik) sinir sistemini
uyaran (heycan, endişe, korku, iğrenme) koşullar TSH salgısında akut bir azalmaya neden olur. Bu
durum muhtemelen metabolik hızda ve vücut ısısında artışa yol açarak ısı kontrol merkezinde zıt bir
etki oluşturmaktadır.
Tiroid Hormon Salgısının Düzenlenmesi
Antitiroid Maddeler
Tiroid salgısını baskılayan ilaçlar “Antitiroid Maddeler” olarak adlandırılır. Bu maddelerden en iyi
bilinenleri “Tiyosiyanat, Propiltiyourasil” ve yüksek konsantrasyonlardaki “İnorganik İyodürler”dir.
Bunların her birinin tiroid salgısını engelleme mekanizması birbirinden farklıdır. Tiyosiyanat İyonları
İyodür Tututulmasını Azaltır. İyodür iyonlarını tiroid hücrelerine pompalayan aktif pompa NIS,
tiyosiyanat, perklorat ve nitrat iyonlarını da pompalayabilir. Bu maddelerden herhangi birinin yüksek
konsantrasyonda verilmesi, hücrelere iyodürün taşınması ve tutulması mekanizmalarının yarışmalı
olarak inhibisyonuna neden olur.
Glandüler hücrelere iyodür sağlanmasındaki azalma TG oluşumunu
durdurmaz, sadece oluşan TG’in iyotlanmasını ve böylece tiroid hormonlarının
oluşmasını önler. Tiroid hormonlarının bu yetersizliği de ön hipofizden TSH
salgısını artırır ve bu da tiroid bezinin fazla büyümesine yol açar. Tiroid
salgısını engelleyen tiyosiyanatlar ve diğer bazı iyonların kullanımı “guatr”
olarak adlandırılan tiroid bezinin fazla büyümesine neden olabilir.
Propiltiyourasil, Tiroid Hormon Oluşumunu Azaltır.
Propiltiyourasil, metimazol ve karbimazol gibi iyodürler, tirozinden tiroid hormon oluşumunu engeller.
Mekanizması:
Tirozinin iyotlanması için gerekli “Tiroid Peroksidaz” enzim aktivitesini inhibe eder. Tirozin veya T3’in
oluşturmak üzere iyotlanmış iki tirozinin birleşmesini engeller. Ancak propiltiyourasil, tiyosiyanat gibi
TG oluşumunu engellemez. Bu nedenle TG’de tirozin ve T3 yokluğu, ön hipofizden geribildirim ile
TSH salgısını artırır. Sonuçta tiroid bezinin gelişmesini uyararak “guatr” oluşumuna neden olur.
Yüksek Miktarda İyodürler, Tiroid Bezinin Büyüklüğünü ve Aktivitesini Azaltır.
Kanda yüksek miktarda bulunan iyodürler, diğer antitiroid ajanların çoğunun etki mekanizmalarının
tersine, tiroid aktivitesinin tüm aşamalarını etkiler:
Kanda iyodürler normal plazma düzeyinin 100 katı bulunduğunda tiroid bezinin bir çok aktivitesi
birkaç hafta süreyle azalır.
İyodürün tutulma ve tirozinin iyotlanma “organifikasyon” hızını azaltır. Depolanmış kolloid’de
bulunan tiroid hormonların folikül hücrelerine endositozunu engeller. Bu olay tiroid hormonunun
kana salgılanmasında ani bir kesilmeye neden olur.
Tiroid bezinin büyüklüğünü ve kanlanmasını azaltır. Bu nedenle tiroid bezinin cerrahi olarak
çıkartılması planlandığında, 2-3 hafta önceden cerrrahi kanamayı azaltmak için hastalara iyodür
verilir.
Antitiroid Maddelerin Tiroid Hormonu Sentezini Etkilediği Yolaklar
Tiroid Hastalıkları (Hipertiroidizm)
Hipertiroidizm’in nedenleri (Toksik Guatr, Tirotoksikoz, Graves Hastalığı):
Hipertiroidizm’li hastaların çoğunda tiroid bezi normalin 2-3 katına kadar büyür:
Çok fazla hiperplazi: follilüllerin hücre içine katlantılarında artış nedeniyle hücre sayısında artış
bezin büyüklüğünden birkaç kat daha fazla olur.
Salgılama hızında artış: her hücre salgılama hızını birkaç kat artırır.
Radyoaktif iyot tutulması ile ilgili yapılan çalışmalarda hiperplastik bezlerin bazılarının normalin 5-15
katı kadar tiroid hormonu salgıladıkları görülmüştür.
Tiroid bezindeki değişiklikler, aşırı TSH salgısı ile oluşturulanlara benzer. Ancak, hemen hemen tüm
hastalarda plazma TSH düzeyi artmaz, tersine normalin altında hatta sıfıra yakındır. Diğer taraftan
tüm hastaların plazmasında TSH’ya benzer etkilere sahip bir immunoglobulin antikoru bulunur. Bu
antikorlara Tiroid Uyarıcı İmmunoglobulinler - Thyroid Stimulating İmmunoglobulins (TSI) denir ve
TSH’ın aynı reseptörüne bağlanır cAMP sisteminde sürekli bir aktivasyona başlatır ve
hipertiroidizme neden olur.
Daha önce tartışılan tiroid hormonlarının fizyolojisi dikkate alındığında hipertiroidizm belirtilerinin
neler olabileceği anlaşılabilir.
Bunların başlıcaları,
1. Uyarılabilirliğin çok artması,
2. ısıya karşı dayanıksızlık,
3. terlemenin artması,
4. az ya da çok kilo kaybı, (bazen 45,4 kilograma kadar)
5. değişen şiddette ishal,
6. kas zayıflığı,
7. sinirlilik veya diğer psişik bozukluklar,
8. aşırı yorgunluk fakat uykusuzluk ve
9. ellerde tremordur.
Ekzoftalmi:
Hipertiroidizmli hastaların yaklaşık 1/3’ünde “ekzoftalmi” olarak adlandırılan
göz kürelerinde değişik derecelerde dışarıya doğru çıkma gözlenir. Bazen bu
durum o kadar ileri düzeyde olur ki gözün dışarı fırlaması optik siniri gerip
görme yeteneğini bozacak dereceye ulaşır. Çoğu zaman uyku sırasında göz
kapağı kapanmadığı için gözün epitel yüzeyi kurur ve sıklıkla enfekte olur ve
bu da korneada ülser gelişmesine yol açar.
Göz küresinin ileriye doğru fırlamasının nedeni, orbita arkasındaki dokuların
ödemi ve ekstraoküler kaslarda dejeneratif değişikliklerdir. Bu hastaların
çoğunun kanında göz kaslarını etkileyen
yüksek miktarda tiroid uyarıcı
immunoglobulinler - thyroid stimulating immunoglobulins (TSI)
bulunur.
Bu bulgular ekzoftalminin, hipertiroidizm gibi otoimmün bir
hastalık olduğunu ve tedavi sonucu bu bulguların önemli
derecede düzeldiğini göstermektedir.
Hipertiroidizm İçin Tanısal Testler
Genel bir hipertiroidizm olgusu için en doğru tanısal test uygun radyoimmünoassay (RIA) yöntemleri
kullanarak plazmada “serbest T4, bazan T3, TSH ve TSI” düzeylerinin doğrudan ölçülmesidir.
Kullanılan diğer bazı testler ise şunlardır:
1. Ağır hipertiroidizmde BMH genellikle +30 ile +60’a kadar yükselir.
2.Plazmadaki TSH konsantrasyonu RIA ile ölçülür.
Tirotoksikozun sık görülen tipinde, ön hipofizin TSH salgısı kanda dolaşan büyük miktarlardaki T4
ve T3 tarafından o kadar baskılanır ki kanda hemen hemen hiç TSH bulunmaz.
3. Plazmadaki TSİ konsantrasyonu RIA ile ölçülür. Bu tirotoksikozun sık görülen tipinde yüksek, tiroid
adenomunda ise düşüktür.
Hipertiroidizm Tedavisinin Fizyolojisi
Kolloid guatrlı bazı kişilerin tiroid bezinde, tiroid hormonlarının oluşumu için gerekli enzim sisteminde
bir bozukluk bulunur.
• İyodür tutulma mekanizmasında yetersizlik. Tiroid hücrelerine yeterince iyot pompalanamaması.
• Peroksidaz enzim yetersizliği. İyodürlerin iyoda okside edilememesi.
• TG molekülünde iyotlanmış tirozinlerin kenetlenmesinin (coupling) yetersiz olması. Tiroid
hormonları son haline dönüşememesi.
• Deiyodinaz enzim yetersizliği. İyotlanmış ancak tiroid hormonu oluşturmak üzere bağlanmamış
tirozinlerden, iyodun açığa çıkışını engelleyen deiyoinaz enziminin yetersizliği sonucu iyot
eksikliğinin gelişmesi.
Son olarak, bazı besinler tiyosiyanat, izotiyosiyanat, goitrin, nitril ve
propiltiyourasil tipinde antitiroid etkiye sahip “guatrojenik maddeler”
içerirler ve tiroid bezinin TSH uyarısı ile büyümesine yol açarlar. Bu tip
guatrojenik maddeler özellikle bazı şalgam ve lahana türlerinde bulunur.
Hipotiroidizmin Fizyolojik Özellikleri
Hipotiroidizm, tiroidit, endemik kolloid guatr, idyopatik kolloid guatr,
radyasyon ile tiroid bezinin haraplanması veya tiroid bezinin cerrahi
olarak çıkarılması gibi nedenlerden hangisi ile oluşsa bile fizyolojik etkileri aynıdır.
Bunların arasında;
• İleri derecede kas güçsüzlüğü ve yorgunluk,
• Günde 12 ila 14 saat uyuma ile karakterize aşırı uyku hali,
• Kalp atım hızının yavaşlaması (bradikardi), kalp debisinin (cardiac output) ve kan hacminin
azalması (hipovolemi),
• Bazen kilo artışı, kabızlık, zihinsel yavaşlık,
• Saç büyümesinin yavaşlaması ve derinin pullanması şeklinde ortaya çıkan vücudun birçok trofik
işlevlerinin yetersizliği,
• Kurbağa sesine benzeyen boğuk bir ses gelişmesi ve
• Ağır olgularda miksödem olarak adlandırılan tüm vücutta ödemli bir görünümün oluşması gibi
etkiler vardır.
Miksödem: Miksödem, tiroid hormon işlevlerinin hemen hemen hiç olmadığı hastalarda gelişir. Bu
tür hastalarda göz altlarında torbalanma ve yüzde şişme görülür. Bu hastalarda nedeni bilinmeyen
bir şekilde, proteine bağlı “kondritin sülfat ve hiyalüronik asit” artışına,
İnterstisyel alanda aşırı miktarda “doku jeli” oluşumuna ve ödeme neden olur.
Oluşan ödem parmak ile bastırınca ödem çukuru yapmayan tiptedir.
Sağlıklı bir doku üzerine parmak ile bir süre bastırılıp geri çekildiği
zaman herhangi bir çukurluk oluştuğu görülmez. Pitting Edema
Parmakla doku üzerine bastırılıp geri çekildiği zaman geçici
çukurluk meydana getiren ödem, gode bırakan ödem olarak
tanımlanır.
Hipotirodizmde Ateroskleroz:
Tiroid hormonu yokluğu, yağ ve kolesterol metabolizmasındaki
değişiklik ve KC’den safra ile uzaklaştırılan kolesterolün azalması
nedeniyle kan kolesterol miktarı artar. Bu artış genellikle
ateroskleroz oluşumu ile ilişkilidir. Bu nedenle, hipotiroidili
hastaların çoğunda özellikle miksödem olanlarda ateroskleroz
gelişir. Bu da, periferik damar hastalığı, sağırlık ve sonunda erken
ölüme yol açan koroner arter hastalığı ile sonuçlanır.
Hipertiroidizmde Tanı Testleri
Hipertiroidizm tanısı için tanımlanan testler hipotiroidizmde tam tersi sonuçlar verirler
• Kandaki serbest T4 seviyesi düşüktür.
• Miksödem’de BMH -30 ile -50 arasındadır.
• Bir test dozunda TRH verildiğinde, ön hipofizden salgılanan TSH genellikle çok artar.
• Ancak nadir hipotiroidizmli olguların ön hipofizi TRH’a karşı duyarsız olabilir (ön hipofizin TRH'ya
karşı duyarsız olduğu nadir hipotiroidizm olguları hariç).
ÖZET
ÇIKMIŞ SORULAR
1)Normal Tiroid bezinde Tiroid hormon sentezinin hız kısıtlayıcı basamağı hangisidir?
Cevap: İyodun hücre içine alınması
**Tiroid hormon sentezinin temelinde iki substrat vardır(TİROGLOBİN VE ELEMENTER İYOT)
TİROİD HORMON BİYOSENTEZİ
*İyodun hücre içine alınması: İyodürün aktif taşınımında Na/I simport proteini rol oynar. TSH ile aktiflenen
iyot pompası enerji kaynağı olarak ATP kullanır. Taşıyıcı proteine bağlanan Sodyum ve İyot hücre içine
girer. Hücre içine giren Sodyum konsantrasyon farkını devam ettirebilmek için Na/K ATPaz pompasıyla
hücre dışına pompalanır(Normal bir bezde tiroid hormon sentezinin hız sınırlayıcı basamağını hücre içine
iyot alımı oluşturur)
**Aşırı İyot alımı(Hücrede fazla İyot) Na/I simport proteinini etkileyerek hücre içine İyot girişini azaltır
**Benzer yük ve hacimdeki anyonlar(Perklorat ve Tiyosiyanat) foliküler hücrede transport için İyot ile
yarışırlar= Yarışmalı inhibitörlerdir ve hücre içine İyot girişini azaltırlar.
İyodun Oksidasyonu, Organifikasyonu(Bağlanması) ve Depolanımı : Tiroid hücrelerine giren İyot
Tiroperoksidaz enzimiyle oksitlenir. Oksitlenerek aktif hale geçen İyot, Tiroglobun’in Tirozin kalıntılarına
bağlanarak Monoiyodotirozinleri(MİT) oluşturur. İkinci bir reaksiyonla(İyot eklenmesiyle)
Diiyodotirozinleri(DİT) oluşturur. Luminal Tiroglobulinlerde saniyeler içinde meydana gelen bu reaksiyon
ORGANİFİKASYON olarak adlandırılır.
**Tiroglobulin molekülü içindeki iki DİT’in bağlanmasıyla T4(TİROKSİN), bir DİT ve bir MİT’in
bağlanmasıyla T3 oluşur.
***Plazmadaki T3’ün büyük kısmı Tiroid dışı dokularda Tiroksin’in 5’Deiyonidaz enzimiyle dış halkasından
iyot koparılmasıyla oluşmaktadır.
14) Aşğıdakilerden hangisi diffuz guatr nedenleri arasında değildir?
Tiroid etkopisi
4. Tiroid hormonu'nun örgül vücut mekanizmalarına etkileri ile ilgili aşağıda verilen bilgileri doğru (D) ya da
yanlış (Y) olarak işaretleyiniz.
Tiroid hormonları sentezi için gerekli substratlar 1)……….. ve 2)........... ..dir. Enzim 3) ...... dir. İlk
CEVAP: 1)TG
2)İyot
3)İyodinaz
4)MIT
24. Tiroid hormon sentez basamaklarından birinde defekt sonucu meydana gelen klinik tablo için aşağıda
verilen tanımlamalan doğru (D) ve yanlış (Y) olarak işaretleyiniz.
C) TRH yetersizliği
17- Aşağıdakilerden hangisi, tiroid hormonunun plazmada taşınmasında görevli proteinlerden
biri değildir?
C) Tiroglobulin
5-Aşağıdakilerden hangisi hipertiroidi sebebi değildir?
C)- İyot eksikliği
16- Aşağıdaki "Antitiroid maddeler’’den hangileri, tirozinden tiroid hormon oluşumunu
engeller?
I) Tiyosiyanat
II) Metimazol
III) Perklorat
IV) Propiltiyourasil
V) Karbimazol
C)- II, IV, V
() Grave hastalığı (11) Tiroid adenomu (III) İyot eksikliği (V) Hashimoto tiroiditi
Cevap: I,II,III,IV
15- Aşağıdakilerden hangisi tiroid bezi tarafından salgılanan T4'ün özeliklerinden biri değildir?
Tiroid hormonları tirozin aminoasidinin iyotlanmış türevleridir. Bunlar 3,5,3’-triiyodo-L-tironin (T3) ve 3,5,3',5'-
tetraiyodo-L-tironin(T4)'den oluşmuştur. TH’lan dışında tiroid bezinde hormonal aktivite göstermeyen 3-
monoiyodotirozin(MİT), 3,5-diiyodotirozin (DiT), ters 3,3',5'-trilyodo-L-tironin (113) gibi moleküller de oluşur. Tiroid
hormonu oluşumu için iki substrat gereklidir. Tiroglobulin (Tg) ve elementer iyot. Tg molekülü içinde iki DİT’in
bağlanmasıyla T4, bir DİT ve bir MİT’in bağlanmasıyla T3 oluşur.
Cevap: Kabızlık
• Tiroid hormonu birçok enzimin miktarını artırdığı için vitamin ihtiyacını da artırır. Bu nedenle tiroid
hormonu aşırı salgılandığında, aynı zamanda fazla miktarda vitamin alınmazsa bir vitamin yetersizliği
oluşabilir.
• Aşırı miktarda hormon, Bazal Metabolizma hızı'nı bazen normalin % 60-100'a kadar artırır . Hiç
hormon üretilmediği zaman, BMH normalin %50'ne kadar düşer. BMH'nın çok yüksek olması için
Tiroid hormon düzeyi ile vücut ağırlığı arasında ters bir ilişki vardır. Tiroid hormon düzeyinin çok
artması (hipertiroidi) daima vücut ağırlığını azaltırken tersi durumlarda (hipotiroidi) vücut ağırlığını
artırır.
NOT: Ancak bu etki her zaman oluşmaz; çünkü tiroid hormonu iştahı artırır ve bu da metabolizma
Tiroid hormonu verildikten sonra genellikle ortalama arteryel kan basıncı değişmez. Ancak
hipertiroidizmde periferik dokularda kan akımı arttığından sistolik kan basınc 10-15 mmHg kadar
artar ve diastolik kan basıncı benzer bir miktarda düşer, nabız basıncı sıklıkla artar.
Tiroid hormonu, iştah ve besin alımındaki artışa ek olarak GIS sıvılarının salgılama hızını ve mide-
barsak kanalının hareketlerini artırır. Hipertiroidizm'de sıklıkla ishal (diarrhea), hipotiroidizm'de ise
kabızlık (constipation) görülür. Yani kabızlık yanlış cevaptır.
•Hipertiroidili kişilerde aşırı sinirlilik, kaygı, endişe ve paranoya gibi birçok psikonorötik eğilim
gelişebilir.
• Hipertiroidizm'in en tipik belirtilerinden birisi saniyede 10-15 kez oluşan ince kas tremorudur. Bu
Parkinson hastalığında görülen kaba tremordan farklıdır . Bu fark parmaklar üzerine konulan kağıdın
titreşim derecesi izlenerek görülebilir. Bu tremorun, kas tonusunu kontrol eden omurilikte bulunan
•Hipertiroidili kişiler tiroid hormonunun kas, sinapslar ve MSS üzerindeki uyarıcı etkileri nedeniyle
• Erkeklerde: tiroid hormon eksikliği libido kaybına neden olurken, fazlalığı iktidarsızlığa neden
olur. Kadınlarda: tiroid hormon eksikliği erkeklerde olduğu gibi libidonun çok azalmış olması olasıdır.
6- Yüksek T4 (Total Tiroksin) + yüksek FT4 (serbest tiroksin) + yüksek TSH (Tiroid Stimülan Hormon)
hangi hastalığın laboratuvar bulgusudur?
Cevap: Sekonder hipertiroidi
16- Tiroid bezi hücreleri tarafından sentezlenen T4 ve T3 kapiller dolaşıma hangi yolla geçer? Cevap:
Difüzyon
Çözüm: Tiroglobulinin çoğu dolaşım kanına salıverilmez. Onun yerine, önce tiroksin ve triiyodotironin
tiroglobulin molekülünden ayrılarak serbest hale gelir; daha sonra bu serbest hormonlar kana verilir. Bu olay
şu şekilde gerçekleşir: Tiroit hücrelerinin apikal yüzeyi kolloidin ufak bir bölümünü içine alan yalancı ayaklar
uzatır. Bunlar tiroit hücresinin apeksinden içeri giren pinositik vezikülleri oluşturur. Daha sonra hücre
sitoplazmasındaki lizozomlar bu veziküllerle birleşerek, kolloidle karışmış lizozomal sindirim enzimlerini
içeren, sindirim veziküllerini oluşturur. Bu enzimler arasında bulunan çeşitli proteazlar tiroglobulin
molekülünü sindirir ve tiroksinle triiyodotironini serbestleştirir. Bunlar daha sonra difüzyonla tiroit hücresinin
tabanından onu çevreleyen kapillerlere geçer. Böylece tiroit hormonları kana serbestleşmiş olur.
17- Aşağıdaki reseptör proteinlerden hangisi tiroid hormonunun kolloidden follikül
hücresine alınmasında görevlidir?
Cevap: Megalin
Tiroid Hormonunun Sentezi ve Salgilanması
Tiroglobulinin "Organikleşmesi"
• lyodürün, TG molekülüne bağlanmasına, TG'in "organikleşmesi" adı verilir.
• Okside iyot, moleküler halinde bile, "iyodinaz" enzimi ile doğrudan yavaş olarak tirozine bağlanır.
• Tirozinin idodinizasyonu sonunda önce monoiyodotirozin (MIT)'e, daha
sonra diiyodotirozin (DIT)'e dönüşür.
• TG' deki iyotlanmış tirozinin yaklaşık 3/4'ü hiçbir zaman tiroid hormonu haline gelmez MIT ve DIT halinde
kalır
Eşlesme (Coupling):
• MIT+DIT birleşerek T3'e, DIT+DIT birleşerek T4 oluştururlar. • T4'ten T3 ve reverse T3 (rT3) oluşabilir.
• Eşleşme PO tarafından kolaylaştırılır
Reverse T3 (rT3):
• rT3'ün %95'i, T4'ün periferik deiyodinasyonu ile oluşur. Metabolik olarak inaktif formdur.
• Nontiroidal (Akut infeksiyon, Myokard infarktüsü, Karaciger ve Böbrek) hastalıklarında, T4 'den rT3
oluşumu artar.
T3 ve T4' in Tiroid bezinden Serbestleşmesi:
• Kolloid içinde TG'e bağlı bulunan MIT, DIT, T3, rT3 ve T4, hücrenin apikal yüzeyinden küçük bir miktar
kolloid ile birlikte endositoz yapacak "pinositik veziküller" oluşturur.
• Bu süreç "Megalin" reseptörleriyle başlatılır. TSH, bu reseptorün ifadesini düzenler.
• Daha sonra hücre sitoplazmasında bu veziküller ile lizozomlar birleşerek "sindirim vezikülleri" oluştururlar.
Bu enzimlerden proteazlar (Katepsin B) TG molekülünü sindirir ve bağlı hormonlar serbest kalır.
• MIT ve DIT sitoplazmada kalırken T3, rT3 ve T4, hücrenin bazolateral yüzünden kapiller kana geçerler.
• MIT ve DIT'larda bağlı bulunan İyodür (I-) "deiyodinaz" enzimi ile ayrılır ve tekrar hormon yapımında
kullanılmak üzere "Pendrin" kanal ile kolloide geri gönderilir.
18- Graves Hastalığında hipertiroidi ve eksoftalmiye neden olan ve plazmada tespit
edilebilen protein yapıda molekül aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: Tiroid stimulan immunoglobulinler
Çözüm: Graves hastalığı otoimmün bir hastalıktır. Öncelikle otoimmün hastalığı açıklayalım. Vücudun
savunma sisteminin aşırı reaksiyon gösterip, kendi sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan
hastalıklara otoimmün hastalıklar denir. Bu hastalıklarda savunma sistemi, kendi sağlıklı hücrelerini yabancı
gibi algılayıp onlara karşı savaş açar.
Otoantikorlar ise vücudun kendi dokularına veya kimyasına karşı oluşmuş antikorlardır. Basedow-Graves
hastalığında TSH reseptörlerine karşı antikorlar oluşur. Bu antikorlara Tiroid Reseptor Antikorları (TRAb)
denir. Bunlar TSH reseptörleri ile birleştiği zaman TSH\'dan daha fazla miktarda tiroid hormon yapımını
artırır.
14- Kandaki iyodun tiroid epitel hücresine aktarılmasında aşağıdaki hormonların hangilerinin belirgin bir rolü
vardır?
C)- Tiroid uyarıcı hormon
Çözüm: İyot bütün tiroit hormonlarında bulunan bir temel bileşendir. Yeterli iyot beslemesi olmadığında tiroid
bezi yeterli miktarda tiroid üretemez. Tiroid bezi boynun alt kısmında yer alır ve tiroid hormonu üretir. Tiroid
uyarıcı hormon (TSH) üreten hipofiz bezi tarafından regüle edilir.