Professional Documents
Culture Documents
Kan akımı
Sindirim Hormon Ekstrasellüler
sistemine sıvı
veya vücut dışına
Salgılanan
açılan kanal
madde
Salgı
hücreleri
Hormon
oluşturan
hücreler
Kapiller
• Spesifiklik (=Özgüllük)
• Amplifikasyon (=Çoğalma)
• İntegrasyon (=Birleştirme)
Sinyal İletimi Özgül ve Duyarlıdır.
Reseptördeki bağlanma
bölgesine yalnızca
sinyal molekülü
bağlanır; Reseptör
diğerleri bağlanamaz
Etki
Amplifikasyon: Sinyalin Çoğaltılması
Düşük konsantrasyondaki
bir sinyale çok kısa sürede
büyük bir yanıt oluşmasını
sağlar. Sinyal
Sinyal bir enzimi aktive
ettiğinde o birkaç enzimi, her
bir enzim de birkaç enzimi
Enzim 1
aktive ederek etki çoğalır.
Enzim 3
Desensitizasyon/Adaptasyon
Sinyal
Hipotalamus
Hedef Dokuda
• Metabolizma Hipotalamo-
artar Hipofizyal
• Vücut sıcaklığı Portal sistem
artar
Ön Hipofiz
• Normal
büyüme ve
gelişme artar
T3 ve T4 Tiroid
Bezi
Hormonların Genel Özellikleri
• Bazı hormonlar depolanabilir.
– Katekolaminler, adrenal medulla ve sinir uçlarında;
– tiroid hormonları, tiroid bezinde depolanırlar.
– Steroid hormonlar depolanmazlar.
• Hormonlar dolaşımda transport proteinlerine bağlı
olarak (steroidler ve tiroid hormonları) veya serbest
(peptit hormonlar ve katekolaminler) bulunurlar.
– Hormonun sadece serbest formu biyolojik olarak aktiftir.
13
Hormonların Genel Özellikleri
• Hormonlar metabolizmanın, sıvı-elektrolit dengesinin,
büyümenin, seksüel gelişimin ve seksüel
fonksiyonların düzenleyicileri olarak hayati öneme
sahiptirler.
• Hormonların yokluk, azlık ve fazlalıkları çeşitli hastalık
belirtilerine yol açar; bazılarının yokluğu ölüme neden
olur.
14
Endokrin Sistemin Karmaşıklığı
1. Bir bezden birçok hormon salgılanabilir
Ör. Ön hipofiz
15
Farklı reseptörler Farklı Hücresel Yanıtlar
Glikojen
depoları
Damar
Damar Dilate olur Glikojen
Glycogen
kasılır Parçalanır
breaks down
ve
andhücreden
glucose
glukoz salınır
is released
from cell
http://www.grossmont.edu/shina.alagia/lectures/144/endocrine%20physiology.ppt
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
1) Hipotalamus Hormonları
• Supraoptik paraventriküler çekirdekte
oluşanlar:
– ADH (vazopressin),
– Oksitosin.
Nörofizin denilen taşıyıcı proteinlerle, aksonlar
boyunca hipofiz arka lobuna taşınırlar ve
gerektiğinde salıverilmek üzere depolanırlar.
18
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
1) Hipotalamus Hormonları
• Düzenleyici hormonlar:
– Kortikotropin salıverici hormon (CRH, CRF),
– Tirotropin salıverici hormon (TRH, TRF),
– FSHRH (FSHRF),
– LHRH (LHRF),
– GHRH (GHRF),
– GH salınımını inhibe edici hormon (somatostatin),
– PRH (PRF),
– Prolaktin salınımını inhibe edici hormon (PIH, PIF),
– MSH salınımını stimüle edici hormon (MSHSH),
– MSH salınımını inhibe edici hormon (MIH, MIF).
19
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
2) Hipofiz Hormonları
• Ön lop hormonları:
– Gonadotropinler [Follikül stimüle edici hormon (FSH),
Lüteinize edici hormon (LH), Prolaktin (PRL, LTH)],
– Adrenokortikotrop hormon (ACTH),
– Tiroid stimüle edici hormon (TSH),
– Büyüme hormonu (GH, STH).
• Orta lop hormonu: Melanosit stimüle edici hormon
(MSH).
• Arka lop hormonları:
– Antidiüretik hormon (ADH, vazopressin)
– Oksitosin
20
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
21
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
22
Hormonların Salgılandıkları Yere Göre Sınıflandırılmaları:
24
25
Hormonların Etki Mekanizmalarına Göre
Sınıflandırılmaları
1. Hücre içi reseptörlere (sitoplazma veya çekirdek) bağlanan
hormonlar: Androjenler, östrojenler, glukokortikoidler,
progestinler, tiroid hormonları (T3 ve T4).
2. Hücre yüzeyindeki reseptörlere bağlanan hormonlar:
a) cAMP’yi ikinci mesajcı olarak kullananlar: ACTH, ADH,
Kalsitonin, TSH, FSH, LH, PTH, CRH, asetilkolin, katekolaminler
(-adrenerjik), anjiotensinler, glukagon, hCG.
b) cGMP’yi ikinci mesajcı olarak kullananlar: ANP, NO
c) Kalsiyum ve/veya fosfatidil inositolü ikinci mesajcı olarak
kullananlar: Gastrin, oksitosin, vazopressin, TRH, GnRH, a-1
adrenerjik agonistler, asetil kolin (muskarinik M1 ), angiotensin
II, kolesistokinin.
d) Otofosforilasyon mekanizması ile etkili: İnsülin. 26
İkincil Habercilerin Yapısı
Sentez, Depolama ve Salgılama
Sentez
30
Transport
• Steroid hormonlar dolaşımda büyük ölçüde taşıyıcı
proteinlere bağlanır.
• Tiroid bağlayıcı globülin (TBG), seks hormonu bağlayıcı
globülin (SHBG) ve kortizol bağlayıcı globilin (CBG) gibi birçok
protein spesifik bir hormona yüksek affinite ile
bağlanmaktadır. Bu hormonlar nonspesifik olarak ve düşük
affinite ile albümine de bağlanırlar. Bazı steroid hormonlar
ise globülinlere bağlanır.
• Dolaşımdaki steroid hormonlarının çoğu taşıyıcı proteinlere
bağlanırken küçük bir bölümü, serbest olarak dolaşır. Serbest
hormonlar biyolojik açıdan aktiftir.
• Sindirim enzimleriyle bozulmadığı için oral olarak alınabilirler
31
Metabolizma ve Atılım
• Suda çözünen • Yağda çözünen
hormonlar enzimler ile hormonlar genellikle
hızla yıkıldıklarından, protein taşıyıcılara
kısa yarı-ömre bağlıdırlar.
sahiptirler. • Bu hormonların yıkım
• Konsantrasyonları kanda hızları yavaştır.
hızla artıp azalır. • Daha uzun yarı-ömre
sahiptirler (saatler).
Metabolizma ve Atılım
• Albumin
– T4 (5-10 %)
– T3 (~50 %)
• Serbest (aktif)
– T4 (0.03 %)
– T3 (0.3 %)
• T4 T3 + I- (periferik dokularda)
• “5’-deiyonidaz”
Ters (reverse) T3
– 3, 3’, 5’ triiyodotironin
– “5-deiyonidaz”
– İnaktif
• T3, T4’ten 3-5 kat daha aktiftir.
Thyroid hormonları:
✓ T3 (triiyodotironin) (%20)
✓ T4 (tiroksin) (%80)
✓ Kalsitonin
Özellikleri:
✓ Endokrin bezlerin en büyüğüdür (15-25 gr)
✓ Kahverengi kırmızımtırak renktedir
✓ «H» yada «U» şeklindedir.
✓ Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha ağırdır.
Yeri ve konumu:
Larynx ve trachea’nın ön yan taraflarında hyoid altı kasların arkasında yer alır.
C5-T1 seviyesinde lokalize olmuştur.
Bölümleri:
Lobus dexter ve sinister
(4-5 cm. uzunluğunda,2-3 cm. genişliğinde ve 2 cm. derinliğindedir)
Isthmus glandula thyroidea (2. ve 4. trakeal halkalar)
(1.2 cm boyunda)
Lobus pyramidalis:
İnsanlarda %35-40 oranında görülür
Kapsülleri:
Cerrahi kapsül (fascia cervicalis- lamina pretrachealis)
Gerçek kapsül (fibröz kapsül)
Lig. suspensorium (Berry ligamenti)
Komşulukları:
Lobların iç yüzleri:
Larynx
Trachea
Pharynx
a. throidea sup. ve inf.
n. laryngeus recurrens
oesophagus
Lobların üst trafları:
Cartilago thyroidea
Cartilago cricoidea
Lobların posterolateral yüzleri:
a. carotis communis
n. vagus
v. jugularis interna
Arterleri:
a. thyroidea sup. (a. carotis externa)
a. thyroidea inf. (truncus thyrocervicalis)
a. thyroidea ima (NADİREN GÖRÜLÜR)
Venleri:
v. thyroidea sup. (v. jugularis interna) (ÜST)
v. thyroidea media. (v. jugularis interna) (ORTA)
v. throidea inf. (v. brachiocephalica sinistra) (ALT)
Sinirleri:
Parasempatik: N. vagus ( n. laryngeus sup. ve inf.)
Sempatikler: Ganglon cervicale sup., med. ve inf.
Glandula parathyroidea
SEMPATİK SİSTEM
ANATOMİSİ
Dr. Öğr. Üyesi ŞULE ONUR
Sempatik sistem otonom sinir sisteminin bir parçasıdır.
• Otonom sinir sistemi nasıl bir yapıdır ?
• Kalp kasını, düz kasları ve ekzokrin bezleri innerve eden efferent bir
sistem
• Visseral bir sistemdir.
• Organlardan gelen afferent lifler de vardır.
• Hem merkezi sinir sisteminde ve hem periferik sinir sisteminde
yerleşmiştir.
• Plexuslar, ganglionlar ve sinir lifleri
• İki bölüme ayrılır.
1. Sempatik
2. Parasempatik
Rami interganglionares
Truncus sympatheticus
Presinaptik sempatik liflerin bir kısmı paravertebral
ganglionlarda sinaps yapar; bir kısmı sinaps
yapmadan nervus splanchnicus’ları oluşturur.
Splanknik sinirler içindeki bu lifler de karında aort
önünde yer alan prevertebral ganglionlarda yada
Preganglionik lifler sekonder pleksuslarda yer alan ganglionlarda sinaps
yapar.
r. communicans griseus
Postganglionik lifler
r. communicans albus
Paravertebral ganglion
Prevertebral ganglion
Postsinaptik nöronlar (2. nöron) nerede yer alır?
• Paravertebral ganglionlarda
• Prevertebral ganglionlarda
• Pelvik ganglionlarda
Bölümleri
Pars cephalica (kranial bölüm)
Pars cervicalis: 3 ganglion
Pars thoracica: 12 ganglion
Pars abdominalis (lumbalis): 4 ganglion
Pars pelvica (sacralis): 4-5 ganglion
https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.tipa
cilar.com%2Ftrunkus-
sempatikus%2F&psig=AOvVaw0QiQZx2UXKnFDmmZfSkPLb&ust=16
21152997207000&source=images&cd=vfe&ved=0CA0QjhxqFwoTC
KifldWfy_ACFQAAAAAdAAAAABAD
Truncus sympathicus-Pars cervicalis
Bu bölümde ramus communicans albus bulunmaz.
Servikal bölgedeki ganglionlardan
• 1-4 arasındakiler birleşerek ganglion cervicale
superius
• 5-6 birleşerek ganglion cervicale medium
• 7-8 ve birinci torakal ganglion birleşerek ganglion
cervicothorasicum (stellatum)
• Birinci caput costae önünde yer alır.
• 7-8 Servikal ganglion birleşirse ganglion cervicale
inferius denir.
Ggl. paravertebrale
Th. vertebra
r. communicans
Lig. interspinosum
Preganglionik lif
r. communicans griseus Spinal sinir, ramus anterior
2. grup
Postganglionik lifler
1. grup
3. grup
2. grup
Ggl.prevertebrale
Ggl. trunci symphatici’ye gelen
preganglionik liflerin seyri (devamı)
3. grup preganglionik lifler, kendi segmentine uyan
paravertebral ganglionda sinaps yapmadan ganglionu
terkeder. Bu sinirlere nn. splanchnici denir.
Plevra ve periton altında seyrederler.
N. splanchnicus major (T 5-9 )
N. splanchnicus minor (T 10-11)
N. splanchnicus imus (T 12)
10
Diafragmanın arkasından geçerek abdomene gelir.
Burada prevertebral ganglionlara yada sekonder 11
pleksuslarda yer alan ganglionlara giderek sinaps
yapar. Buradan da abdominal ve pelvik organlara
giderler.
N. splanchnicus major (T 5-9 ) Ggl. coeliacum, ggl. aorticorenale, gl. suprarenalis’de
sinaps yapar.
Prevertebral ganglionlar
Ggl. coeliacum
Ggl. mesentericum superius
Ggl. mesentericum inferius
Ggl. aorticorenale
N. splanchnicus major
N. splanchnicus minör
N. splanchnicus imus
N. splanchnicus major
❖Adrenal medulla’ya giden
preganglionik lifleri de vardır.
N. splanchnicus minör
Abdominal bölgedeki otonomik
pleksuslar
• Plexus coeliacus
• Her iki taraftan gelen N. splanchnicus majör, N. splanchnicus
minör ve n vagus dalları
• 2 adet ggl. coeliacum
• Sekonder pleksuslar
• Plexus hepaticus, gastrici,renalis,gonadalis, mesentericus sup,
mesentericus inf….
• Plexus hypogastricus superior
• Bifurcatio aorta önünde
• Plexus hypogastricus inferior
• Plexus hypogastricus superior ve n splanchnici pelvici
• A iliaca interna medialinde
• Sekonder pleksuslar
• Plexus rectalis medius, vesicalis, prostaticus, uterovaginalis
AYRICA
• Paravertebral ganglionlardan direkt olarak çıkan postsinaptik lifler de
vardır.
• Bunlar baş bölgesindeki hedef organlara vasküler pleksus üzerinde dal
gönderir; toraks bölgesinde ise direkt dallar (vejetatif sinirler: nn cardiaci)
vererek hedef organlara gider.
• Ganglion cervicale superius n caroticus
• n caroticus internus, nn carotici externi internus
• N cardiacus cervicalis superior
N cardiacus
• Ganglion cervicale medium cervicalis sup
• N cardiacus cervicalis medius
• Ganglion cervicothorasicum (stellatum)
• N cardiacus cervicalis inferior
N cardiacus
cervicalis med
N cardiacus
cervicalis inf
Paravertebral ganglionlardan direkt olarak çıkan bu postsinaptik
lifler plexus cardiacus, plexus pulmonalis ve plexus
oesophagealis’in oluşumuna katılır.
Bu plexuslar içerisinde nervus vagus’tan gelen parasempatik
lifler vardır.
Kaynaklar
• Fonksiyonel nöroanatomi (Doğan
TANER)
• Sobotta Anatomi Kitabı
• Netter atlas
TIBBİ GÖRÜNTÜLEME
YÖNTEMLERİNİN
TEMEL İLKELERİ
⚫ LABORATUAR ANALİZLERİ
⚫ BİYOSİNYAL ANALİZLERİ (EEG, EKG, EMG vb)
⚫ GÖRÜNTÜ ANALİZİ
⚫ YAPISAL GÖRÜNTÜLEME
⚫ İŞLEVSEL GÖRÜNTÜLEME
1 – HAVA
2- YAĞ DOKUSU
3 – YUMUŞAK DOKU
4 – KEMİK
5 - METAL
(Kaynak: DeMiranda MA, Dogget AM, Evans JT; Medical Technology, 2005)
ΔE
LARMOUR FREQUENCY
ν0 =[γ/2π]B0
B0
T1 Gevşemesi (Relaxation)
Prof.Dr.Erol Ömer ATALAY (PAÜTF Biyofizik Anabilim Dalı) (Kaynak: Evert B, MRI Physics, 2004)
BOLD (Blood Oxygen Level Dependent) Sinyali
•Metabolizma (18FDG)
•Perfüzyon (H215O)
•Anjiogenez (18F-Galacto-RGD)
•Proliferasyon (11C-Timidin, 18FLT)
•Hipoksi (18F-MISO)
İŞLEV + ANATOMİ
•Gözle görülmez.
Etkinlik (Activity)
Radyasyon kaynağının etkinliğini gösterir.
Personelin uygulama
sırasında aldığı radyasyon
60
50
40
30
20
10
Hipertiroid (ARTMIŞ)
✓ Merkezi sinir sitemi hypothalamus ve hypophysis aracılığı ile hormon yapımını düzenler.
✓ Hypophysis’den salgılanan hormonların bir kısmı periferik yapılara direk olarak etki eder, bazıları ise endokrin
✓ 500 mg ağırlığında
✓ infundibulum
Adenohypophysis (3/4) Neurohypophysis (1/4)
Pars tuberalis Eminentia mediana
Pars intermedia infundibulum
Pars distalis Lobus nervosus
Nörofizinler
ekzositoz
Melanocyte-stimulating hormone
Ön Hipofiz Hormonları
Tiroid hormonları
Büyüme hormonu
• Tüm vücut
hücrelerinde
protein sentez
hızı artar
• Yağ dokusundan
kana yağ asidi
geçişi artar,
serbest yağ
asitleri kanda
artar, enerji için
serbest yağ
asitleri kullanılır
• Tüm vücutta
glukoz kullanım
hızı azalır
Adrenokortikal hormonlar
CRH
Glukokortikoidler-Kortizol
Mineralokortikoidler-Aldosteron
Gonadotropinler
♀ ♂
Arka Hipofiz Hormonları
Supraoptik Paraventriküler
nuc nuc
ADRENAL MEDULLA
HORMONLARI
(Yetişkinde yaklaşık 1 g)
Travma, Ağrı, Anksiyete, Hipovolemi,
Hipoglisemi, Hipotermi, Hipotansiyon,
Anoksi, aşırı sıcak, aşırı egzersiz
***
***
Ach’e bağlı hücre zarı Na geçirgenliği artışı, depolarizasyon,
Ca girişi, egzositoz, E (NE) salınımı
***
OSS organ
fonksiyonlarını Rest and Digest
değiştirmede çok hızlı ve Fight or Flight
güçlü etkilere sahiptir.
Adrenal medulla esas olarak bir gelişmiş ve özelleşmiş sempatik gangliyonu temsil
eder. Ancak medulladaki nöronal hücre gövdeleri aksonlara sahip değildir; bunun
yerine, buradaki hücreler katekolamin hormon içeriklerini doğrudan kan dolaşımına
başaltırlar. Böylece sinir hücreleri olarak değil, endokrin hücre olarak görev yaparlar.
Adrenal medulla sıklıkla sempatik sinir sisteminin diğer bölümleri ile birlikte aktive
olur ve sempatik sinir sistemi ile birlikte hareket eder.
P
L
* A
Z
M
A
Z
A
*
R
R
E
S
E
P
T
Ö
Katekolaminler R
*α2 L
*Yapısal benzerlik, tek üniteli transmembran glikoproteinleri E
α1 daha yüksek molekül ağırlığa sahip ß3 R
İ
• İki katekolaminin her bir reseptör tipine olan
duyarlılıkları değişkendir.
• E, ß reseptörleri ile daha kuvvetli etkileşme
eğiliminde, NE , α reseptörlerine hassas. Her iki
reseptöre eşit şekilde duyarlı oldukları durumlar
da çok.
• Her bir reseptör tipi için özgün agonist ve
antagonistler geliştirilmiştir.
• ß1, ß2, ß3 adenilat siklaz yolu, cAMP ikinci
haberci, Protein kinaz A aktivasyonu
• α2 inhibitör G proteini ile bağlantı, cAMP ve
Protein kinaz A aktivitesi azalması ile etki
• α1 fosfatidilinozitol zar sistemi le bağlantılı,
Protein kinaz C ve Ca aracılı etki
• Katekolamin salınımı ve katekolamin
agonistlerinin sürekli uyarımı adrenerjik reseptör
sayısını azaltır, hormon etkisine kısmen duyarsızlık
gelişir.
• Sempatektomi, reseptörlerin sayısını arttırır.
Katekolamin duyarlılığı artar.
• Akut katakolamin maruziyeti, sonraki dozlara hızla
duyarlılık azalması meydana getirir (hormon
tarafından aktive edilen protein kinaz A veya C
tarafından çeşitli reseptörlerin fosforilasyonu ile,
fosforilasyon reseptörlerin daha sonraki hormon
bağlanmalarına karşı reseptörleri kapatır,
reseptör duyarlılığının ortadan kalkması hormon
etkilerini sınırlar-negatif hızlı bir geri bildirim
şekli-).
(Miyozis) (Midriyazis)
Norepinefrin (NE) miyokard enfarktüsü gibi ileri derecede stresli hastalıklarda bir hormon gibi davranır, ancak normal durumlarda
genellikle endokrin etki yapmaz. Bunun yerine bir nörotransmitter olarak glukoz üretimi, lipoliz gibi metabolik etkileri ortaya çıkarır.
Kardiyovasküler etkiler daha çok epinefrin (E)’e bağlı ortya çıkar. Yüksek E konsantrasyonları metabolik etiklere de sebep olur.
ß E>NE ADRENAL MEDULLA HORMONLARI α NE>E
Glikojenolizis (ß2) Glukoneogenezis (α1)
Glukoneogenezis (ß2) Glikojenolizis (α1)
Lipolizis (ß3, ß2, ß1) Katekolamin etkileri vücudu hipoglisemiden korumaya yardım
Kalorigenezis (ß1, ß2) eder, eğer oluşmuşsa kan glukoz seviyesini onarır, merkezi sinir
sistemine glukoz dağıtımını sağlar
Glukoz kullanımı
İnsülin salgılanması (ß2) İnsülin salgısı (α2)
Glukagon salgılanması (ß2) Glukagon salgılanması (α)
Kas K+ alımı (ß2)
Kalp kasılabilirliği (ß1) Kalp kontraktilitesi (α1)
Kalp hızı (ß1)
Kalp ileti hızı (ß1)
Arteriyol dilatasyonu Arteriyol vazokonstrüksiyon
BP (kan basıncı) (ß2) Kasta BP(α1)(karın iç organları, böbrek, deri, genital)
Kas gevşemesi (ß2)(gastrointestinal, üriner, bronşiyal) Sfinkter kasılması (α1) )(gastrointestinal, üriner)
Trombosit agregasyonu (α2)
Terleme («adrenerjik»)
Göz bebeğinin genişlemesi (α1)
α reseptör: Vazokonstrüksiyon, iris dilatasyonu, intestinal sfinkter kasılımı, pilomotor
kasılımı, mesane sfinkter kasılımı
ß3 reseptör: Termogenez
*
Aldosteron (Na tutulumu)
İdrar atılımı azalır Sfinkter gevşemesi
Gonadokortikoidler Zora retikülaristeki Bubölgede çok az salgılanmalarından dolayı erkek ve dişi üreme
(seks steroidleri, (bir miktar da zona sistemlerinin spesifik fonksiyonları için yetersizdir.
dehidroepiandrosteron) fasciculatadaki)
parankimal hücreler (%5-7)
Epinefrin MEDULLA (%10-20) kalp atım oranını artırır, kan basıncını yükseltir, vissera ve deriye
ve kan akışını azaltır, glikojenin glukoza dönüşümünü stimüle eder,
norepinefrin chromaffin hücreler terlemeyi artırır, bronşiol dilatasyonuna neden olur, respirasyon
oranını artırır, sindirimi azaltır, sindirim enzimlerinin yapımını
azaltır, idrar yapımını azaltır.
Tiroid bezi gelişimi
• Tiroid bezi, erken fetal dönemde gelişen dilin arkasında orta hattında,
foramen cecum hizasında, faringeal bağırsağın endoderminin
büyümesiyle gelişir. Boyunda aşağı inerken hyoid kemik ve larinks
kıkırdaklarının ventraline geçer. Tiroid bezi kısa süre için tiroglossal
kanal ile dile bağlıdır. Normalde tiroglossal kanal dejenere olarak
ortadan kalkar.
• Fetal 11. haftada foliküllerde kolloid görülmeye başlar. 20. haftada
fetal tiroid uyarıcı hormon ve tiroksin artar, 35. haftada erişkin düzeye
ulaşır.
• Parafolliküler hücreler ise 5. yutak cebinden gelişen Ultimobranchial
cisim hücrelerinden köken alır.
Tiroid bezi
Bezi kuşatan bağ doku kapsül ile çevrelenmiştir.
Kapsülden ayrılan bağ dokusu septumları organı
düzensiz lob ve lobüllere böler ve bu septumlar giderek
incelip esas olarak retiküler fibrillerden oluşan ince bağ
dokusu ile birbirinden ayrılan folliküllere ulaşır. Tiroid
follikülleri kolloid bir madde içerir ve tek katlı kübik
epitelyal hücrelerle (folliküler hücreler) çevrelenmiştir.
Zengin lenfatik ve kan kapiller pleksuslar follikülleri
birbirinden ayıran bağ dokusu içinde yer alırlar.
Tiroid bezi
Çok ince bir bazal lamina üzerine yerleşmiş olan
folliküler hücrelerin morfolojik görünümü bezin
fonksiyonel aktivitesine göre değişir. Eğer epitel
prizmatik tipte ise bez aktiftir, yassı folliküler hücreler
ise, bez hipoaktif halde iken görülür. Follikül lümenini
dolduran kolloidal madde hem asidik hem de bazik
boyalarla boyanır ve PAS pozitif reaksiyon verir. Kolloid,
proteolitik enzimler, mukoproteinler ve tiroglobulin
olarak adlandırılan bir glikoproteinden oluşmuştur; bu
tiroid hormonunun depo şeklidir.
Tiroid bezi
Folliküler hücreler: Folliküler hücrelerin görevi tiroglobulin
sentezini, iodinizasyonunu, folliküler lümende tiroglobulinin
depolanmasını, tiroglobulinin rezorbsiyonunu ve hidrolizini,
tiroid hormonlarının (triiyodotironin (T₃) ve tiroksin (T₄)) kan
ve lenfatik kapillerlere salınımını gerçekleştirmektir. Folliküler
hücreler ultrastrüktürel olarak protein sentezi ve salınımını
yapan bir hücrenin bütün özelliklerini gösterir.
Tiroid bezi
Folliküler hücreler: Folliküler hücreler, bir veya birkaç belirgin
nukleolus içeren yuvarlak şekilli ve merkezi yerleşimli bir nukleusa
sahiptir. Apikal sitoplazmada çok sayıda salgı granülü ile 0.5-0.6
çapında lizozomlar ve ayrıca "kolloidal resorbsiyon damlacıkları" olarak
tanımlanan membranla çevrili veziküller yer alır. Apikal hücre
membranında az miktarda mikrovillus bulunur.
Tiroid bezi
Parafolliküler (C) hücreler: Tiroid
follikülleri arasında izole gruplar halinde
veya folliküler hücrelerin arasında follikül
epiteli şeklinde yerleşmişlerdir.
Parafolliküler hücreler folliküler
hücrelere göre biraz daha iridirler ve
biraz daha soluk boyanırlar.
Ultrastrüktürel olarak bu hücrelerin en
belirgin özelliği çok sayıda yoğun, 0.1-0.2
çapında membranla sarılı materyal
içeren salgı granüllerin varlığıdır.
Parafolliküler hücreler kan kalsiyumunun
düzenlenmesinde etkili olan kalsitonin
hormonunun sentez ve salınımını
yaparlar.
Tiroid bezi
Parafolliküler (C) hücreler: Kalsitonin
osteoklastların resorbtif aktivitesini
baskılar, kan kalsiyum düzeyini
düşürür. Kemikte kalsiyum
birikimini arttırır. Yüksek kan
kalsiyum düzeyi salgılanmayı
stimüle eder. Kalsitonin
salgılanması hipofiz bez tarafından
etkilenmemektedir.
• KAYNAKLAR
• Abraham L. Kierszenbaum; Laura Tres. Histology and Cell Biology: an Introduction to Pathology. 2015.
• Histology and Cell Biology: Examination & Board Review by Douglas F. Paulsen. 2010. Online via AccessMedicine. Review book.
• Junqueira’s Basic Histology: Text and Atlas, Fifteenth Edition by Anthony Mescher. 2018..
• Textbook of Histology by Leslie P. Gartner. 2020
• Concise Histology by Leslie P. Gartner; James L. Hiatt. 2010.
• Based on content from Color Textbook of Histology. Includes videos. Online via ClinicalKey.
• Histology - A Text and Atlas:with correlated cell and molecular biology, ed.8 by Michael H. Ross; Wojciech Pawlina. 2020. LWW Health Library
• Wheater's Functional Histology: a text and colour atlas, 6th edition by Barbara Young; Alan Stevens; James S. Lowe; John W. Heath; Philip J. Deakin. 2006
• Histology: An Identification Manual by Robert B. Tallitsch; Ronald S. Guastaferri. 2008.
• Stevens and Lowe's Human Histology by James S. Lowe; Peter G. Anderson; Alan Stevens. 2014
• Histology and Cell Biology: Examination & Board Review by Douglas F. Paulsen. 2010. Online via AccessMedicine. Review book.
• Cell Biology. ed.3 by Thomas D. Pollard; William C. Earnshaw; Jennifer Lippincott-Schwartz; Graham T. Johnson. 2016
• Cell Biology and Histology, seventh edition by Leslie P. Gartner; James L. Hiatt. 2014.
• DiFiore's Atlas of Histology with Functional Correlations by Victor P. Eroschenko; Mariano S. H di Fiore. 2012. available, Matas (Books Stacks)
• Color Atlas and Text of Histology by Leslie P. Gartner. 2017. LWW Health Library
• Netter's Histology Flash Cards Updated Edition. William K. OvallePatrick C. NahirneyD. J. Lowrie
• Wolfgang Kuehnel, M.D. Color Atlas of Cytology, Histology, and Microscopic Anatomy. 4th edition, revised and enlarged. Thieme, 2003
• William K. Ovalle, Patrick C. Nahirney, Frank H. Netter. Netter’s Essential Histology. Second Edition. Elsevier Saunders. 2013.
• Robert L. Sorenson. Atlas of Human Histology. A Guide to Microscopic Structure of Cells, Tissue and Organs. 2014.
• Neelam Vasudeva, Sabita Mishra Inderbir Singh’s Textbook of Human Histology. Seventh Edition. Jaypee Brothers Medical Publishers (P) Ltd. 2014.
• https://tr.wikipedia.org/wiki/Adrenal_korteks#/media/Dosya:Adrenal_gland_(cortex).JPG
• Crimean State Medical University named after S. I. Georgievsky. International Medical Faculty. Department of Histology and Embryology. HISTOLOGY, CYTOLOGY &
EMBRYOLOGY. ELECTRON-MICROSCOPIC MICROGRAPH. Simferopol – 2013.
• İnternet erişimine açık olan kaynaklardan da faydalanılmıştır.
ADRENAL MEDULLA
HORMONLARI
Dr. Hülya AYBEK
Adrenal Medulla
• Adrenal bezin kütlesinin
%10 kadarıdır.
Embriyolojik ve fizyolojik
olarak adrenal korteksten
ayrıdır.
• Adrenal medulla aksonal
uzantıları olmayan
özgünleşmiş bir
gangliondur.
• Endokrin organ olarak
önemli işlev gösterirler.
• Adrenal medulla hormonları hayat için
zorunlu olmamakla beraber akut ve
kronik stres uyumu için gereklidir. Ağır
strese yanıtta adrenal medulla
hormonları temeldir. Strese yanıtı
kolaylaştırmada glukokortikoidler, GH,
Vazopressin, anjiotensinII ve glukagon
da yardımcı olur.
Katekolamin nedir?
• Katekolamin molekülünün aromatik halkası katekol alifatik kısmı ise
Katekol Dopamin
• Katekolaminler:
• Nörotransmitter ve hormonlar
ve adrenalin (epinefrin). 2
• Katekolaminlerin temel sentez yeri adrenal
medulla ve sempatik sinirlerdir. Adrenal
medulla ve sempatik SS ‘sempatokromaffin
sistem’ olarak adlandırılır.
• Adrenal medullanın endokrin hücreleri
‘Kromaffin hücreler’ olarak adlandırılırlar. Bu
hücreler kalp, karaciğer, böbrekler, cinsiyet
bezleri, postganglionik sempatik sinirlerin
adrenerjik nöronları ve SSS de de bulunurlar.
• Adrenal medullanın temel ürünü Adrenalindir.
Medulladaki katekolaminlerin % 80 nini oluşturur ve
medulla harici sentezlenmez.
• NA’nin çoğu ise postganglionik sempatik sinirlerin
innerve ettiği organlarda sentezlenir ve innerve edilen
dokuda lokal olarak etki eder (%80). Postganglionik
sempatik sinirler katekolaminleri depolamazlar.
Gerikalan % 20 ise diğer sinir uçlarında sentezlenir ve
dolaşım yoluyla hedef organa ulaşır.
• Adrenalin ve NA adrenal medulla ve diğer kromaffin
hücre içeren dokularda depolanırlar.
• Katekol halka yapısı nedeniyle kolaylıkla
kinon formuna oksitlendikleri için ışığa ve
havaya çok duyarlıdırlar.
• Tirozin (hidroksifenilalanin) türevidirler.
Katekolamin sentezi
• Katekolaminler tirozin aminoasitinden 4
basamakta sentezlenirler:
1. Halka hidroksilasyonu
2. dekarboksilasyon
3. yan zincir hidroksilasyonu
4. N- metilasyon
Adrenalin sentezinde tirozin aminoasiti prekürsördür. Tirozin aminoasiti
karaciğerde fenilalaninden sentezlenir veya diyetle alınır.
Sentez I
• 1.basamak: Tirozinin sitozolde dopaya dönüşümü (dopa = 3,4-
dihidroksifenilalanin).
• Enzim: Tirozin hidroksilaz (tirozin-3-monooksijenaz)
• Kofaktörler: Tetrahidrobiopterin ve O2
Oksijen + Su +
tetrahidrobiyopterin dihidrobiyopterin
Tirozin hidroksilaz
TİROZİN Dihidroksifenilalanin
6
(L-DOPA)
İkinci Basamak
Sentez II
• 2. basamak: Sitozolde dopanın dopamine dönüşümü
(dopamin = 2-(3,4-dihidroksifenil) etilamin).
• Enzim: Dopa dekarboksilaz (non-spesifik L-amino asit
dekarboksilaz)
• Kofaktör: Piridoksal fosfat
DOPAMİN 7
Dihidroksifenilalanin
(L-DOPA)
Üçüncü Basamak
Sentez III
• 3. basamak: Salgı granüllerinde dopaminin
noradrenaline dönüşümü.
• Enzim: Dopamin b-hidroksilaz (dopamin b-
monooksijenaz)
• Kofaktörler: Askorbat ve O2
Oksijen Su +
+
dihidroaskorbat
askorbat
Dopamin b-hidroksilaz
8
DOPAMİN NORADRENALİN
S-adenozilhomosistein
S-adenozilmetionin
Feniletanolamin N-
metiltransferaz
9
NORADRENALİN ADRENALİN
TİROZİN
tetrahidrobiyopterin
Tirozin
cytosol hidroksilaz
SİTOZOL
dihidrobiyopterin
DOPA
Aromatik
amino asit
cytosol
SİTOZOL dekarboksilaz
DOPAMİN
10
DOPAMİN
askorbat
secretory
Salgı
Dopamin vesicle
kesecikleri
b-hidroksilaz
dihidroaskorbat
NORADRENALİN
S-adenozilmetionin cytosol
SİTOZOL
Feniletanolamin
N-metiltransferaz S-adenozilhomosistein
ADRENALİN
11
• Tirozinin hidroksilasyonu ile
dihydroxyphenylalanine (DOPA) sentezinde
tirozin hidroksilaz hız kısıtlayıcı basamaktır.
Tirozin hidroksilaz hücre membranında
lokalizedir. (THB)
• Enzim aktivitesi sempatik uyarı ile artarken
katekolamin sentezi ile azalır. (end-product
inhibition)
• Katekolaminler kan beyin bariyerini geçemez.
Gerektiğinde geçebilen L-Dopa verilir (Örn
Parkinson hast)
• DOPA dekarboksile olarak DOPA
dekarboksilaz enzimi ile stoplazmada
Dopamine dönüşür. (PP)
• Alfa metil dopa gibi L-Dopa benzeri
bileşikler bu tepkimenin yarışmalı
inhibitörleridir ve bazı ht türlerinin
tedavisinde kullanılırlar.
• Adrenal medullada NA depo granüllerinden
salınarak diğer bir sitozolik enzim
phenylethanolamine-N-methyltransferase
(PNMT), için substrat olur ve Bu enzim
SAM’ den bir metil grubunu NA’ e transfer
ederek Adrenalin oluşmasını sağlar.
• Adrenalin depolanmak için granüle tekrar
girmek zorundadır. *
Adrenal medullada depolanma kromaffin
granüllerde yer alır. Bu granüller katekolaminlere
ilave olarak ATP-Mg+2, Ca+2, DBH ve
kromogranin A proteini gibi bazı maddeleri
içerirler.
Adrenal medullanın nöronal uyarılması ile granül
membranı plasma membranı ile birleşir bu olay A
ve NA nin ekzositoz ile salınmasına yol açar. Bu
kalsiyum bağımlı bir olaydır. ATP-Mg+2, Ca+2,
DBH ve kromogranin A proteini de granül içindeki
oranları ile uyumlu olarak salınırlar.*
Katekolaminlerin metabolizması
• Katekolaminler plazmada proteine
bağlanmazlar.Nadiren albumin ile çok gevşek bir
bağlantı içinde dolaşıma katılırlar ve çok kısa yarı
ömürleri (10-30 sn) vardır.
• Katekolaminler katekol-O-metil transferaz
(KOMT) ve monoaminooksidaz (MAO) ile inaktif-
O-metile ve deamine metabolitleri oluşturmak
üzere hızla metabolize olurlar.
• KOMT sitozolik bir enzimdir. Çoğu
dokuda bulunmakla beraber karaciğer,
böbrek ve eritrositlerde en çoktur.
Norepinefrin ve epinefrinin benzen
halkasının 3. konumuna metil
grubunun ilavesini katalizler. SAM
metil donörüdür. Sonuçta
normetanefrin ve metanefrin oluşur.
• MAO monoaminleri okside eden bir
oksidoredüktazdır. Karaciğer, mide, böbrek
ve barsaklarda bol bulunur.
• MAO-A nöral dokulardadır. A ve NA ni
deamine eder.
• MAO-B böbrek dışı dokularda bulunur.
• Dopamin her iki form tarafından da
metabolize edilir.
• Katekolamin metabolitlerinin tanısal anlamlılığı
vardır. Metanefrinler A ve NA’nin metoksi
türevlerini temsil ederler; A ve NA’nin O metil
deamin ürünü 3 metoksi 4 hidroksi mandelik
asittir (VMA).
• MHPG beyin dokusu hariç daha az üretilir.
Beyin dokusunda ise NA’nin major metabolik
son ürünüdür.
• Dopaminin son ürünü oksidatif deaminasyonu
(MOA ile) ve O-metilasyonu (COMT ile) ile
Homovanilic asittir. (HVA)
• Özellikle VMA’nin idrarda ölçümü; A ve
NA’nin vücuttaki üretimini yansıtmaktadır.
Adrenal Medulla Hormonlarının
Fonksiyonları
• Dopamin ve NA; SSS de önemli
nörotransmitterdir. Aynı zamanda vasküler
sistemde belirgin etkileri vardır.
• A ise metabolik proseste özellikle karbonhidrat
metabolizması üzerine olan etkide önemlidir.
• Adrenerjik reseptörlerin iki tipi (alfa ve beta)
üzerinden etki ederler. A ve NA alfa reseptörleri
etkilerken; beta reseptörler A hassas ama NA’e
karşı o kadar hassas değildir. Bundan dolayı A ve
NA dokularda farklı etki yaparlar.
• Αlfa1 reseptörler ile fosfoinozitol yolunu
uyararak
• Alfa2 reseptörler ile adenilat siklaz inh.
yaparak
• Β1 ve B2 reseptörler ile adenilat siklaz
yolunu uyararak etki ederler.
Kalp hızı artar
Periferik
vazokonstriksiyon
Epinefrin
(Adrenal medulla)
Koroner ve bronşial
dilatasyon
Kas ve karaciğerde
Glikojenoliz artar
Glikoneojenez artar
Adrenal Medulla Hormonlarının
Klinik Önemi
• Katekolaminlerin sağlık ve hastalıkta
önemli rolleri vardır.
• Katekolaminlerin aşırı salınımı stres ile
ilgilidir; Kan basıncı veya kan volumünde
düşme, KKY, aritmilerde görülürken
• Katekolaminlerin düşük düzeyleri ise
idiyopatik postural hipotansiyonda
görülmektedir.
Feokromositoma
◼ Adenohipofiz ◼ Nörohipofiz
1. Pars Distalis 1. Median Eminens
2. Pars İntermedia 2. Pars Nervoza
3. Pars Tüberalis 3. Infundubulum
Adenohipofiz Histolojisi
◼ Oksitosin
Yapısı
◼ Myelinsiz sinie lifleri
• Kortizol eksikliği:
• Yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma, hipotansiyon, hipoglisemi
• Mineralokortikoid eksikliği:
• Dehidratasyon, hiponatremi, hiperkalemi, asidoz, hipotansiyon
• Hiperpigmentasyon
• (en erken bulgudur, deri ve mukozadadır) (Sekonder adrenal yetmezlikte hipopigmentasyon!)
• Kilo kaybı
• Hipotansiyon
• Ateş
• Amenore (aksiller ve pubik kılların kaybı)
• Vitiligo
ADDİSON HASTALIĞI
2-BÜYÜME HORMONU→IGF-1
BÜYÜME HORMONU
Fazlalığı Eksikliği
• 40-47 yaş
• Prevelansı milyonda 28-137, insidansı yılda 2-11 olgu
• Semptomların başlaması ile tanı arasında geçen süre arasındaki zaman ortalama
5 yıldır!!! (bu sürenin 15 yıla kadar uzayabileceği bilinmektedir!)
BÜYÜME HORMONUNUN ETKİLERİ
Büyüme üzerine etkileri Metabolik Etkileri
Fazlalığı Eksikliği
Fonksiyonel
• Hipotiroidi
• Tirotoksikoz-Hipertiroidi
• Ötiroidi
Yapısal
• Tiroid bezinin büyümesi=Guatr
• Nodüler (benign, malign)
• Diffüz
GUATR
Fazlalığı Eksikliği
Hipotalamus – hipofiz
hastalıklarında en sık
görülen hormonal
değişiklik prolaktin
artışıdır…
5) FSH, LH→ÖSTROJEN, TESTESTERON
GONAD HORMONLARININ ETKİLERİ
• Folikülogenez, spermatogenez
Fazlalığı Eksikliği
Fazlalığı Eksikliği
o Erekt: Ayakta
o Semierekt: Yarıyatar
o Supin: Sırtüstü yatar pozisyon
o Pron: Yüzükoyun yatar pozisyon
o Trendelenburg: Başaşağı
DÜZLEM TERİMLERİ
◼ Kontrastlı tetkikler:
◼ İVP, Sistografi, HSG, İV kolanjiografi, PTK,
Kistografi, Baryumlu tetkikler, Myelografi,
kavernozografi, anjiografi, lenfanjiografi vs.
MAMMOGRAFİ
◼ Mammografi cihazı; düşük enerjili ve homojen
x-ışını üretir
◼ Kullanılan film/kaset kombinasyonu farklı
◼ Uzaysal/kontrast rezolüsyonu yüksek
◼ Memenin iç yapısı (süt bezleri, yağ dokusu,
vasküler yapılar) net olarak ortaya konur
◼ Özellikle meme kanserinin tanısında
◼ 40 yaş üzerinde tarama amaçlı
◼ US ile birlikte
ULTRASONOGRAFİ (US)
ULTRASONOGRAFİ (US)
◼ Yüksek frekanslı ses dalgası (2-18 Mhz)
kullanılır
◼ Görüntüler bilgisayar ortamında saklanabilir
◼ Kesitsel ve 3B görüntü elde edilir
◼ Ekojenite
US Avantajları
◼ Ucuz
◼ Kolay uygulanır
◼ Noniyonizan
◼ Multiplanar görüntü
◼ Portatif olması
US Dezavantajları
◼ Hava, kemik doğal bariyer (Akc, barsaklar)
◼ Hekime ve cihaza bağımlı
US Kullanım alanları
◼ Yumuşak dokular
◼ Pediatrik yaş grubu
◼ Obstetrik, yüzeyel organlar (tiroid, meme,
eklem vs)
◼ Endosonografi (transrektal, transvajinal)
◼ US eşliğinde biopsi, kist drenajı.
RENKLİ DOPPLER
ULTRASONOGRAFİ (RDUS)
◼ Doppler frekans kayması: Ses dalgası, hareketli bir
yapı (eritrositler) ile karşılaştığında frekansı değişir
◼ Kanın akım hızı ve yönü belirlenir
◼ Bu bilgiler bir spektrum olarak, B-mod görüntü ile
birlikte akımın yönüne göre renklendirilerek verilir
(RDUS).
◼ Noninvaziv vasküler tanı yöntemi
◼ Dezavantajları: US ile aynı ve anatomik detay vermez
TİROİD ULTRASONOGRAFİSİ
TİROİD ULTRASONOGRAFİSİ
TİROİD SİNTİGRAFİSİ
ANJİYOGRAFİ (DSA)
◼ Kateter kullanılarak intravasküler kontrast madde
verilerek arteriografi veya venografi yapılır
◼ İnvaziv bir yöntem
◼ Anjiografi cihazları x-ışını ile çalışır
◼ Günümüzde dijitalize cihazlar kullanılmaktadır (DSA:
Digital Subtraction Angiography)
◼ Vasküler lezyonların (AVM, anevrizma, AVF, oklusiv
vasküler hastalıklar, vasküler tümörler) tanısıda
kullanılır
◼ Vasküler lezyonların radyolojik tedavisinde etkin rol
alır
BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ
(BT, CT)
BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ
(BT, CT)
◼ X-ışını kullanılır
◼ Beyaz-siyah arasında gri tonlar
◼ Dansite (HU)
◼ Attenüasyon değerleri (HU): Saf su“0”, hava“-1000”, yağ
“-100”, y.doku“30-80”, kemik“200-500”, metaller“3000”
◼ Kemik ve kemiksi dokular -parlak
◼ Hava ve hava içeren dokular -koyu
BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ
(BT, CT)
◼ Yağ sıvıdan daha koyu, yumuşak doku sıvıdan daha
parlak
◼ WW ve WL (Pencere genişliği ve pencere seviyesi)
◼ Aksial, koronal görüntüler - rekonstrüksiyon
◼ İV kontrast madde ile y. dokular arasında kontrast
farklığı daha iyi ortaya konulabilir
◼ Kullanım alanı: MSS, baş-boyun, toraks, abdomen,
pelvis, iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem.
◼ BT eşliğinde biopsi, kist, abse drenajı yapılabilir
BT Avantajları
◼ MR’a göre daha ucuz ve yaygın
◼ Kısa inceleme süresi
◼ US karşılaştırıldığında film vermesi ve içi hava dolu
yapıları göstermesi
BT Dezavantajları
◼ US’den pahalı ve iyonizandır
◼ MR ve US’den kontrast rezolüsyonu düşüktür
◼ Yoğun kemik yapının bulunduğu yerlerde yumuşak
dokuların değerlendirilmesi güç
Multislice (Çok kanallı)
Bilgisayarlı Tomografi
◼ Spiral BT’den farklı değildir.
◼ X-ışını tüpü ve dedektör hasta etrafında 360 derece
senkronize dönerler.
◼ 4, 8, 16, 24, 64, 128, 256 kesitli: Dedektör geometrisi
ile
◼ Gantri rotasyon süresi 0,5 sn altında
◼ Yazılım progamlarındaki gelişme ile: üç boyutlu
görüntüleme, BT anjiografi, BT kolonoskopi, BT
bronkoskopi, dental BT, BT perfüzyon görüntüleme
MANYETİK REZONANS
GÖRÜNTÜLEME
MANYETİK REZONANS
GÖRÜNTÜLEME
◼ Görüntüler, oluşturulan yüksek manyetik alanda,
radyo dalgaları kullanılarak hidrojen atomlarından
gelen elektromanyetik sinyallerin yoğunluğunu
yansıtır.
◼ İntensite
◼ Sinyal yoğunluğu, hidrojen atomlarının yoğunluğu ve
manyetik çevre ile ilişkilidir
◼ Multiplanar kesitler
◼ Kontrast rezolüsyonu BT’den yüksektir
◼ Görüntüler: T1, T2 ve proton dansite (PD) ağırlıklı
MANYETİK REZONANS
GÖRÜNTÜLEME
T1 T2
Lezyon (Tümör) Koyu Parlak
Sivi Koyu Parlak
Yag Parlak Parlak
K as, tendon, fasia Koyu Koyu
K emik korteksi Koyu Koyu
Damar (*) Siyah Siyah
MR Kullanım alanları
◼ SSS
◼ Kas-iskelet sistemi
◼ Abdomen ve genitoüriner sistem
◼ Kardiovasküler patolojiler
◼ MR anjiografi, üç-boyutlu görüntü
MR Dezavantajları
◼ Pahalı
◼ Uzun süreli tarama süresi,
◼ Paramanyetik cisimler (kalp pili, metalik klips ve
protez)
◼ Klostrofobi
◼ Yaşlı-düşkün hastalar, çocuklar
◼ Kemik, kalsifikasyon ve hava sinyalsizdir
TİROİD BEZİ-BOYUN
RADYOLOJİK ANATOMİSİ
Ultrason (USG)
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
Lig.
Kartilaj
tirohyoidea
triticea
Memb.
tirohyoidea
Krikotiroid
ligaman
Krikotrakeal
membran
A
P
Gerçek kordlar
Ariepiglottik Rimaglottis
fold
FARİNKS ANATOMİ
Hipofarinks
Tonsiller ve plikaları
Dil kökü (1/3 posterior),
linguler tonsil
Vallekulalar
Yumuşak damak inferioru-
uvula
Arka duvar (C2-3)
Sulkus terminalis
NAZOFARİNKS
NF her iki tarafında östaki tüplerinin açıldığı yan duvarlar yer alır
Östaki borusunun kartilaj kısmı NF de lümene doğru bir kabarıklık
oluşturur >>>>>>>>Torus tubarius
Rosenmüller fossa
Nazofarinks
Torus tubarius
Faringeal tonsil
Sert damak
Nazofarinks
Parotis gland
Faringeal reses
Yumuşak damak
Uvula
Palatin tonsil
Ağız tabanı
Orofarinks -
vallekula
Epiglot
laringofarinks
Preepiglottik yağ
Laringeal lümen
Ariepiglottik fold
Priform sinüs
Tirod kartilaj
Vokal Aritenoidkartilaj
kord
Krikoid kartilaj
İnfraglottik
Tiroid gland kavite
Krikoid kartilaj
Krikoid kartilaj
Tiroid gland
Faringoözofageal
bileşke
Trakea
Tiroid gland
Özofagus
TEŞEKKÜRLER
Tiroid Hormon Etki
Mekanizması ve Fizyolojik
Etkiler
-Kalsitonin
Deiyodinaz I karaciğer ve böbrek gibi kan akımı fazla olan dokularda bol bulunur.
Deiyodinaz II beyin ve hipofizde bol bulunur. Serum T4 düzeyleri arttığında bu enzim
aktivitesi azalır ve beyin hücrelerini aşırı T3’den korur.
Deiyodinaz III birçok dokuda bulunur ve rT3 (inaktif bileşik) oluşumuna neden olarak
açlık, katabolik hastalıklar, hamilelik , stres veya bazı sistemik hastalıklarda bazal
metabolizma hızını düşürmeye yönelik adaptif bir mekanizma oluşturur.
◼ Kanda T3 ve T4’ün az bir bölümü hariç çeşitli plazma
proteinleri ile bağlanma,
◼ tiroksin-bağlayıcı globulin (esas)
◼ tiroksin-bağlayıcı prealbumin (transtiretin) ve
albumin (daha az)
◼ Tiroid hormonları hidrofobik yapıda
◼ Fizyolojik olarak etkin olan ve hipofizin TSH
salgılamasını inhibe eden, plazmadaki serbest
hormonlardır. Serbest hormonlar hücrelerin içine
kolaylıkla girebilirler.
T3 T4
Plazma proteinlerine bağlanma Zayıf Kuvvetli
Plazmadaki bağlayıcı proteinlerin ilgisi Fazla FAZLA
Tiroid hormon reseptörlerine bağlanma Kuvvetli Zayıf
Yarı ömür Kısa Uzun
Dokulardaki etki hızı Hızlı Yavaş
Hücre içi proteinlere bağlanma Zayıf Kuvvetli
◼ Tiroid hormonları
hücrelere yavaş serbestleşirler.
hücre içinde depolanır ve günler ve
haftalar içinde kullanılırlar.
etkileri yavaş başlar, etki süreleri
uzundur.
◼ Nukleusta spesifik reseptör
proteinine bağlanırlar.Tiroid hormon
reseptörleri DNA genetik ipliklerine
bitişik veya hemen onlara yakın
olarak bulunur. Hormonun
bağlanması reseptör proteinde
konformasyonel bir değişiklik
oluşturur. Hormon reseptör
kompleksi daha sonra hormon
response element adı verilen ve
reseptöre spesifik olan DNA
dizisine bağlanır. Bu bağlanma için
çinko iyonuna gereksinim vardır.
DNA üzerinde bu bölge yanında yer
alan yapısal genlerin ekspresyonu,
dolayısıyla transkripsiyonu değişir.
Hücre içinde protein sentezi aktive
olur veya baskılanır.
T3
Mitokondri Çekirdek
Sempatik etki
mRNA
Mitokondri sayısı ve büyüklüğü
artar. Büyüme ve
Na-K-ATPaz olgunlaşma için
Hücresel işlevlere enerji proteinler
(Enerji kullanılır, ısı )
sağlamak için ATP üretim hızı
artar. Solunum enzimleri Oksijen
tüketimi ve metabolik hız (Beyin,
testis, lenf bezi, dalak ve adenohipofiz hariç)
◼Vücudun hemen hemen
bütün hücrelerinde
bazal metabolizma
hızını arttırırlar
(%60-100).
◼ Tiroid hormonlarının
vücuttaki yaygın
etkilerinin bir kısmı
O2 tüketiminin
uyarılmasına
(kalorijenik etki)
ikincildir.
◼ Tiroid hormonları
tüm memeli
canlıların
yaşamları için
gereklidir.
Konsantrasyonları, aktiviteleri ve/veya gen ekspresyonları tiroid hormonları tarafından
düzenlenen bazı moleküller
Artanlar Artanlar
Na-K-ATPaz (beyin, dalak, testis hariç) Ca-ATPaz
Sitokrom oksidaz Osteokalsin
Üre ADH
Glukoz taşıyıcıları cAMP
β-Adrenerjik reseptör Eritropoetin
Uyarıcı G protein
Tirozin Azalanlar
Alkalen Fosfataz TSH (Tirotiropin)
Hidroksipirolin Tiroid hormon reseptörü
Seks steroid-bağlayıcı globulin Miyozin ağır zincir-beta
Kortizol metabolitleri İnhibitör G protein
Alfa-Gliserofosfat dehidrogenaz Total ve LDL kolesterol
Piridin nükleotid transhidrojenaz
Malik enzim
Miyozin ağır zincir alfa
Büyümeye etkileri:
◼ Endokondral kemikleşmeyi, kemiğin doğrusal büyümesini ve epifizel
kemik merkezinin olgunlaşmasını uyarırlar.
Hipertiroidi Hipotiroidi
Kan hacmi
Direk ve indirek
Solunum sistemine etkileri:
◼ Oksijen kullanımı
◼ Karbondioksit oluşumu
◼ Hipotiroidizmde gözlenir.
somnolans