Professional Documents
Culture Documents
Asr-I Saadette Muzik Aletleri-Nebi Bozkurt
Asr-I Saadette Muzik Aletleri-Nebi Bozkurt
349
rivayet bu geleneğin devamı olarak değerlendirilmelidir .
Düğünlerde def çalınmasıyla ilgili hadislerden birinde def yerine
"ğırbâl" ifadesi geçmektedir ki Araplar kalbur ve eleğe benzeyen büyük
boy defe bu ismi vermişlerdir 350 . Tarihî eserlerde Sâmılerin kullandığı
defler arasında murabba (dörtgen) şeklinde defler 3 5 1 de varsa da
hadislerde buna tesadüf edemedik. Ancak Mufaddal b. Seleme, meğâzî
yazan İbrahim b. Sa'd(v.799 m.)'ın Iraklılar'ın mûsikî hakkındaki
içtihatlarını tenkid vesilesiyle anlattığı bir gençlik hatırasında babasıyla
beraber Evsli bir cariyeyi dinlemek üzere gittikleri evin penceresinde
murabba' defler gördüğünü söyler 3 5 2 .
Abdullah b. Amr'a mı yoksa Abdullah b. Ömer'e mi ait olduğu
konusunda ihtilaf edilen mevkuf bir hadiste hakkın gelmesiyle zail
olacak batıllar arasında sayılan "kinnarât" da defler şeklinde
yorumlanmıştır353.
a.Vurmalı çalgılar hadislerde içki ve kumarla beraber menhîler arasında sayılan "kûbe"
3 5 4
aa.Def davul veya tavla olarak yorumlanmıştır. İçki ve meysir(kumar)la
Hadislerde en çok geçen mûsikî âleti "deftir. " D e f i n bazı 349. Ahmcd, IV, 353; Ebû Dâvûd, Eymân, 22; Tirmizî, Menâkıb, 71.
350. en-Nihâye, III, 352
çeşitleri vardır. Biraz büyük olanına " k e b e f ' C ^ ) diyorlardı. Kureyşli
3 5 1 . Kitab-ı Mukaddessin Ç ı k ı ş , 20.âyetinde g e ç e n d e f Süryanîce
hanımlar ellerinde keberler (ekbâr veya kebâr) ile Kureyş ordusunu tercümesinde, dörtköşe anlamına gelen " r e p h ı ' a" kelimesiyle
348
savaşa teşvik ederlerdi . Keber muhtemelen günümüzdeki dabruka çevrilmiştir. İ s l â m literatüründe d ö r t köşe defe Asr-ı Saadet'ten
sonraki dönemde tesadüf edilmektedir (Bk.H.G.Farmer, T e r , İA, X I I ,
türünden bir âletti. Araplar savaştan dönen kahramanlarını da def
( 1 ) , 115
çalarak karşılarlardı. Hz.Peygamber sağ salim dönerse def çalıp 352. ş.12 (Metin s. 10-11)
söylemeyi adayan ve kendisine bu konuda izin verilen cariye ile ilgili 353. Herevî, IV, 277-278. Herevî merfu' bir hadiste de geçtiğini ifade
ediyor fakat kaynak vermiyor.
354.Kûbe'nin davul olduğu y o r u m u n u Ali b. Bezîme yapmaktadır. Bu
konudaki rivayeti kendisinden alan Süfyan es-Sevrî, ona "Kûbe"nin
anlamını sormuş o da "tabi" (davul) diye cevap vermiştir(Ebû Dâvûd,
Eşribe,7; Ahmcd, I, 274).
348. "Ekbâr" tubûl yani davullarla izah edilmiştirfVâkidî, I, 225).
Hadiste Folklor-EĞLENCE Hadiste Folklor-EGLENCb
kulağını tıkadığı şeklindeki rivayet, senedi ve versiyonlarında davul nisbet edilen bir mevkuf hadiste de batıl sayılan şeyler arasında
yerine mizmar ve zemmâre kelimelerinin bulunması nedeniyle zayıf "mezâhir" şeklinde çoğul olarak geçmektedir 361 . Ebû Ubeyd'in verdiği
tır 3 5 7 . Hadislerde davulun fazla geçmemesi Arap toplumunda yaygın bilgiye göre Ûd'un teline "veter" (çoğulu:evtâr)'dan ayrı olarak "şir'a"
olarak kullanılmadığına yorumlanabilir. ( < ^ j ^ i ) da deniyordu 362 .
fakat ilk kocasmı unutamamıştır. Hz.Peygamber, H z . A i ş e y e : "Ey Aişe 364. Bk. A.g.e., IV, 279
sana karşı benim durumum Ebû Zer"ın Ümmü
4f
Zer e durumu 365. en-Nihâye, IV, 168
gibidir. (Ama ben senden ayrılacak değilim.) buyurmuştur. 366. Şevkânî, A.g.e.,VIII, 114
94 Hadiste Folklor-EĞLENCE Hadiste Folklor-EĞLENCE
371
bb.Tambur "zümmârate râ'in" veya "zemmâre" ^1 j ijUj ifadesi geçmektedir .
Mısır mezar duvarlarında bulunan telli saz tasvirlerinden bir kısmı Bu ifade değişik şekillerde yorumlanmıştır. Bunlardan biri üflenerek
372
daha çok tamburu andırmaktadır. Hadiste yukarıda ifade edildiği gibi güzel sesler çıkarılan sazdan âlete "mizmâr" ve "zemmâre" denildiği
373
"artaba" kelimesi tambur olarak da yorumlanmıştır 367
. Ayrıca şeklindedir .
Hz.Peygamber'in Tevrat'taki vasfıyla ilgili bir rivayette geçen
"kinnârât" (oljLSUl) ifadesi berbat(ûd) ve tanbur olarak açıklanmıştır. db.Boru
Rivayete göre Hz.Peygamber'in gönderiliş gayelerinden biri bu tür Eskiden kullanılan müzik âletlerinden biri de borudur. Özellikle
eğlence âletlerinin yok edilmesidir 3 6 8 . Benzer bir rivayette hakkın fıldişinden yapılan borular üzerine yapılan ince desenlerle fildişi
gelmesiyle zail olacak batıllar arasında sayılanlardan biridir. Ebû Ubeyd sanatının en güzel örneklerini oluştururlar. Hz.Peygamber'in
Kasım b. Sellâm, yukarıdaki bilgiye ek olarak kelimeyi def olarak hadislerinde dolaylı da olsa borudan bahsedilir. Hz.Peygamber'e
açıklayanların bulunduğunu da ekler 369
. İbn Ebî Şeybe'nin rivayetine "sur"un ne olduğu sorulduğunda, "bir boynuzdur ki ona üflenir" 3 7 4
göre bir adamın tarafından tamburu kırılan kimse şikâyette bulunmuş, buyurmuşlardır. Sadece fildişinden değil diğer bazı hayvanların
Ünlü Küfe kadısı Şurayh(v.79 h.?) tazmin hükmü vermemiştir 370
. Bu boynuzlarından da boru yapıldığı bilinmektedir.
onun tamburu işe yarar bir mal olarak kabul etmediğini göstermektedir.
Rivayet'te "tambur" ifadesi geçmektedir.
b e Sanç
Hz.Hamza'nın henüz içki haram kılınmadan fazla içip sarhoş
olduğu ile ilgili rivayette geçen ( < - L ^ ı < V»« î ) ifadesinde ve
Câhiliye şiirinde çok kere geçen "kerihe" kelimesini İbnü'l-Esîr, kiran
yani sanç çalan şarkıcı olarak yorumlamıştır.
d. Üflemeli Enstrümanlar
da.Ney ve kaval
Yukarıda Arkeoloji bölümünde üflemeli sazlarla ilgili olarak 3 7 1 . B k İ b n Hıbân, I I , 4 0
Mısır mezar resimlerinden örnekler görmüştük. Ağaç veya sazdan 372. en-Nihâye, I I , 312; Lisan, IV, 327
3 7 3 . Hattabî, E b û D a v u d ' u n rivayetinde g e ç e n m i z m â r ifadesini,
yapılan üflemeli mûsikî âletleri hadislerde fazla tesadüf edemedik.
çobanların çalmakta mutad olduklan 13lık ( )
Abdullah b. Ömer'in kulak tıkadığı sesle ilgili rivayetlerden birinde şeklinde yormaktadır(MedHmü 's-Sünen, IV, 124)
367. Herevî, IV, 279; en-Nthaye, III, 216 374. Tirmizî, Kıyâme, 8; Tefsîr-i Sure 39, 8 ; Dârimî, Rikâk, 79, Ahmed,
368. en-Nihâye, IV, 202 I I , 162, 192
369. Herevî, IV, 276
370. Bk.İbn Ebî Şeybe, V, 10, Hadis no:23 224