You are on page 1of 19

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ

SANAT ve TASARIM ANASANAT DALI SANATTA YETERLİK PROGRAMI

“Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka ve


Yapay Zeka Sanatçılar..!” Temel Şükrü Töre *

Özet

Rönesansla birlikte Hümanizm olgusuyla tanışan insanoğlu yakın gelecekte karışılacağı


Posthümanizme geçiş olarak tanımlayabileceğimiz Transhümanizm çağını yaşamaktadır.
Bu çağla birlikte yapay zeka (Artificial Intelligence- AI) çalışmaları hız kazanmış ve
yaşamımızın her alanını etkilemeye başlamıştır. Mutfak eşyalarımızdan kullandığımız
arabaya kadar her teknolojinin içinde yer alan yapay zeka sanatsal alana da el atmış
özellikle 2014 ten sonra çok ciddi gelişmeler göstermiştir. Yapay zekanın sanat ürünleri -
sanatın kendi içindeki tartışmaları da düşünürsek- gerçekten eser olup olmadıkları,
sanatsal iddiada bulunmaları yönüyle dikkat çekmektedir. Öyle ki sanatın özgün
yolculuğunda kendisine yeni alanlar açan yapay zekâ (AI)’nın, insanlığın bilim ve
teknolojideki olağan gelişiminin dışında, sanatın insani yanı düşünüldüğünde; sanat ve
hayat algımızda ne yönde değişim ve dönüşüm yaratacağı, önemli bir tartışma konusu
olarak karşımızda durmaktadır.

Bu makalede yapay zekânın gelişimi ve kabul görülmekte olan çeşitli bilimsel tanımlar
ele alınmaktadır. Ayrıca yaratıcılığın yapay zekâ ile olan ilişkisi bilişim teknolojisinin
gelişimi incelenerek sorgulanmakta ve güncel sanat çalışmalarındaki etkileri
incelenmektedir. Posthümanizm çağının insanoğlu için vadettiği gelecek tartışmalarında
yapay zekânın tarihsel süreci ve sanatla ilgili çalışmaları incelenmiş,

Anahtar kelimeler: Hümanizm, Transhümanizm, Posthümanizm, Yapay zeka(AI),


Yaratıcılık, Sanat

* Öğr. Gör. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Myo El Sanatları Bölümü, temel.tore@omu.edu.tr

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


2

“Creativity and Artificial Intelligence Towards the Age of Post-Humanism


Artificial Intelligence” Temel Şükrü Töre *

Abstract
Humanity, who was introduced to the phenomenon of Humanism with the Renaissance, is
experiencing the age of Transhumanism, which can be defined as the transition to
Posthumanism, in which it will be involved in the near future. With this age, Artificial
Intelligence (AI) studies gained momentum and started to affect every area of our lives.
From our kitchenware to the car we use, artificial intelligence, which is included in every
technology, has also entered the artistic field, especially after 2014 and has shown serious
progress. Art products of artificial intelligence – considering the debates within art itself -
stand out in terms of whether they are really works or not, in terms of their artistic claims.
In fact, apart from the usual development of artificial intelligence (AI), which opens up
new areas in the original journey of art, science and technology of humanity, the human
side of art is considered; The direction of change and transformation in our perception of
art and life stands as an important subject of discussion.

In this article, the development of artificial intelligence and various accepted scientific
sciences are discussed. Moreover, the relationship between creativity and artificial
intelligence is questioned by examining the development of information technology and
examined in contemporary art works. Examining the historical process of artificial
intelligence and art studies in the future debates promised by the era of post-humanism
for human beings.

Key words: Humanism, Transhumanism, Posthumanism, Artificial intelligence (AI),


Creativity, Art

Giriş
Posthümanizm’e giriş yapmadan önce Transhümanizm’e zemin hazırlayan olgu olarak
Hümanizmi anlamak gerekir. Çünkü insanı ön plana çıkaran Hümanizm gibi Transhümanizm
savunucuları da her şeyi insan için yaptıklarını söylemektedirler. Bugünkü bütün bu
teknolojik gelişmelerin insanoğlunun faydasına olduğunu savunan Transhümanizmciler
ölümsüzlüğe yani Post- İnsan ırkına ulaşmak için her türlü teknolojiyi kullanmayı mubah
görmekteler.
Hümanizm ’in genel anlamı; insanlık aşkı, insaniyete muhabbet, insancıllık/insancılık,
renk, din, ırk ve mevkiini dikkate almadan sevmek anlamına gelmektedir. Hümanizm aklı
insan varlığını tek ve en yüksek değer kaynağı olarak görmüştür. Bireyin yaratıcı ve ahlaki
gelişiminin, rasyonel ve anlamlı bir biçimde, doğaüstü alana hiç başvurmadan, doğal yoldan
gerçekleştirilebileceğini belirtmiş ve bu çerçevede insanın doğallığını, özgürlüğünü ve
etkinliğini ön plana çıkaran felsefi akımdır diyebiliriz.
“Bir başka anlamda da hümanizm, antikçağ felsefesinin kaynaklarına ve anlaşılmasına
yöneliş ve onların yeniden bir değerlendirilmesi girişimi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak
hümanizm esas ve yaygın anlamda, yeni meydana gelen modern insanın yeni dünya görüşü ve
yaşam anlayışı olarak anlam kazanmıştır” (Yıldız, 2020).

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


3

İlk belirtileri XIV. yüzyılın başlarında İtalya’da görülmeye hümanizm ve Rönesans, asıl
gücüne XV. yüzyılda ulaştı ve XVI. yüzyılın sonuna kadar da varlığını sürdürdü. İtalyan asıllı
Dante, Petrarca ve Boccacio hümanizmin ve Rönesans’ın ilk müjdecileridir.

1.Post-Hümanizme Geçiş Olarak Transhümanizm


Felsefesini eskiçağ metinlerinden alan ve insanı merkeze yerleştiren hümanizm insan
aklını, etik ve adalet kavramlarını temel almıştır buna karşı batıl inanışları ve metafizik olanı
reddetmiştir.
“Dijital devrimin yaşanması ve teknolojinin büyük bir hızla gelişmeye devam etmesi,
insan makine arasındaki etkileşimin had safhaya yükselmesi ve teknolojinin “Dijital Çağ”
olarak da nitelendirilen 21. yüzyılda insanların bir uzvu haline gelmesi durumu, Hümanizm
kavramına ek olarak Transhümanizm ve Post-Hümanizm gibi kavramların doğmasına sebep
olmuştur” (Yaman, Zengin, 2019, s.537)
“Transhümanizm düşüncesinin arkasındaki temel anlayış; genetik mühendisliği,
nanateknoloji, klonlama ve diğer teknolojiler aracılığı ile ölümsüz bir hayat yaratmanın
mümkün olduğu ve bunun yapılması gerektiğidir. Transhümanizm insanı yani bu dönüşmüş
insan, post hümanizm adı verilen daha sonraki evre için bir geçiş niteliği taşımaktadır. Post
hümanizm insanı, sıradan insana göre daha güçlü, daha sağlıklı, yaşlanma etkileri neredeyse
ortadan kaldırılmış, fiziksel zihinsel ve duygusal açıdan üst düzey bir insan sorasıdır”
(Yaman, Zengin, 2019, s.538).
Transhümanizmin en ünlü savunucularından Max More “zeki yaşamın mevcut insan
formu ve kısıtlamalarının ötesinde sürdürülebilmesi ve evrimleşmesinin hızlandırılmasının
yaşamı-yücelten prensip ve değerler ışığında, bilim ve teknoloji vasıtası ile sağlanmasını
öngören felsefeler bütünü” olarak tanımlamış bu felsefeyi (URL1).
Bir başka deyişle, “İnsanlık +” ya da “Humanity +” insanın mevcut tüm kapasiteleri ve
özelliklerinin mümkün olan tüm bilimsel ve teknolojik imkanlar kullanılarak değiştirilmesi,
geliştirilmesini ve tüm insanlarca erişilebilir hale getirilmesini destekleyen kültürel harekettir”
(URL1).

Görsel 1: (URL1)

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


4

Transhümanizmin öncelikli olarak üç hedefi vardır. Birincisi, insan üstü yaşam süresini
uzatmak, ikincisi insan üstü zekaya ulaşmak ve üçüncüsü sağlık kalitesini en üst düzeye
çıkarmak. Post hümanistler, insanın bu arzusunu yerine getirmek ve ölümle girdiği bu savaşta
galip gelmesinde ona yardımcı olabilmek adına bilim ve teknolojinin imkanlarının sonuna
kadar kullanılması gerektiğini savunmaktadırlar.
Transhümanizm, logosundan da anlam çıkarılabileceği üzere Türkçe anlamı olarak; insan
üstü (people plus (+)) olarak tanımlanıyor. Evrim süreci boyunca insanlar sürekli gelişmeye
devam etmişlerdir, evrimin artık bir noktasından sonra ise, insanlığın daha üst bir seviyeye
ulaşması gerekir, bu da ölümsüzlüğün bulunmasıdır. Transhümanizm kavramsal olarak,
“gelişen teknolojilerle birlikte” insanın daha uzun yaşaması, kapasitesini geliştirip, artı bir
insan yaratması felsefi akımıdır.
“Transhümanizm düşünürleri, dini-gnostik “(Gnostisizm, Antik Mısır hermetizmini, Antik
Yunan ezoterizmini, İbrani geleneklerini, Zerdüştçülüğü, bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini, Hristiyanlığı
eklektik bir tutumla sentezleyen, birçok tarikâtın benimsediği mistik felsefeye verilen genel addır.” Wikipedia )
temele dayanan insanın kendini aşma uğraşını modern bilim ve teknoloji vasıtasıyla hayata
geçirmeyi arzularlar. Posthümanizm insanına ulaşmak isteyen transhümanizm insanı,
homosapiens ve biyolojik insan değil, duruma göre tekno-biyolojik (robot-android) varlık olma
yetisi taşıyabilir. Transhümanizm savunucuları, geliştirilmiş insan olan trans-human’ı H+
(büyütülmüş insanlık) olarak niteler ve onu posthuman’ın evrimsel gelişimini arttıran bir
basamak olarak görür. İnsanlar, robotları, biyoteknolojiyi ve nanoteknolojiyi kullanarak
doğaya bağımlı olmayan insan türleri icat etme çabası içinde olacaklar; ayrıca kendilerini
zaman içerisinde, eşsiz fiziksel, entelektüel ve psikolojik kapasiteye sahip, potansiyel ölümsüz
ve sınırsız bireyler olan posthümanizm varlıklarına dönüştüreceklerdir” (Yaman, Zengin, 2019
s.544).

2.Yapay Zeka Nedir? Yapay Zekanın Tarihçesi


Yapay zeka (Artificial Intelligence), çeşitli algoritmalar vasıtasıyla; bilgiyi anlayabilen
ve işleyebilen, öğrenme kabiliyeti olan, olaylar arasında ilişkiler kurabilen ve kendi başına
karar verebilen, planlama ve muhakeme yapabilen, kısmen de olsa düşünebilen ve problemleri
öğrenerek sahip oldukları bilgileri kullanarak çözebilen bilgisayar sistemleridir.
Yapay zeka terimi ilk defa 1956 ’da Hanover, New Hampshire, Dartmouth College ’da
yapılan bir konferansta ortaya atıldı. Daha sonra John McCarthy tarafından kavramlaştırıldı.
“Yapay zekânın amacı, normal olarak insan zekasını gerektiren görevleri yapabilecek
makinalar yapmaktır. Yapay zeka araştırmalarının amacı, insan varlığında gözlemlediğimiz ve
"Akıllı Davranış" olarak adlandırdığımız davranışları gösterebilen bilgisayarlar yapmaktır.
Yapay zeka, genel olarak insan tarafından yapıldığında, doğal zekayı gerektiren görevleri
yapabilecek mekanizmanın oluşturulması çabalarının tümü olarak değerlendirilir. Yapay zeka,
bilgisayarları akıllı yapma bilimidir ve hem bilgisayarları daha faydalı hale getirmek
isteyenler, hem de zekanın doğasını anlamak isteyenler tarafından uygulanmaktadır. Zekanın
doğası ile ilgili olanların amacı, zekayı taklit etmek değil programı zeki hale getirmektir”
(Sönmez, 2019)

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


5

Yapay zeka, şu anda insanların bilgisayarlardan daha iyi yaptığı şeyleri bilgisayarların
daha iyi yapmasını sağlama çalışmasıdır. Bu amaçla yapay zekanın amaçları şu şekilde
sıralanabilir. Makineleri daha zeki yapmak(temel amaç), zekanın ne olduğunu anlamak ve
makineleri daha kullanışlı hale getirmek.
“Günümüzde gelinen noktada “Yapay Zekâ” elde edilen verilerden yola çıkarak kendi
kendine öğrenebilen ve gelişebilen bir sistem olarak tanımlanabilir. Ancak teorik anlamda bu
tanım geleceğe yönelik olarak daha yolun başında olduğumuzun bir ifadesidir. Çünkü yapay
zekâ araştırmacıları ileride gerçekleşebilecek olasılıkları da düşünerek konuyu üç aşama
olarak incelemektedirler” (Artut, 2019)

Tablo 1. Yapay Zekâ Türleri ve Tanımları (Artut,2019)


Yapay Zekâ Türleri Tanımı Örnekler
Sınırlı Yapay Zekâ Tanımlanmış tek bir görevi Otonom araçlar, Satranç ve
gerçekleştirmek ve Go gibi oyunları oynayabilen
yürütmesini iyileştirmeye sistemler
devam etmek üzere
geliştirilen zekâ
Genel Yapay Zekâ Önceki öğrendiklerinin yanı Henüz gerçekleşmemiştir.
sıra öğrenmeye dayalı Bilim Kurgu sinemasında
kararlar alabilen, insan örnekleri bulunmaktadır.
zekâsı ile aynı özellikleri ve Bkz: Bıçak Sırtı (Yön:
kabiliyetleri içeren zekâ RidleyScott, 1982)
Üstün Yapay Zekâ En üstün ve en yetenekli Henüz gerçekleşmemiştir.
insan zekasının ötesinde Bilim Kurgu sinemasında
gelişmiş zekâ örnekleri bulunmaktadır.
Bkz: Aşk (Yön: Spike Jonze,
2013)

“Yapay zekâ konusunda da bilim insanları beynin anatomik ve nörolojik yapısını


inceleyerek benzer bir model üzerine çalışmışlardır. Beyindeki nöral yapılanmanın ve
elektriksel iletişimin sayısal bir sistem tarafından mimik edilmesi ile yapay zekâ alanında
geliştirilen ilk bilişimsel çalışmalar ortaya çıkabilmiştir. Alan Turing tarafından 1950 yılında
kaleme alınan “Makinaların İşleyişi ve Zekâ” isimli makalede sonraları Turing Testi olarak
bilinen, bir makinenin zeki olup olmadığını test edecek teorik bir deney fikri ortaya atılmıştır.
Bu testte makine gerçek bir insan ile soru cevap biçiminde karşılıklı bir iletişim içine
girmektedir. Makineye soru sormakta olan gerçek insanın konuşma sonrasında karşısında bir
insan olduğuna ikna olması ile birlikte makinanın insan kadar zeki olduğu sonucu elde
edilmektedir. Turing testi yapay zekâ çalışmalarının önemli bir temelini oluşturmaktadır.”
(Artut, 2019)
1997 yılında yapay zeka herkesin ilgisini çekecek bir durumla hak ettiği ününe
kavuşmaya başladı. IBM tarafından geliştirilen bir bilgisayar olan Deep Blue dünyaca ünlü
satranç ustası Garry Kasparov ’u mağlup etti.

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


6

2011 yılında ise yine IBM tarafından geliştirilen adını Thomas J. Watson ’dan


alan AI programı Watson, doğal dilde sorulan sorulara cevap vermek için tasarlanmıştı ve bir
soru cevap programı olan “Jeopardy” yi, şampiyonlar Brad Rutter ve Ken Jennings ’i yenerek
kazandı.
Facebook yapay zeka araştırmaları için sohbet robotları (chat bots) tasarladı. Bu
robotların insanların alışverişlerini ve değiş tokuşlarını taklit ederek anlaşmayı, müzakere
etmeyi öğrenmesini planlıyorlardı.
Sohbet dillerini de İngilizce olarak belirlemişlerdi. Fakat Alice ve Bob adında iki
yapay zekanın konuşmalarında bir gariplik vardı. Tasarımdaki İngilizce dilinin bazı
eksikliklerinden kaynaklandığı düşünülen bir hatadan dolayı bu yapay zekalar kendi dillerini
geliştirmeye başlamışlardı. Evet yanlış duymadınız! Bu yapay zekalar bu yazılımsal eksikliği
kendi dillerini icat ederek çözmüşlerdi. Facebook bir süre sonra bu programı kapatmak
zorunda kaldı.
Microsoft ’un yapay zeka çalışmalarına Tay adındaki Twitter sohbet botunu örnek
olarak verebiliriz. Microsoft Tay yapay zekasını Twitter ‘da atılan tweetleri
okuyup, öğrenerek kendini geliştirmesi için tasarlamıştı. Fakat işler hiçte istedikleri gibi
gitmedi! Tay için açılan @TayandYou profili 24 saat içerisinde kapatıldı. Sebebi ise Hello
World tweet’ i ile başlayan Twitter hayatı bir süre sonra ırkçı, küfürbaz, Nazi
sevdalısı, seksizm savunucusu, bol bol küfür içerikli tweetlerle devam edince bu yapay
zekanın yaşamına son verildi.
Google ‘un yapay zeka şirketi olan DeepMind, dünyanın en üstün yapay zeka
yazılımlarından biri olan AlphaGo ‘ yu geliştirdi. AlphaGo, satranç gibi karelerden oluşan bir
tahta üzerinde oynanan -satrançtan çok daha fazla olasılığı olan bir oyundur, Veyçi olarak da
bilinen, daha çok uzak doğuda yaygın, yaklaşık 2500 yıllık strateji oyunu olan Go oyununda,
dünyaca ünlü ustaları Lee Sedol ‘u ve Ke Jie ‘yi yendi ve bununla ünlendi diyebiliriz.
Yapay zekayı günlük hayatımızda haberimiz olsa da olmasa da bir şekilde
kullanıyoruz. Akıllı telefonlarımızdaki Siri cebimizdeki yapay zekalardan sadece
biri. Google ‘ın Now ‘ı ve Microsoft ‘un Cortana ‘sı aynı Siri gibi sanal asistan olarak görev
yapıyorlar.
Bunun dışında şu an için pahalı bir teknoloji olan fakat hayatımıza yavaş yavaş giriş
yapan akıllı arabalardan bahsedebiliriz. Google ve Tesla ‘nın ürettiği ve gün geçtikçe daha
çok geliştirdikleri araçlar sürücüsüz yolculuk imkânı sunuyor. Yakın bir gelecekte araba
kullanma durumunun ortadan kalkacağını tahmin edebilmek zor değil.
Müzik dinlediğimiz Spotify, dizi filmlerini merakla takip ettiğimiz Netflix gibi
yazılımlar içerisinde yapay zeka algoritmaları barındırırlar. Siz herhangi bir film afişini
incelediğinizde, bir fragmana göz attığınızda ya da bir diziyi izlediğinizde bu yapay zeka
algoritması hakkınızda bir şeyler öğrenir ve analiz ederek sizin seveceğiniz tarzda film ya da
dizileri öneri ve reklam olarak çıkarır. Spotify için de müzik konusunda benzer bir yapay zeka
algoritması geçerlidir diyebiliriz.

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


7

Hemen hemen herkesin yabancı bir dili çevirmede kullandığı Google ‘ ın popüler


servisi çeviri (translate) yaklaşık 2 yıldır yapay zeka algoritmaları kontrolünde çalışıyor. Bu
servisi her kullandığımızda yapay zeka ile iletişim kuruyoruz ve yapay zeka sizin için en
doğru çeviriyi yapmaya çalışıyor.
2021 yılında karşılaşacağımız muhtemel teknolojiler ise şu şekilde sıralanabilir.
5G teknolojisi sayesinde internet ve veri akışı çok hızlanacak, en yeni olarak Çin’de
bir doktor 5G teknolojisi ile bağlandığı robot ile uzakta bir şehirde bulunan hastasını 0,1 sn
gecikme ile ameliyat etti. Mobil ağlar evlerde ve iş yerlerinde otonom teknolojilerinin daha
hızlı veri alış verişine imkan sağlayacak.
Otonom Sürüş: Sürücüsüz araç teknolojileri
Kişiselleştirilmiş ve premitif tıp: Akıllı kol, giyilebilir teknolojiler gibi ürünler
kişilerin sağlık durumu hakkında bilgi verebilecekler.
Dokunsal sanal gerçeklik: Epidermal VR Bu sayede oyunlarda oyun karakterine bir
vuruş gerçekleştiğinde oyuncuları uyarabiliyor. VR kullanım sayısı 2020 yılında bir milyara
ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kalp atış hızını ölçebilen tişört: KYMIRA firması, kumaşa basılmış bir EKG
kullanarak ürettiği tişörtle kalp atışlarını doğru bir şekilde ölçmeyi hedefliyor.

3.Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Sanat İşbirliği


Sırasıyla sanatta teknik ilerlemenin, imkânların ve yeniliklerin sanatı derinden
etkilediğine ilişkin yapılan değerlendirmenin ardından günümüzde insanlık yepyeni bir
teknolojiyi deneyimliyor. Yapay zekâ uzunca bir süredir insanların yaşamına girmiş durumda
ancak bugün bu konuyu daha da çok gündeme taşıyan nokta ise yapay zekâ ile birlikte ortaya
atılan bir diğer tanım olan derin öğrenme kavramıdır. Aslında yapay zekanın olumlu
taraflarını bir yana bırakılırsa makine öğrenmesi denen şeyin ne olduğu ile ilgili bazı soruların
sorulması gerekmektedir. Bu soruların ilki makine öğrenmesi denilen şeyin yapısı tam olarak
nedir? Ya da makineler aynı insanlar gibi öğrenip onlar gibi karar verme yetisine
kavuşabilirler mi?
Edward Fredkin, bu olguyu, insanlığın tarihsel ilerleyişinde bir kırılma noktası olarak
görerek, şöyle bir tanımlama yapmıştır; “Tarihte üç büyük olay var. Biri evrenin yaratılışı,
ikincisi hayatın başlangıcının olması, önemli derece eşit olduğunu düşündüğüm üçüncü şey
ise, Yapay Zekâ’nın ortaya çıkışıdır” diye tanımlar (Aslan,2019).
“Boden yaratıcılığı iki ana sınıfta incelemektedir. P-Yaratıcılık (İngilizce: p-creativity)
ile psikolojik yaratıcılık, T-Yaratıcılık (İngilizce: h-creativity) ile de tarihsel yaratıcılık bu iki
ayrımı oluşturmaktadır. P-Yaratıcılıkta ortaya çıkan düşünce veya eser, yaratıcı faaliyette
bulunan kişi açısından yeni olarak kabul edilmektedir. Ancak bu durum ilgili düşüncenin veya
eserin daha önce tarihte hiçbir zaman ortaya çıkmadığı anlamına gelmemektedir. Bu yüzden
T-Yaratıcılık ile tarihsel süreçte daha önce yer almamış, çığır açıcı yenliklere sahip
düşünceler ve eserler ifade edilmektedir. İnsanlık tarihi T-Yaratıcılık üzerine sunulabilecek
sayısız örneklerle doludur. Birçok otorite tarafından dahi olarak gösterilen Albert Einstein’ın
1905 yılında ortaya koyduğu Genel Görelilik Teorisi T-Yaratıcılık açısından önemli bir

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


8

örnektir. Bu teori Newton’un ifade ettiği kütle-çekim kuramından ayrılarak, kütle-çekimini


cisimlerin kütlelerinden kaynaklanan bir kuvvet olarak değil, uzayın eğriliği ile açıklamaya
çalışmaktadır. Genel Görelilik Teorisi daha önce eşi benzerine rastlanmamış özgün bir
düşünce eseridir. Boden’ın sınıflandırmasından yola çıkacak olursak yapay zekânın P-
Yaratıcılık alanında makine öğrenme üzerinden yaratıcı eserler ortaya çıkarması mümkün
gözükmektedir. Makine öğrenme ile daha önce insanlar tarafından üretilmiş eser ve düşünce
külliyatı bir sistem tarafından öğrenilmekte ve bilişimsel istatistik yöntemleri ile benzer
biçimlerde örnekler elde edilebilmektedir. Bu yöntemler ele alındığında bir bilgisayarın
gerçekten de yaratıcı olabileceği söylenebilir mi? Bir sanat çalışması insan deneyiminin ve
insanlar arasındaki iletişimin bir ifadesi olduğundan ötürü makineler bu tartışmada yer
almamalı mıdırlar? Bilgisayarlar tarafından üretilen çıktılar çeşitli görüşlerce yaratıcı olarak
yorumlanabilseler de bu çıktıların aslında çıktıyı hazırlayan bilgisayarlar tarafından bilinçli
bir biçimde yaratıcı olarak yorumlanabilmeleri mümkün müdür? Tüm bu sorulara cevap
ararken yapay zekânın sanat üretiminde kullanıldığı belli başlı örnekleri de incelemekte fayda
bulunmaktadır. Çünkü bir zamanlar özellikle edebiyatta ve sinemada bilim kurgu ve fantezi
öğeleri olarak kullanılan makinelerin insansı bir zekâya sahip olup olamayacakları tartışmaları
yerini artık bugün yapay zekâlar ile birlikte üretilen farklı sanat eserlerinin karşımıza çıktığı
bir döneme bırakmaktadır” (Artut, 2019).

Görsel 2. Ahmed Elgammal, “Yapay Zekâ Sanat Yaratım Süreci” (Aslan,2019)

Elgammal’ın, yapay zekânın yaratım sürecine ilişkin grafiği Görsel 2 dikkate


alındığında, söz konusu algoritmanın çalışma sistemi ve buradaki sanatçının rolü (insan-
makine işbirliği) arasındaki işleyişi göstermektedir. “Melez sanat (Hybrid art) olarak
adlandırılan yeni sanat biçimi, özünde; grafik tasarım programları, 3D yazıcılar ve yapay zekâ
gibi teknolojik olanakları insan-makine işbirliği ile sanat ürünleri elde etme ilkesine
dayanmaktadır” (Aslan,2019).

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


9

Ron Burnett’e göre, “Yapay zekâ yaratma çabaları büyük ölçüde, bilgisayarların
gücüne ve enformasyonu elinde tutma ve kullanma kapasitelerine bağlıdır. Yapay zekâ,
enformasyon işlemenin ve modellemenin bir metaforudur. Buradaki varsayım, bilgisayara
yeni enformasyon tanıtıldığında bilgisayarın bu yeni enformasyonu, işlemlerinin bir parçası
olan hâlihazırdaki modellere işleyebileceğidir. Bir dereceye kadar, bilgisayarın, aldığı
enformasyonun sınırlarının ötesine geçmek ve öngörülebilir sonuçlar kadar öngörülemez
sonuçlar da geliştirmek için ‘zekâ’sını yeterli ölçüde kullanacağı umulur” (Aslan, 2019).

4.Yapay Zeka Sanat Ürünleri

4.1.Müzik Alanında Yapay Zeka Örnekleri

4.1.1.Amper
Bir yapay zeka tarafından oluşturulan ve üretilen müzik albümü I AM AI Ağustos
2017 ‘de piyasaya çıktı. Amper yapay olarak zeki bir müzik bestecisi, yapımcısı ve
sanatçısıdır.

Görsel 3 (Pişkin, 2019)

Profesyonel müzisyenler ve teknoloji uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından


geliştirilmiştir ve tüm bir müzik albümünü oluşturan ve üreten ilk yapay zeka olma özelliği
taşımaktadır. Bunu yaparken on binlerce şarkıdan oluşan geniş bir veri tabanını tarayan
Amper, bu sayede beste yapma yeteneğine sahip olmuş. Amper ‘in sözlerini yazdığı ve
bestelediği bir parça  https://www.youtube.com/watch?v=XUs6CznN8pw  adresinden
dinlenebilir.

4.1.2.Magenta

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


10

Magenta, makine öğrenmenin sanat ve müzik yaratma sürecindeki rolünü araştıran


Google ’a ait açık kaynak bir araştırma projesidir.

Görsel 4 (Pişkin, 2019)

İçerisinde Python kütüphaneleri barındıran ve bu kütüphaneler ile kaynak verilerini


değiştirerek öncelikle yapay zeka algoritmaları ile müzik üretme amacıyla makine öğrenme
modellerini eğitmek için bu verileri kullanmak ve son olarak bu modellerden yeni içerik
üretmek için yardımcı programları içerir. (https://www.youtube.com/watch?v=qFBQDfPyjoE)
adresinden dinlenilebilir.

4.1.3.DeepBach
18. yüzyıl Almanya ‘sında yaşayan Johann Sebastian Bach, bestelerinin eşsiz güzelliği
ve armonideki teknik yetkinliği ile barok dönemi müziğin en önemli temsilcilerindendir. Bach
‘ın eserlerinden yola çıkarak müzik alanında yapılan yapay zeka çalışmalarından biri
olan DeepBach, Sony Bilgisayar Laboratuvarlarında ortaya çıkmış ve geliştirilmiştir.
Çünkü DeepBach yapay zeka algoritması, Johann Sebastian Bach 300 ‘den
fazla kısa koral kompozisyon (polifonik ilahi) eserini ayrıntılı bir şekilde analiz etmiştir. Bach
‘ın eserleri Lutheran metinlere dayanır ve 1 melodi-3 armoniden oluşur. Bach’ ın eserlerinin
bu basit ancak kendine has mantıksal yapısı, yıllardır araştırmacıların ilgisini çekmiş ve
DeepBach ‘ın yapay zeka çalışmasına konu olmuştur. Algoritmanın görevi kendisine bir
soprano melodi verildiğinde Bach tarzında armoniler oluşturmaktı.
Çalışmanın sonuçları, %25 ‘ini profesyonel müzisyenlerin ve müzik öğrencilerinin
oluşturduğu 1200 ‘den fazla kişi üzerinde denendi. Katılımcılara farklı farklı armoniler
dinletildi ve dinledikleri armoninin Bach ‘a mı yoksa bir yapay zekaya mı ait olduğu soruldu.
 

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


11

Görsel 5(Pişkin, 2019) DeepBach – Bach Mı ? Yapay Zeka Mı?  


Çeşitli yapay zeka algoritmalarının ürettiği armonilerin de dahil edildiği çalışmada en
yüksek puanı DeepBach aldı. İşte DeepBach ‘ın sanat alanında yapılan yapay zeka çalışmaları
arasında en ilginç örneklerden birisi olmasının sebebi bu çalışmanın sonuçlarıdır.
Katılımcıların yarısı DeepBach yapay zekasını Bach sanmışlardı. Benzeri bir başka
deneyde Bach ‘ın kendi armonileri dahil %75 oy aldığı düşünülürse, gerçekten çok önemli bir
başarı olduğu ortadadır.

4.2.Resim Alanında Yapay Zeka Çalışmaları


Resim, matematiğin dokunuşlarıyla güzelleşen en belirgin sanat dallarından biri
olmasından dolayı  yapay zekalar  bu sanat alanında oldukça başarılı sonuçlar ortaya
çıkarmaktadırlar.
“Sanat ve teknoloji yüzyıllar boyunca birbirlerinden sürekli olarak beslenmiş ve bir-
likte gelişim sağlamışlardır. İnsanın sanat üretiminde araç kullanımı geçmişte tuval, boya,
fırça gibi malzemelerden oluşmaktayken bugün bilgisayarla sanat üreten sanatçılar çeşitli
bilgisayar yazılım ve donanımlarını kendilerine iş üretmekte bir malzeme olarak
görmektedirler. Kimi zaman insan ve teknoloji birlikteliğinin karşılıklı mimik etmeye
dayanan örnekleri görülmekte iken kimi zaman ise bu iki bileşenin bir eserin ortaya
çıkmasında uyum içinde birlikte söz sahibi olduklarına şahit olmaktayız” (Artut, 2019).

4.2.1.Aaron
“1973 yılında Harold Cohen tarafından geliştirilmeye başlanan AARON isimli
bilgisayar yazılımı önceleri soyut resim çalışmaları üretmekteyken zaman içinde
geliştirilmeye devam edilerek temsili görüntüler ve figürler içeren çeşitli eserler meydana
getirmiştir. AARON, resim çizerken gerçek boya ve fırça kullanmasını sağlayan yazılım ile
entegre çalışan bir mekanizmaya sahiptir. Geliştirilen yazılım resim üretiminde insanlar gibi
geri bildirim yapısı içinde çalışmamakta ve verdiği tüm kararları bir önceki yaptıkları ile
değerlendirilerek almaktaydı. Bilgi kendiliğinden sistem içinde yer edinemediğinden temsil
edilebilmesi için uygun biçimde hesaplamalı yapılara dönüştürülmesi gerekmekteydi” (Artut,
2019).

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


12

Görsel 6. AARRON tarafından 1992 Yılında Yapılmış Renkli Resim Çalışmalarından (Artut, 2019).
“AARON aktif olduğu yıllar boyunca teknolojik anlamda sürekli gelişirken bir yandan
da bu gelişmelerin beraberinde birçok farklı şekilde resim çalışmaları üretmiştir. Ürettiği
resimler dünyanın önemli müzelerinde ve belli başlı sanat koleksiyonlarında yer almayı
başarabilmiştir. Ancak AARON’ın insanlarda olduğu üzere görüntü algılamaya ve işlemeye
yönelik herhangi bir teknolojik çözümü bulunmamaktadır. Bu yüzden ressamların kimi zaman
resme bakarak renk seçiminde verdikleri birtakım kararları aynı biçimde üretmemektedir.
Sonuç olarak AARON yazılımı herhangi bir bilince sahip değildir. Sonuç olarak o an resim
yapmakta olduğunu dahi bilmemekte ve yerine getirdiği görevleri gerçekleştirirken herhangi
bir haz duygusu dahi yaşamamaktadır. Cohen’e göre bir makinenin Rembrandt veya Picasso
gibi yaratıcı olabilmesi için benlik duygusunun oluşması gerekmektedir. Çünkü sanatçı
sosyal, duygusal, tarihsel, psikolojik etmenlerden beslenmekte bu deneyimleri kendi
benliğinde süzerek eserinde bulunan anlatı gücüne yansıtmaktadır” (Artut, 2019).

4.2.2Aıcan
AICAN, Rutgers Üniversitesi Sanat ve Yapay Zeka Laboratuvarlarında geliştirilmiş,
resim alanında başarılı sonuçlar ortaya çıkaran bir yapay zekadır. AICAN, resimlerdeki
mevcut stilleri ve estetik unsurlarını öğrenerek kendi yenilikçi görsellerini ortaya
çıkarabiliyor. AICAN ‘ın ortaya çıkardığı resimler oldukça fazla ilgi görüyor diyebiliriz.
İnsanlar AICAN ‘ın yaptığı resimleri insan yapımı eserlerden ayırt bile edemiyorlar. AICAN
‘ın yapmış olduğu çalışmalar dünya çapında açık arttırma ile satılıyor. Hatta bu resimlerden
bir tanesini 16.000 dolara alıcı bile bulmuştur.
 

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


13

(URL2)
Görsel 7. Yapay Zeka AICAN ‘nın Üretmiş Olduğu Resimlerden Bir Örnek

4.2.3.Gan ve Can
“Montreal Üniversitesi ‘nden Ian Goodfellow ve arkadaşları, 2014 yılında
yayınladıkları bir makalede, GAN (Generative Adversarial Network) adını verdikleri bir tür
yapay sinir ağını tanıttılar. GAN ‘lar temel olarak birbirinden farklı amaçlarla çalışan iki sinir
ağından oluşmakta, bunlardan ilki (üretici olan-generator) bir kalpazan gibi sahte veri
üretmeye çalışıyor, diğeri (ayırt eden-discriminator) ise bir dedektif gibi kalpazanın kendine
sunduğu veri ile asıl olan karşılaştırıp üretilen verilerin sahte olup olmadığını ayırt etmeye
çalışıyor. Ayırt edici sinir ağı (dedektif) insanlar tarafından çizilmiş gerçek resimleri
“görebiliyor“, üreticiden (kalpazan) gelen çizimler ile gerçek resimleri kıyaslayarak
farklılıkları listeliyor” (Pişkin, 2019)

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


14

Görsel 8.
Yapay Zekâ Ürünü, “Edmond Belamy’nin Portresi, 70 x 70 cm, 2018. GAN isimli yapay zeka
programın imzasını taşıyan “Portrait of Edmond de Belamy” adlı portre 432 bin 500 dolara
satılmıştır. (Pişkin,2019)

“2018 yılı içerisinde, Gauthier Vernier, Hugo Caselles-Dupré, ve Pierre Fautrel'den


oluşan Paris merkezli bir kolektif sanat topluluğu, daha önce bahsettiğimiz çalışma
prensibiyle, GAN (üretken karşı ağ)’ın, veri tabanına 14. ve 20. yüzyıllar arasında üretilmiş
yaklaşık on beş bin “portre resmi” yükleyerek; “Edmond Belamy’nin Portresi” (Görsel 8) adlı
resmi üretmişlerdir. “Edmond Belamy’nin Portresi” adlı ürün, sanat alanında tartışmaları da
beraberinde getirmiştir. Söz konusu resimden ayrı olarak, birçok resim, yine benzer
algoritmalarla üretilmiş olmasına rağmen, New York’taki “Christie” müzayede evi tarafından
2018’in Ekim ayında, dünya çapında bir açık artırma ile satılan, “ilk yapay zekâ resmi” olma
özelliği ile de sanat tarihinin kendi serüveninde, öyle ya da böyle yerini almıştı” (Aslan,2019).

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


15

Görsel 9. Yapay Zekâ Tarafından Son Birkaç Yılda Üretilen Diğer Resimler (Aslan,2019).

“Yapay zekâ tarafından üretilen portre çalışmalarının yanı sıra, Empresyonist


resimlerden 20. Yüzyıl soyut resimlerine kadar, binlerce görsel, GAN’ın (Üretken Karşı Ağ)
veri tabanına yüklenerek elde edilen, diğer resimler (Görsel 9) tüm dünyada, özellikle internet
kullanıcıları tarafında oldukça ilgi görmüştür. Ancak, burada önemli bir noktayı göz ardı
etmemek gerekir; söz konusu resimler, daha ilk bakışta özellikle 19. ve 20. yüzyıl resimlerini
doğrudan çağrıştırmaktadırlar. Her resim için ayrı ayrı üzerinde durulabilir, ancak sonuç
olarak bunlar, birer sanat yapıtı olmaktan çok uzak ürünlerdir ve daha çok renklendirilmiş bir
yüzey gibi durmaktadırlar” (Aslan,2019)

4.2.4.DeepDream
“Google mühendislerinden biri olan Alexsander Mordvintsev de, benzetme
fikirleriden yola çıkarak DeepDream ‘i oluşturdu. Yani bu yapay zekaya gösterilen resimlerde
ne olduğunu ayırt etmesi üzerine eğitilmiş derin sinir ağlarına “bu resimde ne görüyorsan,
resmi gördüğün şeye daha çok benzet” diyorsunuz. Google ‘ın bu derin yapay sinir ağları,
orijinal resmi kendi gördüğü sandığı şeye daha çok benzetiyor. Google bu
işleme Inceptionizm adını veriyor. Şu an için daha çok hayvan resimlerini ayırt etmesi için
eğitildiyse de zamanla daha farklı nesnelere de benzetebileceği düşünülüyor. Google ‘un
ücretsiz kullanıma sunduğu bu hizmeti (DeepDream Generator) Pierre Auguste Renoir ‘un
Two Sisters or Othe Terrace eseri ile test edilmiş. Sonuçları gerçekten çok ilginç. Resmi
derinleştirdikçe kimilerine göre tatlı bir rüyanın, kimilerine göre bir kabusun daha da
derinlerine dalıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz” (Pişkin, 2019)

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


16

Görsel 10.Pierre Auguste Renoir – Two Sisters or On the Terrace (Pişkin, 2019)

Görsel 11. Pierre Auguste Renoir – Two Sisters or On the Terrace DeepDream (Level 1 – 2 – 3)


(Pişkin, 2019)
“Yapay zekâ sonuç itibariyle var olan binlerce görüntüyü, karşıt ağ sistemiyle
niteliksel ve niceliksel bir kıyasla işlem yapıyor olması, ortaya çıkacak olan ürünü, bir sanat
ürünü kategorisine dönüştürmede yeterli olabilir mi? Nitekim daha en baştan bir kurgu ve
yönlendirme söz konusu, dolayısıyla ortaya çıkacak muhtemel sonuç, manipüle edilmiş bir
görüntüden başka bizlere özgün olarak ne sunabilir? Veri tabanına aktarılan imajlar üzerinden
çalışan bu algoritma, en temel anlamda görüntüden görüntü üreten bir sistemdir denebilir”
(Aslan,2019)
Yapay Zekâ tarafından son birkaç yıldan bu yana üretilmiş diğer çalışmalar, Görsel
12’de gösterilen portre resimlerdir. Söz konusu portreler, özellikle son beş yüz yıldır, sanat
tarihinde iz bırakan eserlerden oluşan imajların, yapay zekânın veri tabanına girilerek, sonuca
ulaşılan çalışmalardır.

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


17

Görsel 12 (Aslan,2019)
Bu resimlere üstünkörü bakıldığında bile hemen, Rönesans’tan Kübizm’e oradan
Dışavurumcu sanata değin, bütün sanat dönemlerinin izlerini taşıdığı anlaşılmaktadır. Nitekim
yaratılmış bir imgenin fotoğrafından ya da biçim bozmaya dayalı (manipülasyon) bir cebirsel
algoritmanın ürettiği bu çalışmaların, özgünlüğü ya da insana ait kimi özellikleri taklit etme
noktasında, başarılı olsalar bile, sanat izleyicisine, hayatı anlama ya da anlamlı kılma
donanımına dair ne gibi katkılar sunabilir? Konuya ilişkin, Picasso, konuşmalarından birinde
şunları söylemiştir: “Önemli olan sanatçının ne yaptığı değil, ne olduğudur. Yaptığı elmalar
on kez daha güzel bile olsa, Cézanne, Jacques Emile Blanche gibi yaşayıp düşünmüş olsaydı,
beni hiç de ilgilendirmezdi. Bizi ona ilgi duymaya zorlayan şey Cézanne’ın kaygısıdır; işte
Cézanne’ın bize verdiği ders budur” Dolayısıyla her resim yapan kişinin sanatçı olmadığı
gibi, her üretilen görüntünün de sanat değeri olduğu söylenemez (Aslan,2019).

4.3.Edebiyat Alanında Yapay Zeka Çalışmaları


“Fotoğraf icat edildiğinde ressamlar ne yaşadıysa, yapay zekanın gelişimiyle birlikte
öykü yazarları aynısını yaşayacaklar. Robot yazarlar kusursuz kitaplar yazabilecekler. Bu
yüzden tıpkı ressamlar gibi sürreal çalışmaktan ve gramer sınırlarını zorlamaktan
çekinmeyin.” Dövüş Kulübü ‘nün yazarı Chuck Palahniuk bu sözü, yapay zekanın sanat
dünyasını ne derece etkileyebileceğini özetler nitelikte (Kahraman, 2019).
İlk yapay zeka senaryosu Sunspring Filminin Senaristi olan Yapay Zeka :
Benjamin aynı zamanda filmin müziklerini de yaptı. Ancak filmdeki karakterlere isim
vermekte çok başarılı değildi.
“Future Üniversitesi araştırmacılarından Hitoshi Matsuraba ve ekibi geliştirdikleri
yapay zekaya bir roman yazdırmayı başardı. Hatta yazdırmakla kalmayıp Japonya ‘nın saygın
bir edebiyat yarışması olan Hoşi Şiniçi Edebiyat Ödüllerine bu roman ile katıldılar. Üstelik bu
yarışmaya katılan tek yapay zeka romanı da değildi.1450 katılımcıdan 11 ‘i yapay zekaydı!
Yapay zekanın yazmış olduğu Bir Bilgisayarın Roman Yazdığı Gün (The Day Computer
Writes A Novel) isimli roman finale kadar yükselmeyi başardı” (Pişkin, 2019). 

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


18

SONUÇ
Sanatın tanımı, günümüzde bile tartışmalı iken (ki bazı düşünürlere göre sanatı
tanımlamak imkansız), yapay zekaların ürettikleri sanat mıdır sorusuna cevap vermemiz çok
zor. Fakat sanatta aranılan teknik mükemmellik ve belki biraz da özgünlükse yapay zekanın
bizim yerimizi alması çok zor değil gibi görünüyor.
İnsana özgü hataları en aza indiren  yapay zeka algoritmaları karşısında
sadece özgünlük ile direnmemiz gerçekten zor. Ancak sanatın psikolojik etkisini de dikkate
aldığımızda yapay zekaya karşı bir üstünlük kazanabiliyoruz diyebiliriz. Bir eserin
kusursuzluğundan daha çok kusurlu bir insanın elinden çıkabilmiş olmasını önemsiyoruz.
Acaba şair bunları yazarken neler yaşamıştı? Ressam bu sanat eserini uzun yıllar neden
tamamlayamadı? Bu şarkıdaki yaşanmışlıklar ne? İşte bu psikolojik etkilerin de sanatın bir
parçası olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, aktaracak bir duygusu olmayan
günümüz yapay zekalarının bence sanatla bağı azalıyor ve ürettiklerinin bir sanat eseri
olmadığı ihtimalini oldukça arttırıyor.
Teknolojinin geldiği son nokta ve gelecekte olabilecekler de düşünüldüğünde;
kaçınılmaz olarak insan-makine işbirliğinden doğan (melez sanat) ki bunun, zaten uzun
zamandır örnekleri mevcut, yeni bir tür sanat mecrası olarak düşünülmesi gereken bir olgu
olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zekâ araştırmalarında ise gelinen aşama, geçtiğimiz
yüzyılın son çeyreğine göre, artık çok daha ileri boyutlara ulaşmış durumda.
Dolayısıyla bir noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor; sanatın bütün bileşenleri
düşünüldüğünde; bir imajın, insandan bağımsız olarak oluşturulup oluşturulamayacağı temel
anlamda bir sorunsal ise bu bir ölçüde başarılmış görünmektedir. Ancak, sanat yalnızca sonuç
odaklı bir süreç midir? Yoksa düşünüş, duygu, deneyim, özgünlük, başarı ve başarısızlıklar
gibi yalnızca sonuca odaklı (görüntü oluşturma bağlamında) olmayan, süreçler toplamı mıdır?
Burada; “Sanatım için hayatımı ortaya koyuyorum” diyen Van Gogh’un yapıtlarını hatırlamak
gerekiyor, çünkü Van Gogh’un sanat yaşantısı, tek tek her bir yapıtının toplamından daha
fazlasıdır. bilgisayar teknolojisinin bu tür olanaklarından, günümüzde sanatçılar
yararlanmaktadır ve yararlanmalıdır da; ancak sanatta gerçekliğe ilişkin alanı ıskalayarak
yalnızca programların sunmuş olduğu olanaklara odaklanmanın da hiçbir anlamı
olmayacaktır.
Giderek insandan yoksun bırakılmak istenen bir sanat anlayışına karşı, daha insani
olan alanları savunmak da bir tür sanatçı duyarlılığı ve duruşu bağlamında bir direnç alanı
olarak yer bulacaktır. Herhangi bir olay ya da bir olgu karşısında birbirinden çok farklı
düşünme biçimleriyle insanlar çoğu kez, insana özgü ve ön görülemeyen davranış veya
reflekslerle kendilerini ifade ederler; ancak yapay zekânın pragmatik çalışma sisteminin
önünde, en azından şimdilik, insana özgü nitelikleri ifade edebilme konusunda kat etmesi
gereken uzun bir yolunun olduğu da açıkça görülmektedir.
Nitekim yapay zekâ tarafından üretilen sanatın sınırları nereye kadar giderse gitsin,
belli bir gerçek var ki o da insanı, asla sanat yaratımlarından alıkoymayacaktır. Çünkü sanatı
değerli kılan şey, insanın; yaşayış, düşünüş, duygu ve bilme biçimi olarak ortaya çıkan
yaratım süreçlerinin toplamıdır.

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar


19

Kaynakça Listesi
Yıldız, M.T., https://www.academia.edu/38074741/HÜMANİZM_VE_RÖNESANS
Erişim tarihi:17.01.2020
Yaman D., Zengin H.İ., “Post-Hümanizm Peki Ya İnsanın Ötesi”, “Post-lar Çağında
İletişim”, Konya. LitaraTürk Yayınevi, ISBN 978-605337-220-2 Eylül 2019, 537-545
(URL1).Transhümanizm Nedir? (v2.0)
https://medium.com/transhümanizm/transhümani̇ zm-nedi̇ r-dd0c07437ec7 (Erişim
tarihi:12.12.2019)
(URL2) https://digitalspaces.io/demos/gallery/ (Erişim tarihi:12.12.2019)
Sönmez, “Yapay Zeka İçerik”
https://web.itu.edu.tr/~sonmez/lisans/ai/yapay_zeka_icerik1_1.6.pdf (Erişim
tarihi:15.12.2019)
Artut S., “ Yapay Zekâ Olgusunun Güncel Sanat Çalışmalarındaki Açılımları”
İnsan&İnsan, Yıl/Year 6, Sayı/Issue 22, Güz/Fall 2019
Aslan E., “Yapay Zekâ Resimleri ve Sanatın Başkalaşan Mecrası Üzerine”
https://dergipark.org.tr/ , Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, Sayı 42 , Ocak 2019 , 231 - 242
GSED 42 – DOI: 10.32547/ataunigsed.516382
Pişkin, O. “Yapay Zeka Sanatçılar” https://powerzeka.com/yapay-zeka/yapay-zeka-
sanatcilar/ (Erişim Tarihi: 08.12.2019)
Kahraman, E. “Bu romanı bir robot yazdı” https://www.techinside.com/yapay-zeka-
roman-yazdi/ (Erişim Tarihi: 08.12.2019)

Post-Hümanizm Çağına Doğru Yapay Zeka Yaratıcılığı ve Yapay Zeka Sanatçılar

You might also like