Professional Documents
Culture Documents
Aşk Şiirleri
•
Derleyen
Cevat Çapan
Dünya Yazınından Seçilmiş
Aşk Şiirleri
•
Derleyen
Cevat Çapan
ÖNSÖZ YERİNE
Fuzuli
Dostça gidin,
Açık sözlülükle.
Yeni kötülükler, yeni iyiliklerle karşılaşmaktan
çekinmeyin,
Karşı çıkın baskının her türlüsüne.
Ortayaşın körelttiklerine,
İlgisini yitirenlere gidin.
Aile içinde ezilenlere gidin.
Ah ne korkunçtur
Üç kuşağın bir evde bir araya geldiğini görmek!
Bazı dalları çürümüş dökülen
Ve bir yandan sürgün veren yaşlı bir ağaç gibi.
Ezra P ound
Mısır Şiiri
İ Ö. XVI.yy.
il
Hiçbir şey ayıramaz beni
Karşı kıyıda duran alımlı yavuklumdan.
Aramızdaki kumsalda yatan şu timsah bile,
Ayrı tutamaz bizi birbirimizden.
Bak işte gidiyorum timsaha aldırmadan,
Sanki yürüyor gibi dalgalar üzerinden.
Sevgilimin özlemi sulara karışarak
Toprak bir yol yapıyor üstünde yürümem için
O oynak dalgalardan.
Ey ırmak, büyülü denizimiz bizim.
III
Yaklaşırken sevgilimi görmek,
Sonsuz bir sevinçle dolduruyor içimi
Güzelliğin böylesi.
Zaman geri alamaz elimden
Sevgilimin getirdiklerini.
iV
Bakıcı kızlarından biri olsam
8 Mısır Şiiri
Kutsal Kitap'tan
İ.Ö. 1400
NEŞİDELER NEŞİDESİ
1
Neşideler neşidesi; Süleymanındır.
Beni kendi ağzının öpüşlerile öpsün;
Çünkü okşamaların şaraptan daha iyidir.
Kokuca ıtrın ne güzel;
Senin adın kabından dökülen ıtır gibidir;
Bundan ötürü seni kızlar seviyor.
Beni kendine çek; biz senin ardınca koşarız;
Kıra! beni iç odalarına götürdü;
Seninle biz ferahlanıp seviniriz;
Senin okşamalarını şaraptan ziyade anarız;
Seni sevmekte onların hakkı var.
2
Ben Şaron gülüyüm,
Derelerin zambağıyım.
3
Geceleyin yatağımın üzerinde,
Onu, canımın sevdiğini, aradım;
Aradım, fakat onu bulmadım.
Haydi kalkayım da, şehirde dolaşayım;
Sokaklarda ve meydanlarda
Onu, canımın sevdiğini, arıyayım.
Aradım, fakat onu bulmadım.
Şehirde dolaşan bekçiler beni buldular.
Onu gördünüz mü, canımın sevdiğini? diye sordum.
Onlardan öte geçince hemen,
Onu buldum, canımın sevdiğini;
Onu tuttum, ve bırakmadım,
Ta anamın evine,
Beni doğuran kadının odasına götürünceye kadar.
4
Ah, ne güzelsin, sevgilim,
Ah, sen ne güzelsin.
Peçen arkasından gözlerin güvercinler.
Gilead dağının yamaçlarında yatan
Keçi sürüsü gibidir saçın.
Kırkılmış, yıkanmaktan çıkmış,
Koyun sürüsü gibidir dişlerin;
O koyunların hep ikizleri var,
Ve aralarında yavrusuz olan yok.
Dudakların kızıl kaytan gibi,
Ağzın da ne güzel.
Peçen arkasından yanakların,
Sanki nar parçası.
Boynun Davudun kulesine benziyor,
O kule ki, silah evi olarak yapılmıştır,
Üzerine bin büyük kalkan,
Hep yiğit kalkanları asılmıştır.
İki memen, sanki bir çift geyik yavrusu,
Zambaklar arasında otlıyan,
İkiz ceylan yavrusu.
Gün serinlenince, ve gölgeler uzanınca,
Mür dağına,
Ve günnük tepesine gideceğim.
5
Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum!
Mürrümü topladım, pelesenkim ile;
Gümecimi yedim, balımla beraber;
Şarabımı içtim, südümle beraber.
Ey dostlar! yiyin;
İçin, sevgililer! ve mestolun.
6
Sevgilin nereye gitti?
Ey sen, kadınlar arasında en güzel kadın!
Sevgilin nereye yüneldi?
Onu biz de seninle beraber arıyalım.
7
Çarıklar içinde ayakların ne güzel, ey emir kızı!
Toplu kalçaların sanki mücevherler,
Üstat ellerinin işi.
Göbeğin yuvarlak bir tas,
Onda karışık şarap eksik değil;
Karnın buğday yığını,
Zambaklarla kuşanmış.
İki memen sanki bir çift geyik yavrusu,
İkiz ceylan yavrusu.
Fil dişi kulesi gibidir boynun senin;
Bat-rabbim kapısı yanındaki
Heşbon havuzlarıdır gözlerin;
Şama doğru bakan
Libnan kulesi gibidir burnun senin.
Başın, senin üzerinde Karmel gibi,
Başının saçı da sanki erguvani;
Kıra! senin kaküllerine esir oldu.
Zevkler içinde, ey sevgilim,
Sen ne güzelsin, ve ne şirinsin.
Bu senin boyun hurma ağacına,
Memelerin de salkımlara benziyor.
Hurma ağacına çıkayım,
Dallarını tutayım, dedim;
Memelerin üzüm salkımları gibi olsun,
Soluğunun kokusu da elma gibi,
Ve ağzın en iyi şarap gibi,
8
Keşke sen bana,
Anamın memelerini emmiş kardeş gibi olaydın!
Dışarıda seni bulunca,
Ben seni öperdim;
Beni de kınamazlardı.
Senin önüne düşerdim, anamın evine seni getirirdim,
Bana o öğretirdi;
Sana baharatlı şaraptan,
Narımın suyundan içirirdim.
Sol eli başımın altında olurdu,
Sağı da beni kucaklardı.
Size and ettiriyorum, ey Yeruşalim kızları,
Sevgiliyi ayıltmıyasınız, ve uyandırmıyasınız diye,
Onun gönlü hoş oluncıya kadar.
Sevgilisine yaslanarak,
Çölden çıkan bu kadın kimdir?
Kaç, ey sevgilim,
Ve hoş kokulu dağların üzerinde,
Bir ceylan gibi, yahut geyik yavrusu gibi ol.
Sappbo
Yunanistan, iö y.610 - 580
38
Aphrodite'ye Yakarış
39
Bir yiğitten daha üstün o erkek
yüreğimi hızlandıran
can alıcı gülüşünü
yakından duyabiliyor.
gözlerim kararır,
yalnız kendi uğultusunu duyar kulaklarım,
ter dökerim;
ürpertiyle sarsılır her yanım,
41
Sardes'li bir askerin karısına:
44
Hiç uyarmadan
Asklepiades
Yunanistan İ.Ö. III. yüzyıl
Poseidippos
Yunanistan, 1.ö. JJJ. yüzyıl
186. GÖZYAŞLARI
213. GELEN
YOSMA KALLISTION
Sen Kıbrıslı,
Kitheralı, Miletoslu,
Güzel Suriye ovalarının,
Dalan atların Aphroditesi:
Kapısını tek aşığının yüzüne
kapamayan
Kallistion'a iyi davran.
Çeviren : Cevat Çapan
Meleagros 23
Meleagros
Yunanistan, İ.Ö. 140 - 70
155. İÇ İÇE
Canımın içinde Heliodora;
Canımın içisin Heliodora;
Can_ımın canısın Heliodora!.
171. KADEH
Ak menekşeler getireceğim
Yumuşak nergisler
Gülen zambaklar, mersin,
Eldeğmemiş çiğdem,
Karanlık sümbül
Ve aşk yüklü güller.
Bir bir dizeceğim bunları Heliodora ıçin
Sonra saçlarına savuracağım
Aydınlık yapraklarını çiçeklerin.
HELIODORA'YA
Catullus
Roma, İ.Ö. y. 84-y. 54
GECEDEN ÖNCE
KARŞILIKLI
Rufinus
Yunanistan, İ.Ö: 50 - İ.S. 50 yılları arası
97. ADALETSİZ EROS'A
21. MEZAR
MELİTE
Petronius Arbiter
Roma, ö. 1.S. 66
GECENİN SESSİZLİÖİNDE
SARMAŞ DOLAŞ
Mabeyinci Pavlos
Yunanistan, 1.S. V/. yüzyıl
252.SIR
Semiramis ecenin suları sanki,
Seni benden ayıran şu ince fistan.
Gel atalım urbalan üstümüzden,
Et ete sanlalım, anadan doğma,
Kavuşmadık yerimiz kalmasın, güzel!
Göğsün göğsümde, dudakların ağzımda
Susalım; sessizlik ve sırdır ötesi.
TANTALOS
Filodemos
Yunanistan, (/.Ö. 110 - 40145)
131. YANGIN
İmrlülkays
Arabistan, 520 - 565
Agathias
Yunanistan, 536 - 582
KALLIRHOE
Aphrodite'ye bu demetler
Athena'ya başımdan bu bir tutam saç
Kemerim Artemis'e:
Ben Kallirhoe
Agathias 33
KIRLANGIÇLAR
Li Po
Çin, 701 762
UZAK SEVGİLİLER
Tu Fu
Çin, 712 - 770
YALNIZ
DUYARDAKİ YAZI
Petrarca
İtalya, 1304 - 1374
HAZİN YALNI�IK
SONE
Chrlstine de Pisan
Fransa, 1364 - 1430
RONDEAU
Cbarles d'Orleans
Fransa, 1391 - 1465
BALLADE
François Villon
Fransa, 1431 - 1465
Armağan
Clement Marot
Fransa, 1496 - 1544
Joachim du Bellay
Fransa, 1522 - 1560
SONNET
Pierre de Ronsard
Fransa, 1524 - 1585
SON NET
SONNET
William Shakespeare
İngiltere, 1564 - 1616
SONELER
15
30
60
65
116
129
ANTONİUS VE KLEOPATRA'DAN
ANTONİUS
KLEOPATRA
ANTONİUS
KLEOPATRA
ANTONİUS
KLEOPATRA
ANTONİUS
BenJonson
İngiltere, 1572 - 1657
CELIA'YA
JobnDonne
İngiltere, 1572 - 1631
Robert Herrlck
İngiltere, 1591 - 1674
Andrew Marvell
İngiltere, 1 621 1678
NAZLI SEVGİLİSİNE
SEVGİLİ YAKINLIÔI
Frledrlch Sebiller
Almanya, 1 759 - 1805
SEVİNÇ TÜRKÜSÜ
Kucaklayın birbirinizi,
Bütün dünyayı sarsın öpüşmeniz.
Sevinç, güzelim kıvılcımı tanrıların.
Cennetin kızı.
Sevinç, güzelim kıvılcımı tanrıların.
Çeviren : Sabahattin Eyuboğlu
54 Lord George Gordon Byron
Aleksandr Puşkin
Rusya, 1 799 - 183 7
SEVİYORDUM SİZİ
Gerard de Nerval
Fransa, 1808 - 1855
EL DESDICHADO
DAPHNE
HELENA
Alfred de Musset
Fransa, 1810 - 1857
PEPA'YA
Tbeopbile Gautier
Fransa, 181 1 - 1872
ÇİN İŞİ
İLK SEVGİLİLER
(Les Cydalises)
Meleklerle beraberler,
Mavi semanın dibinde;
Meryem Ana'yı överler;
Coşkun ilahilerde.
Baharındaki bakire.
Sararmış, garip sevdalı,
Verip kendini kedere.
Charles Baudelaire
Fransa, 1821 - 1867
BALKON
GEÇMİŞ OLA
GÜZEL GEMİ
HORTLAK
1bomas Hardy
İngiltere, 1840 - 1928
SES
Stephane Mallarme
Fransa, 1842 - 1898
RONDEL II
YAZ ÜZÜNTÜSÜ
Paul Verlaine
Fransa, 1844 - 1899
GREEN
Arthur Rimbaud
Fransa, 1854 - 1891
Konstantinos Kavafis
Yunan istan, 1863 - 1933
DÖN
GİTTİM
İK İNDİ GÜNEŞİ
İHTİYARLAYINCA
Vyaçeslav İvanov
Rusya, 1866 - 1949
AŞK
İvan Bunin
Rusya, 1870 - 1953
Paul Vatery
Fransa, 1871 - 1945
ADIMLAR
HELENAYA
ÜÇÜNCÜ AÔIT
Antonio Machado
hpanya, 1875 - 1939
Çekiç sesleri
anlatıyor tabutun kasvetini;
küreğin sesi de
mezar yerini ...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!
GÖZLERİNDE
AŞKIM MI?
TİTREYEN
Adımları saymak ve sinirleri
gevşetmek için yedi çeşitleme.
Aşk.
Aşk.
Kurşun korkusu. Karşı koyuşu avın.
Bilirim iki günümüz var ağır basan!
Sen ki tir tir titresin istersin
Paşa kızı beslemeye dokununca
Sivri laflar eden çocuk boyuna
Senin pis sözcüklerindir düşlere yatan
Kertikler gibidir kirli sözcüklerin!
Ve besleme. Yalnızken gülmeler tutan.
İnatçı aşk. Titreyen sevda!
Endre Ady
Macaristan, 1877 - 1919
YARIDA KALAN
Cari Sandburg
A .B.D. 1878 - 1967
Wallace Stevens
A .B.D. 1879 - 1955
Aleksandr Blok
Rusya, 1886 1921
-
RESTORANDA
GuiUa,ume Apollinaire
Fransa, 1880 - 1918
MIRABEAU KÖPRÜSÜ
ÇANLAR
ORADA ÖLSEYDİM ! ! !
Juan RamonJimenez
ispanya, 1881 - 1953
GECE İLAHİSİ
AŞK UÔRAŞI
AŞK TÜRKÜSÜ
Angelos Sikelianos
Yunanistan, 1884 - 1951
İLK YAGMUR
Ezra Pound
A .B.D., 1885-1972
OYUNCU KADIN
Karanlık gözlü,
Ey düşlerimin kadını,
Fildişi sandallı,
Benzerin yok dans edenler içinde,
Yok ayaklan senin gibi kanatlı.
DORIA
BİR KIZ
Ağaçsın sen,
Yosunsun,
Üzerinden yeller esen menekşesin.
Ezra Pound 93
ATIHİS
Ruhun senin
Doygunluktan ınce,
Atthis,
Ah Atthis,
Dudaklarını özlüyorum,
Dar memelerini.
Sen hırçın,
Sen el değmemiş.
ALBA
İnci çiçeklerinin
Solgun ıslak yapraklannca suskun
Yattı yanımda şafakta.
1,-e viren : Cevat Çapan
Güzelsin, alımlısın
Ama donuk ve tutuksun etinde;
İçine işleyebilseydim eğer
O dikenli acının olanca şiddetiyle,
Işıyan bir ağ çıkardı belki
Saint-John Perse
Fransa, 1887 - 1975
il
III
iV
T. S. Eliot
İngiltere, 1888 - 1965
Giuseppe Ungaretti
İtalya, 1888 19 70
-
ÖZLEM
Bahardan az önce
nerdeyse biterken
kimsenin dolaşmadığı
gece
Belirsiz
bir gözyaşı rengi birikir
Paris'in üstüne
Sonsuz sessizliğini
düşünürüm
incecik bir kızın
bir köprü köşesinde
Birlikte
derinleşir
yaralarımız
Ve kalırız öylece
sürüklenircesine
BOŞLUKTA
Yürü yürü
Sevginin kaynağını
buldum yeniden
Dinlendim
bin bir gecenin
gözünde
Soluksuz
öğle saatinde
portakallarla
yaseminler
topladım ona
Çeviren : Cevat Çapan
Anna Abmatova
Rusya, 1889 - 1966
6 . GECE ZİYARETİ
Osip Mandelştam
Rusya, 1891 - 1938
O İNCECİK OMUZLARIN
Nelly Sachs
Almanya, 1891 - 1970
AKKOR BİLMECELER'DEN
Bu arada aşk
bazen çeker gider aydınlığa
paramparça edip
herkesi koruyan geceyi
SOrO İsrafil
Kıyamet günü nuru
Kapıp kaçırılmış yukarlara beden
ürperir kartal kanatlarıyla -
Çeviren : Necmi Zeka
Vladimir Mayakovski
Rusya, 1893 - 1930
LİLİ'CİÖİM
(Mektup yerine)
Tütün dumanı kemiriyor havayı.
Oda
Kruçyonıh'ın Cehennem'inden bir bölüm gibi.
Anımsıyor musun
İlk kez
ardında bu pencerenin
tutkudan
çıldırmışçasına
okşamıştım ellerini.
Şimdi
oturuyorsun aynı yerde,
yüreğin
demirden bir kılıf içinde.
Ve yarın
parlayan sözlerle
kovacaksın belki beni.
1 08 Vladimir Mayakovski
Ve loş antrede
uzun süre
titreyişlerle sarsılan bir kol
bulamayacak
ceketteki yerini.
Çıkacağım, ezilmiş.
Fırlatacağım vücudumu sokağa.
Yabanıl
çılgın
umutsuzlukla paramparça.
Hayır
gerek yok buna,
sevgilim,
biriciğim,
gel
vedalaşalım şimdiden.
Ağır bir gülle gibi
aşkım
nereye kaçarsan kaç
asılıdır sana
nasıl olsa.
Bırak
son bir haykırışla uluyayım
horlanmışlığın acı yakınısı.
Çalışmaktan
anası ağladığında öküzün
gider
salar kendini soğuk sulara.
Aşkından başka
deniz yok bana,
ve gözyaşları da
bir erinç
koparamıyor ondan.
Yorgun fil
sessizliği aradığında
yatar
kızgın kumlara saltanatla.
Aşkından başka
güneş yok bana.
Ve bilmiyorum bile
neredesin şimdi ve kiminle.
Eğer
Vladimir Mayakovski 109
1 916
Çeviren Atao/ Behramoğ/u
1 10 Edward Estlin Cummings
sevgilim
kralı karanlık olan
bir ülkedir senin saçların
alnın çiçeklerin bir havalanışı
sevgilim
başın kutusudur
aklın olan o serin mücevherin
başındaki saç yenilgi bilmeyen
bir yiğittir
omuzlarındaki saçlar
zafer davullarıyla yürüyen bir ordu
düşlerin ağaçlarıdır bacakların
meyvesi unutkanlığın özü
kızıllar giyinmiş satraplardır dudakların
öpüşü kralları birleştiren
bileklerin
kutsaldır
kanının anahtarlarının bekçileri
gümüş vazolardaki çiçeklerdir ayak
bileklerinin üstü
ŞARKILAR VIII
yağmurda -
karanlık, günbatımı
kapandığından, ben oturur ve
seni düşünürüm
kutsal kent
yüzündür senin
1 12 Edward Estlin Cummings
gözlerin yarı -
ardıçkuşu
yan-melek ve senin uykulu
dudaklarında öpüş çiçekleri yüzer
ve
tatlı ürkek bir fırdönüş var
senin saçların
ve sonra
dans-şarkısı ruhun
senin. candan sevilen
yalnız bir yıldızdır
dildeki, ve benim
düşündüğüm
sensin
AŞKLAR
III
deniz olağanüstüdür
tanrının ellerinden
o eller göndermişti onu
uyusun diye dünyada
ama deniz
değişmez
ve akıp gider ellerden
gene döner ellere
ve uykuludur...
Edward Estlin Cummings 113
aşk,
kırılışı
senin
ruhunun
benim
dudaklarımda
Çeviren : Suphi Aytimur
]orge Guillen
ispanya, 1894 - 1985
YAKARIŞ
Robert Graves
İngiltere, 1895 - 1986
SEVDALILARIN KIŞI
Ağacın duruşu
Esen yeli gösterir;
Bizimki, uzun acıyı
Nicedir iyi davranmamışsan.
Sergey Yesenin
Rusya, 1895 - 1925
* * *
* * *
* * *
Juana de Ibarbourou
Urnguay, 1895
Y AGMURLU GECE
Paul Eluard
Fransa, 1895 - 1952
SEVDALI KADINLAR
Omuzları yüksek
Tutumları kurnaz
Yüzleri şaşırtıcı
Güvenç göğsün içinde
Memelerinin gün doğumu yüksekliğinde
Geceyi soymak için
Çakılları kırası gözler
Paul Eluard 1 19
Düşüncesiz gülüşmeler
Her düş için
Kar çığlığı sağanakları
Çıplaklık gölleri
Ve kökleri yolunmuş gölgeler
Öpüşlerine inanmalı
Sözlerine bakışlarına
Ve sadece öpüşlerini öpmeli
SEVİ ŞİİR
YALNIZ DEÔİLİM
Yüklü
Dudakların tüyden hafif yemişleriyle
Giyimli
Binbir değişik çiçekle
Anlı şanlı
Kollarında güneşin
Mutlu
Bir tanıdık kuşla
Hoşnut
Bir damlasıyla yağmurun
Güzel
Tanyerinin aydınlığınca
İçten bağlı
Seviyorum düpedüz
* * *
Harcıyorsun zamanı
Gerçek ateşin sonsuz gençliğine
Örter durmadan yenileyerek doğayı
Bu ortamda yalımın
Gözlerimizde biçimlendiği
Susuşlanmız sözlerimiz
Uçup giden aydınlık
İçinde bedenimizin
Çiçeklenir oluşur ne varsa
Samanlığında yaşantımın
Yatırdım yaşlı kemiklerimi
Tükettim orda.
122 Paul Eluard
HAFTA
Dalgası ırmağın
Gökyüzünün kuşağı
Rüzgar yaprak ve kanat
Bakış söz
Bağlılığım sana
Gidiyor bir yere durmadan.
Kapanıyorsun aydınlanıyorsun
Uyuyorsun uyanıyorsun
Boyunca akıp giden mevsimlerin
Sığınağı bedeninin
Düşlerin uzar gider
Güzel günlerin evi bu
ACININ BAŞKENTİ
Andre Breton
Fransa, J.896 - 1966
ÖZGÜR BİRLİK
TİKİ
Eugenio Monta/,e
İtalya, 1896 - 1981
'
DORA MARKUS
il
Philippe Soupault
Fransa, 189 7 - 1990
GEORGIA
Louis Aragon
Fransa, 1897 - 1982
ELSA'NIN GÖZLERİ
BIRAKILMIŞ
Haydi al tüfeğini
Çeviren : Özdemir İnce
Bertolt Brecht
Almanya, 1898 - 1956
Senden ayrıldığımda
O güzel günün sonunda
Açılınca gözlerim
Ne çok sevinçli insan varmış dedim.
Beni sevindirdiğinde
Bazen düşünürüm:
Şimdi ölüversem
Mutlu kalırım
Sonsuza kadar.
Sonra yaşlanıp
Beni düşündüğünde
Tıpkı bugünkü gibi görünürüm sana
Bir sevdiceğin olur
Henüz gencecik.
SEVGİLİLER
ESİNTİ ŞARKISI
Vuruyor ay ışınları
akşamın örsüne.
Federico Garcia Lorca 1 37
Bakacaksın ağlıyorum
koca kavakların dibinde.
Esmerim oy
Koca kavakların dibinde.
HER TÜRKÜ
Her türkü
sessizliğidir
aşkın.
Her yıldız
sessizliği
zamanın.
Zamanın
bir düğümü.
Ve her ah
sessizliği
çığlığın.
Çeviren : Cevat Çapan
AY AGI KARINCALI
Ay gökyüzünde dönüyor
susuz toprakların üstünde
serperken dört yana yaz
kaplan mırıltılarını ve alevi.
Üzerinde düz damların
çınlıyor metal sinirler.
Bir esinti dalga dalga
yünlü meleyişlerle geliyor.
Yüzü kapanmış yaralarla
dolu toprak uzanıvermiş
ve titriyor dağlanırken sivri
uçlarıyla ak ışıkların.
Benjamin Peret
Fransa, 1899 - 1959
GÖZ KIRPMA
Hart Crane
A .B.D., 1899 - 1932
kalmış
Ve orada kar gibi eriyecek kadar
Sararıp eprimiş
Mektuplarına bile yer var.
Henrl Michaux
Fransa, 1899 - 1984
BUDAFEŞTELİ KIZ
Robert Desnos
Fransa, 1900 - 1945
Yorga Seferis
Yunanistan, 1900 - 1971
AŞK SÖZÜ
III
YADSIMA
KAÇIŞ
Vitezslav Nezval
Çekoslovakya, 1900 - 1958
AŞIK KADINLAR
Jacques Prevert
Fransa, 1900 - 19 77
AŞK
Aşk
Öyle keskin
Öyle ince
Öyle umutsuz
Aşk
Gün gibi güzel
Hava gibi de kötü
Kötü havada
Aşk öyle gerçek
1 5 0 Jacques Prevert
AŞKIN
YUMUŞAK VE TEHLİKELİ
YÜZÜ
Yumuşak ve tehlikeli
yüzü aşkın
bana göründü bir akşam
uzun bir günden sonra
152 Jacques Prevert
SAR BENİ
Işık şehrinin bir mahallesindeydi
Hep karanlıktı hep havasızdı
Yaz kışa benzerdi hep kıştı
Kadın merdivendeydi
Adam kadının yanındaydı yanyanaydılar
Geceydi
Kükürt kokuyordu
Çünkü öğleden sonra tahtakurularını
öldürmüşlerdi
Ve kadın adama diyordu ki
Burası karanlık
Hava yok
Kış yaz gibi her zaman kış
Yüce Tanrı'nın güneşi aydınlatmıyor bu yanları
Zengin mahalleleriyle onun işi gücü
Sık beni kollarında
Sar beni
Beni sar durmadan
Sar beni
Daha sonra demek çok sonra demektir
Yaşıyorsak işte şimdi
Burada insan çatlar her şeyden
Jacques Prevert 153
Sıcaktan soğuktan
İnsan buz tutar boğulur insan
Eğer beni sarmaz bırakırsan
Boğulur ölürüm gibime geliyor
Senin yaşın onbeş ben de onbeş yaşındayım
İkimiz otuz ederiz
Otuz yaşında çocuk sayılmaz insan
Tam çalışma yaşı
Tam sevişme yaşı
Daha sonra demek çok geç demektir
Yaşıyorsak işte şimdi
Sar beni!
Çeviren : Eray Canberk
Rudolf Nilsen
Noroeç, 1901 - 1929
SANA
Jaroslav Seifert
Çekoslovakya, 1901 1986
ISLAK RESİM
O güzel günler
hani kent bir zara, bir yelpazeye, bir kuş türküsüne
ya da deniz kıyısındaki bir tarak kabuğuna benzer
- elveda, elveda güzel kızlar
bugün tanışmıştık
bir daha görüşmeyeceğiz hiç.
Salvatore Quasimodo
İtalya, 1901 1968
AŞK TÜRKÜSÜ
Rafael Alherti
ispanya, 1902
AttilaJozsef
Macaristan, 1905 - 193 7
FLORA
Pablo Neruda
Şifi, 1904 - 1973
VIII
Ah suskun kadın!
Ah suskun kadın!
Ah suskun kadın!
Çeviren : Eray Caııhc,-J.;
1 60 Pab/o Neruda
MATİLDE'YE SONE
Kennetb Rexrotb
A .B.D., 1905 - 1982
KIPIRTISIZ SU ÜZERİNDE
GÜMÜŞ KUGU
VII
Sadece Boşluk
Senden kaçamıyorum.
Ne zaman yalnız olduğumu düşünsem,
Uyandığımda görüyorum ki
Yitirmişim senin aşkını
Yabanıl ormanında, karanlığında.
Bezenmiş bilinmeyen gözleriyle
Kenneth Rexroth 1 63
XVII
Hiç varolmamıştı.
Dökülmüştü sonsuzluk.
(Tama için)
William Empson
İngiltere, 1906 - 1984
VILLANELLE
Rene Cbar
Fransa, 190 7 - 1991
E VADN E
ASILI EROS
DOLU DOLU
SEVDİGİMİN GİYSİSİ
DENİZ FENERİ MAVİ
Yellerle yaralanan
yelkene dönsün etim,
senden uzakta.
Çeviren : Cevat Çapan
A ...
Sıkıştıran görkemimizdir.
W. H. Auden
İngiltere, 190 7 - 19 73
NİNNİ
Kesinlik ve bağlılık
Gece yarısı vuran
Çanın titreşimleri gibi geçer
Ve o bildiğimiz deliler
•
Bilgiççe homurdanırlar:
Falının açıkladığı
Ücretin her meteliği
Eksiksiz ödenecek!
Ama yitmesin bu geceden
Ne bir fısıltı, ne bir düşünce,
Ne bir öpücük, ne de bir bakış.
Güzellik, gece yarısı, düş ölür:
Hülyalı başında esen
O tatlı seher yelleri
Sevgiyle karşılasın günü,
Kutsasın gözle atan yüreği
Ve yetersiz bulmasın ölümlü dünyamızı;
Kuru öğle saatlerinde aç bırakmasın seni
İsteksiz yetkililerin elinde,
Aş o seni aşağılayan geceleri
İnsanca sevginin gözetiminde.
Çeviren : Cevat Çapan
Louis MacNeice
İrlanda, 1907 - 1963
BULUŞMA YERİ
Ne yüksekteydiler ne derinlerde
Berrak esmer dereyi bir zaman dinlediler,
Sonra hala o sesin duyulduğu yerde
Bir kır kahvesi buldular, oturdular
Ama ne yüksekteydiler ne derinlerde.
Theodore Roethke
A .B.D., 1908 - 1963
ANI
il
III
Cesare Pavese
İtalya, 1908 - 1950
C.'DEN C.'YE
Sen,
benekli gülümseyiş
donan karlarda -
Mart rüzgarı,
karların üzerinde
dalların sıçrayışı,
inleyen ve ışıyan
küçücük çığlıkların -
cana yakın,
ak tüylü dişi geyik,
bilebilseydim
bir
süzülen inceliğini
bütün günlerinin,
köpüksü oyasını
bütün devinimlerin -
yarın donmuş
Cesare Pavese 1 75
aşağıda ovada -
sen, benekli gülümseyiş,
sen, ışıyan kahkaha.
11 Mart '50
Şafağın ışını
ağzından çıkan soluktur
boş sokakların sonunda.
Gözlerinin külrengi ışığı,
tatlı damlaları şafağın
karanlık tepeler üzerinde.
Adımların ve solukların
şafağın rüzgarı gibi
sele boğar evleri.
Ürperen şehir,
taşların kokusu -
hayatsın, uyanışsın sen.
Şafağın aydınlığında
dağılan yıldız,
meltemin hışırtısı,
ılıklık, solunan hava -
sona erdi gece.
Miguel Hernandez
İspanya, 1909 - 1942
TÜRKÜ
SON TÜRKÜ
Şaban Refik
Tanzanya, 1909
AMİNA
Yannis Ritsos
Yunanistan, 1909 - 1990
ÇIPLAK
NERDEYSE EKSİKSİZ
TEN SÖZ
Aleksandros Matsas
Yunanistan, 1910
UYKU ÜSTÜNE
il
Nikos Engonopulos
Yunanistan, 1910
HÜZÜN ÇIRAGI
bu heykel
sabah gün doğarken kalkıp
yollara düştü
çalmak için yıldızlan
gece kalkıp
yollara düştü
ve bütün düşlerin
canına kıydı
- ve yürüdükçe
çalılara takıldı
dikenlerden
al kanlara boyandı
çıplak ayaklan -
kırmızı
gizli sarılışlarını çığlıklarını
ve gizlenen
perçemlerini
okşadı
Çeviren : Cevat Çapan
Cbarles Olson
A .B.D., 1910 - 19 70
ve o huysuz
aşıktan, altın günün
saatleri onu karşılayıp giydirdiler,
sanki onu kendileri yaratmışlardı,
denizin pembe çemberinden yeni doğan
bu çıplak kızı
saçlarında menekşelerle
tanrıların katına çıkarmak için
çıldırdılar
Güzellik ve o
hayır dedi Zeus'a ve hepsine, herkes değil
belki de o seçti en çirkiniyle
yatmayı, yoksa bile bile mi
güzelliğin doğasıyla ödeşmek istedi, kim bilir?
Odisseus Elitis
Yunanistan, 1912
DUVAR RESMİ
Jean Cayrol
Fransa, 191 1
DÖNÜŞ
Gülümseyin
Yıkık duvarlar bakıyor size
Jean Cayrol 1 85
Gülümseyin
Gök alev alev bakıyor size
Gülümseyin
Harb duman duman bakıyor size
Gülümseyin
Ötekiler gibi değil
Acıyın gülümsemek isteyenlere
Çocukluğun gecenin.
Dinleyin beni
Ben bilirim nerden geldiğimi
Hiilii bileklerimde ağrısı
Gözlerimde şaşkınlığı
Kanımda sıtması
Dinleyin beni
Biliyorum niçin hatırlıyorum
Ama ne çoksunuz
Ne çok
Hanginize söylesem ilkin
Hangi eli tutsam
Hangi eli itsem
Dinleyin beni
Ben bilirim nerden geldiğimi
1 86 Jean Cayrol
Ama dostlarım
Nereye gidiyorum sizinle
Kokunuz var
Bozulmuş yağmur suları gibi
Güneş sönmüş yüzünüzde
Delmore Scbwartz
A .B.D., 1913 - 1966
ZAMANIN ADANMIŞLIGI
Efraln Huerta
Meksika, 1914
AŞK ANILARI
(Yanıma gelmişti.
Yorgun bir adamdı,
sönüktü sesi, uykulu elleri vardı.
Anımsıyorum. Bedenimde ter mırıltıları.
1 88 Efrain Huerta
Octavio Paz
Meksika, 1914
KANITLAR
UNUTUŞ
Dyl.an Thomas
İngiltere, 191 4 - 1953
ÇIRA KÖRÜK
William Stafford
A .B.D., 1914
]ohn Cornford
İngiltere, 1915 - 1936
İSPANYA MEKTUBU
(Margot Heinemann 'a)
Konstantin Simonov
Rusya, 1915 - 1979
BEKLE BENİ
Antlre Verdet
Fransa, 1915
* * *
Kari Krolow
Almanya, 1915
AŞK ŞİİRİ
Güzelsin.
Serin ve kuru bir derin var.
Bakışın yumuşak bir kuşun bakışınca güvenli
Sallanan yele söylüyorum bunu.
Sırtın - duyuyor musun - havadan yapılma,
Bir güvercin gibi mavi yaprak örgüsünden süzülen.
Başını kaldırıyorsun.
Tuğla duvarda bir kez de gölgesi görünüyor.
Güzelsin sen. Güzelsin.
Uykum yanımda bir su serinliğindeydi.
Bir yanın sesle sesleniyorum sana.
Ve gece parçalanıyor sodamsı, siyaha ve maviye.
Çeviren : Fatma Akerson
Ksuan Dieu
Vietnam, 191 7
HEYKEL
Takls Slnopulos
Yunanistan, 191 7
MEVSİMLERİN ÜSTÜNDE
ÇAGRI
Robert LoweU
A .B.D., 191 7 - 1977
EVLİLİK?
Alain Bosquet
Fransa, 1919
OZANIN AŞKI
HİÇ ANLAMADIN
Hiç anlamadın
nasıl sevilir - yitmek için -
önemsiz nesne:
tabak, çakı, sönmüş lamba.
Hiç anlamadın
nasıl sevilir - kendini bulmak için -
ayaktakımı meyveler:
elma
yaban kirazı,
bir kırlangıcın gizlendiği karpuz.
Hiç anlamadın
insan nasıl sever:
aşksın sen.
Çeviren : Özdemir İnce
Lawrence Ferlinghetti
A .B.D., 1919
Birden
benimle konuşuyorsun
dinleyicilerin başları üzerinden
ben onlara şiirimi okurken
Gözlerim gözlerini buluyor
kalabalığın başları üzerinden
Sadece bir çift göz orada uzakta
yüzlerden ulaşan uzak bir resimde
karanlık bir manzarada
uzak lambalar
Lawrence Ferlinghetti 201
göz kırpıyorlar
Ve konuşuyor gözler -
kim bilir hangi dilde -
Şiir sona eriyor
Yanmaya devam ediyor
gözler
Ve alkışlar duyuluyor kalabalıktan
karanlık bir denizden gelir gibi
uzaktan duyuyorum
bir deniz kabuğunu dinler gibi -
gün ışığının uçuşan kıymıkları -
Daha sonra sesini duyduğum zaman -
kim bilir hangi dili konuşan -
şiirimi heyecanla
sorguya çeken -
Karşılık veriyorum
dinleyicilerin başları üzerinden
Sana
cevap veriyorum
Karanlık bakışlı
dinleyicilerin
başları üzerinden
Ey esmer
" Benzerin yok
dans edenler
içinde'
Te amo
Çeviren : Cevat Çapan
İŞTE
İşte
Soyunmuşum bütün giysilerimden
Ayrılmışım büyücülerden, kahinlerden ve tanrılardan
Yapayalnız kalmak için sessizliğin karşısında
Sessizliğin ve yüzünün güzelliği karşısında
202 Sophia de Mello Breyner Andresen
Kapkaranlık gece
Kapkaranlık ve saydam
Fakat yüzün ötesinde donuk zamanın
Ve oturmuyorum sessizliğin bahçelerinde
Çünkü sen yoksun arasında bütün yoklukların.
Çeviren : Muzaffer Uyguner
Paul Celan
A vusturya, 1920 - 1970
MARIANNE
Say bademleri,
say acı olanı, uyanık tutanı say,
beni de onlara kat:
Vasko Popa
Yugoslavya, 1922
İÇİMİZDEKİ UZAKLIKLAR'DAN
Avuçlarında senin
güneş suyu içer kuşlar
12
Koşuyorum
bir elinden ötekine
nerdesin
Kucaklardım, yoksun ki
yerine kucaklıyorum boşluğunu
öperdim sesini
206 Vasko Popa
Kapalı avuçlarımdan
çıktın apak ortalığa
görsem ilkin seni
sonra kapansın gözlerim
Koşuyorum
bir gözbebeğinden ötekine
nerdesin
17
Phtlip Larktn
İngiltere, 1922 - 1985
KIZLIK ADIN
Dannie Abse
İngiltere, 1923
DÜÔÜN TÜRKÜSÜ
Yves Bonnefoy
Fransa, 1923
TİYATRO
il
" Güneşin tırnakla yırttığı son mutlu cam, daha doğrusu dağda
ölünecek o köy.
III
iV
Her an öldüğünü.
VI
Yii
BİR SES
Nazik El Melike
Irak, 1923
GELMEYEN ZİYARETÇİ
Lucebert
Hollanda, 1924
AŞK
Öldüğümü düşlüyorum
laf olsun diye değil bir hiç için
İvan Minyati
Yugoslavya, 1924
Yehuda Amlchai
İsrail, 1924
BU YÜZYILIN ORTALARINDA
Saçlarını okşadım
Geldiğin yöne doğru,
Çağırdık birbirimizi,
Bilinmez kentlerin adını söyler gibi
Yol boyunca
Kimsenin uğramadığı kentler.
Şarap gibi
insanları içiyor dünya, ve sevilerini,
Unutmak için.
Unutamıyor.
Ve Filistin tepelerinin etekleri gibi
Huzur bulamayacağız hiçbir zaman.
Edwin Morgan
İskoçya, 1926
BİR CIGARA
David Diop
Senegal, 1927 1960
-
SENİN YANINDA
gözlerini
Bir de karanlığı bir alev gibi delen gülüşünü
Bana Afrikayı yeniden kazandıran karlı
geçmişlerin ötesinden
jobn Asbbery
A .B.D., 1927
W. S. Merwin
A . B. D., 1927
Ah
Birlikte
Bağrımıza basarak ayrılığı
Yelken gibi fora ettik aşkımızı
Kateb Yasin
Cezayir, 1929
Sandor Csoorl
Macaristan, 1930
Gary Snyder
A.B.D., 1932
Özgürlüğü seçtiğinde,
" Bir gün yeniden ... belki on yıl sonra... "
Gelmedim.
Kendi başıma yapmam gerekiyordu yapacağımı.
Bunu başardım.
Burada geceleri
Eski başkentin bir bahçesinde
Titreyen karaltısını hissediyorum Yugao'nun,
Senin serin tenini hatırlıyorum
Yazlık basma entarinin altında çıplak.
Çeviren : Cevat Çapan
Chrlstopher Okigbo
Nijerya, 1932
AYRI AŞK
Ay yükseldi aramızda
Birbirine eğilmiş
İki çam arasında
Ve şimdi biz
Birbirine sarılmış
Ama boşluğu öpen gölgeleriz
Çeviren : Süreyya Berfe
Andrey Voznesenski
Rusya, 1933
OZA'DAN BÖLÜMLER
il
parçaları dibinde.
Üç buluttan, yağmurdan dişleri olan üç plastik
taraktan (ikisinin dişleri aşağı doğru, ötekinin yukarı)
yağmur yağıyordu.
Ustaca bir rok! bir Ceneviz kulesi, Korkunç
İvan'ın çan kulesi ile yer değiştirmiş. Şıkır şıkır buzdan
saçaklar erimeye zaman bile bulamamışlar.
Tarihin sayfaları bir deste oyun kağıdı gibi ka
rılmış. Moğol istilası sanayileşmeden sonra.
Siklotronun önünde kuyruğa girmiş, parçala
rına ayrılıp sonra yeniden bir araya getirilmelerini bek
leyen insanlar vardı. Değişmiş olarak çıkıyorlardı dışarı.
Birisinin kulağı alnına vidalanmıştı, ortasında bir çukur
luk vardı, bir doktor aynası gibi. " Şanslısın" diye avuttu
lar onu, " tam anahtar deliklerine göre: hem bakar, hem
işitirsin! "
Bir bayan, müdürü görmek istiyordu. " Kalbi
mi yerine koymayı unuttular. Kalbimi! " Adam, iki par
mağıyla dışarı çekti kadının göğsünü bir masanın sağ
çekmesini çeker gibi, içine bir şey koydu, sonra şak! diye
kapattı. Bir şarkı tutturdu, keyifle döndü durdu Bilim
Adamı.
" E-9-D4" diye mırıldanıyordu. " Ah, büyük gi
zi yaşamın! Düzeni böyle tuttukça, parçaların yerleri de
ğiştirilse bile bütün değişmiyor. Kim takar şiiri! Robotla
rımız olacak bizim. Can dediğin, amino asitlerin bileşi
mi ...
"Ne düşünüyorum bakın. Diyelim ikiye böl
müşüz ekvator kuşağı boyunca yer küreyi, iç içe koymu
şuz yumurta gibi. Geniş çöller bölgesinde Avustralya'nın
delmesin diye yeri, tabii, biçmek gerekecekti Eyfel Kule
sini. Yiterdi yarısı insanlığın mutlak; ama nasıl da coş
kuyla karşılardı kalanlar bu deneyi . "
Sözümona Sanat Bölümü Yönetim Kurulu an
cak kürsüde tutabiliyordu düzeni. O ışıklı vitrinlerde ser
gilenen yumurtalar gibi parlıyordu üyeler. Yusyuvarlak
tılar, bu nedenle nereden bakarsanız bakın hep aynı gö
rünüyorlardı. Yalnız bunlardan biri dirseğini yaslayacak
yerde bacaklarını atmıştı masaya - bir periskop gibi.
Ama hiç kimse farkında değildi bunun.
Şöyle bir göğsünü şişirdi konuşmacı; ama başı,
oyuncak bebek başları gibi geriye bakıyordu.
Andrey Voznesenski 225
iV
Robotlar,
robotlar,
robotlar,
Sözümü kesiyorlar.
226 Andrey Voznesenski
VIII
XIII
TERASTA,
KAYAKLARIMDAN TEMİZLERKEN KARI,
KALDIRDIM BAŞIMI.
BİR UÇAK GEÇİYORDU YUKARLARDAN.
BİR ROMORKORE BAGLI DİKDÖRTGEN BİR
MAVUNA GİBİ
SÜRÜKLENEN HEP AYNI ARALIKLA
ARKASINDAN GELİYORDU
SESİ.
228 Andrey Voznesenski
xıv
Selam Oza!
Dabna-Odessa, Mart 1964
Çevirenler : Mehmet H. Doğan - Turgay Gönenç
Yevgeni Yevtuşenko
Rusya, 1933
Ya?
Öyleyse taşı beni! "
İyi de, nereye taşıyayım seni?
Judith Herzberg
Hollanda, 1934
YALAN
FIRTINA
Furug Furuhzad
İran, 1936 - 1968
BAHÇENİN FETHİ
Başımızın
Üstünden uçan
Ve giren serseri bir bulutun karışık düşüncelerine
Ve sesi kısa bir mızrak gibi geçen, ufku baştanbaşa
O karga
Kente götürecek bizim haberimizi
Herkes biliyor
Herkes biliyor
232 Furug Furuhzad
Herkes korkuyor
Herkes korkuyor ama sen ve ben
Ulaştık ışığa suya aynaya
Ve korkmadık
Herkes biliyor
Herkes biliyor
Sessiz ve soğuk uykusuna ulaştık biz simurgların
Gerçeği bahçede bulduk
Bilinmez bir çiçeğin utangaç bakışında
Sınırsız bir anda bulduk ölümsüzlüğü
İki güneş birbirine bakıp dururken
Çimenliğe gel
Kıyısız çimenliğe ve çağır beni
İbrişim çiçekleri usulca nefes alırken
Çağır bir ceylan eşini çağırır gibi
Pişman değilim
Düşünürken yenilgiyi, o acı yenilgiyi
Çünkü ölüm tepesinin doruğunda
Optüm yazgımın çarmıhını
Pişman değilim
Zamanın ötesinde akıp gidiyor benim yüreğim
Yaşam yeniden doğuracak onu
Yeniden yaşatacak beni rüzgarların
Göllerinde yüzen haberci gülü
Ben senim
234 Furug Furuhzad
Seven
Ve kendi içinde olan kimse o
Belli belirsiz bir bağlantı buluyor birden
Binlerce garip ve belirsiz şeyle
Koyu isteğiyim ben toprağın
Yeşersin diye uçsuz bozkırlar
Kendine çeken bütün sulan
Uzaklardan
Gelen sesimi dinle benim
Gör beni koyu sisinde sabah dualarının
Ve aynaların dinginliğinde
Pişman değilim
Benden konuş ey sevgilim bir başka benle
Gecenin soğuk caddelerinde
Gene aşk dolu gözlerini gördüğün
Benden!
Ve hatırla beni, kederle öperken o
Gözlerinin altındaki çizgileri...
Çevirenler : Onat Kutlar - Celal Hosravşahi
John Fuller
İngiltere, 193 7
ŞARKI
Bella Abmadulina
Rusya, 193 7
ARALIK
Sevgilimin elindeki iş
baş eğsin özenli çabasına onun!
Ulaşsın o, başarısına,
bir ev, bir baca çizen çocuğun ...
Çeviren : A tao/ Behramoğlu
Raymond Carver
A .B.D., 1938 - 1988
YIKANAN KADIN
SİNEKKUŞU
BAÖRINA BAS
Henrik Nordbrandt
Danimarka, 1945
TOROS DAÖLARI
benim düşündüğüme
sen böyle üzülürken
nasıl nasıl üzülürsün
ben böyle düşünürken
Çeviren : Murat Alpar
KISA B İYOGRAFİLER
Abse, Dannie ( 1 923). Galler bölgesine yerleşmiş Yahudi kökenli bir ailenin ço
cuğudur. Biçim kaygısının sınırlayıcı bir etken olabileceğini, oysa şairin asıl işinin
duygu birikimini dizginlemek değil, onu dile getirmek olduğuna inanan Abse,
1948'den başlayarak yedi şiir kitabı, iki roman ve üç oyun yayımladı.
Ady, Endre ( 1 877-1919). 20. yüzyılın en büyük Macar lirik şairi sayılır. Hukuk
öğreniminden sonra gazeteci olarak çalıştı . Macar şiirini dil, biçim ve içerik bakı
mından yenileyerek çağdaş bir yapıya kavuşturdu.
Agathias (536-582). Mabeyinci Pavlos'un arkadaşı olan Bizanslı bir avukat. Daha
sonra Yunan Antologyasına kaynak olan ilk epigramma antologyasını derlemiş.
Ahmatova, Anna ( 1 889-1966). Bir memur ailesinin kızı olan Ahmatova, Kiev ve
Petersburg üniversitelerinde hukuk, edebiyat ve tarih öğrenimi gördü. 1910 yılın
da, Akmeist okulun kurucusu Gumilyov'la evlendi, evlilikleri 1 9 16'ya kadar sür
dü. Büyük ün kazandığı ilk şiirlerinde, içten bir konuşma tonu, yalın bir duygusal
lık, imgelerde açıklık ve nesnellik vardır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında
yurtseverlik şiirleri yazan Arına Ahmatova, 1 946'larda şiirlerindeki kötümser
öğeler öne sürülerek sert eleştirilere uğradı. Bir süre kitapları yayımlanmadı.
1 964 yılında, yüzyılımızın en seçkin şairlerinden biri olarak, İtalya'da " Etna Taor
mina" armağanını kazandı. Bugün ülkesinin en çok sevilen şairlerinden olan An
na Ahmatova'nın tüm şiirlerinde, klasik bir saydamlık, yalın bir biçim us�.alığı, iç
tenlik ve özlülük vardır. Türkçede: Seçilmiş Şiirler ( 1984), Yaban Balı Ozgürlük
Kokar (1985), Şiirler ( 1 992).
Amichai, Yekuda ( 19?4). Yahudi asıllıdır. il. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusun
da görev aldı. 1948'de Israil'in bağı.msızlık savaşına katıldı. Ana dili Almanca ol
masına karşın şiirlerini İbranice ve Ingilizce yazmaktadır.
Apollinaire, Guillaume (1880-1 918). Polonyalı bir göçmenle bir İtalyan subayı
nın oğlu olarak Roma'da doğdu. Yirmi yaşında Paris'e gitti. Çağdaş Fransız yazı-
239
240 Kısa Biyografiler
nında gelişen tüm öncü akımların içinde yer aldı, şiir sanatının önünde yeni yollar
açılmasına katkıda bulundu. Resim eleştirmeni olarak da ünlüydü. Türkçede:
Apollinaire 'den Şiirler ( 1 965); Bir Aşk Kırgınının Şarkısı (1965); Şiirler ( 1 975);
Dünya Gülü ( 1 986).
Ashbery, John (1927). 1 956'da Yale Üniversitesi " Genç Şair" ödülünü kazandı.
Fulbri�ht bursuyla Paris'e giderek bir süre " Herald Tribune " gazetesine sanat
eleştirıleri yazdı. 1 965-1972 yılları arasında " Art News" dergisini yönetti. 1 975'te
yayımladığı Self-Portrait in a Convex Mirror adlı şiir kitabıyla Pulitzer ödülünü
kazanan Ashbery, şiirlerinde sıradan yaşantılara, konuşma dilinin özelliklerine in
ce bir alaycılık ve gerçeküstücü bir yaklaşımla yer verir. Ashbery kullandığı gün
delik dile karşın güç anlaşılır bir şairdir.
Asldepiades (İÖ. 111. yy.). İskenderiye'de yaşamış. Aşk şiirinde Eros'un okları gi
bi birçok geleneksel imgeyi ilk kullanan ozan.
Bell ay, Joachim du (y. 1522-1560). Ronsard ile birlikte " La Pleiade" adlı yazın
grubuna öncülük etti. Fransız dilinin savunusunu yapmış. Fransız yazınının öbür
ülkelerin yazınlarıyla yarışabilecek bir güce ermesini özlemiştir.
Bonnefoy, Yves (1923). Fransız şair ve eleştirmeni. Dilin olanaklarını felsefi bir
açıdan irdeleyen ve insan tutkularını bu dar açıdan değerlendiren ilginç bir şiir
söylemi yaratmış, maddenin ötesindeki karanlığı, ateşi ve ölümü dile getiren bir
şiir dünyası kurmuştur. Aynı zamanda önemli bir sanat eleştirmeni de olan Bon
nefoy'nın Shakespeare ve W.B. Yeats'den başarılı çevirileri vardır.
Bosquet, Alain (1919). Odesa'da doğdu. İkinci Dünya Savaşı'nda Fransa ordu
suna katıldı. 1951 'den bu yana Paris'te yaşamasına karşın, kendini bir yerleşik ya
bancı saymaktadır.
Brecht, Bertolt ( 1 898-1956). Şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni. Başarılı oyun
larından başka kuramsal yazıları ve uygulamada getirdiği yeniliklerle 20. yüzyıl ti
yatrosuna yön vermiş öncülerdendi. Geliştirdiği epik tiyatro anlayışıyla devrim
yaratmış, çağdaş siyasal ve maddec\_ tiyatronun ö.!lde gelen temsilcilerinden biri
olmuştur. Türkçede şiir kitapları: Oğrenmenin Ovgüsü ( 1 966); Halkın Ekmeği
( 1 972); Yarının Büyüklerine Şiirler ( 1 976); Makinalann Türküsü ( 1 979); Karan
lık Zamanlar ( 1 980); Aşk Şiirleri (1983); Tiyatro Şiirleri ( 1 987); Sevgililer ( 1 991).
Bunin, İvan ( 1 870-1 953). Doğa sevgisiyle dolu şiirlerinde, somut doğa görüntü
leri, yoksul köyler, kırlar, ormanlar yansır. İnce, izlenimci bir duyarlıkla örülüdür
Bunin'in şiirleri. Şiirlerinin yanı sıra hikayeler de yazan İvan Bunin, giderek tü
müyle anlatı türüne yöneldi. Dış dünya betimlerinde ressamca bir ustalık, beklen
medik metaforlar, bir renk ve koku cümbüşü, imgeli, yoğun, desenli bir dil, anlatı
üslubunun başlıca özellikleridir.
Byron, Lord George Gordon (1788-1824) . Pek çok çelişkiyi bir arada taşıdı�ı
kişiliğinin yol açtığı fırtınalı yaşamı, şiirine de yansımış, Romantik dönem İngilız
şiirinin başta gelen adlarından biri sayılmıştır. Yunanistan'ın bağımsızlık savaşına
katılmış, bu savaş sırasında ölmüştür.
çıkardı. Ailesi bir toplama kampında öldürülmüştü. 1948'de Paris'e yerleşen Ce
lan, 1 970'de kendini Seine nehrine atarak intihar etti. Şiirlerinde Alman, Yahudi,
Rumen ve Fransız kültürleri kaynaşır. Türkçede: Bademlerden Say Beni ( 1 983).
Çomforçl, John ( 1 915-1936). Çok genç yaşta edebiyat ve politikaya ilgi duydu.
ispanya iç Savaşı'nda öldü. Şiirlerinde kişisel yaşantısı ile toplu,msal olaylar ara
sında bağ kurmaya çalıştığı görülür.
Crane, Hart (1899-1932). İlk gençlik yıllarını ailesinin Küba'daki evinde geçirdi.
Karayib Adalarının renkli dünyası daha so.nra yazdığı şiirlerine esin kaynağı oldu.
New York'ta kol emekçisi olarak çalıştı. ilk şiir kitabı ilgi görse de, daha sonra
hayal kırıklığına uğrayarak intihar etti.
Dieu, Ksuan (1917). Vietnamlı şair. 1945 öncesinde ünlü bir bireyci şairken, bu
tarihte ulusal özgürlüğü coşkuyla karşıladı. Sonraları halkın yaşamını ve ülkedeki
değişmeleri konu alan şiirler yazdı.
Diop, David ( 1 927-1960). Senegalli şair. Bordeaux'da (Fransa) doğdu. İlk kitabı
1956'da yayımlandı. Şiirlerinde Afrika dillerinin ritmleri görülür.
Donne, John ( 1572-1631). Dinse.! düşüncelerle cinselliği şiirlerinde bir arada işle
yebilmiş, döneminin başta gelen lngiliz şairlerinden.
Eliot, Thomas Steams (1888- 1965). ABD asıllı İngiliz şair, oyun ve deneme ya
zan. Çağdaş şiirin öncülerinçlendir. Sözcük seçimi, söyleyiş tarzı, üslup ve şiir tek
niğinde giriştiği deneylerle lngiliz şiirine yenilik getirdi; eleştirel denemelerinde
yerleşik görüşleri sarsan düşünceler öne sürdü. Faber and Faber Yayınevi'nin yö
neticisi olarak genç şairleri destekledi. Türkçede: Sweeney Agonistes ( 1 961); pe
nemeler ( 1 961 , 19�7); Kokteyl Parti ( 1963, 1 975); Seçme Şiirler ( 1 965); Çorak Ül
ke (1988); Çorak Ülke, Dört Kuartet ve Başka Şiirler ( 1 990).
Fruhzad, Furuğ ( 1936-1 968). 20. yüzyıl İran şiirinin başta gelen temsilcilerinden
dir. Baskıya karşı yazdığı şiirlerle ün yaptı. Türkçede: Sonsuz Günbatımı.
Fuller, John ( 1 937). İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiliz şiirinde ölçüyü, dengeyi
ve sağduyuyu önemseyen " Yeni Akım" şairlerinin ikinci kuşak temsilcilerinden
dir. Şiirlerinde ince zeka oyunlarıyla geleneksel biçimleri ustaca birleştirdiği gö
rülse de, bu rahat söyleyişin altında çağdaş bir tedirginliğin izlerine de rastlanır.
ve Doğalcılık akımlarına geçişte büyük etkisi olmuştur. "Sanat için sanat" ilkesini
savunuyor, sanatın kişisel olmaması, ahlak dersleri verme zorunluluğundan ba
ğımsız olması gerektiğini düşünüyordu. Sanatçı biçimde kusursuzluğa ulaşmayı
amaçlamalıydı.
G�en, Jorge (1894-1985). 20. yüzyıl İspanyol şiirinin başta gelen şairlerinden
dir. Ömrünün büyük bölümünü, Fransa, Ingiltere ve ABD'de Ispanyol edebiyatı
dersleri vererek geçirdi.
Hardy, Thomas (1840-1928). Yaşadığı yıllarda daha çok büyük bir romancı ola
rak ün yaP.an Hardy, ölümünden sonra, özellikle 1 950'lerde yetişen şairler kuşa
ğınca, İngıliz şiir geleneğinin en büyük ustalannrlan biri sayılmıştır. Şiirleri çoğun
fukla geleneksel biçimlerde, ölçülü ve uyaklı olarak yazılmış olmakla birlikte, her
zaman belli bir olaydan ve kişisel bir yaşantıdan kaynaklanırlar. Hardy en �üzel
şiirlerini 1912'de ölen ilk karısı Emily için yazmıştır. Bunların dışında Bırinci
Dünya Savaşı sırasında ve bu savaşla ilgili şiirleri de o dönemin en başarılı örnek
leri sayılır.
Huerta Efrain (1914). Meksikalı şair. Kendi kuşağının birçok Latin Amerikalı
şairi gibi, genç yaşta gazetecilik yapmaya başladı. Bir süre muhabir olarak çalış-
Kısa Biyografiler 245
lbarbourou, Juana de (1895). Arjantin'de, bir taşra kenti olan Melo'da doğdu.
On sekiz yaşında evlenince, kocasıyla birlikte Uruguay'a gidip Montevideo'ya
yerleşti. İlk şiir kitabını l 9 19'da yayımladı. On yıl sonra kendisine Juana de Ame
rica (Amerika'nın Juana'sı) denilmeye başlandı. Şiirlerinde doğaya ve aşka eğili
yordu. Çok "kişisel" bir şiir yarattı.
İınriülkays (520-565). İslam öncesi Arap şiirinin en seçkin şairi olarak tanınır. Ye
di Askı (1985) adlı yapıttaki ünlü yedi şiirden biri onundur.
Jim�nez, Juan Ram6n (1881-1958). Şiirlerinden çok, bir adamla bir eşeğin öykü
sünü anlatan Platero y yo (Platero ile Ben) adlı duygusal kitabıyla tanındı. Bu ki
tap Türkçe'ye de Bir Endülüs Ağılı (1969) adıyla çevrildi. Aynı kitabın kimi bö
lümleri 1978'de Sevgili Küçük Eşeğim adıyla yeniden yayımlandı.
J6zsef, Attila (1905-1 937). Şiirlerinde işçilerin yaşamını gerçekçi bir bakışla yan
sıtır. Yoksul bir çamaşırcı olan annesi yapıtlarında işçi sınıfının simgesi olarak
önemli bir yer tutar. Çağdaş insanın karmaşık duygularını, yaşamın özündeki gü
zellise olan inancı çerçevesinde dile getirdi. Genç yaşta gizli Macar Komünist
Partısi'ne katıldı, ama politikacılarla sanatçılar arasında çok görülen uyumsuzluk
ve anlayışsızlıklar yüzünden sonunda partiden dışlandı. Yoksunluklar, kovuştur
malar ve ayrılmayla sonuçlanan bir aşk sonucu sağlığı iyice bozuldu, ruhsal buna
lımlar geçirdi. 32 yaşındayken kendini bir trenin altına atarak intihar eden Attila
J6zsef çağımızın en büyük devrimci şairlerinden biriydi. Türkçede: Temiz Yürek
le (1986).
Krolow, Kari (1915). Hannover'de bir memurun oğlu olarak doğdu. Göttingen
ve Breslau'da Alman ve Fransız filolojisiyle, felsefe ve sanat tarihi okudu. 1 942
yılından itibaren Göttingen ve Hannover kentlerinde serbest yazar olarak yaşa
mını kazanmaya başladı. 1972 yılında Alman Dil ve Yazın Akademisinin başkanı
seçildi. Savaş sonrası Alman şiirinin en önemli ve verimli ozanlarındandır. Baş
langıçta kendini fazla zorlamadan ele veren doğa ve manzara simgeciliği, şiirinin
içeriğini oluşturuyordu. Savaş sonrası koşullarının acılığını, sevgi konumunu bazı
246 Kısa Biyografiler
Lewis, Cecil Day ( 1 904-1972). 1930'1arın önde gelen şairlerinde� biridir. Day
Lewis bu grup içinde Marxizmle en yakın bağları kuran ve ispanya iç Savaşı'nda,
oldukça duygusal propaganda şiirleri yazan bir şairdi. İkinci Dünya Savaşı sırasın
da siyasal görüşlerinde daha ılımlı bir tutumu benimseyen Day Lewis birbirinden
değişik nitelikte . . konuları işleyerek çok yanlı bir şair olduğunu kanıtlamıştır.
1951 'de Oxford Universitesi Şiir Profesörlüğüne 1968'de de " saray şairliği " ne ge
tirilmiştir.
Li Po (701-762). Çağdaşı Tu Fu ile birlikte Çin edebiyatında "şih " şiir döneminin
en ünlü ozanı. 720'de Sezuan'daki evini bırakıp yollara düşmüş, yirmi yıl hiç dur
madan gezmiş. Kısa bir süre (742-4) başkent Ç'ang-an'da saray ozanı olarak saygı
görmüş. Sonra yeniden dolaşmaya başlamış. Ayaklanmalara katılmış, sürgüne
yollanmış. içkiye düşkünlüğü ve sorumsuzluğu ile ün salmış bir ozan.
Lowell, Robert ( 1 917-1977) . Şiirlerinde gösterdiği teknik ustalığın yanı sıra, kişi
sel yaşantılarını da tam bir içtenlik ve gözlem gücüyle yansıtmaktan korkmama
sıyla büyük bir saygınlık kazanmıştır. ikinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan
uçaklarının bazı ülkelerin sivil halklarına karşı saldırıya geçmelerini protesto ede
rek askere gitmeyi reddetmesi üzerine 5 ay hapis yattı. Siyasal ve toplumsal konu
lara duyduğu bilinçli ilgiyi daha sonraki yıllarda da sürdürdü, Johnson'un Viet
nam politikasına karşı çıkarak, Narman Mailer'le birlikte protesto yürüyüşlerine
katıldı.
Lucebert ( 1924). Hollandalı şair. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan de
neyci edebiyatın önemli temsilcilerindendir. Şiirlerinde noktalama işaretlerini en
aza indirmiş, ürkütücü çağrışımları olan imgeler kullanmıştır.
MacNiece, Louis ( 1 907-1 963). 1930'1arın Auden'dan sonra en önemli şairidir. Si
yasal bakımdan 30'1arın öbür şairleri kadar bağımlı olmasa da �yr.ı t<'��ıarı bü-
Kısa Biyografiler 247
yük bir içtenlikle işledi. İçinde yaşadığı dünyanın çarpıklıklarını ince bir hüzün ve
alaycılık karışımı içinde dile getirdi.
Marvell, Andrew ( 1 621 - 1 678). Yaşadığı dönemde şairliğinden çok siyasal kişili
ğiyle ünlenen Marvell. 20. yüzyıl eleştirmenlerince döneminin en önemli şairle
rinden sayıldı.
Montale, Eugenio (1896-1 981). İtalya'da " ermetismo " diye bilinen kapalı şiir an
layışının önemli temsilcilerinden. Birinci Dünya Savaşı'na subay olarak katıldı.
1922'de Torino'da yayımlanmaya başlayan " Primo Tempo" adlı derginin kurucu
ları arasında yer aldı. 1929-1 938 arasında, Floransa'daki Gabinetto Vieusseux Ki
taplığ_ı'nın yöneticisi olarak çalıştı. Faşizme karşı olduğu için bu görevine son ve
rildi. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Milano'ya yerleşti ve 1948'de Corriere de/la
Şera gazetesinin sanat ve edebiyat sayfalarını yönetti. 1 975'de Nobel Edebiyat
Odülü'nü kazandı.
Morgan, Edwin (1 920). Glasgow Üniversitesi 'ni bitirdi. Aynı üniversitede İngiliz
Edebiyatı profesörü oldu. Şiirlerinde gündelik hayattan esinlenen, gazete haber
lerinin şiir için çok elverişli bir kaynak olduğunu ileri süren Morgan 'ın en başarılı
şiirleri lskoçya'daki gündelik yaşantılardan kaynaklanır.
Musset, Alfred de (1810- 1 857). Fransız Romantizminin başta gelen şair ve oyun
yazarlarından biridir. En başarılı lirik şiirlerini romancı George Sand ile 1833-
1 835 yıllarında aralıklarla süren beraberliklerinden esinlenerek yazmıştır.
Neruda, Pablo (1904-1 973). Gençliğinde militan bir anarşistti. Yirmi yaşında şiir
leriyle ün kazandı. Yirmi üç yaşından sonra çeşitli ülkelerde konsolos olarak gö
rev almaya başladı. İç savaş başladığında İspanya'daydı. 1945'de senatör seçildi.
Şili'de hükümet sağa kayınca yurdundan uzaklaşmak zorunda kaldı. 1 969'da Şili
Komünist Partisi tarafından cumhurbaşkanı adayı gösterildiyse de yerini Allen
de'ye bıraktı. 1973'deki askeri darbeden kısa bir süre sonra, göz hapsinde tutuldu
ğu evinde öldü. Çeşitli temalar ve tekniklerle yazılmış pe)c çok şiiri vardır. Türk
çe'de: Şiirler (1959); Şiirler ( 1 97 1 , 1982); Yaşadığımı itiraf Ediyorum (1975);
Yeryi_.izünde Konaklama (1984); Şiir Boşuna Yazılmış Olmayacak (1985); Yürek
teki ispanya (1986); Albertino Rosa 'ya Aşk Mektupları (1986); 20 Aşk Şiiri ve
Umutsuz Bir Şarkı ( 1 988); Gölge Bile Yalnız (1991).
Nezval Vitezslav (1900- 1958). Özgün bir üslup arayışı ile siyasal bir duyarlılığı
kaynaştıran yapıtlarıyla çağdaş Çek şiirinin başta gelen şairlerindendir.
Arapça, Çince üstüne çalışan Nordbrandt, uzunca bir süre Türkiye ile Yunanis
tan'da kaldı. Ege ile Akdeniz ortamının gizine varma özleminin etkileri yapıtla
rında açıkça görülür. Türkçede: Aşk Şiiridir Bütün Şiirler (1991).
Orleans, Charles D' ( 1 3 9 1 - 1 465). Doğa, aşk ve özgürlük şiirleriyle Fransa tarihi
nin en büyük şairlerinden sayılmıştır.
Olson, Charles ( 1 910- 1 970). Amerika'daki geleneksel şiir anlayışına, kapalı şiir
biçimlerine karşı çıkarak açık şiir (Projectivist Poetry) akımının öncülüğünü eden
etkili ve ilginç bir kuramcı ve şair . 1 948'de North Carolina'daki Black Mountain
Kolejinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Bu okul, 195 1 'de Olson'un rek
törlüğe gelmesiyle Amerikan Edebiyatını etkileyen en önemli merkezlerden biri
oldu. Sanayileşmiş bir toplumda yalın yaşama biçimlerine dönme özlemi duyan
Olson, şiirinde de yalınlıkla karmaşıklık arasındaki çatışmadan esinleni yor, için
de yaşadığı toplumun çelişkilerine belki de kesin çözümler bulamadığı içın olduk
ça karmaşık ve zor anlaşılır şiirler yazmaktan kendini alamıyordu.
Peret, Benjamin (1 899-1 959). " La Revolution Surrealist " dergisinin yöneticiliği
ni yaptı. Gerçeküstücülük anlayışına sonuna dek bağlı kaldı.
Petronius Arbiter (ö. IS. 66). Soylu bir aileden gelen, aylaklığıyla ünlü bir kişiy
di. Roma'nın Bithynia Eyaleti'nde yöneticilik yaptı. Konsül seçildi. imparator
Neron tarafından saraydaki eğlencelerden sorumlu "zevk danışmanı" görevine
getirildi. Yaşadığı dönemdeki Roma toplumunun edebi bir tasviri olan Satyricon
adlı eserin yazarı olduğu sanılmaktadır.
250 Kısa Biyografiler
Poe, Edgar Allan (1809-1849). Şair, öykücü ve eleştirmen olarak Amerikan yazı
nında çok önemli bir yeri vardır. Ayrıca Baudelaire ve Mallarme aracılığıyla
Fransız yazınını da etkiledi. Düşe ve ideal olana düşkün bir şairdi. Gündelik ya
şamdan düş dünyasına ki!çışı, korku ve uğursuz düşünceler aracılığıyla ger9 ekle ş
tirdi. Türkçede: {(IZll Olümün Maskesi ( 1 928); lşitilmedik Hikayeler (1938);
Morg Sokağında Iki Taraflı Cinayet (1948); Morgue Sokağı Cinayeti ( 1 953, 1 982,
1 987); Altın Böcek (1948, 1982); Edgar Allan Poe'dan Seçme Hikayeler ( 1985),
Bütün Şiirleri ( 1 992).
Popa, Vasko ( 1 922). Soyut görünümlü şiirlerinde Lorca'yı l\nımsatan bir imge
yükü ve söz güzelliği vardır. Türkçe'de yayımlanan şiir kitabı: Jçimizdeki (1974).
Poseidippos (İÖ. i li. yy.) Pella'lı olduğu sanılan bir ozan. Epigrammalar ve ağıt
lar yazmış. Aethiopia ve Asopia adlı iki destan yazdığı sanılıyor.
baskısıyla gittiği askeri okuldaki eğitimini yarıda bıraktı. Lou Andreas-Salome ile
tanışması yaşamını değiştirdi. Bertin, Floransa, Rusya ve Paris'te bulundu. Gi
zemli bir üslupla yazdığı şiirlerinin yanı sıra Malte Laurids Brigge 'nin Notları adlı
özgün düzyazı yapıtı y la da büyük ün kazandı. Türkçede: Duino Ağıtları ( 1 992),
Seçilmiş Şiirler ( 1 982), Genç Bir Şaire Mektuplar ( 1 963).
Rufinus ( İ Ö. 50-İS. 50 arası) . Latin adlı bir Yunan ozanı. İonialı olduğu sanılıyor.
Sachs, Nelly ( 1 89 1 - 1 970). Berlin'de Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olarak
doğdu. Nazi döneminde Isveç'e kaçtı. Olene dek Almanya'ya dönmedi. Uzun yıl
lar tam bir yalnızlık içinde şiirler, oyunl�.r yazdı. 1 950'lerde genç şairlerce yeni
den keşfedildi. 1 966'da Nobel Edebiyat Odülü'nü Samuel Joseph Agnon 'la pay
laştı. Türkçede Akkor Bilmeceler ( 1984) .
Saint-John Perse ( 1 887-1975). Diplomat olarak pek çok ülke dolaştı. Arı ve ke
sin diliyle daha çok şairlerin hayranlığını kazanan şiirleri, genellikle zor anlaşılır
252 Kısa Biyografiler
Sandburg, Carl (1878-1967). Amerikan şiirinde " popülist" bir anlayışın önde ge
len temsilcilerindendir. Sosyalist görüşleri benimsedi. 1 920-30'larda bütün Ameri
ka'yı dolaşarak konferanslar verdi, şiirlerini okudu, folklor araştırmaları yaptı. Şi
irlerinde yer yer Whitman'ın özgür koşuk biçimlerinden, yer yer halk türkülerinin
zenginliklerinden esinlenerek emekçi halkın yaşam ve özlemlerini yansıttı.
Sappho (İÖ. y. 610-580). Lirik şiirleriyle ünlü, Eski Yunan şairi. Yerel lehçeyle
yazdı, yaşadığı yöreye özgü sözcükler kullandı. Dili özlü, dolaysız ve şiirseldir.
Acı ve coşkularını kendini bunlara kaptırmadan, eleştirel bir gözle ele almasına
karşın duyguları gücünden hiçbir şey yitirmez. Daha çok kadınlarla kişisel ilişkile
rini işledi. Türkçede: Şiir/er ( 1 966, 1984).
Schwartz, Delmore (1913-1966). Kişisel yaşantıya a�ırlık veren bir şair. İlk ş iirle
ri daha öğrenciyken yayımlandı. Genç yaşta dönemınin en önemli dergilerınden
olan " Partisan Review" nun şiir bölümünü yönetti. Princeton, lndiana, Syracusa
ve Harvard üniversitelerinde öğretim üyeliğı yaptı.
Seifert, Jaroslav (1901-1986), Uzun yıllar gazetecilik yaptı. Genellikle ülkesi Çe
koslovakya'yı anlattığı şiirleri başlangıçta komünizmin geleceğine ilişkin ıırnutlan
yansıtıyordu. So�radan siyasal temalara daha az yer vermeye başladı. 1984'de
Nobel Edebiyat Odülü'nü kazanan ilk Çekoslovak oldu.
Senghor, Uopold Sedar (1906). Afrika'da siyah edebiyat akımının başta gelen
temsilcilerinden olan Senghor, 1960-80 arası Senegal devlet başkanlığı yapmıştır.
Simonov, Konstantin (1915- 1 979). Bir subayın oğludur. Bir süre torn.acı olarak
çalıştıktan sonra, 1938'de Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsünü bitirdi. ilk şiirleri
nin lirik kahramanı, zafer ve enternasyonalist dayanışma tutkusuyla dolu genç in
sandır. 1 939 yılında Anayurt Savaşı saflarına katılan Simonov, ordu gazetesinde
çalışmaya başladı. Bu dönem şiirlerin başlıca teması, toplumsal ve kahramanca
olanın bireyselle kaynaştığı, lirik aşk konusudur. Savaş yıllarında milyonlarca
Sovyet insanının ezberlediği ünlü " Bekle Beni" şiiri bu dönemin ürünüdür. Simo
nov'un şair olarak başarısı, lirik ve bireysel konuları, savaşın olanca zorluğu ve
dehşetiyle karşıtlık içinde içtenlikli ve yalın bir anlatımla verebilmesindedir.
1.ürkçede: Silah Arkadaşları ( 1 970), Günler ve Geceler ( 1 973), Yaşayanlar ve
Olüler ( 1 967), insan Asker Doğmaz ( 1 969).
Snyder, Gary ( l 930). 1950'1erde " Beat Generation" şairlerine katıldı. Daha son
ra Japonya'da on iki yıl kalarak Budizm ' i inceledi. Amerika'ya döndükten sonra
karısı ve çocuklarıyla Sierra Nevada'ya yerleşen Snyder antropoloji ve_çevre so
runlarıyla ilgilendi. 1974'te Turtle Js/and adlı şiir kitabı " Ulusal Kitap Odülü " nü
kazandı. Gary Snyder kendisini Kızılderilileri, Eskimoları ve Asyalıları içeren
" Pasifik Kültür Alanı"nın bir temsilcisi sayıyor.
Stafford, William (1914). Şiirlerinde doğayla insan arasındaki sevgi ve savaşı iş
ler. Savaşa karşı görüşleri nedeniyle askerlik yapmayı reddetti. 1950'1erde çeşitli
üniversitelerde dersler verdi. Taşrada geçirdiği yılların da etkisiyle doğa ve uygar
lık arasındaki çatışmayı yansıtan şiirler yazdı.
Thomas, Oylan (1914- 1 953). Şiirlerinde doğal öğeler şaşırtıcı bir imge zenginliği
ve etkileyici bir sesle dışa vurulur. İngiliz şiirine kolay anlaşılır olmasa da yeni ve
kişisel bir ses getirmiştir. Şiirinin özellikleri, yoğun duygusallık, sesin ve ritmin ön
planda oluşu, doğal ve ilkel olanın yüceltilmesi ve Kutsal Kitap'a yapılan gönder
melerle cinsel imgeler arasındaki gerilim diye özetlenebilir.
için sayısız şiir yazmış. Li Po'dan çok daha ağırbaşlı ve çağının sorunlan ile daha
ilgili bır ozan. Duyarlığı ve düşünsel yetenekleri açısından da Li Po'dan üstün. Bu
yüzden hemen kendinden sonra gelen kuşaklar üzerindeki etkisi daha belirli.
Ungaretti, Giuseppe ( 1 888-1 970). Şiir yazmaya 1 914-18 savaşından önce başla
dıysa da, gerçek sesini savaş yıllarında, o yılların korkunç gerilimi içinde buldu.
Sözcükleri yüzyıllann yüklediği özentili çağrışımlardan ayıklayarak, onlara yaşa
nan günün gerilimini !lntatabilecek bir anlam yalınlığı ve keskinliği kazandırdı, bir
beğeni devrimi yaptı Italyan şiirinde.
Verdet, Andr6 (1915). Kendine özgü bir deyişi ve tatlı bir lirizmi vardır. Doğa ve
günlük yaşam şiirlerinde sağlam bir içerik olarak yer bulur.
Villon, François (1431-y. 1463). Fransız lirik şiirinin en büyük adlarındandır. Şi
irlerinin yanı sıra, büyük bölümü sürgünde ya da cezaevinde geçen yaşamıyla da
ünlüdür. Düş kırıklıkları, yitirilmiş geçmiş karşısında duyulan pişmanlık, aşkta
ihanete uğrama gibi geleneksel konuları kişisel deneyimlerinin ışığında ele aldı.
Fransız şiirinin Villon'la başladığı söylenir.
Yesenin, Sergey Aleksandroviç (1 895-1925). Kırsal kökenli bir şair olarak Rus
halk şiirinden, türkülerinden yüksek bir düzeyde yararlandı, duru, aydınlık meta
forlar ve benzetmelerle, toplumsal değişimler, keskin dönüşümler ortamındaki
bir aydının ruhsal çatışmalarını, arayışlarını yansıtan gergin içerikli şiirler yazdı.
Tutkulu aşkları ve içkiye, kokaine düşkünlüğü yüzünden ruhsal dengesi bozuldu;
tedavi için bir süre hastanede yattı; sonunda Moskova'da bir otel odasında kendi
Kısa Biyografiler 255
kanıyla birkaç dize yazdıktan sonra intihar etti. Türkçede: Lirikler (1982); Sönü
yor Al Kanatlan Günbatımının (1992).
256
257
İMRİÜLKA YS (520-565)
" Analım, ağlayalım, sevgiliyi, yurdunu," (ismet Zeki Eyuboğlu) 28
AGATHİAS (536-582)
Kallirhoe (Cevat Çapan) 32
Kırlangıçlar (Cevat Çapan) 33
Lİ PO (701 -762)
Uzak Sevgililer ( Cevat Çapan) 33
Oturmuş içiyoruz Dağbaşında (Cevat Çapan) 34
TU FU (712-770)
Yalnız (Cevat Çapan) 34
Ayaydın Bir Gece (Cevat Çapan) 34
Duvardaki Yazı (Cevat Çapan) 35
PETRARCA (1304-1374)
Hazin Yalnızlık (Cevdet Kudret) 35
Sone (Sabahattin Eyuboğlu) 36
T. S. ELIOT ( 1888-1965)
Mr. Proofrock'tan Aşk Türküsü (Can Yücel) 97
W. H. AUDEN (1907-1973)
Ninni (Cevat Çapan) 169
Saatle Benim Aramda (Can Yücel) 170
JEAN CAYROL ( 1 9 1 1 )
Dönüş (Sabahattin Eyuboğlu) 184
LUCEBERT (1924)
Aşk ( Özdemir ince) 213
W. S. MERWIN ( 1 927)
Sular Ayırıyormuş Gibi (Cevat Çapan) 217