You are on page 1of 43

birinci cildin içindekiler

Sayı: 66

Recep Tayyip Erdoğan Balkan Acısı: Yüreğimizin Sızısı / 27

GENEL DEĞERLENDİRME
Mevlüt Çavuşoğlu Balkanlar / 31
Halil İnalcık Rumeli / 33
Kemal H. Karpat Etnik Kimlik ve Ulus Devletlerin Oluşumu / 41
İlber Ortaylı Balkanlar ve Osmanlı Mirası / 62
Peter Mentzel Sınır, Sınır Bölgesi ve Çekirdek Olarak Osmanlı Balkanları / 66
Sabahattin Zaim Türk Dünyası’nda Balkanlardan Hatıralar / 74

BALKAN TARİHİ VE BALKANLARDA OSMANLI


ÖNCESİ TÜRK VARLIĞI
İlkçağ
M. Taner Tarhan Ön Asya Dünyasında İlk Türkler: Kimmerler ve İskitler / 85
Sema Sandalcı Ana Hatlarıyla Antik Trakya’da Yaşam ve Trak Halkları / 102
İlhami Durmuş İskitlerin Kimliği / 116
İlhami Durmuş Sarmatlar / 126
Şerif Baştav Avrupa Hunları / 141
Istvan Zimonyi Bulgarlar ve Oğuzlar / 187
Osman Karatay Hırvat ve Sırp Göçlerinde Ogur İlgisi / 201
Yusuf Hamzaoğlu Slovenya’da Avar İzleri / 211
Plamen S. Tzvetkov Türkler, Slavlar ve Bulgarların Kökeni / 218
İsmail Mangaltepe Avrupa Kıtasında Kurulan İlk Türk Devletleri (IV-VII. yy) / 227
Didem Ekinci Tarihsel Süreç İçinde Balkanlarda Türk Varlığı / 237
Erhan Türbedar Geçmişten Günümüze Balkan Türkleri: Genel Değerlendirme / 250
Özcan Pehlivanoğlu Güneydoğu Avrupa’da (Balkanlar) Türk İzleri / 261

Ortaçağ
Öner Tolan Erken Orta Çağ Döneminde Balkanlarda Türk Varlığı / 273
Muallâ Uydu Yücel Balkanlar’da Peçenekler / 301
Bálint Zoltan Takács IX. Yüzyılda Hazarlar, Peçenekler ve Macarlar / 317
Hülya Yiğit I. Aleksios Comnenos Devri Bizans Dış Politikasında Balkanlardaki
Türkler / 328
Mustafa Safran Kuman /Kıpçaklar / 339
Asım Korkmaz 11. ve 13. Yüzyıllarda Balkanlarda Kuman Savaşçıları / 349
Ali Ahmetbeyoğlu Büyük Bulgar ve Tuna Bulgar Devletleri / 361
Ayşe Kayapınar Tuna Bulgar Devleti (679-1018) / 376
Ayşe Kayapınar Kumanlar ve İkinci Bulgar Devleti (1187-1370) / 390
Nesimi Yazıcı İdil (Volga) Bulgar Hanlığı’nda İslâmiyet / 402
İsmail Doğan Sekeller Kimdir? / 421
Sayime Durmaz Haçlı Birliklerinin Rumeli’den Geçişi Sırasında Yaşanan
Olaylar / 424
Neslihan Durak Moğolların Merkezi Avrupa Seferleri / 440
Süleyman Kocabaş Balkanlarda Türklerin Menkus Talihleri - 1364 İlk Haçlı
Seferinden 1912 Son Haçlı Seferine Kadar Balkanlar / 449
Yusuf Ayönü Osmanlı Fetihleri Öncesinde Balkanlarda Türk Varlığı / 473

OSMANLI’NIN BALKAN FÜTUHATI VE İSKÂNI


Halil İnalcık Osmanlı Döneminde Balkanlar Tarihi Üzerine Yeni Araştırmalar / 485

Akıncılar, Alperenler, Dervişler


Ömer Lütfi Barkan Osmanlı İmparatorluğu’nda Kolonizatör Türk Dervişleri / 491
Mehmet Demirci Gazi Dervişler ve Balkanlar / 519
Ahmet Yaşar Ocak Balkanlarda İslâm’ın ve Türk İskânının İlk Temsilcisi: Sarı
Saltık / 526
H. Çetin Arslan Erken Osmanlı Döneminde (1299-1453) Akıncılar ve Akıncı
Beyleri / 535
H. Çetin Arslan Erken Osmanlı’nın Fetih ve Yerleşim Sisteminde Akıncı Beylerin
Stratejik Önemi / 545
Ayşegül Kılıç Akıncılık Teşkilâtı ve Ünlü Akıncı Ailelerinin Balkan Tarihine
Katkıları / 553
Vedat Turgut Vakıf Belgelerinde Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi Aileleri:
Malkoçoğulları Mihallüler ve / 566
Ekrem Buğra Ekinci Evlâd-ı Fâtihân / 590

Balkanlarda Osmanlı Hâkimiyeti


Yusuf Oğuzoğlu Osmanlı Devleti’nin Balkanları Fethederek Yeni Bir Düzen
Kurması / 592
Sıddık Çalık Osmanlılar’ın Rumeli’ye Geçişi ve Trakya-Meriç Havzasının Fethi / 606
Uğur Altuğ Erken On Beşinci Yüzyılda Balkanlarda Osmanlı Hâkimiyetinin
Yerleşmesinde Derbentlerin Rolü / 614
Ayşe Kayapınar Bulgaristan’da Osmanlı Hâkimiyetinin Kurulması / 619
Levent Kayapınar Yunanistan’da Osmanlı Hâkimiyetinin Kurulması
(1361-1461) / 636
Bilgehan Pamuk Güney Arnavutlukta Osmanlı Hâkimiyeti / 647
Bilgehan Pamuk XV. Yüzyılda Osmanlı Devleti-Arnavutluk İlişkileri / 659
Viorel Panaite Osmanlı Hâkimiyetinin Tuna Nehrinin Kuzeyinde Yayılışı: XIV. ve
XVI. Yüzyıllarda Eflak ve Boğdan / 668
Ferit Artkın Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Bulgaristan / 684
Yasemin Demircan Ege Adalarında Osmanlı Hâkimiyeti / 694
Nuri Adıyeke Girit Savaşları ve Birleşik Hıristiyan Orduları / 706
Nuri Adıyeke Girit’in İslamizasyonu / 715
Ersin Gülsoy XVI-XVII. Yüzyıllarda Akdeniz’de Osmanlı Hâkimiyeti / 722

Hoşgörü ve İstimâlet Siyaseti


Ömer İşbilir - Mesut Aydıner Bir Osmanlı Yönetim Biçimi Olarak İstimâlet Siyaseti
ve Rumelideki Etkileri / 735
Fahameddin Başar Osmanlı Hoşgörüsünün Balkanlar’daki Yansımaları: Bosna-
Hersek Örneği / 758

İskân Siyaseti
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nde Balkanlarda İskân Siyaseti / 768
Selda Adiller Anadolu’dan Makedonya’ya Yönelen ve Yerleşenler, Yörükler / 782
Halime Doğru Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de Fetih ve İskân Siyaseti / 790
Mehmet İnbaşı Balkanlar’da Osmanlı Hâkimiyeti ve İskân Siyaseti / 805
Hava Selçuk Rumeli’ye Yapılan İskânlar Neticesinde Kurulan Yeni Yerleşim Yerleri
(1432-1481) / 820
Hüseyin Memişoğlu Türklerin Bulgaristan’a ve Balkanlar’a Yerleşmesi / 831
Sıddık Çalık Osmanlı Devleti’nin XV-XVI. Asırlarda Rumeli’deki İskân Siyaseti:
Çirmen Sancağı /Meriç Havzası / 861

BALKANLARDA SOSYAL VE EKONOMİK GELİŞMELER


Nüfus Yapısı
Ramazan Özey Osmanlı Yadigârı Balkanlar’ın Nüfus Yapısı / 929
Ali Yiğit Balkan Yarımadası’nın Beşerî Coğrafya Özellikleri ve Türk ve /veya
Müslüman Nüfus Varlığı / 943
Halil Kurt Balkan Ülkelerinin Genel Demografik Yapısı / 972
Halil Kurt Balkan Ülkelerinde Nüfusun Etnik, Dil ve Dini Yapısı / 979
Musa Şaşmaz 19. Yüzyılın Sonunda ve 20. Yüzyılın Başında Nüfus Bilgilerinin
Yunanlılar, Bulgarlar ve Ermeniler Tarafından Çarpıtılması / 1003

Sosyal Yapı
Arzu Tozduman Terzi Balkanlarda Birlikte Yaşama Modeline Makedonya
Şehirlerinden Örneklemeler / 1010
M. Ali Demirbaş Fetih Sonrası Resmo’da Mülkiyetin El Değiştirmesi Hakkında
Gözlemler / 1016
Ahmet Uyanıker 1882 Şarkî Rumeli Sıhhiye İdaresi Kanununa Göre Bölgede
Çalışan Sağlık Personeli / 1024
Mehmet Doğan Balkan Savaşı’nda Bir Şehrin Teslimi ve Şehirde Sağlık Hizmeti
Veren Bir Kurum: Selanik Hilâl-ı Ahmer Hastanesi / 1031
Ayşe Özdemir Kızılkan Tanzimat’tan Sonra Balkan Coğrafyasında Kadın Suçları ve
Kadın Mahkûmlar / 1038
Nazmiye Demiroğlu Balkan Dilleri ve Türkçe İlişkisinde Kadın Varlığına Feminist Bir
Bakış / 1053

Ekonomik Yapı
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki Sektörel İktisat Politikaları
Uygulamaları / 1063
Mehmet Ali Ünal Evliya Çelebi’ye Göre Ankâ Bezirgân, Ankâ Mellehân: 17.
Yüzyılda Anadolu ve Rumeli Şehirlerinde Büyük Tüccarlar ve
Armatörler / 1081
Ümit Koç Aşağı Meriç Havzası’nda Kırsal Ekonomiye İlişkin Tespit ve
Değerlendirmeler (937-1530 tarihli Muhâsebe-i Vilâyet-i Rûm-İli
Defterine Göre) / 1097
Zafer Karademir Osmanlı Kültürel Çeşitliliğinin Ekonomiye Yansımaları: Yeniçağ
Kadı Sicillerine Göre Sofya İktisadî Hayatında Müslim-Gayrimüslim
Birlikteliği / 1108
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Sağ
Kanat Seferlerinde Yol ve Köprü İnşa ve Bakımlarına Rumeli’nin
Katkısı / 1123
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Rumeli
Sağ Kanat Seferlerinde Nakil Vasıtalarının Temini ve Buna Rumeli
Halkının Katkısı / 1127
Vahdettin Engin Rumeli Demiryolları / 1136
M. Esat Sarıcaoğlu XIX. Yüzyılda Edirne’den İstanbul İçin Buğday Mubayaası (Mîrî
ve Râyic Fiyat Uygulamaları) / 1148
Mehmed Ganic-Adnan Pajević-Haris Hojkurić Batı Balkan Ülkelerinde Ekonomik
İyileşme ve Gelişme İçin Çatışma Sonrası Sorunlar ve
Münasebetler / 1157
Ali Cüneyt Çetin Batı Balkan Ülkeleri Yenilenebilir Enerji Piyasasının Yatırım
Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi / 1169

BALKANLARDA OSMANLI YÖNETİMİ


Genel İdarî Yapı
Orhan Kılıç Kuruluşundan 18. Yüzyılın Sonuna Kadar Rumili Eyaletinin İdarî
Taksimatı / 1185
Önder Bayır Arşiv Belgelerine Göre Rumeli’de Osmanlı Yönetim Anlayışı / 1196
Hanife Alaca Osmanlı Devleti’nin XVI. Yüzyılda Rumeli’de Kurduğu İdarî Düzen:
Prizren Sancağı / 1204
Viorel Panaite Haraçgüzarların Statüleri: XV. ve XVII. Yüzyıllarda Eflak Boğdan ve
Transilvanyalılar Üzerine Bir Çalışma / 1210
Krastyo Yordanov 1528 /29 Tarihli Osmanlı Voynuk Kütüğüne Göre XVI. Yüzyıl
Rumeli Voynuk Teşkilâtı ve Istabl-ı Âmire’deki Voynuk Hizmetinin
Yapısı / 1221
Yasemin Beyazıt “Rabiâ’dan İnebahtı’ya” Rumeli Kadılık Rütbeleri / 1228
Ahmet Köç XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Sarıprut Plankası’nın Yeniden İnşâsı ve
Mübaşir Mehmed Ağa / 1237
Ali Fuat Örenç Balkanların Kapısı Ege Adaları’nda Osmanlı İdaresi
(1830-1923) / 1248
A. Nükhet Adıyeke - Nuri Adıyeke Osmanlı Sistemi İçinde Girit Adası’nın Genel
Çerçeveden Farklılıkları, Bu Farklılıkların Gerekçeleri ve Algılanış
Biçimleri / 1292
Sezai Balcı Sicil Defterlerine Göre Osmanlı Bürokrasisinde Selanikli
Yahudiler / 1298

Vilâyet Sistemi
Aşkın Koyuncu Tuna Vilâyeti’nde Nüfus ve Demografi (1864-1877) / 1309
Mahir Aydın Doğu Rumeli Vilâyeti / 1355

ikinci cildin içindekiler Sayı: 67

OSMANLI DÖNEMİ BALKAN ŞEHİRLERİ


Genel Bakış
Oğuz Kaan Bayrakdar Şehir, Osmanlı Şehri ve Balkan Şehri / 1389
Rıdvan Canım Osmanlı’nın Rumeli’deki Yedi Müstesna Güzeli / 1398
Mehmet Nuri Çınarcı Âşık Çelebi’nin Meşâ’irü’ş-şu’arâsında Balkan Şehirleri / 1430

Edirne
Rıdvan Canım Osmanlı Medeniyetinde Muhteşem Bir Payitaht ve Bir Kültür Şehri
Olarak Edirne / 1436
Gülser Oğuz 18. Yüzyılın İlk Yarısında Çekim Merkezi Edirne / 1460
Eren Akçiçek Raif Necdet (Kestelli)’nin Ufûl Adlı Eserinde Balkan Savaşı’nda
Edirne’nin Sosyal Yapısı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü ile İlgili
Tespitleri / 1468

Selanik
Neslihan Ünal 16. Yüzyılda Selanik’in Sosyo-ekonomik Gelişim Dinamikleri /1474
Musa Şaşmaz 1903-1904 Yılları Nüfus Sayımına Göre Selanik Nüfus Tablosu
Analizi / 1491
Üsküp
Eyüp Kul Üsküp Şehri’nin İdarî Yapısı, Mahalleleri ve Nüfusu (XVII. Yüzyıl) / 1504
Mehmet İnbaşı XIX. Yüzyılda Üsküp Şehri ve Nüfus Yapısı / 1513

Manastır
Selçuk Duman Manastır Şehrinde Yaşayan Türklerin Sosyo-Kültürel Yapıları / 1522
Mehmet Günay - Mustafa Akbel 18. Yüzyıl Ortalarında Manastır Şehrinde Sosyal ve
Ekonomik Hayat / 1530
Yüksel Nizamoğlu Manastır Vilayet Gazetesi Gözüyle Manastır (1907-1908) / 1542

Kırcaali
Emin Çarıkçı Kırcaali’nin Kuruluşu, Nüfus Yapısı ve Tarihi / 1559
Tevfik Ziyaeddin Akbulut Kırcaali / 1569
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Balkanlarda Osmanlı Devleti ve Kırcaali / 1572

Rusçuk
Mehmet Topal Tuna’nın İncisi: Rusçuk / 1588
Meryem Kaçan Erdoğan XV. Yüzyılda Rusçuk’ta Demografik ve Sosyo-Ekonomik
Yapı / 1604
Kamil Çolak Rusçuk’ta Asayiş Meselesi (1550-1700) / 1619

Belgrad
Uğur Kurtaran XVIII. Yüzyıl Osmanlı-Avusturya Antlaşmalarında Belgrad ile İlgili
Hükümler / 1638

Drama
İsmail Arslan 19. Yüzyılda Osmanlı Sol Kolunda Bir Şehir: Drama / 1652

İşkodra
Ünal Taşkın Maarif Salnamelerinde İşkodra Vilayetine Ait Veriler / 1665

Köstendil
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Osmanlı İdaresi Altında Balkanlar ve
Köstendil / 1674

Vidin
Hava Selçuk Tuna Gazetesi’ne Göre 1865-1877 Yılları Arasında Vidin (Vidin’den
Mektuplar) / 1695
İbrail
Ali Duymaz Türkülerde Kalmış Bir Balkan Hatırası: “Şehr-i İbrail” ve
Türküleri / 1712

Kazâlar
Mehmet İnbaşı Kalkandelen Kazâsı (1455-1569) / 1719
Şenay Öztürk Yılmaz 564 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Karaferye Kazâsı / 1735
İbrahim Etem Çakır Sarı Saltuk Baba’nın Diyârı: XVIII. Yüzyılın Ortalarında
Babadağ Kazâsı / 1747
Ayla Efe Rumeli’de Bir Kazâ: Tekfurdağı 1845 / 1759

OSMANLI DÖNEMİ’NDE RUMELİ’DE DİN, TASAVVUF


VE VAKIF ESERLERİ
Rumeli’de Din ve Tasavvuf
Metin İzeti Balkan Şehirlerinin Osmanlı ve Tasavvuf Paradigması / 1767
Ahmet Yiğit XVI. Yüzyılın İlk Yarısında Rumeli Coğrafyasında Tekke-Zaviyelerin
Dağılımı / 1775
İlhami Yurdakul Balkanlarda Hilâfetin Dinî-Siyasî Nüfuzu ve 1884 (1302) Tarihli
Şeyhülislamlık Talimatnamesi / 1784
Serdar Ösen Balkanlarda Mevleviliğin Yayılması ve Kurulan Mevlevihaneler / 1799
H. Mustafa Eravcı Balkanlar’da Mevlevilik / 1815
Ćazim Hadžimejlić Bosna-Hersek’te Tasavvuf / 1825
Kefayettin Öz Saraybosna’da Bir Anadolu Ereni: “Akhisar’lı Ayvaz Dede” / 1834
İsa Sülçevsi Kosova Arnavutlarında Mevlit Geleneği / 1845
H. Mehmet Günay Osmanlı Sonrası Bulgaristan Topluluğunun Dinî Hayatı / 1850

Rumeli’de Osmanlı Vakıf Eserleri


Önder Bayır Arşiv Belgelerine Göre Rumeli’deki Osmanlı Vakıfları / 1863
Mehmet Zeki İbrahimgil Balkan Ülkelerinde Osmanlı Eserleri Üzerine İstatistikî
Durum / 1875
Mehmet Zeki İbrahimgil Kosova’daki Türk Eserleri / 1906
Gülberk Bilecik Sofya’da Günümüze Ulaşan Osmanlı Mimarî Eserleri / 1916
Mevlüt Dede Bir Balkan Şehri Olan Ohri’de XVII-XVIII. Yüzyıl Vakıf-Sosyal Hayat
İlişkisine Dair Birkaç Örnek / 1927
Meral Bayrak Ferlibaş Rusçuk’ta Osmanlı Kültür Varlıkları: Dinî ve Hayrî
Kurumlardan Bazıları / 1933
Ayhan Çetin Bulgaristan’ın Kırcaali Bölgesi’ndeki Türk Yapıları / 1946
Mehmet Emin Yılmaz Evliyâ Çelebi’den Günümüze Peçuy’da Türk Mimârî
Eserleri / 1950
Murat Kocaaslan - H. Ahmet Arslantürk Padişah İçin Hazırlık: 1067-1068 (1956-58)
Yıllarında Edirne Sarayı’nda Onarımlar ve Yeni Mekânlar / 1962
Murat Kocaaslan - H. Ahmet Arslantürk Sultan II. Mustafa Saltanatında Edirne
Sarayı: 1696-1698 Harem Tamirâtları / 1974
Murat Kocaaslan Düşmanlarımıza Bâ’is-i Helecân Vermek: Edirne Yeni Saray’ı
Tamir Etmek / 2004
Reyhan Şahin Allahverdi Üsküp Burmalı Cami Tamir Projesi ve İnşaat Keşif
Defteri / 2016
Naciye Altaş Makedonya Radanya Köyü Mahmut Ağa Camii ve Restorasyon
Çalışmaları / 2024

BALKANLARDA KÜLTÜR, SANAT, TÜRKÇE VE


EDEBİYAT
Balkanlarda Kültür ve Sanat
Zeynep Sözen Osmanlı Kültürünün Eflak ve Boğdan’ın Yaşamına Etkisi / 2035
Ćazim Hadžimejlić Bosna Hersek’teki Kültür, Bilim ve Eğitim Üzerindeki Osmanlı
Etkisi / 2045
İbrahim Tatarlı Bulgaristan’da Türk Halk Kültürü / 2051
Gonca Kuzay Demir Kosova Türklerinin Ölüm Öncesi İnanma ve
Uygulamaları / 2062
Kadriye Türkan Balkan Türk Masallarında, Şamancıl Sağaltım Yöntemleri / 2069
Jernej Mlekuž Burek, Nein, Danke! (Börek mi, Hayır Teşekkürler!) Göçmen Bir
Yemeğin Hikâyesi ve Milliyetçi Bir Konuşma / 2077
Nedim Emin Balkanlar’daki Türk Dizilerinin Derin Etkisi / 2096
Sibel Paşaoğlu Balkanlarda Geleneksel Müzik, Türler, Çalgılar, Müzikal-Kültürel
Etkileşim, Etnik Kod ve Anlamlar Üzerine / 2099
Abas Jahjai Makedonya’da Bektâşi Mûsikîsi / 2137
Nezihe Şentürk - Naka Niksiç Geleneksel Boşnak Müziğinde Türk Halk
Türküleri /2143
F. Gülay Mirzaoğlu Anadolu ve Balkan Coğrafyasında Çoban Türküleri / 2150
Mustafa Gürbüz Beydiz Balkanların Osmanlıya Ait Sessiz Yelkenlileri / 2166

Balkan Türkçesi
Bilgehan Atsız Gökdağ Balkanlarda Türkçenin Genel Görünümü / 2178
Gürer Gülsevin Rumeli Türkçesi Çerçevesinde Türk ve Balkan Dillerinin
Etkileşimi / 2191
Abidin Karasu Asırlar İçinde Balkanların Barış ve İstikrar Dili “Türkçe” / 2201
Ahmet Günşen Balkanlarda Türkçe: Balkan Türk Ağızlarının Söz Dizimi
(Makedonya ve Kosova Türk Ağızları Örneği) / 2215
Fahrünnisa Bilecik Balkan Mânilerinin Dili / 2234
Suzan D. Canhasi - Esin Hüdaverdi Avrupa’nın Güney Doğusunda Yaşayan Türkler
ve Dilleri / 2250
Victor A. Friedman Makedonya ve Civar Bölgelerde Balkan Türkçesi / 2255
Mehmet Turgut Berbercan Diyalektolojik Bir İnceleme: Romanya Tatarcası (Romanya
Tatar Ağızları) / 2267
Meral Demiryürek Edith Durham’ın “High Albania” Adlı Eserinde Türk Dil ve
Kültürü / 2278
Nevzat Özkan Gagavuz Türkçesi / 2287
Nebahat Sülçevsi Batı Balkanlarda Türkolojinin Durumu / 2302
Eraslan Candan Kuzey Yunanistan’da Değiştirilen Türkçe Yer Adları Üzerine / 2309
Mustafa İbrahimi Balkan Halklarında Streotipler, Mitler, Kimlikler ve Diller
Arasındaki İlişki / 2316
Senem Akyol Manisa ve Balkanlar (Manisa’da Yerleşik Balkan Göçmenleri
Örneklemi Üzerinden Oğuz Türklerinin /Türkçesinin Balkan
Yapılanmalarına Dair Tespitler) / 2323

Balkanlarda Edebiyat
Mitat Durmuş Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Ontolojik Güven ve Bellek Alanı
Olarak Balkan Coğrafyası ve Vatan / 2358
Muhittin Eliaçık Bayerische Staatsbibliothek Türkçe Yazmalarının Balkanlı
Kâtipleri / 2368
Ramazan Ekinci Hayrabolulu Hasîb ve Eserlerinden Örnekler / 2373
Nevzat Özkan Bulgaristan’da Türk Dili ve Edebiyatı / 2386
Hayriye S. Yenisoy Bulgaristan Türk Edebiyatına Bir Bakış / 2396
Hüseyin Mevsim Balkanlardan Aykırı Bir Örnek: Bogdan Filov / 2405
Atıf Akgün Bulgaristan Türkleri Edebiyatında Nadiye Ahmet ve Çocuk Hikâyeleri
Üzerine Bir İnceleme / 2409
Ahmet Altay Osmanlı Döneminde Bulgaristan’da Kütüphaneler / 2423
Vicdan Özdingiş Şu’arâ Tezkirlerine Göre Prizrenli Şairler / 2429
Gonca Kuzay Demir Kosova Türklerinin Çocuklarına Fısıldadıkları Büyülü Sözler:
Ninniler / 2442
Erdem Can Öztürk Vardar Yenicesi Şairlerinin Coğrafya Tasavvurları ve
Balkanlar / 2453
Âdem Ceyhan Vardarlı Abdülhâdî’nin Hz. Ali’ye Ait Yüz Söz Üzerine Şerhi / 2461
Satı Kumartaşlıoğlu Makedonya’da Anlatılan Nasrattin Hoca ve İtar Peyo Fıkraları
Üzerine / 2482
Filiz Mehmetoğlu Manastır (Bitola) Kenti Halk Şarkılarında İlginç Bir Kişilik:
“Papaz Nikola” / 2492
Ćazim Hadžimejlić Bosna-Hersek’te Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde Üç Nadir
El Yazma Kitap / 2498
Râsih Erkul Bosnalı Sâbit ve Manisalı Birrî’nin Prut Savaşı Kasideleri Üstüne / 2503
Hülya Argunşah Gagauz Edebiyatı / 2510
Raşit Koç Çocuk Edebiyatı Türü Olarak Ninniler ve Balkanlar Çocuk Edebiyatında
Ninni Örnekleri / 2529
Ali Kozan - Mehmet Yusüf Çelik Türk-İslam Kültüründe Kesikbaş Destanı ve
Balkanlardaki Yansımaları / 2536

üçüncü cildin içindekiler Sayı: 68

BALKANLARDAN KOPUŞ VE SİYASÎ GELİŞMELER


Osmanlı’nın Balkanlardan Çözülmesi
Ilena Căzan İstanbul’un Habsburglu Diplomatları (1628-1644) ve Osmanlı
İmparatorluğu ile Avusturya Hanedanı Arasında Elçi Teatisi / 2573
Mustafa Güler Zülfikar Paşa’nın Avrupa Macerası ve Şehadeti (1688-1696) / 2589
Tatjana Katıć Viyana Savaşı’ndan Sonra Sırbistan (1683-1699) / 2598
Türkan Polatçı - Hilal Çiftçi 18. Yüzyılda Balkan Diplomasisinin Üç Cephesi:
Osmanlı-Avusturya-Rusya / 2608
Hüseyin Emiroğlu - M. Faruk Çakır Sanayi Devrimi’nin Osmanlı Devleti’nin Balkan
Topraklarında Yaşayan Halklar Üzerinde Etki ve Sonuçları / 2618
Hüseyin Emiroğlu Fransız Devrimi’nin Osmanlı Devleti’nin Balkan Topraklarında
Yaşayan Halklar Üzerinde Etkisi ve Sonuçları / 2637
Bayram Bayrakdar 19. ve 20. Yüzyıl Dönemecinde Balkanlar’ın
Uluslararasılaştırılması ya da Büyük Güçler, Kongreler ve Osmanlı
İmparatorluğu / 2658
Cihan Özgün Şark Meselesi’nin Gölgesinde Düzen ve Değişim: XIX. Yüzyılda
Balkanlar / 2666
İlhan Ekinci Uluslararası Nehir Hukuku’nun Tuna’da Uygulanması (Tuna
Komisyonu) / 2689
Danko Leovac Osmanlı İmparatorluğu ve Birinci Balkan İttifakı (1866-1868) Askerî
Güç Meselesi / 2703
Turhan Ada 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Sonrası Makedonya Üzerindeki
Hâkimiyet Mücadelesi / 2713
Hayri Çapraz 93 Harbinde Çarlık Rusyası Görevlilerinin Günlükleri / 2721
Bülent Akyay 93 Harbi Sırasında Türk-Yunan Sınırındaki Askerî Durum Üzerine Bir
İngiliz Subayın Raporu / 2729
M. Murat Hatipoğlu 1897 Osmanlı-Yunan Harbi ve Yunanistan’ın Makedonya
Politikası / 2743
A. Gül Tokay Osmanlı-Bulgaristan İlişkileri (1878-1908) / 2752

Balkanlar ve Rusya
Hasan Demiroğlu XVII. ve XVIII. Asırlarda Çarlık Rusyası’nın Balkan
Siyaseti / 2763
Feyzullah Uyanık Osmanlı Eflak ve Boğdan’ında Rus Nüfuzunun Kurulması / 2780
Tahir Sevinç 1739 Belgrad Anlaşması’nda Sınır Belirleme Çalışmaları ve Rus
Esirlerin Serbest Bırakılması / 2792
Hasan Demiroğlu Fransız İhtilali Sonrası Çarlık Rusyası’nın Balkan Siyaseti / 2807
Hasan Demiroğlu Yunan İsyanı’nda Çarlık Rusyası’nın Ortodoks Birliği
Siyaseti / 2818

Balkanlarda İsyanlar ve Ulusçuluk


Hüseyin Emiroğlu Balkan Yarımadasında Ulus-Devlet İnşası Sürecinin Yol Açtığı
İttifaklar ve Sonuçları / 2825
Serap Toprak 19. Yüzyıl Milliyetçilik Çıkmazında Rumlar / 2841
Hamiyet Sezer Mora İsyanı ve Yunanistan’ın Bağımsızlığı (1821-1829) / 2865
Songül Ulutaş 1821 Mora İsyanı ve Dramalı Mahmut Paşa / 2873
Meral Bayrak Osmanlı Arşivleri Işığında Rum İsyanı Sırasında Avrupa Devletlerinin
Tutumu / 2890
Zekeriya Türkmen Girit Adasını Osmanlı İdaresinde Ayırma Çabaları: Yunan
İsyanını Takip Eden Dönemdeki Gelişmeler (1821-1869) / 2908
Abdülhamit Kırmızı Makedonya 1903 / 2922
Meltem Begüm Saatçi XIX. Yüzyıl Sonunda Makedonya Sorunu ve Makedonya’da
Kurulan Örgütler / 2929
Ahmet Eyicil İşkodra İsyanı / 2941
Mehmet Beşirli Osmanlı Sancağı’nın Manastır Konsolosu Filippo Bernardi
Tarafından İndirtilmesi Hadisesi -1911 / 2994
Abidin Temizer Karadağ’da Osmanlı Hâkimiyetine Dair / 3006
Mehmet Bülent Uludağ - Soner Karagül Ulus-Devletten Avrupa ile Bütünleşmeye
Romanya ve Bulgaristan’ın Siyasal Dönüşümleri / 3016

Balkanlarda Kilise Kavgaları, Patrikhane ve Misyonerler


Hale Şıvgın Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Balkan İttifaklarının Önce Kiliseler ve
Çeteler Arasında Başlaması / 3033
Salih İnci Balkanlarda Mezhep Kavgaları ve Kiliselerin Nüfuz Mücadelesi / 3040
Bülent Atalay I. Balkan Harbi’nin Malûm Müsebbibi Kiliseler ve Mektepler
Meselesine Dair Farklı Bir Mütalaa / 3052
Necla Atalay XX. Yüzyıl Başlarında Balkanlar’da Fener Patrikhanesi ile Diğer
Ortodokslar (Sırp, Ulah ve Arnavut) Arasındaki Kilise
Mücadeleleri / 3062
Bülent Atalay Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Siyasî Faaliyetleri / 3072
Salih İnci Heybeliada Ruhban Okulu Mezunları ve Balkanlardaki Etkileri / 3088
Rıfat Günalan 16. Yüzyıl Maliye Ahkâm Defterlerinde Gayr-ı Müslimler ve
Rumeli’nde Bir Patriklik (Ohri Patrikliği) / 3099
Gülbadi Alan Avrupa Türkiyesi Misyonunda Amerikan Protestan Misyonerlerinin
Teşkilâtlanması ve Eğitim Faaliyetleri / 3108
I. ve II. Meşrutiyet
Fevzi Demir Balkanları Bir Araya Getiren İlk Demokratik Kurum: Osmanlı Meclis-i
Mebusanı ve Balkanlı Temsilcileri / 3131
Ahmet Oğuz I. Meşrutiyet Meclisi’ne Balkanlardan Seçilen Mebuslar ve Faaliyetleri
Hakkında Bir Değerlendirme / 3136
Şahin Doğan Rus Diplomatik Yazışmalarında II. Meşrutiyet’in İlanı Arifesinde
Rumeli ve Hürriyet’in İlanı / 3144
Satılmış Gökbayır Balkanlarda Özgürlük Ateşi: II. Meşrutiyet’in İlanı / 3167
Bayram Bayrakdar II. Meşrutiyet Dönemi’nde Subayların Siyasette İşgaline Engel
Olmak İçin Yapılan Uygulama Hakkında Bir Değerlendirme / 3172
Bülent Özdemir - Esin Özgül 31 Mart Hadisesi ve Balkanlar / 3180
Cezmi Eraslan II. Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Devleti’nin Arnavutlara Yönelik
Politikaları Üzerine Bazı Tespitler / 3201

Balkanlarda Komitacılık, Jöntürkler ve İttihatçılar


H. Ömer Budak Balkanlarda Komitecilik ve İttihat Terakki Cemiyeti / 3208
Mehmet Çanlı Balkanlarda Komitacılık, Çetecilik ve Siyasî Af (1908-1913) / 3218
Ercan Uyanık İttihat ve Terakki’nin Gelişiminde Osmanlı Balkanları’nın Rolü:
“İhtilal Makedonya’da Başlar” / 3220
Ahmet Yüksel Tanzimat Bürokratlarının Rumeli’de Eşkıyalıkla İmtihanı / 3228
Gazmend Shpuza Arnavutlar ve Jöntürkler Devrimi / 3260
Mevlüt Yaprak Ohri’den Mecideye’ye Doktor İbrahim Temo / 3270
Osman Akandere Balkanların Yetiştirdiği Bir Komitacı: Dramalı Rıza Bey’in Balkan
ve I. Dünya Savaşı Yıllarındaki Hizmetleri / 3274
Emin Onuş Rumeli’li Bir Jöntürk: Manastırlı Behâe’d-Dîn Bey ve Eyyâm-ı Girîzân
Adlı Eserleri / 3285

Balkanlarda Sona Doğru


Mevlüt Çelebi Rumeli’ye Veda Ederken Sultan Reşad’ın Kosova’yı Ziyareti / 3291
Necdet Hayta Ege Adaları Meselesi ve Ege Adalarının Türk Hâkimiyetinden
Çıkışı / 3299
Mithat Atabay Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlara Veda Ederken Denizlerdeki
Son Başarısı: İmroz Deniz Savaşı / 3308
Halil Erdemir Alman Dışişleri Arşiv Kaynaklarında Büyük Savaş Öncesi Balkanlarda
Yahudi Faaliyetleri / 3314
Esra S. Değerli Balkanlarda İngiliz Propagandası: Bulgaristan Örneği / 3328

BALKAN SAVAŞLARI
Genel Değerlendirme
Kemal Yakut Balkan Savaşı Öncesinde Savaş ve Toplum: “Müzaheret
Mitingleri” / 3341
İhsan Burak Birecikli Bir Balkan Komitesinin I. Balkan Savaşı’ndan Önceki
Provokasyonu: Koçana Pazarı’na Bombalı Saldırı / 3354
Hikmet Öksüz Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı Öncesi Balkanlarda
Yaşamış Olduğu Siyasal Süreç / 3382
Murat Kılıç Türk Millî Bilincinin “İlkah Devresi”: Balkan Savaşları / 3394
Turan Akkoyun “Acıklı, Yağmurlu” Balkan Felaketi: İçtimaî Bir Nazariye / 3405
Oğuz Kaan Balkan Savaşları’nda Osmanlı’nın Siyasal Durumu: İktidar Muhalefet
İlişkisi / 3414
Gülnihan Ölmez Kıyıcı Balkan Savaşları’nda Balkan ve Anadolu Kadını / 3428

I. ve II. Balkan Savaşları


Ahmet Halaçoğlu Balkan Savaşları (1912-1913) / 3435
Tarık Özçelik Fotoğraflarla I. Balkan Savaşı / 3450
Nevzat Artuç Cemal Paşa’nın Birinci Balkan Savaşları ile İlgili Önemli
Tespitleri / 3474
Rıza Filizok Ömer Seyfettin’in Balkan Savaşı Günlüğü / 3482
İsmet Türkmen İngiliz Savaş Muhabiri Ellis Ashmead Bartlett’in I. Balkan Harbi’ne
Dair Değerlendirmesi / 3488
Serdar Sakin Edirne Müdafii Mehmed Şükrü Paşa / 3494
Sercan İhsan Ürkmez Balkan Savaşları’nda Edirne / 3504
Ömer Obuz Edirne’nin Düşüşü ve Kamuoyundaki Yankıları / 3519
V. Türkan Doğruöz Bir Bulgar Gazetecinin Gözünden I. Balkan Savaşı’nda
Kırkkilise (Kırklareli) Muharebeleri / 3528
Mustafa Balcı Balkan Harbi’nde Selanik Cephesi ve Hasan Tahsin Paşa / 3540
Pakize Yönter Sağun Balkan Harbinde Yanya (1912-1913) / 3549
Yücel Yiğit II. Balkan Savaşı ve Kuşçubaşı Eşref / 3567

Balkan Savaşlarının Sonuçları


Cemalettin Taşkıran Sebep ve Sonuçları ile Balkan Harbi / 3584
Suat Zeyrek Balkan Savaşı’nda Askerî Başarısızlıkların Genel Bir
Değerlendirmesi / 3594
Suat Zeyrek Balkan Savaşı’nın Sorumlularını Cezalandırma Girişimi: Divân-ı
Âli / 3602
Ahmet Ali Gazel Balkan Harbi Nedeniyle Ahmet Muhtar ve Kamil Paşa
Hükümetleri Hakkında Açılan Meclis Soruşturması / 3619
Ş. Adnan Şenel Savaşa Katılan Komutanların Kaleminden Balkan Bozgununun
Sebepleri / 3660

Balkan Savaşı Hatıraları ve Balkan Şehitleri


Ali Birinci Balkan Harbi Hakkında Müşir Tatar Osman Paşa’nın İmzasız ve
Uzaktan Bir Raporu / 3669
Ali Ulvi Özdemir Anılara Göre Balkan Savaşları Döneminde Osmanlı Devleti’nde
Oluşan Çöküntünün Kimi Görünümleri / 3704
Fazıl Gökçek Fatih Kerimi’nin Balkan Savaşı İzlenimleri / 3730
Nilifer Gökçe - Mevlut Yaprak Dr. Rıfat Osman, Rakım Ertür ve Dağdevirenzade
Mustafa, Şevket Bey’in Hatıralarında Balkan Savaşı / 3737
Naci Şahin Balkan Harbinde Şehit Olan Yozgatlılar / 3746
Naci Şahin Balkan Savaşında Şehit Olan Afyonkarahisarlılar / 3760
Nilifer Gökçe Tosyavizade Dr. Rıfat Osman Bey’in Anılarından Balkan Savaşı’nın
Sonunda Bulgarların Edirne’ye Girişlerinde İlk Şehit Düşenler /3772

dördüncü cildin içindekiler Sayı: 69

BALKANLARDA SOYKIRIM, MEZÂLİM, GÖÇLER VE


MÜBADELE
Balkanlarda Soykırım, Katliam ve Mezâlim
Ahmet Halaçoğlu Bulgar Mezâlimi / 3805
İsmet Türkmen Carnegie Vakfı Uluslararası Komisyon Raporu’na Göre Balkan
Savaşları / 3815
Zeki Çevik Balkan Savaşları’nda Bulgaristan Yönetiminin Türk Nüfusa Yönelik
Uyguladığı Politikalar / 3829
Eftal Irkıçatal J. E. Blunt’ın İngiltere Hükümeti İçin “Rumeli’nin Ruslar Tarafından
İşgalinin Etkileri Üzerine” Hazırladığı Gizli Raporda Zikredilen Katliama
Maruz Kalmış Bazı Türk Köyleri / 3845
Süheyl Çobanoğlu Sürgün ve Soykırımla Kaybedilen Vatan, Balkanlar / 3858
Rıza Bağcı Balkan Türklerine Yapılan Bulgar Zulmünün Ömer Seyfettin’in “Beyaz
Lale” Hikâyesine Yansıması / 3871
Merve Suna Özel Balkan Coğrafyasında Göçler, Ölümler ve Travmalar / 3879
Demet Yener Balkan Savaşlarında Bulgaristan’da Yaşayan Türklere Yapılan
Mezalim / 3892
Nevin Türker Yıldız Bulgaristan Türklerine Uygulanan Asimilasyon ve 1989
Göçü / 3900
Ufuk Süslü Bosna Savaşı’nın ve Soykırımı’nın Anatomisi, “Podrinje
Projesi” / 3908

Rumeli Göçleri ve Göçmenleri


H. Yıldırım Ağanoğlu 1687’den Günümüze Rumeli’den Türk Göçlerinin Genel
Değerlendirmesi / 3917
İbrahim Sezgin Osmanlıların Rumeli’ye Geçişi ve İlk Fetihler / 3948
Ali Fuat Örenç İlk Yunanistan Muhacirlerinin Sorunları (1829-1844) / 3954
Raif Kaplanoğlu Türklerin Unutmak İstediği Büyük Acılar: Rumeli’den Bursa’ya
Göçler / 3978
Tufan Gündüz Bosna-Hersek’ten Osmanlı Topraklarına Göçler ve İlk Göçmenler
(1879-1908) / 4044
Mehmet Demirtaş 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Nedeniyle Osmanlı Memleketine
Gelen Balkan Göçmenleri / 4055
Yusuf Sarınay Cumhuriyet Döneminde Balkan Ülkelerinden Ankara’ya Yapılan
Göçler /4061
Kadir Şeker 1923-60 Arası Bulgaristan’dan Türk Göçleri ve Göçmenlerin Türkiye’de
Karşılaştıkları Problemler / 4077
Zehra Arslan Türk-Bulgar İlişkileri Çerçevesinde Türkiye’nin Bulgaristan’da Yaşanan
Gelişmelere ve Bulgaristan Türklerine Yönelik Politikası
(1823-1950) / 4085
Bülent Yıldırım Bulgaristan’daki Müslüman Türk Azınlığa Baskılar ve Göç
(1934-1939) / 4095
Ufuk Erdem Ankara-Bükreş-Sofya ve Londra Hattında Bulgaristan ve Romanya’dan
Soydaş Göçü (1935-1936) / 4103
Kadir Şeker Romanya Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Raporları ile 30-40
Yılları Arasında Romanya’da Yaşayan Türklerin Karşılaştığı Sorunlar ve
Türkiye’ye Göçleri / 4109
Necat Çetin Torbalı Nüfus Esas Defter Kayıtlarında Rumeli-Balkan Göçleri
[R(umi). 1321-1338-M(iladi). 1905-1922)] / 4119
Zeqir Kadriu 1950-1990 Yılları Arasında Arnavutların Türkiye’ye Göçü / 4146
Sabit Dokuyan Bulgaristan Türklerinin İkinci Dünya Savaşı Ardından Anadolu’ya
Göçleri / 4154
Erdem Çanak Bulgaristan Türklerinin Kadirli’ye İskânı (1951) / 4163
Abdullah Soykan - Emin Atasoy Bulgaristan Türklerinin Son Büyük Göç Dalgasının
Etki ve Yansımaları / 4172
N. Aslı Şirin Öner 1989 Göçü ve Türkiye’nin İzlediği Politika / 4186
Sevim Hacıoğlu Göçmen /Vatandaş Konularında Değişen Algılar (1989 Bulgaristan
Göçmenleri Örneği) / 4195

Mübadele
Evangelia Balta Son On Beş Yılda Nüfus Mübadelesi Üstüne Yunan Tarihyazımının
Üretimi / 4202
Ferhat Berber Erken Cumhuriyet Döneminde Muhacir İskân Faaliyetlerinin Hukukî
Zemini / 4212
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Ahali Mübadelesi Suretiyle Gelen Mübadiller
İçin Açılan Misafirhaneler: Mahiyet ve Faaliyetleri Bakımından Bir
Değerlendirme / 4220
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Gelen Mübadillere Sunulan Sağlık Hizmetleri: Hilâl-i
Ahmer İmdat Sıhhî Heyetleri ve Faaliyetleri /4226
Bayram Akça Türk-Rum Nüfus Mübadelesi ve Muğla Örneği /4231
Cahide Zengin Atabay Mübadele: Türkiye ve Yunanistan Arasında Nüfus Değişimi
ve İstanbul Basınına Yansıması / 4245
Muzaffer Çandır Cumhuriyet Döneminde Yaşanan Mübadele Hareketleri
Bağlamında Kobakizade İsmail Hakkı Bey’in “Bir Mübadilin Hatıraları”
İsimli Kitabı / 4255
Harun Doğruyol 1990 Sonrası Türk Romanında Türk-Yunan Mübadelesi /4262
Can Bağcı “Hasret” Romanında Ayrılık Olgusu / 4288
Mithat Atabay 2510 Sayılı İskân Kanunun Çerçevesinde Romanya ve
Bulgaristan’dan İntepe (Erenköy)’e İskân Edilen Göçler / 4294
Necat Çetin Torbalı Nüfus Esas Defter Kayıtlarında Rumeli-Balkan (Mübadile,
Romanya-Bulgaristan) Göç Kayıtları (1927-1940) / 4299

BALKAN ÜLKELERİ BÖLGELER VE HALKLAR


Bulgaristan
Arzu Taşcan Bulgar Millî Bilincinin Doğuşunu ve Gelişmesini Besleyen İç
Faktörler /4349
Vedat Gürbüz Erken Dönem Bulgar Milliyetçiliği / 4368
Yasemin Avcı Bulgaristan Kralı I. Ferdinand’ın İstanbul Seyahati (1910) / 4385
Cengiz Hakov 1913’de İstanbul’da İmzalanan Bulgar-Türk Antlaşması ve
Bulgaristan’da Türk-Müslüman Nüfusun Hakları / 4394
Erhan Vatansever Prenslik ve Krallık Dönemlerinde Bulgaristan Türklerinin Hakları
(1878-1944) / 4399
Hüseyin Memişoğlu Bulgaristan Türklerinin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel
Yapısı / 4410
Kader Özlem Asimilasyon, Göç ve Demokratik Dönem Azınlık Sorunları
Bağlamında Bulgaristan Türkleri / 4423
Muammer Nurlu - Mehmet Emre Çelik Bulgaristan’da Demokrasi Döneminde
Türkçe Öğretimi Meselesi / 4431
Bayram Çolakoğlu Bulgaristan’da Türkçe Eğitimin Serencamı / 4439
Hüseyin Memişoğlu Türk Harf İnkılâbı’nın Bulgaristan Türklerine Yansıması / 4445
Hüseyin Memişoğlu Bulgaristan’da Türk Muallimler Birliği Cemiyeti’nin Kuruluşu,
Amacı ve Çalışmaları (1906-1934) / 4469
Buket Ünal Türkiye-Bulgaristan İlişkileri / 4502

Yunanistan
Mithat Atabay Türkiye ile Yunanistan Arasında Lozan’dan Arta Kalan Sorunlar ve
Çözümleri / 4517
Güler Yarcı Yunanistan’ın Ermeni Politikası ve Atina Hınçak Komitesi / 4523
Azmi Yıldırım Rum Çetelerinin Türklere Karşı Faaliyetleri (1912-1922) / 4546
Mustafa Turan İzmir’in Yunanlılar Tarafından İşgali (15 Mayıs 1919) / 4559
Metin Ayışığı Unutulan Soykırım: Batı Anadolu’da Yunan Mezalimi / 4570
Selçuk Ural Yunan Mezaliminin Uluslararası Alanda Tescili / 4588
Ömer Erden Türk-Yunan İlişkilerinde Düşmanlıktan Dostluğa Karşılıklı İlk
Ziyaretler / 4603
Alaeddin Yalçınkaya Türk-Yunan İlişkilerindeki Sorunlarda Yunanistan’ın Üçüncü
Ülkeler ve Örgütler Stratejisi / 4621
Galip Alçıtepe Yunanistan’ın Türkiye’ye Yönelik Terör Faaliyetlerine Desteği
Hakkında Bir Çalışma / 4630
Fatma Çoban Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya-Yunanistan İlişkileri / 4638

Batı Trakya
Mehmet Müezzinoğlu Batı Trakya Türkleri / 4646
Burcu Çalıkuşu Aykanat Garbî Trakya Hükümet-i Muvakkatesi /Batı Trakya Geçici
Hükümetinin Kurulması ve Sona Ermesi / 4650
Emine Gümüşsoy Gümülcine’nin İdarî Yapısı ve Nüfusu (1831-1900) / 4665
Hikmet Öksüz Batı Trakya’dan Türkiye’ye Göç (1923-1950) / 4678
Metin Ayışığı Dünden Bugüne Batı Trakya Meselesi / 4694
Zerrin Balkaç Batı Trakya Türkleri / 4719
Fatih Demir “Bölgeler Avrupası” Kavramı Açısından Batı Trakya / 4742
Turgay Cin Yunanistan’da Müslüman Türk Azınlığın Sorunları, Türk-Yunan Dengesi
ve Çözüm Yolları / 4753
Ali Hüseyinoğlu Balkanlarda Azınlıklar ve Siyasal Katılım Hakkı: Batı Trakya
(Yunanistan) Örneği / 4777
Nurettin Gülmez - Melih Akdeniz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Batı Trakya Türkleri
Üzerine Etkileri / 4787

Makedonya
Esat Arslan Kimlikleşme ve Kültürel Kimlik Oluşumunda Makedonya / 4794
Özlem Şahin Ulus Devletler, Komitacılık ve Büyük Devletler Üçgeninde
Makedonya / 4807
Necati Çayırlı Makedonya Türkleri / 4821
Sorin Mitulescu Balkanlarda Ulusal Kimliğin Yeniden Tanımlanması ve
Küreselleşme, Makedonya ve Makedon Rumenlerinin Kimlik İnşası-
Rumen Bakış Açısı / 4835
Sezai Özçelik Kolektif Güvenlik, Önleyici Barış Gücü Konuşlandırma ve
Makedonya Çatışması Analizi / 4844
Gözde Kılıç Yaşin Balkanlar’da Soğuk Savaş Sonrasının Devlet Modeli Makedonya
Örneği / 4853
Sevin Arslan Makedonya’da Yayınlanan İlkokul Tarih Kitaplarında Türkler / 4862
Gönül Tezcan Makedonya’da İstikrar, Balkanlar ve Avrupa’da İstikrar / 4871
Hüseyin Bürge Evlâd-ı Fâtihan Diyarı Balkanlar / 4882

Arnavutluk
Mehmet Demiryürek XVIII. Yüzyılda İki Sicilya Krallığı’nın Arnavutluk
Konsolosluğu / 4884
Fehari Ramadani Avusturya-Macaristan Krallığı ve İtalya’nın Arnavut Sorunu
Hakkındaki Duruşu (Ekim-Kasım 1912) / 4897
Rafet Kuş “Kartalın Oğlu” - Berlin Kongresi (1878)’nden Londra Konferansı
(1913)’na kadar Arnavut Milliyetçiliğinin Gelişimi /4905
Mustafa Gençoğlu Osmanlı Devleti’nin İşkodra Vilayeti’ndeki Eğitim Politikası
(1876-1908) /4919
Rafet Kuş İkinci Dünya Savaşından Sonra Arnavutluk-SSCB İlişkileri ve Sosyalist
Arnavutluk’un Dış Politikası / 4928
Ali Özkan Arnavutluk’ta Komünizm ve Enver Paşa / 4941
Tayfun Atmaca 1990-2013 Yılları Arasında Arnavutluk’ta Siyasal Hayat / 4964
Seniha Gülderen Krasniqi Bir İngiliz Şairin Gözünden Bir Balkan Ülkesi / 4982
Ercan Haytoğlu İtalya’nın Balkan Paktı’na Bakışı ve Arnavutluk ile İlişkileri
(1930-1934) / 4988

Kosova
Ergin Jable - Cevdet Şanlı Osmanlı Sonrası Kosova Türklerinin Temel
Sorunları / 4999
Ergin Jable Kosova Türklerinin Dil(sizliği) ve Hak(sızlık)ları / 5008
Didem Ekinci Balkanlarda Sırp ve Arnavut Milliyetçiliği Arasında Kosova
Türkleri / 5013
Mehmet Öcal Kosova: Bir Etnik Sorunun Anatomisi / 5023
Adem Ölmez Osmanlı Devleti’nin Kosova’da Kan Davalarını Önleme Çalışmaları
(1878-1912) / 5036
Hüseyin Emiroğlu Kosova’nın Statüsü Sorunu ve Çözüm Olasılıkları / 5045
Alptekin Molla Soğuk Savaş Sonrası NATO Askerî Müdahaleleri ve Türkiye’nin
Rolü: Kosova Krizi ve Müdahale Süreci / 5059
Fatma Çoban Kosova Meselesi ve Çin’in Tutumu / 5076
Suzan Canhasi - Serdan Kervan Kosova İlköğretiminde Türkçe Dersi Öğretim
Programlarında Gelişmeler ve Değişmeler / 5082

beşinci cildin içindekiler Sayı: 70

Sırbistan, Yugoslavya
Hüseyin Emiroğlu Yugoslavya’nın Dağılma Sürecinde Trans-Atlantik Dış Politika
Parametreleri (1990-1995) / 5123
Liliana Boscan Altın - Ömer Metin Romanya ve Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı:
Diplomatik Savaştan Kraliyet Bağlantısına (1919-1929) / 5142
Mithat Atabay Yugoslavya’nın Dağılması ve Türkiye’nin İzlediği Dış Politika / 5154
Demet Yener Yugoslavya’da II. Dünya Savaşı’nda Ustaşa, Çetnik ve Partizan
Mücadelesi / 5162
Arda Özkan Balkanlarda Umutları Yeşerten Hukukî Bir Mekanizma: Eski
Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi / 5174

Sancak
Caner Sancaktar Osmanlı’dan Günümüze Sancak Bölgesi ve Boşnakları / 5183
Didem Ekinci Bağımsızlık, Özerklik, İkiye Bölünmüşlük Arasında Sancak:
Geçmişten Günümüze Genel Bir Bakış / 5208

Karadağ
Hasan Babacan Berlin Antlaşması Sonrası Karadağ ve Kosova Vilayeti Arasında Sınır
Sorunları ve Hudud Tahdidi Çalışmaları / 5214
İbrahim Yılmazçelik - Ali Gökçen Özden Osmanlılar Döneminde Karadağ Coğrafyası
ve Toplumsal Yapısı / 5226
Hüseyin Emiroğlu Karadağ Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Süreci Kararlılığının
Tarihsel Arkaplan Dinamikleri / 5255
Zafer Gölen XIX. Yüzyılda Karadağ’ın İdarî ve Sosyal Yapısı / 5273
Dragana Kujovic Karadağ’da İslâm Kültürel Kimliğinde Arap Harfinin
Retoriği / 5293

Bosna-Hersek
Muhiddin Mulalic Bosna Hersek’te Çok Kültürlü ve Etnik-kültürel Paradigmaların
İncelenmesi / 5299
Rasim Özgür Dönmez - Burucu Albayrak Dönmez Çoklu Kimlikler ve Bosna:
Bitmeyen Bir Savaşın Anatomisi /5308
Hatice Akın Zorba Ahmet Cevdet Paşa’nın Hersek Teftişi / 5321
Refik Sadikoviç - Emina Sadikoviç Boşnakların Çanakkale Meydan Muharebesine
Katılımı / 5333
Murat Necip Arman Batı Balkanlar’da Kırılgan Bir Fay Hattı: Republica Srpska ve
Milorad Dodik’in Siyasal Retorigi / 5337
Edita Dapo - Ognjen Ridic Bosna Hersek’te Yolsuzluk / 5346
Adnan Seyaz Bosna Hersek’te Oydaşmacı Demokrasi ve Konsolidasyon
Problemi / 5352

Hırvatistan
Osman Karatay Osmanlı’nın Katolik Hududu: Hırvatistan / 5364
Pınar Yürür Dalmaçya’dan Atlantiğe Uzanan Çizgide Hırvatistan / 5372
Yiğit Anıl Güzelipek Hırvatistan-Slovenya Sınır Anlaşmazlığı ve Dış Politikaya
Yansımaları: Piran Körfezi / 5391

Slovenya
Bilgehan Atsız Gökdağ Slovenya / 5396
Janja Žitnik Serafin Avrupa’nın Diğer Taraflarındaki Sloven Göçmen Yazarlar / 5421
Romanya
Nagy Pienaru - Sergean Osman Karadeniz’in Kuzeyinden Balkanlara: Aktav
Tatarlarının Rumeli’ye Yerleşmesi / 5430
Selçuk Duman Hamdullah Suphi Bey’in Romanya Büyükelçiliği Döneminde
Romanya Türkleri ile İlgili Çalışmaları / 5445
Nuray Bozbora Romanya’da Türk Azınlık / 5453
Eugenia Popescu-Judetz Adakale: Geçmişteki Bir Türk Adası / 5463
H. Yıldırım Ağanoğlu Adakale’de Son Osmanlı Yönetimi ve Adakale Halkına
Yapılan Yardımlar / 5480
Daniela Buşă 20. Yüzyılın Başlarında Romanya Ekonomisindeki Yabancı Sermaye
Yatırımları / 5503

Gagavuzlar-Moldova
Bilgehan Atsız Gökdağ Moldova’nın Transdinyester Sorunu ve Gagavuz Özerk
Bölgesi / 5512
Mustafa Argunşah Gagauzlar / 5533
Harun Güngör Gagavuzlar / 5547
Dionis Tanasoğlu Gagauzlar / 5555
Erjada Progonati Rusya-Avrupa Birliği Rekabetinde Transdinyester Sorunu / 5561

Macaristan, Polonya
Gabor Agoston Macaristan’da Osmanlı-Habsburg Serhadı (1544-1699): Bir
Mukayese / 5571
György Csorba Macar Mültecileri / 5582
Bayram Nazır Macar ve Polonyalı İhtilalcilerin Osmanlı Devleti’ne İlticası ve
Diplomatik Kriz / 5593
Volkan Marttin Birinci Dünya Savaşı’nda Galiçya / 5609
Öztürk Emiroğlu Polonya’da Türk Unsurları / 5617
Erol Cihangir Türk-Macar Münasebetleri Bağlamında Jeopolitik Bir Tez Olarak
“Turancılık” / 5631

Pomaklar
Ebubekir Sofuoğlu Kuman Peçenek Bakiyesi: Pomaklar / 5648
Ahmet Günşen Türk Kültür Coğrafyası Olarak Balkanlar ve Bir Balkan Topluluğu
Olarak Pomakların Kimlik Algılamalarında Türklük İzleri / 5657
Nazmi Avcı Balkanların Dağlı Türkleri: Pomaklar / 5670
Cemile Şahin Balkanlarda Unutulmuş Müslüman Bir Topluluk: Pomaklar / 5673
Büşranur Tarakcı Nerede-Nasıl: Pomaklar Üzerine / 5684
Torbeşler
Bilgehan Atsız Gökdağ Makedonya Türklüğünün Ayrılmaz Parçası: Torbeşler / 5689

Çingeneler
Emine Dingeç Osmanlı Balkanı’nda Çingeneler / 5696
İsmail Altınöz Osmanlılar Zamanında Rumeli Eyâleti’nde Çingeneler / 5702

BALKANLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER, BARIŞ,


GÜVENLİK VE İSTİKRAR
AB ve Balkanlar
İrfan Kaya Ülger Balkanların Batı Sistemine Dahil Olması / 5709
T. Mesut Eren - Aziz Murat Hatipağaoğlu Balkan Ülkelerinin Avrupa Birliği’ne
Ekonomik Entegrasyonu ve Türkiye ile Karşılaştırılması / 5725
Olcay Özkaya Duman - Haktan Birsel Avrupa Birliği’ne Üyelik ile Kültürel
Asimilasyon Paradoksu Arasında Balkanlar / 5735
Hüsamettin İnaç Bosna Hersek’in Avrupa Birliği’ne Entegrasyon Süreci: Eleştirel
Bir Bakış / 5743
Arif Bağbaşlıoğlu Öteki ile Bütünleşme Çabaları: Avrupa Birliği’nin Batı Balkanlara
Yönelik İşbirliği Faaliyetleri / 5749

Türkiye’nin Balkan Politikası


Hüseyin Emiroğlu - Turgay Kayalak Balkanlarda Yeni Dinamikler: Sorunların Çözüm
Sürecinden Karşılıklı Bağımlılığa / 5760
Nadire Filiz İrge Büyük Güçlerin Mücadele ve Rekabet Alanı Balkanlar
Jeopolitiği’nin Önemi, Balkanlarda Etnik Milliyetçilik ve Türkiye’nin Dış
Politikası Açısından Bir Analiz / 5798
Serdar Sakin Atatürk’ün Milletlerarası İşbirliği ve Kolektif Güvenlik Anlayışına Bir
Örnek: Balkan Antantı (1934) / 5826
Nurgün Koç Balkan Antantı: Balkanlar’da İttifak Arayışları ve Türkiye / 5844
Serdar Sakin - Mustafa Salep Balkan Paktı (Ankara 1953 ve Bled 1954
Antlaşmaları) / 5857
Yaşar Özüçetin Türkiye Gözüyle Batı Dünyasına Bağlanma Yolu Olan
Balkanlar / 5889
Galip Çağ Türkiye-Yugoslavya İlişkilerinde Lozan Barış Anlaşması ve Etkileri / 5897
Didem Ekinci Bosna-Hersek’te Osmanlı İzleri ve Bosna-Hersek Türkiye
Cumhuriyeti İlişkileri / 5902
Kader Özlem Soğuk Savaş Sonrası Dönemde ABD’nin ve Türkiye’nin Balkanlar
Politikalarının Karşılaştırılması / 5910
Erjada Progonati Yeni Dönem Türk Dış Politikasında Balkan Jeopolitiği ve Çamerya
Sorunu / 5927
Muharrem Gürkaynak Türk Dış Politikasında Batı Balkanların Yeri ve Önemi / 5939
Hüseyin Kansu Balkanların Türk Dış Politikasındaki Rolü / 5944

Balkanlarda Barış, İstikrar ve Gelecek


Nazif Mandacı Batı Balkanlarda İstikrarlı Barış ve Uzlaşma Süreci / 5950
Sezai Özçelik Çatışma Bilimleri ve Çatışma Haritalaması Çerçevesinde
Balkanlar / 5966
Gülara Yenisey Balkanlarda Çatışma Kültüründen Barış İçinde Bir Arada Yaşama
Kültürüne / 5983
Gürbüz Özdemir Farklılıkların Esas ve Aynılıkların İstisna Olduğu Balkanlarda
Birlikte Yaşama Modeli: Radikal Demokrasi / 5987
Miroljub Jevtic Batı Balkanların ve Din Odaklı Siyasal Partilerin
Demokratikleştirilmesi / 6004
Fatih Fuat Tuncer Uluslararası İlişkilerde Politika Aracı Olarak Din: Balkanlar
Örneği / 6014
Birgül Demirtaş Kısırdöngünün Kırılamadığı Balkanlar: Yeni Küresel Okumalar ve
Bölgesel Dinamikler / 6036
Zuhal Mert Uzuner Geleceğin Balkanlarda Tahayyülü / 6040
Murat Yusuf Uçan 2050 Yılına 38 Yıl Kala Balkanlar, Dünya ve Türkiye: Müzakere
Yönetimi Yaklaşımı / 6050
Suat Güç Balkanlarda Tersine Göç / 6059

Balkanlarda Güvenlik
Mustafa Türkeş Balkanlar’da Güvenlik ve İstikrar Arayışları: Sorunlar
Dönüşüyor / 6066
Murat Yorulmaz Uluslararası Güvenliğin Değişen Sistematiği: Balkanlarda
Güvenliğin Sağlanmasında Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Rolü / 6076
İbrahim Arslan Bölgesel Silahların Kontrolü, Doğrulama ve Uygulamaya Yardım
Merkezi’nin Balkanların Avrupa’ya Entegrasyon Sürecine Katkısı / 6090
Erhan Türbedar Balkanlar’da Terörizm Tehdidi: Gerçek mi, Hayal mi? / 6101

ÇEŞİTLEMELER
Tetsuya Sahara “Yükselen Doğu ve Çöken Batı”: I. Dünya Savaşı ve Japon Faşizm
İdeolojisi Olarak “Asyacılığın” Yükselişi / 6117
Zekeriya Demir Bosna ve Kosova Savaşlarında Özel Askeri Şirketler / 6133

Atatürk ve Balkanlar
Ahmet Eyicil Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası / 6141
Necati Çayırlı Atatürk ve Balkan Barışı (1923-1938) / 6156
İbrahim Ethem Atnur Mustafa Kemal Atatürk’ün Hocası Manastırlı Mehmet Tevfik
Bilge Bey / 6166
Bengül Salman Bolat Atatürk Dönemi Türk-Bulgar İlişkilerinin Siyasi, Sosyal ve
Kültürel Boyutları / 6175
Mahmut Bolat Mustafa Kemal Atatürk’ün İzlenimleri ile Sofya Günleri / 6183
Filiz Mehmetoğlu Atamın Aşk Mektubu, Eleni Karinte’den Mustafa
Kemâl’e... / 6190

Balkanlar ve Medya
Iordanka Bibina Geç Dönem Osmanlı Türkiyesi ve Bulgar Basınında Balkan
Federasyonu Fikri / 6193
Ahmet Gündüz “Osmanlı Telgraf Ajansı” Kayıtlarına Göre Balkanlardan
Haberler / 6204
Mehmet Ali Karaman George Nerkene Weldberg (Mehmet Zeki Bey)’in Müdafaa-
Milliye Gazetesi ve Balkanlar / 6239
Bülent Yıldırım Latin Harflerine Geçiş Sürecinde Bulgaristan’daki Türk Basını’na
Türkiye Cumhuriyeti’nin Yardımları / 6248
Salih Okumuş Kosova’da Yayınlanan Türkçe Gazete ve Dergiler / 6254
Haşim Erdoğan Balkan Savaşları Sürecinde Erciyes Gazetesi’nin Üstlendiği
Rol / 6275
Yeni Türkiye
Yıl 21 Sayı 67
Mart - Haziran 2015
Fiyatı 40 TL
2 Ayda Bir Yayımlanır

Yüksek İstişare Heyeti


Halil İnalcık (Başkan) / Mark Almond / Mehmet Aydın / Sabahattin Balcı / Yakup Basmacı
Semavî Eyice / Ahmed Hatiboğlu / Darhan Kıdırali / Hayrettin Karaman
Kemal Karpat / Şerif Mardin / Jean Lois Mattei / Justin McCarthy
Rhoads Murphey / Kâmil V. Nerimanoğlu
Chester A. Newland / İlber Ortaylı
Sadettin Ökten / İskender Pala
Norman Stone
Yayın Kurulu
Kemal Çiçek (Başkan) / Bilgehan Atsız Gökdağ (Koordinatör) /Sacit Adalı / Şükrü
Halûk Akalın / Şakir Akça / Aziz Akgül / Ahmet Akgündüz / Aygün Attar
Emin Çarıkçı / Abdurrahman Dilipak / D. Mehmet Doğan / Şenol Durgun
Gonca Bayraktar Durgun / Burhan Erdem / Tevfik Erdem
Mehmet Seyfettin Erol / Bünyamin Erul / Hasan Tahsin Fendoğlu
Gülay Göktürk / Hasan Ali Karasar / İsmail Köksal
Gülay Mirzaoğlu / Nail Öztaş / Sami Selçuk
Lütfi Şehsuvaroğlu / Adnan Şenel
Ömer Turan / Nur Vergin
Y.T. Yayıncılık Eğitim Ltd. Şti. Adına
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Hasan Celâl Güzel
Editör
Hasan Celâl Güzel
Yazı İşleri Müdürü
Murat Tazegül
Dağıtım ve Abone Müdürü
Zülfikâr Mert
Baskı
Semih Ofset (312) 341 40 75
Genel Dağıtım
Doğan Dağıtım-DPP A.Ş.
Basıldığı Tarih
Temmuz 2015
Yayın Kodu
ISSN - 1300-4174
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi
Hacı Hasan Mahallesi Kahraman İbad Hüseyinli Sok. No: 2 Gölbaşı/Ankara
Tel: (312) 441 42 40-441 42 60 Faks: (312) 441 42 08
Web: www.yeniturkiye.com e-posta: yeniturkiye@yeniturkiye.com
Abone Şartları
Bireysel: Yıllık 200TL. Kurumsal: Yıllık 400TL.
IBAN: TR34 0006 2000 1810 0006 2946 98 - Garanti Bankası Çankaya Şb.
Yeni Türkiye hakemli bir dergidir. Dergimizde yayınlanan yazıların bütün sorumluluğu yazarlarına aittir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Yeni Türkiye’den
Değerli Okuyucular,
Tarihin en eski kültür ve medeniyetlerinin kurucuları olan Türkler, İslâmiyetle şereflendikten sonra
İslâm medeniyetini şâhikasına ulaştırmış ve on asır boyunca İslâm’ın bayraktarlığını yapmışlardır.
“Îlâ-yı kelimetullah” inancı ve “nizâm-ı âlem” idealiyle kurdukları devletler, özellikle Selçuklu ve
Osmanlı İmparatorlukları, dünya tarihinin medeniyet zirvelerini teşkil etmişlerdir.
Osmanlı Cihan Devleti, “Devlet-i Âliyye”, Roma İmparatorluğu’ndan sonra tarihin en uzun ömürlü,
hanedân olarak en uzun süre yaşayan, üç kıt’ada en büyük coğrafyada hükümran olan bir “huzur ve
barış medeniyeti”dir. Dünyanın ünlü tarihçileri, Osmanlı’nın, hâkimiyeti altındaki her dinden ve her
milletten insanların büyük bir hoşgörü anlayışı ile beraberce yaşadıkları bir barış toplumu olduğunu
ifade etmişler ve bunu “Pax Ottomana-Osmanlı Barışı” olarak nitelendirmişlerdir. İslâm Hukuku’nun
insanî ölçüleri çerçevesinde tebaasını kendisine zimmetlenmiş olarak kabul eden Osmanlı Devleti,
hükmü altındaki geniş coğrafyayı adalet ve barış ilkeleriyle yüzyıllar boyunca idare etmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş sınırlarına ulaştığı 17. yüzyıl sonunda yüzölçümü 24 milyon
km²’yi buluyordu. Bugün Osmanlı’nın hâkimiyeti ve etkisi altındaki coğrafyada 76 ülke ve devlet
bulunmakta, bunların yüzölçümleri toplamının dünya geneline oranı yüzde 37,8; burada yaşayan
nüfusun dünya nüfusuna oranı ise yüzde 40,1 olmaktadır (Prof. Dr. Ramazan Özey, Osmanlı 1. cilt).
Osmanlı, bu muazzam coğrafyada daima barış ve adaleti esas alarak hükümran olmuştur.
Türkler her dönemde yüzlerini batıya çevirmişler, Atayurt’tan hareket eden Ahmet Yesevî Hazretlerinin
Alperenleri, Orta Doğu’yu, Ön Asya’yı (Anadolu’yu) ve Avrupa’yı fethetmişlerdir. Milâttan sonra 4.
yüzyılda Türk-Hun Hakanı Attila’nın hükmettiği Orta Avrupa ve Balkanlar coğrafyası, bu tarihten
on asır sonra 14. asırda Osmanlı Devleti tarafından fetholunmuştur. Osmanlı, İstanbul’un fethinden
yaklaşık yüzyıl önce “Rumeli” olarak adlandırdığı Balkanları topraklarına katmış ve 500 yıldan
fazla uzun bir dönemde Balkanlardaki hâkimiyetini devam ettirmiştir. Bu müddet zarfında Balkanlar,
tarihteki en istikrarlı, müreffeh ve huzurlu devresini yaşamıştır. Bu dönemde Rumeli âbâd edilmiş ve
“evlâd-ı fâtihan” yurdu yapılmıştır.
Alperenlerin, gazilerin, dervişlerin, akıncıların Rumelisi, 14. ve 20. asırlar arasında, milyonlarca
Müslüman Türk’ün, Hristiyanın ve Musevînin yaşadığı müreffeh bir “Güneş Ülkesi” olmuştur.
Ne yazık ki, Osmanlı’nın batının emperyalist haçlı saldırıları neticesinde 19. asırdan itibaren
zayıflamaya başlamasıyla birlikte Balkanlardaki azınlıklar kışkırtılmış ve huzur bozulmuştur. Bunun
sonucunda Balkanlar’daki Müslümanlar ve özellikle Müslüman Türkler gerçek bir etnik temizliğe ve
acımasız bir soykırıma tâbi tutulmuşlardır. 19. asrın sonundan başlayarak 20. asrın başlarında yapılan
bu katliamlar neticesinde en az 5 milyon Müslüman Türk şehit edilmiş (Prof. Dr. Justin McCharthy)
ve bir o kadar nüfus da çok kötü şartlar altında göçe zorlanmıştır. Rumeli, hafızalarımızda beş asırlık
bir muhteşem medeniyet ve yüreklerimizde silinmeyen bir elem olarak yaşamaya devam etmektedir. Bu
duygularla “evlâd-ı fâtihan”ı ve şanlı ecdâdımızı rahmetle yâd ediyoruz.
***
Sayın Cumhurbaşkanımız dergimize gönderdiği “Balkan Acısı: Yüreğimizin Sızısı” başlıklı veciz
yazısında şu tespitlerde bulunuyor:
“Balkanlar, siyasî, coğrafî ve ekonomik açıdan olduğu kadar, tarihî, kültürel ve insanî ilişkiler
açısından da Türkiye’nin en güçlü bağlarının olduğu bölgelerden biridir. Asırlara uzanan ortak
tarihimizin izlerini edebiyattan sanata, düşünce hayatından mimariye kadar uzanan geniş bir
alanda görmek mümkündür. Gerek Türkiye’de yerleşik Balkan kökenli vatandaşlarımız, gerekse
Balkan ülkelerinde yaşayan milyonlarca “Evlâd-ı Fatihan” bu bağların daima canlı kalmasına katkı
sağlamışlardır.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, onlarca cephede yüzbinlerce askerimizi şehit vermenin yanında,
milyonlarca kardeşimizin de yerinden, yurdundan, evinden, yuvasından mahrum bırakıldığı acılar
yaşadık. Osmanlı’nın göz bebeği olan Balkanlar, bir evladın annesinden koparılması gibi, bu dönemde
tamamen Anadolu’dan koparıldı, baskı ve asimilasyona tabi tutuldu. Bu sebeple Balkan acısı,
milletimizin yüreğinde hiçbir zaman dinmemiş ve dinmeyecek bir sızıdır.
Aynı şekilde yüzyıllar boyunca yaşadığı, emek verdiği, ter akıttığı, yurt edindiği topraklardan koparılan
Balkan kökenli vatandaşlarımız da anavatanlarına olan hasretlerini, muhabbetlerini hiçbir zaman
yitirmediler. Soğuk Savaşın ardından, oradaki kardeşlerimizle, akrabalarımızla aramızdaki set ortadan
kalktı ve hasretle, muhabbetle, büyük bir kucaklaşma, büyük bir kavuşma yaşamaya başladık.” Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan yazısına şöyle devam ediyor:
“Dünyanın belki de en güzel coğrafyalarından biri olan Balkanlar, maalesef 1990’lı yıllarda da siyasî
ve etnik çekişmelerin cenderesinde ağır bedeller ödedi. Bizim Türkiye olarak dileğimiz, önümüzdeki
dönemde Balkanların, geçmişte yaşanan acı olaylardan ders çıkartarak, barış, huzur, istikrar ve
güvenlik temelinde yeni bir dönemi inşa etmesidir. Kuşkusuz bunun için tüm bölge ülkelerinin,
bölge ülkeleri üzerinde etkinliği bulunan tüm dünya devletlerinin gayret göstermesi gerekiyor. Biz,
Türkiye olarak, bu konuda üzerimize düşen her şeyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bizim
Balkanlara bakışımız asla çıkar odaklı bir bakış değildir. Balkanlar, tüm etnik ve inanç gruplarıyla,
bizden bir parçadır; komşudur, dosttur, akrabadır, hatta kardeştir. Onun için Balkanlarda yaşanan her
acı bizim acımızdır, Balkanlarda yaşanan her sevinç bizim sevincimizdir. Bu anlayışla, TİKA’mızla,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, Yunus Emre Enstitülerimizle, diğer kamu
kurumlarımızla, sivil yardım kuruluşlarımızla, iş adamlarımızla; velhasıl tüm imkânlarımızla
kardeşlerimizin yanındayız, hizmetindeyiz. (...)
Arnavutluk’taki, Kosova’daki, Makedonya’daki, Karadağ’daki, Bosna-Hersek’teki ve diğer Balkan
Ülkelerindeki kardeşlerimizle ortak bir tarihten geldik, inşaallah ortak bir geleceğe doğru yürüyoruz.”
***
Yeni Türkiye’nin Rumeli-Balkanlar Sayısı uluslararası bir Balkan araştırması olarak 5 cilt ve 6300
sayfalık dev bir eser oldu. Bu araştırma, bugüne kadar Türkiye’de ve dünyada yapılmış en geniş
muhtevalı Balkan çalışmasıdır. Bu eserde 53 adedi yurt dışından ve çeşitli Balkan ülkelerinden olmak
üzere toplam 429 akademisyen ve bilim adamı 478 yazı hazırladılar. Bu yazılardan, 384’ü daha önce
yayınlanmamış orijinal araştırma yazılarıdır. Yazıların tamamına yakın kısmı akademik ölçülerde
hazırlanmış ve başta arşiv kaynakları olmak üzere birincil kaynaklardan faydalanılmıştır.
Birinci Cilt’te, Genel Değerlendirme, Balkan Tarihi ve Balkanlarda Osmanlı Öncesi Türk Varlığı,
Osmanlı’nın Balkan Fütûhatı ve İskânı, Balkanlarda Sosyal ve Ekonomik Gelişmeler ve Balkanlarda
Osmanlı Yönetimi bölümleri bulunmaktadır. İkinci Cilt’te, Osmanlı Dönemi Balkan Şehirleri, Osmanlı
Dönemi’nde Rumeli’de Din, Tasavvuf ve Vakıf Eserleri, Balkanlar’da Kültür, Sanat, Türkçe ve Edebiyat
incelenmiştir. Üçüncü Cilt’te, Balkanlardan Kopuş, Siyasî Gelişmeler ve Balkan Savaşları ele alınmıştır.
Dördüncü Cilt’te, Balkanlarda Soykırım, Mezalim, Göçler ve Mübadele, Balkan Ülkeleri, Bölgeler
ve Halklar anlatılmış; Beşinci Cilt’te ise Balkan Ülkeleri, Bölgeler ve Halklar’ın incelenmesine devam
edilmiş; ayrıca, Balkanlarda Uluslararası İlişkiler, Barış, Güvenlik ve İstikrar mercek altına alınmıştır.
“Balkanlar” araştırmamızda, başta bizi değerli yazılarıyla şereflendiren Sayın Cumhurbaşkanımız
olmak üzere, Dışişleri Bakanımıza, bilim adamı ve uzmanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Balkan
araştırmacılarının tespitinde yardımcı olan Prof. Dr. Hasan Babacan’a, her zamanki gibi çalışmamızı
destekleyen Prof. Dr. Bilgehan Atsız Gökdağ’a, YTSAM Genel Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü Murat
Tazegül’e, yirmi yıldan beri bize katlanarak eserlerimizin büyük fedakârlıkla basımını gerçekleştiren
Semih Ofset’in sahibi Mustafa Çakır’a, dizgicimiz Ali ve Faruk Taştepe’ye; ayrıca Zülfikâr Mert, İclâl
Özgen, Sabiha Sungur ve Rafet Kuş’a teşekkür borçluyuz.
***
Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti de geçmişte Osmanlı döneminde olduğu gibi Balkanlar’da bir güven
ve istikrar unsuru olarak varlığını sürdürüyor. Hâlen istisnasız bütün Balkan devletleriyle dostluk ve
işbirliği içinde ilişkilerimizi en iyi şekilde devam ettiriyoruz. Balkan ülkeleri Türkiye için son derece
önemli ve değerlidir.
Yeni Türkiye, artık eski düşmanlıkları ve ihtilâfları bir tarafa bırakarak, Balkanlardaki komşuluk
münasebetlerini ortak bir tarihin aydınlattığı perspektifle sonuna kadar barış içinde yürütmeye
kararlıdır.
Artık Osmanlı Barışı “Pax Ottomana”nın yerini Türk Barışı “Pax Turcica” almıştır. Türkiye
Cumhuriyeti, daima Balkanlardaki barış ve dostluğun teminatı olacaktır.
Selâm sevgi ve saygılarımla.

Hasan Celâl Güzel


Balkanlarda Mevleviliğin sâyesinde yayılma imkânı bulmuştur. Mevlevîlik,
biraz geç olmakla birlikte Osmanlı Devleti top-
Yayılması ve Kurulan raklarında da faaliyet göstermeye başlamıştır. İlk
olarak Edirne ve daha sonra İstanbul’da olmak
Mevlevîhâneler üzere Mevlevîhâneler kurulmuştur. Sonrasında
Mevlevîlik tarikatı Osmanlı Devleti yöneticileri
nezdinde edinmiş olduğu saygın konum netice-
sinde Mısır’dan Belgrad’a kadar geniş bir coğraf-
yada yayılmıştır. Başlangıçta merkezden gönde-
rilen halifeler eliyle kurulan Mevlevî dergâhları,
Mevlevîliğin sistemleşmesinden sonra beyler ve
vezirler tarafından yaptırılmaya başlanmıştır.

Balkanlarda Kurulan Mevlevîhâneler


Serdar Ösen*
Mevleviliğin Osmanlı topraklarında ya-
yılmaya başlamasıyla birlikte Balkan coğrafyası
da bundan nasibini almıştır. Beyler ve vezirlerin
himayesinde Balkanlarda da Mevlevi tekkeleri-
nin kurulduğunu görüyoruz. Balkanlarda kuru-
lan Mevlevi tekkeleri içerisinde en erken tarihli
olarak ifade edeceğimiz Mevlevîhâne Saraybosna
Mevlevîhânesi’dir. Mevlevîlik tarikatı, Bosna-
Hersek’te Osmanlı hakimiyetinin kurulmasından
Giriş sonra XV. yüzyılın ortalarına doğru faaliyet gös-
1799
termeye başlamıştır. Mevlevîlik, yayılmış olduğu
Anadolu’da ortaya çıkan tarîkatların en
diğer bütün bölgelerde olduğu gibi Bosna’da da
önemlilerinden birisi olan Mevlevîlik, Mevlânâ’nın
sanat ve ilmî zevkin gelişmesinde etkili olmuş,
adına izafe edilerek kurulan bir tarîkat olmasına
Bosnalı birçok ulemanın yetişmesinde katkısı ol-
rağmen, kuruluşu Mevlânâ’nın ölümünden son-
duğu gibi Osmanlı kültürüne katkıda bulunmuş-
radır. Mevlevîlik, başlangıçta Anadolu’daki diğer
tur. Bosna’nın Osmanlı hakimiyetinden ayrılması
tasavvuf akımları gibi âdâb ve erkânı belirlenmiş ve hatta Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan çekil-
ve tekke düzeni kurulmuş klasik bir tarîkat nite- mesinden sonra bile Mevlânâ’nın mirası, onun en
liğinde değildi. Çünkü Mevlânâ tarîkatlara özgü önemli eseri olan Mesnevî’nin yorumcuları olan
birtakım kurallar koymamıştır. Mevlana kendisine mesnevîhanlar tarafından Saraybosna’da yaşa-
bağlananlar için bir giriş töreni düzenlememiş ve tılmaya devam edilmiştir1. Bosna-Hersek’te bu-
bir zikir usulü öngörmemiştir. Mevlânâ’nın oğlu lunan mevlevîhanelere baktığımızda ilk olarak
Sultan Veled, babasının düşüncelerini sistemli bir Saraybosna İsa Bey Mevlevîhanesi’nden bahset-
hale getirerek Mevlevîliği kendine özgü kuralla- memiz gerekmektedir.
rı, törenleri olan bir tarîkat durumuna getirdi. Bu
sebeple Sultan Veled, Mevlevîliğin asıl kurucusu
ve ikinci pîri sayılır. Anadolu’da siyasal ve sosyal Saraybosna Mevlevîhanesi
sıkıntıların had safhada olduğu bu dönemde ye- Saraybosna Mevlevîhanesi’nin temeli önce
tiştirdiği halifeleri, Amasya, Kırşehir ve Erzincan Uçbeyi daha sonra Bosna Sancak Beyi olan ve
gibi şehirlere yollayarak buralarda zâviyeler kur- 1463-1469 yılları arasında görev yapan İsa bey ta-
durmak suretiyle Mevlevîliği yaymaya başlamış-
YENİ TÜRKİYE 67/2015

rafından yaptırılan bir misafirhane ile atılmıştır2.


tır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkıldığı ve İsa Bey’in vakıfnamesinden bu misafirhanenin
Moğol baskısının olanca şiddetiyle hüküm sür-
(*) Yrd. Doç. Dr., Karabük Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bö-
düğü bir dönemde kurulan Mevlevîlik, Anadolu lümü.
Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla ortaya çıkan (1) Emin Lelic, “Saraybosna Mesnevîhanları”, Çev. Rıfat Atay, (Ulusla-
rarası Mevlânâ ve Mevlevîhaneler Sempozyumu, 19-21 Aralık 2005
beylikler arasında sahip olduğu manevi nüfuzu Manisa-Türkiye), Bildiriler, Manisax 2006, s. 103.
inşa tarihini 1462 yılı Ocak ayına kadar götürmek Saraybosna Mevlevîhanesi hakkında bilgi
mümkündür3. Her ne kadar vakfiyesinde mevlevî- edinebildiğimiz bir diğer kaynak ise Saraybosna’lı
hane tabiri geçmeyip, menzil ve misafirhane gibi şairlerden Reşid Efendi’dir. Reşid Efendi, 1697
tabirler kullanılsa da İsa Bey’in Üsküb’de kurdu- yılında Saraybosna’ya girip şehri yakıp yıkan Prens
ğu Mevlevî tekkesinin vakıfnamesinde Mevlevî Eugen’in saldırısından sonraki Saraybosna’yı an-
zaviyesi olduğunu belirtmesi, Saraybosna’da inşa latan uzun bir şiir yazmıştır. Şair şiirinin kırk mıs-
ettirmiş olduğu misafirhanenin de bir Mevlevî rasını da mevlevîhaneye ayırmıştır. İlk beyitlerde
zaviyesi niteliğinde kurulduğu kanaatini uyan- Mevlânâ’yı medheden şair bu tekkenin en büyük
dırmaktadır. Ancak İsa Beyin yaptırmış olduğu bilgi ve ilim merkezi olduğunu ifade ettikten son-
zâviyenin yanına daha sonra sahib-i hayrattan ra tekkeyi “melekler yuvası” olarak isimlendirir.
Hacı Mahmut isimli birisi tarafından yaklaşık Sonraki beyitlerde ise tekke binası, şadırvan ve
yüz elli yıl sonra yeni bir mevlevîhane yaptırılmış- bahçe anlatılmıştır. Şiirde tekkenin şeyhi derin
tır4. Saraybosna Mevlevîhanesi, Saraybosna’nın bir âlim olarak ve Mesnevî’nin derinliklerine dalıp
kenarında, Milaçka Nehri kıyısında Bendbaşı dinleyenlere hikmet incileri sunan bir şahıs olarak
tabir olunan mesire alanında inşa edilmiştir. anlatılmaktadır10.
Mevlevîhanenin bulunduğu mevki yaz mevsimin-
Mevlevîhane geçen zaman içerisinde ha-
de Saraybosna ahalisinin çoğunlukta vakitlerini
rap olduğu için Bosna’da bulunan vezir Vecihi
geçirdikleri bir yerdir5. 1071/ 1660 yılında bölgeyi
Mehmet Paşa11 tarafından da tamir ettirilmiştir12.
gezen Evliya Çelebi de mevlevîhanenin cennet
29 Ra 1252/14 Temmuz 1836 tarihinde yazılan di-
gibi bağlık bahçelik bir yerde kurulduğunu, se-
lekçede mevlevîhane içerisindeki mescidin tamir
mâhaneli ve yetmiş-seksen hücreli olduğunu ifade
ettirildiği ifade edilmiştir. Yine yakınında başka
etmektedir6. M. Ali Uz, Zenta hezimeti sonra-
cami olmadığından cuma namazlarında sıkıntı
sında Prens Eugen tarafından 1697 yılında işgal
çekildiği için mescide minber yapılması, cuma ve
edilen Saraybosna’nın büyük bir tahribata maruz
bayram namazlarının kılınması içinde belirli bir
kaldığını, bu tahribat sırasında mevlevîhanenin de
1800 vazife ile imam tayin edilmesi konusunda izin is-
yakılıp yıkıldığını, bu tarihten 1781-1782 tarihine
tenmiştir13.
kadar harap bir halde kaldığını ve bu tarihte ye-
niden yaptırıldığını ifade etmektedir7. Ancak 15 1860 yılında Milaçka nehrinin sel halinde
R 1194/20 Nisan 1780 tarihli bir belgede dergâh taşmasıyla birlikte yolcu daireleri ve cami sele ka-
şeyhi Osman Dede tarafından yapılan bir şika- pılıp yıkılmıştır. Yolcular diğer binalara sığınmışlar
yetten dergâhın yukarıda ifade etmiş olduğumuz ve 1878 yılında gerçekleşen Avusturya işgaline
tahribattan sonra yeniden inşa veya tamir edil-
(2) Nimetullah Hafız, “Yugoslavya’da Mevlevî Tekkeleri”, Mevlânâ ve
diği sonucunu çıkarmamız mümkündür. Şeyh Yaşama Sevinci, (haz. Feyzi Halıcı), Ankara 1978, s. 177. Ayrıca
Osman Dede, dergâhın vakıfları hakkında bilgi bkz. Jasna Samıc, “Le Tekke Mevlevî de Bembasa a Sarajevo”,
Osmanlı Araştırmaları, sy. XIV, s. 159-176.
verdikten sonra on beş seneden beridir dergâhın (3) Kazım Hacımeyliç, “Saraybosna’da İsa Bey Mevlevîhanesi”, (I.
harap olduğu ve dergâhın vakıflarının gelirleri ile Uluslararası Mevlana, Mesnevî ve Mevlevîhaneler Sempozyumu
19-21 Aralık 2001 Manisa-Türkiye), Bildiriler, Manisa, 2002, s.
dergâhın yeniden tamir edilmesini istediği halde 325.
(4) Sezai Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, Simurg Yayınları, İstanbul,
vakıf mütevellisi tarafından kaymakam tayin edi- 2003, s. 306.
len Salih’in buna engel olması üzerine durumu (5) Başbakanlık Osmanlı Arşivi (Bundan sonra BOA) Cevdet Evkaf
Belgeleri (Bundan sonra C. EV. Olarak kısaltılacaktır.) D.N: 144
kadıya aksettirmiştir. Sonuçta merkezden vak- G.N: 7161
fın muhasebesinin çıkartılması, dergâhın tamiri (6) Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, Hazl. Yücel Dağlı, Seyit Ali Kah-
raman, İbrahim Sezgin, 5. kitap, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul,
için gerçekleşecek masrafın tespiti için keşfinin 2001, s. 225.
yaptırılarak bildirilmesi ve buna göre dergâhın (7) M. Ali Uz, “Saraybosna’da İsa Bey Mevlevîhanesi”, SÜ Türkiyat
Araştırmaları Dergisi, (II. Milletlerarası Osmanlı Devleti’nde
tamir ettirilmesi emredilmiştir8. Bu emir sonra- Mevlevîhaneler Kongresi, 14-15 Aralık 1993 Konya-Türkiye,
Tebliğler), sy. 2, Mayıs 1996, s. 105.
sında mevlevîhane 1196/1781-1782 tarihinde (8) BOA. C. EV. D.N: 160 G.N: 7996.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

tamir edilmiştir9. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi (9) Hafız, “Yugoslavya’da Mevlevî Tekkeleri”, s. 178.
(10) Metin İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, Gelenek Yayınları, İstanbul,
1194/ 1780 tarihli belgede dergâh şeyhi Osman 2004, s. 129.
Dede tarafından dergâhın on beş senedir harap (11) Bkz. Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmani, Hazl. Nuri Akbayar, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1996, c.V, s. 1655.
olduğundan bahsedildiğine göre dergâhın 1697 (12) Cemal Çehayiç, “Bosna Hersek’te Mevlevîler”, Çev. Muhammed
yılındaki tahribattan sonra tamir geçirmiş olduğu Aruçi, Tasavvuf Kitabı, Haz. Cemil Çiftçi, Kitabevi Yayınları, İstan-
bul, 2003, s. 746.
ihtimali kuvvet kazanmaktadır. (13) BOA. C. EV. D.N: 144 G.N: 7161.
kadar mevlevîhânedeki durum bu şekilde devam gelenek halinde halen yaşamakta, özellikle aydın
etmiş ve sonunda 1886 yılında mevlevihânenin çevrelerde tasavvufun ve tasavvuf düşüncesi-
faaliyeti yasaklanmıştır14. Ancak bu yasaklamadan nin bir formu olarak devam etmektedir. Musiki
kısa bir süre sonra mevlevîhâne yeniden açılmış ve açıdan olan gösteriler, pratik Mevlevî ayinleri,
1924 yılına kadar faaliyetlerine devam etmiştir15. bu ayinlerde sema gösterisi yapanlar ve onların
Saraybosna Mevlevîhânesi’nde görev yapan pos- o güzel beyaz elbisesi artık buralarda görülme-
tnişinlerle ilgili olarak ilk dönemler hakkında eli- mektedir. Fakat Mevlana’nın Mesnevî’si, onun
mizde yeterince bilgi yoktur. Aslen Saraybosna’lı düşünce tarzı ve ahlakı, halen bugüne dek Bosna-
olan şair Sebletî, 1662-63 tarihlerinde tekkenin iki Hersek’teki İslami çevrelerin yaptığı ilmi araştır-
dervişi Sultan Ahmet ve Abdal Mahmut hakkında malarında yer almaktadır18.
bir şiir yazmıştır. Bu iki şeyhin şiirin yazıldığı tarih-
lerden daha önce görev yapmış olmaları durumu Saraybosna’da kurulan mevlevîhâne ve ye-
söz konusudur. XVII. yüzyılın ortalarında dergâh tişen mesnevîhanlar sayesinde Mevlevîlik yüzyıllar
şeyhi Atik Dede’dir. Aynı zamanda mesnevîhan boyunca Saraybosna’da canlı kalabilmiş ve XX.
olan Atik Dede’nin talebesi olan Tevekkülî Dede, yüzyıla aktarılabilmiştir19. Mesnevî 1924 yılına ka-
Atik Dede’nin yerine geçmiş ve vefatına kadar dar Bendbaşı’ndaki tekkede, meşhur şeyhler tara-
mesnevî okutmuştur. Tevekkülî Ahmed Dede fından okutulup şerh edilmiştir. 1924 sonrasında
ise kendisine halef olarak has müridi ve talebesi ise Mesnevî dersleri camiler ve evlerde okutulma-
Mustafa Vecdi Dede’yi bırakmıştır16. İsmini be- ya başlamıştır.
lirttiğimiz bu şeyhlere ek olarak, XVIII. ve XIX.
yüzyıllarda Saraybosna Mevlevîhanesi’nde Şeyh Bosna-Hersek’te Saraybosna haricinde
Abdülfettah (ö. 1709), Şeyh Starac (ö. 1757-58), Mostar şehrinde de bir Mevlevî tekkesinin faali-
Şeyh Ataullah (ö. 1759-60), Şeyh Saraç Ahmet (ö. yet gösterdiği bilinmektedir. 1670-77 yılları ara-
1770-71), Mustafa Mlivar (ö. 1777), Şeho Çilingir sında Blagay’da doğan Şeyh Fevzi Efendi ilk ve
(ö. 1798-99), Şeyh Salih Dede, Osman Dede orta tahsilini Blagay ve Mostar’da yüksek tahsili-
(ö.1814), Şeyh Lütfullah (ö. 1860), Muhammed ni de İstanbul’da tamamladıktan sonra Mostar’a 1801
Fikri (ö. 1879), Şeyh Ruhi (ö. 1898)17 gibi isimler yerleşmiştir. Şeyh Fevzi Efendi Mostar’a yerleş-
şeyhlik vazifesinde bulunmuşlardır. tikten sonra Derviş Paşa Medresesi’nde müder-
rislik ve Mevlevî tekkesinde şeyhlik görevinde bu-
Mevlevîlik Konya merkezde olduğu gibi, lunmuştur. Mostarlı Şeyh Fevzi Efendi Mesnevî
Bosna’da da bazı değişikliklerine rağmen aynı ile ilgili bazı incelemeler yapmış ve bazı bölümleri
sistemde faaliyetlerini sürdürmüştür. Her Cuma şerh etmiştir20.
namazı sonrasında müşterek mukabele ve sema
gösterisi yapılmış, mukabele ney, kudüm, violin Bosna-Hersek’te Saraybosna ve Mostar
vb. musiki aletler eşliğinde cereyan etmiştir. Semâ Mevlevîhâneleri’nden başka Belgradçık
gösterisini yapanlar hareket esnasında genişçe (Konjic)’ta da bir Mevlevî tekkesi olduğundan
özel bir şekilde dikilmiş beyaz elbise giymektey- bahsedilmektedir21.
diler. Mevlevîler, özellikle Ramazan ayının yirmi
yedinci gecesi, teravih namazından sonra, Gazi Mevlevîlik tarikatı Bosna-Hersek coğraf-
Hüsrev Bey Camiinde oturarak zikir yaparlardı. yasında faaliyetlerini sürdürdüğü dönem boyunca
Mayıs ve Haziran aylarında, şeyhlerinin ruhlarına birçok aydın, devlet adamı ve şairleri bünyesinde
olan saygıları yüzünden eski tekkenin bulunduğu toplamış ve Mevlânâ aşığı birçok mensubu olmuş-
Şehova Korija (Şeyh Korusu) bölgesine gider- tur. Mevlevî Şair Mostarlı Derviş Paşa (ö. 1603),
lerdi. Bu münasebetle tevhid okunur ve oradaki Mostarlı Şeyh Fevzi Efendi (ö. 1747) Şerifzade
misafirlere ve fakirlere helva pişirilirdi. Halk tara- (14) Ekrem Hakkı Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri, II.
fından bu ayine Mevlevî teferici (Mevlevî pikniği) Cild, Yugoslavya, İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları, s. 391.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

(15) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 132.


adı verilmişti. Bu yüzden o güne katılanlar olduk- (16) Sahih Ahmed Dede, (Mecmûatü’t-Tevarih-i Mevlevîye) Mevlevîlerin
ça kalabalık olurdu. Tarihi, Haz. Cem Zorlu, İnsan Yayınları, İstanbul, 2003, s. 308.
(17) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 131.
(18) Çehayiç, “Bosna-Hersek’te Mevlevîler”, s.746-747.
Saraybosna Mevlevîhânesi’nin faaliyetine (19) Lelic,”Saraybosna Mesnevîhanları”, s. 103.
son verildikten sonra bile, beş yüz yıllık bir gele- (20) İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 131.
(21) Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevilik, İnkılap ve
neğe dayanan Mevlevîlik akımı bir dini gösteri ve Aka Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1983, s. 335.
M. Fazıl Paşa (ö. 1882), bu isimlerden birkaçı- Rahmetullah Dede’nin 1087 / 1676 yılında vefat
dır. Yine Bosna-Hersek’te Mesnevihanlık gele- etmesi üzerine bu dergâha şeyh olduğunu bildi-
neği uzun yıllar devam etmiş ve Mevlevî şeyhle- rir27. İlbasani Derviş Mustafa Dede’den sonra
ri yanında, birçok Bosnalı âlim ve fazıl kimseler Üsküp Mevlevîhânesi şeyhlerinin kim olduğu
de camilerde ve başka özel mahallerde Mesnevî şimdilik bilinmemektedir. XIX. yüzyılın başların-
okutmuşlardır. da ise 1214 /1800 tarihinde Şeyh Abdurrahman
Dede vefat etmiş ve yerine oğlu Abdülgani Efendi
şeyh olmuştur28.
Üsküp Mevlevîhânesi
Üsküp Meşayih Meclisi’nin 1939 yılındaki
Mevlevîlik tarikatının Makedonya coğ- raporunda kaydedilen bilgilere göre XIX. yüzyılın
rafyasında en yoğun olarak faaliyet gösterdiği başlarında Konya Mevlânâ Dergâhı’nda türbe-
şehir Üsküp olmuştur. Üsküp şehrinin yanı sıra dar olan Hüseyin Dede Üsküp Mevlevîhânesi’ne
Manastır, Köprülü, İştip ve Kriva Palanka gibi şe- postnişin olarak gönderilmiştir. Ondan sonra ye-
hirlerde de birer Mevlevî zaviyesi ya da Mevlevî rine yine Konya’dan Mustafa Dede ile Abdülbaki
muhiblerinin toplandıkları evlerin varlığından Dede gönderilmişlerdir29. 1261/ 1845 yılında ise
kaynaklar bahsetmektedir22. dergâh şeyhi Abdülfettah Dede’dir30. Yine 26
B 1266 / 9 Haziran 1850 tarihinde Abdülfettah
Kuruluşu, Saraybosna Mevlevîhanesi’nin Dede’nin maaşına zam yapılması söz konusu-
kuruluş yılları olan 1463-1469 tarihlerine kadar dur31. 22 Ra 1276 / 19 Ekim 1859 tarihli bir belge-
uzanan Üsküp Mevlevîhanesi ilk olarak İsa Bey de ise Abdülfettah Dede’nin eceliyle ölmesi üze-
tarafından kurulmuştur23. Evliya Çelebi ise, 1071/ rine Konya Mevlânâ Dergâhı’nda bulunan dede-
1660-61 yıllarında gezdiği Üsküp’ü anlatırken gândan olan Niyazi Dede Üsküp Mevlevîhânesi
mevlevîhane kısmında Melek Ahmet Paşa’nın şeyhliğine tayin edilmiş ve gereken yardım ve
fermanıyla bir konağın mevlevîhane haline ge- hürmetin gösterilmesi için Üsküp Valiliğine bir
tirildiğini ifade eder24. Ancak arşiv belgelerine tezkire yazılmıştır32.
1802
baktığımızda mevlevîhanenin muhtemelen ikinci
banisi olan Zeynel Abidin Bey isimli bir hayır sa- Niyazi Dede, 1300/ 1883 yılına gelindiğin-
hibinin ismi geçmektedir. Bu belgelerden birinci- de hala Üsküp Mevlevîhânesi şeyhliği görevinde
si 17 S 1086/ 13 Mayıs 1675 tarihini taşımakta bulunmaktadır33. Şeyh Niyazi Dede 1307/1890-
91 tarihinde ölmüş ve yerine oğlu Ali Dede geç-
ve Evliya Çelebi’nin Üsküp’ü ziyaretinden yak-
miştir34. 18 Ş 1308/ 29 Mart 1891 tarihli bir belge-
laşık 15 yıl sonradır. Belgede geçen “Medine-i
de dergâh şeyhi olarak Ali Dede’nin ismi geçmek-
Üsküp’te vaki merhum Zeynel Bey’in bina ettiği
tedir. Şeyh Ali Dede, Üsküp Mevlevîhânesi’nin
Mevlevîhânenin”25 ifadesinden mevlevîhanenin
yaklaşık son elli yıldan beridir tamir görmemiş ol-
Zeynel Bey tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
duğunu ifade ettiği dilekçesinde dergâhın bakım-
Belgelerde geçen bu bilgi aradan geçen yaklaşık
sızlığından dolayı 1891 yılına gelindiğinde içinde
275 yıl sonra yine tekrarlanmaktadır. 1 C 1320 / ayin icra edilemeyecek derecede harap bir hale
5 Eylül 1902 tarihli bir diğer belgede ise Üsküp geldiğini belirtmiş ve tamir edilmesini istemiştir35.
Mevlevîhanesi ile ilgili olarak “Birkaç asır mukad-
(22) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 134.
dem Zeynel Abidin Efendi isminde bir sahib-i hayr (23) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 311.
tarafından inşa ettirilip ahiren bazı ashab-ı hamiye- (24) Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 5. Kitap, s. 298.
(25) BOA. C. EV. D.N: G.N: 25909.
tin iane-i fütüvvetmendâneleriyle mümkün mertebe (26) BOA. Yıldız Mütenevvi Maruzat Evrakı (Bundan sonra Y. MTV.
tamir görebilmiş olan Üsküp Mevlevîhânesi”26 ifa- Olarak kısaltılacaktır. D.N: 234, G.N: 14
(27) Sahih Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevlevîye, s. 315.
deleri kullanılmaktadır. Bu bilgilerden yola çıka- (28) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 311
(29) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 135.
rak Üsküp Mevlevîhanesi’nin ikinci banisi olarak (30) Liliana Masulovic Marsol, “Le Tekke Mevlevi D’üsküb (Skopje)”,
Zeynel Abidin Bey ismini vermek herhalde daha Osmanlı Araştırmaları, sy. XIV, İstanbul, 1994, s. 130.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

(31) BOA. Sadaret Mektubî Kalemi Nezaret Ve Devâir Yazışmalarına


doğru olacaktır. Ait Belgeler. (Bundan sonra A. MKT. NZD. Olarak kısaltılacak-
tır), D.N: 8, G.N: 80.
Üsküp Mevlevîhânesi’nin şeyhlerine bak- (32) BOA. Sadaret Mektubî Kalemi Umum Vilayet Yazışmalarına Ait
Belgeler. (Bundan sonra A. MKT. UM. Olarak kısaltılacaktır.)
tığımızda ilk dönemler hakkında yeterince bilgi- D.N: 372, G.N: 50.
miz yoktur. Sahih Ahmet Dede, İlbasanî Derviş (33) 1300 / 1883 Konya Vilayet Salnâmesi, s. 208.
(34) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 135.
Mustafa Dede’nin Üsküb Mevlevîhânesi şeyhi (35) BOA. Y. MTV. D.N: 62, G.N: 24
Bu dilekçe üzerine yapılan keşfi neticesinde şeyhinin Şeyh Hasan Efendi olduğunu öğreniyo-
54.157 kuruş masrafla tamirin gerçekleşeceği ve ruz43. 28 Z 1189 /19 Şubat 1776 tarihli bir diğer
dergâhın gelirinin yetersizliğinden dolayı Hazine-i belgede ise; Selanik Mevlevîhânesi Şeyhi olarak
Celileden veya Evkaf Hazinesinden karşılanması Ahmet Dede’nin ismi geçmektedir44. 15 Za 1175
Kosova vilayeti idare meclisince talep olunmuş- / 7 Haziran 1762 tarihli bir belgede, “mevlevîhâne
tur36. Keşif raporlarının da İstanbul’a gönderil- evkafı mahsulünden olmak üzere yevmi on akçe vazî-
miş olmasına rağmen bu tamirat gerçekleşmemiş fe ile nısf-ı tevliyete mutasarrıf olan Eşşeyh Hasan
olacak ki dergâh şeyhi Ali Efendi, Şevval 1313/ bin Eşşeyh Ahmet fevt olup” ifâdesi yer almakta
Mart-Nisan 1896 tarihinde kaleme aldığı dilekçe- ve devamında yerinin boş kalmaması ve vazîfe-
sinde bu tamir isteğini yeniden dile getirmiştir37. sinin devam ettirilmesi için oğlu Şeyh Ahmet’in
Ancak yine Kosova vilayetinden gönderilen 1 C bu vazîfeye layık olduğu ifâde edilerek, tevliyetin
1320/ 5 Eylül 1902 tarihli bir belgede yine dergâ- Şeyh Ahmed’e tevcîh edilerek berâtının verilmesi
hın harap bir halde bulunduğundan bahsedilerek dile getirilmektedir45. Yukarıdaki bilgiler doğrul-
yapılan keşfi mucibince bu sefer 33.905 kuruş 75 tusunda Şeyh Hasan Efendi’nin ölümü ve 1776
santimle yeniden inşa edilebileceğinin anlaşıldığı tarihli belgede kesin dergâh şeyhi olarak Şeyh
ifade edilerek tamiratın gerçekleştirilmesi bir kez Ahmet Efendi’nin yer alması üzerine, 1762 tari-
daha talep edilmiştir38. İncelediğimiz belgelerde hinde Hasan Dede’nin vefat ettiği ve yerine oğlu
bu tamirat isteğine de olumlu cevap verildiği- Ahmed Dede’nin şeyh tayin edildiği sonucuna va-
ni göremiyoruz. Glişa Elezoviç’in verdiği bilgiye rabiliriz. Ahmet Dede’nin Selanik Mevlevîhânesi
göre Üsküp Mevlevîhânesi’nin tamiri kendisi de şeyhliğini arşiv belgelerinden 1200/ 1785-86 yıl-
Mevlevî müntesibi olan Sultan Reşad’ın Üsküp’ü larına kadar takip edebiliyoruz46. Yine 7 L 1208/
ziyareti esnasında 1909 yılında gerçekleştirilmiş- 8 Mayıs 1794 tarihli bir başka belgede ise Şeyh
tir39. Ahmet Dede’nin vefat ettiği ve vazîfesinin büyük
oğlu Mehmet Ali Dede’ye tevcîh edilmesi isteği
Üsküp Mevlevîhânesi kurulduğu tarihten
dile getirilmektedir47. Meşihatten kaleme alınan
Üsküp şehrinin Bulgarlar tarafından işgal edilişine 1803
bu istek üzerine, yukarıda açıkladığımız silsile ör-
kadar her Cuma âyin icra edilmiştir. Tekkenin son
neğinde olduğu gibi meşihat Mehmet Ali Dede’ye
şeyhi Hakkı Efendi1954 yılında İstanbul’a göç
tevcîh edilmiştir48. 12 L 1230/ 17 Eylül 1815 tari-
etmiş ve bundan sonra tekke 1955 yılında yıkıl-
hinde ise dergâh şeyhi Mehmet Ali Efendi’dir49.
mıştır. Günümüzde Makedonya’da ve Kosova’da
Mevlevî tekkesi bulunmamasına rağmen Mesnevî XIX. yüzyılın ortalarında yani 23 Z 1267
sevgisi ve Mevlânâ aşkı gerek bilim adamları ge- / 19 Ekim 1851 tarihinde ise dergâh şeyhliğinde
rekse şairlerin eserlerinde hissedilmektedir. İbrahim Edhem Efendi bulunmaktadır. İbrahim
Edhem Efendi, Jack About isimli bir İngiliz tücca-
Selanik Mevlevîhânesi rına olan yüklü miktardaki borcu yüzünden epey
sıkıntı çekmekte olduğundan Vardar’da bulunan
Balkanlarda yer alan Mevlevîhânelerden çiftliğinin satılması gündeme gelmiştir50. Şeyh
bir diğer önemli Mevlevîhâne de Selanik
(36) BOA. Yıldız Perakende Meşihat Dairesi Maruzatı Evrakı (Bun-
Mevlevhanesi’dir. Mevlevîliğin Osmanlı Devleti dan sonra Y. PRK. MŞ. Olarak kısaltılacaktır.) D.N: 6, G.N: 36.
(37) BOA. Y. PRK. MŞ. D.N: 6, G.N: 36.
sınırları içerisinde yaygınlaşmaya başlamasın- (38) BOA. Y. MTV. D.N: 234, G.N: 14.
dan sonra, Ekmekçizâde Ahmet Paşa tarafından (39) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 135.
(40) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 308.
1615 senesinde inşa edilmiştir.40 Mevlevîhâne, (41) Sahîh Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l- Mevleviyye, s. 291.
Ulu Bostan Efendi’nin müridi Karamanlı (42) A. Süheyl Ünver, “Selanik Mevlevîhânesi, 1913-1915” Mevlânâ
Yıllığı, Turizm Derneği, Konya, 1963, s. 32. Ayrıca Selanik Mev-
Abdülkerim Dede’nin zatına inşa edilmiş ve ilk levîhânesi için bkz. Nathalie Clayer, “Troıs Centres Mevlevıs Bal-
kanıques Au Travers Des Documents D’archives Ottomans: Les
şeyhide Abdülkerim Dede olmuştur. Abdülkerim Mevlevîhâne D’elbasan, De Serez Et De Salonıque”, Osmanlı
YENİ TÜRKİYE 67/2015

Dede’nin vefat edip dergâha defnedilmesinden Araştırmaları, sy. XIV, İstanbul 1994, s. 18-28.
(43) BOA. C. EV. D.N: 330 G.N: 16780.
sonra ise yerine müridi Ramazan Dede geçmiş- (44) BOA. C. EV. D.N: 203, G.N: 10136.
tir.41 A. Süheyl Ünver, Ramazan Dede’den sonra (45) BOA. C. EV. D.N: 329, G.N: 16744.
(46) BOA. C. EV. D.N: G.N: 30593.
dergâh şeyhi olanlar hakkında bilgi olmadığını ifa- (47) BOA. C. EV. D.N: 61, G.N: 3010.
de etmektedir.42 Ancak 23 Za 1175/ 15 Haziran (48) BOA. C. EV. D.N: 297, G.N: 15110.
(49) BOA. HAT. D.N: 744, G.N: 35217-C.
1762 tarihli bir belgeden, dergâhın o tarihteki (50) BOA. A. MKT. NZD. D.N: 44, G.N: 24.
İbrahim Edhem Efendi, yaşamış olduğu bu eko- Elbasan Mevlevîhanesi’nden bahsetmemiz gerek-
nomik sıkıntılardan bir müddet sonra 1269/ 1853 mektedir. Kuruluşu h. 1068/ 1657-58 yıllarına ka-
yılında vefat etmiştir51. İbrahim Edhem Efendi’nin dar uzanan Elbasan Mevlevîhanesi’nin kurucusu,
vefatından sonra, yerine oğlu Emin Efendi’nin Galata Mevlevîhanesi şeyhi Adem Dede’nin mü-
şeyh tayin edilmesi için Çelebi Efendi’ye yazı ridi olan ve onun hizmetinde bulunarak birlikte
yazılmasına ve Meclis-i Vâlâdan görüş istenme- hacca gittikten sonra Elbasan’a dönerek evinin
sine52 rağmen bu tevcîhin gerçekleşmediğini gö- bulunduğu arsa üzerine yeni bir zaviye inşa eden
rüyoruz53. Bu durumun sebeplerini net olarak Elbasanî Derviş Mustafa Dede’dir59. Elbasanî
bilmemekle birlikte İbrahim Edhem Efendi’nin Mustafa Dede on sekiz yıl kendi kurmuş olduğu
ölümünden sonra dergâh şeyhliğine Mehmet Ali zaviyesinde şeyhlik görevinde bulunduktan son-
Efendi tayin olunmuş ve 24 Za 1269 / 29 Ağustos ra Rahmetullah Dede’nin ölümü üzerine Üsküb
1853 tarihinde Selanik Valisi Rüstem Paşa’ya hi- Mevlevîhânesi’ne şeyh olmuş, yerine ise kendi-
taben kaleme alınan yazıda Şeyh Mehmet Ali sinin yetiştirmiş olduğu Hasan Dede Elbasan
Efendi’ye yardımcı olunması istenmiştir54. Mevlevîhânesi şeyhi olmuştur.

Şeyhliği döneminde göreve devamı husu- Ziya Şkodra Bey, Arnavutluk’taki zanaat-
sunda Konya Mevlânâ Dergâhı ile İstanbul arasın- çı ve meslekleri araştırmak gayesiyle hazırladığı
da ciddi bir çekişme yaşanan Ali Eşref Efendi’nin kitabında Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde
dergâha ne zaman postnişîn olduğu ise kaynaklar- Elbasan şehrini anlattığı kısımda bahsettiği tek-
da kesinlik arz etmemektedir. A. Süheyl Ünver’in kelerden birinin Mevlevî tekkesi olduğunu bah-
Selanik Mevlevîhânesi ile ilgili yazmış olduğu setmektedir60. İbrahim ve Mustafa Zaviyesi61
makalesinde Temmuz 1304 (1888)’de dergâhın ismini taşıyan bu tekke, yukarıda ifade ettiğimiz
şeyhinin Eşref Efendi olduğu ifade edilmiştir55. üzere Elbasanî Derviş Mustafa Dede’nin ismi ile
Ancak elimizdeki arşiv belgelerinde geçen ifade- de örtüşmektedir. Elbasan şehrinden çıkarken
1804 den Şeyh Eşref Efendi’nin bu tarihten çok daha Tirane’ye giden yolun sağ tarafında kalan bu tek-
önce postnişîn olduğu anlaşılmaktadır. “...Selanik kenin Birinci Dünya Savaşı yıllarında terk edilmiş
Mevlevî dergâh-ı şerîfi Postnişîni Eşref Efendi’nin bir halde olduğu ve savaş esnasında Sırp askerleri
26 seneden beri postnişînlikte bulunarak bu müddet tarafından yakıldığı ifade edilmektedir62.
zarfında dergâhın varidatını tezyide say ettiği...”56 27
Temmuz 1314 tarihli belgede geçen bu ifâdeden Bunun yanı sıra Başbakanlık Osmanlı
de anlaşıldığı gibi, Eşref Efendi’nin postnişînlik Arşivi’nde yer alan 11 C 1211/ 12 Aralık 1796
tarihini 1288 (1872-1873) tarihlerine kadar götür- tarihli bir belgede ise Elbasanda bulunan Ali
mek mümkündür. Selanik Mevlevîhânesi şeyhliği Dede Mevlevî zâviyesinden bahsedilmekte-
üzerinde Eşref Dede ile kardeşi Hakkı Dede’nin dir63. Feyzullah Dede tarafından kaleme alınan
uzun süren ve Konya Mevlana Dergahı ile Sultan belgede, Elbasan’da yer alan Ali Dede Mevlevî
II. Abdülhamit’in de müdahil olduğu bir çe- zâviyesinin meşihatinin kardeşi İbrahim oğlu
kişme yaşanmıştır57. Selanik Mevlevîhânesi’nin Şeyh Murad’ın uhdesinde iken kardeşinin ve-
son şeyhi ise Selahaddin Dede’dir. Selanik fatı üzerine meşihat hususunda Konya Mevlânâ
Mevlevîhânesi’ne 1923-24 yıllarında Anadolu’dan (51) BOA. A. MKT. NZD. D.N: 83, G.N: 26.
(52) BOA. A. MKT. NZD. D.N: 90, G.N: 29.
gelen Rum mülteciler yerleştirilmiştir. Sonraki yıl- (53) BOA. A. MKT. MHM. D.N: 756, G.N: 75.
larda kafe olarak kullanılan Mevlevîhâne de me- (54) BOA. A. MKT. DV. D.N: 75, G.N: 79.
(55) Ünver, “Selanik Mevlevîhânesi….”, s. 32.
zarlıklar ortadan kaldırılmış ve 1927 yılında yıkı- (56) BOA. Yıldız Perakende Evrakı Dâhiliye Nezareti Maruzatı (Bun-
dan sonra Y. PRK. DH. olarak geçecektir.) D.N: 10, G.N: 68.
larak yerine okul yaptırılmıştır58. (57) Yaşanan bu çekişme ve sonucu için bkz. Serdar Ösen, “Selanik
Mevlevîhânesi Şeyhi Eşref Dede’nin Azli Meselesi ve Sultan II.
Abüdülhamid’in Tutumu”, History Studies, Volume 6, Issue 4, An-
YENİ TÜRKİYE 67/2015

Elbasan Mevlevîhanesi kara Temmuz 2014, s. 143-154.


(58) Baki Sarısakal, “Selanik Mevlevîhânesi”, http://www.bakisarisa-
kal.com/selanikMevlevîhânesi.pdf erişim tarihi: 18.04.2015.
Mevleviliğin Balkan coğrafyasında ya- (59) Sahih Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevleviyye, s. 311.
(60) İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, İstanbul 2004, s. 136.
yılma gösterdiği dönemde Arnavutluk’ta da (61) Ekrem Hakkı Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri IV, Bul-
Mevlevîhâneler kurulmuştur. Arnavutluk’ta garistan, Yunanistan Arnavudluk, İstanbul, 1982, s. 399.
(62) İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 136.
Mevlevîlik tarikatından bahsederken ilk olarak (63) BOA. C. EV. D. N: 30, G. N: 1486
Dergâhı şeyhi Çelebi Efendi tarafından kendisi- Sırbistan’da Mevlevîlik ve Belgrad
ne icazet verildiğini ve bu hususun teyid edilmesi Mevlevîhânesi
için yedine berat verilmesi isteği dile getirilmek-
tedir. Bu belgeden de anlaşıldığı üzere Elbasan Sırbistan’da Mevlevîlik tarikatının en
Mevlevîhanesi XVIII. yüzyıl sonları ve XIX. yüz- önemli merkezi Belgad Mevlevîhânesi’dir.
yıl başlarında faaliyetini devam ettirmektedir. Kaynaklarda yeterince bilgi bulamadığımız
Defter-i Dervişân’da ise Elbasan Mevlevîhanesi Belgrad Mevlevîhânesi ile ilgili olarak Sahih
şeyhi olarak Seyyid Osman Dede Efendi’nin Ahmed Dede’nin Mecmuatü’t-tevarihi’l-Mevlevîye
ismi yer almaktadır. Seyyid Osman Dede aslen isimli eserinde çok az bilgi bulunmaktadır. Sahih
Keşan’lı olup vüzerâdan birinin dairesinde ça- Ahmet Dede, Belgrad Mevlevîhânesi’nin ilk şey-
vuşluk ve müezzinlik yaptıktan sonra Kasımpaşa hi olan Adnî Receb Dede ile ilgili olarak eserinin
Mevlevîhane’sinde Şeyh Mehmet Efendi’nin za- derkenarında şu bilgileri vermektedir;
manında matbahda çille-güzîn olup sonra hücre-
nişîn olmuştur. Daha sonra 1811-1812 yıllarında “….Siroz’da Cami-i Kebir’de imam ve
Elbasan Mevlevîhanesi’ne şeyh olmuş ve altı ay hem hatib, evlâdı ulemadan ve âlim-i fudalâdan
kadar ikamet ettikten sonra yine İstanbul’a dön- Adnî Efendi cenabı, meczub olub, Ramazan Dede
müştür64. Elbasan Mevlevîhânesi’nin 1886 yılın- Mevlevîhanesi’ne gelip derviş oldu. Eda-yı hikmet,
daki şeyhi Hafız Dede’dir65. ba ‘dehu köşe-nişîn iken, Kadir gecesi Ramazan Dede
cenabı vefat eyleyip, derun-ı dergâhda defn olundu.
Yerine Adnî Dede şeyh oldu. Siroz’da eimme-i hu-
Kosova’da Mevlevilik ve İpek tabâdan Rahmetullah Efendi gelip Adnî Dede’ye
Mevlevîhânesi mürid oldu. Ve Prizren nam kasabadan Abdükâdir
gelip Siroz Mevlevîhanesi’nde Adnî Dede’ye mürid
Kosova’da Mevlevîlik tarikatının varlığına
oldu. Mürûr-ı eyyamla, Adnî Dede ziyaret-i Türbe-
baktığımızda XIX. yüzyılın sonlarına kadar faa-
yi Hazret-i Mevlânâ ile müşerref olup, Türbe-i 1805
liyette bulunan üç tekkenin olduğunu görürüz.
Şerif ’de ve makâm-ı Şems’de mesnevî-hanlık hıdme-
Bu tekkeler İpek (Peja), Prizren ve Yakova’da
tinde iken Belgrad’a mücedded mevlevîhanesi haberi
bulunmaktadır. İpek Mevlevîhanesi ile ilgili
zuhurunda, Adnî Dede Belgrad’a şeyh oldu. Yerine
olarak Konya Mevlânâ Müzesi Arşivi’nde bu-
Siroz’da Rahmetullah Dede mesnednişîn oldu”68.
lunan 1327/1911 tarihli ve İsmail Dede imzalı
belgelerde; İpek Mevlevîhanesi’nin iki yüzyıl Sahih Ahmed Dede, derkenarına aldığı
önce Hüdavendigar Paşa tarafından tesis edilip, bu bilgileri 1024/1615-16 yıllarında meydana ge-
postnişinliğine de İsmail Dede’nin ecdadından len olayları anlatırken vermektedir. Ancak Adnî
Hacı Dede’nin getirildiği belirtilmektedir. Hacı Receb Dede’nin hangi tarihte Konya’ya gittiğini
Dede’den sonra dergâhın şeyhleri hakkında ye- ve Konya’da ne kadar mesnevîhanlık yaptıktan
terince bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlik- sonra Belgrad Mevlevîhânesi şeyhliğine tayin ol-
te şeyhlik görevine gelen isimler Mustafa Dede, duğunu bilemiyoruz. Şurası da var ki, Adnî Receb
Abdurrahman Dede ve Hacı Salih Dede’dir66. Dede’nin 1100/1688-89 yılında vefat ettiğini göze
İpek Mevlevîhanesi 1930’lu yıllara kadar faaliyeti- alırsak Belgrad Mevlevîhânesi’nin XVII. yüzyılın
ne devam etmiş, dergâhın son şeyhi İsmail Efendi ortalarında kurulmuş olduğu hükmüne varabiliriz.
Konya’ya göç ettikten sonra tekke kapanmıştır.
Canlı bir tarikat ve tasavvuf hayatına sahip olan Belgrad Mevlevîhânesi’nin Adnî Receb
Prizren şehrindeki mevlevîhane ile ilgili arşiv- Dede’den sonraki şeyhleri hakkında herhangi bir
lerde belge ve bilgi bulmak oldukça müşküldür. bilgiye sahip değiliz. Ancak, 1303/ 1886 yılı Konya
Prizren’de bulunan Mevlevî zaviyesi XVIII ve Salnâmesinde Belgrad Mevlevîhânesi şeyhi olarak
YENİ TÜRKİYE 67/2015

XIX. yüzyıllarda Halvetî-Karabaşî tarikatı men- Abdî Dede ismi geçmektedir.


suplarına devredilmiş ve faaliyetini bu şekilde (64) Defter-i Dervîşân Yenikapı Mevlevîhanesi Günlükleri, Hazl. Bayram
Ali Kaya, Sezai Küçük, İstanbul 2011, s. 375.
sürdürmüştür. Yakova’da ise Mevlevîler özel bir (65) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 308.
evde faaliyetlerine 1955 yılına kadar devam et- (66) KMMA, Dosya No: 47/3.
(67) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 134.
mişlerdir67. (68) Sahih Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevlevîye, s.292.
Belgrad Mevlevîhânesi dışında Sırbistan’da Dervişân II’de bulunan bir kayıtta 1235/1820 yı-
Niş şehrinde de bir mevlevîhânenin bulunduğu lında vefat eden Abdullah Dede’nin Şeyh Galib’in
çeşitli kaynaklarda ifade edilmektedir69. Ancak Galata Mevlevîhânesi şeyhi olduğu dönemde
Niş Mevlevîhânesi ile ilgili olarak da kaynaklarda Galata Mevlevîhânesi’nde hücrenişin olduğu ve
bilgi bulmak mümkün olmamaktadır. daha sonra Yenişehir Mevlevîhânesi’nde 25 yıl
süreyle şeyhlik yaptığı bilgisi yer almaktadır78. 15
Sırbistan’da XIX. yüzyılda başlayan isyan- L 1268/ 2 Ağustos 1852 tarihli bir belgede ise
lar ve Sırp komitacıların eşkıya hareketleri birçok dergâh şeyhi olarak Nazif Efendi görünmekte-
tarikat şeyhini ve dervişleri Sırbistan’dan uzaklaş- dir79. Muhtemelen Şeyh Nazif Dede’den sonra
maya zorlamıştır. Böylece XIX yüzyılın sonlarına postnişin olan Ahmet Dede’ye 250 kuruş maaş
gelindiğinde Sırbistan’da Mevlevîlik son bulmuş- tahsis edilmesi için gönderilen 1275/ 1858-59 ta-
tur70. rihli bir buyrulduda80 Yenişehir Mevlevîhânesi’nin
Elhac Nazif Dede’nin “ihyagerdesi” olduğundan
Yenişehir (Larissa) Mevlevîhânesi bahsedilmektedir. Bu ifadeden mevlevîhânenin
XVII. yüzyıl başlarında veya ortalarında kurul-
Balkanlarda kurulmuş mevlevîhâneler- muş olsa bile faal bir görüntü sergilemediğini ve
den birisi olan Yenişehir (Larissa) Mevlevîhânesi Nazif Dede tarafından yeniden ihya edildiği so-
Abdülbaki Gölpınarlı’ya göre Hacı Ahmet adlı nucunu çıkarabiliriz. 1303/ 1886 Konya Vilayet
birisi tarafından 1676 tarihinde yaptırılmıştır71. Salnâmesindeki listede ise şeyh olarak Gülşen
Haşim Karpuz ise, mevlevîhanenin XVII. yüzyıl Dede görülmektedir81. 12 B 1307/ 4 Mart 1890
başlarında Ekmekçizade Ahmet Paşa tarafın- tarihinde ise mevlevîhânenin şeyhliğinde Mehmet
dan yaptırıldığını söyler72. Ekmekçizade Ahmet Keleş Dede bulunmaktadır82.
Paşa’nın 1617 yılında vefat ettiğini73 göz önü-
ne alırsak, 1676 tarihi doğru olduğunda Hacı 1881 yılında Teselya’nın Yunanistan hâ-
Ahmet ile Ekmekçizade Ahmet Paşa’nın aynı kimiyetine geçmesi83 ve bu bölgenin en önemli
1806 kişi olmaları da imkansız bulunmaktadır. Sakıb
şehri olan Yenişehir’in (Larissa) Yunanistan’a terk
olunmasından sonra burada bulunan Müslüman
Dede, Sefine-i Nefise-i Mevlevîyan isimli eserinde
ahali Yunanlıların uygulamış oldukları baskılar
Mustafa Vecdi Dede’nin Yenişehir Mevlevîhanesi
neticesinde çoğunlukla göç etmiştir84. Bu durum
şeyhi olduğundan bahseder74. Ali Nutki Dede de,
üzerine Yenişehir’de bulunan mevlevîhânenin
Defter-i Dervişan’da şeyh Mustafa Vecdi Dede ile
idaresi zorlaşmıştır. Bu hususta dergâhın Şeyhi
ilgili olarak şu bilgileri vermektedir.
Mehmet Keleş Efendi, kendilerine dergâhın yıkı-
“Merhum Şeyh Vecdi Dede’nin ismi Mustafa lacağı ve şehri terk etmelerinin söylendiğini ifade
imiş ve veladeti bin yiğirmi sekiz tarihinde imiş ve (69) Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik, s. 335.
kendü malik olduğu Mesnevi-i şerifin zahrında (70) İzeti, Balkanlar’da Tasavvuf, s. 135.
(71) Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik, s. 247.
kendü hattı ile tahrir eylemişdir, Yenişehir Tekkesi, (72) Haşim Karpuz, “Balkan Mevlevîhaneleri”, Akademik Sayfalar, c.
Rumeli’nde anın zatına bina olunmuşdur ve kendü 9, sy. 7, 3 Mart 2010, s. 101.
(73) Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmani, c.1, s. 208.
anda medfundur deyü Sakıb Efendi tahrir etmiş- (74) Sakıb Dede, Sefine-i Nefise-i Mevlevîyan, Matbaa-yı Vehbi, Mısır
1283, c. II, s. 130.
dir.”75 (75) Defter-i Dervişan Yenikapı Mevlevîhanesi Günlükleri, s. 46.
(76) Esrar Dede, Tezkire-i Şuara-yı Mevlevîye, Haz. İlhan Genç, Ata-
Esrar Dede ise, Yenişehir Mevlevîhânesi’nin türk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000, s. 517.
(77) Nuri Özcan, (1991) “Asım Bey, Giriftzen”, Türkiye Diyanet Vakfı
onun tarafından kurulduğunu ve ilk şeyhi olduğu- İslam Ansiklopedisi, c. 3, s. 476-477.
nu ifade eder. Vecdi Dede 1080/ 1645-1646 yıl- (78) Abdülbaki Nasır Dede, Defter-i Dervişân II, Türkiye Diyanet Vakfı
İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi, nr. 18112, s. 64.
larında vefat etmiştir76. Bu bilgilerden hareketle (79) BOA. C. NF. D.N: 42, G.N: 2062.
(80) BOA. A.M. D.N: 19, G.N:22.
Yenişehir Mevlevîhânesi’nin inşa tarihi ile ilgili (81) 1303 Konya Vilayet Salnamesi, s. 311.
olarak 17. yüzyıl başlarında bir tarih belirlemek (82) BOA. İ. DH. D.N: 1171, G.N: 91533.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

(83) Osman Nuri, Abdülhamid-i Sani Devr-i Saltanatı, İstanbul, 1327,


daha mantıklı görünmektedir. s. 663., Stanford Shaw, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye,
C.1, Çev. Mehmet Harmancı, E Yayınları, İstanbul, 1994, s. 257.
Giriftzen Asım Bey77 gibi ünlü neyzenlerin (84) O dönemde Teselya ve Yenişehir (Larissa) yöresinde Müslüman
Türklerin göç etmeye zorlanması, göç yolunda maruz kaldıkları
yetişmesinde katkıda bulunmuş olan Yenişehir zorluklar ile emlak ve eşyalarının bazı fırsatçı Yahudiler tarafından
Mevlevîhânesi hakkında kuruluşundan XIX. yüzyıl ucuza satın alınmak istenmesi gibi hususlardaki raporlar için bkz.
Bilal N. Şimşir, Rumeli’den Türk göçleri, Belgeler, TTK Yayınları,
başlarına kadar yeterince bilgimiz yoktur. Defter-i Ankara, 1989, c. III, s. 396, 456-457.
ederek zorunluluktan dolayı Bursa’ya gelmiştir. 10 Ebubekir Dede’nin şeyhliğinden sonra
Kanun-ı sani 1306/ 22 Ocak 1891 tarihli bir bel- ise uzun süre Midilli Mevlevîhânesi şeyhliğinde
gede Mehmet Keleş Efendi, Bursa’ya geldikten Abdülkadir Dede’yi görmekteyiz. 13 C 1251/ 6
sonra çoluk çocuğuyla beraber sıkıntı içerisinde Ekim 1835 tarihli belgede Midilli Mevlevîhânesi
olduklarını ifade etmiştir85. Yunanlıların baskıları Şeyhi Abdülkadir Dede’nin isteği üzerine Midilli
neticesinde Yenişehir Mevlevîhânesi kapatılmış ve Mukatası’ndan aylık 150 kuruş taâmiye tahsis
şeyh ailesi Bilecik’te kurulan Mevlevîhânede faa- edilmesi söz konusudur91. Abdülkadir Dede, ken-
liyetlerine devam etmişlerdir86. disine tahsis edilen bu taâmiyenin aradan geçen
zaman içerisinde yetersiz kalması üzerine 2 Za
1256/ 26 Aralık 1840 tarihinde yine bir dilekçe
Midilli Mevlevîhânesi yazarak mevlevîhâneye tahsis edilen taâmiye mik-
Balkanlarda kurulan mevlevihânelerden tarının artırılmasını istemiştir. Ancak Abdülkadir
biri olan Midilli Mevlevîhânesi, II. Bayezid za- Dede’ye verilen cevapta karşılığı olmadan maaş
manında Divane Mehmet Çelebi’nin himmet- tahsisinin veya mevcut maaşlara zam yapılmasının
leriyle kurulmuştur87. Sakıb Dede de Divane yasaklandığından dolayı bu isteğinin gerçekleştiri-
Mehmet Çelebi’nin halifelerinden Derviş lemeyeceği ifade edilmiştir92.
Hamid’i Midilli’ye gönderdiğini bildirir88. Midilli
Mevlevîhânesi hakkında XVIII. yüzyıl sonları- Midilli Mevlevîhânesi’nde Şeyh ailesi için
na gelinceye kadar yeterince bilgimiz yoktur. tahsis edilmiş bir harem dairesi olmamasından
XVIII. yüzyıl sonlarına gelindiğinde ise Midilli dolayı Şeyh Abdülkadir Dede, epey sıkıntı çek-
Mevlevîhânesi şeyhliğinde Halil Dede görünmek- miştir. 11 M 1265/ 7 Aralık 1848 tarihinde bu hu-
tedir. Halil Dede, mevlevîhânede bulunan der- susta bir dilekçe kaleme almış ve bu dilekçesinde
vişlerin taâmiyenin yetersizliğinden dolayı sıkıntı harem dairesi isteğini dile getirmekle beraber der-
çekmekte olduklarından bahsetmekte ve Midilli gâhın tamire muhtaç olduğunu da vurgulayarak
Mukataasından günlük 40 akçe vazîfe isteğinde bir harem dairesi inşasıyla dergâhın tamir edilmesi
bulunmaktadır. Halil Dede’nin bu isteği yerine isteğinde bulunmuştur93. Abdülkadir Dede’nin bu 1807
getirilmiş ve 28 N 1190/ 10 Kasım 1776 tarihinde isteği üzerine yapılacak harem dairesi ve tamirât
kendisine günlük 40 akçe vazîfe tevcîh edilmiş- masrafının ne kadara malolacağı hususunda ge-
tir89. Halil Dede’den sonra mevlevîhânede kimin rekli keşfin yapılarak keşif defterinin gönderilmesi
postnişîn olduğunu kesin olarak tespit etmek emredilmişse de, tamirin gerçekleştirildiğine dair
güçtür. Bununla beraber, 27 Ca 1242/ 27 Aralık bir kayıt yoktur. Ancak 25 Ş 1268/ 14 Haziran
1826 tarihli bir belgede, Midilli adasında Molova 1852 tarihinde doğrudan Midilli Mevlevîhânesi
kasabasında bulunan Hasan Reis camisinin vaizi- şeyhi Abdülkadir Dede’ye hitaben yazılan bir ya-
ye vazîfesinin boşa çıkması üzerine, “bu vazîfeye zıda Şeyh Abdülkadir Dede için saygı dolu ifade-
talip olan Midilli Mevlevîhânesi Şeyhi Ebubekir lerde bulunulduktan sonra hazinenin içinde bu-
Dede’nin” ifâdelerinden yola çıkarak bir tespitte lunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı bu tamir
bulunmak mümkündür. Ebubekir Dede, 27 Ca isteğinin şimdilik yerine getirilmesinin mümkün
1242/ 27 Aralık 1826 tarihinde kaleme aldığı di- olmadığı ifade edilmektedir94. Mevlevîhânenin
lekçesinde talip olduğu vaiziye vazîfesinden bah- tamirinin hazinenin içinde bulunduğu ekonomik
sederken “Cezire-i mezburede Molova kasabasında sıkıntılardan dolayı gerçekleştirilememesi üzerine
kâin Hasan Reis cami-i şerîfinde vazîfe-i muayyene
(85) BOA, Y.PRK. AZJ. D.N:18, G.N: 45.
ile tayin eylediği vaiziye ciheti, kaza-yı mezkure sa- (86) Süleyman Demirci-Serdar Ösen, “Osmanlı Devleti’nin Balkan-
kinlerinden selefim Esseyyid Abdurrahman Efendi lardan Çekilmesi Sürecinde Mevlevîhânelerin Durumu: Yenişehir
(Larissa) Mevlevîhânesi Örneği” SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi
ibni Esseyyid Hüseyin üzerinde kalıp ol dahi bundan Sosyal Bilimler Dergisi, Ağustos 2012, Sayı:26, ss.1-6.
mukaddemen bila veled fevt olmuş ise de cihet-i mez- (87) Yusuf Küçükdağ, “Seyyid Abdülkadir Dede Vakfiyesi”, (III. Milli
Mevlânâ Kongresi, (12-14 Aralık 1988, Konya-Türkiye) Tebliğler,
bure mahlûl ve hizmeti muattal kalmakla iş bu misn Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya, 1989, s. 285.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

ve duacı emektar kulları şayân-ı merhamet olduğum- (88) Sakıb Dede, Sefine-i Nefise-i Mevleviyan, c.1, s. 47; Küçük, Mev-
levîliğin Son Yüzyılı, s. 313; Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mev-
dan arzuhale cesaret olunmuştur”90 demektedir. levîlik, s. 120.
Buna göre 1826 yılında mevlevîhânede şeyh olan (89) BOA. C. EV. D.N: G.N: 2371.
(90) BOA. C. EV. D.N: G.N: 17078.
Ebubekir Dede’den önce Abdurrahman Efendi (91) BOA. C. EV. D.N: 309, G.N: 15723.
(92) BOA. C. EV. D.N: G.N: 19857.
ve onun babası Hüseyin Efendi’den bahsetmemiz (93) BOA. A. MKT. MHM. D.N: 8, G.N: 60.
gerekecektir. (94) BOA. A. MKT. MHM. D.N: 755 G.N: 85.
Şeyh Abdülkadir Dede’nin kendi imkânlarıyla tamirâtını Sultan Abdülmecid zamanında gören
bu tamirâtı gerçekleştirmek istediği anlaşılıyor. mevlevîhânenin geçen zaman içerisinde semâhâ-
Ancak maddi imkânsızlıklar mevlevîhânenin bü- nesi ve müştemilatının oldukça harap olduğu ve
tün müştemilatının elden geçirilmesine müsaade tamiri gerçekleştirilmezse yıkılacağı vurgulanmış
etmemiştir. Şeyh Abdülkadir Dede’nin tamir et- ve tamir masrafı olan 27.680 kuruşun karşılanma-
tiremediği dört adet hücre ile semâhâne ve kahve sı isteğinde bulunulmuştur101. Adanın 1913 yılın-
ocağı çatısının yapılan keşfi neticesinde 25.000 ku- da Osmanlı hakimiyetinden çıkmasından sonra
ruşa malolacağı anlaşılmış ve masrafının nereden pek çok Türk yapısı gibi Mevlevîhânenin de faali-
karşılanacağı hususunun belirtilmesi için Evkaf yetlerine son verdiği düşünülmektedir.
Nezâreti’ne bir yazı gönderilmiştir95. Bu tamirât
8 Za 1274/ 20 Haziran 1858 tarihine gelindiğinde
büyük oranda tamamlanmış sadece semahâne ve Siroz Mevlevîhânesi
hücrelerin çatısının örtülmesi kalmıştır96.
Siroz Mevlevîhânesi, Selanik Mevlevî­hâ­
Şeyh Abdülkadir Dede, her ne kadar baş- nesi’nin ilk Postnişîni olan Karamanlı Abdülkerim
langıçta mevlevîhânenin tamir ettirilmesine mu- Dede’nin has müridi olan ve onun vefatı üzeri-
vaffak olamamışsa da merkezi hükümetle olan ne bir süre Selanik Mevlevîhânesi şeyhliği yapan
ilişkilerini daima iyi tutmaya çalışmıştır. Dergâhın Ramazan Dede adına yapılmıştır. Mevlevîhânenin
bahçesinde bulunan ağaçlardan yetişen porta- bânîsi Ali Paşa’dır102. Ramazan Dede, bir süre
kal ve kübbad limonlarından hediye-i Mevlânâ Selanik Mevlevîhânesi şeyhliğinde bulunduk-
olarak İstanbul’a göndermiştir97. Uzun yıllar tan sonra bu görevinden istifa etmiş ve Siroz’da
Midilli Mevlevîhânesi şeyhliğinde bulunmuş olan kendi adına inşa edilen mevlevîhâneye şeyh ol-
Abdülkadir Dede’nin ne zaman vefat ettiğini bi- muştur103. Selanik Mevlevîhânesi’nin 1026/ 1617
lemiyoruz. 29 M 1286/ 11 Mayıs 1869 tarihine tarihinde binâ edildiği göz önüne alındığında104
geldiğimizde dergâh şeyhliğinde Mehmet Nazif Siroz Mevlevîhânesi’nin inşasının da bu tarihten
1808 Dede bulunmaktadır98. Abdülkadir Dede’nin birkaç yıl sonra olması icap eder. Şeyh Ramazan
uzun uğraşlar sonucu gerçekleşmesine muvaf- Dede’nin vefatından sonra dergâh şeyhliğine,
fak olduğu tamirât pek uzun ömürlü olmamış kendisine intisab ederek Mevlevîliğe giren Adnî
ve Midilli adasında meydana gelen depremden Receb Dede105 geçmiştir.106. Adnî Receb Dede,
mevlevîhâne de etkilenmiştir. Adada meydana daha sonra Belgrad’da yeni bir mevlevîhâne te-
gelen depremden dolayı harap olan mevlevîhâne sis edilmesi üzerine Belgrad’a gitmiş ve şeyh ol-
ile meşihate mahsus evin tamir edilmesi hakkın- muştur107. Adnî Receb Dede’nin Belgrad’a git-
da postnişîn Mehmet Nazif Efendi’nin takdim mesinden sonra Siroz Mevlevîhânesi şeyhliğine
ettiği dilekçe üzerine, mevlevîhâne ile şeyhe ait Rahmetullah Dede geçmiştir108. Rahmetullah
evin inşasının 18.500 kuruşla tamir edilebileceği Dede’den sonra Siroz Mevlevîhânesi şeyhleri hak-
bildirilmiştir. Ancak mevlevîhâne vakfının yetersiz kında bilgimiz yoktur. Ancak 12 Za 1178/ 3 Mayıs
olduğundan dolayı bu tamirâtın adada bulunan
(95) BOA. A. MKT. NZD. D.N: 206, G.N: 26.
hayır sahipleri tarafından gerçekleştirilmesi em- (96) BOA. İ. DH. D.N: 407, G.N: 27017, BOA. A. MKT. MHM.
redilmesine rağmen adada bu emre rağbet eden D.N: 136, G.N: 92.
(97) BOA. Sadaret Divân (Beylikçi) Kalemi Belgeleri (Bundan sonra
kimse olmamasından dolayı bu tamirât gerçek- A. DVN. olarak geçecektir.) D.N: 121, G.N: 63.
leştirilememiştir. Bu durum üzerine 30 M 1286/ (98) BOA. İ. DH. D.N: 591, G.N: 41159.
(99) BOA, İ. DH. D.N: 591, G.N: 41159.
12 Mayıs 1869 tarihinde tamirâtın selâtin-i âzam (100) BOA. İ. TAL. D.N: 175, G.N: 1317/ M-019.
vakıflarından birisine masraf kayd edilerek ger- (101) BOA. DH. MKT. D.N: 817, G.N: 16.
(102) BOA. C. EV. D.N: G.N: 28560.
çekleştirilmesi emredilmiştir99. (103) Sahîh Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevlevîye, s. 291.
(104) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 308.
(105) Ali Enver, Mevlevî Şairler, -Semahâne-i Edeb-, Haz. Tahir
Bu dönemde Midilli Mevlevîhânesi Şeyhi Hafızoğlu, İnsan Yayınları, İstanbul, 2010, s. 215. Adni Recep
YENİ TÜRKİYE 67/2015

olan Nazif Dede, göstermiş olduğu yararlı hizmet- Dede’nin hayatı için bkz. Zehra Göre, Adni Recep Dede, Hayatı
ve Eserleri, Basılmamış Doktora Tezi, SÜ. Sosyal Bilimler
lerden dolayı üçüncü rütbeden Mecidî Nişânı ile Enstitüsü, Konya, 2004.
de taltif edilmiştir100. Ancak Şeyh Nazif Efendi, (106) Sahîh Ahmed Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevlevîye, s. 292;
Zehra Göre, “Adnî Dîvânı’nda Ahenk Unsurları” Turkish Studies,
hükümetçe taltif edilmiş olmasına rağmen yukarı- Volume 2/4 Fall 2007, s. 405.
da bahsedilen tamirât yine gerçekleşmemiştir. 13 (107) Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevlevîyye, Haz. İlhan Genç, Ata-
türk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000, s. 351.
Ocak 1904 tarihli bir diğer belgede en kapsamlı (108) Sahîh Ahmet Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevlevîye, s. 292.
1765 tarihli bir belgede Siroz Mevlevîhânesi dile getirilmiştir. Siroz’da bulunan diğer dergâhla-
Şeyhi olarak El-hâc Osman Dede görünmek- ra örneğin Pir Baba Dergâhı’na Ramazan ayında
tedir109. 25 Ş 1210/ 5 Mart 1796 tarihli bir diğer 137,5 kuruş erzak bahası verildiği ve diğerleriyle
belgede ise Siroz Mevlevîhânesi Şeyhi olarak El- beraber bu miktar 1780 kuruşa ulaşmıştır. Siroz
hâc Mustafa Dede görünmekte110 ve kendisine Mevlevîhânesi’ne Ramazan ayında bir şey veril-
muhalefet edenler hakkında ihkâk-ı hak olunmak mediği ve verilmesi hususunda emir olmasına rağ-
için Siroz Nâibine bir emirname gönderilmesini men bunun yerine getirilmemesi üzerine Ramazan
istemiştir111. Mustafa Dede’den sonra ise Siroz ayı girdiğinde diğer dergâhlarla beraber Siroz
Mevlevîhânesi şeyhliğine Muhammed Dede geç- Mevlevîhânesi’ne de yıllık olarak erzak verilmesi
miştir. Ancak Muhammed Dede’nin 1234/1219 hususunda 5 Ca 1258/ 14 Haziran 1842 tarihinde
tarihinde vefatı üzerine yerine Osman Dede geç- Siroz Kaymakamı Ömer Paşa’ya hitaben emirnâ-
miştir112. 23 Ca 1266/ 6 Nisan 1850 tarihli bir me gönderilmesi uygun bulunmuştur116.
diğer belgede ise Siroz Mevlevîhânesi meşihati
1870 yılına gelindiğinde ise Siroz Mevle­
hakkında Ahmet Şükrü Dede ve onun vefatıyla
vîhânesi de yeniden tamire muhtaç bir hale gel-
yerine postnişîn olan oğlu Osman Nuri Dede’den
miştir. Bu durum üzerine mevlevîhânenin vakıf
bahsedilmektedir113. Buna göre Osman Dede’den
gelirlerinden karşılanmak üzere 18.500 kuruşluk
sonra Ahmet Şükrü Dede ve ondan sonra da ye-
keşif bedeliyle tamir ettirilmesi kararlaştırılmıştır.
rine oğlu Osman Nuri Dede Siroz Mevlevîhânesi
Tamiratın başlamasından sonra masrafın 24.529
Şeyhi olmuşlardır. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde
kuruş 26 paraya ulaşması üzerine bu meblağdan,
Siroz Mevlevîhânesi ile ilgili belgelere göre
tamirâtın masraf keşfi ve akçe iskontosu olan
Şeyh Osman Nuri Dede ile Kapıcıbaşlarından
toplam 20.350 kuruş düşülerek açık kalan 4179
Nuh Bey arasında vakıflarla ilgili olarak epey
kuruş 26 paranın da yine Siroz Mevlevîhânesi
bir mücadele söz konusu olmuştur. Bu hususta
vakfına masraf kaydı için 8 N 1287/ 2 Aralık 1870
en son 04 R 1277/20 Ekim 1860 tarihli belgede
tarihinde izin istenmiştir. Bu hususta gerekli izin
Siroz Mevlevîhânesi Şeyhi olarak Osman Nuri 1809
verilmiş ve açıkta kalan miktar mevlevîhâne vakfı-
Dede’nin ismi geçmektedir. 1303/ 1886 senesi
na masraf kaydedilmiştir117.
Konya Vilâyet Salnamesi’nde Siroz Mevlevîhânesi
Şeyhi olarak Hacı Osman Dede görünmekte-
dir114. Buna göre 1850 yılında Siroz Mevlevîhânesi Filibe Mevlevîhânesi
Şeyhi olan Osman Nuri Dede’nin 1886 yılında da
Balkanlarda kurulmuş önemli mevlevîhâ-
halen görevine devam ettiği sonucunu çıkarabi-
nelerden birisi olan Filibe Mevlevîhânesi118
liriz. Siroz Mevlevîhânesi’nin 1910’lu yıllardaki
1126/1714 yılında Peçevî Ahmed Arifî Dede119
şeyhi Muhammed Agah Dede’dir. Son şeyhi ise
adına El-hâcc Mustafa Kethüda tarafından binâ
Celaleddin Dede’dir115.
edilmiştir. Dergâhın ilk şeyhi de Peçevî Ahmed
Tanzimat’ın ilanı sonrasında yapılan eko- Ârifî Dede’dir120. Filibe Mevlevîhânesi’nin ku-
nomik düzenlemeler çerçevesinde mevlevîhâne ruluşundan sonraki dönemlerine ait bilgileri-
için Ramazan ayında verilen tayinâtın kesilmesi miz oldukça kısıtlıdır. Filibe Mevlevîhânesi’nin
dergâhta bulunan dervişleri sıkıntıya sokmuş- Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgelerinden yola
tur. Siroz Mevlevîhânesi’nde bulunan dervişlere çıkarak tespit edebildiğimiz şeyhleri ise şu şekil-
taâmiye olmak üzere Siroz temettuâtından aylık dedir. 1190/1776 yılında Şeyh Mustafa Dede’nin
olarak verilen tayinâttan başka, Ramazan ayı için- (109) BOA C. EV. D.N: G.N: 29051.
de altı kile pirinç, kırkar okıyye revgan-ı sade ve (110) BOA. C. EV. D.N: 141, G.N: 7030.
(111) BOA. C. EV. D.N: G.N: 28560.
bal, sekiz okıyye kahve, bir miktar odun, kömür (112) BOA. C. EV. D.N: 244. G.N:12197.
(113) BOA. C. EV. D.N: 318. G.N:16172.
ve mum gibi malzemeleri için de yıllık olarak 300 (114) Konya Vilayet Salnamesi 1303/ 1886, s. 314.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

kuruş verilmekteydi. Tanzimat sonrası yapılan (115) Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s. 313.
(116) BOA. C. EV. D.N: G.N: 17095.
düzenlemeler gereğince, aylık olarak verilmesi (117) BOA. İ. DH. D.N: 624, G.N: 43396.
gereken tayinâtın verilip, Ramazan ayı dolayısıyla (118) Mevlevîhâne’nin günümüzdeki durumu hakkında bkz. Gülberk
Bilecik, “Filibe Mevlevîhânesi”, (Mevlânâ Mesnevî ve Mev-
verilen tayinâtın kesilmesi üzerine Ramazan ayın- levîhâneler Sempozyumu 30 Eylül-01 Ekim 2006 Manisa- Tür-
da verilen yiyeceklerin eskiden olduğu gibi ve- kiye) Tebliğler, Manisa, 2006, s. 145-149.
(119) Sakıb Dede, Sefine-i Nefise-i Mevleviyan, c. II, s. 168.
rilmesi hususu mevlevîhâne dervişanı tarafından (120) Sahîh Ahmet Dede, Mecmuatü’t-Tevarihi’l-Mevleviye, s. 325.
ölümü üzerine dergâhın şeyhliğine İbrahim Dede Lütfi Efendi’nin kaleme almış olduğu yedi be-
tayin olunmuştur121. İbrahim Dede yaklaşık 21 yıl yitlik bir tarih İstanbul’a takdim olunmuştur.
Filibe Mevlevîhânesi şeyhliğinde bulunmuştur. Mevlevîhâne duvarına konulacak olan tarih için
İbrahim Dede’nin Ca 1211/ Kasım 1796 gibi ve- Lütfi Efendi’nin tarihinin uygun görülüp görül-
fatı üzerine dergâh şeyhliğine Şeyh Hasan Dede mediği ve şayet uygun görülmemişse daha güzel
getirilmiş ve 12 C 1211/ 13 Aralık 1796 tarihinde ve süslü bir tarihin gönderilmesi istenmiştir. 9 N
berâtı yenilenmiştir122. Şeyh Hasan Dede’den son- 1265/ 29 Temmuz 1849 tarihinde İstanbul’dan
ra tam tarihini bilemesek de Filibe Mevlevîhânesi gönderilen cevabi yazıda ise Lütfi Efendi’nin in-
şeyhliğine Mehmet Şakir Dede tayin olunmuştur. şad etmiş olduğu tarihin Padişahça beğenildiği ve
Mehmet Şakir Dede’nin 1229/1814 yılı başlarında güzelce mahalline konulması emredilmiştir131.
vefat etmesi üzerine Filibe Mevlevîhânesi şeyhliği
oğlu Ali Dede’ye123 geçmiş ve mevlevîhânede bu- Şeyh Ali Dede, kesin ölüm tarihini bileme-
lunan fukarâ ve dervişanın taâmiyesi olmak üzere mekle beraber, 1269/ 1852 yılı sonları veya 1853
Filibe Nezâreti Mukataası malından verilmekte yılı başlarında vefat etmiştir. Ali Dede’nin vefatı
olan pirinç tayinâtının beratı Ali Dede üzerine 22 üzerine mevlevîhâne şeyhliğinin damadı Hafız
S 1229/13 Şubat 1814 tarihinde yenilenmiştir124. Celil Dede’nin oğlu Hüseyin Hüsnü Dede’ye
Yine arşiv belgelerinden Şeyh Ali Dede’nin uzun tevcîh edilmesi isteği Konya Mevlânâ Dergâhı
yıllar Filibe Mevlevîhânesi şeyhliğinde bulun- Şeyhi Mehmet Said Hemdem Çelebi’ye ulaş-
duğunu görüyoruz. 1243/1828,125 1252/1836,126 tırılmıştır. Bunun üzerine, Çelebi Efendi, 11 B
1263/1847127 tarihli belgelerde ve detaylarını aşa- 1269/ 20 Nisan 1853 tarihinde Hüseyin Hüsnü
ğıda vereceğimiz, geçirdiği yangın neticesinde ha- Dede’nin yaşının küçük olmasından dolayı der-
rap olan Filibe Mevlevîhânesi’nin tamiri ile ilgili gâh şeyhliğinin dedegândan birisine tevcîh edil-
belgelerde Filibe Mevlevîhânesi Şeyhi olarak Ali mesi ile Şeyh Ali Dede’nin geride bıraktığı kişi-
Dede görünmektedir. Filibe Mevlevîhânesi’nin lerin sıkıntı çekecekleri düşüncesiyle meşihatin
1810 tamir masrafları ile ilgili olarak, özel bir görevle Hüseyin Hüsnü Dede’ye tevcîh edilmesini uygun
Manastır tarafına gönderilmiş olan Meclis-i Vâlâ görmüştür. Hüseyin Hüsnü Dede’ye vekillik et-
Tahrîrât-ı Sâmîye odası memurlarından İhsan Bey mesi hususunda da uzun süreden beri merhum
görevlendirilmiştir. İhsan Bey’in bu görevi ile ilgili Şeyh Ali Dede ile beraber mevlevîhânede ikamet
olarak Filibe Mevlevîhânesi’nin inşası hakkında ettiği ve Mevlevî âdâb ve erkânıyla mevlevîhâ-
Filibe meclisinde kaleme alınan bu mazbatada
ne yönetimini layıkıyla bildiğinden dolayı babası
dergâhın inşa masrafının 51.475,5 kuruş olduğu
Hafız Celil Efendi’nin de Şeyh Hüseyin Hüsnü
ifade edilmiştir. Dergahın dış kapısı ile postnişîn
Dede’ye vekillik yapmasını uygun görülmüştür.
Ali Efendi tarafından gerekli görülerek inşasına
Said Hemdem Çelebi, meşihat ve vekillik se-
başlanılan ancak kalfanın hastalanarak vefat et-
nedini de Filibe’ye gönderilmek üzere Galata
mesi nedeniyle tamamlanamamış olan bazı odalar
Mevlevîhânesi şeyhi Kudretullah Dede’ye gönder-
ve Şeyh Ali Dede’nin isteği üzerine yapılması dü-
miştir132. Çelebi Efendi’den gelen bu tahrîrât üze-
şünülen sundurma gibi bazı teferruatının128 dahil
rine Filibe Kaymakamı Adil Paşa’ya 25 B 1269/ 4
edilmesiyle miktarın 59.884 kuruşa ulaşmıştır.
Bahsi geçen 59.884 kuruşun 1285 kuruşu Filibe Mayıs 1853 tarihinde gönderilen yazıda yukarıda-
Valisi Mehmet İsmet tarafından karşılanmıştır129. ki durum ifâde edilerek adı geçen Hüseyin Hüsnü
Dede ve Hafız Celil Efendi’lere gerekli hürmetin
Filibe Mevlevîhânesi’nin inşasına başlan- gösterilmesi emredilmiştir133.
dıktan sonra, Galata Mevlevîhânesi şeyhlerinden
(121) BOA. C. EV. D.N: G.N: 15527.
Galib Dede’nin sütoğlu olduğundan Mevlevî olup (122) BOA. C. EV. D.N: 281, G.N: 14319.
(123) Bazı arşiv belgelerinde Ali Rıza Dede olarak da geçmektedir.
aynı zamanda dönemin fabrikalar nazırı olan Ziver (124) BOA. C. EV. D.N: G.N: 17912.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

Efendi’ye130 yapılan bu tamirâtla ilgili bir tarih (125) BOA. C. EV. D.N: 259 G.N: 13239.
(126) BOA. HAT. D.N: 1303 G.N: 50797.
tanzim etmesi hususu bildirilmişse de mevlevîhâ- (127) BOA. C. EV. D.N: G.N: 28813.
nenin inşasının tamamlanmasına az bir zaman (128) BOA. A. MKT. UM. D.N: 10 G.N: 3.
(129) BOA. A. MKT. UM. D.N. 9 G.N. 99.
kaldığı halde tanzim olunmamıştır. Bunun üzeri- (130) Bkz. Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî, c. V, s. 1715.
(131) BOA. İ. DH. D.N.199 G.N. 11310.
ne, 13 Ş 1265 / 4 Temmuz 1849’da Takvimhâne-i (132) BOA. A. MKT. UM. D.N: 132, G.N: 44.
Âmire memurlarından olan ve Filibe’de bulunan (133) BOA. A. MKT. UM. D.N: 134, G.N: 12.
Hüseyin Hüsnü Dede’nin ne kadar süre inşa edilmesi olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak
şeyhlik yaptığını şu an için kesin olarak tesbit ede- esas niyetlerinin yeni bir mevlevîhâne açmak ol-
memekle birlikte 12 B 1298/ 10 Haziran 1881 ta- masına rağmen hali hazırda ekonomik açıdan
rihli bir belgede134 kendisinden için “Filibe Mevlevî buna imkânları olmadığını da dile getirmişler-
Şeyhi Sâbık Hüsnü Efendi’nin” ifâdesinden 1881 dir. Hanya eşrafı, Şemseddin Efendi’nin ahali
yılı öncesinde Şeyh Hüseyin Hüsnü Efendi’nin arasından kazanmış olduğu teveccühün ikinci
şeyhliğinin sona erdiği sonucunu çıkartabiliriz. gelişinde daha çok artacağını, bu şekilde devam
XIX. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Osmanlı edilirse dört beş sene içerisinde Hanya halkının
Devleti’nin bölgeden çekilmek durumunda kal- çoğunluğunun kendilerine dahil olacağını ifade
masıyla birlikte Filibe Mevlevîhânesi’nin terk etmişlerdir. Bu nedenle adada bulunan Mevlevî
edildiğini ve faaliyetlerine son verdiğini görmek- muhiblerinin Şemseddin Efendi’yi bekledikleri ve
teyiz135. Deprem ve çeşitli bahanelerle yıkıma ma- ahalinin memnuniyeti için Şemseddin Efendinin
ruz kalan Filibe Mevlevîhânesi’nin camii, minaresi adaya gelmesi için ruhsat verilmesini niyâz etmiş-
medrese ve derviş hücreleri yıkılmış ayakta kalan lerdir139.
semahanesi ise günümüzde bir Bulgar tarafından
satın alındıktan sonra lokanta olarak kullanılmaya Hanya ahalisi tarafından Çelebi Efendiye
başlanmıştır136. yazılan bu dilekçe üzerine Girit Valisi Safvet Paşa
da 3 M 1290/ 3 Mart 1873 tarihinde bir dilekçe
yazmış ve yukarıdaki hususları aynen dile getir-
Hanya Mevlevîhânesi miştir. Konya Mevlânâ Dergâhı şeyhi Mahmud
Sadreddin Çelebi, kendisine gerek valilikten ula-
Hanya Mevlevîhânesi son dönemde ku-
şan gerekse Hanya eşrafından gelen dilekçeler
rulan mevlevîhâneler içerisinde önemli bir yere
üzerine Hanya’da yeni bir mevlevîhânenin açılma-
sahip olanlardandır. Hanya Mevlevîhânesi’nin
sının kendisini de memnun edeceğini ifade ede-
açılması, siyasî koşullar çerçevesinde Osmanlı
rek durumu 3 Ra 1290/ 1 Mayıs 1873 tarihinde
Devleti’nin adadaki siyasî nüfuzunun azaldığı 1811
yazmış olduğu dilekçesiyle İstanbul’a bildirmiştir.
dönemlerde dolaylı açıdan siyasî nüfuzun sağ-
Bunun üzerine İstanbul tarafından verilen cevap-
lanması için dinî ve kültürel unsurları canlı tutma
ta Hanya’da yeni bir mevlevîhâne açılmasının ve
ve adada bulunan Müslümanları himaye etmek
Şemseddin Efendi’nin orada görevlendirilmesinin
amacıyla tekke, mescid ve dergâhların artırıldığı
Çelebi Efendi’nin uhdesinde olduğu ifade edilmiş
döneme rast gelmiştir137.
ve bu hususla ilgili olarak 27 Ca 1290/23 Temmuz
Hanya’da Mevlevîliğe gönül vermiş olan 1873 tarihinde hem Girit vilayetine hem de Çelebi
eşraftan 77 kişi 15 Şubat 1288/ 28 Şubat 1873 ta- Efendi’ye tahrîrat yazılması emredilmiştir140.
rihinde yazmış oldukları dilekçelerinde Aydın’dan
Yapılan bu yazışmalar ve Şemseddin
Hanya’ya gelen Şemseddin Dede Efendi’nin138
Dede’nin Hanya’ya gelip gitmesinin devam et-
tarîkat-ı Mevlevîyenin her haline vakıf olması
mesi ile takip eden yıllarda adadaki Mevlevî mu-
sebebiyle Hanya kenti ahalisinin çoğunluğunun
hibbânının sayısı giderek artış göstermiştir. 1880
kendisine büyük muhabbet beslediğinin ifade et-
yılı üç aylarında ise Girit valiliğinin ve Hanya’daki
mişlerdir. Şemseddin Dede bir müddet Hanya’da
Mevlevî müntesiplerinin destekleri ile geniş bir
ikamet ettikten sonra Aydın’a geri dönmüştür.
Şemseddin Dede’nin vukufiyeti ve ahalideki tesiri (134) BOA. (Maarif Nezâreti mektubi Kalemi Evrakı Belgeleri (Bun-
dan sonra MF. MKT. olarak geçecektir.) D.N: 67 G.N: 16.
sâyesinde Hanya’ya geldikten sonra muhibbanın (135) Aydan Numerov, “Bir Osmanlı Şehri Olarak Filibe ve Filibe
sayısı çoğalmış ve ism-i celâl okunmaya mahsus Mevlevîhânesi” Mütefekkir, Yıl 1, Sy.1, Bahar 2014 s. 204.
(136) Gülberk Bilecik, “Filibe Mevlevîhânesi” Mevlana Mesnevi ve
olarak eskiden beri kullanılan bir evin geniş olma- Mevlevîhâneler Sempozyumu 30 Eylül-1 Ekim 2006 Manisa,
Bildiriler, Manisa, 2007, s. 147.
dığı nedeniyle bütün ihvanı içine almadığından sı- (137) İsmail Kara, Hanya/ Girit Mevlevîhânesi, İstanbul 2006, s.
YENİ TÜRKİYE 67/2015

kıntı çekilmeye başlanmıştır. Hanya ileri gelenleri, 28; a.mlf. “Hanya Mevlevîhânesi: Şeyh Ailesi, Müştemilatı,
Vakfiyesi”, İslam Araştırmaları Dergisi, sy.1, 1997, s. 118; a. mlf.
Şemseddin Efendi’nin Aydın’a geri dönmesinden “Hanya Mevlevîhânesi ve Vakfiyesi”, SÜ Türkiyat Araştırmaları
sonra bu hâneden daha geniş bir ev kiralayarak Dergisi, (II. Milletlerarası Osmanlı Devleti’nde Mevlevîhâneler
Kongresi, 14-15 Aralık 1993 Konya-Türkiye, Tebliğler), sy. 2,
özel gecelerde yalnız ism-i celâl okumakta olduk- Mayıs 1996, s. 293.
larını, esas niyetlerinin Çelebi Efendi tarafından (138) Abdullah Uçman, “Kara Şemsi”, DİA, c. 24, s. 366.
(139) BOA. A. MKT. MHM. D.N: 461, G.N: 85.
izin verilir ise Hanya’da bir Mevlevî dergâhının (140) BOA. A. MKT. MHM. D.N: 461, G.N: 85.
arazide 27 B 1297/ 5 Temmuz 1880 tarihinde Sonuç
Hanya Mevlevîhânesi açılmıştır141. Gerek Balkan
savaşlarında gerekse I. Dünya Savaşı esnasında Yukarıda ifade ettiğimiz üzere Balkanlarda
adada bulunan Müslümanlar ve adaya getirilen kurulan bu Mevlevîhâneler XIV. yüzyılın baş-
esir Türkler için bir sığınak görevi gören Hanya larından itibaren Balkan coğrafyasında sos-
Mevlevîhânesi Lozan Anlaşması sonrasında nü- yal yaşamı şekillendirmeye başlamıştır. Başta
fus mübadelesi kapsamında kapatılmak zorunda Saraybosna Mevlevîhânesi olmak üzere diğer
kalınmış nakledilebilecek eşyalar Türkiye’ye geti- Mevlevîhânelerde görev yapan şeyhler ve mes-
rilmiştir. Mevlevîhânenin gayri menkul mal varlığı nevihanlar gerek düzenlenen ayinler vesilesiyle
ise bir komisyon tarafından değeri tespit edilmeye gerekse Mesnevi sohbetleri vesilesiyle Mevlana
çalışılmışsa da bu hususta ciddi sıkıntılar yaşan- Celaleddin Rumi’nin görüş ve öğretilerinin
mıştır142.
Balkanlar’da yayılmasını sağlamıştır. Mevlevilik
özellikle Bosna’da yüksek bir kültürel ortam oluş-
Atina Mevlevîhânesi masına vesile olmuş, Osmanlı Bosna kültürüne
katkıda bulunan bir çok alim ve düşünürün yetiş-
Balkanlarda yukarıda belirttiğimiz Mevle­
mesinde etkili olmuştur. Bosna örneğindeki kadar
vîhânelere ek olarak Atina Mevle­vîhânesi’nden
olmasa da Mevlevîhâneler kuruldukları şehirler-
de bahsedebiliriz. Kaynaklarda hakkında çok faz-
la bilgi sahibi olamadığımız Atina Mevlevîhânesi de rafine bir kültür ortamının tesis edilmesinde
Atina’nın merkezinde Akropolis’in güneyinde çok önemli bir vazife ifa etmişlerdir. Kurulan
Plaka semtinde Roma Agorası içerisinde yer al- Mevlevîhâneler kendilerine tahsis edilen vakıf
maktaydı. M.Ö. 1. yüzyılın ilk yarısında astronom gelirleri sayesinde hem içlerinde barındırdıkları
olan Makedonya-Kyrhos’lu Andronikos tarafın- fukara dervişan hem de seyahat halinde olan mi-
1812 dan rüzgâr kulesi olarak yapılan Mevlevîhânenin safirler için bir barınma mekanı olmuştur. Evliya
semahanesi günümüze kadar gelmiştir143. Bununla Çelebi’nin belirttiği üzere özellikle Saraybosna
birlikte Atina’nın 1829 yılında imzalana Edirne Mevlevîhânesi bu hususa verilecek en güzel ör-
Anlaşmasından sonra Yunanistan’a bırakılmasın- nektir. Balkanlarda kurulan bu Mevlevîhâneler
dan sonra burada bulunan Osmanlı yapılarının yaşanan siyasi gelişmeler neticesinde Osmanlı
çoğu kısıtlı olarak yıkılıp tahrip edilmiştir. Atina Devleti’nin Balkanlardan çekilmesi sürecinde ve
Mevlevîhânesi’nin semahanesi dışındaki birimleri sonrasında geride kalan Türk-İslam bakıyesi için-
de bu durumdan nasibini almıştır144. de imkanları nisbetinde bir sığınma merkezi hü-
Balkanlarda yukarıda hakkında bilgi ver- viyetine bürünmüştür. Bununla birlikte kurulan
diğimiz Mevlevîhânelere ek olarak Macaristan’da Mevlevîhâneler Osmanlı Devleti’nin bölgeden
Peçoy Yakovalı Hasan Paşa Mevlevîhânesi’nin çekilmesi neticesinde yerel hükümetlerin var olan
yanı sıra Vidin, Rodos, Sakız, Dimetoka, Türk-İslam kültürünün izlerini silmek amacıyla
Gümülcine gibi yerlerde de Mevlevîhâneler ku- yaptıkları müdahale ve taarruzlardan da nasibini
rulmuştur. Ancak bu Mevlevîhâneler hakkında alarak ya tahrip edilip yıkılmışlar ya da inşa gaye-
sahip olduğumuz bilgiler oldukça sınırlıdır. Sakız lerinden tamamen farklı amaçlar için kullanılma-
Mevlevîhânesi’nin banisi Hızır Dede, 1890 yı- ya başlamışlardır.
lındaki şeyhi ise İsmail Dede’dir145. İsmail Dede
(141) İsmail Kara, “Gittikçe Uzaklaşan Hanya Mevlevîhânesi”, Tarih ve
Mevlevîhâneye vakfedilmiş bir arsaya yapılan mü- Toplum, Mart 1995, c. 23, sy. 135, s. 5.
(142) Hanya Mevlevîhânesi’nin kapatılması ve İzmir’de yeniden can-
dahalenin engellenmesi için sadarete bir dilekçe
YENİ TÜRKİYE 67/2015

landırılması için bkz. İsmail Kara, Hanya/Girit Mevlevîhânesi,


kaleme almıştır. Vidin Mevlevîhânesi’nin 1889 Dergah Yayınları, İstanbul, 2006.
(143) Haşim Karpuz, “Balkanlar’daki Mevlevîhânelerden Günümüze
yılındaki şeyhi Konevi Mustafa Dede’dir. Konevi Kalanlar” Dünyada Mevlana İzleri Sempozyumu, 13-15 Aralık
2007, Konya, Bildiriler, Konya, 2010, s. 434.
Mustafa Dede harap olan Mevlevîhânenin mas- (144) http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleI
rafları hazine tarafından karşılanarak tamir ettiril- D=4267&q=Mevlevîhâne
(145) BOA. İ. DH. D.N: 1202 G.N: 94077.
mesi için gayret göstermektedir146. (146) BOA. DH. MKT. D.N: 1617 G.N:36.
Kaynakça Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) İrade
Dâhiliye (İ. DH.)
Dosya No: 407, Gömlek No:27017.
A. Arşiv Belgeleri Dosya No: 591, Gömlek No:41159.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Cevdet Evkaf Dosya No: 624 Gömlek No:43396.
Tasnifi (C. EV.) Dosya No: 1202 Gömlek No: 94077.
Dosya No: 30, Gömlek No:1486. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Dâhiliye
Dosya No: 144, Gömlek No:7161. Mektubî Kalemi Belgeleri (DH. MKT.)
Dosya No: 166, Gömlek No:7996. Dosya No: 817 Gömlek No:16.
Dosya No: Gömlek No: 25909. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Sadaret
Mektubi Kalemi Mühimme Evrakı Belgeleri (A. MKT.
Dosya No: 46 Gömlek No: 2275. MHM)
Dosya No: 351 Gömlek No: 17083. Dosya No: 756 Gömlek No: 75.
Dosya No: 330 Gömlek No: 16780. Dosya No: 8 Gömlek No: 60.
Dosya No: Gömlek No: 30953. Dosya No: 755 Gömlek No: 85.
Dosya No: 61 Gömlek No: 3010. Dosya No: 136 Gömlek No: 92.
Dosya No: 297 Gömlek No: 15110. Dosya No: 461 Gömlek No: 85.
Dosya No: Gömlek No: 2371. Dosya No: 1617 Gömlek No:36.
Dosya No: Gömlek No: 17078. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Hatt-ı
Dosya No: 309 Gömlek No: 15723. Hümayun Belgeleri (HAT)
Dosya No: Gömlek No: 19857. Dosya No: 744 Gömlek No: 35217-C.
Dosya No: Gömlek No: 28560. Başbakanlık Osmanlı Arşivi İrade Taltifat Evrakı
Dosya No: Gömlek No: 29051. Belgeleri (İ. TAL)
Dosya No: 141 Gömlek No: 7030. Dosya No: 175 Gömlek No: 1317/M-019.
Dosya No: 318 Gömlek No: 16172. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Sadaret Mektubî 1813
Kalemi Deavî Yazışmalarına Ait Belgeler (A. MKT. DV)
Dosya No: Gömlek No: 17095.
Dosya No: 75 Gömlek No: 79.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Yıldız
Mütenevvi Maruzat Evrakı (Y. MTV.) Dosya No: 173 Gömlek No: 2.
Dosya No: 234, Gömlek No:14. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Yıldız Perakende
Evrakı Dâhiliye Nezâreti Maruzatı (Y. PRK. DH)
Dosya No: 62, Gömlek No:24.
Dosya No: 10 Gömlek No: 68.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Yıldız
Konya Mevlânâ Müzesi Arşivi (KMMA)
Perakende Meşihat Dairesi Maruzatı Evrakı (Y. PRK.
MŞH.) Dosya No: 47/3.
Dosya No: 6, Gömlek No:36. Salnameler
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Sadaret 1300 / 1883 Konya Vilayet Salnamesi.
Mektubî Kalemi Nezaret Ve Devâir Yazışmalarına Ait 1303/ 1886 Konya Vilayet Salnamesi.
Belgeler (A. MKT. NZD.)
Dosya No: 8, Gömlek No:80.
B. Telif Eserler
Dosya No: 44, Gömlek No:24.
Abdülbaki Nasır Dede, Defter-i Dervişân II,
Dosya No: 90, Gömlek No:29.
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi
Dosya No: 206, Gömlek No:26. Kütüphanesi, nr. 18112.
Dosya No: 36, Gömlek No:39. Ali Enver, Mevlevî Şairler,-Semahâne-i Edeb-,
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Sadaret Haz. Tahir Hafızoğlu, İnsan Yayınları, İstanbul, 2010.
Mektubî Kalemi Umum Vilayet Yazışmalarına Ait Ayverdi, Ekrem Hakkı, Avrupa’da Osmanlı
Belgeler (A. MKT. UM.) Mimârî Eserleri, II. Cild, Yugoslavya, İstanbul, Fetih
YENİ TÜRKİYE 67/2015

Dosya No: 372, Gömlek No:50. Cemiyeti Yayınları; Ayverdi, Ekrem Hakkı, Avrupa’da
Osmanlı Mimârî Eserleri IV, Bulgaristan, Yunanistan Ar-
Dosya No: 484, Gömlek No:15.
navudluk, İstanbul, 1982.
Dosya No: 38 Gömlek No:59.
Defter-i Dervîşân, Yenikapı Mevlevîhanesi Gün-
Dosya No: 181 Gömlek No:80. lükleri, Hazl. Bayram Ali Kaya, Sezai Küçük, İstanbul
Dosya No: 188 Gömlek No:92. 2011.
Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevlevîyye, Haz. 1988, Konya-Türkiye) Tebliğler, Selçuk Üniversitesi Ya-
İlhan Genç, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınla- yınları, Konya, 1989, s. 261-296.
rı, Ankara, 2000. Lelic, Emin; “Saraybosna Mesnevîhanları”, Çev.
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, Hazl. Yücel Dağlı, Rıfat Atay, (Uluslararası Mevlânâ ve Mevlevîhaneler
Seyit Ali Kahraman, İbrahim Sezgin, 5. kitap, Yapı Sempozyumu, 19-21 Aralık 2005 Manisa-Türkiye),
Kredi Yayınları, İstanbul, 2001. Bildiriler, Manisa, 2006, s. 102-110.
Gölpınarlı, Abdülbaki; Mevlânâ’dan Sonra Marsol, Liliana Masulovic; “Le Tekke Mevlevi
Mevlevilik, İnkılâp ve Aka Kitabevi Yayınları, İstanbul, D’üsküb (Skopje)”, Osmanlı Araştırmaları, sy. XIV, İs-
1983. tanbul, 1994, s. 129-135.
İzeti, Metin; Balkanlarda Tasavvuf, Gelenek Numerov, Aydan, “Bir Osmanlı Şehri Olarak
Yayınları, İstanbul, 2004. Filibe ve Filibe Mevlevîhânesi” Mütefekkir, Yıl 1, Sy.1,
Kara, İsmail, Hanya/ Girit Mevlevîhânesi, Bahar 2014 s. 193-211.
İstanbul, 2006 Samıc, Jasna; “Le Tekke Mevlevî de Bembasa
Küçük, Sezai; Mevlevîliğin Son Yüzyılı, Simurg a Sarajevo”, Osmanlı Araştırmaları, sy. XIV, s. 159-176.
Yayınları, İstanbul, 2003. Ünver, A. Süheyl, “Selanik Mevlevîhânesi,
Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmani, Hazl. Nuri 1913-1915” Mevlânâ Yıllığı, Turizm Derneği, Konya
Akbayar, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1996. 1963, s. 30-33.
Sahih Ahmed Dede, (Mecmuatü’t-Tevarihi’l- Ösen, Serdar, “Selanik Mevlevîhânesi Şeyhi
Mevleviyye) Mevlevîlerin Tarihi, Haz. Cem Zorlu, Eşref Dede’nin Azli Meselesi ve Sultan II. Abüdülha-
İstanbul, 2003. mid’in Tutumu”, History Studies, Volume 6, Issue 4,
Ankara, Temmuz 2014, s. 143-154.
Kara, İsmail, “Hanya Mevlevîhânesi: Şeyh
C. Makale ve Bildiriler Ailesi, Müştemilatı, Vakfiyesi”, İslam Araştırmaları
Bilecik, Gülberk,“Filibe Mevlevîhânesi” Mev- Dergisi, sy.1, 1997, s. 115-173.
lana Mesnevi ve Mevlevîhâneler Sempozyumu 30 Ey- Kara, İsmail, “Hanya Mevlevîhânesi ve
lül-1 Ekim 2006 Manisa, Bildiriler, Manisa, 2007, s. Vakfiyesi”, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (II.
145-148. Milletlerarası Osmanlı Devleti’nde Mevlevîhâneler
1814 Çehayiç, Cemal; “Bosna Hersek’te Mevlevî- Kongresi, 14-15 Aralık 1993 Konya- Türkiye, Tebliğler),
ler”, Çev. Muhammed Aruçi, Tasavvuf Kitabı, Haz. sy. 2, Mayıs 1996, s. 293-296.
Cemil Çiftçi, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 743- Kara, İsmail, “Gittikçe Uzaklaşan Hanya Mev-
751. levîhânesi”, Tarih ve Toplum, Mart 1995, c. 23, sy. 135,
Clayer, Nathalie, “Troıs Centres Mevlevıs Bal- s. 133-137.
kanıques Au Travers Des Documents D’archives Ot- Uçman, Abdullah, “Kara Şemsi”, DİA, c. 24,
tomans: Les Mevlevîhâne D’elbasan, De Serez Et De s. 366.
Salonıque”, Osmanlı Araştırmaları, sy. XIV, İstanbul, Uz, M. Ali; “Saraybosna’da İsa Bey
1994, s. 18-28. Mevlevîhanesi”, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (II.
Göre, Zehra; “Adnî Dîvânı’nda Ahenk Unsur- Milletlerarası Osmanlı Devleti’nde Mevlevîhaneler
ları” Turkish Studies, Volume 2/4 Fall 2007, s. 405-422. Kongresi, 14-15 Aralık 1993 Konya- Türkiye, Tebliğler),
Hacımeyliç, Kazım; “Saraybosna’da İsa Bey sy. 2, Mayıs 1996, s. 103-106.
Mevlevîhanesi”, (I. Uluslararası Mevlânâ, Mesnevî ve
Mevlevîhaneler Sempozyumu 19-21 Aralık 2001 Mani-
sa-Türkiye), Bildiriler, Manisa, 2002, s. 325-332. D. Tezler
Hafız, Nimetullah; “Yugoslavya’da Mevlevî Göre, Zehra; Adni Recep Dede, Hayatı ve Eser-
Tekkeleri”, Mevlânâ ve Yaşama Sevinci, (haz. Feyzi leri, Basılmamış Doktora Tezi, SÜ. Sosyal Bilimler Ens-
Halıcı), Ankara, 1978, s. 173-178. titüsü, Konya, 2004.
Karpuz, Haşim, “Balkan Mevlevîhaneleri”,
Akademik Sayfalar, c. 9, sy. 7, 3 Mart 2010, s. 101.
E. İnternet
Karpuz, Haşim, “Balkanlar’daki
Mevlevîhânelerden Günümüze Kalanlar” Dünyada Baki Sarısakal, “Selanik Mevlevîhânesi”,
Mevlana İzleri Sempozyumu, 13-15 Aralık 2007, http://www.bakisarisakal.com/selanikMev-
YENİ TÜRKİYE 67/2015

Konya, Bildiriler, Konya, 2010, s. 427-445. levîhânesi.pdf erişim tarihi: 18.04.2015


Küçükdağ, Yusuf, “Seyyid Abdülkadir Dede http://www.dunyabizim.com/index.php?aType
Vakfiyesi”, (III. Milli Mevlânâ Kongresi, (12-14 Aralık =haber&ArticleID=4267&q=Mevlevîhâne

You might also like