Professional Documents
Culture Documents
13. Ünlü kurumsal iktisatçı Douglass North'a göre kurumların temel özellikleri nelerdir?
Cevap: Kurumların temel özellikleri North’un görüşleri çerçevesinde şöyle sıralanabilir: Kurumların en önemli özelliği belirsizliği
azaltmalarıdır. Kural ve kurumların temel amacı, oyunun nasıl oynanacağını tanımlamak ve belirlemektir. Kural ve kurumlar ekonomik
aktörleri karar verme aşamasında belirsizliği azaltarak daha rasyonel kararlar almaları yönünde etkilemektedirler. İkinci olarak kurumsal
kısıtlamalar bireylerin yapmalarının yasak olduğu faaliyetleri tanımlar. Bunun doğal sonucu olarak kurumlar sayesinde bireyler ne tür
davranışları hangi sınırlar çerçevesinde gerçekleştireceklerini bilmektedirler. Yani kurumlar, ekonomik aktörler arasındaki etkileşimin
sınırlarını oluşturmaktadırlar. North, bu çerçevede kurumları rekabete dayalı birtakım oyununun kurallarına benzetmektedir. Kurumları
tanımlayan birçok araştırmacı, bu olgunun çok geniş olması sebebiyle sadece belli bir yönünü vurgulayabilmiştir. Bu da çok farklı kurum
tanımlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kurum kavramının tanımlanmasının güç olmasının en önemli nedeni kavramın nitelediği
şeyin somut insanın dışında olan şeylerin ötesine taşımasıdır.
14. Kurumsal iktisat hangi konularla ilgilenir?
Cevap: Kurumsal iktisadın temel ilgi alanları aşağıdaki biçimde özetlenebilir: • İktisadi başarı ve kurumsal değişim süreçleri üzerinde
kurumların etkisi üzerine odaklanır. Özellikle kurumların insanlar tarafından oluşturulduğu ve istemli ya da istemsiz olarak değişime
uğradıkları görüşünü savunur. • Kurumların oluşumunu ve işleyişini bireylerin ve insan topluluklarının toplumsallaşmış davranış
biçimleri açısından ele alırken, kurumları iktidar yapısının nedeni ve sonucu olarak inceler. İktisadi etkinlikleri belirleyici konuma sahip
olan kurumların ve devletin oluşumunu ve değişimini temel sosyal süreç olarak değerlendirir. Yasal sistemi ve devleti bağımlı ve
bağımsız değişkenler olarak iktisadi analiz içerisinde değerlendirir. Özellikle devletin iktisadi yaşamdaki rolü üzerine odaklanır. •
Teknolojiyi iktisadi yapının başarısına ve gelişimine neden olan temel etken olarak ele alır. Teknolojinin önemi üzerinde durarak
kaynakların göreli kıtlığını belirleyen etken olarak görür. • Toplumun kurumsal yapısının kaynak dağılımının temel mekanizması
olduğunu savunur. Kurumsal yapının kurumlar, iktidar yapısı ve bunların etkileşimi sonucunda oluşarak zaman içerisinde değişime
uğradığını öne sürer. • Değer kavramının bireysel ve toplumsal yaşam sürecinde ortaya çıkan davranış kalıpları, alışkanlıklar ve
geleneklerden etkilendiğini belirtir. Değer kavramını yasal süreçleri etkileyen, toplumdaki iktidar yapısının bir ürünü olarak görür.
Değeri veri kabul eden geleneksel varsayımın tersine, toplumsal yaşam içerisinde değerin nasıl oluştuğu ve değiştiğini odak noktası
olarak ele alır.
17. Bürokrasi ile ekonomik performans arasında nasıl bir ilişki vardır?
Cevap: Bürokrasi toplumlar için bir yük, bir maliyettir. İşlem maliyeti kuramına göre karmaşıklaşan toplumsal yapıda işlerin yürümesi
için işlemler açısından bir maliyet ortaya çıkmaktadır. Bu maliyet bürokrasidir. Bu maliyetin tahammül edilemez hâle gelmesi kalkınma
sürecinde olumsuz etki yaratmaktadır. Bürokratik yapının etkili olmaması iktisadi birimlerin işlem maliyetlerini artırmakta, bu durum da
ekonomik sistem üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Bürokratik verimliliğin yüksek olduğu durumlarda ekonomik gelişmenin olumlu
etkilendiği bilinmektedir. Bürokratik yapının etkili olmaması yolsuzluklara da uygun ortam hazırlamaktadır.
18. Finansal gelişme ile iktisadi büyüme arasında nasıl bir ilişkiden söz edilebilir?
Cevap: Finansal gelişme ve ekonomik büyüme arasındaki teorik ilişkiler, finansal aracılar tarafından sağlanan hizmetleri vurgulamış ve
bunların yenilik ve büyüme için gerekliliğini savunmuş olan Joseph Schumpeter’in çalışmalarında yer almaktadır. Schumpeter, finansal
aracı rollerindeki bankaların, teknolojik yeniliği kolaylaştırdığını belirtmektedir. Bankalar tasarrufları bir araya getirmekte, yatırım
projelerini değerlendirmekte, yöneticileri denetlemekte ve firmalar hakkındaki detaylı bilgileri daha düşük maliyetle elde edebilmektedir.
Finansal aracılar kaynakları daha verimli alanlara yönlendirerek, ekonomik sistem içerisinde çok önemli bir rol üstlenmektedirler.
Schumpeterci görüşe göre, finansal aracıların gelişimi, büyümeyi doğrudan etkileyen, teknik değişimi ve verimlilik artışlarını olumlu
yönde etkilemektedir.
19. Bir ülkenin hukuki düzeni ile o ülkenin iktisadi kalkınması arasında nasıl bir ilişki vardır?
Cevap: Hukuk ve ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiye yönelik yapılan çalışmalar, toplumsal refahın artırılmasında o ülkedeki hukuk
sisteminin etkinliğinin büyük rol oynadığını göstermektedir. Bu alanda benimsenen hukuk kuralları ve bu kuralların uygulanmasında
gösterilen performans o ülkenin gelişimi ile doğrudan ilgilidir. Kural ve uygulamaları çevreleyen kurumsal yapının iyiye götürülmesi
hem ekonomik kalkınmayı hem de toplumun sosyo-ekonomik gelişimini etkileyecektir. Yeterli esnekliğe sahip, sosyal ve iktisadi
ihtiyaçlara rasyonel çözümler üreten, uygulanabilirliği mümkün, uygulama maliyeti düşük hukuk kurallarına sahip olmak ve bunları aynı
yaklaşımı kullanarak kararlılıkla uygulamak önemlidir. Bu gelişmelere paralel olarak, belirli bir olgunluğa ulaşan yeni kurumsal iktisat
okulu, işleyen bir hukuk sistemine sahip olmayı iktisadi gelişmenin en önemli gereksinimlerinden biri olarak kabul etmektedir. Bu
okulun önderlerinden North’un çabaları Dünya Bankası, BM gibi kuruluşların çalışmalarına etki etmiş ve gelişmekte olan ülkelerin
aşama kaydetmelerine yönelik olarak iyi bir hukuki altyapının oluşturulması için birçok program başlatılmıştır.
20. Finansal altyapı kavramının unsurlarını belirtiniz ve iktisadi performans açısından önemini tartışınız.
Cevap: Finansal sistemin kendisinden beklenen yararı üretmesi için başka bir ifade ile finansal gelişmenin ekonomik büyümeye katkıda
bulunabilmesi için finansal altyapının sağlam olması gerekmektedir. Finansal altyapı, kredi kültürü, kurumlaşma, özel mülkiyet
haklarının tanımlanması, alacak takibi ile ilgili yasal düzenlemeler, şeffaflık gibi birçok unsuru içine almaktadır. Şeffaflık ve sorumluluk
iyi planlanmış ekonomik ve mali politikaların en önemli iki özelliğidir. Bu özellikler hem özel sektörde hem de kamu sektöründe doğru
ve yerinde kararların alınmasını sağlamakta ve dolayısıyla kaynak dağılımında etkinliği, makroekonomik istikrara, ekonomik büyüme ve
refah artışına katkıda bulunmaktadır. Şeffaflık ve sorumluluk, ekonomi politikası ve karar verme süreci ile ilgilidir. Her ikisi de
gelecekteki krizlerin sıklığını ve şiddetini azaltmaya yaramaktadır. Düzenleme ve denetleme otoriteleri siyasi baskılardan bağımsız
olmalıdır. Ayrıca güçleri ya da parasal kaynakları, amaçları gerçekleştirmek için elverişli olmalıdır. Yasalar, düzenlemenin sınırlarını
kesin bir şekilde çizmeli ve düzenlemenin amaçları açıklıkla tanımlanmalıdır. Düzenlemenin amaçları piyasa eksikliklerini ve hatalarını
düzeltmeye yönelik olmalıdır. Düzenleme rekabeti engellememeli, teşvik etmelidir.
Sıra-(Soruid) 1-(1177280) 2-(1177289) 3-(1177302) 4-(1177310) 5-(1177540) 6-(1177582) 7-(1177589) 8-(1177609) 9-(1177620) 10-(1177686) 11-(1183585) 12-(1183606) 13-(1183614) 14-(1183634) 15-(1183646) 16-
(1183657) 17-(1183677) 18-(1183690) 19-(1183708) 20-(1183733)