You are on page 1of 23

TÜRKİYE’NİN HAFTALIK BİLİM, TEKNOLOJİ, KÜLTÜR VE ELEŞTİREL DÜŞÜNCE DERGİSİ

18 EYLÜL 2020 SAYI 234 FİYATI 5 TL

GÖBEKLİTEPE , YENİ YAKLAŞIM:


Tapınak Değil, Anıtsal Yapı

LALE AKARU
N
Dijital Dönü
şüm
DOĞAN KU
BAN
Tüketim Ha
stalığı
ALİ AKURGA
L
Daha Etkin
Ma
Çinko ve Gü ske,
müş
TANOL TÜR
KOĞLU
Yapay Önya
rgı
MUSTAFA Ç
ETİNER
Aşılar Üzerin
e-2
BAYRAM AL
I EŞIYOK
Erken Sana
yisizleşme

COVID DOSYASI
Aşılara Eşit Erişim
Mümkün mü?
Bu Haf ta- Editör ne diyor? HBT Sayı 234- 18 Eylül 2020 2

Göbeklitepe: ilk tapınak mı,


‘Manevi Mirasım yoksa ilk anıtsal yapılar mı?
Bilim ve Akıldır!’ Urfa Göbeklitepe kazı alanında ortaya çıkartılan müt- yeniden yapılanma politikaları sonucunda, azgalişmiş-
hiş etkileyici yapıların “Dünyanın ilk tapınağı” olarak ta- liğin sanayileşerek aşılması hedefi de toplumsal bir he-
nıtılmasıyla, tüm gözler buraya çevrildi. Arkeoloji konu- def olmaktan çıktı. Bayram Ali Eşiyok Türkiye’nin ba-
“Ben, manevi miras olarak su yoruma açıktır. Oranın tapınak olduğu konusunda eli- ğımsız sanayileşmeden erken sanayisizleşmeye kısa öy-
hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir ka- nizde hiç bir somut kanıt olmasa bile, yapıların düze- küsünü yazdı.
lıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim ni, biçimi, etkileyiciliği gibi özelliklerini gözeterek, ve Tanol Türkoğlu ‘Yapay zeka için önyargısızlık hali bir
manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman günümüz tapınaklarına da çağrışımlar yaparak, dünya- ön koşul değil daha ziyade ulaşılacak bir hedef olarak
süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, nın büyük ilgisini çekebilirsiniz. Bir “İlk”; düşünün! Ve değerlendirilmelidir’ diyor Yapay Önyargı yazısında...
kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayış- bu tür yapılara ilgiyi çektiniz mi fon bulmanız da kolay- Ve yine uzay haberleri
laşıyor. Çin, insanları uzaya götürüp yeniden Dünya’ya getire-
ları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, Bilmiyoruz, belki de Göbeklitepeliler tapınak olarak bilecek bir aracın habercisi “deneysel uzay uçağı” dene-
asla değişmeyecek hükümler getirdiğini düşünmüşlerdir. Günahlarını almayalım. Ama, nesnel mesi yaptı... Ve bugüne kadarki en büyük ve en uzak ka-
iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini olarak, bunları nitelendirmenin en doğru yolu, ilk anıt- radelik çarpışması dalgası tespit edildi..
inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için sal yapılar olmasıdır. Nitekim Göbeklitepe’nin yeni kazı Bilim ve Beslenme sayfamızda bu hafta sindirim siste-
yapmak istediklerim ve başarmaya ça- başkanı böyle diyor. mimiz açısından arpa ve buğday arasındaki farkı okuya-
lıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni Sadece o mu? İnsanın ayağa kalkışı üzerine ilginç yak- caksınız...
laşımlarıyla ilgi çeken ve dergimizde yazılarını da yayın- Yerçekimsizliğin beyni de değiştirmesi, yön bulma za-
benimsemek isteyenler, bu temel eksen ladığımız Oktay Kaynak da bu anıtsal yapıları gerekçe- yıflığının Alzheimer riskini de açığa çıkartıyor olması; as-
üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul lendiriyor. Üstelik, bizlerin, yani Homo sapiens’in nicel faltın sanılandan daha fazla zararlı madde yayması; kalp
ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” birikimlerinin süreç içinde nitel dönüşümlere uğraması hastalarına da spor öneriliyor olması... Bering Boğazın-
Mustafa Kemal ve bugünkü insan olması üzerine görüşler eşliğinde. Gü- da rekor erime... Hepsi ve daha çoğu Araştırma Günde-
Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa zel bir serüven! mi’nde.. Nilgün Özaşaran Dede hazırladı.
Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve Göbeklitepe sakinlerinin yaptıkları, bir karşılaştırma- İstanbul Kültür Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden
İdeolojisi, İ.Ü. Hukuk Fak.Yayınları lı gelişme içinde, gerçekten bugüne kadarki bilgilerimiz Dr. Meral Madenoğlu Kıvanç “Öğrencilerimden öğren-
ışığında, çok sayıda ilkler sınıfına giriyor. Anıtları, hey- diklerim” yazısında meslek yaşamının 40 yıllık süreci-
kelleri ve büyük anlatımlarıyla.. İlgiyle okuyacağınıza ni özetledi.
HERKESE BİLİM TEKNOLOJİ eminiz... Sanatta özellikle de resim sanatında yaratıcılık ka-
Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi dar bilimsellik de önem taşır. Özellikle de ışık renk teo-
Sayı: 234 18 Eylül 2020 Dünya bir aşıya ne kadar hazır? rilerinde. Peki gözümüzün bir düzen duygusunu istediği-
Koronavirüs pandemisi yayılmayı tüm hızıyla sürdü- ni ve başta Van Gogh olmak üzere ünlü sanatçıların bu-
rürken gözler geliştirilmeye çalışılan aşılara çevrilmiş nu nasıl ustalıkla kullandıklarını okuyacaksınız sayfaları-
İmtiyaz sahibi: HBT Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. mızda. Turan Enginoğlu ve Kemal Yürümezoğlu’nun ka-
Yayın Danışmanı: Orhan Bursalı durumda. Peki dünya bir koronavirüs aşısına ne kadar
yakın? Aşıya eşit erişim mümkün olabilecek mi? Adil da- leminden...
Yayın Yönetmeni: Özlem Yüzak Gösterişini kaçmak ve kur yapmak için kullanan Afili
Sorumlu Müdür ve Yayın Sahibi Temsilcisi: Reyhan Oksay ğıtım nasıl olmalı? Covid-19 aşısının onaylanması halinde
nasıl dağıtılacağı büyük bir etik sorunu beraberinde ge- mürekkep balığı; Tarih öncesi devasa bir köpekbalığı tü-
Görsel Yönetmen: Tüles Hasdemir
tiriyor. Sayfalarımızda... rü olan Megalodon’un gerçek boyutu ...Hayvanlar Dün-
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Bakteriler Bir araya Geldiklerinde Uzayda Yıllarca Ya- yası sayfasında..
Yayın yönetimi, yayınlama kararı aldığı yazıları özüne
dokunmadan kısaltma hakkını saklı tutar. şayabiliyorlar. Japon araştırmacılar kurutulmuş bakte- Tartışma sayfamızda Prof. Derin Orhon, önceki sayı-
ri yumaklarını uzaya gönderdiler. Araştırma sonuçla- mızda yayımladığımız 100.000 içinde 195 başarılı bilim
Yayımlayan: HBT Yayıncılık rı, uzayda yaşamın topluluklar halinde kendi başına sü- insanımız konulu, büyük ilgi uyandıran araştırma üzerine
Adres: Osmanağa Mah. Halitağa Cad. Ekşioğlu İş Hanı rebileceğini ve mikropların dış etmenlerden korunmak- düşünce, eleştiri ve önerilerini yazdı. Gelecek sayımızda
16/85 K.3 Kadıköy İstanbul sızın uzun süre canlı kalabilecekleri ilk kez gözler önü- da sürecek görüşler.
Tel: 0216 449 99 42 ne serdi.
E-posta: info@herkesebilimteknoloji.com Bir okurumuzdan mektup var
www.herkesebilimteknoloji.com “Tüketim Hastalığı” Emekli öğretmen Şevki Öztürk:
Dijital Dönüşüm konusu hem 10. Hem de 11. Kalkınma “Derslerde dergi yanımda oluyordu; öğrencileri tek-
Dijital dergi abonelik banka hesap bilgisi: nolojik gelişmeler, arkeolojik kazılar sonucu elde edilen
HBT Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. Planı’nın ana öncelikleri arasında. Hatta Tübitak 2016
yılında bu konuda bir yol haritası hazırladı. Yazarımız yeni bilgiler, sağlık, eğitim, uzay çalışmaları, hayvanlar,
Alternatif Bank, Şişli Şubesi bitkiler, ekoloji, ekosistem, yapay zekâ vb. konularında
IBAN: TR 42 0012 4000 0056 1729 3000 01 Lale Akarun bu konuda çeşitli projeler de hazırlayan bir
bilim insanımız. Bize dijital dönüşümü dijital yöntemler- bilgilendirmeye çalışıyordum. Amacım “Neden?” ve “Na-
sıl?” soruları başta olmak üzere, sormayı ve sorgulama-
Basılı dergi abonelik banka hesap bilgisi: le değerlendirmenin yollarını yazdı. yı öğrenmelerini sağlamaktı. Bir yandan da editör köşe-
HBT Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. ‘Kentlere yeni gelen taşralıyı ilk avlayan ilkel kapita- sinin son cümlelerini uygulamaya, HBT’nin daha çok sa-
Alternatif Bank, Şişli Şubesi lizmin en büyük tavlama silahı olan reklamdır. Siz tasar- tılması ve abone sayısının artırılması için önüme gelene
IBAN: TR 04 0012 4000 0056 1729 3000 06 ruftan söz eden bir yazı, krediden söz etmeyen bir ban- dergiyi anlatmaya çabalıyordum” diyerek, neden Her-
ka, bir kumbara ilanı görüyor musunuz? Bizim çocuklu- kese Bilim Teknoloji dergisinin önemli olduğunu yazarak
Katkılarıyla hazırlanmıştır: ğumuzda yerli malı söylemi, tasarruf haftası vardı...” gönderdi bize mektubunu. Biz de sizlerle paylaşmak is-
Bahçeşehir Üniversitesi Doğan Kuban hocanın “Tüketim hastalığı’ başlıklı yazısı- tedik.
Bilim, Kültür ve Eğitim: İstanbul Kültür Üniversitesi nı kaçırmayın deriz. ***
23. sayfa: Atılım Üniversitesi Ali Akurgal Covid-19’dan korunmanın şimdilik en Teşekkür ederiz sevgili öğretmenimiz Şevki Öztürk’e.
Reklam Yönetimi: Marjinal Porter Novelli önemli aracı olan maske konusunda beyin fırtınasını sür- Bize ve tüm okurlarımıza yol gösteriyor HBT’ye destek
Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. dürüyor; gümüş ve çinkodan maskelerden de bahsede- anlamında. Yayacağız ki karanlıklar aydınlansın, beyin-
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. rek... lerde yeni kapılar açılsın, günün sabun köpüğü olayları-
Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yer alan haber, yazı ve fotoğrafların
Türkiye’nin ancak sanayileşerek kalkınacağına iliş- nın yanına, dünyayı değiştiren gelişmeler konsun ve göz-
yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak kin kalkınmacı yaklaşım 1980’li yıllara kadar toplumsal ler parlasın.
göstermeksizin yayımlamak basın kanunu gereğince hukuki ve cezai bir hedef olarak kabul gördü. Ancak 1980’li yıllarla bir- HBT hepimizin! Gelecek Cuma’ya kadar sevgiyle ve
yaptırıma tabidir.
likte gündeme gelen finansal birikime dayalı neoliberal bilimde kalın...
Haber Dosyası Bi r
3 H af t ad a
HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 3

Lale Akarun
Erhan Karaesmen

Yeni kanıt: Bakteriler uzayda


akarun@boun.edu.tr
karaesmn@metu.edu.tr

uzun yıllar yaşayabiliyor


DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ DİJİTAL YÖNTEMLERLE
DEĞERLENDİRMEK
Japon araştırmacılar kurutulmuş bakteri yumaklarını uzaya gönder- Dijital Dönüşüm konusu, 10. Kalkınma Planının da, 11. Kalkınma Planı-
diler. Araştırma sonuçları, uzayda yaşamın topluluklar halinde ken- nın da ana öncelikleri arasında. Tübitak 2016 yılında bu konuda bir yol hari-
tası hazırladı. O yıllarda rektör yardımcısı olarak, görevim gereği bu tür dö-
di başına sürebileceğini ve mikropların dış etmenlerden korunmaksı-
kümanları okuyor, görüş yazıp yolluyordum. Onun için dijital dönüşüm konu-
zın uzun süre canlı kalabileceklerini ilk kez gözler önüne serdi. sunda devletin bir stratejisi olduğu, fon kuruluşlarının da bu strateji uyarın-
ca destekler vereceği izlenimim vardı. Bu nedenle, bu konuda pek çok pro-

U zay boşluğu
yaşam dostu bir
ortam değildir. Aşırı
je yazdım.
Bu projelerden birisi, İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklendi. Pro-
jede çok şey öğrendim, çünkü bu konu, bir kişinin bilebileceğinden fazla ala-
sıcaklıklar, düşük nı kapsadığından, interdisipliner bir proje ekibi kurduk.
basınç ve ışınım Bir imalat sanayi şirketinin dijital dönüşümde nerede olduğunu değerlendi-
hücre zarlarını hızla ren bir araç tasarladık. Şirket genel müdür yardımcısı, kalite uzmanı gibi tüm
aşındırabilir, DNA’yı alanlara hakim birisi ile yüz yüze bir sohbet gerçekleştiriyoruz: Bazı soru-
yıkıma uğratıp, boş- lar soruyoruz. Sorulara verilebilecek cevaplar aslında bizde var; her biri belli
lukta bir biçimde
bir seviyeye işaret ediyor. Ancak bunları göstermiyoruz; verilen cevabın hangi
yer edinebilmiş olan
kategoriye yakın olduğunu değerlendiriyoruz. Şirket ona göre bir puan alıyor.
yaşam biçimlerini
yok edebilir.
Proje ortaklarımız İstanbul Dudullu Organize Sanayi Yönetim şirketi ve İstan-
Ne var ki, kimi bul Sanayi Odası’nın yardımıyla bu mülakatı 100 şirkette tamamladık. Büyük
bakteriler biraraya bir deneyim oldu; hem çok ileri hem de daha başlangıçta şirketler gördük.
Dünya’ya gönderildiği bu bakteriler uzay İşin bundan sonraki kısmı, dijital dönüşüm verisinin veri analitiği yöntem-
gelerek bu amansız koşullara karşı ko- istasyonuna bağlı metal levhaların için-
yabiliyor ve birlikte oluşturdukları kütle- leri ile analiziydi: Şirketlerin benzerliklerini, farklarını ve neleri daha iyi ya-
deki küçük haznelere sıkıştırılmışlardı.
nin dış katmanları sayesinde kendilerini pabileceklerini anlamak üzere, veriyi inceledik. Elimizdeki veride kimler ile-
Araştırmacılar gönderilen örnekleri yeni-
koruyabiliyorlar. 26 Ağustos’ta Frontiers den sulandırdılar ve bakteri besinleriyle
ride, kimler orta seviyede, kimler daha yeni başlıyor? Türkiye şartlarında ile-
in Microbiology dergisinde yayımlanan besleyip büyümelerini beklediler. Uzay- ri bir şirket ne yapıyor da ileri gidiyor? Orta seviyedeki bir şirkete söylesek, o
rapora göre ‘5 kağıt sayfa inceliğindeki da geçen 3 yılın ardından, 100 mikro- da bunları yapsa? Veriye bu gözle baktık. Değişik sektörleri grupladık; tekrar
Deinococcus türü bakteri yumaklarının metre kalınlığındaki bakteri yumaklarının baktık. Bunlardan epey bir şey öğrendik.
göbeğinde bir araya toplanan mikroplar, canlı kalmayı başaramadıkları görüldü.
dünyanın yörüngesinde yer alan Ulusla- Orijinal Ürün Üreticisi
DNA çözümlemeleri örneklerdeki gene-
rarası Uzay İstasyonu’nun dış bölümün- tik malzemenin ışınımın etkisiyle kavrul- Orijinal Ürün Üreticisi (OEM) diye bir kavram var. Örneğin bir otomobil fir-
de üç yıl boyunca canlı kalabilmişler’. duğunu ortaya koyuyordu. ması, orijinal ürün üreticisi. Otomobilde binlerce parça var. Bunları kendi-
Bu tür mikrop kümelerinin aynı yıldız 500 ve 1000 mikrometre kalınlığındaki si üretmiyor; diğer firmalara, telif haklarına sahip olduğu bir tasarımı üret-
sistemindeki gezegenler arasında gezi- yumakların dış katmanları da cansızdı tiriyor. Bu tedarikçiler, Türkiye sanayisinin önemli bir kısmını oluşturuyor.
nerek yaşamı evrenin her yanına yaymış ve morötesi ışınlar nedeniyle renkleri Önemli bir OEM’in tedarikçisi olmak, sanayi şirketlerini çok geliştiriyor; çün-
olabilecekleri düşünülüyor. solmuştu ve kurumuşlardı. Gelgelelim kü OEM, kalite, zaman planı ve verimlilik için standartlar getiriyor. Dolayı-
Daha önceki araştırmalar mikropların ki, bu cansız hücreler iç kesimlerdeki
sıyla, OEM’ler için çalışan şirketler, üretim yönetimi açısından gelişmiş olu-
yapay göktaşlarının içine yerleştirilmeleri mikropları uzayın tehlikelerinden koru-
muşlardı. Yamagishi’ye göre, daha bü- yorlar. Oysa ürün geliştirme ve müşteri yönetiminde hiç bir şey yapmıyorlar;
durumunda uzayda canlı kalabildikle- çünkü tek bir müşterileri var; o da ürünün telif haklarına sahip; ürünü geliş-
rini ortaya koyuyordu. Kanada Calgary yük yumakların içine gömülü mikropların
yaklaşık yüzde 4’ü canlı kalabilmişti. tirmelerini istemiyor.
Üniversitesi mikrobiyoloji uzmanlarından Bu bulgularımız, Otomotiv Sanayisinde yapılan diğer araştırmalarla uyumlu.
Margaret Cramm, bu çalışmada uzay- Uzay koşullarıyla karşı karşıya kalınan
bir, iki ve üç yılın ardından elde edilen Diğer bulgularımız da, organizasyondan müşteri yönetimine, ürün geliştirme-
da yaşamın topluluklar halinde kendi
bakterilerin canlı kalabilme verilerini de- den tedarik zinciri ve üretim yönetimine yapılması gerekenlere işaret ediyor.
başına sürebileceğinin ve mikropların
dış etmenlerden korunmaksızın uzun ğerlendiren Yamagishi, 1000 mikromet- Türk sanayisine göre tasarlanmış, özgün, yerel bir değerlendirme aracı ge-
süre canlı kalabileceklerinin ilk kez göz- relik yumakların uzayda sekiz yıl boyun- liştirdik. Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, geliştirdiğimiz yöntem
ler önüne serildiğini belirtiyor. Araştırma ca yaşamlarını sürdürebileceklerine ve için patente başvurdu ve bu yöntemi lisanslamak, başka sektörlerde, başka
bu sürenin bir olasılıkla Mars’a gitmek organize sanayi bölgelerinde uygulamak için çalışıyor. Veri noktalarımız art-
sayesinde panspermia kuramını destek-
için yeterli olabileceğine dikkat çekiyor. tıkça, ölçümleme ve karşılaştırma kapasitemiz artacak.
leyici olası bir başka veriye ulaşıldığına Mikrop kümelerinin uzaya nasıl
inanılıyor. ulaşabilecekleri henüz tam olarak bi- Diğer projelere ne oldu? 2020 başında COVID19 salgını başladı; tüm önce-
Tokyo Üniversitesi eczacılık ve linmiyor. Bunların küçük göktaşlarıyla likleri değiştirdi. Şu anda bundan başka bir şey düşünemiyoruz.
yaşam bilimleri profesörü ve Tokyo Uzay fırlatılabileceklerine, ya da gökgürültülü Oysa pandemi, dijital dönüşümü hızlandırdı: Türk sanayisinin ayakta kal-
Bilimleri Enstitüsü astrobiyoloji uzman- fırtınalar nedeniyle Dünya’nın manyetik ması için dijital dönüşüm, eskisinden de önemli olacak. Geçtiğimiz yılları di-
larından Akihiko Yamagishi ve arka- alanında meydana gelen oynamalarla jital dönüşüm nedir konuşmaları dinleyerek geçirdik. Artık nerede olduğumu-
daşları, 2015 yılında, stratosferdeki gibi uzaya püskürtülebileceklerine inanan zu ölçümleme zamanı. Ondan sonra her şirket, kendi önceliklerini belirleyip,
aşırı uçlarda koşulların egemen olduğu Yamagishi, günün birinde Mars’ta ya-
burada ilerlemek için projeler geliştirmeli. Bu ihtiyaçların Türkiye’de gelişti-
ortamlarda canlı kalabilen ve ışınıma şam belirtilerine tanık olunması duru-
rilmiş teknolojiler ile karşılanması için planlı bir çalışmaya ihtiyaç var.
dirençli olan kurutulmuş Deinococcus munda bu türde bir kozmik yolculuğun
kanıtlarını bulmayı umuyor.
TÜSİAD, SD2 adlı projesinde, birkaç yıldır böyle bir çalışma yürütüyor. Üni-
bakteri yumaklarını uzaya gönderdiler. versitelerimizin böyle projeleri var. Bu çalışmaların devlet destekleri ile hız-
NASA uzay adamlarından Scott Kel- Derleyen: Rita Urgan landırılması, Kalkınma planlarında ortaya konulan stratejinin bir gereğidir.
ly’nin uzay istasyonunun dışına iliştirdiği If Bacteria Band Together, They Can Survive for
ve her yıl bunlardan alınan örneklerin Years in Space Science News/
Araştırma Gündemi HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 4
Hazırlayan: Nilgün Özbaşaran Dede
nilodede@hotmail.com

Yerçekimsizlik beyni değiştiriyor


U
luslararası Uzay de artıyor.
İstasyonu’ndan Araştırmacılar başka
dönen astro- değişimler de tespit ettiler.
notları birçok hastalık riski Beyin sıvısındaki değişim

Dünyamızın uydusu
bekler: Yüksek kozmik ışın beyin dokusunu da etkili-
yüzünden mesela kanser yor. Kozmonotların beyinle-

yine şaşırttı
riski artarken, eksik olan rindeki Sulcus Lateralis ve-
yerçekimi nedeniyle kaslar ya Sylvius oluğu (beyin ya-
zayıflar ve kemiklerde kal- rımkürelerinin kaide veya
siyum oranı düşer. Dola- alt yüzlerinde bulunan de-

A
y uzun yıllar boyu ölü, soğuk ve kurak bir gökcis- yısıyla da ilerde osteopo- rin bir yarık) bölgesinde ve
mi olarak biliniyordu. Ardından dünyamızın uydu- roz tehlikesi da artar. Tüm beyin sıvısıyla dolu ventri-
sundaki kutup kraterlerinde su buzu şeklinde su- bunlar yetmezmiş gibi şim- küllerinde daha az gri mad-
yun ve kayaçta ise hidroksilin bulunduğu öğrenildi. Ancak di de uzun süre uzayda denin bulunduğu görüldü.
metalleri oksitleştirecek oksijen eksik. Ayrıca güneş rüzgarı kalmanın beyni de etkiledi- Buna karşın daha yukarıda
Ay’daki regoliti indirgiyor. Bu nedenle Ay kayacı yerkabuğuna ği ortaya çıktı. bulanan beyin bölgelerinde daha fazla gri madde birik-
kıyasla daha fazla elementer demir içeriyor. Science Advances dergisindeki araştırma sonuç- ti. Ancak buna rağmen kozmonotlarda nöronal semp-
Bu aynı zamanda şu anlama geliyor: Dünyamızdan ve larına göre uzayda uzun süre geçiren astronotların be- tomlar görülmedi. Araştırmacılar bunların dışında koz-
Mars’tan farklı olarak Ay’da hematit (Fe2O3) biçiminde pas yinleri değişiyor ve bu değişim dünyaya döndüklerin- monotların beyninde, yani hareketlerden sorumlu olan
hiç olmamalıydı. Fakat sürpriz bir biçimde Ay’da pasın var- de de kalıcı oluyor. Araştırma çerçevesinde altı ay ve- bölgelerde yeni bir adaptasyon etkisi fark ettiler. Örne-
lığı tespit edildi. Ay’da pasın varlığıyla ilgili veriler Hintlile- ya daha uzun bir süre Uluslararası Uzay İstasyonu’n- ğin kaslara sinyaller gönderen serebral kortekste bulu-
rin Chandrayaan-1 uydusundaki Moon Mineralogy Map- da kalan 11 erkek kozmonot incelendi. Kozmonotla- nan motor kortekste, araştırmaya göre beyin dokusu-
per enstrümanıyla alındı. Ay’daki kutup bölgelerine ait ve- rın beyinleri üç kez manyetik rezonans tomografisiyle nun kütlesinin arttığı anlaşıldı.
rilerde Apollo örneklerinden ve alt enlemlerdekinden fark- kontrol edildi. İlk inceleme istasyona gitmeden önce, Beyin ve hareket aparatı dünyanın yerçekimine gö-
lı olan spektral izler gören araştırmacılar, bunları yakından in- ikincisi dünyaya gelmelerinden hemen sonra ve üçün- re uyumludur. Yerçekimsiz ortamda hareket etmek ve
celediklerinde yansıyan ışının hematite ait olması gerektiği- cü inceleme ise yedi ay sonra gerçekleştirildi. Görün- nesneleri tutmak kozmonotlar için ilk başlarda çok zor-
ni anladılar. Uzmanlar buna ilk önce inanmak istememiş ol- tü veren sisteme göre 6 aylık yerçekimsiz bir ortamda dur. Beyin bazı şeyleri öğrenmek zorunda ve buna gö-
salar da tüm kontroller Ay’ın yüzeyinde hematit bulunduğunu bulunduktan sonra örneğin beyindeki sıvı dağılımın- re uyum sağlar. Burada ilginç olan nokta şu: Kozmo-
kanıtlıyor. Daha çok yüksek enlemlerde yoğunlaşan hematit, da önemli bir değişiklik yaşanıyor: Kafatasının üst kıs- notlar uzaydan döndükten yedi ay sonra bile beyinde
dünyaya dönük yüzünde daha fazla bulunuyor. mının hemen altındaki bölgelere daha az sıvı giderken, yaşanan değişimler tümüyle yok olmamış. Bu değişim-
Peki dünyamızın uydusundaki bu “pas” nereden geliyor? sırt omuriliği yönünde daha fazla sıvı birikiyor. Sonuç- lerin kalıcı olup olmadığını sinirbilimciler iki yıl içinde
Dünyamıza dönük tarafta daha fazla hematitin bulunma- ta beyin-omurilik sıvısının dolaşımında problemler ya- tekrar incelemek istiyorlar.
sı Dünya ile bağlantılı olabileceğinin bir işareti mi? Japon Ay şanıyor. Bu olumsuzluk ise misyonun başında görme Macro – and microstructural changes in cosmonauts’ brains after long-
duration spaceflight, Science Advances, 4.09.2020.
uydusu Kaguya’nın ölçümleri gerçekten de Dünyamızın üst zorluğuna yol açıyor, çünkü göz basıncı önemli ölçü-
atmosferindeki plazma ve oksijenin Ay’a kadar ulaşabilece-

Yön bulma zayıflığı


ğini gösteriyor. Bu transfer özellikle de dolunayda, güneşten
bakıldığında Ay, Dünyanın arkasında göründüğü zamanlar
gerçekleşiyor. Çünkü o zaman dünyamızın uzun manyetik

Alzheimer riskini
kuyruğuna giriyor ve santimetrekare başına ortalama olarak
26.000 oksijen iyonu alıyor. Bu da yaklaşık olarak beş ile
dokuz ağırlık yüzdesinde hematit oluşması için yeterli olu-

açığa çıkartıyor
yor. Bununla birlikte bu hematit normal koşullarda, güneş
rüzgarlarındaki oksijenle hemen indirgenirdi. Fakat burada
aynı anda iki koruyucu faktör devreye giriyor: Ay, Dünyamı-

D
zın manyetik kuyruğunda bulunduğunda, güneş rüzgarı akı-
mı yüzde birin altına düşüyor. Ayrıca Ay’daki yüksek enlem- ünya genelinde en sık görülen nörodejeneratif has- taşıyan kişilerde, bu beyin bölgesindeki ilk hasarlar, genç ye-
ler ekvatorda hüküm süren güneş rüzgarlarının sadece yüz- talıklardan biri olan Alzheimer’in sebebi birçok du- tişkinlik döneminden itibaren tespit edilebiliyor. APOE-4 ta-
de dokuz ila yüzde 26’sını alıyorlar. Bu bölgede çevrenin in- rumda belirsiz. Çevresel faktörler, enfeksiyonlar ve şıyıcılarında bu erken hasarların, yön bulma yetisinde etki-
genetik yatkınlık gibi nedenler bilinenler arasında Mesela apo- li olup olmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar, bu hasa-
dirgeyici etkisi daha zayıf olduğu için de en fazla hematit
pilpoprotein E ve APOE-4’e ait belli başlı gen varyantlarını ta- rı kapatan ve engelleyen sanal bir navigasyon testi geliştirdi-
bulunuyor. Ancak üçüncü bir faktör daha var. Bilim insanları şıyanlarda Alzheimer riski iki kat fazla. Bu gen varyantları- ler. Bu deneyde genetik yatkınlığı bulunmayan ve 65 APOE-4
Ay regolitindeki suyun minik demir tanecikleriyle, demir ok- nı taşıyan insanlar gelecekte gen testi olmadan erken tanıyla varyantını taşıyan 65 kişi sanal bir peyzajdaki belli başlı yerle-
sit hidroksit (FeOOH) olarak reaksiyon gösterebileceğini dü- teşhis edilebilecek. Çünkü on yıllardan bu yana APOE-4 ge- ri hatırlamak zorunda bırakıldı. Sonuçta APOE-4 genini taşı-
şünüyorlar. Bu da güneş ışını ve meteorit çarpmalarıyla he- ni, büyük beyin kabuğunun önemli bir bölümünün işlevini bo- yan kişiler yön bulma konusunda çok daha kötüler. Bu özel-
matite dönüştürülebiliyor. Bu süreç her şeyden önce Dün- zuyor. Bu beyin bölgesinde mekansal yön bulma ve “mental likle de yol işaretlerinin bulunmadığı ve katılımcıların tama-
yamıza dönük tarafta geçerli olabilir. Son araştırma sonuç- kartlar” için önemli olan ızgara hücreleri yer alır. ‘Örneğin gece men zihinsel haritalarına güvenmek zorunda kaldıkları durum-
ları güneş sistemimizde çok karmaşık süreçlerin işlediğini karanlığında banyonun yolunu bulabilmek için, evin düzenini da daha belirgin. Tüm bunlar bu hasarların entorhinal korteks-
gösterdi. Bu yüzden bu bilgileri kontrol etmek için Ay’a ye- bilmek dışında herhangi bir bilgiye ihtiyaç duymadan bir oda teki ızgara hücre sistemiyle sıkı sıkıya ilişkili olduğunu gösteri-
niden insanlı yolculuk yapmak ilginç olacak. ABD 2024 yı- içindeki pozisyonumuzu takip eden bir mekanizmaya ihtiyacı- yor; bu da katılımcıların beyin etkinliklerinin fonksiyonel man-
lında Artemis misyonuyla yeniden Ay’a inmeye düşünüyor. mız var’ diyor araştırmacılar. Bu yön bulma entegrasyonu, en- yetik rezonans tomografisiyle incelemeleri sonucunda kanıt-
torhinal korteksteki ızgara hücreleri tarafından gerçekleştirilir. landıB. ilim insanları yeni bilgiler ışığında Alzheimer hastalığı-
ESA’nın ise Ay istasyonuyla ilgili planları var.
Fakat araştırmalar entorhinal korteksin, Alzheimer’den za- nın ilk belirtilerin ortaya çıkmasından on yıl kadar önce teşhis
Widespread hematit at high latitudes of the Moon, Science Advances, rar gören ilk beyin bölgelerinden biri olduğunu gösteriyor. Bu edilebilmesini umuyorlar.
2.09.2020. yüzden Alzheimer’in ilk belirtileri mekansal yön bulma ve yol- Unmasking selective path integration deficits in Alzheimer’s disease
da kaybolma gibi semptomlar. Hatta APOE-4 gen varyantını risk carriers, Science, 28.08.2020.
Araştırma Gündemi
Kalp
HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 5

A Bering denizinde
laska ve Rusya ara-

hastalarına da
sında kalan Bering
denizindeki kış bu-
zu git gide küçülüyor. Son bir

spor öneriliyor
rekor erime
araştırmaya göre her kış yeni-
lenen buz son olarak 5500 yıl-
dan bu yana olmadığı kadar
küçülmüş. Amerikalı bilim in-
sanları araştırma çerçevesin-
de St. Matthew adasını ince-
lediler. ‘Bering denizinin orta-
sındaki bu küçük ada, çevre-
sindeki okyanus ve atmosfer-
lerde nelerin yaşandığını fiilen
kaydetti’ diyor araştırmayı yö-
neten Miriam Jones. Araştır-
macı 2012 yılında adadan alı-
nan 1,45 metre uzunluğun-
daki karot örneğini analiz et-

‘D
ti. Jones ekibiyle birlikte ok- üzenli olarak yapılan antren-
sijen izotopları 16 ve 18’in yo-

Asfalt sanılandan daha fazla


manlar hastalıkların ortaya
ğunluğuna odaklandı. Çeşitli çıkmasını önlemekle kalma-
tabakalardaki bu izotoplar, at- yıp, ilerlemiş kalp hastalığına sahip kişiler-

zararlı madde yayıyor


mosferdeki ve Pasifik okyanu- de erken ölüm riskini de düşürüyor’ diyen
sundaki son 5500 yıllık deği- Roma Spor ve Tıp Enstitüsü’nden Anto-
şimi gösteriyorlar. Araştırma- nio Pelliccia “European Society of Cardio-

Y
cılar 1979 yılına ait uydu gö- logy” (ESC) çerçevesinde ilk kez kalp has-
ollarda, kaldırım- larda hatta çatılarda bile kulla-
rüntülerinden, Arktikteki bu- nılan asfalt, sı- cakken yumuşaktır ve mıcırla- tası insanlar için spor etkinliklerini açıkla-
zun yıllardan bu yana küçüldü- rın petrol türevli zift ile karıştırılmasıyla elde edi- dı: Buna göre kalp hastaları da haftada en
ğünü biliyorlardı. Buna para- lir. Uzun bir süredir asfal- tın özellikle de ısıtılması sıra- az 150 dakika çok yorucu olmayan antren-
lel olarak dünyadaki ortalama sında aralarında uçucu or- ganik maddelerin de bulunda manlar yapmalı. Hafif ağırlıklarla yapılan
hava sıcaklığı ve atmosferde- gazları ve havada asılı par- çacıkları yaydığı bilinmektedir. antrenmanlar özellikle fazla kilolular, yük-
ki CO2 oranı da durmadan ar- Bu hidrokarbür bileşimleri yere yakın ozonun oluşumunu sek tansiyon hastaları veya diyabetliler için
tıyor. Bugüne kadarki tahmin- ve ikincil organik aerosol- leri tetikleyebiliyorlar. Organik öneriliyor. Ayrıca bisiklet sürmek, yürümek
lere göre Bering denizinde kış aerosoller çapları en fazla 2,5 mikrometre olan ultra ince ve yüzme gibi uzun süreli sporlar da öne-
aylarında oluşan buz tabaka- toz partiküllerini oluştururlar. Araştırmacılar asfalttan ne miktarda uçucu hidrokarbürün ve ikin-
rilmekte. Hareket hemen hemen tüm kalp
sının stabil olduğu sanılıyordu. cil organik aerosolün yayıldığını öğrenmek için farklı testler yaptılar. Yale Üniversitesi’nde Pe-
eyush Khare yönetiminde çalışan araştırmacılar, laboratuvar deneylerinde yol asfalt örnekleri- hastalıkları türü için sağlıklı. Gerçi ESC
Sadece son iki yıldır önemli önerileri ilk kez bir araya getirildi ama yeni
ni ilk önce 40 ila 200 derece sıcaklıktaki kuvars boru odacığına yerleştirdiler. Bu sıcaklıklar as-
bir küçülme fark edilmişti. Ka- faltın yoğun güneş altında sokaklara döküldüğünde sahip olduğu sıcaklıkla aynı. Araştırmacı- değiller aslında. Sporun kalp hastaları üze-
rot örneğinin analizi sayesin- lar ayrıca güneş ışınının termal etkisinin asfalttaki buharlaşmayı teşvik edip etmeyeceğini de rinde olumsuz etki yapacağını araştırma-
de uzmanlar artık buzun diğer test ettiler. Bunun için de UVA ve UVB ışınlı 75 W güneş spektral lambası kullandılar. Deney- cılar kabul etmiyorlar. Londra St.George’s
bin yıllara kıyasla önemli ölçü- ler sırasında ortaya çıkan buharların madde oranları, her şeyden önce iyon kromatografı kulla- Üniversitesi spor kardiyologlarından San-
de küçüldüğünü tespit ettiler. nılarak belirlendi. Uzmanlar asfalttaki organik kirletici maddelerin sıcaklığın 40 ila 60 dereceye jay Sharma ‘Sportif hareketler yüzünden
‘Son zamanlarda gözlemledi- yükselmesiyle iki misli buharlaştığını buldular. Daha yüksek uçucu hidrokarbon emisyonları ise, kalbin durması veya kalp enfarktüsünün
ğimiz 5500 yıl için eşsiz diyor’ ikincil organik aerosolllerin yani ultra ince tozların oluşma potansiyelini artırıyor. Fakat sıcaklık meydana gelme riski son derece düşük’
araştırmayı yöneten Matthew tek faktör değil. UV ışınlarının da asfalt emisyonları üzerinde önemli etkisi var. Testler kuvvet- diyor. Her ne kadar bazı hastaların dikkatli
Wooller (Alask Stable Isotope li bir güneş patlamasının, toplam emisyonu yaklaşık olarak yüzde 300 artırdığını gösteriyor. Bu
olmaları gerekiyorsa da – örneğin kalp pi-
Facility Araştırma Enstitüsü). da asfalt emisyonlarının özellikle de yüksek sıcaklıklarda ve yüksek güneş ışını karşısında ikin-
cil aerosol oluşum için önemli bir kaynak olduğu söylenebilir. Araştırmacılara göre örneğin Los li taşıyanlar- düzenli hareketlerin olumlu ta-
Erime bu hızda devam ederse rafları, olumsuzlardan fazla. Ancak bir has-
Angeles’deki organik aerosollerin yüzde 70 ila 80’i fosil yakıtların yakılmasıyla değil asfalt gibi
yakında Bering denizi tama- diğer kaynaklara uzanıyor. ta on beş dakikadan fazla göğüs ağrısı çe-
men buzsuz kalır ve bunun da Asphalt-related emissions are a major missing nontraditional source of secondary organic aerosol precursors, kerse, ambulans çağırılması gerekiyor uz-
ekosistem üzerinde çok büyük Science Advances, 2.09.2020. manlar. Spor yapan kalp hastalarına kan
etkileri olur. sulandırıcı da almaları öneriyor. ESC nor-
High sensitivy of Bering Sea winter sea
ice to winter insolation and carbon dioxide
Nebra gök tekerinin yaşı malde pek sportif olmayan kalp hastaları-
na, spora başlamadan önce doktora da-

yanlış mı hesaplanmış?
over the last 5500 years, Science Advances, nışmaları konusunda uyarıyor. Antrenman-
2.09.2020 lar da tıpkı ilaçlar gibi bireysel olarak seçil-

N
meli. Hareket türünün önemi yok aslında,
ebra gök tekeri tartışmalı bir buluntu olmak- rak 3600 yıl yaşındalar. Krau- önemli olan hastaların hareket etmeleri ve
tan çıkamadı bir türlü. Alman arkeologlar şim- se ve Gebhard ayrıca Sakson- sevdikleri bir spor türünü bularak uzun sü-
di bu astronomik nesnenin yaşı hakkında kuşku- ya – Anhalt eyaletindeki bulun- re devam etmeleri diyor kardiyologlar. Av-
ya düştüler. Tekerin gerçek olduğuna inanan uzmanlar, De- tu yerinin doğruluğundan da rupa Kardiyoloji Birliği, dünyanın en büyük
mir Çağ’ına ait olduğunu söylüyorlar. Münih Eyalet Arkeo- kuşkulanıyorlar. Nebra gök te- kardiyoloji topluluğu olduğunu iddia ediyor
loji Koleksiyonu müdürü Rupert Gebhard ve Goethe Üni- keri, gökyüzünü gösteren dünyanın en eski somut görüntü- ve kalp-dolaşım tıbbının geliştirilmesi için
versitesi’nden Rüdiger Krause, buluntu yerinin rekonstrük- südür. Teker 1999 yılında iki defineci tarafından Nebra ya- 150 ülkeden çok sayıda uzman bir araya
siyonu ve diğer koşullar için çeşitli verileri yeniden değer- kınlarında bulunmuştu. Ancak buluntu daha sonra 2002 yı- getirmiş durumda.
lendirdiler. Analizlere göre teker sanılandan 1000 yıl daha lında Basel’de gerçekleştirilen bir müzayede de görüldük-
yeni, uzmanlar ‘bu yüzden Demir Çağ’ına tarihlendirilme- ten sonra koruma altına alınmıştı. 2020 ESC Guidelines on sports cardiology and
exercise in patients with cardiovascular disease, European
li’ diyorlar. Fakat tekerle birlikte koruma altına alınan bronz Critical comments on the find complex of the so-called Nebra Sky Disk,
Heart Journal, 29.08.2020.
https://dguf.de/fileadmin/AI/ArchInf-EV_Gebhard_Krause_e.pdf
parçalar gerçekten de Tunç Çağı’na aitler ve yaklaşık ola-
Tekno Vitrin HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 6

Acıya insan cildi gibi tepki veriyor


Avustralya’daki RMIT Üniversitesi’nde nikler, insan saçından bin kat daha ince
acıya insan cildi gibi tepki veren elektronik olan ve sıcaklığa tepki veren kaplamalar

AirPods Pro’nın yapay cilt geliştirildi. Henüz prototip aşa-


masında olan yapay deri, insan derisinin
ve uzun süreli belleği kullanma şeklini
taklit eden elektronik bellek hücrelerinin
yeni rakibi anlık geri bildirim yanıtlarını taklit edebil-
diği gibi sinir sinyallerinin beyne gittiği
oluşturduğu beyni taklit eden bellek tek-
nolojilerinin kullanılmasıyla elde edilmiş.
Huawei firmasının yeni kulaklığı hızla acı verici duyumlara yanıt verebiliyor. Uzmanlar, RMIT Üniversitesi’nde gelişti-
FreeBuds Pro, AirPods Pro’ya rakip Madhu Bhaskaran yönetimindeki ekip rilen yeni yapay cildin, mekanik basınca,
olarak geliyor. Tam kablosuz olan tarafından geliştirilen yapay derinin insan sıcaklığa ve acıya gerçeğe yakın tepkiler
kulaklık, tasarım açısından Apple’ın derisinin özelliklerine sahip olduğunu ve şimdiye kadar hiçbir verebileceği ve doğru elektronik yanıtı sağlayabileceğine ina-
kulaklığına benziyor ve aktif gürültü elektronik teknolojinin insanlığının acı hissini gerçekçi bir şekil- nıyorlar. Bilgi için: https://www.rmit.edu.au/news/all-news/2020/sep/
engelleme (ANC) teknolojisiyle dikkat de taklit edemediğini söyledi. Yeni yapay deri, gerilebilir elektro- electronic-skin
çekiyor. Kirin A1 çip setinden güç
alan cihaz, Bluetooth 5.2 bağlantısını
destekliyor. Her kulaklıkta üç mikro-
fon ve 52.5 mAh pil bulunuyor. Siyah,
gümüş ve beyaz renk seçenekleriyle
gelecek olan kulaklığın Ekim ayında Spor yapanlar için
Avrupa’da satışa sunulması bek-
leniyor. Fiyatı: 150 Avro. Bilgi için: dayanıklı akıllı saat 16 tonluk dev:
https://www.huaweicentral.com/
huawei-freebuds-pro-renders-and-in-
formation-leak-reveals-design-chan-
Honor markasının başarılı akıllı saat modellerine bir yenisi daha ekleniyor. Açık havada
spor yapmayı sevenlere hitap eden Honor Watch GS Pro hem uzun kullanım süresi Volta Zero
sunuyor hem de zorlu koşullara dayanacak kadar sağlam bir gövdeye sahip. Paslan- Kent içi kargo ve eşya taşımacılığı için
ges-launch-set-for-hdc-2020/ maz çelik çerçeveye ve polikarbonattan üretilmiş bir dış gövdesi var ve saatte 1.39 geliştirilen 16 tonluk elektrikli kamyon
inçlik AMOLED ekran kullanılmış. Akıllı saat MIL-810G standardıyla darbelere, suya ve Volta Zero, farklı tasarımıyla dikkat çekiyor.
Gigibyte’dan profesyonel şoklara dayanıklılık sunuyor. Tek şarjla yirmi beş gün kadar kullanılabilen saat, GPS’nin
açık bırakılması halinde bu süre 48 saate iniyor. İki saatlik şarj ile 100 saate kadar ek
Dünyanın ilk 16 tonluk ticari aracı olarak
oyunculara özel dizüstü süre elde ediliyor. Fiyatı: 250 Avro. Bilgi için: https://www.theverge.com/2020/9/4/21411348/ tanıtılan kamyonun iki farklı batarya seçe-
neğiyle, 150 ve 200 kilometre menzil sun-
honor-watch-gs-pro-es-smartwatch-magicbook-14-15-pro-pad-6-x6-ifa-2020
Gigabyte oyunu donanımları paza- duğu söyleniyor. Bataryaların kapasitesi
rında bu kez biraz daha profesyo- ise 160 ve 200 kWh olarak açıklandı. Arka
nelleri hedefleyen bir oyuncu dizüstü tekerleklere güç vermek için geleneksel
geliştirdi. Gigabyte AORUS 15P tasa- sistemler yerine e-Axle olarak isimlendi-

Her oyun türüne uyum


rım ta- rilen daha yenilikçi bir sistem kullanılıyor.
rafında Elektrik motoru, şanzıman ve aksın hafif
pek çok
sağlayan kablosuz fare
ve kompakt yapıdaki e-Axle birimi içeri-
ödüle sinde birleştirildiği sisteme lityum demir
layık gö- fosfat bataryalar enerji veriyor. Şirket bu
rülmüş. Razer Naga Pro kablosuz fare her oyun tü- pillerin uzun kullanım ömrü, dayanıklı pil
Yeni rüne göre optimize edilmiş, üç farklı yan pla- tasarımı ve termal kararlılık gibi özellik-
oyuncu kaya sahip ve iki farklı bağlantı teknolojisiyle geniş bir kullanım alanı sunuyor. lerinden dolayı tercih edildiğini söylüyor.
dizüstü modeli G2 Esports ekibiyle Yeni farenin Razer Focus+ optik sensoru, 20000 DPI hassasiyet seviyesine çı- 8600 kilogram maksimum yük kapasitesi-
tasarlanmış ve Red Dot 2020 tasarım karken, akıcı bir şekilde hareketleri takip edebiliyor ve kişiye göre kalibrasyon
ne sahip Zero’nun kargo bölümü, Avrupa
ödülünü almış. Tasarımın spor araba- yapabiliyor. Razer optik tuşlarsa basınç yerine ışığı kullanarak daha hassas bir
kullanım sunuyor. Tuşların 70 milyon basışa kadar dayanıklı olduğu söyleniyor. standartlarındaki 16 palete ev sahipliği
lardan ilham alındığı belirtiliyor. Son yapabilecek boyutta tasarlanmış. Soğut-
HyperSpeed Wireless teknolojisiyle 2.4 GHz üzerinden daha verimli bağlanan
derece ince bir yapıya sahip olan di- fare aynı zamanda Bluetooth teknolojisini de destekliyor. Batarya 2.4 GHz ma özelliğine sahip kargo bölümüne de
züstü sadece iki kilo ağırlığında ve 15 bandında yüz saate kadar, Bluetooth üzerinde ise 150 saate kadar kullanım sahip aracın maksimum hızı 90km/s ile
inçlik Full HD ekranında 144 Hz ta- süresi sunuyor. Fare kablosuz şarja da uygun. Fiyatı: 150 Dolar. Bilgi için: https:// sınırlandırılmış. Bilgi için: https://www.carsco-
zeleme hızına ulaşıyor. Her tuşu RGB www.theverge.com/2020/9/3/21418172/razer-naga-pro-wireless-gaming-mouse-mmo-mo- ops.com/2020/09/volta-zero-is-a-16-tonne-elect-
aydınlatmalı klavye ise ince profile ba-battle-royale ric-truck-with-a-central-driving-position/
katkı yapıyor. Onuncu nesil Intel Core
i7-10750H işlemci ve GeForce RTX
2010 ekran kartıyla donatılan sistem-
de 12 V çift fan ve 5 ısı borusuna Korona verileri yakında
Google Haritalar’da
sahip WINDForce Infinity özel soğut- Google yakında haritalar uygulamasında Covid-19 verilerini de göstermeye başlaya-
ma sistemi kullanılmış. Web kamerası cak. Türkiye’de de kullanılacak olan yeni özellik sayesinde Google Haritalar’dan vaka
menteşenin üzerine yerleştirilmiş olan yoğunluğu takip edilebilecek. Jane Manchun Wong tarafından paylaşılan görüntülere
Gigabyte AORUS 15P modeli 64 göre, uygulamaya eklenecek olan bir katmanla birlikte, bölgelerdeki koronavirüs vaka
GB’a kadar DDR4 bellek seçenekleri sayıları haritada gösterilecek. Haritalar ayrıca bölgedeki vakaların arttığını veya azaldı-
ve 2xM.2 SSD girişleri sunuyor. Fiyatı ğını da gösterecek. Veriler Wikipedia, The New York Times, Johns Hopkins Üniversitesi
1600 Dolardan başlıyor. Bilgi için: https:// ve Brihanmumbait Municipal Corporation’dan sağlanacak. Veriler şimdilik ülke ve eya-
www.gigabyte.com/Laptop/AORUS-15P--Intel-10th- letlere göre vaka dağılımlarını gösterse de daha sonra sokaklara kadar daha derinleme-
Gen/sp#sp sine bir dağılım gösterecek. Bilgi için: https://www.androidcentral.com/you-may-soon-be-able-
view-covid-19-data-google-maps
Bilim Kültür
DOĞAN KUBAN HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 7

Tüketim Hastalığı
S
evgili okuyucular, rucu, kumarbaz, mafya, seks tüccarı dolu bir sefahat ve Toplumları yok etme olmasa bile, süründürmenin da-
Tüketim eğilimi azdırılmış oldukça fakir ve yolsuzluk kenti. Böyle kentler dünyada dolu. Sözde ge- ha kolay bir yolu mu var? Baştan aşağı borçlu bir toplu-
oranda cahil, geçmişi yokluk içinde ve köy- lişme simgesi bütün bu pislikler ya da azgınlıklar, abart- mu yönetenler kendi dayandıkları desteği de söken anla-
de geçmiş, sonradan görme bir kent ortamında bilinçli malar sıkıntılı, cinayetli, hırsızlarla dolu, eleştirili, sanatsız, şılmaz insanlardır.
bir tasarruf beklemek olası değildi. Fakat bunun sonunda terbiyesiz, düşüncesiz bir dile gazete ve televizyonlara İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük sosyal bilinç-
ekonomik kriz nedeni olduğunu da güvenilir ekonomist- yansıyan söylemler. Sağduyuya çağıran insanlar az değil. li filozof İbni Haldun’dur. Osmanlı zaten felsefeyi dışlamış
ler söylüyorlar. Ama ekonomi uzmanını halk zaten anlamıyor. Reklamı ise bir kültür olduğu için bizimkiler onu pek tanımazlar. Adı-
Fakat cahillerin bunu anlamadığını söylemek doğru herkes algılıyor. Zaten onlara göre hazırlanıyor. nı işitmişlerdir.
değildir. ‘Ayağını yorganına göre uzat!’ sözü bizim atasö- Kentlere yeni gelen taşralıyı ilk avlayan ilkel kapitaliz- Tunuslu İbn Haldun’un feyz aldığı asıl kaynak İspan-
zümüzdür. Kaldı ki gazeteleri ve ekranları dolduran, Tür- min en büyük tavlama silahı olan reklamdır. Siz tasarruf- yol İslamı’dır. İslam dünyasının bütün güney merkezlerin-
kiye’de yaşayan insanların çoğuna benzemeyen tiyatro tan söz eden bir yazı, krediden söz etmeyen bir banka, de Kahire’ye kadar her yerde görev yapmış bir kadıdır. Ti-
sahnelerindeki gösterişli insanlar dünyada pek çok yerde bir kumbara ilanı görüyor musunuz? Bizim çocukluğu- mur’la görüşecek kadar ün de kazanmıştır. Onun tarihi
rastlanamayacak bir hayal dünyasını yansıtıyorlar. Herke- muzda yerli malı söylemi, tasarruf haftası vardı. ‘Kitab el-İbar ‘Örnekler Kitabı’ ya da ibret alınacak olaylar
sin otomobili yok, herkes lüks dairede oturmuyor, herkes kitabının ünlü olan Girişi (Mukaddime) tarihte devletlerin
güvenlikli, havuzlu sitelerde yaşamıyor. Sağlıksız konut- Paramızın çok değerliydi doğma ve yok olma sürecinin mekanizmasını anlatır. Do-
larda oturuyor ve yaşıyor. Herkes lüks lokantalarda ye- Türkiye 1950’ye kadar, şimdikinden kat kat fakir oldu- ğal olarak bu devletler ortaçağ devletleridir. Fakat bunun
mek yemiyor, herkes lüks giyinmiyor, simit sarayları, ucuz ğu halde dönemi borçsuz bitirdi. O dönem, ekmek, şeker, ortaçağ yapısını koruyan daha yeni dönemlere de uy-
lokantaları, otobüsleri, minibüsleri, metrobüsleri dolduran benzin karne ile idi ama devlet borçlu değildik. Türk pa- duğu, Osmanlı’ya bakarak anlaşılıyor. Bugünlerde İslam
milyonlar var. Bunlar da tüketim sapkını, ama kredi kartı rası 1950’lerde Avrupa parasına göre hala değerliydi. dünyasının haline bakarak kafası ortaçağda kalmış insan-
borçlarını ödeyemiyorlar. Roma’da asistan maaşı ile şimdi bir profesör maa- ların devletlerini de kapsar mı, diye düşünmek gerek.
Bu acıklı durumun boyutunu da gazetelerde okuyo- şı ile yaşanmayacak bir rahatlıkla 1954-55’de eşimle ya- İbni Haldun’un ilginç bir gözlemi var: Genelde top-
ruz. Ama aylık geliri 1000 lira bile olmayanın 5 tane kredi şadım. Tasarruf devletten başlar. Saray yaparak, gösteriş lumlarda göçer döneminden kaynaklanan ‘asabiyyah’
kartı taşıdığını her kes biliyor. Para harcarken ilkel bir tut- yaparak değil, örnek olmak için ulaşılamayana özendir- dediği bir bütünleştirici bir dinamik özellik var. Hatta gö-
ku ile cebindekini harcayabilen aileler çocuklarını okut- memek için. Fakat daha önce bilinçli halk yapar. Alman çeri fetih yolu ile, örneğin Osmanlı devleti gibi, yerleşik
makta zorluk çekiyorlar. Milyonlarca işsize karşın, tüke- halkı, ikinci savaştan sonra büyük kentler dışında pata- bir konuma da getiriyor. Fakat birleştirici özellik olan asa-
timi pompalayan bir medya var. Bunda iktidar ve muha- tes yetiştirmek zorunda kalmıştı. Bizim köylü tarlasını bı- biyyah’, Osmanlı’nın geç dönemlerinde olduğu gibi, azal-
lefet farkı yok. Bir yanda zehir zıkkım eleştiri yazıları ve iç rakıp İstanbul’a geldi, sürünüyor ama otomobil kuyru- dıkça ve parçalanma arttıkça, devlet yıkılıyor. Türkiye
karartan rakamlar, onların yanında lüks otomobil, havuz- ğunda. Bu gidişin sonu devlet ve halk birlikte çöküntü al- Cumhuriyeti toplumda ‘asabiyyah’nın güçlendiği, toplu-
lu ‘residence’ ilanları, moda sayfaları. Lüks yaşam, güzel tında kalır. mun tek amaç için birleştiği bir ikinci dönemdir.
mankenler. Muhalif gazete de aynı. O da yaşamak için, Almadan vermek Allah’a aittir. Bu çöküntünün fotoğ- Çağdaş dünyanın dinamikleri tümüyle farklı. Fakat İs-
reklam almak için turistik geziler, lüks inşaat reklamı vere- raflarını dünyanın çeşitli ülkelerinde yıllardır seyrediyoruz. lam’da ve Türkiye’de Asabiyyah’ın zayıfladığı ülkede içer-
cek, üç sayfa spor bölümü koyacak. Ayağına pabuç zor Saraylar, cinayetler, darlıklar ve lüks reklamların resimle- den ve dışarıdan, bütünleştirici değil, ayırıcı bir propa-
alan, fakat ikinci el araba alma kuyruğunda olan, çelişki- ri alt alta, yan yana. Bir yanda kafası kesilmiş kadın, öbür ganda olduğu, Müslümanların birbirlerini boğazladığı bir
ler içinde şaşkın ördek toplumu. Kafası çalışmadığı için yanda eroinman avı. Altında lüks araba ilanı, dekolte mo- geçit çağındayız. Çağımızda bu parçalamanın yolların-
kendini oyalayan ve yönelten içeriksiz reklamları ve seri- delle birlikte. Onun altında sakallı molla, çarşaflı kadın ve dan biri ekonomiden geçiyor. Sömürenler ve sömürülen-
leri izliyor. yeni yapılan cami. ler. Zenginler ve fakirler.
Bu çelişkiler içinde toplumlar iflah olur mu? Gerçi İbn Haldun Peygamber değil ama, gene de bizden
Müsrif bir ülkedeyiz Bizi korkudan titretecek bir şey varsa sokakları dol- biri. Şu Ortaçağcı Müslüman allameler bir okusalar iyi olur!
Herkes reklamlara göre yaşamıyor, çoğu yaşayamaz! duran halktır. Çevrenizi saran
Fakat herkes olanaklarının üstünde yaşıyor. Bunun he- cahillik ve kaygısızlıktır.
sapları da gizli olamıyor. Dolar fiyatı belli, Türkiye paha- Saygıdeğer, sağduyulu Tayfun Akgül
lı ve müsrif bir ülke, halkı akılsız, tasarruf yapmayan bir muhalif yazarlar, köşenizin al-
halk. Borcunun faizini vermekte zorluk çekiyor. Gazetede tında ya da karşısındaki oto-
ödenmekte zorluk çekilen borçları eleştiren köşe yazısı mobil ya da residence reklamı
yanında Boğaz manzaralı, havuzlu gökdelen reklamı var. sizin yazınızdan yüz kat daha
O havuzlu gökdelen gazetenin muhalif yazarının yakındığı etkili. Okuyucunuz bin ise, on-
yaşamın reklamını yapıyor. Onu seyredenler köşe yazarı- ları seyreden on binlerce kişi.
nın okuyucusundan fazla. Ancak geçinen insanların ço- Bu düzensizliği yaşadık-
cukları özel üniversitelerin o mutlu kızlı-erkekli Amerikalı ça belki de yeniden düşün-
öğrencilerinin yaşadığı kampüslerin fotoğraflarını gördük- mek yazmaktan daha değer-
leri zaman ne düşünüyorlar acaba? Bizi eve hapsedecek li olabilir.
bir koca bulsak mı derler? Bu durum da bir gerçek
Kampüsler, AVM’ler, para çekme gişeleri, Las Vegas ama, bir çelişkinin varlığını ka-
gibi mağazalar, Starbucks’lar! Saymakla bitmez çelişki- nıtlayan ve sonuçta kendini
ler, düğümler. Kuşkusuz evrensel bir geç kapitalizm man- yok edecek bir gerçek!
zarası.
Kuşkusuz İstanbul bir fenomen. Kaldırımsız, köpek- Toplumu
li-kedili, ağaçsız, parksız, otoparksız fakat lüks arabalı, süründürmek
gökdelenli, lüks AVM’li bir sefahat şehri. Kaçakçı, uyuştu- Sevgili Okuyucular,
Korona Dosyası HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 8

COVID-19 aşısı: Eşit erişim mümkün olabilecek mi ?


Grafik BİLGİ
Dünya Sağlık Örgütü
(WHO), tüm ülkeleri, da-
ha az varlıklı ülkelerin Co- Dünya bir koronavirüs
vid-19 aşılarına erişimini aşısına ne kadar yakın?
sağlamayı amaçlayan küre- Gelişim aşamasına göre Covid-19
sel bir anlaşmaya katılma- aşısı adaylarının sayısı
ya çağırdı ve olası “aşı mil- 139
liyetçiliğinden” kaynak-
lanan riskler konusunda
uyarıda bulundu. Peki bu
mümkün olabilir mi? 25 15 7 0
Ön klinik Faz 1 Faz 2 Faz 3 Onaylanan
test

B
irçok ülke COVID-19 aşısı geliştir- geniş bir programın parçası olarak bilini-
meye odaklandı. Henüz ‘tamam yor.
oldu bu iş’ dedirtecek bir gelişme Daha zengin uluslar ne yapıyor?

V
yok. Hatta geçen hafta Oxford Üniversite- Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık,
aka sayıları artarken dünyanın gözü kulağı Co-
si ve Astra Zeneca'nın testleri bir deneğin Japonya ve Avrupa Birliği dahil olmak üze-
vid-19 aşısında. Rusya, ses getiren Sputnik V
rahatsızlanması üzerine durdurulmuştu. re hükümetler, Pfizer Inc, Johnson & John-
aşısını bu ay piyasaya sürmeyi hedefliyor. ABD
Buna karşın başta Zengin ülkeler olmak son, AstraZeneca Plc gibi aşı üreticileriyle
Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezleri (CDC) ise Ka-
üzere pek çok ülke , daha çok kendi va- anlaşmalar için on milyarlarca dolar harca-
sım ayı başını işaret ediyor.
tandaşları için aşı temin etmeye odaklandı mış durumda. Yalnızca ABD, yüz milyon-
Çalışmalar devam ediyor. Oxford Üniversitesi tarafın-
ve veriler henüz aşıların etkili olduğunu larca dozun geliştirilmesi, test edilmesi,
dan hummalı bir çalışmayla geliştirilen ve geçen ay
kanıtlamasa bile ilk dozlar için anlaşma- üretilmesi ve depolanması için yaklaşık 11
1.077 kişiyi kapsayan denemelerde güçlü bir bağı-
larını çoktan yaptılar. Ancak Covid-19 milyar dolar taahhüt etti. Rusya ve Çin de
şıklık tepkisini “tetikleyen” bir aşı adayı büyük umut
aşısının onaylanması halinde nasıl dağıtıla- aşılar üzerinde çalışıyor ve bazı vatandaş-
vadediyor. The Lancet dergisi, Temmuz ayında Faz I
cağı büyük bir etik sorunu da beraberinde larını şimdiden aşılamaya başladılar bile.
/ II denemelerinin son derece ümit verici sonuçlarını
getiriyor. Hedeflenen fon ne kadar?
yayınladı ve pandemiyi sona erdirmek için güvenli,
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tüm ülkeleri, ACT Accelerator, çeşitli kâr amacı gütme-
etkili ve erişilebilir bir aşının elde edilebileceğine dair
daha az varlıklı ülkelerin Covid-19 aşılarına yen kuruluşlar ve hükümetler tarafından
umutları artırdı. Deneme, aşılamadan sonraki 14 gün
erişimini sağlamayı amaçlayan küresel bir finanse ediliyor ve yaklaşık 31 milyar
içinde T hücresi ve 28 gün içinde ise antikor tepkisi
anlaşmaya katılmaya çağırdı ve olası “aşı dolar toplamayı hedefliyor. Dünya Sağlık
sağladı. Aşı için şu anda 2 milyardan fazla doz düşü-
milliyetçiliğinden” kaynaklanan riskler ko- Örgütü’ne göre, COVAX, gönüllü bağış
nülüyor.
nusunda uyarıda bulundu. umuduyla 92 daha fakir ülkeden ve planı
Ancak bu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından listelenen
DSÖ’nün COVID-19 aşısına “eşit erişim” finanse edecek 80 zengin ülkeden ilgi gör-
yaklaşık 200 Covid-19 aşı adayından yalnızca biri
planının adı COVAX dü. Planın koordinatörleri, bağlayıcı taah-
ve birkaçı halihazırda ileri düzeyde test ediliyor. Sta-
COVAX, bir Covid-19 aşısı geliştirmek ve hütlerde bulunmak üzere kaydolan ülkeler
tista’dan aldığımız grafikte de görüleceği üzere aşı
bunu dünya çapında eşitlik içinde dağıt- için 18 Eylül’e kadar bir son tarih belirledi.
adaylarının büyük bir kısmı, 139 tanesi, sadece hay-
mak için daha zengin ülkeler ve kâr amacı COVAX’ın portföyünde bir dizi farklı tek-
vanlar üzerine denenen ön klinik testlerden oluşuyor.
gütmeyen kuruluşlardan fon toplamak noloji ve bilimsel yaklaşım kullanan dokuz
25’i güvenli olup olmadığını belirlemek için küçük bir
üzere tasarlanmış bir program. Amacı, Covid-19 aşı adayı bulunuyor.
grup insana uygulandığı Faz I denemeleri aşamasın-
2021’in sonuna kadar 2 milyar doz onaylı DSÖ’nün endişesi nedir?
da. 15 aday, daha fazla sağlık güvenliği sorunu ve
Covid-19 aşısı sağlamak. Programın ay- DSÖ, kendi vatandaşları için aşı birikti-
dozajın değerlendirilmesi için yüzlerce kişiye verilen
rıntıları, halen tartışılıyor. COVAX, Gavi Aşı ren daha zengin (aşı milliyetçiliği yapan)
Faz II aşamasında.
İttifakı ve Salgına Hazırlık İnovasyon Ko- ülkelerin, salgını sona erdirme çabalarını
Yan etkileri konusunda büyük çekince yaşanan son
alisyonu (CEPI) ile birlikte DSÖ tarafından engelleyebileceği konusundaki endişelerini
aşama ise halihazırda 7 adayın bulunduğu Faz III:
yönetiliyor. dile getiriyor. DSÖ Başkanı Tedros Adha-
Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği aşının tehlikeli yan
COVAX, aşıların, tedavilerin, teşhis testle- nom Ghebreyesus, verdiği brifingde, “Aşı
etkileri yoktu, ancak deneydeki katılımcıların % 70’i,
rinin ve diğer sağlık hizmeti kaynaklarının milliyetçiliğini önlememiz gerekiyor. Teda-
bilim insanlarının parasetamol ile üstesinden gelinebi-
pandemiyle savaşmak için geniş çapta rikleri stratejik ve küresel olarak paylaş-
leceğini söylediği bir baş ağrısı veya ateş yaşamıştı.
erişilebilir olmasını sağlamaya çalışan, mak aslında her ülkenin ulusal çıkarınadır.”
Covid-19 Araçlarına Erişim (ACT) adlı daha ifadelerini kullandı.
Korona Dosyası HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 9
Po l i t i k bi l i m
Ali Akurgal

Aşı dağıtımının
ali@akurgal.com

MASKE (DEVAM)
en adil yolu nedir? Önceki yazımda COVİD-19’dan korunmanın en önemli aracı olan mas-
keden söz etmiş, daha etkin maske yapabilmek için arayışları ele almış-
tım. Devam. Serdar Kıykıoğlu’nun bu konudaki düşüncelerinden söz et-
meyeceğim, çünkü, topluma açıklanmış buluşlara patent verilmiyor, on-
Adil Öncelik Modeli’nin geliş- lar “toplumun malı olmuş” sayılıyor. Beyin fırtınasında bir kişi daha var:
tirilmesine öncülük eden tıp Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü “Emeritus” Profesörü Yani Skarla-
tos1. Ekibin bilimsel tarafını oluşturan Skarlatos hocadan kısa söz etmek
etiği uzmanı Ezekiel J. Ema- yakışık almayacağından onu tanıtmayı bu yazıya bıraktım.
nuel, aşı dağıtımı konusunda Her buluşun arkasında bir bilimsel gerçek vardır. Bunu en pratik şe-
kilde teknolojiye dönüştürmek araştırmacılar ve mühendislerin işidir.
Scientific American’ın sorula- Bilim ve teknoloji politikalarımız, ne yazık ki, bu araştırmacı-mühendis
rını yanıtladı. halkasının çoğu alanda yeterli düzeye ulaşmasına yol açamamıştır. Şim-
sunda bir zorlukla elbet ki karşılaşacak. Mesela
en yüksek teklifi verene satma eğilimi olan bazı di salgından ötürü alt-üst olan çalışma ortamında, nereden kısılsa en az
Covid-19 aşısının onaylanması halinde nasıl üreticiler var. Ancak COVAX’a dahil olanlar başta oy kaybına yol açar şeklinde ele alınacak bütçe kısıtlamalarından ötü-
dağıtılacağı büyük bir etik sorunu beraberinde olmak üzere en azından bazı üreticilerin, aşıyı rü, yakın zamanda bir iyileşme olmasını da beklemiyorum. Bu konu-
getiriyor. Tıp etiği uzmanı Ezekiel J. Emanuel, dünya çapında dağıtmanın ve aşıya erişilebilir da yanılmayı çok isterim. Biz insan sermayemizi kaybetmesek, yerimiz-
Covid-19 sebepli erken ölümleri önlemeye ve olmanın önemini anladığını düşündüklerini söylü- de dursak bile rakiplerimiz ilerliyor, biz onlara göre gerilemiş oluyoruz.
uzun vadeli sosyoekonomik etkileri hafifletmeye yor Emanuel. Gelişmiş ülkeler böyle zor durumlarda, bilim ve teknolojiye daha fazla
dayalı Adil Öncelik Modeli’ni değerlendirdi. Emanuel, Dünya Sağlık Örgütü’nün dağıtım öne- önem verirler ki, zorluktan çıkışları parlak olsun.
Geçtiğimiz hafta Science dergisinde yayımlanan rilerini kusurlu bulduğunu da açıkça söylüyor:
bir raporda, 19 halk sağlığı uzmanı bu soruya “Bir öneri, aşının tüm ülkelere nüfuslarının belirli
Daha etkin maske: Gümüş ve Çinko
cevap olarak “Adil Öncelik Modeli” adlı etik bir bir yüzdesine göre verilmesi; önce her ülke nü- Üzerinde gümüş ve çinko tanecikleri konulmuş yara bantlarının, yarat-
çerçeve ortaya koydu. Modelde şu temel ilkeler fusunun %3’üne, sonra %20’ye. Bu, ‘eşit ahlaki tığı düşük güçlü doğal elektrik alanı ile mikroplara geçit vermediği bi-
öne çıkıyor: İnsanlara fayda sağlamak-zararı ilgi’ etik ilkesini yerine getiriyor gibi görünüyor, linmekte. ABD’de bu tür yara bandı üreten bir firma, bu olguyu maske-
sınırlamak, yoksulluk/düşük yaşam beklentisi yani insanlara benzer şekilde davranmak ve ırk, ye uyarlamış. Serdar bey, Skarlatos hoca, aramızda tartışırken, nefes
nedeniyle zaten dezavantajlı olan ülkelere öncelik cinsiyet veya dine dayalı ayrımcılık yapmamak. alıp verirken maske içerisinden kısa sürede geçen havadaki mikropların
vermek ve her türlü ayrımcılıktan kaçınmak. Ancak burada ortaya çıkan asıl sorun, dünyanın o zayıf elektrik alanı tarafından tutulmasının zor olacağını gördük. Da-
Pennsylvania Üniversitesi’ne bağlı Perelman Tıp farklı bölge nüfuslarının farklı oranlarda acı çek-
Fakültesi’nde Tıbbi Etik ve Sağlık Politikaları Baş-
ha güçlü alan düşündük. Ama, havanın zayıf elektrik alanı etrafında da-
mesi. Uluslararası yardım yaparken bunu en çok
kanı Ezekiel J. Emanuel, Adil Öncelik Modeli’nin acı çeken insanlara vermeniz gerekiyor.”
ha uzun vakit geçirmesi ve etkinin böylece hava akışına yenik düşmemesi
geliştirilmesine öncülük etti. Scientific American, Emanuel devam ediyor: “Daha sonra, bunu en daha uygun göründü bize. Serdar bey bunun üzerinde çalışıyor.
kendisiyle söz konusu modeli ve nasıl uygulana- çok risk altında olan kişilere göre dağıtmamız Atatürk’ün bu konudaki yol göstericiliğini ise, biraz geç fark ettim.
bileceği hakkında konuştu. Kısaca özetliyoruz: gerektiği görüşü var ve bu tipik olarak ‘ön saflar- Gazi Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ne demişti?
Adil Öncelik Modeli’nin kapsamı nedir? da çalışan sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü kişi- “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır, o satıh bütün vatan-
Adil Öncelik Modeli, üç aşamadan oluşuyor. İlki, ler’ olarak tanımlanıyor. Her şeyden önce, sağlık dır”. Koşullanmışız. Maskeye odaklanmışız. İllâ maske olacak sanki. Ha-
erken ölümleri azaltmak için tasarlandı. Yazarlar, çalışanlarının eşit derecede yüksek riskli olmadığı yır, taaa Sakarya’da o dâhinin kavradığını, uyguladığını görememişiz.
bu aşamada dağıtım kararlarına rehberlik etmek açık. Özellikle de uygun kişisel koruyucu ekipma-
için her ülkede, pandemi nedeniyle kaybedilen Evet bunu uyarlayacak olursak: “hatt-ı müdafaa (maske) yoktur, sath-ı
nın riskleri önemli ölçüde azalttığı gelişmiş ülke-
yaşam yıllarını, küresel yaşam beklenti süresiyle lerde. Ancak daha da önemlisi, yaklaşım zengin, müdafaa vardır, o satıh bütün bedendir”. Demek ki, nefes alıp verirken,
karşılaştırılarak hesaplandığı, standart bekle- iyi gelişmiş ülkelere yönelik, çünkü bu ülkeler, kişi havanın geçtiği yollara döşeyeceğimiz müdafaa araçları, gümüş ve çin-
nen yaşam süresi (SEYLL) adı verilen bir sağlık başına daha fazla sağlık çalışanı ve daha fazla konun yarattığı zayıf elektrik alanlar, bizim çözümümüz. Araştırma, bi-
ölçütü kullanmayı öneriyor. İkinci aşama ise Co- yaşlı insana sahip.” limsel taraf burada sona eriyor. Bu noktadan sonra mühendislik çözümle-
vid-19’un ekonomik ve sosyal sonuçlarını ölçmek Scientific American editörünün sorduğu bir diğer ri başlıyor.
ve en aza indirmek için başka ölçümler getiriyor. önemli soru ise Adil Öncelik Modeli’ni geliştirmek Mühendislik çalışması
Üçüncüsü, daha yüksek virüs bulaşma oranlarına için kullandıkları üç etik dayanağın nasıl seçildi- Bu gümüş ve çinkoyu havanın yoluna nasıl döşeyeceğimize bakalım.
sahip ülkelere öncelik verirken aynı zamanda tüm ği… “Biz onları seçmedik,” diyor Emanuel, “Bun-
ülkelerin bulaşı durdurmak için yeterli aşı dozu Losyon ile krem arası kıvamda, burun içi salgılarla kolayca akıp gitme-
lar Sokrates’e kadar uzanan temel etik değerler.
almalarını amaçlıyor. Onları dünyanın hemen hemen her ülkesinde yecek bir madde bulalım, ki birçok örneği var. Nano boyutta değil ama,
Emanuel “ Mutlak aşı milliyetçiliğine sahip ol- görebilirsiniz. Bunlar genellikle örtüşür veya ortak ona yakın, pudra kalınlığında gümüş ve çinko tozları elde edelim. Ki la-
mamak için iyi bir etik neden var. Ve pek çok ilkeler olarak adlandırılır. Herkes, zararı sınırla- zer kaynaştırmalı 3B yazıcılar için 5-30 mikron büyüklüğünde toz üret-
hükümet, aşıların adil ve eşit dağıtılmasını sa- manız ve insanlara fayda sağlamanız gerektiğini me teknikleri mevcut, kullanımda. Bu tozları bir diğerine karıştırmadan,
vunuyor. Aşı üreticilerinin kendileri de küresel düşünüyor ve bu ahlaki bir zorunluluk. tek tek üzerlerini ince bir yalıtkanla kaplayalım. Her türlü boya olabi-
dağıtımı savunuyorlar ve ayrıca COVAX [Gavi, Aşı Emanuel aynı zamanda belirlenen bu çerçeve- lir, yeter ki losyon-kremimizde çözünmesin. Sonra tozları kreme kata-
İttifakı, Salgın Hazırlık İnovasyon Koalisyonu ve nin, gelecekteki krizler için de dersler verdiğini
WHO’nun ortaklaşa yürüttüğü bir iş birliği] gibi,
lım. Bunu burun içi, yüzün yanak ve dudak bölgesine iyicene yedire-
belirtiyor:
adil ve eşit dağılım girişimleri var” diyor. Ancak Batuhan Sarıcan (batusarican@gmail.com)
lim. İşte sath-ı müdafaa.
bu noktada Scientific American editörünün notu https://www.scientificamerican.com/article/how- Daha kalıcı olabilecek, burun içine, genze kadar, hattâ nefes borusu
çok önemli; Trump yönetimi, WHO ile çalışmak to-decide-who-should-get-a-covid-19-vaccine- içine, stent tekniği ile eleksi ve iç yüzünde kıllar bulunan bir boru ge-
istemediği için COVAX çabasına katılmayacağını first/ çirmek. Bu borunun iç yüzünde ve kıllarına da gümüş ve çikno tozlarını
söylemişti. Bu karar, eğer aşı başka bir ülke ta- https://www.weforum.org/agenda/2020/08/ yapıştırmak.
rafından geliştirilmişse ABD’nin Covid-19 aşısına world-health-organizations-gavi-vepi-global-co- Değerli okurlar; anlattığım ürün etkin olur, etkin olmaz. Bu hikayeyi
erişimini sınırlayabilir. vid-19-vaccine-distribution ürün için oluşturmadım. Bu tür ürünler yapmak için süreç nedir, onu ser-
Bir başka önemli soru ise aşı üreticilerinin adil https://www.weforum.org/agenda/2020/09/
dağıtımı dikkate alıp almayacağıydı. Emanuel’e giledim …
covax-who-cepi-gavi-covid-19-coronavirus-vac-
https://phys.boun.edu.tr/tr/people/facult
göre üreticiler, aşının nasıl dağıtılacağı konu- cines-distribution
Bilim ve Be slenme HBT Sayı 234- 18 Eylül 2020 10

Arpa ve buğday arasındaki farklar:

Sindirim sistemimiz
buğdayı daha kolay
hazmediyor
Makro besin maddeleri
Arpa ve buğday, yiyecek ve içecek üretiminin yanı sıra hayvan ye-
mi olarak kullanılan ana tarım bitkilerinden ikisi. 10.000 yıl önce islah
edilerek tüketilmeye başlandı. Dış görünüşleri benzer olsa da arpa ve
buğday işlenmesi, kullanım alanları, besin değerleri ve sağlık üzerin-
deki etkileri bakımından birbirinden çok farklıdır.

K
abuksuz arpa, tiya-
min ve riboflavin açı-
Vitaminler sından buğdaydan da-
ha zengindir. Fakat buğday-

Ö
da ise niyasin, B6 ve B5 vi-
ğütülme ya da kabuklarının ayıklanması gibi işlemlerden geçmiş ol- taminleri, folik asit ve E vi-
malarına rağmen buğday ve arpanın kalori, karbonhidrat, protein ve tamini oranları kısmen daha
yağ gibi değerlerinin oldukça yakın olduğu görülebiliyor. Ne var ki yüksektir. Ne var ki buğda-
buğdaydaki lif içeriğinin büyük çoğunluğu tahılın kepek katmanında bulun- yın öğütülüp rafine una çev-
duğu için öğütülme işlemi sırasında lif miktarının önemli bir kısmı kaybolu- rilmesi işleminde birçok vi-
yor. Tam buğday unundaysa kepek kısmı son ürüne katılarak lif içeriği yeni- taminden önemli oranda ka-
den yükseltiliyor. yıplar yaşanır. Arpa kırma-
sında da aynı şekilde tiya-
Öte yandan arpa, diyet lif açısından oldukça zengin ve Amerikan Kalp Bir-
min, riboflavin ve E vitami-
liği’nin önerdiği 25 gramın %60 ila 70’i arasında bir oranı karşılıyor. Lif, yal- ni oranları düşüktür. Tiya-
nızca kepek kısmında bulunmadığı, aksine tahılın her noktasında yayıl- min, riboflabin ve diğer B vi-
mış olduğu için öğütülmüş arpada kepek kısmı ayıklanmış olsa dahi geride taminleri genellikle öğütülme
önemli oranda lif kalmış oluyor. işleminin ardından rafine un
ürününe yeniden eklenir.
Mineraller
Buğday ve arpanın sağlığa etkileri

A
rpa ve buğdayın çölyak hastalığı, buğday alerjisi, irritabl bağırsak sendromu ve metabolik
sendrom gibi durumlarda hem bazı benzer etkileri olduğu gibi önemli farklı etkiler da yaratır.
Çölyak hastalığı ve hastalıktan bağımsız glüten duyarlılığı
Çölyak hastalığı olarak bilinen bir otoimmün durumunun görüldüğü kişiler glüten adlı proteinle-
ri sindirmekte sorun yaşar; çünkü bu protein bağırsağın içine kaplayan tabakaya zarar verebilir ve
bu da şişkinlik, demir eksikliği, ishal, kilo kaybı ve hatta gelişme sorunu gibi durumlara yol açabi-
lir. Bunun yanı sıra, çölyak hastası olmayan kişilerde kimi zaman glüten içeren yiyecekleri yedikle-
rinde yine şişkinlik, gaz ve sancı gibi sorunlar yaşayabilir. Arpada da buğdayda da glüten protein
çeşitlerinden bulunur. Buğdayın içerisinde glütenin ve gliyadin bulunurken arpada hordein bulunur.
Bu nedenle glütene duyarlı kişilerin buğday ve arpadan uzak durması öneriliyor.
İrritabl (hassas) bağırsak sendromu

B
Arpada da buğdayda da fruktan ve galakto-oligosakkarit olarak da bilinen şeker türleri bulunur.
uğday da arpa da mineral bakımından zengin olmasına rağmen ikisi de Fruktanlar, genellikle meyve ve sebzelerde bulunan früktoz şekerleri zincirleridir. Galakto-oliosak-
işlenme sürecinde önemli oranda mineral kaybeder. En çok kayıp ise ra- karitler ise galaktoz şeker zincirleridir. Bu iki şeker türü de sindirim sırasında parçalanmadığından
fine buğday ununun öğütülmesi işleminde yaşanır. kalın bağırsaktan geçerlerken burada doğal olarak bulunan bakteriler onları fermente eder ve gaz
Buğdayda özellikle yüksek oranda manganez bulunur. Tam tahıllı buğday oluşmasına sebep olur. Bu durum çoğu insanda bir soruna yol açmasa da irritabl bağırsak send-
ununda ve kabuksuz arpada ise benzer oranlarda çinko, demir, magnezyum ve romu görülen kişilerde şişkinlik, mide rahatsızlıkları, ishal ya da kabızlık gibi sonuçlar doğurabilir.
potasyum vardır. Ne var ki rafine buğday unuyla karşılaştırıldığında hem kabu- Bu nedenle bu rahatsızlığa sahipseniz buğday ya da arpa tüketiminizi kısıtlamanız gerekebilir.
ğu çıkarılmış hem de kırma arpa mineral kaynağı olarak daha zengindir. Sevda Deniz Karali / https://www.healthline.com/nutrition/barley-vs-wheat#1
Bilim ve Üni versite HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 11

Yepyeni bir model ile beynin


bağlantıları aydınlanıyor 4/4 
sinin, yeni tedavilerin geliştirilmesine köstek
olabileceğini düşünüyor. “’Node’ dediğimiz
şey bir miktar beyin dokusu. Buradan tedavi-
Beyinde gerçekten neler olduğunu anla- ye dair neye ulaşabiliriz ki? İlaçlar moleküler
mak için, farklı beyin bölgelerinde bilgi- seviyede çalışıyor ama biz santimetrelerden
bahsediyoruz. Arada köprü nasıl kurulur?” 
nin nasıl temsil edildiğini ve bu bilginin
bir bölgeden başkasına geçerken nasıl Beyinde bilginin yer
dönüştüğünü aynı anda araştırmak ge- değiştirmesi
rektiğini belirtiyor beyin bilimciler.. Bazı araştırmacılar yeni network met-
riklerinin tasarımı alanında daha da soyuta
Meltem Bilikmen bir ilaç da beynin tamamına yayılacaktır. Yine de
doğru bir gidişat görüyor. Derece merkeziliği
BAU Tıp Fakültesi gibi bazı standart metrikler—yani bir ‘node’a kaç
network sinirbilimi sayesinde ilaç kullanımının opti- ‘edge’in bağlandığı—rahatça yorumlanabiliyor
meltem.bilikmen@med.bau.edu.tr mize edilmesi mümkün olabilir. ama “neredeyse her hafta birileri yeni bir merkezi-
Örneğin, hekimler ilaç seçimini hastalığa değil
Network sinirbilimi, hekimlere beyin stimülasyo- lik ölçevi tanımlıyor, belirli bir durumda çok işe ya-
hastaya göre yapabilir. Bilim insanları her bir beyni
nunun sonuçlarını daha iyi anlama fırsatı sunması- radığını anlatıyor,” diyor Vértes.
farklı kılan şeyleri daha iyi anladığında bu farklılık-
nın yanı sıra, bilim insanlarının daha iyi teknikler ta- Finn de bu endişeye katılıyor, “daha fazla kar-
lar yoluyla kimin hangi ilaca daha iyi yanıt verece- maşıklık katmanı eklemek işe yaramayabilir,” diyor.
sarlamasına da yardımcı olabilir. Özellikle eğer son ğini tahmin edebilir. 
derece invaziv bir teknik olan derin beyin stimülas- Bu yeni araçlar sadece gereksiz olmakla kalmayıp
“Bazıları için X ilacı işe yararken diğerleri için Y network sinirbilimin amaçlarının bazılarına ulaşmayı
yonunda etkilenen devreler aydınlatılabilirse, TMS ilacı daha iyi oluyor, ikisini denemeden de hangi-
gibi invaziv olmayan tekniklerle de benzer sonuçlar da zorlaştırabilir. Ham veriden çok daha soyut olan
si olacağını anlamak imkansız,” diyor Bassett. “Bu yeni icat edilmiş metrikleri beyinde gerçekte olan
elde edilebilir. bana ortaçağ bilimi gibi geliyor. Ama umuyorum ki
“Hedefiniz bir devre olunca o devreye farklı şe- bitene bağlamak zor olabilir. Beyinde ne olduğunu
beyindeki bireysel farklılıkları anladıkça belirli bir anlamayınca da Fox’un beyin stimülasyon tedavi-
killerde ulaşabilirsiniz,” diyor Fox. “İnvaziv bir şey tedaviye insanların nasıl yanıt vereceğini daha iyi
yapmadan önce devrenin terapötik etkisini test leri gibi yöntemler tasarlamaktan uzaklaşıyoruz. 
anlayabileceğiz. Böylece insanlar hangi ilacın on- Network sinirbilimin hedefi, lokalizasyonist si-
ederek işe başlarsınız.” lar için iyi olduğunu anlayana kadar bir yıl boyun- nirbilimin odağı olan daha spesifik, alt-seviye ol-
ca farklı farklı ilaçlar denemek zorunda kalmaya- guları göz ardı etmek değil. Network sinirbilimci-
Beynin derinlerine ulaşmak caklar.”  ler bir anlamda hala beynin bölgelerini inceliyor-
Bu yaklaşım özellikle de cerrahların beynin de- lar, aynı lokalizasyoncular gibi, ancak bu bölgele-
rin kısımlarına ulaşmalarına da fayda sağlayabi- Depresyon da tek değil rin tek başlarına ne yaptıklarından ziyade bölge-
lir. Örneğin Parkinson hastalığı için DBS ile hedef- ler arasındaki bağlantılara odaklanıyorlar.
Vértes de aynı tanıyı almış da olsalar farklı in-
lenen bölgeler beynin derin yerlerinde oluyor, ama Geçtiğimiz aylarda Bassett, Nature Neuros-
sanlara farklı ilaçların nasıl uygulanacağının araş-
buralara yüzeye daha yakın bölgelerden ulaşmak cience dergisinde yayımlanan makalesinde, bu
tırılması gerektiğine katılıyor. “Depresyon, mesela,
mümkün olabilir. “O bölgeler yüzeye daha yakın iki tür yaklaşım arasında köprü kurmayı önerdi.
tek bir şey değildir. Muhtemelen en az bir kaç ma-
bölgelerle bağlantılı ise bu yeni ağ anlayışımız sa- Beyinde gerçekten neler olduğunu anlamak için,
jör hastalık ya da fark kategorisi vardır,” diyor. “Bu-
yesinde orayla hangi bölgenin en iyi şekilde bağ- farklı beyin bölgelerinde bilginin nasıl temsil edil-
nu ilaçla tedavi etmek istediğinizde hasta popülas-
lantıda olduğunu bulup TMS’in en etkili olacağı he- diğini ve bu bilginin bir bölgeden başkasına ge-
yonunuz ne kadar iyi sınıflandırılırsa o sınıf hasta
def bölgeyi belirlemek mümkün olur,” diyor Vértes.  çerken nasıl dönüştüğünü aynı anda araştırmak
için işe yarayacak bir ilaç geliştirme şansınız o ka-
Araştırmacılar, beyin hastalıklarını, tek bir böl- gerektiğini ortaya attı. “Bence bu iki yaklaşım sıkı
dar yüksek olur.” 
ge yerine birlikte çalışan birkaç beyin bölgesinin iş- bir ortaklık kurarak beyinde bir bölgede meydana
Eninde sonunda en etkili psikiyatrik tedavinin
lemesinin sonucu olarak görmeye başladıkça dev- gelen bir hesaplamanın ağ boyunca nasıl aktığı-
hastaya özel olacağına inanıyor. “Standart boy bir
renin tamamını bir anda hedefleyebilirler. “Belki de nı izlemek gerek,” diyor. “Bağlantı örüntüsü de tek
ürün gibi olmayacak,” diyor. 
devresi haritalanabilen bir semptomu ortadan kal- başına yeterli değil.” 
Ancak şimdilik kişilerin kendi beyin ağlarına uy-
dırmanın en iyi yolu, birden fazla elektrot veya bir- Sporns’a göre bu ortaklık doğal olarak olu-
gun ilaç tedavisi henüz yapılamadığı gibi network
den fazla stimülasyon noktası kullanmak olabilir,” şuyor. “Networkler lokalizasyonculuğun panzeh-
sinirbilim, psikiyatrik araştırmanın yavaş ilerlemesi-
diyor Fox. ri demek değildir,” diyor. “Daha çok, iki çerçeve-
ne çare değil. Şizofrenisi olan kişilerin beyninin da-
nin birleştirilmesi sayesinde aynı anda hem lokal
ha az küçük-dünya özelliği göstermesi dikkat çeki-
farklılıklar aramak hem de sisteme bir bütün ola-
İlaç kullanımının optimize etmek ci bir sonuç. Ancak Finn bunu anlamış olmanın -en
rak bakmak demektir.”
azından şimdilik- neyimize yaradığını sorguluyor.
Psikiyatrik uygulamalarda en yaygın yöntem Belki o zaman network sinirbilim giderek popü-
“Bu önemli bir keşif, ama bunu atabileceğimiz so-
olan farmakolojik tedaviler sadece spesifik be- lerleşse de Broca’nın gözü arkada kalmaz.
mut bir adıma dönüştürmek çok daha zor bence.” 
yin bölgelerine etki etmiyor. Nasıl bir ağrıkesici be- Vértes de network sinirbilimin avantajlarından https://www.wired.com/story/a-radical-new-mo-
denin her yerindeki ağrıyı dindiriyorsa, psikiyatrik birinin, yani beyni entegre bir bütün olarak görme- del-of-the-brain-illuminates-its-wiring/
Arkeoloji
İNSANIN BUGÜNE EVRİMİ:
HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 12-13

Nicel birikimlerin nitel dönüşümü


Ç GÖBEKLİTEPE: Dünyanın ilk tapınağı
ok ayrıntıya girmeden insanın gelebilir: peki neden homo habilis de-
türleşme sürecini kısaca İlk el baltası, Galileo ve ğil de, homo erectus değil de, homo
özetlersek, 6-7 milyon yıl önce Einstein’in buluşları neanderthalensis değil de homo sa-
radikal bir şekilde değişen piens sapiens aya gitti, atomu parçala-

değil, ilk anıtsal yapıları


ekolojik çevre, beslenme ve barınma kadar önemlidir... dı ve bugün yapay zeka üretmek üze-
koşulları bir primatı iki ayaklı olmaya re yola çıktı?
zorladı. Yer değişimini iki ayak üstünde yapmak zorunda Aynı nicel birikimlerin nitel sıçramalar (dönüşümler)
kalan bu canlının gövdesi de dikleşmek zorunda kaldı. yarattığını insan zihninde de izleyebiliriz.
Gövde dikleşmesinin belirli bir düşeyliğe ulaşmasından İnsan beynini biyolojik bir bilgi işlem cihazı olarak
sonra ana rahmindeki embriyo-fetüs 180° takla atarak görebiliriz. Yani bilgi olmalı ki cihaz da bu bilgiyi işlesin!
olabileceklerini düşünürsek; kabilenin bilgelik derecesin-
döndü. İnsansı ve insan türünün 25-50 kişilik kabileler halinde
de öncüsü olan bu adamların kendi ölülerinin vahşi hay-
Bu dönmedir ki, iki ayak üstünde yürümek zorunda yaşadığını düşünürsek, o sopanın ve taşın en önce bir
vanlar tarafından paramparça edilmesini istememiş ola-
kalarak modern insana doğru değişmeye ve dönüşmeye kabilenin içinde sürekli taşınmaya başladığını çok rahat-
bileceklerini varsayabiliriz. Hatta bu bilgelik derecesinde
başlayan bu canlının kafatası büyümesini tetikledi. Bulu- lıkla söyleyebiliriz. O kabilenin içinde de küçük bir gru-
kabilenin hayatını borçlu olduğu saygın önderlerin ölüleri-
nan australopithecus, homo habilis, homo erectus… ho- bun bu işi başlattığını düşünebiliriz. Küçük grubun içinde
nin, vahşi hayvanlarca parçalanmasının kabilenin geri ka-
mo neanderthalensis fosillerinin kafatası hacimleri ince- de bir kişinin başlatmış olabileceğini rahatlıkla söyleyebi-
lan üyeleri tarafından istenmeyeceği de düşünülmelidir.
lendiğinde, yaklaşık 2 milyon yıl önce- liriz. Çünkü o güne dek biriktirilmiş bilgi,
Resim 5
sine rastlayan bir dönemde kafatası- bir bireyin beyninde çözümleniyor, ilişki-

İNSAN NE ZAMAN VE
nın büyümeye başladığı görülür. 350- lendiriliyor, sentezleniyor ve yeni bir nitel
450-550-650-750cc… günümüzden sıçrama yapılıp ve yeni bir bilgi üretiliyor.
Bu olguya ‘’akılsal çıkarım’’ diyoruz.
NEDEN ÖLÜLERİNE
400.000 yıl önce 1500-1600 cc.lere sı ölüleri de öldüğü yerde kalıyordu. Daha sonra insanın
ulaşıyor. İnsanlığın yazılı tarihinde de yeni bilgile- ölülerine farklı davranmaya başladığını biliyoruz. Bu fark-
Burada şunu rahatlıkla söyleyebi- rin tek tek bireylerin beyninde sentezle- lılığın başlangıcından beri insanda bir akbaba tercihi var.
liriz ki; Göbeklitepe’de 12.000 yıl ön-
ce bu yapıları yapanların kafatası ha-
nip ortaya çıktığını görüyoruz.
Günümüzde kolektif araştırma ku- FARKLI DAVRANMAYA Büyük olasılıkla bunun nedeni; ölünün hırpalanmadan ve
eziyet edilmeden bir şekilde ortadan kaldırılmasıdır.

BAŞLADI?
cimleri bizimkilerle aynıydı. Zaten ora- rumları var. Yeni bilgiler kolektif olarak Bu akbaba tercihi hala sürmektedir. Himalaya’larda
da bulunan 3 kafatası da bunu doğru- sentezlenip üretilebiliyor. Buna rağmen yaşayan bazı Budist gruplar ölülerini, Himalaya gibi yük-
lamaktadır. (resim1) bazı bireylerin ismi öne çıkıyor. Çünkü sek bir yerde yaşamalarına rağmen daha yüksek bir yere
Kafatası hacmi belirli bir nicel bi- sonuçta yeni bilginin sentezlendiği yer, çıkarıp orada akbabalara yedirtmektedirler. Arkeolojik ka-
rikime ulaştığında (700-800cc), o gü- insan beyni yani bir bireyin beyni. Nicel
ne dek dönem dönem ve geçici ola- birikimler kolektif olarak biriktiriliyor ama
İnsanlığın ilk teknolojik devrimi! yıtlardan biliyoruz ki Bereketli Hilal’in kuzeyinde yaşayan
Resim 3 Nasıl beyin dokusu belirli bir nicel birikimini tamam- kabileler ölülerini akbabalara yedirmişlerdir.
rak kullandığı taş ve sopayı kendi- bir insan beyninde çözümlenip, ilişkilen- Göbeklitepe sütunlarındaki vahşi hayvan
ladığında bir eline taş bir eline sopa alıp avına ve avcısı-
sine tekrar gerekli olabileceğini ön- dirilip yeni bir üst bilgi sentezleniyor. kabartmalarından anlaşılacağı gibi insan kabileleriyle bir-
na silah olarak kullandıysa, nasıl bilgi birikimi nicel biriki-
göremediği için kullandığı yerde bı- Örneğin; şempanzeler taşı ve

B
Resim 1 mini tamamlayıp yüzbinlerce yıldır birini bir elinde diğerini likte vahşi yırtıcılar aynı yaşam alanını paylaşıyorlardı. Ve
rakan bu canlı, beyin dokusunun nicel biri- sopayı dönem dönem geçici olarak kullanıyorlar. ugüne kadarki bilgile- miştir. Bu 50-60 kişinin bir kabile (klan) kişi sayısına denk bu kabileler ölülerine vahşi hayvanların ulaşamayacağı bir
öbür elinde taşıdığı ve asla ilişkilendiremediği sopayla ta-
kimi belirli bir düzeye ulaştıktan sonra bu Ama ‘’bu bana gerekli olabilir’’ deyip rimiz ışığında, Göbek- geliyor olması önemlidir. Çünkü her Göbeklitepe yapısını yapı dizayn etme ihtiyacı içine girdiler. Zaten Göbeklitepe
taş ve sopanın çok işine yaradığını kav- sürekli yanlarında bulunduramıyorlar. Göbeklitepe’nin yeni ka- şı birbirine bağlamayı akıl ettiyse, bilgi birikimi ve zihinsel
litepe’de ilk defa yapı- ayrı bir kabilenin yaptığı düşünülmelidir. (resim 4) kapasitesi belirli bir düzeye geldiğinde ölülerine de farklı yapılarından bu ihtiyaç anlaşılmaktadır.
rayıp, yine ve her zaman lazım olabilece- Sürekli yanlarında bulundurmayı akıl zı başkanı Lee Clare, lan önemli sanat yapıları var. Böyle bir sanat yapısı ancak “yüce ve ulu bir duygu davranmaya başladı. İnsanın ölülerini akbabalara, sadece
ğini öngörüp, sürekli yanında bulundur- edemedikleri gibi, o sopa ve taşı birbirine
Göbeklitepe yapılarını 400.000 yıl önce Neandertal- ve dürtü tarafından yaptırılabilir’’ diye iddia edilmektedir. akbabalara yedirme gibi bir tercihi var. “Sanki ölüler evine giriyoruz”
maya başladı. bağlayıp bir taş baltası üretmeyi de lerin yaşadığı mağara duvarla- Bu insanların dilleri var ve konuşarak iletişim kurup orga- İlk yapılan yapıların girişleri, girilmesi zor bir labirent
Bunun nedeni daha sonra belirli dinsel gruplar tara-
Bu süreç ve olgu, beyin dokusunun asla akıl edemiyorlar. Bunun nedeni dünyanın ‘’ilk tapınağı’’ rında sanat değeri olan figür- nize olabiliyorlar. Son derece basit bir dil bile yeterli olur fından havayı, toprağı, suyu ve ateşi kirletmemek olarak olarak yapılmıştır. Daha sonra bir insanın zor geçebileceği
nicel birikimlerinin nitel sıçramalara (dö- beyin sığalarının (kapasitelerinin) sınırlı bu iş için. Günümüzde Amazon’daki yerlilerin yaşamlarını küçücük kapılar yapılmış, daha sonra da hiç kapı
nüşümlere) götürdüğünün kanıtıdır. olmasıdır. değil dünyanın ilk ‘’anıt- ler, av sahneleri hatta kaya ka- açıklansa da, bu tercihin başlangıç nedeni ölülerinin yır-
bartmalarının varlığını düşünür- çok az kelimeyle sürdürdüklerini biliyoruz. tıcılar tarafından hırpalanmasını engellemek olarak düşü- bırakılmamıştır. İki metre yüksekliğindeki çepeçevre bir
sal yapıları’’ ya da dün- sek, Göbeklitepe hiçte şaşırtı- Düşünün ki, kabilenizin içinde bazı adamlar var. Bu duvarı olan ve kapısı olmayan bir yapı, girilmesi isten-
Farklılaşma başlayınca Ay’a gitmek kadar yanın ilk ‘’özel yapıları’’ cı olmamalıdır. Hatta günümüz- adamlar çok güzel avlanıyorlar, yabani hayvan saldırıla-
nülebilir. O birbirine bağlı taş ve sopadır ki, insanlığın
ilk teknolojik devrimi olarak kabul edilmelidir. Çünkü meyen bir yapı demektir. Kendilerinin ağaç merdivenle
Biz bu nicel birikimlerin nitel sıçrama- Resim 2 duvarın üzerinden atlayıp daha sonra merdiveni içeri
lar yaptığını doğada türleşmelerde görüyo- önemli diye tanımlıyor. Bu da
den 14.000 yıl önce Fransa’da
Neandertallerin yaşadığı mağa-
rına karşı sizi koruyorlar, çocuklarınızı kartalın elinden ya
da yırtıcılardan kurtardılar. Kabilenin varlığını sürdürmesi
ilk defa iki ayrı materyal (parça) bir araya getirilip, yeni bir
aldıkları düşünülmelidir. Klaus Schmidt yapılara girince
İnsana gelince; sopanın ve taşın sürekli bir fonksiyonel alet (taş balta) üretilmiştir. Hele ki esnek bir
ruz; bir tür diğer bir türden ayrıldığında (allopatric) ya da ra içinde küçük bir kayaya yas- için son derece önemli, hayati ve kritik çözümler üretiyor- ‘’sanki ölüler evine giriyorsunuz’’ demiştir. Klaus Schmi-
bir türün içindeki belirli bir grubun beslenme sistemleri- silah olarak yanında bulundurulması, insanlığın aya git- bu yapıları yapan toplu- ağaç parçasının iki ucunu bir deri şeritle birbirine bağla-
lı, çamurdan yapılmış iki kabart- lar. Bu adamlardan biri ölüyor ve siz bütün kabileyle bir- yan ve bunlara bir de oku ilave eden o birey belki de in- dt’in eşi Çiğdem Köksal Schmidt ve arkadaşlarının birlik-
ni, yaşam biçimlerini (sympatric) değiştirerek farklılaşma- mesi kadar önemli bir nitel bilgi sıçramasıdır. Hele ki mil- luk ya da toplulukların ma bizon heykeli bulunmuştur. likte, onun cesedinin vahşi hayvanlar tarafından parça- sanlığın ürettiği çok parçalı en sofistike aygıtların babası- te yayınladıkları makalede‘’ yapıların üstü adeta bir mezar
ya başladığında ve bu farklılaşma belirli bir nicel birikime yon yıldır biri bir elinde, biri diğer elinde bulunan iki ay-
henüz dinsel bir felsefe (resim 3) landığını, hırpalandığını seyrediyorsunuz. dır. Bu alet binlerce parçadan oluşan uzay mekiğinin ve gibi kapatılmıştır’’ (1) denmektedir. (resim 5)
ulaştığında nitel bir dönüşüme neden oluyor. rı parçayı (taşı ve sopayı) ilişkilendirip, birbirine bağlayıp
Göbeklitepe’de (ören yeri Harran ovası yabani tahıl tarlalarının olduğu geniş bir bilgisayarın atasıdır. Çatalhöyük’te bulunan bir duvar resminde (resim 6)
Ayrılmış olan gruplar artık birbirleriyle çiftleşmiyor ve ilk taş baltayı (el baltası değil) üreten bireyin insanlık ta- ve mitolojilerinin oluş- ve Şanlıurfa müzesi) sergilenen düzlük, yani ölülerin vahşi hayvanlarca parçalanmasının Bir zamanlar diğer bütün canlılarda olduğu gibi insan- ahşaptan yapılmış iki yüksek kule var. Bu kulelerin birinin
iki ayrı tür olarak biyolojik yolculuklarına devam ediyorlar. rihine katkısı Einstein’in insanlık tarihine katkısından hiç-
madığını göstermekte- tahıl öğütme taşları var. Üstelik görülmesi kaçınılmaz. Şempanzelerde bile klanın alfa er- üzerinde bir kafatası diğerinde ise kafatası olmayan bir
Aynı nicel birikimlerin nitel değişimlere yol açma ol- te az değildir. Yine bir sopanın ucuna sivri bir çakmaktaşı
bunlar çok sert olan granitten keği var. Klan içi ve dışı sorunlara müdahale ediyor, kla- iskelet yatmaktadır.
gusunu, insan beyninde de izliyoruz. İnsan beyninin bü- yapıştırıp bağlayan o bireyin insanlığa katkısı, Galileo dir. Clare artık tüm su- Resim 4
üretilmiş. Graniti şekillendiren nı bir şekilde yönetiyor. İnsan kabilesinde böyle bir fonk- Ben bu duvar resmini aynen Göbeklitepe yapıların-
yümesi tek başına akıllı canlı olmaya yetmiyor. O büyü- Galilei’nin katkısından hiçte az değildir.
numlarında ‘’anıtsal’’ ya Göbeklitepe insanları, kireçtaşı- siyonerlik (sorunlara çözüm üretme) hiyerarşisi neden ol- daki iki ana sütunu açıklamaya çalıştığım gibi, kulenin
müş ve kapasiteli beyin sayesinde bilgi biriktirdiği, bu bil- Çünkü o güne dek insanlığın biriktirdiği bilgi birikimi
nı çok daha kolay şekillendirmiş masın? birisi ölümü diğeri ise doğumu sembolize ediyor di-
gilerle teknoloji ürettiği, o teknolojiyle alet ve aygıt yaptığı olmasa, ne Galilei’nin ne Einstein’in ne de mızrağı ve da ‘’özel’’ yapılar olarak olmalı. David Chapman za- Göbeklitepe’deki kabilelerin içlerinde ‘’hayatımızı bu ye açıklıyorum. Çatalhöyük evlerinin zeminlerine gömülü
için insan akıllı canlı olarak tanımlanıyor. baltayı ilk kez yapan bireylerin zihinlerinde bu nitel bilgi
tanımlıyor. ten kireçtaşından flat relief (al- adama ya da adamlara borçluyuz, onun ya da onların sa- ölülerin, etleri akbabalara yedirilmiş, ayıklanmış iskeletler
sıçramaları olamazdı. Yani nicel bilgi birikimleri oluşur, bu
çak kabartma) üretilmesinin na- yesinde yırtıcılardan korunuyoruz, onun ya da onların sa- olduğu söylenmektedir.
nicel olarak birikmiş bilgiler belirli bir doygunluğa ulaştı-
Bu nitel dönüşüm insan beyninde ğında, bir bireyin beyninde çözümlenir, ilişkilendirilir ve
sıl mümkün ve kolay olduğunu göstermek üzere yaptığı yesinde karnımız doyuyor, güvendeyiz’’ denilebilecek in- Buradan anlaşılıyor ki, o kulelerde ölülerin etleri ön-
ce akbabalara ayıklatılıyor, belirli bir süre güneşte kurutul-
nasıl oluyor? sentezlenip yeni bir bilgi sıçramasına ulaşır. Neden o bi-
çalışmada (deneysel arkeoloji) 6 saatte bir yaban domu-
zu rölyefi yaparak göstermiştir.
sanlar niye olmasın?
İşte bu adamlardan biri ya da birkaçının kendi duktan sonra derlenip toplanıp evlerin zeminine gömülü-
İnsan türünün en az 1-1,5 milyon yıldır aynı zihinsel reyde değil bu bireyde olduğu konusu ayrı bir araştırma
Ayrıca 50-60 kişi birlikte çalışırlarsa, her Göbeklitepe analarının, babalarının, çocuklarının ölülerinin yordu. Bunun nedeni mezarlar dışarıda olursa, çakal, sırt-
kapasiteye sahip olduğunu düşünürsek, aklımıza şu soru ve tartışma konusudur. (resim 2)
ünitesini 6 ay ile 12 ay arasında bitirebileceklerini söyle- vahşi hayvanlarca örselenip, parçalandığını izlemiş Yazının devamı 14.. sayfada
Arkeoloji r
D i ji t a l Kül tü
HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 14 16

Tanol Türkoğlu
GÖBEKLİTEPE: Dünyanın ilk tapınağı tanolturkoglu@gmail.com

değil, ilk anıtsal yapıları


Baştarafı 12-13 der devam sat edilmeye çalışılsa da, tanelerin büyük ço-
YAPAY ÖNYARGI !
larını engellemek olmalıdır. Daha sonra şehirler ğunluğunun yerden tek tek toplandığı düşü- Yapay zeka için önyargısızlık hali bir ön koşul değil daha
kalabalıklaşıp, yırtıcıların yaklaşması zorlaşınca nülmektedir. Islah edilmiş tahılların başakları- ziyade ulaşılacak bir hedef olarak değerlendirilmelidir.
ev dışı mezarlara gömü geleneği başlamıştır. nın gövdeye bağlantıları daha güçlüdür. O ne-
Bu uygulamanın Göbeklitepe usulü yani göm- denle tarıma ve hasata uygundurlar. Taş kabın Yapay zekanın insan hayatına girmesi, Türkiye’nin AB’ye gir-
me olmaksızın akbabalara yedirmeyle, akba- birisinde bulunan mayalanmış arpa kalıntıla- mesine benziyor. Yapay zeka bir tür ayna görevini üstlenmiş du-
balara yedirmeden direk gömme arasında bir rı belki de bilinçli olarak değil, alan gömüldük- rumda. İnsan, yapay zekanın eksikliğini/hatasını tespit ediyorum
geçiş uygulaması olduğu anlaşılmalıdır. Zaten ten sonra içinde kalan tahıl atıklarının nemli or- derken kendi geliştirmiş olduğu toplumsal yaşam modelindeki ek-
Çatalhöyük sonrası bu grupların ölülerini direk tamda kendiliğinden mayalanmış halidir. Ez-
sikleri/hataları “yeniden” keşfediyor.
toprağa gömdüğü biliniyor. dikleri buğdayları hamur yapıp küçük ocakla-
rın hemen yanı başına koydukları geniş yüzey-
Yaşadığı semtteki süpermarkete giden bir insan, raflarda neden
o üründen var da bu üründen yok sorusunu kendisine sorduğunda
Doğum ve ölüm döngüsü li kızmış taşların üzerine koyarak pişirdikleri bi-
örneğin, bunu “toplumsal önyargı” ile irtibatlandırmayı pek dü-
James Mellart (Çatalhöyük kazılarının ilk linmektedir. Hiçbir zaman yarın yerleşik düzene
geçiyoruz, yarın tunç çağına geçiyoruz, yarın şünmez. Oysa kafasını yapay zekaya çevirdiğinde “önyargılı davra-
kazı başkanı) Anadolu neolitik dönem figür
demir çağına geçiyoruz….diye tarihsel geçişler nıyor” tespitinin bir örneğidir süpermarket raflarını dolduran “zih-
ve figürinlerinin analiz ve yorumlarını yapmış-
tır. Alacahöyük figür ve figürinlerini bile James olmaz. Göbeklitepe’de yabani tahılları kullan- niyet”. Şöyle:
Mellart yorumlamıştır. Yani James Mellart neo- mışlar ama yerleşik değiller. Çatalhöyük’ün ka- Süpermarketler için en kritik hususlardan birisi malum hangi
litik dönem figür ve figürin uzmanı olarak kabul zı başkanı Ian Hodder Göbeklitepe döneminde ürünün ne kadar süreyle rafta sergileneceğidir. Bu analizin teme-
görmektedir. derme-çatma barınaklarda geçici yerleşimlerin linde de her bir şubede geçen sürede hangi üründen ne kadar sa-
Çatalhöyük’te bir evin duvarında bulunan mümkün olduğunu söylemektedir. (2) tıldığı verisi yer almaktadır. Sizin bulunduğunuz şubeden alışveriş
dört tane boğa başı ve her başın altında Gelişim ve değişimin her evresinde oldu- yapanlar, dört kilometre ötedeki şubeden alışveriş yapanlara gö-
bulunan duvara ğu gibi yer-
Resim 6 re daha fazla Türk kahvesi satın alıyorsa, sizin şubenizde raflarda
saplanmış ve leşik düze-
ne geçişin
sergilenen Türk kahvesi miktarı da öteki şubedekine nazaran daha
üstleri alçıyla çok olacaktır. Benzer şekilde satın almayı arzu ettiğiniz bir ürün,
kapatılmış de olabilmesi
için nicel bi- sizin yaşadığınız yerde genel olarak az satılıyorsa, onu raflarda
hayvan boynuz
rikimlerin ta- bulma olasılığınız da azalacaktır. İşte size toplumsal önyargı!
ve kemiklerinden
mamlanma- ABD’de emniyet güçlerinin kullandığı yapay zeka yazılımının
oluşan bir grup
duvar kabartmasını sı gerekmek- zencileri beyazlara göre suç işlemeye daha meyilli olarak tespit
doğum- ölüm tedir. Bu ni- etmesi nasıl bir yapay önyargı ise sizin mahallenizdeki süpermar-
döngüsü olarak cel birikim- kette daha fazla Türk kahvesi paketi olması da öyle bir toplumsal
yorumlamıştır. ler nitel dö- önyargıdır.
Boğa başlarını nüşüme yol O halde soru şekil değiştirir: Önyargısız, tam bir nesnellik söz
ölümün, alçıyla açacak dü- konusu olabilir mi? İnsanı bir kenara bırakıp doğaya bakıldığında
sıvanmış boynuz ve kemikleri de kadın memesi zeye ulaşmadan nitel dönüşüm olamaz. Belki
önyargısız-nesnel bir modeli doğada bulmak söz konusu mu? Bu so-
olarak yorumlayıp doğumu simgelediğini de bizim gözlemleyebildiğimiz değişimler he-
nüz başlangıçtaki nicel değişimlerdir. Ve biz
ruları cevaplamadan önce bakış açısı (ya da paradigma) konusun-
önermiştir. da mutabık kalmak gerekiyor. İnsan müdahalesinin olmadığı bir
Ben boğa başlarının ölümü simgelediği- buradan hareketle nitel dönüşüm olmuştur so-
nucuna varamayız. Yani bir buğday ezme ta- doğadaki devinim modeli nesnellik için yeterli bir tanım mıdır?
ni ama alçıyla sıvanmış boynuz ve kemiklerin
şı, bir tahıl biriktirme kabı orada yerleşik düze- Paradigma kavramı nesnellik olgusunun da göreceli olabileceğine
kadın memesi değil ereksiyon pozisyo-
ne geçildiği sonucunu vermeye yetmez. Çün- işaret eder. O nedenle de başına beyaz mürekkeple “olabildiğin-
nunda erkek cinsel organını temsil ettiği-
ni düşünüyorum. James Mellart yaşasaydı ve kü yerleşik düzene geçişin olabilmesi için baş- ce”, “yapılabildiği kadar” gibi (ilk bakışta göze çarpmayan) ibare-
Göbeklitepe dikilitaşları üzerindeki saldırı po- ka bir yığın nicel birikimin olması, başka birçok lerin eklenmiş olduğu varsayılır. Zaten başka türlüsü olamaz ki di-
zisyonundaki vahşi hayvan figürlerinin ölümü parametrenin çalışıyor olması gerekmektedir. ye de savunması yapılır. Ne malum?
simgelediğini, ereksiyon biçimindeki erkeklik Göbeklitepe ve piramitlerin nasıl yapıldığına Yapay zeka için önyargısızlık hali bir ön koşul değil daha ziyade
organının doğumu simgelediğini önerirdi diye şaşıp kalmamak, onlara sebep olan nicel bilgi ulaşılacak bir hedef olarak değerlendirilmelidir. AB’ye girmek iste-
düşünüyorum. Çünkü Mellart’ın figür yorumla- birikimlerinin izlerini sürmek gerek…. yen bir ülke de eşgüdüm yasalarını meclisinden çıkardığında ilk gün-
rında doğum-ölüm döngüsü ana temayı oluş- Sonuç olarak Göbeklitepe’nin yeni kazı
den beri AB’nin içinde olan bir ülke ile aynı toplumsal pratiğe ulaş-
turmaktadır. başkanı Lee Clare, Göbeklitepe yapılarını dün-
yanın ‘’ilk tapınağı’’ değil dünyanın ilk ‘’anıtsal
mış olmaz. Ancak onun altyapısı temin edilmiştir. Zaman, eksik olan
Göbeklitepe’de hayvan boynuzları, ba- toplumsal pratiğin kazanılmasını sağlar – deneyimleyerek!
zı ağaçlar ve bazı kemikler üzerine çakmak ta- yapıları’’ ya da dünyanın ilk ‘’özel yapıları’’ diye
tanımlamaktadır. Bu da ilk tapınak tanımlaması Benzer bir “deneyimleme” gereksinimi yapay zeka için de ge-
şı yerleştirilerek yapılmış oraklar var. Granit-
yapılmasından itibaren öne sürdüğüm gibi çerlidir. Bunun için de en “liberal” başlama noktası toplumun
ten tahıl ezme taşları var. Buradan Göbeklite-
bu yapıları yapan topluluk ya da toplulukların mevcut pratiğidir. O nedenle “makine öğrenme” adıyla geliştiril-
pe’deki insanların yabani tahılları (emmer buğ-
dayı, einkorn buğdayı, arpa) işledikleri biliniyor. henüz dinsel bir felsefe ve mitolojilerinin oluş- miş olan algoritmalar mevcudu baz alır. Oysa daha “devrimci” mo-
Buradan yabani tahılların tanelerini topladıkla- madığını göstermektedir. Clare artık tüm su- del, “ideal”e yakın teorik veri setini baz alabilir. Bunu baz alacak
rı ve stokladıkları sonucuna varılabilir. Göbek- numlarında ‘’anıtsal’’ ya da ‘’özel’’ yapılar ola- bir makine öğrenme algoritması geliştirmek de yanlış olmaz! An-
litepe kazılarında bulunan üç tane büyük boy, rak tanımlamaktadır. cak böyle bir algoritma “önyargı”ya daha açıktır ve balı tutanın
kireçtaşından oyma taş kabın tahıl stok kap- Kaynakça: parmağını yalamayacağını varsaymaktan başka bir sigortası yok-
Ç. Köksal-Schmidt, Oliver Dietrich, Cihat Kürkçüoğ-
ları olduğu düşünülmelidir. Bu yabani tahılla- lu, Jens Notroff, Klaus Schmidt, Göbekli Tepe. Dünyanın tur! Dünyanın içinden geçmekte olduğu gerçek-ötesi (post-truth)
rın başaklarının gövdeye bağlantıları çok zayıf en eski anıtı. Insanlığın ilk tapınağı, New Discoveries, Aktü- devirde parmağını yalamayacak kaç tane şövalye kaldı?
olduğundan, olgunlaşır olgunlaşmaz yere dö- el Arkeoloji 27, Mayıs Haziran 2012, 60-77.
küldüğü bilinmektedir. Her ne kadar orakla ha- https://www.youtube.com/watch?v=zKwSg7OyvoE
Ekonomi Politik aları HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 15

TÜRKİYE: KISA ÖYKÜSÜ


Bağımsız sanayileşmeden erken sanayisizleşmeye
Bayram Ali Eşiyok Türkiye’nin ancak sanayileşerek kalkınacağına ilişkin kal-
me gibi dinamik etkinliği ger-
çekleştirecek politikalar yer

1
kınmacı yaklaşım 1980’li yıllara kadar toplumsal bir hedef almadı.
930’lu Yıllar: Sanayi Planlarına Dayalı Bağım-
1980 sonrası imalat sana-
sız Sanayileşme Yılları: 1923–1929 döneminde
liberal iktisat politikaları altında uygulanan sana-
olarak kabül gördü. Ancak 1980’li yıllarla birlikte günde- yiinin yapısına ilişkin sektörel
me gelen finansal birikme dayalı neoliberal yeniden yapı- bulgular (burada ayrıntısına
yileşme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. 1929 krizin-
giremeyeceğimiz), uluslarara-
den çıkmak için gelişmiş ülkelerin uyguladıkları müda-
haleci politikalar, Sovyetler Birliği’nde planlı sanayileş-
lanma politikları sonucunda sanayileşerek azgelişmişliğin sı meta zincirine eklemlenme
aşılması hedefi toplumsal bir hedef olmaktan çıktı. Türki- ve sipariş alma yarışının dü-
me sayesinde gerçekleşen yüksek kalkınma hızları ve
şük teknoloji yoğunluklu kat-
henüz milli bir burjuvazinin yaratılamaması gibi bir di-
zi gelişme, Türkiye’nin 1930-1939 döneminde uygula-
ye 2000’li yıllarda giderek kristalize olan erken sanayisiz- ma değer ve ithalata bağım-
leşme olgusu ile yüzleşmek zorunda kaldı… lı bir sanayi yapısı ile sonuç-
yacağı devletçi, korumacı sanayileşme modeline geçi-
landığını, bu yapının giderek
şi önceledi.
hal ikameci sanayileşme stratejisine geçişini öncele- kalıcılaştığını ve Türkiye’nin
1930’lu yıllarda uygulamaya konan sanayileşme
yen gelişmeler oldu. erken sanayisizleşme olgusu ile karşı karşıya kaldığını
politikası 1929 bunalımının yarattığı koşullarda ancak
İlk olarak o günkü ismiyle OEEC (OECD) ve göstermektedir.
korumacılık ve devletçilik politikaları ile çıkılacağı te-
meline dayanır. Bu dönemde ithal edilen temel tüketim IMF’nin telkinleri doğrultusunda Koordinasyon Bakan-
mallarının üretimi gerçekleşirken, sanayinin gelişmesi lığı kuruldu. Bakanlığın kuruluşunu Başbakanlığa bağ- Sanayi için bir bilanço: Planlı ve
lı İktisadi Müşavirlik Kurulu’nun ihdas edilmesi izle-
için demir-çelik, enerji, maden, kâğıt ve kimyasal mad-
delerin üretimine geçildi. 1930’lu yılları, sanayi devri- di. Kalkınma Planı’nın hazırlanması için Jan Tinbergen plansız yıllar
Türkiye’ye davet edildi, Tinbergen’nin müşavirliğin- Ekonomideki yapısal değişimi anlamak için eko-
mini kaçırmış bir ülkenin kısa zamanda bu açığı kapat- nomik büyüme oranları yerine sanayinin yıllık ortalama
ma mücadelesi olarak da okumak mümkün… Bu he- de DPT’nin kuruluşu gerçekleşti. DPT, sonraki yıllarda
kalkınmacı devletin en temel kurumlarından biri olarak büyüme oranlarını kullanmak gerekir. Bu çerçevede
defin gerçekleştirilmesinde devlet, kalkınmacı devlet planlı ve plansız dönemlere ilişkin sanayinin yıllık or-
(developmental state) temel aktördür. önemli işlevler yüklendi. Böylelikle kalkınmacı devlet
öncülüğünde “ulusal kalkınmacılık” dönemi başlatıldı. talama büyüme oranları göz önüne alındığında, plan-
İthal ikameci sanayileşme stratejisinin uygulan- lı yıllarda sanayinin yıllık ortalama büyüme oranları-
Bağımsız sanayileşme masından önce, birincil malların üretiminde uzmanla- nın plansız, programsız yılla ile kıyaslanmayacak kadar
Gerek şan Türkiye (hiç kuşkusuz diğer birçok çevre ülke gi- yüksek gerçekleştiği görülüyor. Planlı yıllarda sanayi-
Birinci ve bi) ithal ikameci sanayileşme stratejisi ile birlikte tüke- nin yıllık ortalama büyüme oranı %9,5 oranında ger-
gerekse tim mallarının ve yer yer ara mallarının üretiminde bel- çekleşirken, plansız, programsız yıllarda %5,4 ile sınır-
de İkin- li bir yetkinliğe ulaştı. Ancak model sanayileşmede de- lı kalmıştır. Başka bir ifadeyle, kalkınmacı devletin uy-
ci Beş Yıl- rinleşme sağlanamadan krize girdi. Krizle birlikte ulus- guladığı politikalar sayesinde sanayideki yıllık ortalama
lık Sana- lararası finans kuruluşlarının telkinleri ve giderek da- büyüme oranı plansız, programsız yıllara göre 4.1 pu-
yi Planla- yatmaları sonucunda finansal birikime dayalı neolibe- an (neredeyse iki katı) daha yüksek gerçekleşmiştir.
rı’nın sek- ral yeniden yapılanma politikaları 1980’li yıllarla birlikte Kısaca, kalkınmacı devletin uyguladığı sanayi poli-
törel ön- uygulanmaya kondu. tikaları sonucunda, planlı, programlı yıllarda sanayide
celikleri Kısaca, Ahmad’ın (2002:160) “…bu neredeyse bir önemli gelişmeler sağlanmış, kalkınmacı devletin tam
ve sanayi- sanayi devrimiydi ve pek az Üçüncü Dünya ülke- karşısında yer alan plansız, programsız “serbest piya-
leşme stratejileri göz önüne alındığında, her iki planın sinin başardığı bir atılımdı” olarak nitelendirdiği it- sa” yıllarında ise sanayinin performansı önemli ölçü-
da uluslararası iş bölümünün öngördüğü sanayileşme- hal ikameci sanayileşme yılları, sanayinin yıllık ortala- de aşınmıştır.
yi red ederek bağımsız bir sanayileşmeyi hedefledik- ma büyüme oranları açısından 1930’lu yıllardan sonra Tablo: Planlı ve Plansız Yıllarda
leri görülmektedir. Bağımsız sanayileşme hedefi Birin- Türkiye sanayileşme tarihinin en parlak ikinci dönemi- Sanayinin Yıllık Ortalama Büyü- Sonuç olarak,
ci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda şu şekilde ifade edilmek- ni temsil etmektedir. me Oranları bu çalışmadaki
tedir: tarihsel verilerden
“…Büyük Sanayici memleketler… Ziraatçı memle- Planlı Yıllar (27 Yıl) 9,5 hareketle şu
ketleri her zaman için hammadde müstahsili mevkiinde 1980’lerden günümüze: Neolibe- temel çıkarma-
Plansız Yıllar (69 Yıl) 5,4
bırakmak ve bu memleketlerin piyasalarına hakim ol- ral yeniden yapılanmadan erken Cumhuriyet Ortalaması
yı yapmak müm-
mak davasında müttefiktirler. Bu itibarla, ziraatçı mem-
leketlerin bu silkinme hareketlerine, er geç, set çek-
sanayisizleşmeye (1924-2019) 6,5
kün gözükmek-
tedir: Türkiye gi-
Planlı kalkınma döneminin son planı olan Dördün-
mek hususunda siyasi nüfuzlarını kullanmakta da birle- Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle bi sanayileşmeye
cü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın tasfiye edilmesi ile bir- kendi hesaplamamız.
şeceklerdir. Bazı zirai memleketler de ufak bir taviz mu- geç katılan (late
likte 1980 sonrası uygulanan iktisat politikalarının te-
kabilinde bunu kabulden imtina etmeyeceklerdir (İnan, comer) bir ülkenin planlı kalkınma modeli olmadan sa-
mel öncelliği “ihracat önderliğinde dışa açılma” olarak
1972:10)”. nayileşmede derinleşme sağlayarak metropol ülkelere
ortaya kondu. Kamu kesimi üretici bir aktör olarak ik-
yakınsaması (convergence) mümkün değildir ve bunu
tisadi faaliyetlerden çekilip altyapı yatırımlarında yo-
1960’lı ve 70’li yıllar: “Bu neredey- ğunlaştı. ithalatta efektif koruma oranlarının düşürüle-
başarabilmiş tek bir ülke örneği bulunmamaktadır.

se bir sanayi devrimiydi” rek dış ticaretin serbestleştirildiği ve sanayi üretiminin Kaynakça
Ahmad, Feroz (2002), Modern Türkiye’nin Oluşumu (3.Basım),
1950’li yıllarda uygulanan plansız, programsız po- çeşitli özendirici tedbirlerle (sübvansiyon, vergi iade-
İstanbul: Kaynak Yayınları.
litikaların krizle sonuçlanması yanında, üretken serma- si vs.) ihracata yönlendirilmesinin hedeflendiği  prog-
İnan, Afet (1972), Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
yenin uluslararasılaşması Türkiye’nin 1960’lı yıllarda it- ramın öncellikleri arasında sanayileşme, yapısal değiş- Birinci Sanayi Planı, Ankara: TTK Yayını.
İnsan saçı ve Toplum Bilim HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 16

ardındaki
gerçekler

8
Evrensel Temel Gelir:
İnsan kolunun alt yüzü
niçin tüysüz?
İstihdamı ve refahı artırıyor
İ V
lk bakışta, insan kolunun alt yüzü tüysüzmüş gibi atandaşlık edemedi.
görünür. Ancak daha yakından bakıldığında, o Geliri ola- Ankete göre, dü-
incecik ve renksiz ayva tüyleri fark edilebilir. rak da bi- zenli işsizlik ödeneği
Pennsylvania Üniversitesi genetik bilimi uzman- linen Evrensel yerine Evrensel Temel
larından Yana Kamberov’a göre, modern insanların Temel Gelir, bir gelir alan kişiler, daha
(Homo sapiens) vücudu tüylerle kaplıdır ama bu tüyle- devletin vatan- iyi mali refah, akıl sağ-
rin tümünü görebilmemiz son derece güç olduğundan daşlarına hiçbir lığı ve bilişsel işlevin
kolların alt yüzünde hiç tüy olmadığını sanırız. koşul olmaksızın, yanı sıra geleceğe da-
Kamberov, “İnsanlar gerçekte çok tüylüdür. Alın, sadece toplu- ha güvenli ve umutla
kulak ve kollarımızın alt yüzleri bile vellus adı verilen mun bir bireyi ol- bakıyordu.
açık renkli ve incecik minik tüylerle kaplıdır. Vücudumu- dukları için veri- Evrensel Temel Ge-
zun dış yüzeyinde tüylerden arınmış bölgeler avuç içle- len, düzenli geli- lir’in, Covid-19 pande-
ri, ayak tabanları, dudaklar ve meme uçlarıdır,” diyor. re dayalı bir sos- misi sebebiyle yaşa-
Çalışmasında şempanzelerle insanlardaki tüy yo- yal güvenlik ku- nan ekonomik kriz gibi
ğunluğunu karşılaştıran ve insanların da şempanzeler
ramı olarak ta- durumlarla başa çık-
denli tüylü olduklarını belirten Kamberov, şempanze
nımlanabilir. maya çalışan insanla-
tüylerinin gözle görülebilecek denli dağınık ve siyah
Bazı bilim in- ra yardımcı olup ola-
olmasına karşılık insan
sanları ve ekono- mayacağı soruldu-
tüylerinin minicik ve
renksiz olduklarına
mistler, Evrensel ğunda Ylikännö, belir-
dikkat çekiyor. Temel Gelir’i Co- siz bir zamanda “stre-
Kamberov, yakla- vid-19 gibi kriz si azaltmaya yardım-
şık 2 milyon yıl önce süreçlerinde ha- Finlandiya’da 2.000 kişi üzerinde yapılan Ev- cı” olabileceğini söy-
bir adaptasyonun Homo türünün bedenindeki tüylerin rap olan ekono- rensel Temel Gelir araştırmasına göre, kayıt- ledi: “Gelirleri olup ol-
küçülmesine yol açtığını ve bunun dışında-çoğu me- mileri toparlamak mayacağını bilmedik-
melilerin yalnızca avuç içleri ve ayak tabanlarında bulu- ve toplumsal is- sız şartsız verilen “Vatandaşlık Geliri” öde- lerinden huzursuz his-
nan- ekrin ter bezlerinin sayısında artışa neden olan bir tihdam ve refahı mesi, işsizlik ödeneğine göre refah ve istih- seden insanlara gü-
adaptasyondan da geçtiğini belirtiyor. yükseltmek için ven hissi sağlayacağı-
Bu adaptasyonlar Homo türünün olağanüstü uzun etkili bir yol ola- dam anlamında daha iyi sonuçlar veriyor. nı düşünüyorum” diye
mesafe koşucuları olmalarını sağladı. Hayvanların çoğu rak görüyor. Fin- de ekledi.
uzun mesafe koşusu sırasında mola verip kesik kesik landiya’da yapı- Kısacası bulgular,
soluk alıp vererek serinlemek zorunda kalırlar. Söz lan bugüne ka- devletin kayıtsız şart-
gelimi, atlar dörtnala koşarlarken bu kesik solukları darki en büyük Evrensel Temel Gelir araştırması, katı- sız verdiği bu tip bir ödemenin, insanların çalışma-
alamazlar. Oysa insanlar ara vermeksizin uzun mesafe lımcıların zihinsel ve mali refahının arttığı ve istihdamı sı için caydırıcı bir etki yaratmadığını gösteriyor. Ami-
koşuları yapabilir ve maratonlara katılabilirler, çünkü mütevazı bir şekilde iyileştirdiği sonucuna vardı. yane tabirle, insanlar “nasıl olsa para geliyor” diyerek
sahip oldukları çok sayıda ekrin ter bezi sayesinde Finlandiya, 2017 ve 2018 yıllarında ülke genelin- yatmıyordu.
terleyip serinleyebilirler. de iki yıllık Evrensel Temel Gelir çalışması yürüttü ve Bununla birlikte, Finlandiya hükümetinin 2018’in
Gelgelelim, bu durum başka bir soruyu da bera- bu süre zarfında hükümet, 25 ila 58 yaşları arasındaki başında uygulamaya koyduğu “Aktivasyon Modeli”
berinde getiriyor: İnsanlarda tüylerin tümü neden minik
2.000 işsize herhangi bir koşul olmaksızın aylık öde- olarak bilinen mevzuat, temel gelirin etkisini karma-
ayva tüylerinden oluşmuyor?
me yaptı. Aylık ödeme miktarı olan 560 euro, katılım- şıklaştırdı; işsizlik yardımlarına erişim koşullarını daha
Kamberov’a göre, bunun ergenlikle bir bağlantısı
cılara koşulsuz olarak verildi. Yani bir kişinin herhangi da katı hale getirdi.
var. İnsanlar ergenlik döneminden geçerlerken andro-
bir işe girmesi veya gelirinde artış olması durumunda Ylikännö, gözlemledikleri istihdam etkisinin, deney
jenler adıyla bilinen hormonların etkisiyle minik ayva
tüylerinin bir bölümü farklı bir yapıya dönüşerek daha
kesinti yapılmıyordu. ve Aktivasyon Modeli’nin ortak bir sonucu olabilece-
uzun, renkli ve sert terminal kılları oluşturur. Finlandiya Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan Minna ğini belirtti. Geçen yıl şubat ayında açıklanan ön bul-
Ancak Kamberov vellus tüylerinin bir bölümünün Ylikännö bulguları açıkladı. Çalışma, Evrensel Temel gular, 2017’de çalışılan gün sayısı açısından iki grup
bu hormonlara tepki verirken, bir bölümünün neden Gelir alıcılarının istihdamını ve refahını, işsizlik maaşı arasında daha önce hiçbir fark bulmamıştı. Ylikännö,
tepki vermediği konusunun henüz bilinmediğini söy- alan 173.000 kişilik bir kontrol grubuyla karşılaştırdı. “Para önemlidir, ancak tek başına işgücü arzını veya
lüyor. Aynı durum kol için de geçerli. Üst yüzeyi gözle Bilindiği üzere işsizlik maaşı, bir işe girdiğiniz an ke- talebini önemli ölçüde artırmak için yeterli değildir,”
görülür terminal tüylerle örtülüyken alt yüzeyinde niçin siliyor. Buna karşın temel gelirde böyle bir kesinti ya- diye konuştu.
ince tüylerin bulunduğuna kesin bir açıklama getirile- pılmıyor. Evrensel Temel Gelir, dünya çapında tartışmalı bir
miyor. Bir olası neden dış etkenlere açık olan kolun üst konu. Refah düzeyi zaten yüksek ülkelerde bu tip et-
yüzeyinin kıllar sayesinde sıcak tutulması olabilir.
Öte yandan, Harvard Üniversitesi biyolojik antropo-
Evrensel Temel Gelir alanlar kiler görülürken farklı kültürlerde nasıl karşılanacağı
ve nasıl bir etki yaratacağı henüz bilinmiyor. Yine de
loji uzmanlarından Daniel Lieberman, insan bedeninin yine de çalışmayı tercih etti devletin sadece vatandaş olduğu için bireylere Evren-
kimi yerlerindeki bu sert ve uzun terminal tüylerin uzun Araştırma kapsamında Kasım 2017 ile Ekim 2018 sel Temel Gelir ödemesi yapmasının, insanlara güven
tüylü maymun atalarımızdan günümüze dek ulaşan arasında, temel gelire sahip kişiler ortalama 78 gün vereceği de yadsınamaz bir gerçek.
kalıntılar olduğunu düşünüyor. çalışmıştı ki bu, işsizlik ödeneği alanlardan altı gün Derleyen: Batuhan Sarıcan (batusarican@gma-
Rita Urgan daha fazlaydı. Çocuklu ailelerin yanı sıra ilk dili Fince il.com)
https://www.livescience.com/56398-do-humans-ha- veya İsveçce olmayanlar için istihdamda daha büyük https://www.newscientist.com/article/2242937-universal-ba-
ve-hair-undersides-of-arms.html
bir artış yaşandı. Araştırmacılar bunun nedenini tespit sic-income-seems-to-improve-employment-and-well-being/
ÖĞRENCİLERİMDEN ÖĞRENDİKLERİM
Dr. Öğr. Üyesi Meral MADENOĞLU KIVANÇ
İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü

E
ğitimci olarak öğrencilerimize meslek ve hayata dair tecrü-
belerimizi aktarırken aşağıdaki örneklerde olduğu gibi kuş-
kusuz bizimde öğrencilerimizden öğrendiklerimiz oluyor.
Yıl 1980
Çapa koroner yoğun bakımda yönetici aynı zamanda eğitim
hemşiresi olarak çalışıyordum. Hemşirelik esasları dersinin
klinik uygulamasını yapmak üzere yönetimden sorumluluğuma
iki öğrenci verildi. Öğrencilere bir taraftan öğrenmeleri gereken
uygulamaları gösteriyor diğer taraftan da küçük işler veriyor-
dum. Öğrencilere hadi bakalım hastalarımızın hayati belirtilerini
alalım dedim. Öğrencilerden biri içinde cıvalı dereceler bulunan
kavanozu aldı. Sabahtan kavanozun içine hazırladığım solüsyo-
nu boşalttı. Tekrar temizleyip kuru bir şekilde dereceleri kava-
nozun içine yerleştirdi ve hastalara dağıtmak üzere gitti. Bunu
gören ben, gayri ihtiyari olarak öğrenciye ne yapıyorsunuz hani
içindeki solüsyonu diye uyardım. Öğrenci, sanki yanlış yapmış
gibi kızardı. Hocalarının laboratuvarda uygulamayı bu şekilde
gösterdiğini açıkladı. Bu işte bir yanlışlık olduğu düşündüm.
Hocalarını gördüğümde durumu paylaştım. Sevgili hocamız,
son literatürlere göre bu uygulama artık böyle deyince yeni uy-
gulamadan habersiz olduğum için yüzü kızaran ben olmuştum.
Öğrencileri iyi gözlemlememiz gerektiğini fark ettim.
Yine Yıl 1980
Hastamıza kan transfüzyonu yapılacak. Öğrenciye önceden dik dediğimde üstesinden gelebilirim diye düşündüm hocam cilerime karşı ilkelerimde ve duruşumda doğru yolda olduğumu
bu uygulamayı derste görüp görmediklerini sordum. Yanıt evet dedi. Oysa sorun birikmiş bir patlama noktasına gelmişti. Öğ- hatırlattı.
olunca tamam dedim. Öğrenciye, hastaya ait kan torbasını rencimin yanında bir saatten fazla bulunarak yitirilen özgüveni Yıl 2018
buzdolabından almasını ve hazırlamasını söyledim. Öğrenci, tekrar kendisine kısmen sağlamaya çalıştım. Öğrencim, kendi- Hafta sonu yapılan ÖSYM ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim
hemen hastaya ait kan torbasını dolaptan aldı ve kan setini mi çok iyi hissettirdiniz bana diyerek yanımdan ayrıldı. Yaşanan Fakültesi gibi kurum sınav görevlerine hep gitmek istemişimdir.
takıp direkt hastanın yanına götürüyordu ki hemen önüne geçip bu olay hocam klinik uygulamanın son günü diyerek bazen es Nedeni maddiyatın yanında aynı zamanda bana manevi olarak
“Ne yapıyorsun dedim?” Kan torbasını hazırladım, hastamızın geçtiklerimizin ne kadar önemli olabileceğini gösterdi. kattıkları idi. Unutamadıklarımın arasında şunlar vardı;
yanına götürüyorum dedi. Öğrenciye “kan torbasını koltuk Yıl 2016 Geçmişte Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi sınavında
altında, kalorifer üstünde ya da sıcak su küvetine bırakıp ısıt- Yönetim dersi ile ilgili olarak öğrencilerimden kendilerinin hafta sonu bina sınav sorumlusu olarak Anadolu Lisesi’nde
madın” dedim. Çünkü biz böyle gördük. Öğrenci, hocamız kan özgeçmişlerini hazırlamalarını istedim. Son sınıf oldukları için görevliydim. Sınavda bina yönetici sorumlusu okulun müdürü
torbasını buzdolabından çıkarınca bir süre ortamda bırakın ve mezuniyetlerinden sonra ellerinde hazır olması bakımından
hastaya öyle takın, kan hastaya damla damla gittiği için ısınır idi. O zamanlar öğretmenler kendi okullarında sınav görevi
önemsiyordum. Öğrencimin biri ödevinde “Doula” olmak is- alabiliyordu. Bunu fırsat bilen okul müdürü, öğretmenleri ile
zararı olmaz dedi. Yine bana kanıta dayalı bilgi aktarılıyordu. temediğinden bahsediyordu. Ne demek istediğini anlamadım.
Yıl 2005 sınavın olmadığı öğlen arasında bir toplantı planladı. Toplantı-
Branşım alanı içine girmediğinden bu kavramı hiç duymamış-
Artık akademisyen olarak çalışıyordum. Bir fakültenin klinik- ya öğretmenlerin yanı sıra ilçe kaymakamı ve ilçe müdürü de
tım. Herhalde öğrencim lohusa yazacaktı yanlış yazmış dedim.
lerinde öğrencilerimi yönetim dersi için uygulamaya çıkarıyor- davet edilmesi ihmal edilmedi. Tabii bende protokolden davet-
Bir taraftan da gerçekten böyle bir şey var mıdır diye araştır-
dum. Her bir öğrenciyi yönetim koçu denilen serviste yönetici mak istedim. Evet literatürde “Doula” nın yeri vardı. Literatür liydim. İlk defa o toplantıda okullarda Montessori eğitiminden
hemşirenin yanına veriyordum. Her hafta öğrencileri servislerin- anne adayın doğumdaki destekçisinden, doğum koçluğundan haberdar olmuş ve bilgilenmiştim.
de vizit yapıp sorunu var mı ya da sorusu var mı değerlendiri- bahsediyordu. Yani öğrencim ebeliğin özel çalışma alanı olan Bir diğer yaşanan durum ise üniversitemizin formasyon öğren-
yordum. Klinik uygulamanın son gününde bir öğrencime uğra- doğum koçu olmak istemiyordu. Öğrencimden bir şey daha cilerinin sınavında salon başkanı olarak görevliydim. Sorumlu-
dığımda daha “Nasılsın, işler nasıl gidiyor?” dememle öğrencim öğrenmiştim. luğumun gereği tahtaya günün tarihini, salon numarasını, sınav
hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Öğrencimi hemen boş bir Yıl 2017 başlama ve bitiş saatini yazdıktan sonra alt kısma “Başarılar
odaya çekerek sorunun ne olduğunu anlamaya çalıştım. Öğ- Yönetim dersi ödevlerine bakıyorum. Elimdeki ödevin son Dileriz” notu yazdım. Bu not sınava giren bir öğrenciye iyi gel-
rencim, serviste kendisine yapılan hitap ve davranışlarla, ilgisi sayfasına geldim. Bir baktım ki sevgili öğrencim Merve Günden miş olacak ki sınav bitiminde yanıma geldi. Sınavda ilk defa
olmadığı işlerin yaptırılmasıyla hatta zaman zaman servisin bana bir teşekkür sayfası ayırmış. Meslek hayatımızda bir şe- böyle bir temenni yazısı ile karşılaştım, teşekkür ederim hocam
sorumluluğun tamamen kendisine bırakılması ve yalnız kalması kilde kurumumuzdan ya da diğer kurumlardan yapılan başarılı dedi. Bende tecrübe farklılığı diye kendisine yanıt verdim. Bir
ile çok bunaldığını anlattı. Özgüvenini yitirdiğinden bahsetti. çalışmalar için bir şekilde teşekkür almışızdır. Ama öğrencim- kez daha şunu anladım ki eğitimci olarak yaptığımız küçük
Neden daha önce bana bildirmedin, sorunu bir şekilde çözer- den gelen teşekkürün anlamı benim için farklıydı. Bana öğren- şeyler öğrencilerimiz için önemli olabiliyor.

www.iku.edu.tr
Bilim ve Sanat HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 18
Bilim ve Sanat HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 19 Gün c e l Tıp
Mustafa Çetiner
dr.m.cetiner@gmail.com

COVID-19 AŞILARI- II
Öteden beri ülkemizde klinik çalışmalara karşı bir önyargı vardır ve in-
sanlar kobay olarak kullanılma korkusu taşırlar. Oysa ki bu çalışmalar, ta-
mamen gönüllülük esasına dayanır ve zorlama kesinlikle yoktur. Ayrıca aşı
ve ilaç çalışmalarının başlatılmasından önce merkezi etik kurul ve sağlık
bakanlığı izinleri de alınır ve bu izinler gerçekten de çok titiz değerlen-
dirmeler sonrası verilir.
Geçtiğimiz hafta yazının sonunda Türkiye’nin de bir uluslararası Faz
III çalışmasına gireceğini duyurmuştum. Bu aslında çok olumlu bir geliş-
me olarak görülmeli. Türkiye’nin uluslararası faz-III çalışmalara katılma-
sı, ileride aşı adayının başarılı olması halinde, aşıya erken ulaşımda ülke-
mize bir avantaj sağlayacaktır.
Pandeminin dünyayı esir aldığı şu günlerde, COVID-19 aşısını bulmak,
hızlı ve etkili bir şekilde üretmek ve dağıtmak küresel bir öneme sahip.
Geliştirilecek aşı küresel bir aşı olmalı. Aşıyı ulusallaştırmak ve politi-
ze etmek, aşıdan devasa kazançlar beklemek kabul edilemez. ABD’nin,
DSÖ’nün önderlik ediyor olmasını bahane ederek aşı paylaşımının adil ol-
masını sağlamaya çalışan COVAX inisiyatifine katılmaması tarihe bir utanç
olarak geçecektir.
Aslında dünyayı yöneten – yönetemeyen- güç odaklarının şunu anlama-
sı gerekiyor; pandemide tüm dünya güvende olmadan, hiçbir ülke veya
grup tam anlamıyla güvende sayılmaz.
Geliştirilecek aşı, bilimsel yöntemlerden ödün vermeden, tüm insanlı-
ğın ortak değeri ve kurtarıcısı olmalı. Ülkeler arası yarış olmamalı, tam
tersine iş birliği yapılmalıdır. Dileğim bir değil birden fazla aşının bulun-
masıdır. Bu durum tüm dünyaya yetecek milyarlarca doz aşı üretilmesini
ve ucuz erişimini mümkün kılacaktır.
Şu anda en ileri aşamada olan aşı adaylarının Faz-III çalışma sonuçları-
nı Kasım-Aralık ayında açıklanması bekleniyor. Birçok bilim insanı, aşının
2020 sonuna doğru kimi ülkelerde rutin kullanılmaya başlayacağına inanı-
yor. Aşının yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması ve Türkiye’ye gel-
mesi en erken 2021 ilkbaharı olacak gibi duruyor.
Aşı ile ilgili tartışmalar süredursun, geçtiğimiz günlerde Astra Zene-
ca firmasının Oxford Üniversitesi ile ortak geliştirdiği aşının Faz III çalış-
ması, İngiltere’den bildirilen bir yan etki nedeniyle geçici olarak durdu-
ruldu. New York Times’ın haberine göre aşı çalışmasına katılan bir olguda
“transvers miyelit” ismi verilen bir yan etki görülmüştü. Araştırmacılar,
bu yan etkinin aşı ile olan ilişkisini net olarak değerlendirmeye çalışıyor.
Söz konusu nörolojik tablo, viral veya otoimmün nedenlerle ortaya çıka-
biliyor ve aşı ile ilişkisi halen net bilinmiyor. Gelen haberlere göre kişi-
nin hayati tehlikesi yok, ancak bu tek başına bir anlama gelmiyor. Önemli
nokta ise; eğer bu oluşan klinik durum aşı ile ilişkili ise başka kişilerde de
ve daha şiddetli olarak ortaya çıkabilir.
Birçok kişi bu gelişme sonrası aşıya güvenin azalacağını ileri sürdü an-
cak ben tam tersi bir düşüncedeyim. Bu düşüncemin nedenini açıklama-
dan bir saptama yapmam gerekir.
Bilimsel çalışmalar, belki de insanlık tarihinde ilk kez bu kadar kamuo-
yunun gözü önünde yapılıyor. Konuyla ilgili yeteri bilgi sahibi olmayanlar
için süreç çok başarısız ve yavaş ilerliyor. Ancak gerçek tam tersi. Süreç,
insanlık tarihinde benzeri olmayan bir biçimde başarılı ilerliyor. En hızlı
geliştirilen aşının Kabakulak aşısı olduğunu ve 1960’lı yıllarda ancak 4 yıl-
da geliştirilebildiğini unutmamak lazım.
Rapor edildiğinde dünyada büyük gürültü koparan bu süreç, aslında
tüm aşı ve ilaç çalışmalarında neredeyse hep görülen bir durum ve çalış-
manın durum anlaşılana kadar durdurulması da çok rastlanan bir uygu-
lama. Bu yaşanan, sürecin ne kadar şeffaf ve göz önünde olduğunu, ba-
ğımsız kontrol mekanizmalarının ne kadar değerli olduğunu gösterdiğin-
den de umut verici.
Çalışmalar bir yandan sürüyor, ancak aşı ve/veya tedavi bulunana dek
önlemlere uyarak salgını zamana yaymamız ve sağlık sistemi üzerindeki
yükü hafifletmemiz gerektiğini asla unutmamalıyız.
Bulmaca HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 20 İlginç Sorular
Fibromiyalji: Hayal ürünü
olduğu sanılan gerçek ağrılar
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 – Dogma, inak.
1
YUKARIDAN AŞAĞIYA Soru: Fibromiyalji nedir? Nasıl teşhis edilir? Tedavisi var mıdır?
2 Yanıt: Beyin tarama teknolojisindeki gelişmeler sayesinde
1. Elektrik ısıtıcılı ütüyü geliştiren,
3 Amerikalı matematikçi ve mucit – Ha- , dünyadaki 6 milyon fibromiyalji hastasının “hayal ürünü”
4 dise. 2. Sanayi – Sevildiğini sanma he- değil, gerçek ağrılarla boğuştuğu anlaşıldı.
zeyanı. 3. Baklagillerden, anayurdu

S
5 on yıllara kadar doktorlar fibromi-
Meksika olan, odunundan kırmızı bo-
6 ya çıkarılan bir ağaç – Nazi Askeri Po-
yalji ağrılarının gerçek olduğuna
inanmıyordu. Bu ağrıların genellik-
7 lis Örgütü – “… Diesel” (Dizel motorun le kadınlarda görülen, hastaların zihin-
8 Alman mucidi). 4. Japonya’da, toplum- lerinde yarattıkları, gerçek ile ilgisi ol-
dan dışlanmışlar sınıfı – Bir deniz adı mayan duyarlılıklar olduğunu düşünü-
9 yorlardı. Ancak yaklaşık 6 milyon kişi-
– Gümüşün simgesi – Çaba. 5. Bir tür
10 deniz taşımacılığı – Öğe, unsur – Hav-
nin çektiği ağrıların nedeninin bulunamaması, bu ağrıların olmdı-
ğı anlamına gelmiyordu. Son birkaç yıldır bilim insanları gelişmiş
11 va’nın Almanca, Latince söyleniş biçi- beyin tarama teknolojisi ile bu ağrıların gerçekten varolduğunu
12 mi. 6. Gümüşbalığı – Genellikle eşek- kanıtladılar. Şimdi genetik mutasyonun bu hastalıkta rolü oldu-
lere, bazen de atlara vurulan, enli, yay- ğunu düşünüyorlar ve ilaç şirketleri etkili ilaçları geliştirmek adına
13 birbirleriyle yarışıyor.
van ve kaşsız eyer. 7. Bitkibilim – Rad-
14 yumun simgesi – Türkiye’nin uçuş ko-
Fibromiyaljinin hayal ürünü olarak değerlendirilmesinin en büyük
nedeni görünürde ağrıya neden olabilecek bir kaynağın –yaralan-
15 V du. 8. Tir – Bir uzaklık ölçüsü – Bir şey- ma, eklem aşınması veya sıkışmış sinirler gibi- olmaması. Kronik
den korkmak, ürkmek. 9. İlaç, kimya- yorgunluk gibi nedeni tam olarak bilinmeyen hastalıklar sınıfına
SOLDAN SAĞA sal etkiye maruz kalmamış ürün – Ja- giren fibromiyalji, merkezi duyarlılaşma veya sinir sistemindeki
pon kağıt katlama sanatı. 10. Namuslu – Kalın so- hormonal ve kimyasal dengesizlikten kaynaklanır. Fibromiyaljide
1. Elektrikli süpürgeyi icat eden, İngiliz mühen- beyne giden duyusal mesajlar yoğunlaşır; öyle ki ılık bir köpük
dis – Yassı demir çelik ürünü. 2. Eski Yunan mitolo- pa – Uzakdoğu sporlarında, siyah kuşağın derecele- banyosunu işkence haline dönüştürebilir. Beyinden gelen karşıla-
jisinde, güzel sanatların dokuz perisinden biri – Aşı- rinden her biri. 11. Osmanlı’da bir tımar türü – Deri- ma mesajları, ağrıya verilen tepkiyi kapatamayacak kadar zayıftır.
boyası – “… asit” (Proteinleri oluşturan temel taşla- ce soğrulan ışınım ölçüsü – “Elisha …” (Asansör gü- Bu iki etki biraraya gelince ağrının şiddeti iyice artar.
rı). 3. Şarkıda tekrar bölümü – İç bulantısı, kusma. venlik cihazının mucidi). 12. “Meclis-i …” (Osman- Şimdi doktorlar “niçin” sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. Son ya-
lı yasama organı) – Eflatun da denilen, antik Yunanlı pılan testler genetik yatkınlığın çok önemli bir etmen olduğunu
4. Protein sentezine yardımcı olan bir asit türü – Şi- gösteriyor. Hastalık daha çok aile içinde görülüyor ve bilim in-
falı otlarla tedavi etmek – Yaramaz Simpson. 5. Ku- filozof. 13. Bacak sinirlerinin ağrısı – Bir tür balık ağı sanları bu çerçevede en az bir geni tespit edebildiler. Ancak ya-
zu sesi – İnleme – Sanem, fetiş. 6. Selenyumun sim- – Lantanın sim- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 şam şekli ve kişilik yapısı da hastalığın oluşumunda önemli. Ço-
gesi – Tansiyon – Korunma altına alınan alan. 7. Es- gesi. 14. Sos- 1 G E R B E R T K E T L E M E ğunlukla hastaların “işkolik” oldukları ve fiziksel ve zihinsel sınır-
ki Yunan mitolojisinde, şafak tanrıçası – Genişlik – yolojide kabi- 2 E D O U A R D M İ C H E L İ N larını zorladıkları biliniyor. Bir gün araba kazası veya viral enfeksi-
3 O E L S K İ L E K A L İ
le bölümü – Tı- yon gibi bir dış etmen tetikleyici olarak devreye girince, insanlar
Seher vakti – Ayak. 9. Sıvı ölçüm biriminin simgesi – 4 R N A T İ N O L T E A G
duvara çarpmış gibi oluyorlar ve sinir sistemleri iflas ediyor. Bi-
Federico Fellini’nin bir filmi – Azeri çalgısı. 10. Rah- kaç – “… Watt” 5 G S İ M O N O V E A T M
lim adamları bu hastaların omurilik sıvısında ağrı-taşıyıcı bir kim-
6
vana yakın bir at yürüyüşü – Sara nöbeti belirtisi – (Trenlerde kulla- 7 BE OL Tİ ZA NA İ AK S AT NA KS ÖT Rİ K A yasal madde olan P maddesinin diğer insanlardan üç misli daha
Praseodimin simgesi. 11. Kayıp bir kıta – Neptünyu- nıma uygun bu- 8 E V F S A İ R İ E A A fazla miktarda bulunduğunu, ağrı-azaltıcı serotonin ve norepinef-
mun simgesi – Mantarbilim. 12. Mehil, önel – Kadeh har makinesinin 109 D E F İ N E F R A N K L İ N rin maddesinin çok az olduğunu keşfettiler.
N A Y E V İ A K İ A T A
İskoç mucidi). Sendrom ne kadar iyi tanınırsa tedavisi de o denli etkili olabi-
– Bozcaada’nın ünlü şarabı. 13. Sıtma aşılayan siv- 11 O K E V İ Y E A L M E D
lir. Halihazırda tedavi yöntemleri daha çok düşük teknoloji içeren
risinek türü – Çok zayıf – Su. 14. Değeri bin vat olan 15. “Nicolas …” 12 R A S T A İ L E İ D A E
yöntemlere odaklı. Sözgelimi uyku kalitesinin artırılması, çok yo-
13 Z A T Z A L İ M A N E A N
güç birimi – Polis, asker kelepçesi. 15. “Rosalind (Kurşunkalemin 14 M E L İ N İ T D E V E L İ rucu olmamak kaydıyla egzersiz gibi. Fakat bir ilaç şirketi şim-
…” (DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşıl- mucidi) – Doğu- 15 Y A P A L A K K A T A L İ Z di P maddesini azaltan bir ilaç üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
masında önemli katkılarda bulunan, İngiliz kimyager) bilim. Başka bir ilaç geliştirme laboratuvarı ise ağrı-baskılayıcı norepi-
Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu nefrin ve serotonin düzeyini artıran bir ilaç geliştiriyor.

Satranç Düşün Bul Sudoku


Dr. Hakan Karabacak
hkarabacak@gmail.com Geçen haftanın
G harfi temalı aşağıdaki problemde si- VERESİYE DEFTERİ ÖDE çözümü
yah şahı, kendi piyonları sınırlandırıyor.
Naim Uygun naimteacher@gmail.com
Beyaz oynar, 2 hamlede mat
Başlık, 3 doğal sayıyı temsil etmektedir.

VERESİYE x DEFTERİ sayısı ÖDE^3 sayısı ile başlamaktadır.

Farklı harfler, farklı rakamlar içindir.

SORU: ÖDE ile temsil edilen sayı kaçtır?

232. sayıdaki “Zeyil” isimli bulmacanın yanıtı:



61181

Bulmacayı doğru çözenler: Ender Aktulga-İstanbul, Sel-


çuk Kumbasar-İstanbul, Turgay Yüktaş-İstanbul, Tahsin Çepoğ-
lu-Hopa, Piyale Nazlı-İzmir, Yücel Gün-Burhaniye
Geçen haftanın anahtar hamlesi: Kd5
Uzay Araştırmaları HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 21
Çin, insanları uzaya götürüp yeniden
Dünya’ya getirebilecek bir aracın
habercisi “deneysel uzay uçağı”
denemesi yaptı. Çin’den “uzay uçağı” hamlesi
Ç
in, geçtiğimiz hafta Gobi Çölü’ndeki Jiuquan Diğer bir olasılık ise aracın askeri kullanımı. Zira
Uydu Fırlatma Merkezi’nden bir Long March fırlatılan araç, bir yıldan uzun süren görevler için birçok
2F roketi fırlattı. Fırlatmadan önce resmi bir kez uzaya uçarak yörüngede bilinmeyen faaliyetler
duyuru yapılmamıştı. Ancak birkaç gözlemci, bir fırlatma gerçekleştiren, Boeing’in inşa ettiği küçük, vidasız ve
yapıldığını gösteren hava trafiği kısıtlamalarını fark etti. yeniden kullanılabilir bir uçak olan gizli Amerikan X-37B
Devlete bağlı Xinhua Haber Ajansı daha sonra bu uzay uçağına benziyor. Deville, “Bir uzay uçağı için inkâr
fırlatmayı doğrulayarak “yeniden kullanılabilir teknolojileri edilemez askeri kullanım olanakları vardır,” diyor. “Çin,
test edecek ve uzayın barışçıl kullanımı için teknolojik bu teknolojileri geliştirmeye büyük ilgi gösterdi.” diye
destek sağlayacak” yeniden kullanılabilir deneysel bir belirtiyor.
uzay aracının fırlatıldığını ve iki gün sonra yeryüzüne geri Gerçek amacı ne olursa olsun bu fırlatma, Çin’in
döndüğünü açıkladı. artan “fırlatma” yeteneklerinin bir başka işareti olarak
Yörünge verilerine araç, Çin’in önceki mürettebatlı kabul ediliyor. Jones, “Ticari sektörde ne yaptıklarına,
ipuçları vardı ama gerçek zamanlama sürprizdi.” diyor.
uçuşlarına benzer bir yükseklik olan 350 kilometre yenilikçiliklerine ve düşük maliyetli fırlatma araçlarına
Bu tür bir araç, Çinli astronotları yörüngeye ve
uzaklıktaki bir yörüngeye yerleştirildi. Bununla birlikte, bakarsanız bu, Çin’in uzay taşımacılığı planlarının daha
yörüngeden de muhtemelen gelecekte planlanan bir Çin
aracın boyutu ve yörüngedeyken ne yaptığı da dahil geniş bir bağlamının bir parçası” diyor.
Uzay İstasyonu’na götürebilir. Çin’in faaliyetlerini izleyen Gözlemciler şimdi, araç hakkında daha fazla bilgi
olmak üzere fırlatma hakkında pek çok detay, gizemini bir uzay analisti Jean Deville ise yeniden kullanılabilecek
koruyor. almak için takiplerini sürdürüyor. Jones, “Bunun belirli
mürettebatlı uzay uçağının, Çin’in hırsla sürdürdüğü teknolojileri test etmek için ölçeklendirilmiş bir sürüm mü
Çin bunun için uzun süredir çalışıyor mürettebatlı uzay programının bir parçası olabileceğini yoksa tam boyutlu bir sürüm mü olduğunu bilmiyoruz,”
Çin’in son on yıldır “uzay uçağı” teknolojisi üzerinde söylüyor. Bunun içinde operasyonel Shenzhou uzay diyor ve ekliyor: “Çok belirsiz, çok gizli. Çok ilginç ama
çalıştığı biliniyor. Nitekim 2017’de, 2020 yılına kadar aracı ve yeni bir derin uzay aracı da var. Deville, bir uzay aynı zamanda oldukça sinir bozucu.”
böyle bir aracını uçurmayı hedeflediklerini açıklamışlardı. uçağının, uzaydaki hızlanmalar söz konusu olduğunda
insan vücudu için “ideal bir teknoloji” olduğuna vurgu Derleyen: Batuhan Sarıcan (batusarican@gmail.com)
Çin’in uzay programlarını takip eden gazeteci Andrew https://www.newscientist.com/article/2253813-china-se-
Jones, “Bu görevin gerçekleşebileceğine dair bazı yapıyor. ems-to-have-launched-a-secret-reusable-space-plane/

Bugüne kadarki en büyük ve en uzak


karadelik çarpışması dalgası tespit edildi
B
ugüne kadarki en büyük, en uzak ve en enerji dolu daha ağırdı; Güneş kütlesinin yaklaşık 85 ve 66 katı kadar.
kara delik çarpışması tespit edildi. Çarpışan iki ABD’deki LIGO ve İtalya’daki Virgo gözlem Bu, bilim insanlarının bu olayın nasıl yaşandığı konusunda
kara delikten gelen yeni yerçekimi dalgası tespiti, kafalarının karışmasına neden oldu.
bu olayın birçok üstünlüğünü de ortaya çıkardı. merkezleri, rekor kıran yerçekimi dalga- Normalde fizikçiler, bu birleşmelerde yer alan kara
Bu aynı zamanda orta büyüklükteki kara deliklere dair ları tespit ederek orta büyüklükteki ka- deliklerin her birinin ölmekte olan bir yıldızın çöküşünde
ilk net gözlem oldu; birinin kütlesi, Güneş’in kütlesinin 100 oluşmasını bekler. Ancak yeni olayda böyle bir durum yoktu.
ila 100.000 katı arasında. Bu büyüklüklerdeki iki kara delik, ra deliklerin var olduğunu ortaya koydu. Bunun yerine, kalabalık bir yıldız ve kara delik kümesi içinde,
yaklaşık 142 Güneş kütlesine sahip, daha büyük bir kara daha önceki kara delik birleşmelerinden oluşan, çarpışan
delik oluşturan bir çarpışma yaşadı. Bunu gözlemlemek de kara deliklerden biri veya her ikisi olabilir.
yaşanan “aşırı” olayın meydana getirdiği “rekor kıran” yer Ancak çoklu birleşme açıklamasında bir sorun var.
Kara delikler her birleştiğinde bu birleşme, hızlarına bir itki
çekimi dalgaları sayesinde mümkün oldu. Çalışmaya dahil
sağlar, bu da normalde ortaya çıkan kara deliği kümeden
olmayan Johns Hopkins Üniversitesi’nden fizikçi Emanuele
dışarı fırlatarak daha fazla birleşmeyi önler. Ancak LIGO ve
Berti, “Bu, uzun süredir beklediğimiz esas oğlandı,” diye
Virgo’nun yalnızca birini tespit ettiği göz önüne alındığında
belirtti. yeni olaydaki gibi büyük birleşme çok nadir görülüyor.
21 Mayıs 2019’da tespit edilen yerçekimi dalgalarının Belki de söz konusu itki, bazen karadeliklerin kendi
kaynağı, Dünya’dan yaklaşık 17 milyar ışık yılı uzaklıktaydı. kümeleri içinde kalıp tekrar birleşebilecekleri kadar küçük
Bu da onu şimdiye kadar doğrulanan en uzak tespit olabileceğini gösteriyordu.
haline getirdi. Evrenin genişlemesi nedeniyle, bu mesafe 21 Mayıs’ta gerçekleşen bu “yer çekim dalgası” olayı
bulguları, Physical Review Letters ve Astrophysical Journal
yaklaşık 7 milyar yıllık bir seyahat süresine karşılık gelir. için bazı araştırmacılar, dalgaların uzak bir galaksinin
Letters’daki iki makaleyle açıkladı.
Başka bir deyişle, söz konusu yerçekimi dalgaları, evren merkezinden gelen bir ışık parlamasıyla ilişkili olabileceğini
Orta kütleli kara deliklere dair ilk net gözlem
şu anki yaşının yaklaşık yarısı kadar olduğunda yayılmaya öne sürmüştü. Ancak bu galaksi, şu anda tespit edilen
Bu bulgular çok önemli. Çünkü bilim insanları, onlarca
başlamıştı. mesafeden önemli ölçüde daha yakındı; Dünya’dan 17
Güneş kütlesine sahip kara delikler ve milyonlar, hatta
Nashville’deki Vanderbilt Üniversitesi’nden astrofizikçi milyar yerine yaklaşık 8 milyar ışık yılı uzaklıktaydı, bu da
milyarlarca Güneş kütlesine sahip diğer kara delikler
Karan Jani, bunun aynı zamanda şimdiye kadar tespit edilen ilgili açıklamayı daha az makul hale getiriyor.
hakkında bilgi sahibi olsalar da aradaki bir kademe hep
“en enerjik olay” olduğunu ve Güneş’in kütlesinin yaklaşık Miller, LIGO ve Virgo gözlem merkezlerinin ne kadar
belirsiz kalmıştı; yani “orta kütleli kara delikler” hep tartışma
sekiz katı kadar enerji yaydığını ifade etti. uzun süre gözlem yaparsa olağandışı olaylara dair daha
konusu olmuştu ve bu gözlem onlara dair net bulgular
Daha önceki rekor, yaklaşık 9 milyar ışık yılı uzaklıkta fazla sonuç alınabileceğini söyledi: “Bu tür olaylar hakkında
sunmuş oldu: Maryland Üniversitesi’nden astrofizikçi Cole
meydana gelen, aşağı yukarı 5 Güneş kütlesi değerinde düşünmek heyecan verici ve evren hakkında son derece
Miller, yeni bulgu için “Hiç şüphe yok. Bu, şu anda evrende
enerji yayan ve 80 Güneş kütlesinde bir kara delik yaratan bilgilendiriciler.”
en az bir orta kütleli kara delik olduğunu gösteriyor.” dedi.
bir çarpışmaya aitti.
Bu kara deliklerden özellikle biri o kadar büyüktü ki bilim Derleyen: Batuhan Sarıcan (batusarican@gmail.com)
ABD’deki LIGO ve İtalya’daki Virgo gözlem
insanları onun varlığını nasıl açıklayacaklarını düşünüyor. https://www.sciencenews.org/article/physics-gravitational-wa-
merkezlerindeki araştırmacılar, söz konusu yeni olaya dair
Kara deliğin iki atası, daha önce çarpışırken görülenden ves-midsize-black-hole-collision-ligo-virgo
Okur Mektubu HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 22 ÜNİVERSİTELERDEN HABERLER

Neden Herkese Koç Üniversitesi’nin


3 araştırmasına
Bilim Teknoloji?
Derslerde dergi yanımda oluyordu; öğrencileri teknolojik gelişme-
Avrupa’dan hibe
Avrupa Araştırma Konseyi (ERC)
ler, arkeolojik kazılar sonucu elde edilen yeni bilgiler, sağlık, eğitim, tarafından Türkiye’de desteklenen
uzay çalışmaları, hayvanlar, bitkiler, ekoloji, ekosistem, yapay zekâ 31 araştırmadan 13’ünü yürütmekte
vb. konularında bilgilendirmeye çalışıyordum. Amacım “Neden?” ve olan Koç Üniversitesi Akademis-
yenleri, üç yeni araştırma için hibe
“Nasıl?” soruları başta olmak üzere sormayı ve sorgulamayı öğrenme- desteğine hak kazandı. Böylece
lerini sağlamaktı. Bir yandan da editör köşesinin son cümlelerini uy- Koç Üniversitesi’nde ERC desteği
alan proje sayısı 16’ya çıkmış oldu.
gulamaya, HBT’nin daha çok satılması ve abone sayısının artırılması Koç Üniversitesi, bu hibe desteği
için önüme gelene dergiyi anlatmaya çabalıyordum döneminde Türkiye’den ERC fonu
Dr. Öğr. Üyesi Özen
alan tek üniversite oldu. ERC, İnsani
Nergis Dolcerocca
Şevki ÖZTÜRK Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Karşı-
Emekli Öğretmen laştırmalı Edebiyat Bölümü’nden Dr.
Öğr. Üyesi Özen Nergis Dolcerocca,

1
6-17 Nisan 2016 tarihlerinde Mühendislik Fakültesi Bilgisayar
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Üyesi Didem Unat ve Elektrik ve
Derneği tarafından “Nasıl Bir Eğitim Elektronik Mühendisliği Bölümü’n-
Reformu?” başlığı ile bir sempozyum den Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Cengiz
düzenlendi. Sempozyumun konuşma- Onbaşlı tarafından gerçekleştirilen
cılarından birisi Cumhuriyet Gazetesi projeleri, toplam 5,5 milyon Euro
yazarı Sayın Orhan Bursalı idi. Sempoz- Başlangıç Fonu ile destekleyecek.
Dr. Öğr. Üyesi
yumdaki oturum aralarında Sayın Bur- Dr. Özen Nergis Dolcerocca’nın,
Mehmet Cengiz Onbaşlı
salı çantasından birkaç dergi çıkardı. edilen yeni bilgiler, sağlık, eğitim, uzay çalışmaları, “Modernleşen İmparatorluklar:
O dergileri tanıtım amaçlı getirdiğini, fiyatının 3,5 TL hayvanlar, bitkiler, ekoloji, ekosistem, yapay zekâ vb. Aydınlanma, Milliyetçi Öncüler ve
olduğunu ve bu dergileri derneğe bırakacağını söyle- konularında bilgilendirmeye çalışıyordum. Amacım Batı Dışı Edebi Moderniteler” baş-
di. 1 Nisan 2016 tarihinde yayın yaşamına başlayan “Neden?” ve “Nasıl?” soruları başta olmak üzere lıklı araştırması, edebiyat kuramı
birkaç sayısını gördüğümüz o dergi bugün binlerce soru sormayı ve sorgulamayı öğrenmelerini sağla- ve karşılaştırmalı edebiyat alanında
insana ulaşan Herkese Bilim Teknoloji dergisi idi. maktı. Bir yandan da editör köşesinin son cümlelerini bir ilki oluşturuyor. Dr. Didem Unat,
Hangi sayı olduğunu hatırlamamakla beraber o der- uygulamaya, HBT’nin daha çok satılması ve abone “projesiyle, Moore Yasası’nın sonra
gilerden birini de ben aldım, böylece HBT dergisi ile sayısının artırılması için önüme gelene dergiyi anlat- ermesi sonucunda bilişim dünyasın-
tanıştım. maya çabalıyordum. Sonraki dönemlerde her hafta da oluşacak krize yazılım yönünden
Derginin 2.sayfasındaki Atatürk’ün ‘Manevi Mira- iki dergi almaya başladım. Birinci dergiyi kendim oku- bir çözüm üretmeyi amaçlıyor. Dr.
sım Bilim ve Akıldır!’ sözü ve sonrasındaki açıklama- yor ve kitaplığıma koyuyor, ikinci dergiyi öğretmenler Mehmet Cengiz Onbaşlı ise araş-
lar derginin dayandığı bilimsel, laik ve çağdaş düşün- odasına öğretmenlerimizin okumaları için bırakıyor- tırmasıyla, elektronların spinlerini
ceyi ortaya koyuyor. Derginin içerdiği; insan, tarih, dum. Sözünü ettiğim köy okulundaki yöneticilik gö- kullanarak elektronik devrelerimizin
kültür, eğitim, bilim, sağlık, teknoloji konu başlıkları revinden ayrıldım ve bir süre öğretmenliğe döndüm. temel yapı taşlarını yepyeni bir fizik Dr. Didem Unat
çok önemli ve güncel. Birbirinden değerli yazarları Aynı tanıtım çalışmalarını oradaki öğrencilerime yap- ve kimya ile baştan tasarlıyor.
her hafta yazılarıyla ve seçtikleri konu başlıklarıyla tım. Bu süreçte bir özel okul yöneticiliği teklifi üzerine
gündem oluşturuyorlar. Özellikle beni derginin içine emekli oldum ve HBT çalışmalarını yeni okuluma ta- Boğaziçi Üniversitesi’nden "robot öğretmen" projesi:
çeken ve her hafta zevkle okuduğum bir yazarı var:
Doğan Kuban Hoca. Sayın Doğan Kuban’ın yazılarını
şıdım. Orada dergiyi öğretmenlerimize tanıttım. Daha
sonra ikinci dergiyi öğrencilere dağıtmaya başladım. “Robotlar hayvanları eğitecek”
okumaya doyamıyorum. Toplumun yaşam biçimine, Aldığım ikinci dergiyi önüme gelen bir öğrenciyle kısa Boğaziçi Üniversitesi Davranışsal
düşünce yapısına, kültürel gelişmesine, mimari an- bir sohbetten sonra okuması için veriyor ve şöyle Sinirbilim Laboratuvarı makine öğrenme-
layışına, edebi ve siyasi tercihlerine, eğitim uygula- diyordum: Bu dergiyi oku, beğenirsen sen de satın al sinde çığır açmayı hedefleyen yeni bir
malarına yönelik analizleri gerçekten ders niteliğinde. ve oku. Ayrıca çevrendeki arkadaşlarına öner. Olumlu model üzerinde çalışıyor. Geliştirilen yeni
Sayın Kuban yazılarında “yol gösterici” özelliği ile dönütler almama rağmen pandemi nedeniyle okulla- yapay zeka modeliyle hayvan ve robotların
bilim insanı kimliğini yansıtıyor. Diğer yazarlarımız da rın kapalı olması bu iletişimin sürmesine ve gelişme- birbirlerinden öğrenmesi mümkün hale
kendi alanları ile ilgili yazdıkları yazılarda bu anlayışı sine engel oldu. Şimdi ise, bu duruma bir alternatif gelecek.
destekliyorlar. olarak, derginin ana başlıklarının fotoğraflarını çeki- Boğaziçi Üniversitesi Davranışsal Si-
HBT dergisi ile tanıştığım günden beri dergiyi bir yorum ve telif haklarına dikkat ederek sosyal medya nirbilim Laboratuvarı Direktörü ve projenin
an önce okumak için cuma günleri ilk işim dergiyi hesaplarımda paylaşıyorum. Amacım bu yararlı yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ünal, Bil-
almak oluyordu. Okuduğum yazıları çevremle pay- dergiyi tanıtmak, abone olunmasını ve satış sayısının gisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Boğaziçi Üniversitesi
laşıyordum. Derginin ne kadar önemli olduğunu ve artmasını sağlamak. Üyesi Emre Uğur ve Bilişsel Bilim Yüksek Araştırmacıları
içeriklerinin ilgi çekici ve dolu olduğunu anlatıyordum. HBT haftalık bir dergi ve hakikaten bir çırpıda Lisans öğrencisi Oğuzcan Nas’ın oluş-
Bir köy okulunda taşıma merkezi olan ilköğretim okuyor. İçerik olarak doyurucu. Eğer öğrencilerin soru turdukları çok disiplinli proje, edimsel koşullanma paradigmaları ile yapay zeka
kurumunda okul müdürü olarak görev yapıyordum. sormalarını ve merak etmelerini istiyorsak bu dergiyi algoritmalarını birleştirerek robotlar ve hayvanlar arasında “karşılıklı öğrenmeyi”
Dergi içeriklerini, konu başlıklarını öğrencilerin dikkat- onların hayatına dahil etmekte fayda görüyorum. Öğ- mümkün hale getirecek. Bu sayede robotlar tarafından eğitilen hayvanların ara-
lerini çekmek amacıyla okul bahçesindeki toplanma retmenler, öğrenciler, anne ve babalar HBT ile tanışın, ma-kurtarma ve mayın temizliği gibi görevlerde daha etkili şekilde görev almaları
saatlerinde anlatıyor, açıklamaya çalışıyordum. Ders- çevrenizi tanıştırın. Kısaca HBT “Türkiye’nin Günlük sağlanabilecek. Araştırmacılar yaptıkları çalışmayı "Sıçanlar ve robotlar aynı
lerde dergi yanımda oluyordu; öğrencileri teknolojik Bilim, Kültür ve Eleştirel Düşünce Platformu” anda hem öğretmen hem öğrenci olacak” diye anlatıyorlar.
gelişmeler, arkeolojik kazılar ve bulgular sonucu elde sevki.ozturk45@gmail.com
Tartışma HBT Sayı 234 -18 Eylül 2020 23

195 bilimcimizin ardından…


“...kanımca, listede adı olanlar fazla sevinmesin; adlarını göremeyenler de boşuna üzülmesin!..”
Derin Orhon – hm indeksi – olarak değerlendirilmiştir: Shcriber
(2008)3 tarafından önerilen bu yöntem bilim camiası
Yakın Doğu Üniversitesi, İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi
tarafından benimsenmemiş, bilim-özürlü bir yakla-
Lefkoşe, KKTC, orhon@itu.edu.tr

G
şımdır. Nedenlerine kısaca bakalım:
ünümüzde, üniversitelerimiz cehaletin de Google Scholar/ Çevre Biyoteknolojisi (Envi- (i) Tek isimli makale - Deneysel araştırmanın ve
yönlendirdiği bir yönetim biçimini benim- ronmental Biotechnology) dalında  23.  sırada gö- takım çalışmasının geçerli olduğu güncel bilim anla-
sedikleri için bilimsel başarıyı göz ardı züktüğümü söylüyorlar.  Bakınız; Web of Scien- yışında, bilimcilerin tek başlarına çalışmasını - ya da
ederler. Bu yaklaşımın çok anlaşılabilir bir nedeni ce (WOS), taradığı dergileri 235 farklı bilim dalında araştırmada emeği geçenlerin hakkının yenmesini –
vardır: aksi halde, kendi cehaletleri ortaya çıkar. An- toplamış; Scopus veri tabanı da 27 temel alan ve bu bir üstünlük olarak görmek bilimden bihaber olmak
cak, bu tarz bir yönetim anlayışı bilim insanlarımızı alanlar altında 313 özel alan belirlemiş.  Bunlardan anlamına gelir4. Bunun için Nobel ödüllerindeki pay-
kimsenin fark etmediği ve umursamadığı bir ortamda herhangi biri 50 civarında farklı bilim dalına indirge- laşımlara bakmak ya da Prof. Aziz Sancar’ın yayınla-
çalışmalarını sürdürmek durumuna sürükler. Bu bağ- nebilir ve her dalda dünyanın en iyi 2000 bilimcisi rına göz atmak yeterli olacaktır.
lamda, derginizde yayınlanmış olan “195 Bilimcimiz belirlenebilirdi.  Bu fırsat ve çaba heba olmuş!.. (ii) Makalelerde ilk ve son isimler – İlk ve son isim-
dünyanın en etkili bilim insanları arasında”1 türü   ler için ödüllendirici bir takım kurallardan söz edile-
çalışmaları, uyguladıkları değerlendirme yaklaşımına Üç temel gösterge bilir; ancak ortaya çıkan yazı/makalede tüm yazarlar
bakılmaksızın, çok gerekli ve yararlı bulduğumu be- eşik hak sahibidir ve bu husus dergi editörüne teyit
lirtmek isterim: Bu çalışmalar, adı geçen bilimcilere  (2) Şimdi gelelim göstergelere: bilimsel değer- edilmeden makale değerlendirilmez. Dolayısıyla alı-
fark edilmiş olmanın keyfini yaşatır, adını bulamayan- lendirmeler üç temel gösterge grubunu esas esas nan atıf tüm yazarların ortak hakkıdır ve kayıtlara bu
lar için de bir hırs ve teşvik unsuru olabilir. almak zorundadır: (i) yayın sayısı: (ii) atıf sayısı ve şekilde işlenir.
 Uzun bir süre Cumhuriyet gazetesinin eki ola- (iii) dergi kalitesi. Bunlardan biri dikkate alınmaz ise (iii) yazarların kendi atıfları – Bunu bir bilimsel
rak merakla izlediğimiz ”Bilim ve Teknoloji” dergisi değerlendirme eksik, hatalı ve hatta yanıltıcı olur. aşağılama olarak görmek kanımca cehalet belirti-
bilimsel başarıyı değerlendiren araştırmaların duyu- İncelenen çalışmada dergi kalitesinin bir gösterge sidir; çünkü yazarın kendine atıf verebilmesi için ilk
rulmasına öncülük etti  ve bu işlevi sürdürebilen tek olarak tamamen göz ardı edilmiş olduğu görülmekte- önce yeterli sayıda yayını olması, sonrada yazının
kaynak oldu. Çarpıcı bir ilk örnek olması bakımından, dir. Dergi kalitesi o kadar önemli bir göstergedir ki 10 incelediği konuda söz sahibi olacak düzeyde bulun-
değerli hocamız Bahattin Baysal’ın “100 yayın; 1000 düşük kaliteli-dergi yayını ile 10 yüksek kaliteli dergi ması gereklidir. Bu düzeyin sergilenmesi son derece
atıf” başlıklı yazısını hala hatırlıyorum. Ülkemizde yayınını aynı kıstas ile yayın saymak, brokoli ile muzu doğal ve değerlidir.
bile, bu değerler artık üstün başarı göstergesi olma aynı terazide tartmak kadar yanlıştır.  Özetle, ben bu zahmetli çalışmayı yapan arka-
vasfını kaybetti.  Dergi kalitesi sayısal olarak etki faktörü (Impact daşımı kutluyorum ve belirttiğim hususların daha
 Değerlendirme öncesinde, doğru seçilmiş pa- factor) ile ölçülür. Ancak, herhangi bir dergi yayınını, sonraki benzer değerlendirmelere ışık tutmasını
rametreler ve tutarlı bir değerlendirme yaklaşımı örneğin etki faktörü 3.21 ya da 1.63 diye değerlen- umuyorum.
ile sayısal göstergelerin bilimsel başarıyı geçerli bir dirmek te çok yanlış olur, çünkü her bir bilim alanı  1Zapcı, C. “195 Bilimcimiz 100 bin kişilik listede ama
düzeyde yansıtacağı düşüncemi ifade etmek isterim. için tamamen farklı dergiler ile bunların etki faktör- sadece binde 2 yapıyor”, (2020) Herkese bilim  teknolo-
Bu görüşümü mensubu bulunduğum Bilim Akade- lerinin farklı dağılımları söz konusudur. Daha açık ji, 232, 4 Eylül
misinde defalarca dile getirdim; bu konuda özellikle bir ifade ile bilim alanına bakılmaksızın etki faktörü  2 Ioannidis, J.P.A. et al., (2019). yazının atıfı
Çevre Bilimleri alanında çok sayıda yazı yazdım. An- aramak bizi tekrar brokoli/muz kıyaslamasına götü-  3 Schreiber , M. (2008). yazının atıfı
cak, “195 Bilimcimiz..” ile ilgili değerlendirmeyi eksik, rür.  WOS ‘un citation reports bölümünde her bilim  4Orhon, D. et al.(2011). Doçentlikte tek yazarlı makale:
hatalı ve bilgi-özürlü bulduğumu üzülerek belirtmek alanı ile ilgili dergilerde medyan ekti faktörü de ta- Anlamsız koşu ver çaba, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Der-
durumundayım. Bunda en büyük payı doğal olarak nımlıdır. Scopus veri tabanında da aynı bilgiler SJR gisi, CBT-1262, 27 Mayıs
yöntemin sahibi olan İoannidis  v.d (2019)2  yük- göstergesi ile verilmiştir.
lenmeli. Onun için kanımca, listede adı olanlar fazla Yapılması gerekli en basit

Haftanın FOTOĞRAFI
sevinmesin; adlarını göremeyenler de boşuna üzül- değerlendirme her bilimci-
mesin!.. Şimdi müsaade ederseniz birçoğunuzun nin tüm yayınları için ağır-
acımasız bulduğu bu görüşümü bilimsel verilerde lıklı ortalama etki faktörünü

Baba timsah
açıklamaya çalışayım: hesaplamak ve bu değeri
  kıyaslamalı bir gösterge
Elmalarla armutlar olarak kullanmaktır.
 (3) Araştırma, atıfların
yavrularını
 (1) Başta, değişik bilim dallarına mensup bilim bir alt değerlendirmesini sırtlamış,
insanları aynı torbaya konup tombaladan numara yaparak, alt bölümlerin
çeker gibi sıralanamaz: Bu bilimsel değerlendirmenin her birini ayrı ayrı gösterge karşıya
birincil kuralıdır (Scientific evaluation 101). Herke-
sin anlayacağı bir örnek ile açıklamaya çalışırsam,
olarak kullanmak gibi an-
lamsız bir yöntem seçmiş- geçiriyor
bir manavda sergilenen sebze ve meyveleri kendi tir. Buna göre, atıflardan
aralarında bir sıralamaya sokamazsınız: yani brokoli (i) tek yazarlı makaleler
muzdan daha lezzetli; muz da pırasadan daha iyi di- (ncs); (ii) yazarın tek ve
yemezsiniz. Dolayısı ile de bilimciler de ancak kendi ilk isim olduğu makaleler Hint gavyali olarak bilinen bu timsah türü ince ve uzun ağız yapısı ile diğer timsah-
uzmanlık dalları içinde sıralanabilir. Aksi, abesle işti- (ncsf) : (iii) yazarın, tek, ilk lardan ayrılır. Ayrıca erkeklerinde ağızlarının uç kısmında soğan gibi bir yumru bu-
galdir!.. Dostum Prof. Celal Şengör yer bilimleri ala- ve son isim olduğu maka- lunur. Balıkla beslenen bu tür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Şu anda Nepal
nında kanımca ilk üç arasındadır; 3566’ıncı sıra ken- leler (ncsfl) ve (iv) yazarın ve Hindistan’da yaklaşık 650 tane gavyal bulunuyor. Erkeklerinin 7-8 dişi ile çift-
disi için anlamsızdır. Aynı husus, dostum Prof. Yusuf kendi atıflarının çıkartılmış leşmesi sonucu yavrular çoğalır. Fotoğrafta bir baba timsah bir aylık 100 kadar
Yağcı için de söz konusudur. Arkadaşlarım benim halleri ayrı ayrı göstergeler yavruyu sırtına alarak karşıya geçirmeye çalışıyor.
Hay vanlar Dünyası HBT Sayı 234 - 18 Eylül 2020 24

Afili mürekkep balığı gösterişini


kaçmak ve kur yapmak için kullanıyor
deniz tabanının rengini ve dokusunu kamuflaj Parlak renkler erkeklerin dişileri cezbetme
olarak alıyor ve genellikler bir kum birikintisi ve- çabalarında da karşımıza çıkıyor. Uzaktaki dişiyi
ya kaya parçası gibi görünüyor. Diğer bazı kafa- gören afili mürekkep balığı, parlak renkler sergi-
danbacaklılar gibi, bu mürekkepbalıkları da za- leyerek ilgisini çekmeye çalışır. Bu renkli kur sı-
manlarının çoğunu kamuflajla gizlilik içinde ge- rasında iki tür jest gözlemlendi: Kol sallama (bir
çiriyor, göz alıcı renklerini bir yırtıcıyı şaşırtmak insanın selamını andıran şekilde) ve öpme (di-
ve kur yapmak için kullanıyor. şinin koluna dokunma). Araştırmacılar, afili mü-
Afili mürekkep balığının tüm gün boyunca rekkep balığının kur sürecinin en gelişmiş kuş-
parlak renklerle gezmesinin yırtıcıların da ilgisini larda ve hatta bazı primatlarda görülenlerle kı-
çekebileceğini belirten araştırmacılar, kamuflajın yaslanabilir seviyede özenli ve dinamik olduğu-
oluşturduğu ilk savunma hattı başarısız olması
nu belirtiyor.
durumunda ise, yırtıcıyı şaşırtmak ve korkutmak
amacıyla hızla yanıp sönen parlak renklerin işe

B
https://www.sciencenews.org/article/flamboyant-cuttle-
ir mürekkep balığı türü olan Metase- yarabildiğini ifade ediyor. fish-video-mating-defense-camouflage
pia pfefferi, canlı renkleri nedeniy-
le afili mürekkep balığı adıyla bili-
niyor. Yanıp sönen mor ve sarı tonlarıyla gö-
rünüşleri dikkat çeken, kamuflaj ustası bu
canlılar, aslında zamanlarının çoğunda bir
kum birikintisi gibi görünüyorlar.
Afili mürekkep balığının canlı renkler ile
kamuflajı nasıl dengelediğini öğrenmek is-
teyen araştırmacıların, 2002 ve 2019'da En-
donezya sularındaki gözlemlerine dayanan
araştırması Journal of Experimental Marine
Biology and Ecology'de yayınlandı.
Araştırmaya göre, mercan resifleri ara-
sındaki çamurlu deniz tabanında yiyecek
arayarak zamanlarını geçiren bu canlılar,

Tarih öncesi devasa köpekbalığının gerçek boyutu neydi?


D
ev bir köpek balığı türü olan Megalo-
don'un boyutu şimdiye dek tahmini ola-
rak öne sürülürken Bristol Üniversitesi
ve Swansea Üniversitesi'nden araştırmacılar ta-
rafından yürütülen yeni bir çalışma, yetişkin bir
insan boyundaki yüzgeçler de dahil olmak üze-
re bu köpekbalığının gerçek boyutlarını ortaya çı-
kardı.
Günümüzde en korkutucu köpekbalığı tü-
rü, altı metreyi aşabilen boyları ve iki tonluk çe-
ne kuvvetliyle Büyük Beyaz köpekbalığıdır. Es-
ki çağlarda yaşamış köpekbalıklarının boyutlarını
belirlemek ise, bulunan fosiller genellikle dişler-
den ibaret olduğundan zordur. lışmada ise araştırmacılar fosil analizlerini günü- bulabilen boylarıyla yaklaşık 1,6 metrelik bir sırt
23 ila 3 milyon yıl önce yaşamış olan bu dev müzde yaşayan 5 köpekbalığı türünü içerecek yüzgecine ve 3,85 metre yüksekliğinde bir kuyru-
köpekbalığının boyu, araştırmaya göre, Büyük şekilde genişletti. ğa sahip olduğuna işaret ediyor.
Beyaz’ın boyunun iki katından fazlaydı ve 10 ton- Megalodon'un Büyük Beyaz'ın doğrudan ata- Megalodon'un vücut boyutunun ortaya çıka-
dan fazla çene gücüne sahipti. Araştırmada in- sı olmadığı belirten araştırmacılar, karşılaştırma rılmasının, bu devin fizyolojisinin ve yok oluşunda
celenen Megalodon fosilleri çoğunlukla bir insan yapılan diğer türlerin de Megalodon'la aynı dere- etkili olmaları muhtemel iç faktörlerin daha iyi an-
elinden daha büyük olan dişlerdi. cede akraba olduğu ifade ediyor. laşılmasına katkı sunacağı belirtiliyor.
Önceki araştırmalarda Megalodon fosilleri sa- Scientific Reports'ta yayınlanan çalışma so- https://phys.org/news/2020-09-true-size-prehistoric-me-
dece Büyük Beyaz ile karşılaştırılmıştı. Yeni ça- nuçları, Megalodon köpekbalıklarının 16 metreyi ga-shark-revealed.html

You might also like