You are on page 1of 37

Türkçe son ekli bir eklemeli dildir.

Köklerden daha büyük sözcükler yapmak


için köklerin sonuna ekler getirilir.
Eklenme sırasında kökler, kimi köklerde
seslerin birleşmelerinin gereği ortaya
çıkan küçük ses değişmeleri dışında
değişmezler.
Sözcük içerisinde değer kazanan, tek başına
anlamı olmayan ve kullanılmayan, ancak
köklerle birleşerek kullanılan ve anlam ile ilgili
bir yerine getiren ögelere ek denir.
Ekler sözcük bünyesindeki dil bilgisi açısından
görevli dil birimleridir.
Kökler, bütün nesne ve hareketleri
karşılayamadığından bir kısım nesne ve
hareketlerin köklerden yapılmış sözcük
gövdeleri ile karşılanmaktadır.
Köklerle birleşerek onları gövde hâlinde
genişleten, kök ve gövdelerin çeşitli durumları
ve biçimleri ifade etmeleri için onları takviye
eden dil birlikleri ek dediğimiz biçim
birimlerdir.
Ekler tek başına kullanılmaz ve bir anlam
bildirmezler. Ancak köklerle birleşince daima
anlam ile ilgili bir görev görürler. Bu görev ya
kökün anlamını değiştirerek yeni bir anlam
ortaya çıkarmak veya kökün manasına yön ve
biçim vermek suretinde ortaya çıkar.
Köklerle birleşen ekler âdeta bir anlam kazanır
ve köklerin anlamına daima bir şeyler katarlar.
Köke herhangi bir anlam ayrıntısı vermeyen,
yalnızca ses yapısı bakımından bir biçim
değişikliği yapan ekler hemen hemen yok
gibidir. Hiç değilse pek nadirdir. Bunların da
anlamla ilgili işlevlerini sonradan kaybetmiş
olmaları pek muhtemeldir.
Ekler tek başına kullanılmayan dil birlikleri
olduğu için yazıda da sözcükler gibi bağımsız
olmadıkları için özel işaretlerle gösterilir.
Köklerden farklı olarak eklerin önüne de işaret
konur.
Adlara gelen ekler + işaretiyle başlar
Fiillere gelen ekler ise – işaretiyle gösterilir
Ek, ad yapıyorsa sonuna işaret konmaz ama
ardından ek gelirse + işareti konur
Fiil yapıyorsa – işareti ile sona erer
Ses uyumlarının bir sonucu olarak Türkçede
eklerin çok çeşitliliği dolayısıyla eklerdeki
sesler de kısa yoldan gösterilir.
Eklerdeki ötümsüz karşılığı olan ötümlü
ünsüzler değişime uğruyorsa büyük harfle
gösterilir.
Büyük ünlü uyumu gereği iki farklı biçimi düz
geniş ünlüler de büyük harfle belirtilir.
Büyük ve küçük ünlü uyumu gereğince
değişkeleri görülen düz dar ünlülü ekler iki
biçimli ise büyük I harfiyle, dört biçimli ise X
işaretiyle gösterilir.
Eklerin çeşitlerinin ve niteliklerinin belirlenmesi
+DAn
-mA-
-mA
-DXk -dık, -dik, -duk, -dük; -tık, -tik, -tuk, -tük
+A
+A-
-XncA
+sX
+lXk
-mAlI-
Tek ünsüzden oluşan yani bir heceden küçük
ekler de vardır. Birden fazla sesli ekler ise
Türkçede bir veya iki heceli, nadir olarak da üç
heceli olabilirler. Bir heceli ekler ise iki heceli
eklerden çoktur. Birden fazla heceli eklerin
aslında birden fazla ekten yapılmış olması
veya tek heceli eklerin genişlemesi ile ortaya
çıkmış bulunması çok muhtemeldir:
+leyin
+mtırak
-mAlI-
Eklerde benzerlikler
Sesleri bakımından birbirine benzer ekler
çoktur. Bu durum özellikle az sesli eklerde
görülür. Görevleri farklı ancak biçimsel
benzerlikleri bulunan ekleri birbirine
karıştırmamak için işlevlerine ve görevlerine
bakmak gerekir:
+X ev+i söz+ü
-X yaz-ı göm-ü
-mA yaz-ma kaz-ma
-mA- yaz-ma- kaz-ma-
Eklerin yapısı
Eklerin yapısı da seslerden oluşur. Bir ekin
bünyesinde bir veya birden fazla ses
bulunur. Tek sesten oluşan ekler, köklere
göre sayıca çok fazladır. Tek sesli köklerin
sesi ancak tek başına hece olabilen ünlü
olabilirken eklerde ünlüler de ünsüzler de
tek başına kullanılabilir:
<yaz-ı
<uyu-t-
<ser-p-
Tek ünsüzden ibaret ekler tek başına hece
olmadıkları için kökün sesleriyle birleşerek
hece oluştururlar:
<yaz-ı ya+zı
<ara-t- a+rat
<tık-a- tı+ka
Ekin tek sesi ünlü de olsa sözcüklerin
ancak ilk heceleri ünlüyle
başlayabileceğinden hece açısından yine
kökün sesleriyle birleşmek zorundadır.
Eklerin Görevleri
Yapım ekleri – Çekim ekleri
Eklerin iki görevi vardır. Bunlardan biri
köklerden daha geniş kökler yani gövdeler
yapmak, diğeri ise kök ve gövdelerin dil
bilgisel çekimlerini gerçekleştirmek…
Evrendeki bütün nesne ve hareketler için
dilde ayrı ayrı kökler bulunmaz. Birbirine
yakın ve birbiriyle ilgili nesne ve hareketler
bir kökten türemiş olan ve bir kök ailesi
oluşturan sözcükler tarafından karşılanır.
Eklerin bir görevi köklerden onlarla ilgili
nesne ve hareketleri karşılamak için
sözcük gövdeleri yapmaktır.
Kökler ve gövdeler nesne ve hareketlerin
adlarıdır. Tek tek nesne ve hareketleri
karşılarlar. Nesne ve hareketler her
zaman tek tek ve birbirleriyle hiçbir ilişiği
olmadan ayrı ayrı bulunmazlar.
Aralarında zaman ve mekân içinde
birbirine bağlanmalar, bitmez tükenmez
münasebetler olur.
Kök ve gövdelerin ilişkileri belirli kategorilere
ayrılır. Kök ve gövdeler hem bu kategorilere
göre ayrı ayrı şekillere hem de kategoriler
içinde çeşitli şekillere girer. Her kategorinin bir
tip dil bilgisi işlevi vardır.
Eklerin bir görevi de kök ve gövdelerin çeşitli
dil bilgisi işlevleri için dil bilgisi kategorileri
içinde aldıkları bu şekilleri meydana
getirmektir.
Köklerden gövdeler yapmakla görevli ekler
ayrı, kök ve gövdeleri işlek hâle getirmekle
görevli ekler ayrıdır.
Şu hâlde ekler görevleri bakımından
iki bölüme ayrılır:
Köklerden gövdeler yapan ekler,
Kök ve gövdelere işleklik sağlayan
ekler.

Bunlardan birincisine yapım ekleri,


ikincisine de çekim veya işletme
ekleri denir.
Ad ve fiil olmak üzere iki çeşit kök
bulunduğuna, bunlardan da dört çeşit gövde
yapıldığına göre dört çeşit yapım eki vardır:
1. Addan ad yapan ekler: Ad kök ve
gövdelerine gelerek başka adlar yapmak
için kullanılan eklerdir. taş+lık > taşlık
sözündeki +lık eki gibi…
2. Addan fiil yapan ekler: Ad kök ve
gövdelerinden fiil yapmakta kullanılan
eklerdir: baş+la- > başla- sözündeki +la-
eki gibi.
3. Fiilden ad yapan ekler: Bu ekler fiil kök
ve gövdelerinden ad yapmak için kullanılan
eklerdir: al-ı-m > alım örneğindeki -m eki
gibi.
4. Fiilden fiil yapan ekleri: Bu ekler fiil kök
ve gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan
eklerdir: gez-i-n- > gezin- sözündeki -n- eki
gibi.
Yapım ekleri eklendikleri kök ve gövdelerin
anlamlarında değişiklik yaparlar. Yapım eki ile
oluşturulan bir sözcük gövdesi, kendisinden
türediği kök veya gövde ile uzak yakın bir ilgisi
olmakla beraber ondan ayrı ve yeni bir anlam
taşır.
Çekim eklerinin ise böyle bir anlam değiştirme
işlevi yoktur. Onlar sadece kök ve gövdeleri
mevcut anlamları ile işlek hâle getirmeye, o
anlamlara bir bağlam ayrıntısı vermeye
yararlar.
Yapım ekleri kök biçim birimlerini destekleyen
ögelerdir. Bu bakımdan onlara sözcük içinde
asıl kök biçim birimlerinden sonra ikinci
derecede bir kök biçim birimi gözüyle
bakılabilir.
Kuşkusuz yapım ekleri yine ek biçim
birimleridir. Fakat köklerle olan ilgisi çekim
eklerinden çok fazladır. Onun için bu eklere
kök yardımcıları, kökün yardımcı biçim
birimleri denilebilir. Yapım eklerinin bu özelliği
onların sözcük içindeki görünüşünü çekim
eklerinden çok farklı yapmaktadır.
Yapım ekleri ile kökler arasındaki bağlantı
daimî, çekim ekleri ile kökler ve gövdeler
arasındaki bağlantı ise geçicidir.
Çekim ekleri sözcük yapısının oynayan
parçaları, yapım ekleri ise kökler gibi
sözcük yapısının sabit parçalarıdır.
Sözcük bünyesine bakınca çekim ekleri
yapım eklerinden daha kolay ayırt
edilebilirler.
Yapım eklerini köklerden ayırmak için
daha fazla dikkat harcamak gerekir.
Özellikle kökü unutulmuş ve kullanıştan
düşmüş gövdelerde görünüşte yapım ekini
kökten ayırmaya imkân yoktur.
Çünkü böyle gövdelerde yapım eki kökle
kaynaşmış bir şekilde bulunur ve gövde kök
gibi görünür. Böyle bir gövdenin kök olmayıp
gövde olduğunu ancak dil bilimci görebilir ve
bu şekilde köke karışmış yapım ekleri ancak
kıyas yolu ile ayırt edilebilirler:
tüke-n-, tüke-t- sözcüklerindeki -n- ve -t-
eklerinde olduğu gibi.
öğre-n- ve öğre-t- *beğ+e-n-
Yapım eklerinin yeri
Yapım eklerinin kökle doğrudan doğruya ilgili
bulunması onların sözcük içindeki yerini de
belirler. Bu yer kökün hemen sonudur. İçinde
yapım eki bulunan bir sözcükte çekim ekleri en
sonra gelirler. Kök ve her iki çeşit ekten
yapılmış bir sözcükte önce kök, onun arkasında
yapım eki veya ekleri, en sonda da çekim eki
veya ekleri bulunur:
başlatıyorum <baş+la-t-ıyor-um
başkanlığını <baş+kan+lık+ı+n+ı
Yapım ekleri üst üste gelir mi?
Bir sözcükte ayrı cinsten yapım ekleri, yani ad
yapan ekler ile fiil yapan ekler teker teker
birbirini izlemek üzere arka arkaya gelebilirler.
Aynı cinsten yapım ekleri ise bir sözcükte üst
üste gelip gelmeme bakımından birbirinden
farklı bir durumda bulunurlar. Bir sözcükte
addan ad yapan ekler üst üste gelebilir, addan
fiil yapan ekler üst üste gelemez, fiilden fiil
yapan ekler üst üste gelebilir, fiilden ad yapma
ekleri üst üste gelemez.
Yardımcı sesler
Sözcüklerin biçim yapısını oluşturan kök ve
eklerin birbirleri ile birleşmeleri her zaman
bunların olduğu gibi yan yana gelmeleri ile
mümkün olmaz. Kök ve ekler arasındaki
birleşmelerin bir kısmı yan yana gelen ögelerin
doğrudan doğruya, aracısız olarak birbirlerine
bağlanmaları biçiminde olurken bir kısmı bir
aracıyla birleşir. Aracıyla birleşme biçiminde
yan yana gelen ögeler doğrudan doğruya
birbirleri ile birleşmedikleri için araya onları
birbirine bağlayacak bir aracı girer.
Bu aracı bir sestir. Birbirleriyle doğrudan
birleşemeyen kök ve ekler arasında aracılık
eden bu bağlayıcıya yardımcı ses adı
verilir. Yardımcı ses aracılığıyla olan
birleşmeler iki çeşittir. Bunlardan birinde
yan yana gelen ögelerin birbirleri ile
doğrudan doğruya birleşememelerine
sebep o ögelerin yan yana düşen seslerinin
birlikte ve arka arkaya
söylenememelerinden ibaret olan bir ses
olayıdır.
Bu kuralın başlangıçta mutlaka bir sebebi
vardı. Ancak bugünkü kullanımlarında bu
sebebi belirleyemiyoruz.
Örneğin içinde <iç+i+n+de sözündeki /n/
yardımcı sesi ile bağlanan birleşmede olduğu
gibi…
Yardımcı sesler sözcüklerde köklerle eklerin ve
eklerle eklerin birleşmesine yardım ederler.
Bundan başka iki sözcüğün birleşmesi
durumunda da gerekliyse araya yardımcı ses
girer: bilicisi+y+idi örneğinde olduğu gibi.
Sonuç olarak sözcük bünyesinde kök
ve eklerden başka bazen, yardımcı ses
adını verdiğimiz üçüncü bir öge de
bulunur.
Yardımcı ses ek değildir.
Çünkü hiçbir dil bilgisel görevi
yoktur; kök ve eklere eklenmez, sadece
araya girer.
Bu özelliğiyle yardımcı ses, türeme bir
sesten ibarettir.
Yardımcı ses bazen yardımcı sesliğini
kaybedip yanındaki ekin bünyesine
dâhil olduğu gibi tek başına ek hâline
de gelmektedir. Örneğin gelip <gel-ip
kelimesinde -ip ekinin /i/ sesi aslında
yardımcı ses idi. Sonradan ekin
bünyesine dâhil olmuştur.
ET -p <ti-p ‘deyip’ barıp < bar-ı-p
TT -Xp <de-y-ip varıp < var-ıp
Birleşen kök ve eklerin yan yana düşen
seslerinin durumuna göre, ünlü ve
ünsüz olmak üzere iki çeşit yardımcı
ses vardır. Birleşen iki ögenin yan
yana düşen sesleri ünsüz ise araya
giren yardımcı ses ünlü olur. Birleşen
iki unsurun yan yana düşen seslerinin
her ikisi de ünlü veya biri ünlü biri
ünsüz ise araya ünsüz yardımcı ses
girer.
Söylenişte arka arkaya birinden diğerine
geçilemeyen, oluşumları ikisinin birleşmiş
olarak bir arada söylenmesine elverişli
bulunmayan böyle sesler arasında yardımcı ses
bir köprü görevindedir: dere+y+e, at+ı+m
sözlerindeki /y / ve /ı / yardımcı sesleri gibi…
Yardımcı ses ile yapılan ikinci çeşit birleşmede
ise yan yana gelen ögelerin doğrudan doğruya
birleşememelerinin yan yana düşen seslerle
ilgili bir sebebi yoktur. Bu, dilin bir özelliği
olarak önceden benimsenmiş bir kural olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Yardımcı ünlüler
Ünlü olarak dört yardımcı ses vardır:
/ı/, /i/, /u/, /ü/
• Ünlülerden /a/, /e/ yardımcı ses olarak
Türkçede hiç kullanılmazlar.
• /o/, /ö/ ise Türkçede ancak ilk hecede
bulundukları için yardımcı ses olamazlar.
Birleşirken aralarına yardımcı ses olarak
ünlü isteyen iki öge arasına ünlü uyumlarına
göre bu dört ünlüden biri getirilir:
/ı/, /i/, /u/, /ü/
• Ünlülerden /a/, /e/ yardımcı ses olarak
Türkçede hiç kullanılmazlar.
• /o/, /ö/ ise Türkçede ancak ilk hecede
bulundukları için yardımcı ses olamazlar.
• Türkçenin yardımcı ünlüleri yalnızca:
/ı/, /i/, /u/, /ü/ ünlüleridir.
al-ı-r, baş+ı+m, kaç-ı-n-, yık-ı-m

bil-i-n-, gel-i-r, iç+i+m, el+i+m

yol+u+m, uç-u-ş-, otur-u-r, kork-u-t-

söz+ü+m, gör-ü-ş, öl-ü-r, dök-ü-n-


Yardımcı Ünsüzler
Türkçede iki yardımcı ünsüz vardır. Bunlardan
biri /y/, biri /n/'dir.
Asıl genel yardımcı ünsüz /y/’dir. İki ünlü
arasına daima /y/ yardımcı ünsüzü getirilir:
ana+y+a, bilgi+y+i, tanı-y-an, başla-y-ıp…

/n/ ise yalnız 3. kişi iyelik ekleri ve +ki aitlik


eki ile ad çekim ekleri arasında kullanılan
yardımcı sestir. İyelik eklerinin de ancak ünlü
ile bitenlerinden sonra gelir.
Kendisinden sonra gelen ad çekim eki ünlü
veya ünsüzle başlayabilir.
/n/ yardımcı sesi iyelik ekli sözcüklerde iki ünlü
arasında veya bir ünlü ile bir ünsüz arasında
kullanılır:
(onun) el+i+n+den, kendi+si+n+e,
(onun) yan+ı+n+da, ev+de+ki+n+den
bunu, şunda vb. zamir çekimlerinde türeyerek
kullanım alanını genişletmiş olması dolayısıyla
/n/ sesine yardımcı ses denildiği gibi zamir
n’si de denilmektedir.
Kocaeli’ye < Koca + el + i + y + e
Rumeli’ye

Caferoğlu < Cafer + oğul + u + n + a


Yardımcı ünlüler

/ı/, /i/, /u/, /ü/


Yardımcı ünsüzler

/y/ Asıl yardımcı ünsüz


/n/ Zamir n’si
/s/ ve /ş/ yardımcı ünsüz değildir, eke dâhildir:
/s/
kendisi < kendi+s+i <kendi+si
/ş/
altışar < altı+ş+ar < altı+şar

You might also like