You are on page 1of 41

2.

HAFTA
CÜMLE BİLGİSİ
KELİME GRUPLARI
Amaçlar
Bu bölümde;
• Öğrencilerin Türkçeyi, konuşma ve yazma kurallarına uygun olarak bilinçli, doğru
ve özenli kullanmalarının sağlanması,
• Cümle bilgisinin verilmesiyle bireyin parçaları birleştirebilme, yorum yapabilme ve
okuduğunu anlayıp ayırt edebilme yeteneğine sahip olması,
• Cümle bilgisine sahip bireyin, dil bilgisi temelini kazanması ve uygulayabilir
olması,
• Cümle bilgisine sahip öğrencinin cümleyi oluşturan parçaların neler olduğunu hem
anlam hem de yapı bakımından çıkarabilmesi,
• Cümleyi oluşturan kelime gruplarını bilerek, kelimenin söz içinde kazandığı anlamı
kavrayarak asıl ve yardımcı ögeler arasındaki ilginin nasıl kurulduğunu öğrenerek
sağlam cümleler kurması,
• Sağlam cümle kurma yeteneğinin kazanılması, dili kullanma alışkanlığının
geliştirilmesi, bilgi birikimi sağlanması amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler

• Sentaks
• Cümle bilgisi
• Söz dizimi
• Tümcebilim
• Tümce bilgisi
• Kelime grupları
CÜMLE BİLGİSİ
Cümle bilgisi (sentaks, tümcebilim, tümce bilgisi, söz dizimi), cümleyi
oluşturan kelime ve kelime gruplarının yapısını, bunların cümlede
sıralanışlarını, görevlerini ve cümlenin yapısını inceleyen dil bilgisi dalıdır.
Cümle bilgisinin konusu, yargısız bir anlatım birimi olan kelime grupları ile
yargılı bir anlatım birimi olan cümlenin yapısı, işleyişi, görevleri ve anlam
özellikleridir. Cümlelerin bağlanma şekilleri ile bağlanan cümleler arasındaki
şekil ve anlam ilişkileri de cümle bilgisinin konusudur.
Kelimeler tek başına yalnız birtakım kavramların karşılıkları olurlar, tek
başına bir dilek, duygu veya düşünce bildirmezler. Bir dilek, duygu ve
düşünceyi ifade edebilmek için kelimeler belli kurallarla bir araya gelerek
kelime gruplarını oluştururlar. Cümle bilgisi kendisi içerisinde kelime grupları
ve cümle çeşitleri olmak üzere ikiye ayrılır.
KELİME GRUPLARI
Cümle içinde kavramlar arasında ilişki kurmak üzere birden çok kelimenin
belli kurallar ile yan yana getirilmesinden oluşan, yapı ve anlamındaki bütünlük
dolayısıyla cümle içinde tek bir nesne ve hareketi karşılayan ve herhangi bir
yargı bildirmeyen kelimeler topluluğuna kelime grubu denir.
Kelime grubu, birden fazla kelimeden oluştuğu hâlde cümledeki görevi
bakımından bir kelimeden farksız olarak yerine göre bir kelime gibi çekim eki
alabilen, yapı ve anlam bakımından bütünlük taşıyan dil birliğidir. Kelime
grubuna belirtme grubu da denir. Kelime grubunda genellikle yardımcı öge ve
asıl öge (belirten- belirtlilen, tamlayan- tamlanan) olmak üzere iki unsur vardır.
Kelime Gruplarının Özellikleri
1. Tek kelime ile karşılanamayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri
karşılar. Örneğin, «ipek böceği, fotoğraf makinesi, telefon etmek, kör olmak…»
gibi varlık ve hareket isimlerinin dilimizde tek kelimelik karşılıkları yoktur.
2. Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri, anlamlarını genişleterek,
belirterek, pekiştirerek, niteleyerek karşılar. «Çocuk,/ çiçeği/ arkadaşına/
uzattı.» cümlesini, «Küçük çocuk./ elindeki kır çiçeklerini/ çok sevdiği
arkadaşına / uzattı.» şeklinde varlıkların niteliklerini belirterek de ifade
edebiliriz.
3. Kelime grupları; yapı, anlam ve kullanılış bakımından bir bütünüdür, cümle ve
diğer kelime grupları içinde, tek kelime gibi isim, sıfat, zarf ve fiil görevi
yapar. «Dallarda uzanan hışırtılar (isim) / ağaçtan ağaca sürüklenerek (zarf) /
ormanın kızıl derinliklerinde (isim) / kayboluyordu (fiil).
4. Kelimelerin grup içindeki sıralanışı kurallıdır. Görev bakımından birbirine
denk olmayan unsurların bulunduğu bir kelime grubunda ana unsur,
genellikle grubun sonundadır. «yolun sonu (yolun: yardımcı unsur, sonu:
ana unsur), yemyeşil ovalar ( yemyeşil: yardımcı unsur, ovalar: ana unsur).
Fiile dayalı gruplarda bu düzen, aynı zamanda hareketin oluş sırasını
gösterir. «gülü koparıp koklayınca» kelime grubunda kopar- fiili, kokla-
fiilinden önce gerçekleştiği için başta bulunmaktadır. Sadece birleşik fiil, edat
grubu ve unvan grubunda ana unsur başta bulunur. «terk etmek (terk: ana unsur,
etmek: yardımcı unsur), Emin Bey (Emin: ana unsur, Bey: yardımcı unsur).»
Bu gruplardaki ikinci unsur, bir çekim unsurudur.
Görev bakımından birbirine denk olan unsurların bulunduğu kelime
gruplarında ana unsur, yardımcı unsur ayrımı yoktur.
5. Kelime grupları belirtme gruplarıdır, yargı bildirmezler. «bilgisayar, belgegeçer,
buzdolabı, hanımeli, alabalık, masanın örtüsü, yere düşünce, kaybol-, fark et-…).»
6. Kelime gruplarında unsurların sırası, konuşma ve şiir dilinde bozulabilir;
araya başka unsurlar girebilir.
«Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak ( yaprak yaprak açılan bir gülsün.)»
«Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl (helâl olsun.)»
7. Grubu meydana getiren kelimeler ekli veya eksiz bir araya gelip birbirlerinin
anlamlarını bütünleştirirler.
«Burada ocağın şavkı var.»
«Bir dünya çöker de insanın içi fenalaşamaz mı?»
8. Kelime gruplarının diğer kelime ve kelime gruplarıyla ilişkisi grubun
sonundaki çekim ekleriyle sağlanır. Çekim eki, bağlandığı kelimeye değil, o
kelime grubuna aittir. « Çalışkan insan, / kendi varlığında hüküm süren bir
âhengi / bütün kâinata / nakleder.»
9. İkiden fazla kelimeden oluşan kelime gruplarında iç içe geçmiş, birbirini
tamamlayan başka kelime grupları bulunur.
«küçük odadaki mumun soluk ışığı»
küçük oda: sıfat tamlaması mumun soluk ışığı: isim tamlaması
odadaki: aitlik grubu küçük odadaki mum: sıfat tamlaması
soluk ışığı: sıfat tamlaması
10. Kelime grubunun vurgusu, grubun yapısına ve anlamına göre değişir.
Kelime Grupları

1. İsim Tamlamaları
2. Sıfat Tamlamaları
3. Aitlik Grubu
4. Sayı Grubu
5. Tekrar Grubu (ikilemeler)
6. Unvan Grubu
7. Birleşik İsim Grubu
8. Birleşik Fiil Grubu
9. Edat Grubu
10. Bağlama Grubu
11. Ünlem Grubu
12. Fiilimsi Grupları (isim-fiil gr. – sıfat-fiil gr. – zarf-fiil gr.)
13. Kısaltma Grupları
1. İsim Tamlaması
İki veya daha çok ismin sahiplik, tür, cins vb. nitelikleri belirtmek üzere
oluşturduğu kelime grubuna isim tamlaması denir. İsim tamlamasında birinci
unsur tamlayan, ikinci unsur tamlanandır. Tamlayan unsur daima ilgi hâlindedir.
İsmin ilgi hâli, ekli (-ın / -in / -un / -ün; -nın / -nin / -nun / -nün) veya eksiz
olabilir. Asıl unsur, tamlanan unsurdur ve daima iyelik eki (-ı / -i /-u / -ü; -sı / -si /
-su / -sü) alır.
isim (+ilgi hâli) + isim+iyelik eki=isim tamlaması
armudun sapı, üzümün çöpü, okul yolu, kitap kapağı, çantanın kulpu,
masanın örtüsü, benim okulum, günün yorgunluğu, yaprak sarması, gezinin
tarihi, vişne reçeli, vb.
İsim tamlamasında tamlayan unsur ve tamlanan unsur birden fazla olabilir:
başlayış ve bitiş saati / sınavın soruları ve cevapları / odanın içi, dışı/ okulun ve
dershanenin notları / kapının, pencerenin camı…
İsim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan unsurlar kelime veya kelime
grubu olabilir: ağzının tadını bilir / Türk dilinin söz varlığı / defterime
kaydettiğim son hatıranın tarihi / beldenin viran hanı, vb…
İyelik ekli bir isim unsuru ile ilgi hâlinde bulunan bir zamirin meydana
getirdiği kelime grubuna iyelik grubu denir. İyelik grubunun iyelik eklerine
bağlı olarak altı şekli vardır: benim sorum, senin kitabın, onun sözü; bizim
kızımız, sizin kararınız, onların işleri. Tamlayan unsur, zamir olduğunda daima
ilgi ekini alır, İsim tamlaması, aslında her iki unsuru isim olan bir iyelik
grubudur.
a) Belirtili İsim Tamlaması
Tamlayanı da tamlananı da ek alan isim tamlamasıdır. Tamlayan ekli ilgi
hâlindedir: pencerenin camı, yolun sonu, yemeğin tuzu, saksının rengi,
çiçeğin kokusu, şehrin havası…
Belirtili isim tamlamasında unsurlar arasına başka kelime veya kelime
grupları girebilir ve unsurların yeri değişebilir: baharın serin rüzgârı, gurbetin
bitmek bilmez çilesi, şehrin minareli ufku; mevsimi değilmiş aşkın, zamanı
geldi mi ayrılığın?, üzüntüsü şimdiden sardı yokluğunun…
Belirtili isim tamlamasında sıfat, tamlayan ve tamlanandan önce gelebilir.
Sıfat başına geldiği unsura aittir: arabanın patlayan tekeri, yeni evimizin girişi,
eski masanın tozlu yüzeyi…
b) Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayanı ek almayan, tamlananı ek alan isim tamlamasıdır. Tamlayanı
eksiz ilgi hâlindedir. Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan belirsiz ve genel
olmasına rağmen tamlanana bağlılık daha kuvvetlidir. Bu bakımdan iki isim bir
nesnenin adı olmak için birleşik isim oluşturmuştur: çalışma masası, ilan
panosu, ömür törpüsü, bulaşık makinesi, duvar saati, yaprak dökümü, sınır
kapısı, devlet bakanı…
Belirtisiz isim tamlamasında unsurlar arasında sıkı bir ilişki olduğundan
tamlayanla tamlanan arasına başka bir unsur giremez: Bu sebeple «millî eğitim
eski müdürü, Konya eski valisi, devlet eski bakanı» gibi kullanımlar yanlıştır.
«Eski millî eğitim müdürü, eski Konya valisi, eski devlet bakanı.» olarak
kullanılmalıdır.
İsim tamlamasında tamlayan unsur belirtili veya belirtisiz isim tamlaması
olabilir. Tamlanan unsur da isim tamlaması olabilir. Tamlanan unsur ancak
belirtisiz isim tamlaması olabilir: kuş seslerinin korosu, çocuk kitapları sergisi,
insanların dürüstlüğünün göstergesi, okulun çıkış kapısı, öğretmenin not
defteri…
Belirtisiz isim tamlamalarında bazen tamlanan eki düşürülmektedir. Bu tür
kullanışlar dil yanlışıdır. Halkbank, Kadıköy, Topkapı, Ceylanpınar, Paşabahçe,
patlıcan kebap, kuzu şiş, dipnot vb. örneklerde tamlanan unsurun eki
düşmüştür. Son zamanlarda bu yanlışlığın çeşitli sebeplerle yaygınlaştığı
görülmektedir: bayan giyim (bayan giyimi), çocuk ayakkabı (çocuk ayakkabısı),
yaprak sarma (yaprak sarması), ciğer tava (ciğer tavası), video çekim (video
çekimi), eczane Yeşim (Yeşim Eczanesi), Otel Meram (Meram Oteli)…
2. Sıfat Tamlaması
Bir ismin kendisini niteleyen veya belirten bir sıfat unsuruyla oluşturduğu
kelime grubudur. Burada sıfat, tamlayan; isim ise tamlanan durumundadır.
Sıfat, isimden önce kullanılır. Sıfat tamlamasında ana unsur
(belirtilen/nitelenen) isim, yardımcı unsur (belirten, niteleyen) ise sıfattır. Sıfat,
çekim eki almaz: büyük şair, eski konak, yeni arkadaşlar, ulu mabed, bulanık
gözler, sökük elbise, kopuk düğme, karanlık bir ova, bu soru, şu oda, üç
ekmek, birinci kat, biraz su, birkaç dakika, hangi soru…
Sıfat tamlamasında unsurlar birden fazla olabilir:
yakışıklı, dinç bir adam / terbiyeli, çalışkan öğrenci / soluk, süzgün, ince
yüz / tertemiz giyimli, güzel bir çocuk… (sıfat unsuru birden fazla)
pahalı elbiseler ve ayakkabılar, bomboş sokaklar, evler / sarı ağaç,
yaprak / unutulmuş anılar ve dostlar…(isim unsuru birden fazla)
Sıfat tamlamasında unsurlardan biri veya hepsi kelime grubu olabilir:
ihtiyarın yanında duran çocuk / terk edilmiş evler / ipek kumaşlara sarılacak
tuğlar / buket buket çiçek / sert rüzgârın savurduğu sağanak / palmiye altındaki
halılar…(sıfat unsuru kelime grubu)
bozuk bulaşık makinesi / kırmızı gül demeti / birkaç ders notu…(isim unsuru
kelime grubu)
ay ışığındaki büyülü şeffaflık ve nur / bin yıl sürecek zannedilen kar sesi /
mum rengi çehreler ve gülüşler…(her iki unsur da kelime grubu)
Sıfat ve zarfların anlamlarını miktar ve derece bakımından tamamlayan zarfların
oluşturdukları kelime grubu da sıfat tamlamasıdır: en başarılı öğrenci, pek sevimli
bebek, çok zor soru, daha kullanışlı makine…
Altın saat, demir kapı, gümüş tepsi, plastik kova, yün çorap… gibi bir nesnenin
neyden yapıldığını gösteren kullanımlar da sıfat tamlamasıdır. (Bunlara takısız isim
tamlaması demek yanlıştır.)
Sıfat tamlamaları birleşik kelime oluşturabilirler: Eskişehir, Pamukkale,
Sivrihisar, akciğer, boşboğaz, bugün, birtakım, açık göz, yarım küre…
Bir kelimenin sıfat olabilmesi için mutlaka bir ismin önünde
kullanılmalıdır: geniş bahçe, okumuş adam, gönderilecek kargo… Sıfat
tamlamalarında kelimelerin yeri değiştirilirse sıfatlar, yüklem yerine geçer ve
böylece bir cümle ortaya çıkar: bahçe geniş(tir), adam okumuş, kargo
gönderilecek…
Sıfatlar çekim eki almaz, sıfat olan kelime çekim eki alırsa isim olur:
Sepete yıkanacak çamaşırları ayırdık. / Sepete yıkanacakları ayırdık.
Güzel kızlar içinden bir seni seçtim. / Güzeller içinden bir seni seçtim.
Korkak insanın kendine güveni yoktur. / Korkağın kendine güveni yoktur.
3. Aitlik Grubu
-ki aitlik ekiyle yapılan bu grup, cümlede zamir veya sıfat görevinde
bulunur: çalışkan öğrencininki, sizinki, tarihten önceki, okul ile ev arasındaki,
yol boyu gidip gelen dolmuşlardaki, arka sıradaki…

4. Sayı Grubu
Türkçede sayılar tek kelime ile ( bir ,iki, on, yüz, bin..), sıfat tamlaması ile
(iki yüz, dört bin, yedi milyar…) veya sayı grubu ile (on iki, yirmi beş, otuz iki,
üç yüz altmış beş…) karşılanır. Genellikle ara sayılar sayı grubu şeklindedir.
Grubu oluşturan sayılar eksiz olarak arka arkaya sıralanırken büyük sayı önce,
küçük sayı sonra gelir: on sekiz, kırk beş, sekiz yüz elli, on beş milyar dört yüz
altmış iki…
5. Tekrar Grubu (İkilemeler)
Eş görevli iki kelimenin yan yana gelerek oluşturduğu kelime grubudur.
Tekrar grubu anlama güç katmak amacıyla kelimelerin ve seslerin tekrarlanması
şeklinde oluşturulur. Kuvvetlendirme, çokluk, devamlılık, ortalama, beraberlik
gibi çeşitli işlevleri vardır.
• Aynen tekrarlar: koşa koşa, gide gide, ışıl ışıl, yavaş yavaş, beşer beşer…
• Eş anlamlı veya yakın anlamlı tekrarlar: eğri büğrü, doğru dürüst, ses seda,
kılık kıyafet, ev bark, dayalı döşeli…
• Zıt anlamlı tekrarlar: ileri geri, aşağı yukarı, iyi kötü, bata çıka, gide gele,
içli dışlı, er geç…
• İlaveli tekrarlar: okul mokul, halı malı, kalem malem; kapkara, mosmor,
yemyeşil, tertemiz, dümdüz; düpedüz, apaçık; sırılsıklam, çırılçıplak…
6. Unvan Grubu
Kişi adıyla bir unvan veya akrabalık isminin ek almadan oluşturduğu gruptur.
Unvan veya akrabalık adı kişi adından sonra gelir: Hüseyin Çavuş, Kemal Paşa,
Oğuz Kağan, Zeynep Hanım, Fatma nine, Fahriye abla, Kamil amca, Ahmet dede,
Emin Bey, Hayri Efendi…
7. Birleşik İsim Grubu
Bazı yer adları ve ikili üçlü bütün kişi adları birleşik isim grubunu oluşturur:
Çanakkale, Haydarpaşa, Afyonkarahisar, Ahmet Caferoğlu, Faruk Nafiz Çamlıbel,
Muharrem Ergin, Yahya Kemal Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin…
Unvan ve akrabalık ismi başa gelirse birleşik isim olur: Dede Korkut, Nene
Hatun, Albay Yetkin, Molla Kasım, Genç Osman, Ulubatlı Hasan…
8. Birleşik Fiil Grubu
Bir yardımcı fiilin bir isme veya bir fiil şekline eklenmesiyle meydana
getirilen kelime grubudur. Birleşik fiiller yapılışlarına göre üçe ayrılır:
a) İsme yardımcı fiil getirilerek yapılan birleşik fiiller: Bir isim unsuru ile bir
yardımcı fiilden oluşur. İsim unsuru başta, yardımcı fiil sonda bulunur.
Yardımcı fiil, anlamı üzerinde bulunduran isim unsurunu fiilleştirir. Bu tip
birleşik fiillerin kuruluşuna «et-, eyle-, ol-, yap-, kıl-, bulun-» fiilleri, yardımcı
fiil olarak katılır: şikâyet et-, memnun et-, hasta ol-, karar kıl-, devam et-, fark
et-, yok et-, kabul et-, dost ol-, mesut ol-, var eyle-, kul eyle-, arz eyle-, namaz
kıl-, yapmış bulun-, gelmiş bulun-, spor yap-, gürültü yap-, duymaz ol-, gelmez
ol-, bakar ol- ...
Tek başına kullanılmayan veya kullanıldıklarında aslî şekillerini
koruyamayan bazı isimler, yardımcı fiille bitişik yazılır: sabret-, bahset-,
naklet-, şükret-, mahvol-, kaybol-, affet-, reddet-, zannet-, hisset-, hallol-…
b) Fiile yardımcı fiil getirilerek yapılan birleşik fiiller: Çeşitli yardımcı fiiller
kullanılarak oluşturulur. Asıl fiil başta, yardımcı fiil sonda bulunur. Bu tür
fiillere kurallı birleşik fiil, tasviri fiil denir. Asıl fiile -a /-e; -ı /-i /-u /-ü; -ıp /-
ip /-up /-üp zarf-fiil eklerinden biri getirilir. Bu tür birleşik fiillerde yardımcı fiil
olarak kullanılan fiiller şunlardır: bil-, ver-, dur-, gel-, kal-, koy-, gör-, yaz-.
Yardımcı fiiller, asıl fiile yeterlik, ihtimal, tezlik, süreklilik, yaklaşma vb.
anlamları kazandırır.
okuyabil-, gidebil-, çözebil-, koşabil-, yapabil- (yeterlik, ihtimal)
kalıver-, çekiver-, soruver-, gülüver-, düşüver- (tezlik)
bakıp dur-, gezip dur- gidedur-, süregel-, bakakal-, donakal-, oturakoy-,
isteyigör-, sürüp git- (süreklilik)
düşeyaz-, öleyaz- (yaklaşma)
c) Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller (deyimleşmiş birleşik fiiller): Eksiz veya
çekim eki almış bir isimden sonra yardımcı fiil getirilerek yapılan birleşik
fiillerdir. Bunlar anlam bakımından Türkçedeki deyimlerin bir kısmını meydana
getirir. Bu tür birleşik fiillerde yer alan unsurlardan biri veya hepsi sözlük
anlamları dışında kullanılabilir: baş kaldır-, el aç-, çile çek-, diş bile-, göz koy-,
gönül ver-, kol gez-, nazar değ-, başa gel-, yol ver-, para ye-, el koy-, boyun
eğ-,meydan oku-, kafa tut-, gözden geçir-, kan kustur-, şehit düş-, elden ayaktan
düş-, elini eteğini çek-, kolunu kanadını kır-…
9. Edat Grubu
Bir isim unsuru ile bir çekim edatından meydana gelen kelime grubudur.
İsim unsuru (asıl unsur) önce, çekim edatı (yardımcı unsur) sonra gelir: onun
kadar, bizim ile, bir hafta kalmak üzere, çalıp oynamaktan başka, bakanlıktan
bildirildiğine göre, yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler gibi, bir karış
toprak için, yorgunluğuna rağmen, sonsuza dek, çok eskiden beri…
10. Bağlama Grubu
İki veya daha fazla isim unsurunun bağlama edatları (bağlaçlar) ile birbirine
bağlanması oluşan kelime grubudur: Hacivat ile Karagöz, kırmızı ve siyah, güzel
ama vefasız, bin ilâ iki bin, doğruyla yanlış, ne sevinç ne üzüntü, eli de ayağı da,
hem elma hem erik, ister onu ister bunu, zengin mi fakir mi, çalışkan fakat
şanssız, para değil mutluluk, iyi veya kötü, ya ev ya araba…
11. Ünlem Grubu
Bir seslenme edatıyla (ünlem) ismin ek almadan oluşturduğu kelime grubudur:
ey Türk gençliği, ay oğul, be kardeşim, be çocuk, ya Rabbi, bre yalan dünya , a
benim aslan oğlum, hey Sakarya, ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker …
12. Fiil Grupları
Fiilden türetilen fakat çekime girmeyerek sadece olumsuzu yapılabilen fiil
isimleri (isim-fiiller), sıfat-fiiller, zarf-fiillerle kurulan kelime gruplarıdır.

a) Fiil İsmi Grubu (İsim-fiil grubu): Fiillerden -ş; -ma/ -me, -mak/-mek ekleriyle
türetilen isimlerin kendilerinden önce gelen unsurlarla birlikte oluşturdukları kelime
grubudur: alışveriş yapmak, pazara gitmek, resim yapmak, canı istememek,
toplantıya katılmak, öğrencileri evlerinden okula götürmek, cahile söz anlatmak,
deveye hendek atlatmaktan; ileri görüşlü olma, etkili ve güzel konuşma, gece boyu
ders çalışma, bir bardak çay içmeye, işe gitmeyi, vicdan azabı çekmesi; eski
köprüden geçiş, görev yaptığı okuldan ayrılış, sılaya dönüş, sabahları yürüyüş…
b) Sıfat-fiil Grubu: Bir sıfat-fiil ile bu sıfat fiile bağlı unsur veya unsurlardan
kurulan kelime grubudur. Sıfat-fiiller, fiillere -an/-en; -r/ -ar; -dık/ -dik/ -duk/ -
dük; -mış/ -miş/ -muş/-müş; -maz/-mez; -acak/-ecek; -ası/-esi ekleri getirilerek
yapılır: orada görenler, eve gelen (adam), sultanlara yaraşır (eda), çok
yakından tanıdığım (kişi), ufukları ormanlarla çevrilmiş (vadi), akşama
yetiştirilecek (sipariş), kör olası (hayvan), yıllarca unutulmaz (deprem)…
c) Zarf-fiil Grubu: Fiillerden zarf-fiil ekleriyle türetilen kelimelerin
kendilerinden önceki unsurlarla bir araya gelerek oluşturduğu gruptur. Zarf-
fiiler, fiillere «-ken, -alı/-eli, -madan/-meden, -ınca/-ince, -(x)p, -arak/-erek,
-dıkça/-dikçe, -e….-e, -r…..-mez, -casına, -meksizin» ekleri getirilerek yapılır:
son bülbül ah ederken, güneş batacağı yere iyice saklanınca, düşmanla tek
başına vuruşarak, kâtibin bıraktığı kağıtları okudukça, bu mahalleden taşınalı,
pembe hayaller kura kura, sabahtan akşama pazarda çalışıp, otobüs durağa
gelmeden, oradan uzaklaşır uzaklaşmaz, bütün günahları için tövbe ederek…
13. Kısaltma Grupları
Kelime grupları ve cümlelerin kısalıp yıpranması ve kalıplaşmasıyla ortaya
çıkan kelime gruplarıdır. Bu grupların herhangi bir kuralı olmamakla birlikte
genellikle iki isim unsurundan oluşur. Her iki unsur arasındaki bağlantıyı hâl ekleri
veya iyelik ekleri kurar.
• İsnat Grubu: Biri diğerine isnat edilen iki isim unsuru isnat grubunu meydana
getirir. İyelikli veya iyeliksiz bir isim unsuru ile başka bir isim unsurunun
meydana getirdiği gruptur: alnı açık, saçı uzun, çenesi düşük, gönlü zengin, baş
açık, para peşin, göz kapalı, başıbozuk, karnıyarık…
• Belirtme (Yükleme) Grubu: Belirtme hâl ekini alan bir isim unsurunun
kendisinden sonra gelen bir isim unsuruyla oluşturduğu gruptur: yüzü aşkın,
insanı takdir, yapılanı tenkit, memuru teftiş, iyiliği takdir, kitabı ithaf, küçük
çocukları af…
• Yaklaşma (Yönelme) Grubu: Yaklaşma hâli eki alan bir isim unsurunun
kendisinden sonra gelen bir isim unsuruyla oluşturduğu gruptur: ana
babasına düşkün, ayağına çabuk, cana yakın, işin aslına uygun, içe dönük,
başa bela, başına buyruk, dile kolay, sözüne sadık, geçmişe bağlı…
• Bulunma Grubu: Bulunma hâli eki alan bir isim unsurunun kendisinden
sonra gelen bir isim unsuruyla oluşturduğu gruptur: haftada bir,
dam üstünde saksağan, elde bir, işinde uzman, yüzde on, solda sıfır, yükte
hafif, pahada ağır, arada bir...
• Ayrılma (Uzaklaşma) Grubu: Ayrılma hâli eki alan bir isim unsurunun
kendisinden sonra gelen bir isim unsuruyla oluşturduğu gruptur: anadan
doğma, candan arkadaş, gönüllerden ırak, içten pazarlıklı, kafadan kontak,
camdan keskin, kıldan ince, bin yıldan uzun, estetik endişeden uzak, kulaktan
dolma, kılıçtan keskin, sonradan görme…
• İlgi Grubu: İlgi hâli eki alan bir isim unsurunun kendisinden sonra gelen bir isim
unsuruyla oluşturduğu gruptur: benim sınav, bizim kız, teyzemgilin büyük ev, Topbaşların
Rıza, Ali’nin oğlan…İyelik grubundan farklı olarak tamlanan ismin iyelik eki düşmüştür.
• Vasıta Grubu: Vasıta eki (-la/-le) alan bir isim unsurunun kendisinden sonra gelen bir
isim unsuruyla oluşturduğu gruptur: babasıyla dargın, çiçeklerle süslü, çuvalla para,
sizinle arkadaş, garip çizgilerle dolu, davayla ilişkili, sırmayla işli, parayla yüklü, işiyle
ilgili, halıyla kaplı (oda)…
• Kısalmış (Klişeleşmiş) Yapılar: Kısalmış yapılar, belirli bir kurala bağlı olmadan
meydana getirilen, çeşitli kelime grupları ve cümlelerin yıpranarak kısalması sonucu
oluşan yapılardır. Bu yapılarda genellikle bir tekrar söz konusudur. Kısalmış yapılarda
unsurlardan biri veya her ikisi ek alabilir ancak aldıkları ekler farklıdır: alt alta, art arda,
baş başa, yan yana, el ele, açıktan açığa, ağızdan ağıza, günden güne, boşu boşuna,
başa baş, kendi kendine, iyiden iyiye, uzaktan uzağa, camdan cama…
Uygulamalar
«Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendisinde kuvvet
bulacaktır.» (Atatürk)

• Türk çocuğu: belirtisiz isim tamlaması

• Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça: zarf-fiil grubu

• daha büyük işler yapmak için: edat grubu


• daha büyük işler yapmak: isim-fiil (fiil ismi) grubu
• daha büyük işler: sıfat tamlaması
• kuvvet bulacaktır : birleşik fiil grubu
«Yunus Emre, yeni vatan coğrafyasının topraktan yükselen bütün güzel seslerini Türk halk
diliyle birleştirmiş, Anadolu Türkçesine o çağlara kadar hiçbir Türkçede görülmemiş bir
musikî işlemiştir.»

• Yunus Emre: birleşik isim


• yeni vatan coğrafyasının topraktan yükselen bütün güzel sesleri: belirtili isim tamlaması
• topraktan yükselen bütün güzel sesler: sıfat tamlaması
• bütün güzel sesler: sıfat tamlaması
• güzel sesler: sıfat tamlaması
• topraktan yükselen: sıfat-fiil grubu
• yeni vatan coğrafyası: sıfat tamlaması
• vatan coğrafyası: belirtisiz isim tamlaması
• Türk halk dili: belirtisiz isim tamlaması
• halk dili: belirtisiz isim tamlaması
• Anadolu Türkçesi: belirtisiz isim tamlaması
• o çağlara kadar hiçbir Türkçede görülmemiş bir musikî: sıfat tamlaması
• o çağlara kadar hiçbir Türkçede görülmemiş: sıfat-fiil grubu
• hiçbir Türkçe: sıfat tamlaması
• o çağlara kadar: edat grubu
• o çağlar: sıfat tamlaması
«Beyaz yelkenlerinde ölgün bir kızıllığın
Titrek son akisleri dalgalandı belirsiz
Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın,
Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz.»
(Beyaz yelkenlerinde ölgün bir kızıllığın titrek son akisleri belirsiz dalgalandı. Bulutlar
göklerde yığın yığın toplanırken deniz, hırçın bir fırtınayı düşünüyordu.)

• ölgün bir kızıllığın / titrek son akisleri: belirtili isim tamlaması


ty tn
• titrek son akisler: sıfat tamlaması
• ölgün bir kızıllık: sıfat tamlaması
• bir kızıllık: sıfat tamlaması
• beyaz yelkenler: sıfat tamlaması
• hırçın bir fırtına: sıfat tamlaması
• bir fırtına: sıfat tamlaması
• bulutlar göklerde yığın yığın toplanırken: zarf-fiil grubu
• yığın yığın: tekrar grubu
«Türkçenin olanaklarını ustaca kullanarak, herkesin zorlanmadan anlayabileceği nitelikte
yapıtlar kazandırıyor bizim edebiyatımıza.»

• Türkçenin olanaklarını ustaca kullanarak: zarf-fiil grubu


• Türkçenin olanakları: belirtili isim tamlaması
• herkesin zorlanmadan anlayabileceği nitelikte yapıtlar: sıfat tamlaması
• herkesin zorlanmadan anlayabileceği: sıfat-fiil grubu
• herkesin zorlanmadan: zarf-fiil grubu
• bizim edebiyatımız: iyelik grubu (isim tamlaması)
«Bihruz Bey, yarım yamalak bir öğrenim görmüş, yirmi üç yirmi dört yaşlarında bir
gençti.»

•Bihruz Bey: unvan grubu


•yarım yamalak bir öğrenim görmüş, yirmi üç yirmi dört yaşlarında bir genç: sıfat
tamlaması
•yarım yamalak bir öğrenim görmüş: sıfat-fiil grubu
•yirmi üç yirmi dört yaşlarında bir genç: sıfat tamlaması
•yirmi üç yirmi dört yaşları: sıfat tamlaması
•yirmi üç: sayı grubu
•yirmi dört: sayı grubu
•bir genç: sıfat tamlaması
•yarım yamalak: tekrar grubu
«Açık balkon kapısından içeri giren ikindi serinliği, onlara alt katın mutfak
pencerelerini saran pembe yaseminlerin kokusunu getiriverdi.»
• açık balkon kapısından içeri giren ikindi serinliği: sıfat tamlaması
• açık balkon kapısından içeri giren: sıfat-fiil grubu
• ikindi serinliği: belirtisiz isim tamlaması
• açık balkon kapısı: sıfat tamlaması
• balkon kapısı: belirtisiz isim tamlaması
• alt katın mutfak pencerelerini saran pembe yaseminlerin kokusu: sıfat tamlaması
• alt katın mutfak pencerelerini saran: sıfat-fiil grubu
• alt katın mutfak pencereleri: belirtili isim tamlaması
• alt kat: sıfat tamlaması
• mutfak pencereleri: belirtisiz isim tamlaması
•pembe yaseminlerin kokusu: sıfat tamlaması
•yaseminlerin kokusu: belirtili isim tamlaması
•getiriverdi : birleşik fiil
«Ülkenin günlük siyasal olaylarını ve toplumsal bozukluklarını eleştirel bir yaklaşımla
etkileyici bir biçimde gün yüzüne çıkarır.»
• ülkenin günlük siyasal olaylarını ve toplumsal bozukluklarını: bağlama grubu
• ülkenin günlük siyasal olaylarını ve toplumsal bozuklukları: belirtili isim tamlaması
• ülkenin günlük siyasal olayları: belirtili isim tamlaması
• toplumsal bozukluklar: sıfat tamlaması
• eleştirel bir yaklaşımla: vasıta grubu
• eleştirel bir yaklaşım: sıfat tamlaması
• etkileyici bir biçim: sıfat tamlaması
• bir biçim: sıfat tamlaması
• gün yüzüne çıkarır: birleşik fiil
Kaynakça

1. AŞÇI, Ufuk Deniz, TOKER Mustafa, ÖZKAN Abdurrahman (2013). Türk Dili, Dil
ve Anlatım, Konya: Palet Yayınları.

2. DEMİR, Nurettin ve E. Yılmaz (2009). Türk Dili Yazılı ve Sözlü Anlatım. Ankara:
Nobel Yayınları.

3. ERGİN Muharrem (2000). Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak Basım/Yayın/Dağıtım.

4. KARAHAN, Leyla (1999). Türkçede Söz Dizimi, Ankara: Akçağ Yayınları.

5. KARASOY, Yakup, YAVUZ Orhan,vd. (2001). Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri,


Konya: Selçuk Üniversitesi Basım Evi.

You might also like