Professional Documents
Culture Documents
Ekber Şah - Yusuf Hikmet
Ekber Şah - Yusuf Hikmet
~NKIL'AP TE~EBBÜSÜ
EKBER GURKAN
1556 - 1605
Hikmet Bayur
Ankara Tarih, Dil, Co~rafga fakültesi vrofesörlerinden
onun her türlü günahtan muarra oldu~unu ilan eden bir fetva
ç~kar~ rlar ve hutbeyi okudu~u cumay~~takip eden cuma günü
yüzbin ki~lik bir cemaat toplan~ r ve Sultan Hoca ad~ndaki sadr
(yani üleman~n ve evkaf~n ba~~ ) ile devrin en maruf komutanlar~n-
dan K~l~ç Han herkese birer alt~n da~~t~r.
O s~ralarda Turan hükümdar~~Abdullah handan bir elçi gelir.
Ekber mukabeleten Fulat Berlas~~ gönderir, ona verilen mektubun
mühründeki ~u yaz~~iki taraf~n dü~üncelerini iyice anlat~ r:
Biz biribirimizle dost oldukça,
Deniz ve kara karga~al~ k ve kötülükten masun kal~ r.
Az sonra Hindistan~n en me~hur ülemas~n~n imzasiyle bir fetva
ç~ kar (Eylül 1579). Avrupa müverrihleri buna layuhtilik ferman ~~
derler.
Bu vesikada Hindistan~ n bir sulh ve emniyet yeri olup bir çok
halk~n ve üleman~n oraya yerle~mek için geldikleri söylendikten
ve bu suretle bu fetvan~ n yaln~ z Hindistan ülemas~n~ n de~il, bütün
~slam alemine mensup üleman~ n tasvibine mazhar oldu~una i~aret
edildikten sonra: « Allah, peygamber ve emir sahibine itaat et »
ayeti ve: «k~yamet gününde Allah~n nezdinde en makbul olan
iman~~adildir, kim ona itaat ederse Allaha itaat etmi~~olur, kim
ona isyan ederse Allaha isyan etmi~~olur» hadisi zikredilir,
ayet ve hadisten maada saadet ve ak ~ l üzerine kurulmu~~de-
liller de oldu~u söylenir ve neticede denilir ki: Allah nazar~nda
Sultan~~Adil mertebesi müçtehit mertebesinden üstündür ve ~e-
hin~ahl ~slam Emir-ul-müminin, Z~ llullah~~ filarz, Ebul-Feth Cela-
lettin Mehmed Ekber padi ~ah~~gazi, en adil, hakim ve Allahtun
korkan padi~aht~ r; binaenaleyh müçtehitler aras~nda ihtilaf bulunur'
bir dini mesele ç~karsa ve padi~ah milletin menfaati ve siyasa icab~~
olarak i~ bu muhtelif fikirlerden birini tercih eder ve bu yolda bir
ferman ç~kar~rsa, bu hem millet ve hem biz ülema için vacibüliti-
bad~r (yani ona uymak ~artt~ r); ~ayet padi~ah yeni bir emir ver-
meyi muvaf~k bulursa, biz ve millet ona itaata mecburuz. ~u ~arra
ki bu emir yaln~ z Kur'an~ n ayetlerinden birine uygun olmala
kalmay~p millet için sahiden faydal~~ olsun; ve böyle bir emre ka~~~~~
durmak gelecek alemde hüsran~~ ve bu"alemde mal ve dini sala-
hiyetlerin ziya~n~~ mucip olur.
Burada hind padi~ahlar~ n~n Osmanl~~ padi~ahlar~ n~ n ünvanlar~-
n~n hepsini ta~~d~ klar~~ görülmektedir. Ekberin bu sureti° ald~~~~
salâhiyet ona z~ n~nen Kur'an haricine ç~ kma~a da müsaade edecek
~ekildedir.
156 Hikmet Bayur
büyük bir dikkatle yapt~, fakat di~er taraftan ba~ka ~eylere s~k~ ld~~~~
anla~~l~yor. Birgün bana bakikat~n ne oldu~unu, nas~l tayin edece-
~ini bilmedi~inden ~a~~rm~~~bir halde bulundu~unu itiraf etmi~ti.»
Misyonerlerin di~er bir yaz~s~nda (Maclagan S. 34) :
«Imparator (Ekber) bir Müslüman de~ildir ve her inan ~ekli
hakk~nda ~üphelidir; kuvvetle iddia ediyor ki Allah taraf~ ndan
tesbit edilmi~~bir inan ~ekli yoktur, zira bunlar~n her birisinde
ak~l ve mant~~~na mugayir bir ~ey buluyor ve öyle zannediyor ki
ak~ l ve mant~k her ~eyi kavrayabilir. Mama fih baz~~zamanlar hiç
bir inan~n Incil kadar üzerinde tesir b~rakmad~~~n~~kabul ediyor
ve bir adam~n bunu hakiki ve di~er inanlara faik addedecek ka-
dar ileri gitti~i vakit onu kabule haz~r oldu~unu söylüyor. Saray-
da baz~lar~~o bir putperesttir ve güne~e tapar, di~erleri h~ristiyan-
d~r, daha ba~kalar~~yeni bir din kurmak niyetindedir diyorlar.
Halk içinde de Imparator hakk~nda muhtelif fikirler vard~r: Ba-
z~lar~~onu h~ristiyan, baz~lar~~putperest ve baz~lar~~müslüman adde-
diyorlar. Mamafih en ak~ll~ lar~~onun ne h~ristiyan, ne putperest,
ne de müslüman oldu~unu iddia ediyorlar ve i~in en do~rusunun
bu oldu~una kanidirler; veya zannediyorlar ki o halk~n teveccü-
hünü kazanmak için zahiren her dine uyan bir Müslümand~r.»
Ekberin devlet idaresini fiilen ele ald~~~ndanberi esasli bir
düsturunun da herkesin dinine sayg~~ oldu~unu ve bu siyasaya
«Sulhü kül» denildi~ini söylemi~tim. Bunu herkes kendi temayü-
lüne göre telakki etmi~tir. Mesela Ebul-Fadl bunu mütemadiyen
medheder ; Badavunlu ise bundan nefretle bahsederek küfür ve
ilhat isnad~~ile adam idam edildi~i zamanlar~~arar. Bu siyasadan
istifade maksadile misyonerler reisinin 1582 de Goaya yazd~~~~bir
mektupta i~bu ~ehirde müslüman ve hindu gençlere Fars ve
Hindu dilinde tedrisat yapacak iki papas mektebinin aç~lmas~n~~ve
bu suretle Hindistan~~ h~ ristiyanla~t~racak unsurlar~n yeti~tirilme-
sini tavsiye eder ve mektubunun sonunda der ki (Goldie S. 103):
«Bu benim için tek plan gibi görünüyor, zira kral alenen ifade
ediyor ki kendi ülkesinde herkes be~endi~i dinden olabilir.»
1579 ve 1580 y~llar~nda Ekberin idari yani bilhassa memur ve
komutanlara toprak yerine maa~~verilmesi, ordu atlar~n~ n da~lan-
mas~~hakk~ndaki tedbirlerile yukarda tafsilâtile anlatt~~~m~ z dini
tedbir ve kararlar~~bir sürü isyan do~urur.
Delhinin ~ark~nda mühim bir merkez olan Compur'a gönderi-
len yeni bir Kadiül-Kuzzat yani kad~lar kad~ s~, makam~na oturur
oturmaz Ekbere kar~~~isyan~n farz oldu~una dair fetva verir; bir-
16 nc~~ As~ rda din? ve sosyal bir inkilâp Te~ebbüsü 161
«üstelikte buna ihtiram edene tan ve taz dilini uzat~ yorlar; e~er
bu gibilerin akl~~bir felakete u~ramam~~sa surei Ve~~emsi neden
unutuyorlar?»
Burada Müslüman ve Hindalar~~bir ayinde birle~tirmek amac~~
güdülmektedir. Güne~~Hinda dininde pek eskidenberi takdis edilen
bir mabuttur. Veda'lar yani en eski Hinda din kitaplar~~bunun
hakk~nda dualarla doludur; güne~in mü~ahhas timsali olan Vi~nu
ad~ ndaki matbu ise en büyük mabutlarden biridir ve baz~~Hindü
mezheplerince her ~eyin üstünde Allah makam~nda telâkki ediliyor.
Vedalar~n en eski ve mukaddesi addol~~ nan Rig - Veda da
(dua 22 beyit 16 - 18) ~unlar vard~r.
16 — Ilahlar! bize kar~~~ ~nülayim olunuz; Vi~nu'nun atlad~~~~
(veya, dev ad~ m~~ile a~t~~~) yerden dahi.
Dünyan~n yedi m~ntakas~ndan
17 — Bütün bu dünya boyunca Vi~nu atlad~, üç kere aya~~n~~
topunun (yani mecmuunun) üzerine koydu.
Izi üzerinde toz toplad~.
18 — Koruyucu Vi~ nu, kimseyi aldatmaz üç ad~ m att~, ondan
sonra yüksek emirlerini tesbit etti.
Birçok müfessirler bir sürü istihalelerle Hinda mabutlar~~ ara-
s~ nda mütemadiyen daha büyük mevki alan Vi ~nu'nun bu beyit-
lerde mevzuubah olan üç atlay~~~veya ad~ m~ = güne~in do~u~,
ö~le vakti, zevalde bulunu~~ve bat~~~na i~aret olundu~unu iddia
ederler.
~imdi Ekberin mevzuubahs etti~i Kur'an~n Ve~~ems suresine
geçelim. Ba~~k~sm~n~n tercümesi ~udur:
«Güne~~ve güne~in ~~~~~ na ve ~~~~~n~ n parlad~~~~ö~le vaktine
ve ~~~ kta ve gelmekte güne~ e tabi olan aya ve güne~i a~ikar k~ l-
d~~~~zaman gündüze ve güne~i örttii~ii zaman geceye ve gökü
kuran, yer yüzünü dö~ eyen, insanlar~~ tam olarak yaratan Allaha
yemin ederim ki ».
Öyle anla~~l~ yor ki, Ekber ve onun müslüman ve hindu üle-
mas~ndan olan mü~avirleri her iki dinin mukaddes kitaplar~nca
husus! bir ehemmiyet atfedilmi~~olan güne~in do~u~ , ku~luk ve
bat~~~zamanlar~n~~bir ayin mevzuu yapma~a uygun bulmu~lar;
bu da iki din salikleri için yukardaki inan esaslar~~ gibi birle~ile-
bilecek veya fazla ihtilaf edilmiyecek bir nokta addedilmi~tir. Gece
yar~s~~ âyini de yenilik olsun diye konulmu~~bir ilaveye benziyor.
16 nc~~ As~ rda dini' ve sosyal bir inkilâp Te~ebpûsü 173
K~saltmalar
E — Ekbername. (Ebul -Fadl Anaral). Farsca metin.
A. E. - - Ayini Ekberi (Ebul - Fadl Allami) Farsca metin.
Badavunlu — Abdülkadir ~bni Mülük~ah Elbadavunt Müntaha-
büttevarih, Cilt II. Lowe. ~ngilizce tercemesi.
Goldie — Francis Goldie First Christian Mission to the Great
Mogul.
Maclagan — The Jesu~ te and the Great Mogul.