Professional Documents
Culture Documents
Kolektif - Alfa Bilim Kitabı-Sıkıştırıldı
Kolektif - Alfa Bilim Kitabı-Sıkıştırıldı
BİLİM KİTABI
l. Basım: 2015
978-605- 106-930-2
Sertillka No: 10905
Kitabın Tiirkçe yay111 lıakları Alfa Bas ım Yay1111 Dağıtım Ud. Şti.'ne aittir.
Ta111t1111 amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa almtı/ar dışmda,
yay111c111111 yazıl ı imi ol111aksız111 lıiçbir clcktroııik veya nıekaııik araçla çoğal fı lnnınz.
Eser salıiplerinin maııevi ve mali hakları saklıdır.
Alfa Basım Yayım Dağıtı m Ltd. Şli.
Alemdar M;ıh;ıllı-s i, Ticare th.ınc.• c;okak No: 15 34410
C.ığaloğlu, İstn.nbul /TUrkiye
Tel: (0212) 51153UJ-513 87 5 1 - 512 30 46
Faks: (0212) 519 33 00
www.alf.akilap.com info@alfakitap.com
136 Işık
alır
suda daha yavaş yol
Leon Foucaull
226 Parçacıkların dalga-
benzeri özellikleri vardır
~
1
Erwin Schrödinger
138 Canlı kuvvet ısıya
çevrilebilir 234 Belirsizlik kaçınılmazdır
James Joule Werner Heisenborg
·-·-·
geçebilir
i!!!
TEMEL YAPI ifi!i
...
Michael Syvanen
TA~~~~~MÜZ
286 Kusursuz bir sıfırlar ve 320 Futbol topu büyük
çarpılar oyunu basınca dayanabilir
Donald Michie Harry Kroto
352 TEŞEKKÜR
12 GiRİŞ
ilim, sürekli bir hakikat çalışmalarına dayanan ve çok her zaman yararlıdır. 1682
''
Galileo Galılei 1590'da bu şaşırtırcasına, bazı alfa parçacıkları
düşünceyi çürütene kadar hiç kağıt kalınlığındaki levhadan sekti.
kimse ondan kuşkulanmadı. Bugün Rutherford, bunun bir top
iyi bir bilim insanının ampirik Bütün hakikatleri keşfettikten mermisinin pelür kağıdından
kanıtlara yaslanması gerektiği aleni sekmesi gibi bir şey olduğunu
sonra anlamak kolaydır;
olabilir, ama her zaman öyle değıldı. mesele keşfetmektır. söyledi - ve bu, onu Fitomun yapısı
Galileo Galilei konusunda yeni bir düşünceye
Bilimsel yöntem götürdü.
Bilimsel süreç için mantıksal bir Bilim insanı yeni bir mekanizma
''
sistemi, ilk kez 17. yüzyılın başında ya da teorı önerirken sonuçla ilgili
İngiliz filozof Francis Bacan öne bir öngörüde bulunabilirse, deney
sürdü. 600 yıl önce Arap bilim daha da zorlu olur. Deney öngörülen
insanı Ibnü'l-Heysem'in sonuçları verirse, bilim insanı
GİRiŞ 13
\ I I
\ n
.
-
. \
.
~\"
- - , "
1 1 ı -' ' f
teorisini destekleyen kanıtlara çalışmalarına ve Danimarkalı fizikçi şılan, ölümsüz olduğunu göstermek
sahip olur. Yine de bilim, 20. yüzyıl Niels Bohr'un 1920'lerdeki için, kraterin içine atladı - sonuç o-
bilim felsefecisi Kar! Popper'ın çalışmasına dayanıyordu; bu larak onu bugün hatırlıyoruz .
işaret ettiği gibi, bir teorinin doğru çalışmalar da 1897'de elektronun
olduğunu asla kanıtlayamaz, keşfedilmesine, o da 1869'da Yıldız gözlemcileri
şeylerin yalnızca yanlışlığını katodun keşfine dayanmaktaydı. Bu arada Hindistan'da, Çin'de ve
kanıtlayabilir. Öngörülen yanıtları Vakum pompası ve 1799'da icat Akdeniz'de insanlar, gök cisimleri-
veren her deney destekleyici edilen pil olmasıydı bunların hiçbiri nin hareketlerini anlamaya çalışı
kanıttır; ama başarısız olan tek olamazd ı - böylece zincir on yıllarca yordu. Yıldız haritaları yaptılar -
deney, bütün bir teoriyi çökertebilir. ve yüzyıllarca geriye gider. Büyük kısmen navigasyon yardımcı olsun
Yer-merkezli Evren, dört vücut İngiliz fizikçi Isaac Newton'ın ünlü diye; yıldızlara ve yıldız gruplarına
sıvısı, ateş-element flojiston ve esir bir sözü vardır: "Daha uzağı ad verdiler. Birkaç yıldızın, "sabit
denilen gizemli bir ortam gibi gördümse, devlerin omuzlarında yıldızlara" göre düzensiz bir yol
yüzy ıllardır savunulan kavramların durduğum içindir." Öncelikle izled iğini de fark ettiler. Yunanlar,
yan lışlığı kanıtlandı ve yerlerini Galileo'yu kast ediyordu, ama bu gezici yıldızlara "gezegen" dedi.
yeni teoriler aldı. Bunlar da yalnızca İbnü 'l-Heysem'in Kitabü'J- Çinliler, MÖ 240'ta Halley kuyruk-
teoridir ve çürütülebilir, birçok Menazır'ının bir kopyasını da luyıldızını ve 1054'te şimdi Yengeç
durumda destekleyici kanıtlara görmüş olabilir. Bulutsusu olarak bilinen bir süper-
bakılırsa, ihtimal dışı olmasına novayı fark ettiler.
rağmen. İlk bilim insanlan
Bilimsel bir bakışı olan ilk filozoflar,
Düşüncelerin ilerlemesi MÖ 5. ve 6. yüzyıllarda eski Yunan
''
Bilim nadiren sade, mantıksal dünyasında aktifti. Miletoslu
adımlarla ilerler. Birbirinden Thales, MÖ 585'te bir Güneş
bağımsız çalışan bilim insanları tutulmasını öngördü; Pythagoras,
eş zamanlı keşifler yapabilirler; ama 50 yıl sonra bugünkü Güney Gerçekten hakikatin
neredeyse her ilerleme, önceki İtalya'da bir matematik okulu kurdu peşindeyseniz, yaşamınızda
çalışmalara ve teorilere bir ölçüde ve Ksenophanes, bir dağda deniz en az bir kez her şeyden
dayanır. Büyük Hadron kabukları bulduktan sonra, bütün olabildiğince kuşku duymanız
Çarpıştırıcısı, LHC, olarak bilinen Yer'in bir zamanlar denizle kaplı gerekir.
devasa aygıtı yapmanın tek nedeni, olması gerektiği sonucuna vardı. Rene Descartes
40 yıl önce, 1964'te varlığı MÖ 4. yüzyılda Sicilya'da Empe-
''
öngörülen Higgs parçacığını dokles, toprak, hava, ateş ve suyun
aramaktı. Bu öngörü, atomun "her şeyin dört kökü" olduğunu iddi-
yapısına ilişkin Rutherford'a kadar a etti. Taraftarlarını volkanik Etna
cıeri giden on yılların teorik Dağı'nın kraterine götürdü ve anla-
14 GIHI~
''
de aralarında olmak üzere bir dizi
Modern bilimin doğutu kitap çıkardı. Bu, kimyanın, mistik
Batı dünyasında Kilisenin bilimsel simyadan ayrı bir bilim olarak
hakikat üzerindeki tekeli doğuşunun işaretiydi. Deniz kenarında oynayan,
zayıflamaya başlarken , 1543 yılı Bir süre Boyle'un asistanlığını arada bir daha düzgün bir
çığır açıcı iki kitabın yapan Robert Hooke, 1665'te ilk çok çakıl bulup oyalanan bir çocuk
yayımlanmasına tanık oldu. satan bilimsel eser Micrographia'yı gibiyim ... oysa önümde büyük
Belçikalı anatomici Andreas çıkardı. Pire ve sinek gözü gibi
hakikat okyanusu
Vesalius, insan cesetlerinde yaptığı konuların katlanıp açılır görselleri,
keşfedilmemiş duruyor.
diseksiyonları muhteşem görsellerle daha önce hiç kimsenin görmediği
Isaac Newton
açıklayan De Hu mani Corporis mikroskobik bir dünyayı herkese
Fabrica'yı çıkardı. Aynı yıl Polonyalı açtı. Sonra 1687'de, birçok kişinin
''
hekim Nicolaus Copemicus, tüm zamanların en önemli bilim
Evrenin merkezinin Güneş kitabı olarak gördüğü eser, Isaac
olduğunu ifade edip, bin yıl önce Newton'ın kısaca Principia olarak
İskenderiyeli Ptolemaios'un bilinen Philosophiae Naturalis
GiRiŞ 15
yol açtı. Sonra Alman kimyacı görelilik teorisini önerip, klasik neyseler kara madde ve kara enerji
August Kekule moleküler yapının fiziği sarstı ve mutlak zaman ve Evren'i dolduruyordu ve
temelini geliştirirken , Rus mucit mekan düşüncesine son verdi. Yeni astronomlar yeni dünyalar - uzak
Dimitri Mendeleyev, ilk genel kabul atom modelleri önerildi; ışığın hem yıldızların yörüngesinde,
gören periyodik tabloyu oluşturdu. bir parçacık hem bir dalga olarak bazılarında yaşam bile olabilen
1799'da İtalya' da Alessandıo hareket ettiği gösterildi; başka bir gezegenler- keşfetmeye başladılar.
Volta'nın elektrik bataryasını icat Alman, Werner Heisenberg, İngiliz matematikçi Alan Turing
etmesi yeni bilim alanları açtı; Evron'in belirsiz olduğunu gösterdi. evrensel hesap makinesini
Danimarkalı fizikçi Hans Christian Bununla birlikte, son yüzyılın en düşündü ve 50 yıl içinde kişisel
Orsted ve İngiliz çağdaşı Michael etkileyici gelişmesi , teknik bilgisayarlarımız, dünya çapında
Faraday bu alana girip, yeni ilerlemelerin bilimin daha önce ağımız ve akıllı telefonlarımız oldu.
elementler ve elektıomanyetizmayı olduğundan daha hızlı ilerlemesini
keşfetti ve bu da, elektrikli motorun olanaklı kılması , artan bir Yaşamın sırlan
ıcat edilmesine yol açtı. Bu arada, kesinlikte birbirini izleyen Biyolojide, kromozomların
klasik fiziğin düşünceleri atmosfere, düşünceler oldu. Daha güçlü kalıtımın temeli olduğu gösterildi
yıldızlara , ışığın hızına ve ısının parçacı çarpıştmoıları , maddenin ve DNA'nın kimyasal yapısının
doğasına uygulandı; bunlar da yeni temel birimlerini açığa çıkardı. şifresi çözüldü. Bu durum 40 yıl
gelişip, termodinamik bilimine yol Daha güçlü teleskoplar Evren'in sonra insan genom projesine yol
aç tı. genişlemekte olduğunu ve bir açtı; göz korkutucu bir iş gibi
Kaya tabakalarını inceleyen Büyük Patlamayla başladığını görünüyordu, ama bilgisayar
ıeologlar
Yer'in geçmişini yeniden gösterdi. Kara delikler düşüncesi yardımıyla, ilerledikçe daha da
ınşa etmeye başladılar. Soyu kök salmaya başladı. Anlaşılan, her hızlandı. ONA dizileme, artık
tükenmiş yaratıkların kalıntıları neredeyse rutin bir laboratuvar
ç ıkmaya başladıkça, paleontoloji işlemidir; gen terapisi umut
moda oldu. Eğitimsiz İngiliz genç olmaktan çıkıp, gerçekliğe dönüştü
''
kız Mary Anning, dünyaca ünlü ve ilk memeli klonlandı.
fosıl kalıntı derleyicisi oldu. Bugünün bilim insanları bu ve
Dınozorlarla birlikte, en ünlüsü diğer başarıların üzerine başarı
Gerçeklik yalnızca bir
İngiliz doğa b ilimci Charles yımılsamadır, ama çok inatçı katarken, durmak bilmeyen hakikat
Darwin'den olmak üzere evrim arayışı devam ediyor. Öyle
bir yanılsama.
düşünceleri, yaşamın kökeni ve görünüyor ki, her zaman sorular
Albert Einstein
nkolojisi üzerine yeni teoriler geldi. yanıtlardan fazla olacak ve
''
gelecekteki keşifler de kesinlikle
Belirsizlik ve sonsuzluk şaşırtmaya devam edecek.
Yirminci yüzyı lın başında Albert
Eınstein adlı genç bir Alman kendi
18 GİRİŞ
Ksenophanes dağlarda
Miletoslu Thales, Halys deniz kabukları bulur ve Aristoteles fizik, Samoslu Aristarkhos,
!Kı zılırmak] Savaşı'nın bütün yeryüzünün bir biyoloji ve zoolojiyi Evren'in merkezinin
sona erdiren Güneş zamanlar suyla kaplı kapsayan konularda bir Yer degıl Güneş
tutulmasını öngörür. olduğu sonucuna varır dizi kitap yazar. olduğunu ileri sürer.
MÖ
i 585 MÖ Y.
i 500 MÖ Y.
1
325 MÖ Y.
i 250
t
Pythagoras. bugün Güney
ı
Empedokles Yer
1
Theophrastos
t
Arşimet taşan suyun
İtalya' da bulunan Kroton'da üzerındekı her şeyin Enquiry into Plants kaldırma kuvvetini
bir matematik okulu toprak, hava, ateş ve ve The Causes of ölçerek bir kralın
kurar. suyun bileşimlerinden Plants'ı yazıp, tacının saf altından
oluştugunu ileri sürer botanik disiplinini olmadığını keşfeder.
kurar.
D incelemenin kökleri
Mezopotamya'ya dayanır.
Tarım ve yazı icat edildikten sonra
Thales'ti; Platon'un dediğine göre,
hayal kurmaya ve yıldızlara
bakmaya o kadar zaman harcıyordu
MÖ 331'de Büyük İskendcr ' in Nil' in
ağzında kurduğu İskenderiye'de
yeni bir öğrenim merkezi gelişti.
insanlar inceleme yapmaya ki, bir keresinde bir kuyuya düştü. Burada Eratosthenes Yer'in
ayıracak zaman ve bu incelemelerin Thales, olasılıkla daha önceki büyüklüğünü ölçtü, Ktesibios doğru
sonuçlarını gelecek kuşaklara Babillilerden gelen verileri çalışan saatler yaptı ve Heron
aktarmanın aracını bulmuştu. kullanarak bir güneş tutulmasını buhar makinesini icat etli. Bu
Gece gökyüzünün uyandırdığı önceden bilip, bilimsel bir arada İskenderiye' deki
merak, ilk bilimin esin kaynağıydı. yaklaşımın gücünü gösterdi. kütüphaneciler bulabildikleri en iyi
MÖ dördüncü binyıldan itibaren Antik Yunan bir tek ülke kitapları toplayıp dünyadaki en iyi
Sümer rahipler yıldızları inceleyip, değildi, daha çok gevşek bir kent- kütüphaneyi kurdular; Romalılar ve
sonuçlarını kil tabletlere kaydettiler. devletleri koleksiyonuydu. Miletos Hıristiyanlar kente ele geçirince
Kullandıkları yöntemlere ilişkin (bugünkü Türkiye' de) birçok ünlü kütüphaneyi yaktılar.
kayıt bırakmadılar; ama MÖ 1800'e filozofun doğum yeriydi. Diğer
tarihlenen bir tablet, dik açılı birçok erkeıı Yunan filozofu da Asya'da bilim
üçgenlerin özelliklerinin bilindiğini Atina'da öğrenim gördü. Burada Bilim Çin' de ayrı olarak gelişti.
gösterir. Aristoteles keskin bir gözlemciydi, Çinliler barutu - ve barutla birlikte
ama deney yapmadı; yeterince zeki havai fişek, roket ve top- icat ettiler
Antik Yunan insanları bir araya getirebilse, ve metal işlemek için körük
Antik Yunan bilimi felsefeden ayrı hakikatin ortaya çıkacağına yaptılar. İlk sismografı ve ilk
bir konu olarak görmüyorlardı; ama inanıyordu. Sicilya adası pusulayı icat ettiler. MS 1054'te
eseri fark edilir ölçüde bilimsel olan Syrakusa'da yaşayan Arşimet Çinli astronomlar, 1731'de Yengeç
BiLiMiN BAŞLANGICI 19
Ptolemaıos'un İranlı astronom
Arşırnet'in arkadaşı Hipparkhos Yerin Almagest'i birçok Abdurrahman es-Sufi,
Erastosthenes, bir yaz yörüngesinin yanlış içermesine Almagest' i
günün gün ortasında yalpalamasını
rağmen, Batıda
güncelleştirir ve
Güneş gölgelerinden keşfederve Batı birçok yıldıza
astronomi
Yer'in çevresini dünyasının ilk yıldız konusunda yetkin bugün kullanılan
hesaplar. katalogunu derler. metin haline gelir. Arapça adlar verir.
MÖ Y.
i 240 MÖ Y.
i 130 MS Y.
1 150
i
964
t
Ktesibios, yüzyıllarca
dünyadaki en doğru saat
Çin'de Zhang Heng
tutulmaların doğasını
Hindistanlı
l matematikçi
Brahmagupta, sıfır
t
İlk deneysel
bilim
biri
insanlarından
olarak kalan klepsydra'yı tartışır ve 2500 sayısını kullanmanın ilk olan lbnü'l-Heysem,
- su saati- yapar. yıldızlık bir katalog kurallarını ana hatlarıyla görme ve optik
hazırlar. çizer. konusunda özgün
araştırmala r yapar.
Bulutsusu olarak ta nı mlanan bir başkentinde bir kütüphane ve bilim insanlarından biriydi ve optik
süpernova gözlemledi. araştırma merkezi olmasını istediği üzerine kitabı, önemi bakımından
MS birinci binyılda, çıkrık da Beytü'l-Hikme'yi kurdu. Alimler lsaac Newton'ın eserine
dahil olmak üzere, en ileri eski Yunan kent-devletlerinden ve benzetilmişti r. Arap simyacılar
teknolojinin bir kısmı Hindistan'da Hindistan' dan kitaplar toplayıp, damıtma ve başka yeni teknikler
geliştirildi ve Çinli heyetler, Hint Arapçaya çevirdiler. Kadim gelişti rerek alkali, aldehit ve alkol
tarım tekniklerini öğrenmeye metinlerin birçoğu, ortaçağda gibi sözcükler icat ettiler. Hekim
qönderildi. Hindistanlı bunlardan büyük ölçüde habersiz er-Razi sabunu tanıttı , ilk kez çiçek
matematikçiler, negatif sayılar ve olan Batıya bu şekilde ulaşacaktı. 9. hastalığı ile kızamığı ayırt etti ve
sıfır da dahil, şimdi "Arap" sayı yüzyılın ortasında Bağdat'taki bir kitabında "Hekimin amacı iyi
sıs temi dediğimiz s istemi kütüphane.büyüyüp olmaktır, düşmanlarımıza bile" diye
qeliştirdiler ; trigonometrik sinüs ve İskenderiye' deki kütüphanenin yazdı. El-Harizmi ve diğer
kosinüs fonksiyonlarının yerini alm ıştı . matematikçiler cebir ve algoritmayı
ta nımlarını verdiler. Beytü'l-Hikme'den ilham alanlar icat etti; mühendis Cezeri,
arasında bir çok astronom vardı; bisikletlerde ve arabalarda hala
İslamın altın çağı Hipparkhos ve Ptolemaios'un kullanılan krank kolu sistemini icat
B. yüzy ılın ortasında Müslüman çalışmalarını gelişti ren es-Sufi ett i. Avrupalı bilim insan larının bu
Abbasi halifeliği imparatorluğun bunlardan biriydi. Astronominin gelişmeleri yakalaması birkaç
lınşkentini Şam' dan Bağdat'a Arap göçebeler için, develerini gece yüzyı lı alacaktı. •
tnşıdı. Kuran'ın "Bir alimin çölden geçirirken yön bulmak
mürekkebi bir şehidin kanından bakımından pratik bir yararı vardı.
daha mübarektir" sloganını rehber Basra'da doğan ve Bağdat'ta eğitim
,ıJon Halife Harun Reşid , yeni gören İbnü'l-Heysem ilk deneysel
20
••
GUNEş ··
TUTULMASI
ÖNGÖRÜLEBİLİR
MILETOSLU TALES MÖ 624-546
Tartışmalı tarih
lür; ama bilımin erken gelişim inde Thales'in başarısı birkaç yüzyıl tek-
ÖNCE de kilit bir şahsiyetti. Kendi zama- rarlanmayacaktı ve bilim tarihçileri
MÖ y. 2000 Avrupa'da nında matematik, fizik ve astronomi bunu nasıl başardığı, hatta başarıp
Stonehenge gibi anıtlar üzerine düşünceleriyle tanınırdı. başarmadığını uzun süredir tartış
tutulmaları hesaplamak için Thales'in en ünlü başarısı, her- maktadır. Bazılarına göre Herodo-
kullanılmış olabilir. halde, aynı zamanda en tartışmalı tos'un anlatımı hatalı ve muğlaktır;
olanıdır. Olaydan yüzyılı aşkın bir ama Thales'in becerisi yaygın bir
MÖ y. 1800 Antik Babil'de süre sonra yazan Yunan tarihçi He- biçimde biliniyormuş gibi görünüyor
astronomlar, gök cisimlerınin rodotos'a göre Thales'in, Lidyalı lar ve Herodotos'un sözlerini ihtiyatla e-
hareketine ilişkin ilk ile Medler arasındaki bir savaşı bi- le almayı bilen sonraki yazarlar tara-
matematiksel tasvirleri kayda tiren ve bugün MÖ 28 Mayıs 585'e fından bir gerçek olarak kabul edildi.
geçirir. Doğruysa, Thales'in Ay ve Güneş' in
''
nomlar ın tutulmaları öngörmek için
öngörme yöntemleri geliştim,
kullandığı 18 yıllık bir döngü keşfet
ama bunlar matematiksel
m iş olması olasıdır.
döngülere değil Ay .. gündüz gece oldu ve bu ışık Hangi yöntemi kulla nm ış olursa
gözlemlerine dayanır. tutulmasını Miletoslu Thales olsun, bugün Türkiye sınırları için-
SONRA önceden bildirmişti. . de bulunan Kızılırm ak kıyısındak i
MÖ y. 140 Yunan astronom Herodotos muharebenin üzerinde Thales'in
Hipparkhos, ay ve Güneş öngörüsünün d ramatik bir etkisi ol-
''
hareketlerinin Saros du. Tutulma yalnızca muharebeye
döngüsünü kullanarak son vermekle kalmadı, Medler ile
Lidyalılar arasında 15 yıldır süren
tutulmaları öngören bir sistem
bir savaşı da bitirdi. •
geliştirir.
Şİ.t'JIDİ ~~~-Ş~~İN
DORT KOKUNU
İŞİTİN .
EMPEDOKLES MO 490-430
M
Empedokles maddenin dört kökünü
KISACA antik Yunan düşünürü iki karşıt çift olarak görür: birleşıp
ilg ilendirmiştir. Sıvı gördüğümüz her şeyi meydana getiren
BİLİM DALI
ateş/su ve hava/toprak.
Kimya suyu, katı buzu ve gazlı sisi gören
Miletoslu Thales, her şeyin sudan Ateş
ÖNCE yapılmı ş olması gerektiğine inandı.
MÖ y. 585 Thales bütün dün- Aristoteles'e göre "bütün şeylerin
yanın sudan yapıldığını öne besini nemdir ve sıcak bile,
sürer. ıslaktan yaratılmıştır ve ıslakla
yaşar." Thales'ten iki kuşak sonra
MÖ y. 535 Anaksimenes her
yazan Anaksimenes dünyanın
şeyin, suyun ve taşın da kay-
havadan meydana geldiğini öne
nağı olan havadan oluştuğunu
sürdü: Hava yoğunlaşınca sis,
düşünür.
sonra yağmur ve en sonunda da taş
SONRA üretir.
MÖ y. 400 Yunan düşünür Sicilya adasında Akragas'ta
Demokritos, dünyanın nihaye- IAgrigento} doğan Empedokles
tinde bölünmez küçük parça- daha karmaşık bir teori geli ştirdi:
cıklardan -atomlar- oluştuğu
Her şey dört kökten - element başladı .Empedokles'e göre sovqı
nu söyler. sözcüğünü kullanmadı- oluşur, ve kavga evreni şekillendire n lkı
yani toprak, hava, ateş ve su. Bu kuvvettir. Bu dünyada kavga ıı(ııı
1661 Sceptical Chymist, ese- köklerin birleşmesi sıcaklık ve basma eğilim indedir; hayatın lıu
rinde Robert Boyle, bir element ıslaklık gibi nitelikler üretip kadar zor olmasının nedenı budu ı
tanımı verir. toprağı, taşı, bütün bitki ve Bu görece basit teori, 17
hayvanları meydana getirir. yüzyılda modern kimya gol işono
1808 John Dalton'ın atom teo-
Başlangıçta dört kök, merkezcil kadar, çok az düzeltmeyle Avrupı ı
risi, her elementin kütleleri
kuvvet sevginin bir arada tuttuğu düşüncesine -"dört vücut sıvı!ll " ıııı
farklı atomlara sahip olduğunu
kusursuz hir küre oluşturmak taydı. işaret eden- egemen oldu •
ifade eder. Ama zaman içinde kavga,
1869 Dimitri Mendeleyov ele- merkezcil kuvvet, kökleri ayırmaya
mentleri ortak özelliklerine gö-
re gruplar halinde düzenleyen Ayrıca bkz. Robert Boyle 46- 49 • John Dalton 112-13 • Dimıtri Me ndolnyııv
):ER' İN ÇEVRESİNİ
OLÇME~
ERATOSTHENES (MO 276-194)
İNSAN AŞAGI
VARLIKLARLA
BAGLANTILIDIR
NASREDDİN TUSİ
(1201-1274)
''
BİLİM DALI
şair. filozof, matematikçi ve astro-
Biyoloji
nomdu; bir evrim sistemi öneren
ÖNCE ilklerden biriydi. Evren'in bir Yeni özellikleri daha hızlı
MÖ y. 550 Miletoslu Anaksi- zamanlar özdeş öğelerden oluştu kazanabilen organizmalar
mender hayvan yaşamının ğunu, sonra bunların kademeli ola- daha değişkendir. Bu yüzden.
suda başladığını ve oradan rak farklılaşıp bazılarının mineral diğer yaratıklar karşısında
geliştiğini söyler. haline geldiğini, bazılarının ise avantaj kazanırlar.
daha hızlı değişerek bitkılere ve Al·Tusi
MÖ y . 340 Platon'un biçimler hayvanlara dönüştüğünü öne
''
teorisi, türlerin değiştirilemez sürdü.
olduğunu savunur. Tusi'nin etik üzerine eseri
Ahlak-ı Nasıri'de bir yaşam formları
MÖ y. 300 Epikuros, geçmiş
hiyerarşisi kurdu; burada hayvanlar
te çok sayıda başka türün
yaratıldığını. ama yalnızca en
bitkilerden, insanlar da diğer hay-
başarılı olanların hayatta kalıp
vanlardan üstündü. Hayvanların Tusi organizmaların zaman için-
bilinçli iradesini insan bilincine de değiştiğine inandı ve bu deği
döl verdiğini söyler.
doğru bir adım olarak gördü. şimde, kusursuzluğa doğru biriler-
SONRA Hayvanlar yiyecek aramak için leme gördü. İnsanları "evrim merdi-
1377 İbn Haldun Mukaddi- bilinçli hareket edebilir ve yeni veninin orta basamağında.'' kendi
me'de insanların maymunlar- şeyler öğrenebilirler. Tusi bu iradesiyle daha yüksek bir gelişme
dan geliştiğini yazar. öğrenme yeteneğinde, akıl yürütme düzeyine potansiyel olarak ulaşabı
yeteneğini gördü: "Eğitilmiş at ya lir olduğunu düşündü. Yalnızca or-
1809 Jean-Baptiste Lamarck, da avcı şahin. hayvan dünyasında ganizmaların zaman içinde değişti
türlerin evrimine ilişkin bir gelişmenin daha yüksek bir nokta- ğini değil, bütün yaşam yelpazesi-
teori önerir. sındadır" dedikten sonra, "İnsan nin hiçbir yaşamın olmadığ ı bir za
1858 Alhed Russel Wallace ve kusursuzluğunun ilk adımlan bura- mandan itibaren evrildiğini de öne
Charles Darwin, doğal seçilim dan başlar" diye ekliyordu. süren ilk kişiydi. •
yoluyla evrim teorisini öne
Ayrıca bkz. Cart Linnaeus 74-75 • Jean-Baptiste Lamarck 118 •
sürer.
Chartes Darwin 142-49 • Barbara McClintock 271
24
Ö 1. yüzyılda yazan
M
kullandığından kuşkulandı; gümüş
KISACA Romalı yazar Vitruvius, altınla birlikte eritilince rengi saf
iki yüzyıl önce altıngibi görünüyordu. Kral, baş
BİLİM DALI
gerçekleşen bir olayın olası !ıkla bilgini Arşimet'ten işin aslını
Fizik
uydurma bir öyküsünü anlatır. araştırmasını istedi.
ÖNCE Sicilya Kralı II. Hieron yeni bir altın Arşimet sorunu çözmeye
MÖ 3. binyıl Tesviyeciler taç buyurmuştu . Taç teslim koyuldu. Yeni taç değerliydi ve
metalleri eritip birbirine edilince, Hieron tacı yapanın bir hiçbir şekilde zarar verilmemeliydi.
karıştırmanın, özgün metalle- miktar altın yerine gümüş Meseleyi enine boyuna düşünmek
rin her birinden daha güçlü bir
alaşım ürettiğini keşfederler.
''
Birincisi su seviyesi yükseldı ve bir ağırlık dengede olacak şekilde
miktar su taştı; ikincisi kendisini ortasından asılı tuttu. Sonra bütün
daha haf\! hissetti. "Eureka ! " düzeneği bir su teknesine indirdi.
(Yanıtı buldum!) diye bağırdı ve Taç saf altınsa, taç ile altın topak Bir sıvıdan daha ağır bir katı,
çırılçıplak eve koştu. eşit yükselecek ve sopa düz sıvının içine konulursa, dibe
duracaktı. Tacın içinde bir miktar iner ve katı, sıvının içindeyken
Hacmi ölçmek gümüş varsa, tacın hacmi altın tartılırsa, taşan sıvının ağırlığı
Arşimet, ağzına kadar su dolu bir topağın hacminden büyük olacak - kadar hafifler.
kovaya tacı batırırsa bir miktar taç daha fazla su taşıracak- ve Arşimet
suyu -tam olarak tacın hacmi sopa belirgin bir biçimde
kadar- taşıracağını anlamıştı ve ne eğilecekti.
''
kadar su taştığını ölçebilirdi. Taşan Arşimet'in bu düşüncesi,
suyun hacmi, ona tacın hacmini Arşimet ilkesi olarak anıldı; buna
verecekti. Gümüşün yoğun luğu göre, bir sıvıdaki bir nesneyi
altından azdır; bu yüzden aynı kaldıran kuvvet, nesnenin taşırdığı
ağırlıkta gümüş bir taç altın bir sıvının ağırlığına eşittir. Bu ilke,
taçtan daha büyük olur ve daha yoğun malzemeden yapılan Vitruvius'un bize anlattığına
fazla su taşırır. Bu nedenle, katkılı nesnelerin suda nasıl yüzebildiğini göre, Hieron'un tacının gerçekten
bir taç saf altından bir taçtan -ve açıklar. Bir ton ağırlığında çelik bir de bir miktar gümüş içerdiği
aynı ağırlıkta bir topak altından gemi, bir ton su taşırana kadar anlaşıldı ve tacı yapana hak ettiği
daha fazla su taşırır. Pratikte fark batar; ondan sonra daha fazla ceza verildi.•
çok küçük ve ölçülmesi zor olurdu. batmaz. Derin, içi boş karinasının
Ama Arşimet, sıvıya batırılan bir daha büyük bir hacmi vardır ve
nesnenin, ta şırdığı sıvının aynı ağırlıkta çelik topağından
ağırlığına eşit bir yükselme daha fazla su taşırır; bu nedenle
(kaldırma kuvveti) yaşadığını da daha büyük bir kuvvetle yüzer
anlam ıştı. durumda tutulur.
GÜN~Ş .ATEŞ, AY
SU GiBiDiR
ZHANG HENG (MS 78-139)
Ö 140 civarında,
KISACA
BİLİM DALI
Fizik
Gündüz Yer, Güneş
ışığından ötürü gölgelidir,
M olasılıkla antik dünyanın
en iyi astronomi olan
Yunan astronom Hipparkhos, 850
parlaktır. kadar yıldızdan oluşan bir katalog
ÖNCE hazırladı. Güneş'in ve Ay'ın
SONRA
l versiyonuydu; ama daha kullanı şlı
bir biçimde. Batıda A lmagest,
11. yüzyıl Shen Kuo Rüya Ha-
ortaçağ boyunca standart
vuzu Denemeleti'ni yazar; bura-
astronomi metni oldu. Cetvelleri,
da Ay'ın büyümesinden ve kü- Güneş'in ve Ay'ın, gezegenlerin ve
çülmesinden yararlanarak, bü- önemli yıld ızların gelecekteki
tün gök cisimlerinin küre şek Ay, Güneş ışığından ötürü konumlarını , hatta ay ve Güneş
linde (Yer hariç) olduğunu gös- parlak olmalıdır. tutulm alarını hesaplamak için
terir. gerekli bütün bilgileri
1543 Nicolaus Copernicus kapsamaktaydı.
''
ışığının aya ulaşamadığı bir ay
tutulmasını da tarif etti.
Ay ve gezegenler Yin'dir; Gezegenlerin dı; "su gibi" ışığı
şekilleri vardır,ama ışıkları yansıttığını, bu yüzden onların da
yoktur. tutulduklarını anladı: Benzer bir
JingFang etki "bir gezegende de olunca, buna
örtünme diyoruz; Ay, Güneş'in
''
yolundan geçince, o zaman Güneş ZhangHeng
tutulması olur."
11. yüzyılda başka bir Çinli Zhang Heng, Han Hanedanı
astronom, Shen Kuo, Zhang'ın döneminde şimdi Henan
eyaleti denilen yörede Xie
çalışmasını önemli bir konuda
kasabasında MS 78'de doğdu.
olduğu gibi, merkezinde Yer olan genişletti. Ay'ın büyümesine ve
17 yaşında edebiyat okumak
bir Evren'di. Zhang 2.500 "parlak" küçülmesine ilişkin gözlemleriyle ve yazar olmak için evden
yıldız ve 124 takımyıldız gök cisimlerinin küre şeklinde ayrıldı. Zhang yirmili
katalogladı; "çok küçük y ıldızlardan olduğunu kanıtladı. • yaşlarının sonunda yetenekli
11.520 tane var" diye ekledi. bir matematikçi oldu ve
İmparator An-t i'nin sarayına
Ay ve gezegen tutulmaları çağrıldı ; MS 115'te
Zhang tutulmalara hayrandı. Şöyle İmparatorun baş astrologu
yazmış: "Güneş ateş gibidir ve Ay olarak atandı.
da su gibi. Ateş ışık saçar, su ışığı Zhang, bilimde hızlı
Hilal şeklinde Venüs, ay tarafından ilerlemelerin olduğun bir
ya nsıtır. Bu yüzden Ay'ın parlaklığı
örtülmek üzeredir. Zhang'ın gözlemleri, zamanda yaşadı. Astronomiyle
güneşin ışımasından kaynaklanır ay gibi gezegenlerin de kendi başına
ve Ay'ın karanlığı, güneşin ışığının ilgili çalışmalarının yanı sıra,
ışık üretmedıkleri sonucuna varmasına
engellenmesi nedeniyledir. Güneş'e yol açtı. suyla çalışan halkalı bir küre
(gök cisimlerinin bir modeli)
yaptı ve MS 138'de 400
kilometre uzaktaki bir depremi
başarılı bir biçimde kaydedene
kadar dalga geçilen dünyanın
ilk sismometresini icat etti.
Taşıtla geçilen uzaklıkları
ölçmek için ilk yol sayacını ve
at arabası biçiminde, manyetik
olmayan ve güneyi gösterin
bir pusula da icat etti. Zhang,
zamanın kültürel yaşamına
ilişkin canlı içgörüler sunan
sflygın bir şairdi.
Önemli eserleri
IŞIK.DÜZ ÇİZGİLER
HALiNDE
GÖZÜMÜZE
İBNÜ'L-HEYSEM
GİRER
(y.965-1040)
KISACA
BİLİM DALI düz çizgiler
Işık
Fizik halinde seker.
ÖNCE
MÖ 350 Aristoteles, görmenin
bir nesneden göze giren fizik-
sel formlardan kaynaklandığını
savunur.
MÖ 300 Öklit, gözün sekip gö-
ze geri gelen ışınlar gönderdi-
ğini savunur.
Küçük delik
1 oluşturduğunu açıklamadı.
Işık deneyleri
İbnü'l-Heysem'in yedi ciltlik anıtsal
eseri Kitabü'J-Menazır'ı ışık
teorisiyle görme teorisini açıklar.
650 yıl sonra Newton'ın Principia'sı
yayımlanana kadar, konusunda ana
1Işık ışınları
nesneden İbnü'l-Heysem, ters bır görüntüyü bir
perdeye yansıtan optik bir aygıt olan
otorite olarak kaldı. Kitap ışık ile
merceklerin etkileşimini araştırır
ve ışığın kırılım (yön değiştirme)
olgusu tarif eder - Hollandalı bilim
döner insanı Willebrord van Roijen
karanlık odanın ilk bilimsel tarifini
verdi. Snell'in kırılım yasasından 700 yıl
önce. Işığın atmosferde kırılmasını
da inceler ve gölgeleri, gökkuşağını
baktığı şeyden seken "ışınlardan" boyunca ışık ve renk çıkar." Şeyleri ve tutulmaları tasvir eder. Kitabü '/-
kaynaklandığına inandılar. İbnü'l görmek için , ışığın içeri g irmesi Menazır, Avrupa' da Rönesans
Heysem gölgeleri ve yansımayı için gözlerimizi açmamız yeter. döneminde İbnü '1-Heysem'in
gözlemleyerek, ışığın nesnelerden Yapabilse bile, gözün ışın bilimsel yöntemini canlandıran
sektiğini ve düz çizgiler halinde göndermesine gerek yoktur. bilim insanlarından biri olan
gözlerimize girdiğini gösterdi. İbnü'l-Heysem boğa gözleriyle Francis Bacan da aralarında olmak
Görme, en azından retinaya yaptığı deneylerden, ışığın küçük üzere, daha sonra Batılı bilim
ulaşana kadar, aktif değil, daha çok bir delikten (gözbebeği) girdiğini insanlarını büyük ölçüde etkiledi. •
pasif bir olguydu. Fark etti ki, "her ve bir mercek tarafından, gözün
hangi bir ışık la aydınlatılan her arka tarafında duyarlı bir yüzeye
re nkli cismin her noktasından, o odaklandığını da anladı. Bununla
noktadan çizilebilen her düz hat birlikte, gözü bir mercek kabul
''
Ebu Ali el-Hasan İbnü'l-Heysem işin imkansız olduğunu anladı.
(Bat ı'da Alhazen olarak tanınır) Halifenin gazabından kurtulmak
Basra'da doğdu ve Bağdat'ta için , deliliğe vurdu ve 12 yıl e v
Alimlerin yazdıklarını eğitim gördü. Gençken Basra'da hapsinde kaldı . O s ürede en
inceleyen kişi eğer hakikati devlet memurluğu verildi, ama önem li eserini yazdı.
kısa sürede sıkı ldı . Bir rivayete
öğrenmek amacındaysa
göre, Mısır'da Nil'in her yıl Önemli e s e rleri
okuduklarına düşman
taşmasından kaynaklanan
olmalıdır. sorunları işitince Halife el- 1011- 21 Kitabü 'l-Menazır
İbnü'l-Heysem Hekirn'e bir mektup yazıp, y.1030 Işık Üzerine Bir Konuşma
taşkını düzenlemek için bir baraj y.1030 Ay'm Işığı Üzerine
yapmayı teklif etti ve Kahire'de
''
el üstünde karşılandı. Ne var ki,
kentin gü neyine gid ip ırmağın
büyüklüğünü görünce -
Nicolaus Copernicus
gün-merkezli bir Francis Bacon bilimsel
Evren'in ana hatlarını yöntemin ana hatlarını
çizen Do Johannes Kepler, Mars'ın çizen Novum Organum
Revo/ulionibus Orbium eliptik bir yörüngesi Scienıarum ve The New Evangelısta Torricelli
Coelestrium'u yayımlar. olduğunu öne sürer. Allantis'i yayımlar. barometreyi icat eder.
i
1543 1609
i 1620s
i i
1643
1600 1610 1639 1660s
t
Astronom William Gilbert,
ı
Galileo Jüpiter'in
l t
Jeremiah Horrocks Robert Boyle hava basıncını
manyetizma üzerine uydularını gözlemler Venüs'ün geçişini araştıran New Experiments
bilimsel bir eser olan De ve yamaçlardan gözlemler. Physico-Mechanical: Touching
Magneıe'yi yayımlar ve yuvarladığı toplarla the Spring of ıhe Air, and its
Yer'in mıknatıs deney yapar. Effects'i yayımlar.
olduğunu öne sürer.
• slami Altın Çağ, bilimin ve Evren modelini tamamladı. bilimsel deneyin gücünü de
Jan Swammerdam,
Micrographia'da Robert Historia Insectorum Ole R0mer, Jüpıter'in John Ray bitki
Hooke dünyayı Generalis'te uydularınıkullanarak krallığının
pirelerin, arıların ve böceklerin evreler ışığın belirli bir ansiklopedisi
mantarların halinde nasıl hızı olduğunu Historia Plantarum'u
an atomisiyle tanıştırır . geliştiğini tarif eder. gösterir. yayımlar
1
1665
i
1669 1676
1 1
1686
1669 1670'LER 1678 1687
t
Nicolas Steno, katıların
ı
Antonie van
l
Christiaan Huygens, daha
t
lsaac Newton,
içindeki katılan Leeuwenhoek basit sonra lsaac Newton' ı n Philosophiae Natura/is
(fosiller ve kristaller) mikroskoplarla tek parçacık olarak ışık Principia
yazar. hücreli düşüncesiyle Mathematica'da kendi
organizmaları, karşılaştırılacak ışığın hareket yasalarının
spermi, hatta dalga teorisini ilan eder. ana hatlarını çizer.
bakterileri gözlemler.
va tandaşı Piskopos Nicolas Steno daha önce kimsenin bakmayı akıl Matematiksel analiz
eski bilgilerin çoğuna kuşkuyla etmediği yerlerde küçük yaşam Aydınlanmanın habercisi olan bu
bakıyordu ve hem anatomi hem formları buldu. Leeuwenhoek, "hay- modern bilimsel astronomi,
keşifler,
ıeoloji alanında kendi düşüncelerini vancık" dediği protist ve bakteri kimya, jeoloji, fizik ve biyoloji
geliştirdi. Stratigrafinin (kayaç gibi tek hücreli yaşam formları disiplinlerinin temelini attı.
katmanlarının incelenmesi) keşfetmişti. Bulgularını British Yüzyılın taçlandırıcı başarısı,
ılkelerini belirleyip, jeoloji için yeni Royal Society'ye (İngiliz Kraliyet Newton'ın hareket ve çekim
bir bilimsel temel kurdu. Derneği) rapor edince, gerçekten yasalarını ortaya koyan bilimsel
böyle şeyler görüp görmediğini eseri Philosophiae Natura/is
Mikro-dünyalar doğrulamak için üç rahip gönde- Principia Mathematica ile geldi.
17 yüzyıl boyunca teknolojideki rildi. Felemenkli mikroskopçu Jan Newton fiziği iki yüzyıldan fazla bir
qelişmeler en küçük ölçekte bilim- Swammerdam, yumurta, larva, süre fiziksel dünyanın en iyi tasviri
Hel keşiflere güç verdi. 1600'lerin pupa ve erişkinin, Tanrının yarat- olarak kalacaktı ve Newton ile
lıoş ında Felemenkli gözlükçüler ilk tığı ayrı hayvanlar değil, bir böce- Gottfıied Wilhelm Leibniz'in
ınıkroskopları geliştirdi; daha sonra ğin gelişiminin evreleri olduğunu birbirinden bağımsız geliştirdi~i
Hobert Hooke kendi mikroskobunu gösterdi. Aristoteles'e kadar geri analitik hesaplama teknikleriyle
yaµLı ve bulgularının güzel resimle- giden eski rliişiinceler, bu yeni birlikte, gelecekte bilimsel
t ıni çizerek, ilk kez pire gibi küçük buluşlarla birlikte bir tarafa atıldı. çalışmalara güçlü bir araç
lıöceklerin karışık yapısını açığa Bu arada İngiliz biyolog John Ray, sağlayacaktı. •
vurdu. Olasılıkla
Hooke'un resimle- ilk ciddi sistematik sınıflandırma
ıınden esinlenen Felemenkli mani- girişimine işaret eden büyük bir
lntu racı Antonie van Leeuwenhoek bitki ansiklopedisi hazırladı.
yuzlerce mikroskop yaptı ve su gibi,
1111
•
MERKEZiNDEDiR
NICOLAUS COPERNICUS (1473-1543)
36 NICOLAUS COPERNICUS
rken tarihi boyunca Batı
KISACA
E düşüncesini, heı şeyin
merkezine Yeri yerleştiren
''
BİLIMDALI
bir Evren düşüncesi şekillendirdi.
Astronomi
Anlaşılan bu "yer-merkezli" model,
ÖNCE başlangıçta gündelik gözlemlere ve
sağduyuya dayanmaktaydı -
Yüce Tanrı bu şekilde
MÖ 3. yüzyıl Kum Cetveli yaratmaya koyulmadan önce
adlı bir eserde Arşimet, üzerinde durduğumuz zeminin
herhangi bir hareketini bana danışsaydı, daha basit
Evren'in sanılandan daha bir şey önerirdim.
büyük olduğunu ve hissetmiyoruz ve gezegenimizin de
hareket ettiğine ilişkin gözlemsel X. Alfonso
merkezinde Güneş Kastilya Kralı
bulunduğunu öne süren
bir kanıt yok gibi görünüyordu.
Kuşkusuz en basit açıklama şuydu:
Samoslu Aristarkhos'un
''
Güneş, Ay, gezegenler ve yıldızlar
düşüncelerini aktarır.
farklı hızlarda Yerin etrafında
MS 150 İskenderiyeli dönüyorlardı. Bu sistem ilkçağ
iyi, MS 2. yüzyılda İskenderiyeli çoğunu miras aldı. Her şeyin Arap alimliği
astronom ve coğrafyacı Plolemaios merkezinde Yerin bulunduğu ve Yer Birinci binyılın son yüzyılla rı, Arap
geliştirdi. üzerindeki hakimiyetiyle insanın biliminin ilk büyük çiçeklenmesine
Ne var ki, klasik dünyada bile Tanrı'nın en üstün yaratığı olduğu denk geldi. 7. yüzyıldan ilibaren
fikir ayrılıkları vardı -örneğin düşüncesi Hıristiyanlığın temel İslamın Ortadoğu'ya ve Kuzey
Yunan düşünür Samoslu akidelerinden biri haline geldi ve Afrika'ya hızlı yayılışı Arap
Arıstarkhos, MÖ 3. yüzyılda 16. yüzyıla kadar Avrupa'da düşünürleri, Plolemaios ve
trigonometrik ölçümleri kullanarak egemen oldu. diğerlerinin aslronomiyle ilgili
Güneş' in ve Ay'ın göreli Ama bu, aslronominin yazdıkları da dahıl, klasik
uzaklıkla rını hesapladı. Güneş'in Ptolemaios'lan sonra 500 yıl hiç metinlerle ilişkiye soktu.
büyük olduğunu anladı ve bu gelişmediği anlamına gelmez. Konum astronomisi pratiği -gök
durum, kozmosun hareketinin Gezegenlerin hareketlerini doğru cisimlerinin konumlarını
eksen noktasının Güneş olmasının bir biçimde öngörme yeteneği hesaplama- İslami, Yahudi ve
daha olası olduğunu öne sürmesine yalnızca bilimsel ve felsefi bir Hıristiyan düşüncenin dinamik bir
ılham kaynağı oldu. bılmece değildi, astrolojinin potası haline gelen İspanya' da
Ptolemaios sistemi sonunda hurafeleri sayesinde sözde pratik doruğuna ulaştı. 13. yüzyılın
rakip teorilere yenildi ve bunun çok amaçları da vardı. Her inançta sonunda Kastilya Kralı X. Alfonso,
kapsa mlı içerimleri oldu. Roma yıldız gözlemcilerinin, gezegenlerin yeni gözlemleri yüzyılların İslami
İmparatorluğu sonraki yüzyıllarda devinimlerini hep daha doğru kayıtlarıyla birleştirip Ptolemaios
küçülürken, Hıristiyan Kilise ölçmeye çalışmaları için haklı sistemine yeni bir kesinlik
ı mparator luğun varsay ımlarının nedenleri vardı. kazandıran ve 17. yüzyılın başına
kadar gezegenlerin konumunu
hesaplamak için kullanılacak
verileri sağlayan Alfonso
Cetvelleri'nin hazırlanmasına
• destek oldu .
• Ptolemaios'u sorgulamak
• • Ne var ki, bu noktada Ptolemaios
içerimi, Evren'in boyutun çok Çok geçmeden Copemicus yörüngelerde gösterir Copernicus,
gezegenlerin göksel kurelerc bağlı
büyük ölçüde büyütmesiydi. Yer modelinin, eski Ptolemaios olduğuna inanıyordu .
Güneş'i n etrafında dönüyorsa, sisteminin düzeltilmiş bir
değişen bakış noktamızın neden şeklinden çok daha doğru olduğu döşeğindeyken razı olduğu bir
olduğu paralaks etkileriyle kendini anlaşıldı ve haber bütün Avrupa' da şeydi.
ele vermelidir: Yıldızlar yıl boyunca entelektüel çevrelere yayıldı.
gökyüzünde ileri geri yer değiştirir Duyuru Roma'ya bile ulaştı ; popüler llllatenıatikselaraç
inancın aksine, bazı Katolik Ölümünden sonra yayımlanan De
çevrelerde model başlangıçta iyi Revolutionibus Orbium Coelestium
karşılandı. Yeni model, Alman (Göksel Kürelerin Dönüşleri Üzerine),
''
matematikçi Georg Joachim Yerin hareket halinde olduğu önerisi
Rheticus'un Warmia'ya gidip Kutsal Kitabın birçok pasajıyla
1539'dan itibaren Copernicus'un doğrudan çelişmesine ve bu
Güneş durağan kaldığı için, öğrencisi ve asistanı olmaya nedenle hem Katolik hem Protestan
Güneş'in hareketi gibi yetecek kadar bir heyecan yarattı. teologlar tarafından sapkın
görünen her şey, Yerin Copemicus sisteminin elden ele sayılmasına rağmen, başlangıçta
hareketinden ileri gelir. dolaşan ilk anlatımı Narratio öfkeyle karşılanmadı. Konuyu
Nicolaus Copemicus Prima'yı 1540'ta yayımlayan geçiştirmek için, güneş-merkezli
Rheticus'tu. Rheticus yaşlı modelin yalnızca matematiksel bir
''
papazdan eserinin tamamını kestirim aleti olduğunu, fiziksel
yayımlamasını istedi. Bu Evrenin bir tasviri olmadığını
Copemicus'un yıllardır düşündüğü, açıklayan bir önsöz eklenmişti. Oysa
ama ancak 1543'te ölüm Copernicus sağken böyle bir çekince
BİLİMSEL DEVRiM 39
göstermemişti . Sapkın içerimlerine
rağmen Copcrnicus modeli, Papa
Xlll. Gregorius'un 1582' de başlattığı
''
büyük takvim reformunun
gerektirdiğj hesaplamalar için
kullanıldı.
Güneş adeta bir kral tahtına
Ne var ki, modelin öngörü
oturmuş gibi, etrafında dönen
doğru luğuyla ilgili yeni sorunlar
hemen ortaya çıkmaya başladı;
gezegen ailesini idare eder.
çünkü Danimarkalı astronom Tycho Nicolaus Copernicus
Brahe'nin (1546-1601) titiz
''
gözlemleri, Copernicus modelinin
gezegen devinimlerini yeterince
doğru tarif etmediğini gösterdi. Nlcolaus Copemlcus
Brahe, bu çelişkileri kendine ait bir
modelle çözmeye çalıştı; onun 1473'te Polonya'nın Torun
verdiği ateşli destek, İki Büyük
kentinde doğan Nicolaus
modelinde gezgenler Güneş'in
Copemicus, zengin bir
etrafını dolaşıyordu, ama Güneş ve Dünya Sistemi Üzerine
tüccarın dört çocuğunun en
ay Yerin etrafındaki yörüngede Konuşmalar'da (1632) ifade edildi. küçüğüydü. Nicolaus 10
kalıyordu . Gerçek çözümü -eliptik Bu durum Galileo'nun papalıkla yaşındayken babası öldü.
yörünge çözümü- onun öğrencisi çatışmasına yol açtı ve bunun bir Amcası onu kanatlarının
Johannes Kepler bulacaktı. sonucu, De Revolutionibus'taki altına aldı ve Krakow
Altmış yıl sonra tartışmalı pasajların geriye dönük Üniversitesinde eğitimine göz
Copernicusçuluk, büyük ölçüde sansürlenmesi oldu. Bu yasak iki kulak oldu. Birkaç yıl İtalya'da
Italyan bilim insanı Galileo Galilei yüzyı ldan fazla bir süre tıp ve hukuk okudu; 1503'te
etrafında dönen anlaşmazlık kaldırılmayacaktı. • Polonya'ya dönüp, artık
sayesinde, Kilise Reformasyonunun Warmia Prens-Piskoposu olan
Avrupa'da neden olduğu amcasının yönetimindeki
- * •,.•:.
kullanılarak fark edilebilir.
• benimsenmedi.
Güneş Yakın
,. Önemll eserleri
HER·GEZEGENİN
YÖRÜNGESİ BİR
ELİPSTİR
JOHANNES KEPLER (1571-1630)
-------.
icolaus Copernicus'un yörüngesinde kusursuz dairesel bir
KISACA
BİLİM DALI
Astronomi
N göksel yörüngeler üzerine
1543'te yayımlanan eseri,
Güneş-merkezli bir Evren modeli
yol izlediğini söyledi ve düzensiz-
liklerini açıklamak için modeline
çeşitli karmaşıklıklar sokmak
için inandırıcı bir gerekçe sunduğu zorunda ka ldı.
ÖNCE halde, sistemin önemli sorunları
MS 150 İskenderiyeli vardı. Göksel cisimlerin kristal Süpernova ve
Ptolernaios, Yer'in merkezde kürelere takılı olduğ una dair eski kuyrukluyıldızlar
olduğu ve Güneş'in, Ay'ın, düşüncele rden kurtulamayan 16. yüzyılın ikinci yarısında Dani-
Copernicus, gezegenlerin Güneş' in markalı soylu Tycho Brahe (1546-
gezegenlerin ve yıldızların
sabit göksel küreler üzerinde
dairesel yörüngelerde Yer'in
etrafında döndüğü
varsayımına dayanan bir Bir takımyıld ı zda yeni
Evren modeli olan Algamest'i bir yıldızın doğuşu,
yayınlar.
gezegenlerin ötesindeki
göklerin değişmez
16. yüzyıl Güneş-merkezli bir olmadığını gösterir.
evrenbilim fikri, Nicolaus
Copernicus'un düşünceleriyle
taraftar bulmaya başlar.
SONRA
1639 Jereıniah Horrocks
Kcpler'in düşüncelerini
kullanıp, Venüs'ün Güneş
karşısında geçişini kest irir ve
görur.
1687 Isaac Newton'ın hareket
ve çekim yasaları, Kepler'in
yasalarına yol açan fizikı;el
ilkeleri açıklar.
BiLiMSEL DEVRiM 41
Ayrıca bkz. Nicolaus Copernicus 34-39 • Jcrcmiah Horrocks 52 •
Isaac Newton 62 69
•
t
1.an1anında 1619 TJı., Hanııoııy of
qezegenleri Güneş'e the World (Dünyanın Uyumu)
lıirleştiren bir doÇ)ru 1627 Rudolphine Tables
parçası elipste eşit
(Rudolphine Cetvelleri)
.ılan kır (/\)tarar.
Gezegen
42
SONRA
Galileo, bir topun bir rampanın dibine ulaşma
1687 Jsaac Newton'ın Princi- hı zının rampanın diktiğine değil, topun
pia'sı kendi hareket yasalarını başlangıçtaki yüksekliğine bağlı olduğunu
formüle eder. gösterdi. Burada A ve B noktalarından bırakı lan
t oplar aynı hı zda rampanın dibine ulaşır.
1971 ABD'li astronot DavP. Scott.
sürüklenmeye neden olan at-
mosfer neredeyse bulunmayan
Ay' da bir çekiç ile bir tüyün aynı
hızda düştuğünü göstererek Ga-
lileo'nun düşen cisimlerle ilgili
düşüncelerini kanıtlar.
BİLiMSEL DEVRiM 43
Ayrıca bkz. Nicolnus Copernicus 34-39 • lsaac Ncwton 62-69
''
düşen nesneler aynı oranda
hızlanır. Gündelik yaşamda şeylerin
farklı hızlarda düştüklerini görürüz;
Sayılabiloni say, ölçülebileni
çünkü hava direnci etkisi,
ölç ve ölçülemezi ölçülebilir büyüklüklerine ve şekillerine bağlı
yap. olarak nesneleri farklı oranlarda
Galileo Galilei yavaşlatır. Aynı büyüklükte bir plaj
topu ile bir bowling topu
''
başlangıçta aynı oranda hızlanır.
Bir kez hareket ettikten sonra,
üzerlerinde aynı mikta rda hava
direnci etkili olur; ama bu kuvvetin
büyüklüğü plaj topunda daha fazla
suyu tarttı.
Topu rampanın farklı olacak, bu yüzden plaj topu daha
noktalarında bırakarak,kat edilen fazla yavaşlayacaktır.
mesafenin geçen zamanın karesine Galileo'nun teorileri dikkatli
bağlı olduğunu gösterdi - başka bir gözlemlerle ve ölçülebilir deneylerle
deyişle top rampadan aşağıya doğru test etme ıı;ıarı, unun İlınü'l
hızlanıyordu. Heysem gibi, modern bilimin
Galilco'nun vardığı sonuç kurucularından biri olduğunun
şuydu : Bütün cisimler boşlukta işaretidir. Hareket ve kuvvetle ilgili
ay nı hızda düş er - daha sonra Isaac düşünceleri , 50 yıl sonra Newton'ın
New ton'ın daha da geliştirdiğ i bir hareket yasalarının yolunu açtı ve
düş ünce. Daha büyük bir kütlenin atomlardan galaksilere kadar
çekim kuvveti daha büyüktür, ama Evren' deki hareket anlayışımızın
aynı zamanda daha büyük kütlenin temelini oluşturur. •
hızlanmak için daha büyük bir
Gallleo Galllel Galileo Pisa'da doğdu, ama daha emredildi. Ömrünün sonuna
sonra ailesiyle birlikte Floransa'ya kadar devam eden ev hapsine
taşındı. 1581'de tıp okumak için mahkiim edildi. Ev
Pisa Üniversitesine yazıldı, sonra hapsindeyken kinematik
matematik ve doğa felsefesi (hareket bilimi) üzerine
okumaya karar verdi. Bilimin çalışmalarını özetleyen bir kitap
birçok a lanında araştırma yaptı ve yazdı.
herhalde en çok, Jüpiter'in dört
büyük uydus unu (ha la Galileo önemli eserleri
uyduları denilir) keşfetmesiyle
ünlüdür. Galileo'nun gözlemleri 1623 Ayarcı
uuu, o sırada Runut Katolik 1632 İki Büyük Dünya Si stemi
Kilisesinin öğretilerine aykırı olan Hakkında Diyalog
Güneş-merkezli Güneş Sistemini 1638 İki Yeni Bilim Üzerine
dest eklemesine yol açtı . 1633'te Diyaloglar
yargılandı, bu ve diğer
düşüncelerinden vazgeçmesi
44
YERKÜRE BİR
MIKNATISTIR
WILLIAM GILBERT (1544-1603)
''
aşağıya eğilen) örüntülerini
Maricourt manyetik çekme.
itme ve kutupların temel gösterdi.
Gilbert haklı olarak şu sonuca
yasalarım ortaya koyar. Da ha güçlü nedenler. olası vard ı: Bütün gezegen bir
SONRA kestirimlerden ve felsefi mıknatıstır ve demir bir çek i rdeği
''
manyetik alanını. gezegen göksel kürelere bağlı olmad ığı,
dönerken d ı:;; yekirdeğindeki kendi manyeti zmasının görünmez
demir türbülansına bağlar. g ücüyle kendi etrafında döndüğü
1958 Explorer 1 uzay aracı önerisinden ilham ald ı.•
Yer'irı
manyetik alanının uzaya
Ayrıca bkz. Miletoslu Thales 20 • Johannes Kepler 40 41 • Galileo Galıleı 42-43
uzandığını gösterir.
• Hans Christian 0rsted 120 • James Clerk M axwell 180 85
BİLİMSEL DEVRİM 45
TARTIŞARAK
DEGiL, DENEYEREK
FRANCIS BACON (1561-1626)
''
BİLİM DALI
İbnü'l-Heysem ve diğer Arap bilim
Deneysel bilim
insanları 600 yıl önce deneyler
ÖNCE yapmıştı- ama tümevarımlı akıl Bir şeyin
bilinip
MÖ 4. yüzyıl Aristoteles çı yürütme yöntemlerini açı klayan ve bilinmeyeceği, iddia ederek
karım yapar, iddia eder, yazar bilimsel yöntemi ortaya koyan ilk değil deneyerek halledilebilir.
ama deneylerle test etmez -o- kişiyd i . Ayrıca bilimi Francis Bacon
nun yöntemleri sonraki bin yıl "ihtiyaçlarımızın ve sefilliklerimizin
''
boyunca varlığını sürdürür. bir ölçüde üstesinden gelecek ve
hafifletecek bir icatlar silsilesinin
MS y.750-1250 Arap bilim pınarı" olarak görüyordu.
insanları İslamın Altın Çağın
da deneyler gerçekleştirir. Deneyden kanıt
Yunan filozof Platon'a göre hakikat, gözlem, gözlemlenen şeyi
SONRA
otoriteyle ve tartışmayla bulunurdu açıklayabilecek bir teori formüle
1630'lar Galileo düşen cisim - yeterince akıllı insanları bir şeyi etmek için çıkarım ve teorinin
deneyleri yapar. yeterince uzun süre tartışırsa, doğru olup olmadığını test etmek
1637 Fransız filozof Rene Des- hakikat ortaya çıkar. Öğrencisi için deney. The New Atlantis'te
cartes, Yöntem Üzerine'de sıkı Aristoteles, deneye gerek görmedi. (1623) Bacan, uydurma bir adayı ve
kuşkuculuk ve sorgulayıcılıkta Bacon bu tür "otoriteleri," kendi adanın Salomon Evi 'ni -bilginlerin
ısrar eder.
tözünden ağ ören örümceklere deneye dayalı saf araştırmalar
benzetti. Gerçek dünyadan, gerçekleştirip icatlar yaptığı bir
1665 Isaac Newton, ışığı araş özellikle de deneyle elde edilen araştırma kurumu- tasvir eder. Bu
tırmakiçin bir prizma kullanır. kanıtlarda ısrar etti. hedefleri paylaşan Kraliyet Derneği
Bacon'ın iki temel eseri bilimsel 1600'de Londra'da kuruldu ve ilk
1963 Avusturyalı filozof Kari soruşturmanın geleceğ ini hazırladı. Deney Küratörü de Robeıt Hooke
Popper Conjectures and Retu- Novum Organum'da (1620) bilimsel oldu. •
tations'ta, bir teorinin test edi- yöntemin üç temelini ortaya koydu:
lip yanlışlığının kanıtlanabile
ceğini, ama doğruluğunun ka- Ayrıca bkz. İbnü'l-Heysem 28-29 • Galileo Galilei 42- 43 • William Gilbert 44
nıtlamayacağını ısrarla belirtir. • Robeıt Hooko 54 • lsaac Nowton 62-69
46
KISACA
BİLİM DALI
HAVAN iN Fizik
ÖNCE
1643 Evangelista Torricelli bir
cıva tüpü kullanarak baromet-
YAYINA
reyi icat eder.
1648 Blaise Pascal ile kayınbi
raderi, hava basıncının yük-
seklikle birlikte azaldığını gös-
terir.
DOKUNMAK
1650 Otto von Guericke hava
ve vakum üzerine, ilk kez
1657'de yayımlanan deneyler
gerçekleştirir.
Evangelista
Torricelli'nin
bulduğu barometre.
''
hava basıncını
ölçmek için bir cıva
sütunu kullanıyordu .
Tartışmasız deneylerle ağırlığı Torricelli haklı olarak
Ölçek şu muhakemeyi
bilinen bir hava
olduğu
yaptı: Çanağın
elementi okyanusunun dibinde Cıva sütununun içindeki cıvayı aşağı
yaşıyoruz. bastıran hava.
basıncı
Evangelista Torricelli tuptekı cıva
sütununu
dengelemekteydi.
''
Atmosfer
basıncı
''
cam bir "alıcı" (kap), altında piston Boyle'nin birçok deneyi,
bulunan bir silindir ve bu ikisinin doğrudan hava basıncıyla
İnsanlar şeyler hakkında arasında tıkaçlardan ve vanalardan bağlantı lıydı. Alıcı bir Torricelli
duyularıyla karar vermeye o oluşmaktaydı. Pistonun peş peşe barometresini tutacak şekılde
kadar alışıktır ki, hava hareketleri alıcıdan daha fazla değişebiliyordu; tutkalla yerine
bölünmez olduğu için, ona havayı dışarıya çekiyordu. sabitlenen tüp alıcının tepesinde
fazla bir şey atfetmezler ve Donanımın contalarındaki hafif kadar çıkmaktaydı. Alıcıdaki
neredeyse yok sayarlar. sızıntı nedeniyle, alıcının ıçinde basınç azaltılınca, cıvanın düzeyi
Robert Boyle vakuma yakın bir durum ancak
kısa bir süre sürdür ülebiliyordu.
''
Yine de makine daha önce
yapılanların üzerinden büyük bır
ilerlemeydi; bilimsel bir araştırmayı
daha da ilerletmede teknoloıinın
önemini gösteren bir örnekti.
geçirmez bir conta koyup birleştirdi
ve aradaki havayı boşalttı Deneysel sonuç lar
iki tak ım metal yarımküreleri Boyle, hava pompasıyla çok sayıda
birbirinden ayıramadı. Hava farklı deney yaptı ve bunları 1660'ta
boşaltılmadan önce, contalı New Expenments Physıco
yarımkürelerin içindeki hava Mechanical kitabında tarif etti.
basıncı ile dışarıdaki hava basıncı Kitapta, Galileo gibi ünlü
aynıydı. İçeride hava kalmayınca, deneycilerin bile çoğu kez
dışarıdaki havanın basıncı "düşünce deneylerinin" sonuçlarını
yarımküreleri bir arada tutuyordu.
Robert Boyle, von Guericke'nin
deneylerinde 1657'de yayımlanınca Otto von Guericke ilk hava
pompasını yaptı. Pompayla yaptığı
haberdar oldu. Boyle kendi deneyler, Aristoteles'in "Doğa boşluk
deneylerini gerçekleştirmek için, sevmez" düşüncesine aykııı kanıtlar
Robert Hooke'u (s. 54) bir hava verdi.
''
pompanın ucunu bir parmağınızla altında gerçek gazların davranışına
kapatıp pompa kolunu içeri doğru yaklaşan "İdeal Gaz Yasası"nı
iterseniz etkiyi hissedebilirsiniz. oluşturan yasalarla
Cıva sütununun bir dağın Bu yasa Boyle adını taşımasına birleştirilmektedir. Düşünceleri
tepesindeki yüksekliği rağmen, ilk kez Boyle değil, sonunda kinetik teorisinin
Torricelli barometresiyle bir dizi gelişmesine de yol açtı. •
eteğindeki yüksekliğinden
azsa, o zaman bu olgunun tek deney yapan ve sonuçlarını 1663'te
yayımlayan İngiliz bilim insanları
nedeni havanın ağırlığı olmalı.
Blaise Pascal Richard Towneley ve Henry Power
önerdi. Boyle kitabın ilk taslağını
gördü ve sonuçları Towneley'le
''
tartıştı. O sonuçları deneyle
doğruladı ve ilk deneylerine
yöneltilen eleştiriye yanıtın bir
parçası olarak 1662'de "Bay
50
KISACA
BİLİM DALI Newton, bır ışık kaynağının
Huygens, uzayın bir eterle
Fizik çok sayıda küçük "tanecik"
dolu olduğunu düşündü.
yaydığını düşündü .
ÖNCE
11. yüzyıl İbnü'l-Heysem ışı
ğın düz çizgiler halinde yol al-
dığını gösterir.
BİR VENÜS
G~CİSİNİN İL.K KEZ
GOZl~NMESI
JEREMIAH HORROCKS (1618-1641)
''
BİLİM DALI
ilkini -gezegenler eliptik bir yörü n-
Astronomi gede Güneş'in etrafında döner-
ÖNCE test etme fırsatı sunmaktaydı. Ve- Venüs ile Güneş'in dikkate
1543 Nicolaus Copernicus, nüs ve Merkür'ün guneşin eğrisi
değer kavuşmasına ilişkin ilk
güneş-merkezli bir Evrcn'e nin önünden kısa süreli geçişleri -o
haberimi aldım ... çok
ilışkin ilk eksiksiz savunmayı zamanlar Kepler'in Rudolphine Cet-
muhteşem bir temaşa
yapar. velleriyle öngörülürdü- temelde ya-
tan teorinin doğru olup olmadığ ını
beklentisiyle, beni artan bir
1609 Johannes Kepler bir açığa çıkara cak tı.
dikkatle gözlem yapmaya
eliptik yörüngeler sistemi İlk test - 1631'de Fransız astro- sevketti.
öneıir - gezegen deviniminin nom Pierre Gassendi'nin gözlemle- Jeremiah Horrocks
ilk eksiksiz tasviri. diği Merkür geçişi- umut verici ol-
''
du. Ne var ki, bir ay sonra Venüs'ün
SONRA geçişini saplama giriş imi , Kepler'in
1663 İskoç matematikçi James ra ka mlarındaki yan lışlıklar nede-
Gregory, 1631 ve 1639'da n iyle ba şarı sız oldu . Bu aynı rakam-
Vcnüs'ün geçişlerine ilışkin lar, 1639'da Venüs ile Gü neş'in
gözlemleri kullanarak Yer ile "tehlikeli bir yakınlaşm ası"nı ön- dışı büyüklükte bir leke" - Venüs-
Güneş arasındaki tam görmekteydi; a ma İngiliz astronom ortaya çıktı. Horrocks ilerleyi şini
mesafeyi ölçmenin bir yolunu J eremiah Horrocks, aslı nda bir ge- karta işaretleyip her aralığın süresi-
tasarlar. çişin gerçekleşeceğini hesapladı. ni ölçerken; bir arkadaşı da geçişi
4 Aralık 1639'da gü ndoğumun başka bir yerde ölçtü. Farklı bakışa
1769 İngilız kaşif Kaptan da, Horrocks en iyi teleskopunu ku- çılarından iki ölçü kümesini kulla-
James Cook, Güney Pasifik'te rup, Güneş kursunu bir karta odak- nan ve Venüs' ün Güneş'e göre çapı
Tahiti'de Venüs geçişini ladı. Öğleden sonra saat 15.15 civa- nı yeniden hesaplayan Horrocks,
gözlemler ve kaydeder. rında bulutlar dağ ıldı , Güneş 'i n ö- Yer'in Güneş'ten uzaklığ-ını önceki-
2012 Astronomlar 21 . yüzyılın nünden yavaş yavaş ilerleyen "sıra lerden daha doğru tahmin edebildi.•
son Venüs geçişini gözlemler
Ayrıca bkz. Nicolaus Copeınic us 34- 39 • Johannes Kepler 40-41
BİLiMSEL DEVRİM 53
ORGANiZMALAR
BİR DİZİ ADIMDA
BİLİM DALI
Biyoloji
B tıla, kozaya ve erişkin kele-
beğe başkalaşımı, bugün a-
şina olduğumuz bir süreçtir; ama 17.
şık iç organları olamayacak kadar
basitti. 1669'da Felemenkli öncü
mikroskopçu Jan Swammerdam, ke-
yüzyılda üremeye çok farklı bakıl lebek, yusufçuk, balansı , eşekarısı
ÖNCE maktaydı. Yunan filozof Aristote- ve karıncayı kapsayan böcekleri
MÖ y.320 Aristoteles, kurtçuk- les'in izinden g iden pek çok kişi ya- mikroskop altında parçalara ayırıp
ların ve böceklerin kendiliğin şamın -özellikle böcek g ibi "alt" ya- inceleyerek Aristoteles'i çürüttü.
den üremeyle oluştuklarını ilan ratıklar- canlı olmayan maddeden
eder. kendiliğinden üremeyle oluştuğuna Yeni bir başkalaşım
inanırdı. "Ön-oluşumculuk" teorisi- " Başkalaşım" terimi, eskiden, bir
1651 William Harvey böcek lar-
ne göre, "üst" bir organizma tam ol- bireyin ölümünden sonra onun ka-
vasını "sürünen yumurta" ve pu-
gun biçimini minik başlang ıcında lıntı larında n başka bir bireyin orta-
payı içsel gelişimi yetersiz "ikin-
ya ç ıkması anlamına gelirdi.
ci yumurta" olarak görür. Swammerdam, bir böceğin yaşam
1668 İtalyan Francesco Redi, döngüsündeki evrelerin erişkin di-
''
kendiliğinden üremeyi çürüten şi, yumurta, larva ve pupa (ya da
''
bir böcek larvasının embriyo ge- sıtmadan ölmeden önce böcekleri
lişimirıin erken bir evresinde üremelerine ve gelişimlerine göre
yumurtadan çıktığını öne sürer. sınıflandırmanın öncülüğünü yaptı.
•• ••
BUYUN
••
CANLILAR
HUCRELERDEN
OLUŞUR
ROBERT HOOKE (1635-1703)
er yüzeyinin çoğunu
BİLİM DALI
Jeoloji
Y oluşturan tortul kaya
katmanı Yer'in jeolojik
tarihinin temelini de oluşturur; bu
tarih, genellikle altta en yaşlı üstte
ÖNCE en genç katman bulunan
Geç 15. yüzyıl Leonardo da tabakaların oluşturduğu bir sütun
içinde geriye doğru giden sonuçları 1669'da yayımladı. katmandan sonra olu şmuş
sürekli ve döngüsel bir coğrafi Steno'nun Binişme Yasasına olmalıdır."
sürece bağlar. göre her tekil tortul yatak ya da Steno'nun içgörüleri, daha sonra
katman, kendi altındaki Britanya'da William Smith ve
1810'lar Fransa' da George katmanlardan genç ve Fransa' da Georges Cuvier ve
Cuvier ve Alexandre üstündekilerden yaşlıdır. Steno'nun Alexandre Brongniard gibi kişilerin
Brongruart, Britanya'da özgün yatay ve yanal süreklilik coğrafi katmanları haritalamasına
W\lliam Smith, Steno'nun ilkelerine göre, katmanlar yatay ve olanak verdi. Katmanların bütün
stratigrafi ilkelerini coğrafi kesintisiz tabakalar olarak çökelir; dünyada birbiriyle
haritacılığa uygular. kalkmış , katlanmış ya da kırılmış ilişkilendirilebilen zaman-bağlantılı
1878 Paris'te ilk Uluslararası halde bulunurlarsa, çökelmeden birimler şeklinde alt bölümlere
sonra bozulma yaşamış olmalılar. ayrılmasına da olanak verdi. •
Coğrafya Kongresi, standart
Son olarak, geçişen ilişkiler ilkesine
bir stratigrafik ölçek
göre, "bir gövde ya da kesiklik bir
çıkarmanın prosedürlerini
belirtir. Ayrıca bkz. James Hutton 96 101 • William Smith 115
56
MİKROSKOBİK
HAYVAN
GÖZLEMLERİ
ANTONIE VAN LEEUWENHOEK (1632-1723)
mikroskobu yapar. 17. yüzyıldan önce çıplak gözle yerlere, özellikle de sıvılara çevirdi.
görülemeyecek kadar küçük Yağmur damlaları nı , diş plağını,
1267 İngiliz filozof Roger yaşamın va rlığını kimse dışkıyı, spermi, kanı ve daha bir
Bacon, teleskop ve mikroskop zannetmiyordu. Olası en küçük
düşüncesini öne sürer. yaşam formunun pire olduğu
Leeuwenhoek'in insan spermi
sanılıyordu. Sonra 1600 civarında,
y. 1600 Mikroskop çizimleri ilk kez 1719'da
H'.ollanda' da icat edilir. daha fazla büyümelerini sağlamak yayımlandığında, scmcnde yüzen bu
için iki gözlük camını bir araya kadar küçük "hayvancıkların"
1665 Robert Hookc canlı getiren Felemenkli g özlükçüler bulunabileceğini birçok kişi kabul
hücreleri gözlemler ve mikroskobu icat etti (s. 54). 1665'te etmedi.
Micrographia'yı yayımlar.
SONRA
1841 İsviçreli anatomici Albert
von Kölliker, her sperm ve v ,/r 6
·
yumurtanın çekirdekli bir ~ -X
hücre olduğunu bulgular.
'r
1951 Alman fizikçi Erwin
Wilhelm Müller alan etkili
mikroskobu icat eder ve
atomları ilk kez görür.
BİLİMSEL DEVRİM 57
Ayrıca bkz. Robcrt Hookc 54 • Louis Pastcur 156-59 •
Martinus Beijerinck 196 97 • Lynn Margulis 300 01
Antonievan
Leeuwenhoek
Bir sepetçinin oğlu olan
Dünya mikroskobik, tek hücreli yaşam formlarıyla doludur. Antonie van Leeuwenhoek
1632'de Delft'te doğdu .
Amcasının tuhafiyesinde
çalıştıktan sonra, 20 yaşında
kendi manifatura dükkanını
yığın şeyi inceledi. Lceuwenhoek suyundan alınan bir örnekte açtı ve uzun ömrünün sonuna
mikroskobik yaşamın zenginliğini insanın saç kılından küçük minik
kadar orada kaldı.
burada, görünürde cansız yaratıklar gördüğünü bildirdi. Leeuwenhoek'in işi, bir
maddelerde keşfetti. Bunlar, şimdi protist olarak bilinen mikroskopçu olarak hobisini
Hooke'lan farklı olarak basit yaşam formlarının bir örneği sürdürmesine olanak verdi;
Leeuwenhoek, iki mercekli "bileşik" olan yeşil alg Spirogyra'ydı. Robert Hooke'un Micrograp-
bir mikroskop değil, yüksek kaliteli Leeuwenhoek bu küçük yaratıklara hia'sının bir kopyasını da
tek mercek -aslında büyüteç- "hayvancık" dedi. Ekim 1676'da su görmüş olabileceği Londra'yı
k ullandı. O sırada bu tür basit damlalarında daha da küçük tek 1668'de ziyaret ettikten sonra
mikroskoplarla daha berrak resimler hücreli bakteriler keşfetti. Ertesi yıl bu hobiyi edinmişti. 1673'ten
üretmek daha kolaydı. Bileşik kendi semeninin şimdi sperm itibaren bulgularını mektup-
mikroskoplarla 30 kattan fazla dediğimiz küçük yaratıklarla nasıl
larla Kraliyet Derneğine
büyütmek, görüntü bulanıklaştığı kaynadığını tarif etti. Semendeki
bildirdi; tarihte Kraliyet
Derneğine en fazla rapor
ı çın, olanaksızdı. Leeuwenhoek hayvancıklar, suda bulduğu
yazan kişi oldu. Kraliyet
kendi tek mercekli mikroskoplarını yaratıklardan farklı olarak, özdeşti.
Derneği başlangıçta amatörün
yaptı ve yıllar içinde tekniğini Baktığı binlercesinden her birinin
raporlarına kuşkuyla baktı;
gelişti rdikten sonra, görüntüyü 200 aynı ince kuyruğu ve aynı küçük ama Hooke, onun birçok
kattan fazla büyütmeyi başardı. kafası vardı, başka bir şeyleri yoktu deneyini tekrarladı ve keşifle
Onun mikroskopları yalnızca birkaç ve semenin içinde iribaşlar gibi rini doğruladı. Leeuwenhoek,
milimetre genişliğinde ince yüzdüklerini görebiliyordu. birçoğu özel nesneleri görmek
merceklerden oluşan küçük Leeuwenhoek, Londra'da için tasarlanmış 500'den fazla
aygıtlardı. İncelenecek malzeme Kraliyet Derneğine yazdığı yüzlerce mikroskop yaptı.
örneği merceğin bir yüzündeki bir mektupla bulgularını rapor etti.
ığ nenin üzerine yerleştiriliyor ve Bulgularını yayım ladığı halde, Öne mli eserleri
Leeuwenhoek merceğin diğer mercek yapım tekniklerini gizli
yuzüne gözünü yaklaştırıyordu. tuttu. Küçük merceklerini ince cam 1673 Letter 1, Leeuwenhoek's
first letter to the Royal Society
iplikleri kaynaştırarak yapmış
1676 Letter 18, revealing his
Tek hücreli yaşam olabilir, ama emin değiliz. •
discovery of bacteria
Leeuwenhoek başlangıçta sıradışı
bır şey bulmadı;
sonra 1674'te, göl
58
''
1644'te Danimarka kenti Newton'la buluştu.
Aarhus'ta doğan Ole R0mer 1681'de Kopenhag
Kopenhag Üniversitesinde Üniversitesine dönen R0mer
Yer'in çapına neredeyse eşit okudu. Üniversiteden ayrılınca, astronomi profesörü oldu.
olan 3.000 fersahlık bir Tycho Brahe'nin astronomi Ölçülerin ve ayarların, takvimin,
gözlemlerinin yayına yapı yönetmeliğinin , hatta su
mesafeyi kat etmek için ışığın hazırlanmasına yardım etti. şebekelerinin
yalnızca bir saniye zamana
R0mer, Kopenhag'a yakın modernleştirilmesiyle ilgilendi.
ihtiyacı vardır. Uraniborg'da Brahe'nin eski Ne yazık ki, astronomi
Ole Remer gözlemevinden kendi gözlemleri 1728'de çıkan bir
gözlemlerini de yapıp, Jüpiter yangında yok oldu.
uydularının tutulma zamanlarını
''
kaydetti. Oradan Paris'e taşındı önemli eserleri
ve Giovanni Cassini
yönetimindeki Kraliyet 1677 On the Motion of Light
60
BİR TÜRÜN
T9HU~UNDAN BAŞKA
!!!\J~~-W5~MAZ
KISACA
Bitkiler, büyüyüp yeni Tohumlardan neredeyse her
BİLİM DALI bitkilere dö nüşen zaman ebeveyn bitkiye
Biyoloji tohumlar verir. benzer bitkiler çıkar.
ÖNCE
MÖ 4. yüzyıl Yunanlar ben·
zer şeylerden oluşan gr upları
tarif etmek için "cins" ve "tür"
terimlerini kullanır. Bir bitkinin tohumundan,
ebeveyninden farklı bir
1583 İtalyan botanikçi Andrea türün erişkini çıkmaz.
Cesalpino bitkileri tohurnlar ve
meyveler temelinde sınıflandı
rır.
Kökeni'nde türlerin doğal seçi- biçimde dinle ve metafizikle - eski sırasına göre ya da bitkileri tedavi
lirnle evrimini öne sürer. Yunanistan' dan kalan bir edebildikleri has talıklara göre
yaklaş ı m- bağlant ılıydı. Yunan sınıflandırmak gibi, folklordan
filozoflar Platon, Aristoteles ve türetilen gruplara göre
BiLiMSEL DEVRiM 61
Ayrıca bk z . Jan Swammerdam 53 • Cari Linnaeus 74- 75 • Christian Sprengel 104 • Charles Darwin 142-49 •
Michael Syvanen 318 19
''
çenetliler (tohumları tek çenetli
bitkiler) ve iki çenetliler (tohumları
Hiçbir şey aynı anda icat iki çenetli bitkiler) ayrımını da
edilip kusursuzlaştırılmaz. yaptı. Bununla birlikte, tür
JohnRay sayısının kullanışsız olacak kadar
çoğalmasını önlemek için,
''
sınıfl andırma amacıyla kullanılan
özellik sayısını sınırlamayı önerdi.
Büyük eseri Historia Plantarum
(Bitkilerin Tarihi) 1686, 1688 ve
1704'te üç cilt olarak yayımlandı ve
düz enlenmişti. 1666'da Ray, üç 18.000'den fazla başlık içerir. Buğday Ray ' ın tanımladığı gibi
Avrupa turundan büyük bir
yı llık Ray'e göre üreme, bir türü tek çen etlidir (tohumu tek çenet
hay van ve bitki koleksiyonuyla tanımlamanın anahtarıydı. Kendi içeren bir bitki). Bu önemli besin
döndü; bunları, meslektaşı Francis tanımının kaynağı, örnek toplama,
ürününün yaklaşık 30 türü, 10.000
yıllık tarım kültüründen evrilmiştir ve
Willughby ile birlikte, daha bilimsel tohum ekme ve çimlenmelerini hepsi Triticum cınsine aittir.
bir biçimde sınıflandırma gözlemleme deneyimiydi: Bitki
niyetindeydi. "türlerini belirlemenin, tohumdan
yayılarak kendini devam ettiren Bunu yaparken, botaniği ve zoolojiyi
Pratik doğa ayırt edici özelliklerden daha bilimsel uğraş haline getirdi. Çok
Ray pratik, gözleme dayanan yeni güvenli bir ölçüt aklıma gelmedi. . dindar olan Ray çalışmalarını
bir yaklaşım sundu. Bitkilerin Aynı şeklide farklı hayvanlar da Tanrı'nın harikalarını sergilemenin
köklerinden sap uçlarına ve kendi türlerini korur; bir türün bir yolu olarak gördü. •
çiçeklerine kadar bütün bölümlerini tohumundan başka bir tür katiyen
ınceledi. "Taçyaprak" ve "polen" çıkmaz." Ray, bir doğru-üreme
terimlerinin genel kullanıma grubunun temelini attı ve bugün
g irmes ini teşv ik etti ve türler hala buna göre tanımlanır.
saac Newton doğduğu sırada, vinimine ilişkin kendi yasalarını duğunu anladı ve bu kuvvetin me-
teles'e göre ağır nesneler doğal yer- yönünü hem hızını ifade eder. Bu Newton'ın İkinci Yasasına göre
lerine doğru hareket ettikleri için yüzden bir nesne ancak bir kuvvet bir cismin ivmesi (hız değişimi) et-
Yer'e düşüyorlardı. Kusursuz olan etki ederse hızını ya da yönünü de- ki eden kuvvetin büyüklüğüne bağ
göksel cisimlerin daireler halinde ğiştirir. Önemli olan kuvvet, net lıdır ve genellikle F =ma olarak ya-
sabit hızlarda hareket ettiklerini de kuvvettir. Hareket eden bir arabaya zılır; burada "F" kuvvet, "m" kütle
söylüyordu. etki eden birçok kuvvet (sürtünme- ve "a" ivmedir. Bu, bir cismin üze-
Galileo Galilei deneyle ulaşılan yi ve hava direncini de kapsayan) rindeki kuvvet ne kadar büyükse
farklı bir düşünce kümesiyle ortaya ve tekerlekleri hareket ettiren moto- ivmesinin o kadar büyük olduğunu
çıktı. Rampalardan aşağı inen topla- ru vardır. Arabayı ileri iten kuvvet- gösterir. İvmenin bir cismin kütle-
rı gözlemledi ve hava direnci en az ler arabayı yavaşlatmaya çalışan sine bağlı olduğunu da gösterir. Ve-
düzeydeyse, bütün nesnelerin aynı kuvvetlori dengeliyorsa, net kuvvet rili bir kuvvet için küçük kütleli bir
hızda düştüklerini gösterdi. Hareket yoktur ve araba sabit bir hız yöne- cisim, büyük kütleli bir cisimden
eden bütün nesnelerin, sürtünme yini sürdürür. daha fazla ivme kazanır.
gibi bir kuvvet yavaşlatmadıkça ha-
reket etmeye devam ettikleri sonu-
cuna da vardı. Galileo'nun Eylemsiz-
lik İlkesi, Newton'un Birinci Hareket
Yasasının parçası olacaktı. Sürtün-
me ve hava direnci, gündelik ya-
şamda karşılaştığımız hareket eden
nesneler üzerinde etkili olduğu için,
sürtünme kavramı tüm çıplaklığıyla
ortada değildir. Galileo, bir şeyi sa-
bit bir hızda hareket ettiren kuvvetin
yalnızca sürtünmeye karşı koyması
gerektiğini dikkatli deneylerle göste-
rebildi.
Hareket Yasaları
Newton birçok konuda deneyler
yaptı; ama hareketle ilgili yaptığı
deneylerin kayıtları yoktur. Ama üç
ya sası birçok deneyle doğrulandı; ı
şık hızının altındaki hızlar için
doğruluğunu koruyor. Newton bi-
rinci yasasını şöyle ifade etti: "Her
cisim durumunu değiştirmeye
mecbur eden kuvvetler tarafından
etkilenmediği sürece, hareketsizlik
durumunu ya da doğru bir çizgide Roket motorları,
tekdüze hareket durumunu korur." Nowton'ın Üçüncü
Başka bir deyişle, duran bir nesne
Yasasının pratik bir
örneğidir. Roket,
ancak bir kuvvet etkilerse hareket aşağıya doğru zorlayan
etmeye başlar ve hareket eden bir bir jet tepkisi üretir. Jet
nesne, bir kuvvet etkilemediği sü- tepkisi, roketi yukarı
tece, sabit hız yöneyiyle hareket et- doğru iten eşit ve karşıt
meye devam eder. Burada hız yöne- yönde bir kuvvet
yi hareket eden bir nesnenin hem uygular.
66 ISAAC NEWTON
Üçüncü Yasaya göre "her etki· !inde ele almanın yolunu açtı. New-
nin eşit ve karşıt bir tepkisi vardır." ton, elmayı düşüren kuvvetin geze-
''·
Yani bütün kuvvetler çiftler halinde genleri yörüngelerinde tutan kuv-
vardır: Bir nesne ikinci bir nesne- vetlerden farklı olduğunu düşün
nin üzerine bir kuvvet uygularsa, i- mek için hiçbir neden görmüyordu.
kinci nesne birinci nesneye eşza Bu nedenle kütleçekim cvrerısel bir
manlı bir kuvvet uygular ve bu iki Kütleçekimin bu özelliklerinin kuvvetti.
kuvvet eşit ve karşıttır. "Etki" teri- nedenini olgulardan Newton'ın kütleçekim teorisi dü-
mine rağmen, bunun doğru olması keşfedemedim ve hiçbir şen cisimlere uygulanırsa, Yer'in
için hareket gerekmez. Bu , New- hipotez ortaya koymuyorum. kütlesi M1'dir, düşen nesnenin küt-
ton'ın kütleçekimle ilgili düşüncele lsaac Newton lesi için M,'dir. Bu durumda bir nes-
riyle ilişkilidir; çünkü Üçüncü Yasa- nenin kütlesi ne kadar büyükse, onu
sının bir örnegi, cisimler arasındaki aşağı çeken kuvvet de o kadar bü-
''
kütleçekimdir. Yalnızca Yer Ay'ı yüktür. Ne var ki, Newton'ın İkinci
çekmiyor, Ay da aynı kuvvetle Yer'i Yasasına göre, eğer kuvvet aynıysa
çekiyor. daha büyük bir kütle daha küçük bir
kütle kadar çabuk ivme kazanmaz.
Evrensel çekim Bu yüzden daha büyük kütlenin iv-
Newton 1660'ların sonunda, Camb- dir. Ne var ki, bu kuralın Yer gibi me kazanması için daha büyük kuv-
ridge'i kasıp kavuran vebadan sa· büyük bir cismin yüzeyinde geçerli vete ihtiyaç vardır ve işleri karıştı
kınmak için iki yıllığına Woolsthro· olabileceği bir elmanın ağaçtan ran hava direnci gibi başka kuvvet-
pe köyüne çekilince kütleçekimi düştüğünü gören Newton şu sonu- ler olmadığı sürece, bütün nesneler
düşünmeye başladı. O sırada birkaç cu çıkardı: Elmayı Yer çekiyor ol- aynı hızda düşer. Hava direnci ol-
kişi, Güneş'ten gelen çekici bir malı ve elma yere her zaman dik masa, bir çekiş ile bir tüy aynı hızda
kuvvet bulunduğunu ve bu kuvve- düştüğüne göre, düşüş yönü Yer'in düşer -Apollo 15 seferi sırasında bu
tin büyüklüğünün uzaklığın kare- merkezine doğruydu. Bu yüzden deneyi Ay'ın yüzeyinde gerçekleşti
siyle ters orantılı olduğunu öne sür- Yer ile elma arasındaki çekim kuv- ren astronot Dave Scott'un 1971'de
müştü. Başka bir deyişle, Güneş ile veti, Yer'in merkezinden kaynakla- kanıtladığı bir olgu.
başka bir cisim arasındaki uzaklık nıyormuş gibi hareket etmelidir. Bu Newton, Philosophiae Naturalis
iki katına çıkarsa, aralarındaki kuv- düşünceler, Güneş'i ve gezegenleri Principia Mathematica'nın erken
vet ilk kuvvetin yalnızca dörtte biri- büyük kütleli küçük noktalar şek- bir taslağında yürüngeleri
açıklamak için bir düşünce deneyi
Newton'ın Kütleçekim Yasası, üretilen kuvvetin iki tasvir etti. Çok yüksek bir dağın
nesnenin kütlesine ve aralarındaki uzaklığın karesine bağlı üzerinde giderek artan hızlarda
olduğunu gösteren aşağıdaki eşitliği üretir. gülle atışı yapan bir top hayal etti.
Ateşlenen güllenin hızı ne kadar
yüksekse, gülle o kadar uzakta yere
Kütleçekim düşer. Yeterince hızlı fırlatılırsa
''
etrafında döner (C).
''
Hareket Yasasını da içeren
Principia Mathematica'da o
çalışmasını genişletti, hareket ve
kuvvetle ilgili diğer çalışmalarını
da ekledi. Kitaplar Latince yazıldı
ve Principia Mathematica'nın
üçüncü baskısını esas alan ilk
İngilizce çeviri 1729'da yayımlandı.
Hooke'un Newton ' ın ışık
teorisine yönelttiği eleşti riler
nedeniyle Hooke ile Newton'ın
arası zaten açıktı. Ne var ki,
Newton'ın yayımından sonra,
Hooke'un gezegen devinimine
ilişkin çalışmalarının çoğ u gölgede
Newton'ın düşünce deneyi, yüksek bir dağdan yatay kaldı. Ama Hooke böyle bir yasayı
ateşlenen bir topu tasvir etmekteydi. Top güllesini atan öne süren tek kişi değildi ve işe
kuvvet ne kadar büyükse, o kadar uzağa düşer. Yeterince yaradığını da kanıtlamamıştı.
güçlü atılırsa, gezegenin etrafında dönüp dağa geri döneı. Newton, kendi Evrensel Kütleçekim
Yasasının ve hareket yasalarının
gezegenlerin ve kuyrukluyıld ızların
yöneyinin yönünü değiştirir. Derneğine gönderilen kısa bir yörüngelerini açıklamak için
elyazması, On the Motion of Bodies matematiksel olarak
Düşünceleri yayımlamak in an Orbit'i [Cisimlerin Bir kullanılabildiğini ve bu
1684'te Robert Hooke, gezegen Yörüngede Devinimi Üzerine] açıklamaların gözlemlere
deviniminin yasalarını keşfettiğini çıkardı. Bu tebliğde New Lon, uyduğunu göstermişti.
a rkadaşları Edmond Halley ve Kepler'in tarif ettiği gezegenlerin
Christopher Wren'e övünerek eliptik deviniminin her şeyi Kuşkulu kabul
anlattı. Halley, Newton'un da Güneş'e doğru çeken bir kuvvetten Newton' ınkütleçekimle ilgili
a rkad aşıydı ve bunu ona sordu. kaynaklandığını gösterdi; buradaki düşünceleri her yerde iyi
Newton sorunu daha önce kuvvet, cisimler arasındaki karşılanmadı. Newton'ın
çözdüğünü, notlarını kaybettiğini mesafeyle ters orantılıydı. Newton kütleçekim kuvvetinin "uzaktan
söyledi. Halley, Newton'ı çalışmayı üç cilt halinde yayımlanan ve diğer etki"si, nasıl ve neden
yeniden yapmaya teşvik etti ve şeylerin yanı sıra Evrensel gerçekleştiğini açıklamanın bir
bunun sonucunda, 1684'te Kraliyet Kütleçekim Yasası ile Newton'ın Üç yolu olmadığı için, "okült" bir
68 ISAAC NEWTON
Newton yasaları, 1066'da
göründükten sonra Bayoux Gobleni'ndo
gösterilen Halley kuyrukluyıldızı gibi
gök cisimlerinin yörüngelerini
hesaplama aletlerini sağladı.
Kuyrukluyıldızların Güneş'in
etrafında döndüğü ilk kez
gösterilmişti.Halley kuyrukluyıldızı
her 75-76 yılda bir Yer'in
yakınından geçer ve 1066'da
Güney Ingiltere'de Hastings
Savaşı'ndan önce görülen
kuyrukluyıldız da oydu.
Denklemler yeni bir gezegenin
keşfedilmesinde de kullanıldı.
Uranüs Güneş'in yedinci
gezegenidir ve 1781'de William
Herschel tarafından gezegen olarak
tanımlandı. Herschel gezegımi,
gece gökyüzünde gözlem yaparken
tesadüfen buldu. Daha ileri Uranüs
gözlemleri astronomların
yörüngesini hesaplamalarına ve
gelecek tarihlerde nerede
gözlenebileceğini öngören cetveller
üretmelerine olanak verdi. Ne var
ki, bu öngörüler her zaman doğru
çıkmadı ve Uranüs' ün ötesinde
kütleçekimle Uranüs'ün
düşünce olarak görüldü. Newton, kuyrukluyıldızla aynı olduğunu yörüngesini etkileyen başka bir
kütleçekimin doğası üzerine gösterdi. Bu kuyrukluyıldıza şimdi gezegen olması gerektiği
yorumda bulunmak istemedi. Ona Halley kuyrukluyıldızı deniliyor. düşüncesine yol açtı. 1845'e
göre ters-kare çekim düşüncesinin Halley, 1758'de - ölümünden 16 yıl gelindiğinde astronomlar bu
gezegen devinimlerini sonra- geri geleceğini başarılı bir sekizinci gezegenin gökyüzünde
açıklayabildiğini ve dolayısıyla biçimde öngördü. nerede olması gerektiğini
matematiğin doğru olduğunu hesaplamıştı ve 1846'da Neptün
göstermiş olması yeterliydi. keşfedildi.
Bununla birlikte, Newton'ın
''
yasaları o kadar çok olguyu Teorinin sorunlan
açıklıyordu ki, kısa sürede yaygın Eliptik yörüngeli bir gezegenin
kabul gördü ve bugün uluslararası güneşe en fazla yaklaştığı noktaya
kullanılan kuvvet birimi, onun Kendi kendine, elmanın neden günberi denilir. Güneş'in etrafında
adıyla anılır. her zaman yere dik indiğini dönen yalnızca bir gezegen olsaydı,
düşündü .. yörüngesinin günberisi aynı yerde
Denklem kullanmak William Stukeley kalırdı. Ne var ki, Güneş
Edmond Halley Newton'ın Sistemimizdeki bütün gezegenler
''
denklemlerini kullanarak, 1682'de birbirlerini etkiler, bu yüzden
görülen bir kuyrukluyıldızın günberiler Güneş'in etrafında
yörüngesini hesapladı ve 1531 ile yalpalar (döner). Bütün gezegenler
1607'de gözlemlenen gibi Merkür' ün günberisi de
BiLiMSEL DEVRİM 69
yalpalar, ama yalpalama, Newton
denklemleri kullanılarak tam
açıklanamaz. Bu, 1859'da bir sorun
''
olarak kabul edildi. 50 yıldan fazla
bir süre sonra Einstein'ın Genel
Doğa ve doğanın yasaları gece
Görelilik Teorisi kütleçekimi uzay-
karanlığında gizliydi; Tanrı
zaman eğriliğinin bir etkisi olarak
tarif etti ve bu teoriye dayanan
'Newton olsun' dedi ve her şey
aydınlandı.
hesaplamalar, Merkür yörüngesinin
gözlemlenen yalpalamasını ve Alexander Pope
''
Newton'ın yasalarına bağlı
olmayan d iğer gözlemleri açıklar.
Önemli eserleri
lngiliz din adamı George Had ley on yıllarca Georges-Louıs Leclerc, Henry Cavendish,
Stephen Hales kök meçhul kalan kısa bir daha sqnra Comte de çinkoyu asitle
basıncını gösteren kitapçıkta ticaret Buffon, Histoire tepkimeye sakara k
Vegetab/e Statick'i rüzgcirlarının Naturelle'nin ilk cildini hidrojen ya da yanar
yayımlar. davranışını açıklar. yayımlar. hava yapar.
i
1727
i
1735
1
1749
i
1766
1735 1738 1754 1770
t
İsveçli botanikçi Cari
Linnaous flora ve fauna
1
Daniel Bernoulli gazların
kinetik teorisinin
l
Joseph Black'in
karbonatlar üzerıne
Amerikalı
t
diplomat ve
bilim insanı Benjamin
sınıflandırmasının temelını atan doktora tezi, nicel Franklin, Gulf Stream
başlangıcı olan Systoma Hydrodynamica'yı kimyada öncü akıntısının bir
Naturae'yi yayımlar. yayımlar. eserdir. haritasını yayımlar.
7. yüzyılın sonunda lsaac Bernoulli formüle etti - bir akışkan etli ve yeşil bitkilerin gün ışığında
1 Newton hareket ve
kütleçekim yasalarını
saptayarak, bilimi her zamankinden
hareket edince basıncı düşer. Bu,
kan basıncını ölçmesini olanaklı
kıldı. Bu, aynı zamanda uçakların
oksijen, karanlıkta karbondioksit
saldı klarını gösterdi. Bu arada
Fransa'da Antoine Lavoisier
daha kesin ve matematiksel hale uçmasına olanak veren ilkedir de. karbon, kükürt ve fosfor dahil,
getirdi. Çeş itli alanlarda bilim Daha sonra gizil ısı teorisini birçok elementin oksijenle
insanları Evren'i yöneten temel formüle edecek olan İskoç kimyacı birleşerek yandığını ve bugün bizin
ilkeleri tanımladı ve bilimsel Joseph Black 1754'te, kalsiyum oksit dediğimiz şeyi oluşturduğunu
araştırmanın çeşitli kolları giderek karbonatın bozunması ve "sabit gösterip, yanıcı malzemelerin
daha fazla uzmanlaştı. hava"nın, yani karbondioksitin yanmalarını sağlayan ve flojiston
oluşması üzerine dikkate değer bir denilen bir madde içerdiğine ilişkin
Akışkan dinamiği doktora tezi üretti. Bu tez, kimyasal teoriyi çürüttü. (Ne yazık ki,
1720'lerde İngiliz din adamı araştırma ve keşif alanında Fransız devrimciler Lavoisier'i
Stephen Hales bitkilerle bir dizi zincirleme bir tepkimenin giyotine gönderecekti.)
deney yaparak kök basıncını - kıvılcımını çaktı. İngiltere'de 1793'te Fransız kimyacı Joseph
bitkilerin sapı bu sayede yükselir- münzevi deha Henry Cavendish Proust, kimyasal elementlerin
keşfetti ve laboratuvarda gaz hidrojen gazını yalıttı ve suyun iki neredeyse her zaman belirli
toplama aygıtını, pnömatik hazneyi parça hidrojen ile bir parça oranlarda birleştiklerini keşfetti. Bu,
icat etti; bu aygıtın daha sonra oksijenden oluştuğunu kanıtladı. basit bileşiklerin formüllerini
havanın bileşenlerini saptamada Muhallif papaz Joseph Priestley çıkarma yönünde yaşamsal bir
yararlı olduğu anlaşıldı. İsviçreli oksijeni ve başka birçok yeni gazı adımdı.
matematikçi bir ailenin en parlak yalıttı. Felemenkli Jan lngenhousz,
üyesi olan Daniel Bernoulli, Priestley'in bıraktığı yerden devam
GENiŞLEYEN UFUKLAR 73
Thomas Malthus
Joseph Priestley bir insan nüfusu
büyüteç ve Güneş ışığı Nevi! Maskelyne, bir üzerine, daha sonra
kullanıp cıva oksidi dağın kütleçekimini Charles Darwin ve
ısıtarak oksijen meydana ölçerek Yer'in James Hutton Yer'in Alfred Russel
getirir; buna flojistonsuz yoğunluğunu yaşıyla ilgili teorisini Wallace'ı etkileyen ilk
hav a der. hesaplar. yayımlar. denemesini çıkarır.
i
1774 1774
i 1788 1798
i
1774 1779 1793 1799
ı
Antoine Lavoisier,
1
Jan Ingenhousz yeşil
ı
Chrislian Sprengel,
ı
Alessandro Volta
Priestley'den tekniği bitkilerin gündüz tozlaşma üzerine elektrik
öğrendikten sonra, aynı dışarıya oksijen kitabında bitki bataryasını icat
gazı meydana getirir ve verdiklerini keşfeder; cinselliğini tasvir eder. eder.
adına oksijen der. bu. fotos entezdir.
Yer bilimleri ve Yer'in daha önce sanılandan verdi ve nüfus arttıkça felaket
Terazinin diğer ucuna Yer daha yaşlı olduğunu ortaya çıkardı. öngören An Essay on the Principle
süreçlerine ilişkin bilgi büyük of Population'ı yazdı. Malthus'un
ilerlemeler kaydediyordu. Yaşamı Anlamak kötümserliğini n yersiz olduğu
Amerika' da Benjamin Franklin, Bilim insanları Yer'in aşırı yaşını (şimdiye kadar) an laşıldı; ama
şimşeğin bir elektrik biçimi öğrenince, yaşamın nasıl kontrol edilmezse nüfus artışının
olduğunu kanıtlamak için tehlikeli başladığına ve evrildiğine ilişkin kaynakları aşacağı düşüncesi, daha
bir deney yapmanın dışında, Gulf yeni düşünceler ortaya çıkmaya sonra Charles Darwin'i
Stream araştırmalarıyla büyük başladı. Zamanının ötesinde etkileyecekti.
ölçekli okyanus akıntı larının Fransız yazar, doğa bilimci ve Yüzyılın sonunda İtalyan fizikçi
varlığını kanıtladı. İngiliz hukukçu matematikçi Georges-Louis Alessandro Volta, izleyen on
ve amatör meteorolog George Leclerc, diğer adıyla Comte de yıllarda ilerlemeleri hızlandıracak
Hadley, ticaret rüzgfülarını Yer' in Buffon, modern evrim teorisi elektrik bataryası nı icat ederek
dönüşüyle ilişki içinde açıklayan yönünde ilk adımları attı. Alman yeni bir dünyanın kapısını açtı. 18.
kısa bir kitapçık yayımlarken; teolog Christian Sprengel ömrünün yüzyıl boyunca öyle bir ilerleme
Newton'ın bir düşüncesine sarılan çoğunu bitkilerle böceklerin olmuştu ki, İngiliz filozof William
Nevi] Maskelyne, bir İskoç dağının etkileşimini inceleyerek geçirdi ve Whewell, filozoftan farklı yeni bir
kütleçekimini ölçmek için ağır hava erdişi çiçeklerin erkek ve dişi mesleğin yaratılmasına önerdi:
koşullarında birkaç ay kamp kurdu. organları farklı zamanlarda "9enel olarak bilimle uğraşan birini
Bunu yaparken Yer'in yoğunluğunu çıkardıklarını, dolay ısıyla kendi tarif etmek için bir ada çok
ortaya çıkardı. James Hutton kendilerini döllemediklerini ihtiyacımız var. Ben bilim insanı
İskoçya' da çiftlik miras aldıktan açıkladı. İngiliz rahip Thomas deme eğilimindeyim." •
sonra jeolojiyle ilgilenmeye başladı Malthus dikkatini demografiye
74
DOGA SIÇRAMALARLA
VE ATLAMALARLA
İLERLEMEZ
CARL LINNAEUS (1707-1778)
D
oğal dünyayı ad landırılmış
KISACA ve tarif edilmiş organizma de bilim insanları daha uygun ve
gruplarının oluşturduğu a- daha tutarlı bir sistem kurmaya ça-
BİLİM DALI
çık bir hiyerarşi şeklinde sınıflan lışıyorlardı. 1686'da İngiliz botanik-
Biyoloji
dırmak, biyolojik bilimlerin temel çi John Ray bitkilerin ya da hay-
ÖNCE taş ıdır. Bu gruplar yaşamın çeşitlı vanların birbirleriyle üreme yete-
MÖ y. 320 Aristoteles benzer liğini anlamlandırmaya yardım e- neklerıne göre tanımlanan biyolojik
organiz maları basitten der, bilim insanlarının milyonlarca tür kavramını oraya attı ve bu, bu-
katmaşığa doğru gruplandırır. bireysel organizmayı karşılaştırma gün de en yaygın kabul gören ta-
larına ve tanımlamalarına olanak nımdır.
1686 John Ray Historia verir. Modern taksonomi - organiz-
Plantarum'da biyolojik bir türü maların saptama, adlandırma ve sı
tanımlar. nıflandırma bilimi- İsveçli doğa bi-
SU.. BUHARA
.. .. ..
DONUSURKEN
KAYBOLAN iSi YOK
OLMAZ
JOSEPH BLACK (1728-1799)
BİLİM DALI
Kimya ve fizik
ÖNCE
1661 Robert Boyle gazları Ama su kaynadığı zaman. sıcaklık artışı durur.
yalıtmaya öncülük eder.
SONRA
1766 Henıy Cavendish
hidrojeni yalıtır.
1774 Joseph Priestley oksijeni
ve diğer gazları yalıtır.
1798 Amerika-doğumlu İngiliz
lasgow Üniversitesinde ve tıp buharı yoğunlaştırmak olduğu
fizikçi Benjamin Thompson,
ısının parçacıkların hareketiyle
üretildiğini öne sürer.
G daha sonra Edinburgh'da
tıp profesörü olan Joseph
Black, kimya dersleri de verdi.
halde, viski damıtmanın neden bu
kadar pahalı olduğunu soruyorlardı.
1845 James Joule devinimin Önemli bir araştırmacı bilim insanı Kaynamayla ilgili yeni bir
ısıya dönüşmesini inceler ve olmasına rağmen, vardığı sonuçları düşünce
ısının mekanik eşdegerıni nadiren yayımladı, onun yerine 17111 'cip, Black ısının sıvılar
ölçüp, verili bir mekanik iş derslerinde duyurdu; öğrencileri, üzerindeki etkisini araştırdı ve bir
miktarının aynı miktarda ısı
yeni bilimin en ön saflarındaydı. çaydanlık su sobanın üzerinde
ürettiğini söyler.
Black'in bazı öğrencileri, işlerini ısıtılırsa, sıcaklığın 100'C'ye
yürütmenin maliyetleriyle ilgilenen ulaşana kadcıı sürekli arttığını
İskoç viskisi damıtıcılarının oğulla keşfetti. O zaman su kaynamaya
rıydı. Yaptıkları tek şey sıvıyı kayna- başlar, ama suya hala ısı girmesine
_!ENİŞLEYEN UFUKLAR 77
Ayrıca bkz. Robert Boyle 46-49 • Joseph Priestley 82-83 • Antoine Lavoisior
84 • John Dalton 112- 13 • James Joule 138
YANAR HAVA
HENRY CAVENDISH (1731-1810)
BİLİM DALI
Kimya
ÖNCE
1661 Robert Boyle bir element
tanımlayıp, modern kimyanın
temellerini atar.
1754 Joseph Black, "sabit
hava" dediği bir gazı,
karbondioksiti saptar.
SONRA
1772- 75 Joseph Priestley ve
754'te Joseph Black, bizim karışımının tepkime sırasındaki
(ondan bağımsız) İsveçli Cari
Scheele oksijeni yalıtır; onları
gaza adını veren Antoine
Lavoiser izler. Priestley de
1 şimdi karbondioksit (CO)
dediğimiz şeyi "sabit hava"
olarak tarif etmişti. Bir gazı
ağırlık kaybını ölçerek ve çıkan
bütün gazları bir torbada toplayıp
tartarak - önce gazla dolu sonra
saptayan ilk bilim insanı olmanın boş- bir gaz örneğinin ağırlığını
nitrik oksidi, azot oksidi ve yanı sıra, çeşitli "hava" türlerinin, ölçmeye koyuldu. Gazın hacmini
hidrojen kloridi keşfeder, yani gazların varlığını da gösterdi. bildiği için yoğunluğunu
oksijen soluma ve gazoz yapma On iki yıl sonra Henry hesaplayabilirdi. Yanar havanın,
deneyleri gerçekleştirir. Cavendish adlı İngiliz bilim insanı, sıradan havadan 11 kat daha az
1799 Humphry Davy, azot çinko, demir ve kalay gibi yoğun olduğunu buldu.
oksidin ameliyatta bir metallerin "asitlerdeki çözeltiyle Düşük yoğunluklu gazın keşfi,
anestetik olarak yararlı yanar hava ürettiklerini" Londra'da havadan daha hafif olan uçan
olabildiğini öne sürer.
Kraliyet Derneğine bildirdi. Bu yeni balonlara yol açtı. 1763'te Fransa'da
gaza, sıradan ya da "sabit hava"dan mucit Jacques Charles ilk hidrojen
1844 Amerikalı dişçi Horace farklı olarak kolay yandığı için balonunu uçurdu ve iki haftadan
Wells anestezi için ilk kez azot "yanar hava" dedi. Bugün biz ona daha kısa bir süre sonra Montgolfier
oksit kullanır. hidrojen (H2) diyoruz. Bu, saptanan kardeşler ilk insanlı sıcak-hava
ikinci gaz ve yalıtılan ilk gaz balonunu uçurdu.
elementti. Cavendish, çinko-asit
GENiŞLEYEN UFUKLAR 79
Ayrıca bkz. Empedokles 21 • Robert Boyle 46-49 • Joseph Black 76 77 • Joseph Priestley 82- 83 •
Antoine Lavoisier 84 • Humphry Davy 114
''
Cavendish'in düşüncesini sakatla- Bilime birçok katkısı arasında
maktaydı. Bununla birlikte, deney- Cavendish havanın bileşim ini de
lerinde ve raporlarında titizdi: "Öyle "dört parça flojistonlaşmış havayla
Bu deneylerden anlaşılıyor ki,
görünüyor ki, 423 ölçü yanar hava [nitrojen) karıştırılmış bir parça
bu hava, diğer yanıcı maddeler 1000 ölçü sıradan havayı flojiston- flojistonsuzlaşmış hava [oksijen]"
gibi, sıradan havanın yardımı laştırmaya neredeyse yeter; patla- olarak hesapladı - bu iki gazın Yer
olmadan yanamaz. madan sonra kalan havanın mik- atmosferinin yüzde 99'unu oluştur
Henry Cavendish tarı, kullanılan sıradan havanın duğunu bugün biliyoruz. •
beşte dördünden biraz fazladır.
''
Yanar havanın neredeyse tamam ı
ile sıradan havanın yaklaşık beşte
birinin ... yoğunlaşıp camı sıvayan
çiğe dönüştüğü ... sonucuna varabi-
liriz."
Patlayıcı keşifler
Cavendish kendi gazının ölçülmüş Suyu tanımlamak
örnekleri ile bilinen hacimlerde Cavendish "flojistonlaştırma"
havayı şişelerde karıştırdı ve şişele terimini kullanmasına rağmen,
rin kapakların açıp, yakılmış kağıt çıkan tek yeni malzemenin su
parçalarıyla karışımları tutuşturdu. olduğunu kanıtlamayı başardı ve
Bir birim hidrojen ile dokuz birim iki ölçek yanar havanın bir ölçek
hava karışımında yavaş, sakin bir oksijenle birleştiği sonucunu
yanma olduğunu; hidrojen miktarı çıkardı. Başka bir deyişle, suyun
nın artmasıyla birlikte karışımın bileşimin H,O olduğunu gösterdi.
İlk hidrojen balonunun esin kayna-
artan bir şiddetle patladığını; ama Bulgularını Joseph Priestley'e ğı Cavendish'ti ve büyük bir kalabalık
yüzde 100 hidrojenin tutuşmadığını bildirmesine rağmen, Cavendish tarafından alkışlandı. Günümüzde pat-
gördü. Simyadan kalan ve yanma sonuçları yayınlama konusunda o layıcı hidrojen yerine helyum kullanır.
Henry Cavendish 18. yüzyıl kimyasının ve fiziğinin alanında önemli özgün araştır
en garip ve en parlak öncülerinden malar yaptı, ısının doğasını
biri olan Hanry Cavendish 1731'de doğru bir biçimde tarif etti ve
Fransa'da Nice'de doğdu . Her iki Yer'in yoğunluğunu ölçtü - ya
dedesi de düktü ve çok zengindi. da halkın dediğ i şekliyle,
Cambridge Üniversitesinde "dünyayı tarttı. " 1810'da öldü.
okuduktan sonra, Londra'daki 1874'te Carrıbridge Üniversitesi,
evinde tek başına yaşadı ve yeni fizik laboratuvarına onun
çalıştı. Çok az konuşan ve kadın adını verdi.
lardan utanan bir kişiydi; hizmet-
çilerine not bırakarak yemek Önemli e serleri
siparişlerini verdiği söyleniyordu.
Cavendish yaklaşık 40 yıl 1766 Three Papers Containing
boyunca Kraliyet Derneğinin Experiments on Factitious Air
toplantılarına katıldı ve Raya! 1784 Experiments on Air (Philo-
lnstitution'da Humphry Davy'e sophical Transactions of the
yardım etti. Kimya ve elektrik Royal Society of Landon)
80
RÜZGARLAR EKVATORA
Y~KLAlTIKÇA DA~A FAZLA
GUNDOGUSUNA DONER
GEORGE HADLEY (1685-1768)
BİLİM DALI
Meteoroloji
1 rının, yani alizelerin, 30° Ku-
~ey enlemi ile ekvator çizgisi
arasında kuzeydoğu yönünden esti-
ne neden olduğunu ve yükselen ha-
vanın yerini, daha yüksP.k enlemler-
den esen rüzgarların aldığ ını anladı.
ği biliniyordu. Galileo, Yer'in batıya 1735'te İngiliz fizikçi George
ÖNCE doğru dönüşü nün, tropikal kuşakta Hadley ticaret r üzgarları ilgili teori-
1616 Galileo Galilei Ye r'in dön- onu havanın "önüne" geçirdiğini, bu sini yayımladı. Güneş' in havan ın
düğünün kanıtı olarak ticaret yüzden rüzgarların doğudan geldiği yükselmesine neden olduğunu ka-
rüzgarlarını göste rir. ni öne sürmüştü. Daha sonra İngiliz bul ediyordu; ama ekvatora yakın
1686 Edmond Halley, gökyüzün- astronom Edmond Halley, ekvator ü- yükselen hava rüzga rların doğudan
de batıya doğru yol alan Gü- zerinde en yüksek derecede olan değil, yalnızca kuzeyden ve güney-
~
düşüncelerini geliştirip, rüzgarın rü ntülerini anlamı yolunda bir adım
yönünü değiştiren "bileşik bir Kutup bölgesi d ı , ama yanlışlar içeriyordu. Rüzga-
doğu rüzgarları
merkezkaç kuvveti" tarif eder. rı n yön değiştirmesinin anahtarı,
Rüzg4r örüntüleri Yer'in sıcak hava yük-
1856 Amerikalı meteorolog Wil- selince, soğuyu nca ve kutup hucreleıine (gri rüzg§.rın doğrusal (düz çizgi} mo-
gosterilen), Fcrrel hÜl;ıeluıine (mavi) ve I lad mentumu nun değil, açısal momen-
liam Ferrel, alçak basınç merke-
ley hücrelerine (pembe) indikçe dönüş "hüc- tumunun (dönmesine neden olan)
zine çekilen havanın günbatısı ıeleıi"yle birleşen dönüşünden kaynaklanır. korunmasındadır. •
rüzgarlarını yarattığı orta enlem-
lerde (30-60°) bir dönüş hücresi Aynca bkz. Galileo Galilei 42- 43 • John Dalton 112 13 •
saptar. Gaspard-Gustave de Coıiolis 126 • Robert FitzRoy 150-55
GENİŞLEYEN UFUKLAR 81
FLORİDA KÖRFEZİNDEN
GÜÇLÜ BİR AKINTI
ÇIKAR
BENJAMIN FRANKLIN (1706-1790)
FLOJISTONSUZ
HAVA
JOSEPH PRIESTLEY (1733-1804)
SONRA
1774 Paris'te Priestley, yeni Prisetley'in keşfettiği gibi Oksijen yanmaz, b u nedenle
gazlar meydana getiren ve var- oksijen "sabit hava" dan ateş öğesi flojiston içeremez.
dığı sonuçları Mayıs 1775'tc ya- (karbondioksit) ayrıdır.
yımlayan Antoine Lavoisier'e
yöntemini gösterir.
1779 Lavoisier gaza "oksijen" a-
dınıverir. Ama Lavoisier diğer gazların ve
malzemelerin oksijende
1783 Cenevre'nin Schweppes kolaylıkla yandıklarını
Şirketi,
Priestley'in icat ettiği gösterir.
gazozu yapmaya başlar
1877 İsviçreli kimyacı Raoul Pi-
ctet, roket yakıtında, sanayide
ve tıpta kullanılacak sıvı oksijen O halde yanma, oksijenle
Flojiston yoktur.
üretir. birleşme sürecidir.
GENİŞLEYEN UFUKLAR 83
Ayrıca bkz. Joseph Black 76-77 • Henry Cavendish 78-79 •
Antoine Lavoisier 84 • John Dalton 112-13 • Humphry Davy 114
''
canlı tuttuğunu, solunmasının hoş
ve sıradan havadan daha
dinçleştirici olduğunu, yakıt olarak
Ürettiğim bütün hava
yaktığı çeşitli maddelerin
yanmasını desteklediğini keşfetti.
türlerinin en dikkate değer
olanı ... solunum bakımından
Bitkilerin gündüzleri bu gazı
sıradan havadan beş-altı kat
ürettiğini de gösterdi - fotosentez
dediğimiz sürecin ilk işareti. Ne var
daha iyi olan havadır.
ki, o sırada yanmanın, bir yakıttan Joseph Priestley
flojiston denilen gizemli bir Yorkshire'de bir çiftlikte doğan
Joseph Priestley muhalif bir
''
malzemenin ayrı l masını
Hıristiyan olarak büyüdü,
gerektirdiği sanılıyordu. Bu yeni
ömrü boyunca yoğun bir
gaz yanmadığı ve bu nedenle
biçimde dindar ve politik
flojiston içermemesi gerektiği için,
davrandı.
ona "flojistonsuz hava" dedi. Priestley 1770'lerin başında
Priestley o sırada başka gazlar havadan emilen oksijen glikozla Leeds 'te yaşarken gazlara ilgi
da ya lıttı; ama sonra bir Avrupa tepkimeye girer ve karbondioksit, duydu; ama en iyi çalışmaları
turuna çıktı ve ertesi yılın sonuna su ve enerji çıkarır. Yeni gazın bazı nı, Shelburne Kontu'nun
kadar sonuçlarını yayımlamadı. maddelerle - kükürt, fosfor ve kütüphanecisi olarak Wiltshi-
İsveçli kimyacı Cari Scheele, nitrojen gibi- tepkimeye girip asit re'a taşındıktan sonra yaptı.
Priestley'den iki yıl önce oksijen ürettiğini keşfedince, yeni gaza İşleri hafifti ve araştırma
hazırlam ıştı, ama 1777'e kadar oksijen, yani "asit yapıcı" adını yapmaya bol vakti vardı. Daha
sonuçlarını yayımlamadı. Bu arada verdi. • sonra kontla arası açıldı -siya-
Paris'te Antoine Lavoisier, sal görüşleri çok radikal olmuş
Scheele'nin çalışmasından olabilir- ve 1780'de Birming-
haberdar oldu, Priestley'den bilgi ham'a taşındı. Orada, özgür
düşüncelilerden , mühendisler-
aldı ve hemen kendi oksijenini
den ve sanayicilerden oluşan
yaptı. Yanma ve solunum üzerine
gayri resmi ama nüfuzlu bir
yaptığı deneyler, yanmanın
gruba, Lunar Society'e katıldı.
flojistonun serbest kalma süreci Priestley'in Fransız Devri-
değil, oksijenle birleşme süreci mini desteklemesi sevilmeme-
olduğunu kanıtladı. Solunumda sine neden oldu. 1791'de evi ve
laboratuvarı yakıldı; Londra'ya
ve ardından Amerika'ya
taşınmak zorunda kaldı.
Pennsylvania'ya yerleşti ve
1804'te orada öldü.
Önemli e serleri
F
KISACA Lavoisier, özellikle oksijene yanıcı maddelerin floıiston
BILİMDALI adını vererek ve yanmodaki içerdiklerini ve yanınr.a fılojiston
Kimya rolünü ölçerek bilime yeni bir kesin- saldıklarını sanmıştı. Bu teori odun
lik düzeyi getirdi. Yanma sırasında gibi maddelerin yanınca neden
ÖNCE gerçekleşen kimyasal tepkimelerde kütle kaybettiklerini açıklıyordu;
1667 Alman simyacı Johann Jo- dikkatli kütle ölçümleri alarak, kütle ama magnezyum gibi başka
achim Bccher, nesnelerin bir a- korunumu ilkesini -bir tepkimede maddelerin yanınca neden kütle
teş öğesi tarafından yakılacak yer alan butün maddelerin toplam kazandıklarını açıklamıyordu.
şekilde yapıldıklarını öne sürer. kütlesinin, tüm ürünlerinin toplam Lavoisier'in dikkatli ölçümleri,
kütlesiyle aynı olduğu ilkesi- kanıt hiçbir şeyin kaybolmadığı ya da
1703 Alman kimyacı Georg
ladı. eklenmediği , ama her şeyin
Stahl, bunun adını flojiston ola- Lavoisier kapalı kaplarda çeşitli dönüştüğü bir süreçte oksijenin
rak değiştirir. maddeleri ısıttı ve bir metalin kilit önemde olduğunu gösterdi. •
1772 İsveçli kimyacı Carl-Wil- ısıtılınca kazandığı kütlenin
helm Scheele "ateş hava"yı (da- kaybolan havanın kütlesine eşit
ha sonra oksijen denilen) keşfe olduğunu buldu. Havanın "saf"
''
der, ama bulgularını 1777'e ka- kısmı (oksiıen) bitince, yanmanın
''
ilkesini kanıtlamakla kalmadı,
vA suyla yaptığı deneylerle yan- oksijenin yanmadaki rolünü
mayla ilgili düşüncelerini doğ saptayarak flojiston denilen bir ateş
rular. öğesine ili şkin teoriyi de yıktı.
1789 Lavoisier'in Elementary
Troatise on Chemistry'si 33 ele- Aynca bkz. Joseph Black 76- 77 • Herny Cavcndish 78-79 •
menti adlanduır. Joseph Prieslley 82-83 • Jan lngenhousz 85 • John Dalton 112-13
- - - - - -- -- -- - - -- -- -- -- -- -- -- -
GENİŞLEYEN UFUKLAR 85
BİR BİTKİNİN
KÜTLESİ HAVADAN
GELİR
JANINGENHOUSZ(1730-1799)
770'lerde Felemenkli bilim in-
BİLİM DALI
Biyoloji
1 sanı Jan lngenhousz, daha ön-
ceki bilim insanlarının belirtti-
ği gibi, bitkilerin neden ağırlaştığını
keşfetmeye koyuldu. İngiltere'ye gi-
ÖNCE dip araştırmasını Bawood House'ta
1640'lar Felemenkli kimyacı - Joseph Priestley'in 1774'te oksijeni
Jan Baptista van Helmont'ın çı keşfettiği yer- yapıyordu ve fotosen-
karımına göre, bir saksı ağacı tezin anahtarlarını -günışığı ve ok-
topraktan su emerek ağırhk ka- sijen- bulmak üzereydi. Geceleyin su otu kabarcı kları
zanır. solunumu gösterir; çünkü bıtkiler
Kabarcık çıkaran otlar oksijen alıp karbondioksit vererek
1699 İngiliz doğa bilimci John Ingenhousz bitkilerin suda gaz ka- glikozu enerjiye dönu ştur u r .
Woodward bitkilerin suyu hem barcıkları çıkardığını okumuştu; a-
aldığını hem verdiğini, bu ne-
ma kabarcıkların kesin bileşimi ve organik maddesinin en azından
denle büyümelerinin başka bir kökeni belli değildi. Bir dizi deneyde kısmen kaynağı olduğu sonucuna
madde kaynağına gerek duydu- günışığındaki yaprakların karanlık vardı - yani, ekstra kütlesi havadan
ğunu gösterir. taki yapraklardan daha fazla kabar- geliyordu.
1754 İsviçreli doğa bilimci Char- cık çıkardığını gördü. Yalnızca günı Şimdi bildiğimız gibi, bitkiler fo-
les Bonnet bitki yapraklarının su şığında çıkan gazı topladı ve akkor tosentezle beslenir -bitkilerin emdi-
altında aydınlatılınca hava ka-
halinde bir kıymığı alevlendirdiğini ği karbondioksit ve suyun tepkime-
KISACA
Yeni teleskoplar gökleri Daha iyi gözlemler Güneş ' in
BİLlMDALI
daha ayrıntılı haritalamayı etrafında yörüngede yeni bir
Astronomi gezegeni - Uranüs- gösterdi.
olanaklı kıldı.
ÖNCE
1600'lerin başı Mercekli t e-
leskop icat edilir, ama aynalı
teleskop Isaac Newton ve di-
ğerleri taralından 1660'1ara ka- Uranüs'ün yörüngesi
Newton'ın yasalarını
d ar geliştirilmez, kullanarak yeni gezegenin düzensizdi, başka bir
bulunduğu yeri hesaplamak
gezegenin kütleçekim
1774 Fransız gözlemci Charles tarafından çekildiğini
Messier kendi astronomi öl- olanaklıydı.
gösteriyordu.
çümlerini yayımlar ve Hersc-
__
hel'in kendi ölçümleri üzerinde
çalışmaya başlamasını sağlar.
SONRA
Neptün keşfedildi.
_ _ _ .J
1846 Uranüs'ün yörüngesinde
açıklanamayan değişiklikler,
1,
Fransız matematikçi Urbain Le
Verrier'in sekizinci bir gezege- 781'de Alman bilim adamı mercek yerine ayna kullanarak, o sı
nin - Neptün- varlığını ve ko-
numunu öngörmesine yol açar.
1930 ABD'li astronom Clyde
1 William Herschel, başlan
gıçta bir kuyrukluyıldız oldu-
ğunu düş ünmesine rağmen, ilkçağ
rada merceklerle bağlantılı birçok
sorundan kurtulan yansıtmalı teles-
kopları n yapı lmasıyla. Bu, ilk büyük
Tombauqh, başlangıçta doku- lardan beri görülen ilk yeni astronomik incelemeler çağıydı; ast-
zuncu gezegen kabul edilen, a- gezegeni saptadı. Onun keşfi, ronomlar gökyüzünü tarıyor ve bir
Newton yasalarına dayanan kesti- dizi "uydu olmayan" nesne - şekilsiz
ma şimdi küçük buz dünyala-
rimlerin bir sonucu olarak başka bir gaz bulutlarına ya da yoğ un ışık top-
rından oluşan Kuiper Kuşa
gezegenin keşfi ne de yol açtı. la rı na benzeyen yıldız salkımları ve
ğı'nın en parlak üyesi olarak
18. yüzyılın sonuna gelindiğinde bulutsular- saptıyorlardı.
görülen Plüton'u keşfeder. astronomi aletleri önemli ölçüde iler- Kız kardeşi Caroline'den yardım
lemi şti - özellikle ışık toplamak için alan Herschel sistematik olarak gök-
Ayrıca bkz. Ole R0mer 58 59 • Jsaac Newton 62-69 • Nevi! Maskclync 102-03 • Geoffrey Marcy 327
''
kuyrukluyıldız olabileceğinden lıklar olduğunu gösterdi. Yörünge-
şüphelendiği soluk yeşil bir disk sindeki düzensizlikler, daha uzak
fark etti. Birkaç gece sonra tekrar sekizinci bir gezegenin kütleçeki-
ona döndü ve hareket etmiş oldu- mini göstermekteydi. 1845'te iki
""'
HIZININ
IŞIGIN
AZALMASI
JOHN MICHELL (1724-1793)
KISACA
BİLİM DALI
Evrenbilim
ÖNCE
1686 Isaac Newton evrensel
kütleçekim yasasını formüle
eder; buna göre nesneler
arasındaki kütleçekimin gücü
kütleleriyle orantılıdır.
SONRA
1796 Pierre-Simon Laplace kara
delik olasılığıyla ilgili teoriler
kurar.
1915 Albert Eisntein kütleçeki-
min uzay-zaman süreminin
bükülmesi olduğunu gösterir; • ngiliz bilgin John Michel, azalsaydı, sonsuz yükseklikten ona
kütlesiz ışık fotonlarınm kütle-
çekiminden etkilenmesinin
nedeni bu bükülmedir.
1 1783'te Rolay Society'de Henry
Cavendish'e yazdığı bir mek-
tupta, kütleçekimin etkisiyle ilgili
doğru düşen bir cisim, yüzeyinde
ışığınkinden daha büyük bir hız
kazanırdı ve dolayısıyla , ışığın aynı
1916 Karı Schwarzschild olay düşüncelerini açıklar. Mektup kuvvet tarafından çekildiğirıi varsa-
ufkunu önerir; bu ufkun ötesin- 1970'lerde yeniden keşfedildi ve yarsak. .. böyle bir cisimden yayılan
de, bir kara delikle ilgili hiçbir kara deliklere ilişkin dikkate değer her ışık ona dönecek şekilde
veri alınamaz. bir açıklama içerdiği görüldü. olurdu." 1796'da Fransız matema-
Newton'ın kütlP.ÇP.kim yasasına tikçi Pierre-Simon Laplace,
1974 Stephen Hawking, olay göre, bir nesnenin kütleçekim kuv- Exposition du Systeme du
ufkundaki kuantum mekaniği veti kütlesiyle birlikte artar. Michell, Monde'de benzer bir düşünceyle
nin kızılötesi ışınım yayacağını kütleçekimden etkilenen ışığa ne ortaya çıktı.
öngörür. olabileceğini ele aldı. Şöyle yazı Ne var ki, 1915'tc Albert
yordu: "Güneşle aynı yoğunlukta bir Einstein genel görelilik üzerine
kürenin yarıçapı l'e 500 oranında yazısında kütleçekimi uzay-zaman
Ayrıca bkz. Henry Cavendish 78- 79 • Isaac Newton 62-69 • Albcrt Einstcin 214-21 • Subrahmanyan Chandrasekhar
248 • Stephen Hawking 314
''
Kara delikler o kadar da ka ra
değildir.
Stephen Hawking
''
hiçbir şey fark etmez; ama kara
deliğe doğru bir saat atsa, saat
yavaşlar gibi görünür ve olay
ufkuna yaklaşır ama hiçbir zaman
tam ulaşmaz, yavaş yavaş gözden
Madde soğurulmadan önce halka kendi kütleçekimleri a ltında kaybolur.
şeklinde bir "yığılma diski"ndeki bir çökünce oluştuklarını, daha fazla Ne var ki, t eorinin hiilil. sorunları
kilra dAliğin Atrafında girdap yaparak madde emdikçe büyüdüklerini ve vardır. 2012'de fizikçi Joseph
döner. Girdap diskindeki ısı deliğin her galaksinin merkezide dev bir Polchinski, kuantum ölçeğinde
enerji -dar X-ışını demetleri olarak-
yaymasına neden olur.
kara deliğin pusuda yattığını düşü e tkilerin olay ufkunda, içine düşen
nür. Kara delikler maddeyi içine astronotu yakıp kül edecek bir "ateş
eğrilmesinin bir sonucu olarak çeker; Stephen Hawking'e atfen duvarı" yaratacağını öne sürdü.
açıklayana kadar, kara delik düşün Hawking ışınımı denilen soluk 2014'te Hawking fikrini değiştirdi
cesi uykuda yatacaktı. Einstein, kızılötesi ışınım dışında hiçbir şey ve kara deliklerin her şeye rağmen
maddenin uzay-zamanı kendi etra- kaçamaz. Kara deliğe düşen bir var olamayacakları sonucuna vardı.
fına nasıl sarıp, Schwarzschild yarı
çapı ya da olay ufku denilen bir
astronot hiçbir şey hissetmez ve
olay ufkuna yaklaşırken sıradışı
•
bölgede kara delik meydana getir-
diğini gösterdi. Madde -ışık da- bir torsiyon terazisi- aygıtı yaptı;
JohnMichell
kara deliğin içine girebilir, ama ama 1793'te kullanamadan öldü.
çıkamaz. Bu resimde ışığın hı zı John Michell gerçek bir bilgindi. Aygıtı arkadaşı Henry
değişmez. Aksine, ışığın içinden 1760'ta Cambridge Cavendish'e bıraktı; Cavendish,
geçtiği uzay değişir; ama Üniversitesinde jeoloji profesörü deneyi 1798'de gerçekleştirdi ve
Michell'in sezgisinin bir mekaniz- oldu, ama aynı zamanda şu anda kabul edilen rakama
ması vardı ve ona göre ışığın hızı, aritmetik, geometri, teoloji, yakın bir değer elde etti. O
en azından azalır gibi görünürdü. felsefe, İbranice ve Yunanca günden bu yana, oldukça haksız
dersleri verdi. 1767'de din adamı bir biçimde "Cavendish deneyi"
Teoriden gerçekliğe olmak üzere emekli oldu ve olarak anılmaktadır.
Einstein'ın kendisi de kara delikle-
kendi bilimine odaklandı.
Michell yıldızların Önemli eserleri
rin gerçekte var olup olmadıkların
özelliklerine kafa yordu,
dan kuŞkuluydu. Ancak 1960'larda depremleri ve manyetizmayı 1767 An Inquiry into the
varlıklarına ilişkin dolaysız kanıtlar
araştırdı ve Yerin yoğunluğunu Probable Parallax and
arttıkça genel kabul görmeye başla ölçmek için yeni bir yöntem icat Magnitude of the Fixed Stars
dılar.Bugün pek çok evrenbilimci etti. "Dünyayı tartma" -hassas
kara deliklerin, büyük yıldızlar
ALESSAND O VOLTA (1745-1827)
ilozoflar yüzy ıllarca
KISACA
BİLİM DALI
Fizik
F şimşeğin korkunç gücüne
ve kehribar gibi katıların
ipek kumaşa sürtülünce çıkan
Ölü bir kurbağanın bacakları
iki farklı metal parçasına
kıvılcımlara hayret etmişti. değince seğirir.
ÖNCE Kehribarın Yunanca karşılığı
kanıtlar.
1754'te bir deneyde Benjamin
Franklin bir gök gürültüsünün içine
1767 Joseph Priestley statık bir uçurtma uçurdu ve bu iki
elektrikle ilgili kapsamlı bir olgunun yakından ilişkili olduğunu İki metal dile değdirilince,
anlatım yayımlar. gösterdi. Uçurtmanın ipine bağlı tuhaf bir duyuma neden olur.
pirinç bir anahtardan kıvılcımlar
1780 Luigi Galvani kurbağa çıktığını görünce, bulutların
bacaklarıyla "hayvansal elektriklcndiğini ve şimşeğin de bir
elektrik" deneyleri yapar. elektrik biçimi olduğunu kanıtladı.
SONRA Franklin'in çalışması, Joseph
1800 İngiliz kimyacılar William Priestley'in 1767'dc The History
and Present State of Electricity'i
Nicholson ve Anthony Carlisle,
yayımlamasına esin kaynağı oldu. Bu elektriksel kuvvet,
bir volta pili kullanıp, suyu iki
Ama 1780'de bir kurbağanın kurbağa bacağına değen iki
elementine, oksijen ve
bacağının seğirmes ini fark edince farklı metalden gelmelidir.
hidrojene ayım.
elektriği anlamaya doğru ılk önemli
1807 Humphry Davy elektrik adımları atan kişi, Bologna
kullanarak potasyum ve Ünıversitesinde anatomi hocası
sodyum elementlerini yalıtır. olan Luigi Galvani'ydi.
Galvani, hayvanların "hayvansal
1820 Hans Christian 0rsted, elektrik"le hareket ettiklerini
manyetizma ile elektrik söyleyen bir teoriyi ara~ tıııyordu ve Bir dizi metal bir sütun şeklinde
arasındaki bağı ortaya çıkarır. her neyse onun kanıtını bulmak birbirine bağlanarak bu kuvvet
için kurbağaları parçalayıp çoğaltılabilir.
inceliyordu. Yakında statik elektrik
üreten bir makine olduğunda,
masada yatan kurbağa bacağının,
kurbağa öleli çok olmasına rağmen,
aniden seğirdiğini fark etti. Bir Volta'nın atılımı
kurbağa bacağı, demir bir çite Galvani'nin genç meslektaşı, doğa
değen pirinç bir çengele asılınca da felsefesi profesörü Alessandro
aynı şey oldu. Galvani, bu kanıtın, Volta, Galvani'nin gözlemlerine
elektriğin bizzat kurbağadan merak saldı ve başlangıçta onun
geldiğine ilişkin inancını teorisine inandı.
desteklediğine inandı. Volta'nı n elektrik deneyleri
konusunda dikkate değer bir
geçmişi vardı. 1775'te, bir deney
Luigi Galvani, burada ünlü kurbağa
anında elektrik kaynağı sunan bir
bacağı deneyini gerçekleştirirken
gösteriliyor. Hay van ların, "hayvansal aygıt, "elektrofor"u (modern
elektrik" dediği elektriksel bir kuvvet eşdeğeri kondansatördür) icat
tarafından hareket ettirildiklerine etmiş ti. Aygıt, statik elektrik yükü
inanıyordu. kazandırmak için kedi kürküne
GENİŞLEYEN UFUKLAR 93
Ayrıca bkz. Henry Cavendish 78-79 • Benjamin Franklin 81 • Joseph Priestley 82-83 • Humphry Davy 114 •
Hans Chrıstian 0rsted 120 • Michael Faraday 121
sürtülen bir reçine diskten etti. Başka bir deyişle bir pil ya da Haber yayılır
oluşuyordu. Her seferinde reçinenin "batarya" yarattı. Tuzlu sulu Volta keşfini 1799'da yaptı ve haber
üzerine metal bir disk yerleştirilir, kartonun amacı, metallerin hızla yayıldı. Sonucu 1801'de
böylece elektrik yükü aktarılıp birbirine değmesine izin vermeden Napoleon Bonaparte'a gösterdi;
metal disk elektriklenirdi. elektrik taşı maktı. ama daha önemlisi, vardığı
Volta, Galvani'nin hayvansal Son uç heyecan vericiydi. sonuçları, Britanya'da Kraliyet
elektriğinin " kanıtlanmış hakikatler Volta'nın kaba pili yalnızca birkaç Derneğinin başkanı Sir Joseph
arasında" olduğunu ifade etti. Ama volt (ismini ondan alan elektrik Banks'a uzun bir mektupla
çok geçmeden kuşkulanmaya birimi) elektrik üretmiş olabilir; bildirmişti. Mektup, "Farklı Türden
başladı. Kancada kurbağa ama iki ucu bir parça telle iletken Maddelerin salt Temasıyla
bacağının seğirmesine neden olan birleştirilince küçük bir kıvılcım tahrik edilen elektrik üzerine "
elektriğin iki farklı metalin (pirinç çıkarmaya ve ufak bir elektrik başlıklıydı ve Volta kendi aygıtını
ile demir) birbirine değmesinden çarpması yaşatmaya yet erliydi. tarif eder: "Sonra, metalik
kaynaklandığı sonucuna vardı.
Düşüncelerini 1792'de ve 1793'te
Bu volta pili diyagramı,
yayımlad ı ve olguyu araştırmaya
tuzlu suya batırılm ış
koyuldu. kartonla birbiri nde n ay rılan
Volta, tek bağlan tılı iki fa rklı bakır ve çinko d iskle ri
metalin, dilinde tuhaf bir duyum gösterir. Volta'nın ilk pille ri
hissetmes ine yetecek kadar dipte ek bir çinko disk ve
olmasına rağmen, fazla elektrik üstte ek bir bakır d isk
içermekte ydi. Elektrik
üretmediğini gördü. Sonra tuzlu
akımı üre tmek için
suyla birbirine bağlanan bir dizi bunla rı n gerekli ol madığ ı
Bakır disk
olu şturarak etkiyi arttırma daha sonra görüldü.
düşüncesi aklına geldi. Küçük bir
bakır disk ald ı, onun üzerine çinko
bir disk yerleştirdi, onun üzerine
tuzlu suya batırılmı ş bir parça
karton koydu, sonra tekrar bakır
disk, çinko disk, tuzlu sulu karton
koydu ve sonunda bir sütun ya da
baca ol uşana kadar böyle devam
Karbon disk
''
Her metalin belli bir gücü,
elektrikli akışkanı harekete
geçirme gücü vardır ve bu güç
metalden metale farklılık
gösterir.
Alessandro Volta
Pilin bir
parçası
''
94 ALESSANDRO VOLTA
parçalardan birini, örneğin gümüş sütun oluşturuyorum." içeren bir dizi kupadan ya da
bir parçayı bir masanın ya da Bir elektrik zili ya da voltajı kadehten oluşan daha ayrıntılı bir
herhangi bir tezgahın üzerine yatay saptayan bir yarı iletken olmadığı aygıtı tarif eder. Her bir çift, her
olarak yerleştiriyorum ve için, Volta detektör olarak kendi kupadaki sıvıya daldırılan bir parça
birincisinin üzerine çinko parçayı vücudunu kullandı ve elektrik metalle birbirine bağlanır. Bu
uyduruyorum; ikincisinin üzerine çarpmasına aldırmamış göründü: metalin bir ucu gümüş, diğer ucu
de ıslatılmış disklerden birini "Yirmi çift parçadan (daha fazla çinkodur ve bu metaller. bir
koyuyorum; sonra bir gümüş plaka değil) oluşan bir sütundan bütün kupadaki sıvıya yalnızca gümüş ve
ve hemen onun üzerine bir çinko parmağı epeyce acılan şoklar bir sonrakine yalnızca çinko
daha ... böyle devam edip .. alıyorum." Sonra bir çizgi ya da batırılmak koşuluyla, herhangi bir
devrilmeyecek kadar yüksek bir daire şeklinde dizilmiş, tuzlu su metalin teliyle birbirine
bağlanabilir ya da lehimlenebilir.
Bunun daha hantal olmasına
rağmen, bazı bakımlardan katı
pilden daha kullanışlı olduğunu
açıklar.
Volta, zincirin bir ucundaki
kaseye elini sokup, diğer uca bağlı
bir teli alnına, göz kapağına ya da
burnun ucuna değdirince
hissedilen tatsız duyumları
ayrıntısıyla tarif eder: "Birkaç
saniye bir şey hissetmem; ama
sonra. telin ucuna değen kısımda
başka bir duyum başlar; bu, temas
noktasıyla sınırlı, keskin bir acıdır
(şoksuz). bir titremedir, yalnızca
devam etmekle kalmaz, o derece
artar ki, kısa sürede dayanılmaz
hale gelir ve devre kesilinceye
kadar durmaz."
Mektubunun Banks'a ulaşmış
olması , Napoleon savaşları devam
ettiği için çok şaşırtıcıdır; ama
Banks haberi ilgili herkese hemen
yaydı. Birkaç hafta geçmeden
Britanya'nın her tarafında insanlar
elektrik bataryaları yapıyor ve
elektrik akımının özelliklerini
araştırıyordu . 1800'den önce bilim
insanları, zor ve memnuniyet verici
olmayan statik elektrikle çalışmak
zorunda kalmışlardı. Volta'nın
buluşu, bir dizi maddenin -sıvılar,
''
kullanmış, bazılarının diğerlerinden
daha iyi iş gördüğünü bulmuştu.
Gümüş ile çinko ve bakır ile kalay
Deneyin dili, herhangi bir akıl
kusursuz bir bileşim oluşturuyordu,
yürütmeden daha yetkindir:
ama gümüşle gümüşü ya da kalayla
Olgular, muhakememizi kalayı denediğ inde, elektrik elde
[mantıksal savımızı] yok
edemiyordu; metaller farklı
edebilir -tersi değil. olmalıydı. Metallerin, her biri bir
Alessandro Volta alttakiyle temas edince pozitif
olacak şekilde dizi halinde
''
düzen lenebileceğ ini göst erdi. Bu Alessandro Volta
elektrokimyasal dizi, o zamandan
beri kimyacılar için paha biçilmez Kuzey İtalya'da, Como'da
olmuştur.
1745'te doğan Alessandro
Guiseppe Antonio Anastasio
Volta, aristokrat ve dindar bir
katılar,gazlar- yüklü bir elektrik Kim haklıydı?
ailede büyüdü; rahip olması
akımına nasıl tepki vereceğini Volta'nın sırf Galvani'nin bekleniyordu. Ama o statik
anlamalarına olanak verdi. hipotezinden kuşku duyduğu için elektrikle ilgilendi ve 1775'te
Volta' nın buluşuyla ilgi farklı metallerin dokunuşunu "elektrofor" dediği gelişmiş
çalışanlar arasında, William araştırmaya başlaması, bu öykünün bir elektrik üretme aygıtı
Nicholson, Anthony Carlisle ve ironik bir yanıdır. Ama Galvani yaptı. 1776'da Maggiore
William Cruickshank vardı; bunlar tamamen haksız değildi - Gölü'nde atmosferdeki metanı
Mayıs 1800'de "otuz altı yarım kron sinirlerimiz vücuda elektriksel keşfetti ve kapalı cam bir
ve buna denk çinko ve kartondan" sinyaller gönderek çalışır; Volta'nın kabın içinde bir elektrik
oluşan kendi pillerini yaptılar ve teorisi de tamamen doğru değ ildi. kıvılcımıyla tutuşturma
akımı platin tellerden suyla dolu bir Elektriğin iki farklı metalin yalnızca yöntemiyle metanın yanmasını
tüpe geçirdiler. Ortaya çıkan gaz araştırdı.
birbirine değmesinden
kabarcıkları, iki parça hidrojen ve kaynaklandığına inandı; oysa daha
1779'da Volta, Pavia
bir parça oksijen olarak sapta nd ı. sora Humphry Davy, hiçbir şeyin Üniversitesinde fizik profe sörü
Henry Cavendish suyun olarak atandı ve bu görevini 40
yoktan var olmadığın ı gösterdi.
yıl sürdürdü. Ömrünün sonuna
formülünün H,O olduğunu Elektrik üretilirken, başka bir şey doğru uzaktan kumandalı
göstermişti ; ama su ilk ke~ tüketilmelidir. Davy bir kimyasal tabancaya öncülük etti;
elementlerine ayrıldı. tepkime gerçekleştiğini öne sürdü bununla bir elektrik akımı
Volta'nın pili, işitme ve bu, onun elektrikle ilgili başka Como'da Milano'ya 50 km yol
cihazlarından kamyonlara ve önemli keşifler yapmasına yol açtı. • alarak bir tabancayı
uçaklara kadar her şeyde kullanılan ateşliyordu . Bu, iletişim için
bütün modern pillerin atasıydı. elektriği kullanan telgrafın
Gündelik aygıtlarımızın birçoğu pil habercisiydi. Elektrik gerilimi
olmadan ça lışmaz. birimi volt, adını ondan alır.
BiR
BA LANGI
İZİ YOK, BİR
İHTİMALİ YOK
JAMES HUTTON (1726-1797)
.........,
98 JAMES HUTTON
• nsan kültürleri binlerce yıl
KISACA
BİLİM DAL! 1 Yer'in yaşına kafa yordu
Modern bilimden önce tahmini
''
Jeoloji hesaplar kanıtlara değil inançlara
dayanmaktaydı. Ancak 17. yüzyılda
ÖNCE Yer' in jeolojisine ilişkin artan bilgi, Dünyanın yaratılışından bu
10. yüzyıl El-Birüni fosil kanıt gezegenin yaşını belirleme yana geçen yıllar. toplam 5698
ları kullanarak karanın bir za- araçlarını sağlad ı. yılı bulur.
manlar denizin altında olması Theophilus of Antioch
gerektığini savunur. Kitabı Mukaddes
''
1687 Isaac Newton Yer'in yaşı tahminleri
nın bilimsel olarak hesaplanabi-
Musevi-Hıristiyan dünyada Yer'in
lir olduğunu savunur. yaşıylailgili düşünceler Eski
Ahit'teki tasvirlere dayanmaktaydı.
1779 Comte de Buffon'un de- Ama bu metinler yalnızca ana
neyleri, Yer'in yaşını 74.832 yıl hatlarıyla yaratılış hik~yesini Bilimsel bir yaklaşım
olarak gö$terir. sundukları için, özellikle Adem ile MS 10. yüzyılda İran'da bilginler,
Havva'nın ortaya çıkışını izleyen Yer'in yaşı sorununu daha ampirik
SONRA
karmaşık soy kronolojileri ele almaya başladılar. Deneysel
1860 John Phi!lips, Yer' in yaşı
konusunda, çok fazla yoruma tabi bilimin bir öncüsü olan
nın 96 milyon yıl olduğunu he-
tutuldular. El-Birüni'nin akıl yürütmesine göre, 1
saplar.
Bu Kitabı Mukaddes kuru karada deniz fosilleri
1862 Lord Kelvin Yer' in soğu hesaplarının en ünlüsü, bütün bulunuyorsa, kara bir zamanlar
masının 20-400 milyon yıl aldı İrlanda'nın Protestan Başpiskoposu denizin altında olmuş olmalı. Yer,
ğını hesaplar, daha sonra 20-40 James Ussher'ın hesabıdır. 1654'te uzun zamandır evriliyor olmalıydı.
milyonda karar kılar. Ussher, Yer'in yaratılış tarihini MÖ İranlı başka bir bilgin, İbn Sina,
23 Ekim 4004 Pazar gününden kaya tabakalarının üst üste
1905 Ernest Rutherford radyo- önceki gece olarak saptar. Bu tarih, bindiğini öne sürdü.
aktiviteyi kullanarak bir minera- birçok Kitabı Mukaddes'te Eski 1687'de lsaac Newton soruna
li tarihler. Ahit kronolojisinin bir parçası olarak bilimsel bir yaklaşım önerdi. Yer
1953 Clair Patterson Yer' in yaşı yer alınca, Hıristiyan kültürde fiilen erimiş demirden oluştuysa, o kadar
nı4,55 milyar yıl olarak saptar. kutsallaştı. büyük bir cismin soğumasının
yaklaşık 50.000 yıl aldığını
savundu. Bu rakamı, "akkor halde
açık havaya bırak ı lan 2,5 cm
çapında demir bir küre" için ölçülen
soğuma zamanını ölçeklendirilerek 1
Yine de bu süreç kara elde etti. Newton, Yer'in oluşumuna
Arazi sürekli çıplaklaşır ve yüzeyin kaybolmasına ilişkin önceki anlayışlara bilimsel
döküntüler denizde birikir. yol açmaz .. bir meydan okumanın kapısını
açmıştı.
Newton'ı izleyen Georges-Louis
Leclerc, Comte de Buffon, akkor
halinde büyük bir demir topla
ı deneyler yaptı ve Yer erimiş
... çünkü aynı sonsuz demirden oluştuysa, soğumasının
süreçlerle önceki kıtalardan 74.832 yıl alacağını gösterdi.
gelen malzemeden yeni Buffon, şahsen Yer'in çok daha
kıtalar oluşur. yaşlı olması gerektiğini düşündü;
çünkü deniz fosillerinin
kalıntılarından tebeşir dağların
GENİŞLEYEN UFUKLAR 99
Ayrıca bkz. Isaac Newton 62- 69 • Louis Agassiz 128-29 • Charles Dmwin 142- 49 • Marie Curie 190- 95 •
Ernest Ruthcrford 206-13
oluşması için çok uzun zaman kalıntılarından yeni bir dünya jeolojik döngü olarak biliniyor. Bu
dilimlerine ihtiyaç vardı. Ama bu yeniden şekillenmekte ve yeniden kanıttan yola çıkan Hutton, bütün
düşüncesini kanıtsız yayınlamak dolaşıma girmekteydi. kıtaların, aynı süreçlerle önceki
istemedi. Hutton, Yer-makine teorisini kıtalardan kalan malzemeden
destekleyici kanıtları bulmadan oluştuğunu ve bu süreçlerin bugün
Kayaçlann sırrı formüle etti; ama 1787'de aradığı hala işlediğini ilan etti. "Bu yüzden,
İskoçya'da, İskoç Aydınlanmasının "uyumsuzlukları" -tortul kayaçların şimdiki bu araştırmanın sonucu
önde gelen doğa filozoflarından biri sürekliliğinde kopukluklar- buldu. şudur : Bir başlangıç izi -bir son
olan James Hutton, Yer'in yaşı Karaların çoğunun bir zamanlar ihtimali- görmüyoruz" diye yazdı.
sorununa tamamen farklı bir deniz yatağı olduğunu; deniz Hutton'un "derin zaman"la ilgili
yaklaşım benimsiyordu. Hutton tabanında t ortu tabakaları düşüncelerinin popülerleşmesin in
jeolojik alan çalışmasının bir oluştuğunu ve sıkıştığını gördü. nedeni, Hutton'un gözlemlerini
öncüsüydü ve 1785'te Edinburgh Birçok yerde bu tabakalar yukarı resimli bir kitapta yayımlayan İskoç
Kraliyet Derneğine savlarını doğru itilm işti, bu yüzden deniz bilim insanı John Pleyfair ve
kanıtlamak için alan çalışması seviyesinin üstündeydiler; çoğ u Hutton 'un düşüncelerini
kanıtlarını kullandı. kez çarpıktılar, bu yüzden yatay üniformitaryanizm denilen bir
Hutton arazinin çıplaklaşma ve değildiler. Daha yaşlı katmanların s isteme çeviren İngiliz jeolog
döküntülerinin denizde birikme kesik üst sınırlarından kayaç Charles Lyell'di. Bu sisteme göre,
süreçlerinin görünür malzemenin, üstteki daha genç doğa yasaları hep aynıydı ve bu
sürekliliğinden etkilendi. Yine de kayaçların tabanıyla birleştiğini nedenle, geçmişin ipuçları şimdiki
bütün bu süreçler, beklenebi l eceği fark etti. zamanda yatar. Ne var ki,
gibi, karasal yüzeyin kaybına yol Bu tür uyumsuzluklar Yer
açmadı. Olasılıkla, arkadaşı James tarihinin birçok dönemi olduğunu
1770'te Hutton İskoçya'da,
Watt'ın yaptığı ünlü buhar göstermekteydi; bu sürede erozyon, Edinburgh'da Salisbury Kayalıklarına
motorunu düşünen Hutton, Yer' i, taşınma ve kayaç döküntüsünün yukarıdan bakan bir ev yaptırdı .
"bütün parçaları hareket eden birikme ardışıklığı tekrarlanmış ve Kayalıkların arasında, tortul kayaçların
maddi bir makine" olarak gördü; volkanik etkinlik kayaç tabakalarını içine geçmiş volkanik malzeme
sürekli eski dünyanın hareket ettirmişti. Bugün bu, kanıtlarını buldu.
100 JAMES HUTTON
Hutton'un gezegenin eskiliğiyle gelmesinin 98 milyon yıl aldığını
ilgili içgörüleri jeologlara doğru gibi hesapladı; daha sonra bunu 40
geldiği halde, gezegenin tam olarak milyon yıla indirdi.
''
kaç yaşında olduğunu belirlemenin
doyurucu bir yöntemi hala yoktu. Radyoaktif bir saat
Zihin, zaman uçurumunun Kelvin o kadar itibarlıydı ki, ölçümü
Deneysel bir yaklaşım derinliklerine bakmakla, pek çok bilim insanı tarafından
18. yüzyılın sonundan itibaren sersemleşir gibi görünüyordu. kabul edildi. Ama jeologlar 40
bilim insanları, Yer kabuğunun John Playfair milyon yılın, gözlemlenen jeolojik
ardışık tortul katmanlardan süreçler, biriken çökeller ve tarih
''
oluştuğunu kabul etmekteydi. Bu için yeterince uzun olmadığını
katmanların jeolojik haritalarının hissettiler. Ama Kelvin'e karşı
çıkarılması, çok kalın olduklarını ve koyacak bilimsel bir yöntemleri
birçoğunun, b.irikme ortamlarında yoktu.
yaşamış organizmaların fosil 1890'1arda Yer'in bazı
kalıntılarını içerdiğini açığa 1858'de Charles Darwin, Güney minerallerinde ve kayaçlarında
çıkardı. 1850'lere gelindiğinde, İngiltere'de Weald'ın Tersiyer ve doğal olarak oluşan radyoaktif
jeolojik katman sütunu (stratigrafik J<Çretase dönemi kayaçlarını elementlerin keşfi, Kelvin ile
sütun olarak de bilinir), sekiz tane erozyonun kesmesinin 300 milyon jeologlar arasındaki kilitlenmeyi
adlandırılmış katman ve fosil yıl aldığını hesaplayınca, çözecek anahtarı sağladı; çünkü
sistemine az çok bölünmüştü; bu tartışmaya biraz hesapsız bir dalış atomların bozunma hızı güvenilir
sistemlerin her biri, bir jeolojik yaptı. 1860'ta Oxford bir zaman ölçerdir. 1903'te Ernest
zaman dilimini temsil e tmekteydi. Üniversitesinde jeolog olan John Rutherford radyoaktif bozunum
Jeologlar, 25-112 km kalınlığında Phillips, Yer'in yaklaşık 96 milyon hızını kestirdi ve radyoaktivitenin,
olduğu hesaplanan katmanların yaşında olduğunu hesapladı. onu içeren mineralleri ve kayaçları
toplam kalınlığından etkilendiler. Ama 1862'de, önde gelen lskoç tarihlemek için bir "saat" olarak
Bu tür katmanları oluşturan kayaç fizikçi William Thomson (Lord kullanılabileceğini öne sürdü.
malzemenin aşınma ve birikme Kelvin), bu tür jeolojik 1905'te Rutherford
süreçlerinin çok yavaş olduğunu hesaplamalara bilimsel değil diye Connecticut'ta, Glastonbury'de bir
100 yılda birkaç santimetre olduğu burun kıvırdı. Kelvin katı bir mineralin ilk radyometrik oluşum
hesaplandı- gözlemlemişlerdi. ampiristti ve Güneş'in yaşıyla tarihlerini elde etti: 497-500 milyon
sınırlı olduğunu düşündüğü Yer'in yıl. Bunların minimum tarihler
doğru yaşını belirlemek için fiziği olduğu uyarısında bulundu. 1907'de
kullanabileceğini öne sürdü. Yer'in Amerikalı radyokimyacı Bertram
kayaçlarına, erime noktalarına ve Boltwood, Rutherford'un tekniğini
iletkenliklerine ilişkin bilgi, geliştirip, bilinen bir jeolojik
Buffon'un zamanından bu yana bağlamı olan kayaçlarda
epeyce gelişmişti. Kelvin Yer'in minerallerin ilk radyometrik
başlangıç sıcaklığını 3900°C olarak tarihlerini çıkardı. Bunların
aldı ve yüzeyden aşağı doğru arasında, Sri Lanka'dan 2,2 milyar
gittikçe sıcaklığın arttığına -her 15 yaşında bir kayaç da vardı. 1946'ya
metrede yaklaşık 0,5°C- ilişkin gelindiğinde İngiliz jeolog Arthur
gözlemi kullandı, Buradan Kelvin, Holmes, Grönland'da kurşun içeren
Yer'in soğuyup şimdiki durumuna kayaçlarda izotop ölçümleri yapmış
ve 3,015 milyar yıllık bir yaş elde
etmişti. Bu, Yer'in ilk güvenilir
Lord Kelvin 1897'de, ıadyoaklivilenin
minimum yaşlarından biriydi.
keşfedildiği yıl, dünyanın 40 milyon
yaşında olduğunu ilan elli. Yer Sonra Holmes, kurşunun türediği
kabuğundaki radyoaktif bozunmanın
uranyumun yaşını hesaplamaya
soğuma hızını büyük ölçüde yavaşlatan geçti ve 4,46 milyar yıllık bir tarih
ısı verdiğini bilmiyordu. elde etti; ama bunun, Yer'in
Açısal
uyumsuzluk ---+---.,~
1726'da Edinburgh'ta
saygın bir tüccarın oğlu olarak
doğan James Hutton,
Edinburgh Üniversitesinde
insan bilimleri okudu. Kimya
Daha eski, yan ve ardından tıbba merak sardı;
yatmış kayaç ama doktorluk yapmadı. Onun
katmanları "---ı:::::~~----..J!:ıilili!!~!iJ~~]ıı yerine, İngiltere'de East
Anglia'da kullanılan yeni
tarım tekniklerini inceledi;
oluştuğu gaz bulutunun yaşı olması çıkarılan toprağı ve kayaçlar,
gerektiğini düşündü. jeolojiye ilgi duymasına yol
Nihayet 1953'te Amerikalı açtı. Bu onu, İngiltere'de ve
jeokimyacı Clair Patterson Yer'in İskoçya'da alan deneyleri
oluşumu için, ilk genel kabul gören yapmaya götürdü.
4,55 milyar yıllık radyometrik yaşı 1768'de Edinburgh'a dönen
elde etti. Yer'in başlangıcından Hutton, mühendis James Watt
kalan bilinen bir mineral ya da ve ahlak felsefecisi Adam
Smith'in de aralarında
kayaç yoktur; ama birçok bulunduğu İskoç
göktaşının, Güneş Sistemindeki
Aydınlanmasının önemli
benzer olaylardan kaynaklandığı şahsiyetleriyle tanıştı.Sonraki
düşünülür. Patterson, Canyon 20 yıl boyunca Hutton, Yer'in
Diablo göktaşındaki kurşunlu yaşına ilişkin ünlü teorisini
minerallerin radyometrik tarihini geliştirdi ve arkadaşlarıyla
''
4,51 milyar yıl olarak hesapladı. tartıştıktan sonra 1788'de
Yer'in kabuğundaki granit ve bazalt uzun bir özet ve 1795'te çok
kor kayaçların 4,56 milyar yıllık daha uzun bir kitap olarak
radyometrik yaşıyla karş ılaştırarak. Yerküremizin geçmiş tarihi, yayımladı. 1797'de öldü.
''
de yapmıştı. Bugün bilim
insanlarının kabul ettiği rakam
budur. •
102
""
DAGLARIN
ÇEKİCİLiGi
NEVIL MASKELYNE (1732-1811)
KISACA
BİLİM DALI
Yer bilimi ve fizik
ÖNCE
1687 lsaac Newton Yer'in
yoğunluğu ölçmek için
deneyler önerdiği Principia'yı
yayımlar.
''
için bu deney yer'i olarak seçildi.
''
doğru olmadığını anladı - Yer'in
yoğunluğu, olasılıkla metalik bir
seçmeye gönderdi. Maskelyne çekirdeğe sahip olduğu için, yüzey
İskoçya'da Schiehallion'u seçti ve yoğunluğundan fazlaydı. Fiilen
dağın her iki tarafından neredeyse gözlemlenen açı kullanılıp, Yer'in
dört ay gözlem yaparak geçirdi. genel yoğunluğunun Schiehallion 5,515 kg/m3 'le karşılaştırıldığında,
kayaçlarının yaklaşık iki katı Yer'in yoğunluğunu yüzde 20'den
Kayaçlann yoğunluğu olduğu çıkarıldı. az bir hatayla hesaplamış ve süreç
Çekülün yıldızlara göre yönelimi, Bu sonuç, İngiliz astronom içinde Newton'ın kütleçekim
yükseklik farkından ötürü, herhangi Edmond Halley'in savunduğu ve yasasını kanıtlamıştı. •
bir kütleçekim etkisi olmasa bile, Yer' in içinin boş olduğunu söyleyen
iki istasyonda farklı olmalıydı. Ne teoriyi çürüttü. Yer'in hacminden
var ki, bu hesaba katıldığında bile, ve ortalama yoğunluğundan
hill§. 11,6 saniyelik bir yay farkı kütlesini çıkarmaya da olanak
(0,003 derecenin biraz üstünde) verdi. Maskelyne'in Yer'in genel
vardı. Maskelyne dağın şeklinin bir yoğunluğu için bulduğu değer 4500
etüdünü ve kayaçlarının yoğunluk kg/m3 'tü. Bugün kabul edilen değer
Nevil Maskelyne 1732'de Londra'da doğan Nevi! sorununu - o zamanın önemli bir
Maskelyne okulda astronomiye sorunu- çözmeye de çok zaman
merak saldı. Cambridge harcadı. Yöntemi, ay ile verili bir
Üniversitesinden mezun olup rahip yıldız arasındaki mes afeyi
atandıktan sonra, 1758'de Kraliyet dikkatli bir biçimde ölçmeyi ve
Derneği üyesi oldu ve 1765'ten yayımlanmış cetvellere
ölünceye kadar Kraliyet başvurmayı kapsamaktaydı.
Astronomu oldu.
1761'de Kraliyet Derneği, Önemli e serleri
Maskelyne'ı Atlantik adası St.
Helena'ya Venüs geçişini 1764 Astronomical Observations
gözlemlemeye gönderdi. Gezegen Made at the Island of St Helena
Güneş eğrisinden geçerken alınan 1775 An Account of
ölçümler, astronomların Yer ile Observations Made on
Güneş arasındaki mesafeyi the Mountain Schehallien
hesaplamalarına olanak verdi. tor Finding its Attraction
Denizdeyken boylam ölçme
104
ÇİÇE~~~RİN VA~ISINDA
VE DOLLENMESINDE
DOGANIN GİZEMİ
CHRISTIAN SPRENGEL (1750-1816)
BİLİM DALI
Biyoloji
1 botanikçi Carı Linnaeus, çiçek
bölümlerinin hayvarılardaki
üreme organlarına paralel olduğunu
organların farklı zamanlarda
olgunlaşıp , kendi kendini döllemeyi
önlediğ ini de gözlemledi.
anladı. Kırk yıl sonra Cahristian Sprenger'in 1793'te yayımla nan
ÖNCE Sprengel adlı Alman bir botanikçi, çalışması, sağken yeterince takdir
1694 Alman botanikçi Rudolph çiçekli bitkilerin tozlaşmasında ve edilmedi. Ama Charles Darwin
Camerarius, bir bitkinin ü reme dolayısıyla döllenmesinde boceklerin çiçekli bitkiler ile onları tozlaştıran
kısım larının çiçeklerde nasıl büyük bır rol oynadığını ortaya ve çapraz döllenmelerini sağlayan
olduğunu gösterir. çıkardı. böceklerin birlikte evrimi -karşılıklı
çıkar için- üzerine incelemesinde
1753 Cari Linnaeus, çiçek Karşılıklı çıkar Sprenger'in çalı şmasın ı sıçrama
yapısına göre bir sınıflandırma
1787 yazında Sprengel, çiçekleri tahtası olarak kullanınca, sonunda
kuran Species Plantarum'u ziyaret edip içindeki nektarla hak ettiği itibara kavuştu. •
yayımlar. beslenen böcekleri fark etti.
1760'lar Alman botanikçi Josef Taçyaprak renginin ve şeklinin
nektarın "reklamını" yapıp
Gottlieb Kölreuter, bir çiçeği
yapmadığını merak etmeye başladı
döllemek için polen
ve böceklerin çiçeklere cezp
taneciklerine ihtiyaç olduğunu edildiği sonucuna vardı ; bu şeklide
kanıtlar.
bir çiçeğin erkek organından t ozlar
SONRA böceğe yapışıyor ve başka bir
''
Kimya elementler nasıl birleşirse birleşsin,
bir bileşikte her elementin oranının
ÖNCE her zaman aynı olduğunu gösterir.
MÖ y.400 Yunan düşünür Bu teori, elementlerle ilgili bu
Demokritos, dünyanın dönemde ortaya çıkıp modern Demir, diğer birçok metal gibi,
nihayetinde bölünmez küçük kimyanın temelini oluşturan temel her doğru bileşimi yöneten
parçacıklardan -atoınlar düşüncelerden biriydi. doğa yasasına tabidir; yani iki
oluştuğunu öne sürer. Proust keşfini yaparken, Fransız sabit oksijen oranıyla birleşir.
kimyacılığında Antoine Lavoisier'in Joseph Proust
1759 İngiliz kimyacı Robert öncülük ettiği , ağırlıkların,
Dossie, "doygunluk oranı" oranların ve yüzdelerin dikkatli
dediği doğru oranda oldukları ölçülmesini savunan bir eğilime
''
zaman maddelerin birleştiğini uygun davranıyordu . Proust, metal
savunur. oksitlerinde metallerin oksijenle
birleşme yüzdelerini inceledi. Metal
1787 Antoine Lavoisier ve
oksitler oluştuğunda, metal ve
Calude Louis Berthollet,
oksijen oranının sabit olduğu
kimyasal bileşikleri modern sonucuna vardı. Aynı metal farklı benzersiz atomlarından oluştuğunu
adlandırma sistemini tasarlar.
bir oranda oksijenle bi rleştiğinde, söyleyen teori- uygun olduğunu
SONRA farklı özelliklere sahip farklı bir anladı. Bir bileşik her zaman aynı
LymeRegis
kayalıklarındaMary Michi!el Faraday
Astronom William Anning bilinen ilk elektrik motorunun Christian Doppler çift
Herschel kızılötesi ihtiyozor iskeletini arkasındaki ilkeyi yıldızların neden
ışınımı keşfeder. bulur. keşfeder renkli olduğunu açıklar.
i
1800
i
1811
i
1821
i
1842
1803 1820 1837 1845
l
John Dalton, atom ağırlığı
düşüncesini sunar. bir
1
Ha ns Christian 0rsted,
akım devresi
l
Louis Agassiz buz
çağını tasvir eder.
l
Alman kaşif Alexander
von Humboldt, ekoloji
açıldığında yakındaki bir düşüncesini sunar.
pusula ibresinin
titre ştiğini keşfeder
799'da elektrik bataryasının astronom William Herschel bir spektrumu olan bir dalga olduğu
August Kekule
benzen
Charles Darwin, Türlerin molekülünün Dimitri Mendeleyev,
Kökcni'nde evrim kimyasal yapısını elementlerin periyodik Wilhelm Röntgen
t eorisini açıklar. açıklar. tablos unu hazırlar. X-ış ınlarını keşfeder.
i
1859 1865
i 1869
1 i
1895
1859 1866 1873 1898
l
Louis PasLeur yaşamın Gıegoı
ı
M ende! beze lye
J
James Cleık Maxwell,
l
Marie Curie
kendiliğinden genetiği üzerine elektromanyetizma radyoa ktif
oluşumunu çürütür. çalışmasın ı yayımlar. yasalarını yayımlar. polonyumu yalıtır.
bir bileşiğe dönüştürdü ve canlı Anning, kayalıklardan kazıp 1850'lerde İngiliz doğa bilimciler
kimyasının ayrı kurallara göre çıkardığı soyu tükenmiş Alfred Russel Wallace ve Charles
çalış tığı düşüncesini çürüttü. yaratı kların bir dizi fosilini Darwin'in aklına, doğal seçilimle
Paris'te Louis Pasteur, yaşamın belgeledi. Hemen ardından Richard evrim düşüncesi geldi. T. H. Huxley
kendiliğinden yaratılmadığını Owen, bir zamanlar gezegende kuşların dinozorlardan evrilmiş
gösterdi. Yeni düşüncelerin esin dolaşan "korkunç kertenkeleleri" olabileceğini gösterdi ve evrimi
kaynağı çeşıthydı. Benzen tarif etmek için "dinozor" destekleyen kanıtlar arttı. Bu arada,
molekülünün yapısı, Alman sözcüğünü uydurdu. İsviçreli jeolog Gregor Mende! adlı Almanca
kimyacı August Kekule'nin Louis Agassiz, Yer'in büyük konuşan Silezya'lı papaz binlerce
yatmaya giderken aklına geldi; Rus bölümünün bir zamanlar buzla bezelye bitkisini inceleyerek
kimyacı Dimitri Me ndeleyev kaplı olduğunu öne sürüp, Yer'in genetiğin temel yasalarını ortaya
elementlerin periyodik tablosu tarihi boyunca çok farklı koşullar çıkardı. Mendel'in çalışması birkaç
sorununu halletmek için bir deste yaşadığı düşüncesini daha da on yıl ihmal edilecekti, ama
oyun kAğıdı kullandı . Marie geliştirdi . Alexander vorı Humboldt yeniden keşfedilmesi doğal
(Sklodowska) Curie polonyumu ve disiplinlerarası içgörü!erden seçilimin genetik mekanizmasın ı
radyumu yal ıtıp, hem kimya hem yararlanıp, doğadaki bağlantıları sağlayacaktı.
fizik alanında Nobel ödülü kazan ilk açığa çıkardı ve ekoloji 1900'de İngiliz fizikçi Lord
kişi oldu. incelemelerini başlattı. Fransa' da Kelvin'in şöyle dediği iddia edilir:
Jean-Baptiste Lamarck bir evrim "Artık fizikte keşfedilecek yeni bir
Geçmişin ipuçlan teorisinin ana hatlarını çizdi; şey yoktur. Geriye kalan tek şey,
Yüzyıl, yaşam anlay ı şındabir yanılgıya düşerek , edinilmiş giderek daha kesin ölçümdür." Eli
devrimden başka bir şey görmedi. özelliklerin aktarılmasının evrimin kulağında olan sarsıntıları tahmin
lngiltere'nin güney kıyısında Mary itici gücü oluğuna inandı. Sonra etmiş olamaz. •
110
••
DENEYLER GUNEŞ
PARLARKEN
KOLAYLIKLA . .
TEKRARLANABiLiR
THOMAS YOUNG 1773-1829
9. dönümünde ışığın
yüzyılın
KISACA
BİLİM DALI
Fizik
Eğer ışık düz çizgi halinde
yol alan parçacıklardan
1 doğası sorunuyla ilgili bilim-
sel görüş bölünmüştü. lsaac
Ncwton bir ışık demetinin say ısız,
oluşuyorsa, basit bir deneyle minik, hızlı hareket eden "tanecik-
kanıtlanabilir. lerden" (parçacık) oluştuğunu
ÖNCE
1678 Christian Huygens, savunmuştu. Işı k mermiye benzer
ışığın dalga olarak yol aldığını bu taneciklerden oluşursa, diyordu,
ilk kez önerir. Treatise on ışığın düz çizgiler halinde yol alma-
Çiftyank deneyi
Young bir oyun kağıdında iki yarık
açtı ve Üzerlerine bir ışık demeti
çevirdi. Işık, yarıkların arkasına
yerleştirilen kağıt perdede, Young'ı
dalga olduklarına inandıran bir
örüntü yarattı. Newton'ın dediği
''
Bilimsel araştırmalar, insanın
kendisinden öncekilere ve
çağdaşlarına karşı yürüttüğü
bir tür savaştır.
Thomas Young Thomas Young
gibi ışık parçacık akışları olsaydı,
İngiltere'de Somerset'te
''
her yarığın tam ötesinde bir ışık
şeridi olmalıydı. Ama Young, hat- Ouaker ebeveynlerin
büyüttüğü 10 çocuğun en
ları belirsiz bir barkod gibi, almaşık
büyüğü olan Thomas Young'ın
parlak ve koyu bantlar gördü. Işık
parlak zekası onu bir çocuk
dalgalarının yarıkların ötesine
dahi yaptı ve "Genç Fenomen"
yayılınca etkileşim içine girdikle- Young'ın çiftyarık deneyi, ışığın
lakabı takıldı. 13 yaşında beş
rini öne sürdü. İki dalga aynı bir parçacık değil, bir dalga oldu- dilden metinleri
zamanda yukarı (tepe) ya da aşağı ğuna bilim insanların bir yüzyıl okuyabiliyordu - yeti şk in
(çukur) dalgalansa, iki kat büyük boyunca inandırdı. Sonra 1905'te olarak Mısır hiyegroliflerinin
bir dalga meydana getirirler (yapıcı Albert Einstein, ışığın sanki bir ilk modern çevirisini yaptı.
girişim) - parlak bantlar yaratarak. parçacık akışıymış gibi de hareket İskoçya'da tıp eğitim
Bir dalga yukarı doğru dalgalanır ettiğini gösterdi - bir parçacık ve bir aldıktan sonra 1799'da
ken diğeri aşağı doğru dalgala- dalga gibi davranabilir. Young'ın Londra'da hekimliğe başladı;
nırsa, birbirlerini silerler (yıkıcı deneyi o kadar basitti ki, 1961'de ama boş zamanlarında, bir
girişim) - koyu bantlar yaratarak. Alman fizikçi Claus Jönsson ato- müzikal akord teorisinden
Young ışığın farklı renklerinin farklı ma ltı parçacık elektronlarının ben- dilbilime kadar her konuda
araştırma yapan gerçek bir
girişim örüntüleri yarattığını da zer girişim ürettiğini, dolayısıyla
gösterdi. Bu, ışığın renginin dalga bilgindi. Ama en çok ışık
onların da dalga olması gerektiğini
üzerine çalışmalarıyla
boyuna bağlı olduğunu kanıtladı. göstermek için bu deneyi kullandı.•
ünlüdür. Işık girişimi ilkesini
kanıtlamanın yanı sıra, renkli
Burada ışık bir oyun görmeye ilişkin ilk modern
kagıdındakı iki yarıktan bilimsel teoriyi geliştirdi ve
geçip bir perdeye ulaşır. gördüğümüz renklerin, üç
Yarıktan geçen ışık temel rengin - mavi, kırmızı ve
dalgaları girişir. Tepelerin yeşil- değişik oranları
(sarı) çukurlarla (mavi) olduğunu savundu.
kesiştiği yerde yıkıcı
girişim vardır. Tepelerin
Önemli eserleri
tepelerle çukurları n
çukurlarla kesiştiği yerde,
yapıcı girişim vardır.
1804 Experiments and
Calculations Relative to
Physical Optics
1807 Course of Lectures on
Yapıcı girişim Natura! Philosophy and the
Perde Mechanical Arts
Işık yoğunluğu örüntüsü
112
NİHAİ PARÇACIKLARIN
GÖRELİ AGIRLIKLARINI
BELİRLEMEK
JOHN DALTON (1766-1844)
KISACA
Bu sabit oranlar her bir
BİLİM DALI Elementler birbirleriyle
birleşip sabit oranlı
elementin atomlarının
Kimya göreli ağırlığına bağlı
bileşikler oluşturur.
olmalıdır.
ÖNCE
MS y.400 Demokritos, dünya-
nın bölünmez parçacıklardan
oluştuğunu öne sürer.
''
elementin ağırlığıyla her atomun de Dalton'un teorisinin temel
ağırlığını çıkarabilirdi. Çok hızlı bir düşüncesinin her elementin
Cisimlerin nihai
biçimde o zaman bilinen her kendine özgür berzersiz-
parçacıklarının göreli
elementin atom ağırlığını ortaya büyüklükte atomları olduğu
ağırlığını araştırmak, bildiğim
çıkardı. · düşüncesi- doğru olduğu anlaşıldı.
kadarıyla tamamen yeni bir
konudur.
Dalton'a göre h idrojen en hafif
gazdı, bu nedenle onun atom
•
JohnDalton ağırlığını 1 olarak belfrledi. Suda
''
hidrojenle birleşen oksijenin
ağırlığından ötürü, oksijenin atom
ağırlığını 7 olarak belirledi. Ne var
ki, Dalton'un yönteminde bir kusur
vardı; çünkü aynı elementin
miktarda saf oksijenin aynı atomlarının birleşebileceğini fark
miktarda saf nitrojenden daha az su etmedi. Bir atom bileşiğinde -bir
buharı tuttuğunu gözlemledi ve molekülde- her elementten ya lnızca
bundan, oksijen atomlarının bir atom olduğunu varsaydı. Ama
nitrojen aLornlarından daha büyük Dalton'un çalışması bilim
ve daha ağır olduğu sonucunu insanlarını doğru yola sokmuştu ve
çıkardı. on yıl içinde İtalyan fizikçi Amedeo
Ağırlık önemlidir
Dalton farklı elementlerin Dalton'nun t ablosu farklı
elementlerin simgelerini ve atom
atomlarının ağırlıklarına göre ayırt
ağırlıklarını gösterir. Dalton, metoroloji
edilebileceğini anladı. İki ya da uzerınden , hava ve su parçacıklarının
daha fazla elementin atomlarının ya neden birbirine karışabildiğini kendine
da "nihai parçacıklarının" birleşip sorarak atom teorisine ulaştı.
ELEKTRİKLE
ÜRETİLEN KİMYASAL
ETKİLER
HUMPHRY DAVY (1778- 1829)
BİLİM DALI
Kimya
1 "volta pilı"ni -dünyanın ilk
pilini- icat etti ve çok
geçmeden birçok bilim insanı pille
c
deneyler yapmaya başladı.
ÖNCE lngiliz kimyacı Humphry Davy
1735 İsveçli kimyacı Georges pilin elektriğinin kimyasal bir
Brandt kobaltı keşfeder; bu tepkime tarafından üretildiğini
sonraki 100 yılda bulunacak anladı. Pilin iki farklı metali
bir tablo şeklinde düzenleyip, Birkaç hafta sonra sodyum metallerin ticari kullanımının da
ilk kez Davy'nin 1807'te hidroksiti (sudkostik) elektrolize oldukça değerli olduğu anlaşı ldı. •
saptatığı yumuşak alkali
Ayrıca bkz. Alessand ro Voltn 90-95 • Jöns Jakob Berzelius 119 •
metaller grubunu yaratır.
Hans Christian 0rsted 120 • Michael Faraday 121 • Dirnitri Mendeleyev 174-79
iLERLEME YÜZYILI 115
BİR ULUSUN
KAYAÇLARININ
V.~~JJ~!l,~!9~!!flRMAK
eç 18. yüzyılı n ortasında Alexandre Brongniart'ın ve
BİLİM DALI
Jeoloji
G Avrupa' nın Sanayi
Devrimine güç vermek
için yakıt ve cevher bulma ihtiyacı ,
Britanya'da William Smith'in
çalışmalarına kadar.
''
Tabaka dizilişinin ve içinde
Bakewell İngiltere'de ve
oluştukları jeolojik yapıların dikey
Galler' de kayaç tiplerinin ilk kesitlerini de çizdi.
jeognosik haritasını çıkarır. Doğa bilimci için düzenli Sonraki birkaç on yılda ilk ulusal
SONRA fosiller antikacının sikkeleri jeolojik araştırma merkezleri
1835 Ülkenin sistematik gibidir. kuruldu ve bu merkezler kendi
jeolojik haritasını çıkarmak William Smith ülkelerinin haritalarını yöntemli bir
için Geological Survey of Great biçimde çıkarmaya koyuldular. 19.
''
yüzyıl ın ikinci yarıs ında
Britain !Büyük Britanya Jeoloji
uluslararası anlaşmayla, benzer
Araştırmaları! kurulur.
çağlara ait tabakaların ulusal
1878 İlk Uluslararası Jeoloji sınırları aşan bağıntıları kuruldu. •
Kongresi Paris 'te toplanır. O
günden sonra her üç ila beş Ayrıca bkz. Nicolas Steno 55 • James Hutton 96- 101 • Mary Anning 116- 17 •
yılda bir kongreler toplandı. Louis Agassiz 128-29
116
1ıj:ı ı j'I j 1'j'tt1 ıı ı' 1 ı ' \ 1 ı 1\ i jr l \ \ ı ı ' ı''
1 ' •
KJSACA
Bugün a rtık var olmayan
BİLiMDALI Fosiller bitki ve hayvanların büyük hayvanların fosilleri
Paleontoloji korunmuş kalıntılarıdır.
bulundu.
ÖNCE
11. yüzyıl İranlı bilgin İbn
Sina kayaçların fosil oluşması
na yol açan taşlaşmış akışkan
dan oluşmuş olabileceğini öne
Geçmişte Yeryüzünde çok farklı hayvanlar yaşadı.
sürer.
1753 Carl Linnaeus kendi
biyolojik sınıflandırma sistemi-
ne fossileri dahil eder.
8. yüzyılın sonuna soruyu gündeme getirdi.
SONRA
1830 İngiliz ressam Henry De
la Beche "derin zaman"a ait bir
1 gelindiğinde fosillerin, bir
zamanlar yaşayan ve
etraflarındaki çökelti katılaşıp
Sınıflandırma sistemlerinde nereye
uygun düşüyorlardı ve soyları ne
zaman tükenmişti? Batı dünyasının
sehnenin ilk paleo-canlanrdır kayaçlaşınca taşlaşan Musevi-Hıristiyan kültüründe
malarından bırini yapar. organizmaların kalıntıları olduğu iyiliksever bir Tanrının , kendi
1854 Richard Owen ve genel olarak kabul edilmekteydi. yaratıklarından birinin yok
Hem fosiller hem canlı olmasına izin vereceği
Benjamin Waterhouse Haw-
kins soyu tükenmiş bitki ve organizmalar, İsveçli taksonomist düşünülüyordu.
kalıntıları ortaya çıkar. 1811' de da onu çok daha üretken fosil avcısı
Joseph Anning, 1,2 metre yaptı. 1824'te Lady Haıriet
uzunluğunda bir kafatası buldu; Sylvester'ın dediği gibi, Mary
tuhaf ölçüde uzun ve dişli bir Anning "bilime o kadar aşina ki,
gagası vardı. Kız kardeşi Mary bulduğu her kemiğin hangi kabi-
iskeletin geri kalan kısımlarını leye ait olduğunu anınında bilir."
buldu ve kalıntıları 23 pounda Birçok fosul türünde, özellikle
sattılar. Londra'da sergilenen bu korpolit -fosilleşmiş dışkı- konu-
kalıntı, soyu tükenmiş bir "uçurum sunda otorite haline geldi.
ucubesi"nin ilk eksiksiz iskeletiydi Eski Dorset'te Anning'in fosille-
ve epeyce ilgi çekti. Soyu tükenmiş rinin açığa çıkardığı yaşamın MaryAnning
bir deniz sürüngeni olarak resmi, şimdi soyları tükenmiş çok
tanımlandı ve "balık-kertenkele" çeşitli hayvanların yaşadığı tropik Kendi kendini yetiştiren fosil
anlamına gelen ihtiyozor adı verildi. kıyılardan birinin tasviriydi.
toplayıcı Mary Anning
yaşamıyla ilgili birçok
Anning ailesi daha sora daha 1854'te Anning'in fosilleri, heykeltı
biyografi ve roman yazıldı.
fazla ihtiyozorun yanı sıra, başka raş Benjamin Waterhouse Hawkins
Kıyı köyü Lyme Regis'te
bir deniz sürüngeni olan plesiyozo- ve paleontolog Richard Owen'ın yaşayan yoksul bir ailenin
run ilk eksiksiz örneğini, uçan bir Londra Crystal Palace için yaptığı doğan 10 çocuğundan hayatta
sürüngenin ilk İngiliz örneğini, yeni ilk gerçek boyutta ihtiyozor canlan- kalan iki çocuğundan biriydi.
fosil balıklar ve kabuklu deniz hay- dırmasına model oldu. "Dinozor" Aile, sayılan giderek artan
vanları buldu. Bulunan balıklar sözcüğünü Owen uydurdu; ama turistlere fosil satarak kıt
arasında mürekkep torbası korun- Jura dönemindeki yaşamın zengin- kanat geçiniyordu. Ama Mary
muş ve belemnit olarak bilinen liğini ilk kez Anning gösterdi. • en önemli fosili bulup sattı
kafadanbacaklılar da vardı. Ailenin, - 201-145 milyon yıl önce
1830'da Henry De la Beche, yaşamış Jura dönemi
özellikle Mary'nin fosil avlama yete- Anning'in fosil keşifierini temel alarak
neği vardı. Mary yoksul olmasına sürüngenlerin fosileri.
Dorset civanda Jura dönemi
rağmen okur-yazardı ve kendi ken- denizlerindeki yaşamı bu şekilde Cinsiyeti, aşağı toplumsal
dine jeoloji ve anatomi öğrendi; bu canlandırdı.
konumu ve dinsel
ortodoksluktan uzak oluşu
nedeniyle, yaşadığı dönemde
çalışmaları fazla resmi kabul
görmedi ve bir mektupta
şunları söyledi: "Dünya beni
nezaketsizce kullandı ,
korkarım beni herkesten
kuşkulanır duruma getirdi."
Bununla birlikte, jeoloji
çevrelerinde ve onun
uzmanlığından yararlanmak
isteyen bilim insanları
arasında tanındı. Sağlığı
bozulunca Anning'e, bilime
katkı larından ötürü yılık 25
poundluk küçük bir emekli
maaşı bağlandı. 47 yaşında
göğüs kanserinden öldü.
118
EDİNILMİS
ÖZELLİKL~RİN
KALITIMI
JEAN-BAPTISTE LAMARCK (1744-1829)
''
BİLİM DALI
Biyoloji içinde ev rildiğini söyleyen ilk büyük
teoriyi sundu. Teorisinin itici gücü,
ÖNCE bugün yaşayanlardan farklı yaratık Doğanın uzun zaman dilimleri
y. 1495 Leonardo da Vinci, fo- ların fosillerinin bulunmasıydı.
sillerin eski yaşamın kalıntıları
içinde yaptığını biz her gün
1796'da Fransız doğa bilimci
yapıp, bazı canlı bitki
olduğunu öne sürer. Geogres Cuvier, fosilleşmiş filinkine
benzeyen kemiklerin modem fillerin
türlerinin bulunduğu ortamı
1796 Georges Cuvier, fosil ke- aniden değiştiriyoruz.
miklerin soyu tükenmiş masto- kemiklerinden anatomik olarak bariz
ölçede farklı olduğunu, şimdi mamut Jean-Baptiste Lamarck
donlara ait olduğunu kanıtlar.
ve mastadon denilen soyu tükenmiş
1799 William Smith farklı dö-
''
yaratıklara ait olması gerektiğini
nemlere ait kayaç tabakaların göstermişti.
da fosil dizilişini gösterir. Cuvier geçmişin yok olmu ş
SONRA yaratıklarını felaket kurbanla rı ola-
1858 Charles Darwin, doğal se- rak açıkladı. Lamark bu düşünceye
çilimle evrim teorisini tanıtu. karşı çıktı ve yaşamın zaman Lamark özelliklerin bir yaratığın ya-
içinde tedricen ve sürekli "deği şadığı sürede edinildiğine ve aktarıldı
1942 "Modern sentez" yeni tür- şime" ya da evrime uğradığını, en ğına inanıyordu . Daha sora Darwin, ge-
lerin nasıl doğduğunu açıklama basit yaşam formlarından en kar- belikte mutasyorılar varlığını sürdürüp
çabasıyla Gregor Mendel'irı ge- maşık yaşam formlarına geliştiğini doğal seçi.limle aktarıldığı için deği
netiğirıi Darwin'in doğal seçili- savundu. Ona göre çevrede mey- şirrılerin gerçekleştiğini gösterdi ve "e-
ıniyle, paleontolojiyle ve ekolo- dana gelen bir değişım, bir organiz- d inilmiş özellikler" düşüncesiyle dalga
jiyle uzlaştırır. manın özelliklerinde bir değişimi geçildi. Ama son zamanlarda bilim in-
2005 Eva Jablonka ve Marion kamçılayabilirdi. Sonra bu değişim sanları, çevrenin - kimyasallar, ışık, ısı
Lomb, genetik olmayan, çevre- ler üremeyle aktarılabilirdi. Yararlı ve yiyecekler- gerıleri ve genlerin dışa
sel ve davrarıışsal değişimlerin olan özellikler daha fazla gelişir; vurumunu gerçekten değiştirebildiği
evrimi etkileyebildiğini iddia yararlı olmayanlar koybolabilirdi. ni öne sürmektedir. •
eder.
Aynca bkz. Williaırı Sınilh 115 • Mary Anning 116 17 • Charles Darwin 142- 49
• Gregor Mende! 166-71 • Thomas Hunt Morgan 224-25 • Michael Syvanen
318 19
iLERLEME YÜZYILI 119
''
bağlara ilişkin araştırmaları
ve diğer metal elementleri tetikledi. 1916'da elektriksel
keşfeder.
bağlanmanın "iyonik" bağlanma
Bir kanaatin alışkanlığı çoğu olarak gerçekleştiği ; yani atomların
SONRA
1857-58 August Kekule ve
kez doğruluğuna tamamen elektron kazanarak ya da
inanmamıza yol açar, karşı kaybederek birbirini karşılıklı
diğerleri valans - bir atomun
kanıtları kabul edemememize olarak çeken yüklü atomlar ya da
oluşturabildiği bağ sayısı
düşüncesini geliştirir.
neden olur. iyonlar haline geldikleri an laşıldı.
Jöns Jakob Berzelius Aslında bu, bir bileşikte atomları n
1916 ABD'li kimyacı Gilbert bağlanma yollarından yal nı zca
''
Lewis elektronların biriydi - biri de, elektronların
paylaşıldığı kovalcnt bağ atomlar arasıda paylaşıld ığı
düşüncesinin öne sürerken, "kovalent" bağdır. •
Alman fizikçi Walther Kossel
iyonik bağlar düşüncesini
önerir. Ayrıca bkz. lsaac Newton 62-69 • Alessandro Volta 90-95 • Joseph Proust 105
• Humphry Davy 114 • August Kekule 160- 65 • Linus Pauling 254- 59
120
ELEKTRİK ETKİSİ
İLETKEN TELLE
SiNiRLi DEGİLDİR
HANS CHRISTIAN SRSTED (1777-1851)
BİLİM DALI
Fizik
B nin temelinde yatan birliği
keşfetme arayışı, bilimin
kendisi kadar eskidir; ama ilk büyük
tırmaya koyuldu.
Tesadüfen keşif
atılım 1820'de, Dan imarkalı filozof Kopenhag Üniversitesinde ders
ÖNCE Hans Christian 0rsted manyetizma veren 0rsted, bir Volta pilindeki
1600 Williarn Gilbert elektrik ile elektrik arasında bir bağlantı (Alessandro Volta'nın 1800'de icat
ve manyetizma konusunda ilk bulunca geldi. Bu bağlantıyı onun ettiği batarya) elektrik akımının bir
bilimsel deneyleri aklına , 1801'de tanıştığı Alman teli ısıtıp akkor hale getirebildiğini
gerçekleştirir. kimyacı ve fizikçi Johann Wilhelm öğrecilerine göstermek istedi. Telin
1800 Alessandro Volta ilk Ritter getirmişti. Doğada birlik oldu- yakınında duran bir pusula ibresi-
ğunu söyleyen filozof Immanuel nin, elektrik akımının açı ldığı her
elektrik pilini yaratır.
Kant'ın düşüncesinden de etkilenen seferinde hareket ettiğini fark etti.
SONRA Bu, elektrik ile manyetizma arası
1820 Andre-Marie Ampere daki bağlantının ilk kanıtıydı. Daha
matematiksel bir elektromany- sonra yaptığı çalışmalar onu, elekt-
''
etizma teorisi geliştirir. rik akımının telin içinden akarken
etrafında dairesel bir manyetik alan
1821 Michael Faraday ilk
yarattığına inandırdı.
elektrik motorunu yaratarak Öyle anlaşılıyor ki, elektrik
elektromanyetik dönmeyi 0rsted'in keşfi, Avrupa'nın her
etkisi iletken telle sınırlı tarafındabilim i nsanlarını elektro-
pratik olarak gösterir. değildir; telin etrafında manyetizmayı araştırmaya teşvik
1831 Faraday ve ABD'li bilim oldukça geniş bir etki alanı etti. O yılın sonuna doğru Fransız
insanı Joseph Henry birbirin- vardır. fizikçi Andre-Marie Ampere bu
den bağımsız olarak elektrom- Hans Christian 0rsted yeni bulgu için matematiksel bir
anyetik indüksüyonu keşfeder. teori formüle etti ve 1821'de
''
1864 James Clerk Maxwell Michael Faraday, elektromanyetik
elektromanyetik dalgalan -ışık kuvvetin elektrik enerjisini meka-
dalgalan da dahil- tarif etmek nik enerjiye çevirebildiğini gös-
için bir denklem kümesi terdi.•
formüle eder.
Ayrıca bkz. William Gilbert 44 • Alessandro Volta 90 95 • Michael Faraday
121 •James C!erk Maxwell 180- 85
iLERLEME YÜZYILI 121
EFE~DİM, GÜN
GELiR BUNU
VERGİLENDİRİRSİNİZ
MICHAEL FARADAY (1791-1867)
BİLİM DALI
Fizik
l Faraday'ın hem elektrik
motorunun hem elektrik
jeneratörünün ilkelerini keşfetmesi,
modern dünyayı dönüştüren ve
ÖNCE elektrik ampülünden
1800 Alessandro Volta ilk telekomünikasyon araçlarına kadar
elektrik bataryasını icat eder. her şeyi getiren elektrik devriminin
yolunu açtı. Faraday'ın kendisi de
1820 Hans Christian 0rsted
yaptığı keşiflerin değerinin -
elek triğin manyetik bir alan
devlete sağlayabileceği vergi
ürettiğini keşfeder.
gelirinin- farkındaydı . Faraday' ın e le ktromanyetik
1820 Andre-Marie Ampere 1821'de Faraday, Ha ns Christian indüksiyonu gösteren aygıtında bir
matematiksel bir alektroman- 0rsted'in elektrik ile manyetizma elektrik akı m ı, büyük bobinin içine
yetizm teorisi formüle eder. arasındaki bağlantıyı keş finden
girip çıkan küçük manyetik bobinden
akarak bir elektrik akımını indükler.
haberdar olduk tan birkaç ay sonra,
SONRA
1830 Joseph Henry ilk güçlü bir mıknatısın bir elektrik telinin
elektronuknatısı yaratır.
etrafında ve bir elektrik telinin de Elektrik üretmek
bir mıknatısın etrafında nasıl On yıl sonra Faraday daha da
1845 Faraday ışık ile elektro- dolaştığını gösterdi. Elektrik teli önemli bir keşif yaptı - devinen bir
manyetizma arasındaki kenti etrafında dairesel bir manyetik alanın bir elektrik akımı
bağlantıyı gösterir. manyetik alan üretir; bu manyetik yaratabildiğini ya da
1878 Sigmund Schuckert'in alan da, mıknatıs üzerinde bir "indükleyebildiğin i." Bu keşif
tasarladığı ilk buharlı elektrik teğetsel kuvvet yaratıp dairesel bir ABD'li fizikçi Joseph Henry'inin de
santrali, Almanya' da Bavye- hareket üretir. Elektrik motorunun aşağı yukarı aynı zamanda
ra'daki Linderhof Sarayı için arkasındaki ilke budur. Akımın Faraday'dan bağımsız yaptığı- her
elektrik üretir. yönü ve dolayısıyla teldeki türlü elektrik üretmenin temelidir.
manyetik alanın yönü Elektromanyetik indüksiyon, dönen
1882 ABD'li mucit Thomas almaşıklaştırılarak bir dönme bir türbindeki kinetik enerjiyi
Edison, New York City'de, hareketi başlatılır. elektrik akımına çevirir. •
Manhattan'da elektrikle
aydınlatma içirı bir elektrik Ayrıca bkz. Alessandro Volta 90-95 • Hans Christian 0rsted 120 •
santrali kurar. James Clerk Maxwell 180-85
122
iSi EVRENDEKİ
HER
••
MADDEYE
NUFUZ EDER
JOSEPH FOURIER (1777-1831)
''
bir dalga tepesinden bir dalga
çukuruna hareket eder. Giderek
Matematik çok değişik daha fazla basit dalgayı birbirine
olguları karşılaştırır ve onları eklemek, başka herhangi bir dalga
birleştiren gizli benzerlikleri tipine yaklaşabilen ve giderek artan
keşfeder. bir karmaşıklık üretir. Bu sonsuz
Joseph Fourier serilere bugün Fourier seri !eri
denilmektedir. ·
''
Fourier düşüncesini 1807'de
yayımladı ; ama eleştirildi ve
Joseph Fourler Bir terzinin oğlu olan Joseph valisi yapıldı. Yol inşaatlarını ve
Fourier Fransa'da, Auxerre'de d renaj çalışmalarını dene tleme
doğdu . 10 yaşında yetim kalı nca idari göre vleri arasında , eski
yerel bir manastıra alındı ; daha Mısır'la ilgili çığır açıcı bir
sonra gittiği bir askeri okulda inceleme yay ımladı ve ısı
matematik yeteneğiyle kend ini araştırmalarına başladı. 1831'de
gösterdi. Fransa devrimin bir merdiven e ayağı takılıp
sancılarını yaşıyordu ve 1794 düştükten sonra öldü.
Teröründe, devrimci
arkadaşla rıyla arası açılınca kısa Önemli eserleri
bir süre hapis yattı .
Devrim'den sonra Fourier, 1807 On the Propagation of
1798'de Mısır seferinde Napoleon'a Heat in Solid Bodies
eşlik etti. Mısır valisi yapıldı ve 1822 The Analytic Theory
eski Mısır kalıntılarını incelemekle of Heat
görevle ndirildi. 1801'de Fransa'ya
dönen Fourier, Alpler'de !sere
124
ORGANİK OLMAYAN
MADDELERDEN
••
ORGANİK
MADDELER URETMEK
FRIEDRICH WOHLER (1800-1882)
BİLİM DALI
Kimya
1 Jakob Berzelius, canlılardaki
kimyasallar ile diğer
kimyasallar arasında temel bir fark
bilinen egemen teoriye uygundu.
Bu nedenle, Friedrich Wöhler adlı
Alman bir kimyacının, organik
bulunduğunu gösterdi. Berzelius'a kimyasalların hiç de benzersiz
ÖNCE göre bu benzersiz "organik" olmadıklarını, bütün kimyasallarla
1770'ler Antoine Lavoisier ve kimyasallar yalnızca canlılar aynı temel kurallara göre
diğerleri, suyun ve tuzun ısıtıl tarafından bir araya getirilebilirdi davrandıklarını göstermesi sürpriz
dıktan sonra önceki hallerine ve bır kez bozulduktan sonra, yapay oldu.
geri dönebildiklerini, ama şeke olarak yeniden meydana Organik kimyasalların karbon
rin ya da odunun dönmediğini getirilemezlerdi. Düşünceleri, bazlı bir yığın molekülden
gösterir. yaşamın özel olduğunu ve canlılara oluştuğunu artık biliyoruz. Karbon-
kimyacıların anlayamayacağı bir bazlı moleküller gerçekten de
1807 Jöns Jakob Berzelius, or-
"yaşam gücü" bahşedildiğini yaşamın temel bileşenleridir ; ama
ganik kimyasallar ile organik ol-
birçoğu, organik olmayan
mayan kimyasallar arasında te-
mel bir farklı ortaya koyar. kimyasallardan sentezlenebilir -
Wöhler'in keşfettiği gibi.
SONRA
1852 İngiliz kimyacı Edward Kimya çekişmeleri
Franklin valans düşüncesini, ya- Wöhler'in atılımı, bilimsel bir
ni atomların diğer atomlarla bir- çekişmeden ötürü gerçekleşti.
leşme yeteneğini ortaya koyar. 1820'lerin başında Wöhler ve
1858 İngiliz kimyacı Archibald kimyacı arkadaşı Justus von Liebig,
uygulanabilir bu farklı yapılara, Wöhler, organik olmayan kimyasal- yum, itriyum, titanyum ve sili-
Berzelius daha sonra izomerler lardan sentezlemişti. Wöhler, kon da vardı. "Radikaller" -
başka maddeleri oluşturan te-
adını verdi. Berzelius'a ürenin aslında amon-
mel moleküler gruplar- düşün
Wöhler ile Liebig, daha sonra yum siyanatın bir izomeri olduğunu cesinin gelişmesine de yardım
parlak bir ortaklık kurdu; ama açıklayarak. "bobrek kullanmadan
cı oldu. Bu teori, daha sonra
1828'de Wöhler organik üre yapabildiğimi size anlatmalı çürütülmesine rağmen, bugün
kimyasallarla ilgili hakikate tek yım" diye yazdı. moleküllerin nasıl bir araya
başına tosladı. Wöhler'in keşfinin öneminin geldiğinin anlaşılmasının yolu-
anlaşılması y ı lları aldı. Yine de, nu açtı. Sonraki yıllarda Wöh-
Wöhler sentezi bütün canlıların kimyasal süreçlere ler göktaşlarının kimyası konu-
Wöhler amonyum siyanat elde etme nasıl bağlı olduğunu açığa sunda otorite haline geldi ve
beklentisiyle, gümüş siyanat ve çıkarmanın yanı sıra, değerli bir nikel saflaştırma fabrikası
amonyum klorürü karıştırıyordu. organik kimyasalların ticari ölçekte nın kurulmasına yardım etti.
RUZGARLAR ASLA
DÜZ.BİR ÇİZGİ
HALiNDE ESMEZ
G.-G. DE CORIOLIS (1792-1843)
1
1735 George Hadley, Yer'in Coriolis düşüncelerine dönen su
dönüşü hava akımlarını saptır dolaplarını inceleyerek ulaştı; ama
dığı için ticaret rüzgarlarının daha sonra meteorologlar bu düşün SolasapI İlk yön
ekvatora doğru estiğini oraya celerin, rüzgar ve okyanus akıntıla
koyar. rın ın hareket tarzı için de geçerli olmasaydı, rüzgarlar yüksek basınç
olduğunu anladılar. alanlarından alçak basınç alanla-
SONRA Coriolis, bir nesne dönen bir rına düz eserdi. Rüzgar yönü,
1851 Uıon Foucault, Yer'in yüzey üzerinde ilerlerken, momen- aslında, alçak basınç çekimi ile
dönüşünün bir sarkacın sallanı tumunun onu kavisli bir yola soku- Coriolis sapması arasında bir den-
şını nasıl saptırdığını gösterir. yormuş gibi göründüğünü gösterdi. gedir. Rüzgarların kuzey yarım kü-
1856 ABD'li meteorolog William Dönen bir atlıkarıncanın ortasın rede saatin tersi yönünde, güney
Ferrel, rüzgarların izobarlara dan dışarıya atılan bir topu kafa- yarımkürede saat yönünde dönme-
eşit atmosfer basıncı noktalarını nızda canlandırın. Top kavis çizer sinin nedeni büyük ölçüde budur.
birleştiren çizgiler- paralel gibi görünür - atlıkarıncanın dışın Aynı şekilde okyanus yüzey akıntı
estiğini gösterir. dan bakan birine göre fiilen düz bir ları da kuzey yarımkürede saat
çizgide hareket ediyor olsa bile. yönünde, güneyde saatin tersi
1857 Felemenkli meteorolog Dönen Yer üzerindeki rüzgarlar yönünde dev döngüler ya da girdap-
Christophorus Buys Ballot, aynı şekilde sapar. Coriolis kuvveti lar şeklinde dolaşır. •
rüzgar arkanızda esiyorsa alçak
basınç alanı sol tarafınızdadır
Ayrıca bkz. George Hadley 80 • Robert FitzRoy 150 55
diyen bir kuralı formüle eder.
iLERLEME YÜZYILI 127
ÇİFT Y~LDl~LARIN
8ENK~l IŞIGI
UZERINE
CHRISTIAN DOPPLER (1803-1853)
''
siren perdesinden sorumludur.
na, Fransız fizikçi Hippolyte Pek çok yı ldız çıplak göze beyaz
Fizeau elektroma nyetik dalga-
görünür ama teleskopla bakılınca
lara uygular. Gökyü zü olağanüstü bir
birçoğu kırmızı, sarı ya da mavi
1868 Britanyalı as tronom Wil- görülebilir. 1842'de Christian görüntü sunuyordu; tam
liam Huggins bir yıldızın hı z Doppler adlı Avusturyalı bir fizikçi, arkamda bütün yıldızlar koyu
yöneyini bulmak içi n kı zıla bazı yıldızlar ın kızıl renginin kızıl renkteyken, tam
kaymayı kullanır. Yer'den uzaklaşmalarından önümdekiler mordu. Arkamda
1929 Edwin Hubble galaksile- kaynaklandığını ortaya koydu; yakutlar, önümde mor taşlar
Yer' den uzaklaşma o yıld ızların uzanıyordu.
rin kızıla kaymasını Yer' den u-
zaklıklarına bağlar ve Evren'in
ışığını daha u zun dalga boylarına Olaf Stapledon
kayd ırıyord u . Görünür ı şığın en Star Maker romanından {1937)
genişlediğini gösterir.
uzun dalga boyu kı zı l olduğ u için,
''
1988 Güneş sistemi dışındaki bu durum kızıla kayma olarak anıldı
ilk gezegen, etrafında döndüğü (s 241'de gösterild iği gibi).
yı ldızdan g elen ışı~ın Doppler Şimdi yıldızların renginin esas
etkisi· kullanılarak saptanır - olarak sıcaklıklarından
gezegenin kütleçekimi dönü-
şünü bozduğu için yıldız "yal- Ayrıca bkz. Ole füımer 58-59 • Edwin Hubble ~36 41 • Geoffrey Ma rcy 327
palıyor" gibi görünür.
128
BUZUL, TANRl'NIN
BUYUK""'
PULLUGUYDU
LOUIS AGASSIZ (1807-1873)
KISACA
eri çekilen buzullar arkalarında arazide
BİLİM DALI tikel yüzey şekilleri bırakır.
Yer bilimi
ÖNCE
{t ==-----"
1824 Norveçli Jcns Esmark. fi-
yortların, morenlerin ve sapkın
Bu yüze y ş ekillerine, artık buzul bulunmayan
taşların yaratılmasından buzul-
yerlerde rastlanır.
ların sorumlu olduğunu öne sü-
rer.
1830 Charles Lyell doğa yasala-
rınınher zaman aynı olduğunu ,
bu yüzden geçmişin ipuçlarının
şimdiki zamanda bulunduğunu
Geçmişte bir zaman bu yerlerde buzul olmalı.
savunur.
1835 İsviçreli jeolog Jean de C-
harpentier, Cenevre Gölü yakın
uzullar bir araziden bir arazide taşımanın bilinen
larındaki sapkın taşların bir "Alp
buzullaşması"nda Mont Blanc
bölgesinden taşındığını savunur.
B geçerken arkalarında
imzalarını bırakır. Buzullar
kayaçları ovalayıp düzleştirir ya
yoludur). Bu nedenle, etrafındaki
kayalardan farklı türden bir
kaya, oradan daha önce bir buzul
SONRA da yuvarlaklaştırır; kayaların geçtiğinin bariz işaretidir. Bir
1875 İskoç bilim insanı James üzerinde, buzun hareket yönünü işaret de, vadilerde morenlerin
Croll, Yer'in yörüngesinde deği gösteren striyasyonlar (çizikler) varlığıdır. Bunlar, buzul büyürken
şikliklerin buz çağma neden olan bırakır. Arkalarında sapkın taşlar kenara itilen büyük taş yığınlarıdır.
sıcaklık değişikliklerini açıklaya -buzun uzak mesafelerden taşıyıp
bildiğini savunur getirdiği büyük kayalar- da bırakır. Kayaçların sırra
Sapkın taşların bileşimi, üzerinde 19. yüzyılda jeologlar striyasyon,
1938 Sırp fizikçi Milutin Milan-
bulundukları kayaçlardan genellikle sapkın taş ve moren gibi arazi
kovic iklim değişikliklerini Yer'in
farklı olduğu için saptanabilirler. özeliklerini buzulların kanıtı kabul
yörüngesinde periyodik değişik
Birçok sapkın kaya ırmaklar ederdi. Ama bu tür özelliklerin
liklere bağlar.
tarafından hareket ettirilemeyecek yeryüzünde buzulların bulunmadığı
kadar büyüktür (ırmaklar, kayaları alanlarda bulunmasının nedenini
iLERLEME YÜZYILI 129
Ayrıca bkz. Wllliam Smıth 115 • Alfred Wegener 222 23
Önemli eserleri
''
BİLİM DALI
olarak bilinen çalışmalar, ancak son
Biyoloji
150 yılda titiz ve yöntemli bir
ÖNCE bilimsel araştırma konusu oldu.
MÖ 5.-4. yüzyıl Eski Yunan "Ekoloji" terimi 1866'da Alman Bana yön veren temel dürtü ,
yazarlar bitkiler, hayvanlar ve evrim biyologu Emst Haeckel fiziksel nesne olgularını genel
çevreleri arasındaki iç ilişkiler ta ra fınd an icat edildi ve Yunanca
bağlantıları içinde kavrama ve
ağıru gözlemler.
ev ya da mesken a nlamına gelen
doğayı, iç kuvvetler tarafından
oikos sözcüğü ile inceleme ya da
SONRA söylem anlamına gelen logos hareket ettirilen ve
1866 Ernst Haeckel, "ekoloji" canlandırılan tek bir bütün
sözcüğünden tü rer. Ama modern
sözcüğünü icat eder. ekolojik düşüncenin öncüsü olarak, olarak temsil etme çabasıydı.
Alman bilgin Alexander von Alexander von Humboldt
1895 Eugenius Warming, Humboldt kabul edilir.
ekoloji üzerine ilk üniversite Kapsamlı keşif gezileriyle ve
ders kitabını yayımlar.
''
yazılarıyla Humboldt yeni bir bilim
tehlikeleri uyarısında bulunur. bir bütün şeklinde anla maya birinde Herodotos, Mısır ' da Nil
çalıştı. kıyısında ağızlar ını açıp k uşların
1969 Dünya Dost.lan ve dişlerini temizlemesine izin veren
Greenpeace kurulur. Timsahın dişleri timsahla rı tarif eder.
1972 James Lovelock'un Gaia Humboldt'un holistik yaklaşımı Bir yüzyıl sonra, Yunan filozof
hipotezi Yer'i tek bir organizma yeni olmasına rağmen , ekoloji Aristoteles ve öğrenci s i
kavramı, MÖ 5. yüzyılda !Ierodotos Theophrastus'un türlerin göçü,
olarak sunar.
gibi eski Yunan ya zarların ilk doğa dağılı mı ve davranışı üzerine
tarihi araştır malarından geli şti. gözlemleri, ekolojik niş -doğada bir
türü n yaşam tarzın ı şekillendiren
ve o yaşam tarzı tarafından
şekillendirilen tikel yer-
kavramının erken bir versiyonunu
verd i. Theophrastus bitkiler üzerine
kapsamlı araştırmalar yapıp yazılar
yazdı;bitkilerin yetişmesi ve
dağ ılımı bakımından iklimin ve
toprağın önemini fark etti. On ların
düşünceleri sonraki 2000 yı l
boyunca doğa felsefesini etkiledi.
Doğanın birıe,tirici karşılaştırmanın bir aracı olarak, kuşakları Alp Dağları, Pireneler,
kuvvetleri eşdeğer çizgileri ya da izotermal Lapland, Tenerife ve Himalaya
Humboldt'un doğa yaklaşımı, geç çizgileri kullanıp eşit sıcaklık Dağlarındaki kuşaklarla
18. yüzyılda, bir bütün olarak noktalarını birleştirmeyi önerdi. karşılaştırarakküresel bir
dünyayı anlamada duyuların, Humboldt fiziksel koşulların - uygulamayı gösterdi.
gözlemin ve deneyimin değerini iklim, yükseklik, enlem ve toprak
vurgulayarak rasyonalizme tepki gibi yaşam dağılımını nasıl Ekolojiyi tanımlama
gösteren Romantik geleneği izledi. etkilediğini inceleyen ilk bilim Haeckel de "ekoloji" sözcüğünü icat
Çağdaşı şairler Johann Wolfgang insanlarından biriydi de. ettiğinde, bir canlı ve cansız dünya
von Goethe ve Friedrich Schiller Bonpland'ın yard ım ıyla, And Gestalt'ı (birliği) görme geleneğine
gibi Humboldt da, doğanın -doğa Dağlarında yüksek ra:Kımlar ile uyuyordu. Coşkulu bir evrimci olan
felsefesinin ve insan bilimlerinin- deniz seviyesi arasında flora ve Haeckel, 1859'da Türlerin Kôkeni
birliği (Almancada Gestalt) fauna değişikliklerinin haritasını Üzerine'yi yayımlayarak değişmez
düşüncesini destekledi. çıkardı. 1805'te, Amerika'dan bir dünya olarak Yer fikrini kovan
Araştırmaları anatomi ve döndükten sonraki yıl, bu alanın Charles Darwin'den esınlendi.
astronomiden mineralojiye ve coğrafyası üzerine şimdi ünlenen Doğal seçilimin rolünü sorguladı,
botaniğe, ticarete ve dilbilime çalışmasını yayınıladı; burada ama hem evrimde hem ekolojide
kadar uzandı ve doğal dünyayı doğanın iç bağlantılarını özetliyor çevrenin önemli bir rol oynadığına
Avrupa sınırlarının ötesinde ve yüksekliğe bağlı bitki örtüsü inandı.
araştırması için gerekli bilgi ku şakları nı gösteriyordu. Yıllar 19. yüzyılın sonuna
der inliğiyle donandı. sonra, 1851'de, And Dağlarındaki gelindiğinde, ilk ekoloji ders kitabı
Humboldt'un dediği gibi,
"Egzotik bitkilerin, bir herbaryum-
daki kuru türlerin bile, görüntüsü
imgelemimi ateşledi ve güney ülke- Ekoloji, organizmalar ile çevreleri arasında,
lerindeki tropikal bitki örtüsünü dağılımlarınıve çokluklarını belirleyen bütün
kendi gözlerimle görmeye can etkileşimlerin incelenmesidir.
attım." Fransız botanikçi Aime
Bonpland'la birlikle Latin
Amerika' da yaptığı beş yıllık araş
tırma lar, en önemli keşif gezisiydi.
Haziran 1799'da yola çıkarken şunu
Bu etkileşimler kapsamalıdır.. .
ilan etti: "Bitki ve fosil toplayaca-
ğım , en iyi aletlerle astronomi göz-
lemleri yapacağım. Yine de yolculu-
ğumun ana amacı bu değildir. Doğa
güçlerinin nasıl davrandığını, coğ
rafi çevrenin hayvanları ve bitkileri
ne şekilde etkilediğini keşfetmeye
çalışacağım . Kısaca, doğadaki
uyumu ortaya çıkarmalıyım." Tam
da bunu yaptı.
Humboldt diğer birçok projenin
yanı sıra, okyanus suyu sıcaklığını
ölçtü ve küresel çevreyi, özellikle
ıklimi nitelendirmenin ve
haritalandırmanın, ardından çeşitb
ülkelerdeki iklimsel koşulları
134 ALEXANDER VON HUMBOLDT
Plantesamfund'u (Bitki Ekolojisi) kapsar. Modern ekolojinin kapsamı
1895'te yayımlayan Danimarkalı bireysel organizmadan aynı türden
botanikçi Eugenius Wanming, bireylerin oluşturduğu
''
üniversitede ekoloji dersi veriyo~du. popülasyonlara ve tikel bir çevreyi
Humboldt'un öncü çalışmalarından paylaşan popülasyonlardan oluşan
yola çıkan Warming, bitki topluluğa kadar uzanır .
Anlaşılan bütün bu zehir
dağılımının biyom olarak bilinen, Ekolojinin temel terim ve
büyük ölçüde bitkilerin çevreyle, kavramlarının çoğu, yirminci
zinciri, ilk yoğunlaştırıcılar
olması gereken minik
özellikle iklimle etkileşimine yüzyılın ilk birkaç on yılında öncü
dayanan küresel coğrafi ekologların çalışmalarına dayanır.
bitkilerin oluşturduğu bir
altbölümlerini geliştirdi - tropikal Biyolojik topluluk kavramını ilk kez Lemele dayanıyor.
yağmur ormanları biyomu gibi. 1916'da Amerikalı botanikçi Rachel Carson
Fredeıic Clements geliştirdi. Verili
''
Bireyler ve topluluk bir alandaki bitkilerin zaman içinde
20. yüzyılın başında modern ekoloji öncü bir ilk topluluktan optimal bir
tanımı, organizmaların dağılımını doruk topluluğa uzanan bir topluluk
ve çokluğunu belirleyen silsilesi geliştirdiğine
etkileşimlerin bilimsel incelenmesi inanmaktaydı; doruk topluluk
olarak gelişti. Bu etkileşimler, bir içinde farklı türlerin ardışık bir organizma" olarak topluluk
organizmanın onu etkileyen bütün toplulukları birbirlerine uyum metaforu başlangıçta eleştirildi,
faktörleri - hem biyotik (canlı gösterip, bir vücudun organlarına ama daha sonraki düşünceyi
organizmalar) hem abiyotik (toprak, benzer, sıkı sıkıya bütünleşik ve etkiledi.
su. hava, sıcaklık ve günışığı gibi birbirine bağımlı bir birim Topluluktan daha yüksek
cansız faktörler- kuşatan çevresini oluşturur. Clements'in "karmaşık düzeyde ekolojik bütünleşme
düşüncesi 1935'te, İngiliz botanikçi
Arthur Tansley'in geliştirdiğ i
Bir besin zinciri, birincil üreticilerden (güneş
enerıisını besin enerjısıne çeviren bıtkıler ve algler)
ekosistem kavramıyla sunuldu. Bir
bitki yiyen tüketicı organ ı zmalara (tavşanlar ve dığer ekosistem hem canlı hem cansız
otoburlar gibi), oradan da tüketicılerle beslenen öğelerden oluşur. Bu öğelerin
yırtıcılara enerji aktarır. etkileşimi, çevreden canlı kısma
sürekli bir enerji akışı olan istikrarlı
bir birim oluşturur ve bir su
yırtıcı)\\
birikintisinden okyanusa ya da
bütün gezegene kadar her ölçekte
Aslan, tepedeki etkili olabilir.
(başkaları tarafından
avlanmaz) İngiliz zoolog Charles Elton'ın
hayvan topluluklarını incelemesi,
1927'de, daha sonra "besin ağı"
olarak bilinen besin zinciri ve besin
döngüsü kavramını gelişti rmesine
yol açtı. Bir besin zinciri, bir
ekosistem aracılığ ıyla birincil
üreticilerden (karadaki yeşil bitkiler
gibi) bir dizi tüketici organizmaya
enerji aktarımıyla oluşur. Elton
belirli organizma gruplarının besin
zincirinde bir süre belli nişleri işgal
ettiğini de an !adı. Elton'ın nişleri
yalnızca habitatları değil işgalci
organizmaların geçinmek için
bağımlı oldukları kaynakları da
İLERLEME YÜZYILI 135
Rachel Corson (en sağdaki)
kirlenmenin çevre üzerindeki yıkıcı
etkısine dikkat çekerek ekoloji bilimine
ve ekolojinin halk tarafından
anlaşılmasına önemli bir katkıda
bulundu.
Yeşil hareket
1960'larda ve 1970'lerde ekolojiye
popüler ve bilimsel ilgide bir
patlama, Amerikalı deniz biyoloğu çeşitliliğiyle yaşamı besleme birçoğu zaten insan faaliyetinin
Rachel Garson gibi güçlü yeteneği ni güvenceye alma" tehdidi altında olan mevcut
savunucuların verdiği güçle çevreci misyonuyla Dünya Dostları ve ekosistcmler üzerindeki etkisi
hareketin gelişmesine yol açtı. Greenpeace örgütleri kuruldu. konusunda arlan bir kaygıya tanık
Carson'ın 1962'de çıkardığı kitabı Çevresel koruma, temiz ve oldu. •
Sessiz Bahar, haşere ilacı DDT gibi yenilenebilir enerji, organik gıdalar,
insan yapımı kimyasalların çevre geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik
üzerindeki zararlı etkilerini hem Kuzey Amerika'da hem
belgeledi. 1968'de Apollo 8 Avrupa'da siyasal gündem
astronotlarının uzaydan çektiği ilk maddeleriydi ve ekoloji bilimi
Yer fotoğrafı, gezegenin kırılganlığı temelinde ulusal koruma ajansları
konusunda kamusal farkındalık kuruldu. Son on yıllar, küresel iklim
yarattı. 1969'da, "Yer'in bütün değişikliği ve bunun çevre ve
Alexander von Berlin'de zengin ve çevresi geniş Paris'e üslendi; verilerini işleyip
Humboldt bir ailede doğan Humboldt, 30 cilt halinde yayımlaması 21
Frankfurt Üniversitesinde maliye, yıl aldı; sonra düşüncelerini,
Göttingen'de doğa tarihi ve Kosmos başlıklı dört cilt halinde
dilbilim, Hamburg'da dil ve ticaret, sentezledi. Beşinci cilt, 89
Freiburg'da jeoloji ve Jena'da yaşında Berlin'de öldükten sonra
anatomi okudu. 1796'da annesinin tamamlandı. Darwin ona
ölümüyle, 1799'dan 1804'e kadar "şimdiye kadar yaşamış en
botanikçi Airne Bonpland ile büyük bilim gezgini" dedi.
birlikte Amerika'ya bir keşif gezisi
için gerekli mali kaynağa kavuştu.
En son bilimsel donanımı kullanan Öne mli eserleri
Humboldt bitkilerden nüfus
istatistiklerine ve minerallerden 1825 Journey to the Equinoctial
meteorolojiye kadar her şeyi ölçtü. Regions of the New Continent
Amerika'dan dönünce Humboldt 1845- 1862 Kosmos
Avrupa'nın her tarafında ağırlandı.
136
KISACA
BİLİM DALI
Fizik
ÖNCE
1676 Ole Rlllmer Jüpiter'in
uydusu Io'nun tutulmalarını
kullanarak ışık hızının ilk
başarılı ölçümünü yapar.
''
aygıtını uyarladı - ve daha
küçülttü. Dönen aynaya çevrilen
Her şeyden önce hatasız ışık, yalnızca döner ayna doğru
olmalıyız ve bu, titizlikle yerine açıda olduğunda uzak aynaya
getirmek niyetinde olduğumuz yansıyacaktı. Sabit aynadan dönen
bir yükümlülüktür. ışık döner ayna tarafından tekrar
Leon Foucault yansıtılıyordu; ama ış ık yol alı rken
bu ayna hareket ettiği için, tekrar
''
doğrudan kaynağa yansımıyordu.
Tüpteki su
Işığ ın hızı, ış ığın döner aynaya
(ışığın sudakı hızı)
gidişi ile gelişi arasındaki açıdan
ve aynan ın dönüş hızından yola
Döner aynı
çıkılarak hesaplanabilirdi.
çarkın bir diş aralığına bir ışık Işığın sudaki hızı, aygıtta döner
demeti tutuldu. Sonra bu ışık 8 km ayna ile sabit ayna arasına bir su
uzağa konulan bir aynayla tüpü koyarak ölçülebilirdi. Bu aygıtı
yansıtıldı ve tekrar çarkın bir kullanan Foucault ışığın suda daha
sonraki d i ~ aralığından geçirildi. yavaş yol aldığını saptadı. Ona
Zaman ve mesafeyle birlikte, bunun göre, bu haliyle ışık bir parçacı k Işık
gerçekleşmesini olanaklı kılan olamazdı ve bu deney, o sırada kaynağ ı
dönüşün kesin h ızın ı da alan New ton'ın tanecik teorisinin
Fizeau, ışığın h ızını 313.000 km/sn çürütülmesi olarak görüldü. Yansıyan ışık
L6on Foucault Paris'te doğan Leon Foucault, de ünlüdür. Resmi b ilim eğitimi
bakteriyolog Alfred Donne'den almamış olmasına rağ men,
ders aldığı tıp okuluna girmeden Paris'te İmparatorluk
önce esas olarak evde eğitim Gözlemevi'nde Foucault'ya bir
gördü. Kan görmeye tahammül kürsü ayrıldı. Birçok bilim
edemediği için Foucault çok derneğine de üye oldu ve Eiffel
geçmeden okulu bıraktı, Kulesinde adı yazılı 72 Fransız
Donne'nin laboratuvar asistanı bilim insanından biridir.
oldu ve m ikroskopla fotoğraf
çekmenin bir yolunu buldu - daha Önem li Herleri
sonra Hippolyte Fizeau ile birlikte
çalışıp, Güneş'in ilk fotoğrafını 1851 Demonstration of Physical
çekti. Foucault ışığın hızını Movement of Rotation of the
ölçmenin yanı sıra, 1851'de bir Earth by Means of the Pendulum
sarkaç ve daha sonra bir jiroskop 1853 On the Relative Velocities
kullanarak Yer'in dönüşünün of the Light in Air and in Water
deneysel kanıtlarını göste rmekle
138
\j)VJD]) CANLI.KUVVET
VJD})~ ~~~~İLEBİLİR
V»»» .İlMES JOULE (181_8-_18_89_) - - -
miğin ikinci yasasının bir düşen bir ağırlığın sudaki bir çarkı
versiyonunu ifade eder. döndürüp suyu ısıttığı bir deney
geliştirdi. Jou le sudaki sıcaklık
SONRA artışını ölçerek, belli bir miktarda
1850 Alman fizikçi Rudolf mekanik işin yaratacağı ısının tam
Clausius, termodinamiğin miktarını çıkarabildi. Bu
birinci ve ikinci yasalarının ilk dönüşümde enerjinin hiç
berrak ifadesini verir. kaybolmadığını iddia etti. 1847'de
Joule'un deneyinde düşen bir
1854 İskoç mühendis Willian1 Alman fizikçi Hermımn Helmholtz ağırlık, bir kova suyun içinde dönen bir
Rankine, enerjinin dönüşümü enerjinin korunumu teorisini pedalı hareket ettirdi. Hareketin
ne daha sonra entropi (bir özetleyen bir tebliğ yayımlayana enerjisi ısıya dönüştü.
düzensizlik ölçüsü) denilen
kavramı ekler. Ayrıca bkz. Isaac Ncwton 62 69 • Joseph Black 76-77 • Joseph Fourier 122 23
İLERLEME YÜZYILI 139
••
MOLEKULER
HAREKETİN
İSTATİSTİKSEL ANALİZİ
LUDWIG BOLTZMANN (1844- 1906)
BİLİM DALI
Fizik
1 gelindiğinde atomlar ve
moleküller kimyada temel
düşü nce haline gel mişti ve pek çok
fizikçi Da niel Bernoulli, gazların
hareket eden çok sayıda
molekülden oluştuğunu ortaya
bilim in sa nı, elementlerin ve atmıştı. Bu moleküllerin etkisi
ÖNCE bileşik lerin kim liği ve d avranışı basıncı, kinetik enerjileri (hareket
1738 Daniel Bemoulli, gazların bakımından çok önemli olduklar ın ı enerjileri) ısı yaratır. 1840'1arda ve
hareket eden moleküllerden bil iyorla rdı. Çok azı fizikte yerleri 1850'lerde bili m insanları, gazların
oluştuğunu ortaya atar. olduğ u nu düşünüyordu ; ama özelliklerinin sayısız parçacığın
1880'1erde Avus tur yalı fizikçi ortalama hareketini yansıttığını
1827 İskoç botanikçi Robert Ludwig Boltzmann gazların kinetik anlamaya başlamıştı. 1859'da
Brown polenin sudaki teorisini geliştirip, atomları ve James Clerk Maxwell moleküllerin
hareketini tanımlar; bu, Brown molekülleride fiziğin merkezine hızını ve çarpışmadan önce ne
devinimi olarak anılır. yerleştirdi. kad ar yol a ldık larını hesapladı ve
sıcaklığın, moleküllerin ortalama
1845 İskoç fizikçi John hızının bir ölçüsü olduğunu
Waterston, enerjinin gaz gösterdi.
molekülleri arasında
''
istatistiksel kurallara uygun İstatistiğin önemi
nasıl hareket ettiğini açıklar. Boltzmann, istatistiğin ne kadar ö-
1857 James Clerk Maxwell Var olma mücadelesinde ve nemli olduğunu açığa çıkardı. Mad-
moleküllerin ortalama hızını ve dünyanın evriminde ana denin özelliklerinin, hareketin te-
amaç, kullanılabilir enerjidir. mel yasaları ile istatistiksel olasılık
çarpışmalar arasındaki
kuralları n ın bir bileşimi olduğunu
ortalama mesafeyi hesaplar. Ludwig Boltzmann
gösterdi. Bu ilkeden yola çı karak ,
SONRA şimdi Boltzmann sabiti denilen bir
''
1905 Albert Einstein, Brown sayı hesaplayıp, bir gazın basıncını
PLASTİGİ İCAT
ETME NİYETİM
YOKTU
LEO BAEKELAND (1863-1944)
SONRA
1933 ICI şirketinden İngiliz
kimyacılar Eric Fawcett ve Bu yapay polimer plastik
denilen, güçlü, zor Kömür katranını işleyerek
Reginald Gibson ilk pratik
şekillenebilir malzeme ler yapay şellak yapmak
polietilen yaratır. olanaklıclır.
üretmek için kullanılabilir.
1954 İtalyan Giulio Natt.;ı ve
Alman Kari Rehn, bugün en
yaygın kullanılan plastik olan
polipropilen birbirlerinden
habersiz ıcat eder.
İLERLEME YÜZYILI 141
Ayrıca bkz. Friedrich Wöhler 124-25 • August Kekule 160-65 •
Linus Pauling 254- 59 • Harry Kroto 320- 21
''
plastik yaratabildiğini gördü.
Bu plastik kimyasal olarak
Gerçekten sert bir şey yapmaya polioksibenzilmetilenglikolanhidrit
olarak bilinir, ama Baekeland ona
çalışıyordum; ama sonra onun
basitçe Bakalit dedi. Bakalit
yerine gerçekten yumuşak,
"termoset" plastikti - ısındıktan
farklı şekillere sokulabilen bir
sonra şeklini koruyan plastik. Isıya
şey yapmam gerektiğini
d irencinden ve elektrik Leo Baekeland
düşündüm. İlk plastik böyle iletmemesinden ötürü Bakalit, çok
ortaya çıktı. geçmeden radyo, telefon ve elektrik Leo Baekeland Belçika'da
Leo Baekeland yalıtkanı yapımında kullanıldı.
Ghent'te doğdu ve oradaki
üniversitede okudu. 1889'da
Hızla başka amaçlarla da
kimya doçenti oldu ve Celine
''
kullanılmaya başlandı.
Swarts ile evlendi. Genç çift
Bugün pleksiglas, düşük New York'ta balayındayken ,
yoğunluklu polietilen ve selofanı da Baekeland ünlü bir fotoğraf
kapsayan binlerce sentetik plastik şirketinin başkanı olan
vardır. Çoğunluğu petrolden ya da Richard Anthony ile tanıştı.
karmaşık olmalarına rağmen, bazı doğal gazdan elde edilen Anthony, Baekeland'ın
bilim insanları bunları kimyasal hidrokarbonlara (hidrojen ve fotografik işlemlerle ilgili
Lepkimelerden sentetik olarak karbondan yapılan kimyasallar) çalışmalarından o kadar
meydana getirmenin yollarını dayanır. Bununla birlikte son on etkilendi ki, onu kimya
araştırmaya başladı. 1862 'de İngiliz y ı llarda karbon lifleri, nanotüpler ve danışmanı olarak işe aldı.
kimyacı Alexander Parkes, başka malzemeler eklenerek, kevlar Baekeland ABD'ye taşındı ve
Parkesine dediği sentetik bir gibi süper hafif, süper güçlü plastik çok geçmeden kendi işini
selüloz biçimi yarattı. Birkaç yıl malzemeler yaratıldı. • kurdu.
Baekeland,
sonra Amerikalı John Hyatt,
zenginleşmesini sağlayan
selüloid olarak anılan başka bir
Bakaliti geliştirmeden önce
selüloz biçimi geliştirdi. Velox olarak bilinen ilk
fotoğraf kağıdını icat etti.
Doğayı taklit etmek Plastik dışında birçok buluşu
Baekeland 1890'larda dünyanın ilk vardır ve toplam 50'den fazla
fotoğra f kağ ıdını geliştirdikten patenti tescil ettirdi. Ömrünün
sonra, düşüncey i Kodak 'a sattı ve sonlarına doğru yalnızca
parasıyla, kendi laboratuvar konserve yiyen tuhaf bir
donanımı bulunan bir ev satın aldı. münzevi oldu. 1944'te öldü ve
Burada sentetik şellak yaratma New York'ta Sleepy Hollow
deneyleri yaptı. Şellak, di şi lak Mezarlığına gömüldü.
• •
E •iLiM
DENiR
CHARLES DARWIN (1809-1882)
144 CHARLES DARWIN
KISACA
Pek çok organizma besin ve yaşama alanı yokluğu
BİLİM DALI gibi kısıtlamalar nedeniyle hayatta
Biyoloji kalabilenlerden fazla yavru verir.
ÖNCE
1794 Erasmus Darwin
(Char!es'm dedesi)
Zooııomia'da kendi evrim
görüşünü anlatır.
Yavrular birçok bakımdan birbirinden farklıdır.
1809 Jean-Baptiste Lamarck,
edinilmiş özelliklerin kalıtımı
yoluyla evrimin bir biçimini
önerir.
SONRA Farklılık, bazı yavruların hayatta kalma
1937 Theodosius Dobzhansky, mücadelesine daha uygun ya da daha iyi
evrimin genetik temeliyle ilgili uyarlanmış olmaları anlamına gelır.
• ngiliz doğa bilimci Charles Selection, or the Presorvation of Ama kitaptaki düşünceler, doğal
''
kusursuz yaratmıştı. açıklad ı. Bu teoriye göre canlı
1796'da Fransız doğa bilimci varlı klar, karmaşıklaştırıcı bir güç
''
türünü silip süpürdü; sonra Tanrı organı güçlendirir, geliştirir ve
dünyayı yeni türlerle doldurdu. büyütürken .. bir organın sürekli
Afetler arasında her tür sabit ve kullanılmaması o organı sonunda
değişmez kaldı. Bu teori yok olana kadar. .. fark edilmez bir
"katastrofizm" olarak anıldı ve biçimde güçsüzleştirir ve bozar."
değişmez olmadıklarına (bu, bir Cuvier'in Preliminary Organın daha büyük gücü daha
cinayeti itiraf etmeye benziyor) Discourse'unun 1813'te sonra yavruya geçmekteydi -
neredeyse inanıyorum yayınlanmasından sonra geniş edinil miş özelliklerin kalıtımı
(başlangıçtak i kanaatimin tam çevrelerce tanındı. olarak anılan bir olgu.
tersi)." Darwin'in evrime yaklaşımı, Bununla birlikte, Cuvier yazdığı Lamarck'ın teorisi fazla
doğa tarihiyle ilgili diğer sırada evrimi temel alan çeşitli önemsenmemesine rağmen, daha
çalışmaları gibi, ihtiyatlı, dikkatli düşünceler zaten dolaşımdaydı. sonra Darwin küçümseyerek
ve bilinçliydi. Adım adım ilerledi, Charles'ın özgür düşünceli dedesi "mucizevi müdahale" dediği şeyin
yol boyunca büyük miktarda kanıt Erasmus Darwin kendine özgü bir bir sonucu olarak değişimin
topladı. Yaklaşık 30 yıl boyunca teori önerdi. Fransa'nın Ulasal Doğa gerçekleşmemiş olma olasılığına
fosillerle, jeolojiyle, bitkilerle, Tarihi Müzesi'nde zooloji profesörü kapı açtığı için Lamarck'ı övdü.
hayvanlarla ve seçici üretmeyle olan Jean-Baptiste Lamarck'ın
ilgili engin bilgisini, demografinin, Beagle'ın maceraları
ekonominin ve diğer birçok alanın Darwin 1831-36'da kaptan Robert
kavramlarıyla bütünleştirdi. FitzRoy'un yönettiği araştırma
Sonuçta ortaya çıkan doğal gemisi HMS Beagle'ın
seçilimle evrim teorisi, en büyük güvertesinde dünyayı dolaşırken,
bilimsel ilerlemelerden biri kabul türlerin değişmezliğine kafa
edilir. yormaya bol zaman buldu. Gezinin
bilimcisi olarak Darwin her türlü
Tann'nın rolü fosil, bitki vo hayvan örnoği
19. yüzyılın başında Victoria toplamakla ve bunları uğranılan
dönemi toplumunda fosiller yaygın her limandan Britanya'ya
bir biçimde tartı şılmaktaydı. göndermekle görevliydi.
Bazıları onları canlı organizmalarla
alakası~. doğal yolla oluşmuş kayaç
Fosil kalıntıları inceleyen Georges
şekilleri olarak görüyordu. Bazıları,
Cuvier, türlerin soyunun tükendiğini
Yaratanın müminleri sınamak için saptadı. Ama bu kanıtların tedrici bir
Yer'e koyduğu eseri olarak değişime değil, bir dizi felakete işaret
görüyordu. Ya da dünyanın bir ettiğine inandı.
146 CHARLES DARWIN
Bu destansı yolculuk o sırada ötürü bir tür alınmış ve farklı
yirmili yaşlarda olan genç amaçlar için değiştirilmiş olduğunu
Darwin'in gözlerini yaşamın zannedebilir." Bu, evrimle ilgili
''
inanılmaz çeşitliliğine açtı. düşüncelerinin nereye doğru
Beagle'ın yanaştığı her limanda' gittiğine ilişkin ilk berrak, aleni
Darwin doğanın bütün boyutlarını formülasyonlarından biriydi.
Doğal seçilim ilkesine göre,
ilgiyle gözlemledi. 1835'te
Ekvador'un 900 km batısında Türleri karştlaştırmak ufak değişim (bir özelliğin),
yararlıysa, korunur.
Pasifik takımadas ı Galapagos Darwin'in ispinozları, evrimle
Adaları'nda küçük, önemsiz bir ilgili çalışmalarının tek nedeni Charles Darwin
grup kuşu tasvir etti ve topladı. değildi. Aslında Beagle yolculuğu
''
Altısı ispinoz olmak üzere dokuz boyunca, özellikle Galapagos'u
kuş türü olduğunu düşündü . ziyareti sarısında düşünceleri
İngiltere'ye döndükten sonra şekillenmişti. Gördüğü dev
Darwin kendi verilerini düzenledi kaplumbağalardan, kaplumbağa
ve çok ciltli, çok yazarlı The kabuklarının adadan adaya küçük
Zoology of the Voyage ofHMS farklılıklargöstermesinden ilişkin yaptığıgözlemler, bu ilk
Beag/e'ın hazırlanmasına nezaret büyülendi. Alaycı kuş türlerinden sonuçları desteklemekteydi. Ama
etti. Kuşlarla ilgili ciltte ünlü de etkilendi. Onlar da adadan Darwin dine aykırı bu tür
ornitolog John Gould, Darwin'in adaya değişmekteydi; ama aynı düşüncelerin nereye varacağının
topladığı örneklerde aslında 13 tür zamanda yalnızca kendi aralarında farkındaydı: "Bu tür gerçekler,
bulunduğunu ve hepsinin ispinoz değil, Güney Amerika türün istikrarını zedelerdi."
olduğunu ilan etti. Ama grubun anakarasında yaşayan türlerle
içinde farklı besinlere uyarlanmış benzerlikleri de vardı. Yapbozun diğer parçaları
farklı gaga şekline sahip kuşlar Darwin çeşitli alaycı kuşların, 1831'de Güney Amerika'ya
vardı. bir şekilde anakaradan Pasifik'e giderken Darwin, Charles Lyell'in
Kendi maceralarının çok satan geçmiş ortak bir atadan evrilmiş Principles of Geology'sinin birinci
anlatımıThe Voyage of the olabileceğini; sonra her kuş cildini okumuştu. Lyell, Cuvier'in
Beagle'da Darwin şunları yazdı : grubunun, her adadaki tikel katastorfizm tarihine ve fosil
"Küçük, yakın akraba tek bir kuş çevreye ve bulunan yiyeceklere oluşumu teorisine karşı çıkıyordu.
gurubunda bu yapı çeş itliliğini ve uyarlanarak evrildiğini öne sürdü. James Hutton'un öne sürdüğü
geçişimini gören biri, başlangıçta Dev kaplumbağalara, Falkland jeolojik yenilenme düşüncelerini
bu takımadada bir kuş kıtlığından Adası tilkilerine ve diğer türlere uyarlayıp, "ünilormitaryanizm"
[birörneklik] olarak bilinen bir
teoriye dönüştürdü. Yeryüzü büyük
zaman dilimleri içinde, bugün
gerçekleşenlerle aynı dalga
erozyonu ve volkanik kargaşa gibi
süreçlerle oluşmakta, değişmekte
ve yeniden oluşmaktaydı. Tanrı'nın
feci müdahalelerine başvurmaya
gerek yoktu.
Lyell'in düşünceleri Darwin'in
keşif gezilerinde bulduğu ve şimdi
"Lyell'in gözleriyle" baktığı fosilleri,
ispinozunun
böcekleri yakalamak
için kısa, keskin bir
gagası vardır.
kayaçları ve arazi oluşumlarını kuşak sonra iki katına, bir sonraki insanları ona örnek ve ve ri gönderdi.
yorumlama şeklini dönüştürdü. Ne kuşakta tekrar iki katına çıkma ve Bitkilerin ve hayvanların
var ki, Güney Amerika'dayken böyle sürüp girme potansiyeli evcilleşmesini, özellikle
Principles of Geology'nin ikinci vardı. Ama besin arz ı aynı şekilde güvercinlerde seçici yetiştirmenin
cildi geldi. Bu ciltte Lyell, genişleyemezdi ve bunun sonucu, ya da yapay seçic i lıği n rolünü
Lamarck'ın teorileri de dahil, hayatta kalma mücadelesiydi. inceledi. 1855'te Columbia livia ya
bitkilerin ve hayvanların tedrici Malthus'un düşünceleri, Darwin 'in da kaya güvercini çeşitleri
evrimine ilişkin düşünceleri evrim teorisinin ana esin yetiştirmeye başladı ve bunlar,
reddetmekteydi. Türlerin kaynaklarından biriydi. Türlerin Kökeni Üzerine'nın ilk iki
çeş itliliğini ve dağılımını bölümünde göze çarpacaktı.
açıklamak için "Yaratılı ş Sakin yıllar Güvercinler üzerinde çalışan
merkezleri" kavramına başvu rdu . Beagle İngiltere'ye daha dönmeden Darwin, bireyler arasında
Darwin bir jeolog olarak Lyell'e önce bile, Darwin'in gönderdiği varsaysonun çapını ve yerindeliğini
hay ranlık duymasına rağmen, örneklerin yarattığı ilgi onu bir anlamaya başladı. Bu tür
evrimin kanıLı olarak kakılan bu en şöhret haline getirmişti. farklılıklardan çevresel faktörlerin
son kavramı önemseyemezdi. Döndükten sonra yolculuğa ilişkin sorumlu olduğunu söyleyen makbul
Yapbozun bir parçası da bilimsel ve popüler anlatımları görüşü reddetti; farklılığın
1838'de, İngiliz demograf Thomas ününü arttırdı. Ne var ki, sağ l ığı nedeninin, ebeveynlerden bir
Malthus'un 40 yıl önce yayınlanan bozuldu ve giderek geri çekildi. şekilde miras alınan varyasyonla
An Essay on the Principle of 1842'de Darwin, Kent'te sakin ve birlikte, üreme olduğunda ısrar etti.
Population'ını Darwin okuyunca huzurlu Down House'a taşındı; Bunu Malthus'un düşüncelerine
ortaya çıktı. Malthus'un orada evrim teorisini destekleyen ekleyip doğal dünyaya uyguladı.
açıklamas ına göre insan nüfusu kanıtları toplamaya devam etti. Çok daha sonra,
katlanarak artabilirdi; 25 yıllık bir Dünyanın her tarafından bilim otobiyografisinde Darwin, 1838'de
148 CHARLES DARWIN
Malthus'u ilk kez okuduğunda Alfred Russel Wallace, Darwin gibi,
verdiği tepkiyi hatırlıyordu . kendi evrim tP.orisini önce Amazon
Irmağı Havzasında ve da ha sonra
"Varolma mücadelesini takdir
Malay Takımadalaıı'nda yürüttüğü
etmeye hazır olduğum için .. bu, kapsam lı alan çalışmalanışığında
koşullar altında elverişli çeşitlerin geliştirdi.
korunma, elverişsiz olanların yok
olma eğiliminde olacakları derhal
kafama dank etti. Bunun sonucu ve Wallace'ın tebliglerinin 1
yeni türlerin oluşumu olacaktı. .. Temmuz 1858'de Londra'da
Sonunda çalışacağım bir teorim Linnaean Society'ye birlikte
olmuştu." sunulması konusunda anlaştılar.
Değişmenin rolü hakkında daha Dinleyici tepkisi kibardı; dine
fazla bilgi sahibi olan güvercin hakaretle ilgili bir taşkınlık olmadı.
yetiştiricisi Darwin, 1856'da, seçimi Bundan cesaret alan Darwin
insanların değil doğanın yaptığını kitabını bitirdi. 24 Kası m 1859'da
düşünebildi. "Yapay seçilim" yayınlanan Türlerin Kökeni Üzerine,
teriminden, "doğal seçilim"i türetti. yayınlandığı gün tükendi.
miniktir ama yine de vardır. Evrim
Harekete geçme Darwin'in teorisi bakımından bu değişimler iki
18 Haziran 1858'de, Alfred Russel Dnrwin, türlerin değişmez ölçütü karşılamalıdır. Bir: Hayatta
Wallace adlı genç bir İngiliz doğa olmadığını ifade eder. Türler kalma mücadelesinde ve üreme
bilimcinin kısa bir denemesi değişir ya da evrilir ve bu üzerinde bir etkileri olmalıdır, yani
Darwin'in aline geçti. Wallace değişimin ana mekanizması doğal üreme başarısına yardımcı
evrimin nasıl gerçekleştiğini seçilimdir. Süreç iki faktöre olmalıdır. İki: Kalıtım yoluyla
aniden anlamasını sağlayan bir dayanır. Bırıncisi, iklim kazanılmalıdırlar ya da aynı
içgörü ışıltısını tarif edip, değişiklikleriyle, besin arzıyla, evrimsel avantajı sağlayacakları
Darwin'in görüşünü soruyoruydu. rekabetle, yırtıcılarla ve yavrulara aktarılmalıdırlar.
Darwin, Wallace'ın içgörüsünün, 20 hastalıklarla karşılaşınca hayatta Darwin evrimi yavaş ve tedrici
yıldan fazladır üzerinde çalıştığı kalabilenlerden daha fazla sayıda bir süreç olarak tarif eder. Bir
düşüncelerin neredeyse aynısı yavru doğar; bu durum bir varolma organizma popülasyonu yeni bir
olduğunu okuyunca sarsıldı. Geç mücadelesine yol açar. İkincisi, bir çevreye uyum gösterince,
kalmaktan endişelenen Darwin, türün içinde yavrular arasında atalarından farklı yeni bir tür olur.
Charles Lyell'e danıştı. Darwin'in değişim vardır; bunlar bazen Bu arada o atalar aynı kalabilir,
''
Darwin kitabını yayınladığı sırada, ilkesi, sürecı anlamada anahtar
Gregor Mende] adlı bir keşiş de olmaya devam ediyor. •
Bmo'da (bugünkü Çek
Sanırım,türlerin çeşitli Cumhuriyeti 'ndc) bezelyelerle
amaçlara zarifçe uyum deneyler yapıyordu . Kalıtımsal
göstermelerinin basit yolunu özellikler üzerine 1865'te açıklanan
buldum. çalışmaları genetiğin temelini
Darwin'le dalga geçen bu
Charles Darwin karikatür 1871'de , ovrim teorisini
oluşturdu; ama 20. yüzyıla kadar, insanlara uyguladığı -da ha önceki
genetik alanında yeni keşiflerin eserlerinde uzak durmaya özen
''
evrim teorisiyle birleşip bir kalıtım gösterdiği bir şey yıl yayınlandı.
Sonuç
Doğal seçilim yoluyla evrime ili~kin
bu kadar ayrıntılı, mantıklı, kanıta
dayalı açıklamayla karşılaşan pek
çok bilim insanı, Darwin'in "en
uygun olanan hayatta kalması"
kavramını hemen kabul etti.
Darwin'in kitabı, küçük bir cümle,
" insanın kökenine ve tarihine ışık
tutulacak" cümlesi dışında, evrimle
bağlantılı olarak insanlardan söz
etmemeye dikkat etti. Bununla
birlikte, Kiliseden itirazlar geldi ve
i nsanların diğer hayvanlardan
evrildiği iması, birçok kesimde alay
konusu oldu.
Her zaman olduğu gibi ilgi
odağı olmaktan sakınan Darwin,
Down House'taki çalışmalarına
gömülüp kaldı. Tarışmalar
kızıştıkça, sayısız bilim insanı
kalkıp onu savundu. Biyolog
Thomas Henry I-luxley teoriyi
savunmada - ve insanın
maymundan geldiğini öne
sürmede- sözünü sakınmadı ve
"Darwin'in buldoğu" olarak tanındı.
Bununla birlikte, kalıtımı
gerçekleştiren mekanizma - neden
•• ••
''
Meteoroloji Bu durumu değiştirip modern hava
durumu tahminini bize kazandıran
ÖNCE kişi, İngiliz deniz subayı ve bilim
1643 Evangelista Torricelli hava Bir barometre, iki ya da üç
insanı Kaptan Robert FitzRoy'du.
basıncını ölçen barometreyi icat termometre, birkaç kısa bilgi
FitzRoy bugün daha çok,
eder. Charles Darwin'i doğal seçilim
ve yalnızca aletleri değil,
yoluyla evrim teorisine götüren
gökyüzün ve atmosferi de
1805 Francis Beaufort, Beaug- dikkatli bir gözlemle
yolculuğa çıkaran gemi Beagle'ın
fort rüzgar kuvveti ölçeğini ge- meteorolojiden yararlanılabilir
kaptanı olarak tanınır. Ama FitzRoy
liştirir.
kendi çapında dikkate değer bir Robert FitzRoy
1847 Joseph Henry, Amerika bilim insanıydı.
''
BirleşikDevletleri'nin doğusunu FitzRoy 1831'de Darwin'le
batından gelen fırtınalar konu- birlikte İngiltere' den denize
sunda uyarmak için bir telgraf açılırken daha 26 yaşındaydı. Ama
hattı önerir. on yıldan fazla bir süredir
denizdeydi ve Greenwich'te
SONRA
1870 ABD Ordu Muhabere Teş Kraliyet Donanma Kolejinde Denizde hava tahminin
kilatı, bütün ABD için hava du-
okumuş ve yüzbaşılık sınavını pek öncüleri
iyi dereceyle geçen ilk aday Hava tahminlerinde ilk atılımların
rumu haritaları çıkarmaya baş
olmuştu. Daha önce Güney çoğunun deniz subaylarından
lar.
Amerika'ya yapılan bir araştırma gelmesi tesadüf değildi. Havanın
1917 Norveç'te Bergen Meteo- gezisinde de Beagle'a komuta nasıl olacağını bilmek, yelkenli
roloji Okulu hava cepheleri fikri- etmiştı; o gezide hava durumuyla gemiler zamanında can alıcıydı. İyi
ni geliştirir ilgili araştırmaların önemini bir rüzgarı kaçırmanın mali
kavradı. Patagonya açıklarında sonuçları büyük olabilirdi - ve
2001 Birleşik Yüzey Analiz Sis- geminin barometresinde düşen denizde bir fırtınaya yakalanmak
temleri güçlü bilgisayarlar kulla-
basıncın uyarıcı işaretlerini felaket olabilirdi.
nıp, oldukça ayrıntılı yerel hava
önemsemeyince, şiddetli bir Özellikle iki deniz subayı zaten
raporları verir.
rüzgarda felakete uğramaktan son önemli katkılarda bulunmuştu . Biri,
anda kurtulmuştu . İrlandalı denizci Francis
''
nedenle Kuzey Amerika' da bir fır veriyordu ki, geniş bir ölçekte
tına iç kesimlerde bir yeri vurunca, mevcut hava örüntülerini vermenin
daha doğudaki yerlere bir telgraf yanı sıra, hava örüntülerinin
gönderilip bir fırtınanın yaklaş izlenmesini de olanaklı kılıyordu. Olası kötü hava uyarılarında
makta olduğu uyarısında bulunula- FitzRoy, hava örüntülerinin bulunarak filika ihtiyacından
bilirdi. Güzlemciler, barometrede tekrarlandığını fark etti. Burarl:rn kurtulmaya çalışıyorum .
hava basıncında bir düşüşün yakla- yola çıkarak, gelecekte hava Robert FitzRoy
şan bir fırtına uyarısı verdiğini bilil- örüntülerinin kısa bir zaman
''
yorlardı. Telgraf bu okumaları uzak aralığında nasıl gelişebileceğini,
mesafelere hızlı bir biçimde iletmeyi geçmişle nasıl geliştiklerinden
ve dolayısıyla çok önceden uyarı çıkarabilirdi. Bu, kapsanan bölge
larda bulunmayı olanaklı kıldı. içinde her noktadaki hava
İLERLEME YÜZYILI 155
veri aldı. Birkaç yıl içinde gözlemci FitzRoy'un mirası
ağı o kadar verimli çalışıyordu ki, Çıkar gruplarının eleştirisiyle
bütün Batı Avrupa' da hava durumu karşılaşan ve alay konusu olan
''
örüntülerinin günlük görüntüsünü tahminler askıya alındı ve FitzRoy
alabiliyordu. Hava durumu 1865'te intihar etti. Servetini
örüntüleri o kadar berraktı ki, en Meteoroloji Dairesindeki İrlanda [ve diğer alanların]
azından bir sonraki gün nasıl araştırmalara harcadığı anlaşılınca,
telgraflarını harmanlayıp
değişebileceğini tahmin edebiliyor hükümet ailesinin zararını
hakkıyla değerlendirdikten
ve böylece ilk ulusal tahminleri karşıladı. Ama birkaç yıl içinde
çıkarabiliyordu. denizcilerden gelen baskılar, fırtına
sonra, o bölge için ilk tahmin
çıkarılır... ve hemen
uyan sisteminin tekrar yaygın
Günlük hava tahminleri yayımlanmaya gönderilir.
kullanıma sokulmasını sağladı.
Her sabah bütün Batı Avrupa' da bir Bugün ayrıntılı hava tahminlerini Robert FitzRoy
sürü hava istasyonundan ve fırtına uyanlarını a1mak, her
''
FitzRoy'un bürosuna hava raporları denizci gününün ayrılmaz bir
gelir ve bir saat içinde sinoptik parçasıdır.
harita çıkarılırdı. Tahminler, İletişim teknolojisi iyileştikçe ve
herkesin okuması için gözlem verilerine daha fazla ayrıntı
yayımlanmak üzere The Times ekledikçe, FitzRoy'un sisteminin
gazetesine anında gönderilirdi. değeri, 20. yüzyılda layıkını buldu. bilgisayarlar, en azından kısa
Gazetede ilk hava tahmini 1 süreler için oldukça doğru
Ağustos 1861'de yayımlandı. Modern hava tahmini tahminler üretir ve uçak
FitzRoy bir fırtına yoldaysa ve Bugün sayısız uyduya, uçağa ve yolculuğundan spor etkinliklerine
yönü konusunda uyarmak için gemiye ek olarak 11.000'den fazla kadar bir dizi faaliyet bu tahminlere
limanlarda görünür yerlere bir meteoroloji istasyonu dünyayı güvenir. •
işaret kuleleri sistemi kurdu. Bu süslemektedir - hepsi, küresel bir
sistem o kadar iyi işledi ki, sayısız meteorolojik veri bankasını sürekli
can ölmekten kurtuldu. bilgiyle beslemektedir. Güçlü süper
Ne var ki, kaptanlar fırtına
uyarısı nedeniyle yola çıkmayı
geciktirince, bazı gemi sahipleri
sisteme öfkelendi. Tahminleri
zamanında yayma sorunları da
vardı. Gazeteleri dağıtmak 24 saati
alıyordu; bu yüzden FitzRoy
yalnızca bir gün sonrasının değil,
iki gün sonrasının tahminlerni
yapmalıydı - aksi takdirde, halk
tahminleri okuduğu sırada olan
olmuş olurdu. Daha uzun süreli
tahminlerin çok daha az güvenilir
olduğunun farkındaydı ve özellikle
The Times yanlışlıkların
sorumluluğunu üstlenmediğinde,
sık sık alay konusu oldu.
OMNE VIVUM EX
BILİMDALl
Biyoloji
ÖNCE
1668 Francesco Retli,
GELİR
ürediklerine inanır.
CANLIDAN
LOUIS PASTEUR (1822-1895)
1768 Lazzaro Spallanzani,
havası alınınca kaynamış
suyunda mikropların
büyümediğini gösterir.
et
SONRA
1881 Robert Koch hastalığa
neden olan mikropları yalıtır.
1953 Stanley Miller ve Harold
Urey, yaşamın kökenindeki
koşulları canlandıran bir
deneyde aminoasit -yaşamın
temeli- yaratır.
Bu mikroplardan bazıları
Mikropların bulaşması
Birçok canlı organizma yiyeceklerin
ya da üremesi önlenirse,
mikroskopiktir ve bozulmasına ya da
bozulma ve bulaşma
etrafımızdaki havada asılıdır. bulaşıcı hastalıklara
gerçekleşmez.
neden olur.
bırakılan birkaç buğday tanes i ile fikri, hayal ürünü gibi görünüyordu.
terli iç çamaşırından yetişkin fare 1546'da İtalyan hekim Girolamo
çıkacağını yazdı. 19. yüzyıla kadar Fracastoro "bulaşmanın tohumla-
kendiliğinden üremeyi savunanlar rı"nı tarif etti ve işin doğrusuna
vardı. Ne var ki, 1859'da Louis yaklaştı. Ama canlı, üreyebilir şey
Pasteur adlı Fransız bir ler olduklarını açıkca ifade edemedi
mikrobiyolog, bunu çürüten zekice ve teorisinin fazla etkisi olmadı.
bir deney tasarladı. Onun yerine insanlar, çürüyen
Araştırmalarının seyri içinde, maddeden gelen "miazma"nın - ya
bulaşıcı hastalıklara canlı da zararlı havanın- bulaşıcı hasta- Francesco Redi'nin bu çizimi
mikropların neden olduğunu da lıklara neden olduğuna inandılar. kurtç ukla rın sineklere dönüşümünü
''
William Harvey (kan dolaşımını sinekler konmuş ve yumurtalarını
bulmasıyla ünlüdür) bir ceninin bırakmıştı. Re di deneyi tülbentle -
kökenini keşfetme çabasıyla gebe etin kokusunu emen ve sinekleri
Deney alanında, şans yalnızca bir geyiği diseke etti ve "omne çeken- tekrarladı ve tülbentten
hazırlıklı zihne yardımcı olur.
vivum ex ovo" - her canlı alınan sinek yumurtalarının , temiz
Louis Pasteur yumurtadan gelir- ilan etti . Söz eti kurtçuklarla "tohumlamak" için
konusu geyiğin yumurtasını kullanılabild iğini gösterdi. Redi,
bulamadı ; ama en azından kurtçukların kendiliğinden değil,
''
olacakları ima etmekteydi. ancak sineklerden doğabileceklerini
Kendiliğinden üremenin öne sürdü. Ne var ki, Redi'nin
olanaksızlığının - en azından insan deneyimin önemi anlaşılmadı ve
gözünün görebildiği yaratıklar söz Redi'nin kendisi bile abiyogenezi
158 LOUIS PASTEUR
tam olarak reddetmedi, belli pek çok mikrobu gerçekten de
koşullarda gerçekleştiğine inandı. öldürmesine rağmen, örneğin bazı
Mikroskopu ilk yapan ve ayrıntılı bakteriler uykuda, ısıya dirençli
''
bilimsel inceleme için kullananlar sporlara dönüşürek hayatta
arasında Felemenkli bilim insanı kalabilir. Pek çok m ikrop, pek çok
Abiyogenez diye bir şeyin
Antonie van Leeuwenhoek, bazı yaşam gibi, besininden enerji
geçmişte hiç
canlıların çıplak gözle almak için havadaki oksijene
gerçekleşmediğini ve
görülemeyecek kadar küçük ihtiyaç duyar. Ne var ki, en
olduklarını ve büyük yaratıkların
gelecekte de hiç önemlisi, bu tür deneyler her zaman
gerçekleşmeyeceğini
üremesinin, sperm gibi küçük bulaşıma açıktı -havada dolaşan
mikroskobik canlılara bağlı göstermek niyetindeyim. mikroplar bir büyüme aracını, kısa
olduğunu gösterdi.
Tbomas Henry Huxley bir süre atmosfere maruz kalsa bile
''
Yine de, abiyogenez düşüncesi kolayca kolonileştirebilir. Bu
bilim insanlarının kafasına o kadar yüzden, aslında bu deneylerden
derin yerleşmişti ki, birçoğu bu hiçbiri abiyogenez sorununu şu ya
mikroskobik organizmaların üreme da bu şekilde sonuç alıcı bir
organına sahip olamayacak kadar biçimde ele almamıştı.
küçük olduklarını ve bu nedenle sonucuna vardı. Yırmi yıl sonra Yüzyıl sonra mikroskoplar ve
kendiliğinden doğmaları İtalyan fizyolog Lazzaro mikrobiyoloji, sorunu halletmeye
gerektiğini düşünmeye devam etti. Spallanzani, Needham ' ın deneyini yetecek kadar ilerlemişti. Louis
1745'te İngiliz doğa bilimci John tekrarladı; ama deney tüpünün Pasteur'ün deneyi havada asılı,
Needham bunu kanıtlamaya havası boşaltılırsa, mikropların maruz kalan her yüzeye bulaşmaya
koyuldu. Isının mikropları tekrar büyümediğini gösterdi. hazır duran mikropların varlığını
öld ürebildiği ni biliyordu; bu yüzden Spallanzani et suyunu havanın gösterdi. Önce havayı pamukla
bir miktar et suyunu bir deney " tohumladığını" düşündü; ama onu filtreledi. Sonra kirlenmiş pamuk
tüpünde kaynattı -böylece eleştirenler, havanın yeni mikrop filtreleri analiz etti ve filtreye
mikroplarını öldürdü- ve ardından kuşağı için "yaşamsal güç" takılan tozları bir mikroskopla
soğumaya bıraktı. Et suyunu bir olduğunu öne sürdüler. inceledi. Yiyeceklerin bozulmasıyla
süre gözlemledikten sonra, Modern biyoloji bağlamında ve çürümesiyle bağlantılı
mikropların geri geldiğini gördü. bakıldığında, Needham'ın ve mikroplarla kaynadığını gördü.
Mikroptan arındırılmış et Spallanzani 'nin deneylerinin Adeta mikroplar havadan düşünce
suyundan kendiliğinden doğdukları sonuçları kolayca açıklanabilir. Isı hastalığa neden oluyorlardı. Bu,
I)
;J ~
Mikroorganizmalar
kavisli yerde
tutulur
İçindeki Et suyu soğuyunca Tüpü yan yatırmak Mikroorganizmalar tekrar
mikroorganizmaları mikroorganizmasız kalır. mikroorganizmaların et hızla çoğalır.
öldürmek için et suyu suyuna lekrar girmesine
kaynatılır. olanak verir.
İLERLEME YÜZYILI 159
Pasteur'ün bir sonraki adımda hastalığının bulaşı cı bir bakteri
başarılı olmak iç in ihtiyaç duyduğu tarafından bulaştırıldığını
hassas bilgiydi; o adımda Fransız göstermişti.
Bilimler Akademisinin bir meydan Yine de, Huxley'in
okumasını kabullenip, konuşmasından yaklaşık bir yüzyıl
kendiliğinden üreme düşüncesini sonra yeni bir bilim insanı kuşağı
çürüttü. Yeryüzünden ilk yaşamın kökeniyle
Bu deney için Pasteur besin ilgili sorular sorunca, abiyogenez
bakımından zengin et suyunu zihinleri yeniden meşgul etmeye
kaynattı yüzyıl önce Needham ve başlayacaktı. 1953'te Amerikalı
Spallanzani'nin yaptığı gibi- ama kimyacılar Stanley Miller ve Harold
bu kez deney tüpünde önemli bir Urey, Yeryüzünde yaşamın
değişiklik yaptı. Deney tüpünü şafağındaki atmosfer koşullarını
ısıtıp yumuşattı, sonra aşağı yukarı canlandırmak için su, amonyak, Louis Pasteur
bükerek bir kuğu boynu şekline metan ve hidrojenden oluşan bir
soktu. Düzenek soğuyunca, sıcaklık karışıma elektrik kıvılcımları
1822'de yoksul bir Fransız
mikropların büyümesine uygun gönderdi. Bir haftada aminoasitleri ailede doğan Louis Pasteur o
kadar büyük bir şahsiyet oldu
olmasına ve tüp dış havayla -proteinlerin yapı taşları ve canlı
ki, ölünce resmi devlet
bağlantılı olduğu için bol oksijen hücrelerin temel kimyasal töreniyle gömüldü. Kimya ve
bulunmasına rağmen, tüpün bir bileşenleri- yarattı l ar. Miller ve
tıp eğitimi aldıktan sonra,
kısmı aşağı doğru kıvrılı olduğu Urey'in deneyi, cansız maddeden Strasbourg ve Lille
iç in mikroplar et suyunun üzerine canlı organizma çıkabildiğini üniversitelerinde akademik
düşmüyordu. Mikropların tüpte göstermeyi amaçlayan çalışmaların görevler üstlendi.
tekrar büyüyebilmelerinin tek yolu, patlamasına neden oldu; ama bu İlk araştırmaları kimyasal
kendiliğinden üremeydi - ve bu kez bilim insanları , biyokimya kristallerle ilgiliydi; ama
gerçekleşmedi. aletleriyle ve milyarlarca yıl önce mikrobiyoloji alanından daha
Pasteur, mikropların et suyuna gerçekleşen süreçlerin bilgisiyle iyi tanınır. Pasteur mikropların
havadan bulaştıklarının son bir donanımlıydı. • şarabı sirkeye
''
aşı geliştirdi ve mikrobiyoloji
Abiyogenez geri dönüyor araştırmalarına adanmış ve
1870'te İngiliz biyolog Thomas bugüne kadar varlığını
Henry Huxley, "biyogenez ve Yalnızca olguları gözlemlerim; sürdüren Pasteur Enstitüsünü
abiyogenez" başlıklı bir seminerde yaşamın kendisini gösterdiği kurdu.
Pasteur'ün ça lışmas ın ı savundu. bilimsel koşullar dışında bir
Bu, kendiliğinden üremenin son aramam.
şey Önemli eserleri
savunucularına ezici bir darbe oldu Louis Pasteur
1866 Studies on Wine
ve hücre teorisi, b iyokimya ve 1868 Studies on Vinegar
''
genetik disiplinlerine dayanan yeni 1878 Microbes: Their Roles in
bir biyolojinin doğumuna işaret etti. Fermentation, Putrefaction,
l BBO'lere gelindiğinde Alman and Contagion
hekim Robert Koch, şarbon
KENDİKUYRUGUNU
YILANLARDAN
• •
BiRi _
AUGUST KEKULE (1829-1896)
162 AUGUST KEKULE
9. yüzyılın ilk yılları,
KISACA
1 kimyada maddeye bilimsel
bakışı kökten değişti ren
''
BİLİM DALI
Kimya büyük gelişmelere tanık oldu.
1803'te John Dalton her elementin,
ÖNCE o elemente özgü atomlardan Gecenin bir kısmını bu
1852 Edward Frankland, oluştuğu nu öne sürdü ve atom düşüncelerin h iç olmazsa
valans -bir atomun diğer ağırlığı kavramını kullanarak, taslaklarını kağıda geçirmekle
atomlarla oluşturduğu bağ elementlerin birbirleriyle her zaman geçirdim. Yapısal teori bu
sayısı- düşüncesini tanıtır. tam sayılı oranlarda nasıl şekilde var oldu.
birleştiklerini açıkladı. Jöns Jakob Friedrich August Kekule
1858 Archibald Couper,
Berzelius bu 2000 bileşiği inceleyip
karbon atomlarının birbirleriyle
''
bu oranları araştırdı. Bugün
doğrudan bağ kurup zincir
kullandığımız adlandırma
oluşturabildiklerini ortaya
sistemini -hidrojen için H, karbon
koyar. için C vd - icat etti ve o zaman
SONRA bilinen 40 elementin atom
1858 İtalyan kimyacı Stanislao ağırlıklarının bir listesini hazırladı. kavramlar olarak kaldı; ama
Cannizzaro atomlar ile Canlı organizmaların kimyası için açıklay ı cılıkları giderek artan
molekuller arasındaki farkı "organik kimya" terimini -bu terim kavramlardı.
açıklar, atom ve molekül daha sonra karbon kimyası
ağırlıklarını yayımlar. anlamına gelecekti- icat etti. Valans
1809'da Fransız kimyacı Joseph 1852'de atom l arın birbirlerine nasıl
1869 Dimitri Mendeleyev Louis Gay-Lussac gazların basıt bağlandığını anh:ımaya yönelik ilk
periyodik tabloyu çıkarır. oranlarda nasıl birleştiklerini adımı, valans -bir elementin her
1931 Linus Pauling kuantum açıkladı ve iki yıl sonra İtalyan atomunun bağlanabileceği atom
mekan iği düşüncelerini Amedeo Avogadro eşit hacimli sayısı- düşüncesini tanıtan İngiliz
kullanarak genel olarak gazların eşit sayıda molekül kimyacı Edward Frankland attı.
kimyasal bağın ve özel olarak içerdiğini öne sürdü. Elementlerin Hidrojenin bir valansı vardır,
benzen molekülünün yapısını bileşimini düzenleyen katı kurallar oksijenin iki. Sonra 1858'de
açığa kavuşturu r. bulunduğu açıktı. Atomlar ve Britanyalı kimyacı Archibald
moleküller esas olarak kimsenin Couper, kendi kendine bağlanan
doğrudan görmediği teorik karbon atomları arasında bağlar
oluştuğunu ve moleküllerin
birbirine bağlanan atom zinciri
olduklarını gösterdi. Dolayısıyla, iki
RRH
1 1 1
parça hidrojen ile bir parça R-C-C-C-H
1 1 1
oksijenden oluştuğu bilinen su, H,O O•O NEN HRR
ya da H- 0 - H (burada "-" bir bağı Oksijen Nıtrojen Propan
gösterir) olarak ifade edilebilir.
Karbonun dört valansı vardır, yani BHB
1 1 1
dört değerliklidir; bu yüzden bir cı-c-c-c - e
karbon atomu, metanda (CH1 ) 1 1 1
olduğu gibi, dört bağ oluşturabilir;
RRR
B BB 1-Kloropıopan
metanda hidrojen atomları 1 1 1
karbonun etrafında dört yüzlü B- C-R H-C-C-H BCI R
1 1 1 1 1 1
biçimde dizilir. (Bugün kimyacılar H HR s-c-c- c-e
bir bağın , iki atomun paylaştığı Metan Etan 1 1 1
elektron çiftini temsil ettiğini; H, O BBH
ve C simgelerinin uygun atomun 2-IOoropropan
merkez kısmını temsil ettiğini
düşünür.)
Couper o sırada Paris'te bir
laboratuvarda çalışıyordu. Bu arada
Almanya'da, Heidelberg'de August Kekule valans kavramını kullanarak, atomlar arasında
oluşup molekülleri meydana getiren bagları tarif etti. Burada
Kekule aynı düşünceyi öne sürüp,
her bag bir çizgiyle ifade edilir.
1857'de karbonun dört valanslı
olduğunu ve 1858'do karbon
atomlarının birbirine oluşturduğunu ilan etti. Aniden şema). Bazı bileşiklerin, atom
bağlanabildiğini ilan etmişti. organik kimya anlam kazanmaya valanslarını doyurmak için çift
Couper'ın tebliğinin yayım lanması başladı ve kimyacılar, her tür bağa ihtiyacı vardır: örneği n oksijen
gecikmişti; dolayısıyla Kekule moleküle yapısal formül tahsis etti. molekülü (O,) ve etilen molekülü
kendi tebliğini
ondan bir ay önce Metan (CH4 ), etan (C2 H6 ) ve (C2H.). Etilen klorla tepkimeye girer
yayımladı ve kendi kendine propan (C3H8) gibi basit ve sonuç, yer değiştirme değil,
bağlanan karbon atomları hidrokarbonlar artık karbon katılma olur. Klor çi ft bağa eklenip
düşüncesinde öncelik onun oldu. atomları zinciri olarak görülüyordu; 1,2 dikloroetan (C2 H4Cl2) meydana
Kekule atomların arasındaki bu zincirde boş valansları hidrojien getirir. Oldukça tepkin olan ve
bağlara "ilginlik" (affinity) dedi ve atomları doldurmaktaydı. Böyle bir oksiasetilen kaynak hamlacında
1859'da çıkan popüler kitabı bileşiğin, sözün gelişi klorla (Cl,) kullanılan asetilen (C2H,) ve nitrojen
Textbook of Organic Chemistry'de tepkimesi, bir ya da daha fazla molekülü (N2) de dahil, bazı
düşüncelerini daha ayrıntılı bir hidrojen atomunun yerini klor bileşiklerin üçlü bağı bile vardır.
biçimde açıkladı. atomunun aldığı bileşikler - Ama benzen bir bilmece olarak
klorometan ya da kloroetan gibi kaldı. Formülünün C H olduğu
6 6
Karbon bileşikleri bileşikler- meydana getiriyordu. Bu anlaşıldı; ama asetilenle eşit sayıda
Kimyasal tepkimelerden elde edilen yer değiştirmenin bir özelliği, karbon ve hidrojen atomlarına sahip
kanıtlara dayalıteorik modeller klorun orta karbon atomuna mı olmasına rağmen, asetilenden çok
çıkaran Kekule, dört valanslı karbon yoksa uçtaki karbon atomlarından daha az tepkindir. Yüksek tepkinli
atomlarının birbirine bağlanıp, birine mi bağlandığına bağlı olarak olmayan doğrusal bir yapı
başka valanslı başka atomların kloropropanın iki farklı biçimde, geliştirmek , gerçek bir muammaydı.
(hidrojen, oksijen ve klor gibi) 1-kloropropan ya da 2-kloropropan Açıkçası çift bağ olmalıydı, ama
bağlanabildiği bir "karbon iskeleti" şeklinde olmasıyda (bkz. yukarıdaki nasıl dizildikleri bir sırdı.
164 AUGUST KEKULE
Dahası, benzen klorla katılarak oluşturduğu bir halkaydı; her birine
(etilen gibi) değil, yer değiştirerek bir hidıojen atomunun bağlandığı
tepkimeye girer: Bir klor atomu bir altı atomun hepsinin eşit olduğu bir
hidrojen atomunun yerini alır. halka. Yani klorobenzende klor.
Benzenin hidrojen atomlarından halkanın etrafında herhangi bir
birinin yerini bir klor atomu alınca, yere bağlanabilirdi.
sonuç yalnızca tek bileş ik olur: Bu teoriye bir destek de, klorun
C6H5Cl, klorobenzen. Öyle hidrojenin yerini iki kez alıp
görünüyordu ki, klor atomu herhangi diklorobenzeni (C6 H4Cl) meydana
bir karbon atomuna bağlandığına getirmesiyle geldi. Eğer benzen,
göre bütün karbon atomları bütün karbon atomları eşit altı üyeli
eşdeğerdi. bir halkaysa, bu bileşiğin üç ayrı
biçimi ya da "izomeri" olmalıdır - Bir hexabenzocoronene
Benzen halkaları iki klor atomu bitişik karbon molekülünün bu görünLüsü, bir
Benzenin yapısına ilişkin atomları üzerinde, başka bir atomsa! kuvvet mikıoskopu kullanılarak
bilmecenin çözümü, 1865'te bir karbonla ayrılmış karbon atomları elde edıldi. Çapı 1,4 nanometredir ve
farklı uzunlukta karbon-karbon bağlarını
rüyada Kekule'ye malum oldu. üzerinde ya da halkanın karşıt gösterir.
Çözüm, karbon atomlarının uçlarında olabilirdi. İşin böyle
Esin rüyası
Kekule'nin rüyasını anlatımı, esin
kıvılcımına ilişkin en çok anılan
kişisel anlatımdır. Anlaşılan
hipnogojik bir durumdaydı -
uykuya dalmanın eşiğinde: Bu
durumda gerçekler ile imgelem iç
içe geçer. Bunu Halbschlaf, yani
yarı-uyku olarak tarif etti. Aslında
bu türden iki ayakta uyumayı tarif
eder: İlki, olasılıkla 1855'te Güney
Londra'da Clapham Road'a doğru hatta dört küçük atomu bağladığını önünde kıpırdıyordu ... Uzun sıralar,
giden bir otobüsün tepesinde. gördüm." çoğu zaman daha yoğun bağlantılı;
"Atomlar gözlerimin önünde İkinci olay Belçika' da, her şey hareket halinde, yılan gibi
kıpırdıyorlardı. Bu küçük Ghent'teki çalışma odasında kıvrılıyor ve dönüyor. O da ne?
parçacıkları hareket halinde hep gerçekleşti; olasılıkla kendi Yılanlardan biri kendi kuyruğunu
görmüştüm, ama hareket tarzlarını kuyruğunu ısıran yılan yakalad ı ve bu görüntü gözlerimin
anlamayı başaramamıştım . Bugün simgesinden esinlendi: "Benzen önünde alay edercesine dönüp
iki küçük atomun ne kadar sık halkası teorisinde de aynı şey durdu."•
kaynaşıp bir çift oluşturduğunu, oldu ... Sandalyeyi şömineye
büyüklerin küçükleri nasıl çevirdim ve baygın bir
yuttuğunu ve daha büyüklerin üç, durumdayd ım .. atomlar gözlerimin
August Kekule Kendisine August diyen Friedrich mimarı yaptı. 1895'te Kaiser II.
August Kekule, şimdi Wilhelm tarafından soyluluk
Almanya'nın Hesse eyaletinde unvanı verildi ve August Kekule
bulunan Darmstadt'ta 7 Eylül von Stradonitz oldu. Kimya
1829'da doğdu. Giessen dalında ilk beş Nobel ödülünün
Üniversitesindeyken mimarlık üçünü onun öğrencileri aldı.
okumayı bırakıp, Justus von
Liebig'in derslerini dinledikten Öne m li eserleri
sonra kimyaya yöneldi. Sonunda
Bonn Üniversitesinde kimya 1859 Textbook of Organic
profesörü oldu. Chemistry
1057'de ve ertesi yıl Kekule, 1887 The Chemistry of Benzene
karbonun dört valansı, basit Derivatives or Aromatic
organik moleküllerde bağlanma ve Substances
benzenin yapısı üzerine bir dizi
yazı yayımladı; bu yayınlar onu,
moleküler yapı teorisinin baş
KESİNLİKLE
~
AÇIGA ÇIKAN
ORTALAMA
• ••
BiRE U
GREGOR MENDEL (1822-1884)
......
_. .........................
168 GREGOR MEN DEL
ilimsel bilginin tarihinde en
KISACA
BİLİM DALI
Biyoloji
B büyük doğal gizemlerden
biri kalıtı m
mekanizmasıydı . Kalıtım olgusu,
aile üyelerinin belirgin bir biçimde
ÖNCE benzer oldu kla rı fark edildiğinden
1760 Alman botanikçi Josef beri bilinmekteydi. Pratik içerimleri
Kölreuter tütün bitkisini her yerdeydi - tarımda ürün ve
çoğaltma deneylerini tasvir hayvan yP.teştiriciliğ i nden hemofoli
eder, ama sonuçlan doğru bir gibi bazı hastalıkların çocuklara
biçimde açıklayamaz. geçebi ldiğini ilişkin bilgiye kadar.
Yunan filozoflar, ebeveynden
1842 İsviçreli botanikçi Carı yavruya geçen bir Lür özün ya da
von Nageli hücre bölünmesini
maddi "ilke"nin va r olduğunu
araştırır ve daha sonra
düşündüler. Ebeveynler ilkeyi
kromozom olarak tanımlanan
cinsel i lişki sırasında bir sonraki Kalıtsal özellikler Mendel'den önce
iplik-benzeri cisimleri tasvir binlerce yıl gözlemlenmişti; ama tek
kuşağa aktarıyordu ; kandan
eder. kaynaklandığ ı, babalık ve annelik yumurta ıkizliği gibi olguları üreten
biyolojik mekanizma bilinmiyordu.
1859 Chares Darwin doğa l ilkelerinin harmanlanıp yeni bir kişi
seçilim yoluyla evrim teorisini meydana getirdiği sanılıyordu. Bu
yayıMlar. düşünce yüzyıllarca varlığ ını
sürdürdü - esas olarak kimse daha biyolojik çeşitlilik kesinlikle
SONRA iyi bir düşünceyle ort aya çıkmad ığı seyrelirdi. Farklı ren kte boyaları
1900 Botanikçi Hugo de Vries, için; ama Charles Darw in'e gelip karıştırmaya benzerdi ve griyle
Cari Correns ve Wılliam dayanınca, temel zayı flığ ı apaçık sonuçlanırdı. Darwin'in teorisinin
Bateson, Menden'ın yasaların ortaya çıktı. Darwin'in doğal dayand ığı uyarlanmalar ve
eş zamanlı olarak "yeniden seçilim yoluyla evrim teorisi yenilikler varlığını sürdürmezdi.
keşfeder." türlerin kuşaklar boyunca
1910 Thomas Hunt Morgan, değiştiğini bunu yaparken Mendel'in keşfi
Mende! yasalarını des tekler ve biyolojik çeşitliliğe neden Kalıtı mı anlamada atılım , DNA'nın
kalıtımın kromozom temelıni olduğunu- öne sürdü. Eğer kalıtım kimyasal yapısı saptanmadan
doğrular. kimyasal ilkelerin yaklaşık bir yüzyıl önce -ve Darwin
harmanlanmasına dayanıyorsa, Türlerin Kökeni'ni yayımladı ktan
on yıldan az bir süre sonra- çekinik varyete dedi. Bu durumda bütün bitkiler her iki baskın
gerçekleşti. Brno'da Augustinusçu beyaz çiçek çekinikti ve ikinci özelliğe (mor çiçek, sarı tohum)
bir keşiş olan Gregor Mende!, daha kuşak bitkilerin dörtte birini sahipti; ama ikinci kuşakta bir
ünlü birçok doğa bilimcinin oluşturuyordu. Her özellik -uzun/ kombinasyon karışımı vardı.
başarısız olduğu yerde başarılı olan kısa; tohum rengi; çiçek rengi ve Örneğin, bitkilerin on altıda birinin
bir öğretmen, bilim insanı ve tohum şekli- için, bu oranlara göre her iki çekinik özellikle (beyaz
matematikçiydi. Farkı yaratan, baskın ve çekinik varyetleri çiçek, yeşil tohum) kombinasyonu
herhalde, Mendel'in matematikteki saptamak olanaklıydı. vardı. Mende! iki özelliğin
ve olasılık teorisindeki becerisiydi. birbirinden bağımsız miras alındığı
Mende! bezelyeyle (Pisum Anahtar sonuç sonucuna vardı. Başka bir deyişle,
sativum) deneyler yaptı. Bu bitki Mende! daha ta ileri gidip, iki çiçek rengi kalıtımının tohum rengi
boy, çiçek rengi, tohum rengi ve özelliğin -çiçek rengi ile tohum katılımı üzerinde ve tohum rengi
tohum şekli gibi tanımlanabilir rengi gibi- kalıtımını eşzamanlı kalıtımının çiçek rengi kalıtımı
birçok bakımdan çeşitlilik gösterir. test etti. Zürriyetin farklı özellik üzerinde bir etki sı yoktu. Kalıtımın
Bir seferde bir özelliğin kalıtımına kombinasyonlarıyla ortaya bu şekilde kesin orantılı olması,
bakmaya başladı ve sonuçlara çıktıklarını ve yine, bu Mende!' in şu sonuca varmasına yol
matematik bilgisini uyguladı. kombinasyonların sabit oranlarda açtı: Bu durum muğlak kimyasal
Manastır arazisinde kolayca ekilen gerçekleştiğini gördü. İlk kuşakta ilkelerin ha rmanlanmasından
bezelye bitkileri yetiştirerek, bir dizi
deney yapıp önemli veriler elde
edebildi.
Mende!, çalışırken hassas
önlemler aldı. Özelliklerin kuşaklar
içinde atlayabildiğini ve
gizlenebildiğini bildiği için, "saf"
soy bezelye bitkileriyle -yalnızca
beyaz çiçekli yavru veren beyaz
çiçekli bitkiler gibi- işe başlamaya
dikkat etti. Saf beyaz çiçekli
bitkileri saf mor çiçekli bitkilerle
melezledi vb. Her durumda,
döllenmeyi de kesin bir biçimde
kontrol etti: Polenlerin rasgele
saçılmasını önelemek için
ilk mor bitkı kuşağını
birbiriyle döllemek, 1'e 3
açılmamış çiçek goncalarından
oranında mor ve beyaz bitkili
cımbızla alıp aktardı. Bu yetiştirme
ikinci kuşağı üretir.
deneylerini birçok kez
gerçekleştirdi ve bir sonraki ve
ondan sonraki kuşakta bitkilerin
sayısını ve özelliklerini belgeledi.
Almaşık varyetelerin (mor çiçek ve
beyaz çiçek gibi) sabit oranlarda
miras alındığını gördü. ilk kuşakta
mor çiçek gibi yalnızca bir varyete
başarıyla yetişti; ikinci kuşakta bu
varyete, zürriyetin dörtte üçünü
oluştu rdu . Mende! buna baskın
varyete dedi. Öteki varyeteye
170 GREGOR MENDEL
kaynaklanmadı, ayrık sayısını sınırlamış olabilir; ama ne
"parçacıklardan" olürü gerçekleşti. olursa olsun, Mendel'in
Çiçek rengini konlrol eden yaptıklarından ötürü hakkıyla taktir
''
parçacıklar vardı, tohum renginiµ edilmesi 30 yıldan fazla bir süre
parçacıkları vardı vb. Bu aldı. 1900'de Hollandalı botanikçi
parçacıklar ebeveynden yavruya Hugo de Vries, Mendcl'inkine
Özellikler melezlerde tamamen
bozulmadan aktarılmaktaydı. Bu benzer bitki dölleme deneylerinin
kaybolur, ama zürriyetlerinde
değişmeden tekrar ortaya
durun, çekinik özelliklerin kendi sonuçlarını -bire üç oranının
çıkar.
etkilerini gizleyebilmelerinin ve bir doğrulanması da dahil- yayımladı.
kuşak atlayabilmelerinin nedenini De Vries, ilk önce Mendel'in buraya Gregor Mendel
''
açıklıyordu: Çekinik bir özellik, bir vardığını kabul ederek
bitki söz konusu parçacıktan iki çalışmalarını sürdürdü. Birkaç ay
özdeş doz alırsa kendini gösterirdi. sonra, Alman botanikçi Car!
Bugün bu parçacıkları gen olarak Corrcns, Mendel'in kalıtım
kabul ediyoruz. mekanizmasını açık bir biçimde
tarif etti. Bu arada İngiltere' de -de alanı için "enetik" terimini icat etti.
Kabul edilen deha Vries ve Correns'in yazılarını Augustinusçu keşiş, ölümünden
Mende! bulgularının sonuçlarını okuduktan sonra harekete geçen sonra nihayet takdir edilmişti.
1866'da bir doğa tarihi dergisinde Cambridge'li biyolog William O zamana kadar, farklı türden
yayımladı; ama çalışması bilim Bateson, Mcndel'in özgün yazısını bir eser -hücre biyolojisi ve
dünyasında fazla etki yaratamadı. ilk kez okudu ve önemini hemen biyokimya alanlarında- biyologlara
Başlığın ezoterik özelliği - anladı. Bateson, Mendelci kılavuzluk ediyordu. Bilim insanları
Experiments in Planı Hybridization düşüncelerin savunucusu olacaktı hücrelerin içine bakarak ipucu
[Bitki Melezleme Deneyleri!- okur ve sonunda, biyolojinin bu yeni aradıkları için, mikroskoplar bitki
dölleme deneylerinin yerini
••
Ebeveyn kuşağı
••
alıyordu . 19. yüzyıl biyologlarının
içinde bir ses, kalıtımın
anahtarının hücrenin çek i rdeğinde
olduğunu söylüyordu. 1878'de
Mendel'in çalışmasından habersiz
Alman Walther Flemming hücre
•• •• •• ••
1 1 1 1
çekirdeğinin içinde, hücre
F, bölünmesi sırasında hareket eden
iplik benzeri yapılar saptadı.
Bunlara, "renkli cisim" anlamına
gelen kromozom adını verdi.
Mendel'in çalışmalarının yeniden
Fz
•• •• •• ••
1 1 1 1 keşfedilmesinden sonra birkaç yıl
içinde biyologlar, Mendel'in
"kalıtım parçacıkları"nın gerçek
olduklarını ve kromozomlarda
taşındıklarını kanıtl amıştı.
3:1 oranı
Antılmış kalıtım yasalan
Mende! iki kalıtım yasası
"Saf" beyaz ve mor çiçekli bıLkilerden ANAHTAR saptamıştı. Birincisi, yavrularda
yetiştirilen ilk kuşak bezelyeler (Fl) her bir
Ü Beyaz parçacığı sabit özellik oranı, kalıtım
ebeveynden bir parçacık almıştır. Mor baskındır,
parçacıklarının çift halinde
bu nedenle bütün Fl çiçekleri mordur. ikinci
kuşakta (F2) dört çiçekten biri, iki "beyaz"
D Mor parçacığı geldikleri sonucuna varmasına yol
parçacık miras alır ve beyaz çiçek çıkarır. açtı. Çiçek rengi için bir parçacık
çifti, tohum rengi için bir parçacık
İLERLEME YÜZYILI 171
Hu go de Vries 1890'larda çeşi tl i
bitkilerle yaptığı deneylerde 3:1 oranını
keşfetti . Daha sonra, bu keşfide öncelik
hakkının Mende!' de olduğunu kabul
etti.
çifti vardı
vb. Çiftler döllenmede birçok biyolojik özellik -insan boyu
oluşuyordu; çünkü her ebeveynden gibi- çok sayıda farklı genin
bir parçacık gelmekteydi - ve yeni etkileşiminin sonucudur.
kuşak üreyip kendi eşey hücrelerini Dahası, Mendel'in incelediği
oluşLuranca Lekrar ayrılmaktaydı. genler bağımsız aktarılmakLaydı.
Birlikte gelen parçacıklar farklı Daha sonraki çalışmalar, genlerin
varyeteyse (mor ve beyaz çiçek aynı kromozom üzerinde yan yana
parçacıkları gibi) yalnızca baskın oturabildiklerini gösterdi. Her bir
parçacık açığa çıkacaktı. kromozom, bir ONA dizisi üzerinde
Modern terimlerle, farklı gen yüzlerce ya da binlerce gen taşır.
varyetelerine alel denilir. Mendel'in Kromozom çiftleri ayrılıp eşey
birinci yasası, a leller ayrılıp eşey hücreler yaratır ve kromozom sonra
''
hücreleri oluşturdukları için bütüne geçer. Yani, aynı kromozom
Ayrışım Yasası olarak bilinir. üzerinde farklı genlerin kontrol
Mendel'in ikinci yasası, iki özelliği ettiği özelliklerin kalıtımı bağımsız
ele alınca ortaya çıktı. Bağımsız değildir. Mendel'in incelediği her Çabalarımızın kalıtım ve
Kalıtım Yasası, her özelliğin ilgili bir bezelye özelliği, ayrı bir varyasyon olgularını
genin bağımsız aktarıldığını öne kromozom üzerindeki bir genden açıklamaya yönelik olduğuna
sürer. kaynaklanır. Aynı kromozom
yeterince işaret eden Genetik
Anlaşılan, Mendel'in bitki üzerinde olsa lardı , sonuçlar daha terimini. .. öneriyorum.
türünü seçimi tesadüfiydi. Pisum karmaşık ve yorumlanması daha
William Bateson
sativum'un özelliklerinin en basit zor olurdu.
kalıtım örüntüsüne uyduğunu 20. yüzyılda araştırmalar,
''
şimdi biliyoruz. Her bir özellik - Mende! yasalarının istisnalarını
çiçek rengi gibi- farklı varyetelerde ortaya çıkaracaktı. Bilim insanları
(aleller) gelen tek bir gen tipinin genlerin ve kromozomların
kontrolündedir. Bununla birlikte davranışını daha derinliğine
172
''
Yine de dinozorlar ile kuşlar Kuşlar ile dinozorlar
arasındaki bağlantı, bir yüzyıl daha arasındaki benzerlikleri
tartışmalı kaldı. Sonra 1960'larda gösteren çalışmalarının yanı
parlak tüylü, çevik yırtıcı kuş Kuşlar aslında sürüngenlere sıra, insanın kökeni
Deinoııyc:hu~'ö (Velociraptor'un bir benzer. .. bu hayvanların, son konusunda kanıtlar da topladı.
akrabası) ilişkin incelemeler, kuşlar derece değişikliğe uğramış ve
ile bu küçük yırtıcı dinozorlar istisnai bir sürüngen tipi Önemli eaerle rl
arasındaki bağlantıya birçok olduğu söylenebilir.
palcontologu inandırmaya başladı. Thomas Henry Huxley 18 58 The Theory of the
Vertebrate Skull
Son yıllarda Çin'de çok sayıda eski
1863 Evidence as to Man's
''
kuş ve kuşa ben zer dinozor fosilinin
Place in Nature
bulunması, bu bağlantıyı
1880 The Coming of Age
güçlendirdi -2005'te ayakları tüylü of the Origin of Species
küçük bir dinozorun, Pedopenna,
ÖZELLİKLERİN
•
DÖNGÜSELLiGi
DİMİTRİ MENDELEYEV (1834-1907)
176 DİMiTRI MENDELEYEV - - - --
661'de Anglo-İrlandalı yapmadı. Aynı şekilde haloıen
KISACA
BİLİM DALI
Kimya
1 kimyacı Robert Boyle
elementleri şöyle tanımladı:
"belli ilkel ve basit ya da
elementler klor ve brom, klor bir gaz
ve brom bir sıvı ol masına rağmen,
ikisi de keskin, zehirli
kusursuzca katışı k sız cisimler; yükseltgendir. Britanyalı kimyac ı
ÖNCE başka herhangi bir cisimden ya da John Newlands, bilinen elementler
1803 John Dalton atom ağırlı birbirinden oluşmayıp, kusurcuzca artan atom ağ ırlığı sırasına göre
ğı düşüncesini tanıtır. karma denilen bütün cisimlerin di zildiğ i nde, her sekizinci yere
bileşeni ve bütün cisimlerin benzer elementlerin düştüğünü fark
1828 Johann Döbereiner ilk sı sonunda sonunda ayrıştığı şey." etti. Bulg ularını 1864'te yayımladı.
nıflandırmaya kalkışır. B aşka bir deyişle bir element
Mendeleyev'in periyodik
tablosu, burada gösterilen modern
tablonun öncüsüydü. Tablosunda
henüz bulunmayan elementlerin 17
uygun düştüğü yerleri boş bıraktı ve
bu boşluklardan yararlanarak, kayıp element F
elementlerin özelliklerini öngördü. adı 17
cı
3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
••
-
22 23 24 J& il 27 ıa 29 30
Ti v Cr Mn Fe Co Ni Cu Zn Br
40 ., 42
Zr Nb Mo Tc Ru Rh Pd Ag Cd
43 4'61 44 45 ... 47 •• .. . 1 Xe
........... - - -
n n
-- _
n
_...
H n
- ·~
n n
........ umm-
M . .
Ta W Re Os
••• ... 107 .. ... lr Pt Au Hg
ııo
....
lll lll
At Rn
117
Uus Uuo
ııa
ANAHTAR
Newlands, Chemical News Beguyer de Chancourtois da hazırladı; her kağıda bir elementin
dergisinde şunları yazdı: "Aynı örüntüleri fark etmiş ve adını ve belli başlı özelliklerini
gruba ait elementler aynı yatay düşüncelerini 1862'de yazdı.
sırada görünürler. Benzer yayımlamıştı; ama çok az kişi fark Mendeleyev'in 1868'de bir kış
elementlerin numaraları da yedi ya etti. yolculuğuna çıkmak üzeriyken
da yedinin katlarına göre farkılık atılımını yaptığı söylenir. Yola
gösterir. .. Kendine özgü bu ilişkiye, İskambil bilmecesi çıkmadan önce, kağıtlarını
Sekizli Yasası demeyi öneriyorum." Aşağı yukarı aynı sırada Rusya' da masanın üzerine serdi ve adeta bir
Tablosundaki örüntüler kalsiyuma Dimitri Mendeleyev, St sabır oyunu oynuyormuş gibi,
kadar anlamlıdır; ama ondan sonra Petersburg'da Principles of bilmeceyi düşünmeye başladı.
raydan çıkar. 1 Mart 1865'te Kimya Chemistry k itabını yazarken aynı Arabacısı bavulları almak için
Derneği, elementleri alfabetik sorunla boğuşuyordu. 1863'te kapıya gelince, Mendeleyev meşgul
sıraya göre dizseydi de olurdu bilinen 56 element vardı ve yılda olduğunu söyleyerek geri gönderdi.
diyerek Newlands'la alay etti ve yaklaşık bır tane olmak uzere, yenı 56 elementı, benzer gruplar dikey
yazısını yayımlamayı reddetti. elementler keşfedil iyordu. dizilecek şekilde, istediği gibi
Newlands'ın başarısının önemi, 20 Mendeleyev, bir örüntü olması düzenlemeyi başarana kadar
yıldan fazla bir süre gerektiği inancındaydı. Bilmeceyi kağıtları ileri-geri hareket ettirdi.
anlaşılmayacaktı. Bu arada Fransız çözme çabasıyla, 56 kağıttan Ertesi yıl Mendeleyev Rus Kimya
mineralog Alexandre-Emile oluşan bir iskambil destesi Derneğinde, "Elementler atom
178 DİMiTRI MENDELEYEV ~~~~~~~~-
''
element döha öngördü: M,03 oksiti Mendeleyev bazı hatalar yaptı.
ol uşturan birinin atom ağırlığı 1869'daki yazısında, tollürün atom
yaklaşı k 45; Mü, oksitini oluşturan ağırlığının yanlış olması gerekti-
Doğada genel bir düzen diğerinin atom ağırlığı 72. ğini iddia etti: 123 ile 126 arasıda
egemenliğinin varlığını Eleştirmenler kuşkuluydu; ama olamsı gerekirdi, çünkü iyotun
keşfetmek ve bu düzeni Mendeleyev, çok özgün iddialardı atom ağırlığı 127' dir ve iyot, özellik-
yöneten nedenleri bulmak bulunmuştu ve bilimsel bir teoriyi lerine göre tabloda tüllürü izlemeli-
bilimin işlevidir. desteklemenin en güçlü yollarından dir. Yanılıyordu - tellürün göreli
Dimitri Mendeleyev biri, doğruluğu kanıtlanan atom ağırlığı aslrnda 127,6 'dır ; iyo-
öngürülerde bulunmaktır. Bu tunkinden büyüktür. Benzer bir
''
olayda, galyum elementi (atom anormallik potasyum {ağ. 39) ile
ağırlığı 70, Ga 2 0 oksitini oluşturur) argon {ağ. 40) arasında da olur;
3
1875'te; skandiyum (ağ. 45, Sc, O,) argon tabloda potasyumdan önce
1879'da ve germanyum (ağ. 73, gelir - ama Mendeleyev 1869'da bu
Doğal oluşan altı asal g az (tablonun 18. grubunda sıralanır) helyum, neon,
argon, kripton, ksenon ve radondur. Kimyasal tepkinlikleri çok düşüktür;
çünkü her birinin tam bir valans kabuğu vardır - atom çekirdi('jinin etrafını
saran bir elektron kabuğu Helyumun iki elektron içeren tek kabuğu vardır;
diğer elementlerin sekiz elektronlu dış kabukları vardır. Radyoaktif radon
kararsızdır.
•
He
®
Çekirdek • Elektron
Ne Xe
İLERLEME YÜZYILI 179
sorunların farkında değildi, çünkü Tabloyu kullanmak
argon 1894'e kadar keşfedilmedi. Elementlerin periyodik tablosu bir
Argon renksiz, kokusuz ve diğer kataloglama sistemi -elementleri
elementlerle zor tepkımeye giren sıralamanın düzenli bir yolu- gibi
asal gazlardan biridir. Saptanması görünebilir; ama hem kimyada hem
zor olan asal gazlardan hiçbiri o fizikte daha büyük bir önemi vardır.
sırada bilinmiyordu; bu nedenle Kimyacıların bir elementin
Mendeleyev'in tablosunda onlara özelliklerini öngörmelerine ve
yer yoktu. Ne var ki, argon ortaya süreçlerde varyasyonlar
çıkınca, doldurulması gereken bir- denemelerine olanak verir; örneğin
kaç delik daha oldu ve 1898'e gelin- tikel bir tepkime kromla olmazsa,
diğinde İskoç kimyacı William tabloda kromun altındaki element
Ramsay helyum, neon, kript on ve olan molibdenle olabilir.
ksenonu yalıtmıştı. 1902'de Tablo, atomun yapısını Dimitri Mendeleyev
Mendeleyev asal gazları Grup 18 araştırmada da önemlidir.
olarak tablosuna ekledi ve tablonun Elementlerin özellikleri neden bu En az 12 çocuğun en küçüğü
örüntülerle tekrarlar? Neden Grup olan Dimitriy Mendeleyev
bu versiyonu, bugün kullandığımı z
1834'te Sibirya'da bir köyde
periyodik tablonun temelini oluştu 18 elementleri tepkin değilken, iki
doğdu . Babası kör olup
rur. taraftaki gruplarda yer alan öğretmenlik işini kaybedince,
"Yanlış" atom ağırlığı aykırılığı elementler en tepkin olanlardı? Bu Mendeleyev'in annesi bir cam
1913'te, Britanyalı fizikçi Henry tür sorular, o günden beri kabul fabrikası işleterek aileyi
Moseley tarafından çözüldü; edilen atom yapısının resmine geçindirdi. Fabrika yanınca, 15
Moseley X-ışınları kullanarak, tikel götürdü. yaşındaki oğlunu yüksek
bir elementin her atomunun Mendeleyev biı ülc,:üde >;;arıslı eğitim alması için St
çekirdiğindeki proton sayısını olduğu için tablosu itibar gördü. Petersburg'a götürdü.
belirledi. Buna elementin atom Düşüncelerini Beguyer ve 1862'de Mendeleyev
numarası denildi ve elementin Newlands' tan sonra yayımladı; Feozva Nikitiçna Laşçeva'ya
periyodik tablodaki konumunu bu ayrıca atom hacmi ile atom ağırlığı evlendi; ama 1876'da Anna
numara belirler. Atom ağırlıklarının bağıntısı kurarak elementler İvanova Popova'ya tutuldu ve
yakın bir yaklaşıklık vermesi, daha arasında periyodik ilişkiyi gösteren
ilk karısından boşanmadan
hafif elemetlerin atom ağırlığının Alman kimyacı Lothar Meyer de onunla evlendi.
1890'larda Mendeleyev
atom numarasının kabaca (tamı onun önündeydi, düşüncelerini
votka üretiminin yeni
tamına olmasa bile) iki katı olması 1870'te yayımladı. Bilimde sıkça
standartlarını düzenledi.
gerçeğinden kaynaklandı. olduğu gibi, tikel bir keşfin zamanı
Petrolün kimyasını araştırdı ve
gelmişti ve birçok kişi, birbirinden
Rusya'nın ilk petrol
bağımsız olarak, birbirlerinin rafinerisinin kurulmasına
çalışmalarından habersiz aynı yardım etti. 1905'te İsveç
''
sonuçlara ulaşmıştı. • Kraliyet Bilim Akadamisi
üyeliğine seçildi; Nobel
Ödülüne aday gösterildi, ama
olasılıkla iki eşliliğinden
Alüminyum ve silisyuma
ötürü, kabul edilmedi.
benzer elementlerin - atom Radyoaktif element 101
ağırlıkları 65 ile 75 arasıda
mendelevyum, adını ondan
olacak- keşfini beklemeliyiz. alır.
Dimitri Mendeleyev
Önemli eserleri
''
1870 Principles of Chemistry
VE
MANYETİZMA
•• ••
AYNI
OZUN
GÖRÜNÜMLERİDİR
JAMES CLERK MAXWELL (1831-1879)
182 JAMES CLERK MAXWELL
KISACA
Bir manyetik alan ışık kutuplanmasını
BİLİM DALI değiştirebilir.
Fizik
ÖNCE
1803 Thomas Young'ın çiftya-
rık deneyleri, sanki ışığın bir
dalga olduğunu gösteriyor.
Bu durum ışığın elektromanyetik lıir dalga
1820 Hans Christian 0rsted olabileceğini gösterir.
elektrik ile manyetizma arası-
da bir bağlantıyı ortaya çıkarır.
1831 Michael Faraday değişen
bir manyetik alanın bir elektrik
alanı ürettiğini gösterir.
Işığın elektromanyetik bir dalga olduğu varsayılırsa,
SONRA ışığın davranışını matematiksel olarak açıklayan
1900 Max Planck bazı koşul denklemler kurmak olanaklıdır.
larda ışığın, küçük "dalga pa-
ketlerinden" ya da kuantumlar-
dan oluşmuş gibi ele alınabile
ceğini öne sürer
Uzun dalga boylu radyo dalgalarının (aynı
1905 Albert Einsteın bugün zamanda elektromanyetik spektrumun parçası)
foton olarak bilinen ışık kuan- keşfi, denklemleri doğru lar.
tumlarının gerçek olduğunu
gösterir.
1940'lar Richard Fcynmann
ve diğerleri ışığın davranışını
açıklamak içın kuantu m elekt-
rodinamiğıni geliştirir
• skoç fizikçi James Clerk anlayış ımızı kapsayıcı bir "Her Şey indüksiyonu bulmasıyla tanınır;
''
açıklamaktı. Faraday hareketli görenler ve elektromanyetizmanın
elektrik akımlarının etrafında dalgalarla uzaya yayıldığına
eşmerkezli halkalar halinde yayılan inananlar. Genel olarak "uzaktan
Özel görelilik Leorisi kökenini
ya da mıknatıs kutuplarına girip etki "yi destekleyenler kıta
Maxwell'in elektromanyetik
çıkan "kuvvet çizgileri" Avrupa 'sındandı ve Andre-Marie
alan denklemlerine borçludur.
düşüncesini icat etmişti. Ampere'in teorilerini izledi;
Albert Einstein Elektriksel iletkenler bu çizgilerle dalgalara inanlar ise, Britanyalı
ilişkili olarak hareket edince, olma eğilimindeydi. İki temel
''
içlerinde akım akıyordu . Kuvvet teoriyi ayırt etmenin yolu şuydu:
çizgilerinin yoğunluğu ve göreli Uzaktan e tki anlık gerçekleşirdi;
devinim hızı akımın gücünü oysa dalgaların uzayda yayılması,
etkilemekteydi. kaçınılmaz olarak zaman alırdı.
Kuvvet çizgileri olguyu anlamak
diğer taraftaki kutuplanma açısını için yararlı bir yardımcıydı; ama Maxwell'in modelleri
test etmeyi gerektiriyordu. fiziksel bir varlıkları yoktu - Maxwel11855'te ve 1856'da yayım
Manyetik alanın doğrultusunu elektriksel ve manyetik alanlar lanan iki yazıyla kendi elektroman-
çevirerek ışığın kutuplanma açısını yalnızca belli çizgiler kesildiğinde yetizma teorisini geliştirmeye baş
etkileyebildiğini gördü. Bu buluşa değil, uzayda etki alanlarına giren ladı. Bu yazılar Faraday 'ın kuvvet
dayanan Faraday, ilk kez ışık her noktada varlıklarını hissettirir. çizgilerini sıkıştırılamaz (farazi
dalgalarının kuvvet çizgileri Elektromanyetizma fiziğini olarak) bir akışkan içinde akış
halinde bir tür dalgalanma açıklamaya çalışan bilim insanları, bakımından goometrik olarak
olduğunu öne sürdü ve iki okuldan birine düşme modellendirme çabasıydı. Başarısı
elektromanyetik olguları bununla eğilimindeydi: sınırlı oldu ve sonraki yazılarda
yorumladı.
''
belirleyen doğrultudur). Yazının son olanaksızlaştırmaktaydı. Ne var ki,
bölümünde, elektromanyetik sekiz yıl sonra, 1887'de Alman
olguların elektriksel ve manyetik fizikçi Heinrich Hertz, düşük
İnsanoğlunun uzun tarihinden potansiyeller -başka bir deyişle, bir frekanslı ve uzun dalga boylu, ama
bakılınca ...
19. yüzyılın en noktasal yükün elektromanyetik aynı genel yayılma hızına sahip
anlamlı olayının, Maxwell'in alanda özgül bir noktada çok farklı bir elektromanyetik dalga
elektrodinamiğin yasalarını yaşayacağı elektriksel ya da biçimi -bugün radyo dalgaları
keşfi olduğuna karar manyetik potansiyel enerji miktarı olarak bilinen elektromanyetizma
verileceğinden kuşku bakımından tam bir matematiksel biçimi- üretmeyi başarınca
duyulamaz. tasvirini veren 20 denklemlik bir bilmecenin son parçasını sağl adı.
Richard Feynman dizi ortaya koydu.
Maxwell daha sonra, Heaviside sahneye çıkar
''
denklemlerden ışık hızında hareket Hertz'in keşfi sırasında, Maxwell
eden elektromanyetik dalgaların denklemlerini bugün bildiğimiz
nasıl çıktığını gösterdi; görünüşe biçimde üreten önemli bir gelişme
göre, elektromanyetizmanın daha olmuştu.
İLERLEME YÜZYILI 185
yüzyılda fiziğe egemen olup,
yaratıcı bazı deneylern yol açacaktı.
Bunun saptanamaması, fizikte, 20.
''
yüzyılda kuantum teorisi ve
görelilik devrimlerinin yolunu
Maxwell'in denklemleri, döşeyen bir kriz yarattı. •
insanlık
tarihini on devlet
başkanından daha fazla
etkilemiştir.
CarlSagan
''
1884'te Oliver Heaviside adlı
Britanyalı bir elektrik mühendisi,
matematikçi ve fizikçi -kendi
kendini eğiten, elektrik
1831'de İskoçya'da,
Edinburgh'da doğan James
Clerk Maxwell erken yaşta
dehasını gösterip, 14 yaşında
geometri üzerine bilimsel bir
yazı yayımladı. Edinburgh ve
sinyallerinin verimli iletimi için Cambridge üniversitelerinde
koaksiyel kablo patentini alan okuyan Maxwell, 25 yaşında
dahi- Maxwell denklemlerinin Aberdeen'de Marischal
potansiyellerini vektörlere College'de profesör oldu.
dönüştürmenin bir yolunu buldu. Elektromanyetizma üzerine
Bunlar, elektromanyetik bir alanda Maxwell-Heaviside denklemleri,
çalışmalarına orada başladı.
diferansiyel denklemlerin anlaşılması
verili bir noktada bir yükün zor matematiksel grameriyle ifade Maxwell, o çağın diğer
yaşadığı kuvvetin hem değerini edilmelerine rağmen, elektriksel ve bilimsel sorunlarıyla da
hem yönünü tarif eden değerlerdi. manyetik alanların yapısının ve ilgilendi: 1859'da Satürn
Heaviside, yüklerin bireysel etkisinin özet bir tasvirini sunarlar. halkalarının yapısını açıklayan
noktalardaki gücü yerine alandaki ilk kişi oldu; 1855 ile 1872
arasında renk görme teorisi
yönünü açıklayarak, bir düzine
özgün denklemi dörde indirdi ve üzerine önemli çalışmalar
yaptı ve 1859'dan 1866'ya
böyle yapmakla, onları pratik
kadar bir gazdaki parçacık hız
uygulamalarda daha yararlı hale yöneylerinin dağılımının
getirdi. Heaviside'ın katkısı bugün V·B=O
matematiksel bir modelini
büyük ölçüde unutulmuştur; ama iJB geliştirdi.
bugün Maxwell'in adını taşıyan VXE= - a;
Çekingen bir adam olan
dört zarif denklem onunkidir. Maxwell şiir yazmaktan da
Maxwell'in çalışmaları hoşlanırdı ve bütün ömrü
elektriğin, manyetizmanın ve ışığın boyunca dindar kaldı. 48
doğasını ilişkin birçok sorunu yaşında kanserden öldü.
hallederken, önemli gizemlerin
aydınlanmasına da yardımcı oldu. Önemli eserleri
Bunların en önemlisi, herhalde,
elektromanyetik dalganın içinden 1861 On Physical Lines of Force
geçtiği ortamın doğasıydı - ışık
1864 A Dynamical Theory of
the Electromagnetic Field
dalgaları, diğer dalgalar gibi,
1872 Theory of Heat
kuşkusuz böyle bir ortamı
1873 Treatise on Electricity
gerektirirdi. Bu sözde "ışık saçan and Magnetism
esir"i ölçme arayışı, geç 19.
186
••
IŞIN~AR TUPTEN
GELiYORDU
WILHELM RÖNTGEN (1845-1923)
KISACA
BİLİM DALI Bir elektrik akımı sızdırmaz bir Tüpe yakın floresan
Fizik cam tüpden geçirilince, katot ekranlar da, siyah
ış ınları tüpün bir kısmının kartonla kaplandığında
ÖNCE ışıldamasına neden olur. bile, ışıldar.
1838 Michael Faraday havası
kısmen boşaltılmış cam bir
tüpden bir elektrık akımı
geçirip, parlayan bır elektrik
kıvılcımı üretir.
Y~R'İN İÇİNİ
GORMEK
RICHARD DIXON OLDHAM (1858-1936)
''
1858'de Dublin'de doğan ve yayımladı. Londra Jeoloji
Geological Survey of India (GSI) Derneği tarafından Lyell
müfettişinin oğlu olan Richard Madalyasıyla ödüllendirildi ve
Dixon Oldham Kraliyet Kraliyet Derneği üyesi yapıldı. Uzak depremlerin
Madencilik Okulunda okuduktan hissedilmeyen devinimini
sonra, GSI'ye girdi ve sırası Önemli eserleri
gelince müfettiş oldu. kaydeden sismograf, Yer'in
GSI'nin esas işi, kayaç 1899 Report of the Great içini görüp doğasını
tabakalarının haritasını Earthquake of 12th June 1897 belirlememizi olanaklı kılar.
çıkarmaktı; ama Hindistan'daki 1900 On the Propagation Richard Dixon Oldham
depremlerle ilgili ayrıntılı of Earthquake Motion to
raporlar da derledi ve Oldham en Great Distances
''
çok bu çalışmasıyla tanınır. 1906 The Constitution of the
1903'te sağlık nedeniyle Interior of the Earth
emekliye ayrıldı ve Birleşik
RADYOAKTİVE
•
ELEMENTLERiN
~
ÖZELLiGiDİR
MARIE CURIE (1867-1934)
192 MARIE CURIE
irçok önemli bilimsel keşif
KJSACA
B gibi, ışınım (radyasyon) da
kazayla bulundu. 1896'da
''
BİLİM DALI
Fransı z fizikçi Hemi Becquerel
Fizik
fosforesanı araştırıyordu; bir madde,
ÖNCE üzerine ışık düşünce farklı renkte Bu noktada uranyum ve
1895 Wilhelm Röntgen ışık yaymaktaydı. Becquerel, bir yıl toryum elementlerinin ortaya
X-ışınlarının özelliklerini önce Wilhelm Röntgen'in keşfettiği koyduğu maddenin bu yeni
araştırır.
X-ışınlarını fosforesan minerallerin özelliğini tanımlamak için
de yayıp yaymadığını bilmek yeni bir terim bulmak
1896 Henri Becquerel istiyordu. Bunu anlamak için, bu zorunluydu. Ben radyoaktivite
uranyum tuzlarının nüfuz edici minerallerden birini kalın siyah sözcüğünü önerdim.
ışınım yaydığını keşfeder. kağıda sarılmış bir fotoğraf filminin Marie Curie
üzerine yerleştirdi ve ikisini Güneşe
1897 J. J. Thomson katot
''
tuttu. Deney işe yaradı plaka
ışınlarının özelliklerinin karard ı; mineral X-ışını yaymış gibi
araştınrken elektronu keşfeder. göründü. Becquerel, metallerin,
plakanın kararmasına neden olan
SONRA
"ışınları" bloke edeceğini de
1904 Thomson "erikli puding"
gösterdi. Ertesi gün hava Atomların ürettiği ışınlar
atom modelini önerir.
bulutluydu, bu nedenle deneyi Becquerel'in buluşundan sonra,
1911 Ernest Rutherford ve tekrarlayamadı. Fotoğraf filmi onun Polonyalı doktora öğrencisi
Ernest Marsden atomun üzerindeki minerali bir çekmeceye Marie Curie bu yeni "ışınları"
"çekirdek mod.el"ini önem. koydu; ama plaka, günışıyı olmadan araştırmaya karar verdi. Bir
da karardı. Mineralin bir iç enerji elektrometre -elektrik akımlarını
1932 Britanyalı fizikçı James kaynağına sahip olması gerektiğini ölçme aleti- kullanarak, uranyum
Chadwıck nötronu keşfeder. anladı ; bu enerjinin, kullandığı içeren bir mineral örneğinin
mineraldeki uranyum atomlarının etrafındaki havanın elektrik
bozulmasının sonucu olduğu ilettiğini buldu. Elektriksel
anlaşıldı. Radyoaktiviteyi tespit etkinliğin düzeyi mineralin
etmişti. (uranyumdan başka elementlerde
içermekteydi) toplam kütlesine
Bilim çifti
Curie ve kocası Pierre uranyum
bakımından zengin peşblend ve
kalkolitin yüksek aktivitesinden
sorumlu ek radyoaktif elementler 1910'da radyumun saf bir örneğini aynı sayıda protonu vardır, ama
keşfetmek için birlikte çalıştılar. 1911'de Nobel
yalıtmayı başardı. farklı sayıda nötronlarıolabilir.
1898'in sonunda polonyum Kimya Ödülünü aldı ve iki ödül Farklı sayıda nötrona sahip
(memleketi Polonya'ya izafeten) ve kazanan ya da paylaşan ilk kişi atomlara elementin izotopları
radyum adını verdikleri iki yeni oldu. denilir. Örneğin bir uranyum
elementin keşfini duyurmuşlardı. atomunun çekirdeğinde her zaman
İki elementin saf örneklerini elde Yeni atom modeli 92 proton vardır, ama 140 ile 146
ederek keşiflerini kanıtlamaya Curie'nin ışınımı keşfi, Yeni arasında nötronu olabilir. Bu
çalıştılar; ama ancak 1902'de bir Zelanda doğumlu iki fizikçinin, izotoplar, protonların ve nötronların
ton peşblendden 0,1 g radyum klorit Ernest Rutherford ile Erncst
elde ettiler. Marsden'in 1911'de kendi yeni atom
Bu süre içinde Curie'ler modellerini formüle etmelerinin
düzinelerce bilimsel tebliğ yolunu açtı; ama ancak 1932'dc
yayımladı; bunlardan biri de, İngiliz fizikçi James Chadwick
radyumun tümörleri yok etmeye nötronları keşfetti ve ışınım süreci
yardımcı olabildiğine ilişkin tam olarak açıklanabildi. Nötronlar
kcşfilcrininana hatlarını ve pozitif yüklü protonlar bir
çizmekteydi. Bu buluşların atomun çekirdiğini oluşturan atom-
patentini almadılar; ama 1903'te altı parçacıklardır; çekirdeğin
ikisi, Becquerel ile birlikte, Nobel etrafında dönen negatif yüklü
Marie ve Pierre Curie'nin özel bir
Fizik Ödülüyle ödüllendirildi. elektronlar da vardır. Protonlar ve laboratuvarları yoktu. Çalışmalarının
Marie, 1906'da kocasının nötronlar atom kütlesirıin neredeyse çogunu, Paris Üniversitesinin Fızık ve
ölümünden sonra bilimsel tamamını oluşturur. Tikel bir Kimya Okulunun yanındaki bir
çalışmalarına devam etti ve elementin atomlarının her zaman barakada yürüttüler.
194 MARIE CURIE
Alfa bozunması Gama bozunması sıcaklıklarıve basınçları
gerektirdiği için, bilim insanları
2
~~ Pu 2
~~ U füzyonu ancak nükleer silah
biçiminde başarabildi. Şimdiye
kadar elektrik üretmek için nükleer
füzyon kullanma çabaları, ürettiği
enejiden fazlasını tüketmektedir.
Yarılanma süresi
Radyoaktif bir madde bozununca,
radyoaktif elementin atomları diğer
Alfa parçacığı elementlere geçer ve böylece
kararsız atomların sayısı zamanla
azalır. Ne kadar az kararsız atom
Beta bozunması
varsa, o kadar az radyoaktivite
üretilir. Radyoaktif bir izotopun
etkinliğinde azalma, yarılanma
süresiyle ölçülür. Bu, etkinliğin
yarıya inmesi için geçen zamandır;
~ "'""'"""'""'00"
yani bir örnekteki kararsız atom
sayısının yarıya inmesi için geçen
Beta+
0:'
parçacığı (pozitron) •
zamandır. Örneğin izotop
teknesyum-99m tıpta yaygın olarak
kullanılır ve 6 saatlik bir yarılanma
süresi vardır. Yani hastaya bir doz
Radyoaktif bozunma üç şekilde gerçekleşebilir Plütonyum-240 (sol üstte) enjekte edildikten 6 saat sonra,
bozunup uranyum ve bir alfa parçacığı meydana getırir. Bu, alfa bozunmasının bır etkinlik ilk düzeyinin yarısına
örneğidir.Beta bozunması sırasında sodyum-22 bozunup, neon, bir beta parçacığı inecektir; enjeksiyondan 12 saat
(bu örnekte bir pozitron) ve bir nötrino meydana getirir. Gama bozunmasında sonra etkinlik başlangıç düzeyinin
yüksek enerjili bir çekirdek gama ışınımı verir, ama parçacık vermez. dörtte biri olacaktır ve böyle devam
eder. Uranyum-235'in ise 700
toplam sayısına göre adlandırılır; bozunan atomun çekirdeğindeki milyon yıldan fazla bir yarılanma
bu yüzden, 146 nötronlu en yaygın proton sayısını değiştirir; bu süresi vardır.
uranyum izotopu, uranyum-238 nedenle farklı bir elementin atomu
(yani 92+146) olarak yazılır. haline gelir. Gama ışınları yüksek Radyoaktif tarihleme
Uranyum gibi birçok ağır enerjili bir kısa dalga Yarılanma süresi düşüncesi mine-
metalin kararsız olan çekirdekleri elektromanyetik ışınım biçimidir ve ralleri ya da başka maddeleri tarih-
vardır ve bu durum, kendiliğinden elementin doğasını değiştirmez. lendirmek için kullanılabilir. Yarı
radyoaktif bozunuma yol açar. Radyoaktif bozunma nükleer lanma süreleri bilinen birçok farklı
Ruthenford radyoaktif elementlerin reaktörlerin içinde gerçekleşen radyoakif elemente bu amaçla kul-
yayınımlarına alfa, beta ve gama fisyon sürecinden ve Güneşe enerji lanılabilir, ama en iyi bilinenlerden
ışınları adını verdi. Bir çekirdek bir veren füzyon sürecinden farklıdır. biri karbondur. Karbonun en yaygın
alfa parçacığı, bir beta parçacığı ya Fizyonda uranyum-235 gibi kararsız izotopu, her atomunda 6 proton ve 6
da gama ışınımı yayarak daha çekirdekler nötron nötron bulunan karbon-12'dir. Kar-
kararlı olur. Bir alfa parçacığı iki bombardımanına tutulur ve bon-12, Yerde bulunan karbonun
proton ile iki nötrondan oluşur. Beta parçalanıp çok daha küçük atomlar yüzde 99'unu oluşturur ve kararlı
parçacıkları, bir proton nötrona ya oluşturur; bu süreçte enerji açığa bir çekirdeği vardır. Karbonun kü-
da nötron protona dönüşünce çıkar. Füzyonda iki küçük çekirdek çük bir oranı, fazladan iki nötronu
çekirdekten yayılan elektron ya da birleşip daha büyük bir çekirdek bulunan karbon-14'tür. Bu kararsız
onların karşıtı positron olabilir. oluşturur. Füzyon da enerji salar; izotopun 5730 yıllık bir yarılanma
Hem alfa hem beta bozunması, ama sürecin başlaması büyük süresi vardır. Üst atmosferde nitro-
iLERLEME YÜZYILI 195
jien kozmik ışın bombardımanına öldürmesi için hastaların vücuduna
maruz kadığı için, sürekli karbon-14 sokuldu. Bu, harika bir tedavi
üretilir. Yani, atmosferde kar- olarak görüldü; hatta yaşlanan cildi
''
bon-12'nin karbon-14'e görece sabit sıkılaştırmaya yardımcı olarak
bir oranı vardır. Fotosentez yapan güzellik tedavisinde de pazarlandı.
bitkiler atmosferden karbondioksit Curie laboratuvarı ... bir ahır Ondan sonra kısa yarılanma süreli
aldığı ve yiyeceklerimiz bitkilerden ile bir patates mahzeni malzeme kullanmanın önemi kabul
(ya da bitki yiyen hayvanlardan) o- arasındaki girişti, üzerinde edildi.
luş tuğu için, karbon-14 sürekli bo- kimyasal aygıtlar bulunan Radyoaktif izotoplar hasta lı kları
zu nm asına rağ men , canlı bitki ve çalışma masasını teşhis etmek için tıbbi
hayvanlarda da görece sabit bir o- görmeseydim, şaka görüntülemede ve kanser
ran vardır. Bir organizma öldüğü zannederdim. tedavisinde de yaygın kullanılır.
zaman, vücuduna artık karbon-14 Wilhelm Ostwald Cerrahi a le tleri mikroptan
alınmaz, ama orada zaten var olan arındırmak ve yıyoceklerin raf
''
karbon-14 bozunmaya devam eder. ömrünü uzatmak için gama ışınları
Bilim insanları vücuttaki kar- kullanılır. Metal nesnelerin içini
bon-12'nin karbon-14'e oran ını ölçe- kontrol etmek, çatlakları saptamak
rek, organizmanın ne kadar süre ya da kaçakçılıö ı saptamak
önce öldüğünü çıkarabilir. amacıyla yuk konteyn ı rlarının içini
Bu radyometrik yöntem ağacı, Harika bir tedavi kontrol etmek ıçın gama ışını
kömürü, kemiği ve kabukları Curie radyoaktivitenin tıbbı yayıcı lar kullanılıı •
tarihlendirmek için kullanılır. yararları da olduğunu anladı. !.
Karbon izotopu oranlarında doğal Dünya Savaşı sırasında, küçük bir
çeşitlilik vardır; ama tarihlerin, miktar radyum kullanıp radon gazı
ağaç halkaları gibi diğer (radyum bozununca ortaya çıkan İsveç'te Ale tcışhırının dikilişi,
tarihlendirme yöntemleriyle ve radyoaktif bir gaz) üretmek için alanda bulunan a()oç aletlerin
radyometrık torı h londıı ı l ıncsiyle MS
benzer yaşta nesnelere uygulanan elde etti. Bu gaz cam bir tüpün 600'e tarıhlondi . Ooıçek taşlar yüz
düzeltmelerle sağlaması yapılabilir. içine kapatıldı ve hastalıklı dokuyu milyonlarca yıl daha yaşlıd ır
196
SONRA
1903 ivanovski enfekte konak
ugün "virüs" sözcüğünü mikrobiyolog Martinus Beijerinck
B
hücrelerde mikroskopik "kristal
inklüzyonları" rapor eder, ama tıbbi bir terim olarak bulaşıcı hastalığa neden olan yeni
çok küçük bakteri duymayan yoktur ve birçok bir ajan kategorisi önerdi.
kişi, en küçük zararlı etken ya da Beijerinck'in bitkileri özel bir ilgisi
olduklarından kuşkulanır.
mikrop olduklarını ve insanlarda, ve mikroskopiye özel bir yeteneğ i
1935 ABD'li biyokimyacı hayvanlarda. bitkilerde ve vardı. Yapraklarda renk bozucu
Wendell Stanley tütün mozaik mantarlarda enfeksiyonlara neden lekeler oluşturan ve tütün sanayine
virüsünün yapısını inceler ve olduklarını biliyor. zarar veren mozaik hastalığına
virüslerin büyük kimyasal Oysa 19. yüzyılın sonunda virüs yakalanan tütün bitkileriyle
molekül olduklarını anlar. terimi bilime ve tıbba yeni deneyler yaptı. Elde ettiği sonuçlar
giriyordu. 1898'de Hollandalı onu virüs terimini -toksik ya da
iLERLEME YÜZYILI 197
Ayrıca bkz. Friedrıch Wöhler 124-25 • Louis Pasteur 156 59 • Lynn Margulıs 300-01 • Craig Venter 324 25
zehirli maddeler için arada bir olduğundan kuşkulanmıştı. 1892'de mikrobiyolojik teknikler
kullanı lan hasta lığa neden olan Rus botanikçi Dimitri İvanovski saptanamalarına rağmen,
bulaşıcı etkenler için kullanmasına tütün mozaik hastalığı üzerinde Beijerinck gerçekte var olduklarını
yol açtı testler gerçekleştirip, hastalığın ortaya çıkardı. Hastalığan neden
O sırada Beijerinck'in bilim ve enfeksiyon ajanının filtrelerden olduklarında ısrar ederek,
tıp alanındaki pek çok çağdaşı Mla geçliğini gösterdi. Bu olayda ajanın mikrobiyoloııyi ve tıp bılımıni yeni
bakterileri anlamakla uğraşıyordu. bakteri olamayacağını saptadı ; bir alana zorladı. Ancak 1939'da
Louis Pasteur ve Alman hekim ama ajanın ne olabileceğ i m bulmak elektron mikroskobunun yardımıyla
Robert Koch bakterileri 1870'lerde için daha fazla araştırma yapmadı . tütün mozaik virüsü fotoğrafı
ilk kez yalıtm ış ve hastalığa neden Beijerinck, Jvanovski'nin dene - çekilen ilk viıüs oldu. •
olduklarını saptam ı ştı ve sürekli yini tekrarladı. O da, yapraklardan
yenileri keşfediliyordu. sıkılan su filtrelendiklen sonra bile,
O sırada bakterileri test tütün mozaik hastalığ ı nın varlığını
etmenin yaygın yöntemi, sürdürdüğünü saptadı. Aslında,
kuşkulanıla n bu laşıcıyı içeren başlangıçta hastalık nedeninin,
sıvıyı çeşitli filtrelerden geçi rmekti. contagium vivum fluidium (bulaşıcı
En ünlü filtrelerden biri, 1884'te canlı akışkan) dediği bizzat akışka
Pasteur'un arkadaşı Chaıles n ın kendisi olduğunu sandı.
Chamberland 'ın keşfettiği Akışkanda taşınan bulaştırıcının
Chamberland filtresiydi. Bakteri ne besleyici laboratuvar jellerinde
kadar küçük parçacıkları ya suhrnnda ne de konak organiz-
yakalamak için minik gözenekli mada yaşayabildiğini de gösterdi.
sırsız porselen süzgeçleri Çoğalıp hastalığı yayması için
kullanıyordu. kendi özel konağına bulaşması
gerekiyordu.
Filtrelenemeyecek kadar Virüsler o zaman ın ışık
Bu e lektron m ik roskobu görüntüsü
küçük mikroskaplarıyla görülmemelerine,
tütün mozaık vırusunun 160 000 koz
Birçok araştırmacı, hastaya bilinen laboratuvar kültürü büyütül muş parçacıklarını gosterır
geçebilen bakterilerden daha küçük yöntemleriyle yetiştirilememelerine Görünürlüklorını aıllırmak ıçın
bir enfeksiyöz ajan sınıfı ya da herhangi bir standart parçacıklar ronklondırılmış
1900
i 1
1906
i
1915
i
1927
1905 1912 1926 1928
t
Albert Einstein özel
görelilik üzerine
1
Alfred Wegcncr
kıtaların kayması
l
Erwin Schrödinger
dalga mekaniğini
t
Paul Diıac kuantum
elektrodinamiğini
makalesini yayımlar. teorisini önerir. salar. tanılH.
Dalga-parçacık ikiliği
daha da büyük bir sarsıtı olacaktı. Albert Einstein özel görelilik Eski Evren tasviri için daha kötüsü
lsaac Newton'dan beri büyük üzerine tebliğini çıkarıp, ışığın yoldaydı. Cambridge'ta İngiliz
ölçüde değişmeyen klasik fiziğin hızının sabit ve kaynağın ya da fizikçi J. J. Thomson elektronu
eski kesinlikleri bir tarafa atılmak gözlemcinin hareketinden bağımsız keşfedip, negatif yüklü ve herhangi
üzereydi ve uzaya, zamana ve olduğunu iddia etti. Einstein genel bir atomdan en az bin kat daha
maddeye tam anlamıyla yeni bir göreliliğin içerimlerini ayrıntısıyla küçük ve hafif olduğunu gösterdi.
bakış onun yerini alacaktı. inceledikten sonra, gözlemciden Elektronun özelliklerinin
bağımsız mutlak bir zaman ve uzay incelenmesi, yeni bilmeceler
Yeni bir ftzik kavramlarının öldüğünü, yerini üretecekti. Işığın parçacık-benzeri
Fizikçiler klasik mekanik kütlenin varlığına sarınıp özellikleri olduğu gibi, parçacıkların
denklemlerinin saçma bazı sonuçlar kütleçekimi üreten bir tek uzay- da dalga-benzeri özellikleri vardı.
ürettiğini görüyorlardı. Bir şeyin zamana bıraktığını 1916'da Avusturyalı Erwin Schrödinger,
kökten yanlış olduğu belliydi. bulmuştu. Einstein ayrıca madde belli bir yerde ve durumda bir
1900'de Max Planck klasik ve enerjinin aynı olgunun veçheleri parçacık bulma olasılığını
denklemlere inatla direnen, bir sayılması gerektiğini, birbirine açıklayan bir dizi denklem
"kara kutu"nun yaydığı ışıma dönüştürülebildiğini ve enerji ile hazırladı. Alman meslektaşı Werner
spektrumu bilmecesini, kütlenin ilişkisini tarif eden Heisenberg yer ve momentum
elektromanyetizmanın kesintisiz denklemini -E=mc2- ortaya değerlerinde, başlangıçta bir ölçüm
dalgalar halinde değil kesikli koymuş, atomların içine kilitli sorunu sanılan, ama daha sonra
BİR PARADİGMA DEGIŞIKLİGİ 201
Linus Pauling
kimyayı açıklamak
için kuantum fiziği
Georges Lemailre düşuncelerini
Evren'in ilksel bir kullanan The Naıure
Edwin Hubble Evren'in atom olarak ofthe Chemical
genişlediğni bulgular başladığını öne sürer. Bond'u yazar.
i
1929
j
1931 1935 1939
ı
Subrahmanyan
l
Fritz Zwicky
l
Alan Turing
ı
J. Robert Oppenheimer
Chandrasekhar kara kara maddenin programlanabilir bir atom bombası yapmayı
delikleri tarif eder. varlığını önerir. bilgisayar olan Evrensel amaçlayan Manhattan
Turing Mekinesi'ni tarif Projes i 'nı üstlenir
eder.
Evrenin yapısının temeli olduğu bir alt bölümü olduğunu gösterdi. atomdan genişlediğini önerdi. Bu,
anlaşılan asli bir belirsizliğin var 1930'lara gelindiğinde fizikçiler Büyük Patlama teorisi olacaktı
okluğunu gösterdi. Tuhaf bir resim atomdaki enerjiyi dışarıya Astronom Fritz Zwisky "kara
ortaya çıkıyordu: Olasılık dalgaları çıkarmanın yolları üzerinde madde" terimini icat edip, Coma
biçiminde madde parçacıkları çalışıyorlardı ABD' de J. Robert galaksi kümesinin, gözlemlenebılir
bulaşmış çarpık, göreli bir uzay- Oppenheimer, ilk nükleer silahları yıldızlardan hareketle
zaman. üretecek Manhattan Projesinin açıklayabildiğinden 400 kat daha
başına geçti. fazla kütle içeriyor gibi
Atomu bölmek görünmesinin nedenini açıkladı.
Yeni Zelandalı Ernest Rutherford ilk Evren genişliyor Bu madde düşünüldüğü gibi
önce bir atomun büyük ölçüde 1920'lere kadar bulutsuların, bilinen olmadığı gibı, büyük bölümü
uzaydan oluştuğunu, küçük, yoğun Evrenin tamamın ı kapsayan algılanabilır bıle değildi. Bilimsel
bir çekirdeği ve çekirdeğin galaksimiz Samanyolu içinde toz ya bilgide Mili buyuk delikler olduğu
etrafında dönen elektronları da gaz bulutu oldukları açıktı. •
olduğunu gösterdi. sanılmaktaydı. Sonra A merikalı
Radyoaktivitenin belli biçimlerini astronom Edwin Hubble bu
bu çekirdeğin bölünmesi olarak bulutsuların aslında uzak galaksi
açıkladı. Kimyacı Linus Pauling bu olduklarını keşfetti. Evren, aniden
yeni atom resmini aldı ve kuantum sanılandan çok daha büyük oldu.
fiziği düşüncelerini kullanıp, Hubble Evren'in her yönde
atomların birbirine nasıl genişlemekte olduğunu da buldu.
bağlandığını açıkladı. Süreç içinde, Belçikalı rahip ve fizikçi Georges
kimya disiplininin aslında fiziğin Lemaitre, Evrenin ilksel bir
202
KISACA
KUANTUMLAR
BİLİM DALI
Fizik
ÖNCE
1860 Kara cisim ışımasının
KESİKLİ
dağılımı, teorik modellerin
öngörülerine uymaz.
1870'ler Avusturyalı fizikçi
Ludwig Boltzmann entropi
ENERJİ
(düzensizlik) analizi, kuantum
mekaniğinin olasılıkçı bir
yorumunu tanıtır.
SONRA
PAKETLERİDİR
1905 Albert Einstein kuantum
gerçek bir kendilik olduğunu
öne sürer; Planck'ın kuantumlu
ışık kavramını kullanarak foton
''
kızılaltı spektrumda görünür ışık frekansta elektromanyetik ışınım ı
frekansının altında enerji yayar. emen ve kendisi herhangi bir
Emisyonu göremeyiz, bu yüzden ışınım yansıtmayan teorik bir
kömür siyah görünür. Ama kömürü yüzeydir. Bu cisimden çıkan termal Yeni bir bilimsel hakikat,
tutuşturduk mu, yüksek frekanslı ışınımın spektrumu "saftır"; çünkü karşıtlarını inandırarak ve ışığı
ışınım yayar, ve bunlar görünür hiçbir yansıma karışmaz - yalnızca görmelerini sağlayarak değil,
spektrurna ayrıldıkça mat kırmızıya cismin kendi sıcaklığının sonucu daha çok. .. ona aşina yeni bir
döner, sonra akkorlaşır ve en olur. Kirchhoff böyle bir "kara cisim kuşak büyüdüğü için zafer
sonunda da parlak mavi bir renk ışınımının" doğada temel olduğuna
kazanır.
alır. Yı ldız gibi aşırı sıcak nesneler inanıyordu - örneğin Güneş ,
MaxPlanck
yine göremediğimiz daha da kısa yayılan spektrumu neredeyse
dalgalı morötesi ışık ve X-ışınları tamamen kendi sıcaklığının
''
yayar. Bu arada, bir cisim ışınım sonucu olan bir kara cisim nesnesi
üretmenin dışında, ışınımı yansıtır olmaya yaklaşır. Bir kara cisimin
da ve nesneler parladığında onlara ışık dağılımının incelenmesi,
rengini veren, bu yansıyan ışıktır. ışınımın bir cismin şekline ya da
204 MAX PLANCK
entropisi ne kadar yüksekse, bir delik, bir kara cismin iyi bir
sistP.min düzenlenme ve aynı genel yaklaşığıdır; çünkü kutuya giren
örüntüyü üretme yolları o kadar her ışınım içeride tutular ve cismin
fazladır. Örneğin, havanın bütün yayınımları yalnızca sıcaklığının
moleküllerinin üst köşede birbirfoe bir sonucudur.
kenetlenmeye başladığı bir oda Deney sonuçl arı Planck'ın
düşünün. Odanın her meslektaşı Wilhelm Wien için can
santimetreküpünde kabaca aynı sıkıcı oldu; çünkü kaydedilin düşük
sayıda molekül olduğu için, frekanslı yayınımlar onun ışınım
moleküllerin düzenlenme yolları üst denklemlerine hiç uymadı. Bir şey
köşede onlara kalan yollardan çok ters gitmişti. 1899'da Planck, bir
daha fazladır. Zaman içinde kara cismin termal ışınım
sistemin cntroposi a r ttıkça odaya spektıumunu daha iyi tarif etmeye Hiçbir gerçek dünya nesnesi,
eşit dağılırlar. Termodinamiğin çalışan düzeltilmiş bir denkleme - kusursuz bir kara cisim değildir ; ama
ikinci yasasının bir köşetaşıda Wien-Planck yasası- ulaştı. Güneş, siyah kadife ve kömür katranı
''
verilere uymayan Wien-Planck
Yasasıyla ilgileniyordu -bu yasa,
nesnelerden termal ışınımın kısa
dalga boylu (yüksek frekans)
spektıumunu doğru tarif Bilim doğanın nihai gizemini
edebiliyordu, ama uzun dalga çözemez. Çünkü, son analizde
boylarını (düşük frekanslı) biz, çözmeye çalıştığımız
edemiyordu. Bu noktada Planck gizemin bir parçasıyız.
muhafazakarlığından koptu ve MaxPlanck
Ludwig Boltzmann'ın olasılıkçı
yaklaşımına başvurup, kendi
''
ışınım yasasının yeni bir ifadesine
Küçük delikli bir kovuk delikten
giren ışınımın çoğunu tutarak, ıdeal ulaştı.
bir kara cisim in iyi bir yaklaşığını Boltzmann, bir sistemi büyük
meydana getirir. bir bağımsız atomlar ve molekül
BiR PARADiGMA DEGİŞİKLIGi 205
Eylem kuantumu
... Morötesi yıkım, klasik fiziğin
öngördüğü saçma bır sonuçtu (burada
Raylcigh-Jeans Yasası olarak gösterılen);
Planck, Boltzmann'ın istatistiksel
entropi yorumunu kullanarak, .. kara cisim ışınımı, dalga boyu kısnldıkça
ış ı nım yasasının yeni bir ifadesine
. katlamalı olarak nrtıyordu. Planck ışınımı
kuantumlara ayırarak deneysel verilere
ulaştı. Termal ışını mın bireysel
salıngaçlar tarafından üretildiğini ... uyan bir formül üretti.
......... .........
Rayleigh-
'. ,Jeans Yasası
MaxPlanck 1858'de kuzey Almanya'da Kiel'de yaparken öldü. II. Dünya Savaşı
doğan Planck okulda yetenekli bir sırasında bir Müttefik bombası
öğrenciydi ve 17 yaşında mezun Berlin'deki evini ve evraklarını
oldu. Münih Üniversitesinde fizik yok etti; savaşın son evrelerinde,
okumayı tercih etti ve orada kısa sağ kalan oğlu Hitler'e suikast
sürede kuantum fiziğinin bir komplosuna karıştı ve idam
öncüsü oldu. Olguları fiziksel bir edildi. Planck da savaştan
gerçeklik olarak doyurucu bir hemen sonra öldü.
biçimde açıklayamamasına
rağmen, enerji kuantumlarını Öne mli eserleri
keşfiyle 1918'de Nobel Fizik
Ödülünü aldı. 1900 Entropy aııd Teıııperature
Planck'ın kişisel yaşamı of Radiant Heat
trajediyle doluydu. İlk karısı 1901 On the Law of Distribution
1909'da öldü ve en büyük oğlu 1. of Energy in the Normal
Dünya Savaşı'nda öldürüldü. İkiz Spectrum
kızlarından ikisi de doğum
ARTIK
NEYE BENZEDiGiNİ
• •
ERNEST RUTHERFORD (1871-1937)
208 ERNEST RUTHERFORD
yüzyılın başında nasıl birleştiklerini açıklayan katlı
2
O.
KISACA maddenin temel bileşeninin oranlar yasasına dayanan yeni bir
-atomun küçük parçalara atom teorisi önerdi. Dalton bunun,
BİLİM DALI
ayrılabildiğinin keşfedilmesi, fizik iki madde arasındaki kimyasal
Fizik
için bir dönüm noktasıydı. Bu tepkimenin bireysel küçük
ÖNCE şaşırtıcı atılım maddenin nasıl bileşenlerin sayısız kez tekrarlanan
MÖ y.400 Yunan filozof yapıldığıyla, maddeyi ve Evren'i bir kaynaşmasından başka bir şey
Demokritos atomları maddenin arada tutan kuvvetlerle ilgili olmadığı anlamına geldiğini gördü.
katı, parçalanamaz yapı taşları düşünceleri kökten değiştirdi. Bu, ilk modern atom teorisiydi.
olarak tasavvur eder. Atom-altı düzeyde tamamen yeni
bir dünyayı -etkilcşi mlerinı tarif Kararlı bir bilim
1805 John Dalton'un atomik etmek için yeni bir fizik gerektiren 19. yüzyılın sonunda fizikte kendi
madde teorisi kimyasal
bir dünyayı- ve son derece küçük halinden memnun bir ruh hali fark
süreçleri fiziksel gerçeklikle
bu alanı dolduran bir yığın küçük edilebilirdi. Önde gelen bazı
birleştirir ve atom ağırlıklarını
parçacığı açığa çıkardı. fizikçiler, meselenin neredeyse
hesaplamasına olarak verir.
Atom teorilerinin uzun bir tarihi tamamen hallolduğu -bütün temel
1896 Nükleer ışınım Hemi vardır.Yunan filozof Demokritos, keşiflerin yapıldığı ve bundan
Becquercl tarafından keşfedilir her şeyin atomlardan oluştuğunu sonraki programının , bilinen
ve atomun içyapısını açığa söyleyen ilk düşünürlerin niceliklerin doğruluğunu "altıncı
çıkarmak için kullanılır düşüncelerin geliştirdi. ondalık basamağa" kadar
Demokritos'a atfedilen Yunanca iyileşti rme programı olduğu
SONRA atomos sözcüğü bölünümez anlamına gelen konuşmalar,
1938 Otta Hahn, Fritz anlamına gelir ve maddenin temel duyurular yaptılar. Ne var ki,
Strassman ve Lise Meitner birinlerine işaret eder. Dcmokritos, zamanın birçok fizikçisi daha
atom çekirdeğini böldü. maddelerin kendilerini oluşturan iyisini biliyordu. Açıklamaya karşı
2014 Çekirdeğe giderek daha atomları yansıtmaları gerektiğini koyan tamamen yeni ve tuhaf bir
fazla enerji yüklü parçacıklar düşünüyordu -bu nedenle demirin olgular kümesiyle karşı karşı
atomları katı ve sağlam, suyunkiler oldukları belliydi.
ateşlemek, bir yığın yeni
atom-altı parçacık ve pürüzsüz ve kaygandır. 1896'da, önceki yıl gizemli
antiparçacık açığa çıkarmaya 19. yüzyılın başında İngiliz doğa "X·ışınları"nı bulan Wilhelm
devam eder. filozofu John Dalton, elementlerin Röntgen'in yolundan giden Hemi
(basit, bileşiksiz maddeler) her Becquerel açıklaması olmayan bir
zaman basit, tam sayılı oranlarda ışınım (radyasyon) bulmuştu. Bu
Atomların içine
ateşlenen alfa parçacıkları
bazen kesintiz düz yol alır,
bazen sapar, bazen geri seker.
yeni ışınımlar neydi ve nereden araştırırken şunları gördü: Bu özel J. J. Thoms on, burada Cambridge
geliyorlardı. Becquerel, doğru bir tür ışınım bireysel "taneciklerden" laboratuvarında çalışırken
''
küçük olduğu için, Thomson Rutherford'du. Bunlar yavaş hareket
pozitif yüklü daha büyük bir alanın eden, ağır, pozitif yüklü "alfa"
atom kütlesinin büyük bölümünü Bütün bilim ya fiziktir ya pul parçacıkları; hızlı hareket eden,
içerdiğini ve elektronların, bir toplayıcılığıdır. negatif yüklü "beta" parçaçıkları ve
topak Noel pudinginin içindeki Emest Rutherford yüksek enerjili ama yüksüz "gama"
erikler gibi oraya gömülü olduğunu ışınımı (s. 194). Rutherford bu farklı
''
kabu 1etti. Aksini gösteren kanıt ışınım biçimlerini nüfuz etme
olmadığı için noktasal yüklerin, bir güçlerine göre sınıflandırdı; en az
pudingin içindeki erikler gibi, nüfuz edici olan alfa parçacıklarını
atomun içine gelişigüzel ince bir kağıt bloke ederkP.n, gama
dağıldıklarını varsaymak ışınları ancak kalın bir kurşunlu
mantıklıydı. deney insanıydı. Rutherford durdulabiliyordu. Atom dünyasını
"Atomun Parçalanması Teorisi"yle araştırmak için alfa parçacıklarını
Rutherford devrimi 1908 Nobel Fizik Ödülünü almıştı. kullanan ilk kişiydi. Radyoaktif
Ne var ki, atomun pozitif yüklü Teori, radyoaktif elementlerden yarılanma süresi fikrinin ana
parçaları kendilerini açığa vurmak yayılan ışınımların, atomlarının hatlarını çizen ve "alfa
islemiyordu ve atom çiftinin kayıp parçalara ayrılmasından parçacıkları "nın helyum
üyesinin yerini bulma avı başladı. kaynaklandığını öne sürmekteydi. çekirdekleri -elektronlarından
Arayış, bütün elementlerin temel Kimyacı Frederick Soddy ile birlikte yoksun atomlar- olduğunu keşfeten
biriminin iç yapısının çok farklı bir Rutherford, radyoaktivitenin bir ilk kişiydi de.
görüntüsünü üretecek bir buluşla elementin kendiliğinden başka bir
sonuçlandı. elemente dönüşmesini Altın yaprak deneyi
Manchester Üniversitesinin gerektirdiğini göstermişti. 1909'da Rutherford alfa
fizik laboratuvarlarında Ernest Çalışmaları, atomun içini araştırıp parçacıklarını kullanarak maddenin
Rutherford, Thomson 'ın erekli orada ne olduğunu görmenin yeni yapısını araştırmaya koyuldu.
puding modelini test etmek için yollarını gösterecekti. Önceki yıl Alman Hans Geiger'le
bir deney tasarladı ve yönetti. Bu birlikte, çinko sülfit "sintilasyon
karizmatik Yeni Zelandalı, hangi Radyoaktivite ekranları" geliştirmişti; bu ekranlar,
ayrıntıların peşine düşülmesi Radyoaktiviteyle ilk kez Becquerel alfa parçacıklarının bireysel
gerektiğini sezen yetenekli bir ve Curie'ler karşılaşmasına rağmen, çarpışmalarını kısa parlak ışıltılar
Nükleer atom
~ İnce altın Ağ ı r alfa pa rçacıklarını yolları nda
yaprak
durdurmak ya da yüksek açılarla
sapt ırm ak, ancak bir atomun pozitif
yükü ve kütlesi küçük bir hacme
yoğunlaşmışsa olanak lıyd ı.
Ruthoı ford bu sonuçların ışığında
1 Dairesel sintilasyon
ekranı
1911'de atomun yapısına ilişkin
kond i anlayışını yayım l ad ı.
"Rut hoıford modeli" minyatür bir
günoş sıstomid i r; küçük, yoğun,
pozitif yüklü bir çekirdeğin
Geiger ve Marsden radyoaktif bir kaynaktan etrafında dönon elekronlar. Modelin
inanılmaz ince altın bir yaprağa alfa parçacıkla rı
başlıca yenıliôi, atomun asla katı
Parçacık gönderdi. Sinlilasyon ekranı, verili her açıdan seken
kaynağı parçacıkları saptamak için döndürülebilirdi.
ol madıôı sonucuna insanı mecbur
odon sonsuz deıecede küçük
çokirdokti. Atom ölçe!;iinde madde,
ya da sintilasyonlar olarak sezigileriyle hareket eden çok büyük ölçüde enerjinin ve
sayılmasına olanak vermekteydi. Rutherford, ekranları, beklenen kuvvetin yönettiği uzaydır. Bu,
Geiger, lisans öğrencisi Ernest düşük açılı sintilasyon la rın yanı ö ncekı yüzy ı lın atom teorilerinden
Marsden'in yardımıyla , maddenin sıra, yüksek açılı sapmaları da kesin bir kopuş tu.
sonsuz ölçüde bölünebilir olup yakalayacak konuma getirmele rini Thomson'u n "erikli puding"
olmadığ ını ya da atomların temel söyledi. Yeni yerlerine konulan atomu an ı nda ses getirdiği halde,
yapı taşlarını içerip içermediğini ekranlarda, bazı alfa Rutherford'un modeli bilim
belirlemek için bu ekranları parçacıklarının 900'den büyük topluluğu tarafında n fazla
kullanacaktı. önems nmedi. Kusurları barizdi.
Bir radyum kaynağından son Hızlana n elektrik yüklerinin
derece ince, yalnızca bin atom elektromanyetik ışınım olarak enerji
''
kalınlığında altın bir yaprağa bir yayd ığı kanıtlanmıştı. Bu nedenle,
alfa parçacığı demeti ateşlediler. elektronlar çekirdeğin etrafında
Eğer erikli puding modelinin dediği toplanınca -elektronları
gibi, altın atomları nokta-benzeri Hayatımda başına gelen en yörüngelerinde tutan dairesel ivme
negatif yüklü dağınık bir pozitif inanılmaz olaydı. Bir parça yaşayarak- durmadan
yük bulutundan oluşsaydı, o zaman kağıda ateş ettiğiniz 40 cm'lik elektromanyetik ışınım yaymaları
masif, pozitif yüklü a lfa parçacıkları bir top mermisinin geri gelip gerekir. Yörüngelerinde dönerken
yaprağı delip geçerdi. Parçacıkların sürekli enerji kaybeden elektronlar,
sizi vurması kadar
büyük bölümü, altın atomlarıyla çekirdeğin içine doğru sarmal
inanılmazdı.
etkileşim yüzünden yalnızca hafif oluştururdu. Rutherford modeline
Ernest Rutherford
sapardı ve sığ açılarda saçılırdı. göre atomlar kararsız olmaları
Geiger ve Marsden karanlık gerekir, ama açıkça kararlıdırlar.
''
odada saatlerce mikroskopların
başına tüneyip, sintilasyon Bir kuantum atomu
ekranlarındaki küçük ışık Danimarkalı fizikçi Niels Bohr
pa rlamalarını saydılar. Sonra kuantumlamayla ilgili yeni
212 ERNEST RUTHERFORD
düşünceleri maddeye uygulayarak, yakınsa o kadar az enerjisi vardır;
Rutherford atom modelini unutulup ama belli bir dalga boyunda
gitmekten kurtardı. Kuantum elektromanyetik ışınım emerek
''
devrimi 1900'de Max Planck yüksek enerji düzeylerine çıkabilir.
ışınımı kuantumlamayı Işık emen bir elektron "daha
önerdiğinde başlamıştı; ama bu yüksek" ya da "daha dış" bir Deneyinizin istatistiğe ihtiyacı
alan 1913'te hala bebeklik yörüngeye atlar. Elektron bu yüksek varsa, daha iyi bir deney
evresindeydi -kuantum duruma ulaşınca, hızla tekrar yapmanız gerekirdi.
mekaniğinin matematiksel düşük enerjili yörüngesine düşüp, Ernest Rutherford
çerçevesinin resmileşmesi 1920'leri iki yörünge arasında ki enerji
''
bekleyecekti. Bohr bu sorun farkına denk bir enerji kuantumunu
üzerinde çalıştığı sırada, kuantum serbest bırakır.
teorisi Einstein'ın, ışığın şimdi Bohr bunun ne anlama geldiği
foton dediğimiz küçük ya da neye benzediği konusunda
"kuantumlar" (kesikli enerji bir açıklama sunmadı - yalnızca
paketleri) halinde geldiği fikrinden elektronlann yörüngeden çıkıp serilere" -farklı atomların emdiği ve
ibaretti. Bohr ışığın atomlardan çekirdeğe düşmelerinin olanaksız yaydığı ışık frekansları- uygun
yayılmasının ve emilmesinin kesin olduğunu söyledi. Bohr'unki olmaları daha da inandırı cıydı .
örüntüsünü açıklamaya çalıştı. Her tamamen teorik bir atom modeliydi. Uzun süredir peşinde koşulan
elektronun atom kabuklan içinde Bununla birlikte deneylere uygundu elektromanyetizma ile maddeyi
sabit bir yörüngeye mahkum ve zarif bir darbeyle ilişkili birçok evlendirmenin yolu sonunda
olduğunu ve yörüngelerin enerji sorunu çözdü. Elektronların katı bir anlaşıldı.
düzeylerinin "kuantumlu" olduğunu yörüngede boş kabuklan
- yani ancak belli özgül değerler çekiıdeklen uzaklaşarak doldurmak Çekirdeğin içine girmek
alabildiklerini öne sürdü. zorunda olmaları. periyodik tabloda Bu nükleer atom resmi kabul
Bu yörünge modelinde her elementlerin atom numaraları edildikten sonra, bir sonraki evre
bireysel elektronun enerjisi, atomun arttıkça görülen özelliklerin çekirdeğin içinde ne olduğunu
çekirdeğine yakınlığıyla ilişkilidir. dizilişine denkti. Kabukların teorik sormaktı. 1919'da rapor edilen
Bir elektron çekirdeğe ne kadar enerji düzeylerinin fiili "spektral deneylerde Rutherford alfa
I~'~"-
Rutherford, hidrojen çekirdeğinin
•
aslında kendi temel parçacığı,
Protonlar
••••
proton, olduğunu öne sürdü.
Atomun yapısında bir sonraki
ti
gelişme, James Chadwick'in f'+
1932'te nötronu keşfetmesiydi;
bunda da Rutherford'un parmağı
vardı. Rutherford 1920'de, küçük bir
çekirdeğin içine tıkılan çok sayıda
nokta-büyüklüğünde pozitif yükün
itici etkisini telafi etmenin bir yolu
olarak nötronun varlığını öne
sürmüştü. Yüklerin birbirini itmesi
L OOY"ffi 1 Berilyum 1Pıırann İyonlaştırma
odası
gibi, bir şekilde yükü dağıtan ya da gözetimi altında çalışıyordu . işlovino göı o bi ı oloktron
itip kakışan protonları sıkı sıkıya Hocasının yol göstericiliğinde, bu lınoın ı z ın on fazla olası olduğu
bir arada tutan başka bir parçacık Alman fizikçiler Walther Bothe ve a lnnl a ı ı LO ın s i l oclon elektron
olması gerekliğini varsaydı. Herbert Becker'in berilyumu a lfa buluLlarını can landırır (s. 256).
Elementlerde hidrojenden daha parçacıklarıyla bombardımana NöLıon loun vo protonların temel
ağır, nötr ama eşit ölçüde kütleli tutunca buldukları yeni bir ı şınım parçacı k olmad ı('ıı, kuark denilen
üçüncü bir atom-altı parçacık la türünü inceliyordu. daha kuı;:ük parçacıklardan
açıklanabilen ekstra bir kütle de Chadwick Almanların ol uştukların ı n keşfedilmesi resmi
vard ı. sonuçlarını tekrarladı ve bu nüfuz da ha da kanşı k laştırdı. Atomun
Ne var ki, nötronları saptamanın edici ışınımın, Rutherford'un gorçok yapıs ı yla ilişkili sorular hilla
zor olduğu anlaşıldı ve bulunması aradığı nötron olduğunu anladı . ak Lif blı şokildo araştırı lmaktadır. •
neredeyse on yıllık bir araştırmayı Nötron gibi nötr bir parçacık ,
gerektirdi. Chadwick, Cavendish proton gibi yüklü bir parçacıktan
Laboratuvarı 'nda Rutherford'un daha nüfuz edicidir; çünkü
maddeden geçerken itilme
hissetmez. Bununla birlikte . bir
protondan azıcık büyük bir kütleyle
''
protonları çekirdekte kolayca
çıkarabilir - başka şekilde yalnızca
aşırı enerji yüklü elektromanyetik
Işınımın kütlesi 1 ve yükü O ışınımın yapabildiği bir şey.
ola n parçacıklardan, yani
nötronlardan oluştuğu Elektron bulutlan
varsayılsa, güçlükler ortadan Nötronun keşfi, yörüngesinde
kalkar. elektron ların döndüğü masif bir
James Chadwick çekirdek olarak atom resmini
tamamladı. Kuantum fiziğinde yeni
''
keşifler, bir çekirdeğin
yörüngesinde elektronlar
görüşümüzü geliştirecekti. Modern
atom modelleri, kuantum dalga
•• •
KUTLE EKiM
UZAY-ZAMAN
SÜREMİNDE
•• ••
BİR
•
BUKULMEDIR
ALBERT EINSTEIN (1879-1955)
216 ALBERT EINSTEIN
KISACA
BİLİM DALI Bir boşlukta ışığın hızı değişmiyorsa ...
Fizik
ÖNCE
17. yüzyıl Newton fiziği pek
çok gündelik hesaplama için
hö.Jô yeterli olan bir kütleçekim
Ve fiziğin yasaları bütün
ve hareket tasviri verir.
gözlemcilere aynı görünüyorsa . .
1900 Max Planck ışığın
bireysel enerji paketlerinden ya
da "kuantumlanndan" ibaret
sayılabileceğini savunur.
905 yılında Alman bilim ve Brown devinimi denilen fiziksel ı,ığı kuantumlama
~
ışık kaynağı ne kadar yoğun olursa
olsun daha uzun dalga boylarıyla Yüzeyden
dış arıya
aydınlatılınca inatla elektron
ç ıkarılan
yaymak istememeleriydi.
elektronlar
Bu, bir ışık demetinin verdiği
enerji miktarını her şeyden önce
yoğunluğun yönettiğini varsayan
!:::~z~~y~~:~da
ışık sodyum
~ 4
r •
1 4
yüzeyinden dışarıya ~
er
klasik ışık anlayışı için bir sorundu. •
Einstein'ın makalesi, yakın elektron çıkarır. 4
ışık ~
1 er
zamanda Ma x Planck 'ın geliştirdiği Einstein,
"kuantumlu" ışık düşünces ine bireysel kuantumlar
ya da fotonlar olarak
sıkıca tutundu. Einstein, ışık
alırsa bu olgunun ~ ~ 1
demeti bireysel "ış ık kuantumla-
rına" (şimdi foton dediğimiz) bölü-
nürse, o zaman her kuantumun
yol
açıklanabildiğini
gösterdi. Ne kadar
çok olurlarsa
•
•
taşıdığı enerjinin yalnızca dalga olsunlar, fotonlar
boyuna bağlı -dalga boyu ne kadar yanlış dalga
''
yeniden kavramsallaştırmayı da durgunluk standardı sağlayacak
içeren üçüncü ve dördüncü makale- lardı
lerde doğdu. Geç 19. yüzyıldan beri Bu sabit eterın beklenen sonucu
Her bilimin büyük amacı, en fizikçiler, ışığın hızını anlama girı bir sonucu şuydu: Uzak nesnelerden
az sayıda hipotez ya da şimlerinde bir krizle karşı karşıya gelen ışığın hızı, kaynağın ve
kalmıştı. 17. yüzyıldan beri ışık gözlemcınin göreli devinimine
aksiyomdan mantıksal
hızının yaklaşık değeri bilınmekte bağl ı olarak değişecekti. Örneğin ,
çıkarımla en fazla sayıda
ve giderek artan doğrulukta hesap- uzak bir yıldızdan gelen ışığın hızı,
deneysel olguyu kapsamaktır.
lanmaktaydı; James Clerk Yer'in yörüngesin in bir tarafından,
Albert Einstein
Maxwell'in denklemleri de, görünür gezegenimiz 30 km/sn hızla ondan
ışığ ın Evrende tek bir hızla hareket uzaklaşırken mi yoksa karşıt
''
etmesi gereken geniş bir elektro- tarafta, gözlemci benzer bir hızda
manyetik dalga spektrumunun ona doğru hareket ederken mi
yalnızca bir tezahürü olduğunu gözlemlendiğine bağlı olarak
göstermişti. önemh ölçüde değişir.
218 ALBERT EINSTEIN
Yer'in esir içindeki devinimini özelikle mekanik bakımından
ölçmek, geç 19. yüzyıl fizikçileri için sonuçlarını değerlendirdi. Fizik
bir takıntı haline geldi. Böyle bir yasalarının bütün eylemsiz referans
''
ölçüm, bu gizemli maddenin çerçevelerinde aynı şekilde
varlıgını dogrul amanın tek yoluydu; davranması için, bir çerçeveden
ama kanıt, ele avuca gelmiyordu. Kütle ve enerji, aynı şeyin digerine bakıldığında mecburen
Ölçme donanımı ne kadar hassas farklıtezahürlerinden başka farklı görünmeleri gerekirdi.
olursa olsun, ışık her zaman aynı bir şey değildir. Yalnızca göreli devinim önemliydi
hızda hareket ediyor gibi Albert Einstein ve iki ayrı referans çerçevesi
görünüyordu. 1887'de ABD'li arasındaki göreli devinim ışık
''
fizikçiler Albert Michelson ve hızına yaklaşınca ("göreli" denilen
Edward Morley, sözde "esir hızlar), tuhaf şeyler olmaya
rüzgarını" yüksek hassasiyetle başlamaktaydı.
ölçmek için ustaca bir deney
tasarladı; ama yine varlıgına dair Lorentz faktörü
bir kanıt bulunamadı. Michclson- hareket eder; fizigin yasaları bütün Einstein'ın makalesi diğer biHmsel
Morley deneyinin olumsuz sonucu "eylemsiz" referans çerçevelerinde yayınlara biçimsel göndermelerde
esirin varlıgına inancı sarstı ve yani, ivme gibi dışsal kuvveLlere bulunmamasına rağmen, zamanın
izleyen on yıllarda deneyi tabi olmayan- gözlemcilere aynı bir avuç bilim insanının
tekrarlama girişimlerinden elde görünmelidir. Einstein'ın daha önce çalışmalarından söz etti; zira
edilen benzer sonuçlar, kriz ışıgın kuantum dogasını kabul Einstein, esir krizine ortodoks
duygusunu derinleştirmekten etmiş olması , ilk cesur postulatı olmayan bir çözüm bulmaya
başka bir şeye yaramadı. kabul etmesine yardımcı oldu - çalışan tek kişi değildi. Herhalde
Einstein'ın 1905'teki üçüncü kavramsal ol<mık ışık kuantumları, bunların en önemlisi Hollandalı
makalesi, On the Electrodynamics genellikle, dalga-benzeri fizikçi Hendrik Lorentz'di;
of Moving Bodies [Hareket Eden niteliklerini sürdürürken parçacık Einstein'ın ışık hızına yakın fizik
Cisimlerin Elektrodinamiği - benzeri özelliklerle uzay tasvirinin kalbinde "Lorentz
Üzerine!. sorunla dogrudan boşlugunda hareket edebilen, kendi faktörü" vardı. Matematiksel olarak
yüzleşti. Teorisinin anıldıgı şekliyle kendine yeten elektromanyetik şöyle tanımlanır:
özel görelilik, iki basit postu !atın enerji paketleri olarak tasavvur ı
kabul edilmesiyle gelişti : Işık bir edilir.
V ı-v2 /c2
boşlukta, kaynagın deviniminden Bu iki postulatı kabul eden
bagımsız olan sabit bir hızla Einstein, fizigin geri kalan kısmı,
Albert Einstein 1879'da Güney Almanya'da U!m devam edip, kuantum teorisine
kentinde doğan Einstein bir yeni katkılarda bulundu. 1933'te
bakıma arızalı bir orta öğretim Nazi partisinin yükselişinden
geçirdi; sonunda Zurich Politeknik korkan Einstein bir yurtdışı
okulunu bitirip matematik öğret gezisinden Almanya'ya dönme-
meni oldu. Öğretmenlik işi bula- meyi tercih etti; sonunda
mayınca, Bern'de İsviçre Patent Amerika Birleşik Devletleri'nde
Dairesinde iş buldu; burada, Princeton Üniversitesine yerleş
1905'te yayıMlanan makalelerini ti.
geliştirmek için bol zaman buldu.
Bu çalışmadaki başarısını, asla Önemli eserleri
kaybetım>ıliyi c,:ucuksu merak
duygusuna borçluydu. 1905 On a Heuristic Viewpoint
Genel göreliliği ortaya koyduk- Conceming the Production and
tan sonra Einstein küresel yıldız Transformation of Light
haline geldi. Önceki çalışmaları 1915 The Field Equations
nın içerimlerini araştırmaya of Gravitation
BİR PARADİGMA DEGİŞİKLİGİ 219
Einstein'ın düşünce deneyinde M göreliliği açık ladı:
hareket eden bir
noktasındaki hareketsiz bir gözlemci için A tren ve trenden hemen sonra bir
ve B noktasında iki şimşek eşzamanlı çakar. toprak set. A ve B noktasında
Ne var ki, M1 noktasında /\dan B'ye giden
yüksek hızlı bir trendeki gözlemciye, B'deki çakan iki şimşek, iki noktanın
şimşek, A' daki şimşek ten önce çakar. ortasında bulunan M noktasındaki
sette duran bir gözlemciye
eşzamanh gerçekleşmiş gibi
Işık hızına yakın görünür. Trendeki bir gözlemci ayrı
bir referans çerçevesinde M 1
M' konumundadır. Şimşekler
çaktığında M 1 , M'nin tam
yanından geçiyor olabilir. Ne var ki,
şimşek trendeki gözlemciye
B ulaştığı sırada tren A noktasından
uzaklaşıp B noktasına doğru
hareket etmiştir. Einstein'ın
ifadesiyle, gözlemci "A'dan gelen
ışık demetinin önünde at sürüyor."
Trendeki gözlemci, B'de çakan
şimşeğin A'dakinden önce çaktığı
sonucuna varır. Einstein artık şu
M
konuda ısrar eder: "Zaman
ifadesinin işaret ettiği referans-
doğduğunu gösterdi ve ölçülmüş cisim söylenmedikçe, bir olayın
Lorentz, Maxwell'in zaman ve uzaklık aralıklarının zaman ifadesinde hiçbir anlam
elektromanyetizma denklemlerini gerçek anlamını yeniden inceledi. yoktur." Hem zaman hem konum
görelilik ilkesiyle uzlaştırmak için Bunun nemli bir sonucu, bir göreli kavramlardır.
zaman ve uzunluk ölçülerinde referans çerçevesi içindeki bir
gerekli değişiklikleri tarif etmek gözlemciye eşzamanlı gibi görünen Kütle-enerji eşdeğerliği
için bu denklemi geliştirdi. olayların farklı bir referans Einstein'ın
1905 makalelerinin
Einstein için çok önemliydi ; çünkü çerçevesi içinde bulunan birine sonuncusuna, Bir Cismin
bir gözlemcinin gördüğü şekliyle öyle görünmesinin zorunlu Eylemsizliği Onun Kiillesine mi
sonuçları dönüştürüp, ilk olmadığının (eşzamanlılığın Bağlıdır? denildi. Üç sayfası, önceki
gözlemciye göre devinim halinde göreliliğiolarak bilinen bir olgu) makalede değini len bir düşünceyi
olan başka bir gözlemciye nasıl anlaşılması oldu. Einstein uzak bir -bir cismin kütlesinin enerjisinin
olduklarını göstermek için bir terim gözlemcinin bakış açısından, kendi bir ölçüsü olduğu düşüncesi
sunmaktaydı. Yukarıda aktarılan gidiş yönlerinde hareket eden açmaktaydı. Einstein, bir cisim
terimde v, bir gözlemcinin diğer nesnelerin uzunluğunun ışığın elektromanyetik radyasyon
gözlemciye oranla hızıdır; c ise hızına yak laştıkça, Lorentz biçiminde belli miktarda enerji (E)
ışığın hızıdır. Pek çok durumda v, faktörünün yönettiğ i basit bir saçarsa, kütlesinin E/c2'ye eşdeğer
c'ye oranla çok küçük olur, bu denkleme uygun olarak nası l miktarda azalacağını gösterdi. Bu
nedenle v2 /c2 sıfıra yakın olur ve kısald ığını da gösterdi. Daha da denklem kolayca yeniden yazılıp,
Lorentz faktörü l'e yaklaşır, yani tuhafı, bizzat zamanın kendisi de, tikel bir referans çerçevesi içinde
hesaplamalara neredeyse hiç etkisi gözlemcinin referans hareketsiz bir parçacığın enerjisi
olmaz. Lorentz'in çalışmas ı, büyük çerçevesinden ölçüldüğünde daha E=mc2 denklemiyle gösterilir. Bu
ölçüde standart eter teorileriyle yavaş hareket ediyor gibi görünür. "kütle-enerji eşdeğerliği" ilkesi, 20.
bütünleştirilemediği için soğuk yüzyıl biliminin kilit taşlarından
karşılanmıştı. Einstein soruna Göreliliği açıklamak biri olacak, kozmolojiden nükleer
başka bir yönden yaklaşıp, Lorentz Einstein birbirlerine göre devinim fiziğe kadar uzanan birçok a la nda
faktörünün özel görelilik ilkesinin halinde iki referans çerçevesi uygulanacaktı.
kaçınılmaz bir sonucu olarak düşünmemizi isteyerek özel
220 ALBERT EINSTEIN
Kütleçekim alanları geçiyor, "eylemsiz olmayan" bir kütleçekimi alanında hareketsiz
Einstein'ın o mükemmel yıldaki durumları -hızlanmayı ve durulsaydı hissedilecek olan şeyin
makaleleri, seyreltik fizik yavaşlamayı gerekliren aynısını hissedeceğini anladı.
dünyasının ötesinde fazla etki değerlendirmek için kanıtlanmış Sabit ivmeye maruz kalan bir
uyandıramayacak kadar muğlak ilkelerini genişletiyordu. asansörde, ivmeye dik bir açıdan
gibi görünmesine rağmen, o Daha 1907'de Einstein, ateşlenen bir ışık demeti kavisli bir
topluluk içinde ün kazanmasına kütleçekiminin etkisi altında bir yola sapardı ve Einstein bir
yaradı. Sonraki birkaç yıl içinde "serbest düşüş" durumunun kütleçekimi alanında da aynı şeyin
birçok bilim insanı, özel göreliliğin eylemsiz bir duruma eşit olduğu gerçekleşeceğini düşündü . Genel
itibarsızlaşan esir teorisinden daha düşüncesine kısaca değinmişti - göreliliği ilk kez kanıtlayan şey,
iyi bir Evren tasviri sunduğu eşdeğerlik ilkesi. 1911 'de bır kütleçekiminin ışık üzerindeki bu
sonucuna ulaştı ve göreliliğin kütleçekimi alanından etkilenen etkisiydi - kütleçekimsel
elkilerini eylemde gösteren hareketsiz bir referans çerçevesinin mercekleme olarak bilinen.
deneyler tasarladı. Bu arada sabit ivmeye maruz kalan bir Einstein , bunun kütleçekimin
Einstein yeni bir meydan okumaya çerçeveye eşdeğer olduğunu anladı. doğasıyla ilgili ne söylediğini
Einstein bu düşünceyi, boş uzayda değerlendirdi. Özellikle, zaman
kapalı bir asansörde duran bir genişlemesi gibi görelilik
kişiyi hayal ederek açıkladı. etkilerinin güçlü kütleçekim
Asansör bir roket tarafından bir alanlarında gerçekleşeceğini
Kütleçekim
deneyimimiz, durmadan yönde hızlandırılıyor. O kişi öngördü. Bir saat bir kütleçekim
hızlanan bir referans
zeminden yukarı doğru iten bir kaynağın ne kadar yakınsa , o kadar
çerçevesi içinde olma kuvveti hisseder ve Newton'un yavaş tiktaklar. Bu etki yıllarca salt
deneyimine eşdeğerdir. Üçüncü Yasasına uygun olarak eşit teorik düzeyde kaldı; ama şimdi
ve karşıt bir kuvvetle zemine geri atom saatleri kullanılarak
iter. Einstein asansördeki kişinin, doğrulanmaktadır.
~ Y~dızın
Gerçek ışık • ,.... gorunen
yörüngesi - - - - - -7'. "'-yen
Görünen ışık
J-~~=-- yörüngesi
Kütleli nesneler
uzay-zamanı bozarsa,
bu onların kütleçekimini
açıklar.
Uzay-zaman manifoldu
Bu arada, yine 1907'de Einstein'ın
eski hocası Hermann Minkowski,
bilmecenin başka bir önemli
parçasına değinmişti. Özel
görelilikte söz konusu olan uzay
boyutu ile zaman boyutu arasındaki
etkin takasları değerlendiren
Minkowski, uzayın üç boyutu ile
zaman boyutunu bir uzay-zaman
manifoldunda birleştirme
düşüncesini geliştirdi.
Minkowski'nin yorumuna göre,
göreli devinim içinde olan
gözlemcilerin farklı bir referans
çerçevesinde manifoldu gözlemleme
yolundaki bükülmeler göz önüne
alınarak, görelilik etkileri geometrik
terimlerle açıklanabilirdi. Kiltleçekimsel mercekleme mercekleme etkilerinin, güneş
1915'te Einstein, eksiksiz genel Dünyanın çoğu !. Dünya Savaşı'na kursu etrafındaki yıldızların
görelilik teorisini yayımladı. Bitmiş daldığı bir zaman Einstein yerlerinde bulunmaması (ışıkları
biçimiyle, uzayın, zamanın, düşünceleri yayımladı ve İngilizce Güneş'in etrafında bükülmü ş uzay-
maddenin ve kütleçekimin konuşan bilim insanlarının zamandan geçerken sapmasının bir
doğasına ilişkin yeni bir tasvirden kafasında başka şeyler vardı. Genel sonucu) biçiminde görülmesine
farksızdı. Minkowski'nin görelilik karmaşık bir t eoriydi ve olanak sağlayacağ ı nı öngörmüştü.
düşünceleri benimseyen Einstein, Kraliyet Astronomi Derneğini Eddington'ın keşif seferi hem
"Evren zımbırtısını" göreli devinim Sekreteri vicdani retçi Arthur etkileyici Güneş tutulması
sayesinde bozulabilen, ama Eddington'ın ilgisi olmösaydı, görüntüleri hem Einslein'ın
kütleçekim olarak yaşanan bir unutulup gidebilirdi. teorisinin inandırıcı kanıtını
biçimde yıldız ve gezegen gibi Eddington, Hollandalı fizikçi getirdi. Ertesi yıl yayımlanınca,
büyük kütlelerin varlığıyla da sarılı Willem de Sitter'in mektupları dünya çapında bir heyecan
olabilen bir uzay-zaman manifoldu sayesinde Einstein'ın uyandırıp, Einstein'ı küresel üne
olarak gördü. Kütle, bükülme ve çalışmalarından haberdar oldu ve kavuşturdu ve Evren'in doğas ıyla
kütleçekim arasındaki bağı tarif çok geçmeden onun Britanya'daki ilgili düşüncelerimizin asla eskisi
eden denklemler son derece savunucusu haline geldi. 1919'da, gibi olmayacağını kesinleştirdi. •
karmaşıktı; ama Einstein bir savaşın sona ermesinden birkaç ay
yaklaşıklık kullanarak süregelen bir sonra Eddington, genel görelilik
gizemi - Merkür'ün günberi teorisini ve kütleçekimsel
noktasında Güneş'in etra fında mercekleme öngörüsünü en
Newton fiziğinin öngördüğünden görkemli koşullarda test etmek için
çok daha hızlı dönmesinin sırrını batı Afrika açıklarındaki Principe
çözdü. Genel görelilik bilmeceyi adasına bir sefer düzenledi.
çözdü. Einstein daha 1911'de tam Güneş
tutulmasının kütleçekimsel
222
SONRA
1944 Brıtanyalı coğrafyacı Art-
hur Holmes, yüzeydeki kabuğu
hareket ettiren mekanizma ola-
rak Yer'in mantosundaki kon- Kıtalar bir zamanlar tek bir kara kütlesi oluşturmuş olmalı.
veksiyon akımlarını önerir.
1960 Amerikalı jeolog Harry
Hess, deniz tabanı yayılmasının
kıtalan iterek birbirinden ayırdı
ğı önerisinde bulunur.
BİR PARADİGMA DEGIŞIKLİGİ 223
Ayrıca bkz. Francis Bacon 45 • Nicholas Steno 55 • James Hutton 96 101 • Louis Agassiz 128 29 • Charles Darwin
142-49
silleri bulunduğunu gösterdi. Ameri- tarihledi ve devam eden kıtaların ay- nun oluşması ve bozulması kıtaların
ka ve Afrika kıtalarının bir zamanlar rılmasının kanıtı olarak Afrika'nın yer değiştirmesine yol açar. Bu teori
nasıl birbirine geçmiş olabileceğini Büyük Rift Vadisi'ni işaret etti. yalnızca Wegener'i haklı çıkarmakla
gösteren haritalar yaptı ve ayrı lma kalmadı, aynı zamanda modern jeo-
ların ı Kitabı Mukaddes'teki Tufana Bir mekanizma arayışı lojinin temelidir de. •
bağladı. Güney Amerika, Hindistan Wegener'in teorisi, jeofizikçiler tara-
ve Afrika' da Glossopteris eğreltileri fından kıtaların nasıl hareket ettiği
nin fosilleri bulununca, Avusturyalı ni açıklamamakla eleştirildi. Ne var
jeolog Eduard Suess, tek bir kara ki, 1950'lerde yeni jeofizik teknikleri
kütlesinde evrilmiş olmaları gerekti- bir yığın yeni veriyi ortaya çıkardı .
ğini savundu. Güneydeki kıtaların Yer'in geçmiş manyetik alanına iliş
eskiden denizden kara köprüleriyle kin araştırmalar, eski kıtaların ku-
Pangaea, 200 milyon yıl önce
birbirlerine bağlanıp, Gondwana- tuplara göre farklı bir konumda ol-
land dediği süper bir kıta oluştur duklarını gösterdi. Deniz yatağının
duklarını öne sürdü. sonar haritaları, daha yakın zamana
Wegener okyanusların ayırdığı ait okyanus-tabanı oluşumunun işa
benzer organizma örneklerinin yanı retlerini açığa çıkardı. Bunun okya-
sıra, benzer sıradağlar ve buzul çökel- nus ortası sırtlarında gerçekleştiği
tileri de buldu. Daha önce düşünül görüldü; çünkü erimiş kayaçlar Yer 75 milyon yıl önce
düğü gibi süper kıtanın bazı bölüm- kabuğundaki çatlaklardan püskürür
lerinin dalgaların altına battığını ka- ve yeni kayaçlar püskürdükçe sırt
bul etmek yerine, parçalara ayrılmış lardan yayılarak uzaklaşır.
olabileceğini düşündü. 1912 ile 1929 1960'ta Harry Hess, deniz tabanı
arasında bu teoriyi gen işletti. Onun yayı lmasının kı taların kaymasının
s üper kıtası - Pangaea- Suess'in mekanizması olduğunu anladı ve Bugün
Gondwanaland 'ını kuzeydeki Kuzey levha tektoniği teorisini sundu.
We g e ner'in süper kıtası , uzun bir
Amerika ve Avrasya kıtalarıyla bir- Yer' in kabuğu, mantodaki konveksi-
dizide yalnızca bir tanedir. Jeologlar
leştirdi. Wegener bu tek kara kütlesi- yon akımları yeni kayaçlar yüzeyP. kıtaların tekrar birleşip , 250 milyon yıl
nin parçalanmasını 150 milyon yıl çıkardıkça sürekli kayan dev levha- sonra yeni bir s üper k ıta
önceye, Mezozoyik zamanın sonuna lardan oluşur ve okyanus kabuğu- oluşturabi lecekleri ni dü şünür.
*
**
KROMOZOMLAR
***
**** KALITIMDA ROL
* * ** *
******
******* OYNAR
THOMAS HUNT MORGAN (1866-1945)
ÖNCE
1866 Gregor Mende! kalıtım
yasalarım açıklar, kalıtsal özel- Bu durum, bu özellikleri kontrol eden genlerin
liklerin daha sonra gen denilen kromozomlarda bulunduklarını gösterir.
ayrık parçacıklar tarafından
kontrol edildiği sonucuna varır.
1900 Hollandalı botanikçi Hu-
go de Vries, Mendel'in yasaları Bazı özellikler organizmanın
nı doğcular. cins iyetine bağlıdır, bu yüzden
Kromozomlar
cinsiyet belirleyen kromozomlar lrabtmula
1902 Theodor Boveri ve Walter rol oynar.
tarafından kontrol edilmelidir.
Sutton birbirinden bağımsız o-
larak, kromozomların kalıtımla
ilişkili oldukları sonucuna ula-
şır.
9. yüzyılda mikroskop altında genlerin ve kromozomların rolünü
SONRA
1913 Morgan'ın öğrencisi Alf-
red Sturtevant meyve sineğinin
1 hücre bölünmesini
gözlemleyen biyologlar, her
hücrenin çekirdeğinde ince iplik
doğrulayacak, moleküler düzeyde
evrimi açıklayacaktı.
ilk genetik "haritasını" çıkarır. çiftlerini fark etti. Bu iplikler gözlem Kalıtım parçacıklan
amacıyla boyanabiliyordu ve 20. yüzyılın başına gelindiğinde
1930 Barbara McClintock gen- yüzden, "renkli cisim" anlamına bilim insanları. hücre bölünme-
lerin kromozomlarda konum de- gelen kromozom adı verildi. Çok sinde kromozomla r ın kesin hareket-
ğiştirebildiğini keşfeder. geçmeden biyologlar, lerini izlemiş ve kromozom sayısı
1953 James Watson ve Francis kromozomların kalıtımla bir nın türler arasında değiştiğini, ama
Crick'in çift sarmal DNA mode- ilişkisinin olup olmadığını merak aynı türün vücut hücrelerinde sayı
li, üreme sırasında genetik bil- etmeye başladı. nın genellikle aynı olduğunu fark
gırıin nasıl aktarıldığını açıklar. 1910'da Amerikalı genetikçi etmişti. 1902'de Alman biyolog
Thomas Hunt Morgan' ın Theodor Boveri, bir denizkestanesi-
gerçekleştirdiği deneyler kalıtımda nin döllenmesini araştırdıktan
~~~~~~~~~~~~~~~~
BiR PARADiGMA DEGİŞİKLIGI 225
Ayrıca bkz. Gregor Mende! 166-71 • Barbara McClintock 271 •
James Watson and Francis Crick 276-83 • Mıchael Syvanen 318-19
E
ısıtılınca yayılan ışığın
kesin dalga
KISACA fiziğinin -atom-altı boyları sorunu çözmek için onun
maddenin en küçük düşüncesinden yararlandı.
BİLİM DALI
düzeylerini açıklayan bilim- Enerjileri çekirdekten uzaklıklarına
Fizik
gelişiminde kilit bir şahsiyetti. gore belirlenen ayrık "kabuklarda"
ÖNCE Yıldızlı katkısı. parçacıkların yörüngede dönen elektronlu atom
1900 Işık anlayışında bir kriZ dalgalar halinde nasıl hareket yapısını modelleyen Bohr, atomların
Max Planck'ı, ışığı kuantumlu ettiğini gösteren ünlü bir yayılım spektrumlarını (ışık dalga
enerji paketleri olarak ele denklemdi. Bu denklem, bugünün boylarının dağılımı), elektronlar
almayı kapsayan teorik bir
kuantum mekaniğinin temelini yörünge atlarken dışarı verilen
oluşturdu ve dünyayı algılama enerjinin fotonlarıyla açıklayabildi.
çözüm bulmaya götürür.
şeklimizi kökten değiştirdi. Ama Ama Bohr'un modeli teorik bir
1905 Albert Einstein bu devrim aniden gerçekleşmedi. aç ıkla madan yoksundu ve yalnızca
fotoelektrik etkiyi açıklayarak Keşif süreci uzun bir süreçti; yolun en basit atom olan hidrojen
Planck'ın kuantumlu ışığının üzerinde çok say ıda öncüsü vardı. yayılımlarını öngörebiliyordu.
gerçekliğini gösterir. Kuantum teorisi başlangıçta
ışığ ı anlamakla sınırlıydı. 1900'de, Dalga-benzeri atomlar mı?
1913 Niels Bohr'un atom teorik fizikte "morötesi yıkım" Thomas Young ' ın çift-yarık
modeli, bir atomun içinde olarak bilinen can sıkıcı sorunu deneyiyle ışığın bir dalga gibi
enerji düzeyleri arasında gidip çözme girişiminin bir parçası davrandığı da kanıtlanmış
gelen elektron ların bireysel ışık olarak Alman fizikçi Max Planck olmasına rağmen , Einstein'ın
kuanturnları (fotonlar) yaydığı ışığı , kesikli enerji paketleri ya da düşüncesi parçacık olarak ışık
ya da soğurduğu düşüncesini kuantumları halinde geliyormu ş teorisine yeni bir can vermişti.
kullanır. gibi ele almayı önerdi. Sonra Albert Işığın nasıl hem parçacık hem
Einstein sonraki adımı atıp, ışık dalga olabileceği bilmecesi, 1924'te
SONRA
kuantumlarının aslında gerçek Fransız doktora öğrencisi Louis de
1930'lar Schrödinger'in fiziksel bir olgu olduğunu öne
çalışması, Paul Dirac ve 1927, Brüksel'deki Solvay Fizik
sürdü.
Wemer Heisenbcrg'inkiyle Dani ma rka lı fizikçi Niels Bohr, Konferansı'nda büyüklerin toplantısına
birlikte, modem parçacık tanık oldu. Bazıları şöyle: 1.
Einstein'ın düşüncesin i n ışığın ve
fiziğinin temelini oluşturur.
Schrödinger, 2 Pauli, 3. Hoisenberg, 4 .
atomların doğasına ilişkin temel bir
Dirac, 5. de Broglie, 6 . Bom, 7. Bohr. 8.
şey söyled iğ ini biliyordu ve 1913'te Planck, 9. Curie, 10. Lorentz. 11 .
eski bir sorunu -belli elementler Einstein.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-
BiR PARADİGMA DEGiŞIKLIGI 229
Ayrıca bkz. Thomas Young 110- 11 • Albert Einstein 214 21 • Werner Heisenberg 234-35 • Paul Dirac 246 47
Richard Fcynman 272-73 • Hugh Everett 111 284 85
Broglie ile birlikte yeni bir bölü dalga boyu olduğunu gösterdi. gelindiğinde iki ayrı laboratuvarda
dönemece girdi; de Broglie'nin Ama enerjisi ve kütlesi ış ık hızına bilim insanları deneyler
önerisi, kuantum devrimini yakın h ızlarda devinimden gerçekleştir ip , elektronların ışık
dramatik bir yeni evreye soktu. De etkilenebilen parçacıklarla fotonlarıyla tamı tamına ayn ı
Broglie basit bir denklemle, atom- uğraştığı için, de Broglie şeki lde kırınıma uğray ıp birbırine
altı dünyada parçacıkların nasıl eşit denklemine Lorentz faktörünü (s. karıştıklarını göstermişti. De
ölçüde dalga olabildiklerini 219) de ekledi. Bu, göreliliğin Broglie'nin hipotezi kanıtlandı .
kanıtlamanın yanı sıra, kütlesi ne etkilerini de hesaba katan daha
olursa olsun her nesnenin bir gelişmiş bir versiyon üretti. Artan önem
ölçüde dalga gibi hareket De Broglie'nin düşüncesi radikal Bu arada birçok teorik fizikçi de
edebildiğini de gösterdi. Başka bir ve cüretkardı; ama çok geçmeden, Broglie'nin hipotezinden etkilenip
deyişle, ışık dalgalarının parçacık Einstein da dahil, nüfuzlu daha fazla araştırmaya koyuldu.
benzeri özellikleri varsa, o zaman destekçileri oldu. Hipotezin test Özellikle, bu tür madde dalgaların
maddenin parçacıklarının da - edilmesi de görece kolaydı. 1927'ye özelliklerinin, Bohr'un atom
elektron gibi- dalga-benzeri modelinin önerdiğ ı hidrojen
özellikleri olmalıdır. atomunun elektron yörü ngeleri
Planck basit E=h v denklemiyle arasındaki özgul enerp duzeyleri
''
(E, elektromanyetik kuantumların örüntüsüne nasıl yol açabild iğini
enerjisi, v söz konusu ışınımın bilmek istiyorlardı. De Broglie'nin
dalga boyu ve h ise, Planck sabiti kendisi, her yörüngenin çapı madde
olarak bilinen bir sabittir) bir ışık Görünürde bağdaşmaz iki dalganın tam sayı lı bir dalga
fotonunun enerjisini hesaplam ıştı. kavramınher biri, hakikatin bir boyunu barındırmak zorunda
De Broglie bir ışık fot onunun, yanını temsil edebilir. olduğu için örüntünün doğduğunu
normalde ya l nızca kütleli Louis de Broglie öne sürmüştü. Elektronun enerji
parçacıklarla bağlantılı olan ve düzeyi atomu n pozitif yüklü
''
parçacığın kütlesi hızıyla çarpılarak çekirdeğ inden u zaklığına bağlı
elde edilen momentumunun da olduğuna göre, demek ki yalnızca
olduğunu gösterdi. De Broglie bir belli uzaklıklar ve belli enerji
ışık fotonunun momentumunun h düzeyleri kararlı oluyordu. Ne var ki,
230 ERWIN SCHRÖDINGER
de Broglie'nin çözümü, madde Dalga-parçacık ikiliğinin klasik bir Girişim
dalgayı çekirdeğin etrafındaki gösterimi, iki yarıklı bir engele bir
yörüngeye yakalanmış tek boyutlu "tabanca"dan elektron ateşlemeyı gerektirır.
Elektronların zaman içinde birikmesine izin
bir dalga olarak ele almaya verilirse, ışık dalgalarında olduğu gibi, bir
dayanmaktaydı - dalgayı üç girişim örüntüsü oluşur.
boyutuyla tarif etmek için tam bir
tasvire ihtiyaç vardı.
Dalga denklemi
1925'te üç Alman fizikçi, Wemer
Heisenberg, Max Bom ve Pascual
Jordan, Bohr'un atom modelinde
gerçekleşen kucıntum sıçramalarını,
matris mekaniği denilen bir
yöntemle açıklamaya çalıştı; bu
yöntemde bir atomun özellikleri,
zaman içinde değişebilen
matematiksel bir sistem olarak ele
alınmaktaydı. Ne var ki, yöntem Elektronl"L-? e
• • •• • •
atomun içinde fiilen neyın
gerçekleştiğini açıklayamadı ve
karışık matematik dili pek
sevilmedi. • •• • • • •
• • •
Bir yıl sonra, Zürich 'te çalışan
Avusturyalı fizikçi Erwin
Schrödinger, daha iyi bir yaklaşım
buldu. De Broglie'nin dalga-
parçacık ikiliğini bir adım daha
ileri götürüp, atom-altı bir Schrödinger bunu elektrik yükünün düşmediklerini açıklamak için,
parçacığın nasıl hareket yoğunluğu olarak yorumlamaya dışarlama ilkesini geliştirdi. Bir
edebildiğini açıklayacak çalıştı; ama bu tam olarak başarılı parçacığın genel kuantum
matematiksel bir dalga devinimi olmadı. Sonunda Max Bom durumunun, her biri sabit sayıda
denkleminin var olup olmadığını gerçekte ne olduğunu ortaya koydu olası ayrık değere sahip belli sayıda
düşünmeye başladı. Kendi dalga - bır olasılık genliğiydi. Başka bir özellikle tanımlanabildiğini
denklemini formüle etmek için, deyişle, belirli bir yerde elektron düşünen dışarlama ilkesine göre,
olağan mekanikte enerjiyi ve bulma olasılığının ölçüsünü ifade aynı sistem içinde iki parçacığın eş
momentumu yöneten yasalarla işe etmekteydi. Matris mekaniğinden zamanlı olarak aynı kuantum
başladı; sonra bunları, Planck farklı olarak Schrödinger dalga durumuna sahip olması
sabitini ve bir parçacığın denklemi ya da "dalga fonksiyonu," olanaksızdı.
momentumunu dalga boyuna doğru yorumlanmasıyla ilgili daha Periyodik tabloda görünen
bağlayan de Borglie yasasını geniş bir dizi sorun açmasına elektron kabukları örüntüsünü
kapsayacak şeklide değiştirdi. rağmen, fizikçiler tarafından açıklamak için Pauli, elektronların
Ortaya çıkan denklemi hidrojen benimsendi. dört ayrı kuantum sayısıyla
atomuna uyguladığında, deneylerde açıklanması gerektiğini hesapladı.
!Ji'ı>IP.m]P.miş olan atoma özgü enerji Pauli'nin dı,arlama ilkesi Bu sayıların üçü temel, dikey ve
düzeylerinin aynısını gösterdi. Bilmecenin önemli bir parçası da, manyetik kuantum sayıları
Denklem başarılıydı. Ama devasa başka bir Avusturyalının, Wolfgang elektronun kullanılabilir yörünge
bir sorun yerli yerinde duruyordu; Pauli'nin sayesinde yerine oturdu. kabukları ve alt-kabukları içindeki
hiç kimse, Schrödinyeı bile, dalga Pauli, bir atomun içindeki bütün kesin yerini tanımlar; açısal ve
denkleminin gerçekte tam olarak elektronların neden otomatik olarak manyetik sayıların değeri, temel
neyi tarif ettiğini bilmiyordu. olası en düşük enerji durumuna sayının değeriyle sınırlanır. İki olası
BiR PARADiGMA DEGiŞiKLiGi 231
değeri olan dördüncü sayı, iki açıklama sunmasıydı. Klasik fiziğe
elektronun enerji düzeyleri biraz göre, çekirdek bozulmamış kalmak
farklı her alt-kabukta bırlikte var için, parçacıkların ondan
olmalarının nedenini açıklamak kaçmasını önlemeye yetecek kadar
için gerekliydi. Hep birlikte sayılar, dik bir potansiyel kuyusuyla çevrili
sırasıyla 2, 6, 10 ve 14 elektron olması gerekirdi. (Potansiyel
kabul eden atom yörüngelerinin kuyusu, uzayda potansiyel
varlığını pürüzsüz açıklamaktaydı. enerjinin çevresinden daha düşük
Bugün dördüncü kuantum olduğu, yani parçacıkları kaptığı
sayısı spin olarak bilinir; bir parça- bölgedir.) Kuyu yeterince dik
cığın iç açısal momentumudur olmasaydı , çekirdek tamamen
(yörüngede dönerken kendi etra- dağılırdı. O halde, alfa
fında dönüşünün yarattığı) ve tam bozunumunda görülen aralıklı
ya da buçuklu sayı olan pozitif ya yayılımlar gerçekleşillien, geriye
da negatif değerleri vardır. Birkaç kalan çekirdek nasıl bozulmadan
yıl sonra Pauli, spin değerlerinin kalabilir? Dalga denklemleri 1887'd e Viyana'da doğan
sorunun üstesinden geldi; çünkü Erwin Schrödinger Viyana
bütün parçacıkları iki büyük gruba
Üniversitesinde fizik okudu;
ayırdığını gösterdi - elektronlar çeki rdeğin içindeki alfa
aynı üniversitede asistan
(buçuk spinli) gibi, Fermi-Dirac parçacığının enerjisinin
olarak çalıştı, ardından I.
istatistiği (s. 246-47) olarak bilinen değişmesine izin vermekteydi.
Dünya Savaşına katıldı.
bir kurallar kümesine uyan fermi- Çoğu zaman enerjisi onu hapis Savaş tan sonra önce
yonlar ve fotonlar (sıfır ya da tam tutacak kadar düşük olur; ama Almanya'ya, ardından
sayı spinli) gibi, Bose-Einstein ista- arada bir duvarı aşıp kaçacak kadar İsviçre'de Zurich
tistiği olarak bilinen farklı kurallara yükselir (şimdi kuantum sızması Üniversitesine taşınıp en
uyan bozanlar. Yalnızca fermionlar olarak bilinen bir etki). Dalga önemli çalışmalarını yeni
dışarlama ilkesine uyar ve bunun, denkleminin olasılık kestirimleri, doğan kuantum fiziği alanında
çarpışan yıldızlardan Evren'i mey- radyoaktif bozunumun kestirilemez orada gerçekleştirdi. 1927'de
dana getiren basit parçacıklara doğası uygundu. Almanya'ya döndü ve Berlin
kadar her şeyi anlamak bakımın Humboldt Üniversitesinde
dan önemli içerimleri vardır Belirsizlik ilkesi Max Planck'ın yerine geçti.
Schrödinger sözünü
Pauli'nin dışarlama ilkesiyle
sakınmayan bir Nazi karşıtıydı
birleşen Schrödinger'in dalga denk-
Schrödinger'in d enklemi, en genel ve 1934'te Oxford
lemi, bir atomun içindeki yörünge- biçimiyle, bir kuantum sisteminin Üniversitesinde bir görev için
ler, kabuklar ve alt-kabuklara ilişkin zaman içinde gelişimini gösterir. Almanya'dan ayrıldı. Kuantum
yeni ve daha derin bir anlayışa Karmaşık sayıların kullanılmasını dalga denkleminden ötürü
olanak verdi. Dalga denklemi onları gerektirir. 1933 Nobel Fizik Ödülünü Paul
klasik yörüngeler gibi -elektronla- Dirac'la paylaştığını Oxford'ta
rın çekirdeğin etrafında iyi tanım öğrendi. 1936'ta Avusturya'ya
lanmış dönüş yolları olarak- düşün geri döndü, ama Almanya'nın
mek yerine, aslında olasılık ülkeyi ilhakından sonra tekrar
bulutları -belli kuantum sayılı bir kaçmak zorunda kaldı.
elektronun bulunmasının olası İrlanda'ya yerleşti ve
olduğu halka şeklinde ve kulak
1950'lerde Avusturya'ya
memesi şeklinde bölgeler- oldukla- çekilene kadar orada kaldı.
rını gösterir (s. 256).
Öne mli e s e rle ri
Schrödinger'in yaklaşımının
önemli bir başarısı da, radyoaktif 1920 Colour Measurement
alfa bozunumu - tam oluşmuş bir 1926 Ouantization as an
alfa parçacığının (iki proton ve iki Eigenvalue Problem
nötrondan oluşan) atomun
çekirdeğ inden kaçması- için bir
232 ERWIN SCHRÖDINGER
20. yüzyılın ortasında kuantum
fiziğinin gelişimini şekillendiren (ve
bugün esas olarak hfıla çözülmemiş
olan) büyük tartışma, dalga
fonksiyonunun gerçeklik
bakımından ne anlama geldiğiyle
ilgiliydi. Yirmi yıl önceki Planck/
Einstein tartışmasını
hatırlatırcasına, de Broglie
kendisinin ve Schrödinger'in
denklemlerini hareketi tarif eden
salt matematiksel alet olarak
görüyordu: De Broglie'ye göre
elektron halı~ esas olarak bir
parçacıklı - devinimini ve yerini
yöneten bir dalga özelliğine sahip
bir parçacık. Schrödinger'e göre ise,
dalga denklemi çok daha önemliydi
-elektronun özelliklerinin fiziksel ölçmek o kadar zor olur. Bu nedenle, Danimarkalı Niels Bohr (solda),
olarak uzaya " yayılma" şeklini tarif bir kuantum dalga fonksiyonuyla Walter Heisenberg'lc birlikte çalışıp
etmekteydi. Schrödinger'in tanımlanan parçacıklar, genel bir
Schrödinger'in dalga fonksiyonunun
Kopenhag yorumunu formüle etti.
yaklaşımına muhalefet, Wemer belirsizlik durumunda vardı.
Heisenberg'in yüzyılın başka bir
büyük düşuncesini belirsizlik Kopenhag yolu dalgaları için çift-yarık deneyi gibi
ilkesi- geliştirmesine esin kaynağı Bir kuantum sisteminin deneylerle doğrulanmış gibi
oldu (s. 234-35) Dalga özelliklerinin ölçülmesi, her zaman, görünüyor. Işığın ya da
fonksiyonunun, bir parçacığın parçacığın dalga-benzeri yayılma elektronların dalga-benzeri
uzayda bir noktayla "sınırlı" halinde değil, daha çok bir yerde yanlarını açığa vuran bir deney
olamayacağı ve aynı zamanda olduğunu açığa çıka rdı. Klasik fizik tasarlamak olanaklıdır ; ama aynı
tanımlanmış bir dalga boyunun ve gündelik yaşam ölçeğinde pek aygıtta bireysel parçacıkların
olduğu anlamına geldiği çok durum, üst üste binen binlerce özelliklerini kaydetmek
anlaşılmıştı. Örneğin bir olasılıktan çok belirli ölçümleri ve olanaksızdır.
parçacığın konumu ne kadar doğru belirli sonuçları gerektirmekteydi. Bununla birlikte, parçacık gibi
"sapta nırsa," momentumunu Kuantum belirsizliğini gerçeklikle küçük ölçekli sistemler ele
uzlaştırma meydan okumasına, alındığında Kopenhag yorumu
ölçüm sorunu denilir ve bu soruna, makul göründüğü halde, ölçülene
yorum olarak bilinen çeşitli kadar hiçbir şeyin belirli olmadığı
''
yaklaşımlar öne sürüldü. iması birçok fizikçiyi rahatsız
Bunların en ünlüsü, Niels Bohr etmekteydi. Einstein ünlü "Tanrı
ve Wemer Heisenberg'in 1927'de zar atmaz" yorumunu yaparken,
Tanrı bilir, olasılık teorisinin tasarladığı Kopenhag yorumudur. Schrödinger, gülünç bir durum
dostu değilim; aziz dostumuz Bu yoruma yöre, bizzat kuantum olarak gördüğü şeyi göstermek için
Max Bom doğurduğu ilk sistemi ile büyük ölçekli, dışsal bir bir düşünce deneyi tasarladı.
andan itibaren ondan nefret gözlemci ya da aygıt (fiziğin klasik
ettim. yasalarına tabi) arasındaki Mantıksal sonucuna götürülen
Erwin Schrödinger etkileşim dalga fonksiyonunun Kopenhag yorumu, görünürde
"çökme"sine ve belirli bir sonucun saçma bir paradoksla sonuçlandı.
''
doğmasına neden olur. Bu yorum Schrödinger, radyoaktif bir kaynağa
herhalde en yaygın (evrensel bağlı küçük bir şişe zehir
olmasa da) kabul gören yorumdur barındıran kapalı bir kutu içinde bir
ve elektron kırınımı ve ışık kediyi kafasında can landırdı.
BiR PARADiGMA DEGIŞIKLIGI 233
Kaynak bozu nur ve bir ı şınım Kopenhag yorumunu genelleş tire yaklaşımdır. 1930'1arda çalışan
parçac ı ğı yayarsa , bir rek sorunu daha az radikal bir Macaris tan doğumlu matematikçi
mekanizmanın serbest bıraktığı biçimde ele alır. Dalga fonksiyonu- John von Neumann' ın vardığı
çekiç zehir şişesinin üzerine düşüp nun çöküşüyle ilgili konulardan sonuca göre, ölçüm sorunu bütün
kırar. Kopenhag yorumuna göre, uzak durur; onun yerine hem kuan- Evren'in evrensel dalga fonksiyonu
radyoaktif kaynak gözlemlenene tum ölçeğinde hem klasik ölçekte olarak bilinen her şeyi kapsayıcı bir
kadar dalga fonksiyonu biçiminde çeşitli senaryolara ya da "tarihlere" dalga denklemine tabi olduğunu ve
("iki olası sonucun üst üste tahsis edilecek olasılıklara izin biz çeşitli yanların ı ölçerken sürekli
binmesi" denilen) kalır. Ama verir. Bu yaklaşım, bu tarihlerden çöktüğünü ima eder. Van
öyleyse, aynı şey kedi için de yalnızca birinin sonunda gerçekliğe Neumann' ın meslektaşı ve
söylenmelidir. uyacağına kabul eder, ama hangi memleketlisi Eugene Wigner teoriyj
sonucun olacağının öngörülmesine alıp genişletti ve da lga
Yeni yorumlar izin vermez - yalnızca kuantum fonksiyonunun çökmesine neden
Schrödinger'in kedisi gibi açık fiziğinin, dalga fonkSiyonu çöküşü olan şeyin, basitçe büyük ölçekli
paradokslardan memnuniyetsizlik, olmadan gördüğümüz Evre n'e nasıl sistemlerle etkil eş im ol mad ığ ı nı
bilim insanlarını kuantum yol açabild iğini tarif eder. -zeki bir bilincin varlığ ı oldu ğ unu
mekaniğinin çeşitli a lternatif Toplu ya da istatistiksel öne sürdü. •
yorumlarını geliştirmeye teşvik yaklaşım, Einstein'ın desteklediği
etti. Bunların en ünlülerinden biri, minimalist bir matematiksel
1956'da Amerikalı fizikçi Hugh yorumdur. De Broglie'nin dalga
Everett'in öne sürdüğü "Çoklu denklemine başlangıçtak i
Dünyalar Yorumu" dur. Bu yorum, tepkisinden gelişen de Broglie-
herhangi bir kuantum olayı Bohm teorisi, olasılıkçı değil kesin
sırasında Evren'in olası her sonuç nedensel bir açıklama gir işimidir
için karşılıklı olarak gözlemlenemez ve Evren'in gizli bir "dolaşık "
almaşık tarihlere bölündüğünü öne düzeni olduğunu kabul eder.
sürerek paradoksu çözdü. Başka bir Etkileşimsel yaklaşım, zaman
deyişle , Schrödinger'in kedisi hem içinde hem ileri hem geri hareket
canlı hem ölü olurdu. eden dalgaları gerektirir.
"Tutarlı Tarihler" yaklaşımı, Herhalde en şaşırtıcı olasılık
karmaşık matematik kullanıp yorumu, teolojinin eşiğine varan
Kapalı bir kutunun içindeki kedi, Kaynak bozunursa, zehir salar Kayna!jın bozunup
kutunun içindeki radyoaktif bir kaynak ve kedi ölür. bozunmadığını anlamak
bozunmadığı sürece canlı kalır. için sistemi ölçmemiz
gorekir. O zamana kadar
Schrödinger'in düşünce deneyi, Kopenhag yorumunun kediyi hem ölü hem
bir okumasına göre, bir kedinin aynı zamanda hem ölü
katı canlı saymalıyız.
hem canlı olduğu bir durumu üretir.
234
BELİRSİZLİK
KAÇINILMAZDIR
WERNER HEISENBERG (1901- 1976)
BİLİM DALI
Fizik
1 maddenin en küçük
ölçeklerindP. atom-a ltı
parçacıkların dalga-benzeri
Niels Bohr'la birlikte çalışan
Heisenberg, Schrödinger'in
çalışmalarını temel alıp, olasılık
özellikler sergilediğini yasalarının yönettiğ i kuantum
atomun içindeki elek tronlarla oluşturan parçacıklarla bağlantı gelişti rdi. Bunun temel öğesi,
Atom-altı parçacıkların
Yani bir parçacığın hem
dalga-benzeri nitelikleri konumunu hem
momentumunu doğru bir
vardır.
biçimde ölçemezsiniz.
Wemer Helsenberg
Bu belirsizlik, Evren'in asli
bir özelliğidir. 1901'de Güney Almanya'nın
Würzburg kentinde doğan
Werner Heisenberg, Max
Bohr'dan ders aldığı ve
gelecekteki çalışma arkadaşı
belirlenmesine izin vermeyeceğini harcamalarına yol açtı. Ne var ki,
Niels Bohr'la ilk kez
anladı. Örneğin, bir parçacığın hakikat çok daha tuhaftır - karşılaştığı Münih ve
konumu ne kadar çok doğru belirsizliğin, kuantum sistemlerinin Göttingen üniversitelerinde
ölçülürse, momentumu o kadar asli bir özelliği olduğu anlaşılıyor matematik ve fizik okudu.
daha az doğru belirlenebilir ve Konu hakkında düşünmenin Kopenhag yorumu ve
tersi. Heisenberg özellikle bu iki yararlı bir yolu, madde dalgalarını belirsizlik ilkesi üzerine
özellik için ilişkinin şöyle parçacıklarla bağlantılı çalışmalarıyla ünlüdür; ama
yazılabileceğini gördü: değerlendirmektir: Bu durumda, Heisenberg kuantum alan
dx konumun belirsizliği, Ap parçacığın momentumu bütünsel teorisine de önemli katkılarda
momentumun belirsizl iği ve h enerjisini ve dolayısıyla dalga bulundu ve kendi karşı-madde
Planck sabitinin (s. 202) boyunu etkiler - fakat parçacığın teorisini geliştirdi. 1932'de
değiştirilmiş bir versiyonu olmak konumunu ne kadar kesin Nobel Fizik Ödülünü aldı ve en
üzere belirlersek, dalga fonksiyonu ve genç ödül sahibi oldu;
kazandığı itibar, ertesi yıl
dxAp ~ 1112 dolayısıyla dalga boyu hakkında o
iktidarı ele geçiren Nazilere
kadar az bilgimiz olur. Öte yandan, karşı çıkmasını olanaklı kıldı.
Belirsiz bir Evren dalga boyunu doğru ölçmek, daha Bununla birlikte, Almanya'da
Belirsizlik ilkesi genellikle geniş bir uzay bölgesini
kalmayı seçti ve il. Dünya
kuantum-ölçeğinde ölçümlerin bir değerlendirmemi zi ve dolayısıyla Savaşı sırasında ülkenin
sonucu olarak tarif edilir -örneğin parçacığın kesin konumuyla ilgili nükleer enerji programını
atom-altı bir parçacığın konumunu bilgiyi feda etmemizi gerektirir. Bu yönetti.
belirlemenin bir tür kuvvet tür düşünceler büyük ölçekli
uygulamayı gerektirdiği ; bunun da, dünyada yaşadıklarımıza çok ters Önemli eserleri
kinetik enerjisinin ve gibi görünebilir; ama birçok
momentumunun daha kötü deneyle gerçek oldukları 1927 Quantum Theoretical
belirlenmesi demek olduğu söylenir. kanıtlanmıştır ve modern fiziğin Re-interpretation of Kinematic
İlk önce Heisenberg'in öne sürdüğü önemli bir temelini oluşturur. and Mechanical Relations
bu açıklama, aralarında Einstein da Belirsizlik ilkesi, bir parçacığın, 1930 The Physical Principles
of the Quantum Theory
olmak üzere birçok bilim insanının , enerjisi aksini gösterse bile bir
1958 Physics and Philosophy
bir "hile" biçimiyle konumun ve engelden "sızabildiği" kuantum
momentumun eşzamanlı ve doğru sızması gibi, görünürde tuhaf
bir ölçüsünü alabilecek düşünce gerçek yaşam olgularını açıklar. •
deneyleri tasarlamaya zaman
EVREN
•• •• ••
BUYUKTUR•••
VE•• DAHA
••
DA
EDWIN HUBBLE (1889-1953)
238 EDWIN HUBBLE
O. yüzyılın başına galaksiler oldukları anlaş ılan
KISACA
BİLİM DALI
Evren bilim
2 gelindiğinde Evren'in
ölçeğiyle ilgili düşünceler
astronomları iki düşünce okuluna
mısneler de dahil, her türlü amorf
ışık bulutu için kullanılan addı.
19. yüzyılda teleskoplar önemli
bölmüştü - evrenin tamamının ölçüde iyileş ince, bulutsu olarak
ÖNCE Samanyolu galaksisinden ibaret kataloglanan bazı nesneler farklı
1543 Nicolaus Copernicus, olduğuna inananlar vo sarmal özelikler göstermeye
Yer' in Evren' in merkezi olmadı Samanyolu'nun sayısız galaksiden başladı. Aynı zamanda,
ğı sonucuna varır. yalnızca biri olduğunu düşünenler. spektroskopinin (madde ile ışınan
Edwin Hubble bilmeceyi çözecek enerji arasındak i etkileşimin
17. yüzyıl Yer'in Güneş'in etra- ve Evren'in hayal edilenden çok incelenmesi) gelişmesi, bu
fındaki yörüngesinin sunduğu
daha büyük olduğunu gösterecekti. sarmalların aslında sorunsuz
değişik yıldız
görüntüleri, yıl Taı tışmanın anahtarı, "sarmal harmanlanan sayısı z bireysel
dızların uzaklığım
ölçmek için bulutsu"nun doğasıydı. Bugün yıldızdan oluştuğunu gösterdi.
paralaks yöntemine yol açar. bulutsu, toz ve gazdan oluşan Bu bulutsuların dağılımı da
yıldızlararası bir bulut için ilginçti - Samanyolu düzleminde
19. yüzyıl Teleskopların iyileş
kullanılan terimdir; ama bu bir araya toplanan diğer
mesi, yıldız ışıklarının incelen-
tartışmanın olduğu dönemde, daha nesnelerden farklı olarak,
mesine ve astrofiziğin doğuşu
sonra Samanyolu'nun ötesindeki düzlemden uzak kara göklerde daha
na zemin hazırlar.
fazla yaygındı lar. Sonuç olarak bazı
SONRA astronomlar, 1755'te bulutsu la rın
1927 Georgcs Lemaitre, Ev- "ada evren" olduğunu öne süren
''
ren'in tek bir köken noktasına Alman filozof Immanuel Kant'ın bir
kadar izinin sürülebileceğini ö- düşüncesine benimsedi -
''
nen bir kuvvetten güç aldığım görünür olan sistemler. Evren'in
keşfeder. kapsam bakımından daha sınırlı
olduğuna inanmaya devam edenler,
sarmalların Samanyolu'nun
Sefe değişeni,
parlaklığını kesin
bilebildiğimiz, yani ne kadar
uzakta olduğunu
hesaplayabildiğimiz
yıldızdır.
Atımlı yıldızlar
Süre gelen bu bilmecenin yanıtları
birkaç evrede geldi; ama herhalde en
önemlisi, yıldızlara uzaklığı ölçmenin
doğru bir yolunun saptanmasıydı.
Atılım, Harvard Üniversitesinde
yıldız ışığının özelliklerini analiz
eden kadın astronomlar ekibinden barındırdığını buldu ve bunları çok varsaymaya yeterliydı. İlk
Henrietta Swan Leavitt'in farklı fotoğraf plakaları üzerinde sonuçlarını 1908'de yayımlayan
çalışmasıyla geldi. karşılaştırarak, ışıklarının düzenli Leavitt, bazı yıldızların değişkenlik
Leavitt değişken yıldızların bir döngü halinde değiştiğini periyotları ile mutlak buyuklükleri
davranışına merak sardı. Bu gördüğü gibi, döngünün arasında bir ilişki varmış gibı
yıldızlar, ömürlerinin sonuna periyodunu da ortaya çıkarabildi. göründüğünü laf arasında not etti;
yaklaştıkça periyodik olarak Bu küçük, donuk, yalıtık yıldız ama bu ilişkinin var olduğunu
genişledikleri ve daraldıkları için bulutlarına yoğunlaşan Leavitt, ortaya çıkarması bir dört yılını
parlaklıkları dalgalanıyormuş ya da içindeki yıldızların Yer'don az çok daha aldı. Sefe değişeni olarak
titreşiyormuş gibi görünen aynı uzaklıkta olduklarını güvenle bilinen belli bir değişken yıldız tipi
yıldızlardı. Leavitt Macellan varsayabildi. Uzaklı ğ ı için, parlaklığı daha fazla olan
Bulutları'nın - güney gökyüzünde bilememesine rağmen, yıldız ların yıldızların daha uzun değişkenlik
görülebilen, Samanyolu'nun yalıtık "görünen büyüklüklerindeki" periyotları olduğu anlaşıldı.
"kümeleri" gibi görünen iki küçük (gözlemlenen parlaklık) Leavitt'in "periyoda-parlaklık"
ışık parçası- fotoğrnf pl<'Ikalarını farklılıkların "mutlak yasası.Evren'in ölçeğ in in kilidini
incelemeye başladı. Bulutlardan her büyüklüklerindeki" (fiilı parlaklık) açan anahtarı gösterdi - yıldızın
birinin çok sayıda değişken yıldız farklılıkların bir işareti olduğunu değişkenlik periyodundan mutlak
240 EDWIN HUBBLE
tarafının sözcüsüydü. Leavitt'in Gözlemevi'nden Heber O. Curtis
Sefelerle ilgili çalışmalarını kulla- temsil etmekteydi. Savlarını , uzak
nıp, küresel kümelerin sarmallardaki ve
''
(Samanyolu'nun etrafındaki yörün- Samanyolu'muzdaki parlak "nova"
gede bulunan yoğun y ıldız küme- patlamalarının oranları arasında
leri) uzaklığını ölçen ve tipik olarak yapılan karşılaştırmalara
Uzayda hep daha ileriye birkaç bin ışık yılı uzakta oldukla- dayandırdı. Novalar, uzaklık
ulaşıyoruz; ta ki saptanabilen rını keşfeden ilk kişi olmuştu. göstergesi işlevi görebilen çok
en solgun bulutsuyla birlikte 1918'de RR Lyrae yıldızlarını parlak yıldız patlamalarıdır.
bilinen Evren'in sınırına (Sefeler gibi davranan daha sönük Curtis can alıcı başka bir
varıncaya kadar. yıldızlar) kullanarak Samanyolu'nun faktörü de kanıt gösterdi - birçok
Edwin Hubble büyüklüğünü hesaplamış ve sarmal bulutsunun sergilediği
Güneş'in onun merkezinden çok yüksek kızıla kayma. Bu olgu
uzak olduğunu göster mişti. Savları, 1912'de Arizona'daki Flagstaff
''
çok galaksili çok büyük bir Evren Gözlemevi'nde Vesto Slipher
fikrine kuşkuyla bakan kamuoyuna tarafından keşfedilmişti - bir
çekici gelmekteydi; ama özel kanıt bulutsunun spektral çizgi
lar da (daha sonra doğru olmadık örüntüsünde spektrumun kızıl
ları kanıtlanacaktı) sunmaktaydı ucuna doğru bariz kaymalarla
büyüklüğünü çıkarabiliyorsanız, o - yıllar içinde bazı astronomların görülen Slipher, Curtis ve daha
zaman yıldınız Yer'den uzaklığı da sarmal bulutsuların döndüğünü birçok kişi bunlara Doppler
görünen büyüklüğünden fiilen gözlemlediğine ilişkin raporlar etkisinin (kaynak ile gözlemci
hesaplanabilir. Bunu ortaya gibi. Bulutsunun bazı parçaları ışık
çıkarmada ilk adım, ölçeği hızını aşmadan bunun gerçekleş
Andromeda bulutsusundaki Sefe
ayarlamaktı ve bunu 1913'te mesi için, görece küçük olmalıydı değişken yıldızlardan gelen ışığı ölçen
İsveçli astronom Ejnar lar. Hubble, Andromeda'nın 2,5 milyon ışık
Hertzsprung yaptı. Paralaks "Ada Evren" destekçilerini, yılı uzakta -ve kendı başına bir
yöntemini (s. 39) kullanarak Pittsburg Üniversitesi Allegheny galaksi- olduğunu saptadı.
görece yakın 13 Sefe yıldı zın
uzaklığını çıkardı. Sefe
değişenleri son derece parlaktı -
Güneş'imizden binlerce kat daha
parlak (modern terminolojide sarı
süper devler). Bu yüzden teoride
ideal bir "standart mum"dular -
büyük kozmik uzaklıkları ölçmek
için parlaklıkları kullanılabilen
yıldızlar. Ama astronomların en iyi
çabalarına rağmen, sarmal
bulutsu içindeki Sefe değişenleri
inatla anlaşılmaz kaldı l ar.
Büyük Tartışma
1920'de Washington DC'de
Smithsonian Müzesi, Evren'in
ölçeği konusunu kesin bir biçimde
halletme umuduyla birbirine rakip
iki kozmoloji okulu arasında bir
tartışmaya ev sahipliği yaptı.
Saygın Princeton astronomu
Harlow Shapley, "küçük Ev ren"
BİR PARADİGMA DEGİŞİKLIGI 241
arasındaki göreli devinim nedeniyle
ışığındalga boyunda bir değişiklik)
neden olduğuna ve dolayısıyla
bulutsuların çok yüksek hızlarla -
Samanyolu'nun çekim kuvvetinden 1842'de Christian
kurtulacak kadar hızlı- bizden Doppler (s. 127) bir
ışık kaynağı bize
uzaklaştıklarına inanmaktaydı.
doğ ru geliyor ya da
bizden uzaklaşı yorsa ,
Evren'i ölçmek ışık da lgalarının bize
1922-23'te Wilson Dağı Gözleme- farklı oranlarda
vinden Milton Humason ve Edwin ulaştığını gösterdi.
Hubble , gizeme kesin bir biçimde Işık kaynağı bize
doğ ru geliyorsa,
son verecek bir konumdaydı. Gözle-
mevi 'nin yeni 2,5 metrelik Hooker dalgalar ı şık
spektrumunu n mavi
Teleskopu'nu (o sırada dünyanın en ucunda topla ndığı
büyük teleskopu) kullanarak, sar- için daha mavi bir
mal bulutsular içinde parlayan Sefe renk görürüz; bizden
değişkenleri saptamaya koyuldular uzaklaşıyorsa, daha
ve bu kez, en büyük ve en parlak kırmızı bir renk
''
fettiği kızıla kaymalarla nasıl ilişkili aralarındaki uzay o kadar hızlı ge-
olduğuna bakmaya yöneldi - ve bu- nişler. Uzayın genişleme hızı , çok
rada dikkate değer bir ilişki buldu. geçmeden "Hubble sabiti" olarak a-
Beş duyuyla donatılan insan 40'tan fazla galaksinin kızıla kay- nıldı. 2001'de Hubble'ın adını taşı
kendi etrafındaki evreni malarıyla uzaklıklarını çıkaran yan uzay tele skopu tara fından ke-
araştırır ve bu maceraya bilim Hubble, kabaca doğrusal bir örüntü sin olarak ölçüldü.
der. sergiledi: Bir galaksi ne kadar uzak- Ondan çok önce Hubble'ın ge-
Edwln Hubble sa, ortalama olarak, kızıla kayması nişleyen Evren keşli, bilim tarihinin
o kadar büyüktür ve dolayısıyla en ünlü düşüncelerinden birine yol
''
Yer' den o kadar hızlı geri çekilir. açmıştı - Büyük Patlama teorisi (s.
Hubble, bunun nedeninin galaksi- 242-45). •
mizin sevimsizliği olamayacağını ,
genel bir kozmik genişlemenin so-
242
KISACA
BİLİM DALI
UZAYIN Astronomi
ÖNCE
1912 ABD'li astronom Vesto
Slipher sarmal bulutsuların
!o~§~!ig~
1980 ABD'li fizikçi Alan Guth,
erken Evren' de bugün
gördüğümüz koşulları üreden
kısa bir dramatik şişme
dönemi önerisinde bulunur.
11&94-19661 1992 COBE (Cosmic
Background Explorer -Kozmik
Arka Plan Kaşifi) uydusu,
kozmik mikrodalga arka plan
ışırnasında (CMBR) küçük
dalgacıklar saptar -erken
Evren' de ortaya çıkan ilk
yapının izleri
~
~ t2, 1894'te Belçika'da, Charlere-
~El oi'de doğan Lemaitre, Louvain
Katolik Üniversitesinde inşaat
Nın Yavaşlayan
genişleme mühendisliği okudu ve I. Dün-
_.!., ya Savaşında askerlik yaptık
Büyük Patlama tan sonra akademiye geri dün-
Genişleyen Evren dü; teolojinin yanı sıra mate-
matik ve fizik dersleri de aldı.
1923'ten itibaren Britanya'da
görelilik, Evren'in kendi külleçeki- Einstein daha sonra bu sabitin ve Amerika Birleşik Devletle-
min altında çökmesi gerektiğini en büyük hatası olduğunu söyledi; ri'nde astronomi okudu.
göstermekteydi; bu yüzden ama sabiti önerdiği sırada bile, 1925'te öğretim görevlisi ola-
Einstein, kozmolojik sabit olarak yetersiz bulanlar vardı. Hollandalı rak Louvain'e dönen Lemaitre,
bilinen bir terim ekleyerek kendi fizikçi Willem de Sitter ve Rus dış galaksi bulutsuların kızıla
denklemlerini duruma uydurdu. matematikçi Aleksandr Fridman, kaymasının bir açıklaması ola-
Einstein'ın sabiti, kütleçekimsel birbirlerinden bağımsız olarak rak genişleyen Evren teorisini
büzülmeyi matematiksel olarak geliştirmeye başladı.
genel göreliliğe Evren'in geni şlediği
etkisizleştirip varsayı lan statik bir çözüm önerdi ve 1927'de Lemaitre'nin ilk kez 1927'de
Evren'i üretmekteydi. Belçikalı astronom ve rahip
az okunan bir Belçika dergisin-
de yayımlanan düşünceleri,
Georges Lemaitre. Hubble'ın Arthur Eddington ile birlikte
gözlemsel kanıtından iki yıl önce İngilizce çevirisini yayımladık
aynı sonuca ulaştı. tan sonra popüler oldu. 1966'ya
''
kadar yaşadı - kozmik mikro-
Ateşle başlamak dalga arka plan ışımasının (C-
1931'de British Association'a bu MBR) bulunmasıyla düşüncele
Genişlemenin ilk evreleri, sunumda Lernaitre, kozmik rinin doğruluğunun kanıtlandı
evrenin şimdiki kütlesine genişleme düşüncesini mantıksal ğını görecek kadar uzun.
''
başlangıcı ya da sonu olmayan
ragalactic Nebulae
ebedi Evren düşüncesine bağlandı 1931 The Evolution of the Uni-
ve bariz bir başlangıç noktası verse: Discussion
ihtimali (özellikle Katolik bir rahip
244 GEORGES LEMAİTRE
Makalenin başlığı The Origin of
Chemical Elements'ti [Kimyasal
Genel göreillik Lemaitre'i
Hubble kozmik Elementlerin Kökeni] ve atom-altı
Evren'in genişlediğini
genişlemeyi kanıtlar. parçacıkların ve hafif kimyasal
öngörmeye götürür.
elementlerin, Einstein'ın E=mc2
denklemine uygun olarak Büyük
Patlamanın ham enerjisinden nasıl
meydana gelebildiğini ayrıntılı bir
biçimde tarif etmekteydi. Ama
Lemaitre Evren'in "ilksel bir atomla" başladığını düşünür; daha sonra Büyük Patlama
daha sonra "Büyük Patlama" denilen bir teori. nükleosentezi olarak bilinen bu
teori, yalnızca en hafif dört elementi
- hidrojen, helyum, lityum ve
berilyum- oluşturabilen bir süreci
açıklamaktaydı. Evren'in daha ağır
elementlerinin yıldız
Kozmik mikrodalga ardalan ışımasının (CMBR) keşfi, nükleozentezinin (yıldızların içinde
Büyük Patlama teorisini doğrular. gerçekleşen bir süreç) ürünü
oldukları daha sonra keşfedildi. İşin
tuhafı, yıldız nükleosentezinin nasıl
çalıştığını gösteren kanıtları Fred
Hoyle geliştirecekti.
Yine de, Büyük Patlama ya da
kararlı durum Evren'in
doğruluğunu belirleyecek doğrudan
gözlemsel kanıtlar henüz yoktu.
tarafından önerilince), kozmolojiye Elementlerin oluşumu Teorileri test etmeye yönelik ilk
gereksiz bir dinsel öğe sokmak Hoyle istemeden teoriye adını girişimler, 1950'1erde Cambridge
olarak görüldü. verdiği sırada, Lema!tre'nin İnterferometresi olarak bilinen bir
Ne var ki, Hubble'ın gözlemleri hipotezini destekleyen ikna edici radyo teleskopu kullanılarak
inkar edilemezdi ve genişleyen bir kanıt yayımlanmış, dengeyi gerçekleştirildi. Bu testler basit bir
Evren'i açıklamak için bir tür kararlı durum Evren' in aleyhine ilkeye dayanmaktaydı: Kararlı
modele ihtiyaç vardı. 1930'larda değiştirmişti. Bu kanıt, ABD'de durum teorisi doğruysa , Evren hem
sayısız teori ortaya atıldı; ama Johns Hopkins Üniversitesinden zaman hem uzay bakımından esas
1940'1ara gelindiğinde yalnızca Ralph Alpher ve George Gamow'un olarak bir örnek olmalıdır; ama
ikisi sahnede kalmıştı - Lemaitre'in 1948'de yazdığı bir makaleydi. Büyük Patlama teorisinin öne
ilksel atom modeli ve onun rakibi
"kararlı durum" modeli; bu modelde
Evren genişlerken sürekli madde
yaratılmaktaydı. Britanyalı
astronom Fred Hoyle kararlı durum
düşüncesinin şampiyonuydu.
1949'da Hoyle rakip teoriye
küçümsemek amacıyla "Büyük
Patlama" dedi. İoim tuttu.
HER MADJJE . .
PAR ACIGININ BiR
KAR 1-MADDE EŞİ
VAR IR
PAUL DIRAC (1902-1984)
•
t
t
~
Bir parçacık
karşı parçacığı
ile
olurlar. Kütleleri,
E=mc2 denklemine
uygun olarak
elek tromanyetik
enerji fotonlarına
•
yoğun beyaz cüce yıldızların köke- dönüşür.
nini açıkladı.
Elektron
Foton
Kuantum alan teorisi
Fizik ders kitaplarının çoğu kuvvet-
lerin etkisi altındaki cisimlerin ve Schrödinger'in elektron için dalga Anderson tarafından 1932'de deney-
bireysel parçacıkların özeliklerine denkleminin göreli bir versiyonunu sel olarak doğrulandı, ilk kez kozmik
ve d inamiğine odaklanırken, alan (yani, ışık hızına yakın hareket ışınlarda (derin uzaydan Yer'in
teorileri geliştirilerek daha derin bir eden parçacıkların etkilerini atmosferine yağan yüksek enerjili
anlayışa ulaşılabilir. Bu teoriler, hesaba katabilen ve kuantum dün- parçacıklar) ve daha sonra belli rad-
kuvvetlerin kendi etkilerini uzayda yasını, Schrödinger'in göreli olma- yoaktif bozunma tiplerinde sap-
hissettirme yollarını tarif eder. yan denkleminden daha doğru tandı. O zamandan beri kar-
Bağımsız kendilikler olarak alanla- modelleyebilen bir versiyon) üret- şı-madde yoğum fizik
rın önemi ilk kez 19. yüzyılın orta- mesine olanak verdi. "Dirac denk- araştırmalarının konusu ve bilim-
sında James Clerk Maxwell tarafın lemi" maddenin parçacı klarıyla kurgu yazarlarının sevgilisi (özel-
dan, kendi elektromanyetik özdeş özelliklere sahip, ama karşıt likle normal maddeyle temas edince
radyasyon teorisini geli ştirirken elektrik yüklü parçacıkların varlı bir enerji patlama sıyla "yok etme"
fark edildi. Einstein' ın genel göreli- ğını da öngörmekteydi. Bunlara alışkanlığında n ötürü) olmuştur.
liği de, alan teorisinin başka bir "karşı-madde" denildi (geç 19. yüz- Ama en önemlisi, Dirac'ın kuantum
örneğidir yıldan beri ağızdan ağza dolaşan alan teorisi, bir sonraki fizikçiler
Dirac' ın kuantum dünyasına bir terim). kuşağının geliştirdiği kuantum
ilişkinyeni yorumu, bir kuantum Karşı elektron parçacığı ya da elektrodinamiği teorisinin temelle-
alan teorisidir. 1928'de. pozitron, ABD'li fizikçi Cari rini attı.•
PaulDirac Paul Dirac kuantum fiziğine önem- dge'e dönüp, Lucas Matematik
li katkılarda bulunan, 1933 Nobel Kürsüsünde görev aldı. Sonraki
Fizik Ödülünü Erwin Schrödin- meslek yaşamında çoğ unlukla
ger'le paylaşan bir matematik de- kuantum elektrodinamiğine o-
hasıydı. İngiltere'de Bristol'da İs daklandı. Kuant um teorisini ge-
viçreli bir baba ile İngiliz bir anne- nel göre lilikle birleştirme düşün
nin çocuğu olarak doğan Dirac, cesinin peş ine de düştü; ama bu
doğduğu kentin üniversitesinde e- çaba sınırlı bir başarıyla karşı
lektrik mühendisliği ve matematik laş tı.
diploması aldı; sonra Cambridge
Üniversitesinde devam etti ve ora- Önemli eserleri
da genel görelilik ve kua ntum teo
risine kendini kaptırdı. 1920'lerin 1930 Pri n ciples of Quantum
ortasında çığır açıcı ilerlemelerin- M ech an ics
den sonra çalışmalarını Göttingen 1966 L ectures on Quantum
ve Kopenhag üniversitelerinde F ield Theory
sürdürdü; ardından tekrar Cambri-
248
....... ..........
..... .
~
·.
. .......... : .
• .. ·.·.;:ı,.·.·:.
ÖK~N .BllJ '(ILDIZ
. • •.... ·:~~!.e . .. . . •
• • ··.t: ._,:.I! • •••••
....•. EKIRDEGININ
....:·••··•·
• •• •• ·:·:·«
.
~=
......
...·.·.·.....:··:....
. ... KARARSIZLASTIGI BİR
.. ·...::·:::,. .....: ...
.: ........
·.: . .
. .:..... .
,,
UST SiNiR YARDIR
S. CANDRASEKHAR (1910-1995)
''
nedeniyle, Yer büyüklüğüne ula-
yıldızlarını oluşturduğunu öne
şınca çöküşün durduğunu açıkladı
sürer.
lar.
Doğanın kara delikleri,
1967 Britanyalı astronomlar
Jocelyn Beli ve Anthony Bir kara deliğin oluşumu Evren' deki en kusursuz
Hewish. şimdi "pulsar" olarak 1930'da Hindistanlı astrofizikçi makroskobik nesnelerdir.
bilinen bir nesneden -hızlı dö- Subrahmanyan Chandrasekhar, bir Subrahmanyan
nen bir nötron yıldızı- hızlı yıldız çekirdeğinin kütlesinin bir Chandrasekhar
darbeli radyo dalgaları saptar. üst sınırı olduğunu, o sınırın öte-
''
sinde kütleçekimin yoz elektron
1971 Cygnus X-1 olarak bili- basıncının üstesinden qeleceğini
nen bir kaynaktan gelen X-ışı ortaya çıkardı . Yıldız çekirdeği
nı emisyonlarının. olasılıkla bir çöküp uzayda, teklik olarak bilinen
kara delik olan şeye sarmal ya-
parak giren sıcak bir malzeme- Ayrıca bkz. John Michell 88-89 • Albert Eınstcin 211-21 • Paul Dirac 246 47
den kaynaklandığı görülür. • Fritz Zwicky 250-51 • Stephen Hawking 314
BİR PARADİGMA DEGİŞİKLERİ 249
Y~SA~I~ KE~DİSİ
Blll BiLGi EDiNME
SÜRECİDİR
KONRAD LORENZ (1903-1989)
BİLİM DALI
Biyoloji
1 lngiliz biyolog Douglas
Spalding, hayvan davranışı
üzerine bilimsel deneyler yapan ilk
kişiler arasındaydı . Egemen görüş,
davranışı tarif eder. davranışlar kalıtsaldı ve esas olarak Bu turnalar v e kazlar Christian
"istemsiz"di - bir tavuğun Moullec tarafından yu murtadan
1873 Douglas Spalding yumurtalarının üzerinde kuluçkaya çıkarıldı ve beslendi, ondan etkilendi ve
kuşlarda doğuştan (genetik) ve yatma eğilimi gibi. onun peşinden giderler. Hanr hava
aracıyla havaya kaldırıp , onlara göç
öğrenilmiş davranış arasında Modern etoloji -hayvan yollarını öğretir.
bir ayrım yapar. davranışının incelenmesi-
davranışın hem öğrenilmiş hem uygun hareketli uyarandan -genel-
1890'lar fizyolog İvan Pavlov,
köpeklerin basit bir öğrenme doğuştan bileşenler içerdiğin i likle anneleri- etkilenmelerini ya da
kabul eder: Doğuştan davranış onu izlemelerini a raştırdı . Annenin
biçimiyle salya akıtmaya
basmakalıptır ve kalıtsal olduğu örneğ i, yavrularında "sabit eylem
koşullandırılabildiğini gösterir.
için, doğal seçilimle evrilebilir; örüntüsü" olarak bilinen içgüdüsel
SONRA öğrenilmiş davranış ise, deneyimle bir davranışı tetikler.
1976 Britanyalı zoolog Richard değişebilir. Lorenz, kendisini anne kabule-
Dawkins, davranışta genlerin den ve gittiği her yerde peşinden
rolünü vurgulayan Gen Kazlan etkilemek giden kaz yavrularında bunu kanıt
Bencildir'i yayımlar. 1930'larda Avusturyalı biyolog ladı. Yavrular cansız nesnelerden
Konrad Lorenz, kuşlarda "etkilenim" bile etkilenecek ve oyuncak bir tre-
2000'ler Yeni araştırmalar, dediği öğren ilmiş bir davranış biçi- nin peşine düşeceklerdi. Hollandalı
böceklerden katil balirıalara mine odaklandı. Boz kazların, biyolog Nikolaas Tinbergen ile bir-
kadar birçok hayvan türünde yumurtadan çıktıktan sonra kritik likte Lorenz, 1973'te Nobel Fizyoloji
öğretmenin önemine ilişkirı bir zaman aralığında gördükleri ilk Ödülünü aldı. •
artan kanıtlar açığa çıkarır.
Ayrıca bkz. Charles Darwin 142- 49 • Gregor Mende! 166-71 •
Thomas Hunt Morgan 224-25
250
EVRENİN YÜZDE
95'İ KAYIPTIR
FRITZ ZWICKY (1898-1974)
SONRA
1950'ler Amerikalı astronom Bu yüzden dönüşlerini açıklayacak
ek, gizli kütleleri olmalıdır.
George Abell, galaksi
kümelerinin ilk ayrıntılı Genişlemeye bütün
kat alogunu hazırlat. Galaksi
kümelerine ilişkin sonraki
enerjinin yüzde
68,3'ünü oluşturan
'V
araştırmalar, kara maddenin
kara enerji neden
varlığını defalarca doğruladı.
olur. Bu ek kütle kara madde olarak bilinir ve
toplam enerjinin yüzde 26,B'ini oluşturur
1950'ler-günüınüz Çeşitli
Büyük Patlama modelleri, şu
anda görünür olandan çok daha
fazla madde üretmiş olması
'V
gerektiğini öngörür.
Evren'in enerjisinin yalnızca
yüzde 4,9'u görünür maddeden sorumludur.
Ayrıca bkz. Edwin Hubble 236-41
Dönme hızı
[km/ sn]
200
100
50.000 100.000
Galaksinin merkezinden uzaklık (ışık yılı)
Galaksimizin kütle dağılımı görünür maddesine denk olsaydı, galaksinin dış Frltz Zwlcky
diskindeki yıldızlar kütle merkezinden daha büyük uzaklıklarda daha yavaş hareket
ederdi. Vera Rubin'in araştırmaları, belli bir uzaklığın ötesinde yıldızların, merkez- 1898'de Bulgaristan'da Var-
den uzaklıkları ne olursa olsun tek tip bir hızla hareket etme eğil i minde olduklarını na'da doğan Fritz Zwicky İs
bulgulayıp, galaksınin dış çemberindeki kara maddeyi açığa çıkardı. viçreli büyükbabası ve büyü-
kannesi tarafından büyütüldü
ve fiziğe yeteneği erkenden
sonuçlar, kümenin, yıldızlarının Bugün kara maddenin, Evren'deki belli oldu. 1925't e ABD'ye Ca-
birleşik ışığının gösterdiğ i nden 400 kütlenin yaklaşı k yüzde 84,5'ini lifornia Teknoloji Enstitüsünde
kat daha fazla kütle barındırdığını oluşturduğu yaygın bir biçimde çalışmaya gitti ve meslek ya-
gösterdi. Zwicky bu sarsıcı görün- kabul edilir. Kara maddenin, kara şamının geri kalan kısmını o-
meyen madde miktarına "kara delikler ya da serseri gezegen !er rada geçirdi.
madde" dedi. gibi saptanması zor biçimde nor- Zwicky kara maddeyle ilgili
Zwicky'nin vardığı sonuç o mal madde olabileceğine dair çalışmaları dışında, patlayan
sırada önemsenmedi; ama 1950'lere umutlar, araştırmalarla doğrulan büyük kütleli yıldızları araştır
gelindiğ inde yeni teknoloji, ışıklı madı. Şimdi kara maddenin, Zayıf masıyla da tanınır. Walter Ba-
olmayan maddeyi saptamanın yeni Etkileşimli Büyük Kütleli ade ile birlikte, büyüklük bakı
yollarını açmıştı. Büyük miktarda Parçacıkla rdan (WIMP) oluştuğu mından beyaz cüceler ile kara
EVRENSEL BİR
HESAP MAKİNESİ
ALAN TURING (1912-1954)
KISACA
Çok sayılı problemlerin
BİLİM DALI yanıtlarınıhesaplamak, bir dizi
Bilgisayar bilimi matematiksel adıma ya da
ÖNCE algoritmaya
1906 ABD'lı elektrik mühendi- indirgenebilir.
si Lee De Forcst ilk elektronik
bilgisayarların ana direği olan
triyot valfi icat eder.
1928 Alman matematikçi Da·
vid Hilbert, algoritmaların her
türlü girdiyi halledip edemeye·
ceğini sorarak "karar proble-
mi"ni formüle eder.
SONRA
1943 Turing'in kod-kırma dü-
şüncelerinden bazılarını kulla-
nan valf-tabanlı Colossus bilgi-
sayarlar Bletchley Park'ta ça- astgele 1000 sayıyı, bilinen bir dizidir. Bir başlangıç
lışmaya başlar.
O;"'
basit, en temel, otomatik biçimine yakın bir şeyimiz olur" diyordu.
indirgemekle ilgilendi. Şimdi Evrensel Turing Makines ı
(UTM) olarak bilinen bu aygıtın,
A-makine hem komutları hem verileri içeren l1i
Durumu zihinde canlandırmaya sonsuz bir deposu (bellek) vardı. Bu . .
yardım etmek için Turing farazi bir nedenle UTM, her Turing
makine tasavvur etti. "A-makine"
("a", automatic !otomatik]
makinesini taklit edebilirdi.
Turing'in kuralları değiştirmek
t;..·
sözcüğünün kısaltılmışı) karelere dediği şeye, şimdi programlama
bölünmüş, her karede bir sayı, harf deniliyor. Bu şekilde il\< kez Turing,
ya da simge bulunan uzun bir kağıt programlanabilir, birçok göreve Alan Turtng
bant ile bir okuyucu/yazıcı kafaydı. uyarlanabilir, girdi alan, bilgi
Bir kurallar tablosu biçiminde işleyen ve çıktı veren bilgisayar
1912'do Londra'da doı':jan Alan
komutlarla, manyetik kafa gördüğü kavramını tanıttı. •
Turing, okulda olaı':janüstü bir
matematik yeteneı':ji gösterdi.
karenin simgesini okur ve kurallar
1934' te Klngs College'de birinci
uyarınca silerek ve başka bir simge
s ın ıf matematik diploması aldı
yazarak değiştirir ya da kendi ve olasılık teorisi üzerinde ça-
haline bırakır. Sonra sağdaki ya da lıştı. 1936'den 193B'e kadar
soldaki bir kareye geçer ve işlemi Princeton Onivorsiteslnde oku-
tekrarlar. Her seferinde makinenin du ve oıada, genelleş tirilmiş
''
farklı bir genel kon figürasyonu ve bir hesap makinesiyle ilgili teo-
yeni bir simge dizilimi vardır. risini öneıdl.
Bütün süreç yukarıdaki sayı 11. Dünya Savaşı sırasında
sıralama algoritmasıyla Bir bilgisayar, bir insanı Tuılng, Enigma makinesinin ü-
karşılaştırılabilir. Bu algoritma, kandırıp kendisinin bir insan rettiı':jl Alman kodlarını kırmak
belirli bir iş için kurulur. Benzer olduğuna inandırabilirse, zeki için "Bombe" olarak bilinen bir
denilmeyi hak eder. bilgisoyaı tasarladı ve yapımı
şekilde Turing, her birine belli bir iş
ıçin komutlar ya da kurallar Alan Turing na yaıdım etti. Turing kuan-
tum teorisiyle, biyolojide şekil
veri lmiş bir dizi makine tasarladı.
ve örüntülerle de ilgilendi.
''
" Yalnızca kuralları çıkarılabilir ve
1945'te Londra'daki Ulusal Fi-
başka kurallarla değiştirilebilir
zik Laboratuvarına geçti; sonra
olduklarını düşünmemiz gerekir ve
Manchester Üniversitesine ta-
evrensel bir hesap makinesine çok ş ınıp bilgisayar projelerinde ça-
lıştı . 1952'de homoseksüel ha-
reketlerden (o zaman yasadı
şıydı) ötürü yargılandı ve iki yıl
•••• 1 o 1 1 1 o o 1 1 o 1 o o sonra siyanür zehirlenmesin-
den öldü - bunun bir kazadan
çok bir intihar olması olası gö-
rünüyor. 2013'te Turing'den ö-
lüm sonrası özür dilendi.
Durum yazmacı Eylem tablos u Öne mli eserleri
Bir Turing makinesi, matematiksel bir bilgisayar modelidir 1939 Report on the Applications
Sonsuz uzunlukta manyetik bandın üzerinde bir sayıyı okur, of Probability to Cryptopgraphy
uzerıne yeni bir sayı yazar, eylem tablosundaki kurallara göre
sola ya da sağa hareket eder. Durum yazmacı değişikliklerin
kaydını tutar ve bu girdiyi tekrar eylem tablosuna sürer.
""
DOGASI
LINUS PAULING (1901-1994)
256 LINUS PAULING
920'lerin sonunda ve Elekt ron yörüngeleri
KISACA
BİLİM DALI 1 1930'ların başında Amerikalı
kimyacı Linus Pauling çığır
y
~,
Kimya açan bir dizi makaleyle, kimyasal
bağların kuantum-mekaniksel bir
ÖNCE açıklamasını ortaya çıkardı.
x
1800 Alessandro Volta metalleri Pauling Münih'te Arnold s orbital px orbital
azalan elektropozitiflik sırasına Sommerfeld'den, Kopenhag'da
göre listeler. Niels Bohr'dan ve Zürih'te Erwin y
Schrödinger'den kuantum
1852 Britanyalı kimyacı Edward z
mekaniği dersleri almaştı.
Frankland atomların belirli bir- Molekü1lerdeki bağlanmayı
leşme gücüne sahip olduklarını araştırmak istediğine baştan karar
ve bileşiklerin formülünü bu gü- vermişti ve kuantum mekaniğinin
cün belirlediğini söyler. bunu yapması için kendisine doğru
py orbital p, orbital
1858 August Kekule karbonun aletler sunduğunu anladı.
dört valansının olduğunu -diğer Elektronlar bir atom çekirdeğinin
Orbitallerin melezlenmesi etrafında çeşiLli şekillerde döner -mer-
atomlarla dört bağ oluşturduğu
Pauling ABD'ye dönünce yaklaşık kez(ler)in etrafındaki kabuklarda ya da
nu- gösterir. bir eksen boyunca loblarda.
59 makale yayımladı ve 1929'da
1916 Amerikalı fiziksel kimyacı karmaşık kristallerin X-ışını kırını
Gilbert LeWis bir kovalent bağın mını yorumlamanın beş kuralını - mekaniğinin Avrupalı öncüleri ilk
bir molekülde iki atomun pay- şimdi Pauling kuralları olarak bili- ikisini "ls-elektronlar" olarak
laştığı bir elektron çifti olduğu niyor- ortaya koydu. Aynı zamanda tanımladı: Bunların karbon
''
orbitallerin birbirine paralel olduğu Elmasın sertlığinın nedeni bu
daha zayıf, daha dağınık "pi" yapıdır
bağları olabilirdi. Karbon atomlarının diğer
Pauling çıplak bir atoma karşıt 1935'te kimyasal bağın atomlara bağlanmasının başka bir
olarak bir molekülde, karbon atomu doğasını temelde eksiksiz olası yolu da, bir s-orbitalin iki
orbitallerinin birleşip ya da "melez- anladığımı hissettim. p-orbıtaliyle birbırine karışıp üç sp2
lenip" diğer atomlara daha güçlü Linus Paul~ng melez oluşturmaktıı. Bunlar bir
bağlar verebildiği düşüncesiyle düzlemde 120°'lik açılarla
ortaya çıktı. S ve p orbitallerinin çekirdekten çıkıntı yapar. Bu
''
melezlenip dört sp3 melez orbital durum, çıft bağlı 112C=CH2 yapısı
oluşturabildiğini gösterdi; bunların olan etılen gibı moleküllerin
hepsi eşdeğerdi ve çekirdekten, geometıısıne uygundur. Burada
109,5°'lik bağlar arası açıyla bir karbon atoınlor ı orasında sp'
dörtyüzlünün köşelerine doğru melezloıdorı bııı tarafından bir
çıkıntı yapıyordu. Her bir sp3 orbi- Çeşitli karbon bileşiklerinin sigmo lın{Jı , moloz lonmemiş bir
tali başka bir atomla bir sigma bağı yapısı incelenince, dört yüzlü bir dörch.ınctl oı bltrıl tarafından bir pi
kurabilir. Bu durum, metandaki düzenlemede, en yakın dört komşu bağı kurulur
(CH,) bütün hidrojen atomlarının ve atoma sıkça rastlandı. Elmasın Son oloııık, bır s - orbıtal tek
karbon tetra klorürdeki (CCl4) bütün kristal yapısı, 1914'te X-ışını p-orbıtııllo bırloşıp, lobları 180° ayrı
klor atomlarının aynı şekilde dav- kristalografisiyle çözülen ilk yapılar düz bıı ç ı zçpcl o çıkıntı yapan iki sp
ranması gerçeğine uygundur. arasındaydı. Elmas saf karbondur moloz oluştuıuı Bu durum, sp
Karbondioksit
Karbon atomunda
pi bağı ıkı elektron, her bırı Bir elmastaki her karbon atomu,
bir oksijen atomu na sp3 melezler tarafından diğer dört
o~c ~o bağlanan iki sp
orbital oluşturur.
atoma ba()lanıp bir dörtyüzün
köşesini oluşturur. Sonuç, kovalent
Geriye kalan iki karbonun -son derece güçlü olan
orbital bır pi bağıyla karbon bağlan- tarafından bir arada
oksijene bağlanır. tutulan sonsuz bir örgüdür.
258 LINUS PAULING
melezlerden her birinin oksijenle bir İyonik bağlanma
sigma bağı oluşturduğu ve geriye
kalan melezlenmemiş iki orbitalin
ikinci bir pi bağı oluşturduğu
karbondioksitin (CO,) yapısıyla
uyumludur.
İyonik bağlanma
Metan ve etilen oda sıcaklığında tekil moleküllerde bir arada tutu !ur; sodyum atomundan klor atomuna
gazdır. Benzen ve karbon bazlı yani her bağ, iki özgül atom bir elektron aktarılır ve ikisi de
diğer birçok bileşik sıvıdır. Gaz ya arasında paylaşılan bir çift kararlı eksiksiz elektron kabukları
da sıvı halde kolayca dolaşabilen elektrondan oluşur. edinir; ama şimdi sodyum, bir
küçük, hafif molekülleri vardır. Sodyum klorürün tamamen sodyum iyonu Na+ ve klor, klorür
Kalsiyum karbonat ve potasyum farklı özellikleri vardır. Gümüş iyonu Cl- haline gelmiştir (bkz.
nitrat gibi tuzlar ise, aksine, renkli metal sodyum, yeşilimsi klor yukarıda). Kovalent bağ oluşturacak
neredeyse her zaman katıdır ve gazında yanarak beyaz katı yedek elektronları yoktur; ama
ancak yüksP.k sır.aklıklarda erir. sodyum klorür üretir. Sodyum iyonlar artık yüklüdür: Sodyum
Yine de bir birim sodyum klorürün atomunun, çekirdeğin etrafında atomu negatif yüklü bir elektron
(NaCl) molekül ağırlığı 62, kararlı eksiksiz bir elektron kabuğu kaybetmiş , bu yüzden şimdi pozitif
benzeninki 78'dir. ve bunun dışında yedek bir bir genel yükü vardır; klor atomu bir
Davranışlarındaki farklılı(jın nedeni elektronu vardır. Klor atomunun, elektron kazanmış ve negatif bir
ağırlıkları değil, yapılarıdır. Benzen kararlı bir kabuğunda bir elektron yükü vardır. İyonlar artıdan eksiye
atomlar arasında kovalent bağlarla eksiktir. İkisi tepkimeye girince, elektrostatik çekimle bir arada
_ _ _ _ __ _____Bİ_R_PA_RADIGMA DEGIŞIKLIGI 259
C-0) atomları arasında kurulan
kovalent bağın, C-C bağlarının ve
0-0 bağlarının ortalama gücünden
''
beklenenden daha güçlü olduğunu
keşfetti. Bağı güçlendiren
elektriksel bir faktör olması
gerektiğini düşündü ve bu faktörün
Dünyada bilim insanlarının
değerlerini hesaplamaya koyuldu.
araştırmayacağı hiçbir alan
Ölçek, şimdi Pauling ölçeği olarak
yoktur. Yanıtlanmamış bazı biliniyor.
sorular hep olacaktır. Genel Bir elementin (daha doğrusu
olarak, henüz sorulmamış tikel bir bileşikte) elektronegatifliği,
sorular vardır elementin bir atomunun kedisine
Linus Pauling doğru ne kadar güçlıi elekt ron Llnus Paullng
çektiğinin ölçüsüdür. En
elektronegatif element flordur; Linus Cari Pauling ABD'de,
Oregon'da Portland kentinde
''
bilinen elementlerin en az
doğdu. Hala Oregon'dayken
elektronegatif (ya da en
kuantum mekaniğinden
elektropozitif) olanı sezyumdur.
haberdar oldu ve 1926'da
Sezyum flüorür bileşiğinde her flor Avrupa'da dünya
atomu bir sezyum atomundan bir uzmanlarının yönetiminde
tutulur - güçlü bir bağ . elektronu tamamen çekip alır ve konuyu araştırmak üzere bir
Sodyum klorür, X-ışını cs•F" iyonik bileşiğiyl e sonuçlanır. burs kazandı. Dönüp,
kristalografisiyle analiz edilen ilk Su (H20) gibi kovalent bir California Teknoloji
bileşikti. Aslında NaCl molekülü bileşikte iyonlar yoktur; ama Enstitüsünde yardımcı
diye bir şey olmadığı görüldü. Yapı, oksijen hidrojenden daha fazla profesör oldu ve ömrünün
sonsuz bir almaşık sodyum ve elektronegatiftir ve sonuçta, su çoğunu orada geçirdi.
klorür iyonları dizisinden oluşur. molekülü kutuplu olur: oksijen Pauling biyolojik
Her sodyum iyonu, altı klorür atomunda küçük bir negatif yük, moleküllere büyük ilgi duydu
iyonuyla çevrilidir ve her klorür altı hidrojen atomlarında küçük bir ve orak hücreli aneminin
sodyumla çevrilidir. Diğer birçok pozitif yük. Yükler, su moleküllerini moleküler bir hastalık
olduğunu keşfetti. Barış
tuzun benzer yapıları vardır: bütün sıkıca birbirine yapıştırır. Suyun bu
kampanyaları da yürüttü ve
boşlukları farklı iyonların kadar çok yüzey gerilimine ve bu
ABD ile Vietnam arasında
doldurduğu tek iyon tipinin sonsuz kadar yüksek bir kaynama arabuluculuk çabalarından
örgüleri. noktasına sahip olmasının nedeni
ötürü 1963'te Nobel Barış
budur. Ödülünü aldı.
Elektronegatiflik Pauling ilk önce 1932'de bir Sonraki yaşamında,
Pauling, saf iyonik olan sodyum elektronegati flik öl çeği önerdi; alternatif tıp coşkusunun bir
klorür gibi bileşiklerin yanı sıra, sonraki yıllarda ve başkaları ölçeği sonucu olarak ünü zarar
bağlanması ne saf iyonik ne saf daha da geliştirdi. Kimyasal bağın gördü. Soğuk algınlığına karşı
kovalent olan, ikisinin arasında bir doğasını açıklayan çalışmalarından bir savunma olarak yüksek
yerde bulunan bileşiklerde de ötürü 1954'te Nobel Kimya Ödülünü dozda C vitamini alınmasını
iyonik bağlanmayı açıkladı. Bu aldı. • savundu; bu tedavinin etkisiz
çalışma, elektronegatiflik olduğu daha sonra kanıtlandı.
938'de dünya bir atom orada olma" dürtüsü karakterize bir molekülde her elektron için baş
''
Teorik Fizik Konferansından sonra 146 nötron barı ndı rır. D oğal
Bohr ile John Archibald Wheeler uranyumun geriye kalan yüzde
Dünyanın aynı olmayacağını
arasındaki görüşmeler, Bohr- 0,7'si, çekirdeğ i 92 proton ve 143
biliyorduk Birkaç kişi güldü. Wheeler nükleer fisyon teorisine yol nötron barı n dıran uranyum-235'ten
açtı. (U-235) oluşur. Bohr-Wheeler teorisi,
Birkaç kişi ağladı. Pek çoğu
Aynıelementin bütün düşük enerji li nötron ları n U-235'te
sessiz kaldı. Hindu kutsal
atomlarının aynı sayıda protona flsyona neden olabild iği, atomun
kitabındaki ayeti hatırladım:
sahip çekirdekleri vatdır; ama bölünmesine ve süreçte enerji
"Şimdi Ölüm oluyorum,
nötronların sayısı değişebilir, aynı açı(Ja çıkma sına yol açabildiği
dünyaların yıkıcısı."
elementin farklı izotoplarını bulg usunu cısı mleştird i.
J. Robert Oppenheimer meydana getirebilir. Uranyumda !Iaborlor Batı Kı yısına ulaşınca,
doğal yolla oluşan iki izotop vardır. o sımcln Borkeley'de olan
'' •ee
laboratuvarlarında "atomu bölünce"
başladı. Uranyuma nötron
Uranyum-235
Baryum
l
ateş!iyorlardı; ama nötron
soğurulmasıyla daha ağır Kripton
-
elementler ya da bir ya da daha
fazla nükleon emisyonuyla daha
hafif elementler yaratmak yerine,
uranyum çekirdeğinden 100 tane
daha az nükleona sahip olan daha
• Nötron
et
·-·-
hafif baryum elementinin çıktığını
- -
gördüler. O sırada bilinen hiçbir /f
nükleer süreç, 100 nükleon kaybını
açıklayamadı.
Kafası karışan Hahn, Bu tek nötron t "
Kopenhag'daki meslektaşları Lise
Meitner ve Otto Frisch'e bir
:~~~~~~:~
başlatır W
mektup gönderdi. Bir ay içinde
-
Meitner ve Frisch nükleer fisyonun
temel mekanizmasın ı çıkarıp;
Uranyum-235'in (U-235) nükleer
uranyumun baryum ve kriptona fisyonu, bir nötron bir U-235
nasıl ayrıldığını, kayıp nükleonların çekirdeğine çarpınca başlar.
enerjiye dönüştüğünü ve bunu bir Uranyum atomu bölünüp bir baryum
zincirleme reaksiyonun (Ba) atomu, bir kripton (Kr) atomu ve
üç nötron oluşturur. Üç nötron
!
iz leyebildiğini anladılar. 1939'da
Danimarkalı fizikçi Niels Bohr ardından daha fazla atomda fisyona
''
korkunç güçlü bir silah yapma Britanya'da yaşayan Le6 Szilard
potansiyelini gördü - ona göre yeni adlı bir Macara kaldı. Rutherford'un
bilimi kullanmanın "iyi, dürüst ve konuşmasını derinliğine inceleyen Dünyanın doğasını aniden ve
pratik bir yol"u. Ama Doğu Kıyısı Szilard, ilk fisyon olayından çıkan köklü bir biçimde değiştiren
üniversitelerinde laboratuvarlar ilk "ikincil nötronlar"ın daha başka bir iş, en korkunç silahı yaptık.
fisyon deneylerinin sonuçlarını fisyon olaylara yaratabildiğini ve Ve bunu yapmakla, bilimin
tekrarlama yarışındayken, bunun, artan bi r zincirleme insanın iyiliğine olup olmadığı
Oppenheimer kendi kütleçekiınleri nükleer fisyon reaksiyonuyla sorusunu yeniden gündeme
altında büzülüp çökerek kara sonuçlanacağını gördü. Szilard getirdik.
delikleri oluşturan yıldızlarla ilgili daha sonra, "dünyanın felakete J. Robert Oppenheimer
araştırmalarına yoğunlaştı. koştuğuna dair kafamda fazla bir
''
kuşku yoktu" diye hatırlıyordu.
Düşüncenin doğuşu Almanya'da ve ABD'deki
Bir nükleer silah düşüncesi, zaten deneyler zincirleme reaksiyonun
ortalıkta dolaşıyordu. Daha 1913'te gerçekten olanakb olduğunu
H. G. Wells "atomların iç enerjisinin gösterdi ve Szilard ile başka bir
akıtılarak" "atom bombaları" Macar göçmenin, Edward Teller'in ölçekte bilimdi. ABD ve Kanada' da
yapmaktan söz ediyordu. The World bir mektupla Albert Einstein'a birçok büyük alana yayılmış çok
Set Free romanında, icadın 1933'te yaklaşmalarına neden oldu. kollu bir organizasyon ve sayısız
gerçekleşeceği belirtilmişti. 1933'te Einstein mektubu 11Ekim1939'da daha küçük tesis 130.000 kişi çalış
Ernest Rutherford, The Tımes'ta ABD Başkanı Roosevelt'e iletti ve tırdı ve kapandığı sırada 2 milyar
basılan bir konuşmada nükleer on gün sonra, bombayı ilk önce ABD doları yutmuştu (2014'ün para-
fisyon sırasında serbest kalan Amerika Birleşik Devletleri'nde sıyla 26 milyar ABD dolarından
büyük miktarda enerjiye değindi . geliştirme olasılığ ı nı araştıracak fazla) - ve hepsi son derece gizli.
Bununla birlikte Rutherford, bu Uranyum Danı şma Komitesi 1941'in başında bir bomba için
enerjiyi kullanma düşüncesini kuruldu. parçalanabilir malzeme üretmek
"saçmalık" diye önemsemedi; için beş ayrı yöntem izlenmesine
çünkü işlem o kadar verimsizdi ki, Bü yük Bilimin doğuşu karar verildi: uranyum-238'den
verdiği enerjinin çok daha fazlasını Bu karardan doğan Manhattan uranyum-235 izotopları ayırmak
harcamak taydı. Projesi, düşünülebilir en büyük için termal difüzyon, gaz difüzyonu
Büyülü Dağ
Manhattan Projesi'nin gizli silaha-
raştırmalarının başına getirilen
Oppenheimer, New Mexico'da Los
Alamos Ranch'de kullanılmayan bir
yatılı okulu, projenin son evreleri -
bir atom bombasının yapılması- i-
çin araştırma tesisinin yeri olarak
onayladı. "Site Y" en fazla sayıda
Nobel sahibinin bir yerde toplan-
masına tanık oldu.
Önemli bilimin çoğu zaten yapıl bir gölge düşürecekti. Bomba atı l Ekim 19115'te Oppe nhe imer
dığı için, Los Alamos'taki bilim in- dığı sırada Almanya zaten teslim Başkan !Jonıy S. Truman'la görüş
sanlarının çoğu New Mexico çölün- olmuştu ve Los Alamos bilim in- tü ve ona "Ellerimde kan olduğ unu
deki çalışmalarını yalnızca bir "mü- sanlarının çoğu bombanın gücü- hisseciıyorum " eledi. Truman öfke-
hendislik sorunu" diye önemsemedi. nün gösterilmesi gerektiğin i dü- lendi. Kongre soruşturması Oppen-
Ama Oppenheimer'in 3000 bilim in- şündü - Japonya korkunç gücünü heimer'in g üvenlik iznini 1954'te
sa nını koordine etmesi, bombanın gördükten sonra kesinlikle teslim o- kaldırıp, kamusal politikayı etkile -
yapı lmasını olanaklı kıldı. lacaktı. Ne var ki, bazı ları Hiroşi me olanağ ına son verdi.
ma ' nın zorunlu bir kötü lük olduğu O zama na kadar Oppenheimer
Fikir değişikliği na inand ığı hald e, 9 Ağu s tos' ta Na- askeri -sın ai kompleksin gelişin e
16 Temmuz 1945'te başarılı Trinity gazaki üzerinde bir plütonyum nezaret etmiş ve yeni bir Büyük Bi-
testi ve daha sonra ö Ağustos bombasının -" :;lişko Adam" deni- lim çağını başlatmış tı. Yeni bir bi-
1945'te "Küçük Oğlan" denilen bir len- patlatılmasını haklı göstermek limsel terörün yaratılmasına baş
bombanın Japonya' da Hiroş ima'nın zordu. Bir yıl sonra, Oppenheimer kanlık etmekle, eylemlerinin ahlaki
ü zerinde patlatılması , Oppenhei- atom bombalarının yenilmiş bir sonuçlarının bir simgesi haline gel-
mer'ı sevindirdi. Ne var ki, olay Los düşmana atıldığı kanaatinde oldu- di - bilim insanlarının artık hesaba
Alamos müdürünün üzerine uzun ğunu açıkça ifade etti. katmaları gereken sonuçların. •
268 GIRiŞ
Barbara McClintock
genetik
rekombinasyonu Sheldon Glashow
Fred Hoyle kanıtlayıp,genlerin bir James Watson ve Francis elektrozayıf
yıldızlardayeni kromozomun etrafından Crick DNA'nın etkileşimler için yeni
elementlerin nası 1 nasıl hareket ettiğini kimyasal yapısını bir simetri modeli
oluştuğunu açıklar. gösterir. keşfeder. sunar.
1946
i 1951
i i
1953
i
1961
1948 1953 1957 1961
l
Richard Feynman yeni
kuantum
1
Harold Urey ve Stanley
Miller yaşamın
l
Hugh Evcrett III,
kuantum fiziğinin
l
Charles Keeling
havadaki
elektrodinamiği disiplini kökenine ilişkin olası çoklu dünyalar karbondioksit
üzerinde çalışır. bir kimyasal yorumunu öneren yoğunluğunun
mekanizmayı gösterir. ilk kişidir. artmakta olduğunu
gösterir.
O. yüzyılın ikinci yarısı, Yaşamın kodu saçma bir teori önerdi: Bazı
i
1964
i
1967
i
1980
i
2010
1964 1974 1985 2012
l
Murray Gell-Mann
kuarklar düşüncesini öne
1
Stephen Hawking kara
deliklerin düşük
l
Michael Syvanorı
g e nle rin bir ttlrdon
l
Hlggs bozonu,
CP.RN tarafından
sürüp, parçacık fiziğin in düzeyde ışınım diğerine geçeblldlj]ln l saptanır.
standart modeline yol yaydığını gösterir. söyloı.
açar.
planladığı yapay yaşamı yaratmış tı. düzenleyen standart modeli çı ktı. bir t mel olobıl eceğini öne sürdü.
İskoçya'da lan Wilmut ve Bütün fizikçiler ikna olmadı; ama Evorott'ln sü ı okli bölünen çoklu-
meslektaşları, birçok aksilikten 2012'de modelin öngördüğü Higgs evron teorisi bı:ışlang ı çta
sonra bir koyunu klonlamayı bozonu CERN'in Büyük Hadron önomsonmodi, ama son birkaç
başarmıştı. Çarpıştırıcısı tarafından yıldır tnraftar bu lmaktadır.
saptanınca, standart model büyük
Yeni parçacıklar bir güç kazandı. Ge lecek yönelimler
Fizikte, kuantum mekaniğinin Bu arada, bir "her şeyin teorisi" Kuantum mekaniğini genel
tuhaflıkları, kuantum -doğan ın dört temel kuvvetini görelilikle birleştirecek tarifi zor bir
etki le şimlerini "edimsiz" (kütle-çekimi, elektroma nyetizma, teoıı de dahil, henüz çözülmeyen
parçacıkların değ işimi bakımından yeğin ve zayıf nükleer kuvvetler) derin bilmeceler var. Ama kuantum
açıklayan Amer ikalı Richard birleştirecek bir te ori- aray ışı yeni mekaniksel kubitin lkuantum bit]
Feynman ve diğerleri tarafından yönelimlere gird i. Am eri kalı ışlem inceliğinde potansiyel bir
daha da araştırıldı. Paul Dirac Sheldon Glashow devrim de dahil, davetkar olanaklar
1930'larda karşı-maddenin varlığını elektromanyetizma ile zayıf nükleer da açılıyor. Hayal bile edemediğ imiz
doğru bir biçimde öngörmüştü ve kuvveti tek "elektrozayı f" teoride yeni sorun l arın ortaya çı kması
sonraki on yıllarda, daha güçlü birleştirirken; sicim teorisi, üç uzay olasıdır. Bilim tarihi bir rehberse,
parçacık çarpıştırıcıların ve bir zaman boyutu na ek olarak beklenmeyeni beklemeliyiz. •
çarpışmalarından daha fazla yeni altı gizli boyutun varlığın ı önererek
atom-altı parçacıkları ortaya çı ktı. her fizik teorisini tek teoride
Bu egzotik parçacıklar bahçesinden birleştirmeye kal kıştı. Ameri kalı
parçacık fiziğinin , doğanın temel fizikçi Hugh Everett III, birden fazla
parçacıklarını özelliklerine göre evrenin varlığı için matematiksel
270
YILDIZ
TOZUNDAN
g~y§~fi~~
ıldızların nükleer füzyon astronom Fred Hoyle ve diğerleri
BİLİMDALl
Astrofizik
Y işlemiyle enerji ürettiği
düşüncesi ilk kez Britanyalı
astronom Arthur Eddington tarahn-
Bethe'nin düşüncelerini geliştirip,
helyumu gerektiren ileri füzyon re-
aksiyonlarının karbon ve demir küt-
dan 1920'de önerildi. Ona göre yıl lesi kadar ağır elementleri nasıl üre-
ÖNCE dızlar, hidrojen çekirdeklerini eritip tebildiğini gösterdi. Bu, Evrenin bir-
1854 Alman fizikçi Hermann helyuma dönüştüren fabrikalardı. çok ağır elementinin kökenini açık
van He!mholtz, güneşin yavaş Bir helyum çekirdeği, onu yaratmak ladı. Şimdi demirden ağır elementle-
kütleçekimsel kasılmayla ısı ü- için gerekli dört hidrojen çekirde- rin süpemova patlamalarında -bü-
rettiğini öne sürer.
ğinden biraz daha az bir kütle içe- yük kütleli yıldızların ölüm sancıla
1863 İngiliz astronom William rir. Bu kütle, E=mc' denklemi uya- rı- oluştuğunu biliyoruz. Yaşam için
Huggins'in yıldızların spektrum rınca enerjiye dönüşür. Eddington ihtiyaç duyulan elementler yıld ızlar
analizi. Yerde bulunan element- kütleçekimin içeriye doğru çekmesi da meydana gelir. •
leri paylaştıklarını gösterir. ile kaçan ışınımın dışa doğru
basıncı arasındaki dengeye daya-
1905- 10 ABD' de ve İsveç'te ast- narak bir yıldız yapısı modeli geliş
ronomlar yıldızların ışıma gücü- tirdi; ama gerekli olan nükleer reak-
nü analiz eder ve yıldızları cüce-
''
siyonlar fiziğini ortaya çıkarmadı.
ler ve devlet olarak gruplandırır.
1920 Arthur Eddington yıldızla Ağır elementlerin oluşumu
1939'da Almanya doğumlu ABD'li Uzay asla uzak değildir.
rınnükleer füzyon yoluyla hidro-
jeni helyuma dönüştürdüklerini fizikçi Hans Bethe, hidrojen füzyo- Arabanız yukarı doğru düz
savunur. nunun girebileceği farklı yolların gidebilirse, yalnızca bir saatlik
ayrıntılı bir analizini yayımladı. İki sürüş mesafesindedir
1934 Fritz Zwicky, büyük kütleli yol saptadı - Güneşimiz gibi yıldız Fred Hoyle
bir yıldızın son patlaması için lara egemen olan yavaş, düşük
''
"süpernova" terimini icat eder. sıcaklıklı bir zincir ve daha büyük
SONRA
kütleli yıldızlara egemen olan hızlı,
2013 Derin deniz fosilleri, bir sü- yüksek sıcaklıklı bir döngü.
pernovadan demirin biyolojik iz- 1946 ile 1957 arasında Britanyalı
leri olabilecek şeyleri açığa vu-
Ayrıca bkz. Marie Curie 190-95 • Albert Einstein 214- 21 •
rur.
Ernest Rutherford 206 13 • Georges Lemaitre 242-45 • Frilz Zwicky 250-51
TEMEL YAPI TAŞLARI 271
ATLAYAN
GENLER
BARBARA McCLINTOCK (1902-1992)
rüngü olarak tarif eder. McClintock kromozomların daha Mısırda deği şken renkler
önce düşünüldüğü gibi sabit McClinlock'u bu çeşitlilikten sorumlu
1902 Theodor Boveri ve Walter olmad ı ğını ve genlerin genetik rekombinasyonların izini
Sutton, birbirinden bağımsız kromozomlardaki konumunun sürmeye teşvik etti; raporunu 1951'cle
yazdı.
olarak, kalıtımda kromozomla- değişebildiğini anladı.
rın işe karıştığı sonucuna va- hücreleri oluştuğ unda
nr. Gen değişimi kromozomların çiftleş ip, bir X şekli
1915 Thomas Hunt Morgan'ın McClintock mısır bitkilerinde yarattığını gördü. X şeklinde bu
kalıtımı araştırıyordu. Bir mısır yapıların , kromozom çiftlerinin
meyve sineği deneyleri daha
koçanının yüzlerce tanesi vardır; segment değ iştird iği yerlere işaret
önceki teorileri doğrular ve
tanelerin her biri koçanın genlerine ettiğini anladı. Önceden aynı
genlerirı aynı kromozom üze-
göre sarı, kahverengi renkli ya da kromozom üzerinde birbirine bağlı
rinde birbirirıe bağlanabildiği çizgilidir. Bir m ısır tanesi bir olan genler karıştı ve değişken
ni gösterir. tohumdur - tek bir yavru; bu renkler de dahil, yeni özelliklerle
SONRA yüzden çok sayıda koçanı sonuçlandı.
1953 James Watson ve Fran- incelemek, tane renginin ka lıtımı Genlerin bu şekilde karılması
cis Crick'in çift-sarmal DNA konusunda bir dizi veri verir. -genetik rekombinasyon denilen-
modeli genetik malzemenin McClintock dölleme deneylerini yavruda çok daha büyük bir
nasıl kopyalandığını göstP.rir.
kromozomlar üzerinde mikroskop genetik çeşitlilik üretir. Sonuç
çalışmas ıyla birleştirdi. 1930'da, olarak farklı çevrelerde hayatta
2000 İnsanların 23 çift kromo- cinsel üreme sırasında, cinsiyet kalma şansı artar. •
zomunda 20.000-25.000 genirı
yerini kataloglayan ilk insan Ayrıca bkz. Gregor Mende! 166-71 • Thomas Hunt Morgan 224-25 •
genomu yayımlanır. James Watson and Francis Crick 276-83 • Michael Syvanen 318-19
272
TUHAF 1 IKVE
MADDE EORİSİ
RICHARD FEYNMAN (1918-1988)
BİLİM DALI
Fizik
1 mekaniğinden çıkan
sorulardan biri, madde
parçacıklar ınınkuvvetler
-ışığı oluşturan aynı
elektromanyetik kuantumlar-
a l ışverişi yaparak etk ileşime
aracılığıyla nasıl etkileşime girdikleri düş üncesine dayanan bir
ÖNCE girdikleriydi. KED teorisine doğru ilk adımı attı.
1925 Louis de Broglie kütleli Elektromanyetizmanın da, Heisen berg'in belirsizlik ilkesine
birçok parçacığın d alga gibi kuantum ölçeğinde çalışan bir uyg un olarak çok kısa zaman
davranabildiğini öne sürer teoriye ihtiyacı vardı. Ortaya çıkan aralıklarında fotonlar yoktan
1927 Werner Heisen berg teori, kuantum elektrodinamiği yaratılabilir ve bu durum, " boş"
(KED), elektromanyetizma değişimi uzayda kullanılabilir enerji
kuantum düzeyinde, bır
yoluyla parçacık etkileşimini miktarında dalgalanmalara olana k
parçacığın konumu ve moınen
açıklamamaktaydı. Öncülerinden verir. Bu tür fotonlara bazen
tumu gibi belli değer çiftlerin-
de asli b ir belirsizlik olduğunu biri, Richard Feynman, tarif ettiği "sanal" parçacık denilir ve daha
gösterir. Evren resmini gözünde sonra fizikçiler,
ca nlandır mak zor olduğu için elektrom anyetizmaya
1927 Paul Dirac kuantum "tuhaf" demesine rağmen, çok bulaştıklarını doğruladı. Daha
mekaniğini tekil parçacıklar başarılı bir teori olduğu anlaşıldı. genel olarak, kuantum alan
dan çok alanlara uygular. teorilerindeki kurye parçacıklar
Kurye parçacıklar "ayar bozan ları" olarak bilinir.
SONRA
Paul Dirac, elektrik yüklü Ne var ki, KED'de sorunlar
1950'lerin sonu Julian parçacıkların elektromanyetik vardı. En önemlisi, denklemleri
Schwinger ve Sheldon Glas-
how, zayıf nükle er kuvveti
elektromanyetizmayla birleşti Feynman
ren elektrozayıf te oriyi gelişti diyagramları
parçacıkların
rir.
etkileşime girme
1965 Moo-Younq Han, Yoichiro yollarını gösterir.
Nambu ve Oscar Greenberg Burada iki elektron
yeğin kuvvet altında parçacık edimsiz bir foton
alışverişiyle birbirini
etkileşimini, şimdi "renk
iter.
yükü'' olarak bilinen bir İkinci elektronun yolu
özelliğe dayanarak açıklar.
Uzay
Ayrıca bkz. Erwin Schrödinger 226-33 • Weıner Heisenberg 234-35 •
Paul Dirac 246-47 • Sheldon Glashow 292-93
''
şimşeği -ilk tepkimelerin farazi aminoasit ürettiğini bulguladı
tetikleyicilerinden biri- temsilen Yer'in ilk atmosferinin volkanlardan
sürekli kıvılcım çıkaran bir çift çıkan kükürt d ioksit, hidrojen sül-
elektrot vardı. Kıvılcımlar bazı für, nitrojen ve karbon dioksıt ıçe r [Evren] araştırmalarım, başka
moleküllerin parçalanmasına ve diği neredeyse kesin olduğuna gezegenlerde yaşam old.uğuna
böylece diğer moleküllerle göre, o zaman çok daha zengin bir fazla kuşku bırakmaz. Insan
tepkimeye girecek yüksek tepkinli organik bileşik karışımı yaratılmış ırkının en zeki yaşam formu
formlar üretmeye yetecek kadar olabilir - ve sonraki deneylerde olduğundan kuşkuluyum.
enerji sağlıyordu. gerçekten de oluştu. Bazıları Yer'de Har old c . Urey
Bir gün içinde karışım bulunan bazıları bulunmayan düzi-
''
pembeleşti ve iki hafla sonra Urey nelerce aminoasit içeren göktaşları
ve Miller karbonun (metandan) en da, güneş sisteminin dışındaki
az yüzde 10'nun başka organik gezegenlerde yaşam işaretleri ara-
bileşikler biçiminde olduğunu mayı kamçıladı. •
DEOKSİ. RİBO-
•• •
NUKLEIK
ASİT (ONA) İÇİN
•
ÖNERMEK İSTİYORUZ
JAMES WATSON (1928-)
FRANCIS CRICK (1916-2004)
278 JAMES WATSON VE FRANCIS CRICK
isan 1953'te, bilim dergisi müdürü Sir Lawrence Bragg
KISACA
BİLİM DALI
Biyoloji
N Nature'da tantanasız
yayınlanan kısa bir
makalede, canlı organizmalarla
yönetiminde DNA'nın yapısı
üzerinde birlikte çalışıyorlardı.
DNA o günün sıcak konusuydu
ilgili temel bir gizemin yanıtı yer ve onun yapısını anlamak o kadar
ÖNCE aldı. Makale genetik tali matların yakın görünüyordu ki, 1950'lerin
1869 Friedrich Miescher kan organizmaların içinde nasıl başında Avrupa' da, ABD' de ve
hücrelerinde DNA'yı ilk kez ta- tutulduğunu hem sonraki kuşaklara Sovyetler Birliği 'nde ekipler
nımlar. nasıl aktarıldığını açıklıyordu. DNA'n ın üç boyutlu şeklini "kıran"
1920'ler Phoebus Levene ve di- Önemlisi, deoksiribonükleik asitin ilk ekip olmak için çekişiyordu -
ğerleri DNA'nın bileşenlerini şe (DNA), genetik bilgiyi içeren DNA'nın eşzamanlı olarak genetik
kerler, fosfatlar ve dört tip baz o- molekülün çift sarmal yapısını ilk veriyi bir tür kimyasal kod
larak analiz eder. kez tarif etmekteydi. biçiminde taşımasına ve aynı
Makaleyi, 29 yaşındaki genetik verilerin yavruya ya da bir
1944 Deneyler DNA'nın bir ge- Amerikalı biyolog James Watson ile sonraki kuşağınkiler de dahil yavru
netik veri taşıyıcısı olduğunu daha yaşlı İngiliz araştırma hücrelere geçecek şekilde kendisini
gösterir. arkadaşı biyofizikçi Francis Crick eksiksiz ve doğru kopyalamasına
yazdı. 1951'den beri Cambridge olanak veren modeli çözmek için.
1951 Linus Pauling belli biyolo-
Üniversitesi Cavendish
jik moleküller için alfa sarmal
yapıyı önerır.
Laboratuvarında laboratuvar DNA'da geçmiş
DNA molekülü, genellikle sanıldığı
SONRA gibi 1953'te keşfedilmedi ve neden
1963 Frederick Sanger, DNA'da- meydana geldiğini ortaya çıkaran
''
ki bazları saptamak için dizile- ilk kişiler de Crick ile Watson
me yöntemini geliştirir. değildi. DNA'nın çok daha uzun bir
''
2010 Craig Venter ve ekibi ya- cisimler (daha sonra kromozom adı
pay DNA'yı canlı bir bakteriye verilen) göründüğünü rapor etmişti.
nakleder. 1900'de Gegor Mendel'in bezelye
bitkilerinde yaptığı kalıtım
James Watson ve James Watson (sağda) 1928'de di. 1947'de Cambridge'e gidip bi-
Francis Crick Chicago'da doğdu. Zamanından yoloji oku du ve orada Jamas
önce, 15 yaşında Chicago Üniversi- Watson'la birlikte çalışmaya
tesine girdi. Genetikte lisansüstü başladı. Daha sonra Crick "mer-
eğitimden sonra Watson, Cambrid- kezi dogma"yla -buna göre, ge-
ge'e taşınıp Francis Crick'le birlik- netik veriler hücrelerde esas ola-
te çalıştı. Daha sonra ABD'ye dö- rak tek yönlü akar- ünlendi. Son-
nüp New York'ta Cold Spring Har- raki yaşamında Crick beyin a-
bor Laboratuvarında çalıştı. raştırmalarına yöneldi ve bir bi-
1988'den itibaren İnsan Genomu linç teorisi geliştirdi.
Projesinde çalıştı; ama genetik ve-
rilerin patenti konusunda bir cırı Önemli eserleri
laşmazlıktan sonra ayrıldı.
Francis Crick 1916'da Britan- 1953 Molecular St ructure of
ya'da Northamton yakınlarında Nucleic Acids: A Structure tor
doğdu. II. Dünya Savaşı sırasında Deox yribose Nucleic Acid
denizaltı tahrip mayınları geliştir- 1968 The Double Helix
TEMEL YAPI TAŞLARI 279
Ayrıca bkz. Charles Darwin 142- 49 • Gregor Mende! 166-71 • Thomas Hunt Morgan 224 25 • Barbara McClintock 271 •
Linus Pauling 254- 59 • Craig Venter 324-25
''
hekim Walter Sutton'un ve ondan 1920'1erde iki tip aday molekül
bağımsız Alman biyolog Theodor keşfedildi: histon denilen proteinler
Boveri'nin dölleme deneyleri, ve İsviçreli biyolog Friedrıch
kromozom kümelerinin (genleri Miescher'in 1869'da kimyasal
taşıyan çubuk-şeklinde yapılar) olarak nuclein diye tarif ettiğ 1 Yirmi aminoasit ile dört bazın,
bölünen bir hücreden yavru nükleik asitler. Rus-Amerikalı küçük çekincelerle, doğanın
hücrelere geçtiğini ortaya çıkardı. biyokimyacı Phoebus Levene ve her tarafında aynı olması. .
Ardından gelen Sutton-Boveri diğerleri, DNA'nın ana bileşenlerini biyokimyanın çarpıcı
teorisi, kromozomların genetik artan bir ayrıntıyla, her biri bir genellemelerinden biridir.
malzemenin taşıyıcıcı olduğu deoksiriboz şeker, bir fosfat ve baz Francis Crick
önerisinde bulundu. denilen dön alt-birimden oluşan
Kısa süre içinde daha fazla bilim nükleotit birimler olarak tanımladı.
''
insanı, X-şeklinde bu gizemli 1940'ların sonuna gelindiğinde dev
cisimleri araştırdı. 1915'te biyolog bir polimer - tekrarlayan birimlerden
Thomas Hunt Morgan, ya da monomerlerden oluşan büyük
kromozomların gerçekten kalıtsal bir molekül- olarak DNA'nın temel
280JAMES WATSON VE FRANCIS CRICK
cam parçasının konumunu ve zaten bir atılım yapmıştı. Pauling eden virüsler- genlerini ve nükleik
şekliniortaya çıkarmaya bu moleküler modele alfa sarmalı asitlerini i ncelemişti. 37 yaşında
benzetildi. adını verdi. olan Crick, beyinle ve sinir bilimıyle
Pauling'in atılımı Cavendish ilgilenen bir biyofizikçiydi.
Pauling önde Laboratuvarını kılpayı yenmişti ve Canlılardaki proteinleri, nükleik
Cavendish Laboratuvarındaki DNA'nın yapısının kesin şekli asitleri ve diğer dev molekülleri
Britanyalı araştırma ekibi, Linus onların avucundaymış gibi incelemişti. Pauling'i yenıp alfa
Pauling'in yön ettiği Amerikalı görünüyordu. Sonra 1953'ün sarmalı düşüncesine ulaşmaya
araştırmacıları yenmek istiyordu. başında DNA'nın yapısının üçlü bir çabalayan Cavendish ekibini de
1951'da Pauling ile meslektaşları sarmal biçiminde olduğunu öne gözlemlem iş ve daha sonra, yanlış
Robert Corey ve Herman Branson, sürdü. O sırada James Watson varsayımlarını ve geleceği olmayan
birçok biyolojik molekülün -kanda Cavendish Laboratuvarında araştırma çabalarını analiz etmişti.
oksijen taşıyan hemoglobin de çalışıyordu. Daha 25 yoşındaydı, Watson'ın ve Crick'in farklı
dahil- burguya benzer sarmal bir ama gençlik coşkusu ve zoolojide alanlarda da olsa X-ışını
şekle sahip olduğu önerisinde iki derecesi vardı ve kristalografisi deneyimi vardı ve
bulununca, moleküler biyolojide bakteriyofajların - bakterileri yok kısa sürede ikisi birlikte, ikisini de
büyüleyen iki soruna kafa yormaya
başladı: Fiziksel bir molekül olarak
DNA genetik bilgiyi nasıl kodlar ve
bu bilgi canlı bir sistemin
parçalarına nasıl aktarılır?
''
tekrarlayan bir sarmal örüntü Watson ve Crick karton parçalarını
biçimine odaklandı. üç boyutlu yapbozları için bir araya
Franklin'in merak ettiği getirirken, matematikten, X-ışını
Yaşamın sırrını keşfettik konulardan biri şuydu: Yapısal görüntülerinden, kimyasal bağlara
Francis Crick "omurga," fosfat ve deoksiriboz ve açılarına ilişkin kendi
şeker alt-bırımlerınden oluşan bır bılgılerınden ve başka
zincir, bazların dışarı doğru kaynaklardan alınan büyük
''
çıkıntı lar oluşturduğu
merkezde miktarda veriyle - hepsi yaklaşık ve
miydi yoksa tam tersi mi söz bir dizi yanlışa tabi verilerle-
konusuydu? Yardım eden bir oynuyorlardı. Timin ve guanin
meslektaş da, 1962'de hemoglobin konfigürasyonlarında hafif
282 JAMES WATSON VE FRANCIS CRICK
Bunlar erkek insan kromozomlarıdır. etrafında dönen iki sarmal ya da meydana gelir ve kopar; bu yüzden
Crick ve Watson'ın keşfinden önce, burgu fosfat-şeker omurgadan çift sarmalın bölümleri, bağlar
kromozomların bölünen bir hücreden
oluşmaktaydı. Baz dizisi bir çözülerek "açılabilir ;" bu da, bir
bir yavru hücreye geçen genleri cümledeki harfler gibi ça lışıyor, kopya yapmanın şablonu olarak
taşıdığı bilinmekteydi.
birleşip bütünsel bir komut ya da bazların kodunu ortaya çıkarır.
gen meydana getiren -sırası Bu açma-kapama iki sürecin
düzeltmeler yapmanın parçaların gelince, genetik verinin fiziksel gerçekleşmesine olanak
birbirine uymalarına olanak tezahürü olan ve hücrenin vermekteydi. Birincisi, nükleik
yaratıp, baz çiftlerin ortada dokusunda ve işlevinde tikel bir asitin tamamlayıcı bir ayna
birbirine bağlandığı zarif bir çift rolü bulunan tikel proteini ya da kopyası , çift sarmalın açılmamış
sarmal ürettiğini anlayınca, son diğer molekülü nasıl meydana yarısından yapılabilirdi; sonra
atılımları geldi. Bir tam dönüşte getireceğini hücreye söyleyen- genet ik bilgisini baz dizisi olarak
3,6 alt-birimi olan protein a lfa küçük bilgi birimlerini taşıyordu. taşırken , hücre çekirdeğini protein
sarmalından farklı olarak, DNA'nın üretimine katılmaya bırakırdı.
dönüş başına 10,4 alt-birimi vardı. Fermuan kapatmak ve İkincisi, çift sarmalın tamamı
Watson ve Crick'in tarif ettiği açmak açıldığında, her parça yeni bir
model, basamak işlevi gören baz Her baz çifti kimyacıların hidrojen tamamlayıcı partner inşa etmek
çiftlerle birbirine bağlanan bir bağları dediği şey tarafından için bir şablon gibi hareket ederdi
"döner merdiven" gibi birbirinin birleştirilir. Bunlar görece kolay - ilk ONA ve birbirleriyle özdeş olan
TEMEL YAPI TAŞLARI 283
iki ONA ile sonuçlanır. Bu şekilde, doğrudan yardımcı olan raporları Bir DNA molekülü, şeker-fosfatlardan
bir organizmanın yaşamı boyunca yazması fazla resmi takdir oluşan bir omurgaya tutunan baz
hücreler büyümek ve onarmak için görmemişti. Franklin 1958'de 37 çiftlerin oluşturduğu bır çıft sarmaldır.
ikiye bölündükçe -ve sperm ve yaşında yumurtalık kanserinden Baz çıftlerı her zaman ya adenin-timin
ya sıtozin-guanin kombinasyonunda
yumurtalar, cinsiyet hücreleri, ölmüştü ve dolayısıyla , ölenlere
eşleşir
kendi genlerini taşıyıp döllenmiş Nobel verilmediği için 1962'de
yumurta meydana getirdikçe ve ödüle uygun değildi. Bazıları
böylece bir sonraki kuşağı ödülün daha önce verilmesi ve
başlattıkça- ONA Franklin'in de alanlardan biri
kopyalanmaktaydı. olması gerektiğini söyledi; ama
kurallar en fazla üç kişiye izin
"Yatamın sım" veriyordu.
28 Şubat 1953'te. keşiflerine Anıtsal çalışmalarından sonm
sevinen Watson ve Crick, Watson ve Crick dünya Çapında
Cavendish ve diğer şöhret oldu. Molekü ler biyoloıı
laboratuvarlardan meslektaşların alanında araştırmalarına devam
buluştuğu, Cambridge'in en eski edip, çok sayıda ödül ve nışan
meyhanelerinden The Eagle'a öğle aldılar. ONA'nın yapısı bilındıkten
yemeğine gitti. Crick'in, Watson ile sonraki büyük adım , genetık "kodu"
birlikte "yaşamın sırrı"nı çözmekti. 1964'e kadar bilım
keşfettiklerini açıklayarak içkicileri insanları, baz d izilerinin yaşamın
şaşkına çevirdiği söylenir - ya da yapı taşları olan özel proteinleri ve
daha sonra, Watson The Double diğer molekülleri meydana getıren
Helix kitabında böyle olduğunu aminoasitlere nasıl çevrildiğinı
hatırladı, ama Crick inkıl.r etti. ortaya çıkardılar.
1962'de Watson, Crick ve Bugün bilim insanları bir
Wilkins "nükleik asitlerin moleküler organizmanın bütün genlerinin
yapısı ve canlı materyalde bilgi toplu olarak genomu denilen baz
aktarımı bakımından önemleriyle dizilişin i saptayabiliyorlar. Gonlorl
ilgili keşiflerinden ötürü" Nobel hareket ettirmek, DNA'nın özel
Fizyoloji ya da Tıp Ödülünü aldı. Ne paçalarından silmek ve diğer
var ki, ödül tartışma konusu oldu. parçalarına yerleştirmek için
Önceki yıllarda Rosalind ONA'ya müdahale edebiliyorlar.
Franklin'in kilit önemdeki X-ışını 2003'te, şimdiye kadarkı en buyuk
görüntülerini üretmesi ve Watson uluslararası biyolojik araştırma
ve Crick'in araştırmalarına projesi İnsan Genomu Projesi, ınsan
genomunun haritasını çıkarmayı
tamamladığını duyurdu - 20.000
genden fazla bir dizi. Crick ve
''
Watson 'ın keşfi, genetik
mühendisliğine ve gen tedavı sıne
zemin hazırlamıştı. •
Ben hayattayken genomumun
dizileceğini hiç düşlemedim .
James Watson
''
Adenin Timin
Guanin Sitozin
284
GERÇEKLEŞEBİLEN
HER ŞEY .
~!~~~~~g~oŞ!~
KISACA Kuantum teorisi her iki
Kenarı üzerinde dengede sonucun da gerçekleşmesine
BİLİM DALI duran bir kart, ya ön yüzüne izin verir. Bu yüzden her kart-
Fizik ve evrenbilim ya da arka yüzüne düşer. düşüşü kendi olası dünyasıyla
sonuçlanır.
ÖNCE
1600 İtalyan filozof Giordano
Bruno, meskun dünyalann
sonsuzluğuna inandığı için
kazıkta yakılu.
Sonuçlara doğanın karar Deneyi dört kez tekrarlarsak,
l
1924-27 Niels Bohr ve Wemer vermediği bir kuantum teorisi , ~ 16 paralel dünya yaratmış
Heisenberg, bir dalga gözleme uygundur. oluruz (2 x 2 x 2 x 2) .
fonksiyonu çöküşüne
başvurarak dalga-parçacık
ikiliğini ölçme paradoksunu
çözmeye çalışır.
'1t
SONRA
1980'lar Eşevresizlik olarak
bilinen bir ilke, çoklu dünyalar
yorumunun çalışabileceği bir
mekanizma sağlamaya çalışır. ugh Everett bilimkurgu açı klayabi l mesine rağmen,deneye
2000'ler İsveçli kozmolog Max
Tegmark, sonsuz evreriler tarif
eder.
H hayranları için kült bir
figürdür; çünkü kuant um
mekanığine i lişki n çoklu dünyalar
aykırı gibi görünen sonuçlar da
üretir - ölçme paradoksunun (s.
232-33) kalbindeki ikilem.
yorumu (ÇDY) bilim insanlarının Kuantum dünyasında atomaltı
2000'ler Kuantum bilgisayar gerçekliğ in do ğasıyla ilgili parçacı kların , Erwin Schrödinger'in
teorisinde, bilişimsel güç, düşüncelerini değişti rdi. dalga fonksiyonunu n tarif ettiği
bizim evrenimizde olmayan Everett'in çalışması, kuantum gibi, çok sayıda olası konum, h ız ve
üst üste binmelerden mekaniğinin kalbindeki can sıkıcı spin durumlarında üst üste binmiş
kaynaklanır. kusurdan esinlendi. Kuantum halde var olmasına izin verilir; ama
mekaniği maddeni n en temel gözlemlendiği anda çoklu olasılık
düzeyindeki etkileşi mleri ortadan kalkar. Bir kuantum
TEMEL YAPI TAŞLARI 285
Ayrıca bkz. Max Planck 202- 05 • Wcrner Heisenberg 234 35 • Erwın Schrödinger 226-33
VE ARPILAR
OYUNU
DONALD MICHIE (1923-2007)
288 DONALD MICHIE
961'de bilgisayarlar bir oda
KISACA
1 büyüklüğündeydi. Mini
bilgisayarlar 1965'e kadar
''
BİLİM DALI
Yapay zekil gelmeyecekti ve bugün bildiğimiz
şekliyle mikroçiplerin gelmesine
ÖNCE daha yılla r vardı. Bilgisayar Makineler düşünebilir mi?
1950 Alan Turing makine donanımının büyümesi ve 'Evet; bir
Kısa yanıtı şudur:
zekiismı ölçmek için bir test uzmanlaşmasıyla birlikte, insan tarafından yapıldığında
önerir (Turing Testi)). Britanyalı araştırmac ı bilim insanı düşünme dediğimiz şeyi
Donald Michie, makine öğrenmesi yapabilen makineler vardır.
1955 Amerikalı programcı
ve yapay zeka üzerine küçuk bir Donald Michie
Arthur Samuel, oynamayı
proje için basit fiziksel nesneler
öğrenen bir program yazarak
''
kullanmaya karar verdi - kibrit
dama oynama programını
kutuları ve cam boncuklar. Basit bir
iyileştirir.
iş seçti - üçtaş oyunu olarak da
1956 Amerikalı John bilinen sıfırlar ve çarpılar, ya da
McCarthy "yapay zekii" kendi ifadesiyle "tit-tat-to" oyunu.
terimini icat eder. Sonuç, Matchbox Educable Fiilen 19.683 olası yerleşim
Noughts And Crosses Engine kombinasyonu vardır; ama bazıları
1960 Amerikalı psikolog Frank (MENACE - Kibrit Kutusundan döndürülünce başka
Rosenblatt, deneyimle öğrenen Eğitilebilir Sıfırlar Ve Çarpılar kombinasyonlar verebilir ve bazıları
sinir ağlı bir bilgisayar yapar. Motoru) oldu. birbirinin ayna imgesidir ya da
SONRA Michie'nin esas MENACE simetrisidir. Bu durum 304
1968 Amerikalı Richard versiyonu, çekmeceli dolap şeklinde permülasyonu yeterli bir işler sayı
Greenblatt, iyi bir beceri birbirine yapıştırılm ış 304 kibrit haline getirmekteydi.
düzeyine ulaşan ilk satranç kutusundan oluşmaktayd ı. Her Her kibrit kutusunda, renklerine
programı MacHack'ı yaratır. kutunun üzerinde bir kod numarası göre ayırt edilen dokuz farklı türden
bir cizelgeye giriliyordu. Çizelge, boncuk vardı. Her boncuk rengi,
1997 Dünya satranç 3x3 oyun ızgarasının çizimlerini dokuz kareden belli birine kendi
şampiyonu Garry Kasparov, sergilemekteydi; ızgaranın, oyun O'ını koyan MENACE'a karşılık
IBM'in Deep Blue bilgisayarına ilerledikçe olası yerleşim gelmekteydi. Örneğin yeşil bir
yenilir. permütasyonlarına karşılık gelen boncuk, sol alt karede bir O
çeşitli O, ve X, düzenlemeleri vardı. demekti, kırmızı bir boncuk orta
karede O'ı göstermekteydi ve
benzeri.
Oyunun mekaniği
Her deneyimle birlikte MENACE ızgarada hiçbir O ya da X
Hayvanlar sınama yanılma
değişen makineler yokken kibrit kutusunu kullanarak
deneyimiyle öğrenir.
yapılabilir. oyunu başlatmaktaydı -"ilk hamle"
kutusu. Her kibrit kutusunun
tepsisinde, bir ucunda bir "V"
şeklini oluşturan fazladan iki parça
kart vardı. Oynamak için tepsi
kutudan çekilir, V alt uca gelecek
şekilde sallanır ve çevrilirdi.
Basit bir mekanik sistemde Boncuklar rastgele yuvarlanır ve
pozitif sonuçları biri V'nin ucuna yerleşirdi. Bu
pekiştiren makineler .. şekilde seçilen bu boncuğun rengi,
MENACE'ın ilk O'ının ızgaradaki
konumunu belirliyordu. Sonra bu
TEMEL YAPI TAŞLARI 289
Ayrıca bkz. Alan Turing 252-53
boncuk bir tarafa bırakılır ve tepsi -daha önce kazanmasına yol açan yıne oyunu knybotme ıhtimali
kutusuna yeniden yerleştirilirdi, boncuklardan daha fazla sahipti. O azalır
ama hafif açık bırakılırdı. Sonra boncuğu ve dolayısıyla aynı Bır boroboılık içın, o oyundan
rakipler kendi ilk X'sini hamleyi seçme ve tekrar kazanma her boncuk, kuçuk bir ödülle, aynı
konumlandırıyordu. MENACE 'ın şansı artmaktaydı. renkten bonus bir boncukla birlikte
ikinci turu için, o sırada X ve O'ın MENACE kaybettiğinde, ılgıli kuwsuno tekrar yerleştirilirdi.
ızgaradaki konumlarına karşılık kaybeden hamle dizisini temsil Bu cluı um, aynı porınütasyonun
gelen kibrit kutusu seçiliyordu. eden çıkarılmış boncukları geri ortayu ç ı kması durumunda o
Tekrar kibrit kutusu açılıyor, tepsi almayarak "cezalandırılırdı." Ama boncu(Jun soçilıno şa nsını
sallanıyor ve rastgele seçilen bu yine de olumluydu. Gelecek arttııınakLaycl ı , a ma üç bonus
boncuğun rengi MENACE'ın ikinci oyunlarda, aynı X ve O boncukla kazanan kadar değil.
O'ının konumunu belirliyordu. permütasyonu ortaya çıktığında, Mich ıe'nın hedefi, MENACE'ın
Rakipler kendi ikinci X'sini önceki oyunla aynı hamleleri "deneyimden öğrenme"siydi. O' ların
yerleştiriyordu . Bu şekilde, gösteren boncuklar ya sayı olarak ve X'lerin verili permütasyonları
MENACE'ın boncuk ve dolayısıyla azdır ya da hiç yoktur, bu yüzden için, belli bir hamle dizisi başarılı
hamle dizilişi kaydedilirdi. olmuşsa, o dizi giderek daha fazla
olası olurken, kaybetmeye yol açan
Kazan, kaybet, berabere hamleler daha az olası olacaktı.
Sonunda bir sonuç çıkıyordu. Sınama yanılma yoluyla ilerleyecek,
MENACE kazandığında, takviye ya deneyime uyarlanacak ve daha
da bir "ödül" alıyordu. Kaldırılmış fazla oyunla daha başarılı olacaktı.
boncuklar kazanan hamlelerin
dizilişini gösteriyordu. Bu Değişkenleri kontrol etmek
boncuklardan her biri, kod Michie potansiyel sorunlara dik-
numarasıyla ve hafif açık tepsisiyle kate aldı. Bir tepsiden seçilen bon-
saptanan kutusuna geri cuk, MENACE'ın O'ının bir Oya da
konuluyordu. Tepsi de aynı renkten X tarafından zaten ışgal edılmış bır
fazladan üç "bonus" boncuk kareye yerleştirilmesini buyurursa
Collosus, dünyanın ilk elektronik
alıyordu. Sonuç olarak, gelecek bir
programlanabilır bilgisayarı, 1943'te
ne olacak? Michie her kibrit kutu-
oyunda ızgarada aynı O ve X İngiltere' de Bletchley Park'ta kodları sunun tikel permütasyonu için boş
permütasyonu gerçekleştiğinde, bu kırmak için yapıldı . Bilgısayarı karelere denk boncuk içermesini
kibrit kutusu tekrar oyuna girecekti kullanacak personeli M ichıe eğitti. sağlayarak bunu halletti. Bu
290 DONALD MICHIE
şekilde, sol üstte O ve sağ altta X boncuksuz, aynı durum
permütasyonu için kutu, sonraki O'ı gerçekleşemezdi.
bu karelere yerleştiren boncuğu
''
içermiyordu. Michie, her kutuya İnsana karşı MENACE
dokuz ol ası O konumunun tümü için Sonuç ne oldu? Michie, 240 oyunluk
boncuk yerleştirmenin "sorunu bir turnuvada MENACE'ın ilk raki-
gereksiz yere karmaşıklaştıraca
Uzman bilgisi sezgiseldir;
bi oldu. MENACE sallantılı başladı,
ğını" düşündü. Yani MENACE yal-
uzman için erişilebilir olması ama hemen toparladı ve çoğunlukla
nızca kazanmayı ya da berabere
zorunlu değildir berabere kaldı; sonra birkaç oyun
kalmayı öğrenmeyecekti, ilerlerken
Donald Michie da kazandı. Karşı durmak için Mic-
kuralları da öğrenmek zorunda hie güvenli hamlelerden uzaklaşıp,
''
kalacaktı. Bu tür başlangıç koşul alışılmadık stratejiler kullanmaya
ları , bütün sistemi çökerten bir ya başladı. MENACE'ın uyum göster-
da iki erken felakete yol açabilirdi. mesi zaman aldı, ama sonra bunlar-
Bu durum bir ilkeyi gösterdi: la da başa çıkmaya başladı, tekrar
Makine öğrenmesi basitten başlar daha fazla berabere kalmayı ve son-
ve giderek daha fazla incelik ekler. kurtulmak daha önemli olur. Michie ra oyun almayı başardı. 10 oyunluk
Michie, MENACE her hamle için farklı sayıda boncuğa bir seride bir noktada Michie seki-
kaybettiğinde, son hamlesinin sahip olarak bunu canlandırdı. zini kaybetti.
yüzde 100 ölümcül hamle olduğuna Böylece MENACE'ın ikinci hamlesi MENACE makine öğreniminin
da işaret etti. Önceki hamle, için (üçüncü hamle son), oyuna ve değişen değişkenlerin sonucu
makineyi adeta köşeye sıkıştırarak çağrılabilecek her kutunun - nasıl etkileyebildiğinin bir örneğini
oyunun kaybedilmesine katkıda ızgarada bir O ve bir X hazır verdi. Michie'nin MENACE tasviri,
bulundu, ama çok da değil permütasyonu olanların- her aslında, makinenin performansını
genellikle yenilgiden kurtulma boncuk türünden üç tane boncuğu deneme yanılma yoluyla hayvan
olasılığını açık bırakırdı. Oyunun olurdu. MENACE'nin üçüncü öğrenimiyle karşılaştırmaya geçen
başlangıcına doğru geri giderken, hamlesi için, her türden üç boncuk uzun bir a nlatımın parçasıydı.
her bir önceki hamle nihai yenilgiye ve dördüncü hamle için (yedinci Michie'nin açıkladığı gibi:
daha az katkıda bulundu - yani hamle son) yalnızca bir boncuk "Esasında hayvan az çok
hamleler biriktikçe, her birinin son olurdu. Dördüncü hamlede ölümcül rastgele hareketler ve seçimler
hamle olma olasılığı artar. Bu bir tercih, ızgarada o konumu yapar, daha sonra 'istenilen' sonucu
nedenle toplam hamle sayısı belirleyen tek boncuğun verenleri tekrarlar. Bu açıklama,
arttıkça, ölümcül olan tercihlerden kaldırılınasıyla sonuçlanırdı. Bu kibrit kutusu modeli için biçilmiş
''
Dönüm noktası beyninin sinir ağla rını yansıtan ağ
Donald Michie MENACE'ı geliştir lar geliştirmektedir.
meden önce biyoloji, cerrahi, gene- Michie hatırlama işlevını de
tik ve embriyoloji alanında önemli tasarladı ; buna göre bir makinede ya Kafasında denemek istediği
araştırmalar yapmıı;;tı. MENA- da bilgisayarda her gırdı kümesının bu kavram vardı ki, bilgisayar
CE'tan sonra hızla gelişmekte olan sonucu bir hatırlatıcı ya da "not" satrancını çözebileceğini
yapay zeka alanına geçti. Makine olarak depolanır. Aynı girdi kümesi düşündü ... Bu, kalıcı bir
öğrenimi düşüncelerini, montaj tekrarlanırsa, aygıt hatırlatıcıyı der- duruma ulaşma düşüncesiyrli .
bantları, fabrika üretimi ve çelik hal etkinleştirir ve yanıtı hatırlar, Kathleen Spracklen
fabrikalarını da kapsayan yüzlerce böylece yeniden işlem yapmayarak
''
durumda uygulanan "sınai-güç a- zaman ve kaynak tasarrufu sağlar.
letleri"ne dönüştürdü . Bilgisayarlar POP-2 ve LISP gibi bilgisayar prog-
yaygınlaşınca, kendilerini yapan ramlama dillerine hatırlama tekniği
insanların herhalde tahmin bile et- katkısında bulundu. •
292
TEMEL
KUVVETLERİN
BİRLiGi
SHELDON GLASHOW (1932-)
BİLİM DALI
Fizik
D temel kuvvetler düşüncesi ,
en azından eski Yunanlara
kadar geri gider. Şu anda fizikçiler
Kuantum mekaniksel alan
tasvirinde bir kuvvet, foton gibi
elektromanyetik etkileşimi ta şıyan
dört temel kuvveti kabul eder - bir ayar bozonunun verişimiyle
ÖNCE kütleçekim, elektromanyetizma ve "hissedilir." Bir bozan bir parçacık
1820 Hans Christian 0sted, iki nükleer kuvvet, bir atomun tarafından yay ılır ve ikinci bir
manyetizma ile elektriğin aynı çekirdeği içinde atom-altı parçacık tarafından emilir. Normal
görüngünün veçheleri parçacıkları bir arada tutan zayıf ve olarak, bu etkileşimle her iki
olduğunu keşfeder. yeğin etkileşimler. Zayıf kuvvet ile parçacık da köklü olarak değişmez
elektromanyetik kuvvetin tek bir - bir elektron bir foton soğurdukta n
1864 Jarnes Clerk Maxwell "elektrozayıf" kuvvetin farklı ya da yaydıktan sonra hal<'\ bir
elektromanyetik dalgalan bir tezahürleri olduğunu biliyoruz. elektrondur. Zayıf kuvvet bu
denklem kümesiyle açıklar. Bunun keşfedilmesi, dört kuvvet simetriyi bozarak, kuarkları
arasındaki ilişkiyi açıklayacak bir (protonları ve nötronları oluşturan
1933 Enrico Fermi'nin beta
bozunumu teorisi, zayıf "Her Şeyin Teorisi"ni bulma parçacıklar) bir türden diğerine
Yaklaşık 10' 5K'da elektromanyetik kuvvet ve zayıf kuvvet ayrıldı . Beıkeley'de Califomia Üniver-
sitesine gitti vo 1967'da
Harvard'a fizik profesörü
olo ı ak gori döndü.
1960 '1 o ı do Glashow,
dönüştürür. Peki ne tür bozon söz teori, zayıf etkileşim ile
Murray Gell-Mann'ın kuark
konusu olabilirdi? Glashow'un elektromanyetik kuvveti tek bir
modelini genişle tip , "tılsım"
tahminine göre, zayıf kuvvetle kuvvet olarak bir araya getirdi.
olarak bilinen bir özellik ekledi
bağlantılı bozonlar görece kütleli Bu çok şaşırtıcı bir sonuçtu: vo dördüncü bir kuark öngör-
olmak zorundaydı , çünkü kuvvet çünkü zayıf kuvvet ile dü; öngördüğü kuark 1974'te
küçük aralıklarda etkili olur ve ağır elektromanyetik kuvvet tamame n keşfedildi. Son yıllarda sicim
parçacıklar uzağa gitmez. İki adet farklı alanlarda etkili olur. teorisini şiddetle eleş tirmekte
yüklü bozan, W+ ve W- , ve bir adet Elektromanyetik kuvvet görünür dir; test edilebilir öngörüler-
de yüksüz Z bozonu önerdi. W ve Z evrenin k ıyısına kadar uzanırken den yoksun olduğu için fizikte
kuvvet taşıyıcı ları 1983'te CERN'in (kuvvet, kütlesiz ışık fotonları yeri olmadığını düşünür ve bir
parçacık hızlandırıcıları tarafından tarafından taşın ır): zayıf kuvvet bir "tümör" olarak tarif eder.
saptandı. atom çekirdeğini ancak geçer ve 10
milyon kat daha zayıftır. Öne mli eserleri
Birleştirme Birleştirilmeleri şu davetkar
1960'larda birbirinden bağımsız olasılığa kapı açar: Büyük
1961 Partial Symmetries
of Wcak Intcractions
çalışan iki fizikçi, Amerikalı Steven Patlamadan hemen sonraki gibi
1988 Interactions: A Journey
Weinberg ve Pakistanlı Abdus yüksek enerji koşullarında dört
Through the Mind ofa
Salam, Higgs alanını (s. 298-99) temel kuvvet kaynaşıp tek Particle Physicist
Glashow'un teorisiyle bütünleşti rdi. "süperkuvvet"e dönüşebilir. Böyle 1991 Tile Charm of Physics
Ortaya çıkan Weinberg-Salarn bir Her Şeyin Teorisi için kanıt
modeli ya da birleşik elektrozayıf arayışı devam ediyor. •
294
••
KURESEL
ISINMANIN NEDENİ
BİZİZ
CHARLES KEELING (1928-2005)
tmosferdeki karbondioksit
KISACA
BİLİM DALI
Meteoroloji
A (CO,) düzeylerinin yalnızca
yükselmekle kalmayıp, feci
ısınmaya da neden olabileceği,
1950'lerde bilimsel ve kamusal ilgi
ÖNCE konusu oldu. Geçmişteki bilim
1824 Joseph Fourier, Yerin insanları atmosferdeki
atmosferinin gezegeni karbondioksit yoğunlaşmas ının
ısıttığını öne sürer. bazen değiştiğini, ama her zaman
1859 İrlandalı fizikçi John yüzde 0,03 ya milyonda 300
civarında olduğunu varsaymıştı.
'fyndall, karbondioksit (C01).
su buharı ve ozonun ısıyı Yerin 1958'de Amerikalı jeokimyacı
atmosferinde tuttuğunu Charles Keeling geliştirdiği duyarlı
kanıtlar.
bir alet kullanarak co2
yoğunlaşması ölçmeye başladı.
1903 İsveçli kimyacı Svante Onun bulguları, CO,'in aralıksız
Arrhenius, yanan fosil yükselişine ve 1970'1erin sonuna
yakıtların saldığı C02 'nin gelindiğinde "sera gazı etkisi"nin
atmosferin ısınmasına neden hı zlanmasında insanın rolüne
olabileceği öne sürer. dünyanın dikkatini çekti.
Karbondioks it Yoğunla şması Keeling 'in gr afi- küresel ısınmaya yol açması
390 - - - - - - - - - - - - - - --n11""'- ği yıldan yıla at- olasıdır. Keeling'in buldukları
380 mosferde yükselen şöyleydi : "Güney kutbunda
CO, düzeylerini
370 yoğunlaşma yılda yaklaşık
göslerir. Yıllık kü-
"'
ı:ı
ı::
360 çük dalgalanmalar milyonda 1,3 oranında artmış ..
o 350 (mavi çizgiyle gös- gözlemlenen artış hızı, fosil yakıt
~
340 terilen), bitkilerin yakılmasından b eklenene
330 emdiği co;teki (milyonda 1,4) yakındır. " Başka bir
320 mevsimlik değişik deyişle, ınsanlar nedeni n en
310 liklerden kaynakla- azından bi ı pnıçosıdır. •
1960 1970 1980 1990 2000 2010 nır.-
''
soğurmada en aktif oldukları ikindi 285 arasında değiştiğini gösteren
vakti konsantrasyon asgari hava kabarcıkları içermekteydi.
düzeydeydi. İkincisi, küresel açıdan 1958'de KeeHng milyonda 315
yıllık değişme vardı. Kuzey olarak ölçtü; Mayıs 2013'te Enoıji Lolobinin a rlacağı
yarımküre bitkilerin yetişmesi için ortalama konsantrasyon ilk kez kesindiı. . çünkü sürekli artan
daha fazla karaya sahipti ve milyonda 400'ü aştı. 1958'den nüfus yoşom swndaıllarını
bitkilerin büyümediği kuzey kışı 2013'e kadar artış milyonda 85'ti; iyiloşlirm ye çalışıyor.
sırasında C02 düzeyi biraz yani yoğunlaşma 55 yılda yüzde 27 Cha rles Ke ellng
yükselmekteydi. Mayısta, bitkiler artmıştı. Bu, Yerin atmosferinde
büyümeye ve tekrar CO, emmeye C02 yoğunlaşmasının artmakta
''
başla madan önce, doruğa olduğunun ilk somut kanıtıydı. C0
2
ç ıkmaktaydı. Kuzey bitkilerinin bir sera gazıdır, güneşten gelen
tekrar kış için öldüğü Ekim ay ında ısının tutulmasına yardım eder; bu
düzey asgariye iniyordu. Üçüncüsü, yüzden artan C02 yoğun laşmasının
KELEBEK
ETKİSİ
EDWARD LORENZ (1917-2008)
Bilim insanlarının hava durumunu galaksilerin büyümesi- ve bunların tesadüfen keşfetti - ve bu,
öngörmek için yeni, güçlü bilgisa- hepsi kaos teorisi kullanılarak mo- bilimde büyük "evreka"
anlarından biriydi. Hava
yarlar kullanmaya başladığı dellenmiş tir. •
sisteınleıinin basit bilgisayar
1960'lara kadar bu alanda çok az
simü l asyonlarını yürütürken,
yeni gelişme oldu. Zamanın bilim neredeyse özdeş başlangıç
insanlarına göre, verili bir zamanda
koşulları girildiği halde
atmosferin durumuyla ilgili yeterli modelinin çok farklı sonuçlar
veri ve bu verileri işleyecek yeterin- verdil:jini bulguladı. 1963'te
ce güçlü bilgisayarlar göz önüne a- çığır açan makalesi, kusursuz
lındığında, hava sistemlerinin nasıl hava durumu öngörüsünün
geliştiğini bilmek olanaklı olmalıy boş hayal olduğunu gösterdi.
dı. Daha büyük bilgisayarların ön- Lorenz bütün ömrü boyunca
görü aralığını arttıracağı varsayımı fiziksel olarak ve akademik
üzerinde çalışan Edward Lorenz, açıdan aktif kaldı, 2008'de
KISACA
BİLİM DALI
Fizik
ÖNCE
1964 Peter Higgs, François
Englert ve Robert Brout. bütün
basit ve kuv vet-taşıyan
parçacıklara kütle kazandıran
bir alan tarif eder.
1964 Üç ayn fizikçi ekibi yeni
bir kütleli parçacığın (Higgs
bozonu) varlığını öngörür.
SONRA
1966 Fizikçi Steven Weinberg
ve Abdus Salam Higgs alanını
kullanıp, elektrozayıf teoriyi
formüle eder.
2010 CERN'in Büyük Hadron
Çarpıştırıcısı tam güce erişir.
Higgs bozonu arayışı başlar.
2012 CERN'deki bilim
insanları, Higgs bozonunun
tarifim'! ııyFın yflni bir parçacık 012'nin büyük bilimsel olayı, bozonu Evrendeki her şeye kütle
keşfedildiğini duyurur.
2 Isviçre'de CERN'de Büyük
Hadron Çarpıştırıcısı'nda
çalışan bilim i nsanlarının yeni bir
kazandırır ve fiziğin standart
modelini tamamlayan kayıp
parçadır. Varlığı 1964'te altı fizikçi
parçacık bu lunduğunu ve bunun, tarafından varsayılmıştı ve
anlaşı lmaz Higgs bozonu onlardan biri de Peter Higgs'ti.
olabileceğini duyurmasıydı. Higgs Higgs bozonunun bulunması temel
TEMEL YAPI TAŞLARI 299
Ayrıca bkz. Al bert Einstein 214- 21 • Erwin Schrödinger 226- 33 • Georges Lema!tre 242- 45 • Paul Dirac 246- 47 •
Sheldon Glashow 292- 93
PeterHiggs 1929'da İngiltere'de Newcastle -u- dan söz e diyoruz; çünkü 1964'te-
pun-Tyne'de doğan Peter Higgs ki m aka lesi, parçacığın nasıl
Londra'da King's College'da lisans s aptanabileceğini tarif etmek-
ve doktora diploması aldıktan son- teydi. Higgs doktora düzeyinde
ra, kıdemli araştırma görevlisi ola- parçacık fiziği eğitimi a lmadığı
rak Edinburgh Üniversitesine gir- için "yetersiz" olduğu nu iddia e -
di. Londra'da kısa bir süre kaldık der. Bu engel, 1964'teki çalışma
tan sonra 1960'ta Edinburgh 'a larından ötürü 2013 Nobel Fizik
döndü. Cairngorm D ağlarında yü- Ödülünü François Englert'le
rürken Higgs'in aklına "tek büyük paylaşmasını önlem edi.
düşünce"si geldi - bir kuvvet alanı
nın hem yükse k kütleli hem düşük Önemli eeerlerl
kütleli ayar bozonları üretmesini
olanaklı kılacak bir mekanizma. 1964 Brok en Symmetr y and the
Başkaları da aynı çizgide çalışıyor Mass of Gauge Vector M esons
du; ama bugün Brout -Englert-Hig- 1964 Broken Symmetries and
gs alanından değil , Higgs alanın- t he Mass of Gauge Bosons
300
SİMBİYOZ HER
YERDEDİR
LYNN MARGULIS (1938-2011)
.I')
Organeller - çekird
Hayvanların ve bitkilerin
mitokondriler ve
karmaşık hücreleri, en basit
kloroplastlar- daha önce
bakteri hücrelerinde olmayan
var olan organellerin
organeller içerir.
bölünmesiyle çoğalır.
insanları, yaşam süreçlerini haline geldi: bugün hücrelerin "güç kadar önemliydi - ve canlıları ,
gerçekleştirmenin genetik kaynağı." Başlangıçta pek çok
kendi kendini düzenleyen
sistemler olarak görüyordu.
talimatlarını DNA'nın verdiğini ve biyologa zorlama gibi göründü; ama
Daha sonra, Yerin de kendi
kuşaktan kuşağa iletildiğini Margulis'in teorisinin kanıtları kendini düzenleyen bir
biliyorlardı. Ökaryotik hücrelerde giderek ikna edici oldu ve bugün organizma gibi
DNA çekirdekte paketlidir, ama geniş bir çevre tarafından kabul görülebileceğini söyleyen
kloroplastlarda ve mitokondrilerde edilmektedir. Örneğin, James Lovelock'un Gaia
de bulunur. mitokondrilerin ve kloroplastların hipotezini destekledi.
1967'de Margulis bu keşfi kanıt DNA'sı yuvarlak hücrelerden oluşur Çalışmalarından ötürü ASD
olarak kullanıp, endosimbiyoz - tıpkı canlı bakterilerin DNA'sı Ulusal Bilim Akademisi üyesi
teorisini canlandırıp gibi. yapıldı ve Ulusal Bilim
gerekçelendirdi. Yer yüzeyindeki İşbirliği yoluyla evrim yeni bir Madalyası aldı.
GELİR
MURRAY GELL-MANN 1929-)
304 MURRAY GELL-MANN
tomun yapısına ilişkin
KISACA
A anlayış 19. yüzyılın
sonundan itibaren köklü
''
BİLİM DALI
bir biçimde değişti. 1897'de J. J.
Fizik Thomson cesur bir öneride
ÖNCE bulunup, katot ışınlarının atomdan
Birkaç basit ve zarif formül
1932 James Chadwick yeni bir çok daha küçük parçacık a k ımları
olduğunu söyledi; elektronu
yazarak doğanın evrensel
parçacık, nötron, keşfeder.
keşfetmişti. 1905'te, Max Planck'ın
düzenliliklerini öngörmek nasıl
Artık bilinen kütleli üç atom-
ışık kuantumları teorısıne ekleme
mümkün olabilir?
altı parçacık vardır: proton,
yapan Albert Einstein ışığı, şimdi Murray Gell-Mann
nötron ve elektron.
foton dediğimiz küçük kütlesiz
''
1932 İlk karşı-parçacık. parçacık ların bir a k ım ı olarak
pozitron, keşfedilir.. düşünmek gerektiğini öne sürdü.
1911'de Thomson'ın koruması altına
1940'lar-50'ler Giderek daha aldığı Emest Rutherford bir atomun
güçlenen parçacık çekirdeğini n küçük ve yoğun
hızlandıncılar -yüksek olduğunu. etrafında yörüngede enerjilerle ve dolayısıyla, Einstein'ın
hızlarda parçacıkları dönen elektronlar bulunduğunu kütle-enerji eşdeğerliği ilkesine
çarpıştıran- çok sayıda yeni ortaya çıkardı. Bölünmez bir bütün (E=m c2) göre daha büyük kütlelerle
atom-altı parçacık üretir. olarak atom imgesi, yok olmuştu . bağlantılı yeni parçacıklar ortaya
1920'de Rutherford, en hafif çıkardı.
SONRA
element hidrojenin çekirdeğine Atom çekirdeğinin içindeki
1964 Omega (O- ) parçacığının
proton adını verdi. On iki yıl sonra etkileşimler in doğası nı aç ıklamaya
keşfi kuark modelini doğrular.
nötron keşfedildi ; protonlardan ve çalışan bilim insanları 1950'lerde
2012 Higgs bozonu CERN'dc nötronlardan oluşan daha karmaşık ve 1960'larda. Evrendeki her
keşfedilir, standart modele bir çekirdek resmi ortaya çı ktı. maddeye kavramsal çerçeve sunan
ağırlık kazandırır. Sonra 1930'larda, kozmik ışınların muazzam bir eser külliyatı üretti.
-süpemova kaynaklı olduğunu Bu sürece birçok kişi katkıda
düşünülen yüksek enerjili bulundu; ama Amerikalı fizikçi
parçacıklar- incelemeleriyle Murray Gell-Mann, temel
parçacıkların dünyası biraz daha parçacıkların ve kuvvet-
görünür oldu. Araştırmalar yüksek taşıyıcı l arın taksonomisinin -
standart model denilen- inşasında
baş rol oynadı.
ilk atom çekirdeğini - lityum ele- temel birimlerine ayırır. Bazen 1953'e gelindiğinde daha yüksek
mentinin- parçaladı. O günden bu çıkan enerji, normal koşullarda var enerjilere ulaşa n çar pıştıncılarla,
güne hep daha güçlü parçacık hız olmayan yeni parçacık kuşakları olağan maddede bulunmayan egzo-
landırıcılar yapıldı. Bu makineler üretmeye yeter. Kısa ömürlü, egzo- tik parçacıklar havada uçuşuyor
küçük atom-altı parçacıkları hedef- tik parçacık yağmuru, hızla yok gibiydi. Güçlü bir biçimde etkile-
lere ya da birbirlerine çarpmadan olmadan ya da bozunmadan bu şime giren 100'den fazla parçacık
önce neredeyse ışık hızında iter. yığınları savurur. Ellerindeki enerji saptandı; o sırada hepsinın de temel
Şimdi araştırmalar teorik öngörü- sürekli artan araştırmacıla r, mad- olduğu düşünülüyordu . Bu karma
lerle yürüyor -en büyük parçacık denin doğumundaki -Büyük karışık yeni parçacık sirkine, "par·
hızlandırıcı, İsviçre'deki Büyük Patlama- koşullara daha da yakla- çacık hayvanat bahçesi" denildi.
Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) önce- şarak maddenin sırla-rını vakıf
likle teorik Higgs bozonunu (s. 298- olmayı amaçlıyorlar. Bu süreç, iki
99) bulmak için yapıldı. LHC, saati birbirine vurup paramparça Stanford Doğrusal Hı zlandırı cı s ı
California'da 1962'de inşa edıldi ve 3
yapımı 10 yıl alan 27 kilometrelik etmek ve ardından kırık parçaları km uzunluğundadır -dünyada en uzun
bir süper iletken mıknatıs tünelidir. inceleyerek zamanölçerirı nasıl doğrusal hızlandırıcı. İlk kez 1968'de
Atom-altı parçacıklar arasında çar- çalıştığını anlama çabasına benze- burada protonların kuarklardan
pışmalar onlara paramparça edip tilir. oluştuğu kanıtlandı.
306 MURRAY GELL-MANN
Sekizli yol nötrino gibi hafif "leptonlar" yeğin
1960'lara gelindiğinde bilim kuvvetten etkilenmez.
insanları parçacıkları, dört temel Gell-Mann parçacık hayvanat
''
kuvvetten - kütleçekim kuvveti, bahçesini, Budizmin Sekiz Aşamalı
elektromanyetik kuvvet, zayıf ve Yolu'na bir göndermeyle "Sekizli
yeğin nükleer kuvvetler- etkilenme Yol" dediği sekizlik bir düzenleme Muster Mark'a üç kuark!
şekillerine göre gruplandırmıştı. sistemiyle anlamlandırdı. Kimyasal James Joyce
Kütleli bütün parçacıklar, elementleri periyodik bir tabloda
''
kütleçekim kuvvetinden etkilenir. düzenlediğinde Mendeleyev'in
Elektromanyetik kuvvet elektrik yaptığı gibi, Gell-Mann da temel
yüklü her parçacığın üzerinde parçacıkları yerleştirdiği, henüz
etkili olur. Zayıf ve yeğin kuvvetler, keşfedilmemiş olanların yerini boş
atom çekirdeğinin içinde bulunan bıraktığı bir tablo düşündü. En
küçük aralıklarda etkili olur. ekonomik şemayı yapma çabasıyla, sayısını idare edilebilir bir sayıya
"Hadronlar" denilen, protonları ve hadronların yeni ve henüz indirdi - hadronlar, artık çoklu
nötronları da kapsayan ağır görülmemiş temel bir alt-birim temel bileşen kombinasyonlarıdır.
parçacıklar "yeğin bir biçimde içerdiğini önerdi. Ağır parçacıklar Tuhaf isimlere yatkın olan Gell-
etkileşime girer" ve her dört artık temel olmadığı için, bu Mann bu parçacığa , James
kuvvetten de etkilenir; elektro ve değişiklik temel parçacıkların Joyce'un Finnegans Wake
romanından geçen bir sözcükten
hareketle "kuark" adını verdi.
Fermionlar Boz onlar
Gerçek mi değil mi?
e [!]
• 173.07 GeV/1,..2 ., ..126CeV/C'- -,
Gell-Mann, bu düşünceyi öneren
B tek kişi değildi. 1964'te Caltech'te
bir öğrenci, Georg Zweig
Higgs
yukarı tılsım üst hadronların "ace" dediği dört temel
\. bozonu
bölümden oluştuğunu öne
sürmüştü . CERN dergisi Physics
e e
0511 Mevt& 9t.2GeV/(..ı
•••
Standart model temel içine hapsedilmiş kalmalarının bir
Kütle Kuarklaı
parçacıkları özelliklerine göre
şey fark ettirmeyeceğini anladı.
bir tablo şeklinde düzenler. Sembol Ayar bozanları
Modelin öngördüğü Higgs Öngörülen omega parçacığı (O- )
Leptonlar
bozonu 2012'de keşfedildi. Ad -üç kuarktan oluşan- Gell-Ma nn' ın
• Higgs bozonu makalesinin yayımlanmasından
~~~~~~~~~~
TEMEL YAPI TAŞLARI 307
hemen sonra Ncw York'ta nötrino. Nötrinoların elektriksel
Brookhaven Ulusal Laboratuvarında yükü yoktur ve yalnızca zayıf
saptandı. Bu durum, Gell-Mann'ın kuvvetle etkileşime girerler; bu
kendisine ve Zweig'e ait kabul durum, saptanmalarını son derece
edilmesinde ısrar ettiği yeni modeli zorlaştırmaktadır. Her parçacığın,
doğruladı. karşılık gelen bir karşı -madde
Başlangıçta Gell-Mann, "karşı-parçacığı" vardır.
kuarkların yalıtılabileceğinden Standart model atom-altı
kuşkuluydu. Bununla birlikte, şimdi düzeyde kuvvetleri, "ayar bozanları"
kuarklarını başlangıçta olarak bilinen kuvvet-taşıyıcı
matematiksel kendilikler olarak parçacıkların bir verişiminin
görmesine rağmen, kuarkların sonucu olarak açıklar. Her kuvvetin
gerçek olma olasılığını hiçbir kendi ayar bozonu vardır: Zayıf
zaman d ı şlamadığını söylemeye kuvvete W', W ve Z bozanları;
çalışıyor. Stanford Doğrusal elektromanyetik kuvvete fotonlar;
Hızlandırıcı Merkezi 'nde (SLAC) kuvvete gluonlar aracılık eder. Manhattan'da doğan Murray
1967 ile 1973 arasında yapılan Standart model sağlam bir Gell-Mann, bir dahi çocuktu. 7
yaşında kalkülüsü öğrendi ve
deneyler, protonun içindeki sert teoridir ve deneyle, özellikle de
15 yaşında Yale'e girdi.
tanecikli parçacıklara elektron 2012'de CERN'de bir Higgs Doktorasını Massachusetts
serpip, süreçte kuarkların bozonunun -diğer parçacıklara Teknoloji Enstitüsünde (MiT)
gerçekliğini ortaya çıkardı. külle kazand ıran parçacık- keşfiyle yaptı ve 1951'de mezun oldu;
doğrulanmıştır. Bununla birlikte sonra kaçıp California
Standart model birçok kişi modeli incelikten Teknoloji Enstitüsüne
Standart model, Gell-Ma nn'ın kuark yoksun görür ve kara maddeyi (Caltech) gitti ve orada
modelinden ç ıktı. Bu şemada, kapsamaması ya da kütleçekimini Richard Feynman'la birlikte
parçacıklar fermiyonları ve bozan etkileşimi bakımından çalışıp , "acayiplik" denilen bir
bozanlara ayrılır. Fermiyonlar açıklayamaması gibi sorunları kuantum sayısı geliştirdi.
maddenin yapı taşlarıdır; bozanlar va rdır. Yanıtlanmayan başka Japon fizikçi Kazuhiko
ise kuvvet-taşıyan parçacıklardır. sorular vardır: Evrende neden Nishijima aynı keşfi yapmış,
Fermyonlar iki temel parçacık maddenin (karşı-maddenin değil ama "eta-yükü" adını
vermişti .
ailesine bölünür - kuarklar ve de) üstünlüğü vardır? Neden
Geniş bir ilgi alanı olan ve
Jeptonlar. Kuarklar ikişer ve üçer maddenin üç üreteci varmış gibi
13 dili akıcı bir biçimde
gruplar oluşturup hadron denilen görünür? • konuşan Gell-Mann esrarlı
kompozit parçacıklar oluşturur. Üç göndermelerle ve söz
kuarklı-atom-altı parçacıklar, oyunlarıyla bilgi derinliğini
baryon olarak bilinir ve protonları göstermeyi severdi. Yeni
ve nötronları kapsar. Bir kuark ve parçacıklara komik adlar
karşı-kuark çiftten oluşanlara verme eğiliminin
mezon denilir ve pionları ve başlatıcısıdır. Kuarkları keşfi ,
kaonları kapsar. Toplamda altı kendisine 1969 Nobel Ödülünü
kuark "kokusu" vardır -yukarı, kazandırdı.
''
aşağı, acayip, tılsım, üst ve alt.
Kuarkların tanımlayıcı önemli eserleri
karakteristiği, "renk yükü" denilen, Bizim işimiz zevkli bir
yeğin kuvvetle etkileşime
1962 Prediction of the
oyundur. Q-Particle
girmelerine olanak veren bir şey Murray Gell-Mann 1964 The Eightfold Way:
taşıyor olmalarıdır. Leptonlar renk
A Theory of Strong
''
yükü taşımaz ve yeğin kuvvetten Interaction Symmetry
etkilenmez. Altı lepton vardır -
elektron, müon, tau, elektron
nötrino, müon nötrino ve tau
•
•
?
il
GABRIELE VENEZIANO (1942-)
310 GABRIELE VENEZIANO
KISACA
Sicim teorisi parçacıkları titre şen
BİLİM DALI enerji sicimleri olarak ele alır.
Fizik
ÖNCE
1940'lar Richard Feynman ve
diğer fizikçiler elektromanyetik
kuvvet kaynaklı kuantum-düze-
yinde etkileşimleri açıklayan
kuantum elektrodinarniğini
(KED) geliştirir.
1960'lar Parçacık fiziğinin
standart modeli, o zamana ka-
dar bilinen atom-altı parçacıkla
rın tam kapsamını ve onları et-
kileyen etkileşimleri açığa çıka
rır.
SONRA
1970'ler Kuantum elektrodina-
miği yeğin nükleer kuvvetin da-
ha iyi bir açıklamasını sunuyor
gibi göründüğü için, sicim teo-
risi geçici olarak gözden düşer
1980'ler Lee Smolin ve Italyan
Carlo Rovelli, gizli ekstra boyu t-
ları teorileştirme ihtiyacım orta-
dan kaldıran ilmek kuantum
kütleçekim teorisini geliştirir.
asitçe ifade edersek, sicim Sicim teorisinin gelişiminin hadronların, yeğin kuvvetin
''
1942'de Floransa'da doğan Gab- çalış tı ve yükselip, 1994 ile 1997
riele Veneziano doğduğu kentte arasında bölümün müdürü oldu.
okuduktan sonra, İsrail'in Weiz- 1991'de n itibaren sicim teorisinin
Sicim teorisi, temel bir maruı Bilim Enstitüsü'de dokto- ve kuantum elektrodinamiğinin
parçacığı küçük bir nokta gibi rasını yaptı; Avrupa'nın parçacık Büyük Patlamadan hemen son-
değil, küçük bir titreşen sicim fiziği laboratuvarı CERN'de kısa raki sıcak, yoğun koşulları tasvir
ilmeği g ibi düşünerek doğanın bir süre kaldıktan sonra 1972'te etmeye nasıl yardımcı olabilece-
daha derin bir tasvirini yapma fizik profesörü olarak İsrail'e ğini araştırmaya odaklandı.
''
cim teorisini buldu ve bu konu- Cross-Symmetric, Regge-
daki araştırmalara öncülük et- behaved Amplitude tor
meye başladı. 1976'dan itibaren Linearly Rising Trajectories
bundan önce bile, bazı bilim insan- parçacıkların saptanmamış olarak
ları teorinin kavramsal olarak kalmasının nedeni, en güçlü
kusurlu olduğunu mırıldanmaya modern parçacık hızlandırıcılarda
''
başlamıştı. Ne kadar çok çalışır üretilen enerjinin bile çok üstünde
larsa, sicimler kuvveti o kadar çok enerjilerde bağımsız var
açıklamıyor gibi görünüyordu. olabilmeleridir. Sicim teorisi çoklu bir evren
Bu düzeltilmiş "süper-simetrik tasavvur eder; burada
Süper-sicimlerin doğuşu sicim teorisi" çok geçmeden evrenimiz büyük bir somun
Fizikçi grupları sicim teorisi "süper-sicim" teorisi olarak anılır ekmeğin bir dilimidir. Diğer
üzerinde çalışmaya devam etti; oldu. Ne var ki, büyük sorunlar yerli dilimler, uzayın eksta bir
ama daha geniş bilim topluluğunun yerinde kaldı - özellikle beş rakip boyutunda bizimkinden
tekrar ciddiye alması için teorinin süper-sicim yorumunun ortaya çıkardı.
bazı sorunlarına çözüm bulmaları çıkması . Süper-sicimlerin yalnızca Brian Greene
gerekiyordu. 1980'lerin başında 2-boyutlu sicimlere ve 1-boyutlu
''
süper-simetri düşüncesiyle bir noktalara değil, toplu şekilde
atılım geldi. Öneri şuydu: Parçacık "zarlar" olarak da bilinen çok-
fiziğinin standart modelinde (s. boyutlu yapılara da yol açtığına
302-05) bulunan bilinen ilişkin kanıtlar da artmaya başladı.
parçacıkların her birinin Zarlar, 3-boyutlu dünyamızda
keşfedilmemiş bir "süper-eşleneği"i hareket eden 2-boyutlu perdeler sicim teoriler sorununa bir çözüm
- her bozonla eşlenen bir germion gibi düşünülebilir : Benzer şekilde öneren ve M-teorisi olarak bilinen
ve her fermionla eşlenen bir bozon- 3-boyutlu bir zar, 4-boytulu bir yeni bir model sundu. Bir boyut
vardır. Durum böyle olsaydı, o uzayda hareket edebilirdi. daha ekleyip, toplam 11 boyuta
zaman sicimlerin öne çıkan birçok ulaştı; bu durum, beş süper-sicim
sorunu hemen ortadan kalkardı ve M·teorisi yaklaşımının tek bir teorinin
sicimleri açıklamak için gerekli 1995'te ABD'li fizikçi Edward veçheleri olarak tarif edilmesine
boyutların sayısı ona inerdi. Bu ek Witten, birbiriyle çekişen süper- olanak vermekteydi. M-teorisinin
gerektirdiği uzay-zamanın 11
boyutu, o zaman popüler olan
Süper-sicim teorisi çok boyutlu
"süper-kütleçekim" (süper-simetrik
zarların varlığını öngörür.
Evrenimiz böle bir zar olabilir. Bir kütleçekim) modellerinin
Büyük Patlama olayının, iki zar gerektirdiği 11 boyutu
çarpışınca gerçekleşip bir yansıtmaktaydı. Witten'in teorisine
"döngüsel Evren" modeli ürettiği göre, gereken yedi ek uzay boyutu
öne sürülür. "kompakt" olacaklardı -k ıvrılıp , pek
4 . Zarlarda kırışıklıklar oluşur.
çok mikroskobik ölçekte nokta gibi
hareket edecek ve görünecek
kürelere benzer küçük yapılara
dönüşecekti.
Ne var ki, M-teorisinin büyük
sorunu, bizzat teorinin
ayrıntılarının şu anda
3. Zarlar
bilinmemesidir. M-teorisi daha çok,
genişleyip
1. Zarlar çarpışıp gözlemlenen ya da öngörülen birçok
bir Büyük düzleşir ve içi
boşalır.
ölçütü yerine getirecek belli
Patlama üretir. özelliklere sahip bir teorinin
varlığına ilişkin bir öngörüdür.
Şimdiki sınırlılıklarına rağmen
M-teorisi, fiziğin
ve evren bilimin
2 . Bir zar gelişip bugünkü çeşitli alanları
için büyük bir esin
Evren'imize dönüşür. kaynağı oldu. Kara delik tekillikleri
TEMEL YAPI TAŞLARI 313
sicim olguları olarak yorumlanabilir
ya da Büyük Patlamanın ilk
evreleri. M-teorisinin ilgi çekici bir
kolu da, Neil Turok ve Paul
Steinhardl gibi kozmologların
önerdiği "döngüsel Evren"
modelidir. Bu teoriye göre bizim
Evren'imiz 11-boyutlu uzay-
zamanda küçük aralıklarla
birbirinden ayrılan ve trilyon yıllık
zaman ölçeklerinde birbirlerine göre
hafif sürüklenen birçok ayrı zardan
yalnızca biridir. İddiaya göre zarlar
arasında çarpışmalar büyük
enerjilerin açığa çıkmasıyla
sonuçlanabilir ve yeni Büyük
Patlamaları tetikleyebilirdi.
''
yüzden Evren'imizin bilinen sicim teorisine göre şaşırtıcı
boyutları içinde yalnızca küçük bir avantajlar sunar ve birçok kozmolojik
parçası algılanır. soruna başarıyla uygulanmıştır.
Sicim teorisi bir hataysa, Sicim teorisi, bir Her Şeyin Bununla birlikte, "Her Şeyin Teorisi"
üstünkörü bir hata değildir. Teorisi'nin tek adayı değildir. olarak hem sicim parçacıklar, hem
Derin bir hatadır ve bu 1980'lerin sonunda Lee Smolin ve ilmekli uzay-zaman savunması ikna
nedenle değerlidir. Carla Rovelli. ilmek kuantum edici olmaktan uzak duruyor. •
LeeSmolin kütleçekimini (İKKÇ) geliştirdi. Bu
teoriye göre, parçacıkların
''
kuantumlu özellikleri sicim-benzeri
doğalarındarı değil, küçük ilmikler
şeklinde kuantumlaşan küçük
ölçekli uzay-zamarı yapısından
314
''
Uzaktaki bir gözlemci için bunun
SONRA sonucu, olay ufkunun düşük-ı sılı
2002 Galaksimizin merkezine termal ışınım yaymasıdır. Zaman
yakın yörüngelerde dönen yıl
Hedefim basittir. Evren'i içinde, bu ışın ımın alıp götürdüğü
dızlara ilişkin gözlemler, dev bir
eksiksiz, neden şimdi olduğu enerji, kara deliğ in kütle
kara deliğin varlığını gösterir. gibi olduğunu ve neden hep kaybetmesine ve buharlaşmasına
var olduğunu anlamaktır. neden olur. •
2012 Amerikalı sicim teorisyeni Stephen Hawking
Joseph Polchinski, kuantum do-
''
laşıklığının bir kara deliğin olay
ufkunda süper sıcak bir "ateş
duvarı" ürettiğini öne sürer.
1
960'ların başında NASA,
KISACA Mars'ta yaşamın nasıl
BİLİM DALI aranacağına kafa yoracak bir
''
Biyoloji ekip oluşturdu. Britanyalı
çevrebilimci James Lovelock'a
ÖNCE sorunla nasıl başa çıkılacağı
1805 Alexander von Humboldt, soruldu ; bunun üzerine Yer'deki
Evrim, yaşam ve maddi
doğanın bir bütün olarak temsil
yaşamı düşünmeye başladı.
çevrenin partner olduğu
edilebildiğini ilan eder. yapışık bir çit dansıdır.
Lovelock kısa sürede yaşamın
bir dizi zorunlu özelliğini keşfetti. Danstan, Gaia kendiliği çıkar.
1859 Charles Darwin, yaşam
Yer yüzeyindeki bütün yaşam suya James Lovelock
formlarının çevreleri tarafından
şekillendirildiğini savunur. bağımlıdır. Ortalama yüzey
''
sıcaklığı, yeterli sıvı suyun var
1866 Alman doğa bilimci Emst olması için 10-16'C arasında
Haeckel ekoloji terimini icat kalmalıdır ve 3,5 milyon yıldır bu
eder. aralıkta kalmaktadır. Hücreler sabit
BİR
••
BULUT ÜST
USTE DALGALARDAN
2~~ı~~BROT (1924-2010)
BİLİM DALI
B Mandelbrot 1970'lerde
bilgisayar kullanıp, doğadaki
örüntüleri modelledi. Bunu
Matematik yapmakla, yeni bir matematik alanı
ÖNCE açtı - o günden beri birçok alanda
1917-20 Fransa'daPiene kullanılan frakta! geometri.
öncülük eden Does the Wind rakam, sopanın uzunluğu azaldıkça uzaklıklardan aynı görünür.
Possess a Velocity'yi yayımlar. ölçümün ne kada r arttığının bir Vücudumuz birçok frakta! örneği
işaretidir. barındırır; akciğerin dalla nıp
SONRA Fraktalların ay ırt edici bir boşluğu doldurması gibi. Kaotik
Günümüz Fraktallar, karma- özelliği de, kendine b enzemedir - fonksiyonlar gibi fraktallar da,
şıklık bilimi alanının bir yani, bütün büyütme ölçeklerinde başlangıç koşullarında küçük
parçasını oluşturur. Deniz eşit bir ayrıntı miktarı vardır. değişikliklere duyarlılık gösterir ve
biyolojisinde, deprem modelle- Örneğin bulutların frakta! doğası, hava durumu gibi kaotik sistemleri
mede, nüfus araştırmalarında, dışsal ipuçları olmadan bize ne analiz etmek için kullanılır. •
petrol ve akışkan mekaniğinde
kullanılır.
Ayrıca bkz. Robert FitzRoy 150-55 • Edward Lorenz 296-97
TEMEL YAPI TAŞLARI 317
BİR KUANTUM
HESAPLAMA
MODELİ
YURI MANiN (1937-)
BİLİM DALI
Bilgisayar bilimi
K kuantum mekaniği nden en
yeni alanlardan biridir.
Geleneksel hesaplamadan temelden
dikey kutuplnşabılir Ama kuantum
mekanıksel dolga ışlevi, kübitlerin
her ikı durumun bınişmesinde var
farklı bir şekilde ça lışır. Rus-Alman olmalaıına olanak vererek,
ÖNCE matematikçi Yuri Manin, bu teoriyi taşıyabildikloı ı bilgi miktarını
1935 Albert Eins tein, Boris geliştiren öncülerden biridir. arttırır Kuantum teorisı kübitlerın
Podolsky ve Nathan Rosen, Bit, bir bilgisayardaki temel "dolaşık" olmnlııı ına da izin verir ve
kuantum dolaşıklığının ilk bilgi taşıyıcısıdır ve iki durumda bu durum, h r ek kubitle birlikte
tasvirini veren "EPR paradok- var olabilir: O ve 1. Kuantum taşınan verıyı katlı olarak arttırır.
su"nu geliştirir. hesaplamada temel bilgi birimine Bu parnlel ışlem teorik olarak
bir kübit denilir. "Tutulmuş" atom- olağnnüstü hesaplama gücü
SONRA altı parçacıklardan oluşur ve iki üretebı lır
1994 Amerikalı matematikçi olası durumu vardır. Örneğin bir
Peter Shor kuantum bilgisayar- elektron spin-yukarı ve spin-aşağı Teoriyi kanıtlama
lar kullarıarak sayıların çarparı llk kez 1980'lorde ortaya atılan
lara ayrılmasını başarabilen bir kuantum bilgısayarlar, salt teorik
algoritma geliştirir. gibi göuJnuyorlardı. Bununla
biılikte, yakın zamanda yalnızca
1998 Hugh Everett'in kuan- bırka ç kubıtlık dızilerde
tum mekaniğine ilişkin çoklu hesaplamalar yapılabildi. Yara rlı bir
dünyalar yorumunu kullanan makine sunmak için kuantum
teorisyenler, bir kuantum bilgısayarlar yüzlerce ya da binlerce
bilgisayarın hem açık hem dolaşık kübite ulaşmalıdır ve bu
kapalı olduğu bir binişme büyüklüğe ulaşma sorunları vardır.
durumu tasavvur ettiler. Bu sorunlarla ilgili çalışmalar devam
Bir kübitteki bilgi bir kürenin ediyor. •
2011 Çin' de Hefei'de Bilim ve
yüzeyinde herhangi bir nokta olarak
Teknoloji Üniversitesınden bir temsil edilebilir - O, 1 ya da ık ısinin
araştırma ekibi dört kübitlik binişmesı.
b ir kuantum dizisi kullanarak
143'ün asal çarpanlarını doğru Ayrıca bkz. Albert Einstein 214-21 • Erwın Schrödingor 226- 33 •
bir şekilde bulur. Alan Turing 252- 53 • Hugh Everett llI 284- 85
318
••
GENLER TURDEN
KISACA
BİLİM DALI
Biyoloji
ÖNCE
1928 Frederick Griffith bir
bakteri suşunun, daha s onra
DNA olduğu anlaşılan şeyin
aktarılmasıyla başka bir suşa
dönüşebildiğini gösterir.
Y
eder. organizmaların büyümesi, hekim Frederick Griffith, zatürree
SONRA üremesi ve evrilmesi- bulaşa n bakterileri inceliyordu.
1993 Amerikalı genetikçi genellikle, ebeveynlerden yavrulara Zararsız bir suşun canlı hücrelerini,
Margaret Kidwell, karmaşık geçen genlerle hareket eden dikey ısıyla öldürül müş zararlı bir suşun
organizmalarda genlerin tür bir süreç olarak görülür. Ama ölü kalıntıla rıyla karıştırınca
sınırlarını aştığını gösteren
1985'te Amerikalı mikrobiyolog tehlikeli olabildiği ni bulgulad ı.
örnekler saptar. Michael Syvanen, genlerin ya lnızca Vardığı sonuçları , ölü hücrelerden
kuşaktan kuşağa geçmediğini , canlı hücrelere sızan dönüştür ücü
2008 Amerikalı biyolog John üremeden bağıms ız olarak türler bir "kimyasal ilke"ye bağladı.
K. Pace ve diğerleri arasında yatay geliş de James Watson ve Francis Crick
omurgalılarda yatay gen yapabildiğin i ve yatay gen DNA' n ın yapısını çözmeden çeyrek
aktarımının kanıtlarını sunar. aktarımının (YGA) evrimde kilit bir yüzyıl önce Griffith, DNA'nın
rol oynad ığını öne sürdü. kuşakla r arasında dikey geçiş
TEMEL YAPI TAŞLARI 31!
Ayrıca bkz. Charles Darwin 142-49 • Thomas Hunt Morgan 224 25 • James Walson and Francıs Crick 276-83 •
Wılliam French Anderson 322 23
''
da gerçekleşebilir. Virüsler ğacı, bir evrensel ortak atadan çok,
bakterilerden daha küçüktür ve çok sayıda atası olan bir ağa benze·
canlı hücreleri -bakteriler dahil- yebılir. Taksonomi, hastalık ve ha-
Farklı türler arasında gen istila edebilir. Konukçu genlere şere kontrolu ve genetik mühendis·
akışı, içerimleri henüz tam karışabilirler ve konukçudan !iği bakımından potansiyel içerim-
olarak anlaşılmamış bir konukçuya geçerken, konukçu leriyle yatay gon aktarımının tam
genetik varyasyon biçimini genleri birlikte götürebil_ir. anlamı, açılmaya devam ediyor.•
temsil eder.
Michael Syvanen Gelişme genleri
1980'lerin ortasından itibaren Syva-
nen, yatay gen aktarımını daha ge-
''
niş bir bağlama yerleştirdi. Embriyo
gelişiminin hücre düzeyinde genetik
olarak kontrol edilişinde benzerlikler
-uzak akraba türler arasında bile-
fark etti ve bunu, evrim tarihinde
yapmanın yanı sıra, aynı kuşağın farklı organizmalar arasında hareket
hücreleri arasında yatay geçiş de eden genlere bağladı. Syvanen'e gö-
yapabildiğinin ilk kanıtını re hayvan gelişiminin genetik kont-
bulmuştu. rolü, gen takasının etkili olma şansı
1946'da Amerikalı biyologlar nı azamileştirdiği için, farkı gruplar-
Joshua Lederberg ve Edward da benzer olacak şekilde evrilmişti.
Tatum bakterilerin doğal dav ranış Daha çok tür için genom dizimi
ONA plazmltlerl, bu mıkrografta ma-
larının bir parçası olarak genetik tamamlandıkça ve fosil kalıntılar
vıye boyanan, bır hucrenın
kromozom·
malzeme alışverişi yaptıklarını yeniden incelendikçe, kanıtlar, ya- larınd on bo{pms ı zd ır,
ama yıne de gen·
kanıtladı. 1959'da Tomoichiro tay gen aktarımının yalnızca mik- lerı kopyoloyabılırlor ve organızmalara
Akiba ve Kunitaro Ochia'nın başını roplarda değil, daha karmaşık orga- yenı g n sokmak içın kullanı labilirler.
çektiği bir Japon mikrobiyologlar
ekibi, bu tür DNA transferinin,
MichaelSyvanen Syvanen 1987'den beri
bakteriler arasında antibiyotik Davis'te California Üniversitesi
direncinin bu kadar hızlı yayılması Michael Syvanen Washington ve Tıp Okulunda tıbbi mikrobiyoloji
nın nedeni olduğu nu gösterdi. Berkeley Üniversitelerinde ve immünoloji profesörüdür.
kimya ve biyokimya okuduktan
Dönüşen mikroplar sonra, mikrobiyoloji alanında Önemli emerlerl
Bakterilerin plazmit denilen ve uzmanlaştı. 1975'te Harvard Tıp
doğrudan temas kurunca hücreden Okulunda mikrobiyoloji ve 1985 Cr oss·sp eci es Gen e
hücreye geçen - genlerini de moleküler genetik Tran sfer : I m plications tora
birlikte götürerek küçük, seyyar profesörlüğüne atandı; burada N ew Theory of E volution
DNA halkaları vardır. Bazı bakterilerde antibiyotik, 1994 Horizontal Gene Transfer:
bakteriler, belli antibiyotik tiplerine sineklerde böcek ilacı direncinin E v i dence and Possible
gelişimini araştırdı. Bulguları Con sequen ces
karşı direnç yaratan genler
onu yatay gen aktarımına ve
barındırır. Genler, DNA çoğaldığı
bunun adaptasyon ve evrimdeki
her seferinde kopyalanır ve DNA rolüne ilişkin teoris ini
aktarılırken bir bakteri
yayınlamaya götürdü.
popülasyonuna yayılabilir. Bu tür
320
FUTBOL
•• ••
TOPU
BUYUK BASINCA
DAYANABİLİR
) ---~---
HARRY KROTO (1939-_.._
KISACA
BİLİM DALI
Öyle güçlü ve dirençli bir molekül yaptık ki.. ==:J
Kimya
ÖNCE
1966 Britanyalı kimyacı David
Joncs, içi boş karbon .. . teknolojinin ve tıbbın birçok alanında çoklu uygulamaları vardır.
moleküllerinin yaratılışını
öngörür.
1970 Japonya' da ve
Britanya'da bilim insanlan,
karbon-60 (Coo) molekülünün Bir futbol topu ş eklindedi r.
varlığını birbirinden bağımsız
olarak öngörür.
SONRA
1988 Mum isinde Cso bulunur.
Futbol topu bGy(1k basmca dayanablUr.
1993 Alman fizikçi Wolfgang
Kratschmer ve Amerikalı
fizikçi Don Huffman
• ki yüzyı ldan fazla bir süre demetiyle buharlaştırıp çeşitli
1
"fullerenler"i sentezlemenin bir
yöntemini geliştirir. boyunca bilim insanları, karbon kümeleri ürettiler, bir tam
karbon (C) elementinin sayılı karbon atomlarıyla moleküller
1999 Avusturyalı fizikçiler yalnızca üç biçim ya da allotropt oluşturdular. En bol kümelerin
Markus Amdt ve Anton halinde var olduğu nu düşündüler: formülü Cso ve Cro'ti. Bunlar daha
Zeilinger, Cso'ın dalga-benzeri elmas, grafit ve amorf karbon - isin önce hiç görül memiş moleküllerdi.
özellikleri olduğunu kanıtlar. ve kömürün ana bileşeni. 1985'te Cso 'ın (ya da karbon-60) dikkate
2010 Yer'd en 6500 ışık yılı Britanyalı kimyacı Harry Kroto ve değer özellikleri olduğu an laşı ld ı.
Amerikalı meslektaşları Robert Curt Kimyacılar bir futbol topuna
uzaktaki kozmik tozda Cso
spektrumu görülür. ve Richard Smalley'in çalışmasıyla benzeyen bir yapıya sahip
birlikte bu durum değişti . olduğunu anladılar -karbon
Kimyacılar grafiti bir lazer ışını atomlarının oluşturduğu tam bir
TEMEL YAPI TAŞLARI 321
Ayrıca bkz. August Kekule 160 65 • Linus Pauling 254- 59
HASTALIGI TEDAVİ
ETMEK İÇİN · İ~SANLARA
GEN YERLESTIR
WILLIAM FRENCH ANlERSON (1936-)
Sağlıklı
Anderson'ın ekibi iki kızdan
3. Virüsün
6. hücreler' \ içine sağlıklı örnekler aldı, onlara gen taşıyan
vücuda, normalde gen sokulur. virüs bulaştırdı ve hücreleri tekrar
çalıştıkları yere kızların içine aktardı. Tedavi iki yıl
yerleştirilir. boyunca birçok kez tekrarlandı ve
işe yaradı. Ne var ki, etkisi
geçiciydi; çünkü vücudun yaptığı
4. Virüs. vücuttan yeni hücreler kalıtımla arızalı gen
alınan hücrelerle almaya devam ediyordu. Bu, bugün
karıştırılır. gen tedavisi araştırmalarının
Bilim ins anları bir merkezi sorunu olarak duruyor.
5 . Hücreler virüs hastanın hücrelerine sağlıklı
tarafından genetik genler yerleştirmek için bi r
Gelecekten beklentiler
olarak değiştirilir. virüsü vektör gibi kullanır.
Diğer hastalıkların tP.davisinde
dikkate değer atılımlar
Yeni genler yerleştirmek olmakla bütünleştirilen virüsler de gerçekleştirildi. 1989'da ABD' de
Genler vücudun hastalıklı yerlerine dahil. Virüsler enfeksiyon çalışan bilim insanları , kistik
bir vektörle - geni kaynağına döngülerinin bir parçası olarak fibroza neden olan geni tanımladı.
"taşıyan" bir parçacık- sokulabilir. canlı hücreleri doğal bir şekilde Bu vakada kusurlu hücreler,
Bilim insanları bir vektör gibi istila eder; peki iyileştirici genleri akciğerleri ve sindirim sistemini
harekete edebilen kendilikler için de birlikte taşıyabilirler miydi? tıkayan yapışkan bir mukus üretir.
birçok olasılık araştırdı - hastalıkla 1980'lerde aralarında William Sorumlu kusurlu genin
savaşmaktan çok hastalığa neden French Anderson'ın da bulunduğu tanımlanmasından sonra beş yıl
Amerikalı bir bilim insanları ekibi, içinde. vektör olarak lipozomları -
kültürlü (laboratuvarda bir tür yağlı damlacık- kullanarak
yetiştirilmiş) dokuya gen sağlıklı gen aktarmak için bir
''
yerleştirmek için virüs kullanmayı teknik geliştirilmişti. İlk klinik
başardı. Genetik bağışıklık denemenin sonuçları 2014'te belli
yetmezliği hastalığına yakalanmış olacak.
Gen tedavisi, temel ahlaki hayvanlar üzerinde denediler. Gen tedavisini genişletmek için
iyilikseverlik ilkesiyle Amaç sağaltıcı genleri hayvanların üstesinden gelinmesi gereken
desteklenebildiği için etiktir: kemik iliğine yerleştirmekti; orada önemli zorluklar hi'ıla var. Kistik
sağlıklı kırmızı kan hücreleri fibroza yalnızca bir gendeki kusur
İnsanın ıstırabını hafifletir.
William French yapacak ve hastalığı neden olur. Ne var ki, genetik
iyileştireceklerdi. Beyaz kan bileşenli birçok vakaya -Alzheimer,
Anderson
hücreleri hedef alındığında daha kalp hastalığı ve diyabet gibi-
iyi sonuç alınmasına rağmen, farklı birçok genin etkileşimi nedon
''
deneme çok etkili olmadı. olur. Bu tür va kalan tedavi etmek
1990'da Anderson ilk klinik çok daha zordur ve güvenli, başarılı
denemeyi gerçekleştirdi ve gen tedavisi için araştırmalar
kabarcık hastalığı olarak bilinen, devam ediyor. •
324
BİR BİLGİSAYAR
EKRANINDAN .YENİ YASAM
FORMLARI TASARLAMAK
CRAIG VENTER (1946-)
2007 Craig Ventcr yapay bir tamamen yapay ilk yaşam formunu Frankenstein'ı yazmasına esin
yarattı. Bu organizma - tek hücreli kaynağı oldu. Ama bilim insanları
kromozom sentezler.
bir bakteri- ham kimyasal yapı yaşamın fiziksel bir "kıvılcım"a
SONRA taşlarından oluşturuldu. Bu, daha az, hücrelerin içinde
2010 Venter ilk yaşam formu yaşamın doğasını anlamamızda gerçekleşen kimyasal süreçlere
sentezini duyurur. kaydedilen ilerlemenin bir daha fazla bağlı olduğunu giderek
tanığ ıydı. Yaşam yaratma rüyası anladı.
TEMEL YAPI TAŞLARI 325
Ayrıca bkz. Gregor Mende! 166-71 • Thomas Hunt Morgan 224-25 • Barbara McClintock 271 •
James Watson and Francis Crick 276-83 • Michael Syvanen 318-19 • William French Anderson 322- 23
''
rimin sonucudur. Rastgele bir dizim, nükleotitin di zili ş inde n oluş ur. Bu
bir canlıyı devam ettiremeyen an- nükleotitler özel bir düzende yapay
Yaşam için yeni bir değer lamsız bir kimyasal "mesaj" gönde- olarak birbirine ba!jlanmalıdır; ama
sistemi yaratıyoruz . rirdi. Bilim insanları yaşamı yarat- bunu bütün bir genom için yapmak
Craig Venter mak için, doğal olarak var olan bir çok zor bir iştir. Yaşamın genetik
organizmadan bir dizim kopyalamak şifresini çözebilen, hastalık lardaki
''
zorundaydı. 1990'a gelindiğinde, bir genetik faktörleri saptayabilen,
sürü yöntemle bunu gerçekleştirebi hatta yeni yaşam formları
lecek yeni teknoloji vardı ve insanın yaratmaya hizmet edebilen
tam genetik yapısını ya da genomu- makinelerde, bilgisayar
nu dizmek için uluslararası İnsan teknolojisinin yardımıyla işlem
1950'1erin ortasına gelindiğinde Genomu Projesi başlatı ldı. otomatikleştiriliyor. •
yaşamın gerçek sırrı, her hücrenin İlk organizma -bir bakteri-
çekirdeğinde var olan, 1995'te dizildi. Üç yıl sonra, İnsan
deoksiribonükleik asit ya da DNA Genomu Projesinin yavaş ilerleme-
denilen bir molekülde bulunmuştu. sinden sıkılan Venter, insan geno-
DNA'nın kimyasal yapı taşlarının munu daha hızlı dizmek ve verileri
oluşturduğu uzun iplikçik, kamuya sunmak için özel şirket Ce-
hücrelerin çalışmasını kontrol eden lera Genomics'i kurdu. 2007'de eki-
genetik kod olarak tanımlandı. bi, Mycoplasma cinsinden bir bak-
Yaşam yaratmak DNA yaratmak terinin kromozomunu temel a lan
-ve nükleotit denilen yapı taşlarını yapay bir kromozom -tam bir DNA
tam doğru dizimini elde etmek- iplikçiği- yaptığ ını ilan etti.
Mycoplasma, hücre duvarı olmayan
anlamına gelecekti. Her nükleotit 2010'da ekibi, genetik malzemesi bakterilerdir. Bilinen en küçük yaşam
dört baz türünden birine sahiptir, çıkarılmış bir bakteriye yapay bir formlarıdır ve Venter tarafından
ama sayı sız şekilde birleşir. kromozom yerleştirip, yeni bir ya- kromozomları yapay olarak dizilen ilk
şam formunu fiilen yarattı. organizma oldu.
Craig Venter ABD'de Utah'ta Salt Lake City'de mophilus influenzae bakterisine
doğan Craig Venter okulda iyi bir odaklanarak, tüm genomları diz-
performans göstermedi. Vietnam menin bir yolunu icat et ti. İnsan
Savaşına katıldı , bir sahra hasta- genomuna yönelerek kar a maçlı
nesinde çalıştı ve biyomedikal bili- Celara şirketini kurdu ve ileri
me ilgi duydu. San Diego'da Cali- DNA dizme makinelerinin yapı
fornia Üniversitesinde okuduktan mına yardım etti. 2006'da , ya-
sonra, 1984'de ABD Ulusal Sağlık pay yaşam formları yaratm a a-
Enstitüsüne girdi. 1990'larda in- raştırmaları gerçekleştirmek için
san genetik yapısına gen yerleşti kar amacı gütmeyen J . Craig
rebilen teknolojinin geliştirilmesi Venter Enstitüsünü kurdu .
ne yardım etti, gelişmekte olan
genom araştırmaların alanında Önemli a..rlari
öncü oldu. Ulusal Sağlık Enstitü-
sü'ndan ayrılıp, 1992'de kar amacı 2001 The Sequen ce of the
gütmeyen Genom Araştırmaları Human Genome
Enstitüsünü kurdu. İlk önce Hae- 2007 A Life D ecoded
326
cis Crick, DNA'nın genetik ko- şıktır; çünkü bütün hücrelerin tam hücreleri ve döllenmiş yumurtalar,
du taşıyan ve kendini kopyala- bireylerde büyüme potansiyeli yok- az sayıda totipotent hücreler - büyü-
yabilen çift sarmal bir yapıya tur ve yetişkin hücreler de isteksiz yüp bütün bir vücut oluşturabilen
sahip olduğunu kanıtlar. olabilir. Britanyalı biyolog F. C. hücreler- arasındadır. 1980'lerde
Stewart 1958'de ilk kez çok hücreli bilim insanları genç embriyo hücre-
1958 F. C. Stewart, yetişkin lerini ayırarak klonlar üretebili-
(ayrıştırılmış)
dokulardan ha- yordu; ama zordu. Britanyah biyolog
vucu klonlar. lan Wilmut ve ekibi, onun yerine,
''
vücut hücrelerinin çekirdeklerini,
1984 Danimarkalı biyolog Ste- genetik materyali çıkartılan döllen-
en Willadsen, genetik materya- miş yumurtalara yerleştirdi - böy-
li çıkarılmış yumurta hücreleri
İnsan klonlamaya yönelik lece onları totipotent hale getirdi.
ile embriyo hücrelerini kaynaş Çekirdek kaynağı olarak koyun-
güçlüdür; ama
baskılar
tırmanın bir yolunu geliştirir. ların meme hücrelerini kullanan
ya da insan
yaygınlaşacağını
SONRA yaşamının önemli bir özelliği
ekip, sonuçta ortaya çıkan embriyo-
ları normal yolla gelişmesi için koyu-
2001 Soyu tehlike altında olan olacağını sanmamalıyız.
nun içine yerleştirdi. Toplam, bu
ilk hayvan, Noah adlı bir ya- lan Wilmut hücrelerin 27.729 tanesi büyüyüp
ban sığırı, ABD' de klonlama embriyoya dönüştü ve 1996'da Dolly
yöntemiyle doğar. İki gün son-
''
adında biri doğdu ve yaşadı. Tarım,
ra dizanteriden ölür. koruma ve tıp amaçlı klonlama araş
2008 Sağaltıcı doku klonlama- tırmaları, etiğiyle ilgili tartışmalarla
ÇÜNE_Ş SİS~EMİNİN
OTESINDEKI
••
DUNYALAR
GEOFFREY MARCY (1954- )
BİLİM DALI
Astronomi
A dışında gezegenler olasılı
ğı nı uzun süredir o raşıır
maktadır; ama teknoloji, yakın zo
Gezegen avcısı
(;o!iforn1o Ünıversitesinde astronom
mana kadar, bu tür gezegenleıi s p- Oooffr y Matcy, ekibiyle birlikte, bir
ÖNCE tama yeteneğimizi sınırlamak tayd ı. lnRon gözlemcinin bulduğu pek çok
1960'lar Astronomlar yıldızla İlk önce pulsarların - gezegenleri on uozogonin ilk 100'ün 70'i dahil-
nn yolundaki "yalpalamaları" öl- lan şu ya da bu yöne çekince radyo knyclın ı wımaktadır.
çerek yeni gezegenler saptama- sinyalleri hafifçe değişen , hı zlı dö- Bu ıüruzak gezegenler doğrudan
yı umar; a ma bu tür yalpalama nen nötron yıldızlan- yörüngesinde göı ulam yecek kadar sönüktür; ama
hareketleri, bugün en güçlü t e- dönen gezegenler bulundu. Sonra dolaylı ola ı ak açığa çıkarılabilirler.
leskopların bir menzilinin öte- 1995'te İsviçreli astronomlar Michel Bir gezegenin konukçu yıldızı üze-
sinde kalır. Mayor ve Didier Oueloz, 51 Pegasi rindeki küıleçekim etkisi, yıldızın
1992 Polonyalı astronom Alek- b'yi keşfetti - Yer' den yaklaşık 51 ı ışık fr kansındaki değişikliklerle öl-
sander Wolszczan, Güneş siste- şık yılı uzakta Güneş-benzeri bir y ıl çülebilen radyal hızında değişiklere
dızın yörüngesinde dönen Jüpi- neden olur. Güneş sistemi dışında
mi dışında bir pusların (yanmış
ter-büyüklüğünde bir gezegen. O za- yaşamı desıekleyen bir gezgenin var
bir yıldız çekirdeği) yörüngesin-
de ilk doğrulanmış gezegerıleri mandan beri, Güneş sistemi dışında olup olmadığı henüz belli değil. •
bulgular.
Radyal hız yöntemi, bir yıldızın etrafında Konukçu yıldız
_.
SONRA
dönen bir gezegenin kütleçekim tarafından
2009-2013 NASA'.nın Kepler (~------~
uydusu, Güneş sistemi dışında,
ileri ya da geri çekilince ışık frekansındaki
hafif Doppler kaymalarını (s. 127) ______
örılerinden gezegen geçen yıl saptamaya dayanır.
dızların parlaklığında ufak dü-
şüşler arayarak 3000'den fazla
gezegen adayı keşfeder. Kep-
ler'in verilerine dayanan astro-
nomlar, Samanyolu galaksisinde
Güneş-benzeri yıldızların yörün- Güneş dışı gezegen
gesinde dönen Yer-benzeri 11
milyar kadar dünya olabileceği Ayrıca bkz. Nicolaus Copernicus 34-39 • William Herschel 86-87 •
ni öngörmektedir. Christian Doppler 127 • Edwin Hubble 236-41
330
REHBER
aşlangıçta büyük çoğunluğu yalıtık çalışan bireylerin ya da küçük
mekaniğiyle uğraşmanın Ayrıca bkz. Ernest Rutherford derin düzenden türeyen biçimler
matematiksel bir aracını, matris 206- 13 • Erwin Schrödınger olarak bu bağlantıdan soyutlanır."
mekaniğini formüle etti. Erwin 226- 33 • Werner Heisenberg Bohm 1950'leıin başına kadar
Schrödinger aynı şeyi tarif etmek 234- 35 • Paul Dirac 246- 47 Princeton Universitesinde Albert
için dalga işlevi denklemini formüle Eınstoın'la bitlikte çalıştı; sonra
edince, Schrödinger'in Maık s i st s ıyasal göruşleri ABD'yi
matematiğinin gerçek-dünya GEORGE EMiL PALADE terk etmesı ne neden oldu ınce
anlamını gösteren ilk kişi Bom oldu 1912-2008 Brozılya'yo, doho sonra 1961'den
-uzay-zaman süreminde özgül bir ıtıbaıe n Bırklıock College'da fizık
noktada bir parçacık bulma Romanyalı hücre biyologu George profesörlugu yoptığı Londra'ya gıtti.
ol asılığını açıklamaktaydı. 1933'te Emil Palade 1940'ta Bükreş Ayrıca bkz. Eıwın Schrödinger
Naziler Yahudileri akademik Üniversitesi tıp fakültesinden 226 33 • l l uutı Everett ıı ı 284-85 •
görevlerden uzaklaştırınca, Bom mezun oldu. il. Dünya-Savaşının Oubrıolo Vonozlnno 308 13
ailesiyle birlikte Almanya' dan sonunda ABD'ye göçtü ve New
ayrıldı. Britanya'ya yerleşti ve York'ta Rockefeller Enstitüsünde en
1939'da Britanya vatandaşı oldu. önemli çalışmasını yürüttü. Palada FREDERICK SANGER
1954'te kuantum mekaniği yeni doku hazırlama tekniklerı 1918-2013
alanındaki çalışmalarından ötürü geliştirdi; bu teknikler, elektron
Nobel Fizik Ödülü aldı. mikroskobu altında hücrelerin Bııtnnynlı biyokimyacı Frederick
Ayrıca bkz. Erwin Schrödinger yapısını incelemesine olanak verd i Sonnoı, lkı koı Nobol ödülü alan
226 339 • Werner Heisenberg ve hücre düzeni bilgisini büyük (ikisi clcı kıınyn) clört bilim insanın
234- 35 • Paul Dirac 246-47 • ölçüde ilerletti. En önemli başaı ı sı, doıı bıı ıclır ilk ödulunu 1958'de
J. Robert Oppenheimer 260-65 1950'lerde ribozomların -hü croleıın ınsulın protoıııını oluşturan amino-
içinde, daha önce mitokondrı asıtloı ın clızıhşını belırlediğı için
parçaları olduğu düşünülen, ama knznndı Sangor'ın ınsülın uzerin-
NIELS BOHR aslında aminoasitlerı özgül bır dızı dokı çulışmaları, DNA'nın protein
1885-1962 halinde birbirine bağlayan, temel yapımını kodlama şeklini anlama-
protein sentezi alanı olan cısimler nın a nahtarını s undu; her proteinin
Kuantum fiziğinin önde gelen ilk keşfiydi. aşsız bir aminoasit dizilişi oldu-
teorisyenlerinden biri olan Ayrıca bkz. James Watson ve qunu gösterdi. Sanger ikinci ödü-
Danimarkalı Niels Bohr'un Francis Crick 276 83 • lunu, ONA dızme çalışmalarından
kuantum devrimine ilk büyük Lynn Margulıs 300 01 ötürü 1980'de aldı. Sanger'in ekibi
katkısı, Ernest Rutherford 'un atom ınsanın mitokondriyal DNA'sını -
modelini geliştirmekti. 1913'tc mitokondriler üzeride bulunan ve
Bohr, elektronların çekirdeğin DAVID BOHM ya l n ı zca anneden alınan 37 gen-
etrafında özgül kuantumlu 1917- 1992 dizdi. Şimdi dünyanın önde gelen
yörüngelere oturduğu düşüncesini genom araştırma merkezlerinden
ekledi. 1927'de Bohr, Werner Amerikalı teorik fizikçi Davıd Bohn, biri olan Sanger Enstitüsü,
Heisenberg'le birlikte çalışarak, ortodoks olmayan bir kuantum Britanya'da, Cambridgeshire'daki
kuantum görüngülerin Kopenhag mekaniğı yorumu geliştirdı. evinin yakınında onun onuruna
yorumu olarak bilinen bir Evren'de, zaman, uzay ve bilinç kuruldu.
açıkl amasını formüle e lti. Bu olarak deneyimlediğimiz Ayrıca bkz. James Watson
yorumun merkezi kavramı, Bohr'un görüngülcrden daha temel bir and Francis Crick 276-83 •
tamam l ayı cılık ilkesiydi; buna göre gerçeklik düzeni olan bir "saklı Craig Venter 324-25
bir fotonun ya da elektronun düztm"iıı vaılı\jıııı kabul etti. Şöyle
davranışı gibi fiziksel bir görüngü, yazdı: "elementlerin tamamen farklı
onu gözlemlemek için kurulan türden bir temel bağlantısı vardır;
deney ortamına bağlı olarak ayrı ayrı var olan maddi
kendini farkı bir biçimde dışa parçacıklarla birlikte, olağan uzay
vurabilir. ve zaman kavramlarımız, daha
338 REHBER
Alfa parçacığı Alfa bozunumu Baz Bir asitle tepkimeye girip su ve ONA Deoksiribonükleik asit. Bir
denilen bir radyoaktif bozunum bir tuz meydana getiren bir kromozomda genetik bilgiyi taşıyan
sırasında yayılan, iki nötron ile iki kimyasal. çift sarmal şeklinde büyük bir
protondan oluşan bir parçacık. Bir molekül.
alfa paır,:acığı, bir helyum Belirsizlik ilkesi Kuantum
atomunun çekirdeğiyle özdeştir. mekaniğinin bir özelliği; buna göre, Doğal seçilim Bir organizmanın
momentum gibi belli özellikler ne çoğa lma şansını artıran
Algoritma Matematikte ve kadar doğru ölçülürse, konum gibi karakteristiklerin aktarıldığı süreç.
bilgisayar programlamada, diğer özellikler o kadar az bilinir ve
mantıksal bir hesaplama yöntemi. tersi. Dolaşıklık Kuantum fiziğinde, par-
çacıklar arasında, uzayda birbirle-
Alkali Suda çözünen ve asitleri Beta bozunumu Bir atom rinden ne kada r uzak olurlarsa
nötrleştiren bir baz. çekirdeğinin beta parçacıklar olsunlar birindeki bir değişikliğin
(elektronla r ya da pozitronlar) diğerini etkilediği bağlantı.
Amino asitler Amino grubunu yaydığ ı bir radyoaktif bozunma
(NH2) ve karboksil grubunu (COOH) biçimi. Doppler etkisi Bir dalganın
içeren moleküllere sahip organik frekansında, dalga kaynağıyla
kimyasallar. Proteinler amino Binişme Kuantum fiziğinde, göreli devinim içinde olan bir
asitlerden yapılır. Her farklı protein elektron gibi bir parçacığın gözlemcinin deneyimlediği
özgül bir aminoasit d izilişi içerir. ölçülene kadar aynı zamanda olası değişim.
bütün durumlarda var olduğuna
Asit Suda çözündüğünde hidrojen ilişkin ilke. Ekoloji Canlı organizmalar ile
iyonlarını serbest bırakan ve çevreleri arasındaki ilişkileri
turnusol kiiğıdını kırmızı laştıran Bozonlar Diğer parçacıklar inceleyen bilim .
bir kimyasal. arasında kuvvet taşıyan atom-altı
parçacıklar. Elektrik akımı Elektron ya da
Atom Bir elementin, o elementin iyon akışı.
kimyasal özelliklerine sahip en Büyük Patlama Evrenin bir
küçük parçası. Atom, maddenin en tekilliğin patlamasıyla başladığını Elektrik yükü Atom-altı
küçük parçası sanılırdı; ama şimdi söyleyen teori. parçacıkların birbirlerini
çok say ıda atom-altı-parçacı k çekmelerine ya da itmelerine neden
biliniyor. olan özellik.
SÖZLÜK 341
Elektroliz Bir maddenin içinden Evrim Türlerin zaman içinde Hız Bir nesnen in hızının ve
elektrik akımı geçirilince meydana değişme süreci. yönünün ölçüsü.
gelen kimyasal değişiklik.
Fermion Kütleyle bağlantılı, Hidrokarbon Molekülleri hidrojen
Elektromanyetik kuvvet elektron ya da kuark gibi, atom-altı ve karbon atomlarının ol ası
Doğanın dört temel kuvvetinden bir parçacık. kombinasyonlarından birini içeren
biri. Parçacıklar arasında foton kimyasal.
aktarımıyla ilgilidir. Fotoelektrik etki I şık çarpıca
belli maddelerin yüzeyinden Higgs bozonu Higgs a lanıyla bağ
Elektromanyetik ışınım Uzayda elektron yayılması. lantı lı , e tkileşi miyle maddeye kütle
hareket eden bir enerji biçimi. kazandıran a tom-altı parçacık.
Birbirlerine dik açılarla salınan hem Foton Bir yerden diğerine
elektriksel hem manyetik alanı elektromanyetik kuvvet aktaran Hücre Bir organ i zmanın kendi
vardır. Işık, bir elektromanyetik ışık parçacığı. baş ı na yaşayabilen en küçük
ışınım biçimidir. birimi. BakLe ı i ve protist gibi
Fotosentez Bitkilerin güneş orga n ızma lar Lok hüc relidir.
Elektron Negatif elektrik yüklü enerjisini kullanıp su ve
atom-altı bir parçacık. karbondioksitten besin yapma Isıl ölüm Evren olası son durumu;
süreci. uzayclo hıçbir sıcaklık farkı yoktur
Elektrozayıf teori ve hiçbır iş yopılomaz.
Elektromanyetik ve zayıf nükleer Frakta! Benzer şekillerin farklı
kuvveti tek "elektrozayı f " kuvvet ölçeklerde görülebildiği geometrik I ş ınım Radyoaktif bir kaynağın
olarak açıklayan bir teori. bir örüntü. yaydığ ı olokL ı omanyeLik dalga ya
da parçacık akım ı.
Element Kimyasal tepkimelerle Gama bozunumu Bir atom
başka maddelere ayrılamayan çekirdeğinin yüksek enerjili, kı sa İvme hızın de(11şlm hızı İvmeye,
madde. dalgalı gama ışınları yaydığ ı bir bir nosnen ı n yönünde ve/veya
radyoaktif bozunum biçimi. hızında değişimle yol açan bir
Endosimbiyoz Organizmalar kuvvet neden olur
arasında , bir organizman ın başka Gen Canlı organizmaların temel
bir organizmanın vücudunun ya da kalıtım birimi; protein gibi İyon Bit ya da da ha fazla elektron
hücrelerinin içinde yaşadığı kimyasaların oluşumu için şifreli kaybederek ya da kazanarak
karşılı klı yarar i l işkisi. talimatlar içerir. olekLtik yüklü hale gelen bir atom
ya da atom grubu.
Enerji Bir nesnenin ya da sistemin Genel görelilik Einstein'ın hızla
iş yapma kapasitesi. Enerji birçok nan referans çerçevelerini hesaba İyonik baö İki atom arasında, bir
biçimde var olabilir, kinetik enerji kattığı teorik bir uzay-zaman tas- elektron verişiminde bulunarak
(hareket) ve potansiyel enerji viri. Genel görelilik, kütleçekim iyon haline geldikleri bağ.
(örneğin bir yayda depolanan enerji) kütlenin uzay-zamanı bükmesi
gibi. Bir biçimden diğerine olarak tarif eder. Birçok öngörüsü Kaotlk siste m Zaman içindeki
dönüşebilir, ama asla yaratılamaz deneysel okırnk kanıtlanmı ştır. d avra nışı , başlangıç koşullarında
ya da yok edilemez. küçük değ işikliklere karşılık olarak
Güneş dışı gezegen Güneşimi z köklü bir biçimde de ğişen bir
Entropi Bir sistemin düzensizlik dışındabir yıldızın etrafında dönen sistem.
ölçüsü. Entropi, belirli bir sistemin gezegen.
düzenlenebileceği özgül yolların Kara cisim Üzerine düşen bütün
sayısıdır. Gün-merkezlilik (Güneş ışınımı soğuran varsayımsal bir
merkezli) Güneşin merkezde nesne. Bir kara cisim sıcaklığına
Etoloji Hayvan davranışını olduğu Evren modeli. göre enerji yayar, bu nedenle
inceleyen bilim. gerçekte kara görünmeyebilir.
342 SÖZLÜK
Kara delik Uzayda ışığın çekim makroskopik cisimler için doğru Mitokondriler Bir hücrenin içinde
alanından kaçamadığı yoğun sonuçlar verir. hücreye enerji sağlayan yapılar.
nesne.
Kovalent bağ İki atom arasında Molekül İki ya da daha fazla
Kara enerji Kütleçekimine karşıt elektronları paylaştıkları bağ. atomdan oluşan, kimyasal
yönde etkili olan, Evrenin özellikleri olan bir bileşiğin en
genişlemesine neden olan, tam Kromozom Bir hücrenin genetik küçük birimi.
anlaşılmayan kuvvet. Evren'in bilgisini içeren, ONA ve proteinden
kütle-enerjisinin yaklaşık dörtte oluşan bir yapı. Momentum Hareket eden bir
üçü kara enerjidir. nesneyi durdurmak için gerekli
Kuantum elektrodinamiği kuvvetin ölçüsü. Nesnenin kütlesi
Kara madde Görünür madde üze- (KED) Atom-altı parçacıkların ile hızının çarpımına eşittir.
rindeki kütleçekimsel e tkisiyle sap- etkileşimini foton verişimi
tanabilen görünmez madde. Kara bakımından açıklayan bir teori. Mutlak sıfır Olasıen düşük
madde galaksileri bir arada tutar. sıcaklık: OK ya da -273,15'C
Kuantum mekaniği Atom-altı
Karşı-parçacık Karşıt bir elektrik parçacıkların etkileşimlerini enerji Nötrino Çok küçük bir kütlesi olan,
yüküne sahip olması dışında kuantumları ya da kesikli paketleri elektriksel olarak nötr bir atom-altı
normal bir parçacıkla aynı olan bakımından ele alan fizik dalı. parçacık Nötrinolar fark edimeden
parçacık Her parçacığın eşdeğer maddeden geçebilir.
bir karşı parçacığı vardır. Kuark Protonları ve nötronları
oluşturan atom-altı parçacık Nötron Bir atomun çekirdeğinin
Kırılma Elektromanyetik parçasını oluştu ran, elektriksel
dalgaların bir ortamdan diğerine Kuvvet Bir nesnenin şeklini olarak nötr parçacık . Bir nötron bir
geçerken bükümesi. değiştiren ya da hareket ettiren yukarı-kuark ile iki aşağı-kuarktan
itme ya da çekme. oluşur.
Kırınım Dalgaların engelleri
dolanması ve dalgaların küçük Kütle Bir nesnenin, onu Olay ufku Bir kara del iği çevrele-
yarıklardan geçip yayılması. hızlandırmak için gerekli kuvvetin yen sınır; burada kara deliğin kütle-
bir ölçüsü olan özelliği. çekim kuvveti o kadar güçlüdür ki,
Kıtaların kayması Milyonlarca ışık kaçamaz. Kara delikle ilgili
yıliçinde bütün yerkürede kıtaların Kütleçekim Kütleli nesneler hiçbir bilgi olay ufkunu geçemez.
yavaş hareketi. arasındaki çekim kuvveti. Kütlesiz
fotonlar da, genel göreliliğin bir Optik Görmeyi ve ışığın
Kızıla kayma Yerden uzaklaşan uzay-zaman bükülmesi olarak tarif davranışını
inceleme.
galaksilerin yaydığı ışığın Doppler ettiği kütleçekiminden etkilenir.
etkisi nedeniyle esnemesi. Bu du- Organik kimya Karbon içeren
rum, görünür ışığın spektrumun kızıl Leptonlar Yeğin nükleer kuvvet bileşiklerin k imyası.
ucuna doğru gitmesine neden olur. dışında dört temel kuvvetten
etkilenen fermiyonlar. Özel görelilik Hem ışık hızının
Kladistik Türleri en yakın ortak hem fizik yasalarının bütün
atalarına göre gruplandıran bir Levha tektoniği Kıtaların gözlemciler için aynı olduğunu
sınıflandırma sistemi. kaymasını ve okyanus tabanının düş ünmenin sonucu. Özel görelilik
açılmasını inceleyen bilim. mutlak bir zaman ya da mutlak
Klasik mekanik Newton uzay olasılığını ortadan kaldırır.
mekaniği olarak da bilinir. Manyetizma Mıknatısların çekme
Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin ya da itme kuvveti. Manyetizma, Paralaks Bir gözlemci hareket
devinimini tarif eden yasalar manyetik alanlar ya da edince birbirlerine göre farklı
kümesi. Klasik mekanik, ışık hızına parçacıkların manyetik moment uzaklıklarda nesnelerin görünen
yakın hareket etmeyen özelliği tarafından üretilir. hareketi.
SÖZLÜK343
Parçacık Maddenin hız yöneyi, Sera gazları Yer yuzeyinin Üniformitaryanizm Aynı fizik
_konumu, kütlesi ve yükü olabilen uzaya
yansıttığı enerjıyı soğurarak yasalarının Evrenin her yerinde her
çok küçük parçası. kaçmasını engelleyen karbondioksit zaman işlediği varsayımı.
ve metan gibi gazlar.
Pauli dışarlama ilkesi Kuantum Valans Bır atomun diğer atomlarla
fiziğinde, iki fermiyonun (kütleli Sicim teorisi Fiziğin teorik bir kurabildiğı kimyasal bağların
parçacık) uzay-zamanda aynı çerçevesi; burada nokta-benzen say ısı