You are on page 1of 37

İŞ SAĞLIĞI VE

GÜVENLİĞİ
KAVRAM VE
KURALLARININ
GELİŞİMİ
İş Sağlığı ve İş
Güvenliği Kavramları
İş Sağlığı ve Güvenliği Nedir?
▪ İSG; işin yürütülmesi sırasında doğan sağlığa zarar
verecek koşullardan ve güvenliği tehlikeye
düşürecek durum ve davranışlardan korunmak,
üretimin devamlılığını sağlamak ve verimliliği
arttırmak amacıyla yürütülen sistemli ve bilimsel
çalışmalardır. Çok disiplinli (multidisipliner) bir bilim dalıdır
İlgili tarafların katkısı ile gelişir (çalışanlar,
devlet ve işverenler ve örgütleri)
Düzeltmekten ziyade koruyucudur
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu’nun
uygulanmasındaki temel kavramlar
şunlardır:
Çalışan, kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu
veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişidir.
Çalışan temsilcisi, İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma,
çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve
benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışandır.
Destek elemanı, asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri
konularda özel olarak görevlendirilmiş uygun donanım ve yeterli
eğitime sahip kişidir.
Eğitim kurumu, İş Güvenliği Uzmanı, iş yeri hekimi ve diğer sağlık
personelinin eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen
kamu kurum ve kuruluşlarını, üniversiteleri ve Türk Ticaret Kanununa
göre faaliyet gösteren şirketler tarafından kurulan müesseselerdir.
Genç çalışan, onbeş yaşını bitirmiş ancak onsekiz yaşını doldurmamış
çalışandır.
İş Güvenliği Uzmanı, usul ve esasları ilgili yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve
güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği
uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını
denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin
mezunları ile teknik elemandır.
İş kazası, iş yerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme
sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle
getiren olaydır.
İşveren, çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan
kurum ve kuruluşlardır. İşveren vekili, işveren adına hareket eden, işin ve iş
yerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması
bakımından işveren sayılır.
İş yeri, mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile
çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği mal veya hizmet ile
nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine
bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da
içeren organizasyondur.
İş yeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça
yetkilendirilmiş, iş yeri hekimliği belgesine sahip hekimdir.
İş yeri Sağlık ve Güvenlik Birimi (İSGB), iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan
birimdir.
Meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığıdır.
Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB), Kamu kurum ve kuruluşları, organize
sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler
tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan
gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimdir.
Önleme, İş yerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile
ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan
tedbirlerin tümüdür.
Risk, Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç
meydana gelme ihtimalidir.
Risk değerlendirmesi, İş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek
tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan
faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek
derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla
yapılması gerekli çalışmalardır. Tehlike, İşyerinde var olan ya da
dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya iş yerini etkileyebilecek zarar veya
hasar verme potansiyelidir.
Tehlike sınıfı, İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin
her safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı,
üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer
hususlar dikkate alınarak iş yeri için belirlenen tehlike grubudur.
Teknik eleman, teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına
sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı
mezunlarıdır.
İşyeri hemşiresi, 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununa
göre hemşirelik mesleğini icra etmeye yetkili, iş sağlığı ve güvenliği
alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş iş yeri
hemşireliği belgesine sahip hemşire/sağlık memurudur
İSG Çalışmalarının
Amacı
▪ 1- ÇALIŞANLARI KORUMAK (SAĞLIK ve
GÜVENLİK)
2- ÜRETİM GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK (VERİM
ARTIŞI, KALİTE
ÜSTÜNLÜĞÜ)
3- İŞLETME GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK
(ACİL DURUM TEDBİRLERİ, RİSK
DEĞERLENDİRME….)
İSG’nin Konusu
▪ Çeşitli teknik, tıbbi, hukuki, yönetsel, beşeri ve psikolojik
unsurlar İSG konusu içine girmektedir.
İşyerindeki donanım ve üretim teknolojisi, ergonomik
koşullar,
personelin beceri düzeyi ve yaşı, ilgili mevzuat, işyerindeki
organizasyon yapısı, işçilerin sağlık kontrolleri ve işe
uygunluğu,
tıbbi hizmetler ve organizasyonu, ortam özellikleri (gürültü,
toz,
ısı, aydınlatma, havalandırma, temizlik vb.), işe alım süreçleri,
ücretler, sosyal hizmetler, çalışma saatleri gibi pek çok konu
İSG
ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkilidir.
İSG Kavramının Tarihi
Gelişimi
(Eski Roma)
Toplum yaşamında, üretim araç ve yöntemlerindeki değişimler,
çalışanların sağlık ve güvenlik sorunlarını arttırmış, İSG kavramı
giderek önem kazanmaya başlamıştır.
İlk çalışmalar eski Roma’da gözlenmiştir.
Ünlü tarihçi Heredot ilk kez çalışanların verimli olabilmesi için
yüksek enerjili besinlerle beslenmeleri gerektiğine değinmiştir.
Dioscorides ise zehirleri bitkisel, hayvansal ve mineral kaynaklı
olmak üzere kökenine göre üçe ayırmış ve bu ayrım yüzyıllar
boyunca kullanılmıştır
M.Ö. 200 yıllarında Nicander, kurşun koliği ve kurşun
anemisini incelemiş ve özelliklerini tanımlamıştır
M.S. 1. y.y. ‘da yaşamış olan Plini, çalışma ortamındaki
tehlikeli tozlara karşı çalışanların korunması amacıyla
başlarına torba geçirmelerini önermiştir
Juvenal ise, demircilerde görülen göz hastalıklarının
işten kaynaklandığını, ayakta çalışanlarda varis
oluşabileceğini açıklamıştır
İSG Kavramının Tarihi
Gelişimi
(Feodal Dönem)
▪ Urlich Ellenbrong, 1473 yılında kuyumcularla ilgili bazı
hastalıkları incelemiştir
Alman hekim Paracelcus, Tirol maden işletmelerinde
çalışırken,
ilk iş hekimliği kitabı olan “De Morbis Metallicis” adlı eserini
yazmıştır. Kitabında pnömokonyoz, zehirler, doz ve organizma
ilişkisi gibi konularda, bazıları geçerliliğini koruyan teoriler
geliştirmiştir.
Acricola ise zehirler, etkileri, korunma önlemleri ve iş kazaları
konusu üzerinde çalışmış; madenlerde işçilerini gözlemleyerek
derlediği bilgileri “De Re Metallica” adlı eserinde toplamıştır.
16. ve 17. yüzyıllarda (1633 – 1714) İtalyan Bernardino
Ramazzini’nin iş sağlığına ilişkin bilimsel çalışmaları,
dünyada
modern anlamda İSG biliminin başlangıcı olarak kabul edilir.
Uzun incelemeler sonucu 1713 yılında yayınladığı “De Morbis
Artificum Diatriba” isimli meslek hastalıkları kitabında,
özellikle
iş kazalarını önlemek için, iş yerlerinde koruyucu güvenlik
önlemlerinin alınmasını önermiştir.
SG Kavramının Tarihi
Gelişimi
(Endüstri Devrimi)
▪ İSG konusuna yönelik çalışmalar Endüstri Devrimi süreci ile
birlikte artarak önem kazanmıştır.
1950’li yıllara kadar, çalışanların büyük çoğunluğu için gelir
düzeyi, iş güvencesi ve sosyal güvenlik oldukça yetersizdir.
Çalışma saatleri uzundur. Çocuk ve kadınlar olumsuz
koşullarda
çalıştırılmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıkları da yoğun
biçimde görülmektedir. Kaza ve hastalıklardaki artışın en
önemli nedeni, devletlerin bu konuda yeterli önlemleri
almamış
olmasıdır.
Bu dönemde işçiler, fabrika ve maden ocaklarında iş kazaları
ve
meslek hastalıklarına neden olabilecek etkilere maruz kalarak,
günde 16-18 saat gibi uzun süreler çalıştırılmışlardır. Üretim
tekniği geliştikçe makinelerin hızı da artmış, buna karşılık
gerekli korunma önlemleri alınmamıştır.
Evinde ve tarlasında istediği tempoda çalışmaya alışmış işçiler,
fabrika üretiminde hızlı çalışma düzenine girince kullandığı
alet
ve makinelere uyum sağlamakta zorlanmış ve oluşan iş
kazalarında birçok işçi yaşamını yitirmiştir.
İlk çalışma yasaları, çocuklar ile gençler ve kadınlar gibi
korunma gereksinimi içinde bulunan çevrelere yönelmiştir.
Bu dönemde İngiliz parlamenter Antony Ashly Cooper çalışma
koşullarını düzeltmek amacıyla, çalışma saatlerinin azaltılması,
kadın ve çocukların korunmasını öngören yasalar çıkarılması
için çaba harcamıştır.
Hekim Thomas Percival, genç işçilerin çalışma koşulları ile ilgili
olarak bir rapor hazırlamıştır. Rapor Sir Robert Peel'i etkilemiş
ve 1802 yılında "Çırakların Sağlığı ve Morali" adli yasanın
çıkarılmasını sağlamıştır. İSG ile ilgili olarak çıkartılan bu ilk yasa
çalışma saatini günde 12 saat olarak sınırlamış, işyerlerinin
havalandırılmasını öngörmüştür.
19.yy. sonları ile 20.yy. başlarında, sanayide çalışan işçileri
korumayı amaçlayan, iş kazaları ve meslek hastalıklarına
odaklanan ulusal ölçekli ilk koruma sistemleri
oluşturulmuştur
İlk uluslararası çalışmalar da, aynı dönemde görülmüştür.
1840
yılında Daniel Legrand adlı bir İsviçreli işverenin, Orta Avrupa
ülkeleri için geçerli olacak yasaların çıkarılması önerisi, 1890
yılında toplanan Berlin Konferansında kabul edilir. Berlin
Konferansı’nda çocukların işe alınma yaşları ve çalışma
sürelerinin sınırlandırılması ile İSG’ne ilişkin olmak üzere
ortak
kararlar alınır.
İSG Kavramının Tarihi
Gelişimi (20.yy.)
▪ İş hukuku alanında yaşanan gelişmeler,
20.yy.’da vuku bulan iki Dünya Savaşının
yarattığı savaş ekonomisi nedeniyle önemli
ölçüde duraksamıştır. Bu dönemin iki önemli
gelişmesi; Sovyetler Birliği’nde yaşanan
devrim,
Versay Barış Antlaşması ile Uluslararası
Çalışma
Örgütü’nün (ILO) kurulmasıdır.
2. Dünya Savaşı sonrası dünyanın değişen siyasi ve
iktisadi koşulları, iş hukuku alanında gelişmelerin de
başlangıcı olmuştur. Savaş sonrasında Doğu Avrupa
ülkelerinin çoğu, Sovyetler Birliği’nin etkisi altına
girmiş, iş ilişkileri bütünüyle devlet otoritesi altına
girmiştir. Batı Avrupa ülkelerinde ise, sosyal adalet
temeline dayalı özgürlükçü modern iş hukukunu
oluşturma çabaları başlamıştır. İSG, sanayileşmiş
ülkeler, AET ve ILO tarafından giderek daha çok
önemsenen bir konu halinde gelmiş, günümüze kadar
gelişimini sürdürmüştür.
Türkiye’de İSG Kavramının
Tarihi Gelişimi
(Tanzimat Öncesi)
▪ Osmanlı döneminde sanayinin payı küçüktür. Nüfusun
çoğunluğu kırsal alanda yaşadığından, İSG konusunda
önemli
bir gelişme yoktur.
“Loncalarda”, yaşlılık nedeniyle dükkanlarına gelemeyen,
dükkanları kapanan, hastalığa yakalanmış olanlara “Tevaün
Sandığı” denilen sandıktan yardım yapılırdı.
Bundan başka “Avarız” ve “Müessesatı Hayriye” gibi vakıflar
ve
“Darülaceze”, “Darüleytam” ve “Kızılay” gibi kurumlar,
yoksullara ve hastalara yardımlar yapmakta ve bazı sosyal
hizmetleri yerine getirmekteydiler
Türkiye’de İSG Kavramının
Tarihi Gelişimi
(Tanzimat ve Meşrutiyet)
▪ İş hukuku ve İSG yönünden ilk mevzuat bu dönemde oluşmaya
başlamıştır.
1850’li yıllarda, askeri amaçlı üretimler ve el tezgahları olarak
başlayan sanayileşme, kömür ocakları , madenler, demir yolları
ve tütün işletmelerinin katılımı ile sürmüştür.
Çalışma koşulları oldukça ağır olup, çalışma süresi günde 16
saate kadar çıkmaktadır. Ayrıca, ağır işlerde kadın ve çocukların
çalıştırılması da yaygınlaşmıştır. Ereğli Havzası'ndaki kömür
ocaklarında çalışan işçiler kısa sürede meslek hastalıklarına
yakalanmışlar ve artan iş kazalarında yaşamlarını yitirmişlerdir
Türkiye’de İSG Kavramının
Tarihi Gelişimi
(Tanzimat ve Meşrutiyet
Dönemleri)
▪ Ülkede iş yaşamı ilk olarak 1877 yılında yürürlüğe
giren “Mecelle” tarafından düzenlenmeye
çalışılmıştır.
Dinsel bir yasa olan Mecelle'de işçi işveren
ilişkilerini
kapsayan hükümler bulunmadığından, yeni
gelişmelere uygun olarak değişik tarihlerde yasal
düzenlemeler yapılmıştır.
1865 tarihli “Dilaverpaşa Nizamnamesi”, Ereğli Kömür
Havzasında çalışan kömür işçilerinin sosyal ve ekonomik
durumunu düzeltmek ve kömür üretimini arttırmak amacı
ile çıkarılmıştır. Nizamnameye göre kömür işverenleri,
işçilere yatacak yer temin etmek zorunda idi. Çalışma
süresi 10 saat olarak saptanmıştı. Nöbetleşe çalışma esası
kabul edilmiş, toplu işten çıkarmalarda, işletmenin
faaliyetine son verilmesini önceden haber verme
zorunluluğu konmuştur. Nizamname, iş kazalarını
önlemek
için gerekli iş güvenliği tedbirlerini de belirtmişti.
Bu nizamname 1869 tarihinde “Maadin
Nizamnamesi” ile tamamlanmak istenmiştir. İş
kazasına uğrayan işçilere ve bunların ölümü
halinde ailelerine tazminat isteme hakkı
öngörülmüş, objektif sorumluluk esası kabul
edilmiştir. Maden işletmecilerini gerekli ilaç ve
doktor bulundurmakla zorunlu tutmuştur.
Türkiye’de İSG Kavramının
Tarihi Gelişimi
(TBMM ve Cumhuriyet Dönemi)
▪ Henüz Büyük Millet Meclisi Hükümeti döneminde (1921-1923), Zonguldak
ve Ereğli kömür bölgesinde uygulanmak üzere iki yasa çıkarılmıştır. Önce 28
Nisan 1921 tarihinde “Zonguldak ve Ereğli Havza-i Fahmiyesinde Mevcut
Kömür Tozlarının Amale Menafi-i Umumiyesine Olarak Füruhtuna Dair
Kanun” çıkarılmıştır. Bu yasayla, bölgede üretim sırasında ortaya çıkan
kömür tozlarının satılarak elde edilen paraların işçiler lehine kullanılması
sağlanmıştı.
Hemen sonrası, 10.9.1921 tarihli “Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden
Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun” çıkarılmıştır. Yasa uyarınca kömür
işçilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesine yönelik hükümler getirilmiştir.
Bu yasa dönemin koşullarına göre, sosyal politika açısından önemli bir
adımın başlangıcı olmuştur. Sosyal sigortalarla ilgili bazı önemli kurallara da
yer vermiştir.
Atatürk’ün yürüttüğü çalışma politikası, sosyal nitelikteki yasaların
çıkarılmasına yol açmıştır. Umumi Hıfzısıhha Kanunu, Hafta Tatili Yasası
ve
sanayi işyerleri ile maden ocaklarında mesleki kurslar açılmasına ilişkin
yasalar özellikle belirtilmelidir.
1937’de yürürlüğe giren ilk iş yasasına kadar, işçilerin sağlık ve güvenliği,
günümüzde de halen geçerliliğini koruyan, başkaca yasalardaki bazı
düzenlemelerle kendine uygulama alanı bulabilmiştir:
1926 Tarihli Borçlar Kanunu: İşverenlerin tehlikeli durumla karşı tedbir
almasını, sıhhi çalışma mahalleri ve işçilerin yatması bahis mevzuu
olması
halinde, sıhhi yatacak yer temini hükümlerini getirmiştir.
1930 Tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu: 12 yaşından küçük çocukların
çalışma yasağı ve gece saat 20’den sonra çalıştırılmasının yasaklanması
hükümlerini getirmiştir. 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerine hekim
çalıştırma yükümünü getirmiştir.
1930 Tarihli Belediyeler Kanunu: İşyerlerinin sağlık açısından teftişinin
belediyelerce yapılması hükmünü getirmiştir.
Türk iş hukuku, gelişimini 3008 sayılı İş Kanunu’nun
yürürlüğe girmesiyle sağlamıştır. Kanun, sermaye ile
emek arasında bir birlik sağlamak, çalışma şartlarını
düzeltmek ve işçi sağlığını korumak gayesini izlemiştir.
Diğer taraftan 1947 tarih ve 5018 sayılı “İşçi ve İşveren
Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun” un
yürürlüğe girmesi ile sendikalaşma hareketinde de bir
gelişme müşahade edilmiştir. Bundan sonra 1950 tarih
ve 7467 sayılı “Yıllık Ücretli İzin Kanunu” gibi çalışma
hayatı ile ilgili muhtelif kanunlar çıkarılmıştır.
İş hukukumuz, 1961 Anayasasının yürürlüğe
girmesiyle
çıkarılan; 275 sayılı “Toplu İş Sözleşmesi Grev ve
Lokavt Kanunu”, 274 sayılı “Sendikalar Kanunu”,
1475
sayılı “İş Kanunu”, 506 sayılı “Sosyal Sigortalar
Kanunu”nun yürürlüğe girmesiyle büyük bir
gelişme
kaydetmiştir. 931 ve 1475 sayılı iş kanunları, İSG’ye
ilişkin çok sayıda tüzük ve yönetmeliği
beraberinde
getirmiştir.
Son olarak 2003 tarihli 4857 sayılı “İş Kanunu”,
AB’ne
girmek için müzakere sürecini başlatan ülkemizin
çalışma mevzuatını, AB’ne yakınlaştırmak, rekabet
ortamının gereklerini karşılamak üzere tasarlanıp
yürürlüğe konmuştur. 4857’nin çok sayıda hükmü
İSG
ile ilgilidir. Kanun ve çıkarılan ilgili yönetmelikler,
İSG
konusunda pek çok yenilik getirmiştir.
YAPILAN HATALARDAN
KARELER...

You might also like