Professional Documents
Culture Documents
2017 11:15:31
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI - 961
Edebi Eserler: 28
Genel Koordinatör
Prof. Dr. Mehmet Emin ÖZAFŞAR
Yayın Yönetmeni
Dr. Yüksel SALMAN
Koordinasyon
Yunus AKKAYA
Editör
Mustafa TATCI
Grafik & Tasarım
Mücella TEKİN
Tashih
Mustafa KAYA
Baskı
ACAR Basım ve Cilt San. Tic. A.Ş.
Beysan San. Sit. Birlik Cd. No:26 Haramidere/İST.
0.212 422 18 34
1. Baskı, İstanbul - 2013
Eser İnceleme Komisyon Kararı: 16.05.2013/12
2013-34-Y-0003-961
ISBN: 978-975-19-5853-2
Sertifika No: 12930
© T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı
İletişim
Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü
Basılı Yayınlar Daire Başkanlığı
Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı
No:147/A 06800 Çankaya/ANKARA
Tel: 0 312 295 72 93 - 94
Faks: 0 312 284 72 88
e-posta: diniyayinlar@diyanet.gov.tr
DÎVÂN-I
İLÂHİYÂT
– SEÇMELER –
Hazırlayan
Dr. MUSTAFA TATCI
Ankara
2013
KISALTMALAR..................................................................... 7
TAKDİM.................................................................................. 9
ÖN SÖZ................................................................................. 11
ELMALI
Elmalı..................................................................................... 17
ABDÜLVEHHÂB ÜMMÎ
Abdülvehhâb Ümmî............................................................... 29
Hayatı..................................................................................... 29
Erkânı ve Silsilesi.................................................................. 33
Eroğlu Nûri............................................................................ 44
Eroğlu Nûri’nin Şiirlerinden Seçmeler.................................. 51
Ramazan Armağan................................................................. 57
Ramazan Armağan’ın Şiirlerinden Seçmeler......................... 57
Şeyh Ömer Mazharî............................................................... 58
Mazharî’nin Şiirlerinden Seçmeler........................................ 63
Şeyh Zuhûrî............................................................................ 66
Zuhûrî’nin Şiirlerinden Seçmeler.......................................... 68
Abdülvehhâblılara Göre Halvetiyye Erkânı........................... 70
Abdülvehhâb Ümmî’nin Eserleri........................................... 83
Vâhib Ümmî’nin Tesiri.......................................................... 84
DÎVÂN-I İLÂHİYÂT’TAN
SEÇMELER
Dîvân-ı İlâhiyât’tan Seçmeler................................................ 93
ŞİİR DİZİNİ
Şiir Dizini............................................................................. 487
SÖZLÜK
Sözlük................................................................................. 523
KAYNAKLAR
Kaynaklar. ......................................................................... 593
KISALTMALAR
A: Dîvân-ı Vâhib Ümmî, Abdullah Ekiz Nüshası
A.g.e.: Adı geçen eser.
Bk.: Bakınız.
C.: Cilt.
H.: Hicrî
Haz.: Hazırlayan.
k.s.: Kuddise sirrehu
Ktp.: Kütüphanesi.
M.: Milâdî.
M.: Millî Ktp. (Ankara) Nüshası: Yz. 3488/2
Mi.: Michigan (ABD) Üniv. Ktp. Yz. Nu: 859
Nu: Numara.
OE.: Atatürk Kitaplığı, OE. Bl. Yz. 1917.
Ö.: Ölümü
s.: Sayfa.
Ş: Şahsi Ktp. nüsha.
Vb.: Ve benzeri.
Vr.: Varak.
Yp.: Yaprak.
TAKDİM
Divanlar, dilimizin, edebiyatımızın, zevkimizin, zarafe-
timizin, fikir ve gönlümüzün dışavurumunda, taşınmasında,
aktarılmasında takdiri güç bir önemi haizdirler. Şairlerimiz
divanlarında zihin ve gönül dünyalarını ifade ederken dilin
zenginliklerini alabildiğine kullanmış, dili derinleştirerek fik-
rimize derinlik katmışlardır. Zaman zaman bu şiirlerde kendi
iç dünyamızın yansımasını buluruz, bazen ruhumuza işleyen
dokunaklı tasvirler yakalarız, bazen ufkumuzu genişleten
açılımlara rastlarız. Bazen de şaire has, onun öznel alemi-
ne ilişkin ifadeler çıkar karşımıza. Öyle ki, bunlar şairin iç
dünyasını, yaşadığı ortamı, ait olduğu mezhep ve meşrebin
etkilerini yansıtan, her zaman anlayamadığımız, bazen ise ka-
bul edemediğimiz anlamlardır. Bu anlamlar divanın ve şairin
bütünlüğünün bir parçasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, divan
klasiklerini yayımlarken bu bütünlüğü zedelemeksizin, esere
halel getirmeksizin yayımlamayı şaire ve esere karşı edebin
gereği addetmektedir. Eserde serdedilen görüşler şairin ken-
dine aittir. Başkanlığın sorumluluğu bu büyük mirası olduğu
gibi aktarmaktır.
ÖN SÖZ
Elmalı, Anadolu’nun henüz kapağı açılmamış hazine
sandığına benzeyen kültür havzalarından biridir. Anadolu’nun
kültür merkezlerine uzak bir beldesini büyük bir irfân hav-
zasına dönüştüren sûfîlerin başında, Vâhib Ümmî, Eroğlu
Nuri Yahşi, Ümmî Sinân gibi manâ sultanları gelmektedir.
Elmalı ve çevresi, bu üç zatın yetiştirdiği mutasavvıf şairler-
le, XVI-XVIII. asırlarda kültür tarihimiz açısından fevkalade
önemli ve dikkati çeken bir bölgesi hâline gelmiştir.
Tarihin bir döneminde yetişen bir aşk ve irfân ehlinin
merkeze uzak bir beldeye attığı tohumun zaman içinde büyük
bir kültür ağacına dönüşmesi ve bu ağacın olgun meyveler
vermesi ne kadar düşündürücüdür.
Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî Hazretleri tarafından yetiş-
tirilip memleketi Elmalı’ya gönderilen Halvetî şeyhi mutasav-
vıf şair Vâhib Ümmî de, bir kültür tohumudur. Bu şahsın fi-
kirleri etrafında hâlelenen daire içinde, başta Mazharî, Zuhûrî
ve Eroğlu Nûri Hazretleri olmak üzere Ümmî Sinân ve onun
halifeleri Niyâzî-i Mısrî, Çavdaroğlu Müftî Dervîş, Gülâboğ-
lu Muhammed Askerî, Muslihüddin Mustafa Uşşâkî, Ahmed
Matlaî gibi beş büyük sûfi şair ile Ümmî Sinân’ın oğulları Sü-
leyman Hakîrî ve Selâmî Halil Süleyman Hakîrî ve Hakîrî’nin
yetiştirdiği Kulalı Nüzûlî (vd.) bulunmaktadır. Bunlar şimdiki
bilgimize göre on kişiden fazladır ve bunların her biri, dîvân
tertip edecek kadar şairdir.
Yukarıda “kültür çekirdeği” kavramıyla işaret ettiğimiz
şahıslar etrafında oluşan ve zaman içinde verdiği meyveler-
ELMALI
Şehri Elmalı
Cânda bulmalı
Niyâzî-i Mısrî
Antalya (Teke) bölgesi Anadolu coğrafyasının en önemli
yerleşim ve ticâret merkezlerinden biridir. Bu bölge, bir iskân
alanı olarak tarih boyunca daima bir cazibe merkezi olagelmiştir.1
Bu özellik, sâhilden hayli uzak kabul edebileceğimiz Antalya’nın
kuzey batı cephesine düşen ve yaylağı konumunda olan Elmalı
yöresi için de geçerlidir.
Teke bölgesinin Selçuklu Türkleri tarafından XII. asır başla-
rından itibaren fethedildiği bilinmektedir. Bu fütûhat hareketleri
bölgede Hamidoğulları Beyliği’nin (M. 1280-1391) teşekkülüne
kadar devam etmiştir. Diğer bölgelerde gerçekleştirilen uygula-
malar gibi bölgeye ilk gelen Türkmenler bu coğrafyanın vatan
hâline gelmesi için, doğal olarak, düzenli bir iskân faaliyetine gi-
rişmişler; toprağı işleyerek plânlı bir ziraat ve dolayısıyla ekono-
mik faaliyet başlatmışlardır. Ancak, bu düzenli iskân faaliyetleri
ve iktisâdî hayat, o bölgenin bir vatan olması için yeterli değildir.
Coğrafyanın vatan hâline gelmesi için en önemli hususlardan bi-
risi de, kültürel hayattır. Millî kültür ise o toplumun âlim, ârif ve
san’atkâr kişileriyle meydana gelecektir.
Yukarıda coğrafyanın vatan olması için gerekli olan düzenli
iskân, iktisat ve kültür faaliyetlerinin Elmalı’da yöreye ilk gelen
Türkmenler tarafından gerçekleştirildiğini açıkça görüyoruz.
Elmalı, Selçuklu Türkleri tarafından alınmıştır. Bölgenin
fethi, Antalya’nın fethiyle birlikte değerlendirilmelidir. Türkler,
Toroslar’ın batısında ilk kez, Sultân İzzeddîn Mes’ûd (1118-
1155) zamanında görülmeye başlamışlardır, Bu dönemde bizzat
Türk Sultânı’nın gerçekleştirdiği sefer 1142 tarihine tesadüf et-
mektedir. Bu sefer sırasında Göller Bölgesi ve Antalya çevresi,
Türk askerî ve siyasî kudretini tanımıştır. Fakat karakol vazifesi
gören Uluborlu ve Antalya kalelerinin alınamayışı, seferin bir
akın olarak kalmasına sebep olmuştur. Güney Batı Anadolu, daha
sonraki yıllarda Türkler, Bizanslılar ve Haçlı orduları arasında
ağırlıklı bir mücadele alanı olmuştur. II. Haçlı Seferi 1147 tarihin-
de iki parça hâlinde Anadolu’ya gelen Haçlılarla gerçekleşmiştir.
Bazı kaynaklara göre yaklaşık olarak altı yüz bin kişi kadar olan
ilk kafile2, Alman İmparatoru III. Konrad komutasında Eskişe-
hir’e kadar gelmiş ve burada Selçuklu Sultânı Mes’ûd tarafın-
dan imha edilmiştir. İkinci kafile ise, Fransız Kralı XVII. Saint
Louis komutasında Anadolu’ya gelmiştir. Bu ikinciler önce gi-
denlerin âkıbetine uğramamak için Batı Anadolu’ya yönelmişler,
Ege sahil şeridinden bugünkü Antalya Toroslar’ına inmişlerdir.
Bu sırada Haçlıların ihtiyaçları yüzünden zarar gören yerli Rum
halkı da, zaman zaman Haçlı ordularıyla mücadeleye girişmiştir.
Denizli ile Antalya arasında -muhtemelen Korkuteli ve Elmalı
civarında- meydana gelen bir Rum-Haçlı savaşında Rumlardan
kaçan bir kısım asker, Türklere sığınmak zorunda kalmıştır. İmha
ABDÜLVEHHÂB ÜMMÎ
Hayatı
Büyük gönül adamı ve mürşid olan Vâhib Ümmî’nin
tam künyesi Abdülvehhâb el-Ümmî el-Elmalî el-Halvetî’dir1.
Şeyh Vâhib Ümmî adıyla tanınmıştır. Lakabı Ümmî olmakla
birlikte, bu ümmîliğin okur yazarlıkla değil, tasavvufî manâ-
da irfân sâhibi olmakla ilgili olduğunda şüphe yoktur.2 Vâhib
Ümmî’nin silsilesini devam ettiren Eroğlu Nûri ve Sinân-ı
Ümmî’de de görüldüğü üzere, Abdülvehhablı sûfîlerin ge-
leneğinde “Ümmî” lakabı tasavvufî/irfânî anlamda kulla
nılmaktadır.
Vâhib Ümmî Elmalı’da doğmuştur. Doğum tarihi belli
değildir. Uzun bir ömür sürdüğünü, dîvânındaki;
Oturursam kalkamazam3
Âh kocalık vâh kocalık
Kalkar isem oturamam
Âh kocalık vâh kocalık
*
Nic’edeyin neyleyeyin4
Âh kocalık vâh kocalık
Derdim kime söyleyeyim
Âh kocalık vâh kocalık
şeklindeki dörtlüklerle başlayan şiirlerinden anlamaktayız5.
Türbesindeki eşinin ve iki çocuğunun merkadlerinden anlaşıl-
dığına göre evlidir ve iki erkek evlâdı vardır. Nitekim bir yerde
“Anladım düşman imiş oğlum kızım mâlım benim” diyerek
-çocuklarının olduğuna dair- hem bir hakikati dile getirir hem
de Tegabün suresinin 15. âyetine telmihte bulunur. Bu âyette
şöyle denilmektedir: “Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin
için bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah’ın yanındadır.”
*
Aşk-ı daimî sahibi olan bu büyük ârif, “Aşk oduna kim
yanarsa ol bilir hâlim benim/Cân u dilden kim Hû derse ol
bilir kâlim benim” diyerek kendisini ancak Hak âşıklarının
anlayabileceğini belirtir.
Bir yerde “Ömrüm tamâm olmayınca ölüm yokdur hergiz
bana/Âşık cânın ma‘şûk alır yok var eden gelsin beri” diyen
Vâhib Ümmî, 1 Şa’bân 1004/ M. 30 Mart 1596’da memleke-
Vâhib Ümmî’nin çile çıkardığı mağara. Şimdilerde içi yıkılmış hâlde. 2012
Erkânı ve Silsilesi
Abdülvehhâb Ümmî, Halvetiyye tarîkatinin “Orta kol”
diye anılan kolunun kurucusu Yiğitbaşı Ahmed Marma-
ravî’nin (ö. 1505 Manisa) yetiştirdiği bir sûfidir.10
Halvetiyye tarikati, adını kurucusu Ebu Abdullah Sirâ-
cüddin Ömer b. Ekmeleddîn el-Lahcî el-Halvetî (ö. 1349 ?)
adlı zâttan almıştır. Bu zât, Tebriz, Şamahı, Mısır ve Hicâz
gibi yerlerde eğitim faaliyetlerinde bulunmuştur. Ömer Hal-
vetî boş bir çınar ağacının içinde halvet çıkardığı ve Cenâb-ı
Hakk’ı tenhada zikretmekten hoşlandığı için bu meslek onun
meşrebine izafeten Halvetiyye diye adlandırılmıştır.
Halvetiyye erkânında yetişen Hak âşıkları daha ziyade
halvet zevkiyle yaşar, ibadetlerini tenha yerlerde yapmaktan
hoşlanırlar. Vâhib Ümmî, Ümmî Sinân ve Mehmed Niyâzî-i
Mısrî Hazretleri de aynı meşrepte birer sûfîdir.11
9 Süleyman Fikri Erten, Antalya Tarihi, Antalya 1948, s. 45.
10 Bk. Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî, Risâle-i Tevhîd, Millet Ktp., Ali Emirî,
Şer’iyye Bl. Nu: 1343/3, vr. 44a; Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî, Silsile-i
Ehl-i Tarîkat, Süleymaniye Ktp. Hacı Mahmud Ef. Bl. 2745/1, 4b; Şeyhi
Mehmed Efendi, Vekâyiü’l-Fudalâ, (Haz. A. Özcan), C. I, İstanbul 1989,
s. 50; Seyyid M. Emin b. Mehmed Kâsım Halvetî, Dîvân-ı Seyyid, Millî
Ktp. FB. Nu: 269, vr. 30a-30b. Hüseyin Ayvansarayî, Tezkire-i Meşâyıh,
Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi Bl. Yz. Nu: 365, vr. 41b; Nail Tuman,
Tuhfe-i Nâilî, (Haz. M. Tatcı-C. Kurnaz), C. II, Ankara 2001, s. 1149;
Ahmet Ögke, Ahmed Şemseddîn-i Marmaravî, Hayatı-Eserleri-Görüşleri,
İstanbul 2001, s. 47-48.
11 Halvetîlerle ilgili bilgi için bkz. Hulvîzâde Cemâleddîn, Lemazât-ı Hul-
viyye, Süleymaniye Ktp. Hacı Mahmud Bl. Nu. 430, vr. 118a-151b; Sâ-
dık Vicdânî: Tomar-ı Turuk-ı Aliyye,Tarikatler Ve Silsileleri, (Haz. İrfan
Gündüz), İstanbul 1995; Şapolyo, Enver Behnan: Mezhepler Ve Tarikatler
Tarihi, İstanbul 1964; Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadalı İbrahim Halveti, İs-
15 Geniş bilgi için bkz. Ahmet Ögke, Ahmed Şemseddîn-i Marmaravî, Ha-
yatı-Eserleri-Görüşleri, İstanbul 2001.
Yiğitbaşı’ndan kanarlar
Aşka düşerler yanarlar
Arşın içinde dönerler
Halvetî’nin dervîşleri
*
Yiğitbaşı Hazretleri’nin silsilesi Elmalılı Abdülvehhâb
Ümmî Hazretleriyle16, devam etmiştir. Post ondan Eroğlu
Nûri Yahşi Efendi’ye (ö. 1603)17 ve ondan da Ümmî Sinân’a
(ö. 1657) geçmiştir18. Silsile geriye doğru, Yiğitbaşı’dan Yah-
22 Bkz. Kenan Erdoğan, “Yûnus Yolunda Bir Başka Şair: Tâlib-i Ümmî ve
Bazı Şiirleri”, Celâl Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 1 (Ma-
nisa 2006), s. 63-79.
Eroğlu Nûri
Eroğlu Nûri (Yahşi Efendi) Hazretleri, Elmalılı Abdül-
vehhâb Efendi tarafından yetiştirilmiş30 olup onun postuna
oturan halîfesidir. Müstakimzâde Süleyman Sadettin Efendi,
Mecelletü’n-Nisâb’ında, Eroğlu’nun künye ve silsilesini şöyle
tespit etmektedir:
“Eroğlu, bi’l-feth lafzun türkî, ma’nahu ibnu racul ve
hüve medâyihi’l-itlâkâti’t-Türkiyyeti, ya’ni ennehu raculun
kâmilun ibnu raculin kâmilin ismihu Abdü’l-Hakk b. Ab-
dül-hâdî, ehaze et-Tarîkate’l-Halvetiyyete mine’ş-şeyh Abdül-
vehhâb Elmalî ve huve ‘an Yiğitbaşı ve ehaze anhu’l-Elmalî
Tuvuffe fi devleti’s-Sultân İbrahim es-Sinân Yûsuf el-Ümmî
mürşidü’l-Mısrî Muhammed Niyâzî.”31
Ramazan Armağan
Vâhib Ümmî’nin yetiştirdiği bir başka halîfe de Şeyh
Ramazan Armağan Hazretleridir53. Bazı mecmûalarda şeyhi
Vâhib Ümmî ile birlikte nutk-ı şerifleri görülen bu zat hak-
kında -şimdilik- bilgimiz yoktur. Aşağıda mutasavvıfın “Ar-
mağan” mahlasıyla yazdığı bu manzumelerden birkaç örnek
verilmiştir.
60 Abdullah Ekiz, A.g.e., s. 26-27; Azmi Bilgin, Ümmî Sinan Dîvânı, İstan-
bul 2000, s. 106-108.
61 Abdullah Ekiz, A.g.e., s. 28; Azmi Bilgin, Ümmî Sinan Dîvânı, İstanbul
2000, s. 267.
62 Bu tahmis için bkz. Dîvân-ı Mustafa Nüzûlî, s. 75; Kenan Erdoğan, A.g.e,
s. 62.
64 Bkz. Kenan Erdoğan, “Yûnus Yolunda İki Şair: Mazharî ve Zuhûrî”, Os-
manlı Araştırmaları, XXVI, İstanbul 2005, s. 263-295.
Şeyh Zuhûrî
Kulalı Mustafa Nüzûlî, yazdığı silsilenâmesinde Zuhû
rî’nin şeyhini Mazharî, Mazharî’nin şeyhini de Vehhâb Ümmî
olarak göstermektedir:
“el-Me’zûn mine’ş-şeyhi’l-ma’rûf bi’ş-şeyh el-hâc Mu-
hammedî eş-şehîr bi-Muhyiddîn es-Siyâhî el-medfûn bi-Lazki-
65 Kenan Erdoğan, A.g.e, s. 50-64. Lazkiye, Eski Denizli diye bilinen Saray-
köy ve Buldan arasındaki bölgedir.
66 Niyâzî-i Mısrî, Hatırat., vr. 40a. Abdullah Ekiz, Zuhûrî Efendi’nin kimli-
ğini tespit edemediğini söylüyor (A. g. e., s. 28).
Dervişler başı
Sultânî kişi
Vahy olur işi
Kim dervîş ise
Zuhûrî var ol
Yâr ile yâr ol
Var ana kul ol
Kim dervîş ise
Âriflerin nutkundaki
Ma‘nâyı gör âb-ı hayât
Dost zâtının mazharıdır
Halvetî’nin dervîşleri
Desem sana inanmazsın
Bu tevhîdin ahvâlini
Aşkdan alır gelir söyler
Halvetî’nin dervîşleri
Çün ü çerâdan kaçarlar
Âb-ı hayâtı içerler
Men aref sırrın açarlar
Halvetî’nin dervîşleri
Dört yâr ile yâd olurlar
Ağyâr ile yad olurlar
Mürşidden irşâd olurlar
Halvetî’nin dervîşleri
Deryâ olurlar akarlar
İmân çerâğın yakarlar
Dokuz kat gökden bakarlar
Halvetî’nin dervîşleri
Yiğitbaşı’ndan kanarlar
Aşka düşerler yanarlar
Arşın içinde dönerler
Halvetî’nin dervîşleri
Gönülü Hakk’a verirler
Hakk’ı gönülde bulurlar
Cânların teslîm kılırlar
Halvetî’nin dervîşleri
72 Hacı Bektaş-ı Veli, Makâlat, İstanbul, Tarihsiz; Mustafa Tatcı, Yunus Emre
Dîvânı, C. I, İstanbul 1997, s. 416; Ahmet Ögke, “Türk Tasavvuf Dü-
şüncesinde Şerîat-Tarîkat-Hakîkat, Mârifet Kavramları ve Marmaravî’de
Dört Kapı-Kırk Makam Anlayışının İzleri”, Hacı Bektaş Velî Araştırma
Dergisi, Ankara, 2001, sayı: 18, ss. 63-74
73 Vâhib Ümmî, Dîvân, Şahsi Ktp. Nüsha, s. 221. Bu nutuk Bektaşîler tara-
fından da okunmuştur. Bkz. Bedri Noyan, Bütün Yönleriyle Bektaşîlik ve
Alevîlik, IV, Ankara 2001, s. 522.
74 Bkz. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, (Haz. Seyit Ali Kahraman vd.), İstan-
bul 2011, C. IX, s. 143.
Deliyidik uslanmağa
Ma’rifetde gizlenmeğe
Dost zâtında eğlenmeğe
Âh bir nemed vâh bir nemed
Eksikliğim fikr etmeğe
Bir Tanrı’yı zikr etmeğe
Ni’metine şükr etmeğe
Âh bir nemed vâh bir nemed
Ma‘mûr olsa sökülmese
Kıl ip ile dikilmese
Bundan öte gidilmese
Âh bir nemed vâh bir nemed
Değircek ola keçesi
Isıcak ola gecesi
Allah vere der hocası
Âh bir nemed vâh bir nemed
İçinde çok zikr eyleye
Bir Tanrı’yı fikr eyleye
Ni‘metine şükr eyleye
Âh bir nemed vâh bir nemed
.............
Hep gayrıdan uzlet olsa
Kırklar ile sohbet olsa
Yedilerle işret olsa
Âh bir nemed vâh bir nemed
............
Vâhib Ümmî:
Yerler döner gökler döner dervîş döner kâfir m’olur80
Arşlar döner kürsler döner dervîş döner kâfir m’olur
Eroğlu:
Ehl-i şevke ta’n eyleyen zâhidler81
Dervîş Hû der döner kâfir mi olur
Bu zahle vâris olan mücâhidler
Mümin Hû der döner kâfir mi olur
Nüzûlî:
Ehl-i zikre ta’n eyleyen câhiller82
Mü’min Hû der döner kâfir mi olur
Örtüp Hakk’ı inkâr eden zâlimler
Mü’min Hû der döner kâfir mi olur
*
Vâhib Ümmî:
Ne biter bâğa bağvân olmayınca83
Yaraşmaz anda hûbân olmayınca
Eroğlu:
Yola azm etme bürhân olmayınca84
Ki bürhân azm-i sultân olmayınca
Müftî Dervîş:
Ne eder cânı cânân olmayınca85
Bu cân cânâna kurbân olmayınca
Nüzûlî:
Bulamazsın yolu nûr olmayınca86
Önünde bir kâmil er olmayınca
*
Vâhib Ümmî:
Hamdülillah çok şükür cânımda pinhân Mustafâ87
Gizli değil gün gibi rûhumda ayân Mustafâ
Eroğlu:
Rûy-ı bâtın içre hâlen geldi ol cân Mustafâ88
Sundu mey-i kevserinden câna cânân Mustafâ
Ümmî Sinân:
Gel şefâ’at kıl dîdârını görem yâ Mustafâ89
Boynum eğüben nazarında duram yâ Mustafâ
*
85 Çavdaroğlu Müftî Derviş, Dîvân, Millî Ktp. Yz. Nu: 3488/1, 26a.
86 Mustafa Nüzûlî, Dîvân-ı Mustafa Nüzûlî, İstanbul 1331, s. 20.
87 Vâhib Ümmî, Dîvân, Şahsi Ktp. Nüsha, s. 102.
88 Mecmûa, Elmalı İlçe Halk Ktp., Nu: 43, yp. 19.
89 Ümmî Sinân, Ümmi Sinân Dîvânı, Haz. Azmi Bilgin, İstanbul 2000, s. 19.
Vâhib Ümmî:
Zulmetden necât bulmağa90
Âh bir nemed vâh bir nemed
Yokluğa doğru varmağa
Âh bir hemed vâh bir nemed
Eroğlu:
Sovukdan var şikâyetim91
Âh bir nemed ver İlâhî
Budur özge hikâyetim
Âh bir nemed ver İlâhî
*
Vâhib Ümmî:
Ârifi bilmek dilersen dervîşinden bellidir92
Dervîşin bilmek dilersen cünbişinden bellidir
Ümmî Sinân:
Mest ü hayrân ister isen bak gözünden bellidir93
Doğru kârbân ister isen sor izinden bellidir
1 /
8 + 8 = 16
1 Evvel âhir nâs içinde kimse hâlim bilmez benim
İlm-i ledün zikr ederim kimse dilim bilmez benim
2 Ben aşk ile dîvâneyem dost şem‘ine pervâneyem
Âşıklığım göz kaş değil kimse kâlim bilmez benim
3 Er yüzünden nazar etdi dost gönlümü ma‘mûr etdi
Kudretden bir bahçeyem ben kimse yolum bilmez
benim
4 Yalan değil ma‘nâ hakdır bu tevhîde şübhe yokdur
İzn olmayınca Allah’dan kimse gülüm bilmez benim
5 Evvel kısmet bâzârında nasîbim tevhîdin zâtı
Hakk’ın izniyle söylerem kimse bilim bilmez benim
6 Hakk’a tâlib olanlara delîl olan mürşid imiş
Aşk bahrinin miftâhıdır kimse elim bilmez benim
7 Ol gevherin Vâhib Ümmî sarrâfıdır anlayana
Bir garîbim ârif bilir kimse ilim bilmez benim
2 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Rü’yetu’llâhım benim ta‘bîr eden ümmü’l-kitâb
Hamdülil’lâh cânıma zâtından ermişdir hitâb
2 Vâhid ü Ferd ü Ahad ilhâmıdır zikr etdiğim
Ehl-i aşk âşıklarız gayrı bize olmaz hicâb
3 Mürşidim nûr-ı İlâhî şâhidim tevhîd-i zât
Anladım hâlen bunu aşk ehline olmaz ikâb
4 Mansûr olmayan kişi bilmez bu remzin nediğin
On sekiz bin âlem içre Hakk’ı bilmekdir sevâb
5 Cân ile zikr etmeyenler Hazret’e lâyık değil
Münkir olan câhilin eşgâline yokdur hesâb
6 Mü’mini görse kaçar vermez selâm ucb ehlidir
Dopdolu anın içi emmâredir kalbi harâb
7 Zikr-i adlin mazharıdır Vâhibî çekmez gamı
Ma‘nevî’yle Mesnevî’den sâile budur cevâb
3 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bize bizden göründü Hak koyaldan mâsiva’llâhı
Delîlim ism-i a‘zamdır inan bu sırra vallâhi
2 Hitâbı nûr-ı a‘lânın cemâlinden gelir her dem
Benim Rabb’im mürebbimdir ezelden bile billâhi
4 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâhirim dört yâr iledir bâtınım Allâh ile
Tevhîdim hakdır benim bu âyet-i bürhân ile
2 On sekiz bin ism ile tesmiyedir cânım benim
Dost cemâli hakkı-çün bak vahdet-i dîzâr ile
3 Biz hümâyız zâhid akrânımız yokdur bizim
Kâl ü kıylden geçmişiz bak vuslat-ı esrâr ile
4 Zâyi‘ etme ömrünü gel zâkir ol âbid bugün
Cânını eyle fedâ bak hikmet-i envâr ile
5 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hak bizimledir bugün sanman bizi efsâneyiz
Aşk şarâbı içmişiz âlemde biz mestâneyiz
2 Kâl ü kıyle bağlanıp biz kimseye baş eğmeziz
Ârif-i Rahmânî’yiz hayretde biz dîvâneyiz
3 Zikr-i kalbimden benim söyler İlâhî hâl ile
Ma‘nâ-yı vuslatda biz irfân ile rindâneyiz
4 Kalmadı zulmet hicâbı göreli ol mâhı ben
Ol musavver nûr içinde görünen dürdâneyiz
5 Vâhibî eyler niyâzı her nefes ihlâs ile
Ol hidâyet cevherine yâr olan şehdâneyiz
6 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bî-vefâ dünyâyı sevme ey gönül Allâh’ı sev
Birliğin zikr et anın rızkın veren sultânı sev
2 Yoğ-iken var eyledi ol pâdişâh-ı zü’l-celîl
Cân ile eyle secde kıl âyet-i Kur’ân’ı sev
3 Kendi sun‘undan yaratmışdır seni ol pâk-i zât
Kenz-i mahfî vahdetin izhâr edip ol mâhı sev
7 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey gönül şâd ol bugün mürşid-i kâmil devridir
Tevhîdin hâsdır senin insân-ı kâmil devridir
2 Bî-nişân lâ-mekân keşf eyledi sırrın bana
Hamdülil’lâh çok şükür tevhîd-i irfân devridir
3 Vâsıl-ı nûr-ı Hudâ’yız vahdetin esrârına
Dinler isen gel beri âyât-ı Kur’ân devridir
4 Ehl-i aşkız zâhidâ “Kâlû belâ”dan gelmişiz2
Kalmadı hiç şübhemiz ma‘nâda îmân devridir
5 “Küntü kenz”in zâtının mir’âtıyız günden ayân3
Emrine kıldık sücûd ahd ile emân devridir
1 Küntü kenz: Gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, sevdim, âlemleri
yarattım.
2 Kâlû belâ: Evet dediler. A’raf/172.
3 Küntü kenz: Gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, sevdim, âlemleri
yarattım.
8 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tende zâhir canda zâhir ol mâhı gördü gözlerim
Âşıka mihmân olan ol şâhı gördü gözlerim
2 Zikr-i kalbimdir benim “İnnâ Fetahnâ” okuyan4
Hamdülil’lâh çok şükür bürhânı gördü gözlerim
3 Cânıma aşkın kelâmıdır eren zâhid benim
İzni-y-ile söyleden sultânı gördü gözlerim
4 Ârifin zikrini gör rûh-ı izâfîden gelir
Nûr-ı câmi’ hakkıçün gufrânı gördü gözlerim
5 Okuyuban yazdığım rûhun hayâtıdır benim
Zâkir olmuş zâtına hayrânı gördü gözlerim
6 Anladık “seb‘a’l-mesânî” sırrını hâlen bugün5
Hak sözü inkâr eden Mervân’ı gördü gözlerim
7 Sînemi çâk eyledi yârin hüviyyet ma‘nâsı
Kalmadı inkâra yer sübhânı gördü gözlerim
4 İnnâ fetahnâ: Biz sana doğrusu apaçık bir fetih verdik. Fetih/1.
5 Seb’a’l-mesânî: İki defa nâzil olan ve yedi âyetten ibaret bulunan Fâtiha
sûresi.
9 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Halka nasîhat gerekdir gizli irfân istemez
Aşka hem-râz olmağa zikrinde bürhân istemez
2 Câhil ü nâdânı gör kim anlamaz güftârımız
Yâr ile yâr olmağa rûhunda pinhân istemez
3 Âlemü’l-gaybin cemâli “küntü kenz”in varıdır7
Tevhîdi inkâr eden kâfirdir îmân istemez
4 “Men aref” ma‘nâsını cisminde hâlen bilmeyen
Taşlara vursun başını ân-ı Sübhân istemez
5 Vâhibî deryâ-yı aşkdan içmeyen peymâneyi
Hak Taâlâ zâtını levhinde seyrân istemez
10 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i derd olan kişi derdine dermân istemez
Maksûdu Hak’dır anın gayrıdan îmân istemez
2 Cân içinde buldular tevhîd-i zât-ı a‘zamı
Maksûdu nûr-ı İlâhî gayrı seyrân istemez
3 Dost cemâlin her nefes âyine gördüm zâtına
Maksûdu aşk ile vahdet gayrı bürhân istemez
4 Ârif olan her nefes kâlimden anlar hâlimi
Maksûdu sırdan tesellî gayrı irfân istemez
5 Nakşının nakkâşını buldu Vâhibî gam yemez
Maksûdu Ferd ü Ahad’dan gayrı sultân istemez
11 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dânâ âkil olan âşık erteye nân istemez
Cennet-i a‘lâda ol hûrî vü gılmân istemez
2 Yâr ile vuslat bulanlar mâsivâyı neylesin
Maksûdu zât-ı İlâhî gayrı dîvân istemez
3 Geldi hâl oldu bana deryâ-yı vahdet lâ-mekân
Aşk şarâbın nûş eden Firdevs’i seyrân istemez
4 İstimâ‘ etmez kulağım yârının ferdâsını
Ârif olan kendini nâs ile hicrân istemez
12 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ ı zikr eylemek derd ehline dermân imiş
Şâhidim nûr-ı İlâhî tevhîdim bürhân imiş
2 Âlem-i bezm-i elest ikrâr eder ihlâsımız
Ârifin nutkundaki hem âyet-i Kur’ân imiş
3 “Lâm-elif lâ-raybe”den bildim Resûl’ün nediğin
Zâtına mir’ât olan hakka’l-yakîn insân imiş
4 Âkil isen cân ile gel müstemi‘ ol zikrime
Münkirin inkârına illet olan şeytân imiş
5 Bu kelâmın ma‘nâsın esmâ-i hüsnâ bildirir
Hakk’ı koyup halka uymak ma‘nâda isyân imiş
6 Hak’dan âhar nediğin fehm etmeyen adam değil
Meyl-i dünyâ kayd-ı uhrâ âşıka zindân imiş
7 Ehl-i vahdet olmayan sırr-ı İlâhî söylemez
Zâhidin dahl etdiği aşk ehline bühtân imiş
8 “Küntü kenz”in gizli genci evliyâ ervâhıdır8
Anlayıp fehm etmeyenler câhil ü nâdân imiş
9 İsm-i a‘zam vâsıl etdi nakşımın nakkâşına
Cân içinde cânıma mihmân olan Sübhân imiş
8 Küntü kenz: Gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, sevdim, âlemleri
yarattım.
13 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âh edersem bir nefes kevn ü mekân oda yanar
Vâh edersem bir nefes cism ü duhân oda yanar
2 Nakşımın nakkâşıdır kalbimde zikrim her nefes
“Hû” der isem bir nefes fânî zebân oda yanar
3 Zikr ü tevhîd olmayan bilmez bu sırrın nediğin
Fedâ kılan cismini cân ü cihân oda yanar
4 Cennetü’l-firdevs-i a‘lâ âşıka mesken değil
Döyemez aşk oduna hur-ı cinân oda yanar
5 Zâhid eydin gelmesin “ânestü nâran” seyrine9
Zühd ü takvâ-yı amel Hû’da hemân oda yanar
6 Hızr elinden içdi cân âb-ı hayâtın cür‘asın
Ârif anlar nediğin zann ü gümân oda yanar
7 Kâl ü kıyle bağlanıp âfâka bakmaz ehl-i hâl
Vâhib’in zikrinde ol zann ü gümân oda yanar
8 Vâhibî aldanmadı zühd ehlinin ferdâsına
Tevhidin nârında ol gayr-ı dumân oda yanar
14 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dost cemâli şem‘idir bu cânı hayrân eyleyen
Vuslatın envârıdır bu derde dermân eyleyen
2 Ol münâfıklar bugün görsün bizi mestâneyiz
Mustafâ’nın şevkidir bu zikri tekrâr eyleyen
3 Bahriyem bu tevhidin deryâsına daldım yine
Pâdişâhın fazlıdır insânı emsâl eyleyen
4 “Fe’zkürûnî ezkürküm” dedi ol Kur’ân’da Hak10
Biz bununla âmiliz kâfirdir inkâr eyleyen
5 Ben İlâhî keşfinin mestânesiyem hâl ile
Vâhib’i bu aşk ile Ahmed’dir irşâd eyleyen
15 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâh olur aşk-ı ilâhîden bize ilhâm olur
Gâh olur vuslat kelâmından bize vicdân olur
2 Hak Taâlâ zâtını tâlib olan ister bulur
Bunu inkâr eyleyen mutlak bilin şeytân olur
3 “Ellezî yüvesvisu” sûren neden zâhir olur11
Pâdişâhın hürmetinden dûr olan lâdan olur
16 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Ene’l-Hak sırrını dinle bugün nûr-ı tecellâdan
Okundu hikmet esrârı bugün zât-ı tesellâdan
2 Muhammed bâğının sırrı güneş gibi ayân oldu
Ne kim var ise keşf oldu bu mir’ât-ı mücellâdan
3 Hidâyet Ka‘besin zâhid tavâf-ı hacc edersen gel
İçip aşkın zülâlinden cevâbı anla a‘lâdan
4 Bugün dergâh-ı izzetde bizi makbûl eden tevhîd
Mukallid şübhe hall etmez oku dersini Mevlâ’dan
5 Vehâb’ın naklini dinle yine mürşid-i kâmilden
Alır tâlib olan âşık görür fetvâyı mollâdan
12 Küntü kenz: Gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, sevdim, âlemleri
yarattım.
17 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfil olma aç gözün mekkâr-ı şeytân sendedir
Lâ deme bu tevhîde sehhâr-ı şeytân sendedir
2 Söyledim şerh eyledim ahvâl-i şirkin sırrını
Yoklamazsan nefsini ba-külli yalan sendedir
3 Söyledim şerh eyledim ma‘nâ-yı mutlakdır bu söz
Zâkir ol zikr et Hakk’ı sadrında îmân sendedir
4 Âlemü’l-gaybın sıfâtından sana budur cevâb
Düşmeyen bilmez bunu deryâ-yı ummân sendedir
5 Demesi lâzım değil ehline ma‘lûmdur bu söz
Bildiğim budur benim lutf ile ihsân sendedir
6 Kahr u lutfun illetinden biz sana verdik haber
Var ise derdin senin derdine dermân sendedir
7 Câhil ü nâdân ne bilsin Vâhib’in esrârını
“Urvetü’l-vüskâ” hakkı âyât-ı Kur’ân sendedir13
18 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu tevhîdi onat anla eğer insân isen insân
Bu tevhîdi anlamazsın eğer şeytân isen şeytân
2 Dedim sana inan bana Kelâmullâh âyetidir
Kemâline zevâl yokdur eğer merdân isen merdân
3 Selîm oldun ise şerden erişdin “Kâbe kavseyn”e14
Açılmış tâze gül gibi eğer handân isen handân
4 Salavât sem‘ine girmez ne anlarsın ne dinlersin
Özün bilmez sözün bilmez acebsin câhil ü nâdân
5 Ne bilsin görmeyen kimse senin sırrın müsemmâsın
Vehâbî ehlin içinde güneş gibi isen ayân
19 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Hak’ın katında kâimdir namâzımı kılan kimse
Hak’ın katında dâimdir namâzımı kılan kimse
2 Sözüm hakka’l-yakîndendir inanmayan münâfıkdır
Alır aşkdan sabahını ölmezden ön ölen kimse
3 Evvel âhir budur zikrim inanırsan bize zâhid
Hak’ın zâtında mahbûbdur bu tevhîdi kılan kimse
14 Kâbe kavseyni ev ednâ:: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
20 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Şeyh-i kâmil her kim ise dervişinden bellidir
Ben sana verdim haber ol sohbetinden bellidir
2 Âşık isen ben sana verdim haber anlar isen
Şeyh olanlar dervişine himmetinden bellidir
3 Âşıkâne söyledim remz eyledim tevhîdimi
Şeyhine teslîm olanlar hizmetinden bellidir
4 Câhil ü nâdân olanlar ârif olmaz tevhide
Ma‘nada cömerd olanlar ni‘metinden bellidir
5 Ârif-i billâh olanlar tevhidin dîzârına
Evliyânın ni‘meti hod lezzetinden bellidir
6 Aç gözün kaldır hicâbı gerçek âşık gör nedir
Tevhidin al diline ger halvetinden bellidir
7 Anladınsa biz sana verdik haber Allah içün
Ma‘şûka âşık olanlar sîretinden bellidir
8 Aşka mazhar oldun ise anladın tevhîdimi
Gayrısından el yuyanlar uzletinden bellidir
9 Sözümüz hatm eyledik lâzım değil gayrı kelâm
Cevherin sarrâfa versen kıymetinden bellidir
21 /
8 + 8 = 16
1 Geldiğim yeri sorarsan bismi’llâhdan gelirim ben
Gayrı kelâm lâzım değil ismi’llâhdan gelirim ben
2 Söyle diye söyletdiler bu tevhîdin ma‘nâsını
Dört kitâbın hakkı içün zâtu’llâhdan gelirim ben
3 Uzak değil yakınından söylediğim ma‘nâyı gör
Cân içinde gizli sırdır keşfu’llâhdan gelirim ben
4 Âşıkların makâmıdır âbid zâhid ermez buna
Pes der yeter derin hemân aşku’llâhdan gelirim ben
5 Gizli haber ister isen îmân getir âşıklara
Ben ahdimi unutmadım Beytu’llâhdan gelirim ben
6 Evliyânın tevhîdini hakka’l-yakîn açdım sana
Gam yemezsin şimden geri Arşu’llâhdan gelirim ben
7 Dört kitâbın ma‘nâsını bir yoklama gayrısını
Melekler bana yoldaşdır kürsü’llâhdan gelirim ben
8 Hep cümlesi bir ma‘nâdır suâline budur cevâb
Gâfil değilin âlimin ilmu’llâhdan gelirim ben
9 Amân verin çok söyledim biraz bana dinleneyin
Nebîlerin ervâhıyla seyru’llâhdan gelirim ben
10 Hem ayândır hem beyândır ehli bilir bu tevhîdi
Eğri değil doğru kulum ‘aşku’llâhdan gelirim ben
22 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Durduğum oturduğum yerler benim gülzârdır
Ma‘nasın fehm etdin ise âşıka dîzârdır
2 Câhil ü nâdân ne bilsin ârifin ahvâlini
“Küntü kenz”in vahdeti sırrındaki bâzârdır15
3 Söyleyen ârif bunu lâf u güzâfın söylemez
Lâ diyen bu tevhide yoldan çıkar azardır
4 Gam yedirmez zerrece vesvâs-ı şeytândan ebed
Düşe gör bu tevhide saklar seni âsârdır
23 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Evliyâdan kuşanmışam kuşağı
Tevekkülden yakıp devrin çerâğı
2 Gelindi zikr ile fikr et İlâhı
Bu dünyâda olur ahret yerâğı
3 Gönülden kılanın beş vakt namâzı
Yarın nûrdan olur eli ayağı
4 Gel imdi sünnetin ihyâ edelim
Muhammed’dir yarın ümmet dayağı
5 Vehâb Ümmî size verdi cevâbı
Safî aşkdır âşıkların durağı
24 /
8 +8 = 16
1 Bunda gider gelir çokdur yalan dünyâ derler buna
Lutfu yokdur kahrı çokdur vîrân dünyâ derler buna
2 Dört kitâbın içindedir benim sana söylediğim
İnanırsan bu tevhîde vîrân dünyâ derler buna
3 Aklın yok mu anlamazsın bu tevhîdin işâretin
Sağ yerin komaz sokmadık yılan dünyâ derler buna
25 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Pâdişâhdır kimse girmez işinin arasına
Ol kerîmdir varıgör bakmaz yüzün karasına
2 Bakagör tevhîd ile nefsindeki emmâreyi
Giremez İblîs gelip bu tevhidin arasına
3 Aç gözün kaldır hicâbı anla cehlin zulmetin
Merhem olmaz İblis’in başındaki yarasına
4 Nefsini fehm eyle hâlen berk yapış tevhîde sen
Ârif ol düşme sakın sen gayrının sevdâsına
5 Dü cihânda maksûdun günden ayân olsun sana
Bağla cânın Vâhibî dost zâtının esmâsına
26 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Müşteriysen gel beri la‘l-i Bedahşân cândadır
Dört kitâbın ma‘nası âyât-ı Kur’ân cândadır
27 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ı zikr eyleyenler ma‘nâda hayrân olur
İçine âteş düşer ol gayrıdan üryân olur
2 Aklın ermez zâhid o zühdünden ayrılma yürü
Ârifin gönlü evi ol katrede ummân olur
3 Zerre denli gam yemen vesvâs-i şeytândan ebed
Mü’minin gönlü içinde Mustafâ sultân olur
4 Dört kitâba söyleyip şerh etdiğim ma‘nâ budur
Sevdiğin dünyâ ise ger yoldaşın şeytân olur
5 Bu kelâmın ma’nâsından gâfil olma aç gözün
Nefsini fehm etmeyenler cehl ile yeksân olur
5 Söyleyip şerh etdiğim dervîş nasîhatdır sana
Fikr-i fâsidden geçersen amelin Kur’ân olur
6 Evliyâ rûhun sorarsan nûr-ı Hakk-ı sâfîdir
Lâ demezsen sen ana her derdine dermân olur
7 Ey birâder anladınsa tevhîdin ahvâlini
Şübhesiz hakka’l-yakîn sadrındaki îmân olur
8 Gam vu gussa komaz ol kim Vâhib’i irşâd eder
Rü’yâsında gördüğü ol Hâlık-ı Rahmân olur
28 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Nefsini fehm eyleyenler ma‘nâda insân imiş
Nefsini fehm etmeyenler gâfil ü nâdân imiş
2 Evvel ü âhir Hû tevhîdini mutlak söylerem
Bu kelâmı söyleyen ma‘nâda ol sultân imiş
3 Gizli yer yok ehline tevhîdimi dinlendi gör
Söyleyip söyletdiren ma‘nâda ol Sübhân imiş
4 Ey birâder ben sana hakka’ l-yakînden söylerem
Gönlüme mihmân olan ol Mustafâ sultân imiş
5 Hikmetiyle ma‘nâ yüzünden sana birdir hitâb
Mürşidin irşâdını gör derdlere dermân imiş
6 Cânıma râhat veren nûr-ı cemâl-i Mustafâ
Lâ diyen bu tevhîde anlandı gör şeytân imiş
7 Vâhib Ümmî derd-i-mendin zikrinin ma‘nâsı Hû
Sadrının içindeki ol şübhesiz îmân imiş
29 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Hak’ın ol künh-i zâtından olupdur enbiyâ peydâ
Nebîler nûru varından olupdur evliyâ peydâ
2 Velâyet ilmi sırrından hitâb eyler sana cânım
Evliyâ nûr-ı varından edipdir âşıkı peydâ
30 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Münezzeh zâtın emvâcı ne ma‘nâdır eder peydâ
Ne Hâlıkdır ne mahlûkdur haber ver sen neden peydâ
2 Fenâ fi’llâh içün söyler bu tevhîdin müsemmâsın
Ne aynıdır ne gayrıdır bilir misin neden peydâ
3 Bu deryâ-yı muhît söyler işitmemin bu tevhîdi
Ene’l-Hak vechinin sırrı dile gelmez neden peydâ
4 Cemâlinin kemâlinden hitâb eyler sana cânım
Açık gözün denindi gör olur insân neden peydâ
5 Bu tevhîdin kemâlinden hitâb eyler sana cânım
Ne gevherden mürekkebdir benim rûhum eden peydâ
6 Bilen kim bildiren kimdir haber ver sen bu ma‘nâdan
Görünmekden münezzehdir benim nutkum eden peydâ
7 Yedi deryâ dokuz eflâk içinden söyleyen kimdir
Bu insânın kemâlâtı de sen bana neden peydâ
8 Ne ma‘nâdır dile gelmez bu tevhîdin müsemmâsı
Görünmezden görünür ol de sen bana neden peydâ
9 Nihân ilmine ârifsin ne gam yersin Vehâb Ümmî
Eyüb’ün âh u zârından haber ver sen neden peydâ
10 Nihân ilmi ayân oldu bu tevhîdin kemâlinden
‘Ademden Âdem’e geldi olupdur cümleden peydâ
11 Usûlü gel haber ver sen Vehâbî derdimend âciz
Ne tutulur ne görülür esen yeller neden peydâ
31 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tevhidin ma‘nâsına ârif değil nakkâllar
Kîn kibir buğz u hased yükün çeker hammâllar
2 Ey birâder kimseler cehl-i mürekkeb olmasın
Âşıka bühtân eder söyler gezer Deccâllar
3 Bunda devlet anda mihnet diyelim kimdir anı
Aldığını tîz alır eksik satar bakkâllar
4 Gayr-ı Hak’dan zerrece yokdur nasîbim kısmetim
“Lâ” deyip “illâ” demez bu hakdır ol kattâller
5 “Küllü la‘bin harâmün” İblîs’in ahkâmıdır17
Eşkıyâlar meclisinde çalınır miskâller
6 Nefs ikiden zâhir olur ehline ma‘lûm bu sır
Biribiri şevki ile bilişir Deccâllar
7 Aldığı ma‘nâyı söyler ma‘şûkun âşıkları
Hak nedir nâ-hak nedir fark eylemez battâllar
8 “Küntü kenz”in vahdetinden Vâhibî eyler hitâb18
Cevherin lübbünden almaz ma‘nayı meyyâller
9 Bu ayân ile nihânın sırrını çok söyledik
Fehmi yokdur anlamaz bu tevhîdi cehhâller
32 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Münkirin gönlü evinde her nefes şeytân yatar
Miskinin gönlü evinde dâimâ îmân yatar
2 Sâfi nûrdur söylesem gelmez dile bu tevhîdi
Mü’minin gönlü evinde Hâlıkı Rahmân yatar
3 Bu cemâl-i aşk içinde dinle gör güftârımı
Ârifin gönlü evinde Mustafâ Sultân yatar
4 Fâil-i mutlakdan özge bir dahi yokdur sözüm
İstemezler gayrısın bunlar hemân uryân yatar
5 Kendi rûhum zevkinin esrârını dinler misin
Özünü fehm etmeyen sâfî hemân hayrân yatar
6 Âlem-i ma‘nâ yüzünden söylerin bu tevhîdi
Dü cihânda şübhesiz bunlar hemân insân yatar
7 Vâhibî vahdetden alıp geldiğin söyler sana
Zât-ı Hakk’ın mazharı âşık hemân handân yatar
33 /
8 + 8 = 16
1 Cânım eydür bu tenime seni kor da giderin ben
Aşk şarâbın dost elinden sâfî nurdan içerin ben
2 Sağır mısın işitmemin bu cân sana söylediğin
Bu “tarfetü’l-ayn” içinde yedi çarhı geçerin ben
34 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Nefsini fehm eyleyenler kâmil-i insân olur
Nefsini fehm etmeyenler câhil ü nâdân olur
2 “Küntü kenz”in vahdetinden nûş eder peymâneyi19
Her nefesde dâimâ ayık değil mestân olur
3 Lâ demezsen tevhide ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Gerçek âşık görmemin zâtında ol üryân olur
4 İhtiyârım elde değil nicesi şerh etmeyem
Ârifin gönlü içinde Mustafâ sultân olur
5 Aşk-ı sâfînin kemâlinden sana söyler bu cân
Ehl-i Hakk’ın meclisinde söylenen irfân olur
19 Küntü kenz: Gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, sevdim, âlemleri
yarattım.
35 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gökde uçardım her nefes kavlimde noksân olmasa
Göğü geçerdim her nefes fi‘limde isyân olmasa
2 Dört kitâbın ma‘nası sırrındaki budur cevâb
Anlamazdım nefsimi hâk ile yeksân olmasa
3 Söylemezdim ben sana bu tevhidin ahvâlini
Gönlümün içindeki ol gizli a’yân olmasa
4 Âşıkam hem sâdıkam bir Tanrı’nın dîzârına
Eremezdim zâtına şevk ile devrân olmasa
5 Mürşidim Ahmed yüzünden bulmuşam maksûdumu
Göremezdim vechini sadrımda îmân olmasa
6 Ârifâne söyleyip remz etdiğim ma‘nâyı gör
Hoş seveydim dünyâyı sadrımda îmân olmasa
7 Aç gözün kaldır hicâbı dinle hikmetden haber
Bilemezdim İblis’i aşk bize bürhân olmasa
8 Mustafâ vechinden aldım ilm-i hikmet dersini
Tamu olmazdı ebed âlemde şeytân olmasa
9 Söyleyemezdim söyledir halk-ı âlem fi’lini
Bilemezdim gerçeği âlemde yalan olmasa
10 Lâ demezsen diyeyim ma‘nâ-yı mutlakdan haber
Düşdüğü âşıkların deryâ-yı ummân olmasa
11 İhtisâr olmaz bu söz ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Derdmend miskîn Vehâb’ın özü insân olmasa
36 /
7 + 7 = 14
1 Gör e gör e şol aşkı ol Âdem’e uğramış
Ol Âdem’in yaşını yerde mercân eylemiş
2 Gör e gör e şol aşkı Nûh nebîye uğramış
Nûh nebînin gazabın kahr-ı tûfân eylemiş
3 Gör e gör e şol aşkı ol Eyyûb’a uğramış
Ol Eyyûb’un âhını sâfî îmân eylemiş
4 Gör e gör e şol aşkı İbrâhîm’e uğramış
İbrâhîm’e âteşi gül gülistân eylemiş
5 Gör e gör e şol aşkı ol Mûsâ’ya uğramış
Ol Mûsâ’nın asâsın gökçek evran eylemiş
6 Gör e gör e şol aşkı ol Yûsuf’a uğramış
Ol Yûsuf’u kul iken Mısr’a sultân eylemiş
7 Gör e gör e şol aşkı ol Îsâ’ya uğramış
Oy Îsâ’nın rûhunu gökde pinhân eylemiş
8 Gör e gör e şol aşkı Peygamber’e uğramış
Peygamber’in mu‘cizin azîm Kur’ân eylemiş
9 Gör e gör e şol aşkı ol Alî’ye uğramış
Ol Alî’nin sırrını nûr u arslan eylemiş
10 Gör e gör e şol aşkı ol güneşe uğramış
Ol güneşin yüzünü yere yeksân eylemiş
11 Gör e gör e şol aşkı ol Ferhâd’a uğramış
Ferhâd ile Şîrîn’i mest ü hayrân eylemiş
37 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârifin kalbi içinde Arş-ı Rahmân gizlidir
Katrenin içinde ol deryâ-yı ummân gizlidir
2 Var ise derdin haber verdim haber dinler misin
Gâfil olma aç gözün tevhîdde dermân gizlidir
3 Yine bir muğlak haber geldi bana diyem sana
Mustafâ vechi Hak’ın zâtında pinhân gizlidir
4 Dû cihânın gafletinden cânını uyarmadın
Göremezsin yürü var ol sana Sübhân gizlidir
5 Bildiğin budur senin cehl-i mürekkebdir sözün
Bu vücûdun mülkünün içinde şeytân gizlidir
6 Taşradan sormağ ile mümkün değildir bilmesi
Ma’na-yı mutlak bu sözdür halka insân gizlidir
7 Ehl-i Hakk’ın bildiği zâtındaki ma‘nâ budur
Gönlümün içindeki vicdân-ı irfân gizlidir
8 Ehl-i tevhîd olmayanlar eremez bu menzile
Evliyâ vü enbiyâ sadrında îmân gizlidir
9 Vâhib Ümmî derdmendin hâlidir zikr etdiği
Mustafâ vechindeki in‘âm u ihsân gizlidir
10 Sırrımın sırrın ararsan Fâtiha vechindedir
Ol şefâat sâhibi hükm ıssı sultân gizlidir
11 Anladım bildim deme miskîn Vehâbî fâriğ ol
Enbiyâda hâtem ü mühr-i Süleymân gizlidir
38 /
8 + 8 = 16
1 Düş ilinde gezer iken beni gördüm pîr olmuşun
Hamdülil’lâh şükür Hakk’a hemân sâfî nûr olmuşun
2 Yediler kırklar geldiler hâlim bana bildirdiler
Gam yemezin şimden gerü anlar ile bir olmuşun
3 Maksûd olan tevhîd imiş lâzım değil gayrı kelâm
Ben nefsimi fehm eyledim yokdan gelip var olmuşun
4 Gösterdiler gördüm anın mi‘râcının ma‘nâsını
Aşkdan haber budur sana Mansûr ile yâr olmuşun
5 Vâhib Ümmî tevhîdinin ezelini söyler gelir
Âşık olmayan göremez aşkdan yanıp nûr olmuşun
39 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yanmışın yakılmışın tevhîd ile kâl olmuşun
Göremez a‘mâ beni sâfî hemân hâl olmuşun
2 Evvel âhir Hû durur sözüm benim hakka’l-yakîn
Tatmayan bilmez bunu sâfî hemân bal olmuşun
3 Ma’nada gizli yine sırren maârif söylerin
Dört kitâbın ma‘nası içinde ben dâl olmuşun
4 Yokladım mi‘râcımı giydim saâdet tâcını
Nefsime uydum ise bildim beni dâl olmuşun
40 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yârimin vechi beni gör nice hayrân eyledi
Gayr-ı Hakk’ın cümlesinden nice üryân eyledi
2 Bir nefes yok kudretim ilm ü amel kılam gelem
Bu vücûdum mülkünü gör nice vîrân eyledi
3 Âşıkın zikrindeki nûr-ı İlâhîyi bugün
Ganidir ol pâdişâh gör nice ihsân eyledi
4 Okudum sırren yine “İnnâ Fetahnâ” âyetin21
On sekiz bin âlemi gör nice ayân eyledi
5 Derdmend miskîn Vehâb’a verdi şerbet Mustafâ
Ehl-i derdin derdime gör nice dermân eyledi
41 /
8 + 8 = 16
1 Bir acâyib şehre vardım mahlûkunu deli gördüm
Sevdikleri dünyâ imiş kulûbların ölü gördüm
2 Ma’nâ yüzünde ezelî Fâtiha’dan aldım haber
Bu tevhîdi fehm edeni hakka’l-yakîn velî gördüm
21 İnnâ fetahnâ: Doğrusu biz sana apaçık bir fetih verdik. Fetih/1.
42 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dört kitâbın ma‘nası tevhîd-i zâtu’llâhdır
Ey birâder mazhar-ı nûr-ı habîbu’llâhdır
2 Kâdir-i Hayyü’l-Ganî’nin varıdır vechi anın
Gel nazîr kıl nutkuna ayn-ı kelâmu’llâhdır
3 Bildiğim budur benim fehm etmezin ben gayrısın
Zikrimiz tesbîhimiz esmâ sıfâtu’llâhdır
4 Lâ diyenden eyleme lutf et bizi ey pâdişâh
Söyleyip söyletdiren fehm eyledim Allâh’dır
5 Okumak yazmak kemâlinden sana budur hitâb
Dört kitâbın evvelinde okunan bi’smi’llâhdır
6 Ârif ol meyl eyleme bir dahi Hak’dan gayrıya
Ma’naya gâfil olan her kim ise gümrâhdır
7 Ceddine çatdı Vehâbî gam yemez şimden gerü
Gönlünün içindeki Âdem safiyyu’llâhdır
43 /
4+4=8
1 Ben dediğim anlar mısın
Çatal kazık girmez yere
Kulak urup dinler misin
Çatal kazık girmez yere
2 İ‘tibâr yok kuru dile
İ‘tibâr hod gizli hâle
Ben dediğim budur hele
Çatal kazık girmez yere
3 Bu dilimin söylediğin
Aceblemen zinhâr sakın
Erenlerin sözü hakdır
Çatal kazık girmez yere
4 Âlem-i ma’nâ yüzünden
Doğru cevâb budur sana
İnanırsan tevhîdime
Çatal kazık girmez yere
5 İkilikden uyanılmaz
Doğru söze inanılmaz
Böyle geldi aşkdan hitâb
Çatal kazık girmez yere
6 Enbiyânın evliyânın
Nasîhatı bu değil mi
Aklın dağıtma başından
Çatal kazık girmez yere
44 /
8 + 8 = 16
1 Bir suâlim vardır size can gözünden bakan kimdir
Âşıkların gönl’evine aşk çerâğın yakan kimdir
2 Hâl ehlinden gayrı kimse bu suâle cevâb vermez
Yer yüzünden gök yüzüne hikmet ile ağan kimdir
3 Ben değilin bunu diyen mü’min isen kardaş inan
Akıl ermez fikir yetmez bu tılsımı düzen kimdir
4 Evvel birdir âhir birdir şekkim yokdur “lâ” demezin
Dört kitâbın ma‘nâsını arş içinde yazan kimdir
5 Adı çıkmaz sanı çıkmaz âciz kaldım der Vâhibî
Hakk’ın gözüne görünmez bu azdırıp azan kimdir
45 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bî-nişânın sırrın açma müddeîler duymasın
“Küntü kenz”in zâtın açma müttakîler duymasın
2 Anladın ey cân bugün sen “Lâm elif lâ raybe”yi22
Vahdet-i nûr-ı Hudâ’yı hâr-ı hâşim duymasın
22 Lâm elif. “lâ raybe fîh” Onda şüphe yoktur. Bakara/2.
46 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bugün zât-ı İlâhîden hitâb oldu bize dostlar
Açıldı âyet-i bürhân ayân oldu bize dostlar
2 Yedi burcun kemâlinden okundu sûre-i Rahmân
Bu aşkın vahdeti vasfı kitâb oldu bize dostlar
3 Gönülden derd ile Allah diyen bilir bu esmâyı
Okunan Âyete’l-Kürsî dîzâr oldu bize dostlar
4 Hidâyet Ka‘besin görmek tavâf-ı haccımız hakdır
Muhammed varlığı canda imâm oldu bize dostlar
5 Vehâb’ın gönlü âlimdir deme zinhâr ki câhildir
Bu zikr-i kalbi envâr-ı imân oldu bize dostlar
47 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bugün cân-ı cihân içre fenâdan özge âlem yok
Bi-hamdi’llâh şükür Hakk’a gınâdan özge âlem yok
2 Anın vechindeki envâr ne sırdır ta‘bire gelmez
Bu tevhîdin nişânıdır nekâdan özge âlem yok
3 Nihân ilmi ayân oldu benim cânımda ey zâhid
Bunu bildim hidâyetdir bakâdan özge âlem yok
4 Bu tevhîdin kemâlinden dilimde söylenen Hak’dır
Günâhın bilmeğe kişi bekâdan özge âlem yok
5 Vehâbî derd-i mihnet çek nebîlerden bu sünnetdir
Sen ahdine vefâ eyle ki bundan özge âlem yok
6 Vehâbî Vâhid’in zâtın bulupdur gam yemez her-giz
Olupdur nûra müstağrak hiç bundan özge âlem yok
7 Vehâb Ümmî dehânından dökülen gül-i reyhândır
Be-vallâhi be-billâhi bir bundan özge âlem yok
48 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aç değilem dervişem gönlüm gözüm tokdur benim
Gayr-ı Hakk’ın sevgisi gönlümde hiç yokdur benim
49 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâkiriz zikr eyleriz biz evliyâ şâkirdiyiz
Birliğin fikr eyleriz biz enbiyâ şâkirdiyiz
2 Dilimin şerh etdiği yâ Hayyu Kayyûm es-Samed
Dâimâ şükrüm budur biz enbiyâ şâkirdiyiz
3 Rü’yetim ma‘nâsının ta‘bîrini dinler misin
Âşıkız hem sâdıkız biz enbiyâ şâkirdiyiz
4 Geçmişiz dünyâ vü uhrânın gamından bî-gamız
Zikrimiz tesbîhimiz biz enbiyâ şâkirdiyiz
50 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gayrı devlet istemem tevhîd yeter devlet bize
Gayrı izzet istemem tevhîd yeter izzet bize
2 Âlem-i gayb ü şehâdet sırrıdır zikr etdiğim
Gayrı ni‘met istemem tevhîd yeter ni‘met bize
3 On sekiz bin âlemin içinde bir dîvâneyem
Gayrı ibret istemem tevhîd yeter ibret bize
4 Ben beni fehm eyledim lâzım değil gayrı kelâm
Gayrı vuslat istemem tevhîd yeter vuslat bize
5 Ârif-i billâh olan bilir bu sırrın ma‘nasın
Gayrı vahdet istemem tevhîd yeter vahdet bize
51 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Fâtiha’yı gördün ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
Fâtiha’yı bildin ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
2 Derdin sana dermân ise
Aklın sana fermân ise
Sadrındaki îmân ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
3 Dört kitâba inanırsan
Enbiyâya dayanırsan
Bu tevhîdi beğenirsen
Korkma ölmezsin ölmezsin
4 Şeyh kapısın bekledinse
Râzlarını sakladınsa
Nefsin atın hakladınsa
Korkma ölmezsin ölmezsin
52 /
8 + 8 = 16
1 Pâreye atma kendini ol kuru tâc neyler sana
İnkâra atma kendini ol kuru tâc neyler san
2 Aklı gitmiş şaşkın kardaş anlar mısın dinler misin
Küfrün lisâna gelmedi ol kuru tâc neyler sana
3 Hoş delice dîvânesin hiç kendinden haberin yok
Ölmezden önden ölmedin ol kuru tâc neyler sana
53 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i aşk âşıkların sırrı “Ene’l-Hak”dan gelir
Bu hidâyet cevheri rûh-ı izâfîden gelir
2 Dört kitâbın ma‘nası tevhîdimiz zâhid bizim
Arş-ı a‘zam var eden nûr-ı İlâhîden gelir
3 Kimse bilmez sırrımız biz âlemin sultânıyız
Ârifin zikrini gör zât-ı İlâhîden gelir
4 Evvelâ mü’min kelâmın söyleyen diller budur
İsm-i a‘zam keşfidir aşk-ı İlâhîden gelir
5 Kalmadı zulmet hicâbı Vâhibî hayâtdadır
Evliyânın vahdeti sâf-ı İlâhîden gelir
54 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mürşidi bilmek dilersen dervişinden bellidir
Sırrını bilmek dilersen tevhidinden bellidir
2 Ehl-i vahdet âşıkın irfânı Hak’dandır velî
Kimse bilmez sûretinden ma‘nasından bellidir
3 Cümle âlem ilmini fehm eyledim bir noktadan
Pîr yolunda cân verenler sîretinden bellidir
4 Cennetü’l-Firdevs’e bakmaz âşıkın maksûdu Hak
Aşk şarâbın nûş edenler sohbetinden bellidir
5 Şübhe etme zâhidâ gel müstemi‘ ol Vâhib’e
Zikrini al diline gir halvetinden bellidir
55 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârifi bilmek dilersen dervişinden bellidir
Dervişin bilmek dilersen cünbüşünden bellidir
2 Vâhid ü Ferd ü Ahad’dır sîneler çâk eyleyen
Dost yolunda cân verenler nâlişinden bellidir
3 Ma‘rifetden anlamazsın neyleyem zâhid seni
Tevhidinde aşk çerâğı yanışından bellidir
4 Kalb içinde cân ile bulan ibâdet lezzetin
Hak yolunda gerçek âşık dönüşünden bellidir
56 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âleme geldin bugün sor mürşide hâlin nedir
Aç gözün kaldır hicâbı tende bu cânın nedir
2 “Lâ” kelâmı nûrudur bil nefsine illet senin
“Men aref” sırrındaki ayne’l-yakîn ma‘nâ nedir
3 Od u su toprak u yeldir cismine olan hicâb
“Lâ”yı ko “illâ”ya bak “fî-ahsen-i takvîm” nedir24
4 “Lâm-elif lâ-raybe”dir tefsîrimiz zâhid bizim
Âdem’in vechindeki bu âyet-i bürhân nedir
5 Vâhibî sen şübheni gel Hâlık-ı Rahmân’a sor
Her nefes dost zâtını zikr eyleyen insân nedir
57 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Cemâl-i Hakk’a ermezsen yârın mahşerde fâsıksın
Kemâl-i zâta ermezsen kuru gavgâya fâsıksın
2 Bu ma‘nâ sırrını hâlen gelip sormağa âr etdin
Özün zulmetdedir zâhid sûret nakşına âşıksın
58 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Şerîata girdim diyen
Tarîkata erdim diyen
Dost cemâlin gördüm diyen
Halk aybını görmez olur
2 Kudret ününü dinleyen
Hikmet sözünü anlayan
Bu derd ile çok ağlayan
Mâsivâya bakmaz olur
3 Muhammed devri devrânım
Doğru yoldadır kerbânım
Allah derdidir dermânım
Buna şeytân girmez olur
4 Aşkdır bizim Burağ’ımız
Dostda durur durağımız
Cennet bizim tuzağımız
Âşık anda kalmaz olur
59 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Evvel bu aşkın âletin
Zâhid niçün inkâr eder
Sırr ile aşkın hâletin
Zâhid niçün inkâr eder
2 Cânımıza budur vefâ
Cümlemize budur safâ
Bu sözde hod yokdur hatâ
Zâhid niçün inkâr eder
60 /
8 + 8 = 16
1 Bir suâlim vardır size evvel aşka uyan kimdir
Cân içinde gizli sırrı ihfâ ile duyan kimdir
2 Hem evveldir hem âhirdir mü’minlerde o zâhirdir
Ârif olan haber versin bu ma‘nâyı diyen kimdir
3 Mes’elemi bilemedim aceblemen sora geldim
Kudretu’llâh ni‘metini âşikâre yiyen kimdir
4 Dersin gören müderrise armağandır benim sözüm
Bir “tarfetü’l-ayn” içinde îmân donun giyen kimdir
5 Yazıldı nakşı levhime mutâbık geldi kavlime
Münkir münâfık taşına boyun urup döyen kimdir
6 Makâm-ı zühd ü takvânın sıfâtından geçen âşık
Düşüp deryâ-yı ummâna gönül çirkin yuyan kimdir
7 İkrâr ile ihlâs ile kulluk eden bir Tanrı’ya
Gayrı marazı âdemde hakîm olup ayan kimdir
61 /
8 + 8 = 16
1 Elif ile bâ’dan he’yi fark eyleyen gelsin beri
Benliğini terk eyleyip Hakk’ı bilen gelsin beri
2 Îmân ile Kur’ân’ın biz ma‘nâsına birdir deriz
On sekiz bin âlem içre aşkı bilen gelsin beri
3 Vâhidiyyet ahadiyyet hâlimizdir samediyyet
Evvel âhir budur sözüm dostu bilen gelsin beri
4 Maksûdumuz cemâlidir bir Tanrı’nın kemâlidir
Cân içinde ihfâyile sırrı bilen gelsin beri
5 Râhı bulmak dileyene nasîhatdır sözüm benim
Şeyh kapısı kahr evidir tavrı bilen gelsin beri
6 Yedi yüz yetmiş bin kulaç dipsiz kuyudur indiğim
Bu menzilin yayı berkdir çekebilen gelsin beri
7 Vâhib Ümmî pîr yüzünden muhabbetden uyanmışdır
Cân içinde bu ma‘nâyı yazabilen gelsin beri
62 /
7 + 7 = 14
1 Âşıkların ma‘nâsın buldum bu cân içinde
Bu cevheri söyleyen gizli irfân içinde
2 Kendi sırrın söyleden aşk denizin boyladan
Kara nikâb tutunmuş girmiş külhân içinde
3 Ben dediğim ma‘nâyı sormasına âr eden
Hak sevisin bulmuşam tûl-i zamân içinde
4 Dört kitâbı okudum evliyânın yüzünden
Hakk’a nâ-hak diyenin girmiş şeytân içinde
5 Okuduğum yazdığım erenlerin sırrıdır
Çok acâyibler gördüm kevn ü mekân içinde
6 Ârif olan zâtına şeyh dâmenin tutandır
Ol buyurur halk tutar hükm-i revân içinde
7 Bu Mekke’ye taş atan şerîatde nic’olur
Yarın anda güç olur fi‘l-i noksân içinde
8 Mekke olan mü’minin kalbi imiş anladım
Bunu yıkan kişinin ömrü yalan içinde
9 Her kim aşka ermedi aşk gülünden dermedi
Dost cemâlin görmedi kaldı gümân içinde
10 Gayr-ı Hakk’a cân veren âb-ı hayât içmedi
Hak sevisin yitirdi zann u gümân içinde
11 Erenlere taş atan islâmını yitirdi
Ol ahdini unutdu fânî dumân içinde
63 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cîfe-i dünyâya bakma ey gönül Allâh’a bak
Cân u başı terk edip âyetdeki ma‘nâya bak
2 İsm-i a‘zam varısın hem zâtının mir’âtısın
Sırrının esrârını keşf eyleyen Sübhân’a bak
3 Vahdet-i nûr-ı İlâhî cânı hayrân eyledi
Fazl-ı Hak ile bugün bu söyleyen güftâra bak
4 Cânına budur hidâyet diline dîzâr-ı aşk
Bildin ise nefsini bu sendeki envâra bak
5 Aczini zikr etmeyip ucbuna kılmışdır nazar
Tevhidin ikrârına inkâr eden şeytâna bak
6 Sen kerâmet mazharısın gel beri âr eyleme
Âkil isen zâhidâ inkârı ko ikrâra bak
64 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Vuslata ermek dilersen cân içinde câna bak
Aç gözün kaldır hicâbı âlem-i kübrâya bak
2 On sekiz bin âlemin sırrına ermez cin melek
Âkil isen sıdk ile gel âyet-i Kur’ân’a bak
3 Vahdetin envârına ermek dilersen zâhidâ
Kâlini terk eyle dilden Hâlık-ı Rahmân’a bak
4 Hikmet-i esrârına hem-râz eder ol pâdişâh
Tevhid-i nûr-ı İlâhî “alleme’l-esmâ”ya bak25
5 Her nefes kim söylenir sanman anı efsânedir
Bu sözüm ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn insâna bak
6 Âlem-i emsâle geldik dost cemâlin görmeğe
Hürmet-i Hak’dan beni dur eyleyen ayyâra bak
7 Şübhesin sordu Vehâbî âlemin sultânına
Dedi ol Rabbü’l-inâm sen “lâ”yı ko “illâ”ya bak
65 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Her nefes yâd etdiğim dostlar benim Allâh içün
Yanuban yakıldığım sâbit benim Allâh içün
2 Bu melâmetden selâmet olduğum Hak’dır benim
Zikr-i Hû’nun nûruna mahv olduğum dîzâr içün
3 Bende benlik komadı mahv eyledi ahd-i ezel
Yakalar çâk etdiğim ayb olmasın ol şâh içün
4 “Küntü kenz”in vahdetinden zâhir oldu bu kelâm
Âleme fâş olduğum zâhid benim ol mâh içün
5 “Lâm-elif lâ-raybe” oku Vâhibî şânında sen26
Tâ’atin hakdır bugün bu cân ile ol yâr içün
66 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mâsivâdan uzlet et bu sendeki envâr içün
Kalbini gel zâkir et bu sendeki ma‘nâ içün
2 Aşk ile hem-râz olup gel yakalar çâk edelim
Kâl ü kıylden geçelim âyetdeki ma‘nâ içün
3 Münkir olma zâkir ol Hak zikrine zâhid bugün
Olmasın sende garaz bu söylenen güftâr içün
67 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mâsivâ sevdâsına vermen gönül âgâh olun
Cânı başı terk edip dost yoluna hem-râz olun
2 Vâhid ü Ferd ü Ahad envârıdır esrârımız
Zikrimiz budur bizim Hak zâtına hem-râz olun
3 Evliyânın vahdetin hiç sanmanız siz gayrıdan
İsm-i a‘zam şâhına ihlâs ile mihmân olun
4 Ârifin sırrındadır ol pür-safâ-yı Mustafâ
Vuslat-ı ma‘nâ içün dîzârına müştâk olun
5 Vâhibî gülşendesin bülbülleyin eyle niyâz
Verd-i Ahmed bâğının şevkine siz hayrân olun
68 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Anlayan âşıklara halvet safâ meydânıdır
Düşmeyen bilmez bunu hâlen vefâ meydânıdır
2 Kalbimin âyînesinden söyleyen ol pâdişâh
Zâhir ü bâtın Hüvel bu Mustafâ meydânıdır
69 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık olan kişinin zikr etdiği Kur’ân olur
Vâhid ü Ferd ü Ahad sırrındaki ummân olur
2 Sâdıkın tevhîdini ârif bilir ancak hemân
Ehl-i inkâr meclisinin mürşidi şeytân olur
3 Nefsini emmâreden kurtarmayan âdam değil
Korkudur mahşer yerinde sûreti hayvân olur
4 Ehl-i ucbun bu durur mâhiyyeti bilin hemân
Âhiretde tamunun odu ana kaftân olur
5 Gel beri âr eyleme vahdet sözünü dinle sen
Hâlık’ı zikr eyleyenler hikmet-i Lokmân olur
6 Dû cihânda zâtını göstermez isen yâ İlâh
Cennetü’l-Firdevs-i a‘lâ Vâhib’e zindân olur
7 Vâhibî gam çekme sen vücûdunun sultânısın
Kim buna ikrâr ederse vuslatı Sübhân olur
70 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kimse bilmez hâlini sen âlem-i hayretdesin
Aç gözün kaldır hicâbı âlem-i vahdetdesin
2 İsm-i a‘zam sırrıdır ervâhını şâd eyleyen
Vâhid ü Ferd ü Ahad tahtındaki ma‘nâdasın
3 Tevhidin keşfinden anla zâtının esrârını
Ol musavver nûr içinde görünen dürdânesin
4 Hak Ta’âlâ emrine sen cân ile kıldın sücûd
On sekiz bin ismile tesmiy’olan esmâdasın
5 Şübheni halleyleyen mürşid-i kâmildir senin
Aşk şarâbı şevkine hayrân olan mestânesin
6 Tâli’in kâline bakdım okudum mi‘râcını
Kalbini ihyâ edip inşâ eden a‘lâdasın
7 Vâhibî keşfindeki Hû’nun kemâli harfidir
Anlasın hakka’l-yakîn bu zikr olan me’vâdasın
71 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Melek iken hatâ etdim anınçün olmuşam merdûd
Bu la‘net ismini çekdim anınçün olmuşam merdûd
2 Ne olmuş ne olacağı bilirdim cümle ilm ile
Ne fayda kılmadım amel anınçün olmuşam merdûd
72 /
8 + 8 = 16
1 Yere göğe sığmayanı bende imiş buldum ahî
Aşk bâğının bülbülüyem gördüm gülü geldim ahî
2 Dervişlerin ma‘rifeti bu menzile ermek imiş
Hamdülillâh şükür Hakk’a kendi nefsim buldum ahî
3 Bu gönlüme nisân gibi yağdı benim ilm-i ledün
Bu tevhîdin ma‘nâsına bahrîleyin daldım ahî
4 Evliyânın enbiyânın adı sanı yok bu ilde
Akıl kalkdı gitdi benden mest ü hayrân kaldım ahî
5 Eğer âkil isen anla kulağın var ise dinle
Yer üstüne yer altında güneşleyin doğdum ahî
6 Gözümle gördüğümü çıkıp halka söylemezin
Ma’rifetin bâğçesinde teferrüce geldim ahî
7 Aceb hikmet aceb sırdır bu dilimin söylediği
Bundan öte geçemedim bu menzilde kaldım ahî
8 Vâhib Ümmî’nin vuslatı halka gümân ehle ayân
Düşdü zâtın bahrine cân Hüve Hüve oldum ahî
73 /
8 + 8 = 16
1 Tıfl-ı ma’nâ gelir her dem îmân sözün söyler bana
Dili Hakk’ın zikrin okur bürhân sözün söyler bana
2 Aşk içinde Hak nûruna gâh mahv olur gâh gark olur
Kendi özin yavı kılar hayrân sözün söyler bana
3 Bin yıl ömrüm olsa öğsem vasfı anın gelmez dile
Cân mürgünü irşâd eder ihsân sözün söyler bana
4 “Küntü kenz”in gizli sırrın eyler ayân etmez nihân
Aklım ermez fehm eyleyem ummân sözün söyler bana
5 Zâhirimin bâtınıdır keşf etdiğim ma‘nâ size
Cism içinde hikmet ile Lokmân sözün söyler bana
6 Âşık gerekdir dinleye sâdık gerekdir anlaya
Dokuz göğü seyr eylemiş seyrân sözün söyler bana
7 “İllâ” dedim “lâ” demezem dost vechinin tevhîdine
Bir acâyib derde düşmüş dermân sözün söyler bana
8 İhfâ ile sırren benim gönlüm evin pür-nûr eder
Her dem gelir dost emrine fermân sözün söyler bana
9 Avâyıkdan mücerreddir hakîkatde anın rûhu
Cemâlinde kemâlin gör Sübhân sözün söyler bana
10 Dili zâkir özü şâkir mükerrem bir vecihdir bu
Dehânından dökülendir reyhân sözün söyler bana
11 Dilindeki tevhîd anın şâhid yeter der Vâhibî
Yedi iklîme hükm eder sultân sözün söyler bana
74 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Münkir olan câhile bir bir melâl eksik değil
Gayr-ı Hak’dan cânına bir bir celâl eksik değil
75 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yokluğun ma‘nâsını fehm eyledim dîzâr imiş
Rûhuma lâyık olan zâtındaki bâzâr imiş
2 “Küntü kenz”in vahdeti sırrında bir dîvâneyem
Ol makâmın tevhidi nutkumdaki esrâr imiş
3 Ben bana ben demedim çekdim elim buldum Hak’ı
Rü’yetimde gördüğüm vechindeki envâr imiş
76 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mürşid olan tâlibe şevkin nişân vermek gerek
Ol hicâbdan geçirip zevkin nişân vermek gerek
2 Ehl-i Hak’dan gayrı kimse anlamaz esrârımı
Bu makâm levvâmedir sırrın nişân vermek gerek
3 Zulmet ilinden geçip cânını âzâd eyleyen
Göz yaşın yer yüzüne döküp nişân vermek gerek
4 Şer‘inin anla meâlin amel-i cismânidir
Ehl-i tevhîd gör ne der vechin nişân vermek gerek
5 Yedi tavr üzre Vehâbî mazharısın Vâhid’in
Ehl-i aşk olan kişi burdan nişân vermek gerek
77 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i inkâr meclisinde okuman esrârımı
Câhil ü nâdân içün harc eylemen güftârımı
2 Münkiri fehm eyleyip ilm-i kıyâfet ehl’olun
Bî-hayâdan saklanız zâtımdaki bâzârımı
78 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Gel ey yâr isteyen yârân bulundu
Anın vechindeki seyrân bulundu
2 Risâlet sâhibi nûr-ı Muhammed
Ana mürşid olan bürhân bulundu
3 Yüzü güldür saçı sünbül inan sen
O yüzden zikr olan Sübhân bulundu
4 Biz ana ümmetiz hakka’l-yakînden
Bu câna rahm eden Rahmân bulundu
5 Düşümdür tuş olan Allâhu a‘lem
Bu mülke hükm eden sultân bulundu
6 Okudum aşk ile sırren bu hâli
Gönül levhindeki irfân bulundu
7 Murâd olan budur ilm ü amelden
Maârif söyleyen insân bulundu
79 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Düşelden bu hâle ol cânı buldum
Anın zikr etdiği Kur’ân’ı buldum
2 Okudum aşk ile sırren “Ene’l-Hak”
O yüzde denilen îmânı buldum
3 Cemâlinden cemî‘ âlem münevver
Kemâlinden anın Sübhân’ı buldum
4 Desem vasfın anın gelmez dile hiç
O vechden rahm eden Rahmân’ı buldum
5 Adı Ahmed yazılmış arşda gördüm
O nûrdan derdime dermânı buldum
80 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mâsivâdan uzlet etsin bâkî yârân isteyen
Kalbini pâk eylesin âyîn ü devrân isteyen
Zâtını zikr eylesin in‘âm u ihsân isteyen
Doludur dil cür‘adânı gelsin esrâr isteyen
2 Ehl-i Hakk’ın sözü hakdır anlamaz nâdân olan
Aşka gönül vermemiş dünyâ-y-ile yârân olan
Mâsivâyı neylesin dîzârına hayrân olan
Doludur dil cür‘adânı gelsin esrâr isteyen
81 /
8 + 8 = 16
1 Bizi gelip irşâd eden ehl içinde er kişidir
Hak’dan alıp bu tevhîdi bize veren nûr kişidir
2 Bin yıl anın vasfın desem gelmez dile nic’edeyin
Dört kitâbın hakkı içün peygambere yâr kişidir
82 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aç gözün kaldır hicâbı sende gayru’llâhı gör
“Lâm-elif Lâ-raybe”den tevhîd-i zâtu’llâhı gör28
2 Ârif isen “lâ”yı ko “illâ”dan anla ma‘nayı
On sekiz bin âlemin içinde seyru’llâhı gör
3 Nefsini fehm eyler isen ma‘nada hakka’l-yakîn
Ol musavver nûr içinde sen bu kenzu’llâhı gör
4 Ârif ol gönlünden âhar bir yere kılma nazar
Ara yerde perde yokdur hasbeten-li’llâhı gör
5 Havf ile recâ makâmı aklımın tahsîlidir
Dört kitâbın evveli nutkumda bi’smi’llâhı gör
6 Da‘vete budur icâbet dânâ âkil cân isen
Mü’minem kalbim içinde gel bu beytu’llâhı gör
7 “Urvetü’l-vüskâ” geçipdir âşıkın gerdânına29
Okunan aşkdan gel ey zâhid kelâmu’llâhı gör
83 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Benliğini geçmez isen
Yürü sen dervîş olmazsın
Cân gözünü açmaz isen
Yürü sen dervîş olmazsın
2 Halkın içinde fakîsin
Ehlin içinde şakîsin
İblîs’in dolmuş okusun
Yürü sen dervîş olmazsın
3 Sözün yüzün ardın bilen
Yaman söylemezler inan
Anın içün derim sana
Yürü sen dervîş olmazsın
4 Kim zikr eder oldur halîl
Zikr etmeyen anda melîl
Bu sözlere çokdur delîl
Yürü sen dervîş olmazsın
5 Kendin gören şeytân olur
Kendin bilen sultân olur
Hak sırrında pinhân olur
Yürü sen dervîş olmazsın
6 Bu dünyâdan usanmazsın
Peygamberden utanmazsın
Erenlere inanmazsın
Yürü sen dervîş olmazsın
84 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Gelindi cân ile zikr et de Lâ ilâhe illallâh
Gelindi cân ile fikr et de Lâ ilâhe illallâh
2 Kelâmu’llâh’da meşhûrdur buyurmuşdur Resûlullâh
Sevâbına nihâyet yok de Lâ ilâhe illallâh
3 Nebîler hep bunu söyler velîler hep bunu söyler
Yazılmış arşın içinde de Lâ ilâhe illallâh
4 Müsemmâ ol bu tevhîde var ise aklın idrâkin
Cennetin kapısın açar de Lâ ilâhe illallâh
5 Vehâbî ne gamı yersin bulundu sûre-i Rahmân
İşidicek kaçar şeytân de Lâ ilâhe illallâh
85 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dört kitâbın evveli gönlümde bismillâhdır
Besmele bâbındaki nokta ayân Allâh’dır
2 Okumak yazmak budur ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Dört kitâbın tefsiri ayn-ı kelâmu’llâhdır
3 “Lâ” demezsen tevhide fehm eyledin ahvâlimi
Her nefesde tevhidim irfân-ı zâtu’llâhdır
4 Söyledim şerh eyledim verdim haber zâhid sana
Âşıkın seyr etdiği nûr-ı cemâlu’llâhdır
86 /
8 + 8 = 16
1 Şeytân kovsa da yetişmez doğru yola gidenlere
Îman Kur’ân yoldaş olur şeyh ardınca uyanlara
87 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkın ervâhı sensin yâ Muhammed Mustafâ
Hak Taâlâ vârisisin yâ Muhammed Mustafâ
2 Dertliyem dermâna geldim yalvarayın tapuna
Lutfun ile kıl şefâat yâ Muhammed Mustafâ
3 Âsiyem çokdur günâhım bildiğim budur benim
Nûrun ile kıl şefâat yâ Muhammed Mustafâ
4 Çâresizem tâkatim yok ağlayıp yalvarmağa
Varlığınla kıl şefâat yâ Muhammed Mustafâ
5 Vâhibî lâyık değildir vasfını zikr etmeğe
Sen nebîler serverisin yâ Muhammed Mustafâ
88 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cânımın cânânı sensin yâ Muhammed Mustafâ
Sıdkımın îmânı sensin yâ Muhammed Mustafâ
89 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cümle ervâhın cemâl-i zâtısın ey pâk-i dîn
Şübhemiz yokdur bizim ey âyet-i bürhân-ı dîn
2 Mazhar-ı zâtsın bugün bu resm ile bildik seni
Mü’mine sensin refîk hakka’l-yakîn ey pâk-i dîn
3 “Küntü kenz”in mazharısın on sekiz bin ism ile
“Le mâ halaktü’l-eflâk” şânındadır ey pâk-i dîn32
4 Vahdet-i nûr-ı İlâhî’den sözüm ayne’l-yakîn
Tevhidin ma‘nâsına sensin delîl ey pâk-i dîn
5 Cümle mürsel tâcısın hem ümmetin mi‘râcısın
Vâhid ü Ferd ü Ahad envârısın ey pâk-i dîn
6 Çekdik îmân askerin âfâkda münkir üstüne
Kâfirin mahv oldu küfrü kalmadı ey pâk-i dîn
90 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cümlenin maksûdu sensin yâ Muhammed Hak bilir
Âşıkın ma‘şûku sensin yâ Muhammed Hak bilir
2 Kimse bilmez her nefes vechinde hayrân olduğum
Nutkumun muîni sensin yâ Muhammed Hak bilir
3 Vâhid ü Ferd ü Ahad envârısın günden ayân
Tâc-ı izzet dâr-ı Hak’sın yâ Muhammed Hak bilir
4 Tevhid-i zât-ı İlâhî sırrının envârısın
“Küntü kenz”in gevherisin yâ Muhammed Hak bilir
5 On sekiz bin âlem içre ârifin îmânısın
Mü’minin sensin hayâtı yâ Muhammed Hak bilir
6 Evliyâ vü enbiyâ medhinde âcizdir senin
İlm-i hikmet ma‘denisin yâ Muhammed Hak bilir
7 Zâhir ü bâtın hüve’z-zikrinde sensin Vâhib’in
Âb-ı Kevser aynı sensin yâ Muhammed Hak bilir
91 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yâ Muhammed her nefes dîvâneler hayrân sana
Hamdülillâh çok şükür bu cânımız mihmân sana
2 Evvel ü âhir hüve’l-hak sendedir sen Hak’dasın
Anlamaz nûr-ı Hudâ’yı olmayan kurbân sana
3 Aşk içinde anladım sen “Küntü kenz”in varısın
Bî-nişân ü lâ-mekân sırrı hemân seyrân sana
4 İlm-i hikmet ma‘nasın vechinde biz hatm eyledik
Cümle mü’min vahdeti hakka’l-yakîn pinhân sana
5 Ehl-i tevhîd anladı hâlen bu sırrın ma‘nasın
“Lâm-elif lâ-raybe”den açıldı bu Kur’ân sana33
6 Emr-i ma‘rûf nehy-i münker senden oldu âşikâr
On sekiz bin âlem içre cümle dil fermân sana
7 Vâhib’in eksiği çokdur vasfına lâyık değil
Cennet-i a‘lâda âşık hûri vü gılmân sana
92 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkın sensin muîni yâ Muhammed yâ Ali
Sıdkımın sensin delîli yâ Muhammed yâ Ali
93 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Anla sen ey cân bugün vechinde pinhân Mustafâ
Söyle nûrundan eser sırrında pinhân Mustafâ
2 “Lâm-elif lâ-raybe”den tefsîr olan “ümmü’l-kitâb”
Âyet-i Kur’ân’a bak levhinde seyrân Mustafâ
3 Cânına erdi hidâyet diline esrâr-ı aşk
Anla sen hakka’l-yakîn zikrinde bürhân Mustafâ
4 Âşıka olmaz devâ kâl ehlinin efsânesi
Ver salavât sıdk ile derdine dermân Mustafâ
5 Vâhib’e Hakk’a’l-yakîn zâtından ermişdir nidâ
Âşık-ı bî-çâreler râhında kurbân Mustafâ
94 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ay cemâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
Dost kemâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
2 Anladım hâlen künh-i sırr-ı Aliyyü’l-Murtazâ
Hak celâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
3 Âşıkın ma‘şûku sensin yâ Muhammed Mustafâ
Bu misâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
4 Mîm ü ayn şânındadır “Kul ındehû ümmü’l-kitâb”35
Aşk misâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
5 Vâhib’in eşgâlini mahv eyledi tevhîd-i zât
Bu kıtâlindir senin “Lâ seyfe illâ Zülfikâr”
95 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bugün meydân-ı aşk içre imâm oldum uyan gelsin
Geçip nâmûs u ârından cana başa kıyan gelsin
2 Muhammed zikrinin keşfin bize vâcib ayân etmek
Dilim söyler canım dinler bu tevhîdi diyen gelsin
3 Cemâli şem‘inin şevki beni ney gibi inletdi
Bize Hak’dan budur kısmet îmân donun giyen gelsin
96 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Ben ol keşf-i İlâhî’yem yalansın sen diyen gelsin
Hak arşında Süleymân’am nâ-haksın sen diyen gelsin
2 Bize ol Zü’l-celâlu’llâh nasîb etdi bu me’vâyı
Geçip “lâ”nın fesâdından bu “illâ”ya uyan gelsin
3 Sekiz uçmağın envârı güneş gibi ayân oldu
İçip aşkın hayâtından bu esrâra uyan gelsin
4 Bu sevdâya gönül vermen işid sana diyem bir kez
Selâmet hırkasın giyip bu Hak nûrun gören gelsin
5 Vâhib’in vuslat-ı keşfi bu zikr ile beyân olsun
Budur nasîhatim li’llâh bu tevhîde uyan gelsin
97 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu aşkın cür‘asın cândan içen âşık bugün gelsin
Münâfıklar atar sengi bu hicrâna döyen gelsin
2 Ne zâhirden ne bâtından birisinden haber sorman
İmâmın Ferd ü Vâhid’dir bu ma‘nâya uyan gelsin
98 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Merâtib seyrin istersen gel esmâdan haberdâr ol
Ere gör “Kâbe kavseyn”e ev ednâ’dan haberdâr ol36
2 Bu mir’ât-ı mücellâdan ayân oldu cemâlu’llâh
İçip âb-ı zülâlinden müsemmâdan haberdâr ol
3 Gider bu gafleti senden ayır bu cânını tenden
Sana yakın durur senden bu vahdetden haberdâr ol
4 Makâm-ı zühd ü takvâdan haber sorma bize zâhid
Tecellî âşıkın kârı tesellâdan haberdâr ol
5 Vehâbî câmını aşkın içelden derdile hayrân
Bu sır bir “kenz-i mahfî”dir muammâdan haberdâr ol
36 Kâbe kavseyni ev ednâ:: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
99 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Gel âşık mekre aldanma bu esmâdan haberdar ol
Murâdın sırr-ı zât olsun müsemmâdan haberdâr ol
2 Karârgâhım benim hâlen fenâfi’llâh makâmıdır
Bu nutkun hâlıkı Hak’dır bu esrârdan haberdâr ol
3 Benim ikrârım ihlâsım Aliyye’l-Murtazâ sırrı
Delîlim ism-i a‘zamdır bu kimyâdan haberdâr ol
4 İlâhî’den işit ey cân hitâbın nûr-ı a‘lânın
Eregör “Kâbe kavseyn”e bu ma‘nâdan haberdâr ol37
5 Cenân ilmi ayân oldu bu tevhîdin kemâlinden
Vehâb’ın gönlü âlimdir bu me’vâdan haberdâr ol
100 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Fenâfi’llâh makâmında kalan deyyâra den gelsin
Bu sırra müstemi‘ olsun evliyâ nediğin bilsin
2 Bu cânın vahdeti sırrı Muhammed Mustafâ’dandır
Cemâli nûru esmâdan enbiyâ nediğin bilsin
3 Bekâbi’llâh makâmında okunan zâtın esrârı
Ârifin zikri a‘lâdır asliye nediğin bilsin
37 Kâbe kavseyni ev ednâ:: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
101 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Anladınsa nefsini ahdine ikrâr eyledin
Bilmedinse nefsini ahdinde noksân eyledin
2 Hak kelâmın dinleyip sen kendine yâd etmedin
Özünü zulmete saldın kabrini dar eyledin
3 Hâb-ı gafletden uyanıp cismini pâk etmedin
Bilmedin bâzârını Hû zikrin inkâr eyledin
4 Sen hevâ-yı hırsa uydun rûhunu şâd etmedin
Âsi oldun emrine gör yerini nâr eyledin
5 Zâyi‘ etdin ömrünü cisminde cânı bilmedin
Hak Taâlâ hürmetinden kendini dûr eyledin
102 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kişi hâk olmak gerek Hakk’ın kelâmın söyleye
Fi‘li pâk olmak gerek zikrin devâmın söyleye
2 “Lâm-elif lâ-raybe”yi tefsîr ede vahdetde bakan39
Âşık oldur her nefes rûhun kemâlin söyleye
3 Okusun envâr İlâhî sırrının esrârını
Zâtına hayrân olup aşkın dîvânın söyleye
4 İsm-i a‘zam hattını vechinde yazmışdır senin
Ölmeden ölmek gerek ma‘nâda îmân söyleye
5 Sana hâl olmaz Vehâbî zâhidin efsânesi
Gönlünü dar eyleme keşf ede Rahmân söyleye
103 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 İkilikden geçmeyince vahdete ermez gönül
Kâl ü kıylden geçmeyince vahdete ermez gönül
2 Ârifin tevhîdini gel dinle sen zâhid bugün
İsm-i a‘zam olmayınca âyete ermez gönül
3 Cân ü dil zikrini gör kim âşıkı hayrân eder
Bil hidâyet ermeyince hayâta ermez gönül
4 Hem kerâmet hem selâmetdir sözüm âbid sana
Bilmeyince nefsini ol Vâhid’e ermez gönül
5 Her nefes budur sözüm dostlar benim Allâh içün
Hâk ile hâk olmayınca Hâkim’e ermez gönül
6 İsm-i zât ile bugün dürr ü cevâhir söyleriz
Vasıl-ı Hak olmayınca Hâlık’a ermez gönül
7 Vâhibî sen cânını dost yoluna eyle fedâ
Fakr ile fahr olmayınca Hazret’e ermez gönül
104 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâ ezelden gelmişiz ahd ile amân üstüne
Hamdülillâh ârifiz tevhîd-i îmân üstüne
2 Mazhar-ı nûr-ı Hudâ’yız sırrının esrârına
İnmişiz âlemde biz âyât-ı Kur’ân üstüne
105 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kalb içinde secde kıldım hâk olan hâk üstüne
Gayrıyı nakş etmeziz bu pâk olan pâk üstüne
2 Fakr ile fahr olduğum nûr-ı saâdetdir bana
Hak Taâlâ emridir biz çekeriz baş üstüne
3 Âlem-i emsâle geldik zâtını zikr etmeğe
Ehl-i aşkız komazız bir taşı taş üstüne
4 Akl-ı evvel tâatıdır da‘vetim zâhid benim
Hû deriz Allah içün şevk ile nakkâş üstüne
5 Tevhidin sırrın duyan Firdevs-i a‘lâdan geçer
Vâhibî hakdır sözün ma‘nâda yoldaş üstüne
106 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâ ezelden aşk ile biz yana gelmişlerdeniz
Cân u başı terk edip kurbâna gelmişlerdeniz
2 Varlığım mahv eyledi “innâ fetahnâ” âyeti41
Cümleye budur delîl Kur’ân’a gelmişlerdeniz
3 Zâhidin zühdü hicâb olmuşdur anın zâtına
Âlemi seyr eyleyi seyrâna gelmişlerdeniz
4 Dost cemâli şem‘ine pervânedir cânım benim
Ay ü gün hakkı bugün devrâna gelmişlerdeniz
5 Biz hava şahbâzıyız akl ü amel ermez bize
Bu Muhammed devrine dîvâna gelmişlerdeniz
6 On sekiz bin âlemin nûru hicâb olmaz bize
Dinle sırrım keşfini irfâna gelmişlerdeniz
7 Vâhib’in zikri budur ilme’l-yakîn hakka’l-yakîn
Bu hidâyet üzre biz Sübhân’a gelmişlerdeniz
107 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâ ezelden aşk ile bürhâna gelmişlerdeniz
Zâtını zikr eyleyi Kur’ân’a gelmişlerdeniz
41 İnnâ fetahnâ: Doğrusu biz sana apaçık bir fetih verdik. Fetih/1.
108 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Vâhid ü Ferd ü Ahad’sın cân içinde şübhe yok
Sırrına kim erdi-y-ise âkibet üryân olur
2 Zâtını zikr eylemek in‘âm-ı ihsândır bize
Kim seninle yâr olursa gönlü gülistân olur
3 Tayyib ü tâhir olan anlar bu remzi hâl ile
Kim sana cânın verirse zâtına kurbân olur
109 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zikrimiz tesbîhimiz tevhîd-i zâtındır senin
Okunan envâr-ı Hak ma‘nâda zâtındır senin
2 Câhil ü nâdân ne bilsin “küntü kenz”in vahdetin
Ârifin sırrındaki vahdetde zâtındır senin
3 Hacc-ı ekberdir cemâlin yâ İlâhî şeksizin
Anladım yâdımdaki isminde zâtındır senin
4 Va‘z eden nâsihi gör fehm etmedi bir noktayı
Evvel ü âhir hüve nûrunda zâtındır senin
110 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aşkına düşen senin bu âleme rüsvâ imiş
Anladım hâlen bunu âdemd’olan sevdâ imiş
2 Şübhe halloldu cemâlinden Hak’ın zâhid bugün
“Urvetü’l-vüskâ”yı gör insandaki me’vâ imiş45
3 Âşıkın zikrindeki “ümmü’l-kitâb”ın sırrıdır
Düşmeyen bilmez bunu tevhîd ulu deryâ imiş
4 Her nefes yâd etdiğim “seb‘a’l-mesânî”dir benim46
Dört kitâbın zübdesi vechindeki ma‘nâ imiş
5 Gussa deryâsında dalmaz ârifin vicdânı Hû
Anlayan ismini zâtın nüsha-i kübrâ imiş
6 “Mecmau’l-bahreyn”de içdik biz hayâtın cür‘asın
On sekiz bin âleme illet olan esmâ imiş
7 Akl evinde neylesin dost şem‘inin pervânesin
Dü cihânın lezzeti aşk ehline ferdâ imiş
8 Enbiyâ vü evliyâ kahrında lutfun buldular
Ma‘lum oldu cümlesi hemân kuru gavgâ imiş
111 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Cemâlin şem‘-i nûrundan görünen ayn-ı zâtındır
Bu mir’ât-ı mücellâdan görünen ayn-ı zâtındır
2 Benim ma‘şûk İlâhımsın seni tahkîk bilen cândır
Bu tevhîdin kemâlinden görünen ayn-ı zâtındır
3 Bugün vuslatda vahdetdir hayâtın âb-ı Kevser’dir
Yedi burcun makâmından görünen ayn-ı zâtındır
4 Bekâ câmını içelden bu cân hayrân u mest oldu
Bugün ol rûh-ı kudsîden görünen ayn-ı zâtındır
5 Vehâbî Ahmed’e sordu îmân-ı kâmilin vechin
Hû zikrinin makâmından görünen ayn-ı zâtındır
112 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bize zâtın kemâlinden inâyet eyle yâ Rabbî
Habîbin Mustafâ hakkı hidâyet eyle yâ Rabbî
2 Ki bir âsî günahkârım sana lâyık işim yokdur
Cemâlin nûru hakkıyçün hidâyet eyle yâ Rabbî
3 Bizim nâz ü niyâzımız kabûl eyle İlâhî sen
Kemâlin hürmeti hakkı hidâyet eyle yâ Rabbî
113 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bizim Firdevs-i a‘lâmız celâlindir senin yâ Rab
Bu sırra düşmeyen bilmez dîzârındır senin yâ Rab
2 Hidâyet zikrinin nûru beni aşk ile çâk etdi
Dilimde söylenen kudret kemâlindir senin yâ Rab
3 Cevâbım âyet-i bürhân münâfıklar inanmazlar
“İnne rabbek le-bi’l-mirsâd” kelâmındır senin yâ Rab47
4 Çün ol a‘lâ-yı ervâhdan nidâ etdin bize bir kez
“Elestü bi-rabbiküm” hakkâ hitâbındır senin yâ Rab
5 Benim ikrârım ihlâsım senin vechindedir her dem
Okunan “Âyetü’l-kürsî” kitâbındır senin yâ Rab
6 Bu derd ile yanan zâhid uyanır hâb-ı gafletden
On iki burcun envârı hisârındır senin yâ Rab
7 Senin vechindeki şevkdir beni nâlân eden her dem
Yüzün “seb‘a’l-mesânî”dir hayâtındır senin yâ Rab48
114 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâtına hayrân olan zann ü gümânı neylesin
Sırrına hem-râz olan bâğ-ı cinânı neylesin
115 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Didârın nûruna yâ Rab bu cân mest ü harâb oldu
Okundu hikmet esrârı yazıldı bir kitâb oldu
2 Bugün ol kenz-i mahfîden okudum Âyetü’l-kürsî
Bi-hamdi’llâh dokuz gökden nâ-hak hükmü ırâğ oldu
3 Yalan ahkâmının nakşı silindi levh-i mahfûzdan
Benim rûhum selâmetdir İlâh’ımdan hitâb oldu
4 Bekâ bi’llâh makâmında kelâmın zübdesin dinle
Bu zikrin nûru kalbimde hidâyetden hisâr oldu
5 Kemâl-i vahdetindendir dilimde söylenen kudret
Vehâb’ın cümle varlığı yıkıldı hep türâb oldu
116 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cümle âlem zâtına yâ Rab senin hayrândır
Âşıkın zikrindeki vechindeki Kur’ân’dır
2 Anlar isen gel beri zâhid bu sırrın ma‘nasın
Ahsen-i takvîm olan hakka’l-yakîn insândır
3 Zâkiriz hem şâkiriz bir kimseye ta‘n etmeziz
Ahdimiz budur bizim cân tevhîde kurbândır
4 Akl-ı evvel nûrunun evlâdıdır ervâhımız
İsm-i a‘zam varlığı hep iklîme sultândır
5 Farz u vâcib emr-i ma‘rûfdur bizim tahkîkimiz
Her nefes yâd etdiğim dostlar benim îmândır
6 Gayrıya kılmaz ibâdet ârif-i bi’llâh olan
Ehl-i Hakk’ın maksudu rahm eyleyen Rahmân’dır
7 Kalbime in‘âm olan ihsân budur hâlen bugün
Hamdülillâh çok şükür aşk Vâhib’e bürhândır
117 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Fazlına bel bağladım yâ Rab senin dört yâr ile
Yâ İlâhî kıl hidâyet âyet-i bürhân ile
2 Aşk ile serbâz olup kalbini pür-nûr eyleyen
Tâlib-i dünyâ olup yâr olmasın ağyâr ile
118 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âlemü’l-gaybın cemâli sırrının evlâdıyız
Biz Muhammed Mustafâ envârının emvâcıyız
2 “Men aref” ma‘nâsıdır esrârımız zâhid bizim
Od u su toprak u yel hâlen anın dört yâriyiz
3 Ol Habîb’in rü’yeti şânında geldik âleme
Zikrimiz nûr-ı saâdet Hak bilir hem-râzıyız
4 Ma‘den-i sıdk u safâdan erdi câna vâridât
Tevhid-i zât-ı İlâhî bahrinin gavvâsıyız
5 Vâhibî aczinden âhar nesneye mâlik değil
Vahdet-i deryâ-yı ummân katresi emvâcıyız
119 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zikrimiz tesbîhimiz tevhîd-i irfân sırrıdır
Düşmeyen bilmez bunu âyât-ı Kur’ân sırrıdır
120 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkam hem sâdıkam vechinde bürhândır gelen
Ben anın mir’âtıyam âyât-ı Kur’ân’dır gelen
2 Varlığım mahv eyledi “Kul ındehû ümmü’l-kitâb”50
Cân içinde cânıma tevhîd-i irfândır gelen
3 Rü’yetimde Hak dediğim ben İlâhî Vâhid’em
Hamdülil’lâh çok şükür hükmıssı sultândır gelen
4 Nice zâkir olmayam zikrinde buldum zâtını
Her nefesde rûhuma in‘âm ü ihsândır gelen
5 Gül gibi gülmek dilersen hem-nişîn ol Vâhib’e
Nûr-ı Hak’dır şübhe yok deryâ-yı ummândır gelen
121 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gevher-i sıdk u safâ sırrında hayrânem bugün
Vâhid ü Ferd ü Ahad nûrunda mihmânem bugün
2 İsm-i a‘zam mürşid oldu cânıma zâhid benim
Hamdülillâh çok şükür vechinde handânem bugün
3 Bed-benlik kalmadı ol nûr-ı Hak’dır söyleyen
Mansûr’em geldim dâra zâtında kurbânem bugün
4 Aşk içinde her nefes deryâ-yı vahdet meskenim
Cânımı cezb eyledi emrinde fermânem bugün
5 Kâdir ü Hayyü’l-Ganî’dir Vâhib’in zikrindeki
Cümle ilmin ma‘nası tahtında sultânem bugün
122 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bi-hamdi’llâh bu tevhîd-i sülûküm evliyâdandır
Bu sırra düşmeyen bilmez kemâlim enbiyâdandır
2 Hak’ın bu zât-ı nûrundan sunulmuşdur bize zâhid51
Bu zikr-i kalbî ma‘nâsın sorarsan tasfiyedendir
3 Sözüm keşf ü kerâmetdir eğer bu remzi anlarsan
Muhammed nûru hakkıyçün bu cevher tezkiyedendir
51 Zâhid: Zühd A.
123 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yâr ile yâr olmuşuz esfeld’olan bilmez bizi
Şimdi bir âlemdeyiz kesretd’olan bilmez bizi
2 Ey helâl ile harâmın ma‘nasın fehm eyleyen
Şimdi bir âlemdeyiz cihetd’olan bilmez bizi
3 Evliyâdır anlayan ancak bu sırrın ma‘nasın
Şimdi bir âlemdeyiz evsatd’olan bilmez bizi
4 Derde dermân sıdka îmân âyetin ma‘nâsıdır
Şimdi bir âlemdeyiz nisbetd’olan bilmez bizi
5 Cehl ile mu‘tâd olanlar tevhide baş eğmedi
Şimdi bir âlemdeyiz izzetd’olan bilmez bizi
6 Giygi giycek altun akçe câhilin maksûdudur
Şimdi bir âlemdeyiz kemyetd’olan bilmez bizi
7 Ni‘met-i dünyâya bakmaz maksûd-ı zât-ı İlâh
Şimdi bir âlemdeyiz lezzetd’olan bilmez bizi
8 Kendi aczimdir benim zikr etdiğim günden ayân
Şimdi bir âlemdeyiz zilletd’olan bilmez bizi
9 Bu vücûdum bâğını ol dost gülistân eyledi
Şimdi bir âlemdeyiz gafletd’olan bilmez bizi
124 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bize ta‘n eyleyen zâhid bu sırrın hikmetin bilmez
Anın sâfî değil kalbi bu devrân vahdetin bilmez
2 Cevâbın zübdesin anla ilâhîden bu ilhâmdır
O nûru bilmeyen kimse Muhammed âlemin bilmez
125 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mazhar-ı âyât-ı Kur’ân olduğum mudur suçum
Ârif-i esmâ-i Rahmân olduğum mudur suçum
2 Zikr-i kalbimdir benim zâtı sıfâtı bildiren
Bilmezem aşk ile ayân olduğum mudur suçum
3 Hızr elinden içdi cân âb-ı hayâtın cür‘asın
Ben anın fazlından insân olduğum mudur suçum
4 Kâlimi hâl eyleyen deryâ-yı vahdet lâ-mekân
Âlem-i hikmetle üryân olduğum mudur suçum
126 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i tevhîd olmayan Hakk’ın sıfâtın bilmedi
Ehl-i vahdet olmayan rûhun hayâtın bilmedi
2 “Ölmeden evvel ölün” diye buyurdu Mustafâ
Mürşide dil vermeyen nefsin fesâdın bilmedi
3 Aşk ile dîzâr içün bi’l-külli fânî olmayan
Diri sandı kendini gönlün memâtın bilmedi
4 Âkil isen ma‘nayı bir noktadan fehm eyle sen
Dost cemâlin görmeyen adlin zekâtın bilmedi
5 Vâhibî zikrin senin dost zâtının esrârıdır
Dersi Hak’dan görmeyen sözün sebâtın bilmedi
127 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bî-vefâ dünyâdan el çek ey gönül hâk ol yürü
Gayrısı lâzım değildir bir yüzü pâk ol yürü
1 Akl-ı evvel nûrunun envârısın günden ayân
Kendini gavgâya salma yakalar çâk ol yürü53
3 Vechimi zâtında buldum Vâhid’in zâhid bugün
İç bu vahdet cür‘asın derd ile ihrâk ol yürü
128 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Safâ-yı kalbe ermişler göçer gördüm bu âşıklar
Hak arşında Süleymân’dır uçar gördüm bu âşıklar
2 Bu tevhîd “kenz-i mahfî”dir hidâyet ehlinindir bu
Yedi deryâyı cem‘ etmiş içer gördüm bu âşıklar
3 Okurlar hikmet esrârın bu resm ile ayân bunlar
Dokuz sıfâtın envârın geçer gördüm bu âşıklar
4 Bu vahdetden haber sormak dilersen gel beri zâhid
İki âlem murâdından kaçar gördüm bu âşıklar
5 Vehâbî akl-ı evvelden göründü sana bu ma‘nâ
Ledünnî ilminin keşfin açar gördüm bu âşıklar
129 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Câhil ü nâdân ne bilsin tevhidin ma‘nâsını
Zâhid-i hod-bîn ne bilsin âyetin ma‘nâsını
2 Mâsivâ cübbesini giymiş gezer gör bâtılı
Nice bilsin âr eder zikr etmeğe Mevlâ’sını
130 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Fenâ bir özge meydândır buna düşen olur hayrân
Görür yârin cemâlini didârını eder seyrân
2 Okudum âyete’l-kürsî bi-hamdi’llâh bugün dostlar
Sözüm “seb‘a’l-mesânî”dir budur ol âyet-i Kur’ân54
3 İşit ol nûr-ı a‘lâdan budur ilhâm-ı Rabbânî
Bu tevhîdin hisârından hidâyet eyledi Gufrân
4 “Len terânî” dedi Allah hitâb etdi ana bir kez
Bu resm ile ayân oldu bugün ol Mûsa’ya umrân
5 Vehâbî ol sana fermân ede gör derdine dermân
İntikâmın alır senden felek tahtındaki evran
131 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Fâil-i mutlak bugün bil sendedir hakke’l-yakîn
Vâhid ü Ferd ü Ahad bil sendedir hakke’l-yakîn
2 Seyyid-i nûr-ı saâdet zikrinin evlâdısın
Tevhid-i zât-ı İlâhî sendedir hakke’l-yakîn
3 Lâ-yezâl ü zü’l-celâldir söyleden âşıkları
“Küntü kenz”in sırr-ı aşkı sendedir hakke’l-yakîn
4 Kendi cehlin zulmetinden bilmedin Allah’ı sen
Vahdet-i nûr-ı tecellî sendedir hakke’l-yakîn
5 Kendi sun‘undan yaratmışdır seni ol pâdişâh
Tâ ezelden akl-ı evvel sendedir hakke’l-yakîn
6 Âb-ı Kevser ma‘nasından zâhir oldu bu kelâm
Kudreti nûr-ı Hudâ’nın sendedir hakke’l-yakîn
7 “Küntü kenz”in kudretin gördük bugün günden ayân
Arş u kürsî âb-ı Kevser sendedir hakke’l-yakîn
8 Düşmeyen bilmez bugün nûr-ı İlâh’ın hikmetin
Cennetü’l-Firdevs-i a‘lâ sendedir hakke’l-yakîn
9 Vâhibî şânındadır “kul ındehû ümmü’l-kitâb”55
Okunan âyât-ı Kur’ân sendedir hakke’l-yakîn
132 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık isen gel beri cân ile cânân sendedir
Gayrıya meyl etme sen âyât-ı Kur’ân sendedir
2 Sen seni bilmek dilersen pîr yolunda sâdık ol
Her ne derse “lâ” deme deryâ-yı ummân sendedir
3 Bu kelâmın ma‘nası “kul ındehû ümmü’l-kitâb”56
Gözün aç etme gümân sırr ile Sübhân sendedir
4 Zâhidâ zühdün senin aşk ehlinin zindânıdır
Anlamazsan remzimi bilgil ki noksân sendedir
5 Ehl-i aşkın mansıbâtı yârinin sevdâsıdır
Âkil isen “lâ” deme lutf ile ihsân sendedir
6 Fâil-i mutlakdan anla keşf olan güftârımı
Zikr-i adlin ma‘nası tevhîd-i irfân sendedir
7 Zâtının mir’âtısın ayne’l-yakîn hakke’l-yakîn
Vâhibî gam çekme sen hükm ıssı sultân sendedir
133 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu ma‘nâ sırrını hâlen İlâhımdan bugün sordum
Bu mir’ât-ı mücellâdan dizârını ayân gördüm
134 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zikr-i Hû mahv eyledi cânın hicâbını bugün
Dinler isen gel beri Hû’nun hitâbını bugün
2 Bî-nişân u lâ-mekân sırrına bak cândan gelir
Okur isen gel beri Hû’nun kitâbını bugün
135 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey gönül dört yâr ile Allâh’ı gel zikr edelim
Kâl ü kıylden geçelim ol şâhı gel zikr edelim
2 Mü’minin tevhîdi hakdır anlamaz câhil bunu
Cân u dilden derd ile sultânı gel zikr edelim
3 “Küntü kenz”in sırrına ermek dilersen cân ile
Yakalar çâk eyleyip Rahmân’ı gel zikr edelim
4 Akl-ı evvel nûrunu görmek dilersen rûh ile
Hasbeten li’llâh içün Sübhân’ı gel zikr edelim
5 Ol rü’yet-i nûrunun envârıdır esrârımız
Zâhir ü bâtın hüve’l-Kur’ân’ı gel zikr edelim
6 Anla sen bu resm ile hâlen İlâh’ın hikmetin
Ârifin kalbindeki mihmânı gel zikr edelim
7 Vâhibî zâtın kemâl-i ma‘nasın şerh eyledi
Aşk ile feryâd edip Gufrân’ı gel zikr edelim
136 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âyineyi pâk etmeğe derdle devrânın gerek
Yâr ile yâr olmağa âyât-ı Kur’ân’ın gerek
2 Anladın ise çâr yâri gel beri zâhid bugün
Vâhid ü Ferd ü Ahad kalbinde seyrânın gerek
3 Söyleyip söyletdiren zât-ı İlâhî’dir bizi
“Küntü kenz”in ni‘meti hakkında şükrânın gerek
4 Âkil isen “lâ”yı ko “illâ”ya bağla cânını
Gâfil olma son nefes zikrinde Gufrân’ın gerek
5 Vâhibî sen ârif ol nâdâna verme gevheri
Keşf-i esrâr etmeğe bu sırra yârânın gerek
137 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Eğer zâhid bu sevdâya gönül vermek dilersen gel
Elin çek gayrı sevdâdan yola girmek dilersen gel
2 Hidâyet askerin cem‘ et gazâ içün sefer eyle
Bu Hannâs’ın belâsından emîn olmak dilersen gel
3 Hak’ın beş vaktde emrine yüzün döndürme kâim ol
Bu ma‘nâ sırrına candan urûc etmek dilersen gel
138 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâhid-i hod-bîni gör kim gussa-yı müzdâ çeker
Âşinâsın bilmişiz nâ-hak yere gavgâ çeker
2 Özünü zulmete salmış nakşını bilmez gezer
Bî-vefâ dünyâ içün gör câhili sevdâ çeker
3 Mâsivâ câmını içmiş âşıkı görmez gözü
Ucb iledir tâati gör bâtılı iğvâ çeker
4 Kibr eder âbidlenir zâkirlere vermez selâm
Kendine mağrûr olur Hannâs ile da‘vâ çeker
5 Vâhib’i hayrân eden ol Vâhid’in esrârıdır
Şâkirin şükrünü gör dîzâr içün şeydâ çeker
58 Kâbe kavseyni ev ednâ:: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
139 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâhidâ taklîd ile îmânı bilmezsin yürü
Gücün üzme yok yere Kur’ân’ı bilmezsin yürü
2 Söyleyip söyletdiren vallâhi Hak’dır şübhe yok
Mustafâ vechindeki bürhânı bilmezsin yürü
3 Bu vücûdum hânesin tutdu velâyet devleti
Âleme hükm eyleyen sultânı bilmezsin yürü
4 Yâr içün ağyârı sen terk etmedin Allah içün
Aklı yok dîvânesin yalanı bilmezsin yürü
5 Hak nedir nâ-hak nedir fehm eylemezsin neyleyem
Bu fenâ mülkündeki kalanı bilmezsin yürü
6 Ömrünü verdin hebâya aşka hem-râz olmadın
Gönlünü cezb eyleyip alanı bilmezsin yürü
7 Kâr u kesbin yâ azîz hırs u tama‘ olmuş senin
Ol sebebden düşdüğün ummânı bilmezsin yürü
8 Dersini “lâ”dan okur “illâ”dan almazsın haber
Ehl-i aşka etdiğin bühtânı bilmezsin yürü
9 Bu kelâmın ma‘nasın mürşide sormazsın bugün
Seni Hak’dan ayıran şeytânı bilmezsin yürü
10 İsm-i a‘zam nediğin fehm etmedin bir noktadan
Gayr-ı Hakk’ı çelmeğe çevgânı bilmezsin yürü
140 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dervişâ sen halk ile ceng ü cidâl etmen neden
Var iken nefsin senin gayrı kıtâl etmen neden
2 “Men aref” ma‘nâsını fehm etmedin bildim ayân
Uyup ol kelb nefsine böyle celâl etmen neden
3 Bu hevâyıla hevesden bilmezem sen n’anladın
Kalbini hâr eyleyip gönlün melâl etmen neden
4 Zerre denli anladım yokdur basîret sende hiç
Câhil ü nâdâna sen aşkdan suâl etmen neden
5 Zâkirin zikrinden anla tevhidin ma‘nâsını
Hakk’ı koyup halk içün gayrı kemâl etmen neden
6 Bu kelâmı söyleden kimdir sana fehm eyle gör
Vâhib’i utanmayıp yanlış hayâl etmen neden
141 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu cânın düşdüğü vahdet bugün deryâ-yı ummândır
Cemâl-i zât-ı Allâh’ın anınçün bana seyrândır
2 Benim vuslatdaki zevkim akıllar eylemez idrâk
Bu tevhîdin kemâlinden âşıklar mest ü hayrândır
4 Nişânım bî-nişândandır anınçün adım insândır
Uyan gafletden ey gâfil bu dil Mûsâ-yı umrândır
142 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bir acâyib bahre düşdüm ma‘nası ummân imiş
Şâhidim nûr-ı ilâhî tevhidim îmân imiş
2 Ma‘rifet pîrine sordum rûhumun mi‘râcını
On sekiz bin âlem içre rehberim Kur’ân imiş
3 Vuslata erdikçe cânım açılır yüz bin kemâl
“Küntü kenz”in sırrına mazhar olan insân imiş
4 Zâtına mir’ât olandır vechinin âyînesi
Gözlüye hiç gizli yokdur cümlesi ayân imiş
60 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
143 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aşk oduna kim yanarsa ol bilir hâlim benim
Cân ü dilden kim Hû derse ol bilir kâlim benim
2 Nice cömerddir görün örtmez açar rûhum Hak’ı
Hakk’ı örter açmaz ol nefsim diyen zâlim benim
3 Zâhir ile kimse ermez rûhumun mi‘râcına
“Küntü kenz”in tevhidiyle açılır fâlım benim
4 Hem şerîat hem tarîkat kavl ü fi‘lim cem‘idir
Kisvetimde yazılandır okunan dâlim benim
5 Gizli yer yok cümlesin aşk bana ayân eyledi
Anladım düşman imiş oğlum kızım mâlım benim
6 Cânımın zevkin duyaldan ârif oldum Hazret’e
Şübhemi halleyledi yol gösteren âlim benim
144 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hak söze incindiğim bilsem benim nemden gelir
İlletin bildim anın cismimdeki tenden gelir
2 Âcizem hem kâsıram “lâ”dan mürekkeb bir şeyem
Başıma bunca belâ senden gelir benden gelir
3 On sekiz bin âlem içre tevhidin zevkin soran
Hat Taâlâ zâtının ilhâmıdır cândan gelir
4 Vâhid ü Ferd ü Ahad’ın gayrısın cân istemez
Dü cihânın lezzeti âşıklara gamdan gelir
5 Vâhib’e etme suâli incinirsin zâhidâ
Âlem-i bezm-i elestde içdiğim câmdan gelir
145 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dün gece seyrânımız ol yâr ile gülzâr idi
Şâhidim nûr-ı İlâhî vuslatım dîzâr idi
146 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tek dururken bilmezem aşk beni hayrân eyledi
N’olduğumu bilmedim aşk beni üryân eyledi
147 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârif-i billâh olan dünyâyı pinhân eylemez
Âlim-i Rabbânidir ahdine noksân eylemez
2 Fikr-i fâsidden geçer eyler ibâdet cân ile
Sâfidir kalbi anın kesretde seyrân eylemez
3 Ehl-i dünyâdan kaçın de söyledi esrâr-ı aşk
Leş yemiş kartaldır ol göklerde perrân eylemez
4 Aç gözün dinlendi gör sırr-ı İlâhî’den haber
Mazhar-ı zât olmayan gün gibi devrân eylemez
5 Rü’yetimde gördüğüm hakka’l-yakîn dîzâr idi
Hâfızımdır râzıkım zikrimi yalan eylemez
6 Gel İlâh’ın hürmetiyçün dinle sen bu tevhidi
Nefsini fehm eyleyen kendine bühtân eylemez
7 Kutb-ı irşâd-i velîdir bu kemâlin sâhibi
Gayr-ı Hak’da cânını ol bend ü zindân eylemez
148 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 “Lâ”yı bilmez neydiğin illâ ile yâr olmayan
Vâsıl olmaz Hazret’e Mansûr gibi dâr olmayan
2 Bir “elif”den sor bana gel zâtının mi‘râcını
Mürşid olmaz kimseye bu yolda mi‘mâr olmayan
3 Âdetu’llâh böyledir şekk eyleme bu tevhide
Mazhar olmaz zâtına maksûd-ı dîzâr olmayan
4 Gör ne gevherden doğar bu tevhidin ma‘nâsını
Cânı hayrân eylemez güftârı esrâr olmayan
5 Vâhib’in tevhîdinin ma‘nâsını fehm eylemez
Hak Taâlâ zâtının zikriyle tımâr olmayan
149 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Uzletinden ayrı düşme berk yapış Sübhân’a sen
Sohbetinden ayrı düşme berk yapış Rahmân’a sen
2 Tâliin fâlın okursam anlamaz akl-ı beşer
İşretinden ayrı düşme berk yapış Kur’ân’a sen
3 Kâdir-i Hayyü’l-Ganî’den anla gör güftârımı
Rü’yetinden ayrı düşme berk yapış Gufrân’a sen
4 “Men aref” ma‘nâsına ârif durur rûhun senin
Hayretinden ayrı düşme berk yapış Bürhân’a sen
5 Zikr-i adlin mazharı tahlîk ü tahkîk Hak bilir
Vahdetinden ayrı düşme berk yapış Sultân’a sen
6 Dört kitâbın ma‘nası bir noktada Hû’dur hemân
Vuslatından ayrı düşme berk yapış ummâna sen
7 “Kâbe kavseyn”in makâmı vechinin mi‘râcıdır61
Sîretinden ayrı düşme berk yapış seyrâna sen
8 Yedi tavr üzre kerâmet sırrının tahtında sen
Hürmetinden ayrı düşme berk yapış erkâna sen
9 Aşk dilinden Vâhibî söyler cemâlin vasfını
Ni‘metinden ayrı düşme berk yapış Deyyân’a sen
61 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
150 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Neyleyem bîgânesin irfândan almazsın haber
Zâtına mazhar düşen insândan almazsın haber
2 Mürde kalbsin anlamazsın tevhidin ma‘nâsını
Ârifin sırrındaki seyrândan almazsın haber
3 Söyledim sırren kemâl üzre cemâlin vasfını
Cân içinde aşk ile ummândan almazsın haber
4 Noktayı fehm eyleyenler vâsıl olur Hazret’e
Sâdıkın nutkundağı bürhândan almazsın haber
5 Lâyık olan her nefesde âşıka Hû’dur hemân
Aklı yok dîvânesin Kur’ân’dan almazsın haber
6 İ‘tikâdın yok senin ihlâs edesin tevhide
Ol Muhammed Mustafâ sultândan almazsın haber
7 Aşk ile dîzâr içün söylenmedik söz kalmadı
Ey birâder söyleden Sübhân’dan almazsın haber
8 Ben benimçün demezem lâyık olan Hû’dur hemân
Âlem-i hayretdeki hayrândan almazsın haber
9 Ma‘na-yı Vâhid’den âhar kimse yok gönlümde hiç
Zevk içün hem şevk içün devrândan almazsın haber
10 Aç gözün kaldır hicâbı gör neler söyler bu cân
Kalbime in‘âm olan ihsândan almazsın haber
11 Dü cihândan maksudum vallâhi yokdur zerrece
Bu dimâğımdan çıkan reyhândan almazsın haber
151 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sevdiğin her kim ise gönlün gülistân eyledin
Lutfunu kıldın inâyet zâtın ihsân eyledin
2 Kimse bilmez hikmetini sen bilirsin yâ İlâh
Sevdiğinçün Mansur’un boynunda urgan eyledin
3 Aşk şarâbı câmını Mansûr’a sundun ol zamân
Cânımı ol şevk ile sen mest ü hayrân eyledin
4 Âlem-i ma‘nâdaki ahdine kılmışdır vefâ
Ol sebebden Mansur’a dünyâyı zindân eyledin
5 Evliyâdır şübhe yokdur aklım ermez sırrına
Gönlün aldın Mansur’un zâtına mihmân eyledin
6 Halk-ı âlem bilmediler ol mükerrem sûreti
Mansur’un ef‘âlini dillerde destân eyledin
7 Şöyle sandı halk-ı âlem söyleyen Mansûr ola
Sen “ene’l-hak” sırrını Mansur’da tibyân eyledin
8 Cân gözüyle göreler nûr-ı cemâlin vechini
Âhir ol mahbûbunu la‘l-i Bedahşân eyledin
152 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hamdülillâh çok şükür Kur’ân’a düşmüşdür bu cân
Âlim-i Rabbâni’dir irfâna düşmüşdür bu cân
2 Bir aceb sırdır desem ma‘nâsı gelmez dile hiç
Haddi yok pâyânı yok ummâna düşmüşdür bu cân
3 “Kâbe kavseyn”in makâmından sorun bu tevhidi62
Dergeh-i a‘lâdaki erkâna düşmüşdür bu cân
4 Bî-nişân ü lâ-mekândan âşıka budur nişân
Mustafâ zâtındaki seyrâna düşmüşdür bu cân
5 Ehl olan kâlimden anlar rûhumun mi‘râcını
Kokusu Hak’dan gelen reyhâna düşmüşdür bu cân
6 Mürşidim Ahmed yüzünden bildiğim budur benim
Âlem-i ma‘nâdaki Rahmân’a düşmüşdür bu cân
7 Vâhibî çekdi elin sîm ü murâd-ı gayrıdan
İnşâallah şübhesiz îmâna düşmüşdür bu cân
153 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Derdine dermân soranlar derde hemân dermân imiş
Ma‘nasın bildim anın hem âyet-i Kur’ân imiş
62 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
154 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Nefsini fehm etmeyen hayvân gelir hayvân gider
Nefsini fehm eyleyen insân gelir insân gider
2 Son peşîmân fayda etmez bildiğim budur benim
Hâlık’ın zikr etmeyen nâdân gelir nâdân gider
3 Dört kitâbı tefsir etsek “lâ” diyen “illâ” demez
Şakidir saîd değil “lâ”’dan gelir “lâ”dan gider
4 Hamdülillâh çok şükür nutkumdaki esrâr-ı Hak
Ezelî âşık olan hayrân gelir hayrân gider
5 Cân gözüyle gördüler Hakk’ın münezzeh zâtını
Tevhidin yitirmeyen ummân gelir ummân gider
155 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aklını cem‘ eylegil dünyâya verme gönlünü
Lutfu yok ol kahrı çok gavgâya verme gönlünü
2 Hak yaratdı söyledi zemm eyledi mel‘ûn diye
Sen anınçün her nefes yağmâya verme gönlünü
3 Müstemi‘ ol “lâ” deme aşk ehlinin esrârına
Zâkir ol hem şâkir ol hebâya verme gönlünü
4 Hasbeten li’llâh içün biz söyleriz bu tevhidi
Mürde kalb eyler seni hevâya verme gönlünü
5 Cânıma Hak’dan gelir ilhâm olan ma‘nâyı gör
Ziynet-i dünyâ içün sevdâya verme gönlünü
6 Nakşına aldanma zâhid ârif ol dîzârına
Vâsıl etmez zâtına ferdâya verme gönlünü
7 Âbid ü zâhid olursan anlamazsın remzini
Vâhibî sen cennetü’l-me’vâya verme gönlünü
156 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Hak’ı sevmekde ey zâhid benim nâmûs u ârım yok
Beni men‘ etme lutf eyle elimde ihtiyârım yok
2 Harâbât ehli âşıkam selâmet ehli sâdıkam
Anam unudam Allâh’ı elimde bir dinârım yok
3 Aceb bed-nâm u rüsvâysın ki Hak’dan sen utanmazsın
Bu mahlûkdan utanmağa benim vad‘u vakârım yok
4 Gülenler âşıkı bilmez nedir bu tevhidin zâtı
Ana i‘lâm edem hâlim cihânda bir sekârım yok
5 Cemâl-i mâsivâ’llâhdan haber sorma bana zâhid
Ben ol dîzâr-ı mahbûbem benim andan haberim yok
6 Ne verdin alamazsın sen komazsın beni ey zâhid
Değilem nâkıs-ı âkıl senin ile bâzârım yok
7 Vehâbî sâfi rûham ben anınçün nutkum ilhâmdır
Hakîkatdir benim aslım bedende hiç karârım yok
157 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Cemâli gönlüme mihmân olupdur
Anınçün cânıma cânân olupdur
2 Dilimde zikrimin dâim bekâsı
Canımda ma‘nası pinhân olupdur
158 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Canım hayrân olur bu aşk elinden
Gözüm giryân olur bu aşk elinden
2 Gülistân dilemez cân aşkdan okur
Dilim ozan olur bu aşk elinden
3 O deryânın bu mevcidir kesilmez
Gönül ummân olur bu aşk elinden
4 Hak’ın zâtı sıfâtı müşkilâtı
Bize âsân olur bu aşk elinden
5 Bî-nişândan nişân verdikçe bu cân
Sinem üryân olur bu aşk elinden
6 Nişânı âşıkın budur ezelden
Özüm külhân olur bu aşk elinden
7 Bu sırdan zâhidin yokdur nasîbi
Ciğer biryân olur bu aşk elinden
8 Bu dil mâlik değil gayrı kelâma
Sözüm destân olur bu aşk elinden
9 Nice âh etmeyip zâr etmeyem ben
Özüm irfân olur bu aşk elinden
10 Özümde sözünü ilhâm eder Hak
Gönül vîrân olur bu aşk elinden
159 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Alâyıkdan elim çekdim ne ceng ü ne cidâlim var
Erişdim “Kâbe kavseyn”e benim bir hoşca hâlim var63
2 Akıl ermez bu tevhîde hemân ehline ma‘lûmdur
Ne dünyâdır ne âhiret elimde bir kemâlim var
3 Bu zikrim ayn-ı devletdir gel imdi ma‘nasın fehm et
Vücûdum genci pür-nûrdur ne mâl içün melâlim var
4 Cemâl-i mâsivâ’llâhdan mücerreddir benim rûhum
Hakîkatde cemâlim ben ne halk içün celâlim var
5 Ne gam şimden geri zâhid hayâta erdi cân Hû’dan
Bi-hamdi’llâh şükür Hakk’a zebânımda zülâlim var
6 Mahv ü gark oldu vücûdum bu tevhîde benim zâhid
Anınla nakş ola kalbim ne bir bâtıl hayâlim var
7 Vehâb’ın rûhu mi‘râcın sorarsan Ahmed’in sırrı
Muhammed Mustafâ hakkı bu sırra hem misâlim var
160 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Dilerse cânımı üryân eder aşk
Dilerse cânımı biryân eder aşk
63 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
161 /
8 + 8 = 16
1 Bu aşka yoldaş olalı n’olduğum bilemedim
Akl ü fikir gitdi benden hiç özüme gelemedim
162 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hamdülillâh çok şükür kim bizi insân eyledin
Lutfunu kıldın inâyet zâtın ihsân eyledin
2 “Kâf” ile “nûn”dan yaratdı cismimi ey pâk-i zât
Tevhidin ma‘nâsını sînemde îmân eyledin
3 On sekiz bin âlemi levhimde yazmışsın benim
Ma‘nasın fehm etmeğe tevhîdi bürhân eyledin
4 İnşâallah gam yemen kıldın inâyet cânıma
Katre iken gönlümü deryâ-yı ummân eyledin
5 Cümle esmâ vü sıfâtın Hazret-i Âdem’dedir
Kim ana baş eğmediyse anı şeytân eyledin
6 Hoş adüvdür kim anın nefsimde buldum sûretin
Sihrini def‘ etmeğe tevhîdi dermân eyledin
7 Aşk-ı deryâ-yı muhîtden nutkum etdin âşikâr
Cânımı bu şevk ile emrine fermân eyledin
163 /
8 +8 = 16
1 Erenlerin ma‘rifeti mübtedîye gümân gelir
Dost zâtını zikr eylemek mü’minlere îmân gelir
2 Hem okudum hem dinledim dört kitâbın ma‘nâsını
Nediğini fehm eylemez nâ-ehle bu yalan gelir
3 Bu tevhîdin sıfatından dinle anın ma‘rifetin
Aşk sırrını fâş eyleme tutar seni ‘avân gelir
4 Dervîş halkdan kaçdığının hikmetidir söylediğim
Kalbinde zikr olmayanın sözü bize yavan gelir
5 Hakîkatde Vâhib Ümmî yaman değil sözün senin
Eğer hayrın eğer şerrin her nefesde yazan gelir
164 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Derviş ol döndür yüzünü umma halkdan i‘tibâr
Ni‘metinden kaça gör yıkar seni ol zehr-i mâr
2 Nefsini fehm eylemekden kaçma gel îmân getir
Zâkir ol zikr et Hak’ı tevhîd ile leyl ü nehâr
3 Cân ü dil meydânıdır bu keşf-i esrâr etdiğim
Kâl ü kıyl yükün çeker zinhâr sakın olma hımâr
165 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kul isen kullukda ol sen gel beri Allah içün
Gayrısından çek elini hasbeten li’llâh içün
2 Hâlık’ı zikr eyle dâim derdine dermân içün
Kara donlu Ka‘be’yi yapan Halîlu’llâh içün
3 Kendine kadr eyleme insân isen er tevhide
Ol Muhammed Mustafâ nûr-ı Habîbu’llâh içün
4 Bu günüm yarına kalsın diyüben olma hasîs
Cânını eyle fedâ sen “küntü kenz”u’llâh içün
5 Geçe gör çün ü çerâdan nefsin ıslâh eyle sen
Gök yüzünden yerlere inen Kelâmu’llâh içün
6 Dü cihânın varına verme gönül eyle hazer
Kesegör zünnârını tevhîd-i zâtu’llâh içün
7 Vâhibî hatm et sözün lâzım değil gayrı kelâm
Yokluk olsun meskenin nûr-ı kelâmu’llâh içün
166 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâhidâ mü’min kulun kalbinde Beytu’llâh var
Ben anı seyr eyledim içinde arşu’llâh var
2 “Küntü kenz”in kudretinden söylenir bu vâridât
Ol makâmı seyr eden tevhîd-i zâtu’llâh var
3 Âkil isen dinle gör nûrumdaki güftârı sen
Âşıka sırren tecellî eyleyen Allâh var
4 Gör ki kimdir her nefes zikr etdiğim günden ayân
Ârife seyrân içün bi’llâhi vechu’llâh var
5 Tevhide ârif olan gayrı kelâmı söylemez
Dinler isen cân ile medh-i Habîbu’llâh var
6 Cân gözüyle gördüğüm rûh-ı Muhammed’dir benim
Sağ elinde görmüşem hatm-i kelâmu’llâh var
7 Hamdülillâh çok şükür erdi hidâyet cânıma
Âşıkam ervâhıma aşkdan selâmu’llâh var
8 Mürşidim Ahmed yüzünden câna râzın açdı Hak
Gam yemen şimden geri zikrimde Bi’smi’llâh var
9 Ben değil cânım durur iş bu kelâmı söyleyen
Hamdülillâh çok şükür nûr-ı cemâlu’llâh var
10 Hürmetine cümle âlem yoğ iken var oldular
Dile gelmez söyleyem vechinde sırru’llâh var
11 Düşmeyen bilmez bunu ma’nâ-yı mutlakdır bu söz
On sekiz bin âlemin içinde seyru’llâh var
167 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Cânımız seyrân eder dost bâğının gülzârını
Dilimiz söyler anın ruhsârının esrârını
2 Âşık olmayan kişinin gayr-ı Hak’dır maksûdu
“Lâ” demezsen gel gör imdi aşkımın bâzârını
3 Mürşide ver özünü sen gösterir dîzârını
Siler ol gönlün evinden ol cihân ayyârını
4 Zâkir ol zikr et Hakk’ı gel cân ile ey muttakî
Bozamaz şeytân gelip bu tevhidin hisârını
5 Cân gözüyle baka gör cismin içinde cânına
Ten gözüyle kimse görmez tevhidin envârını
6 Anladınsa söyledim ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Gel şikâr et hâl ile âşıkların ikrârını
168 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Faydasız söz ma‘nasın fehm eyledim yalan imiş
Ol yalanı söyleyenin mürşidi pes şeytân imiş
2 Cehl ile mu‘tâd olan remzin rumûzun anlamaz
Tevhidin ma‘nâsını fehm etmeyen nâdân imiş
3 Ma‘rifet pîrine sordum rûhumun mi‘râcını
Meskeni âşıkların ma‘mûr değil vîrân imiş
169 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Aç gözün kaldır hicâbı cism içinde câna bak
Hakk’ın esmâ ü sıfâtın zikr eden insâna bak
2 Âkil isen gel beri tevhîde çâk et sîneni
Hikmet ile katrede pinhân olan ummâna bak
3 “Küntü kenz”in gizli genci Mustafâ ervâhıdır
Âlemin ihyâsına illet olan Sultân’a bak
4 Göresin dîzârını sâfî mücerred kıl özün
Vechinin esrârına mazhar olan hayrâna bak
170 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i izzet âşıkam gitmez dilimden yâ Ahad
Ehl-i izzet sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
2 On sekiz bin âlemi fehm etdi cân bir noktadan
Ehl-i işret sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
3 Ârif olmayan kişi fehm etmedi ma‘nâ nedir
Ehl-i halvet sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
4 Zâkirem zikr eyledim tevhîdimin esrârını
Ehl-i hayret âşıkam gitmez dilimden yâ Ahad
5 İzn-i Hak’dır şübhe yokdur anın içün söyledim
Ehl-i vahdet sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
6 Kâl değil hâlim durur İncil ü Tevrat ü Zebûr
Ehl-i uzlet sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
7 Vâhib’i hayrân edipdir her nefes esrâr-ı aşk
Ehl-i vuslat sâdıkam gitmez dilimden yâ Ahad
171 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hamdülillâh çok şükür cânımda pinhân Mustafâ
Gizli değil gün gibi rûhumda ayân Mustafâ
2 Ma‘nasında bu sözün medhali yokdur aklımın
Mü’minin gönlü evinde sâf mihmân Mustafâ
172 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hamdülillâh çok şükür kim azmimiz Allah’adır
Maksudum gayrı değil tevhîd-i zâtu’llâhadır
173 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Terk ü tecrîd âşıkam seyrân diler gönlüm benim
İstemez ma‘mûru hiç vîrân diler gönlüm benim
2 Dü cihandan zerrece yokdur murâdım Hak bilir
Nefsimi fehm etmeğe irfân diler gönlüm benim
3 Yetme mi şâhid benim dilimdeki tevhîd-i zât
Düşüben gark olmağa ummân diler gönlüm benim
4 Vechinin ma‘mûruyuz eşgâli n’etsin cânımız
Ehline ma‘lûm bu söz sultân diler gönlüm benim
5 İlm-i hikmetden neler söyler bu cân dinlendi gör
Yanmağa dîzâr içün külhân diler gönlüm benim
6 Hazm olunmaz aşkı deryâ-yı muhîtin mevcidir
Bülbülem gülde ötem handân diler gönlüm benim
7 On sekiz bin âlemi gezdim kanâat gelmedi
Zâtının envârını pinhân diler gönlüm benim
174 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Ne biter bâğda bağbân olmayınca
Yaraşmaz anda hûbân olmayınca
2 Gönüle Hâlık’ın ilhâmı gelmez
Özünde zikri bürhân olmayınca
3 Erişmez nakş eden nakkâşa kimse
Ekâbir kâmil insân olmayınca
4 Maânî gencinin sırrı açılmaz
Vücûdun varı vîrân olmayınca
5 Göstermez aslını rûhun hicâbı
Soyulup anda üryân olmayınca
6 Karâr etmez bu cân kevn ü mekânda
Bu rûhun aslı Rahmân olmayınca
7 Muhabbet şem‘inin yanmaz çerâğı
Bize şevk ile devrân olmayınca
175 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu halka kalmadı dirlik aceb bozgun durur âlem
Ricâlde kalmadı erlik aceb düşkün durur âlem
2 Yitirme aklını cem‘ et bile gör nefsini bunda
Hevâ-yı hırs ile cümle aceb şaşkın durur âlem
3 Tekebbürlük enâniyyet budur hamlin hemân şimdi
Bekâmız Hakk’ın emrine aceb baskın durur âlem
4 Günâhın bilmeyen kişi nice zikr eyler Allâh’ı
Geçemez İblîs emrinden aceb coşkun durur âlem
5 Vehâbî akl-ı evvelden nasîbin kısmetin berk tut
Kasîr ü fitne zulmünden aceb taşkın durur âlem
176 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ı zikr eyle dâim tende cân mihmân iken
Cân ile eyle ibâdet mürşidin Kur’ân iken
177 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Niçün nûr-ı İlâhî’den kaçar îmâna gelmezsin
Seninçün münzel olmuşdur niçün Kur’ân’a gelmezsin
2 Semâvâtdan hitâb olan sana tevhîd değil midir
Gözünden perdeyi kaldır niçün bürhâna gelmezsin
3 Dedirtdiler dedim bunu inanırsan bu tevhîde
Yürekde var iken derdin niçün dermâna gelmezsin
4 Dokuz dürlü maraz sende gözün görmez kulûbünde
Şifâlık bulmağa ana niçün Lokmân’a gelmezsin
5 Velîlerin hakîkati dilindeki ma‘rifeti
Senin nefsin eder ıslâh niçün fermâna gelmezsin
6 Deme işitme çok olur murâd olan bu ma‘nâdır
Geçip nâmûs u ârından niçün merdâne gelmezsin
7 Nice ma‘mûr olasın sen çü sen fânî cihân fânî
Ki kenzi bulmağa hâlen niçün vîrâna gelmezsin
8 Bu can ma‘şûk sözün söyler kelâmın gayrısın bilmez
Dükenmez hânı sultânın niçün ihsâna gelmezsin
9 Yüzü güldür saçı sünbül anın ismi Muhammed’dir
Cemâli bâğına anın niçün seyrâna gelmezsin
10 Kemâlinden gelipdirsin gönülden ver salavâtı
Açılmış verd-i handândır niçün reyhâna gelmezsin
178 /
8 + 8 = 16
1 Ben bu derde uğramasam derman nedir bilmez idim
Dost zâtını zikr etmesem îmân nedir bilmez idim
2 Yedi iklîm dört köşeyi bekleyenin hakkı içün
Özüm mürşide vermesem Kur’ân nedir bilmez idim
3 Hâlık’ımın ilhâmıdır dilimdeki söylediğim
Cânım başım terk etmesem irfân nedir bilmez idim
4 Yol erinin nasîhatın dinlendi gör ne der sana
Nefsim görüp fehm etmesem sultân nedir bilmez idim
5 Bu tevhîde inanmayan mü’min değil münâfıkdır
Gönül evine girmesem seyrân nedir bilmez idim
6 Mü’minlerin tevhîdinin ma‘nâsıdır söylediği
Zâtına mazhar olmasam insan nedir bilmez idim
179 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mürşidim hâlen gelir âyât-ı Kur’ân gösterir
Tevhidin ma‘nâsını sadrımda îmân gösterir
180 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bir aceb sırdır bu sır kim ma‘nâsı Allâh’dır
Câhil ü nâdân ne bilsin “semme vechu’llâh”dır67
2 Âlemü’l-gaybın sıfâtından sana budur haber
Dilime gelmez söylesem ol “küntü kenz”u’llâhdır
3 Vâhid ü Ferd ü Ahad’dan gayrı yok gönlümde hiç
Ârifin gönlü evi kardaş hazînu’llâhdır
4 Gel temâşâ kıl bugün hüsnünde yârin vechini
On sekiz bin âlemin içinde seyru’llâhdır
5 Zâhidin zühdü hicâb olmuş o yârin zâtına
Anın içün göremez maksûdu gayru’llâhdır
6 Zikrimiz hatm eyledik ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Ma‘nası bu tevhidin aşkdan selâmu’llâhdır
7 “Lâ” demezsen gel beri bu tevhide ey müddeî
Mü’minin kalbindeki tevhîd kelâmu’llâhdır
8 Aşk-ı sâfî kim denir hâlık mıdır mahlûk mudur
Ma‘nasın fehm eyleyenler ârif-i bi’llâhdır
9 Şübheden âzâd edipdir Vâhib’i tevhîd-i zât
Bu kelâmı söyleden nûr-ı cemâlu’llâhdır
181 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tevhide yalvaralım Hak’dan haber versin bize
Gönlümüz bağlayalım çokdan haber versin bize
2 Yâr içün ağyârı terk etdim de geldim tevhide
Karası lâzım değil akdan haber versin bize
3 Evliyâ vü enbiyâ vechinde konmuşdur bu sır
Rûhunu cezb eyleyen Hak’dan haber versin bize
4 Ma‘rifet izhârının zuhûruna budur delîl
Er olan cismindeki sağdan haber versin bize
5 Gayrısı dursun Vehâbî yol eri gelsin beri
Ma‘rifet gencindeki nakdden haber versin bize
182 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârife zan ile bakma zinhâr ki nakkâş incinir
Nakşına ta‘n eyleme zinhâr ki nakkâş incinir
2 Bu nasîhatdır sana nefsin kabûl eylerse ger
Nakşına ta‘n eyleme zinhâr ki nakkâş incinir
3 Enbiyâ vü evliyâ kavlindeki erkân budur
Nakşına ta‘n eyleme zinhâr ki nakkâş incinir
4 On sekiz bin âlemin sırrına ârifdir bu cân
Nakşına ta‘n eyleme zinhâr ki nakkâş incinir
183 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfil olma gözün aç âhir zamân içindesin
Nefsini sanma emîn kevn ü mekân içindesin
2 Darb ile zikr et Hak’ı “lâ” deme ey muttakî
Bu fenâ mülkünde sen aynı yalan içindesin
3 Sözümüz Hak zâtının ilhâmıdır zâhid bizim
Gam yeme zikr et Hak’ı nûr-ı ayân içindesin
4 Zühd ü takvâ vü amel zâhidlerin zâtındadır
Şâhidim tevhîd-i zât bâğ-ı cinân içindesin
5 Fırsatı fevt eyleme zikr et Hak’ı ey muttakî
Anlamazsan Vâhib’i zann ü gümân içindesin
184 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Ne şekkim var benim sana İlâhî
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
2 Ne önün var ne sonun var İlâhî
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
3 Bî-nişânsın nişânın sen bilirsin
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
4 Mekândan sen münezzeh pâdişahsın
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
185 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Ne şekkim var benim sana İlâhî
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
Sana lâyık kulun sensin penâhı
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
2 Ne önün var ne sonun var İlâhî
Kime kılsan nazar kalmaz günâhı
Saâdet tâcıdır âşık külâhı
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
3 Bî-nişânsın nişânın sen bilirsin
Bu sırrın ma‘nasını sen bilirsin
Cân gözünün gördüğün sen bilirsin
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
4 Vezîrin yok şerîkin yok Ahad’sın
Kimesneden ümîdin yok Samed’sin
Zevâl yokdur sana Hayy-i ebedsin
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
1 Dilim zikr etdiği sun‘un kemâli
Cânım hayrân eden zâtın cemâli
Nasîb etdin şükür âb-ı zülâli
Hemân birsin hemân birsin İlâhî
186 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey tabîbim hasta gönlüm derdine dermân nedir
Âşık-ı bî-çârenin bu sıdkına îmân nedir
2 Cânıma verdin hidâyet dilime güftâr-ı aşk
Ol Muhammed Mustafâ vechindeki seyrân nedir
3 Bu kelâmın ma‘nası lutfun senin hâl ehline
Saklayan genc-hâneyi ma‘mûr değil vîrân nedir
4 Nutkumu ilhâm eden sensin benim ey pâdişah
Bilmezem sen ver haber bir katrede ummân nedir
5 İns ü cinn ü nüh-felek ârif değildir zâtına
Zâtını fehm etmeğe âşıklara bürhân nedir
187 /
8 + 8 = 16
1 “Elestü”nün âleminden îmân donun giyip geldim
Allah adı zikrim idi yanılmayıp deyip geldim
188 /
8 + 8 = 16
1 Fâidesiz söz ma‘nâsı yağsız tuzsuz aşa benzer
Söz anlamaz câhillerin kalbi kara taşa benzer
2 Nabzın tutdum gördüm idi ilâç mümkün değil ana
Yüreğinde yumru yumru duranları başa benzer
3 Yalan yanlış telbîs ile gelip geçer ömrü günü
Ol buyurur nefsi tutar şeytan ile eşe benzer
189 /
8 + 8 = 16
1 Kandeliğim sorar isen ma‘mûr değil vîrândayım
On sekiz bin âlem bende içindeki seyrândayım
2 Yedi bâtın içeriden bir sır durur ehli bilir
Mustafâ’ya delîl olan hakka’l-yakîn bürhândayım
3 Allah izni yoğ imişse söylemezdim bu tevhîdi
Cebrâil’in Peygamber’e getirdiği Kur’ân’dayım
4 Şeş cihetden geçer cânın ma‘rifetin dinlendi gör
Lâzım değil gayrı kelâm el’ân şimdi irfândayım
5 Hak varlığı varlığımı mahv eyledi şöyle kaldım
Aklım ermez haber verem çıkamazam ummândayım
6 Kankı birini söyleyen gizli derdim çokdur benim
Şimdiki hâlim sorarsan aşk içinde külhândayım
7 Dokuz eflâk on iki burç seyr eyledim gördüm anı
Birisine karârım yok güneş gibi devrândayım
8 “Zikr et zikr edeyin” dedi kelâmu’llâh yeter şâhid
Vicdânımda buldum anı şekkim yokdur îmândayım
190 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hak Taâlâ zâtının tevhîdidir îmânımız
Hak Taâlâ zâtının ilhâmıdır irfânımız
2 Ma‘nada hakka’l-yakîn budur cevâb âşıklara
Hak Taâlâ zâtının in‘âmıdır ihsânımız
3 Şübheden âzâd edipdir cânımız tevhîd-i zât
Hak Taâlâ zâtının envârıdır pinhânımız
4 Mürde kalbim her nefes ihyâ eden nûr-ı İlâh
Hak Taâlâ zâtının bâzârıdır dîvânımız
5 İzzetine Vâhib’i var eyledi ol pâdişâh
Hak Taâlâ zâtının mahbûbudur sultânımız
69 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
191 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gönlüme Hak’dan benim in‘âm-ı ihsândır gelen
Mustafâ nutkundaki âyât-ı Kur’ân’dır gelen
2 Sordular li’llâh içün verdim haber Allâh içün
Şübhesiz hakka’l-yakîn ol nûr-ı Yezdân’dır gelen
3 “Lâ” deyip ey muttakî İblis gibi olma şakî
Aklın idrâk eylemez deryâ-yı ummândır gelen
4 Çağırıp can bülbülü feryâd edip eyler nidâ
Müşteri yok mu ala la‘l-i Bedahşân’dır gelen
5 Zâhir ü bâtın hüve’l-Hak’dır bu cânın vahdeti
Vâhib’in vicdânına hükm-ıssı sultândır gelen
6 Demedim sandım dedim tevhîd-i zâtın ma‘nasın
Hak Taâlâ zâtının nûruyla yeksândır gelen
7 Vâhib’in cismi değil rûhu durur sır söyleyen
Ehl-i derd âşıkların derdine dermândır gelen
192 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Ne şekkim var ne şübhem var yalansın sen yalan dünyâ
Göremez gâfil ü nâdân yalansın sen yalan dünyâ
2 Eğer zâhir eğer bâtın senin fi‘lin bize ma‘lûm
Görünmez bir yerin yokdur ayânsın sen ayân dünyâ
193 /
8 + 8 = 16
1 Yere göğe dolup duran günâhımdır günâhımdır
Yerden göğe ağar gelen günâhımdır günâhımdır
2 Hikmet ile söylediğim bu tevhîdin kemâlidir
Günâhımdan geçer cümle İlâh’ımdır İlâh’ımdır
3 Kudret dilidir söyleyen anlar isen dinler isen
Muhammed Mustafâ nûru penâhımdır penâhımdır
4 Fenâ fi’llâh makâmını geçipdir cânımız hâlen
Saâdet tâcı başımda külâhımdır külâhımdır
5 Bu tevhîdin müheyyâsın dilim söyler cânım dinler
Anınçün şeyhimin fazlı salâhımdır salâhımdır
6 Tecellîden tesellîyi verip durun sana sırren
Gözüne görünen her dem siyâhımdır siyâhımdır
7 Vehâbî kendi hâlinden hitâb eyler sana söyler
Bizi Hak’dan ırak eden günâhımdır günâhımdır
194 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey gönül dünyâ içün olma sakın cerrârdan
Kaça gör Hak’dan yana nefsindeki mekkârdan
2 Demedi mi Mustafâ vefâsı yokdur anın
Yok mudur aklın senin usanmadın murdârdan
3 Taklîdinle eremezsin âlem-i tahkîke sen
Bulsa İblîs bulur idi assıyı inkârdan
4 Doğrulur gönlün senin Hakk’ın cemâli zâtına
Kalbini pâk eyle sil fâsid fikir efkârdan
5 Ârifâne remz edip biz söyledik tevhîdimiz
Hakk’a lâyık edemezsin kendi özünü ‘ârdan
6 Aşk-ı sâfî câmını sundu ana ol pâdişah
Mansûr olan her kim ise gam yemez ol dârdan
7 Ahsen-i takvîm olan insan nedir anlandı gör
Gelip almazsın haber nutkumdaki esrârdan
8 Ârif-i bi’llâh olupdur cânımız hakka’l-yakîn
Giydik îmân hil‘atin zâtındaki bâzârdan
9 Bin nasîhat eylesen sem‘ine girmez Vâhib’in
Cânını bende eylemiş ol geçmez dîzârdan
195 /
8 + 8 = 16
1 Bahrî idim hakîkatin ummânına dalıp geldim
Nûr-ı bâkî âleminin sırrın andan alıp geldim
2 Âşıkdaki ma‘şûk sırrın diyem sana dinlendi gör
Mustafâ’yla bir kandîlde yedi bin yıl durup geldim
3 Aşk pişirip perverd’etdi muhabbeti envârıyla
Ol kandîlin iç yüzünden dış yüzüne sızıp geldim
4 Bu hâle sen müştâk isen tevhîd yeter bürhân sana
Dost elinden aşk câmını sâfî nûrdan içip geldim
5 Dört kitâba sıfât olan Muhammed’in vechi imiş
Ma‘nâ yüzünden ezelî dersim andan alıp geldim
6 Ârız değildir kadîmdir bu tevhîdin sırrı cânda
Cümle şübhem Peygamber’e işde şimdi sorup geldim
7 Gönlümdekin bildirdiler mümkinâta gönderdiler
Fâtiha’yı gösterdiler ol sırra ben düşüp geldim
8 Sırrın içindeki sırdan haber versem anlar mısın
Yedi bâtın içeriden olan yola düşüp geldim
9 Aklım ile cismim tenim aşkın odu benim yakdı
Yer yüzünden gök yüzüne külümü savurup geldim
10 Azrâil’in gelip benden istediği ne ma‘nâdır
Anda varıp emâneti ben ıssına verip geldim
11 Hakk’ın lutf u inâyeti dilimde bu söylediğim
Enbiyânın evliyânın menziline erip geldim
196 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfil olma gözün aç uzlet hümâsıdır gelen
Şübhesiz hakka’l-yakîn devlet hümâsıdır gelen
2 Cân içinde zâhir oldu vechinin âyînesi
Zâtına mazhar olan izzet hümâsıdır gelen
3 Söyle yazsınlar diye hâl ehline etdi hitâb
Ol hakîkat güneşi halvet hümâsıdır gelen
4 Aşk şarâbın nûş edersen gel beri zâhid bugün
Şâd u hurrem bâğına işret hümâsıdır gelen
5 Varlığın yok etmeyenler eremez bu menzile
Anladınsa pes yeter hikmet hümâsıdır gelen
6 Nûrunu bezl eyledi li’llâh ü fi’llâh Hak içün
Gel temâşâ kıl bugün cennet hümâsıdır gelen
7 Menzil etmişdir ana “İnnâ fetahnâ” sûresin73
Saçı sünbül yüzü gül âyet hümâsıdır gelen
73 İnnâ fetahnâ: Doğrusu biz sana apaçık bir fetih verdik. Fetih/1.
197 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bu benim re’yim değildir döndüren aşkdır bizi
Cân ü dilden her nefesde coşduran aşkdır bizi
2 Anladınsa dinledinse Hâlık’ın ilhâmını
Âlem-i ma‘nâ yüzünde gezdiren aşkdır bizi
3 Kalbimin âyînesinden gördü cânım vechini
Yârimin zülfü teline asdıran aşkdır bizi
198 /
8 + 8 = 16
1 Hak’dan mahrûm olmaz imiş erenlere uyan kişi
Halk aybını görmez imiş bu tevhîdi duyan kişi
2 Yalan sığmaz bu arada söz ma‘nâsın anlar isen
Ehl içinde belli olur bu dünyâdan bezen kişi
3 Bu sözün bin yüzü vardır kangısını diyem sana
Sözün yüzün ardın bilir ma‘rifete eren kişi
4 İnanırsan diyem sana dinler isen bu tevhîdi
Dü cihândan mücerreddir bunu sana diyen kişi
5 Gelip haber veren sana cân içinde gizli candır
Ayık değil hayrân imiş bu helvâyı yiyen kişi
6 Söyle diye söyletdiler yol erinin ahvâlini
Bin düşmandan korkmaz imiş bu meydâna giren kişi
7 Aklın ile yetemezsin erenlerin menziline
Cân u başı fedâ kılar bu tevhîdi duyan kişi
8 Dokuz kapı var Allah’a çâr anâsırın içinde
Doğru haber verir gelir Hakk’ın yolun veren kişi
9 Bülbül olur feryâd eder âşıklara eyler nidâ
Ma‘rifetin bâğçesinin güllerini deren kişi
10 İnsâf oldu çok söyledim şimden geri biz bu sözü
Güneş gibi a‘lâda olur eksikliğin bilen kişi
11 Od bile yelden toprakdan yaradılmış cismim benim
Güneş gibi yere baksın Vâhib Ümmî gören kişi
199 /
8 + 8 = 16
1 Cismim iline gelmeden nûr dağında yaylar idim
Bu tevhîdin ma‘nâsını nûr dağında avlar idim
2 Elem gelmezdi gönlüme gayrı gelmezdi dilime
Ma‘rifetin ma‘nâsını nûr dağında söyler idim
3 Ömrüm uzun yaş çoğ idi yemek içmek iş yoğ idi
Muhammed’in alnı nûrun nur dağında gözler idim
4 Kâr ü kesbim ne idiğin soranlara budur cevâb
Muhammed’in izi tozun nûr dağında izler idim
5 Ne o benden ne ben ondan hiç ayrılmağım yoğ idi
Edeb riâyet ederdim nûr dağında gizler idim
6 Orada isyân yoğ idi lutf ile ihsân çoğ idi
Vechi nûruyla cânımı nûr dağında toylar idim
7 Vâhib Ümmî aşk elinden tevhîdini etmez nihân
Cânımı zülfü teline nûr dağında bağlar idim
200 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Bu tevhîde dalmadınsa
Emre sücûd kılmadınsa
Ölmezden ön ölmedinse
Anda gülmezsin gülmezsin
201 /
8 + 8 = 16
1 Dilimdekin söyler isem gönlümdeki ayân olur
Akl-ı maâşın bildiği hakîkatde yalan olur
2 Ârifâne tevhîd budur Hak’dan gelir ilhâm olur
Akl-ı maâşa uyanın makberesi yılan olur
3 Yol erini dinler isen dediğini anlar isen
Tanrı’yı zikr eyler isen gönlündeki Sübhân olur
4 Enbiyâdan evliyâdan budur sana doğru cevâb
Bu tevhîde inanmayan İblis gibi şeytân olur
5 Dokuz sıfatdan içeri bu sırrı gel şerh edelim
Hikmet kitâbın okuyan katre iken ummân olur
6 Cismim değildir söyleyen onat anla fehm eyle sen
Dost zâtına mazhar olan hikmet ile Lokmân olur
7 Vuslat kelâmı sırrıdır benim sana şerh etdiğim
Evliyânın nutkundaki derd ehline dermân olur
8 Cân ü dilden zikr edenin gönlü evinden gayrı gider
Ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn sadrındaki îmân olur
9 Âciz kaldım vallâhi ben dost zâtını zikr etmeğe
Dile gelmez söylemesi ne acâyib irfân olur
10 Gayb ü şehâdet âlemin görmek dilersen cân ile
Hak zikrini al diline arş içinde seyrân olur
11 İhlâs ile şeyh yüzünden gelip bir kez Hû der isen
Gıll ü gışdan kurtulursun gönlün evi reyhân olur
202 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sûretin nakşında dâim cânımız hayrândır
Bu kelâmın ma‘nası zâhir değil vicdândır
2 Vechinin evsâfını ben nice ta‘bîr eyleyem
Ehl-i derd âşıklara derdin senin dermândır
3 Vechini kim gördü ise derdine olur devâ
Âkil ermez neyleyem sırrın senin ummândır
4 İhtiyârımla değildir söyleyip şerh etdiğim
Bu kelâmın ma‘nasının bâtını Kur’ân’dır
5 Gönlüme hâlen benim bu vâridât Hak’dan gelir
Âlem-i ma‘nâ yüzü âşıklara seyrândır
6 Tevhide ârif olanlar bildiler ahvâlimi
Söyleyip söyletdiren ârifleri Sübhân’dır
7 Ârifâne söyleyip bu tevhidi etdim beyân
Ârifin gönlü evinde sürülen erkândır
203 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tevhide baş eğmeyenler geçmediler ârdan
Yakmadılar aşk çerâğın şol kişiler yârdan
2 Anlamazsın dinlemezsin ârifin remzi nedir
Özünü fehm etmedin nefsindeki ayyârdan
3 Ben sana şerh eylesem ilm-i ledün tefsîrini
Lezzet almazsın gelip nutkumdaki esrârdan
4 Gafleti ref‘ etmedin li’llâh ü fi’llâh hakk içün
Âkıbet dalar seni kurtulmadınsa hârdan
5 Cân içinde canlara verdim haber anlar mısın
Ol sebebden söylerin uyanmadın gülzârdan
5 Hak Taâlâ lutfunun yokdur nihâyet sırrına
Cevher almazsın gelip gönlümdeki bâzârdan
6 Aklını cem‘ eyle gel döndür yüzün Allâh’a sen
Zikr ile fikr eyler isen kısmetin dîzârdan
204 /
8 + 8 = 16
1 Hikmet ehli Lokmân isen derd ehline dermân nedir
Bu suâle cevâb gerek ol dost içün kurbân nedir
2 Kemâl izhâr etmek değil kendi şübhemdir sorduğum
Kendi gizli sözü ayân gönüldeki sultân nedir
3 Yeri göğü fark etmezem derdimendem derd elinden
Âciz kaldım bilemedim arş içinde seyrân nedir
4 Bunu soran ben değilin gelip bana sensin demen
Lâzım değil gayrı kelâm dost vechinde hayrân nedir
5 Gizli maârif ma‘nâsı âriflerin nutkundadır
Sorduğumu ayb eylemen sâfî nûrdan insân nedir
6 Bu tevhîde ulaşalım ma‘nâsına bulaşalım
Evliyânın gönlü içre katredeki ummân nedir
7 Ma‘nâ yüzü hitâbıdır gâfil olma aç gözünü
Evliyânın hakka’l-yakîn sadrındaki îmân nedir
8 Evveli yok âhiri yok pâdişâhın ilhâmıdır
Âşıkları dost zâtına ulaşdıran bürhân nedir
9 Vâhib Ümmî bu suâli eden sana kim bilirsin
Yedi bâtın içeriden bu sırdaki irfân nedir
205 /
8 + 8 = 16
1 Erenlerden sır sorana dokuz türlü nişân gerek
Evvel kapı şerîatdır güneş gibi ayân gerek
2 Âyet ile hadîs ile verdim haber anlayana
Bundan öte içeriye levvâmeye seyrân gerek
3 Şerîatden tarîkatden içerisi sır ilidir
Akıl ana ârif olmaz mülhemeye vicdân gerek
4 Dördüncüsü mutmainne Mansûr bilir bu menzili
Er yüzünden erişmeğe ikrâr eder bir cân gerek
5 İhtiyârım elde değil lâzım geldi söylemesi
Beşincisi kerâmetdir ayân değil nihân gerek
6 Yol erinin tevhîdini ârif gerek anlamağa
Altıncısı marzıyyedir bunda bürhân Kur’ân gerek
7 Yedincisi safiyyedir halka ayân etmek olmaz
Bundan geçip ulaşmağa cân hazrete kurbân gerek
8 Sekizinci makâm budur ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Gerçek âşık bu meydânda gayru’llâhdan üryân gerek
9 Vâhib Ümmî’nin tevhîdi hâtırına güç gelmesin
Bu ma‘nâyı fehm etmeğe sâfî nûrdan insân gerek
10 Dokuz sıfatdan içeri bir sır dahi sizde gerek
İnsan adın burda koyup mahv u garkda pinhân gerek
11 Vâhib Ümmî başı cânı terk eyledi dîzâr içün
Bu kelâmı zikr eyleyen ma‘nî evinde sultân gerek
206 /
Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün
1 Derviş olan her kim ise toprağ ile yeksân gerek
Nutkundaki âb-ı hayât zâhir değil vicdân gerek
2 Kendi hâlim ahvâlinin sırrın sana yâd edeyin
Dünyâ ahret âşıklara gizli değil ayân gerek
3 Tâlib olup gelenlerin ma‘nâ yüzün soranların
Şübhesini halleyleye âyât hadîs Kur’ân gerek
4 Güç gelmesin sözüm sana inanırsan bu tevhide
İster isen dost zâtını mâlın başın kurbân gerek
5 Kavlin fi‘lin bürhân olur maksûd sana ayân olur
Nefs varlığın yandırmağa kardaş sana külhân gerek
6 Sırdan selîm olan gönül söyler gelir bu tevhidi
Bu hikmete erişmeğe sadrındaki îmân gerek
7 Hoş mazhar-ı zât olmağa lâyık olan budur sana
Kim bu vücûdun varlığı ma‘mûr değil vîrân gerek
207 /
4+4=8
1 Âyet hadîs görsem diyen
Tevhîde gel tevhîde gel
Ma‘nâsına ersem diyen
Tevhîde gel tevhîde gel
2 Derd ehline dermân soran
Sıdk ehline îmân soran
Dost zâtına bürhân soran
Tevhîde gel tevhîde gel
3 Dedim sana Allah içün
Bu sözlerim li’llâh içün
Kardaş kelâmu’llâh içün
Tevhîde gel tevhîde gel
4 Sen nefsini bilmesine
Âr eyleme sormasına
Dîdâr-ı Hak görmesine
Tevhîde gel tevhîde gel
5 İkilikden geçmesine
“Men aref”i seçmesine
Âb-ı hayât içmesine
Tevhîde gel tevhîde gel
208 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık-ı bî-çârenin derdine dermândır Alî
Sâdık-ı bî-çârenin nutkunda irfândır Alî
2 Evliyânın kutbudur akrânı yokdur bir dahi
“Lâ” demen vallâhi ben deryâ-yı ummândır Alî
3 Hamdülillâh çok şükür Allâhu ekber fazlına
Ehline ma‘lûm durur lutf ile ihsândır Alî
4 Benden umman ben değilem vasfını zikr eyleyen
Tevhidin ma‘nâsının sırrına bürhândır Alî
5 “Küntü kenz”in adline mazhar olan söyler bunu
Bî-nişân u lâ-mekân sırrında pinhândır Alî
6 “Lahmüke lahmî” diye etdi şehâdet Hak Resûl75
Ol Muhammed Mustafâ nûruyla yeksândır Alî
7 Dü cihândan fâriğ etdi Vâhib’i tevhîd-i zât
Hem velâyet tahtının vechinde sultândır Alî
8 Sevgisi hakka’l-yakîn cismimde muhkemdir benim
Gizli değil gün gibi rûhumda ayândır Alî
9 Sırr-ı ekber kenzinin miftâhıdır Vâhib dahi
Söylenir âriflerin dilinde destândır Alî
209 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bu kemâl-i aşk içinde nutkumuz âb-ı hayât
Lezzeti âşıklara hakka’l-yakîn kand ü nebât
2 Gönlüme ilhâm eder söyle diye nûr-ı İlâh
Ma‘lum oldu nediğin âşıklara savm ü salât
3 Yâ Muhammed nûr-ı Hak’sın cân ile buldum seni
Vechini kim gördü ise dediler “ve‘l-mürselât”
4 Senin ağzın yarıdır ihyâ eden bu tevhidi
Hamdülillâh çok şükür rûhumda kalmadı memât
5 Yedi tavr üzre dedik bu tevhidin ahvâlini
Ol sebebden şübhesiz bu ma‘nadan bulduk necât
6 Kenz-i hikmet varıdır sırrıyla hem-râz olduğum
Maksud olan bu-y-imiş lâzım değil gayrı mir’ât
7 Nûr-ı Hakk’ın mazharıdır söyleyen âşık bunu
Gönlüme ilhâm olur Hak’dan gelir bu vâridât
8 Yer yüzünden zikr ile fikr et Hak’ı ey muttakî
Sende zâhir olur ol tevhîd-i ef‘âl ü sıfât
9 Ten gözüyle göremezsin bunların sen gördüğün
İhtiyâr ile değildir söyleden tevhîd-i zât
10 Bu kelâmın ma‘nasından cânıma Hû’dur safâ
Âkil olan “lâ” deyip bu tevhide etmez inat
11 Şakîdir saîd değildir ikrar yok hâl ehline
Lezzet almaz zerrece bu ma‘nadan ehl-i fesâd
210 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gönlüme her dem benim feyz-i İlâhî’dir gelen
Zâtının mir’âtıyız nûr-ı İlâhî’dir gelen
2 Bende benlik kalmayaldan söyleyen cândır hemân
Cân içinde cânıma sırr-ı İlâhî’dir gelen
3 Anladım bildim demek aklın kemâlidir hemân
Şübhesiz hakka’l-yakîn sırr-ı İlâhî’dir gelen
4 Söyleyip söyletdiren ma‘nâda Vâhid’dir velî
Aç basîret gözünü esrâr-ı İlâhî’dir gelen
5 Âlem-i ma‘nâ yüzünden Vâhibî eyler nidâ
Ehl-i derdin derdine dermân İlâhî’dir gelen
211 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey gönül dervîş isen hâk ile yeksân ol yürü
Gayrısı lâzım değil ma‘nâda sultân ol yürü
212 /
8 + 8 = 16
1 Bir acâyib sözdür bu söz ma‘nâsını anlar mısın
Anlar isen söyleyeyin kulak dutar dinler misin
2 İnsân mısın hayvân mısın fehm eylemezsin nefsini
Hak’dan emir böyle geldi hizmete bel bağlar mısın
3 Benim sözüm değildir bu inanırsan bu tevhîde
Maksûdunu görünceğiz sevincinden ağlar mısın
213 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ma‘şukun âşık ile gönlündeki bâzârı gör
Âşıkın ma‘şûk dilinden aldığı esrârı gör
2 Söylemezsem bir nefes aşk cânımı eyler helâk
Münkirin inkâr içün kuşandığı zünnârı gör
3 Maksudun Allâh ise gel tevhide eyle sücûd
Ârife sırren tecellî eyleyen envârı gör
4 İkilikden halk-ı âlem ermedi bu menzile
Zâyi‘ etme ömrünü sen Rabb’ine yalvarıgör
5 Tevhidin ma‘mûruyam ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Dört kitâbın ma‘nasın fehm etmeyen hımârı gör
6 Ârifâne bu kelâmı nefsime söyler cânım
Tevhidin ma‘nâsına sâdıkdaki ikrârı gör
7 Bu hidâyet bâğının verd-i zibâsı hakkıçün
Zâhidâ âşıkların oturduğu gülzârı gör
8 “Küntü kenz”in şübhesiz ilhâmıdır nutkumdaki
Gayrısı lâzım değildir Vâhibî dîzârı gör
9 Makbul oldu Hak katında cümle ashâb-ı güzîn
Ten gözüyle kimse görmez Eyyüb-i Ensâr’ı gör
214 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Biz ki dervîşiz cihânda andan ayrı değiliz
Ten gözüyle kimse görmez cândan ayrı değiliz
2 Tevhidin ma‘nâsını fehm eyleyen ârif durur
Ol Muhammed Mustafâ Sultân’dan ayrı değiliz
3 “Men aref” sırrından açdı râzını ol Pâdişâh
Vâhid’in emrindeki fermândan ayrı değiliz
4 Hamdülillâh çok şükür kim doğdu maşrıkdan güneş
Tevhidin sırrındaki seyrândan ayrı değiliz
5 Gördü cânım vechini gül yüzlü yârin zâhidâ
Ma‘nası gelmez dile ummândan ayrı değiliz
6 Gayrısı lâzım değil maksûd olandır söylenen
İstemez ma‘mûru hiç vîrândan ayrı değiliz
7 “Urvetü’l-vüskâ” geçipdir şübhesiz gerdânıma76
Zâtına mazhar düşen insândan ayrı değiliz
8 Bu kelâmı cânıma keşf eyledi ol pâk-i zât
Ol sebebden şübhesiz bürhândan ayrı değiliz
215 /
1 Dostun zikri bende iken hayrânlığım gitmez benim
Muhabbeti canda iken insânlığım gitmez benim
2 Gönlümdeki ma‘rifetin ma‘nâsıdır söylediğim
Can vechine mir‘ât iken ummânlığım gitmez benim
3 Söyle deyip söyledenin sırrı benim vechimdedir
Cân aşkına mazhar iken vîrânlığım gitmez benim
4 Zâhir bize izzet budur bâtın bize devlet budur
Can râzına hem-râz iken reyhânlığım gitmez benim
216 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ın sun‘u hakkıçün derde dermân sendedir
Dört kitâbın ma‘nası deryâ-yı ummân sendedir
2 Aklı yok dîvânesin kalbine kılmazsın nazar
Tevhid-i zât-ı İlâh ol nûr-ı Yezdân sendedir
3 “Akrebû” diye buyurdu sana ol “habli’l-verîd”77
Ol sebebden söyledim sırr ile Sübhân sendedir
4 Tevhide ârif değilsin anlamazsın vechini
Yûsuf’u göstermeyen ol bend-i zindân sendedir
5 Ümmetisin gam yeme miskin Vehâbî derd-i-mend
Ol Muhammed Mustafâ gün gibi ayân sendedir
77 Ve nahnu akrebu ileyhi min habli’l-verîdi: Biz ona şah damarından daha
yakınız. Kaf/16.
217 /
Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün
1 Aşkın haberi ma‘nâsı bu dildeki esrâr imiş
Gönül gözü açılıcak cân gördüğü dîzâr imiş
2 Dört kitâbın hakîkatin bir noktada pinhân gören
Bu tevhidin ma‘rifeti Allâh ile bâzâr imiş
3 Mü’min isen inanırsan bir Tanrı’nın ilhâmına
Kalbinde zikri olmayan çıkar yoldan azar imiş
4 Âkil isen dinleyivar tevhid sana dinle ne der
Nefsin fehm eyleyen kişi dü cihândan bîzâr imiş
5 Âşıkların âşinası kalb içinde nihân olur
Vâhib Ümmî dost ilinde istediğin yazar imiş
218 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mustafâ’nın vechine tûbâ-yı Rahmân dediler
Nutkunun esrârına âyât-ı bürhân dediler
2 Bildiler dîvâneler tevhîd ile aslın senin
Şübhesiz hakka’l-yakîn sadrında îmân dediler
3 Fâtiha vechin senin lâzım değil gayrı kelâm
Hûb dehânından çıkan vahy ile Kur’ân dediler
4 Akla gelmez medh edem vasfın senin ey nûr-ı Hak
Sırrının ma‘nâsına deryâ-yı ummân dediler
219 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 İlâhî devlet istersen de lâ ilâhe illallâh
İlâhî izzet istersen de lâ ilâhe illallâh
2 Benim zikr etdiğim ma‘nâ nasîhatdır sana her dem
İlâhî sohbet istersen de lâ ilâhe illallâh
3 Cevâbım cümle hatm oldu Hak’ın zâtında anlarsan
İlâhî halvet istersen de lâ ilâhe illallâh
4 Ma‘şûk sözünü âşıkdan dilersen dinle ey zâhid
İlâhî ni‘met istersen de lâ ilâhe illallâh
5 Gelip aklın ile nefsin murâdın sorma sen bizden
İlâhî cennet istersen de lâ ilâhe illallâh
220 /
4+4=8
1 Zâhir sana olsun beyân
Allâh’ı gel zikr edelim
Mugayyebât olsun ayân
Allâh’ı gel zikr edelim
2 Bu tevhîdin ma‘nâsını
Kur’ân dedi günden ayân
Hak’la olur bunu diyen
Allâh’ı gel zikr edelim
3 İki değil söz bir hemân
Gönülde hiç tutma gümân
Mahrûm olmaz Allah diyen
Allâh’ı gel zikr edelim
4 Derdlilerin dermânıdır
Mü’minlerin îmânıdır
Cümlemizin Sübhân’ıdır
Allâh’ı gel zikr edelim
5 Vâhib Ümmî bu kelâmı
Gerçeklerden söyler hemân
Münâfıkdır bundan kaçan
Allâh’ı gel zikr edelim
221 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hû demek âşıklara hakka’l-yakîn dîzâr imiş
Ma‘nasın fehm eyledim dîzâr ile bâzâr imiş
2 Hâlimin kâlinden anla sen benim akvâlimi
Tevhide baş eğmeyen yoldan çıkar azar imiş
3 Hak Muîn verdi bana nefsimde buldum ma‘nasın
Od u su toprak u yel ol rûhuma dört yâr imiş
4 Gönlüme ilhâm olan ma‘nâyı dinle cân ile
Âşıkın anlatdığı tevhiddeki envâr imiş
5 Mürşidim Ahmed durur aşkdan haber veren bana
Cânımı hayrân eden nutkumdaki esrâr imiş
6 Âkil isen “lâ” deme gel müstemi‘ ol tevhide
Evliyânın himmeti âşıklara serdâr imiş
7 İmtihân lâzım gelir inanmayan kardaşlara
Vâhib’in gönlü evin gelsin gören gülzâr imiş
222 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i tevhîd âşık ol gönlün senin mâr olmasın
Ehl-i tevhîd sâdık ol kabrin senin nâr olmasın
2 Hakk içün söyler dilim bu tevhidin ma‘nâsını
Zikr ile fikr et Hak’ı kalbin senin dar olmasın
3 Lutfu yokdur kahrı çokdur rahmi yok dünyâdır ol
Gel anı bırak dilden özün senin hâr olmasın
4 Mazhar olmak ister isen “küntü kenz”in zâtına
Kin kibir buğz u hased içinde zinhâr olmasın
5 Gel nihân et tevhidi etme ayân sen Vâhibî
Zühd ile mu‘tâd olan senden haberdâr olmasın
223 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yâr ile yâr olmuşuz esvetd’olan bilmez bizi
Nâr ile nâr olmuşuz hasretd’olan bilmez bizi
Yoğ iken var olmuşuz hizmetd’olan bilmez bizi
Şimdi bir âlemdeyiz kesretd’olan bilmez bizi
2 Câhil ü nâdân ne bilsin anlamaz güftârımız
Zâhir oldu gün gibi yazıldı bu esrârımız
Ten gözüyle kimse görmez gizlidir envârımız
Şimdi bir âlemdeyiz hiddetd’olan bilmez bizi
224 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Derdmend-i ehl-i derdem derde dermân kimdedir
Sorduğum ayb olmasın lutf ile ihsân kimdedir
2 Gayrıdan hiç olmaya tevhîd-i zât olsun delîl
Çıkmayam düşem ebed deryâ-yı ummân kimdedir
3 Vechi sırrından haber vere gele hakke’l-yakîn
Cânıma Allâh içün âyât-ı Kur’ân kimdedir
4 Sormağa âr etmezem ma‘nâ-yı mutlakdır haber
Gönlüm âbâd etmeğe vicdân-ı irfân kimdedir
5 Nâkes uçmak bulmaz imiş ehl olan versin haber
On sekiz bin âlemi levhinde seyrân kimdedir
225 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Ezelden âdeti böyle İlâh’ın
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”83
İşinde hikmeti çok pâdişâhın
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”
2 Geçen geçdi geçen demler anılmaz
Ecel doğru gelir yolun yanılmaz
Bu zahmın yârası hergiz onulmaz
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”
3 Ademden Âdem’e tartıp getiren
Havâdan yağdırıp yerden bitiren
Ecel câmın oldur sana içiren
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”
4 Evliyâ enbiyâ geçdi bu yoldan
Duyun yok mu miskin senin bu halden
Kalem böyle çalınmışdır ezelden
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”
5 Cemâl-i zâtına hayrân imişsin
Açılmış gül gibi handân imişsin
Cinân bâğı hümâsı cân imişsin
Melûl olma gönül “el-hükmü li’llâh”
226 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Yine ol nûr-ı mahbûbun tecellîsinde hayrânım
Gelir söyler hitâb eyler tesellîsinde hayrânım
2 Yalan gelir inanmazsan benim zikrim sana zâhid
Bu sırra ermeyen bilmez gönül tahtında sultânım
3 Biri zâhir biri bâtın inanırsan yeter şâhid
Vücûdum varı mahv oldu ben ol hâk ile yeksânım
227 /
8 + 8 = 16
1 Okuduğum u yazdığım Kur’ân’daki hece imiş
Bu hecenin hod ma‘nâsın dersin veren hoca imiş
2 Dört kişi geldi söyledi nutk ile gönlüm eğledi
Dört kişinin ahvâlini dinlendi gör nice imiş
3 Ebûbekr ü Ömer Osman bunlar durur ehl-i îmân
Nûr-ı Alî sırr-ı imâm makamları yüce imiş
228 /
4+4=8
1 Akl-ı maâş bilmez bunu
İnsân dili derler buna
Nefs-i maâş duymaz bunu
Hayrân dili derler buna
2 Mürşid ile zikr ederler
Tevhîd ile fikr ederler
Her nefesde şükr ederler
İhsân dili derler buna
3 Amelimiz tevhîd-i zât
Cânımıza gayrısı yad
Nûş etdiğim âb-ı hayât
Îmân dili derler buna
4 Sıdıkda olandır Hakkî
Âdem’deki nûr-ı bâkî
İnkâr edip olma şakî
Lisân dili derler buna
5 Söyledim sana almazsın
Kulak tutup dinlemezsin
Gönül evin yoklamazsın
Pinhân dili derler buna
229 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey birâder evliyâdır bize erkân öğreden
Ey birâder evliyâdır bize Kur’ân öğreden
2 Hamdülillâh çok şükür ihlâsımız dîzâradır
Ey birâder evliyâdır bize irfân öğreden
3 Arş ü kürsî nüh-felek hep kalbimin içindedir
Ey birâder evliyâdır bize seyrân öğreden
4 Tevhid-i nûr-ı İlâhî cânı hayrân eyledi
Ey birâder evliyâdır bize îmân öğreden
5 Yârimin vechindeki “kul ındehû ümmü’l-kitâb”84
Ey birâder evliyâdır bize bürhân öğreden
6 On sekiz bin âlemin seyyâhıyam seyr eyledim
Ey birâder evliyâdır bize devrân öğreden
7 Yedi tavr üzre iken âlim durur tevhîde cân
Ey birâder evliyâdır bize ayân öğreden
8 Ârif-i bi’llâh olanlar dersini aşkdan alır
Ey birâder evliyâdır bize cânân öğreden
230 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey birâder meskenim yoklukda vîrândır benim
Her nefes yâd etdiğim âyât-ı Kur’ân’dır benim
2 Dü cihândan zerrece yokdur murâdım meyl edem
Hak Taâlâ sevgisi sadrımda îmândır benim
3 Âşıka ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn budur cevâb
Gör zebânımdan çıkan la‘l ile mercândır benim
4 “Küntü kenz”in vahdetinden cânıma budur nidâ
Ol sebebden düşdüğüm deryâ-yı ummândır benim
231 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Abdine kıldı nazar ol nûr-ı Yezdân’ım benim
Zâtının envârıdır rûhumda pinhânım benim
2 On sekiz bin âlemin seyyâhıyam hâlen gene
Mustafâ’nın nûrudur kalbimde reyhânım benim
3 Hâl ile arz eyledim tevhîd-i zâtın ma‘nasın
“Lâ” demez etdi kabûl nefsimde şeytânım benim
4 İnşâallah gam yemen vesvâs-ı şeytândan ebed
Hamdülillâh çok şükür cismimde şeytânım benim
5 Bulmuşam âşıkların hakka’l-yakîn mi‘râcını
Mansur’am gelsin gören nûr oldu zindânım benim
232 /
8 + 8 = 16
1 Kerem eyle mürvet eyle doğru yoldan çıkma gönül
Bir kişinin aybın görüp bir kişiye çıkma gönül
2 Hikmet ile söyleyen kim idiğini bildin ise
Nasîhatim budur sana gayrı yüze bakma gönül
3 İçerinde ne var ise dışarına oldur çıkan
Gönül Allâh’ın evidir kimse hatrın yıkma gönül
4 Enbiyânın evliyânın durduğu yerdir durduğun
Aşk sırrının ma‘nâsını eyle nihân açma gönül
5 Vâhib Ümmî nasîhatı sırdan alır söyler sana
Cân burada vuslatdadır gel buradan gitme gönül
233 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hakk’ın esmâsı sıfâtı ehline ayân imiş
Gizli değil gün gibi cânımda ol pinhân imiş
2 Vechine mazhar olan âşıkların esrârı bu
Bu kelâmı söyleyen âşık bugün mestân imiş
3 Aşk bize gösterdi gördük kalmadı hiç şübhemiz
Kâfire cennet bu dünyâ mü’mine zindân imiş
4 Bu hayâlden zerrece verme nasîb yâ Rab bize
Gayrıya meyl etdiren fehm eyledim şeytân imiş
5 Aç gözün kaldır hicâbı gönlüne sen kıl nazar
Taşraya kim bakdı ise câhil ü nâdân imiş
6 Mü’minin kalbi Hak’ın mir’âtıdır ey muttakî
Özünü fehm etmeyen insan değil hayvân imiş
7 Dinler isen diyelim hakke’l-yakînden bir haber
Tevhide baş eğmeyen ma‘mûr değil vîrân imiş
8 “Lâ” diyen “illâ” demez aşk ehlinin esrârına
Ma‘rifet ma‘nâsını fehm eylemez nâdân imiş
9 Ma‘rifet pîrine sordum tevhidin ahkâmını
Tevhide ikrâr edersen rehberin Kur’ân imiş
10 Ehl-i şer‘am diye gezer fi‘li uymaz kavline
Etdiği da‘vâ anın gerçek değil yalan imiş
11 Akla gelmez çâre yokdur ma‘nadan vere haber
Derdmend miskîn Vehâb’ın düşdüğü ummân imiş
234 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfilin gönlü evine her nefes şeytân girer
Mü’minin gönlü evine Mustafâ Sultân girer
2 Ârif-i bi’llâh eder tevhîd-i zât âşıkları
Âşıkın gönlü evine rahm eden Rahmân girer
3 Dersimiz hatm eyledik biz “lâm-elif lâ-raybe”den86
Âlimin gönlü evine âyet-i Kur’ân girer
4 Âşık olmaz zâtına şunlar hemân zühd ehlidir
Zâhidin gönlü evine hûri vü gılmân girer
5 Bâtınımdır zâhir oldu söylerem tevhîdimi
Vâhib’in gönlü evine verd ile handân girer
235 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Câhilin dünyâ içün harıldısı eksik değil
Birbiriyle it gibi hırıldısı eksik değil
2 Dört kitâbı tefsir etsen sem‘ine kâr eylemez
Taş yuvar ol çay gibi şarıldısı eksik değil
3 Ne içün geldiğini aklı ermez fehm etmeğe
Yatar ol hayvân gibi horuldusu eksik değil
236 /
8 + 8 = 16
1 Aşkın haberi cânıma gelir hayrân eder beni
Varlığımı fânî kılar soyar üryân eder beni
2 Gönlüm evinden sırr ile ilhâm eder söyler gelir
Bu tevhîdin muhabbeti halka ayân eder beni
3 Bu tevhidin ma‘nâsıdır âşıklara zikr etdiğim
Genc-hâneyi saklamağa aceb vîrân eder beni
4 Amânı yok zamânı yok hergiz bunun gümânı yok
İnse cinne âlemlere bu aşk destân eder beni
5 Bu tevhîdin ma‘nâsını tâlib isen dedim sana
Bu dünyâya yapışırsam yarın yalan eder beni
6 Vücûd vermez akla gelem sana doğru cevâb verem
Hû zikrinin harâreti yakar külhân eder beni
7 Vâhib Ümmî dost zâtından aldığıdır söylediği
Eğer bunda eğer anda tevhid sultân eder beni
237 /
Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün
1 Tevhîd-i zâtın mazharı ancak hemân insân imiş
İnsanlığın fehm etmeyen her kim ise hayvân imiş
2 Ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn aşkdan cevâb budur sana
Bu tevhide baş eğmeyen bildim anı şeytân imiş
3 Dedirtdiler dedim sana tevhîd-i zâtın ma‘nasın
Bu şübheyi halleyleyen ma‘nâda ol Lokmân imiş
4 Aklı ile bildim demek kâl ehlinin ahvâlidir
Âriflerin gönlü evi sâfî hemân ummân imiş
5 Vâhib Ümmî akl evinden hiç kimseye vermez cevâb
Gayrısını fehm eylemez zâtında ol hayrân imiş
238 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Gel imdi var ise aklın fenâ fi’llâhdan ayrılma
Sana zikrim nasîhatdır bekâ bi’llâhdan ayrılma
2 Yüzün tut nûr-ı tevhîde eresin “Kâbe kavseyn”e87
Kemâline zevâl ermez kelâmu’llâhdan ayrılma
3 Hak’ın gökcek sıfâtıdır ne gelmiş ne gelecekdir
Salavât ana ta‘zîmdir cemâlu’llâhdan ayrılma
87 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
239 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kâfirin fethi hakkında münzel oldu Zülfikâr
Haydar’ın elinden ayrı yerde kesmez Zülfikâr
Bin kişi çekse kınından taşra çıkmaz Zülfikâr
“Lâ fetâ illâ Alî lâ seyfe illâ Zülfikâr”88
2 Bunların nûru hemân Cebbâr-ı âlem varıdır
Cümle mürsel tâcıdır hem anların serdârıdır
Anların bakdıkları bir Tanrı’nın dîzârıdır
“Lâ fetâ illâ Alî lâ seyfe illâ Zülfikâr”
3 Hem velâyet hem kerâmet vechinde pinhândır bunun
Dört kitâbın ma‘nası nutkunda beyândır bunun
Her ne işler Hak içün işler işi ayândır bunun
“Lâ fetâ illâ Alî lâ seyfe illâ Zülfikâr”
4 Dinle hikmetden cevâbı rûhunu şâd eyle sen
Gayrıyı gel taşra ko imdi sözün az eyle sen
Evliyânın hürmetine cân ile nâz eyle sen
“Lâ fetâ illâ Alî lâ seyfe illâ Zülfikâr”
88 Lâ fetâ illâ Alî lâ seyfe illâ Zülfikār: Ali’den başka er, Zülfikâr’dan başka
kılıç yoktur!
240 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gelemez şeytân bana gönlümde tevhîd var iken
Zerre denli gam yemen gönlümde tevhîd var iken
2 Kendi taklîdin hicâb olmuş sana ey muttakî
Bilemezsin tevhidi gönlünde ârın var iken
3 “Küntü kenz”in vahdetinden açayın râzım sana
Dinlemen efsâneyi gönlüm evi envâr iken
4 Tâlib isen gel beri fakr u fenâ ma‘nâsına
Vereyin sırdan haber gönlüm dolu esrâr iken
5 Vâsıl-ı bi’llâh olupdur cânımız bu tevhide
Bakamazın yazıya gönlüm evi gülzâr iken
6 Taklidinle gücün üzme bilemezsin sen seni
Oturan gönlündeki kardaş senin ayyâr iken
7 Şeş cihetden geçmeyince bilemezsin ârifi
Göremezsin Vâhib’i gönlün dolu inkâr iken
241 /
8 + 8 = 16
1 Suâl etmen bana aşkdan benim hayrânlığım vardır
Bu tevhîdin kemâlinden benim mestânlığım vardır
2 Suâl etdin cevâb verdim sana zühdünle takvâdan
Erişmez tevhîde aklın benim sultânlığım vardır
3 Hakk’ı nefsin bilen bildi ne gam şimden geri zâhid
Desem sana inanmazsın benim insânlığım vardır
4 Cemâl-i mâsivâ’llâhdan eser yokdur vücûdumda
Göründü gözüme vechi benim handânlığım vardır
5 Var ise aşkdan idrâkin onat anla bu ma‘nâyı
Gülistânın safâsıyla benim yârânlığım vardır
6 Kaçan görsem yârin vechin fenâ fi’llâh olur varım
Yaraşmaz aklım idrâkim benim hayrânlığım vardır
7 Yedi deryânın esrârın nihân iken ayân etdim
Düşen çıkmaz kenârım yok benim ummânlığım vardır
8 Bu tevhîdin kemâline eremez cin melek hergiz
Giremezsin zikrime İblis benim merdânlığım vardır
9 Desem gelmez dile hergiz bu tevhîdin müheyyâsın
Cemâli hüsnü bâğında benim seyrânlığım vardır
10 Ma‘rifetin ma‘nâsının emvâcıdır rûhumdaki
Dertlilere dermân içün benim Lokmân’lığım vardır
11 Söylemesem yeğrek idi dost zâtının esrârını
Söylerem tek duramazam benim oğlanlığım vardır
242 /
1 Gündüz gelir gece gider bir acâyib devrân ancak
Gece gider gündüz gelir bir acâyib seyrân ancak
2 Dünyâ mekrinin gafleti hep bunları mest eylemiş
İbret gözüyle bakana cihân halkı hayrân ancak
3 Bu tevhîdin sırrı cânda diyen bilir ma‘nâsını
Düşen çıkmaz kenârı yok bir acâyib ummân ancak
4 Âlem-i ma‘nâ yüzünden açdım sana ben râzımı
Mansûr kadehin içenler ayık değil mestân ancak
5 Ne göz görür ne el tutar ma‘lûm değil hiç neydiği
Akıl bunu fehm eylemez bu ma‘rifet vicdân ancak
243 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıka bir düş gerekdir ma‘nası Kur’ân ola
Akl ile fehmi gide hem düşdüğü ummân ola
244 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey tabîbim hasretinden ağıdır aşım benim
Nice duysun cevrini bu onmadık başım benim
2 Derdime olmaz devâ vechini cân görmezse ger
Yerleri sular gezer çeşmimdeki yaşım benim
3 Nice feryâd etmeyem derdin durur âh etdiren
Söylemezsen bir nefes tuş olmaya düşüm benim
4 Tâkatim tak oldu gezdim bulmadım derde devâ
Derd ü mihnet anladım bu sırda yoldaşım benim
5 Ma‘nadan aldım sebak verdim haber âşıklara
Böyle sanma zâhidâ dizgin ile başım benim
6 Ârifâne söyledim ben rûhumun mi‘râcını
“Kâbe kavseyn” ma‘nası sırrımda hâldaşım benim92
92 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
245 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Evliyânın hürmetinden bizi mahrûm eyleme
Evliyânın sohbetinden bizi mahrûm eyleme
2 Fazlın ile kıl hidâyet istesin cânım seni
Evliyânın ni‘metinden bizi mahrûm eyleme
3 Dü cihândan maksudum sensin benim ey pâdişâh
Evliyânın izzetinden bizi mahrûm eyleme
4 Zâtını zikr eyleyenler mahrum olmaz şübhe yok
Evliyânın halvetinden bizi mahrûm eyleme
5 Mahrum etme vâsıl et bu tevhidin ma‘nâsına
Evliyânın hayretinden bizi mahrûm eyleme
6 Lutfun ile her nefesde bende kıl dîzârına
Evliyânın vahdetinden bizi mahrûm eyleme
7 Sen bilirsin kimse bilmez âşıkın gönlündekin
Evliyânın sîretinden bizi mahrûm eyleme
8 On sekiz bin âlem içre kıl inâyet cânıma
Evliyânın gayretinden bizi mahrûm eyleme
246 /
8 + 8 = 16
1 Gönül gönül dedikleri emânetin sıfâtıdır
Ol sıfâtın içindeki gönlümüzün hayâtıdır
2 Kudret dili söyler bana gâfil olma aç gözünü
Emânetin hiyâneti gönüllerin memâtıdır
3 Aklın var ise dinlendi ârif sözünü anlandı
Ma‘nâ yüzün göstermeyen nefsimizin fesâdıdır
4 Bunda nefsin bilmez isen ma‘nâ yüzün görmez isen
Anda varıp çekeceğin cehâletin azâbıdır
5 Ayân değil ma‘nâları cân içinde nihân durur
Anlar isen âşıkına ma‘şûkunun hitâbıdır
6 İlhâm eder söyle diye cân içinde gelir bana
Peygamber’in zikr etdiği İlâh’ımın kitâbıdır
7 Akl evinden mücerredim anı gelip sorman bana
“Lâm-elif”in iç yüzünün okuduğum i‘râbıdır
8 Bu menzile eren kişi ma‘nâ yüzün söyler sana
Can Hazret’e erişemez akıl rûhun hicâbıdır
9 Sormadan mümkün değil bilinmesi kulûbümün
Nefsimden haber sorarsan celâli yok türâbîdir
10 İhtiyârım elde değil hazm etmesi mümkün değil
İhtiyarsız söylediğim âşıklığın cevâbıdır
247 /
8 + 8 = 16
1 Dünyâ ahret istemezem Rahmân’ımı yokların ben
Öğüdünü nefsine ver îmânımı yokların ben
2 Ben andan ayrı değilin vallâhi gayrı değilin
Bunda geldim yavı kıldım vicdânımı yokların ben
3 Ayrı düşdüm garîb oldum n’olduğumu bilmedim
Lâzım değil gayrı kelâm Sübhân’ımı yokların ben
4 Çok söyledim anlamadın kulak tutup dinlemedin
Ma‘nâya mazhar olmağa bürhânımı yokların ben
5 Câhil değil âlim idim tevhîd-i zât sırrında ben
Aklımı başına devşir irfânımı yokların ben
6 Âşıkına ma‘şûk ne der aklın var mı anlar mısın
On sekiz bin âlem içre seyrânımı yokların ben
7 Yedi iklim dört köşeyi gönlüm içinde gezdiğim
Ehl-i derdem derdim içün dermânımı yokların ben
8 Aşıklığımı bilmezsin aceblersin sözüm benim
Görmek içün maksûdumu vatanımı yokların ben
248 /
7 + 7 = 14
1 Aşkdan gelen şerbeti içdik el-hamdüli’llâh
On sekiz bin âlemi geçdik el-hamdülil’lâh
2 Söylediğim kerâmet evliyânın sırrıdır
Yedi deniz altı sed açdık el-hamdülil’lâh
3 Evliyânın himmeti Allâh’ın inâyeti
Nûrdan kanat takındık uçduk el-hamdülil’lâh
4 Hazırlandık gitmeğe bu menzile yetmeğe
Altımızda atımız aşdık el-hamdülil’lâh
249 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sûretin nakşına hayrân olmağa âşık gerek
Sîretin nakşına kurbân olmağa sâdık gerek
2 Yedi hattın ma‘nasıdır dilim izhâr etdiği
Vechini fehm eyleyen serhoş değil ayık gerek
3 Kâl ü kıyl da‘vâsını terk etmeyen bilmez bunu
Zâtına lâyık olan kul Hazret’e lâyık gerek
4 Vere Lokmân şerbetini hastalar bula şifâ
Tâlibin nabzın tutanlar ma‘nada hâzık gerek
5 Bu Vehâbî derdimend nûr-ı siyâh tahtındadır
Tevhidin ma‘nâsını zikr eyleyen nâtık gerek
6 “Lâ” demezsen ârif ol sen nutkumun ma‘nâsına
İçeriden söyleneni söyleyen nâzik gerek
7 Vâhib Ümmî kâlinin hâlinden alan dersini
Görmeğe dîzâr-ı Hakk’ı gözleri açık gerek
250 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mustafâ vechinde biz ehl-i vefâ âşıklarız
Mustafâ nûrunda biz ehl-i safâ âşıklarız
2 Tevhidin ahvâline âlim değiliz zâhidâ
Mustafâ zevkinde biz ehl-i safâ âşıklarız
251 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mustafâ râhında biz ehl-i cefâ âşıklarız
Mustafâ sırrında biz ehl-i vefâ âşıklarız
Tâlib isen gel beri ehl-i şifâ âşıklarız
Mustafâ zâtında biz ehl-i safâ âşıklarız
2 Tevhidin ahvâline âlim değilsin zâhidâ
Anlamazsın remzimi ârif değilsin zâhidâ
Ârifin gönlüne sen âlim değilsin zâhidâ
Mustafâ zevkinde biz ehl-i safa âşıklarız
3 Tevhid-i zât-ı İlâhî gör neler ilhâm ider
Ârif-i bi’llâh olanlar gayrı ahvâli n’ider
Ârif olmak ister isen çün ü çerâ sen gider
Mustafâ şevkinde biz ehl-i safâ âşıklarız
4 Cânıma söyle diye emr etdi ol nûr-ı İlâh
Şübhesiz hakka’l-yakîn âşıklara budur salâh
Dost elinden giymişim ben başıma nûrdan külâh
Mustafâ nûrunda biz ehl-i safâ âşıklarız
5 Kâl ü kıyle bağlanıp kendimi nâdân etmezem
Tevhide baş eğmeyip kendimi şeytân etmezem
“Lâ” deyip İblîs gibi kendimi nâdân etmezem
Mustafâ varında biz ehl-i safâ âşıklarız
6 Zikr-i Hû’nun ma‘nası gör rûhum âbâd eyledi
“Küntü kenz”in vahdetinden cânım irşâd eyledi
Hamdüli’llâh çok şükür makâmımı zât eyledi
Mustafâ medhinde biz ehl-i safâ âşıklarız
252 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Bedenden geçmişem ben câna geldim
Kemâl-i sırr ile insâna geldim
2 Bi-hamdi’llâh bugün buldum makâmım
Soruban ma‘nasın Kur’ân’a geldim
3 Dile gelmez desem yârin visâlin
Gönül tahtındaki sultâna geldim
4 Cemâl-i vaslının buldum visâlin
İçinde katrenin ummâna geldim
5 Görünmez sîreti beşer gözüyle
Fenâ mülkündeki vîrâna geldim
6 İnanırsan sana verem cevâbı
Gönül bâğındaki seyrâna geldim
7 Bu imiş âşıka ma‘şûk nişânı
Ne gam şimden geri ayâna geldim
93 Urvetü’l-vüskâ: (Tutunacak) sağlam ip. Lokman/22; Bakara/256.
253 /
8 + 8 = 16
1 Hak’dan nazar erdi bize sırru’llâha uçar oldum
Dâd-ı Hak’dır şübhe yokdur vechu’llâha uçar oldum
2 Benimle bile olanın elfâzıdır söylediğim
Gizli cevâb budur sana hayrı şerri seçer oldum
3 Aşk cânına bürhân durur gizli yerler hiç kalmadı
Dost zâtını zikr edelden âb-ı hayât içer oldum
4 Zât ile etdi tecellî ihtiyârım hiç kalmadı
Dü cihânın varlığından ürker cânım kaçar oldu
5 İhtiyârım elde değil anın içün derem sana
Dost sevgisi yâr olalı akl evinden göçer oldum
6 Mümkinâtın ne etdiğin bildirdi dostun sevgisi
Kevn ü mekân âleminden dost zâtına uçar oldum
7 Fazlın ile bu cânımı lutfun senin bend’eyledi
Seni benden beni senden fark etmeyip nâçâr oldum
8 Aşkın cemâli mazharı senin vechin ne gam yersin
Dost sevgisi aldı elim işde bundan geçer oldum
9 Boş değilin dopdoluyun bu tevhîdin sırrı ile
Dost zâtının envârını dört yanıma saçar oldum
10 Evvel âhir kendi hâlim ahvâlidir zikr etdiğim
Vâhib eydür şimden geri ma‘nâ eknin biçer oldum
11 Mürde idim Hayy kıldılar anlar mısın bu kimyâyı
Evliyânın himmetiyle kanatlandım uçar oldum
254 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık ol gel zâtına gavgâya verme gönlünü
Lutfu yok ol kahrı çok sevdâya verme gönlünü
2 Dile Hakk’ın zâtını hiç kalmasın gayrı hicâb
Cennetin içindeki me‘vâya verme gönlünü
3 Ârifin sırrındaki “kul ‘ındehû ümmü’l-kitâb”94
Cânına budur safâ hevâya verme gönlünü
4 Gönlünü cem‘ eylegil Allâh’a döndür vechini
Var ise aklın senin hebâya verme gönlünü
5 Hak Taâlâ zâtının ilhâmı söyler Vâhib’e
Sırr-ı zâtdan dışarı esmâya verme gönlünü
255 /
8 + 8 = 16
1 Vardım gördüm gözüm ile aşk kavile sığmaz imiş
Dedim sana inan bana aşk kavile sığmaz imiş
2 Dört kitâbın hakîkati gör “elif”in içindedir
Ol sebebden derin sana aşk kavile sığmaz imiş
3 Yalan yanlış söz çok olur gel “elif”e sor şübheni
Şâhid yeter bu söz sana aşk kavile sığmaz imiş
256 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Gel imdi Hâlık’ı zikr et eğer insân isen insân
Gel imdi Hâlık’ı fikr et eğer insân isen insân
2 Şehâdet etdi hakkında sen ol nüsha-i kübrâsın
Haber ver nûr-ı a‘lâdan eğer insân isen insân
3 Cemâlinle münevverdir kamu âlem senin ey yâr
Cemâlinden haber ver sen eğer insân isen insân
4 Memâtım yok hayâtımdır anın zâtındaki ihlâs
Onat fehm eyle tevhîdi eğer insân isen insân
5 Ne âlemdir bu âlem kim sana zâhir olur hâlen
Bu sırdan gel haber ver sen eğer insân isen insân
6 Bu tevhîdin sıfâtıdır senin vechin gözün aç sen
İşit imdi bu tevhîdi eğer insân isen insân
257 /
8 + 8 = 16
1 Bin çalışsan dermân yokdur kaderlenen gelir kula
Gücün üzme var şükr eyle kudretd’olan gelir kula
2 Sana şâhid bu söz yeter dinler isen tevhîdimi
Karga kuzgun konmaz imiş bülbül olmayınca güle
3 Cândan sana budur hitâb anladınsa geç gayrıdan
Kâl ü kıylden geçmeyince yetmez imiş gelip hâle
4 Evveli yok âhiri yok fikr etmeğe ermez akıl
Gizli sırrın ma‘nâsını söyler isem gelmez dile
5 Vâhib Ümmî’nin tevhîdi zâhir değil vicdânîdir
Gece gündüz zikr etdiğim bizim ile olur bile
258 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârifin gönlü evinde la‘l ile mercân biter
Câhilin gönlü evinde dâimâ isyân biter
2 Ey şehâdetden habersiz eğri bakma doğru bak
Şeyh-i kâmil meclisinde tevhid-i irfân biter
3 “Lâ” demez bu tevhide ikrâr u ihlâs ehl’olan
Eşkıyânın sohbetinde câhil ü nâdân biter
4 Ey basîretsiz sana etdim nasîhat cân ile
Hâlık’ı zikr etdin ise derdine dermân biter
259 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Cemâlinin hitâbını benim cânım nihân söyler
Bu sevdâya düşen âşık bu tevhîdi ayân söyler
2 Muhammed Mustafâ vechin dile gelmez desem hergiz
Bu ilhâm-ı maârifi dehânımdan zebân söyler
3 İşi rızk ile riyâdır haberdâr olmamış aşkdan
Murâdı Hak değil gayrı inanman siz yalan söyler
4 Ne sırdır nüsha-i kübrâ anı âşık beyân eyler
Dilinde zikr ü tesbîhi hemân baykuş virân söyler
5 Kelâmu’llâh yeter şâhid ne gam şimden geri zâhid
Muhammed vech-i zâtından gelir bunlar nişân söyler
6 Gel imdi cân ile dinle sakın “lâ” deme sen zinhâr
Bu tevhîdin muârızın sana kardaş imân söyler
260 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ol velâyet tahtının sırr-ı kemâlidir Alî
Ol velâyet tahtının sırr-ı cemâlidir Alî
2 Lahmüke lahmî diye etdi şehâdet ol Resûl97
Zülfikâr’ın ma‘nası sırr-ı celâlidir Alî
3 Vechinin âyînesinden gördü cânım zâtını
Tâze doğmuş ay gibi sırr-ı hilâlidır Alî
4 Anlayan bu tevhidi “ümmü’l-kitâb”ın vechidir98
Anın içün söylerin sırr-ı meâlidır Alî
96 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
97 Lahmüke lahmî: Etin etimdir. Hz. Peygamberin Hz. Ali için söylediği
rivâyet edilen söz.
98 “İndehu ummu’l-kitâb”: Ana kitap onun yanındadır. Ra’d/39.
261 /
8 + 8 = 16
1 Aldım getirdim satarım bâzâr eden gelsin beri
Bu tevhîdin Mansûr’uyam berdâr eden gelsin beri
2 Bu tevhîdin ahvâlini aslâ akıl fehm eylemez
Sırr-ı “ene’l-hakk” okurun inkâr eden gelsin beri
3 Doğru Allah diyen kulu öldürmeğe kasd ederler
Sen dediğin olmaz yürü yok var eden gelsin beri
4 Kimdir bunda nâ-hak diyen gelsin haber versin bugün
Ol bir ile yâr olmuşam ağyâr eden gelsin beri
5 Vâhib Ümmî hâlindedir evliyânın yolundadır
İlm-i hikmet dilindedir ikrâr eden gelsin beri
262 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sûfiyem hem sâfiyem tevhîd-i zâtu’llâh yüküm
Gayrısı lâzım değil kalbimde zikru’llâh yüküm
2 Kâl ü kıyl zevkin geçelden bulmuşam genc-hâneyi
Gam yemen şimden geri aşkdan selâmu’llâh yüküm
263 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Vechini buldum senin avım şikârımsın benim
Şübhesiz yokdur bezim gizli bâzârımsın benim
2 Zerre denli ummazam Firdevs-i a‘lâdan nasîb
Anın içün söylerem sâfî nigârımsın benim
3 Âşıka ma‘şûk sözü “seb‘a’l-mesânî”den gelir101
“Lâ” demen vallâhi ben nûrdan hisârımsın benim
4 Anladım hâlen seni gönülde muhkemdir sevin
Vechini fehm etmeğe ayn ü basârımsın benim
264 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık olan her kim ise gayrıdan üryân gezer
Gece gündüz dâimâ bunlar hemân hayrân gezer
2 İblis’in yokdur yeri hiç gelemez bu menzile
Mü’minin gönlü evinde Mustafâ sultân gezer
3 Gayrısı lâzım değil Allâh’ın adın söylerem
Cehlini fehm etmeyenler câhil ü nâdân gezer
4 Ehl-i Hak yokdur diye inkâr eder ikrârı yok
Göremezler ehl-i Hak güneş gibi ayân gezer
5 Bilmemekdir bildiği halka döner nâsihlenir
İ’tikâd etmen ana cehl ile ol yeksân gezer
6 Nefsi ile rûhuna ma‘nâda vahdet giydiren
On sekiz bin âlemin içinde ol merdân gezer
7 Anladınsa pes yeter lâzım değil gayrı kelâm
Zâhidin gönlü evinde hûri vü gılmân gezer
8 Rûhumun şevki benim ta‘bîre gelmez söyleyem
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtında bu handân gezer
9 Zâkirin zikrindeki “kul ındehû ümmü’l-kitâb”102
“Lâ” der isen tevhide gönlünde ol şeytân gezer
265 /
8 + 8 = 16
1 Nefsini bilmek istersen gel tevhîde gir tevhîde
Kendini görmek istersen gel tevhîde gir tevhîde
2 Erenlerin sözü hakdır inanmayan münâfıkdır
Sırâtı geçmek istersen gel tevhîde gir tevhîde
3 Bu tevhîdin hakîkati Elestü’nün hitâbıdır
Nâdân değil insân isen gel tevhîde gir tevhîde
4 Dört kitâbın içindeki sırdan sana budur cevâb
Zâtına ermek dilersen gel tevhîde gir tevhîde
5 Vâhib Ümmî’nin bildiği âşıkların menzilidir
Hakka’l-yakîn budur cevâb gel tevhîde gir tevhîde
266 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Gönülden zikr eder Hakk’ı
Halvetî’nin dervişleri
Gönülden fikr eder Hakk’ı
Halvetî’nin dervişleri
267 /
5 + 5 = 10
1 Eğri bakarlar dervîş olana
Bin kulp takarlar dervîş olana
2 Sevdiği kulu bunlardan gizli
Ulu devletdir dervîş olana
3 Îmânın bular denize salar
Câhildir güler dervîş olana
4 Kümmel mükemmel velînin nutku
Gıdâ-yı rûhdur dervîş olana
5 Bu halkın hâli böyledir yolu
Verirler dili dervîş olana
6 Muhammed gelir gönlüne girer
Nûrunu verir dervîş olana
7 Münkirin işi inkârdır aşı
Ururlar taşı dervîş olana
8 Allâh’ı birler gönlünü yurlar
Mansûr’dur derler dervîş olana
9 Etmezler haccı ederler gücü
Bulurlar suçu dervîş olana
10 Muhammed işi sorar bu aşı
Eğerler başı dervîş olana
11 Ne aceb bular zakkumu yerler
Acı söz derler dervîş olana
268 /
8 + 8 = 16
1 Evvel çalınan kalemin içinde ben pinhân idim
Ayrılık firkat yoğ idi ol nûr ile yeksân idim
2 Ol bir deryâ mevc urmadan emvâcın taşra salmadan
Öküz balık halk olmadan ilmu’llâhda irfân idim
3 Geldim haber verdim sana tevhîd-i zâtın varını
Ol haddi yok pâyânı yok ummânda ben mercân idim
4 “Leyse fi’d-dâr”ın eseri hiç yoğ idi ben var idim104
Hak benimle ben Hakk ile gayru’llâhdan üryân idim
5 Bu tevhîdim ahvâlini ârif gerek fehm eyleye
Ol mahbûbun dîzârına evvelde âşık cân idim
6 Muhammed “ümmetim” dedi cümle ervâh “lebbeyk” dedi105
Ol hitâbda ben de bile sâfî nûrdan insân idim
7 Bilmeyenler bilsin içün görmeyenler görsün içün
Ol nûr bende ben ol nûrda güneş gibi ayân idim
8 Cümle kemâlim hakkıçün cümle cemâlim hakkıçün
Esmâ sıfâtın bilmeğe Âdem’e ben bürhân idim
9 Nefslerinden zuhûr etdim yerde anın emri ile
Nûh kavmini gark eyleyen ol dem yağan bârân idim
269 /
8 + 8 = 16
1 Dervîşliğin mertebesi hiç bir şey’i yermemekdir
Gayrıdan müstağnî olup halkın aybın görmemekdir
2 “Men etâ’llâh kalb-i selîm” sırrı işde buradadır106
“Men aref”i anlar isen kimse hatrın yıkmamakdır
3 Mağfûr olmak ma‘nâsını anlar isen diyem sana
Ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn doğru yoldan çıkmamakdır
4 Gözün ile gördüğünü eteğinle ört dediler
Dört kitâbın hakkı budur gayrı yüze bakmamakdır
106 İllâ men etâ’llâhe bi-kalbin selîm: Allah’a temiz bir kalble gelenden baş-
ka. Şuarâ/89.
270 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Şerîatde usûl budur de “lâ ilâhe illa’llâh”
Tarîkatde usûl budur de “lâ ilâhe illa’llâh”
2 Gel imdi kâl ile kıylden mücerred sâfi kıl rûhun
Bilesin fi‘lini hâlen de “lâ ilâhe illa’llâh”
3 Velâyet yetme mi sana dilimde söylenen irfân
Kemâl-i akl ile her dem de “lâ ilâhe illa’llâh”
4 Ne ma’nâdır bilir misin bunu âşık sana söyler
Bilirsin nefsini sırren de “lâ ilâhe illa’llâh”
5 Bu tevhîdin kemâlini Muhammed Mustafâ’dan bil
Erersin “Kâbe kavseyn”e de “lâ ilâhe illa’llâh”107
6 Özümde zâhir olmuşdur ki bu ilhâm-ı Rabbânî
İlâh’ın vechi hakkıyçün de “lâ ilâhe illa’llâh”
7 Gel imdi cân ile dinle cemâlinin kemâlisin
Açılsın Mansûr’un sırrı de “lâ ilâhe illa’llâh”
8 Sana âşıkların sırrın güneş gibi ayân eyler
Gözünden perdeyi kaldır de “lâ ilâhe illa’llâh”
9 Gözünden perdeyi kaldır bu gafletden uyar cânın
Budur maksûd olan bi’z-zât de “lâ ilâhe illa’llâh”
107 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
271 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bir acâib derde düşdüm derdimin dermânı yok
İbtidâsın intihâsın yokladım handânı yok
2 Âşıkın ahvâlini dinler misin diyem sana
Şübhesiz hakka’l-yakîn tevhîdimin noksânı yok
3 Münkirin inkârının ma‘nâsına budur cevâb
Özünü fehm eylemez sadrınd’anın îmânı yok
4 İkilik yok arada Hak şâhidim nûr-ı İlâh
Mü’minem tevhîdim üzre zikrimin yalanı yok
5 Câhil ü nâdân ne bilsin ârifin ahvâlini
Ma‘nasın fehm etmeğe dilde anın irfânı yok
6 Zâhidin varmaz yolu dost zâtının dîzârına
Geçmeğe zühdün sıfâtın gör anın bürhânı yok
7 Mustafâ’nın hürmetine sen kabûl et yâ İlâh
Vâhib’in cânından özge hiç sana kurbânı yok
272 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Biz tarîk-ı Halvetî’yiz arşda seyrân eyleriz
Zikr-i Hû’nun ma‘nasından cânı hayrân eyleriz
273 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâlib-i fakr u fenâ olanda istiğnâ gerek
Hiç kenârı olmaya hem düşdüğü deryâ gerek
2 Kâl ü kıylden yok tesellüm derdmend bî-çâreyem
Gayrısı lâzım değil zâtındaki ma‘nâ gerek
3 Nefsini fehm etmeğe verdim haber anlandı sen
Çelmeğe kudret topunu bir ulu sahrâ gerek
274 /
4+4=8
1 Aşkdan haber soran kişi
Gel gör beni aşk neyledi
Aşka tâlib olan kişi
Gel gör beni aşk neyledi
2 Âşıklara ayân eyler
Gâfillere nihân eyler
Bu tevhîdi beyân eyler
Gel gör beni aşk neyledi
3 Muhabbeti hayrân eder
Gayrısından üryân eder
Gönlüm evin külhân eder
Gel gör beni aşk neyledi
275 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dilimin şerh etdiği alnımda yazımdır benim
Bu kelâmın ma‘nası hakkıyla râzımdır benim
2 Şübheden âzâd olan âşıklara budur cevâb
“Küntü kenz”in vahdetinden çalınır sâzım benim
3 Câhil ü nâdân ne bilsin tevhidin esrârını
Âlem-i gayb ü şehâdet sırrıdır sözüm benim
4 Ehline sormak gerek ilm-i ledün ma‘nâsını
Tevhid ile okunur kâğıddaki yazım benim
5 Vâhib Ümmî mantıkından dinle aşkın kıssasın
Bâtınım zâhir kılar gör tevhidi hâmım benim
6 Yalın ayak baş açık abdâlıyam Hû zikrinin
Aşk şarâbı doludur gelsin içen tasım benim
7 Vâhibî vahdetden ayrı yerden almaz dersini
Cân gözüyle görünür tâze bahâr yazım benim
8 Da‘vete eylen icâbet göresiz dîzârını
Kim düşerse ol bilir kalbimde beyâzım benim
276 /
Mefâîlün Mefâîlün /Mefâîlün Mefâîlün
1 Habîbin hüsnü bâğında kıyâmet kopdu va’llâhi
Bu dil mâlik değil ana nice medh etsin Allâh’ı
277 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Dersimiz aldık bugün nûr-ı Habîbu’llâhdan
Cânıma erdi hitâb ayn-ı kelâmu’llâhdan
2 “Küntü kenz”in vahdetinden cânıma budur hitâb
Kısmetim budur benim nûr-ı cemâlu’llâhdan
3 Anlamazsın neyleyem nutkumdaki âb-ı hayât
Haberin yok zerrece esmâ sıfâtu’llâhdan
4 Ârif olmayan kişi remzin rumûzun anlamaz
Bu haber kardaş sana tevhîd-i zâtu’llâhdan
5 Tayyib ü tâhir değilsin sen ne dersin Vâhib’e
Ma‘nada yokdur bilin zikr-i hafiyyu’llâhdan
278 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık olan her nefesde dâimâ hayrân gerek
Sözünün her ma‘nası hem âyet-i Kur’ân gerek
2 Gayr-ı Hak’dan zerrece gönlünde hiç renk olmaya
“Lâm-elif lâ-raybe”nin tahtında ol sultân gerek110
3 Okuya aşkın kitâbın kendisini bilmeye
Söyleyip söyletdiren bu ma‘nayı Sübhân gerek
4 Âlem-i gayb u şehâdetden size budur cevâb
Şeş cihâtın perdesinden sînesi üryân gerek
5 Zikr-i Hû’nun ma‘nasından bir imâret başladım
Vâhidiyyet âleminden içeri seyrân gerek
6 Kâdir ü Hayyü’l-Ganî’den dâd-ı Hak’dır sözümüz
Açmağa genc-hâneyi mürşid sana merdân gerek
7 İhtiyâr etdik bu sırrı şübhesiz hakka’l-yakîn
Ma‘rifet bâğında ol bülbül gibi handân gerek
8 Şeyh-i kâmil meclisinden tâlibe ihsân budur
Müşterînin aldığı hem la‘l ile mercân gerek
9 “Men aref” ma‘nâsının sırrın sana etdim beyân
Nefsini fehm eyleyenler hâk ile yeksân gerek
10 Dört kitâbın emridir bu dilimin şerh etdiği
Katrede pinhân olan bu düşdüğün ummân gerek
110 Lâm elif. “lâ raybe fîh” Onda şüphe yoktur. Bakara/2.
279 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bilmez idim yârimi dünyâda ağyâr olmasa
Ma‘mur olmazdı gönül dünyâda mi‘mâr olmasa
2 Gayr-ı Hakk’ın ma‘nasın lâzım değil bilmek bize
Söylemezdim tevhidi aşkımla bâzâr olmasa
3 Vâhid ü Ferd ü Ahad ilhâmıdır yâd etdiğim
Soramazdım şübhemi dilimde esrâr olmasa
4 Ârifâne remz edip söyler sana cânım benim
“Lâ” demezdim ârife gönülde ol âr olmasa
5 Dü cihândan el yuyupdur remz eden âşık sana
Fehm ederdin Vâhib’i nefsinde ol mâr olmasa
280 /
Mefâîlün Mefâîlün /Mefâîlün Mefâîlün
1 Yapmazsın bâri gel yıkma gönül Hakk’ın nazargâhı
Hased oduyla yakmandı gönül Hakk’ın nazargâhı
2 Mü’min kalbi Hak’a mir’ât buyurmuşdur Resûlu’llâh
Anın içün derem sana gönül Hakk’ın nazargâhı
3 Kelâmu’llâh’dan âyetdir bu sırrın ma‘nası va’llâh
Gelindi cân ile dinle gönül Hakk’ın nazargâhı
281 /
Mefâîlün Mefâîlün /Mefâîlün Mefâîlün
1 Sana meyl eylemez âşık yalansın sen yalan dünyâ
Elin sunmaz sana sâdık ilansın sen ilan dünyâ
2 Murâdı âşıkın Hak’dır senin ile bazâr etmez
Bilirler mikdarın hâlen bu âlemde kalan dünyâ
3 Velîler kaçarlar senden nebîler geçdiler senden
Vefâsı yok cefâsı çok acebsin sen yalan dünyâ
4 Tesellîmiz olup durur sana meyl etmeziz hergiz
Fesâdın ehline ma‘lûm güneş gibi ayân dünyâ
5 Vehâb Ümmî sana ârif edipdir Hâlık-ı Rahmân
İşi gücü firâk olur sana her dem uyan dünyâ
282 /
Mefâîlün Mefâîlün /Mefâîlün Mefâîlün
1 Kulûbun aksi dönmüşdür meğer âhir zamân olmuş
Dilinde tevhidin yokdur sözün küllî yavan olmuş
2 Ne insânsın ne hayvânsın özün fehm eylemezsin sen
Görünmez gözüne ibret bu sır sana gümân olmuş
3 Gel imdi cân ile dinle ne der gör ârif-i bi’llâh
Dökülmüşdür yüzün suyu hebâ yerde revân olmuş
4 Haber almazsın esmâdan dilin yokdur müsemmâdan
Emânet nûru sadrında be-küllî hep hazân olmuş
5 Ne anlarsın ne dinlersin hevâdan sen usanmazsın
Vücûdun bâğına bakdım için dolu duman olmuş
6 Gerek incin gerek kakı senin fi‘lin bize ma‘lûm
Gece gündüz hayvân gibi kardaş fikrin samân olmuş
7 Duyaydın nefsin efkârın yapışmazdın bu dünyâya
Vehâbî derdmend miskîn bu deryâda ozan olmuş
283 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Elçisidir İblis’in mekkâr-ı dünyâdan sakın
Tamu’ya atar seni sehhâr-ı dünyâdan sakın
2 Kaça gör dostdan yana gel yokluğu eyle kabûl
Hak dedirmez bir nefes efkâr-ı dünyâdan sakın
284 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gönlümün eğlencesi tevhîd-i zâtındır senin
Sırrına mazhar düşen insân sıfâtındır senin
2 Evvel ü âhir hüve’ş-şükrüm budur yâ Rab sana
Cânla ilhâm etdiğin âb-ı hayâtındır senin
3 Dört kitâbın ma‘nasından cânıma etdin nidâ
Zikr-i Hû’nun lezzeti kand ü nebâtındır senin
4 Ölmeden nefs öldüren erdi murâd u vaslına
Bizi âşık eyleyen bildim ki adındır senin
5 Vâhib Ümmî bendenin zikrine sen oldun Muîn
Âşık olmayan gönül bildim memâtındır senin
285 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık olan her kim ise maksudu dîzârdır
Eğri bakman siz ana gönlü evi gülzârdır
2 Hak Taâlâ tevhidi şâhid yeter mü’minlere
Evliyâ vü enbiyâ ma‘nâda hep bir yârdır
3 Varlığın fânî etmeyen anlamaz bu tevhidi
Nûr-ı Hak’dan gayrısı cenk ü cidâl efkârdır
4 Cânıma nûr-ı safâ bu tevhidin ma‘nâsıdır
Lezzeti aşkdan alanlar gayrıdan bîzârdır
5 Aklı yok dîvânesin fehm eylemezsin tevhidi
Vâhib’in nutkundaki zâtındaki esrârdır
286 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkın gönlündeki dost vechinin envârıdır
Dilinin şerh etdiği dost zâtının esrârıdır
2 Rûhuma ilhâm eden bu ma‘nayı Vâhid’dir ol
Ol Aliyyü’l-Murtazâ sâdıkların serdârıdır
3 Bâkiden bâkî hayât rûhumda pinhândır benim
Tevhide mazhar düşen dîzârının cerrârıdır
4 Dü cihânın cümlesinden el yuyan âşık nedir
Bî-nişân u lâ-mekân âşıkların gülzârıdır
287 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Vâsıl olmaz Hazret’e eren senin nazârına
La‘netu’llâh dediler riyâdaki bâzârına
2 Nefsini fehm eylemezsin ta‘n edersin âşıka
Hak belâ versin senin ol cübbe vü dasdârına
3 Ümmet olan kişiler akılda kâsır olmasın
Bakamazsın neyleyem sen sen yüzün astârına
4 Âşıkın gönlü evinde gayrı olmaz zerrece
Ol sebebden tapmazın elindeki murdârına
5 Cân ile söyler sana tevhîd-i zâtın mazharı
Nefsini fehm eyleyen uymaz senin dasdârına
6 Dinlemen efsâneni va’llâhi ben zâhid senin
Akl-ı kâsır değilin dakılmazın ol târına
7 Vâhib’in zikr etdiği ma‘nâ Hak’ın zâtındadır
Ârif-i bi’llâh olan girmez senin çultârına
288 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ı zikr eyler isen derdine olur devâ
Hâlık’ı zikr eylemezsen derdine olmaz devâ
2 Aç gözün uyar cânın olma gâfil zinhâr sakın
Mürde kılmış kalbini nefsindeki kuru hevâ
3 “Lâ” demezsen ma‘na içre ma‘nanın ahvâline
Zikr-i Hû’nun ma‘nası gel cânına versin safâ
4 Hak nedir nâ-hak nedir Kur’ân dedi fehm etmedin
Sen imânın varının envârını kıldın hebâ
5 Sen cihânda gafletinden kendi kadrin bilemen
Özünü zulmete saldın cânına kıldın cefâ
6 Anlamazsın ârif-i bi’llâh olan söyler sana
“Lâ”yı ko “illâ”dan artık yerde hiç yokdur vefâ
7 Ma‘na ile Vâhibî pür-nûr edegör kalbini
Sûret içün gâfil olma ki sakın giyme abâ
289 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tevhide baş eğdinse başında devlet var senin
“Lâ” dedinse tevhide başında nekbet var senin
2 Nefsini fehm etdin ise gussa vü gam yok sana
Şübhesiz hakka’l-yakîn başında rahmet var senin
290 /
8 + 8 = 16
1 Derviş olan her kim ise Hakk’a doğru yolu gerek
Hâlık’ını zikr etmeğe kalb içinde dili gerek
2 Söylediğim tevhîd-i zât hicâb olmaz buna sıfât
Bu tevhîdi fehm etmeğe sâfî nûrdan velî gerek
291 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Derviş olmazsan yürü gönülde ârın var senin
Gayr-ı Hak’dan anladım gönülde yârin var senin
2 Biz melâmetden selâmet bulmuşuz bu aşk ile
Doğru bakmazsın gelip eğri nazârın var senin
3 Âşıkâne söz budur ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Alması mümkün değil ne berk hisârın var senin
4 Âlem-i gayb ü şehâdet sırrının ahvâlidir
Kalbine kıldım nazar taşdan mezârın var senin
5 Aşka mazhar düşmeğe çün ü çerâdan geçmedin
Gönlüne kıldım nazar gayrı bazârın var senin
6 Hak Taâlâ hikmetini bildin isen cân ile
Hayrın ile şerrini her an yazarın var senin
292 /
Mefâîlün Mefâîlün /Mefâîlün Mefâîlün
1 Bu tevhîde düşen anlar gönül tahtında sultânı
Gelir söyler hitâb eyler gönül tahtında sultânı
2 Maânî kenzinin sırrın ayân eyler nihân etmez
Nice idrâk eder âkil gönül tahtında ummânı
3 Gel imdi zikr ile fikr et cemâlinin kemâlini
Göresin sende pinhândır gönül tahtında bürhânı
4 Ne gam şimden geri câna bulunan kenz-i mahfîdir
Komaz bu tevhid-i zâtdır gönül tahtında şeytânı
5 Muvahhid âşıkın nutku Hak’ın zâtında ilhâmdır
Bulupdur cânımız hâlen gönül tahtında îmânı
6 Yüründü var mukallid sen haberdâr olmadın aşkdan
Alıpdır eline âşık gönül tahtında dîvânı
7 İnandım ben yeter şâhid kulûbum zikr eder Hakk’ı
Muvahhid sırr ile okur gönül tahtında Kur’ân’ı
8 Münezzeh ol sıfâtından hitâb eyler bize her dem
Anınçün dilimiz söyler gönül tahtında irfânı
9 Ne şübhem var bu tevhîde kemâl-i nûr-ı mutlakdır
Bulup durun hakîkatde gönül tahtında Lokmân’ı
293 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâlimin zulmünden âlem tutuşup par par yanar
Zâlim olan her kim ise zehr-i kâtilden kanar
2 Emr-i Hak’dan gayrıya korkar tecâvüz eylemez
Mü’min olan her kim ise dâim ahretin sanar
3 Cümlesine bunların “bel hüm adall”dir dediler112
Anladım fehm eyledim kâfirdir îmândan döner
4 Dört kitâbı tefsir etsek zerresin etmez kabûl
Her nefesde şübhesin ol varır İblis’e tanar
5 Katl ederdi Vâhib’i bulsa şekâvet ehl’olan
Karnı acıksa varır etmeğini küfre banar
294 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mazhar olmak ister isen işde meydân gel beri
“Lâ” demezsen tevhide sen işde meydân gel beri
112 Bel hüm adall: İşte bunlar hayvanlar gibidir; doğrusu daha sapık ve şaş-
kındırlar. A’râf/179.
295 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sûretin nakşın görenler nice hayrân olmasın
Vechine mazhar düşenler nice üryân olmasın
2 Cümleyi derc eyleyip bir noktadan veren haber
Bülbül olup yâ nice gül gibi handân olmasın
3 Kalbimin âyînesinden cânıma kıldın nidâ
Âşık-ı bî-çâreler yâ nice ummân olmasın
4 Yâ Muhammed kıl inâyet hastadır cânım benim
Himmetin olsun bize medhinde noksân olmasın
5 Vuslatın şem‘in yakaldan cânıma ey nûr-ı Hak
Aşkdan âhar yakmağa cânımı külhân olmasın
6 Hamdülil’lâh çok şükür kim sana hem-râz etdi Hak
Âşıka vechin yeter hiç gayrı seyrân olmasın
7 Söyleyen ben olmasam âşık anı fehm eyleye
Zâtının medhinden âhar dilde irfân olmasın
8 Tâlib isen anla sen verdim haber li’llâh içün
Ehl-i derdin derdine aşk nice dermân olmasın
296 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âlim isen ver haber nefsindeki cehlâ nedir
Âşıkın kasd etdiği gönlündeki ifnâ nedir
2 “Lâ” der ol “illâ” demez nefsindedir görmez gözün
Âdem’in içindeki ol sûret-i tersâ nedir
3 İhtisâr ola bu söz lâzım değil gayrı kelâm
Zâtına mazhar düşen a‘lâdaki ağnâ nedir
4 Nûr-ı âlem şu‘lesinden zâhir oldu bu kelâm
Ol felekler gerdişinden söylenen zührâ nedir
5 Zillet-i tevhîdini ma‘nâya yokdur hiç zevâl
Anda hod yokdur sıfat bu yazdığın muhlâ nedir
6 Arş u kürs ü nüh-felekden yukarıdır menzilim
Anladınsa mü’minin kalbindeki sahrâ nedir
7 Ko yeter çok söyleme bu kıssayı olmaz tamâm
Şakıyıp bülbül gibi ma‘nâdaki turrâ nedir
8 Bu suâle bin cevâb versen haber olmaz yürü
Fâtiha vechindeki hakka’l-yakîn lokmâ nedir
9 Fâtiha ümmü’l-kitâbdır anlamaz anlamasın
Yâr ile yâr oldun ise “alleme’l-esmâ” nedir114
297 /
8 + 8 = 16
1 Hakk’ı koyup bu halk içün mürâîlik edemezin
Gerek incin gerek kakı senin ile gidemezin
2 Değilem nâkıs u âkil efsâneni dinlemezin
Gönül kalsın yol kalmasın tasfiyyemi bozamazın
3 Dört kitâbın hakîkati bu tevhîdin ma‘nâsıdır
Aşk şarâbın şöyle koyup gayrı şerbet içemezin
4 Okumak yazmak neydiğin fehm eyledi cânım benim
Maksûd olan dîzâr imiş doğru yoldan çıkamazın
5 “Lâ” demeğe yer kalmadı maksûdumu buldum ayân
Doğru cevâb işde budur ben ahdimden dönemezin
6 Murâd olan ne idiğin dânâ âkil olan bilir
Âşıklığı terk eyleyip ben ferdâya goyamazın
7 Müdâradan gayrı yerde hergiz ıslâh yokdur sana
Aklın kabûl etmez zîrâ kenzin sana açamazın
8 Ma‘rifetin ma‘nâsından aldım haber bildim seni
Bizimle yâr olamazsın hayâlim yok sezemezin
9 Vâhib Ümmî kendi hâli ahvâlini söyler sana
Tevhid bana bürhân iken ben tuşuma gidemezin
298 /
5 + 3 = 8 (4 + 4 = 6)
1 Mansûr’u hayrân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
Mansûr’u üryân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
2 Cismini vîrân eyleyen
Nutkunu irfân eyleyen
Mansûr’u sultân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
3 Gönlünü külhân eyleyen
Çeşmini giryân eyleyen
Dîzâra mihmân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
4 Bu aşkı bürhân eyleyen
Emrine fermân eyleyen
Mansûr’a dermân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
5 Gün gibi seyrân eyleyen
Arşında devrân eyleyen
Mansûr’u ummân eyleyen
Tevhîd imiş tevhîd imiş
6 Bu sırrı ol nihân eden
Ma‘nâsını pinhân eden
Mansûr’u ol nâlân eden
Tevhîd imiş tevhîd imiş
299 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 İşitdinse ezân etdim gelirsen gel bu tevhîde
Ezân sırrın beyân etdim gelirsen gel bu tevhîde
2 Muhayyarlık elind’olsun sana ibrâmımız yokdur
Düşersen gel bu ummâna gelirsen gel bu tevhîde
3 Eğer zâhir eğer bâtın ikisin fehm eder ârif
Görürsün nûr-ı Sübhân’ı gelirsen gel bu tevhîde
4 Bu tevhîdin kemâlinden görünen nûr-ı a‘zamdır
Olur Hû derdine dermân gelirsen gel bu tevhîde
5 Tasavvuf sırrına ârif olursun “lâ” deme zinhâr
Hak emrine eder fermân gelirsen gel bu tevhîde
6 Bu tevhîdin müsemmâsı unutdurmaz bir Allâh’ı
Erersin âb-ı hayvâna gelirsen gel bu tevhîde
7 Vehâb Ümmî dehânından bu cân sana hitâb eyler
Cemâlinden kılar ihsân gelirsen gel bu tevhîde
300 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkam hem sâdıkam kesretde kaydım yok benim
Maksudum nûr-ı İlâh mihnetde kaydım yok benim
2 Bî-vefâ dünyâyı gör kim İblis’in ahkâmıdır
Uymazam dönüp ana nekbetde kaydım yok benim
3 “Sen” demeklik “ben” demeklik İblis’in esrârıdır
Kin kibir buğz u hased nisbetde kaydım yok benim
4 Ne ki vardır gayrıya bi’l-külli âlimdir bu cân
Yüzümü ak eylemez esvetde kaydım yok benim
5 Ahdimiz Allah ile dîzâr imiş zâhid bizim
Mazhar etmez zâtına cennetde kaydım yok benim
6 Ger dilersen küfr ü zulmetden haber budur sana
Bulmuşam maksûdumu zulmetde kaydım yok benim
7 Yemek içmek uyumak insân değil hayvânadır
Amelim rûhânidir ni‘metde kaydım yok benim
8 Âkil isen aç gözün dinlendi gör irfân sözün
Azmimiz Allâh’adır uzletde kaydım yok benim
9 Vâsıl-ı Hak olmayan bilmez bu sırrın neydiğin
Bu makâm a‘lâ değil hayretde kaydım yok benim
10 Cân gözüyle gördüğümdür her nefes yâd etdiğim
Ehl olan anlar bunu vahdetde kaydım yok benim
11 Vâsıl oldun maksudun istendi benden Vâhibî
Sen beni redd eyleme gurbetde kaydım yok benim
301 /
8 + 8 = 16
1 Taklidinle gücün üzme eremezsin Işıklığa
Aklın ile gücün üzme eremezsin Işıklığa
2 Li’llâh fi’llâh hakkı içün cânım sana söyler benim
Mubâhatlık sende iken eremezsin Işıklığa
3 Bir Tanrı’dan peygamberden utanmazsın aceb bu sen
Erkânsızlık sende iken eremezsin Işıklığa
4 Adın âdem işin nâdân hiç insâfa gelmezsin sen
İblîs senin nefsindeyken eremezsin Işıklığa
5 Işıklığın ma‘rifeti Hû zikrinden ayrılmamak
Zikr-i Hak’dan kaçar iken eremezsin Işıklığa
6 Bin yıl ömrüm olsa desem senin kıssan olmaz tamâm
Muhammed Mustafâ hakkı eremezsin Işıklığa
7 Çalkanırsın bulanırsın neyin diye gezersin sen
Kuru eyvallah demekle eremezsin Işıklığa
8 Nekbetilik dâyesisin cin keferesi işisin
İblis aşı koyususun eremezsin Işıklığa
9 Şeytân tükürmüş yüzüne Hak görünmez hiç gözüne
İnanmazsan bu sözüme eremezsin Işıklığa
10 Yedi kapının içinden haberin yokdur dışından
Sultân geçmezse suçundan eremezsin Işıklığa
11 Aklın yokdur anlamazsın dört kitâbın sıfâtını
Ol sıfâtı bilmez isen eremezsin Işıklığa
302 /
8 + 8 = 16
1 Yerler döner gökler döner dervîş döner kâfir m’olur
Arşlar döner kürsler döner dervîş döner kâfir m’olur
2 Aşkı yokdur kâfirdir ol muhabbetden gâfildir ol
Aylar döner günler döner dervîş döner kâfir m’olur
3 Sırren gelip haber veren bu tevhîdin ilhâmıdır
Menârde müezzin döner dervîş döner kâfir m’olur
4 Hakk’ı görür inkâr eder İblîs ile bâzâr eder
Mekke’de hâcılar döner dervîş döner kâfir m’olur
5 Buğday etmek olmak yokdur değirmende un olmasa
Değirmenin taşı döner dervîş döner kâfir m’olur
6 Devrân eden zâkirlere kâfir diye bühtân eder
İskât içün bunlar döner dervîş döner kâfir m’olur
7 Âşıkların zikri budur bir Tanrı’ya şükrü budur
Yedi deniz durmaz döner dervîş döner kâfir m’olur
8 Anlayana budur hitâb aşk ehline olmaz ikâb
Görmez gözü kalbi döner dervîş döner kâfir m’olur
9 Kalbim evin pür-nûr eder gönlüm için envâr eder
Âşık döner devrân eder dervîş döner kâfir m’olur
10 Aklını cem‘ et başına dinlendi gör âşık ne der
Gece döner gündüz döner dervîş döner kâfir m’olur
11 Tevhîd-i zât ilhâm eder söyler sana âşık bunu
Arşda olan melek döner dervîş döner kâfir m’olur
303 /
8 + 8 = 16
1 Ben bir aceb sırra erdim gözüm Allah deyip söyler
Hikmetini bilemedim özüm Allah deyip söyler
2 Sırrın içindeki sırrın ma‘nâsına bakdım idi
Aklım gitdi fikrim gitdi sözüm Allah deyip söyler
3 Ben demeğe yer kalmadı anlar isen dinler isen
Dört kitâbın hakkı içün gönlüm Allah deyip söyler
304 /
4+4=8
1 Bu dil sana fermân iken
Allâh’ı gel zikr edelim
Tevhîd sana bürhân iken
Allâh’ı gel zikr edelim
2 Sîneni tevhîd çâk eder
Çeşmini tevhîd pâk eder
Dîdârına müştâk eder
Allâh’ı gel zikr edelim
3 Hürmetine var eyledi
Seni ana yâr eyledi
Yerini gülzâr eyledi
Allâh’ı gel zikr edelim
4 Cümle kelâmın başıdır
Peygamber’in yoldaşıdır
Nebîlerin hâldaşıdır
Allâh’ı gel zikr edelim
5 Derd ehline dermân olur
Sıdk ehline îmân olur
Arş içinde seyrân olur
Allâh’ı gel zikr edelim
12 Erenlerin sohbetidir
Bir Tanrı’nın rahmetidir
Dîdârının ni‘metidir
Allâh’ı gel zikr edelim
13 Bu dünyâda vardır velî
Ol gösterir doğru yolu
Uymayana derler deli
Allâh’ı gel zikr edelim
14 Aklını cem‘ et başına
Ağular katma aşına
Şeytân girmesin işine
Allâh’ı gel zikr edelim
15 Bu gördüğüm tevhîd-i zât
Hicâb olan gayrı sıfât
Vâhib eydür budur necât
Allâh’ı gel zikr edelim
305 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yâ İlâhî kıl inâyet senden ihsân isteriz
Zâtını seyr etmeğe tevhîd-i bürhân isteriz
2 Zikr ile fikr etmeğe cânıma ihsân et benim
Aklımız ancak yeter vicdân-ı irfân isteriz
3 Âşıkın senden ricâsın sen bilirsin yâ İlâh
Kokusu aşkdan durur verd ile handân isteriz
306 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ne desem hiç bilmezem ey cevri çok yârim benim
Vechini gördü bu cân nic’artmasın zârım benim
2 Meskenim yoklukda varlık bulmuşam genc-hâneyi
Okuram “innâ fetahnâ” kalmadı cânım benim116
3 Cânıma kıldın hidâyet sabra tâkat kalmadı
Vâsıl oldum zâtına dilimde esrârım benim
4 Geldi halloldu bize deryâ-yı vahdet lâ-mekân
Gam yemen şimden geri sensin hemân varım benim
5 Aşk-ı sâfîden alır miskin Vehâbî dersini
Aşk-ı sâfî sırrıdır dilimde güftârım benim
116 İnnâ fetahnâ: Doğrusu biz sana apaçık bir fetih verdik. Fetih/1
307 /
8 + 8 = 16
1 Gönlüm evi âleminin seyyâhıyın gezerin ben
Gönlüm Hakk’ın nazargâhı taşrasından bezerin ben
2 Bu tevhîdin ihyâsından haber veren kimdir bana
Mürşidim aşk-ı İlâhî andan okur yazarın ben
3 Özü insan sözü irfân ehl-i hâlin kâli budur
Vicdânımda bâzârım var gayrısını n’ideyin ben
4 Aç gözünü Bâyezid’in îmân Allâh dediğidir
Ma‘rifetin ma‘nâsını sâfî cândan seçerin ben
5 Bundan öte bir söz dahi lâzım değildir Vâhibî
Bir Allâh’ı zikr etmezsem çıkar yoldan azarın ben
308 /
4+4=8
1 Kimi keser kimi biçer
Bir acâyib devrândır bu
Kimi zerh-i kâtil içer
Bir acâyib devrândır bu
2 Ârif olan bundan geçer
Âb-ı hayât bulup içer
“Men aref” sırrını açar
Bir acâyib devrândır bu
309 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Her şeyi hâl ile hoş gör ârif-i bi’llâh isen
“Lâ” deme bu tevhide hıfz-ı kelâmu’llâh isen
2 Zâkir ol zikr et Hak’ı İblis gibi olma şakî
Tevhidin ma‘nâsına kardaş veliyyu’llâh isen
3 On sekiz bin âlemi bir noktada pinhân bilen
Hikmetinden ver haber esmâ sıfâtu’llâh isen
4 Fazl-ı Hak’dan dâd-ı Hak’dır ben sana zikr etdiğim
Kâl ü kıyl lâzım değil zikr et hafiyyu’llâh isen
5 Cânıma zevki budur ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Gam yemez miskîn Vehâb medh-i habîbu’llâh isen
310 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâlibiz dîzâr içün gayrıdan uzlet bekleriz
Bulmağa genç-hâneyi gör nice halvet bekleriz
2 Sûfiyiz hem sâfiyiz li’llâh ü fi’llâh Hak içün
Akl evinden çıkmışız âlemde hayret bekleriz
3 Sâfi aşkım nûr-ı Hak’dan kısmetim budur benim
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtında gayret bekleriz
4 Akl-ı evvelden mürekkeb çün yazılmış nüshamız
Şerh olunmaz ma‘nası vicdân-ı vahdet bekleriz
5 Âlem-i bezm-i elestden oldu sırrım âşikâr
Gam yemen şimden geri ma‘nâda vuslat bekleriz
6 Kıblesi âriflerin Hakk’ın cemâl-i vechidir
Dört kitâbın ma‘nası tahtında âyet bekleriz
7 Cennetü’l-firdevs-i a‘lâ sevgisi cismânidir
Ma‘rifet bâbında biz rûhâni ni‘met bekleriz
8 Âşıkız hem sâdıkız lâzım değil ferdâ bize
“Küntü kenz”in vahdeti sırrında işret bekleriz
9 Ehline ma‘lûm durur remzin rumûzun anlamak
On sekiz bin âlemin içinde ibret bekleriz
10 Zikr-i Hû’dan gönlüme ilhâm olan ma‘nâyı gör
Tâlib-i fakr ü fenâ üstünde nevbet bekleriz
11 Ârif-i bi’llâh olupdur cânımız bu tevhide
Fazlına yokdur nihâyet istikâmet bekleriz
311 /
5 + 3 = 8 (4 + 4 = 8)
1 Ey pâdişâh-ı zü’l-celâl
Gönlüm sana döndür benim
Ey pâdişâh-ı ber-kemâl
Gönlüm sana döndür benim
2 Esmâ sıfâtın hakkıçün
Gökçek hitâbın hakkıçün
Münzel kitâbın hakkıçün
Gönlüm sana döndür benim
3 Aşkını bürhân bulmağa
Derdini dermân bulmağa
Zâtını ihsân bulmağa
Gönlüm sana döndür benim
312 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kıl inâyet cânıma ölmezden önden öleyim
Maksudum sensin benim cânımda pinhân bulayım
Sen beni reddeyleme vechinde dâim durayım
Yâ İlâhî sen var iken ben kime yalvarayım
2 Ehl-i derdem derdime senden gerek dermân bana
Zâtını zikr etmeğe senden gerek bürhân bana
Şol sıfâtın bilmeğe senden gerek irfân bana
Yâ İlâhî sen var iken ben kime yalvarayım
3 Akl-ı kâsır derdmendem bildiğim budur benim
Her nefesde dâimâ bu tevhidim Hû’dur benim
Hasretinden gözlerimden dökülen sudur benim
Yâ İlâhî sen var iken ben kime yalvarayım
4 Kimse bilmez hâlimizi sen bilirsin yâ İlâh
Senden artık kim bile ahvâlimiz ey Pâdişâh
Bu suâle bin cevâb senden gerekdir pâdişâh
Yâ İlâhî sen var iken ben kime yalvarayım
5 Kim severse ben anın derdine dermânım dedin
Gizli değil gün gibi rûhumda pinhânım dedin
Âşıkın zikr etdiği tevhidde ayânım dedin
Yâ İlâhî sen var iken ben kime yalvarayım
313 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Şübhesiz hakka’l-yakîn seyrânda hayrândır dilim
Ma‘nasın fehm etmeğe irfânda hayrândır dilim
2 Vâhid ü Ferd ü Ahad’dan oldu nutkum âşikâr
Şekkimiz yok Hak bilir Kur’ân’da hayrândır dilim
3 Akl evinin sevgisin yakdı muhabbet âteşi
Dergeh-i âlîdeki dîvânda hayrândır dilim
4 Ârifâne söyledim fehm etdin ise hâlimi
Zâtına mazhar düşen insânda hayrândır dilim
5 Nutkumuz nûr-ı İlâhî şübhe yokdur zâhidâ
Zât-ı Hakk’a ileden bürhânda hayrândır dilim
6 Âşıkın ma‘şûk yüzünden dinle gör mi‘râcını
Cânıma verir safâ handânda hayrândır dilim
7 Sâfi aşkın remzini fâş eyleyen tevhîd-i zât
Hâlık’ın nutkundaki ihsânda hayrândır dilim
8 Kimse girmez araya ol söyledir âşıkları
Dü cihânı geçmeğe perrânda hayrândır dilim
9 Gördüğüm desem sana aklın senin etmez kabûl
Kâl ü kıyl lâzım değil Sübhân’da hayrândır dilim
10 Cân içinde cân ile buldu Vehâbî maksûdun
Ehl-i derdiz şübhesiz dermânda hayrândır dilim
314 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zâhidâ dîzâr içün devrâna sen gelmez misin
Zâtını zikr etmeğe seyrâna sen gelmez misin
2 Nice bir ilme’l-yakînden kılasın ilm ü amel
Bilmeğe genc-hâneyi irfâna sen gelmez misin
3 Akl evinden taşra çıksan görünür ma‘şûk sana
Ma‘nası budur bunun ummâna sen gelmez misin
4 Âşıkam hem sâdıkam hakka’l-yakîndendir bu söz
Yanuban yakılmağa külhâna sen gelmez misin
5 Fâtiha’nın sırrını günden ayân etdim sana
Aşk dilinden okunan ezâna sen gelmez misin
6 Dü cihânın varlığın bir pûla almaz ehl olan
Nûr-ı Hakk’ı görmeğe bürhâna sen gelmez misin
7 Aşk-ı sâfî sırrının ahvâlidir şerh etdiğim
Ey birâder cân içün sultâna sen gelmez misin
8 Dört kitâbın ma‘nasından rûhuna budur cevâb
Cân gözüyle görünen ayâna sen gelmez misin
9 Vâhib Ümmî söyledi ma‘nâda boş yer kalmadı
Ma’rifet bağındaki handâna sen gelmez misin
10 Dilimin şerh etdiği ma‘nâ-yı mutlakdır bu söz
Kokusu Hak’dan gelen reyhâna sen gelmez misin
11 Vâsıl-ı Hak olmayan fehm eylemez der nefsini
Dost cemâl-i vechine ihsâna sen gelmez misin
315 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kendi nefsim illetinden gayrı şeytân bilmezem
Kendi cehlim zulmetinden gayrı isyân bilmezem
2 Zâkirin zikr eylerin ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Ma’rifet bâğından âhar gayrı seyrân bilmezem
3 Çâr-ı-yâr-i pür-safânın vechin izhâr eylerin
Vâhid ü Ferd ü Ahad’dan gayrı sultân bilmezem
4 Âşık olmazsan murâdın anladım efsânedir
Zâtına mir’ât olundan gayrı insân bilmezem
5 Âşıkâne söyledim verdim haber zâhid sana
Bu dimâğımdan çıkandır gayrı reyhân bilmezem
6 Bu kelâmı söyleden kimdir sana dersen bana
Bu kelâmı söyledenden gayrı Sübhân bilmezem
7 Bildiğimden diyeyin gel münkir olma sen bana
Bî-nişân u lâ-mekândan gayrı pinhân bilmezem
8 İstima‘ etmez kulağım zâhidin efsânesin
Aşk-ı sâfîden gelenden gayrı irfân bilmezem
9 Söylerim verdi kerâmet dilime nûr-ı İlâh
Katrede pinhân olandan gayrı ummân bilmezem
10 Ehl-i derdim sen bilirsin derdimi ey pâdişâh
Derdime vaslından özge gayrı dermân bilmezem
316 /
8 + 8 = 16
1 Ben bir aceb derde düşdüm derdim bana dermân yeter
Nefsim müselmân etmeğe tevhîd bana bürhân yeter
2 Yeri göğü yaratmadan el’ân sırdan cevâb budur
Dört kitâbın buyurduğu ma‘nâ bana Kur’ân yeter
3 İsmi dilimden gönlüme erdi cânım söyler bunu
Ben istemem gayrısını vechi bana bürhân yeter
4 Hidâyetdir bildim anı şübhem yokdur sordum halka
Doğru yoldan çıkarmağa nefsim bana şeytân yeter
5 Kimse hâlin söylemezin vicdânımdan gelir cevâb
Hakkı dilimden komağa dünyâ bana düşmân yeter
6 “Lâ” demezsen bu tevhîde ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Hakdan nâ-hakkı bilmeğe gel gör bana irfân yeter
7 Ben şeytândan gam yemezin gönlüm Hakk’ın zâtındadır
Dost zâtının muhabbeti sâfî bana îmân yeter
8 Aşkın haberi sırrının bir harfidir şerh etdiğim
Hak’dan gayrı söylediğim kardaş bana yalan yeter
9 Vâhib Ümmî aşk sırrının kemâline ermez akıl
Söylediğim ma‘rifetin zevki bana handân yeter
317 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ma‘rifet aşk gülüdür âşık anın bülbülüdür
Aşk-ı sâfî kim denir âşıkların Düldül’üdür
2 Bir hümâdır vasfını zikr eylesem gelmez dile
Şâhidim tevhîd-i zât rengi anın gülgülüdür
3 Vechine hayrân olupdur cânımız zâhid bizim
Göremezsin nûrunu gözün senin bürgülüdür
4 Gayr-ı Hak’dır sorduğun lâzım değil sana haber
Gelme zâhid sevdiğim mahbûb benim bilgilidir
5 Zikr-i kalbimden benim zâhir eden güftârımı
Dost cemâli bâğının âşıklara bir gülüdür
6 Ol muhabbet zât-ı Hak’dır anlamaz zâhid bunu
Akl evinden kalkmaz ayağı anın örgülüdür117
7 Ol Hak’ın lutfundan ayrı olmaya zikr eyleyen
Doğrulup her kim gelirse anlara vergilidir
8 Çok dolaşdık ârifâne eyledik bu remzi biz
Biçemez zâhid gelip aşkı gölü kamışıdır
9 Cân u dil ma‘mûrunu anlar mısın esrârını
Hâlık’ın zikr etmeyenler ma‘rifet yohsuludur
318 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Dermân içün derd isteyen
Tevhîde gel tevhîde gel
Kokmak içün verd isteyen
Tevhîde gel tevhîde gel
2 Rahmını etsin başına
Şeytân girmesin işine
Peygamber girsin düşüne
Tevhîde gel tevhîde gel
3 Deli değil uslu isen
Âdem sâfî nesli isen
Ol cevherin aslı isen
Tevhîde gel tevhîde gel
319 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Hak’ın emrine baş eğmez müselmân olmayan kimse
Hak’ın yoluna cân vermez müselmân olmayan kimse
2 Biri zâhir biri bâtın bu ma‘nâyı bilen cândır
Müsemmâdan haber almaz müselmân olmayan kimse
3 Maânî içre ma‘nâdan haber veren sana cândır
Ledünnîden haber bilmez müselmân olmayan kimse
4 Bu vicdân-ı maârifdir bunu akl-ı beşer bilmez
Bu kenzin sırrına ermez müselmân olmayan kimse
5 Cemâlinin kemâlinden sana söyler bunu âşık
Bilemez nefsini hergiz müselmân olmayan kimse
6 Desem aklın kabûl etmez sana tevhîdin ahvâlin
Eremez zâtına hergiz müselmân olmayan kimse
7 Vehâbî derdmend miskîn hitâb eder sana söyler
Bu sırra vâsıl olmazdır müselmân olmayan kimse
320 /
8 + 8 = 16
1 Âciz kaldım bana meded âh dilimi vâh dilimi
Sabra ilâç bulamadım âh dilimi vâh dilimi
2 Başımdakın derim sana inanırsan kardaş bana
Hatâsını fehm eylemez âh dilimi vâh dilimi
321 /
8 + 8 = 16
1 Anlar mısın dinler misin Hak kapısın açar tevhîd
Bu ma‘nâya şübhe yokdur dost kapısın açar tevhîd
2 Ma‘rifetin ma‘nâsında gizli haber budur bize
İnanmazsan gel gör imdi sır kapısın açar tevhîd
3 Bu kelâmı ben demezem şimden geri gam yemezem
Lâzım değil tekrâr demek aşk kapısın açar tevhîd
4 Peygamber’in cemâlidir gelip haber veren bize
İnanmayan münâfıkdır kenz kapısın açar tevhîd
5 Dört kitâbı vahy edenin ilhâmını dinler isen
Âşıkların gönl’evine nûr kapısın açar tevhîd
6 Sığınırız sana yâ Rab münâfıkdan sakla bizi
Âdetinde böyle Hakk’ın münâfıkdan kaçar tevhîd
7 Vâhib Ümmî şehâdetin ma‘nâsıdır söylediği
Mü’minin gönlü evine kendi nûrun saçar tevhîd
322 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 İstemem ben gayrısın fazlın bana ihsân yeter
Dört kitâbın ma‘nası fazlın bana Kur’ân yeter
323 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gayrı yâr olmaz bize ehl-i safâ âşıklarız
Tamu nâr olmaz bize ehl-i safâ âşıklarız
2 Âlem-i bezm-i elestden söyleriz bu tevhidi
Aşk şarâbın içmişiz ehl-i safâ âşıklarız
3 “Küntü kenz”in vahdetinden cânıma budur nidâ
Şübhe yok şimden geri ehl-i safâ âşıklarız
4 Cân ilinden cânıma verdi safâ ol Mustafâ
Yetme mi şâhid bana ehl-i safâ âşıklarız
118 Lâm elif. “lâ raybe fîh” Onda şüphe yoktur. Bakara/2.
324 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey birâder şübhesiz zevkim benim irfândır
Aç gözün kaldır hicâbı ma‘nası vicdândır
2 Şâhidim fehm eyledim “ihdi sırâta’l-müstakîm”
Âşıkam hem sâdıkam vechin bana seyrândır
3 Ehline ma‘lûm durur ma‘nâ-yı mutlakdır bu söz
On sekiz bin âlemin içindeki erkândır
4 Gönlümü ma‘mûr eden tevhîd-i zâtın sırrıdır
Kokusu aşk gülünün âşıklara reyhândır
5 Dile gelmez söyleyeydim “küntü kenz”in varını
Âlem-i ma‘nâ yüzü zâtındaki devrândır
6 Anladım bildim demek akl-ı kasîrin fennidir
Âleme hükm eyleyen ol bir ulu sultândır
7 Nûr-ı Hak’dan dâd-ı Hak’dır dilimin şerh etdiği
Şübhesiz hakka’l-yakîn rûhumda ol pinhândır
8 Akl-ı kâsır anlamaz rûhun kemâlidir bu söz
Mustafâ zâtınd’olan ma‘nâya cân hayrândır
325 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâlık’ı zikr eylemek derd ehlinin dermânıdır
Hâlık’ı fikr eylemek sıdk ehlinin îmânıdır
2 Söz budur ancak hemân lâzım değil gayrı kelâm
Hak Taâlâ sevgisi âşıkların bürhânıdır
3 Nûr-ı Hakk’ın mazharının dâimâ zikri budur
Bu kelâmın ma‘nası âşıkların irfânıdır
4 Âkil isen “lâ” deme tevhîd-i zâtın sırrına
Arş u kürs ü nüh-felek âşıkların seyrânıdır
5 Vâhib’in nutkundaki sırr-ı İlâhî remzidir
Aç gözün kaldır hicâbı ma‘nası vicdânidir
326 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Mü’minin zikr etdiği nûr-ı cemâlu’llâhdır
Mü’minin fikr etdiği nûr-ı kemâlu’llâhdır
2 Gayrıdan sâfî mücerred olduğum ma‘nâ budur
Anlamak bilmek hemân tevhîd-i zâtu’llâhdır
3 Nefsini fehm etdin ise ebter olmazdır sonun
Dilimin şerh etdiği nûr-ı kelâmu’llâhdır
327 /
8 + 8 = 16
1 Ma‘nâ yüzün seyr eylemez su gibi akmayan kardaş
Aklı yokdur dîvânedir tevhîde bakmayan kardaş
2 Hakka’l-yakîn “lâ-raybe”nin enfüsüne ârif değil120
Îmân nûru çerâğını gönüle yakmayan kardaş
3 Çün ü çerâyı geçmedi “men aref” sırrın açmadı
Ol dost içün aşk zencîrin boynuna takmayan kardaş
4 Yarın anda fakîr olur ganî olmaz gâfil olan
Cân mülküne tevhîd nûrun bunda ol ekmeyen kardaş
328 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ma‘na yüzünden haber geldikçe can hayrân olur
Bu kelâmın ma‘nası derd ehline dermân olur
3 Tevhidin zâtından aldı-y-ise cânın revnakı
Bî-nişân u lâ-mekân zâtı ana seyrân olur
2 Derd ile feryâd edip ben nicesi zâr etmeyem
Bu muhabbet âteşiyle sîneler biryân olur
4 Gel nazar kıl “lâ” deme âriflerin esrârına
Sohbetinden âşıkın her söylenen irfân olur
5 Sen şefâat kılmaz isen cânımız bulmaz şifâ
Derdmend miskîn Vehâb’ın gözleri giryân olur
329 /
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
1 Cemâlin mazharı insân değil mi
Senin zikrin bize Kur’ân değil mi
2 Gözüme görünen zâtın cemâli
Özünü bilmeyen hayvân değil mi
3 Cemâlinden bize budur nasîhat
Bu tevhîd ma‘nası îmân değil mi
4 Gözüme görünen aşkın safâsı
Senin zikrin bize irfân değil mi
5 Nice şâd olmasın cânım bu şevke
Sana mihmân olan hayrân değil mi
6 Dilim söyler canım dinler bu sırrı
Bunu inkâr eden şeytân değil mi
7 Bilikden geç Vehâbî fâriğ ol sen
Haber veren sana Lokmân değil mi
8 Gönülden gönüle yol var dediler
Bu cevher ma‘nası vicdân değil mi
9 Vehâbî Hâlık’ı birler ne gam yer
Hakîkat gayrısı yalan değil mi
330 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Zevk içün hem şevk içün âşıklara devrân gerek
Zâtını seyr etmeğe âşıklara bürhân gerek
2 Gıll u gışdan kalbimin âyînesin pâk etmeğe
Geçmeğe cümle hicâbdan mürşidin merdân gerek
3 Şeş cihâtın perdesinin gafletinden fâriğ ol
Aç gözün kaldır hicâbı düşdüğün ummân gerek
4 Rûhumun zevk-i kemâlinden sana budur hitâb
Sırr-ı hikmet mantıkından söyleyen irfân gerek
5 Zâhir etme bu kelâmın ma‘nasın eyle nihân
Bakdığınca her nazarda gördüğün Rahmân gerek
6 Anlayıp fehm etmeğe bu tevhidin ahvâlini
Bu vücûdun hânesi kardaş senin vîrân gerek
7 Zâhid inkâr etmesin gel ver haber sen Vâhibî
Bu kelâmın ma‘nası hem âyet-i Kur’ân gerek
8 Anlamak bilmek budur li’llâh ü fi’llâh hakkıçün
Aldığın mürşid yüzünden la‘l ile mercân gerek
9 Nûr-ı Hak’dan cânına budur hidâyet Vâhibî
Dört kitâbın ma‘nası cânında ol pinhân gerek
331 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Hak’ın zâtından in‘âmdır buna ihsân-ı aşk derler
Nihâyet yok dile gelmez buna destân-ı aşk derler
2 Bilirsen bildiğin terk et eresin “kâbe kavseyn”e121
Cemâlinin hitâbıdır buna Rahmân-ı aşk derler
3 Muhabbet olsa cânında komaz varlık gider tende
Gayrı hüküm olmaz bunda buna dîvân-ı aşk derler
4 Eğer zâhir eğer bâtın ikisin fehm eder âşık
Cemâlinden kemâlin gör buna seyrân-ı aşk derler
5 Ne aklım var ne fikrim var bunu söyler sana cânım
Gel imdi cân ile dinle buna perrân-ı aşk derler
6 Ne cismim var ne cânım var Hak’ın zâtında mahvem ben
Gönülde cûş eder her dem buna ummân-ı aşk derler
7 Ne şekkim var ne şübhem var imân buldum bu tevhîde
Gelir söyler hitâb eyler buna fettân-ı aşk derler
8 Dilinde benliği terk et bu tevhîde düşe cânın
Var ise dinle idrâkin buna irfân-ı aşk derler
9 Vehâbî nûr-ı a‘lâdan açar söyler bu tevhîdi
Göründü nûr-ı sâfîden buna bürhân-ı aşk derler
121 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
332 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 İkilik gâlib gelirse kemliğin ma‘nâsına
Ârif olan uymaz imiş İblis’in gavgâsına
2 Bir suâle bin cevâb vermen gerek ehl-i sücûd
Hangi esmâ illet oldu İblis’in da‘vâsına
3 “Lâ” demekden sakla cânım kıl hidâyet rûhuma
Mazhar etme yâ İlâhî İblis’in esmâsına
4 Vâhid ü Ferd ü Ahad’dan erdi câna vâridât
La‘net etsen sen ne dersin İblis’in hem-râzına
5 Gel temâşâ kıl bugün hüsn-i maârif sırrına
“Lâ” diyenler erişirler İblis’in na‘mâsına
6 Gönlümüz etmez kabûl eyler ibâ efsâneden
Câhil ü nâdân sunar der İblis’in me’vâsına
7 Vâhib’in rûhundadır gizli maârif remz eden
“Lâ” diyenler İblis imiş şi‘rimin mahlâsına
333 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Fazlına bel bağladım yâ Vâhid ü Ferd ü Ahad
Derdmendem yâ İlâhî derdime senden meded
Kâdir ü Hayyü’l-Ganî’sin fazlına yokdur aded
Cümlenin ma‘bûdu sensin dâimâ hatta’l-ebed
334 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ma‘nayı fehm etmeğe tevhîde düşmüş cân gerek
Tevhidi fehm etmeğe ummâna düşmüş cân gerek
2 Âlem-i gayb u şehâdet sırrının ilhâmıdır
Vechinin zâtındaki seyrâna düşmüş cân gerek
3 Aşk-ı deryâ-yı muhîtden âşıka budur cevâb
Şakıya bülbül gibi handâna düşmüş cân gerek
4 Ârife âr eyleme sor ma‘nadan versin haber
Noktayı fehm etmeğe vicdâna düşmüş cân gerek
5 Tevhidin ahvâlini fâş eyleme nâdâna sen
Açmağa genc-hâneyi irfâna düşmüş cân gerek
6 Rü’yetim ta‘bîrinin dinler misin esrârını
Zâtını zikr etmeğe îmâna düşmüş cân gerek
7 Dâd-ı Hak’dır şübhe yokdur ârifin nutkundaki
Tâlib olan dinleye vîrâna düşmüş cân gerek
335 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşık isen cân ile gel sevme sen evlâdını
Hasbeten li’llâh içün terk eyle sen ensâbını
Fâni kıl ol dost içün eğnindeki esbâbını
Hayli işdir ol kişi terk eylemek mu‘tâdını
336 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gönlüme her dem benim vechinde hayrândır gelen
Mu‘cizât tahtındaki hükm-ıssı sultândır gelen
2 Dilimin şerh etdiği “kul ındehû ümmü’l-kitâb”
Şübhe yokdur Hak bilir âyât-ı Kur’ân’dır gelen
3 Vâhid ü Ferd ü Ahad’dır sînemi çâk eyleyen
Cân içinde cânıma deryâ-yı ummândır gelen
4 Şâkirem hem zâkirem tevhîd-i zât şâhid bana
Gözlüye hiç gizli yok gün gibi ayândır gelen
5 Vâhib’in vahdetden alıp geldiği ma‘nâya bak
Hâlık’ım halk etdiği tevhîd-i irfândır gelen
6 Nice şerh etsin dilim bu tevhidin ahvâlini
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtında pinhândır gelen
7 Gördüğüm ma‘nâ budur ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Hak Taâlâ zâtının emrine fermândır gelen
8 Mahv u garkdan Vâhibî eyler hitâb âşıklara
Açılıp ol gül gibi verd ile handândır gelen
9 Vechinin âyînesi şâhid bana der Vâhibî
Tevhidin ma‘nâsının sırrına pinhândır gelen
337 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Çok yiyenler anladım insan değil hayvân imiş
Nefsine uyan kişiler câhil ü nâdân imiş
2 Âyetin mefhûmudur sırren sana yâd etdiğim
Bu kelâma “lâ” diyen İblis gibi şeytân imiş
3 Fâtiha vechinde “ihdinâ’s-sırâta’l-müstakîm”122
Nefsini fehm eyleyenler şübhesiz merdân imiş
4 Sırr-ı ekber vechinin âyînesinden bir haber
Mü’minem kalbim içinde ol bana bürhân imiş
5 Âlemü’l-gaybın sıfâtından sana budur cevâb
Arş u kürsî nüh-felek âşıklara seyrân imiş
6 “Lâ” demen “illâ”-y-içün tevhîd-i zâtın varına
Hâlık’ı zikr eyleyenler ma‘nada sultân imiş
7 Vâhibî aklın sana yâr olmamış anlar mısın
Bu kelâmı kim dediys’ayık değil mestân imiş
338 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Şâhid ol sen la‘net olsun münkirlik inkârına
İhtiyârıyla varır ol İblis’in nazârına
339 /
8 + 8 = 16
1 Aşk akıla düşüceğiz akıl başdan gider imiş
Gerçek âşık olan kişi başda aklı n’ider imiş
2 Söyler cânım bu tevhîdin ma‘nâsının ahvâlini
Dost zâtını zikr eyleyen nûrdan şarâb içer imiş
3 Ayne’l-yakîn budur sözüm hakka’l-yakîn âşıklara
Tevhîd îmân getirenler akl evinden geçer imiş
4 Söz ma‘nâsı vicdânidir ârif gerek anlamağa
Dört kitâbın ma‘nâsını güneş gibi seçer imiş
5 “Küntü kenz”in gizli sırrı cism içinde nihân imiş
Zikr et Hakk’ı ey muttakî tevhîd anı açar imiş
123 Lâm elif. “lâ raybe fîh” Onda şüphe yoktur. Bakara/2.
340 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Nefsini fehm eylemezsen bilmemekdir bildiğin
Aklı yok dîvânesin bil ağlamakdır güldüğün
2 Kendi taklîdin hicâb olmuş sana görmez gözün
Hak değil kuru hava dünyâda senin aldığın
3 Pîr yüzünden Vâhibi remzin rumûzun söyleyen
Hürmeti fevt eyleme îmân-ı kâmil bulduğun
341 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ârifâne bir haber geldi sana zikr edeyim
Ma‘nasın fehm eyledim şimden geri şükr edeyim
2 Kâr ü kesbim her nefes yokluğun ma‘nâsıdır
Bulmuşam genc-hâneyi bu yokluğa fahr edeyim
3 Vahdetin zevkinden âhar yerde koma Vâhib’e
Akl evine kıl müyesser zâtını fikr edeyim
342 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yârimin vechi bana bin türlü sûret gösterir
Aklım ermez neyleyem cismime ibret gösterir
2 Kalbimin âyînesinden cânıma verir safâ
Aklım idrâk eylemez zâtında hayret gösterir
3 Aşk elinden her nefes ben nice feryâd etmeyem
Cân içinde cânıma vicdân-ı halvet gösterir
4 Çekemezsin yürü var âşıkların berkdir yayı
Mazhar-ı zât olmağa gayrıdan uzlet gösterir
5 Sırr ile hâlen gelir remzin rumûzun keşf eder
Gayr-ı Hakk’ı gönlüme gör nice mihnet gösterir
6 Vechinin âyînesinden her nefes eyler nidâ
On sekiz bin âlemin içinde vahdet gösterir
7 Bu Vehâb Ümmî’yi siz kevn ü mekândan yoklaman
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtını vuslat gösterir
343 /
8 + 8 = 16
1 Dervişlik dediğim ma‘nâ gayrısından uzlet ister
Gece gündüz dîzâr içün tevhîd ile sohbet ister
2 Gerçek âşık verir haber anlar mısın dinler misin
Eğer âbid eğer zâhid sâfî hemân cennet ister
344 /
8 + 8 = 16
1 Geldiğin yeri bileydin akl evinden kaçardın sen
Dost elinden aşk camını sâfi nûrdan içerdin sen
2 Evliyânın zebânından Hâlık’ı zikr edeyidin
“Men aref”in ma‘nâsını güneş gibi açardın sen
3 Evliyânın katarına n’olaydın sen dirkeneydin
Yedi deniz dokuz sıfat eğlenmeyip geçerdin sen
4 Dört kitâbın ma‘nâsının ihyâsını diyem sana
Dost zâtının esrârını âşıklara saçardın sen
5 Vâhib Ümmî hitâb eyler ne der sana anlar mısın
Yer yüzünden gök yüzüne perrân edip uçardın sen
345 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Göreli vechin anın gayrıdan üryân olmuşam
İçeli aşk câmını gör nice mestân olmuşam
346 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Gayrı murâddan geçmişem
Dervîşliğim yeter bana
Aşk şarâbını içmişem
Dervîşliğim yeter bana
347 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Uyan gafletden ey gâfil namâzın vakti geç kaldı
Kulak tut cân ile dinle niyâzın vakti geç kaldı
2 Dedim sana inanmazsın unutdun ahd ü peymânı
Emîr hac gitdi sen kaldın Hicâz’ın vakti geç kaldı
3 Hevâ içinde sen ömrün geçirdin bilmedin kadrin
Mürebbin yok geçemezsin sırâtın vakti geç kaldı
4 Sana arz etdiğim ma‘nâ kelâmu’llâh içindedir
Şeyâtîne uyup yatma salâtın vakti geç kaldı
5 Vehâbî derdmend miskîn hitâbı nefsine eyle
Yüzün döndürme sen farzdan nisâbın vakti geç kaldı
348 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Küfrünü fehm etmeyen îmânı bilmez kandedir
Cân içinde cân ile sultânı bilmez kandedir
2 Anladım bildim diye da‘vâ-yı merd eden kişi
Ma‘naya ârif değil şeytânı bilmez kandedir
3 Tevhidin ahvâlini ma‘nâ-yı mutlak söylerin
Derdliye dermân olan Lokmân’ı bilmez kandedir
4 Bu cemâl-i aşk içinde gör neler söyler bu cân
Mustafâ vechindeki pinhânı bilmez kandedir
349 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Senin vechinden ey mahbûb şefâat ummağa geldim
Elim boşdur yüzüm kara şefâat ummağa geldim
2 Mücrim ü müflis âsîyem günâhıma nihâyet yok
Senin lutfundan ey mahbûb şefâat ummağa geldim
3 Aluban yabana atma kabûl eyle bizi lutf et
Senin fazlından ey mahbûb şefâat ummağa geldim
4 Benim nefsimdeki fi‘lim dile gelmez desem hergiz
Senin zâtından ey mahbûb şefâat ummağa geldim
5 Murâdın maksudun bizden dilendi Vâhibî Ümmî’ye
Senin rûhundan ey mahbûb şefâat ummağa geldim
350 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Nefsini fehm eylemezsen müstecâb olmaz duân
Nefsini fehm eyler isen müstecâb olur duân
2 Var ise aklın senin taklîdi ko tahkîki gör
Nefsin ıslâh olmayınca müstecâb olmaz duân
3 Rûh-ı kudsîden ibâdetdir sana kardaş bu söz
Aşka mazhar düşmeyince müstecâb olmaz duân
4 Kâdir ü Hayyü’l-Ganî’dir bunu ilhâm eyleyen
Akl evinden çıkmayınca müstecâb olmaz duân
5 Hikmet ile söylerin bu tevhidi hakka’l-yakîn
Zikr ile şükr olmayınca müstecâb olmaz duân
6 “Lâ” demezsen gel beri işde “sırâta’l-müstakîm”
Şeyhe hizmet etmeyince müstecâb olmaz duân
7 Âşıkam ma‘şûkdan aldım söylerem bu tevhidi
Aşk şarâbın içmeyince müstecâb olmaz duân
8 Sâlikem seyr eyledim ben bu vücûdum mülkünü
“Lâ” der isen tevhide sen müstecâb olmaz duân
9 Evliyânın tevhidi âşıkların mi‘râcıdır
Kâlini hâl etmeyince müstecâb olmaz duân
10 Ârife bu söz yeter lâzım değil gayrı kelâm
Hakk’a râhın varmayınca müstecâb olmaz duân
11 Derd-i-mend miskin Vehâbî dünyada yersen harâm
Gâfil olma aç gözün hiç müstecâb olmaz duân
351 /
4+4=8
1 Zikr edersen birliğini îmân sana yoldaş olur
Fikr edersen birliğini Kur’ân sana yoldaş olur
2 Ver salavât rûhuna sen göresin dîzârını
Ol şefâat sâhibi sultân sana yoldaş olur
3 Mahv u gark olur vücûdun ol vechinin envârına
Dört kitâbın ma‘nası ayân sana yoldaş olur
4 Âşıkların yolu budur sâdıkların dili budur
Eyyüb’e sen erdin ise dermân sana yoldaş olur
5 Nasîhatdır sözüm sana ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Sen küfrünü bilmez isen şeytân sana yoldaş olur
6 Bu hitâbı dinleyenler âşıkların ervâhıdır
Hikmete mazhar düşersen Lokmân sana yoldaş olur
7 Hikmet ile söylediğim budur sana der Vâhibî
Dîzârına mazhar olan insân sana yoldaş olur
352 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 İblis’i görmez misin nâr-ı celâl üstündedir
Mustafâ Sultân’ı gör nûr-ı cemâl üstündedir
2 Kîn kibir buğz u hased tahtında bir dîvânesin
Özünü fehm eylemez Hakk’ı suâl üstündedir
353 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tevhidi fehm etmeyenler sâfi hayvândır hemân
Tevhidi fehm eyleyenler sâfi insândır hemân
2 “Lâ” diyen bu tevhide kimdir anı diyem sana
Tevhide ikrârı yok ol sâfi şeytândır hemân
354 /
8 + 8 = 16
1 Tevhîd-i zâtın ma‘nâsı vicdân-ı hâlimdir benim
Söyleyip şerh etdiğim vicdân-ı kâlimdir benim
2 Hükm-i aşkın remzini ârif gerek fehm eyleye
Hikmetile söylediğim vicdân-ı dilimdir benim
3 Cân kulağın açmayınca hiç sem‘ine girmez sözüm
Bir Tanrı’ya doğru varan vicdân-ı yolumdur benim
4 Dört kitâbın tefsîrinin içindeki ma‘nâ budur
Kürs içinde arşa eren vicdân-ı elimdir benim
5 Vâhib Ümmî’ye “lâ” deme evliyâdan uyanmışdır
Âşıkların kokdukları vicdân-ı gülümdür benim
355 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i Hakk’ın Hak’dan âhar bir dahi yokdur sözü
Sırr-ı hikmetden sana dinlendigör çokdur sözü
356 /
8 + 8 = 16
1 Bu dünyâya benim diyen gerçek değil yalancıdır
Bu dünyâda Hakk’ı kor da halkdan umar dilencidir
2 Ehl-i sûkun gizlisini derin sana anlar mısın
Biri birin sokup gezer bunlar hemân yılancıdır
3 Söylediğim ma‘rifetin ma‘nâsından cevâb budur
Dünyâ seven kişilerin kalbind’olan erincidir
4 Senin ile söyleşdiğim mahlûkâtın ahvâlidir
Dünyâ seven kişilerin yalancılık kazancıdır
5 Vâhib Ümmî nutkun senin ârif gerek anlamağa
Şeyâtîn’e la‘net demek ma‘nâ yüzü ilencidir
357 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Bu dünyâyı sever iken
Yürü sen dervîş olmazsın
Bu dünyâyı komaz iken
Yürü sen dervîş olmazsın
2 Ma‘nâ yüzünde fakîrsin
Avlamış yaşlı çakırsın
Doğru söylesem kakırsın
Yürü sen dervîş olmazsın
3 Şerîatde hoş fakîsin
Tarîkatde hoş şakîsin
İblîs’in dolmuş okusun
Yürü sen dervîş olmazsın
4 Gelip birliğe bitmezsin
Doğruca yola gitmezsin
Şeyhin eteğin tutmazsın
Yürü sen dervîş olmazsın
5 Vâhib Ümmî bir kişidir
Sâfî hemân nûr kişidir
Peygamber’e yâr kişidir
Yürü sen dervîş olmazsın
358 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Benliğini geçer isen
Gel imdi dervîş olursun
Cân gözünü açar isen
Gel imdi dervîş olursun
2 Çağlar su gibi akarsan
Gönül çerâğın yakarsan
Mürşide doğru bakarsan
Gel imdi dervîş olursun
3 Bu söylenen ma‘rifetin
Ma‘nâsıdır sana hitâb
Nefsin kabûl etdi ise
Gel imdi dervîş olursun
4 Hızr ile Mûsâ hâlidir
Benim sana zikr etdiğim
“Lâ” demezsen bu fi‘lime
Gel imdi dervîş olursun
5 Kıssadan hisse aldınsa
Ma‘nâ gölüne daldınsa
Bu sözde gerçek kaldınsa
Gel imdi dervîş olursun
6 İkiliği terk edersen
Erenleri fark edersen
Bir Tanrı’yı zikr edersen
Gel imdi dervîş olursun
359 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkam hem sâdıkam Sübhân’a verdim gönlümü
Cân içinde cân ile sultâna verdim gönlümü
2 Hû makâmından gelen esrâr-ı aşkdır cânıma
Hamdüli’llâh çok şükür Kur’ân’a verdim gönlümü
3 Zâtını fehm eyledim lâzım değil gayrı kelâm
Rûhumun nutkundaki irfâna verdim gönlümü
4 Her nefesde Hak bilir zikrimdeki nûr-ı İlâh
Vâhid’in emrindeki fermâna verdim gönlümü
5 Tâ ezelki ahdim üzre bulmuşam nakkâşımı
Âlem-i vahdetdeki Rahmân’a verdim gönlümü
6 Bu emânet nûrunu dellâla verdim satmağa
Müşteri tevhîd imiş alana verdim gönlümü
7 Enbiyâ nûrundan açdı câna râzın pâdişâh
Bülbülem ol güldeki handâna verdim gönlümü
8 Ehl içinde evliyâ mürşidim Ahmed’dir benim
Râh-ı Hakk’a azm eden kerbâna verdim gönlümü
9 Vâhib’e hakka’l-yakîn mürşid olan Hû’dur hemân
Rûhuma rahm eyleyen Rahmân’a verdim gönlümü
360 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfil olma aç gözün ıslâh-ı nefs tevhîddedir
“Lâ” deme zinhâr sakın ıslâh-ı nefs tevhîddedir
2 Hayrı yokdur dinleme efsâneyi al dersini
Eğri bakma doğru bak ibret gözü tevhîddedir
3 Âlem-i gayb u şehâdetden haber budur sana
Dört kitâbın ma‘nası sırrı hemân tevhîddedir
4 Ârif oldum söylerem mi‘râcımın bir harfini
Enbiyâ vü evliyâ hep cümlesi tevhîddedir
5 Vâhib’in cismi değil aklı değildir söyleyen
Söyleyip söyletdiren fehm eyledim tevhîddedir
361 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Âşıkız hem sâdıkız aldanmazız efsâneye
Aşk şarâbın içmişiz yokdur kalem dîvâneye
2 Rûhuma sırren gelir eyler hitâb ol pâdişâh
Cânımız olsun fedâ ol gözleri mestâneye
3 Arş u kürs ü nüh-felek hükmündedir sen “lâ” deme
Âkil ermez Hak bilir sırrındaki pervâneye
4 Nûr ilinden zâhir oldu dilime güftâr-ı aşk
Ne desem hiç bilmezem ol dişleri dürdâneye
362 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Harâmından bizi saklar helâlinden verir Allah
Muhammed Mustafâ’nın gör kemâlinden verir Allah
2 Desem anlar mısın zâhid müsemmânın muammâsın
Münâfıka şeyâtînin zevâlinden verir Allah
3 Sıfât-ı nûr-ı mutlakdan görünmüşdür bize ma‘nâ
Bu tevhîdin sıfâtına cemâlinden verir Allah
4 Nasîbin kısmetin zâhid senin Firdevs-i a‘lâdır
Bize bu aşk-ı sâfînin zülâlinden verir Allah
5 Erişdim “kâbe kavseyn”e diye söyler Vehâb Ümmî124
Tecellînin tesellîsin visâlinden verir Allah
124 Kâbe kavseyni ev ednâ: İki yay miktarı, hattâ ondan daha az. Necm/9.
363 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hâk içinde hâk olaldan mest ü hayrân olmuşam
Duyalı can zevkini gayrıdan üryân olmuşam
2 Aşk-ı sâfînin kelâmı sînemi çâk eyledi
Düşeli bu tevhide deryâ-yı ummân olmuşam
3 Âlem-i hayret makâmın geçdi cânım hâl ile
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtında pinhân olmuşam
4 İhtiyârımla değildir söyleyip şerh etdiğim
Şübhesiz hakka’l-yakîn zâtında kurbân olmuşam
5 Mürşidim Ahmed yüzünden gördüğüm nûr-ı İlâh
Ol sebebden her nefes ben zâr ü giryân olmuşam
6 Aç gözün kaldır hicâbı gör neler söyler bu cân
Tâz’açılmış gül gibi vechinde handân olmuşam
7 Vâhib Ümmî ma‘şukundan aldığın söyler sana
Âteş-i aşk içre ben la‘l ile mercân olmuşam
364 /
8 + 8 = 16
1 Aç gözünü dinle beni gayrısından bezerim ben
Gayrısından bezmez isem çıkar yoldan azarım ben
2 Âşıklığın nişânesi kendi hâlin söylemekdir
Yaban yazı lâzım değil gönlüm evin gezerim ben
365 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yâ İlâhî görünen aşkın kemâlinden midir
Yâ İlâhî zikr olan vechin cemâlinden midir
2 Kendi zikrin ma‘nasın ben bilmezem sen ver haber
Vâsıl olan âşıkın nutku suâlinden midir
3 Ben beni fehm eyledim bir âcizem bî-çâreyem
Keşf olan nûr-ı siyâh a‘lâ celâlinden midir
4 Pâdişâhım lutfun ile gönlüm âbâd eylesen
Âlem-i ma‘nâ yüzü ayn-ı misâlinden midir
5 Çağırır cânım sana Yâ Hayy u Kayyûmu’s-Samed
İçdiğim âb-ı hayât zât-ı zülâlinden midir
6 Zikr-i adle mazhar etdin ârifin ervâhını
“Lâ” diyenler nûruna redd-i şimâlinden midir
7 Vâhib’in derdine dermân her nefes derdin senin
Bize ihsân etdiğin sırr-ı visâlinden midir
366 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kim sana zâkir olursa gözleri giryân olur
Kim sana şâkir olursa ciğeri biryân olur
2 Cennetü’l-Firdevs’e bakmaz maksudu sensin hemân
Vechini kim gördü ise zâr ü zâr giryân olur
3 Vâhid ü Ferd ü Ahad’sın cân içinde şübhe yok
Sırrına kim erdi ise âkıbet üryân olur
4 Zâtını zikr eylemek in‘âm ü ihsândır bize
Kim seninle yâr olursa gönlü gülistân olur
5 Tayyib ü tâhir olan anlar bu remzi hâl ile
Kim sana cânın verirse zâtına fermân olur
6 İ‘tibârı mâsivânın gayr-ı Hak’dandır bize
Kim ana mazhar olursa câhil ü nâdân olur
7 İlm ile hilmin kemâli tevhidin esrârıdır
Fazlına kim erdi ise ma‘nada insân olur
8 Cümle mü’min fazlın ile emrine fermân senin
Kim sana kul oldu ise âleme sultân olur
9 Sormağa âr etdiler ma‘nâ-yı mutlakdan haber
Kim sana mihmân olursa sîreti îmân olur
10 Kâlini hâl etmeyen bilmez ibâdet nediğin
Kim sana yakîn olursa ameli Kur’ân olur
11 Zühd ü takvâ ameli Vâhib’e zâtındır senin
Kim sana hem-râz olursa aşk ile handân olur
367 /
8 + 8 = 16
1 Kalbini tâhir etmezsen tahâretin yokdur senin
Hayrın şerrin bilmez isen ferâsetin yokdur senin
2 Bin söylesem işitmezsin asamm olmuş sem‘in senin
Vatanını yoklamazsan ticâretin yokdur senin
3 Yedi bâtın içeriden söyler isem anlamazsın
Ahde vefâ eylemezsen ziyâretin yokdur senin
4 Dört kitâbın içindeki maârifdir söylediğim
Aşk şerbetin içemezsen harâretin yokdur senin
5 Vâhib Ümmî bilir seni sâfî hemân zühd ehlisin
Cezbe kılıp eylemeğe nezâretin yokdur senin
368 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Tâlib-i ilmem bugün bürhândan aldım dersimi
Hocamız vicdânidir Kur’ân’dan aldım dersimi
2 Fâil-i mutlakdan özge bir dahi maksûd yok
Ma‘na içre ma‘nada ummândan aldım dersimi
3 Anla sen diyem sana âriflerin hem-râzını
Çâryâr-ı pür-safâ Osmân’dan aldım dersimi
4 Hak Taâlâ dilime verdi kerâmet aşk ile
Söyleyip söyletdiren Sübhân’dan aldım dersimi
369 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Hak Taâlâ hürmetinden kimseler dûr olmasın
Yarın anda varıcak kabri anın nâr olmasın
2 Âhirin hayr olmağa hakka’l-yakîn budur duâm
Dilerim Hak’dan kim anın âhiri dar olmasın
3 Bize her kim “lâ” der ise hayr ile yâd eyleriz
Yanmasın yakılmasın yeri anın nâr olmasın
4 Zikr ile fikr et Hak’ı sen bilesin bu tevhidi
Bu vücûdun hânesi kardaş senin hâr olmasın
5 Bu kelâmın ma‘nası “kul ındehû ümmü’l-kitâb”125
Var ise şübhen senin gel sor nedir âr olmasın
6 Geç bu gaflet perdesinden bakagör dost vechine
Bî-vefâ dünyâ içün işin gücün zâr olmasın
7 Âşık isen gel beri sen sevme Hak’dan gayrısın
Derdmend miskîn Vehâbı gayrılar yâr olmasın
370 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Oturursam kalkamazam
Âh kocalık vâh kocalık
Kalkar isem oturamam
Âh kocalık vâh kocalık
2 Az değildir sözüm çokdur
Gönlümde gayrısı yokdur
Nâ-hak değil sözüm hakdır
Âh kocalık vâh kocalık
3 Yerler sulanır yaşıma
Ağılar katar aşıma
Neler getirir başıma
Âh kocalık vâh kocalık
4 Uzun kıssadır tükenmez
Söyler sözünü sakınmaz
Dönüp ardına bakınmaz
Âh kocalık vâh kocalık
5 Öksürürsem sayrı eder
Bu başımı ağrı eder
Tevhîd beni doğru eder
Âh kocalık vâh kocalık
6 Bedenimde varlık komaz
Cismimde hiç erlik komaz
Bu kelâmı artık demez
Âh kocalık vâh kocalık
371 /
4 + 4 = 8 (5 + 3 = 8)
1 Nic’edeyin neyleyeyin
Âh kocalık vâh kocalık
Derdim kime söyleyeyin
Âh kocalık vâh kocalık
2 Başım yasdıkdan kaldırmaz
Bir bir yanıma döndürmez
Cuma namâzın göndermez
Âh kocalık vâh kocalık
3 Varlık komadı düşürdü
Aklımı bilim şaşırdı
Kaynatdı beni taşırdı
Âh kocalık vâh kocalık
372 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Kâl ü kıylden geçelim gel maksudun Allâh ise
Aşk şarâbın içelim gel maksudun Allâh ise
2 Ehl-i îmân “lâ” demez bu tevhidin ma‘nâsına
Zikr ile fikr etdiğin ayn-ı kelâmu’llâh ise
3 Gam yemezsin zerrece vesvâs-ı şeytândan ebed
Mürşidin hakka’l-yakîn nûr-ı Habîbu’llâh ise
4 “Küntü kenz”in vahdetinden giydik îmân hil’atin
Aldığın hem satdığın aşkdan selâmu’llâh ise
5 On sekiz bin âlemi günden ayân eyler sana
Düşdüğün deryâ senin tevhîd-i zâtu’llâh ise
6 Sâfi aşkın remzidir dilimde güftârım benim
Mangır etmez bakdığın gönlünde gayru’llâh ise
7 Vâhibî sırr-ı İlâhî’den haber ver âşıka
Yazılan vechindeki esmâ sıfâtu’llâh ise
373 /
8 + 8 = 16
1 Evvel sözümün ma‘nâsı bi’smi’llâhdan geliriz biz
Dört kitâbın ma‘nâsıyçün ilmu’llâhdan geliriz biz
2 Hem âşıkam hem sâdıkam temessüküm dilimdedir
Hamdülil’lâh şükür Hakk’a zâtullâhdan geliriz biz
374 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Yok mudur aklın senin ol kuru tâc neyler sana
Yok mudur fikrin senin ol kuru tâc neyler sana
2 Men aref ma’nâsının sırrına ârif olmadan
Bilmedin remzin rumûzun kuru tâc neyler sana
3 Sûret kılmaz nazar ol Hâlık u perverdigâr
Âyinen pâk etmeden ol kuru tâc neyler sana
4 Ârif-i billah olan âşıkların budur sözü
Menzile erişmeden ol kuru tâc neyler sana
5 Evvelâ lâzım olan kul nefsini bilmek gerek
Nefsini fehm etmeden ol kuru tâc neyler sana
6 Gayrıyı terk etmeden sen sûretin düzmek neden
Aklı yok dîvânesin ol kuru tâc neyler sana
7 Aklın ermez söylesem bu tevhîdin ma’nâsını
Nâkıs u gâfil iken ol kuru tâc neyler sana
8 Kalır ilme’l-yakînde ârif olmaz tevhîde
Mahzar-ı zât olmadan ol kuru tâc neyler sana
9 Çok dolaşdık irfâna söyledik remz eyledik
Rûhunu şâd etmeden ol kuru tâc neyler sana
10 Nefsini emmâreden kurtarmadan şeyhin senin
Farz u sünnet hiç değil ol kuru tâc neyler sana
11 Kavlin ile fi’lini fehmeylemezsin yürü sen
Anıniçün söylerin ol kuru tâc neyler sana
375 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gayrıdan dîzâr içün uryân eder tevhîd seni
İçirir aşkın meyin mestân eder tevhîd seni
376 /
8 + 8 = 16
1 Ayân gelir gizli gider Âdem’deki bu sır nedir
Gizli gelir ayân gider Âdem’deki bu sır nedir
2 Bu tevhîdin suâlini hâl ehline sorarın ben
Gizli komaz hep bellidir öğümdeki irfân nedir
3 Anlamaz nâ-ehl olan remzin rumûzın neydiğin
Düşen çıkmaz kenârı yok âdemdeki ummân nedir
4 Cin kızından anası var babası cân kavmidir
Azdırır her dem gelir âdemdeki şeytân nedir
5 Bu tılsımı bağlayan üstâda aşk olsun derin
Rûhumu habs eyleyen cismimdeki zindân nedir
6 Ârif isen men aref sırrındaki ma’nâya sen
Evliyâ gönlündeki bu sürülen erkân nedir
7 Aç gözün kaldır hicâbı kendin idrâk eyle sen
Âdemin vechindeki ol derd ile handân nedir
377 /
4+4=8
1 Bu dünyâdan geçdin ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
Aşk şarâbın içdin ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
2 Şeyhin elin aldın ise
Nûr gölüne daldın ise
Bu menzile erdin ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
3 Şeytân evin yıkdın ise
Gönül evin yapdın ise
Hakk’a doğru bakdın ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
4 Şeş cihâtı geçdin ise
Men ‘aref istedin ise
Bu tevhîde düşdün ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
5 Ölmezden ön öldün ise
Bunda nefsin bildin ise
Dostu sende buldun ise
Korkma ölmezsin ölmezsin
378 /
4+4=8
1 Şeyhi bilmek ister isen
Gel halvete gir halvete
Şeyhi görmek ister isen
Gel halvete gir halvete
2 Zulmet ilini geçmeğe
Âb-ı hayâtı içmeğe
Men aref sırrın açmağa
Gel halvete gir halvete
3 Bu menzile erişelim
Peygambere buluşalım
Cemâliyle görüşelim
Gel halvete gir halvete
4 Tevhîmiz söyleyelim
Aşka gönül bağlayım
Dîdârında eğleyelim
Gel halvete gir halvete
5 Yarın anda hayrân olma
Şeytân ile yârân olma
Cehennemde nîrân olma
Gel halvete gir halvete
6 Aklını başını getir
Şeytânı aradan götür
Vâhib işlerini bitir
Gel halvete gir halvete
7 Vâhib eydür zikredelim
Birliğini fikredelim
Ni’metine şükredelim
Gel halvete gir halvete
379 /
4+4=8
1 Bu dünyâyı sever iken
Yürü sen dervîş olmazsın
Bu dünyâyı kovar iken
Yürü sen dervîş olmazsın
2 Ma‘nâ yüzünden fakîrsin
Doğru söylersem kakırsın
Evlemiş yaşlı çakırsın
Yürü sen dervîş olmazsın
3 Şerîatde hoş fakîsın
Tarîkatde hoş şakîsin
İblîsin dolmuş okusun
Yürü sen dervîş olmazsın
4 Gelip birliğe yetmezsin
Doğruca yola gitmezsin
Şeyhin elini tutmazsın
Yürü sen dervîş olmazsın
5 Eğri söbüce bakarsın
Kakırsın göğsün kakarsın
Kavın çakmağa çakarsın
Yürü sen dervîş olmazsın
6 Fakîri görsen saparsın
Gelse yanına depersin
İhsân kapısın kaparsın
Yürü sen dervîş olmazsın
380 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Gâfil olma aç gözün aşk kendini eyler ayân
Keşf eder esrârını hep halka ol eyler beyân
2 Âşıkın ma’şûkdan âhar bir dahi maksûdu yok
Bildiğim budur benim aşk kendüyi etmez gümân
3 Bilmezem kimdir gelir her dem hitâb eyler bana
Kendim idrâk etmeği aşk aklıma vermez amân
4 Şâhidim nûr-ı ilâhî gam yemem şimden gerü
Tevhîdim hakdır benim aşk kendüyi etmez yalan
5 Kendi sırrın kendi söyler Vâhib’in yok kudreti
Ârif ol zikr et Hakk’ı aşk zâtını etmez nihân
381 /
8 + 8 = 16
1 Bu âlemin bozgunluğun ben bilmezem Allah bilir
Bu mahlûkun azgınlığın ben bilmezem Allah bilir
2 Geldim haber verdim sana kulluk tutar dinler misin
Cümle âlem şaşkınlığın ben bilmezem Allah bilir
3 Hikmetinden haber sorman yokdur cevâb kimse bilmez
Ol bir kâdir pâdişâhdır kendi işin kendi bilir
4 Ol Mehdî’nin doğmasını İsâ yere inmesini
Kıyâmetin kopmasını ben bilmezem Allah bilir
5 Hak eylediğin halk bilmez gâfil olma aç gözün
Yıkılmasın yapılmasın bu dünyânın Allah bilir
6 Ehl-i hikmet eydür sana hikmet sırrın ayân bana
Bu tevhîdin ma’nâsını ben bilmezem Allah bilir
7 Gizli sırrı ayân derin ma’nîsini beyân derin
Yedi iklîm dört köşedeye ben bilmezem Allah bilir
8 Kübrâ-yı âlem varlığı kadîm midir hâdis midir
Bu suâlin cevâbını ben bilmezem Allah bilir
9 Vâhib Ümmî her nefesde söyler sana budur sözü
Ol bâzarın ahvâlini ben bilmezem Allah bilir
382 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Sen seni bilmek dilersen işte uzlet gel beri
Sen seni bilmek dilersen işte halvet gel beri
2 Kâl u kıyl da‘vâsını terk edelim lâzım değil
Lâ demez isen tevhîde işte sohbet gel beri
3 “Lâm-elif lâ-raybe”nin tahtında bir dîvâneyin
Tevhîdim şâhid bana işte halvet gel beri
4 Âlemin gayb-ı sıfâtı “alleme’l-esmâ” imiş127
Ma’nisi hakke’l-yakîndir işde vahdet gel beri
5 Hak Taâlâ levhinin âyinesidir Vâhibî
Var ise ‘aklın senin işde vuslat gel beri
383 /
8 + 8 = 16
1 Hakk’ın zâtında mahbûbuz bize esmâîler derler
Hakk’ın zâtında mergûbuz bize esmâîler derler
2 Hak’dan gayrıdan kaçarız men aref sırrın açarız
Şarâben tahûr içeriz bize esmâîler derler
3 Yedi çarhı dolaşırız nefsimizle görüşürüz
Allah diyü avlaşırız bize esmâîler derler
384 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ehl-i derdim şübhesiz dermânımı buldum bugün
Derdime dermân eden Lokmânımı buldum bugün
2 Vahy olan peygambere nûr-ı nübüvvet hakkıçün
Sadrımın içindeki imânımı buldum bugün
3 Gayrısı lâzım değil dinlediniz tevhîdimi
Mustafâ vechindeki seyrânımı buldum bugün
4 Şübheden azâd olaldan dilimin şükrü budur
Ma’nisi tevhîdimin Sübhân’ımı buldum bugün
5 Bende benlik kalmadı der Vâhib âşıklara
Ârifâna söz budur Rahmânımı buldum bugün
385 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Ey gönül gam yeme sen âlemlerin sultânısın
Rü’yetin Hak’dır senin peygamberin mihmânısın
2 Tevhîdin ahvâlini şerh eylegil şimden gerü
Cân içinde cân ile âşıkların handânısın
3 Dü-cihândan fâriğ oldun anladın sen nefsini
Gayrısı lâzım değil dîzârının hayrânısın
4 Anlayan âşıklara ma‘nâ-yı mutlakdır bu söz
Âlem-i gayb u şehâdet sırrının pinhânısın
5 Fâil-i mutlak sana keşf eyledi bu tevhîdi
Ehl-i derd olan kişinin derdinin dermânısın
6 Kalb içinde yetme mi tevhîd-i zât şâhid sana
Gizli değil gün gibi sâdıkların ayânısın
7 Câhil ü nâdân ne bilsin Vâhibâ sırrın senin
İlm-i hikmet ma’nîsinin şübhesiz ummânısın
386 /
8 + 8 = 16
1 Gel imdi Hakk’ı zikreyle Müslümân olmak istersen
Gel imdi Hakk’ı fikr eyle Müslümân olmak istersen
2 Buyurmuşdur Habîbullah bizim için bu ma’nâyı
Gel imdi fakra fahr eyle Müslümân olmak istersen
387 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Muhammed Mustafâ vechi cemâlindir senin yâ Rab
Muhammed Mustafâ sırrı kemâlindir senin yâ Rab
2 Senin lutfundan ihsândır dilim söyler bu tevhîdi
Gözüme görünen ibret hayâlindir senin yâ Rab
3 Dilim söyler bu ma‘nâyı hemân ârif bilir ancak
Gönülde cânımın zevki misâlindir senin yâ Rab
4 Ne hikmetdir ne ibretdir akıl ermez fikir yetmez
Benim nefsimdeki zulmet celâlindir senin yâ Rab
5 Budur ihlâsım ikrârım diye söyler Vehâb Ümmî
Haber veren bize cânda zülâlindir senin yâ Rab
388 /
8 + 8 = 16
1 Ey miskîn âdemoğlanı gâfil olma ölüm vardır
Cehenneme çeker seni sadrında bir zâlim vardır
2 Kendi pinhân fi’li a’yân tevhîdin bak göremezsin
Anın sırrın dirin sana kudretden dilim vardır
3 Evvel âhir âşıkların ma‘nîsinden nişân budur
Gam yemem şimden gerü bir Tanrı’ya yolum vardır
4 Ârif olan her kim ise lâ demezler bu tevhîde
Tâlib olan gelir kokar tâz’açılmış gülüm vardır
5 Vâhib Ümmî pîrinin irşâdını dinler misin
Boş değilim dopdoluyum yiyenlere balım vardır
389 /
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
1 Bir misâfir âşıkam gitmez dilimden yâ Ahad
Bir misâfir sâdıka gitmez dilimden yâ Ahad
2 Câhil ü nâdân ne bilsin evliyâ şâkirdiyem
Hak derim Hak söylerim gitmez dilimden yâ Ahad
3 Âlem-i gayb u şehâdet sırrının ilhâmıdır
Lâ diyen tes’îd değil gitmez dilimden yâ Ahad
4 Enbiyâdan evliyâyı ayıran insân değil
Şakidir bildim anı gitmez dilimden yâ Ahad
390 /
Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün
1 Düzen sensin bozan sensin emir buyruk senin yâ Rab
Yakîn sensin yaban sensin emir buyruk senin yâ Rab
2 Senin vechinde âsiyim günâhım çok nihâyet yok
Yakıp varım kül eylemen emir buyruk senin yâ Rab
3 Benim fi’lim tamu olsun azâbından çıkarmazsan
Sana özrüm budur her dem emir buyruk senin yâ Rab
4 Senin kahrındaki lutfun erişmezse bu âsiye
Nic’etsin çâresi yokdur emir buyruk senin yâ Rab
5 Günâhımın nihâyeti dile gelmez desem vallah
Yüzüm yokdur niyâzım var emir buyruk senin yâ Rab
6 Nice bin yıl cehennemde döğünmez yansa isyânım
Benim fi’lim durur fi’lim emir buyruk senin yâ Rab
7 Günâhımın nihâyeti dile gelmez benim hergiz
Elim boşdur yüzüm kara emir buyruk senin yâ Rab
8 Küfr-i zulmet ne ki var cümlesi nefsimdedir yâ Rab
Senin adlin yakars’anı emir buyruk senin yâ Rab
9 Bu nefsinin tahsîlidir miskîn Vehhâb’ın çekdiği
Hidâyet ummağı kesmez emir buyruk senin yâ Rab
*
128 Ve alleme âdeme’l-esmâe kullehâ: Allah, Âdem’e bütün eşyanın isimleri-
ni öğretti. Bakara/31.
ŞİİR DİZİNİ
316 Ben bir aceb derde düşdüm derdim bana dermân yeter
Nefsim müselmân etmeğe tevhîd bana bürhân yeter
317 Ma‘rifet aşk gülüdür âşık anın bülbülüdür
Aşk-ı sâfî kim denir âşıkların Düldül’üdür
318 Dermân içün derd isteyen
Tevhîde gel tevhîde gel
Kokmak içün verd isteyen
Tevhîde gel tevhîde gel
319 Hak’ın emrine baş eğmez müselmân olmayan kimse
Hak’ın yoluna cân vermez müselmân olmayan kimse
320 Âciz kaldım bana meded âh dilimi vâh dilimi
Sabra ilâç bulamadım âh dilimi vâh dilimi
321 Anlar mısın dinler misin Hak kapısın açar tevhîd
Bu ma‘nâya şübhe yokdur dost kapısın açar tevhîd
322 İstemem ben gayrısın fazlın bana ihsân yeter
Dört kitâbın ma‘nası fazlın bana Kur’ân yeter
323 Gayrı yâr olmaz bize ehl-i safâ âşıklarız
Tamu nâr olmaz bize ehl-i safâ âşıklarız
324 Ey birâder şübhesiz zevkim benim irfândır
Aç gözün kaldır hicâbı ma‘nası vicdândır
325 Hâlık’ı zikr eylemek derd ehlinin dermânıdır
Hâlık’ı fikr eylemek sıdk ehlinin îmânıdır
326 Mü’minin zikr etdiği nûr-ı cemâlu’llâhdır
Mü’minin fikr etdiği nûr-ı kemâlu’llâhdır
327 Ma‘nâ yüzün seyr eylemez su gibi akmayan kardaş
Aklı yokdur dîvânedir tevhîde bakmayan kardaş
A
Avân: Yardımcılar, yardım Âb-ı hayvân: İçene ebedî ölüm-
edenler süzlük veren efsanevî su.
A’yân: Açık, belli, meydanda Âb-ı Kevser: Kevser suyu.
Âb: Su. Cennetteki ırmakların
Abâ: Yünden yapılan bol el- kaynağı, yahut cennette
bulunan bir havuz. Kevser
bise. Peygamberlerin, Hz.
suyundan gaye, eşya ve
Peygamberin ve sûfîlerin
varlığa dair sırlar, ilâhî bil-
giydiği yünden yapılmış
gilerdir. Sûfiyyun bu kav-
geniş elbise.
ram ile kâmillerin sözlerini
Âbâd eylemek: Bayındır ve sözlerini kasdederler.
işlenmiş hâle getirmek.
Âb-ı Zülâl: Berrak, saf,
Abd: Kul. içenlere ferahlık veren buz
Abdâl: Kendini Hakk’a gibi su.
vermiş olan ermiş kişiler. Âbid: İbadet eden kul, zâhid,
Sayıları yedi veya kırk ol- çok ibadet eden kişi.
duğu söylenen bir ermişler Aceb: Acaba, hayret, şaşılacak
zümresi. Büdelâ da denir. şey.
Abdülvehhâblı: XVI. Asırda Aceblemek: Şaşırmak, hayret
Elmalı ve çevresinde etmek.
Vâhib Ümmî’ye mensup Aceblemen: Kınamayın.
dervîşler için kullanılan
Acı söz: İncitici söz.
bir sıfat.
Acîb: Şüphe.
Âb-ı hayât: Hayat suyu, ebedî
dirilik verdiğine inanılan Âciz: Zayıf, güçsüz.
efsanevî su. Âb-ı Hayvân Acûl: Aceleci.
da denilir. Tasavvufta Acz: Güçsüzlük, beceriksizlik,
hakîki aşk. İlm-i ledün, elinden bir şey gelmemek.
marifetullah, mürşid-i Açılmak: Gizli sırları ifşa
kâmilin sözleri. İlâhî sır. etmek.
B
Bâb: Kapı; bölüm, kısım, Bâde: İçki kadehi. Mürşid-i
konu, mevzu’, fasıl. kâmilin ağzı, sözleri.
Bâd: Rüzgâr, nefes. Bâğ-ı cinân: Cennet bahçesi
C
Câm: Kadeh. sı. Dışından halk, içinden
Câm-ı aşk: Aşk kadehi, İlahî Hak ile olma hâli.
aşk. Metinde bazen mür- Cem’: Toplamak, bir araya
şid-i kâmilin sözleri. getirmek, biriktirmek.
Câm-ı vahdet: Tevhit sırrı. Cenâb-ı Hakk’ın esmâsının
sâlikte tecellî ettiği ma-
Cân mürgü: Can kuşu. kam. Eşyayı Hak ile görme
Cân u baş oynatmak: Cân makamı. Bu makamda
feda etmeye hazır olmak. cemâl-i İlâhî müşâhede
Cân: Cism-i latîf, rûh-ı edilir.
hayvanî. Cemâdât: Toprak, taş ve
Cânân: Sevgili. diğer madenler gibi cansız
varlıklar.
Cebbâr: Kuvvet ve kudret
sahibi Allah. Cemâl: Güzellik, yüz güzelli-
ği. Allah’ın lütuf sıfatı.
Cehd eylemek: Gayret etmek,
Cemâl-i yâr: Sevilenin yüzü.
çalışmak.
Cemâlullah tecellîsi. Kâmil
Cehd: Çalışma, gayret etme. insânın manevî yüzü.
Cehlâ: Câhillik. Cemî’: Tamamı, hepsi.
Cehrî: Açık, sesli. Cemmâl: Deve sürücüsü.
Celâl: Ululuk sahibi Allah. Cenân: Kalp, yürek, gönül.
Allah’ın kahır sıfatı. Ehl-i cenân, gönül ehli.
Celvet: İlâhî nitelikler Ceng: Savaş, mücadele.
kazanan, sâlikin cem‘ Cennetü’l-Firdevs: Ölmeden
makamını yaşadıktan sonra önce Allah’ı isteyen, Sâlih
farka gelip halka karışma- amel işleyen kişilerin gide-
Ç
Çağırmak: Bağırmak, ünle- Çarh-ı felek: Gökyüzü,
mek, davet etmek. dolaba benzeyen gök;
Çankâl: Çakal. talih, baht.
Çâr: Dört.
D
Dâd: Adalet. Buna dâr-ı Mansûr da
Dâd-ı Hak: Allah vergisi, denir.
Hakk’ın ihsanı, Hakk’ın Dâr: Ev, yer, mekân, yurt.
adaleti. Dâr: Yokluk, benlikten geçme
Dahi: Bundan başka, aynı makamı. Teslimiyet hâli.
zamanda, hem de. Aşkın zirvesi olan sevgili-
Dâhil: İçinde, giren. de benliği yitirme hâli.
Dahl: Girme, karışma, eli Dâra gelmek: Dâr ağacına
olma. Etki. Takılma. gelmek. İdam edilmek.
Mecazen, İlahî sırrı
Dâl Olmak: Delil olmak.
“Hallâc-ı Mansûr gibi”
Dâll: Delâlet eden, gösteren, ifşa etmek. Şer’î olarak bu
işaret eden; delil, burhan. sırrın ifşası haramdır.
Dâm: Tuzak, ağ, hile. Darb-ı zikr: Sesli ve hızlı
Dâmen: Etek. uygulanan ikili zikir.
Dânâ: Bilgin. Darbî tevhîd (darb-ı tevhîd):
Dâr: Dâr ağacı. Fenâ makamı. Kelime-i tevhîdi sağdan
Sâlikin cânını feda ettiğine sola salınarak kalp üzerine
dair söz verdiği meydan. hızlı ve tempolu bir şekilde
E
Ebed: Sonsuzluk, dâimîlik. Efgân: Bağırıp çağırma,
Allah’ın isimlerinden. istimdâd, feryâd.
Ebhâr: Denizler. Efkâr: (kafla) daha veya pek
Ebrâr: İyiler; zühd ve takva fakir, fakirlerin en fakiri.
ile aşk yolunu birlikte Efkâr: Fikirler, düşünceler.
götüren orta hâlli sûfiler.
Eflâk: Felekler.
Ebter-Şinâs: Soyu kesikleri
tanıyan ve uyan kişi. Eğerçi: Gerçi, her ne kadar.
Ebu’l-ervâh: Rûhların babası. Eğlemek: Oyalamak, tesellî
Nûr-ı Muhammed. etmek, mâsivâya takılmak.
Ebvâb: Kapılar, konular, Ehil(ehl): Yabancı olmayan,
bölümler. âşinâ, mâhir, usta, becerik-
Ecdâd: Cedler, dedeler, büyük li; metinde, kâmil insan.
babalar, atalar. Ehl: Sahip; bir işi iyi bilen
Ecel oku: Ölüm. ve yapan; karı kocadan
Ecel: Ölüm, Ömrün sonu, her biri.
âhirete göçüş. Ehl-i Cenân: Gönül ehli.
Edhem: İbrâhîm Edhem: İlk Ehl-i derd: Âşıklar.
sûfilerden ve sahabeye
Ehl-i dizâr: Cemâlullah’ı
ulaşanlardandır. Belh
gören. Hakk’ın birliğini
şehzâdesi iken malını
yağmaya vermiştir. gören.
Ednâ: En aşağı, en alçak, en Ehl-i hâl: Hâl ehli, cezbeli ve
bayağı. âşık meşrep dervîş.
Edüben: Ederek. Ehl-i ikrâr: Dervîşler.
Ef‘âl: Fiiller, hareketler, işler, Ehl-i işret: Sûfîler, Allah âşıkı
ameller. dervîşler.
F
Fâh: Ağız. Fark: Başkalık, ayırma. Ta-
Fahr: Övme, Övünme. savvufta ayrılık hâli veya
Fahr-i âlem: Hz. Peygamber. çoklukta birliği, birlikte
çokluğu farketmek.
Fâil: Bir fiili, işi yapan; Allah.
Fâsık: Allah’ın emrinden çı-
Fâil-i Mutlak: Aslâ bir şarta
bağlı olmadan, bütün işle- kan. Kötülük yapan. Fıska
rini iradesiyle yapan Allah. düşen.
Fakî: Fakîh, Şerîat (fıkıh) Fâsid, fâside: Fenâ, kötü,
âlimi. yanlış, bozuk, bozulmuş.
Fakr: Nefsin kendi nefsi Fasl: Ara.
olmayıp Hakk’a ait olduğu Fâş eylemek: Meydana çıkar-
bilincine varmak. mak, anlaşılır kılmak.
Fâl: Uğur; talih; bir takım Fâş olmak: Meydana çıkmak,
yollarla insan talihine dair anlaşılır kılmak.
bir şeyler söyleme. Fazl: Fazilet, erdem, iyilik,
Fânî: Ölümlü, geçici, yok lütuf.
olucu. Tasavvufta fenâfi’l- Fe’zkurûnî ezkürküm: Beni
laha eren, Hak ile bâki olan zikrediniz ki Ben de sizi
kişi için de kullanılır. zikredeyim. (Bakara/152.)
Fâriğ: Alâkasını kesmiş, vaz Fedâ: Bağışlama, uğruna
geçmiş. verme.
G
Gâfil: Allah’ın varlık ve birli- Genc-i maânî: Mânâlar
ğinden habersiz olan kişi. hazinesi.
Gâh, gâhî: Bazan, ara sıra. Genc-i ma’rifet: Marifet
Gâib: Görünmeyen, göz hazinesi, Allah bilgisi.
önünde bulunmayan, gizli Genc-i nihân: Gizli hazine,
ve bilinmeyen âlem. kenz-i mahfî.
Galtân: Yuvarlak. Genc-i pinhân: Gizli hazine,
Gam yemek: Kederlenmek, kenz-i mahfî.
Acı çekmek. Gencîne-i esrâr: Sırlar
Ganî: Hiç bir şeye ihtiyacı hazinesi.
olmayan, tam manasıyla Genez: Kolay, uygun,
zengin, müstagni. Allah. kolayca.
Garâib: Görülmedik, alışılma- Genli gensiz: İster istemez.
dık; şaşılacak şey.
Mecburen.
Gark: Batmak. Sâlikin vahdet
Ger: Eger
deryâsında yokluğu.
Gerçek er: Kâmil insan.
Gavgâ: Kavga, döğüşme,
gürültü; savaş. Gerdân: Boyun. Dönen,
dönücü.
Gavvâs: Suya dalan, dalgıç,
inci arayan dalgıç. Gerdîş: Dönüş, dönme,
Gayr: Başkası, rakip; Allah’ın dolaşma.
dışında vehmedilen şey. Gevher: Mücevher, inci, esâs,
Gayrullah: Masivâ, Tanrı’nın öz.
zatının dışında görülen, var Gezmek: Oyalanmak.
zannedilenler, vehimler. Gıll u gış: Kin ve hile, dedi
Gedâ: Yoksul, dilenci, kul, kodu vs. gibi gönlü daral-
âşık. tan ve karartan şeyler.
Gen: Geniş. Gılmân: Cennettekilere
Genc: Define, hazine. Rûh. hizmet eden güzel ve genç
Tevhid sırrı. İnsânî hakîkat. delikanlılar. Genç uşaklar.
Genc-hâne: Hazinenin bulun- Gınâ: Yeterlilik, zenginlik.
duğu yer. Giryân: Gözyaşı döken, ağla-
Genc-i aşk: Aşk hazinesi. yan, âşık.
H
Hâb: Uyku. Hâil: Perde, engel.
Haberdâr: Haberli, uyanık, Hâk etmek: Toprak olmak,
bilgisi olan. yok olmak.
Haberli: Manâdan, ledün Hâk ile yeksân olmak: Yerle
ilminden haberli olan. bir olmak. Yok.
Hâb-ı gaflet: Gaflet uykusu. Hâk: Toprak.
Habib: Sevgili, seven ve sevi Hakâyık: Hakikatler.
len kişi, dost, Allah’ın isim- Hâke yeksân eylemek: Öldür-
lerinden, Hz. Muhammed mek, toprağa karıştırmak,
Habîbullah: Allah’ın sevgilisi değersiz kılmak.
Hz. Muhammed. Hâk-i pây: Ayak toprağı.
Habs: Zapd etme, tutma, Huzur.
hapis, alıkoyma. Hakîr: Hor, aciz.
Hâcât: İhtiyac, lüzûm, muh- Hakk: Doğruluk, doğru,
taclık. gerçek.
Hacc-ı ekber: En büyük hac. Hakka’l-yakîn: Tasavvufta
İnsan-ı kâmil gönlüne gir- varılacak olan son mertebe,
mek. İnsanlığın kemâline oluş yoluyla inanmak, bi-
ulaşmak. lerek, bularak, olarak idrâk
Hacet: Dilek. ihtiyâç. etmek, Sâlikin ahadiyet
Hadd: Sınır, ceza. makamında kendi hakikati-
Hâdî: Hidâyete eriştiren. ni yaşayarak anlaması.
Allah’ın isimlerinden. Hâl: Salikin velâyet mertebe-
Hâdim: Hizmetçi. sine kadar sürekli değişim
gösteren kalbî durumların
Hâdimü’l-evtâd: Büyüklerin
tamamı.
hizmetçisi. İrşâd ile görevli
kâmil insanların hizmetin- Halâs: Kurtulma, kurtuluş.
de bulunanlar. Hâlât: Hâller.
Hadîs: Hz. Peygamberin ima- Halâyık: Yaratıklar, yaratıl-
ları, sözü ve hareketi, Hz. mışlar. İnsanlar.
Peygamberin sünneti. Hâldaş: Hâlden anlayan,
Hafâ: Yokluk, görünmezlik, arkadaş.
gizlilik. Hâlen: Hâl ile.
I
Indehû Ümmü’l-Kitâb: Ana Irılmak: Ayrılmak, uzaklaş-
kitap onun yanındadır. mak. Oynamak.
(Ra’d/39.) Irlamak: Ezgi (beste) ile
Irak: Uzak, ırak. söylemek.
İ
İ‘râb: Düzgün konuşma ve İbtâl: Boş, hükümsüz, lağ-
hakikati belirtme. Arapça vetme.
kelimelerin sonlarında- İbtidâ: Başlama, evvel, baş-
ki harf veya harekenin langıç, ilk.
değişmesi. Bu değişikliği
İcâd: Vücuda getirme, yeni
öğretme bilgisi.
bir şey bulup ortaya
İblîs: İnsanları Allah yolundan çıkarma.
çıkartmakla görevli şeytân.
Vesvese veren. Hannâs. İctinâb: Sakınma, çekinme.
İbrahim (Peygamber): Hali- İçre: İçinde.
lullah. İsmail Peygamberin İdrîs: Kur’ân-ı Kerim’de
babası. Nemrud âteşe ismen zikredilen peygam-
attığı hâlde yanmamış, ateş berlerdendir. Hz. Şît’in
gülzâra dönmüştür. İbra- oğlu. Terzilerin piridir.
him, aynı zamanda tevhîd İfnâ: Yok etme.
dininin babası kabul edilir. İfnâ-yı vücûd eylemek:
Hz. Peygamberin büyük
Allah’ta yok olmak.
atasıdır.
İğrâk: Gark olmak, suya
İbrâhîm Edhem: İlk sûfiler-
batmak.
den ve sahabeye ulaşanlar-
dandır. Belhte şehzâde iken İğvâ: Azdırma, ayartma,
malını yağmaya vermiştir. baştan çıkarma.
İbrâm: Zorlama, üstüne düş- İhâtâ: Bir şeyin etrafını çevir-
me, bunaltma. me, kuşatma.
İbret: Ders, insanı gafletten İhdâr eylemek: Kaldırmak,
uyaran hadise, tuhaf, hissizleştirmek, uyuştur-
acayip. mak.
K
Kabâ: Yünden yapılmış dervîş Kâbil: Kabul eden; olan, ola-
hırkası. bilen; istidatlı, kabiliyetli.
Kâbe Kavseyn:: İki yay mik- Kaçan: Ne vakit, ne zaman.
tarı, hattâ ondan daha az. Kadd: Boy-pos.
(Necm/9). Kadeh sunmak: İçki vermek;
Kâbil: Kabul eden. mecazen ilahî aşk ve hik-
met bilgisi vermek.
L
La‘l-i Bedahşân: Kırmızı ve La‘net tâcı giymek: Mecazen
Mürid-i mürted, sapkın.
değerli bir maden. Lâ-cerem: Şüphesiz, elbette.
M
Ma‘rifet gülleri: Allah’ın Ma’dûm: Yok olan, yok ol-
zâtına ait bilgiler. İrfân. muş, mevcut olmayan.
Ma’rifet: Sûfilerin gönül Mağfûr: Mağfirete ulaşmış,
tecrübeleriyle elde ettikleri bağışlanmış. Allah tarafın-
Hakk’ın isim, fiil, sıfat ve dan günahlarının bağış-
zâtına ait bilgi. lanması için kendisine duâ
Maânî: Manâlar. edilen.
Ma’ârif: Zikir ve tefekkürle Mağrıb: Batı.
geliştirilen ve kalbe doğuş Mâh: Ay.
şeklinde gelerek elde Mahabbet: Sevgi.
edilen bilgiler bütünü. Mâhazar: Hazır olan, hazır
Maârif-i ilâhiyye: İlâhî bulunan.
bilgiler. Mahbûb: Sevgili, sevilen kişi.
Ma’bûd: İbadet edilen, Allah. Mahcûb: Perdeli, utangaç.
Ma’den: Kaynak. Cevherin, Mahfî: Gizli
özün, hakikatin bulunduğu Mahfîl: Toplantı yeri, oturulan
kaynak. Hakîkatin bulun- görüşülen yer.
duğu mahal. İnsânî benlik. Mahrem: Gizli.
N
Nâdân: Bilmeyen, cahil. Nakş-ı hayâl: Hayâl süsü,
Hakkı bilmeyen. eşya âlemi.
Nâ-hak: Haksız. Nâlân: İnleyen, inleyici,
Nahv: Yan, yön, taraf; yol; söz feryâd eden. Nâlân olmak:
dizimi, cümle bilgisi. İnlemek.
Nâkıs: Noksan, eksik. Nâle: İnleme, inilti, feryâd.
Nakkâl: Nakledici, hikayeci, Nâliş: İnleme.
masalcı. Nâm: İsim, ad; ün, şan; lakap.
Nakkâş: Nakş eden, süsleyen. Nân: Ekmek.
Nakl etmek: Aktarmak. Nâr: Âteş, od.
Nakş: Süs, birşeyi çeşitli Na’ra: Yüksek sesle bağırma,
renklerde boyamak. Resim, haykırma.
tezyin, motif. Eşya, varlık. Nâr-ı cahîm: Cehennem âteşi.
O
Od: Âteş. Onat: Doğru, uygun, iyi, mü-
Ok: Yön tayinine yarayan kemmel, layıkıyla, tamam,
işaret. muvafık.
Ol: O. Onulmak: Şifa bulmak. İyi-
Olıcak: Olunca. leşmek, yara kapanmak.
On sekiz bin âlem: Âlem- Oran: Ölçü, hesap, derece.
lerin tamamı. Mutasav- Kıyas.
vıflar âlemlerin on sekiz Osmân: Çâr-yâr’dan üçüncü-
olduğunu, her bir âlemde südür. Hz. Peygamberin
bin âlemin bulunduğunu damadı olup hilmi (yumu-
belirtirler. Bu âlemler şak huyluluğu) ve ilmiyle
sembolik olup, gerçekte şöhret bulmuştur.
insanın manen yaratılış Otmak: Otlamak, gıdalanmak,
sürecini anlatır. beslenmek.
Ö
Öd: Yürek. İbn Hattâb’tır. Adaletiyle
Ödü sımak: Korkmak. meşhurdur.
Ömer: Çâr-yâr’dan İkinci Ötmek: Geçmek.
halife. Lakabı Fârûk ve Özge: Başka.
P
Pâdişâh: Mecâzen Cenâb-ı Pâs: Gam, keder, iç, sıkıntısı,
Hak, mürşid-i hakîkî. üzüntüsü.
Pâdişâh-ı lâ-yezâl: Ebedî olan Pây: Ayak.
Allah.
Pâlâs: Kilim, keçe, aba, çul. Pâyân: Son, nihayet, uç,
Pâre: Parça, dilim. kenar.
Pâs olmak: Paslanmak, keder- Pâyîdâr: Devamlı, sağlam,
li, üzüntülü olmak. itibarlı.
R
Rab: Eğitici, öğretici, terbiye Râh-ı erenler: Erenler yolu,
edici olan. hakikî aşk yolu. Bu yol,
Rabbenâ: Rabbimiz. mecaz kabul etmeyip
gerçek bir teslimiyet ve
Râcî: Geri dönen; rica eden, sevgiye dayanır.
yalvaran; ümitli.
Râh-ı Hudâ: Tanrı’ya giden
Râgıb: Rağbet eden, isteyen, yol. Sırat-ı müstakim.
istekli. Rahîm: Acıyan merhamet
Râh, reh: Yol. eden, esirgeyen, koruyan,
S
Sabah/ Sabak: Ders. Sâim: Oruçlu.
Sâbit: Yerinde duran, kımıl- Sakahüm: “Rableri onlara
damayan, hareketsiz; ispat tertemiz bir içki içirmiştir.”
edilmiş, anlaşılmış. (İnsan /21).
Sâbit-kadem: Ayağını oy- Sâkî: Kadeh sunan, su dağı-
natmayan. Mizacı oynak tan. Tasavvufta mecazen
olmayıp işinde ve sözünde âşıka sohbetiyle aşk ve
kararlı olan, direnen, irfân veren mürşid-i kâmil.
sözünde duran. Sâki-i ebrâr: Kâmil mürşit.
Sadef: İnci kabuğu. Denizde Sâkil: Gönlünü tevhid ile
inci yapan bir cins böceğin parlatan derviş.
sert kabuğu. Sakkâ: Su dağıtan; saka.
Sâdık: Sadakat gösteren, sa- Sal: Tabut.
mimi bağlılığı olan; doğru,
Salâ: Çağırmak, ünlemek,
gerçek.
davet etmek, dua etmek.
Sadr: Göğüs. Hakikat cev-
Salâh: Bir şeyin en iyi hâli,
herinin ocağı. Kalbin bir
iyilik, sulh.
mertebesi.
Salât: Namaz.
Safâ: Saflık, arılık, temizlik,
gönül şenliği. Zevk. Salât-ı dâimûn: Daimî namaz
kılanlar, her an Hak ile
Safâ-nazar: Temiz bakış,
olanlar.
feyiz veren bakış. İnsân-ı
kâmilin bakışı. Himmet. Salâvât: Namazlar, dualar,
Hz. Peygambere bağlılık
Safâ-yı zikr: Zikrin verdiği
ve selâm için okunan dua.
huzur, rahatlık.
Sâlih: Yarar, elverişli, iyi, uy-
Safha-i sadr: Göğüs, göğüs
gun, yakışır; dinî emirlere
yüzeyi.
uygun harekette bulunan.
Sâfî: Temiz, pak, arı.
Sâlihîn: Sâlihler, takva sahibi
Sâfiyye nefis: Temizlenen, kişiler, günâhkâr olma-
arınan nefis. yanlar.
Sâhil-nişîn: Sahilde oturan. Sâlik: Tasavvufta yol almaya
Sahrâ: Kır, ova, çöl. başlayan kişi.
Sahv: Ayıklık, uyanıklık. Sâlikân: Sâlikin çoğulu, sâlik-
Sâil: Dilenci, soru sorucu. ler, Tanrı yolcuları.
Ş
Şâd: Sevinçli, neşeli. Şâh-ı evliyâ: Velîlerin şâhı,
Şâdân: Sevinçliler. Hz. Ali. Mürşid-i kâmil.
Şâdî: Şarkı mırıldanan, taklid Şâh-ı hûbân: Güzellerin şahı.
eden kişi. Şâh-ı Merdân: Hz. Ali.
Şâdî: Gönlü ferah olan, Şâhid: Gören.
sevinçli. Şakımak: Ötmek.
Şakî: Günahkâr.Yol kesen,
Şâh bitisi: Pâdişâha yazılan Haydut.
mektup. Şâkî: Şikâyet eden, şikâyetçi.
Şâh: Pâdişâh, sultân. Metinde Şâkir: Şükr edici.
Allah veya mürşid anla- Şâkird: Talebe. Metinde
mında dervîş.
T
Ta’n etmek: Kınamak, Tahkik: İnceleme, gerçek olup
yermek. olmadığını araştırma.
Ta’alluk: İlgisi olma, sevme, Tahrîr: Yazma, yazı olarak
dünya meyli. meydana getirme, kay-
Taâm: Yemek. detme.
Tâ’at: Allah’ın emirlerini Tahte’l-ulâ: Şerefli olan.
yerine getirme, itaat etme, Tahûr: Temiz, temiz olan,
ibadet etme. temizleyen.
Tab‘: Tabiat, neş’e. Takarrüb:Yaklaşmak, yakın-
laşmak.
Tabîb: Mürşid-i kâmil.
Tâkatı tâk olmak: Gücü
Ta’bîr: Açıklama, izah etme, kesilmek.
rüyâ yorumlama, aktarma.
Taklid: Benzetmeye çalışmak.
Tâc ile tahtı komak: Her türlü Takvâ: Sakınmak, Dinin
maddî değeri gönülden yasakladığı şeylerde aşırı
çıkarmak. özen göstermek. Kendini
Tâc: Hükümdarların giydiği, şüpheli şeylerden görün-
mücevherle süslü altın mek.
başlık; tarikatte şeyhlerin Tal’at: Yüz, surat, çehre;
giydiği ve marifet ma- güzellik.
kamlarını sembolize eden Tali’: Baht, talih; doğan.
başlık. Tâlib: Talep eden, bir tarikate
Tâhir: Temiz. girmek isteyen dervîş
Tahiyyât: Selâmlar, dualar, adayı.
Manevî hayat armağanları. Tamu: Cehennem.
U
Uban / üben: Zarf fiil. Unûk: Boyun, gerdân.
-Up’tan genişletilmiş bir Urgan: Örülmüş sağlam ip.
ek. “Ağlayuban: Ağlayıp, Urûc: Yükselme.
gibi.
Urvetü’l-Vüskâ: (Tutunacak)
Ubûdiyyet: Kulluk. sağlam ip. (Lokman/22;
Ubûr: Geçmek, atlamak. Bakara/256).
Ucb: Gösteriş, Uryân: Çıplak.
Uç: Son, nihayet. Kenar, sınır. Usûl: Tarîkat erkân ve adâbı.
Uçmak: Cennet. Uş: İşte.
Ud /ut: Utanma, hayâ, şeref. Uşda: İşte.
Uhrâ: Başka, diğer. Uşşâk: Âşıklar.
Ukbâ: Âhiret. Ut: Edeb, hayâ.
Ulayı: Haber. Muştu. Uyanık: Farka gelen dervîş.
Ulemâ: Âlimler, bilginler. Uyanmak: Parlamak, yanmak,
Ulûhiyyet: Cenâb-ı Hakk’ın gafletten uyanmak.
Zatı. Allahlık sıfatı, Tanrı- Uyku: Gaflet.
lık vasfı. Uymak: İzlemek.
Ulu’l-ebsâr: Gönül gözü Uymandı: Sakın uyma,
açıklar. benzeme.
Ulyâ: Pek büyük. Uyuz: Uyuz hastalığına
Ummak: Beklemek, ümid yakalanmış. Yavaş hareket
etmek. Temennî. eden, hantal davranan kişi.
Ummân: Büyük deniz, ok- Uzlet: Bir yana çekilip yalnız
yanus. Birlik âlemi. Zât-ı yaşama. Allah’tan başka
ulûhiyyet. herşeyden tecrid olunarak
Umûr: Emirler. yaşama.
Ü
Ülfet: Alışma, kaynaşma, gö- Ümmî: Anasından doğdu-
rüşme, konuşma, dostluk. ğu gibi kalıp, okuma
Ümmet: Toplum, Bir Peygam- öğrenmeyen. Cahil, okuma
bere inanıp yolundan giden yazma bilmeyen. Ana, ta-
topluluk. savvufta “Dört unsur”dur.
Ümmî, bu duruma göre
V
Vâcib: Lüzûmlu, Mecbûrî Vâridât: İçe doğan hikmetler.
olan, Yerine getirilmesi Vasf etmek: Anlatmak, tarif
zarurî Allah’ın emirleri. etmek, övmek.
Vahdet: Birlik, bir ve tek Vasf-ı hâl: Hâlin dile ge-
olma hâli. Yalnızlık, kendi tirilmesi, çeşitli hâller,
kendine kalış. Allah’a insânın manevî durumunun
yakınlık, Allah’a ulaşma. değişmesi.
Vahdet-i ef’âl: Fiiller birliği. Vâsıl olmak: Ulaşmak, eriş-
Vâhidiyyet: Birlik, teklik, bir mek, kavuşmak.
olma, tek olma. Vâsıl: Ulaşan, erişen, kavu-
Vâiz: Dinî öğütler veren kişi. şan.
Vâkı’a: Misâl (rüyâ) ya da Vasl: Kavuşma, ulaşma.
hitap yoluyla melekût âle- Vasl-ı lâ-mekân: Mekânsızlı-
minden kalbe gelen mânâ. ğa ulaşma.
Vâkıf-ı esrâr: Sırlardan haber- Vatan: Âlem-i ervah.
dâr olan ârif. Ve le-kad kerremnâ benî
Varak: Tek yaprak halindeki âdeme: Ve andolsun ki;
kâğıt. Nebat yaprağı. Kitap Âdemoğlunu kerem sahibi
yaprağı. (şerefli) kıldık. (İsrâ/70).
Varıgörmek: Hemen varmak, Vech: Yüz, çehre.
bir an evvel ulaşmaya Vedâ: Ayrılma, ayrılış.
çalışmak.
Y
Yaban: Dışarı, kır, şehir dışı. Yakîn: Kesin ve apaçık bilgi.
Yad: Yabancı, tanıdık olma- Şüphe ve tereddüde yer
yan, garib. bırakmayan doğru ve
Yağlamak: Uyuz olan hayva- gerçek bilgi.
nın yarasını katranla tedavi Yakmandı: Yakma artık.
etmek. Yakûb: İsrailoğullarından
Yağma: Çapul, zorla mal Yûsuf Peygamberin babası
kapma. olan peygamber.
Yahşı: Güzel. yakışıklı. Yâkût: Çeşitli renkleri olan
Yaka çâk etmek: Yaka Yırt- kıymetli bir süs taşı.
mak. Yalıncak: Yalın bir şekilde,
Yakaza: Uyku ile uyanıklık çıplak.
arasında yaşanan manevî Yaman: Kötü.
bir hâl. Rüyâ ile hâl arasın- Yanşak: Geveze, çok konuşan.
da yaşanan vâkıa. Yâr: Dost, sevgili.
Yar: Tükrük.
Z
Za‘îf: Zayıf, âciz. Zamîr: İç, içyüz; kalp, vicdan;
Zâhid: Sofu. Kendini sadece gönülde gizli olan sır.
ibadete verip, yaptığı bu Zann: Şüphe.
ibadetin zahirinde kalan Zâr: İnlemek, ağlamak.
kişi. Zâri kılmak: Ağlamak, sızla-
Zâhir: Görünen, açık, belli, mak, inlemek.
meydanda. Esmaü’l-Hüs- Zât: Kendi, herşeyden münez-
na’dan Zâhir olan Allah. zeh olan Allah, asıl, esas,
Zahm: Yara, ceriha. öz, hakikat. Nefs.
Zahmân: Yara. Mecazen Zâtu’llah: Allah’ın herşeyden
gönül yarası. münezzeh olan, hiç bir şey-
Zâil olmak: Sona ermek, le kayıtlanmayan mutlak
kaybolmak, yok olmak. vücudu.
Zâkir: Zikreden. Zebân: Dil.
Zâkirân: Zikredenler. Zecr: Men’ etmek.
Zakkûm: Zehirli bir ağaç, Zeheb: Altın.
zakkûm ağacı, Cehennem Zelîl: Hor, alçak, hakîr.
ağacı. Zemâim: Kötü ahlak. Beğenil-
Zâlim: Zulmeden, güç kul- meyen hâller.
lanan. Zemîn: Yeryüzü.
KAYNAKLAR
Ahmet Refik, “Fatih Zamanında Teke İli”, Türk Tarih
Encümeni Mecmûası, Nu: 79/2, İstanbul 1340.
Aşkar, Mustafa: Niyâzî-i Mısrî ve Tasavvuf Anlayışı, An-
kara 1998.
Aygen, Mehmed S.: Şair Mutasavvıf Gülaboğlu Muham-
med Askeri, (tarihsiz) Afyon.
Azbî Mustafa Çavuş: Dîvân, Süleymaniye Ktp. Pertev
Paşa Bl. Yz. Nu. 401.
Bandırmalızâde Ahmed Münib: Mir’âtü’t-Turuk, İstanbul
1306.
Baki, Edip Ali: Gülaboğlu Muhammed Askerî-Hayatı ve
Eserleri, Taşpınar Dergisi, C. VIII, Afyon 1941, s. 86-88.
Bilgin, Azmi: Ümmî Sinân Divânı, İstanbul 2000.
Dikmen, Hamit: “Elmalılı Şeyh Yusuf Ümmî Sinân Efen-
di” Erdem, Aydın Sayılı Özel Sayısı II, C. IX, Sayı: 26.
Doğramacı, Baha: Niyâzî-i Mısrî, Ankara 1988.
Ekiz, Abdullah: Sinân Ümmî ve Ahfadı, Ankara 1962.
Ekiz, Abdullah: Dünden Bugüne Elmalı, Elmalı 2001.
Eraydın, Selçuk: Tasavvuf ve Tarîkatler, İstanbul 1994.
Erdem, Mehmet: Sinân Ümmî ve Kutbü’l-Maânî İsimli
Risâlesi Üzerine Bir İnceleme, Dokuz Eylül Ün. İF., YLT.,
İzmir 1997.
Erdem, O. Kamil: Sinân Ümmî Divânından Seçmeler,
İstanbul 1976.
Erdoğan, Kenan: “Beş Erden Biri Kütahyalı Şeyh Mu-
hammed Askerî”, Yedi İklim Dergisi, s. 68, Kasım 1995.