You are on page 1of 2

Altın

Kimyasal bir element ve simgesi Au olan altın, Sumerce KU.Gİ, Akadça URĀŠU ve
Hurrice EİARİ altın anlamına gelmektedir.1Altın, kuvars kayalıklarında, kumlu alüvyal
topraklarda damarlar halinde bulunmaktadır. Doğada serbest halde bulunan altın kolay işlenebilen,
yumuşak bir metaldir. Bu nedenle sertleştirmek için değişik metallerle alaşım haline getirilmektedir.
Saf altın yeşil-sarı, bakırla alaşımı kırmızı, gümüşle alaşımı ise metalik beyaz renktedir. Ayrıca, 1/5
oranında gümüşle karıştırıldığında electrum adı verilen bir alaşım elde edilmektedir. En önemli altın
cevherleri bileşiminde % 40 oranında altın bulunan ve kırmızımsı sarı renkte bir altın tellür bileşiği
olan kalaverit ile % 28’den fazla altın içeren ve çelik grisi renginde bir altın-gümüş bileşiği olan
silvanittir.2

Saf altın 1063°C’de eriyen altın, oksitlenmeyen bir metal olduğu için dayanıklılığı,
işlenmesindeki kolaylığı ve rengi sebebiyle her dönemde ilgi görmüş ve özellikle kıymetli eşya ve
takı yapımında kullanılmıştır.3 Doğada katışıksız olarak bulunduğu ve dövülerek
biçimlendirilebildiği için, insan tarafından kullanılan ilk ve vazgeçilmez madenlerden biri olmuştur.
Altın, sınırlı miktarda Neolitik Dönem’de kullanılmaya başlanmış (Ur, Troia, Miken’de bulunan
mücevherler vs.) ve MÖ 2000’de bir değer ölçüsü olarak doğada yaygın olan bakır ve gümüşle
kullanımını sürdürmüştür.4

Kültepe Tabletleri’nde en çok adı geçen madenlerden biri de altındır. Metinlerde altın,
Hurašum: “altın”, Hurašum pa allum: “saf altın”,damqum: “iyi altın”, Hurašum kubursinum veya
kuburtanum: “kıymetli altın” şekilde ifade edilmektedir; Kt c/k 48 envanter numaralı belgede, altın
KU.Gİ, ma-e kelimesiyle irtibatlandırılarak “yıkanmış altın” anlamında kullanılmaktadır. Metinde
altının suyla nasıl yıkandığına dair açıklık yoktur. Eski Asurca’da herhangi bir maddenin kalitesini
belirtmek için genellikle masa’um “yıkamak” ilinden türetilen bir sıfat olan masium “yıkanmış”
kelimesi kullanılır. Ancak altının bir cinsini veya kalitesini ifade etmek için böyle bir yapının
kullanıldığını benzer ifadelerin bulunduğu TC I,47 metninin 16-19. satırları arasında: ….sa ma-i-
su’yu, birçok Kültepe metninden altının bir kalitesini gösterdiğini bildiğimiz kubursinnum ile
beraber kullanıldığını görmekteyiz. Bu paralellik, KU.Gİ sa ma-i-su’nun da altının bir kalitesini
gösterdiğine işaret etmektedir. Yıkanmış altın ifadesiyle herhalde, altının işlendiği esnada, su ile
ilgili kimyasal bir işlemden geçirilen bir türü belirtilmek istenmiştir.5

1 S. Ö. Savaş, age., 2006, s. 43.

2 S. Ö. Savaş, agm., 1990, s.4-5.


3Oktay Belli, “Yukarı Fırat Bölgesinin Eski Metalurjik Faaliyetlerinin Araştırılması”, Araştırma
Sonuçları Toplantısı, VI, Ankara 1988, s. 333.
4 S. Ö. Savaş, agm., 1990, s. 5.
5İrfan Albayrak, “Kültepe Tabletlerinde Geçen “ma’u su” Kelimesi”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi
2000 Yıllığı, Ankara 2001, s. 303-304.

fi

Altın yatları belgelerde farklı şekillerde geçmektedir. Mesela Kaniš’te iyi cins altının yatını
gösteren bir belgede 1 šeqel altın, 8,5 veya 9 šeqel gümüş değerinde olduğu ifade edilmiştir.6 Yine
Kültepe Metinlerindeki Kt n/k 1697 envanter numaralı bir belge de ise, ilk kez geçen üç farklı tür ve
ağırlıkta altın ve bunların gümüş üzerinden değerleri verilmiştir:

“5 mina liqtum altını; 15’er šeqel üzerinden onun gümüş (karşılığı) 1 talent 15 minadır. 5
mina 20 šeqel Sİ.SÁ altını; 3 1/3’er šeqel üzerinden onun gümüş (karşılığı) 17 mina 46 1/3
šeqel’dir. 10 mina zakium altını; 5 ½’şer šeqel üzerinden onun gümüş (karşılığı) 55 minadır.”7

Altın, bu değerlerden de görüldüğü üzere ticarette çok önemli bir yer tutan madendir. Asur’da
oturan büyük zenginlerin kurduğu rmaların sermayesini oluşturan altın, Asur’a özel kuryelerle, bir
veya yarım kilo ağırlığındaki mühürlü küçük paketler halinde gönderilirdi.8Altın, bu döneme ışık
tutan Asurlu tüccarların mektup ve kontratlarında en çok adı geçen madenlerden biri olup,
sandukalarda bulunan ölü hediyeleri olarak da karşımıza çıkmaktadır. Belgelerde altının
üretimtarzından ve çıktığı yerlerden açıkça bahsedilmemesine karşın, Koloni Devri’nden yaklaşık
250 yıl kadar önce Yeni Sumer Kralı Gudea’nın Hahhum’dan altın getirdiğini Mezopotamya
kaynakları bildirmektedir.9

6L. Gürkan Gökçek, “Kültepe Vesikalarında Geçen Nesnelerin Fiyatları”, Erciyes Üniversitesi, II.
Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, Kayseri 1998, s. 158-159.
7Salih Çeçen, Hakan Erol, “Kültepe’den Değişik Bir Ticari Mal Listesi”, Archivum
AnatolicumAnadolu Arşivleri, C. 12, S. 2, Ankara 2018, s. 58.
8 T. Özgüç, age., 2005, s. 30.
9 S. Ö. Savaş, agm., 1990, s. 24.
fi
fi
fi

You might also like