You are on page 1of 6

Şems Aktuğ

Piri Reis Üniversitesi

Piri Reis Döneminde


(15. ve 16. yüzyıllar)
Kullanılan Seyir Aletleri ve
Yöntemleri
“Niceler var kaptanım der heman, Şundan alır şuna satar pür yalan.
Şehir içinde lafla denizci geçinir, Denizde ise yolunu eller seçer.”

Seyir: Denizcilikte, geçmişte olduğu gibi günü- mek ve sığlık, kayalık gibi tehlikelerden uzak kal-
müzde de geminin bir yerden bir yere emniyetle mak açısından çok önemlidir. Mevkinin doğru be-
gitmesini planlamak, fiilen bu işlemi yapmak ya- lirlenmesi ise kullanılan alet ve yöntemlere bağlı-
ni seyretmek, süreç boyunca gemiyi kontrol et- dır. Emniyetli seyretmek için hava ve deniz şartla-
mek, kayıt tutmaktır. Seyir süresince en önem- rı, akıntı, gelgit gibi denizdeki diğer tehlikeleri bil-
li faaliyet gemi mevkisinin doğru belirlenmesidir. mek ve önlem almak da gerekir.
Mevki belirlemek, rotadan sapma olmuşsa düzelt-
si
site
iver
s Ün
Rei
Piri

Parakete: Geminin süratini ölçmek için Pusula gülü: Harita ve pusulada yönü gös-
kullanılır. 14. yüzyıl ortalarına kadar sürat ge- termek amacıyla kullanılan gül sembolü-
minin arkasında bıraktığı suya (dümen suyu- dür. Rüzgârgülü ise rüzgâr yönleri için kulla-
na) bakılarak veya geminin baş tarafından atı- nılır. Her ikisi de otuz iki kerteye (Bir kerte =
lan tahta parçasının geminin boyunu kat etme 11,25°) bölünmüştür. 1884’de kabul edilen ve
süresiyle bulunurdu. Parakete ise düğümlerle Greenwich’ten geçen 0° boylamı yerine deği-
ölçeklendirilmiş savlo ve buna bağlı üçgen bir şik boylamlar kullanılıyordu. Bunlardan bi-
tahtadan oluşur. Tahtanın alt kısmına, deniz- ri olan ve Paris’ten geçen boylama “gül çizgisi”
de dik durması için ağırlık takılır. Tahta deni- de denmiştir. Günümüzde haritalarda 360°’ye
ze atıldıktan sonra halat serbest bırakılır, tah- bölünmüş pusula gülü kullanılır. Rüzgârgülü
ta ise suya direnç göstererek atıldığı yerde ka- ise değişikliğe uğrayarak rüzgâr yönünü ve da-
lır. Bu esnada kum saati ile süre tutulur. Gemi- ğılımını gösteren bir grafik haline gelmiştir,
nin sürati, süre ve savlo boyu esas alınarak he- ancak denizciler tarafından eski haliyle de kul-
sapla bulunur. Günümüzde basınç veya elekt- lanılmaktadır.
romanyetik olgulardan yararlanarak sürati öl-
çen elektronik paraketeler kullanılmaktadır.

48_53_piri_reis_seyir.indd 48 28.05.2013 12:22


Bilim ve Teknik Haziran 2013
>>>

Usturlap: Gök cisimlerinin ufuk- Çember üzerindeki derecelendirme,


tan olan açısal yüksekliğini (irtifa) ölç- kulp hizası 90° (başucu) olacak şekilde
mek amacıyla kullanılan usturlap MÖ yapılmıştı. Usturlabın kulpla askıda tu-
200’lü yıllarda kullanılmaya başlanmış- tulması gözlemci ufkuna dik durması-
tır. İslam dünyasına ise 8. yüzyıldan iti- nı sağladığından, ölçüm sırasında ufku
baren girmiş ve gelişen gökbilim saye- görmeye gerek yoktur.
sinde sanat eseri niteliği kazanacak ya- 10. yüzyıldan sonra usturlap geliş-
pıtlara dönüşmüştür. Usturlap ilk dö- tirilmiş ve ana gövdeye plakalar eklen-
nemde, tutma kulpuna bağlı derece- meye başlanmıştır. İçe takılan enlem
lendirilmiş bir çemberden ve iki ucun- plakası üzerine, kullanılacak enleme
da delik bulunan alidattan (cetvelden) göre ufuk düzlemi, azimut (semt, ker-
oluşuyordu. Ölçüm için gök cismine teriz) çizgileri, gök ekvatoru, dönence-
dönülür ve alidat uçlarındaki delikler ler, başucu noktası işlenmiştir. Bu pla-
gök cismi aynı doğrultuya getirilerek, kanın üzerine ise örümcek denen plaka
deliklerden cisim göründüğünde açısal takılırdı. Örümcek üzerine yıldız hari-
yükseklik çember üzerinden okunurdu. tası oyularak işlenirdi. Altta kalan en-
lem plakası ve örümcek, saat ve boyla-
ma göre döndürülerek o gün hangi yıl- Usturlap
dızların ufkun üzerinde kaldığı, yük-
seklikleri ve yönleri belirlenebilirdi. Ya- Ayrıca rüzgârdan etkilenmemesi için
ni mekanik bir bilgisayardı. ana gövde delikli olurdu. Ancak gemi-
Usturlap gerçekte gökbilimde göz- nin sallanması nedeniyle ölçüm yap-
lem yapmak maksadıyla kullanılan bir mak zordu. Piri Reis ölçüm konusunda
aletti. Denizci usturlabı, usturlaba gö- “bir kıl kadar hata yapılmaması” gerek-
re daha basit özelliklere sahipti. Sallan- tiğini belirtmektedir. Günümüzde irti-
maması için daha ağır metalden yapı- fa ölçmek için 1750’den itibaren gelişti-
lır, gerekirse altına ağırlık bağlanarak rilen sekstant kullanılmaktadır.
Usturlap kullanımı kullanılırdı.

“Öğren önce pusula kullanmasını, Sonra haritanın ahvalini.”

Seyir maksatlarıyla pusula Çin’de 9. ve ta konusunda bilgi vermemektedir, çün-


11. yüzyıl arasında kullanılmaya başlan- kü Dünya’nın bir mıknatıs gibi davran-
mış, İslam dünyasında ise 12. yüzyıldan dığı ancak 1600’de bilimsel olarak açık-
itibaren kullanıldığı kayıtlara geçmiştir. lanabilmiştir (William Gilbert- Magne-
Bu dönemin pusulaları sıvı içinde yüzen te). Pusulanın geminin manyetik yapı-
pusula gülü ve mıknatıstan oluşuyordu. sından etkilendiğinin anlaşılması ve gi-
1300’lü yıllarda ise gemiler için daha uy- derilmesi ise 1794’dan sonra gerçekleş-
gun olan kuru tip pusula geliştirilmiştir. miştir. 1813 yılında kuru tip pusula yeri-
Piri Reis’in tarif ettiği de kuru tip pusu- ne, pusula kartının bulunduğu tasın ta-
Pusula: Piri Reis pusulayı “üzeri cam- ladır. Ancak bu pusulaların, manyetik ve mamen sıvı ile dolu olduğu ve devamlı
la kapatılmış bir çanak içinde bir düze- coğrafi Kuzeyin farklı yerlerde olması ve sallanan bir ortam olan gemide kullanı-
nek sayesinde serbestçe dönebilen, kâğıt manyetik alanlarının bölgesel değişim labilecek nitelikte pusula geliştirilmiştir.
bir pusula gülünün Kutup Yıldızı’nı gös- göstermesi nedeniyle, tam olarak kuze- Günümüzde gemilerde mıknatıslı pusu-
terdiği alet” şeklinde tarif etmiştir. Sırrı- yi göstermediği ve geminin manyetik la yedek olarak bulunmakta, cayro pren-
nın ise pusula altındaki mıknatıs oldu- yapısından (toplar, güller, silahlar) etki- sibiyle çalışan ve coğrafi kuzeyi gösteren
ğunu belirtmiştir. lendiği hatırlanmalıdır. Piri Reis bu ha- pusula kullanılmaktadır.

49

48_53_piri_reis_seyir.indd 49 28.05.2013 12:22


Piri Reis Döneminde (15. ve 16. yüzyıllar) Kullanılan Seyir Aletleri ve Yöntemleri

El iskandili : Geminin bulun- Hint Kıyâsı: Piri Reis’in Hint Kıyâsı


duğu yerdeki derinliği ölçmek için olarak belirttiği alet değişik boyda 12
kullanılan düzenektir. El iskandili tahtadan oluşuyordu. Yapımı için Ye-
savlodan (ince halat) ve ucuna bağ- men sahili ile Hint Denizi arası 200 mil-
lı genelde kurşundan yapılan ağır- lik bölgelere ayrılmış ve bu bölge içinde
lıktan oluşur. Savlo üzerinde dü- Kutup Yıldızı yüksekliği ve kullanıcının
Cross-Staff
ğüm veya renkli bezlerle kulaçlar kol boyuna göre hesap yapılarak tahta
(ABD:1,82 m., İngiliz:1,85 m.) işa- boyları belirlenmişti. Muallim (usta-
retlemiştir. Kurşun ağırlık dibe de- seyir hesapları yapan kişi), bu tahta- Piri Reis bu durumda usturlap ile
ğinceye kadar denize bırakılır ve lardan uygun olanın alt kenarını ufuk Güneş’i gözlemleyerek seyir yaptıkları-
su yüzeyine gelen yerden derinlik hizasına getirir ve Kutup Yıldızı’na ba- nı belirtmektedir.
okunur. Ağırlığın altında ufak bir kardı. Geminin bulunduğu bölge için- Cross-Staff: Hint Kıyâsı, kendisiy-
boşluk vardır ve buraya kalın yağ de Kutup Yıldızı yüksekliğinin o tahta le aynı dönemde Avrupa’da gelişen an-
sürülerek deniz dibinin, örneğin boyunun içinde kalması gerekirdi. Yıl- cak daha sonra yaygınlaşan Cross-Staff
kum mu, çamur mu olduğu anlaşı- dız yüksekliği kullanılan tahta boyu dı- ile benzer özellikler taşımaktadır. Ba-
labilir. Akıntı varsa veya gemi ilerli- şına çıkınca diğer bölgeye geçtikleri lestilha, Haşabat (Arapça tahta demek)
yorsa gidiş yönünün ilerisine doğru anlaşılırdı. Piri Reis Hint Denizi’ne gi- Yakup Sopası gibi isimler alan bu alet
atılarak ağırlık dibe değdiğinde sav- derken uzun olan tahtaların Yemen’de ölçeklendirilmiş bir tahta ve buna ge-
lonun dik durumda olması sağlanır. bırakıldığını, kısalarının alındığını be- çirilebilen değişik boylarda tahtalardan
Günümüzde ses dalgalarıyla derin- lirtmektedir. Bunun nedeni Hint Deni- oluşuyordu. Ölçülecek yüksekliğe göre
lik ölçen iskandil kullanılmaktadır. zi enleminin 25°K’den daha küçük ol- bir tahta seçilerek ana gövdeye dik ola-
masıdır. Ekvatora rak geçirilir ve bu tahta alt kenarı uf-
yaklaştıkça Kutup ka, üst kenarı gök cismine gelecek şe-
Yıldızı’nın yüksek- kilde ileri geri götürülerek ayarlanırdı.
liği azalacak ve so- Gök cisminin yüksekliği hareketli tah-
nuçta görünmeye- tanın boyu ve ana gövde üzerinde ölçü-
cektir. len değere göre hesaplama yoluyla bu-
Cross-Staff kullanımı lunurdu.

dini vecibeler nedeniyle zamanın doğ- 1714 yılında İngiltere boylamı 30 mil
ru belirlenmesine çok dikkat edilmiştir. doğrulukla belirleyene 20.000 pound
İstanbul’da ilk muvakkithane 1470 yı- ödül vereceğini ilan etmiştir. John Har-
lında inşa edilmiş, daha sonra bunların rison 1761’de ilk deniz kronometresi-
sayısı artmıştır. Burada çalışan muvak- ni imal ederek bu ödülün bir kısmını al-
kitler güneş/su saati ve gözlem aletleri- mıştır. “Ay’dan mesafe” usulü de zaman
ni kullanarak ölçüm yapıp sonuçlarını bulmak için uygulanan diğer bir yön-
müezzine bildirirdi. 17. yüzyıldan son- temdi. Bu yöntemde Ay ile belirli gök ci-
ra Batı’dan ithal edilen saatler kullanıl- simleri arasındaki açısal uzaklık gözlem-
maya başlanmış ve gözlem yapma ihti- le belirlendikten sonra almanak kullanı-
yacı azalmıştır. larak zaman belirlenmektedir. Bu tür ilk
Zamanın ve sürenin tespit edilme- almanak 1767 yılı için yayınlanmıştır.
si, boylamın belirlenmesinde kullanıl- Piri Reis döneminde bunların hiç biri
Zaman: Tarihte güneş saatleri ile baş- ması nedeniyle denizcilerin en büyük yoktu. Kendisi Kitab-ı Bahriye adlı ese-
layan zamanı belirleme süreci sonucun- sorunlarından biriydi. Piri Reis ile ay- rinde zaman konusuna değinmemiştir.
da kum saati, su saati gibi çözümler üre- nı dönemde yaşayan Magellan (1480- Onun döneminde kum saati kullanmak,
tilmesine rağmen ancak 1656’da sarkaç- 1521) dünya turu sırasında süre belirle- Güneş’in meridyen geçişini gözlemleye-
lı saatin imal edilmesiyle atılımlar yapıl- mek için her gemide 18 kum saati kul- rek zaman belirlemek yöntemleri uygu-
maya başlanmıştır. Osmanlı döneminde lanmıştır. lanmaktaydı.

50

48_53_piri_reis_seyir.indd 50 28.05.2013 12:22


Bilim ve Teknik Haziran 2013
>>>

Kadran (Çeyrek-Kuadran): O dönemde gök cisimleri-


nin yüksekliklerini ölçmek için kullanılan diğer bir alettir.
Sıfırdan doksana kadar derecelendirilmiş bir çeyrek daire-
den ve merkezine bağlı çekülden oluşan kadranla ufuk düz-
lemine gerek olmadan yükseklik ölçülebilirdi. 1450’lerden
itibaren denizciler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. İs-
tanbul Rasathanesi’ndeki (Dar-ü’r Rasad-ül Cedid-1575)
aletleri gösteren minyatürde iki kadran ve bir usturlap da
görülmektedir.
Kadran

“Sığlar bazen kaybolur yahut dökülür bol, bunun hikmeti nedir gider gelir ol,
Ki aslı deniz iken bataklık yer olur, gider su altı saat sanma kalır,
Ki bir gün, bir gecede, kış olsun yaz olsun su dört kez varu gelir çok garip,
Kamer (Ay) artarken su artmaktadır, dahi ay eksilirken gitmektedir,
Kamer ilmini bildiysek ey yar, pes olduk cümle sığlardan haber.”

Gelgit: Suların alçalması ve yükselmesi yani gelgit ola- Chief World Systems - Dialogue on the Tides) isimli eserde gel-
yı Güneş, Dünya ve Ay’ın konumuna bağlı olarak değişen çe- git olayını, “Dünya’nın Güneş etrafında dönmesi nedeniyle de-
kim kuvveti sonucu su seviyesinde meydana gelen değişim- nizdeki suların savrulması” şeklinde açıklayarak yanılgıya düş-
dir. Buna bağlı olarak zamanla yönleri değişen tehlikeli akın- müştür. Gelgit olayının Ay’ın ve Güneş’in çekim kuvvetleri
tılar oluşur. Piri Reis altı saatlik döngülerle suların yükseldiği- nedeniyle oluştuğu ilk kez 1687 yılında Newton’un Principi-
ni ve alçaldığını yukarıdaki şekilde açıklamıştır. Gelgit nede- a isimli eserinde yer almıştır. 18. yüzyılda gelgit olayına iliş-
niyle akıntıların oluştuğunu ise “Deniz kabarmış ise artık gelir kin su seviyesi hesabı yapılacak tablolar geliştirilmiştir. Günü-
su, deniz inmiş ise eksik gelir su” mısralarıyla açıklamaktadır. müzde gelgit zamanı, su yüksekliği ve bu nedenle oluşan akın-
Galileo, Piri Reis’ten yaklaşık 100 yıl sonra 1632’de yayım- tıların hesaplanması gemilerde bilgisayar veya tablolar yardı-
ladığı “Gelgit Üzerine Diyalog” (Dialogue Concerning the Two mıyla yapılmaktadır.

“Bildireyim ekvator derler ona, İşte Dünya’nın ortasıdır o mekân,


Travers tahtası: Gemilerin gittiği yönlerin ve süratlerin Gece-gündüz birdir orda her zaman.”
geçici olarak kayıt edilmesi için 15. yüzyıldan itibaren kul-
lanılmaya başlanmıştır. Üst kısımda her 32 yön (kerte) üze-
rine delinmiş sekizer delik ve sekiz pim vardır. İlk yarım sa- Gökküre: Gökküre üzerine yıl-
at sonunda gidilen rota üzerindeki ilk delik üzerine bir pim dızların, gök ekvatorun ve kutup-
takılır, aynı şekilde her yarım saatte bir sonraki daire üze- ların işlendiği bir alettir. Ayrıca
rinde ve gidilen rota yönündeki deliğe başka bir pim takı- küre dış yüzeyi üzerinde yatay ve
lırdı. Ayrıca süratin belirlenmesi için parakete atılır ve be- dikey derecelendirilmiş çemberler
lirlenen sürat yine zaman sırasıyla alt kısımda bulunan il- vardır. Yatay çember üzerinde 30° Gökküre
gili sürat deliğine pim sokularak kayıt altına alınırdı. Dört aralıklarla burçlar da işlenmiştir. Travers tahtası
saatin sonunda seyirle ilgili kişi bu tahtayı alarak gidilen Burada burçlar astrolojideki burç-
Piri Reis Üniversitesi

yön ve süratlere göre gelinen mevkiyi hesaplardı. Yelken- lar değil, Güneş’in yıldızlara gö-
li gemilerde kapalı köprü üstü bulunmadığı ve kötü hava re konumu olarak algılanmalıdır.
şartları nedeniyle yazılı kayıt tutmanın zorluğu nedeniyle Kürede enlem ve tarih ayarlandık-
büyük kolaylık sağlamaktaydı. Günümüzde gemilerde rota tan sonra gökbilim ve göksel seyir
ve sürat ile diğer bilgiler otomatik olarak kaydedilmekte ve maksadıyla gök cisimlerinin koor-
jurnal denilen deftere de yazılmaktadır. dinatlarını tespit etmek mümkün-
dü. Aynı zamanda eğitim amacıy-
la da kullanılmıştır.

51

48_53_piri_reis_seyir.indd 51 28.05.2013 12:22


Piri Reis Döneminde (15. ve 16. yüzyıllar) Kullanılan Seyir Aletleri ve Yöntemleri

İstanbul Rasathanesi’ndeki Dar-ü’r Rasad-ül Cedid-1575)


aletleri gösteren minyatür

Çanakkale haritası (solda)

“Yalnız Akdeniz (haritası) bilin tamam,


Yüz deriye sığmaz olan meram”

Deniz haritaları: 1500’lü yıllarda Denizci olmasının yanı sıra dünya ta- ler, koylardaki rüzgârların yönü, yaklaş-
genelde deniz haritaları tuza, neme ve rihine haritacı olarak da giren Piri Reis, ma yönleri, demir yerleri, su sağlanacak
suya dayanıklı olması için ceylan ve- haritalarında örnek olacak eserler çıkar- yerler, bazı yerlerin askeri özellikleri gibi
ya koyun derisi üzerine çiziliyordu. El- mıştır. 1513 yılında çizdiği Dünya hari- bilgilerin metin halinde açıklanmasıdır.
le çoğaltıldıkları için de çok nadir bulu- tası en çok bilinen ve tartışılan eseridir. Bu uygulama günümüzde “Kılavuz Ki-
nabiliyordu. Dönem haritalarında en- Piri Reis’in ürettiği portolonların dik- tabı” denen ve liman özelliklerini açık-
lem ve boylam çizgileri kullanılmazdı. kat çeken özellikleri vardır. Örneğin pu- layan yayınların ilk örneğidir. Diğer bir
Ancak mesafe ölçeği harita kenarına iş- sula yönlerini gösteren kerte (yön) hat- özellik de büyük ölçekli harita ihtiyacını
lenmekteydi. larını çizmesi, pusula gülünü kullanma- anlamış olmasıdır.
Portolon denilen deniz haritaları 13. sı ve kolaylık sağlaması için günümüz Halen gemilerde kâğıt harita kulla-
yüzyıl sonlarında İtalya’da üretilmeye haritaları gibi haritanın değişik yerleri- nımına devam edilmekle birlikte elekt-
başlanmış, ancak yaygın olarak kulla- ne koyması, harita sembollerini kullan- ronik harita gösterim sistemlerinin zo-
nılmaları zaman almış, örneğin İngiliz ması, değişik renklerin anlamları olma- runlu hale gelmesiyle birlikte sayısal
gemilerinde ancak 1400’lü yılların so- sı. Önemli bir başka uygulaması da de- harita kullanımına geçilmiştir.
nunda kullanılmaya başlanmıştır. nizcilerin dikkat etmesi gereken tehlike-

52

48_53_piri_reis_seyir.indd 52 28.05.2013 12:22


Bilim ve Teknik Haziran 2013
<<<

“Ekvatordan öte, beride Güneş ey yar, vetli esse dahi rüzgâr (…) Çünkü dalga ğini vermektedir: “Sonra yürürler kıble-
dereceyle kırk yediye kadar varır, koyulmaz sığdır o yer, Dağıtır mahveder keşişleme üstüne, bu kez usturlapla gör
Ki yirmi üç buçuktur arası,
dalgayı sığ yer” ifadesinde, sığlıkları ön- kastı ne. Çünkü denizde giderler ki son-
ekvatordan öte, beri vardığı yer.”
ceden gözle belirleme yöntemlerinden suz, harita ile olmaz orada ölçü.”
Mevki koyma yöntemi: Denizciliğin birini tarif etmektedir. Benzer şekilde O döneme özgü göksel seyir yöntem-
en eski geleneklerinden biri, kıyıya yakın çizdiği portolonlar sadece deniz ve sahi- leri, enlem belirlemek için kullanılıyor-
yerlerde gözlem yaparak mevkiyi anla- li kapsamamakta, dağ, şehir, ağaçlık alan du. Bu maksatla Kutup Yıldızı, Güneş ve
ma ve seyir tehlikelerini belirleme yön- gibi tanımayı kolaylaştıracak şekilleri de Ay kullanılmaktaydı. Esas sorun boyla-
temiydi. Ancak bu sadece kıyıyı görmek kapsamaktadır. Diğer bir yöntem ise gi- mın belirlenmesiydi. Piri Reis Kitab-ı
değil denizi yorumlamak olarak da algı- dilen rotayı, sürati ve geçen zamanı kul- Bahriye’de boylam konusuna hiç değin-
lanmalıdır. Kıyı yapısı, şekli, suyun renk lanarak mevkinin hesaplanmasıydı. An- meden mevki anlatmak için sadece en-
değiştirmesi, dalganın kırılması, mevsi- cak verilerin üçünün de doğruluklarının lem belirtmektedir. Günümüzde mev-
mine göre kuşların uçuş yönü, rüzgârın düşük olması, akıntı, rüzgâr ve özellikle ki belirleme için yukarıda belirtilen ve
kokusu gibi detaylar denizci için değerli yelkenli gemide oluşan sürüklenme gi- daha geliştirilen, elektronik sistemlerle
bilgilerdir. Örneğin Piri Reis Mağrip sığ- bi diğer etkenler nedeniyle bu yöntemin desteklenen uygulamaların yanı sıra uy-
lıklarını anlatırken kullandığı “Zira dal- hassasiyeti düşüktü. Piri Reis Portekizli- du sistemlerinin kullanılması ana yön-
ga olmaz o sığlarda ey yar, eğer ki kuv- lerin seferini anlatırken bunun bir örne- tem olmuştur.

“Günler vardır o fırtına kötü eser, yah renkle göstermiştir. Bu yönlerin ara- vam etmeyi öngörürken, sükûnet halinin
berk (sert) eser o gün gelince belki rüzgâr, sında kalan dört ara yönü (kara yel, şu- bir alamet (gösterge) olduğunu” belirte-
Hep bilirler ehil olanlar o günleri, luk-keşişleme, lodos ve poyraz) kırmı- rek ifade etmesidir.
güneş takvimini bilen bilir bunu,
Belirlenmiştir o günler yıl be yıl, ancak zı ile göstererek isimlendirmiş ve fırtına Piri Reis ayrıca Ay’ın bulunduğu ko-
sır vardır bu işte onu bil” şeklinde belirtmiştir. Bu sistem ve isim- numa (burca) göre hava tahmini yapma
ler günümüzde de kullanılmaktadır. esaslarını kitabında açıklamıştır. Ay’ın
Hava tahmini : Rüzgâr ve buna bağlı Değişik denizlerdeki hâkim rüzgâr- konumuna göre hava tahmini yapılması
olarak dalga durumu, küçük ve yelkenli lar ise Piri Reis tarafından günümüz bil- değişik kültürlerde vardır ve günümüz-
gemiler için büyük önem taşımaktaydı. gilerine göre genel olarak doğru ifade de konuya ilişkin görüşler olmakla be-
Termometre 1600’lü yıllarda, baromet- edilmiştir. Ayrıca uzun süreli gözlemler- raber bilimsel olarak doğrulanmış de-
re 1650’li yıllarda geliştirildiğinden Piri le fırtınaların hangi günlerde çıktığının ğildir.
Reis döneminde basit hava tahmini yap- kayıt edilmesi sonucu “Sayılı Fırtınalar” Gemilerde halen termometre ve ba-
maya yarayacak araç ve yeterli bilgi yok- adı verilen ve hangi gün hangi fırtınanın rometre standart olarak bulunmakta,
tu. Hava tahmini gözlemler sonucu elde eseceğini belirten uygulamanın bilindiği hava raporları sözlü, yazılı ve şekilsel
edilen tecrübeye göre yapılmaktaydı. yukarıdaki mısralardan anlaşılmaktadır. olarak alınmakta, fırtınalar günler önce
Piri Reis rüzgâr yön ve isimlerini ku- Diğer bir örnek ise basınç merke- duyurulmakta, hava tahminlerine göre
zey-yıldız, doğu-gün doğusu, güney- zinde rüzgârın az olduğunu, fakat daha hangi rotaya gidilmesi gerektiğini tavsi-
kıble ve batı-gün batısı olarak kullan- sonra kuvvetli rüzgâr çıkacağı gerçeği- ye eden kurumlar gemilere yardımcı ol-
mış ve bunları rüzgârgülü üzerinde si- ni “denizin çalkantılı olmasında yola de- maktadır.

Kaynaklar
• Soucek, Kaçar, Uçar, Mcintosh, Renda, Ülkekul, Sengör, Piri Reis 1513 • Bir, A., Barutçu, B., Kaçar, M., “Osman Saib Efendi’nin
Dünya Haritası Araştırmaları, Boyut Yayıncılık ve Tic. A.Ş., 2013. Talimül-Küre Risalesi”, 2012 (Uluslararası 1. Avrupa Denizcilik Tarihi
• Piri Reis, Kitab-ı Bahriye, Boyut Yayıncılık ve Tic. A.Ş., 2013. Kongresi’nde dağıtılmıştır)
• Cotter, C. H., A History of Nautical Astronomy, Elsevier Publishing • http://www.nist.gov/pml/general/time/revol.cfm
Company, 1968. • İngiliz Bilim Tarihi Müzesi Usturlap Katalogu (http://www.mhs.ox.ac.uk/)
• Sezgin, F., İslam Uygarlığında Astronomi, Coğrafya ve Denizcilik, Boyut • Blake, S., Time in Early Modern Islam, Cambridge University Press, 2013.
Yayınları, 2009. • (http://books.google.co.uk)
• Piri Reis, Kitab-ı Bahriye, Türk Tarih Kurumu, 2. Basım, 2002. • Ülkekul, C., “Yaşamı ve Yapıtlarıyla Piri Reis”,
• Katip Çelebi, Cihannüma, Boyut Yayıncılık ve Tic. A.Ş., 2013. Deniz Basımevi Müdürlüğü, 2007.
• Dayday, N., Altın, V., Gök Biliminde Türk-İslam Bilginleri,
TÜRKSAT, 2. Basım, 2011.

53

48_53_piri_reis_seyir.indd 53 28.05.2013 12:22

You might also like