Professional Documents
Culture Documents
Tez No
Tez No
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
MURAT DEMİR
İSTANBUL, 2019
T.C.
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
MURAT DEMİR
Tezimin hazırlık ve yazım süreçlerinde bana desteğini esirgemeden veren, zaman ayıran
ve yönlendirmelerde bulunan tez danışmanım Dr. Öğr. Üyesi Tolga Hepdinçler’e, her
zaman fikirlerimi özenli bir şekilde dinleyerek yardımcı olmaya çalışan Dr. Öğr. Üyesi
Şafak Şahin’e tüm içtenliğimle teşekkür ederim.
Ayrıca bu yoğun süreçte her daim yanımda bulunarak bana destek veren eşim Necla Taş
Demir’e ve en önemli motivasyon kaynağım olan biricik kızım Eva Helen’e minettarım.
Murat Demir
İstanbul, 2019
ÖZET
Murat Demir
iv
ABSTRACT
Demir Murat
In the globalization process, the physical boundaries have disappeared and the interaction
of the whole world has increased. This change has led to the emergence of global
companies, which search for new markets in different parts of the world.
This study, advertising photography analysis of global companies in local markets, has
focused on that global companies which are in the food and beverage sector advertised at
Super Bowl between 2009-2019 as 10 year period of time repeatedly. It is considered that
those companies also advertised in Turkey. Those companies Advertising photographs
were analyzed in terms of semiotic, photographic and advertising techniques.
The research has been found that global companies pay attention to linguistic and cultural
codes in advertising photograph work in local markets and also consider technical
applications.
v
İÇİNDEKİLER
ÖZET............................................................................................................................... iv
ABSTRACT ..................................................................................................................... v
ŞEKİLLER ..................................................................................................................... ix
1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
2. KÜRESELLEŞME...................................................................................................... 2
2.1 KÜRESELLEŞME KAVRAMI .......................................................................... 2
2.2 KÜRESELLEŞME ETKİSİNDEKİ ALANLAR .............................................. 4
2.2.1 Küreselleşmenin Ekonomiye Etkisi ........................................................... 4
2.2.2 Küreselleşmenin Teknolojiye Etkisi .......................................................... 5
2.2.3 Küreselleşmenin Küresel ve Yerel Kültüre Etkisi ................................... 6
2.2.4 Küresel Bir Tüketim Kültürü: Popüler Kültür ........................................ 7
2.3 KÜRESELLEŞMENİN REKLAM SEKTÖRÜNE ETKİSİ .......................... 10
3. REKLAM ................................................................................................................... 12
3.1 REKLAM KAVRAMI VE TARİHİ ................................................................. 12
3.2 REKLAMIN AMACI......................................................................................... 13
3.3 REKLAM TÜRLERİ ......................................................................................... 14
3.3.1 Reklamı Yapanlar Açısından Reklam ..................................................... 14
3.3.2 Reklamın Amacı Açısından Reklam ........................................................ 15
3.3.3 Belirlenen Hedef Pazara Göre Reklam ................................................... 15
3.3.4 Reklam İçeriğine Göre Reklam ............................................................... 16
3.3.4.1 Tekrarlama reklamcılığı ................................................................ 16
3.3.4.2 Sempati reklamcılığı ...................................................................... 17
3.3.4.3 Kanıt reklamcılığı ........................................................................... 17
3.3.4.4 Zamana göre reklam ...................................................................... 17
3.3.4.5 Coğrafyaya göre reklam ................................................................ 18
3.3.4.6 Reklam araçlarına göre reklam .................................................... 18
3.4 ETKİN BİR REKLAMIN ÖZELLİKLERİ .................................................... 19
3.4.1 Etkin Bir Reklam Başlığının Özellikleri ................................................. 20
vi
3.4.2 Etkin Bir Reklam Sloganın Özellikleri.................................................... 20
3.4.3 Etkin Bir Reklam Metninin Özellikleri ................................................... 21
3.5 REKLAMDA GÖRSEL DİL KULLANIMI ................................................... 23
3.5.1 Reklamda Fotoğraf Kullanımı ................................................................. 24
3.5.2 Reklamda Layout / Taslak ....................................................................... 25
3.6 REKLAMDA KÜLTÜREL ÖĞELERİN KULLANIMI ............................... 26
5. GÖSTERGEBİLİM .................................................................................................. 39
5.1 GÖSTERGEBİLİM KAVRAMI VE TARİHÇESİ ........................................ 39
5.2 GÖSTERGE BİLİMDE TEMEL KAVRAMLAR ......................................... 45
5.3 GÖSTERGE........................................................................................................ 46
5.4 GÖSTEREN VE GÖSTERİLEN ...................................................................... 47
5.5 ANLAMLANDIRMA ........................................................................................ 48
7. BULGULAR .............................................................................................................. 52
7.1 MCDONALD’S TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAM İNCELEMESİ ........ 52
7.1.1 McDonald’s Türkiye Reklamı: Benim Acım Bana Yeter ...................... 52
7.1.2 McDonald’s İngiltere Reklamı İncelemesi: Breakfast ........................... 56
7.2 COCA COLA TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAM İNCELEMESİ ............ 59
7.2.1 Coca Cola Türkiye, Tadını Çıkar ............................................................ 59
vii
7.2.2 Coca Cola Global Reklamı ....................................................................... 63
7.3 DORİTOS TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAM İNCELEMESİ .................. 66
7.3.1 Doritos Türkiye, Akademi Reklamı ........................................................ 66
7.3.2 Doritos Global Reklamı ............................................................................ 70
7.4 PEPSİ TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAMI .................................................. 73
7.4.1 Pepsi Türkiye Reklamı ............................................................................. 73
7.4.2 Pepsi The New Skinny Can Reklamı ....................................................... 76
8. SONUÇ ....................................................................................................................... 80
KAYNAKÇA ................................................................................................................. 83
viii
ŞEKİLLER
ix
1. GİRİŞ
Küreselleşmeyle birlikte benzer ürün ve hizmetler çok sayıda farklı şirket tarafından
piyasada sunulmaya başlanmıştır. Yeni pazarlarda tüketici dışarıdan gelen firmaya, firma
da tüketiciye yabancıdır. Tüketiciler çok uluslu şirketlerin markalarını tanımazken,
şirketler de tanımadıkları kitlelere kendi firmaları, ürünleri ve hizmetleri hakkında bilgi
ulaştırmak istemektedirler. Bu noktada şirket ve tüketici arasındaki bağ ancak etkin bir
reklam uygulamasıyla kurulabilir. Yeni bir pazarda tüketici zihninde ve satın alma
süreçlerinde var olmayı sürdürebilmek için yeni reklam stratejileri geliştirilmesi zorunlu
hale gelmiştir.
Küreselleşme süreci ve etkileri, reklam ve fotoğraf kavramı, etkin bir reklam fotoğrafında
olması gereken teknik nitelikler, göstergebilimsel çözümleme literatürler eşliğinde ele
alınmıştır. Global şirketlerin yerel pazarlardaki reklam uygulamalarının incelendiği bu
tez çalışmasında; teknik ve göstergebilimsel incelenen reklam fotoğrafı örnekleri,
Türkiye pazarında reklam vermiş olmaları göz önünde bulundurularak, son 10 yılda 10
kez Superbowl’da reklam vermiş yeme içme sektöründeki Mc Donald’s, Coca Cola,
Doritos ve Pepsi firmalarının Türkiye ve Global reklam fotoğrafları arasından seçilmiştir.
2. KÜRESELLEŞME
Küreselleşme, farklı alanlarda pek çok araştırmacı tarafından değişik perspektiflerde ele
alınmıştır. Bu doğrultuda küreselleşme sürecinin net bir başlangıç tarihini vermek çok
zordur. Kimi araştırmacılara göre küreselleşme; Amerika kıtasının keşfiyle birlikte ortaya
çıkan, sömürgeciliğin yaygınlaştığı ve kapitalist sistemin temellerinin atıldığı ve
günümüze kadar farklı anlamlarla şekillenen bir süreç şeklinde tanımlanırken, diğer
taraftan da 1960’lı yıllarda bilgi ve iletişim teknolojileri ile ortaya çıkan bir kavram olarak
görülür.
Küreselleşme kavramını homojen bir süreç olarak değerlendiren Giddens’a göre (2004)
ülkelerin giderek artan bir şekilde birbirlerine olan bağımlılıkları bulunmaktadır. Bu
doğrultuda ortak bir kader anlayışıyla birlikte tek bir toplumsal yapı fikrinden söz
edilebilmektedir. Küreselleşme, yerelde gerçekleşen faaliyetlerin uzak mesafedeki
olayların etkisinde biçimlenebildiğini ve bu durumun tam tersi bir koşulda da
oluşabileceğini ifade etmektedir.
2
Ortaya atılan bu fikirler doğrultusunda küreselleşme kavramı, toplumların yaşamında
kendisini globalleşme ve yerelleşme olarak göstermektedir. Bu nedenden dolayı
küreselleşme kavramı, yerelleşme karşıtı olarak değil, küreselleşme ile birlikte paralel bir
şekilde ilerleyen süreç olarak da tanımlanabilir.
Uluslararası faaliyet gösteren şirketler artık dünya ekonomisinde etkin bir rol almaya
başlamışlardır. Bu etkileşimin artmasının en önemli nedenlerinden biri küreselleşme
kavramı topluluk arasında etkileşim, birleşme ve homojenleşmeyi ortaya çıkarmaktadır.
Bu nedenden dolayı küreselleşme, farklı toplumlar arasında ilişki düzeyinin sıklaştığı ve
sınırların genişleyerek; mal ve hizmetlerin, kültürel değerlerle birlikte bilgi ve
teknolojinin yer değiştirdiği bir dünyayı ifade etmektedir.
Küreselleşmeyle birlikte tüm toplumlar bir birlerine ihtiyaç duyar hale gelmişlerdir. Bu
ihtiyaç en iyi ekonomik iş birlikleri ile ortaya çıkmaktadır. Toplumlar arası artan bu
ilişkilerle, bir ürünün üretim süreçleri farklı bölümlere ayrılarak, farklı ülkeler tarafından
gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Örneğin; kullandığımız cihazların, giydiğimiz
kıyafetlerin ve diğer ihtiyaçlarımızı karşıladığımız teknolojik ürünlerin parçaları başka
ülkelerde imal edilirken, bir çoğu farklı ülkelerde bir araya getirilerek son kullanıcıların
tüketimine sunulmaktadır.
Küreselleşme sürecinde gelişen iletişim kanalları ile birlikte farklı kültürlere sahip
toplumlar arasında ilişkiler kuvvetlenerek gelişmektedir. Bu sayede toplumlar,
farklılıkların olmadığı homojen bir kültür yapısı ve tüketim kültürüne doğru yönelirken;
aynı zamanda da toplumlar için vazgeçilemez değer olarak bilenen yerel kültür ve
değerlere de sahip çıkma fikri de paralel olarak yaygınlaşmaktadır.
3
2.2 KÜRESELLEŞME ETKİSİNDEKİ ALANLAR
Küreselleşme süreci bir çok toplumsal alanı etki altına almıştır. Sosyal bilimciler ilgi
duymuş oldukları konular çerçevesinde her ne kadar küreselleşmeyi sınırlandırmaya
çalışmış olsalar da aslında hayatımızın iç içe geçmiş olan birbiriyle doğrudan etkileşim
içindeki kavramlarını sınırlandırmaya çalışmak çok doğru değildir. Örneğin;
küreselleşmenin siyasi alanını ekonomik alanından bağımsız bir şekilde düşünmek
mümkün değildir. Amerika’da yaşan 11 Eylül 2001 tarihindeki İkiz Kuleler saldırısını
sadece siyasi ya da ekonomik olarak değerlendirmek mümkün değildir. Çünkü
Amerika’da yaşanan bu olay hem tüm dünya üzerindeki küresel ekonomik organlara etki
ederken hem de alınan siyasi kararlarla küresel boyutta yaptırımların yaşanmasına sebep
olmuştur. Ancak bu çalışmada küreselleşme sürecinde global firmaların yerel pazarlarda
gerçekleştirdikleri basılı reklam çalışmaları ele alınacağı için; küreselleşmenin ekonomik,
teknolojik ve kültürel boyutlarda ortaya çıkardığı etki alanı incelenecektir.
Soğuk savaşın kazananı Amerika Birleşik Devletleri olduktan sonra dünya çift kutuplu
düzeninden, tek kutup hakimiyet düzenine geçmiştir. Bu geçiş sürecinin sonunda
Liberalizm değerlerinin tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte, ülkelerin serbest piyasa
ekonomisini benimsemeleri sağlanmıştır. Oluşan bu yeni piyasanın koşullarına uyum
gösteren ülkeler artan üretim ve arzı karşılayabilmek için standartlaştırılmış ortak
ekonomi yönetimi değerlerini kabul etmişlerdir (Friedman 2006, ss. 55-62).
Ortak ekonomi yönetim modelleriyle küresel bir güç haline gelen dünya ekonomisi, çok
uluslu şirketlerin var olabilmesine imkan tanımıştır. Bu şirketlerin bazıları ulus devletlerle
aynı ekonomik gelir gücüne sahiptir. Büyük yatırım sermayelerini ve uluslararası pazarda
uygulanan denetimleri ellerinde tutmaları önemli bir ekonomik güce sahip olmalarını
sağlamaktadır (Steger 2006, s.74).
4
Elde ettikleri bu güç ile çokuluslu şirketler, hem ekonomik hem de siyasi koşullara etki
edebilecek konumlara gelmişlerdir. Küresel olarak büyüyen bu şirketler daha fazla kar,
verimlilik ve iş gücü elde edebilmek için yerli üretim kavramını değiştirerek, farklı
ülkelere üretim tesislerini taşımışlardır (Öymen 2000, s.45). Üretim tesislerindeki bu
genişlemeler sayesinde çokuluslu şirketler, farklı ülkelerde de pazar paylarının
büyümesine ve talebin artmasına da vesile olmuşlardır.
5
klasik kitle iletişim araçlarının da dijitalleşmesiyle küresel bilgiye çevrimiçi ve mobil
erişim olanakları da sağlanmıştır. Mobil ve özgür erişim imkanı sunan bu cihazlar, tüm
bireyler tarafından yoğun taleple karşılanarak, yeni dijital iletişim döneminin de
başlamasını sağlamıştır. Bu çağın en önemli markalarından biri California’da tasarlanan
Apple markasıdır. Üretiminin büyük bir kısmını Çin’de gerçekleştiren marka, ürünlerini
tüm dünyada pazarlamaktadır. Tüm dünya genelinde faaliyet gösteren Apple, geliştirmiş
olduğu mobil cihazlarla sektörde pazar payı liderliğini elinde bulundurmaktadır. Ancak
uzun yıllar boyu dünyanın ucuz üretim atölyesi olarak varlığını sürdüren Çin, batıdan
gelen firmaların teknolojik gelişimin öncüleri egemenliği algısını, 2010 yılında kurulan
Xiaomi markası ile ortadan kaldırmıştır. Dokuz yıllık geçmişi bulunan marka, dünyanın
en büyük dördüncü mobil telefon üreticisi unvanına elde etmiştir. Batılı bir çok teknoloji
firmasıyla rekabet halinde olan marka, kendine ait teknolojileri geliştirerek batıda
bulunan kullanıcılara ulaşmayı başarmıştır (www.mi.com, 2019).
Hem doğuda hem de batıda yukarıya doğru ivmelenen teknolojik gelişimler sayesinde
analog sistemlerin tamamen dijitale geçişi sağlanmış, yeni üreticiler ve geliştiricilerin
sayesinde küresel teknoloji güçlenmiştir. Küresel boyutta oluşan bu değişim sonucunda
bilgiye erişimin yer ve zaman fark etmeden erişimi sağlanmıştır. Bilgiye erişim kolaylığı
sayesinde insanlar için yeni fırsatların önü açılmış, bireysel öğrenme sayesinde bilgi
erişim yöntemlerimiz de değişmiştir.
Günümüz literatüründe kültür ile ilgili çok farklı tanımlamalar mevcuttur. Bu kadar çok
değişkenlik gösteren kültür kavramı için en yaygın ve kabul gören düşüncelerden biri
kültürün bir topluluk grubu içinde yer alan insanı diğer topluluk gruplarından ayırabilen,
zihinsel bir gelişim süreçlerinin tamamı olduğu şeklindedir. Kültür, doğum ile aileden
başlayarak okula, arkadaş gruplarından bireyin dahil olduğu topluluğa kadar devam
6
etmektedir. Bu doğrultuda kültür kişinin, öğrenme süreciyle başlar ve sosyal
topluluğunda da yaşadığı etkileşimlerle pekişen bir kazanımdır (Barutçugil 2011, s.14).
Kültür öğesinin tüketici davranışlarına etkisinin, diğer öğelere göre daha güçlü olduğu
sosyal bilimciler ve reklamcılar tarafından ifade edilmektedir. Küresel tüketim pazarında
her ne kadar pazarlama kitlesel etkilere kolayca sahip olabilse de bu pazarlamanın kitlesel
etkisi ancak doğru bir pazarlama ve reklam stratejisiyle mümkün olabilmektedir. Bu
doğrultuda küreselleşmenin getirmiş olduğu sınırsızlıkla yaygınlaşan ürünlerin pazarlama
stratejileri oluşturulurken; hedef kitlenin bulunduğu ülkenin kültürel göstergesi olan
simgelerden faydalanılmaktadır (Kınay 2013, s.19)
7
olarak kullanılmakta olan televizyon, günümüz uydu, kablolu yayın araçları ve internet
sayesinde sınır ötesi yayınlara erişebilen bir araç haline gelmiştir. Held ve diğ. (1999, ss.
357-360) göre Amerika Birleşik Devletleri, küresel yayıncılığın gelişmesiyle birlikte
dünyaya en çok program ithal eden ülkedir ve bu sıralama İngiltere, Fransa ve Almanya
olarak devam etmektedir. Ülkeler tarafından gerçekleştirilen bu ithalatlar sonucunda,
sadece ürünler değil ülkelere ait olan inançlar, değerler ve yaşam tarzlarının da önemli
bir bölümü de transfer edilmektedir. Örneğin Türkiye’de yeme kültüründe bulunmayan
“Fast Food” diğer bir adıyla hızlı servis edilip hızlı tüketilen yemek yeme kültürü, dış
ülkeler tarafından ithal edilerek Türkiye ve diğer ülkelere kazandırılan bir alışkanlık
olmuştur.
Küreselleşme ile yukarıya doğru ivmelenme kazanan popüler kültürün kazanımları pek
çok sektöre ait markanın dünya genelinde tanınmasına ve bu sayede yeni pazarlara dahil
olmasına olanak sağlamıştır. Moda ve giyim alanında Nike, Adidas ve Puma gibi spor
giyim markaları ya da Zara, Pull and Bear gibi günlük giyim markaları gençler tarafından
popüler kültürün ürünleri olarak dünya üzerinde standartlaşmışlardır. Bir çok teknoloji
ürünleri de popüler kültürün gücü ile küresel bir değer kazanmıştır. Örneğin, Beats marka
kulaklılar ya da Apple ürünleri, küresel popüler kültür ürünleri olarak bilinmektedir.
Popüler kültür aynı zamanda edebiyat alanında da büyük etkilere sahiptir. Örneğin,
“Yüzüklerin Efendisi”, “Harry Potter” ya da Dan Brown’un yazdığı serilere ait kitaplar,
kendi ülkelerinde orijinal dillerinde yayınlanmalarıyla beraber çok kısa bir süre içinde
farklı dil seçenekleriyle diğer ülkelerde de satılmaktadır.
Ülkeler arasında farklılıklara neden olan dil, değerler, adetler, yerel kültürler ve ulusçuluk
pazarlama stratejilerinin uygulanması planlanan kültürler arasında mesafelerin
oluşmasına neden olmaktadır (Pickton ve Broderick 2004, s.179). Ancak günümüzde
küresel popüler kültürün giderek güçlenmesiyle, ortadan kalkan sınırlar ve engeller
sayesinde pazarlamacılarda yeni pazarlara ve kitlelere ulaşabilmek için popüler kültürün
oluşturduğu ortak değerleri kullanmaya başlamışlardır. Popüler kültürün yarattığı ortak
değerlerden dolayı insanların tüketim ihtiyaçları benzeşmeye başlamış ve küresel alanda
pazarlama faaliyetlerinin geniş alanlarda uygulanabilmesine olanak sunmuştur.
8
Farklılıkların ortadan kalkarak benzerliklerin yükseldiği küresel popüler kültür
dönemiyle birlikte bireylerin ve toplumların birbiri arasında gerçekleşen etkileşimler
yaygınlaşmış ve bu etkileşimler sayesinde bir çok farklı ulusa ait endüstri, marka
hayatımıza dahil olmuştur. Yaşanmakta olan bu büyük dönüşümün devamında da kültürel
çeşitliliğin azaldığını ya da geliştiğini öne süren teoriler sunulmaktadır. Küreselleşmenin
kültürel çeşitliliği azaltıp zayıflattığını öne süren teoriler şu şekilde özetlenebilir;
Kültürel Emperyalizm: Batılı ekonomik açıdan zengin devletlerin, yeni pazarlarda kendi
kültürlerini dahil ederken yerel kültürü ve gelenekleri yok ederek evrensel seviyeye
taşımaktadırlar.
Kola Kolonizasyonu: Coca Cola, Pepsi ve diğer benzeri çok uluslu markaların, dünya
üzerinde tüketim hacimlerini arttırmak için tüketimi özendirmeye yönelik bir kültürü
teşvik ederek, aynı ürünlerin farklı toplumlar tarafından benzer yaşam şekillerinde
tüketilmesidir.
Çoğullaştırma: Farklı sınırlar içinde yer alan toplumlar arasında kültürlerin sentezlenerek
birbirine karışmasını ve yeni kültürlerin ortaya çıkmasını desteklemektedir.
Farklılaştırma: Farklı kültürlere ait değerlerin başka bir kültürle buluşarak, kültürel
çeşitliliğin çoğalmasına neden olmaktadır.
9
Glokalizasyon: Küresel kültüre ait değerler ve normlar yerel geleneklere uygun şekilde
yorumlanmakta ve evrensel yeni formlara dönüşmesini sağlamaktadır.
Özetle reklamlarda popüler kültür kullanımı, global ölçekte üretim ve tüketimi etkilerken
aynı zamanda da toplumsal sınıfları ve toplumlara mal olmuş değerlere duygulara
göndermelerde bulunarak; toplumsal değişimlerin, yaşam biçimlerinin ve kültürlerin
homojen bir şekilde birbirine geçişini sağlamaktadır. Küresel ölçekte ortaya çıkan bu eşit
değerler sayesinde reklam, daha kolay ve hızlı bir şekilde büyük ölçekteki kitlelerle kolay
bir şekilde etkileşim sağlayabilmektedir. Popüler kültür global şirketlerin küresel ölçekte
ihtiyaçlar yaratmak için tüketiciler üzerinde kullandıkları en önemli etkili
yönlendiricilerindedir. Bu doğrultuda popüler kültür, toplumların bir ürün ya da markaya
karşı küresel ölçekte yönelimini yansıtarak, pazarlamacılar tarafından kolay bir şekilde
ürüne sahip olarak tüketimine yönlendirebilen küresel bir olgudur.
10
edilmiştir (Güz ve Küçükerdoğan 2005, s.66). Bu yaklaşım, çok uluslu küresel şirketlerin,
yer almak istedikleri ülke pazarına girmeden önce o ülkeye ait kültürün, sosyal ekonomik
yapının, ülkenin dinin ve geleneklerinin neler olduğunu detaylı bir şekilde analiz
edilmesini ifade etmektedir.
11
3. REKLAM
Reklam, bir ürün ya da marka hakkında tüketiciye yeni bilgiler sunarken, yeni
çağrışımların da oluşmasına sebep olmaktadır. Tüketicinin zihninde oluşan bu
çağrışımların taze kalması sağlanarak, markanın kişiden kişiye tavsiye edilebilmesi için
bireyler teşvik edilmektedir. Reklam, tüketicileri bir marka ya da ürün hakkında olumlu
uyararak marka farkındalığı ve imajını doğru bir şekilde oluşturmaktadır (Pitta ve diğ.
1995, ss: 51-57).
Amerika Pazarlama Birliği reklamı şu şekilde tanımlamaktadır; reklam bir ürün, hizmet
ya da düşüncenin bedeli ödenerek ve bu ödemenin kimin yaptığı anlaşılacak biçimde
yapılan, kişisel satışın dışında kalan tanıtım ve pazarlama eylemidir (Odabaşı ve Oyman,
2002, s.98). Doğru planlanan reklam stratejisinde tüketici, bir ürün ya da hizmetten
beklentisinin ve bu beklenti doğrultusunda elde edilecek olan tatmin, pazarlama
uzmanları tarafından doğru bir şekilde belirlenmeli ve gerekli görülen pazar araştırmaları
detaylı bir şekilde yerine getirilmelidir. Araştırmalarda elde edilen verilen analizlerinde
tüketici bir ürün ya da hizmete ait satın alma güdüsüne sahip olmadan önce ürün hakkında
12
dayanıklılık, diğer muadil ürün ya da hizmete göre fiyat avantajı, sağlık, kolay
erişebilirlik gibi maddesel değerlerin yanı sıra psikolojik tatminde göz önünde
bulundurulmalıdır. Bu doğrultuda satın alınmak istenen ürün ya da hizmetin fiyat – kalite
performansı diğer ürünlerle aynı olsa bile psikolojik tatmininin daha fazla olduğu algısı
yaratılmak istenmektedir. Günümüz koşullarında bu ihtiyaçlar göz önünde
bulundurulduğunda üretim biçiminde, ürünün nasıl ve ne şekilde üretileceğinden daha
fazla ürünün kimlere nasıl ve ne şekilde satılabileceği sorunu önem kazanmıştır (İnceoğlu
2000, s.97).
Yukarıda yer alan bilgiler ışığında özetle reklam; belirli bir ücret karşılığında
gerçekleştirilen bir pazarlama iletişimi faaliyetidir. Reklam, tüketicileri bir ürün ya da
hizmet hakkında bilgilendirici ve ikna edici olmayı hedeflemektedir. Ayrıca büyük
kitlelere ulaşmayı amaçlayan reklam, belirlenen hedef ve analizler doğrultusunda kitle
erişim araçlarını da kullanmaktadır.
i. Bilgi vermek amacı: Piyasaya giren yeni bir ürün ya da hizmet hakkında tüketiciye
bilgi aktarılması veya ürün hakkında farkındalık oluşturmaktır.
ii. İkna etme amacı: Bir ürün ya da hizmete karşı tüketici üzerinde satın alma eğilimi
oluşturabilmek veya tercih edilebilmesini sağlamaktır.
iii. Hatırlatma amacı: Bir ürün ya da hizmeti deneyimleyen tüketicilerin, yeniden aynı
ürün ya da hizmete karşı satın alma eğilimi gösterebilmesi.
13
iv. Pekiştirme amacı: Bir ürün ya da hizmete sahip olan tüketicinin göstermiş olduğu
satın alma eyleminin doğruluğunu desteklemektir.
Satın alma güdüsünü harekete geçirmek için gerçekleştirilen reklam çalışmalarının diğer
bir amacı; ürün veya hizmet hakkında gerekli bilgileri tüketiciye vererek, algılamış
olduğu risk kaygısını azaltarak alıcının vermiş olduğu satın alma kararının doğru
olduğuna inandırmaktır (Teker 2003, s.50). Üretici tarafında reklamın amacı, satışların
arttırılmasını sağlayarak tüketicileri ürün ya da hizmet hakkında önceden bilgilendirerek,
marka bağımlılığı yaratarak talepleri istikrarlı hale getirmek, firmanın saygınlığını
arttırmak, satış organizasyonlarının ulaşım sağlayamadığı tüketicilere ürün ya da hizmet
hakkında bilgilendirme yapmak ve aynı sektörde rekabet halinde olan diğer firmalar
üzerinde üstünlük sağlamaktır (Kasım 1996, s.11).
14
reklamları, genellikle üretim yapmayan hizmet sunan banka, sigorta, okul, hastane,
lojistik gibi firmalar tarafından hedef kitlelerine sundukları hizmetleri tanıtabilmek için
kullanılmaktadır.
Kısa vadede satın almayı teşvik etmesi istenen reklamlar, hedef kitlenin ani satın alma
eğilimi göstermesini amaçlamaktadır. Ancak uzun sürede etki etmeyi amaçlayan
reklamlar, daha önce hiç kullanılmamış bir ürünü ya da yeni bir tüketim alışkanlığı
oluşturulmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu süre içinde de ürün ya da hizmetin
tüketiciye göstereceği faydayı ön plana çıkarmayı hedeflemektedir (Teker 2003, s.12).
15
3.3.4 Reklam İçeriğine Göre Reklam
Kişilerin akılcı güdülerine hitap edebilen ve bu amaç doğrultusunda bilgilendiren reklam
türüdür. Mesajın içeriğine göre reklam bilgilendirici, ikna edici ve karşılaştırmalı reklam
olarak da üç farklı içerikle incelenebilir. İnceoğlu’na (1985 s.168) göre de içeriklerine
göre reklamlar üç alt başlık altında tekrarlama, kanıtlama ve sempati olarak
bölümlenmiştir. Bilgilendirici reklam, ürün hakkında daha fazla bilgi vererek, tüketicinin
daha çok akılcı mesajlar almasını sağlamaktadır. İkna edici reklam, genel olarak tüketici
davranışları üzerinde etkileyici olarak ikna etme olasılığını arttırmayı hedefler.
Karşılaştırmalı reklamlar, aynı ürünü üreten ve aynı sektörde yer alan firmaların, kendi
ürünlerini diğerleriyle karşılaştırarak olumlu ya da olumsuzluklarını ispat etmeye
çalışmaktadır. Bu reklamlarda öne sürülen iddiaların ve verilerin doğruluğunun
onaylanması gerekmektedir. Belirtilmediği ya da aksi ispatlanamadığı taktirde haksız
rekabet yaratmasından dolayı hukuksal süreçler başlatılabilmektedir (Odabaşı ve Oyman
2002, s.102).
16
3.3.4.2 Sempati reklamcılığı
Sempati içerikli reklamlar, işledikleri konularla tüketicilerin bir ürün ya da marka
hakkında beğenisi kazanmak için keyiflendirip beğenilerini kazanmayı amaçlamaktadır.
Ancak eğlenceli içeriklere sahip reklamlar dikkat çekici olabilir ama içerikte oluşabilecek
dikkat dağıtıcı unsurlardan dolayı ana mesajın algılanabilmesi konusunda problemler
oluşturabilmektedir. Duygu ve güdülerin pazarlama faaliyetlerinde önemli bir yeri vardır
ki, reklam da duyguları harekete geçirmeyi hedefler. Bu tür reklam içeriklerinde de
kendisini iyi hisseden, duygusal olarak tatmin ve mutlu bireyler reklamda kullanılarak,
kişilerin empatiyle kendilerine ait mutlu anılara ulaşması hedeflenir. Sempati
reklamcılığında, kendi anılarıyla bağlantı kurmayı başaran tüketiciler, anıları ile reklamı
yapılan ürün arasında bir bağ kurarak satın alma eğilimi göstermesi hedeflenmektedir
(Odabaşı ve Gülfidan 2003, s.187).
17
olabilmekte ve tüketicinin ürüne karşı satın alma eğilimi göstermesi zamana
yayılmaktadır (Kocabaş ve Elden 2002, s.31). Bu iki yaklaşımı şu şekilde
değerlendirebiliriz; kısa süreli ve anlık satın alma eğilimleri genellikle günlük kullanım,
düşük fiyatlı ya da sezonluk ürünler üzerinde etkili olmaktadır. Uzun vadede satın alma
eğilimi de yüksek fiyatlı (ev, araba, yat) gibi ürünler için kullanılmaktadır. Tüketici anlık
karar vermeden önce ürünü kıyaslamaya ve sonra da benimsemeye yönelmektedir.
18
3.4 ETKİN BİR REKLAMIN ÖZELLİKLERİ
Tüketimin olduğu her alanda etkin bir dil olarak bilinen reklam Paul Reutherfold’un da
ifade ettiği gibi, batının kapitalist formuna sahip küresel bir anlatım biçimidir (Batı 2016,
s.31). Reklamın bu şekilde ifade ediliyor olması günümüz koşullarında daha çok
belirginleşerek, geçerliliğini sürdürmektedir. Batı toplumu temelli ikonlara sahip
reklamların egemenliğinde; bilmediğimiz bir dilde hazırlanmış olan reklamın temelde ne
demek istediğini anlamak çok daha kolaylaşmıştır. İnsanlarla bu kadar hızlı ve kolay bir
şekilde iletişime geçebilen reklamlar, anlatım yöntemlerinde belirli teknik özellikler
kullanmaktadırlar. Bu teknikleri temel alan reklamlar aynı zamanda da popüler kültür ile
geniş alanlara yayılmış klişeleri, insanların duygularını, önemli olay ya da yaşamdan bazı
kesitleri de genellikle kullanmaktadır.
Her koşulda amacı tüketiciye bir şeyleri satmak olan reklam, görsel içerikler ve
dilbilimsel öğeleri, belirli değişkenleri göz önünde bulundurarak bir araya getirmektedir.
Ortaya çıkarmış olduğu bu sentez ile reklam, tüketici ve tanıttığı ürün ya da hizmeti başka
ortamlara taşıyarak buluşmalarını sağlamaktadır. Örneğin, bazı zamanlar bir düşler
ülkesine ya da ulaşılamayacak kadar yüksek olan zirvelere ya da çocukluğumuzda
unutamadığımız en güzel anımıza, yeri geldiğinde gerçeğin ta kendisini kullanmaktadır.
Reklam, tüketici – reklam buluşma süreçlerini verimli bir şekilde kullanarak tüketici
davranışını ya da tutumunu hızlı bir şekilde değiştirmeyi hedeflemektedir ve bu nedenden
dolayı etkili ve ikna edici iletişim öğelerinden (yazlı, sözlü, görsel) faydalanır. Bu görsel
19
ve sözsel öğeler temel alınarak belirlenen tasarım, başlık, ana metin ve slogan bir araya
gelerek reklamı oluşturur (Batı 2016, s.32).
İyi bir reklam başlığı barındırdığı içerik hakkında ilgi uyandırıcı, dikkat çekici, bilgi
verici, inandırıcı ya da harekete geçirici gibi eylemlerden bir kaçına sahip olabilmelidir.
Ogilvy’e (1989, s.131) göre yeni ve bedava reklamlarda kullanılabilecek en etkili iki
kelimedir. Tüketici kendisine yarar sağlayabileceğini düşündüğü uyaranları daha dikkatli
bir şekilde okumaktadır. Yarar kavramı tüketicilerin bir ürün ya da hizmeti satın alma
nedenlerinin başında gelmektedir. Bu bağlamda kişiler bir ürün ya da hizmeti aldıklarında
aynı zamanda elde edecekleri yararları da satın aldıklarını bilmektedir. Markaların elde
ettiği pazar üstünlüğü, tüketicinin elde edebildiği yarar ile paralel olarak anlam
kazanmaktadır (Uztuğ 2003, s.151).
20
olmalıdır ve ritim, kafiye, yalın, merak uyandırıcı gibi dil unsurlarını da içerebilmelidir.
İyi bir slogan ana fikri anlatabilmeli ve yıllarca kalıcı olacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu
şekilde tasarlanan sloganlar sayesinde reklam kampanyaları çok uzun yıllar
sürdürülebilmektedir (Teker 2003, s.186). Yalın ve basit bir slogan oluşturulabilmesi çok
kolay bir üretim süreci değildir. Ancak basit, sade ve tekrarlanabilir sloganlar ürünün
tercih edilebilmesi adına kısaca bilgiler sunmaktadır.
Bozkurt’a (2003) göre, etkili bir reklam metnin ortaya çıkabilmesi için yaratıcılığın büyük
bir önemi bulunmaktadır ve etkin bir reklam metni şu nitelikleri taşıması gerekmektedir.
21
iv. Gerçekçilik (Relevance): Belirlenmiş hedef kitleye ait problemlere çözümler
sunup sunmadığını belirtmelidir.
v. Hatırlanabilirlik (Memorability): Hafızalara yer ederek hatırlanabilir olmalıdır.
vi. Basitlik (Simplecity): Reklam metni basit olmalı ve içinde tek bir mesaj
barındırmalıdır.
Reklam metinleri yaratılırken; reklamın hedefi, amacı ve stratejisi, ilgili ürünün pazardaki
konumuna ve diğer rakipleri arasındaki benzerlik ya da farklılar göz önünde
bulundurularak belirli ikna yöntemleriyle desteklenmektedir. Bu ikna yöntemleri
çerçevesinde hazırlanan reklam metinleri ilgi çekme, istek uyandırma, inandırma, bilgi
verme ve harekete geçirme gibi işlevlerden bir kaçını yerine getirmesi gerekmektedir.
Reklam metinin ilk cümlesi müşteriler için ilgi çekici olmalıdır. Bir reklam metnin can
damarı olarak kabul edilen ilk paragrafını bir müşteri okumuş ise metinin içine
çekilebilmiştir. Bir kişi ürünü satın alırken duygusal, bu satın almaya gerekçe bulurken
mantıksal davranmaktadır. Bu sebepten dolayı en dikkat çekici ve etkileyici bilgilerin ilk
paragrafa yerleştirilmesi gerekmektedir (Bender ve Torok 2000, s.161).
David Ogilvy’e (1989) göre, bir reklam metninde yer alan ana metin konusunda
reklamcılara bazı önerilerde bulunurken “Ne söyleyecekseniz hemen söyleyin, “tam da...,
gibi...,ve bir de...,” gibi benzetmelerden kaçının. Üstünlük sıfatlarından, genellemelerden
ve basmakalıp sözlerden kaçının. Kesin ve bilgi verici; coşkulu, dostça ve akılda kalır
olun, sıkıcı olmayın. Gerçeği söyleyin ama gerçeği çekici kılın” diyerek nitelikli bir
reklam metninin nasıl olması gerektiğini tanımlar.
22
Reklamcılar tarafından çok yoğun bir şekilde başvurulan AIDA modeli zamanla evrilerek
gelişmeye devam etmiştir. İlk olarak “N” harfi Need’in baş harfi / ihtiyaç ve sonuna da
Satisfaction’dan / Tatmin “S” harfi gelerek NADIAS modeli ortaya çıkmıştır. İhtiyaçla
başlayarak, tatminle son bulan modelin bir benzeri de 1961 yılında Russel Colley
tarafından geliştirilen DAGMAR (Defining Advertising Goals for Measured Advertising
Result) olarak bilinmektedir (Kocabaş, Elden ve Yurdakul 1999, s.67).
DAGMAR modeli geliştirilmiş olan diğer pazarlama modellerine benzer şekilde öncelikli
olarak farkına varma; öncelikle tüketici üzerinde marka ya da ürün hakkında farkındalık
yaratmak, kavrama; marka ya da ürünü tanımak, anlama; daha detaylı bilgiye sahip
olmak, ikna; satın alma isteğine doğru davranışın yönelmesi ve davranışa geçme; yani
satın alma süreçlerini takip etmektedir (Uztuğ 2003, s.176).
Bir reklamda sözlü - yazılı dil, hedef kitleye ait sosyo-ekonomik, psikolojik, sosyolojik
ve coğrafi konum gibi niteliklerin dikkate alınmasıyla oluşturulabilmektedir. Bu sebepten
dolayı reklamın etkileyici anlatım gücü, yeni iletişim modellerinin de geliştirilmesiyle
daha da güçlenmiştir. Küreselleşme sürecinde reklamlar, başlık, slogan, ana metin gibi
dil unsurlarıyla izleyici, dinleyici ya da okura reklamlar hızlı bir şekilde etkileşime
girebilmektedir.
23
Görsel dil anlatılara ya da mesajlara gerçeklik ve somutlaştırma katabilme özelliği
sayesinde, reklam sektörü için vazgeçilmez bir araçtır. Basılı reklamlarda yer alan görsel
öğeler belirli stratejiler doğrultusunda seçilir ve kullanılır. Reklamcılığın temeli dil ve
görsel imgelerin arasında oluşturduğu ilişkidir ve reklamlarda kelimler imajlarla bağlar
oluşturur. Bu bağları oluşturan görsel ve sözsel unsurlar, reklama maruz kalan ve onu
inceleyen okurların duygu ve inançlarını harekete geçirmesine etki ederler.
Reklamlarda genellikle kullanılan görsel öğeler genel olarak resim, fotoğraf, illüstrasyon
ya da bilgisayar destekli hazırlanan tasarımlardır. Farklı şekil ve formlarda kullanılan
görsel malzemelerin, sözle ifade edilemeyecek duygu ve düşünceleri gösterebilmesi ve
inandırıcılık katması dikkat çekiciliği arttırarak, verilmek istenen mesajı hızlı ve en etkili
biçimde hedef kitleye ulaştırabilmesini sağlayarak izleyicilerin reklamın başlığına ve
metnine ilgi göstermesini sağlamaktadır (Elden 2016, s.199). Görsel reklam iletileri
anlam taşıyıcılarıdır ve bu yüklenen anlamlar kişiler tarafından farklı boyutlarda
algılanarak okunur (Batı 2016, s.37). Görsel hiç bir içerik kullanılmayan reklamların
dikkat çekiciliği, kullanılanlara göre daha azdır. Ayrıca reklamda kullanılan görselin
boyutları da kişiler üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır; büyük görselli reklamların
okunma oranları küçük görsellerden oluşan reklamlara göre daha fazladır (Book ve
Schick 1998, s.80).
Ürünün tamamının görüntüsü: Direk olarak ürünün kendisini sunmak amacıyla kullanılır
ve en sık kullanılan fotoğraf sunum türüdür. Kozmetik, otomobil ve tekstil reklamlarında
yoğun olarak tercih edilmektedir. Ürünün doğrudan sunumunun yeterli olarak görüldüğü
reklamlarda kullanılmaktadır.
24
Ürünün detay görüntüsü: Reklamda yer alan ürünün tamamının tasvirinden ziyade belirli
bölümlerinin gösterilmesidir. İçerik ve detayların ön plana çıktığı ürünlerin sunumunda
tercih edilmektedir.
Kullanım anında ürünün görüntüsü: Hedef kitlenin de tanıdığı ya da özdeşleştiği bir kişi
tarafından ürünün kullanımının sunulmasıdır. Bu yöntem ile ürünün kullanım sonrasında
ya da kullanım anındaki yararları gösterilerek, ürüne karşı bir ilgi uyandırmak
amaçlanmaktadır. Örneğin, diş macunu reklamlarında kullanım öncesi ve sonrasına ait
temsil fotoğraflarının kullanılması.
Belli bir ortamda ürünün sunulması: reklam metninde ya da ürünün kullanılması gereken
ortamda gösterilmesidir.
Ürünün test edilirken görüntüsü: Genellikle önce ve sonra formatında hazırlanmış olan
reklamlarda kullanılır. Bu tür reklam fotoğrafları ürünlerin dayanıklılığını ya da yararını
tüketiciye göstermek amaçlı kullanılır.
Tanık ya da ünlü kullanımı: Reklamlarda ürünle birlikte yer alan ünlü ya da tanık sıfatlı
kişiler aracılığıyla reklama dikkat çekilmesi amaçlanır.
25
yaratım sürecinin ilk basamağıdır ve reklamda yer alan görsel ya da sözsel ifadelerin,
yayınlanması düşünülen medyada nasıl kullanılmak istenildiğine dair düzenlemedir. Bu
düzenlemeler televizyon reklamları için storyboard, basın reklamlarında grafik,
illüstrasyon, fotoğraf gibi öğeler layout/taslak oluşturmaktadır. Bir reklamın
layout/taslağı üç aşamada gelişmektedir.
a. Taslak, reklamda yer alacak görsel öğelerin detaylı bir şekilde reklamda
kullanılması düşünülen birebir boyutlarında yerleştirilmesidir.
b. Kesin Taslak, taslak ile elde edilen tüm öğelerin en kapsamlı şekilde
düzenlenmişlerden en iyisinin seçilmesidir.
c. Orijinal Taslak, tasarlanan reklam taslağının yayına girmesi için seçilen son nihai
halidir.
Küreselleşme süreci ile çok uluslu markalar artık dünya genelinde ortak kampanyalar
sürdürmeyi ve bu kampanyalara bağlı olan aynı taslakları kullanmayı tercih
etmektedirler. Geliştirilen bu ortak taslak her ülkenin kendi diline ve medyasına uygun
şekilde hazırlanarak orijinal taslak haline getirilir ve yayınlanır.
26
Tylor’a göre ise kültür, insanlığın öğrendiği bilgi, sanat, alışkanlık ve gelenek-görenek
gibi birikimlerin tümünü kapsayan karmaşık bir bütündür (Güvenç 1994, s.101).
Macionis’e (2001, s.61) göre de kültür kavramı sosyal bilimler teorisyenleri tarafından,
insanların yaşama şekilleri ile yaşamlarını oluşturan değerler, inançlar, davranışlar ve
objeler olarak tanımladıklarını ifade etmektedir ve kültür bizim düşüncelerimizi,
davranışlarımızı ve sahip olmak isteklerimizi kapsayan bir olgudur.
Yukarıda ifade edilen tanımlar çerçevesinde kültür, insanların yaşam biçimlerini
etkileyen ve bireyler üstünde sahip olduğu güçlü etki ile davranışları, istekleri, planları
ve sahip olmak istedikleri hakkında büyük bir etkiye sahiptir. Kitleler üzerinde büyük bir
güce sahip olan bu karmaşık kavram reklamcılar tarafından da yoğun bir şekilde
kullanılmaktadır. Reklam’ın en genel amaçlarından satın alma davranışı ya da sosyal statü
etkisi yaratılması, kültür normları kullanılarak geliştirilebilmektedir. Ancak reklam
faaliyetlerinde kültürün etkisini reklamlarda en verimli şekilde kullanabilmek için kültür
öğelerini ya da iletilerinin, tüketicilere aktarılması gerekmektedir. Bu doğrultuda Kendall
(2007, ss.78-79) kültürlerin dört ortak öğeye sahip olduğunu ifade etmektedir ve bunlar;
semboller, dil, değerler ve normlardır.
27
doğrultuda reklam, üretim ve tüketim hacminin yükseltilebilmesi için kültürel içerikler
kullanmakta ve yeni ortak yaşam biçimleri ya da tüketim kültürü oluşturmayı
hedeflemektedir.
Tüketim yaşamanın ortak parçası haline gelen reklam, kitle iletişim araçları ve teknolojik
yenilikler ile güçlenerek tüm toplumlar arasında ortak kültür yaratılmasına imkan
sağlamış ve farklılıkların ortadan kaldırılarak, popüler kültürün toplumlar arasında
yaygınlaşmasına destek olmuştur.
28
4. FOTOĞRAF VE REKLAM FOTOĞRAFÇILIĞI
Fotoğraf kimyasal ve teknolojik olarak geçirdiği gelişmelerin sonucunda yeni bir iletişim
aracı olarak insanların hayatında yer alırken aynı zamanda da kültürel ve toplumsal
niteliklerinde ifade edilebilmesine olanak sağlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sürecinde
propaganda amacıyla kullanılan fotoğraf, savaşın sonrasında üretimin ve tüketimin
artmasıyla reklam çalışmalarında da kullanılmaya başlanmıştır. 1990’lı yıllara
gelindiğinde ise dijital teknolojinin gelişme temellerinin atılmasıyla, fotoğraf da dijital
serüvenine başlamıştır.
29
1950 – 1980 tarihleri arasında yaşanan endüstriyel ve teknolojik gelişmeler sonucunda da
reklam fotoğrafında efekt, renk, yüksek kalitede baskı elde edilebilmiştir. Günümüz
reklam dünyasında da görsel içerik öğesi olarak en çok kullanılan fotoğraf, reklam ile
tüketiciye iletilmek istenen mesajı somut, yalın ve gerçekçi bir şekilde iletmesinden
dolayı büyük bir öneme sahiptir. Fotoğraf, kitleler üzerinde sahip olduğu bu etkiden
dolayı reklamcılar ve reklam verenler tarafından, reklam dünyasının görsel tarafında
egemen kabul edilen bir araçtır.
Tüketiciye bir ürünü satın alması durumunda elde edeceği faydayı betimlemek için yazı
dilini kullanmak bazen sayfalarca sürebilmektedir. Ancak reklamda bir fotoğraf karesi bu
eylemi çok kısa sürede gerçekleştirebilmektedir. İnsanlara yaşamlar ya da alışkanlıklar
üzerine kurulmuş hayaller sunan reklamlar, fotoğrafın oluşturduğu gerçekliğe gösterilen
güvenden dolayı hayallerin gerçekleşebileceğini desteklemektedir. Reklam fotoğrafı, var
olanı olduğu gibi saf gerçekliğiyle göstermek yerine onu hayal edilesi bir gerçekliğe
ulaştıran en güçlü araçtır.
30
sunduğu avantajlarla beraber bir çok fotoğrafçı zaman ve hız kazandıran, kullanımı kolay
olan, sonuçları anında gösterebilen makinaları tercih etmeye başladı.
31
i. Leke, renk ya da çevresi zıt değerlere sahip tonlardan oluşan görüntülerdir.
ii. Doku, bir nesnenin yapım biçiminin görsel olarak ortaya çıkartılabilmesidir.
Fotoğrafta doku objenin sert mi, yumuşak mı; pürüzlü mü, pürüzsüz mü olduğuna
dair bilgi vermektedir.
iii. Desen, doğada ve insan yapımı tüm yapı ya da objelerde bulunabilir ve genellikle
tekrarlayan nesnelerin, şekillerin ya da renklerin bir araya gelmesiyle
oluşmaktadır.
iv. Form, fotoğrafta görüntü iki boyutlu iken perspektif ve ışık kullanımıyla hacmine
üçüncü boyut efektinin eklenmesidir.
4.3.1 Kompozisyon
Kompozisyon, görsel sanatlar tüm öğelerin, bir çerçeve içinde kontrollü bir şekilde anlam
ve duygu oluşturulmasını sağlayan görsel anlatım düzenidir. (Grill ve Scanlon 2003,
s.21). Ancak sabit bir anlatının belirli kurallar çerçevesinde, yeni bir boyuta taşınarak
farklı anlamların oluşmasını sağlayan fotoğrafçının kendisidir ve sahip olduğu tekniktir.
Fotoğrafçıların bireysel yorumuyla yaratılan fotoğraflar, aynı konu hakkında her
fotoğrafçının farklı görseller ortaya çıkartmasına imkan tanımaktadır. Bu doğrultuda bir
kompozisyonun ortaya çıkarılabilmesi için, grafiksel unsurların, fotografik öğelerin ve
rengin dengeli bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Çünkü fotoğrafa bakan izleyiciler
çizgilerin, şekillerin ve renklerin gücüyle, dikkat edilmesi öngörülen alanlara
yönlendirilebilirler. Doğru bir yönlendirme uygulanabilmesi için fotoğrafta kullanılacak
olan kompozisyon öğelerinin neler olduğu hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
32
a. Bütünlük: Fotoğrafçı ne anlatmak istiyorsa, sadece onu ifade eden ve ifadeyi
destekleyen öğeleri de çerçeve kullanmalıdır.
f. Estetik: Her şeyin çok açık anlatıldığı eserlerde seyircinin düşünmesine ve ilgi
duymasına imkan tanınmamaktadır. Bu nedenden dolayı sanatçı bazı gerçekleri
izleyiciye dozunda sunarak, izleyicinin esere karşı ilgi duymasını, keşfetmesi
sağlanmaktadır.
g. Alan Derinliği: Fotoğrafta net alanın içinde yer alan objenin ön ve arka alanında
netlik alanları oluşmaktadır. Net alan derinliği, objenin objektifle arasındaki
mesafeye ve kullanılan lensin yapısına göre genişleyip daralabilmektedir. Bu alan
ile net alanda kalan objeler, netlik dışında kalan objelerden ayrıştırılarak dikkat
çekicilik yaratılabilir.
33
Şekil 4.1: Adidas Fast Feels Good Reklamı
Kaynak: https://www.adsoftheworld.com/media/print/adidas_fast
Yukarıda yer Şekil 4.1’de alan derinliği kullanılarak ön planda yürüyen insanlar netlik
dışında bırakılarak, arkada koşan sporcuya netlik verilmiştir. Bu sayede arka planda
koşan sporcunun izleyiciler tarafından direkt olarak algılanması istenmiştir.
34
Şekil 4.2: Dunkin Reklam Fotoğrafı
Kaynak:https://www.adsoftheworld.com/media/print/du
nkin_enjoy_the_original
Yukarıda yer alan Şekil 4.2’de görüldüğü gibi ilgi merkezi kahve bardağından başlayarak
çöreğe doğru yöneltilmiştir. Bu süreç devamın görsel algılamayı tamamlayan izleyici
slogan ya da reklam başlığına başarılı bir şekilde yönlendirilebilmektedir.
4.3.2 Renk
Renk, ışığın farklı dalga boylarıyla kırılarak göze ulaşması sonucu oraya çıkan bir
algımadır. Yaşam içinde bulunan canlı veya cansız her nesne farklı renk tonlarıyla doğada
varlığını sürdürmektedir. Bu renk çeşitliliği sayesinde de insanlık her nesnenin
özelliklerini renkleri ile ilişkilendirmiştir. Bu ayırt edici özelliklerinden dolayı renkler,
farklı tanım ve anlamları kolayca referans edebildiğinden dolayı görsel sanatlarda
oldukça yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
35
Grill ve Scanlon (2003, s.118) görsel sanatlarda renklerin belirleyici olduğunu ve
izleyiciye iletilmek istenen mesajların ayrılmaz bir şekilde renklere bağlı olduğunu ifade
etmektedir. Bu nedenden dolayı renkler simgesel olarak nesneleri ve duyguları ifade
edebilme gücüne sahiptir. Günümüz fotoğraf sanatında da siyah beyaz ya da renkli
fotoğraf tercihi, izleyene verilmek istenen duygu ve mesajlara bağlı olarak değişmektedir.
Çünkü renkler insan psikolojisine ve duygularına direk etki edebilecek özelliklere sahip
uyaranlardır.
Renkler görsel dünyamızda görüntünün var olmasını sağlayan tüm unsurların en temel
özelliğidir. Renklerin tonu, parlaklığı ya da doygunluğu farklı hislerin ya da düşüncelerin
ortaya çıkmasına etki edebilmektedir. Sıcak ve parlak renklerin uyarıcı ve dikkat çekici,
pastel ve mat renklerin ise daha duygusal etkileri olduğu düşünülmektedir. Teker (2003,
ss. 82-86)’e göre, renklerin insanlar üzerinde oluşturdukları etkileri ve bu renklerin ortaya
çıkardıkları psikolojik ve toplumsal anlamlar şu şekilde ifade edilmiştir;
Kırmızı: Kırımızı renk yaşam, enerji, heyecan, cinsellik, aşk ve güç gibi anlamları temsil
etmektedir. Psikolojik olarak uzun süre maruz kalındığında tedirginlik ve tehlike
hissiyatının doğmasına sebep olan renk, kısa süreli etkileşimlerde ise dikkat çekici bir
özelliğe sahiptir. Sıcak renkler kategorisinde yer alan kırımızı, tahrik ve teşvik edici
özelliğinden dolayı reklam çalışmalarında da sıklıkla kullanılmaktadır. Örneğin, kırımızı
rengin tahrik ve çekicilik açısından yoğun olarak kullanıldığı alanlar yeme-içme, moda
ve kozmetik olarak sıralanabilir. Ancak kırmızı aynı zamanda kanı ve ölümü
anımsattığından dolayı ikaz ve tehlike işaretçilerinde uyaran rengi olarak
kullanılmaktadır.
Turuncu: Bedensel olarak canlılığı temsil eden bu renk psikolojik ve toplumsal açıdan
sosyalleşme, sevinmeyi, mutluluğu, gençliği çağrıştırmaktadır.
36
Beyaz: Masumiyetin ve hoş görünün rengi olan beyaz renk, psikolojik olarak da
özgürlüğün, açık fikirliliğin, aydınlığın, saflığın ve temizliğin temsillerinde ilk akla gelen
renktir.
Mavi: Mavi renk sessizliğin, memnuniyetin simgesidir. Ruhsal olarak rahatlatıcı bir
etkiye sahip olduğundan dolayı, toplumsal açıdan da düzeni simgelemektedir. Aynı
zamanda taze, hijyenik ve serinlik psikolojisinin oluşmasını sağlamaktadır. Örneğin, ağız
bakım ürünleri ya da içme suyu ambalajlarında sıklıkla mavi renk tercih edilmektedir.
Sarı: Güneşten aldığı sıcaklıkla birlikte bolluğun temsili olan sarı renk, fiziksel anlamda
gevşemeyi temsil etmektedir. Psikolojik olarak bireyler üzerinde atılganlık, sevecenlik,
macera, iyimserlik, neşe ve girişkenlik duygularının oluşmasına sebep olmaktadır. Yeşil
renkle birlikte kullanıldığında zehir etkisini çağrıştırdığı düşünülse de besleyici ve
vitaminli ürünlerde çok yaygın olarak kullanılır (Grill ve Scanlon 2003, s.124).
Yeşil: Doğal bitki örtüsünün rengi olan yeşil, dünyada en çok görülen renklerden biridir.
Bu nedenle yeşil renk, sakinlik ve rahatlık hissinin ortaya çıkmasını sağlayarak, insanlar
tarafından huzur ve güvenin rengi olarak kabul görmüştür.
Gri: Duygusuzluğu ve yaklaşmakta olan ölümü fiziksel açıdan simgeleyen renk, bireyler
üzerinde de depresif, hüzün verici ve koruyucu bir psikolojik etkiye sahiptir. Ancak gri
renk toplumsal açıdan nötrlüğü simgeler.
Mor: Yolcu (2001, s128)’ ya göre saygı, asalet, inceliğin ve sanatsal duyarlılığın rengi
olarak bilinen mor renk, fiziksel anlamda da esrarengizlik ve erotizmi ifade etmektedir.
Psikolojik açıdan bireyler üzerinde fantezi anıları uyandıran mistik bir güce sahiptir. Mor
37
renk toplumsal açıdan da büyü, sihir çağrışımlar oluşturmaktadır. Grill ve Scanlon (2003,
s.124)’un da ifade ettiği gibi, mor renk mücevherleri ve gösterişi çağrıştırmaktadır.
Pembe: Nezaketin ve inceliği temsil eden renk psikolojik ve toplumsal olarak da huzur,
güven, sevgi, romantizm, şefkat ve dişilik duygularının çağrışmasına neden olur.
4.3.3 Yaratıcılık
Reklam fotoğrafçılığında üretim süreci diğer fotoğrafçılık alanlarına göre farklılık
göstermektedir. Bu sebepten dolayı reklam alanında fotoğrafçı düşünceyi, mesajı, teknik
detayları ve estetik değerlerini bilinçli ve kontrollü kullanarak sadece gördüğünü değil,
yaratıcılık da kullanarak görsel üretimi gerçekleştirmektedir.
38
5. GÖSTERGEBİLİM
Resim, müzik ve mimari gibi doğal dil ile oluşturulmamış yapıtların üzerinde bulunan
yazılmış yazıları inceleyen semiyoloji, bu alanların betimlenebilmesi için doğal dilleri
kullanmaktadır. Semiyotik ise üst dil olarak konuları kendisi betimlemeyerek ve
incelediği konuyu niçin sorusundan öte nasıl sorusunu sorarak kendi oluşturduğu üst dil
ile fotoğraf, resim, çizgi roman gibi seçilen yapıtları çözümlemektedir (Karahan 2004, s.
75).
Locke bilginin sadece göstergelerin duyumları ile oluştuğunu ve bunların sarı, beyaz, sert,
yumuşak gibi duyulabilir nitelikle algılandığını ifade etmektedir (Büker 1985, s.10).
Locke insanların algılama ve iletişim yetisinin dilsel ve dil dışı göstergelerden
etkilendiğini savunan ifadesinin ardından J.H. Lambert 1764’de bu sürecin dil dışı
(müzik, koreografi, amblem) göstergeler tarafında da desteklendiğini ispat ederek bu
öğelerinde, göstergebiliminin inceleme alanına dahil edilmesini sağlamıştır.
39
Saussure (1857-1913), göstergebilim kavramının toplumsal işlevleri hakkında
araştırmalarda bulunmuştur. Sauusere kodlarla düzenlenen göstergelerin iki yol ile
ilişkilendirebildiğini ifade etmektedir bunlar; dizi (paradigm) ve dizim (syntagm). Seçili
göstergelerin bir araya gelmesi dizim oluşturmaktadır. Dil tarafında ise dildeki
sözcüklerin tümü diziyi ve sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşan cümlelerden de dizim
oluşmaktadır. Saussure, bu ilişkiler doğrultusunda şu ifadeyi kullanmaktadır; bir
göstergenin ifade ettiği anlam, göstergenin diğer göstergelerle olan ilişkisiyle
belirlenebilmektedir (Parsa ve Olgundeniz 2014, s.10).
i. Birinci düzlem (Gösteren): Bir şeyi görmek ya da duymak için somut bir şekilde
karşılaştırma yapılmaktadır ve bu algılama duygularla gerçekleştirilmektedir. Bu
sayede algılanan şey başka bir şeyi temsil edebilmektedir.
40
iii. Üçüncü düzlem (Yorumlama): Süreç içinde kişi temsil edilen hakkında yaptığı
çıkarımlarla değerlendirme, anımsama gibi özelliklerini kullanmaktadır (Vardar
1982, s.63).
Hjemslev’in çalışması doğrultusunda oluşturulan Şekil 5.2 ile açıklanan bu süreç, dil dışı
oluşan göstergelerin çözümlenebilmesi için de kullanılabilmektedir ve bu süreç fotoğrafta
şu şekilde detaylandırılabilir;
41
i. Anlatım Biçimi: Fotoğrafta oluşturulan kompozisyonda bulunan öğelerdir (ışık,
perspektif, gölge vb.).
iv. İçerik Tözü: Fotoğrafın içinde barındırdığı alt anlamlar, kültür, değerler, kodlar
ve ideolojinin okunmasıdır.
Bu doğrultuda fotoğrafta bulunan davranışı, tepki, yaşam tarzı, renkler gibi duyulara hitap
eden her öğe anlamlar ve öğeler tarafından, fotoğraftan izleyiciye taşıyıcı görevi
üstlenmektedir. Taşıyıcı görevini üstlenmiş anlamlar ve öğelerin birbirleri arasında
iletişime geçebilmeleri de yeni anlamların ortaya çıkabilmesini sağlamaktadır.
1
a Priori, deneyden önce gelen bilgi anlamındadır. Deneyden sonra olan anlamına gelen a posteriori’nin
(sonsal) karşıtıdır. Deneyden çıkarsamadığı ve bundan ötürü de deneyden önce olduğu varsayılan bilgi
sorunu Antik Çağ yunan düşüncesinde oluşmuş, skolastiklerce geliştirilmiştir, Alman düşünür Kant’ın
sisteminde önem kazanmıştır. Her iki terimi de ortaya atan XIV. Yüzyıl skolastiklerinden Albert le Grande
de Saxe’tır. http://www.felsefe.gen.tr/a_priori_nedir_ne_demektir.asp
42
1964 yılında “Panzani” markasına ait reklam fotoğrafını göstergebilim kuralları
çerçevesinde inceleyerek, fotoğrafta yer alan öğelerin, renklerin betimlemelerini yaparak
çözümlemiştir. Ayrıca reklamların çözümlenmesinde oluşturduğu üç düzlemi
kullanmaktadır. Bu düzlem şu şekildedir;
Kaynak:https://foodphotographycommunication.files.wordp
ress.com/2015/01/panzani.jpg
Barthes’ın (2014, ss. 24-40) yukarıda yer alan Panzani markasına ait reklam fotoğrafını
kullandığı göstergebilim temelli çözümlemesi şu şekilde özetlenmektedir; Kırmızı zemin
üzerinde sarı ve yeşil renklerin ağırlıklı olduğu fotoğrafta yer alan makarna paketleri,
43
küçük bir naylon paket, bir kutu, domatesler, soğanlar, biberler ve bir adet mantardan
oluşan yarı açık bir alışveriş filesinin içinden çıkıyor gibi görünmektedir. Bu öğelerden
oluşan görüntüye bakıldığında dilsel olarak ilk anlam direk olarak görülen, sanki boşlukta
gibi duran etiketlerdir. Panzani fotoğrafında yer alan dilsel iletilerin anlaşılabilmesi için
iletinin alındığı kod olan Fransızcanın bilinmesi gerekmektedir. Marka ismiyle ortaya
çıkan tını sadece markayı değil İtalyanlığı da simgeleyebilmektedir ve bu sebepten dolayı
düz ve yan anlama olarak iki anlama sahiptir.
Dilsel iletinin ötesine bakıldığında ise sadece saf görüntünün kendisi ve bu görüntülerle
oluşmuş göstergeler dizisi ortaya çıkmaktadır. Saf görsele direk olarak bakıldığında
pazardan dönüş fikri yaratılmıştır ve bu gösterilenlerin ortaya çıkartmış olduğu iki farklı
mutluluk ifadesi bulunmaktadır. Bunlar; ürünlerin tazeliği ve “yol kenarında
satılırmışçasına” masaya yarı açık fileden saçılan malzemelerle yapılacak hazırlığın
değeridir. İlk göstergeyi okumak için “mekanik” bir uygarlığın dondurulmuş gıda ya da
konserve yöntemlerine karşı gelen “kişinin kendi alışverişini yapabildiği” yaygın bir
kültürün parçası olarak oluşan bir bilgiye gereksinimi doğmaktadır. İkinci gösteren ise
domates, biber ve afişin yarattığı üç farklı rengin (sarı, kırmızı, yeşil) birleşimidir ve
gösterileni İtalya’dır ya da İtalyanlıktır. Ancak bu görseldeki dilsel iletinin yan anlamsal
göstergesi, Panzani kelimesinin İtalyan tınısı özel bir anlama sahiptir; ancak bu okuma
Fransız bir bilgiyle temellidir çünkü İtalyanlar bu yan anlamı anlamayabilirler ve bu bilgi
turistik stereotipilerin üzerine oturtulmaktır. Görüntünün incelemesinin devamında iki
yeni gösterge daha bulunabilmektedir.
2
Still Life ya da Naturmorte: Natürmort, hareketsiz durgun doğa anlamına gelmektedir. Resim sanatında
kullanılan bir terimdir aynı zamanda. Hareketsiz, yani dalından koparılmış meyve ve sebzelerin, bazı
günlük eşyaların, vurulmuş kuşların, balıkların resimlerine de natürmort resim denir.
https://www.nedir.com/nat%C3%BCrmort
44
fotoğraf, resmi anımsatarak estetik bir gösterene iletir. Bu gösterilenlerin okunabilmesi
konu hakkında bilgi ve kültürdür. Bu görüntü hakkında tutarlı bütünlük oluşturduğu
varsayılan dört gösterge; süreksiz, kültürel, küresel (örneğin, İtalyanlık), mutluluk gibi
değerleri içinde taşıyan gösterenlere gönderme yapmaktadır.
Barthes’ın yaptığı analizler ve söylemlerden yola çıkılarak, her şey gösterge olarak analiz
edilebilmektedir. Çünkü göstergelerin oluşturduğu bütünlüğe anlam kazandırmak, işleyiş
şemalarını ortaya çıkartarak analiz ederek anlamsal yapı oluşturmak göstergebilimin en
temel amacıdır.
Dizi: Birbirlerine yerine ikame edebilen göstergeler arasındaki ilişki, dizi ilişkisidir. Bu
doğrultuda alfabelerde bulunan harfler dizi örneği olarak gösterilebilir. Dizi iki ana
özellikle ayrışmaktadır, bu özelliklerden birincisi; dizide yer alan tüm öğelerin ortak
özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. İkinci özelliği ise, her birim diğer birimlerden
ayırt edilebilecek özelliklere sahip olmalıdırlar. Bir gösterenin diğer gösterenden
ayrıştırılmasını sağlayan özellik ayırt edicilik olarak adlandırılmaktadır. İnsanlar günlük
yaşamalarında hem sözel hem de görsel iletişim anlarında diziler arasında seçimler
gerçekleştirmektedirler.
45
Dizim: Diziler arasından seçilmiş birimlerin anlamlı ve yapısal bütünlükte bir araya
gelmesiyle oluşmaktadır.
Kod: İletinin üretilmesi için kullanılan dil kod olarak ifade edilmektedir. Anlama
sürecinde kullanılan kodlar, kaynaktan hedef kitleye gönderilen iletilerin iletiminde
kaynak kod ile alıcı kodun aynı olması önem taşımaktadır. Çünkü alıcının, kaynak kodu
çözebilmesi için aynı kodu paylaşması gerekmektedir. Aksi halde anlamsızlık durumu
yaratılmış olmaktadır.
5.3 GÖSTERGE
Bir gösterge, nesne, sözcük ya da resim olabilir ve bu gösterge bir insan ya da topluluk
için özel anlam ifade eden basit bir şeydir. Tek başına olduğunda ne anlamdır ne de şeydir
çünkü gösterge, gösterilen tarafından anlam kazanan gösterilenlerden ibarettir ve sadece
analitik anlamlarda birbirlerinden ayrılmaktadırlar (Williamson 2001, s.15).
Gösterge, ortaya çıkarttığı imgeler ile hafızamızda başka bir uyarıcı imgeyle bağlanan ve
bu iletişim doğrultusunda ikinci bir imgenin canlandırılmasına yol açan uyarıcılardır
(Guiraud 1994, s.39). Örneğin gözyaşı; hüznün, damlalar; yağmurun, turuncu yapraklar;
sonbaharın göstergesi olabilmektedir. Göstergeler dilsel ya da görsellerden oluşup başka
bir anlam ya da yerini anlan betimleyicilerdir. Kişilere iletilen mesajlarda başka bir şeyin
yerini alarak çağırışım yapılmasını sağlayarak yorumlanabilmesini sağlamaktadırlar.
Ancak bu iletilerde bulunan göstergelerin amaçlandığı şekilde çalışıp, kişiler tarafında da
yorumlanabilmesi de gereklidir. Göstergelerin yorumlanabilmesi, kişilerin sahip
oldukları bilgi ve kültür seviyeleriyle de değişkenlik göstermektedir.
46
Şekil 5.4: Barthes’ın gösterge şeması
Barthes, göstergelerin zihinsel veya imgesel bir şeye bağlı olarak incelenmesine karşı
çıkmaktadır ve göstergeyi kullanan ondan sadece gösterileni ‘şey’ olarak algılamaktadır
ve böylece salt ve işlevsel bir tanım ortaya çıkmaktadır. Barthes’ın oluşturduğu gösterge
şemasında, gösterge sadece gösteren ve gösterilen bütünü olarak çalışmamaktadır çünkü
çevresiyle de bağlantılıdır. Gösteren ve gösterilenin arasındaki ilişkiyi ücret örneği ile şu
şekilde ifade etmektedir. Emek (gösterilen) kendisine benzemeyen ücret (gösteren)
arasındaki ilişki (anlamlandırma) bir karşılaştırma üzerine kurulu ilişkisidir. Barthes,
düzenlerin bölümlenerek gerçeğin üstüne eklenmesi ile üretilen anlamların çağdaş
göstergebilim olduğunu ifade etmektedir (Barthes 1979, ss.40-50).
Gösterilen, bir nesnenin ya da görünün insan zihninde, gösterilenden öte zihinde yarattığı
imgedir. Barthes (2005) Saussure’un dilsel oluşan göstergelerin işitim imgesi ya da
gösteren, bir kavramın ise gösterilen olarak birbirleri ile birleştiklerini ifade etmektedir.
Bu doğrultuda örnek olarak “Doktor” olarak gösterilenin kullanımda, doktor kelimesinin
47
kendisinin yerine zihinde oluşan imgesel oluşumu temsil etmektedir.
5.5 ANLAMLANDIRMA
Barthes, dilbilim çözümlemelerinden göstergebilime geçişinde düz anlam (denotation),
yan anlam (connotation), üst dil (metalanguage) gibi göstergeler düzleminde de
faydalanmıştır ve bunlar şu şekilde özetlenmektedir;
48
Şekil 5.5: VAT 69 reklam fotoğrafı
Kaynak:https://www.adsoftheworld.com/media/print/vat69_authentic_like_you
Yukarıda Şekil 5.5 reklamında şişe düz anlam olarak kullanılmıştır. Ancak şişeye doğru
uzatılan ele sarılan yılan ise yan anlam olarak kullanılmaktadır. Yan anlamların ortaya
çıkarttığı mit/hikaye ise Hz. Adem’in yediği yasak elmadır. Bu hikayeyi hatırlatıcı öğeler,
ağaçta elmalarla birlikte viski şişesinin bir meyve şeklinde temsili, baştan çıkartan şeytan
yerine yılan ve tanrının hatırlanması için arka plana yerleştirilen gökyüzüdür.
Reklamlarda bulunan göstergelerin ifade ettikleri şeylerin nasıl ve ne şekilde
gerçekleştirdikleri ancak çözümlenebilmesiyle anlaşılmaktadır çünkü bir reklam ifade
etmek istediği şey, salt bir şekilde söylemeyi iddia ettikleridir (Williamson 2001, s.15).
Roland Barthes’a göre estetik kavramı belirsizlik oluşturulmasına yardım eden bir yan
anlamlandırma yöntemidir ve bu kavram fotoğrafta, kompozisyon ve görsel biçimlerin
işlenmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır (Algan 1999, s.54).
49
6. VERİ VE YÖNTEM
Bu başlıkta araştırmaya konu olarak seçilen çok uluslu şirketlerin yerel pazarlarda
kullanmış oldukları reklam fotoğrafı uygulamaları örnek alınarak, reklamlarda dilsel ve
kültürel iletilerin kullanılmasının kitle iletişiminde sağladıkları etkiler göstergebilimsel
analiz edilecektir. Ayrıca teknik açıdan da reklamın türü, amacı, kompozisyonu ve genel
renk kullanımları hakkında analizler yapılacaktır.
Araştırmanın amacı; çok uluslu firmaların yeni ulus pazarlarında uyguladıkları reklam
faaliyetlerinde kullandıkları görsel, kültürel kodları teknik ve göstergebilimsel olarak
incelenerek çözümlemektir.
50
Örnek olarak seçilen reklam görsellerinin göstergebilimsel çözümlemesi, Roland Barthes
tarafından görüntülerin retoriğinin incelenmesinde oluşturduğu ‘üç düzlem’ temel
alınarak gerçekleştirilmiştir.
3
Super Bowl, 1967 yılından beri oynanan Amerikan Futbol liginin final maçıdır. 1980 yılından beri
reklamlara gösterilen ilginin oyuna gösterilen ilgiyle neredeyse aynı olduğu Super Bowl, yüksek maliyetli
reklam süresi sebebiyle sektörde önemli bir platform haline gelmiştir.
https://www.britannica.com/sports/Super-Bowl
4
cnbc.com, https://www.cnbc.com/2019/02/05/super-bowl-draws-lowest-tv-audience-in-more-than-a-
decade-nielsen.html, Erişim tarihi: 02.03.2019.
51
7. BULGULAR
Kaynak:https://www.campaigntr.com/mcdonalds-yeni-
lezzetini-tanitti-benim-acim-bana-yeter/
Dilsel İleti; slogan, marka adı ve ürünün, acılı bir tavuklu hamburger oluşturduğu
görülmektedir. Bu reklamda yer alan dilsel iletileri çözümleyebilmek için Türkçe biliyor
52
olmak gerekmektedir. Sloganda yer alan “Benim Acım Bana Yeter” seçiminin iki anlamlı
olarak kullandığı görülmektedir bu acı hem duygusal hem de fiziksel olabilir.
İkinci iletisi seviyesinde oluşan şifrelenmemiş görüntüsel imgeler; beyaz zemin üzerinde
kırmızı renkte yazılmış slogan, biber ikonu ve ürün adıdır. Kırmızı zemin üzerinde sarı
renkte marka logosu. Elde tutulan tavuklu hamburger ve mavi renkte gömlek giyen siyah
saçlı, esmer tenli reklam yüzü Emrah’tır. Yukarıda yer alan şifrelenmemiş olan
görüntüsel imgelerden yola çıkarak bunların taşımış olduğu yan anlamsal
detaylandırmalarını şu şekilde yapabiliriz;
Gösterge 1
Gösteren: Hamburger tutan adam
Gösterilen: ‘Acıların Çocuğu’ olarak tanınan Küçük Emrah
Bu gösterilen ile oluşturulmak istenen yan anlam, hamburgerin acılığının Küçük Emrah
karakterinin acılarında daha fazla olduğudur. Bu acının seviyesi ile yiyenlerin de en az
onun acısı kadar tatsal acı hissedeceklerini ifade etmektedir.
Gösterge 2
Gösteren: Hamburger tutan el
Gösterilen: Dolgun ve lezzetli görünen hamburger.
Taze mevsim salata malzemeleri ve çeşnilenmiş etiyle batının en bilinen lezzeti olan
hamburgerin çekiciliği ortaya çıkartılmaktadır. Ürün görsel çekiciliği sayesinde
izleyicilerin yeme isteğini uyandırmış olsa dahi dilsel ileti düzlemin kullanılan acı
ifadeleri zıtlaşabilmektedir.
Gösterge 3
Gösteren: Nesneler
Gösterilen: Bir araya gelen nesneler; domates, marul, biber ikonu, ateş görseli ve Acıların
Çocuğu hamburgerin yenilmesi sırasında alınacak tat hakkında gerekli bilgileri
vermektedir.
53
Gösterge 4
Gösteren: Taslağın tümü
Gösterilen : Batı kültürüne ait hamburger, Türk kültürüne ait ünlü karakter ve acı tanımı.
Markaya ait kırmızı zeminde sarı renkli logo uzun yıllardır markanın kimliği olarak
kullanılmaktadır. Reklamda tutulan hamburgerin tavuk etinden ve acı olduğu biber
ikonuyla belirtilmektedir. Ağırlıklı olarak beyaz zemin üzerine kırmızı renk kullanılması,
kırmızının dikkat çekici, sıcak, acı ve tehlikeyi etmesinin etkisi bulunmaktadır. Reklam
Emrah ERDOĞAN yıllardır bilinen Küçük Emrah ya da Acıların Çocuğu duruşunu
sergilemektedir. Acıların Çocuğu karakteriyle hamburgeri elinde tutan Emrah’ın yüz
ifadesi, reklamın sloganı olan “Benim Acım Bana Yeter” ile markanın tamamen Türkiye
pazarını hedef alan bir reklam uyguladığı ifade edilebilir. Markanın acıyı ifade edebilmek
için duygusal acının ikonu haline gelen bir karakterle kendini eşleştirmesi hem dikkat
çekicilik hem de geçmiş deneyim unsurlarının ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Reklam
sloganın algılanabilmesi için kişilerin ‘Acıların Çocuğu Küçük Emrah’ karakterine ya da
Yeşilçam dönemi dair bilgi sahibi olması gerekmektedir. Ancak, kullanılan karakterin
hala canlılığı korumasında popüler kültürün etkisi de bulunmaktadır. Karakterin dillere
pelesenk olan cümleleri sayesinde, hatırlana bilirliği devam etmektedir.
Emrah karakterinin mavi renkli gömlek giymesi ve surat ifadesindeki acı incelendiğinde;
karakterin hamburgeri yemediği gösterilmektedir. Tasarımda genel olarak tipografik
öğelerde kullanılan kırmızı renk ile sıcaklığı, tehlikeyi ve acı temsil edilirken, mavi renkli
gömlek ile zıtlık ve ferahlık hissiyatı yaratılmak istenilmiştir. Kullanılan slogan da bunu
desteklemektedir. Bu sebepten dolayı Emrah, taze ve leziz görünüme sahip hamburgeri
izleyiciye uzatarak “Benim yerime sen yer misin?” dercesine davetkar bakmaktadır.
Reklamın teknik değerlendirmesi: Reklamın amacına yönelik izlemiş olduğu yöntem hem
coğrafi hem de Küçük Emrah karakteri tanıyan kitlelere yönelik olduğu için ünlü
kullanımı olarak ifade edilebilmektedir. Uygulanan kampanya ulusal sınır içinde faaliyet
göstermiştir.
Reklam sloganı olan ‘Benim Acım Bana Yeter’, çok kere Acıların Çocuğu karakteri
tarafından kullanıldığından, akılda kalıcılık ve tekrar kolay hatırlanabilir özelliklere
sahiptir. Reklamın geneli acılı tavuk için hazırlanmış olsa da içerik olarak reklam sempati,
54
mizah temelleri üzerine kurulmuştur. Bu etkileşimden dolayı izleyen ve reklam arasında
kolay bir şekilde bağ kurulması sağlanmaktadır.
Reklam taslağında dikkat çeken başka bir detay ise ürünün diğer ürünlerden ‘Acılı’ olarak
ayrıştırılmasıdır. Ürüne ait farklılığın ortaya çıkartılması için yoğun olarak kırmızı ve
sıcak renk kullanımları tercih edilmiştir ve acı tadını simgelemesi için ortak bir sembol
haline gelen ateş kullanılmıştır. Bu sembol ile izleyeler ürünün acı seviyesi hakkında bir
bilgiye sahip olmaktadır.
Taslak yerleşiminde ürün ve nesnelerin tamamı gösterilerek genel bir bütünlük elde
edilmiştir. Hamburger üzerinde daha az gölge oluşması için tüm açılardan aydınlatma
uygulanmıştır. Arka planda kalan model hem ten rengi hem de gömleğinin sıcak renklere
zıt olan mavi renk olmasından dolayı, hamburgerin daha da belirgin görünmesine imkan
sağlamıştır. Bu sayede ürün daha parlak bir görünüme sahip olurken hem de tüm
detaylarıyla açığa çıkartılabilmiştir.
55
7.1.2 McDonald’s İngiltere Reklamı İncelemesi: Breakfast
Şekil 7.2: We Make Breakfast Reklamı
Kaynak:https://www.adeevee.com/aimages/20161
0/28/mcdonalds-mcdonalds-breakfast-print-
389362-adeevee.jpg
56
Şifrelenmemiş iletileri şu şekilde detaylandırabiliriz; mavi renk kazak ve gömlek giyen
adam, hamburger, çalışma masası, cam önünde bitki, kapalı bir alan içinde yüzünü
görmediğimiz çalışan adam. Bu kodların dizilişini dikkatlice inceleyerek şifrelenmiş
görüntüsel iletileri şu şekilde detaylandırabiliriz;
Gösterge 1
Gösteren: Kapalı alanda yüzünü görmediğimiz mavi renk kazak giyen adam.
Gösterilen: Arkası dönük bir şekilde masasında oturan çalışanın, sabah geç uyanarak
aceleyle işe geldiğini, ters giydiği kazağından anlayabiliriz. Bu anlamın güçlendiren diğer
öğeler; saçlarının dağınıklığı ve gömlek kol düğmesinin açıklığı da ne kadar aceleyle
hazırlandığını göstermektedir.
Gösterge 2
Gösteren: Çalışma Masası
Gösterilen: Çalışma masasında görünen koyu mavi ekranlı bilgisayar ve ekran üstünde
bulunan not kağıdı, adamın çalışmaya henüz başlamadığını göstermektedir.
Gösterge 3
Gösteren: Cam önündeki bitki
Gösterilen: Cam önünde duran bitki pencere önünde güzel bir görünüm sağlamaktadır.
Ancak bitkininin burada taşımış olduğu bir yan anlamı da bulunmaktadır, üzerine düşen
güneş ışığı ile baharın gelişini, uyanışı ve tazeliği temsil etmektedir.
Gösterge 4
Gösteren: Taslağın tümü
Gösterilen: Reklam görselinde yer alan tüm öğeler ve nesnelerin birbirleri ile uyumlu bir
şekilde etkileşimde oldukları açıkça görülmektedir. Reklamın sloganında tüketiciye
seslendiği gibi onlardan erken uyanarak, düzenli ve özenli bir kahvaltılığı sunmayı
başarmıştır. Sırtı dönük adamın kazağını ters giymesi ve fark edememesi, açık bıraktığı
gömlek kolu ve dağınık saçları bize hala uyanamadığını göstermektedir.
57
Reklamda kazak, gömlek ve bilgisayar ekranında mavi rengin tercih edilmesi,
memnuniyeti ve rahatlamayı ifadesinden dolayıdır. Dışarıdan gelen sıcak rengin,
izleyicilerin içinin ısınmasına ve rahatlamasına yardımcı olmaktadır. Cam önünde
bulunan bitkinin ortama kattığı doğallık ve huzur etkisiyle birlikte işe geç kalan adamın,
kahvaltısından büyük keyif aldığını anlayabiliriz. Çünkü üstündeki kazak ya da
saçlarından öte elinde duran taze ve günlük lezzete sahip kahvaltılık daha önemlidir. Bu
sebepten dolayı iki eliyle sıkıca onu elinde tutmaktadır.
Reklam taslağında yüz kullanılmamasından dolayı izleyiciler, iki ana detay üzerinde
tarama eylemini gerçekleştirmektedir. Bu tarama eylemi modelin ters olarak giydiği
kazağının etiketi ve tüm detayları belirgin bir şekilde görünen hamburger arasında
gerçekleşmektedir. Taslak içindeki dikkat merkezi olarak konumlandırılmış bu iki nesne,
bilinçli bir şekilde aynı yatay düzlemde hizalanmıştır. Bu yerleşim tercihi ile reklamla
etkileşime giren kişiler tarafından kısa sürede okunabilmesi sağlanabilir.
58
Arka planda yer alan yeşil renk ise dış mekan ya da arka planın kırmızılığı ile ön planda
yer alan maviliğinin arasında denge yaratılmasına olanak sağlamıştır. Ayrıca yeşil bitki,
dar net alan derinliğine sahip fotoğrafın üç katman oluştuğu etkisini de izleyiciye
sunmaktadır, bu katmanlar; Dış iç, arka planda yer alan camın açıldığı ofis. Dış, ofisin
bakmış olduğu avlu ya da meydan. Bitki ve ofis camı, ofisin dış ile iç alanda birleşim
noktası. Mavi kazaklı adam, en önde yer alan görüntüsel dizilimin başlangıç nesnesi
olarak detaylandırılabilirler.
Kaynak: https://www.behance.net/gallery/66465131/Coca-Cola-ftarVakti?tracking_source=search%7Cc
oca%20cola
59
Dilsel İleti: Reklamda kullanılan şifrelenmemiş dilsel ileti markanın logosu, slogan
“Tadını Çıkar”, ürünlerin üzerinde yazan şekersiz yazıdır. Şifrelenmiş dilsel ileti olarak
incelendiğinde slogan ikili anlam da kullanılmıştır. İlk anlamında ürünün tadını almakla
ilgili olan slogan görsel iletilerle anın da tadını çıkartılması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu anlamların okunabilmesi için Türkçe diline hakim olup okuma yapmak yeterlidir.
Reklamda bulunan şifrelenmemiş görseller şu şekildedir; masada bulunan yemekler,
masada oturan aile, şişe kolalar, ramazan pidesi. Bu öğelerden yola çıkarak şifrelenmiş
yan anlamlı görselleri detaylandırabiliriz.
Gösterge 1
Gösteren: Yemek masası ve yemekler
Gösterilen: Yemek masası, tüm aile bireylerinin bir araya toplamaktadır. Masada bulunan
yemeklerin çeşidi ise hangi millete dair bilgiler olduğunu gösteren yan anlamlar
bulundurmaktadır. Masanın üstündeki zeytin yağlı dolma, ramazan pidesi, Türk
mutfağına ait bilgileri sunmaktadır.
Gösterge 2
Gösteren: Cola şişeleri ve gülen yüzler
Gösterilen: Markanın genel mottosu olan mutluluğun yansıtılmasıdır.
Gösterge 3
Gösteren: Bahçe Işıkları
Gösterilen: Ramazan zamanında cami minarelerine asılan mahyaları anımsatmaktadır.
Gösterge 4
Gösteren: Taslağın tümü
Gösterilen: Reklam fotoğrafında yemek masasını incelediğimizde, masadaki ramazan
pidesi ve arkada duran ışıkların temsil ettiği mahya etkisiyle ramazan döneminde
birlikteliğe ait bir mesaj verildiği anlaşılmaktadır. Tüm ailenin huzurlu ve mutlu bir
şekilde bir araya geldiği anın keyfini daha da arttıran Coca Cola, logosunda da kullandığı
kırmızı tonlarını çeşitlendirerek etkisini yoğun bir şekilde kullanmaktadır. Coca Cola,
sıcak renk kullanımı ile sevgi dolu bir aile ortamında keyifli bir yemeğin olmazsa olmazı
60
gibi sunulmaktadır. Marka farklı ürün seçeneklerini aile üzerinde yaş grubuna göre
sınıflandırmaktadır, yaşlı çift Coca-Cola şekersizi seçerek bu ürünün kendilerine uygun
olduğunu ifade etmektedir. Böylece marka kapsamak istediği her yaş grubuna bu şekilde
seslenmektedir.
Arka planda kalan bahçe ışıklarını incelediğinde ise düz anlamında ortamın
aydınlatılmasında kullanılan bir öğe olarak orada görünmektedir. Ancak ışıkların
dizilmesi ve görüntüsel ileti olarak hatırlattığı yan anlamı; ramazan ayında cami
minarelerinin arasında asılan mahya ışıklarıdır. Bu ışıklar iftar vakti geldiğinde ya da
diğer anlamıyla oruç bozulduğunda yakılmaktadır. Burada da yemek masasını aydınlatan
mahyalar, iftar vaktinin geldiğini işaret etmektedir.
61
Reklam, ramazan döneminde ki iftarlarla ilgili toplamış olduğu iç görülerden yola
çıkarak, kendine özgü bir ramazan sofrası oluşturmuştur. Bu sofrada bulunan kola
ürünlerinin tamamı izleyiciye sunulmuştur (şekersiz ve normal). Sunulan fotoğrafta
ürünün kullanım anı tasvir edilmiş ve bu süreçte alınan keyif, mutluluk gösterilmiştir.
Sofrada sunulan bu özel an ve mutluluk ürünle ile bağdaştırılarak, sempati reklam
içeriklerini de barındırmaktadır.
Fotoğrafta oluşturulan dikkat merkezi, yaşlı model ile genç kız arasında yaşanan
etkileşimdir. Bu alan daha aydınlıktır ve dikkat yoğunluğunun arttırılması için alan
derinliği de kullanılmıştır. Ön ve arka alanların netlik dışı bırakılması sayesinde sadece
yaşlı model ve genç kızın net kalması sağlanmıştır.
Fotoğrafın genelinde marka kimliğine ve yaratılan duygusal içeriğe uygun bir şekilde
kırmızı tonlarında renkler hakimdir. Kırmızın sağladığı sıcaklık ile mutluluk, rahatlık ve
sıcaklık hissi izleyicilere kolay bir şekilde aktarılmıştır. Bu sebepten dolayı yoğun kırmızı
kullanımı dengelemesi için arka plan siyah karanlık bir ortam olarak seçilmiştir. Çünkü
siyahın renkleri nötrleme özelliği sayesinde, doğru kullanılması halinde iyi bir
dengeleyici görevi gösterdiği bilinmektedir.
62
7.2.2 Coca Cola Global Reklamı
Şekil 7.4: Taste The Feeling Reklamı
Kaynak:https://www.adeevee.com/aimages/201802/27/co
ca-cola-taste-the-feeling-outdoor-print-403
530-adeevee.jpg
Dilsel İleti: Reklamda bulunan slogan “Taste The Feeling – Duyguyu Tat”, “Tadını
Çıkar” olarak Türkçeye çevrilmiştir. Şifrelenmiş olarak aktarılışı, izleyiciye bulunduğu
ortamın ya da anın ve o anda kolanın tadını doya doya çıkartması mesajı verilmektedir.
Ayrıca karton bardak üstünde yer alan marka adının tamamı görünmemektedir. Dilsel
olarak şifreli bir şekilde iletilen marka adının kişiler tarafında tamamlanması
istenilmektedir.
Şifrelenmemiş görsel iletiler; Coca Cola yazılı karton bardak, insanlar. Direkt olarak
incelendiğinde reklam görseli; bir bardağın içinde kola olmasından başka bir şey değildir.
Sade ve basit görselin taşıdığı şifrelenmiş görsel iletileri şu şekilde analiz edebiliriz;
63
Gösterge 1
Gösteren: Kırmızı renk Coca Cola yazılı karton bardak
Gösterilen: Coca Cola’nın her alanda alternatif olarak karşımıza çıkabileceğini ifadesidir.
Bardağın üzerindeki damlalar kolanın soğuk ve serinletmeye hazır bir şekilde beklediğini
göstermektedir.
Gösterge 2
Gösteren: İnsanlar
Gösterilen: Kalabalık insan topluluğun uzaktan bakıldığında kola bardağındaki
baloncukları temsil ettiğine dair bir gönderme yapılmıştır.
Gösterge 3
Gösteren: Taslağın tamamı
Gösterilen: Dış kısmı ortamın sıcaklığından ıslanmış olan karton kola bardağı, serinletici
ve ferahlatıcı özelliğini göstermeye çalışmaktadır. Siyah zemin üzerinde kırmızı rengin
ortaya çıkmasıyla artan dikkat çekicilik, öncelikli olarak izleyicinin bardağı görmesini
sağlamaktadır. Görsel de slogan kullanımı, kadrajın tamamında yer kaplayan bardağın
içindeki kola görüntüsünde bir nokta seçilmiştir ve markanın adına göre küçük
yerleştirilmiştir. Uzak izlemede fark edilmeyen slogan daha yakınlaşarak bakılması
gerektiğine dair bir ipucu vermektedir. İzleyici görsele doğru yaklaştığında daha da
detaylı içerik ortaya çıkmaktadır.
64
Fotoğrafın Teknik Değerlendirmesi: Coca Cola’nın reklam faaliyetinin amacı açısından
incelendiğinde seçici talep oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu kampanyada izleyicilerin
satın alma eğilimi göstermesinin yerine kendini hatırlatmak ve yeniden görünür olmak
istemektedir.
Reklam sloganının “Taste The Feeling – Duyguyu Tat” kullanımı ve tüketici üzerinde
yaratabileceği etki kolay hatırlanabilir, gerçekliğe geri döndürme etkisi oluşturmaktadır.
Geleneksel reklam uygulamalarında slogan ve reklam metinlerinin rahatlıkla okunması
ve algılanması amaçlanmaktadır. Ancak kalabalığın arasında gizlenmesinden dolayı da
yenilikçi bir slogan uygulaması olarak düşünebiliriz.
Hayatı doya doya yaşamak isteyen, eğlenen ve sosyalleşen kişileri hedefleyen reklam, bu
taslağı yaz döneminde kullanmaktadır. Festival ve açık hava etkinliklerinin artmasıyla
birlikte, etkinliklerde kullanılan bardaklarıyla ürünü temsil etmektedirler. Bu temsilde
ürünün ve ürün üzerindeki marka logosunun belirli bir kısmı gösterilerek, kalan
bölümlerin izleyicilerin zihinlerinde tamamlanması amaçlanmıştır.
Dijital fotoğraf manipülasyon ile bardağın üst kısmına etkinlik ya da konser alanından
alınan kalabalık topluluk görüntüsü entegre edilmiştir. Harici olarak eklenen kalabalık
görselinin gerçek kola kabarcıklarıyla benzerlik kazanabilmesi için siyah ve kırmızı renk
doygunluğu arttırılmış. İzleyicilerin ilk bakışta insanları kola baloncukları şeklinde
algılamalarını sağlamak amacıyla, üsten gelen ışıklı alana damla efektleri uygulanmıştır.
Bu damlar efektleri sayesinde havada uçuşan damlacıklar algısı yaratılmıştır. Kalabalık
alan üstünde bulunan sert ışık yardımıyla dikkat merkezi üst alandaki kalabalıktan ürünün
logosuna doğru geçişi sağlanmıştır.
65
7.3 DORİTOS TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAM İNCELEMESİ
Doritos, ilk olarak 1966 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde piyasaya sürülen ve
günümüzde de 70’den fazla ülkede tüketilen bir atıştırmalık olarak bilinmektedir. Bu
marka 1995 yılında beri de Türkiye faaliyetlerini “Dibine kadar yaşa!” mottosuyla yoğun
bir şekilde devam ettirmektedir5. Bu başlık altında Doritos markasının Türkiye pazarında
uygulamış olduğu Doritos Akademi çalışması ve Global pazarda uyguladığı Doritos
reklam fotoğrafı incelenmiştir.
Kaynak:http://zuhalarslan.com/post/75047406805/doritos-
akademi-fritos-effie-awards-2-gold
5
fritolay.com, 2019, https://www.fritolay.com.tr/doritos.html [Erişim Tarihi 14.04.2019].
66
Dilsel ileti çerçevesinde Şekil 7.5’i incelediğimizde ilk olarak reklam metni ve sloganı
dikkat çekmektedir. Türkiye’de Türkçe dilinde yapılmış olan bu reklamın “İngilizce
Hocası Prof. Dr. Haydar Ling Soruyor: Hitch Fritos Yea Dean Me?” cümlesini düz anlam
açısından değerlendirdiğimizde bir algı karmaşası ortaya çıkmaktadır. Çünkü metnin
sadece anlaşılır olan “İngilizce Hocası Prof. Dr. Haydar Ling Soruyor” bölümünde bir
İngilizce hocasının sormuş olduğu bir soru olduğu anlaşılmaktadır. Fakat “Hitch Fritos
Yea Dean Me?” sloganına geldiğimizde ise sorunun ne olduğunu anlamak için sadece
Türkçe dilini bilmek yetersizdir. Çünkü bu slogan Türkçe dil kurallarına göre
okunduğunda anlamsız sesler bütünü olarak duyulmaktadır. Düz anlam çerçevesinde
sadece İngilizce dilini bilen biri gibi cümleyi değerlendirmek istediğimizde; “Fritos Seni
Dekan Bağladı Mı?” şeklinde anlamsız bir cümle ortaya çıkar. Ancak dilsel iletide
şifrelenmiş bir yan anlam söz konusudur. Bu cümle sadece kültürel olarak İngilizce
bilgisine sahip ve Türkçe bilen bir kişi tarafından okunduğunda metin “Hiç Fritos Yedin
Mi?” şeklinde seslendirilir. Türkçe başlayan ancak sanki İngilizceymiş gibi görünerek
Türkçe bilen ve sadece İngilizce bilgisine sahip olan kişiler tarafından doğru telaffuzla
anlaşılabilecek olan bu reklam metni “Eğitimli Bir Kişi” imgesini ek bir gösterilen olarak
bize sunmaktadır. Aynı kelime oyunu İngilizce hocasının ismi olarak belirtilen “Haydar
Ling” kelimelerinde de yer alır. İngilizce okunuşunun tınısı ile yazılmış olan “Haydar
Ling” İngilizce bilgisi ile tekrar okunduğunda metnin “ Hi Darling” orijinal metninin
okunuşu olduğu açıktır. İngilizce “Hi Darling” ifadesi “Selam Sevgilim” Türkçe anlamını
taşır. Şifrelenmiş yan anlamda reklam metninin samimi, keyif verici ve mizah temelli bir
şekilde yazılmış olduğu ortadadır.
Orjinal Doritos logosunun altında yer alan Doritos Akademi logosu dilsel ileti olarak düz
anlamda bahsi geçen yerin bir “Eğitim Alanı” algısını oluşturmaktadır. Ayrıca hemen
altında “Hayata Baharat Katan Okul” metni “Eğitim Alanı” gösterilenini destekler.
Bunun yanı sıra Türk toplumunda “Tadı Tuzu Yok” betimlemesi hem düz anlam olarak
bir yemek yorumu hem de yan anlam olarak hayatta yolunda gitmeyen kimi durumlar için
kullanılır. İşte Doritos Akademi’nin bu metni bu şekilde “Tadı Tuzu” olmayan durumlar
için tam da “Hayata Baharat Katan Okul” sloganıyla değiştirir. Doritos yersen hayatının
tadı tuzu yerine gelir gibi bir imajı destekler.
67
Doritos’un tatlı ve acı biber çeşnili bu cipsi Fritos adıyla sanki bir “Meksikalılık” tınısı
oluşturur. Çünkü kelimenin sonundaki O ve S harfleri bu algıyı vermektedir.
Şifrelenmemiş görsel iletiler: Klasik giyimli, kel ve gözlüklü bir adam, Doritos paketi,
tatlı, acı biber, Doritos Fritos ve Doritos Akademi logolarıdır. Bu göstergelerin düz
anlamları yanı sıra şifrelenmiş şekilde iletmiş oldukları yan anlamları da bulunmaktadır.
Gösterge 1
Gösteren: Klasik giyimli, kel ve gözlüklü adam.
Gösterilen: Türkler için “Eğitimli, Batılı, Burjuva” kesim göndermesi
Batılı giyim tarzını anımsatan bu kıyafet içindeki kel ve gözlüklü adam; ekoseli yeleği,
kol düğmeleri, boynundaki fuları ve eli cebinde kendinden emin duruşuyla Türk
Kültüründeki “Eğitimli, Batılı, Burjuva” algısını simgeler.
Gösterge 2
Gösteren: Nesnelerin ve Renklerin Seçimi
Gösterilen: Doritos paketinin üzerinde yer alan kırmızı ve yeşil biberler düz anlamda
mısır cipsinin çeşni aromasını göstermektedir. Ancak kırmızı biber, yeşil biber ve Fritos
yazsını renkler açısında değerlendirdiğimizde gösterilen Meksika’dır. Kırmızı, yeşil ve
beyaz renkler bir araya gelerek Meksika bayrağını oluşturmaktadır. Bu da bir mısır
kökenli nachos ve taconun ana vatanı olarak görülen Meksika gösterileniyle Fritos’un da
onlar kadar Meksikalı olduğuna dair şifrelenmiş bir iletidir.
Gösterge 3
Gösteren: Doritos Akademi Amblemi
Gösterilen: Doritos Fritos mısır cipsi diğer Doritos ciplerinden farklı olarak üçgen yerine
dikdörtgen şeklindedir. Ancak Doritos Akademi logosu yine klasik Doritos göndermesi
yaparak üçgen şeklinde gösterilmiştir. Bu üçgen şekil dilsel düzeyde iletmiş olduğu
“Hayata Baharat Katan Okul” metniyle aynı doğrultuda sanki bu şekil bir arma algısını
68
oluşturmaktadır. Arma her hangi bir konudaki otorite, yetki gösterilenini simgeler.
Böylece cipsin şekli değişse de kalitesi değişmeyecek olan Doritos gösterileni algılanır.
Ayrıca Doritos Akademi logosunun üzerinde yer alan kep, kuş, gülen surat, büyüteçli
insan figürü, şapkalı çocuk, elinde kalem tutan adam göstergeleriyle dilsel düzeyde
örtüşen eğitim alanı olan akademi ortamı tanımlanır. Özgür, araştırmacı, keyifli imgeler
işlenir.
Reklam taslağının üst bölümünde, mavi renk tercih edilerek, ön plandaki sıcak renk
ağırlıklı nesnelerin kolaylıkla görünür olabilmesi sağlanmıştır. Geleneksel reklam
uygulamalarına uygun bir şekilde slogan metne oranla daha büyük ölçekte yazılarak
okunabilirliğinin kolaylaşması sağlanmıştır.
Ana karakter genel aydınlatılarak, görseldeki en parlak nesne olan ürünle aralarındaki ışık
dengesi sağlanmıştır. Ürün ambalajında bulunan parlak sıcak renklerin, koyu tonlarına
sahip kıyafet giyen model ürünün arka planı olarak kullanılmıştır.
69
7.3.2 Doritos Global Reklamı
Şekil 7.6: Modern Chip, Modern Taste
Kaynak:https://www.adsoftheworld.com/media/pri
nt/doritos_modern_chip_3
Dilsel ileti çerçevesinde Şekil 7.6 taslağını incelediğimizde zemine kontrast siyah renkle
yazılan reklam sloganı göze çarpmaktadır. Reklam Amerika Birleşik Devletlerinde
kullanıldığı için dili İngilizcedir. Slogan olarak kullanılan “Appropriates Cheese
Cultures” cümlesi “Peynir Kültürlerine Uygundur” anlamını doğrudan taşımaktadır.
Ancak bu metinde bir de kodlanmış ileti yer alır. Bunu çözümleyebilmek için Meksika
kültürüne ait olan Nachos mısır cipsinin üzerine eritilmiş peynir ile servis edildiğini
bilmek gerekir. Sloganda yer alan Kodlanmış şekilde gösterilen yan anlam; Doritos’un
toplumlar tarafından kabul görmüş olan peynir lezzetlerine uygun olacak bir kalitede
olduğunu vurgulamaktadır.
Sağ alt köşede “Modern Chip, Modern Taste - Modern Cips, Modern Lezzet” ifadesi
bulunmaktadır. Bu metin bize Meksika’da geleneksel bir atıştırmalık olan ev yapımı
70
Nachosların yerini modern şekilde paketlenmiş ve lezzetinden bir şey kaybetmemiş algısı
iletilmektedir.
Ürün paketinin üzerinde “Nachos Cheese” Peynirli Nachos olduğu dilsel şekilde ifade
edilmiştir. Bu iletiler kişileri ürünün Latin, Meksika kültürüne aidiyetliği hakkında bilgi
vermektedir. Bu gösterge dilsel iletide yer alan “Peynir Kültürleriyle Uygundur” ifadesi
ile aynı doğrultuda birbirini desteklemektedir. Kültürel öğelerde yer alan ev yapımı
Nachos üzerine dökülen peynirin modern paketlenmiş hali olduğunu göstermektedir.
Gösterge 1
Gösteren: Doritos cipsleriyle tamamlanmış geleneksel Meksikalı şapkası
Gösterilen: Dört adet cipsin bir araya gelerek büyük bir üçgen oluşturmuştur. Tek başına
sadece geometrik bir şekil olan bu üçgenin illüstrasyonla tamamlanmasıyla geleneksel bir
Meksika şapkası gösterileni ortaya çıkar. Bu görseli gören kişinin zihninde Meksika
şapkasını tanımlayabilmesi için o kültüre ait bilgi ve deneyime sahip olması gerekir.
Yoksa çizimle tamamlanmış olan sadece büyük bir şapka gösterenidir. Bu iletinin
gösterileni Doritos ürününün Meksikalılığıdır. Ayrıca şapka deseninde bulunan küçük
üçgenler cipslerin nereden esinlenilerek üretildiğine dair bilgiler iletmektedir.
71
Cips, Modern Lezzet” ise geleneksel bir lezzetin modern bir şekilde üretildiğini ifade
etmektedir.
Reklam görselinde ürünün tamamına ait fotoğraf kullanılmıştır. Ürün paketi ise ürüne
göre çok daha küçük ve sadece bir kısmı görünecek şekilde tasarıma yerleştirilmiştir.
‘Üçgen şeklinde cips’ görseli ve tasvirinin Doritos’u temsil ettiği ve bu temsilin kişiler
tarafından kolay algılanabilir olması, markanın bu hakkında yüksek öz güvene sahip
olduğunu göstermektedir.
Arka planında direkt kırmızı kullanılan reklam, izleyenler üzerinde yalın bir şekilde
Meksika lezzeti ya da Meksikalı bir ürün, baharatlı ve acı tatlara sahip bir ürün fikirlerinin
oluşmasını sağlamaktadır.
72
7.4 PEPSİ TÜRKİYE VE GLOBAL REKLAMI
1965 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde kurulan Pepsi Co, 1993 yılından beri
ülkemiz yeme içme alanında aktif pazar faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedir
(https://www.pepsico.com.tr/company/about/ Erişim tarihi: 14.04.2019).
Kaynak:https://mediacat.com/pepsinin-yeni-reklam-yuzu-ozkan-
ugur/
Dilsel ileti düzleminde Şekil 7.7 isimli reklamın sloganı ve başlığı; “tadım testleri bitti,
%59’la kazanan Pepsi!” ifadesiyle izleyicileri doğrudan bilgilendirmektedir. Bu
bilgilendirmeye ait verilerin, mesajın anlaşılabilmesi için yazılan dili ve yapılan tadım
testinin hangi diğerleri ile gerçekleştirildiğini bilmek gerekmektedir. 18 şehirde, 57.027
kişinin katılım gösterdiği testlerin istatiksel verileri de sunularak izleyicinin
73
bilgilendirilmesi amaçlanmıştır. En altta bulunan diğer reklam metni de uygulanan süreç
hakkında tüm detayları özetleyerek sunmaktadır. Reklamda kullanılan dilsel iletilerin hiç
birinde yan anlamalar bulunmamaktadır. Reklam doğrudan, şifrelenmemiş kodlarla
iletişime geçmeyi hedeflemektedir.
Gösterge 1
Gösteren: Kola içen karakter
Gösterilen: Pepsi marka kutu kolayı içen model (Özkan Uğur) geniş kitlelerce tanınmış
kişi, doğrudan kolanın içimini göstermektedir. Bu iletinin göstergesi, kişiler üzerinde
güven hissiyatının uyanmasına yardımcı olmaktadır. Kişilerin üzerinde seçilen reklam
yüzüyle güven ve sempati etkisi uyandırılabilmesi için reklam yüzü hakkında bilgi sahibi
olunması yeterlidir.
Göstergede bulunan şifrelenmiş görsel ileti, reklam başlığında ifade edilen içim testine
katılan kişilerin tadım sürecinde tatmış olduğu ürünün, nasıl denendiğini ya da tadım
sürecinin kişilerin hafızasında canlandırılması için kodlar göndermektedir.
Gösterge 2
Gösteren: Kola şişeleri
Gösterilen: Reklam görselinde alt bölümde bulunan kola kutuları, markaya ait diğer
kolaları doğrudan tüketiciye göstermektedir.
Gösterge 3
Gösteren: Şemsiyeler
Gösterilen: Bir deniz ya da havuz kenarında bulunulduğu hakkında düz anlamsal bir
iletidir. Arka planda yer alan şemsiyeler üzerinde net olmasa da Pepsi logolarının yer
aldığı ortadadır. Şifrelenmiş görüntüsel iletilerini incelediğimizde, Pepsi’nin sıcak yaz
aylarında serinletici tadı yanı sıra fiziksel olarak da sizi Güneş’in yakıcı sıcağından
koruyabileceği gösterilenine ulaşılır.
Gösterge 4
74
Gösteren: Fotoğrafın Tümü
Gösterilen: Fotoğrafın tümü bize 3 ileti düzeyini incelediğimizde; rakiplerine göre
%50’nin üzerinde bir oranla tercih edilmiş olan bir alkolsüz içecek markası olan Pepsi’nin
sıcak günlerde serinletici şekilde sizi rahatlatacağı mesajı iletilmektedir. Gösterilenleri
detaylandırdığımızda şifrelenmiş bir şekilde kimyasal bir alkolsüz içecek ürünü olan
Pepsi’nin arkadaki yemyeşil ağaçların önünde deniz kenarında tüketilebilecek “Doğallık”
kodlaması yer almaktadır.
Sıcak olarak gösterilen ortamda; güneş gözlüğü takmış, beyaz gömlek ve Pepsi mavisini
anımsatan ceket giymiş olan karakter sanki bu bir reklam fotoğrafı değil doğal duruşuyla
ürünün tadını çıkartmaktadır. Bu gösterilen bize ünlü kişiler de tadım testini gerçekleştirdi
ve tercihlerini Pepsi’den yana kullandılar mesajını iletir.
Reklam taslağında bulunan öğeler arasında öncelik tipografi ve Özkan Uğur’un ürünü
içerek temsil ettiği görüntüdedir. Bu iki öğenin belirginliğinin arttırılması için dar net alan
derinliği kullanılarak, arka planda bulunan objelerin netsiz alana dahil edilmesi
sağlanarak belirginleri yok edilmiştir.
Pepsi’nin mavi rengi arka planda yer alan şemsiyelerde ve bannerlarda kullanılmıştır.
Ayrıca yine Pepsi tonlarını anımsatacak şekilde denizin rengi ve karakterin ceket rengi
seçimi de tesadüf değildir. Güveni, huzuru ve ferahlığı temsil eden mavinin yoğun
kullandığı reklamda dengeleyici renk olarak yeşil kullanılmıştır. Yeşil renk, doğanın ve
75
sağlıklı yaşamın temsili olarak arka planın yarısında yer alarak kontrast bir gökyüzü
oluşması sağlanmıştır.
Kaynak:http://allthebest123.blogspot.com/2011/06/sofia-vergara-diet-
pepsi-print-ad-2011.html
Fotoğrafı dilsel düzeyde incelediğimizde “The New Skinny Can – Yeni İnce Teneke
Kutu” sloganı yer alır. Bu gösteren ünlü oyuncu Sofia Vergara’nın karakter olarak
kullanılması, onun zayıf vücuduyla Pepsi’nin yeni ince kutusu arasında bağlantı
76
kurmamızı sağlar. Bu anlam doğrultusunda kadının ince vücut görünümüyle ile Pepsi’nin
yeni ince kutusu “İnce” tanımlamasıyla tamamlanmaktadırlar.
Yeni ince Pepsi kutusunun üzerinde ürünün “Diet Pepsi” olduğu yazmaktadır. Diet
kelimesiyle kodlanmış bir şekilde bu ürünü tüketmenin kilo korunmasında yardımcı
olduğu iletisi gösterilendir. Bunu destekleyen dilsel bir ileti göstergesi daha vardır. Büyük
bir 0 (Sıfır) yazılarak altına “Cal, Carb ve Sug” yazılmıştır. Kelimelerin İngilizce uzun
hali “Calorie, Carbohydrate ve Sugar – Kalori, karbonhidrat ve şeker” dir. Üstte
konumlandırılmış sıfırla birlikte ince yeni teneke kutusundaki Diet Pepsi’nin içinde sıfır
kalori, sıfır karbonhidrat ve sıfır şeker olduğu düz anlam olarak iletilir. Ancak bu
kelimeler kısaltma şeklinde yazılmış oldukları için şifrelenmiş yan anlam olarak fazla
olan şeyleri barındırmanın gereksiz olduğu mesajını iletmektedir.
Gösterge 1
Gösteren: Modelin Kıyafeti ve Diet Pepsi Kutusu
Gösterilen: Ambiyans
Düz anlamda modelin omuzları içine alacak kadar büyük mavi bir şapkayı kıvrımlı
şekilde taktığı görülür. Işıkların kontrol edildiği ortamda çekimi gerçekleştirilen bu
fotoğrafa ilk baktığımızda görülen; şapkanın modelin sol gözünün üstünde oluşturduğu
kıvrım ve gölgesidir. Bu kıvrımdan oluşan gölge, izleyene Güneş’in yoğun olduğu bir
saatte modelin havuz ya da deniz kenarında bulunduğu hakkında şifrelenmiş bir görsel
iletidir. İzleyenin bu gösterileni okuyabilmesi için belirli bir görsel kültüre sahip olması
gerekir. Kıvrımlı mavi şapkanın aynı zamanda ikinci bir yan anlamı daha vardır. Pepsi
logosunda yer alan renklerin oluşturmuş olduğu kıvrımlar, şapkanın duruşuyla izleyici
zihninde yeniden canlandırılmaktadır.
77
Bu bağlamda “Sıcaklık” gösterileniyle modelin içinde bulunduğu düşünülmesi istenen
ambiyans betimlemesi yapılmıştır. Bu gösterileni destekleyen bir diğer gösteren ise
modelin giymiş olduğu mavi kıyafettir. Düz anlamda sadece dekoltesi olan, çekici bir
elbise gibi görünen kıyafet şifrelenmiş şekilde modelin içinde bulunduğu ambiyansın
deniz kıyısı ya da havuz kenarı olmasından dolayı aslında bir mayodur.
Ambiyans algısı son olarak Diet Pepsi kutusuyla desteklenir. Temsil edilen sahnede
buzluktan yeni çıkmış ve sıcak bir ortama konulmuş bir Pepsi kutusu yer alır. Kutunun
sıcak bir ortama konulmuş olduğu göstergesini okuyabilmek için soğuk bir ortamdan
çıkartılan teneke kutu üzerinde oluşan su damlacıklarının sebebinin sıcaklık olduğu
bilinmelidir.
Gösterge 2
Gösteren: Nesneler
Gösterilen: Karakter, Ürün ve Pipet İlişkisi.
Pepsi logosunun renkleri olan kırmızı, beyaz ve mavi renkler ürünün kutusunda olduğu
gibi karakter ile ürün bağlantısını sağlayan pipet üzerinde de gösterilmektedir. Karakterin
dudaklarındaki kırmızı ruj ise düz anlamda çekici güzel dudakları gösterirken; yan
anlamda ise sanki ürün kutusunun içinden gelen markanın kurumsal renklerinden kırmızı
dudaklarda yoğunlaşarak kalmış fakat beyaz ve mavi renk karakterin dudaklarından içine
akmış gösterilenini oluşturmaktadır.
Gösterge 3
Gösteren: “The New Skinny Can” yazısında mavi renk
Gösterilen: “New” kelimesinin mavi olarak kullanılmış olması; mavi olan orjinal Pepsi
rengine atıfta bulunmaktadır. Yeni ince kutudaki diet Pepsi “Pepsiliğini” kaybetmediği
bu mavi renk ile gösterilmiştir.
Gösterge 4
Gösteren: Fotoğrafın Tümü
Gösterilen: Ünlü oyuncu Sofia Vergara’nın kullanıldığı bu fotoğraf ilk bakıldığında
reklam fotoğrafından öte bir moda fotoğrafı gibi algılanmaktadır. Bu algının
78
oluşmasındaki en büyük etken fotoğraftaki çekici, bakımlı modelin her hangi bir duygu
barındırmadan donuk şekilde sadece izleyiciyle göz teması kurmuş olmasıdır.
Model sanki yeni ince kutu Pepsi’nin insan vücuduna bürünmüş hali olarak
bulunmaktadır. Pepsi’nin logosunda yer alan kırmızı renk modelin dudaklarında, beyaz
renk vücudunda, mavi renk şapka ve mayosunda son olarak ise yeni diet Pepsi kutusunun
gümüş rengi modelin küpelerinde gösterilmektedir.
Fotoğrafın tümünde; sıcak bir ortamda ferahlamanın ve ünlü oyuncu Sofia Vergara gibi
çekici görünmenin Diet Pepsi içerek mümkün olduğu mesajını iletmektedir.
Basit ve hatırlanması kolay olan “The New Skinny Can – Yeni İnce Kutu” reklamda
ürünün ve modelin dikey taslağa yerleştirilmesinden dolayı, başlıkta sağ üst köşede
konumlandırılmıştır. Reklam başlığında kullanılan “ince” tanımlaması, dikey düzlemde
yerleştirilen nesneler arasında daha kolay ilişkilendirmeler kurulmasına yardımcı
olmaktadır. Reklamda dikkat merkezi oluşturulması için Sofia Vergara’nın göğüslerinin
arasına konumlandırılan kola şişesinin parlaklığı, dikkatleri kendi üzerine ve modelin
dekoltesine yönlendirebilmektedir.
Reklamda tercih edilen renkler; ana renk olarak mavi, detaylar içinde kırmızı tercih
edilmiştir. Ana renk mavinin reklamda oluşturduğu ferahlık ve mutluluk etkisi, detaylarda
kullanılan kırmızını kolaylıkla belirginleşmesini sağlamaktadır. Sofia’nın dudaklarında
kullanılan kırımızı renk elde edilen dikkat çekicilik yaratarak reklamla hızlı etkileşime
girmesi sağlanmıştır.
79
8. SONUÇ
Küreselleşme sürecinde dünya pazarına açılan şirketlerin genel bir kısmı, yerel
pazarlarda; yerel mesajlar taşıyan ve hedef kitlelerine hitap edebilecek iletilerin
kullanmayı tercih etmektedir. Çalışmada incelenen dört şirketin de küresel ölçekte reklam
kampanyaları uygulamalarına devam etmektedir.
80
depresyon temalı, işe geç kalmış beyaz yakalı bir çalışan hikayesiyle karşılaşmaktadır.
Reklam, yaşanması halinde probleme oluşturacak durumu, mizah kodlarıyla izleyiciye
sunarak empati yapmasını sağlamıştır.
Coca Cola Türkiye çözümlemesinde ise zamana göre uygulanan reklam çalışması
kullanılmıştır. Ramazan ayı için hazırlanmış olan çalışmada, Coca Cola’nın sıklıkla
kullandığı paylaşma, mutluluk ve aile kodları izleyiciye yine yeniden iletilmiştir. Coca-
Cola bu dil kullanımı sadece Türkiye özel uygulamamaktadır. Ramazan döneminde bütün
Müslüman ülkelerde aynı masa düzenine yakın görsellerle reklam kampanyaları
gerçekleştirmektedir. Bu sayede firma, aynı mesaj içeriğindeki reklamı farklı
gösterenlerle ve lokal kültürel değerlere uygulamaktadır. Küresel ölçekte tek bir slogan
ile kampanya oluşturan şirket, sahip olduğu yerel kültürel iç görüler sayesinde dilsel
iletileri farklı gösterenlerle sunmayı başarabilmektedir.
Pepsi Türkiye pazarında uzun yıllardır aktif kampanyalarını devam ettirmektedir. Ancak
rakibine göre farklılaşma yoluna giden marka, genellikle kanıt ve ispat reklamcılığını
tercih etmekte ve yüzdeler üzerinden tüketiciye ulaşmaya çalışmaktadır. Rakibinin
temenni olarak sunduğu reklam mesajlarına karşılık firma, tadım testleri yaparak en
lezzetli benim demeye çalışmaktadır. Ancak aynı stratejiyi global pazarında da devam
ettiren firma dilsel olarak aynı şeyleri ifade etse de ABD faaliyetinde görsel olarak
farklılaşmaktadır.
81
aktarılmasının başarılı olduğu bu modelde, tüketicilere “Bize ait, bizim gibi” görünme
algısı yaratabilmek için yerel pazarlarda yerel gibi görünme stratejisini uyguladıkları
gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra reklam fotoğrafında kullanılan ışık, kompozisyon,
ürünün yerleştirilmesi, varsa eğer kullanılan modelin konumlandırılması, renklerin
seçimi gibi doğru teknik kullanımı; reklam mesajının belirlenen hedef kitleye
ulaşmasında dilsel ve kültürel kodlarla birlikte uygulanması gereken önemi yadsınamaz
bir aşamadır.
82
KAYNAKÇA
Kitaplar
Algan. E., 1999. Fotoğraf Okuma. Eskişehir: Çözüm İletişim Hizmetleri.
Barthes, R., 1979. Göstergebilim İlkeleri. B. Vardar ve M. Rıfat (Çev.), Ankara: Kültür
Bakanlığı (orijinal basım tarihi 1964).
Barthes, R., 2005. Göstergebilimsel Serüven, M. Rifat ve S. Rifat (Çev.), İstanbul: Yapı
Kredi Yayınları (orijinal basım tarihi 1985).
Barthes, R., 2014. Görüntünün Retoriği, Sanat ve Müzik. A. Koş ve Ö. Albayrak (Çev.),
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları (orijinal basım tarihi 1977).
Barutçugil, İ., 2011. Kültürler Arası Farklılıkların Yönetimi. İstanbul: Kariyer Yayınları.
Batı, U., 2016. Reklamın Dili: Dilbilim, Strateji, Mesaj,Retorik, Göstergebilim. İstanbul:
Alfa Yayınları.
Bauman, Z., 1998. Globalization: The Human Consequences. Cambridge: John
Wiley&Sons.
Berger, P.L. & Huntington, S.P., 2003. Küreselleşmenin Kültürel Dinamikleri. Bir Küre
Bin Bir Küreselleşme: Çağdaş Dünyada Kültürel Çeşitlilik, P.L. Berger ve S.P.
Huntington (Ed.). A. Ortaç (Çev.), İstanbul: Kitap Yayınevi, ss. 9-26.
Bir, A.A., ve Fermani, M., 1988. Reklamın Gücü Dünyada ve Türkiye’ de Reklamcılık.
İstanbul: Bilgi Yayınevi.
Büker, S., 1985. Sinemada Anlam Yaratma. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Basımevi.
83
Cresswell, J. 2010. Oxford dictionary of word origins. England: Oxford University Press,
s.404.
Elden, M., Ulukök, Ö. ve Yeygel, S., 2005. Şimdi Reklamlar, 1. Baskı, İstanbul: İletişim
Yayınları.
Friedman, T.L., 2006. Dünya Düzdür - Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi. L.Cinemre
(Çev.), 2. Baskı. İstanbul: Boyner Yayınları (orjinal basım tarihi 2005), ss.52-62.
Giddens, A., 2004. Modernliğin sonuçları. 3. Baskı. E.Kuşdil (Çev.), İstanbul: Ayrıntı
Yayınları (orjinal basım tarihi 1990).
Greenhill, R., Murray M. & Spence, J., 1998. Reklamcılık: Bir Düş Yaratmak, Fotoğraf
Sanatı. 3. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi.
Held, D., Anthony M., David, G., ve Jonathan P., 1999. Global Transformations: Politics,
Economics and Culture. Cambridge: Polity Press.
Hirsch, R., 2000. Siezing The Light: A New History of Photography. New York: Mc
Graw.
84
Kanburoğlu, Ö., 2002. Temel Fotoğraf Bilgisi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi İletişim
Fakültesi Yayını.
Karpat Aktuğlu, I., 2004. Marka Yönetimi 1.Baskı. İstanbul: İletişim Yayınları.
Kendall, D., 2007. Sociology in Our Times. 6th Edition Australia: Thomson/Wadsworth.
Kocabaş, F., Elden, M. ve Yurdakul, N., 1999. Reklam ve Halkla İlişkilerde Hedef Kitle.
İstanbul: İletişim Yayınları.
Macionis, J. J., 2001. Sociology. 8th. Edition. New Jersey: Upper Saddle River, Prentice
Hall.
Ogilvy, D., 1989. Bir Reklamcının İtirafları, S. Yazgan (Çev.), İstanbul: Afa Yayıncılık
(orijinal basım tarihi 1963).
85
Pirtini, S., 2013. Pazarlamada müşteri odaklılık ve balanced scorecard. İstanbul:Beta
Basım.
Robertson, R., 1992. Globalization: Social Theory and Global Culture, London: Sage.
Sarıbay A.Y ve Keyman E.F., 2000. Global Yerel Eksende Türkiye. İstanbul: Alfa
Yayıncılık.
Steger, M.B. 2006. Küreselleşme A.Ersoy (Çev.), Ankara: Dost Kitabevi (orjinal basım
tarihi 2003).
Teker, U., 2003. Grafik Tasarım ve Reklam. İzmir: Dokuz Eylül Yayınları.
Tolan, B., 1996. Toplum Bilimlerine Giriş. 4. Baskı. Ankara: Murat & Adım.
Uztuğ, F., 2003. Markan Kadar Konuş: Marka İletişimi Stratejileri. İstanbul: MediaCat
Yayını.
Vardar, B., 1982. Dilbilimin Temel Kavram ve İlkeleri. Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
Williamson, J., 2001. Reklamların Dili Reklamlarda Anlam ve İdeoloji. A. Fethi (Çev.),
Ankara: Ütopya Yayınları.
Yolcu, E., 2001. Televizyon Reklamcılığı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.
86
Süreli Yayınlar
Ömür, K., 2013. Küreselleşme ve Küresel Markalaşma: Yerellı̇ k ve Kültürel Göstergeler
Bağlamında Pringles Örneğı̇ . The Turkish Online Journal of Design, Art and
Communication, [internet] Nisan 2013, 3 (2), pp.12–19. http://www.tojdac.org
[erişim tarihi 10 Nisan 2019]
Güz, N. ve Küçükerdoğan R., 2005, İstanbul Kültür Üniversitesi Güncesi.
Göstergeküreler, Reklam ve Öteki Kavramı, Sosyal Bilimler ve Sanat. 3 (1).
Pitta, D., Katsanis, A. & Prevel, L., 1995. Understanding brand equity for successful
brand extension. Journal of Consumer Marketing. 12 (4), ss. 51-57.
87
Diğer Yayınlar
cnbc.com, 2019. https://www.cnbc.com/2019/02/05/super-bowl-draws-lowest-tv-
audience-in-more-than-a-decade-nielsen.html [Erişim tarihi: 02.03.2019].
Tofas.com.tr,2019.[internet] http://www.tofas.com.tr/Hakkimizda/GenelBakis/Docume
nts/Kurum_Sunumu_V4.pdf [Erişim Tarihi 10 Nisan 2019].
Mi.com.tr, 2019. [internet] www.mi.com/global/about [Erişim Tarihi 10 Nisan 2019]
Fritolay.com.tr, 2019 [internet] https://www.fritolay.com.tr/doritos.html [Erişim Tarihi
14.04.2019].
Kasım, M. (1996). Ürün Reklam Tanıtımı Açısından Gazetelerdeki Otomobil
Reklamlarının İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi SBE.
88